Professional Documents
Culture Documents
* Gazi Üniv. Edebiyat Fak. Türk Halkbilimi Bölümü Öğretim Görevlisi, demirs@gazi.edu.tr
184 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 95
http://www.millifolklor.com 185
Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 95
186 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 95
http://www.millifolklor.com 187
Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 95
bu noktada gelenek ile belleğin yol- hiç görülmedik bir biçimde devraldı-
ları ayrılır. Aralarından su sızmayan ğına tanık oluruz. Geçmişten devra-
durum ortadan kalkar. Bellek bir üst lınan sözel yaratıları, edimleri içeren
kavram olarak düşünüldüğünde unut- belleğe ait olan tüm veriler modernizm
ma ve hatırlama gelgitlerindeki me- kurumlarından biri olduğuna şüphe
safenin açılması geleneğin değişime duyulmayan müzeye aktarılır. Müze
ve dönüşüme uğradığının, başka bir aracılığıyla devralınan bellek içeriği
kültür dairesine girildiğinin habercisi- bu kez müze mekânında bir kez daha
dir. Tercih edilen yeni kültür değerleri üretilecek ve tüketilecektir.
benimsenirken eskilerin kullanımı ile Assmann, kültürel bellek ile ge-
ilgili bir seyrekleşme görülür. Kültür lenek kavramlarının aslında birbirle-
geçmiş, şimdi ve geleceğin birleşimi- rinin yerine kullanılabilecek nitelikte
dir. Bellek bu minvalde unutulana ve olduklarına değinir. Ancak gelenek
hatırlanması gerekene yakın durur. kavramının geçmişten kopuşu giz-
Gelenek ise kabuk değiştirmiş, başka- lemesi ve sürekliliği öne çıkarıyor
laşmıştır. Geçmişin gelenekleri şimdi olması, Assmann’a göre geleneği kül-
belleğimizde yaşayabilir, yaşatılabilir türel bellekten farklı kılar. Kültürel
ya da tamamen unutulabilir. Gele- belleğin aklımızda tutmamız gereken
nek zamanenin kontrolündedir. İpler önemli özelliklerinden biri geçmişten
zamanın elinde gerilir, gevşetilir. Za- kopuşu ayan beyan göstermesidir.
mane insanları kontrollü ya da kont- Gelenek doğallığı, sürekliliği, akı-
rolsüz bir biçimde geçmişten beslenen şı çağrıştırdığı için bir ırmak gibidir.
gelenekleri sürdürmeyi seçebileceği Kültürel bellek ise, bu anlamda yapay
gibi geçmişle ilişkilendirilen ama as- göllere benzetilebilir. Draasima, bel-
lında tarihin hiç yazmadığı gelenek- gelerin, ilk zamanlardan beri yani bal-
leri sürdürdüklerini de iddia edebilir- mumu tabletlerden bu yana insanın
ler. Yaşanılan anın gerektirdiği yeni hatırlayışı ve unutuşunun yapaylığına
gelenekler için adım atabilirler. Yani (prostetik) değinir (Bellek Metaforları
geleceğin geleneklerini yaratabilir. Bu Zihin ...47). Kültürel bellek kurumla-
bağlamda geleneğin geçmişle kurduğu rından biri olarak müzeler geçmişten
sıkı bağ kadar şimdi ve gelecekle de kopuşu gözler önüne seren iyi bir ör-
sıkı ilişkisi söz konusudur. Örneğin, nektir. Dilimize yerleşmiş “müzelik”
19. yüzyılda modern manada oluşan deyimi de artık kullanılmayan anla-
müze kurumu, etrafında kocaman bir mına yaptığı gönderme ile kültürel
geleneğin oluşmasına vesile olmuştur. belleğin mevcut ama gündelik yaşam
Müze folkloru olarak adlandırdığımız içinde işlevselliğini ve geçerliliğini
bu gelenek, bellek üzerinden iş görür. kaybetmiş oluşuna yaptığı çağrışım
Ama müze ile ziyaretçi arasında yeni önemlidir. Tüm verilen örneklerin bize
yeni biçimlenen ilişkiler müze folk- gösterdiği, geleneğin günlük yaşam
lorunu doğurur. Bu modern çağın bir içinde uğradığı işlev kaybı ile kültürel
geleneğidir. Müzeye giriş, müzede bu- belleğe dönüştüğüdür. Bir zamanlar
lunuş ritüelistik bir hava içinde ger- toplumsal katmanları ne olursa olsun
