Professional Documents
Culture Documents
(Eskişehir örneği)
Venera ŞİHKAMALOVA
DERS ÖDEVİ
ESKİŞEHİR
Anadolu Üniversitesi
05/2019
Içindekiler
BÖLÜM I.............................................................................................................................................3
GİRİŞ...................................................................................................................................................3
1.1. Sorun.........................................................................................................................................................7
1.5. Sınırlılıklar.................................................................................................................................................9
BÖLÜM II..........................................................................................................................................10
YÖNTEM...........................................................................................................................................10
Kaynakça…………………………………………………………………........12
2
BÖLÜM I
GİRİŞ
Bu bölümde araştırmaya ilişkin sorunu, problem cümlesi, araştırmanın amacı, alt
amacları, araştırmanın önemi, sınırlılıklar ve tanımlar yer almaktadır.
1.1. Sorun
Çatışmaların var olma süreci insanların var olduğu sürecine eşittir, çünkü çatışmalar
insanlar arasındaki iletişim sürecinde ortaya çıkıyor. Her bir kişi çatışma durumlarıyla
mutlaka karşılaşmaktadır. Çatışmalar, tüm sosyal kurumların, sosyal grupların, insanlar
arasındaki ilişkilerin faaliyetlerinde kendini gösterir. Bunun nedeni çatışmalı davranışlar,
yaratıcı ön koşullar olmasıdır. (Ancupov, Shipilov, 2006, s.129). Pondy (1967) çatışma
kavramını açıklamıştır ve çatışmanın gelişimi ile ilgili adımları şu şekilde sıralamıştır:
Birçok araştırmalara göre, yaşanılan çatışmaları kaçınılması gereken bir durum değildir.
Aksine iyi yönetildiğinde çatışma örgütü yenileyen, yararlı bir durum olarak görmektedir.
Burada iyi yönetilme, çatışmaların negatif etkilerini en aza indirmek, çatışmaların olumlu
etkilerini, örgütsel etkinliğe katkıda bulunacak şekilde artması anlamda görmektedir. Bu ise
örgüt yönetiminin önemli görevlerden biridir. Çatışmaya erken müdahale etmeyen yönetici,
çatışmanın büyümesi ve olumsuz sonuçları ile karşılaşacaktır. Yöneticinin müdahalenin
gecikmesi tarafların arasında olumsuz duyguların artmasına neden olabilir. Her bir örgüt
yönetici, bir çatışmanın çözümleyici ve yöneticidir. (Karip, 2013, s.83).
Toplumu oluşturan diğer örgütler gibi eğitim örgütleri de belirli bir amacı
gerçekleştirmek üzere kurulmuş örgütlerdir. Bireylerin yetiştirilmesinde önemli bir kurum
olan okullar eğitim hayatının vazgeçilmez örgütlerinden biridir. Bu örgütün içinde bulunduğu
insanlar sürekli etkileşim halindediler. Eğitimin örgütün temel öğeleri öğrenci, öğretmen ve
yöneticidir. Ancak bu öğeler içinde okulun amaçlarını gerçekleştirecek, yapısını yaşatacak ve
havasını koruyacak olan okul yöneticilerinin ayrı bir önemi vardır. Okul yöneticisi bir eğitim
yöneticisidir. Onun en önemli görevlerinden biri kendi organizasyonu ve görevini
gerçekleştirmek, yönetim uygulamalarına yenilik getirmektir. (Kaykanacı, 2003, s.256).
Eğitim örgütleri, farklı yapı ve işleyişe sahip olmaları ve örgüt çalışanlarının farklı
alanlara hakim bireylerden oluşması sebebi ile karmaşık bir yapıya sahiptir. Bundan ötürü
okul örgüt içerisinde çatışma olması kaçınılmaz hale gelmektedir (Karip, 2003, s.53) Etkili
4
yönteminde bile çalışan eğitim örgütlerinde çatışmalar her zaman mümkündür ve olumlu yada
olumsuz karakterinde olabilmektedir. Bazen çatışma sürecinde yaranan problemler bireyin
ihtiyaçlarına ve örgütün hedeflerine ulaşılmasına engel olabilir. Bu durumda okul yönetiminin
önemli görevi ortaya çıkan çatışma nedenlerini aradan kaldırmaktır. (Herzberg, 1964, s.27).
