You are on page 1of 10

KÜLTÜREL EKONOMİK İMGE OLARAK

NASREDDİN HOCA

Nasreddin Hodja as a Cultural Economic Image

Doç. Dr. Nebi ÖZDEMİR*

ÖZET
Bu makalede Türk ve dünya mizahının zirve şahsiyeti Nasreddin Hoca, kültürel ekonomik bir imge
olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamda öncelikle kültür ekonomisi alanı açıklanmakta, dünyadaki ve
Türkiye’deki durum hakkında bilgiler verilmektedir. Önerilen kültürel imge araştırmaları ve uygulama mer-
kezi yaklaşımından hareketle Nasreddin Hoca imgesinin Akşehir ve Türkiye açısından önemi, örnek veri ve
yorumlarla ortaya konulmaktadır.
Anah­tar Ke­li­me­ler
Nasreddin Hoca, kültür ekonomisi, kültürel ekonomik imge, Türk kültür ekonomisi, kültürel imge araş-
tırmaları ve uygulama merkezi.
ABST­RACT
In this article, Nasreddin Hoca who is important person of Turkish and the world humour is utilized as
a cultural economic image. Firstly cultural economy in Turkey and other countries is clarified. Then, the im-
portance of Nasreddin Hodja for Turkey and Akşehir is analyzed with some data and comments after a model
of researh and application center of cultural image is proposed.
Key Words
Nasreddin Hodja, cultural economy, Turkish cultural economy, cultural economic image, the research
and application center of cultural image.

Giriş: terimlerle, bir taraftan ekonominin kül-


Kültür, uzun süre gerçekçi değer- türel bir alan, diğer taraftan da kültürün
lendirmelerden uzak bir şekilde ele alın- oldukça etkili bir ekonomik saha olduğu
mış ve bazı kesimler tarafından da aynı vurgulanmaktadır. Kültür ekonomisi,
şekilde algılanmaya devam etmektedir. kültür endüstrisi, kültürel sektörler ek-
Kültür tanımları ve yaklaşımları ince- sik ve yanlış ideolojik sınırlamalardan
lendiğinde bu durum açıkça görülmekte- kurtularak hızlı bir şekilde gerçeklik ve
dir. Bu yüzden de kültür araştırmacıları, özerklik kazanmaktadır. Özellikle Batılı
kültür ekonomisiyle fazla ilgilenmemiş- toplumların, üretim faaliyetlerini geliş-
lerdir. Özellikle son on beş yıl içinde sağ- memiş ve gelişmekte olan ülkelere taşı-
lık kültürü, spor kültürü, eğlence kül- yarak inovasyona/ticata, mikro teknoloji-
türü, siyaset kültürü, kent kültürü, tü- lere, kültür ekonomisine ve kültürel en-
ketim kültürü, çalışma kültürü, yaşam düstrilere yönelmeleri, bu gelişmelerin
kültürü” gibi tanımlamalar öne çıkmaya temellerini meydan getirmektedir. Son
başlamıştır. Diğer bir ifadeyle yaşamın dönemde Batılı ülkelerin ekonomilerin-
tüm alanları, aslına uygun olarak, kül- de “sinema, müzik, tiyatro, müzikal, eğ-
türel sahalara dönüştürülmektedir. lence, elektronik oyun, yayın, televizyon,
Bunların arasında “kültür ekonomisi, moda, spor, müzecilik, koleksiyonculuk,
ekonomik kültür” terimleri, diğerlerine marka yaratımı vb.” alanların payı hız-
oranla daha fazla tartışılmaktadır. Bu la arttığı gözlenmektedir. Söz konusu

* Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi, nozdemir@hacettepe.edu.tr

