You are on page 1of 234

17 JLQO<l

Bekir B�y�karkm
SON AKIN
-TAR�H� ROMAN
w
�T�KEN
YAYIN NU: 785 EDEB� ESERLER: 332
Birinci Bas�m: 1963, Hakan Kitabevi �kinci Bas�m: 1968, Hakan Kitabevi ���nc�
Bas�m: 19 72, Hakan Kitabevi
T.C.
K�LT�R ve TUR�ZM BAKANLI�I
SERT�F�KA NUMARASI
1206-34-003178
ISBN 978-975-437-740-8
�T�KEN NE�R�YAT A.�.�
�stikl�l Cad. Ankara Han 65/3 � 34433 Beyo�lu-�stanbul
Tel: (0212) 251 03 50 . (0212) 293 88 71 - Faks: (0212) 251 00 12
Ankara irtibat b�rosu:
Y�ksel Caddesi: 33/5 Yeni�ehir - Ankara
Tel: (0312) 431 96 49
�nternet: www.otuken.com.tr
E-posta: otuken@otuken.com.tr
Kapak Tasar�m�: grataNONgrata
Dizgi - Tertip: �t�ken
Kapak Bask�s�: Birlik Ofset
Bask�: Yaylac�k Matbaas� (0212)6125860
Cilt: Yedig�n M�cellithanesi
�stanbul - 2009
Son Ak�n
Bu roman, vatan� i�in hayatlar�n� seve seve feda eden
ak�nc�larla serhad gazilerinin ve onlar�n fedak�r ana,
bac� ve e�lerinin aziz ruhlar�na ithaf edilmi�tir.
Ruh ve madde �lemini birle�tiren, y�z y�llar boyunca
�l�ms�zl��e kanat a�an sizler; Hat�e analar, Ay�e G�ller
Koca Memiller, Kara Muradlar, Deli Durmu�lar,
Karapen�eler, h�l� ya��yorsunuz...
Ba�ka t�rl�s� olamazd�...
Bekir B�y�kark�n
I
Hat�e Ana
1592 SENES� idi... Efl�k ovalar�na bahar yeni gelmi�ti... A�a�lar ye�il, otlar
ye�il, Tuna bile ye�ildi... Etrafa ye�ilin �mit ta��yan, ruhlara iman a��l�yan,
kalblere s�k�n veren m�nas� h�kimdi... Tarlalardan, bah�elerden, evlerden gelen
t�rk�ler bile ye�il �zerine derlenmi�ti o g�n...
�te, bir ahu bak�l�; yemenisini yan�na b�rakm�, fistan�n�n d��meleri a��k,
ayac�klar�n� Tuna'ya sark�tm�, sev-dice�inin hasretini ye�ilde gidermiye �al�arak
sulara g�nl�n� d�k�yor...
�te b�y�klar� yeni terlemi�, �ak�r g�zleri a�k ate�iyle buram buram t�ten bir
delikanl� sularda yavuklusunun ye�il g�zlerini ar�yor...
Kar�� sahilde, Tuna'n�n �teki yakas�nda ye�ile duyamam� gibi ya��z atlar geziniyor,
ilerideki tepelerde otl�yan koyunlar bile g�dalar�n� ye�ilde buluyorlar...
A���� koyusuyla, durgunu co�kusuyla reng�renk ye�il ruhlarda, kalblerde, hayat�n
i�indeydi o g�n... Hatt� ola-m�yaca��na inanm� gibiydiler...
(Yerk�y'de) de herkes ye�ili doya doya g�rmek, ye�ili doya doya koklamak i�in
erkenden evlerinden d�ar� ��km�-
8�SonAkin
ti. Efl�kin bu �irin kasabas� Tuna'n�n kenar�ndayd�; bereketli bir topra��, geni�
�iftlikleri vard�... Kar�� sahilde (Rus�uk), Tuna �zerinde k���c�k adasiyle
(Yerk�y) yery�z�n�n birer cenneti gibiydiler...
Muharrem Bey'in �iftli�i de Yerk�y'de, Tuna �zerindeydi... �iftli�in salk�m
s���tleri Tuna'ya sarkar, geni� tarlalar� Tuna'dan g�dalan�rd�...
Bah�elerden t�rk�ler y�kselir, bahar r�zg�r� Muharrem Bey �iftli�inin s���tlerini
ok�ay�p Tuna'da y�kanm�ya �al��rken, hen�z onbe� ya��nda gen� bir k�z ellerini
dizlerine kavu�turmu�, sar� sa�lar�n� omuzlar�na sermi�, ye�il yemenisini yan�na
b�rakm�, bahar kadar canl� ye�il g�zlerini sularda gezdiriyor, renkli bir r�yan�n
b�y�s�ne kap�lm��a-s�na g�l�ms�yordu... Onun i�in her�ey, hal, istikbal, hatt� mazi
bile bahar gibi taze ve canl�yd�.
�ocuk denecek kadar ufak gen� k�z, dudaklar�nda nemli bir temas�n izlerini
ta��yordu ve ruhunun en kuytu k�elerine kadar yay�lan bir ate� onu h�l� i�in i�in
yak�yordu... Yan�ndaki otlarda bir erke�in ayak izleri vard� ve gen� k�z ye�il
g�zlerini sulardan kurtar�p bu izlere bak�lar�m �evirdi�i zaman ruhunun en kuytu
k�elerine kadar yay�lan me�hul ate�in kendisini daha fazla yakt���n� hissediyordu.
Onu o g�n sevdi�i gen� �pm�t�... Nas�l olmu�, neden olmu�, fark�na varmadan, Tuna
kenar�nda dinlenir, sulara bir serhad t�rk�s� s�ylerken birden arkas�ndan bir el u-
zanm�, onu geriye do�ru �ekmi� ve b�y�klar� hen�z terlemi�, hararetten i�in i�in
yanan bir �ift dudak dudaklariyle birle�ivermi�ti... Gen� k�z evvel� ��rp�nmak
istemi�, fakat gelenin kim oldu�unu anlay�nca hemen vazge�mi�ti...
Bu hal belki bir saniye bile s�rmemi�ti... Sonra gen� erkek, sevgilisinin bir
�eyler s�ylemesini beklemeden, hatt� hareketsiz duru�unun sebebini bile tahlile
l�zum g�rmeden, �imenlerin ezilmesine ald�rm�yarak s�r'atle ka��ver-
SonAkin�9
misti... Buna ra�men bu temas gen� k�za k���c�k �mr� kadar uzun gelmi�ti... ��nk�
bu �p� onun taptaze dudaklar�na konan ilk a�k busesiydi. Ama ne kadar tatl�, ne
kadar ho�tu... Bahar gibi ba� d�nd�r�c�, serhad t�rk�leri gibi co�kun geliyordu
insana...
K�zmam�, k�zamam�, sevgilisinin arkas�ndan ba��ra-mam�t� bile... Sadece yanaklar�
k�pk�rm�z� olmu�tu... Pen�e pen�e l�l renklere b�r�nm�t� yanaklar�... Halbuki
�imdiye kadar a�klar�na dair onunla bir tek kelimecik dahi ko-nu�mam�t�, onu
sevdi�ini kendisine bile itiraf etme cesaretini g�sterememi�ti... Bug�ne dek sadece
bak�m�lar, yaln�z kald�k�a birka� kelime konu�up uzakla�m�lard�. Buna ra�men gen�
k�z da sevdi�i erkek taraf�ndan ��lg�nca sevildi�inin fark�ndayd�... Bunu nas�l
anlam�t�; kendisi bile bilmiyordu...
Birden ba��rmak, hi� olmazsa Tuna'ya a�klar�n� itiraf etmek ihtiyaciyle yand�...
Fakat bunu da yapamad�; sadece: - Murad'�m, diye f�s�ldad�, Kara Murad'�m!... Bu
sefer utand�; bu s�yledi�i s�z ne kadar ay�pt�!.. Yanaklar� yine pen�e pen�e l�l
renklere b�r�nd�, k���c�k elleriyle y�z�n� �rtt�...
�imdi neden ona ses ��karmad���na, neden hareketsiz durdu�una pi�man olmu�tu...
Art�k buradan ka�mak, yata��na y�z�koyun kapanarak a�lamak, hatt� g�nlerce, belki
de senelerce hi� d�ar� ��kmamak istiyordu... Kendisini, d�m�, lekelenmi� san�yordu.
Namuslu bir gen� k�z, kim olursa olsun, hi� ba�kasiyle �p��r m�yd�?
Hemen yerinden f�rlayacakt� ki, bir ses duydu; birisi kendisine sesleniyordu: -
G�l!.. G�l... Ay�e G�l!..
Bu Murad'�n; sevdi�i delikanl�n�n sesiydi!.. Acaba �imdi de ne istiyordu? Ona bug�n
ne olmu�tu b�yle?
10�SonAkin
Art�k k�p�rdayamad�, oldu�u yerde ellerini y�z�nden �ekmeden bekledi...
A�a� yapraklan h��rdad�, otlar ezildi ve simsiyah k�v�rc�k sa�lar�, kapkara
g�zleri, �at�k ka�lar�, yan�k teniyle G�l'�n Murad'�, onyedi ya��n�n co�kun, fakat
o nisbette �rkek heyecanlariyle dolu olarak yakla�t�:
- G�l, diye kekeledi. Ay�e G�l; bana k�zd�n m�? Seni �ok seviyorum ben...
Ay�e cevap vermedi, elleri h�l� y�z�ndeydi, kalbi tahamm�l edilemez �ekilde
�arp�yordu... Acaba yerinden s�r'atle kalk�p Murad'�n yan�ndan uzakla�sa daha m�
iyi olurdu? Bilemiyordu, ne yapaca��n� �a��rm�t�, belki de fark�nda olmadan, bir
kere daha �p�lmesini bekliyordu...
Murad hemen Ay�e'nin yan�na diz ��kt�, �imdiden bir pen�e kadar iri elini onun
omuzuna koydu, fakat k�z� �pmedi, sadece kabahat yapm� k���k bir �ocuk gibi:
- Ay�e, diye f�s�ldad�, ne olur cevap ver bana, dar�ld�n m�?
O zaman k�z silkindi, h�l� omuzunda duran ve gittik�e a��rla�an Murad'�n elinin
tazyikinden kurtulmak i�in yana �ekildi, ellerini y�z�nden indirdi, k�rm�z�
yanaklar�n� Tu-na'da serinletmek istercesine bak�lar�n� �n�ne e�di:
- Ay�e, deme bana, dedi, beni ismimle �a��rma. Bir duyan olursa, buraya geldi�ini
g�rd�lerse, ne yapar�m?
- Hi� kimse g�rmedi, herkes bah�elere, tarlalara da��lm�, �ocuklar bile �ok
ilerde, sazl�klarda oynuyorlar...
- Olsun, yine de ismimle �a��rma beni!.. �stemiyorum!..
- Ne diyeyim?
- Ay�e Han�m de, eskiden hep �yle s�ylemez miydin? Murad birden sendeledi, �deta
alt�ndaki toprak kay�-
yormu� gibi Tuna'ya yuvarlanaca��n� sand�... A�k ate�iyle bu�ulanm� siyah g�zlerine
aniden bir g�lge d�t�... �imdi dudaklar� titriyor, elleri kar�ncala��yordu... Bir
an ne yapa-
SonAkin� 11
ca��n� �a��rd�... Kendisine daima g�l�mseyerek bakan, her f�rsatta yan�na sokulan,
kimsenin bulunmad��� zamanlarda y�z�n� g�stermekten �ekinmeyen, bir defas�nda elini
tutmas�na m�saade eden, biraz evvel de �perken hi� ses ��karmayan bu k�z,
birdenbire neden b�yle de�i�mi�ti?
Halbuki Ay�e i�in ne hayaller kurmu�tu... Buraya sadece �z�r dilemek i�in geri
d�nmemi�ti... Ay�e'ye �imdiye kadar i�inde ya�att��� sevgisini hayk�ra hayk�ra
s�yliyecek, sonra da kendisiyle evlenmesini istiyecekti...
Biliyordu, ona Ay�e'yi vermezlerdi!.. Ay�e'nin babas� bu �iftli�in sahibiydi,
kendisi ise �iftlikte hizmet g�ren dul bir kad�n�n o�lu... Ama ne ziyan� vard�?
Ay�e'den bir kere s�z ald�ktan sonra, nas�l olsa g�n�n birinde onu kendine e�
yapard�. Ay�e onu beklerdi, o da hemen �iftli�i terkeder, y�lmadan birka� sene
�al��r, para toplar, sonra gelir babas�ndan k�z�n� isterdi... Muharrem Bey �ayet
raz� olmazsa, k�z� bir gece, kimsenin haberi olmadan ka��r�rd�... Yeter ki Ay�e
"Beklerim!.." deyiversindi... G��l� kuvvetliydi, gayet �i�kin paz�lar�, bir �elik
gibi sa�lam bilekleri vard�. Harman yerlerinde, �ay�rlarda, emsalini ensesinden
tuttu�u gibi alt�na al�r, hatt� de�me babayi�itler bile onunla ba� edemezlerdi. On
yedi ya��na ra�men atik, �evik ve cesurdu... �yi ata biner, iyi b��ak ve k�l��
kullan�rd�...
Murad'�n birden annesi hat�r�na geldi; tekrar sendeledi...
Hat�e Ana!.. Murad anas�n� da �ok severdi... Badem g�zl�, yan�k tenli anas�, yer
yer k�r d�m� siyah sa�lariyle ba-zan onu kar��s�na al�r, sigaya �ekerdi... Anas�
onun �z�lmesini asla istemez, kederlenmesine, hatt� ufac�k bir hastal���na bile
tahamm�l edemezdi. O metin, o be�er� eziyetlerin enva�na katlanan sab�rl� kad�n
o�lunun ne�esizli�i kar��s�nda bile g�zya�lar�n� tutamazd�... Murad bunu bildi�i
i�in ekseriya anas�ndan �z�nt�lerini, can s�k�nt�lar�n� saklard�. Nitekim Ay�e'ye
olan sevgisini de bu y�zden bug�ne kadar
12 �Son Akin
annesinden gizlemi�ti... Ay�e'den s�z alsayd� �ayet; para kazanmak i�in yola
��kaca�� s�rada elbette anas�na her �eyi s�yleyecek, m�saadesini istiyecekti...
�stiyecekti ama, anas�n� kimlere b�rakacakt�, sonra anas� onsuz nas�l ya�ayacakt�?
Para kazanmak i�in gidece�i yerlere Hat�e Ana'y� g�t�rmesine de imk�n yoktu...
Ama �imdi daha fazla d��nmemeliydi. Hemen anas�n�n elini �perek bir daha geri
d�nmemek �zere buradan ka�ma-l�yd�.
S�r'atle aya�a kalkt�, bo�az�nda d���mlenen bir h��k�r��� g��l�kle zaptetmiye
�al�arak �deta ba��rd�:
- Do�ru, sana Ay�e Han�m demeliydim. Bilirim sen bir �iftlik sahibinin k�z�s�n, ben
ise hizmetinizi g�ren dul bir kad�n�n o�lu... Herkes dengi dengine de�il mi?
Art�k tamamen azimliydi. Hatt� �u anda, bak�lar�n� gizleyen, al al olmu� yanaklar�
ve omuzlar�na ipek �uhlu�uyla d�k�len sar� sa�lar�yla oturan �u k�zdan ba�ka t�rl�
de hesap sorabilirdi...
Fakat bunu yapmaya tenezz�l etmezdi... Kar��s�nda �ayet bir erkek olsayd�, onun en
ufak hareketine bile tahamm�l edemez, hemen bile�inden yakalad��� gibi yere
�alard�...
Bir kere daha g�z ucuyla k�za bakt�; onun �a�k�n ve peri�an halini, hatt� �l�k
bahar havas�na ra�men titremekte oldu�unu farketmeden tekrar hayk�rd�:
- Pis mahl�k!.. �eytan!.. Yalanc�!..
Sonra �deta ko�arcas�na a�a�lar�n aras�na dald�...O zaman Ay�e, Murad'� hakaret
dolu s�zlerine ra�men, yan�nda g�rmek arzusuyla k�vrand�... Yoktu, gidiyordu,
sadece onun �imenler �zerinde akseden ayak seslerini duyuyordu. Bu sesler beyninin
i�ine bir �eki� darbesi gibi giriyor, oradan b�t�n benli�ine yay�l�yor ve sonra
yaral� bir ku� gibi ��rp�nan k���c�k kalbini s�k�t�r�yordu...
Son Akin �13
1 Halbuki Murad ona o kadar yak�n olmu�tu ki, belki de "Ay�e Han�m" diye seslense
irkilecek, yad�rg�yacakt�!.. �yleyse onun, "Ay�e G�l" diye sesleni�inden �rkecek,
k�zacak ne vard�?
Belki de Ay�e'nin bu hiddeti sadece kendisineydi; �p�l-mesine b�y�k bir
teslimiyetle m�saade etti�ine k�zm�, bu utanc�n�n ac�s�n� Murad'mdan ��karmaya
�al�m�t�... Yahut sevgilisinin bir pen�e gibi iri elini omuzunda hissedince tekrar
�pmesini beklemi�, fakat onun sadece kendisinden �z�r diledi�ini anlay�nca elinden
oyunca�� al�nm� bir �ocuk gibi hiddetlenmi�, isyan etmi�ti... Ba�ka bir sebep de
olabilirdi: Babas�n�n kendisini h�len �iftlikte misafir bulunan amcas� o�lu Arif
Bey'e vermek istedi�ini bildi�i i�in Murad' la olan a�klar�n�n bir fel�ket
do�uraca��n� hissetmi� ve bu sevginin burada s�nmesini istemi�ti.
Her ne olursa olsun Ay�e G�l'�n on be� senelik hayat�n�n tecr�besi, kat�ks�z
duygular�, bunlar�, hele �u anda, tahlil edecek imk�n� vermiyordu... Bildi�i bir
�ey varsa, Murad'� gidiyordu... �imdi onu yolundan �eviremezse belki de bir daha
hi� g�remeyecekti!...
S�r'atle aya�a f�rlad�, incecik sesinin hicran, �st�rap, sevgi ve hasret ta��yan
�hengiyle hayk�rd�:
- Murad'�m!.. Kara Murad'�m!.. Gitme!.. Yanl� anlad�n!.. Onu demek istemedim. Geri
gel!.. Ne istersen de bana!..
Fakat hi�bir cevap alamad�, hatt� uzakla�an ayak seslerinin daha fazla s�kla�t���n�
duydu. O zaman ko�maya ba�lad�... Evet, ye�il renkli ba� �rt�s�n� �imenlere
b�rakarak, sar� sa�lar�n�n omuzlar�nda dalgalanmas�na, d��meleri ��z�lm� fistan�n�n
a��k yakas�ndan k���c�k g��s�n�n yar� yar�ya g�r�nmesine ald�rmadan, ye�il
g�zlerine dolan ya�lar�n yanaklar�na do�ru s�z�l��n�n fark�na varmadan ko�uyordu...
14�SonAkin
Tuna'y� �ok ince bir �erit gibi ku�atan a�a�l�klar� bitirip yemye�il �ay�rl��a
varmak �zereydi ki, Murad'�n� g�rd�, fakat yaln�z de�ildi... Yan�nda amcas�n�n
o�lu, bir dereceye kadar s�zl�s� Arif Bey duruyordu; bir �eyler konu�uyorlard�.
B�sb�t�n hata yapt���n�n, �st�raplar�na kopkoyu bir yol �izdi�inin fark�nda
olmadan, peri�an haliyle ko�mas�na devam etti... Yemenisinin bir teki aya��ndan
��km�, �alvar� y�rt�lm�t�...
Arif Bey onu g�rd�; elindeki k�rbac� koltu�unun alt�na alarak tamamen geri d�nd�,
Ay�e'nin gelmesini bekledi...
Arif Bey'in aya��nda sar� �izmeleri, belinde k�l�c� vard�. B�y�klar� dudaklar�n�n
�zerine yap�m� gibiydi! Murad'dan d�rt be� ya� b�y�k olmal�yd�...
Ay�e yanlar�na sokulunca, Arif Bey bir an �a��rd�, hatt� hayret ve korkuyla gen�
k�z� s�zd�, sonra daha fazla dayanamay�p ba��rd�:
- K�z, bu halin ne?
O zaman Ay�e yapt��� i�in sakatl���n� anlad�, bir eliyle g��s�n� �rtmeye, di�er
eliyle sa�lar�n� gizlemeye �al�t� ve geri d�n�p oradan uzakla�mak istedi.
- S�yle bana, ne oldu sana? Yoksa bu herif mi bir �ey yapt�?
Ay�e cevap vermedi, ba��n� �n�ne e�di, her taraf� korkudan titriyordu...
Murad bu hali dudaklar�n� b�kerek seyretti, sonra o-muzlar�n� silkti, y�r�meye
ba�lad�...
- Dur gitme, sen s�yle; sahilde ne i�in vard� senin, Ay�e'yle mi beraberdin,
yoksa, ona sald�rd�n m�? Bu k�z arkandan niye ko�ar?
Murad cevap vermedi, hatt� y�r�meye devam etti... O zaman Arif Bey onu kolundan
yakalad�:
SonAkin� 15
- Yana�ma, diye ba��rd�, babas�n�n kim oldu�unu bile bilmiyen pi�! Sen nas�l olur
da efendinin k�z�na, benim s�zl�me sokulur, onu bu hale sokars�n? K�l���na,
k�yafetine bir baksana; dilenciden ne fark�n var?
Murad bir anda beynindeki kanlar�n �ekildi�ini, ba��n�n d�nd���n� hissetti... Hemen
kolunu kurtard�, dudaklar� titrerken:
- Akl�n� ba��na topla Arif Bey, dedi, daha ileri gidersen Muharrem Bey'in ye�eni
oldu�una ald�rmaz, hemen �urac�kta haddini bildiririm...
- Bu l�flar� bana m� s�ylersin? Ay�e'ye ettiklerini gizlemek i�in bir de
kabaday�l��a m� kalkars�n?
- Ben Ay�e'ye bir �ey yapmad�m, sana da verilecek hesab�m yoktur...
- Utanmadan h�l� kar��mda konu�ur!.. Hergele, seni pa-ralasam yeridir!!..
Arif Bey bundan sonra Murad'�n ba�ka bir s�z s�ylemesine vakit b�rakmad�; hemen
koltu�undaki k�rbac� yakalay�p olanca �iddetiyle delikanl�n�n y�z�nde �aklatt�...
Fakat ikincisine muvaffak olamad�; g��s�ne bir balyoz �iddetiyle inen Murad'�n
yumru�uyla sendeledi. Bu sefer elini k�l�c�na att�, l�kin onu da k�n�ndan
��kartamad�, yedi�i ikinci bir yumrukla nefessiz kald���n� anlad�, ba�� d�nd�,
dizlerinin �zerine y���l�verdi.
O zaman Murad, yere diz ��k�p g��s�n� bast�rarak o-lanlar� �a�k�n �a�k�n seyreden
Ay�e'ye, yana��ndaki k�rba� yaras�n� eliyle kapatarak alayla, i�renerek, hatt�
tiksinerek bakt�:
- Bir de s�zl�ym� yosma, dedi, ne durursun sar�lsana ����n�n boynuna, g�rmez misin
bayg�n yatar...
Sonra Ay�e'nin k�p�rdad���n�, bir �eyler s�ylemek istedi�ini farkedince yere bir
t�kr�k f�rlatt�, s�r'atle geri d�n�p y�r�meye ba�lad�...
16�SonAkin
Ba�� dikti, g�zleri hiddetten parl�yordu, ka�lar� �at�lm�-t�, yaln�z g��s�n�n
�zerinde bir s�z� vard�, bir de k�rbac�n izlerini ta��yan sa� yana�� i�in i�in
kan�yordu.
Bir solukta tarlalar� ge�ti, ah�rlar�n yan�ndan k�vr�ld�... Kendisine seslenen
k���k �ocuklara, gen� k�zlara ald�rmad�... Ya�l� bir kad�nla konu�an anas�n�
g�r�nce durdu:
- Ana, diye seslendi, i�eri gel; seninle biraz konu�mam gerek...
Hat�e Ana o g�n her zamankinden daha g�zeldi, ba��ndaki yemenisini kulaklar�n�n
arkas�ndan ge�irmi�ti, yer yer beyazla�m� siyah sa�lar� yemenisinin aras�ndan
g�z�k�yor, hafif dolgun dudaklar�nda bir tebess�m dola��yordu... Fakat o�lunun
titrek sesini i�itince konu�mas�n� kesip geri d�nd� ve sonra dudaklar�ndaki
tebess�m aniden donuverdi:
- Murad'�m, diye ba��rd�, ne oldu senin yana��na?
- Ana sual etme, gel i�eri...
- O�ul!.. O�ul!.. Yine birisiyle mi kavga ettin? Ah o�ul, sen beni �ld�receksin...
Bu sefer Murad, annesine hi� cevap vermedi, oturduklar� kul�beye do�ru y�r�d�,
merdivenleri sarsarak ��kt�, a��k kap�dan i�eri girdi... �imdi Hat�e Ana Murad'�n
arkas�ndan gidiyor, g��s�n�n t�kanmakta oldu�una ald�rmadan, sanki o�lunu bir
fel�ket bekliyormu�, bunu �nlemek o�luna yeti�mekle kabilmi� gibi durmadan
ko�uyordu... Fakat ne yapsa bo�unayd�, eri�mesine imk�n yoktu... Nitekim Murad'�n
yanma ancak ocakl� odada varabildi... Kalbi yuvas�ndan firl�-yacakm� gibi �arp�yor,
solu�unu alam�yordu ama, yine de soruyordu:
- Ne oldu Murad'�m sana? Hemen, �imdi su kaynat�p s�cak bir bezle yarac��m� �ileyim
de, o g�zel yanac���nda hi�bir iz kalmas�n... Yoksa can�n �ok mu yanar evl�t����m?
Murad annesinin bu s�zlerinin sanki duymuyordu; zihni gerilere, Tuna kenar�nda
ye�il yemenisini �imenlere b�rak-
�=
Son Akin �17
m�, sar� sa�lar�n� omuzlar�na d�km�, gen� bir k�z ile kendisine "Yana�ma" diye
hayk�ran bir sese do�ru kay�yordu...
Birden silkindi, annesini art�k susmu�, ya�l� g�zlerle kendisini seyreder g�r�nce
ba��n� �n�ne e�di:
- Ana, diye f�s�ldad�, ben giderim...
- Nereye o�ul?
- Bunu ben de bilmem...
- Yine mi bilmezsin? Sen hi� mi bana bir �eyini s�ylemezsin?
Murad g�l�msemeye �al�t�. Onda onyedi ya��n�n �ocu�umsu tav�rlar�ndan, tehlike
kar��s�nda s���nacak bir kucak arayan �a�k�n tel��ndan eser yoktu. Bu g�l�mseyi�i
bile �ok ileri ya�lar�n olgun ifadesini ta��yordu...
- Anam, dedi, yine bana �atma; ben senden �imdiye kadar neyimi saklad�m?
- Saymakla biter mi? Ben her �eyini, sonradan ba�kalar�ndan ��renirim... Tuna
boylar�nda pe�inde ko�an k�zlardan, �ay�rlarda tepe a�a�� etti�in delikanl�lardan
m� s�z edem Ge�en yaz bald�r�n� delen sapan�n yaras�n� bile g�nlerce benden
gizlemedin mi? S�yletme beni... Nafile, sen beni, seni sevdi�im kadar sevemezsin...
- Severim anam, ben seni �ok severim. Bilmezsin, senin ufac�k dahi olsa �z�lmeni
istemem!..
- Hani ya? Y�z�n�n niye b�yle �izildi�ini, nereye gitmek istedi�ini bile
anlatmazs�n.
Murad derin bir nefes ald�... Annesinin bileklerinden tutup yanaklar�ndan �pmek
istedi... Fakat Hat�e Ana o�lunun bu arzusuna m�saade etmedi, ba��n� geriye do�ru
�ekti... �z�nt�s�nden b�sb�t�n sararm� dudaklar� titreyerek ya�l� g�zlerle Murad'�
s�zd�:
- Sen beni �ld�r�rs�n, diye tekrarlad�, o zaman rahat edersin...
18�SonAkin
- Anam b�yle konu�ma, birazdan yan�ndan ayr�l�r�m, vaktimiz �ok azd�r, ne olur,
b�sb�t�n kederlere sal�verme beni...
- Nereye gidermi�sin, benden nas�l ayr�l�rm�s�n?
- Mecburum anam, ben gitmezsem beni de, seni de burada rahat komazlar... Beraber
ka�al�m derim ama, �abuk yakalan�r�z...
- Yine ne yapt�n Murad'�m?
- Arif Bey'i d�vd�m!
- Ne dedin? Buna elin nas�l vard�?
- Bana yana�ma dedi, sonra... �ey diye hayk�rd�, y�z�mde kam��s�n� �aklatt�, ben de
iki yumrukta onu yere seriver-dim...
Hat�e Ana birden iki eliyle y�z�n� kapad�, sendeledi�i dizlerinin burkuldu�u
g�r�l�yordu. Murad hemen onu kucaklad�, kar��daki sedire oturttu... �imdi Hat�e Ana
h��k�-ra h��k�ra a�l�yordu...
Murad onu daha fazla seyredemedi, hemen �n�nde diz ��kt�:
- Anam, diye f�s�ldad�, ne olur a�lama, ellerini �ek y�z�nden, vaktimiz hi�
kalmad�, benim de senden soracaklar�m var... Bilir misin ki, bana pi� derler! Ne
olur s�yle art�k, benim babam kimdi, neden �lm�t�?
Hat�e Ana hemen ellerini y�z�nden indirdi, a�lamaktan k�pk�rm�z� olmu� g�zleriyle,
yeni g�r�yormu� gibi, i�i titriyerek o�luna bakt�:
- Sana pi� mi diyorlar? diye ba��rd�. -Evet!..
- Kim s�yledi bunu?
- Arif Bey...
- Ona ne yapt�n?
- Dedim ya, iki yumrukta yere serdim.
- Ellerin var olsun!.. O g�zel elca��zm dert g�rmesin...
Son Akin � 19
- Anam, yine s�ylemezsin... Yoksa Arif Bey'in dedi�i do�ru mu?
Hat�e Ana bu sefer bir panter gibi aya�a f�rlad�, onunla beraber do�rulan o�lunun
bileklerini yakalad�:
- Hay�r, diye hayk�rd�, hay�r! Sen hi� pi� olur musun? Senin baban...
Fakat takati kalmam� gibi sustu, eliyle g��s�n� bast�rd�, sonra kendisini sedire
b�rakt�...
- Niye sustun anam, devam etsene?
- Bunlar� bilirsin Murad'�m... Senin baban, namuslu, fakat fakir bir adamd�,
�ld�...
- �nanm�yorum...
- Baban �ok iyi bir insand�, ren�berlik yapard�, �ld� i�te...
- Neden �ld�?
- Hi�, g�n�n birinde hastaland�, oluverdi, sen o zaman �ok k���kt�n...
- Sonra?
- Ak�am�z yoktu, hayatta da hi� kimsem kalmam�t�, seni kuca��ma al�p i� aramak i�in
bu �iftli�e geldim...
Murad teess�r�nden yumruklar�n� s�kt�... Annesine i-nanm�yordu, buna ra�men onun i�
�leminde ya�ayan, kopkoyu bir perdenin arkas�nda belki de h�l� canl�l���n� muhafaza
eden hayat hik�yesini ne yapsa bu anda ��renemeyece�ine de kani idi...
- �yle olsun, diye f�s�ldad�, elbet bir g�n sen s�ylemez-sen bile ben babam�n kim
oldu�unu anlar�m... �itiyor musun ana, babam�n izini bulaca��m ve hi� kimse bana
pi� diyemeyecek...
- �nan bana o�ul sen pi� de�ilsin, o�ul sen...
20 � Son Akin
Hat�e Ana s�z�n� tamaml�yamad� oda kap�s� bir tekmeyle ard�na kadar a��ld�, i�eriye
hiddetinden ne yapaca��n� �a��rm�, yumruklar� s�k�k, g�zlerini kan b�r�m� �iftlik
k�hyas� H�seyin A�a girdi...
H�seyin A�a hi� kimsenin l�f s�ylemesine vakit b�rakmadan Murad'm �zerine y�r�d�:
- Hergele, nank�r kerata, diye ba��rd�, sen kim olursun da, bir beyi bay�ltmcaya
kadar d�vmiye kalk��rs�n? Ay�e Han�m'a s���tl�kte ne yapt�n, �abuk s�yle?
Murad susuyordu, sadece sa� elinin parmaklar�n� oynat�yor, hafif nemli g�zlerini
k�rpmadan k�hyaya bak�yordu.
- �abuk derim sana, Ay�e Han�m'la s���tl�kte ne i�in vard�? Ona sark�nt�l�k m�
ettin? Al�ak!..
Murad'�n h�l� konu�mad���n� g�r�nce hiddeti b�sb�t�n artan H�seyin A�a bu sefer
t�k�r�klerini sa�arak ba��rmaya ba�lad�:
- Seni yakalay�p getirmemi Muharrem Bey bana emretti... Yedirdi�i ekmekler haram
olsun. Sana evvel� bir araba sopa �ekecekler, sonra da kula��ndan tuttuklar� gibi
�iftlikten d�ar� atacaklar, s�r�neceksin... Seni bu hale sokan, ��martan hep anan
olacak �u kar�d�r...
O zaman Murad'�n g�zlerindeki nemlilik birden bire kurudu, orada hiddet ve �st�rap
ta��yan bir ate� parlad�:
- Anama dokunma, anama s�z etme, diye ba��rd�! Bana ne dersen de, �iftli�in
A�as�s�n, hepsine katlan�r�m ama, anama dokunma...
- Vay k�pek, bir de kar�� gelirsin ha?.. Seni �urac�kta d�veyim de, bu namusu
herkesten �nce ben temizliyeyim!
H�seyin A�a art�k kar��s�ndakinin ba�ka bir s�z s�ylemesine vakit b�rakmad�, zaten
s�k�l� olan yumru�unu Murad'�n y�z�ne olanca �iddetiyle indirdi... Murad sendeledi,
hatt� birka� ad�m geri gitti... Bir an k�hyan�n �zerine sald�rmak i�in e�ildi,
sonra vazge�ti, g�l�msemeye �al�arak
Son Akin �21
patlayan ka��ndan g�zlerine do�ru akan kan� elinin tersiyle sildi.
- Bir de kar��ma ge�mi� s�r�t�yorsun ha!.. Demek bir yumruk sana k�fi gelmedi?..
H�seyin A�a yumru�unu tekrar indirdi, fakat Murad s�r'atle yana �ekildi�i i�in
isabet ettiremedi... ���nc� defa h�cum edecekti ki, kar��s�nda Hat�e Ana'y�
buldu...
- Yeter!.. K�zan�m� sana d�vd�rtmem ben!.. A�a da olsan, ben sa� iken kimse el
s�remez Murad'�ma...
Hat�e Ana �imdi di�i bir panter gibiydi... Yemenisi ba��ndan d�m�, yer yer
beyazla�m� siyah sa�lar� tamamen da��lm�, dudaklar� hiddetinden hafif �arp�lm�,
solgun yanaklar� pen�e pen�e k�zarm� oldu�u halde k�hyan�n kar��s�nda dimdik
duruyordu.
H�seyin A�a evvel� �a��rd�... Nedendir bilinmez, Hat�e Ana'dan �ekinirdi... Buna
ra�men hiddeti o kadar fazla idi ki, �a�k�nl�ktan kurtulur kurtulmaz hemen Hat�e
Ana'y� omuzundan kavrad�:
- Bre kad�n, diye ba��rd�, sen benim i�ime ne kar��rs�n? �ekil ortadan... �u iti
aya��m�n alt�na al�p bay�lt�ncaya kadar d�vmezsem rahat etmem... Defol, git bu
odadan...
- K�zan�ma dokunamazs�n dedim sana, rahat b�rak onu, zaten burada kalm�yacak,
b�sb�t�n peri�an etme yavrucu�umu!..
- Ka�acak ha!.. Cezas�n� g�rmeden elini, kolunu sallaya sallaya gidecek ha!.. Ya�ma
m� var? �ekil kad�n kar��mdan...
- Hay�r!..
H�seyin A�a daha fazla duramad�, Hat�e Ana'y� olanca �iddetiyle sarst� ve sonra
sedire do�ru f�rlatmak istedi. Fakat Hat�e Ana da onu yakalam�t�, ayaklar� yerden
kesildi�i halde a�ay� b�rakm�yor ve m�temadiyen ba��r�yordu:
22 �Son Akin
-Murad'�m!.. Kara Murad'�m!.. Ka�!.. Durma burada ev-l�t����m!. Aah!.. G�zelli�ine
seyretmekle doyamad���m, bir g�nl�k hasretine bile katlanamad���n� yavrum! Git...
Meraklanma, anac���n seni yine bulur, g�n�n birinde ba�r�na bas�p...
Hat�e Ana'n�n sesi birden kesildi; yana��nda �akl�yan bir tokat, evvel� bak�lar�na
siyah bir perde gerdi, sonra onu karanl�k bir �leme g�t�r�verdi...
�te o zaman H�seyin A�a'n�n bile asla tahmin edemiye-ce�i bir h�dise oldu; Hat�e
Ana dudaklar�n�n aras�ndan �enesine do�ru s�zan ince bir kan �eridiyle bayg�n yere
y���l�rken, H�seyin A�a'n�n g�rtla��na bir el yap�t�... Bu elin parmaklar� o kadar
kuvvetliydi ki, H�seyin A�a g�rtlak kemiklerinin i�eri do�ru ��kmekte oldu�unu
anlad�...
Bir ses, ci�erlere dolan havan�n b�t�n tazyikiyle d�ar�ya f�rl�yan ve �deta
duvarlarda yank�lar yapan bir ses duyuldu:
- Kim olursan ol, anam� d�vemezsin, anama tokat atamazs�n!..
Bu �elik parmak, bu g�rliyen ses Murad'�nd�... H�seyin A�a can havliyle silkindi...
Kendini kurtarmazsa, g�zlerinin d�ar�ya f�rlayaca��n�, nefessiz kal�p oldu�u yere
y�k�laca��n� anl�yordu... Son bir gayret daha yapt�; bir eliyle Murad'�n
bo�az�ndaki eline yap��rken �teki eliyle onun ba��na bir yumruk indirdi...
O zaman Murad da sendeledi, bir an ba�� d�nd�, k�hyan�n bo�az�ndaki parmaklar�
gev�edi... H�seyin A�a bundan istifade ederek olanca �iddetiyle delikanl�ya bir
tekme savurdu...
Murad duydu�u ac�n�n tesirinden ellerini b�rakt�, fark�nda olmadan e�ildi; H�seyin
A�a bu f�rsat� ka��rmad�; hasm�na bir yumruk daha at�p onu yere ��kertince �zerine
�ulland�...
Son Akin � 23
M�cadele vah�i bir seyir takip ediyordu; bilhassa H�seyin A�a delikanl�n�n gen�
ya��na ac�madan onu alt�na alm� eziyor, koltu�unun ara�ma s�k�t�rd��� ba��n� �teki
elinin yumru�uyla �deta deliyordu... Fakat netice H�seyin A�a'n�n umdu�u gibi
��kmad�, Murad'�n dizlerinin �zerinde do�rul-du�u ve �elik gibi parmaklariyle
k�hyan�n bile�ini kavrad��� g�r�ld�... Sonra Murad �deta o bilekleri s�k�p att� ve
hi� teredd�t etmeden H�seyin A�a'ya arka arkaya �� yumruk
indirdi...
Murad neticeyi gayet iyi biliyordu; k�hyan�n evvel� yana k�vr�l��na ve sonra yere
uzan��na bakmad� bile, sadece s�r�ne s�r�ne anas�n�n yan�na gitti.
Hat�e Ana h�l� bayg�nd�, dudaklar�ndan �enesine do�ru s�z�len kan donmak
�zereydi...
Murad onu, bir m�ddet, i�inden bir �eylerin eridi�ini, kalbine amans�z bir sanc�n�n
sapland���m derin derin hissederek seyretti... Sonra daha fazla dayanamay�p
anas�n�n �zerine kapand�. �imdi h��k�rarak a�l�yor, g�zya�lariyle Hat�e Ana'n�n
yanaklar�n� y�karken, dudaklariyle de onun dudaklar�ndan �enesine do�ru s�z�len kan
�eridini emmeye �al��yordu.
- Anam!.. Anam!.. Ben cahillik ettim; affet beni!.. Ay�l art�k, ay�l da seni
s�rt�ma al�p g�t�reyim buradan...
B�ylece ne kadar kald�lar, belki birka� saniye, belki dakikalarca; Murad'�n bunu
tahmin etmesine imk�n yoktu... Hatt� Murad, anas�n� dizlerinin �zerine yat�r�p
sa�lar�n� ok�ad���n�n bile fark�nda de�ildi.
Odada derin bir sessizlik vard�, yaln�z d�ar�dan konu�malar ve ayak sesleri
i�itiliyordu.
Murad bir an bu g�r�lt�leri dinledi, sonra g�zya�lar�n� zaptedebilmek i�in
di�lerini s�karken sanki bir daha g�rmi-yecekmi� gibi anas�na doya doya bakmak
istedi...
24�SonAkin
�te bu s�rada Hat�e Ana k�p�rdad� ve akabinde de s�r'at-le do�ruldu... Evvel�
�a�k�n �a�k�n etraf�na bak�nd�... Ne oldu�unu anlamaya �al�t�... O�lunu �efkatle
s�zd�, a�ay� yerde uzanm� g�r�nce �deta g�l�msedi:
- Murad'�m, diye inledi, bunu da m� haklad�n? Seni art�k burada sa� komazlar;
durma, ka�...
- Ya sen anam?.. Bin s�rt�ma; kar��ki odan�n arka penceresinden beraber ka�al�m...
- Olmaz o�ul... Hi� benim gibi bir kad�nla yola ��k�l�r m�?.. Ben sana ayak
uyduramam ki, �abuk yakalan�r�z...
- Seni h�rpalarlar anac���m...
- Muharrem Bey'e her �eyi anlat�r�m, o merhametlidir, bana dokunmamas� i�in de
H�seyin A�a'n�n kula��n� b�ker...
- Hele ili�sin sana, bu sefer �ld�r�r�m onu...
- Bunu yapamazs�n Murad'�m, sen katil olamazs�n...
- Ya seni d�verse?..
- Sen beni hi� d��nme... Bak g�z�n de �i�mi�, her taraf�n mosmor... Uzun yolculu�a
nas�l tahamm�l edeceksin? Ama ne olursa olsun ka�...
Cevizlik yolundan git, a�a�lar�n aras�nda bir m�ddet dinlen... Ben seni takibe
��kan olursa oyalar�m, yanl� yol g�steririm... Ama ne olursa olsun kendine iyi
bak... G�n�n birinde de anac���na bir haber g�nderiver... Sen s�hhatte ol da ben
katlan�r�m o�lum; ba�r�ma ta� basar beklerim...
Sonra birden aya�a kalkt�... Sendeliyordu... Beyninde bir a��rl�k vard�, rahat
d��nemiyor, ne yap�lmas� icap etti�ini hemen kestiremiyordu. Yaln�z i�inde bir
eziklik hissediyordu, hani ekseriya korkulu bir r�yadan uyan�nca nas�l hakikatle
r�yay� birden farkedemez, �a�k�n �a�k�n etraf�m�za bak�n�r, yar� bayg�n bir halde
ne oldu�umuzu ara�t�rmaya �al��r, b�kk�n ve ezgin bir ruh �lemi i�inde ya�arsak, o
anda Hat�e Ana da bu durumdayd� ve b�t�n v�cuduna s�r'atle
SonAkin�25
yay�lan bir gev�ekli�in, bir karars�zl���n tesiri alt�nda kendisini sedire b�rakmak
istiyordu.
Nitekim, sol g�z� kapanm�, sa� yana��nda bir kam��n�n izlerini ta��yan aln� �i�mi�,
g�z �ukurlar�nda donup kalm� birer damla ya�la bacaklar�n� gererek ayakta g��l�kle
duran o�lunun bu feci durumunu bile farkedemiyerek kar��s�ndaki sedire do�ru
y�r�d�. Kendisini sedire f�rlat�rsa b�t�n ac�lar�n�n bitece�ini, senelerce devam
eden �st�raplar�n�n sona erece�ini, bir daha me�akkatli g�nler ya�am�yaca��n�
san�yordu.
- H�seyin A�a!.. H�seyin A�a!..
Birisi d�ar�dan sesleniyordu... Kap�n�n �n� kalabal�k olmal�yd�... U�ultular�,
konu�malar�, h�l� mahiyetini anl�-yamad��� baz� g�r�lt�leri pek uzaklardan
geliyormu� gibi duyuyordu...
- Abe H�seyin A�a!.. Neredesin H�seyin A�a? Muharrem Bey ����r�r, Murad'� ba�lay�p
tiz getirsin, der.
Murad'� m� ba�l�yacaklard�? Murad'� yakalay�p g�t�recekler miydi?
Hat�e Ana'n�n beyninden yava� yava� �ekilen kan birden g�zlerinin i�ine kadar h�cum
etti... S�r'atle odadan d�ar� f�rlad�, sokak kap�s�n�n arkas�na s�rmesini takt�ktan
sonra sordu:
- Kim o?
- Ben H�smen! �oban H�smen... H�seyin A�a orada de�il mi? Bey ����r�r; hiddetinden
yerinde duramaz...
- Burada... Burada!.. Yezit o�lan� bay�ltmcaya kadar d�vd�, ay�lmas�n� bekler...
Ay�lmca ellerini ba�lay�p beye teslim edecek... Var git, Muharrem Bey'e s�yle...
- S�ylerim Hat�e Ana!..
Bu adam �iftlikte hem �obanl�k yapan, hem de Muharrem Bey'in hususi i�lerini g�ren
Garip H�smen'di... Bir i�in �zerinde fazla durmaz, her �eyi oluruna, Tanr�ya
b�rak�rd�...
26 �Son Akin
Nitekim o anda da fazla d��nmiye l�zum g�rmemi� olacak ki, geri d�nd�, yava� yava�
uzakla�t�...
Buna ra�men evin etraf�ndaki konu�malar devam ediyordu. Merakl�lar, beye yaranmaya
�al�anlar, Murad'�n elleri ba�l� g�t�r�ld���n� g�rmedik�e da��lmak istemiyorlard�.
Hat�e Ana i�eri girdi; o�lunu elleri belinde, ayaklar� yana do�ru a��lm�, hi�
k�p�rdamadan durdu�unu farkedince yine sendeledi ve yine kendisini sedire f�rlatmak
ihtiyac�n� duydu. Fakat bu sefer �abuk toparland�; hemen Murad'�n koluna girdi, onu
d�ar� ��kar�p arkadaki odaya soktu, ah�rlara a��lan pencerelerden birini kald�rd�:
- Murad'�m, diye f�s�ldad�, bilirim hepten gidersin... Ama b�ylesi daha iyi; sen bu
�iftli�e l�y�k de�ilsin, d�ar�da �ok daha iyi i�ler bulursun, buna inanc�m var...
Kim bilir g�n�n birinde...
Daha fazla konu�amayaca��n�, art�k tahamm�l edemi-yece�ini anl�yordu. Buna ra�men
son bir gayret sarfetti, koynundan bir kese ��kard�, o�lunun ku�a��na sokarken:
- Al bunu, dedi; seni bir m�ddet ge�indirir, al�n teriyle kazan�lm�t�r, gelinime
y�z g�r�ml��� almak i�in saklard�m! Ne yapal�m, k�smet b�yle imi�, var sefa ile
ye...
Murad konu�am�yordu, sanki dili tutulmu�, sanki bo�az� t�kanm�t�... Sadece kupkuru
g�zlerle annesine bakt� ve sonra geri d�n�p s�r'atle bir aya��n� pencereden d�ar�
��kard�. O zaman Hat�e Ana bir kere daha ��rp�nd�:
- O�ul, diye inledi, bir s�k�nt�n olursa anana haber sal... Sonra Murad'�m sana bir
�ey sormak isterim; Ay�e Han�m'� �ok mu seversin? Ac� m� duyars�n? Hay�r deme,
sak�n yalan s�yleme... Anan�n g�z�nden ka�maz. Ne yapal�m k�smet bu kadarm�... Raz�
olsa bile geri d�n�p onu ka��ray�m deme... Senden istedi�im yaln�z bu... Kim olursa
olsun k�z ka��rma!
Son Akin �27
Ne istersen onu yap; zaten sen k�t� i� yapmazs�n!.. L�kin k�z ka��rma!..
Sonra o�lunun simsiyah k�v�rc�k sa�lar�na, yer yer hararetten �atlam� dudaklar�n�
de�dirdi, onu koklam�ya, oradaki kanlar� adeta i�ercesine emmiye �al�t�...
O zaman Murad'�n dudaklar�ndan g��l�kle i�itilen �u s�zler d�k�ld�:
- Anam... Benim bir tanecik anac���m. Allah'a �smarlad�k... H�seyin A�a'ya s�yle,
sana el s�rerse �ld�r�r�m o-nu... Sonra, benim Ay�e'yle hi�bir i�im kalmad�! Bunu
da bil!..
Hat�e Ana art�k cevap vermedi... Daha fazla seyretmemek i�in g�zlerini kapad� ve
bekledi...
Murad'�n sa�lar� s�r�nerek dudaklar�ndan uzakla�t� ve sonra o buram buram t�ten
evl�t kokusu pencereden giren �l�k bahar r�zg�r�na kar��verdi...
Ne kadar g�zleri kapal� olursa olsun onu yine de g�r�yordu...
�te, yere atlad�, etraf�na bak�nd�, seyislere g�r�nmemek i�in ah�rlar�n �n�nden
s�r'atle ge�ti... Korulu�un i�ine dald�... Korulu�u ge�ince cevizlik yoluna
sapacak... Ondan sonras�?..
Tarlalar, k�rlar, ormanlar, da�lar; Murad'� gidecek, hep gidecek...
Birden ellerini pencerenin kenar�na dayad�, diz ��kt� ve yine bekledi. Kimi, ne
i�in oldu�unu bilmeden bekledi...
II
Koca Memil
Murad �� saatten beri durmamacas�na y�r�yordu. Annesinin tahmin etti�i gibi
ah�rlar� s�r'atle ge�mi�, korulu�a dalm�, cevizlik yoluna sapm�t�. �imdi ise nereye
gitti�inin fark�nda de�ildi... Ne yapacakt�, g�nlerini, gecelerini nas�l
ge�irecekti, bilemiyordu...
�ok yorgundu... Bir g�z� o kadar �i�mi�ti ki, art�k o taraf�yla hi�bir �ey
g�remiyordu. K�l��� pek peri�and�; mintan� lime lime olmu�, �alvar� delinmi�ti.
Aya��ndaki �ar�klar�n ba�lar� kopmu�tu; ��kmamas� i�in aya��n� s�rerek y�r�yordu...
Buna ra�men yine de h�zl� gidiyordu...
Esasen o, ne k�l���n�, ne yorgunlu�unu d��n�yordu... Hatt� nerede yat�p nerede
kalkaca��n� bile pek az hat�r�na getiriyordu... �imdi onun beynini iki ki�i tamamen
doldurmu�tu...
Ay�e G�l ve Hat�e Ana...
Ay�e G�l... �u anda ne yap�yordu acaba? Yine Tuna'ya bacaklar�n� sark�t�p ye�il
i�lemeli yemenisini yan�na koyarak sar� sa�lar�n� omuzlar�na m� d�km�t�? Belki de
ye�il g�zlerini yar� kapatarak bir serhad t�rk�s� s�yl�yordu... Onun kendisi gibi
sesi de g�zeldi... Murad bazan hi� kimseye hissettirmeden bir k�eye gizlenir,
Ay�e'nin t�rk� s�yleyi�ini saatlerce dinlerdi... Ne kadar da yan�lm�t�!..
Kendisinin
SonAkin�29
bir �rgattan farks�z oldu�unu, Ay�e'nin onunla �imdiye kadar alay etti�ini
anlamal�yd�... Ama neden olsundu; Ay�e ona hep g�lerek bakm�, hatt� �perken bile
sesini ��karmam�t�! Sonra, birdenbire neden de�i�mi�ti? O da Murad'a "Ben de seni
seviyorum Murad'�m" deyiverseydi, her �ey d�zelirdi; birka� sene sonra Ay�e kar�s�
olurdu... Ona bir evcik yapard�, g�n ge�tik�e tarlalar�n� geni�letirdi, durmadan
�al��rd�...
Ama, Ay�e Arif Bey'le evlenecekti, o kendini be�enmi� adam�n kar�s� olacakt�, ondan
bir y���n �ocuk yapacakt�...
Evet, Ay�e G�l ba�kas�n�n kar�s� olacakt�!.. Birden sendeledi, daha fazla
y�r�yemiyece�ini, oldu�u yere y���l�p kalaca��n� sand�... Titriyordu; bahar
g�ne�iyle y�kan�p hafif hafif esen r�zg�r adeta onu ��t�yordu, karl� bir g�nde yol
ortas�nda kalm� gibiydi... �imdi g�z�ndeki, yana��ndaki yaralar daha fazla
s�zl�yordu... Dudaklar� da hararetten �atlam�t�, i�i yan�yordu. Bir su bulsa, belki
serinliyecekti...
Durdu, etraf�na bak�nd�, bir p�nar arad�, yoktu...
Yaln�z bir ayak sesi duyar gibi oldu, belki birisi onu takip ediyordu, buna ra�men
g�r�n�rlerde hi� kimse yoktu... Yan�labilirdi, bu hayalinin bir mahsul�
olabilirdi... Yine de:
- Gelsinler, diye f�s�ldad�, kim olursa olsun bir yumrukta yere sererim!..
Hemen yolun kenar�na oturdu, s�rt�n� bir t�mse�e dayad� ve bekledi...
G�kte bir tek bulut bile yoktu... G�ne� tamamen y�kselmi�ti... Etraf ye�il ve yine
ye�ildi... Ay�e'nin g�zleri de ye�ildi... Ama onunkiler daha ba�kayd�... O g�zlerle
Murad'a �ylesine bakard� ki, dayanm�ya imk�n m� vard�?
Ne tatl�yd� o g�zler, ��l ��l yanard� hep!.. Ama son defa, Tuna kenar�ndayken
ba��n� �n�ne e�mi�, ona hi� bakmam�t�...
30�SonAkin
Hatt�, "Beni Han�m diye �a��r." derken bile g�zlerini ba�ka yere �evirmi�ti... Buna
ra�men arkas�ndan ne diye ko�mu�, Murad'a niye seslenmi�ti? Belki �ik�yet edecekti,
belki de ba��racak, tahrike kalk�acakt�... Arif Bey'i g�r�nce durmu�, birden
�a��rm�t�, onun i�in susmu�tu...
Bilseydi o ��mar���n, o yalanc�n�n, o sahtek�r�n hi� yan�na sokulur muydu? Ne kadar
severse sevsin susar, daha fazla dayanamayaca��n� anlay�nca da anac���na derdini
d�ker, �iftli�i terkedip ba�ka yerlere giderdi. Yahut, �z�lmesin diey Hat�e Ana'ya
hi�bir �ey s�ylemez, bir bahane bulur, yine giderdi.
Anac���, g�zel anac���.'.. Onu da b�sb�t�n yaln�z b�rakm�t�... H�seyin A�a, hatt�
Muharrem Bey kimbilir ona ne eziyetler etmiye kalk�acaklard�... �te buna tahamm�l
edemezdi, hepsini �ld�r�rd�... En iyisi geri d�nmek, �iftli�e �ok yak�n bir yerde
gizlenmek, anac���na bir �ey yapt�klar�n� ��renirse beyin de, k�hyan�n da
haklar�ndan gelmekti... Yahut Hat�e Ana'y� yan�na al�p gitti�i yerlere beraberinde
g�t�rmek daha do�ru olacakt�. Bir gece gizlice eve girer, anas�n� kucaklad��� gibi
d�ar� ��kard�... Ama annesi ona neden �st�ste "Sak�n k�z ka��rm�ya kalkma!" diye
tembih etmi�ti? Her halde bunun bir m�nas� olsa gerekti... Bunu sonra d��necekti,
�imdi hemen geri d�nmeliydi...
Murad s�r'atle aya�a kalkt�, �deta dinlenmi�, eski kuvveti yerine gelmi�ti. Fakat
y�r�yemedi, yine bir tak�m sesler duymu�tu... Hem de bunlar nal sesleriydi. Birka�
at de�il, �deta bir ordu geliyordu.' Bir saat evvel kendisi otlar�n aras�na
gizlenmi�ken �n�nden ge�en ve sonra geri d�nen Muharrem Bey'in atl�lar�, demek
izini bulmu�lar, arkada�lar�n� da toplay�p pe�ine d�m�lerdi...
Burada saklanacak yer de yoktu... Yanl� hareket etmi�ti, yola ��kmamal�, g�n
bat�ncaya kadar otlukta veya korulukta kalmal�yd�. Bir kere olan olmu�tu, �aresiz
gelenleri bekleye-
SonAkin�31
�ekti; kolay kolay teslim olm�yacak, yumru�uyla, di�iyle �arp�acak, Hat�e Ana'n�n
o�lu oldu�unu onlara ispat edecekti... Sonra?.. Gerisini ne d��necekti, �l�m bu i�i
�ok kolay hallederdi, en iyisi de buydu...
Hemen yolun ortas�na ��kt�; bekledi...
Nal sesleri gittik�e yakla��yordu... At ki�nemeleri �ok yak�nlardan duyuluyordu...
Murad g��s�n� �i�irdi, yumruklar�n� iyice s�kt�, ba��n� tamamen dikle�tirdi ve yine
bekledi... �deta g�l�yordu... Evet �arp�acak k�racak ve �lecekti... Bu suretle
�mr�n�n sonuna kadar Ay�e'yi d��n�p i�in i�in inlemekten de kurtulacakt�... �u
s�z�, g��s�n�n �zerindeki bir diken gibi y�re�ini da�l�yan �u s�z� art�k onu
rahats�z etmiyecekti...
Murad, g�ne�in g�z�n� kama�t�rmas�na ra�men ileriye do�ru dikkatle bakt�,
gelenlerin kimler oldu�unu �imdiden anlamak istiyordu. Yan�na sokulunca onlara
ismen seslenecek, isterlerse teker teker �arp�maya davet edecekti...
�te g�r�yordu!.. Bunlar!.. Bunlar, Muharrem Bey'in a-damlar� de�ildi!.. Bunlar,
kartal kanatl� bin atl�yd�...
Murad bir sevin� naras� f�rlatt�:
-Ak�nc�lar!..
Serhad boylar�n�n �nl� gazileri, T�rk tarihine alt�n sa-hifeler hediye eden
ak�nc�lar, renkler denizi gibiydi, dalga-lana dalgalana geliyorlard�...
Murad oldu�u yerde daha fazla duramad�; onlara do�ru ko�maya ba�lad�. Biraz sonra
kar��la�t�lar... Murad o kadar korkuyordu ki, kendisini bir kenara itip �n�nden
ge�ecekler, bir r�ya gibi her �ey bir anda bitecek diye �yle endi�e ediyordu ki,
fark�nda olmadan ayaklar�n� gerdi, ellerini iki yan�na a�t�:
- Beni de al�n, diye ba��rd�, beni de g�t�r�n!..
K�r atma binmi�, kaplan derisi kalpakl�, turna telli, alt�n i�lemeli cepkenli
ak�nc� beyi sa� elini havaya kald�rd�:
32�SonAkin
- Dur!..
Dizginler kas�ld�, ya��z atlar bir kere daha ki�nedi ve bin alt�l bir anda oldu�u
yerde kald�:
�imdi Murad titriyordu; bu heybet, bu ihti�am kar��s�nda, her taraf� yaral�, �st�
tostoprak i�inde, y�rt�k g�mle�i, delinmi� �alvar�, aya��ndan f�rlam� �ar�klar�yla
kendisinin ne kadar �ciz, ne kadar peri�an oldu�unu anl�yordu.
Buna ra�men bakmaktan, seyretmekten vaz ge�emiyor, belki de biraz sonra yaln�z
kal�nca hayalinde uzun m�ddet onlar� ya�atabilmek, avunmak i�in tek g�z�yle en
k���k hareketlerini bile ka��rm�yordu.
Murad'�n kar��s�ndaki bin atl�, (Malko� O�ullar�)'ndan-d�. Silistre'den
geliyorlard�. Ak�nc� beyi, Malko�o�lu s�l�lesinden K���k Ali Bey'di... Emir
alm�lard�, Bosna'ya kadar uzanacaklard�, Bosna Beylerbeyi Telli Hasan Pa�a'n�n
yan�nda bir m�ddet bulunacaklar, l�zumunda uskoklar� k�st�-racaklard�. Hatt�
(Avusturya) hududundan i�erilere kadar girip d�mandan haber topl�yacaklard�. ��nk�
hudut boylar�nda bir hayli kar��kl�k vard�... Zaman zaman gerek Avusturyal�lar,
gerekse T�rkler bask�nlar yap�yor, palangalar al�n�yor, palangalar veriliyordu...
Bundan bir bu�uk sene evvel sekiz sene m�ddetle Osmanl� Avusturya sulhunun
yenilenmesine ve Avusturyal�lar�n eskiden beri her sene T�rklere verdikleri
harac� yeniden kabul etmelerine ra�men serhad hi� rahat de�ildi...
Ak�nc�lar�n en ufa�� Murad kadar iriydi, g���sleri a��k pazular� �i�kiridi...
Kimisinin ba��nda al kadifeden k�lah, kimisininkinde ise kaplan derisi kalpak
vard�... K�lahlar�n etraf� oyalarla bezenmi� incili kreplerle sar�lm�t�. Kalpak ve
k�lahlar�n �n�ne turna veya bal�k��l ku�u telleri tak�lm�t�.
Mintanlar�n�n d��meleri zeberced veya elmastand�... Cepken ve �alvarlar� alt�n
s�rma i�lemeli �uhadan yap�lm�t�... Ayaklar�nda ceyl�n derisinden �izmeler vard�.
Ak�nc�
SonAkin�33
beyinin �izmesinin alt�ndaki kabaralar alt�ndan, di�erleri-ninki g�m�tendi.
Hepsi de kaplan kuyru�undan birer kam�� ta��yorlard�, omuzlar�na kartal kanatlar�
asm�lard�... Bellerine geni� ku�aklar dolam�lar, ku�aklar�n�n aras�na g�ne�ten
p�r�l p�r�l yanan alt�n sapl� birer han�er yerle�tirmi�lerdi. Atlar�n�n ba�lar�nda
da turna tellerinden yap�lm� birer sorgu� vard�. �ok k�ymetli derilerden imal
edilmi� e�erlerinin kay�lar�na (bozdo�an) asm�lard�. K�l��lar� bellerinden
sark�yor, m�zrak ve kalkanlar� g�ne�ten parl�yordu...
Murad'�n g�z� kama�t�, ba��n� �n�ne e�erken:
- Ak�nc�lar!.. Ak�nc�lar, diye seslendi, ben de sizden olmak isterim. Beni burada
yaln�z ba��m komaym...
O zaman ak�nc� beyi Malko�o�lu K���k Ali Bey, at�n�n �zerinden Murad'a do�ru
hafif�e e�ildi:
- Kimsin, diye sordu?
- Muharrem Bey �iftli�inden bir �rgat...
- Baban kim?
- Onu ben de bilmem, ben ufac�kken �lm�. Anam ad�n�n Memmet oldu�unu s�yler.
- Nereye giderdin? Hem sen yaral�s�n, g�z�n de �i�mi�; kiminle d�v�t�n?
- K�hya H�seyin A�a ile kavga ettik. Anam� d�vmiye kalk�t�; i�im yand�, ben de
g�rtla��na sar�ld�m. Anama hi� kimse el s�remez benim... Ama hi� kimse!..
- Ya, yana��ndaki k�rba� yaras� nedir?
- Muharrem Bey'in ye�eni Arif Bey yapt�. Ben de onu iki yumrukta bay�ltt�m... ��
saat �nce �iftlikten ka�t�m, nereye gitti�imi ben de bilmem...
K���k Ali Bey ka�lar�n� �att�; kar��s�nda �ekinmeden konu�an �u gen� irisi, siyah
k�v�rc�k sa�l� delikanl� �al�t�r�-l�rsa ne yaman bir ak�nc� olurdu... V�cut yap�s�,
bilekleri, 8��s�, hatt� boynu bile onun m�kemmel bir ceng�ver ola-
34�SonAkin
ca��n� �imdiden g�steriyordu... Ocakta da bir hayli yer bo�tu; bu k� amel-mande
olanlar�n yerine pek az delikanl� kaydedilmi�ti.
Ama kar��s�ndaki bu delikanl�n�n ahl�k� ne bi�imdi? Babas� kimdi? Bu s�yledikleri
ger�ek miydi? Bir h�rs�z da olabilirdi... Belki de korka��n biriydi; lalettayin bir
adamdan dayak yemi�, korkusundan ka�m�t�... Yahut birisini �ld�rm�, s���nacak bir
yer ar�yordu... Bunlar� tahkik etmeye, i�in asl�n� ��renmiye hi� vakti yoktu...
Sadr�zam Ferhad Pa�a'dan emir gelmi�ti, bir an evvel Telli Hasan Pa�a'nm yan�na
varmal�yd�lar... Daha g�nlerce ovalar ge�ecek, da�lar a�acaklard�... Buna ra�men
yine sordu:
- Ad�r ne?
- Murad!... Bana Kara Murad derler!..
- Bizden ne istersin? Ak�en mi yok!
- Sizinle bile olmakt�r Murad'�m... Atlar�n�za bakar�m, yemeklerinizi pi�iririm...
Her �ey gelir elimden...
- Bilmez misin ki, ak�nc� olm�yan ak�na gidemez... Hatt� harirr'li�e, poteraya bile
��kamaz...
- �yleyse beni de ak�nc� eyleyin... �yi ata binerim, yumru�um kuvvetlidir, g�zel
kama kullan�r�m...
- Ka� ya��ndas�n?
- On yedi...
- Elin k�l�� tutar m�?
- Onu da beceririm.
- Okuma, yazma bilir misin?
- Anam biraz ��retti idi, �teye gidemedim...
- B�t�n bu s�ylediklerinin do�ru oldu�unu nereden anl�yay�m, kefillerin var m�?
Murad yutkundu... Kefili nereden olacakt�? Esasen anac���ndan ba�ka ona kim kefil
olurdu ki?. Hat�e Ana da �imdi gerilerde, kim bilir ne vaziyetteydi? Ba��n� �n�ne
e�di, omuzlar� ��kt�, �deta ufald�:
SonAkin�35
- Yok, diye f�s�ldad�. Allah'tan ve anamdan ba�ka hi� kefilim yok...
- Bilmez misin ki, ak�nc� yasas�d�r, muteber bir kefil g�stermedik�e ak�nc�
o�lundan gayri hi� kimse ak�nc� olamaz...
O zaman gerilerden bir ses i�itildi. Bu, tok, kelimeleri tane tane s�yliyen, birden
insan� saran bir sesti:
- Kara Murad'a ben kefilim!..
B�t�n ak�nc�lar�n ba�lar� geriye �evrildi. Hatt� K���k Ali Bey bile at�n� d�nd�rd�,
sesin geldi�i tarafa merakla bakt�... Murad'dan gayri herkes sesin sahibini
tan�m�t�... Bu, ak�nc�lar�n K���k Ali Bey kadar, hatt� ondan da fazla sevip
sayd�klar� Koca Memil beydi... Ya�� belki de yetmi�i a�m�t�... Aln� ve g�zlerinin
alt� say�lam�yacak kadar �ok �izgilerle kaplanm�t�... Beyaz sakal� vard�, uzun ve
kuru ellerindeki damarlar� �i�mi�, avu�lar� nas�rla�m�t�...
At�n�n �zerinde dimdik duruyordu, alt�nda m�temadiyen k�p�rdayan hayvan�na
ald�rmadan dizginleri b�rakm�, ufak bir kama ile elindeki bir tahta par�as�n�
yontuyordu.
Kendisine bakt�klar�n� yeni farketmi� gibi at�na hafif�e dokundu, m�zraklar�n
aras�ndan a��r a��r ak�nc� beyine yakla�t�.
O zaman K���k Ali Bey sordu:
- Abe Koca Memil, sen bu k�zan� tan�r m�s�n?
Koca Memil, elindeki tahta par�as�n� yontmaya devam ederek ayni tok sesiyle tane
tane cevap verdi:
- Nereden tan�yay�m, seninle bile g�rd�m.
- Ya, tan�mad���na nas�l kefil olursun?
- Anas�n� �ok sever. Anas�n� seven, kar�s�n�, k�sra��n�, topra��n� da sever. Hep
b�yle olmu�tur... Ondan k�t�l�k gelmez. Hem benim bu o�lanc��a kan�m kaynad�. Sen
kabul et de ak�nc� yapal�m; Kara Murad'� deftere kaydedelim... ister isen,
yolda�lardan birisi Muharrem Bey'in �iftli�ine uzan�p, soru�turuversin...
36 �Son Akin
- Bu k�zan� yan�na m� almak istersin?
- Beli!.. Kan karde�im yoktur! Eski kan karde�im benden hayli koca idi, bu k�
gidiverdi... Hani ak�nda olsayd�, yaln�z b�rakamazd�m ama, bu yolculu�a beraber
��k�lm�yor...
K���k Ali Bey i�ini �ekti... �u heybetli v�cudiyle sakin sakin at�n�n �zerinde
oturan bu kocam� adama "hay�r" demenin imk�n� m� vard�? Onu k�rmak hi� m�mk�n
m�yd�? O bir f�rt�nayd�, sava�ta ona yeti�mek, sallad��� k�l�c�n kar��s�nda durmak
kabil miydi?
B�t�n ak�nc�lar, hatt� Mora'daki Turhanl�lar, Semende-re'deki Mihalliler bile onu
tan�r, ona Koca Baba derlerdi. Bey diye �a��rtmas�ndan hi� ho�lanmazd�. Mevki
istemez, paraya, pula katiyen ehemmiyet vermezdi...
Nereden geldi�ini, asl�n�n kim oldu�unu, bu oca�a ne vakit, nas�l kaydoldu�unu
hemen hemen kimse bilmezdi... Say�s�z harblere girip ��km�t�... V�cudunda y�zden
fazla yara oldu�u s�ylenirdi... B�t�n Balkanlar�, t� Viyana kap�lar�na kadar kar�
kar� bilirdi...
Rivayete g�re Kanuni Sultan S�leyman'�n Viyana seferine ufac�k �ocukken i�tirak
etmi� ve o tarihten bu yana �mr� hep sava�larda, at s�rt�nda ge�mi�ti... Yaln�z bir
defa, bundan senelerce evvel, ortal�ktan kaybolmu�, �ld� diye defterde ismi
silinmi�ken g�n�n birinde ��kagelmi�ti. Esir mi d�m�t�, hasta m� yatm�t�, kimseye
bir �ey s�ylememi�ti. Bilinen, Nem�elilerle yap�lan bir sava� esnas�nda
kaybolu�uydu.
Zaten bundan sonra ona "Koca Memil" demi�lerdi; nam� Efl�k'tan Engerus'a
(Macaristan); Nem�e'ye (Avusturya), hatt� Be� (Viyana)'e kadar yay�lm�t�...
K���k Ali Bey, b�t�n bunlar� s�r'atle zihninden ge�irdikten sonra g�l�msedi:
- �ste�in olsun, Koca Memil, dedi...
Son Akin � 37
Koca Memil hi� ses ��karmad�, sanki ak�nc� beyinin bu muvafakatini duymam�t�...
A��r a��r at�ndan inerken:
- Bre Deli Durmu�, diye seslendi, tiz gel buraya...
Yine gerilerde bir k�p�rdama oldu, di�er ak�nc�lar� yararak bir atl� s�r'atle Koca
Memil'in yan�na sokuldu:
- Buyur Koca Baba!
Koca Memil, at�n� ba��bo� b�rakt�, elindeki tahta par�as�n� ku�a��na sokarken �teki
elindeki kamay� uzatt�:
- �n at�ndan Deli Durmu�, dedi, al �u kamay�; bileklerimizden biraz kan ak�t da �u
k�zanla �urac�kta kan karde�i oluverelim...
Deli Durmu�, �ok az konu�an, yan�k tenli, daima g�zlerinin i�i g�len bir yi�itti.
Hemen at�ndan atlad�. Koca Memil'in elindeki kamay� ald�, Murad'a yakla�t�...
Etrafa �a�k�n �a�k�n, hatt� �rkek nazarlarla bakman Murad kendisine bir �ey
s�ylemelerine vakit b�rakmadan sa� bile�ini uzatt�.
Bu s�rada Koca Memil de sol eliyle Murad'�n omuzunu kavrad� ve sa� bile�ini Murad
gibi �evirdi.
Murad, bile�ini �izen kaman�n ac�s�ndan ziyade, Koca Memil'in bir mengene gibi
omuzunu kavnyan pen�esinin tazyikiyle irkildi... Buna ra�men di�lerini s�kt�,
omuzunun ac�s�ndan g�zlerinin sulanmas�n� belli etmemek i�in kirpiklerini
oynatt�...
�imdi simsiyah, lekesiz iri g�zleriyle Koca Memil, Murad'� s�z�yordu...
Bak�lar�ndan sanki alev f�k�r�yordu... Murad ba��n�n d�nd���n�, g�zlerinin
kama�t���n� farketti. Buna ra�men g�zlerini Koca Memil'in g�zlerinden �ekmedi...
Koca Memil g�l�msedi, onun g�l�msedi�i pek az g�r�lm�t�... Halbuki �imdi �deta
g�l�yordu... Bu hale Deli Durmu� bile �a��rd�, g�zlerindeki tebess�m iki misli
artt�...
38�SonAkin
Nihayet Koca Memil, g�l�msemesini b�rakmadan hafif�e kanayan sa� bile�ini Murad'a
uzatt�: - Em, dedi...
Murad hi� sesini ��karmadan, yer yer damarlar� f�rlam� o nas�rl� elin bile�ine
hemen dudaklar�n� de�dirdi... Aniden kendi bile�inin de Koca Memil taraf�ndan
kavrand���n� farketti... �imdi, Koca Memil de beyaz sakal�na s�r�nen birka� k�rm�z�
bene�e ald�rmadan dudaklar�n� Murad'�n bile�inde gezdiriyordu... Sonra dudaklar�n�
bu kanayan bilekten �ekti, iki kollar�n� birden a�arak Murad'� kucaklad�...
G�ne� h�l� tepedeydi... Etraf ye�il, hep ye�ildi... Geride, ak�nc�lar�n durdu�u yol
kenar�nda g�l�msiyen reng�renk bahar �i�ekleri hafif hafif esen r�zg�ra boyun
k�r�yordu.
Ak�nc�lar�n bayraklar� sallan�yor, bahar �i�eklerinde, ye�ilde y�kanan r�zg�r da
ak�nc�lar�n kartal kanatlar�n� ok�uyordu...
Murad ise kendisini s�k� s�k�ya kucaklayan Koca Me-mil'in g��s�nde bir anne �efkati
bulmu�tu; k�l��lar�n par-�al�yamad���, y�llar�n ��kertemedi�i bu g��se ba��n�
dayam�, bir an ge�mi�i unutup huzura dalm�t�...
III
G�n�llerin Dili
K� erken gelmi�ti... Her taraf karlarla �rt�l�yd�... Aylar nas�l da ge�mi�ti?
Bahar�n ye�ilini, kalblere akan, orada arzu, huzur ve iman yaratan bahar�n
reng�renk ye�ilini yaz sarartm�, g�z h�rpalam�, k� ise tamamen silmi�ti.
�iftli�e ak�am birden ��km�t�. Herkes evlerine kapanm�, ocaklarda ��t�rdayan
k�t�klerin kar��s�nda istiraha-te �ekilmi�ti.
Hat�e Ana o gece yine yaln�zd�... Oca��n kenar�ndaki bir mindere oturmu� dizlerine
bir �rt� alm�t�, elinde bir �rg� vard�, badem renkli, hafif nemli g�zlerini a��r
a��r yanan k�t�klere �evirmi�, kendi �lemini ya��yordu.
Hat�e Ana'nm �lemi Murad'�n etraf�nda toplan�yordu. Kara Murad'�nm... O �imdi kim
bilir nerelerdeydi? Hayatta oldu�unu bile bilmiyordu; bir k���c�k haber dahi salma-
m�t�... Nereden haber verecekti k�zanc���?.. Muharrem Bey'in, H�seyin A�a'nm
�errinden �iftli�e hangi yabanc� sokuluyordu ki...
Hi� olmazsa hasretini birazc�k giderebilmek i�in, birisiy-e kar��l�kl� Murad'�ndan
bahsedebilseydi. �mk�n m� vard�; Murad'�n l�f�n� bile �iftlik�e kimsenin a�z�na
almaya cesare-
40 �Son Akin
ti yoktu. Hatt� Hatice Ana'yla b�e konu�ulmas�n� Muharrem Bey yasak etmi�ti...
Yaln�z bir defas�nda, bir kolay�n� bulup gizlice �oban H�smen'e Murad'� i�in bir
t�rk� dizmesini s�ylemi�ti. Sonra onun, bir s�ras�n� kollay�p kula��na f�s�ldad���
t�rk�y� dilinden d��rmez, olmu�tu... Nitekim �u anda bile o t�rk�y� hafif hafif
m�r�ldan�yor, g�n�lde ya�att��� Murad'm� dudaklariyle de dile getiriyordu. Mu-
rad'm�, aslan yap�l� kara g�zl�, g�zeller g�zeli Murad'm� Hat�e Ana ne g��l�klerle
b�y�tm�t�... Bir �vey baba elinde evl�t yeti�tirmeyi asla hat�r�na getirmemi�ti...
Hem, o ko� yi�itinin ard�ndan hangi erke�e koca diye bakabilirdi? Duldu, �ok
g�zeldi, �iftli�in b�t�n bek�r erkekleri pe�ine d�m�lerdi; neredeyse ad� da
��kacakt�; Murad'�na k�t� bir annenin o�lu dedirtmemek i�in ��rp�nm�, inlemi�,
zaman zaman herkesten ka�m�t�... Talipler aras�nda �iftlik k�hyas� H�seyin A�a da
vard�. H�seyin A�a'n�n �srar� daha fazla olmu�tu. Hatt� Hat�e Ana'y� tehdit etmi�,
�iftlikten kovdurma�a kalkm�t�. O zaman hayatta olan Ay�e G�l'�n annesi sayesinde
bu te�ebb�s�nde muvaffak olamam�t�... Bundan sonra H�seyin A�a b�t�n �fkesini
Murad'dan ��karmaya �al�m�, onu h�rpalamaya, a��r i�lerle y�pratmaya, hor g�rmeye
ba�lam�t�...
Hat�e Ana hi�bir zaman o�lunu ezdirmemi�ti ama, H�seyin A�a Murad'a ba��rmaya
ba�lad��� vakit i�i titrer, o-nun, mezar�n�n bile nerede oldu�unu bilmedi�i
Murad'�n babas�n�n kendisini affetmiyece�ini san�rd�!..
�te b�yle g�nlerin gecelerinde kara g�zl�, uzun boylu, yan�k tenli, tok sesli o
yi�it r�yas�na muhakkak girer, Hat�e Ana'ya dudaklar�n� b�kerek bakard�... Onun
bak�lar� �akmak �amakt�, insan�n t� i�ine kadar i�lerdi. O zaman Hat�e Ana
uykusundan hemen uyan�r, yata��ndan f�rlar, abdest al�p o ko� yi�it i�in iki rek�t
namaz k�lar, sabaha kadar seccadenin �zerinden kalkmazd�...
Son Akin � 41
Murad'�n babas� bir ak�nc� idi, ak�nc� beyi!.. Hat�e Ana k���k bir k�zken bir gece
haramilikten d�nen �� y�z ki�ilik bir ak�nc� grubu �iftliklerinde konaklam�di; �ok
yorgun ve uykusuzdular, evin b�t�n kad�nlar� onlara hizmet etmi�ler, altlar�na
yataklar sermi�lerdi...
Gen� Hat�e de ak�nc� beyinin yata��n� yaparken birden nas�l olmu� da kap� a��lm�,
beyle kar�� kar��ya kal�vermi�-ti!.. O, hi� �mr�nde b�yle iri, b�yle yak��kl�,
bak�lariyle insan� bir anda sersem eden bir erkek g�rmemi�ti.
Hemen ba��n� �n�ne e�mi�, g�m� telli yemenisiyle y�z�n� kapam�, odadan terli�inin
bir tekini de unutarak ka�m�t�... K���c�k kalbi yuvas�ndan f�rlayacakm� gibi nas�l
da �arpm�t�? O �n� hat�rlad��� zamanlar h�l� rengi sapsar� olurdu...
Hat�e Ana, ak�nc� beyini g�nlerce, aylarca unutamam�-ti; nereye gitse, ne yapsa,
insan� bir anda yakan o simsiyah g�zler, o heybetli v�cut kar��s�na ��kard�...
Bir ak�am, bir bahar ak�am� t�rk� �a��ra �a��ra p�nardan eve d�nerken birdenbire
kar��s�nda ak�nc� beyini g�r�ver-mi�ti...
G�ne� kar�� s�rtlar� lal bir renge boyarken o, k�r at�n� g�m� kakmal�
dizginlerinden tutmu�, p�rlanta d��meli cepkenininn yakas�n� a�m�, incili k�lah�n�
hafif�e arkaya itmi�, yanma sokulmu�tu. Yine o kor gibi bak�lar�n� Hat�e' nin t�
kalbinin i�ine saplayarak gen� k�z�n bir �ey s�ylemesine vakit b�rakmadan sormu�tu:
- Hat�e! Seni babandan istesem bana var�r m�s�n? Hat�e fark�na varmadan, ne
yapt���n� bilmeden:
- HeeL demi�ti, Var�r�m!.. Var�r�m!..
Sonra utanc�ndan al al olmu� yanaklar�na ellerini bast�rm�, bu sefer de aya��ndaki
yemenisinin bir tekini b�rak�p ka�m�ya ba�lam�t�.
42 �Son Akin
Hat�e Ana'n�n babas� �ok zengindi; b�y�k bir �iftli�i, binlerce koyun ve s���r�
vard�. Budin'in en iyi at ve k�sraklar� onun �iftli�inde yeti�irdi.
Hat�e Ana, t�pk� Ay�e G�l gibi, ailesinin tek evl�d� idi; annesi, babas� �zerine
titrerlerdi... Ak�nc� beyine Hat�e Ana'y� vermemi�lerdi... Bir ak�nc� yuva
kuramazd�, onun mezar� bile belli olmazd�; gen� ya��nda k�zlar�n� dul, torunlar�n�
babas�z b�rakamazlard�... Bey de�il, kim olursa olsun, hatt� en b�y�k ak�nc� beyine
bile k�z vermezlerdi...
Hat�e Ana g�nlerce a�lam�t�... Babas�n�n ne kadar gururlu, inat��, s�z�nden katiyen
d�nmiyen bir insan oldu�unu bilirdi... Buna ra�men annesine yalvarm�, kendisini
ak�nc� beyine vermeleri i�in inlemi�ti...
Babas�n�n cevab�, "Evl�tl�ktan reddederim..." den ba�ka bir s�z olmam�t�... �stelik
Hat�e Ana'y� bir odaya kapam�lar, d�ar� bile ��kmas�na m�saade etmemi�lerdi.
Bir gece, Hat�e Ana a�lamaktan �i�mi� g�zlerini yar� kapam� yine ak�nc� beyini
d��n�rken pencerenin hafif�e f�k�rdad���n� duymu�tu... Hemen yata��ndan f�rlam�,
pencereyi s�r'atle a�m�, ak�nc� beyinin uzanan kollar�na kendisini b�rak�vermi�ti.
Onu o kadar �ok seviyordu ki, ba�ka t�rl� hareket etmesine, ba�ka t�rl� d��nmesine
imk�n g�rememi�ti.
Ak�nc� beyi onu at�n�n terkisine oturtmu�, d�rt nala �iftlikten, baba oca��ndan
uzakla�t�rm�t�... G�nlerce, durma-macas�na yol alm�lar, nihayet bir kasabada bir
eve yerle�ip �a��rt�lan bir imam�n ve iki ak�nc�n�n huzurunda evlenivermi�lerdi...
B�ylece �� sene ge�mi�ti... Hat�e Ana ve babas�n� d��nd��� zamanlar hari�, �ok
mes'ut g�nler ge�irmi�ti... Babas�n�n kendisini reddetti�ini, ad�n� bile kimsenin
a�z�na
almas�na m�saade etmedi�ini yanlar�ndaym� gibi biliyordu.
Son Akin �43
Hat�e Ana'n�n, babas� ve annesi ne vakit hat�r�na gelse i�i s�zlard�... Fakat onu
as�l harap eden kocas�n�n sava�a, ak�na gitti�i zamanlard�... Hat�e Ana b�yle
zamanlarda, erke�ini hi�bir haber almadan aylarca beklerdi... B�t�n g�nleri Allahma
dua etmekle ge�erdi. Nihayet k�a do�ru kocas� d�nerdi; o heybetli v�cut biraz
ufalm�, biraz zay�flam�, hatt� kamburla�m� bir halde olurdu. Buna ra�men kocas�
i�eri girer girmez hemen Hat�e Ana'y� kucaklar, g��s�ne bast�r�r, �per, ok�ard�...
Hat�e Ana da ona iyice sokulur, ya�ad��� s�k�nt�l� g�nlerini bir anda unutup sevin�
g�zya�lariyle birlikte bamba�ka bir �leme dalard�...
Hat�e Ana, etiyle, kan�yla, can�yla, ruhuyla seviyordu erke�ini. Bir g�n onu
dizlerine yat�rm�, siyah sa�lar�nda parmaklar�n� gezdirirken:
- Aslan�m!. Efendim!. Beyim!, demi�ti, sen ak�ndayken ben harap olurum, seni
kaybedersem ya�ayamam, beni de ak�na bile g�t�r...
Kocas� sadece g�l�msemi�, sonra do�rulup Hat�e Ana'y� kollar�n�n aras�na al�rken:
- Bana bir evl�t ver, diye f�s�ldam�t�, tosun gibi bir erkek evl�t!.. �te o zaman
ak�nc� �lmez!.. Erkek evl�d� olan ak�nc� hi� �lmez!..
O sene, baharla birlikte sefer mevsimi yakla��nca evde de haz�rl�klar s�kla�m�,
ulaklar serhad boylar�ndan eyaletlere, ak�nc� beylerine ve �eriba��lar�na haber
ta��maya ba�lam�t�.
Hat�e Ana kocas�n� u�urlarken hamile oldu�unun fark�ndayd�, fakat bu m�jdeyi ona
verememi�ti; kat'� surette emin de�ildi, yan�labilirdi, yalanc� ��kabilirdi. Yaln�z
kocas�n�n boynuna sar�lm�, her zamankinden daha fazla a�lamaya ba�lam�t�... O kadar
�ok g�zya�� d�km�t� ki, kocas�
44�SonAkin
onu kucaklam�, bir sedire uzatm�, dakikalarca doyamama-cas�na �pm�, sonra:
- Geri d�nmiyece�imden mi korkuyorsun Hat�e, diye sormu�tu?
- Beli.L
- Ak�na gitmemi istemiyor musun?
- Beli.'.. Beraber �lelim... Beraber �lelim.'.. O zaman kocas� bir an durmu�,
insan� bir kor gibi yakan
g�zleriyle Hat�e Ana'y� derin derin s�zm�:
- Ben devletime hizmet etmeden duramam Hat�e, demi�ti, bu topraklar ba�ka t�rl�
nas�l korunur? Bunu b�yle bilesin... Yaln�z serhadde, bir kalede sabit bir beylik
al�p d�man sald�r�nca beraber �arp��r, beraber �lebiliriz... Sana s�z veriyorum, bu
son ak�n�m olsun. Yeter ki bana bir erkek evl�t do�ur...
Sonra Hat�e'nin ��kran dolu s�zlerini dinlemeden b�y�k bir sevgiyle yanaklar�ndan
tekrar �pm� ve kendisini d�ar�da kartal kanatlar�, ya��z atlariyle bekleyen
ak�nc�lar�n yan�na gitmi�, bir dakika i�inde de g�zden kaybolmu�tu...
Akmalar�n arkas�ndan, geride kalanlar serhad t�rk�leri, Tuna �ark�lar� s�ylerlerdi
ve ak�nc�lar omuzlar�ndaki kartal kanatlar�n� r�zg�rdan dalgaland�rarak g�zleri bir
noktada, elleri k�l��lar�nda durmadan ilerlerlerdi...
Hat�e Ana birden silkindi... Kap� vuruluyordu... Onu dald��� bu tatl� r�yadan
uyand�ran acaba kim olabilirdi? Bir an heyecana kap�ld�. Muharrem Bey'in ve H�seyin
A�a'nm korkusundan kimse yan�na bile sokulamazken, hele b�yle bir k� gecesinde,
kap�s�n� �alan �iftlik halk�ndan biri olmasa gerekti. Titreyerek aya�a kalkt�,
neredeyse y�r�yemiyecek-ti... Acaba Murad'� m� gelmi�ti? Bu kadar aydan sonra
o�luyla m� kar��la�acakt�? O zaman odadan d�ar�ya s�r'atle f�rlad�:
- Kim o, diye seslendi...
Son Akin �45 �nce, g��l�kle i�itilen bir ses cevap verdi: - Benim Hat�e Ana, ben!..
Bu Ay�e G�l'd�!.. Halbuki onu, Murad�n�n gitti�i g�nden beri hi� g�rmemi�ti, zaten
ertesi sabah "Murad'la oyna�t�" diye Ay�e G�l'�n ad� ��km�, Arif Bey bir daha d�n-
memecesine �iftli�i terk etmi�, Muharrem Bey de k�z�n� bir odaya kapatm�t�...
�imdi bu so�ukta, bu k��c�k k�z ondan ne istiyordu? Bir derdi mi vard� acaba? Hemen
kap�n�n s�rg�s�n� �ekti, Ay�e G�l'� i�eri ald�.
K�z, odaya girer girmez Hat�e Ana'n�n boynuna sar�ld�, g�z ya�lar� aras�nda:
- Anam benim, diye inledi, sana gelemedim, seni g�remedim, affeder misin beni?
Hat�e Ana �a��rd�, Ay�e'nin annesi �ok k���kken �lm�, bir m�ddet onu Hat�e Ana
b�y�tm�t� ama, �imdiye kadar Ay�e G�l ona do�rudan do�ruya "Ana" diye
seslenmemi�ti, herkes gibi o da "Hat�e Ana" derdi...
Birden g�l�msedi, sonra bo�az�ndan g��s�ne do�ru bir s�z�n�n yay�ld���n� farketti:
- Kara Murad'�m, diye f�s�ldad�, sen de yan�lm�s�n, ben de...
K�z�n her taraf� so�uktan buz kesmi�ti... K���c�k elleri, dudaklar� morarm�, ye�il
yemenisinin alt�ndan sarkan sar� sa�lar� birbirine yap�m�, ye�il g�zlerini s�sleyen
kirpikleri kar tanecikleriyle �rt�lm�t�.
Hat�e Ana onu, oca��n ba��na oturtup �s�tmak istedi, fakat k�z bir t�rl� Hat�e
Ana'n�n boynuna dolanan kollar�n� ��zm�yor, ba��n� onun omuzundan, yanaklar�n� onun
yanaklar�ndan ay�rm�yordu... Kirpiklerinde biriken kar tanecikleriyle kar�an
g�zya�lar�, Hat�e Ana'n�n yanaklar�n� �slat�yordu.
46 �Son Akin
Birden Hat�e Ana'n�n da g�zleri suland� ve sonra o da h��k�ra h��k�ra a�lamaya
ba�lad�... �imdi her iki g�z ya�� birbirine kar��yor, derinden duyulan iki ayr�
h��k�r�k bir tek ki�inin �st�rab�n� ta��yordu... '.
Onlar b�yle dakikalarca a�lad�lar... Bir par�ac�k olsun hicranlar�n�n zehirini
ak�t�p elele oca��n ba��na oturduklar� zaman Ay�e G�l:
- Anac���m, diye f�s�ldad�, ben Kara Murad�m�z� �ok g�cendirdim...
Hat�e Ana sanki bu s�z� duymad�, elinin tersiyle g�zlerinin ya��n� kurulamaya
�al��rken hafif�e ba��n� sallad�:
- Art�k anlad�m, dedi, sen de onu �ok seviyorsun de�il mi?
K�z bir an teredd�t etti, sonra iradesi duygular�na yenilince ci�erleri
par�alan�rcas�na, nefessiz kalm��asma:
- �ok diye cevap verdi, �ok!.. Pek �ok!..
Hat�e Ana fark�nda olmadan tekrar sordu:
- Demek Murad�m� �ok seviyorsun?
K�z utanc�ndan y�z�n� elleriyle kapatm�t�, solgun yanaklar� k�zarm�, damarlar�na
�l�k bir kan dolmu�tu, buna ra�men yine de cevap verdi:
- Onu pek �ok seviyorum!.. Murad'�m� hi� kimse benim kadar sevemez.
- O da seni �ok seviyor muydu?
- Seviyordu... Sevdi�i i�in gitti. Onu k�rd�m, �zd�m ben...
Hat�e Ana irkildi... Demek Murad'�n� ba�ka birisi, kendisinden daha fazla sevdi�ini
iddia edebiliyordu? Ayr�ca Murad'� da, anas�ndan ba�kas�n� bu kadar �ok
sevebiliyordu. Zaten o�lu onu hi� sevmemi�ti ki... On yedi senedir �zerine
titredi�i, u�runda katlanmad��� eziyet kalmad���, bin bir me�akkatle b�y�tt��� o�lu
bir yabanc� k�z� kendi-
SonAkin�47
sinden �ok fazla sevivermi�ti. Kim olursa olsun, Ay�e G�l bir el k�z�yd�... Evet,
Murad hep kendisinden ka�mam� m�yd�, ona �imdiye kadar hangi derdini, hangi
�z�nt�s�n�, hatt� sevincini s�ylemi�ti? Seven insan b�yle mi yapard�? Murad arada
bir yanaklar�n� ok�ar, hat�r�n� sorup "Anam" derdi ama, bu merhametindendi... Ne de
olsa iyi bir �ocuktu, b�sb�t�n de semtine u�ramay�p kendisiyle konu�mayacak de�ildi
ya... �te hakikat meydandayd�!..
Hat�e Ana o anda hem Murad'dan, hem de kar��s�ndaki �u k�zdan nefret ediyordu...
Murad'� art�k hi� sevmiyecek-ti... G�nlerine yaz�k olmu�tu!..
Bir m�ddet konu�amad�, ellerini y�z�nden �ekmiyerek kendisinin bir �eyler
s�ylemesini bekleyen Ay�e G�l'e bile bakmad�... Fakat i�indeki co�kun anne
sevgisinin aman bilmez heyecanlariyle dolu hisler yava� yava� s�k�n bulmaya
ba�lay�nca hat� etti�ini anlad�... �imdi yabanc� bir ses ona yan�ld���n�
f�s�ld�yordu... Murad anas�n� muhakkak seviyordu... Hem de bu sevgi kolay kolay
herkesle mukayese dahi edilemezdi... Murad, anas�n� ne vakit g�rse elini hasretle
�p�p boynuna sar�lmaz m�yd�? Anas�n�n �z�lmemesi i�in her �areye ba�vurmaz m�yd�?
H�seyin A�a'y� kimin i�in d�vm�t�? Eh biraz i�ine kapan�k bir �ocuktu, derdini
kolay kolay kimseye s�ylemezdi ama, bu da onun huyuydu... Sonra kar��s�ndaki bu
k�z�n ne g�nah� vard�? Yavrucak, bu k�ta, gece vakti evinden ka�m�, buraya
gelmi�ti. Kimin i�in yapm�t� bunu, Murad i�in de�il mi? Yani Hat�e Ana'da Murad'dan
bir par�a bulaca��na emin oldu�u i�in gelmi�ti. Demek ba�kalar� nazar�nda Murad
annesine bu kadar ya-kmd�, hakikat da b�yle de�il miydi?
G�l�msedi... Ne gariptir, yanaklar�nda donup kalm� o-ian ya�lar tekrar �enesine
do�ru s�z�l�rken Ay�e G�l'�n elini tuttu:
48 �Son Akin
- K�z�m, dedi, g�ster y�z�n� bana bakay�m... A�l�yor musun yine yoksa? Sak�n ha...
Hadi gel, Murad'�m�z� anal�m, hepten onu �a��ral�m.
Art�k saatlerce Murad'dan bahsettiler, onu hasretle yad ettiler... Ay�e G�l
�st�rapla ge�en bir �ok gecelerden sonra Hat�e Ana'yla muhakkak konu�maya karar
vermi� ve bu gece yatak �ar�af�n� pencereden sark�t�p tutuna tutuna a�a��ya inmi�
ve buraya gelmi�ti... Murad da �imdi yanlar�nda olsayd�, ��� bu oca��n ba��nda
birbirlerine sar�larak, hi� uyumadan sabah� ederlerdi... Ama elbet Murad gelecekti
ve Ay�e G�l de muhakkak onunla evlenecekti. Ah dili kopsay-d� da Tuna kenar�nda o
s�z� ona s�ylemeseydi... Hat�e Ana:
- Sak�n, seni ka��rmaya kalk��rsa gitme, dedi.
- Neden anam? Giderim, pencereyi t�klats�n k�fi!..
- �stemem! Hel�l etmem sonra hakk�m� size... Ba�ka �areler buluruz... Murad seni
ka��rmaya kalkarsa asla pe�ine tak�lmayacaks�n... Elbette birbirinize g�n�n birinde
kavu�acaks�n�z, yaln�z sab�r edeceksiniz... Bana torunlar vereceksiniz. Erke�i
esmer olsun, k�z� sar��n... Ben onlara bakar�m, sana hi� i� b�rakmam...
Toruncuklar�m olursa siz ne isterseniz onu yap�n, hi�bir i�inize kar�mam...
Tekrar birbirlerine sar�lm�lard�, kar��l�kl� g�l�yorlard�, mes'uttular...
�nsanlar�n g�das� olan �mit, onlar� fazlasiyle doyurmu�, h�lya �lemine salm�t�...
�te tam bu s�rada kap� �iddetle vuruldu ve akabinde �oban H�smen'in sesi duyuldu:
- Hat�e Ana! Hat�e Ana!
Hat�e Ana birden aya�a f�rlad�, Ay�e korkusundan b�z�ld�. Demek ki ka�t���n�n
fark�na varm�lard�, �imdi yaka-l�yacaklard�, bir daha Hat�e Ana'yla
konu�am�yacakt�, belki de d�veceklerdi onu.
Son Akin �49
Hat�e Ana, bir an Ay�e'yi saklayacak yer arad�... Evin i-�inde nereye gizlese
bulurlard�, en iyisi arka taraftan, Mu-rad'�n ka�t��� yerden k�z� d�ar�ya ��karmak
olacakt�...
- Abe Hat�e Ana, neden cevap vermezsin? Bir ak�nc� seni arar!
Hat�e Ana sarard�!.. Onu bir ak�nc� ar�yordu. Zihni hemen yirmi sene evveline,
belki daha gerilere gitti:
- Acaba, diye f�s�ldad�, acaba o mu d�nd�? Olamaz ki... O �ld�!.. Onun mezar� bile
bulunamad�!
- Hat�e Ana, duymaz m�s�n? Sana s�lerim!..
Sendeledi, fark�nda olmadan sokak kap�s�na do�ru y�r�d�... O anda Ay�e G�l'�n
i�eride oldu�unu bile unutmu�tu... Kap�y� a�arsa, onu, o levent boylu, insan�
bak�lariyla bir kor gibi yakan ak�nc� beyini, kocas�n� g�rece�ini san�yordu...
Korkuyordu!.. Buna ra�men, kendisini toparlamaya �al�t�, elini kap�n�n s�rg�s�ne
atarken heyecan�n�, sesinin titrekli�ini zaptedebilmek i�in son bir gayret daha
sarfetti:
- H�smen A�a, dedi, beni bir ak�nc� ne edecekmi�? Yanl�l�k olmas�n?
- De�il be Hat�e Ana, ad�nla arad� seni, bir diyece�i varm�, �rt�n de a� kap�y�...
O zaman Hat�e Ana art�k daha fazla sabredemedi, vaktiyle kocas�n�n ak�ndan d�nd���
zamanlar duydu�u o co�kun heyecanla s�rg�y� �ekti, mandal� kald�rd�.
i�eriye evvel� r�zg�r, onun ard�ndan da kucak kucak serpiliyormu� gibi bir y���n
kar doldu...
Hat�e Ana g�zlerini kapatm�, bekliyordu... �imdi erke�i kollar�n� uzatacak, onu
kucaklayacak, hi�bir �ey s�ylemesine vakit b�rakmadan kendisini odaya do�ru
s�r�kliyecekti.
Fakat mazi, daha fazla h�l ile birle�medi... �oban H�smen �st�ndeki karlar�
temizlemek i�in ayaklar�n� yere vurup ellerini birbirine s�rterken:
50�SonAkin
- Abe Hat�e Ana, dedi, bizi az kald� donduracakt�n, ocak ba��nda uyuyup kald�n
m�yd� yoksa?
Hat�e Ana tatl� bir r�yadan uyan�yormu� gibi yava� yava� g�zlerini a�t� ve
kar��s�nda hakikaten bir ak�nc� g�rd�... Fakat bu onun kocas� de�ildi...
��eri giren Deli Durmu�'tu... Ba��ndaki samur kalpa��, s�rt�ndaki k�sa serhadli
k�rk�, aya��ndaki �izmeleri kardan bembeyaz olmu�tu.
K�ede titre�en �amdan�n yar� ayd�nl���nda bile, g�zlerinde hi� eksik olm�yan o
tebess�m belli oluyordu.
�imdi Hat�e Ana derin derin nefes al�yor, kalbinin �arp�nt�s�n� gidermek i�in
eliyle g��s�n� bast�r�yordu.
Deli Durmu� onu bir m�ddet, g�zlerindeki tebess�m� dudaklar�na da aksettirerek
seyretti, sonra Hat�e Ana'nm merkala kendisine bakt���n� yeni farketmi� gibi:
- Sen, Hat�e Ana m�s�n, diye sordu?
- Evet o�ul...
- �yleyse Kara Murad'�n sana sel�m� var...
- Murad'�n m�, o�ulca��z�m�n m�?
- Beli...
- Buyur. Allah r�zas� i�in i�eri gir!.. Hat�e Ana i�erdeki odada Ay�e G�l'�n
bulundu�unu h�l� hat�r�na getirmiyordu. Deli Durmu�'u elinden tutmu� �deta
s�r�kl�yordu... Nitekim onlar� odaya al�p oca��n ba��na getirdi�i zaman y�z�n�
yemenisiyle �rtm�, heyecandan titreyen Ay�e G�l'�n mevcudiyetini ancak farkedebil-
mi�ti. �oban H�smen'e endi�eyle bakt�.. H�smen ba��n� �evirmi�ti, Hat�e Ana'n�n
bile g��l�kle i�itebilece�i bir sesle:
- Meraklanma Hat�e Ana, diye f�s�ldad�, ben Ay�e Ha-n�m'� ti evden buraya kadar
takip ettim, g�n�lden anlar�m, Kara Murad'� da �ok severim, ben de sizdenim. Bir
derdin olursa bundan sonra gayri bana s�le!..
SonAkin�51
O zaman Hat�e Ana derin bir nefes ald�, sonra tekrar Deli Durmu�'un ellerine yap��p
�deta yalvard�:
- Anlat yi�itim... Murad'�m� nerede g�rd�n? S�hhati iyi mi, bir kederi, derdi yok
ya?
Deli Durmu� yine g�l�yordu... Mavi g�zlerinin i�i, sakin bir deniz gibi, dikkat
edilse, en derin k�elerine kadar g�r�lebilecek berrakl�kta idi. O da sadece Hat�e
Ana'ya bak�yordu. Ay�e G�l'�n fark�nda de�ildi sanki!.. Birden e�ildi:
- Ver elini �peyim, dedi, sen iyi bir anas�n...
- �p o�ul.. Y�reci�ime su serp o�ul!.. Neden s�ylemezsin? Murad'�m hasta m� yoksa?
Deli Durmu� ba��n� sallad�, dudaklar�n� a�a��ya do�ru k�v�rd�, berrak g�zlerini
b�sb�t�n ayd�nlatarak:
- De�il, dedi, �ok iyi...
- Nerede �imdi?
-Bosna'da, serhadde!.. Azablarla Nem�e k�firini g�zlerler...
- Ne i�i var oralarda?
- Ak�nc� oldu? Koca Baha'yla beraber kald�!..
- Ak�nc� m� oldu?
Birden Hat�e Ana aya��n�n alt�ndan bir �eylerin kayd���n�, bay�lmak �zere oldu�unu
sand�. Buna ra�men anla��lmaz bir kuvvetin yard�m�yla ayakta durabildi.
- Hadi sa�l�kla kal ana!.. Kara Murad i�in gamlanma; Koca Baba varken ona bir
�eycik olmaz!..
Deli Durmu� geri d�nd�, s�yliyece�ini s�ylemi�, g�rece�ini g�rm�t�. Burada art�k
i�i kalmam�t�... Esasen onun bu kadar �ok konu�tu�unu da i�iten pek olmam�t�.
- Hat�e Ana, vakit ilerler. Ay�e Han�m'�n daha fazla burada eylenmesi gerekmez. Ben
de onu beraberimde g�t�r�r�m... Yar�n gece el ayak �ekilince kendi elca��z�mla
getirir, yine konu�tururum seninle...
52�SonAkin
Bu �oban H�smen'in sesiydi. Hat�e Ana bunlar� g��l�kle farkediyor, g��l�kle
i�itiyordu... Sadece Deli Durmu�'un arkas�ndan:
- Murad'�ma sel�m s�yle, diye seslenebildi. Ben �ok iyiyim, kimse bana elini bile
s�rmedi! Rahat etsin evl�d�m. Hep rahat�na baks�n.
�imdi odada, oca��n ba��nda yine yaln�zd�. Uyu�an beyninin m�saadesi nisbetinde
d��nmeye �al��yordu.
Demek o�ul da babas� gibi ak�nc� olmu�tu. Kaderde bu da m� vard�? Hat�e Ana ak�nc�
yasas�n� bilirdi; muteber bir kefil g�stermeden ak�nc� o�ullar�ndan ba�ka hi� kimse
a-kmc� olamazd�... �u halde Murad'a birisi kefil olmu�tu; tan�madan, bilmeden,
g�n�l ho�lu�u ile s�z�ne inan�l�r birisi kefillik yapm�t�. Acaba bu adam kimdi?
Demek ki en nihayet korktu�u ba��na gelmi�ti. G�n�n birinde iki atl� gelecek,
"Aslanlar gibi �arp��yordu, k�smet bu kadarm�" diyecekler, Murad'mdan bir h�t�ra
b�rak�p gideceklerdi. Kocas� i�in de b�yle olmam� m�yd�? Ondan sonra Murad'�n� bir
daha g�remiyecek, mezar�n�n ba��na gidip topra��na y�z�n� dahi s�remiyecekti.
Kocas�ndan sonra onu hayata ba�layan, bu g�ne kadar ya�amas�n� sa�layan Murad'd�.
Yoksa, vaktiyle o ko� yi�ite s�yledi�i gibi arkas�ndan bir dakika bile hayatta
kalmazd�. Yaln�z kocas�, o levent yap�l� ak�nc� beyi ona, belki de bu duygular�n�
anlad��� i�in, bir g�n ��yle dememi� miydi?
"Bana bir evl�t ver... Tosun gibi bir erkek evl�t... �te o zaman ak�nc� �lmez..."
Ba�ka bir g�n de Hat�e'nin, g�zya�lar� aras�nda, beraber �lmeyi istedi�i zaman
kendisini derin derin s�zerek, "Ben devletime hizmet etmeden duramam, bu topraklar
ba�ka t�rl� nas�l korunur," demi�ti. "Yaln�z serhadde sabit bir beylik al�p d�man
sald�r�nca beraber �arp�abiliriz. Sana s�z veriyorum; bu son ak�n�m olsun..."
Son Akin � 53
Evet, bu onun son ak�n� olmu�tu!.. N�betini, mevcudiyetinden habersiz o�luna
devrederek bir daha geri d�nmemek �zere yap�lan son ak�n!..
Onu aylarca g�zya�lariyle beklemi�ti. Hele sefer mevsimi sona erip ak�nc�lar�n geri
d�nme zaman� gelince aln�n� pencereden hi� ay�rmam�t�... Yorgun atlar�n�n �zerinde
omuzlar� biraz daha ��km� ak�nc�lar�n evin �n�nden ge�tiklerini g�r�nce y�re�i
tahamm�l edilmez bir �ekilde �arpm�, erke�inin de biraz sonra k�eyi d�n�p kap�y�
�alaca��n� ummu�tu. Fakat b�t�n bu �zleyi�leri, b�t�n bu �midi bo�a gitmi�ti. G�n�n
birinde iki atl� gelmi�, onun sual sormas�na vakit b�rakmadan:
"Aslanlar gibi �arp��yordu, demi�lerdi, �n�ne ��kan her d�man� yere seriyordu. Bir
aral�k kan karde�inin sar�ld���n� g�rd�, oraya do�ru dolu dizgin at s�rd�... Bu
s�rada orman i�inde pusu kuran d�man�n ba�ka bir kolu bizi ku�att�, etraf kar�t�...
B�y�k beyin emriyle geri �ekildi�imiz zaman bizim beyi aram�zda g�remedik, �ok
arad�k bulamad�k... Ne yapal�m k�smet bu kadarm�... Ama gam' �ekme, g�n�n birinde
belki ��ka gelir... Ona..."
L�f�n sonunu dinleyememi�, hemen orac��a d��p bay�lm�t�... Ay�ld��� zaman hizmet�i
kad�n�n �akaklar�n� ovdu �unu, ak�nc�lar�n ise bir kese alt�n ile kocas�n�n yedek
atlar�n�n birinde duran alt�n sapl� bir k�l�c� b�rak�p gittiklerini ��renmi�ti.
i�te bu k�l�� onu kocas�na kavu�turacak olan yeg�ne vas�tayd�. Hemen hizmet�i
kad�n� odadan savm�, g��s�n� a�m�, kalbinin �zerine say�s�z zaferlerin izini
ta��yan k�l�c�n keskin ucunu dayam�t�. Tam bast�racak, zevkle, �deta vah�i bir
hazla o p�r�l p�r�l parlayan k�l�c� derinlere, �ok derinlere kald�racakt� ki,
karn�nda bir �eylerin k�p�rdad���n� hissetmi�ti!..
54 �Son Akin
Bu Murad'd�!.. Adeta annesine mevcudiyetini hat�rlat�yordu... �te bu suretle s�z�
tutamam�, kocas�n�n ard�ndan gidememi�ti. Nihayet birka� ay sonra Murad do�mu�tu.
Onu ba�r�na basm�, o ko� yi�idin zafer destanlar�n� evl�d�n�n kulakca��zma durmadan
f�s�ldam�t�. Murad'�n k���c�k dudaklar�yla memesine sar�ld��� zamanlar birazc�k
�st�rab�n�n hafifledi�ini anlam�t�.
G�n�n birinde, ak�nc�lar�n getirdi�i bir kese alt�n�n d��nda b�t�n paras�n�n
t�kenmek �zere oldu�unu g�rm�t�. Evet, birka� kere o iki ak�nc� u�ram�, b�y�k bey
haber salm�t� ama onlara ne derdini s�yleyebilmi�, ne de bir o�lu oldu�unu
bildirmi�ti.
B�t�n korkusu evl�d�n� da ak�nc� yap�p kendisinden u-zakla�t�rmalar�ndayd�. Bu
y�zden son ana kadar herkesten, s�ras�nda kendisinden bile Murad'�n babas�n�n kim
oldu�unu saklam�t�. B�t�n zevki, b�t�n sevinci, b�t�n tesellisi, hatt�
�st�raplar�n�n men�ei bile Murad'da toplanm�t�. Onsuz yapamazd�, ondan bir an bile
ayr�lamazd�. �ayet Murad bir ak�nc� o�lu oldu�unu ��rense, uzun m�ddet annesinin
yan�nda kal�r m�yd�? Hemen oca�a yaz�l�r, kartal kanatlar�n� r�zg�rda
dalgaland�rarak ya��z at�n�n �zerinde ak�na giderdi...
Birka� sene sonra da, onun �l�m haberini getiriverirler-di.
Ama ne yaz�k ki d��nd��� gibi ��kmam�t�...
Kocas�n�n zafer ta��yan k�l�c�n� bile sand���n�n en derin yerine koyup Murad'dan
gizledi�i halde, kader o�lunu yine de ak�nc� yapm�, serhadlere salm�t�...
Halbuki Hat�e Ana Murad'�n� rahat�a b�y�tebilmek i-�in, tahkir edeceklerini bildi�i
halde babas�n�n �iftli�ine s���nmaya karar vermi�, paras�n�n tamamen bitti�i bir
zamanda haftalarca yol alarak bitik ve peri�an Budin'e varm�t�... Babas�,
tahmininden de gaddar ��km�t�; k�z�n� ve torununu
Son Akin �55
g�r�r g�rmez kolundan tuttu�u gibi d�ar�ya f�rlat�vermi�-ti... Bu sefer aylarca
y�r�m�, kuca��nda Murad'�, koynunda ancak Murad i�in sarfetmeye karar verdi�i
ak�nc�lar�n b�rakt��� bir kese alt�n ve bir de ��k�n�nda koca yadig�r�, zafer
al�meti alt�n sapl� bir k�l�� oldu�u halde geldi�i yerlerden d�nerek,
�iftliklerden, hatt� ulahlardan i� dilenerek a�a�� Tunaya inmi�, tarlalarda, cami
avlular�nda yatm�, birka� g�nl���ne Tanr� misafiri kald��� evlerde daha fazla
oyalanmadan, ak�nc�lar seferden d�n�p izini bulmas�n diye m�temadiyen yer
de�i�tirerek nihayet Muharrem Bey �iftli�ine kap�lanm�t�.
Sabah oluyordu... Kar h�l� ya��yor, g�n Efl�k ovalar�na �ekinerek iniyordu. Ocakta
ate� tamamen s�nm�t�; oda buz gibiydi... Hen�z otuz sekiz ya��nda, gen�, ya�l�,
herkesin anas� Hat�e Ana, badem renkli, gaml� g�zlerinde kuruyup kalan birer damla
ya�la ba�� ellerinin aras�nda durmadan maziyi ya��yordu...
Nihayet dudaklar� k�p�rdad�, bak�lar�n� tamamen, karlarla kapl� pencereye �evirdi.
Sanki odada ba�ka birisi varm�, gibi dinliyormu� gibi �deta y�ksek sesle s�ylendi:
- Bir kese altmc�k verdim ona; paras�z kalmas�n diye... Senelerce koynumda
saklard�m; ak�nc�lar�n paras�, ak�nc�ya gitti... Ama yok ki!.. Hani bir evl�t����m
daha olsa idi, bu topraklar i�in, ben kendi elimle deftere kaydettirirdim Mu-
rad'�m�!.. Ne yapal�m? Tanr� istedi. Yine de hel�l olsun Murad'�m bu topraklara...
Erler devletine hizmet etmeden duramaz, bu topraklar ba�ka t�rl� nas�l korunur?
De�il mi ko� yi�idim? Sen de b�yle derdin, b�yle isterdin, aslan�m! ��te �lmedin;
Murad'�m senin yerine n�bete gitti...

