Professional Documents
Culture Documents
İLİŞKİSİ
• Kültürün Özellikleri
• Kültürün Unsurları
• Kültür Türleri
• Kültür Değişmeleri
DAVRANIŞ BİLİMLERİ
Prof. Dr.
Hasan TUTAR
açıklayabilecek,
• Kültürün özelliklerini ve unsurlarını
bilebilecek,
• Kültür türlerini bilecek ve
açıklayabilecek,
• Kültür değişmelerini ve türlerini
bilebilecek,
• Kültür ve davranış ilişkisini
bilebilecek,
• Davranışın kültürel temellerini ÜNİTE
açıklayabileceksiniz.
5
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Kültür ve Davranış İlişkisi
Toplumsal Zorunlu
Kültür Evrensellik Aile
kültür değişme
Serbest
Uygarlık Toplumsallık Dil Milli kültür
değişme
Adetler
Törenler
91
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
Kültür ve Davranış İlişkisi
GİRİŞ
Toplumsal incelemelerde önemli konuların başında kültür gelir. Bununla
birlikte bu sosyal bilimlerin bu kadar önemli ve önemli olduğu kadar da karmaşık
olan kavramının ne anlama geldiğini tespit etmek neredeyse imkânsızdır. Kültür
kavramı için yapılan tanımların her biri, kavramın anlamı konusunda ortak bir
anlayışın oluşmasını olanaklı kılmakta ve kültür kavramının öğeleri esas alınarak
bir senteze ulaşmak mümkün olmaktadır. Kültür, geçmiş davranışların ve
alışkanlıkların bugüne aktarılan şekilleri olarak görüldüğü gibi geleneksel sorun
çözme davranışlarında olumlu etkisinden dolayı benimsenen davranış kalıpları
olarak da görülür. Kültür belli bir toplumun yaşam tarzıdır. Kültür konusundaki bu
belirlemeler farklı içeriklere sahip olsa da aslında tümü aynı olgunun farklı
yönlerini dile getirmektedir.
Kültür öğrenilen bir değerdir. İnsanın çocukluğundan başlayarak olgunluk ve
yaşlılık dönemlerine kadar yaşadığı değişimlerin tümü, onun kültürel etkileşim
sonucunda kültürlenmesini gösterir [1]. Bu kültürlenme bir öğrenme etkinliği
sonucunda oluşur. Bilinçli veya bilinçsiz olsun, kişinin yaşadığı gündelik
deneyimleri, onun belli davranışlar ve alışkanlıklar kazanmasını sağlar. Bu süreçte
kişi çeşitli kurumlarla, anlayışlarla, inanç ve değerlerle karşılaşır. Bunları benimser
ve bu sayede ailesinin bir ferdi, toplumun bir üyesi, kurumların bir elemanı haline
gelir. Her toplum gündelik yaşamında karşılaştığı sorunları çözmek, ihtiyaçları
Kültür, en geniş karşılamak için belirli davranış modelleri, alışkanlıklar ve kurumlar geliştirmişlerdir.
anlamıyla insanoğlunun
doğada değişim KÜLTÜR KAVRAMI VE ANLAMI
yaratarak ortaya
Kültür kavramını Larausse şu şekilde tanımlamaktadır: “Kültür, bir toplumda
çıkardığı, her türlü
fiziksel ve düşünsel geçerli olan ve gelenek halinde devam eden, her türlü duygu, düşünce, dil, sanat,
birikimidir. yaşayış unsurlarının tümü, belli bir konuda edinilmiş, geniş ve sistemli bilgidir.”
Kavramın unsurları arasında yer alan gelenek, duygu, düşünce, bilgi ve dil, onun
soyut yönünü; sanat somut yönünü; yaşayış biçimi ise somut ve soyut yönünü
ifade etmektedir. Kültür, en geniş anlamıyla insanoğlunun doğada değişim
yaratarak ortaya çıkardığı, her türlü fiziksel ve düşünsel birikimidir.
