You are on page 1of 5

OSMANLI DEVLETİ’NİN SON DAYANAĞI SULTAN

ll.ABDÜLHAMİD HAN(1876-1909)
Alper Çalış1

Özet: Babası Abdülmecid, annesi ise Tirimüjgan Kadın Efendi'dir. 21 Eylül 1842 tarihinde
dünyaya geldi. On bir yaşında annesini kaybettiğinden dolayı babasının emriyle, hiç çocuğu
olmayan Piristü Kadın Efendi kendisine analık etti. Özel hocalar tayin edilerek eğitildi.
Gerdankıran Ömer Efendi'den Türkçe, Ali Mahvf Efendi'den Farsça, Ferid ve Şerif
efendilerden Arapça ve diğer ilimleri, Vak'anüvis Lütfi Efendi'den Osmanlı tarihi, Edhem ve
Kemal paşalarla Gardet adındaki bir Fransız'dan Fransızca. Guatelli ve Lombardi adındaki iki
italyan'dan müsiki tahsil etti. Anne sevgisinden mahrum oluşu, babasının kendisine karşı soğuk
davranması çocuk yaşından itibaren onu yalnızlığa mahkum etmiştir. Taht için uzak bir namzet
oluşu dolayısıyla saray muhiti de kendisine pek ilgi göstermemiştir. Saray halkı ve devlet
büyükleri zeki, fakat düşünce ve kanaatlerini asla dışa vurmayan Şehzade Abdülhamid'i
sevmezdi. Bu yüzden herkesin uzak kaldığı bu akıllı şehzade. ancak Pertevniyal Kadın'ın
yardımı ile Sultan Abdülaziz'e yaklaşabildi. Zekası ve kabiliyeti dolayısıyla amcası Abdülaziz
onun serbest bir ortamda yetişmesine imkan verdi. Mısır ve Avrupa seyahatlerine onu da
götürdü. Şehzadeliği oldukça serbest geçen Abdülhamid, Maslak çiftliğinde tarımla meşgul
oldu. Burada koyun besledi, üstübeç madenleri işletti, borsa faaliyetlerine katılarak para
kazandı. Tahta çıktığı zaman servetinin 100.000 altını aştığı söylenir. 2
Anayasaya dayalı meşruti bir idare kurmak isteyen ve bu yüzden Abdülaziz ile V.Murad’ı
tahttan indiren Midhat Paşa ve arkadaşlarıyla anlaşan ll.Abdülhamid, 31 Ağustos 1876
Perşembe günü tahta çıktı. Bu sırada devlet en sıkıntılı günlerini yaşıyordu. Abdülaziz devrinde
başlamış olan Bosna-Hersek ve Bulgar ayaklanmalarına V.Murad devrinde Sırbistan ve
Karadağ muharebeleri de eklenmişti. Bu isyanları kışkırtan ve destekleyen Rusya Şark
meselesi'ni halletmek üzere fırsat kollamakta idi. Mali imkansızlıklar yüzünden isyanlar
bastırılamıyordu. Abdülaziz'in son yıllarında Mahmud Nedim Paşa'nın dış borçların
ödenmesiyle ilgili kararı, Avrupa'da büyük tepkilere yol açmış ve bu yüzden yeni bir yardım
alınması imkansızlaşmıştı. Avrupa kamuoyu Osmanlı Devleti aleyhine dönmüş durumda idi. 3

Anahtar Kelimeler: ll.Abdülhamid Han, 31 Mart Vakası, Meşrutiyet, Mebusan

1 TNKÜ Tarih Bölümü 1.Sınıf 1210105054,1210105054@nku.edu.tr


2 Cevdet Küçük,”ll.Abdülhamid”,Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi,İstanbul, (Türkiye Diyanet Vakfı,
1988), 1 , 217.