IV
Serhad Gazileri
1593 SENES� Haziran ay�n�n ilk g�nleri idi...
Yenihisar palangas�nda sabah ezan� hen�z okunuyordu...
Koca Memil, at�n�n dizginlerini �ekti... Yar� karanl�kta bir kaya y���n� gibi duran
bu k���k kaleyi yeni g�r�yormu��as�na bakt�... Bir m�ddet, sabah�n sessizli�i
i�inde kale duvarlar�ndan d�ar�ya d�k�len ezan sesini dinledi... O �imdi, yerleri
e�eliyen alt�ndaki k�r at�n�, yan�ndaki arkada�lar�n�, hatt� ku�a��ndaki tahta
par�asiyle k���k kamas�n� bile unutmu� gibiydi...
Sabah ezan� bitip etraf yine kendi sessizli�ine b�r�nd�k-ten biraz sonra Koca Memil
dald��� h�lyadan uyand�: - Biz de �urac�kta namaz�m�z� ed� edelim, dedi. Koca
Memil'in yan�ndaki �� atl� hemen yere atlad�... Bunlar, Kara Murad, Deli Durmu� ve
Deli Durmu�'un kan karde�i Deli Davud'du...
Deli Davud da kan karde�i gibi pek az konu�uyordu... Yaln�z o mecbur kalmad�k�a
g�zlerini kimseye g�stermez, hep ba�� �n�ne e�ik dola��rd�... Murad hemen ko�tu,
Memil'in at�n� tuttu... Koca Memil sanki dizlerinde derman
SonAkin�57
kalmam� gibi yava� yava� at�ndan inerken kale mazgallar�ndan g�r bir ses duyuldu:
- Kimdir o?
- Yabana de�il... -Kim?
- Memil...
- Koca Baba, sen misin? �imdi dizdara haber sal�p kap�y� a�t�r�r�m...
- ��eri girmeyece�iz, dizdar namaz�n� bitirince �urac�ktan ba��n� uzat�versin...
Sonra atlar�n� bir a�aca ba�lad�lar, y�zlerini k�bleye d�n�p hep beraber sabah
namaz�n� k�ld�lar.
Koca Memil namaz�n� bitirince tekrar palangaya bakt�, onu �imdi daha iyi
g�r�yordu... Terkedilmi� bir �ato gibi kale tamamen sessiz duruyordu. ��erdeki
gaziler huzur ve emniyet i�inde ya��yorlard�. Halbuki buras� Avusturya'ya ba�l�
H�rvatistan hudutlar�na �ok yak�nd�. Yenihisar palangas�, Bosna Beylerbeyi Telli
Hasan Pa�a'nm son zamanlarda yapt��� k���c�k bir kaleydi. Bosna eyaletinin hudut
palangalar�ndan biriydi... Vaktiyle burada S�rplar�n i�letti�i bir k���k han vard�.
Koca Memil �imdi onu g�remiyordu. Yaln�z palangan�n kar��s�ndaki k���k orman oldu�u
gibi duruyordu... Koca Memil, bak�lar�n� palangadan �evirdi, g�zlerini ilerdeki
ormana dikti. Oradan g�zlerini ay�rmadan ba��n� yana do�ru hafif�e oynatt�. Etrafta
sinsi, hatt� vah�i bir sessizlik vard�... Da�larda, ovalarda, tarlalarda, ileride
akan dere kenar�nda bile kimseler g�z�km�yordu...
- Abe Koca Baba, niye i�eri girip bizimle birazc�k can sohbeti etmezsin?
Koca Memil silkindi, kendisine seslenen kale dizdar�na bakt�:
58�SonAkin
- Vaktimiz azd�r, dedi; Kulpa'ya kadar var�p etraf� g�zlemek isteriz, gerekirse
daha i�erilere kayar�z. Sizin bize bir diyece�iniz var m�?
- Ne olsun Koca Baba, yol g�zleriz... Bu s�ralarda buralardan pek ge�en olmuyor.
- Uskoklardan, H�rvatlardan, Hem�e k�firinden bir haber yok mu?
- Hi� g�z�kmezler. Biz de merak ederiz... Kaledeki gaziler ellerinde palalariyle
yat�p kalkarlar amma �imdilik d�mandan bir ni�ane yoktur. Ge�enlerde �eteye
g�nderdi�im �� gazi iki dil getirdi, onlardan ��rendiklerimizi vezire ilet-timdi,
belki bilirsin. Kulpa'n�n gerisinde �i�ka Kalesi'ne kafir asker y��arm�... Hesslier
nam Nem�e Pa�as� da derya misal k�ffar ile buralara gelirmi�...
Koca Memil birden di�lerini s�kt�, hemen elini ku�a��na sokup k���k kamasiyle
yar�s� yontulmu� tahta par�as�n� ��kard�, kamay� bu tahta par�as� �zerine bat�rmaya
ba�lad�...
�imdi beyaz sakal�n�n �rtt��� �enesi oynuyor, dudaklar� k�p�rd�yor, �deta kendi
kendisiyle konu�uyordu...
Biraz sonra silkindi, elindeki tahta par�as�yla k���k kamay� b�rakmadan g�l�msedi:
- Sa�l�kla kal a�a, dedi, biz de Hesslier k�firinin gelip gelmedi�ini anlamak
isteriz... Bakal�m ak�bet ne ola?
- �u tarlalar�n aras�ndaki asnazeden gidin, g�z�kmezsiniz..
- Eyvallah... Bilirim buralar�n�... Murad hemen ko�tu, kendi at�yla birlikte Koca
Memil'in
at�n� da getirdi. D�rd� de bir s��ray�ta hayvanlar�na bindiler, dolu dizgin ileriye
at�ld�lar.
Hi� konu�madan gidiyorlard�. Hepsi de sanki bir sedirde oturuyorlarm� gibi
atlar�n�n �zerinde gayet rahat duruyorlard�... Hatt� Koca Memil hayvan�n�n
dizginlerini bile b�rakm�, elindeki tahta par�as�n� oyuyordu...
SonAkin�59
Yine ba�lar�nda al �uhadan k�lahlar� vard�, k�lahlar�n�n �n�ne alt�n suyuna batm�
bal�k��l ku�u telleri takm�lard�... Kartal kanatlar�n� almam�lard�... G�m� i�lemeli
cepkenlerinin yakas�n� tamamen a�m�lard�... �ar��dan alt�n z�rhl� k�rm�z�
�uhadand�...
Bir m�ddet sonra Koca Memil at�n� durdurttu... �� arkada�� da dizginlerini kas�p
yanma soktular... Koca Memil ���n� de teker teker s�zd�... Say�lam�yacak kadar �ok
�izgilerle dolu y�z�ne, ak sakal�na g�ne� vurmu�tu... G�zleri b�sb�t�n
parl�yordu... Birden elindeki kama ile tahta par�as�n� ku�a��na sokarken Murad'a
d�nd�:
- �ek k�l�c�n�, dedi, vur bana...
Murad sarard�, kara g�zlerini, Koca Memil'in bir kar gibi yanan kara g�zlerine
dikti... �ki siyah g�z birbiriyle kar��la��nca Murad i�inden bir �eylerin
eridi�ini, kalbinin anlayamad��� bir sebepten �iddetle �arpmakta oldu�unu
hissetti... �imdi elleri titriyor, dudaklar�na do�ru hafif�e yay�lan b�y�klar�nda
neler birikiyordu...
- Duymaz m�s�n Kara Murad, sana s�ylerim... �ek k�l�c�n�, vur bana; bir d�manm��m
gibi sald�r �st�me...
- �aka edersin Koca Baba... Bunu ben nas�l yapar�m?
- Korkar m�s�n? �arp� benimle derim sana...
- Edemem Koca Baba... Bunu neden istersin benden? �yleyse sen koru kendini!
G�ne�in yak�c� ���� alt�nda Koca Memil'in k�l�c� birden parlad�, mintan�n�n k�vr�k
kollar�ndan ta�an paz�lar� gerilirken k�l�c�n� Murad'a do�ru kald�rd� ve �iddetle
sallad�...
Murad g�zlerini bile k�rpmadan kar��s�ndakine bak�yor, yerinden k�p�rdam�yordu.
�a�k�n ve �z�nt�l� bir hali vard�, v�nlayarak ba��n�n �zerinden ge�en k�l�c�n
fark�nda de�ildi sanki...
Koca Memil g�l�msedi... Sakal ve b�y�klar�n�n �evirdi�i dudaklar� yanaklar�na do�ru
yay�ld�:
60 � Son Akin
- D��nd���m gibisin evl�t, dedi; y�re�in pek, sayg�n tamm�... �imdi �ek k�l�c�n� da
hamleme nas�l kar�� koyars�n g�relim:
Murad'�n �a�k�nl��� ge�mi�ti. O da g�l�ms�yordu; du-daklar�ndaki tebess�m g�zlerine
de sirayet ederken kalbi �imdiye kadar hissedemedi�i bir haz i�inde �arp�yordu. Ona
� ilk defa Koca baba, "Evl�t" demi�ti...
�stemiye istemiye k�l�c�n� �ekti, yava��a havaya kald�rd�.
- S�k� tutun...
Aniden bir y�ld�r�m, Murad'�n k�l�c�n�n �zerine iniverdi... Delikanl�n�n g�zlerinin
�n�nde bir �im�ek �akt�, bile�i sanki ikiye b�l�nd�... Darbenin �iddetinden at�
bile geriye do�ru kayd�, yan d�nd�...
�imdi Murad, nas�l oldu da elinden k�l�c�n� b�rakmad���na, at�ndan yuvarlanmad���na
hayret ediyordu...
Koca Memil k�l�c�n� k�n�na sokarken dudaklar�n� b�zd�:
- Kara Murad, dedi, diledi�im gibi oluyorsun... Yaln�z sana birka� �ift s�z�m var;
her ne kadar sen benim kan karde�im, ben de senin a�an isem de bundan b�yle, ak�nc�
yasas�na uyup at�m� t�mar etmek, ben yere inince al�p g�t�rmek, hizmetimi g�rmek
yok... Ben her i�imi kendim yapmak isterim. Sonra, sava�ta iken zinhar ana, avrat,
dost, hi� kimseyi d��nmeyeceksin... Onlar� ba�ka zamanlarda diledi�in gibi
hat�rlars�n... �ster isen �zerlerine t�rk� yakars�n. Ayr�ca yabanc� bir yerde,
uyurken dahi k�l�c�n� belinden ��karm�yacaks�n... �unu da bilesin ki, Osmanl�ya
bundan sonra kolay kolay rahat y�z� yok... Nem�eliler, padi�aha art�k hara�
vermiyormu�. Hasan Pa�a da evvelce yapamad���n� bu y�l ba�armak, �i�ka'y� almak
ister. Rumeli askerinin ise buraya yard�ma gelece�i ��phelidir. Bu gidi�in sonunu
iyi g�rmem. Yak�nda Nem�e ile sulh bozulup devlet b�y�k bir sava�a girer... �ok kan
d�k�l�r... Kimin �ehit, kimin
SonAkin�61
gazi olaca�� bilinmez ama ya�a bak�l�rsa ben �nden giderim, yerimi tutacak bir
evl�d�m yoktur, dilerim ki sen...
Koca Memil sustu, sanki yorulmu�tu, sanki s�ylediklerine pi�man olmu�, yahut da
diyece�ini unutmu�tu... Hemen elini ku�a��na att�; k���k kamasiyle tahta par�as�n�
��kard�, yaz g�ne�inin �l�tt��� yayla havas�n� derin derin ci�erlerine doldurduktan
sonra:
- Gayri gidelim, dedi. Deli Durmu�, sen Deli Davud'la beraber biraz uzaktan az
s�r�n, bir �ey g�r�rseniz bana bildirin. Kulpa Nehri'ne var�nca birle�elim...
Gerekirse nehri ge�ip i�erlere do�ru ��yle bir dalar�z...
Art�k konu�mad�, ileriye, �ok ileriye g�zlerini hafif kapayarak bakt�, sonra at�n�
s�rd�...
�imdi hayvanlar t�r�sa kalkm�t� ve onlar iki�er iki�er d�man topraklar�na do�ru
ilerliyordu...
Murad, g�zlerini etraf�ndan ay�rmamakla beraber s�zlayan bile�inin ac�s�ndan m�,
beyninin i�inde h�l� akisler yapan "Evl�t!.." kelimesinden mi, yoksa Koca Memil'in
bu g�nk� konu�mas�ndan m�, bilinmez, maziyi ya�amak istiyordu. Bu mazi bir sene
evveline aitti, onu i�inde bulundu�u �u ana ba�l�yordu...
Murad'� ilk u�rad�klar� kasabada Koca Memil giydirmi�, ku�atm�, alt�na �ifte at
s�rm�t�... Nihayet g�nlerce at s�rt�nda yol alarak Bosna'ya, Telli Hasan Pa�a'n�n
yan�na varm�lard�... Evvel�, ortal��� haraca kesmeye kalk�an, T�rk topraklar�na
bask�nlar yapan Avusturyal�lar�n himaye etti�i uskok denilen Dalma�yal�, H�rvat,
S�rp, Arnavutlardan meydana gelmi� haydutlar�n �zerine y�r�m�ler, onlar�
da��tm�lar, hudut emniyetini sa�lamak bak�m�ndan birka� ku��k kale zaptetmi�lerdi.
Daha sonra, Kulpa Nehri'nin �teki yakas�nda Avusturya-Uar�n elinde bulunan �i�ka
Kalesi'nin evvelce muhasaras� s�ras�nda, T�rk el�ilerini nehire atan, T�rk
sipahilerini kale-
62�SonAkin
yi teslim bahanesiyle i�eri al�p barut fi��lariyle havaya u�uran muhaf�z�ndan
intikam almak ve T�rklere meydan okuyan Avusturya'n�n H�rvatistan kumandan�
Nadasdi'ya bir ders vermek i�in, Nadasti ordusu ma�l�p e�ilmi�, on iki topu, yedi
bayra�� ele ge�irilmi�ti... Bu zaferin bir ni�anesi olmak �zere Hasan Pa�a, iki
bine yak�n kesik ba�, bin esir ve yedi bayra�� bir heyetle birlikte �stanbul'a
Sultan ���nc� Murad'a g�ndermi�ti...
�te bu ak�n ve sava�larda Murad bir an bile Koca Me-mil'in yan�ndan ayr�lmam�,
bazan acemilik g�stererek, bazan a��r� cesareti ve korkun� kuvveti sayesinde en
umulmayan anlarda y�ld�r�m gibi d�man saflar�na dalarak m�temadiyen �arp�m�,
tecr�besi ve mahareti artm�, i�indeki hicran� unutmaya �al�m�t�. Hicran ve hasretin
dayan�lmaz bir hal ald��� s�ralarda Murad'�n eli titremi�, ufak da olsa birka�
yerinden yaralanm�t�...
Murad'� en �ok hayran b�rakan Koca Memil olmu�tu... Onun beyaz sakal�n� bir sancak
gibi dalgaland�rarak d�man saflar�na �yle bir dal��, sonra hi�bir �ey yokmu� gibi
geri d�n�p Murad'�n yan�nda k�l�� sallay�� vard� ki, insan muhayyilesi bunu asla
tahayy�l edemezdi...
Bir keresinde Murad yaras�n�n ac�s�ndan k�l�c�n� istemi-yerek yere indirdi�i halde,
etraf�nda hi�bir d�man�n kalmad���n� g�rm�, sonra da kara g�zlerinden alevler sa�an
Koca Memil'in yan� ba��nda durdu�unu farketmi�ti.
Sefer mevsimi bitip ak�nc�lar geri d�nece�i zaman Hasan Pa�a Koca Memil'in Bosna'da
kalmas�n� istemi�, onlar� (�zvornik) sanca��na yerle�tirmi�ti. Yaln�z ak�nc�lar
giderken Murad Deli Durmu�'a sokulmu�:
- Yerk�y'den ge�ersen Muharrem Bey �iftli�inde anam� g�r�ver, demi�ti... Ba�kas�n�
istemez!..
Bu s�rada yanlar�na Koca Memil gelmi�, sanki Murad'�n s�ylediklerini duymam� gibi:
Son Akin � 63
- Deli Durmu�, diye seslenmi�ti, Malko�o�lu ak�nc�lar� bu taraflara sefere ��kmasa
bile sen K���k Ali Bey'den izin al�p �n�m�zdeki sefer mevsimi kan karde�in Deli
Davud'la yan�m�za muhakkak d�nesin.
B�t�n bir k�� �zvornik'te ge�irmi�lerdi. Kar�n, so�u�un, f�rt�nan�n �iddetine
ra�men yine de d�mandan haber alm�lard�...
H�ristiyanl�k tel� i�indeydi... Avusturya �mparatoru Rodolf un emriyle, b�t�n
kiliselerde g�nde �� defa T�rklerden intikam al�nmas�n� hat�rlatmak ve Allah'�n
yard�m�n� sa�lamak i�in �anlar �al�n�yor ve bunun ad�na (T�rk �an�) deniyordu...
Bazan ulaklar gelir, sohbet i�in Hasan Pa�a'n�n yan�na giderlerdi. Bo� vakitlerinde
de Koca Memil Murad'a k�l�� talimleri yapt�r�r, okuma yazma ��retirdi.
Nihayet bahar gelmi�, haz�rl�klar ba�lam�, pa�a ve beyler Telli Hasan Pa�a'n�n
etraf�nda toplan�p nas�l hareket edilmesi gerekece�ini d��nmeye ba�lam�lard�.
Hasan Pa�a, d�mandan evvel hareket edip �i�ka Kale-si'ni almak istiyor, eski Sadr-�
�zam Siyavu� Pa�a'n�n va'dini hat�rl�yarak kendisine yard�ma gelecek olan Kirli
Hasan Pa�a kumandas�ndaki Rumeli askeriyle Avusturyal�lar� yenece�ini umuyordu.
Murad'�n Rumeli askerinden ziyade bekledi�i Deli Durmu� olmu�tu. Nihayet Deli
Durmu�, kan karde�iyle birlikte gelmi�ti. Bu y�l ak�nc�lar buralara u�ram�yacakt�;
�yle emir alm�lard�. Murad, Deli Durmu�'u g�r�r g�rmez hemen yan�na sokulmu�:
- Anac���m nas�l, diye sormu�tu?
Durmu�, o saf, o berrak bak�lar�n� Murad'a �evirerek g�l�msemi�, sadece:
- iyiler, diye cevap vermi�ti...
- �yi olan kim?
64�SonAkin
- Onlar!.. Hep seni d��n�rler; meraklanma... Deli Durmu� bundan ba�ka hi�bir �ey
s�ylememi�, Murad da daha fazlas�n� soramam�t�.
�te �imdi de Hasan Pa�a'n�n ordusundan evvel yola ��km�lard�. D�mandan haber almaya
�al�acaklard�, daha do�rusu gelen haberlerin s�hhat derecesini �l�ecekler, etraf�
kola�an edeceklerdi. Bunu Koca Memil �iddetle istemi�ti...
Murad silkindi... �imdi beyninin i�ine Ay�e G�l b�t�n g�zelli�iyle doluvermi�ti...
Halbuki ondan ka�mak, tamamen uzakla�mak istiyordu.
Yanlar�ndan ufak bir su ak�yordu... Murad onu Tuna'ya benzetmeye �al�t�... Tuna!..
Salk�m s���tler!.. Ye�il g�zl�, sar� sa�lar�n� omuzlar�na d�km� gen� bir k�z!..
Derinden derine i�itilen serhad t�rk�leri!..
Yine de �ahlan�yor, aman, kolba��n�n k�r at�; G�r�n�yor, yand�m aman, bize sefer
yollan, Davullar �als�nlar aman, �engi harbiyi, G�r�n�yor, yand�m aman, bize sefer
yollan... G�hi sefer olur, aman, sefer eyleriz, Hazar eri�ince, aman, g�zel
severiz... G�l renkli badede, aman, hiyle sezeriz, Hazar eri�ince, aman, g�zel
severiz... Bizler bu oca�a, aman, etmi�iz ahdi; Seferde ser verir, aman, er
evl�tlar�. G�r�n�yor, yand�m aman, bize sefer yollan, Sefersiz olamaz, aman, er
evl�tlan...
Bu t�rk�y� vaktiyle kendisi de s�ylerdi. Ay�e G�l'�n de bir su kenar�nda o berrak
sesiyle s�yledi�ini duymu�tu...
Ay�e G�l!.. Acaba ne yap�yordu? Belki de Arif Bey'le evlenmi�ti; neredeyse
�ocuklar� olurdu. Hay�r, b�yle �eyler d��nmemeliydi, o ne olursa olsun Murad'�
ilgilendirme-meliydi. Zaten bu sebeptendi ki, Deli Durmu�'a ba�ka sual
SonAkin�65
de sormam�t�... Anas� iyi idi, anas� rahatt�, anas� onu d��n�yordu; bu haber
her�eyin �st�ndeydi... Yaln�z niye Deli Durmu�, sadece Hat�e Ana'dan bahsedece�i
yerde "Onlar..." demi�ti?
- Hey Kara Murad!.. �u tarla faresini yakala.
Murad s��rad�, Koca Memil'in parma�� ile g�sterdi�i yere bakt�; pejm�rde k�l�kl�
bir adam ekinlerin aras�ndan �deta s�r�n�rcesine uzakla�maya �al��yordu... Murad
at�n� hemen o tarafa do�ru s�rerken Koca Memil'in arkas�ndan tekrar seslendi�ini
duydu:
- Her zaman b�yle d��n�rsen, g�n�n birinde onlar� k�yamete kadar yakars�n...
Murad, adam� ensesinden tutup getirdi, bu bir h�rvat olmal�yd�...
Koca Memil ona hi�bir sual sormad�... B�ylece Kulpa Nehri'nin kenar�ndaki
sazl�klara gelinceye kadar me�hul adam� �nlerine kat�p konu�madan ilerlediler...
Sazl�klarda Deli Durmu�'la, Deli Davud da yanlar�na geldi.
Koca Memil, at�n�n dizginlerini kolunun alt�na at�p ba�da� kurdu, k���c�k kamas�yla
elindeki tahta par�as�n� o-yarken:
- Anlat bakal�m, dedi, bizden niye ka�t�n, ekinlerin aras�nda i�in ne idi?
S�rp�a konu�uyordu, adam ise bir �ey anlamam� gibi heyecan ve korkusunu g��l�kle
gizlemeye �al�arak Koca Memil'e bak�yordu.
- Sana s�ylerim, ekinlerin aras�nda i�in ne idi?
Adam h�l� cevap vermiyordu. O zaman Koca Memil kamas�n� tahta par�as�n�n bulundu�u
sol eline ald�, s�r'atle aya�a kalkt�; me�hul adam� sa� eliyle belinden yakalayarak
havaya kald�rd�, onu k���k bir boh�a hafifli�iyle birka� kere d�nd�rd�, sonra yere
f�rlatt�...
66�SonAkjn
Me�hul adam, dizleri k�r�lm� gibi yere ��kerken hafif bir h�r�lt� ��kard�, sonra
kar��s�ndakinin yakas�na yap�t���n� farkedince:
- Yapma Mehmed Bey, diye inledi, benden ne istersin?
- Nihayet beni tan�d�n... Ben de seni bilirim, on be� sene kadar evvel, buralarda
e�k�yal�k yapard�n, seninle epeyce da�da beraber kalm�t�k... S�yle, kimin hesab�na
�al��rs�n?..
- S�yliyemem...
Koca Memil, g�l�msedi, hatt� kamas�n� sa� eline al�p tahta par�as�n� yontm�ya
ba�lad�, sonra bak�lar�n� Murada �evirdi:
- Bunun ba��n� batakl��a sokun, dedi, debelenmesini bitmeden ensesinden elinizi
zinhar �ekmeyin.
Adam Kara Murad'a vakit b�rakmadan, kendisini ayakta tutam�yan dizlerinin �zerinde
s�r�nerek Koca Memil'in ellerine yap�t�:
- S�yliyece�im, diye yalvard�, ne ��renmek istiyorsun?
- Kimin hesab�na �al��yorsun?
- Nem�elilerin...
- Nereden geliyorsun?
- Kar��daki �i�ka Kalesi'nden...
- Maksad�n ne idi?
- Telli Hasan Pa�a'n�n yola ��k�p ��kmad���n�, askerinin ka� ki�i oldu�unu ��renip
haber verecektim...
- Niye bizi g�r�nce sakland�n. Rahat rahat y�r�seydin gizli bir i� i�in yola
��kt���n� anlamazd�m...
- Seni tan�y�nca ne yapaca��m� �a��rd�m!.. Onbe� sene evvel koca bir kayay�
yerinden s�k�p ard�ndan gelen Nem-�elilere f�rlatt���n hat�r�ma geldi... Hey gidi
Mehmed Bey, sakal�n beyazla�m�, y�z�n tamamen k�r�m� ama g�zlerin, eskisinden daha
fazla insan� yak�yor...
Koca Memil yava� yava� ba��n� kald�rd�, g�zlerini hafif�e k�rpt�, sazlar�n
aras�ndan uzaklara, Kulpa Nehri'nin �tesine,
SonAkin�67
bir t�msek gibi g�z�ken �i�ka'ya uzun uzun bakt�... O anda Koca Memil'in sadece
bedeni orada idi, ruhu, bt�n m�nevi �lemi uzakla�m�, me�hul bir diyara gitmi�ti...
Onu hi� kimse rahats�z etmedi, hatt� mazinin e�k�yas� bile ellerini �ekmeden
hareketsiz kald�...
Neden sonra Koca Memil bak�lar�n� �evirdi, kar��s�nda-kileri yeni g�r�yormu� gibi
etraf�na bak�nd�, omuzlar�, ��km�, �deta ufalm�t�, yine de g�zlerindeki o ate�
yan�yor, alev alev tutu�uyordu:
- �i�ka'da ka� ki�i var?
- �ok!.. B�t�n kale askerle dolu.. Zahire, su, barut bol.
- Hesslier k�firi de orada m�?
- Hen�z gelmedi. Beklerler...
- Ba�ka gelecekler de var m�?
- Egenberg, Paradiser, Redern gibi daha birka� kumandan�n da ordulariyle yola
��kt���n� s�ylerler.
- Ka� ki�i imi�ler?
- K�rkbin diyorlar.
- Maksatlar� ne imi�?
- Ge�en y�l Osmanl�lara ma�l�p olan Nadasdin'in intikam�n� almak, buralarda bir
tek T�rk b�rakmamak...
Koca Memil kamas�n� tahta par�as�na bat�rd�, sonra u-tanm� gibi onu yava��a �ekti,
her ikisini de ku�a��na sokarken:
- Kara Murad, dedi, bunun dediklerini anlad�n m�?
- Hay�r Koca Baba!. Pek s�kemedim.
- �i�ka, askerle doluymu�, zahire, barut ve sular� �ok fazla imi�. ��lerinde
Hesslier k�firi de olmak �zere Egenberg, Paradiser Redern gibi k�firlerin emrinde
k�rk bin ki�ilik bir ordu gelirmi�, bizden intikam al�p hi� birimizi burada
ya�atm�yacaklarm�... �imdi, dolu dizgin bil� m�ni y�r�y�p Hasan Pa�a'n�n yan�na
varas�n, bu s�ylediklerimi anlatas�n, benim fikrimi sorarsa Rumeli askerini
beklemeden zinhar
68�SonAkin
yola ��kmas�n... Sen de Deli Durmu�, atlar�n�z� burada b�rak�p hemen kan karde�in
ile nehri Kulpa'y� ge�erek d�mana asla g�z�kmeden bir yere pusu kurup etraf�
kola�an edesiniz, gelen giden var m� iyice ��renesiniz.. �leriniz bitince hepiniz
geri d�n�p beni kar��da A�a�l�klar�n yan�ndaki handa bulursunuz. Gayri diyece�iniz
bir �ey var m�?.. - Yok Koca Baba, Allah'a emanet ol... Murad bir s��ray�ta at�na
bindi, Deli Durmu� ile Deli I Davud ise sazl�klar� ge�ip kendilerini nehre
b�rak�verdiler. Koca Memil onlar� g�zden kaybedince yan�ndaki h�rvata: I - Y�r�,
dedi, seninle biraz konu�mak isterim. Eskiye ait, j �ok eskilere ait, birka� l�f
edelim seninle... Art�k sana zarar�m dokunmaz, dostumsun...
Sonra �� at� dizginlerinden tutup a�a�l�klar�n yan�ndaki I k���k hana do�ru
y�r�meye ba�lad�.
Murad handan i�eriye girdi�i zaman Koca Memil'i tahta bir masan�n �zerindeki bir
�arap testisine dalg�n dalg�n bakarken g�rd�... H�rvat, yere uzanm�, s�z�p
kalm�t�... Kar��da b�y�klar� dudaklar�n�n yan�ndan a�a��ya do�ru sarkan iri g�bekli
hanc� duruyor, ��k�k bir kap�n�n yar� aral�k bo�lu�unda gen� bir kad�n g�r�n�yordu.
��eride ba�ka hi� kimse yoktu... Duvardaki kandil, sanki can �eki�iyormu� gibi
��rp�n�yor, ilerideki masalarda devrilmi� birka� �arap testisi g�ze �arp�yordu.
Duvarlar harap, tavan is i�inde idi...
Koca Memil �n�ndeki �arap testisini hafif�e itti ve ba��- J n� kald�rmadan
Murad'dan ba�ka hi�bir kimsenin i�itemi-yece�i bir sesle:
- Hasan Pa�a s�z�m�z� dinlemedi de�il mi, diye sordu? Birka� g�ne kalmaz, haz�rl���
bitince Rumeli askerini beklemeden gelip �i�ka'y� ku�at�r. Bizim de kendisini
beklememizi ister.
SonAkin�69
- �yle der, Koca Baba... Sen nereden biliyorsun?
- Ne yapal�m!.. Emir onun!.. Bizim deliler de g�z�kmedi... Sen hele �urac��a otur,
evvel� birka� yudum �arap i�, sonra da kap�n�n aral���ndan seni g�zleyen �u �ingene
yos-masiyle oyna��ver... Yorgunlu�un gider. Farketmez misin, dilber seni g�r�nce
zevkinden, solu�unu s�kla�t�rmaya ba�lad�!-
Murad �a��rd�... Bir seneden beri Koca Memil'in hi� b�yle hareket etti�ini
g�rmemi�ti... Hatt� ihtiyar ak�nc�n�n dili de biraz peltekle�mi�ti... G�zlerini
etraf�ndakilere g�stermekten �ekiniyormu� gibi bak�lar�n� �n�ndeki testiden
ay�rm�yordu...
- Otur... Dedi�imi yap... Dik �u testiyi ba��na, sonra da yukar� ��k�p o �ingene
dilberiyle...
- Koca Baba, arzun �zere �arab� i�eyim ama, m�saade et de yan�ndan ayr�lmayay�m.
- Onu mu d��n�rs�n? �imdi s�ras� de�il, keyfine bak...
- O kim Koca Baba?
- Yavuklun!.. Deli Durmu� s�yler, sana denkmi�. Hele biraz daha sabret; buradan
d�n�te Muharrem Bey �iftli�ine beraber u�rar, hem anan�, hem de yavuklunu
g�r�r�z...
Kara Murad'�n y�re�i birden bir mengene ile s�k�t�r�lm� gibi s�zlad�, fark�nda
olmadan g�zleri suland�... G�zlerinin nemlili�ini kar��s�ndakine belli etmemek i�in
ba��n� hafif�e yana �evirdi:
- Benim �iftlikte anamdan ba�ka hi� kimsem yok, anlad�n m� Koca Baba?
- �imdi daha iyi anlad�m... Sen yavuklun u�runa �iftlikte bunca insan d�v�p ka�t�n.
Do�ru s�yle bana, niye k�rg�ns�n �na? Ona �ok mu seversin? D��n�rken i�in titrer de
kendinden mi ge�ersin? �nk�ra kalkma sak�n, g�n�l i�indne biraz anlar�m...
70�SonAkin
Murad fark�nda olmadan Koca Memil'in kar��s�na oturdu ve elini s�r'atle �arap
testisine uzat�p hemen ba��na dikti... ��i yan�yordu, i�tik�e yorgunlu�unu
anl�yordu... Dinlenmek, bir yata�a uzan�p evvel� anac���n�, sonra da... Evet, sonra
da Ay�e G�l'� d��nmek istiyordu... Ama Ay�e G�l'� neden d��necekti; onun kalbinde
asla yeri olmamal�yd�... �yle yalanc�, �yle sahtek�r bir k�z�n...
- Evl�t, cevap ver bana; onu �ok mu seversin?
- Evet Koca Babam... �ok!.. Pek �ok!..
- Ne dedin? Koca Babam m� dedin? Neyse!.. Neden k�r�ld�n ona?
- Onu bir bahar sabah� �pm�t�m. O �iftlik sahibinin k�z�yd�, yine de bana tatl�
tatl� bakard�... Orada, Tuna kenar�nda, �p�t���m�z o �imenlerin �zerinde ona, "Ay�e
G�l" diye seslenmi�tim. Birden k�zd�, "Beni Ay�e Han�m diye �a��r." dedi. �te hepsi
bu kadar Koca Babam...
Murad, ikidir fark�nda olmadan Koca Memil'e "Babam" diyordu. �htiyar ak�nc� ise
onun her "Babam" deyi�inde hafif�e sall�yor, sonra masay� delecekmi� gibi
parmaklar�n� geriyordu...
Murad ise o anda o kadar �ok �e�itli hislerin tesiri alt�nda eziliyordu ki, hi�bir
�eyin fark�na varam�yordu... Bir kere daha �arap testisine sar�ld� ve i�indekileri
sonuna kadar i�ti...
�imdi g�zleri hafif bulanm�t�, kendisine do�ru k�r�tarak gelen �ingene kad�n� bile
net g�remiyordu...
- Anlar�z elbet... Deli Durmu� kolay kolay yan�lmaz. Bu g�z Muharrem Bey �iftli�ine
u�rad���m�zda anac���ndan hepsini ��renir, bir �aresine bakar�z... Y�re�ini serin
tut... Hele sen �u f�nd�k�� ile de bir oyna�; biraz i�in a��l�r, bir m�ddet onu
d��nmezsin, sava� i�in iyidir...
Kad�n, Murad'�n yan�na sokulmu�tu... Bir koluyla delikanl�n�n omuzuna aban�rken net
bir T�rk�e ile:
SonAkin�71
- Aslan�m, diyordu, bu koca bana �arap vermez. Yoksa sen de sunmaz m�s�n?
Murad birden bire nemli bir kokunun ci�erlerine doldu�unu hissetti. Bu koku biraz
evvel i�ti�i �arap kadar kan�n� tutu�turuyordu. Buna ra�men kad�n�n kolunu tuttu,
omu-zundan �ekti:
- Otur da i�, dedi, dokunma bana. Hanc� �arap getir buraya.
- Yok �yle �ey, yaln�z �arapla kanmam ben!.. Deminden beri kap�n�n aral���nda
solu�umu g�� tuttum.
Kad�n adeta Murad'�n kuca��na otururcas�na tahta s�raya ili�ti. Elini delikanl�n�n
boynuna att�, bu sefer �ne do�ru e�ilmi� fistan�ndan d�ar� ta�an g��s�n� onun
g�zlerinin �n�ne sermi�ti. Murad istemiyerek yerlerinden f�k�r�yor-mu�cas�na dimdik
duran bu g���se bakt�, oradan ��kan terle kar�m� vah�� bir kad�n kokusunu derin
derin teneff�s etti:
- Koca Baba, diye seslendi, bu kad�n geldi�i yere gitse iyi olur.
Koca Memil sanki onu hi� duymam�t�. Ba�� �n�ne e�ikti, g�zlerini kapam�t�,
parmaklar�yla masaya k���k k���k fiskeler vuruyordu. O s�rada �� testi �arapla
hanc� yanlar�na sokuldu, testileri masan�n �st�ne korken:
- Koca yi�itim, dedi, ba�ka gelecek arkada��n�z var m�? Koca Memil, hafif�e
g�zlerini a�t�, kekeliyerek sordu:
- Ne yapacaks�n abe ahretlik?
- E�er varsa, ona g�re yemek, �arap haz�rlayay�m...
- Yok...
- Ama ah�ra bu gelen yi�itinkiyle birlikte d�rt at �ektim?
- ikisi bizim yedek hayvan�m�z... Senin bir ��ra��n vard�, �imdi ortalarda g�remem,
�a��rsan da atlar� doyursa.
- Zaten o da hayvanlar�n�za bakmaya gitti, koca yi�it.
72�SonAkin
Koca Memil art�k hanc�yla konu�mad�, g�zlerini g��l�kle a�maya �al�arak �arap
testisine uzand�.
Hanc� ise bir t�rl� masan�n ba��ndan ayr�lm�yordu; elindeki testiyi koyacak yer
arayan, ba��n� omuzlar�nda g��l�kle tutan Koca Memil s�z�yor, sonra hafif�e yana
d�n�p art�k mukavemeti t�kenmek �zere olan Murad'a bak�yordu.
Koca Memil, ayaklar�n�n dibindeki, i�ti�i �arab�n tesirinden d�nyas�ndan ge�mi�,
horlayarak uyuyan H�rvat� g��l�kle s�zd�kten sonra:
- Abe ahretlik, diye kekeledi, ben iyi i�erim, zinhar bu H�rvat gibi olmam...
Sonra ba��n� masaya dayad�, iki kolunu birden omuzlar�ndan a�a��ya sark�tt�, �ylece
hareketsiz kald�.
O zaman hanc� s�r�tt�. Murad'la kad�n� yaln�z b�rak�p geri d�nd�.
�imdi kad�n�n dudaklar�, delikanl�n�n dudaklar� �zerinde geziniyordu. Murad ise
ba��n�n d�nmesine ald�rmadan kad�n� omuzlar�ndan tutmu�tu. Onu art�k itmiyor,
itemiyor-du. �deta ma�l�p olmu�tu. Kad�n�n buruk bir �arap kokusu ta��yan
dudaklar�n� b�sb�t�n dudaklar�n�n �zerinde hissedince s�r'atle onu belinden
kavrad�, kendine �ekti. Kad�n hafif�e inledi, sonra bir ok gibi parmaklar�n�
Murad'�n heybetli g��s�ne dald�rd� ve dudaklar�n� onun dudaklar�n�n i�ine g�md�.
B�ylece belki de dakikalar ge�ti. Murad nefessiz kalm� gibi ba��n� geri �ekti�i
zaman kad�n�n kumral sa�lar�n�n fistan�ndan s�yr�lm� omuzlar�na d�k�ld���n�, el�
g�zlerinin �deta renk de�i�tirip, alev alev yand���n� g�rd�. O zaman solu�unu
g��l�kle zaptederek:
- Ad�n ne senin, diye sordu.
- Ne yapacaks�n yi�itim, kendim yetmiyor muyum sana?
- S�yle, ad�n ne senin?
- Margot derler bana, Margot... As�l Margot...
Son Akin �73
- Hangi millettensin?
- Onu ben de bilmiyorum...
- Hanc� neyin olur?
- Kocam!..
- Ya bizi b�yle?
- Bana kar�maz o... Haydi yukar� ��kal�m yi�itim, yata��m�za uzanal�m, orada daha
�ok sevi�elim, ama daha �ok...
Kad�n hemen yerinden f�rlad�, bir eliyle �arap testisini a-l�rken, di�er eliyle
Murad'�n bileklerinden tuttu, aya�a kald�rd�.
Kad�n art�k durmadan g�l�yor, ��plak omuzlar�n� delikanl�n�n pazularma s�r�yordu...
Yar�s�, ��k�k kap�dan ge�tiler, tamamen mantarla�m� bi tahta merdivenden ��kt�lar,
tavan� delik, ��ra alevinden her taraf� ise bulanm� k���k bir odaya girdiler...
K�ede saman dolu bir yatak, kar��da yeni yak�lm� i� ya�� kandili, pencerede ise
y�rt�k bir �uval vard�...
Kad�n�n el� g�zleri h�l� alev alev yan�yor, gittik�e k�zaran dudaklar�
k�p�rd�yordu:
- Soyun!.. K�l�c�n� da ��kar yi�itim... Beni daha rahat seversin... Ku�a��n� da
��z, han�erini de b�rak �urac��a... Hadi gel, gel bana... �abuk...
Kad�n �arap testisini yere b�rak�p kendini yata�a f�rlatt�, bak�lar�n� Murad'dan
ay�rm�yordu...
Murad bir an sendeledi... �arap ve kad�n, ikisi bir araya gelmi�, on sekiz ya��n�n
delikan�n� co�kun bir sel gibi ta��rm� ve Tuna k�y�lar�ndaki sar� sa�l�, ye�il
g�zl� bir k�z� bir an i�in �ok uzaklara, bulutlar�n gerisine itivemi�ti...
Murad, elini beline att�, k�l�c�n�n k�n�n� arad� ve sonra sahibini bilemedi�i bir
emrin tesiri alt�nda sil�hlar�n� ��karmaktan vazge�erek, yatakta k�vranan kad�na
sokuldu. Kad�n:
74 � Son Akin
- K�l�c�n!. Han�erin!., diye inledi... ��kar onlar�, onlars�z sev beni... Can�m�
ac�t�yorlar...
Murad bu s�zleri duymad� bile, hemen kad�n�n yanma uzand�... O zaman kad�n ka�mak
istedi. Silkindi, kendisini bir mengene gibi saran delikanl�n�n kollar� aras�ndan
s�yr�lmaya �al�t�...
Kad�n �imdi mukavemet ediyordu... Demincekten beri devam eden davetk�r hali,
arzuyla dolu k�vran�lar� kaybolmu�tu...
Fakat b�t�n gayretleri bo�a gitti; yan�ndaki erke�in �elik bilekleri onu yerinden
bile k�p�rdatm�yordu. Nihayet kendini b�rakt�; inledi, hayk�rd�, gittik�e artan bir
haz kas�rgas� i�inde yuvarlanmaya ba�lad�...
Birdenbire kap� bir tekmeyle ard�na kadar a��ld�, i�eriye d�rt Avusturya askeri
girdi:
-Teslim ol!..
Murad bir an �a��rd�, fakat teredd�d� �ok s�rmedi; s�r'atle yataktan f�rlad�...
�imdi sa� elinde k�l�c�, sol elinde han�eri vard�... Yataktaki kad�n ise hafif bir
���l�k kopararak s���nacak bir yer ar�yordu... Murad:
- Fena k�st�r�ld�k, diye m�r�ldand�, bu kar� ile hanc�n�n oyununa d�t�k...
Hemen hat�r�na Koca Memil geldi; ihtiyar ak�nc�, a�a��da i�ti�i �araplar�n
tesiriyle masa ba��nda s�z�p kalm�t�... Onu �u anda yaralam�, yahut elini aya��n�
ba�lay�p sorguya �ekmek �zere esir etmi� olabilirlerdi... Nitekim a�a��dan, birka�
masan�n devrildi�i duyuldu, birisi ac� ac� ba��rd�, s�r'atle uzakla�an ayak sesleri
i�itildi... �te Koca Babay� g�t�r�yorlard�. Murad'm buna asla tahamm�l� yoktu.
Titrek ya� kandili alt�nda siyah g�zleri b�sb�t�n koyula�t�, levent v�cudunun
duvara s��mayan g�lgesi isli tavana do�ru k�vr�ld�, kendisine �evrilen d�rt k�l�ca
ald�rmadan bir n�ra koyuverdi:
Son Akin � 75
- Savulun kar��mdan abe kanc�klar!.. Koca Babam� b�rakmam size...
Delip ge�ecekti; evet ba�ka �are yoktu, pencereden atlay�p ka�makta vard� ama bu
d�rt ki�iyi yaracak, kendisi yara i�inde kalsa da Koca Memil'e yeti�ip onu
kurtaracakt�... Sonra �l�rse ne gamd�?. Koca Memil sa� olmal�yd�, onun bu devlete
g�rece�i hizmet bir Kara Murad'�n hayatca��z�yla mukayese dahi edilemezdi...
Hafif�e e�ildi, kendisine do�ru hi� ses ��karmadan yava� yava� yakla�an
Avusturyal�lar�n �zerine olanca �iddetiyle sald�rd�...
Be� k�l�� bir anda �at�t�, sonra bir Avusturyal�n�n ac� bir feryat kopararak oldu�u
yere y�k�ld��� g�r�ld�... Hemen yata��n �zerine s��rad�, duvara b�z�l�p kalm� olan
kad�na bir t�k�r�k at�p tekrar k�l�c�n� sallad�... Fakat bu sefer kar��l�k
g�rmedi!.. Kar��s�ndaki �� has�m teker teker ellerindeki k�l��lar� b�rak�yorlar,
sonra kaba etlerini tutup ba��r�yorlar-d�...
- Olmaz evl�t!.. Solundan a��k veriyorsun. Bir daha d�rt has�mla kar��la��rsan
�teki omuzunu iyice geriye al...
Bu Koca Memil'in sesiydi. Tane tane konu�an o tok ses, odan�n isli duvarlar�nda
yank�lar yap�yordu sanki...
�imdi ihtiyar ak�nc� Murad'm kar��s�ndayd�... Hafif kana bulanm� k�l�c�n� yere
do�ru e�mi�, bacaklar�n� germi�ti; heybetli v�cudu, geni� omuzlar�, bembeyaz
sakal�, k�r��kl�klarla kapl� y�z�yle dimdik duruyor ve g�l�yordu...
Evet Koca Memil, g�l�yordu!..
- Koca Babam... Koca Babam!.. Sen sarho� de�il miydin, a�a��da s�zmam� miydin? Seni
yakalamad�lar m�yd�?
- Abe evl�t!.. Sen Koca Baban� d��n�rs�n de, Koca Baba seni unutur mu? Nasihatimi
tutars�n; k�l�c�n� ��karmaz�n, iyi d�v��rs�n, y�re�in de pek... Yak�nda diledi�im
gibi �lursun... Haydi kat �u g�vurcuklar� �n�ne de a�a��ya indi-riP a��zlar�ndan
birka� l�f alal�m...
76 �Son Akin
Koca Memil k�l�c�n�n �zerindeki kanlar� yata��n kenar�n� da temizledikten sonra
geri d�nd�, tam kap�dan ��kacakt� ki, birden durdu:
- Evl�t, diye seslendi, yarac���n nas�l? Onu �imdi �arapla temizler, sar�veririm.
- Zahmede de�mez babam!.. Kurudu bile... Yaln�z bu avrat� m yapay�m?
- Yine babam m� dedin? Ha!.. Avrat de�il mi? Ko, oldu�u yerde kals�n!..
- Ama ba��m�za bunca i�i bu kar� getirdi.
- Ne ��kar? Avrat cilvesi, hanc�, �arab�, ��rak da taban�yla bize hizmet ettiler...
Yoksa bunca g�vurcu�u kolay kolay nas�l yakalayacakt�k? Sonra senin kar�nca��z�n�
da doyurdu bu avrat, daha ne istersin abe k�zan�m?
Koca Memil, kendisine hayranl�kla bakan Murad'a daha fazla bir �ey s�ylemedi,
k�l�c�n� k�n�na sokarken odadan ��kt�.
Murad �� yaral� Avusturya askerini a�a��ya indirdi�i zaman, bir Avusturyal� subay
ile bir Avusturyal� askerin de a��zlan �arp�lm�, devrilen bir masan�n dibinde
bayg�n yatt�klar�n�, hanc�n�n ise g�zleri a��k ��ra��yla birlikte duvara yap�m�
gibi hareketsiz durduklar�n� g�rd�!..
Demek kendilerini yakalamak i�in alt� ki�inin yetece�ini sanm�lard�. �kisi sarho�
gibi s�zm� g�r�nen Memil'in ya-mnda kalm�, d�rd� sil�hs�z bulacaklar�n� umduklar�
Mu-rad'� bast�rmak i�in vakit kaybetmeden yukar� ��km�t�.
Bu s�rada ard�na kadar a��k han kap�s�ndan i�eriye �zerlerinden sular s�zarak Deli
Durmu�'la Deli Davud da girmi�, sanki etrafta hi�bir �ey yokmu� gibi en ufak bir
�ekilde hayret eseri g�stermeden Koca Memil'e yakla�m�lard�:
- Koca Baba, �� tabur Nem�eli daha girdi �i�ka'ya... Orman i�re de birka� tabur
gili durur. Hen�z Hesslier g�vurundan ses yok.
Son Akin �77
Deli Durmu�'un o berrak mavi g�zleri yine g�l�yor. Deli Davud'un ba�� ise yine
�n�ne e�ik duruyordu...
1593 senesi Haziran ay�n�n yirminci g�n�yd�... Yirmi d�rt saatten beri Osmanl�
ordusu �i�ka Kalesi'ni ku�atm�t�. Toplar yerle�tirilmi�, askerler siperlere
girmi�ti.
T�rk ordusu Bosna beylerbeyi Telli Hasan Pa�a kumandas�nda on bin kadar (Bosna
askeri) ile az miktarda (Serhad gazilerinden) ve yerli kulundan ibaretti... Pa�an�n
maiyetinde hudut sancaklar�n�n g�n g�rm� birka� beyi de bulunuyordu. Kulpa Nehri
�zerine k�pr� kurulmu� ve d�man�n hi�bir mukavemetiyle kar��la��lmadan kar��ya
ge�ilmi�ti...
Gelece�i umulan Rumeli askerinden h�l� bir haber al�namam�t�. Bu sebepten geriye
atl�lar g�nderilmi�ti; Belg-rad'dan hareket etti�i san�lan Kirli - Hasan Pa�a
kumandas�ndaki ordunun ni�in g�z�kmedi�i ��renilecekti.
Telli Hasan Pa�a kaleden at�lan g�llelerin isabet edemi-yece�i bir yere ota��n�
kurdurmu�tu. Pa�an�n mehter tak�m� bir taraftan cenk havalar� vurur, m�ezzinler ve
haf�zlar i�li sesleriyle Kur'an-� Kerim okurken o ota��n�n i�inde elleri arkas�nda
dola��yordu. Ba��nda �zerine beyaz krep sar�lm� tolgas� vard�. Tolga'n�n �n�nde
alt�n suyuna bat�r�lm� turna tellerinden bir sorgu� ili�tirilmi�ti. S�rt�na hafif
bir z�rh ge�irmi�, beline uzun bir k�l�� takm�t�.
Bir aral�k yorulmu� gibi durdu, kar��s�nda hareketsiz kendisini seyreden sancak
beylerine d�nd�:
- Tedbir nedir, diye sordu?
Bir an etrafta derin bir sessizlik oldu, sonra tok, her kelimenin �zerine basarak
konu�an bir ses i�itildi:
- Tedbir odur ki, tiz muhasaray� kald�rarak b�t�n asakiri Osmaniye'yi nehri
Kulpa'nm �teki yakas�na ge�irip kurdu�umuz k�pr�y� y�kmal�, oradan �zerimize gelen
k�firin harek�t�n� g�zlemeliyiz.
78 �Son Akin
Bu s�z� s�yleyen Koca Memil'di... K�l�c�na dayanm�t�, sol avucunun i�ine bir tahta
par�as� s�k�t�rm�, �deta onu ezip yamyass� edecekmi� gibi parmaklar�n� �zerine
bast�rm�t�...
Hasan Pa�a evvel� ka�lar�n� �att�, sonra siyah sakal�n� e-liyle s�vazlad�. Koca
Memil'in s�zlerini duymam� gibi di�er sancak beylerine sordu:
- Sizlerin fikirleri ne olsa gerek?
Hersek Sancakbeyi Mehmed Bey ba��n� hafif�e sallayarak:
- Koca Memil do�ru s�yler, dedi. Kilis sancak beyi Mustafa Pa�a da karde�i Hersek
Beyi
Mehmed Bey'in s�zlerini aynen tekrarlad�:
- Koca Memil do�ru s�yler...
- Demek murad�n�z ka�mak, Osmanl�n�n �erefini ayaklar alt�na almakt�r...
Koca Memil hemen sa� elini k�l�c�ndan �ekti, ku�a��ndan k���k kamas�n� ��kart�rken:
- H��, diye cevap verdi, murad�m�z Osmanl�y� belki de y�llarca s�recek bir bel�dan
uzak tutmak, neticesiz bir gaza i�in bunca �sl�m kan� d�kt�rmemektir. Bunu b�yle
bilesin pa�a karde�... Yoksa, Koca Memil'in ve �u huzurunda duran gazilerin
hangisinin bu g�ne dek d�man kar��s�nda y�zgeri etti�i g�r�lm�t�r? Rivayetler,
ald���m�z dillerin s�zleri do�ru ��km�t�r; �zerimize gelen Nem�eliler k�rk binden
a�a�� de�ildir... Kaleyi �i�ka'da da bir y���n H�rvat ve Nem-�eli vard�r. �ki d�man
aras�nda kal�p bunca gaziyi bo� yere k�rd�rmak mertlik midir?..
- Rumeli Beylerbeyi Kirli Hasan Pa�a karde�im derya misal asker ile iki g�ne
kalmaz imdad�ma gelir...
- Gelmez!..
- Neden gelmez?
SonAkin�79
- Gelemez!.. Sadr-� �zam Koca Sinan Pa�a seni tutmaz, asla muvaffakiyetini �ekemez.
Sana kini vard�r... Aran�zda evvelce ge�en, bir ev meselesinden b�sb�t�n alevlenen
ihtil�f� onun unuttu�unu mu san�rs�n? G�rmez misin, bu y�l ak�nc�lar dahi buraya
u�ramad�.. E�er Siyavu�pa�a Vezir-i �zam kalsa idi, de�il Belgrad'dan, �sl�mbol'dan
dahi sana yard�m g�nderirdi... Hem �unu da bilesin ki, bu cengi senden �ok ben
isterim; �zerimize y�r�yen k�rk bin Nem�eli-nin i�inde Heslier dahi bulunur; onunla
senelerden beri g�r�lmemi� bir hesab�m�z vard�r... Ama ne eyliyeyim ki, kendi i�im
i�in bu kadar gazinin kan� ile buralar�n� sulata-mam... Elbet g�n�n birinde ben
onun ile ba�ka yerde yeke yek hesapla��r�m... Yine de son s�z senindir, pa�a
karde�.
Koca Memil yorulmu� gibi sustu. ��in i�in yanan siyah g�zlerini Hasan Pa�a'n�n
�zerinde gezdirdi, sonra ge� kal-m��as�na sa� elindeki kamay� tahta par�as�na
s�rtmeye ba�lad�.
Telli Hasan Pa�a evvel� sarard�, sakal�n� tutan sol elinin titremekte oldu�u
g�r�ld�. Sonra sa� elini k�l�c�ndan �ekerek aln�na g�t�rd�, geri d�nd�, a��r a��r
y�r�yerek k�ymetli hal�larla �rt�lm� divan�na oturdu:
- Bak'a Koca Memil karde�, dedi, bilirsin ki seni �ok severim, kabil olsa bir an
dahi yan�mdan ay�rmam. Bu y�zden seni bir seneden beri burada tutar, �i�ka'da barut
f���lar�n�n �zerine oturtulup havaya u�urulan sipahi askerinin intikam�n� beraber
alal�m derim. Ama sen istemezsin!.. Serdar benim; elbet benim dedi�im olur, yine de
sana ses etmem!.. Var �imdi sen diledi�in gibi yap, ister isen nehri Kulpa'y� ge�ip
kar�� yakada bizi g�zle!.. Ben ise, b�t�n beylerim, hatt� b�t�n askerim terk etse
dahi, yaln�z ba��ma d�mana kar�� ��kar�m; zinhar hi� kimseye, Sadr-� �zam dahi olsa
Sinan Pa�a gibi birine, korktu da d�mandan y�z geri etti dedirtmem. onra Saadetl�
Padi�ah�m�z�n kar��s�na nas�l y�z ald���yla
80 �Son Akin
��kar�m? Vaktiyle Saray-� h�mayuna bir arizam olmu�tur; Bosna askeriyle uzun m�ddet
serhaddi tutmak m�mk�n de�ildir, deyu haber salm��md�r. Elbet bize yard�ma
gelirler. Olmazsa da, bin Hasan bu devlete kurban gitsin.'. Biz �ehit olsak da ne
gam, yeter ki evl�tiar�m�z rahat eylesin... �te diyece�im bu kadard�r. Dileyen
pa�alar�m, beylerim benden ayr�ls�n, dileyen ise sava�a haz�r olsun... Tiz alay
�avu�lar� metrislerdeki asakire haber sals�nlar; muhasara kald�r�l�p �zerimize
y�r�yen Nem�elilere kar�� ��k�ls�n.
Hasan Pa�a sustu, cevap vermeden kendisini dinleyen sancak beylerine bakt�. Onlar
ba�lar�n� �nlerine e�mi�ler konu�muyorlar, buna ra�men huzurdan da ayr�lm�yorlard�.
Hasan Pa�a �ok yorulmu� gibi derin derin nefes ald�ktan sonra:
- Ne durursunuz, diye sordu. Kalanlar askerinin ba��na gitsin, d�nenler ise kar��ya
ge�ip bizi seyretsin...
O zaman Koca Memil elindeki kama ile tahta par�as�n� ku�a��na soktu:
- Abe pa�a karde�, dedi, garip konu�ursun; bunca gazinin kalbini k�rars�n.'..
Huzurunda sava�tan ka�an kimse yoktur. Bin Hasan kadar binlerce bey, serhad kulu
dahi bu devlete feda olsun... Madem sabretmez, hemen sava�a girmek istersin,
mertli�i bunca gaziyi k�rd�rmakta bulursun, �yleyse senin tutaca��n yol, burada
bizler ile kucakla��p he-l�lla�maktan ibarettir... Yar�n Kerbel� g�n�d�r; kimin
�ehit, kimin gazi olaca�� bilinmez, elbet Allah'�n dedi�i olur... M�saade buyur,
evvel� ben seni kollar�mla sar�p bunca y�l gaza meydanlar�nda d�kt���m�z kan ve ter
a�k�na kucakla-�al�m, birbirimize, ge�mi� haklar�, beraber yedi�imiz ekme�i hel�l
edelim.'..
Hasan pa�a yerinden f�rlad�, iki kolunu birden a�t�, Koca Memil'i hemen ba�r�na
bast�, Koca Memil de serdar� yanaklar�ndan uzun uzun �pt�...
SonAkin�81 Huzurdaki b�t�n sancak beyleri de teker teker gelip evvel� Hasan Pa�a'nm
elini �pt�ler, sonra da kucakla�t�lar...
- Hakk�n� hel�l et pa�a baba!..
- Hel�l olsun!.. Siz de hel�l k�l�n karde�lerim... Kalbinizi k�rd�ysam ba��lay�n.
�imdi hepsinin g�zleri ya�larla dolmu�tu. Yaln�z Koca Memil, o kor gibi yanan, bir
ok kadar delici kara g�zleriyle hareketsiz duruyordu. Zaten onun a�lad���n� bu g�ne
kadar g�ren olmam�t�.
* * *
Hersek sancak beyi Mehmed Bey k�l�c�n� havaya kald�rd�, dalga dalga �zerlerine
do�ru gelen Avusturya atl�lar�na bir an bakt�, sonra g�r bir sesle ba��rd�:
- �leri!..
Toprakl� sipahiler, �nlerinde alay beyleri, g��l�kle zaptettikleri hayvanlar�n�n
dizginlerini gev�ettiler, hep birden d�man s�varilerinin �zerine at�ld�lar...
- Haydin kurtlar�m!..
- Dayan�n �ahbazlar�m!..
Ordra suyunun Kulpa Nehri'ne d�k�ld��� yerde sava� ba�lam�t�...
T�rk ordusunun gerilerinden mehter tak�m�n�n na�meleri duyuluyor, Kur'an sesleri
etrafa yay�l�yordu. Avusturyal�lar taraf�ndan ise trampet ve boru sesleri
geliyordu. �imdi siyah �apkal�, kal�n z�rhl� Avusturya askeri ile k�rm�z� k�l�hl�,
beyaz sar�kl�, ye�il k�rm�z� reng�renk elbiseli serhad gazileri g���s g���se
gelmi�ler, �deta i� i�e girmi�lerdi. Gerilerden toplar g�rl�yor, yaral� atlar�n ac�
ki�nemeleri duyuluyordu...
Sa� cenahta Hersek sancak beyi Mehmed Bey, sol cenahta Kilis Sancak beyi Mustafa
Pa�a ve merkezde de Biha� Beyi R�stem Bey vard�.
82 �Son Akin
Hasan Pa�a ile Koca Memil atlar�na binmi�ler ufak bir tepenin �zerinde yan yana
duruyorlard�. Kara Murad onlar�n biraz gerisinde ellerini g��s�nde kavu�turmu�
heyecanla sava�� seyrediyor, s�k s�k nefes al��ndan kendisini g�� zabtetti�i
anla��l�yordu...
Koca Memil'in yine elinde tahta par�as� ile kamas� vard�; bir ok gibi insan� delen
g�zlerini d�man saflar�na �evirmi�, �ok ilerilere, sak�rdayan k�l��lar�n,
yuvarlanan atl�lar�n �tesine �srarla bak�yordu. Etraflar�nda ko�u�an, sa�a sola
emir g�t�r�p haber getiren alay �avu�lar�, hatt� yan gerilerinde kalan �i�ka Kalesi
bile onu al�kadar etmiyor gibiydi!.. Hasan Pa�a sol elini aln� hizas�na g�t�r�rken:
- Mehmed Bey yan veriyor, diye ba��rd�. Nem�eliler o tarafa yeni kuvvet
g�nderdiler; �i�ka ile irtibat kurmak isterler. Osman Bey merkezden bir miktar
askeri al�p tiz Mehmed Bey'in yard�m�na ko�sun... Kale kap�s� �n�ne dizdi�imiz ok�u
ve top�ular ise ne olursa olsun yerlerinden zinhar k�p�rdamas�n...
�ki �avu� s�r'atle uzakla��rken ter ve toza bulanm� bir atl� Kulpa'ya kurulan
k�pr�y� bir solukta ge�mi� Hasan pa�an�n yan�na gelince yere atlam�t�:
- Devletl� vezir, Belgrad'dan gelirim, Kirli Hasan Pa�a Rumeli askeriyle yola
��km�ken Sadr-� �zam Koca Sinan Pa�a'nm emriyle geri d�nd�, kendisine vezaret
payesi verilip Timi�var Beylerbeyli�i'ne t�yin olundu... Kirli Hasan Pa�a'nm
yerine, Rumeli Beylerbeyli�ine Sadr-� �zamin o�lu Mehmed Pa�a ge�ti. Beni yeni
beylerbeyi g�nderdi; size bu nameyi vermemi emretti...
Ulak, koynundan terlere bulanm� bir mektup ��kard�... Hasan Pa�a �deta bunu
kaparcas�na ald�, bir solukta okudu. Mektupta, Sadr-� �zamin Belgrad'a gelmesi
ihtimali oldu�u, belki ordunun -Avusturyal�lar durumlar�n� d�zeltmezler, Osmanl�ya
hara� �dememekte �srar ederlerse- sulh bozulup
Son Akin �83
b�y�k bir sava�a giri�ece�i, bu y�zden Bosna askerine yard�m edilemeyece�i, Hasan
Pa�a'n�n kendi ba��n�n �aresine kendisinin bakmas� gerekece�i yaz�l�yd�.
Telli Hasan Pa�a'n�n elleri titredi, teess�r�nden dudaklar� gerildi, ka�lar�
�at�ld�... Elindeki mektubu avucunun i�inde ezerken:
- Yard�ma gelmiyorlar, diye f�s�ldad�, asker bu haberi duymas�n...
Koca Memil Bosna Beylerbeyi'nin bu s�z�n� sanki i�itmedi. Zaten onun i�in bu
havadis yeni de�ildi... O �srarla ilerilerini, d�man saflar�n� s�z�yor, ad�m ad�m
gerileyen Hersek askerlerine bak�lar�n� �evirdik�e dudaklar� k�p�rd�yor, h�rsla
elindeki tahta par�as�n� yontmaya devam ediyordu...
Birden, kanatlanm� gibi hi� kimseye dokunmadan Deli Durmu�'la, Deli Davud'un
kendilerine do�ru gelmekte oldu�unu g�rd�... �deta g�l�msedi, onlar�, g�zlerini
hafif�e k�rparak bekledi...
Durmu�'la David yanlar�na sokulunca, hayvanlar�n�n gemlerini kast�lar ve sonra
kucaklar�nda incinmemeleri i�in nazl� bir gelin gibi ta��d�klar� yaral� iki
Avusturya subay�n� hafif�e yere b�rakt�lar...
ikisinin de �st� kan ter i�inde idi. Durmu�'un yine berrak bir su gibi g�zleri
ayd�nl�k ve saft�. Davud ise yine bak�lar�n� �n�ne e�mi�ti; Durmu�'un g�zlerindeki
berrakl�k sanki onun aln�na, tertemiz apa��k aln�na aksetmi�ti!..
Davud hafif�e ba��n� sallad�, dudaklar�n�n k�p�rdad��� bile belli olmadan:
- Kulpa K�pr�s� dard�r, diye f�s�ldad�, bunca gaziyi �ekmez...
Birden top sesleri, k�l�� �ak�rt�lar�, at ki�nemeleri, hatt� n�vbet vuran mehter
tak�m�n�n na�meleri susmu��asma ruhlar� bir sessizlik b�r�d�...
84.SONAKIN
Murad kulaklar�n�n t�kand���n�, hi�bir �ey i�itmedi�ini farketti...
"Kulpa k�pr�s� dard�r, bunca gaziyi �ekmez!.." diyen, insan�n i�ine bir anda
i�leyen bu sesin �l�k bir r�zg�r gibi kendisini sard���n� anlad�...
Nedendir bilinmez; e�ildi, bak�lar�n� g�rebilmek i�in Davud'un g�zlerini arad�.
Halbuki o �imdi ba��n� kald�rm�, ilk defa, aylardan beri ilk defa Murad'a bak�yor,
hatt� g�-l�ms�yordu... Murad o zaman titredi.'.. O g�zlerde bir ��k vard�... Bu
���� hi�bir �eyle tarif etmesine imk�n yoktu; bu I ��k unutulamaz,
s�nd�r�lemezdi.'.. Bazan maviye, �ok a��k bir maviye �al�yor, sonra durgun bir
ak�am �st� g�ne�in ufka kan veri�i gibi k�z�lla��yor, nihayet bembeyaz bir hale
b�r�n�yordu...
- Kara Murad.'.. Sak�n Kulpa K�pr�s�'nden ge�me.'.. A-nac���n, sevdice�in yolunu
g�zler, hep g�zler. Bu topraklar da er ister.'..
Bunu Davud s�yl�yordu ona; neden, ni�in s�yl�yordu? Konu�mayan Davud, daima ba��
�n�nde dola�an Davud, , Murad'� bir anda �n�ne katm�, sava� meydan�ndan d�ar�
��karm�, bilemedi�i, tan�yamad��� bir diyara g�t�r�p bira- I k�vermi�ti.'..
Murad'�n �imdi de g�zleri kama�m�, hi�bir �ey g�remez olmu�tu; ba�� d�n�yor,
kulaklar� ��nl�yordu... O kadar kendinden ge�mi�ti ki, etraf�nda konu�ulanlar�
g��l�kle i�itebiliyordu...
Deli Durmu�:
- Koca Baba, diyordu, Hersek askerine sald�ran, Meh-med Bey'i gerileten Nem�eli'nin
ba��nda Hesslier k�firi varm�; getirdi�imiz diller s�yler. Bazen istedi�in bu mu
idi?
Sonra Koca Memil'in tok, fakat nedense bu sefer biraz � h�r��n sesi duyuldu:
SonAkin�85
- Pa�a karde� ben giderim... Bir emrin olursa belki beni Hersek Sancakbeyi Mehmed
Bey'in taraflar�nda buldurabi-�rsin... Ama bilinmez, tekrar hakk�n� hel�l et...
Allah yard�mc�n olsun...
Murad g�zlerini a��p etraf�na bak�nabildi�i vakit, Koca Memil'in, Mehmed Bey'in
yan�na do�ru dolu dizgin at s�rd���n�, Deli Durmu� ile Deli Davud'un u�arcas�na onu
takip etmekte olduklar�n� g�rd�.
Murad hemen k�l�c�na yap�t�:
- Devletl� vezir, dedi, bana da izin ver; Koca Baba'y� yaln�z komak istemem, onunla
bile sava�mak dile�imdir...
Telli Hasan Pa�a, bu sefer de g�zle fark edilecek kadar bir s�r'atle gerilemekte
olan sol cenahtaki Kilis askerlerinden bak�lar�n� ay�rmadan:
- Git yi�it, diye cevap verdi, yeti� Koca Baba'ya. O do�ru s�ylermi�; ben bunca
gazinin kan�na girmi�im...
Sonra Hasan Pa�a da k�l�c�n� �ekti, kumanday� keth�das�na b�rak�p g�z �ukurlar�ndan
siyah sakallar�na do�ru birer damla ya� s�z�l�rken:
- Dayan�n yi�itlerim, diye ba��rd�, geldim!.. �ehadet �erbetini beraber i�elim!..
�imdi, Hasan Pa�a da askerlerinin aras�na kar�m�, bir er gibi �arp�maya
ba�lam�t�...
Murad bundan sonras�n� bir r�yada imi� gibi ya�ad�. Hep Koca Memil'i takip
ediyordu... Memil elindeki k�l�c� durmadan sall�yor, k�r�lan bileklere, delinen
g���slere ald�rmadan, sanki dikenli bir yol temizliyormu� gibi hafif kavisler
�izerek, ileride d�man askerine kumanda eden siyah mi�ferli, u�lar� sivri sakall�
bir Avusturyal�ya do�ru ilerliyordu... Davud ile Durmu�, Memil'in iki yan�nda kanat
gibi a��lm�lar, bir t�y hafifli�iyle atlar�n� s�r�yorlar ve yine ayn� hafiflikle
�nlerine ��kanlar� deviriyorlard�...
86 �Son Akin
- Mehmed bey/.. Bre Mehmed bey.'.. Vard�k.'.. Dayan/.. Yaln�z �u Hesslier k�firini
bana b�rak.'..
Murad, onlara yeti�emiyordu/.. O da k�r�yor, o da deviriyor, y�z�n� yalayarak
ge�en, g��s�ne de�en k�l�� darbelerine ald�rmadan artlar�ndan ko�uyor, yine de
yanlar�na yaram�yordu...
Bir aral�k etraf�n�n bo�ald���n� farkeder gibi oldu; bak�nd�, yan�nda hi�bir d�man
askerinin kalmad���n� g�rd�...
Durmu�la Davud birbirlerinden iyice ayr�lm�lar, bozdo�anlar�n� birer f�r�ldak gibi
ba�lar�n�n �zerinde d�nd�r�yorlard�, kendilerini saran �emberden kurtulan Hersek
Beylerbeyi Mehmed Bey ise b�t�n v�cudunun tutu�mu� gibi k�z�la boyanmas�na
ald�rmadan meydana gelen bu bo�lu�u geni�letmeye �al��yordu... Birden Koca Mem�Tin
naras� duyuldu:
- Hesslier, Nem�eli Hesslier, beni tan�d�n m�? Ben Mehmed; k�rba�larla bay�lt�ncaya
kadar d�vd�rd���n, kamayla etlerini deldirtti�in Mehmed.'..
Bu ses, g�rler gibi etrafa yay�lan bu hayk�r� bir anda sava� meydan�n�
kaplay�verdi... Bu s�rada iki duman askeri ileri at�ld�; Murad onlar� �nlemek i�in
s��rad�, fakat ge� kalm�t�; Koca Memil sanki elinin tersiyle itiyormu�cas�na iki
Nem�eliyi birer k�l�� darbesiyle yere sermi�ti...
�imdi (Hesslier) denilen Avusturya kumandan�yla Koca Memil kar�� kar��ya idiler:
- Hesslier/.. Er idi isen d�v�mek i�in haber g�nderdi�imde neden g�sterdi�im yere
gelmedin? Burada da bunca askerin yan�nda �arp�maktan ka�arsan, var diledi�in yere
git, elimi bile s�rmem sana/..
Hesslier evvel� Koca Memil'e cevap vermek istemedi, hatt� etraf�na bak�nd�; meydana
gelen bo�lu�un d��nda inip kalkan k�l��lar�n �ak�rt�s�, her iki ordunun son
gayretini sar-feden askerlerinin ��kard��� bo�uk sesler ve naralar ona
Son Akin � 87
�ans�n�n d�nd���n� hat�rlatt�... O anda kendisine yard�ma gelecek hi� kimse
g�remedi:
- K�le, dedi, istedi�in olsun!.. Benim gibi bir kumandan, r�tbesi me�hul bir d�man
askeriyle, k�lesiyle d�ello etmez ama, korkak olmad���m� sana ��retmek ve haddini
bildirmek i�in dile�ini kabul ediyorum.
Ba�ka bir �ey konu�mad�lar, zaten hi� vakitleri yoktu. �ki k�l�� birden havaya
kalkt� ve yine iki k�l�� aniden birbirinin �zerine indi...
Murad, Koca Memil'in sa��ndayd�. Hessliere yard�ma ko�an bir Avusturyal�y� atma
hafif�e yan vererek �nlmei�, bir k�l�� darbesiyle yere y�km�t�...
Buna ra�men Koca Memil'in sallad��� k�l�c�n bir y�lan �sl��� gibi t�ylerini
�rpertti�ini, bir ok gibi v�nlad���n� hissetti. O bu k�l�c�n ne oldu�unu biliyordu,
bunun �ok hafifini bir kere kendinde denemi�, bile�inin k�r�ld���n� sanm�t�...
Nitekim Murad geriye d�nd��� zaman Hesslier'i beline kadar ikiye bi�ilmi� olarak
g�rd�... Avusturyal� kumandan g�zleri a��k at�n�n �zerinde sallan�yor, arka
ayaklar�n�n �zerine ��km� olan hayvan ac� ac� ki�niyordu... Koca Memil ise
hareketsiz duruyordu; yaln�z dudaklar� k�p�rd�yordu, oradan d�k�len �u s�zleri
Murad g��l�kle i�itiyordu:
- Ne yapsam bo�; �imdi daha iyi anl�yorum, ona hi�bir zaman kavu�amam, avunamam
ben...
Bundan sonra etraf tekrar kar�t�... Gerilerden bir alay kadar Avusturya askeri
tekrar imdada geldi... Taze kuvvet sayesinde cesareti artan d�man askeri
kumandanlar�n�n da intikam�n� almak istiyormu�cas�na olanca �iddetiyle sald�r�yor,
gittik�e kuvvetten d�en T�rk askerini tahamm�l edilmez bir hale sokuyordu...
Osmanl� ordusu yava� yava� eriyor ve geriliyordu... -Allah...
88 �Son Akin
�te, ci�erlerine kadar giren bir k�l�� darbesiyle son temennisini hayk�ran Hersek
sancak beyi Mehmed Bey at�ndan a�a��ya kayd�...
�te, bir b�l�kba��y�, aya��ndan as�lm� gibi ba��n� yerlerde s�r�yen �rken at� Kulpa
Nehri'ne do�ru g�t�rd�.
Etraf �ehitlerle, son r�tbelerine eri�en serhad gazilerinin cans�z v�cutlariyle
doluydu... �te, atlar�ndan yere yuvarlanm� bir Avusturya askeriyle bir yerli kulu
g�rtlak g�rtlA�a bo�u�uyorlard�... Bir damla su isteyen yaral�lar�n feryatlar�
kulaklar� t�rmal�yordu...
Birden nereden ve kimden geldi�i belli olmayan bir ses duyuldu:
- Hasan Pa�a �ehit oldu.'.. �i�ka'dan d�man bo�and�.'.. Ey gaziler geriye!..
Murad bir d�man �emberinden nas�l oldu�unu bilmeden kurtuldu, �zerine s��rayan bir
Avusturya askerine sol eliyle bir yumruk savurdu, sonra bir anda kaybetti�i Koca
Memil'i aramak i�in etraf�na bak�nd�... Evet, Koca Baba biraz gerisindeydi...
Yaln�z Murad onun sadece ba��n� g�rebiliyordu; biraz evvel kendisini saran d�man
askerlerinin ortas�nda bir f�r�ldak gibi d�n�yor, vuruyor, k�r�yordu... - Geldim
Koca Baba.'.. Dayan.'..
Murad at�n�n dizginini s�r'atle geriye �evirdi, fakat Koca Memil yanma varamad�..
Zira g�rd��� bir manzara sanki onu oldu�u yere m�hlam�t�.
Deli Davud biraz ileride cans�z yat�yordu!.. Bir Avusturyal� asker at�ndan inip
onun ba��n� kesmi�, koltu�unda kesik ba� s�r'atle uzakla��yordu...
Birden Deli Durmu� belirdi, han�erini ��kard�, k�l�c�n� di�lerinin aras�na
s�k�t�r�rken han�erini ayn� berrak bak�larla Avusturyal� askerin s�rt�na
f�rlatt�... Asker yere kapakland�. Deli Davud'un kesik ba�� da koltu�unun alt�ndan
d�t�...
SonAkin�89
O zaman Deli Davud'un ba�s�z g�vdesi k�p�rdad�, ba��n�n d�t��� yere do�ru y�z�koyun
s�r�nmeye ba�lad�... Deli Durmu� yava��a at�ndan indi, tel�s�z ad�mlarla y�r�d�,
kesik ba�� yerden ald�, s�r�nmekte devam eden kan karde�inin boynuna yap�t�rd�... O
vakit Deli Davud durdu, rahat bir uykuya g�m�lm� gibi hareketsiz kald�...
Murad, Deli Davud'un y�z�n� g�remiyordu, fakat orada Durmu�un bak�lar� aksetmi�
gibi apaydanl�k bir g�n�n do�makta oldu�una emindi!..
Deli Durmu�'da ise en ufak bir �z�nt�, en ufak bir keder yoktu, yine o mavi g�zleri
duru bir deniz gibi sakinti ve yine o g�zler g�l�ms�yor, insana huzur veriyordu...
Yaln�z Deli Durmu� at�na binmemi�ti, hatt� k�l�c�n� bile k�n�na sokmu�tu... D�mana,
bir ana s�t� kadar ak, bir ana sevgisi kadar temiz g��s�n� a�m�, gelip kendisini de
kan karde�inin yan�na g�ndermelerini bekliyordu...
Birden kulaklar� ��nlatan bo�uk, o nispette h�kim bir ses duyuldu:
- Bre Durmu�, bre Durmu�!.. Gitme kan karde�inle beraber!.. Sonra var�rs�n ona, �ok
sonra... Nem�eli'den iyice intikam almadan Davud'un y�z�ne nas�l bakars�n orada?
Koca Memil tek ba��na d�man �emberini yarm�, son temennisini, ci�erlerinde kalan
son nefesiyle birlikte dile getiriyordu!..
Koca Memil'in her taraf�, hatt� bembeyaz sakal� bile k�z�la bulanm�t�... G��s�nden,
kollar�ndan, s�rt�ndan m�temadiyen kan s�z�yordu. Yaln�z g�zleri, o simsiyah
g�zleri, yine bir kor gibi yan�yor; insan�n beynine saplan�yordu...
- Koca Babam!.. Koca Babam!.. Ben ne ettim de seni yaln�z kodum? Savulun!..
Murad silkindi, bir r�yadan uyanm� gibi bir an sol eliyle S�zlerini o�u�turdu,
sonra hemen ileri at�ld�. Tam zaman�nda yeti�mi�ti; ba�� �n�ne sarkan Koca Memil'i,
a��r a��r
90 �Son Akin
at�ndan a�a��ya kaymakta iken, belinden yakalad�, kendine �ekti, son takatini, son
kuvvetini sarfederek onu kendi atma ald�; o heybetli v�cudu �deta ba�r�na
bast�rd�...
�imdi yorgun at�n�n a�z�ndan k�p�kler sark�yor, buna ra�men Murad, hayvan�n�
s�k�t�r�yor, dolu dizgin Kulpa Nehri'ne do�ru ilerliyordu. Durmadan k�l��
sall�yordu, durmadan kar��s�na ��kan� deliyor, deviriyordu... Nehrin kenar�, Ordra
Suyu ile Kulpa'n�n birle�ti�i dar saha yaral�, bitkin, peri�an T�rk askeriyle
doluydu... Atl�lar k�pr�den kar�� sahile ge�mek isteyen yayalar� eziyor, feryatlar
yorgun beyinlerde dahi unutulmaz akisler yap�yordu. K�pr�n�n tahtalar� �at�rd�yor,
k�z�la boyanm� Kulpa Suyu da durmadan ak�yordu...
Murad at�n� k�pr�ye do�ru s�rd�... O da yaral�lar�, yaya askerlerini �i�neyip
ge�ecek, her ne olursa olsun Koca Me-mil'i kar�� sahile, sel�mete ��karacakt�.
Fakat birdenbire kulaklar�na, derinden, ama �ok derinden gelen bir ses doluverdi:
- "Kara Murad.'.. Sak�n Kulpa K�pr�s�'nden ge�me!.. Anac���n, sevdice�in yolunu
g�zler, hep g�zler... Bu topraklar... Bu topraklar da er ister!.."
Bu, biraz evvel �ehit d�en, kopuk ba��n� boynunda g�rd�kten sonra b�y�k bir
huzur i�inde ebed� uykusuna dalan Deli Davud'un sesiydi!.. �imdi iyice
hat�rl�yordu; birka� saat evvel sava��n ba�lar�nda, Hasan Pa�a'nm yan�da Deli Davud
ba��n� kald�rm�, Murad'a bunlar� s�ylemi�ti!..
Me�hul bir kuvvet Murad'� geri �evirdi, hemen k�pr�den uzakla�t�rd�.
Murad, fark�nda olmadan nehrin yukar� sahiline geldi�i zaman at�n�n titremiye
ba�lad���n�, sonra b�t�n gayretine ra�men yerinden k�p�rdamay�p arka ayaklar�n�n
�zerine ��kt���n� g�rd�.. Hemen yere indi, Koca Memil'i sol kolunun �zerine ald� ve
Kulpa'n�n sular�na kendini b�rakt�...
Son Akin �91 O anda �iddetli bir g�r�lt� duyuldu, aniden g�klere kadar y�kselen
feryatlar i�itildi, Allah Allah sesleri ovalara, da�lara do�ru yay�ld�... Kulpa'n�n
�zerindeki k�pr� ��km�, binlerce T�rk askeri sulara g�m�lm�t�...
Murad o zaman bo�ulmak �zere oldu�unu anlad�... Yorgunluktan g��l�kle kula�
at�yordu... O da, �ehit olan serhad gazileriyle birlikte �u anda Tanr�s�na
kavu�abilirdi... Anac��� da elbet tesellisini Allah'�ndan bulurdu...
Fakat yan�ndaki emanet, onun bu d��ncesine m�ni oldu, sular�n �zerinde duran Koca
Baba'n�n kupkuru, damarlar� f�rlam� kanl� elini g�zya�lar�yla seyretti. Sonra b�y�k
bir gayretle y�zmeye ba�lad�... Nihayet ayaklar� toprA�a de�di... Tekrar Koca
Memili kuca��na ald�, d�memek i�in di�lerini s�karak ilerlemiye ba�lad�...
Bir �imenli�e gelince kuca��ndaki emaneti incinmemesi i�in yava��a yere b�rakt�;
hemen �zerine e�ildi... �imdi h��-k�ra h��k�ra a�l�yor, durmadan ihtiyar gazinin
yaralar�n� �p�yordu.
- Ey gaziler!.. Koca Baba da �ld�!.. �ntikam!.. �ntikam!.. Bunu, yanlar�na sokulan
bir asker s�yl�yordu... Murad
derhal yerinden s��rad�, askerin yakas�na yap�t�:
- �lmedi, diye hayk�rd�, ya�ayacak, ya�ayacak!..
Sanki yank�l�yormu� gibi bir ses onun bu s�z�n� tekrarlad�:
- Ya�ayacak!.. Ya�ayacak!..
Murad, sesin geldi�i tarafa ba��n� �evirince Deli Dur-mu�'u g�rd�.
Durmu�, Murad'�n hemen biraz ilerisinde kan karde�i Davud'u yere yat�rm�, bir mezar
kaz�yordu... Yine g�zleri berrak ve sakindi...
V
�nsanlar
YEN�H�SAR'�n ihtiyar dizdar� yava� yava� kararmakta olan kar��s�ndaki ovalara
bakt�:
- Kimseler yok, diye s�ylendi; Nem�eliler bu mevsim u�ram�yacaklar buraya...
Telli Hasan Pa�a'n�n �l�m�nden, Kulpa bozgunundan bu yana bir seneye yak�n bir
zaman ge�mi�ti. Bu m�ddet i�inde kaleyi bir kere vire ile vermi�ler ve sonra vire
ile geri alm�lard�. Avusturyal�lar�n bir k�sm� nehri ge�ti�i i�in, Kulpa sava��nda
yedi bin gazinin �ehit d�mesi yetmiyormu� gibi yine �arp�m�lar, yine y�zlerce �l�
ve yaral� vermi�lerdi. Yenihisar da bu aada bir kere zaptedilmi� ve sonra geri
kal�nm�t�...
Kaleyi vire ile, anla�arak, d�mana teslim edi�lerinin sebebi, i�erideki yaral�lar
y�z�ndendi.
Avusturyal�lar toplar�n� kar��ya ge�iremediklerinden kale harap olmam�t�; buna
ra�men i�erdeki bir avu� azab askeri ve g�n�ll� ile uzun m�ddet dayanman�n imk�n�
yoktu. Erge� d�man buras�n� alacakt�, o takdirde bir damla suya bile muhta�
palangaya s���nan Kulpa bozgunu yaral�lar� ne olacakt�? Bu y�zden beyaz bayrak
�ekmi�ler ve e�yalar�n� da beraberlerinde g�t�rmek �artiyle kaleyi Avusturyal�lara
teslim etmi�lerdi.
SonAkin�93
Sonra etrafa da��lan di�er gazilerle bulu�up Yenihisar'� ku�atm�lar, ayn� �ekilde
vire ile Nem�elileri d�ar� ��kartm�lard�...
Onlar burada ge�en yaz b�ylece �arp��rken Rumelinin di�er yerlerinde de sava�lar
olmu�tu. Vezir-i �zam Koca Sinan Pa�a bir�ok vezir ve hocalar�n itiraz�na ra�men
Sultan ���nc� Murad'� ikna ederek Avusturyal�lara harb il�n etmi�, mevsimin
ilerlemesine ald�rmadan serdarl��� �zerine alarak �stanbul'dan Belgrada do�ru yola
��km�t�.
27 Eyl�l 1593 de Belgrad'da toplanan ordu ile birlikte Sinan pa�a, Avusturyal�lar�n
�zerine y�r�m�, Essek K�pr�s� ge�ilmi�, Bespirem ve sonra Palota kaleleri zaptedil-
mi�ti. Fakat bundan sonra talih y�r olmam�, asker Budinde k�lamak istemedi�inden
yeni�eriler Sinan Pa�a'n�n �ad�r iplerini kesip ota��n� ba��na y�km�, o da mecburen
Belg-rad'a d�nm�t�. Bu s�ralarda Budin Beylerbeyi Hasan Pa�a kumandas�ndaki bir
ordu da �stoni-i Belgrad yak�nlar�nda Avusturyal�lara Kulpa'daki tedbirsizli�in
ayn�n� yaparak yenilmi�, bu y�zden Budape�te civar�ndaki bir�ok kaleler d�man eline
ge�mi�ti.
�imdi ise, sefer mevsimi tekrar geliyordu; Vezir-i �zam Koca Sinan Pa�a
kumandas�ndaki ordunun Belgrad'dan hareket etmesi, ge�en y�l�n ac�s�n� ��kartmas�
l�z�md�.
�htiyar dizdar dayand��� mazgaldan s�rt�n� �ekti;gerisinde duran iki g�n�ll� askere
seslendi:
- Ben Koca Baban�n yanma giderim, art�k palangan�n k�pr�s� �ekilip kap�s� kapans�n.
Zinhar hi�bir gazi, guslederken dahi, sil�h ve al�t�n� yan�ndan uzakla�t�rmaya.
Dizdar, ta� merdivenlerden yava� yava� inmeye ba�lad�. Nedense o g�n i�inde bir
eziklik, g�nl�nde bir s�k�nt� vard�... Art�k �ok ihtiyarlam�t�, g�zleri bile iyice
g�rm�yordu.
Seneler senesi hep serhadlerle dola�m�t�, yine de �l�n-ceye kadar buralarda
ya�ayacak, padi�ah i�in bu topraklar�
94�SonAkin
bekleyecekti. Kendisinin ne evci�i vard�, ne e�i, ne �ocuklar�... Eh, ba�kalar�n�n
e�i, evl�d�, torunlar� vard� ya, elbette onlar i�in de bekleyecekti buralar�n�.
Hepsi din karde�i, kan karde�i de�il miydi? Geride kalan analar, bac�lar, k�zlar,
k�zanlar rahat etsinlerdi. Sevenler hasretine kavu�sun, sevilenler buram buram
sevda t�ten g���slerin k�ymetini bil-sinlerdi... Elbet kendisi de g�n�n birinde
�ehadet �erbetini i�er, en b�y�k sevgiliye, Tanr�s�na var�rd�...
�nsanlar b�yle gelmi�ler, b�yle gitmi�lerdi... Kim ilelebet sa� kalm�t� bu d�nya
y�z�nde? �te, biraz evvel b�t�n kale askeri ak�am namaz�n� k�lm� bir par�a ekmek�ik
ile kar�n-ca��zlar�n� doyurmu�tu. Gece ��k�nce hepsi birer kenara �ekilip uykuya
dalacaklard�... Sonra �afakla uyanacaklar, ab-dest al�p namazlar�n� k�lacaklar,
tekrar Nem�eli'yi g�zli-yeceklerdi...
B�ylece g�z bitecek, k� gelecek, etraf karlarla kaplanacak, bahar beklenecekti...
Belki yine sava�lar ba�layacak, kanlar akacak, analar�n kolay kolay do�uramad�klar�
nice yi�itler, g�zlerini bir daha a�mamacas�na kapay�p bu d�nyadan
uzakla�acaklard�... Tanr� ne isterse o olurdu...
�htiyar dizdar, a�a��ya, avluya indi�i zaman durdu, kula��na bir t�rk� gelmi�ti.
Bir yi�it, saz�n� kuca��na alm�, i�indeki ate�e birazc�k su serpebilmek i�in, belki
de memleketinin t�rk�s�n� s�yl�yordu:
Seher yeli hep yellerin �ah�s�n, Ben de bildim, g�zellerin �ah�s�n. A�ma gerdan�n�
y�rim ��rs�n. Aman pa�am �eker g�nl�m s�lay�. �ki b�lb�l hi�bir dala konar m�?
B�lb�l�n kondu�u dallar solar m�? �ki hasret birbirine doyar m�? . Aman
pa�am, �eker g�nl�m s�lay�.
SonAkin�95
Dizdar, diz kapaklar�ndaki s�z�n�n fazlala�t���n� hissetti; kurumu�, derileri
gerilmi� elini bacaklar�na g�t�rd�, u�u�-turmaya ba�lad�... Hep b�yle olmu�tu, hep
ama... Nice yi�itler serhadde geldiklerinde evvel� sevda ate�iyle yanm�lar,. neden
bilinmez e� olarak bir t�rl� kavu�amad�klar� sevdi-cikleri i�in t�rk�ler yakm�lar,
daha yaralar� k�llenmeden, gazili�in tad�n� doya doya ��karamadan, hatt� bir
�oklar� bir nam bile b�rakamadan bir cenkte s�n�p gitmi�lerdi... Onlar�n mezarlar�
bile yoktu. �u da�lar, �u ovalar, b�t�n Balkanlar, Viyana kap�lar�na kadar her yer
binlerce, y�z binlerce isimsiz yi�itlerin kanlar�yla sulanm�, etleri, kemikleriyle
beslenmi�ti...
�htiyar dizdar i�ini buran, bunca y�ldan beri bir t�rl� na-s�rla�mayan kalbini
s�zlatan acaip bir hissin tesirinden s�yn-labilmek i�in daha fazla oyalanmad�;
dizlerindeki a�r�n�n m�saadesi nisbetinde h�zl� h�zl� y�r�meye ba�lad�. Avlunun tam
kar��s�na isabet eden k���k bir kap�n�n �n�ne gelince durdu, sonra yava� yava�
kap�y� itti, i�eri girdi.
Buras� k���k bir oda idi. Yandaki dar ve uzun bir delikten ak�am�n esmer, biraz da
�rkek renkleri giriyordu... K�ede bir yatak vard�. Kalpa��n� ��karm�, siyah
k�v�rc�k sa�lar�n�n birka� teli aln�na d�m� bir delikanl� yata��n ba��na diz ��km�,
damarlar� d�ar� f�rlam� bir eli durma-macasma �p�yordu...
Dizdar�n g�zleri suland�... Zaten ya�land�k�a g�zlerinin b�yle yerli yersiz
s�zmas�n�n �n�ne ge�emiyordu. Delikanl�y�, damarlar� d�ar� f�rlam� o nas�rl� eli,
hatta �rt�lerin �ze-nnden ak�am�n karanl���na ra�men akl���n� kaybetmeyen bembeyaz
bir sakal� daha fazla seyretti�i takdirde g�z ya�lar�n�n b�sb�t�n bo�alaca��n�
anlay�nca �ks�rd�: - Kara Murad, dedi, Koca Baba dald� m�? Murad, b�y�k bir
itinayla Koca Memil'in elini �rt�lerin �zerine b�rakt�, geri d�nd�:
96 � Son Akin
- Hep dal�yor, diye cevap verdi, hep dal�yor.
- Neden kandili yakmad�n?
- �ki g�nden beri ��k istemiyor, g�ne� geldi�i zamanlarda da mazgal� �rtt�r�yor.
Dizdar i�ini �ekti... Muhakkak a�layacakt�... �ylesine garip bir ak�am ��km�t� ki
palangaya, bunun hayra m�, �erre mi al�met oldu�unu bir t�rl� kestiremiyordu...
Elini Murad'�n omuzuna koydu, bo�az�nda t�kan�p kalan bir h��k�r��� g��l�kle
zaptederek:
- �yile�ecek, diye f�s�ldad�, yak�nda aya�a kalkacak!..
D�ar�dan yine gazilerden birinin s�yledi�i i�li bir memleket t�rk�s� giriyordu
odaya... Hep b�yle olurdu zaten, garip yaz ak�amlar�nda palangalarda erler co�ar,
duygular�n� d�k�verirlerdi... Ak�am�n geceyle birle�ti�i an, sanki bu t�rk�lerle
�izilirdi... Sonra, zaman gibi sesler de karanl��a b�r�n�r, sadece n�bet�ilerin
ad�mlar� duyulmaya ba�lard�...
Murad dizdar�n s�zlerini tasdik etti:
- �yile�ecek. Deli Durmu� da b�yle s�ylemi�ti, ya�ayacak diye seslenmi�ti bana...
Ama Koca Baba'y� buraya ta��d���mdan bu yana bi k� ge�ti; ne Deli Durmu� bir daha
g�z�kt�, ne babac���m do�ratabildi...
Dizdar ba��n� sallad�, elini Murad'�n omuzundan �ekerek �slak g�zlerine g�t�rd�,
sonra Koca Memil'in �n�nde diz ��kt�:
- Ey serhadlerin, gaza meydalar�n�n ak�nc�lar�n koca yi�idi, piri diye seslendi.
Kalk art�k, eskisi gibi kartal kanatlar�n� tak, k�l�c�n� ku�an, cenge ko�... Bu
topraklar seni bekler; Nem�eli Osmanl�'y� yener, pa�alar, naehildir, d�man yerine
birbirleriyle �arp��r olmu�lard�r. Selim Han o�lu Sultan Murad atalar� gibi
de�ildir; saray�ndan, avrat koynundan asla ta�ra ��kmaz... Senin gibi kocalara bu
devletin h�l� ihtiyac� vard�r... Kalk Koca Baba!.. �ster isen ben de palangay1
ba�kas�na emanet edip bir seneden beri gece g�nd�z yan�n- ,
Son Akin � 97
dan ayr�lmayan �u yi�itle bile yola ��kay�m. Belgrad'a varal�m, orduya kat�l�p
mertlik nas�lm� g�sterelim... Kocalara h�l� i� d�er!.. Kalk benim koca yi�itim...
Oday� bir anda bir h��k�r�k kaplad�... Murad, yata��n �zerine kapanm�, bir taraftan
o bembeyaz sakallar�, o solumu� sararm� aln� �perken bir taraftan da:
- Onu ben bu h�le soktum, diye inliyordu; etraf�m� Nem�eli sarm�t�, birden
�emberden kurtuldum, bunun o zaman nas�l oldu�unu anlamam�t�m, halbuki o �emberi
Koca Babam yard�, beni d�ar� ��kart�rken o ortada kald�... Sonra ona yard�m
edemedim; tek ba��na b�rakt�m onu...
�htiyar dizdar tekrar elini Murad'�n omuzuna koydu:
- Kara Murad, diye f�s�ldad�, a�lama, gen�likte, hele a-k�nc� olursa insan hi�
a�lamaz... Bak, Koca Baha'n�n a�lad���n� bu g�ne kadar g�ren oldu mu? G�zya�lar�n�,
derin derin d��nmeyi ihtiyarlara, bizlere b�rak... Hem sen elinden geleni yapt�n;
Koca Memil'i bunca d�ma saf�n� yar�p nehirden bu yakaya kim ��kard�, bu palangaya
kim ta��d�, gece g�nd�z g�zlerini k�rpmadan yan�nda kim bekledi? Virede bile
kuca��nda ta��d�n. Ak�nc� yasas�n�n �ok �tesine ge�tin, �z evl�d� olsayd� bu kadar
hizmet etmezdi, bu kadar inlemezdi...
Murad yava��a do�ruldu, dizdar�n s�zleri beynine birer ok gibi saplan�yordu...
G�zya�lar� da yanaklar�ndan m�temadiyen kay�yordu... Bir eliyle g�z ya�lar�n�
kurulama�a �ak��rken �teki eliyle Koca Memil'in �zerindeki �rt�y� �ekti:
- Buraya bak Ahmed A�a, dedi, bu v�cudu g�r�yor musun?
Oda tamamen kararm�t�... Murad'�n sesi �ok uzaklardan geliyormu� gibiydi...
ihtiyar dizdar yerinden kalkt�, bir k�ede duran palanga-lln yeg�ne �amdad�n�
yakt�... G�lgeler duvarlarda yava�
98 �Son Akin
yava� b�y�me�e ba�larken, Memil'in yata�� �n�nde tekrar
diz ��kt� ve birden sendeledi, dudaklar� titreme�e ba�lad�... Koca Memil'in g��s�,
beyaz sakallar�n�n kaplayamad���
kupkuru, ��plak g��s� �rt�lerin d��nda, mumun titrek ����
alt�nda dizdar�n �n�ne serilmi�ti.
Belki de buna bir insan v�cudu denemezdi... Kulpa'da ve di�er sava�larda ald���
yaralardan ba�ka ayr�ca her taraf� delik i�indeydi... Etleri, oyuklarla doluydu...
Bunlar bir k�l�c�n, bir m�zrak darbesinin izleri olamad�. Bunlar gaddar bir elin
�deta can� s�k�ld�k�a bir kama veya han�erle zaman zaman do�rarcas�na meydana
getirdi�i �ukurlard�. Belki de ci�erlere kadar i�lemi�, ancak seneler sonra
kurumu�, b�z�lm�t�; i�ine su d�k�lse duracak kadar derin oyuklard� bunlar...
�htiyar dizdar, elinde tuttu�u mumun alevi gibi titrek g�zlerini g��l�kle kapad�:
- Bilmiyordum, diye inledi, zaten Koca Baha'n�n v�cudunu bu g�ne kadar g�ren
olmam�t�...
Murad hemen �rt�y� �ekti, g�zleri kama�m� gibi o da kirpiklerini indirmi�, ba��n�
�evirmi�ti:
- �lk defa sana g�steriyorum, diye g��l�kle f�s�ldad�; senin de onu benim kadar
sevdi�ini, onun u�runa benim kadar inledi�ini anlad�ktan sonra... Koca Baha'n�n bu
h�lini yaralar�n� kurutabilmek i�in Kulpa kenar�ndaki �ay�rl�kta mintan�n�
s�y�rd���m zaman g�rd�m... Ondan sonra kimseye bir �ey s�yleyemedim; yamaklar�n�
ben y�kad�m, hep ben sard�m... S�rt� da k�rba� izleriyle dolu... K�rba�, k�l��,
m�zrak, ok!.. Her taraf�, bacaklar� bile!.. Ayak bileklerinde zincir yerleri var!..
D�ar�dan, mazgal deli�inden hafif bir bahar r�zg�r� geliyordu... Tuna sahillerinde
y�kanm�, reng�renk ye�illerde gezinmi��esine �l�k bir r�zg�r par�a par�a ta� odaya
doluyordu... Dizdar Ahmed A�a'n�n elindeki �amdandan s�z�-
Son Akin � 99
len ezgin ��klar b�sb�t�n titriyor, solgun dudaklarda, ya�l� g�zlerde tutunmaya
�al��yordu.
Avluda gaziler son t�rk�lerini s�yl�yorlar, benek benek y�ld�zlarla kapl� mavi ile
siyah aras�, belki de lacivert, bir sema palangan�n �zerine e�iliyor, buradaki
insanlar� teselli etmek istercesine g�l�ms�yordu.
Kara Murad elini ku�a��na soktu, oradan k���k k���k �� tahta par�as�yla ufak bir
kama ��kard�:
- Bunlar Koca Baha'n�n, diye f�s�ldad�, daima yonttu�u tahta par�alar� ve kamas�...
Tahta par�alar�n�n ba� taraf� �deta bir k�l��ta ikiye bi�ti�i Nem�eli Hesslier'e
benziyor, alt taraflar� ise kendi v�cudundaki oyuklar gibi delinmi�...
Anlayam�yorum; Koca Babam kimdi, bu g�ne kadar nas�l ve nerelerde ya�am�t�? Ne olur
sen biliyorsan s�yle bana Ahmed A�a. ��renmek hakk�md�r; ben onun kan karde�iyim,
hatt� dilerse evl�d� olurum... Zaten beni evl�t diye �a��r�rd�...
Murad elindeki d�rt par�a emaneti tekrar ku�a��na sokarken ihtiyar dizdara
yalvar�rcas�na bakt�. Ahmed A�a ba��n� �n�ne e�di:
- Pek az, diye cevap verdi, pek az bilirim!.. V�cudu gibi hayat�n�n da
��renilmesini istemezdi o...
- Yalvar�r�m... Benden saklama... Kimseye bahsetmem... Hatt� kendisine bile...
- iyile�ince, sana s�ylediklerimi nas�l olsa ben ona haber veririm. Ama bildiklerim
�ok bir �ey de�il ki...
- Olsun, ne biliyorsan!..
Dizdar Ahmed A�a i�ini �ekti, elindeki �amdan� yere koydu, bir m�ddet Koca Memil'in
derin derin nefes al��n� dinledi; g�zleri tekrar sulan�rken:
� i�inden yaral�, dedi, d� yarac�klar� kapanm� ama i� yalaklar� h�l� iyile�memi�...
Ci�erciklerinde toplanan kanlar n�z kurumam�... Bunca senenin yorgunlu�unu da ata-
100 �SonAkin
mam�... Halbuki Koca Memil vaktiyle, bundan yirmi sene evvel, belki daha fazla, iki
tu� ile pa�a yap�p bir eyalet vermek istemi�lerdi... O, asla kabul etmemi� ak�nc�
olarak almay� arzu etmi�ti... Bir sefer mevsimi, yine Bosna taraflar�na ak�na
gidiyordu, tesad�fen yan�ndayd�m, uzun m�ddet g�r�medi�imizden �p��p kokla�m�,
sonra da hel�lla�-m�t�k... Bana bir aral�k, "Bu, son ak�n�m, demi�ti... Son ak�n!..
D�n�te, iki tu� de�il ama, bir tu� isteyip bir sanca�a �ekilece�im. G�rmez misin,
ihtiyarlad�k art�k."
Dizdar Ahmed A�a sustu... Bu sefer de yan�k sesli gazilerden birinin okudu�u yats�
ezan�n� dinlemeye ba�lad�... Murad'�n g�zleri, Hat�e Ana'n�n daima, "Kara g�zl�
k�zan�m..." diye sevdi�i g�zleri �imdi t�pk� Koca Memil'inki gibi yan�yordu. Ezan
sesi, son ak�n, bir gazinin hicran dolu nefesi, palangaya ��ken gece, hatt� �u anda
birdenbire hat�r�na gelen Hat�e Ana ve sonra sar� sa�l�, ye�il g�zl� k���k bir
k�z... Hepsi Murad'� kucaklam�, onu ge�mi�ten gelece�e do�ru g�t�r�yordu. Murad bir
beden olarak de�il, bir m�na, bilemedi�i, anlayamad��� his ve duygularla dolu
olarak ya��yordu �imdi.
- �te b�ylece Koca Memil son ak�n�na ��kt�... Fakat geri d�nmedi. Kimisi �ld� dedi,
kimisi esir... Nihayet defterden ismini de sildiler... Tam be� sene sonra, bir g�n
Silistre'de g�z�k�verdi!.. Yer yer beyazla�m� bir sakal koyuvermi�ti... O simsiyah,
insan�n i�ine kadar i�leyen g�zleri olmasa kolay kolay kimse onu tan�m�yacakt�...
Herkez be� seneden beri nerede kald���n� ��renmek istemi� ama, o sadece dola�t�m
diye cevap verdi... Yaln�z Nem�elilere esir d�t��� kulaktan kula�a s�ylenmeye
ba�land�... O tarihten bu yana gittik�e beyazla�an sakal�ndan m�, yoksa ya�� ve
tecr�besinden dolay� m� bilinmez, ona Koca Memil denmiye ba�land�... Hatt� zamanla
(Memil) ismi de kalkt� (Koca Baba) oldu... Bana (Son ak�n) im dedi�i halde
eskisinden daha h�rsl�, daha
SonAkin� 101
co�kun b�t�n ak�n ve sava�lara girdi ve hi�bir mans�p da almad�... �te yi�it, b�t�n
bildiklerim bu kadar...
�imdi oday� derin bir sessizlik kaplam�t�... Ezan sesi durmu�, t�rk�ler susmu�,
hatt� r�zg�r bile mazgaldan i�eriye girmez olmu�tu.
�kisi de fark�nda olmadan birden Koca Memil'in �zerine e�ildiler... Fakat bir anda
durdular; kainlerinin �arpmas�na bile tahamm�l edemiyorlarm� gibi di�lerini
s�kt�lar. ��nk� Koca Memil'in g�zleri a��lm�t�, hatt� dudaklar� k�p�rd�yordu...
Nihayet onun, o tok, kelimeleri tane tane heceleyen, yaln�z bu sefer tamamen yorgun
sesi i�itildi:
- Kara Murad; vakit �ok ge�ti mi?
- Ne vakti Koca Babam? Hangi vakit babac���m?
- Senin... Senin bir anac���n vard�; onu �ok severdin sen... Sevdici�in de yolunu
g�zlerdi...
- G�zlemezdi babac���m, hi� g�zlemezdi!
- Ben bilirim... Beraber gidecektik oraya; ge� mi kald�k? Biraz daha sabret
evl�t!.. Gidece�iz, bile gidece�iz!... Sonra Nem�elileri kovabildik mi, serhad
nas�l, gaziler ne yapar?
- Hele sen iyile� babac���m... Hepsini s�ylerim, bir bir anlat�r�m... Anama
gelince, nas�l olsa bekler...
Koca Memil �rt�n�n �zerinde duran elini oynatmaya �al�t�. Sonra mumun titrek ����
sanki g�zlerini kama�t�rm� gibi ba��n� �evirdi:
- Analar hep bekler, diye f�s�ldad�, bilirim analar bekler, arna bazan a�na
beklemez; bunu b�yle bilesin, bazan a�na beklemez!..
Koca Memil art�k sustu, �ok yorulmu� olmal�yd�; hatt� nefes al�� bile s�kla�m�t�...
Murad'la ihtiyar dizdar hemen �zerine e�ildiler, fakat biraz sonra geri
�ekildiler... �imdi onun teneff�s edi�i �deta farkedilmiyecek kadar yava�lam�-]>
ba�� hafif�e sola kaym� derin bir uykuya dalm�t�... Belki ^da maziyi ya��yordu; yer
yer ayd�nl�k, fakat �o�u kapka-
102 �Son Akin
ra bulutlarla �rt�l� mazisini g�r�yordu... Belki de renkli bir gelece�in �midini
ta��yor, onunla besleniyordu...
Dizdar Ahmed A�a yava��a aya�a kalkt�; beli tamamen kamburla�m�t�, dizleri b�sb�t�n
s�zl�yordu. Murad'a bir m�ddet g�l�msiyerek bakt�ktan sonra:
- Seni �ok seviyor, diye f�s�ldad�, bir baba gibi seviyor seni... Kara Murad, ona
l�y�k olmaya �al�...
* * *
Bahar gitmi�, yaz gelmi�ti... Art�k Koca Memil yata��nda oturabiliyordu; bir kor
gibi yanan simsiyah g�zlerini odan�n ta� duvarlar�na dikiyor, k�p�rdamadan
saatlerce d��n�yor, dal�nda duran bir meyva gibi h�l� taze hat�ralar�n� ya��yor,
onlar� �deta katre katre, yudum yudum i�iyordu... Ekseriya rahats�z edildi�ini
istemiyor, hatt� k���k kamas� ile tahta par�alar�n� bile aram�yordu...
Palangadaki gazilerin iki merak� vard�; biri Koca Me-mil'in ni�in yata��ndan
kalkmad���, di�eri ise Belgraddan Budine hareket etti�ini ��rendikleri Vezir-i �zam
Sinan Pa�a kumandas�ndaki ordunun ne vaziyette oldu�u? Haftalardan beri ne
Nem�elilerden, ne de Osmanl�lardan bir haber alabilmi�lerdi...
Bir ak�am �st� g�ne� hen�z kar�� s�rtlar�n ard�na �ekilmeden kaleye do�ru bir
atl�n�n dolu dizgin gelmekte oldu�u g�r�ld�... Bu Deli Durmu�'tu... Ter ve toz
i�indeydi... At� bile boynundan bacaklar�na kadar bembeyaz bir k�p��e b�r�nm�t�.
Palangan�n k���k kap�s�n� bir solukda ge�ti, avluda �deta f�rlarcasma at�ndan indi,
sonra g�sterdi�i tel�a utanm� gibi dizginleri yan�na gelen bir gaziye b�rak�rken
berrak g�zlerini etraf�nda gezdirdi:
- Koca Baba nerede?
- Kar��da, �u k���k h�crede...
SonAkin�103
- Kara Murad?
. O da. Dizdar Ahmed A�a da bileler...
Deli Durmu� geri d�nd�, art�k hi� acelesi yoktu; gez-miye ��km� gibi yava� yava�
y�r�meye ba�lad�... ��eri girdi�i zaman kendisine merak, heyecan ve hatt� hayretle
bakan Kara Murad'la dizdara ald�rmadan yata��n �n�nde diz ��kt�, bir an g�zlerinden
ufak bir bulut ge�ti, sonra yine g�lerek susuzluktan tamamen kurumu� dudaklar�n�
Koca Memil'in ap ak sakallar�na de�dirdi...
Ba��n� kald�rd��� zaman dudaklar� �deta nemliydi... Mavi g�zlerinin i�i, derinlere
�ok derinlere kadar g�r�n�yordu sanki:
- Essel�m� aleyk�m...
- Aleyk�m sel�m Deli Durmu�... Sefa geldin... Ne haberler getirdin?
- Yan�k kalesini Nem�elilerden ald�k... Gazi S�leyman Han dahi bu yeri almak
istermi�... Evvel� Ar�d�k Mathias denen Nem�elinin askerlerini bozduk, elli g�nden
fazla kale-i Yan�k'm �n�nde sava�t�k, nihayetinde kale dizdar� Kont Hardek teslim
olup on bin kadar k�fir-i p�r h�did ile �ekip gitti... Bunca top, barut, kur�un,
l���m fitili, top g�llesi ele ge�ti, nehr-i Raba k�ffar le�leriyle doldu... �te
b�yle; Isl�mbola Sinan pa�a fetihnameler g�nderdi, ben de at boyuna d��p babam�n
bir hat�r�n� soram dedim... L�kin Koca Baba'y�, b�t�n Rum elinde herkez, hatt�
akmc�larl�n bir �o�u yeniden �ld� bilir... �yle bilsinler!.. Ne ��kar bundan de�il
mi?
Deli Durmu� sustu; o diyece�ini demi�, g�rece�ini g�rm�t�, art�k burada i�i de
kalmam�t�, hatt� geri d�nebilir, belki de �u anda yerlerine �ekilmek �zere olan
ak�nc�lara kat�labilirdi...
104 �Son Akin
Bir an odada derin bir sessizlik oldu; herkez bu m�jdenin tad�n� ��karabilmek i�in,
dudaklar�nda toplanan tebess�mleri yudum yudum i�iyordu sanki...
Nihayet Koca Memil'in sesi duyuldu:
- Bir daha, bahara kadar Nem�eliler buralara gelemez. L�kin �n�m�zdeki mevsim
c�mlesi birle�ip devlet-i Osmaniye'nin ba��na nice i�ler a�ar... H�l� kiliselerinde
g�nde �� ���n �an �ald�r�p Osmanl�y� bu topraklardan atmak i�in �are arasalar
gerektir... Fran�esi, Engerusu, Moskofu, Lehlisi, Erdellisi dahi onlarla bile
olur... K�l��lar�n�z� pek tutun yi�itler...
�imdi, odadakilerin dudaklar�na, hatt� g�zlerine yay�lan tebess�m �deta
d�n�vermi�ti... Yaln�z Deli Durmu� en ufak bir endi�e ta��madan berrak g�zlerini
hafif�e k�rparak Murada bak�yordu:
- Yerk�y'e yine gittim, dedi, anan �ok a�lar, hasretine dayanamaz... Ama o da �ok
a�lar; bunca y�l yolunu g�zler...
- Kim o?
- Yolunu g�zler i�te!..
Yatakta bir k�p�rdama oldu; Koca Memil dizlerinin �zerinde do�rulmu�tu, bunca aydan
beri �l�mle pen�ele�en, son zamanlarda ise vaktini sadece d��nmekle ge�iren Memil
yava� yava� ayA�a kalk�yordu!..
Murad hemen at�ld�:
- Koca Babam, dedi, ne yap�yorsun? Daha sen bu g�zde ayakta dola�amazs�n...
Koca Memil Murad'�n bu s�zlerini sanki duymad�, kendisini �efkatle seyreden Ahmed
A�a'ya d�nd�:
- Koca dizdar, dedi, gazilerden yede�i olanlar bize iki at sat�versinler... �ki
g�ne kalmaz Kara Murad ve Deli Durmu� ile yola ��kar�z...
- Bizi b�rak�r m�s�n�z? Bu halle nereye gidersiniz?
SonAkin� 105
. �ok kald�k!.. Koca Memil'in b�ylesine d�e�e m�hland��� bu g�ne dek g�r�lmemi�tir.
Ne edelim ki, art�k ��kt�k... Yeni Bosna beylerbeyinin g�nderdi�i cerraha m�saade
etmedim ama, bilirsin evvel� Kara Murad, sonra da sen, v�cudumu g�rd�n�z... Beni
bunca ay yata�a m�hlayan Kul-pa'da ald���m yaralar de�ildir, �teki oyuklard�r...
�tekiler!.. Art�k cerahatler kurudu, yaralar kabuk ba�lad�. Deli Durmu� da
bekledi�im haberi getirdi; bu boylarda bize ihtiyac�n�z kalmad�... �imdi ba�ka bir
i�imiz var; Silistre'ye giderken, Yerk�y'e u�ray�p bu o�lan�n hem anas�n� g�r�p
hasretini dindirelim, hem de bir k���k dilberin g�z ya�lar�n� kurutal�m. �yle de�il
mi Deli Durmu�?
Deli Durmu�'un elleri arkasmdayd�, �akaklar�na do�ru k�zaran Kara Murad'� berrak
g�zleriyle s�z�yordu:
- �yle Koca Baba, dedi, �ok kalm��n bu d�ekte!.. Ben seni �imdi at s�rt�nda
umard�m... Hem anas� a�lar Murad'�n, hem de o da �ok a�lar!..
Murad silkindi, omuzlar�nda bir y�k varm� da onu bir yere f�rlatmak istiyormu� gibi
ba��n� ensesine do�ru g�t�rd�... Yine de g�zlerinin �n�nde, boynunu b�k�p tel tel,
ipek gibi sar� sa�lar�n� omuzlar�nda dalgaland�ran gen� bir k�z�n hayalini
kovamad�, ondan ka�amad�...
- Yok, diye s�ylendi, anamdan ba�ka Yerk�y'de kimse a�lamaz bana... Anam�n
hasretine de dayan�r�m ben, �tekini de g�rmek istemem. Bu k� yine burada kal�r�z.
Deli Durmu� yan�l�r; Koca Babam hen�z ata binemez...
Birden uzun zamandan beri duyamad�klar�, o tok, kelimeleri tane tane tel�ffuz eden,
o h�kim ses i�itildi:
- �b�r g�n yola ��kar�z... Kolunu ver bana Kara Murad, biraz avluda dola�mak
isterim...
Murad daha fazla konu�amad�, hemen Koca Memil'i tut-w. O, evvel� kamburla�m�
s�rt�n� do�rulttu, ��k�k omuz-
106 �Son Akin
lar�n� d�zeltti, bir an simsiyah g�zlerini etraf�nda gezdirdi, sonra titrek
ad�mlarla Murad'�n kolunda kap�ya do�ru y�r�d�...
G�nlerden beri at s�rt�ndayd�lar... En kestirme yollardan gidiyorlar, bazan
gecelerini ormanlarda, kuytu k�elerde ge�iriyorlard�. Buna ra�men arzulanan
s�r'atte ilerliyemi-yorlard�!..
Koca Memil, at �st�nde dahi uyuyan, g�nlerce aya��n� yere basmayan Koca Memil,
art�k onlara ayak uyduram�yor-du; zaman zaman at�ndan iniyor, bir A�ac�n dibine
oturup yal��n kayalara, yahut �nlerinde k�vr�larak akan derelere bak�yor, derin
derin nefes alarak koyu bir d��nceye dal�yordu...
Bir sabah, g�ne� yeni do�mu�tu... Onlar, �� atl� bir orman i�inde sabah namazlar�n�
k�lm�lar, hen�z yola ��km�lard�... Efl�k topraklar�na gireli bir hayli olmu�tu...
1594 y�l�n�n Kas�m ay�n�n on d�rd�nc� g�n�yd�... Her tarafa sonbahar�n gaml� havas�
h�kimdi... Sert bir r�zg�r esiyor, par�a par�a k�melenmi� bulutlar� �deta
tokatl�yordu... Bahar�n ye�ili �oktan kaybolmu�tu... Etrafta hi� kimse yoktu; ne �u
a�a��daki ovada s�r�lerini otlatan bir �oban, ne �u yoldan Tuna'ya, Efl�k'�n bu�day
ve tuzlar�n� ta��yan bir kervan, ne �u yama�tan a�a��ya inen bir atl�
g�z�k�yordu...
Buralardan insanlar �ekilmi�, ba�ka bir diyara g�� etmi�ler gibi kaybolmu�lard�
sanki...
Koca Memil at�n�n dizginlerini kast�, g�zlerine �arpan sert havay� bir m�ddet
ci�erlerine doldurdu, sonra:
- Kara Murad, dedi, sana bir �ift l�f�m var... Deli Durmu� sen de dinleyesin...
G�r�rs�n�z ki, ben i�imi bitirmi�im. �yle san�r�m ki, hayat kandilimin ya��
t�kenmek �zere..-
Son Akin �107
Ak�ama do�ru Yerk�y'e, Murad'�n �iftli�ine var�r�z, orada i�imizi �abuk g�r�r, bu
o�lan� anas�na kavu�turur, sevdi�iy-le eveririz... Ben Muharrem Bey'i, �ayet r�za
g�stermezse, ba�ka yoldan dize getiririm; zinhar k�z ka��rmaya kalkmay�n�z...
Haspay� ise hi� d��nmem; ��nk� o d�nden raz�d�r... �unu demek isterim ki; belki,
vakit bulup ba�ka zaman s�yliyemem; ben Kara Murad'�, kendime evl�t ettim!.. Si-
listre'de neyim varsa; at�m, k�l�c�m, hepsi onundur... Benim yerimi tutacak, nam�m�
ya�atacakt�r... Yaln�z akma giderken asla avrad�na (Son Ak�n) im olsun diye s�z
vermiyecektir... Ak�nc�lar�n son ak�n� yoktur; ��nk� onlar�n durdu�u yerden
o�ullar� ba�lar...
R�zg�r b�sb�t�n h�r��nla��yordu... Fakat �� atl� �u anda terliyorlard�... Hatt�
Deli Durmu� bile ensesinden s�rt�na do�ru �l�k bir �eyin kayd���n� hissediyor, duru
mavi g�zlerini hafif bir bulutun kaplad���n� anl�yordu...
Bir m�ddet r�zg�r istedi�i gibi onlar� sard� ve ��� de bombo� ovalar� donuk
bak�larla s�zd�ler... Tekrar Koca Memil'in sesi duyuldu:
- Kara Murad'�m! �te b�yle, ad�m� sana tap��rd�m. Hakk�n� hel�l eyle, e�er hakk�m
varsa �imdiden hel�l olsun... Sen dahi hakk�n hel�l k�l Deli Durmu�...
Koca Memil at�n�n �zerinde �deta sallan�yordu, omuzlar� ��km�, s�rt� kamburla�m�t�;
ufalm�, k���c�k kalm�t�... Sesi g��l�kle i�itiliyordu, o kor gibi yanan g�zleri
tamamen s�nm�t�:
- Benim i�im bitiyor... Ben bunca y�l Hesslier i�in ya�ad�m... �imdi de Murad�m�
everince geriye ne kal�r?.. Gaza meydanlar�nda benim yerime o at s�rs�n... Ne
yapal�m, �ehit olamad�k; Tanr� b�yle istedi...
O zaman Murad dald��� h�lyadan birden uyand�, yuva-lan�rcas�na at�ndan atlad�. Koca
Memil'in �izmelerine yap�t� onlar� bir sevgili g��s� gibi �pmeye ba�lad�:
108 �Son Akin
- Babam!.. Babam!.. Ben buna l�y�k de�ilim... Ben senin ad�n� nas�l ta��r�m? Senin
yerini nas�l tutar�m? Evlensem de seni nas�l b�rak�r�m? Bir yere gidemezsin, beni
yetim koyamazs�n... Ben babam� bilmem, �imdi onu bulmu�ken nas�l olur da yabana
salar�m... Anam da istemez bunu... Sonra Hat�e Anam ne der bana?
Birden Koca Memil'in ��k�k omuzlar� dikle�iverdi, tamamen s�nm� olan siyah g�zleri
aniden parlad�, ya��z bir delikanl� �evikli�iyle at�ndan atlay�p Murad'�n
bileklerine yap�t�, �deta ba��rd�:
- Ne dedin Murad'�m? Hat�e Ana m� dedin?
- �yle s�yledim babam...
- Senin anan�n ad� Hat�e mi?
- Evet!..
- Ya baban? Onun ad�n�n Mehmed oldu�unu s�ylemi�tin de�il mi?
- Evet!
- Baban�n ren�perlik yapt���na emin misin?
- Anam der, fazlas�n� s�ylemez... Bir g�n hastalan�p oluvermi�, ben �ok
k���km��m...
- Anan ka� kere evlenmi� Murad'�m?
- Bir!.. Yaln�z babamla!.. Ne evvel, ne sonra ba�ka bir erkek tan�m�...
Koca Memil'in omuzlar� tekrar ��kt�, g�zleri yine bulutland�, beyaz sakallar�
dudaklariyle birlikte titrerken geri ; d�nd�, �imdi �ok daha fazla yorgun ve
ihtiyar g�r�n�yordu. Sadece:
- Gidelim, dedi...
A�a�� do�ru inmeye ba�lad�lar... Her ge�en zaman onlar� I biraz daha Yerk�y'e
yakla�t�r�yordu... �te Tuna kar��lar�n-daydi; h�r��n asabi bir hali vard�, sular�
bulan�k, ye�ili bo�- I mu�cas�na bulan�kt�...
Son Akin� 109
Murad, nas�l d��nmesi gerekece�ini, sevincini, ne�'e-sini nas�l ifade edece�ini
l�y�k�yla bilemiyordu... Anas�na kavu�uyordu, inanmasa bile Ay�e G�l'�n kendisini
sevdi�ini s�yl�yorlard� �stelik. Koca Memil ona ad�n� vermi�, onu evl�t
edinmi�ti... Bu kadar saadeti Tanr� ona bir anda sa�lam�ken arzulad��� �ekilde
co�am�yordu. Hele biraz evvel annesinin ismi ge�ince Koca Memil'in g�sterdi�i
heyecan� hi� anlayamam�t�. Sezdi�i bir husus varsa, Koca Memil'in karanl�k, tamamen
�rt�l� mazisini h�l� ya�ad��� idi...
�imdi Murad'�n kafas�nda d�rt ayr� insan ayr� ayr� canlanm�, renklenmi�ti...
Bunlar; Hat�e Ana, Ay�e G�l, Koca Memil ve Deli Durmu�'tu...
Anas�!.. Ne �l�k, ne fedak�r, ne hassas bir kad�nd�... Birazdan onu g�recekti,
hemen �n�nde diz ��kecek, ellerini, yanaklar�n� �pecek, o �l�k, o tertemiz g��s�ne
ba��n� dayayacak, belki de a�layacakt�...
Ay�e G�l!.. Onun hakk�nda h�k�m veremiyordu, bir t�rl�. Onu �ok seviyordu, onu
unutmas�na imk�n yoktu, o ye�il g�zler, o sar� sa�lar, her an g�zlerinin �n�nde,
beyninde, hatt� kan�ndayd� ama ne faydas� vard�... Deli Durmu�, ne kadar "a�lar,
yolunu g�zler" derse desin Murad'� senelerce yalanc� bak�lar�yla aldatmam� m�yd� o
k�z? Burada sadece anas�n�n s�z�ne inan�rd�, anas� yan�lmazd�; e�er Ay�e G�l'�n de
kendisini sevdi�ini s�ylerse i�ler de�i�irdi. Onu al�rd�... Yine Tuna kenar�na
giderlerdi, g�ne�li bir sabah Ay�e G�l sar� sa�lar�n� omuzlar�na d�kerdi, o sa�lar
ipek gibi ��l ��l yanard�, o zaman menevi�li ye�il g�zlerin '�ine bakar, art�k
ye�ili ba�ka yerde aramadan "K�z seni seviyorum, �ok seviyorum..." derdi... Sonra
daha fazla tahamm�l edemez, o k�rpecik dudaklara, gurubu emmi� gibi �rm�z�
dudaklara dudaklar�n� de�diriverirdi.
Elbette �iftlikte kalamazlard�; anas�n� da al�r, ba�ka yere a��n�rlard�. Koca
Baba'y� da katiyen b�rakmazd�; ona evle-
110 �Son Akin
rinde bir oda d�erlerdi. �ocuklar�n�, Koca Baba'n�n torunlar�yd� onlar, hep
birlikte b�y�t�rlerdi... Koca Baba torunlar�na at binmesini, k�l�� kullanmas�n�
��retirdi... Deli Durmu� da s�k s�k evlerine u�rard�... Sefer mevsimi gelince hep
beraber sil�hlan�rlar, kartal kanatlar�n� takarlar, ak�ndan ak�na ko�arlard�...
Koca Baba isterse evde kal�r, onlar�n d�n��n� beklerdi... Anas�yla Ay�e G�l'e para
b�rak�rd�. Daha �imdiden paras� vard�; Bosna'ya ilk gittikleri sene bol ganimet
alm�lard�, devletin hissesini, pen�i�i verdikten sonra ak�nc�lara epeyce servet
kalm�t�. Tatl� olacakt�, �ok tatl� olacakt� bu hayat...
Murad art�k g�l�ms�yor, bir an evvel �iftli�e varmak i-�in Koca Baba'n�n at�n� d�rt
nala kald�rmas�n� istiyordu... I Koca Memil ise o anda at�n�n �zerinde derin bir
d��nceye dalm�t�...
D� �lem Memil'i katiyen ilgilendirmiyor, gelecekle al�- i kalanm�yor, co�an,
ta�an, f�rt�nalar yaratan bir his i�inde istemedi�i halde ge�mi�i ya��yordu...
Bundan yirmi sene evveline kadar onun bir e�i, can�, yolda��, kar�s� vard�... �smi
Murad'�n annesininki gibi (Hat-�e) idi... Onu �ok severdi... O sevgi h�l� i�inde,
kan�nda, hayalinde, ruhunda, her yerindeydi. Hep t�t�yordu... Bir �d A�ac�, bir
�t�r tarlas�, bir karanfil bah�esi misali hep buram buram t�terdi g�zlerinin �n�nde
Hat�e... Siyah sa�lar�, iri, badem renkli g�zleri vard� onun...
K���c�kt� o zamanlar Hat�e... Evlendikleri zaman kendisi ellinin �zerinde
olmal�yd�... Ona bakm�ya, onu incitmeye k�yamazd�. Onu kollar�yla sarar, g��s�ne
bast�r�r, �per, ok�ar, bir t�rl� doyamazd�...
Hat�e Budin'de bir �iftlik sahibinin k�z�yd�, babas� vermedi�i i�in onu
ka��rm�t�... Hat�e bu sebepten olacak, bazen annesini babas�n� d��nerek
mahzunla��rd�... O zaman onu avutmak i�in elinden gelen her �areye ba�vururdu; bir
Son Akin ��li
tebeSS�m�ne neler feda etmezdi? Hat�esi!.. Of!.. Hat�esi... jsfe kadar �l�kt�?
E�iydi, can�yd�, kan�yd�, her �eyiydi, ama her �eyi-' Yaln�z Hat�e'nin �ocu�u
olmam�t�!.. Bir erkek evl�t verseydi ona, belki de �imdi Murad kadar olurdu.. Bir
de Hat�e Koca Memil'in ak�na gitmesini istemezdi. Bir g�n sefere ��karken Hat�e o
kadar a�lam�t� ki, onu hemen kuca��na alm�, g�zya�lar�n� dudaklar�yla kurulam�,
hafif solgun yanaklar�ndaki gamzeleri yeniden renk gelinceye kadar �pm�, ok�am�,
sonra da:
"Ben devletime hizmet etmeden duramam Hat�e demi�ti, bu topraklar nas�l korunur;
bunu b�yle bilesin. Yaln�z serhadde, bir kalede, sabit bir beylik al�p d�man
sald�r�nca beraber �arp��r, beraber �l�r�z... Sana s�z veriyorum�; bu son ak�n�m
olsun... Yeter ki, bana bir erkek evl�t do�ur..."
Hat� yapm�t�, biliyordu ama, onu memnun b�rakabilmek i�in bu hat�y� seve seve
yapm�t�... O mevsim Bosna taraflar�nda ak�na ��km�lard�... Yol boyunca hep Hat�e'yi
d��nm�t�. Acaba Hat�e'nin yanac�klar� yeniden solmu� muydu? Halbuki Hat�esi
g�lmeli, hep g�lmeliydi...
Koca Memil d��ncesinin buras�nda birden bire silkin-di... Deli Durmu� at�n�n
dizginlerini kasm�, biraz ilerilerinde �ini ��plak yatan bir kad�n� parma��yla
i�aret ediyor: - �ld�rm�ler, diyordu, hem de par�alam�lar... U�� birden yere
atlad�lar, s�r'atle kad�n�n yan�na vard�lar... Bu, orta ya�l�, tombulca, kumral
sa�l� bir kad�nd�... Bir memesi kopmu�tu, karn� ba�tan a�a�� yar�lm�, barsaklar�
d�ar� f�rlam�t�...
Koca Memil, elini sakal�na g�t�rd�, Murad ise diz ��kt�...
Kimdi bu kad�n, hangi vah�i el ona b�ylesine k�ym�t�?
azla d��nme�e vakit kalmad�; biraz ilerilerinden, �al�lar�n
ad�ndan iniltiler i�ittiler; hemen kad�n� b�rak�p o tarafa
112 �Son Akin
gittiler, yerde s�r�n�rcesine kendilerine yakla�maya �al�an yaral� bir adamla
kar��la�t�lar...
Adam�n y�z� kan lekelerinden g�r�nm�yordu... Elbisesi y�rt�lm�t�, s�rt�nda derin
bir k�l�� yaras� vard�.
- Su!.. Bir yudum su!..
Murad ko�tu, kopar�rcas�na at�ndan mataras�n� ald�, Koca Memil'in dizlerine
yat�rd��� adam�n �atlak dudaklar�na sonbahar r�zg�rlar�yla serinlemi� suyu yudum
yudum a-k�tmaya ba�lad�...
Yaral� adam, bo�az�ndan g��l�kle s�z�len her damla sudan sonra biraz ferahl�yor,
biraz canlan�yor gibiydi...
Bir aral�k g�zlerini a�t�; etrafindakileri tan�maya �al�t�, sonra yorulmu��as�na
g�z kapaklar�n� a��r a��r indirirken:
- Kar�m, diye inledi, �ld� de�il mi? Onu g�z�m�n �-n�nde soydular... Durmamacas�na
on ki�i, yirmi ki�i �zerine �ulland�... Heveslerini al�nca da memesini kesip bir
han�erle karn�n� ba�tan a�a��ya yard�lar... Beni daha evvel ba�lam�lard�... Bir
tanesi yan�ma geldi, iplerimi ��zd�, bir ta�la y�z�m� patlatt�, di�eri s�rt�ma bir
k�l�p saplad�... �ark� s�yleyip n�ra atarak gittiler...
- Kim bunlar?
- Efl�k voyvodas� MihaiPin adamlar�!.. Ulahlar!.. Ba�lar�nda boyarlar�yla
buralar�n� yak�p y�kt�lar...
- Nas�l olur? Voyvoda Mihail devlete t�bidir, padi�ah�m�z�n bir kulu, bir pa�as�
gibidir.
- �syan etti!.. Nem�elilerle birle�ti!.. B�t�n Efl�k, Bu�dan, Erdel, hepsi
Osmanl�ya kar��d�r �imdi!..
- Ne vakit oldu bu?
- D�n!.. Biz ka��yorduk... Yeti�tiler... Yerk�y daha fena; orada bir tek T�rk sa�
kalmad�...
- Yerk�y m�?
�ki feryat bir anda i�itildi!.. Yaral� bir panterin son k�kreyi�i gibi insan�
�rperten bu hayk�r� r�zg�r�n �n�nde
Son Akin� 113
dalga dalga uzakla��rken Murad, Koca Memil'in bile�ini tuttu:
-Babam!..
-O�lum!..
-Gidelim!..
-Hemen!..
Art�k sesi g��l�kle duyulan, son nefesinde i�ti�i birka� yudum suyun tesiriyle
konu�abilen yaral� adam�n ba��n� yava��a yere b�rakt�lar...
- �ntikam�m�z� alm! Voyvola MihaiPin yan�na komaym bunlar�!.. �ntikam!.. Kar�m!..
Ben!.. Evl�tlar�m!..
Tepelerinde akbabalar u�u�uyordu, r�zg�r b�sb�t�n h�r�mla�m�t�, �al�lar�n aras�ndan
anla��lmaz h��rt�lar geliyordu...
Koca MemiPle Murad s�r'atle atlar�na binerlerken Deli Durmu�, art�k bu hayat�
terkeden adam� kuca��na alm�, kar�s�n�n yan�na ta��yordu...
Yol boyunca hi� konu�mad�lar... Yanm�, k�l olmu� �iftliklerden, A�a�larda
boyunlar�na tak�l� iplerle durmadan sallanan cesetlerin yan�ndan y�ld�r�m h�z�yla
ge�tiler...
�te �urada kaz��a oturtulmu�, g�zleri ve dili d�ar� f�rlam� bir adam duruyor... �te
onun biraz ilerisinde baca��ndan ikiye bi�ilmi� bir �ocuk yat�yor... Daha �tede
boynundan topra�a g�m�lm� bir kad�n g�r�n�yor... Ve sonra akbabalar!.. Da�lardan
inmi�, ovalara yay�lm� akbabalar!.. Durmadan kanat ��rpan, s�z�lerek �l�lerin
�zerine konan, vah�i sesler ��karan akbabalar!..
Cevizlik yolunu bir solukta a�t�lar, k���k orman� ge�tiler, ah�rlar�n �n�ne
vard�lar... Ah�rlara de�il, vaktiyle ah�r olan yere geldiler... Her taraf
yanm�t�... Hat�e Ana'nm ku-'ubesi de k�l olmu�tu... Etrafta hi�bir canl� mahl�k
g�r�n�yordu...
- Anam!.. Hat�e Anam!.. Ay�e G�l!..
114 �Son Akin
Kimse cevap vermiyordu. Sadece bir yan�k kokusu genizleri t�k�yor, sadece
akkabalar�n sesleri i�itiliyordu.
Murad, �deta d�ercesine at�ndan atlad�, her an y�k�la-cakm� gibi ko�maya ba�lad�...
- Anac���m!.. Ay�e G�l�m!.. Neredesiniz? Ne olur, gizlendi�iniz yerden ��k�n.
Murad'�n�z geldi... Sizinle biledir... Korkmay�n art�k...
R�zg�r h�l� s�cakl���n� muhafaza eden k�lleri savuruyordu... Nerede o reng�renk
ye�illere donanm� Yerk�y �iftlikleri? Nerede serhad t�rk�leri �a��ran hasret dolu
taptaze nefesler? Nerede o g�l dudakl�, taze ba�ak renkli dilberler? Nerede
g���slerini �i�irerek Tuna'ya, sevdikleriyle bulu�maya giden delikanl�lar? Hepsi
bir r�ya, renkli, canl� bir r�ya gibi sadece hayallerde ya��yor �imdi...
Harman yerinin tam ortas�na iki kaz�k �ak�lm�, iki a-dam bo�azlar�na kadar bu
sipsivri kaz�klara ge�irilmi�, g�zleri, oldu�undan en a�a�� �� misli b�y�m�...
Bunlar, �iftlik sahibi Muharrem Bey'le K�hya H�seyin A�a... Onlar�n ayak diplerinde
birisi yat�yor; s�rt �st�, g�zleri a��k, a�z�ndan a�a�� iri bir sopa sokulmu�... Bu
da korucu Mahmut...
B�t�n �iftlik �rgatlar�, u�aklar, ren�perler, bac�lar, analar ve e�ler kaz��a
oturtulmu�, bir k�l��la ikiye bi�ilmi�, kar�nlar� de�ilmi�, madd� �lemlerinden
g��m�ler, sadece bedenlerini b�rakm�lar...
�u k���k ta� duvar�n yan�nda k�rpe bir kad�n v�cudu yat�yor, hem de sa�lar�
sapsar�! ��r�l��plak soymu�lar on, her iki memesine ayr� ayr� birer kama
saplam�lar, dudaklar�n� koparm�lar; belinden a�a��s� yer yer kurumu� kan
lekeleriyle dolu...
Bu taptaze k�z, bu hen�z bahar�n� bile ya�amam� yavrucak Seyis R�za'n�n k�z�!..
- Hat�e Ana!.. Hat�e Ana!.. Ay�e G�l...
Son Akin� 115
Murad e�iliyor, yerlerde s�r�n�yor, cesetleri birbirinden ay�r�yor, fakat bir t�rl�
arad���n� bulam�yor... Murad'�n simsiyah g�zlerine tamamen kan b�r�m�, ba��ndan
kalpa�� d�m�, elleri ayaklar� s�yr�k i�inde, mintan�n�n d��meleri kopmu�, sa�lar�
k�llerden bembeyaz olmu�, �akaklar�ndan m�temadiyen ter s�z�yor... Ac� duymuyor,
hatt� hi�bir �ey hissetmiyor, sadece bak�yor, ko�uyor hayk�r�yor:
- Ay�e G�l�m!.. Anac���m!..
�imdi Murad, �deta yuvarlan�rcas�na Tunaya do�ru gidiyor... Tunaya!.. Bir h�t�ra
var orada, belki de Ay�e G�l h�l� kendisini bu sahilde bekliyor... Bir t�rk�
geliyor Murad'�n kula��na; bunu da anas� s�ylerdi hep, s�yler ve nemli g�zleriyle
o�lunu �perek g�l�mserdi o zamanlar.
Bu ses ne kadar �l�k, ne kadar i�li, ne kadar avutucu idi! Zaten anas�na ait, Ay�e
G�l'le ilgili her �ey b�yle de�il miydi?
Murad nihayet, o d�zl��e, bundan iki bu�uk sene evvel Ay�e G�l'�n g�l kokulu
dudaklar�ndan �pt��� o sahile gelmi�ti... Etraf�na bakm�yordu! Ay�e hemen
�urac�ktan ��kacak, Hat�e Ana's�yla birlikte elele tutu�mu�, boynuna sar�lacak:
- Murad'�m, Kara Murad'�m, diyecek, neden beni b�rak�p gittin; benden bir daha
ayr�lma emi?
Fakat nerede? Tuna k�p�rerek �deta ta�arcas�na sar� bir su halinde ak�yor, r�zg�r
ise Tuna'y� co�turuyordu... �imenler sararm�, ezilmi�, sazlar boyun b�km�... Ba�ka
hi�bir �ey yoktu etrafta... Ne kar�� sahilde ya��z atlar ki�niyor, ne sazl�klar
aras�ndan t�rk�ler geliyor, ne ovalarda koyunlar otluyor, ne de bahar r�zg�r� ye�il
ye�il esiyor...
- Murad!.. Abe Kara Murad sen misin?
Murad aniden silkindi, fark�nda olmadan elini k�l�c�na att�, kendisini �a��ran,
bo�uk, �deta imdat isteyen bir sesin geldi�i tarafa s�r'atle d�nd�...
116�SonAkin
Tunanm sahilinde, bulan�k �amurlu sular�n i�inde bir ba� belirmi�ti... Bir adam
sazlara yap�m�, g��l�kle nehirde durabiliyor, son takatini sarfediyordu. Murad iki
ad�mda o-nun yanma vard�, evvel� dost mu, d�man m� oldu�unu ara�t�rmak istedi,
sonra hemen elini uzat�p adam� bir hamlede sudan ��kard�...
- Garip H�smen!.. S�yle, anam nerde? Ay�e G�l�m ne oldu?
H�smen evvel� cevap veremedi... Her taraf� titriyordu... S�rt �st� yatm�, g�zlerini
bir noktaya dikmi�, hareketsiz durm�ya �al��yordu.
Murad hemen H�smen'in yanma ��kt�, koltuklar�n�n alt�ndan tutup oturturken
s�rt�ndan ��kartt��� cepkenini ona giydirdi:
- Anlat bana H�smen, diye inledi, nerede onlar, �ld�ler mi yoksa?
Garip H�smen,�enelerinin birbirine vurmas�n� g��l�kle zaptederek Murad'� derin
derin s�zd�:
- Daha fena, diye kekeledi, daha fena!.. Sen onlar� �ld� say!.. En iyisi bu, �ld�
onlar!.. Yoksa hepten kahrolursun, dayanamazs�n...
- H�smenci�im, ne olur s�yle, hepsini de bana!.. Dayan�r�m, sesimi bile ��karmam.
- Geldiler... �iftli�i bast�lar. �ni oldu. Binlerce Ulah. Y�zlerce Boyar...
Ba�lar�nda Efl�k voyvodas� Mihail de vard�!.. Kara, k�v�rc�k sakall�, sivri
b�y�kl�, iri burunlu, uzun boylu bir herif... B�t�n buralar� yakt�rtt�,
kad�nlar�m�za a�z� salyal� Ulahlar� o sald�rtt�, beyi, k�hyay� kaz��a o
oturtturdu... Evvel� kar�� koduk, �arp�t�k, bir ka��n� geberttik-�oktular, ba�a
��kamad�k. Her taraf yan�yordu; samanl���, ah�rlar�, evleri ate�e yemi�lerdi.
K�pk�z�ld� ortal�k.
Murad daha fazla sabredemedi, �deta H�smen'i silkeledi:
SonAkin� 117
- Bunlar� istemiyorum!... Sen bana anamdan, Ay�e G�l' den bahset...
H�smen derin bir nefes ald�, yanlar�na sokulup demin-cekten beri s�ylediklerini
dikkatle dinleyen Koca Memil ile Deli Durmu�'a bakm�ya, hatt� onlardan yard�m
aramaya �al�t�- Fakat Koca Memil'in yan�k bir tahta par�as�n� bir kamayla oymakta
oldu�unu, Deli Durmu�'un ise hi� bir �ey yokmu� gibi duru mavi g�zleriyle kendisini
seyretti�ini g�r�nce kekeledi:
- Hat�e Ana ile Ay�e Han�m'� g�t�rd�ler...
- Nas�l?
- S�r�kleye, s�r�kleye.
- Nereye g�t�rd�ler?
- Bilemem... Belki B�kre�'e, belki de Targovi�te'ye... Ama B�kre� yan�yormu�!..
Voyvoda Mihail kendisinden alacakl� olan d�rt bin m�sl�man ile Rum keferesini bir
hana kapat�p �zerlerine ate� salm�, hepsini kebap etmi�... Kendilerinden i�ittim;
ti �urada, biraz evvel geldiklerinde s�l�yorlard�; suyun i�inde kulaklar�mda
duydum... Anam babam Murad'�m, sorma bana bir �eycikler art�k... Arama bir daha
onlar�; ikisini de �ld� bil...
Murad �iddetle H�smen'in bileklerini yakalad�, di�lerini g�c�rdat�rken onun
bileklerini �deta k�rarcas�na b�kt�:
- Anlat, diye ba��rd�, hepsini s�yle...
H�smen hafif�e inledi... �imdi �akaklar�ndan terler bo-�an�yordu, buna ra�men
titriyor, h�l� di�leri birbirine vuruyordu.
- Ne oldu, anlat H�smen'im... ��renmek isterim...
- Koyuncuklar�m� otlat�yordum... Uzaktan ba��ra ba��ra geldiklerini g�rd�m...
Hemen hayvanca��zlar�m� b�rak�p bir 'Olukta �iftli�e ko�tum; Muharrem beye haber
verdim. O
an�n� kap�p d�ar� ��karken bir odada kapal� duran Ay�e ttan�m'� yan�ma al�p Hat�e
Ana'ya vard�m, ikisini de buraya
118 �Son Akin
saklad�m... Hat�e Ana'n�n elinde nereden buldu�unu an]a. yamad���m alt�n sapl� bir
k�l�� vard�... "Ver onu bana anac�-��m..." dedim... Vermedi... Onlar� yaln�z koyup
�arp�ma i�in beyin yan�na ko�tum... K�sa zamanda yenildik, ka�t�m tekrar buraya
geldim; onlar� t�pk� bir ana k�z gibi birbirine sar�lm� g�rd�m... Hat�e Ana, Ay�e
Han�m'� sol eliyle kucaklam�, sa� eliyle de alt�n sapl� k�l�c�n� havaya kald�rm�t�.
Ay�e Han�m ise iki elini birden Hat�e Ana'n�n boynuna dolam�t�... Titriyorlar,
a�la��yorlard�... Tam bu s�rada arkamdan yeti�tiler... En �nde Mihail domuzu
vard�... �nlerine ��kt�m, bana bir tekme savurdu; kar�nca��z�m� deldi sanki,
Tuna'ya yuvarland�m. G�� halle suyun �st�ne ��kt���mda Hat�e A-na'n�n elinden
k�l�c�n� bilekca��z�n� kopar�rcas�na ald�klar�n� g�rd�m. Voyvoda Mihail ise; "K�z
benim, diye ba��rd�, ona kimse el s�rmesin; Efl�k'�n en g�zel hatunu imi�... Kar�
da I fena de�ilmi�; her ikisiyle de birer �lem eylerim!.. Bunlan beraber g�t�r�n."
Zaten ikisini birbirinden ay�ram�yorlard�... I Tokat ata ata, yerlerde s�r�kliye
s�r�kliye g�t�rd�ler... �te hepsi bu, anam babam Murad'�m... Dilca��z�m kopsayd� da
I sana s�lemeseydim... D�n geceyi burac�kta bayg�n ge�irdim... I Bug�n de yerimden
k�p�rdayamad�m... Biraz evvel bir s�r� Ulah etraf� kola�an etmek i�in yine
geldiklerinde kendimi tekrar suya att�m... Sonra seni g�rd�m Kara Murad'�m...
Bildi�im bu kadar... Bildi�im bu kadar...
Murad H�smen'i b�rakt�, dizleri bir baltayla ezilmi� gibi g��l�kle aya�a kalkt�...
Sendeliyordu... Ku�a��ndan sipsivri i han�erini ��kart�rken inleyerek sordu:
- Bu i� d�n oldu de�il mi H�smen?
- �yle oldu, anam babam Murad'�m...
- Aradan bir gece ge�ti?
- Evet, bir gece ge�ti!.. Murad ba�ka bir �ey sormad�, arkas�n� d�nd�, iki ad�m
y�r�d�, sonra elinde tuttu�u han�erini s�r'atle kald�rd�, onu �iddetle g��s�n�n
�zerine indirdi...
Son Akin �119
Han�er tam kalbine saplan�yordu ki, �elik bir el Mu-ad'm bile�ini kavrad�, tok
fakat biraz h�r��n bir ses bulan�k Tunada bile aksini buldu:
. Ne yapars�n o�lum? Senin bu eyledi�in mertlik midir? Daha Kulpa'daki �ehitlerin
kemikleri ��r�memi�ken, voyvoda Mihail zevklerine her g�n bir zevk daha katmak i�in
�areler ara�t�r�rken sen nereye gidersin? Benim ad�m� b�yle mi ya�at�rs�n?
Koca Memil Murad'�n kar��s�na dikilmi�ti. Omuzlar� yine dik, g��s� �i�kin, boyu bir
dev gibi uzundu. Sol elinde bir tahta �arpas�yla bir kama tutuyor, Murad'm bile�ini
kavrayan sa� elinin pazular� mintan�n�n kolunu delecekmi� gibi �i�iyordu...
G�zleri, simsiyah g�zleri eskisinden �ok daha fazla bir kor gibi yan�yor, hiddet,
intikam, �efkat, sevgi ve azim ta��yordu...
B�ylece belki dakikalar ge�ti... Koca Memil, Murad'�n mukavemet eden bile�inin
yava� yava� gev�edi�ini anlay�nca elini b�rakt�, onun tam kalbinin �zerinden
mintan�na kadar ��kan hafif bir kan lekesine dudaklar�n� g�t�rd�, susuz kalm� bir
yolcu gibi �pt�, doyamamacas�na, kanama-macasma, i�in i�in inleyerek �pt� �pt�...
Ba��n� kald�rd��� zaman k�ra�� d�m� ulu da�lar gibi g�zleri nemliydi... Aln� ise
daha fazla k�r�m�, bembeyaz sakal� �deta tel tel olmu�tu... Fakat sesi, yine tane
taneydi... Adeta hayk�rd�:
- Efl�k i�lerine, B�kre�'e, Targovi�te'ye, belki de daha i-lerilere yolculu�umuz
var... Haydin yi�itler...
Sonra Murad'�n koluna girdi; onu, cam gibi parlak, ve m�n�dan uzak g�zleriyle
Tuna'y�, aya��n�n bast��� yeri seyretmesine ald�rmadan �deta s�r�kledi.
Deli Durmu� ise, H�smen'i kuca��na alm� �nden gidiyordu ve yine g�l�ms�yordu...
VI
Duvardaki K�h�
HER k�ede birer �amdan yan�yordu... Ocaktaki alevler mumlar�n ��klar�na kar��yor,
d�ar�n�n derin sessizli�ini bozuyordu...
Voyvoda Mihail odan�n ortas�na, uzun bir masan�n ba��ndayd�; dudaklar�nda vah�i bir
g�l�, g�zlerinde sinsi bir par�lt� ta��yordu... Uzun boyluydu, beli biraz
kamburla�m�-t�, siyah sakal�, u�lar� sivri b�y�klar� ve kocaman burnuyla korkun�
bir hali vard�... Ba�� a��kt�; sa� taraf�na bir p�rlanta i�neyle tutturulmu� tavus
ku�u t�y� �apkas�, hal�larla kapl� bir sedire f�rlat�lm�t�...
Her haliyle yapt��� i�ten memnun g�r�n�yordu... Buna ra�men zaman zaman
dudaklar�ndaki vah�� g�l� kayboluyor, yerine bir endi�enin, bir korkunun izleri
beliriyordu.
Voyvoda Mihail, elindeki g�m� kupay� dudaklar�na g�t�rd�, i�indeki �arab� bir
solukta i�ip masan�n �zerine korken kar��s�nda hareketsiz duran bir boyara
seslendi:
- Ver o k�l�c� bana...
- Buyurun muhterem Voyvodam... Mihail uzat�lan k�l�c� ald�, g�zlerini hafif�e
kapatarak ona
uzun uzun bakt�... K�l�� k�ns�zd�, alt�n sap� �amdanlardan s�z�len ��klar� sanki
�zerine �ekmi� gibi parl�yordu...
SonAkin�121
Bu k�l�� bir zafer al�metiydi, okuyabilen orada destanlar�n yaz�l� oldu�unu
g�r�rd�...
Mihail dudaklar�n� b�zd�, sonra birden hat�r�na gelmi� eibi k�l�c� iki ucundan
tutup esnetti. Nihayet kar��s�nda h�l� hareketsiz duran boyara sordu:
- Kar� bunu nereden bulmu�?
- S�ylemiyor asaletmeap...
- Kad�n�n kim oldu�unu ��rendiniz mi?
- �iftlikte �al�an bir hizmet�i imi�.
- Kimsesi yok muymu�?
- Bir o�lu varm�; iki bu�uk sene evvel evinden ka�m�.
Voyvoda Mihail, cazibesinden bir t�rl� kurtulamam�
gibi k�l�c� g��l�kle masan�n �zerine b�rakt�, sonra dudaklar�n� hafif�e b�zerek:
- Kar� g�zel, diye s�ylendi, h�l� �ok g�zel!.. Bir hizmet�i hali yok onda...
Dudaklar�n� �ap�rdatt�, ellerini o�u�turdu ve g�m� kupaya �arap doldurup yine bir
yudumda i�ti:
- Anlayaca��z, dedi, parma��n�n k�r�lmas� pahas�na, elinden g��l�kle b�rakt��� bu
k�l�c� o kar�n�n nereden buldu�unu ��renece�iz... ��nk� bu k�l�� kolay kolay
herkezin eline ge�ecek cinsten de�il... Bu bir sanat eseri ve ayn� zamanda d�nyan�n
en dayan�kl� k�l��lar�ndan biri...
Voyvoda Mihail bir an sustu, �arab�n tesiriyle bulanan
bak�lar�n� odan�n i�inde dola�t�rd�... G�zlerini, yumarak
hal�larla kapl� geni� sedirin �zerinde gezdirince birdenbire
dudaklar� suland�, adaleleri gerildi, nefesi s�kla�maya ba�lad�:
- Marko!.. Bu k�l�c� kar��daki duvara as. Biraz sonra �u sedirin �zerinde kendime
bir ziyafet �ekece�im. Ele ge�irilmi� bir T�rk k�l�c� kar��s�nda bir T�rk
dilberiyle sevi�ece�im... Evvel� sar� sa�l�s�, k�rpesiyle, Efl�k'�n en yosma, en
g�zel pi�iyle... Daha �izmelerimin tozunu silmeden yapaca-
122 �Son Akin
��m bu i�i... Birka� saat onunla ba�ba�a burada, �arab�m� g�be�inde yudum yudum
i�erek ya�ayaca��m... Kar��mda art�k bana hi�bir korku vermeyen T�rk k�l�c� olacak,
o k�l�ca arada bir t�k�r�p kahkahalar ataca��m... Anl�yor musun Marko?
- Evet efendim...
- Korkmuyorum!.. T�rklerden hi� �ekinmiyorum; onlara Voyvoda Mihail Viteazul'un kim
oldu�unu g�sterece�im. �lerde yapacaklar�m�n yan�nda kaz��a ge�irdiklerim,
kar�nlar�n� yard�klar�m, ate�e verip yakt�klar�m hi� kalacak... Efl�k'�n tamamen
h�kimi olaca��m... Yaln�z Efl�k'�n de�il, daha bir�ok �lkelerin de... �itiyor musun
Marko? Ben kuvvetliyim, benim kar��ma art�k kimse ��kamaz... Yoksa bana inanm�yor
musun Marko?
- Size inan�yorum asaletmeap...
Mihail geri d�nd�, masaya b�t�n kin ve vah�etinin ifadesini ta��yan bir yumruk
indirdi... A�z�ndaki salyalar �o�alm�, g�zlerini kan b�r�m�t�:
- T�rkleri nerede bulursam kafalar�n� ezece�im... Osmanl� art�k bana hi�bir �ey
yapamaz...�cab�nda en b�y�k kumandanlar�n� yakalay�p, ate�te k�zartaca��m, etlerini
askerlerime, ulahlar�ma, boyarlar�ma, sizlere yedirece�im... Kafa taslar�ndan �arap
k�sesi yap�p de�erli misafirlerime onlarla �arap sunaca��m... Korkmuyorum
T�rklerden Marko... Mukaddes ittifak� kurduk, b�t�n h�ristiyanlar birle�tik. Papa
Sekizinci Kleman hazretleri il�hi ve madd� kudretiyle bizi bir araya toplad�.
Avusturya �mparatoru ha�metli �kinci Ru-dolf, bu ittifak�n ba��na ge�ti. Papa
hazretlerinin mutemet adam� papas Cumuleo'nun bizleri birle�tirmek i�in g�sterdi�i
gayret asla unutulamaz... Erdel Prensi Sigsmond Batori, Bu�dan Voyvodas� Aron, hep
beraberiz... Hepimiz birden Osmanl�ya isyan ettik... �yle i�ler �evirece�im ki
Marko, parma��n�z a�z�n�zda kalacak,; bana herkez kahraman Mi-
SonAkin. 123
hail, yi�^ Mihail diyecek. T�rklerden korkm�yaca��m, asla T�rklerden
korkm�yaca��m!.. Bunu b�yle bilesiniz; kim bana T�rklerden korkuyor derse, hi�
ac�madan onun etlerini didik didik yapar�m!.. Duyuyor musun Marko?
- Duyuyorum asil Voyvodam...
- �imdi �u k�l�c� duvara as ve hemen bana ordular�m�n kumandan� Albert Kral�'y�
�a��r... Onunla biraz konu�tuktan sonra, burada en b�y�k zevkimi ya��yaca��m... O
yosman�n teninin her par�as�n�, v�cudunun her taraf�n� ellerimle ezece�im,
dudaklar�mla paralayaca��m... Daha sonra, ba�ka bir gece de ya�l�s�n�n hesab�n�
g�rmek karariyle uyumadan yola ��kaca��m... Ne de olsa Targovi�te'de fazla
oyalanmamak l�z�m!.. �yice kuvvetlenmeden benim nerede oldu�umu T�rkler
bilmemeli... Ben bu kar�lardan hevesimi ald�ktan sonra onlar� sana b�rak�r�m. Sen
de b�k�nca ba�kas�na devredersin... G�n�n birinde de onlar� kaz��a oturtur,
kar��lar�na ge�er, elimizde �arap kupalar�yla keyfimizin sonunu tamamlar�z. Haydi
durma Marko, hemen dedi�imi yap...
Marko masan�n �zerinden k�l�c� ald�. Voyvodan�n g�sterdi�i duvardaki bo� bir �iviye
takt�, sonra geri geri �ekilerek odadan d�ar� ��kt�. �imdi Mihail yaln�z kalm�t�...
Kana bulanan g�zleri ��ktan rahats�z olmu� gibi kirpikleri yava� yava�
kapan�yordu... Yorgundu, dinlenmek istiyordu... Fakat bunu yapamazd�,
Targovi�te'de, Efl�k'�n merkezi olan bu �ehirde bir g�n dahi kalamazd�; civar
kalelerde muhaf�z olarak bulunan T�rk askerleri toplan�rlar, pe�ine d�ebilirler,
onu burada k�st�rabilirlerdi... Hem sonra Erdel Prensi Sigismond ve Bu�dan
Voyvodas� Aron ile vakit kaybetmeden bulu�mas�, bundan sonra yap�lacak i�ler
hususunda tam bir mutabakata varmas� l�z�md�... Ayr�ca asker toplamal�yd�; �ok
askeri olmal�yd�...
124 �Son Akin
Masaya bir yumruk daha indirdi... Tekrar eline �arap! testisine att�; g�m� kupay�
doldurdu... �araplar bo�az�ndan a�a�� kayarken kan�n�n yeniden tutu�maya ba�lad���m
hissetti. Evet, o k�rpe fidan� birazdan ��t�r ��t�r yiyecekti; o zaman
yorgunlu�undan eser kalm�yacak, sabaha kar�� dolu dizgin muhaf�zlanyla birlikte
Efl�k'�n daha i�lerine do�ru kayacak, bir taraftan boyarlar vas�tasiyle b�t�n eli
sil�h tutan ulahlar� etraf�na toplayacak, di�er taraftan Erdel prensi ve Bu�dan
Voyvodas� ile bulu�acakt�...
Buna ra�men i�inden bir t�rl� atamad��� acayip bir korku gittik�e onu sar�yordu...
Halbuki �u anda korkmas� i�in hi�bir sebep yoktu; bulundu�u bina muhaf�zlarla
�evrilmi�ti, her yer sessizdi, �ehir derin bir uykuya g�m�lm�t�... Hem kendisi de
�evik, iyi ata binen, g�zel k�l�� kullanan bir adamd�... Yine de etraf�n� dinledi;
gece tamamen ��km�t�, ocakta k�t�kler ��t�rd�yor, �amdanlardaki mumlar hafif hafif
titriyordu... Duvarda yaln�z kendi g�lgesi vard�; bir de keskin taraf� a�a��ya
�evrilmi� alt�n sapl� bir k�l�� duruyordu... Birden kap� vuruldu... Voyvoda Mihail
silkindi, hemen elini k�l�c�na att�, sonra g�l�msemeye ba�lad�: - Gir, diye
ba��rd�...
��eriye orta boylu, t�knaz bir adam girdi... Bu, Efl�k ordusuna kumanda eden,
Mihail'in emrinde �al�an Macar as�ll� (Albert Kral�) idi. Birka� ad�m att�ktan
sonra Mihail'in �n�nde h�rmetle e�ildi:
- Buyurunuz, muhterem Voyvodam, dedi, beni emret- I missiniz...
Mihail k�l�c�n� b�rakt�, al�kanl�kla elini �arap kupas�na I uzat�rken:
- Evet, diye cevap verdi. Ordular�ma kumanda eden bir insan�n neler d��nd���n�, ne
yapmay� tasarlad���n� bir j kere daha ��renmek istedim.
Son Akin �125
Muhterem Voyvodam, evvelce de kararla�t�rd���m�z �zere, bir saate kadar
Targovi�te'den ayr�laca��z... Askerlerinizin toplanmakta oldu�u Poloe�ti'ye gidip
orada sizin g�nderece�iniz sil�h ve ulahlar� bekleyece�im... Osmanl�n�n bu mevsimde
�zerimize y�r�yece�ini sanmamakla beraber esas kuvvetlerimizin gerilerde
bulunmas�n� uygun g�rd�m.
Sadr-� �zam Sinan Pa�a m�ttefikimiz ve dostumuz A-vustu�yal�larla Raab �nlerinde
d�v�mekten yorgun d�m�t�r, erge� Belgrad'a �ekilip ordusunu terhis eder; Osmanl�lar
hep b�yle yapm�lard�r. Biz bir ay i�inde iyice kuvvetleniriz... Sonra k�tan
istifade ederek birka� kale zaptede-riz. Evvel� �brail'i ku�at�r�z, oradan a�a��ya
kay�p Malko�-o�lu ak�nc�lar�n�n bir k�sm�n�n da��n�k bir �ekilde k� mevsimini
ge�irdikleri Silistre'yi basar�z, etrafa korku sa�ar�z. Yaln�z T�rkleri bundan
sonra fark g�zetmeden k�l��tan ge�irmeyi, kaz��a oturtmay� do�ru bulmam... Baharda
Osmanl�lar toplan�rlarsa da bir taraftan Avusturyal�larla di�er taraftan bizlerle
�arp�mak mecburiyetinde kal�rlar... Bu da onlar�n kuvvetini da��t�r. Neticede zafer
bizimdir muhterem voyvodam...
Albert Kral� sustu; s�yledi�i s�zlerin tesir derecesini anlamak i�in Mihail derin
derin s�zd�...
Mihail ise koyu bir d��nceye dalm�, kar��s�ndakini dinlemiyormu� gibi sadece
di�lerini g�c�rdat�yordu... B�ylece, belki birka� dakika ge�ti, sonra Mihail elini
k�l�c�na atarken:
� Ni�in T�rkleri kaz��a oturtmay�, �oluk �ocuk g�zetmeden k�l��tan ge�irmeyi do�ru
bulmuyorsun, diye sordu.
- ��nk� fazla deh�et onlar�n intikam hislerini k�r�kler, .olu�u �ocu�uyla pe�imize
d�erler. Sadr-� �zami bekleme-en birer kar�nca s�r�s� gibi etraf�m�z� sararlar...
Hem ne
�lsa onlar da insan... Dikkat buyurulmu�sa T�rkler pes yen d�manlar�n�n kar��s�nda
k�l��lar�n� k�n�na sokmu�lar,
126�SonAkin
birka� h�dise m�stesna, zaptettikleri yerlerin halk�n�n haklar�n� tan�m�lard�r...
Voyvoda Mihail, Albert Kral�'n�n daha fazla konu�mas�na m�saade etmedi; h�r��n ve
hiddetli, hatt� kin ta��yan bir sesle:
- Yeter, diye ba��rd�, pl�n�n�z noksan ve T�rkler hakk�nda s�zleriniz de ho�
de�il... Ploe�tide bulu�tu�umuz zaman pl�n�n�z�n noksan kalan k�s�mlar�n�
d�zeltece�im ve �ok daha fazla geni�letece�im... T�rklere gelince; onalr� nerede
bulursan�z �ld�receksiniz, kaz��a oturtacaks�n�z, evlerini y�kacak, yalvarmalar�na
ald�rmayacaks�n�z... T�rk kad�nlar� �zerinde erkekli�inizin her �e�idini
g�stereceksiniz... Onlar� hamile b�rakacaks�n�z; bizim kan�m�z onlar�nkiyle
kar�acak, zamanla T�rkl�k diye bir �ey kalm�yacak... Anlad�n m� kumandan?
- Anlad�m muhterem Voyvodam...
- �imdi gidiniz, vazifenizi yap�n�z... Ben bulunmad���m zamanlar ordular�m�n
idaresindeki her t�rl� sal�hiyet size aittir.
Albert Kral� sel�m vererek odadan ��kt�... O zaman Mihail ellerini u�u�turdu; i�ler
iyi gidiyordu, kim olursa olsun her dedi�ini yapt�racakt�, g�n�n birinde ona sadece
yi�it Mihail de�il, b�y�k Mihail de diyeceklerdi... �mparator bile olurdu...
Art�k Targovi�teden ayr�lmadan evvel biraz da kendi zevkine bakmal�yd�, �u sar�
sa�l� T�rk yosmasiyle hemen �u I sedirin �zerinde birka� saat�ik ya�amal�yd�...
Buna �oktan hak kazanm�t�... Dama��n� �aklatt�, a�z� sulanmaya ba�lad�, daha fazla
sab�r edemiyece�ini anlad�... Hemen masan�n 1 �zerine sarkan ��ng�ra��n kordonuna
as�ld�... Gecenin sessizli�ini koridorlarda akisler yapan ��ng�ra��n sesi bozarken
kap� a��ld�, Marko e�ilerek i�eri girdi: - Buyurunuz as�letmeap...
SonAkin�127
- Bana o sar� sa�l� T�rk yosmas�n� getir... U�aklar �arap meyva ta��s�nlar... Sonra
da buraya ben seslenmedik�e
hic kimse u�ramas�n. Hi� kimseyi g�rmek istemiyorum...
- Ba��st�ne as�letmeap...
Marko ayn� sessizlikle d�ar� ��kt�. Etraf o kadar gecenin tesiri alt�nda kalm�t�
ki, r�zg�r�n arada bir duyulan bo�uk nefesi olmasa tabiat�n bile ruhsuz bir beden
gibi cans�zla�-t��� z�nnedilecekti...
Voyvoda Mihail nedense birden bu sesizlikten ho�lanmad�, �deta �rkt�... Bir anda,
arkas�ndaki b�y�k pencere bir omuz darbesiyle par�alanacak ve i�eriye biraz evvel
duvara ast��� k�l�c�n me�hul sahibi girecek, uzun boylu, bilek damarlar� �i�mi�,
pazular� y�rtarcas�na mintan�n�n kollar�ndan ta�m� bir T�rk, bir serhad gazisi, bir
sipahi veya bir ak�nc� kendisini belinden yakalad��� gibi havaya kald�racak, ba��n�
duvara vura vura par�alayacak, sonra da o iki kad�n� al�p ellerini sall�ya sall�ya
gidecek sand�...
S�r'atle geriye d�nd�, hemen k�l�c�n� k�n�ndan s�y�rd�, pencereye dikkatle bakmaya
ba�lad�... Evet orada bir t�k�rt� vard�, bir el daha do�rusu bir pen�e uzanm�
pervazlar� yakalam� gibiydi... Her halde gelen me�hul T�rk kendisini seyrediyor
olmal�yd�... Hatt� o me�hul T�rk g�l�yor, alay da ediyordu... Yapaca�� i�ten o
kadar emindi ki, tel� bile etmiyordu...
Terlemeye ba�lad�... Ba�� d�n�yor, ayakta g��l�kle duruyordu... Hemen ileri
at�lmal�, daha o i�eriye girmeye vakit bulamadan bir k�l�� darbesiyle boynunu
koparmal�yd�... Fakat bu d��ncesini bir t�rl� tatbik edemedi, sadece ba��rd�:
- Kim var orada?
Ona yaln�z pencerenin ayn� fas�lalarla duyulan t�k�rt�lar� cevap verdi:
- Kimsin sen? N�bet�iler!.. Marko!..
128 �Son Akin
Koridordan ayak sesleri gelmeye ba�lad�... D�ar�da birka� ki�i �arp��yor, m�cadele
ediyor gibiydi... Muhakkak T�rkler B�kre�in, Yerk�y�n intikam�n� almak i�in
bulundu�u yeri basm�lard�... B�t�n muhaf�zlar�n� �ld�rm�ler, son kalan askerleriyle
de koridorda �arp�maya ba�lam�lard�...
O kadar terlemi�ti ki, her taraf� su i�inde kalm�t�... 0 bu halinin fark�nda bile
de�ildi, s�r'atle masan�n arkas�na ge�ti, k�l�c�n� havaya kald�rd�... O s�rada
b�y�k bir darbeyle kap� a��ld�, iki boyar, �nlerinde Marko oldu�u halde birbirine
sar�lm�, �deta kenetlenmi��esine kucakla�m� iki kad�n� s�r�kleye s�r�kleye i�eriye
soktular...
Mihail hemen k�l�c�n� indirdi, elini �arap kupas�na uzatt�, i�indekileri bir
hamlede son damlas�na kadar i�ti...
Rahatlam�t�; yorgunlu�un, uykusuzlu�un tesirinden o-lacak, her halde ayakta korkulu
bir r�ya g�rm�t�... �te pencere yine t�k�rd�yordu, ama bu r�zg�r�n bir oyunu
olmal�yd�... Ona kimse yakla�amazd�, ona hi� kimse k�l�� dahi �ekemezdi, �n�ne
��kan� y�kar, ezer, kaz�klard�... O, kuvvetli ve �ok cesurdu... Aksi olsa Osmanl�ya
kar�� ba� kald�rabilir miydi? Bundan sonra b�yle korkulu r�yalar da g�rmiye-cek,
yersiz tel�a kap�lm�yacakt�... Hemen ka�lar�n� �att�, sesine hiddetli bir ifade
vermeye �al�arak:
- Marko, diye ba��rd�, bu ne hal? Ni�in bu kad�nlar�n ikisini birden getirdiniz?
Ben bir tanesini istemi�tim; k�����n�, sar��n�n�. �tekinin daha sonra hakk�ndan
gelece�im-Anlamad�n m� beyinsiz adam?
Marko, Voyvoda Mihail'in bu sad�k muhaf�z� titredi-Efendisini k�zd�rmak hi� i�ine
gelmezdi... ��nk� onun ne yapaca�� bilinmezdi, en yak�n dostunu bile bo� yere
�ld�rmekten �ekinmezdi:
- Efendimiz, diye cevap verdi, kusurumuzu affedin; bu iki ��ll��� bir t�rl�
birbirinden ay�ramad�k... Parmaklar�n�,
Son Akin �129 hatt� bileklerini koparmak �artiyle bir tanesini buraya getirmek
kabildi ama, m�saadelerinizi almadan buna da cesa-ret edemedik... Emir
buyurursan�z, �imdi �urac�kta ya�l�s�n�n belini k�r�p kolunu ��kararak pilici
huzurunuzda b�rakal�m-
Voyvoda Mihail'in ka�lar� h�l� �at�kt�... �imdi bak�lar�n� masan�n biraz ilerisinde
yere diz ��km�, hasretlisine yeni kavu�an sevgililer gibi sar�lm� iki kad�na
�evirmi�ti... Bunlar, Kara Murad'm Hat�e Ana ile, Ay�e G�l'� idi... Yanaklar� da
birbirine yap�m�, birbirinin i�inde erimi� gibiydi... G�zlerinde bir damla ya� bile
yoktu... Yemenileri y�rt�lm�, �alvarlar� delinmi�ti, ayaklar� ��plakt�... Hat�e
Ana'n�n y�rt�k yemenisinden yer yer k�rla�m� siyah sa�lar� g�z�k�yor, ince uzun
ka�lar�n�n alt�nda h�l� hayat ta��yan badem renkli g�zleri kin ve nefret
ta��yordu...
Ay�e G�l ise hafif�e titriyordu.. Rengi tamamen sararm�t�... Murad'm i�inde �mr�n�
arad��� ye�il g�zlerini yere e�mi�ti, etraf�na bakam�yor, kimseyi g�remiyordu...
Yemenisinin yan�ndan kayan sar� sa�lar� �amdanlardan d�k�len ��klar alt�nda
par�ld�yordu...
Fakat her ikisi de konu�muyordu... Dudaklar�ndan en ufak bir ses, bir yalvarma, bir
inleme dahi i�itilmiyordu... G���slerinin inip kalkmas� olmasa nefes dahi ald�klar�
belli olmayacakt�...
Mihail onlar� daha fazla seyretmek istemedi, �iddetle �n�ndeki masaya bir yumruk
indirdi. Ay�e G�l'�n par�ldayan sar� sa�lar� kan�n� gittik�e daha fazla
tutu�tururken:
- Pis kar�, diye ba��rd�, bu pilici niye yaln�z b�rakm�yorsun? Yoksa koynuma
girmesini mi k�skan�yorsun? Merak etme; birka� g�n sonra sana da s�ra gelecek...
Koyuver onu da defol buradan...
Mihail T�rk�e konu�uyordu... Fakat kelimeleri o kadar �abuk s�yl�yordu ki,
c�mleleri g��l�kle anla��l�yordu...
130 �Son Akin
Tekrar kar��s�ndakilere �ehvet ve hiddetle bakt�. Hat�e Ana'n�n hi� cevap
vermedi�ini farkedince bo�az�n� y�rtarca-s�na ba��rd�:
- Sana s�yl�yorum orospu, kulaklar�n sa��r m�? B�rak o k�z�... S�z veriyorum; ba�ka
bir gece senin de tad�na bakaca��m...
Hat�e Ana h�l� susuyordu; kin ve nefret ta��yan badem renkli g�zlerini Mihail'e
dikmi�, kirpiklerini dahi k�rpmadan onu eritircesine s�z�yor, sa� elinin k�r�k
parma��n�n i�ine i�leyen ac�s�na ald�rmadan Ay�e G�l'� tamamen kucaklam�,
hareketsiz duruyordu...
- Cevap ver bana!.. Seni �imdi, �u elimdeki k�l��la ikiye bi�er, le�ini k�peklere
yediririm... ��ll�k... Evvel� seni koynuma alsayd�m, �imdi ayaklar�m�n dibinde
s�r�n�rd�n de�il mi?
O zaman Hat�e Ana'n�n kupkuru dudaklar� k�p�rdad�; oradan bir alev gibi yak�c�,
kavurucu bir ses duyuldu. Bu seste en ufak bir titreme yoktu, kendinden emin, nas�l
hareket edilmesi gerekti�ini bilen, azimli bir insan�n ifadesini ta��yordu:
- Voyvoda Mihail!.. Sen bir kahpesin!.. Sen erkek dahi de�ilsin!.. ��nk�, erkek
olan mert olur... Sen ancak zay�flara sald�r�rs�n, f�rsat kollars�n!..
- Sus pis kaltak... �imdi senin ci�erlerini ��kart�r, �arab�ma meze yapar�m...
- Bunu herkes yapar Mihail... Yaln�z �unu bil ki, sen ne �u kuca��mda titreyen
yavrucA�a, ne de bana sahip olacaks�n... Bizi �ld�rebilirsin, bizi par�alayabilir,
hatta kaz��a oturtabilirsin, fakat bu can bizden uzakla�madan o i�ren� emellerine
asla kavu�amazs�n... Bunu b�yle bil kanc�k, u�ak Mihail...
Voyvoda yerinden f�rlad�, g�zleri d�nm�, a�z�ndaki salyalar �deta donmu�tu... �ki
ad�mda Hat�e Ana'n�n yan�na
Son Akin �131
vard�. Onun h�l� g�zlerini k�rpmadan kendisine bakmakta oldu�unu fark edince bir an
duralad�, sonra sol elinin tersiyle y�z�ne bir tokat indirdi.
- Benim kudretimi, benim ha�metimi sen h�l� anlamad�n m�? Her ikinizi de koynuma
alaca��m, her ikinizin de etlerini di�lerimle ��r�tece�im, sonra sizi kaz��a
oturtup kar��n�zda �arap i�ece�im...
�imdi Hat�e Ana'n�n dudaklar�ndan koyu bir kan �eridi �enesine do�ru s�z�l�yordu...
Buna ra�men onda en ufak �ik�yet, en ufak inleme duyulmuyordu... Aksine, kin ve
nefret ta��yan badem renkli g�zlerinde bir k�v�lc�m, bir zafer alameti vard�.
O yer yer �atlam�, tamamen kana bulanm� dudaklar tekrar k�p�rdad�:
- Mihail, akibetini hi� d��nd�n m�? Ben sonunu �imdiden g�r�yorum... Bu yapt�klar�n
asla yan�na kalm�yacak... G�n�n birinde inliye inliye gebereceksin...
- Bana kim dokunabilir, bana kim el s�rebilir, pis cad�?
- T�rk erleri, serhad gazileri, ak�nc�lar... Seni bir tilki gibi koval�yacaklar;
erge� kapana k�st�racaklar... Hele o�lum, Kara Murad'�m, anas� ile sevgilisine
l�y�k g�rd���n bu hakareti ��renince pe�ine tak�lacak, seni bir g�lge gibi takip
edecek, elinden kurtulam�yacaks�n... Seni bir tavuk gibi bo-gazl�yacaklar. Nereye
gidersen git, kime s���n�rsan s���n, seni Kara Murad'�m muhakkak yakal�yacak,
aya��n�n alt�na ^�p o heybetli v�cuduyle �zerine abanacak, kemiklerini k�racak...
Etraf�nda binlerce muhaf�z�n olsa da bunu yapacak Murad'�m...
Mihail titredi... �ri, kara ya��z bir T�rk erke�inin elinde
PH� p�r�l parlayan k�l�c�yla �zerine do�ru gelmekte oldu�u-
u bir an hayalinde canland�rd�... Fakat, kendisini merak ve
^�eyle seyreden adamlar�n�n .mevcudiyetini farkedince
-�"hal i�ine g�m�ld��� durumdan s�yr�labilmek i�in g�l-
132 �Son Akin
meye ba�lad�... Sonra h�l� sa� elinde duran k�l�c�n� k�nma sokup kollar�n� g��s�nde
kavu�turdu:
- Pis cad�, �di orospu, dedi... Kimmi� bu Kara Murad diye bahsetti�in pi�? Kimbilir
onu nereden peydahlad�n?
- Kara Murad'�m bir ak�nc�d�r... O pi� de�il, asil bir baban�n evl�d�d�r... Benim
k�zanc���m aslanlar gibidir. Bir I yumrukta bir g���s deler, pen�esiyle kavrad���
her g�rtlak bir daha konu�amaz... Onun eline bir ge�tin mi Mihail, ne- i fes bile
alamazs�n, kaburga kemiklerin i�eri ��ker, o i�ren� kafan ikiye b�l�n�r...
Mihail yine titredi... Bu kad�n� daha fazla konu�turma-1 mas�, bir yumrukta
a�z�ndaki b�t�n di�lerini d�k�p susturmas� l�z�md�... Ne yaz�k ki, ondan �rk�yor,
belki de �ekiniyordu; ona art�k el s�remiyece�ini anl�yordu... Bu aczini belli
etmemek i�in tekrar g�ld�, sonra can� biraz e�lenmek istiyormu� gibi alay
edercesine sordu:
- Yoksa elinden zorla ald�klar� �u alt�n sapl� k�l�� da Kara I Murad'�n m�?
- O ba�kas�n�n... �ayet sen onun sahibini kar��nda g�r-seydin korkudan hemen
dudaklar�n �atlard�... Ne yaz�k ki, o I bir daha d�nmemek �zere gitti, bir daha
d�nmemek �ze- I re... O k�l�c� indir duvardan... Elbet Murad'�m babas�n�n ki-1
l�cm� sende b�rakm�yacak...
�imdi Hat�e Ana'n�n sesi titriyordu, hatt� birdenbire g�zleri ya�larla dolmu�tu...
��ine bir eziklik, bir bayg�nl�k gelmi�ti... K�r�k parma��n�n ac�s� dayan�lmaz bir
hal alm�- I ti... Etraf bulan�yor, �ekiller koyu bir sis tabakas�n�n alt�nda
gittik�e kayboluyordu. Elleri de gev�emi�ti. Ay�e G�l'� ku- j caklayan kollar�
yava� yava� kay�yordu... Yorgun ve pek p& I ri�and�, art�k dizlerinin �zerinde dahi
duram�yacakt�, her an I bunu daha iyi anl�yordu... Fakat birden kula��na bir ses
do-luverdi... Bu, tok, kelimeleri tane tane s�yleyen, insan�P
SonAkin�133
� jne, kalbine i�leyen, emniyet, itimat ve huzur veren bir
sesti:
"Hat�em!... E�im!.. Yolda��m!.. Can�m!.. Metin ol!.. �en benim kar�ms�n, benim!..
Hi� a�lan�r m�, hi� bu g�l gibi k�z yaln�z b�rak�l�r m�? Sak�n a�lama!.. Bak
kar��nda kim var? Onlarla hep alay et, hep e�len... Sonuna kadar dayan... Unutma,
sen benim kar�ms�n, benim..."
Hat�e Ana birden silkindi, eskisinden daha fazla bir kuvvetle Ay�e G�l'� kucaklad�:
- Yavrucu�um, diye f�s�ldad�, hi� korkma; yan�nday�m, bu zalimlere seni yaln�z
b�rakm�yaca��m, icab�nda beraber �lece�iz...
Voyvoda Mihal onlar� seyrediyordu... Hat�e Ana'n�n hi� korkmadan y�z�ne kar��
hayk�r��, �u sar� sa�l�, ye�il g�zl� k�z� korumak i�in �l�m� g�ze al��, s�yledi�i
l�flar, sonra a�lamaya ba�lay��, tekrar canlan�p kar��s�nda dimdik duru�u zihnini
kar�t�rm�t�... Hele, Kara Murad dedi�i o�lan, bir yumrukta insan�n kaburga
kemiklerini ��kerten ak�nc� hik�yesi, do�ru muydu acaba? Ya �u k�l��? Onun sahibi
ba�kas� imi�, kar��s�na dikilse korkudan dudaklar� �atlarm�... Belki de �imdi
pe�ine tak�lm�lard�, belki �u anda bir yolunu bulup i�eri girmi�ler, duvarlara
s�r�ne s�r�ne buraya do�ru geliyorlard�... Hemen pencereye bakt�, orada h�l� bir
t�k�rd� vard�, birisi onlar� g�zetliyordu sanki!..
Ama buna imk�n yoktu; pencere yerden �ok y�ksekti, bir insan oraya kadar ��kamazd�.
D�ar�da r�zg�r vard�, kendisini endi�eye sevk eden r�zg�r�n marifetiydi. Tekrar
ba��n� kad�nlara d�nd�rd�, birden Ay�e G�l'�n mum ��klar�n� emen sar� sa�lar�
g�zlerinin �n�nde parlay�verdi. O zankan i�indeki kan�n alev alev kendisini
yakt���n� anlad�, b�t�n endi�esi, hatt� hayreti bir anda kayboldu, dudaklar�n�n
bas�ndan hafif bir k�p�k belirirken:
134 �Son Akin
- �u kart orospuyu pili�ten ay�r�n, diye ba��rd�. Kopar�n bileklerini kahpenin.
Marko hemen e�ildi; Hat�e Ana'y� belinden yakalad�, bir aya��n� Ay�e G�l'�n
baca��na day�yarak onlar�n birbirinden ay�rmak i�in b�t�n kuvvetiyle as�ld�...
Hat�e Ana ile Ay�e G�l ba��rm�yor, hatt� inlemiyorlard� bile. Sadece dudaklar�n�
b�zm�ler, be�er �st� bir gayretle dayan�yorlard�.
- Bir ki�i de parmaklar�n� k�rs�n pis kar�n�n. Yaln�z yavru fazla h�rpalanmas�n.
Boyarlardan bir tanesi Hat�e Ana'n�n parma��n� yakalad�, kendisine do�ru �ekmek,
onu koparmak i�in as�ld�. Hafif bir feryat duyuldu, sonra Hat�e Ana'n�n Marko ve
boyar�n elinden kurtularak Ay�e G�l'le beraber yere yuvarland��� g�r�ld�. Yemenisi
d�m�, yer yer beyazla�m� siyah sa�lar� kanayan dudaklar�n�, hatt� Ay�e G�l'�n
y�z�n� tamamen �rtm�t�.
- Vay kanc�k! Sald�r�n Marko, par�alay�n onu.
Marko ile boyar kad�nlar�n �zerine tekrar at�ld�lar.
�imdi yerde, iki kad�nla iki erkek aras�nda amans�z bir m�cadele ba�lam�t�. Fakat
ne yaparlarsa yaps�nlar, namuslar�n� korumaktan ba�ka hi�bir �ey d��nmeyen, Hat�e
Ana ile Ay�e G�l'� birbirinden ay�ram�yorlard�. Elbiseleri par�alanm�t�. Nefes
nefese idiler. V�cutlar�n�n, tek bir erke�e ait olan v�cutlar�n�n bir�ok yerleri
g�z�k�yordu, buna ra�men yine dayan�yorlar, s�r�n�yorlar, inlemeden �l�m�
bekliyorlard�. Hi�bir yerden �mitleri yoktu; �l�m onalr i�in yeg�ne teselliydi.
- Marko, �u cad�n�n beynine bir yumruk indir.
Marko hafif�e do�ruldu, ter i�inde kalm�t�, elleri kanl�yd�, bileklerinde di�
izleri vard�, elbiselerinin baz� yerleri y�rt�lm�t�.