çekleşmektedir. hayatın içinde olan bir kültür unsu-
20. yüzyıl toplumunun içeriği söze ru buradaki anlamı ile gelenek gün
dayalı olan belleğin bilgisini geçmişte gelmiş işlerliğini, işlevselliğini yitir-
188 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 95
miştir. Bir zamanlar dokunan halı ve sı yorumların çerçevesi bir dogma ile
çevresinde oluşan kültürel ögeler ma- çizilmeli ve güvence altına alınmalı-
kineleşme ile ortadan kalkmıştır. Halı dır. Bu dogma aynı zamanda anıları
dokuyan insanlar işlerini değiştirmiş, hâkim ideolojiye dönüştürür. Aynen,
dokuma tezgâhları boşta kalmıştır. yaşayanların toplumsal belleği zayıf-
Halı dokuma çevresinde gelişmiş olan ladığı zaman tarihçinin ortaya çıkması
gelenek ise tedricen yaşamdan elini gibi, dini metinlerin yorumlayıcısı da,
eteğini çekmiştir. İşlevsel anlamda metnin canlı anlamı ortadan kalktığı
değer kaybetse de kültürel üretim ve zaman sahneye çıkar. Halbwash, bu
yaratım olarak taşıdığı bilgi kültürel gelişmeyi, “dini metinlerdeki biçimler
bellekte saklanmaya devam edebilir. ve formüllerin anlamı kısmen unutul-
Kendisini yaratan ve kendisine sahip duğu için açıklanmaları gerekir biçi-
olan toplum, bu bilgiyi doğal bellekte minde yorumlar. Franz Overbeck’in
insan ömrü kadar muhafaza yolunu yorumu ise, çok daha keskindir “ar-
seçebileceği gibi dış ya da yapay bellek dıllar onları anlatmaktan vazgeçtiler
araçlarını kullanarak kaydetmeyi de ve onların tefsir hakkını kendilerine
seçebilir. Bununla birlikte geleneğin tanıdılar.” (Assmann, 2001: 68).
işlevselliğini yitirip kültürel belleğe Gelenek ve kültürel belleğin far-
dönüşmesi aslında onun yeni bir işlev kını vurgulayan bu alıntı, müzelerin
kazanmasına mâni değildir. Tarihin kültürel belleğe yakınlığını pekiştirir.
her döneminde kültürel bellek, atala- Bir zamanlar gelenek çerçevesinde
rın varlıklarını, düşüncelerini, yara- yer alan yaşam biçimlerini koruyan
tılarını toplayan bir çekim alanı, bir kurumlar olarak müzelerin bellek
merkez olageldiği için aslında ülküsel mekânı, bellek merkezi, anı tutucu
bir arzunun da somut bir göstergesi olarak adlandırmaları bu bağlamda
olmuştur. yerindedir. Müzelerin dış dünyanın
Maurice Halbwash da Assmann’ın gerçekliğinden yalıtılmış hâli ile mü-
iletişimsel bellek olarak adlandırdığı zenin içindeki gelenekselin gerçek
gelenek ile kültürel belleği bilginin dünya ve gündelik yaşam doğallığın-
dondurulması özelinde birbirinden ta- dan kopukluğu ile örtüşür.
mamen ayırır. Kendisi kültürel belle- Geleneğin bir süre sonra kültürel
ğin donmuş gelenekler olduğunu imâ belleğe dönüşmesi, geleneğin yaşam-
eder. Bu donma ile önceden iyi bili- dan kopması anlamına gelse de olması
nen hikâyeler, olaylar, törenler doğal gereken ölçüde bu sürecin çok doğal
anlaşılırlıklarını kaybederler. Artık olduğuna şüphe yoktur. Çünkü gele-
gelenekler açıklanmaya muhtaç hâle neğin yaşamdan kopması özünde bir
gelmiştir, çünkü doğallıklarını yitir- unutmayı ve değişimi barındırır. Nasıl
mişlerdir. Assmann, iletişimsel hatır- ki insan hafızası için dozunda unutma
lamanın bu minvalde organize edilmiş bir sağlık belirtisi iken unutma aşırı
hatırlama çabasına dönüştüğünü şöy- derecelere ulaştığında bellek yitimi
le anlatır: (amnezi) hastalığından söz ediliyorsa,
Güncel olmayan, yaşanan zama- aşırı anımsama (hipermnezi) da bir
na hitap etmeyen, aksine onunla bir hastalık belirtisidir. Bu yüzden unut-
gerilim içinde olan metinlerin açık- manın toplumsal düzeyde önemi yad-
lamasını ruhban sınıfı üstlenir. Ola- sınamaz. Unutulacak olan ve/veya ha-
http://www.millifolklor.com 189
Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 95
tırlanması gerekenlerin neler olduğu dur. Örneğin sözel belleğin bir parçası
ve bunların seçkisinin nasıl yapıldığı olan bilmecelerin doğal bağlamları ev,
ya da yapılacağı ise bugün müze kuru- sokak, okul gibi özel ya da kamusal
munun, küratörlerin ve koleksiyonun mekânlardır. Doğal ortamında kendini
kontrolündedir. yabancı hissettiği için kültürel belleğe
Buraya kadar bellek ve gelenek dönüşen geleneği bağlam kaygısıyla
arasındaki ayrıma değinilse ve müze- doğal ortamlarda yaşatmaya çalışmak
lerin bellek mekânı olduğuna vurgu bir cenazenin gömülmesine karşı çık-
yapılsa da hak bilimi müzelerinin kül- mak kadar abestir. Toplumun içinde
türel bellek ya da gelenek ile ilişkisi bulunduğu sosyo-kültürel değişim sü-
üzerinde durulmamıştır. Bu tür mü- recinde çoğunluk tarafından anlamlı
zelerde koleksiyon, geçmişte donmuş bulunmadığı için unutulan geleneğin
bir sürecin soyutlamasına ev sahipliği ölmediği varsayılıp doğal ortam ve
yaptığı gibi söz konusu o sürecin bir bağlamda canlandırılması, diriltilmesi
parçası olan nesnenin bağlamdan yalı- pek mümkün görünmemektedir. Kısa-
tılmış temsili için de kullanılabilir. Bu cası gelenek, kültürel belleğe dönüştü-
ise sergilemede bağlamsal kaygılara ğünde kendine gündelik yaşamın do-
dikkat edilip edilmeyeceği anlamına ğallığının dışında bağlamlar bulabilir.
gelir. Bu anlamda müze ve toplumsal yaşa-
Gelenek için bağlam, doğal bir or- mın sürekliliğinden kopmuş gelenek-
tamdır. Örneğin bir zamanlar, kahve ler arasında kurulmuş olan bağı an-
âşıksız, meddahsız, Ramazan geceleri lamlı kılmak mümkündür. Toplumsal
Karagözsüz, şenlik yerleri Pişekârsız; yaşam içinde kendisi için bir yer bu-
tekkeler ozansız, şiirsiz, deyişsiz; evle- lamayan geleneklerin bazıları hatıra
rin odaları masalsız, sokaklar bilmece- gelenekler olarak kendilerine uygun
siz, manisiz olmazdı. Bununla birlikte başka bir bağlamda yaşatılmaya değil
gelenek, kültürel belleğe dönüştüğün- ama korunmaya çalışılmaktadır.
de söz, zorlama sonucu ortamın bir Folklor hem geleneği hem de kül-
parçası haline dönüşür. Kurgulanmış- türel belleği kapsayıcı özel durumu ile
lık ve yapaylık onun karakteri haline kendisine modern dünya surları içinde
gelir. yeni bir icra mekânı ve dolayısıyla yeni
Kültürel bilginin bağlamından ko- bir bağlam bulmuştur. Can özü alın-
partılarak derlenmesi elbette eksik bı- mış geleneksel yaşamın yeni adresi bu
rakılmış bir araştırma olacaktır. Araş- tarihten itibaren sadece Avrupa’da de-
tırmacı geçmiş kültürü anlayabilmek ğil bütün dünyada müzelerdir. Zaman
için kendi kişisel becerisi nispetinde mefhumunu zihinlerde biraz daha net-
ve kaynak kişinin hatırlayabildiği öl- leştirmek için iktidarını kaybetmiş,
çüde folklor ürününü kurgulamaya toplumun büyük bir kısmı tarafından
çalışmalıdır3. Geçmiş zamana ait bir unutulanlar sandığında, müzede ye-
gelenekten bahsederken artık iktida- rini almış folklor ürünleri UNESCO
rını kaybeden bir gelenekten söz et- tarafından “sabitleşmiş folklor” olarak
miş oluruz. İster bağlamı gözetilerek adlandırmaktadır (Geleneksel Kültür
ister metne odaklanarak yapılmış bir ve Folklorun Korunması Tavsiye Ka-
derleme ile kaydedilen kültürel bel- rarı 15 Kasım 1989).
lek için yeni bağlamlar söz konusu- Kültürel bellek kadar geleneği
190 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 95
http://www.millifolklor.com 191
Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 95
192 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 95
http://www.millifolklor.com 193