3 Küçük,”ll.Abdülhamid”,217.
THE SULTAN THE LAST FLOOR OF THE OTTOMAN STATE
ll. ABDULHAMID HAN(1876-1909)

Abstract: His father is Abdülmecid and his mother is Tirimüjgan Kadın Efendi. He was born
on September 21, 1842. Because she lost her mother at the age of eleven, by her father's order,
Piristü Kadın Efendi, who had no children, took care of her. Private tutors were appointed and
trained. Gerdankıran Ömer Efendi in Turkish, Ali Mahvf Efendi Persian, Ferid and Şerif Efendi
Arabic and other sciences, the chronicler Lütfi Efendi Ottoman history, Edhem and Kemal
pashas and a French named Gardet. He learned music from two Italians, Guatelli and Lombardi.
His deprivation of mother's love and his father's coldness towards him condemned him to
loneliness from his childhood. Since he was a distant candidate for the throne, the palace
environment did not show much interest in him. The people of the palace and the statesmen
did not like Prince Abdulhamid, who was intelligent but never expressed his thoughts and
convictions. That's why everyone stays away from this smart prince. however, with the help of
Pertevniyal Kadın, she was able to approach Sultan Abdülaziz. Due to his intelligence and
ability, his uncle Abdulaziz allowed him to grow up in a free environment. He took him on his
travels to Egypt and Europe. Abdülhamid, who was a free prince, was engaged in agriculture
in Maslak farm. Here he raised sheep, operated scavenge mines, and earned money by
participating in the stock market activities. It is said that when he ascended the throne, his
fortune exceeded 100,000 gold coins.
KeyWords: ll.Abdülhamid Khan, The 31 March Incident, Constitutional Monarchy,
Parliamentary Assembly.

Giriş
Yukarıda yazmış olduğum metinleri Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinden almış
olup merhum atamız Sultan ll.Abdülhamid Han’ın da son demlerini yaşayan Osmanlı Devletini
ayakta tutuşunun canlı örneklerini bu eserde görebiliyoruz.Böyle bir padişahı unutmayıp,
ardından gelmiş olan Sultan Mehmed Reşat ve Sultan Vahdettin’i de saygıyla anıyoruz.
Bundan sonra devam edeceğim makale yazımda 31 Mart Vakası’ndan bahsedeceğim.
Bildiğimiz üzere 31 Mart Vakası ll.Abdülhamid Han’a karşı yapılmış olan bir kalkışmadır. O
zamanda Jön Türkler ve Cumhuriyet yanlısı olan kişilerin tıpkı celali isyanlarıymış gibi bir
benzerlikte olup padişahı baştan indirme ve iktidarı değiştirme düşüncesine girilmiştir. Bu
yüzden de böyle bir kalkışma gerçekleşmiştir.Sizler için 31 Mart Vakası’nın nedenlerini şöyle
sıralayabiliriz:
- İttihat ve Terakki Cemiyetinin iktidara gelebilmek için kendine her türlü yolu doğru gören bir
tavır içerisine girmesi, el altından cemiyetin desteklediği terör hareketleri ve birbirini izleyen
siyasî cinayetlerden dolayı suçlu görülmesi,
- Halkın hükümete olan güveninin sarsılması,
- Ordudan çıkarılan alaylı subayların menfaatleri zedelendiğinden dolayı hiddete kapılmaları,
İttihat ve Terakki Cemiyetine düşman kesilmeleri, kendilerine karşı tercih edilen mektepli