http://www.millifolklor.com 11
Millî Folklor, 2008, Y›l 20, Say› 77

“bacasız ekonomi” olarak da nitelenen bir şekilde görülmeye başlanmıştır. Di-


kültürel sahalar, temel yatırım alanla- ğer taraftan bu olgunun genellikle tek
rı haline gelmektedir. Dünya ekonomik boyutlu ve olumsuzlama içeren yakla-
düzeni, bugün kaliteden çok “farklılıklar şımlarla değerlendirildiği de bir gerçek-
ve özgünlükler” temelinde kurgulan- tir. Kültüre karşı bilinçli yaklaşımların
makta ve işletilmektedir. Bu nedenle de geliştirilmesi, olumsuz küreselleşmenin
yaratıcılık (inovation), temel belirleyici bir sonucudur. Küreselin yerele yayıl-
olarak öne çıkmaktadır. Tasarımcılar, masının yanında, yerelin de küresele
yeni dönemin temel aktörleri haline ulaşmasının birlikte değerlendirilmesi
gelmektedir. Kültür ekonomisi özerkleş- gerekir. Yerel, hiçbir dönemde olmadığı
miş, küresel ve ulusal kültür piyasaları kadar etkin hale gelmiştir. Yine insan-
belirginleşmiş ve etkinleşmiştir. Sonuç lığın, milletlerin ve yörelerin bellekleri-
olarak Avrupa’nın lider ülkelerinden Al- nin de sanallaşarak, çeşitli alanlardaki
manya gelecekle ilgili stratejilerini “kül- yaratıcı etkinliklere temel oluşturduğu
türümüz, geleceğimizdir” kabulü üzerin- görülmektedir.
de kurgularken, Fransa 2013 Avrupa’nın Kültürel Ekonomik Bir İmge
kültür başkenti için yedi kentini aday Olarak Nasreddin Hoca:
gösterirken kültürün çok yönlü önemini Milletlerin tarihi incelendiğinde,
kavradıklarını göstermektedirler (info@ bazı dönemlerin daha çok önemli oldu-
european-creative-industries.eu). ğu, hemen fark edilir. Bu dönemlerde,
Farklılık ve özgünlüklerin temel toplumsal yaşamı derinden etkileyen
kaynağı ise gelenekler bileşkesi olan medeniyet ve kültür dönüşümleri görül-
kültürdür. Bütün bu gelişmeler, “kültü- mektedir. Türk milletinin, bilinen altı
rel bellek, kültürel imge araştırmaları ve bin yıllık geçmişinde de bu türden dö-
uygulamaları”, özetle gittikçe kapsamı nemlere rastlanmaktadır. Çin ve Hind
genişleyen kültür bilimi araştırmalarını coğrafyalarındaki özgün deneyimler ve
daha da önemli hale getirmiştir (bellek etkileyici geçmiş bir kenarda tutulursa,
ve kültürel bellek hk.bkz. Cogito 2007, İslam ve Batı medeniyetleriyle münase-
Assmann 2001). Yeni olgularla kültürel betlerin kuruluş ve gelişme dönemleri
araştırmalar ve kültürel yönetim kap- bu türdendir. Zirve şahsiyetler, genel-
samında akademik ve idari dönüşüm- likle bu ilk kuruluş dönemlerinde ortaya
lerin yapılması zorunlu hale gelmiştir. çıkarlar. Medeniyetler atlatıcı bu şahsi-
Özellikle bilişim ve ulaşım sektörlerin- yetler, asırların eseri gelenekleri, yeni
de gözlenen hızlı gelişmelerle yaşam, medeniyetlere taşırlar. Onlar, binlerce
dolayısıyla da kültür farklılaşmaktadır. yıllık tarihi ve sosyo-kültürel belleği yeni
İnsanlık çoktan sanal ve dijital kültür ortama aktararak, medeniyetleri, dahası
çağını yaşamaya başlamıştır. geçmiş ve geleceği bütünleştirerek ölüm-
Küreselleşme olgusu, öncelikle eko- süzleşirler. Mevlana, Yunus Emre ve
nomik anlamda yorumlanmış ve sosyo- Nasreddin Hoca, Türk milletinin İslam
kültürel yönü ilk dönemde fazla dikka- medeniyeti dairesine girişinde ortaya
te alınmamıştır. Temelde ekonomik bir çıkan zirve şahsiyetlerdir. Nasreddin
alan olan çok türlü medyanın her türlü Hoca, Türk mizah belleğini ve bilgeliği-
zaman-mekan engellerini ortadan kal- ni, yeni coğrafyalara ve medeniyetlere
dırmasıyla küreselleşmenin farklı alan- taşıyarak ölümsüzleşmiştir.
lardaki tektürleştirici etkisi daha açık Nasreddin Hoca fıkra külli-

12 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2008, Y›l 20, Say› 77

yatı, insanlığın kültürel mirası ve kahraman ve unsurlardan yararlanması


belleğidir(Nasreddin Hoca hk.bkz. Bo- doğaldır. Nasreddin Hoca belleğinin bir
ratav 1996, Kurgan 1996, Koz 2005). Bu diğer önemli niteliği de çok yönlülüğü-
miras/ bellek, asırları aşan kendi mizahi dür. Bu bellekten yararlanarak mizahi
zaman dilimlemesinde farklı unsurla- olduğu kadar, idari, siyasi, felsefi, tarihi,
rı, motifleri, düşünceleri ve aktörleri, ticari, ahlaki, tasavvufi, edebi, hukuki,
uyum içinde yaşatmaktadır. Nasreddin sosyal, eğitimsel ve kültürel çözümleme-
Hoca, kendi zamanını yaratarak farklı lerin de yapılması mümkündür. Bu, söz
asırlarda yaşayan insanları, aynı mi- konusu belleğin zenginliğini ve genişliği-
zah topluluğu içinde toplayabilen bir ni ortaya koymaktadır. Bu imge yaratım
zirve şahsiyettir(zaman farklılaşmaları ve geliştirimi açısından oldukça önemli-
hk.bkz. Maurice Halbwachs 2007: 55- dir.
76). Nasreddin Hoca, asıl gücünü, kendi Bellek, toplumsal ve bireysel nite-
yarattığı yada O’nun merkezinde oluştu- liklere sahiptir. Toplumsal bellek, te-
rulan mizahi zamandan, bağlamdan ve melde o toplumun yaşantılarının ürünü
iletişimden, daha da önemlisi kolektif olarak ortaya çıkar. Toplumsal bellekte,
mizah belleğinden almaktadır. Nasred- dolayısıyla kültürel bellekte asıl olan
din Hoca merkezinde insanlığın ortak belleğin oluşturulması, korunması, ge-
mizah belleği yaratılmış ve yaratılmak- liştirilmesi, anımsanması, aktarılması-
tadır. Bu dünyada Nasreddin Hoca, bir dır. Sosyo-kültürel bellek doğal olarak
taraftan Timur’la konuşmakta diğer ta- toplumsal ve bireysel kimliğin de temeli-
raftan da internette sörf yapmaktadır. dir. Asıl tartışılması gereken, toplumsal
Yine bu külliyat, sözlü kültürde yara- belleğin yaşatılma, aktarılma ve gelişti-
tılmakla birlikte, yazılı kültürde yaşa- rilme ortamları ve vesileleridir. Bu bağ-
tılmış, bu gün de sanal/dijital kültürde lamın esasını, sosyo-kültürel etkinlikler,
aktarılmaktadır. Nasreddin Hoca, her daha doğrusu kutlamalar, şenlikler,
türlü kültürel bağlamın, çağın/zamanın festivaller meydana getirir. Bu nedenle
içinde yaşamayı ve iletişim kurmayı ba- Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği’nin de
şarmaktadır ve bu nedenle de ölümsüz- Türk mizah belleğinin korunması ve ge-
dür. Temmuz başında yapılan bir tara- liştirilmesi işlevine sahip olduğu açıktır.
mada sanal alemde Nasreddin Hoca ile Ayrıca bu tür etkinliklerin sosyal, siya-
ilgili 1.610.000 (mizah, 15.200.000; Türk sal, tarihi, ekonomik, psikolojik işlevle-
mizahı 2.980.000) veriye rastlanması rinin yanında toplumsal belleği oluştu-
ilginçtir(www.google.com.tr). Hackle- rucu, geliştirici, pekiştirici, benimsetici,
yen, disketi bardak altlığı olarak kulla- yeşertici, dolayısıyla da bireysel kimliği
nan, MSN’de gevezelik eden, sörf yapan biçimlendirici gücü de bulunmaktadır.
Nasreddin Hoca’yı anlatan yeni fıkralar Dünyadaki sosyo-kültürel tektürleş-
üretilmektedir. Medyanın Nasreddin me karşısında ulusal ve yöresel zenginli-
Hocası Kadir Çöpdemir sanatçılarla ğin, mirasın korunması ve geliştirilme-
“mizah aklın zekatıdır” diyen tıp profe- si, başta UNESCO olmak üzere pek çok
sörleri gibi, çağdaş Nasreddin Hoca’lar/ kuruluşun temel amacı haline gelmiştir.
çömezler ortaya çıkmaktadır. Kendisi “Dünya Miras Programı, Maddi Olma-
bir kültürel ekonomik alan/bağlam ve yan Kültür Mirası, Sanatsal Yaratıcılık,
ürün olan internetin, Nasreddin Hoca Kültür Sanayileri, Telif Hakları, Sitle-
gibi farklı kültürel ortamlarda yaratılan rin, Anıtların ve Kültürel Varlıkların

