You are on page 1of 16

Kendi Tılsımını Yaratmak

Her insan fark etse de fark etmese de hayatta tekamül eder. Ama ruhsal
konularla ilgilenen bir insanın en büyük avantajı tekamülünü hızlandırabilme
olanağıdır. Bu çalışma bilhassa bilinçaltımız ile evren arasındaki iletişimi
sağlar; bu süreçte ruhsal enerjimiz artar, aura güçlenir amacımıza göre
enerjiyi yönlendirmeyi öğreniriz. Bu yüzden mistik sembollerle, reikiyle, tai
chi veya çigong gibi enerji yükseltme çalışmalarına ihtiyaç duyarız.

Kendi Tılsımınızı Nasıl Yaratacaksınız?


Daha önceki yazıda sembolizmin dilini üç ana başlıkta inceleyebileceğimizden
bahsetmiştik. İlk olarak Antik Mu döneminden kalan inisiyatik öğrenim için
aktarılan ezoterik semboller (Bkz. Kutsal Sembollerin İşleyişi: Ezoterik
Semboller ve İnisiyatik Öğretim), ikinci olarak bilinçaltı-bilinç ile evren
arasındaki (enerjisel) iletişimi sağlayan sonradan oluşturulan semboller ve
evrenin tabiri caizse programlamasında kodlanmış olan evrensel enerjilere
bağlı semboller. Burada ezoterik semboller dışındaki diğer semboller, enerjisel
çalışmalarda kullanılan mistik sembollerdir.

“Evrensel” semboller ile “oluşturulmuş” semboller arasında temel farklar


vardır. Öncelikle evrensel semboller evrenin varoluşunda kullanılmış kodlar
gibidir. Her daim vardırlar ve evrene bağlıdırlar. Haliyle bunlar sırlar içeren
enerji anahtarlardır. Oluşturulmuş semboller ise kişinin veya bir grubun
oluşturup, düzenli meditasyonlarla güçlendirdikleri, bilinçaltı için dizayn
edilmiş anahtarlardır. Bu sembole odaklanıldığında veya bu sembol
kullanıldığında, bilinçaltındaki kodlanmış enerji açığa çıkar.

Örneğin parayı sembolize eden bir sembol oluşturduğunuzu varsayalım.


(Diğer bir tabirle tılsım) Bu sembol üzerine odaklanıp para ve sembol arasında
bir bağlantı oluşturduğunuzda, bu sembolizmin dili bilinçaltınıza kodlanır.
Zamanla sembolü sadece görmeniz (imajine ederek çizmeniz) veya onu bir
çalışmada kullanmanız direk bilinçaltında “paranın geleceği” fikrini uyandırır
ve bu enerjisel niyete odaklanmaya şartlanırsınız. Böylelikle oluşturulan
sembolü kullandığınız anda etrafa ve evrene bereket enerjisi yaymaya
başlarsınız. Bu sayede bilinçaltı, bu sembol aracılığıyla evrene maddi bereketi
arttırma isteği mesajını gönderir.

Bunun yanı sıra bilinçaltınızdan kopan sembolün taşıdığı “enerji” sizin kendi iç
dünyanızdaki enerjiyle uyumludur. Bu yüzden görsel imajinasyon dışında
bunu bir kağıda çizip yanınızda taşımanızda, kendi enerji alanınızda rezonans
yaratarak, istenen enerjiyi yaymanıza olanak sağlayacaktır.

Tabi ki sonradan oluşturulan sembolün bilinçaltı ve evren arasında gerekli


bağlantıyı sağlaması uzun süren disiplin gerektirmektedir. Yine de eskiden
beri kullanılagelen bazı sembol (tılsım) oluşturma yöntemleri vardır.
Sembolün İşleyişinde Bilinçaltının Önemi
Bazı Jung’cı felsefeler tüm spiritüel deneyimleri bilinçaltına yorar. Ama burada
tam olarak buna katılmamız mümkün değildir. Bilinçaltı, ruhsal gelişim
açısından önemli bir araç olmasına rağmen spiritüel büyümede zamanla
bilinçaltı devre dışı kalır. Başlarda bilinçaltına ulaşmak için yapılan
çalışmalara, evrenle iletişimi daha kolay sağlamak ve bilinçaltını arındırarak
bilinci daha özgür kılmak için yoğunluk verilir.