subayların “din düşmanı” oldukları hakkında halk ve asker arasında yaygın bir propaganda
yapmaları,
- Subayların askerler üzerinde yaptığı din konusundaki baskı olarak algılanan olaylar ile onları
din görevlileri ve medreselilerle temasını bitirmeyi, ülkede İttihat ve Terakki Cemiyetinin
üzerinde bir kuvvetin bulunmadığı düşüncesini aşılamaları,
- Medrese öğrencilerinin askere alınmak istenmesi,
- Derviş Vahdeti’nin kurmuş olduğu İttihad-ı Muhammedi Cemiyeti ve bu cemiyetin yayın
organı olan Volkan gazetesiyle halkın diselî duygularını istismar ederek Volkan gazetesi
yoluyla yaptığı kışkırtmalar,
- Devlet dairelerinden açığa alınan memurların muhalefet saflarına katılmaları,
- İstanbul’a Meşrutiyet’in koruyucusu sıfatıyla getirilen Avcı taburlarına mensup İttihat ve
Terakki yanlısı subaylar ile bu taburlarda görevli erlerinin başına buyruk disiplinsiz hareketleri,
- Bu arada büyük devletlerin özellikle İngiltere’nin Orta Doğudaki çıkarlarını daha da
güçlendirmek fikriyle alttan alta yerli işbirlikçilerle yaptıkları menfaatçi eylemlerin devam
etmesi
Gerçekleşmiş olan kalkışmanın en büyük nedenlerindendir. Bu faktörlerin hepsi derece derece
isyanın çıkmasında etkili olmuştur. Bazı anlatılanlara göre ise, İttihat ve Terakki Cemiyeti
yöneticileri, halk üzerinde büyük etkisi olan II. Abdülhamit’i tahttan indirmek için kuvvetli
nedene dayanmak gereğini duymuş ve 31 Mart Olayı’nı kendileri düzenlemişlerdir.
Bu sırada muhalefetin yapıcı olmaktan öte, kin ve ihtirasıyla süren saldırıları ile bunlara İttihat
ve Terakki Cemiyetinin siyasî cinayetlere varan çok sert şekilde karşılık vermesi de ortamı
iyice alevlendirmiştir. Bildiğimiz üzere de Derviş Vahdeti’nin Volkan gazetesinin kışkırtıcı
neşriyatı da gayri memnunlar üzerinde, özellikle Avcı taburlarının ve Hassa Ordusunun erbaş
ve erleri üzerinde etki etmiştir. O günlerin atmosferinde İttihat ve Terakki karşıtı bir faaliyet
şeklinde ortaya çıkan bu isyan aslında tüm Payitaht’ı etkileyen ve İttihatçıların ağzı ile
söylemek gerekirse büyük bir “Hadise-i İrtica” olayı idi.4
1. 31 Mart Olayı’nı Hazırlayan Aktörler
I. Meşrutiyet’in ilanından sonra, 19 Kasım 1908’de seçimlere başlanmış ve kasım ayının ilk
yarısında tamamlanarak, 17 Aralık 1908’de Meclis-i Mebusan açılmış ve görevine başlamıştı.
Gerçek bir meşrutiyet rejimi dönemine girilmişti. Osmanlı Meclis-i Mebusan Meclisi’nin
yapısı imparatorluğun yapısını yansıtıyordu. Meclis’te her dinin, her milletin, her fikrin
temsilcisi az veya çok mevcuttu. Bu haliyle meclis çok milliyetçi bir yapıya sahipti. Hıristiyan
ve Türk olmayan mebusların çoğu meclise İttihat ve Terakki’nin listelerinden, bir kısmı da
etnik grupların, kiliselerin desteği ile girmişlerdir. Devletin ve İttihat-Terakki’nin resmi ve açık
fikirleri “Osmanlıcılık” idi. Meclis bu ideolojinin gerçekleşmesi doğrultusunda mesai
yapacaktı. Artık, herkesin birleştiği ortak noktalar Bunlar olacaktı: Osmanlı Devleti, Osmanlı
hanedanı, Osmanlı vatanı, Osmanlı şuuru, Osmanlı birliği, Osmanlı vatandaşlığı, Osmanlı