SonAkin� 135
Bir an parmaklar�n�n �zerinden s�z�len kanlara bakt�, sonra di�lerini g�c�rdatarak
yumru�unu s�kt�, h�l� �teki boyarla m�cadele eden Hat�e Ana'n�n ba��na b�t�n
�iddetiyle indirdi...
Birden oday� bir inilti kaplad�, ci�erlerden kopan son bir feryat kulaklarda
��nlad�:
- Murad'�mL Ko� yi�idim!.. Nerelerdesin?..
Herkes durdu; h�l� Ay�e G�l'� saran kollar�n� b�rakmadan ��rp�nan Hat�e Ana'y� bir
m�ddet seyrettiler. Onun art�k ellerinin gev�iyece�ini, kendini tamamen kaybedip
hareketsiz kalaca��n� umuyorlard�. Fakat istedikleri olmuyordu. Hat�e Ana o�lunun
sevdice�inden ayr�lm�yor, onu bir t�rl� bu kana sumam�lara yaln�z komuyordu. Her
taraf� kan i�indeydi; ba��, g�zleri, dudaklar�, parmaklar�, s�rt� k�z�l bir renge
bulanm�t�...
Voyvoda Mihail daha fazla sabredemedi:
- Vay kart kar�, diye ba��rd�, bir t�rl� gebermiyecek misin sen? �ekilin oradan
beceriksiz herifler.
Sonra adamlar�n�n korkulu bak�lar� aras�nda k�l�c�n� �ekti, s�r'atle Hat�e Ana'ya
yakla�t�, elindeki sil�h�n sivri ucunu onun omuzuna bat�r�verdi... Hat�e Ana'dan
art�k hi�bir inilti i�itilmedi, omuzundan s�rt�na do�ru bir kan dalgas� yay�l�rken
kollar� gev�edi, bir anda b�t�n �st�raplar�ndan s�yr�lm� gibi madde �leminin
girdab�ndan uzakla��verdi...
�imdi Ay�e G�l, Hat�e Anas�n�n �zerine kapanm�t�; �nu sarm�, dudaklar�yla yaras�n�
kurulamaya �al��yor, h��k�ra h��k�ra a�l�yordu.
- Pilici ay�r�n �u kart orospudan...
Marko ile boyar Ay�e G�l'� belinden yakalad�lar, sonra bileklerini tutup geriye
do�ru �ektiler...
Buna ra�men, onu k�kl� bir a�a� gibi g��l�kle, dakikalarca u�ra�t�ktan sonra Hat�e
Arta'dan uzakla�t�rabildiler ve bir boh�a gibi kar��daki sedire f�rlatt�lar... O
zaman Voyvo-
136 �Son Akin
da Mihail bir sava� kazanm� kumandan edasiyle ellerini beline dayad�, art�k
her�eyden habersiz Hat�e Ana'n�n y�z�ne bir t�k�r�k f�rlatt�ktan sonra:
- G�t�r�n bu cad�y�, dedi, yaras�na bir t�ka� koyun, ba��n� sar�n, onun da bal�n�
alaca��m; sak�n gebermesin... Beni de hemen yaln�z b�rak�n... Art�k meyva da
istemiyorum... N�bet�ileri derhal iki misline ��kart�n, hatt� �� misline, anlad�n�z
m� �� misline...
Marko ve iki boyar ba� e�diler ve hemen Hat�e Ana'n�n bacaklar�ndan tutup onu
s�r�kleye s�r�kleye d�ar� ��kard�lar.
�imdi odada kap�ya do�ru uzanan bir kan �eridi ile sedirin �zerinde bir k�eye
b�z�lm�, bahar bak�lar�na matem ve �st�rap r�zg�rlar� dolmu� Ay�e G�l vard�.
D�ar�da r�zg�r h�l� pencereyi t�k�rdat�yor olmal�yd�... �amdanlardaki mumlar hafif
hafif sallan�yor, ocaktaki k�t�kler son nefesini verir gibi i�in i�in yan�yordu.
Voyvoda Mihail ne kadar kapat�rsa kapats�n yine de g�r�nen Ay�e G�l'�n sar�
sa�lar�na, beyaz g��s�ne bir m�ddet g�zlerini k�rpmadan bakt�... Sonra daha fazla
sabrede-miyece�ini anlay�nca yumru�uyla a�z�ndaki k�p�kleri sildi, dama��n�
�aklatt�. Elini g�m� �arap kupas�na uzat�rken:
- Gel yan�ma ceyl�n�m, diye seslendi; �uradan birer yudum �arap i�elim, kanlar�m�z
iyice tutu�sun... Sonra kollar�ma at�l, seni zevklerin en b�y���ne salay�m... Bak
yaln�z�z, kimsecikler yok, ba�ba�ay�z... �rkecek ne var bunda? Seni p�rlantalarla
s�sleyece�im, seni prensesler gibi ya�ataca��m... Ben, �ok kuvvetli ve
kudretliyim... Hadi durma, gel yan�ma pilicim...
Ay�e G�l susuyordu... Beyni uyu�mu�, yorgunluk ve heyecandan v�cudu o kadar harap
olmu�tu ki, kendisini bekleyen korkun� ak�beti bile d��nemiyordu. Yaln�z
g�rebildi�i elleri titreyerek �arap kupalar�n� tutan Voyvoda Mi-
SonAkin�137
hail'di..- Mihail kar��s�nda bir s�rtlan gibi s�r�t�yordu... A�z� a��kt�, iri
di�leri dudaklar�n�n aras�ndan d�ar� ��km�t�... Burnu k�zarm�, g�zleri b�y�m�t�...
Ad�m ad�m Ay�e G�l'e do�ru yakla��yordu:
- Anlad�m, naz ediyorsun... �yleyse ben senin yan�na geleyim. Uzat bana o k�rpecik
dudaklar�n�...
Ay�e G�l yerinden k�p�rdam�yordu. Ka�mas� l�z�md�, ba��rmas�, imdat istemesi
gerekiyordu... Fakat ayaklar� m� uyu�mu�tu, yoksa nefesi mi kesilmi�ti, hi�bir �ey
yapam�yor, sadece bekliyordu...
Voyvoda Mihail ona iyice yakla�t�... �imdi onun nefesini, �arap ve salya kokan
nefesini hissediyordu... �zerine do�ru e�ilmi�ti, �arap kupas�n� uzat�yordu:
- ��!.. Heyecan�n yat��r... Benimle daha iyi sevi�irsin...
Haydi!..
Ay�e G�l'�n midesi bulan�yordu; ba�� d�n�yor, y�z�nden beyninden kanlar�n tamamen
�ekildi�ini, g��s�n�n orta yerine ok gibi bir sanc�n�n sapland���n� hissediyordu.
Bay�lacakt� ve kar��s�ndaki �u vah�i adam ona her istedi�ini yapacakt�:
- Murad'�m, diye inledi. Kara Murad'�m neredesin? Affet beni!
Voyvoda Mihail bir an durdu, sanki odada birisi geziniyor, onunla alay ediyordu.
S�r'atle do�ruldu, arkas�na bakt�; kimseler yoktu. Yaln�z pencere h�l�
t�k�rd�yordu...
- Kara Murad'm�z yerin dibine bats�n, bu serseri de kim oluyor? Onu bir daha a
�z�na al�rsan, biraz evvel pa�as�ndan s�r�kleye s�r�kleye d�ar� ��kard�klar� cad�
kar�dan beter yapar�m seni... Barsaklar�n� de�er, boynuna gerdanl�k diye dolar�m...
Orospulu�un l�zumu yok, i� �u �arab�, otur kuca��ma...
O zaman Ay�e G�l bir anda dizlerinin �zerinde do�rul-du- G�zlerindeki sis u�mu�,
midesindeki bulant� ge�mi�ti,
138 �Son Akin
hatt� g��s�n�n orta yerindeki sanc� da kaybolmu�tu. Ya naklar� k�zarm�, dudaklar�
b�z�lm�t�. Yaln�z kulaklar�n, da g�r ve hiddetli bir ses durmadan ��l�yordu:
- "Kendini asla koyuvermiyeceksin; sonuna kadar bu zaj limle �arp�acaks�n, seni
ancak bu suretle affederim!.."
Ay�e G�l bu sese uydu, bu emri hemen dinledi, hatt� onun verdi�i cesaretle:
- Mihail, diye ba��rd�, defol kar��mdan! Ne yaparsan yan beni korkutamazs�n.
Barsaklar�m� ��karsan, s�rt�ma k�l�� saplasan da ne ehemmiyeti var? Ben �erefimle
�l�r�m. Hat�e Ana'nm dedi�i gibi sen hi� sonunu d��nd�n m�? Kara Murad'�m seni bir
g�n yakal�yacak; o zaman gebermesini de bilemiyeceksin, k�pekleri gibi
uluyacaks�n...
Mihail, birden elindeki �arap kupalar�n� yere f�rlatt�; hiddetinden boynundaki
damarlar d�ar� do�ru f�rlam�t�:
- Sus kanc�k! Kara Murad dedi�iniz o erkek bozuntusunu g�n�n birinde ben ele
ge�irirsem onu kad�nlara ettiklerimden bin beter yapaca��m... Hem de senin g�z�n�n
�-n�nde...
Odada birden bir tokat ��nlad�; Ay�e G�l'�n k���c�k eli anla��lmaz bir �eviklikle
Voyvoda'n�n yana��na indi.
Mihail, evvel� neye u�rad���n� anlayamad�. Sonra gen� k�z�n kar��s�nda dimdik
durdu�unu g�r�nce: - Vay ��ll�k, diye hayk�rd�, �imdi seni... Art�k vakit
kaybetmedi. Ay�e G�l'�n �zerine atlad�; yere yuvarland�lar. H�rs�ndan ne yapaca��n�
�a��rm� olan Mihail Ay�e G�l'� alt�na alm�, bir eliyle bo�az�na yap�m�, di�er
eliyle de k�z�n �zerindeki elbiselerini koparmaya �al��yordu...
Gen� k�z, yine bay�lmak �zere oldu�unu anlad�... Nefes) gittik�e daral�yordu,
k���c�k kalbi yuvas�ndan d�ar� firia' yacakm� gibi at�yordu. Bo�az�ndaki �u i�ren�
el ona hava bile ald�rm�yordu. Fakat yine de ��rp�nd�. Ellerini yukar�ya
Son Akin �139
kald�rd�, g�zleri vah�i bir hayvan g�z� gibi parlayan Mi-ail'in g�zleriyle
kar��la�t�, hemen parmaklar�n� oraya, kan b�r�m�, irin dolmu� o g�zlere dald�rd�...
- Ah kahpe, k�r ettin beni!..
Mihail bir eliyle g�zlerini kapat�rken, �teki eliyle de Ay�e G�l'e bir yumruk
savurdu... Gen� k�z yana kaym�t�; yine de Voyvoda'n�n yumru�u �enesini s�y�rarak
ge�ti, a�z�ndan bir di�i salland�, dudaklar�ndan �enesine do�ru koyu bir kan
s�z�ld�. Buna ra�men aya�a kalkabildi. Her taraf� titriyordu, dizlerinin �zerinde
g��l�kle duruyordu. Yaln�z hi�bir �ey d��nemiyordu, ne yapt���n�, ne yapmas�
gerekece�ini yine bir t�rl� kestiremiyordu. Bitmi�, erimi�ti; o nazl� ince v�cut bu
m�cadeleye, bu �st�raba nas�l katlan�yor, hangi kuvvet onu h�l� ya�at�yordu,
tamamen me�hul� idi... Bildi�i, g�rd��� bir �ey varsa, o da Mihail idi... Ondan
ka�acak, onunla �arp�acak, ona teslim olmayacakt�...
Mihail'in elini g�zlerinden indirip etraf�na bak�nmaya ba�lad���n� farkedince geri
geri �ekilmeye �al�t�... �imdi voyvoda da aya�a kalkm�t�... Elinde bir han�er
vard�, dudaklar�n�n aras�ndan bo�uk sesler ��k�yor, Ay�e G�l'e do�ru ilerliyordu...
Gen� k�z ad�mlar�n� s�kla�t�rd�, fakat hala uzakla�amad�; s�rt� �zerinde alt�n
sapl� k�l�c�n sallad��� duvara dayanm�t�... i�te yine Mihail'in �arap kokulu
nefesini �ok yak�ndan hissediyordu... Nitekim Voyvodan�n sol eli uzand�, onu
sa�lar�ndan kavrad�, o alt�n gibi p�r�ldayan sar� sa�lar� bileklerine dolad�,
kendisine do�ru �ekti... Ay�e G�l duydu�u ac�n�n tesiriyle dizlerinin �zerine
��kerken Mihail bir tekme savurdu, sonra yere yar� bayg�n uzanan gen� k�z�n g��s�ne
han�erini dayad�:
- Soyun!.. Orospu tohumu!.. Soyun, ��r�l ��plak ol!..
Bu sefer Ay�e G�l inledi... Han�er g��s�ne de�mi�ti, si-a"in sivri ucu, onun
bembeyaz tenini biraz delmi�, dudak-
140�SonAkin
lar�ndan a�a��ya s�z�len kan �eridini k�skanm� gibi g��s� benek benek k�rm�z�
�ekillerle s�slenmi�ti...
- Nas�l? H�l� bana teslim olmayacak m�s�n ��rf�nt�? Haydi kendi ellerinle soyun...
- Hay�r!.. Hay�r!.. ��ren� k�pek, hay�r!.. Ne duruyorsun iyice bat�r han�erini, del
kalbimi, ondan sonra belki...
Ay�e G�l s�z�n� tamamlayamad�. Mihail'in y�z�ne indirdi�i bir tokatla bir anda
karanl�k bir �leme ge�iverdi... Fakat, hangi be�er� veya manev� kuvvetin tesiri
alt�nda oldu�u bilinmez, yine de bu karanl�k �lemden s�r'atle s�yr�ld�, g�zlerinin
�n�nde bir tak�m reng�renk y�ld�zlar�n u�u�mas�na ald�rmadan ufac�k elleriyle
Mihail'e vurmaya, t�rnaklar�yla onun y�z�n� �izmeye, di�leriyle de bileklerini
�s�rmaya �al�t�...
Mihail yana �ekildi, bir an tamamen kana b�r�nm� g�zleriyle Ay�e G�l'e bakt�, sonra
han�erini s�r'atle havaya kald�rd�:
- Gebermek mi istiyorsun orospu, diye ba��rd�, al �yle ise...
Fakat han�erini indiremedi, dudaklar�ndaki salyalar� da etrafa sa�arak, bir kahkaha
f�rlatt�:
- Gebertmiyece�im seni... Seni, k�peklerin bile zevkinde kulland�raca��m, her
kar��ma ��kan�n koynuna sokaca��m-Gelsin de Kara Murad dedi�in it kurtars�n
bakal�m...
Mihail hemen elinden han�erini f�rlatt�, s�r�ne s�r�ne alt�n sapl� k�l�c�n as�l�
durdu�u duvara do�ru uzakla�m� �al�an Ay�e G�l'� tekrar sa�lar�ndan yakalad�,
di�lerini g1 c�rdatarak onun k���c�k ba��n� ta� zemine iki kere �arpt� ve sonra
aln�n�n ortas�na bir yumruk indirdi.
- Murad'�m affet beni, Kara Murad'�m!.. Art�k ba�ka ne bir ses, ne bir nefes
duyuldu; Ay�e G�� tamamen o karanl�k, me�hul �lemin i�ine girmi�ti. Hare'
SonAkin�141
ketsizdi; hi�bir �ey bilmiyordu, bundan sonra olacaklar�n da fark�na
varmayacakt�...
Voyvoda Mihail gen� k�z�n sa�lar�na b�rakt�, t�kanan solu�unu dindirmek i�in bir
m�ddet etraf�na bak�nd�, sonra kabaran i�tah�n� daha fazla zaptedemiyece�ini
anlay�nca, onun d��meleri kopmu� fistan�na elini uzatt�, bir �eki�te kopard�...
�imdi Ay�e G�l'�n, g�nden bile gizlenmi� g��s� tamamen meydana ��km�t�...
Mihal'in dudaklar� a�a��ya do�ru sarkm�t�, di�leri d�ar� f�rlam�t�. Gen� k�z�n
bembeyaz teni, g��s�nden g�be�ine do�ru s�z�len kan �eridi onun ba��n� d�nd�r�yor,
kulaklar�n� u�uldat�yordu...
Ay�e G�l'�n hi�bir �eyden haberi yoktu... Dudaklar� kenetlenmi�, �enesi kan
p�ht�lar�yla dolmu�, aln�, g�zleri �i�mi�, yamaklar� morarm�, y�rt�k �alvar�ndan
g�z�ken bacaklar� kenetlenmi�, tamamen hareketsiz yat�yordu...
Voyvoda Mihail e�ildi, bir an duvarda as�l� duran k�l�ca bakt�, sonra Ay�e G�l'�n
omuzlar�n� tuttu, k�p�k sa�an dudaklar�n� o narin, o bembeyaz g��se yap�t�rd�...
Duvardaki k�l�� hem inliyor, hem de sallan�yordu sanki... Belki de bir yerden bir
r�zg�r esiyordu...
G�n do�mu�tu... Targovi�te h�l� uykuda gibiydi... Sokarda kimse g�z�km�yordu...
Arada s�rada bir k�pek uumas� i�itiliyor, bir horoz �rkerek �t�yordu... Bulutlar
lnn Uzerine ��km�, g�ne� y�z�n� g�stermez olmu�tu...
oyvoda Mihail'in oturdu�u binan�n koridorlar� da g�n-en "dersiz gibi lo� ve
sessizdi... Hatt� avluda, ah�rlarda, ut ak ve odalarda bile, en ufak bir hareket
sezilmiyordu...
lz d� kap�daki bir n�bet�inin �rkek ve �ekingen ad�m-a �idiP geldi�i g�r�l�yordu...
142 �Son Akin
Mihail, muhaf�z ve boyarlar�yla birlikte birka� saat evvel yola ��km�t�...
G�nlerden beri devam eden yorgunluk ve korku, Voyvodan�n gitmesi �zerine geri kalan
hizmet�i ve muhaf�zlarda bir bezginlik yaratm�, hepsi uykuya dalm�-lard�. Marko,
Mihail'in bu sad�k adam� da, istirahat etmek ihtiyac�ndayd�... Buna ra�men etraf�
bir kere daha tetkik etmeden odas�na �ekilmek istemiyordu...
Marko, ta� merdivenlerden a��r a��r ikinci kata ��kt�, koridorun k�esinde uyuklayan
bir muhaf�z� aya��yla d�rtt�:
- Bir daha vazife s�ras�nda dald���n� g�r�rsem, gebertirim diye s�ylendi...
Sonra daha fazla oyalanmadan koridorda ilerlemeye ba�lad�. B�t�n odalar�n kap�s�
kapal�yd�...
Marko koridora a��lan kap�lar�n �n�nden ge�erken durakl�yor, fakat hi�bir yerden en
ufak bir ses bile i�itmiyordu. Marko bazan g�l�ms�yor, bazan da fark�na varmadan
birka� k�f�r savuruyordu...
Koridorun nihayetine gelince, kar��s�ndaki kap�n�n tokma��na elini att�, buraya
girip i�erisinin temizlenip temizlenmedi�ini anlamak istedi�i halde nedense
ayaklar� �deta ona itaat etmiyordu... Buna ra�men kap�y� a�t�, ad�m�n� att�, fakat
fazla y�r�yemedi; s�rt�na sivri bir demirin dayand���n� hissedince oldu�u yerde
kald�.
- K�p�rdama!.. Gebermek istemiyorsan, soracaklar�ma cevap ver...
Marko bir anda ne yapaca��n� �a��rd�... Y�z�n� g�remedi�i birisi sert ve h�kim bir
sesle onu T�rk�e olarak tehdit ediyordu!.. Buraya hangi cesaretle bir T�rk
girebilmi�ti? Biraz evvel yan�ndan ge�ti�i n�bet�iye ne olmu�tu? Kendini
toparlamaya �al�t�... Voyvoda Mihail'in bu sad�k adam�, b�yle g�r�lt�lere meydan
vermemeliydi; hemen �u k�stah T�rk'�n haddini bildirmeliydi... Yava��a elini
k�l�c�na att�; s�r'atle yana s��ray�p geri d�nmek istedi. Fakat beyninin
Son Akin � 143
rtas�na yedi�i bir yumrukla etraf�n� dahi farkedemez bir hale geldi. �deta boynu
i�eri ��km�, kafa tas� �atlam�t�!.. Birisi onu yakas�ndan yakalad�, s�r�kleyerek
odaya soktu...
Marko, kendine geldi�i zaman, yerde upuzun yatt���n� kar��s�nda birisi ya�l�, beyaz
sakall�, di�eri ise �ok gen� ve yan�k tenli ulah k�l���na girmi� iki ki�inin
durdu�unu g�rd�...
Genci hemen e�ildi; onu belinden yakalad��� gibi aya�a kald�rd�:
- S�yle u�ak!.. Nerede onlar?
Bu ses demincek duydu�u ses kadar korkun�tu... Kin, hatt� kan ta��yordu... Marko,
cevap vermedi; daha do�rusu cevap verecek takati kendisinde bulamad�... Esasen
ak�betinin ne olaca��n� �imdiden g�r�r gibiydi. Ayakta daha fazla duram�yaca��n�
anlad�, s�rt�n� hemen yan�ndaki masaya dayad�, �akaklar�ndan a�a��ya so�uk bir ter
bo�an�rken bak�lar�n� yere indirdi.
- Sana sorar�m, kahpenin u�a��, kad�nlar� ne yapt�n�z? Marko, yine cevap vermedi,
dili tutulmu�tu; kulaklar�
i�itmiyormu� gibi �a�k�n ve peri�an duruyordu...
O zaman beyaz sakall�, ya�� belki de yetmi�in �zerinde olan bir adam ilerledi, sol
elini hafif�e arkada��n�n omuzuna korken:
- Dur o�ul, dedi, kendini bu it i�in niye bu kadar yorars�n? Ci�erlerindeki
nefesca��z�na yaz�k de�il mi? �imdi onu ben b�lb�l gibi s�yletirim...
- Ah Koca Babam, b�rak da ba�lad���m i�i sonuna kadar �en y�r�teyim. Art�k sabr�m
kalmad�.
- Kara Murad'�m, evl�tc���m!.. Ne dilersen onu, yap, sa-*ses ��kartmam, l�kin bo�
yere yorulman� istemem. Onun
�in bu herifin dilini ben ��zeyim, yine gerisi sana ait olsun. Ureci�inin durmadan
kanad���n� bilmem mi san�rs�n?
144 � Son Akin
Ama ne yapars�n; sen hele sabret, hep sabret Murad'�m... Elden ne gelir,
yeti�emedik i�te k�fire...
Bu Koca Memil idi... Serhad boylar�n�n, gaze meydanlar�n�n �nl� kahraman�, v�cudunu
topra�� u�runa delik de�ik eden, ne kadar �st�rap �ekerse �eksin, nas�l yara al�rsa
als�n bu g�ne kadar a�lad��� g�r�lmeyen Koca Memil... Fakat �u anda g�zleri ya�l�
idi... Hatt� g�z �ukurlar�nda g��l�kle zaptetti�i ya�lar, isyan etmi��esine
yanaklar�na, oradan da bembeyaz, vicdan� gibi pak sakal�na do�ru s�z�lmeye
ba�lam�t�... Dudaklar� titriyor, g��s� sars�l�yor, bak�lar� bulan�-yor, omuzlar�
��k�yor ve Koca Memil a�l�yordu...
Odada, yap�kan, nemli, insan� da�layan bir hava vard�... K�edeki ocak s�nm�, g�n
yandaki pencereden bir h�rs�z gibi i�eriye s�z�lm�t�... Bu pencere belki de
r�zg�rdan olacak f�k�rd�yordu... Zaten b�t�n bir gece de t�k�rdam�, �deta
sallanm�t�...
�u anda, odada geceyi hat�rlatacak en ufak bir iz yoktu.. Sedir bo�, yerler bo�,
masan�n �st� bile bo�tu... �amdanlar s�nm�, odan�n ortas�ndan kap�ya do�ru uzanan
kan �eridi tamamen temizlenmi�ti... Yaln�z kar�� duvarda alt�n sapl� bir k�l��
duruyordu...
Koca Memil sirkindi, elini Murad'm omuzundan �ekip g�zlerine g�t�r�rken:
- Ho� g�r beni evl�t, dedi, bu, hal ba��ma �mr�m boyunca ikinci defa geldi... Ne
yapars�n, bazan insan g�zlerine bile s�z ge�iremez oluyor...
Sonra daha fazla oyalanmak istemedi, bak�lar�n� bir t�rl� yerden ay�ramayan
Marko'yu belinden yakalad�, onun
debelenmesine ald�rmadan bir boh�a gibi havaya
kald�rd�,
masan�n �zerine �iddetle vurdu... Masa �at�rdad� ve Mark" bu sefer de kuyruk
sokumunun i�eriye g�m�ld���n� san- , di...
Koca Memil bununla da yetinmedi; yumru�unu kald�rd� j
Son Akin � 145
. Nas�l olsa konu�maz bu it, dedi, bari ba��n� b�sb�t�n boynuyla birlikte i�eriye
sokay�m da kuyru�uyla birle�sin, k�r� da tamam olsun...
O zaman Marko k�p�rdad�, �atlam� dudaklar�n�n aras�ndan g��l�kle �u s�zler
i�itildi:
- Benden ne istiyorsunuz?
Murad hemen at�ld�; kan� �ekilmi� y�z�, morarm� g�z �ukurlar� ve aln�n�n ortas�n�
yer yer kaplam� �izgilerle ba��rd�:
- Kad�nlar nerede?
- Hangi kad�nlar?
- Muharrem Bey �iftli�inden kald�rd���n�z anamla, Ay�e G�l'�m. Yoksa Mihail tekrar
yola ��karken beraberinde mi g�t�rd�? �ld�rd�n�z m� onlar�? Yalan s�ylemeye
kalk�ma; duvara m�hlar�m seni... Do�ruyu anlat�rsan bundan sonra k�l�na bile
dokunmay�z...
Marko yutkundu... Konu�makta, hatt� d��nmekte bile �ok g��l�k �ekiyordu... Boyun
adaleleri o kadar zedelenmi�, bo�az� �ylesine harap olmu�tu ki, nefes bile
alam�yordu. Buna ra�men, kar��s�ndakilerin korkun� ve heybetli hali, her dedi�ini
yapmaya azimli tav�rlar� ona �l�m�n kap�s�nda oldu�unu hat�rlat�yor, Mihail'i dahi
unutturuyordu... Dudaklar� tekrar g��l�kle k�p�rdad�:
- Sen Kara Murad m�s�n?
- Nereden biliyorsun?
- Anan s�yledi... Son anma kadar ad�n dudaklar�ndan *sik olmad�...
~ Son anma kadar m�? Anam �ld� m�? Ya Ay�e G�l? ' Belki de ya��yorlar!.. Birka�
saattir g�rmedim... Ne fark eder? Ke�ke hemen �lselerdi!..
- Neredeler?
I Uerideki odalardan birinde... " Ne yapt�n�z onlara?
146�SonAkin
- Ben de�il, Voyvoda... G�r�nce ne olduklar�n� anlars�n Murad'm parmaklar� s�r'atle
Marko'nun bo�az�na yap�s. ti. Marko son an�n�n geldi�ini sand�. �mdat isteyernedi
de�il ikisiyle biriyle dahi ba� edemezdi... Kara Murad'm hele �u ihtiyar�n ne ac�
bir kuvvete sahip olduklar�n� biraz evvel denemi�ti... Sonra ne kadar d�man� olursa
olsun bu iki insan�n cesaretine de hayran kalm�t�... Hi� �ekinmeden buraya kadar
sokulmalar�, dakikalar�n birbirlerinin �zerine yuvarlanmas�na, her an yakalanma
ihtimalinin artmas�na ald�rmadan en ufak bir heyecan eseri g�stermeden bu odada
oyalanmalar� onlar�n �l�m� bile hi�e sayacak kadar �ereflerine d�k�n oldu�unu
g�steriyordu... Hele �u beyaz sakall�s�!.. Simsiyah g�zleriyle insan� nas�l da
sersem ediyor, tesiri alt�nda b�rak�yordu... Marko bir an Mihail'i d��nd�; �ayet
Voyvoda g�n�n birinde bu iki ki�inin eline d�erse, b�t�n ulahlar yard�ma gelse dahi
kurtulamazd�... Acaba o zaman Mihail ne yapard�? Kendisi gibi hemen teslim mi
olurdu, yoksa �arp��r, �erefiyle mi �l�rd�?
Marko d��ncelerini daha fazla ileri g�t�remedi, bo�az�na yap�an parmaklar art�k onu
s�km�yor, �deta hareketsi duruyordu... Yava��a g�zlerini a�t�, etraf�na bak�nmaya
ba� lad�.
Beyaz sakall� adam Kara Murad'�n bile�ini s�k�ca tutmu�: - Evl�t diyordu, bu herifi
�ld�r�rsen kaatil olursun... Bize kar�� komad�, sorduklar�m�za da cevap verdi,
�imdi de yol g�sterip seni ananla sevdice�inin yan�na g�t�recek... Sen niyetini
Mihail'e sakla. Gerisini de Allah'a b�rak... Murad elini indirdi, geri d�nerken: -
D� �n�me, Voyvodan�n iti, diye seslendi. Fakat Marko yerinden k�p�rdayamad� bile...
O zaman Koca Memil onu belinden tutup masan�n �zerinden yere b�rakt�. Marko bu
sefer de ayakta duramad�, hemen dizlerinin �zerine ��kt�...
SonAkin� 147
O�ul, bu herifin y�r�yecek takati kalmam�... Sen onu akas�ndan s�r�kleye s�r�kleye
g�t�r, ben gerinizden geli-Yaln�z evl�tc���m, Koca Baban� bundan sonra k�yame-dek
yakmak istemezsen, onlar� nas�l g�r�rsen g�r zinhar k�t� bir �ey yapmayas�n...
Haydi y�r�... Sabret o�lum, sabret Murad'�m... Elbet iyi g�nler bize de gelecek...
Murad bir an sendeledi; kurumu�, tamamen suyu �ekilmi� bir p�nar gibi hayatiyetini
kaybetmi� g�zlerini Koca Memil'e �evirdi, orada bir �eyler arad�... Dudaklar�
k�p�rdad� fakat konu�mad�, sadece ba��n� hafif�e iki yan�na sallad�: - Babam, diye
f�s�ldad�!..
Sonra Marko'nun yakas�na yap�t�; yerde s�r�yerek kap�dan ��kt�. O zaman Koca Memil
bir an durdu... Yine a�lamak istiyordu... Hem de �ylesine a�lamak ki, senelerce
i�ine hapsedip uyuttu�u hicran�n� bir l�hzada d�ar�ya d�kmek, bir k�eye b�z�lerek
yerinden k�p�rdamadan h��k�rmak arzusuyla yan�yordu... Zaten bu sebepten geri
kalm�t�; bu zavall� halini Murad g�rmemeliydi... Evet, �imdi daha iyi anl�yordu; o
art�k bitmi�, erimi�ti, bu d�nyada yapaca�� bir �ey kalmam�t�...
Onu ayakta tutan, yaln�z ve yaln�z Murad'd�... Sevgisini, gururunu, madd� ve m�nevi
b�t�n mevcudiyetini bu gence layam�u... Kalkan k�l�c�, inen yumru�u, dudaklar�ndan
d�k�len s�zler sadece senelerin verdi�i bir al�kanl�ktan ibaretti... Murad ise,
�imdi peri�an ve koyu bir �st�rap i�indeydi onu �z�nt�s�nden kurtaramam�, zaman�nda
yeti�eme-n��, Mihail'i yolundan �evirememi�ti.
G�rmeden dahi kad�nlar�n korkun� durumlar�n� biliyor-u> Murad'� nas�l avutaca��n�
da bir t�rl� kestiremiyordu... -r o kendine k�ymaya kalkarsa Koca Memil de bu
yolcu-1 ��kmaya �oktan karar vermi�ti... Fakat o zaman Mihail tyacakt�, Mihail
yapt��� bunca k�t�l���n cezas�n� g�ren bu topraklarda at ko�turacakt�... �yleyse
ya�amalar�,
148 �SonAkin
sonuna kadar dayanmalar� l�z�md�. S�r'atle kap�ya do�n y�r�d�, fakat hemen durdu;
g�z�ne duvara as�l� bir j^j, ili�mi�ti... Alt�n sapl�, h�l� parlakl���n� muhafaza
eden, bi zafer al�meti gibi kendine has yap�l� tarz�yla duran bir k�l��... Koca
Memil bu k�l�c� tan�yordu... Hem de �ok iyi ta. n�yordu... Bu k�l�� onundu...
Bundan belki de yirmi sene evvel Avusturyal�lara esir d�t��� zaman yedek at�nda
duran k�l��t� bu.. Mihail'in odas�nda onun ne i�i vard�? Bir sevgiliye, bir eski
dosta kavu�mu� gibi sevindi... Fakat bir �ey d��nmeden hemen k�l�c� duvardan ald�,
onu bir an koklad�, g��s�ne bast�rd�; maziyi, zaferlerini, daha do�rusu (Koca
Memil) oldu�unu hat�rlatan bu k�l�c� s�k� s�k� kavrad�, canlanm�, din�le�mi� oldu�u
halde, Murad'�n� daha fazla yaln�z b�rakmamak i�in d�ar� f�rlad�... Mademki, eski
dos- I tuna, sad�k arkada��na kavu�mu�tu, sonunda her �ey d�zelecekti. Buna art�k
inan�yordu, bu inan�la ne olursa olsun Murad'� da ya�atacakt�...
Koridorda Murad'� g�remedi. Yaln�z k�ede, n�bet�inin yerine g�l�mseyerek etraf�na
bakman Deli Durmu�'un i�areti �zerine a��k bir kap�dan i�eriye girdi:
- Dur, diye ba��rd�, b�yle mi konu�mu�tuk? Koca Me-mil'in evl�d� cana k�yar m�?
Bir solukta, yerde upuzun yatan Marko'nun �zerinden atlad�, Murad'�n bile�ine yine
yap�t�:
- Sen hep b�yle yapars�n!.. Bu etti�in i�ler mertlik de�ildir derim... Sok o
han�eri ku�a��na, emanetlerimizin birini sen al kuca��na, birini de ben. Hemen
gidelim buradan. I Sonra d��n�r�z; bakal�m �l�r m�y�z, kal�r m�y�z?
Koca Memil, kaybederse bir daha bulam�yacakm� $�l alt�n sapl� k�l�c�n� elinde
s�ms�k� tutuyordu. G�zleri yine bir kor gibi parlam�t�, y�z�ndeki k�r��kl�klar
b�sb�t�n artm�- I aln�n� tamamen kaplam�t�.
SonAkin� 149
K�ede bir sedirde, �zerleri ince bir �ar�afla �rt�lm�, ... kacj�n bayg�n
yat�yordu... Hat�e Ana'n�n yer yer beyaz-
sm� siyah sa�lar� ��z�lm�, dudaklar� kan p�ht�lar�yla Holmu�, etm� morarm� g�zleri
tamamen kapanm�t�... Bir
li �rt�s�n�n �zerinden ��km�, avucu bir emanet sakl�yor-mu� gibi kapanm�t�... Ay�e
G�l'�n ise sar� sa�lar� y�z�n� tamamen kapatm�, onu b�y�k bir hicaptan koruyormu�
gibi gizlemi�ti... �ar�af�n alt�ndaki v�cudunun ��plak oldu�u anla��l�yordu...
Murad havada as�l� kalm� gibi duran han�erini yava� yava� ku�a��na sokarken
bo�az�ndan bo�uk bir h��k�r�k ��kard�, sar�ms� kara y�z�n� elleriyle kapad�:
- Babam, diye inledi, ne yapm�lar anamla Ay�e G�l'e? Yoksa Mihail her ikisini de mi
kirletti? Ben nas�l ya�ar�m? Voyvodan�n art�klar�n�n yan�na nas�l sokulur, nas�l
olur da birisine anam, di�erine kar�m derim? B�rak beni ne olur; onlar� �urac�kta
kendimle birlikte yok edivereyim... Hi� olmazsa utanc�m�zdan, her g�n �lmekten
kurtuluruz... S�yle babam, her ikisi de kirlendi de�il mi?
- Bunu hi� ��renme evl�t... Sana ne faydas� var? G�rmez misin onlar kar��nda
tertemiz, eskisinden daha �erefli dururlar... Neden kirlensinler? Hangi kad�n
namusu u�runda b�yle bir zafer kazanm�t�r!.. Sen �imdi onlar�n apak aln�n� �P,
hemen yola ��kal�m; onlara temiz bir d�ek bulal�m; yaralar�n� sard�ral�m. �midim
var; ya�ayacaklar. Sonra hepsini d��n�r�z... Kar��l�kl�... Anlad�n m� Murad'�m?
Mihail �imdi kurtuldu ama, onu yine de buluruz. Buluruz diyorum sana. Mihail'i
yakalamak i�in ya�amak l�z�m. Haydi, al sevece�ini kuca��na.
Koca Memil, Murad'� �deta itti... Kendisi kad�nlar�n ��p-* bir taraf�n� g�rmemek
i�in bak�lar�n� �n�ne e�mi�ti...
Murad titreyerek ellerini uzatt�; �mr�n� adad� o k�rpe, nazh, �imdi ise tamamen her
�eyden habersiz bir �l� gibi
150 �Son Akin
yatan, yer yer di� izleri ta��yan o v�cudu �deta tiksinerek �zerindeki �ar�afa
iyice sard�, kuca��na ald�. Koca Memil Murad'a yol verdi, sonra kendisi de Hat�e
Anay� almak i�jn uzand�, fakat elleri bo�lukta kald�!.. Bu y�z, sapsar� olmu�,
dudaklar� kilitlenmi�, g�zlerinin alt� morarm�, yer yer kan lekeleriyle kaplanm� bu
y�z, hi� de onun yabanc�s� de�il-di... T�pk� Hat�e'sine benziyordu. Yirmi seneden
beri g�remedi�i, sevgisine dayanamad���, u�runa bunca y�ld�r kan a�lad���, bir
t�rl� izini bulamad���, bir g�vercin g��s� gibi �l�k, bir bahar r�zg�r� kadar taze,
badem g�zl�, ceylan bak�l�, sevgili kar�s�, melek y�zl� e�i Hat�e idi bu galiba!..
Koca Memil'in bir anda g�zlerine bir perde indi, daha fazla ayakta duram�yaca��n�
anlad�... Yard�ma ihtiyac� vard�!.. H�l� gen�, h�l� Hat�esinin sevgisiyle buram
buram t�ten kalbi o kadar �iddetle atmaya ba�lam�t� ki, g��s�n�n par�alanaca��n�
sand�. V�cudundaki say�lam�yacak kadar �ok yaralar bir anda s�zlamaya, bo�az� bir
alevle da�lanm�-cas�na yanmaya ba�lad�... Ayr�ca parmaklar�n�n aras�ndaki alt�n
sapl� k�l�c� da avucunu yak�yordu...
- Olmaz, diye, f�s�ldad�, olamaz!.. Bu benim Hat�em de�il. Ona �ok benziyor ama
de�il... Murad anas�n�n, bir kere evlendi�ini s�ylemi�ti, halbuki benim evl�d�m
yoktu. Evl�d�m olmam�t� hi�...
Di�lerini s�kt�, dudaklar�n� kanat�rcas�na �s�rd�. ��inden yine a�lamak geliyordu.
G�zya�lar�n� doya doya ak�tsa yaralar�n�n s�z�s�, bo�az�n�n yanmas� belki ge�erdi.
Ama neye yarard�; �st�rap onun bunca y�l karde�i olmu�tu, ondan �u anda ka�sa bile,
yine en k�sa zamanda kendisine yeti�irdi. Hep b�yle olmu�tu; s�nen ocaklar g�rm�,
babas�n� say�klayan yavrulara, o�lunu bo� yere bekleyen analara durmadan
rastlam�t�. G�zlerinin �n�nden seller gibi �ehit kan� akm�, nice ko� yi�itler
fele�in gaddar elinde, serhad boyla' r�nda mum gibi eriyip g��m�lerdi. Bu �lkede
sevdice�ini
Son Akin �151
son nefesine kadar yan�nda g�rebilen ka� bahtl� ki�i vard�? Bir k�se s�cak �orbay�
i�ine sindire sindire i�ebilen ka� yi�it ��kard�? Bu ya��na kadar neler g�rmemi�ti
ki o... Ama ya�am�t�, ya�amak, teneff�s etmek, k�r nefsi birka� lokmayla
susturmaksa hep ya�am�t�. Hat�esiz ya�am�t�, evl�ts�z ya�am�t�, bir ev kuramadan,
bir eser b�rakamadan ya�am�t�. ��i kar1 a�larken, simsiyah g�zlerindeki ate�i
s�nd�reme-den, bir yudum temiz havaya muhta�ken, sesinin ahengine en ufak bir
titreklik veremeden ya�am�t�. Ama yapamayacakt� art�k, bundan sonra duygular�n�
gizliyemiyecekti. Takati kalmam�t�, g�c� yeti�mez olmu�tu. Yaln�z... Yaln�z
Murad!.. �te onu b�rakam�yordu!.. Onu b�rakam�yacakt� da... Neden bilinmez, Kara
Murad'm g�zlerinde kendisini g�r�yordu, onun bak�lar�nda saadeti de, hatt�
Hat�esini de, �an ve �erefle dolu gen�li�ini de buluyordu. Onu hayata, bu k�rpe
�a��nda, yapayaln�z sal�verip erimesine, kaybolmas�na g�nl� asla raz� olmuyordu...
�imdi de kar��s�nda Hat-�esine benzeyen bir Hat�e daha vard�!.. Hem bunun da
sa�lar� siyaht�, ama kendi Hat�esinin ba��nda hi� beyaz tel yoktu o zaman. Acaba bu
Hat�enin g�zleri ne renkti? E�er badem renkli ise...
Koca Memil bir kere daha dudaklar�n� �s�rd�. Bir an bile olsa maziyi ya�ay�p hale
d�nmek ona kuvvet vermi�ti. Murad g�zden kaybolmu�tu; onu hep b�yle geriden mi
takip edecekti?
Hemen do�ruldu, ba��n� art�k Hat�e Ana'ya bakmamak i�in yana �evirdi, elindeki
alt�n sapl� k�l�c� da b�rakmadan nazl� bir gelin ta��yormu�casma Hat�e Ana'y�
�ar�af�yla birlikte kuca��na ald�, acele etmeden kap�ya do�ru y�r�d�...
Yava� yava� ak�am oluyordu. Kar�� s�rtlardan g�n bat-
152 �Son Akin
mak �zereydi. Etrafta sonbahar�n h�r��n r�zg�r� dola��y0r. du.
Alt� atl� idiler... Geri d�n�yorlard�... �nde, ge�en g�nleri, hatt� birka� saat
evvelisini bile unutmu� gibi bak�lar�nda en ufak bir keder izi olmadan durgun
g�zleriyle g�l�mseyen Deli Durmu� y�r�yordu... Onun ard�nda Koca Memil'le Kara
Murad vard�. Arkadan, Yerk�yden Efl�k i�lerine do�ru dolu dizgin giderken
rastlad�klar� ve bu ana kadar yanlar�ndan ayr�lmayan iki ak�nc� ile Garip H�smen
geliyordu.
G�nler nas�l da birbirinin �zerine s�r'atle devrilivermi�-ti. Bundan birka� g�n
evvel Targovi�te'ye do�ru yol al�rken �mitle ya��yorlard�. �imdi ise hayalleri bir
enkaz gibi yerlerde s�r�n�yor, gelece�in mutlulu�u atlar�n�n nallar� alt�nda
eziliyordu.
Kad�nlar� aramak i�in Yerk�y'den ayr�l�nca bir m�ddet konu�madan Efl�k i�lerinde
ilerlemi�lerdi. Sonra Koca Me-mil'in i�areti �zerine Garip H�smen'i g�nderip bol
para mukabilinde bir ulah kasabas�ndan ulah elbiseleri sat�n ald�rm�lar,
k�l�klar�n� de�i�tirmi�lerdi. Fakat b�t�n bu tedbirler, atlar�n� �atlat�rcas�na
s�r�leri bir fayda sa�lamam�, Targovi�te'ye vard�klar� zaman, evvel� Efl�k
ordusunun, sonra da Mihail'in maiyetiyle birlikte me�hul bir yere gitti�ini
��renmi�lerdi. Hemen Mihail'in pe�ini takip etmeyi d��nm�lerse de, Koca Memil'in
�srar� �zerine, Voyvodan�n oturdu�u binaya girip kad�nlar� orada aramay�,
bulamazlarsa Voyvoday� takip etmeyi kararla�t�rm�lard�.
Atlar� bir yere gizleyip Garip H�smen'e b�rakm�lar, d� avludaki uyku sersemi
n�bet�iyi bir vuru�ta y�k�p oraya bir ak�nc� koyduktan sonra avluya girmi�lerdi.
Ak�nc�n�n biri de i� kap�y� tutan n�bet�iyi ba�lay�p yerine ge�mi�ti. Alt koridorda
ilerlerken Marko'ya rastlam�lar, onun k�yafetinden buran�n �miri oldu�unu anlayarak
pe�ine tak�lm�lard�.
SonAkin�153
�kinci kat�n merdiven ba��nda duran n�bet�inin �zerine Deli Durmu� �ullanm�, Koca
Memil'le Kara Murad da Marko'yu sessizce takip etmi�lerdi. Zaten bina bo�alm�t�,
geriye kalanlar ise yorgunluk ve uykusuzluktan �deta s�zm�t�-
Her �ey faydas�zd�, ne yapsalar hakikati de�i�tiremezlerdi belki de en iyisi
ger�e�i daha fazla kurcalamamak, derinli�ine inmemekti... Bazen �yle hakikatler
vard� ki, onu tam manas�yla ��renmek insana fayda yerine fel�ket getirirdi. Sath�n,
zahirin nispeten p�r�zs�z g�r�n�� insan� aldatabilir, zaman ise unutturur, yaralar�
sarard�...
�te, geri d�n�yorlard�... Atlar� h�l� yorgundu; �deta g��l�kle y�r�yorlard�. Deli
Durmu� hari� di�erlerinin �st�rab�, ilk bak�ta g�zlerinden anla��l�yordu. Kara
Murad'�n kuca��nda Ay�e G�l, Koca Memil'in kuca��nda ise Hat�e Ana vard�.
Kad�nlar�n �zerlerini serhadli k�rkleriyle �rtm�lerdi. Targovi�te'den uzakla��nca
hemen bir k�ye u�ram�lar, k�yl�lerin �a�k�n ve �rkek bak�lar� alt�nda kad�nlar�n
yaralar�n� tekrar sarm�lar ve yine yola koyulmu�lard�... Onlar h�l� bayg�nd�,
ya�ay�p ya�amad�klar�n� anlamak �ok g��t�... Koca Memil onlara rahats�z
edilmiyecekleri, her t�rl� tehlikeden uzak bir yer bulacakt�... Bunun i�in hi�
birisi ses ��karm�yor, beyinlerinde binbir sualin d���mlerini ��zmeye �al�arak,
boyunlar� e�ik ilerliyorlard�...
R�zg�r ne kadar da h�r��nla�m�, hava ne kadar da so�umu�tu. G�ne� ��k yerine sanki
sinsi bir ok sapl�yordu insan�n g�zlerine; bak�lar b�sb�t�n karar�yor, g�n�l bir
m�zrak yakalay�p kar�� tepeye yaslanan g�ne�i delmek istiyordu... En ba�ar�s�z, en
fel�ketli ak�nlar�nda bile b�ylesi-ne peri�an d�nmemi�ti �imdiye kadar ak�nc�lar...
- Abe Koca Baba, bir t�rk� ����rsam dinler misiniz? ��yle bir Tuna t�rk�s�...
154 �Son Akin
Garip H�smen'in i�ine gariplik �ylesine ��km� olma-l�yd� ki, at�n� s�rm�, Koca
Memil'in yan�na sokulmu�tu.
- Sana s�lerim Koca Baba... Hepten mi a�z�m�z kilitlendi? Bir t�rk�c�k
g�n�lca��z�m�z� serinletmez mi?..
Onlar� hi�bir �ey serinletemezdi o anda... Nitekim Koca Memil ba��n� �evirip Garip
H�smen'e bakmad� bile, sadece:
- Sen diledi�ini yap, H�smen A�a, dedi. G�nl�n ne isterse onu s�yle...
Koca Memil ba��n� dik tutuyordu; bir yemeniyle y�z� kapat�lm�, serhadli k�rk�yle
v�cudu �rt�lm� Hat�e Ana' ya bir t�rl� bakam�yordu... Yine hayvan�n�n dizginlerini
b�rakm�, yine eline tahta par�as�yla kamas�n� alm�t�; yava� yava� tahta par�as�n�
yontuyordu. �zengilerini o kadar yukar�ya kald�rm�t� ki, yaral� kad�n� �deta
dizlerinin �zerine yat�rm�t�...
O �imdi g�ne�in tamamen batmas�n� istiyordu; etraf kararacak, gece ��kecekti, bu
suretle ellerinin titredi�ini, bak�lar�ndaki donuklu�u gizleyebilecekti. O zaman
g�kte par�a par�a gezinen bulutlar�n aras�ndan s�z�len ay�n �rkek ��klar�yla
yollar�n� yine g�recekler, bir m�ddet sonra da kad�nlar� b�rakacaklar� k�ye
varacaklard�... Buras� yar� T�rkle�mi� bir yerdi. Hepsi Koca Memil'i tan�r ve
sayarlard�, nank�rl�k etmezlerse kad�nlara bakarlar, belki iyile�tirirlerdi...
Zaten ba�ka �areleri de yoktu; yaral�lar daha fazla bu yolculu�a tahamm�l
edemezlerdi...
Garip H�smen i�te yan�ba�mda bir t�rk�ye ba�lam�t�-S�ras� de�ildi bu t�rk�n�n, hi�
yeri yoktu; g�n�ller bununla serinlemez, g�n�ller bununla y�kanmazd�... Bu t�rk�,
hele b�yle bir zamanda, insan� oldu�u yerden al�r gerilere, mazinin �ok koyu,
birbirinin i�inde katran gibi erimi� bir �n�na f�rlat�verirdi. Halbuki Koca
Memil'in �n�nde bir kad�n var- � �di, yaral� ve belki de kirletilmi� bir kad�n...
�smi de Hat�e, Kara Murad'�n anas�... Mazinin Hat�esine �ok benzeyen,
Son Akin �155
ba�� g��s�nden a�a��ya kayd�k�a �l�k ve i�li bir sevday� hat�rlatan bu kad�n
Memil'i �rk�t�yordu...
Elbette g�n�n birinde bu kad�n�n kendi Hat�esi olup olmad���n� ��renecekti, ama �ok
daha sonra, kuvvetli bir zaman�nda...
Garip H�smen kesseydi art�k �u t�rk�y�... G�ne� �ekilmi�, par�a par�a bulutlar�n
ard�ndan ay g�r�nmeye ba�lam�t�... Yine de Garip H�smen'in t�rk�s� deliyordu
insan�n y�re�ini...
Koca Memil, fark�nda olmadan yan�nda duran alt�n sapl� k�l�c� hat�rlad�... Bu k�l��
onun �u anda yasland��� yeg�ne destekti... Koca Memil bu alt�n sapl� k�l�c� yirmi
y�l evvel kaybetmi�ti...
O senenin sefer mevsiminde Dalma�ya sahillerine akm�lar, sonra d�nm�lerdi...
Hat�e'sine verdi�i s�z� tutacak, yuvas�na varmadan serdardan serhad boylar�ndaki
bir eyaletin beyli�ini isteyecekti... Fakat yukar� Bosna'da kar��kl�k ��kt��� i�in
bir de ak�nc�lar�n oralarda dola�malar�, emri gelmi�ti. Koca Memil arzusunu d�n�te
bildirmek �midiyle Kulpa'ya do�ru yolda�lar�yla birlikte at s�rm�t�. O zamanlar
Yenihisar palangas� yoktu; onun yerinde S�rplar�n i�letti�i k���k bir han vard�.
G�nlerce at s�rt�ndan inmeme-cesine yol alm�lard�. Koca Memil bu han� g�r�nce biraz
arkada�lar�n� dinlendirmek, biraz da hudutlara bask�n yapan Avusturyal�lardan
mal�mat almak i�in handa konaklamay� uygun bulmu�tu. Geriden gelen b�y�k ak�nc�
beyine haber sal�p i�eri girmi�ti... Fakat dinlenmelerine ve etraf� kola�an
etmelerine vakit kalmam�t�; binden fazla Avusturya askerinin �zerlerine do�ru
gelmekte oldu�unu g�rm�lerdi. Tekrar atlar�na binmi�ler, gelenlere g�z a�t�rmadan
dolu dizgin sald�rm�lard�. K�r�yorlar, eziyorlar, par�al�yor-lard�. Koca Memil en
�ndeydi; sallad��� her k�l�� bir g���s beliyor, koyuverdi�i her n�ra bir y�rek
titretiyordu. Yolda�-
156 �Son Akin
lar�n�n ona yeti�mesine imk�n yoktu. �n�ne ��kan� yar�yor at�n� bir f�r�ldak gibi
etraf�nda d�nd�r�yordu. Kartal kanatlar� r�zg�rdan a��lm�t�, alt�n i�lemeli,
p�rlanta d��meli cepkeni terden s�rs�klam kesilmi�ti. Kar�s�na verdi�i s�z� her ne
olursa olsun tutacakt�, bu son ak�n� olacakt�; bu son ak�n� da di�erlerinden daha
fazla �an ve �erefle dolacak, mertli�i ve yi�itli�i buralarda bile nesilden nesile
s�ylenecekti. Bunu Hat�esi de duyacak, kocas�yla daima iftihar edecekti... Hat�esi,
kendisini yuvas�nda g�z ya�lar�yla bekleyen Hat�esi, kimbilir ak�nda d�n��nde ne
kadar sevinecek, ona nas�l da sar�lacakt�. S�cac�k g��s�n� a�acak. "Uyu yi�itim,
burada uyu" diyecekti...
Koca Memil'i bu h�lyalar�ndan ancak kan karde�inin g�rtla��n� par�alayan feryad�
ay�rabilmi�ti. Tek ba��na nas�l da fark�na varmadan ak�nc�lardan, hele kan
karde�inden uzakta kalm�t�. �te, kan karde�ini orman�n kenar�nda bir grup Avusturya
askeri s�k�t�rm�t�. Koca Memil hemen at�n� oraya s�rm�, bir solukta �emberi yar�p,
kan karde�inin yan�nda �arp�maya ba�lam�t�... Omuzundan bir yara alm�t�, at�
yorgunluktan s�r'atini kaybetmi�ti. Buna ra�men �emberi yar�p hem kan karde�ini,
hem de kendisini kurtarmak �zere iken ormanda pusuya yatan say�lam�yacak kadar �ok
Avusturyal�lar�n birer z�pk�n gibi d�ar� f�rlad�klar�m, b�t�n ak�nc�lar� geriden
sard�klar�n� g�rm�t�... �ok ��rp�nm�, be�er kuvvetinin �st�nde bir gayretle d�v�m�-
t�, yine de yolda�lar�na varamam�, onlar�n uzakla��lar�na m�ni olamam�t�. Evvel�
kan karde�i yere y�k�lm�, sonra da at� �atlay�p Koca Memil d�m�t�... �zerine
�ullanm�lard�; o h�l� k�l�c� ve yumru�uyla deviriyor, de�iyordu... Nihayet bir
m�zrak baca��na saplanm�, kimin nereden att��� bilinmeyen iri bir ta� g��s�ne
inmi�ti... G�zlerini a�t��� zaman ayaklar�n�n zincire vuruldu�unu g�rm�t�.
Kar��s�nda kara
Son Akin �157
sakal�, g�zlerinde vah�i bir zevk par�ldayan bir adam duruyor, onu �izmeleriyle
d�rt�yordu... Kara sakall� adam:
. Bana bak, demi�ti, senin ak�nc� beylerinden Mehmed oldu�unu s�ylerler. Bunca
adam�m� katlettin, bir canavar gibi �arp�t�n, ama, bana da Hesslier derler...
Bundan sonra benim k�lem, u�a��ms�n... Emirlerine kar�� koyay�m deme, seni her g�n
k�rba�lat�r, etinden et kopar�r�m...
Koca Memil'i ne bu s�zler, ne esir olu�u, ne aya��ndaki zincirler, ne de h�l�
kanayan yaralan Hat�esinin hasreti kadar sarsm�, peri�an etmi�ti... Hat�esi onsuz
kalm�t�, Hat�esi bu ac�ya nas�l dayanacakt�?.. Hem Hat�esi ona sen �l�rsen ben de
�l�r�m dememi� miydi? Ba��n� geceleri yatt��� mahzenin ta� duvarlar�na vura vura bu
hayata son vermek i�ten bile de�ildi ama, Hat�esi sonra ne olurdu?
Bu sebepten, yine ayaklar� zincirlere ba�l� oldu�u halde bir g�n Avusturyal�
kumandan Hesslier'in kar��s�nda diz ��km�:
- "Beni serbest b�rak, demi�ti, bedelim ka� alt�nsa on mislini g�nderirim,
istersen daha fazlas�n� veririm, beni azat et..."
Hesslier s�r�tm�, Hesslier zevkinden yan�ndaki iri bir k�pe�i ok�am�, sonra da:
- "Neden bu kadar serveti g�ze al�yorsun, diye sormu�tu, bekliyenin mi var?"
- "Var..."
- "Kim?"
- "Kar�m, e�im, yolda��m, hayat�m, Hat�em yolumu g�zler... Bensiz ya�ayamaz; solar,
mahvolur..."
Hesslier, bu sefer kat�la kat�la g�lmeye ba�lam�, g�zlerindeki vah�i par�lt� bir
t�rl� kaybolmad��� halde:
- "Kar�n� �ok mu seviyorsun?" demi�ti.
- "�ok... D��nemiyece�in, anlayam�yaca��n, hayalinden dahi ge�iremiyece�in kadar
�ok. Serbest b�rak beni; bir
158 �Son Akin
an evvel onun yan�na varay�m. Bir g�n gelir, benim de sana bir yard�m�m dokunur,
hi� pi�man olmazs�n."
- "Seni para mukabili de�il, ba�ka bir �artla koyuveririm; raz� m�s�n?"
- "Devletime ihanet ettirmemek �art�yla ne istersen yapar�m, s�yle..."
- "Her hafta, bir kamayla, g��s�nden bir et koparaca��m; dayan�rsan onuncu
haftan�n sonunda serbestsin... Kabul m�?"
Koca Memil, bir an g�zlerini kapam�t�, sonra di�lerini s�km�, pazular�n� germi�:
- "Kabul, diye hayk�rm�t�, kabul HesslierL S�yle cell�tlar�na hemen ba�las�nlar!"
Tam iki bu�uk ay i�inde Koca Memil'in g��s�ne on kere kama saplam�lar, oyarcasma o
g���sten on tane et koparm�lard�... Ci�erlerinin bile delindi�ini hissederek, akan
kanlar� so�uk sularla y�kay�p bez par�alar�yla bast�rarak, inlemeden hareketsiz,
ta� bir zemin �st�nde s�rt �st� yatarak mesut g�n�, Hat�esine kavu�aca�� �n�
beklemi�ti.
Onuncu haftan�n sonunda, ayaklar�ndaki zincirleri s�re s�re Hesslier'in kar��s�na
��km�:
- Ben vaadimi yerine getirdim, sen de s�z�nde dur; art�k beni serbest b�rak,
demi�ti..."
Hesslier eskisinden daha fazla kat�la kat�la g�lmeye ba�lam�, k�pe�ine iri bir
kemik f�rlat�rken:
- "Hi�bir yere gidemezsin, diye hayk�rm�t�, k�stah T�rk!.. Sen benim �l�nceye
kadar k�lem kalacaks�n... �ok kuvvetli ve dayan�kl�s�n; senden istifade edece�im,
seni icab�nda beygir diye arabaya ko�aca��m..."
Koca Memil o anda nas�l �lmedi�ine h�l� hayret ederdi... Bo�mak i�in Hesslier'in
�zerine sald�r�p aya��ndaki zincirlerin m�ni olmas� y�z�nden yere y�k�ld��� zaman
�zerine ��m�ler, onu bay�ltmcaya kadar k�rba�larla d�vm�ler-
SonAkin� 159
jj O yine Hat�esinin ismini f�s�ldam�, o yine Hat�esini
anm�t�-
�te b�ylece be� sene ge�mi�ti... Koca Memil'i ya�atan
sebeplerin bir tanesi Hat�esi ise, di�eri de Hesslier olmu�tu... Hesslier'den
intikam�n� almadan �lmiyecekti; bunun i�in Allah'�na da yalvarm�t�...
Be� sene m�ddetle l���m kazm�, hayvan t�mar etmi�, y�k ta��m�, yol yapm�, g�bre
toplam�, araba �ekmi�ti. Hi� sesini ��karmam�, s�rt�nda saklayan kam��lara
ald�rmam�, hep beklemi�ti.
Ayaklar�ndaki demirler paslanm�; so�u�un, s�ca��n, rutubetin tesirinden belki de
incelmi�, a��nm�t� ama, Koca Memil'in ayak bilekleri yine de dayanm�t�. Zaten
f�rsat bulduk�a zincirleri bir demire, bir duvara veya bir kayaya s�rter, koparmak
imk�nlar�n� ara�t�r�rd�... Nihayet bir gece sabaha kar�� yine g�zlerinin �n�nde
Hat�esinin hayali, dudaklar�n�n ucunda Hat�esinin ismi, ci�erlerinde Hat�esinin
nefesi dola��rken elini aya��ndaki zincirlere atm�, bilek kemiklerinin ezilmesine,
etlerinin delinmesine ald�rmadan, damarlar� d�ar� f�rlayarak onlar� ayaklar�n� da
germek suretiyle birbirinden ay�rmaya muvaffak olmu�tu... Bir m�ddet g�zlerine
inanamam�t�, sonra s�r'atle yerinden f�rlay�p kap�daki n�bet�iyi bir yumrukta yere
sermi�, elindeki k�l�c� kapm�, h�rriyetine do�ru olanca �iddetiyle ko�maya
ba�lam�t�... H�rriyetine!.. �nsanlar�n do�du�u andan mezara kadar giden yolda
arad���, bulamay�nca inledi�i en b�y�k hedefe...
Koca Memil'in h�rriyetinin i�inde Hat�esi vard�; onu doya doya koklamas�, g��s�ne
bast�rmas�, eliyle siyah sa�-ann� kar�t�rmas� vard�. Koca Memil'in h�rriyetinde
do�du�u b�y�d��� topraklar, beline takt��� k�l��, �zerine bin-{& at, dostlar�,
arkada�lar� vard�... Koca Memil'in h�rriyete topraklar�nda esen r�zg�r� �ekinmeden
ci�erlerine
160�SonAkin
doldurmas�, devletinin fel�ketine �z�l�p saadetine sevinmesi, bir su ba��nda
uyumas�, serhad boylar� tehlikeye d��nce seve seve �ehit olmak i�in ak�na gitmesi
vard�... Koca Memil'in h�rriyetinde hakl�ya hakk�n� vermek, aman dileyene
dokunmamak, yetimi, �ks�z�, �aresizi korumak, gaddar� devirmek, Allah'�na inanmak
vard�... �imdi ise onun h�rriyetine Hesslier'den her ne pahas�na olursa olsun
intikam almak da dahil olmu�tu...
Koca Memil da�lara �ekilmi�ti... Bir tepede, e�k�yal�k yapan bir H�rvatla
kar��la�m�t�. Adam�n �a�k�n bak�lan alt�nda bir kaya par�as�n� yerinden s�k�p
kendisini takip eden Hesslier'in adamlar�n�n �zerine f�rlat�vermi�ti. Bu
h�diseden sonra H�rvat onu gizlemi�, kimsenin bilmedi�i yollardan ge�irmi�, elbise
bulmu�, bir demirci getirip ayak-lar�ndaki zincir par�alar�n� ��kartm�, sonra da
bir at tedarik edip bir T�rk palangas�na b�rakm�t�. Koca Memil de palangan�n
dizdar�ndan emaneten ald��� bir avu� alt�n� H�rvata vermi� ve geri g�ndermi�ti.
Koca Memil bundan sonra hi� kimseye g�z�kmeden evine, Hat�esine ko�mu�tu... Dolu
dizgin, geceleri bile at s�rt�nda, uyumadan g�nlerce yol al- I m�t�. Fakat
Hat�esi, e�i, hayat yolda��, u�runa g��s�n� on yerinden deldirdi�i, k�rba�lar
alt�nda inledi�i, bir an bile ismini dudaklar�ndan eksik etmedi�i kad�n�
gitmi�ti... Onu hi� kimse bilmiyordu; ya�l�lar �lm�, gen�ler hat�rlam�yor- I
du... Zaten mahalle halk�n�n �o�u ba�ka yerlere g�� etmi�ti... �te Koca Memil
hayat�nda ilk defa o an a�lam�t�... I Kendisi i�in a�lam�t�!.. Sonra oradan yine
durmamacas�na geri d�nm�, Hat�esinin babas�n�n �iftli�ine varm�t�...
- "Evet demi�lerdi, buraya geldi, kovduk, nereye gitti�i- | ni bilmiyoruz!"
- "Yaln�z m�yd�, yan�nda bir hizmet�isi, bir adam� dahi yok muydu?"
- "Yaln�zd�, defolup gitti..."
SonAkin� 161
Bu haber bile onu sevindirmi�ti!.. Demek Hat�esi hayat�na k�ymam�t�, ya��yordu...
Fakat neredeydi, kimin yan�ndayd�? Her �ey bo�tu! Ne yapsa, kime ba� vursa, ondan
en ufak bir haber dahi alamam�t�. Belki de, belki de Hat�e ba�kas�yla evlenmi�ti,
yahut daha fazla i�ine d�t��� sefalete tahamm�l edemeyip me�hul bir yerde g�zlerini
hayata kapat�vermi�ti...
Koca Memil'i bundan sonra ayakta tutan Hesslier olmu�tu... Senelerce ondan intikam
alaca�� g�n� beklemi�ti... Yeke yek �arp�mak i�in Hesslier'e haber salm�t�, fakat o
buna cevap bile vermemi�ti... Ard�na d�m�, Bosna'dan Avusturya topraklar�na dalm�,
ak�nlar yapm�, onu yerinde bulamam�, sadece vazifesini de�i�tirip Viyana'ya
gitti�ini ��renmi�ti... �te b�ylece on be� sene, belki de daha fazla bir zaman
ge�mi�ti... Kabaran kinini, ta�an �st�rab�n� biraz olsun giderebilmek i�in
kamas�yla eline ge�irdi�i tahta par�alar�n� yontmaya, oraya Hesslier'in �eklini
�izmeye, onu g��s�ndeki yaralar gibi delme�e ba�lam�t�...
�imdi ise Hesslier de yoktu... Ama elinde yine kamas�yla tahta par�as� vard�, bunu
Voyvoda Mihail i�in yap�yordu... Voyvoda Mihail'den de intikam alaca�� g�ne kadar
hep bu tahta par�as�n� yontacakt�.
Uzaktan k�pek sesleri geliyordu... Ay bulutlar�n ard�ndan s�yr�lm�, yollar�n�
tamamen ayd�nlat�yordu. Garip H�s-men t�rk�s�n� kesmi�ti. Yaral�, ak�betleri
tamamen me�hul kad�nlar� bir m�ddet i�in bar�nd�racaklar� k�ye yakla��yorlard�.
Buna ra�men Koca Memil mazinin a��rl���n� bir t�rl� s�rt�ndan atam�yor. Kara
Murad'a teselli i�in dahi olsa Jki kelime bile s�yliyemiyordu. Acaba Murad �u anda
hangi d��ncelerin alt�nda eziliyordu?
Birden g��s�ndeki ba��n k�p�rdad���n�, kuru bir nefesin �nl�yamad��� bir ismi
f�s�ldad���n� farkeder gibi oldu ve m2g�r ona hi� de yabanc�s� olmad��� bir kokuyu
getirdi...
162�SonAkin
Koca Memil nedendir bilinmez, hemen sa� elindeki ka-mas�n�, sol eline ald�,
s�r'atle alt�n sapl� k�l�c�n� kavrad�.. Acaba yeni bir d�man m� vard� kar��s�nda,
yoksa r�zg�r�n �n�ne serdi�i o koku ile bu k�l�� aras�nda bir m�nasebet mi
g�rm�t�?.. Belki her ikisi de maziye aitti, ancak beraber ya�anabiliyordu...
- Abe Koca Baba!.. Ni�in susars�n? K�zanlar da seni, g�r�nce a��zca��zlarm�
a�mazlar. �imdi de neden o k�l��ca��za elini atars�n? Ay ����nda da ne g�zel
par�ldard�? Demek, Mihail k�firin hanesinde ele ge�irdin Hat�e Ana'n�n k�l�c�n�?..
Koca Memil'in birden beyninin ortas�na bir ��k girdi... �yle bir ��k ki, hem
etraf�n� ayd�nlat�yor, hem de yak�yor, I kavuruyordu... S�r'atle ba��n� �evirdi,
�deta ba��rd�:
- Bu k�l�c�n Hat�e hatuna ait oldu�unu nereden biliyorsun?
- Hat�e Ana, Ay�e Han�m ile Yerk�y'de Tuna kenar�na indiklerinde elindeydi...
Mihail k�firinin adamlar� onu g��l�kle elinden alm�lard�.
O zaman Koca Memil her �eyi, i�inde bulundu�u �n� mek�n�, hatt� yan�ndakileri
unutup tekrar ba��rd�:
- �yleyse Kara Murad kimin o�lu?
- Abe Koca Baba, kimin o�lu olacak, Hat�e Ana'n�n o�lu... Bunu sen bilmez misin?
Ak�nc�lar ak�nda �l�rlerse, ondan kalan bir h�t�ray�, en de�er verdi�i �eyi,
ekseriya k�l�c�n� e�ine g�t�r�rlerdi...
Bunu Koca Memil �ok iyi biliyordu...
�yleyse bu kad�n, g��s�n�n �zerinde, dizlerinin aras�nda bayg�n yatan, kendinden
ge�mi�, peri�an hayat�n� bile �u j anda hat�rlayamayan bu kad�n, onun Hat�esi,
u�runda kan I a�lad��� e�i idi...
K�pek sesleri gittik�e yakla��yordu... R�zg�r h�z�n� b�sb�t�n art�rm�, insan�
iliklerine kadar titretiyordu... Ay ise I �a�k�n, bulutlar�n
aras�nda dola��yordu-
VII
Yerk�y K�pr�s�
Zaman, 1595 y�l� A�ustos ay�n�n yirmi d�rd�nc� g�n�n� tamamlamaya �al�an geceyi
ya��yordu... Vezir-i �zam Koca Sinan Pa�a kumandas�ndaki Osmanl� ordusu B�kre�'e
d�rt mil mesafede bulunan (Kalugeran) denen bir yerde konaklam�t�.
O g�n �si Voyvoda Mihail'le �arp�an T�rk askerleri, ak�am�n matemi etrafa
yay�l�rken istirahate �ekilmi�ti.
Gaziler yorgun ve �zg�nd�... Vezir-i �zam Koca Sinan Pa�a'nm korkakl��� ve
�a�k�nl��� y�z�nden Efl�k ordusuna hi�bir �ey yapamadan b�t�n bir g�n� bo� yere kan
d�kerek ge�iren T�rk askeri, bundan sonra gelecek g�nler i�in de �mitli de�ildi.
Yeni�eriler, eyalet askerleri, sipahiler, beyler, beylerbeyleri hep ayn�
d��ncelerin izinde y�r�yordu; Sinan pa�a korkak ve yalanc�yd�, kendi menfaatinden,
can�ndan ba�ka bir �ey d��nm�yordu, onunla sava��lamazd�...
Voyvoda Mihail'den intikam almak i�in Rumeli'nin her
taraf�ndan gelen ak�nc�lar da ayn� �st�rab� ya��yordu. Mora'
dan Turhano�ullar�, Silistre'den Malko�o�ullar�, Sofya ve
ernendre'den Mihailo�ullar� hep bir araya toplanm�lard�.
Mevcutlar� onbinleri a�m�t�.
164�SonAkin
Bu kadar ak�nc� ba�l� ba��na bir kas�rga, bir y�ld�r�mken Koca Sinan Pa�a onlar�
ak�na g�ndermemi�, ordudan ay�r-mam�, hatta cenge bile sokmam�t�.
Kalplerde kin ve intikam duygusu buram buram t�terken, g�n�lleriyle, v�cutlar�yla,
b�t�n varl�klariyle kendilerini devlete adayan bu yi�itlerin paslan�p kalmalar�
akl�n ve I mant���n kabul edece�i bir hareket de�ildi.
Nerede kalm�t� o �anl�, o destanlarla dolu g�nler? Mu-1 rad'� H�davendig�rlara,
Fatihlere, Yavuzlara ve onlar�n g�zlerini budaktan sak�nmayan vezirlerine ne
olmu�tu? Osmanl� �mparatorlu�u sallan�yordu; yolundan ta�an, bir sel I gibi
geni�leyen bu imparatorluk �imdi yay�ld��� topraklar taraf�ndan emiliyordu!
Koca Memil yerinden k�p�rdad�. Bir m�ddet etraf�na bak�nd�; kendi d��ncelerini
unutup, yolda�lar�n�n yan�na -varmak, teker teker hepsiyle konu�mak, �st�raplar�n�
��renmek istiyordu. Ama neye yarayacakt�, ne faydas� olacakt� bunun? Zaten
yanlar�nda olmadan bile onlar� g�r�yor, seslerini i�itiyor, �st�raplar�n� da
benli�inde hissediyordu... | Karanl�k gecenin sessizli�i, yere e�ilmi� bak�lar
Memil'in bu sezi�ine m�ni de�ildi...
�te burada bin ak�nc�ya kumanda eden birka� binba��, I i�te �te tarafta y�z
ak�nc�ya kumanda eden yirmiden fazla suba��, i�te biraz geride on ak�nc�ya emreden
y�zlerce onba�� ayr� ayr� toplanm�lar, ayn� �st�rab� dile getirir olmu�lard�...
Hatt� ak�nc� beyinin yan�nda bulunan ak�nc� kad�s� ile ak�nda elde edilen ganimetin
be�te bir devlet hissesini toplayan pen�ik�iba�� da yeg�ne tesellilerini mazide
aramaya ba�lam�lard�. Sefere ��kma emrini ak�nc� beyinden al�p b�t�n bir k��
evlerinde da��n�k ge�iren ak�nc�lara haber salmakla m�kellef �ok ya�l� �eriba��lar
bile kendilerini �' z�nt�den kurtaramam�lard�.
Son Akin� 165
Ak�nc�lar! Ne tertemiz, ne itaatk�r, ne yi�it ki�ilerdi. D�mandan orduya haber
getirirler, �ni bask�nlarla d�man� imha ederler, k�pr� ve ge�it yerlerini emniyet
alt�na al�rlar, hepsinden m�himi de ilerlerler, daima ilerlerler, devletlerinin,
padi�ahlar�n�n azamet ve asaletini yabanc�lara ��retirler. T�rk ad�n�
efsanele�tirirlerdi... Ama bunlar�n hi� birisi yap�lmam�t� bu sava�ta... Buna
ra�men seslerini ��karmam�lard�, ��karm�yacaklard� da... ��nk� ak�nc�lar kendi
yasalar�na, kendi ananelerine son derece riayet ederler, b�y�klerini sayarlar,
k���klerini korurlard�...
Koca Memil yan�nda bir ayak sesi duydu... Karanl���n ard�nda dola�an bak�lar�n�
yan�na �evirdi, r�zg�r�n bir anda �n�ne getirip b�rakt��� nemli bir kokuyu
istemiyerek teneff�s ederken:
- Bir emrin mi var, Ali Bey? diye sordu.
K���k Ali Bey durgun ve yorgundu, sa� elini Koca Memil'in omuzuna koydu, sonra onun
yan�na oturdu:
- Ak�nc�lar, dedi, ci�erlerinden vurulmu� gibi �zg�n.
- �yle olur bey.
Ba�ka bir �ey konu�mad�lar; daha do�rusu K���k Ali Bey Koca Memil'i dald���
�leminden uyand�rmak istemedi, elini onun omuzundan �ekmeden hareketsiz kald�.
�imdi ikisi de i�inde bulunduklar� durumu, yak�n ge�mi�i ya��yor, kasvetli gecenin
sinsi kom�usuna Mihail'e kar�� duyduklar� kini de katarak yar�n� bekliyorlard�.
Yar�n!.. Acaba d�nden daha m� iyi olacakt�? Etraf� batakl�klarla �evrili �u ovaya
g�n nas�l do�acak, zaman g�n�n Pe�inden nas�l ko�acakt�? Ge�en bir y�l, hatt�
i�inde bulunduklar� durum, hi� de �mit verici de�ildi. Mihail g�n ge�ek�e azm�t�;
yedi ay evvel sakland��� yerden ortaya ��km�, ibrail Kalesi'ni basm�, �oluk �ocuk
dinlemeden �ehri k�mi-len yakm�t�. Bununla da yetinmeyip Silistre'yi Malko�o�lu
analar�n�n evlerinde istirahat ettikleri bu �ehri ku�atm�,
166�SonAkin
ate�e vermi�, ancak Sancakbeyi Mustafa Bey'in �iddetli mu. kavemetiyle kar��la��nca
d�rt bin kadar �l� b�rakarak �ekilmek mecburiyetinde kalm�t�...
Bu s�rada Kanuni'nin torunu ���nc� Murad �lm�, o�lu ���nc� Mehmed 7 Ocak 1595
tarihinde tahta ��km�t�.,. ���nc� Mehmed, padi�ah oldu�unun ertesi g�n� Fatih
kanunnamesine uyarak on dokuz erkek karde�ini birden �ld�rtm�t�.
���nc� Mehmed'in padi�ah olu�u yeni ihtiraslara, yeni menfaat m�cadelesine vesile
te�kil etmi�ti...
Belgradda k�lamakta olan Vezir-i �zam Koca Sinan pa�a alelacele ordusunu ba�s�z
b�rak�p �stanbul'a gelirken azledilmi�, yerine Ferhat Pa�a Sadr-� �zam olmu�tu...
Bunu hazmedemiyen Sinan Pa�a �stanbul'da sipahi askerini kan- : d�rm�, isyana
te�vik etmi�ti...
Baharla birlikte, yeni Sadr-� �zam Ferhat Pa�a askerinH ba��na ge�ip Mihail'in
�zerine y�r�mek i�in �stanbul'dan Edirne'ye do�ru hareket etmi�ti. Bu yaz cephe
ikile�mi�ti... Macar hudutlar�nda veya Bosna'da Avusturyal�larla, Efl�k ve
Bo�dan'da ise Voyvodalarla �arp��lacakt�.
Mihail hi� bo� durmam�t�; Avusturya ve Erdel'den de yard�m g�r�nce yetmi� bini
ge�en ordusuyla bu sefer Rus�uk, Zi�tori, T�trakan, Hir�ova, �smail, Kilya,
Akkerman, hatt� Yerk�y taraflar�n� yeniden ate�e salm�, binlerce T�rk �ld�rm�,
kaz��a ge�irmi�ti... Can�n� kurtarabilenler ya da�lara, yahut Tuna'nm a�a��
yakas�na s���nmaya ba�lam�lard�...
Vezir-i �zam Ferhat Pa�a Rus�uk'tan Yerk�y'e bir k�pr� kurup Efl�k'a ge�meye
haz�rlan�rken Avusturyal�lar da Macaristan'a do�ru harekete ge�mi� ve
Ba�kumandanlar� Mansfeld Almanya, Macaristan, Bohemya, Bel�ika, �talya ve
Avusturya'n�n en namdar asilzadelerini de emrine alarak Temmuz 1595 tarihinde
Estergon kalesini ku�atm�t�...
Son Akin� 167
Estergon!.. Gaziler yata��, ecdat yadig�r� Estergon... O-nun i�in ne kanlar
d�k�lm�, ne yi�itler eriyip kaybolmu�tu- Yine de orada nice yavrular babas�z
kalacak, nice analar evl�tlar�n�, nice e�ler kocalar�n� bo� yere bekleyecekti!..
Estergon hep b�yle, t�rk�lerle dile gelecek, t�rk�lerle nesillerden nesillere
ge�ecekti...
Bu s�ralarda �stanbul'da d�nen entrikalar y�z�nden Ferhat Pa�a azledilmi�, yerine
tekrar Koca Sinan Pa�a Sadr-� �-zam olmu�tu... Rumeli alevler i�inde idi, kan
a�l�yordu; namdar, i�bilir, namuslu, devletini seven pa�a ve beyler topraklar�n�
kurtarmak i�in canlar�n� vermeye haz�rken geride-kiler kavuk kavgas�na
giri�mi�lerdi. �erefli, �al�kan, bilgili ki�iler devletleri u�runa her an canla
ba�la �al�maya amadeyken bir kenara itilmi�ler, her t�rl� i�ten
uzakla�t�r�lm�lard�...
Macaristan'�n �imalinde, Estergon �n�nde sava� bir ay devam etmi�ti. Neticede
Macaristan serdarl���n� yapan ve kaleye yard�m i�in buralara gelen Vezir-i �zam
Sinan Pa-�a'nm o�lu Mehmed Pa�a Avusturyal�lar kar��s�nda cesaretli g�r�nebilmek
i�in i�ti�i i�ki y�z�nden at�n�n �zerinde kusmaya ba�lam�, sonra da dayanamay�p
ba��n� geriye �evirmeye dahi mecali kalmadan Budin'e do�ru ka�maya ba�lam�t�. Bu
suretle Avusturyal�lar kar��s�ndaki ordu tamamen da��lm�, Estergon kalesi i�indeki
gaziler de yaln�z kalm�lard�. Di�er taraftan, Efl�kta Yerk�y k�pr�s� �n�ndeki ordu
ve ak�nc�lar ise kumandas�z, ne yapacaklar�n� bilmeden aylarca beklemi�lerdi.
Nihayet 11 A�ustos 1595 tarihinde Koca Sinan Pa�a Rus�uk'taki ordu kararg�h�na
varm� ve T�rk askeri de rerk�y k�pr�s�nden ge�erek B�kre�'e do�ru y�r�meye
ba�lam�t�. �te neticede Kalugeran ge�idine gelmi�ler ve tfl�k ordusuyla burada
kar��la�m�lard�... Sava� �iddetli ��mu�tu... Voyvoda Mihail, belki de Sadr-� azam�n
�czini
168�SonAkin
anlad���ndan m�temadiyen sald�rm�, kendisine yap�lan h�cumlara da maharetle g���s
germi�ti... T�rk ordusu d�. mandan esir ve top alm�sa da batakl��a saplanan �� pa�a
�lm� Sat�rc� Mehmed Pa�a da a��r yaral� olarak kurtulabilmi�ti... Hatt� o s�rada
o�lu gibi korkudan ka�arken batakl��a g�m�len Sadr-� �zam Sinan Pa�a'y� Deli Hasan
isimli bir ak�nc� s�rt�na al�p kurtarm�, ordunun ba�s�z kalmas�n�n �n�ne
ge�mi�ti...
Ak�nc�larla birlikte y�z bine yakla�an T�rk ordusunun, Voyvoda Mihail'in kar��s�nda
bu kadar beceriksiz olu�u, Efl�k ordusunu sabahtan ak�ama kadar devam eden bir
sava�a ra�men ma�l�p edemeyi�i hi� de hay�rla yad edilecek, iftiharla s�ylenecek
bir h�dise de�ildi... �te Mihail kar��lar�ndayd�. Bir h�k�mdar gibi �ad�r�na
kurulmu�, tek-1 rardan Osmanl�larla �arp�mak i�in sabah� bekliyordu ve koca bir
devletin Sadr-� azam� ise korkusundan ne yapaca��n�, nas�l emir verece�ini bilmeden
ota��n�n i�inde uykusuz bir gece ge�iriyordu...
Kar��da, batakl���n �teki taraf�nda Efl�kl�lar ate� yakm�lard�; ba��r�yorlar, hora
tepiyorlard�. T�rk ordusu ise uykuya dalm� gibi sessiz ve hareketsizdi. Batakl��a
saplanan r�zg�r, oradan kurtulur kurtulmaz ard�nda s�r�kledi�i �a- I mur kokusunu
alay edercesine yasl� g�n�llerin �n�ne b�ra-k�veriyordu.
Malko�o�lu K���k Ali Bey elini Memil'in omuzundan 1 �ekip yumru�unu dizine vurdu:
- Abe Koca Baba, dedi, art�k susman�n zaman� de�il I s�yle, bizce al�nmas� gerekli
tedbir ne olmal�?
Koca Memil otlar�n �zerine ba�da� kurmu�tu, beyaz sakal�, bir kor gibi yanan
g�zleri hep karanl��a g�m�lm�t�- 1 Yaln�z ellerinin k�p�rdad���, y�ld�zlardan
d�k�len k�r�k ��k' I lar alt�nda, bir kamayla bir tahta par�as�n� yontmakta oldu�u
g�r�l�yordu... Biraz gerisinde hareketsiz duran Del' j
SonAkin� 169
Durmu�, yan�nda da ba�� �n�nde e�ik d��nceye dalan Kara Murad vard�...
- Konu�mak faydas�z Ali bey, bekliyece�iz... Vezir bizle me�veret etmek istemez; ne
s�ylesek bo�a gider... G�n�n birinde fikrimizi sorarsa veya biz mecbur kal�rsak
elbet bizim de ona diyecek bir �ift l�f�m�z bulunur... Bir avu� ak�nc�n�n
ba�araca�� i�i bu g�n bir ordu yapamad�; ne diyeyim ba�ka?
Koca Memil sustu... Daha fazla konu�mak istemiyordu... Durmadan elindeki tahta
par�as�n� oyuyordu... Onun bak�lar�n� g�rmek kabil olsayd� �ayet, orada bir
f�rt�nan�n esmekte oldu�u hemen anla��l�rd�...
Kar��dan h�l� Efl�k askerlerinin sevin� naralar�, hayk�r�lar� geliyordu... Bu
tarafta ise gece, bir katran gibi omuzlara yap�m�t�...
K���k Ali bey �ks�rd�... O, her ne olursa olsun art�k Koca Memil'i konu�turmak,
belki de dertle�mek istiyordu:
- Koca Memil, dedi, b�t�n yolda�lar Kara Murad'�n ac�s�n� g�rd�k�e hepten
�z�l�rler... Bilirim, hayat�na kimsenin kar�mas�n� istemezsin; Kara Murad'� da
b�yle yeti�tirirsin... Ama bir kere duyuldu... Mihail'den intikam almak i�in
Rumeli'nin d�rt buca��ndan buraya gelen yolda�lar�na ne hizmet d�erse, s�yle, hepsi
hayatlar� pahas�na da olsa yap-m�ya haz�rd�r... Bana da emret Koca Baba; istersen
yar�n sabah seninle dalk�l�� olup Mihail k�firini arayal�m... Kara Murad'�n ac�s�n�
dindirmeye �al�al�m...
Koca Memil titredi... Halbuki hi� de so�uk yoktu... Buna ra�men ��yordu, beyni
kar�ncalanm�, maziyi bile ya�ayamaz olmu�tu... �u k�r olas�calar, Efl�kl�lar, alay
edercesine, batakl���n �teki taraf�nda ate� yak�p hora tepmeselerdi, belki
d��ncelerine bir istikamet verebilecekti... Ama �ylesine n�ra at�yorlard� ki,
insan�n do�ru d�r�st konu�mas�na "e imk�n kalm�yordu... Bunca y�l�n, fel�ket ve
�st�raplar�yla
170 �Son Akin
�deta karde� olmu� Memil'in daha fazla dayanam�yaca�im anl�yordu...
- Koca Baba!.. H�l� susars�n!.. Devletin �u halinden ve Sadr-� �zamin bu
rezaletinden sonra bir de siz y�re�imizi paralars�n�z; elbet yar�n sabah, ister
isen nice i� bilir, g�z�n� budaktan sak�nmaz yolda�lar�m�z� da yan�m�za kat�p d�man
saflar�n� yarar, bir ki�i de kalsak, nasipse Mihail'e var�r, hesab�n� g�r�r�z...
Birden, Koca Memil'in yan�ndan g�r bir ses i�itildi:
- Olmaz!..
Bu Kara Muraddi; dizlerinin �zerinde do�rulmu�, her t�rl� ak�nc� yasas�n� unutmu�,
�deta ba��r�yordu:
- Olmaz!.. Ben varken, kimse Mihail'e el s�remez... Onu tepelemek, ondan intikam
almak yaln�z benim hakk�md�r... Hi� kimse kar�amaz, hi� kimse ama!.. Hatt� Koca
Babam bile!.. ��nk� o benim...
Bir h��k�r�k duyuluyordu... Kara Murad iki elini y�z�ne I kapam�, kat�l�rcas�na
a�l�yordu... Hicran�, kini, aylardan beri her ge�en g�n biraz daha �iddetlenen
�st�rab�, hatt� aczi 1 bile bu h��k�r�klarda gizliydi...
G�kte bir y�ld�z kayd�... A�a�l�klar aras�na saklanan r�zg�r �rkm� gibi �nlerinden
ge�ti, birka� kuru yaprak yere I d�t�...
Derinden derine bir h��rt� duyuluyordu, bir Anadolu I askeri �rkek bir sesle
memleketinin t�rk�s�n� �a��r�yordu...
Hep birden Kara Murad'in a�lamas�n� beklediler... Ne ona seslendiler, ne de yanma
sokulup teselli etmeye kalk�- . t�lar...
Nihayet Murad'm h��k�r�klar� dindi, bir ak�nc�n�n a�lamas�n� g�rmek kadar insan�
hayrete d��ren bir �ey olmamas�na ra�men Koca Memil bunu duymam� gibi yava��a I
aya�a kalkt�, K���k Ali Bey'in �n�nde durdu:
SonAkin�171
- Ali Bey, dedi Kara Murad do�ru s�yler... Bir Mihail i�in bunca yolda��n kanma
girmek yak��k almaz, hele senin bizimle bile olman, hi� gerekmez; sonra bu kadar
ak�nc�ya kim ba�l�k eder? Bana gelince, nas�l olsa beni, ikinci defa, �ld� diye
defterden silmi�siniz, vars�n hep b�yle gitsin; Mi-bail'i takip ederken bana bir
�eyler olsa bile art�k hi� fark etmez... �unu demek isterim ki, Kara Murad'la bana
yar�n da destur ver; Voyvoday� ikimiz arayal�m, bu g�n, onun etraf�n� insandan bir
z�rh gibi ku�atan muhaf�zlar�n� yara-mad�ksa elbet yar�n, Allah'�n inayetiyle bir
�aresine bakar�z...
Sonra Memil, K���k Ali Bey'in cevap vermesine vakit b�rakmadan geri d�nd�, Murad'm
yanma vard�:
- Evl�t, diye seslendi... Evvel� �unu bil ki, bir ak�nc� hele bu ya�ta bir ak�nc�,
bunca yolda��n�n yan�nda a�lamaz, hi� a�lamaz... Ne olursa olsun, ci�erleri
par�alansa, y�re�i da�-lansa da yine a�lamaz... Sonra Mihail'den intikam almak
senin kadar benim de hakk�md�r. ��nk� ben...
Koca Memil birden sustu; sanki birisi kalbinin �st�ne bir ok saplam�, me�hul bir el
bo�az�na yap�m�t�... Yine ��mekte oldu�unu hissetti. Avu�lar�ndaki tahta par�as�yla
kamay� b�rakmadan diz ��kt�, elleriyle yere dayand�, sonra karanl���n dahi bu
halini g�rmesine tahamm�l� yokmu� gibi hemen do�ruldu:
- ��nk� ben, �yle ya, ben senin kan karde�inim... Beni babal��a da kabul ettin,
evl�d�m oldun... Eh... �ey tabii... Senin kadar ben de ondan intikam almak
isterim... Yar�n onu yine beraber arayaca��z, beraber...
Ba�ka bir s�z s�ylemedi, Murad'�n i�in i�in inleyi�ini dinleyemedi, geri �ekildi,
tekrar elindeki tahta par�as�n� yontmaya ba�lad�...
�imdi kar�� taraftaki hora sesleri kesilmi�ti, Efi�kl�lar�n yakt�klar� ate�ler
yava� yava� s�nmeye ba�lam�t�... Anado-
172 �Son Akin
lulu askerin �rkek t�rk�s� bile i�itilmiyordu... Herkes susmu�, yar�m endi�eyle
bekliyordu. K���k Ali Bey bile bu bezgin ruh �lemi i�inde daha fazla konu�may�,
Koca Me-mil'e cevap vermeyi l�zumsuz, hatt� zararl� bulmu�tu... Hele bir sabah
olsun, mehter n�vbet vurmaya ba�las�n, belki de her �ey de�i�ir, Osmanl�n�n talihi
d�nerdi... Ama Vezir-j �zam Koca Sinan Pa�a bu askerin ba��nda bulunduk�a, bu �mit
o kadar zay�f, o kadar ger�ekten uzakt� ki... Yine de yar�n beklenecekti, her do�an
g�nde bir hay�r vard�. Ak�nc�lara izin ��kard�, Sinan Pa�a'ya cesaret gelebilirdi.
Yeni�eri canlan�r, sipahi askeri �ahlan�rd�. Ya Koca MemiPle, Kara Murad? Ne olursa
olsun, onlar� ak�nc�lar yaln�z b�rakm�ya-cakt�... Aralar�nda anla�m�lard�;
n�betle�e onlar� kollayacaklard�...
Saatler ge�ti... Askerlerin kimisi uykuya dald�, kimisi derin bir �z�nt�n�n alt�nda
gelece�i ve hatt� maziyi ya�amaya ba�lad�...
Koca Memil ile Murad uyuyamam�lard�. G�zlerini kapatm�lar, uyan�k olduklar�n�
birbirlerine belli etmemeye �al��yorlard�. �kisi de �u anda sonbahardan bu yana
ge�en dokuz ay�n y�k�n� ta��yordu...
Hat�e Ana'yla Ay�e G�l'� yaral� olarak getirdikleri k�y�n halk� Koca Memil'i
tan�y�nca hem korkmu�, hem de a��r� bir itibar g�stermi�ti... Kad�nlar�n yaralar�
tekrar temizlenmi�, pansuman yap�lm�, temiz bezlere sar�lm�t�...
Koca Memil onlar�n yan�na hi� u�ramam�t�... Ba�ka bir eve �ekilmi�, Murad'la bile
pek az konu�mu�, sadece beklemi� ve elindeki kamayla tahta par�as�n� yontmu�tu.
Zaten g�nd�zleri k�yde Koca Memil'i g�rmek m�mk�n olmam�t�; �afakla beraber evden
��km�, �ok uzaklarda bir A�aca s�rt�n� dayam�, geni� ovalara, kar��s�nda uzanan
yollara bak�lar�n� �evirmi�, hep kendi hayat�n� ya�am�t�. Ik� ak�nc�yla, Deli
Durmu� m�temadiyen n�bet tutmu�lar, k�y
Son Akin �173
halk�n111 bir k�t�l�k yapmamas� i�in daima etraf� kola�an etmi�lerdi. Garip H�smen
de ev i�lerini g�rm�, yaral�lar�n kap�1 �n�nde g�n ve gecelerini ge�irmi�ti. Murad
ise donuk, ifadeden tamamen uzak bak�larla, ne yapaca��n� bilemeden g�nlerin
birbiri �st�ne �evrilmesini beklemi�ti... Ay�e G�l'�n yan�na hi� u�ramam�,
kap�s�n�n �n�nden bile ge�mek istememi�ti... Annesini �ok az g�rm�, yata��n�n
ba��nda birka� dakika kal�p onun, "Murad'�m..." diye sesleni�ini sanki duymam� gibi
kendisini d�ar� atm�t�... Bazan, daha fazla tahamm�l edemiyece�ini bu hayat�
b�ylece s�r�kleyemiyece�ini anlad��� zamanlar Koca Memil'i aram�, onun yan�na
ko�mu�, "Babam, babam..." diye seslenmi�ti... Koca Memil Murad'� yan�nda g�r�nce
bir an tahta par�as�n� yontmaktan vazge�erek g�l�msemeye �al�m�. "Bekle evl�t,
demi�ti, hep bekle; yaral�lar iyile�sin, onlar� daha emin bir yere ta��yal�m. Sonra
yapaca��m�z �ok i� var... O zaman d��nece�iz..."
B�ylece k� gelmi�, etraf� karlar kaplam�, yollar ge�it vermez olmu�tu... Ne
ak�nc�lar, ne de Garip H�smen onlara bir �ey s�ylemi�, onlardan bir �ey
istemi�ti... Deli Durmu� ise hep g�l�msemi�, hep duru bir deniz gibi sakin
bak�larla etraf�n� seyretmi�ti.
Baharla beraber yola ��km�lard�... Kad�nlar� kapal� bir arabaya koymu�lar, Koca
Memil at�n� �nden s�rm�, Kara Murad da gerilerde kalm�t�... Nedense Koca Memil Mu-
rad'dan bile ka�ar olmu�tu...
K�yden ayr�lacaklar� gece Hat�e Ana: - "O�ul, diye inlemi�ti, neden benle
konu�mazs�n, neden bir kerecik olsun Ay�e G�l'�n hat�r�n� sormazs�n? K�z-cag�z
kahr�ndan harap olur? Ne k�t�l���m�z� g�rd�n bi-2lm, kara g�zlerine bakmakla
doyamad���m Kara Murad'�m?"
174�SonAkin
Annesinin titrek, peri�an, hatt� �a�k�n yalvar�� kar��s�n-da Murad bir an duralam�,
sonra yine o kat�, histen tamamen uzak haline b�r�nerek:
- "Sonra konu�uruz ana, demi�ti, �imdi s�ras� de�il, hi� s�ras� de�il... Hemen
araban�za binin; Koca Baba yol ald� bile, onu g�zden kaybetmiyelim..."
- "Sen bana h�l� m� derdini anlatmazs�n, d��ncelerini s�ylemezsin, hi� mi beni
sevmezsin? Kim bu Koca Babam dedi�in? H�smen ak sakall� yetmi�lik bir ihtiyar der,
bizi beraber kurtarm�s�n�z... Onu b�t�n ak�nc�lar sayarm�. Ama yine de H�smen
fazlas�n� bilmez... O niye yan�m�za gelmez, hat�r�m�z� sormaz?"
- "Bunu ben de bilmem ana, yaln�z Koca Babam benim babamd�r; beni kendine evl�t
edindi, ismini verdi bana, ben ona �ok �ey bor�luyum, �ok..."
G�nlerce yol alm�lard�. �iftli�e u�ramadan Yerk�y'den ge�mi�ler, Tuna'y� a�m�lar,
a�a��lara inmi�lerdi... Rus�uk' ta bile durmadan ilerlemi�ler, nihayet (K�zanl�k) a
varm�lard�...
Koca Memil onlara burada bir ev tutmu�, Garip H�s-men'i yanlar�nda b�rakm�, daha
fazla oyalanmaya tahamm�l� yokmu� gibi geri d�nmek istemi�ti...
Be� atl� K�zanl�k'tan ayr�lacaklar� g�n, Murad anas�n�n elini �perken Hat�e Ana
g�zlerinde toplanan ya�lar� elinin tersile silmi�, tamamen solgun dudaklar�n�
b�zm�:
- "O�ul, demi�ti, bilirim Mihail'i vurmaya gidersiniz-Sizi yolunuzdan al�koyamam,
hatt� bunu ben de isterim, yaln�z size yine de bir �ift l�f�m var... Allah
yard�mc�n�z olsun... Ne olur kendini iyi koru, beni bir de evl�ts�z b�rakma... Koca
Baba'na da benden sel�m s�yle, seni g�zden �rak tutmas�n... Biz seni burda hep
bekleriz, hep... Seneler sonra da olsa geri d�n. Ay�e'yle, muhakkak evlen... O
g�nahs�zd�r, onun hi� su�u yoktur, seni �ok sever, belki de benden
Son Akin � 175
ok sever... Al onu, bas ba�r�na, o tertemizdir, tertemiz... Aksini yaparsan,
hakk�m� hel�l etmem, hi� etmem... Bir de �imdi onu bir kerecik g�r... Hat�r�n�
soruver... O kadar... Anan hep dua edecek ard�n�zda, hep Allah'�na yalvaracak..."
Sonra Murad'�n cevap vermesine vakit b�rakmadan, kolundan tutmu�, onu bir �ocuk
gibi yandaki odaya s�r�klemi�ti-
Ay�e G�l, bahar bak�l�, ipek sa�l�, g�l dudakl� Ay�e G�l;
solgun, �rkek, yaral� ve �zg�nd�... Ayakta sallan�yor, omuzlar�na d�en ye�il
yemenisini unutmu�, ba��n� �n�ne e�mi�, kar��s�ndakine bakmadan g�zlerindeki
ya�lar� dudaklar�yla emmeden a�l�yor, sars�l�yordu...
Murad da ona bakmam�t�, sadece:
- "Nas�ls�n Ay�e G�l," diye sorabilmi�, sonra annesinin bile mevcudiyetini unutmu�
gibi odadan �deta ka�m�t�...
Yolda ordunun Mihail'le �arp�mak �zere Rus�uk'ta topland���n� ��renmi�ler, ba�ka
bir karar vermeden atlar�n�n ba��n� Rus�uk istikametine �evirmi�lerdi.
�te Rus�u�a vard�klar�ndan bu yana yine aylar ge�mi�ti. Efl�k ordusuyla ancak bir
g�n evvel kar��la�m�lar, ne yaz�k ki, Mihail'i yakalayamam�lard�. Elbette yar�n, ne
olursa olsun yar�n. Mihail'in muhaf�zlar�n� delecekler, ona yalvaracaklard�.
Koca Memil yerinden k�p�rdad�... Murad'� yak�ndan g�rmek, onun uyuyup uyumad���n�
��renmek istedi... Fakat nedense hemen vazge�ti, tekrar d��nmeye ba�lad�... Yar�n
korkun� bir sava� olacakt�. Murad'� beklemeden d�man saflar�n� yaracak, Mihail'e
varacakt�... Tek ba��na yapmal�yd� bu i�i; bu �yle korkun�, �yle tehlikeli bir
pl�nd� ki, Mihail'le birlikte �l�m muhakkakt�. Bunun i�in Murad yan�nda
olmamal�yd�; ona yaz�k olurdu, hem de �ok yaz�k... O, gen�, yak��kl�, hayat
doluydu, onun yolunu g�zleyenler vard�... Halbuki kendisi? Koca Memil i�ini �oktan
bitirmi�ti... Bo-
176 �Son Akin
�una ya��yordu... Zaten ad�n� da Kara Murad'a terketmi�ti. Eli aya�� tutarken,
ba�kas�na hen�z muhta� de�ilken gaza meydanlar�nda eriyip kaybolmak, en �erefli bir
sonu�tu.. Hele Hat�esinin vefas�zl���n� anlad�ktan, onun kendisinden sonra
evlendi�ine yakinen �ahit olduktan sonra!.. Sanki niye Hat�e Murad'a babas�ndan
ba�ka hi� kimseyle evlenmedi�ini s�ylemi�ti? Murad'�n babas� olan Mehmed isimli o
ren�ber kim ise nas�l olmu� da Hat�e'nin �zerinde bu kadar tesir yaratm�, Koca
Memil'i g�n�lden ��kart�vermi�ti? Halbuki Hat�e ona sen �l�rsen ben de ya�amam
demi�ti; Koca Memil buna hi�bir zaman raz� olmazd� ama, badem renkli bak�l� kad�n�n
ba�kas�yla evlenmesine de tahamm�l� yoktu... Onu ba�kas� sars�n, onu ba�kas� sevsin
ve Hat�e bu sevgiye vaktiyle kendisine yapt��� gibi, ko�arak ta�arak, b�y�k bir
teslimiyetle mukabele etsin!.. Bunu d��nmek bile korkun�tu. �imdi Hat�e'nin
kar��s�na ��k�p "�te ben senin eski ko�an�m" dese ne olacakt�? Kocas� hayatta olan
bir kad�n�n, velevki nik�hl� dahi olsa, ikinci bir adamdan d�nyaya gelen evl�d�n�n
ad�na ne derlerdi?
Bir ihtimal daha vard�... Bu �ok daha korkuncuydu. Bunu akl�ndan bile
ge�irmemeliydi. Fakat bir t�rl� muvaffak olam�yordu. �eytan beyninin i�ine her an
ba�ka bir i�ne sapl�yordu. Evet, belki de Murad'�n belli bir babas� yoktu... Hat�e,
lalettayin bir adamdan, yahut babas�n�n �iftli�ine s���nd��� s�rada bir ren�perden
peydahlam�t� Murad'�... Sonra da herif �lm� veya o�lunu inkar etmi�ti... Hat�e de
Mu-tad'a bir baba icat etmi�, kocam Mehmed isimli bir ren�perdi; �ld� demi�ti...
Yoksa, bir kad�n o�lunun babas�n�n nerede �al�t���n�, kim oldu�unu, ne vakit ve
nas�l �ld���n� gizlemeye kalk��r m�yd�? Hat�e b�yle hareket etmekle daha az yalan
s�ylemi�, �stelik bir tek kocam vard� demekle, hakikati de ifade etmi�ti!.. Bu tek
koca kendisiydi ama ne yaz�k ki Murad'�n babas� de�ildi... Ne olurdu sanki Murad
Son Akin� 177
�z evl�d� olsayd�? B�yle yi�it, b�yle ya��z, b�yle mert, b�yle insana bir anda
itimat veren bir delikanl�n�n babas� olmak ne �erefti? �nsan o zaman, hele bu
ya�ta, gaza meydanlar�nda seve seve, g�lerek, huzur i�inde g�zlerini kapat�r,
Allah'�na var�rd�... Bilirdi ki, bu topraklar sahipsiz kalm�yacak, bilirdi ki
ard�ndan duas� edilecek, kurban� kesilecek, hatimi indirilecek, ismi hi� ama hi�
unutulmayacak... O�lu babas�n� evl�tlar�na anlatacak, ne kadar zaman ge�erse ge�sin
"Bir Koca Memil vard�, bu topraklar i�in �al�t�, bizler daha b�yle nice Koca
Memiller y�z�nden ya��yoruz..." diyeceklerdi.
Hay�r, Kara Murad'� Hat�e'nin o�lu oldu�u i�in sevmiyordu, aksine, Hat�e'nin ba�ka
bir adamdan o�lu oldu�u i�in Murad'dan nefret etmeliydi. Halbuki buna imk�n m�
vard�? Nas�l olursa olsun Murad'� seviyordu, ondan �l�nceye kadar kopamazd�...
�lk zamanlar, bu ac� hakikati Garip H�smen'in a�z�ndan ��renince, Murad'dan
uzakla�maya �al�m�, onun y�z�ne bakamam�t� ama, �imdi hat� etti�ini anl�yordu.
Murad'�n ne g�nah� vard�?
Ayr�ca Murad da kendisi gibi �ok yaral�yd�... Hem sevgilisi, hem de annesi
kirletilmi�ti... �te b�yle, Koca Memil yar�n yaln�z ba��na Mihail'den intikam
alacak ve sonra...
Bir anda oturduklar� yer sars�ld�... �iddetli bir g�r�lt� adeta kulaklar� deldi...
Yan taraflar�ndan, biraz ilerilerinden alevler f�k�r�yordu, ba��rt�lar, feryatlar
duyuluyordu...
- Yeti�in gaziler!.. D�man bast�!.. C�mle m�slimi k�l��tan ge�irir!..
- Vurun aslanlar, komaym yi�itler!..
Koca Memil, Kara Murad ve Deli Durmu� hemen aya�a hrlad�lar. B�t�n Osmanl� askeri
tel� i�inde oradan oraya ko�u�uyor, kimisi d�man� ararken, kimisi ka��yor, kimisi
de �a�k�n, etraf�na bakm�yordu.
178 �Son Akin
- Yedi�in herzeyi g�rd�n m� ihtiyar bunak, Sadr-� �zam olacak Serdar-� bi'�r Sinan
Pa�a!.. �mmeti Muhammed bak ne hale geldi? G�z�n� budaktan sak�nmayan bunca yi�it
Mihail gibi ne id��� belirsiz, senelerce bu devlete u�akl�k etmi� bir k�firin
kar��s�nda dahi tutunamaz oldu...
Ya�l� bir sancakbeyi ellerini beline dayam�, y�z�n� Sinan Pa�a'n�n �ad�r�na
�evirmi�, g�zya�lar�n� tutam�dan ba��r�yordu.
Koca Memil Murad'a d�nd�, hemen bile�ini yakalad�:
- Nereye gidersin evl�t?
- D�mana bakmak isterim. Bize i� d�erse, elbet... Koca Memil zorla g�l�msedi,
parmaklar�n� Murad'�n bile�inden �ekti, sol eline ald��� kamas�n� sa��na
ge�irirken:
- Acele etme, dedi, ben bu i�ten bir �ey anlamam. Zira kar��m�za ge�ip ne kadar
hora teperse tepsin Mihail'in hen�z bu kadar y�re�i olaca��n� sanmam... Daha
sonralar�, korkusundan �amura batan bir serdar�n aczini iyice farke-dince belki
cesareti artar ama, hen�z bu kadar ileri gidemez.
Murad i�ini �ekti, Koca Memil'e cevap veremedi, hep birlikte beklediler... Ka��an
askerlere, savurulan k�f�rlere ve feryatlara �deta seyirci kald�lar. Nihayet
g�r�lt�ler yava� yava� kesilmeye, alevler s�nmeye ba�lad�.
�imdi etrafta g�lbank sesleri duyuluyor, g�r sesli m�na-diler durmadan
ba��r�yorlard�:
- Ey asakir-i m�slimin!.. Yerlerinizde sabit mek�n o-lun!.. Zinhar k�t� bir hareket
yoktur!.. Efl�kl�lar ordu-yu Osmaniye'yi basmam�t�r. Bir yeni�eri kulu h�b-�
gaflete dal�p bir top �zerine ate� d��rm�, ��kan g�lle yak�ndaki barut
mahfazalar�na sirayet etmi�tir... Bunu b�yle bilesiniz...
Koca Memil ve Murad yerlerine oturdular... Deli Durmu� yine arkalar�ndayd�.
Son Akin �179
D�man taraf�ndan baz� g�r�lt�lerin gelmesine, r�zg�r�n nemli batakl�k kokusunu
b�sb�t�n �nlerine sermesine ra�men tekrar beklemeye ba�lad�lar... Hepsi ayr� ayr�
d��ncelerin pe�inde ko�uyordu. Hele Koca Memil! Sabah olacak, elindeki tahta
par�as�yla kamas�n� ku�a��na sokacak, Mihail'i ne olursa olsun yakayacak, �ld�recek
ve �lecekti...
E�er bu i�i kendisi ba�aramazsa, s�ra Murad'a gelecekti, art�k o diledi�i gibi
hareket eder, elbette Ay�e G�l'le, annesinin intikam�n� al�rd�... Ama, Murad'�
tehlikeye sokmadan, evvel� kendisini halletmeye �al�mal�yd� bu i�i...
G�n�n ilk ��klar� b�ylece yapraklara d�meye ba�lad�... Batakl�k taraf�n� koyu bir
sis kaplam�t�... Mehter tak�mlar� cenge haz�rl�k i�in n�vbet vuruyordu... Haf�zlar
abdestlerini alm�lar Kur'an okuyor, m�ezzinler sabah ezan�n�, yan�k sesleriyle T�rk
askerine duyuruyordu...
Yine de T�rk ordusunda bir memnuniyetsizlik, bir isteksizlik seziliyordu; bu asker,
b�yle bir serdar�n kumandas�nda harp etmek istemiyordu.
Koca Memil yava��a aya�a kalkt�, mintan�n�n a��lm� d��mesini ilikledi, elindeki
kamayla tahta par�as�n� ku�a��na soktu, belki de bir daha onlara el atmaya l�zum
kalmayacakt�... Sonra, bir kerecik olsun Murad'a bakmak, sabah�n alaca karanl���nda
onun yan�k tenini, kendisi gibi kapkara g�zlerini g�rmek istedi... Ama ona bakarsa
yan�ndan ayr�lamayaca��n�, orac�kta kalaca��n� sand�... Derin bir nefes ald�,
omuzlar�n� dikle�tirdi, geri d�nd�... �imdi buradan kimsenin sual sormas�na vakit
b�rakmadan gider, g�zden kaybolurdu. Yaln�z Murad'� geride oyalayacak, hatt� bir
��lg�nl�k yapmas�na m�ni olacak birisi l�z�md�:
- Deli Durmu�, diye hafif�e seslendi, biraz gel. Senden �m�di ak�nc� and� isterim.
Bilirim ona da ihtiyac�n yok ama, rahat etmem i�in s�ylerim; beni ho� g�r...
180�SonAkin
Koca Memil, kar��s�na dikilen, yine o mavi duru g�ziP riyle kendisine bakan Deli
Durmu�'un omzuna elini koydu-
- Murad'� sana emanet ediyorum, dedi, ben geri d�nmezsem hemen onun kan karde�i
ol... Onu bu g�n hi� ya� nmdan ay�rma, hi�... Sonra... Hepsi bu... Bir de Hat�e var
Yani Hat�e Ana... �te... Anlad�n de�il mi?
Deli Durmu�, mavi, berrak g�zlerindeki tebess�m� dudaklar� i�mi��esine g�ld�:
- Hadi git Koca Baba, dedi, anlad�m... Sefa ile git... Koca Memil elini Deli
Durmu�'un omuzundan �ekti,
s�r'atle y�r�meye ba�lad�.
Fakat fazla uzakla�amad�... Sanki birbirini takip ediyor-mu��as�na iki g�r sesin
art arda ba��rd���n� duydu:
- Ey yi�itler!.. Ey gaziler!.. Duyduk, duymad�k demeyin, d�man ka�m�!.. Efl�k
ordusu, geceki infil�ktan sonra bas�ld���n� sanarak pani�e u�ram�!.. Mihail k�firin
nerelerde oldu�unu kimse bilmez... Sadr-� �zam efendimiz ak�nc� beylerini huzuruna
�a��r�r...
Koca Memil hemen elini ku�a��na soktu, kamayla tahta par�as�n� ��kard�, �deta
kamay� tahta par�as�na saplad�... I Sonra geri d�nd�, biraz evvel seyretmeye
cesaret edemedi�i Murad'a doya doya bakt�... O k�p�rdam�yor, hi� k�p�rdam�yordu...
Bu haber bile sanki onun �zerinde fazla bir tesir yapmam�t�...
* * *
G�nlerden beri b�t�n ak�nc�lar at s�rt�ndayd�lar... Kartal j kanatlar�n�
dalgaland�ra dalgaland�ra Efl�k ovalar�na yay�'" j m�lard�...
Nihayet Koca Sinan Pa�a onlara Mihail'in durumunu ��renmek ve takip etmek
vazifesini verebilmi�ti... Mihail'i bulam�yorlard�... Mihail evvel� B�kre�'e
�ekilmi�, bu �ehri ya' k�p y�kt�ktan sonra Targovi�te'ye varm�, orada da faz'a
SonAkin� 181
valanmadan daha yukar�lara (Erdel) s�n�rlar�na, da�lara
s���nm�t�-
Ak�nc�lar da (Erdel) e gidecekler, belki de daha i�erilere kayacaklar, Mihail'i
bulacaklard�... Bunu devletleri i�in, kendileri i�in, donuk bak�lar�nda bile
�st�rab�n� saklayamayan Kara Murad i�in hatt� Koca Memil i�in yapacaklard�...
O sabah biraz ya�mur ya�m�t�... Etrafta Eyl�l ay�n�n hafif serinli�i h�kimdi...
Ak�nc�lar gayet rahatt�. �te �imdi ak�nc�l��m tad�n� ��kar�yorlar, h�rriyetin
m�n�s�n� anl�yor-
lard�.
Koca Memil at�n�n dizginini kast�, yan�nda giden Mal-
ko�o�ullar�ndan K���k Ali Bey'e bakt�:
- Ali Bey, dedi beni Erdel da�lar�nda yan�nda g�rmezsen ho� kar��la, temizlenecek
bir k���k hesab�m vard�r, bilirsin...
K���k Ali Bey, Koca Memil'i hayranl�kla s�zd�, sanki onun yer yer k�r��kl�klarla
dolu y�z�n�, beyaz sakal�n�, kendi �lemine �ekildi�i zamanlar hari� dimdik
omuzlar�n�, �u anda kor gibi yanan g�zlerini yeni g�r�yormu� gibi hayretle,
g�ptayla seyretti:
- Bilirim Koca Baba, dedi. Allah yard�mc�n olsun!.. Yaln�z benim de senden bir
dile�im var; ne olursa olsun, geri d�n. Bunun i�in yanma diledi�in kadar ak�nc� al.
Bilirsin, ak�nc�lar sensiz edemez. G�n�l Memil'siz ya�amaya raz� de�ildir. Sonra
Nem�eliler? Mihail'i dize getirsek bile �� seneden beri devletimize kan kusturan
Nem�eliler duruyor. .Buradan Estergon'a varaca��z. Sen de bile olacaks�n. Nem-
�eliyi biz Koca Memil'siz yenemeyiz; s�z ver bana!... Ey serhadlerin ulu gazisi, ey
koca yi�it, bu topraklar hep seni arar...
Koca Memil, bu s�zleri duymak istemedi, hani K���k A'� Bey �ylesine insan�n kan�n�
tutu�turuyor, �ylesine bu topraklar�n hasretini dile getiriyordu ki, de�il yaln�z
Mi-
182 �Son Akin
hail'le �arp�mak, Azrail'le bile pen�ele�se onu devirip Es. tergon'da Nem�elilerin
kar��s�na dikilirdi... Ama...
- Cevap ver bana Koca Memil!.. Niyetini hi� be�en-mem!.. G�zlerin aylardan beri
ba�ka t�rl� parlak.
Koca Memil, dudaklar�n� b�zd�, cesareti yokmu� gibj ba��n� �evirdi, fark�nda
olmadan �deta at�n�n �zerinde salland�. Ali Bey'e nas�l cevap verebilirdi? Onun
derdi bir de�ildi ki... �te �imdi yine u�runda seneler senesi inledi�i, hasretiyle
kavruldu�u Hat�esi g�zlerinin �n�nde canlan�-vermi�ti... Onu �ylesine istiyor,
kollar�n�n aras�na almak, ok�amak, �pmek i�in �ylesine arzu duyuyordu ki, hi�bir
�eyle avunmas�na imk�n yoktu. Ya�� yetmi�in �zerindeydi; seksen, hatta doksan
olmu�tu ne k�ymeti vard�? Kalbi, g�nl�, Hat�esi i�in �arpan y�re�i h�l� gen�ti, hep
alev alev yan�yordu, �l�nceye kadar da s�nmiyecekti. �te yine ayn� �aresizlikle
kar�� kar��ya idi, ayn� �st�rab� tekrar ya��yordu; bu b�yle devam ettik�e,
binlerce, on binlerce defa ayn� �st�rapla kavrulacakt�...
Ne yaz�k, Hat�esine sokulamaz, onun yer yer beyazla�-m� siyah sa�lar�n� ok�ayamaz,
badem renkli g�zlerini seyredemez, o g�zel ba�� g��s�ne dayayamazd�. Nas�l yapard�
bunu; art�k onun kocas� bile de�ildi! Hat�e'ye kendisinden sonra ba�kalar� sahip
olmu�tu, kendisi ise �lm�t�... Hat�e yabanc� bir adamdan; bir evl�t edinmi�ti,
Hat�e belki Me-mil'in ismini bile unutmu�, h�t�ras�n� dahi g�nl�nden ��karm�t�!..
En sonunda da Mihail gibi birisi... �yleyse?-Hat�e'nin yanma nas�l var�r, kendisini
nas�l tan�t�rd�? Mu-rad olduk�a da bir �m�r boyu saklanamaz, gizlenemezdi-H�rsla
elini ku�a��na atarken:
- S�z veremem, dedi, Tanr� bilir, Tanr� bilir... K���k Ali Bey Koca Memil'in �n�ne
ge�ti:
I
Son Akin �183
. Olmaz, diye �srar etti, sen �l�m� zorla arars�n... Anlat bana derdini; ��renmek
istiyorum, kendimde bu hakk� g�r�yorum art�k...
Koca Memil'in cevap vermesine vakit kalmad�; geriden doludizgin gelen bir atl�
K���k Ali Bey'in �n�nde yere atlad�:
- Serdar�n emrini getirdim, diye soludu, b�t�n ak�nc�lar
geri d�necek. Mihail'in pe�inden daha fazla gidilmeyecek. Targovi�te'de toplan�l�p
Sinan Pa�a'n�n oraya da gelmesi beklenecek...
K���k Ali Bey at�n�n dizginlerini b�rakt�... Sapsar� kesilmi�ti, dudaklar�
titriyordu... Biliyordu; Sadr-� azam�n yine korkakl��� tutmu�tu, ak�nc�lar�n
da��l�p kendisinin Efl�k i�lerinde, yeni�eri, di�er kap� kulu ve eyalet
askerleriyle dahi olsa yaln�z kalmas�na tahamm�l� yoktu...
K���k Ali Bey ba��rmak istedi, fakat sadece yumruklar�n� s�kt�; hay�r, itiraz
etmiyecekti, nas�l olursa olsun her emri dinlemek ak�nc�lar�n yasasmdand�...
Sadece:
- Serdar�n emri yerine getirilecek, diye s�ylendi... Sonra biraz gerisinde duran
gen� bir ak�nc�ya seslendi:
- Yolda�, bizim ak�nc� beylerine, bizim kolun binba��lar�na haber sal, geri
d�n�lecek, Targovi�te'de Serdar beklenecek...
Gen� ak�nc� ile gelen ulak dolu dizgin uzakla��rlarken K���k Ali Bey Koca Memil'e
�deta yalvard�:
- Koca Baba!.. Sizler dahi geri d�nesiniz... Ak�nc� yasas�n� bizden daha iyi
bilirsin... Emirdir... Ak�nda yolda�lardan ayn kal�nmaz. Bu seferden sonra k�smetse
ben de seninle muhakkak gelece�im, beraber halledece�iz bu i�i.
Koca Memil hi� cevap vermedi, sadece at�n�n ba��n� �evirdi.
184 �Son Akin
Ak�nc�lar�n �z�nt�s� h�l� devam ediyordu... �te haftalardan beri hi�bir i�
yap�lmad��� gibi T�rk'�n �erefi de zedelenmi�ti...
Sinan Pa�a, ak�nc�lar�n g�nderdi�i haber �zerine Miha-il'in ka�t���na iyice kanaat
getirdikten sonra Kalugaran'dan hareket edebilmi�, �deta b�y�k bir zafer
kazanm��as�na tantanayla Belgrad'a girmi�ti... Daha ileri gitmeye cesareti
olmad���ndan bu �ehirde on be� g�n oyalanm�t�. Baz� pa�a ve beylerin daim� �srar�
�zerine nihayet Targovi�te'ye hareket etmeye karar vermi�, geri d�nme emrini
alabilen bir k�s�m ak�nc�lar� orada bulmu�tu... Bir ay m�ddetle hi�bir �ey
yap�lmadan Targovi�te'de kal�nm�t�. Ekim ay�n�n on yedinci g�n� ise bu kadar
muvaffakiyet k�fi g�r�lerek geri d�n�lm�t�. Sinan Pa�a, b�yle bir d�man kar��s�nda
dahi ne yapaca��n� bilmezken, �stanbul'daki adamlar� vas�tas�yla rakibi, eski Sadr-
� �zam Ferhat Pa�a'y� idam ettirmek imk�nlar�n� pek�l� bulmu�tu...
Halbuki yersiz korkakl���n�^anlayan Mihail, ak�nc�lar�n da geri �ekilmesi �zerine
da��lan ordusunu bir bu�uk ay i�inde toparlamak imk�n�n� sa�lam�, Avusturya ve
Erde!' den tekrar ald��� yard�mla Sinan Pa�a'n�n ayr�lmas� �zerine Targovi�te'yi
top ate�ine tutmaya ba�lam�t�...
Sinan Pa�a top seslerini yolda duymu� fakat geri d�n�p Mihail'e h�cum etmeye asla
cesareti olmad���ndan, alt� bin kadar Rumeli askerini imdada g�ndermi�, fakat
bunlar bir orman i�ine saklanm� olan �� y�z civar�nda ulah askerine yenilip
da��l�nca Sinan Pa�a'y� hi�bir kuvvet tutamam�. ordusunu �ok gerilerde b�rak�p
B�kre�'e, oradan da Yer" k�y'e ka�m�t�.
Mihail ise �� g�n i�inde Targovi�te'yi ele ge�irmi�, mu-haf�zlar�n ba��nda bulunan
Ali Pa�a ile Ko�u Bey'i �i�e ge(?' rip k�zartt�ktan sonra askerlerine yedirtmi�, ��
bin be� W1
Son Akin �185
ivarmdaki muhaf�z T�rk askerlerini de kaz��a oturtmu�tu-
Nihayet T�rk ordusu peri�an, darma da��n�k, �a�k�n ve
yorgun olarak Yerk�y'deki k�pr� ba��nda toplanm�t�!.. Bu kadar �z�nt� yetmiyormu�
gibi bu s�rada kahramanca bir m�dafaadan sonra �st�n Avusturya kuvvetlerine
dayanam�-yan, her t�rl� yard�mdan mahrum b�rak�lan Estergon kalesinin Nem�eliler
eline ge�ti�i haberi duyulmu�tu... Estergon!.. Evet Estergon Kalesi art�k elden
gitmi�ti... Efl�k ise tamamen Mihail'in h�kimiyetine giriyordu...
�te ordu �u anda Yerk�y K�pr�s�'n�n ba��ndayd�... Mihail ise geriden geliyordu...
Emri ge� al�p Targovi�te'ye gidemiyen ak�nc�lar da bu k�pr� basma y���l�yordu...
Top, araba, hayvan... Sonra kolu kanad� k�r�lm� bir y���n asker, hep asker...
Yerk�y K�pr�s� dard�... Yerk�y K�pr�s� Tuna �zerine kurulmu�tu... Yerk�y K�pr�s�
ah�apt�... Tuna ise yine bulan�k ak�yordu... �amurluydu sular�... Ve asker hep
k�pr� ba��na ���yordu... Y�klerini b�rak�yorlar, hayvanlar�n� sal�veriyorlar,
arabalar�n� ��z�yorlar, ayakta duracak takadan yokmu� gibi olduklar� yere
��k�yorlard�...
Koca Sinan Pa�a daha evvel kar��ya ge�mi�ti... Nihayet askerin de kar��ya ge�me
emri geldi... Yaln�z yeni�eri, kap�kulu ve eyalet askeri ge�ecek, ak�nc�lar
kalacakt�... Ak�nc�lara, bu i�ler bitince, d�mandan ald�klar� ganimetin be�te bir
�evlet hissesini k�pr� ba��nda �dedikten sonra yol verilecekti...
Arabalar ge�iyordu... Atlar ge�iyordu... Askerler ge�iyor-- Hepsi yorgundu, hepsi
sendeliyordu... Ve Yerk�y K�p-'u esniyordu, o da yorulmu� gibi, o da usanm� gibi
esni-du- Tuna ise bulan�k sular�yla dalgalana dalgalana sahil-Iru yal�yarak
ak�yordu... G�k bulutluydu, r�zg�r bulutlar�
186�SonAkin
da��tmaya �al��yor, hafif bir ya�mur �iseliyordu... Yaral�lar bile yaralar�ndan
ziyade ruhlar�n�n ac�s�ndan inliyordu...
- Ey gaziler!.. Bu ne haldir? Hi�bir kul yok mudur ki, vezirin huzuruna ��k�p
birka� s�z s�yleye... Halimizi, Asakir-j Osmaniye'nin durumunu, p�yimal olan
�erefimizi anlata Bunca y�ld�r, �arp�madan ma�lubiyetin kabul edildi�i bir cenk
g�r�lm� m�d�r?
Asker homurdan�yordu. Asker art�k sava�mak istemiyordu, fakat yine de bu �ekili�e
tahamm�l edemiyordu. En k�t�s� asker inanm�yordu...
Ge�iyorlard�... �nleyerek, ayaklar�n� s�re s�re, g���slerini a�m�, k�lahlar�n�,
sar�klar�n� yana d��rm�, ge�iyorlard�... Voyvoda Mihail ise Yerk�y'e gizlice
yakla��yordu...
Ak�nc�lar da geli�i g�zel oturmu�lar, atlar�n� ��zm�ler, elde ettikleri ganimeti
�bek �bek y��m�lar, esirleri bir yere toplam�lar, bekliyorlard�... Bu pejm�rde, bu
kendi kendisini yemi�, her t�rl� g�c�n� kaybetmi�, korkak bir serdar y�z�nden
�erefinden �ok �eyler kaybetmi� ordu kar�� yakaya ge�tikten sonra s�ra kendilerine
gelecekti...
K���k Ali Bey, Koca Memil'in yan�ndayd�, ayakta duruyordu, �izmeleriyle yere hafif
hafif darbeler vuruyordu, y�z� sararm�, g�zlerinin alt� morarm�t�.
- Top�ular toplar�n�, a��rl�kc�lar arabalar�n� b�rak�p gider, b�t�n asker buradan
ka�ar, Mihail'den korkar, yine de nedendir bilinmez, hi� biri acele etmez... Bir
�are bulmak l�z�m buna Koca Baba... Mihail aniden bast�r�rsa halimiz nice olur?
Kuvvetli bir art�� bile b�rakmad�lar geride... Biz tutal�m dedik, Serdar Yerk�y
K�pr�s� ba��ndan ak�nc�lar ayr�lmas�n diye haber sald�... B�yle d�k�lm� asker ka�
g�nde ge�er k�pr�den, s�ra ak�nc�lara nas�l gelir?
Koca Memil'in elinde yine tahta par�as�yla kamas� vard�, fakat kamas�n� tahta
par�as�na s�rtm�yordu... G�zlerin1� hiddet ve �z�nt�n�n art�k yuva yapt���
g�zlerini sallat
SonAkin� 187
Yerk�y K�pr�s�'ne �evirmi�, bir t�rl� akmakla t�kenmeyen kan�n�n alev alev
tutu�tu�unu hissederek bak�yordu... Sakal� titriyordu, g��s�n� kapatan bembeyaz
sakal� tel tel olmu�, dudaklar�yla birlikte k�p�rd�yordu... Birden geri d�nd�,
karnas�yla tahta par�as�n� s�r'atle ku�a��na soktu:
- D� �n�me Ali Bey, diye ba��rd�. Mihail o�ullar�ndan Yakup, Turhan o�ullar�ndan
Yekta Bey bile ister iseler bizle gelsinler. Serdar'� g�r�p birka� l�f etmenin
s�ras�d�r.
Sonra Ali Bey'in cevap vermesine vakit b�rakmadan belinde par�ldayan altm sapl�
k�l�c�na elini att�, g�m� kabara-lar�yla toprakta derin izler b�rakarak atma do�ru
y�r�d�...
Art�k arkas�na bile bakm�yor, at�n� t�r�sa kald�rm�, yalpa vurarak y�r�meye �al�an
askere de�memeye dikkat ederek Yerk�y K�pr�s�'nden kar�� yakaya do�ru
ilerliyordu...
K���k Ali beyle birlikte Yakup ve Yekta bey ona ancak Sadr-� �zamin ota�� �n�nde
yeti�tiler... D�rd� de s�r'atle atlar�ndan atlad�... Bir n�bet�i palas�n� kald�rd�:
- Dur, nereye giders�z?
Koca Memil n�bet�iye ald�rmad� bile; sanki onu duymam� gibi ilerledi... O zaman
kar��s�na �� sekban dikildi:
- Koca, burada ne i�lersin? Serdar�n ota�� �n�nde gezinmek kimin haddine?
Koca Memil'in eli yine alt�n sapl� k�l�c�ndayd�... Sekbanlara �deta t�k�r�rcesine
bak�yordu...
- Var�n, Serdar-� azama haber sal�n... Ak�nc� beyleri geldi, kendisiyle konu�mak
murad eylerler...
- Serdar-� �zam efendimiz istirahat buyuruyorlar, kimseyle g�r�mek istemezler.
- Var�n derim size, kulaklar�n�zdan tutup kafalar�n�z� �ad�r kaz�klar�na �arpmadan
arzum �zere hareket edin...
Koca Memil'in boyun damarlar� f�rlam�t�, g�zleri kar��-
'�ndakileri yakarcas�na alev alevdi, pazular� �i�mi�, sa� eli
lc�m bir mengene gibi kavram�t�. Sekbanlar Koca Me-
188�SonAkin
mil'e cevap bile veremediler; yaln�z i�lerinden bir tanesi hemen ota�a girdi; biraz
sonra geri d�n�nce:
- Buyurun, dedi, serdar-� ekram efendimiz sizleri kabul edecek.
Koca Sinan Pa�a bir divana oturmu�tu. Ba��nda m�cev-veresi vard�, ayaklar�n� alt�n
i�lemeli atlas bir yast��a dayam�t�. Sa� elinin parma��ndaki yakut y�z�k p�r�l
p�r�l yan�yordu:
- Ne isters�z? Bunca devlet i�i ba��mdan a�m� iken emrim hil�f�na hareket edip
burada ne ararsuz?
Kar��s�ndakileri hi� birisi Sinan Pa�a'n�n �n�nde e�ilmemi�ti. D�rd�n�n de elleri
k�l��lar�ndayd�. D�rd� de nefretle, hatt� hayretle, ona bak�yordu:
- Siz daha benim gibi bir serdar-� ekremin kar��s�nda nas�l durulur ��renememi�ken,
ne cesaretle huzuruma vanr-s�n�z?
Sinan Pa�a daha �ok s�yleyecek, di�siz a�z�ndan t�k�r�klerini sa�acak, siyaha
boyanm� top sakal�n� oynatacakt�; fakat birdenbire, kelimeleri tane tane heceleyen
tok, biraz da h�r��n bir ses duyuldu... Bu ses bir anda onu �ylesine �rk�tt� ki,
hemen sustu, kar��s�ndakini dinledi:
- Vezir! Elbet bilirsin ki, Voyvoda Mihail Devlet-i Osmaniye'nin ba�r�na saplanm�
bir han�erdir... Onu ��kartmak kabil iken buralara kadar bo� yere �ekilmekle bu
han�eri b�sb�t�n bat�rm� olduk... Devletini seven her kulun y�re�i a�lar... Gel
etme, ordunu b�yle peri�an kar��ya ge�irme, onlar� Yerk�y'de metrise sok, ba�lar�na
ge�, i� bilir� �mr�n� bu devlet u�runa harcam� pa�alar�n�, beylerin1 yanlar�na
sal�p askerine cenk havalar� aras�nda taze kuvvet ver... Ak�nc�lar� da Mihail
k�firinin �zerine sal... Onu yan' dan, geriden hatt� �nden ku�at�p h�rpalas�nlar...
Mihail �c�-zin biridir, zor kar��s�nda fazla dayanamaz. G�r�rs�n ki�
Son Akin �189
ankar�b�zzaman zafer bize m�yesser olur, bunun �an�, �erefi de sana kal�r...
- Sen kimsin?
- Koca Memil derler bana...
- Sen Kulpa'da �lmedin miydi?
- Vezir!... Ke�ke �lse idim. Bu ac� g�nleri g�rmekten, vaktiyle kanlar�m� pahas�na
sahip oldu�umuz topraklar� b�yle ucuza vermektense �l�m daha iyiydi... Benim i�im
zaten bitmi�ti; ama k�smetmi�, sen yine beni �ld� bil, yeter ki devletini, �rz-�
padi�ahiyi, �eref-i Osmaniye'yi kurtar...
Ota�da bir an sessizlik oldu... D�rt ak�nc� da serdar-� �-zam�n dudaklar�ndan
��kacak s�z� heyecanla beklediler... Ah!.. �u herifi belinden yakalay�p d�ar�
��karsalar, topunu, sil�h�n� b�rakm� Yerk�y K�pr�s�'nden Tuna'n�n �teki yakas�na
ge�meye �al�an askerlerin orta yerine sal�verse-lerdi... Ya ezilir, ya akl� ba��na
gelip Mihail'e kar�� koymaya �al��rd�... Her ikisi de devlet i�in hay�rl� olurdu.
- Hep sen konu�ursun... �u �� ak�nc� beyi neden bir l�f etmez?
- Vezir!.. Onlar nam�na da kel�m eylerim. Onlar da benim gibi d��n�rler, y�rekleri
kan a�lar. Dedi�im gibi yap; koca ad�n� bo�a ��karmak istemezsen ge� askerinin
ba��na, kar�� koy Efl�kl�lara, ak�nc�lar� da �arhac� k�l, sal�ver d�man �zerine...
Sinan Pa�a etraf�na bak�nd�; m�zrakl�, kalkanl�, pala b�y�kl� muhaf�zlar�
yan�ndayd�, hareketsiz duruyorlar, fakat g�zlerini d�rt ak�nc�dan ay�rm�yorlard�...
Sinan Pa�a yava��a oturdu�u divandan kalkt�? kambur bennin, titrek dizlerinin
m�saadesi nispetinde kendisine lr azamet vermeye �al�arak muhaf�zlar�n�n yan�na
iyice s�kuldu, sonra geri d�nerken:
- Behey gafiller, dedi, siz mi kald�n�z bana nasihat vere-ek- Ben ne yapt���m�
bilmem mi san�rs�n�z? Hemen var�n
190 �Son Akin
yerlerinize, emrim �zere hareketten zinhar ta�ra ��kam demeyin... Elbette asakir
a��r da olsa, kar��ya, bu yakaya ge�ecek, ak�nc�lar ondan sonra pen�iklerini k�pr�
ba��na dikece�im tahsildarlar�ma �deyip asakirin ard�ndan gelecek...
- Vezir!.. Senin bu eyledi�in zul�md�r... Ak�nc�lara kast�n nedir? Neden onlar�
d�mana sald�rmaya b�rakmazs�n da b�yle g�nlerce bekletip Mihail k�firine hedef
tutars�n?
- Korkars�n�z de�il mi? Sal�vereyim de, d�man �zerine var�yoruz diye da�das�n�z,
ald���n�z ganaimin devlet hissesini dahi vermeden her biriniz bir yere ka�as�n�z...
Haydin, durman, var�n yerinize, yoksa kopar�r�m kellenizi!..
O zaman Koca Memil'in kelimeleri tane tane s�yleyen tok sesi birden alev alm� gibi
parlad�, ota��n i�inde �deta dalgaland�:
- Allah seni bildi�i gibi yaps�n bunak!.. Senin bu s�z�n� i�itmektense bin kere
�lmek yektir...
Bir an Koca Sinan Pa�a'ya do�ru iki ad�m att�, sonra yar�ya kadar �ekti�i k�l�c�n�
tekrar k�n�na sokup s�r'atle geri d�nd�, ota�dan ��kt�... Hiddetinden g�zleri
�akmak �akmak olmu� �� ak�nc� beyi de onu takip ediyordu...
* * *
Ordunun kar��ya ge�i�i �� g�n s�rd�... Yine de geride bir�ok top, araba ve cephane
kalm�t�... S�ra ak�nc�lara gel- I misti... Vezir-i azam�n dedi�i gibi Yerk�y
K�pr�s�'n�n ba��na tahsildarlar dizilmi�, ak�nc�lar�n getirdi�i esir ve di�er
ganimetleri teker teker say�yorlar, sonra be�te bir devlet hissesini al�p i�eriye
b�rak�yorlard�... Ak�nc�lar�n daima yan�nda bulunan pen�ik�i ba��n� bile bu i�e
kar�t�rmam�lar' di...
Ganimetler k�pr� ba��nda �st �ste y���lm�t�... Bir tarafta ��z�lm�, oklar� kopmu�
arabalar, �teki tarafta denkler, serseri dola�a hayvanlar ve ak�nc�lar, hep
ak�nc�lar vard�-
Son Akin� 191
Ak�nc� beyleri de tamamen bezginlik getirmi�ti... Kumanday� b�rakm�lar, bir A�aca
s�rtlar�n� dayam�lar, g�zlerini Tuna'ya, a�layan Tuna'ya dikmi�ler, bekliyorlard�.
Belki j �lmeyi, bu fani d�nyan�n ac�s�n� �ekmektense, ger�ek �leme g�� etmeyi
d��n�yorlard�...
�te �nlerindeki Yerk�y K�pr�s� g�c�rd�yor, sallan�yor. Tuna'ya inmek istercesine
esniyordu... Yan taraflar�nda, biraz ilerlerinde Yerk�y Kalesi g�r�n�yordu...
�elebi Meh-med zaman�nda yapt�r�lm� olan Yerk�y Kalesi, eski ve ufakt�... ��indeki
bir avu� gazi hep buras�n� beklerdi... Fakat o kadar azd�lar ki, Mihail dokuz ay
evvel Yerk�y �iftliklerini bast��� zaman hi�bir �ey yapamam�lar, kaleden d�ar� bile
��kamam�lard�...
�imdi yine bir yard�mlar� dokunmuyor, bur�lardan ba�lar�n� uzatm�lar �z�nt�yle
ak�nc�lar� seyrediyorlard�...
Birden bo�az�n� y�rtarcasma hayk�ran bir ses duyuldu:
- Bre yolda�lar d�man g�z�kt�!.. Kalk�n Kerbel� g�n�d�r bu...
Uzaktan bir top g�rledi, bir g�lle �sl�k �alarak topra�a sapland�...
- Ko�un yi�itler, atlan�n hemen aman vermeyin, k�fire... �imdi derinden derine
u�ultular duyuluyor, ba��rt�lar i-
�itiliyordu. Ak�nc� beyleri hemen yerlerinden f�rlad�lar... Gerilerden gelen sil�h
�ak�rt�lar�, at ki�nemeleri gittik�e yakla��yordu... Kar�� ovalar�, yandaki
tepeleri insandan bir bulut kaplam� gibiydi... Kara a��zl� toplar y�zlerini
Yerk�y'e, Tuna'ya �evirmi� durmadan ate� ediyordu...
i�te, y�z ak�nc� ileri at�ld�... Fakat k�l��lar� havada kald�; Erlerine d�en bir
g�lle onlar� derhal da��tt�... i�te gerilerde, a�a� diplerinde bezgin ve uyu�uk
uzanm� -lerce ak�nc�ya Efl�k s�varileri bir anda k�l�� sallamaya ba��ad�...
192�SonAkin
�te ellerindeki bozdo�anlar� savurarak d�mana kars koyma�a �al�an bir avu� ak�nc�y�
bir k�ede pusuya yatm� Mihail'in askerleri ku�at�verdi...
Mihail'in ordusu y�z bin ki�iydi... Ba��r�yorlar, k�fredi-yorlar, ilerliyorlard�...
��lerinde Ulahlardan ba�ka Avusturyal�lar, Erdelliler, hatt� Macarlar bile vard�...
Durmadan sald�r�yorlar, daha sil�hlar�n� bile toplamaya vakit bulamayan ak�nc�lar�n
bedenlerini ba�s�z b�rakt�k�a naralar savuruyor-lard�...
K�pr� ba��ndaki tahsil memurlar� hemen ka�m�t�. Onlar�n yerine k�pr�n�n �zerinde
c�l�z bir ses ak�nc�lara sesleniyordu:
- Sadr-� �zamin emri �zre �imdilik hums-u �er'i al�nmaktan vazge�ilmi�tir. Ak�nc�
taifesi dahi pen�iklerini sonra �demek �zere k�pr�y� s�r'atle ge�ip kar�� yakada
hal�s ola-lar... Efendimiz Rus�uk'a gitmi�lerdir. Pa�a ve beylerini anda
beklerler...
Yerk�y K�pr�s�'n�n �st� askerlerle dolmu�tu... Kimse ard�na bile bakm�yordu...
K�pr�n�n ba��na ��en ak�nc� erleri ile geride kalan baz� kap� kulu ve eyalet
askerleri birbirlerini �deta �i�niyordu...
Tuna ise b�sb�t�n co�mu�, b�sb�t�n kirli, pis bir renge b�r�nm�t�...
�te b�yle; 1595 senesi Ekim ay�n�n yirmi yedinci g�n� kalbler gibi Yerk�y'� �rten
bulutlar da simsiyaht�... G�ne� �rkm�, �deta hi� g�r�nmez olmu�tu...
- Sadr-� �zam dahi orduyu b�sb�t�n b�rak�p Rus�uk* ka�m� iken, biz kimin i�in
�arp��r�z?.. K�pr� olmazsa p' zerek kar��ya var�r�z. Bizim art�k Mihail'le bir
d�vam�z ye*' tur...
Koca Memil yan�ndan ba��rarak ge�en bir yeni�eriyi y
kas�ndan tutup silkeledi, sonra elleri belinde,
dudaklar^1
b�kerek g�c�rdayan k�pr�ye bakan Murad'a d�nd�:
Son Akin �193
. Kara Murad, dedi, elbette �u anda Mihail'i unutup yolda�lar�m�z�n yard�m�na
ko�ar�z.
. �yle yapar�z Koca Babam.
Memil yirmi ya��ndaki bir delikanl� �evikli�iyle, hayva-n�n� �aha kald�rd�, sonra
elinde alt�n sapl� k�l�c� oldu�u halde hayk�rd�:
-Vard�k Ali Bey!..
Ali Bey �arp��yordu, hemen toplayabildi�i bin kadar a-k�nc�n�n ba��na ge�mi�,
ileriye at�lm�t�. D�man� oyal�ya-cak, ak�nc�lar�n k�pr�den ge�melerine imk�n
haz�rl�yacakt�. Fakat Koca Memil ona varamad�; bir top g�llesinin kanat takm� gibi
�zerinden ge�ti�ini hissetti... Dizginleri kast�, g�lleyi �deta takip etti!.. G�lle
u�uyordu, nereye gidece�ini biliyormu� gibi hi� acele etmiyordu sanki!.. Koca Memil
di�lerini s�kt�, istemiyerek ba��n� �evirdi... �iddetli bir g�r�lt� ve �at�rt�
duyuldu... Yerk�y K�pr�s� canl� bir mahl�k gibi adeta inledi, hatt� feryat etti...
Ve sonra ortas�ndan ikiye b�l�n�p Tuna'ya sarkt�...
Tuna hep bulan�k ak�yordu, sular� sahillerini durmadan h�rpal�yordu... Yerk�y
K�pr�s�'n�n �st�nde ise binlerce yi�it vard�... Evet orada, at�yla, silah�yla,
kalbinde ta��d��� evl�d�, e�i anas�yla devleti u�runa ba� koymaya gelmi� binlerce
ak�nc� vard�.
Evvel� tutunm�ya �al�t�lar, b�yle bir ak�bete, pe�lerinden gelen yersiz �l�me isyan
etmek istediler... Fakat fazla uyanamad�lar; ayaklar kayd�, par�alanan kollar�n�n,
yar�lan, el�nen ba� ve g���slerinin ac�s�n� hissetmeye ba�lad�klar� "^da Tuna,
�amurlu, hiddetli sular�yla onlar� sar�verdi... mlercesi, atlar�yla,
sil�hlar�yla, binlercesi g�m�ld� Tu-aya... Bulan�k sulardan k�h bir ba� g�z�k�yor,
k�h bir kol tan�yor, sonra �amurlar onu kapat�yor, sular onu �rt�yor
luna b�ylece hep ak�yor, hep ak�yordu...
194�SonAkin
Koca Memil silkindi... Biraz gerilerine, bu sefer de k�pr� ba��na, orada y���lan
ak�nc�lar�n �zerine d�en ikinci bir g�llenin sesine, Allah'a y�kselen feryatlara
dayanabilmek i�in g�zlerini kapad�, sol yumru�unu s�kt�, sa� eliyle k�l�c�n�n
kabzas�n� eritmek istercesine b�sb�t�n kavrad�.
Etraf barut kokuyordu... Binlerce ak�nc� ikiye b�l�nm� k�pr�n�n ba��nda, sanki suda
bo�ulan yolda�lar�na haset ediyormu� gibi yerde s�r�n�yor, inliyor, Tuna'ya at�lmak
i�in ��rp�n�yordu...
Kimisinin baca�� kopmu�, kimisinin g��s� delinmi�, kimisinin ise �atlayan kafa
tas�ndan beyni d�ar� f�rlam�t�... Bir k�sm� da �deta g�l�mseyerek olduklar� yere
uzanm�, kara bir �ar�af gibi Yerk�y'e ��ken bulutlara do�ru y�kselen imanlar�n�
seyrediyordu sanki...
Koca Memil g�zlerini a�t�; bunca y�l giri�ti�i hi�bir sava�ta b�ylesine �ciz,
b�ylesine peri�an ve karars�z oldu�unu hat�rlam�yordu... Nedense, Murad'� son bir
defa daha doya doya seyretmek ihtiyac�yla yand�, fakat o g�r�n�rlerde yoktu...
- Kara Murad, Kara Mur�d neredesin?
O zaman Deli Durmu�'un g�zleri kadar duru sesi i�itildi:
- Gitti!..
- Nereye?
- �u A�a�lar�n ard�na. Hemen g�zden kayboldu. Mar-1 ko'yu g�rd� orada. Mihail'in
u�a�� Marko'yu...
- Durma Deli Durmu�, gel benimle...
�ki at birden �ahland� ve iki at birden f�rlad�... Ayr�ca �� ak�nc� da pe�lerini
takip etti; bunlar onlar� g�zleyen erlerdi, �deta n�bete girmi�lerdi...
Kulaklar�n�n dibinden oklar v�nl�yordu... "Allah!.. Allah!" sesleri bulutlar�
delercesine y�kseliyordu... Yaral� t>�r I at�n ki�nemesi, sahibini s�r�kleyen bir
di�erinin ka��?1� j
Son Akin � 195
bo�az�ndan kanlar akarak kendisini Tuna'ya f�rlatan ak�nc�-lann feryad� birbirini
takip ediyordu...
Birka� a�a� kucakla�m� gibi kar��lar�nda duruyordu... Salpaklar�n�n delinmesine,
ba�lar�n�n dallara �arpmas�na ald�rmadan bir solukta buray� ge�tiler... Biraz
ileride Murad'� g�rd�ler; k�l�c� havada y�ld�r�m gibi k���k bir tepeye do�ru
ilerliyordu. Murad'�n �n�nde bir atl� da at�n�n �zerine yatm�, durmadan
ka��yordu...
- Mihail!.. MihailL Er isen ��k kar��ma... Yeke yek gel bana... Ben Kara Murad!..
Murad ba��r�yordu; at�n�n �zerinde aya�a kalkm� g��s�n� a�m�, boynunun damarlar�
�i�mi�, ci�erleri par�ala-n�rcas�na ba��r�yordu:
- Mihail!.. Kad�n kar��s�nda, korkak bir vezir ard�nda aslan kesilen Mihail!.. Gel
buraya... Yaln�z �arp� benimle... Ben Kara Murad! �te kar��nday�m...
Tepeden on be� kadar Ulah s�varisi Murad'a do�ru ko�maya ba�lad�. Atl�lar Murad'a
�deta �arpt�lar... Fakat Murad onlar� bir ok gibi deldi...
- Mihail geliyorum!.. Koru kendini!.. Kurtulamazs�n e-
limden.
Koca Memil de Ulah atl�lar�na �arpt�... Ard� ard�na birka� �elik sesi i�itildi...
Deli Durmu�'un bozdo�an� ba��n�n �zerinde d�nmeye ba�lad�... Murad �imdi bir Ulah�
yakas�ndan yakalam�, sol bile�inin �zerinde havaya kald�rm�, at�n�n h�z�n� kesmeden
hayk�r�yordu:
- S�yle!.. Mihail kar��da m�? Gebermek istemiyorsan s�yle...
-Evet!.. Orada!..
Ulah ba� a�a�� yere d�t��� zaman Murad'�n at� �deta "uedi... Hayvan terden bembeyaz
kesilmi�ti, a�z�ndan k�p�kler sa��l�yordu... Murad durmadan ilerliyor, �n�ne ��ka-m
de�yor, tepeye yakla��yordu.
196 �Son Akin
Koca Memil:
- Benim d��nd���m�n ayn�n� yap�yor, diye s�ylendi Murad sen kimin o�lusun? Baban
sa� olup seni g�rseydi bundan �te ya�amak ona ne gerekti?.. Ad�m sana hel�l
olsun...
Murad'�n kar��s�na tekrar birka� atl� ��km�t�; �imdi onlarla �arp��yordu.
Koca Memil:
- Dayan evl�t, diye ba��rd�, vard�m.
Fakat Murad daha fazla ileri gidemedi; birden havada bir okun v�nlad��� duyuldu,
Murad'�n at� ac� ac� ki�nedi, sonra �st�ndekiyle birlikte yere kapakland�... Tam bu
s�rada Koca Memil ona yeti�ti, bir solukta yan�na vard�, Murad'�n ard�na dolanmaya
�al�an bir Ulah�, bir k�l�� darbesiyle devirdi... Ayn� zamanda da kara sakall�,
sivri burunlu bir adam�n birka� y�z boyar ve Ulah'la gerilere do�ru ka�makta
oldu�unu g�rd�...
Bu Mihail'di; Koca Memil onu tan�yordu... Murad'�n �-n�nden ka�an Marko da
efendisine yeti�mi�ti...
Koca Memil titredi�ini hissetti. �te Hessliler'den sonra, fakat ondan �ok daha
fazla kin duydu�u, intikam ate�iyle buram buram yand��� en b�y�k d�man� biraz
ilerisindey-di... �imdi ona varmal�, muhaf�zlar�n� varmal�, Murad'�n yar�da
b�rakt���n� tamamlamal�yd�... Geriye d�nemez, kurtulamazd�. Fakat Mihail'i muhakkak
devirirdi. Buna ak sakal� kadar, ismi kadar emindi. Hi�bir kuvvet �u anda Koca Me-
mil'e m�ni olamazd�...
- Babam!.. Yine mi sen yeti�tin? Sana ben hep bor�lu mu kalaca��m?
Yapamad�, Mihail'in arkas�ndan ko�amad�; ona Murad sesleniyordu. Murad'�n yard�ma
ihtiyac� vard�, Murad'� yal' n�z b�rakamazd�.
SonAkin�197
. Atla �u k�firin atma, diye hayk�rd�... Niye yapt�n bunu? Mani s�z vermi�tin, hani
bu g�n Mihail'i aram�yacakt�k?
. Koca Babam!.. Koca Babam!.. Yeter art�k!.. Dayanamam. Binlerce yolda� Tuna'ya
g�m�ld�... �lmek isterim, �lmek� E�er at�m vurulmasayd� ona yeti�ecektim, ondan
intikam�m�z� alacakt�m.
- �lmek mi istersin? Bunu sana kim m�saade eder? Hadi beni d��nmezsin ama, hep
yolunu g�zleyen ananla Ay�e G�l de mi hat�r�na gelmez?
- Onlar� akl�mdan dahi ge�irmek istemem Koca babam... Onlar kirlendi... Onlar
lekelendi... Onlar�n yan�na varamam ben, onlar�n y�z�ne bakamam ben... Sen ya�a
Koca Babam... Benden sonra, hem Mihail'den, hem de Nem�eli'den intikam al. Onlara
da yard�m edersin, arada bir hat�rlar�n� sorars�n. Sen bu devlete �ok l�z�ms�n,
�ok... Benim ne k�ymetim var? �imdiye dek ne yapm��m ki?
Koca Memil sendeledi. Kendini bir d�man k�l�c�ndan g��l�kle kurtard�, bo� bir Ulah
at�na binmi� olan Murad'a i�i titreyerek bakt�. Sonra Deli Durmu�'a d�nd�; o,
sakin, tel�s�z, h�l�^berrak mavi g�zleriyle �arp��yor, hatt� g�l�m-s�yordu... ��
ak�nc� da durmadan k�l�� sall�yordu.
- S�z ver o�ul!.. Ak�nc� s�z�!.. Er s�z�!.. Buradan kurtu-lursak, bir daha kendi
aya��nla �l�me gitmeyeceksin; senin ya��nda �l�m d��n�lmez, hi� d��n�lmez, anlad�n
m�? Sonra o kad�nc�klara gelince... Onlar�n... �yle ya onlar�n, ac� da olsa, ne
g�nah� var? Elbet yanlar�na varacaks�n... Bu hususu yine konu�uruz, �ok daha ba�ka
�eyler de konu�uruz s�ras� gelince... Bak �imdi etraf�m�z� sar�verdiler, gel �u
k�firlere biraz k�l�� sall�yd�m...
iki Ulah devrildi, Deli Durmu� kanlar i�inde kalan sa� inden k�l�c�n� g�l�mseyerek
sol eline ald�... Bir ak�nc� yere ��t�, di�er ikisi ise v�cutlar�n�n muhtelif
yerlerinden yarand�lar... Birbirlerinin etraf�nda d�n�yorlar, birbirlerinin
198 �Son Akin
s�rtlar�n� koruyorlard�... Murad hi� konu�muyordu, bo� yere kendisine bakan Koca
Memil'den �deta ka��yordu... K�h�ia. nn tok sesleri, hayvanlar�n ac� ki�nemeleri
i�itiliyor, Koca Memil'in bile�i durmadan inip kalk�yordu...
Art�k yorulmu�lard�, art�k mukavemet edemiyeceklerini anl�yorlard�... Fakat esir
olm�yacaklard�; bunun m�nas�n� Koca Memil �ok daha iyi biliyordu... Ayr�ca
Mihail'in eline d�menin fecaati de herkes�e malumdu...
- �aretim �zerine hepimiz birden sald�ral�m... Yararsak ne �l�, yaramazsak beraber
�ehit oluruz... Hakk�n�z� hel�l edin...
Bunu Koca Memil s�yl�yordu. Fakat i�i, kalbi, g��s�n�n etraf�nda yatan bamba�ka bir
Memil ona "hay�r" diyordu. Kara Murad �lmemeliydi!.. �u ya��zo�lan, hen�z bahar�n�
ya��yan, gen� ya��nda �st�raplar i�inde k�vranan, bir g�n dahi g�lmeyen �u
delikanl� ya�amal�, az da olsa saadetin tad�n� tatmal�yd�... O, bir sevgilinin �l�k
g��s�ne ba��n� dayamal�, orada h�rriyetini anlamal�yd�... Ne olursa olsun, Koca
Memil Murad'a b�yle mutlu bir g�n sa�lamal�yd�, bu onun vazifesi, arzusu, hatt�
tesellisiydi... Kendisinin yoktu ama, Murad'�n �ocuklar� olmal�yd�; evl�tlar�,
evl�tlar�...
Deli Durmu� i�in fazla bir �ey d��nemiyordu... O zaten Memil'in iste�iyle �l�mden
vazge�mi�ti, her an kan karde�i Deli Davud'un yanma varmaya haz�rd�... Deli
Durmu�'un geride hi� kimsesi yoktu, i�i ise g�zlerinden g�r�n�yordu; sadece
Allah'�n� ya��yordu... Ist�rap �ekmiyordu o, Tanr�s�n� hep i�inde ta��yanlar ac�
duymazlard�. Murad b�yle de�ildi; Murad ruhen bu olgunlu�a ermemi�ti, belki de hi�
ermiye' �ekti... O toprak �st� adam�yd�; topra��ndan g�da almaya �al�m�, orada
b�y�m�, geli�mi�ti. Ancak g�zlerini kapad��� zaman Tanr�s�na var�rd�; ama bu �ok
sonra olmal�yd�, �ok sonra... Anas� onu bekliyordu. Hat�esi, badem renkli
Son Akin � 199
g�zlerinden bir p�nar gibi ya�lar ak�tarak o�lunun yolunu g�zl�yordu... Kendisi
nas�l olsa Hat�esine varam�yacakt� ama, o�ulcu�unu ona kavu�turmal�yd�...
Yapam�yacakt�, i�areti veremiyecekti. Durmu� ile burada kal�p Murad'a iki ak�nc�yla
birlikte bir kurtulu� yolu bulmal�yd�...
Koca Memil'in bembeyaz sakal�n�n �zerine bir damla
ya� d�t�. Hay�r, ya�mur ya�m�yordu, bulutlar bu sava� meydan�n� ne kadar �rterse
�rts�n bug�n ya�mur ya�m�ya-
cakti:
- "A�l�yor musun Memil, diye m�r�ldand�, ama ne ziyan� var; bu g�zya�� kendin i�in
de�il, Murad i�in... Ba�kas� i�in a�la, bundan sonra hep b�yle a�la... Ay�p de�il
ki...
Koca Memil bir kere daha kar��s�ndaki d�mana bakt�; do�rusu Mihail'in adamlar�
yaman �arp��yordu... Murad'� iyice korumak, biraz daha vakit kazanmak i�in at�na
yan verirken Ulahlarm duralad�klar�n�, hatt� da��lmak �zere
olduklar�n� farketti.
- Dayan Koca Babam! Yettim! Ak�nc�lar�n piri geldim
yan�na!
Koca Memil kendisini tutamad�; �mr�mde hi� bu kadar co�tu�unu, hatt� �u fel�ketli
g�nde bile bir an dahi olsa b�yle bir sevin� dalgas�yla sars�ld���n�
hat�rlam�yordu; kulaklarda akisler yapan bir feryat koyuverdi:
- Sen misin Karapen�e? Sen misin Osman?
Ulahlar ka�maya ba�lad�lar. Birden iri, ama �ok iri, elleri bir testiyi kavrayacak
kadar b�y�k, simsiyah b�y�klar�n� dudaklar�na d��rm� bir adam belirdi, ard�nda da
y�z kadar
ak�nc� vard�...
- Karapen�e Osman, tam zaman�nda yeti�tin. Yolda�lar nas�l, K���k Ali Bey nerede?
Haydi, hemen yanlar�na varal�m...
200�SonAkin
- Koca Baba, ge� oldu art�k; hepsi gitti, geride kimse kalmad�!
- Nereye giderler, bu meydan� kimlere b�rak�rlar?
- Koca Baba, sana ne s�yliyeyim, nas�l anlatay�m? Dilim varmaz, g�nl�m yetmez...
Gittiler i�te... Bir daha gelmeme-cesine g�m�ld�ler �u kara topra�a...
- K���k Ali Bey de mi?
- Beli!..
- Yakup Bey? Yekta Bey? Hepsi mi?
- Hepsi...
Koca Memil sallan�yordu, �deta at�ndan d�ecekti... Senelerin Koca Memil'i
kaybolmu�, yerine hasta, titrek, �l�me boyun e�mi� bir ihtiyar gelmi�ti. Omuzlan
yine ��km�, ba�� boynundan i�eri g��m�, g�zlerine perde inmi�ti... - Vah
yi�itlerim!.. Vah yolda�lar�m!.. Vah beylerim!.. Murad, Koca Memil'i tutmak
istedi... Tam bileklerinden yakal�yacakt� ki, onun birdenbire canland���n�, at�n�n
�zerinde dimdik durdu�unu, kara g�zlerinin bir kor gibi yanmaya ba�lad���n�
g�rd�... �imdi o tek, o tane tane konu�an h�kim ses i�itiliyordu:
- Nas�l oldu, anlat bana Karapen�e? Sen niye yolda�lar�n� b�rak�p yan�m�za
gelirsin?
- Beni K���k Ali Bey g�nderdi; son nefesinde, "Koca Baba'ya yeti�in, bari o
kurtulsun" dedi... Geride kalan bu bir avu� ak�nc�y� sana emanet etti... Durma Koca
Baba, neredeyse pe�imize d�erler, hemen buradan uzakla�al�m-Bundan sonra yapsak
faydas�z...
- Anlat... Hepsini s�yle.
- Kimisi Tuna'da bo�uldu, kimisi esir d�t�... Geride kalanlar da �arp�a �arp�a
�ld�ler... Kurtulan pek az... Binlercesi on binlercesi �urac�kta g�zlerini
kapat�verdi. Ak�nc� oca�� s�nd� art�k Koca Baba. Daha ne s�yleyeyim; hepsi bu
kadar...
SonAkin�201
Koca Memil ba��n� �evirdi, gerilere Tuna kenar�na, kar�� ovaya uzun uzun bakt�...
G�r�yordu, g�zlerinin yetmedi�ine de muhayyilesi kolayca yard�m ediyordu...
Evet hepsi gitmi�ti; Karapen�e Osman tamamen do�ru s�yl�yordu... Binlerce yi�it,
bir daha d�nmemecesine gitmi�ti- Atlar devrilmi�, k�l��lar k�r�lm�, g���sler
delinmi�, ba�lar g�vdeden ayr�lm�, nefesler s�nm�t�... T�rk ak�nc�lar� son
ak�nlar�n� burada yapm�t�... Ba�ka bir (Son Ak�n) di bu!..
Tuna bu sefer k�z�l, k�pk�z�l ak�yor... Ortas�ndan ikiye b�l�nen Yerk�y K�pr�s�
sallan�yor, isyan ediyor, �deta d�v�n�yor...
R�zg�r durmadan esiyor; ��ken, yas tutan bulutlar� da��tmak istercesine esiyor,
buram buram t�ten �ehit kokular�n� ta��mak, y�kseklere, Tanr�'ya g�t�rmek i�in
esiyor.
Ne yaz�k!.. Kartal kanatlar�n� dalgaland�rarak u�arcas�na ilerleyen ak�nc�lar�
art�k bir daha bu ovalar g�remiyecek. �u anda binlerce ak�nc�n�n kan�n� emmekte
olan bu topraklar, sadece onlar�n h�t�ras�n� ta��yacak... Ve geride kalanlar
bekliyecek, hep bekliyecek...
Koca Memil at�n�n �zerinde h�l� dimdik duruyordu, kan damlayan alt�n sapl� k�l�c�
havaya kalkm�t�...G�zleri kupkuruydu, k�r��kl�klarla dolu aln�nda bir ��k vard�:
- Biz ya�ayaca��z, diye f�s�ldad�, biz yine ya�ayaca��z. A-nalar daha �ok yi�it
do�uracak... Koca Memiller de Nem�eli, Erdelli dize gelmedik�e bu k�l�c� elinden
b�rakm�yacak...
Sonra at�n�n ba��n� �evirdi, hayvan�na, terden s�rs�klam kesilmi� hayvan�na
topuklar�yla dokundu, dudaklar�n� b�zerek, Tuna'nm �te yan�ndaki Sadr-� �zam Sinan
Pa�a'n�n s���nd���, Rus�uk �ehrine do�ru bakt�, �deta hayk�rd�:
- Yapt���n� be�endin mi bunak; hi� mi i�in s�zlamad�? -^et olsun sana... �u
topraklara kan�n� ak�tan bir yi�it bile senin gibi bin vezire de�erdi...
202 � Son Akin
Geriden yine top sesleri geliyordu... Voyvoda Mihail fo sefer Yerk�y Kalesi'ni
d�v�yordu... Oradaki gazileri de ya ka�ak, �ld�recek, kaz��a oturtacakt�... Sinan
Pa�a ise RUs. �uk'tan buna da seyirci kalacakt�... Bulutlar yava� yavas
y�kseliyordu. Koca Memil'in ard�ndan y�r�yen y�z atl� ise gittik�e g�zden
kayboluyordu...
VIII
Bir Damla �mit
Hat�e ANA oca�a birka� par�a odun att�, ��m� gibi ellerini �rkek alevlere uzatt�,
bak�lar� yine bulan�k, badem g�zlerinin alt� mosmordu...
1596 y�l�n�n Ocak ay�yd�... Etraf karlarla kapl�yd�. Ak�am olmak �zereydi... D�arda
yine kar ya��yor, beyaz benekler yorulmu� gibi kendilerinden evvel gelenlerin
�zerine yava� yava� konuyordu. R�zg�r kesilmi�, tabiat�n vah�i u�ultusu
dinmi�ti...
Hat�e Ana geriye d�nd�... �ok yorgun g�r�n�yordu; a-yaklann� s�r�yerek y�r�yordu.
Birka� sene i�inde tahmin edilemiyecek kadar de�i�mi�ti. Siyah sa�lar� biraz daha
beyazla�m�, g�zlerinin kenar� �izgilerle kaplanm�t�. Sedire do�ru yakla�t�; ye�il
yemenisiyle, sar� sa�lar�n� bezgin bir �ekilde �rten, ye�il g�zleriyle bir hayali
emercesine durmadan d�ar�s�n� seyreden Ay�e G�l'e i�i titreyerek bakt�:
- Gelecek, dedi elbet gelecek!.. Yoksa ona s�t�m� hel�l etmem... Bu sefer
bile�inden yakal�yaca��m, demedi�imi b�-rakm�yaca��m. O bana kar�� koyamaz... Ona
hi� y�z vermi-
:ce�im, yalvarsa da bar�m�yaca��m. O zaman senin �n�n-e bak nas�l diz ��kecek;
g�receksin. G�l�m, sen hi� �z�l-me emi, hi� can�n� s�kma.
204�SonAkin
Ay�e G�l, Hat�e Ana'ya cevap veremedi; sadece bulan u bak�lar�n� �evirdi,
dudaklar�nda biriken ac� bir tebess�m-zorla silmeye �al�arak senelerin h�l�
g�zelli�ini �alamad� kar��s�ndaki kad�na bakmaya cesareti yokmu� gibi ba��m �n�ne
e�di...
G�l�n g�zlerindeki ya�lar art�k dinmi�, daha do�rusu s�nm�t�. Fakat durmadan i�i
a�l�yordu, y�re�i kan�yordu... Elinde, sa�lar�nda, g��s�nde daima hoyrat ve
merhametsiz bir elin dola�t���n� hissediyor, bir s�rtlan gibi s�r�tan kuduz bir
k�pek gibi salyalar sa�an bir a��z�n dudaklar�na sald�r��n� g�r�yordu. Bu canavar
onu uykusunda dahi yaln�z b�rakm�yordu. O zaman silkiniyor, �deta yata��ndan fir-
l�yor, bir yard�mc�, bir hami ar�yor, Hat�e Ana uyku da bile olsa ona sar�l�yor:
- "Anam!.. Anam!.. Kurtar beni, diye inliyordu." Fakat nas�l hareket ederse etsin,
ne o canavar�n i�ren�
sald�r��ndan, ne de bir anda kar��s�na dikilen Murad'�n:
- "Niye kendini �ld�rmedin, Mihail'den art�k kalm� pis mahl�k..." diye
f�s�lday�mdan kendini s�y�rabiliyordu.
B�yle anlarda Murad kar��s�na ayaklar�n� iki yanma do�ru germi�, kollar�n� g��s�nde
kavu�turmu�, siyah g�zlerini �at�k ka�lariyle �rtm�, dudaklar�n� hafif�e b�km�
olarak ��kar, sadece onu kin, nefret ve alayla seyrederdi... Bu sebepten Ay�e G�l
sevgilisini hi�bir zaman yard�m�na �a��ramaz, ona duygular�n�, �st�raplar�n�
s�yleyemezdi... Bildi�i bir �ey varsa; �ok kirlenmi�ti, hi�bir zaman da Murad onu
affetmiyecekti...
Zaten Murad'la, bahar r�zg�r�n�n Tuna'y� ok�ad���, salk�m s���tlerin hafif hafif
salland��� o kuytu k�eden, ilk ve son a�k busesini verdi�i o g�nden bu yana hi�
konu�ama-m�t� ki... Sadece bir kere (K�zanl�k)'tan ayr�l�rken anas�n�n zoruyla
yanma gelmi�, tiksinerek kendisine bakm� ve sonra hemen ka�m�t�... Bir daha da
g�z�kmemi�ti; bir seneye
Son Akin �205
jjyn bir zaman ge�ti�i halde ondan hi� haber alamam�t�, j elerde dola��yordu,
kimlerle ya��yordu, daha korkuncu havatta m� idi? Sava�lar olmu�tu, ordunun
ma�l�biyeti, Yerk�y'�n korkun� fel�keti, Mihail'in zulm� evlerinin kap�s�n� a��p
bir ok gibi t� kalbinin i�ine kadar saplanm�t�; yine de Muraddan hi� ses
��kmam�t�... Belki de, belki de�il muhakkak, Murad Ay�e G�l taraf�ndan b�yle
co�kun, b�yle hicran dolu, saf ve engin bir hisle sevildi�ini bile bilmiyordu...
Nereden bilecekti, ona duygular�n� s�ylemeye vakit bulamam�t� ki... Senelerce evvel
bir �ocukluk, daha do�rusu bir d��ncesizlik yapm�t�, onu incitmi�, m�terek
fel�ketlerini bilmeden haz�rlam�t�. Her ne kadar Murad Targo-vi�te'ye gelip onlar�
kurtarm�sa da bu kendisi i�in de�ildi, Hat�e Ana u�runa bu kadar tehlikeyi g�ze
alm�t�. Muhakkak Murad ondan h�l� nefret ediyordu; kendisi sa� kald�k�a buraya
anas�n�n hasreti pahas�na dahi bir kere bile u�ram�-yacakt�...
Halbuki bir defa gelseydi, herkesten, hatt� Hat�e Ana' dan evvel sevdice�ini
kar��layacak, boynuna sar�lmaya cesaret edemese de hemen �n�nde diz ��kecek:
- "Yi�idim, diye inleyecekti, m�saade et �izmelerini �peyim... Ben seni �ok
seviyorum... Sensiz ya�ayamam... Ben g�nahs�z�m... Affet beni, affet beni...
�stersen �ld�r beni... Kirlerimi kendi elca��zmla temizle, ama bana ne olur,
dudaklar�n� b�kerek bakma... Bilirim, bundan sonra sana l�y�k de�ilim; e�in,
yolda��n, kar�n olamam... Hizmet�in olarak al beni yanma... Arada bir g�ster
y�z�n�, bu kadar� da yeter..."
Acaba Ay�e G�l bu s�zleri Murad'a s�yleyebilecek miy-*> buna cesaret edecek miydi?
Bilinmez... Yaln�z bir haki-lt Varsa; Murad bir t�rl� gelmiyordu... Yollar �ss�z,
da�lar ffiarla �rt�l�yd�. Hi� haber yoktu ondan, hi� ama...
Hat�e Ana tekrar s�ylendi:
206 � Son Akin
- Gelecek... Elbette gelecek... Bu g�n olmazsa bahardan evvel muhakka gelecek...
Ya��yor o... Ben ak�nc�lar� bilirim-�lseydi �ayet k�l�c�n� getirirlerdi... "Gam
�ekme, derlerdi' aslanlar gibi d�v�t�..." Yerk�y'de hepsi erimi�, b�t�n kartal
kanatl�lar bir daha d�nmemecesine gitmi�, ama Mu-rad'�m ya��yor... Analar yan�lmaz,
i�im yalan s�ylemez' Murad'�m�n kara g�zleri solmad�. Deli Durmu� da s�ylemi�ti;
Koca Baba varken Kara Murad'a bir �ey olmaz, demi�ti. Gelecek o, Ay�e G�l'�m
gelecek o... H�smen onu bulup muhakkak buraya getirecek... Sen hep yolunu g�zle,
k�eyi d�n�nce bana hemen seslen, kap�y� ilk defa ben a�ay�m; biraz ok�ay�p �peyim
yavrucu�umu, sonra bile�inden yakalad���m gibi senin yan�na getireyim... Hemen bir
imam �a��r�r�z, H�smen de �ahidiniz olur... E�er dedi�imi yapmazsa vars�n, diledi�i
yere gitsin; b�yle ta� y�rekli evl�d� ne yapay�m ben? Babas� �yle miydi onun?
Babas�...
Hat�e Ana birden sustu zihni �ok gerilere, senelerin birbirinin �zerine
y���lmas�na, zaman�n kopkoyu bir perde germesine ra�men h�l� hayatiyetinden hi�bir
�ey kaybetmeyen maziye bir anda kay�verdi... O zaman ayakta daha fazla
duramayaca��n� anlad�, hemen yere diz ��kt�, titreyerek Ay�e G�l'�n ellerini tuttu:
- �ld�, diye inledi, babas� gibi Murad'�m da ak�nda �ld�... Ya�asayd� �ayet H�smen
hi� bu kadar ge� kal�r m�yd�? Aylardan beri H�smen de g�z�kmez oldu... Onlar�
muhakkak bulur, beraberimde getiririm demi�ti bize, sonra yola koyulmu�tu. Hani ya,
H�smen de yok...
Ay�e G�l konu�am�yordu. Ay�e G�l a�l�yam�yordu, hatta Hat�e Ana'ya sokulup onu
�pemiyor, kokl�yam�yordu. Kendisini yine o kadar kirli, lekeli buluyordu ki,
kar��s�ndakini de kirletece�ini san�yordu.
Bu iki insan, �mitleri kaybolmu�, dayanacak hi�bir deste�i kalmam� bu iki insan,
art�k birbirlerini bile avutarnaz
Son Akin �207
imu�lard�.-. Tesellileri daima �arpmas�n� istedikleri bir tek
kalb bir tek v�cuttu... Onun bu fani �lemden uzakla�t���n�
�ce anlad�klar� g�n, birbirlerine s�ylememelerine ra�men,
ki�inin de karar�, ard�ndan bir daha geri d�nmemecesine
gitmekti...
Ak�am�n karanl��� odaya iyice dolmu�tu, g�n�lden bir t�rl� ��kmayan h�z�n, gecenin
koyu rengiyle birle�mi�ti... K�zanl�k kasabas�n�n kenar mahallelerindeki bir eve
s���nan bu iki kad�n art�k a�layamadan cam gibi parlayan g�zlerini ocakta durmadan
renk de�i�tiren k�t�klere �evirmi�ler, tekrar tekrar ge�mi� g�nlerini, gelece�i ve
bir de bir tek insan� ya��yorlard�... Bazan birbirlerinden uzak, ekseriya
birbirlerine �ok yak�n onlar�n fark�na varamadan, bir ka��k �orbay� bile
hat�rlar�na getirmeden, ac�kan ruhlar�na g�da aramaya �al�arak zaman�n ak�� i�inde
sele kap�lm� kuru bir yaprak gibi me�hule do�ru gidiyorlard�.
Saatler ilerledi... Ocaktaki k�t�kler katre katre eridi... Gece, ��kt�k�e ��kt�...
I��ks�z odan�n tavan� ocaktan renk �almaya �al�t�... G�zlerden ka�an uyku,
insafs�zcas�na yerini b�sb�t�n �mitsizli�e b�rakt�... B�yle geceler ne biter, ne
t�kenirdi... Sabah, bir nazl� gelin gibi bir t�rl� gelmek bilmezdi.
Zaten sabah�n onlar i�in hi� k�ymeti yoktu; karlarda so�umu� donuk ��klar hakikati
de�i�tiremezdi ki...
B�ylece dakikalar iple ba�lanm� gibi birbirlerini a��r a-��r �ektiler. Belki de
vakit gece yar�s�n� ya��yordu... ��yorlard�, yine de yerlerinden
k�p�rdayam�yorlard�.
- H�smenimL Garip H�smenim!.. Ne olur bari sen gel...
Hat�e Ana say�klar gibi f�s�ld�yordu; Tanr�s�ndan sadece H�smen'in gelmesini,
o�lunun �l� de olsa haberini getiri�ini istiyordu... Tanr�s� elbet onu dinleyecek,
onun bu lste�ini muhakkak yerine getirecekti...
208 �Son Akin
Odada sinsi bir r�zg�r dola�t�, sanki bir yarasa kanat ��rparak u�tu... Bir ses
doluverdi Hat�e Ana'n�n kula��na-
- "Abe Hat�e! Sen bir ak�nc� kar�s�, bir ak�nc� anas�sm-kan�n neden donar, neden �u
k���k k�za cesaret vermezsin' Ak�nc� anas�, bac�s� ve e�i metin olur... Kalk
yerinden, um ve Allah�na inan. Ben Hat�emi cesur g�rmek isterim!.. Sabret. Ben
buraday�m, seninleyim..."
Hat�e Ana s�r'atle Ay�e G�l'�n elini b�rakt�, hemen a-ya�a kalkt�... Kar��s�nda
alt�n sapl� k�l�c�, al atlastan cepkeni, krep dolanm� k�l�h�yla e�i, yolda��,
erke�i, bir kelimeyle kalbinin h�kimi Mehmed'i duruyordu... Bak�lar� karanl���
delercesine bir kor gibi yan�yordu, sesi yine tok ve h�kimdi onun...
- "Efendim, ko� yi�itim, �mr�me �m�r katan, bak�lar�yla bana hayat veren,
seyretmekle duyamad���m, nefesiyle y�kand���m erke�im, sultan�m nihayet geldin mi,
seneler sonra Hat�en'i buldun mu? S�yle o�lumuz nerede? Sen varken hi� meraklanmam;
yaln�z beni ho� g�r, anal�k bu, Murad�m�z� kime b�rakt�n?"
Odada yine bir r�zg�r dola�t�, bir ayak sesi pencereye do�ru a��r a��r uzakla�t�,
tahtalar g�c�rdad�, demincekki yarasa me�hul bir ��ktan g�zleri kama�m� gibi sanki
tavanda lo� bir k�e arad�...
- Hat�e Ana!.. Hat�e Ana!..
Birden elinde alt�n sapl� k�l�� tutan adam kayboluverdi-Oda yine karard�, yaln�z
sokak kap�s� ard arda iki kere vuruldu... Hat�e Ana �deta inledi:
- Gitme yi�itim, ka�ma benden, ne olur biraz daha kal yan�mda...
- Abe Hat�e Ana!.. Meraklanma, yabanc� de�il! Ben H�smen, a��n kap�y�.
Son Akin �209
Hat�e Ana i�ine g�m�ld��� me�hulden bir t�rl� s�yr�la-m�vor, Ay�e G�l ise
bay�lm�casma uzan�p kald��� sedirden do�rulam�yordu.
- Hepten mi uyudunuz abe hatunlar? Korkmay�n derim,
ben geldim.
- H�smen!.. Garip H�smen!.. Sen misin? Dur yi�itim, �imdi vard�m.
Hat�e Ana gerilmi� sinirleri, uyu�mu� beyniyle sendeli-yerek odadan d�ar� f�rlad�,
merdivenleri indi, bir solukta sokak kap�s�n� a�t�.
- Yaksana �u kandili Hat�e Ana, neden avluya bir ��k koymazs�n?
- �imdi H�smenim, hele sen gir i�eri, k�zanc���m� getirmedin mi yoksa? Nerede o?
Do�ru s�yle bana H�smenim, Murad'�m� kara topraklar m� �rtm�?
��eriye so�uk bir r�zg�r giriyordu, H�smen'in s�r�kledi�i karlar etrafa
yay�l�yordu. Hat�e Ana bay�lmak �zereydi, art�k ayakta duram�yaca�m� anl�yordu; son
bir gayretle H�s-men'e sar�ld�, onu da yuvarlanmakta oldu�u u�uruma do�ru �ekmek
istiyordu sanki.
H�smen �zerine yap��p kalan karlar� silkmeye bile vakit bulamadan Hat�e Ana'y�
hemen kucaklad�, y�re�i par�ala-n�rcasma:
- Hele dur biraz anam, dedi, kendini b�yle koyuverme, �'k yukar� ben �u
hayvanca��z� ah�ra �ekeyim, birazdan yan�n�za gelir hepsini anlat�r�m.
- S�yle, s�yle... Murad'�m �lm� m�? Neden aylardan ben g�r�nmedin? K�zan�m�n
mezar� belli mi? G�t�r beni oraya H�smenim, g�t�r o�lanc���m�n yan�na beni...
Hat�e Ana'n�n dizleri burkuldu. H�smen'in omuzun-
aaki kollar� gev�edi, bir k�l�e gibi yere y�k�ld�. H�smen'in
��uktan donan elleri onu tutamam�t�. Kar i�eriye iyice