Ama bilinçaltı sadece beyin ile ruh arasındaki bir iletişim noktasıdır. Evrensel
düzey bilinçaltımızdan bağımsızdır. Daha yüksek titreşimli bedensiz formlarla
iletişime geçtiğinizde (bilgeler, melekler, erenler veya eskiler bu formlara
tanrılar tanrıçalar demişlerdir), bu formların sizin bilinçaltınızdaki terimleri
kullandığını fark edersiniz. Karşınızda, ruhsal olarak farklı bir enerji
boyutunda var olduğuna emin olduğunuz kozmik bir varlık olduğunu bilirsiniz,
ama o sizinle iletişime geçmek için tabiri caizse sizin işletim sisteminizi
kullanır. Yani bilinçaltınızı…

Eğer bilinçaltınızda var olmayan bir gerçekliği kelimelerle anlatmaya çalışırsa


bu sizin tarafınızdan zaten “duyulamayacaktır”. Bu noktada özdeki realite
bilgisini size aktarmak için bu yüksek titreşimli bilge varlıklar, bilgiyi ruha
fısıldar. Bu fısıldama kendini görsel imajlar şeklinde gösterir ve kısa bir süre
sonra bilinçaltının evreni genişleyerek, bu bilgiyi de hazmedecek hale gelir.
Aynı midenin büyümesi gibi, bilinçaltındaki bilgi haznesi de bu şekilde tabiri
caizse görsel eğitimlerle esner. Bilge varlıkların yardımı olmaksızın bu
esneme, işte bahsettiğimiz “oluşturulmuş” sembollerle gerçekleştirilir. En
nihayetinde sizin bilinçaltı kelimelerinizle tekrar olayı özetleyerek bu bilgeliği
idrak etmenizi sağlar. Buna da spiritüalizmde farkındalığın gelişmesi
deriz. Yani bir şeyi “fark edebilme” yetisi…

Burada bilinçaltı sadece bir araçtır. Beyin ve ruh arasında bir iletişim olması
bedensel olarak şarttır. Bu noktada bilinçaltı devreye girerek ruhun
tesirlerinin bilinçli düşünceye aktarılmasını sağlar. Aynı şekilde bilinçte
bilinçaltını etkiler (Böylelikle bilincin tesirlerini ruhunuzun tesirlerine
aktarabilirsiniz) Ruh ve bilinç arasındaki iletişim güçlendikçe bilinçaltı faktörü
ortadan kalkmaya başlar. Bilinçaltı faktörü tamamen ortadan kalktığında artık
bilinciniz tamamen ruhun tesiri altına girer, ki buna “aydınlanma” denir. Aynı
şey bilinçaltından evrene sinyal gönderme içinde geçerlidir. Burada da
bilinçaltına yüklenen semboller kullanılarak evrenle iletişim sağlanır ve bu da
enerjileri tezahür ettirme olanağı sağlar.

Bilinçaltına bu sembolizmi bilinç ile yükleriz ve böylece bilinç-bilinçaltı-sembol


arasında ciddi bir enerji ağı oluşur.
Pavlov’un Köpeği

Bu bahsettiğimiz sembollerin kullanımına dair işleyişi anlamak için meşhur


deneylerden biri olan Pavlov’un Köpeği deneyini inceleyebiliriz. Bu çalışma
bize bilinçaltının etkisini fiziksel düzeyde çok güzel açıklar. Deneyi incelerken
aynı prensiplerin enerjisel bazda da var olduğunu unutmamamız önemlidir.
Bu sayede aslında bilinçaltı sembollerin işleyişini daha iyi kavrayabiliriz.

