Professional Documents
Culture Documents
DEKATLON 1. DENEME
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 1. DENEME
Zor Zor
1. Eleştiri bir bilinçtir (farkındalık), sanatı tamamlayan 3. Biriktirdiğim harçlıklarla sinemaya gide gide bir alışkan-
I II lık oldu bende sinema. Öyle ki her hafta sonu bazen tek
(bütünleyen) bir bilinç. Ancak düşünülmelidir ki bu olurdum, bazen arkadaşlarım bana eşlik ederdi. Filmlerin
sonunda ışıklar açılınca yüzümüzdeki gülümsemenin veya
bilinç de türlü (çeşitli) etkilerle çağlar boyunca (yüzyıllarca) gözyaşının bizimle ilgili olmadığını bilemezdik.
III IV Bu parçada altı çizili sözle sinema filimlerinin hangi
değişik bilinçlerin ışığında (rehberliğinde) işlem özelliği vurgulanmış olabilir?
V
görmekte ve oluşumunu sürdürmektedir. Bu, yeni A) Özgünlüğü
B) Etkileyiciliği
yorumlar dediğimiz şey olsa gerek.
C) Evrenselliği
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
D) Akıcılığı
anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuş-
mamaktadır? E) Sürükleyiciliği
A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
5. I. Çocuklukta maruz kalınan kötü muamele, bireyle- 7. • Bugün insanlar içinde bulundukları toplumun sos-
rin yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde öz güven yal mekânlarında birbirleriyle etkileşim içindedirler.
eksikliği olarak kendini gösterebilir. • İnsanlar doğal olarak birbirlerinden yaşam şeklini
II. Çocuklar kendilerini koruyacak güce sahip olmadı- etkileyebilecek bilgi ve deneyimleri sosyal mekân-
ğı için kötü muameleye engel olmak devletin ve tüm larda aktarmaktadırlar.
toplumun ortak görevidir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin doğru bir biçimde
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşa- birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Günümüzde yaşam biçimini etkileyecek birikimler in-
A) I. cümlede ifade edilen yargıyla çelişen bir durumdan sanların bulunduğu sosyal mekânlarda iletilir.
söz edilmektedir. B) İnsanın toplumdan kopmaması için sosyal mekânlarda
B) I. cümlede açıklanan durumun engellenmesinin sorum- birbiriyle iletişimde bulunması gerekir.
luluğunun kimde olduğu anlatılmıştır. C) İnsanın sahip olduğu tüm deneyimler toplum tarafından
C) I. cümlede belirtilen olgunun bilimsel olarak kanıtlan- bazı mekânlarda keşfedilir.
dığına değinilmiştir. D) Toplumun bir parçası olan insan, diğer insanlarla etki-
D) I. cümledeki olgunun gerçekleşmemesi için alınabile- leşiminde sosyal mekânları kullanmalıdır.
cek önlemler açıklanmıştır. E) Geçmişte de insanların yaşam biçimlerini şekillendiren
E) I. cümlede ifade edilen durumun örneklendiği bir açık- bazı etmenler vardı.
lamaya yer verilmiştir.
Ankara Yayıncılık
6. “Bilimi önemsemeyen insanlar için her yer, yerleşim ala- 8. Aşağıdakilerin hangisinde yapılmakta olan bir eyle-
nı ve sanayi bölgesi olabilir çünkü onlar için önemli olan min başkasından öğrenildiği anlamı vardır?
çıkar çevrelerinin kazancını kollamaktır.” düşüncesini sa-
vunan birinden aşağıdakilerden hangisini söylemesi A) Yemeğini bitir de kalkalım artık.
beklenmez? B) Annesi içeriyi topluyormuş, az sonra gelir.
A) Çevre sağlığı insanların çıkarlarının üstünde tutulma- C) Çiçek satan kadın bugün gelmeyecekmiş.
lıdır. D) Parkta sevimli bir köpeği gezdiriyor.
B) Çıkar çevrelerinin duyarsızlıkları ve bencillikleri yü- E) Balıkçılar bir saat sonra burada olurmuş.
zünden yeşil alanların yok edilmesi insan haklarına
saldırıdır.
C) Çevre bilinci oluşmamış insanlar, insanlığın geleceğini
sorumsuzca riske atabilir.
D) Bilimsel altyapısı oluşmuş insanlarda çevre bilinci de
gelişmiştir.
E) Çevre bilinci oluşturmak adına sanayileşmenin önüne
geçilmesi ekonomik bir komplodur.
9. Sabretmenin bir erdem olduğunu, gerekliliğini gençken 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tırnak işaretinin
kavrayamıyor insan. kullanımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi yok-
A) 1942’de “Ayaşlı ve Kiracıları” romanı edebiyat çevrele-
tur?
rinin ilgisini çekmişti.
A) Ünlü düşmesi B) Bugünlerde “Uyusak, uyansak da bu karabasan bitse!”
B) Ünsüz düşmesi diye diye kendini yiyor.
C) Ünlü daralması C) Eski adıyla Keşiş Dağı “Uludağ” bir zamanlar dinsel
yaşamın önemli bir merkeziydi.
D) Ünsüz değişimi
D) Hindistan’ın Mahratta prenslerinin unvanlarından biri
E) Kaynaştırma
de “Şemsiye Lordu”ydu.
E) Dünyadaki ilk şemsiye mağazası “James Smith ve
Oğulları” adıyla 1830 yılında açıldı.
Ankara Yayıncılık
13. Aşağıdaki sorulardan hangisine verilecek yanıt, farklı 15. Eskici çocuğu hemen hastaneye götürür ve
türde bir sözcük olur? I II
masrafları karşılamak için tek mal varlığı olan eskici
A) Ne bağırıyorsun sabahtan beri? III IV V
B) Bu işin sonuçlanması ne kadar sürer? dükkânını satar.
C) Azıcık maaşıyla nasıl geçindirecek ailesini? Bu cümlede numaralanmış sözcüklerden hangilerinin
D) Ne zaman dönecekmiş, size söyledi mi? kökü, diğerlerinden farklıdır?
E) Ne diye bu adama yüz veriyorsunuz? A) I ve IV B) II ve III C) II ve V
D) III ve IV E) IV ve V
I II
Kurudum düştüm dalımdan
14. Bir bademin altına yorgun oturmak biraz
III
I
Sanki ruhum çıktı canımdan
Ayrı ayrı seyretmek çiçek açmış her dalı
II III
Sen benden gittin gideli
Artık bütün renklerden, artık uzaklaşmalı
IV V
IV
Beyaz işte, aylardır gözümde tüten beyaz Bu dizelerde numaralanmış sözcükler için aşağıdaki-
V lerden hangisi yanlıştır?
17. I. Benim gibi dar gelirli bir yurttaş için, devlet memu- 19. Hazırladığı proje ödevinde yazım yanlışı olup olmadığını
ruyum, ucuz bir taşıt gerekiyor. öğrenmek için arkadaşı Deniz’e ödevini kontrol ettiren Ateş,
II. Bazı yolcularımızı -Ankara’dan binenleri- yarım saat arkadaşının eleştirilerine maruz kalmıştı. Deniz, ödevde
bekletmek zorunda kaldık. bulduğu yazım yanlışlarını şöyle sıralamıştı: “ ----.” Yanlış-
larını anlayan Ateş, projesini tekrar yazıp ödevini öğretme-
III. Datça’dan, o güzelim sahil kasabasından, kim dön-
nine teslim etmişti.
mek ister ki!
I. İkinci paragraftaki “baş üstüne” sözcüğünü bitişik
IV. Toplumun ileri gelenleri -bürokratlar, sanatçılar,
yazmalısın çünkü o cümlede “üst” sözcüğü somut
aydınlar- mobilya fuarına katılmıştır.
bir yer belirtmiyor.
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde özne, açıkla-
II. Harita üzerinde bulunmayan sözcüklerin küçük
yıcısıyla verilmiştir?
harfle başlaması gerekir. “İzmir’e bağlı Kahrat Köyü
A) Yalnız I B) Yalnız IV C) I ile IV anneannemin ilk görev yeridir.” cümlesindeki ‘Köy’
sözcüğünü neden büyük yazdın ki?
D) II ile III E) III ile IV
III. Ödevinin son sayfasındaki “15/12/1995” tarihinin
yazımı da yanlış çünkü tarihler arasına yalnızca
nokta (.) konur.
İki arkadaşın görüşmesinden alınan bu parçada boş
bırakılan yere numaralanmış açıklamalardan hangi-
leri getirilirse Deniz, Ateş’i yazım kuralları açısından
yanlış yönlendirmiş olur?
20. (I) Okullarımızda dil bilgisi öğretilmez. (II) Türkçe de öğ- 21. Gazeteci:
retilmez. (III) Dil bilgisi, öğrenilmesi zor bir konu değildir (I) ----
aslında. (IV) Dil bilgisi öğretimine ortaokulda, hatta ilkokul- Eleştirmen:
da başlanır ama bu öğretim “Zarflar kaça ayrılır?”, “Sıfatın
— Büyük bir gelişme içinde olduğuna inanıyorum.
çeşitleri nelerdir?”den ibarettir ve ezbere dayanır. (V) Ay-
Eskiden çocuk için yazmak küçümsenirdi. Günü-
rıca dilin matematiksel yapısı, öğretmenini sevimsiz kılar;
müzde artık hiç öyle değil. Birçok yazar, çocuklar
öğrencilerin onu “sıfırcı” olmakla övünen kimi matematik
için yazmaya çalışıyor. Çok yakından biliyorum,
öğretmenlerine benzetmesine yol açar.
aynı yayınevinde kitaplarımız çıktığı için Hüseyin
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- Yurttaş ve Hidayet Karakuş, yaz boyu hep çocuk
şüncenin akışını bozmaktadır? yapıtları ürettiler.
A) I B) II C) III D) IV E) V Gazeteci:
— Buna rağmen sanki son yıllarda çocuklara yönelik
eserler piyasada daha az gibi, öyle değil mi?
Eleştirmen:
(II) ----
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
22. Halkın bir yapıtı beğenmesi onda kendi duygularını bul- 23. Şairler, çoğu kez düşündüklerini iyi ifade edemez. Çünkü
ması demektir. Goethe, “Sanatçı, yaratabilmek için yaşa- heceleri uyak düzenine koymak için o kadar zahmet çeker-
dığı çağın duygularından ilham almak zorundadır.” der. Bu ler ki bilinenleri yinelemekten ileri gidemezler. Mutluluğun
itibarla beğenilen yapıt, hedefine varmıştır. Beğenilmeyen uzaktayken pırıl pırıl parladığını ama elde edilince hiçbir
yapıt, döneminin tercümanı olmamış yani sanatın, ger- değeri kalmadığını söylerler. Ancak bu basmakalıp bir
çek sanatın amacına ulaşamamıştır. Beğeni, sanatçının sözdür. Mutluluğun peşinde koşmak sözde mümkündür,
en güvenilir kılavuzudur ve alkışlanmayan yapıt eksik ya gerçekte değil. Çevrelerinde mutluluk arayanları en çok
da kötüdür. üzen nokta ise onu istemeyi bir türlü başaramayışlarıdır.
Bu parça, Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir
I. Halkın bir yapıtı beğenmesi o yapıtın başarılı oldu- yanıt olabilir?
ğu anlamına gelir.
A) Mutluluk gözümüzde büyüttüğümüz bir kavram mıdır?
II. Halkın bir yapıtı beğenip beğenmemesi bir sanat
B) İnsanın mutluluğu yakalayabilmesi için şair yaradılışlı
yapıtı için ölçüt olarak düşünülemez.
mı olması gerekir?
III. Seçkin okurlar, iyi bir yapıtı en doğru değerlendi-
C) İnsanların mutluluğu yakalayamayışının nedeni nedir?
renlerdir.
D) Mutluluk yalnızca şiirlerde işlenen, ulaşılması güç bir
yargılarından hangilerini çürütmek amacıyla yazılmış
duygu mu?
olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ile II E) Şairler insanlara mutlu olmanın yollarını dizeleriyle
gösterebilir mi?
D) I ile III E) II ile III
Ankara Yayıncılık
25. Çoğu insan başkalarının gözünde iyi bir görünüm oluştur- 27. Şimdiye kadar romancılarımız genellikle bir araç olarak
mak için yoğun çaba harcar. Kimi, bunu başarabilmek için bakmışlardır köylüye. ----. Her şeyiyle, ağacı, kuşu, folk-
kendi isteklerinin tersini yapar. Sanki amaç kendini değil, lorü, dedikodusuyla hep roman malzemesi olarak düşü-
başkalarını mutlu etmektir. Sanki mutluluk başkalarının nülmüştür köylü. Köyü görmeden, yalnız kulaktan dolma
onayı olmadan yakalanmaz. bilgilerle köy romanı yazılmıştır. Ancak bir şeyi yaşama-
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine dan gerçeği yazmak olanaksızdır.
ulaşılabilir? I. Bir davanın savunması ya da yerilmesi için dekoratif
bir unsurdur onlar için
A) Kendini başkalarına beğendirmeye çalışan insanlar öz
II. Kendilerince köyü ve köylüyü tanıtmak istediler
güvensiz kişilerdir.
III. Kimi yazarlar için bir görevdir köylünün sesini dile
B) Beğenilmek, onaylanmak kuşkusuz her insanın hoşu-
getirmek
na gider.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö-
C) Başkalarına hoş görünme çabasıyla bambaşka görü-
re numaralanmış ifadelerden hangileri getirilemez?
nümlere bürünmeye çalışmak sadece kişinin çevresini
mutlu eder. A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) Toplumda ortak beğeniler olduğu inkâr edilmez bir D) I ile II E) II ile III
gerçektir.
E) Toplum tarafından beğenilmeyen insanlar için mutsuz-
luk kaçınılmaz olduğundan her insan mutluluğu çevre-
sinde arar.
Ankara Yayıncılık
28. Savaşlar da öfke gibidir. Bir öfke nöbetini haklı göstermek 30. Havadaki ağırlık dağılmış; yerini taze, temiz kır havasına
için ileri sürdüğümüz çıkar ayrılığı, rekabet, hınç gibi ne- bırakmıştı. Dönüp ardına baktığında aynanın öte tarafın-
denler hiç de büyük bir şey ifade etmez. Uygun koşullar da bıraktığı pastanenin, yoğun bir sigara dumanı içinde
her zaman faciayı önleyebilir. Çoğu kez tartışmalar, kav- yüzen masaların ve insanların yavaş yavaş küçüldüğünü,
galar, cinayetler bir rastlantı eseridir. giderek gözden kaybolduğu fark etti. Sanki bir kuyunun
Bu parçaya dayanarak içinde yol alıyordu ve geride bıraktığı kuyunun ağzındaki
pastane yavaş yavaş siliniyor, yerini puslu bir belirsizliğe
I. İnsanları şiddete yönelten nedenler düşünüldüğü
bırakıyordu. Geçmişin bu boğucu havasını geride bırakıp
gibi önemli ve büyük sorunlar değil, tam tersine
önündeki taze, temiz kır havasını solumaya devam etti.
sıradan pürüzlerdir ve engellenebilir.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
II. İnsan ilişkilerinde tartışmalar, kavgalar ve savaşlar
yanlıştır?
çeşitli çıkar ilişkileri ya da anlaşmazlıklar sonucu
ortaya çıkar. A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
III. Çok basit nedenlerle çıkan savaşlar birçok insanın B) Benzetmelere yer verilmiştir.
mağdur olmasıyla sonuçlanmıştır.
C) İşitsel ögeler kullanılmıştır.
yargılarından hangileri yazarın asıl anlatmak istediği
D) Görme duygusundan yararlanılmıştır.
düşünceyi içermektedir?
E) Betimleyici unsurlara yer verilmiştir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
Ankara Yayıncılık
31. Acıklıdır çünkü tarih boyu hiçbir şey icat etmemiş, hiçbir 32. Edebiyatın modası geçti mi? Sanata ihtiyacı kalmadı mı
şey keşfetmemiş; bu anlamda teknolojik uygarlığa hiçbir toplumumuzun? “Sanata Evet” kampanyaları açıklaması-
katkısı bulunmamış, meraksız bir milletin, her gün hızla na gerek duyulduğuna ve bu kampanyalara rağmen hâlâ
yüzlercesi gelişen onca alet edevat karşısındaki çaresiz- yüksek sesle bir “Evet” gelmediğine göre sanattan umu-
liğini, ezikliğini, şaşkınlığını, boş böbürlenmesi fazlasıyla dumuzu kestik mi? Nasıl yücelteceğiz insanımızı sanatsız,
ele verir. Temel söylem malzemesi “vatan, millet, Sakarya” nasıl karanlık düşüncelerin, cennet-cehennem hayalleri-
repertuarının dar hacmine sığan, Batı’yla ilişkisi çoğu kez nin, öte dünya, fal, burç, astroloji çıkmazının kıskacından
ecdatlarının kapılarına dayandıkları Viyana’da sona eren kurtaracak, sade suya tirit televizyon programlarının ya-
bir milletin gurur torbalarında ecdatlarının şanlı tarihinin pay doyumu yerine nasıl gerçek sanatın doygunluğuna,
hamasi nutuklarından başka fazlaca bir şey olmadığının çok kollu tüketim anaforunda nasıl çoğaltıcı, üretici, zen-
acıklı kanıtıdır. ginleştirici bir yaşam biçimine çekeceğiz sanat olmadan?
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi boş söy- Bu parçanın yazarının asıl yakındığı durum aşağıda-
lemlere sığınılmasının nedenlerinden biri değildir? kilerden hangisidir?
A) Hızla gelişen dünyaya ayak uyduramamak A) İnsanların TV programlarına çok itibar etmesi
B) Övünmeye değecek bir değer oluşturmamak B) Günümüz teknolojisinin sanatı geri plana atması
C) Ulusal değerleri her şeyin üstünde görmek C) İnsanların fal, burç gibi bilimsel temeli olmayan olgula-
D) Gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kalmış olmak rın peşinden gitmesi
E) Üretme, yaratma becerisinden yoksun olmak D) Bireylerin kendi sanat anlayışlarını başkalarına dikte
etmesi
E) Sanata ve edebiyata gereken değerin verilmiyor oluşu
Ankara Yayıncılık
mi belirlenir?
E) Her sanat eseri ulusal kültürü mutlaka yansıtmalı mı-
dır?
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Bir dilde deyimlerin çokluğu, dilin hem eksik- Fethiye’ye 46 km uzaklıkta, Kınık köyü yakınlarında
liğinin hem zenginliğinin kanıtıdır. (II) Eksikliktir bulunan Xanthos, Antik Çağ’da Likya’nın en büyük ida-
çünkü deyimin ortaya çıkışında dilin anlatım ye- ri merkeziydi. MÖ 545’te Perslerin egemenliğine girene
tersizliği söz konusudur. (III) İletilmek istenen du- kadar bağımsız olan kent, bundan yaklaşık olarak yüz
rumu ya da davranışı içeren sözcüklerin eksikliği, yıl kadar sonra tamamıyla yanmıştır. Bu yangından
halkı deyim üretmeye itmiştir. (IV) Ancak deyimin sonra şehir tekrar inşa edilmiş, hatta MÖ 2. yy.da Likya
ortaya çıkışıyla o anlam açığı kapandığı, yeni bir Birliği’nin başkenti olma görevini üstlenmiştir. Daha
anlatım olanağı yaratıldığı için tam da bu nokta- sonra Romalıların kontrolüne giren kent bundan sonra
da dil, eskisine göre daha zengin bir dildir artık. Bizans egemenliğine girmiş ve 7. yy.daki Arap akınları-
(V) Deyimlerin çokluğu ise o dile sahip ulusun tarihî na kadar Bizans egemenliğinde kalmıştır. Yerleşen her
yolculuğunun süresi ile ilgilidir. uygarlığın inşa ettirdiği yapılardan Likya gelenekleri,
Helenistik ve Roma Dönemi etkilerini de gösteren bu
merkez, 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne
alınmıştır.
37. Bu parçadan deyimlerle ilgili olarak aşağıdaki yargı-
lardan hangisi çıkarılamaz?
A) Bir durum ya da davranışı ifade etmeyi kolaylaştırır. 39. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı
B) Dildeki anlatım olanaklarını artırır. yoktur?
C) Dildeki kısırlaşmayı ortadan kaldırır.
A) Xanthos’da hangi kültürlerin etkisi görülmektedir?
D) Dile alternatif anlatım olanakları sağlar.
B) Arap kültürünün etkileri diğer uygarlıklara göre daha
E) Kalıp sözler olduğu için değiştirilemez. mı fazladır?
Ankara Yayıncılık
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I ve III
DEKATLON 2. DENEME
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 2. DENEME
Zor Zor
1. Çekişerek pekiştiğimize göre zorluklar insanı büyütür. 3. I. de devamlı olarak dünya üzerine
Olgun insanlar yaşlarıyla değil, deneyimleriyle hatta acı II. kullanılan tetkik ve tarama araçları ile
deneyimleriyle büyürler. O nedenle yenilgiler zaferin pu-
III. radyasyon yayılmasına neden olur
sulası olma görevini üstlenir her zaman. Güllük gülistanlık
geçen bir yaşamdan ne kalır bize? IV. doğal yolların yanı sıra tıp alanında
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen, aşağı- V. bilim, teknoloji ve modern yaşam elementleri
dakilerden hangisidir? Numaralanmış sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturulduğunda baştan ikinci söz grubu aşağıda-
A) Zorlukların başarıya ulaşmada yol gösterici olduğu kilerden hangisi olur?
B) Kötü olayların iyi olayların gerçekleşmesini sağlama-
dığı A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Bu yıl 29. kez düzenlenen İstanbul Uluslararası Kısa Film 4. Halkın uzun gözlem ve deneyimlerine dayanarak kural-
Festivali, 14-21 Aralık tarihleri arasında Türkiye’den ve mış gibi kabul ettiği atasözleri taşıdıkları anlamlarına göre
dünyanın birçok ülkesinden ----, çok sayıda ödül kazan- farklılık gösterir. Örneğin “----.” atasözü birden çok kimse-
mış kısa metrajlı filmi sinemaseverlere ---- hazırlanıyor. nin söz sahibi olduğu işin yürümeyeceği mesajını verir.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden Bu parçada anlatılmak istenene göre boş bırakılan
hangisi sırasıyla getirilmelidir? yere aşağıdaki atasözlerinden hangisi getirilmelidir?
5. (I) Tarihî müzik ile modern müziği karşılaştırdığınızda arala- 7. Kapılarını on iki yıldır genç sanatçılara, gruplara ve üni-
rında önemli farklılıkların bulunduğunu görürsünüz. (II) Ör- versitelerin güzel sanatlar fakülteleri öğrencilerine açan
neğin Doğu müziği, tarihî müziğin izlerini taşıyan ve bize bu Galeri A, bu yıl 8 no’lu salonda bağımsız genç sanatçıların
konuda bir fikir veren tek kaynaktır. (III) Eğer Doğu müziği, sa- eserlerine yer veriyor.
dece “müzik” olarak ele alınsaydı tarih içinde silinip giderdi. Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisi kesin
(IV) Ama Doğu’da müzik, dinin ve ibadetin bir parçası olarak çıkarılabilir?
sayıldığından bu müzik tarzı, binlerce yıldır pek az deği-
şikliğe uğrayarak günümüze kadar ulaşabilmiştir. (V) İn- A) Galeri A, uzun süredir genç sanatçıların eserlerine yer
sanın doğasında sürekli bir değişim ihtiyacı bulunmasına vermektedir.
rağmen Doğu müziğinin nasıl olup da yüzyıllarca korun- B) Galeri A her yıl farklı salonda sergi açmaktadır.
duğuna şaşmamak doğrusu mümkün değildir.
C) Sergilenen eserler güzel sanatlar fakültesi öğrencileri-
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi ne aittir.
anlamca birbirine yakındır?
D) Sergi, genellikle genç sanatçılar tarafından ilgi görmek-
A) I ve II B) II ve III C) III ve IV tedir.
fikirler oynamaktadır.
• Çeşitli olanak ve araçlardan faydalanarak fikirlerini
8. Öttü acı acı düdükler
savunmak isteyenlerin en etkili aracı gazetelerdir.
Hapislik gibidir yalnızlık
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
Kapadı kitabı Münevver
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
Ağlayıverdi yumuşacık
A) Demokrasiyle yönetilen toplumlarda fikirlerin gazeteler Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yok-
aracılığıyla savunulması gazetelerin en önemli görevi tur?
sayılmıştır.
B) Gazeteler, demokratik toplumları şekillendiren fikirleri A) Ünlü düşmesi
savunmak için çeşitli olanak ve araçlardan faydalan- B) Ünsüz değişimi
mak isteyenlerin en etkili aracıdır. C) Ünsüz düşmesi
C) Fikirlerle şekillenen toplumlar demokratiktir ve gazete- D) Ünlü değişimi
cilik bu tür toplumlarda çok cazip meslekler arasında
E) Ünsüz benzeşmesi
sayılmaktadır.
D) Gazetecilik demokrasi ile yönetilen toplumlarda ortaya
çıktığı için bu toplumların gelişmişlik düzeyini, savunu-
lan fikirler belirler.
E) Demokrasinin temelinde yer alan fikirlerin tartışılması
için en etkili araç gazete olduğundan demokratik top-
lumlarda fikirlerin savunulması daha rahat olmaktadır.
9. Ulus güzergahında yol alan tüm araç sürücüleri, 11. Ödenekli tiyatrolarımızın bugün yaşadığı tıkanıklığın teme-
I linde şu var (I) Politikalar üretilmiyor (II) Küçük politika çok
olağan üstü bir durum olmadıkca yani her hâlde yaya (III) ama halkın vergileriyle sanat yapma görevini üstlenen
II III IV kurumların varlık nedenine (IV) üretimine ve kalıcılığına
geçitini kullanan insanların geçiş üstünlüğünü bilir. ilişkin politikalar üretilmiyor (V)
V Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine her-
Bu cümlede numaralanmış sözcüklerden hangisinin hangi bir noktalama işareti getirilmesine gerek yok-
yazımı doğrudur? tur?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
10. Batı Karadeniz Bölümü Kızılırmak deltasının Batı 12. Bugünüm yarınlarıma yol olacaksa yürümeliydim ( ) ayağım
I II takılsa da yoldaki taşların üzerinde yürümeliydim tek başıma
kenarından başlayıp Bilecik’in doğusuna kadar uzanır. ( ) Sanatçı olmak, şair olmak için değil ( ) yüreğimden kâğıda
III dökülenlerin sıcaklığını okurlarımda görmek için yürümeliy-
En gelişmiş şehri Zonguldak’tır. Bu kent ve çevresi maden dim ( ) Yeterdi bu bana ( )
çıkarımı ve işleme açısından Türk Ekonomisi’ne katkı da Bu parçada parantezle ( ) belirtilen yerlere aşağıdaki
IV V noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilme-
bulunur. lidir?
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin
yazımı doğrudur? A) (;) (.) (;) (.) (.)
B) (,) (...) (;) (.) (.)
A) I B) II C) III D) IV E) V
C) (;) (...) (,) (.) (...)
D) (,) (.) (,) (...) (...)
E) (,) (.) (;) (.) (.)
13. Karınca çok çalışkan olarak bilinir. Yazın sıcağına aldırış 15.
Söyle sevda içinde türkümüzü
I II
I II
etmeden kışa hazırlık yaparmış. Ateş böceği ise ağacın
gölgesinde hep uzanırmış. Çalışkanlık karıncalarla
Aç bembeyaz bir yelken
III
özdeşleşmiş bir kavramdır. Hayatın tadı çalışarak da Neden herkes güzel olmaz
IV V
çıkarılabilir aslında. Yaşamak bu kadar güzelken?
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangi ikisi- III
nin kökü diğerlerinden farklıdır? İnsan, dallarla, budaklarla bir
IV
A) I ve III B) I ve IV C) II ve III Aynı maviliklerden geçmiştir
D) III ve IV E) IV ve V
İnsan nasıl ölebilir
V
Yaşamak bu kadar güzelken
A) I B) II C) III D) IV E) V
16. I. Onunla niçin ilgilenmediğimi kim söyledi sana? 18. (I) Nisanda kıyılarda turizm başlarsa tası tarağı toplayıp es-
II. Orçun ve biz kaç kez uyardık seni? ki çalıştığım restorana giderim. (II) Çünkü kışın o buhranlı
karanlığından bir an önce kurtulmak istiyorum. (III) Çalışma
III. Babana nasıl bir hediye alacağını düşündün mü?
saatlerim çok uzun olsa da ılık bir yerde çalışmayı tercih edi-
IV. Hangi gün geleceğini bize bildirdi mi? yorum. (IV) Ekime kadar biriktireceğim parayı da anneme
V. Kapının önünde duran, kimin akrabasıymış? gönderip kadıncağızın biraz nefes almasını sağlayabilirim.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde soru anlamı bir (V) Tabii şimdiye kadar eski patronumun beni “Haydi gel,
sıfatla sağlanmıştır? beraber çalışalım.” demesi gerekiyordu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde
A) I B) II C) III D) IV E) V ek-eylem bulunmaktadır?
Ankara Yayıncılık
A) I ve II B) II ve III C) III ve IV
D) III ve V E) IV ve V
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz nesne 21. Arabesk müziği, minibüs şoförlerinin müziği sanmıştık
görevinde değildir? başlangıçta. Sonra “varoş”ların müziği oldu, şimdi artık
“Orhan Gencebay klasikleri”nden söz ediliyor. Üzülmesin
A) Dün yapılan yönetim kurulu toplantısında Figen Çetin- ya da sevinmesin kimse yeni arabesk parçalar yapılmadı-
baş’ı başkan seçtiler. ğı için. Çünkü pop diye, şarkı diye, türkü diye sunulanlarda
B) Şiirlerin her yaştan okuru etkilemektedir. yaşıyor, yaşatılıyor arabesk.
C) Biz onu hep yüreğimizin doruklarında yaşatıyoruz. Arabesk müziğin anlatıldığı bu parçada yazarın asıl
D) Gençlerin tembelliği üzerine yazılar kaleme alındı. yakındığı durum aşağıdakilerden hangisidir?
E) Servi ağacının yanındaki alanda çantalarından çıkar- A) Arabeskin toplumun bütün katmanlarına ve müzik tür-
dıkları yiyecekleri ısıtıyorlardır. lerine yayılması
B) Arabesk müziğin bir tür olarak gereken önemi görme-
mesi
C) Kaliteli müziğin, yerini niteliksiz şarkılara bırakması
D) Toplumun belli bir müzik zevkinin olmaması
E) Yeni arabesk şarkıların üretilmiyor oluşu
Ankara Yayıncılık
22. Biri size “kitap delisi” dese mutlu olur muydunuz? Bu 24. (I) Bir şiirin bize yaşattığı ruh hâli hem bir anlık hem de
sözün altında takdir vardır. Bilgili olduğunuz çevrenizce bir ömürlük ruh hâlidir. (II) Şiir, içeriği ve anlatımıyla okuru
kanıtlanmıştır, öyle değil mi? Ancak biri bana kitap delisi sarıp sarmalamışsa amacına ulaşmış demektir. (III) Bu,
dese hakaret kabul ederim. Ne demek deli, kitap delisi? acı çeken insanları anladığımız, onların acılarını ruhumuz-
Ben, olsam olsam kitapsever olurum. Çünkü ben sizin bil- da yaşadığımız anlara çok benzer. (IV) Bu kavrayış bir
diğiniz delilerden değilim, kitabım çok ama çeyizlik değil. anlık şok hatta kurgu gibidir. (V) Bu, öyle bir andır ki hiçbir
Okunmak için. Okumayacağım kitabı da almam, aldığım zaman unutulmaz fakat bütünüyle de tekrar yaşanmaz.
kitabı okumamazlık da etmem. O nedenle kitap delisi de- Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
ğilim. şüncenin akışını bozmaktadır?
Bu parçaya göre kitapseverlerin özelliği aşağıdaki-
lerden hangisidir? A) I B) II C) III D) IV E) V
25. Ölen sözcüklerin mezarı her zaman tarihler ya da söz- 27. Yetişen her yeni kuşakla birlikte onları yetiştiren anne-ba-
lükler değildir. Her dil, canlı sözcüklerin arasında bazen balardan da beklentiler artıyor. Toplumun gelişmesi için
eskilerin enkazını taşır, özellikle atasözlerinde özleri çok- öncelikle ailede demokratik bir yapı kurulması şart. Bunun
tan kuruyarak birer “fosil” hâline gelmiş sözcükler vardır. yolu da anne ve babaların geçmişten gelen korku kültü-
Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisini söyler- rü kalıplarından kurtulmaları gerekir. Güler yüzlü, sakin,
se savunduğu düşünceye örnek vermiş olur? güvenen, hayata ve ailesine şükür duygusuyla bakan bir
anne, bir baba olmak çocuklarımıza verebileceğimiz en
A) Zürefanın düşkünü, beyaz giyer kış günü. büyük armağandır. Çocuklar böyle bir armağanı hak edi-
B) Ağacın kurdu içinde olur. yorlar.
C) Boş çuval ayakta durmaz. Bu parçada düşüncelerini dile getiren birinden aşa-
ğıdakilerin hangisini söylemesi beklenir?
D) Kaçan balık büyük olur.
E) Tek kanatla kuş uçmaz. A) Çocuklar, anne-babalarıyla eşit sayılmayacaklarını
bilmelidir.
B) Eğitimde korku ve güven çocuklara hissettirilmelidir.
C) Çocuklara olumsuz duygularla yaklaşılmamalıdır.
D) Beklentileri karşılayamayan ebeveynler, çocuklarına
yararlı olamaz.
E) Geçmişte olduğu gibi günümüzde de çocuk eğitimi zor
bir uğraştır.
28. Genel olarak eski, döküntü olan ve bir biçimde geçmişin 30. Çağdaş anlamda eğitim, yenilikleri, kısa zamanda yetiştir-
güzelliğini ve tarihsel derinliğini taşıyan her eşya, ora- mekle ve biliçlendirmekle zorunlu olduğumuz kitleye ilet-
sından burasından az buçuk tamir görerek bu pazarda mekle olur. Ders notları dışındaki bilgiler için yabancı dille
“antika” adını alıyor, antika eşya değeri üzerinden işlem yazılmış kitaplara gereksinme duyan öğrenciler ve geniş
görüyor ve serbest piyasa kurallarınca çeşitli fiyatlarla anlamda toplum, gerçek düşünür ve araştırıcı olmak için
oluşturulmuş bu yalan pazarında değerinin çok üstünde pek az olanağa sahiptir; özellikle yabancı dil öğrenmek
rakamlarla satılabiliyordu. Böylelikle “eski eşya” ile “an- için olanakları kısıtlı olan bizim gibi toplumlarda.
tika” arasındaki fark, anlam ve değer kaybına uğradığı Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı
gibi, daha da önemlisi “değer” kavramı, değer kaybına yoktur?
uğruyordu.
Bu parçaya dayanarak, A) Araştırmacıların yabancı dil bilmesi gerekli midir?
I. Eski eşyalar antika adıyla pazara sürülerek alıcılar B) Öğrenciler ders notları dışında başka kaynaklara ge-
yanıltılmaya çalışılmaktadır. reksinim duyabilir mi?
