You are on page 1of 85

Turizm ve Kültür

Kültür

1
Ne kadar özelsiniz?
Ne derece kendinizsiniz?
Ne derece kendi kültürünüzün ürünüsünüz?

Kişisel karşılaşmalarda K. Amerikalı bir kişi


daha geride durma eğilimindeyken Brezilyalı
daha yakına doğru hareket etmektedir. (el
öpmek)
Bu gibi hareketler uzun yıllardır tâbi olunan
belirli kültürlerin ürünleridir.

2
İnsanlar gruplar içinde toplulukları, yani
örgütlü yaşamları paylaşmaktadır.
Bu paylaşıma diğer sosyal hayvanlar
(maymunlar, kurtlar, karıncalar vb.) da
dahildir – Daha sınırlı kültürel yetenekler.
Sadece insanlar öğrenme ve dil aracılığıyla
sonraki nesillere aktarılan ve
ayrıştırılabilen gelenekler gibi kültürel
özelliklere sahiptir.
3
Kültür→insanın davranış ve düşünce sistemleri→
antropolojinin temeli
Edward Tylor ‘Primitive Culture’ kitabında
 Kültürlerin doğa kanunlarına boyun
eğdiğini
 Bu nedenle bilimsel olarak
araştırılabileceğini söylemiştir.

4
Kültür
◦ Bilgi
◦ İnanç
◦ Sanat
◦ Ahlâk
◦ Hukuk
◦ Gelenek
◦ Toplum üyesi olan insanın diğer beceri ve
alışkanlıklarını kapsayan karmaşık bir
bütündür.
Kültürlenme (Enculturation): Çocuğun
kültürünü öğrenme süreci

5
Kültür öğrenilir
Çocuklar her türlü geleneği kolaylıkla
benimsemektedir.
İnsana özel gelişmiş öğrenme yeteneğinden
kaynaklanmaktadır.
Diğer hayvanlar deneyimle, örn: ateşe
değerek

6
Sosyal hayvanlar grubun diğer üyelerinden
öğrenme, örn: kurtlarda avlanma
stratejileri
İnsan, doğal bir bağlantı olmaksızın, kendi
türüne özgü sembol ve işaretlerin neye
karşılık geldiğini anlama kapasitesine
sahiptir.

7
Yaratma, hatırlama, fikirlerle uğraşma
kültürel öğrenmenin temelidir.
İnsanlar, önceden geliştirilmiş anlam ve
sembol sistemlerini adım adım
içselleştirmiştir.
Anlam ve semboller insan davranış ve
algılarına yaşam boyu yol göstermektedir.

8
Her insan
 Bilinçli ya da bilinçsizce,
 Doğrudan öğrenme ya da başka insanlarla
etkileşim aracılığıyla,
Kültürü içselleştirmeye,
Kültürel örüntüleri birleştirmeye ve
Kültürlenme süreciyle kültürel gelenekleri
öğrenmeye başlar.

9
Örn: Ebeveynlerin teşekkür ederim demeyi
çocuklarına doğrudan öğretmesi
Gözlem ve farkındalıkla öğrenme.
Bilinçsiz olarak benimseme. (yakın veya uzak
durma)

10
Kültür semboliktir
Sembol: Belirli bir kültür ya da dilde, sözlü
veya sözsüz, farklı anlamlara gelebilen bir
olgudur.
Anlam yüklemek, değerini bilmek ve bu
değeri kavramak.
Dil, Homo Sapiens’i diğer hayvanlardan
ayrıştıran özelliklerinden biridir.
Diğer hayvanlar, dil kadar çok sembol
bulunduran bir yaklaşım geliştirememiştir.
11
Semboller
Çoğunlukla dille ilgilidir.
Birçok sözsüz sembol de bulunmaktadır.
 Bayraklar
 Amblemler
 Dinlerde kutsal sular

12
Her çağdaş insan kitlesi sembolleri kullanma
ve böylece kültür yaratma ile kültürü
sürdürme yeteneğine sahiptir.
Biyolojik olarak en yakın akrabalarımız olan
maymun ve şempanzeler ise gelişmemiş
kültürel becerilere sahiptir.
Başka hiçbir hayvan, Homo Sapiens’in sahip
olduğu düzeyde kültürel becerilerle
donatılmamıştır.
13
Kültür paylaşılır
Belirli grupların üyeleri olan bireylerin bir
niteliğidir.
Toplumda iletilmektedir.
Gözlem, dinleme, konuşma, diğer insanlarla
iletişim aracılığıyla öğrenilir.

