You are on page 1of 4

BİLGİSAYARIN GELİŞİMİ Cansu Tanrıverdi

Bilgisayar fikrinin çok eskilere dayanmadığını görürüz. Daha 1830′larda Charles Babbage (1792-1871) fark makinesini ve ardından
analitik makineyi yapmasıyla hesaplama işlerinin elektro mekanik araçlara yaptırılması ve sonuçların elde edilmesi görüşü doğmuştu.
Charles Babbage yaptığı bu makineler ile başarılı sonuçlar elde edememesine rağmen, bilgisayarların temelinin onun tarafından
atıldığı kabul edilmektedir.

1850 yılında George Boole kendi adıyla anılan ve sadece 1 ve 0 rakamlarının kullanıldığı Boole Cebiri sistemini bularak,
bilgisayarların gelişimi üzerinde önemli rol oynamıştır. 1890′da Herman Hollerith tarafından, delikli kartlarla bilgilerin
yüklenebildiği ve bu bilgiler üzerinde toplama işlemlerinin yapılabildiği bir elektro mekanik araç geliştirdi. Bu hesaplayıcı ABD’nin
1890 nüfus sayımında başarılı biçimde kullanıldı. İlk analog bilgisayar 1931 yılında Vannevar Bush tarafından gerçekleştirildi. Buna
karşılık, ilk sayısal bilgisayarı George Stibiz 1939′da New York’taki Bell Laboratuvarında üretti. Stibiz ikili sistemi bu makinaya
uygulayarak komplex sayılarla aritmetik işlemler yapılmasını sağladı. Bilgisayarlar konusunda en önemli ve hızlı gelişmelerin 2.
Dünya Savaşından sonra başladığı görülüyor. Haward Aitken IBM ile işbirliği yapmak suretiyle 1944′de MARK I’i tamamladı. Bu
bilgisayar küçük kapasiteli olmasına rağmen o günün koşullarında büyük bir başarı olarak kabul edildi. MARK I’e bilgiler delikli
kartlarla veriliyor ve sonuçlar yine delikli kartlarla alınıyordu. Bir grup bilim adamı tarafından 1945′de ENIAC isimli bir bilgisayar
yapıldı. ENIAC askeri amaçlar için geliştirildi. Radyo lambaları kullanılıyordu ve MARK I’e göre oranla oldukça hızlıydı. Bu
bilgisayar ile elektronik bilgisayara geçiş başlamış ve mekanik donanım yerini elektronik devrelere bırakmıştır. Ticari amaçlarla
kullanılabilen ve seri halde üretimi yapılan ilk bilgisayar UNIVAC I oldu. Bu bilgisayarın giriş-çıkış birimleri manyetik bant idi ve
bir yazıcıya sahipti. Aynı yıllarda IBM 701 bilgisayarı piyasaya çıktı. Bu bilgisayarın vakum tüplü ve basit biçimde programlanabilen
bir yapısı bulunuyordu. IBM firması 1958′den itibaren bilgisayarda vakum tüpleri yerine diot ve transistorları kullanmaya başladı.
Buna bağlı olarak daha küçük, hafif ve daha az ısınan bilgisayarlar pazarlandı. Ayrıca bilgi depolama ortamları olarak disk ve
tamburlar kullanılmaya başlandı. 1964 yılından itibaren transistorların yerini bütünleşik devrelerin alması bilgisayar alanındaki
gelişmelere ivme kazandırmış; daha hızlı, güvenilir ve maliyeti daha ucuz bilgisayarlar üretilmeye başlanmıştır. 1970 yılından
itibaren geniş çapta bütünleşik devrelerin kullanılmaya başlanmasının bilgisayar devrimine yeni boyutlar kattığı görülmüştür.
Özellikle 1993 yılından itibaren geniş bellekli ve hızlı bilgisayarlar yanı sıra güçlü programlama dilleri ve işletim sistemlerinin ortaya
çıktığı dikkatleri çekmektedir. Artık eski bilgisayarlarda kullanılan çekirdek bellek yerine daha ucuz manyetik iç bellekler
kullanılmakta ve bilgisayar maliyetleri gün geçtikçe düşmektedir.