II. Antika eşyaları eski eşyalardan ayıran tarihî özel- C) Çağdaş eğitimin koşulu neler olabilir?
likleridir. D) Yabancı dil öğrenme olanağı yalnızca bizim toplumu-
III. “Antika” ile “eski”nin bir tutulması değer kavramının muzda mı kısıtlıdır?
önemini yitirmesine neden olmuştur. E) Olanakları sınırlı olan toplumlar yabancı dil öğrenemez
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? mi?
31. • Buharlı gemiler, hareket enerjisini su buharından 33. I. Son yıllarda çeşitli bilimsel (!) gerekçeler öne süre-
alan deniz taşıtlarıdır. Bu gemilere ayrıca “istimbot” rek aşı karşıtlığı yürüten aileler görmek mümkün.
da denir. Buharlı gemi, bir ressam olan Robert Ful- II. Kızıl, kızamık gibi hastalıklarda artış görülmesinin
ton tarafından icat edildiğinde tarihler 1803 yılını asıl nedeni toplumun her kesimine yayılan aşı kar-
gösteriyordu. şıtlığıdır.
• Meraklı bir mucit olan Robert Fulton, İngiltere’dey- Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşa-
ken mermer kesme cilalama makinesi, keten eğirme ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
makinesi, halat örme makinesi gibi pek çok buluşun
patentini aldı. Kısacası o, yeni şeyler üretmeye ba- A) I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durum-
yılıyordu. dan söz edilmektedir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi B) I. cümlede değinilen düşünceninin bilimsel olarak ka-
söylenebilir? nıtlandığı görülmektedir.
C) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olum-
A) Aynı kişinin benzer faaliyetleri hakkında bilgi vermek-
suzluktan söz edilmiştir.
tedirler.
D) I. cümledeki olgunun neden aşı karşıtlarında daha çok
B) Aynı kişinin farklı kişilik özellikleri hakkında bilgi ver-
görüldüğü açıklanmıştır.
mektedirler.
E) I. cümlede belirtilen olgunun her bireyde gerçekleştiği
C) Aynı kişinin yaşamının farklı dönemlerini açıklamakta-
örneklenmiştir.
dırlar.
D) Bir bilim insanının farklı bilim dallarındaki çalışmalarını
açıklamaktadırlar.
E) Bir bilim insanının savunduğu farklı görüşleri dile getir-
mektedirler.
Ankara Yayıncılık
34. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 36. - 37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Doğu’da ve Batı’da kullanılan zaman, aynı zaman değil- Sincaplı Gece, Türkiye’nin yakın geleceğinde belirsiz
dir. Kum saatinin bile Doğu’daki ve Batı’daki simgesel bir zamanda geçen, bilim kurgusal bir roman. Yazarı
anlamları farklıdır. Doğu’da sanatçının içinde yer al- Cem Akaş, bir kez daha farklı, özgün ve zihinlerde yeni
dığı şimdiki zaman bağımsız ve kendinden bir zaman kapılar açmaya yeltenen bir metinle çıkıyor okurların
birimi olarak değil, geçmişi geleceğe bağlayacak olan karşısına. Üç perde ve 128 bölümden oluşan yapıt, ede-
tekrarların üretildiği bir ara bölge takvimi olarak biyatımızda benzerine ender rastlanan türler arası bir
yaşanır. Batı’da şimdiki zaman, bir yanıyla da bireyin yazınsal deneyimin ürünü olan, güçlü bir roman.
bağımsızlığının tanınmasıdır. Bireye ve edimine kendi
özgül takvimini yaşama hakkını tanır. Sanatçı Batı’da
tarih içinde bağımsızdır. Doğu’da ise tarihe sımsıkı
bağlıdır. Tarihin hem öznesi hem taşıyıcısıdır. Bu yüz-
den bir şimdiki zaman anlamlandırması olan moda,
Doğu’da değil, Batı’da çıkmıştır.
34. Bu parçaya göre Doğulu bir sanatçı ile Batılı bir sa- 36. I. Kişisel değerlendirmelere yer verilmiştir.
natçı arasındaki en önemli fark aşağıdakilerden han-
II. Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.
gisidir?
III. Örneklerden yararlanılmıştır.
A) Batılı sanatçı Doğulu bir sanatçıdan çok daha özgür- Bu parçanın anlatımı için yukarıdakilerden hangileri
dür. söylenebilir?
Ankara Yayıncılık
Jon von Holleben, 1977’de kameraman bir babanın A) Birden çok alanda öğrenim gördüğüne
ve çocuk terapisti bir annenin oğlu olarak dünyaya B) Almanya’nın bazı dergilerine fotoğraf çektiğine
geldi. Gençlik yıllarının büyük bir bölümünü Güney C) Çocuk kitapları yazdığına
Almanya’da geçirdi. Freuburg’da özel pedagoji
D) Çok yönlü bir insan olduğuna
eğitimi, İngiltere Farnham’da fotoğraf tarihi ve
teorisi eğitimi aldı. Londra’da grafik tasarımcısı E) Kendi başına çıkardığı bir eser olmadığına
ve sanat yönetmeni olarak çalıştı. 2006’da
profesyonel fotoğrafçılık yapmaya başladı. Yazar
Arnold Stadler ile birlikte çalıştığı ilk kitabı Tröumen
vom Fliegen 2008’de yayımlandı. Geo, Die Zeit, Der
Spiegel gibi dergiler için fotoğraflar çekiyor. Çalışmaları
Almanya’da birçok ödüle aday gösterilen Holleben’in
cinsellik, din ve beyin gelişimi gibi konuları eğlenceli
bir biçimde yansıtan kurgu dışı çocuk kitapları birçok
dile çevrildi.
38. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi 40. Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin yanıtı
Ankara Yayıncılık
söylenemez? yoktur?
DEKATLON 3. DENEME
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 3. DENEME
Zor Zor
1. Hayal dünyaları ---- geniş olan çocukların, kendilerini ---- 3. Dünya hayatı, lunaparktaki oyuncaklara binmek gibidir.
biçimlerinden biri de resim yapmaktır. Resim yapmak, Devam ettikçe zihninizdeki güçlü etkisi nedeniyle gerçek
çocuklar için ---- bir aktiviteden ibaret değildir. Resim; olduğunu sanırsınız. Yükselir, alçalır, daireler çizersiniz.
çocuğun algı, beceri ve yaratıcı gücünün bir ---- olarak Heyecanlandırır, titretir, rengârenktir, gürültülüdür, eğlen-
ortaya çıkar. ---- duygusal ve sosyal eğitiminin önemli bir celidir ama kısa bir süre için.
unsurudur. Bu parçayı en iyi özetleyen cümle, aşağıdakilerden
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisidir?
hangisi getirilemez?
A) Çok ömrümüz varmış gibi beklemeyi öğretiyor hayat
A) sadece bize.
B) böylelikle B) Ağlayarak geldiğin bu dünyada güle oynaya yaşamayı
C) ifade etme mı düşlüyordun?
D) göstergesi C) Dünyanın hasret, ölümün vuslat olduğunu öğrenecek-
sin yüreğim!
E) oldukça
D) Dünya, sonsuzluk içinde küçük bir parantezdir sadece.
E) Kısa ve eğlenceli bir öyküdür hayat, hiç bitmeyeceğini
sanıp yanıldığın.
Ankara Yayıncılık
2. Galata Köprüsü’nün üstünden geçerken sağlı sollu yerleş- 4. I. Test sistemine alışan öğrenciler, ifadeler önlerine
miş balıkçılar görürüz. İstanbul’un en güzel resmidir bu. hazır geldiği için kendilerini ifade etmek konusunda
Sabah erken saatlerde ellerinde kovaları, asgari gerek- yetersizler.
sinimlerini karşılamak için hazırladıkları küçük çantaları, II. Derste cevabını sorduğunuz bir soruya “Seçenek-
biraz dinlenmek için yanlarında gezdirdikleri açılır kapanır ler olsa doğru yanıtlarım.” diyen öğrenci, bildiklerini
iskemle, başlarında şapka, saatler süren keyifli bir uğra- ifade edemiyor demektir.
şın içindedirler. Dışarıdan birinin kavraması hayli güç bir
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşa-
eylemdir bu. İş sahibi olmanın kutsandığı, kâr etmenin
ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
tek yararlı eylem olarak görüldüğü bir dünyanın içinde,
belki de salt akşam yiyeceği bir lüferi tutma gayreti dışında A) I. cümlede ifade edilen konuyu somut olarak örnekle-
ereği olmayan bu kişiler enayi gibi durur kimileri için. yen bir durumdan söz edilmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili söz- B) I. cümlede belirtilen durumla çelişen bir düşünce dile
cüklerden birini karşılamaz? getirilmiştir.
5. (I) İnsanlar tarafından çok sevilen Nasrettin Hoca, İslam 7. Sezgiler, kanıtlar arayarak sınayacağın fikirler vermesi
inancına bağlı biridir. (II) Hazırcevap olma yönü ile herkesi açısından değerlidir. Bir bilim insanı, doğru olduğunu
hem şaşırtmayı hem güldürmeyi başarmıştır. (III) Top- “hissettiği” bir fikir hakkında “önsezi”ye sahip olabilir ama
lumsal hayatta karşılaşılan sosyal problemlere mizahi bir bu, bir şeye inanmak için tek başına yeterli ve iyi bir neden
üslupla yaklaşan Nasrettin Hoca, fıkralarında Anadolu değildir. Bununla birlikte bu, belli bir deneyi gerçekleştir-
insanının yapısını, düşüncesini ve olaylara bakışını anlat- mek ve kanıt bulmak için bir yönteme başvurmak amacıyla
mıştır. (IV) Fıkralarının özünde insanları iyiye ve doğruya zaman harcamaya dair olarak iyi bir neden olabilir. Bilim
yöneltmek, kusurları ve hataları espriler ile birleştirerek insanları, fikir bulmak için her zaman sezgilerini kullanırlar.
gözler önüne serme anlayışı hâkimdir. (V) Bireyleri ve top- Ama bunların kanıtla desteklenmediği sürece bir değeri
lumları her yönü ile çok iyi tanıyan Nasrettin Hoca; aile, yoktur.
komşuluk dostluk ve iş ilişkilerinde gördüğü aksaklıkları Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
kendine has tarzı ile dile getirip insanlara ders verecek
şekilde latifelerle birleştirmiştir. A) Tanım cümlesi
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri B) Tahmin cümlesi
Nasrettin Hoca fıkralarının üslubu ve içeriği ile ilgili C) Sebep-sonuç cümlesi
değildir?
D) Amaç-sonuç cümlesi
A) I ve II B) I ve III C) II ve III E) Koşul-sonuç cümlesi
D) III ve IV E) IV ve V Ankara Yayıncılık
9. Türk halk edebiyatı için önemli bir yere sahip olan bilme- 11. (I) Kitaptan daha iyi bir arkadaş yoktur. (II) Zaman zaman
celer; bir şeyin adını söylemeden, bazı özelliklerinden yola o, insana dert ortaklığı eder. (III) İnsanın gönlünü açar,
çıkarak üstü kapalı, onun ne olduğunu buldurmayı dinleye- yüreğine su serper. (IV) Gönlünün her muradına onunla
ne ve okuyana bırakan eğlenceli bir oyundur. erişirsin. (V) Böylesine güzel bir dost görülmemiştir, ne
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? incitir ne incinir.
Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakiler-
A) Farklı türde ad tamlamaları den hangisi söylenemez?
B) Sıfat tamlamaları
A) I. cümlede sıfatı derecelendiren zarf vardır.
C) İşaret sıfatları
B) II. cümlede ikileme, zaman zarfı görevindedir.
D) İşaret zamiri
C) III. cümlede tamlayanı ortak ad tamlamaları vardır.
E) Adlaşmış sıfat-fiiller
D) IV. cümlede kişi zamirine yer verilmiştir.
E) V. cümlede tekrarlı bağlaç bulunmaktadır.
Ankara Yayıncılık
10. Rüya rüzgârlarında bir yaprak yalnızlığım 12. (I) Çocuk şiirleri yazmaya başladığımda beni bir şey
Düşüncem bir neydir ki ürperir perde perde oldukça şaşırttı. (II) Bu, şair arkadaşlarımın bu ko-
Belki bu mısralarım esecek gönüllerde nudaki küçümseyen bakış açılarıydı. (III) Çocuklar
Fakat herkese uzak kalacak, yalnızlığım için yazmak “çocuk oyuncağı” gibi geliyordu onlara.
(IV) Şiire bunca emek vermiş birinin neden çocuk şiiri
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisine yer verilme- yazdığını anlamaları hayli güçtü. (V) Anlatmaya da çalış-
miştir? madım zaten kendimi.
(II) Yöntemlerimizi ne zaman uygulayabiliriz? Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
E) (I) Eğitimdeki aksaklığın üretime yansıması nasıl önle-
nir? A) Destanlarda görülen doğa dışı olayların törpülenerek
gerçeğe uydurulmasıyla halk hikâyesi dediğimiz ürün-
(II) Peki bu, eğitimin kaçıncı kademesinden başlamalı?
ler ortaya çıkmıştır.
B) Halk hikâyelerinin biçim ve öz değişikliğine uğraması,
onları destan türünden farklılaştırmış; gerçekliğe uy-
gun düzeye getirmiştir.
C) Destanların zaman içinde biçim ve öz değişikliğine uğ-
ramasıyla, olağanüstü olayların azalarak kişi ve olayla-
rın doğal boyuta gelmesiyle halk hikâyeleri oluşmuştur.
D) Destanlardaki kişi ve olayların doğal boyuta gelmesiyle
olağanüstü özellikler azalmış, halk hikâyeleri de des-
tanlardan gelen doğa üstünlükleri az da olsa muhafaza
etmiştir.
E) Halk hikâyelerinin oluşumunda destanlarda görülen
olağanüstülüklerin azalarak olayların daha doğal bir
seyir takip etmesi etkili olmuştur.
16. Gürültü, istenmeyen sesleri tanımlamak için kullanılan bir 18. (I) Dünya nüfusunun artmasıyla tüketimde arttığı için doğal
terimdir. Gürültü çevreyi bozabilir, vahşi hayatı etkileyebi- kaynaklarımız akıllıca ve dikkatlice kullanılmadığında bu
lir, çalışmayı ve uykuyu zorlaştırabilir hatta insan kulağına kaynakların bir gün tükeneceği unutulmamalıdır. (II) Doğal
zarar verebilir. Gürültü kirliliği, özellikle kentleşmiş ortam- kaynakların korunmasının ve daha verimli şekilde kullanıl-
larda önemli bir sorundur. masının en etkili yolu geri dönüşümdür. (III) Dünyamızın
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerde aşağıdaki ses ekolojik dengesinin korunması ve kaynaklarımızın gelecek
olaylarından hangisi yoktur? nesillere kalmasında geri dönüşümün önemi yadsınamaz.
(IV) Herhangi bir şekilde kullanılan ürünlerin çeşitli fiziksel
A) Ünsüz düşmesi ve kimyasal yollarla yeni bir ürün ve ham madde olarak
B) Ünlü düşmesi üretim sürecine tekrar sokulmasıdır geri dönüşüm. (V) Ge-
ri dönüşüm için kullanılması gereken kimyasal ve fiziksel
C) Ünsüz değişimi
yöntemlerin sayısı sıfırdan üretim için gerekenden daha
D) Ünsüz benzeşmesi az olduğu için önemli miktarda enerji tasarrufu sağlanmış
E) Ünsüz yumuşamasına aykırılık olur.
Numaralanmış cümlelerden hangisinde yazım yanlışı
yapılmıştır?
Ankara Yayıncılık A) I B) II C) III D) IV E) V
20. Elli yıl önce başladı bu serüven (I) Yüze yakın sergi yaptım 22. (I) Pozitif psikoloji, insanın doğasında yanlış olan birtakım
yurt içinde ve yurt dışında (II) Bu, on sekizinci kitabım (III) noktaları düzeltme amacından ziyade olumlu özelliklerini
Anılarımı, duygularımı yoğurarak düzyazılar ve denemeler vurgulamayı ve bireyin hem topluma faydalı olmasını hem
yazdım (IV) Siyah beyaz, beş yüzden fazla fotoğraf (V) de verimli bir hayat sürmesini amaç edinir. (II) Bu yeni alan,
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine psikolojinin herhangi başka bir alanına rakip olmayı veya
ötekilerden farklı bir noktalama işareti getirilmelidir? eleştiri getirmeyi amaçlamadığı gibi, var olan sistemlere
katkıda bulunmaya ve bunları geliştirmeye çalışır. (III) Son
A) I B) II C) III D) IV E) V yıllarda dünya üzerinde yaygınlaşan “kişisel koçluk” hiz-
metleri, pozitif psikolojinin uygulandığı alanların başında
gelmektedir. (IV) Bireyin bazı güçlü yanları, yeteneği, kişili-
ği ya da olumlu özelliklerine eğilerek daha verimli ve mutlu
olmasına katkı sağlamayı amaçlar. (V) Kişi de kendisinin
bu anlamda dünyaya fayda sağlayabilecek bir şahıs oldu-
ğunu düşünüp mutlu olur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
23. (I) Teknoloji; modern dünyada baskıcı güç değil, işleri ko- 25. (I) Modern zamanlar, insan hayatını kolaylaştırmakla birlik-
laylaştıran ve bu özelliği ile insanları özgürleştiren araçlar te yeni hastalıkların ortaya çıkmasında, bazı hastalıkların
bütünü olarak ortaya çıkar. (II) Kolaylık ve seçeneklerin da daha sık görülmesinde etkili olmaktadır. (II) Bazen
verdiği özgürlük, hayatımızın her alanında: Evde maki- kişisel bakımımızı yapabileceğimiz zamanları bulmakta
nelere hâkimiz, sokakta hızlı giden araçlarla bir yerden bile güçlük çekeriz. (III) Bunun yanında beslenme alışkan-
bir yere çabucak ulaşıyoruz. (III) İş yerinde ise gerçekler lıklarımız da değişti. (IV) Fast food ve şekerleme tarzı yiye-
açıkça ortada: Aslında teknoloji bize hâkimdir ve kendimizi ceklerle beslenmenin insan sağlığına zararları konusunda
hâkimi zannettiğimiz tüm araçlar, daha araçsal olmamızı yüzlerce makale yazıldı. (V) Modern zamanlar; insanlık
kolaylaştıran unsurlardır. (IV) Özgürlük ve kolaylık aldat- için hız, kolaylık, rahatlığın yanında baş ve diş ağrıları gibi
macasında mesele, bir şeyin çok seçeneğinin olması değil yan etkileriyle de kendisini her geçen gün hissettirmeye
doğru seçeneğin bunlar arasında olmadığının bilinmesi- devam ediyor.
dir. (V) Teknoloji tutkusu hayatımızı yönetirken gerçekten Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
ihtiyacımız olan kolaylık mı, daha fazla hız mı, sonsuz sonra “Çok yoğun ve stresli geçen günlerimiz bunun en
seçenek mi ya da hiçbiri mi? önemli sebeplerindendir.” cümlesi getirilebilir?
Bu parçada anlatılmak isteneni en iyi özetleyen cümle-
ler, aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) III ve IV E) III ve V
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
26. (I) Baruch Spinoza olarak da bilinen Benedictus de Spi- 28. Karaköy Bankalar Caddesi karşısındaki St. Pierre Han
noza, 1632’de dünyaya gelmiştir. (II) Fikirleri ile felsefenin hakkında öyle çok hikâye var ki!.. 1768’de yapımına baş-
temellerini atan panteist bir düşünürdür. (III) Bu yöntem, lanmış, 1784’te yapımı bitmiş. İstanbul’da Fransa elçisi
felsefeyi geliştirme ve doğruya ulaşma konusunda gerçek olarak görev yapan Kont de Saint Priest, Fransız tüccarlar
ve yanılmaz bir yöntem olarak görülmüştür. (IV) Geometrik için inşa ettirmiş. Yapının tamamı, şimdiki heybetini kes-
yöntemi, kendi felsefi sistemine uyarlamıştır. (V) Yazdığı me taştan yapılmış olmasına borçlu. Ünlü Fransız yazar
felsefi eserler ile günümüz düşünce dünyasına ışık tut- Andre Chernier, üst katında doğmuş. Yıllar sonra da han;
muştur. Osmanlı Bankasına, Osmanlı’nın ilk barosuna ve İtalyan
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluştura- Ticaret Odasına ev sahipliği yapmış. Söylenenlere göre
bilmek için cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? arkası eskiden âşıkların gizli buluşma yeriymiş. Burası
da İstanbul’un yangınlarından nasibini almış ve bir kısmı
A) I ve II B) I ve III C) II ve III yanarak kül olmuş. Şimdilerde İstanbul Bahçeşehir Üni-
D) III ve V E) IV ve V versitesinin bünyesinde. Yapının içinde her adımda bir
gıcırtı… Yere düşmüş kapılar, kırık avizeler, açık pence-
reler… Kimi yerler öyle karanlık ki yanınızda biri olmadan
girmek neredeyse imkânsız. İçeride eşya bulunduğuysa
sadece bir rivayetmiş. Ama en güzeli de hanın çatısı…
Kim bilir burası hangi sohbetlere şahit oldu? Şimdiyse bu
koca han, yalnız albüm kapaklarına fon.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ile ilgili bilgi ve-
rilmemiştir?
29. Orhan Veli’nin ölümünden sonra Melih Cevdat Anday gibi 30. Savaş, bir insanda birçok boyutta değişiklik yaratır. Çeşit-
diğer Garipçiler yazmaya devam etti ancak onların bazı li ruhsal bozuklukların oluşması ve tetiklenmesi, bireyde
dergilerde esamesi okunmuyordu. Sıradan insanın somut şiddet ve saldırganlık davranışlarında büyük bir artışa ne-
hayatına işaret eden Garip, şiiri diriltiyordu. Ancak II. Yeni, den olması, temel insani değerlerin kaybedilmesi, bireyin
Garip’in açtığı yolda, devam edenin değil de bastırılmış kendine ve topluma giderek yabancılaşması, gelişmekte
olanın diliyle, herkesin bildiği ama söyleyemediğini söyle- olan yeni kuşakların kişilik gelişimi üzerinde olumsuz
me cüretiyle, yaşanan mutsuzluğun itirafıyla şiirler kaleme ve kalıcı değişikliklere neden olması bu değişikliklerin
alıyordu. başlıcalarıdır. Savaşlar yalnızca mağdurlarını değil, TV
Bu parçadan hareketle II. Yeni şiiriyle ilgili olarak, ekranlarından odamıza bir aksiyon filmi gibi giren savaş
sahnelerini izleyen insanları, özellikle de çocukları etki-
I. Garipçilerin aksine dergi çevrelerinde dikkate alın-
leyerek örselemektedir. Bu sebeple unutulmamalıdır ki
mışlardır.
bugün en acı sahneleriyle yaşadığımız bu trajedide her bir
II. Garipçilerin yolunu açtığı şiiri farklı bir düzlemde bireyin tutumu, kararı ve tavrı geleceğimizde belirleyici rol
sürdürmüşlerdir. oynayacaktır. Sadece savaşların yaralarını sarmayı hedef-
III. Melih Cevdet Anday gibi önceden Garipçi olan şa- leyen bir yaklaşım, yabancılaşmış ve kendi geleceğinde
irleri kendi saflarına katmışlardır. söz sahibi olma becerisini kaybetmiş yığınlar yaratmaktan
yargılarından hangilerine varılabilir? başka bir işe yaramayacaktır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III A) Şiddet içeren görüntüler, toplumlarda en çok çocukları
olumsuz yönde etkilemektedir.
B) Savaşlar ve savaşlara ait görüntüler, kişilerin ruhsal
yapılarında travmatik sonuçlara neden olmaktadır.
C) Sonraki nesillerde, savaşların sebep olacağı kalıcı
ruhsal bozuklukların önüne geçmek yeterli olacaktır.
D) Savaşlar yalnızca ortaya çıktığı coğrafyayı değil kitle
Ankara Yayıncılık
31. Yeryüzünün başka hiçbir noktasında yaşamayan 451 canlı 33. Devletler, önceleri baskıya dayanan bir anlayışla yönetil-
türünün bulunduğu ülkemizde son 20 yılda bu canlı türleri mekteydi. Bu anlayışa son vermek amacıyla 1215 yılında
ve özellikle leyleklerin kuraklık, besin kaynaklarının yok İngiltere kralına kabul ettirilen bildiri olan Magna Carta,
olması ve yuva alanlarının zarar görmesi nedeniyle yüzde insan hakları kavramının ilk belgesi sayılır. İnsan hakları
50’den fazla azalarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya konusunda yayımlanan bir diğer önemli bildiri ise Ameri-
olduğu bilinmektedir. ka’da yayımlanan Bağımsızlık Bildirgesi’dir. Özgürlük, eşit-
Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağı- lik ve kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında gerçekleşen
dakilerden hangisidir? Fransız Devrimi’nden sonra yayımlanan “İnsan Hakları
Bildirisi”nde gerçek yerini almıştır.
A) Kuraklığa karşı alınacak önlemler ile canlı türlerinin Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylene-
azalmasının önüne geçilebilir. mez?
B) Ülkemizde 20 yıl öncesine kadar canlı türlerindeki aza-
lış yüzde 50’den azdı. A) Dünyada 1215 yılına kadar insan haklarına dayanan bir
yönetim anlayışı yoktu.
C) Kuraklık dolayısıyla besin kaynaklarının azalışı, hay-
van çeşitliliği ve sayısını olumsuz etkilemektedir. B) Tarihte insan hakları bildirileri arasında en etkilisi Mag-
na Carta olmuştur.
D) Türkiye’de yaşanan kuraklık, dünya hayvan çeşitliliği
ve sayısını ciddi oranda azaltmıştır. C) Fransız Devrimi, insan haklarına dair pek çok kavramın
yerleşmesinde etkili olmuştur.
E) Son 20 yılda yaşam alanları azalan leyleklerin yüzde
50’den fazlası ülkemizden göç etmiştir. D) Dünya, bağımsızlık ve insan hakları üzerine bazı çaba
ve yeniliklere şahit olmuştur.
E) Dünya üzerindeki insanlar, bağımsızlık ve özgürlük
adına mücadele etmiştir.
Ankara Yayıncılık
34. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 36. - 37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Siyah bir kadın olan Bell Hooks; Amerika’da ırk, (I) Skipping Rocks Lab adlı girişim programının tasar-
cinsiyet ve sınıf sömürülerine dair pek çok çalışma ladığı “Yenebilen Su Şişeleri”nin gelecekte büyük bir
yapmış bir entelektüel ve bir akademisyen. (II) 1952 çığır açması beklenmektedir. (II) Avrupa Birliği İno-
yılında Gloria Watkins ismiyle doğmuşsa da çalışmala- vasyon ve Teknoloji Enstitüsü tarafından oluşturulan
rında kullandığı Bell Hooks ismini hem büyükannesi- ve geliştirilen bir ürün olan Ooho, esnek küre şeklinde-
nin ismi olduğu için hem de okurlarıyla farklı bir ilişki ki bir ambalaja sahiptir ve tamamen bitkilerden, deniz
ve iletişim içinde olmayı amaçladığı için tercih etmiş. yosunlarından elde edilen doğal bir üründür. (III) Bir
(III) Çalışmalarının temel konusu, siyah kadınların meyve parçası gibi 4 ila 6 hafta içerisinde biyolojik
sömürülmesi ve ezilmesi. (IV) Bu çalışmalarda top- olarak tamamen çözülebilen Ooho’nun üretiminde
lumsal yapının hiyerarşik düzenlemesini vurgularken pet şişelere nazaran 9 kat daha az enerji harcanmak-
toplumsal cinsiyetle ilgili sorunların yanı sıra sınıf ve tadır ve bu ürünün maliyeti, plastiğe göre daha azdır.
ırk eşitsizliklerini de tartışır, feminizme yaklaşımını (IV) Ooho’nun gelişim aşamasında yumurtanın sa-
bu çerçevede belirler. (V) “Feminist politika, baskıyı rısından ilham alınmış ve şekli ona benzetilmiştir.
sona erdirmeyi; barış ve adalet içinde yaşamayı hedef- (V) Çift jelatinli zar yapısına sahip ürünün yapımında
ler; feminizm, herkes içindir.” ifadesi dikkat çekicidir. kullanılan yöntem ise sferikasyon adı verilen mutfak-
(VI) Bu açıdan bakıldığında feminizm, aslında her bi- larda sanatsal sunumlar için kullanılan sıvı küresel-
rimizin hayatını değiştirecek olan sihirli bir değnek leştirilmesi yöntemidir.
gibidir.
A) II B) III C) IV D) V E) VI
A) Feminizm, sadece kadınları esas alan bir düşünce A) I. cümlede ürüne dair bir beklenti dile getirilmiştir.
sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır. B) II. cümlede ürünün özelliklerini de içeren bir tanıma yer
B) Feminizm, dünya adalet sistemi içinde kadına en üst verilmiştir.
değerde yer veren bir sistemi öngörmektedir. C) III. cümlede benzetme ve karşılaştırma yoluyla ürünün
C) Feminizm, barış ve adalet çatısı altında tüm dünya özellikleri belirtilmiştir.
kadınlarını kucaklamayı ilke edinmiştir. D) IV. cümlede ürünün biçim özelliği hakkında bilgi veril-
D) Hooks, çalışmalarını dünya kadınlarının hiyerarşik dü- miştir.
zendeki yeri üzerine temellendirmiştir. E) V. cümlede ürünün daha önce nerelerde kullanıldığın-
E) Hooks; feminizm anlayışını ırkçılık, sınıfsal farklılıklar dan bahsedilmiştir.
ve cinsiyetçilik gibi kavramlarla çerçeveler.
1960’lı yıllarda sadece bilgisayarlar arası iletişimi A) Sanal oyun tutkusunun bozukluğa dönüşme belirtileri
amaçlayan internet, günümüzde hayatımızın vaz- nelerdir?
geçilmezi olmuş ve birçok konuda yaygınlaşmıştır. B) İnternetin çocuklara ve gençlere sağladığı imkânlar
Yaygınlaştığı konulardan biri de özellikle çocuklara nelerdir?
ve gençlere hitap eden oyun oynama alanıdır. Öyle ki C) İnternetin önceleri ve günümüzde kullanım amaçları
çocuklarımız ve gençlerimiz boş vakitlerinin çoğunu nelerdir?
internet ortamında gezinerek veya oyun oynayarak
D) İnternetin yol açabileceği davranış bozuklukları neler-
harcıyor. Dışarıdan bakıldığında sadece güzel vakit
dir?
geçirme şeklinde masum bir durum gibi görünen bu
sanal oyun olgusu, acaba gerçekte bu kadar masum E) İnternet ortamında oyun oynamanın zararları nelerdir?
mu? Haftada en az 30 saat kadar uzun ve yoğun oyun
oynama alışkanlığı kolaylıkla bozukluğa dönüşebilir ve
oyun oynama üzerindeki oto denetiminizi yitirebilirsi-
niz. İşin kötü yanı, bu dönüşümü fark edemeyebilir ve
sizi uyaran kişilerin iddialarını kabul etmeyerek oyun
oynama bozukluğunun ilk belirtilerini göstermeye
başlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra okul, ev ve işle ilgili
sorumluluklarınızı aksatmaya ve yakın ilişkilerinizi
ihmal etmeye dair ciddi bozukluk belirtileri göstere-
bilirsiniz. Yemek yemeyi unutma, uykuyu erteleme gibi
bir dizi bilişsel ve davranışsal belirtiler de varsa bu
durum, ciddi olabilir.
Ankara Yayıncılık
A) Tartışma
B) Açıklama
C) Örnekleme
D) Tanımlama
E) Öyküleme
DEKATLON 4. DENEME
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 4. DENEME
Zor Zor
1. Bugün doğan çocukların edinecekleri mesleklerle bizim- 3. Hem sanatsal hem de öğretici metin türüne ait eserle-
kiler ---- olmayacak. Pek çok yeni meslek, gelecek yıllara rinde sade konuşma dilinin katı savunucularından olan
imza atacak. Örneğin veri dedektifi unvanına ---- bir kişi Ömer Seyfettin, Batı edebiyatı ve kültürüyle de yakından
bazı verileri analiz ederek işletmelere ve kuruluşlara veri ilgilenmiş ancak kendinden önceki sanatçılar gibi kendi öz
temelli fikirler ----. benliğini bırakarak tamamen Batı’ya yönelmemiştir. Aslına
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden bakarsanız onu başarılı kılan en önemli özelliği kalemini
hangisi sırasıyla getirilmelidir? kahramanlarına teslim etmesidir.
Bu parçada geçen “kalemini kahramanlarına teslim
A) aynı-sahip-sunacak etmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
B) benzer-bağlı-verecek hangisidir?
C) bir-erişmiş-ifşa edecek
A) Yapıtlarındaki karakterleri çok iyi betimlemesi
D) farklı-tanık olan-önerecek
B) Yapıtlarına canlılık ve devinim kazandırması
E) değişik-ait-isteyecek
C) Yarattığı karakterlerin kendi gerçeklerine müdahale
etmemesi
D) Öykülerini üçüncü tekil kişiyle anlatması
E) Kahramanlarını yaşamın içinden seçmesi
A) İktisatın içinde yer alan işletme disiplini ABD’den Avru- 4. (I) Bu ev, bir zamanlar çocukların neşeli sesleriyle çın-
pa’ya ve Uzak Doğu’ya geçtikten çok sonra Türkiye’de lardı. (II) Her biri büyüyüp de kendi kanatlarıyla uçmaya
tanınmıştır. başlayınca yuvalarından birer birer ayrıldılar. (III) Onlardan
geriye kırık dökük oyuncak, bir de odaların duvarlarına
B) İşletmenin kapsamında yer alan bilgiler Türkiye’nin
sinen sesleri kaldı. (IV) Koskoca ev boynunu bükmüş, gi-
iktisat fakültelerinde yer bulmuş ve ABD’den Avrupa
denlerin yolunu gözlüyor gibiydi. (V) Ne var ki çocukların
ve Uzak Doğu’ya geçmiştir.
hiçbiri baba ocağına dönmedi.
C) Birikim olarak yetersiz yönlerinin bulunduğu işletme
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ki-
disiplini ABD’de doğsa da kısa sürede dünyanın dört
şisel görüşe yer verilmemiştir?
bir yanına yayılmıştır.
D) İktisatla eş değer görülen işletmenin çıkış noktası A) I B) II C) III D) IV E) V
ABD’dir ve diğer ülkelere iktisat alanındaki çalışmalarla
yayılmayı başarsa da Türkiye’de ilgi görmemektedir.
E) Ülkemizde yeterli birikime sahip olmayan ve iktisatın
içinde yer alan işletme disiplini, ABD’de ortaya çıkmış
ve önemli bir yayılım göstererek Avrupa ve Uzak Doğu
olmak üzere çeşitli yerlere yayılmıştır.
C) Socrates bir spor dergisidir. (II) Fotoğraf sanatçılarının sorumluluğu nedir sizce?