14
 Ortak inançlar
 Değerler
 Anılar ve
 Beklentiler insanları aynı kültüre sahip
olacak şekilde büyütmektedir.
Kültürlenme, ortak deneyimler aracılığıyla
insanları birleştirmektedir.

15
Kültür sürekli değişiyor olsa da belirli temel
inançlar, değerler, dünya görüşleri ve
çocuk yetiştirme uygulamaları devam
etmektedir.
Ebeveynlerin, yemeğini bitirmeyen
çocuklara, kendi anne babalarından
öğrendikleri gibi yoksul ülkelerdeki
çocukları hatırlatması (varlık-yokluk
kıyaslaması).

16
Kültür ve Doğa
Kültür diğer hayvanlarla paylaştığımız doğal
biyolojik dürtüleri alıp belirli yollarla
bunları nasıl dışavuracağımızı öğretir.
Yemek zorunlu bir dürtüdür ancak kültür
bize neyi, ne zaman ve nasıl yiyeceğimizi
öğretir.

17
ABD – geniş çaplı akşam yemeği
İngilizler – kahvaltıda balık, ABD – kek ve
mısır gevrekleri
Brezilya – sert kahveye sıcak süt, ABD –
yumuşak kahveye soğuk süt
Akşam yemeği Orta Avrupa’da 17:00-
18:00’de İspanya’da 22:00’de

18
Kültür “insan doğası”nı birçok yönde
biçimlendirmektedir.
Örn: Kültüre göre değişen WC çeşitleri ve
kullanımı
Kültür ve kültürel değişimler doğayı, insan
doğasını ve doğal olanı algılama
yöntemlerimiz etkilemektedir.

19
Kültürel ilerlemeler bilim, buluş ve keşifler
aracılığıyla birçok “doğal” sınırlamaların
üstesinden gelmiştir.
Çocuk felci ve çiçek hastalıkları yenilmiştir.
Klonlama → biyolojik çeşitlilik ve hayatın
anlamı hakkında düşünme biçimlerimizi
değiştirmiştir.

20
Elbette, kültür bizi doğal felaketlerden muaf
tutmamaktadır.
Fırtına, tsunami, deprem ve diğer doğal
güçler düzenli olarak insanın dünyayı inşa
etme, geliştirme ve genişletme çabalarına
karşı çıkmaktadır.

21
Kültür herkesi kapsamaktadır
Antropologlar için kültür zarafetten,
üslûptan, entelektüellikten, eğitimden ve
güzel sanatlar beğenisinden çok daha
fazlasını kapsamaktadır.
Sadece üniversite mezunları değil, her insan
‘kültürlü’dür.

22
En ilginç ve göze çarpan kültürel güçler
insanları yaşamlarının her gününde
etkileyenlerdir.
Özellikle çocukları «kültürlenme» esnasında
etkileyenler en önemlileridir.

23
Kültürel dışavurum olarak:
Rock yıldızı – Klasik müzik bestecisi
Çizgi roman yazarı – Ödüllü kitap yazarı gibi
çeşitlere rastlanabilmektedir.

24
Kültür bütünleştirilmiştir
Adetlerin ve inançların gelişigüzel
derlemeleri değildir.
Bütünleşmiş, örüntülü, düzenli sistemlerdir.
Sistemin bir parçası değişirse diğer parçaları
da değişime uğramaktadır (örn: ekonomi).

25
1950’lerdeki ev kadını ve annelikten, zaman
içinde maaşlı işlerde çalışan üniversite
mezunlarına dönüşüm.
ABD’de 1960’ta %32’den 2010’lu yıllarda
%60’a çıkmıştır.

26
Evlilik, aile, çocuk sahibi olma konusundaki
bakış açıları.
Geç evlilik, beraber yaşama ve boşanma gibi
kavramların sıradan hale gelmesi.
Çocuk bakımına ayrılması gereken uygun
zamanın azalması.