İLK BİLGİSAYARLAR

Bilgisayardan, PC, Kişisel Bilgisayar, IBM-uyumlu bilgisayar diye söz edildiğini, kimi zaman 386,486, Pentium adlarıyla
adlandırıldığını duymuş olmalısınız. Biraz daha ileri giderek, ISA, EISA, PCI bilgisayarlardan da söz edildiğine rastlamışsınızdır.
Biraz daha teknik konulara meraklı olanlar, AT, XT, Ps/2 gibi terimlere de aşina olmalılar. 1980′lerden bu yana kişisel bilgisayarları
ya ana kartının genel mimarisi, ya da ana işlemcinin modeline göre türlere ayırmak gelenek oldu. Şimdi PC dünyasına biraz daha
yakından bakabiliriz:

IBM-PC

Bilgisayar çılgınlığını başlatan bu cihaz, 1981 yılında piyasaya sürüldüğünde, hangi tür mağazalarda satılabileceği bile belli değildi.
İki adet 5.25 inçlik floppy disket sürücüsü olan IBM PC’nin sabit diski yoktu. Ana işlemcisi Intel 8086 idi; beş adet kart yuvası vardı.
Bir süre sonra IBM bu modele sabit disk koydu; ama RAM çipi denilen bilgisayarın hafızasını oluşturan çipi alakartla birleşik olduğu
için arttırılması mümkün değildi. Elinizde böyle bir antika bilgisayar varsa, yenilemek güncelleştirmekten vazgeçin; olduğu gibi
saklayın. Bir süre sonra antikacılara ya da bilgisayar -teknoloji  müzelerine satabilirsiniz.

IBM XT

IBM firmasının 10 megabyte sabit disk koyduğu ilk kişisel bilgisayarı olan XT’nin CPU’su da ilk PC’ye göre daha hızlı Intel
8088′di. Kart yuvası sayısı 8′e çıkartılmıştı. 8-bit tabir edilen standartta kart kabul eden bu bilgisayarın da bugün layık olduğu tek yer
müze!

IBM AT

1985′te piyasaya sürülen ve bugünkü şekliyle PC’nin gerçek büyükannesi olan AT, Intel 80286 CPU üzerine inşa edilmişti. Orijinal
PC’ye göre beş kere daha hızlıydı ve 16-bit standardında kart kabul ediyordu. IBM firması, bu bilgisayarla, ISA denen ana kart
mimarisini bütün endüstrinin yararlanabileceği şekilde kullanıma açtı. ISA bütün bilgisayar endüstrisi için standart mimari anlamına
geliyordu; nitekim öyle de oldu. Bir anda yüzlerce şirket, AT ile uyumlu cihazlar imal etmeye başladı. Modemlerin, tarayıcı ve diğer
harici cihazların bilgisayara bağlanmasında kullanılan ara-birim kartlarının bir anda mağazaları doldurması, bu standardın gerçekten
bütün endüstri tarafından kabul edilmesiyle mümkün oldu. Ancak AT bilgisayarların ana kart hızı bugünkülere oranla son derece
düşük olduğu için böyle bir bilgisayarın yeni kartlarla güncelleştirilmesi, yeni kartlara verilecek paranın çöpe atılması olur. IBM-AT
bilgisayarın ana kart büyüklüğü, günümüzdeki modern kartlarla aynı olduğuna göre, kasasının boş kutu olarak değerlendirilip,
içindeki herşeyi değiştirmek mümkündür. Ancak orijinal AT’nin güç birimine ayırdığı yer çok küçük olduğu için, yenilemek için
göstereceğiniz zahmet, boş kutu masrafından sağlayacağınız tasarrufa değmeyecektir.

PCjr ve PS/2

ISA standardının kabulü ile IBM dışındaki firmaların IBM-uyumlu denilen bilgisayar imalatı da hızlandı. IBM’in ilk AT
bilgisayarları oldukça pahalı idi. Diğer firmaların IBM-uyumlu bilgisayarları ise çok daha ucuzdu. IBM, 1986 ve 1987 yıllarında
çıkarttığı PCjr modeli ile diğer firmalara kaptırmaya başladığı ev-bilgisayarı pazarını geri almaya çalıştı. PS/2 ise, IBM başka
firmalar tarafından benzerinin yapılmasına izin vermediği bir mimari ile yapılıyordu. IBM bu mimariye MCA (Micro Channel
mimarisi) adını veriyordu. ISA’dan farklı, günümüzdeki Tak-Çalıştır türü kartlar gibi, MCA bilgisayarları için yapılacak kartların
ayarlarının kullanıcı tarafından değil, bilgisayar tarafından otomatik yapılacak olmasıydı. Ne var ki, bu strateji tutmadı. PCjr, çok az
yetenekli oluşu; PS/2 ise herhangi bir mağazadan satın alınabilecek ISA kartları kabul etmediği ve MCA kartları diğerlerine oranla
üç-dört kat daha pahalı olduğu için PS/2 bilgisayarları birkaç kişi ve firmanın antikaları arasında yer aldı. IBM, daha sonra fazla
duyurmadan, PS/2 bilgisayarların ISA modellerini de çıkarttı. Eğer böyle bir bilgisayara sahipseniz, anakart yeri yeni anakartları
alacağı ve güç birimine ayrılan köşe oldukça geniş olduğu için her şeyi yenilemek şartıyla, boş kutusu olarak kullanabilirsiniz. Ancak
dökme-metal şasesi yüzünden yerinden kaldırması zor olan PS/2, kullanıcıya hayatı bayağı zorlaştırabilir.

