You are on page 1of 13

EĞİTSEL OYUNLAR

Prof. Dr. Seydi KARAKUŞ


OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ

• Oyun belli bir amaca yönelik olan


veya olmayan kurallı ya da kuralsız
gerçekleştirilen fakat her durumda
çocuğun isteyerek ve hoşlanarak
katıldığı fiziksel, bilişsel, dilsel,
duygusal ve sosyal gelişimin temeli olan
gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için
en etkin öğrenme sürecidir.
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ

• Fromberg (1992) oyunun düşünme ve sembolik,


anlamlı, aktif, zevk veren, gönüllü, kurala ve olaylara
dayanan bir etkinlikle karakterize edildiğini belirtmektedir
(Fleer, 2009).
• Froebel (1902) ise genel olarak erken çocukluk
eğitiminin öneminden bahsettiği makalesinde oyunun
önemi üzerinde vurgu yaparak oyunun önemsiz bir zaman
dilimi olmadığını, oldukça ciddi ve derin bir öneme sahip
olduğunu, çocukluk dönemindeki oyunun daha sonraki
yaşamın tohumlarını attığını belirtmektedir.
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ

 Oyun ve oyuncağın geçmişi


insanlık tarihi kadar eskidir. Tarih
boyunca çocuklar, genellikle
oyunlarını kendileri
oluşturmuşlar ya da büyüklerin
oynadıkları oyunları değiştirerek
oynamışlardır (Tuğrul, 2014).

 Yapılan arkeolojik kazılar oyun


kültürünün Mısır ve Yunan
medeniyetlerinde oynandığını
göstermektedir.
Oyun Kelimesinin Etimolojisi

Antik Yunan’da;
• Paidea: Çocuksu, çocuk oyunu
• Agon: Toplanma, oyun arkadaşı
gerektiren yarışma.
Latince ’de;
• Jocus: Söz oyunu, şaka, laf ebeliği
• Ludus: Cambazlık, yarış, kutsal
tören ve şenlik gibi anlamları
taşıyan bazı kelimeler
bulunmaktadır

One of the oldest board games in the world.


In the second millennium B.C.,
Arizona State University, Walter Crist
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ

 İnsanoğlu yaratılışından
itibaren yaşadıklarını diğer
insanlara taklit yoluyla aktarmıştır.
Başkalarının hareket formlarının
taklit yoluyla nesilden nesile
aktarılması birçok farklı oyun
türünün olmasına yol açmıştır.
Uygarlığın bilim, sanat, mimari gibi
pek çok alanda gelişme göstermesi
çocuk oyunları ve oyuncaklarına da
yansımıştır.
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ

 Oyunların çok eski tarihlere kadar


uzandığına ilişkin en önemli kanıtlar antik
çağ uygarlıklarında ortaya çıkan kazılardır.
 Antik dönem Yunan şehirlerinde çocukların
müzik eşliğinde oyunlar oynadığı, Yunan
kültürünü yansıtan bulgular incelendiğinde;
aşık oyunu, sopayla çember sürme, topaç ve
top oyunlarının oynandığı ayrıca, Mısır
medeniyetine ait bulgular da çeşitli oyun
figürlerininin mağara duvarlarına
resmedildiği bilinmektedir.
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ

Orta Çağ’da Oyun


 Çocuk ve çocukluk terimlerine Orta
Çağ’da rastlanmadığı, çocukluğun
bebeklik ile ergenlik arasındaki yaşam
evresinden çok akraba (döl) olarak
ifade edildiği ve çocukların görünüşte
küçük yetişkinler şeklinde algılandığı
belirtilmektedir (Gander ve Gardiner,
2010: 26).
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ
Orta Çağ’da Oyun
 Aristo, davranışlarında aklı kullanmadığı
için erdeme ulaşamayan çocuğun kendi
haline bırakıldığı takdirde mutsuzluk ve
huzursuzluk ortaya çıkaracağını ifade eder.
 Augustin ise çocukluğu günahkârlıkla
niteler ve annesinin göğsüne saldıran
bebeğin, bu davranışının günahkârlığın
belirtisi olduğunu ayrıca çocukların iyiliğe
olan eğilimlerinin ise onların zayıflığının bir
göstergesi olduğunu dile getirir (Bumin,
1983: 8).
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ
Orta Çağ’da Oyun
 Orta Çağ’da kilise etkisi ile çocuğun yalnızca babaya ait
olmadığı aynı zamanda kiliseye bağlı bir varlık olduğu kabul
edilirken kilise tarafından ceza sorumluluğu yaşının yedi
olarak belirlendiği ve bu yaştaki çocukların artık çocuk
olmayıp sorumsuzluklarının ortadan kalktığı kabul
edilmektedir (Reid, 2011: 3-5; Akyüz, 2012: 19; Kırımsoy ve ark., 2013: 15).
 Orta Çağ’da çocukları küçük yetişkinler olarak gören
anlayışın dönemin sanat eserlerine de yansıdığı ve o dönemde
yapılan tablolarda çocukların yetişkin kıyafetleri giyinmiş bir
halde, yetişkinlere ait yüz ifadeleri ve bazen yetişkin beden
oranları ile çizildikleri de ifade edilmektedir (Gander ve Gardiner,
2010: 26).
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ

İslamiyet'ten Önceki Türk Toplumlarında


Çocuk
Orta Çağ’da Türk İslam toplumunun Avrupa’dan
farklılaştığı, çocuklara buluğ çağına kadar özel bir önem
verildiği ve eğitilmeleri gerektiği fikrinin ön planda olduğu,
ilk yedi yaşta masumiyetlerinin öne çıktığı ve bu dönemde
her türlü kötü muameleden korunmaları gerektiği,
çocuklara değer vererek onlarla olumlu ilişki kurulması
gerektiği, bunun yanında çocuk üzerinde ailenin özellikle
de babanın belirgin bir otoritesinin de bulunduğu ifade
edilmektedir (Ay, 1991; Özdemir, 2002; Sağlam, 2002).
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ

İslamiyet'ten Önceki Türk Toplumlarında


Çocuk
Farabi’nin 10. yüzyılda çocuklardaki bireysel farklara
işaret etmesi, zihinsel eğitimin önemini vurgulaması ve
gelişimde dengeye işaret etmesi dönemin çocukluk anlayışı
üzerinde etkili olmuştur.

Aynı dönemde İbni Sina’nın çocukta ruh ve beden


sağlığına dikkat çekmesi ve çocukların ilgi ve ihtiyaçları
doğrultusunda onlara yaklaşarak bu sayede onların
sevgisinin kazanılması gerektiğini vurgulaması
OYUNUN TANIMI, TARİHÇESİ VE
ÖNEMİ

İslamiyet'ten Önceki Türk Toplumlarında


Çocuk
Gazali’nin ise çocukta davranış eğitiminde pekiştirmelere dikkat
çekmesi ve çocuk açısından oyunun önemini vurgulaması çocuk
ve çocukluk anlayışı açısından bugünkü anlayışa benzer bir
bakış açısı ortaya koymaktadır (Yavuzer, 2003: 17-20).
Bunun yanında çocuğa sevgi gösterilmesinin altını çizen
Gazali’nin çocuğun dinç ve zinde kalmasının yanında belleğini
yenilemesinin yolunun oyundan geçtiğine işaret etmesi o dönem
açısından oldukça önemli bir vurgu olarak ortaya çıkmaktadır
(Koçyiğit ve ark., 2007 ve Durakoğlu, 2014).

You might also like