You are on page 1of 12

E K O L O J İ

Çözüm süreci sonrası


Dersim’de orman yangınları
ve çatışma ilişkisi*
PINAR DİNÇ

Nisan 2019’da, yürütmekte olduğum Marie yor: “Bak bu karşıdaki ağaçları hep geçen seneler-
Skłodowska-Curie Bireysel Araştırma Proje- de yaktılar, karşıya kulekolu diktiler. Etrafındaki
si “Fighting Insurgency Ruining Environment” ağaçları yakıyorlar ki hem kulekol yapsınlar hem
(FIRE) kapsamında Dersim’e gittim. Amacım uy- de yanlarına kimse yaklaşamasın, güvende olsun-
du görüntüleri ile yandığını tespit ettiğimiz bazı lar. Ben burada evimde adım atsam görüyorlar.
bölgeleri yerinde görmekti. Bu kapsamda, Der- Evimin azıcık ötesine gitsem ya da bana misafir
sim’de yandığını tespit ettiğimiz bazı alanları in- gelse, telefon açıyorlar. Şimdi biz buradayız ya bi-
celerken gittiğimiz yerlerden birisi Erzincan yo- zi de gözlüyorlar, az ileriye gitsek ararlar gitme di-
lunda bir mevki oldu. Pülümür Suyu’nun kıyısın- ye.” Yukarıda ekim yaptığı araziye çıktığında bile
da tanıştığımız orta yaşın sonlarına yaklaşmış er- karakoldan telefon geliyormuş. Vadinin karşı ya-
kek, anlatmaya başladı: “Dersim’de orman yangın- macında bir köy yolu da uzanmakta. Askerler çok
ları yeni değil. Abdülhamit’ten beri aynı şey olu- uzun süre o yolu da kapatmışlar; o köyün insan-
yor. Devlet, “Burada teröristler var, onlara operas- ları bir nevi mahsur kalmışlar. Durduğumuz yer-
yon yapıyoruz” diyor. Ama amaçları buraları bo- den bakınca kalekolun çevresinin özellikle yakıl-
şaltmak, insanları göndermek. 93-94’te de aynı- mış olduğunu anlamak mümkün.
sını yaptılar.” Sonra, araçla bu kişinin evine git- Pülümür Suyu kıyısında konuşurken bana
tik. Ana yoldan eve, bir aracın ancak geçebildiği “Abdülhamit’ten beri aynı şey oluyor” diyen ki-
bir toprak yoldan çıkılıyor. Vadinin yamacındaki şi, muhtemelen o dönemden tesadüfen bahsetmi-
basit köy evinin hemen yakınında bir ahır ve ya- yordu. 1880’li yıllarda Dersim’i baştan başa dola-
macın üst kısımlarında ekim yapılan arazileri var. şan Ermeni seyyah Antranik’in seyahatnamesin-
Vadinin karşı yamacında yanmış ağaçları net ola- de 1887-88 yıllarına dair şu ifadeler karşımıza çı-
rak görmekteyiz. Karşı yamacın en üst noktaların- kıyor:
dan birinde kulekol1 var. Anlatmaya devam edi- Üs Bölgeleri Yapımlarına İlişkin İHD Komisyon Raporu”na
göre bu dönemde “Dersim’de 5’i kale, 16’sı mobil karakol ve
(*) Bu makalenin farklı taslaklarını okuyarak yorum ve önerile- 31 tanesi de askeri kule olmak üzere toplamda 52 askeri üs-
rini benimle paylaşan Ömer Turan ve Beyza Üstün’e teşekkür sün 22’sinin yapımına başlandı.” İHD raporunda ayrıca Der-
ederim. sim’de var olan karakolların daha stratejik tepelere taşındığı-
1 Toplu Konut İdaresi Başkanlığı TOKİ tarafından üretilen ya- nı, bu karakollar için ormanların seyreltildiğini de belirtili-
pılara kalekol ve kulekol denmektedir. İnsan Hakları Derne-
ği’nin (İHD) Eylül 2013 tarihli “Yeni Karakol (Kalekol) ve
yor. https://www.ihd.org.tr/yeni-karakol-kalekol-ve-us-bolgele-
ri-yapimlarina-iliskin-ihd-komisyon-raporu/ 109
... sultana, Dersim’in korku salan heybetli dağlar 1938 yılı sonrasında bir süre devam eden ses-
ve ormanlarla kaplı bir doğaya sahip, tarifi imkân- sizlik 1960’ların sonlarından itibaren yavaş ya-
sız bir konumu olduğunu; ormanlardaki her bir vaş kırıldı ve Dersimliler Türkiye’de gitgide güç-
ağaç ve dalın Osmanlı ordusuna karşı bir adım bi-
lenen sol hareketler içinde önemli pozisyonlarda
le geri atmadan savaşan bir asker olduğunu; o or-
yer aldılar. Dersim’in hafızası, kimliği, dili, inan-
manlar var oldukça Dersim’in yenilmez kalacağı-
nı anlattılar. cı bu dönemden itibaren birbirinden farklı şekil-
Sultan bu sefer Dersim’in ormanlarını yakma- lerde yeniden tartışıldı, tanımlandı.4 1970’lerden
ya, tüm o yüce dağları çıplaklaştırmaya karar ver- itibaren Türkiye Komünist Partisi Marksist/Le-
di. Amacına ulaşmak için Batum’dan Dersim’e, ninist (TKP/ML) gibi sol örgütler ve bunların si-
Trabzon üzerinden büyük miktarda petrol getirt- lahlı ayakları (TİKKO) Dersim’de varlık göster-
ti. Her şey hazır olduktan sonra, Kuzuçan ve Çar- diler. 1990’ların başından itibaren PKK de Der-
sancak’tan başlayarak petrolü ormana serpip ateşe
sim’de varlık göstermeye başladı ve böylelikle
verdiklerinde, herkesi şaşkına çeviren bir şey ol-
Dersim hem örgütler ile devlet hem de sol örgüt-
du; bu sefer de doğa Osmanlılara karşı çıktı. Hava
bulutlandı, dağlar karardı, ardından korkunç bir ler arasında çatışmaların yaşandığı bir bölge olma
sağanak, dolu ve yağmur, şiddetli rüzgarla birlik- konumuna yeniden geldi. Aynı dönemde devle-
te Osmanlıların girişimini boşa çıkardı. Bu şaşırtı- tin PKK’ye karşı yürüttüğü savaş stratejisi değişir-
cı olay karşısında Osmanlılar takdiri ilâhinin De- ken, Dersimlilerin “İkinci 38” olarak tanımladığı
simliler’den yana olduğu kanısına vardılar. 1993-94 yıllarında Dersim’in insanları ve doğası
Sultan istemese de yumuşadı, dağlı Dersimlile- yeniden kırıma uğradı. Bu dönemde yakılan bölge
re karşı düzenli olarak yürütülen bu acımasız sa-
ve köylerde ilerleyen yıllarda da yangınlar meyda-
vaşlardan vazgeçmeye ve mümkünse gönüllerini
na geldi, ister çatışma dönemi olsun ister ateşkes
alıp onları kazanmaya karar verdi; zira devleti için
bu çok önemliydi.2 dönemi, Dersim’in belirli bölgelerinde hemen her
yıl aynı dönemlerde orman yangınları gerçekleşti.
Abdülhamid döneminde Dersim’de bulunan An- Bu makalede amacım; 2015 yılının yazında res-
tranik’in anlatımı ile geçtiğimiz yıl Pülümür Suyu men sona eren Çözüm Süreci sonrasında Der-
kenarında tanıştığım kişinin anlattıkları bir sürek- sim’de yeniden “alevlenen” çatışma ve orman yan-
liliğe işaret etmekte. Geç Osmanlı döneminde varı- gınlarını uydu verileri ve raporlar üzerinden göz-
lan “takdir-i ilahi Dersimlilerden yana” yargısı son- ler önüne sermek, bir yandan da bu toplum ve do-
raki döneminde varlığını sürdürememiş olacak ki, ğa tahribatının etkilerinin medyada nasıl yer aldığı-
arka arkaya yazılan raporlar ve yapılan seferler ve nı ya da ana akım medyada üstünün nasıl kapatıl-
en nihayet 1937-38 yıllarındaki askeri operasyon- dığını göstermek. Bu çerçevede makalenin ilk bö-
lar ile Dersim terteleyi (altüst oluşu), yani soykırı- lümünde 1993-94 döneminde Dersim’de yaşanan
mı yaşadı. Resmi sayılara göre yaklaşık 14.000 si- toplum ve doğa tahribatına değineceğim. İkinci bö-
vilin öldürüldüğü, yaklaşık 13.000 sivilin de zorla lümde Çözüm Süreci sonrasında artan çatışma ve
yerinden edildiği bu dönemde çekirdek aileler par-
Studies, sayı 20, 2015; Zeynep Türkyılmaz. “Maternal Coloni-
çalandı, küçük çocuklar ailelerinden kopartılarak
alism and Turkish Woman’s Burden in Dersim: Educating the
zorla evlatlık verildi ya da yatılı bölge okullarında “Mountain Flowers” of Dersim.” Journal of Women’s History,
Türkleştirme politikaları ile asimile edildi.3 cilt 28, sayı 3, 2016, s. 162-186; Özlem Göner, Turkish Natio-
nal Identity and Its Outsiders: Memories of State Violence in Der-
2 Antranik, Dersim: Seyahatname, Aras Yayıncılık, 2012, s. 170. sim, Taylor & Francis, 2017; Bir Askerin Günlüğünden Dersim
3 1938’e dair bazı kaynaklar için bkz. İsmail Beşikçi, Tunceli 1938, (yayına hazırlayan) Mahsuni Gül, FAM Yayınları, 2019.
Kanunu (1935) ve Dersim Jenosidi, Belge Yayınları, 1990; Şük- 4 Bu tartışmalara hakkında bkz. Pınar Dinç, “Euro-Who? Com-
rü Aslan, “Genel nüfus sayımı verilerine göre Dersim’de ‘ka- petition over the definition of Dersim’s collective identity in
yıp nüfus’: 1927-1955”, Herkesin Bildiği Sır: Dersim içinde, Turkey’s diasporas”, Turkish Studies, çevrimiçi olarak 17
(der.) Şükrü Aslan, İletişim Yayınları, 2010; Bülent Bilmez, Ocak 2020’de yayınlanmış açık erişim makale, https://www.
Gülay Kayacan, Şükrü Aslan, Toplumsal Bellek, Kuşaklarara- tandfonline.com/doi/full/10.1080/14683849.2019.1708738;
sı Aktarım ve Algı: Dersim ‘38’i Hatırlamak, Tarih Vakfı, 2011; Ülker Sözen, “Culture, Politics and Contested Identity
Annika Törne, “‘On the Grounds Where They Will Walk in a among the “Kurdish” Alevis of Dersim: The Case of the Mun-