386, 486 ve PENTIUM

Ve geldik günümüzün modern bilgisayarlarına. 1987′den itibaren Intel firması her iki yılda bir ana-işlem çipini daha hızlı ve daha çok
işlem yapabilen modellerle geliştirmeye başladı. 486′yı 586 izledi. Bu sırada diğer firmalarda CPU üretmeye ve kendi çiplerine Intel-
benzeri isimler vermeye başlamışlardı. Intel firması, rakamdan oluşan marka ve mamul adlarının telif hakkını korumanın güç, hatta
imkansız olduğunu acı şekilde öğrenince, 586 çipine “beş kelimesinin Latincesinden (Penta) türetme Pentium adını verdi. (Pentium
adı o kadar tuttu ki, Intel 686 ve 786 olması gereken çiplerine Pentium II ve Pentium III adını verdi.)İntel Ailesinin Gelişimi

Intel firmasının 386 çipi ile geliştirdiği bilgi işlem yöntemi, daha sonraki bütün çiplerinde aynen uygulanmıştır.Bir başka deyişle 486
ve Pentium çipleri sadece daha gelişmiş 386′dır. Bugün sadece “386-çipi” diye adlandırılan ISA mimarisinde inşa edilmiş
bilgisayarlar, hafıza ve sabit disk alanına göre modern işletim sistemlerinin bir sürümü ile çalışırlar. Bu tür bilgisayarlarda CPU,
RAM ve Sabit Disk imkanlarına göre Windows 3.1, Windows 3.11, Windows 95…2000,Windows NT işletim sistemini görebilirsiniz.
“Açık sistem” veya GNU gurubu denilen işletim sistemleri (Linux gibi) 386-tipi bilgisayarlarda yeni Windows sürümlerine göre daha
rahat çalışır.

Intel 386 veya Intel 486 (ve bunların dengi olan AMD ve Cyrix çipleri) bulunan bilgisayarlar, ISA ve bunun geliştirilmişi olan EISA
mimariye sahiptir; yani çarşıdan alacağınız herhangi bir ara-birim kartını takabilirsiniz. Fakat Intel, ISA’nın ve EISA’nın en büyük
zorluğu olan, takılan kartın ince ayarlarının kullanıcı tarafından yapılması zorunluluğunu ortadan kaldıran ve adına kısaca PCI dediği
yeni bilgisayar mimarisi geliştirdi. PCI mimarisinin en büyük özelliği bu mimariye uygun kartlar katıldığında kartın bilgisayarla
uyumlu hale getirilmesi için hiçbir ayarının yapılması zorunluluğu (ve çoğu zaman imkanı) olmamasıdır. Bu tür bir kartı ISA ve
EISA bilgisayara takamazsınız, ama PCI mimarisindeki ana kartlarda genellikle birkaç ISA, hatta EISA kart yuvası bulunabilir.

Çeşitli ana kart firmaları, 386 çipinden CPU’yu takılıp çıkartılabilen tarzda yapıyorlar. Ayrıca 386-tipi ile bilgisayarın hafıza
çiplerinin de değiştirilmesi ve artırılması mümkün hale geldi. Bu tür bir ana karta sahipseniz, büyük bir ihtimalle bilgisayarınızın
CPU, RAM ve benzeri birçok unsurunu yenileyebilirsiniz.
Intel Firması 1968 yılında hafıza tüm devreleri yapmak üzere kuruldu. Üretecekleri bir hesap makinesi için CPU tüm devresi isteyen,
hesap makinesi üreten bir firmanın talebi; ve yine üretecekleri bir terminal için yine özel bir tüm devre isteyen, diğer bir firmanın
isteklerini karşılamak için, Intel firması 4004 (1971) ve 8008 (1972) CPU’larını yapmıştır.

