You are on page 1of 2

İktidar baskısının ağırlaştığı otokratik rejimlerde, sıradan insanların başka koşullarda görmeyeceğimiz

cinsten zalimce davranışları benimsemesi, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sosyal Psikoloji'nin
en canlı araştırma alanlarından biri haline geldi.

Bir görüşe göre, insanlar içlerinde, en derinde, kötülük barındır. Özleri itibarıyla kötüdürler. Hukuki
sistemler, Tanrı korkusu gibi faktörler yüzünden, zulüm ve kötülüğe yatkın insan doğası, dizginlenir.
Ama koşullar elverdiğinde içimizdeki karanlık hemen kendini gösterir. Stanford Hapisane Deneyi de
bunu kanıtlamak için yapılmıştır.

Stanford Hapisane Deneyi'ni iyi anlamak için, ondan 10 yıl önce Yale Üniversitesi'nde yapılmış
Milgram elektroşok deneyine ve bu deneye ilham kaynağı olmuş Kudüs'teki Adolf Eichmann
yargılamasına göz atmamız gerek.

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Arjantin'e kaçan Nazi subayı Adolf Eichmann, 1960'da Mossad
ajanlarınca yakalanır ve kaçırılarak yargılanmak üzere İsrail'e getirilir. Kudüs'te yapılan mahkemede,
Eichmann savaşta yalnızca amirlerine itaat ettiğini, kötülüğe alet edildiğini, ve asıl sorumlunun kendisi
olmadığını söyler. Af dileği kabul görmeyen Eichmann 1962'de idam edilir. Bu olayın yankı bulmasının
ardından psikologlar bir araştırma konusu üzerine yoğunlaşırlar: Otoriteye itaat.

Zimbardo tarafından planlanan bu deney için Amerika Donanma Komutanlığı'ndan fon alınarak
Stanford Kampüsü'nün bodrum katı bir hapishaneye çevrilmiştir. Koridor boyunca üçer kişilik 4 oda ve
bir tecrit hücresi oluşturulur. Koridorun arkasına gizli bir kamera yerleştirilir.

Deney için gazete ilanıyla denekler aranır. Yaz aylarında boş olan Stanford kampusunda, 2 hafta
sürmesi beklenen deneyde, denekler ya mahpus ya da gardiyan rolünü üstlenecek ve karşılığında
günde $15 (bugünün parasıyla yaklaşık $100) alacaktır.

Mahpuslar ve gardiyanlara, kendilerine özel kıyafetler giydirilir. Fiziksel şiddet uygulanması yasaktır.
Zimbardo bütün deneklere, hapishane yaşamını incelemek istediklerini, bu sebeple onları iki hafta
boyunca gözlemleyecekleri söyler ve kendi hallerine bırakır.

Birbirleriyle hiç bir geçmiş düşmanlıkları olmayan, şans eseri kendilerine sunulmuş rolleri üstlenmiş,
Palo Alto kentinin bu orta sınıf beyaz "iyi aile çocukları" önlerindeki iki haftayı nasıl geçirecektir?
Zimbardo ve ekibi gizli kameralı odaya çekilir ve deney başlar.
Henüz 1. günden gardiyanlarla mahpuslar arasında sürtüşme çıkar. Gardiyanlar güç gösterilerine
girişirler. Şiddet yasaktır ama ışıkları açık bırakarak, gece uyandırıp sayım yaparak, istediklerini tecride
göndererek cezalar uygularlar. Mahpuslarsa çeşitli direnme yolları bulur.

Henüz 2. gün, cezalar karşısında hafif bir sinir krizi geçiren bir mahpus-denek, eve gönderilir. Kimi
mahpuslar etkin direniş gösterirken kimileri kaderlerine razı olmuş gibidir. Bazı gardiyanlar giderek
daha zalimce cezalar uygulamaya başlar. Çatışmalar her gün artarak sürer.

6. günün sonunda, işler iyice kontrolden çıkmaya başlayınca, iki hafta sürmesi beklenen deney
mecburen sona erdirilir. Zimbardo'ya göre bu deney nasıl çok kısa bir sürede "iyi insanların kötüye
dönüşebileceğinin" göstergesi olmuştur. Yani iyilik normlarını unutan insanlar özlerindeki kötülüğün
kontrolünü kaybediyor.

You might also like