Kültür üzerine yapılan tanımlar genellikle, insan gruplarının üretimlerini de
içeren belli başlı kazanımlarını, deneyimlerini, tarihi süreç içerisinde geliştirdikleri
Kültür; üst kuşaklardan sembolleri, kuşaktan kuşağa aktarılan davranış kalıplarını içermektedir. Yakın
miras olarak devralınır, çağlardan 17.yy’da Voltaire’in kültür kelimesini kullanmasından günümüze, kültür
miras yaşanır ve sonraki hakkında çok farklı alanlarla ilgili olarak değişik tanımlar yapıldı. Kültür, insanın
kuşaklara yine bir miras hazır bulduklarının yanında doğaya sonradan eklediği herşeydir.
veya gelenek olarak
devredilir. Kültür kavramı antropolojideki teknik anlamıyla ilk defa 1865 yılında
E.B.Taylor tarafından kullanılmış, sistematik olarak tanımlanmış ve yine Taylor
tarafından temel bir kavram haline getirilmiştir [2]. Kültürün Taylor tarafından
yapılan tanımının genel olarak kabul edildiğini söyleyebiliriz. Taylor’a göre kültür,
insanın bir toplum üyesi olarak edindiği bilgi, inanç, sanat, ahlâk, hukuk ve
törelerle her türlü beceri ve alışkanlıklarını içeren karmaşık bir bütündür. Taylor’un
92
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Kültür ve Davranış İlişkisi
yaptığı kültür tanımına baktığımızda tanımın bir toplumun tüm maddî ve manevî
yaşam unsurlarını kapsadığını görmekteyiz. Taylor’un tanımında kültürün
öğrenilen bir değer, üst kuşaklardan devralınan bir miras olduğu görülmektedir.
Kültür tanımlarını incelediğimiz zaman, üç ortak yönün varlığına tanık olmaktayız:
Kültür üst kuşaklardan miras olarak devralınır, miras yaşanır ve sonraki kuşaklara
yine bir miras veya gelenek olarak devredilir.
Ülkemizde kültür kavramını sistemli bir şekilde ilk inceleyen Ziya Gökalp
olmuştur. Gökalp’a göre kültür, bir toplumun bütün fertlerini birbirine bağlayan ve
aralarında dayanışma meydana getiren kurumlardır [3]. Kültürün millî,
medeniyetin milletler arası olduğunu ifade eden Gökalp kültürü, “Yalnız bir
milletin dinî, ahlâkî, hukukî, aklî, estetik, lisanî, iktisâdi ve fennî hayatlarının
ahenkli bir bütünüdür.” şeklinde tarif eder. Bu kurumların toplamı, o toplumun
kültürünü oluşturur. Gökalp kültürü, soyut değerler ve somut eserler bütünü
olarak görmektedir.
Bilim dalları arasında kültür, en geniş anlamına sosyolojik çerçevede
ulaşmaktadır ve buradaki anlamıyla kültür, “bir yaşam biçimi”dir. Sosyolojik
anlamda kültür, bir toplumun kendini kural ve normlarla ifade etme tarzıdır. Bu
anlamda kültür, toplumların gündelik deneyimlerini ortaya koyarken, tutum ve
davranışlarının, kısaca “yapıp ettikleri”nin bir toplamıdır.
Kültürün fonksiyonel tanımını yapan Malinowski’ye göre kültür, âletlerden
ve tüketim mallarından, çeşitli toplumsal gruplaşmalar için yapılan anayasal
belgelerden, insana özgü düşünce ve becerilerden, aynı zamanda inanç ve
törelerden oluşmaktadır. Mümtaz Turhan’a [4] göre kültür, bir toplum içerisinde
mevcut her türlü bilgiyi, alışkanlıkları, değer ölçülerini, genel tutum, görüş ve
zihniyet ile her tür davranış şekillerini içine alan, o toplumun üyelerinin
çoğunluğunda ortak olan, onu diğer toplumlardan ayırt etmeye yarayan ve
Kültür kavramının üyelerine yaşama tarzı sunan, maddî ve manevî değerlerden oluşan bir bütündür.
varlığı için ön koşul, az
sayıda da olsa bir insan Birçok tanımı yapılmış olsa da tanımların ortak özelliklerinden yola çıkarak
topluluğunun kültürün dört farklı anlamda kullanıldığını belirten Güvenç, kültürün anlamlarını
bulunmasıdır. netleştirmek için şu gruplandırmayı yapmaktadır:
Bilim alanındaki kültür, bu uygarlıktır.
Beşeri alanındaki kültür, bu eğitim sürecinin ürünüdür.
Estetik alandaki kültür, bu güzel sanatların kaynağıdır.
Madde ve biyolojik alanda kültür, bu üretme, tarım, ekin, çoğalma ve
yetiştirmeyi kapsar.
