You are on page 1of 5

Etnosantrizm: kültürünü merkeze koyup toplumları öyle değerlendirme

Homosantrizm: insanı canlıların en yücesi, diğer canlıların insanlar için var olduğunu savunan bakış
açısı

Geosantrizm: dünyayı merkeze alan bakış açısı.

Antropoloji 2’ye ayrılır:1-Fiziki antropoloji

2-Kültürel Antropoloji (sosyal,dil,arkeoloji)

Kültürün tanımları

Edward Tylor: mensubu olmakla kazanılan bilgi,inanç,sanat,hukuk,ahlak,davranış sistemleri, yetenek


ve alışkanlıkların oluşturduğu karmaşık bir bütün.

Linton: bir toplumda var olan ve nesilden nesile aktarılan bilgi,inanç ve alışkanların tümü.

Marx: doğada olmayıp insanın yapıp ettiği her şey.

Kültürün özellekleri:

1- Kültür olgusal olarak vardır fakat her yerde değişir.


2- Kültür durağandır fakat dinamik ve değişkendir.
3- İnsanın hayatını çoğu zaman etkilemesine rağmen insanlar bunun farkında değildir.

Antropolojinin ortaya çıkış sebebi: Batılı ülkelerin sömürgesi altında olan ülkeleri daha iyi/verimli
sömürebilmeleri adına oradaki halkları tanımaları gerekmekteydi. Bu sebeple o halkları, kültürlerini,
inançlarını araştırmaya başladılar. Aynı zamanda farklı bölgelerde yaşamını yitirmekte olan veya Batılı
ülkelerden kültürel olarak farklılık gösteren toplumların kültürlerini, sonraki nesillerin bu
kültürlerden, halklardan haberleri olmasını sağlamak, toplumların yapısını anlamak adına incelemeye,
kayıt altına almaya başladılar. Bu sebeple yakın geçmişe kadar Batılı antropologların çalışma alanları
sömürge ya da eski sömürge olan yerlerdi.

Antropolojinin esas amacı: yeryüzünde yaşayan insanların biyolojik, toplumsal ve kültürel çeşitliliğini
anlamaktır. Bu amaçla farklı bilim dallarıyla da iletişim halindedir.

Monojenez: insanın tek bir kökenden geldiğini savunan bakış açısı.

Polijenez: insanın birçok kökenden geldiğini savunan bakış açısı.

Polijenistler kendilerine antropolog; Monojenistler kendilerine etnolog der.

Antropoloji en başta:

Britanya’da: sömürge altındaki toplumları daha iyi sömürebilmek amacıyla onların


kültürleriyle,
ABD’de: ortadan kalkmaya yüz tutmuş kültürlerin yazıya geçirilmesi ve kalıcılığının
sağlanmasıyla,

Kıta Avrupası’nda: ulus-devlet sürecini tamamlayamamış toplumların gelişimine destek olmak


amacıyla “halk” kavramıyla ilgilenmiştir.

Transaksiyonalizm: -Frederik Barth

- toplumlar yapı yerine eylem ve etkileşime dayalı hareket ederler

-toplumsal “yapı” sabit değil değişkendir ve sürekli değişir

-toplumsal norm ile aktüel davranışlar arasında hep bir mesafe vardır

-bireylerin söylediklerinden hareketle yaptıklarına ulaşılamaz

Yorumsamacı Antropoloji: -Clifford Goertz

-kültür, insanların yaşamını anlamlandırmalarına yarayan ve anlama yol gösteren bir


rehber, bir simgeler bütünü

-antropolojinin görevi: tikel bir kültürde gömülü olan tabakaları eşeleyip betimleme
tabakaları olarak ortaya çıkarmak

-kültür, simgesel bir sistem olduğu için kültürel süreçler okunmalı, tercüme edilmeli
ve yorumlanmalıdır

