You are on page 1of 3

TMH

ANTAKYA’NIN GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİSMİK


AKTİVİTESİ VE YAPILMASI GEREKENLERİN BİR
ULUSLARARASI KONFERANSIN IŞIĞINDA
DEĞERLENDİRİLMESİ
Kemal BEYEN(*), Mustafa ERDİK(*), Cihat MAZMANOĞLU(**), Zahi EKMEKÇİOĞLU(**)

Bu yazı bölgesel ölçekte ve uluslararası kalabalık bir katı- dönem çökeltileri ile kaplanmış olup Kuzeydoğu-
lımcı sayısı ile Antakya’da düzenlenen “Doğu Akdeniz Güneybatı kenarlarından normal atımlı faylar ile çevril-
Bölgesinde Deprem Zararlarının Azaltılması” konulu ulus- miştir. Büyük tektonik deformasyonlar bu çevre fayları
lararası bilimsel kurultay ile ilgilidir.
Kurultayın bölgede var olan tarihsel ve aletsel gerçek-
lere ışık tutarak Antakya gibi şehirlerin değişik faylanma
sistemlerinin çakıştığı bir coğrafyada yer almasının getir-
diği sorunlara ve deprem hasar değerlendirilmesi ve risk
azaltımı konularında önerilecek çözümlere temel oluş-
turacak bir bilimsel alt yapı ve şehir planında kolektif
şuurun karar veren mercilerden o şehirde yaşayan bireye
kadar oluşmasına katkıda bulanacağı ümidiyle düzen-
lenmiştir.
Bu sayede meslek içi gelişmelerin duyurulması, tartı-
şılan ve varılan bilgi bazlı sonuçların sizlere ulaşması,
Antakya ve genelde bu tür yerleşim alanları için oluşturu-
lacak yaklaşımların deprem mühendisliğinin penceresin-
den sergilenmesi amaçlanmıştır.
Uluslararası düzenlenen bu bilimsel faaliyete Birleşmiş
Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Dairesi (UNESCO), Amerika
Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırma Servisi (USGS),
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü’nün (BÜ-KRDAE) yanı sıra ev sahip- Şekil 5- a) M.Ö. 500 - 1995 yılları arasında olan tarihsel ve
liğini büyük bir özveri ile üstlenen Türk Mühendis ve aletsel depremlerin episenter dağılımları Antakya-Samandağı
çökeli ve civarında yoğunlaşıyor.
Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası Hatay
Şubesi’nin (İMO), Hatay Valiliği ve Antakya Belediyesi’nin
değerli destekleriyle Antakya’da vücut bulduğunun altı-
nın çizilmesi, takdir ve teşekkürlerin bu aktivitenin öne-
mine duyarlılık göstererek önemseyen ve katkılarını veren
herkese gittiğini ve müteşekkir olduğumuzu belirtiyoruz.
Antakya’nın içinde bulunduğu bölgenin geotektoniğine
bakılacak olursa görülecektir ki, kültürlerin buluştuğu bu
coğrafyada diğer tektonik unsurlarda buluşur ve komp-
leks bir yapı sergiler. Antakya, Arap ve Türk plakalarının
oluşturduğu 1000 km uzunluğundaki sınırın batı ucunda
yer almaktadır. Bölgenin tektonik aktivitesi Ölü Deniz,
Doğu Anadolu ve Kıbrıs’a uzanan fayların etkisi altında
kompleks bir tektonik davranış gösterir. Antakya ve
Asi nehrinin bir kısmı Antakya-Samandağı çökellerinin
Kuzeydoğu-Güneybatı ucuna doğru yer alır. Bu çökelti
Miosen dönemin deniz çökeltileri, Pliosen ve Holosen

(*) Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve


Deprem Araştırma Enstitüsü, İstanbul Şekil 5- b) Son yüzyıl içinde 1995 yılına kadar olan aktivite
(**) İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi dağılımı bölgenin tektoniğini çok iyi resimlemektedir.