Tanımlar farklı açılardan yapılsa bile kültür tanımlamalarının tümü için ortak
olan bazı tespitler vardır ki, bunların ilki kültürün dinamik bir anlam taşıdığıdır.
Kültür kavramının varlığı için ön koşul, az sayıda da olsa bir insan topluluğunun
bulunmasıdır. Aynı zamanda söz konusu insan topluluğunun bir “yığın” veya
“kalabalık” değil bir topluluk veya toplum olarak yaşaması gerekir. Nasıl suyun
olmadığı yerde denizden veya ırmaktan söz edilemezse toplumun olmadığı yerde
de kültürden söz edilemez.
93
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
Kültür ve Davranış İlişkisi
KÜLTÜRÜN ÖZELLİKLERİ
Bir kavramı doğru anlamanın en iyi yolu, onun özelliklerini ve unsurlarını
ortaya koymaktır. Her kültür, işlevlerine göre farklı özelliklere sahiptir. Fichter,
kültürün kendisini oluşturan bütün kurumların işlevlerinin ötesinde, farklı bir
işleve sahip olduğunu ifade eder. Fichter’e göre kültürün aşağıdaki gibi dört
özelliği vardır:
Kültür, toplumları birbirinden ayırmaya yarayan işaret ve sembollerdir.
Kültür, içinde bulunan toplumun değerlerini içerir ve onları yorumlar.
Kültür, bir toplumda toplumsal dayanışmanın unsurlarını oluşturur.
Kültür, bir toplumun toplumsal gelişimini sağlayan faktörlerden oluşur.
94
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Kültür ve Davranış İlişkisi
95
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
Kültür ve Davranış İlişkisi
Örnek
•Geleneksel Japon kültüründe kadın-erkek ayrımı yoğun
olarak vardır. En basitinden Japonca'da “erkek dili” ve
“kadın dili” vardır. Erkekler oldukça erkeksi bir dille
konuşurken, kadınların bu dile ait kelimeleri kullanması pek
doğru görülmez.
Kültür görelidir. Kültürün göreli (izafî veya genel olmama) ilkesine göre
herhangi bir kültürdeki insan veya grup davranışları o kültüre hastır ve sadece o
kültürün temel varsayımları veya değerler sistemine göre anlam kazanır [7].
Toplumların kültürünü oluşturan unsurlar her toplumda aynı değildir. Kültürü
oluşturan unsurların toplumdan topluma farklılık göstermesi, kültürün göreli
olduğunu gösterir. Örneğin; dürüstlük, cömertlik, özgürlük, şiddet, çalışkanlık,
başarı, yumuşak huylu olmak gibi kültürün manevî unsurları ile her tür âlet ve
araç, teknoloji gibi maddî kültür unsurları toplumdan topluma farklılık gösterir. Bu
farklılıklar kültürün göreliliği ile açıklanabilir.
Kültür rasyonel olmak zorunda değildir. Kültür, insanların ve toplumların
tarihsel süreç içinde edindiği tüm maddî ve manevî değerler bütünüdür ve göreli
olması yönüyle bilimsel rasyonellikten ayrılır. Rasyonel olan genellikle genel,
evrensel, nesnel ve rasyoneldir; ancak kültürel olan özel, göreli ve özü itibarîyle
Her toplumun kültürü
rasyonel olmak durumunda değildir. Örneğin, töre bir kültür unsurudur; ancak
farklı olduğu gibi
toplumların kültürleri töreye dayalı cinayetlerin rasyonel temeli yoktur.
de farklı kültür Kültür semboliktir. Kültür kendini davranışlarla, simgelerle, sembollerle,
unsurlarından oluşur. kısaca maddî ve manevî unsurlarla gösterir. Kültür gruplarının ortaya koyduğu
sembolik unsurlar farklı kültürlerde farklı anlamlar ifade eder. Söz konusu
anlamlar, sadece o kültüre hastır. Söylenenler, yapılanlar, üretilenler ve
görünenlerin farklı kültürlerde farklı sembolik anlamları vardır.