110 Hundred Years’ Time’: Struggling with the Heritage of Violent


Past in Post-Genocidal Tunceli”, European Journal of Turkish
zur Culture and Nature Festival”, Journal of Ethnic and Cultu-
ral Studies, cilt 6, sayı 1, 2019, s. 63-76.
orman yangınlarını uydu verileri, raporlar ve ye- liyoruz. Buradaki tanıklıklardan Ali Rıza Perktaş,
rel tanıklıklar üzerinden sunup konunun medyada “Buralar 1938’de talan olduktan sonra, milletimiz
tartışıl(ma)ma şekillerine odaklanacağım. geri gelmiş, kendi olanaklarıyla taş falan toplayıp
evlerini yapmışlar, köye yerleşip düzenlerini kur-
İKİNCİ 38: DERSİM 93-94
muşlar. Milletin durumu bayağı iyi olmuş, hayvan
1990’lardan itibaren içlerinde Hakkâri, Van, Bat- sahibi olmuşlar” diyor. Cevahir Sarıtaş ise köyleri-
man, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş ve Dersim’in nin yakılışını şu sözlerle anlatıyor:
de olduğu bölgelerde PKK, hegemonyasını kur- Asker karşıdaki evi ateşe verdi. ... Ondan sonra
muştu.5 Öyle ki, Jongerden ve meslektaşları 1992 yukarıda başka bir evi daha ateşe verdi. Evleri ate-
yılında gün ortasında Dersim’in Ovacık ilçesinde şe verince biz bağırmaya, yakarmaya başladık. Biz
PKK militanlarının rahatlıkla dolaşabildiğini ya- kadınlar kendimizi yerlere attık. Biz böyle yapınca
zar. Yine aynı dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri de subay dedi ki, “Götürün bunları başımızdan. Bun-
savaş stratejisini değiştirerek statik savunmadan lar bela mıdır nedir?” ... O sıra bizi toplayıp götü-
alan savunması doktrinine geçiş yaptı. Bu bağlam- receklerini, evlerimizi yakacaklarını bize söylemi-
yorlar. Ateş yakmıyorlar, bir şey atıyorlar içeriye,
da askerler artık geceleri kışlaya dönmeyecek, ge-
her şey birdenbire tutuşuyor, bir seferde yanıyor.
ce-gündüz sahada kalarak PKK ile gerilla taktiği ile Kibrit işi değil yani, bilmiyorum nedir.
savaşmaya başlayacaktı.6 Bu dönemde yalnız Der-
sim’de değil, PKK’nin varlık gösterdiği tüm alan- Bu yıkımın doğa, tarım ve hayvancılığa etkisini
larda köy korucularının sayısı artırıldı, köylerin rakamlarla da görmek mümkün. 1996’da yayımla-
ve PKK’li militanların bulunduğu düşünülen alan- nan Tunceli Sendikalar Platformu Raporu’na gö-
lar yakıldı, bölgede yaşayan insanlar zorla yerle- re, Dersim’de 1990-1995 yıllarında buğday, arpa,
rinden edildi. Kürt İnsan Hakları Projesi’nin “Ye- mercimek, nohut ve fasulye gibi bakliyat ürünle-
rinden Edilmiş İnsanlar: Türkiye Kürtleri” başlık- rinin yanı sıra armut, ayva, elma, kiraz gibi meyve
lı raporuna göre, 1991-2001 yılları arasında top- ağaçlarının ekim ve üretim miktarları yüzde 10 ile
lamda 3206 köy yakıldı ve/veya boşaltıldı.7 Bu köy yüzde 70 arasında değişen oranlarda düşmüş; ko-
yakma ve köy boşaltmaların 2405’i 1993-94 yılla- yun, keçi, sığır gibi hayvanların sayısında ise ba-
rı arasında gerçekleşti. 1991 yılında Dersim’de 415 zen yarı yarıya, bazen daha fazla azalma medyana
köy ve 798 mezra varken, 1995 yılına gelindiğinde geliyor.11 Bu dönemin uydu görüntülerini incele-
bu sayılar sırasıyla 386 ve 854’e düşmüştü.8 Stich- yen van Etten, Jongerden ve meslektaşları araştır-
ting Nederland-Koerdistan’ın 1995 raporuna gö- malarında hem ormanlık alanların hem de tarım
re ise 1994 yılında Dersim’de bulunan 399 köyün alanları ve meraların yerel tanıklıklar ve raporla-
110’u boşaltılmış, 64 köy ise yakılmıştı.9 rı onaylar şekilde azaldığını tespit ediyorlar. Uy-
2017 yılında yayınlanan bindokuzyüzdoksandört du görüntüleri, yerel tanıkların gerçekleştiğini be-
belgeselinde10 de 1993-94 orman yangınları ve lirttiği orman yangınlarının yüzde 60’ını12 teyit et-
köy boşaltmalarının tanıklarının seslerini duyabi- mekle kalmıyor, yıkılan evlerin yüzde 85’inin, bo-
şaltılan köylerin ise yüzde 42’sinin yandığını da
5 Joost Jongerden vd. “Forest Burning as Counterinsurgency in
Turkish-Kurdistan: An Analysis from Space”, The Internatio-
gözler önüne seriyor.13 Bu dönemde yaşananlar
nal Journal of Kurdish Studies, cilt 21, sayı 1-2, 2007, s. 1-15.
11 Aktaran, Cemal Taş, Külden Evler, s. 130-149.
6 A.g.m.
12 Makalede kalan % 40’lık alanın uydu verilerinde analiz edi-
7 Kurdish Human Rights Project, “Internally Displaced Per- len 1.2 kilometrelik yarıçapın dışında kalmış olabileceği ya
sons: The Kurds in Turkey”, 2002. da yangın alanının 4.5 hektardan daha küçük bir alanda ger-
8 Cemal Taş, Külden Evler, Tij Yayıncılık, 2007, s. 141. çekleşmiş olabileceği belirtiliyor.
9 Stichting Nederland-Koerdistan için Martin van Bruinessen 13 Burada yazarlar yerel tanıklıklar ile uydu verileri arasındaki
tarafından hazırlanmış rapor, “Forced Evacuations and Des- farkı değişik şekillerde açıklamakta. Örneğin, yıkılmış ya da
truction of Villages in Dersim (Tunceli), and Western Bingöl, boşaltılmış bir köy, halk orada değilken yakılmış, bu neden-