http://www.millifolklor.com 13
Millî Folklor, 2008, Y›l 20, Say› 77

Korunması, Kültürel Kalkınmanın On- uzanmaktadır. Bilindiği üzere, UNES-


yılı Çalışmaları, Doğu ve Batı Kültürleri- CO 1996 yılını, dünyada Nasreddin Hoca
nin Karşılıklı Olarak Tanınması, Kültür Yılı ilan etmiş ve bu kapsamda pek çok
Politikaları, İstanbul-Göreme Kurtarma uluslar arası etkinliğin ortaya çıkması-
ve Onarım Kampanyası, Uluslararası nı sağlamıştır. Uluslar arası bir kuruluş
Kültürü Kalkındırma Fonu, El Sanatları sayesinde, Nasreddin Hoca’nın küresel-
Onyılı, Kitap Yılı, Geleneksel Kültür ve liği Türkiye ve Türk kültürü adına tescil
Halk Kültürü” gibi adlar altında UNES- edilmiştir. UNESCO’nun kültürel miras
CO, çeşitli kültür faaliyetleri yürütmüş yaklaşım ve sözleşmeleri de, Nasreddin
ve yürütmeye de devam etmektedir. “Or- Hoca konusundaki faaliyetlerin nite-
tak bellek, paylaşılan deneyim, toplumsal lik ve nicelik açısından geliştirilmesini
kimlik veya tarihsel süreklilik”, bu çaba- kolaylaştırmaktadır. UNESCO’nun bu
ların çıktıları olarak kabul edilmektedir yaklaşım ve sözleşmeleri, başta Nas-
(Oğuz 2007: 5-8). Yaklaşık yarım asırda reddin Hoca olmak üzere, özellikle sözlü
şekillenen UNESCO’nun kültürel mira- kültür gelenek, şahsiyet ve unsurlarının
sın ve kültürel anlatımların çeşitliliğinin yaşatılması, aktarılması ve geliştirilmesi
(milli kültür kapsamında sinema, müzik için gerekli olan küresel ve ulusal ölçek-
ve diğer sanat dalları ve sektörlerindeki teki hukuki altyapıyı oluşturmaktadır.
çeşitliliğin) korunması yaklaşımları, bu Bu durum yeni fırsatların ve olanakla-
amaçlara yönelik olarak geliştirilmiştir rın doğmasına vesile olacak, tescil so-
(Tacar 1998: 133-161). Bu yaklaşımların runlarının giderilemesini sağlayacaktır.
temelini, ülkelerin kendi envanterlerini Bu nedenle kültür projeleri, UNESCO
oluşturmalarını ve yok olma tehlikesi al- sözleşmeleri kapsamında, daha kolay ve
tındaki ve temsili listelerini hazırlama- hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilecektir.
larını sağlamaktır. Böylelikle insanlığın Akşehir Nasreddin Hoca ve Turizm Der-
kültürel mirası, daha doğru bir ifadeyle neği gibi sivil toplum kurumları da bu
kültürel belleği oluşturulmaya çalışıl- tür projeler geliştirerek, gerçek anlam-
maktadır. Envanter ve liste hazırlama da Türk kültürüne hizmet edebilecektir.
safhasını, geliştirerek koruma izlemek- UNESCO, bu tür kurumların projeler
tedir. Türkiye dünyanın pek çok ülkesi geliştirmesini ve desteklenmesini ıs-
gibi, SOKÜM sözleşmesine taraf olarak rarla savunmaktadır. İlgili sözleşmeler
ve yönetim organlarında yer alarak kül- kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı
türel mirasını koruyacağını ve gelişti- ve TÜBİTAK gibi kamu kuruluşlarının
receğini bütün dünyaya ilan etmiştir. mali destek sağlamasına yönelik düzen-
UNESCO’nun bu yaklaşımlarıyla ve söz- lemeler kısa süre içinde gerçekleştirile-
leşmeleriyle, dünyadaki ve Türkiye’deki cektir.
kültürel mirası koruma ve geliştirme Burada vurgulanması ve tartışıl-
faaliyetleri (Nasreddin Hoca Şenlikleri ması gereken diğer bir konu da kültür
gibi), uluslar arası ve ulusal bağlamda ekonomisi, endüstrisi, ulusal ve yöre-
yasal ve kamusal bir dayanağa sahip ol- sel kültür ekonomisindeki belleğin ve
muştur. Böylelikle Akşehir’in herhangi bu bellekte yer alan Nasreddin Hoca
bir kültürel değeri, insanlığın da mirası gibi uluslar arası imgelerin önemidir.
olarak algılanmaya başlanmıştır. Kültür, her dönemde ekonomik boyuta
UNESCO’nun Nasreddin Hoca sahiptir. Bununla birlikte bağımsız bir
ile ilgili çalışmaları, 1996 yılına kadar alan olarak kültür ekonomisinin açıkça