KÜLTÜRÜN UNSURLARI
Kültür; insanlara geçmiş kuşaklardan miras kalan değer, norm, düşünce,
tören, dünya görüşü ve davranış kalıplarını kapsar. Her toplumun kültürü farklı
olduğu gibi toplumların kültürleri de farklı kültür unsurlarından oluşur [8]. Kültür
ister yalın, ister karmaşık veya gelişmiş olsun kültürün unsurları; somut
faktörlerden, kurumsal ilişkilerden veya manevî sistemlerden oluşur. Kültürü
oluşturan unsurları iki bakımdan ele alabiliriz. Bunlardan ilki genel kültürü
oluşturan unsurlar, diğeri de örgüt kültürünü oluşturan unsurlardır. Kültürel
antropologların üzerinde anlaştıkları genel kültür unsurları şunlardır:
Aile: Kişinin içinde doğduğu ilk çevresi, dilini ve alışkanlıklarını öğrendiği ilk
kurumdur. Ailede kişi kültürün en önemli unsurlarından biri olan dili (Buna beden
dili de dâhildir.), alışkanlıkları, geleneği, töreyi, büyük ve küçüklerle iletişim
96
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
Kültür ve Davranış İlişkisi
biçimlerini öğrenir. Aile, çocuğu özellikle okul çağına kadar yoğun biçimde ve
sonraki yaşamında da belli ölçüde etkiler.
Dil: Dil davranışlarla birlikte kültürün önemli taşıyıcılarından biridir.
Davranışların şekillenmesini sağlayan dildir. Dil aynı zamanda kültürün kuşaklar
arası aktarımının da önemli aracıdır. Dil özellikle düşüncenin, duyguların ve
anlayışların taşıyıcısıdır ve aynı medeniyete sahip olan toplumların farklı kültürlere
sahip olmasını sağlayan faktörlerin başında gelir. Dil, duygu ve düşüncelerin ses,
işaret, resim, yazı ve görüntü aracılığıyla iletilmesini sağlayan ve kendi içinde
kuralları ve sürekliliği olan iletişim aracıdır.
Eğitim: İlkokuldan yüksek öğrenime kadar eğitim kurumlarında eğitim
sürecinde kişi geçmiş nesillerin bilimsel birikimlerini öğrenme olanağı bulur.
Böylece eğitim, beceri ve görgülerinin kuşaklar arasında aktarılmasında, kültürün
değişmesi ve yeniden şekillenmesinde önemli rol oynar.
Ekonomi ve teknoloji: Ekonominin temelini üretim ve tüketim faaliyetleri
oluşturur. Üretim ve tüketim sürecinde insanlar çeşitli âletler kullanır. Bu âletlerin
şekli, üretim sürecinde kullanım biçimi kültüre göre şekillenir. Ayrıca iş bölümü,
uzmanlaşma ve mesleklerin dağılımı kültürel faktörlere göre şekillenir. Örneğin,
Türk kültüründe bayanlar tarafından yapılması hoş görülmeyen meslekler olduğu
gibi erkekler tarafından yapılması hoş görülmeyen meslekler de vardır.
Sanat: Sanatsal etkinlikler, sanatın algılanış biçimi ve sanata bakış tarzı
bütün bunlar genel kültürün önemli unsurları arasındadır [9]. Kısaca sanat,
kültürün ayırıcı özelliklerinden biridir. Her toplum kendi mimarîsini, sanatsal ve
estetik yapısını ait olduğu kültürel yapıya göre geliştirir.
İnançlar: İnsanın psikolojik sağlığının vazgeçilmez unsurlarından biri
Değerler, ahlâkî inançlardır. İnançlar, sorgulama düzleminin dışına çıkarılmış temel kabullerdir.
kodlarla ilgilidir. Kültürün en önemli unsurlarından biri inançlardır. Kurumsal davranış, kurumsal
İnançlar neye inanılıp kültür içinde anlam kazanır. Kurumsal davranışı belirleyen temel faktör ise
neye inanılmaması inançtır. Burada inanç kurumsal hedeflere inanma ve onları benimseme
gerektiğini açıklar.
anlamında kullanılmaktadır.