Mikroişlemciler ve mikrobilgisayarların sınıflandırılmasında en temel bir ölçü, mikroişlemcinin tümdevre-üzerinde işlem yaptığı en
uzun verinin bit sayısı, yani kelime uzunluğudur (word length). 4-bit işlemci olan 4004 ve 8-bit işlemci olan 8008′den başlayarak,
mikroişlemciler ve mikrobilgisayarlar için, 4-bit, 8-bit, 16-bit, 32-bit, 64-bit gibi veri uzunluk standartları doğmuştur.

Intel, bu ilk müşterilerden başkasının, 4004 ve 8008 tüm devrelerine ilgi göstereceklerini tahmin etmediği için, üretim hattını düşük
kapasitede tutmuştu. Fakat tahminlerinin aksine, bu tüm devrelere çok büyük bir ilgi oldu. Bunun sonucu ve aynı zamanda 8008′in
16K’lık hafıza limitini aşmak amacıyla, Intel firması 1974 yılında genel-amaçlı 8080 CPU’sunu üretti. Birden bu tüm devreye büyük
bir talep oldu ve kısa bir süre içinde 8080, 8-bit mikroişlemci endüstri standardı oldu. Intel, iki yıl sonra 1976′da, gelişmiş bir 8080
işlemcisi olan 8085′i piyasaya sürdü.

Intel 1978 yılında ilk 16-bit mikroişlemci olan 8086′yı üretti. 8086 daha önceki 8080/8085 ürününe bazı yönlerle benzemesine
karşın, iki işlemci ailesi birbiri ile uyumlu değildi. Bir yıl sonra 1979′da üretilen, 8086′nın 8-bit veri yoluna sahip sürümü olan 8088,
1981 yılında üretilen IBM PC mikrobilgisayarlarının ilk işlemcisi olmuştur. Kısa sürede endüstrinin 16-bit mikroişlemci standardı
olan 8086/8088, günümüze kadar uzanan pek çok değişik ürünüyle , x86 ailesi diye adlandırılan mikroişlemci ailesinin çekirdeği
(core) oldu.
Nota yazım programları

NoteWorthy Composer

(NWC), NoteWorthy Software tarafından yapılan tescilli bir skor yazarı uygulamasıdır. Bu bir grafik puanı editörü, Microsoft
Windows (gelen bilgisayarlara Windows 95 için Windows 10'a) ve aynı zamanda altında bilgisayarlarda çalışır. Linux ileŞarap.
NWC'nin 1. Sürümü Ekim 1994'te ve Sürüm 2 Eylül 2008'de yayınlandı.

NWC, notalar oluşturmak için tasarlanmıştır , ancak MIDI ve Karaoke dosyalarını içe ve dışa aktarabilir ve grafiksel WMF'leri
dışa aktarabilir . Kullanıcı arayüzü klavye veya fare ya çalışır. Görsel sonuçlar anında ve sesli sonuçlar her an duyulabilir. Notlar,
yapılandırıldığında bir MIDI cihazında çalınarak da girilebilir. Versiyon 2'de notalar girildikçe duyulabilir.
İkili NWC dosya formatı belgelenmemiştir ve onu daha popüler formatlara dönüştürme imkanları daha az sınırlıdır. Bununla
birlikte, bu dosya biçimini ayrıştırıp dönüştürebilen birkaç açık kaynak kitaplığı vardır. NWC'nin 2. Sürümü, NWCTXT adlı dosya
biçiminin metinsel bir temsilini sundu. Bu,LilyPond dahil olmak üzere diğer birçok formata daha kolay dönüştürmeye izin verdi.
Kullanıcı arayüzünün bir özelliği, düzenleme sırasında gösterimin gösterilmesidir. Her personel, diğer yazılımlarda olduğu gibi,
ekrana sarılmadan soldan sağa doğru doğrusal olarak ilerler. Personel sistemleri, sayfa düzeni sırasında kenar boşluklarına
uyacak şekilde görsel olarak bölünür, bu da parçaların ve puanların düzenlenebildiği "baskı zamanında" birçok olasılığa izin
verir.Daha eski donanımlarda bu , diğer düzenleyicilerin WYSIWYG davranışına göre performans avantajları sunar çünkü
özellikle büyük puanların gerekli oluşturulmasını en aza indirir. 2.51 sürümünden bu yana sayfa düzeninde yapılan ayarlamalar
için baskı önizlemesi mevcuttur.