Eğitim örütlerinde çatışmaların meydana gelmesine neden olan pek çok çatışma kaynağı
vardır. Bunların çözümünde farklı yöntem ve teknikler kullanılmaktadır. Örgütsel çatışma
yönetimi ile ilgili oldukça geniş bir literatür vardır. (Blake ve Mouten, 1964). Mary P. Follett
1940‟larda yönetim biliminde örgütsel çatışma ile ilgili kavrama dikkat çekmiştir. 1964
yılında Blake ve Mouton, kişilerarası çatışma yönetimini ele alırken ilk defa 5 farklı çatışma
yönetim stili yaklaşımını ortaya atmıştır. Bunlar: “zorlama”, “kaçınma ”, “yumuşatma”,
“uzlaşma” ve” problem çözme” dir. Rahim (1983a) ve Rahim ve Bonama (1979) kişilerarası
çatışma yönetimiyle ilgili stilleri iki farklı boyut üzerinde açıklamıştır. Bu boyutlar kendine
ilgi ve başkalarına ilgidir. İki farklı boyut üzerinden beş farklı çatışma yönetim stilli ele
alınmıştır. Bu çatışma yönetim stilleri şunlardır: “bütünleştirme (problem çözme)”, “uyma”,
“hükmetme veya rekabet” ,“kaçınma ” ve “uzlaşma”.
Oylama Yöntemi: çatisan taraflara ayri ayri bir topluJuk önünde fikirlerini açiklama
firsati verilir ve bunun sonucunda anlasmazlik konusunda belirli bir görüse sahip olan bu
5
toplulugun oyuna basvurulur. Böylece çogunlugun karar verdigi taraf lehine sorun çözülmüs
olur (Eren, 1993: 376).
Kaynaklarin Artirilmasi: Gruplar arasi çatismalarin temel bir nedeni sinirli kaynaklardir.
Kaynaklari ele geçirmede herhangi bir grubun basarisi, diger bir grubun basarisizligina neden
olmaktadir. Bu nedeni ortadan kaldırmak gerekiyor.
Eğitim örgütün etkililiğini sadece çatışmalar değil, örgüte olan güvende etkilemektedir.
Örgütün devamlılığı için kritik önem arz eden örgütsel güvenin üç boyut bulunmaktadır.
Bunlar; meslek arkadaşlarına güven, yöneticiye güven ve eğitim örgüte güvendir. Çalışanların
eğitim örgüte güven düzeylerini belirlemek için; Whitener ve diğerlerinin (1998) geliştirdiği
yönetsel güvenirlik modelinden, yöneticiye güven düzeylerini belirlemek için; Mayer ve
diğerlerinin (1995) geliştirdikleri güven modelinden ve meslek arkadaşlarına güven
seviyelerini belirlemek için; Mc Allister‟ın (1995) geliştirdiği kişilerarası güven modelinden
faydalanılmıştır (Tokgöz, 2012).
Güven ruhsal, bilişsel ve duygusal temeller üzerine şekillenir. “Ruhsal güven” ilk
karşılaşma esnasında şekillenir ve bireyden bireye, zamandan zamana, mekandan mekana
göre değişebilen bir yapıya sahiptir (Merritt, 2008). “Bilişsel güven” ise, kime güven
duyulacaksa o kişi ya da grup hakkında sahip olunan bilgiyle ilgilidir. Karşı taraf hakkında
bilgi sahibi olmak, bilişsel güveni ile ilgilidir. Üçüncü kişiler aracılığıyla elde edilen bilgiler
yerine kendi ile aynı kategoride olan çalıŞma arkadaşlarına güvenerek elde edilen bilgiler,
çalışan için bilişsel güven temeli oluşturur (Tokgöz, 2012). İş ilişkileri artıkça bilişsel güvenin
yanı sıra “duygusal güven” gelişir. Karşıdaki kişide iyi niyetli davranırsa karşılıklı olarak
6
duygu ve hislerin olduğu ilişkiler kurulur. Bilişsel temelli başlayan ilişkiler duygusal temelli
bağlara bürünür.