İvan Pavlov, 1849 yılında doğmuş ve 1936 yılında vefat etmiş önemli bir bilim
adamıdır. Fizyolog, psikolog ve hekim olması, deneylerini çoklu bir bakış
açısıyla yorumlamasını sağlamıştır. Meşhur deneyini köpekler üzerinde
yapmıştır. Pavlov’un yaptığı bu deneylere “klasik koşullanma” adı verilir.
Köpeklerin, öncelikle zil çalarak tepkilerini ölçer. İlk olarak köpeklerin bu zil
sesine tepki vermediklerini not eder. Ardından köpeklere et verir ve bu eti
verdiği sırada zil çalar. Bunu çeşitli şekillerde tekrarlar. Her et verdiğinde zili
çalarak, köpeğin bilinçaltında bir “koşullanma” meydana getirir. Yeterli deney
süresi sonunda, köpeğe et vermeksizin zili çaldığında köpekteki hormonların
kendiliğinden çalıştığını ve sanki et gelecekmiş gibi salyalarının aktığını görür.
Yani köpek üzerinde şartlı bir refleks oluşturmuştur. Burada refleks, yemek
yeme isteği ve buna bağlı olarak salya salınımı, şartlandırılan olgu ise zil
sesidir. Zil sesi duyulduğu anda bilinçaltı koşullanmadan dolayı yemek
geleceği yanılgısına düşer ve buna bağlı olarak bedensel hormonlar aktif hale
gelerek köpeğin salyasının akmasına neden olur.

Sonradan oluşturulan sembollerde de benzer bir mantık vardır. Ama bizim


burada şartlandırarak harekete geçirdiğimiz refleksler, hormonsal ve fiziksel
düzeyde değil, zihinsel ve ruhsal düzeydedir. Bu şartlandırmayı da ses veya
hareketle değil görsel imajla yapmaktayız.
Kendi tılsımınızı nasıl yaratacaksınız?
Arapçada tılsım, literatürde talisman veya sigil (mühür) denen sembollerin
oluşturulmasına dair birçok yöntem vardır. Genel anlamda bunlar önceden var
olan sırlı tılsımlar (sembolik dilleri evrensel olan, çözülemeyen ama işe
yararlılığı olan semboller) ve sonradan oluşturulan tılsımlardır.

Bizim incelediğimiz sonradan oluşturulan sembolik tılsımların yapımı da


bilinçaltı ve sembolizm ile iç içedir. Burada üç tür tılsım (sembol) yapımından
bahsedeceğim. Bunlar sizin oluşturduğunuz ve enerji yükleyerek bilinçaltınızla
evren arasında iletişim kurmanızı sağlayacak dillerdir. Evrenin dili
sembolizmden çok iyi anlar çünkü bizler sembolik dili evrene aktarma
konusunda daha başarılıyızdır. Bu süreç üç aşamadan oluşur. Doğru ismi ve
kelimeyi bulma, tılsımı oluşturma ve tılsımı kutsama…

İlk yöntem en eski tılsım yapma yöntemlerinden biridir. Kelime yazılır,


tekrarlayan harfler veya isteğe göre bazı harfler çıkarılır. Ardından
birleştirilerek ve düzenlenerek isteğe göre bir tılsım yapılır. İkinci yöntem ise
gül-haç kardeşliğinin ve bazı batı tarzı majiyle uğraşan kardeşliklerin
kullandığı kabalistik yöntemdir. İkinci yöntemde bir diyagram kullanılır. Bu
diyagram üzerinden kelime yazılarak işaretlenir böylece tılsım çıkarılmış olur.
Bunlara daha çok sigil (mühür) denir. Çünkü birinci yöntem ile ikinci yöntem
arasında temel bir fark vardır.

Birinci yöntemde herhangi bir dileğinizi, isteğinizi bir cümlede özetleyerek


ortaya bir sembol çıkartırsınız. İkincisinde ise bir ismi sembol olarak çıkartıp
onu, o ismin mührü olarak varsayarsınız.

İkinci kabalistik yöntem vakti zamanında daha çok Allah’ın İbranice adlarının
ve çeşitli meleklerin mühürlerini oluşturmak için kullanılmıştır. Aynı
diyagrama benzer çalışmalar Havassta (İslam mistizmi ve dua-enerji ilimi) da
geçmektedir. Haliyle sadece kabalist çalışma yapanlar tarafından değil birçok
enerji çalışması yapan insan tarafından da kullanılagelen bir yöntem
olmuştur. Sigil yaratırken aynı zamanda kendi isminiz içinde bir sigil
oluşturabilirsiniz. Veya burada seçtiğiniz özel bir kelimenin mesela “bilgelik”
kelimesinin, bir sigilini yapabilirsiniz.