Program, Sibelius veya Finale gibi daha pahalı senaryo yazma yazılımlarının daha gelişmiş gravür, grafik karmaşıklığı, oynatma
ve yayınlama yeteneklerinden yoksundur. Ücretsiz bir izleyici mevcuttur. Aksi takdirde tamamen işlevsel olan demo sürümü ,
dosya adı başına 10 kaydetme sınırı uygular, yazdırılan her sayfaya küçük bir altbilgi ekler ve yazdırılan her puanla bir kayıt
formu yazdırır. Demo programının yanı sıra, Winamp için indirilebilir bir eklenti , Winamp'ın NWC'den dosyaları oynatmasına izin
verir. Ücretsiz bir izleyicinin mevcudiyeti nedeniyle, Kayda değer, büyük ilahi veritabanı Hymnary.org tarafından standart
puan dağıtım formatı olarak benimsenmiştir .NoteWorthy Scriptorium'da, kullanıcılar tarafından katkıda bulunulan "resmi
olmayan" besteler ve yardımcı dosyalar kataloğu mevcuttur. 2017'den beri NoteWorthy Composer için yeni yazılım yayınları veya
güncellemeleri ya da 2015'ten beri resmi NoteWorthy Composer blogunda güncellemeler yapılmadı.

Finale

MakeMusic tarafından Microsoft Windows ve macOS için geliştirilmiş ve piyasaya sürülen tescilli bir müzik notasyonu yazılımıdır.
Finale, müzik notasyonu yazılımı için endüstri standartlarından biri olarak kabul edilmiştir.

Finale,besteciler,şarkı yazarları, transkriptörler ve aranjörler tarafından , Tüm bir grubun (örneğin,orkestra,konser grubu,büyük


grup , eğitim toplulukları, vb.) için notalar ve bireysel müzisyenler için parçalar dahil olmak üzere notalar oluşturmak için
kullanılır.

MakeMusic ayrıca, ana programın tüm özelliklerini içermeyen Finale'nin daha ucuz birkaç sürümünü de sunar. Bunlar arasında
PrintMusic ve yalnızca ilkel düzenleme ve oynatmaya izin veren ücretsiz bir program olan Finale Notepad bulunur. Durdurulan
sürümler arasında Finale Guitar, Notepad Plus, Allegro, SongWriter ve ücretsiz Finale Reader bulunur.
İşlevsellik
Finale aletleri birden hiyerarşik olarak organize paletleri halinde düzenlenir ve karşılık gelen aracı eklemek veya düzenlemek için
skor elemanının herhangi bir sınıf, (örneğin, Akıllı Şekil aracı üretmek için ve düzenleme seçilmelidir tril hatları ve dinamiği
"toka" (diye adlandırılan çünkü semboller saç tokasına benziyor); Bireysel çıtaların parametrelerini eklemek ve düzenlemek için
Personel aracı). Bu araçların yanı sıra, aynı personel üzerinde birden fazla kontrpuan sesi düzenlemek amacıyla herhangi bir
personele girilebilen üst üste binmiş dört adede kadar müzik katmanını görüntülemek veya gizlemek için ek kontroller
mevcuttur. Finale'nin araçlarının birçoğu, Yardım menüsünün hemen solunda, yalnızca o belirli araç seçildiğinde kullanılabilen
ilişkili bir menü sağlar. Bu nedenle, Finale'nin çalışması, Adobe Photoshop ile en azından bazı yüzey benzerlikleri taşır.Ekranda
Finale, skorun çeşitli öğelerini görsel bir yardım olarak renk kodlaması yeteneği sağlar; çıktıda tüm puan öğeleri siyahtır (renkli
çıktı açıkça seçilmediği sürece). Karşılık gelen araç seçiliyken, bir puandaki her nesne kümesinin ince ayarı, tıklatarak ve
sürükleyerek veya bir iletişim kutusuna ölçümler girerek mümkündür. Anahtar ve zaman imzalarını düzenlemek veya diğer
kullanımların yanı sıra transpoze etmek için büyük ölçü bölgeleri seçmek için daha genelleştirilmiş bir seçim aracı da
mevcuttur. Bu araç aynı zamanda, birkaç puan nesnesi sınıfını doğrudan yeniden konumlandırma yeteneği sağlar ve yazılımın
daha yeni sürümleri, bu araç aracılığıyla kapsamlı bağlamsal menüler uygulamaktadır.
Finale, doğru ışınlama, gövde yönü, çoklu ritmik değerlerin dikey hizalanması ve nota başlarını akorlara yerleştirmek için
belirlenmiş kurallar gibi birçok temel armoni ve müzik notasyonu kurallarını otomatik olarak yönetir.Diğer durumlarda, dikkatli bir
şekilde önceden kullanıcı özelleştirmesi yapılmadan, program, özellikle bir MIDI klavyesinden oluşturulan yeni girilen verilerin
uyumlu yazım alanında , geçerli anahtar imzasına uyarak iyi tahminler olarak tanımlanabilecek tahminler yapar.Bir
parçada ikincil baskınlar kullanıldığında enharmonik perdeyi hecelemek için yeterince "akıllı"dır.
Batı tonal müziğinin çoğunluğu için Finale, tonik ve baskın tuşların akorları için doğru yazımları doğru seçer, ancak müzik tonikten
daha uzaktaki tonal bölgelere gittiğinde, Finale, akorları normal olarak ele alarak enharmonik "yazım" hataları yapma
eğilimindedir. eğer bir şekilde tonik anahtarına aitlerse. Standart olmayan bir anahtar kullanırken uzmanlar, kullanıcının Tercihler
menüsünden erişilebilen bir iletişim kutusunu kullanarak "kromatik ölçekte her adım için bir yazım atamasını" önerdi.