14 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2008, Y›l 20, Say› 77

ifade edilmesi, son birkaç yılda ortaya mal ve hizmete dönüştürerek tükettirme
çıkmıştır. Dünya kültür piyasasında gayreti içindedirler.
rekabet kızışmakta, standardizasyon, Ticaret (inavasyon) temelinde sü-
yeniden-yapılandırma ve üretim, tescil/ rekli yenilik ve farklılık, özgünlük teme-
kendine mal etme (Yunanistan’ın- Hel- linde kurgulanan ve işletilen son dönem-
lim Peyniri, Karagöz, Musakka, Baklava deki iktisadi sistem içinde kültür, çok
vb. Türk kültür unsurlarını sahiplenme- önemli kaynak olarak kabul edilmekte-
si gibi) sorunları sık sık gündeme gel- dir. Her türlü farklılık ve özgünlüğün
mektedir. “Geleneksel, otantik, yöresel” yaratılabilmesi özellikle milli kültürün
gibi tanımlamalar, daha çok kültürün ve yöresel çeşitlemelerinin korunduğu
ekonomik açıdan değerlendirilmesinden ulusal kültürel belleklerden etkin bir
(turizm ve kültür turizmi) sonra ortaya şekilde yararlanmayı zorunlu hale getir-
çıkmış olgulardır. Seyahat eden âşıkla- mektedir.
rın, bir taraftan rüyalarında gördükleri Nasreddin Hoca da bu belleğin
sevgiliyi ararken diğer taraftan da sa- önemli bir bölümünü oluşturmakta ve
natlarını icra ederek geçimlerini temin bu nedenle her türlü kültürel ekonomik
ettikleri pek vurgulanmamıştır. Kültür, tasarım ve üretim faaliyetinin de temeli-
bağlam ve çıktılarıyla iktisadi bir nitelik ni oluşturmaktadır. Nitekim, Nasreddin
taşımaktadır. Buna karşılık Türkiye’de Hoca fıkraları ve tipi ekseninde üretilen
bu alan, ekonomik büyüklüğüne karşın kitaplar, kataloglar, dergiler, çizgi film-
hala tartışılmamaktadır. Yemek, dans, ler, hediyelikler, sinema filmleri, tiyatro
müzik, giyim-kuşam, eğlence, edebiyat, gösterileri, oyuncaklar, yarışmalar, ser-
yayıncılık, medya, sinema, tiyatro, plas- giler, radyo- televizyon programları, gös-
tik sanatlar, müzayedeler, hediyelikler, teriler bu kaynaklardan beslenmektedir.
animasyonlar, halıcılık, konserler, şen- Nasreddin Hoca fıkralarının, yayıncılık
likler, festivaller, kutlamalar gibi çeşitli sektörünü besleyen temel eserlerin ba-
alan ve etkinliklerin ekonomik boyutu şında geldiği ve oldukça da önemli bir
henüz incelenmemiştir. Kültürel bir et- mali büyüklüğe sahip olduğu, herkesçe
kinliğin mali büyüklüğünü, en iyi Nas- bilinmektedir. Türkiye’de bir yılda kaç
reddin Hoca Şenlikleri’ni düzenleyenler adet Nasreddin Hoca ve fıkralarıyla ilgi-
bileceklerdir. Mali destekçi/ sponsor gibi li kitabın satıldığı, pek kimseyi ilgilen-
son dönemde sık karşılaşılan terimler, dirmemektedir. Aynı şekilde Yeşilçam
kültürel patronajlık/kültürel ekonomi sinemasının ilk dönemindeki Nasreddin
olgusu kapsamında değerlendirilmek- Hoca uyarlamalarının ne kadar tutuldu-
tedir. Son yıllarda kültürün çok verim- ğu göz ardı edilmektedir. Nitekim sade-
li/kârlı bir alan olduğu, daha belirgin ce Türk halk tiyatrosunun Ortaoyunu
hale gelmeye başlamıştır. Kültür eko- ve Tuluat ustası İsmail Dümbüllü’nün
nomiye, ekonomi kültüre dönüşmekte, başrol oynadığı üç film uyarlaması var-
her şey iç içe geçmektedir. Toplumların dır. Sözlü kültürden hareketle yaratılan
kitleselleştirilmesinde onların gelenek- bu tür film uyarmalarıyla bir taraftan
sel kültürlerinden yoğun bir şekilde ya- Türkiye’de sinema sanatı yaygınlaştı-
rarlanılmaktadır. Her şey kültür olarak rılmaya, diğer taraftan da etkisizleşen
tanımlanmaktadır. Özellikle de kitle/tü- sözlü kültür geleneklerine yeni yaşam
ketim kültürü profesyonelleri, her şeyi alanları sağlanmaya çalışılmıştır. Rad-
kültüre, kültürel her unsuru da ticari yo ve tevizyonlardaki Nasreddin Hoca

http://www.millifolklor.com 15
Millî Folklor, 2008, Y›l 20, Say› 77

uyarlamalarının kesin sayısı, özetle bu geye dönüştüğünü ortaya koymaktadır.