Dayı ve hala çocukları  çapraz kuzen

Amca ve teyze çocukları  paralel kuzen

“evrensel evlilik tanımı yoktur” Edmund Leach

Endogami  grup içi evlilik

Egzogami  grup dışı evlilik

Poligami çokeşlilik Poligini Erkek tek, kadın çok

Poliandri Kadın tek, erkek çok

Robin Fox’a göre çekirdek aile anne ve çocuklardan oluşur

Temel Ekoller:

1-Evrimciler: -19.yy

- toplumun ve insan düşüncesinin basitten karmaşığa; ilkelden gelişmişe zorunlu ve


aşamalı olarak ilerlediğini savunur
-insanlar arasındaki farkı kültürler, kültürlerarası farkı evrimle açıklar

-anafikir: sosyal gelişme

 Henry Maine: -ilk toplumlarda ortak mülkiyetin olduğunu savunur

-orijinal ve ilk aile tipi : patriyarkal

 Johann Jacob Bachofen: -ilk zamanlarda rastgele cinsel yaşam var ve bu sebeple soy
anneden geliyo. Sonra kadınlar buna itiraz edince düzenli aileye dönülüyo fakat hala
kadınlar hakim. Sonra erkekler güç kullanıp ataerkillik meydana geliyo.
-düzen patriyarkale dönünce kadınlar olumlu özelliklerini ve
yaratıcılıklarını kaybediyo.

 John Ferguson McLennon: -avcı erkek değerli olduğu için kadın 2.plana atılıyo. bu
sebeple doğan kız çocukları öldürülüp erkek çocukları büyütülüyo. Sonrasında
kadınlar azınlıkta kaldığı için çokeşlilik(poliandri) ve dış evlilik meydana geliyo. 1’den
fazla erkekle evlenildiği için soy anneden devam ediyo.

-dış evlilik: gruptaki erkeklerin başka bir gruptan kadınları


kaçırarak onlarla evlenmesi. Sonrasında erkek kardeşlerle
birlikte olunuyo(fraternal poliandri). Bir sonraki seviyesi ise
ölen kocanın erkek kardeşiyle evlenme (levinat).

 Edward Burnett Tylor:- ilk kez kültürü tanımlayan, antropolojiyi kuran ve ilk profesörü
olan kişi.
-kültürel kalıntılar: özgün işlevini kaybetmesine rağmen
varlığını sürdüren kültürel ögelerdir(tahtaya vurmak, hamam,vs.).
Önemi ise kültürün gelişimini gözlemek açısından sağladığı faydadır.
-evrim görüşü 3 aşamadır: 1-yabanıl(avcı-toplayıcı9
2-barbarlık(hayvan ve bitkilerin
evcilleştirilmesi
3-uygarlık(yazıya geçilmesi)

 Lewis Henry Morgan:-ABD yerlilerini savunmuş, onlar için mücadele etmiş sonrasında
ise onlarla beraber yaşayıp yaşamlarını kaydetmiş antropolog.

-tüm toplumlarda akrabalık 2 şekilde sınıflandılır: 1- betimleyici

2-sınıflandırıcı

-evrim görüşü:

1- Yabanıl:

 Aşağı yabanıl: insanın varoluşundan ateşi kullanmasına ve


balık tutmasına kadar
 Orta yabanıl: ateş ve balıktan ok ve yayın kullanılmasına
kadar
 Yukarı yabanıl: ok ve yaydan çömlekçiliğe kadar

2-Barbarlık:

 Aşağı barbarlık: çömlekçilikten doğuda hayvan


evcilleştirmeye, batıda tarıma kadar
 Orta barbarlık: tarım ve hayvancılıktan demirin ergitilmesine
kadar
 Yukarı barbarlık:demirden fonetik alfabeye kadar

3-Uygarlık:

 Fonetik alfabeyle başlar

Not: sonrasında yapılan araştırmalarla tarımcılık, çömlekçilik ve


hayvancılığın aynı dönemlerde ortaya çıktığı anlaşılmıştır.