Turkish Kurdistan”, Amsterdam, 1995, https://dspace.library. le halkın köylerinin yıkıldığını/boşaltıldığını ancak yakılma-
uu.nl/handle/1874/20699. dığını söylemiş olabilir. Uydu verileriyle yapılan analizin ola-
10 Devrim Tekinoğlu, “bindokuzyüzdoksandört”, 2017. Fragman
için bkz. https://www.youtube.com/watch?v=6lSDCF5 36X4
sı diğer sınırlarının detaylı açıklamaları için bkz. Jacob van
Etten vd., “Environmental destruction as a counterinsurgen- 111
hakkında ilerleyen yıllarda çeşitli savcılıklara suç Uydu Verilerinin Gösterdiği
duyurularında bulunuluyor, TBMM Başkanlığı,
2015 yılı yazından itibaren yeniden artan çatış-
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Tarım Orman
malarla beraber orman yangınları da arttı. Devlet
bakanlıklarına dilekçeler veriliyor.14
yetkililerinin orman yangınlarının zaman zaman
1990’larda bu yıkım elbette yalnızca Dersim’de
“terör ve teröristlerle mücadele” sırasında çıktı-
değil, birçok Kürt ilinde meydana geldi. Gürses’in
ğını, askerlerin güvenliğini sağlayabildikleri öl-
de makalesinde aktardığı üzere savaş dönemlerin-
çüde ve ellerinden geldiğince yangınlara müda-
de ormanların azalması ve hayvancılıkta da be-
hale edildiğini ve yangınların büyük oranda “ör-
lirgin oranda düşüş yaşanması 1990’lar boyunca
tü yangını” olduğunu söylemesine karşın,17 yan-
Türkiye devleti ile PKK arasındaki çatışmanın bir
gınların devlet tarafından bilinçli çıkarıldığı, sön-
sonucu olarak karşımıza çıkmakta.15
dürülmek için çaba sarf edilmediği, bunun Der-
2015 SONRASI DERSİM’DE sim’i insansızlaştırma planlarının ve savaş strate-
YENİDEN ÇATIŞMA ORTAMI jisinin devamı olduğu iddiaları ortaya atıldı. Her
VE ORMAN YANGINLARI ne kadar yangını kimin, nasıl çıkarttığı konusun-
da bilgi sağlamasa da yangınların yerleri, boyutu
1993-94’ün üzerinden geçen yirmi yılda Dersim
ve çatışma dönemleriyle yangınların çıkış zaman-
kimi zaman yoğun kimi zaman ise daha az yoğun-
larının ne derece örtüştüğünü anlamak için uydu
lukta çatışmaların yaşandığı bir bölge olmaya de-
verileri önemli bir kaynak. Bu bağlamda AKP’nin
vam etti. Bununla beraber Dersim 1980’lerin so-
Kürt meselesini de içeren konuların demokratik
nundan 2000’lerin başlarına kadar olağanüstü hâl
yollarla çözümü yolunda adımlar attığı 200918
bölgeleri arasında yer aldı. 2009 yılından itibaren
yılından 2018 yılına kadar geçen dönemde Der-
PKK ile devlet arasında süren Oslo Görüşmele-
sim’deki yangınları NASA’nın Kaynak Yönetim
ri’nin çöküşü sonrası özellikle 2012 yılında yoğun
Sistemi için Yangın Bilgileri (FIRMS)19 üzerinden
çatışmalar meydana geldi. 2013’te başlayan yeni
MODIS20 aktif yangın uydu verileriyle incelediği-
süreç (İmralı Görüşmeleri) 15 Şubat’ta dönemin
mizde karşımıza Şekil 1’deki gibi bir tablo çıkıyor.
başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Çö-
Bu tabloya Uppsala Çatışma Veri Programı’n­
züm Süreci olarak tanımlanmaya başlandı. Bun-
dan21 alınan çatışma verileri eklendiğinde Der-
dan tam on iki gün önce ise Dersim’in Pülümür
sim’de çıkan yangınlar ile çatışma arasındaki iliş-
Vadisi ve çevresine TSK hava harekâtı düzenle-
kiselliği görmek mümkün (Şekil 2). İlişkisellik id-
mişti.16 Çatışmanın yeniden başladığı 2015 yazın-
diasının en güçlü dayanağı ele alınan dönemde
dan itibaren Dersim bir kez daha OHAL’ler, geçici
Dersim’de en düşük yangın sayısının (tek bir yan-
güvenlik bölgesi ilanları ve köy boşaltma tehditle-
ri ile karşı karşıya kaldı. 2015 yılının yazında Der- 17 Tunceli Valiliği tarafından yapılan bazı basın açıklamaları
için bkz. http://www.tunceli.gov.tr/basin-aciklamasi14, http://
sim’de 14 yer geçici güvenlik bölgesi ilan edildi, www.tunceli.gov.tr/basin-aciklamasi-1212
bu bölgeler arasında sonraki dönemde hem çatış- 18 Her ne kadar Oslo Görüşmeleri 2008 yılının Eylül ayında
ma hem de orman yangınlarının yaşandığı Kutu başlamış olsa da incelediğim süreci KCK’nin kamuoyuna ey-
lemsizlik planını duyurduğu 2009 yılından itibaren başlat-
Deresi, Bali Deresi, Laç Deresi, Aliboğazı ve Kin- tım. Çözüm sürecinin detaylı bir kronolojisi için bakınız Cu-
zir Ormanları da yer almaktaydı. ma Çiçek, “Süreç”: Kürt Çatışması ve Çözüm Arayışları, İleti-
şim Yayınları, 2018.
cy strategy in the Kurdistan region of Turkey”, Geoforum, cilt 19 https://earthdata.nasa.gov/earth-observation-data/near-real-
39, sayı 5, 2008, s. 1786-1797. time/firms
14 Cemal Taş, Külden Evler, s. 179-195. 20 MODIS 500 metre karelik alanlarda gerçekleşmiş yangınla-
15 Mehmet Gürses, “Environmental Consequences of Civil rı tarayarak merkezi buldu ve “shapefile” bilgileri ile haritada
War: Evidence from the Kurdish Conflict in Turkey”, Civil Tip 0 (Vejetasyon Yangını) alanlarını işaretledik.
Wars, cilt 14, sayı 2, 2012, s. 254-271. 21 Uppsala Üniversitesi tarafından oluşturulan ve dünyadaki ça-
16 “Chronology of Peace Process in Turkey”, Hafıza Merkezi, tışma ve savaşlar hakkında oluşturulan veri tabanında Türki-