tür ürünlerle yaratılan katma değerin Özellikle afiş, gülmece öykü, çizgi bant,
miktarı ise bilinememektedir. kısa metrajlı komedi filmi ve fotoğraf ya-
Çözümlenmesi gereken bir diğer rışmalarına yurt içi ve yurt dışından çok
olgu da kentlerin belleği, imgesi/leriyle sayıda sanatçı katılmaktadır.
kültür ekonomi ve endüstrileri arasın- Akşehir, Nasreddin Hoca imgesi
daki ilişkidir. Her kent, kendi kültürel ile var olmakta, kendi kent kimliğini bu
belleğinden yararlanarak özgün, fark- imge temelinde oluşturmaktadır. 48.cisi
lı ekonomik imgeler, değer/ler üretir yapılan(1959-, 5-10 temmuz) bu yarım
(Türkiye’deki son araştırmalar hk.bkz. asırlık şenlik (Türkiye’de nadirdir), Nas-
Oğuz vd. 2004 ve 2006). Kentlere kim- reddin Hoca merkezli olmakla birlikte
liğini veren unsurlar, öncelikle kültürel kentin her türlü alanının tanıtımı ve
bellek kökenlidir. Bu bellekte, her tür- pazarlanmasını da amaçlamaktadır. Ge-
lü özgün yaratı için gerekli olan unsur- lenek ve modernite, aynı etkinlikte bu-
lar ve gelenekler yer alır. Mevlana’nın luşmaktadır. Şenlikler, diğer eğlenceler
Konya’nın ekonomisindeki, daha doğ- gibi çok işlevli gelenekler bileşkeleridir.
rusu kültür ekonomisindeki önemi, pek Şenliğin adındaki “uluslar arası” vurgu-
az araştırmacının dikkatini çekmiştir. su da, etkinliğinin iddiasını ortaya koy-
Bu durumu, o olgunun yokluğunu dü- maktadır. Bu noktada yaklaşık yarım
şünerek daha iyi algılamak mümkün- asırlık bir şenliğin, uluslar arası niteli-
dür. Mevlana’sız bir Konya’nın ulusal ğe layık olduğunu da belirtmekte yarar
ve küresel kültür piyasasından alacağı vardır. Son şenliğe Letonya, Estonya,
payın oldukça küçüleceği açıktır. Mevla- Macaristan, Hırvatistan, Polonya, Çek
na Konya için neyse, Nasreddin Hoca da Cumhuriyeti halk dansları toplulukları
Akşehir için aynı anlamı taşımaktadır. da katılmıştır.
Nitekim Akşehir’de düzenlenen Yerel derneklerin önemli bir bölü-
Nasreddin Hoca Şenliği, Türk fıkra münün adında “tanıtma ve turizm” söz-
kahramanı imgesi temelinde kurgulan- cüklerine mutlaka yer verilmektedir. Bu
mıştır. Bu festivalin içerik zenginliği, yerelin asıl amacının tanıtma temelinde
faaliyetlerin çeşitliliği (sergi, yarışma, yöreye turist çekmek ve sonuçta gelir
konser, panel, gülmece treni, yamaç pa- elde etmek olduğunu ortaya koymak-
raşütü, halk dansı gösterileri, çeşitli şen- tadır. Bu iki olgu da daha çok kültürel,
lik ritüelleri-kortej, göle yoğurt mayala- daha yerinde bir ifadeyle kültürel-ekono-
ma, dellal çağırtma, Nasreddin Hoca’nın mik değerlerden beslenmektedir. Yerelin
eşiyle buluşması-, havai fişek gösterileri, kastettiği turizm, doğal olarak kültürel
film gösterileri, söyleşiler, çalıştaylar, bellek temelinde oluşturulan ve işletilen
atölye çalışmaları, şiir dinletileri, oyun- “kültür turizmi”dir. Akşehir’deki kül-
culuk seminerleri, trap atışı, kamp tır- tür turizminin de, Nasreddin Hoca ana
manışı, âşıklar atışması, kukla gösterisi, imgesinden etkili bir şekilde yararlan-
dia gösterisi, rock konseri, çizgi film gös- makla geliştirileceği açıktır ve derneğin
terisi, sıra yarenleri vb.) uzun süreliliği, yöneticileri de bunun farkındadır. Diğer
oluşturulan logolar, sanal sitelerdeki bö- yandan bu ana imgeye eklenecek diğer/
lümler, medyadaki haberler, kentin sem- yan imgeler sayesinde yöreye daha fazla
bolü, yayınlar ve benzerleri, Nasreddin yerli yada yabancı kültürel deneyim av-
Hoca’nın Akşehir’le özdeşleşen bir im- cıları çekilebilecektir. Sonuç olarak Nas-