TMH - TÜRKÝYE MÜHENDÝSLÝK HABERLERÝ SAYI 423 - 2003/1 51


TMH
ile ilişkili olarak gözlenebilir (Ilhan, 1976). Amik gölünde, Adana, Mersin ve Gaziantep, Lübnan ve Suriye’deki bir
Antakya-Samandağı çökeli, Ölü Deniz fay sisteminin çok şehirlerin yanı sıra Kıbrıs’ta bu depremler güçlü bir
Kuzey ucunda yer alan Ghab çökeli ve Hatay- şekilde hissedilmişti. Yaklaşık 2500 yıllık şehir yaşamı ve
Kahramanmaraş çökelleriyle birleşir. Bölgenin genel tek- bir o kadarda deprem geçmişi olan Antakya, bilinen ilk
tonik yapısının yanısıra buna neden olan Anadolu plakası depremini M.Ö. 148 yılında yaşamıştır (2).
ve Arap plakalarının hareketlerini de gösteren harita şekil Daha sonra büyük hasarlara ve can kaybına neden olan
1’de verilmiştir (Adams and Barazangi sonrası, 1984). büyük depremler M.Ö. 130, M.S. 37, 115, 458, 525 ve
Oluşum sıklığına, tarihsel deprem verileri Tablo 1’de 526 tarihlerinde olmuştur. Son olan 526 depremi tarihi
özetlendiği gibi göz önüne alınarak bakılırsa, 2000 yıllık kaynakların belirttiğine göre şehirdeki festival ve yortu
Antakya’nın deprem geçmişi büyük oranda bir periyodik etkinliklerinin çektiği çevre yerleşimlerin nüfusuyla birlikte
yapı göstermeyen rasgele bir dağılım sergiler. Tarihsel can kaybını 250-300 binlere çıkarmış, oluşan yangınlar
aktiviteler beşinci, altıncı, dokuzuncu, XII. ve XIX. yüzyıl- ve meydana gelen talanlar şehre büyük hasar vermiş ve
larda oldukça fazla iken aradaki bazı yüzyıllar mevcut uzun yıllar süren onarılma ve yeniden yapılanma faali-
faylar sisteminin oldukça hareketsiz kaldığını göstermek- yetlerine rağmen şehir kültürel ve sosyal yaşam içindeki
tedir (Ambraseys and Melville, 1995; Alsinawi, 1988; hareketliliğini kaybetmiştir. Şehrin batı Anadolu’ya göç
Demir, 1996; Poirier and Taher, 1980; Ambraseys, 1989). vermesi ticari yaşamın ve sosyal hayatın sönmesi, döne-
Yakın tarihimizde, 1997 yılının 22 Ocağında MB (Cisim minin var olan şehirler arasında üçüncü büyük merkezi
magnitiyudu) büyüklüğü 5.2, 5.3 ve 5.5 arasında deği- olan Antakya’yı bir daha o yıllara dönülemeyecek şekilde
şen üç tane deprem yarım saat içinde Antakya ve çevre- yok etmiştir. Sonraki olan diğer depremler 528, 551, 557,
sini vurmuştu. Türkiye’nin güneydoğusundaki bu sismik 560, 577, 588, 750, 841, 859, 868, 1053, 1090, 1157,
aktivite halkta panik, yaralanma ve yapılarda hasarlara 1169, 1303, 1406, 1759, 1787, 1822 ve son olan büyük
neden oldu. Antakya’da yapı hasarı ise binlerle ifade edi- deprem 1872, 3 Nisan da meydana geldi. Bu depremle-
lecek seviyelere çıktı. Bir kişinin ölmesi ve yaralı sayısının rin içinde 80 binlere varan can kayıpları, mal kayıpları ve
çokluğu ise paniğin boyutlarını gösteren değerler olarak çok uzun süren artçı şoklar olmuştur. XX. yüzyılın ilkyarı-
hafızalarımızda kaldı (1). Antakya çevresinde Malatya, sında 1921 ile 1940 arasında hafif ve dolayısıyla hasarsız