8. Bir Kızılderili atasözü, “Komşun hakkında hüküm verme- 10. Çevre yolunun sağ tarafına düşen, cumbalı evlerden çok
den önce iki ay onun pabuçlarıyla yürü.” der. I
Aşağıdakilerden hangisi bu atasözünde anlatılmak Arnavut kaldırımlarıyla hepimizi büyüleyen Narcı Sokağı’nın
istenen düşünceye örnek gösterilebilir? II
başındaki lokantaya girmiştik. Buranın tam bir etyemez
A) Kahvenin tadını bilmeyen bir girişimcinin büyük bir III
kahve dükkânı açması düşmanı olduğunu içeri girince anladık. Çünkü
B) Bir otomobil firmasının işten çıkarılan üst düzey yöne-
ticisinin araç galerisi sahibi olması Alinazik kebabı yemeyi umarken önümüze damat çatlatan
IV
C) Babası iflas eden bir gencin hor gördüğü yoksul arka-
zeytinyağlı ayşekadın fasulyesi gelmişti.
daşlarının duygularını anlamaya başlaması
V
D) Yeni ev alan bir kişinin eski komşularıyla görüşmeyi
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin ya-
kesmesi
zımı yanlıştır?
E) Uzun yıllar yurt dışında yaşayan bir insanın ana yurdu-
na özlem duyması A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
9. Fırından çıkarken yolparası olarak aldığım birlikleri 11. Kendimizi karşımızdakinin yerine koyduğumuzda ona
I haddini bildirmeyi isteme olasılığımız oldukça düşük olur.
sağ cebime koyup telefonumu çantamdan çıkardım. Üç I II III
saattir ulaşamadığım arkadaşım sonunda çevrimiçi olmuş, Aynı fikirde belki bulaşamayız ama duygularımız biraz
II IV
bana bir şeyler yazmış idi. Benim de ona yanıt vermem yumuşamayı başarır.
III V
gerekiyordu ancak dipdibe sıralandığımız otobüste nasıl Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
IV aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
bir şey yazabilirdim ki? Neyseki iki durak sonra yolcuların
V A) I. sözcükte ünsüz türemesi vardır.
çoğu indi ve ben de arkadaşıma rahat rahat mesaj yazma B) II. sözcükte ünsüz değişimi vardır.
fırsatı buldum.
C) III. sözcükte ünsüz benzeşmesi vardır.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin ya-
D) IV. sözcükte ünlü düşmesi vardır.
zımı doğrudur?
E) V. sözcükte kaynaştırma harfi bulunmaktadır.
A) I B) II C) III D) IV E) V
12. Başarılı insanlar, içinde bulundukları zamanı yaşar ve o 14. Orta Asya’daki Aral Gölü’nün kuruması tarih
zamanda çalışırlar çünkü onların hedeflerine ulaşmak için I II
gereken gücü buldukları yer orasıdır. boyunca insan eliyle gerçekleştirilen en büyük doğal
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden han- III IV
gisi yanlıştır? afetlerden biridir.
V
A) Geniş zamanda çekimlenmiş fiil vardır. Bu cümlede numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
B) Birden fazla işaret zamirine yer verilmiştir. aşağıdakilerden hangisi yanlış açıklanmıştır?
C) Kökteş sözcük bulunmaktadır.
A) I numaralı sözcük niteleme sıfatıdır.
D) Yalnızca yapım eki almış birden fazla sözcüğe yer ve-
B) II numaralı sözcük tamlayan görevindedir.
rilmiştir.
C) III numaralı sözcük sıfatı derecelendiren zarftır.
E) Tamlayanı zamirden oluşmuş isim tamlaması vardır.
D) IV numaralı sözcük niteleme sıfatıdır.
E) V numaralı sözcük belgisiz sıfattır.
Ankara Yayıncılık
13. Genç adam çekimser bir tavırla boş bulduğu kanepeye 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi sayısı diğer-
oturuverdi. lerinden daha fazladır?
Aşağıdakilerin hangisinde bu cümledekine benzer bir
A) Gün boyu koşuşturan annelerin çocukları ev işlerine
anlatım bozukluğu vardır?
yardım ederek annelerini biraz rahatlatıyorlar.
A) Elini ağzına götürerek “sus” işareti yaptı. B) Babalar ise çocuklarına ders çalıştırdıktan sonra uyu-
B) Gereksiz ayrımlarla canınızı sıkmak istemiyorum. mayı tercih ediyorlar.
C) Elimizde kalan son parayla güzel bir yemek yedik. C) Komşularla ilişkileri bozulunca yeni bir ev kiralamak
onun için iyi bir düşünce olarak beyninde beliriyordu.
D) Neredeyse trene yetişemeyeceklerdi.
D) Otobüs durağına on dakika yürüyüp ayakta kalmayı
E) İkisi de birbirini tanımamazlıktan geliyordu.
göze alsa da o evi satın aldı.
E) Gözleme yapmaktan büyük zevk duyduğunu her an
söyleyen kadın uyumadan günlerce çalışabileceğini
dile getirdi.
16. Aşağıdakilerin hangisinde noktalı virgül (;) yanlış 18. (I) Getirdiklerini masanın üstüne bırakıp yanımıza geldi.
kullanılmıştır? (II) Bu içeri giren adamı hiçbirimiz daha önce hiç gör-
memiştik sanki. (III) Bugün döneceğini söyleseydin seni
A) İnternet; cep telefonu, televizyon gibi bizleri esir aldı. karşılamaya gelirdik, dedi biri. (IV) Kör olası, evin kirasını
B) Bu tarihî otel; zamanında politikacıları, sanatçıları, bü- yine kumara yatırmış diye yakına yakına içeri giren bir
rokratları da ağırlamıştır. kadın da kapıda belirdi. (V) Gördüklerim beni ince ince
C) Nutuk’u; Atatürk 1927’de tamamlamıştır, Kurtuluş Sa- düşündürmeye başladı.
vaşı’nın ve devrimlerin anlatıldığı bir başyapıttır. Bu parçada numaralanmış cümlelerde altı çizili söz-
D) Öyküm dergide yayımlanır yayımlanmaz beni mutluluk cüklerden hangisinin türü diğerlerinden farklıdır?
sardı; okurlarım, vakit kaybetmeden üslubumu eleştir-
A) I B) II C) III D) IV E) V
meye başlamıştı.
E) Sofrada neler yoktu ki: şerbetler, ayran, meyve suyu;
salatalar, kanepeler…
20. Niçin köylünün bir avuç sözcük ile söylediği türkü 22. I. Bir şeyden diğerine olan bu sürekli değişim, çaba-
I II III nın ve gelişmenin sonucudur.
dağları deler, bize kadar gelir de bizim şiirlerimiz bir II. Örneğin bir çift ayakkabıyı kullanıp eskittiğimizde
yepyeni bir çift alır ve kullanmaya başlarız.
türlü ona ulaşamaz?
III. Bir düşünceden artık yarar sağlayamıyorsak geli-
IV V
şim ve değişim, yenilerini bulmamız için bize yardım
Bu cümlede numaralanmış sözcüklerden hangi ikisi eder.
yapıca diğerlerinden farklıdır?
IV. Değişim, sahip olduğumuzu hiç bilmediğimiz ve ça-
A) I ve III B) I ve V C) II ve III balamadan asla keşfedemeyeceğimiz güçlerimizi
gösterir ve açığa çıkarır.
D) II ve IV E) IV ve V
V. Gelişim ve değişim yeni fırsatların kaynaklarıdır.
Yukarıda numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün
oluşturulması için hangi ikisinin birbiriyle yer değiş-
tirmesi gerekir?
A) I ve V B) II ve III C) III ve V
D) III ve IV E) IV ve V
23. (I) Çelişkiler ve ikilemler, farkında olduğumuz ve olma- 25. (I) Çok köklü bir geçmişe sahip olmayan dergilerimiz,
dığımız sıkıntılar yaratır. (II) Çelişkilerimizi fark ettiğimiz, kendi alanlarındaki yayınlardan farklı olma iddiasındadır.
ikilemlerimizden rahatsız olmadığımız zaman stresle baş (II) Her sektörde ve her girişimcide yanılgılar olabilir ama
etmemiz kolaylaşır. (III) Bazen bir işi hem yapmak istersi- inanmak önemlidir. (III) Bu piyasada tutunmanın ne kadar
niz hem yapmamak; hem çalışmak istersiniz hem çalış- zor olduğunu en iyi, dergi çıkaranlar bilir. (IV) Bu inanç
mamak. (IV) Bu ikileminizi can sıkıcı bir saçmalık olarak gerçekse okura da yansır. (V) Yansımışsa üslup birinci
adlandırırsanız sıkıntınız artar. (V) Ama bu ikileminizin plana çıkar, dergideki bu durum da dergiciliğin daha da
yaşamın doğal bir parçası olduğunu düşünürseniz onunla nitelikleşmesini sağlar.
uzlaşma şansınız artar. (VI) Unutmayın ki tamamen çeliş- Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
kisiz, ikilemsiz olmak pek mümkün değildir. şüncenin akışını bozmaktadır?
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, I.
cümlede anlatılanların açıklaması niteliğindedir? A) I B) II C) III D) IV E) V
A) II B) III C) IV D) V E) VI
Ankara Yayıncılık
A) Betimleyici anlatım
B) Öyküleyici anlatım
C) Duyular üzerinden izlenim bırakma
D) Abartmalardan yararlanma
E) Benzetmelerden yararlanma
26. (I) Kendini yaşama ve sahip olma eğilimleri birbirlerine 28. Olmaz mı? Benim şansım, hem bu kadar güzel bir se-
karşıt güçlerdir. (II) Her insanda bunların ikisi de bulunur. naryoyla 1910’ları yaşamak hem de böyle bir kadroyla
(III) Bazen olabildiğince kendimizi yaşar, bazen de sahip çalışma fırsatı bulmak. Zaten başroldeki iki oyuncu da bu
olma tutkusuna boyun eğeriz. (IV) Bir insanda bunlardan tür senaryolarda yer almıştı geçen yıllarda. Onlar, bize
birinin diğerine oranı önemlidir. (V) Eşya, para ya da ik- yardımcı oluyor; ben de büyük onur duyuyorum. Oyun-
tidar sahibi olma tutku düzeyine ulaştığında para, eşya culukla ilgili hayallerimin her ne kadar başında olsam da
ve iktidar insana sahip olmaya ve onu yönetmeye baş- bu tür bir projeyle kariyerime temel atmak çok yerinde bir
lar. (VI) Bu, uyuşturucu madde ya da kumar tutkusu gibi karardı. İyi ki bu projedeyim ve izleyici beni beğendi.
engellenmesi güç bir dürtüdür. (VII) İnsanlar, kendilerine Bu parça aşağıdaki soruların hangisine yanıt olarak
hâkim olamayacakları bir şeyle karşılaştıklarında zaafları söylemiş olabilir?
devreye girer ve sahip olduklarını birer birer kaybetmeye
başlarlar. A) Kendinizi neden şanslı bir oyuncu olarak görüyorsu-
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- nuz?
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? B) Tecrübeli oyuncularla aynı dizide oynamanın ne gibi
avantajları var?
A) III B) IV C) V D) VI E) VII
C) Film kariyerinize başlarken bazı konularda zorlandınız
mı?
D) İzleyicinin, oyuncunun performansını beğenmesi oyun-
cunun motivasyonunu etkiler mi?
E) Belirli bir dönemi konu alan dizelerde yer almanın zor-
lukları var mı?
Ankara Yayıncılık
29. Yaşamda sürekli olan tek şey değişimdir. Değişim her 31. Dünyaya baktığımız pencere ne kadar geniş olursa olsun,
yerdedir: çevremizde, doğada, çalışma biçimimizde, dü- kendi içimize baktığımız pencere her zaman aynı değil-
şünmemizde, inançlarımızda… Değişimi nasıl yarattığı- dir. Dünyayı çoğu kez acımasızca didikleyen gözlerimiz,
mız, değişimle ne yaptığımız ve ona nasıl yaklaştığımız, sıra kendimize geldiğinde kayırıcı, kollayıcı olabilir. Nite-
gelişimimizi ya da gerilememizi belirler. kim zekâsına, görme gücüne, sezgilerine, çeşitli gözlem
Bu parçaya göre değişim ile ilgili olarak, ve saptamalarına hayranlık duyduğumuz; dünya, hayat,
toplum, sanat konularında iri iri laf etmiş nice aydın ve
I. Her değişim bir ihtiyaçtan doğar.
sanatçının kendini tarif etmedeki yanılgısı, kendisiyle ilişki
II. Yaşamın neresinde ve nasıl duracağımızı belirleyen kurma konusundaki becerisizliği, zaaf ve noksanları karşı-
bir zorunluluktur. sında düştüğü körlük, bizi çok kere hayrete düşürmüştür.
III. Değişim, kendi iç yasalarıyla oluşur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) İnsanların kendilerine tarafsız bir gözle bakmalarının
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III güç olduğuna
D) I ve II E) II ve III B) Dünyaya geniş bir bakış açısıyla bakan insanların bile
kendilerine dar bir çerçeveden baktıklarına
C) İnsanların başkalarını çok kolay eleştirirken kendilerini
koruma eğiliminde olduklarına
D) Sağduyusuna güvenilen insanların da kendilerini de-
ğerlendirirken duygusal ve zayıf düşebileceklerine
E) İnsanın kendisine duyduğu hayranlığın önüne geçilmez
bir davranış bozukluğu olduğuna
Ankara Yayıncılık
32. Günler, sakin özellikle de mutlu geçiyordu. Evdekiler ben- 33. “Öğrenmek istiyorum” sözü, evrende yalnız insanlara ve
deki değişimi fark etmeye başlamıştı. Eskisi kadar azgınlık o yüceliğe ulaşmış canlılara özgüdür. Birçok düşünürün
yapmıyor, zamanımı bahçenin en ucundaki eski yerimde inandığı gibi, insanla hayvan arasındaki fark, sadece ko-
geçiriyordum. Doğrusu, şeytan ara sıra iyi niyetli kararla- nuşma, düşünme, öğrenme, acı ve mutluluğu duyma ve
rımın hakkından geliyordu. Ama eskisi kadar sövmüyor, öz benliğini savunma değildir. İnsanı o yüceliğe ulaştı-
komşuları rahat bırakıyordum. ran niteliği, yaratanın ona verdiği merak duygusudur. O
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen ço- duyguyla yaratana inanılmış, o duyguyla bilimler gelişmiş
cuğun niteliklerinden biri olamaz? ve o duyguyla evrenin sıralarına hâkim olmak için çaba
harcanmış ve harcanmaktadır.
A) Yaramaz Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
B) Afacan ulaşılamaz?
C) Taşkın
A) İnsanlarla hayvanlar arasında pek çok farklılığın oldu-
D) Densiz ğuna
E) Zarif B) Evreni anlamak için harcanan çabada merak duygusu-
nun etkili olduğuna
C) Bilimlerin ilerlemesinde öğrenme isteğinin etkili oldu-
ğuna
D) Merak duygusunun dogmaları etkisiz kılabilme gücü
olduğuna
E) Öğrenme arzusunun insanı hayvandan ayıran bir özel-
lik olduğuna
Ankara Yayıncılık
34. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 36. - 37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Okul çağındaki sporcu çocuklarda hem büyüme ve Dünyanın manyetik alanındaki yoğunluk ve küçük
gelişmenin devamı hem de sporla harcanan enerjinin farklılıkları algılayabilmesi, semenderin yerini bildi-
yerine konabilmesi için doğru beslenme programı şart. ğini ve bir pusuladan bile daha iyi yön bulucu oldu-
(II) Sporcu çocuklar gün içinde tüm besin gruplarını ğunu kanıtlıyor. Uzmanlar semenderin haritalama
almalı. (III) Böylece karbonhidratla erken yorulmaz, yeteneğinin diğer türlerden farklı geliştiğini belir-
proteinle enerji alır, demirle de performanslarını artı- tiyor. Manyetik alandan elde ettiği harita bilgisinde,
rabilirler. (IV) Bunun yanında spor öncesi ve sonrasın- eşi görülmemiş türde bir duyumsal işlem sergiliyor.
da sıvı alımı performansı etkileyen en önemli noktadır. Her geçtiği yerde bu harita genişliyor. Manyetik alan
(V) Vücudun sıvı kaybetmesi sporcunun performan- kimyasal tepkimeleri harekete geçirebiliyor ve bu, bazı
sını düşürür. (VI) Sıvı ihtiyacının karşılanması için türlerde tanımlanan biyokimyasal pusulanın temelini
her 15-30 dakikada 100-200 ml sıvı tüketimi yeterli oluşturuyor. İşlem, görsel sistemleriyle de doğrudan
olacaktır. ilişkili; dolayısıyla hayvanların manyetik alanı göre-
bildikleri söylenebilir.
34. Bu parçada yazarın üzerinde durduğu konu aşağıda- 36. Bu parçaya göre manyetik alan hangi duyuyla ilgili-
kilerden hangisidir? dir?
C) Görme
C) Spor türüne göre beslenme programları D) Tatma
D) Dengeli beslenmenin çocukların gelişimine etkisi E) Dokunma
E) Spor yapan çocuklarda gıda ve sıvı alımının önemi
35. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- 37. Bu parçaya göre
ğıdakilerden hangisi yanlıştır? I. Semenderin diğer hayvanlardan farklı bir yetisinin
olduğu
A) I. cümlede bir zorunluluktan söz edilmiştir.
II. Manyetik alanla ilgili çalışmaların sürdüğü
B) II. cümlede öneri söz konusudur.
III. Manyetik alanın yön bulmada etkili olduğu
C) III. cümle, kendinden önceki cümlede anlatılanlara iliş-
kin açıklayıcı bilgiler içermektedir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
D) IV. cümlede karşılaştırma yapılmıştır. A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ile III
E) VI. cümle kendinden önceki cümlede belirtilen yargının D) II ile III E) I, II ve III
amacını içermektedir.
Herkesin beğendiği insan iyi insandır, diye düşünebi- A) Uzun yıllar yurt dışında yaşayan birinin kendi ülkesini
liriz. Bu durumda kendini herkese beğendirmek için çok sevdiğini söylemesi
çabalayan insan, amacına ulaştığında iyi bir insan B) Ispanak yemeğini ağzına koymayan bir kişinin ıspanak-
olmuştur. Bir açıdan bakıldığında bu, mantıklı gelir. lı böreği bayıla bayıla yemesi
Başkalarının beğenisini kazanmak için çabalayan in- C) Ödev yapmayan bir öğrencinin soruların cevabını ar-
san, bunu çoğu zaman yalan söyleyerek başarır. Gerçek kadaşından geçirmesi
yüzünü saklar. Kendini çevresine onların istediği gibi
D) Çocukluğunda kendisine sorumluluk verilmeyen birinin
gösterir. Toplumun beğenmediği özelliklerine yalancı-
işe geç kalmayı alışkanlık hâline getirmesi
lık, ikiyüzlülük de eklenmiş olur böylece.
E) Terfi almayı bekleyen bir memurun, müdürünün istediği
raporları zamanından önce hazırlaması
Ankara Yayıncılık
38. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada asıl vurgulan- 40. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisini söyler-
mak istenen düşünceyi içermektedir? se kendi tutum ve düşüncesiyle çelişmiş olur?
A) Kendini başkalarına beğendirmeyi amaçlayan biri bunu A) İnsanlar çevreleri tarafından onay almak adına kişilik-
dürüst olarak gerçekleştirebileceği gibi yalancı duru- lerinden vazgeçmemelidir.
muna da düşecektir. B) Düzgün bir insan olmak için toplumun değer yargılarıy-
B) Toplumun benimsediği insan tipine bürünmeyenler la örtüşmenin gerekli olduğunu düşünüyorum.
toplumdan soyutlanır. C) Toplumun beğenisini kazanabilmek adına yalan söyle-
C) Özgür düşünebilen insan toplumun kendisinden bek- yebilen biri, iyi insan olma olasılığını tümüyle yitirmiştir
lediklerini değil, kendini mutlu edecek hareketleri yap- zaten.
mayı tercih eder. D) Toplumun tepkisini göğüsleyerek kendini yaşayabilen
D) Her insanın kendini topluma kabul ettirme konusunda biri, yalan söyleyerek beğeni kazanan birinden çok da-
farklı yöntemleri vardır. ha düzgün bir insandır.
E) Dürüst insan başkalarının beklentilerini gerçekleştir- E) Başkaları beğensin ya da beğenmesin, insanın kendi-
mek adına kişiliğinden ödün vermez. ni gerçekleştirmesi ve olduğu gibi ortaya koyması en
büyük erdemdir.
DEKATLON 5. DENEME
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 5. DENEME
Zor Zor
1. İflah olmaz yemek kitabı tutkunu olan ben, söylerken biraz 3. Atasözlerimiz ve deyimlerimiz, dilimizin söz varlığını
yüzüm kızarıyor ama ---- yemek yapmayı pek bilmiyorum. oluşturan önemli ögelerdendir. Hayata bakışımızın, de-
----, mutfaktaki yeteneğime övgü beklemiyorum fakat kitap ğerlerimizin, gelenek ve inançlarımızın söze dönüşmüş
konusundaki tercihlerime güvenebilirsiniz. biçimleridir. Hayata dair hemen her türlü konuya değinen
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki- bu kültür değerlerimizden atasözlerimiz; kimi zaman sa-
lerden hangisinin getirilmesi en uygun olur? bırlı olmadan, kimi zaman imkânsızlıklardan, kimi zaman
olgunlaşmadan, kimi zaman da açgözlülükten dem vurur.
A) ne yazık ki-öte yandan Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu parçada geçen
B) çok üzücü ki-ayrıca konulardan biri ile ilgili değildir?
C) malum ki-buna ek olarak
A) Akıl olmayınca ne yapsın sakal?
D) ne mümkün ki-buna karşın
B) Yersen kap açık, yemezsen kapı açık.
E) ne kötü ki-bunun yanı sıra
C) Deveyi yardan uçuran bir tutum ottur.
D) Göğe direk, denize kapak olmaz.
E) Denizdeki balığın pazarlığı olmaz.
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
5. • Psikolojinin edebiyata verdiği en büyük destekler- 7. Edebiyatçının bir tür marangoz olduğu söylenebilir. Birin-
den biri onun ruhuna uygun olan insanın iç evreniy- cisi, bu mesleklere mensup kişiler çok sıkı çalışır. İkincisi,
le ilgili tespitleridir. bir öykü yazmak da neredeyse bir masa yapmak kadar
• Roman ve hikâye gibi yazınsal türlerin tahlillerinde zordur. Tek fark, edebiyatçının hakikatle çalışmasıdır ve
başvurulan şahıs kadrosu tasniflerinde psikolojiden bu da aslında ahşap kadar sert bir malzemedir. Ayrıca her
oldukça detaylı bilgiler alınabilir. iki meslek de türlü hile ve tuzakla doludur. Daha az sihir,
daha çok alın teri. Proust’a katılıyorum: “Yazmanın yüzde
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
onu ilhamsa yüzde doksanı sıkı çalışmaktır.”
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
A) Roman ve hikâye gibi yazınsal türlerin kişi kadrosu söylenemez?
oluşturulurken psikolojinin sağladığı, insanın iç evre-
niyle ilgili tespitlerinden yararlanılır. A) Tanıma yer verilmiştir.
B) Psikolojinin edebiyata insanın iç evreniyle ilgili tespitler B) Tartışmacı anlatım kullanılmıştır.
vermesi, roman ve hikâye gibi yazınsal türlerin tahlilin- C) Karşılaştırma yapılmıştır.
de şahıs kadrosu tasniflerinde fazlaca kullanılır. D) Sayısal veriden yararlanılmıştır.
C) Psikolojinin edebiyata verdiği desteklerin içinde roman E) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
ve hikâye gibi yazınsal türlerin tahlili sırasında şahıs
kardosunun doğru belirlenebilmesi en işlevsel olandır.
D) Roman ve hikâye türlerinin gelişiminde psikolojinin
sağladığı bilgilerin kişi kadrosuna uyarlanması etkili
olmuştur.
E) Psikoloji biliminin edebiyatı kazandırdıkları sadece ro-
man ve hikâye türlerinin tahlillerindeki şahıs kadrosu
tasnifiyle sınırlandırılamaz, insanın iç evrenine dair de
bilgi verir.
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
9. İnsanları harekete geçiren, verdikleri kararları değiştiren, 11. Eskiden kalan küçük küçük notlarımı elden geçiriyorum.
yüreklerine umut tohumları eken, sıradan bir kalabalığın Kış sıkıntısı işte, kış temizliği de denebilir. Bir konu, olay,
içinde kahramanlar yaratan, bozguna uğramış ordula- gözlem üstüne basit anlamda karalanmış, çiziktirilmiş
rı toplayıp zafere götüren; hoşgörüyü, paylaşımı, barışı düşüncelerin toplandığı dosyaları bir bir ortalığa döktüm.
sağlayan şeylerdir sözler. Yazılıp yazılıp karton kapaklı dosyalarda biriktirdiğim, sak-
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yok- ladığım yüzlerce kargacık burgacık notu gözden geçirdim.
tur? Yan yana gelmiş kırpık kırpık konular ve kağıtlar…
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yok-
A) Topluluk adı tur?
B) Belirtisiz ad tamlaması
A) Birleşik cümle
C) Belgisiz zamir
B) Sıralı cümle
D) Bağlaç
C) Bağlı cümle
E) Zarf-fiil
D) Eksiltili cümle
E) Fiil cümlesi
Ankara Yayıncılık
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisi sadece özne ve yük- 12. Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
lemden oluşmuştur? Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
A) Cesareti olmayan insan, keskin kenarı olmayan bıçağa Suların ısınsın diye bakıyorum ısınıyorum.
benzer.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yok-
B) Eğitilmiş insanların umutları, bilgisizlerin zenginliğin- tur?
den daha değerlidir.
C) Umutlu yolculuk etmek, gidilecek yere varmaktan çok A) Ünsüz ikizleşmesi
daha güzeldir. B) Ünlü daralması
D) Sözün en güzeli; söyleyenin doğru olarak söylediği, C) Ünlü düşmesi
dinleyenin de yararlandığı sözdür. D) Ünsüz yumuşaması
E) Tutkunun bittiği yerde mutluluk başlar. E) Ünsüz sertleşmesi
13. (I) Leonardo da Vinci’nin herkesin en küçük ayrın- 15. Hector Hugh Munro’nun en sevdiğim öyküsünün “Tober-
tısına kadar ezbere bildiği tablosu Mona Lisa, 1911 mory” olduğunu söylebilirim. Kahramanı (I) epeyce çatlak
ağustosunda çalınmış ama yokluğunda bile sansas- bir dil bilimcinin insan diliyle konuşmayı öğrettiği bir kedi.
yon yaratmaya devam etmiş. (II) Hatta eskisinden bi- Ancak kabul edersiniz ki (II) evin her köşesine girip çıkan (III)
le çok… (III) O tarihte Paris’te bulunan Franz Kafka, dolayısıyla en gizli odalarda bile olup bitenleri öğrenebilen
bütün şehri Mona Lisa kopyalarının kapladığını yazıyor. (IV) yetmiyormuş gibi bir de konuşup öğrendiklerini ulu
(IV) Ayrıca Louvre Müzesi de olmayan Mona Lisa’nın ziya- orta başkalarına anlatan bir kedi (V) bilhassa İngiliz taşra
retçileriyle tıklım tıkış doluymuş. (V) Kafka’da herkes gibi yaşamında çok tehlikeli olabilir.
Mona Lisa’nın sergilendiği salona gidip uzun uzun boş Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine vir-
duvarı seyretmiş. gül (,) getirilemez?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangilerin-
de yazım yanlışı yapılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I ve II B) I ve V C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V
Ankara Yayıncılık
14. Witold Gombrowicz’in bugün 20’inci yüz yıl 16. “X Kuşağı” kitabının yazarı Douglas Coupland’e kulak vere-
I II III lim ( ) ( ) Derler ki insan âşık olduğunda gündelik dünyanın
edebiyatının baş yapıtları arasında sayılan yanında ilerleyen yepyeni bir alana ( ) bir paralel evrene
IV girermiş ( ) Başka hiç kimsenin adım atamayacağı küçük
“Ferdydurke”si, o dönemin eleştirmenleri için sadece “bir bir evrenmiş bu ( ) iki kişilik bir ülkeymiş ( ) özel ve âdeta
delinin zırvaları”ydı. Eserleri II. Dünya Savaşı sırasında fanus gibi korunaklı ( ) ( )
Naziler’ce yasaklandı. Bu parçada yay ayraçla gösterilen yerlere aşağıdaki
V noktalama işaretlerinden hangisi getirilemez?
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisinde
A) Virgül
yazım yanlışı yoktur?
B) Noktalı virgül
A) I B) II C) III D) IV E) V C) İki nokta
D) Üç nokta
E) Tırnak İşareti
17. (I) “Genç Werther’in Acıları” 1774 yılında yayımlandı. 19. I. İnsanların dış görünüşü, haklarında fikir sahibi
(II) Çok kısa bir sürede edebiyatın en sansasyonel feno- olmak için önemli ipuçları verir. Gömleğinin kaç
menlerinden oldu. (III) Eser, romantik akımının zirvesi olan düğmesinin açık olduğu, ayakkabılarının kenarın-
yıllarda ortaya çıkmıştır. (IV) Avrupalı okuyucular, tutku- dan görünen çoraplarının rengi, seçtiği ceket ya da
nun yakıp kül ettiği bu genç adamın hikâyesine bayıldılar. mont, aksesuarları vb. pek çok şey o insan hakkın-
(V) Goethe’nin soluk benizli kahramanının intiharı, genç da isabetli tahminlerde bulunabilmemizi sağlar.
okuyucuları fena büyülemişti. II. Pek çok insan kendisini yansıtan giyeceklere ulaş-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde yer alan ey- ma imkânından yoksun. Dolayısıyla ulaşabildikleri
lemlerden hangisi özne-yüklem ilişkisi bakımından en ucuz giysiyi tercih ediyorlar. Bu yüzden insan-
ötekilerden farklıdır? ları görünümlerine ve üstlerindeki kıyafetin ederine
bakarak değerlendirmek büyük yanlışlara neden
A) I B) II C) III D) IV E) V olabilir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
20. Şaka ve latife yapmak anlamına gelen mizah; gülme un- 22. I. Bu yapıtta Hegel, bir yandan kendi felsefi görüşü
surunu ve davranışını toplumsal problemleri, fertlerin kişi- olan diyalektik idealizmini tarihe uygularken diğer
liklerinden kaynaklanan eksiklikleri eleştirirken kullanılan yandan da tarihin nasıl anlatılması gerektiğini ve
manzum ya da mensur metinlerdir. Gülmeyi ve güldürmeyi geçmişte tarihî olay ve olguların nasıl ortaya kon-
hedefleyen mizah metni kaleme alan yazar ya da şair kü- duğunu incelemiştir.
çümsemek, istiskal etmek, alay etmek gibi bir duygu ile II. Ona göre İngilizler ve Fransızlar tarihî olay ve olgu-
hareket etmez. Bu manada hiciv (eleştiri) metinlerinden ları belli bir yönteme göre inceleyerek daha tutarlı
farklılık gösterir mizah metinleri. Mizah yapanlar, güldür- bir yol izlerken Almanlar tarihin nasıl yazılması ge-
mek istedikleri gibi yaptıkları eleştirilerle düşündürmek de rektiği konusunda henüz belli bir yol bulamamış,
isterler. Oysa hicivde böyle bir amaç yoktur. Heccav (hiciv felsefi bir tarih yazımında anlaşamamışlardır.
metnini kaleme alan kişi) tamamıyla eleştirmeyi, küçük
III. Ünlü Alman filozoflu Hegel’in en önemli yapıtla-
görmeyi, zayıflıkları işaret etmeyi amaç edinir kendine.
rından biri olan “Tarihte Akıl”; tarihin nasıl ve ne
Bu parçaya göre mizah ve hiciv metni arasındaki ben- amaçla yazılması gerektiğini anlatan, insanlık tari-
zerlik aşağıdakilerden hangisidir? hine felsefi açıdan yaklaşan bir yapıttır.
A) Eksiklikleri eleştirmek IV. Hegel, bu eserini bu boşluğu gidermek için kaleme
almıştır.
B) Hor görmek
V. Almanya’daki tarih çalışmaları ile İngiltere ve Fran-
C) Güldürmek
sa’daki tarih çalışmalarını kıyaslayarak bir sonuca
D) Düşündürmek varmıştır.
E) Ders çıkarttırmak Numaralanmış cümleler anlatımın akışına göre doğru
biçimde sıralandığında sondan ikinci cümle aşağıda-
kilerden hangisi olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
23. (I) Antik Yunan düşüncesine göre eğitim, sadece soy- 25. Eski Yunan’da zengin ailelerde birçok hizmetli bulunurdu.
lular ve zenginler içindir; halkın eğitimi ise sadece itaat Hizmetlerinden biri, çocukları korumak ve onlara eğitim
etmelerini sağlayacak kadar olmalıdır ve bu eğitim an- veren öğretmene götürmekti. Bu hizmetlilere “paidagogos”
cak korku yoluyla verilebilir. (II) Tragedyaların yapısı da denirdi. Pedagog kelimesi de buradan gelmektedir. Gü-
bu amaçla oluşturulmuştur, olay bir kişinin başına gelse nümüzde pedagog; çocuk psikolojisi, eğitimi ve gelişimi
bile temelde tüm topluluğu ilgilendiren genel bir durumu üzerinde uzmanlaşmış kişilere denmektedir. Pedagogla-
anlatır. (III) Tragedyanın Antik Dönem’de eğitici yanları da rın en önemli görevi, ebeveylerinin fark edemediği ya da
vardı: Hem dinî hem tarihî olayların canlandırılmasıyla önemsemediği semptomları belirleyerek onları psikiyatriye
halk bir bakıma eğitilmiş oluyordu. (IV) Atina, traged- yönlendirmesidir. Aynı zamanda bu süreçte çocuğa terapi
yalarla sadece kendi yurttaşlarını değil aynı zamanda desteği verirken ailesini de bilinçlendirir. Çocuğun ailesiyle
diğer kent devletlerinden gelen yurttaşları da eğitmiştir. yaşadığı problemlerde ailesine rehberlik ederek çocuğu
(V) Tiyatronun ilk olarak böyle doğmasından dolayı, tiyat- kontrol altına alır.
roların oynandığı yerler uzun süre halk tarafından tapınak- Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ile ilgili bir bilgi
lar kadar kutsal sayılmıştır. verilmemiştir?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelere ilişkin aşağı-
daki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Pedagog sözcüğünün kökeni
B) Pedagog teriminin tanımı
A) I.de eğitimle ilgili karşılaştırma yapılmıştır.
C) Pedagogların görevleri
B) II.de tragedyanın içeriği hakkında bilgi verilmiştir.
D) Pedagogların uzmanlık alanları
C) III.de tragedyanın işlevinden bahsedilmiştir.
E) Pedagojinin bilimsel sınırları
D) IV.de tragedyanın evrenselliği vurgulanmıştır.
E) V.de neden-sonuç ilişkisi kurulmuştur.
