You are on page 1of 2

KİRALIK KONAK ‘IN KUŞAK ÇATIŞMASI

NUR MİRA YAZICI1*

Öz

Kiralık Konak, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun 1920’de yayımlanan ilk romanıdır.


Yazar, bu eserinde, Naim Efendi konağını odağa alarak Tanzimat’tan sonra başlayan
modernleşme hareketinin Osmanlı toplumu ve ailesi üzerindeki etkilerini; gelenek- modern,
kuşaklararası çatışma, kültürel yozlaşma sorunlarını üç farklı kuşak üzerinden ele alır.
Abdülhamit dönemi nazırlarından olan Naim Efendi; temiz, titiz, dürüst bir Tanzimat
Efendisidir. Buna karşıt olarak Seniha, lüksü, parayı ve eğlenceyi sever. Seniha, romanda bu
sorunları ve kültürel kopuşu yansıtan en önemli figürlerden biridir. Bu çatışma, esas itibarıyla
Naim Efendi, damadı Servet Bey ve torunu Seniha olmak üzere üç kuşak arasında gerçekleşir.
Ancak en şiddetlisi Naim Efendi ile torunu arasındadır.

Anahtar kelimeler: Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Kiralık Konak

Giriş

Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun ilk romanı 1920’de basılan Kiralık Konak’tır. Bu


romanda işlenen ana tema, Batılılaşma etkileriyle birlikte Naim Efendi konağında yaşanan
kuşaklar arası çatışma ve fikir ayrılıklarıdır. Böylece Karaosmanoğlu Tanzimat romanında
sıkça işlenen Batılılaşmanın neden olduğu çözülme konusunu bir aile ve konağı merkeze
alarak işler. Romanda ele alınan konulardan biri de kuşaklar arası çatışmadır. Kitabın ana
karakteri olan Seniha; Batı hayranlığının bir Osmanlı ailesinde ve toplumda sebep olduğu
çözülmeyi, kuşaklar arasındaki kopuşları yansıtan ve alafranga kadın tiplemesini temsil eder.
Naim Efendi ile Seniha arasındaki kuşak çatışmasını kitapta da sıkça görürüz.

Kiralık Konaktaki Kuşaklar Arası Çatışma

Naim Efendi, damadı Servet Bey, kızı Sekine Hanım ve torunları Seniha ve Cemil
aynı konak içinde yaşayan bireylerdir.

Evin içinde birinci neslin temsilcisi olan Naim Efendi, yıkılıp giden Osmanlı
İmparatorluğu’nun temsilcisi ve torunlarına düşkün bir dededir. Abdülhamit dönemi
nazırlarından olan Naim Efendi; temiz, titiz, dürüst bir Tanzimat Efendisi olmakla beraber
roman kahramanlarının da en yaşlı kişisidir. Gelenek ve göreneklere de son derece bağlıdır.
Birinci neslin temsilcisi olan Naim Efendi, “babasından kalmış serveti gençliğinden beri
oldukça büyük bir ihtimamla idare ve muhafaza” (Karaosmanoğlu 2020: 19) eden, düzenli ve
müşfik bir insan olarak tanıtılır.
1
Nurettin Topçu Sosyal Bilimler Lisesi/ERZURUM

1
Naim Efendinin damadı Servet Bey, kayınpederinin tam aksine, romanın alafranga
yaşam tarzını benimseyen karakterleri arasında yer alır. Yakup Kadri bu karakteri tanıtırken,
onun nasıl bir kültürle yetiştiğini henüz ilk sayfalarda şöyle açıklar. ‘’Türkler içinde kimse bu
Servet Bey kadar ateşle, coşkunca alafrangalığa düşkün olmamıştır.’’ (Karaosmanoğlu
2020:15)

Romanda en çok karşımıza çıkan, karakter Seniha’dır. Seniha, kitapta fiziksel


özelliklerine vurgu yapılarak tasvir edilir. “Kızıla bakan saçları, başörtüsünün altında bir alev
gibi fışkırır” (Karaosmanoğlu 2020: 59), gözleri yeşildir ve “insana ta derinden bir pars
bakışıyla bakar” (Karaosmanoğlu 2019: 59), kirpikleri “uzun, kıvırcık ve sürmelidir.’’
(Karaosmanoğlu 2020: 200).Bedeniyle ilgili bu tasvirler Seniha’nın güzelliği ve şuhluğunu
öne çıkarmıştır.

Babası sayesinde tamamen batılı bir tarzda büyüyen Seniha, konaktaki ve Osmanlı
Devleti’ndeki hayatında kendisini bir mahkûm gibi hissetmektedir. Onun hayattaki tek isteği,
tek amacı Avrupa’ya gitmek ve bu kültürün içinde yaşamaktır.

Yaşadığı hayat ve çevreden iyice bunalan ve Avrupa rüyası gören Seniha, evden
kaçarak, Avrupa’ya gider. Memleketini ve yaşadığı konağı ‘kasvetli ‘olarak görmesine karşın,
Avrupa’yı aydınlık, neşeli bir uzam olarak niteler. (Mammadova Yeri,2021)

Konaktaki herkesi etkileyen bu durumun ardından, Servet Bey kızının kaçmasından


kayınpederini sorumlu tutmaya başlar. Bunun sonucu olarak Servet Bey konaktan, yani
Osmanlı kültüründen kaçarak “hür ve kendi fikrime, zevkime göre yaşamak”(Karaosmanoğlu
2014: 142) istiyorum diyerek Avrupai bir hayatın yaşandığı Şişli’de yeni tip bir apartmana
taşınmayı tercih eder.

Sonuç

Seniha aldığı Avrupai terbiye ile geleneksel değerlerin tam tersini, Naim Efendi ise
Osmanlı terbiyesi almış bir dede olarak geleneği temsil eder. Kutsalın kaybolması hakkında
ise dinî ya da geleneksel üslubun bozulması sonucunda oluşan anlamsızlık, Naim Efendi ve
Seniha’nın duygu ve düşünceleri karşılaştırılarak ele alınmıştır.

Naim Bey konağından çıkmayı reddederken, Servet Bey apartmana taşınır. Seniha ise
tamamen ülkesinden kaçar. Bu üç neslin dağılışı, birbirinden kopuşu ve parçalanışı romanda
mekânlar kullanılarak yansıtılır. Genel anlamda konak, Osmanlı ve geleneği temsil ederken
apartman Batılılaşmanın temsilcisi konumundadır. Diğer bir ifadeyle konak hayatı, birkaç
neslin bir arada yaşadığı, kalabalık geniş ailenin ve gelenekselliğin temsilcisi iken apartman
hayatı modernliğin ve çekirdek ailenin temsilcisi olarak görülebilir.

KAYNAKÇA

Güdek, Orhan (2019). Yakup Kadri’nin Kiralık Konak Adlı Romanında Üçgen Arzu, Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümü, Sakarya Üniversitesi.

Karaosmanoğlu, Yakup Kadri (2005). Kiralık Konak, İstanbul: İletişim Yayınları.

You might also like