27
Kültürler aynı zamanda değer, düşünce sembol
ve yargı kümeleriyle de bütünleşmiştir.
Kültürler, üyelerini belirli kişilik özelliklerini
paylaşacak şekilde eğitmektedir.
Bir dizi çekirdek değer (anahtar, temel ve
merkezi değerler) her bir kültürü bütünleştirir
ve onu başka kültürlerden ayrıştırır.
 Çalışma ahlakı ve bireycilik -- Amerikan
 Konukseverlik ve toplumsal paylaşım -- Türk

28
Kültür araçsaldır, uyumludur ve
uyumsuzdur.
İnsan uyumluluğu ve başarısının temel
nedenidir.
Biyolojik tepkilere ek olarak uyum sağlamak
için insanların kültürel yolları vardır.
Çevresel stres unsurlarıyla mücadelede alışıldık
biçimde teknoloji veya alet kullanmaktadır.
 Hayvan kürklerinden montlar.
 Termostatlı ısıtma sistemleri.
 Yazları ılık, kışın sıcak yerler arayışı.

29
İnsan, kültürü araçsal olarak kullanmaktadır.
Yani, kendi temel biyolojik gereksinimleri
olan yiyecek, içecek, barınma, konfor ve
üreme amacıyla kültür kullanılmaktadır.
Aynı zamanda psikolojik ve duygusal
gereksinimleri için de kullanılmaktadır.
 Arkadaşlık, yoldaşlık, kabul görme ve
cinsel olarak arzulanma vb.

30
İnsanlar resmi (kurumlardan) ve gayrıresmi
(onlara değer veren insanlardan) destekler
ararlar.
İnsanlar bu amaçla başka insanlarla ortak
deneyimler, politik çıkarlar, estetik
duyarlılıklar veya kişisel çekicilik temelinde
bağlar geliştirirler.
Sosyal veya profesyonel bağlantılar için
Facebook, Google+, LinkedIn
31
Kültürel nitelikler bir düzeyde, insanlara
çevresel streslerle baş etmede yardımcı
oluyorsa, uyumludur (İklimlendirme
sistemleri).
Bu nitelikler, farklı bir düzeyde uyumsuz da
olabilir.

32
İnsanlara ve diğer canlı türlerine zarar
verebilecek çevresel etkileri olan
makinelerimizden çıkan emisyonlar örnek
verilebilir.
Birçok kültürel örüntü uzun dönemde
uyumsuz olabilmektedir.
Aşırı nüfusu özendiren politikalar, yetersiz
gıda dağıtım sistemleri, çevrenin bozulması
gibi örnekler kültürün uyumsuz yönleridir.
33
Kültürün evrimsel temeli
En az 2,5 milyon yıl öncesindeki ilk alet
yapımına kadar uzanmaktadır.
Şempanzelerin kendi yaşam alanlarında alet
yapmalarına ait bulgular.
İnsana en yakın olan Afrikalı maymunsular –
şempanze ve goriller

34
Hominidae fosillerin ve günümüz
insanlarının zoolojik ailesini tanımlayan
terimdir.
Aynı zamanda şempanze ve gorilleri de
kapsamaktadır.
Üyelerine hominidler denmektedir.
Homininler ise bu zamana kadar var
olmuş tüm insan ırkını tanımlamaktadır.

35
Tüm primatlar
 dayanıklı ve kavrama yeteneğine sahip baş
parmaklar,
 derinliği algılayabilen renkli bir görüş,
 öğrenmeye olanak sağlayan büyük beyinler (hafıza,
anlamlandırma, entegrasyon işlevleri),
 hatırı sayılır bir ebeveyn yatırımı,
 sosyallik ve dayanışma gibi insan özelliklerini
taşımaktadır.
→ Sosyal bağların kurulmasında önem taşımaktadır.
El, göz, beceri, başparmak – iğne vb. araç üretimi -
evrim