112 19 Temmuz 2015, bkz. https://hakikatadalethafiza.org/en/


chronology-of-peace-process-in-turkey/.
ye’deki çatışmalara dair 1989 yılından itibaren veri bulmak
mümkün; bkz. https://ucdp.uu.se/country/640
Şekil 1. 2009-2018 yılları arasında Dersim’de gerçekleşen Şekil 2. 2009-2018 yılları arasında Dersim’de gerçekleşen yangın
vejetasyon yangınları. ve çatışma sayıları.

gının görüldüğü 2009 yılı hariç) çatışmaların sıfır- cık ilçeleriyle Tunceli merkezde bulunan Aliboğa-
landığı 2013 ve 2014 yıllarında kaydedilmiş olma- zı, Munzur Vadisi, Karşılar, Geyiksuyu, Bali, Ku-
sı. Buna göre, çatışmaların 2009’daki sayının üze- tu Deresi ve Ambar sayılabilir.
rinde gözlendiği 2010-12 yılları arasında yangın Elbette kullanılan uydu görüntüleri bölgedeki
sayıları da artış gösterirken çözüm sürecinin de- yangın-çatışma ilişkisini anlamakta tek başına ye-
vam ettiği 2013-14 yıllarında bölgede çıkan yan- terli değil. MODIS, belirli bir alandan daha az yer
gın sayısında azalma görülmekte. Çözüm süre- kaplayan yangınları saptayamadığı gibi, çatışma
ci boyunca Dersimde çıkan 7 yangını, çatışma dı- veri tabanları da her zaman tüm çatışmaları kap-
şı nedenlerle çıkmış yangınlar olarak düşünebili- samayabilir. Tekrar vurgulamak gerekirse uydu
riz. Çözüm sürecinin çöktüğü 2015 yılından itiba-
verileri yangınların kimin tarafından başlatıldı-
ren ise bölgedeki yangın sayısında belirgin bir artış
gözlenmekte. 2015 yılı sonrası orman yangını sa-
yıları önceki çatışma dönemi (2010-12) ile kıyas-
landığında en az iki katlık bir artış görülmekte.22
Bu makalede detaylarına girmeyecek olmakla
birlikte23 iki değişkenli yerel ilişki endeksi (Biva-
riate Local Moran’s Index) ile yangın ve çatışma-
lara dair uydu verileri harita üzerinde incelendi-
ğinde, özellikle yukarıda değindiğim özel güven-
lik bölgeleriyle bazı haberlerde, bölgede yaşayan-
ların aktarımında ve raporlarda da sözü geçen be-
lirli alanlarda yangın ve çatışmaların yoğunlaştı-
Şekil 3. Siyah noktalar yangın, diğer işaretler çatışma alanlarını
ğı görülüyor. Bu bölgeler arasında Hozat ve Ova- gösteriyor.