16 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2008, Y›l 20, Say› 77

reddin Hoca imgesi, Akşehir ve Türkiye lamak; gazete, dergi, kitap, broşür, bül-
için temel çekicilik(attraction) yaratıcı ten çıkarmak, dağıtmak, pazarlamak,
bir imgedir. bunların satıldığı mekanlar kurmak
Mevlana ve Nasreddin Hoca gibi ve çalıştırmak (kitabevi gibi); anı eşya
ana imgeler, çok kere özdeşleştikleri üretmek ve pazarlamak; turizme yöne-
kenti aşarak ulusal ana imgelere dönü- lik tanıtım araçları üretmek ve satmak;
şürler. Konya’dan önce Mevlana’dan, turistik tesisler kurmak, çalıştırmak ve
Akşehir’den önce de Nasreddin Hoca’dan bunların mülkiyetlerini edinmek; kül-
bahsedilmesinin nedeni budur. Bu tür tür ve doğa turizmine yönelik turlar
imgelerin gücü, ilgili kentleri diğer yan- düzenlemek; sinema, kütüphane, kültür
larını, zenginliklerini bazen gölgede bı- salonu türü mekanlar edinmek ve bun-
rakabilir. Ana imgeler, kente yabancıyı ları çalıştırmak; otel, motel, kamping,
çekerken, yan imgeler de yabancının lokanta, kafe,lokal türü tesisler edinmek
ilgili kentte daha uzun süre kalmasını ve bunları çalıştırmak; folklorun çeşitli
sağlarlar. Burada ana-yan imgeler kar- dallarında çalışmalar yapmak, ekipler
şıtlılığından çok, uyumu söz konusudur. kurmak, kurslar açmak, eğitici diğer bi-
Akşehir ve Nasreddin Hoca imge rimleri oluşturmak; ilgili alanlarda film,
özdeşleşmesinin temelinde ulusal ve video ve ses kayıtları üretmek, bu yolla
uluslar arası ölçekte faaliyet yürütebilen tanıtım gerçekleştirmek ve ayrıca bun-
yerel kurumlaşmanın gerçekleşmesi yat- ların satışını yapmak; tüm çalışmaların
maktadır. Nitekim 1959 yılında kurulan ve etkinlikleri yurt içinde yurt dışında
Akşehir Nasreddin Hoca ve Turizm Der- sergilemek ve festivaller düzenlemek”
neği, bu işlevi başarıyla yerine getirmiş ve benzerleri gösterilmiştir. Bu kap-
ve getirmeye de devam etmektedir. Hat- samda adı geçen dernek, 2007 yılından
ta bu dernek ve bütün Akşehirliler, 2008 itibaren “Gül-Düşün” adlı bir de süreli
yılında 800 yaşına basacak olan Nasred- yayın çıkarmaya başlamıştır. Derneğin
din Hoca için yapacakları doğum günü internette de aktif olarak yer aldığı be-
kutlamalarının hazırlıklarına şimdiden lirlenmiştir. Bütün bu faaliyetlere ba-
başlamışlardır. Tüzüğünde derneğin ku- kıldığında “kültür ekonomisi” vurgusu
ruluşunda “Nasreddin Hoca’nın gerçek hemen göze çarpmaktadır. Bu derneğin
kişiliğiyle yurt içinde ve yurt dışında ta- yönetim kurulunda hekim, avukat, hır-
nıtılması; Nasreddin Hoca’nın kişiliğin- davatçı, tüccar, öğretmen, gazeteci, kır-
de Akşehir’i ve ülkemizi yurt içinde ve tasiyeci, zahireci, muhasebeci gibi farklı
yurt dışında tanıtmak” gibi temel amaç- mesleklere mensup kişiler görev yapmış
larının bulunduğu açıkça belirtilmiştir. ve yapmalarına karşılık danışma kuru-
Derneğin faaliyetleri olarak da “bilim- lunda genelde popüler medya aktörleri
sel, kültürel, sanatsal, sosyal, toplumsal ile sanatçılara yer verilmesi dikkat çeki-
uğraş ve organizasyonlarda bulunmak; cidir. “Ali Kırca, Kadir Çöpdemir, Kan-
söyleşi, konferans, panel, sempozyumlar demir Konduk, Levent Kırca, Metin Uca,
düzenlemek; yarışmalar yapmak, ödül- Muzaffer İzgü, Müjdat Gezen, Beyazıt
ler vermek; konser, dinleti, tiyatro et- Öztürk, Bedri Baykam, Yıldız Kenter,
kinlikleri düzenlemek; doğa etkinlikleri Müşfik Kenter, Rutkay Aziz, Selahattin
düzenlemek; sergiler açmak; anket, bi- Duman, Halit Akçatepe, Genco Erkal ve
limsel araştırmalar yapmak, yaptırmak, Erol Günaydın” başta olmak üzere pek
yapanlara destek vermek ve katkı sağ- çok sanatçı, mizah ustası ile medyacı

http://www.millifolklor.com 17
Millî Folklor, 2008, Y›l 20, Say› 77

bu kurulun üyeleri arasındadır. Medya- neyimi avcılarının tablo, antika, konser,


nın gücünün farkında olan Nasreddin gösteri, yayın vb. için bol para harcadık-
Hoca’nın torunları için bu, oldukça etkili ları da hatırlanmalıdır. Bugün, turizmde
bir yöntem olarak değerlendirilmektedir nicelikten çok niteliğin önem kazandığı
(www.aksehirnasreddinhoca.org.tr). ilgililerce ifade edilmektedir. Dünyada
Bazı imgeler kentleri ve ülkele- Paris’in tek rakibi olarak, İstanbul gös-
ri “marka” haline getirirler.” Nasred- terilmektedir. 2010 yılının Avrupa baş-
din Hoca imgesi sadece Aksaray’ı değil kenti seçilen İstanbul ise yılda beş mil-
Türkiye’yi de markaya dönüştürmekte- yona yakın turist çekebilmektedir. Bu
dir. Makro açıdan Türkiye’de ve mikro durum, önemli ölçüde kentin imge araş-
açıdan Akşehir’de üretilen ve ekonomik tırma ve uygulama merkezine sahip ol-
katma değer yaratan her ürün, Nasred- mamasından kaynaklanmaktadır. Yüz-
din Hoca imgesini kullanarak anlam ve lerce imgenin yer aldığı İstanbul kent
kimlik kazanmaktadır. Anlamların ve belleği bir kenarda dururken “lale”ye sa-
markaların satın alındığı tüketim kültü- rılmak, bilimsel ve işlevsel bir yaklaşım
ründe ve toplumunda, bu tür etkili imge- olmasa gerektir. Madenleri, demir-çelik
lerin önemli avantajlar sağladığı açıktır. fabrikalarını kapatıp müzeye, kültürel
Bu nedenle Akşehirlilerin Nasreddin ekonomik yerleşkelere dönüştüren Avru-
Hoca imgesinin işlenmesine ve gösteril- pa ülkeleri, dünya kültür piyasasındaki
mesine yönelik olarak yapacakları her rekabet güçlerini ve dolayısıyla payları-
türlü yatırımın kat kat fazlasıyla kentle- nı artırabilmek için, toplantı üstüne top-
rine geri döneceğinin bilincinde olmaları lantı düzenleyerek güç birliği yaratma
akılcı bir beklentidir. çabası içindedirler(Richards 2001 vb.).
Kentlerin kimliği, belirginleştirilen, Türkiye ve Akşehir ile ilgili olarak ya-
vurgulanan, öne çıkarılan, ekonomik pılacak her türlü planlamada bu türden
değere, markaya dönüştürülen imgele- projelere de mutlaka önem verilmelidir.
rinden hareketle oluşturulmaktadır. Bu Akşehir, dünya mizah merkezi olmayı
nedenle imge araştırmaları ve imge ge- hedeflemelidir. Akşehir Nasreddin Hoca
liştirme faaliyetleri, kentin kültürünün ve Turizm Derneği’nin tüzüğünde de bu
yanında farklı yanlarının da dönüştü- konunun önemsendiği görülmektedir.
rülmesini sağlamaktadır. Kent kültürü/ Yine dünyanın mizah belleği Akşehir’de
belleği-ekonomi ilişkisi, çok yönlü geliş- arşivlenerek yaratılmalı ve saklanmalı-
meler ortaya çıkarmaktadır. Kent belle- dır. Türkiye’nin ilk mizah müzesi bura-
ğinin zenginliği, işlenmişliği, imgelerin da kurulmalıdır. Dünya mizahı ile ilgili
tanınmışlığı, o yerleşim biriminin ulusal her türlü etkinliğin (sergi, şenlik, bilim-
ve uluslar arası kültür piyasasındaki re- sel toplantı, atölye çalışması, çalıştay,
kabet gücünü de artırmaktadır. Kültür festival vb.) merkezi burada gerçekleşti-
turizmi başta olmak üzere çeşitli alan- rilmelidir.
lar, bu belleğin içeriğine ve büyüklüğüne Bununla birlikte Akşehir, mimari,
göre biçimlenmektedir. Paris, “gelenek edebi (Tarık Buğra vb.), tarihi, mutfak
ve tarih” özgünlüğü ve farklılığı üze- (kaymak baklava, sakala sarkan vb.),
rinde kurguladığı kültür ekonomisi ve giyim-kuşam, sıra yarenleri (Urfa sıra
de turizmi sayesinde Türkiye nüfusuna geceleri vb.) vb. mirasları temelinde
yakın bir turist kitlesini ağırlayabilmekt yeni yan imgeler yaratmak, geliştirmek,
edir(Scott, 2000). Paris’e gelen kültür de- tanıtmak(özellikle internet ve medya

