You are on page 1of 6

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

_________ ____ _________ ____ _________ ___

TÜRK HALK BİLİMİ - I


DERS NOTLARI

_________ ____ _________ ____ _

3. Sınıf - 1. Dönem

_________ ____ _________ ____ _

İsa SARI
www.isa-sari.com

HALKBİLİMİ Türkçeye ilk olarak aktarıldığı zaman “budun bilgisi”,


“halk bilgisi”, “halkiyat” gibi anlamlar almıştır. Daha
Halkbilimi = folk + lore sonra, bir bilim dalı olarak ortaya çıkmaya
Halk Bilgi
başlaması ile birlikte 1950 ve 1960 yıllarından
itibaren “halkbilim” terimiyle kullanılmaya
başlanmıştır.
2. Yazılı kaynaklar
Halk a. Yazma ve cönkler
b. Yazma halk hikayeleri ve kitapları
Bir toplumu oluşturan üst sınıf ile toplum c. Basma halk hikaye ve kitapları
kesimlerinden farklı olarak daha ilkel ve nispeten ç. Yazılı ve yardımcı kaynaklar
kabile hayatı yaşayan insan topluluğunun arasında - Menkabeler (Batta Gazi vs.)
yaşayan insanların genel adıdır. Alan Dundes’e göre - Seyahatnameler
“şehirde yaşamayan; ama şehre yakın insanlar” - Epik eserler (Manas, Dede Korkut vs.)
anlamındadır. - Mevlid, Muhammediye gibi dini-lirik eserler

19. yüzyıl Avrupa toplumlarında halk; şehirli, eğitimli, Sözlü Kaynaklar


zengin, yöneten, üst sınıf, elit ve aydın olarak
adlandırılan grup ile ilkel, “primitive”, eğitimden Kaynak kişilerdir. Herkes kaynak kişi olamaz.
haberi olmayan, kabile hayatı yaşayan grup Kaynak kişilerin (halka ait bilgiyi çok iyi bilmesi, iyi
arasında kalmış ara bir grubu ifade eden bir bir sözlü edebiyat hafızası olması, gelenekleri ve
anlamda kullanılmıştır. Buna göre; şehirde görenekleri iyi tanıması, halk kültürüne vakıf olması
yaşamayan; ama şehre yakın olan, yani taşralı; gibi) belli bazı özellikleri olması gereklidir. Masal
yöneten değil, yönetilen, alt sınıf, köylü, yeterli anası (veya atası), anlattığı masalı
eğitim almamış ve teknolojiyi yeterince zenginleştirebilendir. Kaynak kişinin dilinin doğru,
kullanamayan gruplar “halk” olarak adlandırılmıştır. telaffuzunun düzgün olması beklenir. Şehirleşme,
Bu grubun en önemli özelliği ise, şehirde yaşayan kaynak kişi sayısını azaltmıştır.
gruplara göre daha muhafazakâr ve bir toplumun
sahip olduğu eski değerleri hâlâ yaşayan ve yaşatan Yazılı Kaynaklar
bir grup olmasıdır.
Sözlü kaynakların dışında kalan ve tarihi dönemleri
Osmanlı İmparatorluğu döneminde de “halk” anlamak açısından son derece önemli olan yazılı
teriminden anlaşılan, aşağı-yukarı batı eserler, araştırmacılar tarafından “yazılı kaynaklar”
toplumlarındaki düşünce ile aynıdır. Osmanlı siyasal olarak tanınmlanmıştır. Cönkler, yazıtlar, tarih
sisteminde toplum iki ana gruba ayrılmıştır: kitapları, seyahatnameler vs. yazılı kaynaklar
Bunlardan üst sınıf “havas”, alt grup da “avam” arasındadır.
olarak adlandırılmıştır. Havas, genel olarak saraya
mensup ve sarayla ilişkili grupları ifade ederken; Halkbilimi Çalışmalarının İçeriği
avam ise işçi ve köylüleri ve genel anlamda saray
dışındaki ve saray tarafından görevlendirilmeyen İnsan ve insanı çevreleyen maddi veya manevi her
grupları ifade etmiştir. ne varsa halkbilimi çalışmalarının kapsamına girer

Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında ve hatta yirminci 1. Köy, kasaba, kent yaşamı anlatıları
asrın ilk yarısında aynı anlayış devam etmiş; genel (monografiler): Daha çok köy-kasaba monografileri
anlamda devlet yönetimi ve “kamu” kurumları oluşturulur. Monofgrafiler, anlatılan yerleşim
dışındakiler, sokakta dolaşan insanlar, biriminin coğrafi özellikleri ve tarihinden başlar, halk
kahvehanelerde veya parklarda oturanlar halk edebiyatına kadar yayılır. Bazen istatistiki bilgiler de
kavramının kapsamı içinde görülmüş ve hatta hâlâ yer alır.
böyle görülmeye devam edilmektedir.
2. Yerleşim Türleri:
Halkbilimi - Geçici yerleşim türleri (yaylak, kışlak vs.)
- Sürekli yerleşim türleri (köy, kasaba vs.)
Halkın geleneğe bağlı, maddi ve manevi kültürünü
kendine özgü yöntemlerle derleyen, araştıran, 3. Barınak-Konut Halk mimarisi): Anadolu, bu
sınıflandıran ve halk kültürü üzerinde açıdan çok zengin özellikler gösterir.
değerlendirmeler yapan bir bilimdir. Genel olarak
halk adını verdiğimiz toplumun genel özellikleri 4. Aydınlanma ve ısınma: Isıyı ve ışığı elde etme
üzerinde çalışmalar yaparken, diğer taraftan da yolları ve teknikleri halkbiliminin çalışma alanına
insan hayatının doğum öncesinden ölüm sonrasına girer.
kadar birçok özelliğini de araştırıp inceler. İnsan ve
insanı çevreleyen maddi ve manevi ne varsa 5. Taşıma-nakliyat
halkbilimi çalışmalarının alanına girer.
Halkbilimi genelde iki toplum üzerinde çalışır: İlk 6. Ekonomi
olarak; dünyanın herhangi bir yerinde, nispeten geri - Tarım
kalmış, ilkel hayat yaşayan toplumları, insanları - Hayvanclılık
araştırır. İkinci olarak da herhangi bir toplumda,
toplumun geri kalmış kesimleri üzerinde araştırma 7. Beslenme
yapar. Bu, genel olarak kabul edilmiş klasik bir
tanımlamadır. 8. Ölçme, tartma, hesaplama ve zaman sistemleri

Halkbiliminin kaynakları 9. Giyim, kuşam, süslenme

1. Sözlü kaynaklar 10. Halk hekimliği, halk meteorolojisi

Hazırlayan: İsa SARI / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ders Notları / www.isa-sari.com / Sayfa: 2/6
bir birey tarafından ortaya konulmuş olmasına
11. Halk inançları (adetler, töreler, gelenek ve rağmen sonradan anonimleşmiştir.
görenekler)
5. Kalıplaşma Özelliği: Folklor malzemeleri, zaman
12. Geçiş dönemleri (doğum, evlenme vs.) içerisinde belirli bir form alarak kalıplaşırlar; fakat
varyant veya versiyonlarda bazı farklılıklar
13. Bayramlar görülmesine rağmen iskelet daima aynı kalır ya da
düşünce sabittir.
14. Dinsel, büyüsel inanç ve işlemler