210 �Son Akin


doluyordu, merdiven ba��nda konu�malar� dinleyen Ay$e G�l'�n h��k�r�klar�n� gecenin
ayaz� �deta donduruyordu.
H�smen ise ne yapaca��n� �a��rm�, karanl��a gittik�e a-l�an g�zleriyle etraf�na
bakm�yordu:
- Ah Garip H�smen, ke�ke Yerk�y'de, Tuna kenar�nda geberseydin de bu g�nleri
g�rmeseydin... Ne vard� sanki karn�na Mihail k�firinin tekmesini yedikten sonra
sularda bo�ulmamak i�in sazl�klara yap�makta...
* * *
Hen�z sabah olmam�t�... Hat�e Ana'yla Ay�e G�l sedire oturmu�lar yemenileriyle
ba�lar�n� hafif�e �rtm�ler, solgun benizleriyle kar��lar�ndaki H�smen'e
bak�yorlard�. H�smen, yere ba�da� kurmu�tu, sanki cesareti yokmu� gibi ba��n� �n�ne
e�mi�ti... Kandil son nefesini veriyormu�cas�na titriyor, oca�a yeni at�lan
k�t�kler gittik�e canlan�yordu...
Garip H�smen yava��a �ks�rd�, h�l� morlu�u ge�memi� ellerini u�u�turdu:
- Abe Hat�e Ana, dedi, kendini neden b�yle ��ra gibi yakars�n? Hadi Garip H�smen'i
d��nmezsin, hi� de mi �u k�zca��z akl�na gelmez? Baksana g�l yanac��� solmu�,
kederinden hazan yapra�� gibi titrer... Onun tutu�an g�n�lca��-z�na biraz su
serpsene, H�smen sa�ken size gam yak��r m�?
- H�smenim, bana do�ruyu s�ylemezsin, inanmam sana, bunca ay neden g�z�kmedin?
- Abe Hat�e Ana, hepsini s�ledim ya. Sen H�smen'm garipli�ine ne bakars�n; onu da
bir ana do�urdu, anlatt�klar�m hepten do�ru.
- Demek hi� birisini g�remedin, Murad'�mdan bir na-bercik bile alamad�n?
- Alamad�m!.. Rus�uk'ta �almad���m kap� kalmad�- � listre'de sokak sokak dola�t�m.
Zaten kederinden kimsenin
SonAkin�211
�z�n� b��aklar bile a�maz olmu�. Vezir-i �zam Koca Sinan pasa derdine derman aramak
i�in, Rus�u�a s���nan asakiri viiz �st� b�rak�p �stanbul'a ka�m�, K���k�ekmece
denilen vere var�nca padi�ah�m�z efendimiz ondan m�hr�n� geri istemi�- Yeni Sadr-�
�zam Lala Mehmed Pa�a hikmet-i h�da on g�n i�inde �l�nce Koca Sinan Pa�a be�inci
defa Vezir-i �zam olmu�. Rus�uk'ta, Silistre'de, b�t�n Tuna boylar�nda halk d�v�n�p
bu bunak bu yaz da buralara gelip bunca yi�itin kan�na girer der. Mihail k�firinin
nerelerde dola�t��� pek bilinmez ama, k� ortas�nda Tuna'y� ge�ip �ehirleri basarsa
halimiz nice olur diye �mmeti �sl�m kara kara d��n�r. �te b�yle Hat�e Ana,
kurbanc��m olam, gamlanma, Murad�m�zdan haber alamad�ysam da �ld���n� de s�yleyen
yoktur.
- Hi� ak�nc� g�rmedin mi H�smen, onlardan sormad�n m� o�ulca��z�m�?
H�smen derin derin i�ini �ekti, g�zlerinin �sland���n� belli etmemek i�in ba��n�
b�sb�t�n �n�ne e�di:
- Ak�nc�lar, diye f�s�ldad�, ak�nc�lar!.. Onlar yok oldu art�k Hat�e Ana!..
Yerk�y'den kurtulanlar da kartal kanatlar�n� ate�te yakt�lar, k�l��lar�n�
dizlerinde k�rd�lar, utan�lar�ndan bir k�eye sinip insan y�z�ne ��kmaz oldular.
Silistre'de birka� yaral� ak�nc�n�n evini g��l�kle buldum; kederlerinden benimle
konu�mak bile istemediler... "Ne olur diye yalvard�m, Kara Murad'dan haber verin
bana; anas� bekler, anas�..." o zaman, Kara Murad'�, Koca Baba ve Deli Dur-mu� ile
son defa Yerk�y K�pr�s� ba��nda g�rd�klerini, ba�ka bir �ey bilmediklerini
s�ylediler... Tam Silistre'den ayr�-
acakt�m ki, ya�l� bir �eriba��na rastlad�m; sol kolu yoktu, �vnu sar�l�yd�, bir
g�z� akm�t�. "Onlar Efl�k'ta olsa gerek, edi. Koca Baba y�z atl� ile Mihail'in
pe�indedir, Kara Mu-rad dedi�in yi�it de belki onunla biledir."
212 �Son Akin
Garip H�smen sustu, cesareti gelmi� gibi yava� yavas ba��n� kald�rd�, kar��s�ndaki
harap, tamamen ezilmi� jk kad�na i�i titreyerek bakt�, g��l�kle g�l�msemeye �al�t�:
1 - Ben de er ki�iyim Hat�e Ana, diye f�s�ldad�, hor bak�na bana �le!.. Hemen at�ma
bindim, elime Targovi�te'ye, sizi kurtarmaya giderken Koca Baha'n�n verdi�i k�l�c�
ald�m-da�, ta�, kar demeden Yerk�y'e vard�m. Kar��ma Mihail k�firi ��ksa idi, Allah
�ahidim olsun, bir k�l�� darbesiyle onu yere sererdim. Anam babam Hat�e Anam!.. Bir
sa�a s��rard�m, bir sola s��rard�m, ona �yle bir �a��rtmaca verirdim ki, neye
u�rad���n� anlayamadan al a�a�� ederdim... Meraklanma anam babam Hat�e Anam, burnum
bile kanamazd�. Hani ben yap�t�rd�m m�, fena yap�t�r�r�m; kolay kolay kimse
dayanamaz. Bana H�smen demi�ler!..
Garip H�smen i�ini �ekti, kendisini renksiz bak�larla seyreden kad�nlar� derin
derin s�zd�. Birden hat�r�na gelmi� gibi sa� elini dizine vururken:
- Size bir t�rk� ����ray�m m�, diye sordu, hani ��yle bir serhad t�rk�s�, yan�k
yan�k... Yahut yolda gelirken kara g�zl�, kara ka�l� Kara Murad i�in yakd���m�.
Kar��s�ndakiler �imdi elleriyle y�zlerini kapatm�lar; derinden derine
h��k�r�yorlar. H�smen'i unutmu�lar gibi, me�hul�, hep me�hul� ya��yorlard�.
Esas�nda onlara ya��yor da denmezdi; erimi�, kaybolmu�lard�, sadece kuru bir beden
olarak kalm�lard�.
- Ne yapal�m, istemiyorsunuz demek, ben de ba�ka bir vakitte ����r�r�m Kara Murad'm
t�rk�s�n�... �yleyse size Efl�k'ta neler yapt���m� bir bir anlatay�m... Efendim...
Nerede kalm�t�k? Evet... Silistre'den k�l�c�m� belime tak�p y�'a koyuldum.
Yerk�y'e' vard�m; Murad'�m�zdan haber almak i�in esen yelden bile sordum onlar�.
Sonra daha i�erilere dald�m, hep yol g�zledim, bir atl� g�rsem Murad m� diye kar��
��kt�m... Hi� korkmad�m, neden korkacakm��m abe
Son Akin �213
Hat�e Ana? Her taraf y�k�lm�t�, Yerk�y Kalesi'nde bile bir tek Allah�n kulu
kalmam�t�... Tuna kar��k ak�yordu, sular� buz gibiydi... Ama yine de bulamad�m
onlar� Hat�e Ana; ne Kara Murad'�m�z, ne Deli Durmu�, ne Koca Baba vard�
ortal�kta... Kemik�iklerim donmaya ba�lad�, sizleri de d��nd�m; merak edersiniz,
bir erke�e ihtiyac�n�z olur diye, d�nd�m geriye. �te b�yle Hat�e Ana, �mit
kesilmez. Ben bilirim Murad'�m�z sa�d�r; H�smen demi�ler bana, yan�l�r m�y�m hi�?
H�smen tekrar sustu ve yine kar��s�ndaki kad�nlara bakt�. Ay�e G�l'�n elleri h�l�
y�z�ndeydi. Yaln�z Hat�e Ana do�rulmu�, oldu�u yerde hafif hafif sallan�yordu.
Donuk g�zleri, duvardaki bir noktaya dikilmi�, �atlak dudaklar� k�p�rdam�ya
ba�lam�t�:
- Bilirim, Murad'�m �ld�, babas� gibi ak�nda �ehit oldu. Ama sabredece�im ko�
yi�itim, metin olaca��m; ak�nc� e�i, ak�nc� anas� a�lar m� hi�? Biraz evvel sen
b�yle demiyor muydun aslan�m? Yaln�z bana bir kere daha daha g�z�k, son bir defa
daha...
- Abe Hat�e Ana, neler s�lersin? Sen K�zanl��a geleliden beri hep Murad'�n
babas�n�n, l�f geli�i, ak�nda �ld���nden bahsedersin... Bir ren�berin ak�nda i�i ne
idi, yoksa say�klar m�s�n?
- Say�klamam H�smenim; Murad'�n babas� ren�ber de�ildi.
- Ya ne idi?
- Ak�nc�!.. Ak�nc� beyi!.. Onun sa�l���nda meydan-� �eca-lt hi� k�ffarda kalmam�t�.
Murad�m hen�z do�mam�t�; Mehmedim ak�na gitti, bir daha d�nmedi.
- Bunu �imdiye dek neden saklad�n bizlerden anam babam Hat�e Anam?
" Murad�m da ak�nc� olmas�n dedim, k�zanca��z�m gen� 'a�ta solup kara topraklara
g�m�lmesin, ard�ndan k�l�c�n�
214 �Son Akin
getirip aslanlar gibi d���t���n� s�yleyerek y�re�imi W kere daha da�lamas�nlar diye
d��nd�m. Ama daha k�t� " oldu; Murad�m�n �l�m haberini bile alamad�m, k�l�c�m p"
remedim. Ne yapal�m, hel�l olsun bu topraklara, hel�l olsu her ikisi de...
H�smen, dizlerinin �zerinde do�ruldu, her �eyi ho� gg. ren, h�diseleri oluruna
b�rakan halinden art�k eser kalmam�t�. Merak ve heyecan, hatt� �u anda kendisinden
daha garip g�z�ken �u iki kad�n�n durumu onu �ylesine bir gjr. dabm i�ine
f�rlat�vermi�ti ki, s�ras�nda ismini bile unuttu�u oluyordu. Anne ve babas�n� hi�
tan�m�yan, kendisini bildi�i g�nden beri ovalarda, bay�rlarda, koyunlar�n ba��nda
t�rk� �a��ran H�smen, koyun otlatman�n, t�rk� �a��rman�n, insanlara maddi hizmetin
ve hatt� sevda r�zg�r�n�n yan�nda bu d�nyada ba�ka duygular�n, bamba�kac�lar�n da
bulundu�unu art�k anl�yordu. Analar�n ��rp�n��, nice ko� yi�itlerin serhad
boylar�nda akan kanlar� kuru bir g�steri�ten ibaret de�ildi. Kar��s�ndaki �u kad�n
ise bunlar�n hepsini i�in i�in ya�am�t�; buna ra�men nereden geldi�i bilinmeyen bir
kuvvetle �imdi de "Her ikisi de bu topraklara hel�l olsun..." diyebiliyordu.
- Bari ko� yi�itimin k�l�c� yan�nda olsayd�; ona bakar, hem doyas�ya a�lar, hem
avunur, hem de Murad'�mm �l�m haberi gelinceye kadar sab�rla beklerdim.
- Abe Hat�e Ana, sen hangi k�l��tan bahsedersin?
- E�imin, Mehmedimin, Murad'�mm babas�n�n k�l�c�ndan. Onu elimden parma��m�
k�rarak Mihail'in adamlar� al- I di, sonradan k�firin odas�n�n duvar�nda as�l�
g�rd�m ko� yi�idimin k�l�c�n�...
- Alt�n sapl� bir k�l�� de�il miydi o?
- Evet H�smenim.
- Meraklanma anac���m, k�l�nan onlarda kalmad�.
SonAkin�215
Hat�e Ana birden aya�a f�rlad�, nereden geldi�i anla��l-avan bir kuvvetle H�smen'in
omuzlar�n� yakalad�:
- Do�ru s�yle H�smen, diye ba��rd�, nerede ko� yi�idi-min k�lma �imdi?
Garip H�smen �rkt�, Hat�e Ana'y� b�yle heyecanl�, b�yle kuvvetli, hatt� vah�i
g�rmemi�ti... Ba��n� �n�ne e�erken:
- Daha do�rusu, diye cevap verdi, Koca Baba onu Mihail k�firinin hanesinden alm�,
yan�ndan hi� ay�rmaz olmu�tu. Hatt� seni kuca��na oturtup ka��r�rken k�l�c�n alt�n
sap� pa-
r�lday�p dururdu...
Hat�e Ana, tekrar omuzlar� ��km� bak�lar� donukla�-m� olarak yerine oturdu. Elini
aln�na korken:
- Kim bu Koca Baba dedi�iniz, diye sordu?
- Onu esas�nda kimse bilmezmi�! Bunu hep ��renmek istersin ama bir t�rl� cevap
veremem. Bir ihtiyar i�te... K�h at�n�n �zerinde ufalan, k�h bir da� gibi dikilip
insan�n g�z-ca��zm� kama�t�ran, beyaz sakal�yla bir aslan gibi k�kreyen
koca bir yi�it...
- Neden benim erke�imin k�l�nan� geri vermedi? Yoksa onun bana ait oldu�unu bilmez
miydi?
- S�ledim de...
- Ne dedi?
- �yleyse Kara Murad kimin o�lu diye ba��rd�... Korktum Hat�e Ana, gayri sesimi
��karamad�m... Ben ki H�smenim, hani kimseden �ekinmem ama, Koca Baba'ya kolay
kolay laf bile edemem...
- Esas ismi ne bu kocan�n?
- MemilL Baz�s� Koca Memil der, ekserisi Koca Baba diye �a��r�r... Sen hi� gam
�ekme anam babam Hat�e Anam... 0, �yle bir koca ki, evvel Allah sa� kald�k�a, ne
k�l�c�na bir �ey olur, ne Kara Murad�m�za... Bunu ismimin H�smen oldu�u kadar
bilirim; nah, bir ekmek�ik ver hemen �peyim...
216�SonAkin
I� �imd,ye tadar h�"trSani rahaM k�*�**
yi� kendi �lLSSi H(�Smen'' U"ut��
^'SLtf? f <"' herhaI* �' Koca Baba Mi kambuZr ^ ,*'' BU�Ca >*ta *�"* belki de
hraknd,. sS E' ^'^ **"�'� hatt� *""" �" �u aliyle Se la rf *' bU,an'k- b^'-
A'�" onun ko� yigiti dirndTt H �r >*'' 0lamilz,:l, kiL Hl>"' yata,: sa7 kttne
"!*?*?* "ir ta �"" i� yolda�,, dti�nBm gibi",LTd ^T Ha6* *"�'"'" * bi, hdeserefci
hi� dayenmes,ni bilirdi... Hele kal-
*leri, kata antatan rtT''- i""*""^ <"*� <"*
erkefaevard.kiPBnnSh?' -�'& Veren hareketlerl ""^ - Neden bT �
deSJ[��r miydi?
^ yi�itJbirbirbirler ^ ^ ***** ^"^
daha fenas, nefret edildUR T ^^ ^^
ediyordu. Her �eye kar�m�t� bu ihtiyar
SonAkin�217
alana; kendisine dan�madan Murad'm�, ko� yi�idinin yadig�r�n� evl�t edinmi�, alt�n
sapl� k�l�ca sahip ��k�vermi�ti... Halbuki bunlar�n ikisi de erke�ine aitti. Ne
hakk� vard�, ne hakk�? Kim olursa olsun, isterse b�t�n ak�nc�lar� diriltip pe�inden
s�r�klesin, affetmiyecekti onu. Yaln�z bir g�n, o�lunu geri getirirse, MihaiPden
intikam al�p sa� salim evl�t-c���n� yuvas�na teslim ederse, alt�n sapl� k�l�c�
verirse belki yapt��� bu hareketleri unutabilirdi. Buna ra�men Hat�e Ana yine de
Koca Memil'i g�rmek, onunla konu�mak istiyordu!.. Bu duygusu her halde merak�ndan,
yahut da bu g�n i�in Murad'� koruyacak, �l�mden kurtaracak yeg�ne insan�n Memil
olu�undan ileri geliyordu. Sanki neden bir an bile olsa bu koca ak�nc� o�ulca��z�n�
kolundan tutup buraya getirmiyordu? Mademki herkesin �zerinde bu kadar n�fuzu
vard�, Murad'a s�z ge�irirdi elbet.
Ah!.. Niye sanki, Murad'� bu kadar �ok seviyordu? Gaddar, inat��, i�ine kapan�k,
her �eyini saklayan bir evl�ttan ona ne hay�r gelirdi ki? En iyisi ad�n� bile
anmamakt�, ne yaparsa yaps�n, kiminle dola��rsa dola�s�n, isterse senelerce
u�ramas�n, sorup ara�t�rmamak l�z�md� b�ylesini... Ne ��kard� sanki; Ay�e G�l'�
ba�r�na basard�, onu kendisine evl�t edinirdi, ko� yi�idini d��n�r, senelerini
doldururdu!.. �z�lmeye, kederlenmiye de�er miydi hi�? Vars�n Murad bir t�rl�
ayr�lmad��� o Koca Baba denilen ihtiyar ak�nc�n�n pe�inde dola�s�n dursundu...
- Hat�e Ana!.. Bir ayak sesi gelir a�a��dan, birisi merdivenlerden ��k ar...
- Ne dedin H�smenim?
" Birisi dola��yor d�ar�da... Duymaz m�s�n? Eh, �imdi ne VaPaca��z? Hani benim
k�l�c�m?
U�� birden aya�a f�rlad�lar... Sabah oluyordu, g�n�n ilk 311 i�eri s�z�l�rken
d�ar�da birisi merdivenleri g�c�rdamak gittik�e yakla��yordu...
218 �Son Akin
Hat�e Ana:
- O'dur, diye f�s�ldad�, Murad'�m geldi. Ben bilirim; ge�e cek demedim miydi sana
G�l�m?
- MuradL Murad'�m... Kara Murad'�m!...
Ay�e G�l fark�na varmadan say�klar gibi ba��rd�, sonra sapsar� olmu� y�z�yle kap�ya
do�ru y�r�d�. Fakat birka� ad�mdan fazla ilerliyemedi; heyecan� �ylesine artm�,
yapt��� hareketten �ylesine utanm�t� ki, bir anda pen�e pen�e k�zarm� yanaklar�yla
oldu�u yerde kal�verdi.
Kap�ya bir el yava��a vurdu, bir ses, tane tane konu�an bir ses duyuldu:
- Destur!.. Namahrem olanlar �rt�ns�n.
- Kimsin sen?
- Ana, beni tan�mad�n m�? Ben Durmu�!..
- Sen misin Durmu�um? Gir i�eri, senden ka�acak kim var burada? Kara Murad'�mdan
ne haber getirdin, yoksa o da yan�nda m�?
Kap� a��ld�, �st�ndeki karlarla bembeyaz olmu�, �izmeleri �amura g�m�lm�, kalpa��
aln�n�n ortas�na inmi� ser-hadli k�rk�n�n yakas� a��k Deli Durmu� i�eri girdi...
H�l� duru, dikkatle bak�l�nca beyninin, hatt� kalbinin i�i g�r�necek kadar berrak
mavi g�zleriyle �imdi Durmu�, onlar� bir efsane kahraman gibi geliyordu... Durmu�
g�l�m-s�yordu. Durmu� kar��s�ndakileri kirpiklerini k�rpmadan seyrediyordu, Durmu�
g��s�ndeki karlar�n eriyerek akt���na ald�rmadan ayakta dimdik duruyordu...
- Durmu�um!.. Kurban�n olam Durmu�um!.. O sa��n�.
- Sa�...
- Neden gelmez?
- Gelecek...
- Ne vakit?
- Sonra, daha �ok sonra... Koca Baba onu getirecek; Koca Baba d�zeltecek bu
i�leri...
I
Son Akin �219
, Koca Baba da gelmez, bize y�z�n� ni�in g�stermez? Deli Durmu�'un dudaklar�
hafif�e b�z�ld�, donup kalm� bir kar taneci�ini eritmek istercesine kirpiklerini
k�rpt�:
- Bunu s�yliyemem, dedi. Koca Baba ba�ka, �ok ba�ka... Yaln�z bu k�zca��z
�z�lmesin, sen de gamlanma. Gelecek Murad... �te bu.. Murad da sever elbet, onun da
bir y�reci�i var; hep �arpar, ne etse yine �arpar...
Deli Durmu� sa��na d�nd�, dudaklar�ndaki tebes-s�m� hi� eksik etmeden H�smen'e
sokuldu:
- Bu hatunlara iyi bak, diye s�ylendi. Senin de Murad'�n olur. Sonra, sokak
kap�s�n� da bir daha ard�na kadar a��k b�rakma; dost var, d�man var... Kapa kap�n�;
hi� tel�lanma...
��� de ayakta ne yapacaklar�n� �a��rm�lard�, �deta b�y�lenmi� gibi konu�amaz
olmu�lard�. Deli Durmu� sanki onlar�n bu hallerini farketmemi�ti... G�n ����nda
bulutsuz bir g�k gibi mavi, uykuya �ekilmi� bir deniz gibi mavi g�zlerini, g�z
r�zg�rlar�n�n h�rpalad��� ye�il bir yaprak kadar matemli, k�ra��n�n nemlendirdi�i
taze bir �imen kadar g�lgeli, dal�ndan yeni kopmu� ye�il bir �i�ek kadar yaln�z
Ay�e G�l'�n ye�il g�zlerine dikmi�, tebess�mleriyle serinletmek istercesine onu
seyrediyordu...
- Haydi sa�l�kla kal�n!.. Belki bir daha u�rayamam size... Ama o gelecek. Bu k�z
temiz, bu k�z �ok temiz...
- Nereye Durmu�um? Bizi hemencecik nas�l b�rak�rs�n? Otur �u oca��n ba��na;
��m�s�n, yorulmu�sun. Kusurumuzu ba��la. Sana �imdi s�cac�k bir �orba kaynat�r�m;
mi-deci�in �s�n�r. Daha konu�uruz, hep konu�uruz. Bize neler yat���n�z�, nerede
oldu�unuzu s�ylersin.
- Bunu ��renmesen daha iyi ana? Y�zden fazla atl� idik, yitmi be�i Efl�k
ovalar�nda, Mihail'in pe�inde eridi... �ki ki�i 'e kalsak Mihail yine
kurtulam�yacak... �te bu, sen ne gam ekersin?
220 �Son Akin
Deli Durmu� elini ku�a��na att�, iki kese ��kard�:
- Unuturdum, dedi, bunlar� baba g�nderdi, sel�m da s�yledi, Murad da �yle... Yol
uzun... Hava �ok g�zel... AJla. ha emanet olun...
Alt�n keseleri Durmu�'un �amurlara bulanm� �izmelerinin dibine d�t�, o fark�nda
de�ilmi� gibi yine g�l�msedi sonra kimsenin bir �ey s�ylemesine, m�ni olmas�na
vakit b�rakmadan a��k duran oda kap�s�ndan d�ar�ya s�z�l�verdi.
G�n tamamen do�mu�tu. Yorgun bir horozun sesi geliyordu d�ar�dan... Ocaktaki
k�t�kler erimi�, titrek ya� kandili �oktan s�nm�t�...
Yerlerinden bile k�p�rdayam�yorlard�... Bir at ki�nedi, sanki me�hul bir el bir
avu� kar� merdivenlerden yukar� ��kar�p ���n�n de ayaklar� dibine seriverdi.
Bir damla �mitti �nlerinde duran... Bu �midi, onlara Deli Durmu� getirmi�ti...
Fakat Hat�e Ana nas�l d��n�rse d��ns�n Deli Durmu� bir vas�tas�yd�... Bu bir damla
�midin k�k� �ok uzaklarda, belki de nehirlerin, da�lar�n ard�nda idi... Daha
do�rusu bu bir damla �mit Koca Memil'den geliyordu. Ne tuhaf, Hat�e Ana da bunu
istemiyordu!.. Hat�e Ana Koca Memil'i hi� sevmiyordu...
IX
Ha�ova
1596 YILI Ekim ay�n�n yirmi ���nc� g�n� idi... Osmanl� ordusu Budin'in (Budape�te)
takriben 137 kilometre kuzey do�usuna isabet eden E�ri Ovas�'nda konaklam�,
istirahat ediyordu.
Biraz ileride (E�ri) suyu ak�yor, kar��da tamir edilmekte olan y�k�lm� kuleleri,
��km� bur�lar�yla (E�ri) Kalesi duruyordu.
Yeni�eriler, cebeciler, sipahiler, di�er kap� kulu askerleriyle eyalet askerleri
�ad�rlar�n�n �n�ne uzanm�lar kimisi palas�n� biliyor, kimisi bir memleket t�rk�s�
s�yl�yor, kimisi de E�ri �zerinde batmaya haz�rlanan g�ne�i seyrediyordu.
Ak�nc�lar? Ak�nc�lar yoktu art�k... Ne onlar�n yerleri e�eleyen atlar�, ne r�zg�rda
dalgalanan kartal kanatlar�, ne havada v�nlayarak d�nen bozdo�anlar� ve ne de g�nle
par�ldayan elmas d��meli, alt�n i�lemeli mintanlar� vard�... Ne yaz�k, ak�nc�lar
bir daha bu meydanlarda g�r�nemiyecekti.
E�ri kalesinin bir top at�m� ilersinde, d�z bir yerde padi�ah�n ota�� kurulmu�tu.
Otuz ya��ndaki Sultan ���nc� ^ehmed �ad�r�n�n i�inde a��r a��r dola��yor, Sadr-�
�zam
amat �brahim Pa�a'n�n riyasetinde toplanan harb meclisimin verece�i karar�
sab�rs�zl�kla bekliyordu...
222 � Son Akin
Padi�ah�n art�k buralarda daha fazla kalmaya taharnm� l� yoktu. Saray�ndan ayr�lal�
tam d�rt ay olmu�tu. Kanun' Sultan S�leyman'dan bu yana ne dedesinin; ne de
babas�n�n yapmad��� �eyi yapm�, bir padi�ah olarak ordunun ba��na ge�mi�, E�ri'ye
kadar gelmi�ti... �stelik b�yle b�y�k bir kaleyi Avusturyal�lar�n elinden alm�,
eceliyle bir gecede �l�n giden eski Sadr-� �zam Koca Sinan Pa�a'n�n vaktiyle
Osmanl� askerine s�rd��� y�z karas�n� bu suretle temizlemi�ti. Art�k E�ri'ye
yard�ma gelen Avusturyal�lar buralara varmadan geri �ekilmeli, ordunun herhangi bir
ma�l�biyetinin �n�ne ge�ilmeliydi. E�er k�smet olursa bir dahaki sene yine sava�a
��k�l�rd�...
���nc� Mehmed elmaslarla donat�lm�, iki sorgu� ile s�slenmi� kavu�una, ak�am�n
lo�lu�unda bile ��l ��l yanan yakut y�z�kl� elini g�t�rd�. Annesi Safiye Sultan'�n
takt��� sorgu�lar� ok�amak istedi... Ke�ke annesinin s�z�n� dinleyip buralara kadar
gelmeseydi. Halbuki padi�ah�n sefere ��kmas�n�, art�k ba�ka �are kalmad���ndan
olacak, eski Ve-zir-i �zam Koca Sinan Pa�a da istemi�ti. Hocas� Sadettin Efendi ise
�ok �srar etmi�ti. Sinan Pa�a'ya pek ald�rmazd� ama, Hoca Sadettin Efendi'nin
hat�r�n� bir t�rl� k�ramam�t�. Ayr�ca yeni�eriler de padi�ah yanlar�nda olmay�nca
sefere ��kmayacaklar�n� s�ylemi�ler; ulufe tevzi g�nlerinde �orba i�memi�lerdi.
Bir kere olan olmu�tu, bundan sonras�na bakmal�yd�... Neticede bu yollar tekrar
ge�ilecekti; kimbilir ne kadar sonra saray�na varacak, annesi Safiye Sultan'a,
cariyelerine kavu�acakt�... Bari harb meclisi bir an evvel karar�n� verse de,
�z�nt� ve endi�eden kurtulsayd�. Halbuki harb meclisi hen�z toplanm�t�, ���nc�
Mehmed oradan gelecek karan daha bir m�ddet beklemek mecburiyetinde kalacakt�...
Son Akin � 223
Vezir-i �zam Damat �brahim Pa�a divana oturmu�, iri kavu�unu ba��na iyice ge�irmi�
ellerini g��s�nde kavu�turmu�tu. Yan�nda ba�� �n�ne e�ik d��nceye dalan padi�ah�n
hocas� Sadettin Efendi bulunuyordu.
Rumeli Beylerbeyi Sokulluo�lu Hasan Pa�a, d�rd�nc� vezir Cafer Pa�a, ���nc� vezir
Ca�alo�lu Sinan Pa�a, Ni�anca Harnza �elebi, ba� defterdar �brahim Efendi, Anadolu
ve Rumeli kazaskerleri de Sadettin Efendi gibi ba�lar�n� �nlerine e�mi�lerdi.
Ayakta duruyorlar, Sadr-� �zamin konu�mas�n� bekliyordu. Di�er pa�a ve beyler
ikinci s�ray� te�kil ediyorlard�. Ota��n i�inde hi�bir ses duyulmuyordu. Sadece,
yorgun askerin derinden derine s�yledi�i t�rk�ler i�itiliyor, arada s�rada at
ki�nemeleri geliyordu.
�ad�r�n i�i lo�tu, k�rm�z� renkli atlas yast�klar g�n�n �rkek ��klar�n� emmi�
gibiydi.
Damat �brahim Pa�a etrafmdakileri bir m�ddet seyrettikten sonra bak�lar�n� ota��n
kap�s�na �evirdi, g��s�nde kavu�turdu�u ellerini ��zd�, iki kere �ks�rd� ve nihayet
sesine a��r bir ton vermeye �al�arak sordu:
- Lala Mehmed Pa�a'y� g�remem, huzuruma ��kmakta
neden acele etmez?
Huzurdakiler birbirlerine bak�nd�lar: E�ri kalesi muhaf�zl���na tayin edilen Lala
Mehmed Pa�a ota�da bulunmuyordu. Halbuki b�yle m�him bir toplant�ya onun herkesten
evvel gelmesi l�z�md�.
- ��inizde bilen yok mudur? Elbet onun da fikrinden isti-kde etmek isterdik. Yoksa
emrimize kar�� m� gelir?
Lala Mehmed Pa�a'n�n nerede oldu�unu hi� kimse bilmiyordu, bu y�zden sadr-� azama
cevap veremiyorlard�.
- Hasan pa�a kar�nda��m, sen dahi s�ylemezsin, Lala ehmed Pa�a kar�nda��m
nerededir, neden davetimize ica-
bet etmez?
224. Son Akin
- Haberim yoktu devletl� vezir. Son defa g�rd���mde E�ri �ehrinin inzibatiyle
u�ra��rd�, i� kalenin tamirine gay. ret sarfederdi.
- Tiz birisi vars�n, Mehmed Pa�a'ya yeniden haber sals�n-�ayet makbul bir mazereti
yok ise elbet cezas�n� l�y��� �zere saadetl� padi�ah�m vermeye kadirdir.
Divandakilerde hafif bir k�p�rdanma oldu, fakat kimse d�ar� ��kmad�. Anadolu
Beylerbeyi Lala Mehmed Pa�a devleti u�runa bu g�ne kadar o kadar �ok kan ve ter
d�km�, d�man kar��s�nda y�lmam�, seneler senesi serhatlerde �arp�m�, �yle yi�it,
mert bir askerdi ki, onun incinmesini, k�r�lmas�n� dostlar� istemezdi.
- Neden bir kul ta�ra ��k�p Mehmed Pa�a'y� aramaz; ondan korkar m�s�n�z yoksa?
Mehmed Pa�a hi� mi emrimiz dinlemez? Kani saadetl� padi�ah�m�z�n aray�p getirmesini
kendisine emir buyurdu�u, E�ri Kalesi �zerinde bunca kahramanl�k g�steren, as�kiri
Osmaniye'ye taze can veren d�rt yi�it? Bu g�ne dek Lala Mehmed Pa�a'nm, yanlar�nda
bir�ok yolda�lar� da oldu�u s�ylenen bu d�rt kahraman� �l� veya diri bulup bana
haber vermesi l�z�m gelmez mi idi? Padi�ah�m�z efendimiz elbette bu kullar�n�n
gayretini m�k�fatland�rmak ister.
Sadr-� �zam Damat �brahim Pa�a �deta burada ne i�in toplan�ld���n� unutmu� gibiydi,
hatt� daha fazla konu�acak, nereden geldi�i bilinmeyen bir hiddetle, Mehmed
Pa�a'dan �ik�yette bulunacakt�. Fakat birden sustu; ota��n perdesi kalkm�, bir
muhaf�z i�eri girmi�ti:
- Devletl� vezir!.. Lala Mehmed Pa�a huzurunuza kabul�n� diler.
Sadr-� �zam do�ruldu, bak�lar�na daha fazla bir hiddet, sesine b�sb�t�n a��r bir
ifade verdi: -Gelsin!..
Son Akin �225
Muhaf�z hemen ��kt�, bir dakika sonra da Lala Mehmed pa�a g�r�nd�; arkas�nda Koca
Memil vard�... Memil'in halaslar� hafif bulan�kt�, beyaz sakal� biraz daha uzam�
gibiydi-
. Nerede kald�n abe Mehmed Pa�a? Devleti Osmaniye'nin en m�him i�i me�veret edilmek
�zere iken sen kanda dola��rs�n?
Lala Mehmed Pa�a Sadr-� �zamin �n�nde hafif�e e�ildi, sonra ellerini g��s�nde
ba�lay�p geri geri �ekilirken:
- Bu Koca'y� getirebilmek i�in geciktim devletl� vezir, dedi; kusurum affola.
- Ya bu Koca kimdir?
- Koca Memil derler ona, gaza meydanlar�n�n piri...
- Koca Memil mi? O, Kulpa'da Telli Hasan Pa�a ile �ehit d�memi� miydi?
- Hay�r Sultan�m, Yerk�y'de de �arp�m�, hatt� burada da. Saadetl� h�nk�r�m�n
arad��� d�rt yi�itten bir tanesi bu koca imi�.
- Neden saklan�rlar, neden i�leri bitince bir kenara �ekilirler? Bilmezler mi ki,
devletin b�yle g�n g�rm�, bile�i kuvve�i, y�re�i pek ki�ilere ihtiyac� vard�r?
Padi�ah�m�z efendimiz g�n ge�mez onlar� sorar. Nas�l eylediler de k�firin
patlatt��� l���ma ald�rmay�p a��lan gedikten i�eri dald�lar, nas�l oldu da "Nem�e
Kal'as�" dedi�imiz E�ri d� kal'a-s�n�n bur�lar�na d�rt ki�i omuz omuza binip
y�kseldi ve en �stteki havalara k�l�n� sallad�, tepesindeki d�mana aman vermedi?..
Abe koca yi�it, s�yle bana bu i�leri nas�l becerimiz, yan�ndaki yolda�lar�n kimler
idi, bu gaza meydan�na Nereden geldiniz, nereye gidersiniz? E�ri d� kal'as�n�n
al�c�ndan bu yana on yedi g�n ge�ti; m�nadiler hep sizi a��rdi; neden boyun k�r�p
huzur-u h�m�y�na ��kmad�n�z?
226 �Son Akin
Damat �brahim Pa�a sustu, hayretle ve biraz da k�skan rak Koca Memil'i s�zd�. O
zaman tok, kelimeleri tane tan s�yleyen bir ses i�itildi:
- Vezir! Biz mans�p i�in �arp�may�z, mala, m�lke de ta mah etmeyiz. Murad�m�z
devlete hizmet etmek, say�s�z �e-hit kan� pahas�na elde edilen bu topraklan
Nem�eliye, Ef-l�kl�ya, hele Mihail gibi mertlikten bihaber kimselere b�rakmamakt�r.
Biz kaderin k�t� bir cilvesi u�runa ortada kalm� bir avu� ak�nc�y�z. Beni bu kadim
dostum Lala Mehrned Pa�a tan�y�p yolumu �evirmeseydi, yine de huzuruna varmaz idim.
Bile�imi b�rakmad�, gelmezsen divana gitmem dedi. �te huzurunuzday�m; ne istersen
yapay�m...
- Evvel� sualime cevap ver koca yi�it, yolda�lar�n kimlerdir?
- Kara Murad, Deli Durmu�, Karapen�e Osman derler �� er ki�i ile, yolda�lar�ndan
ayr� d�m� bir avu� ak�nc�...
- Nereden gelirsiniz?
- Efl�ktan... Mihail k�firi kovalard�k; bir t�rl� ba�aramad�k. Orduyu h�m�y�n
Nem�eli �zerine y�r�r diye haber al�nca geri d�n�p E�ri'ye vard�k. K�smet olursa,
burada i�imiz bitince, yine Mihail'i aramaya gideriz.
- �te E�ri al�nd�, daha burada yap�lacak i� mi kald�?
- �yle g�r�n�r... Nem�eli derya misal asker ile Ha�o-va'ya var�r; E�ri al�nmakla
bu gaza bitmedi vezir...
Koca Memil sustu, Sadr-� azam fark�na, varmadan elim sakal�na g�t�rd�, sonra
etraf�na bak�nd�, can� s�k�lm� gibiydi; kar��s�nda dimdik duran �u ihtiyar gaziyi
konu�turmakla acaba hat� m� etmi�ti? Koca Memil'in ismini o da i�itmi�0 ama, �imdi
onunla sohbet etmenin yeri olmasa gerekti; �yle anla��l�yordu ki, bu koca adam�n
fikri hem h�nk�r�n, hem de kendisinin kanaatlerinden ba�kayd�. Huzurdakilerin "e
d��ncelerini kar�t�rma-mak i�in onu hemen d�ar� ��ka1"
Son Akin � 227
mal�, m�nasip bir zamanda buldurup padi�ah�n yan�na g�t�rmeliydi-
- Koca yi�it, sana �imdilik bir emrim yoktur, art�k yolda�lar�n�n yan�na var; vakti
gelince haber salar�m, huzur-u h�m�y�na ��kar, saadetl� padi�ah�m�z�n ellerini
�persin. Zinhar iznim olmaks�z�n bir yere gitmeyiniz.
Koca Memil hafif�e dudaklar�n� k�v�rd�, biraz evvel bulan�k duran g�zleri yine bir
kor gibi yanmaya ba�lad�. Hemen elini ku�a��na att�; kamas�yla tahta par�as�n�
��kard�, sonra ba��n� yana �evirip Lala Mehmed Pa�a'ya g�l�mseyerek
bakt�.
- Devletl� vezir, destur verirsen Koca Memil bizle bile
kals�n. D�man ahvalini bu topraklarda ondan daha iyi bilen kimse yoktur. Fikrinden
her an istifade etmek m�mk�nd�r. Zaten an� bu y�zden huzuru vezaretinize getirdim.
Damat �brahim Pa�a karar�n� vermi�ti. Ba��n� iki yanma sallarken Lala Mehmed
Pa�a'ya cevap verdi:
- Yorgun g�r�n�r; vars�n bir ho��a dinlensin. Sonra o-nunla g�r��r, fikrini al�r�z.
Ota�da tekrar derin, hatt� garip bir sessizlik oldu. Pa�a ve efendiler birbirlerine
bak�nd�lar; kimisi ba��yla Sadr-� �zami tasdik ederken, kimisi duygular�n� belli
etmemek istercesine g�zlerini kapatt�.
- Abe Lala Mehmed Pa�a, beni niye ard�na tak�p da buraya getirdin? Bilmez miydin ki
vezirin bu kocaya ihtiyac� yoktur. Var �imdi gerisini sen d��n!..
Lala Mehmed Pa�a'n�n dudaklar� titredi, hafif e�ik ba�� do�ruldu, geri d�nmek �zere
olan Koca Memil'i bile�inden
yakalad�:
- Dur gitme, dedi, icab�nda beraber ��kar�z.
O zaman kar��dan, Sadr-� azam�n yan�ndan biraz yor-8un. buna ra�men gayet ahenkli
bir ses i�itildi:
228 �Son Akin.
- Koca Memil'in huzurdan ayr�lmas�na benim de r�zam yoktur. Devletl�, m�saade
buyur; bu kocam� adam daV aram�zda bulunup me�veretimize i�tirak etsin.
Bu sesin sahibi padi�ah�n hocas�, "T�c - �t - tev�rih" j. simli tarih� eserin
sahibi, Hoca Sadettin Efendi idi.
Herkesin ba�� bir anda Sadettin Efendi'ye �evrildi. O da aksine bak�lar�n� Koca
Memil'e d�nd�rm�, elindeki tahta par�as�n� hi�bir �ey olmam� gibi yontmaya ba�layan
bu ak�nc�lar�n pirine b�y�k bir zevkle, ��k olmu��asma bak�yordu.
- Devletl�! Vakit ge�er, zann�ma g�re h�nk�r huzurunuzda al�nacak karar�
sab�rs�zl�kla bekler. Muvaf�k buyuru-lursa me�verete ba�lana.
Koca Memil de karanl�k bir �leme birden parlak bir ��k gelmi�cesine insana �mit
veren Sadeddin Efendi'ye bakt� ve o da onu b�y�k bir zevkle, benli�inden bir
�eylerin eridi�ini hissederek seyretti. �ki �ift g�z birbirinin i�inde sadece bu
topraklar�n a�k�n� bulurken Sadr-� �zam Damat �brahim Pa�a �ks�rd�:
- Mademki Lala Mehmed Pa�a kar�nda��m ile H�ce-i sultani Sa'd�ddin Efendi arzu
ederler, elbet biz dahi onlar� k�rmak istemeyiz. Vars�n, bu koca yi�it de huzurumda
kals�n, g�relim ne faidesi olur.
Sonra elini belindeki gayet zarif bir han�ere g�t�rd�, tekrar �ks�rd�, bak�lar�yla
etraf�ndakilerin al�kas�n� toplamaya �al�arak s�ze ba�lad�:
- Pa�alar!.. Efendiler!.. Beyler!.. Bilirsiniz ki, saadetl� padi�ah�m�z efendimizin
saye-i h�m�yunlar�yla cennetme-k�n Kanuni S�leyman Han zaman�ndan beri bir t�rl�
muvaffak olunamayan kale-i E�ri'nin fethi bizlere m�yesser olmu�tur. Nem�eli'nin
Devlet-i Osmaniye'ye saplad��� han�er bu suretle ��kart�lm�, Estergon'un, hatt�
elli g�n mukaddem Hatvan'daki gazilerimize k�firin eyledi�i zulm�n in0'
Son Akin �229
karn� al�nm�t�r. L�kin Nem�eli E�ri'nin ma�l�biyetini bir t�rl� hazmedemez. Derya
misal asakiri ile Maksimilien de-nen k�firin kumandas�nda Ho�ava'ya var�p yolumuzu
kes-mek ister. Erdel Voyvodas� Jigmond-� h�in, dahi onlarla hiledir. Yine
bilirsiniz ki, Had�m Cafer Pa�a kar�nda��m�z d�n �zerlerine vard�kta, gerek k�ffarm
kesretinden, gerekse yard�ma g�nderdi�imiz Veli Pa�a'n�n y�zgeri edi�inden meydan-�
cengi b�rak�p ak�am karanl���nda buraya avdet etti. Zinhar yanl� anla��lmaya;
evvel� k�t� d��nm�sek de art�k mal�m olmu�tur ki, Cafer Pa�a kar�nda��m�z aslan
cesaretiyle harb edip R�stemane erl�kler eylemi�tir. Hatt� A�alar� yalvar�p
�zengisine yap�arak zorla at�n�n ba��n� geri �evirmeseler idi, belki de an�n
�ehadet haberini al�r idik. Hamd olsun ki, �imdi aram�zda bulunur... �te, pa�a ve
efendi kar�nda�lar�m b�ylece...
Damat �brahim Pa�a sustu, ��nk� yan taraftan biraz u-tanga�, biraz da ince bir ses
duyuldu:
- Devletl� Vezir, m�saade buyurulur ise bir nebze k�ffarm kesretinden bahsetmek ve
asla l�y�k olmad���m tevecc�h�n�ze te�ekk�r etmek isterim.
- S�z senindir Cafer Pa�a.
- Devletl� vezir, d�man tahminimizden de fazlad�r, mevcudu y�z binin �tesinde olsa
gerektir. Toplar�, t�fekleri, atlar�yla Ha�ova sahras�na var�p batakl���n
kar��s�nda metrise girmektedir. Asla asakir-i Osmaniye'den korkular� yoktur. Ben
kulunuz �zerlerine vard�kta domuz gibi sald�rd�lar. Kaderde bunca yi�iti orada
�ehit etmek var imi�, ke�ke ben dahi �ehit olsa idim, ne l�z�m gelirdi... Yeter ki
bir i� ba�a-nP y�z akl��� g�sterse idik. Olmad� devletl� vezir, elimizden razlas�
gelmedi. Onun i�in ben kulunuza iltifat buyrulma-ya- K�firi biraz k�r�p, biraz
oyalad�ksa bu, i�bilir g�z�n� .udaktan sak�nmaz bir avu� gazinin y�z�nden olmu�tur.
rlerinden bir tanesi de kar��n�zda durur...
'
230 � Son Akin
-Kim o?
- Koca Memil denen �u kocam� ak�nc�.
- Sen onu tan�r m�s�n?
- Beli...
- Ya neden saadetl� h�nk�r�ma s�ylemedin?
- �ok yalvard�lar; hat�rlar�n� k�r�p haber salamad�m... aJ sil R�stemane erl�k
g�steren bu yi�itlerdir. �o�unun ismi-ni bilmem ama, Koca Memil'i iyi tan�r�m.
Hepsi de d�man saflar�na g�zlerini k�rpmadan dald�lar. Hele Veli Pa�a askerini al�p
geri d�n�nce ben d�rt be� bin adam�mla yaln�z kald�m, o zaman bu kocam� ak�nc�
"Dayan pa�a" deyu hayk�rd�. Yapt��� iyilik kabil de�il dile gelmez. Ak�am ��k�nce
de geri d�nmem i�in �zengilerime yap�an A�alar�m� itip at�m�n ba��n� �evirdi.
"Bundan sonras� mertlik de�ildir, dedi, elbet orduya var�p taze kuvvet ile k�firin
kar��s�na tekrar dikilmek gerek..." �te b�yle devletl� vezir, bu kocam� adam ile
yolda�lar�, �yle civanmert ki�iler ki, tarifi kabil de�il...
- Koca Memil'den gayri hangisinin ad�n� bilirsin?
- Biraz evvel kendisi s�yledi idi; Kara Murad, Deli Durmu�, Karapen�e...
Di�erlerinin isimleri hat�r�mda de�ildir. Hepsi de bir y�ld�r�m, bir kas�rga
bunlar�n... Hele Koca Memil!..
O zaman Memil'in o tok, o tane tane konu�an sesi du-j yuldu:
- Vezir... Cafer Pa�a hilaf konu�ur. Onun d�n derya misal Nem�eli kar��s�nda
g�sterdi�i mertlik, bu g�ne dek kolay kolay her kula nasip olmam�t�r. As�l biz
ondan yi�itlik nas�l olurmu�, k�ffar kar��s�nda nas�l �arp��l�rm�, �ehitlik nas�l
�zlenirmi� hep ��rendik. Gel g�r ki, yine de ona varamad�k.
- Koca Memil do�ru s�ylemez devletl� vezir. O... Dahi fazla sabredememi� olacak ki
Damat �brahim Pa�a, Had�m
Son Akin �231
r r pa�a'nm s�z�n� kesti; sa� elinin parma��n� kald�rarak n ^�k konu�mamas�n�
i�aret ettikten sonra, Hoca - deddin Efendi'ye bakt�. Padi�ah�n hocas� ise
konu�anlar� u}y�k zevkle dinliyor, hafif nemlenmi� g�zleriyle m�temadiyen Koca
Memil'i s�z�yordu. Buna ra�men hi� sesini ��karm�yor, en ufak bir hareket bile
yapm�yordu.
Sadr-� �zam, belki de al�kanl�ktan olacak, birka� kere yine �ks�rd�, ba��n�
etraf�nda gezdirdi ve s�ze ba�lad�:
- Pa�alar, efendiler, g�r�rs�n�z ki Cafer Pa�a ile Koca Memil denen �u koca,
mertli�i bir t�rl� kabul etmezler. L�kin bizim burada yap�lacak ba�ka i�lerimiz de
vard�r. H�nk�r�m�z alaca��m�z karar� sab�rs�zl�kla bekler. Onun i�in me�vereti daha
fazla uzatmadan sizden �unu sorar�m ki, bundan sonra maslahat ne ola? Hepiniz teker
teker fikirlerinizi s�yleyiniz. L�kin unutmayas�n�z ki, E�ri fethinde asa-kir-i
Osmaniye elim zayiata u�ram�t�r, yorgundur, erzak�m�z t�kenmek �zeredir, sefer
mevsimi ge�mi�, �iddet-i b�-r�det y�z�nden sahrada durulmaz olmu�tur.
Sadr-� �zam sustu, huzurdakilerin konu�mas�n� bekledi. Kimsenin s�z almad���n�
g�r�nce kendisi sormak mecburiyetinde kald�:
- Ni�anc� Hamza �elebi, evvel� sen s�yle; senin fikrin ne ola?
- Devletl� vezir, gayet g�zel i�aret buyurdunuz; asakir yorgundur, kimsenin cenge
mecali yoktur, k� bast�rmak �zeredir, erzak, barut t�kenmektedir. Bu hal ile sahra
cengi kabil de�ildir. Tedbir odur ki, Ha�ova'ya yerle�mekte olan Nem�eli ile asla
temas edilmeyip avdet edilmelidir. Elbet k�fir pe�imize d�meye muktedir de�ildir.
E�ride kalan Laia Mehmed Pa�a ise gazilerimizle kaleyi bir ho��a m�dafaa edip
vazifelerini yaparlar. �te diyece�im bundan ibarettir.

