You are on page 1of 2

Sabahattin Ali’nin Eserlerinde Aşk

Kavramı
Sabahattin Ali, çoğu eserinde aşk kavramına yer vermiştir. Sabahattin Ali’ye göre
aşk; İfade edilemez, karşı konulamayan, aslı belirsiz, iradeye bağlı olmayan ve
başka hiçbir şeye benzmeyen bir duygudur. Dağıldıkça azalan bir şey değildir.
Bunu şu sözlerinden anlayabiliriz: O (aşk), bütün mantıkların dışında, tarifi
imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka, istemek,
bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka... Aşk bence bu
istemektir. Mukavvemet edilmez bir istemek! (Kürk Mantolu Madonna syf. 103)

Kürk Mantolu Madonna adlı eserinde baş karakter olan Raif, müzede gördüğü
“Kürk Mantolu Madonna” tablosundan çok etkilenir, kendine karşı koyamaz ve
hergün tabloyu izlemeye gider. Bu durumda, aşkın iradeye bağlı olmadığını, aslının
belirsiz ve karşı konulamaz olduğunu anlarız. Aynı zamanda Maria Puder, Raif’in
duygularına karşılık vermek ister, aşık olmak ister ama bu elinde değildir. Bu
durumda aşk kavramının iradeye bağlı olmadığını gösterir. Yine aynı eserde Maria
ile ayrılık yaşayan Raif, sevdiğini son kez arayıp intihar etmeyi düşünür. Raif bu
sırada melankolik bir ruh durumu içerisindedir ve bu durum onu intihar
düşüncesine kadar sürüklemiştir. Aşk kavramı sanıldığının aksine pozitif ögelerle
dolu değildir, Sabahattin Ali de burada bu noktaya değinmiştir. Aşkın insana neler
yaptırabileceğinden.

Değirmen adlı eserinin Viyonlonsel hikayesinde nişanlısı kıskandığı için çok


sevdiği viyolonnselini çalmayı bırakan kızdan bahseder. Genç kız viyolonsel
çalmayı bırakmaz ise aşkları devam edemeyebilirdi. Sabahattin Ali bu noktada aşk
kavramının fedakarlık gerektirdiğinden bahsetmiştir.”Mademki sen istemiyorsun
sevgilim” dedi, “ben artık viyolonsel çalmayacağım... Nağmelerimi yalnız senin
sözlerinde arayacağım.”( Değirmen syf. 45)

Sabahattin Ali her iki eserinde de aşk kavramını her yönlü ele almış olup
duyguyu, hissiyati, yaşanılan hüzün ve mutluluğu okuyucuya aktarmıştır. Bu kadar
etkili olmasının sebebi belki de gerçek aşkı ele almasıdır. Demek istediğim
klişelerden uzak, edebi kaygısı olmadan tüm gerçekliğiyle aşk kavramını bizlere
aktarmasıdır.

H.Ravza Yürekli

10/B 1004

You might also like