Değerler ve normlar: Değerler, geçmişte ve şimdi gerçeğin, iyinin doğrunun
ve erdemli olanın ne olduğuna dair bireysel bilgilerden oluşur. Değerler, tutum ve
davranışları ortaya koyarken; onlara yol gösteren insan bilincinin derininde yatan
inançlardır. İnsanların inanç ve değerleri onların tutum ve davranışlarına yansır
[10]. Bu nedenle inanç ve değerlerini değiştiren insanların tutum ve davranışları da
değişir. Değerler, ahlâkî kodlarla ilgilidir. İnançlar ise neye inanılıp neye
inanılmaması gerektiğini açıklar. Değerler; ortak iyi ve kötüyü, doğru ve yanlışı
tanımlar ve bunların standartlarını ortaya koyar. İnsanların eylemlerini
nitelendirme, değerlendirme ve yargılama işlevi görür. Değerler sayesinde insanlar
neyi yapıp, neyi yapamayacakları konusunda bir düşünceye sahip olurlar.
Normlar ise bireyin ne yapması veya yapmaması gerektiği hakkında toplum
tarafından oluşturulan ortak beklentilerdir. Nerede, ne zaman, nasıl davranılması
gerektiğini belirleyen davranış kalıplarıdır. Bu yönüyle değere yakın bir anlamı
97
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
Kültür ve Davranış İlişkisi
vardır; ancak değer kadar soyut veya geniş bir anlam içeriğine sahip değildir.
Kültürel bir çevrede veya bir kurumda nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili ve kişiyi
değerler düzenine uymaya zorlayan davranış kalıplarıdır. Normlar en yalın
anlamıyla bir toplumda, sosyal bir çevrede veya bir kurumsal ortamda uyulması
gereken kurallar bütünü anlamına gelir.
Devlet: Toplumların ve kültürlerin ortaya çıkardığı bir üst örgütlenme
biçimidir. Devlet bir milletin belli bir merkezi otoriteye bağlı olarak ve bir toprak
parçası üzerinde örgütlenmiş şeklidir [11]. Devleti oluşturan en önemli
unsurlardan biri olan milleti ortaya çıkaran önemli faktörlerden biri kültürdür. Yani
millet varsa kültür zorunlu olarak vardır. Milletlerin inançlarına, değerlerine kısaca
kültürlerine göre farklı örgütlenme tarzları vardır.
Örnek
98
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Kültür ve Davranış İlişkisi
Normlar, kurumsal Varsayımlar: Varsayım “doğru” kabul edilen yargı ve genellemeleri ifade
kültür içinde eder. Varsayımlar, kuramsal sonuçlara ulaşabilmek için başlangıçta “öyle”
davranışları düzenleyen oldukları kabul edilen öngörülerdir [13]. Kurumsal kültür öğesi olarak varsayımlar,
ve sosyal sistemi kurumu oluşturan birey ve gruplarca paylaşılan, kurumdaki insan unsuru,
kurumsallaştıran kurumsal ve çevresel sorunlar, insan ilişkileri ve eğilimi ile bütün bunlara ilişkin
öğelerdir. gerçek ve doğrunun doğasıyla ilgili temel yorumları içermektedir. Varsayımlar,
kurum üyelerinin algı, düşünce, his, tutum ve davranışlarını yönlendiren, onların
kurumsal yaşama ilişkin kabul ettikleri; iyi-kötü, doğru-yanlış, yararlı-yararsız,
anlamlı-anlamsız gibi ön kabullerini içerir.
Kurumsal Normlar: Normlar, olması gerekenleri ifade eden ilkelerden her
biridir. Bir başka tanımla normlar, kurumsal olarak kabul görecek tavır ve
davranışlara ilişkin ortak beklentileri gösteren kurallardır. Gruptaki insanların
ilişkilerini düzenler ve eylemlerine yön verir. Normlar, genellikle değerlerin
biçimlenmiş halidir ve bir grubun tüm üyelerince paylaşılması halinde kolektif bir
düzenleme aracı olur. Normlar, kurumsal kültür içinde davranışları düzenleyen ve
sosyal sistemi kurumsallaştıran öğelerdir. Normlar, değerler gibi kurumsal iyi ve
kurumsal kötünün çerçevesini belirleyen, doğru ve yanlışın sınırlarını gösterirler.