18 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2008, Y›l 20, Say› 77

araçlarından yararlanarak) ve katma de- leri belleğinde, yüreğinde saklayabilir


ğer oluşturacak şekilde değerlendirmek (Kökden 2006: 37- 42). Çoğunluk kentte
zorundadır. Kültür turizmi kapsamında yaşamlarını sürdürürken, küçük bir ke-
tur güzergahı, ürün ve etkinlik planla- sim de o kente hayat verirler. Yazar, şair,
maları yapılmalıdır. Kültür, çok işlevli ressam, müzisyen, heykeltıraş, arkeolog,
özellik taşımasına karşılık, özellikle bi- folklorcu vb. sürekli o kente anlam, ruh,
lim adamları ve bazı yerel araştırmacı- tad, dahası kimlik kazandıran aktörler-
ların duygusal değerlendirilmeleriyle dir. Bazen de Modernist edebiyat kap-
daraltılmakta ve güçsüzleştirilmektedir. samındaki “roman kentler” örneğinde
Kentsel tanıtım faaliyetlerinde genellik- olduğu gibi, kent, herhangi bir edebiyat
le işlenmemiş, miras olarak belirginleşen eserinin baş kahramanı olabilmekte ve
doğal imgelerden yararlanılmaktadır. Malcolm Bradbury’nin ifadesiyle “kent
Sadece, kültürün doğal yapısına uygun bir yer olmaktan çıkıp bir metafora
araştırma ve geliştirme faaliyetlerini dönüşebilmektedir”. “Ulysses (James
yapmak yeterlidir. Geleneğin, geçmişten Joyce’un Dublin’i), Niteliksiz Adam (Ro-
hareketle geleceğin yaratılması olduğu bert Musil’in Viyana’sı), Berlin Alexan-
bir kez daha hatırlanmalıdır. derplatz (Alfred Döblin’in Berlin’i)” bu
Kentsel imge araştırmaları, “kültü- türden eserlerdir. Bu arada Hart Crane
rel belleğin/veri tabanının/bilgi bankası- de New York’u “şiir kent”e dönüştür-
nın oluşturulması- imgelerin yaratılması müştür (Turan 1996: 215- 217). Yakup
(tasarlanması, çağdaş ve etkili yorumla- Kadri’nin Ankara’sı gibi, Ahmet Hamdi
rın yaratılması)- imgelerin değerlendi- Tanpınar, Yahya Kemal Beyatlı ve Saik
rilmesi (etkili gösterimlerin yapılması, Faik de, modernizmi yaşayıp yaşamadığı
marka olarak kullanılması, başta eko- tartışılan İstanbul’u eserlerinin baş kah-
nomik katma değer oluşturmak olmak ramanı yapmıştır. Akşehir’de de başta
üzere çok yönlü istendik çıktıların elde Tarık Buğra olmak üzere, mutlaka ye-
edilmesi) aşamalarından oluşmaktadır. terli sayıda imge yaratıcıları vardır. Bu
Kentsel belleğin kültür ve bilişim uz- arada Akşehir’in Türk ve dünya mizah
manları tarafından oluşturulması sa- belleğini oluşturma, değerlendirme ve
yesinde özgün imge tasarımları yaratı- sahiplenme hakkı da vardır.
labilecektir. Yöredeki her türlü değerin Ulusal ve kentsel imge araştırma
veriye dönüştürülerek belleğe kaydedil- ve uygulamaları ile kurumları, müstakil
mesi, özgünlükler ve farklılıklar çağında projeler kapsamında ele alınmalıdır. Bu
oldukça önemlidir. projelerin gerçekleştirilmesinde ulusal
Kentleri diğer kentlerden ayıran ve uluslar arası fonlardan yararlanıla-
imgeler, genellikle o kentin tutkunları bilir. Bilhassa Avrupa Birliği’nin ilgili
tarafından yaratılmaktadır(kent ve kül- fonları, bu açıdan öncelikli olarak değer-
tür hk. bzk Cogito 1996, Sevindi 2003 lendirilmelidir. Türkiye, Birlik’e yaptığı
vb.). Bazılarını mekanlar, bazıları da mali katkıların çok az bir bölümünü pro-
mekanları yaratırlar. Uğur Kökden’in jeler kapsamında geri alabilmektedir. Bu
vurguladığı gibi, tarih kentleri yarata- türden kültür projeleriyle ilgili fonlar-
bilir, kentler de tarihi ve kültürü ürete- dan daha fazla yararlanmak mümkün-
bilir. Tarihi, kültürleri ve medeniyetleri dür. Başta Almanya olmak üzere Avrupa
emziren kentler sonsuzlukları, binlerce Birliği’ne dahil pek çok ülke, bu fonlar
yıllık güzellikleri, ayrıntıları ve gizem- sayesinde somut ve somut olmayan kül-