Üçüncü yöntem ise batıda “sihirli kare” olarak isimlendirilir. Havassta ise vefk
ilmi denir. Bu özellikle kabalada ve havassta bolca geçmektedir. Yöntemde
kelimenin sayısal karşılığı bulunur. Karşılık havassta ebced değerleri ile
hesaplanır. Ebced ilmine göre her Arapça harfin bir rakamsal karşılığı vardır.
İsimlerin harflerinin rakamsal karşılıklarının toplanması, isminizin ebced
değerini verir. Daha sonra bu sayıdan üretilen karede, sağdan sola, yukarıdan
aşağıya ve çapraz olarak sayıların toplamı, sizin hesapladığınız ebced değerini
verir.

Birinci Yöntem: Cümleden Tılsım (Sembol) Oluşturulması


1- Öncelikle kelimeyi yazın.

2- Tekrarlayan harfleri çıkarın, anlamını bozmayacak şekilde sesli harfleri


eksiltin.

3- Harfleri birer şekil olarak görün ve bundan içinizden geldiği gibi bir tılsım
oluşturun.

4- Bu tılsımı tek çizimlik hale getirin.

5- Tılsımınızı tamamlayın.

Bunu örnekle açıklamak daha rahat olacaktır (Örnek yabancı bir kaynaktan
alınmıştır);

“I will see a woman with pink hair” (Pembe saçlı bir kadın görmek istiyorum)
cümlesinin tılsımını çıkaracaksınız. Öncelikle bu örnekte kişi tekrarlayan ve
sesli harfleri atmış. Bu sizin tercihinize kalmış bir durumdur, normalde birkaç
sesli harf kalabilir. Bunları atınca elimizde şu harfler kalıyor: W L S M N T H P
KR
Bu şekilde devam ettirilerek tılsım sadeleştirebilir. Bir de Türkçe bir örneği
adım adım vermek gerekirse:

İkinci Yöntem: Kelimeden-İsimden Sigil Oluşturulması


Sigil oluşturma yöntemi kabalistik çalışmalarda sephirot denen kürelere
zihinsel seyahat yapmak için, ilahi isimlerin enerjilerini çekmek veya melekleri
davet etmek için çok kullanılırdı. Bu yöntemle üretilen sigiller rüyalarda
mesajlar almak, melek meditasyonlarında, enerji çalışmalarında veya astral
denemelerinde kullanılabilmektedir. Mesela Malkuth, yaşam ağacında
(evrenin kozmik diyagramı) bulunan kürenin isimlerinden biridir. (Sephirot
küreler demektir. Kabalizme göre evrenin 10 boyutu vardır. Her bir boyutu
küre olarak tasvir etmişlerdir.) Bu kürenin sigili çıkarılarak o küreye seyahat
yapılabileceği düşünülmektedir.

Bu sigil yöntemi hermetik çalışma disiplinin önemli bir kısmını oluşturur.


Yöntem oldukça basittir.

1- Aşağıdaki diyagramın bir çıktısını alın. Üzerine bir kağıt yerleştirin. (Ya da
paintte açın)

2- Kelimenin ilk harfi üzerinden hareket ederek dik bir şekilde ikinci harfe düz
çizgi çizin. (Paintte yapacaksanız çizgi butonu ile rahatça çizebilirsiniz).

3- İkinci harften üçüncü harfe de düz bir çizgi çizin. Tek tek bu çizgiyi son
harfe kadar devam ettirin.

4- İlk harfe başladığınız yere bir yuvarlak, son harfte biten noktaya da bir
çizgi çizin. Daire başladığınız noktayı, çizgi bitirdiğiniz noktayı temsil eder.
Böylece sigiliniz hazır. Aşağıda çizime dair bazı örnekleri inceleyebilrsiniz:

SOLDAKİ İNGİLİZCE SAĞDAKİ İSE İBRANİCE


Malkuth’un siğili

Başmelek Metatron’un siğili

Elohim isminin siğili


Yukarıdaki İngilizce ya da İbranice diyagramı kullanabilirsiniz. Metatron, baş
meleklerden biridir. Elohim ise İbranicede Allah’ın isimlerinden biridir.
İngilizce Happy (Mutlu) ve Friendship (arkadaşlık) kelimelerini incelersek
şöyle:

Arkadaşlık (friendship) siğili

Mutlu (happy) siğili

Happy okunurken “a” daha çok “ae” olarak telaffuz edildiği için “A(E)”
bölümüne gidilmiştir. Buna nazaran daha tok bir a okunsaydı A,O kısmına
gidecekti. (Bu diyagram İngilizce telaffuz baz alınarak yapılmıştır)