Ankara Yayıncılık
A) Çok yönlülük
B) İleri görüşlülük
C) Gelenekçilik
D) Yenilikçilik
E) Deha sahibi olma
26. Nörobilimci Karim Nadir’in 2001’de duyurduğu tezine göre 27. GDO uygulamalarına karşı olanlar, özellikle çevrecilerin
hafızadaki bir anı, değiştirilip yeniden depolanabiliyor. Anı- bir kısmı ve I. Asimov, J. Naisbitt ve P. Aburden gibi bazı
nın orijinal şekliyse hafızadan siliniyor. Anıların yeniden araştırmacı yazarlar, bilime karşı olmamakla birlikte, ge-
birleştirilmesi teorisine göre bazı anılar, hatırlandıktan netikteki veri ve buluşların uygulanmasıyla ilgili istenme-
sonra yeni bilgiler tarafından değişikliğe uğratılabilir. New den de olsa insan türünü yok edecek bir mikroorganizma
York Üniversitesinden Joseph LeDoux “Bir suça tanık olan ya da bir türün yaratılmasına yol açması, tarım ürünleri
insanlar ifade verirken belki tam da bu nedenle gördük- konusunda büyük gelişmeler sağlanırken işin özel şirket-
lerini değil de haber bültenlerinde duyduklarını anlatır.” lere aktarılmasıyla bu şirketlerin maddi kazanç sağlaya-
diyor. Harvard’dan Psikiyatr Dr. Roger Pitman’a göreyse cak farklı çalışmalara yönelmiş olması gibi bazı konularda
“Bu gelişmeler bize altın değerinde ikinci bir şans sunuyor. huzursuz olduklarını ifade etmektedirler.
Travma sonrası stres bozukluğu açısından yaratacağı so- Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
nuçlar çok büyük. Niyetimiz, zaman içinde bu anıyı söküp
atmak.” A) Batılı araştırmacılar, dünya üzerindeki GDO uygulama-
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula- larına karşı çıkmaktadırlar.
şılamaz? B) GDO uygulamaları, özellikle bazı araştırmacılar tara-
fından faydalı bulunmaktadır.
A) Bilim insanları, anılarımızın hafızamızdaki değişimiyle
C) GDO uygulamalarına karşı çıkanlar, bunun bilimsel ve
ilgili çalışmalar yapmışlardır.
faydalı boyutlarını olumlu değerlendirmektedir.
B) Anılar, birtakım dış etkenler sebebiyle kişinin zihninde
D) GDO karşıtları, insan türünü ortadan kaldırabilecek her
farklılaşabilmektedir.
türlü çalışmanın karşısındadır.
C) Bilim insanları, yaptıkları araştırmalarla kötü anıları
E) Kimi araştırmacı ve çevreciler, GDO uygulamalarında
zihinden uzaklaştırmaya çalışmaktadır.
özel şirketlere yüklenmektedirler.
D) Travma sonrası stres bozulduklarının tedavisinde kötü
anılar üzerinde odaklanılmıştır.
E) Bilim insanları, kötü anının değiştirilerek depolanması-
nı travma sonrası stres bozukluğuna bağlamaktadır.
Ankara Yayıncılık
A) Abartma
B) Benzetme
C) İkileme
D) Niteleme
E) Örnekleme
32. Unuttuğumuz bir gerçek var: Edebiyatın işlevlerinden biri 34. • Evcil hayvanların kısırlaştırılması onlara sormadan
de rahatsız etmektir. Ancak rahatsız olan insan silkinir, üs- uygulanan zorbaca bir yöntem. Doğanın onlara ver-
tündeki ölü toprağından kurtulmaya çalışır, harekete geçer. diği üreme yeteneklerini ellerinden almak, hayvan
Bu özellik “yeraltı edebiyatı” denen türün asli görevidir. Bu- sahiplerinin sırf daha rahat yaşamak için geliştirip
nun tam karşıtı olan popüler edebiyatın işleviyse insanların benimsetmeye çalıştıkları bir safsata.
üstüne bir rehavet salmak; onları uyumlu, barışık ve boyun • Evcil hayvanların kısırlaştırılmaması gerektiğini sa-
eğen kişiler hâline getirmektir. vunanlar, olaya duygusal yaklaşıyor. Onların daha
Bu parçadan hareketle aşağıdaki cümlelerden han- rahat yaşayabilmesi ve dahası yaşadığı ortama
gisinin “yeraltı edebiyatı”na ait olduğu söylenemez? uyum sağlayabilmesi için bu işlem gerekli.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
A) Ah, hayat! Mahvıma neden olan, göz kamaştırıcı, buruk
söylenebilir?
ve tatlı trajedi…
B) Ne önemi var? Sen bir hiçsin, bense bir zamanlar biri A) Aynı düşünceyi farklı üsluplarla dile getirmektedirler.
olmuş olabilirim. B) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler
C) Ruhunu yitirmiş biri, dünyaya sahip olsa ne fayda? sunmaktadırlar.
D) İnsanın hayatı pürüzsüz akmayagörsün. Şeytan mut- C) Ortak bir konunun farklı bilimsel yaklaşımlarını ortaya
laka çıkagelir, yani zaaf. koymaktadırlar.
E) Umut, hiç bitmeyen bahar mevsimidir. Kar yağar, fırtına D) Ortak bir konuda birbiriyle çelişen iki farklı düşünceyi
kopar ama çiçekler hep açar. dile getirmektedirler.
E) Savundukları ortak düşüncenin farklı yansımalarını
ifade etmektedirler.
Ankara Yayıncılık
A) Görme
B) Duyma
C) Tatma
D) Koklama
E) Dokunma
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Çeşit çeşit insanla nasıl geçinilir, çok sevilen biri- Cemal Süreya, 1956 yılında yazdığı “Folklor Şiire Düş-
nin kaybı nasıl atlatılır, kederli bir komşu nasıl teselli man” makalesinde “folklarda şiirin bugünkü entelek-
edilir, insan kusurlarıyla nasıl barışır? (II) Rönesans tüel niteliği taşıyacak yetinin olmadığı” kanısındaydı.
asilzadesi Montaigne’e göre bunların hepsi, cevap “Halk deyimlerinin havası, şiirin kanat çırpmasına im-
arayan o büyük sorunun, “Nasıl yaşanır?” sorusunun kân vermeyecek kadar dar bir havadadır. Bir halk de-
türevleriydi. (III) Montaigne başkalarının deneyimle- yimi içindeki kelimeler, o deyimdeki anlam dizesinde
rinden mesul değildi, dolayısıyla “Nasıl yaşanır?” soru- kaynaşmıştır. O kelimelerden, o deyimlerdekinden ayrı
sunun cevabını yaşadıklarını ve hissettiklerini günlük işlemler, ayrı güçler aramayın artık çünkü donmuştur,
formunda yazarak bulmaya çalıştı. (IV) Dürüstlükten tek yönlüdür. İşlemleri, güçleri, bir bakıma uyandıraca-
taviz vermeyerek, ahkâm kesmeye uğraşmayarak… ğı çağrışımlar bellidir. Ne de olsa değişmeyecektir.” Bu
(V) Ve bunları yaparken çok ama çok önemli bir şey makaleyi yazdığı yıllar, şiirimizde yeni bir eğilim olan
başardı; ister çağdaşı olsun ister günümüzde yaşasın, İkinci Yeni’nin başladığı yıllardı ve İlhan Berk, Turgut
insanlar Montaigne’in yazdıklarını okurken kendile- Uyar ve Edip Censever’i de zikrederek “Bir iki yıldır
rini daha iyi anladıklarını fark ettiler. (VI) Bu yüzden dilin daha iç, daha derin imkânlarıyla baş başayız. Ke-
“Denemeler” adlı kitabı Pascal’dan Virginia Woolf’a, limeler bizde de yontuluyor, anlamlarından ufak tefek
Nietzsche’den Zweig’e kadar pek çok mühim insanın saptırılıyor, yeni yükler yükleniyor kelimelere.” diye
da aralarında bulunduğu muazzam bir okur kitlesiyle de eklemişti.
çıktığı günden bu yana “hep satan” oldu.
35. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- 37. Bu parçaya göre sözü edilen şairin şiirlerinde
raf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar?
Ankara Yayıncılık
36. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri 38. Bu parçaya göre halk deyişlerinin modern şiirin geli-
sözü edilen eserin “kalıcılık” özelliğini vurgulamakta- şimine engel olmasının temel nedeni aşağıdakilerden
dır? hangisidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
DEKATLON 6. DENEME
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 6. DENEME
Zor Zor
1. TV’nin başından kalkamayıp (ayrılamayıp) tarih sınavına 3. Dinlemek zekâ belirtisidir, konuşmak değil. İnsanlar ağız-
I larıyla söylediklerini kulaklarıyla duysalardı çok daha az
çalışamayan genç de insandır, o tarih kitabına geçen bü- konuşurlardı.
yük savaşçılar da! Bu iki insan (kişi) arasındaki kritik Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu parçada savu-
II III nulan düşünceyle aynı doğrultuda değildir?
(öncelikli) fark, kendini ve hayatını kontrol etme (yönetme)
IV A) Söz gümüşse sükût altındır.
becerisinde (yeteneğinde) saklıdır. B) Hayvan koklaşa koklaşa, insan konuşa konuşa…
V
C) İki dinle bir söyle.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an-
D) Söyleyenden dinleyen arif gerek.
lamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşma-
maktadır? E) Az söyle, çok dinle.
A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
D) Şehri oluşturan tarihsel ve sosyolojik dokuyu kavramak C) Reklamların etkisinde çok kalanların dış dünya ile bağ-
lantı kuramaması
E) Bir kentin içinde barındırdığı gizemleri çözmek
D) Kabul görebilmek için bazı şartların yerine getirilmesi-
nin zorunlu olması
E) İnsanların birbirlerini kullandıkları ürünün markalarına
göre değerlendirmeleri
5. • Sosyal ve ekonomik faaliyetlerin sürmesi büyük 6. (I) Sait Faik ömrünü parasız geçirmemiş, babadan kalan-
ölçüde temiz ve yeterli su arzına sahip olmaya la güzelce yaşamıştır. (II) Ama onun derdi, yakut mavisi
bağlıdır. gözlerine çalınan dünya insanını, o insanın anlam dünya-
• Su, bireylerin en temel gereksinimi olma ve baş- sını onun kavrayışıyla görebilmek, anlamak ve anlatmak
lıca ekonomik faaliyetlere kaynaklık etme özelliği olmuştur. (III) Sadece insanı da değil yeri geldiğinde bir
ile ulusların devamlılığı için yaşamsal bir kaynaktır. martıyı, balığı, kediyi, köpeği hatta sandalı, yelkeni, masa-
yı, sandalyeyi de anlamaya uğraşmış; onların dilinden açık
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
ve etkili öyküler yazmıştır. (IV) Öykülerinde zaman zaman
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
bir susam helvası olup bir ceketin cebinde kırıntıya dönü-
A) Su, bireylerin en temel gereksinimi olduğu ve başlıca şerek insanları izlemiş, yeri geldiğinde yaşlanmış, ömrü-
ekonomik faaliyetlere kaynaklık etme gibi yaşamsal nün son ânını yaşayan bir balık cismiyle ortaya çıkmıştır.
özellikler taşıdığı için ulusların devamlılığı; büyük ölçü- (V) Garip olan şudur ki bu hikâyelerde bile bir imge peşin-
de temiz ve yeterli su arzına sahip olmalarına bağlıdır. de olmamış; insanı asıl ulaşılması, anlaşılması gereken
öge olarak en başa oturtmuştur.
B) Suyun yaşamsal özellikler taşıması onun sosyal ve
ekonomik faaliyetler için önemli bir kaynak olmasını Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda-
sağlamış ve ulusların devamlılığında önemli bir rol oy- kilerden hangisi söylenemez?
namasına neden olmuştur.
A) I. cümlede Sait Faik’in ekonomik durumuyla ilgili bilgi
C) Suyun ulaşılabilir olmasını sağlamak devletlerin ön- verilmiştir.
celikli görevidir çünkü su, bireysel olarak yaşamsal
B) II. cümlede kendisinden önceki cümleyle çelişen bir
olduğu kadar sosyal ve ekonomik ilişkilerin düzenlen-
yargı verilmiştir.
mesinde de bir katalizör görevi görmektedir.
C) III. cümlede Sait Faik’in öykülerinin anlatım tarzından
D) Suyun gün geçtikçe kirleniyor oluşu önümüzdeki yıl-
söz edilmiştir.
larda insanların sosyal ve ekonomik anlamda sıkıntıya
düşmelerine neden olabileceği gibi yaşamsal ihtiyaç- D) IV. cümlede Sait Faik’in öykülerinin içeriğine ait bilgiler
larının da karşılanamaması anlamına gelecektir. verilmiştir.
E) V. cümlede bir belirlemeye yer verilirken kişisel görüş
Ankara Yayıncılık
A) Ünsüz yumuşaması
B) Ünsüz düşmesi
C) Ünsüz türemesi
D) Ünsüz benzeşmesi
E) Ünlü daralması
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ünsüz sertleş- 10. Yarım saatlik bir konferansla hoşgörülü olmayı
mesi, ünlü değişimi ve ünsüz yumuşaması bir arada
görülmektedir? öğretmek şöyle dursun, kişiler daha önce böyle
I
A) Yıllar sonra bana hissettirdiğiniz birliktelik duygusu için konularda az çok eğitim görmemişlerse hoşgörünün
hepinize teşekkür ederim. II
B) Umutlarımızın gerçekleştiğini görmek hepimiz için mo- ne olduğunu doğru dürüst göstermek bile
tive edici oldu. III
C) Sana gösterdikleri belgelerin evrak numaralarını bir mümkün değil. Olsa olsa kişilerin kafasında bir
kenara kaydet ve bana getir.
şimşek çakabilir. Daha fazlasını yapamazsınız.
D) Ortamda rahatsızlık yaratan bir durum olduğunu his-
IV V
sedince orayı terk ettim.
Bu cümlede numaralanmış sözcüklerden hangileri
E) Konuşulan konunun benimle ilgili olduğunu duyunca
herhangi bir kip eki almamıştır?
fark ettirmeden dinlemeye başladım.
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V
Ankara Yayıncılık
Bu cümlede altı çizili sözcüklerden hangisinin yapısı C) Zarf tümleci – özne – yüklem – belirtisiz nesne
diğerlerinden farklıdır? D) Belirtili nesne – dolaylı tümleç – yüklem – özne
E) Belirtisiz nesne – dolaylı tümleç – yüklem – özne
A) I B) II C) III D) IV E) V
12. (I) Felsefeden korkanlar var, felsefeyi talep edenler de 14. I. Alternatif dönüşümler nasıl olabilir, diye günlerdir
var. (II) Kim korkar felsefeden? (III) Kimileri onu çok zor kafa yoruyor.
gördükleri için, kimileri de kişilerin gözlerini açtığı için kor- II. Bir hafta tatil yapabilmek için bütün yıl çalışmak ne
kar. (IV) Birincilerin korkularını aşabilmeleri, felsefi bilginin kadar mantıklı olabilir?
yaşamda ne işe yaradığını, onlara ulaşabilecek bir dille
III. Her gün önünden geçtiğimiz bomboş arazileri de-
anlatmakla olabiliyor. (V) İkincilerine ise hayatlarının kritik
ğerlendirmeye karar vermiş.
anlarında onlara yardım ederken değer konularıyla ilgili bir
şeyler göstermekle mümkün oluyor. IV. Sınav sonucu gelince hangi üniversiteyi tercih ede-
ceği konusunda bocaladı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde
zamir yoktur? V. Kapalı düşünmek sizi köreltir, bakış açınızı değiş-
tirmeli, geniş düşünmelisiniz.
A) I B) II C) III D) IV E) V Numaralanmış cümlelerden hangisinde altı çizili söz
grubu sıfat tamlaması değildir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
16. Kitabın en dikkate değer yanı dilidir . Gücünü seçilmiş 18. Aşağıdaki cümlelerde yer alan birleşik fillerden han-
I gisinin yazımı yanlıştır?
kelimelerinden alır. Sürprizlerle , betimlemelerle
II A) İki yıl boyunca bu projenin gerçekleşmesi için çalıştık-
uğraşarak metnin tadını bozmaz . Dili olayın tan sonra şimdi bundan vaz mı geçeceğiz?
III B) Arkamdaki kadın “Afedersiniz, sizi bir yerden çıkarta-
gelişimine kurban etmez. Bu romanda da aslında cağım ama aklıma şu an gelmedi.” demişti.
C) Çocuklar, ders zili çalar çalmaz oyunlarını bırakıp okul
olayın gelişiminin nereye varacağı az çok kestirilir , bahçesini terk ettiler.
IV
D) Hayallerinizin gerçekleştiğini ve ulaşmak istediğiniz
ama dilin nereye varacağı pek kestirilemez …
tüm hedefleri gerçekleştirdiğinizi varsayın.
V
E) Kötü niyetli insanlar, pek çok gerekçe göstererek haklı
Bu parçada numaralanmış noktalama işaretlerinden
insanların haklarını gasbedebilirler.
hangilerinin kullanımı yanlıştır?
A) I ve III B) II ve IV C) III ve IV
D) III ve V E) IV ve V
Ankara Yayıncılık
19. Yaşadığı toplumun ortak seslerinden, ortak değerlerinden 21. “Şimdi bana şu okyanusun üstünde uçtuğun için sakın
biri olmayı başaran Barış Manço aslında kelimenin tam martılık taslama tamam mı? Seni aptal, lanet kuş! Ne diye
anlamıyla öncüymüş. Halk türküleri ve sanat müziğini pop tepemde dönüyorsun ki? Balığa benzer bir hâlim mi var!”
müziğine dönüştürerek hem yeni bir senteze ulaşmış hem Bu iri martı her seferinde yanına geldi, tepesinde döndü
de farklı müzik türleri arasında duygu birliği hatta akrabalık durdu; ta ki o kasabadan ayrılacağı sabahın erken saat-
bağı oluşturmuş. Aslında yaptığı bir çeşit milliyetçilikmiş lerine kadar… Onunla son vedalaşması alaca karanlıkta,
fakat anlayışını hiçbir zaman bir tarifin içine sıkıştırmak boş bir otobüs durağında oldu. Martı geldi ve boş ana cad-
ve kendini herhangi bir ideolojik kampta konumlandırmak dede ileri geri yürüyüp bu soytarıyla göz göze geldi, durdu.
istememiş. Bu parçada kullanılan anlatım biçimi aşağıdakilerden
Bu parçada Barış Manço’nun hangi özelliğinden söz hangisidir?
edilmemiştir?
A) Öyküleme
A) Birleştiriciliğinden B) Betimleme
B) Tarafsız oluşundan C) Açıklama
C) İyimserliğinden D) Karşılaştırma
D) Öncülüğünden E) Tartışma
E) Sentez yeteneğinden
Ankara Yayıncılık
23. ----. Bir okur sadece kitabı okuduğu süre içinde kitapta 24. Her birimiz, hayatımızda gerçekleştirmeyi planladığımız
anlatılanlarla ilgilenmez, bir izleyici filmin bitişiyle birlikte tasarılara sahibiz. Bazen bu hedeflere ulaşmak konusun-
filme dair duygu ve düşüncelerini terk etmez. O sanat ya- da o kadar hırslı ve o kadar kör oluyoruz ki bizi sonucun
pıtının etkisi günler, aylar ve hatta yıllar sürebilir. Çünkü olumlu olmasından başka şey ilgilendirmiyor. Dolayısıyla
sanatın, yaşamı biçimlendirebilmek gibi sihirli bir gücü bu hedefe ulaşmaya çalışırken yaşanan güzel anları, ku-
vardır. rulan dostlukları ve hatta belki o tasarıyı gerçekleştire-
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı- mediğimiz durumlarda bile yanımızda olan güzel insanları
dakilerden hangisi getirilmelidir? fark etmiyoruz. Oysa bunu gerçekleştirmeye çalışırken
yaşadıklarımızdır asıl olan.
A) Sanat eserinin kalıcı olabilmesi onun tüm çağlara ses- Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
lenmesiyle mümkündür hangisidir?
B) Evrensel konuları işleyen sanat eserlerinin etkisi daha
uzun sürelidir A) Asıl önemli olan hedefe ulaşmak değil, hedefe ulaşır-
ken geçirilen sürede yaşanan güzelliklerin farkında
C) Bir sanat yapıtının etkisi sadece ona maruz kalınan
olabilmektir.
süreyle sınırlandırılamaz
B) İnsanın değerini, hedeflediklerini gerçekleştirebilme
D) Sanat eserinin etki kapasitesi toplumların yaşama ba-
kapasitesi belirlemez; edindiği dostlar, geçirdiği iyi
kışını değiştirebilecek güçtedir
zamanlar belirler.
E) Sanat yapıtıyla karşılaşan kişi önce onu tanımaya,
C) Bir hedefe ulaşmak uğrunda fazla hırslı davranmak, o
sonra da bir duruş geliştirmeye çalışır
insanın hayatındaki güzel arkadaşlıkları yok edebilir.
D) Hırslı insanların bazı hedeflere ulaşmak konusundaki
gayretleri bazen istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
E) Yaşananlardan ders almayan insanlar, hedeflerine
ulaşmak konusunda fazla hırsa kapılıp incitici olabilir-
ler.
Ankara Yayıncılık
A) II B) III C) IV D) V E) VI
26. Bana göre bilim kurgu, yazımı esnasında ayakları yere 28. Efsanevi boksör Muhammed Ali, “En büyük benim, der-
sağlam basan, bugünden yola çıkılarak, gelecek dünya- dim. Müslüman oldum, artık en büyük Allah’tır, diyordum.
nın gerçekçi dengeleri düşünülerek yazılmış kurgularla Vietnam’a savaşa gitmeyi reddettim. Gerçek Müslüman
zevkli ve okunur hâle gelmekte. Yani bahsettiğimiz evren, şiddete bulaşmaz, erdemli yaşamaya özen gösterir. Beş yıl
doğanın muhtemel denkleminden farklı bir noktaya düş- hapis cezası... Gerçi yatmadım ama şampiyonluk elimden
memeli. Okurun kafasında “nasıl olmuş” sorusuna “olmuş alındı. Sürgüne gittim. Birkaç yıl boks izni verilmedi.” diye
işte” şeklinde geçiştirme anlatımlarla cevap vermenin onu özetliyor yaşadığı zorlukları. Hayatını geçirdiği ABD’de,
basite indirgemek olduğunu düşünenlerdenim. devlet politikasıyla çatışmış olsa bile bir öncü olduğunu,
Bu parçaya göre bilim kurgu yazarının asıl üzerinde bir zamanlar ABD Başkanı olan Obama’nın açıklaması
durması gereken aşağıdakilerden hangisidir? doğruluyor: “Muhammed Ali duruşu ile Martin Luther King
ve Nelson Mandela ile yan yana anılacak. Dünyayı sarstı,
A) Okuru tatmin edecek güçte yapıt üretebilmek silkeledi, daha iyi kıldı. Hepimizi geliştirdi.”
B) Daha önce kimsenin işlemediği bir konuyu işlemek Bu parçadan hareketle Muhammed Ali ile ilgili olarak
C) Üslubunu herkesin anlayabileceği biçimde oluşturmak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
D) Bugünle bağlantı kurabilen eserler üretmek A) İnandığı doğrular hayatına yön vermiştir.
E) Gerçekçi bir bakışa sahip olmak B) Dünyayı daha iyi bir yer yapmaya çalışmıştır.
C) Çatıştığı düzene kendi değerini kabul ettirmiştir.
D) Karşılaştığı zorluklar karşısında yılmamıştır.
E) Ünlenmesinde politikacıların payı vardır.
rası bir turizm merkezi olan 4 milyon nüfuslu Cape 29. 7 milyar insan arasında bir kişi fark yaratabilir mi? Rapor-
Town, dünyada suyu tükenen ve süresiz olarak su lar ve konferanslar kargaşaya yol açsa da iklim değişikliği
kaynaklarını kapatmayı planlayan ilk şehir. Day kişisel tüketime ilişkin bir sorun. İsviçreli uzmanlar, her
Zero yani “Sıfır Günü” olarak bilinen bu durumda insan yılda sadece 2 bin watt elektrik kullanırsa bunun
insanların su karnesi olacak ve suya ulaşabilmek etkilerinin sınırlandırılabileceğini söylüyor. Ortalama bir
için su istasyonlarında sıraya girmesi gerekecek. Amerikalının tükettiği watt 12 bin, Bangladeşlininki ise
• Londra, Pekin, Tokyo, Melbourne, İstanbul gibi me- 300. Naomi Klein, “İşte Bu Her Şeyi Değiştirir” adlı ki-
ga şehirler su kullanım biçimlerini radikal biçimde tabında, Batı’da tüketim oranlarının titizlikle azaltılması
değiştirmezlerse önümüzdeki yıllarda susuzluk ger- gerektiğini yazıyor. Daha az seyahat etmek gibi yaşama
çeğiyle yüzleşecekler. Hatta öngörüler, 2040 yılına tarzına dair tercihlerin yanı sıra daha iyi yönetmelik ve
gelindiğinde dünyanın büyük kısmında yıl boyunca teknolojiler de oranların düşmesine yardımcı olacak.
yetecek kadar suyun bulunmayacağı biçiminde. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi ulaşılamaz?
söylenebilir?
A) İnsanların alacağı bireysel önlemler iklim değişikliğinin
A) Aynı konuyu farklı bakış açılarıyla ele alıp aktarmışlar- etkilerini sınırlandırabilir.
dır. B) İklim değişikliği sorununun giderilmesine ilişkin araş-
B) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler tırma yapan bilim insanları vardır.
sunmaktadırlar. C) Batılı insanların enerji tüketimi az gelişmiş ülkelerin
C) Birbirine zıt görünen iki olgunun birbirini desteklediği insanlarınınkinden fazladır.
gösterilmektedir. D) İklim değişikliği konusunda kitap yazan insanlar,
D) Farklı üsluplarla kaleme alınmış olsalar da aynı doğru- konuyu kendileri açısından irdeleme taraftarıdır.
yu göstermektedirler. E) Yeni yönetmeliklerle iklim değişikliği konusunda top-
E) İki farklı konuyla ilgili ortak bir görüş olduğunu dile ge- lumsal bir önlem alınması sağlanabilir.
tirmektedirler.
32. Son yıllarda meydana gelen depremler maddi ve manevi 34. “Virginia Woolf modern romanı biçimlendirdi, 4.000’e
olarak ülkemize büyük bir yük getirmiştir. Bu durum sonuç- yakın mektup, yaklaşık 400 makale ve 30 ciltlik bir gün-
ta ülkeyi yöneten, denetleyen, inşa eden; idari, teknik ve lük bıraktı, o bilinç akışı yöntemini yarattı.” demek onu
siyasi kimlik taşıyan her bireye ve kuruma önemli sorum- tanımlamak için asla yeterli değildir. O kendi keyfine göre
luluklar yüklemektedir. 1999 depremlerinde resmî rakam- devinen bir bilinç akışında yüzer hâlde değildi; Elizabeth
lara göre yaklaşık 20 bin kişi ölmüş ve 16 milyar dolayında Dönemi gezginlerinin ya da mesela Darwin’in peşinden
da maddi kayıp meydana gelmiştir. Olayın sosyolojik ve giden, kendi deyişiyle “insanlık durumunun sonsuz tuhaf-
psikolojik sonuçlarının ise değerlendirilemeyecek büyük- lığı”nı öğrenmeye çalışan meraklı bir kâşifti.
lükte olduğu düşünülecek olursa işin ciddiyeti biraz da Bu parçadan hareketle Virginia Woolf ile ilgili aşağı-
olsa anlaşılabilir. ----. dakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçanın sonuna
A) İnsanlığı keşfetmeye çalışan bir yazardır.
I. Dolayısıyla gerekli yerlerde bulunan bireylerin so-
rumluluklarının bilinciyle çalışmaları lazımdır B) Farklı türlerde metinler kaleme almıştır.
II. Ne kadar iyimser düşünmeye çalışsak da deprem C) Kendi gizemine doğru iç yolculuğa çıkmıştır.
kuşağı üzerinde olduğumuz gerçeğini inkâr edeme- D) Bir edebî tekniğin yaratıcısıdır.
yiz E) Kendisini hayatın akışına kaptırmamıştır.
III. Depremin zararlarından korunmak için alınan birey-
sel önlemler yaşanacak zararı azaltmaya yetmez
yargılarından hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız. 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız.
Çocuklarınıza hayvan sevgisini kazandırmak için on- Agatha Christie’den okuduğum romana bakarak -ki
lara bir hayvan edindirin, diyor uzmanlar. Diyorlar da iyilerdenmiş- insanların nasıl olup da polisiye roman
peki, ebeveynler? Onlar bu konuda ne düşünüyorlar? okuma alışkanlıkları olduğuna büsbütün şaştım. Ne-
Örnek vererek ilerlemek gerekirse bizim evden gire- ye yarar polisiye roman? Bence hiçbir şeye… Oysa aklı
lim konuya. Evde bizden başka bir canlı olacaksa illa ki başında, toplumun değer verdiği kişiler, ünlüler de po-
tercihim kuş olur, balık olur, belki bir su kaplumbağası lisiye roman okurlarmış. Onlara göre polisiye roman
olur. Kedi, köpek gibi tüy döken türlerden evin içinde dinlendiriciymiş. Bir bakıma oltayla balık tutmak gibi
pek hazzetmem. Müstakil bir evde yaşıyor olsaydım bir şey… Satranç ne denli zekâyı geliştirirse polisiye
bahçemi mutlaka paylaşırdım onlarla ama evin için- roman da o kadar dinlendirir insanı. Yani ne satranç
de mümkün değil. Benim gibi düşünen ebeveynlerin zekâyı geliştirir ne polisiye roman insanı dinlendirir.
sayısının da az olmadığını biliyorum. Ayrıca o canlı- Öyleyse nedir kimi insanların, hem de sayıları kabarık
ları edinmek, sahiplenmek yeterli değil. Özen gösterip aydınların polisiye romanlara düşkünlükleri? Bence
eğitmek de gerekli. Bakımları, gezdirilmeleri vs. yoğun bunun bir psikolojik nedeni var, çok çok derinlerde
tempolu gün içinde ayrıca bir külfet. bir neden. Bilinçaltı değil de bilinç dışı bir neden. Bu
nedeni polisiye roman okuma düşkünleri de bilmezler
sanırım.
C) Ebeveynlerin hayvan beslemek konusundaki fikirleri B) Sergilediği eleştirel yaklaşımı onun ön yargılı davran-
uzmanların fikirleriyle çelişebilir. masına sebep olmaktadır.
D) Hayvan beslemenin gerektirdiği bazı sorumlulukları C) Polisiye roman türünün işlevsiz ve yararlanılamaz ol-
üstlenmek gerekmektedir. duğu görüşündedir.
E) Bahçeli evler, evcil hayvanlar için daha uygun bir ya- D) Hayata karşı şaşkınlığı roman türünde yazdığı eserlere
şam alanıdır. de yansımıştır.
E) Romanlara karşı yaklaşımı diğer türlere yaklaşımından
farklıdır.
36. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi 38. Bu parçada polisiye romanla ilgili olarak aşağıdaki-
söylenemez? lerden hangisine değinilmemiştir?
E) Farklı yapıda cümlelere yer verilmiştir. D) Bazı insanların özellikle bu türe düşkün olduğuna
E) İnsanların bilinç dışında yatan bir neden yüzünden
okunduğuna
DEKATLON 7. DENEME
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 7. DENEME
Zor Zor
1. Teknoloji toplumun her kesmine ulaşmayı ---- olsa da Tür- 3. (I) Babaannem sobanın yanında oturmuş, hepimizi başına
kiye’de arkeolojinin toplum ile ---- zayıftır. toplamıştı. (II) Ailemizin birbirine kenetlendiği o savaş gün-
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden lerini anlatmaya başlamıştı. (III) İki amcamın da şehit düş-
hangisi sırasıyla getirilmelidir? tüğü Kurtuluş Savaşı’na dair ne varsa bir bir düşüyordu
babaannemin dudaklarından. (IV) Biz torunlarıyla teselli
A) başarabilmiş - iletişimi bulduğunu söyleyen babaannemi hiç öyle üzgün görme-
B) becerebilmiş - bağı miştim. (V) Bunca kıyım, bunca dirayet, bunca vatan sev-
gisi, bunca sefalet nasıl galip gelmişti, anlayamıyordum.
C) kolaylaştırmış - ilişkisi
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
D) hedeflemiş - düzeni
deyim bulunmamaktadır?
E) kabullenmiş - ilgisi
A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
8. Barış, insanlığa yakışan tek elbisedir. Düğmeleri çoktur: 10. Etkin iletişim kurmaya çabalamayan kimse başarılı bir li-
demokrasi, insan hakları, eşitlik, kardeşlik… Bu yüzden der olamaz. İletişim yeteneği liderlik için bir zorunluluktur.
bir gecelik gibi sıyrılamaz insan bedeninden. Büyük liderler, iyi iletişim kuran kişilerden olur. Şunu anım-
Bu parçada barışla ilgili olarak vurgulanmak istenen, sayın: Bir patron “Yürüyün!” derken, bir lider “Gidelim.” der.
aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçaya göre lider olmanın en önemli koşulu aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Emek vermeden ulaşamayacağı
B) Toplumsal uyum için gerekliliği A) İyi bir konuşmacı olmak
C) İnsan için vazgeçilmezliği B) Altındaki kişilerle sağlıklı ve doğru bağlantı kurabilmek
D) Zor koşullardan geçilerek elde edilebildiği C) Etkili sözcükleri özellikle seçmek
E) Eksikliğinin büyük sıkıntılara yol açacağı D) İnsanlara kulak vermek
E) Çevresindeki insanların beklediği cümleleri kullanmak
Ankara Yayıncılık
12. (I) Aydın dediğin kuşkudan korkmıyan kişidir. 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozuk-
(II) Kuşkuyla aydınlanır kafa çünkü. (III) Kuşkudan kuşkuya luğu vardır?
atlamakdır düşünmek. (IV) Karanlığı, bulanıklığı, belirsizli-
ği dağıtan bir ışıktır kuşku. (V) Bu nedenle kuşkulanmakla A) Paul Valery, şiir yazma yöntemi için “İlk dize Tanrı ver-
görevlidir akıl. gisidir, ondan sonrası da çaba.” demiştir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde B) Sanatçılar yaşama katkısız bir sevgiyle ve ön yargıdan
yazım yanlışı vardır? uzak bir anlayışla bakar.
C) Öyle günler vardır ki bizde onlardan, belirgin çizgilerle
A) I ve II B) I ve III C) II ve III resimler kalır.
D) III ve IV E) IV ve V D) Her ozan, şiirlerine kendinden bir şeyler katar.
E) Eleştirmenler, okurun ilgisini çekmeyen kitapların da
nitelikli eserler olabileceğini savunuyor.
I
sal ( ) bedensel daha sağlıklı olduklarını ( ) mutlu yaşa-
Sana sevgimi anlatacak öyküler yazmak isterdim.
dıklarını belirtti ( )
O, hiç bir zaman inanmadığın sevgimi haykıracak Bu cümlede ayraçla boş bırakılan yerlere aşağıdaki
II noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilme-
öyküler… Bende böylece birden bire kendimi içinde lidir?