Örgütsel güven bir örgütün varlığı ve devamlılığı için önemli bir kavramdır. Pek çok
uzman örgütsel güveni şu şekilde açıklamaktadır (ShockleyZalabak, Ellis ve Cesaria, 2000):
İletişimde, güvenilir davranışı etkileyen üç faktör vardır. Bunlar, doğru bilgi, kararlar için
açıklama ve açıklıktır. Bu faktörlere sahip, yani bilgiyi doğru veren, aldığı kararlar ile ilgili
yeterli açıklama ve zamanında bilgilendirme yapan ve düşünce ve fikirleri açıklıkla paylaşan
yöneticilere, çalışanların güven düzeyi yüksek olacaktır.
İlgi gösterme, yardımseverlik güvenilir davranışın bir parçasıdır ve üç öğeden oluşur: (1)
çalışanların gereksinimlerine ve ilgilerine karşı düşünceli ve hassas olmak, (2) çalışanların
ilgilerini (çıkarlarını) koruyacak şekilde davranmak (3) kendi ilgilerin için çalışanları istismar
etmekten kaçınmak. Yöneticiler bu davranışlar konusunda hassas olursa çalışanlarda onlara
karşı sadık ve yardımsever kalacaktır (Whitener, Brodt, Korsgaard ve Werner,1998). Tüm bu
davranışlar örgütsel güvenirlik davranışlarını etkilemektedir.
Örgüte güvenin yüksek olabilmesi için; çalışanlar arası ilişkilerin derinliği ve kalitesi
yüksek olmalı, sorumluluklar ve görev tanımları açık olmalı, örgüt içi iletişimin doğru, işlerin
yapılması için örgüt içi beceri ve yeteneğin olduğuna inanılmalı, ortak amaçlar açık ve
anlaşılır olmalı, örgüt bir vizyona ve amaca sahip olmalıdır. Bu faktörler sağlandığı takdirde
örgüte güven de yüksek olacaktır (Joseph ve Winston, 2005, aktaran: Tokgöz, 2010: 18).
7
başarılı yönetim stilininin seçilmesi için, çatışmanı doğru biçimlendirmek gerekiyor. Çatışma
ile ilgili yaklaşımlar üçe ayrılmaktadır. Bunlar:
Eğitim örgütlerindeki çatışmalar örgüt üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkilere
sahiptir. Çatışmanın Olumlu Sonuçları şu şekilde sıralanabilir (Başaran, 2004; Aşçıoğlu,
2007; Eren, 2012):
8
7. Daha doğru ve etkili kararlar alınarak örgütün etkililik ve verimlilik açısından
geliŞmesini sağlayabilir.
İnsanoğlu var olduğu sürece çatışmalar da olacaktır. Her çatışma için tek bir çözüm
üretmek imkansızdır. Çatışmalar her zaman kötü sonuçlar doğurmadığı için bazen
çatışmaların yaşanmasına da izin vermek gerekir. Çatışma yönetiminde amaç var olan
çatışmayı tamamen ortadan kaldırmak veya önlemek değildir çatışmayı yapıcı ve olumlu
şekilde idare etmektir. Örgütlerde farklı sebeplerden ortaya çıkan çatışmaların çözümünde
farklı yöntemler kullanılmaktadır.