36
Şempanzelerin ve İnsanların Kültürel Özellikleri
Özellik Şempanzeler İnsanlar
Kültürel öğrenim Gelişmemiş Tam gelişmiş
Alet kullanımı Duruma göre Alışkanlık
Alet üretimi Duruma göre Detaylı ve Alışkanlık
Nişanlı fırlatma Durumsal nesneler Mermi teknolojisi
Avlanma Büyük oranda ancak Basit hominin geçinme
aletsiz stratejisi, aletlerle
Yiyecek paylaşımı Av sonrası et paylaşımı İnsan yaşamı için temel
Dayanışma Avlanırken kimi zaman İnsan yaşamı için temel
Çiftleşme ve evlilik Dişi kızışma döngüsü, Yıl boyu çiftleşme, evlilik,
sınırlı çift bağları egzogami
Aile bağları Ergenlikte dağılma ile Oğullar ve kızlar
sınırlı aracılığıyla süren

37
Zaman ve Mekan Bağlamında İnsan Çeşitliliği:
Evrensellik, Genellik ve Tikellik
Kültürel öğrenme benzersiz olarak insanlarda
gelişmiştir.
Bütün insanlar bir kültüre sahiptir.

İnsanoğlunun psişik birliği 19. yy (psychic


union of mankind):
Her insan popülasyonunun kültür için eşit
kapasiteleri olduğu anlamına gelmektedir.
Antropolojinin temel öğretisidir.

38
Bireylerin kendi duygusal ve entelektüel
eğilimleri ile kapasitelerinde
ayrışabilecekleri,
Ancak insan topluluklarının kültürel
anlamda birbirlerine çok yakın oldukları
anlamına gelmektedir.
İnsanlar, genlerinden ve dış
görünümlerinden bağımsız olarak her türlü
kültürel adeti öğrenebilmektedir.
39
Biyolojik, psikolojik, sosyal ve
kültürel özelliklerin..
 Kimileri evrenseldir
 Bazıları yalnızca genellemelerdir (birçok
kültürde ortak ama hepsinde değil)
 Geriye kalan özellikler ise tikeldir. Belirli
kültürel geleneklere özgü ve eşsizdir.

40
Biyolojik temelli evrenseller-
Sosyal temelli evrenseller
Biyolojik:
 Uzun süreli bağımlılık (bebeklik ve
çocuklukta)
 Mevsimlik yerine tüm yıl süren cinsellik
 Semboller
 Diller
 Araç gereç kullanımı
 Karmaşık bir beyin
Sosyal:
 Gruplar halinde yaşamak
 Aile
41
Genellemeler
Çekirdek aile → çoğu kültürde var ama
tüm kültürlerde bulunmamaktadır.
Birçok ülkede İngilizce kullanımı → baskın
ve sömürgeci bir tarihe dayanmaktadır.
Diffusion, Cultural borrowing →
Yayılma, kültürel ödünç alma yoluyla birçok
ülkeye nüfuz etmiştir.
Dünyanın önde gelen iş dünyası, seyahat ve
Internet dili durumuna gelmiştir.
42
Tikel özellikler – Kültür örüntüleri
Tek bir bölgede, kültürde veya toplumda
görülür.
Kültürel ödünç alma ile modern ulaşım ve
iletişim sistemleri sayesinde önceleri kendi
aralarında olan yayılma şimdilerde geniş
alanlara yayılabilmiştir.
MTV – Almanya, Brezilya, ABD’de farklı
CNN → CNN Türk arasındaki farklar
McDonald’s küreseldir, menüleri bölgeseldir.
İhtişamlı düğün mü, ihtişamlı cenaze mi tercihi
kültürden kültüre değişmektedir.

43
Kültür ve birey: Eylemlilik (Agency)
ve Pratik (Practice) Kuramları
Antropologlar «sistem» ile kişi ya da
«birey» arasındaki ilişkileri
kuramlaştırmıştır.
Sistem→ kültür, toplum, sosyal ilişkiler,
sosyal yapı vb. birçok kavramı ifade
etmektedir.
Neyin yapılıp yapılmaması gerektiğini
belirleyerek diğer insanlar nedeniyle
bireyler kısıtlanmaktadır.
Kültür tartışmaya açık ve değişkendir.
44
İnsanlar neyin yapılması gerektiği konusunda
fikir birliğine sahip olsalar dahi, insanlar her
zaman kültürlerinin yönlendirdiği gibi ya da
diğer insanların beklediği gibi
davranmamaktadır.
Kuralların çoğu çiğnenmekte, bazıları daha
sık çiğnenmektedir. Örn: Hız limitleri

45
İdeal kültür: İnsanların ne yapmaları
gerektiği üzerine ve ne yaptıkları üzerine
söylediklerinden ibarettir.