Tablo 1 - Antakya’yı Etkilemiş Önemli Tarihi Depremler


İ.Ö.184 1091 17 Eylül IX (Kale duvarları yıkıldı, 90 köy harab oldu)
İ.Ö.69 1106 VIII
İ.Ö.37 VII 1109 X-XI
37 1104
52 VIII-IX 1105
115 X-XI (260,000 ölü) 1138 15 Ekim 36.5 37.0 Amb & melville I=Hissedilmiş
340 IX 1170 30 Haziran IX (80,000 ölü, Sen Peter Katedrali yıkıldı)
341 1179
342 VII-VIII 1303 30 Temmuz
343 VII-VIII 1408 30 Aralık X-XI
344 1408 29 Aralık Güçlü sismik aktivite 5 yıl sürdü, şehirde
394 IX ağır hasar, yüzeyde fay çatlakları, tsumani
396 IX 1759 7 Aralık VIII (20,000 ölü)
447 VIII-IX 1796 26 Nisan Io=VIII 35.5 36.0 M=6.6 Latakiya
457 IX-X Ambraseys (1989) Jeble ile Bucak arası
458 Eylül IX (80,000 ölü) kıyı bandında ağır hasar, Latakia da yapı
500 Eylül stoğunun 1/3 yıkılıyor. 5000 nüfüuslu
525 Eylül IX (Yangın) bölgede 1500 kişi ölüyor
526 29 Mayıs 1822 13 Ağustos Io=X 36.7-36.9 M=7.4 Afrine
528 29 Kasım X-XI Ambraseys (1989) Son 500 yılın en
557 9 Temmuz VII-X büyük bölgesel depremi Gaziantep,
579 Antakya, Islahiye ve Aleppo bölgesini
581 yıkıyor, 30,000-60,000 arası insan ölüyor.
587 Amik Ovası ve İskenderun kıyı bandında
31 Ekim 588 IX (60,000 ölü) sıvılaşma gözleniyor.
20 Mart 713 IX 1872 3 Nisan Io=X 36.4-36.5, M=7.2 Amik Gölü
775 Ambraseys(1989) Antakya ve Samandağı
5 Ocak 835 VIII-IX tamamen yıkılıyor. 17600 nüfuslu Antakya
18 Eylül 844 VIII 500 ölü veriyor. 3003 evin 1960 ev tama-
845 IX mıyla yıkılıyor, 894 ev kullanılmaz hale
847 VIII (20,000 ölü) geliyor.Yüksek bölgelerde hasar dağılımı
859 X-XI (1500 ev yıkıldı) azalıyor. Samandağında 2150 ev çökü-
860 Ocak 37N 38E Amb & melville I=Hissedilmiş yor ve 300 kişi ölürken yoğun sıvılaşma
972 IX (İmparator şehrin imarı için 120,000 ve tsunami bu bölgede görülüyor.
kişiyi görevlendirdi) 1951 8 Nisan (M=5.7, I=VII, İskenderun’da 13 bina
1063 Temmuz yıkıldı, 6 ölü var)

