You are on page 1of 4

THE SIMPLE PRESENT olması durumunda fiile -s/-es/-ies eklerinden

birinin getirilmesi kuralı şöyledir. 


(-) Olumsuz Cümle Yapısı: Simple Present
Tense (Geniş Zaman)'a ait do ve does olmak
TENSE (Geniş Zaman)   üzere iki yardımcı fiil vardır. Bunlar sadece
1- Fiil -y harfi ile bitiyorsa ve -y harfinden olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır ve does
Türkçe'de geniş zaman olarak karşılığını bulan önce de herhangi bir sessiz harf varsa fiilin yardımcı fiili, öznesi 3. tekil şahıs olan
bu zaman çok yaygın olarak kullanılır. sonundaki -y harfi düşürülerek fiile -ies eki cümlelerde; do ise ise diğerlerinde kullanılır.
Kullanıma göre geçmişe ve geleceğe ait eklenir. Simple Present Tense'te olumsuz cümle do ve
anlamlar yüklenebilir. Kullanıldığı yerlere   does yardımcı fiillerine "not" olumsuzluk
geçmeden önce yapısını inceleyelim. - study >>> studies kelimesinin eklenerek  özneden sonra
- cry >>> cries getirilmesiyle oluşturulur.
  - try >>> tries
  Özne + do/does + not + fiil1 + fiile uygun
YAPI Dikkat ederseniz -ies eki alan bu fiilerin -y harfi kelime(ler).
ile bitmesi dışında -y harfinden önce de bir
 (+) Olumlu Cümle Yapısı: Olumlu şekli sessiz harfi var. Yani son harfi -y olan her fiil -  
özneden sonra fiilin mastar haline 3. tekil şahıs ies eki almaz. Fiilin son harfi -y'den önce bir
için -s/-es/-ies eklenerek, diğerlerinde sadece ünlü harf varsa fiil -s eki alır.  - They  do not speak English fluently.
mastar şekliyle (fiil1) kullanılarak yapılır.   - She does not get up late in the mornings.
- play >>> plays - My son does not go to school by bus on
  - obey >>> obeys weekdays.
- say >>> says - He does not study English.
Özne + fiil1 [+ -s/-es/ies] + fiile uygun    
kelime(ler). 2- Fiil -o, -ch, -s, -sh, -x,  -z harflerinden İpucu: do not = don't ve does not = doesn't
birisiyle bitiyorsa -es eki alır.  
    Dikkat: Olumsuz cümlelerde özne 3. tekil
- do >>> does şahıs olsa bile ana fiile -s/-es/-ies eklerinden hiç
- They speak English fluently. - watch >>> watches biri gelmez.
- pass >>> passes  
- She gets up late in the mornings. - wash >>> washes (?) Soru Cümlesi Yapısı: Simple Present
- fix >>> fixes Tense (Geniş Zaman) soru cümleri do ve does
- My son goes to school by bus on weekdays. yardımcı fiilerinin özneden önce
- buzz >>> buzzes
  kullanılmasıyla olur. Sorunun öznesi 3. tekil
- He studies English.
3- Yukarıdaki iki kural dışında kalan tüm şahıs (he, she, it) ise does yardımcı fiili
  kullanılırken; 3. tekil şahıs dışındaki öznelerle
Dikkat: Simple Present Tense (Geniş Zaman) fiiller -s eki alır.
ise do yardımcı fiili kullanılır.
cümlelerinde öznenin 3. tekil şahıs (he, she, it)  
1
Do/Does + özne + fiil1 + fiile uygun Onaylama soruları yani "Yes-No Questions" görevindedir ve dolaysıyla "what" soru kelimesi nesneyi
kelime(ler). dışında bir de "bilgi soruları" vardır.  Bu sormaktadır.]
sorular Türkçe'de "Ne, Nasıl, Nerede, Neden,      I go to the gym regularly to be healthy like
- Do they speak English fluently? Ne Zaman, Kim" gibi soru kelimeleriyle this.
- Does she get up late in the mornings? yapılırken; İngilizce'de bu soru kelimelerin  
- Does your son go to school by bus on İngilizcesi olan "What (ne), Who (kim), Why İpucu: Aslında cümle içinde belli olmamasına
weekdays? (neden), Where (nerede), Which, Whose karşın "do" yardımcı fiili olumlularda da vardır.
- Does he study English? (kimin), How (nasıl)" kullanılır. İngilizce'deki
  bu soru kelimelerinin hepsinde "w" ve "h" harfi  
İpucu: Yukarıdaki cümlelerde olduğu gibi geçtiği için bu sorulara da "Wh- Questions"
yardımcı fiille başlayan tüm soru cümleri denilmiştir. "Wh- Questions"larda soru ►         I come here everyday.
onaylama sorularıdır ve bunlara ya "evet" ya da kelimeleri daima sorunun en başında yer alır.
"hayır" ile cevap verilir. İngilizce'de bu tür ►        We study hard to our lessons.
sorulara "Yes-No Questions" denir.  
 