22 Sürdürmekte olduğum FIRE projesinden hareketle Der-


sim’de çatışma ve orman yangınları üzerine yazılmış bir yük-
sek lisans çalışması 2019 yılında tamamlandı. Bkz. Aiman
Shahpurwala, “Conflict, narratives, and forest fires in eas-
tern Turkey”, yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Lund Üni-
versitesi, 2019. Bu teze şu adresten ulaşılabilir: http://lup.lub.
lu.se/luur/download?func=downloadFile&recordOId=8989
478&fileOId=8990219.
23 Konu hakkında farklı yöntemlerin bir arada kullanılması-
nı daha detaylı ele alan bir makale şu anda yazım aşamasın-
da; Pınar Dinç, Lina Eklund, Aiman Shahpurwala, Augustus
Aturinde, Ali Mansourian, Petter Pilesjö, “Fighting Insurgen-
cy, Ruining the Environment: the Case of Forest Fires in the
Dersim Province of Turkey”. Şekil 4. Orman Genel Müdürlüğü Tunceli Haritası. 113
ğı hakkında yorum yapmaya elverecek bilgiler de politikaların 2015 yazı itibarıyla yeniden canlandı-
sunmamakta. Bununla beraber elbette doğal ne- ğı vurgulanmakta.25 Bunun da ötesinde aslında ça-
denlerle meydana gelen yangınlar da bu sayılara tışmanın yeniden alevlendiği 2010 yılının Temmuz
dâhil. Uydu verilerini kullanmak, bu gibi sınırları ayında TSK tarafından 33 ormanlık alan bölgesin-
aşmak için veri triangülasyonunu, yani uydudan de bilinçli olarak yangın çıkarıldığı iddia edilmekte
sağlanan ve daha nicel verileri, diğer bilgi kaynak- (2010 yılında Dersim’de çıkan yangın sayısındaki
larıyla bir arada yorumlanmayı gerektiriyor. Ma- artış Şekil 1’de de gösterilmişti). HDP raporunun,
kalenin izleyen kısmı bunu amaçlıyor. tıpkı diğer raporlardaki gibi, vurguladığı bir diğer
konu ise, yangınların karakollardan açılan ateşler-
Raporlar ve Tanıklıkların Söylediği
le başladığı ve devletin çeşitli gerekçelerle yangına
Yukarıda açıkladığım nedenlerle bu çalışmada üç müdahalede gecikmesi ya da hiç müdahalede bu-
farklı kaynaktan daha yararlandım. Bunlardan bi- lunmaması. Bu bağlamda yangınlara genellikle yö-
rincisi farklı siyasi parti ve kurumların hazırla- re halkının, gönüllülerin ve belediyelerin müdaha-
dığı Dersim orman yangınları raporları, ikincisi le ettiği, bazen bu müdahalelere de valilik ve as-
Dersim’de yaşayanların konu ile ilgili tanıklıkları, kerler tarafından izin verilmediği ifade edilmekte.
üçüncüsü de konunun basında işlenişi oldu. Yine aynı raporlarda yöre halkının Tunceli Barosu
2015 yazından itibaren Dersim ve kimi zaman ve STK’ların desteğiyle adliyeden suç duyurusunda
diğer çatışma bölgelerini de içeren orman yangını bulunduğu bilgisi aktarılmakta.
raporları yayınlandı. Bunlardan ilk ikisi Demokra- 2017 yılında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
tik Toplum Kongresi (DTK) ve Halkların Demok- heyeti tarafından yazılan gözlem raporu ve 2018
ratik Partisi’nin (HDP) 2015 yılında yayınladığı yılında Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) tara-
raporlardı. DTK’nın raporunun giriş bölümünde fından yayınlanan diğer raporda da 1993-94 döne-
1990’lardaki savaş ortamının çözüm sürecinin so- mine vurgu öne çıkmakta. CHP gözlem raporun-
na ermesiyle beraber yeniden ortaya çıktığı iddia da “Bugün oldukça geniş bir ormanlık alanı etkile-
edilmekte, bölgenin insansızlaştırılması amacıyla yen yangınların sonuçlarının, 1992-94 yılları ara-
“köylülerin doğal yaşam alanları olan ormanlık ve sında gerçekleşen yangınların sonuçlarından farklı
mera alanlarının yok edilmesi ve ekonomik faali- olmadığı görülmektedir”26 denmekte. Bölgede ya-
yetlerinin elinden alınması” yolunda hareket edil- şayan halkın yangın söndürme çalışmalarının gü-
diği vurgulanmakta.24 Yine aynı raporun Dersim’i venlik gerekçeleriyle engellendiğine de yer veren
ilgilendiren kısımlarında 1993-94 sürecinde bo- rapor, buna karşın valilik tarafından yapılan ve
şaltılan ve 2000’lerin başında halkın yeniden dön- yangınların operasyonlar sırasında çıktığı, halkın
düğü köylerde bir kez daha yangınların başladığı “tuzaklanmış el yapımı bomba ve mayınlı bölge-
bilgisine yer verilmekte. Raporda bu köylere ör- ler bulunması ihtimaline karşın güvenlik gerekçe-
nek olarak merkeze bağlı Samanlı (Xozmerik) kö- siyle engellendiği” bilgisine de yer vermekte. DAM
yü, Ambar Köyü ve Hozat ilçesinde yine 90’lı yıl- yetkililerinin hazırladıkları raporda ise, meydana
larda boşaltılan 30 köyün isimleri sıralanmakta. 25 “Savaş Stratejisi’nin Bir Uzantısı Olarak Orman Yangınla-
Aynı yıl HDP’nin yayımladığı raporda da 1990’lı rı: Temmuz-Ağustos 2015’te Kürdistan’daki Orman Yan-
gınlarına İlişkin Gözlemler ve Teknik İleme Raporu”, Halk-
yılların köy ve orman yakma ve boşaltma politika- ların Demokratik Partisi, 21 Ağustos 2015, bkz. https://
ları ‘savaş stratejisi’ olarak adlandırılmakta ve çö- yesilgazete.org/wp-content/uploads/2015/08/Temmuz-
züm sürecinde ‘rafa kalkmış’ olduğu varsayılan bu %E2%80%93-A%C4%9Futos-2015%E2%80%99te-K%C3%
BCrdistan%E2%80%99daki-Orman-Yang%C4%B1nlar
24 “Amed (Diyarbakır) Lice, Fis Ovası-Kulp Bitlis (Bedlis), %C4%B1na-%C4%B0li%C5%9Fkin-G%C3%B6zlemler-ve-
Norşin-Şeyh Cuma, Dersim (Tunceli)-Bingöl Yayladere, Bo- Teknik-%C4%B0nceleme-Raporu-%E2%80%93-Sava%C5%
tan Bölgesi, Cudi-Nusaybin-Siirt-Eruh-Şırnak-Silopi Orman 9F-Stratejisi%E2%80%99nin-Bir-Uzant%C4%B1s%C4%B1-
Yangınları Araştırma, İnceleme ve Gözlem Raporu”, Demok- Olarak-Orman-Yang%C4%B1nlar%C4%B1.pdf
ratik Toplum Kongresi, Temmuz-Ağustos 2015, s. 4; bkz. 26 “Dersim’de Yaşanan Orman Yangıları ile İlgili Gözlem Rapo-

114 https://www.mezopotamyaekoloji.org/wp-content/uplo-
ads/2017/05/Orman-Yang%C4%B1nlar%C4%B1-Raporu.pdf
ru”, Ağustos 2015, s. 2. Ayrıca bkz. “CHP Heyeti’nden Der-
sim Raporu”, BirGün, 16 Ağustos 2015.
gelen orman yangınlarının yüzde doksanının özel tepelik yerlere inşa edilen kulekolların etrafında-
güvenlik bölgeleri, yani yasaklı bölge ilan edilen ki ağaçların da bilinçli olarak askerler tarafından
yerlerde çıktığının altı çizilmekte.27 yakıldığını aktarmakta. Bunun da ötesinde konuş-
Yayınlanan raporların tümünde göze çarpan bir tuğum doğa aktivistleri Dersim’deki doğa tahriba-
diğer konu da Dersim’deki ormanlar ve doğal ya- tının Türkiye’nin batısındaki ya da Karadeniz böl-
şamın korunması gerektiği. CHP raporunda Der- gesindeki kadar önemsenmediğini, büyük çevre
sim’deki doğal yaşamın yalnız bölge için değil, hareketlerinin bile söz konusu Dersim olduğun-
tüm Türkiye için önemine dikkat çekerken, DAM da sessiz kaldığını ve kendilerine destek verme-
raporunda var olan yasalar üzerinden devletin ve diklerini anlatmakta. Sonuç olarak hem Dersimli-
kurumlarının ormanları koruma zorunluluğu ha- ler hem de Dersim’deki çevreciler kendilerinin ül-
tırlatılmakta, “Talebimiz dünya mirası olan doğa- kenin neresinde olursa olsun doğa tahribatına kar-
mıza ve ormanlarımıza daha fazla zarar vermeden şı dayanışma gösterdiğini, ancak söz konusu Der-
bu ayrımcı ve ötekileştirici faaliyetlerden bir an sim’in doğası olduğunda her seferinde yalnız bıra-
önce dönülmesidir” ifadesine yer verilmekte. Yi- kıldıklarını hissettiklerini dile getirmekteler.
ne HDP raporunda Cenevre Sözleşmesi’ne atıfla
Günlük Gazetelerin Yazdıkları
“çatışma ve savaş anlarında bile” yaşamın ve do-
ve Yazmadıkları
ğanın korunması gerekliliğinin altı çizilmekte.
Hem HDP hem de DTK raporlarında dikkat çe- Yukarıda bahsettiğim yalnız bırakılmışlık hissi-
ken bir diğer iddia, “Kürt coğrafyasında ormanla- nin gerçeklikten çok uzak olmadığını Dersim’de-
rı tutuşturanlar”ın bunu bilinçli olarak yaptıkları ki orman yangınlarına dair günlük gazetelerde yer
ve bu tahribatın ormanlarla sınırlı kalmayıp böl- alan haberlere dair bir analizle de anlamak müm-
gedeki derelerin, yaylaların, toprakların da halkın kün. Bu bağlamda 2015-2018 yıllarının Ağustos
elinden bir savaş stratejisi kapsamında alındığı id- aylarında yayınlanan BirGün, Cumhuriyet, Evren-
diası.28 Keza DTK raporunda Dersim’de devam sel, Hürriyet, Özgür Gündem, Sabah, Sözcü, Yeni
eden karakol projelerine değinilmekte, halkın bu Yaşam31 gazetelerinin Dersim’de orman yangınla-
karakolların hem yapım aşamasında hem de fa- rı hakkında yaptıkları haberleri inceledim. Bu ga-
aliyet gösterirken “bölgenin coğrafyasına ve ya- zeteler ve Dersim orman yangınları hakkında yap-
şantısına zarar vermek ve halkı baskı altında tut- tıkları haberlerin karşılaştırmalı sayısı aşağıdaki
mak amacıyla keyfi olarak yapıldığı” yorumlarına şekilde gösterilmekte.
yer verilmekte.29 Bunun dışında bölgede orman-
lık alanlarda son dönemde artan tırtılların da ka-
rakollar ve askeri helikopterler tarafından bilinçli
olarak bölgeye bırakıldığı iddiası da paylaşılmış.30
Bölgede olduğum dönemde sohbet etme imkânı
bulduğum Dersimliler’den askeri helikopterlerin
“yangın bombası” attığı, çatışma olduğu gerekçe-
siyle ormanları bilinçli olarak yaktığı, meşe ağaçla-
rının yoğun olduğu bölgelerde en fazla iki senede
bir yangın çıkartarak bu bölgelerin yeniden yeşer-
mesinin önüne geçtiği yönünde anlatılar duydum. Şekil 5. İncelenen günlük gazetelerde Tunceli/Dersim orman
1993-94’te yakılan bölgelerle 2015 sonrası yanan yangınlarına ilişkin haber yıl ve sayıları.

