Professional Documents
Culture Documents
Venera ŞIHKAMALOVA
DERS ÖDEVİ
Eskişehir
Anadolu Üniversitesi
05/2019
İçindekiler
Giriş............................................................................................................................................3
1.Bireyin sosyal gelişimi............................................................................................................4
1.1. Sosyal gelişimin aşamaları...............................................................................................5
Sonuç ve değerlendirme...........................................................................................................7
Kaynakça:..................................................................................................................................8
Giriş
Gelişim, dış ve iç faktörlerin etkisi altında olan bir şeyin yönlü, düzenli bir şekilde
değişimidir. Gelişme sonucunda, niteliksel ve niceliksel değişiklikler meydana gelir. Gelişim
bireyin; öğrenmesi, anlaması, duyması, konuşması, etrafıyla ve kendisiyle ilişkileri, yürümesi,
el kol hareketleri, oyunları gibi özelliklerini kapsar, büyüme ise nicelik (sayı) olarak artışı
ifade eder. Bireyin gelişimin kendine has ilkeleri vardır.(Aral, 2011, s: 23). Bunlar:
Bireyin gelişimin önemli alanlardan biri sosyal gelişimidir. Bir bireyin sosyal gelişimi,
bireyin oluşumu, sosyalleşmesi ve belirli bir sosyal ortamda yetişmesi sürecinde kişisel
yapılarda niceliksel ve niteliksel bir değişimdir. Sosyal bir ortamda doğmuş bir insanın
özelliği olan doğal ve yasal bir olgudur. (Aral, 2011, s:43).
İnsanın sosyal gelişimi sürekli ve dengesiz bir süreçtir. Sürekliliği, bireyin doğal sosyal
büyümesi olarak sürekli sosyal değişime, korumaya, sosyal deneyime duyulan ihtiyaçla
belirleniyor. Sosyal gelişmenin dengesizliği, doğrusal ve kalıcı olmadığı gerçeğine yansır. Bu
süreç yaş, mizaç türü, yatkınlık, insan durumu, çevre koşulları, öz-faaliyet vb. dahil olmak
üzere birçok faktöre bağlı olarak değişir. (http-1).
İnsan belli bir zamanda beli bir sosyal ve kültürel ortamda doğar ve sosyalleşme süreci
içerisinde çevresine ve topluma uyum çabası gösterir. Bu çaba önce aile sonra okul daha sonra
meslek ortamı içinde devam eder. (Galperin, 1999, s: 88).
Sosyal gelişim, bir çocuğun etrafındaki diğer insanlarla etkileşime girmeyi öğrendiği
süreci ifade eder. Topluluklarda kendi bireyselliklerini geliştirip algıladıkça, diğer insanlarla
iletişim kurma becerisi de kazanılır. Sosyal gelişim en sık olarak çocuğun nasıl arkadaşlık ve
diğer ilişkiler geliştirdiğini, bir çocuğun akranlarla çatışmalarını nasıl ele aldığını belirtir.
(Karpova, 1987, s: 248).
Kural olarak, bir kişinin sosyal gelişimi, ilk başta, nesilden nasıla bilgi, değer, tutum, rol
ve geleneklerin ana iletkeni olan ailede meydana gelir. Çocuğun sosyal gelişimini etkileyen en
önemli faktörler aile içindeki atmosfer, çocuğun ebeveynlerle duygusal teması, çocuğun aile
yapısındaki konumu, yetiştirme tarzıdır. (Mukhina, 1997, s: 112). Ebeveynlerin çocuklarla
iletişim kurma şekilleri büyük ölçüde, ailede edinilen ve ebeveynlerin çocuklarına aktarmak
istedikleri değerler tarafından belirlenen yetiştirme tarzına bağlıdır. Bazı ailelerde “uyum”
değerlidir - rahat davranış, diğerlerinde “çatışma” - karar vermede bağımsızlık, üçüncü
“bencillik” içinde - birinin “ben” ini başarması. (http- 3).
İnsan sosyal gelişiminin bir sonraki aşaması, kişisel bir iletişim biçimine geçiştir. Bu, 6-7
yaş arası çocuklar için tipiktir. Şu anda, çocukların soruları belirli bir odak noktası kazanıyor -
giderek kişi ve amacını soruyorlar. Bu aşamada, yetişkin çocuğun gözünde çok güçlü, takip
olunması bir kişidir. En çok da nedense üzgün olduğu zaman. Bunu anlamak ve hissetmek
önemli.(Vlasov 2007, s: 158). Özellikle de bir sebeple ilgili bir şey hakkında çocukta şüpheler
varsa veya endişelendiğinde gerekli yardım ve desteği sağlamak çok önemlidir. Bu yaşta,
çocuk, şu ana kadar yakındaki bir yetişkinin hareket tarzına benzetilerek kendi davranış
tarzını oluşturmaya başlar. Bu nedenle, bu dönemde bebeğin kimin yanında olduğu çok
önemlidir - kil gibi oldukça esnektir ve etkilenir. (Mukhina, 1997, 246).