Sibelius
Sibelius Software Limited (şimdi Avid Technology'nin bir parçası)tarafından geliştirilen ve yayınlanan bir puan
yazarı programıdır . Dünyanın en çok satan müzik notasyon programıdır. Müzik notaları oluşturmanın, düzenlemenin ve
yazdırmanın ötesinde, Sibelius müziği örneklenmiş veya sentezlenmiş sesleri kullanarak da çalabilir . Basılı puanlar üretir ve
ayrıca başkalarının erişmesi için bunları İnternet üzerinden yayınlayabilir . Sibelius'un daha az gelişmiş sürümleri ve yazılım
için çeşitli eklentiler daha düşük fiyatlarla piyasaya sürüldü.
Adını Fin besteci Jean Sibelius'tan alan şirket, Nisan 1993'te ikiz kardeşler Ben ve Jonathan Finn tarafından yarattıkları isimsiz
müzik notasyon programını pazarlamak için kuruldu. [1] Özellikle eğitim için çeşitli diğer müzik yazılım ürünlerini geliştirmeye ve
dağıtmaya devam etti. Sibelius Software, Cambridge ve ardından Londra'daki merkez ofisine ek olarak, ABD, Avustralya ve
Japonya'da ofisler açtı ve dünya çapında birçok ülkede distribütör ve bayileri oldu. Şirket , 2005
yılında Kraliçe'nin Yenilikçilik Ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandı .

Ağustos 2006'da şirket, dijital ses iş istasyonu Pro Tools'u da üreten Digidesign bölümünün bir parçası olmak


üzere Avid tarafından satın alındı .Temmuz 2012'de Avid, Facebook ve başka yerlerdeki yoğun protestolara rağmen tüketici
işletmelerini elden çıkarma, Sibelius Londra ofisini kapatma ve orijinal geliştirme ekibini kaldırma planlarını duyurdu. Avid daha
sonra Sibelius'un geliştirilmesine devam etmek için bazı yeni programcıları işe aldı ve Steinberg eski Sibelius ekibinin çoğunu
rakip bir yazılım olan Dorico'yu oluşturmak için işe aldı

Cakewalk Sonar
Cakewalk tarafından geliştirilen, MIDI ve ses dosyalarının düzenlenmesi dijital olarak işlenmesi ve kaydedilmesine olanak veren
bir yazılımdır. Son sürümü olan 6.0 2006 yılının Ekim ayında piyasaya sürüldü.
Sonar, daha önceleri uzmanlık gerektiren, pahalı cihazların yaptığı birçok fonksiyonu yerine getirebilen bir yazılım olup dijital ses
istasyonlarına (Digital Audio Workstation -DAW) bir örnektir. Ses kayıtları halen bazı özel kayıt cihazları gerektirmekle birlikte,
Sonar gibi programların kullanıldığı bilgisayarlar günümüzde müzik stüdyolarının kalbi olarak görülmektedir.

KAYNAKÇA Hazırlayan Cansu Tanrıverdi


Bilgiustam.com

Wikipedia.org

You might also like