  - Where does she work?
- What do you do at the weekends? Bu cümleler vurgulu olarak söylenmek
- Does she get up late in the mornings? ( O istendiğinde "do" yardımcı fiili ortaya çıkar.
sabahları geç mi kalkar?)  
  -Yes, she gets up late in the mornings. (Evet, o ►        I do come here everyday.
sabahları erken kalkar.) Uyarı: "Who" ve "What" soru kelimeleriyle sorulan
  -Yes, she does. (Evet, öyle.) sorularda özne soruluyorsa soru cümlesinde özne ►        We do study hard to our lessons.
  -No, she doesn't get up late in the mornings. olmayacağına dikkat ediniz.
   
(Hayır, o sabahları geç kalkmaz.) - Who likes drinking milk in the mornings? (Kim
  -No, she doesn't. (Hayır, öyle değil.) sabahları süt içmeyi sever?) ["Who" ile özne
  sorulmuştur.] 3. tekil şahıslı cümlelerde de vurgulu hal
Yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi "Yes-No     Ali likes drinking milk in the mornings. (Ali sabahları özneden sonra yardımcı fiil eklenerek (daha
Questions"daki kısa cevaplar zamir (I, you, süt içmeyi sever.) doğrusu fiildeki -s/-es/-ies öne kaydırılarak)
- What makes you happy like this? (Seni böylesine mutlu yapılır.
we, they, he, she, it)  ve cümlenin yapısına ait eden nedir?) [Sorudaki "you" özne değil nesne
(geniş zamanda "do" ve "does") özneye görevindedir ve dolaysıyla "what" soru kelimesi özneyi
uygun (he, she, it zamirleriyle "does") sormaktadır.] ►        She cooks
yardımcı fiilden oluşur.     Love makes me happy like this. (Aşk beni böylesine well.                                                   ► She
mutlu eder.) does cook well.
- What do you do to be healthy like this? (Böylesine
  sağlıklı olmak için ne yaparsın?) [Sorudaki "you" özne

2
►        Mrs. Robinson likes going to the Ayrıca geniş zamanda kullanılan başka ifadeler 3-     Simple present gelecekte yapılması
countryside. ► Mrs. Robinson does like going de vardır: planlanmış eylemleri belirtmek için ve otobüs,
to the countryside. tren, uçak tarifeleri, sinema, tiyatro etkinlikleri
► once a fortnight   (iki haftada bir) gibi saatleri belirlenmiş olan programlar
  hakkında konuşmak için kullanılır.
► once in a while    (arada sırada)
SIMPLE PRESENT TENSE USAGE
► every other day   (iki günde bir) ► The train stops at every station on the way to
(Geniş Zaman Kullanım alanları)
Ankara.
 