232�SonAkin
Vezir-i �zam g�l�msedi; Ni�anc� Hamza �elebi'nin sn lerinden memnun kalm�
g�r�n�yordu. Bak�lar�n� Ba� rw terdar �brahim Efendi'ye �evirdi:
- Ya sen efendi? Fikirlerin ne ola?
- Devletl� vezir; Hamza �elebi kar�nda��m�z do�ru s�v-ler. Bu �erait taht�nda cenk
caiz de�ildir. Maazallah bir hezimet vuku bulursa Devlet-i Osmaniye'nin �erefi
p�yimal olur. Ordunun ba��nda bulunan padi�ah�m�z efendimizin itibar� zedelenir.
E�ri'de kazan�lan zafer ile iktifa olunup geri d�nmek evl�d�r. K� bast�rmadan
asakir ordug�h�na �ekilmelidir. Ayr�ca tahmin hil�f�na, k�ffar ordu-yu Osmaniye'yi
ard�ndan sarmas�n diye Rumeli Beylerbeyi Hasan Pa�a emrinde bir miktar askerin
Nem�eli �zerine �evki uygundur. Elbet gelecek sefer mevsiminde ba�ka �areler
d��n�l�r.
Sadr-� �zam sakal�n� s�vazlad�, art�k ba�kas�n�n uzun u-zad�ya s�z s�ylemesini
istemiyormu� gibi kimsenin y�z�ne bakmad�:
- Mesela anla��lm�t�r, dedi. Bu kel�mat kar��s�nda hazi-r�nun ba�ka bir diyece�i
olmasa gerektir. �imdi bir fatiha til�vet edip bu duaya �min diyelim.
Birka� dudak k�p�rdad�:
- Do�rusu m�kul s�zd�r.
- �yle ise Rumeli kazaskeri kar�nda��m�z, saadetl� padi- I �ah�m�z ile asakir-i
Osmaniye'nin sa� salim Belgrad'a avdetleri i�in bir dua k�raat buyuralar.
Rumeli kazaskeri yerinden k�p�rdad�, ellerini iki yana a�t�, dudaklar�n� oynatt�,
fakat duas�na ba�layamad�. Sadr-� �zamin yan�ndan yorgun, yine de h�kim bir ses
i�itildi:
- Durun!.. Hen�z bir �ok pa�a ve beylerin m�tal�as� a-l�nmam�t�r. Ben padi�ah�m�n
hocas� s�fatiyle l�y�kiyle me�veret edilmemi� bir karara asla �min demem. Elbet bu
mecliste ba�ka t�rl� konu�acak kimseler de vard�r.
Son Akin �233
. Bu s�yledi�iniz pa�a ve beyler kimler ola hoca efendi?..
. Devletl� vezir, isimlerini saymaya ne hacet? �te kar��n�zda bir tanesi durur...
Ayr�ca ne Lala Mehmed Pa�a, ne Cafer Pa�a, ne de Hasan Pa�a kar�nda�lar�m�z
fikirlerini s�y-lemi�lerdir.
- Hoca Efendi, �ayet �u Koca Memil denen kocam� a-damdan bahis buyuruluyorsa, o
fikrini huzuruma ��kt��� anda s�yledi. Onun murad�, kan d�kmek, bo� yere �mmeti
isl�m�n can�na kastetmektir.
- Hay�r!.. Vezir, yan�l�rs�n; ben kaatil de�ilim. Herkesin ba�� birdenbire Koca
Memil'e �evrildi. O �imdi
elindeki kamayla tahta par�as�n� ku�a��na sokmu�tu. G�zleri bir kor gibi yan�yordu:
- Vezir!.. Kulpa'da Telli Hasan Pa�a'ya �st�n k�ffar kar��s�nda Nem�eli'yle
tutu�mamas�n� s�yleyen, d�n ise Cafer Pa�a'n�n at�n� geri d�nd�ren benim. Bunlar�
korkakl���mdan de�il, senin fikrinin aksine analar�n art�k g�� yeti�tirdi�i bunca
yi�itin kan�na girmemek i�in yapt�m. Ama yine ben Yerk�y'de Koca Sinan Pa�a denen o
namerdin d�mandan nas�l y�zgeri etti�ini de g�renlerdenim. G�z�m�n �-n�nde on
binlerce ak�nc� bir hi� u�runa kanlar�yla bu topraklar� sulad�. O zaman d�mandan
�ekinilmeseydi �imdi Efl�k bizimdi... Mihail k�firi ise etti�inin cezas�n� �oktan
bulmu�tu. �te, ne olursa olsun, padi�ah�m�z kumandas�ndaki bir ordu buralara kadar
geldikten sonra geri d�nemez... �lmek mukadderse �lece�iz, asla bu topraklar�
sahipsiz b�rakmayaca��z. Var �imdi sen, diledi�in gibi d��n vezir...
Ota�da so�uk bir r�zg�r esti... Sadr-� �zamin dudaklar� titremeye ba�lad�... Damat
�brahim Pa�a gizlemeye l�zum g�rmeden Memil'e hiddetle bakarken elini de han�erine
att�...
- Devletl� vezir... Bir serhad gazisi, bir ak�nc� beyinin elerine k�z�lmaz;
onlar bizlerden daha fazla bu topraklar�n
234 � Son Akin
����d�r. E�er ister isen di�er pa�a kar�nda�lar�na dahi sor bakal�m ne derler?
Sadr-� �zam elini han�erinden �ekti, bak�lar�n� g��l�k Koca Memil'den ay�rd�:
- Hoca efendi, dedi, dile�in olsun. Bakal�m, demincekten beri l�fa kar�mayan �u
pa�a kar�nda�lar�m�n fikri ne ola?
Biraz durdu, sonra derin bir nefes ald�, yine �ks�rd� g�zlerini Lala Mehmed Pa�a'ya
dikerek sordu:
- Sen ne dersin pa�a karde�?
- Koca Memil do�ru s�yler devletl� vezir...
- Ya sen Cafer Pa�a?
- M�nasibi Koca Memil'in fikrine uymakt�r.
- Hasan pa�a, senin fikrin nedir?
- Asla y�zgeri edilmemelidir. Hoca Memil Nem�eli'yi hepimizden iyi bilir.
Sadr-� �zam yutkundu, g�zlerini hafif�e kapad�, hiddetini belli etmemek i�in ba��n�
�n�ne e�di, parmaklar�n� oynatmaya, sa� elinin yumru�unu dizine vurmaya ba�lad�.
Sonra bir �eye karar vermi� gibi Hoca Sadeddin Efendi'ye bakt�. �imdi Sadeddin
Efendi aya�a kalkm�, Sadr-� �zamin kar��s�nda duruyordu:
- Bana s�yleyece�in bir �ey mi var Sadeddin Efendi?
- Beli devletl� vezir.
- Ne ola?
- Benim fikrimi neden sormazs�n?
- Bilirim...
- Bilirsiniz ama �u efendiler ve di�er baz� pa�a ve beyler ile birlikte
inanmazs�n�z; onun i�in k�saca izah etmek isterim.
- Buyur hoca efendi:
- "Hat�rdan asla uzak tutmamal�s�n�z ki, Devlet-i �liyy6' de hi�bir padi�ah�n
sebepsiz yere d�man kar��s�ndan �e' kildi�i, hatt� �ekindi�i g�r�lm� �ey de�ildir.
Ayr�ca �^nU
Son Akin � 235
a unutmayas�n�z ki, �ayet biz k�ffar�n �zerine gitmezsek bundan cesaret alan d�man
asla pe�imizi b�rakmaz, bizi mahvetmeye �al��r. Bu sebepten de �zerimize gelen
k�fir ile c�mlemiz �ehit oluncaya kadar �arp�mam�z vaciptir. Ne 0la bir can�m�z
var, onu da bu devlet u�runa feda ederiz. Kan�m�z gider ama, nam�m�z kal�r.
��inizde korkak var ise saf d�� dura. Asakire kumanda edecek kimse kalmaz ise bana
dahi bir k�l�� verip en �n safta Nem�eliye sald�rtasm�z. Elbet ve elbet, d�mandan
y�z geri edilmeye..."
Hoca Sadeddin Efendi sustu, hafif�e yana d�n�p p�r�l p�r�l panan Koca Memil'in
g�zlerine bak�lar�n� dald�rd�. Sonra geri d�nd�, tamamen dikle�mi�, sesindeki o
yorgun ifadeyi b�sb�t�n atm� oldu�u halde s�zlerine devam etti:
- Ben asker de�ilim, ama �unu iyi bilirim ki, �ayet ordu geri d�necek olsa Rumeli
beylerbeyi Hasan Pa�a emrindeki eyalet askeri bu kadar �st�n d�man kar��s�nda asla
muvaffak olamaz. D�n Cafer Pa�a'n�n d�t��� avakibe u�rar, i�te o zaman bo� yere kan
d�k�l�r. Tedbir odur ki, padi�ah�m�z efendimiz ordunun ba��na ge�ip Ha�ova'da
Nem�eli'nin kar��s�na ��ka. Bu sebepten de Lala Mehmed Pa�a gibi i� bilir, namdar
bir pa�a da asla E�ri'de b�rak�lmaya. O da Anadolu asakiriyle birlikte ordu-yu
Osmaniye'ye iltihak eyliye ve Ha�ova'ya beraber gelip sava�a i�tirak ede... �te
diyeceklerimin hepsi bu kadar. D��nme gerisini devletl� vezir; bu devlet ya batar,
ya da �erefiyle ya�ar.
Sadr-� �zam Damat �brahim Pa�a �aresiz kalm� bir insan�n bezgin ifadesiyle Sadeddin
Efendi'den bak�lar�n� ay�ram�yordu. O da geri d�nmenin tehlikesini, devlete
s�r�tecek lekeyi biliyordu. Fakat �u mevsimde tekrardan sava�a s�r�lecek bir
ordunun muvaffakiyetinden hi� emin de�ildi. �stelik h�nk�r da bir an evvel
�stanbul'a varmak istiyordu. lr t�rl� karar veremiyor, i�in i�inden s�yr�lam�yordu.
Son
236 �Son Akin
bir gayretle ba��n� sallad�, ka�lar�n� �atmaya �al�arak Sadeddin Efendi'ye sordu:
- D��nd���n �zere bir karara var�r isek bunu saadetl� h�nk�r�m�za kim haber verir,
kim an� iknaa kadir olur?.
- Ben!.. Elbette Padi�ah�m m�kul s�z kar��s�nda aksini emreylemez, ona bunca y�l
ilim ve irfan ��reten bir hocaya kar��, kullar�n�n arzusu �tesinde hareket etmek
yak�maz. Sen gamlanma devletl� vezir, karar�n� ver, gerisini bize b�rak.
O zaman �brahim Pa�a etraf�na bak�nd�, kar��s�nda biraz evvel geri d�nelim diye
fikirlerini s�yleyenlerin ba�lar�n� �n�ne e�diklerini g�r�nce:
- Dua edelim, dedi, kazasker kar�nda��m�z, asakir-i Osmaniye'ye muzafferiyet nasip
eylemesi i�in ulu Tanr�ya niyaz eylesin.
Rumeli kazaskeri elini tekrar havaya kald�rd�, �ad�r�n i-�inde titrek, fakat gayet
i�li bir ses i�itildi:
- Allah�m!.. �mmet-i Muhammedi d�man kar��s�nda peri�an k�lma... Allah�m, bunca
y�l �an ve �erefle ya�ayan bu devleti zelil ve mahzun b�rakma... Sana s���nd�k,
senden yard�m dileriz...
D�ar�da g�ne� E�ri'nin �zerinden tamamen �ekilmi�ti, sert bir r�zg�r ota��n
etraf�n� sar�yordu. Yer yer yak�lan ate�ler ak�am�n ezgin havas�n� canland�rmaya
�al��yordu. Etrafta g�lgeler vard�...
* * *
�afak s�k�yordu... G�ne� nazlan�rcas�na �ok uzaklardan, ovalar�n ard�ndan ba��n�
uzat�yordu... Etraf karanl��� emmeye �al�an k�z�l bir renge b�r�nm�t�... Ha�ova
Meyd311 Muharebesi'nin ikinci g�n� ba�lamak �zereydi.
T�rk ordusu sava� vaziyetini alm�t�. Sa� cenahta L^� Mehmed Pa�a kumandas�nda
Anadolu askeri, sol cenahta
Son Akin �237
Sokulluzade Hasan Pa�a kumandas�nda Rumeli askeri bulunuyordu. Ca�alo�lu Sinan Pa�a
�nc� tayin edilmi�, Fetih giray idaresindeki K�r�m askeri Sinan Pa�a'nm emrine
verilmi�ti- Kuvvetli bir m�dafaa hatt� te�kil etmesi i�in de toplar cephede
birbirine zincirle ba�lanm�, geride kalan a��rl�klar�n muhafazas� ise M�teferrika
A�as� Yunus A�a'ya b�rak�lm�t�.
Ha�ova'y� ikiye b�len batakl���n kar�� taraf�nda Avusturyal�lar vard�. Toplar�n�
T�rk ordusuna �evirmi�ler, siperlere girmi�ler, say�s� y�zyirmi bini a�an
askerleriyle tasarlad�klar� harb pl�n�n�n tatbik saatini bekliyorlard�. Avusturya
ordusunda Erdelliler bulundu�u gibi �talya, Macar, �ek ve Leh askerleri de vard�.
B�t�n bu kuvvetlere kumanda eden Ar�id�k Maksimilyen z�rhlara b�r�nm�, eline uzun
k�l�c�n� alm�, T�rk ordusunun bulundu�u tarafa yapaca�� i�ten emin bir insan�n
edas�yla bak�yordu. T�rk askerinin batakl��� ge�mesini, iyice kendi saflar�na
sokulmas�n� bekliyordu.
Padi�ah�n ota�� ise �ok gerilerde, M�teferrika A�as� Yunus A�a'n�n �ad�r�n�n
bulundu�u bir yerdeydi. Ota��n biraz �n�nde ordu a��rl�klar� duruyor, daha �nde de
yeni�eriler bulunuyordu. H�nk�r� usul� gere�ince alt� b�l�k halk� muhafaza alt�na
alm�t�.
���nc� Mehmed ota��n�n �n�nde, ayakta duruyordu. �zerinde Hazreti Muhammed'in
h�rkas� vard�, elinde de Peygamberin karg�s�n� tutuyordu. Ota��n hemen �n�ne
(Sancak-� �erif) dikilmi�ti.
Padi�ah�n sa��nda, sard-� �zam ile di�er vezirler, solunda
da Hoca Sadeddin Efendi, Anadolu ve Rumeli kazaskerleri
ulunuyordu. Sadeddin Efendi'nin biraz gerisinde �sk�dar
vemsipa�a Camii'nin her t�rl� yobazl�ktan uzak, Allah'�
enh�inde ya�atan �eyhi H�z�r Efendi duruyordu.
���nc� Mehmed elini yava��a kald�rd�, avucunun i�ini 1 e? gibi yakan Peygamberin
karg�s�na, titreyen dudaklar�n�
238 �Son Akin
de�dirdi, sonra bak�lar�n�, sabah�n yorgun r�zg�r�nda hafif�e dalgalanan sancak-�
�erife �evirdi, onun siyah renginden iman, cesaret ve yard�m arad�.
Etraf sessizdi... Asker sinmi�, �deta kaybolmu�tu. Yaln�z �ok uzaklardan arada
s�rada at ki�nemeleri duyuluyor, gerilerden katre katre da��lan Kur'an sesleri
i�itiliyordu.
- Lala! Sen ki benim sadr-� �zam�ms�n, cengi ekberin bu ikinci g�n�nde askerimin
ba��na ge�ip k�ffara aman vermeden y�z akl��� g�steresin. Biz ise burada hocam
Sadettin Efendi ile kal�p Allah�m�za niyaz ederiz. Liva-i saadet alt�nda in�allah�
teal� ankaribizzaman zaferin bizlere m�yesser oldu�unu g�r�r�z. �lyaszade H�z�r
Efendi dahi bizimle bile olsun. �te diledi�im budur, b�t�n vezir, pa�a, bey ve
a�alar�m hemen asakirinin yan�na var�p Nem�eli'ye, vakit kaybetmeden
kararla�t�rd���m�z �zere, sald�ralar... Tiz yedi kat mehter n�vbet vurup cenk
havalar� �ala.
�brahim Pa�a e�ildi, padi�ah�n ete�ini �pt�, geri geri �ekilirken:
- Emir saadetl� padi�ah�m�nd�r, dedi. Allah'�n inayetiyle �yle bir cenk edelim ki,
kulluk nas�l olurmu� h�nk�r�ma g�sterelim.
Di�er vezir, pa�a, beyler de ���nc� Mehmed'in elini �-p�p geri geri uzakla�t�lar.
Hepsinin g�zleri ya�l� idi. Hepsi gelece�in endi�esini ta��yordu.
Sultan ���nc� Mehmed de a�l�yordu. G�zya�lar� yanaklar�ndan a�a�� do�ru s�z�l�yodu.
�imdi �n�ndeki ovay�, kar��daki batakl��� bulan�k g�r�yordu. Hatt� d�rt nala
uzakla�an atl�lar� bile l�y�kiyle se�emiyordu. Birazdan sava� ba�-l�yacakt� ve o
atalar� gibi elinde k�l�c� d�man saflar�na sald�rmadan ota��n�n �n�nde sadece
Allah'�na dua edecekti.
Padi�ah�n iki eline iki el birden de�di; ���nc� Mehmed �deta titredi, g�zlerini
k�rpmaya �al�arak evvel� soluna
Son Akin �239
bakt�. Hocas� Sadettin Efendi hafif�e e�ilmi� g�l�mseyerek onu s�z�yordu:
- Gamkin olma h�nk�r�m, hocan hep yan�ndad�r, zafer bizimdir.
Padi�ah da g�l�msedi; birden b�t�n v�cudunu �l�k bir r�zg�r sarm�, g�z ya�lan bir
anda kuruyuvermi�ti. Bu sefer, kendisinden daha emin ba��n� sa�a �evirdi; hemen
yan� ba��nda �emsipa�a Camii �eyhi H�z�r Efendi duruyordu:
- Saadetl� h�nk�r�m, Hace-i Sultan� Sa'd�ddin Efendi kar�nda��m huzur-u
h�m�y�nunuzda olduk�a efendimize bu fakir kulunuzdan bir faide gelmez. M�saade-i
�ahanenizle ben de y�z m�ridimle birlikte bu cenge i�tirak edeyim, k�l�� sallay�p
bir asker gibi devletime hizmette bulunay�m. Nasipse zafer sonunda m�barek elinizi
�pmek i�in huzurunuza var�r�m.
Bu sefer de padi�ah�n i�i serinliyordu; biraz evvel v�cudunu saran �l�k r�zg�r
�imdi g��s�nden benli�ine akm�, m�nevi �lemini y�k�yordu. Hi� itiraz edemedi,
sadece:
- Diledi�in gibi hareket et �eyh efendi, dedi.
H�z�r Efendi ellerini g��s�nde kavu�turdu, g�zlerinin i-�ine dolan acaip bir ��kla
ba��n� sallad�, dudaklar�nda bir arzunun izleri dola��rken yava��a geri d�nd�,
�deta u�arcas�na uzakla�t�.
�imdi ���nc� Mehmed ile Hoca Sadeddin Efendi yaln�z kalm�t�. �nlerinde bir sava�
meydan� ve onun ard�nda yava� yava� k�z�ll���n� kaybeden bir g�k vard�... Ha�ova
batak-h�� g�n ����nda gittik�e belli oluyordu...
Mehter tak�m� n�vbet vurmaya ba�lad�, derinden derine i�itilen Kur'an sesleri daha
fazla duyulur oldu ve bir ses:
- Haydin yi�itlerim diye ba��rd�...
�imdi T�rk askeri k�l��lar�n�, m�zraklar�n� havaya kald�rm� batakl��a do�ru
ilerliyordu. -Allah!..
240 � Son Akin
Arka arkaya iki top g�rledi, atlar s�k s�k ki�nediler. Alay �avu�lar�n�n sa�a sola
ko�u�tuklar�, ye�il, k�rm�z�, san bayraklar�n dalgaland��� g�r�ld�...
Ha�ova Meydan Muharebesi'nin ikinci g�n� ba�lam�, ti... T�rk ordusu batakl���n
ge�it veren yerlerinden kar��ya ge�erek, Avusturya ordusuna sald�racakt�.
- Koman kurtlar�m!..
�te Ca�alo�lu kumandas�ndaki �nc� askeri Fetih Gi-ray'�n K�r�m askerleriyle
birlikte bir solukta batakl��a vard�.. Sa� koldan Anadolu askeri, Lala Mehmed Pa�a
emrinde y�r�y��ne h�z verdi... Sol koldan Sokulluo�lu Hasan Pa�a Rumeli askerinin
ba��nda durmadan ilerledi.
Avusturyal�larda hi�bir hareket sezilmiyordu; siperlerine girmi�ler, birka� top ve
t�fek atarak adeta e�leniyorlard�. ���nc� Mehmed, Sadeddin Efendi'ye d�nd�:
- Hoca efendi, dedi, buralarda kimse kalmad�, b�t�n asa-kir batakl��� ge�ip ota��
h�m�yunumu yaln�z kodular. Beni bu alt� b�l�k halk� muhafazaya kadir midir?
- Sab�r gerek saadetl� padi�ah�m, kullar�n�z �ecaat g�sterip elbette k�ffarm
hakk�ndan gelirler. Siz �sudeba� olun.
- Bil�rs�z, k�ffarm gayet mes�fe-i baideye s�rer kalan-burnalar� vard�r. Hatt� d�n
bir tanesinin g�llesi alayum �-zerinden ge�ip gerilerde sekti. Lalam �brahim Pa�a
da endi�e edip ota�� h�m�yunumu a��rl�klar�n ard�na, Yusuf A-�a'n�n �ad�r�n�n
yan�na kurdurdu. Bug�n dahi buralara k�ffarm kalan burnalar�ndan bir g�lle gelir
mi?
- M�mk�n� yoktur h�nk�r�m... Esasen bu g�n k�ffar fazla top atamaz. D�nk� g�nde
Nem�eli batakl���n kar��s�nda, kullar�n�z ise bu yakada idi. Top �ad�manl��� yap�l'
m�, ak�ama do�ru rahmet ya�madan evvel de batakl��� ge�en be� alt� bin k�ffar-�
bi�man Ca�alo�lu Sinan Pa�a �e Fetih Giray kullar�n�z tarfa�ndan imha olunmu�lard�
"^u" t�n gece karakollar ile ve mek�l-i ihtiyat ile sabahlanm� v�
Son Akin �241
hatt� asker�n ekseri at arkas�nda g�nderine dayan�p durmu�lard�." Bug�n ise alman
karar gere�ince k�ffar asla bek-lenmey�p �zerlerine var�lacakt�r. An�n i�in
buralara kadar top atmaya muktedir de�illerdir.
���nc� Mehmed hocas�n�n elini tuttu, hatt� onu �pmek ister gibi e�ildi, sonra
g��s�ne do�ru �ekti�i Peygamberin karg�s�n� kucaklad�, tepesinde hafif hafif
dalgalanan sancak-� �erifte bak�lar�n� gezdirdi, yine g�zleri sulanm�t�. Nedense bu
halini hocas�na g�stermek istemiyordu; g�zlerini harb meydan�na �evirdi, uzaklarda
batakl���n �teki yakas�nda olup bitenleri ara�t�rmaya ba�lad�...
�imdi top ve t�fek sesleri iyice duyuluyordu. Avusturyal�lar batakl�ktan ge�mesine
ses ��karmad�klar� T�rk ordusunu, top ve t�fek ate�ine tutarak siperlerine
yakla�mas�na m�ni olmaya �al��yorlard�...
Padi�ah yorulmu� gibi bak�lar�n� muharebe meydan�ndan �ekecekti ki, biraz ilerde,
a��rl�klar�n �n�nde sanki hi�bir �ey olmuyormu� gibi, birka� y�z ki�inin oturmakta
oldu�unu g�rd�... Bunlar kendi kap� kulu askerleri de�ildi. Hademe, yamak ve
ah��lara da benzemiyorlard�, k�l�klar� h�nk�r muhaf�zlar�ndan da tamamen ayr�yd�.
Nedense birden heyecanland�, fark�nda olmadan:
- Gazanfer A�a, diye ba��rd�, tiz buraya gel!..
Kap� A�as� Gazanfer A�a s�r'atle ko�tu, padi�ah�n �-n�nde e�ildi, etek �pt�.
- A�a, �u a��rl�klar�n biraz ilerisinde sere serpe oturan di�iler kim ola? Orada
bulunmaktaki maksatlar� nedir? M�teferrika A�as� Yusuf A�a'dan ��renip hemen haber
getire-sin.
- Saadetl� padi�ah�m, bunlar Koca Memil denen ihtiyar 'lr ak�nc�n�n adamlar� ile
�eyh H�z�r Efendi'nin m�ritleridir.
~ Orada neden oyalan�rlar, neden cenge girip erlik g�s--ermezler? H�z�r Efendi
m�saade-i �ahanemi ald���nda
242 �Son Akin
d�mana k�l�� ��rece�ini s�ylemi�ti. Hemen yanlar�na var. Koca Memil'i huzuruma
�a��r.
Gazanfer A�a ba� e�ip geri geri uzakla��rken Padi�ah Sadeddin Efendi'ye d�nd�:
- Hocam, dedi, bu ihtiyarlar yoksa d�mandan korkuya d��p oyalan�rlar m�?
Hoca Sadeddin Efendi g�l�msedi, yorgun bak�lar�n� i-�inin iman dolu ate�iyle
yakarak:
- H��, diye cevap verdi, hi� sanmam. Onlar asla korkak ki�iler de�ildir, hi�
birisinin asakir-i Osmaniye'yi b�rak�p y�zgeri etti�i g�r�lmemi�tir. Elbet Koca
Memil'in bir d��ncesi vard�r, ona itimat gerekir.
O zaman ���nc� Mehmed'in dudaklar� titredi, solgun benzi yer yer k�zard�. Acaba
hocas� bu s�zleriyle kendisini ima etmek istiyordu? �ki g�n evvel ordu Ha�ova'ya
vard��� zaman padi�ah b�t�n kumanday� vezir-i �zam Damat �brahim Pa�a'ya b�rak�p
tekrar �stanbul'a d�nmek istemi�, hatt� bu hususta Sadr-� azama bir dj hatt-� �erif
g�ndermi�ti. �a�k�nl���ndan ne yapaca��n� bilemiyen �brahim Pa�a'dan evvel Hoca
Sadeddin Efendi ota�a girmi�.
- "Ordu-yu h�mayunu b�rak�p da kanda gidersin h�nk�r�m, diye sormu�tu, asakirin,
sizin gitti�inizi ��renince asla cenk etmeye mecali kalmaz."
"Adeta Hoca Sadeddin Efendi padi�ah�n bile�ine yap�m�, onu divan�na oturtuvermi�ti.
Gazanfer A�a vas�tasiyle �a��rt�lan �brahim Pa�a da Sadeddin Efendi'nin �srar�
�zerine fikrini s�yleyince ���nc� Mehmed Ha�ova'dan ayr�lamam�t�. Zaten �u bulan�k
bak�l�, fakat sesindeki h�kim ifade ve ruhundaki s�nmek bil-1 meyen imanla daima
kar��s�na dikilen hocas� olmasayd�, E�ri Kalesi �n�ndeki harb meclisinin karar�n�
asla dinlerni- I yecek, buralara gelmiyecek, ordusuyla birlikte E�ri'den geri I
d�necekti. Ne yaps�n ki onun s�z�nden ��kam�yordu, onu |
Son Akin �243
k�rmak, hatt� dar�ltmak bile istemiyordu. Hocas�na tabi idi, hocas� ne derse
ekseriya o oluyordu. Yine de kabul etmek mecburiyetindeydi ki, Sadeddin Efendi bu
g�ne kadar padi�ahtan k�t� bir �ey talep etmemi�, kendisi i�in asla hi�bir �ey
istememi�ti. Yaln�z, Koca Sinan Pa�a'n�n vezir-i �zam olu�unda hocas�n�
dinlememi�ti. Hele Sinan Pa�a'n�n be�inci ve sonuncu sadaretinde Sadeddin
Efendi'nin �srar�na ra�men, �eyh-�l isl�m Bostanzade Mehmed Efendi'nin s�zlerine
kan�p ona yine m�hr�n� vermi�ti. Neticede belki de hocas�n�n ahi tutup Sinan Pa�a
eceliyle �lm�, kendisi de, devlet de bu haris ihtiyardan kurtulmu�tu.
- H�nk�r�m!.. Ben kocam� kulunuzu emir buyurmu�sunuz...
���nc� Mehmed silkindi; kar��s�nda, hafif�e �ne do�ru e�ilmi� v�cudu, beyaz sakal�,
�imdiki bir gece gibi karanl�ktan bir anda g�z kama�t�ran ayd�nl��a ge�en
bak�lariyle kendisini s�zen Memil duruyordu.
- Abe Koca Memil, b�t�n din karde�lerin batakl��� ge�ip k�ffara sald�r�rken sen
neden �eyh H�z�r Efendi'yi de yan�nda alakoyup buralarda e�lenirsin? Cenk halidir,
padi�ah� rahats�z etmek gerekmez deyip �srar�m �zere ancak �� g�n evvel huzuruma
��km�ken, �imdi Ha�ova'da yap�lan cenk de�ilmidir ki k�l�n k�p�rdamadan
yolda�lar�nla birlikte y�renlik edersin?
Koca Memil'in g�zleri yan�p s�n�yordu. O, bu padi�ah� seviyordu, ayr�ca, belki de
haddi de�ildi ama ona kar�� bir de merhamet duyuyordu. Her ne kadar tahta ��kt���
zaman �n dokuz erkek karde�ini birden �ld�rm�se de, bunu Fatih Kanunu �zere yapm�,
ba�ka bir k�t�l��e de g�r�lme-mi�ti.�stelik, kimin �srariyle olursa olsun, rahat�n�
b�rak�p buralara kadar gelmi�ti. Eh �imdi de biraz padi�ahl���n� g�stermeye
kalkacak, elbet sual soracakt�.
244 �Son Akin
Koca Memil, Sadeddin Efendi'ye bakt�, onun kendisini o yorgun, fakat iman ta��yan
bak�lariyle s�zd���n� g�r�nce hafif�e ba��n� sallad�, sesine yumu�ak bir �lenk
vermeye �al�arak:
- Saadetl� H�nk�r, dedi, kusurumuz af ola... Elbette bu kocam� kullar�na dahi s�ra
gelir diye, cengi uzaktan seyrederdik. H�z�r Efendi m�ritleriyle birlikte Lala
Mehmed Pa-�a'n�n pe�i s�ra giderken onu da yolundan �evirip yan�mda alakoydum.
�htiyarl���m�za ba��la...
Koca Memil sustu, bir kere daha Sadeddin Efendi'ye bakt�. O zaman ihtiyar hoca:
- Saadetl� H�nk�r�m, dedi, bu kocam�� ho� g�r, onun d��ncesini bilirim, m�saade
buyur oldu�u yerde kals�n, ald��� tedbir muvaf�kt�r.
- Belli hoca efendi, ihtiyarl�ktan yorgun d�t�k de!-.. Sonra... Hani... �ey...
B�t�n pa�a ve beyleri H�nk�r� burada yaln�z koyup batakl��� ge�tiler de... Cenk
hali, ak�beti ne olur bilinmez... Israr�ma ra�men geride ihtiyat bir kuvvet
b�rakmad�lar. Batakl���n ge�it veren yerleri l�yiki �zere tu-tulamay�p k�fir
buralara dek s�z�verirse diye i�imize de kurt d�t�. Destur-u padi�ahi var ise
yolda�lar�m�n yan�na var�p biraz daha cengi uzaktan seyredelim...
���nc� Mehmed bak�lar�n� hocas�na �evirdi, Sadeddin Efendi de hafif�e ba��n�
sallad�.
- �zni h�mayunum olmu�tur; var adamlar�n�n yan�na, diledi�in gibi hareket et.
Koca Memil padi�ah�n kar��s�nda biraz daha e�idi, sonra geri d�n�p yirmi ya��ndaki
bir delikanl� �evikli�i ile s�r'atle uzakla�t�.
Toplar g�rl�yor, t�fek sesleri i�itiliyor, "Allah... Allah." nidalar� batakl���
yal�yarak yay�l�yordu... Kar��da sava� git' I tik�e k�z��yordu.
Son Akin � 245
Vakit ikindiye yakla��yordu. Koca Memil beli a�r�yor-rnu� gibi g��l�kle yerinden
do�ruldu, g�z�n� batakl���n �teki yakas�ndan ay�rmadan s�ylendi:
- Burada kalmakla acaba hata m� ettik? Sabahtan beri evvel� Ca�alo�lu Sinan Pa�a
k�firi taburundan ��kmaya mecbur edecek hareketler yapt�, sonra o �ekilince di�er
asker d�man� k�z�t�rmaya �al�t�; fakat Nem�eli yerinden dahi k�p�rdamaz, sadece top
ve t�fek ate�iyle mukabele
eder.
�eyh H�z�r Efendi de aya�a kalkt�, evvel� kendi m�ritlerine, sonra da kederlerini
h�l� atamam� yetmi� be� kadar ak�nc�ya bakt�:
- Do�rudur, dedi, k�ffar bir t�rl� taburundan ��k�p asa-kiri Osmaniye ile cengi
kabul etmez... Yine de sen yan�l-mazs�n koca yi�it; cenk etmek i�in bizim bir
i�aretimizi bekleyen �u erlerin elbet muratlar� yerine gelir.
- D�man�n hilesinden korkar�m da onun i�in burada oyalan�r�z �eyh Efendi. Sabahtan
bu zamana dek askerimizi yorduktan sonra Nem�eli birdenbire cenk meydan�na ��karsa
dayanmak g�� olur.
- Allah kerimdir...
Koca Memil elindeki tahta par�as�n� yontm�ya ba�lad�, sonra yorulmu� gibi onlar�
ku�a��na sokup Kara Murad'� omuzlar�ndan kavrad�; i�inden bu ya��z delikanl�y�
ok�amak, �pmek geliyordu:
- Biraz daha sabreyle evl�t, diye s�ylendi, bakal�m Ka-rapen�e ile Deli Durmu� ne
haber getirirler? Onun �zerine ya burada kal�r�z, ya da atlar�m�za atlay�p biz de
bir "Hu..." deriz.
Koca Memil daha fazla beklemedi. Sil�h seslerinin birden bire s�kla�t���,
ba��rt�lar�n artt��� duyuldu. Ko�u�an at-Mar, dalgalanan bayraklar birbirine
kar��verdi. Hepsi aya�a kalkt�... Kar��da, batakl���n �teki taraf�nda olanlar�
iyice
246�SonAkin
g�rmek, anlamak istiyorlard�... Biraz sonra d�rt be� atl� do-lu dizgin yanlar�ndan
ge�ti, arkalar�ndan Deli Durmu� Ue Karapen�e Osman g�z�kt�...
- Ne haber Durmu�? Cenk k�z�t� m�?
Durmu� at�n�n �zerinde dimdik duruyor, duru g�zleriyle kar��s�ndakileri s�z�yor, en
ufak bir tel� eseri g�stermeden �deta g�l�ms�yordu... Karapen�e Osman ise, �ok uzun
boyu, yan�k teni ve �at�k ka�lariyle biraz heyecanla g�z�k�yordu, Durmu�'tan evvel
o s�ze ba�lad�:
- Koca Baba, k�fir alay alay istaburdan ��kar, azim bir da� gibi, ehli isl�m
�zerine sald�r�r, bizim �ndeki bir alay�m�z dayanamay�p yan verdi, ill� c�mlesi
perakende ve peri�an oldu... Gerisini g�remedik, emrin �zere haber salmak i�in
buraya geldik.
Koca Memil sol elindeki tahta par�as�n� tekrar oyma�a ba�lad�. Fakat durgundu,
arad���, daha do�rusu ��renmek istedi�i ba�ka bir �ey olmal�yd�:
- At binelim dedi, bekliydim; i�in sonu ne olur? Dakikalarca at �zerinde
beklediler... Yava� yava� renk
de�i�tiren g�ne�in alt�nda gittik�e k�z�an, gittik�e vah�i bir manzara alan sava��
akmalar i�lerinde ya��yor, hepsi tutu�an kanlar�n�, gerilen adalelerini g��l�kle
zaptedebiliyorlar-d�. �u Koca Baba olmasa onlar� hi�bir kuvvet tutamazd�.
Kanlara bulanm� bir alay �avu�u at�n�n �zerinde sallanarak yanlar�ndan ge�ti... Bir
ba�ka haberci dolu dizgin h�nk�r�n bulundu�u ota�a do�ru at s�rd�... Elbiseleri
lime lime olmu� on kadar eyalet askeri ba�lar�n� �evirmeden ka-�arcasma g�zden
kayboldular...
�eyh H�z�r Efendi �deta secdeye kapanm� gibi at�n�n �zerine abanm�t�. Koca Memil'in
kamas� tahta par�as�n� daha h�zl� yontuyordu. Ak�nc�lar di�lerini
g�c�rdat�yorlard�, m�ritler ise ellerini g���slerinde ba�lam�lard�. Kara Murad da
yerleri e�eleyen at�n�n dizginlerini b�sb�t�n kavram�*1-
Son Akin � 247
Deli Durmu�'un bak�lar� yine berrakt�. Karapen�e Osman ise ka��an atl�lar�, dolu
dizgin uzakla�an habercileri g�rmemek istiyormu� gibi ba��n� �n�ne e�mi�ti.
Dakikalar hep ge�iyordu. Kar��da ne olup bitti�ini l�yi-kiyle anlayamayan bu
insanlara dakikalar Avusturyal�lar kadar zalim geliyordu.
- Osman, git bir daha bak.
- Hemen Koca Baba...
Karapen�e bir y�ld�r�m gibi uzakla�t�... Fakat fazla ilerle-yemedi; y�zden fazla
yeni�erinin batakl�ktan kendilerine do�ru peri�an bir halde gelmekte oldu�unu
g�rd�.
- Ka���n, savu�un!.. Lala Mehmed Pa�a kumandas�ndaki Anadolu askeri da��lmak
�zere.. Hasan Pa�a Rumeli askeriyle yard�m�na ko�m�ya �al��r. Ak�bet ne olur
bilinmez,
durman ka��n!.
Etrafta bir panik havas� vard�... Tel� ve korku a��rl�klar�n bulundu�u bu yerlere
kadar sirayet ediyordu. Ka�anlar, yaral�lar gittik�e fazlala��yor, k�f�rler
birbirlerine takip ediyordu. Yine bir ses duyuldu:
-"D�man alaylar� Rumeli asakirini t�fenk ate�iyle da��tt�. Nem�eliler nerede ise
buralar� da basar...
Koca Memil, H�z�r Efendi'ye bakt�. O, �imdi at�n�n �zerinde do�rulmu�, dudaklar�n�
b�zm�, elini k�l�c�na atm�t�: - D��nd���n ��kt� koca adam, ama yine de
bekleyece�iz- Nasipse...
Birdenbire yanlar�nda veziriazam Damat �brahim Pa�a' Y1 g�rd�ler. Y�z� sapsar� idi;
ne yapaca��n� kestiremiyen bir msanm �a�k�n bak�lariyle at�n�n �zerinde �deta
zorlukla duruyordu. Yan�ndaki adamlar� da onun kadar endi�eli idiler.
- Bre Koca Memil, siz burada h�l� oyalan�r m�s�n�z?
- �yle olur vezir...
248�SonAkin
- Asakiri Osmaniye'nin halinden haberiniz yok mudur? Var�n, Lala Mehmed Pa�a'n�n
yan�na gidin...
- Fayda etmez vezir; bize as�l burada i� d�er. H�nk�r�m�z�, her hangi bir k�fir
bask�n�ndan koruyacak etrafta �ok az kimse g�r�r�m.
Damat �brahim Pa�a cevap vermedi, elini y�z�ne g�t�rd�, sonra sakal�n� s�vazlad�...
Koca Memil ona hayret, belki de ac�yarak bak�yordu. B�y�k bir devletin
mes'uliyetini, �u anda omuzlar�nda ta��makta olan bu adam, bu kadar y�k�n alt�ndan
kalkacak takatta de�ildi.
Sadr�zam kar��s�ndakilerin kendisini endi�eyle seyrettiklerini farkedince ba��n�
keth�das�na �evirdi:
- A�a, dedi, tiz Sadeddin Efendi'nin yan�na var; padi�ah�m�z� sancak� �erif ile
birlikte ota��n�n �n�nden uzakla�t�r�p daha gerilere g�t�rs�n. �n�allah Rumeli ve
Anadolu askeri ge�itleri kapat�p k�ffar� buralara kadar sokmazlar.
Keth�da A�a uzakla��rken �brahim Pa�a bak�lar�n� yine Koca Memil'e �evirdi. Bir
�are arad���, ak�l verecek birine ihtiya� duydu�u belli oluyordu:
- Tatar askeri d�man� arkadan �eviremedi, diye s�ylendi, k�fFar�n yayl�m ate�ine
dayanamay�p Anadolu askerinin �zerine d�t�; Anadolu askeri de birden kar��verdi.
Yine de Lala Mehmed Pa�a iyi dayan�yor, Hasan Pa�a Rumeli askeriyle bir t�rl�
ge�itleri tutamaz, Anadolu askerine yard�ma varamaz. Ca�alo�lu Sinan Pa�a
kar�nda��ma gizlendi�i pusudan ��k�p Nem�eliyi tatar askeri yerine, arkadan sarmas�
i�in haber sald�m, ama ne �are onu da cenk meydan�nda g�remedim.
- Belki g�nderdi�in ulak Sinan Pa�a'ya varamam�t�r Vezir!..
- Do�ru s�ylersin koca ak�nc�; acaba padi�ah�m�n hangi kulu bir s�rtlan gibi
sald�ran k�ffar� yar�p Ca�alo�lu'na haber salmaya muktedir ola?
Son Akin �249
-Ben!..
Herkesin ba�� birden Koca Memil'in biraz gerisinde duran Kara Murad'a �evrildi.
Sadr�zam bu ya��z delikanl�n�n g�zlerinden �im�ekler �akarak kendisine bakt���n�
g�r�nce merak�n� yenemedi:
- Sen kimsin?
- Kara Murad diyorlar bana.
- Anlad�m. Bunca k�ffar� yar�p Ca�alo�lu Sinan Pa�a'ya d�man�n ard�na varmas�n�
s�ylemeye muktedir misin?
Allah nasip ederse deler ge�erim Nem�eli'yi...
Murad'�n at� g�rece�i hizmetin b�y�kl���n� anlam� gibi ki�nedi... Fakat hayvan
ilerliyemedi; birden dizginlere nas�rl�, damarlar� yer yer d�ar� f�rlam� bir el
yap�t�:
- Vezir, yanl� i� g�rd�r�rs�n. Bu k�zan hen�z b�yle bir maslahat�n uhdesinden
gelecek ehliyette de�ildir. Bunu ancak yapsa yapsa benim gibi kocam�, g�n g�rm� bir
asker yapar, Kara Murad yan�nda kals�n; Sen Koca Memil'e d�stur ver.
Koca Memil, Murad'�n at�n�n dizginlerini b�rakmadan �deta g�l�mseyerek Sadr�zam�n
y�z�ne bak�yordu. Fakat ibrahim Pa�a'n�n cevap vermesine vakit kalmad�, derinden
�deta bir perde gerisinden geliyormu� gibi hafif, duru bir suda y�kanm��as�na
berrak bir ses i�itildi:
- Koca Memil as�l sen yanl� i� yapars�n. B�rak, Kara Murad gitsin; o bu i�i de
ba�ar�r. Geri d�nmezse �ayet, �ehit d�en bunca yi�itle birlikte Tanr�s�na var�r.
Unutmayas�n ki. devleti u�runa kan�n�n son damlas�na kadar ak�tan gazilerin de
anas�, babas�, yolunu g�zleyenleri var. Neden, Kara Murad evl�d�md�r diye
yolda�lar�ndan ay�r�rs�n?
�eyh H�z�r Efendi'nin derinden derine �a�layan bir p�nar gibi g�n�lleri y�kayan bu
s�zleri Koca Memil'in beynine, ban�na, ruhuna bir anda doluverdi. H�l� dizginleri
b�rakmayan eli yava� yava� gev�edi.
250 �Son Akin
- Gitsin, dedi, elbette gitsin, Kara Murad da bu topraklar�n evl�d�... Hani... Onun
daha yapaca��... Yan�lm��m... Demek isterdim ki... Y�ni g�n�l, kopas� g�n�l... Ama
di�erlerinin de analar�, babalar�, sevdicikleri var de�il mi? Kara Murad da kim
olurmu�?
Koca Memil birden elini �ekti, ku�a��ndan tahta par�a-siyle kamas�n� arad�. �imdi
at�n�n �zerinde daha dik duruyor, r�zg�rdan hafif hafif sallanan beyaz sakal�na
ald�rmadan bak�leriyle batakl���, sava� meydan�n� delmeye �al��yordu:
- Hey Kara Murad! Devletl� vezirin dedi�i �zere hareket et. Zinhar Ca�alzade'ye
varmadan geri d�neyim deme. G��s�n� bin yerinden da�lasalar da Nem�eliyi del, son
nefesini Sinan Pa�a'n�n yan�nda ver. �te sana diyec�im bundan ibaret... Allah
yard�mc�n olsun.
Murad'�n at� bir kere daha ki�nedi, sonra �aha kalk�p y�ld�r�m gibi ileriye
at�ld�...
* * *
G�ne� yava� yava� �ekiliyordu... G�n renk de�i�tirmek �zereydi. Ha�ova'da �l�m
b�t�n h�z�yla dola��yordu... Bir k�s�m Avusturyal�lar batakl��� ge�mi�ler, T�rk
ordusunun merkezine varm�lard�. Asker ak�n ak�n ka��yordu. Ordudan ayr�lmay�p son
ana, kanlar�n�n son damlas�na kadar �arp�maya azmetmi� bir k�s�m Rumeli ve Anadolu
askeri de ba�lar�nda kumandanlar� Hasan ve Lala Mehmed Pa�alarla birlikte
batakl���n �te yakas�nda h�l� sava��yordu. Padi�ah�n ve ordunun hazine ve
a��rl���n� muhafazaya memur b�l�k halk� yerlerini terketmi�ler, geriye
�ekilmi�lerdi.
�imdi Avusturya bayraklar� ���nc� Mehmed'in hazine sand�klar� �zerinde
dalgalan�yor, b�y�k bir homurtuya T�rk �ad�rlar�na dalan d�man askerleri her
taraf� yak�yOr> j y�k�yor, Osmanl� ordusunun b�t�n k�ymetli e�yalar�n� ve g�m�
tak�mlar�n� ya�ma ediyordu.
Son Akin �251
- Ka��n!.. H�nk�r da gitti!.. Rumeli ve Anadolu askerinden eser dahi kalmad�.
Durmay�n gaziler; herkes can�na
d�t�!..
Ovay� kamilen yaral�lar�n inlemeleri, atlar�n ac� ac� ki�nemeleri, nal sesleri ve
korku kaplam�t�. Korkunun akan kan� bile donduran buz gibi r�zg�r� ak�am�n
serinli�iyle birlikte ilikleri titretiyordu. A��rl�klar�n �n�ndeki Avusturyal�lar
hora tepiyordu. Birbirlerinin omuzlar�na ellerini koymu�lar, durmadan dansedi-
yorlard�. Binlerce �ehit g�zlerini, g�kte par�a par�a gezinen bulutlara dikmi�,
kendilerinden uzakla�an ruhlar�n� seyrediyormu� gibi, �u topraklar �zerinde
hareketsiz yat�yordu.
Gerilerde, ordu a��rl���n�n, padi�ah ota��n�n ve hazinenin ard�nda duyulan k�l�n�
sesleri can �eki�en bir insan�n son ��rp�n��na benziyordu. Fakat yine de oradaki
bir avu� gazinin her inen kolu bir Avusturyal�y� deviriyor, her koyuverdikleri n�ra
hi� s�nmiyen imanlar�n� biraz daha ate�liyordu. Onlar�n ba�ka yerden gelecek
teselliye hi� ihtiya�lar� yoktur. Buram buram �mit ve azim t�t�yordu hepsi...
�te �uradaki ikiye b�l�nm� yeni�eri harbesi, i�te biraz geride delinmi� kol�a��yla
yan yatm� kap� kulu askeri, i�te �tede y�z�koyun uzanm� bir sancakbeyinin cebesi
�zerinden m�temadiyen s�zan kan, i�te par�alanm� cev�eniyle at�n�n �zerinde
sallanan bir alay �avu�u, hepsi, hepsi onlara yeniden h�z veriyor, kin, intikam
ate�iyle �deta kavuruyordu...
Dayan �eyhim!.. Dayan H�z�r Efendi!.. Bilirsin, biz bu an� beklerdik.
- �yle olurdu koca ak�nc�... Sen de �ekinmeden vur... H�z�r yan�ndad�r... H�z�r
Allah'�yla biledir...
� Durmu�um!.. Karapen�emL �evirin o k�firleri yolundan; biz sa� kald�k�a asla hi�
biri h�nk�r�n yan�na varmaya.
252 � Son Akin
- Meraklanma Koca Babam. Yerk�y'de Tuna'da g�m�len yolda�lar�m�z bile buradad�r...
- Nem�eli! Nem�eli!.. Koru kendini!.
- Aman vermen yi�itler... Koman gaziler...
- Koca Baba yaman devirirsin... Koca Baba emret ya��ya-l�m, �l de �lelim...
Bu sesleri, ka�anlar� alay edercesine kovalayan r�zg�r uzaklara ta��yor, b�t�n
ovaya yay�yordu.
- Murad'�m!.. Kara Murad'�m!.. Sen de olmal�yd�n yan�m�zda, g�meliydin
yolda�lar�n�, g�rmeliydin H�z�r'�n m�ritlerini...
Koca Memil'in bak�lar� benek benekti... Koca Memil'in omuzlan dik, g��s�
�i�kindi... Koca Memil'in bembeyaz sakal� bir arslan yelesi gibi sallan�yordu
g��s�nde.. Koca Me-mil hayk�r�yordu. Koca Memil'in k�r�m� aln�nda bir ��k vard�.
�eyh H�z�r Efendi ise bu ���� herkesten daha iyi g�r�yor, �deta benli�ine, ruhuna
g�m�yordu... �eyh H�z�r Efendi yine anl�yordu ki, bu ����n ba�ka bir memba� daha
vard�. Koca Memil'in her emriyle derhal uzakla�an, i�i bitince hemen ihtiyar
ak�nc�n�n yan�nda yer alan Deli Dur-mu�'un o masmavi g�zlerinde sanki y�ld�zlar
k�me yapm�t�... Hele i�lerinden bir tanesi, apayd�nl�k, ��l �s�ld�; hep yol
g�steriyordu... Deli Durmu� yine g�l�yordu; g�zlerindeki berrakl�k �imdi
dudaklar�ndayd�... Karapen�e Osman ise ka�lar� �at�k, teni b�sb�t�n kavrulmu�,
e�iliyor, kalk�yor-vuruyor, k�r�yordu...
- Durmu�um!.. Sak�n gitme!.. Bu cenkte de gitme! Daha sonra, �ok sonra gidersin
olmaz m�?
- Olur Koca Baba.. Sen s�yle.. Ne zaman istersen, onu" dile�ini ilet, o zaman
giderim, o zaman!..
Belki �u bir avu� insan bo� yere �arp��yordu.. Neticed dayanam�yacaklard�... Fakat
o anda bunu asla hat�rlar�ndan
Son Akin �253
se�irmiyorlard�. Bir teki sa� kald�k�a Nem�eli padi�aha elini dahi s�remiyecekti..
�te yine, otuz kadar i� o�lan� bir k�sm� e�erli, bir k�sm� e�ersiz atlara binmi�,
s�rma ile i�lenmi� kaftanlar� y�rt�lm�, ba�lar�ndan kavuklar� d�m�, s�rmal�
takkeleri yan yatm� oldu�u halde ba��ra ba��ra uzakla��yordu:
- "H�nk�r bir ko�uya bindi ve Mir-�h�r �n�ne d�t�, dahi vakti as�rda gitti. Biz de
Budin, E�ri, Belgrad neresi olursa oraya var�r, hal�s oluruz!."
Koca Memil'in tekrar o g�r, insan�n i�ine bir anda i�leyen sesi duyuldu:
- Heyt Karapen�e, ne durursun? �u namertleri, �u kanc�k yalanc�lar� yollar�ndan
�evirip birer k�l��la k�ffesini yere devir, sonra yine gel yan�ma...
Karapen�e Osman bir ok gibi yerinden f�rlad� ve ard�na bakmadan i� o�lanlar�n�n
pe�ine d�t�.
�arp�t�lar, hep �arp�t�lar, g�lerek, zevkle, zaman zaman bir serhad t�rk�s�n� de
dile getirerek d�man�n sald�r��na hep g���s gerdiler.. Kederlerini, hatt� Yerk�y
topraklar�n� sulayan ak�nc�lar�n akan kanlar�n� bile hat�rlar�na getirmeden, hi�bir
�ey beklemeden k�l��lar�n� sallad�lar... Yaln�z Koca Memil, bir ya��z delikanl�y�,
hen�z yirmi be�inci bahar�n� ya��yan Kara Murad'�m unutmam�t�.. Ne olursa �lsun, ne
yaparsa yaps�n onu g�zl�yor, hi� olmazsa ondan bir haber bekliyordu. Yoktu,
Ca�alo�lu Sinan Pa�a pusudan �'krnam�, d�man�n ard�n� saramam�t�... �yleyse? Kara
Murad oraya varamam�t�, belki de hi� varam�yacakt�.
* * *
Sultan ���nc� Mehmed ota��n�n ve hazinesinin �ok gelindeki k���k bir tepede
Peygamberin sanca�� alt�nda yere serilen bir seccadenin �zerine oturmu�
a�l�yordu... Ellerini 6��e kald�rm�t�, dudaklar� yava� yava� k�p�rd�yordu; Tann-
254 � Son Akin
s�na i�ine d�t�kleri bu fel�ketten devletini ve kendisini kurtarmas� i�in dua
ediyordu. �zerinde yine Hazreti Mu-hammed'in m�barek h�rkas� ve dizlerinin �zerinde
de karg�s� vard�...
Padi�ah�n yan�nda, yar� nemli topra�a diz ��km� olan Hoca Sadeddin Efendi ise
tamamen hareketsiz duruyordu...
Hoca Sadeddin Efendi'nin bulan�k bak�lar� biraz ilerilerinde �arp�an bir avu�
ak�nc� ile, H�z�r Efendi'nin m�ritlerine dikilmi�ti. Son m�dafaa idi onlar... Bu
ak�nc�lara, bu iman sahiplerine yard�ma ko�an pek az kimse vard�... Co�kun
dalgalara kar�� koyan kaya par�alar� gibiydi onlar. Yine de zaman ge�tik�e
eriyorlar, hissedilir �ekilde azal�yorlard�.
Buna ra�men Sadeddin Efendi hi� ses ��karm�yordu, y�z�nde en ufak bir endi�enin, en
ufak bir korkunun eseri bile yoktu... Ne garip, hatt� g�l�ms�yordu bile!..
Sultan ���nc� Mehmed, elini y�z�ne g�t�rd�, g�z ya�-lariyle �slanan ince uzun
parmaklar�na bir m�ddet dalg�n dalg�n bakt�, sonra ba��n� hocas�na �evirip sordu:
- Efendi �n�m�zde, bir ok at�m� yerde �arp�an Koca Memil ile H�z�r Efendi midir?
- Beli saadetl� H�nk�r�m...
- Ne zamana kadar dayan�rlar?
- Tanr� uludur padi�ah�m...
- Kani benim sad�k kullar�m, kani bunca ekme�imi yemi�, nimetimi g�rm� adamlar�m?
Hi� birisi bu gazileri g�r�p utanmaz m�? Mertlik cenk meydan�n� b�rak�p ka�makta
m�d�r?
- Sab�r gerek sultan�m, kocam� ak�nc� oradayken asude ba� olas�n�z saadetl�
padi�ah�m...
- Lalam �brahim Pa�a neden g�z�kmez, bize neden ha' ber salmaz oldu?
- �i a��r, mes'uliyeti fazlad�r h�nk�r�m... Beklemek ge' rek...
Son Akin � 255
Sultan Mehmed sustu... Bir m�ddet �n�ne, dizlerinin �zerinde duran Peygamberin
karg�s�na bakt�... G�zleri tekrar sulan�rken bak�lar�n� yine sava� meydan�na
�evirdi:
- Ordum, tamamen da��l�yor, diye inledi... Alay alay ka��yorlar... K�ffar zevkinden
tanca oynuyor... Ota�-� h�mayunumu, hazine-i �miremi ya�ma ediyorlar...
Bayraklar�n� dikip trampet, boru �al�yorlar. Daha beklemek nice olur efendi? Buna
g�n�l dayan�r m�?
Sadeddin Efendi, dizlerinin �zerinde duran elini �aprazlamas�na g��s�nde
kavu�turdu, h�nk�ra derin derin bakt�; g�zleri yine bulan�kt�, fakat orada h�l� en
ufak bir endi�enin izi yoktu.
Bu s�rada yanlar�ndan at sesleri i�ittiler. Muhaf�zlar m�zraklar�n� kald�rd�lar,
Sadr�zam s�r'atle yere atlay�p padi�ah�n �n�nde e�ildi. Eli titriyordu, tel��n ve
�aresizli�in izleri s�z s�ylerken bile belli oluyordu. Koltu�unun alt�nda bir kat
yeni�eri elbisesi vard�.
- Saadetl� sultan�m... K�ffar her koldan ak�n eder, iki kere ulak salmama hele bir
keresinde Kara Murad denen bir yi�idi g�ndermeme ra�men Ca�alo�lu Sinan Pa�a
meydan� cenge ��k�p �ecaat g�stermez. Daha fazla tutunmak m�mk�n de�ildir.
C�retimden yana af buy�rula, hemen �u yeni�eri libas�n� m�barek esvaplar�n�zla
de�i�tirip tebdil-i k�yafet edesiniz ve dakka fevt etmeyip i� bilir birka� h�ddam�-
n�zla Belgrad'a do�ru yola revan olas�n�z. Allah saklaya, asa-kirinizin geri kalan�
dahi firar ederse ka�anlar�n alt�nda bile ezilmeniz m�mk�nd�r.
Sultan Mehmed'in y�z� b�sb�t�n sarard�, dudaklar� b�z�ld�, g�zlerinin alt�ndaki
morluk s�r'atle geni�lemeye ba�lad�, belki de ne yapt���n�n fark�nda olmadan elini
�brahim Pa�a'n�n getirdi�i yeni�eri elbisesine uzatt�. O zaman Hoca Sadeddin
Efendi'nin birden aya�a f�rlad��� g�r�ld�. O yor-
256 � Son Akin
gun bak�larda bir anda bir �im�ek �akt�, ��k�k omuzl dikle�ti:
- Olmaz!.. Bu i� asla caiz de�ildir. Vezir, o libas� hemen sahibine g�nder.
Padi�ah�n eli havada kald�, Sadr�zam geriledi. Bir m�ddet her ��� de sava��n
korkun� g�r�lt�s�n� dinler g�r�n-d�ler.. Neden sonra ���nc� Mehmed elini indirdi,
bak�lar�n� hocas�na bakmaya cesareti yokmu� gibi �n�ne e�di, bo�uk ve titrek bir
sesle sordu:
- "Efendi, �yleyse sen s�yle, simden sonra ne �are itmek gerek?"
Hoca Sadeddin Efendi'nin omuzlar� yine ��kt�, g�z�ne yorgunlu�un g�lgesi doldu..
Ellerini �n�nde ba�larken:
- "Padi�ah�m, dedi, l�z�m olan yirin�zde sabit ve berka-rar olmakt�r; �engin hali
budur. Ecdad-� iz�munuz zaman�nda dahi tabur muharebeleri ekser b�yle olmu�tur.
Muciz�t-� Muhammed aleyhissel�m ile in��-Allah-u Te�l� f�rsat-u nusret ehli
�sl�m�nd�r. Hat�r� �erifinizi ho� tutun..."
Hoca Sadeddin Efendi'nin sesi titriyordu, �deta derinden geliyormu� gibiydi...
Fakat dudaklar�nda bir tebess�m, hatt� bir ��k vard�. Bu ��k biraz evvel Koca
Memil'in yer yer �izgilerle dolu aln�nda par�ldayan ����n ayn�yd�.
Hoca Sadeddin Efendi bu sefer �brahim Pa�a'ya d�nd�: - C�r'etim af buyurula
devletl� vezir, dedi, padi�ah�m� bize emanet edip ordunun ba��nda bulunman�z
m�nasip olur. Asakir serdar�n� yan�nda g�r�r ise taze can bulur. Ve ill� herkes
bile ki, h�nk�r�m�z asla kullar�n� b�rak�p bir yere gitmemi�tir... Sonra Koca
Memil'e biraz daha yard�m g�ndermek yerinde bir tedbir olur.
Vezir-i �zam hi� sesini ��karmad�; yeni�eri elbisesini kol tu�unun alt�na s�k�t�r�p
geri geri �ekilerek uzakla�t�.
Son Akin � 257
�imdi yine bu k���k tepenin �zerinde ���nc� Mehmed seccadesine oturmu� nemli
g�zlerle �n�ndeki amans�z m�cadeleyi seyrediyor, bir taraftan da gerilerden gelen
yan�k sesli haf�zlar�n okudu�u Kur'an na�melerini dinliyordu.. Hoca Sadeddin Efendi
ise yine sakin, yine endi�esiz, dudak-larmdaki o tebess�m�yle art�k k�zarmaya
ba�layan g�k y�z�ne bak�yor, oradan yorgun g�zlerine dolan ��klar� �deta benli�ine
ak�t�yordu...
* * *
Koca Memil at�n�n �zerinde sallanan �eyh H�z�r Efen-di'ye iyice sokuldu; onun
g��s�nden, �akaklar�ndan s�zan, beyaz sakal�n� yer yer k�rm�z�ya boyayan yaralar�na
derin derin bakt�, sonra kar��s�na dikilen bir Avusturyal�y� bir k�l�� darbesiyle
yere sererken:
- Hocam, dedi, meydan-� �ecaati biraz da bize b�rak�p yaralar�n� bir ho��a sard�r,
�ok kan kaybedersin.
- Ya sen kocam� adam? Sen hi� halinin fark�nda de�il misin?
- Bizi ne g�zlersin? �mr�m�z hep at s�rt�nda, cenk meydanlar�nda ge�ti. Elbet
sonumuz da burada biter.
- Beraber bitirelim �yleyse kocam� adam, beraber bitirelim... G�rmez misin ki
eridik, g�rmez misin ki bize yard�ma gelen asakir bile zorla cenk eder. Arzum �udur
ki, �rz-� devleti p�yimal eden, h�nk�r�n hazinesi, ota�� �n�nde hora tepip eline ne
ge�erse g�t�ren �u k�ffar�n hi� olmazsa oadan �ekildi�ini g�rmek bana nasip olsun.
O zaman Koca Memil di�lerini g�c�rdatt�, bir kor gibi yanan bak�lar�n� bir an,
par�a par�a dola�an bulutlara dikti, dudaklar� titrerken:
- Irz-� devlet, diye s�ylendi... Irz-� devlet. Onu koruyaca�a, hep koruyaca��z...
Diledi�in gibi olsun hocam.. Savu-!un!..
258�SonAkii\
Koca Memil at�n� �aha kald�rd�; etraf�nda dolanan Avusturyal�lara �deta a��yormu�
gibi kurumu� dudaklar�n� yukar�ya do�ru k�v�rarak bakt�... Sonra sald�rd�, vurdu,
par�alad�...
Nem�eli ne yaparsa yaps�n bu duvar� delemiyecek, seccadesinin �zerinde durmadan dua
eden Sultan ���nc� Mehmed'e varam�yacakt�..
Dakikalar ge�iyordu.. Bunlar �yle dakikalard� ki, g�ne�in daha fazla beklemeye
sabr� kalmay�p elini ak�am�n matemli lo�lu�una b�rakt��� zaman� ta��yordu. Bu
dakikalar me�hule, hep me�hule kay�yordu..
Koca Memil'in �akaklar�ndan terler bo�an�yordu, �deta g�nle beraber g�zleri karar�r
gibi oluyordu. H�z�r Efendi'yle yine g�z g�ze geldi. O at�n�n �zerinde m�temadiyen
sallan�yordu, g�zlerini yar� yar�ya kapatm�t�, k�l�c� a��r a��r inip kalk�yordu.
Durum korkun�tu. Bitecekti, her �ey ��ken geceyle birlikte bitecekti. Eriyorlard�,
m�temadiyen azal�yorlard�. Yetmi� be� kadar ak�nc�dan ancak ellisi kalm�t�. �eyhin
m�ritlerinden k�rktan fazlas� hayatta de�ildi. Yard�ma ko�na Sadr�zam�n adamlar� ve
b�l�k halk�yla birlikte art�k be� y�z ki�iyi ge�miyorlard�. Son gazi de g�zlerini
kapat�nca Nem�eli padi�aha varacakt�, son gazinin bu topraklara veda etmesi hi�
m�him de�ildi; h�nk�r, devlet kurtulam�yacakt�.
- Bre Karapen�eL
Han�ereyi y�rtarcas�na f�rlayan bu ses, k�l�� �ak�rt�lar�n�n, at ki�nemelerinin,
feryatlar�n bile �tesine ge�ti.
- Buyur Koca Baba...
- Durma, biraz geri �ekilip "D�man ka��yor" diye ba��r!.. G�rtla��n par�alansa da
durmadan ba��r!..
- Hemen Koca Baba... Koca Memil �imdi kar��s�na dikilen iki Avusturyal�}"
farketmemi� gibi etraf�na bakm�yordu; biraz ileride elindek1
Son Akin �259
bozdo�an� g�l�mseyerek �eviren Deli Durmu�'a g�zleri tak�l�nca ayni g�r sesi ile
yine hayk�rd�:
- Bre Durmu�!.. Oyalanma gayri odada. Yan�na be� asker al, sen de ka�anlar� topla..
Kap� kulu, a���, at o�lan�, deveci, kat�rc�, karakulluk�u, yamak, helvac�, ne
bulursan �n�ne kat�p h�nk�r�m�z�n ota��na, hazine-i hassaya sal onlar�. Sil�hlar�
yoksa odun, kep�e, kazma, balta ne bulur iseler ellerine al�p hepsini a��rl�klar�n
yan�na s�r, dinlemeyen olursa bozdo�anlar�n�zla ezin kafalar�n�...
- Meraklanma Koca Baba...
Koca Memil sol elini aln�na g�t�rd�, orada donup kalan terlerin ba�kalar�
taraf�ndan g�r�lmesine tahamm�l� yokmu� gibi at�n� art ayaklan �zerinde d�nd�rd�,
kolu iki kere takip edilemiyecek s�r'atle inip kalkt�, k�l�c�n�n tannan sesi
yan�ndakilerin kulaklar�nda akisler yapt�..
H�z�r Efendi ise at�n�n �zerinde bir kere daha salland� ve k�l�� tutan eli yava�
yava� a�a��ya indi...
- Ey �mmeti Muhammed, k�ffar ka��yor, dayan�n!.. Zafer devlet-i Osmaniye'nindir!..
Gerilerden bir insan han�eresinden ��kt��� asla tahmin edilemeyen bir ses katre
katre, r�zg�r� da �n�ne katarak sava� meydan�n� dolduruverdi.
-K�ffar ka��yor!..
- Nem�eli yan verdi...
Koca Memil ba��n� hafif�e �evirdi, sa� taraf�nda, biraz i-lerisinde saray
hademelerinin ellerinde sopa, balta, kazma, k�rek ve kep�elerle Avusturyal�lar�n
ya�ma etti�i, �zerleri-ne bayraklar�n� dikip hora tepti�i �ad�rlar�n, ordu
a��rl�klar�n�n bulundu�u yere do�ru ko�makta olduklar�n� g�rd�; akalar�nda
bozdo�anlar�n� sallayan Deli Durmu�la be� ^nc� vard�...
Koca Memil'in bu son �ans�yd�... Art�k ba�ka bir �ey beklemiyordu... Ne peri�an
askerine ald�rmadan batakl���n
260 � Son Akin
yan�nda sava�an Lala Mehmed Pa�a'dan, ne ortal�kta g�z�kmeyen Sadr-� azamdan, ne de
H�seyin Pa�a'dan �mit vard�.
Ya Kara Murad?.. �yice kanaat getirmi�ti art�k, Kara Mu-rad d�man� yaramam�, Sinan
Pa�a'ya varamam�t�... Belki de bir Avusturyal�n�n okuyla... Hay�r bunu asla
d��nmemeliydi. Murad'� �u anda hi� ama, hi� hat�r�na getirmemeliydi. Yap�lacak �ok
daha ba�ka i�i vard�; at�n�n bast��� bu toprak ayni zamanda Murad'�n da
topra��yd�... �yleyse, sonra, daha sonra, elindeki k�l�c� olmad���, �akaklar�n� iki
avucunun aras�na almaya imk�n buldu�u vakit d��nmeliydi onu... Yine de sendeledi,
yine de omuzlar� ��kt�, yine de eli titredi... Bir k�l�� sol omuzuna sapland�... O
zaman silkindi, kar��s�ndaki d�man� bir anda yere serdi:
- Murad'�m, diye inledi, neredesin?
Koca Memil'e �deta h��k�r�k dolu, bo�uk, fakat buram buram sevgi t�ten bir ses
cevap verdi:
- Dayan Koca Babam vard�m...
- Sen?.. Sen ha Murad'�m?.. Yi�itim geldin mi?
- Gamlanma babam, Ca�alo�lu, Fetih Giray'la k�ffar�n ard�n� �evirmeye ba�lad�,
Lala Mehmed Pa�a taze can bulup k�ffar� batakl��a do�ru s�rmeye �al��r...
- Ya sen, niye onlar�n yan�ndan ayr�l�rs�n?
Al bir bayra�a b�r�nm� gibi her taraf� kana bulanm� Murad i�ini �ekti:
- Babam, diye f�s�ldad�, seni kime b�rakam? Orada i�im bitti sen ise burada
yaln�zs�n...
- Gel �yleyse yan�ma, ayr�lma benden...
�kisinin birden sol yumruklar� havaya kalkt�, ikisinin birden k�l�c� birer
Avusturyal� deldi...
- Yaral�s�n evl�t..
- Sen de..
- Bana bakma...
Son Akin �261
- Bana da sen bakma babam...
- Vural�m.
- Vural�m.
Sava� son �n�n� ya��yordu... Ak�am �ehit kanlariyle y�kanm� ovaya son k�z�ll���n�
b�rak�yordu. �leride, a��rl�klar�n �n�nde saray hizmetk�rlar� ellerindeki odun,
kazma, k�reklerle ya�maya dalan Avusturyal�lara darbeler indiriyor, Deli Durmu�'un
bozdo�an� f�r�l f�r�l d�n�yor, be� ak�nc� ise k�l��lar�n� orada, ya�mac�lar�n
g���slerinde biliyordu..
- K�ffardan eser kalmad�.. Nem�eli ka��yor.. Dayan�n yi�itler.;.
- Haydin �ehbazlar�m!..
- Komay�n kurtlar�m.
Koca Memil'in sesi bu karmakar��k feryatlar, naralar a-ras�nda tekrar duyuldu:
- Bre Karapen�e!.. �imdi de ileri ko�... Batakl���n orada, Anadolu askerinin
yan�nda, "K�ffar ka��yor" diye ba��r, hep ba��r...
- Emret Koca Baba...
Art�k ka�an Tjirk askeri toplanmaya ba�lam�t�. Biraz evvel ne yapaca��n� �a��rm�
olan Osmanl� ordusu �deta yeni sava�a giriyormu� gibi Avusturyal�lara k�yas�ya
h�cuma
ge�mi�ti...
Talih, kararan g�n i�inde konacak yeri se�mi�e benziyordu..
Nihayet Koca Memil etraf�nda hi�bir Nem�eli g�rmez �ldu, kolunu indirdi. O zaman
anlayamad��� bir sevgiyle elindeki alt�n sapl� k�l�c� �pt�, dudaklar� k�z�la
boyan�rken g�zlerini hafif�e kapatarak etraf�na bak�nd�...
D�man sahiden ka��yordu... �ad�rlar�n, ota��n ve hazinenin �n�nde bir tek
Avusturyal� kalmam�t�... �kindiden beri padi�ah� ele ge�irmek i�in �al�an
Nem�eliler de y�z geri etmi�, artlar�na bir avu� ak�nc� ile �eyhin m�ritleri d�-
262 �Son Akin
m�t�. Ve kar��dan Karapen�e Osman at�n� �atlat�rcas�na geliyordu:
- K�ffar darmada��n�k oldu.. On binlercesi k�l��tan ge�ti. Lala Mehmed Pa�a ile
Ca�alo�lu Sinan Pa�a ve Fetih Giray bir o kadar�n� batakl��a g�md�... Nem�eli'nin
hazine ve toplar� tamamen ele ge�ti... Ey gaziler zafer bizimdir...
Koca Memil ba��n� hafif�e sallad�, omuzlar�ndan ve aln�ndan akan kanlara ald�rmadan
k�l�c�n� dizinde temizleyip k�n�na soktu, ku�a��ndan tahta par�as� ile kamas�n�
��kard�:
- H�z�r Efendi, diye seslendi, gayretinin m�k�fat�n� g�rd�n i�te... Irz-� devlet
kurtuldu. Ver de m�barek elini �peyim..
Fakat hi�bir cevap alamad�, yan�na bak�nd�. �eyh H�z�r Efendi g�r�n�rlerde yoktu..
Birden geri d�nd�, �eyhin ba�� �n�ne e�ik sahipsiz at�yla kar��la�t�.
- Vay hocam, hocac���m ne oldu sana?
Hemen yere atlad�, .s�r'atle �eyhin at�n�n yan�na vard�.. Orada, hayvan�n
ayaklar�n�n dibinde �eyh H�z�r Efendi s�rt �st� yat�yordu; g�zleri yar� kapal�yd�,
dudaklar�nda bir tebess�m, tamamen ayd�nl�k, huzur dolu bir tebess�m vard�.. Beyaz
sakal� kana bulanm�t�, kirpiklerini g�kte par�ldayan �oban Y�ld�z� ok�uyordu...
Koca Memil diz ��kt�, H�z�r Efendi'nin yerde duran k�l�c�n� ald�, g��s�n�n �zerine
koydu. A��r a��r e�ilerek biraz evvel alt�n sapl� k�l�c�n�n renklendirdi�i
dudaklar�n� �eyhin aln�na de�dirdi:
- Hocam, diye f�s�ldad�, gitti�in yerde de bizi unutma. Biz de gelece�iz; biraz
daha i�imiz var, onu da g�rd�kten sonra. Ruhun ��dolsun...
Etrafa tamamen gece ��km�t�. Uzaklardan serhad t�rk�leri geliyordu ve bir ses:
- Estergon diyordu..
Son Akin � 263
Gaziler Ha�ova'n�n zaferini Estergon'da tamamlamak istiyorlard�..
* * *
Yer yer me�'aleler yak�lm�t�.. Asker �ark� s�yl�yor, o-yun oynuyordu. Sazlar
�al�n�yor, davullar vuruluyordu. Atl�lar, haberciler durmadan ko�u�uyor, padi�ah�n
ota��ndan vezir �ad�rlar�na emirler ta��yordu.
Ha�ova'ya ��ken gecenin so�u�u, zafer na�meleriyle y�kanan v�cutlara bir meltem
kadar �l�k geliyordu.
Koca Memil bir ate�in ba��na ba�da� kurmu�tu, elinde yine kamas�yla tahta par�as�
vard�. Kara Murad, Mem�'in yan�ndayd�. Deli Durmu�la, Karapen�e Osman da ate�in
kar�� taraf�nda oturuyorlard�. K�rk kadar ak�nc� biraz geride nemli topra�a
uzanm�lar, g�kte par�a par�a dola�an bulutlar� seyrediyorlard�. Biraz ileride, �eyh
H�z�r Efendi'nin sa� kalan yirmi m�ridi, taze kaz�lm� bir mezar�n etraf�na diz
��km�, hatim indiriyordu.
- Estergon!..
- Estergon kalesi k�ffar elinde..
- Estergon kalesi ecdat yadig�r�!
-Estergon!..
K�me k�me oturmu� bir k�s�m gaziler Ha�ova zaferini unutmu� gibi (Estergon) u dile
getiriyorlard� o gece...
Koca Memil bir an tahta par�as�n� yontmaktan vazge�ti. Ba��n� biraz da hayret etmi�
gibi iki yan�na sallarken:
- Gaziler bundan sonra Estergon'u istiyorlar, diye f�s�ldad�, halbuki Estergon'dan
evvel g�r�lecek ba�ka hesab�m�z var..
- Mihail de�il mi?
- Beli Murad'�m, Mihail.. Murad s�rt�na bir ok saplanm� gibi titredi:
264 �Son Akin
- Mihail, diye inledi, sen hep ya��yacak m�s�n? Senden anam ile... Her ne ise,
kuru l�f neye yarar?
- Susma evl�t, derdin ne ise benden saklama gayri. ��in-dekini d�k.
- Babam, madem ki istiyorsun, s�yliyeyim �yleyse. ��nk� benim de sabr�m kalmad�..
�ki y�ldan beri Mihail k�firini kovalar�z. U�runda bunca yolda��m�z can verdi, bir
t�rl� ele ge�medi. Bundan sonra kimsenin onun pe�inden ko�mas�na, bu hain i�in
tertemiz kanlar�n� �u kara topra�a ak�tmas�na asla g�nl�m raz� de�ildir. Onu yaln�z
ben yakal�yaca��m, ondan yaln�z ben Yerk�y'deki ak�nc�lar�n, anam�n, bir de �ey,
evet, Ay�e G�l'�n hesab�n� soraca��m... �lsem de ne gam?
-Ben?
- Babam sen bu devlete l�z�ms�n... Bug�n bir kere daha anlad�m ki, Nem�eli sensiz
dize gelmez. Biz ise her mevsim Mihail'i b�rak�p ordu-yu h�mayuna kar��r,
Nem�eli'yle d�v��r�z. Bu ne vakite kadar devam eder? �itirsin, asker Estergon
der... Padi�ah bile Efl�k'�, Mihail'i unutmu� g�z�k�r. Onun i�in kendini tehlikeye
sokma, sen orduyla kal, m�saade et Mihail'i ben yaln�z ba��ma arayay�m,
beceremezsen! sonunu nas�l olsa sen tamamlars�n. - Asla...
Koca Memil'in sesi, �n�nde yatan ate�i �rk�tm��esine, onu dalga dalga yorgun
bak�lara ta��d�.
Nemli topra�a uzanm� k�rk ak�nc� bu ses �zerine do�ruldu. Karapen�e e�ildi. Deli
Durmu� bir tutam ���� berrak g�zlerinden benli�ine do�ru ak�tt�.
O zaman Kara Murad aya�a kalkt�, ��m� gibi k�rk�ne b�r�nd�, kalpa��n� d�zeltti.
- Nereye gidersin Kara Murad?
- Yaralar�m hep s�zlar babam, bir kere daha bir cerrah bulursam iyice temizletip,
sard�ray�m derim..
Son Akin � 265
- �yi edersin... �stersen beraber gidelim, ben de �u omuzumdaki s�yr��a yine
bakt�ray�m...
- Sen dinlen babam, ben cerrah� bulunca haber salar�m. Murad geri d�nd�. �leride
bir �al�ya ba�l� atma bindi, a-
lev alev yanan ate�e, gerilere d�en g�lgelere ve bir de ak sakal�yla ba��n� �n�ne
e�mi� birden derin d��ncelere dalan Koca Memil'e bakt�. Bo�az� yan�yordu, bir kam��
gibi saklayan r�zg�r yaralar�n� b�sb�t�n s�zlat�yordu. A�lamamak i�in di�lerini
s�kt�, sonra ba��n�, Koca Memil gibi, �n�ne e�di, at�n�n karn�na hafif�e dokundu,
a��r a��r uzakla�t�... Hayvan yorgun olmal�yd�, nedense gitmek istemiyordu.
Belki de aradan bir saat ge�ti... Ovada sesler kesilmeye, ate�ler s�nmeye
ba�lad�... �ki atl� Koca Memil'e yakla�t�; Kap� a�as� Gazanfer A�a'nm ince sesi
duyuldu:
- Abe Ko� Memil Bey, sen burada m�s�n? Saatlerden beri saadetl� padi�ah�m seni
arat�r. Ni�in huzuruna var�p di�er vezir ve beyler gibi m�barek ellerini �pmezsin?
Durman, iltifat� �ahaneye mazhar oldunuz. Yanma Kara Murad ile Deli Durmu� ve
Karapen�e'yi al�p pe�im s�ra gelesin.
Koca ak�nc� dald��� h�lyadan uyand�. Bir an Gazanfer A�a'n�n ne s�yledi�ini
anlamaya �al�t�. Zihni o kadar gerilerde, benli�ini kemiren me�hullerin i�inde,
senelerin ard�nda idi ki, kap� a�as�n� bile o anda l�y�kiyle g�rmekte g��l�k
�ekiyordu. �u Kara Murad onu yine gamland�rm�, etraf�ndaki k�inat� bir anda
de�i�tirivermi�ti. Elindeki tahta Par�as� ile kamay� ku�a��na soktu, kamburla�an
s�rt�n� do�rulttu, bak�lar�na k�flenmi� olan ate�in ��klar�ndan bir nebze vermeye
�al��rken:
- Kusurumuzu ba��la a�a, dedi, biz h�nk�r�m�z� rahat�z etmek istemeyiz... Zahmet
edip buralara kadar gelmi�sin arna m�nasip g�r�rlerse huzur-u �ahaneye yar�n sabah
varal�m. Padi�ah�m�n iltifat�ndan gayri istedi�imiz hi�bir M�k�fat yoktur.
266�SonAkin
- Asla h�nk�r� bekletmek caiz de�ildir, Hace-i sultan� Sadeddin Efendi bile ota�-�
h�mayundad�r, sizi bekler.
- Hem Kara Murad'� da buralarda g�remem; bir cerrah bulup yaralar�n� sard�rmaya
gitmi�ti.
- Onu da ba�ka zaman huzur-u h�mayuna ��kar�r�z; var �imdi sen �u kar��da oturan
iki yi�itle bile pe�im s�ra gel...
Koca Memil �aresiz kalm� bir insan�n isteksiz haliyle aya�a kalkt�, at�na do�ru
giderken:
- Karapen�e, Deli Durmu�, diye seslendi, duydunuz, h�nk�r bizi arat�r imi�. Gelin
benimle; hat�rlar�n� ho� edelim. Bir i� beceremedik ama, h�nk�r ferman�d�r; bu
zafer gecesi k�rmak cazi de�ildir.
Koca Memil ne olursa olsun o anda, halden s�yr�l�p maziyi ya�amak ve sonra gelece�i
�imdiden ad�m ad�m takip etmek istiyordu. ��inde bulundu�u zaman onu hi�
al�kaland�rm�yordu.
- Koca Baba!.. Koca Baba!..
Bir ses birdenbire gecenin so�u�u alt�nda sinen karanl��� yararak �nlerine
seriliverdi. Koca Memil aya��n� at�n�n �-zengisinden indirdi:
- Kimdir o?
- Abe Koca Baba nerdesin?
- Kimsin sen?
- Ben Ca�alo�lu Sinan Pa�a'n�n e�kincilerindenim.
- Benden ne istersin?
- Kara Murad denen yi�idi bug�n tan�m�, hayran kalm�t�m. Pa�an�n emriyle bir i�ten
biraz evvel geri d�nerken ona batakl���n �teki yakas�nda rastlad�m, evvel� d�man
san�p yolunu �evirmeye kalk�t�m. L�kin anlay�nca hayret ettim; hali hi� de ho�
de�ildi. Evvel� benimle konu�mak istemedi, sonra vazge�ti, "Koca Babam� yar�n sabah
g�r�p gif" ti�imi s�yle, dedi, meraklanmas�n!.. Nasipse g�n�n birinde elbet
bulu�uruz..." �te b�yle Koca Baba, bir t�rl� sabah�
SonAkin�267
bekleyemedim... ��nk� Kara Murad'�n halini hi� be�enmedim, sesi titrer idi.
Yaral�yd�. �yice g�remediysem de muhakkak bir yerinden yaral�yd�...
Koca Memil birden dikildi, bir s��ray�t� at�na biniverdi, g�zlerinin kor gibi
yanmaya ba�lad��� karanl�kta bile anla��l�yordu.
- Yolda�lar, diye ba��rd�, tiz atlan�n; Kara Murad Mihail k�firini tek ba��na
vurmaya gider. Onu yolundan �evirmek gerek... O �lmemeli, onun yap�lacak daha �ok
i�i var, �ok i�i...
Ba�ka bir s�z konu�ulmad�... K�rk iki g�lge bir kaplan gibi yerinden f�rlad�...
K�rk �� at birden �aha kalkt�... Gecenin uykuya yatan sessizli�inde nal sesleri
beyinlerde de aksini bularak s�r'atle uzakla�t�.
Gazanfer A�a �a�k�nl���ndan yan�ndaki e�kinciye d�nd�:
- Gittiler, diye f�s�ldad�, h�nk�r� bile unutarak gittiler. Halbuki isteselerdi!..
Ne denir?
�imdi yine her �ey eskisi gibiydi... Asker uyuyordu, asker r�yas�nda Estergon'u
g�r�yordu. Estergon �ok uzaktayd�, ak�nc�lar�n gitti�i yerin tamamen �tesindeydi
Estergon...
X
Asil Margot
KAR ya��yordu.. Sulu, yap�kan bir kar.. R�zg�r yolunu kaybetmi� bir yolcu gibi
s���nacak bir yer ar�yordu.. G�k, Efl�k Ovas�'na ��km�, g�n�n ��klar�n� ard�na
gizlemi�ti..
Murad'm at� g��l�kle ilerliyordu... Hayvan�n ayaklar� zaman zaman �amura bat�yor,
t�kezliyordu.
Murad bir aral�k dizginleri �ekti, sol eliyle yanaklar�ndan s�zan kar par�alar�n�
kurulamaya �al�t�. �zerindeki boyar elbisesinin a��lan yakas�n� �rtt�. Bu elbise
ona ufak geliyordu; at�n�n �zerinde diledi�i gibi hareket etmesine m�ni oluyordu.
Ha�ova'dan Erdel (Transilvanya) topraklar�na girdi�i zaman bir tesad�f eseri,
Efl�k'a do�ru dolu dizgin at s�ren bir boyarla kar��la�m�, bir yumrukta onu devirip
k�l���m de�i�tirmi�ti. Boyardan ald��� mal�mata g�re, Mihail'in Er-del'de oldu�unu,
Efl�k yetmiyormu� gibi Erdel'e de el uzatt���n�, Erdel Prensi Zigismond Batori'nin
memleketini tamamen Avusturyal�lara terketmesi �zerine buralar�n� da I h�kimiyeti
alt�na almay� tasarlad���n� anlam�t�.
Boyar�n �zerinde hi�bir mektup yoktu. Buna ra�men Mihail'e bir haber yeti�tirmek
i�in acele etti�i belliydi- ,
Son Akin �269
Murad bunun Avusturyal�larla birlikte Ha�ova'da T�rklerle �arp�m� olan Erdel
Voyvodas� Batori'nin durumuyla al�kal� oldu�unu tahmin ediyordu. �u halde Mihail
yak�nlarda olmal�yd�. Ama neredeydi? Boyar hayat� pahas�na dahi olsa bunu
s�ylememi�, korkusundan �lm�t�. Murad bundan sonra ulah k�ylerine u�rayamam�ti;
konu�mas�ndan boyar olmad��� anla��l�r, ��phe uyand�rabilirdi.
Pl�n� gayet basitti; Mihail'in kar��s�na birden ��kacak, onu daha ne oldu�unu
anlamaya vakit b�rakmadan, bir k�l�� darbesiyle ikiye bi�ecekti. Sonra, hemen
orac�kta Mihail'in muhafizlariyle �arp�a �arp�a g�zlerini bu hayata yumuve-recekti.
Muhakkak bu arzulanan bir netice de�ildi; Mihail' den l�y�kiyle intikam alm�
olmayacakt�. Anas�na Ay�e G�l'e, ak�nc�lara, kaz��a ge�irdi�i binlerce T�rk'e
yapt�klar�na mukabil b�yle bir sonu� �ok basitti. Fakat Murad ba�ka �are
bulam�yordu. Vaktiyle Koca Baba da b�yle d��nm�t�. Koca Baba!..
Murad�n g�zleri birden suland�; hay�r a�lam�yacakt�, e-sasen g�zlerinin bu
nemlili�i kondu�u yerde hemen eriyive-ren kardan ileri geliyordu. Tekrar sol eliyle
yanaklar�n�, hatt� g�zlerini kurulad�... Fakat yine de beynine beyaz sakal�, bir
kor gibi yanan bak�lar�, �izgilerle kapl� aln�yla giren Koca Memil'den
uzakla�amad�. Acaba �u anda Koca Baba ne yap�yordu? Hakk�nda neler d��n�yordu? Ya
anas�, ya Ay�e G�l? Deli Durmu�, Karapen�e Osman, geri kalan bir avu� ak�nc�, hatt�
Garip H�smen? Hepsinden, hepsinden ǰk uzaklardayd� art�k, bir daha da onlar�
g�remiyecekti. Ne �Jkard�? Muhakkak bir m�ddet arkas�ndan g�zya�� d�kecek-'er.
aylarca h�t�ras�n� y�dedecekler, sonra unutup gideceklerdi. Ama Mihail muhakkak
�lecekti.
Murad silkindi. D��nmemeli, geride kalanlar� hi� hat�r�na getirmemeliydi; yoksa bu
i�i ba�aramazd�, eli titrer, y�-JabilirdL. Onun yeg�ne hedefi Mihail'di; Mihail'in
nerede
270 �Son Akin
oldu�unu ��renmeli, gizlice yanma sokulmal�yd�. �te aradan iki ay ge�mi�ti. Ekimin
sonlar�ndan bu yana altm� g�n� ard�nda s�r�klemi�ti. Da�lar a�m�, ormanlarda,
ma�aralarda konaklam�t�. Yolda k�l��a �ekilen Efl�k ordusuna rastlam�t�; fakat bir
t�rl� Mihail'i bulamam�t�. Gizlice yakalad��� ulahlar ya bir �ey bilmiyor, yahut
korkular�ndan yalan s�yl�yorlard�. Birka� tanesinden MihaiPin izini ��renmi�ti ama
s�yledikleri yere vard���nda onun oradan �oktan gitti�ini anlam�t�.
Nihayet Efl�k Ovas�'na inmi�ti. Son �midi Targovi�te'de idi. Yoksa k� yaman
bast�r�yordu. S���nacak hi�bir yeri yoktu. Kar diz boyu yerde birikmeye ba�lad� m�,
hi�bir �ey yapamadan donabilirdi... Zaten alt�ndaki hayvan da yorgundu. Bu
���nc�s�yd�; iki tanesi yolda �lm�, k�yl�lerden yenisini sat�n al�ncaya kadar
g�nlerce yaya y�r�m�t�.
Kar gittik�e h�z�n� artt�r�yordu... Hatt� yap�kanl��� da ge�mi�ti. R�zg�r s���nacak
bir yer bulmu� gibi sinmi�ti. Murad at�n�n �zerinde do�ruldu, etraf�na bak�nd�;
Targovi�-te'ye bir an evvel varmak i�in daha kestirme bir yol ar�yordu. Buralar�n�
gayet iyi biliyordu; bir kere Kaluguran'dan Mihail'i kovalarlarken, bir defas�nda
da ge�en k� Koca Baba ve y�z ak�nc�yla ge�mi�ti bu ovadan.
Sol tarafta bir dere ak�yordu, derenin kenar�nda k���k bir a�a�l�k vard�,
a�a�l�klar�n �n�nde k�ldan yap�lm� siyah birka� �ad�rla, hayvanlar� ��kar�lm�, �st�
�rt�l� on kadar araba duruyordu. Atlar g�r�nm�yordu. Her halde a�a�lar�n aras�na
ba�lanm� olmal�yd�, Mihail burada bulunmazd�, hatt� bu �ad�rlar�n sahipleri ulahlar
da olamazd�.
Murad hayvan�n� �ad�rlar�n taraf�na do�ru s�rd�. Karn�n�n ac�kt���n� hissediyordu,
sabahtan beri a�z�na bir lokma bile koymam�t�. �ad�rlardan birinin sahibinden biraz
ekmek isteyecek, imk�n bulursa Mihail hakk�nda mal�mat alacakt�.
Son Akin �271
Murad �ad�rlara yakla��nca buran�n bir �ingene obas� oldu�unu anlad�. Buna ra�men
g�r�n�rlerde kimse yoktu:
- Kim var orada?
Ulah�a sesleniyordu, k���kken Yerk�y'de bu lisan� ��renmi�ti, fakat yine de �ivesi
dikkat edilince ulah olmad���n� belli ediyordu.
�ad�rlardan birinin perdesi kalkt�; elbisesi yamalarla dolu, ba��ndaki takkesini
kulaklar�na kadar ge�irmi�, simsiyah sakallar� b�t�n y�z�n� diken gibi kaplam�,
�i�man bir adam d�ar� ��kt�:
- Kimi ar�yorsun?
Adam gayet bozuk bir �iveyle konu�uyordu. Bu iki kelimeyi dahi o kadar acayip bir
�ekilde yanyana getirmi�ti ki, anlamak bir hayli g��t�.
Bir k�pek gerilerden havlad�, �ad�r�n aral�k kalan kap�s�ndan bir duman y�kseldi.
- Kimsiniz? Burada ne i�iniz var?
- K�lad�k. Hayvanlardan ikisi nallar� dikince daha emin bir yer bulmakta geciktik.
Targovi�te'ye de sokmad�lar; kald�k burada. Ya senin bizden istedi�in ne boyar?
- Karn�m a�... Sabahtan beri durmadan at s�rd�m. Efendimiz ha�metl� MihaiPe bir
haber g�t�r�r�m.
�ingene Mihail'in ad�n� duyar duymaz bir istavroz ��kard�. Mihail l�f� onu �deta
titretmi�, hatt� omuzlar�n� ��kertmi�ti.
Murad, �ingene'nin bu halini farketmekte gecikmedi. O da sayg�s�n� ifade etmek
istiyormu� gibi elini g��s�nde kavu�turup ba��n� �n�ne e�erken:
- Efendimizi bir t�rl� bulamad�m, dedi. Siz Targovi�te' den geldi�inize g�re acaba
orada m� idi?
�ingene bir an teredd�t etti, kirpiklerini k�rparak Mu-rad'a derin derin bakt�.
Etraf� �apak ba�lam�, yar�s� kanl� g�zlerinde korku ve ��phenin izleri belli
oluyordu:
272 � Son Akin
- Bilmiyoruz, dedi, bilmiyoruz.
- Nerede bulundu�unu da duymad�n�z m�?
- Bilmiyoruz, bilmiyoruz.
Murad bu adam�, bu �ekilde konu�turam�yaca��n� anlam�t�. Mihail'in nerede oldu�unu
bilse de s�ylemiyece�i belli idi.
- Bana bir par�a ekmek ver, dedi. Biraz da kat�k...
- Hi� kalmad�, hi�bir �eyim yok. Ancak kendime g�re.
- Acaba ba�kalar�nda da yok mu, di�er �ad�rlard�?
- Onlarda da yok, hem burada hi� kimse benden izin almadan yabanc�lara bir �ey
veremez.
- Sen kimsin? Bir boyarla b�yle konu�ulam�yaca��n� bilmiyor musun?
Adam s�r�tt�; ��r�k di�leri, kal�n, �deta iri bir et par�as� gibi sark�k alt
duda��na g�m�ld�:
- Sen boyar de�ilsin, dedi, birisinden ka��yorsun sen... Ekmek fil�n yok, bizde,
bas!..
Murad s�r'atle elini k�l�c�na att�... O anda bu obay� �u herifin ba��na
ge�irebilir, ��r�k di�lerini, morarm� sark�k dudaklar�na bir daha ��kmamacas�na
g�mebilirdi...
Fakat yapmad�, bir �ingene ile kavga etmek, hem m�n�s�z, hem de faydas�zd�;
yolundan olacakt�, mevcudiyeti fark edilecekti. Mihail bu kavgay� duyabilir, ona
g�re tedbir al�rd�. Sonra burada ka� ki�i bulundu�unu da bilmiyordu. Ayr�ca yeni
kabuk ba�layan yaralar� de�ilir, hamle kabiliyetini kaybedebilirdi. Elini
k�l�c�ndan �ekerken:
- Yava� konu� dedi, neden hiddetleniyorsun?
- Korktun mu?
- Ben bu kafilenin reisiyim. Bana reis Mirkol derler, anlad�n m�?
- Anlad�m.
- Hadi �yleyse �evir at�n�, uzakla� buradan.
Son Akin � 273
Murad zorla g�l�msemeye �al�t�. Ah, �u herifin o sark�k dudaklar�na muhakkak bir
yumruk indirmeliydi, k�l�ca hi� l�zum yoktu. Onu bir hamlede yere serer, �st�ne
��kar tepinirdi. Fakat akl�na yine Mihail geldi; yaralar�n�n s�zlama�a ba�lad���n�
hissetti. Mihail'e �yle kin duyuyordu ki, hi�bir yerde oyalanmak istemiyordu.
Me�hul bir ses durmadan kula��na �u s�zleri f�s�ld�yordu:
"Senin vazifen ba�ka yerde, Mihail'in yan�nda; sen art�k eski Murad de�ilsin,
diledi�ini yapamazs�n.", Eski Murad!.. Yerk�y �iftli�inin, Tuna k�y�lar�n�n,
ye�iller diyar�n�n, eski Murad�!.. Bir �ift ye�il g�z u�runa co�an, ta�an, bir
tebess�mle hayat� renklenen, bir �ift �at�k ka� kar��s�nda �mr� kararan, omuzlara
birer ipek �uhlu�uyla inen san sa�lara �mit ba�layan eski Murad... G�zleri suland�,
kar��s�ndaki adam� daha korkun� g�rmeye ba�lad�... Gittik�e beyazla�an kar ona
hicran�n� da getiriyordu. Yerde, at�n�n ayaklar� dibinde �mitsizli�i duruyordu.
Evet, gayesi Mihail'di; onu yakal�yacak, ikiye bi�ecek ve �lecekti... O sar�
sa�lara bir daha elini s�rmeyecek, o bir �ift ye�il g�zde a�k� aram�ya-cak, o
k�p�rdayan, g�ne�i emmi��esine al dudaklara hi�, ama hi� dudaklar�n�
de�dirmeyecekti. Zaten ba�ka t�rl� yapamazd�; o sa�larda, o dudaklarda, o ��l ��l
yanan ye�il g�zlerde hep Mihail vard�. Mihail'i �ld�rse de, o bir hortlak gibi
daima Ay�e G�Fle aras�na girecekti; unutamazd�, ac� hakikati kafas�ndan
silemezdi... Koca Baba istese, anas� yalvarsa da kat'iyen Ay�e G�l'e elini
s�rmeyecekti. �u anda yine �ylesine i�i yan�yor, y�re�i s�zl�yordu ki, s�rt�nda,
g��s�nde bin yara ta��sa bu kadar ac� duymazd�.
Murad elini ku�a��na soktu, bir kese ��kard�, i�inden bir g�m� para al�p �eriba��na
f�rlatt�.
- Al bunu, bana ekmek ver.
Mirkol e�ildi, yar� yar�ya �amura g�m�len paray� yerden ^d�, di�lerinin aras�na
g�t�rd�, �s�rd�:
274 �Son Akin
- Sahte de�ilmi�, dedi, gel i�eri sana elbet yiyecek bir �ey buluruz.
Murad at�ndan indi, hayvan�n� bir kaz��a ba�lad�, reisin pe�i s�ra �ad�ra girdi.
Bir an i�erisini g�remez oldu. Ona yerde bir ate� yan�yordu, etraf� koyu bir duman
kaplam�t�.
- Otur... Hey MargotL Orada kat�r gibi ne debeleniyorsun? �u sahte boyara bir dilim
ekmek ile biraz ��kelek ver.
K�ede bir kad�n vard�. �ad�r�n i�ini kaplayan dumandan onu iyice farketmenin imk�n�
yoktu. Sadece bir �eklin, ince uzun bir �eklin k�p�rdad��� g�r�l�yordu.
- Gel kendin al, baban�n u�a�� yok senin... Adam homurdand�, ileriye do�ru
y�r�rken:
- Kanc�k diye s�ylendi, g�steririm ben sana.
Bir sand���n kapa��n� a�t�, i�inden kupkuru bir par�a ekmek ile isten siyahlanm�
bir ��kelek ��kard�. Murad'a uzatt�:
- Ye, dedi.
Murad arkas�nda, hemen hemen bir ad�m kadar gerisinde kad�n�n derin derin
soludu�unu hissediyordu. Etraf� kaplayan duman� bir nefes deliyor, mayho�, �deta
biberli bir koku burnuna �arp�yordu.
Murad bo�az�n� t�kayan duman� ��karmak ve bu biberli kokudan kurtulmak istercesine
birka� kere �ks�rd�. Sonra g�zlerinin i�i yanmaya ba�larken ekmek par�as�n� a�z�na
g�t�rd�. Fakat �s�rmaya vakit kalmad�. D�ar�dan at ki�nemeleri, yap�kan bir �amur
�zerinde �sl�k �al�yormu� gibi ilerleyen nal sesleri duyuldu.
Reis Mirkol hemen �ad�r�n kap�s�na se�irtti; perdeyi aralad�, g�rd��� manzaradan
�rkm��esine g�zleri alabildi�ine a��l�rken sol eliyle istavroz ��karmaya ba�lad�: -
Aman Allah�m!..
K�edeki kad�n�n, biraz merak, daha fazla sehven ta��yan sesi duyuldu:
Son Akin �275
- Ha�metl� MihailL Voyvoda Mihail... Kara y�lan ba�� i-�in Tanr� bizi korusun.
Murad bir anda beyninin orta yerine bir y�ld�r�m d�t���n� sand�, kalbi tahamm�l
edilmeyecek kadar �iddetle, atmaya ba�lad�. Evvel� ne yapaca��n� �a��rd�, sonra
elindeki ekmekle ��kele�i f�rlat�p Mirkol'�n yan�na vard�.
�ad�rlar�n biraz ilerisinden bin kadar atl� ge�iyordu. Aralar�nda k�rk�ne b�r�nm�,
ucu yana do�ru yat�k samur ba�l���n� kulaklar�na do�ru iyice �ekmi�, kara sakall�
bir adam vard�. Bu adam Mihail olacakt�... Mihail!..
Murad'�n g�zleri karar�yordu... O kadar ki, �ok iyi tan�d���, Mihail'in biraz
ilerisinde y�r�yen ve durmadan etraf�na bakman Marko'yu bile l�yikiyle se�emiyordu.
O �imdi sadece Mihail'in ayaklar� dibinde m�temadiyen imdat bekleyen bir �ift
menevi�li ye�il ve bir �ift de badem renkli g�z g�r�yordu. Sonra ��r�l��plak olmu�
k�rpe bir v�cut k�vran�yor, inliyor, �zerine do�ru e�ilen salyal� bir dudaktan
kurtu-'labilmek i�in �amurlarda s�r�n�yordu.
Murad di�lerini g�c�rdatt�, fark�nda olmadan:
- Ke�ke �lseydin Ay�e G�l, diye inledi, ba�kas�n�n olmu� o g��s� bir kamayla
deliverseydin...
Sonra silkindi, sa� elini k�l�c�na att�, art�k bu i�i bitmeliydi; son an gelmi�ti,
son f�rsat �n�nde gidiyordu. �imdi �ekilleri biraz daha berrak g�rebiliyor,
aylardan beri tasarlad��� pl�n�n� d��nebiliyordu. Hemen d�ar�da ba�l� duran atma
atl�yarak, gerilerden, g�ze �arpmadan dolanacak, birdenbire muhaf�zlar�n� yar�p
Mihail'in kar��s�na dikilecekti... Bir k�l�� darbesi onu, o vampir gibi kan emen
canavar� yere sermeye k�fi gelecekti.
- Nereye?
Mirkol, bir et par�as� gibi iri duda��n� �enesine b�sb�t�n d��rm�, elinde sivri
u�lu bir kama oldu�u halde s�nt�rcas�na Murad'a bak�yordu:
276 � Son Akin
- Nereye gidiyorsun, boyar tasla��?
- �ekil yolumdan, i�im acele, sana verilecek hesab�m yok benim...
- Ya o kesendeki �il �il parac�klar? Onlar�n alt�nlar� da vard�r. Hele hepsini d�k
�n�me, sonra yine gidip gitmemen hususunda bir karara var�r�z.
Bir anda Mirkol'un kama tutan elinin bile�ini bir mengene kavrad�. Mirkol elini
oynatabilmek i�in, o �entikli simsiyah di�lerini sark�k dudaklar�na iyice
yap�t�rd�. Kamay� bir par�ac�k Murad'm, g��s�ne do�ru uzat�yordu ki, iri bir ta�
par�as� �arpm��asma �iddetli bir yumruk a�z�n�n ortas�na indi. Dudaklar�n�n
�zerinde yap��k duran di�leri s�r'atle yere d�k�l�rken ikinci bir yumruk Mirkol'un
g���s kemiklerini �at�rdatt�. Bu kadar� k�fi geldi; bir baca bulmu� gibi perdesi
a��k kap�dan dumanlar�n d�ar� f�rlad��� �ad�r�n i�ine sanki bir k�t�k d�t�. Biraz
geriden �uh, �ehvet ta��yan, biber kokan bir kahkaha duyuldu...
�imdi Murad at�n�n yanma varm�t�... Bir hamlede onu ba�lad��� kaz�ktan ��zd�,
�zerine s��rad�...
Mihail bir hayli ilerlemi�ti; Murad onlar� arkalar�ndan g�r�yordu. Targovi�te
istikametine do�ru gidiyorlard�. �ingene �ad�rlar�na ehemmiyet bile vermemi�lerdi.
�leri acele olmal�yd�... Etrafta ba�ka kimse yoktu, �ingeneler �ad�rlar�ndan
k�p�rdamam�lard�.. Mihail'den korkuyorlard�, g�z�kmemek i�lerine daha iyi gelmi�ti.
Murad g�zlerini yar� kapad�; dudaklar�n�n �zerine konan bir kar tanesini �deta
emdi, sonra at�n� a�a�l�klara do�ru s�rd�. Bir m�ddet dallara �arpmamak i�in
e�ilerek dereyi takip etti. Sa� eli hep k�l�c�ndayd�, ba��n� sola �evirmi�ti�
Mihail'in hizas�na var�p varmad���n� ��renmeye �al��yordu.
Bir an geldi ki, daha fazla sabredemiyece�ini anlad�; at�n�n ba��n� �evirdi,
a�a�l�klardan ��kt�. Mihail biraz ilerisin-deydi, onu yandan g�r�yordu. Hemen elini
k�l�c�ndan �ekti�
Son Akin � 277
g��s�n� �i�irdi; temiz bir havaya ihtiyac� varm� gibi derin derin nefes ald�:
- Affet beni Koca Babam, diye f�s�ldad�, sen bu topraklara l�z�ms�n, hep l�z�ms�n,
hakk�n� hel�l et...
Sonra hayvan�n�n karn�na �iddetle dokundu; �imdi dolu dizgin Mihail'e yakla��yordu.
Onu g�rm�lerdi, hatt� bin ki�ilik kafile durmu�, Marko Mihail'in yan�na sokulmu�tu.
Kendilerine do�ru heyecanla at s�ren bir boyar�n yakla�mas�n� biraz da merak etmi�
olmal�yd�lar.
Murad bu duraklamadan istifade etti. �n�ne ��kan iki muhaf�z� �deta devirerek
ge�ti..
Mihail'in g�zleri hiddetinden a��lm�t�,, dudaklar� titriyor, s�k�lan yumruklar� bir
han�eri kabzas�ndan kavr�yordu;
- Kim bu k�stah, huzuruma nas�l ��k�laca��n� h�l� ��renememi� mi?
O zaman, kar�n benek benek d�meye ba�lad���, r�zg�r�n s���nd��� k�esinden ��k�p kar
tanelerini morarm� y�zlere yap�t�rd��� bu ovada ilikleri bile donduracak kadar kin
ta��yan bir feryat duyuldu:
- Mihail! Kahpe Mihail.. Ben Kara Murad.. Koru kendini..
Bir k�l�c�n r�zg�r�n �n�nde bile �sl�k �alarak k�n�ndan s�yr�ld��� g�r�ld�, bir kol
s�r'atle havaya kalkt� ve bir bilek karlar� yararak yukar�dan a�a��ya do�ru indi.
Tok bir demir sesi ve ac� bir feryat i�itildi, Mihail at�n�n �zerinde salland� ve
sonra s�rt�st� yere d�t�. Voyvodan�n sa� omuzu �deta ��km�t�, buna ra�men Murad onu
ikiye bi�ememi�ti. Koca Memil'in vaktiyle Hesslier'e yapt���n� becerememi�ti. Acaba
eli mi titremi�ti? Halbuki Koca Baba' dan ��rendi�i bu tarz h�cumu �ok iyi
ba�ar�rd�; daha iki ay evvel, Ha�ova'da Ca�alo�lu Sinan Pa�a'y� ararken kar��s�na
��kan birka� Nem�eli'yi hep b�yle bi�mi�ti..
278�SonAkin
- Z�rh, diye hayk�rd�, sansar z�rhlara b�r�nm�.
Murad ikinci bir hamle daha yapamad�. G�z a��p kapay�ncaya kadar ge�en zaman i�inde
Mihail'le aras�na Marko ve birka� atl� girivermi�ti...
�imdi k�l�c� durmadan havada v�nl�yor, at� u�acakm� gibi �aha kalk�yor, Murad,
k�r�yor, deviriyordu.
Bir an �n�nde bir bo�lu�un a��l�r gibi oldu�unu g�rd�; Murad �deta kar��s�ndaki
atl�y� deldi, fakat g��s�ne bir k�l�c�n saplanmas�na m�ni olamad�. Ba�ka bir darbe
de sa� ayak bile�ini yard�. Kan f�k�r�yordu, kan... Koyu, s�cak, �ok s�cak bir kan
Murad'�n g�nl�n� o anda dile getiriyordu sanki..
Murad at�n�n �zerine kapand�, hayvan bu son f�rsat� anlam� gibi s��rad�, yere
devrilmi� iki muhaf�z �zerinden atlad�, �enberin d��na ��kt�.
Murad b�y�k bir gayretle do�ruldu, t�kezleyen hayvan�na h�kim olmaya �al�t�, onu
a�a�l�klara do�ru s�rd�. Bu sefer havada v�nlayan bir ses duyuldu, bir kama �deta
karlar� deldi, b�t�n s�r'atiyle Murad'�n s�rt�na sapland�.
- Ko�un, yakalay�n!.. �yice yaraland�, bir �ey yapamaz... Bu, Marko'nun sesiydi,
yedi�i bir k�l�� darbesiyle yerde k�v-ranan, bir zalimin u�runa son nefesini
vermekte olan Marko'nun sesi...
D�rt atl� birden f�rlad�. D�rt atl� a�a�l�klara do�ru dalan Murad'�n pe�ine d�t�...
Murad yatarcas�na hayvan�n�n boynuna sar�lm�t�, elindeki k�l�� at�n ayaklar�na
de�dik�e hayvan �rk�yor, yerdeki �amura ra�men gittik�e- s�r'atini artt�-r�yordu.
Murad'�n s�rt�ndaki kama ise �deta titriyor, sallan�yordu.
�imdi derenin sesi daha yak�ndan duyuluyordu. Sular �a�layarak ak�yor, �n�ne
katt��� dal par�alar�n� uzaklara, �ok uzaklara g�t�r�yordu.
Son Akin �279
Hayvan suyun kenar�na var�nca daha fazla tahamm�l� kalmam� gibi silkindi. Murad
at�n boynunu b�rakmak istemedi; tutunabilmek i�in son bir gayret daha sarfetti,
fakat muvaffak olamad�, g�zlerine kopkoyu bir perde indi, kollan gev�edi, bir k�l�e
gibi yere d�t�.
Hayvan rahatlam�t�, hemen suya dald�, derenin �teki sahiline ��kt�, bombo� ovaya
do�ru alabildi�ine ko�ma�a
ba�lad�.
Tam bu s�rada a�a�lar�n aras�ndan iki kad�n f�rlad�. Bir tanesi ��plak ayaklar�yla
�amurlar�n �zerinde sekiyor, birbirine kar�m� siyah sa�lar�n� y�z�n� kapatmas�n
diye ince uzun parmaklar�yla tutuyordu. Di�er kad�n ondan daha gen� ve k�sa
boyluydu. Murad'�n yanma gelince kad�nlar hemen e�ildiler, onu koltuklar�ndan tutup
y�z� koyun, biraz ileride duran �st� �rt�l� bir araban�n alt�na do�ru �deta
s�r�klediler. Hi� acele etmiyorlard�, tel�s�z ve gayet sakindiler. Fakat uzun
boylusunun g�zlerinde acayip bir k�v�lc�m parl�yor, yuvarlak ve biraz kalk�k burun
delikleri a��l�p kapan�yordu.
Kad�nlar Murad'� araban�n alt�na sokunca, araban�n i-�inden bir kucak dolusu ot
��kard�lar. Murad'�n �zerini iyice �rtt�ler. Sonra k�sa boylusu, hi� ssini
��karmadan ko�arak g�zden kayboldu, burun delikleri m�temadiyen a��l�p kapanan� ise
hemen yere oturdu, arabadan dereye do�ru uzanan izleri etekli�iyle silmeye ba�lad�.
Tam suyun kenar�na gelmi�ti ki, a�a�lar�n aras�ndan d�rt atl� belirdi, dizginlerini
k�sm�lar, etraflar�na merak ve hiddetle bak�yorlard�.
Atl�lardan biri hayvan�n� bindirecekmi� gibi kad�n�n �st�ne y�r�tt�:
- Nerede, diye ba��rd�, g�rd�n m� onu?
Kad�n bir g�z�n� k�rpt�, dudaklar�n� bir �p�c�k verecekmi� gibi uzatt�, a��r a��r
yerden do�rulurken:
280�SonAkin
- Namussuz, dedi, bak beni ne hale soktu.
- Kimden bahsediyorsun?
- Ya sen kimden bahsediyorsun burma b�y�kl�m?
- Boyar tasla��, s�rt�na saplanm� bir kamayla at�n�n �zerine abanm� bir hergeleden.
- �te ben de onu s�yl�yorum ya yi�itim; biraz su i�eyim, sonra da �u araban�n
alt�nda duran otlar� ��r�memesi i�in i�eri ta��yay�m diye �ad�rdan ��km�t�m ki...
- Uzatma, sana burada ne ar�yorsun diye soran oldu mu? Herif nereye gitti?
- Nah, at� ilerde ba�� bo� dola��yor.
- Kendisi?
- Dereye d�t�, sular da s�r�kleyip g�t�rd�.
- Sular derin mi?
- Biraz... �yice takip ederseniz le�ini ileride bulursunuz. Muhaf�z geri d�nd�,
arkas�nda duran arkada�lar�na:
- Y�r�y�n, dedi, hergele bo�ulmu�tur ama �l�s�n� ele ge�irmek-l�z�m.
O zaman kad�n k�r�tt�, bir eliyle sa�lar�n� ensesinden ba��na do�ru kald�r�rken,
sol g�z�n� tekrar k�rpt�, alt duda��n� uzatt�:
- Yi�itim �ok ho�uma gittin, dedi ak�am gelsene bana. Hani ��yle bir gece,
ba�ba�a...
- Ya arkada�lar�m?
- Onlar da gelsin, ne ��kar, onlara da ba�ka kad�nlar bulurum, hep beraber...
Adam �ks�rd�, �deta ba�� d�nmeye ba�lam�t�, e�ildi, kad�n�n �enesinden yakalad�,
a�z� sulan�rken sordu:
- Ad�n ne senin?
- Margot.. Asil Margot. Ben �ingenelerin krali�esiyim-Ak�ama gelin olmaz m�? Ben
sizi burada beklerim, araban�n �n�nde ate� yakar�z, ��yen i�eri girer. �ad�rlara
sak�n
SonAkin�281
varmay�n, gece olmad�k�a da gelmeyin; kocalar�m�z duymas�n, sonra ba��m� bel�ya
sokars�n�z.
Muhaf�z do�ruldu; bu �ingene yosmas�n� daha fazla dinlemeye kalkarsa, bir yere
k�p�rdayam�yaca��n� anl�yordu. A�z�n� �ap�rdatt�, tekrar:
- Y�r�y�n, dedi...
D�rt atl�, ba�lan geriye do�ru �arp�lm� oldu�u halde dere kenar�n� takip ederek
uzakla�t�lar.
O zaman kad�n�n el� g�zlerinde o acayip k�v�lc�m yeniden parlad�. Siyah sa�lar�n�
karlar beyaza boyarken arabaya do�ru ko�maya ba�lad�.
R�zg�r a�a�l���n i�ine kadar girmi�ti. Dallar �at�rd�yor-du. Belki de bu gece �ok
so�uk olacak, etraf dona �ekecekti.
* * *
Murad hafif�e k�p�rdad�. Kalkmak, nerede oldu�unu anlamak istedi, fakat muvaffak
olamad�. Elleri, ayaklar� ba�l�yd�, a�z�nda bir t�ka� vard�. Ne olmu�tu, burada i�i
ne idi, bir t�rl� hat�rlam�yordu. Kula��na r�zg�r�n iniltisi i�inde eriyen bir
m�zik sesi geliyordu, bir tef durmadan sak�rd�yor, birisi �ark� s�yl�yordu.
Murad ba��n� sola �evirdi; �n�nde bir perde vard�, kal�n bir perde, yaln�z perdenin
bir yeri delinmi�ti, oradan d�ar�s�n� biraz g�rebiliyordu.
Orta yerde bir ate� yan�yordu; bir tak�m g�lgeler ate�in etraf�nda k�p�rd�yordu.
Kimseyi se�emiyor, bunlar�n kim oldu�unu anlayam�yordu. Yaln�z bir kad�n g�rd�,
raksedi-yordu; r�zg�r kar tanelerini y�z�ne vurduk�a ba��n� geriye do�ru at�yor,
elindeki tefi havada sall�yor, g�zlerine dolan alevleri �deta emiyordu.
Birden nal sesleri duyuldu, kad�n elindeki tefi att�, ate�in Da�indaki g�lgeler
hareketsiz kald�, kal�n bir ses:
282 �Son Akin
- Yakalay�n, diye ba��rd�, efendimize ihanet ha? Gece ka��p burada e�lenmek ne
haddinize?
G�lgeler salland�lar, g�lgeler kayboldular, etrafta ayak sesleri s�kla�t�,
k�f�rler, tokatlar duyuldu.
Murad bu sefer bir adam g�rd�; demincek rakseden kad�n� bile�inden kavram�,
sars�yordu:
- S�yle, o hain, asaletmeap efendimizi yaralayan o al�ak nerede?
- �imdi yakalay�p g�t�rd���n�z d�rt muhaf�za da g�nd�z s�yledi�im gibi at�ndan
dereye d�t�.
- Bulamam�lar.
- Bo�ulmu�tur! Birka� g�ne kadar le�ine bir kenarda rastlars�n�z.
- Yalan! Onu nereye saklad�n�z?
- Saklamad�k benim yak��kl� boyar�m. �yle adi bir serseriyle bizim ne i�imiz var?
Ama sen ne g�zelsin. Bir gece, bir gececik benimle kalmaz m�s�n?
Adam kad�n� itti, yan�na sokulan bir muhaf�za:
- Aray�n, diye ba��rd�, �u pis �ingenelerin b�t�n �ad�rlar�n� delik de�ik edin,
alt�n� �st�ne getirin. Arabalar�na, sand�klar�na, denklerine var�ncaya kadar bak�n.
Haydi...
Tekrar g�lgeler kar�t�, ayak sesleri uzakla�t�. Kad�n birden adam�n boynuna
kollar�n� dolad�. Uzaktan feryat ve k�f�rler gelmeye ba�larken, adam kad�n�n
boynuna dolanan kollar�n� ��zd�, ileriye f�rlad�:
- Bu arabada ne var?
- Ot, bir y���n ot, hayvanlar i�in; bir de anlars�n ya!.. 0-rada...- Bakaca��m.
- Bak, istedi�in yere bak benim yak��kl� boyar�m. Ama biraz da bana bak... Nas�l�m?
�u g���s, �u boyun kimde var? Bak...
Kad�n tekrar adama sar�ld�, dudaklar�n� dudaklar�na birdenbire yap�t�r�verdi.
Son Akin �283
- Gel benimle; araban�n alt� daha geni�, daha rahat. �imdi i�erden kucak dolusu ot
da ��kar�r�m. Beni �ok sev emi, yak��kl� boyar�m...
Murad, ba�ka bir �ey farkedemedi, ba�ka bir ses duyamad�. Her halde r�ya g�r�yordu;
acayip, �irkin bir r�ya olmal�yd� bu...
�imdi etraf� tamamen kapkaranl�kt�. Dakikalar� saatler, hatt� g�nler bile kovalasa
o bu karanl�ktan s�yr�lam�yaca��n� anl�yordu... Fakat neydi bu koku? �arap, b�ber
ta��yan mayho� bir nefes onu birdenbire sar�vermi�ti.
Uzaklardan at sesleri duyuyordu, bir el aln�n�, sa�lar�n� ok�uyordu. O koku,
bayg�n, �l�k, fakat yak�c� olan o koku, o nefes gittik�e daha �iddetleniyordu.
Sanki Murad'm yan�nda bir kedi vard�; durmadan m�r�ldan�yordu, anlayamad��� bir
dilden bir �eyler s�yl�yordu...
Murad bu kokuya, terden s�rs�klam olmu� aln�n� bir ate� gibi yakan ellere, bu
kediye, bu m�r�lt�ya tahamm�l edemi-yece�ini anlad�... �nledi. Susuzluktan tamamen
�atlam� dudaklar�n� �s�rmak istedi, fakat yapamad�; a�z�ndaki t�kac� ��-
kartam�yordu.
Birden o dokundu�u yeri ate� gibi yakan el t�kac� s�k�-verdi. O zaman Murad
rahatlad���n� hissetti, ci�erlerine �l�k �l�k bir �eyin dolmaya ba�lad���n� anlad�,
kendisini koyuverdi, g��t�, bamba�ka bir �leme kayd�...
Bu �lem karanl�k de�ildi; aksine ayd�nl�k ve renkliydi. Murad'm �n�nde bir �ift,
menevi�li ye�il g�z vard�; a�l�yordu, bekliyordu, hicran ve �mit ta��yordu...
Bahar� emmi��e-sine ye�il g�zlerde sevda buram buram t�t�yordu.
- Ye�il!. Ay�e G�l!.. Ay�e G�l!..
Sonra Murad'�n yan�ndan Hat�e Ana ge�ti; o da a�l�yordu, badem renkli g�zleri
ya�larla doluydu, siyah sa�lar� daha fazla beyazla�m�t�, etraf�na bakm�yordu. Hat�e
Ana birisini ^ryor, birisini g�zl�yordu... Arkas�ndan Koca Memil geli-
284 �Son Akin
yordu; ka�lar� �at�kt�, beyaz sakal� titriyordu eli alt�n sapl� k�l�c�ndayd�..
Fakat biraz kenarda duran Deli Durmu� niye �yle g�l�yordu? Hep g�l�yordu, hep mavi
g�zlerini bulutsuz bir g�k y�z� gibi a��k tutuyordu..
D�arda r�zg�r sahipsiz kalm� geceyi durmadan koval�yor, a�a� dallar� �at�rd�yor,
bir �sl�k dereyi ge�ip ovaya do�ru uzan�yordu. Kar durmadan ya��yordu. Kar bu
�lkeyi bu gece tamamen beyaza boyayacak gibiydi..
* * *
F�rt�na Efl�k Ovas�'n� kas�p kavuruyordu. Dere donmu�, a�a�lar beyaz �rt�leri
i�inde �ekillerini �oktan kaybetmi�ti.
�ad�r� yine kesif bir duman kaplam�t�. Murad bo�ulur-cas�na �ks�rerek g�zlerini
a�t�.
- Neredeyim, diye f�s�ldad�, kim var orada?
Bir kad�n �deta s��rayarak aya�a kalkt�, i�erideki duman� bir r�zg�r gibi yayd�,
�ad�r�n kap�s�n� s�r'atle kald�rd�:
- Margot, diye, ba��rd�, ay�ld�, gel.
D�ar�n�n dondurucu havas� i�eriye dolmaya ba�lam�t�, kar a��k kap�dan s�cak bir k�e
arar gibi giriyordu... Birden ba�ka bir kad�n g�z�kt�; �ok heyecanl�yd�, so�uktan
y�z� kavrulmu�, dudaklar� morarm�t�. Fakat, el� g�zleri k�v�l: c�mlarla doluydu.
- Biliyordum, dedi, ay�lacak tabi�; yapt���m b�y�, kara y�lana adad���m k�r
kurba�a, t�ls�m�n� g�sterecek... Bu so�ukta d�ar�da bo�una m� bekledim... Sen git
art�k Lilo, reis Mirkol'le bu gece de yat; a�z�n� a�maya kalk��rsa bu delikanl�dan
dayak yedi�ini b�t�n obaya s�yliyece�imi unutmas�n.
Sonra Lilo'nun �ad�rdan ��kmas�n� beklemeden diz ��kt�, erimeye ba�layan
sa�lar�ndaki karlar�n yanaklar�ndan a�a��ya do�ru s�z�lmesine ald�rmadan bir han�er
gibi sivri parmaklar�n� Murad'�n sa�lar�na dald�rd�... Bir taraftan o
Son Akin �285
k�v�rc�k siyah sa�lar� kar�t�r�yor, bir taraftan da yava� yava� k�zarmaya ba�layan
dudaklar�n�n aras�ndan anla��lmaz dualar m�r�ldan�yordu.
Murad k�p�rdamak istedi; fakat v�cudunun �� yerinden �� ayr� s�z� onu oldu�u yere
m�hlad�. Baca��, g��s� ve s�rt� dayan�lmaz �ekilde a�r�yordu. Kad�n hemen elini
Murad'�n sa�lar�ndan �ekti, dudaklar�n� onun yanaklar�nda dola�t�rmaya ba�lad�.
Yine, etrafa mayho�, bu sefer biraz sar�msakla kar�m� b�ber kokusu yay�ld�:
- K�p�rdama sak�n benim kahraman erke�im!.. Mar-got'un, seni nas�l olsa
iyile�tirecek. Sana iksirlerin en kuvvetlisini i�irdim, yarac�klar�ndan bir p�nar
gibi s�zan kanlar�n� merhemlerin en tesirlisiyle dindirdim, s�rt�na saplanan kamay�
di�lerimle ��kard�m, o aslan yap�l� v�cudunu on y�ll�k �r�mcek tozlar�yla ovdum.
�yile�eceksin benim yi�it erke�im... Margot'un b�t�n asaleti �zerine yemin eder ki,
en k�sa zamanda aya�a kalkacaks�n, beni kollar�nla saracaks�n... Hani vaktiyle
yapt���n gibi... B�t�n sar� �eytanlar�, ye�il cinleri aram�zdan kovaca��z, onlar�
bir k�pr� ba��nda suda bo�aca��z. Sen bu oban�n reisi olacaks�n. Mirkol u�akl�k
yapacak, ben de tekrar krali�elik taht�na oturaca��m. Obadaki b�t�n kar�lar� teker
teker birer kere seveceksin. Ondan sonra seni hi� kimse benden ay�ram�yacak. �imdi
uyu. Asil Margot b�t�n gece yan�nda g�zlerini k�rpmadan
n�bet bekleyecek.
Murad tekrar dalm�t�. Margot bunun fark�na varmam� gibi m�temadiyen konu�uyor,
fistan�ndan d�ar�ya f�rlayan g��s�n� Murad'�n yan�na sarkm� sa� eli �zerinde
gezdiriyordu.
- K�l�c�m?
- Burada yi�itim... Onu parmaklar�n�n aras�ndan g��l�kle ald�m, yata��n�n alt�nda
duruyor; iyile�ince tekrar beline takacaks�n... Sonra etraf�na...
286 �Son Akin
Margot birden sustu; ba��n� s�r'atle kald�rd�, derin derin d�ar�s�n� dinledi.
Birileri geliyordu; onun hassas kulaklar� asla aldanmazd�. Hemen yerinden f�rlad�,
kap�ya do�ru giderken geri d�nd�. Murad'�n sarkan elini �pt�, bir k�ede duran ot
y���nlar�n� kucaklad�, Murad'�n �zerine iyice �rtt� sonra omuzuna bir �al ald�,
d�ar� ��kt�.
Kar durmadan ya��yordu, Margot sa� elini g�zlerinin hizas�na kald�rm�, gelenlere
bak�yordu... Bunlar k�rk kadar atl� idi. K�yafetleri Efl�kl�lara hi� benzemiyordu.
�nde �� ki�i y�r�yordu, arkadakiler iki�er iki�er onlar� takip ediyordu. Hayvanlar�
soluyor, karlara g�m�l�yor, fakat onlar bir �ey yokmu� gibi atlar�n�n �zerinde
�deta k�p�rdamadan duruyorlard�.
B�t�n �ad�rlar�n kap�s� aralanm�, baz�lar�ndan dumanlar d�ar�ya do�ru ta�maya
ba�lam�t�.
Margot, birden irkildi; en �ndeki �� atl�n�n ortas�nda y�r�yen beyaz sakall� adam
onu g�rm�, at�n�n ba��n� �ad�ra do�ru �evirmi�ti. Margot bu adam� tan�yordu, hem de
gayet iyi tan�yordu; d�rt sene evvel, Bosna serhadlarmda, bir han i�inde ge�en bir
vak'ay� bu g�ne kadar unutmam�t�.
- Koca Memil, diye f�s�ldad�, ak�nc�lar�n piri! Kara y�lan, kara y�lan; imdad�ma
ko�!..
Titriyordu, di�leri birbirine vuruyordu. Neredeyse ayakta duram�yacakt�. Elini
aln�ndan �ekti, g�zlerini kapad�, �al�na iyice b�r�nd�, bekledi.
Koca Memil, yakla�t�... Di�er atl�lar durmu�lard�, yaln�z Koca Memil'in yan�ndaki
iki arkada�� onun ard�ndan geliyordu.
Koca Memil Margot'un �n�ne gelince hayvan�n� durdurdu. Kalpa�� da, y�z� de sakal�
gibi bembeyazd�... Mintan�n�n d��meleri ��z�lm�, g��s�n� kar kaplam�t�. Yine at�n�n
�zerinde heybetli duruyordu, yaln�z omuzlar� biraz ��km�e benziyordu.
Son Akin �287
Memil, Margot'a derin derin bakt�; ka�lar�n� �atm�, kar�n bir t�rl� yuva yapamad���
g�zlerini yar� kapam�t�. D��n�yordu, kar��s�nda titreyen �u �ingene kad�n� ona hi�
de yabanc� gelmiyordu.. Birden hat�rlad�, ba��n� yava��a yana do�ru sallarken
ku�a��ndan bir kama ile bir tahta par�as� ��kard�, sonra o tok, kelimeleri tane
tane s�yleyen sesiyle
sordu:
- Beni tan�d�n m�?
- Evet.
- Kara Murad'� da hat�rl�yor musun?
- Evet...
- Onu buralarda g�rd�n m�?
- Evet. -Nee?
Koca Memil birden hayk�rd�, elleri �deta titremeye ba�lad�, s�r'atle at�ndan indi,
Margot'un kar��s�na dikildi. Kalbi �arp�yordu, nefessiz kalm� gibi g��s� �iddetle
inip kalk�yor, sakal�nda yuva yapan karlar yere d�k�l�yordu.
- Nerede o, Murad nerede? -Ka�t�!..
- Ni�in, neden?
- Voyvoda Mihail'i, g�z�m�z�n �n�nde �urac�kta bir k�l�� darbesiyle devirdi, sonra
yaral� yaral� at�n�n �zerine aban�p kayboldu gitti.
- Mihail �lmedi mi?
- Hay�r.
- Nas�l olur, Murad bir kere vurursa kar��s�ndaki ikiye bi�emez mi hi�?
- �lmedi i�te.
- Murad acaba sonradan yakaland� m�?
- �itmedik.
- Ne vakit oldu bu i�?
- Bir ay kadar evvel.
288�SonAkin
- �ok mu yaral�yd� Murad�m?
- �ok... Her yerinden kan s�z�yordu.
- Ne tarafa do�ru ka�t�?
- Targovi�te istikametine. Koca Memil'in sesi gittik�e yava�l�yor, �deta hasta bir
hal al�yordu. Omuzlan b�sb�t�n ��km�, ufalm�t�. �stemi-yerek geri d�nd�, g��l�kle
hayvan�na binerken seslendi:
- Durmu�!. Osman! Duydunuz mu? Murad yaral�yrn�, �ok yaral�yrn�. Onu bulal�m,
�l�s�n� de olsa muhakkak bulal�m...
Koca Memil art�k konu�mad�, at�n�n ba��n� �evirdi, Deli Durmu�'un biraz g�lge d�m�
mavi g�zlerine, Karapen-�e'nin �at�k ka�lar�na bakmadan ileride duran k�rk ak�nc�ya
do�ru ilerledi.
Margot, onlar g�zden kayboluncaya kadar �ad�r�n �n�nden ayr�lmad�. Sonra g�lmeye
ba�lad�... Omuzundan �al�n� �ekti, s�r'atle ba��n�n �zerinde d�nd�rd�:
- Benim yi�it erke�im. Sana �yle bir b�y� yapaca��m ki, hi� kimse izini bile
bulam�yacak, g�z�n benden ba�ka bir kad�n g�rmiyecek, yan�mdan bir dakika bile
olsun ayr�lam�-yacaksm. Hep benimle sevi�eceksin. O, Ay�e G�l diye say�klad���n
kar�n�n ismini dahi unutacaks�n.. Ey kara y�lan, sana b�t�n batakl�klar�n k�r
kurba�alar�n� veriyorum...
Margot m�temadiyen g�l�yordu, el� g�zleri durmama-cas�na parl�yor, burun delikleri
a��l�p kapan�yordu. Ovada art�k kimse g�z�km�yordu. Gece ��kmek �zereydi, ya�an kar
rengini de�i�tirmeye ba�lam�t�...
# * #
Bahar yine gelmi�ti... Kafile yola ��kal� g�nler olmu�tu-�imdi Transilvanya
Alplerini t�rman�yorlard�. Arabalar g�c�rd�yor, atlar soluyordu.
Son Akin �289
Murad, araban�n i�inde, yata��na uzanm�, yorgun bak�lar�yla yar�ya kadar kald�r�lm�
perdeden d�ar�s�n� seyrediyordu. Margot hayvanlar� gemlerinden yakalam�, �ark� s�y-
�yerek yaya y�r�yordu. Yan�k ve �ehvet ta��yan bir sesi vard�. Arada bir ba��n�
geri �eviriyor, bembeyaz di�leriyle Mu-rad'a g�l�ms�yor, el� g�zlerinin i�inde
yanan k�v�lc�mlar� s�nd�rmeden tekrar geri d�n�yor ve �ark�s�na devam ediyordu.
�deta sekerek gidiyordu. Eteklerini beline dolam�, ayaklar�na k�rm�z� bir �ift
yemeni giymi�, sa� ayak bile�ine defne yapraklar�ndan ye�il bir halka ge�irmi�ti.
K�rm�z� �al�n�n yar�s� sarkm�, ��plak sa� omuzu meydana ��km�t�. Sa� kula��n�n
�zerine sar� bir �i�ek takm�, siyah sa�lar�yla bunu hafif�e �rtm�t�. �n�ne ta�lar,
�ukurlar ��kt�k�a z�pl�yor, ��plak bacaklar� b�sb�t�n g�r�n�yordu. R�zg�r�n ok-
�ad��� teninde sinsi bir zevk hissedince de �ark�s�n� kesip ���l�k atarcasma
g�l�yor, yuvarlak ve kalk�k burun deliklerini k�p�rdat�yordu.
Murad, Margot'la al�kadar olmak istemedi. Ba��n� �evirdi, sol tarafta uzanan
yemye�il yama�lara, a�a��da p�r�ldayarak akan �rma�a bakt�.
�imdi bahar�n ye�il, g�zlerini da�l�yor, yanan y�re�ini buzlu bir su gibi
serinletiyordu. O anda Murad ye�ilde neler bulmuyor, neler g�rm�yordu ki... Murad
ye�ile kar�� duydu�u sevgiyi ilk defa anas�n�n badem renkli g�zlerinden alm�t�.
Sonra, Ay�e G�l'�n g�zleri de ye�ildi, vaktiyle Tuna ye�il ye�il akard�, Yerk�y'de
bahar g�nleri r�zg�r hep ye�ili ta��rd�. �te Ay�e G�l'� b�yle bir ye�iller �leminde
ilk defa �pm� ve be� seneden beri o �p��n tad�n� �deta ruhuna k�itlemi�ti. Ama neye
yarard�, hi� d��nmemeliydi Ay�e G�l'�!.. Hatt� Hat�e Ana'y�, hatt� Koca Baba'y�
hat�r�na bile getirmemeliydi. Bir kere olan olmu�tu. Elbet Ay�e G�l'e bir k�smet
��kard�, anas� a�lar, neticede yaras� k�llenirdi. Koca Baba ise kendisinin Mihail'i
�ld�rmedi�ini haber al�nca, o
290 �Son Akin
zalimin ard�ndan yine at s�recekti. Evet ne yaz�k, Koca Baba bir Mihail u�runa yine
tehlikeye d�ecekti. Oh!.. �te buna tahamm�l� yoktu; bir kere iyile�se aya�a
kalkabilseydi, tekrar Mihail'i kovalayacakt�. Fakat yerinden bile k�p�rdayam�-
yordu. Baca��ndaki kemi�ine kadar i�leyen yara h�l� cerahatle doluydu. G��s�ndeki
kapanmak �zereydi ama, s�rt�ndaki, ucu ci�erine kadar de�en bir kaman�n a�t��� yara
onu nefessiz b�rak�yor, oturmas�na bile m�ni oluyordu. Belki de hi� iyile�emiyecek,
sakat kalacakt�. Zaten �u Margot denilen �ingene kad�n� olmasayd� �oktan bu hayata
g�zlerini kapam�t�. Margot Murad'� neden kurtarm�t� sanki? Mihail gibi bir
tehlikeyi g�ze alarak, b�t�n obay� susturarak, vaktiyle iki yumrukta yere serdi�i
Mirkol denen reisin ses ��karmas�na m�ni olarak bunca i�i nas�l ba�arm�, Mihail'in
adamlar�n� ni�in uzakla�t�rm�t�? Neden uzun k� gecelerinde bile g�zlerini k�rpmadan
yan�nda beklemi�, il��lar kaynatm�, b�y�ler yapm�, anla��lmaz dualar okumu�tu?
Bildi�i bir �ey varsa, Lilo diye �a��r�lan �teki �ingene kad�n� Mirkol'un �ad�r�nda
yat�p kalk�yordu. Bu nas�l oluyordu, bu �ingeneler nas�l bir d��nce ta��yorlar,
b�yle nas�l ya��yabiliyorlard�? B�t�n bu me�hulleri Murad bir t�rl� ��renememi�ti;
Margot onu hi� kimseyle konu�turmuyordu. Hele, Lilo hari�, oban�n di�er kad�nlar�n�
katiyen yan�na sokmuyordu. Bir kere Mirkol a�z�n� kapatarak uzaktan bakm�t�, birka�
kere de d�ar� ��kmak, biraz hava ald�rmak i�in d�rt be� �ingene erke�i yan�na
gelmi�ti, hepsi bu kadard�. Biliyordu, Murad Margot'a hayat�n� bor�luydu, elbette
g�n�n birinde bu borcunu �deyecekti.
Murad kendisinde kuvvet bulduk�a Margot'tan sorar, kim oldu�unu, bu iyili�i neden
yapt���n� ��renmeye �al��rd�. Her defas�nda ald��� cevap ayn� olurdu:
- Biraz daha sabret, benim yak��kl� erke�im. Hele bir iyile�, b�t�n oban�n
kad�nlar�n� birer kere seninle sevi�tire-
SonAkin�291
ce�im, sonra da bir daha ��kmamak �zere kollar�n�n aras�na ben girece�im. O zaman
sana her s�rr�m� anlataca��m. ��nk� tam m�n�siyle erke�im olacaks�n. Yaln�z �unu
iyi bil ki, seni �ok seviyorum; senin u�runa katlanam�yaca��m hi�bir �ey
d��nemiyorum. �stersen �u �al�m� suya atar�m, dilersen kaplumba�a kabu�undan
yap�lm� kolyemi ayaklar�n�n alt�nda ezerim... Neler yapmam ki? K�rm�z� yemenilerim,
otuz y�ll�k �arab�m, g�m� kulakl� tefim, hepsi hepsi senin i�in feda olsun..."
Sonra Murad'a iyice sokuluyor, a�z�ndan ta�an �arap, biber ve hatt� sar�msak
kokular�yla onu sarm�ya, dudaklar�ndan �pmeye �al��yordu. Murad o zaman ba��n�
�eviriyor:
- "Git, diyordu, sokulma bana, pis kokuyorsun, �ok pis."
- "Biliyorum, Ay�e G�l, hep Ay�e G�l var aram�zda... Ama unutacaks�n. Kara y�lana
b�t�n batakl�klar�n k�r kurba�alar�n� adad�m. Bir k�pr� ba��nda da sar� �eytan ile
ye�il cini suya ataca��m. Onlar�n rengini ben �zerimde ta��yaca��m; kulaklar�m�n
aras�nda sar�, aya��mda ye�il bulunacak. E�er duam kabul olmazsa, gidersin tabii,
buna da ses ��karmam. Diledi�ini yap, yeterki sen iyile�."
Bir �ingene kad�n� taraf�ndan b�ylesine sevilmek Mu-rad'�n hi� akl�na gelmemi�ti.
Hem de bu kad�n, bundan d�rt sene evvel Bosna'da, Kulpa Nehri kenar�nda, bir han
odas�nda ona tuzak kurmu�, �ld�rmeye kalk�m�t�. �imdi ise ya�amas� i�in
��rpm�yordu. En iyi yemekleri bulup getiriyor, besliyor, zaman zaman b�t�n v�cudunu
y�k�yor, Lilo ile beraber uyu�an belini, kar�ncalanan ayaklar�n� o�uyordu. Yine de
Murad'�n akl� ermiyordu; daha yaral� oldu�u ilk gece araban�n i�inde yar� bayg�n
yatarken, neden Margot hi� �ekinceden o anda tan�d��� bir boyar�, araban�n alt�na
g�t�rm�t�? B�yle bir kad�n nas�l sevilirdi?
292 �Son Akin
Murad yorulmu�tu, m�temadiyen yatmak onu peri�an ediyordu. Araba durmadan
sallan�yor, tekerlekler g�c�rd�yor, atlar s�k s�k soluyordu. Ve Margot �ark�
s�yl�yordu.
. "Di�i bir kurt vard�, su i�me�e gitmi�ti, orada bir kuzu g�rm�, erke�ine
yedirmi�ti... Erkek kurt kuzuyu yiyince kar�s�n� daha fazla sevmi�ti."
Hep ilerliyorlard�. �nce da� yollar�ndan ge�iyorlar, tepeler a��yorlard�. Murad'm
a�a��daki vadide ye�ile dalan g�zleri bulan�yor, ye�ilden ba�ka bir �ey g�rmez
oluyordu...
* * *
Etrafa gece ��km�t�. Olduk�a so�uk vard�. �ingeneler bir ormanda konaklam�lard�.
Murad araban�n yan�nda ot bir minderde yat�yordu; �-n�nde bir ate� yan�yor,
�zerindeki toprak �anakta �orba kayn�yordu.
Margot bir kucak dolusu odunla geldi, bir k�sm�yla ate�i tazeledi, bir k�sm�n� da
yere b�rakt�, sonra omuzundaki �al� ��kar�p Murad'� �rtt�.
- ��me sak�n erke�im, dedi, da� havas� dokunmas�n sana. �imdi �orban� i�iririm,
arkas�ndan da b�berle kar�t�r�lm� bal�n� yediririm, kan�n kaynar, kuvvetlenirsin...
Ne olur, bu gece beni yan�ndan kovma, ba�ka bir �ey istemiyorum; yorgan�n�n alt�na
gireyim, sadece nefesin yeter bana. Ba��m �yle d�n�yor ki, erke�imin kokusuna
ihtiyac�m var.
Murad cevap vermedi. Yine at�lan odunlarla co�kunlu�unu kaybeden ate�e bak�lar�n�
�evirdi. Kad�n ise onu b�y�k bir arzu ile seyretmeye ba�lad�. G��s� hafif�e inip
kalk�yordu, hatt� biraz da titriyordu. Sonra daha fazla dayanamam� olmal� ki
Murad'�n �n�nde diz ��kt�; etekli�i tamamen s�yr�lm�t�, bacaklar� ate�ten dalga
dalga alev �alm� gibi k�z�la boyanm�t�. G�zlerinde �ehvet ta��yan hep � k�v�lc�mlar
dola��yordu. Siyah sa�lar� omuzlar�na d�k�lm�-
Son Akin �293
t�. Kula��n�n arkas�ndaki sar� �i�ek k�p�rd�yor, kulak memeleri gittik�e
k�zar�yordu.
Uzaktan, ��r�ldayan bir su sesi duyuluyordu. R�zg�r bunu zevkin en derinine dalm�
bir insan nefesi gibi kesik kesik ta��yor, �nlerine b�rak�veriyordu.
Kad�n, Murad'�n elini yakalad�; el� g�zlerindeki k�v�lc�mla tutu�mu�cas�na pen�e
pen�e yanan yanaklar�na g�t�rd�. R�zg�r�n ta��d��� su sesi gibi kesik bir sesle
�deta inledi:
- Beni �ok seveceksin de�il mi? Kulpa'daki, handaki gibi. Ama bir defa de�il, on
binlerce, y�z binlerce kere... Bak ormanlar�n perisi bu gece ne kadar sakin, hep
bizim iyili�imize �al��yor; ona hediye etmek i�in birazdan �u dala bir kuru so�an
sap� ba�l�yaca��m. Bundan sonra hep ormanlardan, da� yollar�ndan ge�ece�iz; g�nl�n
a��lacak, beni daha g�zel g�receksin. Yar�n da bir k�pr�ye varaca��z, hemen oradan
sar� �eytan ile ye�il cini �rma�a at�p bo�aca��m; bir daha o Ay�e G�l diye
say�klad���n ��ll���n ad�n� a�z�na alam�yacak-s�n...
Murad s�r'atle elini Margot'un yanaklar�ndan �ekti.
- Sus, diye ba��rd�, sen hi� utanmaz m�s�n? Tan�mad���n bir insana kar�� b�yle
nas�l konu�abiliyorsun?
- Tan�m��m, tan�mam��m ne ��kar? Elbette ��ll�k diyece�im; o benim erke�imin
kalbini de, akl�n� da b�y�lemi�. Bak daha ona neler yapaca��m; ben cin duas� okuyup
bir yast��a i�neler sapl�yaca��m, her i�nede ac�s�ndan yerinde duramay�p inim inim
inleyecek... ��rf�nt�...
- Defol yan�mdan.
Birden oca��n ba��nda bir sessizlik oldu... Alevler �rk-ra� gibi b�sb�t�n sindi,
r�zg�r derenin namesini getirmez �ldu. Margot dizlerinin �zerinde geri d�nd�, �deta
s�r�n�r-cesine ate�e yakla�t�.
- Bir daha onun hakk�nda en ufak bir l�f s�yledi�ini i�itirsem dilini kopar�r�m.
294�SonAkin
Margot �orba �ana��na uzand�. Bu s�rada ate�e bir tek damla g�zya�� d�t�; alevler
onu hemen kapt�lar, �deta dirildiler, canland�lar. Sonra yine, b�t�n �mitleri
k�r�lm�, son nefesini veriyormu� gibi titrek bir ses duyuldu:
- Onu �ok mu seviyorsun?
- Merak m� ettin? Evet!
- Evli misin onunla?
- Hay�r!..
- Neden evlenmedin; madem �ok seviyorsun, madem ismini say�klamadan duram�yorsun?
- ��nk� o...
Yine bir sessizlik oldu. Yine alevler birbirinin �zerine kapand�. Margot, elinde
�orba �ana��yla aya�a kalkt�. Mu-rad'�n ba�� ucuna oturdu, belinden bir tahta ka��k
��kard�:
- �� benim yi�it erke�im, dedi, arkas�ndan bal�n� da yedi-ririm sana. Sonra bana
derdini anlat�rs�n. Ben seni, ba�ka bir kad�nla ilgili de olsan, �st�rab�n�
dinleyecek kadar �ok seviyorum.
Art�k konu�mad�lar. Margot Murad'm ba��n� kald�r�p g��s�ne dayad�, �zerine do�ru
hafif�e e�ildi, ka��k ka��k �anaktaki �orbay� i�irmeye ba�lad�. �orba bitince
Murad'� rahats�z etmemeye �al�arak yandaki bir boh�ay� ��zd�, i�inden ekmekle bir
kutu bal ��kard�, bunlar� da b�y�k bir maharetle Murad'a yedirdi. Elleri gayet
zarifti; biraz ilerde yanan ate�in alevleri sa�lar�nda dalga dalga dola��yordu.
Yaln�z el� g�zlerindeki k�v�lc�m su d�k�lm� gibi s�nm�t�.
Margot, Murad'm ba��n� yine b�y�k bir itina ile saman yast��a koydu, a�z�n� kuru
bir bezle sildi, toprak �ana�� biraz ileri itip boh�ay� kapatt�. Sonra Murad'm
kar��s�na ge�ft dizlerinin �zerine oturdu:
- S�yle, dedi.
- Ne s�yliyeyim?
SonAkin�295
- Derdini.
- Benim hi� derdim yok.
- Var erke�im, var benim aslan yap�l� sevgilim. Bir �st�rab�n olmasa, Efl�k
ovalar�nda tek ba��na i�in ne idi, �l�m� g�ze alarak Mihail'e neden sald�rd�n,
ecelle pen�ele�ti�in en buhranl� gecelerde bile ni�in "Ay�e G�l" diye say�klad�n?
- Seni ilgilendirmez bunlar. Hem sen hen�z yeme�ini de yemedin; git karn�n� doyur.
Margot ba��n� �n�ne e�di, belki de birdenbire s�rt�na e-sen r�zg�rdan olacak,
yerinde sallan�rcas�na titredi. Kula��n�n arkas�ndaki sar� �i�ek yere d�t�...
Margot elini aya��na g�t�rd�, ayak bile�indeki defne yapraklar�ndan yap�lm� halkay�
kopar�p sar� �i�e�in yan�na koydu.
- Onun sa�lar� sar� m�? diye sordu.
- Evet!
- G�zleri, ye�il olmal�?
- Evet!
- Bu gece sabaha kadar dua edece�im; elbet benim de sa�lar�m sar�, g�zlerim ye�il
olacak.
Murad hi� cevap vermedi; s�k�lm�t�, her taraf� gecenin serinli�ine ra�men ate�
i�inde yan�yordu, tekrar n�bet gelmi�ti, belki de bu gece say�klamaya ba�layacakt�.
Yine de dudaklar�n� b�zerek Margot'a bakt�. Kad�n, k�vr�lan bu dudaklardaki derin
m�nay� anlad�, �deta ufald� inledi:
- �nanm�yor musun? Ben ondan g�zel olaca��m, g�renlerin g�z�n� kama�t�raca��m, duam
kabul edilecek.
- Sen, Allah nedir bilmiyorsun ki, kime dua edeceksin?
- Kara y�lana daha ba�ka adaklar da adayaca��m, ormanlar�n perileriyle, sular�n
perilerini �a��raca��m. Hi�birisi s�z�nde durmazsa Reis Mirkol'un �sa isimli bir
adam� varm�, ner istenileni yap�yormu�; onu bulup yalvaraca��m, sa�lar�m sar�
olacak, g�zlerim ye�il...
296 �Son Akin
Biraz ilerden,.a�a�lar�n arkas�ndan �ingenelerin a�k �ark�lar� geliyordu. Hepsi
yemeklerini yiyip bir ate�in etraf�na toplanm� olmal�yd�lar... R�zg�r karars�z
dola��yordu. Orman, �ingenelerin a�k �ark�lar�na i�tirak ediyormu� gibi tabiat�n
��plak arzusunu dile getirmi�ti. Etrafta taze �i�ek kokular� vard�. Bahar o gece
renk renk t�t�yordu. Bir ku� i�in i�in �tt�, bir y�lan �sl�k �alarak ka�t�, dallara
tak�l�p kalm� olan g�kteki bir y�ld�z�n ���� �nlerindeki ate�e d�t�.
Margot tekrar inledi:
- Bu gece a�k gecesi!.. Herkes sevi�mek i�in birini arayacak: Belki Mirkol ba�ka
bir kad�n bulur, Lilo da Mirkol'un o�luna gider.
Murad h�rs�ndan yumruklar�n� s�kt�, �akak damarlar� zonklamaya ba�lad�, kuruyan
dudaklar�n� diliyle �slatmaya �al��rken:
- Sus, dedi, ne kadar i�ren� konu�uyorsun? Sizde hi�, ahl�k denen bir �ey yok mu?
- Benim bu s�zlerim ahl�ks�zl�k m�? Ne yapm��m ben?
- Daha ne yapacaks�n? Sen evli bir kad�n oldu�un halde ba�ka bir erke�e
sokulmaktan, ona elini s�rd�rmekten �e-kinmiyorsun. Kocas�ndan gayr� bir erke�e
bakan kad�na ba�ka ad takarlar.
- Ni�in?
- Ni�in mi? Ay�pt�r, g�naht�r. �yledir i�te... Utanmak, s�k�lmak bilmez misiniz
siz?
- Bunda utan�lacak ne var?
Murad ba��n� �evirmek istedi, kar��s�ndaki �u �ingene kad�n�ndan o anda �ylesine
nefret ediyordu ki, kabil olsa bir tekmede ate�in i�ine atard�.
- Git, dedi, hemen onlar�n yan�na var; Mirkol mu olur, ba�ka birisi mi, bu gece
sevi�ecek bir erkek ara kendine. Haydi durma...
Son Akin �297
Margot, birden canland�; el� g�zlerine, demincekten beri kaybolan o acaip
k�v�lc�mlar doluverdi, burun delikleri k�p�r-dam�ya ba�lad�. Siyah sa�lar�
kulaklar�ndan a�a��ya kayd�, nefesi s�kla�t�, dudaklar�n� b�zerek f�s�ldad�:
- Anlad�m, beni seviyorsun sen; sevdi�in i�in de k�skan�yorsun! Daha �imdiden kara
y�lana adad���m ataklar tuttu. Erke�im sen hi� merak etme; sen istemedik�e ben
bundan sonra �l�nceye kadar bir tek adam�n yan�na bile sokulmam. Ho� sokulsam da
bundan bir �ey ��kmaz, namussuz say�lmam. Yine de s�z veriyorum, sen istemedik�e
hi�bir erke�e yakla�mam. Yaln�z �unu bil ki, benim i�in bug�ne kadar bir ki�i ��k�p
da "Margot namussuz bir kad�nd�r" diyememi�tir.
- Diyememi� mi? �ok daha evvelki hayat�n� bilmesem de Kulpa'daki handa bir kocan
oldu�u halde beni odana �a��rd���n� unuttum mu san�yorsun? Bunun namus neresinde?
�imdi o herif ne oldu?
- �ld��L Senin ve o beyaz sakall� ak�nc�n�n korkusundan �d� patlad�.
- Bu obada da bir kocan var; Reis Mirkol... Bu herifi de hi�e say�p benim yan�mdan
ayr�lm�yorsun. Hatt� yaral� yatt���m ilk gece bir boyar� araban�n alt�na davet
etmekten bile �ekinmedin... Senin ad�na ne derler?
- Demek o gece bunu farkettin?
- Evet.
- Hepsini senin i�in yapt�m; di�er muhaf�zlar� da bu y�zden �a��rm�t�m, etimle
avunsunlar, seni aramas�nlar diye... Hi�biri g�n�l r�zas�yla de�ildi; senden
ba�kas�n� arzulayacak halim yoktu. Aksi de olsa ben yine namussuz say�lmam!
Murad Margot'a cevap vermedi, biber serpilmi� gibi yanan g�zlerini kapad�. O zaman
Margot yerinden k�p�rdad�, Murad'a iyice sokuldu, �zerine do�ru e�ildi, bir elini
onun an�nda gezdirirken derin derin nefes ald�, g��s�n� �i�irdi:
298 �Son Akin
- Erke�im, diye f�s�ldad�, yan�l�yorsun; ben namusumu etimde ta��mam. Benim namusum
burada, senin i�in �arpan �u kalbimin i�indedir. Sen varken ben oraya ba�ka bir
erkek yerle�tirmeye �al��rsam, ancak o zaman namussuz say�l�r�m... Bunu ise bug�ne
kadar hi� yapmad�m... �te ben, bu sebepten asilim... Asil bir �ingene kad�n� iki
erkek birden sevemez. Vaktiyle ben bir kere daha sevmi�tim; o da sana �ok
benziyordu, �ingeneydi ama asildi, senin gibi kuvvetli ve cesurdu. Onu bir g�n
s�rt�ndan bir okla, kalle��esi-ne Mihail al�a�� hayvan avlar gibi zevk i�in vurdu,
�ld�rd�... Margot yava� yava� do�ruldu. Murad'�n elini arad�, tuttu, dudaklar�na
g�t�rd�, �pmeye ba�lad�...
Bu sefer Murad'�n yar� yar�ya solmu�, bir pen�e gibi elinin �zerine iki damla ya�
d�t�. Demincek alevde eriyen bir damla g�zya��ndan daha ufakt� bunlar, fakat
k�p�rd�yor, �deta dile geliyordu.
- �te seni ��lg�n gibi seviyorum... Beni d�vsen, aya��n�n alt�na al�p �i�nesen,
b�rak�p gitsen de sevece�im. Kral�ms�n sen benim...
Margot sustu, Murad'�n cevap vermesini, bir s�z s�ylemesini bekledi. Fakat Murad
konu�muyordu, ate�i iyice y�kselmi�ti... Margot onun elini yava��a yanma b�rakt�,
tekrar kar��s�na ge�ip oturdu.
�alg� sesleri iyice co�mu�tu, orman �ingenelerin a�k t�rk�lerine i�tirak edercesine
dile gelmi�ti. Etrafta serin, fakat tertemiz bir hava vard�; hep alevleri
kucakl�yordu. Gecenin ormana inen �rt�s� y�ld�zlardan alevlere d�k�len ��klarla
k�p�rd�yor gibiydi.
Margot bir m�ddet gecenin namesini, sevda ariyan nefesleri dinlemeye �al�t�. Sonra
i�inin isyan�n� dile getiri-yormu� gibi inledi:
- Biliyorum, sen beni sevmiyorsun!
Son Akin �299
Murad, sanki yeni farketmi�cesine yar� kapal� g�zlerini a�t�, Margot'u �atlak
dudaklar�n� k�v�rarak s�zd�, sonra hafif�e ba��n� �evirdi, cevap vermedi. O zaman
Margot tekrar sordu:
- Ben �irkin miyim, sevilmeye l�y�k de�il miyim? Ne k�t�l���m� g�rd�n?
- G�zelsin... Belki de �ok g�zelsin... Sana kar�� borcum da var benim; hayat�m�
kurtard�n... Sonra asla inanamayaca��m kadar bana hizmet ediyorsun. G�n�n
birinde...
Margot Murad'�n s�z�n� tamamlamas�n� bekleyemedi, tekrar onu kucaklayacakm� gibi
�zerine e�ildi:
- G�n�n birinde, diye tekrarlad�, seveceksin de�il mi? �te o zaman ben de senin
hakiki kar�n olaca��m...
- Bunu s�ylemek istedim.
- Sus, konu�ma art�k, hastas�n, daha fazla yorulma. Sadece beni dinle; sana bu
gece hepsini anlataca��m, art�k sabretmeye tahamm�l�m kalmad�. Ne yapal�m, �ingene
yasas�n� ilk defa dinlemiyece�im; kocam olmadan evvel her s�rr�m� s�yliyece�im.
Margot, Murad'�n g�zlerini kapatt���n� g�r�nce sustu, yana do�ru d�nd�, boh�ay�
a�t�, k���k bir �anak ��kard�, oradan tahta ka��kla ald��� koyu, �deta katran gibi
siyah bir suyu onun a�z�na ak�tt�:
- �yi gelir, diye f�s�ldad�, ate�ini dindirir, r�yanda hep beni g�r�rs�n. Ay�e
G�l'� unutursun... Biliyorum sen bana hen�z inanm�yorsun, bu kad�n beni sevmez,
yalan s�yl�yor diyorsun. Halbuki ben seni bundan d�rt sene evvel Kul-Pa'daki handa
sevmi�tim; �elik gibi kuvvetli kollar�nla beni �yle s�km�t�n ki, hi�bir erkekte bu
tad� bulamam�t�m. Beni severken inlettindi o gece... Sonra da bir �ey olmam� gibi,
kar��na dikilmi� olan d�rt Nem�eli'ye g�z�n� k�rpmadan sald�rm�t�n. �ok cesursun
sevgilim.. Benden ya��a k���ks�n ama eninde sonunda kocam olacaks�n. Seni o gece-
300 �Son Akin
den beri unutamad�m. Hanc�, �d� patlay�p �teki d�nyay� boylay�nca �i�ka'da
yaral�lar ve �l�ler aras�nda seni arad�m. Bulamay�nca hem sevindim, hem �z�ld�m.
Tabii �l�m�n� istemiyordum, yaln�z yaral� olman� arzu ediyordum. Rastla-sayd�m
sana, hemen al�p g�t�recektim. Derhal �i�ka'dan uzakla�t�m. K�z�m ba�ka bir
odadayd�, onu buldum, aylarca Avusturya, Macaristan ve Erdel'de dola�t�m. Nihayet
eski obama geldim, senelerden beri bende g�z� olan Reis Mirkol ile istemiyerek
evlendim. Krali�e oldum. Mirkol i�ren�ti ama karn�m� iyi doyuruyordu. Ona tahamm�l
etmek g��t�. En ho�uma gitmeyen hareketi de Lilo'yu s�k�t�rmas�ydi; ona g�n�l
vermi�ti. Ba�ka kad�nlarla d��p kalkmas�na ald�rmazd�m da f�rsat bulduk�a k�z�ma
sald�rd���n� g�r�nce, cinler ba��ma s��rard�. O zaman onun kafas�na elime ne
ge�erse indirir, sonra da bay�l�ncaya kadar dayak yerdim. Domuz gibi kuvvetlidir o,
zaten bu oban�n eski reisini d�vd��� i�in reisli�i ele ge�irmi�ti. De�me obalar�n
reisleri onunla ba� edemez. �te bundan aylarca evvel bir g�n Lilo y�z�nden
Mirkol'la kavga etti�imiz s�rada sen geldin, iki yumrukta onu yere seriverdin..
Gerisini biliyorsun sevgilim; o zaman ben sana bir kere daha hayran kald�m. Susmas�
i�in Lilo'yu Mirkol'a b�rakt�m, a�z�n� a�arsa dayak yedi�ini, reislikten olaca��n�
s�yledim. Zaten obadakiler de benden �ekinir. Oba a� kal�nca ben kar�nlar�n�
doyururum; tavuk �almakta, �uvallar dolusu un a��rmakta birinciyim ben. iyi fala
bakar�m, gelece�i evvelden bilirim, b�y�lerim muhakkak tutar. Bu obaya yol g�steren
benim. Sen tamamen iyi-le�, herkesin �n�nde Mirkol'u bir daha d�versin, reisli�i
elinden al�rs�n, o da defolur gider, isterse Lilo'yu da beraberinde g�t�rs�n. O
zaman ben hakiki erke�imin krali�esi olurum. Ama sen yine tedbirli davran, Mirkol'a
dikkat et, hi� g�venilmez ona. �ok yak�nda, inan bana, bu dediklerim ��kacak...
Beni seveceksin, beni Kulpa'daki gibi kollar�n�n I
Son Akin �301
aras�na alacaks�n, bay�ltmcaya kadar s�kacaks�n. Oh! Sevgilim, sevgilim... Erke�im
benim!.
Margot konu�tuk�a co�uyordu... G�zlerindeki ya�lar kurumu�tu. �imdi o el� g�zler
alev alev tutu�mu�tu. Dudaklar� k�zarm�, burun delikleri durmadan a��l�p kapanmaya
ba�lam�t�.
Art�k �ingenelerin a�k t�rk�leri dinmi�ti. Herkes bir k�eye �ekilip orman�n
r�zg�r�na g���slerini tamamen a�m� olmal�yd�lar. Su ��r�lt�s� iyice duyuluyor,
alevler yanan ihtiraslar�n� gidermi� gibi yava� yava� s�n�yordu. Gece ve tabiat�n
de�i�miyen kanunu etrafa h�kimdi...
Margot do�ruldu, elini Murad'm aln�nda dola�t�rd�:
- Uyumu�, diye s�ylendi, r�yas�nda beni g�recek, o kar�y� unutacak. Kara y�lan,
kara y�lan; Margot'un zaferine yard�m et.
Margot sendeliyerek aya�a kalkt�, arabaya gitti, oradan isten rengini tamamen
kaybetmi� bir yorgan ��kard�, hastan�n �zerine �rtt�. Sonra Murad'�n dudaklar�n�,
aln�n�, yanaklar�n�, hatt� g��s�n� durmamacas�na, inleyerek �pmeye ba�lad�. Nefesi
k�s�lm�t�, m�temadiyen soluyordu. Murad k�p�rdad� bir �eyler s�yledi. O zaman
Margot do�ruldu, di�lerini h�rsla s�kt�:
- Ay�e G�l, diye tekrarlad�, hep Ay�e G�l'� say�kl�yor. Bir de Hat�e Ana diyor,
arkas�ndan beyaz sakall� ak�nc�y� �a��r�yor.
Elleri titriyordu. Y�z� ve g�zlerinin i�i de k�pk�rm�z� olmu�tu. Daha fazla
tahamm�l edemiyece�ini anlad�; yorgan� kald�rd�, alt�na girdi. Murad'a iyice
sokuldu, �deta bir �izgi gibi birle�ti onunla. Sonra Murad'�n ba��n� g��s�n�n
�zerine �ekti, g�zlerini dallara, y�ld�zlar�n tak�l�p kald��� dallara dikti. Arada
s�rada Murad'dan gelen kavruk bir nefes kokusunu burun deliklerini k�p�rdatarak
ci�erlerine dolduruyor, onlar� yudum yudum i�iyordu sanki...
302 �Son Akin
* * *
Aradan aylar ge�ti... Yaz yaylada bile h�km�n� y�r�tmeye ba�lad�. Oba bir orman
kenar�na konaklam�t�, �nlerinden bir �rmak ak�yordu. �ingeneler etrafa yay�lm�t�;
yaz� burada ge�ireceklerdi. Civarda da� k�yleri vard�. K�yl�ler fala bakt�rmaya
geliyorlar, �ingenelere erzak veriyorlard�. Bir k�s�m �ingeneler de �ift �ift
da�dan inmi�ler, en yak�n �ehirlere gitmi�ler, �alg� �al�p sepet sat�p k� i�in
haz�rl�k yap�yorlard�.
Vakit ak�am �st�n� ya��yordu. G�ne� hen�z h�z�n� kaybetmemi�ti. Otlar sar�,
yapraklar solgun g�z�k�yordu. Yan�k tenleri, kavruk y�zleriyle birka� �ingene
�ocu�u birbirlerine k�f�rler savurarak oyunuyor, ke�iler orman�n i�ine dalm� taze
fidanlar� kemiriyordu. Bir merkep s�rt �st� yatm� yerde debeleniyor, kemikleri
f�rlam� bir at biraz daha karn�n� doyurabilmek i�in yiyecek bir �eyler ar�yordu.
�ingenelerin her �eyleri etrafa serpilmi�ti; d�ar�da tabiat�n i�indeydi. �yle ki,
duygular�, a�klar�, arzulan dahi madd� varl�klar�yla birlikte ayaklar�n�n alt�nda
dola��yordu.
Murad �rma�a bir leylek gibi uzanm� bir a�ac�n g�vdesine s�rt�n� dayam�, etraf�n�
seyrediyordu. Yan�nda bir tefle, i�inde sar� bir su bulunan bir �anak duruyordu.
Bunlar Mar- j got'undu; �rmakta y�kanan Margot'un. Murad'�n benli�ini bir bu�u,
bir kasvet kaplam�t�. Burada herkes ona yabanc�yd� ve o bir �ey yapamaman�n
�st�rab�n� iyile�tik�e daha fazla duyuyordu. Sonu ne olacakt�, gerilerde
b�rakt�klar� ne yap�yordu? Koca Baba acaba Mihail'in pe�inde miydi? Koca Baba!..
Ah, Murad bu ihtiyar ak�nc�y� ne kadar �ok seviyordu. Acaba hakiki babas�n�
tan�sayd�, bu kadar �ok sevebilecek miydi? Ne yaz�k, yirmi iki ya��na geldi�i halde
h�l� ha- I kiki babas�n�n kim oldu�unu l�y�kiyle ��renememi�ti. Bu, anas�n�n
kabahatiydi; anas� ondan muhakkak bir s�r sakl�yordu. Belki de bundan sonra bu
s�rr� hi� ��renemiyecek�-
Son Akin �303
��nk� biraz daha iyile�ip adamak�ll� at �zerinde durabilecek hale gelince yine
Mihail'in pe�ine d�ecekti. Mihail'i erge� �ld�recekti; buna iman� vard�, h�nc�
ondan intikam almad�k�a s�nmiyecekti. Fakat Mihail'i bu sefer ikiye bi�erken �l�m
muhakkakt�; kar��s�na bir daha Margot gibi bir kad�n ��k�p onu kurtaramazd�. Belki
de Mihail'i yakalayaca�� s�rada Koca Baba'ya kar��la�abilirdi; o zaman Memil'in
y�z�ne nas�l bakacakt�? Bunu hi� istemiyordu. Koca Baba, yan�l�p ba�ka bir yol
tutsayd� da Murad yaln�z kalsayd�. Ne k�t� d�nya idi bu!.. Ne tarafa baksa �z�nt�
duyuyordu, kimi d��nse �st�rap �ekiyordu. �imdi de Margot vard� kar��s�nda; ondan
ayr�lmas� da �ok g�� olacakt�. Bu �ingene kad�n�, ne yapt���n� bilmeden ��rpman bu
�ingene kad�n� Murad'� �ok seviyordu, bunu Murad zaman ge�tik�e daha iyi
anl�yordu. Margot durmadan Murad'� istiyordu, Murad da her defas�nda onu tersliyor,
yan�ndan kovuyordu. Sonra pi�man oluyor, onun boynu e�ik uzakla�mas�n� �z�lerek
seyrediyordu. Ama yapam�yordu. Margot'un sevgisine mukabele edemiyordu. Arada Ay�e
G�l vard�; Margot'u sevecek olsa ona ihanet edece�ini san�yordu. Halbuki vaktiyle
Kulpa'da Margot'un yan�na sokulmas�na hisleri m�ni olmam�t�. Sanki o zaman Ay�e G�l
yok muydu? Murad bir teselli arad�, bu sualine do�ru bir cevap bulmaya, kendini
hakl� ��karmaya �al�t�. D��ncelerinde yan�lm�yordu; o zaman da Ay�e G�l vard� ama
Murad onun taraf�ndan sevildi�ini sanm�yordu, hatt� ona kar�� nefret duyuyordu.
�imdi Ay�e G�l'�n de, kendisini sevdi�ini biliyordu. Ne farkederdi sanki, nas�l
olsa Ay�e G�l'le evlenmiyecekti, zaten �l�m� isteyi�inin bir sebebi de Ay�e G�l'le
evlenmemek i�in de�il miydi? O halde Margot'u bo� yere k�rmamal�yd�, onun
arzular�na uyar g�r�nmeliydi. Ondan g�n�l ho�lu�uyla ayr�lmal�, onu b�sb�t�n
peri�an, reddedilmi� bir kad�n olarak geride b�rakmamal�yd�.
304 �Son Akin
Murad yan�nda ayak sesleri duydu. Ba��n� �evirdi; Mar-got �rmaktan ��km�,
koltu�unun alt�na elbiselerini alm�, ��r�l��plak �zerinden sular s�zarak kendisine
do�ru ko�uyordu.
Etrafta, Margot kadar ��plak �ingene �ocuklar�n�n ���l�klar� vard�. Birka� �ingene
kad�n� biraz ileride ate� yakm�lar, kilden yapt�klar� �anaklar� bu ate�in �zerinde
pi�iriyorlard�.
Margot Murad'm yanma gelince koltu�unun alt�ndaki elbiseleri yere att�, ellerini
beline dayad�, hafif�e ayak parmaklar�n�n �zerine d�nd�.
- Nas�l�m, diye sordu? Do�ru s�yle erke�im; sen hi� benim gibi g�zel, din�, a�k
ta��yan bir kad�n g�rd�n m�? �u bacaklar�ma, �u kal�ama, �u g��s�me bak...
Margot'un sa�lar� yanaklar�na yap�m�t�; hafif sar�ya �al�yordu. G�zlerinin alt�ndan
ye�il bir boya a�a��ya do�ru s�z�l�yordu.
- Tertemiz oldum sevgilim; istemedi�in i�in bir daha ek�i ek�i kokmayaca��m. Arzu
edersen b�t�n v�cuduma g�l ya�� s�rerim...
Murad, Margot'u biraz hayretle, biraz da i�inde k�p�rdanan bamba�ka duygularla
s�z�yordu. Margot bir an bu bak�lar�n m�n�s�n� ara�t�rd�. Sonra g�l�msedi, bembeyaz
di�leri yava� yava� k�zarmaya ba�layan dudaklar�n�n �zerinde s�raland�:
- Sa�lar�ma m� bak�yorsun erke�im? Bir dakika sabret, �imdi onlar� istedi�in gibi
sar� yapar�m!.
Hemen e�ildi, i�inde sar� renkli su bulunan tas� yerden ald�. O zaman Murad sa�
elini havaya kald�rd�, �deta ba��rd�:
- L�zum yok; g�l�n� oluyorsun...
- Ni�in sevgilim?
SonAkin�305
- Sa�lar�ndan ne istiyorsun? Onlar hat�r�mda kald���na g�re, Kulpa'dayken
kumrald�, Efl�k Ovas�'ndayken siyah olmu�tu, bahardan beri de sar�ya b�r�nd�.
- Kulpa'daki boyal�yd� sevgilim. As�l rengi siyaht�r onlar�n.
- �yleyse hep siyah kals�n.
- Olmaz erke�im, senin sar� �eytan�n� madem suda bo�amad�m, elbet onlar� sa�lar�mda
ta��yaca��m; sana �irin g�r�nmek i�in...
- Ya g�zlerin?
- Onlar da �yle! Ye�il cin de g�zlerimi s�sliyecek. �imdilik g�zlerimin etraf�, g�z
kapaklar�m ye�il oldu, yak�nda i�leri de ye�ile b�r�necek.
- Nas�l becereceksin bunu?
- Nas�l m�? Kara y�lana �yle yalvaraca��m ki, bana sihirli ye�il bir su g�nderecek,
g�zlerimin i�ine ak�tt�m m� her taraf� yemye�il olacak, hani t�pk� onunki gibi...
Murad ba��n� �evirdi; yine Margot'tan nefret ediyordu. �u her �ekliyle gayet d�zg�n
v�cut, �u buram buram a�k t�ten kad�n, �u g�zel y�z, �u bak�lar, velhas�l b�t�n
husu-siyetleriyle Margot yine o anda tesirini kaybetmi�ti.
- B�rak bu l�flar� Margot, sen hep siyah sa�l�, el� g�zl� ol. Zorla bir kad�n sar�
sa�l�, ye�il g�zl� olamaz ki... Haydi, git bir daha y�kan; sa��n�n ve g�zlerinin
boyas� iyice ��ks�n, sonra gel yan�ma.
- Beni o zaman sevecek misin? -Belki!..
Margot bir ���l�k kopard�, ellerini havaya kald�rarak arkas�na bile bakmadan �rma�a
do�ru ko�maya ba�lad�. Elbiselerini unutmu�, sar� su tas� devrilmi�ti.
Murad Margot'u �ok beklemedi. Biraz sonra o, yine �zerinden sular s�zarak �rmaktan
��kt�, nefesinin kesilmesine ald�rmadan ba��r�yordu:
306 �Son Akin
- Geliyorum erke�im!.. Seni hi� h�rpalam�yaca��m, yara-c�klar�n� ac�tm�yaca��m.
Daha sonra, tamamen aya�a kalk�nca ��lg�nlar gibi sevi�iriz. �imdilik ok�a beni,
yeter. Birazdan giyinirim, koltu�una girer bir haftadan beri yapt���m gibi yine
g�ne� bat�ncaya kadar seni dola�t�r�r�m. Sonra yeme�ini yediririm, v�cudunu ovar,
yaralar�na tekrar il��lar�n� s�rerim. �stersen uyumadan evvel bir par�ac�k daha
sevi�iriz. Olmaz m� erke�im, olmaz m�?
Margot, av�n� kovalayan bir panter co�kunlu�uyla, Mu-rad'�n yanma var�nca bir an
durdu, sonra yerden tefini kapt�, ba��n�n �zerinde �evirdi, dizine vurdu, k�vr�la
k�vr�la oynamaya ba�lad�. G��s�nde kaplumba�a kabu�undan yap�lm� kolyesi sark�yor,
iki yanma sallan�yordu. Margot tefi sa� elini ileri do�ru uzatarak �ak�rdat�yor,
sol elini ise hafif kavis yap�p yere sark�t�yor, ayak parmaklar� �zerinde ahenkle
d�n�yordu. Her hareketinde ba�ka bir �ekle b�r�n�yor, sahipsiz bir kanat gibi
havada s�z�l�yordu. Ba�� sa� kolu �zerine yaslanm�t�, dudaklar� durmadan
k�p�rd�yor, �ingenelerin a�ka davet t�rk�lerinden birini alev alev etraf�na
sa��yordu.
- "Sevgilim ceyl�n gibi sek r�zg�r da sana yard�m etsin, elinin her parma��nda
birer ok ta��yarak gel yan�ma. G��s�m� on yerinden del, kalbimi ��kar; senindir
o... Gel sevgilim, gel dudaklar�mda yanan ate�i bu gece s�nd�r."
Margot d�nd�, d�nd�... Sonra tefini havaya f�rlatt�, kendisini yere att�, s�r�ne
s�r�ne Murad'a sokuldu, hemen o-nu kollar�n�n aras�na ald�, dudaklar�n� dudaklar�na
yap�t�r- t di..
Murad k�p�rdad�, ba��n�n d�nmekte oldu�unu anlad�-Margot'un �zerinden h�l� sular
s�z�yordu, bu sular g�ne�ten de�il, a�ktan �s�nm�t� sanki; Murad'm y�z�n�, g��s�n�
hatt� ellerini da�l�yordu. Murad kollar�n� a�t�, Margot'u tamamen belinden kavrad�,
�deta fark�nda olmadan kendine

