You are on page 1of 2

1

Baç: güç kullanarak, zorla alınan O üzümden kızıl şarap yapılır,


para. O şaraptan içen olur pek serhoş;
Hora tepmek: ayaklarını yere Lisanını tutmaz, lâfa kapılır;
vurarak çok gürültü çıkarmak,
gürültü etmek. Ben de içtim, ne dedimse hepsi boş...
Cür'et: Yiğitlik, cesaret. Serhoş lâfı say da bakma sözüme,
Korkmayarak ileri atılmak. Afv et beni, dehşet verme gözüme!"
Deli Dumrul
Deli Dumrul, bir kurumuş derenin Ölüm Beyi dedi: "Behey divane,
Üzerinde köprü kurmuş beklerdi... Tanrı emir verdi, beni gönderdi...
Yakasından tutar gelip geçenin, Senin canın çıkmış, kalmış bana ne?
"Köprüden geç, köprü hakkı ver!" derdi. O istiyor, çünkü sana o verdi!"
Geçenlerden baç alırdı on akçe; Dumrul dedi: "Madem ister Yaradan,
Geçmeyenden sille, tokat, son akçe... O canımı alsın, sen çık aradan!

Bir gün köprü yamacında yurd kuran Dedi: "Tanrı'm, yücelerden yücesin,
Bir obadan geldi matem sesleri, Câhil seni gökte arar daima!
Sordu ne var? Dediler ki: "Kahraman Âlim ise bilmez nesin, nicesin?
Azrail'dir, aldı bizden bir eri" Gönlümdesin, karışmışsın kanıma;
Dumrul dedi "Bu Azrail kim ola? Nâ-mahremdir, vermem ona canımı,
Tepelerdim bir düşseydi bu yola!" Azrail'i çek, sen akıt kanımı"

Yaradan'a hoş gelmedi bu sözler, Bu sözlerden hoşlanarak Gök Tanrı,


Buyurdu: "Ey al kanatlı Azrail, Dedi: "Dumrul gençtir, başka birine
Git kendini o deliye bir göster, Devredelim hazırlanan mezarı;
Anlasın ki o seninle denk değil!" Bedel bulsun, öldür onun yerine!"
Deli Dumrul kırk yiğitle içerken Dumrul dedi: "Anam, babam ihtiyar,
Bir ses geldi: "Azrail'im işte ben!" Belki biri razı olur, iş uyar..."

Deli Dumrul birdenbire sarardı, Koştu önce babasının yanına


İçemeden düştü elden bardağı... Dedi : "Baba peşimdedir Azrail;
Kalbi hora tepti, gözü karardı; Benim için sen kıymazsan canına,
Azrail'e göstererek uzağı Bu gün canım alınacak, iyi bil,
Dedi: "Bizim ilde yeşil dağlar var, Gençlik hâli küfür çıktığı ağzımdan.
O dağlarda üzüm veren bağlar var; Kurtar beni sen bu kara yazımdan!"
2

Baba dedi, "Ey gözümün bebeği, Cihan şimdi onlar için bana dar..."
Her ne varsa malım sana vereyim;
Can pek tatlı, ister miyim ölmeği? Dumrul koştu, karısına anlattı
Bırak beni, muradıma ereyim, Olan işi; dedi: "Sakın ağlama,
Sana benden daha yakın anan var, Tanrı beni ölmek için yarattı,
Şefkat onun borcu, ona git yalvar!" Ona bağlan, bana ümit bağlama!
Oğullarım kalsın sana emanet,
Dumrul koştu anasının yanına, Senin işin şimdi sabır, metanet!"
Dedi: "Ana, peşimdedir Azrail,
Benim için sen kıymazsan canına, Kadın, yaşlı gözlerini göklere
Bugün canım alınacak, iyi bil! Çevirerek dedi: "Ulu Allah'ım,
Gençlik hâli küfür çıktı ağzımdan Ben isterim bedel olmak bu ere;
Kurtar beni sen bu kara yazımdan!'' Onun suçu olsun benim günahım!
Ben öleyim yıkılmasın obamız,
Ana dedi: "Ey bağçemin çiçeği, Çocuklarım desin vardır babamız!"
Her ne varsa malım sana vereyim!
Can pek tatlı, ister miyim ölmeyi? Tanrı dedi, hoşlanarak bu sözden:
Bırak beni muradıma ereyim! "Bağışladım seni bu merd kadına!...
Sana benden daha yakın baban var, Bu işlerden, Dumrul, öğüt al da sen,
Cür'et onun borcu, ona git yalvar!" Bir gerçekten köprü yaptır adına...
Herkes gelsin, geçsin coşkun ırmaktan,
Ölüm beyi dedi: "Artık çâresiz, Baç almadan sen de seyret uzaktan!...
Bırak beni, ipliğimi öreyim!"
Dumrul dedi: "Biraz mühlet veriniz,
Hasretlim var, gidip onu göreyim! Ziya GÖKALP
Genç bir karım, iki küçük oğlum var;

You might also like