bölgelerin aynılığına dikkat çeken Dersim halkı,


27 Dersim 2017-2018 Orman Yangıları Raporu, Dersim Araştır-
31 Özgür Gündem gazetesi 2016 yılında kapatıldı ve 2018 yılın-
maları Merkezi, Haziran 2019.
da Yeni Yaşam gazetesi aynı ekol üzerinden yayınlarına de-
28 HDP Raporu, s. 31. vam etti. Bu nedenle bu iki gazete bir arada değerlendirildi ve
29 DTK Raporu, s. 25.
30 DTK Raporu, s. 25.
2016-17 yılları arasında Dersim’deki orman yangınlarıyla il-
gili haber yapamadılar. 115
Buna göre, ister Sabah ve Hürriyet gibi hükümet fası başladı” sözlerine yer verilmekte. HDP’li be-
yanlısı olsun, ister Sözcü gibi muhalif, ana akım lediye başkanlarının görevden alınmasıyla Der-
gazetelerin Dersim’deki orman yangınlarını ne- sim Belediye Başkanı olarak kayyum32 atanan Va-
redeyse hiç haberleştirmediğini söylemek müm- li Sonel, söz konusu haberde “Tunceli’de Beledi-
kün. Yine aynı gazetelerde yerel halkın kullandı- ye Başkanlığı görevini de üstlenen Vali” olarak ta-
ğı Dersim yerine resmi Tunceli isminin kullanıl- nıtılmakta. Sonel, röportaj boyunca Dersim’de ay-
dığını, bölgeyle ilgili haberlerin genellikle iç gü- nı dönemde yanan ormanlardan bir kere bile bah-
venlik ve terör konularına ilişkin olduğunu söyle- setmemekte. Bunun da ötesinde haberde sık sık
mek de mümkün. İstisnayı oluşturan ise, 2017 yı- orman yangınları çıkan Aliboğazı’nda Türkiye’de
lında Hürriyet gazetesinde yer alan iki haber. Bu Alevi nüfusun en yoğun bulunan şehri Dersim’de
haberlerden birisi iç sayfalarda yer almış ve “Tun- arife günü üzerinde asker parkası ile komutanlar-
celi’de 6 Bölgede Yangın” başlığıyla yayınlanmış. la beraber çay içerken çekilmiş bir fotoğrafı payla-
12 Ağustos 2017’de Hürriyet’te yer alan haberin şılmakta (Şekil 6).
içeriğinde bölgede çıkan yangınlara dair Tunce-
li Valiliği tarafından yapılan “Paylaşılan görüntü-
ler gerçeği yansıtmıyor” açıklamasına yer verili-
yor. Haberde sosyal medyada paylaşılan ve vali-
likçe yalanlanan orman yangını fotoğraf ve vide-
olarına yer verilmezken yangınların “teröristler-
le çatışmalardan sonra” başladığı ve büyük ölçü-
de söndürüldüğü belirtiliyor. İkinci haber ise 16
Ağustos 2017 tarihli ve CHP Tunceli milletvekili
Gürsel Erol’la yapılmış bir röportaj. Bu röportaj- Şekil 6. Sözcü, 24 Ağustos 2018.
da Erol bir yandan Dersim’deki ormanların Türki-
ye’nin “milli serveti” olduğunu söylerken bir yan- BirGün ve Cumhuriyet gibi ana akım basın sayıl-
dan bölgedeki askeri operasyonlara ilişkin “Düşü- mayan sol tandanslı muhalif gazetelerin de Der-
nün ki devlet bir ülkede operasyon yapıyor. Tabii sim’deki orman yangınlarına ilişkin çok fazla ha-
ki kamu düzeni ve kamu otoritesini sağlayacak. ber yaptığını söylemek mümkün değil. Yine de bu
Devlete tabii ki, ‘Sen niye operasyon yapıyorsun’ gazetelerin haberlerinde Dersim’deki orman yan-
deme hakkına kimse sahip değil. Ama sen bir sos- gınlarına müdahale etmekteki yetersizlik ve ih-
yal devletsin. Operasyon yaparken yangın ihtima- malin nispeten daha çok dillendirildiği, konuya
lini de göz önüne alacaksın. Sen devletsin, söndü- ilişkin yapılan protesto ve basın açıklamalarına
receksin” dediği görülmekte. 2015-18 yılları ara- yer verildiği görülmekte. 2015-18 yıllarının Ağus-
sında bu üç gazetede Dersim’de orman yangınla- tos ayları boyunca Dersim’deki orman yangınla-
rına ilişkin ana akım yayın organlarında çıkan iki rı hakkında bu iki gazetede çıkan haber sayısı 15.
haberin içeriği bundan ibaret. Dersim’deki orman yangınlarının BirGün gazete-
Öte yandan Sabah ve Sözcü gazetelerinde Der- sinin “Yeşil Bir Gün” başlıklı tam sayfa haberle-
sim yalnızca “terör operasyonları” ve “öldürülen rinde yer bulamaması Dersimlilerin dillendirdiği
hainler” gibi söz öbekleriyle değil, aynı zamanda
bölgede devletin gücü ve kudretiyle de anılıyor. 32 2015 yılının yazında Barış Süreci’nin sona ermesi ve ardın-
Bunun en çarpıcı örneklerinden birisi 24 Ağustos dan gelen 15 Temmuz 2016 sürecinde HDP ve BDP (Barış
ve Demoktasi Partisi) yönetimindeki belediyelere ardı ar-
2018’de Sözcü gazetesinde yer alan “Tunceli Mu- dına kayyum ataması yapıldı. 2020 başında HDP’nin hazır-
cizesi” başlıklı röportaj. Vali Tuncay Sonel’le ya- ladığı rapora göre, üçü büyükşehir olmak üzere toplam 13
il, 63 ilçe, 22 beldede toplam 95 belediyede seçilmişler yeri-
pılan bu röportajda bölgede “terörün beli kırılın-
ne atanmış memurlar göreve getirilmiştir. https://www.hdp.
ca, peş peşe fabrikalar açıldı. Yüzlerce genç işsiz- org.tr/images/UserFiles/Documents/Editor/31%20Mart%20