 James Georges Frazer: -Tylor’un öğrencisi ve Viktorya Döneminin son büyük evrimci
antropoloğu
-evrimci görüşü: 1-Sihir (tanrı ve insan var fakat herkes biraz
doğaüstü)
2-Din (tanrı insan ayrımı)
3-Bilim
Sihir yerini Duaya bırakıyo ve insan duayla yaşamını
değiştireceğini düşünüyo.

2- Yayılımcı Ekol (Difüzyonistler): - kültürün zaman içinde değil mekan içinde dağılımını inceler.
Evrimcilerdeki dikeyin aksine yatay bir çizgi vardır.

-kültürün gelişimindeki en önemli faktör başka kültürlerdir.

-“dünyada hiçbir toplum, kültürünün %10’undan fazlasını kendi


üretmemiştir.” –Ralph Linton

 Fredrich Ratzel: -kültür çevreyle otomatik belirlenir.

-insandaki yaratıcılık sınırlı olduğu için farklı kültürlerle gelişim


gerçekleşir.

-Kulturkreis(kültür çevresi): kültürün 1 ya da 1den fazla merkezden


çıkıp yayılması.

 Fritz Graebner: -biçim kriteri: 2 kültürel öge arasında ne kadar benzerlik varsa o
kültürler o kadar etkileşime girmiştir.
 Wilhelm Schmidt:-nicelik kriteri: 2 toplum arasında ne kadar çok kültürel öge ortaklığı
veya benzerliği varsa o kültürler o kadar etkileşime girmiştir.
 Sir Grafton Elliot Smith:-“Uygarlık Eski Mısır’da ortaya çıkmış ve ordan Dünya’ya
yayılmıştır.”
 Franz Boas: -ABD antropolojisinin kurucusu -tarihsel tikelci yaklaşım
-evrimci antropolojiyi kabul ediyo fakat evrenselleştirilmesine karşı
-kültürel görelilik kuramı: bir insanı veya toplumu mensubu olduğu
kültürle, kültürel değerlerle yargılamak gerekir.
 Alfred Krueber: -kültür, sui generis’tir (kendine özgüdür). Sadece kendi terimleriyle
açıklanabilir.

3-İşlevselci/Yapısalcı Ekol

 Branislaw Kasper Malinovski: -kurumlar dahil herkesin bir işlevi var ve yerine
getirmesi gerekir. Eğer işlevini kaybetmişse o kurum/öge yok olur.

-önemli olan bir kurumun çeşitli yönlerinin birbiri


üzerine etkisi ve bir kurumun temellerinin neye dayandığının
araştırılması

-3 temel gereksinim: 1- beslenme/cinsellik

2-eğitim/hukuk

3-din/sanat

Bu gereksinimleri karşılama yollarının araştırılması


antropolojinin görevidir.

 Alfred Redcliff Brown: -kültür incelenemez. O zaman antropoloji kültür yerine sosyal
yapıyı incelemeli.
 Claude Levi-Strauss: - işlevselciler sistemlerin birbiri ile etkileşimde olduğunu söyledi
fakat ne kadar etkileşimde olduğunu söylemezler. Yapısalcılar bu ilişkileri inceler ve
anlamaya çalışırlar.
-insanlar; kültürün, dilin, eğitimin ürünü toplumsal yaratıklar.

-insanlar kategoriyle düşünebilir. Bu yüzden zıtlıklar mevcut ve


her şey zıttıyla tanımlanır.(kadın/erkek, ben/öteki, çiğ/pişmiş). Önemli olan bu zıtlıklar
arasındaki ilişki.

-Strauss’a göre her davranış, her gelenek, her din dünyasal


sebepler taşır.

difüzyonistler, kültürün incelenmesinde ne zaman içinde nasıl değişiklikler gösterdiğinin ne de nerden


çıkıp nasıl yayıldığının önemli olduğunu söylüyo. önemli olan söz konusu kültürün, kültür öğesinin
hangi ihtiyaçları karşıladığı ve toplum için ne anlam ifade ettiğidir diyolar. bu yüzden de sadece
kendilerinin antropoloji yaptıklarını düşünüyolar

You might also like