Üçüncü Yöntem: Sihirli Kare


Sihirli kare genel anlamda çeşitli bölümlere ayrılmış bir kareden oluşur. Bu
karedeki hanelerin soldan sağa, yukarıdan aşağı ve tam çapraz toplamları
aynı sayıyı verir. Perslerde, Hindularda, kabalada, Araplarda ve havassta
bolca sihirli karelere denk gelebilirsiniz. Eski korunma tılsımlarından, şifalı
muskalara kadar birçoğu sihirli kare yöntemiyle oluşturulmuştur.
Sihirli kare yaparken genel olarak yine bir cümle veya iki kelime birleştirilir.
Mesela havassta genellikle isminizin ebced değeri ile Allah’ın 99 isminden
birinin ebced değeri (Sayısal değeri) toplanır ve çıkan son sayısal değer sihirli
kareye dönüştürülür. Daha sonra sihirli karedeki sayıların yerine Arapça harf
karşılıkları yazılarak tılsım oluşturulur. Ardından tılsım üçgen şeklinde
katlanarak balmumuna batırılır ve deriye sarılarak muska oluşturulur. Bu
sırada muska o ebced değeri hesaplanan esmaül hüsnanın zikri ile enerji
yüklenir. Böylelikle vefk ilmine göre muska hazırlanmış olur. İslami havassta
buna vefk ilmi denir. Apayrı bir ilimdir ve tütsüsünden gezegen saatlerine ve
ay menazillerine kadar her şey tüm detayıyla hesaplanır. Kısacası oldukça
derin ve sırlı bir ilimdir. Bunun bir benzerini de kabalada görürüz.

Batıda ise sihirli kare bu kadar detaylı bir şekilde incelenmez. Genelde
İbranice veya Arapça ebced (sayısal) değerler yerine kullanılan Latin
alfabesinde A’ya 1 sayısı verilerek sırayla harfler numaralandırılır. En
nihayetinde isimdeki harflerin sayısal karşılıkları ve istenilen kelimenin de
benzer sayısal değeri toplanarak, sihirli kare oluşturulur. Batıda uygulanan
yöntem havas veya kabalada uygulanan yöntemin çok daha modern ve
basitleştirilmiş halidir. Tek tek gezegen saatleri yerine gezegen günleri
hesaplanır.

Sihirli Kare Yapımı


Ben burada 4lü basit sihirli kare yapımını anlatacağım. Detayını öğrenmek
isteyenler havass dalını araştırarak ve Bülent Kısa’nın Havassın Derinlikleri
kitabını edinerek inceleyebilirler.

1-Öncelikle isminizin Latin harflerine denk gelecek şekilde sayısal değerlerini


bulun. Mesela Efe isminden örnek vermek gerekirse;

A:1 B:2 C:3 Ç:4 D:5 E:6 F:7 …. Şeklinde gitmektedir.

E= 6 ve F=7 ise; E+F+E = 6+7+6 = 19 etmektedir. Örnek olarak kendime


şifa çalışması yapacağım sırada tesiri arttıracak bir sihirli kare yapmak
istedim. İsimle “Şifa” kelimesinin sayısal değerini toplamam gerekiyor. (“Efe
şifalanıyor.” Diye bir cümleyi de hesaplayabiliriz. Ama genelde isim ve kelime
kombinasyonu kullanılmaktadır.)

Ş+İ+F+A = 23+12+7+1 = 43

Şimdi Semra ve Şifa kelimelerinin sayısal değerini topluyorum; 19+43 = 62

62 benim son elde ettiğim sayı, bunu sihirli kareye dönüştüreceğim.

2- En çok kullanılanı 4×4 olduğu için dörtlük kare üzerinden anlamak daha
önemli. Karelere sayıların yerleştirilmesi belli bir sırayla olur. Sırasıyla
karelereyandaki gibi yazılacaktır.

———————-►

3- Şimdi hesapladığımız sayıdan 30 çıkarıp 4’e bölelim. Çıkan sonucu bir


arttırarak sıraya göre kareye yerleştireceğiz

62-30=32 32/4=8

8 sayısını yukarıdaki karedeki ilk sıraya yerleştiriyoruz. Sonra sırasıyla bir sayı
arttırarak karelere yerleştiriyoruz:
4- sayınız tam olarak dörde bölünmezse ve artık sayı kalırsa;

1 kalırsa; 13. Haneye

2 kalırsa; 9. Haneye

3 kalırsa; 5. Haneye 1 adet fazla yazılır. Örneğin 4 yazılacaksa gerekli haneye


5 yazılır ve daha sonra hane geçildikten sonra normal artırım yapılır.