116 likten kurtuldu. Munzur’da plaj açıldı, gondol se- Kayy%C4%B1m%20Raporu.pdf. Bu sayının geçtiğimiz sekiz
ay içinde daha da arttığını not etmek gerekir.
yalnızlık hissini anlamaya yardımcı olabilir. Zira gütü propagandası” yaptığı gerekçesiyle kapatıl-
bu sayfa tamamen doğa haberlerine ayrıldığı hal- dı, gazete çalışanları yargılanırken bir kısmı hapis
de Dersim’deki doğa tahribatının sayfada kendine cezalarına çarptırıldı. Evrensel gazetesi de günü-
yer bulamadığı görülmekte. müzde hâlâ benzer bir baskı ve yıldırma politika-
Özgür Gündem, Yeni Yaşam ve Evrensel gazete- sıyla karşı karşıya. Bu üç gazetenin de yayın yap-
lerinin ise Dersim’deki orman yangınlarıyla ilgili tıkları süre boyunca düzenli olarak hem Dersim
hem çok kapsamlı hem de çok sayıda haber yap- hem de çeşitli Kürt illerinde çıkan orman yangın-
tığını görmekteyiz. Haber başlıklarında en az iki larıyla ilgili kapsamlı haberler yayınladığını söyle-
kere geçen kelimelerden oluşturulan kelime bu- mek mümkün. Özgür Gündem’in iki yıllık sustu-
lutu (Şekil 7) “Dersim”, “yangın”, “orman” keli- rulma sürecine rağmen Özgür Gündem, Evrensel
melerinin dışında “bombardıman”, “sessiz”, “dev- ve Yeni Yaşam gazetelerinin Dersim’deki orman
let”, “müdahale”, “yakılıyor”, “yeniden” gibi çar- yangınlarına ilişkin haber sayısı 59, yani Cumhu-
pıcı kelimelerin de sıklıkla kullanıldığını göster- riyet ve BirGün gazetelerinde yer alan haber sayı-
mekte. sının dört; Sabah, Sözcü ve Hürriyet gazetelerin-
de yer alan haber sayısının otuz katı fazla. Der-
sim’deki orman yangınlarının seneler içinde ga-
zetelerde artan yer alışıyla konu hakkında Twit-
ter’da yapılan paylaşımlar33 arasındaki benzerliği
Şekil 8 ve 9’da görmek mümkün. Burada 2016 yı-
lındaki düşüşün özellikle 15 Temmuz’la bağlantı-
lı olduğunu, o dönemde yayın yapan gazetelerin
ağırlıklı olarak 15 Temmuz’la ilgili haberler yap-
tığını, hatta PKK ile ilgili haberlerin bile bu dö-
nemde gözle görülür oranda azaldığı söylenebi-
lir. Benzer bir tablo Dersim’deki orman yangınla-
rı hakkında kullanıcıların Twitter paylaşımlarına
bakıldığında da görülüyor. 2016 yılının ağustos
ayında Dersim’deki orman yangınlarına dair pay-
Şekil 7. 2015-18 yıllarının Ağustos ayları boyunca Özgür Gündem,
Yeni Yaşam ve Evrensel gazetelerinde yer alan Dersim’de orman laşım yapılmazken 2017 ve 2018 yıllarında payla-
yangını haber başlıklarından oluşturulan kelime bulutu. şımlar yeniden artıyor.
Özgür Gündem, Yeni Yaşam ve Evrensel gazete-
Özgür Gündem, Yeni Yaşam ve Evrensel gaze- lerinde Dersim’deki orman yangınlarına dair ya-
telerinde yer alan haberlerde devletin fail olu- pılan haberlerde bölgede çıkan yangınların siste-
şu, Dersim‘de doğa tahribatının ve insansızlaştır- matik oluşu ve bunun yalnız doğa ve yaşam ala-
ma politikalarının sürekliliği ve bir savaş stratejisi nı tahribatı değil, aynı zamanda bir inanç yıkı-
olarak kullanıldığı, ormanlara sahip çıkılması ge- mı olduğu vurgusu da yer almakta. Bu haberler-
rektiği ve çıkan yangınlara devletin müdahale et- de özellikle Dersim’de kutsal kabul edilen dağ ke-
mediği gibi halkın müdahale etmesine de izin ver-
mediğine vurgu yapılmakta. Yine bu gazetelerde 33 1 Haziran 2015 - 1 Ocak 2019 arasında paylaşılmış #Der-
sıklıkla karşımıza çıkan Baro açıklama ve başvu- simYanıyor, #DersimYakılıyor, #DersimeSesVer, #Dersime-
ruları, sivil toplum kuruluşlarınca yapılan açıkla- SesOl, #DersimeSuOl, #DersimeBirDamlaSuOl ve #Tunceli-
Yanıyor gibi hashtag’ler Twitter’ın kullanıcılara açık veri ta-
ma ve protestolar, HDP vekillerinin bölgede ince- banından Python programlama diliyle ve GetOldTweets3 pa-
leme yapmasının engellenmesi haberleri diğer ga- ketiyle hem İngilizce hem Türkçe karakterleri kapsayacak
şekilde aratılarak yaklaşık 15.000 paylaşım toplanmış, Excel
zetelerde yer almamakta.
dosyasında analizi yapılmıştır. Paylaşılan tabloda görülmese
Unutulmamalı ki 2016 ve 2017 yıllarında Öz- de aratılan hashtag’lerle yapılan paylaşımların neredeyse ta-
gür Gündem gazetesi yoğun baskı gördü, “terör ör- mamının 2015, 2017 ve 2018 yıllarının Ağustos ayında yapıl-
dığı söylenebilir. 117
Şekil 8. İncelenen gazetelerdeki toplam haber sayıları.

Şekil 10. Evrensel, 28 Ağustos 2018.

Şekil 9. Twitter’da dersim orman yangını konulu paylaşım sayıları.

çilerinin orman yangınlarından nasıl etkilendiği,


bölgede çıkan yangınlarda yalnız hayvan türleri-
nin de değil endemik bitki türlerinin de yok ol-
duğu ve bu yangınların aslında bölge toplumu-
nun inanç ve ocaklarını da hedef aldığı belirtil-
mektedir.
Bu haberlerin yanı sıra yangınlara müdahale
eden gönüllüler de sosyal medya hesaplarından
orman yangınlarında can veren kuşların ve di-
ğer canlıların resimlerini paylaşmışlardı. Aynı dö-
nemde sosyal medyada bölgede çekilmeyen fotoğ-
raflar da paylaşıldığında süregelen yangınlara da-
ir haber yapmayan Hürriyet gazetesi internet si-
tesinde valilik açıklamasını “Tunceli’de ‘Sahte fo-
Şekil 11. Yeni Yaşam, 25 Ağustos 2018.
toğraflarla Dersim Yanıyor’ yalanı” başlığı ile ya-
yınlamaktan geri durmadı.34 Öte yandan aynı dö-