Son Akin � 307


do�ru b�sb�t�n �ekti. Murad'�n hayret etti�i bir �ey vard� �imdi; Margot'tan nefret
etmiyordu. Hatt� bu sevgiyi kendisi arzulam�, kendisi �zlemi� gibi bir haz duymaya
ba�lam�t�-
Demincek Murad Margot'a "Belki" derken ona ba�ka s�zler s�ylemek, onu avutmak
niyetindeydi.. Halbuki Margot �imdi �ok tatl�yd�, ba� d�nd�r�yor, insan� �deta
eritiyordu.
�ok yak�nlar�ndan �rma��n sesi geliyor, �ocuklar�n ���l�klar� devam ediyordu. G�n
g�kte yava� yava� kay�yordu. Margot durmadan Murad'� �p�yor, Margot titriyor,
Margot say�klarcas�na anla��lmaz s�zler s�yl�yor. Margot Murad'�n kollar� aras�nda
ad�m ad�m gayesine do�ru y�r�yordu...
Birden �ocuklar�n ���l�klar� kesildi. �ok yak�nlar�ndan ayak sesleri duyuldu. Bo�uk
bir kahkaha �zerlerinden a�t�:
- Merkepler gibi debele�iyor musunuz? Aceleniz ne idi? Margot yerinden s��rad�,
evvel� ne oldu�unu anlamaya
�al�t�; sonra kar��s�nda Reis Mirkol ile bir y���n �ingenenin bulundu�unu
farkedince hemen aya�a kalkt�, biraz ilerisinde ��reklenmi� bir y�lan gibi duran
buru�uk elbiselerini ald�, onlar� ba��ndan a�a��ya ge�irirken:
- Defolun, diye ba��rd�, ne i�iniz var sizin burada?
Mirkol, Margot'un bu hiddetine ald�rmad� bile, �n di�leri olmayan a�z�ndan
t�k�r�kler sa�arak g�lmesine devam etti.
- Sana s�yl�yorum Mirkol, buradan gidecek misin, yoksa di�lerinin neden d�k�ld���n�
herkese s�yliyeyim mi?
Mirkol kahkahalar�n� kesti, hem Murad'a hem de Margot'a kinle bakt�... G�zleri
kanl� idi, yakas� a��k mintan�ndan g���s k�llar� birer �al� gibi d�ar� f�rlam�t�.
Bacaklar�n� yana do�ru a�m�, hantal v�cudunu ileri meylettirmi�ti. Bir et Par�as�
kadar iri alt duda��n�n sa� k�esinden a�z�nda biriken salyalar s�z�l�yordu:
308�SonAkin
- Hesapla�maya geldim!.. Di�lerimin neden d�k�ld���-n� �imdi b�t�n oba biliyor.
Bunu biraz evvel kavga etti�im k�z�n olcak ��rf�nt� Lilo etrafa yayd�. Vaktiyle
gaflete d��p bu bald�r� ��plak o�landan yedi�im iki yumru�u ink�r etmiyorum. Bile�i
o kadar kuvvetli ise �imdi de ats�n bakal�m. Yenilirsem reisli�i tamamen benden
al�r, yoksa �urac�kta kendi elimle ona bir mezar kazaca��m.
Mirkol, bir kere daha Murad'a bakt�, sonra elinin tersiyle �enesine do�ru akan
salyalar� silerken: - Haydi, dedi, kalk aya�a sahte kabaday�. Murad g�l�msedi.
�rkek, hatt� �ekingen bir hali vard�. Y�z� hafif solgundu, kara g�zlerinde biraz
evvel gezinen ihtiras yerine bir g�lgenin izleri dola��yordu. Buna ra�men iki elini
yere dayad�, do�rulmaya �al�t�. O zaman Margot, Murad'la Mirkol'un aras�na girdi:
- Hay�r, diye hay�rd�, benim erke�im daha iyile�medi; e-lini bile s�remezsin ona.
Birka� ay sonra ��k kar��s�na; senin o pis kemiklerini bak nas�l ��t�r ��t�r k�rar,
etlerini lokma lokma edip itlere verir. Ba�ka hayvan yemez zaten seni; it itden
ho�lan�r.
Mirkol oyalanmad�. Margot'u hemen sa�lar�ndan yakalad�, birka� ad�m kadar yerde
s�r�d�, sonra ileriye do�ru f�rlatt�. Fakat Margot'un yere d�mesiyle aya�a kalkmas�
bir oldu, derhal Mirkol'un �zerine at�ld�; yumrukluyor, y�z�n� t�rmal�yor,
t�k�r�yordu:
- Al�ak pis �ingene... Al oban� git buradan, bizi yaln� b�rak. Beni �ld�rmeden
erke�imin k�l�na bile dokunamazs�n. Fakat Margot daha fazla ba��ramad�. Tam
Mirkol'un yumru�u havaya kalkm�t� ki, bir el Margot'u �deta kopar�rcas�na geriye
do�ru �ekti ve hafif�e sallanan Murad Mirkol un kar��s�na dikildi.
O zaman Margot sesini ��karamad�, bir ���l�k atarak g�zlerini kapad�, kendisine
kalkan yumru�un Murad'a inmesin'
SonAkin.309
bayg�nl�klar ge�irerek bekledi. Tok bir ses duydu, bir inilti i�itti. Suda bo�ulmak
�zere olan bir insan�n heyecaniyle Margot g�zlerini a�t�. Murad'�n sol eli,
Mirkol'un sa� bile�ini havada yakalam�, sa� yumru�u �ingene reisinin ya�l� g�be�ine
g�m�lm�t�.
Mirkol bir an ayaklar�n�n �zerinde salland�, sonra geri geri giderek s�rt �st� yere
yuvarland�.
Murad, Mirkol'un �zerine varmad�, yaln�z hafif�e ba��n� yana �evirip:
- Sen hi� kar�ma Margot, diye seslendi, bu bizim i�imiz. Orada k�p�rdamadan seyirci
kal; yoksa seni hi� affetmem.
Murad daha fazla konu�mad�; Reis Mirkol aya�a kalkm�t�, sa� elinde ince uzun bir
kama tutuyordu:
- Barsaklar�n� de�ece�im, kalbini oyup k�peklere verece�im... Reis Mirkol'un
di�lerini s�kmek, herkesin i�inde bir yumrukta yere devirmek nas�l olurmu� g�r�rs�n
sen.
Mirkol at�ld�; Margot tekrar g�zlerini kapad�; art�k tahamm�l edemiyecek,
bay�lacakt�. Hi�bir ses i�itmedi; merakla tekrar g�zlerini a�t�. Murad'� yana do�ru
d�nm�, Mirkol'u ileri do�ru f�rlam� g�rd�.
- Al�ak, ellerin yeti�miyor mu? Yaral� o, g�rm�yor musun, sil�h� da yok...
Mirkol tekrar hasm�n�n �zerine �ulland�, bu sefer Murad onun kama tutan bile�ini
yakalamaya muvaffak oldu. Fakat yaral� baca��n� oynatamad���ndan �ingene reisini
alt�na alamad�. Her ikisinin aras�nda amans�z bir m�cadele ba�lad�. �imdi Murad'�n
hem g��s�, hem de s�rt� dayan�lmaz bir �ekilde s�zl�yor, ba�� d�n�yordu. Buna
ra�men dayan�yor, Mirkol'un bile�ini k�v�r�p kamas�n� yere d��rme�e �al��yordu.
Nitekim bunda da muvaffak oldu; �ingene reisinin D'le�i �at�rdad�, parmaklar�
gev�edi, kama b�t�n gayretine ra�men Mirkol'un elinden kayd�.
310 �Son Akin
Mirkol soludu, yere diz ��kt�, fakat Murad �zerine varamad�. Mirkol'un bile�ini
b�rakt�; nefessiz kalm�t�, g��s�nden �l�k �l�k bir �eylerin kaymakta oldu�unu
hissetti, ayakta sallan�yordu. Mirkol bu f�rsat� ka��rmad�, hemen Murad'm �zerine
aband�, onu alt�na ald�, g�rtla��na yap�t�. Murad ise �st�ndekini omuzlar�ndan
tutup itmeye �al��yordu.
Bu s�rada s�r'atle yakla�an sesler duyuldu, kavga edenlerin etraf�na halkalanan
�ingeneler a��ld�, Margot hayretle gelenlere bakt�:
- T�rkler!.. Ak�nc�lar�n piri Koca Memil!..
Koca Memil at�ndan s�r'atle atlad�, kendisine do�ru ko�an Margot'u bir hamlede
bile�inden yakalad�:
- Nerede, diye hayk�rd�, Murad nerede? Bu sefer do�ruyu s�ylersen sana dokunmam.
- Orada... Mirkol onu alt�na ald�, �ld�recek. Yalvar�r�m kurtar onu, yaralar� h�l�
iyile�medi. Ne istersen veririm,
/ kurtar erke�imi!
Memil hemen Margot'un bile�ini b�rakt�, etrafa da��lan �ingenelere ald�rmadan
Murad'm yanma vard�.
Murad, k���k k���k y�ld�zlar�n dolmaya ba�lad��� g�zlerini g��l�kle a�t�. Mirkol'un
�enesine sa� elini dayam�ya �al��rken:
- Babam, diye f�s�ldad�, sen mi geldin?
- Ben geldim Murad'�m, ben geldim evl�d�m. Haydi, �u I herifin i�ini bitir de
seninle �yle konu�al�m. B�t�n yolda�la- j r�n benimle biledir.
- Bekle babam, �imdi yanma var�r�m.
Koca Memil geri �ekildi, ku�a��ndan kamas�yla, tahta! par�as�n� ��kard�, bak�lar�n�
Mirkol'un alt�nda ��rpman Mu- I rad'a dikti, k�p�rdamadan beklemeye ba�lad�. B�t�n
ak�nc�- I lar da atlar�ndan inmi�, ellerine hayvanlar�n�n dizginlerini!1 I
SonAkin�311
alm�lar, hareketsiz duruyorlard�. Yine Deli Durmu�'un mavi g�zleri berrak,
Karapen�e Osman'�n ka�lar� �at�kt�...
Margot, Koca Memil'in �n�nde diz ��kt�, ihtiyar ak�nc�n�n kama tutan eline yap�t�,
onu g�zya�lar�yla �pmeye ba�lad�:
- Ne oyalan�yorsunuz, Mirkol �ld�recek erke�imi diyorum size, kurtar�n onu;
isterseniz al�p g�t�r�n buradan, ye-terki o ya�as�n...
Koca Memil tahta par�as�n�n durdu�u elini Margot'un ba��na koydu, sanki bir r�zg�r
esmi� de dalgalanm� gibi beyaz sakal� titrerken, kor gibi yanan bak�lar�n� bir an
Mar-got'a �evirdi; dudaklar�ndan tane tane �u s�zler d�k�ld�:
- Kad�n, aya�a kalk ve yan�mda dur... Seni �imdi daha iyi anl�yorum; l�kin
elimizden ba�ka bir �ey gelmez; Kara Murad bir ki�iyle d�v��yor, biz ona yard�m
edemeyiz, nam�n� lekeliyemeyiz...
- Ama o yaral�, hasta; ben onu bu hale getirinceye kadar neler �ektim. G�z g�re
g�re bir Mirkol'a feda edemem. Erke�ime bir �ey olursa �l�r�m...
- Kara Murad yaral� da, hasta da olsa bir ki�iyle �arp�t�k�a ona yard�m edemeyiz.
Mertlik de�il bu; sonra Murad bizi hi� affetmez, anlad�n m� �imdi kad�n?
Koca Memil, Margot'u aya�a kald�rd�, onun bo�ulurca-s�na a�lay��na ald�rmadan:
- Durmu�, diye seslendi, zabdet �u kad�n� yan�nda. Ondan, aylardan beri bizi
inleti�inin, kand�r��n�n hesab�n� art�k sormayaca��z, ettiklerini �oktan ba��lad�k.
�yi bir kad�n bu Margot; �ok seviyor...
Sonra bak�lar�n� tekrar Murad'a �evirdi, elindeki tahta Par�as�n� b�y�k bir
al�kanl�kla yontmaya ba�lad�.
�imdi Murad, Mirkol'un �enesini daha �iddetle yukar� d��ru itiyordu. Mirkol'un can
ac�s�ndan elleri gev�emi�ti. O
312 �Son Akin
zaman Murad'�n sa� elinin k�p�rdad��� g�r�ld�; Mirkol'un surat�na arka arkaya iki
yumruk indi.
Gerisinin ne oldu�unu kimse anlayamad�; Mirkol burnu ��km�, elleri iki yan�na a��k
Murad'�n �zerine bayg�n d�t�.
Murad bir an altta hareketsiz durdu, nefessiz kalan ci�erlerine taze hava
doldurm�ya �al�t�, sonra bir omuz darbesiyle Mirkol'u itti. Mirkol s�rt �st� yan�na
uzan�rken Murad g��l�kle aya�a kalkt�. Sallan�yordu, etraf�na bakm�yor, g��s�nden
i�ine do�ru yay�lan �l�k bir s�z�n�n tesirinden kurtulmaya �al��yordu. S�rt�,
g��s�, hatt� bacaklar� kan i�indeydi. Mintan� k�z�l bir renge bulanm�t�.
- Erke�im.. Kahraman�m!.. �te herkesin i�inde bir kere daha Mirkol'u yere y�kt�n;
bu oban�n hakiki reisi oldun. Ben de krali�enim. Gel, durma, seni hemen �ad�r�ma
g�t�reyim; orada yarac�klar�n� dudaklar�mla kurutay�m, tekrar il��lar�m�n en
kuvvetlisini s�reyim, b�t�n v�cudunu bezlerle saray�m... Gel erke�im, bu gece
reislik tac� giyeceksin, bu gece d���n�m�z var! De�il mi, �yle de�il mi?
Margot, Deli Durmu�'un elinden kurtulmu�, Murad'�n �n�nde �deta secdeye kapanm�,
g�zya�lar� i�inde onun ayaklar�n� �p�yor, inliyordu.
Murad hafif�e e�ildi, Margot'u elinden tutup aya�a kald�rd�, belki de fark�nda
olmadan, �ingene kad�n�n�n sa�lar�n� ok�ad�, hatt� parmaklariyle g�zya�lar�n�
kurulad�.
- A�lama, dedi, i�te istedi�in oldu; Mirkol yerde bayg�n yat�yor, sevinsene...
- Yaral�s�n erke�im; ya yine ate� basar, g�nlerce say�klarsan?
- Hi�bir �ey olmaz, meraklanma Margot.
- Sonra!.. Sen? Bak, yolda�lar�n geldi, kocam� ak�nc� kar��nda duruyor; ya seni
benden...
- Allah ne i�erse o olur; elden ne gelir Margot?
Son Akin �313
Murad, Margot'un ba�ka bir s�z s�ylemesine vakit b�rakmad�, onu hafif�e yana �ekti,
sendeliyerek Koca Memil'e do�ru y�r�d�.
Koca Memil, ba��n� �n�ne e�mi�ti, durmadan elindeki tahta par�as�n� yontuyordu;
derin bir d��nceye dald���, o andaki duygular�n�n belli olmamas� i�in g�zlerini
hafif�e kapad��� anla��l�yordu. Deli Durmu� hari� di�er b�t�n a-k�nc�lar�n da
ba�lar� �nlerine e�ikti.
- Babam, neden bana bakmazs�n, neden o�lunu kollar�n�n aras�na almazs�n? Ya siz
yolda�lar�m, sen Karapen�e, sen Deli Durmu�, yoksa bana darg�n m�s�n�z?
Koca Memil kamas�yla tahta par�as�n� ku�a��na soktu, ba��n� kald�rd�, derin derin
Murad'� s�zd�, yer yer nemlenmi� g�zlerinde bir bu�u y�kselirken dudaklar�
k�p�rdad�. O anda, Murad'a kavu�mas�ndan dolay� en ufak bir sevin� izini g�rmek
m�mk�n de�ildi onda!..
- Kara Murad, sen bu kad�n� hi� h�rpalad�n m�, kalbini k�rd�n m�?
- Ni�in soruyorsun babam?
- Sualime cevap ver; bu kad�n� hi� h�rpalad�n m�, kalbini k�rd�n m�?
-Belki!..
- �yleyse Margot'tan af dilemelisin... Sonra da onunla vedala�, hemen uzakla�al�m;
gerisini yolda konu�uruz, hasretimizi bu gece ate� ba��nda gidermeye �al��r�z.
Yoksa bu kad�n�, kar��mda bu haliyle g�rd�k�e sevinmeme imk�n yok.
- Peki babam, bir �artla dedi�ini yapar�m. Yaln�z bu �art�m� s�ylemeden evvel de
beni nas�l buldu�unuzu ��renmek isterim.
Memil i�ini �ekti, elini Murad'�n omuzuna korken bak�lar�n� Margot'a �evirdi. O
�imdi h��k�rmadan a�l�yordu, g�z-
314�SonAkin
lerinden p�nar gibi kaynayan ya�lar, yanaklar�ndan a�a��y� durmadan kay�yordu.
Solmu�, �deta erimi�ti.
Memil'in tekrar dudaklar� titredi, g�zlerindeki nemlilik daha fazlala�t�, aln�
b�sb�t�n k�r�t�, ba��n� �n�ne e�erken: - Yaz�k, diye f�s�ldad�, �ok yaz�k, burada
bir enkaz b�rak�p gidece�iz... Ha!.. Ne sormu�tun sen? Seni nas�l buldu�umuzu
��renmek istemi�tin de�il mi? G�� oldu bu i�... Belki senin haberin yoktur; biz bu
k� Efl�k Ovas�'nda bir a�a�l���n �n�nde bu kad�na rastlad�k; bizi atlatt�, senin
yaralan�p ka�t��n� s�yledi. Derhal oradan uzakla�t�k, aylarca aramad���m�z yer
kalmad�. Nihayet Mihail'in yan�ndaki bir boyar� ele ge�irdik. O bize senin
ka�amad���n�, bir �ingene kad�n�n�n g�z� �n�nde dereye d��p bo�uldu�unu bildirdi.
Tarifine g�re senin �ld���n� s�yleyen �ingene kad�n� Margot'tu. O zaman zihnimde
bir �im�ek �akt�; bu kad�n yalan s�yl�yordu... ��nk� iki ifade aras�nda derin fark
vard�. Sen hakikaten bo�ulmu� olsayd�n, Margot bana ka�t���n� s�ylemezdi. Ka�m�
olsayd�n ulahlar, hele o boyar muhakkak bilecekti. Hemen geri d�nd�k, Margot'a
rastlad���m�z a�a�l��a var�nca oban�n oradan g�� etmi� oldu�unu anlad�k. Da�lara
t�rmand�k, her g�rd���m�z �ingene kafilesini s�k�t�rd�k; nihayet Margot'un obas�n�n
nerede oldu�unu ��rendik. Yaln�z hemen buraya varamad�k. Pe�imizde binden fazla
ulan ve Mihail'in askeri vard�. Mihail b�t�n bir k� on bine yak�n muhaf�z�n
aras�nda ecelle pen�ele�tikten sonra I iyile�mi�, bizim de etrafta dola�t���m�z�
anlay�nca ard�m�za atl�lar salm�t�. Onun i�in bir m�ddet da� tepelerinde,
ma�aralarda dinlendik. Nihayet izimizi kaybettirip bu yaylaya vard�k. Belli olmaz
yine de pe�imize d�m�ler, ard�m�z� �e- I virmi�lerdir. Hepsi bu kadar... �imdi
sen s�yle, bizimle gel-1 mek i�in �art�n ne? Acele edelim, vakit kaybetmeyi asla
uy- I gun bulmam.
SonAkin�315
Koca Memil damarlar� f�rlam� nas�rl� ellerini Murad'm omuzundan �ekti. ��inde
gittik�e daha fazla ta�an, kendisini bo�m�ya ba�layan bir hissin tazyikinden
kurtulabilmek i�in hemen kamas�yla tahta par�as�n� ��kard�.
O zaman Murad �ks�rd�, hafif�e yana d�n�p Margot'u s�zd�. Murad'm da i�inde
durmadan kaynayan, s�rt�ndaki yara gibi kaynayan, b�t�n benli�ine yay�lan yak�c�,
��kertici bir his vard�. Hi� olmazsa Margot a�lamasayd�, hatt� ba��r-sa,
�ingenelere, hele Mirkol'a yapt��� gibi k�fretseydi; belki biraz rahatlayacakt�.
Murad, Memil'in elini tuttu, dudaklar�na ve sonra aln�na g�t�rerek �pt�:
- Babam, diye kekeledi, bilmem beni affeder misin? Demincek de s�yledi�im gibi ben
seninle ancak �art�m� kabul edersen gelirim.
- Anlat, nedir o?
- �yile�ir, iyile�mez Mihail'in pe�inden yine ben ko�aca��m, asla onu �ld�rmek i�in
sen ve �u yolda�lar�m tehlikeye girmeyecek. Bu benim en b�y�k hakk�m; Ay�e G�l ile
anam� peri�an eden bir al�aktan ancak ben intikam al�r�m. Bu arzumu sana Ha�ova'da
da bildirdim, zaten bu y�zden oradan ka�t�m.
Murad sustu. Memil'in cevap vermesini bekledi. Fakat Koca Memil bir m�ddet elindeki
tahta par�as�yla oynad�. Sakal� titriyor, dudaklar� k�p�rd�yordu. Bo�ulacakt�,
beynine kan h�cum edip oraya y���l�verecekti; Ya�� seksene yakla��yordu, bunca y�l
me�akketlerin enva�n� tatm�t�, onu ayakta tutan, onu ya�atan sebeplerden bir
tanesi, Mihail'i yakalamak arzusu idi. Halbuki o�ul diye ba�r�na bast��� Kara Murad
hep buna m�ni olm�ya �al��yordu. Sonra, Murad'� bir daha �l�m�n e�i�ine kendi
eliyle b�rakabilir miydi? Fakat ne olursa olsun, bunlar� �u anda derinli�ine
duyman�n s�ras� de�ildi... Silkindi, tahta par�as�n� �deta yamyass� yapacak-
316�SonAkin
m� gibi avucunun i�inde s�kt�, bilek damarlar� �st�rap ve hiddetinden d�ar� do�ru
b�sb�t�n f�rlarken sesine bir yumu�akl�k vermeye �al�t�:
- Laflar�na hi� dikkat etmezsen Murad�m, dedi, her seferinde bunca yolda��n�n
kalbini k�rars�n. �unu bilmelisin ki, Mihail'i yakalamak yaln�z senin hakk�n
de�ildir. Yerk�y'de kanlar�yla topraklar� sulayan Tuna'y� k�z�la boyayan on
binlerce ak�nc�y� unutursun galiba? Geri kalan �u bir avu� a-k�nc� da elbette senin
kadar yolda�lar�n�n intikam�n� Mihail' den almak ister. Sonra, hem Hat�e'nin...
- Ne Hat�e'si baba?
- �ey!.. Senin anan�n ismi Hat�e de�il miydi?
- Beli.
- Eh, senin anan�n, sevdici�inin, daha bir�ok onlar gibi ana, bac�, e� ve s�byan�n
hesab�n� Mihail'den ben de sormak isterim!.. Bu hakk�m�z� sen nas�l olur da
elimizden almaya kalk��rs�n? ' ,
- Ne yapmam� istiyorsun babam?
- Gel seninle anla�al�m.
- Ne gibi?
- Mihail'i hep beraber vural�m.
- Beni avutursun babam; evvelce Kaluguran ve Yerk�y' de yapm�ya kalk�t���n gibi,
vakti gelince yine tek ba��na Mihail'i haklamaya gidersin. Ya ben seni, b�yle
ci�erini k�peklerin bile yemiyece�i bir zalim u�runa g�z g�re g�re nas�l feda
ederim? Sen bu devlete l�z�ms�n; Kim bilir Nem�e-li'yle sava� daha ne kadar devam
eder? Estergon geri al�nmad�k�a, Nem�eli tamamen diz etmedik�e sen nerelere
gidersin? Nem�eli de Mihail kadar bunca gazinin bo� yere kan�n� ak�tmad� m�, hile
ile kale basan, beyaz bayrak �ektikleri halde ana, avrat, s�byan, ihtiyar demeyip
zaman zaman T�rkleri ard�ndan vurup ate�te yakan kim? Mihail'i kim
SonAkin�317
k�k�rtt�? Kulpa'da suya g�m�len Bosna askerini unuttun mu yoksa babam?
Memil i�ini �ekti, bir an ayakta duram�yacak kadar sendeledi. Sonra, g�zlerindeki
bu�u birdenbire u�tu, bak�lar� bir kor gibi yanmaya ba�larken:
- Do�ru s�ylersin Murad�m, dedi, gel seninle �urac�kta and i�elim; birbirimizden
asla ayr�lm�yaca��z, evvel� hep beraber Mihail'in ard�na d�ece�iz, ondan
intikam�m�z� almadan Nem�eli'nin �zerine varm�yaca��z. �ayet Mihail'in hesab�n�
d�rersek sa� kalan�m�z, o zamana kadar diz etmemi�se, Nem�eli'ye varacak.
Nem�eli'nin de i�i bitmedik�e asla yaln�z ba��na hi� birimiz bir yere
k�p�rdam�yacak. Daha sonra, serbestiz... Sava� bitince, elbet hepimizin ayr� ayr�
yapacak i�leri olacak. O zaman dileyen diledi�i gibi hareket edecek...
- S�z m�?
Murad, i�i titreyerek Memil'e bakt�, bir an teredd�t etti, sonra dudaklar� g��l�kle
k�p�rdad�: -S�z!..
- Ak�nc� s�z�? -Ak�nc� s�z�!.
O zaman Koca Memil ba��n� geri �evirdi; Kara Pen�e'yi, Deli Durmu�'u ve di�er k�rk
ak�nc�y� derin derin s�zd�:
- Duydunuz mu evl�tlar�m, diye sordu, siz dahi s�z verir misiniz?
- S�z�m�z senin dile�indir Koca Baba...
- Ol dedi�in anda �l�r�z Koca Baba...
- Sen bize yol g�ster, ey gaza meydanlar�n�n ak�nc�lar�n Piri...
- Devletimiz, topra��m�z, anam�z sensin... Yeter ki, sen bizden ayr�lma Koca
Baba...
Bunlar anadan, babadan mahrum kalm� k�rk iki yi�itti. &rk ikisi birden a�l�yor,
k�rk ikisi birden and i�iyordu...
318�SonAkin
Yanlar�ndaki �rmak i�in i�in ak�yordu.. Ak�am�n lo�lu�u etrafa gizlice yay�l�yor,
orman geceyi kucaklamaya haz�rlan�yordu ve ak�nc�lar�n yemini katre katre yaylay�
a��yor, kar��-da moraran da�lara do�ru uzakla��yordu...
�ingeneler korkular�ndan ka�m�lard�... Sadece yerde upuzun yatan Mirkol ile a��r
bir hasta kadar sararm� y�z�, donmu�, g�zya�lar� ve kavruk dudaklar�yla ayakta
sallanarak duran Margot vard�.
Koca Memil, ba��n� tekrar �n�ne e�di, tamamen din�-le�mi�, gen�le�mi�ti.
��reniyormu� gibi kamayla tahta par�as�n� ku�a��na soktu, elini alt�n sapl�
k�l�c�na att�:
- Murad, dedi, art�k gitmek zaman� geldi. Yolda�lar�n, bir m�ddet gizlenece�imiz
bir ma�araya var�ncaya kadar yolda daha fazla h�rpalanmaman i�in sana a�a�
dallar�ndan bir sedye yaps�nlar; g�r�r�m ki bu halinle ata binmen asla uygun olmaz.
Sen de bu zaman i�inde, durmadan titreyen �u kad�nla vedala�. Asla onun kalbini
k�rma, g�zel s�zler s�yleyip g�n�lca��z�n� al. Ama sak�n ona vaadde bulunma; ne
yapal�m k�smet bu kadarm�. Sab�r gerek, hele kad�nlarda daha fazla sab�r gerek...
Haydi, g�zel kad�n, al, Murad'� g�t�r!.. Seni hi� birimiz unutm�yaca��z...
Murad ses ��karmad�, geri d�nd�. O zaman Margot k�p�rdad�, birka� ad�m att�, sonra
durdu, elini �n�ne do�ru uzat�rken:
- Koca ak�nc�, diye inledi; sen �ok iyi bir insans�n... Bilirim, ne kara y�lana
adad���m adaklar, ne b�y�lerim, ne de ormanlar�n perisinin verdi�i s�z yerine
geldi. Murad�m, erke�im, etimi tutu�turan, kan�m� yakan, kalbime, beynime dolan
yi�idim art�k gidecek. Yaln�z bana destur ver, onu biraz �ad�r�mda oyal�yay�m,
yaralar�n� kurutup iyice saray�m. Bu s�rada benim de ona s�yliyecek birka� l�f�m
olacak... Ayr�ca senden de bir dile�im var; ne olur ona iyi bak�n. ��nk� o, iki
t�rl� yaral�; hem v�cudundan, hem de y�reci�inden...
SonAkin�319
geni ise hi� d��nmeyin; da�lar, �rmaklar, ovalar var �-n�mde, derdimi hep onlara
d�kerim... Yeter ki erke�im ya�as�n, yeter ki, o bu kara d��nceleri kafaca��z�ndan
at�p mes'ut olsun... K�fi! K�fi!. Daha ne isterim ben? Anlad�n m� Koca Baba?
- Anlad�m g�zel kad�n, anlad�m Margot...
Koca Memil, daha fazla seyretmiye tahamm�l� yokmu� gibi geri d�nd�...
O zaman Margot, Murad'a yakla�t�, hemen onun koluna girdi, yava� yava� �ad�r�na
do�ru g�t�rmeye ba�lad�.
�ad�ra girince, Margot, Murad'� kendi elleriyle soydu, yerdeki ot bir mindere
y�z�koyun uzatt�, s�zarcasma kanayan o s�rta, geni� omuzlara, simsiyah k�v�rc�k
sa�lara bakt� ve hemen dudaklar�n� yaraya de�dirdi, durmadan �pt�, �pt�... Sonra
yaradan dudaklar�n� �ekti, bu sefer Murad'm ayak topuklar�ndan ensesine kadar b�t�n
v�cudunu �pmeye ba�lad�:
- Ne iyisin erke�im, ne kadar iyisin; hi� sesini ��karm�yorsun, seni sevmeme
m�saade ediyorsun! Mihail namussuzunun pe�inde senelerce ko�san da, onu yakalay�p
kafas�n� bir ta�la ezsen de ya�ayacaks�n de�il mi? Ama kendine dikkat etmelisin.
Senin iyili�in i�in �yle b�y�ler yapaca��m, kara y�lana hatt� �sa denen o adama
�yle adaklar adayaca��m ki; bu sefer muhakkak tutacak. Burnun bile kanamadan her
sava�tan �an ve �erefle ��kacaks�n... B�t�n konu�tuklar�n�z� dinledim; seni �imdi
daha iyi anl�yorum... �ok daha 'yi- Ah seni seviyorum, seviyorum...
Margot gene a�l�yordu, Margot sars�l�yor, Margot inliyordu. Siyah sa�lar� birbirine
kar�m�t�, g��s� erimi� kaybolmu�tu, parmaklar� kenetlenmi�, omuzlar� ufac�k
kalm�t�.
- Erke�im do�rul art�k, yaln�z biraz daha sabret; �u merhem bak ne kadar iyi
gelecek sana... G�rd�n m�; i�in serin-
320 �Son Akin
ledi, s�z�lar�n dindi de�il mi? Aya��nda da, g��s�nde de bir �ey kalmayacak..
Tamam. �imdi de onlar� bir g�zel saray�m... Bezlerim temizdir, sak�n i�renme. Merak
etme, can�n� hi� ac�tmam.. Bu da oldu.. Art�k, senin i�in kasabadan al-d�rtt���m �u
mintan� s�rt�na ge�ireyim. Kalk aya�a, otur �uraya �izmelerini giydireyim. Beline
k�l�c�n� da tak.. Bu da bitti.. Cepkenini, kalpa��n�, k�rk�n� al. K� gelince sonra
ne yapars�n? Bu yaylalar, ovalar, �ok so�uk olur. Han�erini de ku�a��na sok... Ah,
ne kadar yak��kl�s�n! Seni g�ren kad�nlar bir daha pe�ini b�rakm�yacak. Onlarla
g�n�l avut, zarar yok, ama Margot'unu arada bir hat�rlay�ver... Ben bunu
hissederim; o zaman g��s�m s�zlamaya, burun deliklerim k�p�rdamaya ba�lar, kan�m
tutu�ur. Haydi yi�idim, sen hi� kederlenme. �ayet g�n�n birinde bana ihtiyac�n
olursa, �a��r, hemen gelirim. Hangi �ingeneye s�ylesen, muhakkak bana haber
getirir. Buna da l�zum yok, bana ihtiyac�n oldu�unu derhal anlar�m, nerede
bulunursan bulun hemen kar��na ��kar�m. Git art�k erke�im; git, hi� �z�lmeden git.
Margot seni seviyor ya, bu ona yeter de artar...
Margot sustu, geri geri �ad�r�n kap�s�na do�ur �ekildi. O zaman Murad aya�a kalkt�.
Evvel� onun ��plak ayaklar�na bakt�, sonra bak�lar�n� a�a��dan yukar�ya do�ru
gezdirdi... Margot'un siyah sa�lar� bir kula��n�n �zerine devrilmi�ti, �teki kula��
a��kta kalm�t�, kulak memesi y�z�n�n renginin aksine gittik�e k�zar�yordu.
G�zlerindeki ya�lar durmadan yanaklar�ndan a�a��ya kay�yor, kavrulmu� dudaklar�n�
suluyordu.
Murad bak�lar�n� Margot'un y�z�nden ay�rmadan yava��a ilerledi, tam yanma
sokulunca:
- Gel bana, dedi.
- Sahi mi, do�ru mu s�yl�yorsun, sevecek misin ben?
- Evet!.. Hem de �ok...
Son Akin �321
Margot bir ��lg�n gibi �zerindeki elbiseleri f�rlatt�. Mu-rad'a at�ld�, dudaklar�n�
uzatt�, sonra b�t�n benli�iyle birlikte sevdi�i erke�in dudaklar�nda, g��s�nde,
kollar�n�n aras�nda hayat�n�n en renkli, en co�kun, en huzur verici an�n� ya�ad�...
Birbirlerinden ayr�ld�klar� zaman ak�am d�ar�ya iyice ��km�t�. �ad�r�n i�i tamamen
lo�tu...
- Allah'a �smarlad�k; bana yapt���n iyili�i daima haz�rlayaca��m Margot.
Margot ��plak olmas�na ra�men hemen Murad'�n koluna girdi; erke�inin ba��n� kendi
omuzuna �ekti:
- Seni ben g�t�reyim, dedi, etraf karard�; bir ta�a tak�l�p d�ersin.
- L�zum yok, sen burada kal; gitti�imi g�rme.
- �yle ise, dur biraz; al �u kaplumba�a kabu�undan kendi elimle yapt���m kolyemi.
Onu hi� yan�ndan ay�rma. Sana hep u�ur getirecek. �eytan�n �errinden, k�t� cin ve
perilerin lanetinden, d�man�n gazab�ndan seni hep koruyacak. O-nun bana l�zumu yok
bundan sonra...
Margot elini boynuna att�, s�ratle kolyesini ba��ndan ��kard�. Murad'm ku�a��na
soktu... Bu sefer sevdi�i adam�n elini tuttu, sars�lan g��s�n�n tamamen, kuruttu�u
bir sesle:
- Erke�im, diye inledi, benim senden bir ricam daha var...
- Nedir o Margot?
- Sava� bitince, and�n�z yerine gelince, Ay�e G�l'�n yan�na d�n.
- Ni�in?
- ��nk� o sensiz ya�ayamaz, benim kadar kuvvetli de�ildir; uzun m�ddet dayanamaz.
Ba�ka bir kad�n�n olaca��na onun ol...
-Ama o?..
322�SonAkin
- Yan�l�rs�n yi�idim... Her �eyi biraz evvel anlad�m; Mihail onu da peri�an etti,
bilirim. Bundan ne ��kar? Ay�e G�l'�n g�nl�ne senden ba�ka bir erkek d�medik�e onu
nas�l su�land�r�rs�n? Sonra sen onu...
- Evet, ben onu?
- �ok seversin... Hem de pek �ok seversin... �ki g�n�l birbirleri i�in �arpt�k�a,
susayan dudaklar neden y�kanmas�n? Bu d�nyada sevdadan k�ymetli ne var ki? Durma
art�k yi�idim, yolun hep a��k olsun...
Margot, Murad'�n elini b�rakt�, yava��a yana d�nd�. Murad ona tekrar bakmak istedi,
fakat bir an teredd�t etti, sonra vazge�erek kap�ya do�ru y�r�d�, e�ilerek d�ar�ya
��kt�...
Bir m�ddet hi�bir ses i�itilmedi.. Sonra bir k�pek havlad�, birka� at ki�nedi ve
nihayet yava� yava� uzakla�an nal sesleri duyuldu...
Orman�n kenar�nda �ingeneler ate� yakm�lard�. G�kte y�ld�zlar ��klar�n� yaylaya
seriyordu.
Margot bir sand���n �zerine oturmu�tu, dizlerinde Murad'�n kanl� mintan� vard�,
g�zleri belki de y�ld�zlardan gelen ��kla cam gibi parl�yordu...
Bir �ark�, �l�k havayla birlikte b�t�n �ad�rlar� dola��yordu, bir �ark� b�t�n obaya
buram buram sevda ve hasret ta��yordu... Bu �ark�, Margot'un dudaklar�ndan akan g�z
ya�lar�yd�...
XI
Mihail Neredesin?
Aradan tam d�rt sene ge�ti... Zaman 1601 y�l�n�n Haziran ay�n� ya��yordu. Koca
Memil, Murad, Durmu� ve Karapen�e bir t�mse�e s�rtlar�n� dayam�lar, �nlerinde u-
�ultular ��kararak akan bir �a�layana bak�yorlard�. Sular, kayalardan kayalara
�arp�yor, k�p�r�yor, sonra yorulmu� gibi bir m�ddet dural�yor, nihayet kar��daki
bir ma�aran�n i�ine s�z�l�p g�zden kayboluyordu.
Ak�nc�lar�n bir k�sm� �a�layan�n �teki yakas�ndayd�. Atlar�n�n �n�ne oturmu�lar,
dizginleri koltuklar�n�n alt�na ge�irmi�ler, sularda hasretlerinin buram buram
t�ten alevlerini s�nd�rmeye �al��yorlard�. Ak�nc�lar�n di�er k�sm� ise etrafa
da��lm�lar, adeta g�r�nmez olmu�lard�. Tepede n�bet�iler duruyordu; �al�lar�n
aras�na iyice sinmi�ler, altlar�nda uzanan ovay� g�zlerini k�rpmadan
seyrediyorlard�. �imdilik ova bo�, etraf sessizdi. G�n yeni do�mu�tu, otlar�n
�zerine yer yer g�lgeler d�m�t�. Tarla ku�lar� sekerek g�dalar�n� ar�yordu. �urada,
onlar�n s�rtlar�n� dayad��� t�mse�in �zerinde bodur bir a�a� vard�; ba�ka bir ku�,
t�pk� ak�nc�lar gibi �a�layan�n k�p�kl� sular�nda serinlemek i�in bu a�ac�n
dallar�ndan birine konmu�, sabah r�zg�r� zaman zaman t�ylerini ok�ad�k�a �t�yor,
belki de e�ini �a��r�yordu. Sesi
324 �Son Akin
�ylesine ince, �ylesine i�li idi ki, sular�n co�kun g�r�lt�s� aras�nda g��l�kle
i�itiliyordu. Yine de gurbet elde kalanlar�n buram buram hasret kokan ifadesini
ta��yan sesi g�n�llerde yer yap�yor, maziyi bir anda dile getiriyordu.
Seneler, hep seneler ge�mi�ti. Sava�lar olmu�, kaleler y�k�lm�, �ehirler al�nm�,
analar inlemi�, e�ler sevginin buruk ac�s�n� tatm�, yi�itler g�zlerini kapam� ve
yine seneler birbirinin �zerine devrilmi�ti.
Murad, Yerk�y'den �iftlikten ayr�lal� tam dokuz sene olmu�tu; o zaman onyedi
ya��nda idi, �imdi yirmi alt�s�n� tamaml�yordu. Bu seneler �ok zalimdi; bir an bile
merhamete gelmemi�, bir an bile g�n�llerin sesini dinlememi�ti... Murad bu dokuz
sene i�inde yaralanm�, inlemi�, didinmi�, bin bir d��ncenin esiri olarak da�lara,
ovalara at s�rm�t�. T�ten bir oca�a, kaynayan bir �orbaya, sa�lar�n� ok�ayan bir
anaya, g�zlerinde sevda ta��yan bir e�e ne kadar hasretti. Felek diyorlard� bunun
ad�na; canl� m�yd�, cans�z m�yd�, bilinmezdi ama, hi� de mi y�r olm�yacakt�
onlara? Bari Mi-hail'i yakalayabilselerdi; ne yaz�k ki, onu da bir t�rl� ele ge-
�irememi�lerdi... D�rt y�l hep bu hainin ard�ndan ko�mu�lard�; pe�ini bir g�lge
gibi takip etmi�lerdi.
Mihail, on binleri a�an ordusunun aras�nda, muhaf�zlar�ndan bir an ayr�lmadan
dola�m�t�. Mihail, Erdel'i zaptet-mi�, yeni Erdel Prensi Bathori Andras'�
Selimbar'da yenmi�, Bo�dan'a gitmi�, oras�n� da ele ge�irmi�ti. O kadar gurur-
lanm�t� ki, kendisine (B�y�k Mihail, Allah'�n inayetiyle Efl�k, Erdel ve Bo�dan'�n
h�kimi) unvan�n� vermi�ti. Osmanl� �mparatorlu�u, Mihail'e bir t�rl� dokunmam�,
ordular�n� Tuna'nm �teki yakas�na ge�irmemi�ti. Osmanl�lar, Avusturyal�larla
i�lerini bitirmedik�e bu �si voyvodaya el atmak istememi�lerdi. O kadar ki, onun
bar� teklifini kabul eder g�r�nm�ler, sonra yeniden hileye, isyana kalk�mas�
kar��s�nda ses bile ��karmam�lard�. Ne yaz�k ki, T�rklerin A-
Son Akin �325
vusturyal�larla yapt��� sava� bir t�rl� bitmemi�, ordu her mevsim Nem�elilerle
�arp�m�, her mevsim binlerce yi�it s�nm�, kaybolmu�tu. Yan�k kalesi sukut etmi�,
Varat'ta sava��lm�, Budin muhasaradan kurtar�lm�, yine de harbin sonu gelmemi�ti.
Birbirlerine verdikleri s�ze sad�k kalarak onlar bu sava�lar�n hi� birine i�tirak
etmemi�ler, hep Mi-hail'in pe�inde ko�mu�lard�. Mihail'i kaybettikleri zaman da
olmu�tu. O vakit dudaklar�ndan asla d��rmedikleri bir suali tekrar tekrar
birbirlerine sormu�lard�: - "Mihail neredesin?"
Onlar�n Mihail'i unutmas�na imk�n yoktu; Mihail beyinlerinde, Mihail r�yalar�nda
idi...
Nihayet ge�en sene Kanije'nin, Tiryaki Hasan Pa�a'n�n �srariyle Avusturyal�lardan
geri al�nd��� haberini ��rendikleri s�rada, Mihail'in de bir anla�amamazl�k
y�z�nden Avusturya Kumandan� (Basta) ile �arp�t���na, sonra yenilece�ini anlay�nca
bir gece ans�z�n Prag'a ka�t���na �ahit olmu�lard�. Onu Prag'a kadar takip
etmi�ler, tam yakal�yacaklar� esnada yine ellerinden ka��rm�lard�.
�imdi ise burada, �u tabiat�n �e�it �e�it �ekillere b�r�n-d���, renklerle �rt�nd���
Erdel'in (Gorasla) Ovas�'nda tekrar Mihail'i bekliyorlard�.
Mihail bir sene evvel kavga etti�i Avusturya kumandan� (Basta) ile bar�m�t�; iki
ordu birle�mi�, Erdel'i yeniden ele ge�iren eski Erdel Voyvodas� Bathori Zgismond'a
kar�� harekete ge�mi�ti.
Murad h�l� ��heliydi; belki �nlerinde Bathori'nin ordusu ile Mihail ve Basta'n�n
ordusu �arp�acakt�, fakat her daim oldu�u gibi onlar buna da uzaktan seyirci
kalacaklard�; Mihail de bir zafer daha kazan�p binlerce muhaf�z�yla birlikte ge�ip
gidecekti...
Elden bir �ey gelmiyordu; Koca Baba do�rudan do�ruya Mihail'e sald�rmaya bir t�rl�
m�saade etmiyordu. Koca
326 �Son Akin
Memil'i k�rmalar�na, onun emrinden d�ar� ��kmalar�na imk�n yoktu. Yine
bekliyeceklerdi; Koca Baba, "Elbet bir f�rsa ��kacak" diyordu. Bu f�rsat ne vakit
gelecekti, buna ne vakt kadar tahamm�l edilecekti; kimse bilmiyordu.
Hi� olmazsa, �a�l�yanm k�p�ren sular�na bakarak sabah r�zgar�n�n her ok�ay��nda
�nlerine kucak kucak hasret ta��yan �u ku� sussa, onlara maziyi b�ylesine ac�,
b�ylesine karanl�k ya�atmasayd�...
Kara Murad, yerinden biraz k�p�rdad�; nedense hat�r�na bir anda Garip H�smen geldi.
Garip H�smen iyi bir insand�; Garip H�smen anas�yla Ay�e G�l'e bak�yordu. Garip
H�smen sab�rl�, dayan�kl�yd�. Garip H�smen'in yan�k bir sesi vard�; insan�n
hasretli �n�n� anlar; hemen yan�na sokulur, orac�kta bir t�rk� s�ylerdi. Garip
H�smen'in t�rk�leri alev alev yanan g�n�lleri b�sb�t�n da�lard�. Susunca da �l�k
bir r�zg�r esmi� gibi dudaklara bir tebess�m, bak�lara �e�itli renkler dolard� �te
b�yle hasret giderirdi Garip H�smen.. Ah, ne bakars�n hain hain y�z�me, Ben mail
oldum g�zlerinin rengine; Ah, g�r ne y�re a�t�n dertli g�nl�me, K�yma'bre a�nam,
bana yaz�k de�il mi? Ah, �ek han�erin, ak�t benim kan�m�,
Ah, ne giyersin mor cepkenin herg�ne? Ah,-ben yanm��m g�l y�z�n�n rengine. Ah, ��,
be�, ahbap edinmi�im kendime, K�yma bre a�nam, bana yaz�k de�il mi? Ah, �ek
han�erin, ak�t benim kan�m�.
Hemen biraz �nlerinde, sararm� otlar�n aras�na �deta sinip kaybolmu� bir ak�nc�,
�a�layan�n u�ultusuna kar�an yan�k sesiyle, g�n�llerin dilini anlam� gibi y�rekle11
y�kam�ya, sevdice�inden �ik�yete ba�lam�t�...
SonAkin�327
Koca Memil, kamas�yla tahta par�as�n� dizlerinin �zerine koydu, bak�lar�n�, yer yer
g�lgelenmi� bak�lar�n�, otlar�n aras�nda kaybolan ak�nc�ya �evirdi, aln�ndaki
k�r��kl�klar b�sb�t�n artarken:
- A�nam, diye tekrarlad�, a�nam, gel g�r ne y�re a�t�n dertli g�nl�me.
Deli Durmu�'un mavi g�zlerine hafif bir bulut d�t�, Karapen�e Osman �at�k
ka�lar�n�n �rtt��� kirpiklerini indirdi, Kara Murad yumruklar�n� b�t�n �iddetiyle
s�kt�:
- Koca baba, Garip H�smen'in de b�yle yan�k sesi vard�, de�il mi?
- Evet evl�t, Garip H�smen de iyi t�rk� �a��r�rd�. Murad konu�mak istiyordu. Murad
bir �eyler s�ylemek
arzusuyla yan�yordu, Murad daha fazla sabredemiyece�ini, isyan edece�ini anl�yordu.
Otlar�n aras�nda kaybolan ak�nc� yine bir t�rk�ye ba�lam�t�. �imdi ona inleyen bir
saz da yard�m ediyordu. Tekrar "A�nam" diyorlard�; a�na haindi, a�na zalimdi, fakat
ne olursa olsun a�na �ok tatl�yd�!. A�naya ne kadar k�z�l�rsa k�z�ls�n yine de
sevilirdi; hem �ylesine sevilirdi ki, onun �-n�nde cenk meydanlar�nda dimdik duran
sineler ��ker, dudaklar susuz kalm� gibi hararetten yanmaya ba�lar, nefesler
ate�ten ge�mi�cesine alev alev olurdu...
Murad yumru�unu dizine vurdu, hafif�e yana d�nd�, (A�nam) t�rk�s�ne art�k tahamm�l�
yokmu� gibi bir m�ddet tepelerinde sabah r�zg�r�yla birlikte �ten k���k ku�un
sesini dinlemeye �al�t�.
- Hani, Koca Baba... Ne desem sana acaba? �yle ya, hi� zaman� de�il �imdi... Y�ni,
maksad�m... Bilir misin babam, Garip H�smen de saz �alard�, sonra ayr�ca t�rk� de
yakard�. %e b�yle... Garip H�smen, anamla Ay�e G�l'e iyi bakar de�il mi?
328�SonAkin
Koca Memil g�l�msedi, dizlerinin �zerindeki kamayla tahta par�as�n� unutmu� gibi
elini aln�na g�t�rd�.Bembeyaz sakal� titremeye ba�larken:
- Karapen�e, diye seslendi.
- Buyur Koca Baba:
- Sefer mevsimi geldi; Ordu-yu H�m�y�ndan, serhadler-den bug�ne dek bir haber
alamad�k... Her ne kadar Mihail k�firini tepelemeden Nem�elinin �zerine
varm�yacaksak da yine de merak ederim. Acaba gaziler ne yapar, bu y�l sava� hangi
y�ne a��l�r, serdar-� ekram kimdir?
- Do�ru s�ylersin, Koca Baba; ben de bunlar� hep d��n�p dururum.
- �yleyse hemen atlan, yan�na Keklik Ali'yi de al, Belg-rad'a, gerekirse daha
ilerilere var�p bize haber sal, sana oralarda gazilerin bir i�i d�erse an� da
yerine getirip, geri d�n. Mihail nerede ise biz oraday�z; kartal gibi �tt�n m�,
elbet kar��na bir ak�nc� ��kar, seni yan�m�za getirir. Anlad�n m� Karapen�e
Osman�m?
- Anlad�m Koca Baba...
- �yleyse durma.
Karapen�e Osman aya�a kalkt�; �at�k ka�lar� biraz birbirlerinden ayr�lm�, buna
ra�men dudaklar�n�n iki yan�nda teess�r�n� ifade eden bir �izgi belirmi�ti.
- Ver, elini �peyim Koca Baba.
Koca Memil nas�rl� sa� elini uzatt�, onu, en mukaddes bir emanetmi� gibi Karapen�e
kavrad�, dudaklar�na g�t�rd�, �deta koklad�, sonra aln�na koydu.
- Ne diyecektim, sana ba�ka bir s�z�m daha vard�?
- Emret Koca Baba.
- Yola ��km�ken, Belgrad'dan evvel Yerk�y yoluyla Tu-na'y� ge�ip a�a��ya do�ru
sark, K�zanl��a bir u�ray�ver. Han' iki sene evvel Deli Durmu� ile gitmi�tiniz;
oraya, Hat�e'ye!-�ey... Y�ni Hat�e Ana'ya, daha do�rusu Murad'm anas�yla
SonAkin�329
Ay�e G�l denen o k�zca��za... Tabi� Garip H�smen'i de g�r�rs�n. Bizden haber g�t�r,
hat�rlar�n� sor, �u keseca��z� da bir k�eci�e b�rak�ver. Bir dertleri varsa
hallet... �te b�yle... Ne dersin buna Kara Murad?
Murad cevap vermedi, bak�lar�n� g��l�kle Koca Memil' den uzakla�t�rd�, buna ra�men
g�zlerindeki bir ����, hatt� garip bir tebess�m� gizliyemedi.
- Neyse Osman�m, Allah yard�mc�n olsun. S�k��rsan, bir m�k�le u�rarsan, yollarda
�arp��r, yaralan�rsan, zinhar mertliktir diye ses ��karmamazl�k etme; hemen Keklik
Ali'yi geri g�nder, ne yap, ne et bize haber sal. �imdi uzat o pak almca��z�n�, ben
de seni �peyim.
Koca Memil s�r'atle aya�a kalkt�, kamas� ve tahta par�as�n� elinden b�rakmadan
Karapen�eyi kollar�n�n aras�na ald�, onu kucaklad�, bembeyaz sakal�yla birlikte
titremeye ba�layan dudaklar�n� Osman'�n duru bir ak�am �st� gibi yer yer esmer, yer
yer l�l rengine b�r�nm� lekesiz, �izgisiz aln�na de�dirdi.
�lerideki ak�nc�, h�l� t�rk�s�ne devam ediyor, belki de tek teli kalm� saz, bu
t�rk�leri daha i�li, daha co�kun bir h�le getiriyor, bir ok gibi g�n�llere
sapl�yordu.
Tepede n�bet�iler vard�.. A�a��da bir tabak gibi d�md�z g�z�ken (Gorosla) ovas�nda
ise hen�z kimseler yoktu...
Ama ne olursa olsun onlar bekliyeceklerdi. Koca Memil, buradan askerleriyle
birlikte Mihail ge�ecek demi�ti...
* * *
Tepedeki n�bet�ilerden biri, bir kartal gibi ses ��kard�. Koca Memil hemen aya�a
kalkt�, kamas�yla tahta par�as�n� ku�a��na sokup elini alt�n sapl� k�l�c�na
atarken:
- Mihail, dedi!
Onun bu sesi dalga dalga uzakla�t�, sanki dudaklarda yank�lard�:
330�SonAkin
-Mihail!..
-Mihail!..
Kara Murad'la Deli Durmu� da aya�a kalkm�t�. Yaln�z ak�nc�lar�n hi� birisi
yerlerinden k�p�rdamam�t�; Koca Me-mil'i g�zl�yorlar, ondan bir i�aret
bekliyorlard�. Fakat Koca Memil bu i�areti vermedi, sadece Kara Murad ile Deli Dur-
mu�'a d�nerek:
- Gelin benimle, diye seslendi.
��� birden tepeye t�rmanm�ya ba�lad�lar, pe�lerini takip eden �a�layan�n sesinden
gittik�e uzakla�arak n�bet�i ak�nc�lar�n yan�na vard�lar. Hemen yere uzand�lar.
Gorosla Ovas� ayaklar�n�n dibindeydi; g�ne� da�lar�n g�lgesini par�a par�a bu ovaya
d�km�t�. Vakit ikindiyi ge�mi�, ak�ama yakla�maya �al��yordu.
Uzaktan bir ordu geliyordu; �ok kalabal�kt�lar, say�lmalar�na, adetlerinin tesbit
edilmesine imk�n yoktu. Elli bin, belki de daha fazla olabilirlerdi.
�ndekilerin bir k�sm� z�rhlara b�r�nm�t�, �o�u atl� idi. Geride arabalar�, hatt�
toplar� vard�.
Koca Memil eline tekrar kamas�yla tahta par�as�n� ald�, kirpiklerini k�p�rdatmadan,
bak�lar�n� yakla�makta olan bu orduya �evirdi.
Kara Murad'�n bu sefer iki yumru�u birden s�k�lm�t�, derin derin soluyordu..
Deli Durmu�'un ise g�zleri yine berrakt�, yaln�z dudaklar� hafif k�p�rd�yor, sa�
elinin parmaklar� oynuyordu. Hi�birisi konu�muyordu, hi�birisi art�k duygular�n�
dile getirmek istemiyordu. �nlerinde bir ger�ek vard�; bu ger�ek, zaman�n i�inde
erimeli, maziye varmal�yd�. Yaln�z terliyorlard�; �akaklar�ndan yanaklar�na do�ru
hafif bir nemlilik yay�lm��" ti. Belki de hava �ok s�cakt�, belki de g�ne� sadece
bu tepenin �zerinde geziniyor, ��klar�n� ak�am�n serinli�ine b�rakmamaya
�al��yordu.
SonAkin�331
Onlar, terlediklerinin de fark�nda de�illerdi. G�receklerdi, bir insan�, tek bir
adam�, yedi seneden beri pe�inde ko�tuklar� d�manlar�n� bir kere daha burada, biraz
ilerilerinde g�receklerdi. Sonra? Bilinemezdi; belki de onu bu son g�r�leri
olacakt�.
�te ordu iyice yakla�t�; kara �apkalar, renkli bayraklar, hatt� �ah�slar belli
olmaya ba�lad�.
Kalabal�k bir muhaf�z grubunun aras�nda yanyana iki atl� ilerliyordu. �apkalar�na
geni� parlak t�yler takm�lard�. Kadife elbiselerinin alt�nda heybetli
g�z�k�yorlard�.
Kara Murad daha fazla dayanamad�, derin bir nefes ald�:
- Mihail, diye inledi.
Koca Memil, tahta par�as�na kamas�n� saplad�, aln� ba�tan a�a�� k�r��klarla doldu,
�deta dudaklar�n� k�p�rdatmadan s�ylendi:
- Evet, Mihail... Yan�ndaki de Nem�eli General Basta.. Mihail Basta ile bar�t�...
�ki ordu Lehlilerin yard�m� ile tekrar Erdel taht�n� ele ge�irmeye �al�an Zgismond
hainini vurmaya gider.
- Hep dediklerin ��kar babam, s�yle bundan sonra ne etmek gerek?
- Yine sabredece�iz, hep bekliyece�iz.
- Ne zamana kadar? Art�k buna tahamm�l kalmad�.
- Beklemekten ba�ka elden bir �ey gelmez.
- Eskiden b�yle d��nm�yordun; bundan alt� sene evvel Kaluguran'da beni avutup tek
ba��na Mihail'i haklamaya �al��yordun. O zaman neden beklemek istemiyordun?
Koca Memil i�ini �ekti, yer yer nas�rl�, damarlar� f�rlam� Sa� elini �n�ndeki
topra�a dayad�:
- Ge�mi� g�nler dedi, bunlar� dile getirmenin faydas� ne?
- ��renmek istiyorum, daha do�rusu bildi�im halde, bir Kere de senin a�z�ndan
i�itmek istiyorum.
332 �Son Akin
- Ne biliyorsun?
- Sen...
- Evet, ben?
- Babam nedendir anl�yamam, sen �lmek, bir an evve bizlerden uzakla�mak i�in
�abal�yordun. Ne su�umuzu g�rm�t�n? Her daim s�ylerim, bu topraklar Koca Memil'siz
korunamaz.
Koca Memil sa� elini �n�ndeki topraktan �ekti, dirseklerinin �zerinde do�ruldu, sol
elindeki kamas�n� tahta par�as�ndan ay�rd�. Bak�lar�n� altlar�ndan yava� yava�
ge�mekte olan Mihail'den uzakla�t�r�p derin derin Murad'� s�zd�. Ba��n�,
dudaklar�n� b�zerek sallarken:
- O�ul, diye f�s�ldad�. Koca Memil �lmez art�k, o hep ya-��yacak; ��nk� sen vars�n.
- Ben mi var�m?
- Beli, ad�m� sana verdim. Bunu, vaktiyle ananla, sevdi-ce�ini g�rmek i�in giderken
Efl�k Ovas�'nda s�ylemi�tim sana. Benim Yerk�y'de i�im bitecekti, ne yaz�k ki, h�l�
a-yaktay�m. Buna da Mihail ile Nem�eli sebep oldu. Hat�e'yi, �ey, y�ni anan�
sevdice�inle birlikte ka��rmasayd� o hain, benim ��k�k omuzlar�m; daha fazla bu
hayat y�k�n� ta��yamazd�... Ne yapal�m, sen benim her ne kadar �z evl�d�m de�ilsen
de, ben ancak �z o�lumu da bu kadar sevebilirim. Onun i�in benim g�zlerim kapansa
da ben �lmem, ruhum, nam�m bundan sonra sende ya�ar. E�er sana �ingene obas�nda s�z
vermeseydim, vaktiyle Kaluguran'da yapmaya �al�t���m gibi �u d�rt sene i�inde bir
imk�n�n� bulur, muhakkak Mihail'in muhaf�zlar�n� tek ba��ma yarar, onu bir k�l��ta
ikiye bi�er, bu i�i bitirirdim.
- �yleyse babam, ben de verdi�im s�z �zerine Mihail'e yaln�z varm�yaca��ma g�re, bu
i�i hep beraber yapal�m; hemen a�a��ya inelim, diklemesine Mihail'in ordusuna
dalal�m...
Son Akin � 333
- Olmaz...
- Neden babam?
- Bundan sonra, Mihail i�in bo� yere hi� kimsenin burnu bile kanam�yacak. Yerk�y
K�pr�s� facias�n� m�teakip onun ard�na y�z ak�nc�yla d�t�k, muhafizlar�yla
�arp�t�k; yirmi be� �ehidin kan�yla bembeyaz ovalar, k�z�la boyand�. Yanl� hareket
ettik; Mihail bir tek ak�nc�n�n dahi hayat�na de�mez!..
- �yleyse yolda�lar�m�z burada kals�n; biz ikimiz gidelim.
- Bizi yaln�z b�rak�rlar m� san�rs�n? Sonra sen, sen ya�amal�s�n o�ul.
- Ne farkeder baba, bir Murad'�n bunca yi�it i�inde ne de�eri olur?
- Elbette sen �lmemelisin: Bir kere benim ad�m� ya�atacaks�n, sonra senin yolunu
Ay�e G�l, daha m�himi anan, Hat�e bekler...
- Hat�e mi diyorsun babam?
- Kusura bakma, l�f geli�i a�z�mdan ka�t�; bir daha s�ylemem.
- S�yle babam, ne ��kar bundan? Ben o�lun de�il miyim; benim anam da senin olsa
olsa bac�n say�l�r...
Evet, bac�m say�l�r!..
Koca Memil, �akaklar�n�n zonklad���n�, g�zlerine aniden bir g�lgenin d�t���n� belli
etmemek i�in ba��n� �evirdi. Bo�az�na bir h��k�r�k tak�lm�t�, nefesi t�kan�yordu;
�u anda bo�ulabilir, sava� meydanlar�n�n yapamad���n�, �u buram buram yan�k kokan
hava yapabilirdi.
Birden bir el uzand� omuzuna, kavruk bir dudak Me-mil'in bembeyaz sakal�nda dola�t�
ve bir tek g�zya�� yana��n�n �zerine damlad�.
- Ne o, �imdi de a�l�yor musun? Koca Memil'in o�lu a�-!ar m� hi�?
- Hay�r babam, ba�ka, bamba�ka bu... Nas�l s�yliyeyinv belki de istemiyerek seni
k�rd�m...
- Beni mi? Beni ha? Ne varm� k�r�lacak bunda? Murad�m! G�r�yor musun, bak, �teki
taraftan da ba�ka bir ordu geliyor... Bu Zgismond haini olsa gerek; Erdel taht�
i�in bu hovada Mihail ve Basta ile �arp�acak. Biz de onlar� buradan seyredece�iz...
Elbet bir f�rsat ��kacak. Bug�n de�ilse yar�n, yar�n olmazsa be� sene sonra...
Nihayet onu hi�birimizin k�l�na halel gelmeden yakal�yaca��z. �te hepsi bu kadar...
Gel, sen de uzat bana yana��n�, bir kerecik de ben �peyim seni, Kara Murad�m...
�imdi g�zler yine Gorasla Ovas�'na �evrilmi�ti... Mihail, a�a��da, biraz
ilerilerinde durmu�tu; onu ku� bak��, gayet iyi g�r�yorlard�. Yine etraf�nda bir
halka gibi dizilmi� muhaf�zlar� vard�. K�l�c�n� eline alm�, sa�a sola emirler
veriyor, g�zlerini kar��dan gelen Bathori'nin ordusundan ay�rm�yordu.
N�bet�i ak�nc�lardan biri s�r�nerek Koca Memil'in yan�na sokuldu:
- Koca Baba, diye f�s�ldad�; destur ver, bir deneyeyim; belki de okla bu k�firin
hesab�n� buradan g�rebilirim.
Koca Memil, ba��n� bile �evirmedi, sadece:
- Olmaz, dedi, epeyce uzakta; etraf�nda muhaf�zlar� var; isabet ettiremezsin; hem
bu yapt���n erkeklik say�lmaz. Sonra onu devirsen bile, �lece�i ��pheli, yerimizi
de ��renirler; binlercesi �zerimize ���r. Mihail u�runa bo� yere bir tek yolda�
bile can�ndan olm�yacak. Sen yerine git aslan�m. Anlad�n m�?
- Anlad�m Koca Baba.
Ovada trampetler vurmaya, borular �almaya ba�lam�t�; Mihail'in ordusu a��l�yor,
sava� vaziyeti al�yordu.
SonAkin�335
Avusturya kumandan� Basta, gayet sakin g�r�n�yor, hatt� kendi askerlerinin
kumandas�n� da Mihail'e b�rakt��� intiba�n� uyand�r�yordu.
Nihayet iki ordu birbiriyle �arp�maya ba�lad�. T�fek sesleri, k�l�� �ak�rt�lar�, at
ki�nemeleri gittik�e s�kla�t�.
Basta, tamamen bir kenara �ekilmi�ti. Bir g�lge gibi kendisini takip eden
muhaf�zlar�yla Mihail ise yerinde duram�yor, sa�a sola at s�r�yordu.
Tepedekiler yine terliyorlard�. Bak�lar MihaiFden bir t�rl� ayr�lam�yordu. Sava��n
g�r�lt�s�, �arp�an ordular onlar� hi� al�kaland�rm�yordu. Tek hedef Mihail idi;
Mihail'i nas�l yakal�yacaklard�. Mihail'i �u s�ralarda ele ge�irmek imk�n� ��kacak
m�yd�?
�te Transilvanyal�lardan bir grup fedai. Efl�k askerini yard�. Mihail'e iyice
sokuluyor. Mihail'in muhaf�zlar� �ok daha fazlala�t�. Mihail geriye do�ru
�ekiliyor. Mihail teredd�t ediyor. Mihail etraf�na bak�yor; bir imdat, bir yard�mc�
ar�yor. Murad:
- Mihail yenilecek, diye f�s�ldad�, belki de ka�acak; onu nerede buluruz bir daha?
Biz de varal�m �zerine... Yalvar�r�m Koca Babam, durm�yal�m art�k. Bu f�rsat� bir
daha elde edemeyiz.
Koca Memil, h�lyaya dalm� gibi, Murad'�n sesleni�ini duymuyordu sanki; dirseklerini
yerden �ekmemi�ti; kamas�, tahta par�as�na durmadan girip ��k�yordu. Memil'in
g�zleri cam gibi parlakt�, kirpikleri bile k�p�rdam�yordu. Bu s�cak yaz ak�am�nda
r�zg�r m� ��km�t� bilinmez; �akaklar�nda biriken terler art�k so�umaya ba�lam�t�.
Neden sonra Koca Memil'in dudaklar� k�p�rdad�, �deta kendi kendine s�ylendi:
- Nem�eli Basta g�z�k�rlerde yok. Esas Nem�e ordusu, Seride, ihtiyatta duruyor.
Erdelli Zgismond ise b�t�n kuv-
336 �Son Akin
vetini ileri s�rd�. Mihail dayanacak. Mihail'in ordusu da��l-sa bile onu,
Nem�eliler... Kim bilir?
Murad hi� de Koca Memil gibi d��nm�yordu: Mihail ka�acakt�, yahut Erdellilerin
eline ge�ecekti... O zaman yedi y�ldan beri intikam hissiyle yanan �mitleri bir
anda s�necek, b�t�n ��rp�n�lar�, gayretleri bo�a gidecekti. Ve g�n�n birinde Mihail
kolay�n� bulup yine ortaya ��kacak, yeniden binlerce ocak s�nd�recek, on binlerce
T�rk'� kaz��a oturtacak, nice yi�itlerin sevdiceklerine el atacakt�...
- Olmaz, diye ba��rd�, babam ben bu k�firin �zerine var�r�m, gayr� hakk�n� hel�l
et.
- Kal oldu�un yerde, er s�z� verdin, ak�nc� and� ettin; ne �abuk unutursun?
G�ne� g�kte yorulmu� gibi son ��klar�n� ovaya d�k�yor, tepelerin ard�na �ekilmeye
�al��yordu. Kar�� s�rtlardan bir y���n ku� havalanm�, yolunu �a��rm��as�na al�al�p
y�kseli-yorlard�. Biraz ilerilerine bir kartal konmu�tu, iki akbaba ovaya do�ru
s�z�l�yordu.
Koca Memil'in bak�lar� h�l� cam gibiydi. Deli Durmu� berrak mavi g�zleriyle
�n�ndeki sava�� seyrediyor, hi� k�p�rdam�yordu. Kara Murad ise aln�n� yere dayam�,
derin derin nefes al�yor, Mihail'i art�k g�rmek istemiyordu.
Erdelli fedailer son bir gayret daha yapt�lar. Mihail'in muhaf�zlar�ndan on ki�i
bir anda yere y�k�ld�, iki fedai, Mi-hail'e kar�� kar��ya kald�... O s�rada Murad
ba��n� kald�rm�t�; g�r�yordu. Mihail'in �mitsiz ��rp�n��na sanki yak�n bir
dostuymu� gibi i�i titreyerek bak�yordu.
- �te Mihail'in i�i tamamlan�yor, bizim beceremedi�imizi �u bir avu� Erdelli
yap�yor. Yaz�klar olsun... Onu biz ele ge�iremedikten sonra neye yarar?
Mihail sol koluyla k�l�� kullan�yordu, atma yan vermi�' ti... Birden kendini yere
att�, ortal�k b�sb�t�n kar�t�.
SonAkin�337
Art�k kimin kime sald�rd��� belli olmuyordu... Yine de Nem�eli Basta ortal�kta
yoktu; Mihail'e yard�ma gelmiyordu.
- Bitti!.. Mihail geberdi!.. Biz ise onun y�z�ne bile t�k�-
remeden senelerce bo� yere inledik.
Murad yan�l�yordu, hi� de zannetti�i gibi bitmemi�ti. Sol kanatta Eflakl�lar�
da��tan ulahlardan bir k�sm� yard�ma gelmi�ti. Hatt� Mihail bile bir boyar�n atma
binmi�, gerideki muhaf�zlar�n�n aras�na kar��vermi�ti.
O zaman Deli Durmu� g�l�msedi, ak�am�n son ��klar� mavi g�zlerinde gezinirken Koca
Memil'e bakt�. Koca Memil ise hafif�e ba��n� sallad�:
- Mihail yine kazand�, diye f�s�ldad�. Basta'n�n imdan�na gelmemesine ra�men iyi
dayand�. �te Erdelliler ��z�ld�; Zgismond-� l�in daha fazla tutunamaz. Mihail, bu
sava�ta hi� pay� olm�yan Basta ile birlikte yak�nda Erdel'in merkezi Alba Julia'ya
tekrar girer.
- Sonu ne olur bunun babam?
- Bilinmez.
- Biz ne yapaca��z? -Bekleriz.
- Nerede?
- Burada?
- Ni�in?
- G�n�n birinde Mihail nas�l olsa Targovi�te'ye d�ner. O zaman, bir �aresini
arar�z. Belki pe�inden gideriz, belki bir tedbirsizli�ini yakalar�z, belki de yine
bekleriz, seneler senesi bekleriz.
Murad art�k sual soramad�, g�nlerce devam eden bir sava�tan ��km� gibi kendisini
yorgun hissediyordu, hatt� elleri titriyor, g�z kapaklar� kapan�yordu... Buna
ra�men yine Mihail'i arad�. Bu sefer onu g�remedi. Mihail �nlerinden ta-mamen
uzakla�m� olmal�yd�. Efl�k ordusu taarruza ge�-
,)
338 � Son>-kin
misti. Erdelliler da��lm�lar, par�alanm�lard�. Koca Memil uzand��� yerden do�ruldu,
ba��n� geriye do�ru �evirdi, n�bet�ilerden birine seslendi:
- Bre Yavuz Hasan, tiz ovaya in, yan�na bir yolda��n� da al, kimseye g�r�nmeden
Mihail k�firinin ordusunu g�zetleyip onlar nereye giderse pe�lerini takip et.
Mihail, Erdel'den uzakla��rsa hemen bize haber sal.
- Emret Koca Baba.
A�a��dan borazan ve trampet sesleri geliyordu. Mihail zaferini kutluyordu. Bu gece
bu ovada konakl�yacakt�, fakat yine de binlerce muhaf�z�n�n aras�nda oturacak,
yeme�ini yiyecekti. Mihail uyurken bile bu muhaf�zlar hi� uyum�ya-caklard�. Koca
Memil bunu g�rmeden biliyordu. Onun i�in Mihail'i basmay� d��nm�yordu bile...
* * *
Haziran ve temmuz aylar� �ok s�cak ge�ti. A�ustosta bile g�ne� h�z�ndan hi�bir �ey
kaybetmedi. Otlar b�sb�t�n sarard�, yama�lara serpilen a�a�lar �deta kavruldu,
ovay� s�cak bir bu�u kaplad�. Kervanlar yorgun yorgun ilerliyor, haber ta��yan
atl�lar zorlukla uzakla��yorlard�. �obanlar bile yaylalara �ekilmi�lerdi. Ak�nc�lar
ise, �a�layan�n ba��ndan ayr�lmam�lard�. Hep yol g�zl�yorlar, hep beraber
bekliyorlard�. Bir aral�k Yavuz Hasanla beraber giden ak�nc� gelmi�, Me-mil'in
tahmin etti�i gibi, Mihail'in Basta ile Erdel'in merkezi (Alba Julia)'ya vard���n�,
binlerce Erdelli'yi kaz�klad���n�, etrafa deh�et salmaya ba�lad���n� s�ylemi�,
sonra geri d�nm�t�.
Yaln�z Karapen�e Osman'dan hi� ses ��kmam�t�. Osman �deta kaybolmu�, geride
kalanlar� d��nmez olmu�tu...
O sabah Murad her zamankinden erken uyand�. Tepede yine n�bet�iler ovay�
g�zl�yorlard�. Koca Memil daha evvel
SonAkin�339
kalkm�, su kenar�nda abdest al�yordu. Murad da abdest ald�, ikisi birlikte sabah
namaz�n� hemen orac�kta k�l�verdi-ler. Sonra ak�nc�lar�n pi�irdi�i bir tas �orba
ile kar�nlar�n� doyurup n�bet�ilerin yan�na vard�lar.
��inde bulunduklar� zaman sabah�n en uysal �n�n� ya��yor, 1601 y�l� A�ustos ay�n�n
ondokuzuncu g�n� yeni ba�l�yordu.
Koca Memil n�bet�ilere:
- Ne haber, diye sordu?
- Bir de�i�iklik yok, Koca Baba.
�nlerinde renkli bir �lem vard�. Bu �leme sar� ve ye�il daha fazla h�kimdi.
A�a��dan �a�layan�n sesi �ok hafif geliyordu... Ak�nc�lar yine bir t�rk�ye
ba�lam�lard�. Kar�� da�lar�n mor tepelerine bir avu� bulut d�m�t�...
Bu da�lar�n ard�, hatt� �nlerinde uzanan �u ova onlara ecdat yadig�r�yd�. Atalar�
vaktiyle buralarda T�rk'�n adalet ve asaletini ta��m�, buran�n insanlar�na huzuru
tatt�rm�t�. O zamanlar buradan T�rkler �ekinmeden ge�erler, takdirle
kar��lan�rlard�. Sonra her �ey de�i�mi�ti; h�rs ve tamah, hatt� acz y�z�nden
insanlar birbirlerine girmi�, dereler gibi kan akm�t�.. �imdi ise onlar burada
kimseye g�r�nmemek i�in �areler ar�yorlar, bir g�lge gibi Mihail'in pe�inden
gitmeye �al��yorlard�. Kuytu k�elerde, insan y�z� g�rmeyen ma�aralarda
geceliyorlard�. Ac� idi bu, �ok ac�... D��nmemek l�z�md�, zaten faydas� da yoktu..
Kader �nlerine ne �iz-mi�se oradan y�r�yeceklerdi, hepsi bu kadard�.
N�bet�i:
- Bir araba, diye f�s�ldad�!..
- �st� kapal� bir araba!
Uzaktan, bulunduklar� tepeye do�ru bir araba geliyordu. Hayvanlar yorgun olmal�yd�;
y�r�d�kleri bile belli olmuyordu. Araban�n i�indekiler ise hi� g�r�nm�yordu.
340 �Son Akin
Bir m�ddet bu me�hul araban�n yak�nla�mas�n� beklediler. N�bet�ilerden biri tekrar
f�s�ldad�:
- Bir �ingene arabas�; yaz g�n� �ingeneler ovada ne ararlar?
Murad, Koca Memil'e bakt�; onun dudaklar�nda hafif bir tebess�m belirmi�ti,,
n�bet�inin sualine cevap vermemi�, ba��n� bile �evirmemi�ti. Murad'�n akl�na birden
Margot geldi. Ondan ayr�lal� d�rt sene olmu�tu; o zamandan beri onu bir daha
g�rmemi�ti. Acaba bu araban�n i�indeki Margot muydu? Onun buralarda ne i�i vard�?
Margot iyi bir kad�nd�, �stelik hayat�n� da kurtarm�t�. Ama hepsi bu kadard�.
Margot ayn� zamanda acayip bir kad�nd� da; ba�ka t�rl� d��nceler ta��yordu. Arad���
hep a�k, hep sevgiydi.. Bir g�n Murad'a, "Benim namusum etimde de�ildir" demi�ti.
Ayr�l�rken de, "Ay�e G�l'e git", diye f�s�ldam�t�, "Onu �ok seviyorsun, ba�kas�n�n
olaca��na onun ol."
Her ne ise, Margot ne s�ylerse s�ylesin, Murad kanaati- j ni de�i�tirecek de�ildi.
Zaten bunlar� d��nmenin hen�z zaman� da gelmemi�ti.
Murad bu a�ustos ay�n�n renkli sabah�nda maziyi ya�a- : mak hi� istemiyordu. Yine
de i�inde bir burukluk vard�. Birisini �zl�yordu; bu birisi ye�il g�zl�, sar�
sa�l�, solgun benizli gen� bir k�zd�. Ona:
- "Gel, diyordu, tahamm�l�m kalmad� art�k, kalbime �u han�erini sapla da daha fazla
ac� duymayay�m."
Evet, bu �ingene arabas� da�lar a�m�, ovalar ge�mi�, o K�zanl�k'tan buraya sanki
Ay�e G�l'� getirmi�ti... Araban�n i�inden Margot yerine Ay�e G�l ��ksa Murad hi�
�a�m�ya' cak�.
- Babam, ben ovaya inip �u arabaya bir bakaca��m. �ingene arabas�, bodur bir a�ac�n
yan�nda durmu�ta
A�ac�n �n�nden �erit gibi ince bir su ak�yordu. Kavruk otlar orada biraz ye�ilden
renk �alm�t�. Bir �ingene o�lan� a�a�1'
Son Akin � 341
ya atlam�, hayvanlar� ��z�yordu. Ortal�kta ba�ka kimse g�z�km�yordu.
Koca Memil dizlerinin �zerine oturdu, arabadan g�zlerini ay�rmadan toklu�unu
kaybetmi� titrek bir sesle Murad'a cevap verdi:
- Ay�e G�l'� arars�n, de�il mi evl�t? Hi� sanmam; o buralara dek gelemez.
G�receksin, elbet hasretini g�n�n birinde s�nd�receksin o�ul!..
Murad sarard�, hatt� k�zard�, oradan hemen uzakla��p ak�nc�lar�n yanma gitmek
istedi. Sonra vazge�ti. �ekinerek Koca Memil'in omuzuna elini korken:
- Yan�l�rsan babam, dedi Ay�e G�l hi� hat�r�ma gelmez, hem onu neden d��necekmi�im?
- Ben bilirim Murad'�m, a�na bu; hi� unutulur mu? A�na �zlenir, a�na her an aran�r.
A�na insan� burum buram yaksa da yine vazge�ilmez. Niye benden saklars�n
duygular�n� sanki?
- Saklamam babam, hi� saklamam.
- G�r�r�z, �u Mihail'in i�ini bitirelim o zaman iyice anlar�z.
- Onu sevsem de, yine yan�na varamam; o kirlendi, �ok kirlendi babam.
- i�te bunun i�in ona gideceksin, sevmesen de alacaks�n; mert bir insana ba�ka
t�rl�s� yak�maz. Kald� ki sen Ay�e'yi g�z kapaklar�n�n ucuna kadar seviyorsun.
Neden �st�rap �ekesin? Bu heybetli v�cut, �u k�v�rc�k sa�lar, �u terte-miz �arpan
kalp neden bo� yere hasret ate�iyle kavrulsun? Vakti ge�meden, sa�lar�na ak,
g�zlerine g�lge d�meden kavu�acaks�n ona, beraber ya��yacaks�n onunla. Ad�na g�n�l
demi�ler bunun; serhad boylar� kadar, kanlar�yla sulad�-8'm�z topra��m�z kadar
tatl�d�r. Hem sonra Hat�e de var; yani demek isterim ki, anan da var, onu kimlere
b�rak�rs�n?
�an seni babas�z b�y�tm�, gen� ya��nda seni ba�r�na
342�SonAkin
bas�p bunca y�l katlanm�. Hat�e'yi sevindirmek, isteme? misin hi�?
- Bunu do�ru s�ylersin babam; ben babam� hi� bilmem anam iyi bir adamd� der ama,
fazlas�n� anlatmaz. Her halde m�him bir insan de�ildi. Ne olursa olsun g�n�n
birinde i�in asl�n� ��renece�im; hi� olmazsa babam�n mezar�n� ziyaret edece�im.
- Baban ren�permi� de�il mi Murad�m?
- �yleymi�.
- Anan daha evvel ba�kas�yla da evlenmemi� mi?
- Hay�r, hi� evlenmemi�... Bunlar� bana tekrar neden sorars�n Koca Babam?
- Hi�!.. Hani!.. Vakit ge�sin diye!.. Bir �ey daha ��renmek isterim; baban hayatta
olsayd�, sever miydin onu �ok?
- Hep bunun hasretini duymu�umdur.. Babamd�r tabii; �ok severdim..
- Benden fazla m� severdin?
- Senden?
- Beli...
Murad'�n birden omuzlar� ��kt�, dimdik, k�p�rdamadan duran Koca Memil'e yalvaran
g�zlerle bakt�:
- Koca Babam, diye inledi, s�z�m� yanl� anlad�n; senden �st�n ben hi� kimseyi
sevemem, bunu d��nmen bile hata... Sen benim her �eyimsin, beynim, hatt� iman�ms�n.
Gayr� fazla h�rpalama beni; kendin s�ylersin, zaten yaral�y�m...
Koca Memil birden d�nd�, s�ratle Murad'�n ellerini tuttu, g�lgeli g�zleriyle onu
bir daha g�remiyecekmi� gib1 derin derin s�zd�:
- Murad�m, dedi, senin baban �ayet sa� kalsayd� d�nyan�n en bahtl� insan� olurdu.
- Neden?
Son Akin �343
. Senin gibi bir evl�da sahip olman�n ne demek oldu�unu hen�z sen anlayamazs�n.
- �yleyse sen de bahtl�s�n Koca Babam... ��nk� ben senin o�lunum, bana ismini
vermedin mi?
- Verdim... Tabi�, her �eyim sensin... Yaln�z ben yine de,
ben...
- Neden susars�n babam? Bilirim senin de bir derdin var;
bunu hep saklars�n. Bunca y�ldan beri sormaya bir t�rl� cesaret edemem. Anlat bana
ne olur hayat�n�.. �yle san�r�m ki, senin de vaktiyle Hat�e isimli bir sevdici�in,
belki de bir e�in vard�. Onu niye aramazs�n, yoksa �ld� m�?
- Hat�e mi? Hat�e ha? Sevdici�im, e�im mi? O benim, sevdici�imden de �te, e�imden
de �st�n... Y�ni... �te hepsi bu kadar... Gerisini ne yapacaks�n o�ul?
- Yoksa dinmi� yaran� b�sb�t�n de�tim mi babam?
- Hasretin da�lad��� g���slerden s�zan kanlar hi�bir zaman dinmez ki, onu de�esin
o�ul... Aksine iyi yapt�n. Seksen ya��ndan sonra, beni bir par�ac�k da olsa
serinleten yine sen oldun Murad�m...
Koca Memil, Murad'�n ellerini b�rakt�, daha fazla bakmaya tahamm�l� yokmu� gibi
ba��n� �n�ne �evirdi; bembeyaz sakal� titremeye, dudaklar� iradesinin d��nda
k�p�rda-m�ya ba�lad�. Aln�, g�zlerinin alt�, hatt� sakallar�n�n �rteme-di�i
yana��n�n geri kalan k�sm� k�r��klarla doldu. Omuzlar� ��k�yordu. Havas�z kalm� bir
insan gibi s�k s�k nefes al�yordu. O anda ku�a��ndaki kamas� ile tahta par�as�n�
bile u-nutmu�tu. G�zlerinin �n�nde sadece ve sadece Hat�esi vard�; badem g�zl�,
siyah sa�l� Hat�esi. Hat�e kar��s�nda e�iliyor, kollar�n� uzat�yor, ba��n� yukar�ya
do�ru kald�r�p boynunu yana b�k�yordu. Bir kelimeyle Hat�esi o anda erke�ini
�a��r�yordu... Hat�esi ne kadar �l�k, ne kadar cana yak�n, ne kadar buram buram
sevda t�t�yordu. Yaln�z Hat�esi sad�k de�ildi, yaln�z Hat�esi beklemesini
bilmemi�ti, yaln�z
344�SonAkin
Hat�esi Memil'in onu sevdi�i kadar, sevgiyi anl�yamam�t�... Vaktiyle o dudaklar,
"Erke�im, ko� yi�itim, sultan�m, efendim." G�nl�m�n hakimi, sen �l�rsen ben de
ya��yamam" demesine ra�men, bu s�zler sadece l�fta kalm�t�; bir m�ddet hayat,
umulandan da fazla akm� ve hatt� ta�m�t� ama nihayet bir (Son Ak�n) b�t�n ger�e�i
oldu�u gibi ortaya ��kar�vermi�ti.
- Koca Baba!.. Koca Baba!.. Kar��dan dolu dizgin bir atl� geliyor...
- Bir atl� m� geliyor?
- Beli! Hem de bu, Yavuz Hasan'a benziyor.
Koca Memil bir anda dikildi, g�zlerindeki bu�u kayboldu, orada yine bir ate�
yanm�ya ba�lad�.
Hakikaten gelen Yavuz Hasan'd�; at�n� �atlat�rcas�na s�r�yor, hayvan�n �zerine
kapanm�, onun �ok daha fazla h�zl� gitmesi i�in �deta kanat takm� gibi duruyordu.
Zaten Yavuz Hasan ve Keklik Ali'den ba�kas� kolay kolay b�ylesine at s�remezdi.
Koca Memil, s�ratle aya�a kalkt�, yan�ndaki n�bet�ilerden birine:
- Ko�, diye ba��rd�, a�a��da bo�az� bekliyen yolda�lara hemen haber sal,
oyalanmadan Yavuz Hasan'a yol versinler.
N�bet�i derhal yerinden f�rlad�, Koca Memil'le Murad da tepeden �a�layan�n oldu�u
yere inmeye ba�lad�lar. Buraya, �a�layan�n ak�p kayboldu�u ma�aradan girilirdi.
Hemen hemen b�yle bir yerin mevcudiyetinden �ok kimsenin haberi yoktu. Koca Memil
de buras�n� vaktiyle bir tesad�f eseri ��renmi�ti.
Biraz sonra Yavuz Hasan'la kar��la�t�lar. Ak�nc� terden s�rs�klam olmu�tu, at�
k�p�k i�indeydi, hayvan�n dizleri titriyordu.
- Ne haber Hasan?
- Koca Baba, i�ler kar�t�!.. Mihail ortadan kayboldu!
Son Akin � 345
- Nas�l?
- Nem�eli Basta ile aralar� tekrar a��lm�, yahut Basta ondan �ekinmi� olmal� ki,
bir gece Mihail'in bulundu�u yeri bast�rm�, belki de binlerce ki�i ile onu ku�atm�,
muhaf�zlar�n� k�rm�, Mihail ise bir kolay�n� bulup sad�k birka� adam�yla ka�m�.
�imdi Basta'n�n askerleri Mihail'in pe�ine d�m�ler, her yerde onu ararlarm�.
Yavuz Hasan derin derin nefes ald�, o kadar yorgun ve heyecanl� idi ki, Koca
Memil'den �ekinmese oldu�u yere ��kerdi.
- Benimle beraber gelen yolda�� da�lara, Mihail'in pe�ini kovalayan Nem�elilerin
ard�na sald�m. Ben de vakit kaybetmeden buraya geldim. Acaba bundan sonra ne yapmak
gerek Koca Babam?
Koca Memil'in cevap vermesine vakit kalmad�; tepedeki n�bet�inin sesi duyuldu:
- Atl�lar!.. Bir y���n atl� g�z�kt�...
Koca Memil'le Murad hemen geri d�nd�ler, bir solukta n�bet�ilerin yan�na vard�lar.
Hakikaten kar��dan on be�, yirmi kadar atl� geliyordu; arkalar�ndan biraz daha
kalabal�k bir grup onlar� takip ediyordu.
Koca Memil hemen eline tahta par�as�yla kamas�n� ald�; g�rmeden tahta par�as�n�
yontmaya ba�lad�. Buna bir m�na veremiyordu; bunlar ulah olamazd�, bir vazifeyle
bir yere gitseler bile bu yaz g�n�nde bu kadar s�ratle at s�rmezlerdi.
Bu i�te ba�ka bir sebep bulunmal�yd�; �deta bunlar�n tehlikeden ka�an bir halleri
vard�. �ndekiler, �ok daha geriden gelenlerle aradaki mesafenin a��lmas�na
�al��yorlard�. Hakikaten bunda muvaffak oluyorlard�; arkadakiler daha yorgun
g�r�n�yordu, bu vaziyette �nde gidenlere yeti�melerine pek imk�n yoktu.. Birden
Koca Memil'in g�zleri oldu�undan �ok daha fazla parlad�. Bir ses, g�k g�r�lt�s�n�
346�SonAkin
and�ran, �a�l�yan�n u�ultusunu bile bast�ran bir ses tepeleri a�t�, ovaya yay�ld�:
-Mihail!..
Evet, �ndeki atl�lar�n ba��nda Mihail vard�; geriden takip edenler; Basta'n�n
adamlar�, Nem�eliler olmal�yd�...
Koca Memil tahta par�as�yla kamay� ku�a��na soktu, elini alt�n sapl� k�l�c�na at�p
k�n�ndan ��kard� ve b�y�k bir sayg�yla onu �pt�. �yle ya bu k�l�ca Hat�esinin eli
de�mi�ti, kimbilir belki de bu k�l�c� Hat�esi de �pm�t�. Alt�n sapl� k�l�� maziyi
ya��yordu, hali de ya��yacakt�...
- Atlan�n!. Hi� kimse kalmas�n.. �te bekledi�imiz an
geldi. Hepimiz ovaya inece�iz. Mihail'in ard�n� �evirece�iz...
B�t�n g���sler �i�ti, dudaklar bir tek ismi defalarca hayk�rd�:
-Mihail!..
- Mihail!.. -Mihail!..
Biraz sonra k�rk bir atl� Gorasla Ovas�'nda, Mihail'e do�ru y�ld�r�m gibi
ilerliyordu.
Bu onlar�n belki de son �ans�yd�.. En �nde Koca Memil j gidiyordu; sa��nda Kara
Murad, solunda Deli Durmu� vard�, j Artlar�ndan otuz sekiz ak�nc� ayn� h�zla
onlar� takip ediyor- I du. Ak�nc�lar �en ve mesuttular; maziyi hat�rl�yorlard�,
vaktiyle de b�yle co�kun, b�yle korkusuz, b�yle zevkle ak�na ��karlard�. Yaln�z
�imdi kartal kanatlan yoktu; onlar kanat- I lar�n� bundan tam alt� y�l �nce bir
ekim ay�nda k�rm�lard�. I Orada, Yerk�y'de bu Mihail, onbinlerce yolda�lar�n� Tu-
na'ya g�mm�, kendilerini yetim b�rakm�t�. Alt� sene �abuk ge�mi�ti, �ok �abuk!..
�te Mihail kar��lar�ndayd�. Mihail art�k kurtulmamal�yd�. Zaman�n hi� k�ymeti
yoktu; Koca Baba istedikten sonra seve seve bir alt� y�l daha bekler' lerdi, yeter
ki sonunda Mihail'i ele ge�irebilsinlerdi..
SonAkin�347
- Bre Deli Durmu�.. Ard�ndan gelen yirmi ak�nc�y� yan�na al, Mihail'i kovalayan
Nem�eliyi y�k, aman dileyeni oldu�u yerde b�rak; zinhar ka�mas�nlar. Yaln�z
birinizin dahi bir yeri kanamamali; aksi olursa art�k dayanamam.
- Emret Koca Baba!..
Ak�nc�lar sanki daha evvel anla�m�lar gibi hemen ikiye ayr�ld�lar. Yirmi ak�nc�
sola do�ru d�n�p Bastan'�n adamlar�n�n kar��s�na dikilirken, geri kalan onsekizi
Koca Memil'in ve Kara Murad'�n pe�inden sa�a k�vr�ld�lar.
�ingene arabas� biraz gerilerinde kalm�t�. Araban�n c�l�z atlar� korkudan ki�niyor,
uyuz bir k�pek havl�yor, buna ra�men demincek hayvanlar� ba�layan �ingene �ocu�u
bile ortal�kta g�z�km�yordu.
- Mihail ka�ma.. Elimizden kurtulamazs�n... Er isen �ek k�l�c�n�, �arp� bizimle.
�imdi Mihail'e �ok yakla�m�lard�, onu iyice g�r�yorlard�... Yine t�yl� siyah
�apkas� ba��ndayd�. Y�z� sapsar� idi; �enesinin alt�ndan uzanan sivri sakal�
durmadan oynuyor, at�n�n �zerinde sallan�yordu. K�l�c� sol elindeydi, sa� omuzu
soluna nazaran ��k�k g�r�n�yordu, g�zlerine kan b�r�m�t�.
Atlar bir kere daha soludular. Koca Memil'in alt�n sapl� k�l�c� havada bir daire
�izdi, Kara Murad dizginleri b�rak�p yumru�unu ileri do�ru uzatt� ve ak�nc�lar:
- Yerk�y, diye ba��rd�lar...
O zaman ka�man�n faydas�z oldu�unu anlam� olacak ki, Mihail dizginlerini kast�,
yirmiye yak�n boyar da voyvodan�n �n�ne dizildiler.
�arp�ma �ni oldu. Yirmi atl�, sanki kar��lar�ndaki ��pten birer sepetmi� gibi bir
solukta boyarlar� delip ge�tiler. Sadece yirmi k�l�c�n havada ��kard��� tok ses
kar��ki s�rtlara do�ru birbiri pe�i s�ra y�kseldi. �imdi boyarlar�n hepsi yer-le
k�vran�yor, sahipsiz atlar durmadan uzakla��yordu.
348 �Son Akin
Bir ak�nc�, bo�lukta as�l� kalm� gibi duran k�l�c�n� indirmeye ak�l etmeden �deta
korkuyla ba��rd�:
- Mihail, Mihail yok!
Bir ba�kas� ayn� �st�rapla ona cevap verdi:
- Mihail kayboldu!. .
Hepsi birden geri d�nd�ler; o zaman MihaiPi g�rd�ler.. Voyvoda, �deta at�n�n
boynuna yap�m�, �ingene obas�na do�ru gidiyordu. Fakat fazla uzakla�amad�. Birden
onun pe�inden ko�an Kara Murad'�n hayvan�n�n �zerinde aya�a kalkt��� g�r�ld�, g�z
a��p kapay�ncaya kadar bir v�cut, iri, k�v�rc�k sa�l�, yan�k tenli bir v�cut,
havada u�tu, bir kartal gibi, pen�eleriyle Mihail'i kavrad�, onu yere �ekti...
�imdi voyvoda inliyordu; Murad onun �zerine ��km�, bir mengene misali iki elini
bo�az�na ge�irmi�, yava� yava� s�k�yordu...
- Mihail!.. Kahpe voyvoda!.. Beni tan�d�n m�, ben Kara Murad?.. Yerk�y'deki
yolda�lar�m�n, kaz��a ge�irdi�in, ate�te kebap yapt���n binlerce gazinin ve sonra,
sonra.
Murad, s�z�n�n sonunu tamamlryamad�; bo�ulacakt�, havas�z kal�yordu. Bir h��k�r�k
bo�az�n� tamamen t�kam�t�. Bak�lar� kupkuru, benek benekti. Yaln�z pazular�
�i�tik�e �i�iyor, g�zleri d�ar� f�rl�yor, Mihail'in bo�az�na parmaklan gittik�e
�iddetle bat�yordu. Mihail'in art�k sesi ��km�yordu, sadece derinden bir h�r�lt�
i�itiliyordu.
O zaman Murad'�n omuzunu bir el yakalad�, tok bir ses duyuldu:
- Murad!.. Sal�ver o k�firi. Daha vakti gelmedi; e�er �u anda �l�rse kaatil
olursun, elin onun pis kan�yla kirlenmemen..
- Babam! Babam!.. Dokunma bana, b�rak beni.. Bu �eytan�, bu kahpeyi...
- Kalk aya�a derim sana; ona son darbeyi kimin vuraca��n� hen�z kestirmedik.
Son Akin �349
Murad'�n elleri gev�edi, �deta sendeliyerek do�ruldu; kalpa�� d�m�, k�v�rc�k siyah
sa�lar� aln�na d�k�lm�t�.
Murad elleriyle y�z�n� kapatarak Koca Memil'in yan�nda durdu, her taraf�
sars�l�yordu, hatt� dizleri bile titriyordu. ��i a�l�yordu, s�nmiyen ve belki de
hi� s�nmiyecek olan bir kinin o anda onu bir f�rt�na gibi �n�ne katt���
anla��l�yordu...
Koca Memil, Murad'a g�zlerini yar� yar�ya kapayarak bakt�, sonra hi� sesini
��karmadan geriye d�nerken ak�nc�lara seslendi:
- Bir k�sm�n�z Durmu�'a yard�ma gidin; galiba i�ini bitiremedi.
- Geldim Koca Baba! Simden sonra ne yapmak gerek; emreyle.
Deli Durmu� �n�ne on kadar Nem�eli katm� yakla��yordu, ard�ndaki yirmi ak�nc� yerde
yatan Mihail'i g�rmenin h�rs ve sevinci i�inde ilerliyorlard�.
Deli Durmu� at�ndan inince voyvodaya bakmad� bile. A�ustos ay�n�n bu bulutsuz
g�ky�z� kadar mavi ve berrak g�zlerini Koca Memil'e �evirdi, g�l�msedi. Bu
g�l�mseyi�te, her �� zaman birden gizliydi ve bu g�l� belki de bir sonun
ba�lang�c�n� ta��yordu. Koca Memil bir an Deli Dur-mu�'u s�zd�, onun arzusunu
anlad��� halde, cevap vermedi, ba��n� �evirirken:
- Kald�r�n �unu yerden, dedi.
iki ak�nc� e�ildi, Mihail'i kollar�ndan tutup kald�rd�lar. Fakat voyvoda
ayaklar�n�n �zerinde duram�yor, dizleri k�r�lm� gibi k�vr�l�yordu. Ba�� �n�ne
sarkm�t�, a�z�ndan kanla kar��k bir salya ak�yor, kollar� sallan�yordu.
- Bir matra ile su d�k�n �u kahpenin y�z�ne...
Ba�ka bir ak�nc� at�n�n terkisinden matras�n� ��kard�, i-�'ndeki suyun bir k�sm�n�
Mihail'e i�irdi, bir k�sm�yla da �nun y�z�n� y�kad�. Sonra matray� yere f�rlatt�.
K�rk bir
350�SonAkin
ki�i, korkudan ne yapacaklar�n� �a��rm� on Avusturyal�yla birlikte, bir m�ddet
Mihail'i seyrettiler. Voyvoda dizlerinin �zerine ��km�t�, durmadan titriyor, bir
�eyler s�ylemeye �al��yor, fakat delinmi� gibi sadece bo�az�ndan acayip h�r�lt�lar
��k�yordu. Elbiseleri y�rt�lm�, yer yer toz ve �amura bulanm�t�. G�zlerini b�r�yen
kan gittik�e koyula��yordu. G�z bebekleri alabildi�ine a��lm�t�. Ba��n� omuzlar�nda
g��l�kle tutuyordu.
Koca Memil, onu daha fazla seyretmeye tahamm�l ede-miyece�ini anlad�. Osmanl�
ordular�na meydan okuyan, on binlerce insan� i�i titremeden �ld�ren, y�zlerce T�rk
kad�n�n� zorla �irkin emellerine �let eden, b�t�n bir �lkeye deh�et salan �u adam,
bu kadar �ciz, bu kadar zavall� m�yd�?
Memil'in i�ine bir bulant� geldi, �deta ba�� d�n�yordu; k�l�c�n� k�n�na sokarken
ku�a��ndan insan �ekline benziyen iki tahta par�as� ��kard�, onlar� h�rsla yere
att�, ayaklar�n�n alt�nda �i�nedi, sonra:
- �yice yakla�t�r�n �u adam� bana, dedi.
�ki ak�nc�, Mihail'i zorla s�r�kledi ve onu Koca Memil'in ayaklar�n�n dibine
f�rlatt�lar. O zaman ihtiyar ak�nc� tiksinerek e�ildi:
- Mihail, dedi, bizi tan�d�n m�?
Voyvoda g��l�kle ba��n� sallad�, dudaklar�ndan asla anla��lam�yan birka� kelime
d�k�ld�, bir �eyler anlatmak istiyor, fakat muvaffak olam�yordu.
- S�yle, kimiz biz?
- Siz... Siz... Ak�nc�lar... Bu Kara Murad; �lmemi�, �lmemi�... Sen de Koca..
Koca... Sizden �ok ka�t�m, hep gizlendim... Nihayet...
- �yleyse bize hesap vereceksin; yedi senenin hesab�n�. Gazilerin, ak�nc�lar�n,
Ay�e G�llerin, Hat�elerin hesab�n�...
Mihail yine bir �eyler s�yledi; yine ne dedi�i anla��lamad�. Bir t�rl�
d�zelemiyordu; Murad onu �ok h�rpalam�
SonAkin�351
olmal�yd�. Bu sefer ellerini g��l�kle havaya kald�rd�, ihtiyar ak�nc�n�n dizlerine
tutundu:
- Ben... Ben i�te... B�rak�n... Ne isterseniz... Yalvar�r�m...
- Yalvar�r m�s�n? Neden?
- Alt�n... On binlerce alt�n verriim size... Sonra...
- Sonra?
- Efl�k... Hatt� Bo�dan sizin olsun... Hepsi... Hepsi... Tek can�m...
O zaman Koca Memil fark�nda olmadan yere t�k�rd�. Oyalanmak, belki de avunabilmek
i�in ku�a��ndan tahta par�as�n� arad�; onlar�n Mihail gibi ayaklar�n�n dibinde
durdu�unu farkedince:
- Voyvoda, aya�a kalk! diye ba��rd�, alt�nlar�n senin olsun, Efl�k, Bo�dan, hatt�
Erdel ise zaten bizim... Sen ancak elimizden bir tek �artla kurtulabilirsin.
- Nas�l?..
Mihail, �deta canlanm�t�; ellerini ihtiyar ak�nc�n�n dizlerinden �ekmi�, ba��n�
kald�rm�, hatt� yerinden do�rulmu�-tu.
- Mihail, biz burada k�rkbir ki�iyiz. K�rkbir ki�inin bir insan� aralar�na al�p ona
dilediklerini yapt�rmas� mertlik de�ildir. Seni �u anda b�yle sil�hs�z, nas�l olsa
�ld�r�r�z. Ama bunun hi� de�eri yok. �imdi k�rkbirimize de iyice bak; g�z�n
hangimizi keserse onunla �arp�. K�l��, kama, m�zrak, ne �e�it sil�hla olursa olsun,
raz�y�z. E�er hasm�n� yenersen, diledi�in yere elini kolunu sall�ya sall�ya
gidersin. Geri kalan k�rk ki�i senin k�lma bile dokunmaz. �ayet bu �arp�mada
�l�rsen bir erke�e yak��r �ekilde hayat�n sona erer, biz de d�man�m�z� �ciz
g�rmekten kurtuluruz.
Mihail'in ba�� yine d�t�, sol omuzu sa� omuzu gibi ��kt�, dudaklar�ndan tekrar
anla��lmaz s�zler d�k�ld�.
�imdi kimse konu�muyordu, nedense atlar bile ki�nemelerini kesmi�lerdi. Ovada derin
bir sessizlik vard�. Kar��-
352�SonAkin
da, �ingene arabas�n�n yan�nda havlayan k�pek bile susmu�, bir tekerle�in kenar�na
oturmu�tu. Arabadan h�l� hi� kimse d�ar� ��kmam�t�...
- Mihail!.. Bu son �ans�n!.. Se� birimizi; ba�ka t�rl� kurtulamazs�n. Vakit
ge�irmeye de �al�ma; yard�ma gelenlerin olsa bile yanma sokulamazlar.
Bu sefer voyvoda ellerini yere dayad�, zorla aya�a kalkt�, iki baca��n� yana do�ru
a�t�:
- K�l��, dedi.
Bir ak�nc� ko�tu, biraz ileride duran bir k�l�c� getirdi; Mihail bunu sol eliyle
ald�.
- Sa� kolum iyice hareket etmiyor, diye kekeledi. Kara Murad vaktiyle sa� omuz
kemiklerimi kamilen k�rd�.
- Biz de sol elle sana kar�� koruz. �imdi diledi�ini �a�� kar��na.
Mihail kanl� g�zleriyle teker teker k�rkbir ki�iyi s�zd�. Otuz sekiz ak�nc�y�, Deli
Durmu�'u, Kara Murad'� ve Koca Memil'i...
Dudaklar� durmadan k�p�rd�yordu; bir t�rl� karar veremedi�i, ne yapmas�, kimi
se�mesi gerekece�ini kestireme-di�i anla��l�yordu.
Bunlar ya��z ki�ilerdi, kar�n, f�rt�nan�n bile ��kertemedi-�i, senelerin
y�pratamad���, damarlar�nda akan tertemiz kan�n co�kun heyecan�yla y�lmak nedir
bilmeyen erlerdi bunlar... Mihail bu insanlarla nas�l ba� edebilirdi... Hele Kara
Murad'�n kar��s�nda bir an bile tutunamazd�. Yanaklar�ndan a�a��ya do�ru so�uk
so�uk terlerin bo�and���n� hissetti. Yapam�yacakt�, hi� cesareti yoktu..
- Haydi Mihail!..
Voyvoda tekrar k�rkbir ki�iye ayr� ayr� bakt�; kar��s�ndakiler hep g�l�ms�yorlar,
onu dudaklar�n� b�zerek seyrediyorlard�. Hepsinin g���sleri a��kt�, ellerini
bellerine dayam�lard�.
Son Akin � 353
- Ne durursun? Vaktimiz yok derim sana.
O zaman Mihail, Koca Memil'i derin derin s�zd�. �u bembeyaz sakall�, y�z�
k�r��klarla dolu, ellerinin damarlar� f�rlam�, hatt� s�rt� da biraz kamburla�m�
ak�nc� �ok ya�l�yd�. B�t�n bu ak�nc�lar onu ancak ihtiyarl���ndan dolay� say�yor
olmal�yd�lar. Eceli yak�nd� bu ihtiyar�n. Belki de ayakta art�k g��l�kle duruyordu.
Mihail bir kurtulu� yolu bulmu� gibi sevindi, dudaklar� k�p�rdad�:
- Sen, dedi.
- Ben mi? Benimle mi �arp�mak istersin?
- Evet..
- Haz�r ol �yleyse...
Koca Memil a��r a��r alt�n sapl� k�l�c�n� k�n�ndan �ekti. Fakat Mihail onu
beklemedi; sol eli havaya kalkt�, k�l�c�n� olanca �iddetiyle ihtiyar ak�nc�ya
indirdi.
Havada bir �eli�in ��kard��� �sl�k duyuldu. Mihail ileri do�ru kapakland�,
kar��s�nda Koca Memil'i arad�. Fakat Memil yana �ekilmi�, k�l�c�n� sol eline alm�,
g�zlerinde bir tiksintinin izleri dola�arak voyvodaya bak�yordu.
- Olmad� Mihail!.. �te yan�nday�m, tekrar sald�r. Mihail geri d�nd�, b�t�n
kuvvetini harc�yarak yine bir
hamle yapt�; k�l�c� Memil'inkiyle �arp�t�. Sanki bir kayaya vurmu�tu, sanki
bile�ine birisi iri bir odun indirmi�ti, elinin k�nldi��n� sand�, kolu yana sarkt�.
- K�l�c�n� iki elinle tut voyvoda... Bir daha dene.
Mihail, bo�ulmak �zere olan bir insan�n son ��rpm��yla k�l�c�n� iki eliyle kavrad�,
tekrar ihtiyar ak�nc�ya indirdi. Fakat onu yine kar��s�nda bulamad�. Aksine
g�be�inin �zenden a�a��ya do�ru bir alevin indi�ini hissetti. Bir anda voyvodan�n
g�be�inin alt�ndan etrafa koyu bir kan yay�lmaya ba�lad�. Mihail'in elbiseleri
y�rt�lm�, bacaklar�n�n �st�n-eki etler, hatt� daha yukar�lara yar�lm�,
kesilmi�ti...
354�SonAkin
Voyvoda elinden k�l�c�n� f�rlatt�, dizlerinin �zerine ��kt� karn�n�n alt k�sm�n�
bast�rd�, kulaklar� y�rtarcas�na inlemeye ba�lad�:
- B�rak beni, seninle ba� edemem ben, hi�birinizle �arp�-�amam... Sal�verin beni...
Yahut �ld�r�n, �ld�r�n daha iyi.
O zaman Koca Memil, olanlar� h�l� b�y�k bir korku ve merakla seyreden
Avusturyal�lara d�nd�:
- Bu adam� yakalasayd�n�z ne yapacakt�n�z? Diye sordu.. ��lerinden, subay oldu�u
anla��lan birisi, titreyerek cevap verdi:
- Ba��n� kesip Kumandan�m�z Basta'ya g�t�recektik.
- Su�u ne idi?
- Kont Basta'ya kar�� koydu, etraf� kar�t�rmaya ba�lad�; yard�mlar�m�z sayesinde bu
kadar yere sahip oldu�u halde ordular�m�za bask�n yap�p bizleri Erdel'den ��kartmak
i�in �areler aramaya ba�lad�...
- Al�n �yleyse... Al�n diyorum size, g�z�m g�rmesin o-nu, diledi�iniz gibi yap�n.
- Biz? Biz, ne olaca��z?
- Serbestsiniz!
Avusturyal�lar evvel� �a��rd�lar. Sonra onu birden aya�a f�rlad�, yerde k�vranan
Mihail'i yakalad�klar� gibi s�r�klemeye ba�lad�lar.
Mihail tepiniyor, gitmemek i�in ayaklar�n� geriyor, hatt� di�leriyle yan�ndakileri
�s�rmaya �al��yordu. Fakat ne yaparsa yaps�n kurtulam�yor, ka�am�yordu...
Nem�eliler onu �ingene arabas�n�n bulundu�u ince bir �erit gibi akan suyun kenar�na
kadar ta��d�lar. ��lerinden bir tanesi belinin ortas�na arka arkaya iki �iddetli
tekme indirdi. Mihail y�z�koyun yere uzan�rken d�rt Avusturyal� onu kol ve
bacaklar�ndan s�k� s�k�ya kavrad�. Bu s�rada arabadan bir kad�n f�rlad�, elinde bir
kama vard�, Avusturyal�lar�n �a�k�n bak�lar� aras�nda bir panter gibi Mihail'in
�zerine
Son Akin � 355
at�ld�, elindeki kamay� olanca �iddetiyle voyvodan�n bo�az�na saplad�.
Avusturyal�lar bir an tededd�t ettiler, sonra birden voyvodan�n �zerine ��t�ler.
Do�rulduklar� zaman Mihail'in kanl� ba�� ellerindeydi.
O kesik ba� bir kandil gibi havada sallan�rken on Avusturyal�, kamas�ndan kan
damlayan kad�na ald�rmadan, geldikleri yere yaya olarak geri d�n�yordu...
�u anda b�t�n ak�nc�lar�n ba�lar� �nlerine e�ilmi�ti. Kara Murad iki eliyle y�z�n�
kapatm�t�. Koca Memil titreyen sakal�n� sa� eliyle tutmu�, ucundan kan damlayan
k�l�c�n� silmek i�in bir �ey ar�yormu� gibi yere bakm�yordu. Yaln�z Deli Durmu�,
hi� k�p�rdamadan, hatt� mavi g�zlerini bile . oynatmadan Avusturyal�lar�n
uzakla�mas�n� seyrediyordu. G�ne� iyice y�kselmi�ti, g�lgeler art�k kaybolmu�tu.
Dakikalar h�l� Mihail'in feryad�n� ta��yordu. Kar��daki �ingene arabas�n�n �n�nde
ise elbisesi birka� yerinden y�rt�lm�, siyah sa�lar� da��lm�, el� g�zlerine yer yer
g�lgeler d�m�, elindeki kanl� kamas�yla bir kad�n duruyordu. K���k �ingene �ocu�u
da araban�n c�l�z atlar�n� ba�lad��� yerden ��z�yordu. Ak�nc�lar onlar� seyretmek
istemedi. Zaten �u anda Mihail'den ba�ka hi�bir �eyi farkedecek vaziyette
de�illerdi. Hatt� Koca Memil bile, ayn� �a�k�n ve ezgin ruh �lemini
ya��yordu.
Arkalar�ndan s�r'atle yakla�an nal seslerini duyunca a-y�ld�lar. Beyinlerinin i�ine
g�m�len Mihail'i ancak o zaman kovabildiler. Hepsi birden geri d�nd�; gelen Yavuz
Hasan'la birlikte Erdel'e, voyvodan�n pe�ine giden ak�nc� idi.
- Koca Baba... Mihail buralarda...
Ak�nc� s�z�n� tamamlayamad�, vaziyeti g�rm�, anlam�t�.
O zaman Koca Memil, yerden bir tutam ot kopard�, tiksinerek k�l�c�n� silip k�n�na
soktu.
356�SonAkin
- At binelim, dedi, gayri burada i�imiz kalmad�... Sonunu yolda d��n�r�z...
Hepsi g��l�kle atlar�na bindiler... A��r a��r ilerlemeye ba�lad�lar; hi� birisi
sevin�li de�ildi; Mihail'in �l�m� onlar� memnun etmemi�ti. Arkalar�nda
birbirlerinin �zerine devrilerek yatan yedi y�l duruyordu. Bu senelerin bo�a
gitti�ini san�yorlard�. Belki Koca Memil bile, yapt�klar� bu b�y�k hizmetin
fark�nda de�ildi. Halbuki Osmanl� �mparatorlu�u Mihail'in �l�m�yle rahatl�yacak, t�
Erdel'e kadar tekrar buralara h�kim olacak, bu topraklarda uzun m�ddet kan d�k-
miyecekti...
Ak�nc�lar �ingene arabas�n�n �n�ne gelince hayvanlar�n� I durdurdular... Bir an
araban�n �n�ndeki kad�na bakt�lar. Onu tan�m�lard�, hi� de yabanc�lar� de�ildi.
Yaln�z o siyah sa�larda birka� beyaz tel vard�. El� g�zlerin alt� morarm�t�.
Dudaklar �atlak, g���sler ��km�t�. Burun delikleri bile k�p�rdam�yordu...
Kara Murad i�ini �ekti, beynine dolan hat�ralar� kovmaya �al�t�, muvaffak
olamay�nca:
- Margot, diye f�s�ldad�!
Ona gayet ince bir ses cevap verdi:
- Erke�im kendine iyi bak, kaplumba�a kabu�undan
gerdanl���m sana hep u�ur getirecek; mesut olacaks�n.
Koca Memil, nedense at�n�n �zerinde hafif�e sallanan Murad'�n elini tuttu.
- Konu� onunla, dedi, daha fazla ��kmeden biraz kalbini ok�a... �yi bir kad�n o...
G�r�yorum, sadece senin i�in ya�ar...
Fakat Murad, Margot'la konu�amad�; kad�n, s�ratle i�eri girdi, o�lan �ocu�u
hayvanlar� �ekmeye ba�lad� ve araba onlar�n gitti�i yerin aksine g�c�rdayarak
uzakla�t�...
Murad arkalar�ndan gitmek istedi, fakat beynine dolan acayip bir hissin tesiriyle
at�n�n ba��n� �evirdi. Belki de
Son Akin �357
korkuyordu; Margot'a bir �ey s�yliyememenin, ona bir �ey yapamaman�n, arzular�n�
yerine getirememenin aczini duyuyordu.
Kar��lar�nda, da�lar, nehirler, ormanlar ve hepsinden daha m�himi, asla ne tarafa
do�ru akaca��n� tahmin edemi-yecekleri bir �m�r vard�...
)
XII
Kanij e
ATLARINI, �nlerine ��kan b�y�k bir dereye s�rm�lerdi; �ak�l ta�lan �zerinde akseden
nal sesleri onlar� dald�klar� yerin d��ncelerden bir an i�in uzakla�t�r�yordu.
K�rk iki ki�i, geride b�rakt�klar� senelerin birdenbire o-muzlanna ��ken tazyiki
alt�nda eziliyor gibiydiler... Nihayet Mihail �lm�t�, buna ra�men her �ey bitmemi�
aksine, gelece�in me�hul h�diseleri, tatmin edilememi� arzular, s�n-miyen duygular
bamba�ka �ekilde canlanm�t�. Biliyorlard�, g�rmeden, i�itmeden biliyorlard�; bu
topraklarda insanlar ebed� huzur ve emniyetin derin hazz�n� daha seneler senesi
tadam�yacakt�. Ve onlar�n, geride kalanlar, hatta kendilerinden evvel gidenler
u�runa yapacaklar� bir y���n hizmetleri vard�. Bu devlet i�in �imdiye kadar neler
feda etmemi�lerdi ve daha neler feda etmiyeceklerdi ki... �te kar��da h�l� Nem�eli
duruyordu. Damarlarda dola�an her zerre kan ise bir ana mahsul�yd�. Analar a�lard�
ama, kaleler alev alev yanar, serhad boylar� inim inim inlerken yar kuca��nda
�mr�n� ge�iren o�ullar�n� da bir t�rl� affetmezlerdi. B�yle evl�tlar�n geride
b�rakaca�� hi�bir �eyleri olmazd�, onlar birer kara leke gibi bir t�rl�
silinemezdi. Analar buram buram evl�t hasretiyle da�lanan y�reklerini, b�sb�t�n
delse bile
SonAkin�359
o�ullar�n�n bu topraklar u�runa eriyip kaybolmalar�n� fark�nda olmadan
isterlerdi... �ehit anas� olmak, anal�k �erefinden sonra bir kad�na nasip olan en
b�y�k r�tbeydi...
G�ne� art�k �ekiliyordu... Sekiz saatten beri birbirleriyle katiyen
konu�mam�lard�... H�zl� girmiyorlard�, yine de kendilerini koval�yan birileri varm�
gibi hi�bir yerde oyalanmam�lar, yemek dahi yememi�lerdi. Etraflar�n� saran da�lar,
ovalar, ormanlar ak�am�n rengine, ruhlar� serinleten havas�na b�r�n�rken bile onlar
avunam�yorlard�. Bu d�n�, hi� de kartal kanatl� ak�nc�lar�n, bir�ok yolda�lar�n�
kaybetmeleri pahas�na dahi ne�e ve gurur ta��yan eski d�n�lerine benzemiyordu.
Halbuki vaktiyle ak�nc�lar, ak�ndan b�yle mi geri gelirlerdi?
Koca Memil, art�k tahamm�l� kalmam� gibi g�zlerini yar� kap�yan ba�lar� �nlerine
e�ik yolda�lar�na teker teker bakt�, sonra hayvan�n�n dizginlerini �ekerken:
- Biraz dural�m, dedi...
K�rk bir ak�nc� bir anda olduklar� yerde kald�lar; u�runda, topraklar� gibi
hayatlar�n� �ekinmeden feda etmeye haz�r olduklar� ihtiyar ak�nc�ya merakla
bakt�lar.
Koca Memil, ak�nc�lar�n kendisini seyretmekte olduklar�n� farketmemi��esine
dizginleri b�rakt�, elini ku�a��na soktu, oradan sadece kamas�n� ��kard�; sol eli
bo� kal�nca tekrar kamay� yerine koydu. �a�k�n bir hali vard�, ne yapaca��n�
kestiremiyen bir insan�n uyu�uk, hatt� bezgin ruh �lemini ya��yordu. Birka� kere
elini sakal�na g�t�rd�, at�n�n �zerinde yorulmu� gibi k�p�rdad�, neden sonra:
- Karapen�e'den h�l� haber yok, diye f�s�ldad�, yani demek isterim ki, Mihail
�ld�kten sonra...
Sustu, yine etraf�na bak�nd�... Bak�lar�n� moraran da�lara do�ru uzatt�, oralardan
bir haber bekliyormu� gibi a�a�larla kapl� tepeleri s�zd�. Ba��n� �n�ne e�erken
tekrar s�ze ba�lad�:
360�SonAkin
- Yolda�lar�m, bilirsiniz and i�mi�tik; Mihail ve Nem�eli diz etmedik�e at
s�rt�ndan inmiyecek, serhad boylar�ndan ayr�lm�yacakt�k... �te Mihail'in hesab�
g�r�ld�... Bundan sonra...
Arkas�ndan bir ak�nc� daha fazla sabredememi� gibi birden Koca Memil'in s�z�n�
kesti:
- Nem�eli var, Koca Baba!
- Bilirim Nem�eli var... Yaln�z, Nem�eli'nin ne vakit diz edece�i mal�mumuz
de�ildir. Hepinizin geride kalan e�i, anas�, bac�s�, evl�d� da seneler senesi yol
g�zler... Maksad�m �udur ki, burac�kta hep birlikte verdi�imiz s�z� bozal�m...
Biraz da y�r kolunda, ana dizinde, evl�t yan�nda dinlenelim.
Kara Murad, at�n�n dizginlerini �ekti. Koca Memil'in kar��s�na dikildi, bir anda
siyah g�zlerine bir teess�r ve bir k�rg�nl���n izleri doluverdi:
- Babam, diye �deta inledi, bunu bize sen nas�l s�ylersin? Bir an and�m�z�
bozdu�umuzu kabul etsek bile, acaba bu yolda�lar�n kendilerini bekliyen ana, baba,
bac�, evl�t ve e�leri kalm� m�d�r?
- Bir k�sm�n�n kalsa gerek... Hem �ylesine ki, hasret ate�inden g���sca��zlar� her
g�n birka� yerinden delinir, birka� yerinden kabuk ba�lar...
- Ya hi� kimsesi olm�yanlar ne yaps�n?
- �sterlerse benimle bile gelirler.
- Sen nereye gidersin babam?
- Ben mi? �ey... Nereye olacak? Serhad'a... Hani baz� kale ve palangalardaki
gazileri seneler senesi g�rmedim de, biraz hat�rlar�n� sorar�m derim... Mesel�,
Yenihisar palangas�n�n dizdar� Ahmed A�a... Onun gibiler...
- Ben ne olurum, babam?
Koca Memil g�c�k t�tm� gibi �ks�rd�, elini a�z�na g�t�rd�, sonra g�zlerini kapad�,
hi�bir �ey g�rmek istemiyen, �ekillerden, hatt� hayal ve h�t�ralardan dahi uzak
kalmaya
SonAkin�361
�al�an bir insan�n �aresizli�i i�inde at�n�n �zerinde �deta ��rp�nd�... Ufal�yordu,
kabahat yapm� �ks�z bir �ocuk gibi �rkek ve korkak bir hal al�yordu.
Sanki ak�am, gaza meydanlar�n�n bu ulu ak�nc�s�n�, g��s�n� topra�� ve sevgilisi
u�runa kalkan yapan serhadlerin bu korkusuz insan�n�, senelerin bir t�rl�
s�nd�remedi�i buram buram sevda t�ten bu seksenlik gen� ����, be�er� hislerin en
temiziyle yo�rulmu�, bir me�ale gibi durmadan yanan bu kocam� adam� gizlemek, onun
b�yle �rkek halini en yak�nlar�na bile g�stermemek i�in s�ratle ovaya ��k�-yordu...
Fakat Koca Memil ak�am�n merhametine dahi s���nmak istemedi. Bir anda nas�l
��kt�yse, yine bir anda �ylece at�n�n �zerinde dikiliverdi. �imdi eskisinden �ok
daha heybetli ve gen� g�z�k�yordu.
- Murad�m, senin yerin bundan sonra benim yan�m de�il... Seni anan ve sevdice�in
bekler. Onlar� daha fazla inle-temezsin... �ki y�ldan beri K�zanl�k'tan hi�bir
haber alamad�k, Karapen�e'den de bir ses gelmedi... At�n� �atlat�rcas�na s�r; bir
an evvel yanlar�na var, dertlerine hemen merhem ol... �te bu, anlad�n m�?
- Babam, bu s�zleri sen bana nas�l s�yliyebilirsin? Senden uzak ya��yabilece�imi
nas�l san�rs�n?
-Anan var... Hat�e!.. Sonra Ay�e G�l...
- Evet anam var... Fakat asla Ay�e G�l'� d��nmek istemem.
- Neden?
- Onu hat�r�ma getirdik�e kar��mda daima Mihail'in salyal� a�z�n� g�r�r�m. Hatt� bu
y�zden zaman zaman anam� bile ink�r edesim geliyor, ��nk� o da...
- Sus!..
Karanl��� �deta can �eki�en bir insan�n inleyi�i yard�... Bu ses, belki de �mr�nde
ilk defa, Koca Memil'in �mitsiz feryad�yd�.
362 � Son Akin
Ak�nc�lar �a��rd�lar, tabiat�n derinden gelen sinsi nefesi bile bir an dindi.
Sonra, tekrar Koca Memil'in yorgun sesi duyuldu:
- Murad�m!.. B�yle konu�man� ve b�yle d��nmeni asla istemem. Hele anan i�in...
Anlad�n m�, sen Ay�e G�l'le muhakkak evleneceksin. �te hepsi bu kadar.
- Sevmiyorum onu art�k, hi� sevmiyorum.
- Beni aldatmaya kalk�ma, kendini bo� yere kand�rma. Nas�l Margot seni
unutam�yacaksa, sen de Ay�e G�l'den ayr�lamazs�n. Yaln�z aran�zda bir fark var;
Margot �mr� yettik�e pe�ini bir g�lge gibi takip edecek, sen ise gon�lca��-z�n�
Ay�e G�l'�n ard�na s�receksin... Her ikiniz de vazge�emezsiniz bu sevdadan... Ben
y�llar�n, zalim y�llar�n g�n�l yolunda insan� nas�l kavurdu�unu...
Koca Memil daha fazla konu�amad�, birden kulaklar�na usta bir binicinin ��kard���
nal sesleri �arpt�...
K�rk iki ki�i geri d�nd�, k�rk iki ki�i hemen ellerini k�l��lar�na g�t�rd�:
- Yabanc� de�il... Koca Baba ben geldim...
- Ali!.. Keklik Ali!.. Sen misin? Ne haber getirdin?
Keklik Ali soluyarak dizginlere as�ld�. Ak�am�n iyice ��ken karanl���nda dahi
g��s�n�n s�ratle inip kalkt��� belli oluyordu. Bir m�ddet yorgunlu�unu gidermek
i�in derin derin nefes ald�. Sonra:
- Koca Baba, dedi, sabahtan beri hep sizi arar�m; bu tarafa do�ru gelen bir
araban�n i�inde Margot denen o �ingene kad�n� gitti�iniz yeri tarif etmeseydi,
belki de izinizi bularn�-yacakt�m.
- Margot mu?
- Beli...
- Her ne ise... Hemen anlat; bu zamana kadar neden bir haber salmad�n�z bize?
- Evvel� K�zanl��a gittik; Kara Murad'm anas�n� g�rd�k.
Son Akin �363
- Nas�lm�?
- Hep a�lar, o�luma doyamadan gidece�im diye... Karapen�e ile bir hayli
u�ra�t�ktan sonra avuttuk onu; s�z verdi, bekliyecek... Koca Baba o�lumu er ge�
geri g�ndersin der. Bir de senden alt�n sapl� k�l�c� ister; onunmu� o...
- Ne dedin? Alt�n sapl� k�l�� m�? �yle ya!.. Demek!.. Verece�im ona!.. Elbet g�n�n
birinde!..
- Zaten �imdi istemiyor, o�lumla beraber getirsin, diyor.
- Do�ru!.. Hani, pek ho�uma gitmi�ti de bu k�l��... Sahibine iade ederiz tabii...
�ey... Neyse... Ya k�z? Ay�e G�l ne
yapar?
- Onu g�remedik. Yaln�z bizi kap� aral���ndan dinledi. Ayr�l�ncaya kadar h��k�r�k
sesinden i�imiz eridi...
Keklik Ali sustu... Aylardan beri hasret kald��� yolda�lar�n� g�rmek i�in etraf�na
bak�nd�, fakat hi�birisini iyice se�emedi... Gece ovada, y�ld�zlar�n tek tek
serpmiye �al�t��� ��klar alt�nda sadece bir y���n g�lge b�rakm�t�.
Sessizli�i yine Koca Memil'in a�lar gibi ��kan sesi bozdu:
- Duydun mu, Ali'nin s�ylediklerini Murad?
- Duydum babam.
- Ya �imdi ne d��n�yorsun?
- Nem�eli diz etmedik�e K�zanl��a gitmiyece�im, asla sizden ayr�lm�yaca��m. Ben er
s�z� verdim. Hi�birinizi b�rakamam... Anam bekliyecek i�te... Hatt� Ay�e G�l
bile... Kan�m�n son damlas�n�, bu topraklar i�in ak�taca��m... Sen �yle yapm�yor
musun babam? Kulpa'y�, Yerk�y'�, Estergon'u, daha say�s�z serhad kalelerini
unutabilir miyim ben? Orada �ehit d�enlerin analar�, sevdicekleri, hatt� evl�tlar�
yok muydu?
- Sonra?
- Sava� bitsin, konu�uruz... Bana o zaman do�ru yolu g�sterirsin elbet... Yaln�z
yine de senden uzak kalamam ben babam...
364�SonAkin
- Ya siz yolda�lar, sizin fikriniz nedir?
- Biz de Kara Murad gibi d��n�r�z. Verdi�imiz s�zden caymay�z; Nem�eliyle i�imiz
bitmedik�e geri d�nmeyiz. Asla...
Koca Memil, art�k bu hususta konu�mad�, daha do�rusu konu�amad�. �imdi gecenin
karanl��� d��ncelerini gizliyordu; duygular� gibi hareketleri de belli olmuyordu.
Yine de derin derin nefes al��, sesinin zaman zaman al�al�p y�kseli�i onun nefsiyle
amans�z bir m�cadele i�inde oldu�unu g�steriyordu. Koca Memil korkun� bir d�manla
�arp��yordu sanki o anda...
Neden sonra ihtiyar ak�nc�n�n o tok, tamamen itimat dolu tane tane ��kan sesi
duyuldu:
- Biraz da serhadlerden bahset Ali; gaziler ne yapar, sava� hangi y�ne a��l�r bu
y�l?
- Vezir-i �zam �brahim Pa�a �lm�... Lala Mehmed Pa�a serdar kaymakaml���na t�yin
edilmi�. Yemi��i Hasan Pa�a' nm Sadr-� �zam olaca�� s�ylenir. Orduyu h�mayun ise
Belg-rad kar��s�ndaki Zemlin sahras�nda toplan�r. Bu y�l Nem�eli iki koldan
sald�r�r derler. Bir taraftan Kanije'yi geri almak, di�er taraftan �stolni
Belgrad'� ku�atmak istermi�... Esas�nda do�ru d�r�st kimse bir �ey bilmez.
- Karapen�e'den hi� haber vermezsin; o nerede �imdi.
- Karapen�e, Kanije beylerbeyli�ine tayin edilen, eski tan�� Tiryaki Hasan Pa�a ile
Kanije'ye gitti. Beni buraya o g�nderdi. Koca Baba ne emrederse onu yapar�m,
isterse geri d�nerim der. Haberinizi bekler. G�r�r�m ki buna l�zum kalmam�; �ingene
Margot'un s�yledi�ine g�re Mihail'in i�i bitmi�. �imdi yine sen emret Koca Baba,
art�k ne yapmak gerek?
Koca Memil yutkundu... G�z�n�n i�ine giren bir y�ld�z�n ����ndan kurtulmak
istercesine kirpiklerini oynatt�, bo�uk bir sesle:
SonAkin�365
. Bu geceyi burada ge�irelim, dedi. Yar�n erkenden Belgrad'a do�ru yola ��kar�z...
Gerekirse Kanije'ye, Karapen-�e'nin yan�na da var�r�z...
G�kte bir y�ld�z kay�yordu... Da�lar esrarl� rengine b�r�nm�t�... Yald�z�n ����
�amlarla kapl� tepelere de�iyor-mu� gibi s�z�l�yor, belki de ak�nc�lara serhad
boylar�n�n yolunu �iziyordu... Derinden gelen bir su ��r�lt�s�, bu �l�k yaz
gecesinde, zafer g�nlerinin t�rk�s�n� getiriyordu. Bir de �ok uzaklardan bir
araban�n inliyen g�c�rt�lar� duyuluyordu...
Ak�nc�lar atlar�ndan inmi�lerdi... Yaln�z Koca Memil h�l� hayvan�n�n �zerinde
dimdik duruyordu. G�zleri kapal� olmal�yd�, dudaklar�ndan kendisinin bile g��l�kle
i�itebilece�i �u s�zler gecenin renkli karanl��� i�inde bir anda eriyordu:
- Alt�n sapl� k�l��!.. Hat�e onu benden geri istiyor!.. Demek Hat�e birazc�k olsun
beni unutmam�... Hat�emL Hat�emL Ya��yaca��m!.. Nem�eli aman dileyinceye,
yolda�lar�m yuvalar�na d�n�nceye, Kara Murad'� alt�n sapl� k�l��la sana iade
edinceye kadar �lmiyece�im... Hat�em!..
Koca Memil'in, o anda, kapanan g�z kapaklar�n�n i�inde bile sadece siyah sa�l�,
nemli bak�l� bir kad�n�n hayali vard�...
- Bre Hasan Pa�a!.. Bre Hasan Pa�a!..
Kanije Kalesi'nin (Be� kap�s�) �zerinde y�kselen surlara tok bir sesle dalga dalga
�arpt�... Bir serhad gazisi mazgaldan ba��n� uzatarak sordu:
- Ne istersin? Pa�ay� neylersin?
- Ben Memil!.. Nem�eli derya gibi askeriyle buraya do�-m gelir... �lerde de kaleye
Pojega sanca��ndan erzak ta��yan on be� kadar arabaya rastlad�k; hemen tedbirini
alas�n�z...
366�SonAkin
- Koca Baba, sen misin? Ak�nc�lar�n piri, serhad boylar�n�n �nl� gazisi safa
geldin. Ne durursuz; buyurun i�eri. Pa�aya �imdi haber salal�m...
- Biz bir m�ddet buralarda oyalansak yeridir. Elbette erzak arabalar�n� bekleriz...
Biriniz yolda yakalad���m�z �u iki dili hemen als�n... K�ffardan bir hayli haber
ta��salar gerek...
N�bet�i gazi geri �ekildi. Etrafa aniden bir �l�m sessizli�i yay�ld�... Surlarda
bir tek ki�i dahi g�z�km�yor, Azrail'i bekilyormu� gibi Be� kap�s� a��k duruyordu.
Zaman 1601 y�l�n�n 9 eyl�l�n� ya��yordu. Etraf� kapl�-yan ormanlar, sonbahar
r�zg�r�n�n h�r��n nefesiyle h��rd�yordu... Drava nehri �ok uzaklardan ak�yordu...
Balaton g�l�nden ��kan (Berk suyu) Kanije'den ge�iyor, kalenin etraf�n� batakl�k ve
sazl�klarla ku�atarak Drava'ya kar��yordu...
Koca Memil'in sa��nda Kara Murad, solunda Deli Durmu� vard�... Gerideki k�rk ak�nc�
s�rtlar�n� kaleye �evirmi�ler, da�lara, �ok uzaklara bak�yorlard�; yanlar�nda iki
Avusturyal� esir duruyordu.
Ormanlardan kopup sazlar� h�rpalayan r�zg�r�n sinsi u�ultusu olmasa o anda burada,
Kanije �n�nde duran bu k�rk �� ki�iden ba�ka tabiat�n bile uykuya yatt���
san�l�rd�...
Biraz sonra surlar�n tepesinde bir k�p�rdama oldu. Bir n�bet�inin oku, bir
muhaf�z�n naml�s� g�r�nd� ve nihayet beyaz kavu�u ondan daha beyaz yuvarlak sakal�,
iri g�zlen ve sivri burnu ile Tiryaki Hasan Pa�a, yukar�dan a�a��ya do�ru sarkt�.
Sonra biraz yorgun, buna ra�men cesaret ve itimat veren bir ses i�itildi:
- Koca MemilL Koca Memil, sen mi geldin kar�nda��m-Karapen�e Osman senden haber
beklerdi ama bu kadar yolda��nla buralara u�r�yaca��n� ummazd�... Demek Mihau-
- Onun i�i bitti, Pa�a karde�. �imdi derdimiz Nem�e�' dedir.
SonAkin�367
- Nem�eli ha?
- Beli!.. Da�lar a�t�k; Erdel'den, Belgrad'a, Belgrad'dan da buraya tam yirmi
g�nde geldik. Nem�eli bizi, biz Nem-�eli'yi kovalad�k... B�t�n kuvvetleriyle
Kanije'ye varmak �zereler...
- Bilirim!.. Gelsinler bakal�m... Be� g�n evvel bir kere arka arkaya be� bin
Nem�eli kalemize u�ray�p geri �ekildi. Gaziler asla top atmay�p t�fek ate�iyle
hat�rlar�n� soruverdi. �imdi de krallar�yla etraf�m�z� iyice sarm�ya �al�acaklar.
Allah'�n dedi�i olur, koca gazi...
- Pa�a kar�nda� �u iki dili hemen ald�r�ver bizden; belki i�inize yarar.
��rendi�imize g�re k�ffar elli binden fazla imi�, ba�lar�nda Ferdinandos - Kral
varm�; be�i saki olmak �zere k�rk yedi top getirirlermi�. Kusurumu ba��la pa�a
kar�nda�. Siz ne kadars�n�z?
- Dokuz bin gaziyi ge�meyiz... Y�z kadar da topumuz var; yetmez mi?
- E�er kabul edersen, bizi dahi yan�na al; Nem�eliyle beraber hesapla�al�m...
- Abe Koca Memil, seni kim istemez? B�t�n gaziler sen geldin diye sevin�lerinden
yerlerinde duramaz oldular. Hemen yolda�lar�nla gir i�eri, getirdi�in dilleri
beraber y�zle�-tirelim.
- Arabalar� bekleriz pa�a kar�nda�, onlar� salimen soka-"tn, sonra kucakla��r�z.
Yaln�z bana, i�i yoksa Karapen�e'yi g�nderiver.
- Nem�eliye ben de ilk a��zda bir ders vermeyi d��n�r�m Koca Yi�it. Bizi gelen
arabalara binip kaleyi terkedecek ans�nlar isterim. Zaten topumuz, barutumuz da yok
bilir-er- Onun i�in buraya iyice sokulsalar gerektir... Madem arars�n oldu�un yerde
bekle; ben esirleri ald�r�r. Karapen-
�ey� de g�nderirim. Birazdan k�smetse biz dahi yanma var�-
368 � Son Akin
r�z... Elbet, bu emaneti kan�m�z�n son damlas�na kadar m�dafaa ederiz... �imdilik
ho��a kal.
Tiryaki Hasan Pa�a daha fazla konu�mad�; g��l�k �ekiyormu� gibi do�ruldu, sonra
mazgaldan uzakla�t�...
* * *
Dakikalar, saatleri tamaml�yordu... Onlar, k�rk d�rt ki�i, Kanije'ye tamamen
s�rtlar�n� �evirmi�ler, Avusturya Ordusunun yakla�mas�n� bekliyorlard�... Kale yine
terkedilmi� bir belde gibi sessizdi...
Uzaktan borazan ve trampete sesleri geliyor, atlar ki�ni-yor, sil�hlar
sak�rd�yordu... Avusturyal�lar, Ar�id�k Ferdi-nand kumandas�nda adeta bir
m�ttefikler ordusu halinde idiler. Alman, �talyan, Frans�z, Macar, �spanyol, hatt�
Malta askerleri bile orduya dahil olmu�tu. Ayr�ca Papa Sekizinci Clement'in ye�eni
Aldobrandini de on bin ki�ilik bir kuvvetle bu sava�a i�tirak etmi�ti.
Nihayet, uzaktan renk renk bayraklar g�z�kt�, trampet, boru sesleri s�kla�t� ve
Avusturya ordusu Be� kap�s� �n�ne do�ru dalga dalga yakla�m�ya ba�lad�.
K�rk d�rt at, sahiplerinin duygular�n� ya��yormu� gibi, ac� ac� ki�nedi... Fakat
Kanije yine sessiz, Kanije yine hareketsizdi. Hatt� Be� Kap�s� oldu�u gibi a��k
b�rak�lm�, kaleyi ku�atan su hende�inin �zerindeki k�pr� de kald�r�lmam�t�. Koca
Memil, bir an arkas�na bakt�, sonra utanm� gibi e-lini k�l�c�ndan �ekti, dizginleri
b�rakt�, kollar�n� g��s�ne kavu�turdu.
Karapen�e Osman'�n yine ka�lar� �at�k, Deli Durmu�'un g�zleri yine berrak, Kara
Murad'�n yumru�u yine s�k�kt�-Yaln�z Koca Memil'in parmaklar� bo� yere bir tahta
par�a-siyle k���k bir kama ar�yordu... Halbuki o, bu tahta par�alar�ndan ilk ��
tanesini bundan sekiz sene evvel, son k�sm�n� da yirmi g�n �nce atm�t�. Evet, art�k
kar��dan g&e
Son Akin �369
orduda ne bir Hesslier, ne de bir Mihail vard�. Bu ordu Nern�eliydi; Nem�eli de
�tekiler gibi mert�e d�v�memi�ti. Nem�eli de bu topraklarda ilerlemek, �ok
i�erilere dalmak, bu �lkenin, bu devletin hayat hakk�n� s�nd�rmek istemi�ti. �te
Memil �imdi b�t�n bir Nem�eliye ve onunla beraber olanlara kar��yd�...
Kara Murad Kanije'de devam eden �l�m sessizli�ine daha fazla tahamm�l� kalmam� gibi
at�n�n �zerinde do�ruldu, sonra sa� elinin yumru�unu yan�nda duran Karapen-�e'nin
omuzuna korken:
- Nedir bu hal? diye sordu. Neden susarlar, ni�in kap�la-n kapatmazlar.
Karapen�e Osman, ka�lar� h�l� �at�k olarak ba��n� Mu-rad'a �evirir:
- Tiryaki Hasan Pa�a demi�ler ona, diye f�s�ldad�, belki de size s�yledi, bildi�i
bir �ey vard�r. Eminim, �u anda k�f-far�n geldi�ini unutmu� g�z�k�p sizin
getirdi�iniz iki dilli b�lb�l gibi s�yletmekle me�guld�r.
Daha fazla konu�mad�lar... Yine kar��dan gelenleri, gittik�e yay�lan, gittik�e
yakla�an, sil�h �ak�rt�lar�n� ve �elik z�rhlar�n tok sesleriyle etrafa deh�et
sa�maya �al�an Avusturyal�lar� seyre ba�lad�lar.
Art�k d�man ordusunu iyice farkediyorlard�... Z�rhl� s�variler �nde idi. Geriden
di�er atl�lar, yaya askerler, en arkadan da katana ve �k�zlerin �ekti�i, toplar ve
a��rl�klar geliyordu. Her milletin askerleri ba�ka t�rl� giyinmi�ti. Bayraklar�
renk renk ve �ekil �ekildi.
Koca Memil ellerini g��s�nden indirdi, parmaklar�n� fark�nda olmadan oynatt�, bir
kor gibi yanan siyah g�zlerini Avusturyal�lardan ay�rmadan:
- Biraz ilerliyelim, dedi, bizim arabalar da g�z�kt�... Atlar harekete ge�ti, sanki
gezmeye gidiyorlarm� gibi
rk d�rt ki�i yava� yava� Kanije'den uzakla�maya ba�lad�.
370 �Son Akin
Hi� kimse birbirine en ufak bir sual dahi sormuyor, hi� kimse yan g�zle dahi
yan�ndakine bakm�yordu. G�zler sadece ve sadece Avusturyal�lara dikilmi�ti, bir de
gittik�e yakla�an, gittik�e �l�m�n kuca��na do�ru sokulan araba kafilesini
g�r�yordu bu k�rk d�rt ki�i...
Kalede bir ihtiyar vard�, ad� Tiryaki Hasan Pa�a'ydi; muhaf�zl���na kendi iste�iyle
memur edilen Kanije Kalesi'nin kap�s�n� ard�na kadar d�mana a��k b�rakm�t�...
Ak�nc�lar�n �n�nde de bir ihtiyar vard�; Koca Memil diye nam salm�t�, elini
k�l�c�na atmadan, hayvan�n dizginlerine el s�rmeden Nem�eliye do�ru gidiyordu...
Bu iki ihtiyar gaziye ses ��kart�lamazd�, bu iki ihtiyar hen�z bunamam�t�... Onlar
anla�m�t�, birbirlerinin fikirlerini birka� konu�mayla hemen benimseyivermi�lerdi.
Elbet iler-liyeceklerdi; d�man kendilerini delip ge�se de, kaleden i�eriye girse de
onlara g�venilir inan�l�rd�. Onlar�n �zerinde seksen y�l�n tecr�besi vard�;
ikisinin birden burada bulunmas� bile ne b�y�k nimetti.
Arabalar yakla��yordu, hep yakla��yordu ve Avusturyal�- i lar�n bir k�sm�
arabalar�n arkas�na do�ru farkettirmemeye �al�arak kay�yordu.
Murad nedense bir anda Margot'u hat�rlad�... Sanki Mar-got bu arabalar�n bir
tanesinin i�indeydi, siyah sa�lar�n� yine omuzlar�na d�km�t�, el� g�zlerinde a�k
ate�i yan�yor, burun delikleri k�p�rd�yordu, hatt� ayak parmaklar�n�n �zerinde
d�nerek raksediyor, erke�ini �a��r�yordu... �imdi de Mu- j rad'�n kula��na bir
m�zik sesi geliyordu; da� r�zg�rlar�n�n �n�ne kat�p s�r�kledi�i, kalpleri bir
ba�tan bir ba�a dola�an, damarlara �ehvetin buruk lezzetini dolduran, insan�
co�turan, yerinden f�rlatan bir m�zik sesi... Perde perde y�kseliyor, perde perde
yava�l�yor, zaman zaman kayboluyordu bu ses... Murad beyninin i�inde akisler yapan
bu se-sin gerisinde bir serhad t�rk�s� duyar gibiydi...
Son Akin �371
Hatt� kimin yakt��� bilinmeyen bu serhad t�rk�s�n�n i�inde iki kad�n�n h��k�r�klar�
da gizliydi... Derinden, i�ten gelen, par�alanan bir �ift y�re�in son feryatlar�ym�
gibi duyulan h��k�r�klar... Hat�e Ana ve Ay�e G�l...
Galiba birisi de "Hat�e" diyordu Murad'�n yan�nda... A-caba bu nefes Koca Baha'n�n
m�yd�? Koca Baha'n�n da bir Hat�esi vard�, Koca Baba bu ismi zaman zaman Murad'�n
annesiyle kar�t�r�verirdi... Koca Baha'n�n a�k� hi� �lmemi�-ti. Belki de onu
serhadlara salan hep bu (Hat�e) olmu�tu...
Murad bu Hat�e'yi �ok merak ediyordu; muhakkak �lm� olmal�yd�, yahut da Koca
Baha'ya ihanet etmi�ti. Ne olursa olsun, Murad �z babas� kadar Koca Baha'n�n Hat�e-
si'ni de merak ediyordu... Elbet g�n�n birinde her ikisinin de mahiyetini iyice
��renecekti; icab�nda mezarlar�n� bulacak, topraklar�na y�z�n� s�recek, ruhlar�na
birer fatiha okuyacakt�.
Murad'�n bir anda, d��nceleri sekiz sene evveline gidiverdi... Koca Baha'yla o
zaman tan�al� hen�z bir sene olmu�tu. Kulpa Nehri'ne do�ru ilerliyorlard�, yolda
bir H�rvat yakalam�lard�. Nehrin kenar�ndaki sazl�kta, Koca Memil belinden kavray�p
h�rvat� yere f�rlatt��� vakit adam, "Mehmed Bey..." diye yalvarm�t�...
Sonra, galiba Koca Baba'ya "Mehmed" dendi�ini, yerini pek hat�rlam�yordu ama, bir
kere daha i�itmi�ti. Kendi babas�n�n ad�n�n da (Mehmed) oldu�unu annesi s�ylerdi..
Tuhaft�, �ok tuhaft�, Koca Baha'n�n bir (Hat�esi) vard�, Hat-�e anan�n da bir
Mehmedi...
Murad'�n bo�az�n� sanki bir el kavrad�, sanki birisi onu �guyordu... �ingenelerin
a�k na�meleri, serhad t�rk�leri,
kad�n�n h��k�r�klar�, trampet ve boru sesleri, at ki�neme-er�> sil�h �ak�rt�lar�
bir anda susuverdi... Hepsi Kanije surla-1 ^bi cans�zla�t�, �l�m sessizli�ine
b�r�nd�. Sadece bo�uk, deta yard�m istiyen bir feryat duyuldu:
372 �Son Akin
- Babam!.. Babam!.. Yalvar�r�m saklama benden; senin esas ismin Mehmed miydi?
Koca Memil kapaklanacakm� gibi at�n�n �zerine e�ildi-hava, bir insan� ��tecek kadar
so�uk de�ildi, buna ra�men Memil �deta titriyordu.
Kara Murad heyecandan ihtiyar ak�nc�n�n bu halini farkedemedi, yine bo�uk, yine
yard�m istiyen bir sesle tekrarlad�:
- Babam, ne olur, esas ad�n� s�yle bana...
O zaman Koca Memil do�ruldu, sol eline hayvan�n� dizginlerini ald�, ba��n�
�evirmeden, dudaklar�nda yuva yapan bir kad�n�n ismini �deta i�erek o tok, tane
tane sesiyle sordu:
- Ne yapacaks�n Murad�m?
- ��renmek istiyorum. ��nk�...
- Evet, ��nk�?
- Benim �z babam�n ad� da Mehmed'mi�... Belki sana s�ylemi�imdir, bilirsin, anam
derdi...
- Herkes beni (Memil) diye �a��r�r Murad�m...
- Bundan sekiz sene evvel bir H�rvat sana Kulpa Nehri kenar�nda "Mehmed Bey"
demi�ti.
- Onunla vaktiyle bir i�imiz olmu�tu, o zaman ad�m�n (Mehmed) oldu�unu
s�ylemi�tim. Hatt� yine Kulpa'da bir k�l��la ikiye bi�ti�im (Hesslier)e bile b�yle
demi�tim. Belki ba�kalar� da beni (Mehmed) diye �a��r�r; ne ��kar bundan. Ad�m
Mehmed olmu�, Memil olmu� ne fark ola?
- Ama sen Hat�e isimli bir kad�n�!..
- Evet ben, Hat�e isimli bir kad�n�, e�im, yolda��m, sevdice�im, sultan�m,
bahar�m, hepsinin �st�nde kad�n�m olarak taparcas�na sevdim... Dudaklar�mda onun
ismi, g�zlerimde onun hayali, kulaklar�mda onun sesi hi� eksik olmad�. Y�llar
ge�ti; yine de Hat�emden uzakla�amad�m, onu unutamad�m... Senden saklam�yorum
art�k duygular�m�,
Son Akin �373
bunu �imdi yolda�lar�n da ��rendi... Ben bir kad�n sevdim; seneler senesi hep onun
i�in, hep bu topraklar i�in ya�ad�m, ikisini birbirinden ay�ramad�m... �imdi de bir
���nc�s� olarak sen vars�n i�imde... �te hepsi bu kadar Murad�m...
- Ama benim anam�n ad� da Hat�e?
- Olabilir, isim isime benzemez mi?
- Sen benim �z babam?
- Hay�r Murad�m, ben senin �z baban de�ilim... Ke�ke olsayd�m... Hep s�ylerim baban
bahtl� ki�iymi�... Yine de zarar� yok; ben seni �z evl�d�mdan da �te seviyorum.
Yeter bu kadar; ben de baban gibi bahtl� insan�m... E�er baban�n ruhu senin bana
evl�t olman� kabul etmi�se, hatt� ondan da
fazla �ansl�y�m!..
Murad daha fazla soramad�. Koca Memil ise hi� konu�amad�; bir an Hat�esinin �l�k
nefesi ci�erlerine doldu, onun sevda arayan kollar�n�n uzand���n�, siyah sa�lar�n�n
ensesinden a�a��ya do�ru kaymakta oldu�unu, bir �ift hafif solgun duda��n
k�p�rdad���n� g�r�r gibi oldu. Sonra birden silkindi, bir imdat bekliyormu��as�na
etraf�na bak�nd�: Deli Dur-mu�'un mavi, duru ve engin bak�lar�yla kar��la�t�. Deli
Durmu� b�t�n ha�metiyle Koca Memil'in mazisini, sad�k bir muhaf�z gibi, derin, �ok
derin bir ruh �leminin i�inde ta��yor, onu esas sahibine o mavi g�zlerinin
berrakl��� alt�nda
aksettiriyordu.
Koca Memil rahatlad�, Koca Memil, b�t�n mazisini Deli Durmu�'un bak�lar�na emanet
ederek g�zlerini Avusturyal�lara �evirdi... O zaman �deta g�ld�, ne�elenmi�,
sevinmi�ti- �stedi�i, daha do�rusu Tiryaki Hasan Pa�a'n�n d��nd��� ��k�yordu:
- Heri, dolu dizgin ileri, diye ba��rd�. Nem�eli top menziline sokuldu, erzak
arabalar�n� ku�atmadan ileri.. Aman vermek yok!..
374�SonAkin
K�rk d�rt at bir anda �aha kalkt�, k�rk d�rt k�l�� bir anda parlad� ve k�rk d�rt
ki�i, on binlerce Avusturyal�n�n �zerine at�ld�...
Arka arkaya d�man taraf�ndan t�fek sesleri geliyordu. Ak�nc�lar bunu duymad�lar
bile, atlar�n�n �zerine tamamen e�ilmi�lerdi; hayatlar�ndan �ok memnundular...
Yaln�z bir tek �z�nt�leri vard�; art�k kartal kanatlar�n� takmam�lar, turna telli
sorgu�lar�n�, alt�n suyuna bat�rmam�lard�...
- �leri yi�itlerim!.. Bir hamlede k�rk d�rt Nem�eli y�k�lacak, sonra bir k�rk d�rd�
daha... Hep ileri...
- Biz haz�r�z Koca Baba... Sen emret...
- Seninleniz, hep seninle Koca Baba...
- Sen yan�m�zda olduktan sonra bize gerisi ne gerek Koca Baba?..
Koca Memil'in tekrar g�r sesi sava� meydan�n� doldurdu:
- Kal'a kap�s�n� g�zetin, arabalar� kollay�n... �leri...
A��zlar�ndan k�p�kler sa�an atlar, binicilerinin tazyikinden soluyordu. Azrail'i
�ok gerilerinde b�rakm� k�rk d�rt ki�i kartal kanats�z da �deta u�uyordu...
K�l��lar havaya kalkt�, k�l��lar g�zle takip edilemiyecek bir s�ratle indi, �elik
sesleri kulaklarda akisler yaratt�, k�rk d�rt z�rhl� Avusturya askeri omuzlar�
��km� bir halde ba� a�a�� yuvarland�...
O zaman Kanije'den, �l�m uykusuna yatm� Kanije'den yirmi top birden patlad�,
g�lleler havada �sl�k �alarak u�tu� Avusturya ordusunun �zerine bir anda d�t�. -
Dayan kocam� ak�nc�!.. Biz de vard�k!.. Bu, Hasan Pa�a'nm sesiydi... Nas�l olmu�tu
bilinmez� Kanije'yi bir evl�t sevgisiyle, bir a�na a�k�yle bekliyen muhaf�zlar�n
i�inden se�ti�i birka� bin serhad gazisiyle, bir anda Tiryaki Hasan Pa�a Memil'in
yan�na var�vermi�ti...
Son Akin � 375
Kaleden yirmi topun tekrar g�rledi�i duyuldu... G�lleler serhad gazileri, ak�nc�lar
gibi verilen emirden asla caymamak azmiyle yine m�ttefikler ordusunun �zerine
d�t�...
�imdi iki kocam� adam, sakallar�nda bir tek siyah bu-lunm�yan, y�llar�n
y�ld�ramad��� iki naml� asker yan yanayd�... Durmadan ellerindeki k�l��lar�n�
indiriyorlar, �deta sarho� olmu� gibi g�l�yorlard�... O anda �ylesine mesuttular
ki, onlar� bu zevklerinden �l�m bile ay�ramazd�...
- Pa�a karde�, ne zahmet ettin, safa ile kal'anda otursa idin... Bize birazc�k gazi
g�ndermen k�fi gelirdi... Yolda�lar d�rt y�ldan beri b�yle bir cenge hasret
kalm�lard�...
Avusturyal�lar taraf�nda trampet ve boru sesleri �oktan kesilmi�ti... Kaleden gelen
her g�lle onlar� biraz daha �a�k�na �eviriyordu... Serhad gazileriyle, ak�nc�lar�n
durmadan inen k�l��lar� ise bu �a�k�nl��� b�sb�t�n artt�r�yordu. Kani-je'ye
gelmekte olan arabalar� tamamen unutmu�lard�... Gerilerden k�f�rle kar��k
ba��rt�lar duyuluyor, anla��lmaz emirler birbirini takip ediyordu.
- T�rklerde top varm�... Aldatt�lar bizi... �ekilin, top menzilinden uza�a
�ekilin...
�imdi Avusturyal�lar �deta ka��yorlard�...
Berk suyunun (Kanije Deresi) Sigetvar taraf�na do�ru ne yapacaklar�n� bilmeden
ric'ate ba�lam�lard�... O zaman Tiryaki Hasan Pa�a'nm bir hayli y�pranm�, yine de
iman ta��yan sesi duyuldu:
- Durun gaziler!.. Daha fazla, k�firin aras�na dalmak �erekmez... Hemen erzak
arabalar�n� i�eri sokup yaral� ve �ehitlerimizi toplay�p kaleye d�nsek yeridir...
�yle de�il mi Koca Baba?
- Do�ru s�ylersin pa�a karde�... �yi tedbirdir... Bu g�nl�k '� ^dar� yeter;
k�ffar�n y�re�ine korkuyu d��rd�k...
dizginler kas�ld�, gemlerini bile koparmaya �al�an atlar ac� ac� ki�nedi...
376�SonAkin
Yerde yatan �ehitler ebed� uykular�na dalm�lard�, yaral�. lar ise seslerini
��kartmadan ilk g�n�n zaferini kutluyorlar-di... �nsanlar belki de as�rlar as�rlar�
kovalasa da �zlenen huzuru bulam�yacak, bamba�ka, �e�it �e�it duygular alt�nda
b�ylesine eriyip, b�ylesine kaybolacakt�... Ebed� sulh, g�-n�n birinde gelse bile
bu kanlar seneler senesi hep akacakt�...
Bir ak�nc�:
- Yerk�y, diye �deta inledi, Nem�eliler Mihail'le birlikte orada, b�yle top
ate�iyle, b�t�n yolda�lar�m�z� Tuna'ya g�mm�t�, bug�n ise... Neye yarar? Onlar
gittikten sonra... Erzak arabalar� kaleden i�eri giriyordu... Gaziler ve ak�nc�lar
yaral� ve �ehitlerini toplam�lard�.
Yavuz Hasan'la birlikte birka� ak�nc� hafif, Deli Durmu� ise a��rca yaralanm�t�...
Fakat Deli Durmu� yine g�l�yor, mavi g�zlerinde b�t�n berrakl���yla dile gelen
tertemiz duygular�n� ve bir de Koca Baha'n�n hayat hik�yesini ta��yordu...
* * *
Tiryaki Hasan Pa�a uyu�mu� gibi sol eliyle dizini tuttu, sonra sa� eliyle yuvarlak
bembeyaz sakal�n� s�vazlarken, yan�nda oturan Koca Memil'e:
- Biraz daha anlat Koca Baba, dedi; gaziler hep seni dinlemek isterler.
Kaleye gece ��km�t�... ��erisi sessiz, yine terkedilmi� bir belde gibi sessizdi...
Sadece bur�larda n�bet�ilerin bir g�lge gibi gidip geldikleri g�r�l�yordu...
D�ar�da ise, top menzilinden uzakta Avusturyal�lar siper kaz�yorlard�; durmadan
kazma g�r�lt�leri i�itiliyordu.
Koca Memil, elini yine ku�a��na att�, sonra �aresiz kalm� bir insan�n ifadesiyle
bo� avu�lar�n� u�u�tururken, kar��lar�nda ba�da� kurup oturan gazilere bakt�:
SonAkin�377 - Hepsi bu kadar pa�a kar�nda�, dedi. Belgrad'da fazla oyalanmad�k,
d�rt y�ldan beri eskimi�, hatt� par�alanm� libaslar�m�z� yenileyip alt�m�za yeni
atlar �ektik. K�ffar�n Ka-nije'yi ku�ataca��n� iyice ��renmi�tik, daha evvel de
Kara-pen�e'nin sizinle buraya geldi�ini Keklik Ali s�ylemi�ti; he-jflen yola
��kt�k. Biz orada iken hen�z yeni Sadr-� �zam Zem�n'e varmam�t�. Ulaklar birka�
g�ne kadar Yemi��i Hasan Pa�a'n�n gelece�ini s�yl�yorlard�. Yaln�z serdar vekili,
kadim dostumuz olan Lala Mehmed Pa�a ile biraz sohbet eyledi. Bana sorarsan�z
ordunun Sadr-� azam� beklemesi iyi tedbir olmam�t�r. Lala Mehmed Pa�a kar�nda��m�z
i� bilir bir yi�ittir. Onun kumandas�nda asakir elbette �stolni Belgrad'�
ge�ip oras�n� ku�ataca�� anla��lan Nem�eli'ye ge-rejdi dersi vermeliydi... �imdi
ise vakit ge�mi�tir; eyl�l ortas�nda sefere ��kmak asla uygun de�ildir...
- Kanijede al�nmas� gerekli bir tedbir d��n�r m�s�n?
- Bunu hepimizden sen daha iyi bilirsin Hasan Pa�a; ben dahil, b�t�n bu ak�nc� ve
gaizler emrindeyiz, ne dilersen o olur. Sen asla yanl� i� yapmazs�n.
- Birka� i� bilir adam�m�z� sadr-� azama g�ndersek, durumumuzu anlatsak, Nem�eliyi
arkadan vurmas� i�in yard�m istesek m�nasip olur mu?
- Denemekten zarar ��kmaz pa�a kar�nda�...
O zaman Tiryaki Hasan Pa�a, bak�lar�n� kar��s�ndaki gazilerde teker teker
dola�t�rd�.
i�te �urada, Kara Murad, Karapen�e Osman ve birka� a-k�nc� oturuyordu. Di�er
ak�nc�lar istirahate �ekilmi�ti. Deli Durmu� ise, ate�ler i�inde yan�yordu, bu
sebepten toplant�ya gelmesi uygun g�r�lmemi�, yaralar� sar�l�p bir d�e�e
yat�r�lm�t�. Buna ra�men onun duru mavi g�zleriyle h�l� g�l�msedi�ini Koca Memil
yan�ndaym� gibi g�r�yordu.
378�SonAkin
�teki k�ede Be�li a�as� Kara �mer Pa�a, Pe�uylu Beh-ram �eriba��, Defterdar �aban
Efendi ve kalenin ileri gelen di�er a�alar� ba�da� kurmu�lard�.
�zerlerindeki elbiseler ye�il �uhadand�. Ye�il k�lahlar�n�n etraf�na beyaz t�lbent
dolam�lard�. Hepsi de azimle en ufak bir endi�e ta��madan pa�alar�n� bak�yorlard�.
Tiryaki Hasan Pa�a onlar�n bu metin hallerini g�r�nce g�l�msedi, bulan�k bak�lar�na
canl�l�k geldi, kamburla�m� s�rt�n� do�-rultm�ya �al�t�, ellerinin titrekli�ini
belli etmemek i�in birbirine kavu�turdu, yorgun sesine g�r bir ifade vererek:
- A�alar, efendiler, dedi; hepiniz bilirsiniz ki, biz bu kal'ay� binlerce yi�itin
hayat� pahas�na k�ffardan geri ald�k. Daha �ehitlerimizin m�barek kanlar� kurumadan
Nem�eli ba�lar�nda Ferdinando� - Kral oldu�u halde geldi. Kanije'yi ku�att�. Bu g�n
onlara iyi bir ders verdikse de k�ffar�n kesretinden daha ileri varamad�k.
Kulaklar�mda h�l� bir infil�k�n g�r�lt�s�n� duyar�m; vaktiyle bu kal'ay�
sard���m�zda i�erde bulunan y�z yetmi� kadar kad�nl� erkekli T�rk esiri
bulunduklar� yeri delip altlar�ndaki barut deposunu ate�lemi�, Kanije'nin iki b�y�k
kalesini havaya u�urmu�lar, hepsi de v�cutlar�ndan en ufak bir ni�ane dahi
b�rakmadan Allah-lar�na kavu�mu�lard�... Sorar�m size, b�yle bir emanet Nem�eliye
b�rak�l�r m�?
-Asla!..
- Son nefesini, son kalan gazi vermeden k�ffar kal'ay�. Kanije'yi alamaz.
- Kan�m�z devletimize hel�l olsun...
- Sen ba��m�zda olduk�a d�man i�eri giremez. Tiryaki Hasan Pa�a tekrar g�l�msedi,
memnundu, "e
pahas�na olursa olsun, buras�n� Avusturyal�lara verrniyece ti; her �areye ba�
vuracak, belki de �mr�n�n son denlim ta� duvarlar aras�nda tamaml�yacakt�. Koca
Memil var yan�nda; bu kocam� ak�nc� ona her cihetten yard�n*^ �
SonAkin�379