52 TMH - TÜRKÝYE MÜHENDÝSLÝK HABERLERÝ SAYI 423 - 2003/1


TMH
sekiz depremi atlatırken 1951 ile 1981 arasında oluşan liklerinin (fay tipi, yönü ve çatlak pateni ve hızı gibi
yedi deprem şehirde panik oluşturdu ve son olan 1997 parametrelerin) oluşturduğu temel faktörlerin yanı sıra
depremi ile Antakya ve çevresinde tarihsel ve günü- bunların topyekun etkileşimlerinin ortaya çıkarttığı ilave
müzde aletsel olarak gözlenen sismik hareketlilik bu çev- faktörlerinde göz ardı edilmeyeceği bir çok disiplinli
renin tektoniğini, faylanma mekanizmasını ve deprem çalışma bugünün bilgileriyle bu karmaşık gibi görünen
oluşumundaki sıklığın ve sessizlik dönemlerinin nedenle- yapısal hasar problemini ve deprem sonrası oluşacak
rini araştırmaya teşvik eden bir çok disiplinle çalışılacak afetzedenin sosyal ve psikolojik hasar problemini ciddi
bir bölge olarak gündeme oturdu. Bu tarihsel faal yapı oranlarda azaltacak ve hafifletecek çözümler sunmakta-
Antakya ve çevresinin deprem potansiyeli yüksek, riskli dır.
bir bölge olduğunu göstermektedir. Antakya ve benzeri coğrafyaya ve tektonik aktivitelere
Planlı şehirleşme tanım olarak şehrin yerleşeceği alanın sahip bütün şehirlerin bu mikro bölgelendirme çalışmala-
iyi tanınarak yerleşimin zaman içinde gelişen şehir ile rına altyapı oluşturacak kapsamda projeleri uygulamaya
çatışmadan birlikte sürekli güzel yaşanır ortamları koru- geçirecek girişimlerin yerel ölçekte başlaması kaçınılmaz
ması ve benzerlerini şehir içindeki dokulara uygun çoğalt- bir çözümdür. Antakya gibi ülke sınırlarını aşan tektonik
masıdır. Olası potansiyel heyelan, deprem, sel felaketleri yapılara sahip şehirlerin bölge ülkeleriyle ortaklaşa şekil-
ve su basması gibi doğal felaketlerin yanı sıra bunların lendirecekleri ve uygulayabilecekleri projeleri bölge şehir
tetiklediği veya bunlar ile büyüyen yerel zemin göçmele- belediyeleri arasında gerçekleştirecekleri protokollerle
rinin önden belirlenmesini ve oluşturacağı riskleri berta- yürütmeleri projeleri kaynak ve yürütme açısından rahat-
raf edecek iyileştirmelerin yapılması veya daha az riskli latacaktır. Ölü Deniz fayının kuzey ve güney uçlarında
bölgelerde yapılaşmaya riski karşılayacak yönetmelik- ve hatta fay boyunca yer alan şehirlerin oluşturacağı bir
lerle müsaade edilmesine ama riski yüksek bölgelerin ortak çalışma bölgede beklenen depremlere ve onun
ise konut ve sanayi yerleşimi dışında sosyal aktiviteler getireceği felaketleri kader olmaktan çıkartıp az hasar
ve yeşil alanlar olarak planlanması şehircilik anlayışının ile savuşturulacak düzenli, organize olmuş ve risklerini
temeli olarak uygulana gelmektedir. azaltmış şehirlerin bir afet anında birbirlerine ilk yar-
Sanayi yapılarının oturacağı alanların tanımlanması eko- dımda dahi entegre olmaları doğal felaketin kalan baki-
nomik tercihlerin getirdiği kıstasların yanı sıra yine aynı yesini temizleyecek bölge şehirleri arası dayanışmayı da
hassaslıkta doğal afetlerin risklerini de kapsayan bir yanında getireceği gibi bölgeye özlenen daha bir çok
çalışma ister. Yurdumuzun bilinen şehir kültürlerine beşik- şeyi de getirecektir.
lik yapmış on beş bin yıllık yapısının izlerini taşıyan tarihi Umit ediyoruz ki, bu toplantı ile bölgedeki ülkelerin katı-