Örneklemek gerekirse;

Sayımız 65 olsun; 65-30 = 35 Ardından 35 /4 bölümünden artık sayı “3”


kalıyor. Öyleyse aynı işlemi yapacağız (8 yazacağız) ama beşinci haneye bir
fazla yazacağız. Sonra yine bir arttırarak devam edeceğiz.
Batıda genelde kareler bu şekilde sayılarla bırakılır. Havass hesaplamalarında
daha sonra bu sayılar Arapçaya çevrilir. Mesela 62 karesindeki 15 sayısını
ayrıştırırsak; 10+5’ten oluşmaktadır. Öyleyse 10’a tekabül eden elif ve 5’e
tekabül eden he kelimeleri yan yana yazılarak, ilk kare harfe çevrilir. Batıda
ise bazen theban, enochian vb. gibi mistik harflere sayılar çevrilebilmektedir.

Dördüncü Yöntem: Serbest Sembolün Oluşturulması


Aslında bu bir yöntem sayılmaz. Yukarıda eskiden kullanılan kalıplar
üzerinden semboller oluşturduk. Bunların yanı sıra aslında en çok kullanılan
yöntem zihni serbest bırakarak istediğiniz şekilde sembol çizmenizdir. Bir
mum yakın, güzel bir tütsü eşliğinde hafif bir meditasyon yapın. Ardından
kalemi elinize alın gözlerinizi kapatın ve akışa bırakın. Gözünüzün önüne
gelen veya eliniz istediği şekilde bir sembol çizsin. Burada muhtemelen yeterli
meditatif konumu sağlarsanız bilinçaltınız otomatik olarak bir sembol
çizdirecektir.

Bunun yanı sıra bir diğer yöntemde yine meditatif konuma geçip rastgele
kâğıda bir şeyler karalamaktır. (Aynı çocukken yaptığımız gibi) Bu karalama
sonucunda, o çizgi kalabalığına odaklanın ve içerisinde bir sembol görmeye
odaklanın. Bilinçaltınız o karmaşa içerisinden bir şekli ayıracaktır. Onun
üstünden geçin ve böylece kendi sembolünüzü yaratmış olacaksınız.

Esasında mistik yolda ilerleyenler derin meditatif konumlarda çeşitli semboller


görebilirler. Bunlar yuvarlaklardan, üçgenlerden veya çeşitli şekillerden
oluşur. Görülenler evrensel semboller olabileceği gibi genelde bilinçaltı
sembolleridir. Bu sembollerin enerjisel işlevi sadece o kişi için geçerlidir. O
kişi dışında başka kimsede işe yararlılığı yoktur çünkü kişinin bilinçaltından,
meditasyon sırasında akan sembollerden biridir.

Sembolün çizimi

Sembollerin çeşitli kullanım şekilleri vardır. Ya elle havaya çizilerek ya da


zihnen odaklanılarak kullanılır. Bu kullanım şekli en basit kullanım
alanlarından biridir. Diğer bir yöntem ise kâğıda çizilmesidir. Burada papirüs
gibi doğal bir kâğıt veya kraft kağıdı gibi dayanıklı bir kağıt cinsi
kullanabilirsiniz. Kâğıda eskiden safran, misk ve mür gibi maddelerden oluşan
mürekkeplerle çizilirdi. Safran ile elde edilen mürekkep dışında meşe ağacının
yaprağından yapılan mürekkeplerde mevcuttur. Bu mürekkepleri yapmak
uğraştırıcı geliyorsa herhangi bir mürekkep kullanabilirsiniz. Bazı kimseler
kurşun kalemle çizmenin (kurşunun doğal olmasından dolayı) daha iyi
olduğunu düşünürler.

Elle havaya çizme ve kâğıda aktarma dışında bir diğer yöntem ise metal
üzerine kazıma yöntemidir. Özellikle eskiden gümüş ve altın metalleri,
enerjiyi en iyi taşıyan metaller olduğu için tercih edilirdi. Bunun dışında, kare
bir kaba kurşunu eritip döktükten sonra üzerine kazımakta, hem daha ucuz
hem daha basit olduğu için kullanılan yöntemlerden biriydi. Daha eski
geleneklerde ise taşlara veya ağaç kabuklarına, tahtalara kazımayı görüyoruz.