�akt�. G�zlerini kapasa da bunca gazi ba�s�z kalm�yacakt�. Hatt�, Koca Memil'in
Tanr�n�n bir l�tfu olarak, g�c�, kuvveti bug�ne kadar eksilmemi�, seksen ya��nda
dahi bir gen�ten daha �evik, atik ya�aman�n s�rr�na ermi�ti. Serhad-ler Koca Memil
gibi kocam�lar �ok g�rm�t� ama, ekserisi onun kadar bu ya�ta kuvvetli kalman�n
imk�n�n� bulamam�t�. Tiryaki Hasan Pa�a da ya�l�yd�. Allah'a ��k�r eli k�l��
tutuyordu. Fakat beden� mukavemetinin, g�c�n�n g�n ge�tik�e kayboldu�unu gayet iyi
biliyordu. Yaln�z eksilmiyen, hatt� artan azmi ve cesaretiydi. Ba�ka t�rl�
olamazd�; o bu serhadlerin adam�yd�.
Tiryaki Hasan Pa�a kar��s�ndakilere bir kere daha bakt�, hafif�e �ks�rd�, sonra:
- Gaziler, diye s�z�ne devam etti; biraz evvel Koca Me-mil'le konu�tu�umuzu da
duydunuz. Her ne kadar biz burada k�ffara �l�nceye kadar kar�� koym�ya and i�tikse
de durumu Sadr-� �zam Yemi��i Hasan Pa�a'ya bildirmek elbet yerinde olur. Ger�i
�imdilik barutumuz var, iman�m�z yerinde, zahiremiz kifayet eder, asla suya
ihtiyac�m�z yoktur. Ama yine de Serdar-� Ekreme Nem�eli'den haber salmak gerekir.
�imdi bu gece iki gazi gizli yoldan ta�ra ��k�p vakit kaybetmeden Sadr-� azama
varmal�d�r. Bu i�e odaba�� kar�nda�lar�mdan Mehmed ve Ahmed a�alar� memur ettim.
Hasan Pa�a hafif�e g�zlerini kapad�, duvarda is ��karta-
* yanan me�'aleye bir an bakt�. Beyninin i�inde baz� isim-
er�n dola�t���, bir �eye karar vermeye �al�t��� anla��l�yordu:
- Gizli yoldan ta�ra ��k�lacak, diye tekrarlad�, k�ffara asla 0z�k�lmiyecek.
Serdara bir de mektup yazar�z, bir atlas
seye kor, �zerini me�inle kaplar�z. Bu mektubu da Kara-
Pen�e Osman g��s�nde ta��r. Mehmed ve Ahmed a�alar-
n ayn gider. D�man kimi yakalarsa geri kalan yoluna de-
1 eder. Yemi��i Hasan Pa�a'ya varan durumumuzu anla-
r- yard�m ister... Ne dersiniz a�alar?
380 �Son Akin
�� ki�i birden aya�a kalkt�, �� ki�i birden Tiryaki Hasan Pa�a'n�n eline yap�t�:
- Pa�a baba, biz �ciz kullar�na b�yle bir �eref bah�etti�in i�in d�nya durduk�a
dur... M�saade buyur da m�barek ellerini �pelim.
Hasan Pa�a'n�n g�zleri hafif�e nemlenmi�ti; a�lamamak i�in belki de kendini
g��.zaptediyordu. Ba��n� Koca Memil'e do�ru �evirirken:
- Yolunuz a��k olsun, diye f�s�ldad�. Allah'�n inayeti �zerinizden eksilmesin...
Tiz tedarikin g�r�n. Defterdar �aban Efendi kar�nda��m da mektubu haz�rlas�n...
Huzurdakiler bu �� yi�ite g�pta ile bak�yorlard�. Yine de g�zlerde bir tebess�m,
g�n�llerde bir sevin� vard�...
D�ardan durmadan kazma ve t�fek sesleri geliyordu... Kale ise tamamen uykuya yatm�
gibiydi...
* * *
Avusturyal�lar Kanije'yi alt� koldan d�v�yordu... G�lleler kale bedenlerine
�arpt�k�a derin u�ultular ��kar�yor, yer yer ufak da olsa delikler a��l�yordu...
D�man�n elindeki �aki denilen uzun menzilli be� topu, kaleden at�lan k�sa menzilli
toplarla susturman�n imk�n� yoktu.
M�ttefikler kaleyi her taraftan sarm�t�, k�yas�ya sald�r�yorlar, ilk g�nk�
ma�l�biyetlerinin ac�s�n� ��karm�ya b�t�n g��leriyle �al��yorlard�.
Gazilerin yemek yemeye bile vakit bulamad�klar� g�nler olmu�tu... Bur�lardan
devrilen her erin yerine hemen bin ge�iyordu...
Bir hafta m�ddetle Tiryaki Hasan Pa�a Be� kap�s�n� a��k tutmu�, k�pr�y�
kald�rtmam�t�. Zaman zaman T�rk askerleri bu kap�dan kaleye yakla�an
Avusturyal�lara kar�� ��k�yorlar; palalar iniyor, palalar kalk�yor, k�l��lar
sak�rd�yordu-
Son Akin �381
D�man o kadar �oktu ki, k�rmakla bitmiyor, bir t�rl� eksilmiyordu.
Bir hafta sonra vaziyet b�sb�t�n tehlikeli olmaya ba�lam�t�. Karapen�e hen�z geri
d�nmemi�, Sadr-� azamdan hi�bir haber ��kmam�t�. Yard�m gelmezse dayanmak g��, �ok
g��t�. Y�k�lan kale bedenleri geceleri �r�lse bile yine de oralar� zay�f kal�yordu.
Avusturyal�lar�n b�ylesine sava�t�klar� �imdiye kadar g�r�lmemi�ti; Kanije'yi
almadan geri d�nmek niyetinde olmad�klar� anla��l�yordu. Bu sebepten nihayet
Tiryaki Hasan Pa�a Be� kap�s�n� kapatm�, k�pr�y� kald�rtm�t�.
Vakit geceyi �al�yordu... Top sesleri yava�lam�ya ba�lam�t�. "Allah" nidalar�
durmu�, gerilen pazular gev�emi�ti.
�te �imdi Kanije'nin k���k minaresinden yats� ezan� okunuyordu. N�bete gitmiyen
gaziler biraz sonra Tanr�lar�n�n �n�nde secdeye kapanacaklard�. Onlar�n o anda
dilekleri topraklar�, yine topraklar� ve bir de varsa geride b�rakt�klar� idi...
Koca Memil, bir m�ddet duvardaki titrek ya� kandiline bakt�, sonra yatt��� sedirde
hareketsiz duran Deli Durmu�'u bir kere daha s�zd�... Koca Memil tel�s�zd�. Koca
Memil g�zlerindeki ifadeleri, hatt� orada yanan ate�i s�nd�rm� gibiydi:
- Ge�ecek, dedi, �ok yak�nda aya�a kalkacaks�n... Hen�z gidemezsin; sen de b�yle
d��nm�yor musun Durmu�um?
Durmu� sadece g�l�msedi. Mavi g�zleri bu gece eskisinden daha berrak, daha
derindi... Koca Memil, o derinlik alt�nda neler g�rm�yor, neler hissetmiyordu ki...
Orada Tanr� vard�... Tanr�!.. Durmu�'un benli�inde, ruhunda, tamamen i�indeydi
Tanr�!.. Koca Memil �rperdi, bir f�rt�naya tutulmu� gibi sendelemeye ba�lad�...
�imdi kendinden utan�yordu; ��nk� o Tanr�n�n �tesinde baz� arzular da ta��m�,
birtak�m duygular�n pe�inde ko�mu�tu. Tanr�y� ruhuna
382�SonAkin
Durmu� gibi yerle�tirememi�ti. Koca Memil'in ayr�ca kendi �leminde Kanije vard�.
Yerk�y gizliydi. Estergon bir gaye olarak duruyordu. Hat�e b�t�n g�zelli�i, �ehvet
ta��yan hareketleriyle ya��yordu. Hatt� Kara Murad yumruklar�n� s�km� inliyor, Ay�e
i�in i�in yan�yordu. Karapen�enin ka�lar� �at�lm�, Belgrad yollar�nda dolu dizgin
at s�r�yordu. Nem-�eli bir t�rl� yenilmiyordu. ��ken kale bur�lar�, yaralanan,
�ehit olan gaziler, serhad boylan, geride inleyen yetimler, �ks�zler, analar,
e�ler... Hepsi, hepsi orada, Tanr�dan ayn olarak Koca Memil'in i�inde,
beynindeydi...
Bu sebepten Koca Memil'in f�rt�nal� bir deniz gibi durmadan k�p�ren, durmadan
dalgalanan bak�lar�ndan benli�ini okuman�n imk�n� yoktu... Halbuki Deli Durmu�
b�yle miydi? Onun i�inde kas�rgalar hi� esmiyordu, onun nazar�nda bir son yoktu, o
yaln�z bir tek vuslat istiyordu; �zleni-len bu vuslata eri�mek i�in de sadece ve
sadece vaktin dolmas�n� b�y�k bir sab�rla bekliyordu. B�t�n hareketleri, sallad���
her k�l��, d�nd�rd��� her bozdo�an en b�y�k sevgilinin, kendisi i�in mal�m, emrini
yerine getirmekten ibaretti. Bir de Deli Durmu�, galiba Tann'n�n kullar�na verdi�i
bir sal�hiyeti Koca Memil'e terketmi�ti. E�er Tanr� b�ylesine i�inde ya�amasa,
Durmu� h�t�ralar�yla birlikte b�t�n ha�metiyle, ihtiyar ak�nc�y� g�nl�ne bir
padi�ah misali taht kurup oturtuverirdi.
Koca Memil g��l�kle aya�a kalkt�, sonra hemen diz �st� ��k�p Deli Durmu�'a do�ru
uzand�; kurumu�, �atlam� dudaklar�n� onun aln�na yap�t�rd�. �pt�, �pt�; b�t�n
hicran�n�, o pak, hatt� ��l ��l yanan al�nda s�nd�rmeye �al�t�, �deta yalvar�yor,
�deta inliyordu:
- Affet beni Allah�m! Kusuruma bakma Durmu�um!� Ben, k�t�y�m, �ok k�t�... Ne
yapay�m, nas�l hareket edeyim bilmem ki?..
SonAkin�383
Ta� duvarlar aras�nda �l�k, ama �ok �l�k bir nefes dola��yor, hararetten yanan
dudaklar�, �st�raptan kavrulan sineleri, a�ktan tutu�an y�rekleri serinletiyordu.
S�n�k ya� kandili hafif hafif k�p�rd�yor, o da serinlemek istiyormu� gibi duvarlar�
bile ok�ayan me�hul �l�k nefesi bekliyordu.
Koca Memil birden do�ruldu... Puslu bir bahar sabah� gibi nemli g�zlerini
k�rpmadan, kar��s�ndaki ta� duvara dikti:
- Ben de hakl�y�m, diye f�s�ldad�, ben de vazifemi yap�yorum; belki de faydal� ve
iyi bir insan�m. Herkes senin gibi, herkes b�yle olursa bunun, bu hayat�n, �u da�
ve ovalar�n, hatta batakl�k ve derelerin, oralardaki a�a� ve nebatlarn�,
g�dalanm�ya �al�an mahl�kat�n m�nas� nerede kal�r, analar, babalar sevdan�n
b�y�s�ne kap�l�p kendilerinden birer par�a, birer eser nas�l meydana
getirebilirler? Hakl�y�m... Yalanc�, sahtek�r de�ilim... Biliyorum, bizim gibilerin
�n�nde zahiren bir (Son Ak�n) vard�r. Bu ak�n�n bitti�i yerde onu takip edenlerin
son ak�n� ba�lar: Yerk�y'de g�m�l�p kalan ak�nc�lar�n da her seferi teker teker
kendileri i�in birer (Son Ak�n) de�il miydi? Hakl�y�m Durmu�um, ben ve benim
gibilerin de yapm�ya mecbur olduklar� bir y���n hizmetleri mevcut. Cevap ver bana
Durmu�um, yan�l�yor muyum? Herkes senin gibi olamaz, olmamal�d�r de�il mi?
O zaman Deli Durmu�'un dudaklar� k�p�rdad�; sanki hi� yaral� de�ilmi�, ate�ler
i�inde yanm�yormu� gibi �l�k, ahenkli ve h�kim bir ses ta� h�creye bir anda
doluverdi:
- Hakl�s�n Koca Baba!.. Senin ve sizlerin yollar� ba�ka... "�" insan yolunda
y�r�yecek ,biz ise ona varaca��z. Herkesin bir vazifesi var; iyi ve k�t�, o yerine
gelecek... �al�mak, neP �al�mak, daha g�zeline varmak gerek. Onun nazar�nda b�ylesi
de �ok makbul...
Deli Durmu� daha fazla konu�mad�. Koca Memil de ona ba�ka bir �ey soramad�. Zaten
Deli Durmu�'un b�yle konu-
384 �Son Akin
�u�u ilk defa oluyordu. Bunu i�iten yeg�ne insan ise Koca Memil'di...
Birden ta� merdivenlerden ayak sesleri duyuldu, h�crenin kap�s� s�ratle a��ld�,
i�eriye Keklik Ali girdi:
- Koca Baba, diye ba��rd�, Karapen�e geri d�nd�; Kara Murad'la, Yavuz Hasan, onu
Hasan Pa�a'n�n yan�na ��kar�r, sana haber salmam� s�ylediler...
Koca Memil, bir defa daha Deli Durmu�'a bakt�, sonra onu fazla seyretmiye tahamm�l�
yokmu� gibi hemen aya�a kalkt�, Keklik Ali'yle birlikte d�ar�ya ��kt�...
Tiryaki Hasan Pa�a'n�n yanma vard�klar� zaman Karapen�e, Kara Murad, Yavuz Hasan ve
birka� kale a�as�n� pa�an�n huzurunda buldular.
Osman'�n her taraf� �amur i�indeydi... Y�z� ve sa�lar� bile �amura bulanm�t�.
G�zleri g��l�kle g�r�l�yor, �at�k ka�lar� belli olmuyordu...
Buna ra�men Hasan Pa�a tel�s�z g�r�n�yordu:
- Anlat bakal�m Osman, bize ne haberler getirdin? Sadr-� �zam yard�ma gelir mi?
Ahmed ile Mehmed a�alar nerede kald�?
Karapen�e, kirpiklerinin �zerinde biriken �amurlar� elinin tersiyle ��kartm�ya
�al�t� ve hi�bir i� yapmam�, g�nlerce at �st�nde kalmam� gibi din� bir sesle:
- Pa�a baba, diye cevap verdi, d�rt g�nde at s�rt�ndan inmeden Belgrad'a vard�k,
oradan Zemlin sahras�na gidip Vezir-i �zam efendimize mektubunuzu verdik, Kanije
ahvalini bir bir takrir eyledik. Serdar-� ekrem zinhar f�tur getirmeyip, "Pa�an�za
s�yleyin; biz de ol taraflara varmak �zereyiz..." buyurdular... Oradan sevin� ile
bu canibe geri d�n�p yine d�rt g�nde Kanije'ye geldik... L�kin i�eri girmek ne
m�mk�n? K�ffar bir tek bo� yer dahi b�rakmam�, aralar�ndan s�zmak kabil olmad�.
Bizi fark ettiler. Ahmed ve Men-med a�alar yaraland�. Onlar� Zigetvar'a g�nderdim.
Be�
Son Akin � 385
dahi biraz oyaland�ktan sonra batakl��a dald�m, hayvan�m �amura g�m�ld�, bir daha
��kamad�. Neyse, Allah'�n izniyle hende�e vas�l oldum, gazilere seslendi�imden
�zerime ate� etmediler. Nihayet gizli kap�dan girip huzurunuza vard�m.
Karapen�e susunca Hasan Pa�a aya�a kalkt�, hemen elini Osman'�n �amurlu omuzuna
koydu:
- Sa�ol Osman, dedi, pen�en daima kara, ruhun ak olsun... �imdi a�a kar�nda�lar�m
hemen da��l�p bu m�jdeyi b�t�n kal'a halk�na duyursunlar... Yak�nda Sadr-� �zam
askeriyle buraya geldi�inde k�ffara �yle bir sat�r-� Muhammedi atar�z ki,
zaferimizden yer g�k inler...
Kale a�alar� hafif�e ba� e�diler. Hasan Pa�a'ya bir �ey s�ylemeden g�zlerinde
par�ldayan sevin� ��klar�yla hemen d�ar� ��kt�lar. O zaman Hasan Pa�a elini
Karapen�e'nin omuzundan �ekti:
- Sen de git dedi, bir g�zel y�kan�p istirahat et. Yar�n sabah yine g�r��r,
ordunun, vezir, pa�a ve beylerin ahvalinden bahsederiz.
Fakat Karapen�e yerinden k�p�rdamad�, �zerindeki �amurlar�n kuruyup bir k�sm�n�n
par�a par�a yere d�k�lmesine ald�rmadan:
- Pa�a baba, dedi, zinhar durmaya gelmez; bu gece bir tedbir al�p Nem�eli'nin
harek�t�na m�ni olmak gerek...
- Nedir o Osman? Bildi�in bir �ey mi var?
- Kaleye girerken onu g�rd�m ki, buradaki gazilerin anlatt���na g�re bir sene evvel
siz Kanije'yi fethederken yapt���n�z gibi, k�ffar da kale �n�ndeki batakl�ktan
surlara yakla�mak i�in �ubuk ve sazlardan has�rlar �r�p kendilerine s��an yolu in�a
eylemi�. S��an yolunun ucunu neredeyse 8ece karanl���nda hende�e ula�t�r�rlar.
Batakl���n �teki yakas�nda da hende�e dayanmak i�in tahtadan seyyar k�pr�
haz�rlam�lar... �yle san�r�m ki, surlara bu gece yar�s�ndan s�nra ol canipten
t�rman�rlar!..
386�SonAkin
Tiryaki Hasan Pa�a bir an duralad�, sonra g�zleriyle K0. ca Memil'i arad�. Koca
Memil derin bir d��nceye dalm� gibi hareketsiz duruyordu, yaln�z bak�lar�nda i�in
i�in ya. nan bir ate� vard�. Kara Murad ise yumruklar�n� s�km�, di�. lerini
g�c�rdatmaya ba�lam�t�. Y�z�ndeki �amurlar m�ni olmasa Karapen�e'nin de ka�lar�n�n
oldu�undan �ok daha fazla �at�ld��� anla��lacakt�.
- Sen bu i�e ne dersin Koca Baba, d��nd���n bir tedbir var m�d�r?
Koca Memil hi�bir �ey olmam� gibi g�l�mseyerek cevap verdi:
- Elbet bir �aresine bakar�z. Esas�nda k�ffar�n a�t��� s��an yolu senin de
me�hul�n de�ildi. L�kin �yle anla��l�r ki, art�k vakit kaybetmek asla do�ru olmaz.
- �yleyse ne yapmak gerek?
- Bana kal�rsa, bu yolu bu gece hemen yakmal�.
- Kim yapar bunu, batakl��a kim girer? -Ben!..
Koca Memil yine g�l�msedi, fakat bu seferki tebess�m� ac� ve buruktu. "Ben..." diye
�deta hayk�ran sesin geldi�i tarafa bakamad� bile. Hasan Pa�a ise kendisine yava�
yava� sokulan Kara Murad'� bir an hayretle s�zd�, sonra:
- Kara Murad, dedi, tek ba��na nas�l becerirsin bu i�i, bilmez misin ki, geri
d�nmek g��t�r.
- Bir can�m var, o da feda olsun sizlere pa�am...
O zaman Koca Memil, dudaklar�ndaki ac� tebess�m� s�-lemeden nefessiz kalm� bir
insan�n kesik kesik c�mleleriyle s�ze kar�t�:
- Tabi�!.. Feda olsun!.. Yani... Murad'�n yan�nda elbet ben de bulunurum... Bir
ki�i yetmez ki...
Bu s�rada Karapen�e'nin yumru�unun havaya kalkt�g1 g�r�ld�.
- Ben de, diye hayk�rd�, �� ki�i oluruz.
SonAkin�387
Buna sanki aksi seda yap�yormu� gibi Yavuz Hasan ile Keklik Ali'nin g�r sesleri
eklendi:
- Ben de...
- Ben de...
- Hatt� b�t�n ak�nc�lar!..
O zaman Hasan Pa�a �deta inledi. �ittiklerine inanm�-yormu� gibi Memil'e hayretle
bakt�:
- Evranoslar�n, Malko�lar�n yadig�r� bir avu� ak�nc�, diye m�r�ldand�, bunlar�
Kanije'de harcamak do�ru mudur, Koca
Baba?
- Harcamak m� dedin pa�a karde�? Yan�l�rs�n!.. Esas�n� istersen ak�nc�lar�n kal'a
�engine pek ak�llar� ermez; sekiz g�nden beri bir faidemiz dokunamad�, burada
kapan�p kald�k diye s�zlan�p dururlar. F�rsat ��km�ken dileyenin bu gezintiye
bizimle bile gelmesine m�ni olmaya kalk�mamal�.
- Sen bir tekinin bile d�rt y�l m�ddetle burnunun kanamas�na r�za g�stermemi�ken,
�imdi nas�l olur da k�rk ikisini birden tehlikeye s�rersin?
- Mihail i�in de�mezdi, bo� yere �l�m� kim isterdi? Ama �imdi Kanije var; i�eride
dokuz bin gazi, geride ise Evranoslar�n yadig�r�ndan �ok daha k�ymetli ecdat
emaneti bir toprak durur... Hem yan�l�rs�n koca pa�a, bu gece d�ar� ��kacak olan
k�rk iki ak�nc� de�il, tam k�rk �� ak�nc�d�r... Beni de hesaba katarsan k�rk d�rt
ki�i ederiz... Deli Dur-mu�'u neden saymazs�n?
Tiryaki Hasan Pa�a'nm dudaklar�yla birlikte sakal� da titriyordu... Nedense bu gece
pa�an�n, eskisine nazaran dizeri daha da a�r�yor, omuzuna do�ru bir s�z�
yay�l�yordu. Buna ra�men ko�arcas�na ihtiyar ak�nc�ya at�ld�, onu aniden kucaklad�:
- Diledi�inizi yap�n kocam� adam, diye ba��rd�, benden :e destur. Yeter ki, beni
daha fazla a�latmay�n... Sonra bu
388 �Son Akin
halimi gaziler g�r�p sulu g�zl� pa�adan bize ne hay�r gelir, diye benden ��phe
ederler... Bir de...
- Emret pa�a kar�nda�...
- Deli Durmu� h�l� iyile�memi�tir; onu d�e�inde rahat b�rakmak yerinde olur.
- �yi s�ylersin, l�kin yan�m�za almazsak sonra bize dar�l�r, k�yamete kadar
affetmez. B�yle bir yolculukta geride kalmay� Durmu� hi� istemez... Zaman� m�d�r,
k�smet bu gece midir, bilinmez; yaln�z Durmu� kan karde�i Deli Davud'u �ok �zler,
hep ona kavu�mak diler... M�saade et de o bile bizle gelsin...
Koca Memil daha fazla konu�mad�; o da hafif nemlenmi� g�zleriyle ihtiyar pa�ay� bir
m�ddet seyretti, sonra kok-larcas�na onun beyaz sakallar�ndan �pt�, sadece:
- Hakk�n� hel�l et, diye f�s�ldad�, asla gamkin olunmaya; Kanije k�ffar�n eline
ge�miyecek.
Birbirlerinden ayr�ld�lar, bak�lar�yla anla�m�lar, kalpleriyle do�duklar� andan
itibaren birle�mi�lerdi...
Ta� odada g�lgeler k�p�rdad�... Bir kap� g�c�rdayarak a��ld�... ��eriye nemli bir
sonbahar havas� doldu... Ve be� ki�i ko�arcas�na d�ar� ��kt�...
* * *
Gizli kap�dan d�rt g�lge teker teker s�z�ld�... Biraz ilerledikten sonra hepsi de
yere yatarak su hende�inin kenar�nda s�raland�lar. Hende�in biraz ilerisinde
karanl���n �rtt��� batakl�k vard�. Etrafa g��l�kle i�itilen bir h��rt�
yay�l�yordu... Hi� kimse konu�muyordu, kale sessiz; gece sessizdi... D�man
saflar�nda bile ne bir t�fek sesi, ne bir at ki�nemesi, ne de herhangi bir g�r�lt�
duyuluyordu... Sadece bir h��rt�, bazen yakla�an, bazen uzakla�an bir h��rt�,
gecenin tek s�z� idi...
Son Akin �389
D�rt ki�i yerlerinden k�p�rdam�yorlard�... D�rt ki�i dilsiz ve sa��rd�lar. �zerine
uzand�klar� nemli toprak onlar�n ha-raretiyle kurumu� gibiydi. G�kte y�ld�zlar
�ekilmi�, ay �oktan kaybolmu�tu. Hafif hafif esen r�zg�r batakl���n yap�kan
kokusunu kale duvarlar�na b�rak�yordu. Zaman sabah�n gelmesini istemiyormu� gibi
a��r a��r ilerliyordu.
D�rt ki�i h�l� konu�muyordu. Fakat art�k g�r�yorlard�. Biraz ilerilerde, batakl���n
hendek taraf�nda baz� karart�lar belirmi�ti. Sanki bir mucize olmu� gibi, birtak�m
insanlar batakl���n �zerinde y�r�yordu. Batmadan, �amurla m�cadele etmeden yakla�an
adamlar vard� �nlerinde...
Koca Memil elini soluna do�ru uzatt�, yan�ndakinin omuzunu s�kt�. O zaman birisi
s�r�nerek hendekten uzakla�maya ba�lad�. O kadar sessiz, o kadar yerle bir
ilerliyordu ki, onu hi� kimsenin farketmesine imk�n yoktu. Bu Deli Durmu�'tu,
birka� saat evvel ��kt�klar� kap�ya do�ru gidiyordu. Geri kalan �� ki�i bir m�ddet
yine hareketsiz durdular, �nlerindeki karart�lardan g�zlerini bir an dahi
ay�rmad�klar� belliydi...
Yass�, olduk�a geni� bir cisim havaya kalkt�, yava� yava� su hende�inin �zerine
do�ru inmeye ba�lad�...
Bu sefer Koca Memil sa� elini uzatt�. Kara Murad'�n bile�ini tuttu. Murad da sa�
eliyle yan�ndaki Kara Pen�e'ye dokundu.
H��rt�lar iyice i�itilir bir hal alm�, ayak sesleri s�kla�maya ba�lam�t�. Hende�e
do�ur inen yass� cisim tok bir ses ��kararak biraz ilerilerine d�t�. O zaman geceyi
bir ok gibi yaran, sanki seksenlik bir ihtiyar�n de�il, yirmi be� ya��n�n hi�
y�pranmam� han�eresinden ��k�yormu��as�na g�r bir n�ra duyuldu:
- Haydin evl�tlar�m!.. Durman!..
�� heybetli v�cut bir z�pk�n gibi yerinden f�rlad�, havaya kalkan �� k�l�ca bir
y�ld�z�n bir an ���� d��p kayboldu.
390 �Son Akin
�imdi ��� birden su hende�inin �zerine inen seyyar k�pr�n�n bas�ndayd�lar...
- Hey Kara Murad, hey Karapen�e, zinhar beni ge�miye kalk�may�n, ben delece�im,
ard�mdan siz k�racaks�n�z...
�� k�l�� indi, �� feryat duyuldu. Koca Memil bir kere, bir kere daha k�l�c�n�
saplad�. Fakat birisi bir anda omuzunu s�y�rarak �n�ne do�ru at�ld�. Memil bunu
tan�d�; onun �evik pervas�z hareketlerini karanl�kta bile farketti:
- Murad, diye ba��rd�, geri dur; sen kim olursun da baban�n s�z�n� dinlemezsin?..
- Koca Babam!.. E�er k�smette varsa, b�rak d�man�n ilk oku, ilk t�fe�i, ilk k�l�c�
benim g��s�me saplans�n... G�rmez misin, senin ard�nda koca bir Kanije durur,
senden hep yard�m beklerler?
- Murad�m!.. Murad�m!.. �yi yapmad�n. Vard�m... Dayan... Karapen�e sen...
Koca Memil s�z�n� tamaml�yamad�, birden tam k�rk bir adet me�'ale ortal���
ayd�nlat�verdi...
Ba�lar�nda, sararm� y�z�, hararetten �atlam� dudaklar�, hatt� ��km� omuzlar�yla,
yine de g�l�msiyen, yine de mavi g�zlerini engin bir deniz gibi �n�ne seren Deli
Durmu� oldu�u halde k�rk ak�nc� sol ellerinde birer me�'ale, sa� ellerinde
k�l��lar�yla seyyar k�pr�n�n �st�ne s��ray�verdiler.
�lk me�'aleyi k�pr�n�n �zerine Deli Durmu� b�rakt�. Bir an sendeledi, sonra biraz
ilerlerinde �arp�an �� �nl� ak�nc�n�n yanma bir solukta vard�, k�l�c�n� kald�rarak
sakin bir sesle:
- Koca Baba, dedi, vard�k.
�imdi seyyar k�pr�y� ge�mi�ler, Avusturyal�lar�n, batakl��a d�edikleri has�rdan
yap�lm� yolun �zerinde �arp��yorlard�. Murad en �nde ilerliyordu. Koca Memil bir
t�rl� onu ge�emiyordu...
Son Akin �391
Gerideki ak�nc�lar onlar ilerledik�e s�ra ile ellerindeki rne�'aleleri b�rak�yor,
bir solukta �arp�anlar�n yan�na var�yorlard�.
Art�k seyyar k�pr� alevler i�inde yan�yordu. Arkalar�nda kalan has�r yol par�a
par�a tutu�mu�, gittik�e batakl��a g�m�l�yordu...
Kanije'den tekbir sesleri gelmiye ba�lam�t�... "Allah... Allah..." nidalar�,
g���slerdeki iman�, bileklerdeki derman� b�sb�t�n artt�r�yordu... Etraf bir �enlik
gecesiymi� gibi ayd�nl�kt�... Bir top g�llesi havada u�tu, �deta Kanije duvar�na
g�m�ld�... Kar�� tarafta feryatlar, k�f�rler, boru sesleri duyulmaya ba�lad�... Bir
t�fek patlad�, bir nefes:
- Allah, dedi...
K�l��lar durmadan inip kalkarken iri bir v�cut, aln�nda k�pk�z�l �ehitlik berat�yla
batakl��a do�ru yuvarland�...
-Murad!.. Murad!..
Koca Memil'e, sadece �eliklerin akisler yapan tok g�r�lt�s� ve bir de kaleden
durmadan y�kselen tekbir sesleri cevap verdi.
- Murad!.. Karapen�e!.. Durmu�!.. Kim vuruldu? Daha i�in ba��nday�z... Kimse
gitmesin diyorum!.. Hi� kimse...
Alevler pe�lerini koval�yordu... Onlar ilerledik�e, geride b�rakt�klar� yol
��k�yor, �amurlara g�m�l�yordu. Bu suretle Kanije'yle aralar�ndaki mesafe gittik�e
a��l�yor, d�n� yolu her me�'aleyle bir kere daha kapan�yordu.
D�man, kararg�h�nda kulaklar� t�rmalayan bir u�ultu vard�. K�steklerinden s�k�len
atlar�n ac� ac� ki�nemeleri duyuluyor, batakl��a do�ru yakla�an nal sesleri
gittik�e �o�al�yordu. Koca Memil aya��n� olduk�a kuru bir topra�a att�. �n�ne ��kan
iki Avusturyal�y� ekin bi�er gibi yere devirirken Deli Durmu�'u yan�nda buldu:
- Durmu�'um, diye hayk�rd�, Murad'� g�rd�n m�?
392 �Son Akin
- �te Nem�eliyi delmiye kalk��r, bize yol a�ar... Kara-pen�e de yanma vard�; emrin
�zere Be� kap�s�na do�ru dolan�rlar...
- Kim vuruldu?
- Yavuz Hasan... Allah�na kavu�tu...
- Ya ben, ni�in geri kald�m?
- Onlara kimse yeti�emez bu gece, sen bile Koca Baba!.. -Sen?
- Beklerim!.. Belki bir diyece�in olur bana!..
- S�yliyemem... Bilirim g�nl�n �ok ister... Biraz daha sabret, ne olur biraz
daha!..
Deli Durmu�'un kirpiklerine bir y�ld�z d�t�; mavi g�zlerini a��k, �ok a��k bir
renge b�r�d�... Bu renk, hararetten �atlam� dudaklar�nda durmadan dola�m�ya
ba�lad�...
O zaman Koca Memil'in g�r sesi tekrar etraf� ��nlatt�...
- Ayr�lma benden Durmu�'um... Siz de pe�im s�ra gelin yolda�lar�m...
- �zindeyiz Koca Babam...
- Kara Murad ile Karapen�e'yi yaln�z kom�yal�m Koca Babam...
Son ak�nc� da hafif kaygan topra�a aya��n� bast� ve k�rk bir ki�i bir yelpaze gibi
bir anda yay�ld�, k�rk bir k�l�� ard arda inip kalkt�... Sonra �a�k�na d�nen
Avusturyal�lar�n tel�� aras�nda bir anda otuz dokuz ak�nc� topland�. Koca Memil ve
Deli Durmu�'un pe�i s�ra, Kara Murad'la Kara-pen�e'ye do�ru ko�m�ya ba�lad�lar...
Vuruyorlar, yar�yorlar, ilerliyorlard�...
�ki ak�nc� birden yere d�t�, iki ses birden duyuldu: - Hakk�n� hel�l et Koca
Baba... Biz bu �n� beklerdik... -Allah!..
Geride kalan has�rdan yol tamamen yanm�t�. Kanije deki gaziler hi� olmazsa birka�
gecelerini emin ge�irecek-
Son Akin �393
lerdi... O zamana kadar da elbet Sadr-� azamdan imdat gelirdi...
Nihayet Murad'a yeti�mi�lerdi... Fakat onun kimseyi g�recek hali yoktu... �yle
f�tursuz dal��, �yle k�l�� kullan�� vard� ki serhadlar b�ylesini kolay kolay
g�rmemi�ti...
Koca Memil bir an nefesinin duraca��n� sand�, gen�lik g�nleri s�rayla g�zlerinin
�n�nde canland�... Vaktiyle o da b�yleydi, hele sonralar� Hat�esinin vuslat� i�inde
durmadan alev alev yanarken kar��s�na da� ��ksa devirirdi... Ama �imdi, ne de olsa
��km�t�. �te h�z�n� kaybetmi�ti; Murad'�n �n�ne ge�ip �l�me siper olamam�t�...
Anl�yordu, o anda Murad, Nem�elilerin hepsini birer (Mihail) olarak g�r�yordu...
- Hat�e'nin o�lu, diye f�s�ldad�!..
Ne olurdu, "Benim o�lum" diyebilseydi... Ac� ac� g�ld�, ba��n� sallad�, etraf�na
imdat ara gibi bak�nd�, �� ak�nc�n�n birden yuvarland���n� g�rd�... Hemen silkindi:
- Durmak yok, diye ba��rd�. Kimse beni g�zlemesin, kalsam da bir ak�nc� dahi beni
aramas�n... Hedef Be� kap�s�, kap�y� �u anda a�m�lar, k�pr�y� indirmi�lerdir. Varan
hemen i�eri girecek... Burada i�imiz bitti, bundan sonras� mertlik de�ildir...
Ah, altlar�nda atlar� olsayd�, �imdi �oktan geri d�nm�ler, kaleye girmi�lerdi
bile... Aksine bir de d�man s�varileriyle �arp�acaklard�; bunu nal seslerinden
gayet iyi ar�l�yorlard�... M�cadele �ok daha �etin olacak, belki de bir tanesi sa�
kalm�yacakt�...
Birden kaleden tekbir sesleri kesildi... Akabinde bir top Patlad�, bunu bir
ikincisi, hatt� ���nc�s� takip etti. Top ttienziline giren Avusturya s�varileri
duralad�lar. Atlar� ac� aa inledi, hayvanlar olduklar� yerde devrilmeye ba�lad�lar.
Koca Memil tekrar ba��rd�:
394 �Son Akin
- Bu f�rsat� ka��rmay�n, az kald�, dayan�n... �te Murad sana derim ki...
Fakat s�z�n� tamaml�yamadi; sanki Memil'in bast��� toprak kayd�, �n�nde derin bir
kuyu a��ld�, tutunamad�, bu kuyuya do�ru yuvarland�...
At ki�nemeleri h�l� duyuluyordu... Toplar hi� durmuyordu, ak�nc�lar�n naralar�
gittik�e y�kseliyordu ve bir de:
- Babam!., diye h��k�ran bir ses i�itiliyordu...
* * *
Kanije yer yer delinmi�ti... Bir saman yata��n kenar�na t�fe�ini dayayan bir
yeni�eri sabah�n ilk k�z�l rengini, me�hul g�n�n karanl�k habercisi gibi
g�r�yordu... Halbuki Kanije'de sabah vaktiyle ne ho� do�ard�... O zamanlar Berk
suyu da g�kten �alm��as�na hafif bir k�z�ll��a b�r�n�rd�.. Gaziler b�yle sabahlarda
namazlar�n� bile surlarda k�larlar, sonra i�lerine dolan huzurla kar�� s�rtlara,
ovalara, �nlerinde k�vr�lan suya bakarlard�. Halbuki �imdi Berk suyu hi� de g�kten
renk �alm�yordu; orada sadece birtak�m gemiler duruyordu. Bunlar ufak ufak
teknelerdi; �nleri kapal�yd�, i�indekileri g�rmiye imk�n yoktu.
Yeni�eri bu gemilere hayretle bakt�ktan sonra:
- K�ffar bunlar� bu gece suya indirmi�, diye s�ylendi, a-caba yine ne hile d��n�r?
Yeni�erinin i�ine bir �rperti geldi... Do�rusu Nem�eli yaman d�v��yordu. Haftalar
ge�mi�ti, yine de sava� h�z�ndan hi�bir �ey kaybetmemi�ti. D�man durmadan sald�rm�,
Kanije'yi gece g�nd�z top ate�ine tutmu�, surlar�n bir�ok yerlerini ��kertmi�ti.
Buna mukabil, gaziler de Hasan Pa�a'nm gayretiyle dayanm�lar, g�zlerini bile
k�rpmadan Avusturyal�lara kar�� koymu�lard�. Fakat art�k mukavemet etmenin imk�n�
g�n ge�tik�e azal�yordu.
Son Akin �395
Kaleye bir t�rl� yard�m gelmemi�ti... G�zler hep yollarda, da�lar�n nehirlerin
ard�nda kalm�t�. Avusturyal�lar �stelik bunca ak�nc�n�n kan� pahas�na yakt���
(S��an yolu)nu batakl���n ufak bir k�sm�n� odunla doldurmak suretiyle yeniden
yapm�lar ve kalenin en zay�f yerindeki su hende�ine ikinci bir seyyar k�pr�
atm�lard�.
Hasan Pa�a bu sefer asla hi� kimseyi d�ar� ��kartmam�, sava��n �ok k�z�t��� bir
g�nde �engeller sark�tarak �zerindeki Avusturyal�larla birlikte k�pr�y� i�eri
�ektirmi�ti...
Tiryaki Hasan Pa�a bir �n�n� dahi bo� ge�irmemi�ti. Askerlerine daima cesaret
vermi�, bir nefer gibi ihtiyar haline bakmadan surlar�n �zerinde onlarla birlikte
d�v�m�t�... Onu da gaziler gibi, en �ok �zen, va'dine ra�men Sadr-� �zamm bi t�rl�
yard�ma gelmeyi�i olmu�tu. Bu sebepten Karapen�e'yi tekrar Vezir-i azama
g�ndermi�ti.
Serdar Yemi��i Hasan Pa�a'y� (�sek) civar�nda bulan Karapen�e, ondan hi� de �mit
verici bir cevap alamam�t�. Sadr-� �zam �stolni - Belgrad'� ku�atan ikinci bir
Avusturya ordusu �zerine gitti�ini, ancak d�n�te bir yard�mda bulunabilece�ini
s�ylemi�ti... Bu haberi Tiryaki Hasan Pa�a askerden saklam�, Vezir-i �zamm
a�z�ndan, �ok yak�nda imdada gelece�ine dair sahte bir mektup yazd�rtarak gazilere
okutmu�tu...
Gaziler bu uydurma habere de �ok sevinmi�ler, yine sab�rla beklemiye ba�lam�lard�.
Cephaneleri, erzaklar�, hatt� sular� eksiliyordu. Eksilmeyen, imanlar�yla, Tiryaki
Hasan Pa�a'ya olan itimatlar�yd�...
Bir saman yata�a t�fe�ini dayayan yeni�eri i�ini �ekti... Kim bilir o anda akl�na
neler gelmi�ti? Bir an etraf�na ba-^>ndi; o s�rada bir be�li askeriyle yan�na
sokulan be�li a�as� mer A�a'ya g�l�msemeye �al�arak seslendi:
- Bug�n yine yaman ge�ecek a�am, g�n�n birinde de bakacaks�n bu kale...
396�SonAkin
�mer A�a elini yeni�erinin omuzuna �iddetle bast�rd�:
- Sus, dedi, zinhar b�yle konu�mayasm. K�ffar Kanije'yi toprakla bir etmeden,
buradaki gazilerin bir teki bile hayatta kald�k�a, asla eline ge�iremez... Korkar
m�s�n yoksa?
Yeni�eri cevap vermedi... Tepelerinde g�lleler u�maya ba�lam�t�; Kale bedeni
zelzeleye tutulmu� gibi sallan�yordu...
G�n�n k�z�ll�klar� �rkm� gibi da��l�yordu... Avusturyal�lar durmadan ba��r�yor,
�deta hora tepiyorlard�. D�man saflar�nda o anda bir bayram havas� esiyordu...
�mer A�a, Berk suyuna indirilen k���k gemileri g�rmemi�, d�man taraf�ndaki
ba��rt�lar� i�itmemi� gibi yan�ndaki be�liye ka�lar�n� �atarak bakt�:
- Sen de bu yeni�eri gibi mi d��n�yorsun? Diye sordu. Kanije'nin k�ffar�n eline
ge�ece�ini mi san�rs�n?
- Asla a�a... Ba��m�zda Hasan Pa�a bulunduk�a, Allah'�n inayetiyle, d�man buraya
ad�m�n� dahi atamaz... Hem Koca Memil'i ne �abuk unuttuk? Onun gibi seksenlik bir
yi�it, ba��na bakmadan bize erlik ne imi� ��rettikten sonra kimin haddine d�m�
Kanije'ye ayak basmak...
�mer A�a derin bir nefes ald�... Bir an g�zlerinin �n�nde bundan g�nlerce evvel bir
gece yar�s� Kara Murad'�n kuca��nda ba�� omuzlar�na d�m�, beyaz sakal� k�z�la
boyanm�, kollar� yanma sarkm�, sol elinde s�k� s�k�ya kavrad��� alt�n sapl�
k�l�c�yla Koca Memil'in aral�k duran (Be� kap�s�)ndan i�eriye giri�i canland�...
- Memil, diye �deta inledi, Koca Memil!. Gazilerin piri, ak�nc�lar�n �ah� sen ne
b�y�k, sen ne yi�it adams�n... Yaz�k oldu sana, �ok yaz�k... Serhadler bir daha
senin gibisini kolay kolay yeti�tiremez...
�mer A�a, iki eliyle birlikte y�z�n� kapad�. G��s�n�n sars�ld���, i�in i�in
inledi�i anla��l�yordu. Ellerini y�z�nden
SonAkin�397
�ekti�i zaman bile g�zlerinin �n�nde o ihtiyar kahraman�n hayali, dudaklar�nda da
yine onun ismi vard�:
- Koca Memil!.. �lk cesareti sen bize verdin, buraya geldi�in g�n k�ffara kar��
koyman�n hi� de g�� olmad���n� b�t�n bu gazilere sen ��rettin... Sonra... Hasan
Pa�a bile!..
�mer A�a i�inin ate�ini daha fazla dile getiremedi. Ta� ve dar merdivenlerden
ko�arak ��kan bir (azap) hemen yan�na sokuldu:
- A�am, pa�a seni ister; tiz e�lenmeden yan�ma gelsin, der.
�mer A�a silkindi, ellerinin tersiyle g�zlerini kurulad�, s�ratle a�a��ya inmeye
ba�lad�... Tiryaki Hasan Pa�a'n�n yan�na vard��� zaman bir an ne yapaca��n�
�a��rd�. Evvel� ellerini kavu�turdu, sonra hayret ve �st�rapla geri �ekildi...
Oda kalabal�kt�, kar��da bir yatak vard�, yata��n �zerine bir adam e�ilmi�ti;
elinde gayet keskin bir b��ak tutuyordu.
Bir ses duyuldu; biraz y�pranm�, biraz ahengini kaybetmi�, buna ra�men kelimeleri
tane tane s�yliyen, asla �ik�yet, �st�rap, hatt� hi� merhamet istemiyen bir sesti
bu:
- Kes, cerrah ba��!.. Ne durursun? K�ffar kaleyi sarm�ken bunca gaziyi burada benim
y�z�mden oyalamak zinhar gerek... Asla �ekinmiyesin bana bir el yeter... Ben sol
elimle de iyi k�l�n� kullan�r�m, at�m�, dizginlerine dokunmadan s�rerim... �yle
de�il mi Murad�m?
- Do�ru babam... Sen her �eye muktedirsin babam... K�edeki oca��n i�inde bir bak�r
kapta su kayn�yordu,
bir askerin elinde bir y���n beyaz bez vard�... D�ar�dan sadece top g�r�lt�leri
geliyordu... Odada ise kaynayan su sesi ve bir de derinden derine yay�lan bir
h��k�r�ktan ba�ka hi�bir ses i�itilmiyordu.
Yata�a do�ru e�ilen adam, hafif�e do�ruldu, bir an Tiryaki Hasan Pa�a'ya bakt�;
onun g�zlerini k�rp�p s�ratle ba��n� �evirdi�ini g�r�nce hemen diz ��kt� ve sonra
elindeki
398 �Son Akin
b��a�� yata��n kenar�ndan k�z�l bir et par�as� gibi sarkan, belki de sadece birka�
derinin tuttu�u, bir bile�e b�y�k bir ustal�kla s�r�verdi. Ne bir inilti duyuldu,
ne bir feryat i�itildi; yataktaki adam yerinden k�p�rdamad� bile. Bir asker hemen
cerrah�n yan�na ko�tu, bile�inden ayr�lan iri, yer yer damarlar� f�rlam�, kanlara
bulanm�, avu�lar� tamamen nas�rl� eli ald�, h��k�r�klar�n� zaptedemiyerek d�ar�
f�rlad�... Buna ra�men bu me�hul asker bu kesik eli durfnadan �p�yor, durmadan
ba��na g�t�r�yordu...
Hemen ocaktan s�cak su getirdiler; cerrah, elsiz bile�i y�kad�, bir macun ve ba�ka
bir il��la etraf�n� �rtt�, sonra yaray� beyaz bezlerle kamilen sard�.
Cerrah aya�a kalkt��� zaman elleri titriyordu, her taraf� ter i�indeydi.
- Bitti, diye f�s�ldad�, istedi�i oldu...
Sanki d�arda top g�r�lt�leri durmu�, sanki Avusturyal�lar bir bayram g�n�ndeymi�
gibi sevin� naralar� atmaz, boru �almaz olmu�lard�... Ta� odan�n i�inde bir anda
hayat d�n�vermi�ti. Zaman bu korkun� sessizli�in alt�nda eziliyordu. Etrafa �l�m
��km�t�; bak�lar ifadesiz, nefesler cans�zd�... Cerrah�n s�zleri bile ta�
duvarlarda derin akisler yap�yor, yine de kimse bunu duymuyor, bu ger�e�i anlam�-
yordu.
Hasan Pa�a'n�n ba�� h�l� geriye d�n�kt�, �mer A�a �-n�ne bak�yordu. Karapen�e
ka�lar�n� bile �atamam�t�. Deli Durmu� duru mavi g�zlerini yataktaki bembeyaz
sakall�, aln� tamamen k�r��klarla dolu, siyah g�zleri bir kor gibi yanan adamdan
ay�ramam�t�... Di�er a�a, bey ve birka� asker ise parmaklar�n�n u�lar�na
bak�yorlar, onlar� fark�nda olmadan teker teker say�yorlard�. Yaln�z, imam sar���n�
ka�lar�n�n �zerine kadar indirmi� bir adam, elindeki te�bihini durmadan �eviriyor,
dudaklar�n�n aras�ndan bir �eyler m�r�ldan�p etraf�na �fl�yor, sonra yapt��� i�in
azametini g�s-
Son Akin �399
termek istiyormu� gibi gururla g�l�ms�yordu. Bu, Kan�-je'nin hocalar�ndan
biriydi...
Birden oday� bir h��k�r�k kaplad�; �l�m sessizli�ini ka��rtan, kulaklar� delen,
kalbleri titreten, beyinlerde akisler yaratan bir h��k�r�kt� bu... Ist�rap, isyan,
en korkuncu �mitsizlik ta��yordu.
- Babam!. Babam!.. Sen buna l�y�k miydin? Senin bir tek parma��n bile bin Murad'a
de�mez miydi? Ben ne g�ne ya�ar�m? O elin kar��s�nda hangi k�ffar dayan�rd� ki?
�imdi, bu ac�ya sen nas�l katlan�rs�n?
Kara Murad �deta kendini f�rlat�rcas�na yata�a kapand�; terlerle kapl�, k�r��klarla
dolu bir aln� �pmeye ba�lad�... Oradan dudaklar�n� bembeyaz sakallara uzatt�,
onlar� bir p�nar gibi kayn�yan g�zya�lar�yla y�kamaya �al�t�.
O zaman yataktaki hastan�n sol eli havaya kalkt�, Mu-rad'm omuzunu kavrad�; tok,
tane tane ��kan, hatt� biraz k�zg�n bir ses i�itildi:
- Murad'�m, kald�r ba��n�. Bir ak�nc�, Memil'in nam�n� ta��yan bir er hi� b�yle
a�lar m�? Bunu sana ka� kere s�yledim... Bir daha, hele benim i�in g�zya��
d�kt���n� g�rmek istemem... Ne olmu�? Bir g�lle �n�me d��p bile�imi par�alam�,
biraz da g��s�m� zedelemi�... Ne ��kar bundan? Sol elim oldu�u gibi durur,
bacaklar�n sapasa�lam... Ya onlara bir �ey olsayd�? O zaman ata nas�l biner,
k�ffarm �zerine nas�l var�rd�m? Hem bu yolculukta �ehit d�en alt� ak�nc� ile bir o
kadar da yaral� yatan yolda�lar�n� neden d��nmezsin? Onlar insan de�il mi, benim
onlardan ne fark�m var? Zinhar a�lamana, �z�lmene tahamm�l�m yoktur. Sak�n gamkin
olma; ankarib�zzaman aya�a kalkar, Hasan Pa-�a kar�nda��mla birlikte Nem�eliye
sald�r�r�m. �imdi hemen buradan gideceksin, surlardaki yolda�lar�n�n yan�nda yerini
alacaks�n. Hatt� herkes vazifesinin ba��na d�ns�n, beni yaln�z ko�unlar... Nem�eli
bir Memil i�in kaybedilen zaman�
400 � Son Akin
kendine ganimet bilir... Bu da de�mez, hi� de�mez... �yle
de�il mi pa�a karde�?
Koca Memil, �iddetle Murad'� itti, zorla aya�a kald�rtt�... Sonra onun
sendeledi�ini g�r�nce:
- Karapen�e, diye seslendi; g�t�r �u tabans�z�; ona zafe- I rin, �an ve �erefinin
g�zya�lar�yla kazan�lamayaca��n� ��ret ki, bir daha benimle g�lerek konu�sun...
Bilmez mi ki, bu topraklar� kanlar�yla sulayan y�z binlerce �ehit tebess�m ederek
Tanr�s�na kavu�mu�, bize buralar� �yle emanet etmi�tir...
Karapen�e cevap veremedi, teess�r�nden ne yapaca��n� bilemiyen Murad'�n koluna
girip �deta onu s�r�kliyerek
uzakla�t�rd�.
O zaman Tiryaki Hasan Pa�a hastaya yakla�t�:
- Koca Memil, dedi, madem b�yle istersin, biz dahi huzurundan ayr�l�r�z. L�kin
cerrahba�� ile, hocaefendi yan�nda bir m�ddet kals�n.
Koca Memil, g�l�msedi, ��plak dudaklar�nda ac� bir tebess�m dola�t�, sonra:
- Uygun bulmam pa�am, dedi; cerrahba�mm bunca yaral� yolunu g�zler, �ifas�n�
bekler... Hocaefendiye gelince, benim onun gibilerle asla al�veri�im yoktur. �l��
niyetine ac� duymamam i�in biraz evvel bana i�irtilen �araba haramd�r diye m�ni
olmaya kalk�an, burada herkes bir dilim kara somunu g�� bulurken, ku�a��nda beyaz
ekmek ta��yan, ancak kendi nefesi sayesinde kalenin kurtulaca��n� s�yleyip Kanije
halk�ndan ak�e toplayan bu softay� yan�mda ne yapay�m? Ben Allah'�m� biliyorum;
g�nah�m da, sevab�m da onunla benim aramdad�r. E�er yaln�z kalmamam� �ok arzu
edersen, destur ver, bir m�ddet Deli Durmu� burada bulunsun...
Odaya bir anda so�uk bir r�zg�r doldu... Koca Memu bunu farketmemi� gibi sol elini
g��s�n�n �zerine g�t�rd�.
Son Akin �401
Sanki oradan ku�a��n� ve ku�a��n�n i�indeki tahta par�alar�yla k���k kamas�n�
arad�... Sonra hararetten tamamen kavrulmu� dudaklar�n� b�zd�, d�ar� ��kmak �zere
olan Kara Murad'a seslendi:
- Murad�m, belki s�ras�n� bulup s�ylemeyi unuturum: �unu bilesin ki k�ffar kadar,
hatt� Mihail gibi �rz ve namus d�man� namertler kadar, b�yle, d��nen, midesinden
ba�ka bir �ey hat�r�na gelmiyen, Allah'la aram�za girmeye �al�an �u hocaefendi
gibilerinin de bu devlete zarar� dokunmu�tur. Bunlara asla aman vermiyesin, nerede
g�r�rsen
hadlerini bildiresin...
Koca Memil daha fazla konu�mad�; ba��n�, �zeri yer yer kan lekeleriyle beneklenmi�
beyaz bezlerle sar�l� sa� koluna �evirdi... Bir an bak�lar�ndaki par�lt� kayboldu,
hatt� dudaklar�ndan anla��lmaz birka� kelime d�k�ld�. Galiba birisi, ancak Memil'in
ve bir de Durmu�'un i�itebilece�i bir sesle,
me�hul birisi:
- Hat�e, diyordu, Hat�e!..
Koca Memil derhal g�zlerini kapad�... Zaman� ve zaman�n mek�ndan �al�p kendisine
hasretti�i b�t�n ge�mi�i, b�y�k ve korkun� ger�e�i s�ratle ya�am�ya ba�lad�...
Bu m�n� �leminin her zerresi onu hem �rk�tt�, hem de haz ve huzurun en derin
s�k�nuna eri�tirdi... Nihayet b�t�n bu ger�ek alt�n sapl� bir k�l�c�n �zerinde
topland�... �imdi bu k�l�� yan� ba��nda duruyordu, onu g�n�n birinde hakiki
sahibine iade edecekti. Nas�l olmu�tu, �n�nde g�lle patlad��� vakit bu alt�n sapl�
k�l�c� bir anda sa� elinden sol eline ge�irivermi�ti. Alt�n sapl� k�l�� �� zaman�
birden ta��yordu... Orada, mazi b�t�n renkleriyle canlan�yor, orada hal durmadan
gelece�e do�ru ko�uyordu... Alt�n sapl� k�l�� hem bir sembol, hem bir r�ya, hem de
bir �mitti... T�pk� Hat�e gibi...
402�SonAkin
Birden aya�a kalkmak, �midin pe�inden ko�mak, hatt� onu bir an evvel yakalamak
istedi. Fakat bu arzusunu yerine getiremedi...
Her taraf� hararetten kavruluyordu; m�thi� bir s�z�, g��s�ne, koluna, hatt�
beyninin i�ine yay�lan bir s�z� onu yata�a �deta m�hl�yordu. Sadece g�zlerini
a�abildi, etraf�na bak�nd�; odada kimse yoktu... D�ar�dan gelen top sesleri ve
naralar dalga dalga i�eriye doluyordu. Ve Deli Dumu� yata��n yan�na oturmu�
g�l�mseyerek, kirpiklerini bile k�rpmadan, mavi g�zlerinin b�t�n berrakl��� ile onu
seyrediyordu. O g�zler, o g�zler, Koca Memil'e neler s�ylemiyordu ki!..
* * *
Tiryaki Hasan Pa�a bir sedirin �zerine ba�da� kurup o-turduktan sonra kar��s�nda
ellerini kavu�turup duran �mer A�a'ya bir an bakt�, sonra:
- Ge� kald�k, dedi; Koca Baha'n�n yan�ndan bir t�rl� ay-r�lamad�k. Yaz�k oldu, �ok
yaz�k oldu ona...
�mer A�a ihtiyar kale kumandan�n�n s�zlerini aynen tekrarlad�:
- Yaz�k oldu, �ok yaz�k oldu...
Bir m�ddet sustular... Bulunduklar� odada ba�ka kimse yoktu... D�ar�dan durmadan
top sesleri geliyor, Avusturyal�lar�n naralar�, sevin� hayk�r�lar�, hatt� hora
tepi�leri gittik�e fazlala��yordu.
Hasan Pa�a �st�raptan k�vranan bir insan�n �uursuz hareketleriyle ba��n� oynatt�,
rahat�n� ar�yormu� gibi arkas�ndaki yast�klara dayanmaya �al�t�, sonra bir anda
teselli bulmu� gibi do�ruldu:
- �mer A�a, dedi, k�firin �enli�ini duyuyor musun? Sabahtan beri ba��r�p dururlar,
sadece top ate�iyle iktifa eyleyip kaleye y�r�y� yapmazlar... Endi�em b�y�kt�r;
yine bir
SonAkin�403
�eytanl�k d��nseler gerektir. Bir de suya indirdikleri o k���k sefinelerden
ku�kulan�r�m... Elbet tedbirin almak gerekir; bu y�zden biraz evvel gaziler iki dil
yakalad�lar, onlar� yan�nda sigaya �ekerim... Senden iste�im �udur ki, dillerin
sorgusu bitince idam edilmeleri i�in sana teslim etti�imde, asla kafalar�n�
g�vdelerinden ay�rmayas�n. Aksine onlar� a�a��daki be�y�z kadar Engerus
cerahorlar�n�n yan�ndan ge�iresin ve o iki dile, "Bu Engeruslar her �� gecede bir
n�bet ile fedai olarak buraya yard�ma gelirler. Kal'ada asker, cephane, erzak, su,
barut boldur; buras�n� almak m�mk�n de�ildir. Aslen ben de sizdenim; k���kken beni
zorla pa�a kulu yapm�lar; Kanije'nin Nem�eli'ye ge�mesini isterim ama ne fayda.
G�n�n birinde kral�n�za ba�ka bilgiler de g�ndermek boynumun borcu olsun." diyesin,
sonra gece vakti ellerine beyaz ekmekler tutu�turup sal�veresin...
�mer A�a �a��rd�. Acaba pa�a �aka m� yap�yordu? Halbuki b�yle bir g�nde bunun hi�
de yeri yoktu. �stelik ihtiyar askerin �imdiye kadar a�alar�yla e�lendi�i de
g�r�lmemi�ti.
- Pa�am, diye kekeledi, ha�a ben k�ffardan yana de�ilim, dinim b�t�n, iman�m
tamd�r. Asl�m ne olursa olsun, ben kendimi hi�bir gaziden ay�rtetmem.
Tiryaki Hasan Pa�a g�l�msedi, birdenbire co�an �mer A�a'nm daha fazla konu�mas�na
m�saade etmedi:
- Dar�lma a�a kar�nda�, dedi, aksini s�yliyen kim? Sen k�ffardan yana g�z�kmezsen
o iki dilin, Ferinandos - Kral'a bizim hakk�m�zda anlatacaklar�na kim inan�r? Var
�imdi, gazilere haber sal da dilleri buraya getirsinler...
�mer A�a da g�l�msedi. Hasan Pa�a'n�n �n�nde h�rmetle e�ildi, d�ar� ��kt�. Biraz
sonra i�eriye ba�ta �mer A�a olmak �zere, elleri ba�l� iki Avusturyal� esirle ��
azap girdi.
Esirler korkudan titriyorlard�... Hemen yere diz ��kt�ler; ilerinde k�l��lar�yla
arkalar�nda duran azaplardan �ylesine
404 � Son Akin
�ekmiyorlard� ki, ba�lar�n� kald�r�p Hasan Pa�a'ya bakarru-yorlard�.
- T�rk�e bilir misiniz?
Hasan Pa�a'n�n sualine birden cevap veremediler. �l�mle kar�� kar��ya idiler;
hayatlar�n�n bu �ekilde sona ermesine asla tahamm�lleri yoktu. Bu sebepten
kendilerinden ne istense yerine getirmeye haz�rd�lar.
- Size s�ylerim, -T�rk�e konu�ur musunuz?
Nihayet bir tanesi, kulaklar�nda ��nlayan bu hakim sesin sahibini daha fazla
k�zd�rmamak i�in kekeledi:
- Evet... Biraz...
- �yleyse soracaklar�ma yalan katmadan cevap ver...
- Emret... Emret...
- Berk suyuna indirilen sefineler ne i� i�indir?
- Nehir yoluyla kaleye yakla�mak i�in yap�lm�t�r. �zerlerine pelit tahtas� �ak�lm�,
onun �zerine de t�fek mermisi ve humbara i�lemesin diye g�n kaplanm�t�r. Her
birinde y�zer ki�i vard�r.
Avusturyal� esir sormadan anlat�yordu. Yeg�ne kurtulu� yolunun do�ru cevap vermede
oldu�unu san�yordu.
- Yeter... Ordunuz ka� ki�idir?..
- �ok... Pek �ok... Saymakla bitmez... Her milletten var... Hepsi de iyi d�v��r...
Yaln�z Macarlara pek itimat edilmez, bu y�zden ilk hatlara Ar�id�k Ferdinand
hazretleri, asla Macar askeri kodurtmaz.
- Bilirim... Engeruslar bizimledir. Her �� gecede bir n�bet ile bin Engerus
fedaisi, Kanije'ye yard�ma gelir... Yak�nda ba��n�za �yle bir i� a�aca��z ki,
Ferdinandos - Kral bile sizleri y�z �st� b�rak�p geldi�i yere g�� varacak...
Hasan Pa�a �ks�rd�, yorgun bak�lar�na daha fazla bir canl�l�k vermeye �al�arak
g�zlerini iyice a�t�... Sonra yuvarlak beyaz sakal�n� hiddetle s�vazlad�, yumru�unu
dizine vurdu:
Son Akin � 405
- Ya, sabahtan beri neden ba��r�p ��d�manl�k edersiniz? Sabr�m� t�ketirsiniz, on
binlerce be�liyi pe�inize tak�p, Sadr-� �zamin emirlerini beklemeden hepinizi
k�l��tan ge�irsem yeridir.
Esir cevap veremedi, b�sb�t�n titriyor, hi� konu�mayan arkada��na bak�yordu; ondan
yard�m bekledi�i anla��l�yordu.
- Ne susars�n, sana sorar�m? Bu ba��rmalar�n, hora tepmelerin sebebi nedir?
- S�yliyemem, sonra beni...
- Anlat bre k�fir, hi�bir �ey saklamadan bildiklerini s�yle...
O zaman esir iki elini birden havaya kald�r�p g��l�kle ha� ��kard�, �deta
f�s�ldarcas�na:
- Osmanl� yenildi, dedi...
- Nerede?
- �stolni-Belgrad, Avusturyal�lar�n eline ge�ti... Sabaha kar�� Ar�id�k
Mathias'dan haber geldi... Yak�nda o da b�t�n askeriyle Kanije'ye geliyor.
- Yalan...
Hasan Pa�a'n�n ba��rmas� kulaklarda derin akisler yaratt�. �mer A�a bile bu sesin
azametinden bir an �rkt�.
- Rab Mesih �zerine yemin ederiz ki, do�ru s�ylerim. Hatt� Ar�id�k Mathias buraya
var�nca umum� taarruza ge�ilecek. Bu y�zden suya indirilen gemilerle bug�n surlara
var�lmas� d��n�l�rken vazge�ildi...
- Bre �mer A�a, ne durursun? Bu k�firlerin daha fazla yalan s�ylemesine nas�l
tahamm�l edersin? Tiz ikisini de yan�na kat, dedi�im �zere a�a��ya indirip
ba�lar�n� g�vdelerinden ay�r...
- Ba��m �st�ne devletl�...
406 � Son Akin
Esirler ne yapt�klar�n�n fark�na varmadan yere kapand�lar, inliyerek a�l�yorlar,
bir t�rl� d�ar� ��kmak istemiyorlard�...
�mer A�a'n�n i�areti �zerine azaplar e�ildiler, onlar� yakalar�ndan tutup
s�r�klemeye ba�lad�lar...
Odada kimse kalmay�nca Tiryaki Hasan Pa�a bir m�ddet d�ardan gelen top seslerini,
Avusturyal�lar�n sevin� naralar�n� ve gazilerin "Allah" nidalar�n� dinledi. Sonra
yerinden k�p�rdamadan ellerini ba��n�n hizas�na kald�rd�, avu�lar�n� a�t�:
- Yarabbi, diye yalvard�, ne olur, Hasan kulunun can�n� al, yeter ki, Kanije'yi
k�ffara verme... Sen her �eye kadirsin; sana s���n�r�m...
G�zlerinden ya�lar bo�an�yordu, bembeyaz yuvarlak sakal� g�z ya�lar�yla tamamen
�slanm�t�. Hari�ten art�k hi�bir yard�m �midi kalmam�t�; demek Sadr-� �zam Yemi��i
Hasan Pa�a yenilmi�ti... �imdi Kanije halk�n� nas�l oyal�yacak, onlara nas�l sab�r
a��layacakt�?
* * *
G�nler b�y�k bir h�zla birbirinin �zerine devriliyordu... Korkun�, �l�m ta��yan
g�nlerdi bunlar...
Kanije g�� dayan�yordu... Kalede y�k�lmad�k, yak�lmad�k �ok az yer kalm�t�. Dokuz
bin gazi gittik�e eriyor, Avusturyal�lar g�n ge�tik�e �o�al�yorlard�...
Hasan Pa�a yava� yava� aya�a klakt�; kar��s�ndakileri teker teker s�zd�... Oda
kalabal�kt�, Kanije'nin ileri gelenlerinden ba�ka baz� k���k r�tbeli askerler bile
�a��r�lm�t�...
Hi� kimse konu�muyordu; herkes pa�an�n s�yliyece�i s�zleri b�y�k bir merakla
bekliyordu.
Hasan Pa�a bir m�ddet bu s�k�tu bozmak istemedi. Ak�am�n i�eri ��ken lo�lu�undan
memnun olmu� gibi g�l�msedi... D�ar�da durmadan devam eden top sesleri onun
Son Akin � 407
ya�l� kulaklar�na art�k tesir etmiyordu... Biliyordu, bu top sesleri hi�
dinmiyecekti; gece g�nd�z demeden d�man at�a devam edecek, yine surlar ��kecek,
yine gaziler yaralanacak veya �ehit olacakt�.
Odadakiler, ak�am�n karanl��� g�zlerini kama�t�rm�, gibi, �n�ne bak�yordu... Onlar
da biliyorlard�; gelecek g�nler, hatt� saatler say�l�yd�.
Nihayet Hasan Pa�a'n�n hicran dolu, fakat azminden bir �ey kaybetmemi� ya�l� sesi
duyuldu:
- Gaziler!.. Beyler!.. A�alar!.. Evvel� size �unu sormak isterim; bana g�veniniz
tam m�d�r? Bu ecdat yadig�r� beldeyi, k�ffar�n kesretinden �rk�p b�rakmak do�ru
mudur?
Odadakiler sanki daha evvel ezberletilmi� gibi hep bir a��zdan, �deta �l�m�
�a��r�rcas�na cevap verdiler:
- Asla!.. Biz ayakta durduk�a Nem�eli buras�n� alamaz.
- Seni Tanr� ba��m�zdan eksik etmesin. Ne dilersen onu
yapar�z devletl�...
O zaman Hasan Pa�a tekrar g�l�msedi... Gecenin lo�lu-�uyla birlikte gazilerin iman
ta��yan bu nidalar� onun kararan y�re�ini y�k�yordu... Birden yumruklar�n� s�kt�,
��ken omuzlar�n� do�rultmaya �al�t�:
- Kar�nda�lar�m, diye �deta hayk�rd�, �imdi beni dinleyin, hakik�ti asla sizlerden
gizlemek istemem. K�ffar �ok kuvvetlidir. Biz ise ekmeksiz, susuz kalmaktay�z.
Hatt� barutumuz bile �ok azalm�t�r. �stelik asakir yorgun d�m�, cenge mecali
kalmam�t�r. Mehabeti k�ffar kalblerde g�n ge�tik�e artmaktad�r. �stelik k�firin
s�yledikleri hep do�rudur. Sadr-� �zam yenilmi�, �stolni - Belgrad d�man eline
ge�mi�tir. Ge�enlerde surlar�n kar��s�nda birer kaz��a ge�irilip gazilere
g�sterilen ba�lar Budin beylerbeyi Mang�rku�u Mehmed Pa�a ile keth�das� Mehmed
A�a'n�n ba�lar�d�r. Ben bu iki aziz �ehit ba��n� d�man hile yap�yor, kanmay�n diye
ba��rarak top ate�iyle devirtip g�zlerden �rak tuttur-
408 �Son Akin
dum. Bilirsiniz, asakir bu iki kesik ba� kar��s�nda b�sb�t�n yard�mdan uzak
kald���n� anl�yarak bitap d�t�. Onlar� dilimin d�nd��� kadar cesaretlendirmeye
�al�t�m. D�man muhasaras�n�n Hazreti Peygamberin do�um g�n�ne rastlad���n�, bu
y�zden �mmeti Muhammed'in yard�mdan uzak kalam�yaca��n� anlatt�m. Neticede Allah'�n
inayeti, sizlerin gayretiyle bug�ne kadar ayakta kalabildik. Fakat bug�n...
Hasan Pa�a sustu... Yine etraf�na bak�nd�. Huzurundaki-lerin hepsinin h�l� ba�lar�
�nlerine e�ikti, belki de i�in i�in a�l�yorlard�.
�htiyar Pa�a y�reklerdeki elemi daha fazla artt�rmamak i�in hemen s�z�ne devam
etti:
- Bug�n yine k�ffar�n dedi�i ��kt�; �stolni - Belgrad'� zapt ve Sadr-� �zami ma�l�p
eden Mathias k�firi, emrindeki derya misal asakir ile Kanije �nlerine geldi. �imdi
k�ffar y�z binin �ok �tesinde bir kuvvetle umum� y�r�y�e haz�rlan�r. Bu y�r�y� ise
muhakkak yar�n sabah olur... Zira Nem�eli art�k vakit kaybetmek istemez...
Hasan Pa�a geri geri �ekildi, iki yumru�unu birden havaya kald�rd�, k�zarm�
g�zlerinde �im�ekler �akarken:
- Hepiniz i�ittiniz, diye ba��rd�, Nem�eli bug�n bir aral�k ate�i kesip borularla
surlardaki gazilere, "Serdar-� ekreminiz ma�l�p olup ka�t�. Kanije'ye hi�bir yerden
imdat gelmesi m�mk�n de�ildir, ba��n�zdaki pa�a ehlikeyiftir, zevkinden ba�ka bir
�ey d��nmez, daha fazla dayanman�z imk�ns�zd�r. Kaleyi bo�alt�p, �oluk �ocu�unuzla
��k�p gidiniz..." diye seslendi. Bu s�zlere surlardan k�l�� g�sterip cevap verdik
ama, yine gazilerin i�ine ate� d�t�... Ey kar�nda�lar�m!. Yar�n Kerbel� g�n�d�r;
ak�betimiz zinhar belli olmaz. Yaln�z �una iman�m vard�r ki, kar��n�zdaki �u kocam�
Hasan, ruhunu teslim etmeden k�ffar i�eriye giremiyecektir... Ve sizler dahi kal'a
bedenlerinden bir an ayr�lmay�p asakirini-zin yan�nda onlar� gayrete getirip benim
gibi...
SonAkin�409
Hasan Pa�a s�z�n� tamaml�yamad�; birden defterdar �aban Efendi ileri at�ld�:
- Devletl�, diye �deta ba��rd�, neden kendini bu kadar h�rpalars�n? Sen de bilirsin
ki huzurunda and i�tik, yaln�z sen de�il, buradaki b�t�n kar�nda�lar�n�n, hatt�
�ehr-i Kanije'de masum yavrular�n� ba�r�na bas�p i�ecek su, yiyecek ekmek ariyan
hatun ki�ilerin dahi ruhu Allah'a teslim olmad�k�a Nem�eli kal'ay� alam�yacakt�r.
Yeter ki, Tanr�n�n inayeti �zerimizde olsun... �imdi ba�ka bir emrin varsa; onu
s�yle ki, tedbirde kusur eylemiyelim...
Hasan Pa�a, hummaya tutulmu� gibi titriyerek sedire oturdu. Bir an muhakemesini
kaybetmi��esine bo� nazarlarla bak�nd�... �ki damla g�zya�� ak sakal�na d��nce sil-
kindi:
- Surlar�n Berk suyuna bakan cephesinin alt taraf� hemen delinsin, dedi...
- Delinsin mi?
- Beli... Top�ular�n ba�� Behram �elebi oraya k�fi miktarda top dizdirsin...
- Buna neden l�zum g�r�rs�n pa�a?
- K�ffar g�n kapl� sefineler yapm�t�r, bunlara t�fek ate�i, ok, humbara i�lemez.
Yukar�dan at�lan top g�llelerinin ise isabet ihtimali �ok azd�r. Bilirim, Nem�eli
umum� y�r�y�e gazilerin maneviyatlar�n� b�sb�t�n k�rmak i�in bu sefinelerle
ba�lar... Top g�lleleriyle bunlar devrilince ilk zafer ehl-i isl�mm olur...
�imdilik s�yliyece�im bu kadard�r. Var�n, askerinizin yan�na gidin... Ben de
birazdan b�t�n surlar� dola��r�m; di�er tedbirleri yerinde g�r��r�z... Bile�iniz
kuvvetli, g�nl�n�z ak olsun kar�nda�lar�m.
D�ar�dan hep top sesleri geliyordu, buna ak�am ezan�-nm iman ta��yan na�meleri
kar��yordu...
* * *
410 � Son Akin
G�ne� yine do�mak �zereydi... Etraf derin bir sessizlik i�ine b�r�nm�t�... Sabah,
nazl� bir gelin bekler gibi g�n�n ilk ��klar�n� g�zl�yordu.
Nedense gece yar�s�ndan sonra Avusturyal�lar top at��n� kesmi�ti... Kanijedekiler
ise b�t�n bir gece yerlerinden k�p�rdamam�lard�... �ok az konu�mu�lar, baz�lar�
s�rtlar�n� ��k�k kale bedenlerine dayam�lar, baz�lar� da saman yas-t�kl� siperlere
uzanm�lard�... G�kte k�p�rdayan her y�ld�z, onlar�n kaderini �iziyor gibiydi.
Hasan Pa�a hep aralar�nda dola�m�t�. Dudaklar�ndaki tebess�m g�zlerine de
aksetmi��esine bulan�k bak�lar�ndan eser yoktu:
- Gaziler, diyordu, k�ffar� bu defa da yenece�imize eminim. Size nas�l
�arp�aca��n�z�, d�mandan asla korkuya d�memeniz gerekece�ini s�yliyecek de�ilim.
��nk� hepiniz bilirsiniz ki, �lenlerimiz �ehitlik gibi Allah indinde en y�ksek
mertebeye y�kselecek, kalanlar�m�z ise kahramanl�-��yla b�t�n �leme nam salacakt�r.
E�leriniz, evl�tlar�n�z hep sizlerle iftihar edecek, �an�n�z y�z kere y�z sene
ge�se asla unutulm�yacakt�r. B�yle bir �eref bug�ne dek acaba ka� kula nasip
olmu�tur? G�reyim sizi, Nem�eliye erlik nas�l olurmu� g�steresiniz...
Ak�nc�lar da bir araya gelmi�ler, bir avu� toprak gibi olduklar� yere
serpilmi�lerdi. Karapen�e ile Kara Murad yan yana idiler... Yaln�z ne yaz�k,
aralar�nda Koca Memil yoktu. O h�l� ate�ler i�inde yan�yordu, yan�nda sadece Deli
Dur-mu�'un kalmas�n� istemi�ti. Hele b�yle bir anda odas�na her hangi bir kimsenin
u�ramas�n� dahi �iddetle reddetmi�ti...
Kara Murad hafif bir k�z�ll��a boyanmaya ba�layan g�ky�z�ne derin derin bakt�ktan
sonra �deta inledi:
- Babam! Ni�in hangi zalim el seni tekrar yata�a d��rd�? Sen b�yle bir ak�bete
m�stehak miydin? Sen aram�zda
SonAkin�411
olmay�nca bizler nas�l cenk ederiz? Babam iyile� art�k, babam ne olur yol g�ster
bize!..
Kara Murad, daha fazla konu�am�yaca��n�, daha fazla duygular�n� ifade edemiyece�ini
anl�yordu. Nas�l teselli bulacak, nas�l avunacakt�? Ate�ler i�inde yanan serhad
boylar�, annesi, Ay�e G�l, Koca Baba ve bir de, ne kadar tuhaf, Mar-sot!.. �ingene
MargotL Fakat ne olursa olsun bunlar�n hepsini beyninden ��karmal�yd�; �imdi sadece
ve sadece orada Kanije ya�amal�yd�. Kanije belki de bir d�n�m noktas�yd�; buradaki
ma�lubiyet bir daha bu topraklarda ya�ama hakk� vermiyecekti onlara, galibiyet ise
gelecek y�llar�n zaferlerine �nc�l�k yapacakt�...
-Allah!..
Yamba�lar�ndaki bir gazi, Murad'�n b�t�n hicran ve �-z�nt�lerini bu bir tek
kelimeyle gidermeye �al�t� sanki... Evet, Tanr� vard�; O, �al�anlar�n, inananlar�n,
vicdanlar�n� temiz tutanlar�n yard�mc�s�yd�.
Birden Berk suyu taraflar�nda bir top patlad�. Arkas�ndan borular �almaya,
trampetler vurmaya ba�lad�.
G�k gittik�e k�z�lla��yor, �izgi �izgi beyazl�klar karanl��� siliyordu...
Kulenin tepesindeki n�bet�inin hayk�r�� �deta b�t�n kaleyi sard�:
- K�ffar�n sudaki tekneleri harekete ge�ti, z�rhl� yaya askeri de kaleye do�ru
gelmeye ba�lad�...
- Ey gaziler!.. Gayret k�l�c�n� ku�an�n; ecdad�n�za l�y�k er ki�i oldu�unuzu
g�sterin...
Art�k kimse konu�mad�; Avusturyal�lar o kadar s�ratle yakla��yorlar, toplar�yla
kaleyi �ylesine d�v�yorlard� ki, bir an gaziler ne yapacaklar�n� kestiremediler...
G�lleler d��yor, duvarlar �atl�yor, g�nl� hasret ve kinle dolu birka� er birden
cans�z yere seriliyordu...
412�SonAkin
Kanije'ye sald�ran Avusturyal�lar on binlerin �ok �st�ndeydi... Dalga dalga
geliyorlard�. Berk suyundaki gemiler de durmadan ilerliyordu...
Geriden bir ses duyuldu:
- Top ve t�fek ate�i ba�las�n...
Di�lerini s�k�p g�zlerini k�rpmadan duran gaziler bir anda k�p�rdad�lar...
- Haydin yi�itler, durman art�k...
�imdi kaleden de toplar at�l�yor, t�fekler durmadan ate�leniyordu...
Avusturyal�lar yine de ald�rm�yor, yere y�k�lanlar�n yeri hemen dolduruluyor, hep
birlikte hedeflerine varmaya �al��yorlard�.
Gazileri en �ok �rk�ten Berk suyundaki, t�fek ve hum-bara i�lemiyen k���k
teknelerdi... Bunlar kaleye �ok yakla�m�lard�, neredeyse merdiven dayay�p
t�rmanacaklard�.
Biz gazi daha fazla sabredemedi:
- Hasan Pa�a nerede, diye ba��rd�, Behram �elebi oyulan kale bedenindeki toplar�n�
acep neden ate�lemez?
Fakat zaman bu gazinin sab�rs�zl���yla daha fazla alay etmedi. Birden kalenin Berk
suyuna bakan cephesinin alt taraf�ndan ard arda be� top g�rledi, sudaki be� tekne
bir anda ikiye b�l�nd�... Akabinde be� top sesi daha duyuldu... �imdi Berk
suyundaki gemiler yan yat�yor, teker teker suya g�m�l�yordu...
Bir an geldi ki nehirde hi�bir tekne g�z�kmez oldu; i-�indeki a��r z�rhlara b�r�nm�
Avusturyal� askerler sular�n derinliklerinde kayboluverdiler...
O zaman kar�� tarafta bir duraklama oldu... �deta gen �ekiliyorlard�. Fakat bu
�a�k�nl�klar� �ok s�rmedi; kaleyi d�ven top sesleri aras�nda k�l��lar�n� havaya
kald�rd�lar ve yine dalga dalga ilerlemeye ba�lad�lar.