15. Halk edebiyatı Folklorun Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi

16. Halk tiyatrosu Halkbilimi, sosyal bilimlerin diğer tüm dallarıyla


uzaktan veya yakından ilişki halindedir. Bunlar
17. Halk oyunları arasında tarih, etnografya, etnoloji, sosyoloji ve
psikoloji başta gelir.
18. Halk eğlenceleri
Tarih ve Halkbilimi
Halkbilgisi ve Halk Edebiyatının Genel Özellikleri
Birbirlerine karşılıklı malzeme veren en önemli bilim
1. Sözlü Olma Özelliği: Halkbiliminin maddi dallarıdır. Halkbiliminin malzemesi tam bir tarihi
olmayan tarafıyla ilgilidir ve hemen hemen halk malzeme olarak değerlendirilemez; halkbilimi
edebiyatının bütün çalışma alanını kapsar. Sözlü malzemelerinin incelenip yorumlanmasıyla birlikte,
malzemeler, kişiden kişiye ve nesilden nesile tarihi olayların folklor malzemesine yansıması veya
aktarılırken sözel olarak aktarılır; fakat bu sözlü folklor malzemelerinin tarihi olaylara yansıması ve
ürünler bilhassa 20. yüzyıldan itibaren derlemeler bunların halk üzerindeki etkisi veya tarihi bilinmeyen
yoluyla yazıya aktarılmışlardır. bazı olayların tarihlerinin yaklaşık tespiti gibi
sonuçlara ulaşılabilir.
1
Türk toplumuyla ilgili çalışmalar W. Radloff ,
2
Verbitsky , Anohin ile 19. yüzyılda başlar. Etnografya, Etnoloji ve Halkbilimi

2. Geleneğe Bağlılık: Gelenekler, folklor Halk kültürünün yalnızca maddi belgelerini inceleyen
malzemesinin belli bir form şeklinde gelişmesini ve bir bilim dalı olan etnografya, halkbilimiyle karşılıklı
kendisini devam ettirmesini sağlarlar. Donmuş ve alışveriş halindedir. Etnoloji, hem halkbiliminin hem
çok sıkı kalıplara bağlı yapılar değillerdir. Aksine, de etnografyanın malzemelerini birleştiren bir bilim
zaman içinde sürekli kendisini yenileyen bir dalıdır. Etnoloji, çeşitli karşılaştırma ve genellemeler
dinamizme sahiptirler. Yani halk edebiyatı yapar. Bunları yaparken halkbiliminin çalışma
malzemesi, belli bir geleneğin içinde ve kendisini alanına giren birçok unsuru da araştırıp inceleyerek
yenileyerek yaşamaya devam eder. yorumlar.

3. Çeşitlenme özelliği: Folklor malzemesi, zaman Sosyoloji ve Halkbilimi


içinde kişiden kişiye ve aynı zamanda bölgeden
bölgeye aktarılırken her zaman sözlü olarak aktarılır. Tarih ve halkbilimi ilişkisine benzer. Halkbilimi,
Bu aktarımlar sırasında malzeme, bazen çeşitli sosyolojiye gerek topladığı malzemeleri gerekse
değişikliklere uğrayabilir. Folklor ürününün bu yeni vardığı sonuçları verir. Bu malzemeler, toplumun
3
haline varyant denir. yapısının incelenmesine yardımcı olur. Halkbilimi
unsurlarının içerisinde yer alan atasözlerinde
4. Anonimlik Özelliği: Bütün folklor malzemelerinin toplumun hayatı algılayışı, fıkralarda mizah ve
temel özelliklerinden birisi de anonim olmalarıdır. eleştirisi, masallarda ise olmasını hayal ettiği
Bu, folklor malzemesinin kolektif olarak yaratıldığı dünyayla, belirtilen reel hayatın gerçekleri vardır.
anlamını taşımaz. Malzeme, başlangıçta herhangi Sosyoloji, bu malzemeleri değerlendirip
yorumlayarak, incelediği toplumun yapısıyla ilgili
sonuçlara varır.
1
W. Radloff “Sibirya’dan” adlı eserinde,
Sibirya’daki Türk boyları arasından derlediği
Psikoloji ve Halkbilimi
bilgileri kitaplaştırmıştır. Ahmet Temir, Kültür
Bakanlığı’ndan “Sibirya’dan Seçmeler” adıyla eseri Halkbilimi, özellikle sosyal psikolojiye malzeme verir.
tercüme etmiş ve M.E.B. da “Sibirya’dan” adıyla Yani toplum kurallarına uymakla ve onları yerine
eseri dört cilt olarak sunmuştur. getirmekle yükümlü olan bireyin psikolojik
2
Verbitsky, 19. yüzyılda Sibirya’ya Hıristiyanlığı faaliyetlerinin açıklanması için, halkbiliminin
yaymak için giden bir misyonerdir. Yirmi altı yıl, topladığı malzemelerden sosyal psikologlar geniş
ömrünün sonuna kadar orada yaşar. Eserlerinde, ölçüde yaralanır.
Türk folkloru ile ilgili birçok malzeme vardır.
3
Varyant, örneğin bir masalın Anadolu’daki farklı Halkbilimi, bunların dışında arkeoloji, filoloji gibi bilim
dallarıyla da ilişki halindedir. Bir bakıma felsefe ile
şekilleridir. Aynı masalın Azerbaycan veya
Kırgızistan’daki şekillerine ise versiyon denir.