Sembolü nasıl kullanmak istediğiniz sizin tercihinizdir. Burada mesela bir


melek sigili çıkarıp kolye olarak takabilirsiniz. Veya kâğıda dilek için ilk
yöntemle sembolü çizip, cüzdanınızda taşıyabilirsiniz. Hatta dövmesini bile
yaptırabilirsiniz.

Sembolün (Tılsımın) Yüklenmesi ve Kutsanması


Burada sembolü oluşturmanız enerjisel olarak kullanırlılığı için yeterli değildir.
Aynı zamanda ona enerji yüklemeli ve onu kutsamalısınız. Kutsama ile
yükleme arasında temel fark vardır. Enerji yükleme, herhangi odaklanılmış
Spiritüel enerjinin o nesneye hapsedilmesidir. Kutsama ise, Spiritüel olarak
onun ne niyetle yapıldığının onaylanmasını kapsar. Kutsamada genelde
elementler kullanılır.

Sembolün Elementlerle Kutsanması


Sembolünüzü bir kâğıda çizdiyseniz veya metale yüklediyseniz bu aşama
önemlidir. Mümkünse bir çalışmayı doğada, mümkün değilse evinizde en çok
meditasyon yaptığınız odada gerçekleştirin. Küçük bir sunak oluşturun. Kuzey
tarafına toprağı sembolize edecek bir nesne (Mesela doğal kristal ya da bir
taş, doğadaysanız toprak yığını), doğuya havayı sembolize edecek (kuş tüyü,
tütsü), güneye ateşi sembolize edecek (mum), batıya ise suyu sembolize
edecek (kadeh, deniz kabuğu veya bir kapta su) nesneleri koyun. Benim
burada önerim, kuzeye taş, doğuya tütsü, güneye mum ve batıya bir kap su
koymanızdır.

Bu maddeleri koyduktan sonra bunların ortasına sembolünüzü alın. Zihninden


saat yönünde mavi renkli bir enerjiyle çember oluşturun. Siz ve maddeler
çemberin içinde kalacak. Çemberi oluşturduktan sonra ellerinizi havaya
kaldırın ve mavi pırıltılı bir enerjinin yarattığınız çemberden alanın içine
dolduğunu hissetin. Bu size huzur verecek bir enerjidir. Burada amaç bir
enerji alanı oluşturmaktır.
Şimdi yavaşça kuzeye dönün toprak elementini çağırın ve kahverengi bir
enerjinin çemberin kuzeyine geldiğini imgeleyin. Ardından doğuya dönün
(İlerleyiş saat yönünde) hava elementini çağırın rüzgârların estiğini hissedin
ve sarı renkli bir enerjinin doğudan geldiğini imgeleyin. Güneye dönün ve ateş
elementini çağırın derin alevleri ve sıcaklığı hissedin. Kırmızı renkli bir
enerjinin güneyden geldiğini imgeleyin. Ardından batıya dönün ve su
elementini çağırın suyun ferahlığını imgeleyin ve mavi bir enerjinin batıdan
geldiğini imgeleyin. Elementlerden çemberi tamamlamalarını isteyin. Böylece
bütün enerjiler birleşerek saat yönünde dönmeye başlasınlar. Bu hissiyatı
özümseyene kadar devam edin.

Sembolünüzü alın ve önce kuzeydeki taşa getirin “Toprak elementi, toprağın


yaşam gücü ve bereketi lütfen sembolümü kutsa” deyin. Ve kahverengi
enerjinin sembole aktığını imgeleyin. Ardından sembolünüzü tütsüye getirin
ve biraz tütsülerken “Hava elementi, havanın bilgeliği lütfen sembolümü
kutsa” deyin. Sarı bir enerjiyle tütsünün dumanıyla, enerji dolduğunu
imgeleyin. Ardından mum alevine getirin ve biraz alevin üzerinde tutun ve
“ateş elementi, ateşin aşkı ve engin duyguları lütfen sembolümü kutsa”
diyerek ateşle birlikte kırmızı renkli bir enerjinin sembolünüze dolduğunu
imgeleyin. Son olarak batıya koyduğunuz suya dönün ve “Su elementi, suyun
şifası ve akışkanlığı lütfen sembolümü kutsa” diyerek hafif su serpin, suyun
mavi enerjisiyle dolduğunu imgeleyin.