Gerçek kültür: İnsanların antropologlar


tarafından gözlemlenen eylemsel
davranışlarını ifade etmektedir.

46
Kültür hem gerçek dünyada hem de
insanların zihinlerinde hem kamusal ve
genel, hem de kişiseldir.
Antropologlar toplu davranışların yanında
bireylerin ne düşündüğü, hissettiği ve nasıl
davrandığı ile de ilgilenmektedir.

47
İnsanın sosyal yaşamı, kamusal anlamların
içselleştirilmesi sürecidir.
Ardından, yalnız ve grup içinde, insanlar
kendi özel anlayışlarını kamusal
dışavurumlara dönüştürerek kültürü
etkilemektedir.

48
Geleneksel olarak kültür, insanları, ortak
geçmişleri aracılığıyla bağlayan ve nesiller
boyunca aktarılan bir sosyal yapıştırıcı
olarak görülmüştür.
Bu geleneksel yaklaşım kültürü şimdiki
zamanda sürekli olarak yaratılan ve yeniden
işlenen bir şey olarak görmemektedir.
Kültürü bir süreçten çok bir varlık olarak
görme eğilimi artık değişmektedir.

49
Çağdaş antropologlar şimdi nasıl günü
gününe eylem, uygulama veya karşı
gelmelerin kültürü nasıl oluşturduğunu veya
yenilediğini vurgulamaktadır.
Eylemlilik (agency), hem tek başına hem
de gruplar halindeyken, kültürel kimlikleri
biçimlendirme ve dönüştürmede bireylerin
yaptıkları eylemleri ifade etmektedir.

50
Pratik (uygulama) kuramı, bir toplumda
veya kültürdeki bireylerin farklı güdüleri,
amaçları, farklı düzeyde güç ve etkileri
olduğunu kabul etmektedir.
Bu gibi zıtlıklar cinsiyet, yaş, etnisite, sınıf ve
diğer sosyal değişkenlerle ilgili olabilir.

51
Bu kuram, bu kadar farklı çeşitteki
bireylerin –sıradan ve sıradışı eylem ve
uygulamalar yoluyla- nasıl olup da
yaşadıkları dünyayı etkilemeyi, yaratabilmeyi
ve dönüştürebilmeyi başarmalarına
odaklanmaktadır.
Pratik kuramı, kültür (sistem) ve birey
arasındaki karşılıklı ilişkiyi uygun bir biçimde
kabul etmektedir.

52
Sistem bireylerin dışsal olayları nasıl
deneyimleyeceklerini ve onlara nasıl tepki
vereceklerinin yollarını biçimlendirmektedir.
Ancak, aynı zamanda bireyler de toplumun
işleyiş ve değişimlerinin yollarını belirlemede
etkin bir rol oynamaktadır.
Pratik kuramı, hem bireyler üzerindeki
kısıtlamaları hem de kültürlerin ve sosyal
sistemlerin esnekliği ve değişebilirliğini kabul
etmektedir.

53
Popüler kültür, kent kültürü ve genel
kültür
Bölgesel sistemlerin yanı sıra ulusal ve
uluslararası sistemler
ABD, Kanada, İtalya, Japonya gibi modern
milletler kendi ulusal kültürel geleneklerine,
kendi medyasına ve popüler kültürüne
sahiptir.
Yasa, kurum ve bağlantıları kapsayan kent
kültürüne ve kamusal alanda nasıl
davranılacağına dair kendi yöntemlerine de
sahiptir.
54
Uluslararası yayılmalar(diffusions) ABD,
Kanada ve Hindistan’ın kent kültürü İngiliz
yasalarından etkilenmiştir.
Popüler kültürde de ABD dizileri örnek
verilebilir.
Popüler kültür herkesin erişimine açıktır.
Ancak insanlar onu seçici biçimde kullanır
ve anlamlar kişiden kişiye değişmektedir.