Hazırlayan: İsa SARI / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ders Notları / www.isa-sari.com / Sayfa: 3/6
de ilişkilidir. Halkbiliminde, dünyaya ve yaratılışa ait
pek çok unsur ile ilgili olarak birçok malzeme vardır. Folklor, 19. asırda bir bilim dalı olarak ortaya
çıkmaya başlamıştır. İngilizcede “Folklore”,
Folklor Malzemesinin Tarifi Almancada “Volkskunde” kavramlarıyla karşılanmış
ve yaklaşık yarım yüzyıl boyunca yapılan
1. Bilgi haline gelmiş folklor malzemesi: Atasözü, çalışmalarda ve tartışmalarda folklorun ne olduğu,
deyim vs. çalışma alanına nelerin girdiği gibi konular üzerinde
durularak bir bilim dalı olarak tanımlanmaya
2. Yaşayan folklor malzemeleri: Doğum, düğün, çalışılmıştır.
evlenme törenleri, merasimler, bayramlar vs.
19. yüzyılın ikinci yarısında ise, folklorun
3. Sanat haline gelmiş folklor malzemesi: El kurumsallaşması gerektiğinin farkına varılmış ve
sanatları, halk destanları vs. bazı kurumlar oluşturulmuştur: Nordiska Arkiv
(Stockholm, 1872), Folklor Kürsüsü (Oslo, 1884),
4. Günlük hayatın içindeki sıradanlık özelliği The Folklore Society (İngiltere, 1886), American
gösteren folklor malzemeleri: Eşyalar, alet ve Folklore Society (Amerika, 1881).
araçlar.
Türkiye’de Folklor Araştırmaları Tarihi
Halkbilimi Araştırmalarının Tarihi
Dursun Yıldırım, araştırmaları beş devreye ayırır:
Dünyada folklor araştırmaları:
- Coğrafi keşifler 1. Tanzimat’tan 1908’e kadar geçen süre (Örtülü
- Rönesans ve reform hareketleri devre)
- Romantizm akımı 2. 1908’den 1920’ye kadar geçen süre (Türkçü
- Milliyetçilik ve sömürgecilik hareketleri devre)
3. 1920’den 1938’e kadar geçen süre (Sentezci
1. Batı dünyası, keşiflerle ortaya çıkarılan yerli halkı devre)
tanımak amacıyla, bu halkların folklor 4. 1938’den 1966’ya kadar geçen süre (Dergici
malzemeleriyle yakından ilgilenmiştir. devre)
5. 1966’dan günümüze kadar süregelen devre
2. Rönesans ve reform hareketleri, batıda köklü bir (Bilimci devre)
zihniyet değişikliği meydana çıkartmıştır. Bu
değişiklik, aydınlanmayı ve kısmen de olsa halk 1. Örtülü Devre
hayatına yönelişi beraberinde getirmiştir.
Bu devrede folklora belli bir yöneliş vardır; hatta bu
3. J. G. von Herder tarafından ortaya çıkarılan yöneliş, mahallileşme dönemine kadar uzanır; fakat
“romantizm” hareketiyle birlikte kuvvetli bir halka bu dönemde yapılan çalışmalar tam bir folklor
yöneliş ve milli kaynaklar için halk hayatını esas çalışması sayılamaz.
alan düşünceler doğmuştur.
Bu devre içerisinde bilhassa Namık Kemal, Ziya
4. 18. yüzyılda başlayıp 19. yüzyılda artan Paşa ve İbrahim Şinasi’nin fikirleri, kendilerinden
sömürgecilik ve milliyetçilik hareketleri, halkbilimi sonra yapılacak olan çalışmalara yön göstermiştir.
çalışmalarında en fazla itici kuvvetlerden biri Şinasi ve Ziya Paşa halka daha yakın dururken;
olmuştur. Büyük imparatorluklar içerisinde yaşayan Namık Kemal halka yakın olmaktan biraz uzaktır.
halklar, bağımsızlıklarını kazanmak ve milliyetçilik Ziya Paşa’nın fikirlerinde tutarsızlıklar göze çarpar:
duygularını arttırmak için folklor malzemelerini “Şiir ve İnşa” ile gerçek edebiyatımızın halk
kullanmışlardır. edebiyatı olduğunu savunur ve divan edebiyatını
yerer. Daha sonrasında kaleme aldığı “Harabat” ile
Dünyada Folklor Çalışmaları de tam tersi bir fikri savunur.