şehir dokuları ve sanayileşmedeki bölgeler arası farklılı- lan bilim adamları arasındaki bilimsel paylaşım ve bilim-
ğın hızlandırdığı çarpık büyüme planlı şehircilik uygula- sel yaklaşımlar bölgedeki tüm ülkelerin fay kardeşliği
malarını uygulanamaz hale getirmiştir. yapan şehirlerinin depreme duyarlı şehir yöneticileri ara-
Bahsedilen yerel doğal risklerin değerlendirilmesi mevcut sında da hissedilir ve bu adımlar kendi insanları için
yerleşimin ne riskler altında olduğunun tanımlanmasın- atılır.
dan öteye yerel yönetimlere mevcutlar üzerinde kısıtla- TEŞEKKÜR
yıcı kararlar aldırmanın ve belki de yetersiz kontrolün Boğaziçi Üniversitesi - Kandilli Rasathanesi ve Deprem
ötesinde bir hareket alanı bırakmamaktadır. Araştırma Enstitüsü’nün yanı sıra ev sahipliğini büyük bir
Mevcut durumun ve gelişmeye açık tutulan şehir mücavir özveri ile üstlenen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
alanlarının alacağı konumuz gereği deprem riskinin belir- İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi Başkanı sayın
lenmesi dahi ilk aşamada riskin boyutlarının bilinmesi Cihat MAZMANOĞLU, sayın Zahi EKMEKÇİOĞLU’na,
açısından önemli uygulama veya kontrol parametreleri- Hatay Valisi Zeki ŞANAL’a ve Antakya Belediye Başkanı
nin bilgilerini verecektir. İris ŞENTÜRK’e teşekkür ederiz.
Bu bilgiler ise hasar ve zarar boyutlarının önceden tahmin KAYNAKLAR
edilmesinin yanı sıra bir afet anında çok elzem olan 1. Preliminary Reconnaissance Report: January 22, 1997
(Mw=5.8 Antakya, Turkey earthquake, M.Erdik, D.Kalafat,
acil müdahale bölgelerine sağlık, arama-kurtarma gibi
A.Pinar, Kandilli Observatory and Earthquake Research
grupların koordinasyon içinde ulaşılmasından afet yöne-
Institute, Bogaziçi University, Istanbul, Turkey. (Bu maka-
timinin sağlık, gıda ve barınma uygulamalarına kadar lede ağırlıklı olarak bu çalışmadan yararlanılmıştır.)
öncelikli alanların belirlenmesine temel oluşturacak bil-
2. Adams, R.D. and Muawia Barazangi (1984),
gilerin derlenmesi mevcut şekliyle şehirlerin afet öncesi
Seismotectonics and Seismology in the Arab Region:
iyileştirmeden afet sonrası acil müdahale ve sonrası yapı- A Brief Summary and Future Plans, Bull.Seism.Soc.Am.,
lanmasına kadar şehri hazırlaması açısından çok önem- v.74, No.3, pp.1011-1030
lidir.
3. Alsinawi, S.A. (1988), The Historical Sismicity of the
Bu uygulama bazlı bilgilere ulaşmak için yapılması gere- Arab Countries, in Proc., The Third Arab Symposium on
kenlere sismik mikro bölgelendirme çalışmalarıyla ulaş- Earthquake Seismology, King Saud University, Riyadh
mak mümkündür. Yapısal hasarı etkileyen sayılabilecek 4. Ambraseys, N.N. (1989), Temporary Seismic Quiescence:
birçok faktör vardır. Yapısal olan yapı ve temel dizayn- SE Turkey, Geophysical Journal, v.96, pp.311-311
ları, yerel ve zemin etkileri (zemin mukavemet değerleri, 5. İlhan, E. (1976), Turkiye Jeolojisi, Middle East Technical
kesme dalgası yayılım hızı, geoteknik bilgiler ve bunların University, School of Engineering, Pub. No:51, Ankara,
etken olduğu yerel büyütmeler) ve deprem kaynağı özel- Turkey

TMH - TÜRKÝYE MÜHENDÝSLÝK HABERLERÝ SAYI 423 - 2003/1 53

You might also like