55
Kent kültürü, vatandaşların yasal sistemlere
uyumu, seçimlere katılımı ve inanç sistemleri
ile kurdukları gönüllü bağı kapsamaktadır.
Aynı kentli kadın ve erkekler aynı zamanda
genel bir kültürü de paylaşmaktadır.
 Genel olarak kabul edilmiş sosyal davranışlar
 Giyinme biçimleri
 Konuşma tarzları
 Ortak alanlardaki hareketler

56
Kültür düzeyleri
 Ulusal kültür
 Uluslararası kültür
Ulus sınırlarını aşan kültürler
Kültür genetikten çok öğrenme yoluyla
yayıldığı için kültürel özellikler ödünç alma
veya difüzyon (yayılma) yoluyla bir gruptan
diğerine aktarılabilir.
Difüzyon, göç, sömürgecilik ve küreselleşme
nedeniyle çoğu kültürel özellik ve örüntüler
kapsam olarak uluslararası hale gelmiştir.
57
 İngiliz kültürü→ ABD, Kanada, Britanya,
Avustralya,Yeni Zelanda→ Ortak dil ve
kültürel özellikler
 Farklı ülkelerdeki Müslümanlar → İnanç,
sembol, deneyim ve değerlerin ortak
paylaşımı
 Dünya kupası→ uluslararası etkinliktir,
kuralları dünya çapında bilinmektedir.

58
Uluslardan daha küçük düzeyde
sınıflanan kültürler
Aynı ülkede yaşayan insanlar ulusal bir
kültürel geleneği paylaşsa bile her kültür
aynı zamanda farklılıkları da içermektedir.
Bireyler, aileler, topluluklar, bölgeler, sınıflar
ve kültürün içindeki başka gruplar farklı
öğrenme deneyimlerine sahiptir.

59
Alt kültürler, aynı karmaşık toplumun
içinde belirli gruplarla ilişkilendirilen farklı
sembollerle temellendirilmiş örüntüleri ve
gelenekleri belirtmektedir.
Bölge, etnisite, dil, sınıf ve dine bağlı çeşitli
alt kültürler bulunmaktadır.
ABD→ kuzeyliler, güneyliler
İtalyan, İrlandalı, Leh, Afrikalı Amerikalılar
Kanada→ Fr. Konuşanlar, İng. konuşanlar

60
Spor ve yiyecek örnekleriyle kültür
düzeyleri
Kültür Düzeyleri Spor Örneği Yiyecek Örneği
Uluslararası Futbol, Basketbol Pizza
Ulusal Monster Truck Rallileri Elmalı Turta
Alt-Kültür Çin Bowlingi Big Joe Domuz Barbeküsü

Döner-Pide-Keşkek

Antropologlar alt-kültür kavramını kullanmayı


alt sözcüğünü biraz aşağılayıcı ve düşük
gördükleri için pek tercih etmemektedir.

Uluslar ya da milletler, kültürel açıdan farklı


tanımlanmış çok sayıda grubu içerebilmektedir. 61
Etnosantrizm
Kişini kendi kültürünü yüksek görmesi ve
kendi kültürel değerlerini temel alarak diğer
kültürleri ona göre değerlendirip
yargılamasıdır.
İnsanlar bilindik açıklamaların, düşüncelerin ve
geleneklerin doğru, uygun ve ahlaki olduğun
düşünürler.
Çoğunlukla diğer toplumları tam olarak insan
olmayan varlıklar (yamyam, hırsız, ölüsünü
gömmeyen vb.) olarak görebilmektedirler.

62
Kültürel Görecelilik
Kültürel görecelilik etnosantrizmin zıddıdır.
Bir kültürdeki davranışın, başka kültürlerin
standartlarına göre yargılanmamasını
öngörmektedir.
Antropolojideki görecelilik kavramı ahlaki
olmaktan çok metodolojiktir.