Dünyada folklor çalışmaları aşağı yukarı on yedinci Şinasi, “Şair Evlenmesi” ve “Durub-ı Emsal-i
yüzyılda başlar. Jean Baptiste Thiers’in “Boş Osmaniye” gibi eserleri yazar ve bu sayede daha
İnançlar El Kitabı” (1677), Thomas Browne’ın “Halk somut adımlar atmış olur. Ayrıca, Mehmet Kamil’in
Arasındaki Boş İnançlar Üzerine Araştırmalar”ı 1844 yılında yazdığı “Melcü’t-Tabbahin” adlı eseri,
(1846) ve Charles Pernault’un “Halk Masalları” gibi, ilk yemek kitabı sayılır. Ahmet Vefik Paşa “Lehçe-i
4
ilk çalışmalar boş inançlar üzerine yapılır. Osmaniye” adıyla bir sözlük yazar. Bu eser
Türkoloji’deki en önemli eserlerdendir. Yine bu
Dünyada folklorun başlangıcı olarak iki tarih verilir: devrede yazılan “Müntehebat-ı Emsal-i Türkiye” de
Birincisi, Grimm kardeşlerin “Ev ve Çocuk önemli sayılabilecek eserler arasındadır.
Masalları”nı yayımladığı 1812 yılıdır. Ezop (Aisipos)
masallarından veya Heredot’un “Liunya ile 2. Türkçü Devre
Pliny”sinde de folklor araştırmalarına dair öğeler yer
alır. W. J. Thoms’tan önce Johann F. Knouffel 1813 Türk aydınının folklorla bilimsel anlamda ilk olarak
yılında Volkskunde terimini kullanır. tanışması 20. yüzyılda başlar. Folklorun bir bilim dalı
olarak tanıtılmasında, yerleşip gelişmesinde Ziya
4
Bu durumun aksine, Türkiye’de ilk çalışmalar
atasözleri üzerine yapılmıştır.

Hazırlayan: İsa SARI / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ders Notları / www.isa-sari.com / Sayfa: 4/6
5
Gökalp, M. Fuat Köprülü ve Rıza Tevfik’in yazıları Satı’ya ait “İlm-i Akvam” diğeri ise Hasan Basri’ye ait
önemli rol oynayacaktır. “Anadolu Köy Düğünleri” adlı eserlerdir.