1-        Simple present ile alışkanlıklar ve her
► The film starts at 9 o'clock tonight.
gün yapılan işler ifade edilir. Bu tür cümlelerde ►   A- Does he always go to work by car?
genellikle: always, rarely, often, never,
► The exhibition opens on June 2nd and closes
everyday, once a year, once a month, twice a        B- No, not always. He sometimes goes to
month gibi zaman zarfları (adverbs of time) on July 31st.  
work by bus.
kullanılır.
4-      Süreklilik (continuous) zamanlarıyla
►   X- Where do you usually study?
kullanılamayan belirli fiiller vardır. Bu fiillerle,
şimdiki zamana veya tüm zamanlara ait dile
       Y- I usually study at the library.
ADVERBS OF FREQUENCY (Sıklık getirilmek istenen duygu ve düşünceler "simple
Zarflan) present tense" yapısında ifade edilir.
►   K- How often does she visit her parents?
Simple present ile kullanılan bazı zaman zarfları        L- She visits her parents twice a month.
bildirdikleri sıklık derecelerine göre şu şekilde ►   Do you hear a strange noise outside?
sıralanabilir: (Sınavda sık karşılaşılan ►   I prefer tea to coffee.
zarflardır.)
2-        Bilimsel gerçekler gibi her zaman ►   I hope everything will be all right.  
► always               (her zaman) geçerliliği olan doğrular ve genellemeler bu
► almost always   (hemen hemen her zaman) "zaman" ile ifade edilir.  
► often                   (sık sık)
► usually                (genellikle) NON-PROGRESSIVE VERBS (Continuous
► generally            (genellikle) ►   The earth revolves around the sun. Tense'lerle Kullanılmayan Fiiller):
► sometimes        (bazen, ara sıra) ►    It rains a lot in Rize.
► rarely                  (nadiren) ►   Hot air rises while cool air falls down.
understand, want, expect, know, suppose,
► seldom               (nadiren) ►   Winter follows autumn.
believe, need, realize, remember, imagine,
► hardly ever         (hemen hemen hiç) forget, prefer, love, hate, mind, like, dislike,
► never                   (asla, hiç bir zaman)   care, have, own, belong, feel, hear, taste,
3
smell, see, hope, look, appear, include, seem,        Why are you looking at me? (Niçin bana 6-        Time Clauses (Zaman Cümlecikleri)
cost, exist... bakıyorsun?)

  ►   The rose smells wonderful. (Gül muhteşem Geniş zaman geneli ifade etmede ana cümle ve
kokuyor.) yan cümlede de kullanılır.
"Non-progressive" fiillerin bazıları continuous        The woman is smelling the flowers in the
tense''lerle kullanılabilir; fakat bu tür garden. (Bayan bahçedeki çiçekleri kokluyor.) ► Ice protects the plants from freezing when it
kullanımlarda anlam değişikliğine uğrarlar; is not dry.    (Kuru olmadığında, buz bitkileri
etken fiil olur, nesne alırlar. donmaktan korur.)
►   The cake tastes terrific. (Kekin tadı dehşet.)
►   What do you think Ayşe will do?(Sence
Ayşe ne yapacak?)        The cook is tasting the soup. (Aşçı çorbayı Öncelik sonralık anlatılırken geniş zaman
tadıyor.) anlamında yan cümlede present perfect
       What is she thinking about? (O ne kullanılabilir. Özellikle; daha önce
düşünüyor?) olduğunu/olacağını anlatmak için verilir.
►   I expect she'll pass the exam.  (Onun sınavı
geçeceğini umut ediyorum.)
►   They don't have a garden. (Onlar bir        We are expecting guests to the dinner ► Patients go through operation after they have
bahçeye sahip değiller) tonight. (Misafileri bu gece akşam yemeğine been examined thoroughly.    (Tamamen
       We are having our breakfast right now. (Şu bekliyoruz.) muayene edilkten sonra hastalar ameliyata
anda kahvaltımızı yapıyoruz.) girer.)
 
 
►   I see there is a man in front of the door. 5-        Bir konunun özetini yapmak, bir
(Kapının önünde bir adam olduğunu filmdeki, kitaptaki olayları başkalarına 7-        Resmi olarak veya gösteri, spor olayları
görüyorum. nakletmek veya tarihteki olayları canlı bir ve açıklamalarda kullanılır.
şekilde tarif etmek için kullanılır.
      The doctor is seeing a patient. (Doktor bir  
hastayı muayene ediyor.) ► In chapter one, Susan visits her friend and
convinces her to play a trick on their ► I declare Adrian the winner of the game.
neighbour.  (Birinci bölümde, Susan arkadaşını (Adrian'ı oyunun kazananı ilan ediyorum.)
►   You look tired, have a rest for a few hours. ziyaret eder ve komşularına bir oyun oynaması
(Yorgun görünüyorsun, bir kaç saatliğine için onu ikna eder.) ► I now pronounce you husband and wife.
dinlen.) ( Sizi şimdi karı koca ilan ediyorum.)
 
4

You might also like