63
En aşırı noktada bile tüm kültürlerin ahlaki
ve etik kurallarının aynı ölçüde saygıyı hak
ettiği ve hiçbir üstün uluslararası veya
evrensel ahlaklılığın olmadığını öne
sürmektedir.
Nazi Almanyası ???
Ayrıca kadın erkek, genç yaşlı, güçlü güçsüz
gibi ayrı grupların doğru, gerekli ve ahlaki
olanın belirlenmesinde birbirlerinden çok
faklı düşünceleri olabilmektedir.
64
İnsan Hakları
Belirli ülkeler, kültürler ve dinlerdeki yasalar
ile geleneklerin ötesinde ve üzerinde bir
ahlaki anlayışı ve adaleti ifade etmektedir.
Özgürce konuşabilme, baskı ve zulüme
maruz kalmadan istediği inanca sahip olma,
öldürülmeme, yaralanmama,
köleleştirilmeme ile adil yargılama olmadan
hapse atılmama gibi ögeleri kapsamaktadır.

65
Bu haklar vazgeçilemez (inalienable) ve
uluslararasıdır.
Uluslararası olarak tanınan neredeyse tüm
insan haklarını 4 BM (Birleşmiş Milletler)
belgesi kapsamaktadır.
 BM kuruluş yasası
 İnsan hakları evrensel beyannamesi
 Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar
sözleşmesi
 Sivil ve politik haklar sözleşmesi

66
Kültürel haklar
Bireylerce değil, etnik ve dinsel azınlıklar ile
yerel toplumlar gibi gruplar tarafından elde
edilmiştir.
 Çocuklarını atalarından miras yöntemlerle
yetiştirmeyi
 Dilini sürdürebilmeyi
 Konumlandığı ulus tarafından ekonomik
tabandan yoksun bırakılmamayı
kapsamaktadır.
67
Fikri Mülkiyet Hakları (IPR) –
Intellectual Property Rights
Her toplumun, kendi temellerini koruma
girişimlerinde bulunmasıyla ortaya çıkmıştır.
Temel inançlar, bilgiler, uygulamalar vb.
Geleneksel kültürel bilginin çoğu ticari bir
değere sahiptir.
 Etnomedicine (yerel tıp), kozmetik, ekilmiş
bitkiler, yiyecekler, folklor, sanat, zanaat,
şarkılar, danslar, kostümler ve ritüeller vb.

68
Fikri mülkiyet hakkı kavramına göre, belirli
bir grup yerel bilgi ve ürünlerin nasıl
kullanılacağı ile dağıtılacağını belirleyebilir.
Bunlar karşılığında elde edilecek bedeli de
tespit edebilir.

69
Kültürel Değişim Mekanizmaları
Kültürler hiçbir zaman tam anlamıyla
birbirlerinden soyutlanamadıkları için bilgi
ve ürün alışverişleri insanlık tarihi boyunca
sürmüştür.
Komşu gruplar arasında temaslar her zaman
var olmuştur ve büyük alanlara genişlemiştir.

70
İki kültür arasında ticaret yaptığında,
evlilikler gerçekleştirdiğinde veya savaş ilan
edildiğinde difüzyon doğrudan
gerçekleşmektedir.
Bir kültür diğerini denetim altına aldığında
ve kendi geleneklerini yürürlüğe
koyduğunda difüzyona zorlamaktadır.
(Beyazların, kızılderilileri yatılı okullara
yerleştirip aile ve kültürlerinden yoksun
bırakması)
71
B grubu aracılığıyla, ilk elden temas olmadan
A’dan C’ye kültürel ögeler geçiyor ise
difüzyon dolaylıdır.
B ya coğrafi olarak aradadır ya da yeni
pazarlara açılan tüccarlar buradadır.
Günümüzde difüzyon, kitle iletişim
araçlarıyla ve artan BİT (ICT) ile yayılma
nedeniyle çoğunlukla dolaylıdır.

72
Kültürel değişimin ikinci mekanizması
olarak kültürel etkileşim
(acculturation) grupların birinci elden
sürekli teması ile ortaya çıkan kültürel
ögelerin alışverişidir.
İki gruptan herhangi birinin ya da her
ikisinin kültüründe değişim
görülebilmektedir.

