Professional Documents
Culture Documents
Antakya Deprem Yazı
Antakya Deprem Yazı
İnşaat mühendisi
Kendimiz yapmıştı
4,6
Şehiri çırptı
Kayınpederi-
Maraş
Antakyalılar olarak
Yüzde 70-80
Sorumlu
Belde belediyeciliğinde
Üç kat yaptık-
Belde belediyesi 15 kat verdi. Zeytinlikti oralar
Ekinci belediyesi-
Antakya
7,7
Mühendislik şiddeti
Antakyadaki ivme-
İvme-
Deprem yönetmenliği-
87-89- 99-2015
İvme-
Antakya
Rende- odabaşı
Güçlü Bahçe
Ulu cami
600 konut
Yıkılması şaşırırdık.
1965
1997 yılında
Odtüde havalimanı
Verimli araziler
ya havalimanı olmasaydı
pisti bozdu-
İvme-
Hatay büyükşehir
Hatay itfaiye binası enkazı altında kaldı
Polis asker enkaz altında kaldı
Maraş- adıyamana
Güçlü bahçe
Altınparl
Rönasans rezidence
rende
Hz. İsa, 33 yaşında iken bir Perşembe günü gece saat beş civarında Roma Valisi Pontius
Pilate’nin eşi Procla, ona bir mesaj gönderdi. Bu mesajda “ Sana yardım etmek için
yapacağım hiçbir şey yok, bugün rüyamda senden dolayı çok acı çektim. ” diye yazıyordu.
Mesajın Hz. İsa’ya ulaştığını öğrenen Kudüs Yahudileri, isyan ederek Hz. İsa’yı aramaya
başladılar. Hz.İsa’yı yakalayan Yahudiler, onu çarmıha gerdiler (Malalas, 1986: 127- 128).
Böylece, üç yıllık peygamberlik dönemi M.S. 33 yılında sona erdi. (Mar. 16: 19- 20;
Resullerin işleri, 1:9-11, Luka 24: 172) Bu olaydan kırk gün sonra on iki havari Kudüs’de bir
araya gelerek bundan sonra ne yapacaklarını konuştular ve Hz.İsa’nın evrensel mesajını
yaymak için Kudüs’de teşkilatlanma kararı aldılar (Malalas, 1986: 127-128). Hz. İsa’nın on
iki havarisini Yahudilerden ayıran şey Mesih’in gelmiş bulunması ve evrensel olarak bütün
insanlığın kurtulacağına inanmalarıydı (Renan, 1964: 30). Kudüs’teki havari meclisi, Hz.
İsa’nın mesajını anlatmak için Antakya şehrini uygun buldu. Bunda Antakya’nın Roma
İmparatorluğu’na bağlı özerk yönetim yapısına sahip olması ve aynı zamanda bölgenin en
büyük şehri olması etkili oldu. Bunun üzerine havari meclisi, ilk önce Pavlos’u Tarsus’a daha
sonra ise Barnabas’ı Antakya’ya gönderdiler (Downey, 1961: 275). Hz.İsa’nın göğe
çekilmesinden dört yıl sonra Barnabas ile Pavlos, Antakya’da buluşarak Singon olarak bilinen
Pantheon sokağının yakınında Hz.İsa’nın mesajını anlatmaya başladılar. Bir yıl gibi kısa bir
sürede Antakya’da putperestliği bırakarak Hz.İsa’nın öğretisini kabul eden büyük bir topluluk
oluşmaya başladı (Malalas, 1986: 128). M.S. 37 yılında havari Peter’in de Antakya’ya gelerek
Hz. İsa’nın öğretisini burada yayma çalışmasına destek olmasıyla Yahudilerden dini
görüşleriyle ayrılan bu topluluğa Antakya’da ilk kez “Hristiyan” adı verildi. Havari Barnabas
ve Pavlos’a destek olmak için Antakya’ya gelen havari Peter’in gayretleri sonucunda
putperestlikten yeni dine geçen Hristiyan topluluk dini yaşantısı ve görüşleri ile Pagan Roma
Dünyası’nı etkiledi. Böylece Antakya’da şekillenen Hristiyanlık, buradan Roma Dünyası’na
yayıldı
Malalas, ise: Efudyos’un Antakya’da M.S.41 yılında dini lider olduğunu söyler. Antakya
kilisesinin kurucusu ve ilk patriğinin Peter (Aziz Petrus) olduğunu belirtmiştir. Bununla
beraber, havari Barnabas, Pavlos ve Peter’in Antakya’ya gelerek Hz. İsa’nın öğretisini
anlattıkları M.S. 37 yılında Antakya’da deprem olduğunu da yazmıştır (Malalas, 1986: 131).