99
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
Kültür ve Davranış İlişkisi
KÜLTÜR TÜRLERİ
Kültür sınıflaması farklı ölçütlere göre yapılır. Kültürün yaygınlık derecesi,
kültür öğelerinin birleşimi, kültürün oluşum biçimi, toplumların yaşam tarzları,
dilleri, folklorları, bölgesel dağılımları, hatta bireylerin ekonomik durumları kültür
sınıflandırmalarında etkili olur [14]. Kültürleri; taşıyıcısına, egemenlik alanına, çıkış
“Kültürlü adam” veya oluşum kaynaklarına, görünüş ve biçimine, kültürü belirleyen araca ve
şeklindeki bir kullanım alanlarına göre ayrıma tabi tutabiliriz. Bu değişkenleri çoğaltmak, hatta
nitelendirme, bireysel kendi içinde sınıflandırmak mümkündür. Kültürün sınıflaması yapılırken çeşitli
kültür kavramını ölçütler esas alınır. Kültürün; genel kültür, üst kültür veya alt kültür, maddî kültür
gündeme getirmiştir ve manevî kültür, bireysel kültür, ulusal ve evrensel kültür gibi türleri vardır. Kültür
türleri aşağıda şekil.5.1’ de gösterilmiştir:
Bireysel ve
Toplumsal
Kültür
Milli ve
Genel Kültür
Evrensel
ve Alt Kültür
Kültür
KÜLTÜR
TÜRLERİ
Maddi Kültür
Karşı ve
ve Manevi
Kontra Kültür
Kültür
Post figüratif,
cofigüratif,
prefigüratif
kültür
100
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
Kültür ve Davranış İlişkisi
101
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
Kültür ve Davranış İlişkisi
Alt Kültür
Kültür, bireyler bazında farklılıklar gösterdiği gibi gruplar bazında da
farklılıklar göstermektedir. Kültür içindeki bu farklılıklar alt kültür olarak
adlandırılmaktadır. Kültür bir değerler sistemidir [17]. Bir toplumun genel kültürü,
üst bir sistem olarak, çok sayıda alt kültür veya alt sistemden oluşur. Bunlar alt
kültür unsurlarıdır. Alt kültür, bir topluma hâkim olan genel kültür veya üst
kültürden farklılık gösteren ve azınlık gruplarınca benimsenen kültürdür. Alt
kültür, genel kültürden veya üst kültürden tam bir kopma şeklinde değil,
farklılaşma şeklinde ortaya çıkar. Kültürün unsurları, birbirleriyle genel olarak
uyumlu bir bütün oluşturur. Alt kültür ile genel kültür arasında her zaman uyum
olmayabilir.
Göreli olarak küçük ve homojen kültürler dışında aynı genel kültürü
oluşturan alt kültür unsurları arasında tam bir uyum söz konusu değildir [18].
Genel kültürlerle bazı ortak yönlerinin yanında, önemli farklı yanları bulunan alt
kültürler, genel kültürden kısmen farklı olabilirler. Alt kültürler, genel kültürün bazı
hâkim değerlerini kapsar; fakat her alt kültürün kendisine özgü yaşam biçimi,
değerleri ve normları vardır.
Alt kültür unsurları bir sistem bütünlüğü çerçevesinde genel kültürü veya
millî kültürü oluşturur. Bir toplumun genel kültürü içerisinde alt kültür unsurları;
inanç farklılıkları, adetleri, farklı etnik yapıları, çeşitli sosyo ekonomik
Alt kültür unsurları bir tabakalaşmalar ve coğrafî bölge farklılaşmalarıdır. Alt kültür-genel kültür
sistem bütünlüğü çelişkisinin fazlalığı, toplumsal tabakalaşmayı arttırdığı gibi toplumsal barışı bozan
çerçevesinde genel
önemli bir faktördür.
kültürü veya millî
kültürü oluşturur. Etnik gruplar: Ülke içinde bulunan birçok etnik grup, ait oldukları grubun
özelliklerine göre benzer biçimlerde giyinir, sanatsal etkinliklerde bulunur, müzik
dinler ya da üretiminde bulunur ve kendi dilindeki gazete ve dergileri okurlar. Bu
nedenle bu gruplarda aynı türden yaygın davranış biçimleri ve satın alma
davranışları görülür. Etnik gruplar, kendi kültürel tanımlamaları için geçmişten
seçilmiş ortak gelenekleri kriter alan, genelde endogamik gruplardır.
Coğrafî alt kültürler: Ülkenin farklı bölgeleri, fiziksel ve sosyal çevre, o
bölgede oluşan kültürü etkiler. Bu özellikleri nedeniyle aynı bölgede yaşayan farklı
davranışlar sergiler. Bu da coğrafî grupların bir alt kültür olarak
değerlendirilmesine olanak sağlar. Coğrafî alt kültürleri belirlemede iki tür
yaklaşımdan söz edilebilir. Geo-demografik yaklaşımda, bir ülkede benzer
demografik karakterlere sahip olan bölgeler alt kültür olarak tanımlanır. Çünkü her
bir bölgenin kendine özgü değerleri vardır.