Çatışma yönetimi birbirini takip eden bir dizi süreçtir. Çatışmaların yönetilebilmesi
için öncelikle çatışmanın tanımlanması, çatışmalara yol açan faktörlerin neler olduğunun
tespit edilmesi, uygun çözüm yolunun planlaması ve uygulanması gerekmektedir ve tüm
bunlara çatışma yönetim stilinin uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Çatışma
yönetim stillerinden bütünleştirme, uyma, hükmetme, kaçınma ve uzlaşma kullanılan temel
stratejilerdir. (Eren, 2012).
Son yıllarda, öğretmenlik mesleğinin en stresli meslekler arasında yer aldığı
varsayılmaktadır. Bu durum okul düzeyindeki hızlı değişimlere ve artan sorumluluklara
bağlı olarak görünmektedir. Bu nedenle, okul diğer örgütler gibi, üyelerin arasında bir
çatışma alanı haline gelebilir (Zoraloğlu, 1998, s.182). Bu yüzden, eğitim yöneticileri,
eğitim süreçlerini yönetmenin dışında, buna paralel olarak okulda ortaya çıkan çatışmaların,
örgütün amaçları doğrultusunda yönetilmesi için, yeterli enerji ve zaman ayırmalı ve
9
yaşanan çatışmaları başarılı bir şekilde yönetmelidirler. Eğitim müdürleri çatışmanın doğru
bir şekilde yönetebilecek ve okul örgüttün dinamikliğine ve örgütsel gelişmene etki
gösteren güvenliğini yaratacak bilgi ve beceriye sahip olmalıdırlar. (Aydın 2000:315).
Eğitim örgütlerinde güven ve çatışma yönetim stillerini arasındaki ilişki var mı?
1.5. Sınırlılıklar
1. Bu araştırma 2018-2019 Eğitim Öğretim yılında, Eskişehir İli Tepebaşı İlçesi’nde
resmi ve özel, eğitim örgütlerinde görev yapan yöneticiler ile sınırlı tutulacaktır.
2. Elde edilecek bilgiler, sadece ankette uygulanacak sorularla ile sınırlı tutulacaktır.
Çatışma Yönetimi: Çatışmayı erken aşamada pozitif ortam oluşturarak olumlu şekilde
sonuçlandırmaktır.
Çatışma Yönetim Stili: Yöneticiler çatışma nedenlerini araştırdıktan sonra, çatışma için en
uygun çözüm yolunun ne olduğuna karar verme durumudur.
10
BÖLÜM II
YÖNTEM
11
Kişisel Bilgi Formu: Araştırmacı tarafından hazırlanacaktır. Form; anketi dolduran
öğretmenlerin, cinsiyet, mesleki kıdem, yaş, eğitim durumu, branş, katılınan eğitim etkinliği,
görev yapılan kurum, görev yaptığı eğitim kademesi, çalıştığı okuldaki öğretmen sayısı ve
çalıştığı okuldaki görev süresiyle ilgili bilgileri içerecektir.
Örgütsel Güven Ölçeği (ÖGÖ): Örgütsel Güven ölçeği, çalışanların örgütsel güven
düzeylerini ölçmek amacıyla oluşturulmuştur. “Örgüte güven” (8 madde), “yöneticileri
güven” (10 madde) ve “çalışma arkadaşlarına güven” (9 madde) olmak üzere üç alt boyuttan
oluşmaktadır. Ölçeğin cevap seçenekleri “ Hiçbir zaman”, “ Nadiren”, “Ara sıra”, “Çoğu
zaman” ve “Her zaman” Şeklindedir. Örgütsel güven ölçeği Tokgöz (2012) tarafından
geliştirilmiştir. Tokgöz tarafından geliştirilen bu ölçeğin güvenilirlik analizi Cronbach Alfa
değeri .96 olarak bulunmuştur.
12
amaçlarına ilişkin verilerin çözümlenmesinde; yüzde, ortalama, standart sapma, t-testi, tek
yönlü varyans analizi (ANOVA), ve farkların kaynağını belirlemek için “LSD Testi”
yapılacaktır. İstatistiksel çözümlemelerde anlamlılık düzeyi P<0,05 olarak kabul edilmeği
hedeflemiştir.