Bu dönemim “Türkçü” olarak adlandırılmasının bir 1919 yılında Maarif Vekaleti’ne bağlı Hars Heyeti
nedeni de 1908 yılında “Türk Derneği”nin (Dairesi) oluşturulmuştur. İlk defa Cumhuriyet’in
kurulmasıdır. Bu dernek daha sonra yerini, 1911 kurulmasıyla birlikte, devlet desteğiyle folklora
yılında “Türk Yurdu”na ve ardından da “Türk yöneliş başlar. Hars Dairesi, halk kültürünü araştırır,
Ocağı”na bırakır. Bu dernek, “Türk Yurdu inceler ve eserler yayımlar; eğitim yoluyla çocuklara
Mecmuası” adıyla bir dergi çıkartır ve bu dergide, ve gençlere halk kültürünü öğretir.
dernek üyelerinin yaptığı derlemeler yer alır.
3. Sentezci Devre
Bu dönemde, 1913 yılında Ziya Gökalp tarafından
“Halka Doğru” adıyla çıkartılan dergi de önemli bir 1929 yılında Yusuf Akçura tarafından yapılan
yere sahiptir. Ziya Gökalp bu dergide, “Halk “Folklor Nedir?” adlı konuşma bu devre için
Medeniyeti” adıyla bir makale yayımlar. Bu önemlidir. Ardından Akçura, “Yeni Muhit” adlı dergiyi
yazısında Gökalp, bir milletin sahip olduğu yayımlar ve folkloru filolojiye bağlar. “Asıl ilim
medeniyeti ikiye ayırır: filolojidir; folklor, filolojiye hizmet eder” der ve folklor,
1. Resmi Medeniyet filoloji ve etnografyayı ilişkilendirmeye çalışır. Ayrıca
2. Halk Medeniyeti Akçura, Türk Yurdu, Türk Ocağı ve Türk Derneği’nin
- Halk Teşkilatı kuruluşunda yer alır. Türkçü dernekler olması
- Halk Felsefesi sebebiyle, bu dernek üyelerinin hepsinden
- Halk Ahlakiyatı bulundukları bölgelerin folkloruyla ilgili derlemeler
- Halk Hukuku yapılması istenir. Hatta çıkardıkları yayın
- Halk Lisaniyatı organlarında, Türkiye dışındaki Türk topluluklarının
- Halk İktisadı folkloruna dair örnekler de yer almaktadır.
- Halk Kavmiyatı
1932 yılında Türk Ocağı kapatılır. Atatürk, Türk
Ziya Gökalp’in çıkardığı dergilerden birisi de “Küçük Ocağı’nın yerine aynı görevi görmesi için Halk
Mecmua”dır (1922). Bu dergide, “Masallar Nasıl Evleri’ni açtırır. Cumhuriyet döneminde folklora
Toplanmalı?” başlığıyla bir makale yazar. Ayrıca, bu hizmet eden bir diğer önemli kuruluş, “Anadolu Halk
dergide yayımladığı masalları “Altın Işık” adıyla Bilgisi Derneği”dir. 24 sayı “Halk Bilgisi Haberleri”
kitaplaştırır. adıyla dergi çıkarır. Bu dernek, “Folklor
Toplayıcılarına Rehber“ adıyla, folklor derlemesi
Bu dönemin bir diğer önemli ismi olan M. Fuat yapanların nasıl derleme yapacakları ve dikkat
Köprülü dört adet önemli çalışma sunar: etmeleri gereken hususlara dair bir rehber
1. Türk Edebiyatının İlk Mutasavvıfları hazırlamıştır. Derneğin yaptığı bir diğer iş, 1929 ve
2. Saz Şairleri 1931 yıllarında Anadolu’ya yaptığı bilimsel
3. Araştırlamalar I-II gezilerdir. Bu geziler daha çok Doğu Anadolu ve
4. Yeni Bir İlim: Halkiyat-Folklore Doğu Karadeniz ile Güneydoğu Anadolu’nun bazı
kısımlarını içine alır.
Köprülü, “Yeni Bir İlim: Halkiyat-Folklore” başlıklı
yazısında ilk defa 1914 yılında folklorun ne Abdulkadir İnan, Ali Rıza Yalgın, M. Şakir Ülkütaşır
olduğunu, işlevlerini, çalışma alanlarını izah etmeye da heyet içerisindedir. Yalgın, “Cenup’ta Türkmen
çalışır. Oymakları” adında Kültür Bakanlığı aracılığıyla bir
kitap yayımlar.
Rıza Tevfik, 1914 yılında Peyam-ı Edebîye’de
yayımlanan “Folklor (Folk-lore)” adlı yazısında, Folklorun Üniversitelerde Bir Bilim Dalı Olarak
folklorun karşılığı olarak “hikmet-i âvâm”ı önerir. Yer Alması