III IV
A) (,) (,) (;) (.)
bulduğum şu kara basanı seninle paylaşabilecektim.
V B) (;) (,) (;) (.)
Bu parçada altı çizili sözlerden hangisinin yazımı C) (,) (,) (,) (.)
doğrudur? D) (;) (,) (,) (.)
E) (;) (;) (,) (.)
A) I B) II C) III D) IV E) V
16. Diyet zamanı geldi (I) Pardösüler çıktı, önümüz yaz, mayo- 18. • İnsanoğlunun enerji ihtiyacı gün geçtikçe artıyor.
lar giyilecek (II) Bakalım nasıl olacak bu iş (III) Kış aylarının Dünyamızın kaynakları sınırlı. Kullanabileceğimiz
rehaveti içinde kilolara pek dikkat edilmedi (IV) Hele o karlı yöntemlerin içinde en uygulanabilirler enerji ihtiya-
günlerde yenilenin içilenin hesabı olmadı (V) cını çok az miktarda karşılıyor. Bu yüzden nükleer
Bu parçada ayraçla ( ) gösterilen yerlerden hangisine enerji bir çıkış gibi görünüyor.
farklı bir noktalama işareti getirilmelidir? • Alternatif enerji kaynaklarından yararlanabilece-
ğimizi söyleyen insanlar, nükleer enerjinin neler
A) I B) II C) III D) IV E) V yapabileceğinin farkında değil. Fiyat-yarar denge-
si göz önüne alındığında en kârlı yatırım, nükleer
santrallere yapılandır.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
22. Sorunuza bir kitapta okuduğum biyografik anıyla 24. (I) İnsan pek çok şeye sahip olmak istese de insanın elle
I II tutulur nimetlerden çok bunların hayaliyle mutluluğa eriş-
cevap vermek istiyorum. Bu gerçek yaşam hikâyesini tiği bir gerçektir. (II) Çünkü gerçek nimetlere kavuşunca
III azmi artacağa yere her işin bitmiş olduğunu düşünerek
lütfen okuyun. O zaman sorunuza tam anlamıyla koşacağı yerde, durup oturur. (III) Oysa beklentilerin bü-
IV V yüklüğü insanın çalışma azmini kamçılar, daha fazla çaba
cevap bulacaksınız. harcaması için itici güç olur. (IV) Büyük servetlere sahip
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi ad insanların diğerlerinden en önemli farkı, ferahlık içinde
değildir? yaşamaları değil, can sıkıcı bir yaşama sahip olmalarıdır.
(V) Hoşa gidebilecek tasarılara ve çalışmalara insanın ge-
A) I B) II C) III D) IV E) V reksinim duymasını sağlamakla birlikte azimli ve kararlı
olmasının yolunu da açar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
25. (I) Savaşlar öfkeye çok benzer. (II) Bir öfke nöbetini haklı 27. Bir çocuğun karşılaştığı en radikal, en zorunlu seçmeler-
göstermek için ileri sürdüğümüz çıkar ayrılığı, rekabet, hınç den biri sevgiye ilişkindir. Sevgi ne saygıya gelir ne de
gibi nedenler hiç de büyük bir şey ifade etmez. (III) Uygun karşılıklı bir dışlanmaya tâbi tutulabilir. İnsan “şu kadar”
koşullar her zaman faciayı önleyebilir. (IV) Çoğu kez, tartış- ya da “bu kadar” sevemez. Ne de “şunu sevmek”, “bunu
malar, kavgalar, cinayetler bir rastlantı eseridir. (V) Savaş sevmeyi” dışarıda bırakabilir. ---- . Bu durumda sevgi, her
dönemlerinde yaşanan cinnet, bir toplumun çıldırmasına şeyi kucaklayan bir duygu olmaktan çıkar. Kaldı ki dünya-
neden olabilir İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanya’sın- nın en masum duygusu olan sevgi hunharca tüketilmiyor
da yaşanan vahşet gibi. (VI) O dönemde nice kişi o kötü mu çağımızda? Hızlı yaşam, hızlı tüketim, hızlı kaybediş
olaylara şahit oldukça kendi benliğinden uzaklaşmış; çev- sevgiyi de bir girdap gibi içine çekmiyor mu? Vazgeçiş-
resine, hayvanlara, doğaya zararlar vermiştir; hatta cinnet lerden nasibini almıyor mu? Yaşanmışlıkların hatırı incir
geçirenler intihar bile ederek ölümü seçmiştir. çekirdeğinden mi taşıyor sanki!
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- I. Ancak sevgisiz insanların sevgi konusunda özveri-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? de bulunmaları beklenemez
II. Sevginin insan ilişkileri üzerindeki olumlu etkileri bi-
A) II B) III C) IV D) V E) VI
le bu tür sorgulamaların önüne geçmemekte fakat
sevgi diğer duyguların altında ezilmektedir.
III. İnsanları sevgiye ilişkin seçim yapmaya zorlamak,
bunu nicelleştirmek sevgiyi hiyerarşik bir güç ilişki-
sinin bağlamı içine sokar.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre numaralanmış ifadelerden hangileri getirilebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
28. Düşmek fiili bizden ne kadar uzağa düşse yeridir aslında. 30. Mimarlık bir sanat mıdır? Bilindiği gibi mimarlık Antik Yu-
Onunla kurduğumuz tamlamaların çoğu buruk, kasvetli, nan’dan beri altı temel sanattan biri olarak anılıyor. Peki
tatsız çağrışımlıdır. Kim sıkıntıya düşmeyi, şüpheye düş- kaçıncısı olarak? Bu sorunun yanıtını bir kerede vermek
meyi, zayıf düşmeyi özleyebilir? Şehit düşmek hiç değilse birçok insan için hayli güçtür. Çağımız ve teknoloji bu
bir mertebeye çıkmak sayılır, hâlâ da sayılmaktadır. Ama konuda öcünü fena almış durumda. Daha sonradan bu
paranın değerinin düşmesi ancak bir azınlığı keyiflendi- sanatların arasına yamanan sinema, kendinden o kadar
rebilir. çok “yedinci sanat” diye söz ettirdi ki bu arada diğerlerinin
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi “düşmek” “kaçıncı çocuk” olduğu sahiden unutuldu. Bugün herkes
eyleminin bir özelliği değildir? sinemanın “yedinci” olduğunu biliyor, o kadar.
Bu parçaya dayanarak
A) Her kullanımıyla olumsuz çağrışımlar yapması
I. Antik Yunan’da en popüler sanat dalı mimarlıktı.
B) İnsanların sevmediği bir eylem olması
II. Her sanat dalı bir süre güncelliğini koruduktan son-
C) İnsan yaşamında önemli bir yere sahip olması ra yenilerinin ortaya çıkmasıyla unutulur.
D) Çok az insana olumlu bir yön olarak gelmesi III. Eski çağlardan beri sanat olarak kabul edilen mi-
E) Kimsenin bu eylemle ilgili bir duruma düşmek isteme- marlık yeni sanat dalları ortaya çıkınca bu özelliğini
mesi kaybetmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
29. Ipışıl bir bahar günü, bir su kenarında daha yeni göğermiş
çimleri iştahla yiyen keçiler gördüm. Dişlerinin arasında
ot, sanki yeniden diriliyormuşçasına yiyordu. Suya eğilin-
ce suyun güzelliğini gördüm. Hayvanlar ihtiyaçlarını gide-
riyorlar bununla ama üzerine ben bir şiir yazdım. Tabiatın
şiirini... Oysa mutlu keçi hiçbir zaman şiir yazmayacak.
Beni ondan ayıran, onun iştahla yediği çim yahut suya
dudaklarını değdirişi değil, yazdığım şiir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer
verilmemiştir?
A) Karşılaştırma
B) Karşıtlık
C) Pekiştirme
D) Niteleme
E) İkileme
31. Kullandığımız dilin etkisini giderek yitirmesi, tarihte içinde 32. “Suç bende, sever gibiyim/Gel benim ol da rahat edeyim”
bulunduğumuz bir çöküntünün habercisidir. Tarih dönem- diye çırpınan delikanlı ne diyor aslında? Anlamlı bir gerek-
lerinin yüzyıllar içindeki iniş ve çıkışını inceleyecek olursa- çeyle kendini suçlu ilan ediyor. Erdem yüklü bir davranış.
nız dilin belli zamanlarda ne denli güçlü ve etkili olduğunu Sever gibi olduğu, sevmeyi doğru dürüst beceremediği
göreceksiniz. MÖ 5. yüzyılda kullanılan Yunancada, Sha- için suçluluğunu duyuyor. Sonra? “Gel benim ol.” diye da-
kespeare’in İngilizcesinde bu gerçeğe tanık olunabilir. vet ediyor. Kimi? İşte burası inanılmaz. Sever gibi olduğu
Diğer dönemlerde dil, anlamsal olarak yer yer zayıflamış kişiyi... Henüz sevmediğiniz, sever gibi olduğunuz kişiyi
ve berraklığını yitirmiştir. Helenistik Dönem’de Yunan me- sizin olması için nasıl çağırabilirsiniz? Bu ne cüret! Üstelik
deniyetinin bozulmaya yüz tuttuğu zamanlar, bu tür zaman rahat etmek için yapacaksınız bunu. Gene kızlar bu şarkı
dilimlerini yansıtır. İnanıyorum ki toplumların birlik içinde sözlerinden şarkının söylediğini anlıyorlarsa bu delikanlıyı
olduğu zamanlarda dilin de son derece zenginleştiği, buna bir yerde kıstırıp iyice dövmeliydiler. Oysaki yünlerini ve
karşın toplumun hızlı bir çözülmeye maruz kaldığı süreç- şişlerini hazır edip ona kazak örmeye koşuyorlar.
lerde ise dilin gücünü yitirdiği araştırmalarla kanıtlanabilir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla-
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağı- maz?
dakilerden hangisidir?
A) Özensizce yazılan şarkı sözleri mantıksızlıklarla dolu-
A) Toplumlar, dillerine değer verdikçe güçlenmiş, dillerini dur.
önemsemedikçe güçlerini yitirmişlerdir. B) Keyifle dinlenen şarkıların sözlerine birçok insan hiç
B) Kimi toplumlar, tarihin en güzel dil ürünlerini ortaya dikkat etmemektedir.
çıkarmıştır. C) Bir şarkının melodisinin güzel olması yeterli değildir,
C) Dil, bir toplumun temelini oluşturan en önemli ögeler- sözleri de anlamlı olmalıdır.
den biridir. D) Şarkı sözleri şiirlerden seçilirse daha anlamlı, daha
D) Toplumlar güçlerini korudukça dili de gücünü korumak- nitelikli şarkılar ortaya çıkar.
ta, medeniyetlerin çöküşü ile dil de zayıflamaktadır. E) Tutarsızlıklarla dolu şarkı sözlerini yazan da dinleyen-
E) Medeniyetlerin kuruluşundan çöküşüne kadar geçen ler de komik duruma düşmektedir.
süreç dilin de serüvenini oluşturur.
Ankara Yayıncılık
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Biyocoğrafyadaki ilk bilimsel girişimler Fransız doğa (I) Kitap toplamak, kitap biriktirmek, kütüphane kur-
bilimcisi Buffon ve Amerikan cumhurbaşkanı ve ama- mak bir tutkudur. (II) Kartpostal, gravür, el yazısı belge,
tör doğa bilimcisi Jefferson arasındaki tartışmalarla afiş harita gibi ana maddesi kâğıt olan malzemelerden
başladı. Buffon, Amerika’da yaşayan hayvanların, ikli- de biriktirip koleksiyon oluşturulabilir. (III) Kimileri
min daha nemli olması yüzünden Avrupa’daki akraba- kitap toplar, kimileri de harita gibi malzemeler. (IV) Gü-
larından daha küçük olduğunu savundu. Jefferson ise nümüzde ise her iki konuda da koleksiyon yapan kişiler
önce Amerika’da yaşayan hayvanların daha küçük ol- azalıyor. (V) Harita biriktirmek, haritalardan koleksi-
duğunu ve Amerika’daki iklimin daha nemli olmadığını yon yapmak ülkemizde çok yaygın olmayan bir uğraş.
kanıtlarla açıkladı. Bu tartışmaların yanı sıra Güney (VI) Türkiye’de harita koleksiyonu yapma konusunda
Amerika’da beş yıl çalışan Humbolt, Darwin’den ba- adı öne çıkmış insan sayısı bir elin parmaklarını geç-
ğımsız olarak gözlem yapan Wallace bu alanda büyük mez. (VII) Çünkü harita biriktirmek; bulma güçlüğü,
katkılar sundu. Özellikle 1876’da Wallace tarafından teşhir ya da saklama zorluğu ve maddi açıdan kitaba
yayımlanan “Hayvanların Coğrafik Dağılışı” adlı kitap oranla güç mü güç bir iş. (VIII) Bu yüzden ülkemizin
bilim tarihi açısından büyük önem taşımaktadır. hem harita koleksiyonu olan kütüphaneleri, arşivleri
çok az hem de koleksiyoncuları.
37. Bu parçanın konusu aşağıdakilerin hangisinde veril- 39. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşı-
miştir? lamaz?
38. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi- 40. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi ken-
sine ulaşılamaz? disinden sonrakinin gerekçesini belirtmektedir?
DEKATLON 8. DENEME
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 8. DENEME
Zor Zor
1. Buenos Aires’te doğan ve büyükbabam gibi doğum yerini 3. Fantastik yaklaşımlar gerekli, hem edebiyatta hem sine-
terk ederek sürekli seyahat eden ben, İstanbul’a ilk kez mada hem müzikte. Hazır kalıpların, aynı muhabbetlerin,
on altı yaşındaki oğlumla geldim. Hemen hemen yüzyıl tutulan formüllerin dışında zihni hazırlıksız yakalayacak
önce büyükbabamın hayal gücünü esir almış bu şehri tekinsiz anlatıların eksikliği ortada. Gazeteleri, haberleri
keşfetmek için... takip ederek gerçeğe bir yere kadar vâkıf oluruz. Gerçeği
Bu parçada geçen “hayal gücünü esir almak” söz öbe- daha iyi anlamak için gerçeklikten kopmak gerekir bazen.
ğinin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangi- Ayrıca yaşadığımız ortam da her geçen gün daha fantastik
sinde vardır? bir hâl alıyor. Dün akşam eve dönerken kafasında fesle
dilim ananas satan bir adam gördüm mesela.
A) Seçtiği meslek, onun yaratma azmini günbegün balta- Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
lıyordu.
B) Yaratıcılığını büyüdüğü şehirle sınırlayan başarılı bir A) Olumsuz eleştiri
yazın insanı o. B) Aşamalı durum
C) O andan itibaren yaşadığı hiçbir şeyi muhayyilesi al- C) Tespit
mıyordu. D) Tavsiye
D) Eserlerinde düş gücüne yer vermez, salt gerçeklerle E) Kanıksama
yetinir.
E) Düşlerini paylaşmasını imkânsızlaştıran bir mizaca
sahiptir.
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
5. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açı- 7. • “Ölü Kuşlar” oyununun yazımı özenli bir dille işlen-
sından ötekilerden farklıdır? miş; oyun kültürel erozyona duyarlı, alternatif bir
çalışmayla modern tiyatro anlayışına yeni bir boyut
A) En güneşli ütopyanın üzerinde bile baskıcı bir gücün kazandırmıştır.
gölgesi hep vardır.
• “Ölü Kuşlar” oyunu; toplumsal yaşamın kaçınılmaz
B) Beden ritimleri ve ruh hâli arasında ilişki bulunmaktadır. çatışmalarından sadece biri olan kuşak çatışma-
C) İnsanların yapabileceği günlük egzersizler ile görsel sının açmazlarını, çelişkilerini, aşkları, çeşitli yı-
hafıza gelişmektedir. kımları hüzünlü ve komik bir üslupla gözler önüne
D) Yazar, ön sözde kurgusal yerleri gerçek zannederek sermektedir.
aramaya çıkan okurlardan bahsediyor. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
E) Yazar, romanı yazma aşamasında hep romanın görsel çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
yönünü hayal etmiş.
A) “Ölü Kuşlar”; yazımı özenli, kültürel erozyona duyarlı,
alternatif bir çalışmayla modern tiyatro anlayışına yeni
bir boyut kazandırmış olup toplumsal yaşamın kaçı-
nılmaz çatışması olan kuşak çatışmasını, mizahi bir
üslupla yansıtmıştır.
B) Toplumsal yaşamın kaçınılmaz çatışmalarından sade-
ce biri olan kuşak çatışmasının açmazlarını, çelişkile-
rini, aşkları ve çeşitli yıkımları komik bir üslupla gözler
önüne seren “Ölü Kuşlar” oyunu, özenli bir dille işlen-
miş ve kültür erozyonuna duyarlı bir çalışmayla modern
tiyatroya kazandırılmıştır.
C) Yazımı özenli bir dille işlenmiş, kültürel erozyona
duyarlı, alternatif bir çalışmayla modern tiyatro anla-
yışına yeni bir boyut kazandıran “Ölü Kuşlar” oyunu;
Ankara Yayıncılık
6. (I) Bundan binlerce yıl önce henüz toplum sınıflara ayrılma- toplumsal yaşamın kaçınılmaz çatışmalarından olan
mış, insanlar bir arada yaşıyor ve tüm yaşamsal faaliyetleri- kuşak çatışmasının açmazlarını, çelişkilerini, aşkları,
ni çıkar gözetmeden birlikte yürütmeye çalışıyorken “kent” yıkımları hüzünlü bir üslupla gözler önüne sermiştir.
denen yapılardan söz etmek mümkün değildi. (II) İnsanlığın D) Yazımı özenli bir dille işlenmiş, kültürel erozyona du-
ilk toplum düzeni olan komünel yani sınıfsız topluluklarda yarlı, alternatif bir çalışmayla modern tiyatro anlayışına
genellikle toprağa bağlı olmayan bir yaşam sürülmekteydi. yeni bir boyut kazandırmış olan “Ölü Kuşlar” oyunu;
(III) Fakat insanlar, daha sonra toprağın işlenebilirliğini toplumsal yaşamın kaçınılmaz çatışmalarından sade-
keşfettiler; toprağı işlediler de. (IV) O günden sonra oradan ce biri olan kuşak çatışmasının açmazlarını, çelişkileri-
oraya dolaşan insanlar bir yere, bir toprağa bağlı kalma- ni, aşkları, çeşitli yıkımları hüzünlü ve komik bir üslupla
ya karar verdiler. (V) Haklı oldukları ortada; böylesine bir gözler önüne sermektedir.
yaşam, eskisine göre çok daha kolay ve yaşanır olacaktı. E) “Ölü Kuşlar” oyunu; toplumsal yaşamın kaçınılmaz
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde çatışmalarından biri olan kuşak çatışmasını, aşkları,
yargı, gerekçesiyle verilmiştir? yıkımları, hüzünlü ve komik bir üslupla gözler önüne
sererken özenli bir dille işlenmiş ve kültürel erozyona
A) I B) II C) III D) IV E) V duyarlı alternatif bir çalışmayla tiyatro anlayışına farklı
bir boyut kazandırmıştır.
8. Kısa öykü, anlatım tekniği gerektirir; sözü olmayı, dil 10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bütün eylemsi
I II türleri örneklenmiştir?
zenginliğini, o dili ustalıkla kullanmayı da. Öykünün
A) Türk topluluklarının dili, edebiyatı, yaşayışı ve âdetleri
yarattığı etkinin gücü; yazarın becerisi, hüneriyle üzerine bilgi topladıktan sonra Bağdat’a gelen Kaşgarlı
III IV Mahmut, 1072 yılında yazmaya başladığı eserini 1074
ortaya çıkar. Bunu artık biliyoruz çünkü çok önemli yılında tamamlayarak Halife Muktedî Biemrillah’a sun-
V muştur.
öyküler okuyup çok yazar tanıdık. B) Türk yazı dillerinin, lehçelerinin ve ağızlarının dil özel-
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi liklerini belirleyen, dokuz bin civarındaki söz varlığını
yapısı bakımından ötekilerden farklıdır? derleyerek bir araya getiren, Kaşgarlı Mahmut Arapça
kökenli “divan” sözünü “sözlük” anlamında kullanmıştır.
A) I B) II C) III D) IV E) V C) Karadeniz’in kuzeyinde yaşamış olan Kıpçak Türk-
lerinin söz varlığı ve sözlü edebiyat ürünleriyle ilgili
derlemelerden oluşan Codex Cumanıcus’un 13. yy
sonlarında hazırlandığı sanılmaktadır.
D) Türk Dil Kurumunun ilk baskısını 1945’te yayımladığı
ve bugüne kadar on bir baskı yapılan Türkçe Sözlük
günümüz Türk sözlüklerinin temel eserlerinin başında
gelmektedir.
E) Türk Dil Kurumunun son yıllarda çalışmalarını bilim
uygulamalarıyla yürütmesi ve yine bilişim uygulama-
larıyla kullanıma sunması, sanal ortamda Türkçenin
başvuru kaynaklarının artmasını sağlamıştır.
Ankara Yayıncılık
12. Doğal kaya oluşumları, peribacalarıyla kaplı vadileri, ka- 14. Aşağıdakilerin hangisinde anlatım bozukluğu yoktur?
yadan oyma tarihî manastırları, sıcak hava balon turu ve
çeşitli aktivitelere ev sahipliği yapan Nevşehir’in Göreme A) Bu konuda doğru adımlarla hareket etmemiz gerekti-
beldesi, her yıl nüfusunun yaklaşık bin katı turiste ev sa- ğini size defalarca kez açıkladım.
hipliği yapıyor. B) İlk harfi D ile başlayan sözcüklerle “isim, şehir” oynadık.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? C) Hiç kimseden beni anlamasını beklemiyorum ama en
azından konuya tarafsız yaklaşmasını istiyorum.
A) Ad durum eklerinin tamamı örneklenmiştir.
D) Eski eserleri okuyup anlamayan kuşaklar, elbette kendi
B) Farklı türde tamlamalara yer verilmiştir. kültürüne sadık kalamaz.
C) Çekimli eylem kullanılmıştır. E) Tatminsiz bir çocuk ona aldığımız oyuncakları beğen-
D) Zamir kullanılmamıştır. meyecek, değer vermeyecektir.
E) Basit, türemiş, birleşik yapılı sözcükler vardır.
Ankara Yayıncılık
13. “Ey benim canım evlatlarım! Gönlüm ava gitmek istiyor. 15. Amacı insanlar için daha güzel bir dünya yaratmak olan
İhtiyar olduğumdan benim buna artık takatim yoktur. Gün, çeşitli sosyal projeler, yeterli sayıda insana ulaşılamadı-
Ay ve Yıldız doğu tarafına; Gök, Dağ ve Deniz batı tarafına ğında işlevini yitiriyor.
gidin... Ey, büyük oğullarım! Yay sizlerin olsun. Yay gibi, Bu cümlede aşağıdaki ögelerden hangisi yoktur?
okları göğe kadar atın!”
A) Özne
Bu parçada yer alan,
B) Yüklem
I. Ünsüz yumuşaması
C) Nesne
II. Ünsüz yumuşamasına aykırılık
D) Dolaylı tümleç
III. Ünsüz benzeşmesi
E) Zarf tümleci
IV. Ünlü düşmesi
V. Ünlü daralması
ses olaylarından hangilerinin birden çok örneği var-
dır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V
16. I. Arada bir yolculuk yapmak, gördüğüm güzellikleri 18. Türkçede düzeltme işareti (^); nispet ekinin, belirtme du-
paylaşmak bana çok iyi geliyor. rumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır.
II. Gazete ve dergilerin “kültür taşıyan araçlar” olduğu Düzeltme işareti (^) aşağıdakilerin hangisinde bu ku-
gerçeği dünden bugüne hep gündemdedir. ralın dışında kullanılmıştır?
III. Okuduğumuz kitaplarla ilgili olumlu ya da olumsuz
A) Bu bahsettikleriniz derin felsefî görüşlerdir.
duygularımızı kitabın yazarına duyurabilsek.
B) Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi.
IV. Pek çok öyküde karşısına çıkan bilgiçlik, okuru faz-
lasıyla yoruyor bence. C) Subay salonunda askerî sorgu yargıcının önüne çıktı.
V. Okudukça, öğrendikçe, merak ettikçe ne denli çok D) Acaba bu cereyan ne gibi tarihî amillerin tesiriyle doğ-
işlenmemiş konu, el değmemiş alan olduğunu gö- du?
rüyorsunuz. E) Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelene-
Numaralanmış cümlelerden hangilerinde birden çok bilir mi?
zarf tümleci vardır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
20. Aşağıdakilerden hangisinde kesme işaretinin (’) kul- 22. (I) Büyük yapıtlarda biz fanilerin ilk bakışta göremeyeceği-
lanımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır? miz şifreler var, belki de onları büyük yapan özelliklerden
biri bu. (II) Bazı romanları, öyküleri de anlayabilmek için
A) Bakanlar Kurulu’nda ilk kez milletvekili olmayan isimler onlara ayna tutup yazılanlara tersten bakmak gerekiyor.
yer aldı. (III) Örneğin Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’n-
B) Kurum, başvuruların 17 Aralık’a kadar süreceğini ifade de ülkedeki saatlerin hepsinin birden dakik olmasının
etti. ne kadar önemli olduğunu mu anlatıyor; sanmıyorum.
C) Polatlı’mız Antik Çağ’daki Gordion şehrine ait kalıntıla- (IV) Tersine, o romanda yazar bize “Bırakın, kimi saat-
ra ev sahipliği yapmaktadır. ler biraz ileri gitsin; kimileri geri kalsın. Bu hiç de yakı-
nılacak bir şey değil.” dediğini sezdirmeye çalışıyor.
D) TSK’de 2017-2018 faaliyet yılı değerlendirme toplantısı
(V) Bir ülkedeki yalnızca saatler değil, her bir yurttaşın
ve ödül töreni yapıldı.
kafasındaki tarihçe de birbirinden farklıdır aslında.
E) Bu dükkânda a’dan z’ye kadar aradığınız her şeyi bul-
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
manız mümkün.
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
24. (I) İnternette aralıklarla popüler olan bir görselde, çeşitli 26. Ahmet Haşim’in şiiri, bir tablo gibidir. Karamsarlık ve yal-
kimyasalların ölümcül oldukları dozlar yazılmış ve su için nızlık, onun vazgeçilmez konularıdır ve Haşim, bu temaları
ölümcül doz 6 litre olarak belirtilmiş. (II) Bu durum, insanlar sonbahar ve akşam kızıllığı gibi çeşitli simgelerle şiirlerine
arasında tartışmalara neden oldu ve haklı olarak “Su içmek yerleştirmiştir. Onun şiirlerinde ahenk, büyük bir öneme
insana zarar verebilir mi?” sorusunu doğurdu. (III) Buna sahiptir. Şair kimi zaman söz konusu ahengi kelimeler-
bağlı olarak suyun hiçbir seviyede zararlı olamayacağına, le yakalamaktadır. Divan kültürünü de kullanan Haşim,
en fazla idrar atımı ve şişkinliğe neden olabileceğine dair şiirlerindeki anlam kapalılığı yüzünden pek çok olumsuz
bir algı vardır. (IV) Su, bizler için öylesine sağlıklı ve canlılık eleştiri alsa da farklı bir şiir evreni yaratarak birçok şairi
için öylesine vazgeçilmez bir maddedir ki onun bize zarar etkilemeyi başarmıştır.
verebileceğini hayal etmekte güçlük çekeriz. (V) Bu, suyun Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakilerden hangi-
belli dozlar üzerinde zehirli olduğu gerçeğinin unutulmasına si sözü edilen şaire ait olamaz?
veya göz ardı edilmesine neden olmaktadır.
Bu parçadaki anlam akışını sağlamak için numaralan- A) Bir gamlı hazanın seherinde
mış cümlelerden hangilerinin yeri değiştirilmelidir? Israra ne hâcet yine bülbül?
A) I B) II C) III D) IV E) V
28. Bir gün kendisine “Bir de rakı şişesinde balık olsam”ı ha- 30. Blucin, Levi Strauss isimli on yedi yaşındaki göçmen bir
kikaten şiir diye inanarak mı yazdığını sormuştum. “Hayır terzinin biyografisine dayanmaktadır. Strauss, altına hü-
tabii!” dedi. “Ama ne yapayım, görüyorsunuz. ‘Yazık oldu cumun yaşandığı 1850’lerde San Francisco’ya geldiğinde
Süleyman Efendi’ye’yi yazmasaydım asıl şiirlerim okun- çadırlar ve kapalı yük arabaları için fazlasıyla ihtiyaç duyu-
mayacak, kendimi anlatamayacaktım. Garip’i o malum ve lan bezlerden satmaktaydı. Zeki bir gözlemci olan Strauss,
meşhur dize okuttu. Vazgeçemediğim’in okunması için madencilerin pantolonlarının çabucak yıprandığını fark
kitabın sonuna o deli saçmasını koymaya mecbur oldum. etti. Hemen kendi dayanıklı bezlerinden iş tulumları dikti.
Baksanıza, Destan Gibi okunuyor mu? Bilseydim ona da Kaba ve sert olsa da bu pantolon o kadar dayanıklıydı ki
böyle acayip bir mısra eklerdim.” Strauss, bir terzi olarak rağbet görmeye başladı. Sonraları
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen şa- kumaşın ismi Amerika’da “denim (kot)” olarak ilan edildi.
irin bir özelliği değildir? Strauss, renksiz kot pantolonları toprak lekelerini en aza
indirmek üzere çivit mavisine boyamanın popülaritesini
A) Evrensellik son derece arttırdığını keşfetti. Ama bu pantolonlar da-
B) Farklılık yanıklı olsa da madencilerin aletlerinin ağırlığı, ceplerin
dikiş yerlerinden yırtılmasına sebep oluyordu. Strauss,
C) Şaşırtıcılık
bir Yahudi terzisi olan Jacop Davis’in fikrinden yararlana-
D) Nüktedanlık rak 1873’te ceplerin dikiş yerlerine bakır perçinler ekledi.
E) Samimilik Fayda sağlamaya yönelik ortaya çıkmış olan blucinler,
1935’te bir moda ögesi hâline geldi ve Vogue dergisinde
reklamları çıktı. Reklamda blucinler içerisinde iki sosyetik
kadın yer almaktaydı. “Kovboy şıklığı (Western Chic)” adı
altında bir moda başladı. Zamanla Hollywood’un etkisiyle
kot pantolon, gençlerin kültürünün bir parçası hâline geldi.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı
yoktur?
hâline gelmiştir?
B) Kot pantolon, ilk kez kim tarafından üretilmeye başlan-
mıştır?
29. Uzun yıllar önce okuduğum ve aklımda belli belirsiz kalan C) Kot pantolon bugün de bir moda ögesi olarak kullanıl-
Demir Yolu Çocukları adlı bir kitap vardı. O kitabı oku- makta mıdır?
duğumda kendimi de bir demir yolu çocuğu gibi hisset-
D) Kot pantolon, ilk kez hangi amaçla üretilmiştir?
mişimdir. Çünkü hayatımızın, çocukluğumuzun bir kısmı
demir yolunda geçmişti. Oradan yürüyerek okula gider, E) Kot pantolondaki mavi renk alternatifinin ortaya çıkışı
bazen de orada çeşitli oyunlar oynardık. Çocukluğumuzun nasıl olmuştur?
iki imgesi vardı: birisi, mahallemizin hemen arkasından
geçen ve uzaklara akan ırmak; diğeri ise demir yolu. ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
I. İkisi de uzaklara akar ve düşlerimizi uzaklara taşırdı
II. İkisinin üzerinde de güneşten parıltılar ve yaşam
sevincini bulmak mümkündü
III. İkisi de ufka doğru uzanır, bize özgürlük duygusu
verirdi
cümlelerinden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
31. Pasternak’a göre şiir; kişinin ayağının altındaki otlar, çi- 33. İnsanlar ayrıcalıklı tüketicilere dönüştüler. Kimileri diğer-
çekçiklerdir. Onu koparmak, ele almak için biraz eğilmek lerinin sıkıntılarına gözlerini kapatan doyumsuz insanlar
yeter. Brodski öyle düşünmüyor. Ona göre şiir, göklerle hâline geldi, kimileriyse açık kalpli kalabildi. Bu ikinci
bir iletişim olanağıdır. Meleklerle iletişim kurarsınız. Bu gruptakiler sürekli olarak kendilerini, çevrelerini, dolayı-
iki tanımın ardındaki somut gerçeği düşündüm. Sanırım sıyla insanlığı daha iyiye taşımaya çalışıyor. Medeniyetin
Pasternak, şiirin her yerde ve küçük şeylerde olduğunu sembollerinden biri de elbette anayasalarımız. 12 koloni-
söylüyor; Brodski ise yeteneği öne getiriyor. İkisi de bir nin Amerika anayasası; denge ve fren prensibiyle işleyen,
yerde doğru ama birbiriyle karıştırılmaması koşuluyla. Şiir kimseyi gereğinden fazla güçle donatmayan mükemmel
ne, biliyor musun? Bir an. Ve bütün bir tarih tadı, insan bir sistemi öngörüyor. Öte yandan protesto edenlere ateş
girişimi, mutluluk çelişkisi. açanlar da medeniyetin ürünleri. İnsan çok karmaşık bir
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? canlı, kaplandan bile daha karmaşık.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt ola-
A) Betimleyici anlatım vardır. bilir?
B) Tanımlamalardan faydalanılmıştır.
A) Medeniyeti nasıl tanımlarsınız?
C) Örneklendirmeye yer verilmiştir.
B) Medeniyet bizi nasıl değiştirdi?
D) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) İnsanlık medeniyete nasıl şekil verdi?
E) Öznel bir anlatım hâkimdir.
D) İnsan, karmaşık mı yoksa basit bir varlık mı?
E) Amerika tarihinin medeniyete etkisi nedir?
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
önemli
o masaya oturmaktır her şeyden önce.
D) Okullarda okutulan ders kitaplarının bu sebeple göz-
den geçirilmesi gerek
E) Edebiyatın farklı dünyaların kapılarını açtığı gerçeğinin
bilinmesi önemlidir
Mösyö Kanguru’nun ana kişisi; doğuştan beri çirkin- A) Görünüşü dolayısıyla kendisiyle alay eden toplumla
likle damgalanmış, fiziksel çirkinliği toplumla arası- arasında derin bir uçurum bulunmaktadır.
na birleştirilmesi imkânsız uçurumlar açmış biridir. B) Bir panayırda gördüğü soytarıdan aldığı ilhamla dönüş-
Toplum tarafından kanguruya benzetilir ve ömrü bo- türdüğü bedenini asıl hayatı yapmıştır.
yunca çağrılacağı “Mösyö Kanguru” ifadesi bu şekilde C) Sanatı, asıl hayatı yaparken asıl hayatını ikincileştirmiş
ona silinmez bir lekeymişçesine yapışır. Onu hor gör- olması onu daha da acımasızlaştırmıştır.
mekte beis görmeyen ailesinin de etkisiyle evinden ve
D) Çevresinin onu kanguruya benzetmesi dolayısıyla bu
Paris’ten kaçma hayalleri kuran Mösyö Kanguru’nun
adı almış, ömrü boyunca bu adla çağrılmıştır.
hayatını dönüştüren şey Saint-Cloud panayırında gör-
düğü bir palyaço (soytarı) olur. Panayırı ve soytarıyı E) Kendisini şov gereği biçimsel olarak farklılaştırsa da
görmek için gelen halkın Mösyö Kanguru’nun bakış gerçek yaşamında bu konuda değişen bir şey olma-
açısından algılanışı “La Danse Serpentine”i andırmak- mıştır.
tadır: “Rengârenk elbiselerle çiçeklerden mürekkep
bir dalga şeklinde sonbaharın sararmış otları üzerine
yayılan halk”. Bu halkın bir parçası olarak Mösyö Kan-
guru; bedenini şekilden şekle, renkten renge sokan bu
soytarıyla karşılaşınca büyülenir. “Bütün ruhuyla onu
seyretti, ona âşık oldu.” Onun gibi kendi bedenini dö-
nüştürebilirse onu alaya alan tüm toplumdan intikam
almış hissedecektir.