118 34 “Tunceli’de ‘Sahte fotoğraflarla Dersim Yanıyor’ yalanı”,


www.hurriyet.com.tr, 16 Ağustos 2018; bkz. https://www.
hurriyet.com.tr/gundem/tuncelide-sahte-fotograflarla-der-
sim-yaniyor-yalani-40930189
nemde süren yangınlara rağmen Orman Genel pratiklerinin bir devamı olarak algılanmıştır”.37
Müdürlüğü haritasında Dersim’deki orman yan- Söz konusu madenler ve orman yangınları oldu-
gınlarına dair veri olmaması Tunceli Barosu ta- ğunda da benzer bir durumdan söz etmek müm-
rafından yapılan bir açıklamayla eleştirilmiş, or- kün. Özellikle çatışma ve OHAL dönemlerinde
manları koruma ve yangınlara müdahalenin dev- artan baskı ortamında devletin “çatışma kaynak-
let sorumluluğunda olduğu hatırlatması yapılmış- lı” olarak tanımladığı yangınlar gerçekleştiği gi-
tı. Söz konusu haberler ana akım medyada yer al- bi, Dersim’in her tepesine inşa edilen kulekol ve
mamıştı. kalekolların yapımı sırasında da hem inşaat böl-
gesinde hem de çevresinde ağaçlar yok edilmek-
BİTİRİRKEN: BAZI DOĞAL te. Yanan alanların hangi şirketlere devredildiğiy-
YAŞAM ALANLARI DAHA MI le ilgili çalışmalar da konuya ışık tutmak açısın-
DEĞERLİDİR? dan oldukça önemli olacaktır.38
Son yıllarda giderek artan ve tüm Türkiye’de ger- Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhu-
çekleşen doğal yaşam alanları tahribatı eskisi- riyeti’ne uzanan uzun dönemde Dersim yıkımla-
ne göre daha çok tartışılmakta ve daha çok top- rın, kayıpların ve devlet şiddetinin coğrafyası ol-
du. Bu tarihsel arka plandan hareketle bu ma-
lumsal tepkiyle karşılanmakta. Son dönemde bu-
kalede özellikle 2015 yılının Haziran ayında çö-
nun en belirgin örneği bir maden arama şirketi-
ken Çözüm Süreci sonrasında Dersim’deki ça-
nin Kaz Dağları’nda Orman Genel Müdürlüğü’ne
tışma-orman yangınları ilişkisini inceledim. Bu-
göre yaklaşık 14 bin, TEMA’ya göre ise yaklaşık
rada sunduğum incelemenin sonunda karşımıza
200 bin ağaç kesmesi35 sonrası on binlerce kişinin
çıkan tablo Çözüm Süreci’nin çökmesiyle birlik-
yerinde katıldığı protestolara sahne olduğu 2019
te yeniden başlayan çatışmalara paralel olarak or-
yazı oldu. Bu direniş son derece kıymetli olmakla
man yangını sayısında artış olduğunu göstermek-
beraber Türkiye’de yok edilen doğanın çok daha
te. Başka bir ifadeyle söyleyecek olursak, barışı
geniş bir alanı kapsadığını hatırda tutmak gere-
kalıcılaştırmadaki başarısızlık doğa tahribatını da
kir.36 Dersimlilerin yalnızca orman yangınları de- beraberinde getirmiş durumda. Orman yangınları
ğil, Hidroelektrik Santral (HES) projeleri ve ma- Dersim’in yalnızca doğasını, barındırdığı hayvan
den, taş ve kum ocakları ile yavaş yavaş yok edi- ve bitki türlerini değil, aynı zamanda toplumunu,
len doğasını çok kararlı ve örgütlü şekilde savun- inancını, yaşam alanlarını da yok olma tehlikesiy-
masına rağmen geniş toplumsal destekten yoksun le karşı karşıya bırakıyor. Sunduğum analizin ana
olduğunun altını bir kez daha çizmek gerekiyor. akım medyanın Dersim’e bakışına dair önemli so-
Oysa yapılan HES projeleri yalnız doğaya ve can- nuçları da var: Ana akım medya için Dersim’de-
lılara zarar vermekle kalmıyor, yapım sürecinde ki orman yangınları genelde haber değeri taşımı-
doğal kaynakları metalaştırıyor, kullanım hakla- yor. Bu yangınlar ana akımda yer bulduğu ender
rını kamu-özel şirketlere ortaklığıyla devrediyor. zamanlarda ise haberler konuyu devlet perspekti-
Orhan’ın dikkat çektiği gibi barajlar ve HES gi- finden görüyor ve aktarıyor. Dersim doğanın tah-
bi projeler Dersim’de 1990’ların ikinci yarısından ribata maruz kaldığı bir coğrafya olarak değil, iç
itibaren yapılmaya başlanmış ve amaçları bölge- güvenlik sorunlarının ve terörün olduğu bir coğ-
ye yatırımdan ziyade “modern devletin denetleme rafya olarak düşünülüp haberler buna göre yazılı-
35 “Kaz Dağlarında kaç ağaç katledildi?”, t24.com.tr, 7 Ağus- 37 Gözde Orhan, “Ekoloji ve Siyaset: Munzur Baraj Projelerine
tos 2019; bkz. https://t24.com.tr/haber/kaz-daglari-nda-kac- Karşı Toplumsal Direniş Örneği”, Dersim’i Parantezden Çı-
agac-katledildi,833893 karmak: Dersim Sempozyumu’nun Ardından içinde, (der.) Ze-
36 Ayrıca Kazdağları’nda 12 Ekim 2019 günü için planlanan bü- liha Hepkon, Songül Aydın, Şükrü Aslan, İletişim Yayınları,
yük miting, Türkiye’nin Rojava’ya başlattığı askeri harekât 2013.
sonrası iptal edildi. İptal gerekçesi olarak “milli birlik ve bü- 38 Bu konuda yakın zamanda yapılmış bir söyleşi için bkz.
tünlük oluşturmak gerekliliği” vurgulandı. Bu gerekçelendir- Deniz Karakaş’ın Munzur TV’de Beyza Üstün ile yaptı-
me Kazdağları odağında gelişen doğanın tahribatına ilişkin
duyarlılığın politik sınırlarını özetliyor.
ğı söyleşi, 20 Haziran 2020, https://www.youtube.com/
watch?v=CnLflJAMFLQ. 119
yor. Böyle bir ortamda sosyal medya önem kaza- ses çıkartacağız. Çoğunluk ise –olur da olanlar-
nıyor, konuya ilişkin haberler ve yorumlar Twit- dan haberdar olsa dahi– doğa tahribatını terör ve
ter gibi mecralarda ses buluyor. terörle mücadele kapsamında düşünecek. Orman
Bu makale 2020 yılının Eylül ayında yayınlan- yangınları ve doğa tahribatı yalnızca belirli grup-
dığında maalesef bazılarımız yeniden hem Dersim ların değil, toplumun her kesiminin gündeminde
ve hem de Diyarbakır, Hakkari, Şırnak gibi fark- yer bulup önemsenmediği müddetçe yalnız doğal
lı illerde ardı ardına çıkan orman yangını haber- yaşam alanları değil, bu topraklarda yaşayan halk-
lerini duymuş olacağız. Bir kısmımız buna karşı lar da zarar görmeye devam edecek.

Sudan Sebepler, neoliberal su-enerji


politikalarının ekonomi-politiğini ve
hidroelektrik santralleri (HES) ile
büyük barajlara karşı yirmi yıla yakın
bir zamandır sürmekte olan mücadele
deneyimlerini şekillendiren saikleri,
süreçleri ve failleri birçok boyutuyla
kayda geçirmeyi hedefliyor.

DER. CEMİL AKSU, SİNAN ERENSÜ, ERDEM EVREN


SUDAN SEBEPLER
TÜRKİYE’DE NEOLİBERAL SU-ENERJİ POLİTİKALARI
VE DİRENİŞLERİ
Bugünün Kitapları, 528 sayfa

120 www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimbirikim twitter.com/iletisimyayin

You might also like