1913 yılına kadar Türkiye’de folklor çalışmaları, 1930’lu yılların sonuna kadar Türkiye’de folklorun ne
folklorun bir disiplin olarak ortaya konulmasından olduğu anlaşılmış, folklor çalışmalarının önemi
ziyade bu bilim dalının tanıtılmasından ibaret devlet ve aydınlar tarafından kavranmıştır. Bu yıllara
olmuştur. Bu tanıtım işini yapanlar, daha çok kadar yapılan çalışmalar iki önemli özellik gösterir:
doğrudan folklorla ilgilenenler değil, sosyolog Ziya Birincisi, dikkatleri folklorun tanımına ve içeriğine
Gökalp, edebiyat tarihçisi Fuat Köprülü ve felsefeci yönelten çalışmalardır ki bu çalışmalarda genellikle
Rıza Tevfik gibi isimler olmuştur. Bunların yanında folklorun, milli birliğin oluşmasındaki ve
Gyula Nemeth, Friedrich Giesse, Wilhelm Radloff ve uluslaşmadaki önemi üzerinde durulmuştur. İkincisi
Kunoş gibi yabancı bilim adamları da Türk ise, derleme çalışmaları ve faaliyetleridir.
folkloruyla ilgili önemli çalışmalar yapmışlardır. 1920
yılına kadarsa, iki önemli makaleye ek olarak iki 1952 yılında Halk Evleri’nin on dokuz yıl süren
önemli kitap yayımlanmıştır. Bunlardan ilki Mustafa faaliyetlerinden sonra kapatılması, Milli Folklor
Enstitüsü’nün 1966’daki kuruluş tarihine kadar
geçen 14 yıllık süre, folklor araştırmaları için bir
5 suskunluk dönemidir. 1939 yılında Pertev Naili
Hem Gökalp hem de Köprülü, folkloru müstakil
bir ilim dalı olmaktan ziyade, sosyolojinin bir kolu Boratav’ın D.T.C.F.’deki Halk Edebiyatı Kürsüsü’nü
kurmasıyla birlikte, Türk folklor araştırmalarında
olarak görürler.
bilimsel bir devre başlar. O’nun ulusal bir bakış

Hazırlayan: İsa SARI / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ders Notları / www.isa-sari.com / Sayfa: 5/6
açısıyla başlayıp, uluslararası bilimsel bir anlayışa
doğru gelişen çalışmaları, aslında I. dönemdeki Türk
folklor araştırmalarının da özünü yansıtır. 1940’lı
yıllarda Hüseyin Nihal Atsız ve onun temsil ettiği
Türkçülük hareketine karşı yapılan yargılama
sürecine mukabil olarak Boratav hakkında da aksi
yönde bir yargı süreci başlatılmış ve Boratav’ın
üniversitedeki kürsüsü 1948 yılında kapatılmıştır.

Türkiye’de folkloru bir bilim dalı olarak üniversiteye


dahil edenlerden bir diğeri de Mehmet Kaplan’dır.
Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nin kuruluşu
sırasında rektör vekilliği yapan Kaplan, üniversitenin
Türk dili ve edebiyatı müfredatına halk edebiyatını
da dahil etmiştir. Bu sayede bu sahada doktorasını
yapan ilk akademik kadronun oluşmasına vesile
olmuştur. Kadronun içinde Umay Günay, Bilge
Seyitoğlu, Fikret Türkmen, Saim Sakaoğlu gibi
isimler vardır.

Bu iki üniversite dışında Hacettepe Üniversitesi’nde


de bir kürsü kurulmuştur.

1990’lı yıllara kadar Türkiye’de halkbilimi çalışmaları


genel itibariyle âşık edebiyatının halk hikayeciliği ve
türler üzerine yoğunlaşmışken, bu yıllardan itibaren
Türkiye dışındaki Türk boylarının halk
edebiyatlarıyla ilgili çalışmalar da yapılmaya
başlanmıştır. Başlangıçta metin neşirleri ve müstakil
monografilerden oluşan bu çalışmalar, takriben
mukayeseli çalışmalara da yön göstermiştir.

Hazırlayan: İsa SARI / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ders Notları / www.isa-sari.com / Sayfa: 6/6

You might also like