Araştırmanın birinci alt amacı “Eğitim ögütlerinde çatışmaların çözümleri için ne tür
stratejiler kullanılabilir?” şeklindedir. Bu amaca ilişkin bulgular elde etmek için öğretmenlere
“Çjatışma Yönetimi Stratejileri Ölçeği” uygulanmıştır. Bu ölçeğe vermiş oldukları yanıtlar
doğrultusunda aritmetik ortalama, standart sapma, en düşük puan ve en yüksek puan değerleri
hesaplanacaktır. Çatışma yönetimi stillerinin her alt boyutu için betimsel istatistik değeri
hesaplanacaktır.
Araştırmanın ikinci alt amacı “Eğitim örgütlerinde kişiye, yöneticiye ve örgüte güven
nedir?”şeklinde ifade edilmiştir. Bu alt amaca yanıt oluşturacak bulguları elde etmek için
öğretmenlerin “Örgütsel Güven ölçeği”nden aldıkları puanların aritmetik ortalama, standart
sapma, en düşük puan ve en yüksek puan değerleri hesaplanmaya hedeflenmiştir. Hem toplam
puanlar hem de her bir alt boyuta ilişkin betimsel istatistiki değerler göz önünde bulundurarak
ve bu şekilde yorumlanacaktır.
Çalışmanın temel amacı “Eğitim örgütlerinde meydana gelen çatışma nedenleri, eğitim
örgütlerinde güven ve çatışma yönetim stillerini arasındaki ilişkini” şeklindedir. Bu amacın
bulgularına ulaşmak için Pearson korelasyon katsayısı çözümleme tekniği kullanılacaktır.
Korelasyon analizi iki sayısal değişken arasında ilişki olup olmadığının araştırılmasında
kullanılır. Pearson korelasyon analizi degişkenler en az biri normal veya normale yakın
dağılmış ise kullanılır. Korelasyonu araştırılan degişkenler değişken kutusuna atılır.
Korelasyon Katsayısının; “1.00 olması”: Mükemmel pozitif ilişki, “-1.00 olması”: Mükemmel
negatif ilişki; 0.00 olması: İlişki yok; 0.70 – 1.00: yüksek; 0.70 – 0.30: orta; 0.30 – 0.00: düşük
ilişki olduğunu gösterecektir.
13
Kaynakça
Aktaş, H. ve Kılınç, T. (2007). Turob üyesi beş yıldızlı otel yöneticilerinin çatışma yönetimi
yaklaşımları ile bireyler arası çatışma yönetim tarzları ilişkisi. İstanbul Üniversitesi Yönetim
Dergisi, 58, 76-87.
Blake, Robert R., Jane S. Mouton, Louis B. Barnes and Larry E. Greiner (1964),
“Breakthrough in Organization Development,” Harvard Business Review, 42 (6), 133-155
Bursalıoğlu, Z. (2000) Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış, Ankara: Pegem Yayıncılık.
Bursalıoğlu, Z. (2002). Okul yönetiminde yeni yapı ve davranış. Ankara: Pegem Yayıncılık
Dinçer, Ö. ve Fidan, Y. (1996), İşletme Yönetimi, I. Baskı, Beta Yayın, İstanbul
Eren, E. (2012). Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi. (13. Baskı). İstanbul: Beta
Yayınları Siegert V., Lang L. Çatışmasız liderlik etmek. Trans. Onunla .. M: Ekonomi,
1990. 335 s.
Şimşek, M.Ş. ve Kıngır, S. (2006). Çağdaş Yönetim Araçlarından Seçmeler, Ankara: Nobel
Yayınları
14
Tokgöz, E. (2012). Örgütsel güven, örgütsel özdeşleşme ve örgütsel vatandaşlık davranışı
arasındaki ilişki. Yayınlanmış yüksek lisans tezi, Balıkesir: Balıkesir Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü.
15