4 Sina Akşin, 31 Mart Olayı, (İstanbul, 1972), 113.


menfaati gibi noktalardı. Ne var ki olaylar bu şekilde gelişmedi.Bu olayı hazırlayan Faktörleri
ise şöyle sıralayabiliriz:
- Gayrimüslimlerin Tutumu,
- Türk Olmayan Müslümanların Tavrı,
- II.Abdülhamid’in Tutumu,
- İttihat ve Terakki Cemiyeti,
- Ordunun Durumu,
- Muhalefet,
Gibi nedenler bu vakanın gerçekleşmesine sebep olmuştur.5
2. 31 Mart Olayı’nın gerçekleşmek üzere başlaması
Nihayet 31 Mart 1909 Salı günü, Üçüncü Ordu’dan getirilip Taşkışla’ya yerleştirilen Avcı
Taburları askerleri, başlarında Arnavut Hamdi Çavuş olmak üzere, “biz şeriat isteriz” iddiasıyla
silahlanarak isyanı başlatmak üzere harekete geçtiler. Diğer kışlaların da katılmasıyla birlikte
isyan büyüdü. İsyancıların istekleri şunlardı: Hüseyin Hilmi Paşa hükümetinin istifası; Meclis-
i Mebusan Reisi Ahmet Rıza, Harbiye Nazırı Ali Rıza Paşa, I. Ordu Komutanı Mahmut Muhtar
Paşa, Taşkışla Komutanı Esat Paşa, Talat Bey, Rahmi Bey ve Hüseyin Cahit Bey’in
görevlerinden uzaklaştırılmaları, şeriatın uygulanması, isyancıların affedilmesi ve görevinden
azledilen subayların görevlerine geri dönmesi gibi istekler mevcuttu. 6
Bu vaziyet karşısında Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa isyanı silahla bastırma yanlısı değildi. I.
Ordu Komutanı Mahmut Muhtar Paşa silahlı müdahale ile isyanın derhal bastırılması
taraftarıydı. Sultan II. Abdülhamid duraksar bir durumda, ortada vaziyet alıyor ve “bekle gör”
politikasını tercih ediyordu.7
Nitekim Mahmut Şevket Paşa yüksek komutasında II. ve III. Ordu’dan Hareket Ordusu adıyla
askeri birlikler trenle İstanbul’a gönderildi. Hareket Ordusu Yeşilköy’e geldi ve karargâhını
kurdu (19 Nisan 1909). Hareket Ordusu Yeşilköy’de isyanı bastırmak ve İstanbul’u işgal etmek
için hazırlıklar yaparken, İstanbul’dan kaçan mebuslar ve Ayan Meclisi üyeleri Yeşilköy’de 22
Nisan 1909 Perşembe günü Meclis-i Umumi-i Milli adı altında toplanmışlardı. Sait Paşa Ayan
Meclisi’ne, Ahmet Rıza Meclis-i Mebusan’a başkan seçildiler. Artık Milli Meclis ile Hareket
Ordusu birlikte hareket ediyorlardı. 8
2.1 Sultan ll.Abdülhamid’in tahttan indirilmesi
23 Nisan 1909’da Hareket Ordusu’na İstanbul’a girme emri verildi. 24 Nisan’da İstanbul işgal
edildi. 25 Nisan günü isyan bastırıldı. 27 Nisan Salı günü Milli Meclis toplanarak, II.
Abdülhamid’i tahttan indirme kararı aldı, yerine V. Mehmet Reşad’ın padişah olmasını
onayladı. Sonuç olarak denilebilir ki, 31 Mart Olayı Osmanlı toplumuna bir ayna tutmuştur.
5 ,Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, (İstanbul, İletişim Yayınları, 1985), 13, 719.
6Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, (İstanbul, İletişim Yayınları, 1985), 13, 308.
7 Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, (İstanbul, İletişim Yayınları, 1985), 13, 308-309.
8 Ali Birinci,” 31 Mart Vak’ası’nın Bir Yorumu”, Türkler Ansiklopedisi, (İstanbul, Yeni Türkiye Yayınları, 2002),

13,334.
Aynada her grup, her cemaat kendini görmüş ve tanımlamıştır. Bu itibarla herkesin yeri belli
olmuştur. 31 Mart Olayı’nın galibi birinci derecede Ordu ise ikinci derecede İttihat Terakki’dir.
Buna rağmen Ordu’nun gelecekteki olayların yönlendiricisi olduğunu, İttihat Terakki’nin de
iktidarı tam olarak ele geçirip, her şeye hakim olduğunu söylemek güçtür. Muhalefet
partileri’nin yine ayakta kalması ve Osmanlı İmparatorluğu’nun hızla çöküşe doğru yol alması
bu gerçeği değiştirmemektedir. O halde, 31 Mart Olayı’nda kaybeden Osmanlı Devleti ve
Osmanlıcılık fikridir. Kazanan taraf ise Osmanlı Devleti’nin zayıf düşmesini, kaosa
sürüklenmesini ve imparatorluğun parçalanmasını isteyenler olmuştur. 9

KAYNAKÇA

BİRİNCİ,Ali, “31 Mart Vak’ası’nın Bir Yorumu”, Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye
Yayınları, İstanbul, 2002, 13, s. 335.
AKŞİN, Sina, 31 Mart Olayı, Ankara, Ankara Üniversitesi S.B.F. Yayınları, 1970.
BELGE, Murat-ARAL, Fahri,Tanzimattan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi,İstanbul,
İletişim Yayınları, 1985, 13 , s. 719.
KÜÇÜK, Cevdet, ”ll.Abdülhamid”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul,
Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1988, 1, s. 217.
AYSAL, Necdet, “Örgütlenmeden Eyleme Geçiş:31 Mart Olayı”,Ankara Üniversitesi Türk
İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Ankara, 2006, s. 50-51

9Necdet Aysal,”Örgütlenmeden Eyleme Geçiş:31 Mart Olayı”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü
Atatürk Yolu Dergisi, (Ankara, 2006), s. 50-51

You might also like