73
Kültürel etkileşim ile kültürlerin belli
kısımları değişmektedir, ancak her grup
belirgin kalmaktadır.
Örnek: Pidgin İngilizcesi → sömürgecilik ve
ticaret→ Nijerya, Gana, Ekvatoral
Gine ve Kamerun
Çin, Papua Yeni Gine, Batı Afrika,

74
Temasta olan kültürlerin iletişimini
kolaylaştırma amacını taşımaktadır.
İngilizcenin daha basit bir versiyonudur.
Temasta olan kültürler dilin yanı sıra,
yiyecek yemek tarifi, müzik, dans, giysi, alet
ve teknoloji alışverişinde bulunmuşlardır.

75
Bağımsız buluş insanların yenilik yaptığı,
sorunlara yaratıcı çözümler getirdiği bir
süreçtir.
Farklı toplumlarda benzer sorunlar ve
güçlüklerle karşılaşan insanlar benzer
yollarla değişmiş ve yenilikler
gerçekleştirmiştir.
Örnek: Ortadoğu’da ve Meksika’da tarımın
bağımsız buluş olarak ayrı ayrı ortaya
konması.
76
Tarım gibi büyük bir yenilik, onu izleyen
yenilikleri de tetiklemektedir.
Ekonomik devrimlerin sosyal ve kültürel
yankıları olmaktadır.
Tarım Meksika ve Ortadoğu’da birçok
sosyal, politik ve yasal değişikliklere neden
olmuştur.
Mülkiyet, zenginliğin dağıtımı, sınıf ve güç
gibi kavramlar vb.
77
Küreselleşme
Birçok süreç dizisini kapsamaktadır.
Uluslarötesi olarak çalışan bu süreçler
ulusların ve insanların artan bir biçimde
birbirlerine bağlı ve karşılıklı bağımlı
oldukları bir dünyada değişimi teşvik
etmektedir.
Ulaşım ve iletişimin modern sistemleri ile
birlikte ekonomik ve politik güçler de
küreselleşmeyi desteklemektedir.
78
Küreselleşme güçleri kapsamında
 uluslararası ticaret ve finans,
 seyahat ve turizm,
 uluslararası göç,
 internet ve
 medya bulunmaktadır.

79
Yeni ekonomi birlikleri
WTO-Dünya Ticaret Örgütü
IMF-Uluslararası Para Fonu
EU-Avrupa Birliği

İnterneti de kapsayan medya


küreselleşmede kilit bir rol oynamaktadır.
Uzun mesafeli iletişim çok daha kolay ve
hızlı hale gelmiştir.

80
Medya ürünler, hizmetler, haklar, kurumlar,
yaşam tarzları ve küreselleşmenin algılanan
maliyet ve faydalarını yaydığı için, insanları
uluslarötesi bir tüketim kültürüne sevk
etmektedir.

81
Göçmenler bilgi ve kaynakları uluslarötesine
iletebilmektedir. (Skype, Facetime, Twitter, e-
mail, ziyaretler, para gönderme vs.)
Aynı anda farklı yerler ve kültürlerde
yaşamaktadırlar.
Farklı sosyal rolleri oynamayı, davranışlarını
ve kimliklerini duruma göre değiştirmeyi
öğrenirler.

82
Küreselleşmenin etkileri geniş bir yelpazeye
yayılmakta ve her zaman kabul
görmemektedir.
Yerel halk bölge ulus ve dünya gibi daha
büyük sistemlerin oluşturduğu güçlerle
mücadele etmek durumunda kalmaktadır.
Dışarıdan gelenler ordusu ve olası değişim
aracıları davetsiz bir biçimde hemen hemen
her yere girmektedir.
83
Turizm dünyanın en büyük endüstrisi haline
gelmiştir.
Ekonomik gelişme aracıları ve medya,
çalışma düşüncesinin kendini geçindirmek
için değil daha çok nakit elde etmek için
olması gerekliliğini özendirmektedir.

84
Yerel halklar ve geleneksel toplumlar
özerkliklerine, kimliklerine ve yaşam
haklarına karşı olan bu tehditlere yönelik
değişik stratejiler tasarlamaktadır.
Hak arayış hareketleri.
Yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası kültür
güçlerinin karşılıklı etkileşimlerinden ortaya
çıkmaktadır.
Küreselleşme karşıtı gösteriler.
85

You might also like