Buraya kadar elementlerle sembolü kutsamış oluyorsunuz. Elementleri


kullanmamızın sebebi, Dünya’nın döngüsünde dört elementin var olması ve
bu dört elementin beşinci element olan ruh enerjisini tamamlamasıdır. En eski
geleneklerden günümüze kadar elementler üzerine meditasyonlar ve
çalışmalar yapıla gelmiştir. Özellikle bu tür bilinçaltı sembolleri oluşturulurken
elementlerin bilincinden yararlanmak önemlidir.

Sembolün Yüklenmesi
Elementlerle kutsadıktan sonra, ellerinizi havaya kaldırın. Taç çakranızdan
içeri altın parıltılarla kaplı beyaz bir ışığın girdiğini imgeleyin. Işığı, taç
çakranızdan alın çakranıza oradan kalp çakranıza doğru indirin. Sonra tüm
enerjiyi kollarınızdan ellerinize doğru aktarın. Şimdi elleriniz altın parıltılı
beyaz bir ışıkla parlıyor.

Yavaşça parmaklarınızla sembole dokunun ve tüm bu ışığın sembole


dolduğunu imgeleyin. Artık kâğıdınız bu enerjiyle parlıyor. Şimdi kağıdı elinize
alıp sembole odaklanarak meditasyon yapın.

Eğer kağıda veya metale çizmediyseniz sadece zihinsel olarak kullanacaksanız


en az 7 en fazla 21 gün o sembol üzerine meditasyon yapmalısınız. O
sembole ve niyete odaklanarak sembole enerji yüklemesi yapmalısınız.
Niçin “Oluşturulmuş” Sembolleri Kullanıyoruz?
Her insan fark etse de fark etmese de hayatta tekamül eder. Ama ruhsal
konularla ilgilenen bir insanın en büyük avantajı tekamülünü hızlandırabilme
olanağıdır. Bu amaçla meditasyon, mantra, reiki gibi çeşitli enerji
disiplinleriyle Spiritüel enerjisini de arttırmaya çalışır. Haliyle sadece felsefe
yaparak veya kitap okuyarak tekamülü ve Spiritüel enerjimizi yükseltemeyiz.
Düzenli olarak meditasyon ve buna benzer çeşitli çalışmalar yaparak
maneviyatımızı, evrenle olan irtibatımızı güçlendirmek zorundayızdır.

Bu çalışma bilhassa bilinçaltımız ile evren arasındaki iletişimi sağlar bu


süreçte ruhsal enerjimiz artar, aura güçlenir amacımıza göre enerjiyi
yönlendirmeyi öğreniriz. Yeteri derecede enerjiyi yönlendirmeyi
öğrendiğimizde enerjilerin işleyişi dolayısıyla evrenin işleyişi hakkında bilgi
alırız. Bu pratiklerde tekamülümüzü hızlandıran önemli etkinlerdir.

İşte bu yüzden bu tür mistik sembollerle, reikiyle, tai chi veya çigong gibi
enerji yükseltme çalışmalarıyla içli dışlı olmamız şarttır. Enerji ilminde
derinleşmek Spiritüel yükselişte önemli bir aşamadır. Böylece asıl ruhsal
görevimizi hatırlamamızı da sağlar.

Düzenli enerji çalışmaları, düzenli bir Spiritüel yükselişi beraberinde getirir.


Bu da tekamülümüzü desteklemekle kalmaz aynı zamanda ilahi ışığı enerjisel
anlamda etrafa yaymamızı kolaylaştırır. Bu ışığı güçlendirir. Ruhun bilgeliğini
öğrenmemizi ve bu bilgeliği bütünün hayrına kullanma sanatını idrak
etmemizi sağlar.

Kaynaklar:

• Hermes Trismegistus – Tom Deliso (Rose Cross Sigil Creator)


• Havassın Derinlikleri – Bülent Kısa
• Modern Magick- Donald Michael Kraig
• Practical Sigil Magic – Frater U.D.
• The Complete Golden Dawn System of Magic – Israel Regardie

ALINTIDIR.

You might also like