Bu karar ânından sonra evi terk ederek yeni kariyerine
başlayan Mösyö Kanguru, süreç sonunda “mevcudiyet-i
beşeriyesini (insani varlığını) bir hayat-ı saniye-i sanat-
kârâneye (sanatsal bir ikinci hayata) gömerek, âdeta
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
DEKATLON 9. DENEME
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 9. DENEME
Zor Zor
1. Çalıkuşu’nun yayımlandığı yıllarda 3. Afrika’da bazı hayvanların soyları yaşam alanlarını ---- için
tükeniyor. Çünkü ---- yağmur ormanları madencilik ve ta-
ilgi görmesinin (dikkat çekmesinin) nedenlerinden rım için yok ediliyor.
I Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
biri, her sınıf halkın anlayabileceği dile sahip olma- hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Ankara Yayıncılık
5. • Bir İngiliz maratoncunun tek başına 2400 km koş- 7. Dünyanın en iyi romanlarından biri olarak kabul edilen, ori-
tuğu yer olan Çin Seddi birçok spor aktivitesine ev jinal dilinde 1900 sayfayı bulan bu eserde yıllarca en uzun
sahipliği yapmaktadır. cümle olarak kalmış 832 kelimelik bir cümle bulunuyor.
• El arabası, Çin Seddi’nin duvarları inşa edilirken Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi kesin olarak çı-
Çinliler tarafından bulunmuş ve duvarın inşaatında karılabilir?
kullanılmıştır.
A) Eser, artık en uzun cümleye sahip roman olma özelli-
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
ğini yitirmiştir.
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
B) İyi romanlarda çok uzun kelimeler bulunur.
A) Çin Seddi, hem el arabasının bulunduğu hem İngiliz C) Eserin çevirilerinin sayfa sayısı 1900’den azdır.
maratoncunun başarılarının tekrarlandığı bir yapıdır.
D) Henüz 832 kelimeden oluşan bir cümle yazılmamıştır.
B) İngiliz maratoncu başta olmak üzere birçok sporcu
E) Cümlelerin uzun olması yalnızca kelime sayısına bağlı
Çin Seddi’ni kullanmıştır ve el arabasının kullanıldığı
değildir.
ilk yerlerden biri olmuştur.
C) El arabasının Çinliler tarafından bulunduğu Çin Seddi
inşaatı bittikten sonra Çin Seddi 2400 km’yi tek başına
koşan bir İngiliz maratoncunun katılımı gibi birçok spor
aktivitesine de ev sahipliği yapmıştır.
D) Duvarları yapılırken bulunan el arabası inşaat sektö-
ründe çok kullanmaktadır ve spor aktivitelerinin en çok
kullanıldığı yer Çin Seddi olmuştur.
E) Çin Seddi’nin bulunduğu yerde hem el arabası bulun-
muş hem de İngilizler başta olmak üzere çoğu toplum
spor alanında bu seddi kullanmak istemiştir.
Ankara Yayıncılık
A) I ve III B) I ve V C) II ve III
D) III ve V E) IV ve V
9. (I) Zaman gözlerimin önünde eskiyor. (II) Doğum ve ölüm 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işaretinin
aynı dille konuşuyor. (III) Orada üst üste bindirilmiş insan kullanımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
aklının en çürük basamağında duruyorum. (IV) Zorla itil-
diğimiz yurtsuzluk sathında neye gülmeli artık! (V) Öyley- A) Akdeniz’siz bir tatil ne renksiz ne kuru gelir insana.
se ben de bir not bırakayım zamana diye kâğıt, kaleme B) Şiiri Orhan Veli’yle sevmiştir bizim nesil.
yapışıyorum. C) 20’nci yaş gününde ailesinden çok özel bir armağan
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi nes- aldı.
ne-yüklem ilişkisine göre diğerlerinden farklıdır? D) Türkiye’nin dört mevsimin bir arada yaşandığı bir iklimi
var.
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) ÖSYM’nin yapacağı açıklamalar merakla bekleniyordu.
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
13. (I) Gerçek dertler az değildir ancak insanlar bir tür ha- 15. I. Bunu aileme anlatmam çok zor.
yal eğitimiyle bunlara daha başkalarını eklerler. (II) Her II. Hastalandığından hiçbirinin haberi yoktu.
gün mesleğinden yakınan hiç değilse bir kişiye rastlar-
III. Güvenilmez bir insan olduğunu biliyordum.
sınız. (III) Kimi meslekler büyük öz veriler ister insandan.
(IV) Sözleriyse oldukça güçlü görünür çünkü her şeyde IV. Size yarın akşam nasıl yardımcı olabilirim?
yakınmak mümkündür. (V) Hiçbir şey kusursuz değildir, V. Şu olayları keşke hiç yaşamasaydık.
bunu bilmek çok önemlidir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerdeki altı çizili söz-
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir cüklerden hangileri zamir değildir?
yazım yanlışı vardır?
A) I ve III B) I ve V C) II ve IV
A) I B) II C) III D) IV E) V D) III ve V E) IV ve V
16. Bir grup arıyla bir grup sineği bir şişeye koymuşlar.
I
Şişenin aşağı tarafını ışığa doğru, açık olan ağız
II III
kısmını da karanlığa doğru yerleştirmişler.
14. Manzaradan kurtulmak olmuyor
Ankara Yayıncılık
Tuhaf bir kasvet çöküyor üstüme Arıların hepsi ışık olan tarafa üşüşmüş. Ancak
Unutmak, düşünmemek istiyorum, ancak IV
Bilirim aşktır, arzulardır gene şişenin tabanı cam ve onların da yabancısı olduğu
Böyle günlerde kalbi sıcak tutacak
bir madde olduğundan bir türlü çıkmayı
Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yok- V
tur? başaramamışlar.
A) Ünsüz değişimi Bu parçada numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi yanlış açıklanmıştır?
B) Ünlü aşınması
C) Ünsüz sertleşmesi A) I numaralı sözcük, belgisiz sıfattır.
D) Ünsüz düşmesi B) II numaralı söz, tamlayanı sıfat almış ad tamlamasıdır.
E) Ünlü daralması C) III numaralı söz, edat türündedir.
D) IV numaralı söz, tamlananı zamirden oluşmuş ad tam-
lamasıdır.
E) V numaralı söz, isim-fiil grubudur.
17. Aşağıdakilerin hangisinde dolaylı tümleç, sadece sı- 19. Aşağıdakilerin hangisinde iyelik eki kullanılmamıştır?
fat tamlamasından oluşmuştur?
A) Söylediklerim bir kulağından girmiş, diğer kulağından
A) Bu topraklar yüzyıllar önce uygarlığı bağrında yeşert- çıkmış.
meye başladı. B) Arabayı onarmadan hiçbirimiz gidemeyiz.
B) Bir çocuğu sağlıklı büyütmenin koşulu, onu her zaman C) Acıları dile getirmekten zordur sevinçleri anlatmak.
ciddiye almaktır.
D) Böyle üstüne gidersen doğruları söylemez.
C) Yıllar önce borç harç aldığı o güzelim evi elden çıkar-
E) Evlendiği gün dedesinin ölüm haberini almıştı.
mıştı.
D) Tahtaya yazdığım formülü birçok soruda hiç çekinme-
den kullanabilirsiniz.
E) Söylediklerini kimse duymasın diye fısıltıyla konuşu-
yordu.
Ankara Yayıncılık
20. • İnsan, aslında alışveriş yaparak rahatlamaz. İnsa- 22. Her türlü değeri büyük bir hızla eskitiyoruz ya, kavramla-
nı buna inandıran çevresindeki güçlü reklamlarla rımız da nasibini alıyor bundan. Yoz çağrışımların kurbanı
kuşatılmış oluşudur. Sahip olma duygusu, yalnızca ediyoruz onları. Gerçek yerlerini aşındırıp bozuyoruz; işe
sınırlı bir süre için insanı iyi hissettirir ama bu duy- yaramaz, kof boşluklara dönüştürüyoruz.
gunun kalıcılığı yoktur. Bu parça aşağıdaki soruların hangisine yanıt olarak
• Alışveriş tutkusunun ardında, dört yanımızın ma- yazılmış olabilir?
ğazalarla çevrili olması yatıyor. Hiçbir ihtiyacımız
yokken bile mağazaların pırıltılı vitrinlerine göz atıp A) Ülkemizde bir dil problemi var mı?
içeri girmemek için gerçekten büyük irade göster- B) Dilde yozlaşma nasıl ortaya çıkıyor?
mek gerekiyor. C) Dilimizi yozlaşmadan nasıl kurtarabiliriz?
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi D) Dilin bozulmasında aydınların suçu var mı?
söylenebilir?
E) Dilde bozulma bir kültür sorunu mudur?
A) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta-
dırlar.
B) Farklı görüşlerin aslında birbirlerini desteklediğini gös-
termektedirler.
C) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu-
lamaktadırlar.
D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler
sunmaktadırlar.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenler-
le açıklamaktadırlar.
Ankara Yayıncılık
21. Anlatım bozukluğu diye bir ders olur mu hiç? Bizim ül-
kemizde olur çünkü yabancı dillere maruz kalmış bir dile
sahibiz. Dışarıdan gelen bir sözcüğe karşılık bulamadık.
Bu, dilimize karşı ilk ihanetimiz. İkincisi ise dışarıdan al-
dığımız sözcüğü, dilimize uyumlu hâle getirmeden kullan-
mak. Bu noktayı açıklamak, yeni nesilleri uyarmak için
bu dersi önemsemek ve dersin hakkını dolu dolu vermek
zorundayız.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen bakış
açısıyla yazılmıştır?
23. Pelin öylece mırıldanıyor, Selin’in kendisini dinleyip din- 25. Nerdeyiz? Kitap düşmanlarının cahilliğe taparak bizleri
lemediğine pek aldırmıyordu. Ağır ağır, sesini yükseltip zehirlediği bir dünyada yaşıyoruz. Öyle ki aklıma takılan
alçaltmadan konuşuyordu. Gene de kısa bir zamanda şu soruya kaç zamandır yanıt arıyorum: Okumadığı bir
birçok şey anlatmayı beceriyordu. Sessizlik içinde geçen kitabın halka zararlı olacağını söyleyenden daha aşağılık
bir geceden sonra farklı düşüncelere dalan Pelin, kim bilir bir insan olur mu? Olur: ---- .
neler hissediyordu? Selin ise aklına takılan sınavın heye- Bu parça aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanırsa par-
canını dolu dolu yaşıyordu. çanın düşünce bütünlüğü sağlanmış olur?
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmamıştır? A) Kitap okumanın yararsız bir iş olduğunu ileri süren
B) Okuduğu bir kitabın, halka zararlı olacağını söyleyen
A) Benzetmeden
C) Kitapların insanların kafasını karıştıracağını düşünen
B) Karşıt sözcükten
D) İnsanların okuyacakları kitapları kendilerinin seçmesi
C) Mecazlı söyleyiş gerektiğini bilen
D) İşitsel ögelerden E) Yaşayarak öğrenmenin kitap okumaktan yararlı oldu-
E) İkilemeden ğunu söyleyen
Ankara Yayıncılık
26. I. Sputnik, yirmi bir gün Dünya’nın yörüngesinde kaldı. 28. Küresel ısınma konusu ne zaman açılsa hareketli tartış-
II. İnsan yapımı ilk araç, bundan tam elli yıl önce uza- malar başlar. Birçok bilim nisanı Çin ve ABD gibi büyük
ya gönderilmişti. ülkelerin liderleri, işi yavaştan aldıkları için düş kırıklığına
uğrayabilir. Bazıları daha fazla araştırmaya ihtiyaç oldu-
III. Uydu tam 83 kg ağırlığındaydı ve çapı bir basketbol
ğunu savunurken bazıları ise hızlı bir müdahaleye baş-
topunun iki katı kadardı.
vurmanın gerekliliği üzerinde duruyor. Bunun yanında
IV. “Sputnik” adlı küçük bir uyduydu. ısınmanın hangi bölgeleri etkileyeceğini gösteren haritalar
V. İki radyo vericisi ve dört anteni aracılığıyla yeryü- hazırlayanlar Kuzey yarım kürenin üzerine büyük bir soru
züne radyo sinyalleri gönderdi. işareti koyuyor. Bu bölgelerin ısınacağı mı, soğuyacağı mı
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bü- bilinmiyor çünkü okyanusların ----.
tün oluşturulduğunda hangisi baştan dördüncü olur? Bu parçanın sonuna
I. iklimimizi tam olarak nasıl etkileyecekleri büyük bir
A) I B) II C) III D) IV E) V
sır
II. bu yarım kürede bulunması büyük bir dezavantaj
III. akıntıları büyük kuşaklar hâlinde oluşur
yargılarından hangileri getirilebilir?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
29. Ötekini dinlemeyi bildiğimiz oranda kendimizi dinlemeyi 31. Yazdıklarımda tarihî olaylar ve tarihsel kişilikler uzaktan
öğrenebilir, bilebiliriz. Öğrenebiliriz çünkü dinlemek hem geçen görüntülerdir. Hiçbir romanımda gerçek bir tarihsel
iç ses ve sessizlik hem de dış. Bir ayar edinme sorunudur kişiliği kahraman olarak seçmedim. Hatta Kanuni Döne-
bu. Karşımdaki konuşurken yalnızca sıranın bana gelmesi mi’nde yaşayan birini buharlı gemiye bindirdim.
adına susuyorsam o yapay terbiye bana yol aldırmaz. Tam Bu parçada sözü edilen yazar için aşağıdakilerden
tersine, dinlerken duyduklarında yetinmemem gerektiğini hangisi söylenebilir?
de kavramalıyım.
Bu parçada üzerinde durulan, aşağıdakilerden han- A) Tarihî olayları yazmayı sevmemektedir.
gisidir? B) Tarih romanı yazanları yadırgamaktadır.
C) Yazılarında inandırıcı olmayı yeğlemektedir.
A) Söz hakkının önemi
D) Düş dünyası zengin olan bir yazardır.
B) Sözlü iletişimin zorlukları
E) Olağanüstülükten yararlanmayı bilen bir yazardır.
C) İletişimde saygının yeri
D) Dinlemenin niteliği ve gerekliliği
E) Kendine kulak vermek gerektiği
Ankara Yayıncılık
32. Ben vahşi yazarlardanım. Dünyaya pençelerimle tutu- 33. İnsanlığın yüzyıllardır sürdürdüğü her türlü uğraşın, her
nurum. Yaşamda ve yazıda tıpkı ormanda yolunu hep türlü savaşın amacı iki sözcükle özetlenebilir: Var olmak.
pençeleri ve koku alma yetisiyle bulan bir hayvan gibi Var olmak yalnız insanların değil, yeryüzündeki bütün
davranırım. Kendimi içgüdülerime ve sezgilerime bıra- canlıların ortak çabasıdır ancak doğayı yenmede, onun
kırım. Bunların bir anlamda doğal yetenekler olduğunu, egemenliğine karşı direnmede yalnızca insandır başarılı
bir yanıyla da edinilmiş, geliştirilmiş duyarlıklar olduğunu olan. Birlikte yaşamayı “sürü” olmaktan çıkararak top-
düşünürüm. Dünyanın birçok kapısıyla kavgalıyım. Tedir- lumsallaştırmıştır insan. Elini ve aklını kullanarak üretime
ginim, yaralıyım. Büyük iktidar şenliklerinde ateşe ilk atı- geçmiştir mesela.
lacaklardan biri olduğumu bilirim. Bu, yine de beni doğru Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
bildiklerimi yapmaktan da söylemekten de alıkoyamaz.
Bu parçada kendini tanıtan kişi için aşağıdaki yargı- A) Yeryüzündeki tüm canlıların var olma savaşı verdiğine
lardan hangisi söylenemez? B) İnsanın doğaya karşı verdiği savaşta diğer canlılara
göre daha önde olduğuna
A) İlkelerinden ödün vermenin okurları üzerindeki etkile-
C) Uygarlığı yalnızca insanın yaratabildiğine
rini hesaplamaktadır.
D) İnsanın var olma savaşında başarılı olmasının yalnızca
B) İnandığı yolda yürümek için her türlü bedeli ödemeye
aklını kullanmasına bağlı olduğuna
hazırdır.
E) İnsanlığın doğaya egemen olabildiğine
C) Mevcut sisteme aykırı bir duruş sergilemektedir.
D) Eserlerini oluştururken daha çok içgüdülerinden yarar-
lanmaktadır.
E) Doğruları söyleme yürekliliğine sahiptir.
Ankara Yayıncılık
34. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 36. - 37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Öteden beri tiyatro için söylenen bir söz vardır: Tiyat- Türkçeyi korumak için sevmek gerekir. Türkçeyi sev-
ro da sanatın tümü gibi bir okuldur. Bu da doğrudur mek ise kendini sevmektir, saygı duymaktır. Bundan
bence, tiyatro da bir okuldur. Eğitir, geliştirir kişiyi, sonrası başka deyişle kendimizdeki zenginlikleri bul-
dünyanın sınırlarını genişletir. Ancak bir okulun öğ- mak, bunlarla gurur duymak ve bunların yaşamasını
rencileri orada öğretilenlerin karşısında kendilerini sağlamak. Kendimizden utandıkça, kendimizden kaç-
zorlamıyorlarsa, tersine, edindikleri bilgilerin tadını tıkça Türkçede kusur bulmaya, onu yetersiz görmeye
çıkarıyorlarsa, öğrendikleri soludukları hava kadar başlıyoruz. Bunu yaptıkça daha da değersiz görüyoruz
doğal geliyorsa, eğleniyorsa bu az şey midir? kendimizi, daha çok kaçıyoruz Türkçeden ve kendimiz-
den.
(I) Tilkiler, kedigiller ailesinin üyesi olup kızıl renkli A) Hızlı hareket edebildikleri için iyi avcı olduklarına
kuyrukları olan canlılardır. (II) Hemen hemen tüm B) Tüm iklimlerde yaşayabildiklerine
ülkelerde görülür, şehirlere indiklerinin haberini C) Ölü hayvanları yemeyi tercih ettiklerine
alırsınız. (III) Kemirgen hayvanlar sınıfında yer alıp
D) Kuyruklarının kızıl renkte olduğuna
küçük canlıları tüketerek beslenmelerini sağlarlar.
(IV) Hızlı hareket etme kabiliyetleri olduğundan ha- E) Kentlere özellikle kışları indiklerine
reket hâlindeki kuşları bile yakalayabilirler. (V) Özel-
likle tavuksular, tavşan, böcek, kuş ve geyikle karın-
larını doyurmaya çalışsalar da en çok leşleri severler.
(VI) Yol kenarlarında yaşadıklarına sıklıkla tanık
olunur. (VII) Arabaların çarptığı hayvan leşlerini ye-
mek için yol kenarları onlar için biçilmiş kaftandır.
(VIII) Ağızları küçük olduğundan avlarını hızlı ısırır
ve etkisiz hâle getirmeye çalışırlar.
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 10. DENEME
Zor Zor
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili deyimin 3. (I) Yazar, eserinde okurlarına bir yandan kimlikle-
anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuş- rini yeniden tanımlama arzusu yaratıyor; bir yan-
mamaktadır? dan da onları başarısızlıklarıyla yüzleştirerek bir
çelişki yaratıyor. (II) Dışarıda özgür biri gibi dolaşırken
A) İş yerindeki herkes ağız birliği etmişçesine olanların gerçekten bir tutuklu gibi yaşayabileceğinizi gösteriyor.
hiçbirini duymadıklarını anlatıyorlardı. (bir konuda an- (III) Bazen de aksine bir mekânda hapisken pekâlâ mental
laşarak aynı biçimde konuşmak) olarak özgür olunabileceğini... (IV) Eser, yoğun anlatımla
B) Kalifiye eleman bulmakta sıkıntı çekiyoruz, aldığımız yalnızlık, pişmanlık, yabancılaşma, cinnet ve ölüm öy-
her çalışanın al birini vur ötekine. (hiçbir işe yarama- küsü niteliği taşıyor. (V) Tüm bunlara eş zamanlı olarak
mak, hepsi bir ayarda olmak) romanda yazar tarafından açık bırakılmış pek çok kapıyı
C) Tavla, domino ve çeşitli kâğıt oyunlarından başka şey da aralama imkânı sunuluyor.
bilmediği için bir baltaya sap olamamıştı. (belli bir iş Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
sahibi olamamak) içerik ve üslup özellikleri bir arada verilmiştir?
D) Uzun zamandır sonuçlandırmayı beklediğimiz durum
A) I B) II C) III D) IV E) V
yine sallantıda kaldı. (kesintiye uğramak)
E) Bir kere burnumu sokmuştum işin içine, sonuna kadar
gitmek zorundaydım. (gerekmeden her işe karışmak)
Ankara Yayıncılık
5. Dünyada ve ülkemizde defalarca gösterilmiş olsa da 7. (I) Barınma ve beslenme meselesi, sadece insanın de-
güncelliğini yitirmeyen konusu ve her dönem ete kemiğe ğil hayvanların da meselesidir. (II) Doğal alanlarını yakıp
bürünen kahramanları ile Hayvan Çiftliği, bu defa Yiğit yıktığımız kimi hayvanları şehirlerde ya da köylerde gör-
Sertdemir yönetmenliğinde izleyiciyle buluşuyor. düğümüzde şaşırmamızın aslında hiçbir samimiyeti yok.
Bu cümledeki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam, (III) Diğer türlerle ortak bir hayat sürerken egemen ve
aşağıdakilerden hangisinde vardır? yayılmacı bir güdüyle zamanla onların yaşam alanlarını
daraltıp onları evsiz bıraktık. (IV) İnsan doğadaki bu hâ-
A) Olağanüstü olayları, gerçekmiş gibi bir izlenim bıraka- kimiyetini kurmadan önce varoluşunun ilk günlerinden bu
rak anlatması, fantastik anlatımın en önemli özelliğidir. yana hayvanlarla türlü ilişkiler kurdu. (V) Duvara yaptığı
B) Geçmişi geçmişte bırakıp bugüne bakmak, olaylara resimlerde, mitolojilerinde bile bir tür ilişkisini yansıttı.
karşı en mantıklı yaklaşım tarzıdır. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
C) Onun eserlerinde daima dünden ve bugünden alıntı- lenemez?
larla karşılaşmak mümkün.
A) I. cümlede eşitlik ve karşılaştırma anlamı vardır.
D) Yazar, eserinde yaşamdan kesitler sunmakla kalmamış
B) II. cümlede olumsuz eleştiri yapılmıştır.
âdeta yaşama dair mutlu çözümler üretmiş.
C) III. cümlede aşamalı durum bulunmaktadır.
E) Kahramanlarını öyle başarılı canlandırıyor ki yazar,
duygu ve düşüncelerimizi sanki yönlendiriyor. D) IV. cümle, III. cümlede verilen yargının gerekçesidir.
Ankara Yayıncılık E) V. cümlede örneklere yer verilmiştir.
9. I. Besbelli ölümüm sabahleyindir 11. Yağmur herkese yağar; zengin, fakir, şehirli, köylü ayrımı
II. İlk ışık korkuyla girerken camdan yapmaz ancak şemsiye, bu eşitliği bozucu bir unsurdur.
III. Uzan, baş ucumda perdeyi indir Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
IV. Mum olduğu gibi kalsın akşamdan A) Birden çok adlaşmış sıfat örneği yer almıştır.
V. Sonra koş terlikle haber vermeye B) Hâl eki almış belgisiz zamir bulunmaktadır.
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- C) Eylem kökünden türemiş birden çok ad vardır.
lenemez?
D) Farklı türdeki sıfatlar örneklenmiştir.
A) I. dizede pekiştirilmiş sözcük kullanılmıştır. E) Çekimli eylemlere ve edata yer verilmiştir.
B) II. dizede eylemden ad türeten ekler kullanılmıştır.
C) III. dizede basit, türemiş ve birleşik sözcükler bir arada
verilmiştir.
D) IV. dizede birden fazla türemiş sözcük vardır.
E) V. dizedeki eylem, kip eki almamıştır.
Ankara Yayıncılık
13. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde birleşik fiilin yazı- 15. I. Babam, bazı akşamlar işten gelirken bize şemsiye
mıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır? çikolata alırdı.
II. Önüne çıkan tüm fırsatları, bir bir kaçırdı.
A) Henüz istediğim düzeye ulaşamamışsam da engellerin
beni yıldırmasına izin vermeyeceğim. III. Bu olay, o duygusuz duruşuyla tanıdığımız adamı
ağlattı.
B) Uzun araştırmalardan sonra çocuğu için iyi bir dans
kursu bulup oğlunu kursa kaydettirdi. IV. Anneleri onları çok zor şartlar altında okuttu.
C) Doğumhanedeki bebeklerin kayıtlarının tutulduğu bü- V. Çalıştığı kurumdaki herkese bu müjdeli haberi du-
yük dosya kayıp olmuş. yurdu.
D) Bugünlerin nasıl yaşanacağını, bugünleri yaratan ko- Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde yer alan eylem-
şulların nasıl oluşacağını yıllar öncesinden öngörmüş- ler çatısı bakımından ikişerli gruplandığında hangisi
tü. dışta kalır?
E) Güvenlik kamerasına yakalanan zanlı, daha önce baş- A) I B) II C) III D) IV E) V
kalarını da gasbetmiş.
Ankara Yayıncılık
17. Tanzimat’tan itibaren ülkemizde her alanda Batı’lı sanat ve 19. Ben (I) 1970’lerdeki yazılarımdan birinde (II) eski Türk Dil
I II Kurumundan bahsederken (III) “Bu insanlar Türkçenin
kültür hareketlerinin yansıması olan sanatsal çıkışlar ve ocağına incir ağacı dikiyor (IV) yarın bunun ceremesini
eğilimler söz konusu olmuştur. Cumhuriyet inkılaplarıyla bütün millet çekecek.” demiştim. O zamanlar bu deyimin
da sanat, edebiyat ve kültür alanları, devlet ve ilerici sanat- tarihçesini (V) kökenini bilmiyordum.
çılar tarafından taçlanmıştır. Kurtuluş Savaşı’ndan hemen Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine vir-
III gül (,) getirilemez?
sonra her alanda reform ve atılımlar gerçekleştirilmiştir.
Toplumun yeniden şekillendiği 1930’lu senelerde zamanın A) I B) II C) III D) IV E) V
IV
akademi müdürü olan Namık İsmail, Millî Eğitim Bakanlığı’na
V 20. • Farsçanın resmî dil olduğu, Fars edebiyatının Molla
sunduğu raporda kültür alanındaki inkılapların yetersiz Cami ile zirveye vardığı ve aydın tabakanın Farsça
olduğunu vurgulayarak bu alanda kapsamlı devrimlerin yazmayı meziyet saydığı bir dönemde Ali Şir Nevai,
hayati olduğunu ifade etmiştir. Böyle bir atmosfer de farklı Türkçenin birçok yönden Farsçadan üstün bir dil ol-
sanatsal alanların gelişimine ciddi bir destek niteliğinde duğunu belirtmiştir.
olmuştur.
• Ali Şir Nevai, Orta Asya Türk kültür ve sanat ha-
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangilerinde yatının gelişmesinde büyük katkılara ve Türkçenin
kesme işaretinin kullanımına ilişkin bir yanlışlık ya- ifade kudreti bakımından üstün olduğu inancına
pılmıştır? sahiptir.
21. Öykünün şiiri, şiirin öyküyü çağırdığı yapılarda edebiyat 23. Yaratıcılığa önem veren ve hayal kurmayı çocukluk olarak
yaratımının bütünlüğü, en başta kişinin kendi tavrıyla ve görmeyen toplumlarda, yazma yeteneği olan gençler, ha-
diliyle ilişkili olarak değerlendirilebilir. İçinde şiir taşıyan yallerini yazdıkları kitaplara nakşederler; çizme yeteneği
öykü ya da etrafında öyküler dolaşan bir şiir kendini ger- olanlar çizgilerine. Bilimle uğraşmayı seçenler, var olan
çekleştirebilir ve bu gerçekliğin ifadesini tanımlayabilir. teorilerin ötesine geçmeyi düşler; iş hayatına girenler, yeni
Ece Ayhan’ın 1956-1958 yılları arasında kaleme aldığı öy- iş alanları yaratmayı. İdealist olanlar ise mevcut düzenin
külerde de yer yer benzer bir hissin varlığından söz ede- yanlışlarını düzeltmeyi, daha güzel bir dünya kurmayı ha-
biliriz. Birbirini tamamlayan ya da birbirini çağıran türler yal ederler. ----. Bu yüzden gençlerimizin yaratıcılığının
olarak farklı açılardan okumalar yapmak mümkün. Ancak gelişmesi, toplumun hayal kurmayı öğrenmesi sadece
tamamen böyle bir yapının varlığını şiire ya da düzyazı fantastik roman yazarlarının ya da diğer sanatçıların kendi
şiire dayandırmak doğru olmaz. Çünkü “İyi Bir Güneş”te özel ilgi alanlarıyla sınırlı kalan bir derdi değil. Başka ülke-
derlenen öyküler, kendi içinde şiirden bağımsız olduğu lerde yapılanları taklit etmekle yetinmeyen, değişime açık,
kadar şiir duygusundan uzak durmayan metinler olarak daha da önemlisi değişimi tetikleyen bir toplum olmak is-
da varlık göstermektedir. teyen her milletin üzerine düşmesi gereken bir konu bu.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? I. Toplumlar bir bütündür; genç nesilleri hangi yete-
neklerle donatırlarsa o nesiller, bu yetenekleri el
A) Şiir ve öykü, birbirinden tamamen bağımsız yazınsal attıkları her işte kullanırlar
türler değildir.
II. Gençler yetiştirildikleri alanda sahip oldukları bilgi,
B) Ece Ayhan’ın yazdığı bazı öyküler farklı okumalar yap- beceri ve donanımları yaşamlarının birçok alanına
maya müsaittir. uyarlayabilirler
C) Öykü ve şiir ilişkisi, kurmuş bir edebiyat yapıtı, kendi III. Yeni neslin, içinden çıktığı toplumun bilim, teknoloji
varlığını kalıcı kılacaktır. ve kültür alanında gerekli eğitim ve donanıma sahip
D) İyi Bir Güneş adlı yapıt, şiirsel hissiyattan uzaklaşma- olması önemlidir
yan metinlerden oluşmaktadır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
E) İyi Bir Güneş’te yer alan öyküler, şiir türünü çağrıştıran numaralanmış cümlelerden hangileri getirilebilir?
metin yapısına sahiptir.
Ankara Yayıncılık
24. Geleneksel Japon estetiğinden ortaya çıkan 26. (I) Şiir dilimiz; genellikle seslerin mayaladığı, sesten anla-
“wabi-sabi”, kusurluluğun ve geçiciliğin kabulü üzerine ma yürüyen bir dildir. (II) Şair seçer, ayıklar, sıraya koyar;
odaklanmış bir bakış açısıdır. XV. yüzyılda süslemelere ve bunları yaparken dünyaya karşı tutumunu da ortaya koy-
zengin malzemelere tepki olarak ortaya çıkmıştır. Öne çı- muş olur. (III) Bazıları bu işi masa başında yapar, bazıları
kan özellikleri arasında asimetri, basitlik, alçakgönüllülük, ise içten gelen ve doğal yatağında akan bir seslenişle.
samimiyet ve doğal nesneler vardır. Üst üste binen tanım- (IV) Kimileri uzun zaman bir şiire dışarıdan bakar, söyle-
larla iki eski kelimenin bir kombinasyonu olan wabi-sabi, diklerini başkalarının söylemiş olduğu sözler içinde tartar;
varoluş gerçeklerinin Budist görüşüdür. Wabi, doğadaki kimi şair de sesine kulak verir sadece, kendi sesinin pe-
yaşamın yalnızlığını; sabi ise yalın ya da solmuş, açan bir şinde gider. (V) Şiir üzerine işçilik mesaisi şairden şaire
çiçeği tanımlar. XVI. yüzyılda bu iki kelime daha pozitif değişir.
anlamlar almaya başlamıştır. Wabi, doğada yalnız yaşa- Düşüncenin akışına göre bu parçadaki numaralanmış
yanların daha olumlu yönlerini vurguladı. Bu; sessiz, rustik cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
bir sadelikti. Öte yandan sabi; yaşlılıkta güzelliği, yıpran-
mış bir karakterde zamanla gelebilen huzuru ifade etmeye A) I ve II B) I ve III C) II ve III
başladı. Bu görüşe göre yaşam ve sanat, kusursuz ve ede- D) III ve IV E) IV ve V
bî olduğu için, kusurlu ve geçici olduğu için vardır ve var
olmalıdır. XXI. yüzyılda Japon kültürünün bir parçası olan
wabi-sabi; günümüzde tasarım konferanslarında, sanat
galerilerinde, sempozyumlarda, ev dekorasyon dergile-
rinde tartışılmaktadır.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı
yoktur?
dir?
D) “Wabi-sabi” nasıl bir bakış açısı ortaya koymaktadır?
E) “Wabi-sabi”nin ortaya çıkışı nasıl gerçekleşmiştir? 27. Eleştirmenin görevinin yalnızca esere bağlı kalarak yorum
yapmak olduğunu savunanlar var. (I) Oysa eleştirmen, eseri
bütüncül görmek ve yorumlayabilmek için pek çok unsuru
bilmek zorundadır. (II) Yazarın yaşamı, dönemin koşulları
ve okurun beklentileri bunlardan bazılarıdır. (III) Eleştirmen
bu bilgiyi haiz olduktan sonra dilediği açıdan yorumunu
yapabilir. (IV) Eleştirinin, dolaylı bir metin üretimi olduğu
unutulmamalıdır. (V) Ortada bir edebî eser bulunmadan
eleştirinin bulunması da beklenemez.
25. (I) Hastalığın soğuk algınlığı mı yoksa alerji mi olduğunu Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
tespit etmenin farklı yolları vardır. (II) Ortak semptomlara raf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar?
sahip olduğu için soğuk algınlığı ile alerjiyi birbirinden ayır-
A) I B) II C) III D) IV E) V
mak zordur. (III) Belirtilerin hangi hastalığa ait olduğunu
anlamanın en iyi yolu, ortak olmayan belirtileri aramaktır.