http://www.millifolklor.com 19
Millî Folklor, 2008, Y›l 20, Say› 77

türel mirasını yaşatmakta ve geliştir- İyi ki doğdun Nasreddin Hocam,


mektedir. Almanya’da küçük bir kasaba- asırlar geçse de torunlarını ve Türk kül-
nın çeşmesi dahi, Avrupa Birliği’nin bu türünü beslemeye devam ediyorsun, nice
fonlarından hareketle restore edilmek- 800 yıllara.
tedir. Aynı şekilde Dünya Bankası’nın
KAYNAKLAR
da bu tür kültürel projeleri desteklediği Assmann, Jan, 2001, Kültürel Bellek, Ayrıntı
bilinmektedir. TÜBİTAK, Türk Tanıtma Yay., İstanbul.
Fonu gibi kurumların yanında, yerel yö- Akşehir Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği,
2007, Gül-Düşün, 1.Yıl, 1.Sayı, Temmuz- A ğ u s -
netimlerle özel sektör temsilcilerinin de tos- Eylül.
bu tür projelerin gerçekleştirilmesine Boratav, P. Naili, 1996, Nasreddin Hoca, Ede-
katkı sağlayabilecekleri açıktır. biyatçılar Derneği Yzy., İstanbul.
Cogito, 1996, “Kent ve Kültürü”, Yapı Kredi
Sonuç: Yayınları, 8.Sayı, Yaz: 5- 217.s.
21. asır “kültür asrı olacaktır”. Bu Cogito, 2007, “Bellek: Öncesiz ve Sonrasız”,
nedenle de Türkiye’nin gelecekteki en Yapı Kredi Yayınları, 50.Sayı, Bahar.
Halbwachs, Maurice, 2007, “Kolektif Bellek ve
önemli gücünü, kültürel belleği ve bu Zaman”, Cogito, 50.Sayı, Bahar: 55-76.s.
bellekten etkili bir şekilde yararlanan Koz, Sabri (Hazl.), Nasreddin Hoca Kitabı, Ki-
uzmanları oluşturacaktır. Ulusal ve tabevi Yay., İstanbul.
Kökden, Uğur, 1996, “Kentler Üreten Tarih,
kentsel ölçekte kültürel bellekten hare- Tarih Üreten Kentler”, Cogito, 8. Sayı, Yaz: 3 7 -
ketle özgün ürünler yaratacak, tanıtacak 42.s.
ve değerlendirecek çok yönlü kültür pro- Kurgan, Şükrü, 1996, Nasrettin Hoca, Kültür
Bakanlığı Yay., Ankara.
fesyonellerine ihtiyaç vardır. Başta Türk Oğuz, M. Öcal ve T.Saltık Özkan, 2004, Kent-
halkbilimi olmak üzere kültürü araştı- ler ve İmgeler, Gazi Üniversitesi Türk Halkbi-
ran bütün akademik birimlerin, bu doğ- limi Merkezi Yayınları, Ankara.
Oğuz, M. Öcal ve N. Aykanat, A. Karagöz,
rultuda yeniden yapılandırılması, akılcı 2006, Kentler ve İmgesel Yemekler, Gazi Ü n i -
bir yaklaşım olacaktır. Aynı şekilde Kül- versitesi Türk Halkbilimi Merkezi Yayınları, Anka-
tür ve Turizm Bakanlığı ve valiliklerle ra.
Oğuz, M. Öcal, 2007, “Folklor: Ortak Bel-
belediyelerin bünyelerinde Ulusal ve lek veya Paylaşılan Deneyim”, Milli Folklor,
kentsel ölçekte kültürel imge araştırma 74.Sayı, Yaz: 5-8.s.
ve uygulama merkezleri kurularak ilgili Richards, Greg(Edited by), 2001, Cultural
Attractions and European Tourism, CACABI
programlarda yetişen uzman, yorumcu, Publishing, UK.
yaratıcı ve tasarımcılarla tanıtım-uygu- Scott, Allen J., 2000, The Cultural Economy of
lama profesyonellerinin görevlendiril- Cities, Sage Publications, London.
Sevindi, Nevval, 2003, Kent ve Kültür, Alfa
mesi kalkınmanın ve refaha ulaşmanın Yay., İstanbul.
ön koşulu olarak algılanmasında yarar Tacar, Pulat, 1998, Ellinci Yılında UNESCO,
vardır. Kültür, bugün çok yönlü olumlu UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Ankara Üniver-
sitesi Basımevi, Ankara.
çıktılara sahip etkili bir araştırma-ge- Turan, Güven, 1996, “Roman Kentler”, Cogito,
liştirme (AR-GE) sahasıdır. Böylelikle 8. Sayı, Yaz: 217- 217.s.
kültürün ideolojilerle kirletilmesi ve ro- info@european-creative-industries.eu
www.aksehirnasreddinhoca.org.tr
mantik yaklaşımlarla etkisizleştirilmesi www.google.com.tr
önlenecektir. Sonuç olarak Türk kültü-
rü, özgün yaratılarla Türk milletini ge-
leceğe taşıyacak olan yegane bellektir.
Gelecek ancak, bu bellekten hareketle
kurgulanabilecek, işletilebilecek ve yö-
netilebilecektir.

20 http://www.millifolklor.com

You might also like