6-7 yaşlarında, onun akranlarıyla iletişim kurması çok önemlidir: Bu durumda, çocuğun
sosyal gelişimi daha uyumlu ve eşit şekilde ilerler. Çocukların sosyalleşmesi en doğal
şeklinde olmalıdır – ve bir yetişkin: öğretmen ya da bakıcı bu süreç için doğru ortamı
yaratmalıdır. Böylece takımdaki herkes kendini bir bütünün bir parçası olacak ve aynı
zamanda bireyselliklerini koruyabilecek.(Vygotsky, 2005, s: 105).
2. Oyun çağı. Çocukların sosyal gelişmesinin bir parçası olarak oyun davranışları
çağın temel karakteristiğidir. Oyun ilişkilerindeki gelişim iş birliğine dayalı oyun etkileşimine
dönüşür ve bu süreçte çocuk farklı işlevsel ve sosyal roller, görevler yüklenir. Böylece
benmerkezci olup tek başına oynayabilirler. Son çocukluk(4-6) döneminde yetişkin
davranışlarını takip etme ve olumlu ilişki sürdürmenin yanı sıra yaşıtlarıyla daha fazla zaman
geçirmeye ve oynamaya başlar. Ancak gruplar kolaylıkla dağılabilir niteliktedir. Oyun
sırasında ortaya çıkan çatışmalar, kavgalar, paylaşamama, haksızlığa uğrama, kurallara uyum
sağlayamama, grup dinamiklerinin ve normlarının değişken olması sebebiyle bu durum çocuk
için sosyal bir deneyim olmaktadır. (Elkonin, 2004, s: 283).
3.Okul çağı. Altı yaş çocuğu değişmekte olan bir varlıktır. Ebeveynler çocuklarındaki
bu ani değişikleri şaşkınlıkla ve çaresizlikle gözlemlerler. Uyumun yanı sıra dengesizlik ve
kurallara karşı isyankar bir tutum ortaya çıkabilir. Bu yaşta çocuk tembel, kararsız, olumlu ve
olumsuz arasında çelişkili bir durumdadır. Okul çağı aynı zamanda bir grup çağıdır. Sosyal
bilinç artmaya başlamış arkadaşlık ilişkileri gelişmiş, arkadaşlık ve oyuna ayrılan süre
yaşamının büyük bir bölümünü oluşturmuş, samimi ve yakın ilişkiler kurabilmiş,
öğretmenlerle ilişki ebeveyn ilişkisine benzer şekilde bir yoğunluk kazanmıştır. (Bozovic,
1963, s: 298).
Okul çağında oyun, özellikle arkadaş grubu olmaksızın önemini yitirmiştir. Sosyal
bilinç geliştiği için ortak arkadaşlık çete gruplarına da dönüşebilmektedir. Okul çağı sonlarına
doğru ana-baba tutumları sebebiyle evden, okuldan kaçma, ana-babaya itaatsizlik, okul
disiplinsizliği, okul başarısındaki düşme gibi uyumsuzluk, sorumsuzluk ve psikososyal
problemler gözlenebilir. . (Bozovic, 1963, s: 231).
4. Ergenlik çağı. Ergenlik çocukluk ve yetişkinlik arasında uzanan ve 13-20 yaşları arasını
kapsayan bir geçiş dönemidir. Ergenlik dönemi bireyin yaşamının en mutsuz ve en karmaşık
olduğu bir dönemdir. Sosyal uyum, erinlik yıllarında ergenin kendi cinsinden oluşan gruplara
katılımıyla başlamaktadır. Ergenin karşı cinse duyduğu hisler zamanla ilgiye dönüşmektedir.
Ergenin grup faaliyetlerine katılımı, zihinsel ve sosyal beceriler ile liderlik özelliğini
geliştirebilmesi bakımından yararlıdır.
Sonuç ve değerlendirme
Sosyal olgunluk, bireyin gelişimsel özellikleri (kişilik, duygu, davranış tutum, beceri)
bakımından içinde yaşadığı toplumun üyelerinin genellikle erişmiş oldukları düzeye gelme
durumudur.
Kaynakça:
Aral, N., 2011. “Sosyal Gelişim. Çocuk Gelişimi” (Edit: N. Aral ve G. Baran), 193, 222,
İstanbul: Ya-Pa Yayınları
Mukhina V. S. 1997. “Yaş psikolojisi: üniversite öğrencileri için bir ders kitabı”. - M: Yayın
Merkezi "Akademi".
Vlasov Z.I. “Üç krizin okul öncesi eğitimin bilişsel gelişimindeki rolü” // Psikolojik Bilim ve
Eğitim. - M: 2007, No. 5.- 158 p.
Vygotsky L.S. “Psikolojik krizin tarihsel anlamı” // Sobranie op. 6, T., 4.M, Pedagoji, 1982,
417, s.
Zaporozhets A.V. “Seçilmiş psikolojik eserler”: 2t. / Ed. VV Davydov, V.P. Zinchenko. - M:
Pedagoji, 1986. - 372 s.
http-1: http://www.cocukgelisimi.gen.tr/cocuk-gelisimi/sosyalgelisim.html
http-2: https://works.doklad.ru/view/yuQc8hnfjPY.html
http-3:https://infourok.ru/doklad-socialnolichnostnoe-razvitie-detey-doshkolnogo-vozrasta-
3340870.html