(IV) Soğuk algınlığının yorgunluğa, ağrı ve sızıya, boğaz
ağrısına, ateş yükselmesine neden olma olasılığı daha
yüksektir. (V) Alerjiler ise daha çok göz kaşınması, renk-
siz burun akıntısı, hırıltılı solunum, kurdeşen, egzama gibi
rahatsızlıklara neden olur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
28. “İnsan niçin oyuna gereksinim duyar?” sorusu, ilk çağdan 30. Şehirli insanın çelişik duygularının, kendi benliğiyle girdiği
günümüze değin düşünürleri meşgul etmiş bir sorudur. çatışmanın izini süren edebiyat yapıtlarında şehir, bir arka
Her çocuk, oyuna gereksinim duyar; yaşamı oyunla tanır. plan olmaktan çıkıp insanın “bütünleyici parçası” hâlini
İnsanlığın ortak dili oyundur dersek yanılmayız sanırım. alır. Kaçtığı da sığındığı da şehirdir. Kalabalıktan kaçar
Hiçbir çocuğun öğütle, vaazla, sloganla, propaganda ile ama sonunda kalabalıklara sığınır. Bunaldığında cadde-
bir şey öğrenemediği ancak çevresinde olan biteni taklit lere, sinemalara atar kendini. Binalar, insanlar, yüzeysel
ederek, model alarak öğrendiği herkesin kabul ettiği bir ilişkiler üzerine geldiğinde şehrin kuytu bir yerini ya da
bilgi günümüzde. Eğer hakikat bu olmasaydı söylevlerle uzak bir köşesindeki o insanın hayalini kovalar.
dünya sorunlarının üstesinden gelir, istediğimiz insan mo- Bu parçada şehirli insanın yaşadığı durumu en iyi
delini yetiştirirdik. Bundan ötürü binlerce yıldan bu yana anlatan atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
tiyatro sanatı devam etmektedir ve kim ne derse desin
devam edecektir. A) Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş.
Bu parçada tiyatro ile ilgili olarak aşağıdakilerden B) Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!
hangisine değinilmemiştir? C) Ağacı kurt, insanı dert yer.
31. Şimdiye değin içlerinden birinin şu veya bu toplumsal ko- 32. Osmanlı tarihiyle ilgili hemen her konuda eser veren, öm-
nuyu etraflıca kucaklayıp doğru dürüst ortaya koyan bir rünü arşivlerde tüketen Halil İnalcık, herkes bilmez belki
eser vermişliğini göreniniz oldu mu? Şiir ve hikâyelerinde ama, bir İstanbul âşığı ve tarihçisidir de. İstanbul’la ilgili ilk
ülkemizin toplumsal gerçeklerinden çok çevresiyle çeliş- yazısını 1953’te yazmış, sonra İstanbul’un sırlarını sayfa
miş, entelektüel ve duygulu gençlerin birey olarak duygu, sayfa bize okutmaya çalışmıştır. Bu derin sevdanın kökleri
düş, özlem ve sıkıntılarını anlatıyorlar. Bırakın toplum öncelikle Eyüp, Kızıltoprak, Kalamış ve Boğaziçi’ne demir
görevini yerine getiren bir sanat yapmayı, çoğunluk şu atmış, sonra kalelerden ara sokaklara, sultanların sofrala-
bildiğimiz düpedüz tespitçi gerçeklik kadar olsun millî ger- rından ayaklanmalara, göçmenlerin yaşamından şairlerin
çeğimizin içine yerleşemiyor. Sözü bağlayalım. Yenilerin dizelerine, Kanuni’den Hürrem’e, fetihlerden günlük yaşa-
en belli başlı sıkıntısı buradadır: ---- ma her yeri, neredeyse bu şehirdeki her ruhu ziyaret et-
I. Eleştirdikleri şiir yapısı ve tarzı ile verdikleri örnek- miştir. Yazdığı makaleler, kitaplar sadece Osmanlı’yı değil
lerin çeliştiğini fark etmemektedirler. İstanbul’u da bize olanca gerçekliğiyle ortaya sermiş ve
abartısız “geçmiş nasıl okunur”u tüm dünyaya öğretmiştir.
II. Toplumsal ve toplumcu bir sanat yönteminin ne
olduğunu bilmemektedirler. Bu parçada Halil İnalcık ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
III. Millî gerçekleri, hâl ve şekillerini tanımamaktadırlar.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yuka- A) İstanbul’un tarihini farklı bakış açılarıyla yansıttığına
rıdakilerden hangileri getirilebilir? B) Ömrünün önemli bir kısmında arşivlerde çalışmalar
yaptığına
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
C) Çok sevdiği İstanbul’un tarihini gerçekçi bir şekilde
D) I ve II E) II ve III
anlattığına
D) Osmanlı tarihiyle ilgili verdiği tüm eserleri İstanbul’un
tarihiyle özdeşleştirdiğine
E) İstanbul’un tarihini aktarırken şehrin sırlarını ve ruhunu
da okura sunduğuna
Ankara Yayıncılık
Sait Faik hakkında yazılan övgü yazılarının çoğunda A) Kendisini sıradan insanlardan farklı ya da üstün gör-
bir tür romantik serseri, yergi tınısı olanlarda ise boş memektedir.
gezenin boş kalfası imajı öne çıkarılır. Balıkçılar, ha- B) Yazın insanının halktan olma ve halkı anlatma gibi bir
mallar gibi alt sınıfları veya görece yeni tabirle sınıf-al- vazifesi olduğunu düşünmektedir.
tı insanları, “küçük adamları” sevecen bir dikkatle izle- C) Edebiyatın amacının cemiyete yüksekten bakarak onu
meye yoğunlaştığı için hiçbir işte dikiş tutturamamış, düzeltme olmadığına inanmaktadır.
zaten pek de tutturmak istememiş, geçinebilmek için
D) Amaç ve bakış açısı olarak kendisini eskilerden farklı
önce tacir babasının sonra annesinin eline bakmış, hiç
görmemektedir.
hesap yapmamış, hesabını bilmemiş, huysuz ama aslın-
da tatlı bir adam, bir tür “aylak adam” veya “tutunama- E) Cemiyete karışmak, onlarla aynı yaşamı paylaşmak
yan” imgesidir bu. Hâlbuki Yusuf Atılgan ve Oğuz Atay sevdasındadır.
romanlarında anlatılan kişilerde olduğu gibi herhan-
gi bir elitist yönelimi, tepeden bakma tavrı olmadığı
hâlde isteyerek veya istemeyerek toplum dışı kalma,
sıradan insanlarla arasında oluşuvermiş uçurumu an-
lamlandırma meselesi değildir Sait Faik’inki. Meşhur
“Muharrir Neden Yetişmiyor?” anketine verdiği cevap-
larda görüyoruz bunu: “Kendimizi halktan üstün veya
uzak görmüyoruz. Bugün ‘eskiler’ diye adlandırılan
yaşlı muharrirler; hayata, cemiyete yukarıdan bakar-
lardı. Hâlâ da öyledirler, hayata karışmıyorlar. Yalnız
tepeden seslenerek cemiyeti düzeltmek hususunda
hiçbir iddiamız yok. Biz, cemiyette insanlarımızla
aynı hayatı yaşamak istiyoruz. Yeni edebiyatın yerle
Ankara Yayıncılık
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Londra’da yer alan Victoria and Albert Müzesi’ni Yazıda matematiktekinin aksine bir problemin daima
gezerken yanlış asansöre binen bir araştırma görev- tek bir cevabı olmuyor. Yine de bu, yazının öğrenileme-
lisi, bu yanlışlık sayesinde müzenin depo katına çıktı. yeceği anlamına gelmiyor. Yazmak; bu açıdan öteki sa-
(II) Mimarlık tarihi ile ilgilenen ve depoda gördüğü ta- nat dallarından, resimden, müzikten, heykelden ya da
rihî çinilere kayıtsız kalamayan araştırma görevlisi, bu- oyunculuktan pek de farklı değil. Resim mesela... Biri
rada bulunan çinileri incelemek için müze yetkilileriyle size öğretmezse hayatta aklınıza gelmeyecek pek çok
iletişime geçti. (III) Çinilerden 67’sininin fotoğrafını teknik vardır. Bu, yazarlık için de geçerlidir. Okumak
çekme şansı yakalayan araştırma görevlisi, 44’ünü ve bile bir öğrenme süreci olabilir, okurken “okuyucu”
bunların belgelerini incelediğinde yüzlerce yıllık bu ta- özelliğinizi bir kenara atıp okuduğunuz şeye başka bir
rihin ülkemizden alındığını fark etti. (IV) Ayrıca bunları gözle bakabilirseniz. Örneğin bir eser, çok büyük hat-
incelerken Fransızca yazılmış bir mektup buldu; mek- ta büyüleyici bir roman olabilir. Okurken ne hakkında
tupta yazılanlara göre 16. yüzyıla ait bu çiniler, 1863 olduğunu, neler yaşandığını, dilin ne kadar ustaca ve
yılında Bursa Yeşil Cami’nin restorasyonu için görev- güzel kullanıldığını düşünürsünüz. Ama o sırada siz
lendirilen Fransız restoratör Leon Parville tarafından okuyucusunuzdur, anlatım teknikleri üzerine kafa
götürülmüş. (V) O dönem bazı Osmanlı aydınlarının yormazsınız. Bunu yaparsanız okuduğunuz şey sizin
durumdan şüphelendiği hakkında bilgiler bulunduğu- için zevk olmaktan çıkıp ders hâline gelmiş demektir.
nu, 1923 yılında Ahmet Haşim’in de çinilerin götürül-
mesiyle ilgili yazdığını ancak dönemin şartlarında bunu
ispatlamanın pek de mümkün olmadığını belirten araş-
tırma görevlisi, konuyu belgeleriyle ispatlamış hatta 39. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangi-
4 yıl süren araştırmasında ulaştığı bilgilere göre farklı sinde verilmiştir?
tarihî yapılara ait çinilerin de birbirinden farklı kişiler
tarafından müzeye satıldığını gösteren arşiv belgelerine A) Yazmak, okumaya göre daha meşakkatli bir süreçtir.
de ulaşmış oldu. B) Farklı bir gözle yapılan okuma, yazma konusunda farklı
Ankara Yayıncılık
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 11. DENEME
Zor Zor
1. Kurgu gerçek bir zemin üzerinde yükseldiğinde etkisi 2. Eksilmemenin yolu; insan olmaya, insan kalmaya doğru
I küçük adımlarla da olsa yürümeyi kesmemekten geçer.
katlanan bir kavram. Olabildiğince yerel mekânları, o yerin Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en ya-
insanlarını evrensel temalarla işlemek de başka bir kındır?
II
anahtar olsa gerek. Dil de ona göre şekilleniyor. Annem A) Oturup biraz da insanlığın geldiği bu noktayı ve bunla-
III rın sebeplerini düşünelim.
kitaptan kırk elli sayfa okuduktan sonra telefon edip “Böyle B) Bir şeyi tam yapmak istiyorsan her şeyi önceden ve
bir yer gerçekten var mı yoksa hepsini sen mi uydurdun?” eksiksiz olarak tasarlamalısın.
diye sormuştu. Yaratmak istediğim etki, biraz da buydu.
C) Onun her yaptığı, insanlık adına atılmış küçük adımlar-
IV
dan oluşan uzunca bir yoldur.
Bir çocuğun oyun oynarken onun hem bir oyun olduğunu
bilmesi hem de gerçek bir şey yaşıyormuş gibi davranması... D) Bu dünya adına bir şeyler yapmak isteyen, konuşmak
V yerine harekete geçmelidir.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bu parçadaki altı E) Yürüdüğün yolda karşılaştığın engellere dövünmekle
çizili ifadelerin parçaya kattığı anlam yoktur? vakit kaybedeceğine hedefe odaklanmalısın.
yor ve yeğliyor.
D) Olaylar, bahsi geçen bu çerçeveye uygun bir biçim
3. • Sanatçı yine sıra dışı bir yapıtla çıktı karşımıza.
alıyor eserde.
• Başarılı ürünlerin altyapısında yaşamsal birikim
E) Kimse de çıkıp eserin başkişisine, onun hayal dünya-
vardır.
sında yaşadığını söylemiyor.
• Sanatçı bu şiirinde de bizi hülyalı bahçelerde gez-
dirmekle yetinmiş.
• Salt gerçekleri anlatan yapıtlar, okuru estetik tattan
mahrum bırakır.
• Yaşama insan yüreğinin penceresinden bakama-
yan yapıt, ölüme mahkûmdur.
Bu cümlelerdeki altı çizili söz öbeklerinin cümleye
kattığı anlam, aşağıdakilerden hangisinde yoktur?
4. kış çoktan çaldı kapımızı, odalar kilitli 6. Hayatı daha iyi kılmak özgürlüğü üstüne konuşulmadıkça
aşk kenti diyorlar ya İzmir’e, bunun içindir belki de özgürlükten ve kültürden söz etmenin bir anlamı yoktur.
çekip gidemediğim, kalıp ezildiğim bu şehri sev- Bu cümledeki anlam ilişkisi aşağıdakilerin hangisin-
mem de vardır?
gidersem unutmaktan korkuyorum sustuğumuz
A) Bana anlat ama unutabilirim; bana göster ama belki
o yerleri
hatırlayabilirim; beni derinliklerine götür, işte o zaman
Bu dizelerdeki ana tema, aşağıdakilerden hangisidir? anlayabilirim.
8. Küreselleşme “tek tip insan” yetiştiriyor bugün. Oysa dün- 10. Şu ünlü “Pamuk Prenses” masalının odağında bir ayna ol-
ya, on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir; her çiçeğin ması boşuna değil. Masallar normal hayatta pek de kolay
ayrı bir rengi ve kokusu vardır. Bir çiçeğin koparılması dile getirilemeyecek şeyleri bizim adımıza söylemek için
bir rengin, bir kokunun yok olmasıdır. Tek dile, tek renge yazılıyor çünkü. Bu yüzden Grimm Kardeşler’den Ander-
kalmış bir dünya, hapı yutmuştur. Bu felaketin önlenmesi sen’e bütün masal yazarları bize birer ayna tutuyor.
için demokrasiden başka çare yok. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Belirtili ad tamlaması
A) Tanım B) Belirtisiz ad tamlaması
B) Tespit C) Zincirleme ad tamlaması
C) Öneri D) Tamlayanı düşmüş ad tamlaması
D) Nesnel anlatım E) Sıfat tamlaması
E) Yakınma
A) Sen bir aşksın ben bir mecnun 11. Sabahattin Ali’nin 1941’de tamamladığı “Kürk Mantolu Ma-
Sen olmasan ben olmazdım donna” bizi “Şu koskoca dünyada benim kadar yapayalnız
dolaşan bir insan daha var mı acaba?” sorusuyla baş başa
Sen bir gülsün ben bir bülbül
bırakıyor.
Sen olmasan ben olmazdım
Bu parçada aşağıdaki sözcük türlerinden hangisinin
B) Karac’oğlan der ki: Yalandır yalan birden çok örneği yoktur?
Altadıp yârimi elimden alan A) Adıl
Gözyaşın mürekkep, kirpiğin kalem B) Sıfat
Ayrılık defterin yaz uğrun uğrun C) Zarf
C) Kaşların yay olmuş kirpikler oktur D) Eylemsi
Korkarım sevdiğim âşıkın çoktur E) Eylem
Payitaht altında akranın yoktur
Keman kaşın ile göze gelince
12. İnsanlar bir gün elbette daha mutlu olacak ama kanserin 14. (I) Kötülüğün tarifini yapabileceğimi sanmıyorum.
(II) Kötü, keskin hatlı ve net bir şey değildir çünkü.
çaresinin bulunduğu, Mars’a yolculuğun gerçekleştiği (III) Bizi kendisine bir türlü alıştırmayandır. (IV) Her seferin-
de yeni tuzaklar, yeni masum yüzler edinendir. (V) Oyun-
ya da ırk ayrımcılığının ve diğer ön yargıların ortadan kalktığı larına kanıp faka bastığımızdır.
I II Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
zaman değil yeniden ilkel toplumlar olarak yaşamaya aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
III IV
başladığımız ve birbirimizle gerçekten iletişim A) I. cümlede basit, türemiş ve birleşik yapılı sözcüklere
örnek vardır.
kurabildiğimiz zaman. B) II. cümlede eylemden ad türeten ek, ünsüz sertleşme-
V sine uğramıştır.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangi ikisi C) III. cümlede gövdeden türemiş eylemsiye yer verilmiş-
yapıca ötekilerden farklıdır? tir.
A) I ve II B) II ve III C) II ve V D) IV. cümlede ad çekim eki almış birden çok sözcük bu-
lunmaktadır.
D) III ve IV E) III ve V
E) V. cümlede farklı türde hâl ekleri örneklenmiştir.
Ankara Yayıncılık
13. Bize yaşanmamış gibi gelen çocukluk yıllarımızda, çok 15. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ögelere ayırmada
sevdiğimiz bir kitapla geçirdiğimiz günler kadar dolu dolu bir yanlışlık yapılmıştır?
yaşanmış başka bir zaman belki yoktur.
A) Roman ve öykücülüğümüz / son yıllarda / bir renklilik,
Bu cümlenin öge dizilişi aşağıdakilerden hangisidir? bir çeşitlilik / gösterdi.
16. İnsan hatırladıkça bütün kapalı ışıklar birer birer yanmaya 18. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde çatı uyuşmazlı-
başlıyor. Sonsuzmuş gibi görünen duvarların içinden geçi- ğından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
yor, tanımadığı sokak başlarında dolaşıyor, ince bir uyku-
nun üzerinde bir cambaz gibi yürüyor. Huysuz bir hikâye A) Çevresindekilerin onun bu zor günlerindeki yardımla-
yazarının bir türlü barışamadığı uykusuzluğu sırasında, rına karşın onlara sonsuz minnet duymuştu.
karman çorman bir kelime coğrafyasının içinde oradan B) Ne kadar çabalarsam çabalayayım sözlerini anlamakta
oraya savruluyor. hep güçlük çekiyorum.
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerde aşağıdaki ses C) Sabahın çok erken saatlerinde yola çıkılmış olsa da
olaylarından hangisi yoktur? gideceğimiz yere vaktinde yetişemedik.
D) Tahtaya çıkıp işaret ve belgisiz sıfatlarla ilgili örnekler
A) Ünlü düşmesi
yazmamdan öğretmen çok mutlu oldu.
B) Ünlü daralması
E) Bu olaydan sonra kimseye itimadı kalmamış ve kötülük
C) Kaynaştırma bekler olmuştu.
D) Ünsüz sertleşmesi
E) Ünsüz yumuşaması
Ankara Yayıncılık
19. Konuşursun bazen sadece kendi sesini duyarak … 21. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yazım ve noktalama
I bakımından doğrudur?
“Ben geldim; beklemiyordun, belki içinden
A) Bozkırın ortasındaki bu evde, kaprakaranlık geceleri
geçiriyordun zaman zaman ama beklemiyordun delercesine her geçen an artıyor piyanonun sesi.
B) Yağmur hem ıslığı, hem de benim öykülerimi toprağa
işte . Oysa tam karşındayım. Beklemediğin zamanda , karıştıracak ve rahatlayacağız.
II III C) Birden fark ediyorum ki, biz de bina gibi buraya terke-
beklemekten hislerini unuttuğun bir akşamda , dilmişiz aslında.
IV
D) Hem dilbilgisinden hem de insanlık bilgisinden sınıfta
bakışların çok öteye gitmişken , bir kuzgun
kalacak çok kişi var bu hayatta.
V
siyahlığında kalbin donmuşluğuyla karşılıyorsun. E) Bana karşı itinalı davrandıklarını inkâr edemem elbette
ama bende elimden geldiğince yanlarında oldum.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerin-
den hangileri yanlış kullanılmıştır?
A) I ve II B) I ve V C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V
Ankara Yayıncılık
20. Bir insan sadece kendi istediği gibi yaşarsa o topluluk için
büyük tehlike oluştururdu. Mesela bir kedinin yaptığı gibi,
yan bahçede gördüğü bir kuşun ya da böceğin peşinden
gidemezdi dilediğince. Merak etmek yasaktı bu evrende.
Meraklı kediler ölürdü üstelik. Ve aslında insan tamda bir
kedinin nasıl davrandığını anladığında kendisini sorgu-
lamaya başlardı. İnsan ruhu bağımsız olamıyordu, bunu
farketmişti. Herşeye rağmen başka bahçeleri tanımaya
çalıştığı için tellere takılan elleri, ayakları param parçaydı.
Ve ona göre gözleri olmayan bir dünyanın el yordamıyla
bulduğu duyguları zaten yoktu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin yazımında bir
yanlışlık yapılmamıştır?
A) Ek eylem
B) Pekiştirme
C) “da/de” bağlacı
D) Birleşik eylem
E) Belgisiz zamir
22. Yeni yıla girerken hep aynı ritüeller ( ) yeni dilekler ve yeni 24. Muhabir:
umutlar ( ) Kimimiz sağlık ( ) kimimiz para ( ) başarı dile- (I) ----
dik. 2020 için size en büyük tavsiyeyi veriyorum ( ) Kötü Antrenör:
alışkanlıklarınızdan kurtulun.
— Çocuklarımızın ve ebeveynlerinin sporla ilgilenme-
Bu parçada parantezle ( ) belirtilen yerlere, aşağıdaki si gerekiyor. Bugün herkes çocuklarının akademik
noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilme- başarısını önemsiyor. Spor, onlar için ancak hobi
lidir? olarak yapılacak bir aktiviteye dönüştü.
A) (,) (.) (,) (,) (;) Muhabir:
(II) ----
B) (;) (...) (,) (,) (:)
Antrenör:
C) (;) (,) (;) (,) (.)
— Anlayışın değişmesi durumunda parlak başarılara
D) (,) (...) (,) (,) (:)
imza atabiliriz. Çok yetenekli çocuklarımız var ve
E) (,) (...) (,) (,) (.) ilerlemek istiyorlar fakat ebeveynleri onlara engel
oluyor. Bu ön yargı yıkılmalı.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
25. Dadaloğlu, kendi gerçeğini; Baki, olmayanı dillendirdi hep. 27. “Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?”
Birinde gam, diğerinde neşe... İkisi de şiire baktı. Biri şiirin diyor Turgut Uyar. Yüreğe dokunmak bu olsa gerek. Bu in-
salt teknik mükemmellik olduğunu, diğeriyse tekniğin ya- ce, bu estetik dize nasıl da özlem, nasıl da sevgi kokuyor…
nında kelamın da değerini keşfetti. Sözün gücünü... Sevdiklerimizi toprağa gömdükten sonra toprağa atfedilen
Bu parçayı en iyi özetleyen cümle, aşağıdakilerden masumiyetin kokusu, özlemden başka ne olabilir ki? Son-
hangisidir? ra usta, toprağın güzel koktuğunu hatırlatmasaydı insan,
sevdiklerinin ardından acılara nasıl katlanırdı? Bak, Âşık
A) Her sanatçı, kendi türküsünü söyler. Veysel de toprağa sığınır senin gibi: “Taş olsam yandım
B) Sözün estetiği sarıp sarmalar şiir sanatını. idi, toprak oldum dayandım.”
C) Söz ustalığı, en çok şairlere mahsus bir yetenektir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
D) Sözle tekniği harmanlamak sadece şairlere özgüdür.
E) Tekniğin söz ustalığıyla birleşmesi bütün şairlerde gö- A) Şiir, bizi biz yapan değerleri derinden sarsar.
rülmelidir. B) Edebiyatın asıl gücü kendini şiirde gösterir.
C) Şair, sözü en mükemmel şekilde okura iletendir.
D) Şiir, estetik söyleyişiyle duygularımıza dokunur.
E) Bazı duyguların başkaları tarafından hatırlatılmaya
ihtiyacı vardır.
28. Bir gazetedeki yazının başlığını okuyarak da düşünmek 30. Kırlangıç Çığlığı, tam bir polisiye roman ama geleneksel
mümkün; üç ayrı gazeteden farklı köşe yazarlarını oku- “Kim yaptı?” polisiye türüne girecek bir roman değil yani
yarak, farklı kişileri dinleyerek, kitaplardan ve tarihî bil- Agatha Christie’nin Poirot’su türü bir dedektifin beynindeki
gilerden yararlanarak da. Toplumumuzda alışkanlık, tek gri maddeleri çalıştırarak muammayı aydınlattığı klasik
kaynaktan bilgi almak şeklinde. Tek kaynaktan değilse polisiye romandan çok farklı. Evet, romanda muamma
bile birbirinin aynısı farklı kaynaklardan... Karşı görüşü ögesi çok çetrefil; suçlu, Christie’nin en başarılı roman-
anlamaya çalışmak istemiyor kimse. Herkes kendi bildi- larındaki kadar hiç beklemediğiniz biri ama yapıt, okuyu-
ğinden öylesine emin ki farklı bir görüşün kısmen de olsa cuyu yalnız muammaya ve onun çözümüne kilitlemiyor;
doğru olabileceğine inanmak istemiyor. Kendisi isteme- meraklı bir polisiye kurgu içinde çok sağlam toplumsal
mekle kalmıyor, bu konuda çevresine de baskı yapıyor. mesajlar veriyor. Bu iletiler, muammanın çözümü kadar
Karşı görüş dosttan gelirse bir anda neye uğradığını şa- hatta daha başat bir unsur olarak ortaya çıkıyor. Polisiye
şırabiliyor. Bu kişi, nasıl böyle bir yanılgı içinde olabilir romanda Ahmet Ümit gibi belli bir aşamaya gelen usta
diyor. Kendisinin yanılmadığından öylesine emin ki... ----. yazarlar, geleneksel polisiye romandaki katili bilinmeyen
Düşüncenin akışına göre bu parça, bir cinayet, birçok katil adayı ve “beyindeki gri maddeleri
çalıştırarak katili saptama” klasik şablonunu hep zorla-
I. Herkes karşısındakini anlamaya değil, kendisini
mışlar; okuyucularını “muamma içeren suçun” öyküsünü
anlatmaya çalışıyor
anlatırken yepyeni alanlarda gezdirmeyi yeğlemişlerdir.
II. Hiçbir şey için mutlak bir doğrudan bahsedileme-
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşıla-
yeceğini anlıyorsunuz
bilir?
III. Böylece sürekli öğreten ama hiç öğrenmeyen bir
toplum oluveriyoruz A) Ahmet Ümit’in Kırlangıç Çığlığı adlı yapıtı, önceki ya-
yargılarından hangileriyle tamamlanabilir? pıtlarına benzememektedir.
B) Kırlangıç Çığlığı, klasik polisiye roman dil ve anlatım
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III özelliklerini toplumsal mesajla birleştirmiştir.
D) I ve III E) II ve III C) Kırlangıç Çığlığı, okuyucuyu “muamma içeren suç”la
baş başa bırakarak geliştirmeyi amaçlamıştır.
Ankara Yayıncılık
31. Dizgesel olarak incelenmesi savsaklanmış olsa da do- 33. Her insan başarıya ulaşmak ister. Öğrenci derslerinde, ço-
kunuşun insan etkileşiminde önemli bir rolü vardır. Mon- cuk oyunda, çalışan mesleğinde başarıyı sağlamak ister.
tagu, anne ile çocuk arasında yakın dokunuşla başlayan Yapılan her işte sonucun iyi olması istenir. Ama bu, her za-
uyarılmanın, ruh bilimsel gelişme üzerinde çok önemli man mümkün olmayabilir. Başarısızlıkla sonuçlanan işler,
olduğunu öne sürmüştür. Bir dizi araştırma, insanların çalışmalar olabilir. Bu aşamada, başarısızlığın sebepleri
etkileşimde birbirlerine dokunuşlarındaki değişimin, ara- üzerinde durulmalıdır. Herkes her konuda başarılı olamaz.
larındaki toplumsal ilişkinin türüne bağlı olduğunu ortaya Öncelikle bunun farkında olunmalıdır. İlgi ve beceriler doğ-
çıkardı. Birisine belli bir biçimde dokunmanın, elini ko- rultusunda yapılan işlerde başarı ihtimali yüksektir.
lun üzerine koymanın, elleriyle sırtına vurmanın vb.nin Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine
var olan ya da oluşturulan ilişki konusunda sezdirimleri başvurulmuştur?
vardır. Henley, dokunuştaki toplumsal bağlamı ele almış
ve belli bir etkileşim bağlamında dokunuşu kimin başla- A) Açıklama-Örnekleme
tabileceğine ilişkin gözlemleri aktarmıştır. Dokunuşun, B) Açıklama-Tanımlama
güç ilişkilerinin anlatımında önemli bir rolü olduğunu da
C) Betimleme-Karşılaştırma
tartışmıştır. Birkaç araştırmacı, dokunuşun kişiler arası
etkileşimin etkileri üzerinde deneyler yapmış ve danışma D) Tartışma-Tanımlama
konusundaki etkileşimde; örneğin bir kitaplık görevlisi E) Tartışma-Karşılaştırma
ile bir okur arasında görünüşte bilmeden bir dokunuşun,
dokunan insanla ilgili son derece olumlu olduğunu gös-
termiştir.
Bu parçada “dokunuş” ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
32. Kesin olarak çalışmaya koyulmak konusunda bu kadar A) Çocuk kitabı yazıp da başarı kazanmak, bir yazarı
kararlı olmasaydım belki hemen başlamak için bir çaba unutulmaz kılabilir bana kalırsa.
gösterirdim. Ama kararım çok kesin olduğu ve yirmi dört B) Çocukların ve gençlerin severek okuyacağı bir metin
saatten kısa bir sürede, henüz içinde bulunmadığımdan kaleme almak, kendi bilincimize ve seviyemize özgürce
her şeyin gayet güzel yerleştiği ertesi günün boş çerçe- meydan okumaktır.
vesi içinde, erdemli kararlarım kolayca gerçekleşeceğin-
C) Çocuklar için yazmak; yaratma ve kurgulama özgür-
den, başlamak için keyfimin yerinde olmadığı bir akşamı
lüğünden çok, sonsuz bir düzlemde tökezlemek, kay-
seçmemek daha doğruydu fakat maalesef bunu izleyen
mak, topallamak gibidir.
günler de bu başlangıç için daha uygun görünmeyecekti.
D) Çocuk kitabı yazmak; alıştığınızın dışında bir gözle
Bu satırları söyleyen bir kişi aşağıdakilerden hangi-
görebilme becerisi, sonsuz hayal gücü ve berrak zihin
siyle nitelendirilemez?
gerektirir.
A) Tembel E) Çocuk kitabı yazmayı denemeden bu işin ne kadar
B) İdealist zor ve aynı zamanda keyifli olduğunu anlama imkânı
yoktur.
C) Ağırkanlı
D) Bahaneci
E) Erteleyen
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Yunan ve Mısır mimarilerini buluşturan, dünyanın (I) İnsan bir zaman sonra yediği şeye dönüşüyor ve
yedi harikasından biri olarak kabul edilen Halikarnas hem beden hem de ruh sağlığı bu beslenme şekline
Mozolesi, müthiş bir anıt mezardır. (II) Milattan ön- göre bir form kazanıyor. (II) Kanada’da yaklaşık 300
ce 353 yılında ölmüş olan Karya Kralı Mausolos adı- kişilik bir ekiple yapılan bir araştırmada şu verilere
na, eşi ve kız kardeşi tarafından yaptırılmıştır. (III) ulaşılıyor: Sebze ve meyve tüketiminin arttırılması
Dönemindeki ismi “Halikarnassos” olan, günümüzde depresyon ve anksiyete (kaygı) riskini düşürüyor.
“Bodrum” olarak bilinen yerleşim yerinde yaptırılan (III) Hatta beslenmenin etkisinin yaş, cinsiyet, gelir,
bu anıt, ebatları oldukça büyük ve devasa olarak ta- eğitim, fiziksel aktivite, kronik hastalık ve sigara
sarlanmıştır. (IV) Toplamda dört bölümden meydana kullanımı gibi etmenlerden daha etkin olduğu ortaya
gelen Mozole’nin yaklaşık 1500 yıl boyunca ayakta çıkıyor. (IV) 2013 yılında 281 genç-yetişkin üzerinde
kaldığı kabul edilmektedir. (V) Zamanla taş ocağı yapılan bir başka çalışmada ise deneklerin daha fazla
olarak kullanılan, taşlarıyla Bodrum Kalesi örülen ve meyve ve sebze tüketimi yaptıkları günlerde kendi-
Bodrum’a gelen şövalyelerce tahrip edilen Mozole’nin lerini daha iyi hissettikleri sonucuna ulaşılıyor. (V)
Bodrum Kalesi’ndeki duvarlarında bulunan kabart- Dolayısıyla acıktığımızda karbonhidrat ve şeker yük-
maları, 1846 yılında Abdülmecit’in izni ile Londra’ya lü anlık rahatlatıcı besinler tüketmek yerine sebze ve
götürülmüştür. meyve tüketmek, hem bedenimize hem ruhumuza hem
de zihnimize iyi gelecektir zira beden sağlığını destek-
leyen yiyecek ve içecekler aynı zamanda akıl sağlığını
destekleyen yiyeceklerle aynıdır.
A) Sürükleyicilik
B) Etkileyicilik
C) Kalıcılık
D) Akıcılık
E) Özgünlük
2 9 1 0 1 9 2 3
T.C. KİMLİK NUMARASI
ADI
SOYADI
ADAYIN DİKKATİNE!
SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Öğrenci Numaranızı ve Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.
2. Soru Kitapçık Numarınız yukarıda verilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız
ve aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza yapmadığınız veya yanlış yaptı-
ğınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu numaranın cevap kâğıdı üzerine
kodlanmamasının, eksik veya yanlış kodlanmasının sorumluluğu size aittir.
Adayın imzası:
Soru Kitapçık Numarasını
cevap kâğıdındaki alana doğru kodladım.
Kolay Kolay
TYT
TYT/Türkçe Orta Orta TÜRKÇE TESTİ DEKATLON 12. DENEME
Zor Zor
1. Binlerce yıllık tarihi boyunca (süresince) sanat; yeni biçimler, 3. I. Doğrusal olmayan denklemlerin ortalamasını bul-
I manın zor olması tabii ki yalnızca kozmolojiye has
teknikler, estetik anlayışlar ve kavramlarla sürekli (her daim) bir sorun değil.
II II. Bu, yoğun madde fizikçilerinin daima uğraşmaları
şekil değiştirdi ve toplumda çeşitli rol ve işlevlere sahip ol- gereken bir zorluk; aynı zamanda iklim bilimciler
du. Büyü veya din amaçları doğrultusunda (istikametinde) için de büyük bir baş ağrısı.
III
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşa-
bir araç, kişisel veya toplumsal olayları kaydetmenin bir
ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
yolu, bir ekonomik veya siyasi güç sembolü, kültürel veya
eğitimsel arka plan açısından sınıf ayrımının bir kanıtı olma- A) Birinci cümlede anlatılan yargının gerçekleşmesinin
sı, dekoratif ve kârlı bir yatırım ögesi olarak kullanılmasının koşuluna yer verilmiştir.
dışında, temel karakterini her zaman baskın olarak
B) Birinci cümlede ifade edilenleri pekiştiren bir anlatıma
IV
yer verilmiştir.