102
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
Kültür ve Davranış İlişkisi
Karşı Kültür
Hâkim kültürün genel özelliklerini reddeden ve onunla açıkça çatışmaya
giren toplumsal grupları nitelendiren kültüre “karşı kültür” denir [8]. Hâkim kültüre
“reddiye” ve onunla çatışma özelliği ile alt kültürden ayrılmaktadır. Bir toplumda
hoşgörü sınırlarını aşan, toplum norm ve değerleri ile çatışan, sosyo-ekonomik ve
politik düzenin karşısında olan, genel kültüre uyum göstermeyen ve yerine göre
direnen kültüre “karşı kültür” denir.
Kültür değişmesi
sonucunda bir Karşı kültürler, kimi alt kültürlerin genel kültüre karşı direnmelerinden,
toplumun siyasî, resmî veya gayri resmî olarak örgütlenmelerinden meydana gelir [20]. Bu yüzden
ekonomik ve sosyal genel kültürle aralarındaki farklılığın fazla olduğu etnik dinî ve siyasî alt kültürlerin
yapısında gözle görülür karşı kültür oluşturma ihtimali daha yüksektir. Karşı kültürün en önemli kaynağı,
değişmeler yaşanır. bazı alt kültür unsurlarıdır. Bir üst sosyal sistem olarak kendi içerisinde çok sayıda
alt kültürlere sahip olan toplum yapısında, çeşitli etkilere bağlı olarak bazı alt
kültürler, genel kültürle veya diğer alt kültürlere uyumsuzluk içerisine girerek,
karşı kültüre dönüşebilirler.
103
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
Kültür ve Davranış İlişkisi
KÜLTÜR DEĞİŞMELERİ
İnsana ve topluma ait tüm değerler değiştiği gibi kültür de değişir. Evrende
sabit bir şey yoktur; her şey sürekli bir akış ve oluş içindedir. Kültür de değişir,
dönüşür ve bir halden başka bir hale girer. Kültür değişmesi, hâkim veya egemen
kültürün kendisini değiştiren içsel ve dışsal faktörlerin etkisiyle kültürel yapıda
meydana gelen değişimdir. Malinowski’ye göre kültür değişmesi; bir toplumun
mevcut sosyal, maddî ve manevî yapısının bir biçimden başka bir biçime
dönüşmesi sürecidir. Kültürel değişme fonksiyonel bir durumdur, sadece soyut
veya manevî kültür öğeleriyle sınırlı değildir. Kültür değişmesi sonucunda bir
toplumun siyasî, ekonomik ve sosyal yapısında gözle görülür değişmeler yaşanır.
Kültürel değişme, toplumun genelinin veya bazı kurumlarının kültürel
özelliklerinin kalıcı birtakım değişikliklere uğraması anlamına gelir. Ancak kültürel
değişim hiçbir zaman kültürel başkalaşma anlamına gelmez [19]. Kültürel
değişimde kültürün asıl öğeleri korunurken, kültürel başkalaşmada kültürün asıl
öğeleri de ortadan kalkar ve başka bir kültürel yapı ortaya çıkar. Kültür değişmeleri
birçok faktöre bağlı olmasına rağmen, bunlardan daha önemlisi kültürün kendi
içinde değişmesidir. Bu çerçevede kültür değişmelerine etki eden bazı faktörler
vardır. Bunlardan belli başlı olanları aşağıdaki gibi açıklayabiliriz.
104
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
Kültür ve Davranış İlişkisi
105
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
Kültür ve Davranış İlişkisi
106
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
Kültür ve Davranış İlişkisi
Bireysel Etkinlik
•Genel kültür, toplumu oluşturan bireylerin kültürlerinin toplamından
mı ibarettir, yoksa genel kültür toplumu oluşturan bireylerin
kültüründen farklı mıdır? Çevrenizde farklı alt kültürlerden gelen
insanlarla konuşarak kendi alt kültürünüzle onlarınkiler arasındaki
farkları ve söz konusu farklılığın kaynağını tespit etmeye çalışın.
107
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18
Kültür ve Davranış İlişkisi
108
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19