20 Mayıs 526 akşam yemeği saati, Antakya halkı için çok önemli bir gün,
Hıristiyan halk “Meryem Ana Yortusunun arifesi. Evlerde yortuya özel
geleneksel Hirisi’ler pişirilmek için bir yandan hazırlıklar yapılırken, ailece arife
akşamında sofrada Tanrıya, İsa’ya ve Meryem’e şükran dualarıyla yemekler
yenmekteydi.
Sofralar sallanmaya başladı, evler, yer sallanmaya başladı. Yeryüzü sallanıyordu.
Altın Şehir o dillere destan şehir sallanıyordu. Seleucia Pieria (İskenderun Limanı)
– Sürekli alüvyonla dolmaya karşı zaten kaybedilmiş bir mücadele içinde olan
Liman, asla toparlanamadı- göklere yükselip, yere iniyordu sanki. Akdeniz bütün
hışmıyla çalkanıyordu. Fokurduyordu yer, yeraltındaki tüm adı bilinmedik
canavarlar aynı anda uluyordu sanki.
Antakya'da 20 mayıs 526'daki depremi bize bildiren Jean Malalas 'tır. 9 Bütün kent yıkılmıştı.
Gökten geliyor gibi görünen bir ateş, aşağı yukarı her tarafta yangınlara neden olmuştu. Bütün
kiliseler yıkılmışlardı veya alevlerin içinde yanıp külolmuşlardı. Kimi sakinler diri diri
toprağa gömülmüşlerdi, fakat kurtarılamıyorlardı. Haber imparatora ulaşmış olduğu zaman,
bir resmi yas ilan etmişti ve kentin yeniden inşası için gerekli parayı vermişti. Kimi sakinler
kurtarabilmiş oldukları mal-mülkleriyle kentten kaçmışlardı. Fakat kıra vardıklarında,
çevredeki köylüler onlara saldırmış ve soymuşlardı. Bununla beraber, bu haydutların hepsi
çok geçmeden anlaşılmaz bir şekilde ölü bulunmuşlardı.
Malalas bunun, tanrının lütfunun bir kanıtı olduğunu söylemektedir. Ve bu, diğer mucizelere
de yol açıyordu. 20 veya 30 günden beri kapalı kalmış kimi hamile kadınlar, açılan
yıkıntıların altından çıkarılmışlar ve yeni doğurdukları ile sağ salim kurtarılmışlardı. Ve
felaketten üç gün sonra gökkubbesinde bir haç görünmüştü. İnsanlar onun önünde
eğilmişlerdi ve tanrının öfkesinin çok şiddetli olmasından korkuyorlardı. Bu şekilde yazar
tarihteki doğalolaya girer: Deprem, insanların günahlarından nedamet getirmeleri için tanrı
tarafından gönderilmiştir.
Samandağ
İzmitten kum
Hatayda
30 yaş ve üzere
Tuzlu kum
Demiri kemiriyor,
Uluslararası anlaşmalar
1999 depremi
1990larda
Binalar-
Gevşek
Yumuşak zemin
Naci görür
5 kat yüksel
8 kata kadar
iKi yıl
samandağ
yapı denetim-
Güçlü bahçe
Altınparl
Rönasans rezidence
rende
İsmail Zubari
İncilde yazıyor.
9 şiddetinde
Deprem yaşanmış, bizi es geçip gelecekte olabilecek bir şey olarak görmüşler
Sağlam kalan binalardan edindiğim bilgilerden
Nasıl oluyor
Konferans
2000lere kullanıldı.
Titus tüneli-
Hatay kişi
Lütfü savaş
Ona oy vermiş
Suriye politikası
Kardeşi ağabeyi
Sadullah ergin-
Sançar
Hatay ve samandağ
Harbiye- Antakya
Arsus- İskenderun
Alevi ve demokrat oylar