(ayrıştırarak) korudu: Sanat, bir ifade mecrası ve bir iletişim
enstrümanıdır. Peki onun tartışılması ve eleştirel incele- C) Birinci cümlede açıklaması yapılan konunun etkili ol-
mesi günümüzde nasıl bu kadar zor hatta (ayrıca) bazı mamasının nedenleri verilmiştir.
V D) Birinci cümlede belirtilenler farklı bakış açılarıyla yan-
uzmanlara göre imkânsız hâle geldi? sıtılmıştır.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an- E) Birinci cümlede ele alınanlar çürütülmeye çalışılmıştır.
lamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşma-
maktadır?
Ankara Yayıncılık
A) I B) II C) III D) IV E) V
C) Bir ülkenin zenginliğinin göstergesi artık yer altı ya da D) Yazı makinesi durumuna gelmemek
yer üstü madenlerinin çokluğu değil, eğitimli insanları- E) Anlatımda söz sanatlarına değinmemek
nın çokluğudur.
D) Hiç ummadığınız bir anda karşınıza biri çıkar size neler
yapmanız gerektiğini teker teker anlatır.
E) Her dönemin kendine göre bir güzelliği olduğunu bize
defalarca anlatan yazar, bir anlamda bizi yönlendiriyor.
5. Sosyal medya bağımlılığında depresyon ve uyku hastalık- 7. Evcil hayvanlar, yaban atalarının kapalı tutuldukları
ları riski üç kat arttığı için günde bir saatten fazla sosyal yerlerde insanlar tarafından seçilerek üretilmesi
medyaya bağlanmamalısınız. I II
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşa- sonucu genetik değişikliğe uğramış ve böylece
ğıdakilerden hangisidir? III
yaban atalarından farklılaşmış hayvanlardır. Bu tanıma
A) Sosyal medya günün belli saatlerinde kullanılmalıdır.
B) Sosyal medyadaki içerikler her yaştan bireye uygun göre, insanların yaban ortamda yakalayıp terbiye
olmamaktadır. IV V
ederek evde beslediği veya bir biçimde yararlandığı hay-
C) Sosyal medya bağımlılığı belli yaş gruplarında etkili
vanlar evcil hayvan olarak kabul edilmemektedir.
olmaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi ad
D) Bir saatten fazla sosyal medyaya bağlanmak sağlık
durum eklerinden herhangi birini almamıştır?
sorunlarına neden olabilmektedir.
E) Depresyon ve uyku hastalıklarının temelinde yatan ana A) I B) II C) III D) IV E) V
unsur sosyal medya bağımlılığıdır.
10. Ay’a uzun süreli insanlı görevler için önemli bir adım, 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin kul-
I lanımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
bir su kaynağının bulunması olacak. Eğer ayda bir
II A) Erzincan’ın Çağlayan ilçesinde yer alan şelaleyi her yıl
su kaynağı bulunursa astronotlar Ay’a seyahatlerinde binlerce kişi ziyaret ediyor.
B) Orta Çağ’da Avrupa devletleri arasında bitmek bilme-
yanlarında büyük miktarlarda su taşımak zorunda yen savaşlar meydana geldi.
III C) Türk Kültüründe çok önemli bir yeri olan büyüğe saygı
kalmayacakları için çok daha uzun süre görevde yavaş yavaş yok oluyor.
IV
D) 2015 Kasım ayında Ankara Hastanesinde küçük bir
kalabilecekler.
operasyon geçirdi.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıda-
E) Manavgat Şelalesi özellikle Arap turistlerin ilgisini çe-
kilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir?
kiyor.
I II III IV
A) Sıfat Zarf İsim Zarf
B) Sıfat Bağlaç İsim Zarf
C) Zarf Edat İsim Sıfat
D) Sıfat Edat İsim Zarf
E) Zarf Bağlaç İsim Sıfat 13. (I) Zaman zaman her insan belli dönemlerde kendini ça-
resiz hissedebilir. (II) Normal insanlar bu çaresizliği bir
şekilde ortadan kaldırıp yaşamlarına devam edebilirler.
(III) Ama çaresizlik çekirdek inancına sahip olan insan-
lar her zaman, her olay karşısında çaresizliği yaşarlar.
(IV) Çaresizlik temel kabulüne sahip olduğu için hiçbir
zaman, kendileri birşey yapamazlar. (V) Belki bu, onların
Ankara Yayıncılık
işine de gelir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
yazım yanlışı yapılmıştır?
11. (I) Çevresel bozulma kendini insanın var olmasıyla gös-
A) I B) II C) III D) IV E) V
termiştir. (II) Ancak insanoğlunun çevresel bozulma üze-
rindeki etkisi geçmişten günümüze kadar sürekli artmıştır.
(III) İnsanoğlunun ilk dönemlerinde çevresel bozulma çok
büyük oranlarda olmadığı için çevre kendini yenileme fır-
satına sahipti. (IV) Ancak sanayileşme ve artan teknolojik
gelişmelerle çevresel bozulma üst düzeylere ulaşmış ve
çevrenin kendini yenileme fırsatı olmamıştır. (V) Çevre-
sel sürdürülebilirlik açısından toprak, su ve hava dengesi 14. (I) Nasıl ederdim, hangi biçimde yazardım da bu romanımı
korunmalıdır. herkese okutabilirdim? (II) Homeros’un, Köroğlu Desta-
nı’nın, masalların bir anlatılış biçimi vardı ve herkes anlı-
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
yordu. (III) Öylesine düz, öylesine yalın bir anlatımdı ki bu,
ğıdakilerden hangisi yanlıştır?
geçmişten günümüze bütün insanların anlamamalarına
A) I. cümlede niteleme sıfatı kullanılmıştır. olanak yok. (IV) Bu, bir anlatım tekniğidir ve ben de bunu
B) II. cümlede zarf-fiil kullanılmıştır. denedim; Filler Sultanı’nda değil, İnce Memed’in birinci
cildinde de denedim. (V) Bunu, bir Fransız eleştirmen de
C) III. cümlede ortaç kullanılmıştır.
çok iyi anlamış olmalı ki, şöyle dedi: “İşte bir roman ki,
D) IV. cümlede zamir kullanılmıştır. köylü de kentli de çocuk da aydın da aynı ölçüde anlaya-
E) V. cümlede belirtisiz isim tamlaması vardır. bilir ve tat alabilir.”
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
noktalama yanlışlığı yapılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
15. Bugün ve gelecek nesiller açısından gerekli olan çevre 17. Yapımı 12’nci yüzyılda başlayan ve tamamlanması 14’ün-
ve kaynaklarının problemsiz bir şekilde işleyişi, çevreden cü yüzyılın ortalarına kadar süren, zaman içinde şahit
yararlanan insanoğlunun faaliyetlerine bağlıdır. (I) Çünkü olduğu tüm felaketleri çok fazla hasar almadan atlatan,
insanoğlu tüm canlılar arasında, çevrenin olumsuz yön- yıkılması bizzat Victor Hugo’nun Notre Dame’ın Kamburu
de değişime uğraması ve şekillenmesi aşamasında en adlı kitabı ile önlenen Notre-Dame de Paris, dün itiba-
büyük paya sahip olan canlıdır. (II) İnsanoğlu sürekli ilişki riyle yandı. Söz konusu ülke Avrupa sınırları içinde yer
hâlinde olduğu fiziki çevre elemanlarından fazlasıyla yarar alan Fransa olduğu için, hepimizin aklında aslına sadık
sağlamaktadır. (III) Bu nedenle de fiziki çevre elemanları kalınarak yeniden yapılacağı olsa da yaşamının uzunca
insanoğlunun çok fazla tahribatı ile karşı karşıya kalmak- bir dönemi sonsuza dek sona erdi. Vitrayları, heykelleri,
tadır. (IV) Bu durumun sonucunda da geri dönüşümü zor freskleri, payandaları kusursuz bir biçimde yeniden yapıl-
ya da mümkün olmayan çevre problemleri baş göstermek- sa bile artık hiçbiri 800 küsur yaşında olmayacak. Bizler
tedir. (V) İnsanoğlunun çevre ve kaynakları üzerindeki en için ihtişam büyük ölçüde zamana meydan okumakla ilgi-
önemli etkisi sürdürülebilir kullanım üzerinedir. (VI) Sürdü- lidir ve Notre Dame Katedrali artık yalnızca eskisinin bir
rülebilirlik, çevre tahribatının sorun olarak algılanması so- kopyası olarak yaşamak zorunda kalacak. Kısacası ----.
nucunda ortaya çıkan kavramdır ve bu sorunların çözüme Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
kavuşturulması amacını taşımaktadır. dakilerden hangisi getirilmelidir?
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) dünya tarihinde önemli bir yeri olan bu eser ilk günkü
hâli korunarak yeniden yapılıp dünya insanlığına hedi-
A) II B) III C) IV D) V E) VI ye edilmeli
B) zamanın her yapı parçasında, her süslemede bıraktığı
izle birlikte oluşan ruh artık yalnızca geçip gitmiş za-
manın geri döndürülemeyecek anlarında yaşayacak
C) yıllara meydan okuyan Notre Dame de Paris yerini
onun kadar değerli olan başka yapılara bırakacak
D) zaman içinde pek çok yapı insan eliyle ya da doğal
Ankara Yayıncılık
16. (I) Sürekli bir gerileme içinde olan Osmanlı Devleti için
19. yüzyıl, köklü değişikliklerin ve yeniliklerin yapıldığı bir
yüzyıl olmuştur. (II) Batı’ya güçlü bir yönelişin olduğu bu
yüzyılın ikinci yarısında edebiyatımız da yüzünü Batı’ya
dönmüştür. (III) Batı edebiyatı içinde yer alan yazar ve
şairlerin ürettikleri eserler sadece ülkelerinde değil ülkeleri
dışında da ilgi görmeye başlamıştı. (IV) Bu fikir altında
oluşum gösteren Tanzimat edebiyatı, 1860 ile 1895 yılları
arasını kapsayan bir edebî dönem olarak karşımıza çıkar.
(V) Bu dönemde özellikle gazetenin gelişiyle birlikte ro-
man, öykü, tiyatro, deneme ve makale gibi türlerde önemli
değişimler gözlenmiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
18. “İletişim söz konusu olduğunda, görmek her zaman ko- 19. Türk mimarisinin hem fikir hem de biçim olarak en ince
nuşmaktan önce gelmiştir. İnsan konuşmaya başlamadan örneklerinden biri, çoğu kentin ayrılmaz bir parçası olan
önce bakıp görmeyi öğrenmiştir. Yani başka bir anlam ile kuşlara ithaf edilen kuş evleri... Kökeni 13. yüzyıl Selçuklu
görme eylemi sözcüklerden önce hayatımıza girmiştir di- mimarisine uzanan kuş evleri, Selanik’ten Van’a uzanan
yebiliriz. Bizi çevreleyen dünyada, kendi yerimizi görerek geniş bir coğrafyaya yayılsa da en ince örneklerini Os-
buluruz.” John Berger Görme Biçimleri isimli kitabına bu manlı İstanbul’unda verdi. İstanbul’daki kuş evleri daha
satırlar ile başlarken ardından bakmak ve görmek kelime- çok serçeler için yapılıyordu. Başlarda yapıların cephe-
leri arasındaki farkı tanımlayarak devam eder. Bakmak, lerinde birer delik olarak ortaya çıkan kuş evleri zamanla
seçilerek yapılan bir eylem iken görmek gözün retinasını gelişti ve çoğu kabartmayı gölgede bırakan zarif bir cephe
ilgilendiren işlemin küçük bir bölümüdür. Sözlük anlamı ile süslemesi hâline geldi. Camilerin üzerinde cami, köşklerin
görmek, göz aracılığı ile varlıkların renklerini ve şekillerini üzerinde köşk biçiminde kuş evleri türedi hatta kültürel
ayırt etmeyi sağlayan fizyolojik bir süreçtir. Antik filozoflar etkileşimin yoğun olduğu kentin kilise ve sinagoglarında
ve düşünürler ise görmenin de dâhil olduğu beş duyumuzu da görülmeye başlandı. Osmanlı İstanbul’unun klasik ah-
“ruhun pencereleri” olarak tanımlamışlardır. Türkçemizde şap yapılarının vazgeçilmezi olan kuş evlerinin çoğu bu
ise halk diline yerleşmiş olan, gözünün önündekini görme- evlerle birlikte tarih oldu ancak günümüzde de örneklerine
yen insanları tarif etmek için kullanılan “bakar kör” deyimi rastlamak mümkün. Parçası olduğu binaya yaşamı davet
bakmak ve görmek arasındaki ilişkiyi, primitif bir ifade şekli eden bu eklentiler zaman içinde mimari kültürdeki önemini
ile ortaya sermektedir. kaybetmedi ve günümüzün sivil mimarisinden Anıtkabir
Bu parçadan hareketle; gibi anıtsal yapılarına kadar birçok binada kendine yer
buldu.
I. görmenin fiziksel ayrıntılara dikkat etmek olduğu,
Bu parçada kuş evleriyle ilgili aşağıdakilerden han-
II. görmenin iletişimde sözden daha etkili olduğu,
gisi söylenemez?
III. bakma eyleminde içgüdülerin karar verici olduğu
ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz? A) Farklı dinleri temsil eden mimari yapılarda kullanıldığı
B) Cephe süslemesi amacıyla kullanılabildiği
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
C) Sadece ahşap yapılarda kullanıldığı
Ankara Yayıncılık
D) I ve III E) II ve III
D) Geçmişten bugüne varlığını devam ettirdiği
E) Kültürel mimarideki önemini koruduğu
20. Tanımadığımız biri çok üzerimize gelince neden saldırıya 22. I. İşler değişmeden gidişat böyle devam ettiği
maruz kalmış gibi hissederiz? Antropolog Edward T. Hall, takdirde, 2050 yılına kadar 1,5 ila 2 derecelik bir
60’lı yıllarda konuşma mesafesini belirtmek için “prokse- ısınma bekleyebiliriz. Bu ısınma kimi felaketlere yol
mi” terimini kullanıyor ve hepimizi çevreleyen koruyucu bir açacak: kuraklıklar, artan fırtınalar, tarımsal üretim-
“balon” olduğunu ifade ediyor. Balonun boyu, kültürlere ve de çöküşler, yükselen deniz seviyeleri, orman yan-
ötekini tanıma seviyesine göre değişiyor. 15 ve 45 santi- gınları, eriyen kuzey kutup bölgesi... Bu, doğrusal
metre arasındaki samimilik balonuna yakınlarımız, eşimiz, düşünerek, yani artışın şimdiki hızıyla devam etti-
çocuklarımız giriyor ve toplu taşımalarda ne yazık ki hiç ğini varsayarak yaptığımız bir tahmin. Fakat şöyle
tanımadığımız insanlar da onlarla aynı yeri paylaşıyor. Bu bir sorun var: Jeolojik kayıtlardan görebildiğimiz ka-
da bir “kümelenme” hissiyatı doğuruyor. 45 santim ve 135 darıyla yeryüzünün tarihinde hiçbir zaman atmos-
santim arasındaki arkadaşlık bölümüne, yakın dostları- fere bu kadar kısa sürede bu kadar fazla karbon
mız sohbet etmek için giriyor. 120 santim ve 370 santim salınmamış. Daha önce hiç karşılaşmadığımız bir
arasındaki sosyal balon, iş yerinde veya toplantılar için durum bu ve neyin ne kadar hızlı gerçekleşeceğini
kullanılıyor. Son olarak 370 santimden uzağı, topluluğa kestirebilmemiz mümkün değil.
konuşan bir kişinin kendini güvende hissetmesi için ideal II. İklim değişikliğinin en ürkütücü taraflarından biri
uzaklık olarak kabul ediliyor. meydana gelecek olayların ayrıntılarını bilemiyor
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durul- olmamız. Mesela geçmişte çok kısa bir sürede
maktadır? çöktüğüne dair bulguların olduğu Batı Antarktika
buz tabakası ne kadar çabuk çökecek? Olur da ya-
A) İnsanlar arasındaki samimiliğin kişisel mesafenin de- kın zamanda çökerse birkaç 10 yıl içerisinde deniz
recesini belirlediği seviyesinde 3 ila 5 metrelik, belki daha da fazla bir
B) Tanımadığımız insanlarla kurduğumuz ilişkide ön yar- artışa tanıklık edebiliriz.
gıların belirleyici olduğu Yukarıdaki iki metinle ilgili olarak dile getirilen ortak
C) Kişiler arasındaki uzaklığın zamanla kalıcı hâle geldiği nokta aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
D) Topluluk içinde insanın kendini yalnız hissettiği
A) İklim değişikliğinin sonuçlarıyla ilgili kesin bir öngörüye
E) İlişkilerdeki samimiliğin kişilere göre değiştiği
Ankara Yayıncılık
varılamaması
B) Sıcaklık artışının bütün bölgelerde aynı derecede etki-
ye sahip olduğu
C) Sıcaklık değişikliğinin geçmişte dünya üzerinde daha
yıkıcı etkilerinin olduğu
21. Avrupa coğrafyasında yaklaşık dört yüz yıl süren karan- D) Buzul bölgelerindeki erimenin sanılandan daha hızlı
lık bir çağın ardından 15. yüzyılda yaşanan Rönesans, gerçekleştiği
insanın dünya üzerindeki varlığını, konumunu sorgulama
E) Dünyada meydana gelecek doğal olayların insanoğlu-
ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Bu süreçte birçok bilgi
nu ciddi şekilde etkileyeceği
türü, birer disiplin hâline gelmeye başlamış ve modern
dünyanın düşünsel altyapıları oluşmuştur. Rönesans Dö-
nemi’nde baskı tekniklerinde yaşanan gelişmeler, bilginin
paylaşımına büyük bir katkı sağlamıştır. Bilginin hızla
çoğaltılmasını sağlayan matbaanın o dönemde yarattığı
etkiyi, günümüzde internet teknolojisinin yarattığı etkiye
benzetmek mümkündür. Rönesans Dönemi’nde kitaplar
bir bilgi nesnesi olmanın yanı sıra bir tasarım nesnesi hâ-
line gelmeye başlamış ve yazı tasarımı “tipografi” niteliğini
kazanmıştır.
Bu parçaya göre Rönesans Dönemi’nde aşağıdakile-
rin hangisinde ilerleme olmamıştır?
A) Eleştirel düşünme
B) Kitabın yaygınlaşması
C) Sosyal bağın kuvvetlenmesi
D) Düşüncenin ön plana çıkması
E) Bilgi paylaşımının artması
23. Muhabir: (I) ---- 24. Tiyatro tarihini incelediğimizde Antik Yunan’dan günü-
Doktor: müze kadar geçen iki bin beş yüz yıllık bir geçmişe sa-
hip olduğu görülür. Tragedya tarihi açısından Bakkhalar
— Maddi durumu ve sosyal konumu yetersiz, hiç
oyununun önemi yadsınamaz. Gerek son tragedya oluşu
evlenmemiş, işsiz ve eğitim düzeyi yüksek olma-
gerekse Dionysos gibi bir tanrının içinde yer alması gibi
yanlarda sık görülmekle birlikte, hastalığın erken
pek çok öneme sahip. Fakat bununla birlikte bazı soruları
dönemlerinde toplum içine yeterince çıkmama risk da beraberinde getiriyor. Oyunda kadının yeri ve işlevi ne-
etmenleri arasındadır. Kalıtımdan daha çok, çocuk dir? Bu oyunu inceleyerek kadınların o dönemki haklarını
yetiştirme tarzı, ailenin başkalarıyla yeterince gö- ve görevlerini ne kadar anlayabiliriz? Bu soruların cevap-
rüşmemesi ve ebeveyn modeli önemlidir. Çocukluk landırılması lazım. Bunun için de öncelikle tragedyayı iyi
çağından itibaren aşırı çekingen olan kişilerde, ge- anlamak için Euripides’i ve Dionysos’u tanımak gereklidir.
lecekte SF gelişme riski daha yüksektir.
Bu parçadan hareketle tragedya ile ilgili olarak
Muhabir: (II) ----
I. Geçmişi çok eski zamanlara dayanmaktadır.
Doktor:
II. Tarihinde bir oyunun katkısı vardır.
— Sosyal fobi iki şekilde görülür. Korkular birçok top- III. Tragedyanın tarihinde savaş ve aşk ön plandadır.
lumsal durumu kapsıyorsa yaygın tip, bazı durum-
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
ları kapsıyorsa (başkalarının önünde imza atmak,
yemek yemek, konuşma yapmak gibi) yaygın olma- A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
yan tiptir.
D) I ve II E) II ve III
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
II. Sosyal fobi kaç şekilde görülür? gülümsediğinde bebeğin gözündeki ağ tabakadan
C) I. Sosyal fobiden kurtulmak mümkün müdür? (retina) beyindeki görsel kabuğa (korteks) anında bir bilgi
yolu oluşuyor. Bir baba bebeğini uyutmak için yumuşak
II. Sosyal fobiyle ilgili araştırmalar var mıdır?
bir sesle ninni söylediği zaman, kulaktan beynin şakak
D) I. Sosyal fobide aile ne kadar etkilidir? loblarındaki duyma kabuğuna doğru enine bilgi ağları
II. Sosyal fobiden kurtulanlar bunu nasıl başardı? oluşuyor. Kollarda sallayarak verilen avuntu, bebeğin
beynindeki duygusal merkezi olgunlaştırıyor. Görme
E) I. Sosyal fobinin tanımını yapar mısınız? eylemini bile öğrenmek zorunda olduğumuz gerçeğini,
II. Sosyal fobinin en sık ortaya çıkdığı durum nedir? Nobel ödüllü araştırmacılar Torsten Wiesel ile David Hu-
bel, 70’li yıllarda ortaya çıkarmışlardı. Yaptıkları deneyde,
bir gözü bir süre kapalı tutulan yavru kedinin bu gözü,
daha sonra da kör kalmıştı. Oysaki bu göz ilke olarak sağ-
lıklıydı. Deneyden şu sonuç çıkıyordu: Görsel uyarılar, gör-
me kabuğunu çevresel koşullara göre yapılandırıyordu.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
26. “Akıl”, “zekâ” ve “akla uygun” kavramlarını birbirinden 27. Amerikalı yazar Richard Bach’ın en önemli yapıtlarından
ayırmalıyız. Çoğu zaman kavramların ilk ikisi eş anlamlı biri olan Martı; akıcı dili, özenli çevirisi ve fantastik kurgu-
kullanılır. Tartıştığımız konu açısından bu kavramları yerli suyla elinizden bırakamayacağınız, okuduktan sonra bir
yerine oturtmakta fayda var. Zekâ sadece insanla ilgili bir kez daha okumak isteyeceğiniz bir romandır. Kısa olması-
kavramken insan haricindeki canlılarda da akıllı davranış- na rağmen okuyucu üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan bu
lar görülebilir. Akıllıca davranışların bir kısmı tesadüfi, bir roman, değişmek isteyen bireyle düzen ve yerleşik düzene
kısmı da evrimsel açıdan yerleşmiş davranışlardır. Mesela boyun eğmiş bir toplum arasındaki çatışmayı ve gerilimi
karıncaların kış aylarında yiyebilmek için yazın yiyecek anlatmakta ve yerleşik düzenin gücüne rağmen ona isyan
stoklaması akıllıca bir davranıştır. Karıncalar bunu hesap- edenlerin sayısının zamanla artmasıyla yerleşik düzenin
layamaz, planlayamaz fakat genleri doğa tarafından bu toplum üzerindeki etkisini nasıl yitirdiğini ortaya koymak-
yapıda programlandığı için böyle bir davranışı sergiler. Bu tadır. Bilinen anlamda yazılı bir yapıttan oldukça farklı
davranış karınca türünün sağ kalmasını sağlar. Karıncalar olan bu romanda martıların yaşamı ve yaptıkları, onların
böylesi bir davranıştan dolayı sağ kaldıkları için, yaşa- konuşturulması yoluyla yani hayvanların konuşturulma sa-
yan tüm karınca türleri bu davranışa sahiptir. Yani birkaç natı olan fabl yoluyla insanların yaşamı ve gelecekte ne
ay sonrasını hesaplayıp yiyecek stoklamak karıncaların yapmaları gerektiği anlatılmaktadır. Kısaca martılar ve bir
kazandığı evrimsel bir özelliktir, aynı zamanda bizim de- martı üzerinden birey ve tüm toplum yeniden değerlendi-
ğerlendirmemize göre “akıllı” bir davranıştır. rilmekte, toplumsal düzen eleştirilmekte ve insanların daha
Bu parçanın yazarının özellikle üzerinde durduğu ko- iyi ve daha özgür bir geleceğe yönelmesi istenmektedir.
nu aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçaya göre “Martı” romanı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Zekânın akla göre üstün özellikler taşıdığı
B) Zekâ insana özgü bir kavramken aklın her canlıda bu- A) Hayvanlar üzerinden insanların hayatı anlatılmaktadır.
lunduğu B) İnsanların olduğundan daha hür bir yaşama yönelme-
C) Farklı varlıkların farklı zekâ özelliklerine sahip olduğu sini hedeflemektedir.
D) Zekâ ile aklın aynı özellikleri taşısa da ayrılmasının C) Toplumdan uzaklaşanların yaşamından örnekler sun-
kolaylaştığı maktadır.
Ankara Yayıncılık
E) Akıl ve zekânın bilinenin aksine farklı kavramlar olduğu D) Bir çatışmayı ele almaktadır.
E) Yazarının önemli eserlerinden birini oluşturmaktadır.
28. Ünlü Türk romancısı ve Türkiye’nin kırsal kesimini ve bura- 29. Türkiye’de önemli bir “eleştiri” geleneğinin oluştuğunu
lardaki toplumsal çelişkileri başarılı bir biçimde ve akıcı bir düşünüyorum. Ülkemize roman neredeyse eleştirisi ile
dille anlatan Yaşar Kemal’in ilk defa 1967’de yayımlanan birlikte girmiştir. Tanzimat romancılarının ısrarla eleştiri
eseri “Köroğlu’nun Meydana Çıkışı” onun halk hikâyele- ve eleştirmen kriterlerini belirlemek yolundaki tartışma-
rinden derlenen ve bir solukta okuyacağınız “Üç Anadolu larını ve Mizancı Murat’ın “reddi menfaat” ilkesini daha
Efsanesi” adlı yapıtının ilk bölümüdür. Yaşar Kemal bu ya- o zamandan eleştiri tarihimizin sayfalarına kaydettiğini
pıtında sürükleyici ve canlı bir dil kullanarak okuyucusunu hatırlarsak “altyapımızın” hiç de öyle küçümsenecek bir
Anadolu’ya, Anadolu’nun canlı ve zengin kırsal yaşamına tarafı olmadığını da görürüz. Tabii bu birikimde Ahmet
ve doğasına götürmekte, halkın duygu ve düşüncelerini, Mithat’ın bastonuyla Babıali sokaklarında işini iyi yapma-
eşkıyalığın ortaya çıkışını, Anadolu halkındaki ve köylüler- yan eleştirmenleri kovalamasının da önemli bir katkısının
deki adalet anlayışını ve arayışını dile getirmektedir. Eser, olduğunu söylemek isterim. Aynı dönemde Beşir Fuad’ın
bir hikâye tadında yazılmış olup gerçeklerle gerçeküstü “Şiir, duygu ve hayale dayanılarak mı yoksa gerçek ve
olayları bir araya getirmiş, böylece halkın yaratıcı ve üret- hakikat göz önünde tutularak mı yazılmalıdır?” sorularıyla
ken gücünü de ortaya koymuştur. uğraştığını da biliyoruz.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi “Köroğlu’nun Bu parçanın yazarının “ülkemizde eleştiri geleneğinin
Meydana Çıkışı” adlı eserin özelliklerinden değildir? oluştuğunu düşünmesinin nedeni” aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) İnsanların güç kazandıkça ilerleyeceğini işlemektedir.
B) Okuyucusunu Anadolu’ya ait özelliklerle buluşturmak- A) Sanatçıların menfaatlerini düşünmeyen kişileri yanla-
tadır. rında bulundurmak istemesi
C) Gerçeği gerçek olmayan ögelerle buluşturmuştur. B) Eserlerin objektif biçimde eleştirilmesinin eserleri yü-
celteceğini düşünen sanatçıların bulunması
D) Dili canlı bir yapıdadır.
C) Her eserin aynı şekilde yazılamayacak olmasının sa-
E) Halk öyküleri derlemesidir.
natçı ve eserlerin genel niteliğini belirlemesi
D) Uygun ortamda yetişen sanatçıların başarılı eserler
verebilecek olmasına inanması
Ankara Yayıncılık
31. 20. yüzyıl Aztek edebiyatçılarının en önemlilerinden olan 33. İnsanın tarih öğrenme ihtiyacı, kendisini tanımaya ve kim
Rosario Castellanos, çalışmalarında kadın olmak ve Mek- olduğunu bilmeye duyduğu gereksinimden kaynaklanır.
sikalı olmak gerçeklerini konu edindi. Meksika’da kadın İnsan kimdir? Kendisini kendisi yapan, bir başkası değil
olmanın ne anlama geldiğini sorguladı. Kadının evlilikteki, de olduğu “kişi” olmasını sağlayan şey ya da şeyler nedir?
annelikteki ve toplum içindeki diğer rollerine odaklandı. Bunlar ve bunlara benzer başka sorular, insanın tarih ile
İçinde yaşadığı erkek egemen toplumun baskıcı yüzünü ilişki kurmasının ve ona gereksinim duymasının temelinde
sergileyip toplumsal adaletsizlik ve kadın hakları üzeri- yatan dürtülerin kaynağı, bu dürtüleri görünür kılan anlam
ne yoğunlaştı. Rosario Castellanos feminizm hakkında formlarıdır. Kendisini tanımak ve bilmek isteyen insan,
önemli bir farkındalık yarattı. Çalışmalarının tümünde hâlini hâl kılan tarihine başvurmak, kendisinden çevre-
feminizmin izlerini görmek mümkündür. sine yayılan, bireyselden toplumsala uzanan zamansal
Bu parçaya göre “Rosario Castellanos” aşağıdakilerden ve mekânsal bir düzeyde olagelen tarihsel olgulara yö-
hangisiyle nitelendirilemez? nelmek, söz konusu olguları belirli bir mantık içerisinde
bir araya getirmek, onların mahiyetlerini ve keyfiyetlerini
A) Kadın hakları konusunda tarafsız olan öğrenmek zorundadır. Aksi hâlde gününü ve geleceğini
B) Kadınla ilgili farklı noktalara eğilen inşa etmesi, edebilmesi mümkün değildir.
C) Kadın-erkek eşitliği hakkında farkındalık yaratan Bu parçaya göre “insanın tarihi öğrenmek istemesinin
sebebi” aşağıdakilerden hangisidir?
D) Tüm eserlerinde fenimizmi anımsatan
E) Erkeklerin güce hâkim olduğu toplumun baskısını açı- A) Gerçek tarihî bilgilere ulaşarak yanlışları ortaya çıkar-
ğa çıkaran mak istemesi
B) Bazı tarih bilgilerinin sürekli değişmesinin durumu bu-
lanık hâle getirmesi
C) Aydın kimliğinin tarih gibi sosyal bilimleri öğrenmeyi
gerektirmesi
D) Tarihten aldığı bilgilerle kendisini ve toplumu anlamlan-
dırması
Ankara Yayıncılık
estirdiği büyük bir kaos dönemi yaşanmıştır. Bu da o 36. I. metnin anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
dönemde Haçlı Seferlerine katılacak kontlar ve dükler söylenemez?
için öncelikli hedefin maddi çıkar ve yeni topraklara
sahip olabilme düşüncesini doğurmuştur. A) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur.
B) Gerekçesi belirtilen cümle kullanılmıştır.
C) Amaç cümlesine yer verilmiştir.
D) Farklı yapıda cümleler kullanılmıştır.
E) Gözleme ağırlık verilmiştir.
37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39 - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarına başkent- Osman Hamdi Bey’in ününü bütün dünyaya duyuran
lik yapmış olan İstanbul, birçok tarihi, kültürü, yaşam asıl çalışması 1887-1888 yılları arasında sürdürülen
üslubu ve her şeyden önemlisi günlük hayat dediğimiz Nemrut Dağı, Sayda ve Lagina kazılarını bizzat yönete-
insan serüvenlerini binlerce yıl öteden günümüze rek Sayda Krallar Mezarlığı’nı keşfetmesi oldu. Bu kazı
taşımaktadır. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tara- aynı zamanda Türklerin düzenlediği ilk arkeolojik kazı
fından fethedilmesi ile Hristiyan Doğu’nun bıraktığı olarak da tarihe geçti. Lübnan’daki Sayda kazısında
miras İslami geleneklerle buluşmuş, Osmanlı kimliği- keşfedilen 21 lahit içerisinde İskender Lahdi, Ağlayan
ne uygun bir yönetim merkezi konumuna dönüşerek Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi gibi birbirinden kıymetli
günlük hayat yeniden inşa edilmiştir. Fakat yönetim eserler bulunuyordu. Bu keşfin en kıymetli parçası
bazında Bizans ile Osmanlı arasındaki benzerlik ilgi olan ve milattan önce 315 yılına tarihlenen 25 ton
çekicidir. Osmanlı’da imparatorun yerini padişah ya ağırlığındaki İskender Lahdi aynı zamanda dünyanın
da halife, patriğin yerini şeyhülislam almıştır. Osman- en büyük lahdidir. Osman Hamdi Bey, müzenin kata-
loglarını hazırlamak üzere İstanbul’a gelen Salomon
lı padişahları kentin emperyal geçmişini özetleyen
Reinach ile beraber 1882 yılında Paris’te Une Nécropole
“Konstantiniye” adını kullanmaktan rahatsızlık duy-
Royale de Sidon isimli bir kitap yayınlayarak keşiflerini
mamışlardır. İstanbul Yunanca “kente” ya da “kentte”
tüm dünyaya duyurdu. Bu keşifleri ve çalışmaları Os-
anlamına gelen “eis tin polis” adından türemiş bir
man Hamdi Bey’i dünya çapında bir isme dönüştürdü.
kelime olarak iki dilin ortak ürünü şeklinde ortaya
Atina, Berlin, Londra, Viyana, Boston ve daha başka
çıkmıştır. Osmanlı’da da en gözde sanat Doğu Roma’da birçok şehirdeki üniversitelerden ve arkeoloji ensti-
olduğu gibi mimari iken Bizans’ın ikonaları yerini Os- tülerinden kendisine unvanlar, üyelikler ve madalyalar
manlı minyatürlerine bırakmıştır. Gerek perspektifin gönderildi. Osman Hamdi Bey’in keşfettiği lahitler ise
olmayışı, figürlerin bireysellikten arındırılarak betim- büyük uğraşlar neticesinde İstanbul’a, Çinili Köşk’teki
lenmesi gerekse manevi önemin bütün fiziksel özellik- Müze-i Hümayun’a getirildi.
lerin önüne geçmesi bakımından bu iki sanat arasında
Ankara Yayıncılık