SonAkin�413
Kalenin batakl��a ve Berk suyuna bakan cephelerinde art�k bir tehlike yoktu. L�kin
�teki k�s�mlar ��k�yor, �deta bir ta� ve toprak y���n� haline geliyordu.
Bir gazi tepe a�a�� su hende�ine yuvarland�, bir gazi �zerine ��ken ta�lar alt�nda
k�vranmaya ba�lad�.
G�ne� g�kte durmadan yer de�i�tiriyordu. Ekim ay�n�n serin r�zg�r�na ra�men
Kanije'ye ��ken barut ve kan kokusu bir t�rl� da��lm�yordu. Feryatlar ve iniltiler,
minarelerden y�kselen tekbir seslerini bile bast�r�yordu. Kara Murad yere y�z�koyun
yatm�t�, �n�ndeki ta� y���nlar�yla dolan hende�i a�maya �al�an Avusturyal�lara
g�zlerini k�rpmadan bak�yordu. Yan�nda bulunan Karapen�e'ye ba��n� �evirmeden
sordu:
- Keklik Ali nerede?
Karapen�e cevap vermedi, o zaman geriden titrek bir ses duyuldu:
- Demincek �� ak�nc�yla bile gazilerin yard�m�na ko�tu; bir daha geri d�nmedi...
Allah'�na kavu�tu onlar!..
Kara Murad aln�n� iyice yere yap�t�rd�:
- Anlam�yorum diye inledi, bu kal'a �engini hi� bilemiyorum. Ah, ne olur, alt�m�zda
at�m�z olsayd�. Ruhunuz �ad olsun yolda�lar�m!
Ovada, su hende�inin i�inde, surlar�n dibinde say�lam�-yacak kadar �ok d�man �l�s�
vard�. Buna ra�men Avusturyal�lar h�cumlar�n� hi� eksiltmemi�lerdi. Saatler ge�mi�,
binlerce �l� ve yaral� vermelerine ra�men y�lmam�lar, nihayet kale bedenlerine
iyice sokulmu�lard�. �imdi merdivenler havaya dikilmi�, kancalar at�lm�t�. Kaleden
durmadan �zerlerine kaynar sular d�k�l�yor, ��mlek ve el hum-baralar�
f�rlat�l�yordu.
Bir ak�nc�:
- T�rman�yorlar, diye bo�uk bir sesle hayk�rd�.
- Nereden?
414 �Son Akin
- Sa� taraf�m�zdan, �u ��k�nt�n�n yan�ndan...
Kara Murad dizlerinin �zerinde do�ruldu, hemen g�z�ne �elik mi�ferli birka�
Avusturyal� asker �arpt�... Biraz ilerde, sa�da be� on gazi durmadan k�l��
sall�yor, d�rt yerden merdiven dayay�p surlara ayak basan d�man askerlerini
devirmeye �al��yorlard�.
- On ki�i benimle bile gelsin, geri kalan yerinden k�p�rdamas�n.
Hemen arkas�nda duran on ak�nc� Kara Murad'la beraber ko�maya ba�lad�, geri
kalanlar ise yine ba�lar�n� ileriye �evirdiler, ate� bile etmeden bulunduklar� yere
yakla�an Avusturyal�lar� dudak b�kerek seyre ba�lad�lar.
Kara Murad'm �zerinden bir g�lle u�tu, ileriye, biraz daha ileriye gidip g�m�ld�.
- Vard�k gaziler, koman yi�itler!..
Kara Murad daha fazla konu�mad�, hemen on ak�nc�yla birlikte gazilerin �n�ne ge�ip
k�l�c�n� sallad�. Eli inip kalk�yordu; �elik mi�ferler ba�lara ��k�yor, �elik
z�rhlar omuzlara g�m�l�yordu.
O anda Murad insan �st� bir varl�kt�; sallad��� k�l�c�n i-zini bile takip etmek
m�mk�n de�ildi.
�te bir Avusturyal� ha�l� bayra��n� toprakla�m� kale bedenine dikti, elindeki iki
y�zl� k�l�c�n� b�y�k bir maharetle sallad�; iki gazi boyunlar�n� tuttular, ba�lar�
�nlerine d�erken g�vdeleri k�kl� bir a�a� gibi devrildi... �imdi Murad'm g�zleri
bir al sancak kadar k�z�la boyanm�t�, ellerinin titredi�ini, ba��n�n d�nd���n�
hissediyordu:
- Yolda�lar, bir an dahi merdivenleri bo� koman... Bunu, bu l�ini ise bana
b�rak�n...
�lerde, sa�da ve solda cenk b�t�n h�z�yla devam ediyordu. B�t�n kale askeri, a�as�,
beyi, �elebisiyle surlar�n �zerindeydi...
Son Akin � 415
Kanije son an�n� ya��yordu... Hayata �ok ba�l� bir hastan�n ecelle pen�ele�mesi
gibi, amans�z bir m�cadeleydi bu...
�te kar��daki kule y�k�lm�t�, tek bir ta��n �zerinde �deta bo�lukta kalm��as�na bir
azap sallan�yor, etraf�na �mitsiz g�zlerle bak�yordu... �te bir pa�a kulu alt�na
ald��� �elik z�rhl� bir Avusturyal�y� ezmiye �al��yordu... �te bir yeni�eri, elli
dirhemlik t�fe�ini doldurup ate�liyor, �akaklar�ndan aa���ya s�z�len kanlara
ald�rmadan yerinden bile k�p�rdam�yordu.
Murad, iki y�zl� uzun k�l�c�n �sl���n� tepesinde duydu; z�rhlara b�r�nm�, en ufak
bir yeri bile g�z�kmiyen bir alev gibi iri Avusturyal�n�n hamlesinden kurtulabilmek
i�in yana s��rad�. O zaman kaleye bir merdivenin daha dayand���n�, iki d�man
askerinin ba�lar�n� uzatt�klar�n� g�rd�... Orada kendisinden ba�ka kimse yoktu, on
ak�nc� ve birka� gazi di�er merdivenlerin ba��nda �arp��yorlard�...
Murad, bir an z�rhlara b�r�nm� Avusturyal�y� unuttu; s�ratle merdivenin ba��na
ko�tu, kaleye ��kmak �zere olan d�man askerine bir k�l�� saplad�, onun �elik z�rh�
g��s�ne do�ru g�m�l�rken arkada�� Murad'm aya��n� kavrad�. Ayn� zamanda dev yap�l�
Avusturyal�'n�n iki y�zl� k�l�c� tekrar havaya kalk�p indi... Murad bu darbeden
sak�nabilmek i�in kendisini yere att�... Fakat oldu�u halde tutunam�yor, bo�lu�a
do�ru s�r�kleniyordu... Bir an dahi kaybedemezdi; mukavemet etmesine de imk�n
yoktu; ya iki y�zl� k�l�� b�t�n �iddetiyle boynuna inecek, yahut da kaleden a�a��ya
bir saman �uval� gibi d��p par�alanacakt�... Hemen g�zlerinin �n�ne Hat�e Ana, Ay�e
G�l ve bir de Koca Memil geldi... Bu �� aziz varl�ktan art�k tamamen
uzakla��yordu... Anas� ile Ay�e G�l hep yolunu g�zliyecekler, durmadan ��zya��
d�keceklerdi... Koca Baba ise ate�ler i�inde k�vrand� hasta yata��nda belki de �l�m
haberini almadan evvel,
416�SonAkin
kaleye h�cum eden Nem�elilerin darbeleri alt�nda bir daha a�mamacas�na g�zlerini
kapatacakt�...
Bir Murad'�n hi� ehemmiyeti yoktu, fakat o �� ki�i, b�t�n �mitlerini kendisine
ba�lad�klar� o �� insan ne olacakt�? Hatt� Margot bile!.. Belki de onu k�rg�n,
itimatlar� sars�lm� olarak y�d edecekler, Koca Memil'in evl�tl��� Kara Murad iki
d�man askeriyle bile ba� edemiyecek kadar �ciz ve korka��n biriymi� diyecekler,
sonra da daha fazla bu hasrete dayanamay�p bu hayata kendi elleriyle son
vereceklerdi...-
Evet, Murad, s�ratle a�a��ya do�ru kay�yordu, tepesindeki iki y�zl� k�l�� ise
�oktan havaya kalkm�t�...
Birden silkindi, sol eliyle bir ta� t�mse�e yap�t�, g��s�n�n �zerinde do�ruldu, sa�
elindeki k�l�c� uzatt�.
Bir dev gibi iri Avusturyal�n�n k�l�c� b�t�n �iddetiyle indi... Buna ra�men
Murad'�n bile�i de, k�l�c� da k�r�lmad�... O zaman geriye do�ru �iddetli bir tekme
savurdu... K�f�rler ve ba��rt�lar duydu; merdiven havaya dikilmi�, �zerindekiler
bo�lukta sallanmaya ba�lam�lard�.
Murad, hemen aya�a f�rlad�, hatt� g�l�msedi:
- Koru kendini Nem�eli!..
Art arda iki �elik sesi i�itildi ve sonra bir dev gibi iri A-vusturyal�n�n a�z�ndan
kanlar f�k�rarak yere yuvarland��� g�r�ld�.
Murad'�n g�zleri h�l� k�rm�z�, dudaklar�n�n �zerini �rten b�y�klar� tel teldi... Ne
oldu�unu, �teki merdivenlerin devrilip devrilmedi�ini anlamak i�in etraf�na
bak�nd��� s�rada, kar��s�nda Hasan Pa�a'y� g�rd�.
Hasan Pa�a'n�n elinde k�l�c� vard�, bembeyaz top sakal� yer yer g�zya�lar�yla
�slanm�t�, yine de g�l�ms�yordu:
- Kara Murad!.. Seni do�uran ana d�nya ahret karde�im olsun... Baban �ayet hayatta
ise b�yle bir evl�d� oldu�u i�in ne kadar �v�nse azd�r. Bu devirdi�in asker Pa�an�n
karde�
�SonAkin�417
�ocu�u Aldobrandini papaz� idi. Sil�h��rl�kte ad� d�nyay� sarm�t�. Gel o pak
aln�ndan �peyim...
Tiryaki Hasan Pa�a Murad'�n bir �ey s�ylemesine vakit b�rakmadan susuzluktan
kurumu� dudaklar�n� uzatt�, onu �deta kucaklay�p ba�r�na bast�, sonra halinden
umulm�yan bir �eviklikle geri d�n�p ileride �arp�an gazilere do�ru ko�maya ba�lad�:
- Bre gaziler!.. Bre �ahbazlar�m!.. Bu son and�r; dayan�n. H�da kerimdir, din-i
m�bin gayretini elden komay�n. �te kocam� Hasan dahi yan�n�zdad�r. Sizinle bile
d�v��r. Analar bizleri bug�n i�in do�urmu�tur. Sald�r�n evl�tlar�m, vuran
yi�itlerim... Buras� ecdat yadig�r�d�r, zinhar k�ffara b�rak�lmaz...
Kanije'nin b�t�n minarelerinden tekbir sesleri geliyordu... Uzaktan uza�a Mehter
tak�m�n� vn�vbet vurdu�u duyuluyordu. �� kaleden (G�lbank-i Muhammedi)
�ekiyorlard�... Biraz geride bir haf�z hafif sararm� benzi, yan�k sesiyle (Feth-i
�erif) okuyordu...
Kara Murad'�n ruhu serinlemeye ba�lad�... Ah ne olurdu, �u anda Koca Babas� da
yan�nda olsayd�, onun k�kremi� bir arslan gibi d�mana g���s gerdi�ini g�rseydi...
Evet, o �sl�k gibi ses ��kartarak inip kalkan k�l��, o kar��s�ndakini bir vuru�ta
ikiye bi�en k�l��, o zafer destanlar� yazan alt�n sapl� k�l��!.. Ne yaz�k, yoktu,
hi� yoktu; belki de bundan sonra bir daha cenk meydanlar�nda Koca Baba
g�z�kmiyecekti...
Murad'�n g�zleri suland�, a�layacakt�; etraf�n� g��l�kle se�ebiliyordu... �lerde
sava� h�l� devam ediyordu. Hasan Pa�a g�r�n�rlerde yoktu. Geri d�nmeli,
Karapen�e'nin yan�na varmal�yd�. Orada da yap�lacak i�leri vard�; d�man
g�zl�yorlard�... Kendisiyle buraya gelen on ak�nc� ise �u anda gazileri yaln�z
b�rakamazlard�...
Ko�maya ba�lad�. Karapen�e'nin bulundu�u yere vard��� zaman orada sadece iki ak�nc�
g�rebildi:
418 �Son Akin
- Neredeler? diye hayk�rd�. Ak�nc�lardan biri, bir solukta anlatt�:
- Buraya da t�rmand�lar... ��kan�n ba��n� ezdik; hi�birimize bir �ey olmad�...
l�kin...
- S�yle ne oldu?
- Kale tehlikeye girdi...
- Nas�l?
- Sol canibimizdeki k���k kap�n�n cisrini k�firler indirmi�ler, bir araba i�ine
b�y�k bir gemi dire�i koyup ko� ba�� yapm�lar, k���k kap�y� delerler... Nerede ise
kap� devrilir, i�eri s�zarlar... Karapen�e bu hali farkedince, ikimizi n�bete koyup
geri kalan yolda�larla k���k kap�n�n ard�na ko�tu ama, yeti�se bile dayanmak g��
olsa gerek...
Kara Murad evvel� bir �ey anlayamad�, beyni u�ulduyor, ba�� d�n�yordu...
Olamazd�!.. Nas�l hareket ederse etsin Nem�eli Kanije'yi alamazd�. Yine g�zlerini
kan b�r�d�, ne yapt���n�n fark�nda olmadan a�a��ya do�ru sarkt�... G�r�yordu;
soldaki k���k kap�n�n k�pr�s� indirilmi�ti, k�pr�n�n �zerindeki bir araban�n i�inde
duran iri bir k�t�k ileri geri gidiyor kap�ya son darbelerini vuruyordu... Orada
z�rhlara b�r�nm� binden fazla Avusturyal� vard�, kap�n�n �st�ndeki birka� gazinin
att��� humbaralara ald�rm�yorlard�; devrilenin yerine hemen bir yenisi ge�iyordu...
Araba bir kere daha geriledi ve sonra b�t�n �iddetiyle �zerindeki k�t�kle beraber
k���k kap�ya g�m�ld�...
Geriden kulaklar� t�rmalarcas�na sevin� naralar� duyuldu; kap�n�n �st taraf�ndaki
mazgallarda bulunan bir gazinin elinde humbara patlad�, bir tanesi de ba� a�a��
yuvarland�-Tekrar sevin� ve zafer hayk�r�lar� i�itildi, Avusturyal�lar k�l��lar�n�
�ektiler, kap�ya do�ru ilerlemeye ba�lad�lar... Arabay� itenler de, k�l��lar�n�
havaya kald�rm�lard�... Gireceklerdi, i� kaleye, �ehre do�ru s�z�lecekler, d�
kalede sava�an
Son Akin � 419
T�rkler'in ard�n� saracaklard�. Belki de Karapen�e on sekiz ak�nc�yla hen�z kap�n�n
yan�na bile varamam�t�...
Kara Murad s�ratle k�l�c�n� eline ald�, aya�a kalkt�. Yapacak ba�ka �are
bulam�yordu; oldu�u yerden d�man�n �zerine atayacakt�!. Onlar� bir saniye bile
oyalasa, vakit kazan�rlard�; belki pa�a kullar�, hatt� Karapen�e yeti�ir,
Avusturyal�lar�n i�eri girmesine m�ni olurlard�...
Fakat Kara Murad'�n, bir anda g�zleri yerinden f�rlrya-cakm� gibi a��ld�; �deta
dondu, yerinden bile k�p�rd�yama-
d�...
Bir t�rl� g�rd��� manzaraya inanam�yordu... Bu nas�l
olurdu? �te orada, k�pr�n�n �zerinde, Nem�eliye kar�� Koca Memil duruyordu...
Ak�nc�lar�n piri, serhad boylar�n�n �nl� kahraman�, seksenlik yi�it, ak sakal�n�
sonbahar r�zg�r�nda dalgaland�rarak g�mmsiyen Koca Memil!...
Alt�n sapl� k�l�c� sol elindeydi, sa� eli g�z�km�yordu... Dimdik, g��s� �i�kin,
g�zleri bir kor gibi yan�yor. Sesi, o tok, tane tane ��kan sesi eskisinden �ok daha
g�r i�itiliyordu:
- Dayan Durmu�um... Aman verme Karapen�em!.. Haydin gaziler!.. Koman yolda�lar�m!..
Alt�n sapl� k�l�� par�ld�yor, alt�n sapl� k�l�� takip edilemi-yecek kadar b�y�k bir
s�ratle inip kalk�yor, onun yan� s�ra ka�lar� �at�k Karapen�e Osman ve Deli Durmu�
ile on sekiz ak�nc� ilerliyor ve nihayet y�ze yak�n serhad gazisi pe�lerini takip
ediyordu.
Hepsi de yal�n k�l��... Hepsi de g���slerini a�m�lar... "epsi de g�l�ms�yor...
Hepsi de durmadan inip kalkan alt�n sapl� k�l�c�n cazibesine kap�lm� gibi vuruyor,
k�r�yor, ez�yor... Avusturyal�lar geriliyor, Avusturyal�lar ��ken z�rhlar�n�n
i�inde yerlere d�k�l�yor.
Kara Murad:
420 � Son Akin
- Babam, diye ba��r�yor... Babam!.. Her yerde sen!.. Acaba biz ne vakit senden
mertlik nas�l olurmu� ��renece�iz?
Kanije'nin ba�ka bir taraf�nda ise, ba�ka bir ihtiyar�n, Tiryaki Hasan Pa�a'nm
y�rekleri y�kayan sesi i�itiliyor:
- Vakit tamam... Bir hamle daha karde�lerim... Ben yan�n�zday�m... Koca Memil aya�a
kalkt�, k���k kap�n�n �-n�nde d�mana son dersini verir... Bug�n bayram g�n�d�r...
Kara Murad daha fazla sabredemedi, geri d�nd�, ta� merdivenlerden y�ld�r�m h�z�yla
indi, birtak�m lo� koridorlardan dola�t�, ufak bir avluya ��kt�, ard�na kadar
devrilmi� k���k kap�ya vard�, yard�ma ko�an gazileri ezercesine ge�ti:
- Koca Babam, diye hayk�rd�, ben dahi vard�m.
Ona gayet yumu�ak, buram buram sevgi t�ten bir ses cevap verdi:
- Murad�m, geldin mi? Kendini iyi kolla... Bu sefer beni ge�meye kalk��rsan, zinhar
hakk�m� hel�l etmem...
Art�k g�n T�rk zaferini ya��yordu... Avusturyal�lar her taraftan g�� borusu
�al�yorlard�... Renk renk bayraklar devrilmi�, z�rhlar ��km�t�... Kanije bir kere
daha kurtulmu�tu... G�n�llerdeki iman tazelenmi�, kasvetli ve me�hul de olsa
gelecek g�nleri sab�rla beklemenin m�n�s� anla��lm�t�.
B�yle g�nler, b�yle bir azmin kar��s�nda hi� de karanl�k do�m�yacakt�...
* * *
Tiryaki Hasan Pa�a hiddetinden yumru�unu dizine vurdu, g�zleri ate� d�m� gibi
yan�yordu. O bulan�k bak�lardan eser yoktu... Bir m�ddet, kar��s�nda ayakta duran
a�alara ve kalenin di�er ileri gelen askerlerine bakt�... Sonra u-tanm� gibi ba��n�
�n�ne e�erken sakal�n� s�vazlad�:
- Asla tel�lanmay�n kar�nda�lar�m, dedi, bunca me�akkate katlan�p kal'ay� -
Kanije'yi bug�ne dek k�ffara teslim
Son Akin �421
etmedikten sonra d�man saflar�na firar eden iki hain y�z�nden mi kap�lar�m�z�
Nem�eliye a�aca��m�z� san�rs�n�z? Elbette bir tedbir al�r, �aresine bakar�z...
Hasan Pa�a'nm kar��s�ndaki gaziler cevap vermediler... Bir m�ddet hepsi, gecenin bu
ileri saatinde dahi durmadan g�rleyen d�man toplar�n� dinlediler... Nihayet yine
Hasan Pa�a'n�n sesi i�itildi:
- Bil�rs�z, k�ffar�n umum� y�r�y��nden bu yana g�nler ge�ti. Nem�eli on sekiz bin
�l� b�rakmas�na ra�men, asla muhasaradan caymad�; g�nde en a�a�� iki bin g�lle sa-
vurur oldu. Kanije'de y�k�lmad�k yer kalmad�, imdat da gelmedi; yine de dayand�k.
Hatt� barutumuz bitti. Yeni�eri neferi Uzun Ahmed'in nezaretinde, eskiden kalma
kibrit ve g�her�ile ile barut imal edip at�a devam ettik... Ne yapal�m Cenab-� Hak
b�yle emir buyurmu�. �imdi de Engerus d�nmesi Handan ve Kenan isimli iki gul�m�m
k�ffara ka�t�... Do�rudur, bu kahpeler kaledeki askerimizin azl���n�, ekmek ve
barutumzuun k�tl���n�, her yerin y�k�ld���n�, d�mana s�yleyip onlara cesaret
verecektir. L�kin, biz de bo� mu dururuz san�rs�n�z?
Hasan Pa�a �deta g�l�msedi, tekrar elini yuvarlak sakal�na g�t�r�rken:
- �mer A�a, diye seslendi, yakalatt���n dilleri getir buraya; onlarla konu�mam
bitince sana kellelerini vurdurt dedi�imde asla canlar�na k�ym�yas�n, ge�en sefer
yapt���n gibi Nem�eli taraftar� oldu�unu s�yleyip ellerine beyaz ekmekler
s�k�t�rarak kal'adan sal�veresin.
- Emrin ba��m �st�ne devletl�...
�mer A�a yava��a geri d�nerek d�ar� ��kt�. Biraz sonra �� Avusturyal� esirle i�eri
girdi.
Esirler hemen yere diz ��kt�ler, etraflar�na bakacak kadar bile cesaretleri yoktu.
422 �Son Akin
Hasan Pa�a daha fazla beklemedi, oturdu�u yerden bir kartal gibi dikilerek sordu:
- Bre k�firler, i�inizde T�rk�e anl�yan var m�? Bir tanesi gayet c�l�z bir sesle
cevap verdi:
- ���m�z de bir par�a biliriz efendimiz...
- "�yleyse bana do�ruyu s�yle; iki inan adam g�nderdim, var�p kral�n�zla bulu�tu
mu?"
- �ki muteber ki�inizi g�rmedik, l�kin Kanije'den ka�an iki u�a��n�z�n Ar�id�kle
konu�tu�unu biliriz...
Hasan Pa�a �deta kat�l�rcasma g�lmeye ba�lad�. Ellerini dizine vuruyor, zevkinden
yerinde duram�yormu� gibi bir ileri bir geri sallan�yordu:
- Aferin Handan ile Kenan'a!.. Vazifelerini iyi yapm�lar... Kral�n�z�, firar ettik
deyu g�zelce kand�rm�lar... Ya, neler s�ylediklerini de duydunuz mu?
Esirler �a��rm�lar, �deta korkular�n� unutmu�lard�. Ne yapacaklar�n� bilemiyorlar,
ne cevap vereceklerini bir t�rl� kestiremiyorlard�.
- Size sorar�m Handan ile Kenan�mm neler dediklerini de i�ittiniz mi?
- Evet efendimiz...
- Ne imi� s�yledikleri?..
- Kanije'de y�k�lmad�k bir yer kalmam�, asker gayet az ve yorgunmu�, barut, ekmek,
su t�kenmek �zereymi�- j Hemen f�rsat zaman�ym�; bir y�r�y� daha yap�ld���nda b�t�n
�sl�m k�l��tan ge�irilirmi�...
- Hay �ok ya�as�n Handan ile Kenan'�m!.. D�nya durduk�a, �m�rlerine Allah �m�r
kats�n... Kral�n�z bu yalanlara inand� m�?
- Di�erlerini do�ru bulur da, kaledeki T�rk askerinin azl���na bir t�rl� kanaat
getiremez...
- "Biz i�eride g�lbank �ekti�imiz zaman burada ne mik-1 tar adam oldu�unu tahmin
edersiniz?"
Son Akin � 423
- Zann�m�za g�re Kanije'deki asker otuz binden a�a��
de�ildir...
- Daha �ok, daha �ok!.. Hi� Kanije gibi bir belde otuz bin ki�iyle korunur mu?
Erzak ve barutumuza gelince...
Hasan Pa�a birden sustu, s�ylediklerinden pi�man olmu� gibi ka�lar�n� �att�, bir
m�ddet bak�lar�n� esirlere dikti, sonra:
- �mer A�a, diye seslendi, bu k�firleri hemen g�t�r, vakit kaybetmeden bildi�in
�zere ba�lar�n� g�vdelerinden ay�r... Zinhar sa� kalmayalar, bir g�n ka�arlarsa
Ferdinan-dos Krala Handan�m ile Kenan�m�n inan adam�m oldu�unu, onlar� kendisini
kand�rmak i�in g�nderdi�imi s�ylerler; o da barutumuzun �oklu�unu, erzak�m�z ile
suyumuzun bollu�unu, gazilerimizin otuz binin �ok �zerinde oldu�unu her an k�ffar�
k�rabilmek i�in �areler arad���m�z� ��renip tekrar umum� y�r�y�ten vazge�er... Hem
fedak�r Handan�m ile Kenan�m�n da canlar�na k�yar... Tiz bunlar�n kara kanlar�n�
bir ho��a ak�t.
- Do�ru s�ylersin devletl�, �imdi bu dillerin hesab�n� g�r�r�m...
�mer A�a ile zorla yerlerinden kald�r�lan esirler d�ar� ��k�nca Hasan Pa�a bir
m�ddet derin derin d��nd�; bir �eyler tasarlad���, beyninin i�inde �im�ekler
�akt��� derhal anla��l�yordu. Sonra birden silkindi, hemen biraz ilerisinde s�rt�n�
duvara dayam�, sol eli dizlerinin �zerinde, g�zlerini k�rpmadan kendisini
hayranl�kla seyreden Koca Memil'e bakt�:
- Memil, kocam� ki�i, dedi, demincekten beri hep susars�n. Biraz da sen fikrini
s�yle; yoksa h�l� hararetten yanar m�s�n?
Koca Memil, ucu siyah bir bezle �rt�lm�, elsiz sa� ko-hnu havaya kald�rd�. Maziyi,
hatt� gelece�i unutmu� gibi g�l�msedi:
424�SonAkin
- Koca pa�a, diye cevap verdi, ne d��n�r, ne maslahat eylersen hepsi yerindedir.
Sen varken bana fikir s�ylemek d�mez. Bu Memil karde�in daima emrindedir. Ne
dilersen s�yle, onu yapay�m...
- Beni ��mart�rs�n kocam� ak�nc�, ke�ke ben senin kadar mert ve yi�it olsayd�m. Ne
�are ki, bunca gazinin, �oluk ve �ocu�un hayat y�k�n� bu zay�f omuzlar�mda
ta��r�m... Dile�im �udur ki, ald���m�z bu tedbir k�fi midir? Ferdinandoz Kral, bu
yalan�m�za kanar m�?
- Ba�ka bir �are daha d��nmek faydal� olur, koca pa�a...
- Bu �are ne olsa gerek?
- Bunu da buldu�unu g�zlerinden okurum... Emret, bana i� d��yorsa, hemen harekete
ge�eyim.
Tiryaki Hasan Pa�a g�l�msedi... Art�k hayat�ndan memnundu; sars�lmayan iman�, asla
kaybolmayan inanc�, Koca Memil gibi, b�yle ki�iler de yan�nda olduk�a, Kanije'nin
er-ge� kurtulaca��n� ona m�jdeliyordu:
- �aban Efendi, diye seslendi, Sadr-� azama bir name g�ndermek isterim, hemen
yaz...
Kanije defterdar� �aban Efendi ilerledi, Hasan Pa�a'nm �n�nde diz ��kt� ve
bekledi... Hasan Pa�a ise art�k vakit kaybetmedi; tane tane s�yliyerek Yemi��i
Hasan Pa�a'ya hitaben g�nderece�i mektubu yazd�rmaya ba�lad�:
- "Bilirsiniz ki, bundan akdem size mektup g�nderdi�imde elhamd�lill�hi teal�
askerimizin �ok, barutumuzun ise bir miktar az oldu�unu bildirmi� idim. �imdi
eskiden kalan kibrit ve g�her�ileden her eyyam iki kantar barut im�l ettirdi�imden
bu s�k�nt�m�z da zail olmu�tur. Zahiremiz de ziyadedir. Nem�elinin yan�ndaki Macar
askeri ile de ittifak�m�z olmu�tur; bir i�aretimizi g�zler ki, hep birlikte k�firi
ezelim. Ben ise emriniz �zere sizin geli�inizi beklerim. Siz ve Macar taifesi
d�ardan biz dahi i�erden Nem�eli-
Son Akin � 425
ye �yle bir sat�r-� Muhammedi atal�m ki, bir daha buralarda aslag�z�kmeyeler!..
K���kten o�ul yerine besledi�im Handan ve Kenan nam iki o�lan�, Macarlar ile
haberle�mek, Ferdinandos Kral� aldatmak i�in ta�ra g�nderdim. Macar kavmiyle
mahfice s�yle�ip Krala da kal'ada erzak, barut olmad���n� ve daha nice diledikleri
yalan� uydurup f�rsat�n� bulunca geri d�necekler. �mdi siz haz�r olup ol vakitte
eri�meye say eyliyesiz. Zira, burada gazileri daha fazla zaptetmeye imk�n yoktur...
Ferman..."
Hasan Pa�a s�zlerini bitirince etraf�na bak�nd�... Gaziler de merakla onu
seyrediyorlard�. Hi� birisi bir �ey anlayamam�t�. Bir kere sadr-� azam�n buralara
gelmek ihtimali �ok zay�ft�, sonra Vezir-i azama b�yle yalan haber vermekten ne
fayda ��kacakt�? Hasan Pa�a kar��s�ndakilerin d��ncelerini anlam� gibi, onlar� daha
fazla merakta b�rakmak istemedi:
- Bu name, Sadr-� �zamin eline asla varm�yacak, dedi. Yemi��i Hasan Pa�a'ya
gidecek ula��m�z namemizi d�man kararg�h�na yak�n bir yerde d��recek, sonra yoluna
devam edip hakiki durumumuzu vezir-i azama �ifahen bildirecek... Koca Memil hari�,
i�inizde bu i�i kim yapmak ister?
-Ben!..
- Sen mi, Kara Murad?.. -Bende!..
- Karapen�e sen de mi dilersin? -Bende var�m!..
- Deli Durmu� da m� ister bu i�i?..
- Beni unutma pa�am!.. -Ben!..
-Ben!..
B�t�n gaziler ellerini kald�rm�lar, Hasan Pa�a'dan �de-ta �l�m� diliyorlard�;
ihtiyar pa�a bu manzaray� daha fazla Seyretmeye tahamm�l edemedi...
426 �Son Akin
- �ki ki�i yeter, diye f�s�ldad�; Kara Murad ile Karapen�e Osman!.. Ne dersin,
kocam� ak�nc�! Bu iki yi�it i�in m�saaden var m�?
Koca Memil'in b��ak saplanm� gibi s�rt� s�zl�yordu, elsiz sa� kolu sanki durmadan
kan�yordu...
- Konu�mazs�n, yoksa d��nd���m�z bu tedbiri uygun mu bulmazs�n?
- Gayet yerindedir, pa�a karde�!.. Yaln�z beni niye bu �ereften mahrum b�rak�rs�n?
Deli Durmu� dahi ister, ona niye destur vermezsin? D�rt ki�i bu i�in uhdesinden
daha iyi gelir...
- Olmaz kocam� kar�nda��m, olmaz!.. Sen art�k benden ayr�lamazs�n, seni bir an dahi
yan�mdan uzak tutamam. Gazilerin, seni bunca yaradan sonra h�l� ayakta g�rd�k�e,
cesaretleri artar, y�reklerine su serpilir... �te b�yle, yoksa Kara Murad ile
Karapen�e'ye itimad�n m� yoktur?
- Ha�a, onu demek istemem, onlar...
- �yleyse Kocam� Memil, destur ver bu iki yi�ite... Allah b�y�kt�r; g�r�rs�n,
burunlar� dahi kanamadan nas�l geri d�nerler...
Koca Memil, ba��n� �n�ne e�di, sol eliyle kopuk bile�ini o�u�tururken, �deta
inledi:
- Diledi�in olsun pa�am, diledi�in olsun... Hep emrinde-yiz, hep emrindeyiz... Ne
denir, takdir Allah'�n, yaln�z Allah'�n...
Tiryaki Hasan Pa�a bir an duralad�... O da �imdi Koca Memil gibi oldu�u yerde
sallan�yordu. Derin bir uykuya dal-m��asma bir hali vard�... Fakat bu manev�
bask�n�n alt�nda daha fazla ezilmek istemedi, ba��n� dikle�tirdi, g�zlerindeki
g�lgeyi kovdu:
- Beni dinleyin yi�itler, dedi. Sadr-� azama hitaben yazd���m�z nameyi,
m�h�rledikten sonra bir atlas keseye koyup �zerini mu�amba ve me�inle saraca��z ve
bir aba kal��n
Son Akin �427
i�ine yerle�tirece�iz. Onu Karapen�e ku�a��na sokup Kara Murad'la hemen bu gece
atla yola ��kacak. K�ffar kararg�h� civar�nda hayvanlar�n� mahsustan ki�netecekler,
hatt� a��rdan alacaklar. D�man n�bet�ileri artlar�na d��nce Karapen�e nameyi yere
b�rakacak ve Zigetvar'da bulundu�unu sand���m Sadr-� azama vaziyetimizi anlatmak ve
tekrar yard�m istemek �zere dolu dizgin at s�recek. Kara Murad da, Karapen�e iyice
uzakla�mcaya kadar n�bet�ileri oyalayacak ve sonra geri d�necek...
- Bunu kendisi ve Allah�m�z bilecek Koca Memil karde�!.. Sen �yle demedin mi,
Allah bilecek... Bana soraca��n�z ba�ka bir �ey var m� yi�itler?
-Yok Pa�a baba!..
- �yleyse hakk�n�z� hel�l edin...
- Bizim ne hakk�m�z olacak, as�l sen hakk�n� hel�l et Pa�a baba!..
Hasan Pa�a hemen aya�a kalkt�, dizlerinin s�z�s�na ald�rmadan b�y�k bir �efkatle
Koca Murad ile Karapen�e'yi teker teker kucaklad�...
Koca Memil, art�k yerinden k�p�rdamadan, ta� bir duvar gibi sa��r duruyor, hi�bir
�ey i�itmiyor, hi�bir �ey g�rm�yordu sanki...
- Murad'� alt�n sapl� k�l��la Hat�e'ye g�t�recektim... Hat-�e'nin iste�ini yerine
getirecektim... Allah�m sadece bu g�n� bana g�ster... Sonra beni diledi�in gibi
yap, Allah�m... Ne istersen �yle olay�m... Yaln�z Hat�eme, Hat�eme...
Koca Memil'in bu niyaz�n� Deli Durmu�'tan ba�kas� duymuyor, ba�kas� anlam�yordu...
Kara Murad ise Koca Memil'e bakmaya bir t�rl� cesaret edemiyordu.
* * * D�ar�s� �ok karanl�kt�... Etrafta kasvetli bir sonbahar ge-
428 �Son Akin
cesi ��km�t�... Tepelerinden top g�lleleri u�uyor, harap kale duvarlar� durmadan
inliyordu.
�kisi de atlar�n�n �zerine abanm�lar, yava��a k�pr�s� indirilen k���k kap�dan d�ar�
��km�lard�... R�zg�r ve top sesleri, surlardaki gazilerin hayk�r�lar�, onlar�
gecenin ka-ranl���yla birlikte gizliyordu.
R�zg�r ne kadar h�r��nd� bu gece, �deta onlar� geriye do�ru itiyor, d�man saflar�na
yakla�malar�n� istemiyordu. Kara Murad r�zg�r�n b�ylesine h�r��nl���n� bir kere
daha g�rm�t�... Vaktiyle, seneler evvel Targovi�te'den geri d�nerken, kuca��nda
yaral� ve peri�an Ay�e G�l varken r�zg�r hep b�yle �a�k�n, karars�z, asab� esmi�ti.
Ay�e G�l!.. G�zel k�z!.. Zavall� bahts�z k�z!.. �imdi ne yap�yordu acaba? Bu
sevday� unutsayd� ke�ke... Murad'�n onu hat�rlamamas�na imk�n yoktu ama, Ay�e'nin
kendisini haf�zas�ndan silmesini �ok istiyordu. B�ylece hi� olmazsa bir ki�inin
�st�rab� d�necek, Murad da nas�l hareket etmesi gerekti�ini bir t�rl� kestiremedi�i
gelece�e art�k �z�nt�yle bakm�yacakt�... �u Koca Baba olmasa, �u Hat�e Ana yolunu
hep g�zlemese gelecekten kurtulman�n �ok daha kestirme bir yolu vard�... �ayet
g�n�n birinde serhadlerde sava� biterse, iyi veya k�t� Nem�elilerle sulh yap�l�rsa
K�zanl��a d�nmemek, Ay�e G�l'e varmamak i�in nas�l bir �are bulabilirdi? O zaman
daha fazla dayanamazd�, o zaman, o zaman...
- Kara Murad, ileride karart�lar g�r�n�r, hayvan�na do-kunuver...
Murad, kendisi de fark�na varmadan g�l�msedi... Gecenin karanl��� ve r�zg�r onun bu
tebess�m�n� yine de gizli-yemediler; g�zlerine �ylesine bir ��k dolmu�tu ki,
Karapen-�e oradan bir �im�e�in �akt���n� sand�...
- Hakk�n� hel�l et, yolun a��k olsun Osman�m.
- Sen de, sen de...
Son Akin � 429
Bundan sonra art�k konu�mad�lar... Murad'�n at� birdenbire ki�nedi ve r�zg�r
endi�eli bir sesi �nlerinden s�ratle ge�irdi:
- Dur!.. Kimsin sen?
Murad'�n i�inden g�lmek geliyordu, kat�la kat�la g�lmek. Hatt� o kadar ki, k�l��
bile �ekmemek, durmadan n�ra atmak, �ark� s�ylemek, e�lenmek istiyordu... �u anda
��ld�rabilirdi, yahut b�t�n �st�rab�n� bir oka veya bir kur�una hedef olmakla
dindirebilirdi... Ne yapsa bo�una idi; Mihail h�l� ya��yordu, Mihail hep ya��yacak,
hayat boyunca onunla alay edecekti!.. Mihail'i �ld�rmekle, onu yer y�z�nden si-
lememi�lerdi... Ay�e G�l'� hangi kuvvet eski saf ve masum haline getirebilirdi?..
Daima Ay�e'yle aras�nda i�ren� ve s�r�tkan bir Mihail vard�...
-Dur!.. Parola?..
N�bet�inin hayk�r��na Karapen�e'nin s�zde endi�eli sesi cevap verdi:
- Hey Kara Murad g�r�ld�k; ne yapaca��z �imdi?.. Murad istemiyerek i�inde
bulunduklar� ger�e�e d�nd�;
dudaklar�nda y���l�p kalan kahkahalar� g��l�kle zaptederek:
- Sen ka�, diye ba��rd�, durma; Sadr-� �zam efendimize na�meyi g�t�r...
- D��rd�m...
- Ne dedin?
- Ku�a��mdayd�... K�l�c�m� �ekerken na�me yere d�t�!..
- Ne yapt�n gafil, sen devletine ihanet edersin!
Bir t�fek patlad�, bir kur�un kulaklar�n�n dibinden v�nlayarak ge�ti.
�kisi birden atlar�n�n �zerine aband�lar ve ileri at�ld�lar... �ki Avusturyal�
n�bet�i bir anda yere y�k�ld�, bir di�eri de ko�m�ya ba�lad�.
-Haydi Osman�m, durma Osman�m!.. B�t�n kaledekile-rin �midi sendedir...
430 �Son Akin
Murad, Karapen�e'nin bundan sonra s�yliyeceklerini duymamak i�in at�n� sola do�ru
�evirdi ve �deta �l�m� bekledi...
�imdi r�zg�r� bile bast�nrcas�na uzakla�an nal sesleri beyninin i�ine bir sevgili
nefesi gibi doluyordu.
Birden ard arda iki t�fek patlad�, kanatlanm� r�zg�rla birlikte gelen Osman'�n
hayk�r��, Murad'm kulaklar�na �arpt�.
Karapen�e'nin ilerde yolunu kesmi� olmal�yd�lar... Nitekim ba��rt�lar, k�l��
�ak�rt�lar� durmamacas�na devam ediyordu.
- Dayan Osman�m vard�m...
Murad, s�ratle at�n� �aha kald�rd�, hayvan� ac� ac� ki�-nerken Karapen�e'yi �eviren
Avusturyal�lar�n aras�na dald�.
- Savulun!.. Savulun derim size...
K�l��lar iniyor, k�l��lar kalk�yordu... �ki atl� s�rts�rta, zaman zaman yan yana
bir �enberin i�inde d�n�yor, eziyor, par�al�yordu.
- �uradan Osman�m, hemen s�yr�l, ben de pe�indeyim... Durma var hedefine.
- Seni bu halde nas�l b�rak�r�m, nas�l yaln�z korum? Hayat�m� kurtard�n.
- G�r�ece�iz... �man�m var; g�r�ece�iz... Babam, ak�nc�lar, Hasan Pa�a, b�t�n
gaziler bizleri bekler... D�nece�im oraya; sen hi� gamlanma.
K�l��lar� art arda birka� kere daha inip kalkt�; �nlerinde sanki bir duvar devrildi
ve kendilerini tekrar sahipsiz gecenin koynunda buldular.
Murad biraz ilerledikten sonra, at�n�n dizginlerini kast�, dinledi... Karapen�e
ortal�kta yoktu, karanl�k, kopkoyu karanl�k onu gizliyordu... Murad art�k emindi.
Osman'�n �-n�nde Zigetvar yolu a��lm�t�.
Son Akin �431
Oh!.- Ne g�zeldi �u hayat!.. Bir �eyler ba�arabildikten sonra ya�aman�n m�n�s�
anla��l�yordu... Sevgi de b�yleydi, bu topraklar da, hatt� anas�, Koca Baba, belki
de Ay�e G�l...
Murad'�n bu zevki �ok s�rmedi; tekrar bir t�fe�in patlamas�yla me�hul gelecek b�t�n
��plakl���yla �n�ne dikili-
verdi:
- Buradalar, hemen yakalay�n...
Murad lisanlar�n� pek anl�yam�yordu ama, Avusturyal�lar�n kendilerinden
bahsettiklerine emindi. Bu sefer at�n� ileriye, �rma�a do�ru s�rd�... Y�ld�r�m gibi
gidiyordu; arkas�ndan at�lan kur�unlar durmadan pe�ini takip ediyordu... Alt�ndaki
hayvan soluyor, bazen de t�kezliyordu... Ard�ndan t�fek sesleriyle birlikte nal
sesleri de gelmiye ba�lam�t�...
Irma�a var�nca ne olacakt�, suyu a�abilecek miydi? Orada da n�bet�ilerin
bulundu�unu biliyordu... Onlar� da devirir, nehre atlard�; hayvan�yla �iddetli
ak�nt�ya kar�� y�zmeye muvaffak olursa kar��ya ge�er, belki kurtulurdu.
Bu �mit i�inde hayvan�n� �atlat�rcas�na s�rmeye devam etti; neredeyse nehre
varacakt�... �zengilerin �zerinde dikildi... Birden g�z�ne bir ��k �arpt�; biraz
ilerisinde bir ate� y���n� vard�... �imdi daha iyi g�r�yordu; ate�in yan�nda �st�
kapal� bir araba duruyordu... Araban�n hayvanlar� ��z�lm�t�, iri bir k�pek durmadan
havl�yordu.
Murad'�n, birden akl�na Margot geldi... Asil MargotL Acaba bu araba onun muydu?..
Murad'�n daha fazla d��nmesine vakit kalmad�; bir Avusturyal� subay�n s�ratle ate�
ba��ndan aya�a kalkt���n�, elindeki k�l��la kendisine do�ru ko�tu�unu, arkas�ndan
aln�na sa�lar� d�k�lm� bir kad�n�n �a�k�n �a�k�n etraf�na bak�nd���n� g�rd�.
�arp�ma ^i ve pek k�sa oldu; Murad'�n k�l�c� sadece bir kere inip kalkt�...
Avusturyal� subay ikiye bi�ilmi� bir �ekilde yere �evrilirken etraf� t�yleri
�rperten bir feryat kaplad�:
432�SonAkin
- Erke�im!.. KaraMurad'�m!.. Sen misin? -Margot!..
- Yaral� m�s�n?
- De�ilim...
- Koval�yorlar m� seni?
- Pe�imdeler...
- Atla at�ndan... Daha ileri gidemezsin; �n�nde �rmak var, sular� �ok ak�nt�l�;
y�zmek m�mk�n de�il. Ben ba�ka bir �are bulurum.
- N�bet�iler?
- Bu sahile koymad�lar... Ben var�m diye, kimse gelmez diye...
- Sen ne ar�yorsun burada?
- �n at�ndan erke�im, sual sorma bana, hepsini sonra anlat�r�m. Bilmelisin ki,
senin oldu�un her yerde ben var�m. Kaplumba�a kabu�undan yap�lm� kolyem yan�nda m�?
- Ku�a��mda...
- Seni bu sefer de o kurtard�!..
Margot, Murad'�n ayaklar�na yap�t�, Murad �a�k�n �a�kn� at�ndan inince hemen
do�ruldu, iki koluyla birlikte gen� erke�i sard�, dudaklar�n� hemen dudaklar�na
yap�t�rd�; �deta Murad'm kaim ve sert dudaklar�n� i�ti...
Bir kedi gibi m�r�ldan�yordu, anla��lmaz s�zler s�yl�yor inliyordu:
- Murad!.. Kara!.. Ben!.. Sen!.. Hep!.. Ez... K�pe�inim...
Margot, o anda her �eyi unutmu�, derin bir r�yaya g�m�lm�t�. Her taraf� alev alev
tutu�uyor, burun delikleri durmadan k�p�rdan�yor ve el� g�zleri y�ld�zlar� toplam�
gibi, ��l ��l parl�yordu... G���sleri dimdikti, nefesi sadece ve sadece �ehvet
ta��yordu. Siyah sa�lar� r�zg�rdan dalgalan�yor, ellerinin parmaklar� birer z�pk�n
gibi Murad'�n omuzu-nu deliyordu. ��km�, ezilmi� bir Margot de�ildi o anda o...
Aksine di�i bir panter gibi sald�rgan, r�yalar�n� ger�ekle�tirmi� gen� bir k�z gibi
tazeydi...
Son Akin � 433
Murad da onun �lemine g�m�lecek, belki de her �eyi unutacakt�. Fakat yakla�makta
olan nal sesleri ve ba��rt�lar onun iradesizli�ine birden indirilmi� k�rba� tesiri
yapt�... Hemen silkindi, �deta kopar�rcas�na Margot'u bileklerinden yakalay�p
kendisinden uzakla�t�rd�:
- Geliyorlar... Durma ne yapacaksan hemen harekete
ge�-
- Geliyorlar m�? Kim? Nas�l?
Margot, �deta delirmi� gibiydi, etraf�na �a�k�n bakm�yor, oldu�u yerde durmadan
titriyordu. Hatt� bileklerini kurtar�p Murad'�n �zerine at�lmak i�in ��rpm�yordu.
O zaman Murad onu bir dut a�ac� silker gibi sarst�:
- Kast�n ne? �ekil yolumdan... Yoksa beni Nem�eli'ye yakalatmak m� istersin?
- Nem�eli mi? Geliyorlar de�il mi? Murad�m, erke�im h�kimim; seni ben kime teslim
ederim? Gel pe�imden, at�n� da getir.
�imdi Margot bir yang�ndan ka�ar gibi tel�l�, Murad'�n elinden yakalam�; onu nehre
do�ru s�r�kl�yordu.
- At�n� hemen koyuver suya, sen de �uradan bir kam� kopar�p a�z�na al ve sahilden
asla ayr�lmadan �rma�a gir.
- Ne olacak sonra?
- Onlar gidince, sabaha kar��, seni suyun ge�it veren bir yerinden kar��ya
ge�iririm. Yahut bir gececik yan�mda kal�rs�n... Bir kere daha senin olurum... Bir
kere, bir kerecik... Yar�n gece kaleye d�nersin...
- Gelenleri nas�l savacaks�n?..
- Bana inan�rlar... Onlar�n fallar�na bak�yorum. Hatt� Ardi��k Ferdinand'm bile
i�ine yar�yorum. Nitekim biraz ewel �ld�rd���n Avusturyal� zabite de bir fal
a�m�t�m. Sonra bana dokunmas�nlar diye Avusturyal�lara kad�n da buluyorum.
- Ni�in?
434 � Son Akin
- Sen b�yle istedin, benim i�in k�ymeti yoktu ama, etimin de ba�kalar�na ait
olmas�na m�saade etmedin. R�yalar�mda, hayallerimde bile hep sen vars�n. Ne vakit
g�z�m� kapasam senin oluyorum... Ve...
-Ve?
- Hep yolunu g�zl�yorum erke�im, hep yolunu g�zl�yorum...
- Yine hayat�m� kurtar�yorsun Margot, sana bu bor�lar�m� nas�l �deyece�im?
- Buraya gelmekle �oktan �dedin erke�im, �oktan �de-din!..
Margot h��k�rarak a�lamaya ba�lad�, �imdi yine g���sleri ��k�yor, omuzlar�
ufal�yor, �deta ihtiyarl�yordu...
Fakat Murad'�n daha fazla kaybedecek vakti yoktu; hemen oradan bir kam� istedi,
a�z�na ald�, sonra at�n� zorla suya f�rlatt�, kendisi de bir solukta �rma�a
dald�...
Geriden sesler duyuluyordu, k�f�rler birbirini takip ediyor, Margot ba��r�yor,
tepmiyordu:
- Vay al�ak T�rk!.. Benim yak��kl� zabitimi de �ld�rd�... Beni sa�lar�mdan
yakalay�p nehre kadar s�r�kledi... Sonra at�yla birlikte suya dald�...
Bo�ulmu�tur... Ak�nt�y� ge�emez... Gebersin... Gebersin...
Birka� me�'ale birden yakm�lard�; sular�n anafor yapt���
bir yerde Murad'm at�, �l�me biraz daha ge� varabilmek
i�in ��rp�n�yordu...
* * *
O geceden beri r�zg�r her g�n biraz daha h�r��nla�m�tr Kanije a��r bir hasta gibi
son an�n� ya��yordu. Art�k erzak da, su da hepsinden k�t�s� tahamm�l ve sab�r da
tamamen t�kenmi�ti... Buna ra�men Avusturyal�lar bir daha surlara sald�rmaya
cesaret edememi�ler, Handan ve Kenan'�n kesik ba�lar�n� g�sterip, durmadan top
ate�ine devam etmi�ler' di...
Son Akin � 435
Sabaha kar�� Murad ve birka� g�n sonra da Karapen�e geri d�nm�, fakat Sadr-� �zam
yard�ma gelememi�ti.
�stolni-Belgrad'da ma�l�p olan Osmanl� askeri bir t�rl� Yemi��i Hasan Pa�a'n�n
emrini dinlememi�, Kanije'nin imdan�na ko�mam�t�...
Hasan Pa�a durmadan hileler aram�, gazilerin maneviyat�n� y�kseltmeye �al�m�,
hepsinde de muvaffak olmu�tu... Buna ra�men, Ar�id�k Ferdinand taraf�ndan, hiyanet
ettikleri iddiasiyle �ld�r�leceklerini anlayan Macar askerlerinin ka�mas� pahas�na
dahi Avusturyal�lar muhasaradan vazge�memi�ler, taarruz etmeksizin k�� Kanije
�n�nde ge�irmeye karar vermi�lerdi.
Kanije muhasaras�n�n 68. g�n� idi... Takvimler, 1601 y�l� kas�m ay�n�n 17. g�n�n�
g�steriyordu.
Tiryaki Hasan Pa�a art�k tamamen toprakla�m� ve �� g�nden beri ya�an kar ve ayaz
y�z�nden donmu� kale bedeninden d�man saflar�na do�ru uzun uzun bak�yordu. R�zg�r
h�l� korkun� denecek kadar h�r��n esiyor, ya�maktan vazge�en kar�n yerine birer
ate� par�as� gibi, gazilerin y�z�n� da�l�yordu.
Bir gazi, ihtiyar pa�an�n yan�na �ekinerek sokuldu:
- Devletl�, dedi, son ekme�i de da��tt�k, asakirin hissesine birer ma�rapa da su
d�t�... Fakat hi�birisi ne yemek, ne de i�mek ister*..
- Neden?
- Hanelerdeki b�t�n �ilteleri de kal'� bedenlerine serdikten sonra, bir de �oluk
�ocu�u a�l�k ve susuzluktan k�rd�ra-mayuz deyu, geri kalan ekmek ve suyu onlara
da��tmam�z� isterler... �stelik evlerde yakacak odun dahi yoktur...
Tiryaki Hasan Pa�a, bu s�zleri duymamak istercesine e-lini kulaklar�na g�t�rd�,
sonra g�zlerinden birer damla ya� sakallar�na do�ru s�z�l�rken dudaklar�
k�p�rdamaya ba�lad�:
436 � Son Akin
- Ya Rab!.. �n�nde secde eder, sana inan�r�z. Kullar�n� zelil ve peri�an eyleme;
bunca gazi, yetim, �oluk ve �ocu�u evsiz, yurtsuz b�rakma; onlara esareti l�y�k
g�rme... Bizlere do�ru yolu, zafere giden, �an�na l�y�k yolu g�ster. G�nahlar�m�z�
ne olur af eyle...
-Amin!... Amin!..
Hasan Pa�a bir t�rl� bak�lar�n� d�man kararg�h�ndan �evirmiyordu... Ya�l� ve yorgun
g�zlerine ra�men, orada* birtak�m k�p�rdamalar g�r�r gibi oluyordu... Neden sonra,
tepesinden ard arda iki g�llenin u�mas�na ald�rmadan yava� yava� ba��n� ayn�
sessizlikle yan�nda duran Koca Memli'e �evirdi:
- Kocam� ak�nc�, diye f�s�ldad�, sen de s�yle ne yapal�m? Koca Memil, sol eliyle
sa� kolunun bile�ini tutuyordu...
Sol elinin damarlar� oldu�undan daha fazla �i�mi�, r�zg�rdan dalgalanan beyaz
sakallar� b�sb�t�n uzam�t�. Buna ra�men hi� de yorgun g�z�km�yordu. Yine eskisi
gibi din� ve heybetliydi; yine g�zleri bir kor gibi yan�yordu:
- Koca pa�a!.. Art�k ne yap�laca��n�, sen �ok iyi bilirsin; bu hakir kar�nda��n
dahi tamamen senin gibi d��n�r, durma...
- Benimle a��k konu� ak�nc�lar�n pir�, bunun haricinde ba�ka bir tedbir hat�r�na
gelir mi?
- Ne olsun? Kal'a-y� Kanije'de altm� sekiz g�nden beri insan zek� ve kudretinin
gerekti�i her �ey yap�lm�t�r. Evvel Allah, sonra senin sayende bu kadar
dayan�lm�t�r. Simden geru bir dakika dahi kaybetmek caiz de�ildir. En iyi yolu
tasarl�yorsun... Bu baht�m�z�n sonu olacakt�r. Tahmin etti�in gibi, biz burada ne
kadar m�kil�t i�inde isek k�ffar d orada rahat de�ildir. Biraz evvel s��aya
�ekti�in iki dilin d anlatt��� gibi En�erus askerinin senin zek�n sayesinde firar
edi�inden sonra Nem�eli zay�flam�t�r. Toplar�n� �ekecek �k�z ve beygirleri
kalmam�t�r. �iddetli ayaz onlar�n metris-
Son Akin � 437
lerde, hatt� �ad�rlarda bar�nmas�na mani olmaktad�r. Hi� birisinde takat ve
cesaretten eser kalmam�t�r. Nem�elinin kendi askerleri aras�nda dahi firarlar
ba�lam�t�r.
- �yleyse?
- Emrini ver Koca Pa�a... En �nde de �u sakat Memil k�ffara birka� k�lm� daha
sallas�n. Ya ��kar�z, ya hepimiz �ahadet �erbetini i�er, Allah�m�za kavu�uruz...
�oluk ve �ocuklar� ise bir araya toplay�p...
Tiryaki Hasan Pa�a, Koca Memil'in daha fazla konu�mas�na tahamm�l edemedi; s�ratle
geri d�nd�:
- Behram �elebi, diye seslendi, top�ular�na ve i� kaledeki gazilere haber sal;
�mer A�a ��y�z be�li ve donmu� olan Berk suyunu ge�ince �� defa g�lbank-� Muhammed-
i �ekilecek ve akabinde b�t�n toplar, g�llelerin bitmesine asla bak�lmadan,
durmadan k�ffar �zerine yayl�m ate�ine ba�l�yacak.
- Emrin ba��m �st�ne devletl�m.
- �mer a�a, sen de Behram �elebi'ye s�yledi�im gibi hemen yan�na �� y�z be�li
alacak, ta�ra ��kacak. Berk suyunu ge�ip g�z a�t�rmadan Nem�eliye
sald�racaks�n�z!.. Biz dahi ard�ndan gelece�iz.
- Emret Pa�am... Bir de�il, bin, on bin Kara �mer, bu devlete de, sana da feda
olsun...
Kalede ko�u�malar ba�lad�, bir zafer m�jdesi gibi verilen emirleri r�zg�r katre
katre ta��d�.
O zaman Koca Memil sol elini alt�n kapl� k�l�c�na att�:
- Bize de m�saade Koca Pa�a, dedi, ��yle bir ata binip �mer A�a ile birlikte
dizlerimizin uyu�uklu�unu giderelim...
- Olamaz...
- M�saaden yok mudur, pa�a kar�nda�? -Asla...
438 � Son Akin
- Bizleri neden �ereflerin en b�y���nden mahrum eylersin?
- Bug�ne dek ne istedinizse ses etmeyip i�im kan a�l�-yarak seni, Kara Murad'�,
Karapen�e'yi, di�er ak�nc�lar�, hep �l�me sald�m... Ama simden geru takatim
kalmad�, sizler bu sefer de yan�mdan ayr�l�rsan�z bu ya�ta kendimi yetim bilirim.
E�er felek bizlere son an�m�z� haber verirse oraya hep beraber gideriz...
Koca Memil evvel� elinden oyunca�� al�nm� bir �ocuk gibi �z�ld�, dudaklar�
k�p�rdad�, k�l�c�nda duran sol elinin parmaklar� gerildi. Sonra boynunu b�kerek:
- Emrindeyiz Koca Pa�a, dedi, sen ne dilersen o olur, bir daha yan�ndan
ayr�lm�yaca��z.
Daha fazla konu�mad�lar; altlar�ndaki kap�n�n indirilen k�pr�s�nden hende�i ge�en
�mer A�a kumandas�ndaki �� y�z atl�n�n uzakla���n� seyrettiler.
Ka�lar�n� �atm�lar, di�lerini s�km�lard�... Bu onlar�n son �ans�, son �midiydi.
E�er muvaffak olamazlarsa Kani-je'yi art�k hi�bir kuvvet kurtaramazd�.
Birden i� kaleden r�zg�r� bile titretecek kadar co�kun ve iman ta��yan g�lbank
sesleri gelmeye ba�lad�, arkas�ndan biraz evvel susmu� olan kale toplar�, hep
birden g�rlemiye ba�lad�... Berk suyunun �zerinde duran �mer A�a'nm atl�lar�
k�l��lar�n� kald�rd�lar ve birden d�man saflar�na dald�lar...
- Allah, Allah... �llallah, Yaresulullah... Elde k�l��, g���ste iman, er yolunda
d�k�l�r nice kan... A�k i�in, devlet i�in h� diyelim, huuuu!...
Bir m�ddet herkes top g�r�lt�lerini, r�zg�r�n feryad�n�, derinden gelen u�ultular�
unutup bu sesleri dinledi. Kulaklar doldu, imanlar tazelendi, hatt� k�l��lar
k�nlar� i�inde bilendi. Tabiat dile gelmez, g�zler �ekilleri farketmez ol-
Son Akin � 439
mu�tu sanki... Neden sonra bir gazinin g�pta ta��yan hayk�r�� duyuldu:
- �mer A�a metrislere dald�, gayret k�l�nan elden b�rakman yi�itler...
- Pa�am!. Pa�am!.. Destur ver, a�ay� yaln�z komayal�m, biz dahi yan�na varal�m.
Hasan Pa�a, bir an g�zlerini yumdu; hi�bir �eyi, hatt� kar��s�nda kendisini derin
bir sevgiyle kucaklayan Koca Memil'i, Karapen�e'yi, Kara Murad'�, di�er ak�nc� ve
gazileri g�rmek istemedi... Ta��d��� mes'uliyet �deta omuzlar�n� ��kertmi�ti...
Sonra silkindi, sol elini dizine g�t�r�rken:
- Be� y�z gazi daha ta�ra ��ks�n, dedi, Samosko Osman ba�a ge�sin... Allah
yard�mc�lar� olsun...
- Allah yard�mc�lar� olsun!
- Yaln�z bilmi� olun ki, hi�bir gazi asla k�ffar mal�na dokunmaya. Sadece
Nem�elinin ele ge�en top ve t�fekleri geri g�nderile... �ecaat ve mertlik g�sterene
r�tbe, ak�e ve ikbal bizden, inayet Allah'tand�r...
- Pa�am, para, pulda g�z�m�z yoktur, yeter ki sen em-
reyle.
�imdi kaleden be� y�zer ki�ilik gruplar halinde gaziler s�rayla d�ar� ��k�yorlar,
d�man siperlerine olanca �iddetiyle dal�yorlard�...
Avusturyal�lar �a�k�na d�nm�lerdi, on binlerin �tesindeki mevcutlar�na ra�men alt�
bini ge�meyen T�rk askerini otuz binden daha �ok g�r�yorlar, kendilerinde mukavemet
edecek takat bulam�yorlar, gazileri p�sk�rtebilmek i�in �areler ar�yam�yorlard�.
Tiryaki Hasan Pa�a'n�n sesi tekrar duyuldu:
- Surlarda sadece alt� y�z gazi kals�n... Behram �elebi top�ular�n ba��ndan,
Defterdar �aban Efendi, i� kal'adan ay-"lmas�n... �ayet geri d�nmez, �ahadet
�erbetini i�ersek, hi� kimse kendi r�zas�yla k�ffara teslim olmas�n... Asla unu-
440 � Son Akin
tulmaya ki �rz, namus ve �eref ne ak�e ile al�n�r, ne de sat�l�r; ona asla paha
bi�ilmez... Size son vasiyetim budur yolda�lar�m...
Hasan Pa�a'n�n g�zlerinden ya�lar durmadan ak�yordu. Beyaz yuvarlak sakal� onun bu
g�zya�lar�n� susuz kalm� bir yolcu gibi kanamadan i�erken ba�� dik, g��s� iman ile
doluydu. Hasan Pa�a o anda a�lad���n�n bile fark�nda de�ildi. O kadar ki,
dudaklar�nda bir tebess�m birikmi�, sesindeki yorgun ifade bile tamamen
kaybolmu�tu...
Surlarda askerler sa�a sola ko�u�uyor, emir alanlar derhal vazifelerinin ba��na
gidiyorlard�. Bir m�ddet sonra ihtiyar pa�a art�k burada yap�lacak ba�ka bir �ey
kalmad���na tamamen kanaat getirmi� olmal� ki, elini Koca Memil'in omuzuna koydu:
- �imdi de s�ra bize geldi, kocam� ak�nc�, dedi, geri kalan gaziler ve ak�nc�larla
birlikte biz dahi onlar�n yan�na varal�m... Senin alt�n sapl� k�l�c�n�n par�lt�s�n
yak�ndan g�rmek isterim... Mertlik nas�l olurmu� bize ��ret Memil...
Koca Memil cevap veremedi, bir an serhadlerin bu �nl� pa�as� �n�nde diz ��k�p
secdeye kapanmak istedi... Sonra nedense vaz ge�ti, hemen sol eliyle onun elini
yakalad�, b�t�n mukavemetine ra�men �p�p ba��na koydu!...
Hangisinin ya�� ilerideydi bilinmez... Fakat y�llar�n ne k�ymeti vard�? Sa�lar,
sakallar beyazla�sa, al�nlar k�r��kl�klarla dolsa, hatt� omuzlar ��kse, beller
kamburla�sa da y�rekler dile gelmedik�e o insan b�y�k m� say�l�rd�? Hasan Pa�a'n�n
y�re�i ise durmadan konu�uyordu ve Koca Memil o anda kendisini kar��s�ndakine
nazaran �ok ufak, �deta k���k bir �ocuk gibi hissediyordu...
- Karapen�e! Deli Durmu�!.. Kara Murad!.. Yolda�lar�m!.. Bu son an�m�zd�r, ya
zafer, ya �l�m bizleri bekler..-Her ikisi de �ereflidir... Geride kalanlar�m�z
elbette bug�n-
Son Akin � 441
leri g�zler... Haydin, mertlerin merdi, yi�itlerin yi�idi kocam� Hasan Pa�a'n�n
ard�ndan Nem�eliye...
Bundan sonra zaman, bir r�ya gibi ge�ti... Gece doldu, sabah oldu, g�ne�, Kas�m
ay�n�n onsekizinci g�n�n� durmadan tamamlamaya �al�t�. Toplar zaptedildi, ele ge�en
cephaneler, erzaklar Kanije'ye ta��nd�... Ar�id�k Ferdinand ise da��lan askerlerini
toplay�p son bir defa �ans�n� denedi... Fakat onlar ne olursa olsun y�lmad�lar;
vurdular, k�rd�lar, deldiler...
Bir avu� gazi onbinlerce Avusturyal� kar��s�nda bir an dahi teredd�t etmeden
�arp�t�...
- Haydin Koca Babam!..
- Dayan Murad�m!.. Yan�mdan asla ayr�lma Murad�m...
- Meraklanma Koca Babam...
- Karapen�e, Durmu�; ileri...
- Seninleyiz... Ne istersen onu yapar�z...
- Koca Pa�a'y� g�zleyin; zinhar onun k�lma dahi halel gelmiye...
Koca Memil alt�n sapl� k�l�c� sol elinde, sa� kolu yeninin i�inde oldu�u halde
naralar sall�yor, kendilerini yandan ku-�atm�ya �al�an Avusturyal�lara sak�nmadan
g���s geriyordu. Deli Durmu� ise g�l�yor, hep g�l�yordu...
Art�k d�man ka��yordu... Nem�eli otuz binden fazla �l� ve yaral� b�rakarak me�hul
bir gelece�in kuca��na do�ru kumandanlar�n� bile unutup geride kalan servet ve
bunca emeklerini hat�rlar�na dahi getirmeden gidiyordu. Ar�id�k Ferdinand da
kararg�hmdaki her �eyini, taht�n� ve cesaretini de b�rak�p s���nacak bir yer bulmak
i�in askerlerinin en �n�nde ko�uyordu...
Saatler bir g�nden daha fazla kendi mihveri etraf�nda d�nm�, g�ne� �oktan �ekilmi�,
kalede kalan gazilerin o-kudu�u yats� ezan� ��ken geceyi, hatt� buz gibi r�zg�r�
�l�k
442 � Son Akin
�l�k ok�amaya ba�lam�t�. Kanije �nlerinde hi�bir Avusturyal� kalmam�t�...
Kara Murad k�l�c�n� indirip Koca Memil'in yanma iyice sokulurken yaral�lar�n
iniltilerinin d��nda sadece bir araba g�c�rt�s� duyulmu�tu... Kendisine bir
istikamet �izemiyen, yolunu �a��rm�casma ne yapaca��n� bilemiyen bir insan�n
karars�z ad�mlar�na benziyordu bu g�c�rt�...
Murad bunu Koca Memil'in de, hatt� Deli Durmu�'un da duydu�una emindi... Bir an
sesin geldi�i tarafa do�ru gitmek istedi... Fakat, gecenin karanl���na ra�men
kar��s�nda Deli Durmu�'un p�r�l p�r�l yanan duru mavi g�zlerini farkedince
dizginlerini �ekti, at�n�n �zerine �deta kapand�...
Uzaktan Karapen�e'nin sesi geliyordu:
- Koca Baba!.. Koca Baba!.. Hasan Pa�a sizi ister...
O gece Kanije'de bayram vard�...
XIII
Garip H�smen
ORDU, Estergon �n�nden �ekiliyordu... Aradan �� sene daha ge�mi�ti... 1604 y�l�
kas�m ay�n�n 18. g�n� idi...
Serdar ve Vezir-i �zam Lala Mehmed Pa�a kumandas�ndaki Osmanl� askeri, 31 g�n s�ren
muhasaradan sonra so�uklar�n fazlala�mas� y�z�nden Estergon'dan ayr�l�yor,
Belgrad'a d�n�yordu...
G�n�llerde yatan Estergon bir t�rl� Avusturyal�lardan geri al�namam�t�.
Estergon bir hedefti. Estergon'un ele ge�mesiyle belki de Avusturyal�lar, 12
seneden beri devam eden bu kanl� �arp�madan vazge�erek, sulh istiyeceklerdi.
Ya�murla kar��k bir kar ya��yordu... Nedense o sene k� yine erken gelmi�ti...
Atl�lar, yayalar, toplar, arabalar �amurlara bata ��ka Koca Memil'in �n�nden
ge�iyordu... Memil bir a�ac�n alt�nda Deli Durmu�la birlikte ayakta duruyor, bir
t�rl� Estergon'dan ayr�lmak istemiyordu. Ma�l�p olmasa dahi ordunun zafersiz geri
d�n�� onda derin bir �z�nt� yaratm�t�. Ne yaz�k, bir t�rl� Estergon al�namam�t�.
Halbuki ihtiyar ak�nc� bu kalenin de ele ge�mesini, Nem�elinin �aresiz kalarak sulh
istemesini ne kadar arzulam�t�. Bu suretle bunca y�l �ekilen �st�rap bitecek, Kara
Murad mu-

444 �Son Akin


hakkak annesine, Ay�e G�l'e d�necek, kendisi de bilinmi-yen gelece�in i�inde, belki
de Deli Durmu�'la beraber zamans�z bir �lkede kaybolacakt�...
Kanije'den bu yana ge�en �� sene zarf�nda Koca Memil i�te b�yle mesut bir son sene
beklemi�ti. �� sene i�inde sava�lar hep devam etmi�ti. Karapen�e ve Kara Murad'a,
Hasan Pa�a'n�n teklifi �zerine, beylik unvan� verilmi�, kendilerine zorla birer
arpal�k ba�lanm�t�. Ertesi y�l �stolni-Belgrad geri al�nm�, Budin'den
Avusturyal�lar �ekilmek mecburiyetinde kalm�, Sultan ���nc� Mehmed'in yerine
Birinci Ahmed tahta ��km�, Lala Mehmed Pa�a Sadr-� �zam olmu� ve i�inde ya�ad�klar�
senenin eyl�l ay�nda da Pe�te istirdat edilmi�, nihayet Estergon muhasara
olunmu�tu... Kanije'den sonra talih T�rkler'e g�lmeye ba�lam�t�. Bilhassa Lala
Mehmed Pa�a'n�n Sadr-� �zam olu�undan bu yana zaferler birbirini takip etmi�ti. Ne
olur Estergon da al�nsayd�... Bu suretle Avusturyal�lar�n bu serhadlerde tutunacak
hi�bir kalesi kalm�yacakt�.
Koca Memil, �n�nden a��r a��r ge�en bir yeni�erinin yorgun halini dudaklar�n�
hafif�e b�kerek seyrettikten sonra Deli Durmu�'a d�nd�:
- Gelecek y�la kald�, dedi, bir sene daha bekliyece�iz.
Deli Durmu� ihtiyar ak�nc�n�n omuzundan a�a��ya sarkan sa� kolunu yeni g�r�yormu�
gibi g�l�mseyerek seyrediyor, �deta kar��s�ndakinin s�ylediklerini duymuyordu.
Neden sonra ba��n� kald�rd�. Koca Memil'in iri siyah g�zlerine duru mavi g�zlerine
dikti:
- Ben, diye f�s�ldad�, ben, ne vakit?
- K�smet Durmu�um...
- Ya, sen Koca Baba?
- Kara Murad'� beklerim. Nem�elinin de i�i bitmedi. Hem, alt�n sapl� k�l�na ona
geri g�ndermedim. Hepsim Tanr� bilir...
Son Akin � 445
- Ba�l�s�n, Koca Baba, ba�l�s�n!..
Bir anda Koca Memil'in aln�ndaki k�r��kl�klar fazlala�t�, bak�lar� buland�,
�zerinde kar tanelerinin gezindi�i beyaz sakal� tel tel oldu. Deli Durmu�'a bir
t�rl� cevap veremedi, kabahat yapm� bir �ocuk gibi sindi, ufald�...
- Abe Koca Baba!.. Abe Koca Baba!..
Birisi onu ar�yordu. Bu hi� de yabanc�s� oldu�u bir ses de�ildi. Bu ses sahibini
tan�yacakt�, hem de �ok iyi tan�yacakt�... Fakat yerinden k�p�rdayam�yor, etraf�na
bak�nam�-yordu; Deli Durmu� onu �ylesine y�km�t� ki, nefes bile ald���na
pi�mand�!..
- Abe Koca Baba, neredesin? Demincekten beri seni arar dururum, so�uktan
ayakca��zlar�m dondu...
Koca Memil'i �imdiye kadar pek ender hissetti�i bir koku sarm�t�... Bunu �n�ne
r�zg�r m� getiriyordu, yoksa kar m� b�rak�yordu; bir t�rl� anlamas�na, hatt� tahlil
etmesine g�c� yetmiyordu.
- Abe Koca Baba, beni tan�mad�n m�? Ben, H�smen, Garip H�smen!.. Yoksa bana darg�n
m�s�n?
- H�smen sen misin? Senin burada ne i�in var? K�zanl�kta kad�nlar� neden yaln�z
kodun?
- Bir tanesi orda kald�; Ay�e G�l.
- Di�eri?
- Hat�e Ana benimle bile geldi... Ti, �urac�kta araban�n i�inde durur; Kara
Murad'dan evvel seninle konu�mak ister.
- Ne dedin, ne dedin? Murad'�n anas�n�n bana s�yliyece-gi nesi olur ki?
- Elbet bir�eycikler der Koca Baba... Anad�r bu, evl�d� i-�in y�rekca��z�
par�alan�r... Bunca y�l yeti�tir, aslanlar gibi yap da, sonunda... Eee, nereye
gidersin Koca Baba, niye beni burac�kta yaln�z b�rak�rs�n?
Koca Memil, �deta ka��yordu. Senelerin bile ��kerteme-di�i, hi�bir kuvvetin
y�ld�ramad���, d�man kar��s�nda dahi
446 � Son Akin
bir an ba��n� geri �evirmeyen, dillerde efsanele�mi�, g�n�llerde yuva yapm�,
serhadlerin ihtiyar yi�idi Koca Memil, korkak bir asker gibi s���nacak bir yer
ar�yordu... Art�k hayat m�cadelesini terketmi�, can�ndan ba�ka bir �ey d��nmez
olmu�tu sanki...
- Dur birazc�k Koca Baba... Kulun, kurban�n olay�m, elca��zlar�n�!.. �ey!.. Senin
sa� eline ne oldu? Koca Baba, kalbini mi k�rd�m, bilemeden yarana m� dokundum? Ne
olur, bekle beni...
Koca Memil durdu; yapt��� hareketin m�nas�n� ara�t�rmaya �al�mad� bile... Gayet iyi
biliyordu. Hat�e'den ka�m�t�. Onunla kar��la��nca dayanam�yaca��n�, oldu�u yere
devrilip kof bir a�a� gibi hi�bir i�e yaram�yaca��m sanm�t�... Kara Murad'� g�n�n
birinde, �u sava�lar�n sonunda alt�n sapl� k�l��la birlikte Hat�e'ye teslim edip
hi� kimseye g�z�kmeden, belki de Deli Durmu�'la bilikte ortadan kaybolmay�
tasarlamam� m�yd�? Ama �imdi asla arzulamad��� ak�bet, �stelik onu tamamen
haz�rl�ks�z olarak yakalay�ver-mi�ti.
Kalbi dayan�lmaz bir �ekilde �arp�yordu... Hava almaya ihtiyac� vard�...
Bo�uluyordu. �mk�n� yok, bu vaziyette Hat-�e'yi g�remezdi; ona ne derdi, y�z�ne
nas�l bakard�. Tahamm�l edemez ki... G�rmeden biliyordu; Hat�e h�l� gen�ti, Hat�e
h�l� g�zeldi. �u anda belki de elli ya�ma yakla��yordu ama onu hi�bir kuvvet, hatt�
�st�rap bile solduramaz-d�. O badem g�zler, o omuzlara d�k�len siyah sa�lar, o
sevda t�ten bak�lar, k�vr�l�lar, diz ��k�p boyun k�r�lar, a�k arayan �l�k g���sler,
kimde vard�, kimde? Hat�e hep t�t�yordu, demincek etraf�n� saran, �imdiye kadar
mevcudiyetini pek az fark etti�i koku belki de Hat�esinden geliyordu-Ah, Hat�esiL
Onunla beraber olmak, onunla bir �mr� ba�ba�a ge�irmek, onun arzular�n� yerine
getirmek, onu memnun etmek ne saadetti? Ama ne yaz�k ki, Hat�esine
Son Akin �447
kendisinden ba�kas�yla da evlenmi�ti. Murad ba�ka bir babadan d�nyaya gelmi�ti,
kendisi ise say�lm�yacak �ok yaralarla dolu v�cudu, k�r��kl�klarla kapla aln�,
beyaz sakal� ve seksenin �st�ndeki ya��yla mazinin (Mehmed) inden ne kadar da
uzaktayd�... �stelik eli, sa� eli...
Hemen ku�a��ndan bir tahta par�as�yla bir kama ��karmak istedi, fakat arzusunu
yerine getiremedi; onlar� MihaiF in �l�m�nden sonra atm�t�, atmasa bile tahta
par�as�n� yontamazd�, sa� eli yoktu...
Yine de elsiz kolunu ku�a��na soktu, sol elini alt�n sapl� k�l�c�na g�t�rd�;
bak�lar�na eski hayatiyetini vermeye, omuzlar�n� dik tutmaya �al��rken garip
H�smen'e seslendi:
- Benimle gel H�smen, bu so�ukta do�ru d�r�st konu�ulur mu? �urac�kta, bizim
ak�nc�lardan birinin �ad�r�na girelim. Bu s�rada Deli Durmu� da Karapen�e ile
beraber Sadr-� azama giden Kara Murad'� yan�m�za �a��rs�n. Kara Murad anas�ndan
evvel benimle konu�sun... Bana gelince!.. Bunu sonra d��n�r�z... Ha, ne dersin
H�smenim?
Koca Memil kar��s�ndakinin cevap vermesini beklemedi, geri d�nd�, v�cudunu dik
tutmaya, sa� elini ku�a��ndan ��karmamaya gayret ederek ak�nc�lar�n �ad�r�na do�ru
y�r�d�.
�ad�rdan i�eri girdi�i zaman, bir ak�nc� k�l�c�n� temizliyordu:
- Salih, dedi, hele bizi biraz yaln�z b�rak, �u K�zanl�k'tan gelen yolcuyla birka�
kelimecik konu�mak gerekti... Sen de Pek uzaklarda oyalanma, i�eri yabanc� birisi
girmesin, hele bir avrat beni g�rmek isterse hi� sokma...
- Ba��m �st�ne Koca Baba...
Ak�nc� hemen d�ar� ��kt�... Koca Memil bir an kar��s�nda ne diyece�ini �a��rm� bir
halde duran Garip H�smen'i unuttu, �deta inler gibi f�s�ldad�:
448 � Son Akin
- Yirmi ki�i kald�lar. Kanije'deyken otuza inmi�ti, son �� sene i�inde onunu daha
kaybettik... Bizleri de sayarsan art�k yirmi d�rt ak�nc�y�z...
Sonra silkindi, h�l� hi�bir �ey anlayam�yan Garip H�s-men'e g�l�msemeye �al�arak
bakt�:
- Eee, anlat bakal�m H�smen, dedi, neden buralara kadar geldiniz? Bunca yolu ni�in
tepdiniz?
- Hat�e Ana dayanamad� gayri; her ge�en g�n onun y�reci�ini biraz daha da�lad�.
Hem, sonra Ay�e G�l...
- Ne olmu� k�zca��za?
- Hasta d�e�inde yatar, ate�ler i�inde k�vran�r, dudaklar�ndan Kara Murad'�n ismi
hi� d�mez... Kara sevdaya tutuldu derler.
- �ok mu a��r?
- �ok a��r, Koca Baba... Korkar�m ki, d�n�te onu sa� bulamay�z.
- Maksad�n�z nedir?
- Kara Murad'�, bir an evvel K�zanl��a g�t�rmek... E�er yeti�irsek, belki G�lc�k
sevdici�ini g�r�nce hayat bulur. �te bu y�zden Hat�e Ana evvel� seni g�rmek istedi;
o�ulca-��zm� kand�r�p geri g�nderesin diye... Hepten mi �ark� k�r�las� felek bize
g�lmez, abe Koca Baba? Bilmezsin seneler senesi ben neler �ektim. Bir taraftan g�l
gibi bir k�zca��z her ge�en g�n biraz daha solar, kimseyle avunamaz. �te taraftan
hep yollar� g�zleyen, k� demez, yaz demez evl�d�n� bekliyen bir ana. Ya gayr� i�im
kabard�, ne eyliyece�imi bilemez oldum. Ona ko� avut, �tekisine ko� oyala... T�rk�
yak, t�rk� ����r... G�nler ne biter, ne t�kenir, hele k� geceleri? Ben ki H�smenim,
hani elimden her �ey gelir; dilim de d�ner, sabr�m da vard�r... Gayr� bu sefer
kalmad� takat... Elini, aya��n� �peyim Koca Baba, ne olursa senden olur, �u Kara
Murad'�n yolunu �evir; bizimle bile gelsin.
Son Akin � 449
Garip H�smen sustu, boynunu b�kt�; Koca Memil'in cevab�n� bekledi... �imdi ihtiyar
ak�nc� ba��n� �n�ne e�mi�ti; �deta H�smen'i g�rmek istemiyor, onun k�vr�l��na,
yard�m ve �efkat isteyi�ine tahamm�l edemiyordu:
- Ay�e G�l, diye f�s�ldad�, k���k, bahts�z k�z! Yine bir �m�r t�ketmek �zereyiz...
Bir cell�t gibi kana gireriz... Olmaz... Elbet Kara Murad geri d�necek; kar��ma
ge�ip nas�l dayat�rsa dayats�n anas�na kavu�acak, sevdi�ine varacak bu sefer.
Aksini yapmaya kalkarsa, biter, her �ey bu �ad�rda biter!..
- Ne dedin Koca Baba, kulun k�len olay�m d�nd�receksin Murad� de�il mi? Bir g�nc�k
anas�n�n yan�nda kals�n, bir kerecik G�l'� g�rs�n; onlar� elbet bu H�smen, bu
garip, bu her i�in uhtesinden gelen H�smen avutman�n yollar�n� bulur. Ne
tilkiyimdir ben, bilemezsin; l�f ebeyisimdir ben...
- Olacak H�smen, olacak... Ya ben gidece�im, ya Murad gidecek. Bitecek bu i�, hep
bitecek...
- Ver ellerini �peyim... Elini yani... Hat�e ana yan�l�r; seni hepten gaddar bilir,
o�lunu elinden ald� san�r... Halbuki sen hi� b�yle de�ilsin; y�reci�in merhametle
dolu...
Koca Memil, H�smen'in daha fazla konu�mas�n� istemiyordu; bir an evvel Murad'�n
gelmesini arzuluyor, onunla yapaca�� konu�may�, tak�naca�� tavr� �imdiden
tasarl�yordu.
Garip H�smen'in l�f�n� kesmek i�in sordu:
- Bizim hayatta oldu�umuzu g�nderdi�imiz ulaktan haber ald���n�z� bilirim ama,
Estergon �nlerinde bulundu�umuzu kimden ��rendi�inizi kestiremem.
- Nereye girece�imizi bilmeden yola ��kt�k, haftalarca at s�rt�ndan inmedik...
Ordu-yu h�m�yunu arad�k. Bir an geldi ki, Hat�e Ana daha fazla dayanamad�,
hayvan�n�n �zerinde duramaz oldu. Allah'tan o s�rada kar��m�za bir araba ��kt�, bir
�ingene arabas�... ��erisi kokuyordu ama, Hat�e Ana buna �oktan raz�yd�.
450 � Son Akin
- Araban�n sahibi kad�n m�yd�?
- Kad�nd� ya Koca Baba, sen nerden bilirsin? Bize yolu g�sterdi, ti buraya kadar
getirdi... Yoo, Koca Baba, �ingene deyip ge�me; onlar�n da y�recikleri var, hem de
t�p t�p a-tar... Hat�e Ana'yla kar��l�kl� yol boyunca a�lay�p durdular...
Koca Memil'in g�z�n�n �n�ne birden Asil Margot geldi. Kendisi gibi arabas�n�n
tekerlekleri de inleyen �ingene Margot...
- Bir �m�r de yollara d�k�ld�, diye m�r�ldand�, hep yaz�k oluyor... Ne yapsak
acaba? Margot, Hat�e, Ay�e G�l, daha niceleri...
- Anlamad�m Koca Baba!..
- Anlamad�n m� H�smen? Ben de anlam�yorum... Galiba bilen e pek yok... Yahut o
kadar az ki... Neyse... Sen bana h�l� Ay�e G�l'� kime b�rakt���n�z� s�ylemedin?
Garip H�smen utanm� gibi �n�ne bakt�, �amurlara bulanm� �ar�klar�n� birbirine
s�rtt�. �ki elini karn�n�n alt�nda kavu�turmu�, saat rakkas� gibi bir sa�a bir sola
sallanmaya ba�lam�t�:
- �ey... Ne desem bilmem ki... Zilliye...
- Kim bu Zilli?
- Ni�anl�m, daha do�rusu s�zl�m...
- Ne vakit oldu bu i� H�smen?
- E, ben de erke�im Koca Baba; benim de bir g�n�lc�-��m var... Eve, arada s�rada
temizli�e, �ama��ra gelirdi. Zilli... Bir kerecik y�z�n� g�rd�md�. Art�k onu
beyinca��z�-m�n i�inden silemedim. Nah, �urac�kta bir s�z� peydahland�, hep
yakt���m t�rk�ler Zillinin �zerine oldu... Meraklanma Koca Baba, benim hat�r�m i�in
Zillim, bir karde�ten daha iyi bakar G�lca��za... Yola ��karken, "Muhakkak Murad�n�
getirece�iz, dedik, sak�n gamlanma..." Hasta yata��n�n i�inde mel�l mel�l y�z�m�ze
bak�p g�zlerinden ip gibi ya�lar akt� k�zca��z�n... Sonra bizi daha fazla
seyredemeyip yast�kca��-
Son Akin �451
zina y�z� koyun kapan�verdi... Bir de akl�mdayken s�yli-yeyim, Kara Murad'la
birlikte alt�n sapl� k�l�c� da ister senden Hat�e Ana...
- Alt�n sapl� k�l�c� m�?
- Cesaretim gelmi�ken sana derim ki, bu i�te haks�zl�k yapars�n Koca Baba...
- Haks�zl�k m� yapar�m?
- �le ya, el�lemin k�l�c�n� neden yan�nda ta��rs�n? Bu k�l�� Murad'�n
babas�n�nm�...
- Kim dedi, kim dedi sana bunu?
- Hat�e Ana s�ler... Murad'�n babas� da bir ak�nc�ym�; bir g�n ak�na gitmi�, bir
daha geri d�nmemi�. Yolda�lar�, �l�m haberiyle birlikte alt�n sapl� k�l�c� da
getirmi�ler ona...
- Olamaz... Yalan...
Koca Memil'in sol elin bir mengene gibi Garip H�s-men'in omuzunu kavrad�; H�smen
ac�s�ndan yere diz ��kt�... Korkusundan titriyor, etlerinin i�eriye g�m�ld���n�
hissediyordu.
- Kurban olay�m, k�yma bana... Ben seni bu kadar k�zd�racak ne yapt�m Koca Baba?
Yalan s�ylersiniz, hilaf konu�ursunuz.
- Nimet �arps�n ki do�ru s�lerim, Kuran'a el basar�m ki yalan�m yoktur... Hatt�,
Kara Murad'�n babas�, bir evl�d�n�n d�nyaya gelece�ini bilmeden �lm�...
- Nas�l?
- Hat�e Ana, yan�l�r�m diye �ocu�u olaca��n� gizlemi�
kocas�ndan...
- Hat�e Ana ondan sonra ba�ka biriyle evlenmemi� mi?
- Yok!.. O, �yle bir ko� yi�itmi� ki, hi�bir erkek att��� t�rnak bile olamazm�...
Senden �ok daha iri, hatt� senden �ok daha kuvvetliymi�, �stelik gen�mi�,
yak��kl�ym�, bir bak�ta insan� kendine kul edermi�... Anlat�lamazm� ki o...
Serhadlerde b�ylesi bug�ne dek gelmemi�... Merhametliy-
452 � Son Akin
mi� de, Hat�e Ana'y� da pek �ok severmi�... Yaz�k olmu� ona; Allah rahmet
eylesin...
- Hat�e Ana da onu sever miymi�?
- Hem de nas�l? Y�reci�i h�l� o ko� yi�it i�in �arpar. Her nefes al��nda, nah,
ismim H�smen gibi bilirim, onun havas�m ci�erca��zlarma doldurur... Bir Kara Murad,
bir de o ko� yi�itten ba�kas�n� Hat�e Ana'n�n g�zca��zlar� g�rmez.
- Peki neden Hat�e Ana babas�n�n kim oldu�unu o�luna s�ylememi�?
- Onun da ak�nc� olmas�ndan korkmu�, ak�na gider de bir daha geri d�nmez diye...
Koca Memil'in parmaklan yava� yava� gev�iyordu... �imdi de omuzlar� ��km�t�... O da
Garip H�smen gibi titriyordu... Hatt� H�smen'in kar��s�nda diz ��km�t�! Elsiz sa�
kolu ku�a��ndan ��km�, bak�lar� puslu bir seher vakti gibi g�lgelenmi�ti.
- H�smenimL Benim Garip H�smenimL Kusurumu ba��la; can�n� �ok ac�tt�m m�? Hani
bana b�yle g�n�l i�leri pek dokunur da... Hem ne de olsa Hat�e'nin kocas� Murad'�n
babas�, bir ak�nc�...
- Tan�r miydin onu yoksa? �smi Mehmed'mi�; ak�nc� beyi Mehmed...
- Bilmem!.. �imdilik bir �ey diyemem. Belki g�n�n birinde buluruz onu!...
- Mezar�n� m�?
- �yle ya mezar�n�... Hatt� ba�ka bir �eyini, �imdiden kestirilemez ki... Ama ne
olur, ben sana haber salmcaya kadar sen kimseye bir �ey s�yleme. Hatt� bu
konu�tuklar�m�z� bile ne Hat�e Ana, ne de Murad i�itsin. S�z m�?
- S�z be Koca Baba...
- Er s�z�, namus s�z�?
- Neyin �st�ne istersen yemin ederim... Bug�n hay�rl� bir i� yapt�k. Bilirim,
erge� sen Murad'�n babas�n�n yerini
Son Akin � 453
bulursun; g�n�n birinde anas� ile birlikte kara o�lan� oraya g�t�r�r, birazc�k da
olsa hasretlerini giderirsin. Sen mert adams�n be Koca Baba... Bana �yle gelir ki,
Murad'�n babas�ndan sonra bu serhadlerde senin de yerini tutacak kimse
yoktur.
- H�smenimL H�smenim!.. Benim senden bir ricam
daha var...
- Emret Koca Baba... Yoksa sen de mi vurgunsun... Ben g�n�l i�lerinden anlar�m,
y�rekca��z�mm Zillim i�in nas�l �arpt���n� bir ben bilirim, bir de Allah bilir...
- H�smenim, ne olur alt�n sapl� k�l�c� �imdilik benden geri almay�n. Onu sonra
veririm; elimde kendimi koruyacak ba�ka sil�h�m yok. Hele Kara Murad da giderse ben
nas�l avunurum?
- Nas�l m�?
- �ey... Y�ni... Murad�m�n babas�n�n k�l�c� yan�mda kals�n ki, onun hasretine
dayanay�m. �yle ya, ben de Murad'�n babas� say�l�r�m; kendime onu evl�t edinmedim
mi? �te bak, yemin ediyorum, sa� da kalsam, g���p gitsem de muhakkak bu k�l��
Hat�e'nin eline ge�ecek...
- Hat�e'nin mi?
- Hat�e Ana'n�n... Ona benden sel�m s�yle, her ikisini
birden elimden almas�n.
- Sen Hat�e Ana'y� g�rmiyecek misin?
- �imdilik g�rmiyece�im... Sonra, belki g�n�n birinde, Murad'�n babas�n�n yerini
bulunca... Hele Nem�eli'yle sava�
bir bitsin.
- Nas�l istersin Koca Baba; ben senin i�ine kar�amam
ki...
- �ey, Garip H�smen, sana bir �ey daha sormak isterim; nas�l diyeyim, Mihail
h�inini ettiklerini Hat�e Ana unutmu�
mu?
454�SonAkin
- Yarac�klar�ndan bir iz kalmad�, k�r�k parma�� da �oktan iyile�ti; zaten Hat�e
Ana'ya ba�ka bir �ey olmam� ki...
- Olmam� m�, olmam� m�? Emin misin H�smen'im? Allah senden raz� olsun!
Koca Memil yava� yava� do�ruldu... Ayakta durmakta g��l�k �ekiyordu, kulaklar�
u�ulduyor, ba�� d�n�yordu. O anda �ad�r�n i�inde bir ses dola��yordu; �l�k, tatl�,
fakat hicran ve endi�e ta��yan bir sesti bu:
- "Aslan�m!.. Efendim!.. Beyim!.. Sen ak�ndayken ben harap olurum, seni kaybedersem
ya��yamam; beni de ak�na bile g�t�r..."
Bu sese, inliyen, buram buram sevda t�ten bu sese tok, kelimeleri tane tane
s�yliyen, yine de sevgisini gizlemiyen ba�ka bir ses cevap veriyordu:
- "Bana bir evl�t ver, tosun gibi bir erkek evl�t... �te o zaman ak�nc� �lmez..."
. Birden �ad�r�n kap�s� olanca s�ratiyle kalkt�, heyecan ve endi�esini saklam�yan,
biraz da memnuniyet ta��yan bir halde Kara Murad s�ratle i�eri girdi:
- Babam!
Koca Memil'in �n�nden tamamen �ekiller silinmi�ti.. O anda bir hayal �leminin
i�inde y�z�yordu... Bak�lar� bazen parl�yor, bazen s�n�yordu. Sol elini Garip
H�smen'in omu-zuna dayam�t�. Hat�e Ana'dan ba�ka kar��s�nda hi� kimseyi g�rm�yor,
onun sesinden ba�ka art�k hi�bir ses i�itmiyordu... Bir de galiba "Babam..." diyen
birisi vard� yan�nda...
- Babam!.. Anam gelmi� beni �a��r�rm�, ondan evvel de sen benimle g�r�mek
istermi�sin; Durmu� s�yledi. Ne yapal�m �imdi?
Koca Memil, elini Garip H�smen'in omuzundan �ekti, hatt� fark�nda olmadan onun
aya�a kalkmas�na yard�m etti. Neden sonra yan�nda duran Murad'�, kap�n�n �n�nde gu-

Son Akin � 455


l�n�seyen, mavi g�zleriyle kendisini seyreden Deli Dur-mu�'u farkedebildi... Hemen
g��s�n� �i�irdi, omuzlar�n� dikle�tirdi, sa� bile�ini ku�a��na soktu:
- Murad�m, dedi, nerde kald�n?
- Deli Durmu�, i�eriye haber sald���nda, Sadr-� �zam hemen bizi b�rakmad�. �imdi
ota��nda yaln�z ba��na Kara-pen�e ile konu�ur, galiba bizi ulakl�kla �sl�mbol'a
g�nderecekti. Ama sen niye geldi�imde beni farketmedin, hasta m�s�n yoksa? Bir
kederin mi var?
- Beli, kederim var...
- Nedir?
- Ay�e G�l'e �z�l�r�m.
- Ne olmu� Ay�e G�l'e?
- �ok hasta imi�; ate�ler i�inde k�vran�r, hep seni say�k-larm�.
- Anam bunun i�in mi gelmi�?
- �yle, hem Ay�e G�l i�in, hem de kendisi i�in...
- Ne yapmam� istersin?
- Hemen yola ��kman�!.. Masum bir k�zca��z�n hayat�n tad�n� almadan kara topra�a
g�m�lmesini, bir anan�n y�re�ini da�lay�p evl�t hasretiyle kahrolmas�n� istemezsen
art�k hi� d��nmeden yanlar�na varmal�s�n.
- Gidemem... -Neden?
- Birbirimize s�z verdik... Ak�nc� and�, er yeminiydi bu. Nem�eli daha yenilmedi...
Sonra Mihail... O, �lmedi, hep ya��yor, k�yamete kadar da ya��yacak... Ben Ay�e
G�l'�n y�z�ne nas�l bakar�m?
- Murad!.1. Bilirsin, sana bug�ne dek fazla �srar etmedim. Yeminimiz vard�, ac�m�z
beraberdi, y�re�imiz durmadan kan a�lard�. Senden �ok, Mihail'in o i�ren� y�z�n�
ben g�r�r, her g�n onu hortlat�r, her g�n onu yeniden gebertirim. L�kin �imdi i�
de�ildi. Mihail b�sb�t�n hortlasa da,
456 � Son Akin
yolda�lar�n ahdini yerine getirmedi dese de gideceksin... Ya gideceksin, yahut da
benim y�z�m� bir daha g�rmiyecek-sin. Seni evl�tl�ktan reddedece�im, her �n�me
gelene kendi gururu u�runa anas�n�n, sevdice�inin can�na bile k�ymaktan �ekinmiyen,
Mihail'in �l�s�nden bile korkan tabans�z�n biriydi o, diyece�im. Hemen git anan�n
yan�na; Allah'�mdan niyaz ederim ki, sen K�zanl��a var�ncaya kadar, o g�l gibi
yavrucak b�sb�t�n solmas�n. Ne kabahati varm� k�z�n, ne kabahati?
�ad�rda derin bir sessizlik oldu... Garip H�smen yar� yar�ya ��ken sa� omuzunu
o�u�tururken kendisinin mevcudiyetinden bile habersiz g�r�nen Kara Murad'� hayretle
seyrediyordu. Hatt� Garip H�smen, biraz da korkudan olacak, titriyordu. �imdi Kara
Murad ufalm�, aksine Koca Memil bir dev gibi irile�mi�ti. Onun de�il bir eli, en
a�a�� on eli vard�. Her elinde birer alt�n sapl� k�l�� tutuyordu, kar��s�ndaki bir
alay Nem�eliyi, binlerce Mihail'i delip ge�iyordu...
- Cevab�n� bekliyorum Murad... Kaybedecek vaktin yoktur. Ya evet, ya hay�r.
- Evet!.. Yaln�z bir �artla...
- Nedir o?
- Sen de benimle gel.
- Olmaz, bu i� sadece senin i�in...
- Peki, yine dedi�in olsun; anam� ok��yaca��m. Ay�e G�l'� g�rece�im, fakat tekrar
gelece�im...
- Buna bir �ey diyemem; yeter ki bir kere git, g�r onlar�, g�n�llerini al... Bu da
k�fi!.. Nas�l olsa, sonu benim dedi�im gibi ��kacak!.
- Nem�elinin kar��s�nda seninle bile �arp�aca��m. Seni asla yaln�z b�rakamam ben.
Seni kimlere emanet ederim? Topra��ms�n, yolda��ms�n, karde�im, arkada��m,
hepsinden �st�n babams�n!.. Beni sen adam ettin, bana sen do�ru yolu g�sterdin,
mertli�i, insanl���, sevgiyi, sabr�, her �eyi, her
Son Akin � 457
�eyi sen ��rettin bana. Seni nas�l k�rar�m ben, sensiz nas�l ya�ar�m ben? Babam!..
- Murad!.. Murad�m!.. O�lum!..
- Ne olur babam, sen de benim arzumu yerine getir; bari gitmeden evvel anamla bir
kere tan�. Neden bilmem, bundan tam on sene evvel, Efl�k'ta da, K�zanl�k'ta da
onunla konu�maktan �ekinmi�tin... Memnun olur, �ok iyi bir kad�nd�r o, �ok iyi bir
ana...
- �yi olurdu Murad'�m, iyi olurdu ama, ne faydas� var? �imdi anan�n ci�eri evl�t
ate�iyle yanarken, oras�n� seninle bir an evvel serinletmek i�in sab�rs�zlan�rken,
birka� dakikac�k bile olsa aran�za niye gireyim? Sonra.. G�n�n birinde, �u
i�lerimiz bitsin hele... Tabi�... Haydi, �imdi durma, hemen var onun yan�na...
Murad bir an duraklad�, sonra ihtiyar ak�nc�ya ellerini uzatt�, ona sar�lmak, tarih
ta��yan o g���ste bir volkan gibi yanan aln�n� serinletmek istedi.
Koca Memil:
- �pme, dedi, kucakla�maya da l�zum yok... Ayr�lm�yoruz ki, hep beraber de�il
miyiz?
O zaman Murad g�z �ukurlar�nda kaynayan ya�lar� g�stermemek i�in s�ratle geri d�nd�
ve ko�arak �ad�rdan ��kt�. Bu sefer ihtiyar ak�nc�, Garip H�smen'e d�nd�:
- Sen de git H�smen dedi, ona anas�n�n bulundu�u yeri g�ster... Hava da �ok so�uk,
yollarda ��memeleri i�in dikkat et. �u keseyi de al, Zilline �eyiz yapars�n. Sonra
dediklerimi unutma, hi� unutma; alt�n sapl� k�l�� ve di�erleri...
Garip H�smen de d�ar� ��k�nca, Koca Memil yine bir m�ddet derin bir h�lyaya
dald�... Ayakta sallan�yordu, boynu �n�ne do�ru e�ilmi�, bembeyaz sakal� g��s�ne
g�m�lm�t�. Neden sonra ba��n� kald�rd�:
- Durmu�um, diye seslendi, biz de gidelim; uzaktan da �lsa bir par�ac�k g�reyim
onlar�!..
458 � Son Akin
�kisi birden d�ar� ��kt�lar; biraz y�r�d�ler, bir a�ac�n yan�na geldiler,
s�rtlar�n� Estergon'a d�n�p ileriye do�ru bakt�lar...
Hemen �nlerinde ufak bir tepe vard�, tepenin �zerinde bir araba duruyordu. Murad
kendisine yeti�meye �al�an Garip H�smen'le birlikte tepeye t�rman�yordu...
Birden arabadan a�a��ya bir kad�n atlad�; y�z�n�n g�z�kmesine, yemenisinin
omuzlar�na d�mesine, aya��ndaki �ar�klar�n ��kmas�na ald�rmadan Murad'a do�ru
ko�maya ba�lad�. Kollar�n� iki yan�na a�m�t�, kar ya�m� gibi aklar�n istil� etti�i
siyah sa�lar�n� r�zg�ra b�rakm�t�.
- O�lum!.. Evl�d�m!.. Murad�m!... Bir tanem!..
- Anam!.. Hat�e Anam!.. Anac���m!..
R�zg�r yer yer kar d�m� gibi akla�m� siyah sa�lar�n dalgalan�m�, badem renkli
g�zlerin nemlili�ini, yan�k bir g��s�n h��k�r���n� ve k�kl� bir �zleyi�in arzusunu
katre katre Koca Memil'in �n�ne ta��yordu... Nedense ya�murla kar��k ya�an kar
dinmi�, r�zg�r� bu meydanda bo� b�rakm�t�.
Koca Memil, Deli Durmu�'a iyice yasland�, g�zlerini k�rpmadan r�zg�r�n �n�ne
b�rakt��� emaneti bir solukta i�ti... Fakat yine de serinliyemiyor, yan�yor,
kavruluyordu...
�imdi Kara Murad ile Hat�e Ana kucakla�m�lar, adeta birbirinin i�inde
kaybolmu�lard�. O zaman ihtiyar ak�nc�n�n dudaklar� k�p�rdad�, �deta inledi:
- �ocu�um!.. E�im!.. Do�ruymu�, tahmin etti�im gibiymi�; Hat�e h�l� gen�, h�l�
g�zel!.. Hat�em... Hat�em!..
Ana ile o�ul, tepenin biraz alt�nda birbirlerinden ayr�lmadan duruyorlar, r�zg�r�
ve so�u�u unutarak ge�en on y�l�n hasretini gidermeye �al��yorlard�...
Bir araba ise g�c�rdayarak uzakla��yordu; dertli bir bostan dolab� gibi, k�r�k bir
kalb gibi inleyerek tepenin �teki taraf�ndan a�a��ya do�ru iniyordu bir araba...
Son Akin � 459
Koca Memil ise say�klarcas�na m�r�ldan�yordu:
- Mesudum!.. �ok mesudum Durmu�um. Benim de �z o�lum var art�k!.. Hat�emi de
g�rd�m!.. Daha ne isterim?.. Yeter, k�fi bana... �yi g�nler onlar� bekliyor; anas�
ve Ay�e G�l'�yle huzura kavu�acak Murad�m!.. Ne dersin Durmu�um, benim gibi
d��nm�yor musun sen de?
Deli Durmu�, mavi g�zlerini bir noktaya dikmi�, hareketsiz duruyor; hi�bir �ey
g�rm�yor, hi�bir �ey i�itmiyordu sanki...
* * *
Hat�e Ana, oda kap�s�n�n �n�nde durdu... Badem renkli g�zlerinin alt� tamamen
morarm�, yorgunluktan s�z�len y�z�nde elmac�k kemikleri b�sb�t�n d�ar� ��km�t�.
�akaklar�n� dolduran �izgiler onun hayat hik�yesini dile getiriyordu.
Hat�e Ana bir m�ddet etraf�na bak�nd�; o kadar takatsizdi ki, ayakta g��l�kle
duruyor, oturacak bir yer ar�yordu.
Kendisini merakla seyreden Murad'�n mevcudiyetini yeni farketmi� gibi neden sonra
dudaklar�n� k�p�rdatt�:
-Ya��yor!..
- Seni g�r�nce ne yapt� sana?
- Bir m�ddet heyecan�ndan konu�amad�, sonra "Kara Murad geldi mi.." diye sordu.
Sofada derin bir sessizlik oldu.. Hat�e Ana ne kadar yorgun ve heyecanl� ise, Kara
Murad aksine, her t�rl� duygudan uzakt� o anda!.. �deta bir duvar gibi, bir demir
kap� gibi duruyor, hatt� yerinden bile k�p�rdam�yordu. Yine Hat�e Ana'nm sesi
i�itildi:
- E�er bizimle gelmeseydin o�ul, Ay�e G�l'� bundan sonra ya�atamazd�k. H�l� ate�i
var, �stelik o narin v�cut b�sb�t�n solmu�. Hemen git yanma, onu teselli et, avut,
y�rekca��z�n� serinlet, hayata ba�la.
460 � Son Akin
- Birazdan yapay�m bunu. �stersen beraber girelim odaya...
- Sana art�k hi�bir �ey s�ylemek istemem; inat�� ve gaddars�n, h�l� bahaneler
ar�yorsun... Belki de o ihtiyar ak�nc� olmasa idi, benimle geri d�nmezdin.
Kara Murad'�n birden g�zleri parlad�; Koca Memil'in ismi ona bir anda ruh ve m�n�
verdi. �imdi kocam� ak�nc�n�n sol elinin havaya kalkt���n�, beyaz sakal�n�n
r�zg�rdan dalgaland���n�, zaman zaman ��ken, zaman zaman dikle�en heybetli
v�cudunun k�p�rdad���n�, bir kor gibi yanan siyah g�zlerinde sevgi, azim, iman ve
cesaretin durmadan dola�t���n�, alt�n sapl� k�l�c�n ise inip kalkt���n� g�r�r gibi
oldu...
- Ay�e G�l'le �imdi konu�aca��m, diye f�s�ldad�, ama sadece bu kadar... Esasen Koca
Babam da daha fazlas�n� istememi�ti.
Hat�e Ana cevap vermedi, sendeliyerek yana �ekildi. Muad ise �n�ndeki kap�ya do�ru
�ekingen birka� ad�m att�, bir an duraladi; sonra elini uzatt�, yava��a i�eri
girdi...
Kar��da bir ocak yan�yordu... Perdeler kapal�yd�... Ve k�ede bir sedir vard�...
Murad:
- Ben geldim, dedi.
Sesi titriyordu, hatt� korkuyor, diz kapaklar�nda bir kesiklik hissediyordu...
D�ar�da annesi, daha m�himi beyninin i�inde b�t�n ha�metiyle duran Koca Memil
olmasa belki de geri d�ner, ka�ard�...
Sedire do�ru e�ilmi� gen� bir kad�n s�ratle do�ruldu, filinde bir tarak vard�;
Murad odaya girdi�i s�rada s�rt�n� g��l�kle yast�klara dayayan ba�ka bir kad�n�n
sa�lar�n� tar�yordu.
Gen� ak�nc� ne yapaca��n� �a��rm� gibi etraf�na bak�nd�; bir �ey s�ylemesi,
korkusunu, aczini belli etmemesi l�z�md�. G�l�msemiye �al�arak:
Son Akin �461
- Sen, Zilli misin? Diye sordu.
- Beli, beli...
- H�smen'in Zillisi?
- Beli, beli...
- H�smen seni bana �ok methetti; evlenecekmi�sin o-nunla... S�zl�n� g�rece�in
gelmedi mi?
-Beli, beli!..
Zilli elindeki tara�� avu�lar�n�n i�inde gizledi, sonra y�z�n� b�sb�t�n �rt�p,
sanki birisi yakas�ndan �ekiyormu� gibi boynunu ileri do�ru uzatarak aceleyle d�ar�
��kt�. O zaman odaya a��r bir hava ��kt�...
Murad, bir ta� y���n�n�n alt�nda kalm��asma ezildi�ini sand�... Ba��n� bir t�rl�
sedire, Ay�e G�l'e �eviremiyor, ona bakam�yordu. Esasen onun ya�ad���na bile emin
de�ildi; orada, sedirin �zerinde cans�z bir v�cut duruyordu. Gen�, zay�f, �deta
�effaf gen� bir k�z v�cudu.. �zerindeki yorganlar kaym�, s�rt� yast�klara g�m�lm�,
elleri yan�na sarkm�, g��s� erimi�, kaybolmu�, biraz evvel taranm� sar� sa�lar�
omuzlar�na d�k�lm�, hafif pembe ve yer yer �atlak dudaklar� b�z�lm�, sapsar�
y�z�nde ifadeden uzak ye�il g�zleri cam gibi parlam� bir gen� k�z!.. Ay�e G�l...
Mazinin hayat dolu, buram buram sevda t�ten, bahar r�zg�rlar� kadar �l�k, serhad
t�rk�leri gibi i�li, Tuna gibi co�kun, bir �mr� sinesinde ta��yan Ay�e G�l'�...
�imdi Murad, sadece perdelerin aral�k kalan k�sm�ndan d�ar�da ya�an kar�
g�rebiliyordu... Kar ne kadar da ho� d�k�l�yordu yere; hi� h�r��n de�ildi; eri�ecek
kavu�acak bir sevgilisi yokmu� gibi a��r a��r, tane tane serpiliyordu... Ocakta
yanan k�t�klerin kulaklar� t�rmal�yan ��t�rt�s� olmasa, Murad saatlerce bu
vaziyette ya�an kar� seyredebilirdi... Fakat ocaktaki k�t�kler onu rahat
b�rakm�yordu ki... �stelik alevler g�z�ne doluyor, Ay�e G�l'�n hayat sa�an sar�
sa�lar�n� da �n�ne seriyordu... Galiba oca��n ��t�rt�s� ve
462 � Son Akin
alevlerin par�lt�s�ndan ziyade bu sar� sa�lar Murad'� sar�yor onu istemedi�i halde
maziye do�ru s�r�kl�yordu...
Bahar gelmi�ti, her taraf ye�il, reng�renk ye�ildi... Yerk�y'de herkes ye�ile
bakarak hasretini gideriyor, ye�ilde sevdas�n� ar�yordu. O g�n Tuna da ye�ildi...
Ay�e G�l sar� sa�lar�n� yine b�yle omuzuna sermi�ti... Onu Murad belinden kavram�,
geriye do�ru �ekmi�, bug�ne kadar asla unutamad��� bir zevki, kan�n�n her
zerresinde tekrar tekrar eriterek dudaklar�n� dudaklar�na de�dirivermi�ti... Aradan
12 seneden fazla bir zaman ge�mi�ti... �imdi otuz ya��ndayd�; y�llar�n �st�rab�
durmadan birbirinin �zerine y���lm�t�. Senelerin alt�nda ezilip kaybolmam�sa bu
sadece Koca Babas�n�n sayesindeydi... Ne olur, ihtiyar ak�nc� �u anda yan�nda
olsayd�; ona ne yapmas� l�z�m geldi�ini s�yler, onu avutur-du... Halbuki �ad�rdan
��kt�ktan sonra ihtiyar ak�nc�y� bir daha g�rememi�ti!.. Anas�n� kucaklay�p
hasretini birazc�k giderince; Allah'a �smarlad�k demek i�in geri d�n�nce Ko�a
Memil'in Lala Mehmed Pa�a'n�n emriyle Karapen�e ve Deli Durmu�la beraber acele
�stanbul'a gitti�ini ��renmi�ti. Geri kalan yirmi ak�nc� Belgrad'da Koca Baba'y�
beklemek �zere hayvanlar�n� eyerlemeye ba�lam�lard� bile...
Ocaktaki alevler bir y�lan gibi k�vran�yordu... �imdi Murad sendeliyordu. S�ratle
elini k�l�c�na att�; orada, oca��n i�inde i�ren� bir y�z g�r�yordu. Bu y�z ona
s�r�t�yor, di�lerini ��kar�yor, �deta alay ediyordu... Murad bu y�z� tan�yordu; bu
Voyvoda Mihail'den ba�kas� olamazd�. Ellerinin alevden dalgalanmas�na, her
taraf�n�n yanmas�na ald�rmadan oca�a uzanmal�, Mihail'i orada bo�mal�yd�... Fakat
yerinden k�p�rdayamad�, kula��na k�zg�n, hi� de eskisi gibi kelimeleri tane tane
s�ylemiyen bir ses dolmu�tu. Bu sesin sahibi, Koca Memil'di...
- "Mihail'in �l�s�nden bile korkan tabans�z!."
Son Akin � 463
Murad elini k�l�c�ndan �ekti, sapsar� bir benizle yava��a geri d�nerek �deta
m�r�ldand�:
- Nas�ls�n Ay�e G�l?
Gen� k�z�n ye�il g�zlerinden yanaklar�na do�ru durmadan ya�lar s�z�l�yor, solgun
dudaklar� k�p�rd�yor, bir �eyler s�ylemeye �al��yordu. Bak�lar�ndaki cam gibi ifade
kaybolmu�, ��k�k g��s� k�p�rdamaya ba�lam�t�... Orada �-l�mle hayat aras�nda bir
m�cadele ba�lam�t�!
- �yiyim!. �ok iyiyim!.. Sen nas�ls�n? Kendine iyi bak�yor musun? �itti�ime g�re
yaralanm�s�n... Ama art�k bir �ey-ci�in yok de�il mi? Ne olur, yok de bana... B�t�n
endi�em, seni s�hhatli g�remiyece�imdendi!.. Geldin ya yeter bana; �ok te�ekk�r
ederim, �ok te�ekk�r ederim...
Birden Ay�e G�l ellerini y�z�ne kapad�, bu sefer de h��-k�ra h��k�ra a�lamaya
ba�lad�.
Bir m�ddet oday� onun i�li h��k�r�klar� kaplad�... Murad i�inden bir �eylerin
eridi�ini, kalbine do�ru bir s�z�n�n yay�ld���n� hissetti. Dayanamayacak, bu
a�lay�a, bu �st�raba tahamm�l edemiyecekti... Ne olur, bir an evvel buradan gitse,
yaya da olsa, kar, k� demeden Koca Baba'n�n yan�na varsayd�... Arkas�ndan anas�
ba��rsa, inlese de ba��n� �evirip bakmazd�... Fakat yapamad�, geri d�nemedi;
�stelik Ay�e G�l'e yakla�t�...
Ay�e G�l'�n sa�lar� h�l� ipek yuma�� gibiydi; y�z�n� kapayan ellerini bile �rtm�t�.
- Neden a�l�yorsun Ay�e, neden a�l�yorsun?
- Affet beni, kulun olay�m, cariyen olay�m affet beni... Seni �ok k�rd�m, �ok
�zd�m... Benim i�in hayat�n� bile tehlikeye soktun... Affet beni... Yine de geldin,
teselli etmek i�in dahi olsa buralara kadar geldin. Te�ekk�r ederim, te�ekk�r
ederim, �ok mertsin!..
- Kald�r ba��n� Ay�e, uzan yata��na, istirahat et. �stersen ben gideyim, sonra yine
g�r��r�z...
464�SonAkin
Ay�e G�l birden ellerini y�z�nden �ekti, sar� sa�lar� dalgaland�, omuzlar� titredi,
s�r�n�rcesine sedirden a�a��ya indi, hemen Murad'�n �n�nde diz ��k�p ellerini
yakalad�:
- Gitme, birazc�k daha kal, ne olur gitme... Sana anlatacaklar�m var Murad�m...
Murad�m, bilir misin ben sensiz art�k ya�ayamam. Hele beni affetti�ini s�ylemeden
gidersen bir an dahi dayanamam.
Murad yine donukla��yordu, hisleri yava� yava� k�rle�i-yor, d��nceleri halden
uzakla��yordu:
- Yerine otur Ay�e G�l; hastas�n... Bilir misin ki, aram�zda bizim...
- Yalvar�r�m, konu�ma... Ne s�yliyece�ini anl�yorum; yapt���n fedak�rl���n
derecesini biliyorum; art�k k���k bir k�z de�ilim, 27 ya��nday�m, her �eyi az �ok
d��n�yorum... Yerk�y'de sebepsiz yere seni k�rd�m. Halbuki o zaman da seni asla
tarif edemiyece�im bir hisle...
- Evet?
- Art�k sakl�yam�yaca��m; seviyordum... �imdi ise... Neye yarar, neye yarar?
- Kendini h�rpalama bu kadar Ay�e!
- Seni iki y�l, ancak Hat�a Ana'nm g��s�nde teselli bularak bekledim Murad�m...
Sonra Mihail geldi ve ben...
- Sus... Konu�ma bunlar�...
- Kendimi �ld�rmeliydim... Kar��na b�yle kirli ve lekeli ��kmamal�yd�m... Allah�m
da �ahittir ki, �ok ��rp�nd�m; bay�l�ncaya, tamamen kendimden ge�inceye kadar hep
seni bekledim, ismin dudaklar�mdan hi� eksik olmad�. Bilmiyorum, hayat m� tatl�yd�,
yoksa g�nahs�z oldu�umu anlay�nca bana elini uzataca��n� m� ummu�tum; olmad�,
senden uzakta bu faydas�z can�ma k�yamad�m... Bekledim, hep bekledim... Hakl�s�n;
lekeliyim, sana hi�bir zaman l�y�k de�ilim' e�in olamam, yolda��n olamam. L�kin
k�len de mi olamam; diledi�in hizmeti g�r�r�m... At�n� t�mar eder, k�l�c�n� terniz-
SonAkin�465
lerim... Yine beklerim, yine beklerim... Ne olur, bu kadarc�-��n� kabul et...
G�nahs�z�m, g�nahs�z�m...
Ay�e G�l durmadan a�l�yordu m�temadiyen Murad'�n ellerini �p�yor, zaman zaman
yanaklar�n� bir pen�e gibi iri ve gergin bu ellere de�diriyor, serinlemeye
�al��yordu...
Murad'�n kula��na birden bir araba g�c�rt�s� doldu. Tekerlekleri g��l�kle d�nen,
hayvanlar� soluyarak ilerleyen bir araban�n inleyen sesiydi bu... Araban�n i�indeki
Asil Margot olmal�yd�... El� g�zleri yer yer �slak, yer yer a�k r�zg�rlar�yla
da�lanm�, burun delikleri k�p�rdayan, siyah sa�lar� kulaklar�n�n arkas�na dolanm�,
mayho� kokusuyla sevda arayan Asil Margot...
- "Erke�im, yan�l�yorsun, ben namusumu etimde ta��mam!.. Benim namusum burada,
senin i�in �arpan �u kalbimin i�indedir..."
Margot aldan�yordu. Margot'un s�ylediklerini ak�l kabul edemezdi. Fakat Ay�e hi�bir
zaman onun gibi hareket etmemi�ti. Bu da bir hakikatti...
Murad, silkindi. Asil Margot'un beyninin i�inde dola�an sesi, Koca Memil'in k�zg�n
bak�lar�, Hat�e Ana'n�n �zg�n hali ve Ay�e G�l'�n, ellerinin �st�n� �slatan
g�zya�lar� onu �ylesine bir girdab�n i�ine f�rlatt� ki, odadan ka�may� bile
d��nemez oldu.
Birden ellerini �ekti, Ay�e G�l'� bir k�l�e gibi dizlerinin �zerine ��ken Ay�e
G�l'� bir t�y hafifli�iyle kollar�ndan tutup aya�a kald�rd�.
- Sil g�zlerinin ya��n�, diye s�ylendi; bundan sonra hi� a�lama art�k.
�stemiyorum; bundan sonra ac� �ekmeni, �-z�lmeni istemiyorum. ��nk� ben de seni...
- Sen de beni?
- �ok seviyorum... Yaz�k oldu bize... Belki de ge� kald�k. Art�k vakit
kaybetmiyelim... G�l... G�l... Ay�e G�l...
466�SonAkin
- Murad�m, Kara Murad�m!.. Affettin mi beni, hizmetine kabul ediyor musun beni?
Murad, gen� k�z� kendinden biraz uzakla�t�rd�; doyamadan, kanamadan, kar��s�nda
titreyen, ayakta duracak kadar bile mecali olm�yan Ay�e G�l'� bir m�ddet
seyretti...
Onun �imdi g�zlerindeki ya�lar dinmi�, bahar� m�jde-liyen ye�il g�zleri �deta dile
gelmi�ti... Solgun y�z�ne kan h�cum etmi�, yanaklar� pen�e pen�e k�zarm�t�. Sanki
mevsim bahard�, sanki yanlar�ndan Tuna ak�yordu, sanki ayaklar�n�n bast��� yerde
hafif nemli otlar vard� ve sanki birisi derinden derine bir serhad t�rk�s�
f�s�ld�yordu...
Belki de bu sesin sahibi Garip H�smen'di; aylardan beri uzak kald��� sevgilisini
yeniden g�rmenin sevinciyle g�nl�n� �n�ne sermi�ti:
A��l ey g�nl�m�n van, bad� saba olmadan Girebilsem yar koynuna, g�l cemali solmadan
�ehir halk� kol kol olmu�, hep yollarda dola��r ��k efendim t�rk� ����r, dal boyuna
yara��r
Oturmu� p�nar ba��nda, yana d�km� z�lf�n� ��k efendim t�rk� s�le, beyensinler
sesini
G�n do�arken y�rin kolu, gerdan�ma dolans�n Giy efendim hep ye�iller, dal boyuna
yara��r...
Kara Murad bu t�rk�y� daha fazla dinliyemedi. Birden Ay�e'yi kollar�n�n aras�na
ald�, k�z�n �a�k�n, sevda dolu bak�lar� aras�nda onu yava��a g��s�ne bast�rd�;
hasretini gidermeye, hasretini s�nd�rmeye �al�t�... Ay�e G�l ��rp�nm�-yordu. Ay�e
G�l sesini ��karm�yordu. Ay�e G�l o heybetli g���s �zerinde, o bir mengene gibi
kuvvetli kollar aras�nda erimi�, kaybolmu�tu. Ayaklar� yerden kalkm�t�, onu kimse
g�remez ve bulamazd�... Yaln�z sapsar� bir ipek demeti, siyah, k�v�rc�k sa�larla
kar�m�t�...
Son Akin � 467
Murad, gen� k�z� yere b�rakt��� zaman ba��n�n d�nmekte oldu�unu anlad�. Bir anne
ninnisi kadar �l�k ve i�ten gelen bir ses onu sar�yor, ok�uyordu:
- Ko� yi�itim!.. Erke�im. Efendim!.. Kulunum, k�le-
nim!..
Murad etraf�na bak�nd�, odan�n i�inde ba�ka birisini, bir yabanc�y� ar�yordu...
Fakat Ay�e G�l'den ba�ka hi� kimse yoktu. Ay�e G�l o kadar oday� doldurmu�tu ki,
her k�ede, her yerde onu g�r�yordu... Hatt� �imdi �at�rd�yan ocakta, alevlerin
aras�nda bile Ay�e G�l vard�...
Halbuki Murad, sevgilisine sokulunca Mihail'in birden hortl�yaca�m�, vah�i
kahkahalar ataca��n�, ikisinin aras�na girip salyalar�n� sa�aca��n� sanm�t�...
Yan�lm�t�, Mihail'in izi bile yoktu etrafta...
�te Ay�e G�l eskisinden daha masum, eskisinden daha saf ve temizdi... Anl�yordu,
�imdi tamamen k�zarm� �u dudaklara hi�bir yabanc� dudak de�memi�ti, onun v�cudunda
yabanc� bir el asla dola�mam�t�...
Daha fazlas�n� d��nmedi, gen� k�z� hemen kucaklad�, bir hamlede sedirin �zerine
yat�rd�, hemen �st�n�, yere sarkan bir yorganla �stt�, ellerini sar� sa�larda
gezdirirken:
- Ay�em, diye f�s�ldad�, kar�m olur musun?
- Nas�l? Nas�l?
- E�im, yolda��m, hatunum olur musun?
- Ben mi? Ben mi? Kabil mi? L�y�k m�y�m?
- Seviyorum Ay�e seni...
- Ben de Murad�m... Nas�l s�yliyeyim... Anlatamam, hi� Natamam...
- Hemen evlenelim...
- Garip H�smen'in nik�h� da bizimle bile k�y�ls�n, bari o ac* �ekmeden sevgilisine
kavu�sun...
- Garip H�smen... Garip H�smen!..
468�SonAkin
Murad iyice e�ildi, gen� k�z�n ba��n� sol kolunun �zerine ald�, sa� eliyle
sa�lar�n� kavrad�, sonra ye�il g�zlerin minnet ve ��kran ifadesini daha fazla
g�rmek istemiyormu� gibi g�zlerini kapad�; bu ye�ili, bu sar�y�, bu masum ve
ayd�nl�k y�z� benli�inde ya�atmaya �al��rken dudaklar�n� hafif�e Ay�e G�l'�n
dudaklar�yla birle�tirdi.
�ok uzaklardan, �ok uzaklardan gittik�e kaybolan tekerlek g�c�rt�lar� geliyordu...
D�ar�da ise Hat�e Ana'n�n titrek sesi i�itiliyordu:
- H�smenim, ne dersin? Ac�m�z dinecek mi?
- Abe, anam babam Hat�e Anam, sen neler s�lersin? Bu i� �oktan oldu... Nah getir �u
ekmek�i�i �p�p de yemin edeyim. Tebe, ismimin H�smen oldu�u kadar bilirim ben...
Beni �le hor g�rme, H�smen demi�ler bana... Sevdal�lar bir kere el ele deymiye
g�rs�n; aralar�nda kale olsa y�k�l�r...
- Ah!. Ko� yi�itim!.. Ko� yi�itim!.. Sa� olmal�yd�n da g�rmeliydin bu g�nleri...
Murad�m�z� gerde�e sokarken a�lar miydin acaba? Yoksun, hi� gelmiyeceksin bir
daha... K�l�c�n� bile ald�lar elimden...
- Yan�l�rs�n Hat�e Ana, Koca Baba iyi adamd�r. G�z�m�n �n�nde yemin etti,
kulakca��zlar�mla i�ittim; sa� kalsam da, g���p gitsem de muhakkak bu k�l��
Hat�e'nin eline ge�ecek dedi...
- Hat�e'nin mi?
- �le s�ledi... Hem bana Zillim'le bir an evvel ba� g�z olmam i�in bir kesecik de
verdi. Yaman adamd�r vesselam Koca Baba...
Kar h�l� sessiz ya��yor, yava� yava� ak�am oluyordu... K�zanl�k gittik�e karanl��a
g�m�l�rken onlar�n evi bu gece ayd�nl�k, �ok ayd�nl�kt�...
XIV
Estergon
"Estergon kal'as� su ba�� durak. Kemirir g�nl�m� bir sinsi firak. G�n�l y�r
pe�inde, y�r ondan �rak. Akma Tuna, akma, ben bir dertliyim, Y�r pe�inden, yand�m,
kara bahtl�y�m.
Estergon kal'as� su ba�� kaya. Eritir g�nl�m� a�k denen bel�. G�n�ll�n� ho� g�r,
gel etme cefa. Akma Tuna, akma, ben bir dertliyim, Y�r pe�inden, yand�m, kara
bahtl�y�m."
GECE Estergon'u sarm�t�. �ekillerin �tesinde bir m�na h�kimdi etrafa... Davullar
vuruluyor, yer yer t�rk�ler
s�yleniyordu...
Gaziler, sevdiceklerini Estergon'da aray�p, Estergon'da bulmaya �al��yorlard�...
Estergon bir imand�, y�llar y�l� hasret �ekilen bir sevgili gibi g�n�llerde
ya�am�t�. Ne olursa olsun, art�k ona kavu�ulmal�yd�. Estergon son durakt�, orada
serinlenecek, orada dinlenilecekti.
Tarihler 1605 y�l� ekim ay�n�n ikinci g�n�n� g�steriyordu... Bir ay d�rt g�nden
beri Estergon ile Ci�erdelen ve Tepedelen gibi pek yak�n civar kaleler �n�nde Sadr-
� �zam
470 � Son Akin
Lala Mehmed Pa�a kumandas�nda Osmanl� ordusu �arp��yordu.
Sadr-� �zam Lala Mehmed Pa�a'n�n ota��na geceyle beraber, Estergon'u
sevdiceklerinin hasretiyle birlikte dile getiren gazilerin t�rk�leri dolarken, bey
ve beylerbeyleri toplanm�lar, vezir-i �zamin son talimat�n� dinliyorlard�.
Lala Mehmed Pa�a bir an g�l�msiyerek etraf�na bak�nd�. Kar��s�ndaki sava�
arkada�lar� tam onun istedi�i gibiydi. O, seneler senesi bu serhadlerde kan ve ter
d�km�t�; �ok ac� g�nler g�rm�, �st�rab�ndan a�lad��� zamanlar olmu�tu. 21 Eyl�l
1595 tarihinde Avusturyal�lar Estergon'u ele ge�irirlerken Lala Mehmed Pa�a,
m�dafaa kumandan� olarak kalenin i�indeydi.
Aradan tam on sene ge�mi�ti; pa�an�n i�indeki hicran o g�nden bu yana hi�
dinmemi�ti. �imdi ise ac� bir h�t�ray� tatl� bir r�ya haline getirmek i�in her
t�rl� sel�hiyetle ikinci defa buralara kadar gelmi�ti...
Lala Mehmed Pa�a dudaklar�ndaki tebess�m� silmeden g�zlerinde biriken ya�lar�
elinin tersiyle kurulamaya �al�t�... H�t�ralar onu bo�uyor, fakat azmi gittik�e
�iddetleniyordu. Nihayet, kendisini b�y�k bir sab�rla seyreden pa�a ve beylerden
bak�lar�n� uzakla�t�rd�:
- Karde�lerim, dedi, art�k beklenen g�n geldi! Hepiniz can�n�z� hi�e sayarak bu
devlet u�runa �arp�t�n�z, Osmanl�n�n �an�n�, �erefini y�kselttiniz. Nam�n�z d�nya
durduk�a ya�as�n... Size ne desem, ne s�ylesem azd�r. Kal'ay-� Ester-gon sizlerin
himmetiyle pek yak�nda ele ge�ecektir. Bilirsiniz ki, evvel� k�ffardan Vi�grat
KaTas�n� ald�k, bundan on �� g�n evvel de Tepedelen'i fetheyledik, arkas�ndan
Ci�er-delen elimize ge�ti. �� g�n �nce de ard arda yapt���m�z �� y�r�y� neticesinde
Estergon'un d� k�sm�n� zaptedip (Su-Kulesi)ni ald�k; surlara �anl� bayraklar�m�z�
diktik... K�ffar her ne kadar, teslim olmay�p h�l� bizimle sava��rsa da daha
Son Akin �471
fazla dayanmas� m�mk�n de�ildir. Gazilerimiz hayatlar�n� hi�e sayarak zaptedilen
kal'a ve bur�lar�n tepesinde gece ve g�nd�z n�bet beklerler... Bana kal�rsa art�k
umumi y�r�y�e ge�mek zaman� gelmi�tir... Ey benim can�mdan aziz pa�a, bey ve a�a
kar�nda�lar�m; sizler de asla �ekinmeden fikirlerinizi s�yliyesiniz; en hay�rl�s�
ne ise hemen yar�n sabah onu icra eyliyelim...
Lala Mehmed Pa�a sustu, yine etraf�ndakilere sevgiyle bakt�. Huzurundakilerin hepsi
de g�zlerinde birer damla ya�la bak�lar�n� sadr-� azama �evirmi�lerdi.
�te �urada beyaz yuvarlak sakal�, kamburla�m� s�rt�yla Tiryaki Hasan Pa�a duruyor.
Onun yan�nda Budin beylerbeyi Bo�nak Mustafa Pa�a var... Sa� k�ede Bosna Beylerbeyi
Had�m H�srev Pa�a ellerini g��s�nde kavu�turmu�, k�p�rdamadan gelecek mutlu g�n�
bekliyor. Ordu kad�s� Vildan-zade Ahmed Efendi ile Pe�evili �brahim Efendi de
i�lerindeki heyecan� zaptetmeye �al�arak susuyorlar. Di�er b�t�n pa�a ve beyler de
ayn� duygular�n alt�nda eziliyor ve yine ayn� duygular�n sevinciyle bir an evvel
Estergon surlar�ndan i� kaleye atlamak, senelerin hasretine son vermek
istiyorlar...
Esas�nda Sadr-� azama s�yliyecek hi�bir �eyleri yoktu onlar�n; Lala Mehmed Pa�a
yap�lmas� gerekli her hususu d��nm�, b�t�n tedbirlerini alm�t�. Belki de bunun i�in
susuyorlard�. Bir tek emir k�fi gelecek, bir tek emir �ehitlik ve gazili�i
sa�l�yacakt� onlara. �man� tazelenmi�, cesareti artm� askerin ba��nda, b�yle mert
ve temiz kalm� Sadr-� �zamin emri alt�nda elbette �ekinmeden sava�acaklard�.
"Estergon kal'as� su ba�� durak Kemirir g�nl�m� bir sinsi firak..."
472�SonAkin

D�arda co�an ruhlar h�l� ota�dan i�eri giriyor, d��nceleri ayd�nl�k, gelece�i
b�sb�t�n �mitli k�l�yordu.
Lala Mehmed Pa�a da bir m�ddet, serinlemek i�in, Es-tergon'da bir p�nar co�kunlu�u
bulan gazilerin nefesini dinledi. Nihayet gecenin ha�metini tamamen �zerinden
atamadan tekrar sordu:
- Kar�nda�lar�m! Yar�n umumi y�r�y�e ge�memizi uygun bulur musunuz? �lk s�z Hasan
Pa�a'n�nd�r.
Bu sual �zerine Rumeli beylerbeyi Tiryaki Hasan Pa�a yerinden k�p�rdad�:
- Devletl� vezir, dedi, senin ald���n her tedbir yerindedir, elbette umum� y�r�y�
zaman� gelmi�tir. Gaziler bu g�n� bekler, biz bey ve pa�alar�n ise hep emrini
g�zleriz. On �� seneden beri Nem�eliyle �arp��r�z, bir an evvel zaferimizi
tamamlay�p ac� g�nlerimizi unutmam�z gerekir. �ekindi�imiz hi�bir husus yoktur.
Bizi bu g�nlere yeti�tiren, bize �an ve �eref veren devletimiz u�runa bir
can�m�zdan gayr� feda ederek neyimiz var ki? Hepsi hel�l olsun. Hemen destur ver,
�ad�rlar�m�za var�p yar�n sabahki umum� y�r�y� i�in tedarikimizi g�relim. Bir de...
Tiryaki Hasan Pa�a sustu, utanm� gibi bak�lar�n� �n�ne e�di, s�rt� biraz daha
kamburla��rken yuvarlak, bembeyaz sakal� k�p�rdamaya ba�lad�.
- Niye sustun pa�a karde�, ba�ka bir diyece�in mi vard�?
- Beli, devletl�... L�kin �ahs�ma aittir, onun i�in arzet-mekten �ekinirim...
- Ne ziyan� var; sen bu topraklar u�runa �yle �al�t�n, devletinden ald���n �an ve
�erefe �yle �an ve �erefler katt�n ki, ne istersen hemen yerine getirmek benim i�in
hizmetlerin en makbul�d�r.
Hasan Pa�a bir an duraklad�, Kanije'nin bu �nl� kahraman�, �imdi �� tu�lu vezir
olmas�na, padi�ah fermaniyle her arzusunu yerine getirmeye muktedir bulunmas�na
ra�men,
SonAkin�473
Sadr-� azam�n kalbden gelen s�zleri kar��s�nda �deta titredi, hatt� g�zleri
ya�ard�:
- Devletl�, diye kekeledi, ben asla bu iltifatlar�n�za l�y�k de�ilim, kabul
buyurdu�unuz takdirde, sadece ufac�k bir askerinizim. Maksad�m, aram�zda bulundu�u
halde hi� sesini ��kartm�yan kocam� bir gaziyi, Kanije surlar�nda beraber
a�la�t���m�z ak�nc�lar�n pirini daima yan�mda g�rmek ve nereye gidersem gideyim
benimle bile olmas� i�in izninizi almakt�r. ��nk� onunla d�rt y�ldan beri pek az
bulu�tuk, onu �ylesine sever ve sayar�m ki, �h�r �mr�m� onunla bile tamamlamay�
isterim. Bir de ona bir unvan veriniz; benim gibi birisi vezir olduktan sonra, o
nelere l�y�k de�ildir ki?..
Bak�lar birden vezir-i �zamin sa� taraf�na do�ru �evrildi, hatt� Lala Mehmed Pa�a
bile hafif�e yan�na d�nd�... Orada Koca Memil vard�. Yine dimdikti. Sa� eli
g�z�km�yor, sol eli ku�a��n�n �zerinde duruyordu. Beyaz sakal� b�sb�t�n uzam�,
y�z�ndeki k�r��kl�klar her taraf�n� kaplam�t�. Fakat g�zleri, o simsiyah g�zleri
zaman zaman hayatiyetini kaybetmesine ra�men, yine de bir kor gibi yan�yordu.
Koca Memil yerinden k�p�rdam�yor, hatt� konu�muyordu; memnun muydu, bir endi�e ve
�z�nt�n�n tesiri alt�nda m� bulunuyordu, bunu anlaman�n imk�n� yoktu.
Lala Mehmed Pa�a elini uzatt�; sanki Estergon'u unutmu�, sanki yap�lmas� d��n�len
b�y�k taarruz hat�r�na gelmez olmu�tu:
- Memil, dedi, kocam� adam, bak Hasan Pa�a ne s�yler, acaba seni k�rd�m m�, onunla
daim olup bizlerden ka�mak m� istersin, bunca �srar�ma ra�men hi�bir mans�p
almay��n k�sk�nl���nden midir?
-Asla!..
- �yleyse Hasan Pa�a neden sana unvan vermemi diler? Bilirim, herkes seni yan�nda
g�rmek ister, sen ise hep ka-
474 � Son Akin
u-
�ars�n. Bu sefer b�sb�t�n bizlerden uzakla�mak m�d�r mu rad�n?
- Ha�a... Hi� b�yle bir niyetim yoktur. Ben unvan� ne eyliyeyim; esas�nda hi�
birisinin uhdesinden gelmeye kaadir de�ilim. Hem l�y�k olmad���m halde serdar�m�n
ve Hasan Pa�a gibi de�erli bir vezirin iltifat�ndan daha �st�n mans�p m� olurmu�?
Hasan Pa�a beni affeylesin, yar�nki sava�ta ba�ka yerde bulunmay� d��n�r�m!..
- Bir yere mi gidersin Koca Baba?
- Estergon al�nmadan nereye giderim devletl� vezir? Bu sefer arzum, ge�enlerde
elimize ge�en (Su-kulesi)nde Bu din beylerbeyi Mustafa Pa�a ile bulunmakt�r.
- Ni�in oras�n� istersin Koca Memil?
- Bilirim; Mustafa Pa�a Su-kulesi �zerinden Estergon i� kalesine y�r�y� yapar.
Estergon i� kalesi ise en iyi kulesinden g�z�k�r.
- Yanma ak�nc�lar�n� da m� al�rs�n?
- Buna art�k l�zum g�rmem devletl�... Yirmi ak�nc� Ka-rapen�e'nin emrinde yan�n�zda
kals�n. Onlar� sana emanet ederim. Beni severseniz g�n�lca��zlar�n� ho� tutun,
ard�mdan gelmek isterlerse zinhar kalblerini k�rmadan al�koyun. Ben ise Deli Durmu�
ile birlikte, Su- kulesi �zerinden yar�n sabah a�a��ya do�ru ��yle bir bakar�m...
- Ya, Kara Murad?
- Onu bir seneden beri g�rmedim. �ok dertliydi, nihayet hasretine kavu�tu. Dilerim
ki bir m�ddet dinlensin; ba��na bir keder gelmeden ge�mi�i unutsun.
- Onu bir evl�d�n gibi severdin de�il mi?
- Evl�d�m gibi mi? �yle ya, onu bir evl�t gibi severim. E�er l�y�k g�r�rseniz,
almamak i�in ne kadar �srar ederse etsin. Murad�ma beylik unvan�n�n yan�nda bir de
sancak verin. Hasan Pa�a'n�n da benim i�in dilekleri bu suretle yerine gelir. ��nk�
ben Kara Murad'a nam�m� verdim, ��nk�
Bu-
m i�
s.
Son Akin � 475
ben Kara Murad'�... Neyse, i�te hepsi bu kadar Devletl� vezir... E�er benim de
fikrimi sorarsan; hi� d��nmeye l�zum yoktur, en iyi tedbir yar�n sabah umum�
y�r�y�e ge�mektir... Hasan Pa�a da ne olur beni affetsin; e�er k�smet olursa g�n�n
birinde yan�na s���n�r; �mr�m�n geri kalan k�sm�n� onunla ge�iririm.
Koca Memil sustu; yorulmu� muydu, heyecanlanm� m�yd�, bunu yine bak�lar�ndan
anlamaya imk�n yoktu... Yaln�z biraz yerinden k�p�rdam�, sol eliyle alt�n sapl� bir
k�l�c�n kabzas�n� kavram�t�.
D�ardan durmadan gazilerin t�rk�s� ve davul sesleri geliyordu:
"Estergon kal'as� su ba�� kaya Eritir g�nl�m� a�k denen bel�..."
Ota�dakiler konu�muyorlard�. Sanki Koca Memil onlar� b�y�lemi�ti. Hatt� Lala Mehmed
Pa�a bile kulaklar�nda ��nlayan Koca Memil'in tok sesi ile Estergon t�rk�s�n�
birbirine kar�t�rarak h�li unutmu�tu...
Neden sonra Vezir-i �zam dudaklar�nda kendisine �ok yak�an tebess�m�n� toplayarak
sordu:
- Koca Memil, senden bir �ey ��renmek isterim, ni�in bana eski sadr-� �zamlara
dedi�in gibi sadece "vezir" diye hitap etmezsin de "Devletl�" diye �a��r�rs�n?
Yoksa beni kendine yak�n m� g�rmezsin?
- "H��!.. Bu s�zlerim d��nd���n�n aksinedir. Ben onlara yaln�z �� tu�a sahip
olduklar� i�in "vezir" derdim. Asla "devletl�" olmaya l�y�k de�illerdi. Sen ise ��
tu�suz da, Sadr-� �zam olmadan da "Devletl�"s�n! Bunu benim kadar herkes bilir...
Nice vezir-i �zamlar g�rd�k biz, hangisi l�y�kiyle devletini d��nd�, mans�p
kavgas�ndan ba�ka ne yapt�? Yerk�y'de on binlerce yi�iti Tuna'ya g�men Sinan Pa�a
m� devletl�yd�? Seninle beraber ota��na girdi�imizde
476 � Son Akin
Ha�ova'da Nem�eli �zerine y�r�memek i�in beni de, seni de, hatt� hoca Sadettin
Efendi'yi de dinlememek, padi�aha yaranmak i�in �areler arayan Damat �brahim Pa�a
m� dev-letl�yd�? Onlardan birine bir kere a�z�mdan ka��p "Dev-letl�" demi�tim,
sonra bin pi�man olmu�tum. Ama sen, sen b�y�k adams�n Devletl� Mehmed Pa�a... Yeter
ki, g�n�n birinde �eytana uyup yolunda sapm�yas�n...
Koca Memil yine sustu... Art�k ne olursa olsun konu�-m�yacakt�. O anda yeg�ne
arzusu bir an evvel sabah�n gelmesi, Estergon Su-kulesi �zerinden sol elinde alt�n
sapl� k�l�c�yla Deli Durmu�'la birlikte Estergon i� kalesine derin derin
bakmas�yd�.
Ota�dakiler belki de daha bir m�ddet konu�acaklar, tedbirler d��neceklerdi... Fakat
netice de�i�miyecekti; yar�n Estergon'un, hatt� belki de bir �mr�n hik�yesinin sonu
gelecekti...
* * *
Koca Memil g�ne�in hep b�yle do�mas�n� istiyordu, hep ama, bu sabahki gibi!..
Esas�nda zaman� mek�ndan ve mek�n� etraf�n� �eviren tabi� dekordan ay�rmaya imk�n
yoktu. Zaman� her ne kadar insanlar kendi muhayyilelerinden ��kar�p �nlerine
sermi�lerse de ak�p giden bir �lem ba�ka t�rl� dile getirilemez, mek�n bunun i�ine
s��d�nlamazd�. K�inatta bir g�ne�in do�mas�, hatt� onun batmas� vard�, r�zg�r
esecek, hava so�uyacak ve insanlar ya�ad�klar� m�ddet�e bu topraklar �zerinde hep
tabiat oyununa �ahit olacaklard�. Neticede insanlar de�i�ik sand�klar� me�hul
kudretin �a�maz kanununa zaman diyecekler, onun i�inde eriyip kaybolmaya mahk�m
ufac�k madd� hayatlar�n�, kendi �l��lerine g�re izaha kalk�acaklard�...
Son Akin � 477
O sabah da g�ne� do�uyordu, bulutlara ate� d�m� gibi g�k par�a par�a k�zar�yordu...
Tabiat g�n�llerdeki arzuyu ya��yordu!.. Estergon s�ratle ayd�nlan�yordu...
Gerilerden, �ok gerilerden mehter tak�mlar� n�vbet vur-m�ya ba�lad�, bir top
g�rledi ve bir ses:
-Allah!., dedi.
Estergon'un etraf�n� ku�atan, yer yer Estergon'un varo�lar�na giren, d� kalenin
bir�ok taraflar�n� ele ge�iren Osmanl� ordusu bir anda harekete ge�ti.
- Vurun kar�nda�lar�m!.. Dayan�n gaziler!.. Aman vermeyin yi�itler!..
G�ne� hep y�kseliyordu ve gaziler, "A�k denen bel�"y� su ba�� durak olan
Estergon'da serinletmeye �al��yorlard�.
Koca Memil'le Deli Durmu� Su-kulesi �zerindeydiler; �nlerinde Budin askeri h�cuma
ge�mi�ti. K�l�c�n� �eken, palas�n� sall�yan, t�fe�ini omuzlayan gaziler,
kar��lar�nda y�lmadan dayanan Avusturyal�lar� delmek, Estergon i� kalesini ele
ge�irmek i�in �are ar�yorlard�...
Deli Durmu� yine g�l�yordu; g�zlerinin duru mavili�ine g�n�n ilk k�z�ll��� da
d�m�t�.
Koca Memil de �ok sakin g�r�n�yordu, bir ta� y���n�n�n arkas�na hafif�e yaslanm�,
sol eliyle alt�n sapl� k�l�c�n� ok�uyordu.
�nlerinde sava� gittik�e k�z��yordu. Zaman zaman etraf� kapl�yan barut dumanlar� ve
toz bulutlar� ��k�k kale bur�lar� �zerine birer perde geriyordu.
Deli Durmu� hafif�e yana d�nd�, mavi g�zlerinde yuva yapan g�n�n ilk ��klar�n�
sanki Koca Memil'e g�stermek istiyormu� gibi ona derin derin bakt�:
- Biz ne vakit y�r�yece�iz Koca Baba?
- Elbet s�ras� gelir Durmu�um, ne diyeyim s�ras� gelir!.. Biraz bekliyelim, bakal�m
Bo�nak Mustafa Pa�a Sadr-� �za-
478 � Son Akin
m�n emrini tamamen yerine getirir mi, bizden bir iste�i olur mu?
Deli Durmu�, bak�lar�n� Koca Memil'den �ekmiyordu. �htiyar ak�nc�n�n dayand��� ta�
y���n� at�lan toplardan sars�l�rken bile Deli Durmu�, i�inde binlerce h�t�ran�n
ya�ad��� siyah g�zlerde ba�ka bir arzu ar�yordu.
Koca Memil nihayet dayanamad�. Deli Durmu�'un mavi g�zlerinin derinliklerine
bak�lar�n� g�md�; serinledi, y�kand�, bir an maziyi unuttu, sonra:
- Evet, diye f�s�ldad�, Estergon ortas�nda K�z�lelma camii var; Koca Sinan'�n
hizmeti ge�mi�tir orada... Oraya do�ru mu gitmek istersin Durmu�um?
- Beli Koca Baba?
- Beni beklemez misin?
- Bir �ey diyemem... Yaln�z bana destur ver art�k... Bug�n her i� biter... Varay�m
onun yanma... Bundan sonra ne hizmetim dokunur ki ba�kalar�na?
- �yleyse Durmu�um, benim de alt�n sapl� k�l�c� sahibine iade etmem gerek? Murad
olsayd� yan�mda; anas�na g�t�r�rd� bu emaneti. Ama b�ylesi daha iyi; o zaman belki
de gelemezdim seninle.
- Ya ak�nc�lar? Ya Karapen�e? Ya Tiryaki Hasan Pa�a? Onlar� neden istemedin
yan�nda Koca Baba?
- G�rmesinler dedim, bizim nereye gitti�imizi ��renmesinler diye d��nd�m... Sonra
bir tekinin bile telef olmas�na g�nl�m art�k r�za g�stermedi. Bilirim hi�birinin ne
y�ri, ne anas� kald�; yerleri, yurtlar� bile yok... Biz gidince Estergon da
yerle�irler; burada ak�nc� oca��n� tekrar kurarlar, n�m�m�z� t� (Be�)e kadar
yeniden yayarlar; bu suretle (Son A-k�n) diye bir �ey kalmaz. (Son Ak�n) bir
sonrakinin ba�lang�c� olur... Beni dinliyor musun? L�zum yok de�il mi? Bunlar� sen
zaten bilirsin. Ama yine de konu�mazs�n... Ne olur bug�n sen de anlat; g�nl�ndekini
nas�l g�zlerinle dile get�-
Son Akin �479
rirsen, dudaklar�nla da geride kalacaklar� y�d et... �htiyac�m var. Durmu�um, sana
ihtiyac�m var...
Hafif bir r�zg�r ��km�t�; Koca Memil'in beyaz sakal� tel tel olmu�, sallan�yordu.
Deli Durmu� yerinden h�l� k�p�rdam�yordu, g�zleriyle birlikte dudaklar� da
g�l�ms�yordu:
- Ak�nc�lar k�r�ld�, dedi, Estergon'da onlar da son defa nasiplerini almak
isterlerdi. Hat�r�ndan asla ��kamad�klar�ndan zorla Lala Mehmed Pa�a'nm yan�nda
kald�lar.
- Yapamazd�m Durmu�um, dedim ya, onlar buradayken seninle bile gidemezdim...
- Ya Kara Murad olsayd� gelir miydin Koca Baba?
- Ona anlat�rd�m, derdim ki, yahut hi�bir �ey s�ylemezdim; o anlard�... Hay�r
yan�l�yorum; b�ylesi iyi oldu, bulunmad��� daha hay�rl� oldu. Bilir misin ki
Durmu�um, istemedi�im halde bir seneden beri hep onun yolunu g�zledim. Sonra
Hat�e'yi de... Hani Hat�e'yi i�te... Ba�lar�na bir fel�ket gelseydi haber al�rd�k
de�il mi Durmu�um?.. Murad �ayet Ay�e G�l'le ba� g�z olmasayd� muhakkak geri
d�nerdi diye d��n�r�m. Demek s�z�m� tuttu, k�rmad� beni... Ama sen biraz daha
sabret Durmu�um, daha Estergon al�nmad�.
- Al�nacak Koca Baba.
- Al�nsa bile Nem�eliyle sava� bitmedi.
- Bitecek Koca Baba.
- �yleyse �u k�l�c� birine b�rakay�m, senin yarandayken bana sol yumru�um da yeter
Durmu�um, Hat�e'ye desinler ki... Yahut bir �ey s�ylemesinler, hatt� Murad'a da
benim kim olu�umu bildirmesinler... Bunun niye b�yle olmas�n� istedi�imi sen de
biliyorsun de�il mi Durmu�um? Daha iyi, �ok daha iyi... Ne yapal�m? Murad�m var ya
geride; anas�na, Hat�eme iyi bakar o... Badem g�zl�, h�l� g�zel, h�l� gen� Hat�em
de o�ulca��z�m�n yan�nda ac�s�n� unutur, mest olur; haklar� de�il mi Durmu�um?
480 � Son Akin
Koca Memil, yasland��� ta� y���n�ndan do�ruldu, alt�n sapl� k�l�c� yava� yava�
k�n�ndan ��kard�, etraf�na bak�nd�...
�leride, surlar�n a�a��s�nda, bur�lar�n �zerinde sava� b�t�n h�z�yla devam
ediyordu. Bir yeni�eri �zerine ye�il renkten k�l�� resmi i�lenmi� al renkli bir
bayra�� bir kulenin tepesine dikiyor, bir di�eri elindeki humbaray� ileriye do�ru
f�rlat�yordu. Toplar at�l�yor, l���mlar patlat�l�yor, kale bedenleri ��k�yor,
tekbir sesleri etrafa dalga dalga yay�l�yordu.
- Haydin gaziler!.. Dayan�n �ahbazlar!.. Analar�n�z sizleri bug�n i�in
yeti�tirdi!..
Koca Memil, biraz ilerisinde Budin beylerbeyini g�rd�; Mustafa Pa�a k�l�c�n�
�ekmi�, kendi kap� askerlerinin ba��na ge�mi�, �n�ne ��kan Avustuyal�larla
�arp��yordu.
Koca Memil, �zledi�ine kavu�mu� gibi-memnuniyetinden g�l�msedi; k�l�c�n� ileri
do�ru uzatt�, s�ratle birka� ad�m att�. Fakat birdenbire durdu, fark�nda olmadan
g�zlerini kapad� ve hareketsiz kald�. �imdi hal gittik�e kayboluyor, mazi b�t�n
ha�metiyle halin yerini al�yordu. Bundan belki de 35 y�l evvel Hat�esi taptaze bir
gelindi... Koca Memil kartal kanatlar�n� takar, ak�na ��kard�... P�rlanta d��meli
mintan�n�n yakas� a��kt�, cepkeni alt�n i�lemeli, �alvar� al �uhadand�. Ba��ndaki
turna telli sorgucu kartal kanad�yla birlikte r�zg�rda dalgalan�r, kaplan
kuyru�undan yap�lm� kam��s� �aklard�. Hat�esi onu g�zya�lar�yla u�urlard�. D�n�te
Hat�esini kap�n�n �n�nde bulurdu. Hemen kollar�n� a�ar, onu kucaklar, ok�ar
severdi. Kar, bulunduklar� kasaban�n damlar�n� beyaza boyarken uzun k� gecelerinde
Hat�e onun g��s�ne ba��n� dayar, siyah sa�lar�n� omuzuna d�ker, badem renkli
g�zlerinde bahar� ya�atarak kendisini a�k�n b�y�l� diyar�na terkeder, "Erke�im,
sultan�m, efendim, beyim, h�kimim..." diye f�s�ldard�. �te b�yle, ak�nlar ak�nlar�
takip eder, Hat�e sevgi �lkesinde daha da g�zelle�ir, serpilir, erke�ini memnun
edebilmek i�in hi�bir f�rsat� ka��rmaz-
Son Akin �481
di... Hat�e h�l� eski Hat�e'ydi. Hat�e h�l� eski Hat�e'ydi. Hat�e h�l� alt�n sapl�
k�l�c� geri istemekle eski r�yas�n� ya��yordu... Koca Memil de bu k�l�c� ona iade
etmekle Hat�e'nin r�yas�n� hi� bozm�yacakt�. Murad ise bu saadetin bek�isi, meyvas�
olarak orada, anas�n�n yan�nda kalacakt�... Koca Memil, bundan sonra, �u ��k�k ve
yar�m haliyle maziyi halde ya�atamazd�.
- Evl�d�m, Kara Murad�m!.. Beni ho� g�r emi, alt�n sapl� k�l�c� anana, anan� da
sana emanet ederim.
Koca Memil sendeledi, kula��na tekrar top sesleri dolmaya ba�lad�... Ne olursa
olsun, daha fazla oyalanman�n l�zumu yoktu; alt�n sapl� k�l�c� Hat�e'ye verilmek
�zere Budin Beylerbeyi Mustafa Pa�a'ya teslim etmeli, hemen Deli Durmu�'un yan�na
varmal�yd�.
- Babam!.. Babam, Koca Babam!..
Koca Memil bu sefer sendeledi, hatt� f�rt�naya tutulmu� ulu bir a�a� gibi
b�k�lmeden inledi. G�zlerini s�ratle a�t�, sol elini b�sb�t�n havaya kald�rarak
hayk�rd�:
-O�lum!.. O�lum!..
Kar��s�nda Kara Murad duruyordu. Bacaklar�n� iki yan�na germi�, kollar�n� a�m�,
siyah g�zleri hafif nemlenmi�, dudaklar� durmadan k�p�rdayan, iri ve olgun
v�cuduyla Kara Murad saadet ve ne�e ta��yarak ona sesleniyordu:
- Babam, ver elini �peyim, babam hi� de mi o�lunu g�rece�in gelmedi?
Koca Memil nerede olursa olsun daha fazla sabredemez-di, k�l�c�n� hemen k�n�na
soktu, sol eliyle Kara Murad'� sard�, �deta ona doland�. A�l�yor muydu, yoksa
terden �slanm� Murad'�n aln� yanaklar�na m� s�r�nm�t�?.. O anda bunu anlaman�n
imk�n� yoktu...
- Babam!.. -O�lum!..
- Sen benim babams�n!..
482 �Son Akin
- Elbette, sen de benim o�lumsun...
- Biliyorum art�k babams�n!.. Neden o�lundan saklars�n? Yoksa beni bu �erefe l�y�k
m� g�rmezsin?
Koca Memil, birden Murad'dan uzakla�t�, hatt� ondan ka�mak istedi... Bir kur�un
�nlerine sapland�, kaleden kopan bir ta� yuvarlanarak uzakla�t�.
- Babam, ne olur gitme. Bana hakikati s�yle. Senin Hat-�en benim anam de�il mi?
Koca Memil titriyordu, Koca Memil bir t�rl� Murad'�n sualine cevap veremiyordu.
Kara Memil ma�l�p olmu�, y�k�lm�t�. B�t�n tasavvurlar� bir anda ��km�t�. Halbuki
kendisini biraz geride Deli Durmu� bekliyordu.
- Babam, yalvar�r�m, her �eyi anlat bana bunu ��renmek hakk�m de�il mi?
- Evet...
- �yleyse?
- O�lumsun...
- Ya Hat�e Ana?
- O da e�im; senelerce hasretiyle da�land���m, r�yalar�mda hayaliyle serinledi�im
kar�m...
- Mesudum babam �ok bahtiyar�m. Bunca ac�lara tahamm�l�n m�k�fat�n� Allah verdi
bize. Art�k benim de bir e�im, anam ve hepsinden daha k�ymetli bir babam var.
Sava�tan sonra yuvam�za d�nece�iz, beraber ya��yaca��z.
- Yuvam�za m� d�nece�iz?
- Beli...
G�ne� g�kte yava� yava� yer de�i�tiriyordu... Sabah�n k�z�ll��� kaybolmu�, par�a
par�a gezinen bulutlar bir hayat hik�yesinin ac�kl� ve tatl� sahnelerini daha iyi
g�rebilmek i�in Estergon'a do�ru inmiye ba�lam�t�.
"Akma Tuna akma, ben bir dertliyim. Y�r pe�inden, yand�m, kara bahtl�y�m."
Son Akin �483
Tuna, Estergon'un biraz ilerisindeydi; buradan da k�vr�larak ge�iyor, ovalar
a��yor, Yerk�y'e uzan�yor, ak�yor hep ak�yordu...
- Babam, �imdiye kadar neden s�ylemedin bana o�lun
oldu�umu?
- Bilmiyordum, bunu ancak ge�en y�l, yine burada, Es-tergon �n�nde Garip
H�smen'den ��rendim. Hani anan seni alma�a gelmi�ti, o g�n...
- Anan deme babam, Hat�e de, eskiden benim yan�mda bile b�yle s�ylemez miydin?
- Hat�e!.. Tabi�... Hat�e i�te!.. Ne yap�yor Hat�e, �zg�n de�il ya art�k, s�hhati
yerinde mi? Onu g�cendirmedin de�il mi? Beni soruyor mu, o da m� benim i�in
yuvas�na d�ns�n
diyor?
- Anam hen�z seni bilmiyor, fark�nda de�il!..
Koca Memil birden canland�, hatt� g�l�msedi bile�imdi Murad'� daha net g�r�yor,
onun bir seneden beri hasretine nas�l dayand���na hayret ediyordu:
- �u ta��n gerisine ge�elim, dedi, k�firin serseri bir kur�unu �zerine sekmesin,
seni vakitsiz elimden almas�n... Sonra anlat bana ba��ndan sonuna kadar...
K�zanl�kta ne yapt�n, Ay�e G�l'le nas�l tan�t�n, Garip H�smen Zilli'siyle evlendi
mi, bir y�ldan beri nerelerde oyaland�n? �stemedim ama, yine de seni bekledim
o�ul...
Murad, itiraz etmedi, hatt� Koca Memil'in g�sterdi�i yerden de daha geriye gitti...
Gaziler durmadan Su-kulesine t�rman�yorlar, Mustafa Pa�a'n�n yan�na ko�uyorlard�.
K�l�� �ak�rt�lar� zaman zaman top seslerini bile bast�r�yordu... Es-tergon'da
gaziler, durmadan destan yaz�yorlard�. �htiyar ak�nc�yla o�lu ise o anda Estergon'u
unutmu�lar, hatt� mavi g�zlerinin enginli�ini �n�ne serip kendilerini seyreden Deli
Durmu�'u bile g�rmez olmu�lard�. Kara Murad:
484 �Son Akin
- K�zanl��a var�nca Ay�e G�l'� �ok hasta buldum, dedi, yine g�zeldi ama ate�ler
i�inde yan�yordu... Beni g�r�nce a�lamaya ba�lad�... Eskisi kadar saf ve temizdi...
�te b�yle...
- Sonra?
- Onunla evlendim... Dedi�in gibi babam; Ay�e G�l'�n hi� g�nah� yoktu, onu
almasayd�m �l�rd�... Bir de onu �ok...
- Bilirim, gerisini hi� anlatma!.. Ay�e G�l �imdi nas�l?
- Garip H�smen'le Zilli'nin de nik�h�n� bizimkiyle birlikte k�yd�k. Ay�e G�l
g�nden g�ne iyile�meye ba�lad�. Anam memnun ve ne�eliydi. Senin hasretinden gayr�
hi�bir �z�nt�m�z yoktu. Bir de serhadleri d��n�yorduk. Fakat nas�l olsa bahar
gelecek, hemen yola ��kaca��m, babam�n yan�na varaca��m, Nem�eli diz etmedik�e geri
d�nmiyece-�im diye teselli buluyordum.
May�sta haz�rl��a ba�lad�m; ne yaz�k ki, Ay�e G�l birdenbire hastaland�, tekrar
yata�a d�t�, �l�mle pen�ele�meye ba�lad�. B�rakamad�m onu; o kadar soldu ve sarard�
ki, yan�ndan ayr�ld���m anda bir daha y�z�n� g�rmemek vard�. Seni kara topraklar
elimden al�rsa ya��yamam diye say�kl�yordu. Anam kadar metin de�ildi Ay�e G�l;
Hat�en vaktiyle sen ak�na ��karken sadece a�lar, sonra b�t�n bir mevsim yolunu
g�zlermi�.
-Hat�em!..
- Haftalarca Ay�e G�l'�n iyile�mesini bekledim, nihayet aya�a kalkabildi, elini
y�re�ine bast�rarak kadere r�za g�sterdi, g�zya�lar� ile beni u�urlad�.
- Anan gibi...
- Ne de olsa ge� kald�m babam; ancak �imdi yanma varabildim. Ben de Estergon'da
k�l�� sallamak isterdim. Art�k durm�yal�m; �u gazilerin aras�na kar��p kar�nca
karar�nca biz de hissemize d�en hizmeti ifa edelim.
Son Akin � 485
Kara Murad, Koca Memil'i derin derin s�zd�; fakat ihtiyar ak�nc� yerinden bile
k�p�rdamad�; senelerden beri co�up ta�an kan� bir anda �ekilmi�, ba�ka yere akm�
gibi �deta cans�z duruyordu. Neden sonra:
- Murad�m, dedi, bir �eyi anlatmad�m; nas�l oldu da baban oldu�umu ��rendin?
- Anam, babam�n bir ak�nc� beyi ve sendeki alt�n sapl� k�l�c�n da kocas�na ait
oldu�unu art�k saklamaya l�zum g�rmedi. Sonra e�inin son akma ��k��n�, geri d�n�nce
hep beraber bir serhad kal'as�na �ekilip k�ffarla orada birlikte �arp�may�
kararla�t�rd�klar�n�, hatt� kocas�n�n, "Bu son ak�n�m olsun" diye s�z verdi�ini
anlatt�. Fakat e�i geri d�nmemi�, �l�m haberini alt�n sapl� k�l��la birlikte
getirmi�ler. Anam, bu k�l��la kendini �ld�rece�i s�rada, kocas�ndan gizledi�i
karn�ndaki yavrusunu, beni d��nerek bu te�ebb�s�nden vazge�mi�. �ok �ekmi� anam,
�ok... Budin' deki babas�n�n �iftli�inden de kovmu�lar onu. Nihayet Yerk�y'e
yerle�mi�, beni b�y�tm�... Anam, g�zel anam benim!..
- Anan, g�zel anan, Hat�em!..
- Anam�n bu hik�yesi beni bir hayli d��nd�rd�. Nihayet hat�r�ma bundan on bir sene
evvel, Bosna'da, Yenihisar palangas�nda ihtiyar dizdar Ahmed A�a'mn senin hakk�nda
anlatt�klar� geldi. Ona sen bir sefer mevsimi, "Bu Son Ak�n�m olacak, art�k bir
sanca�a �ekilip sabit bir vazife alaca��m" demi�sin. Anam�n s�yledikleriyle, Ahmed
a�anmkile-rini birle�tirip bir h�kme vard�m. Fakat anama bir t�rl� bu kanaatimi
s�yliyemedim; yan�labilir; bo� yere onu heyecan-land�rabilirdim. Evvel� seninle
konu�may� uygun buldum.
- �yi etmi�sin Murad�m, �ok iyi etmi�sin.
- Sava� bitinceye kadar anamdan bunu sakl�yal�m babam. Ve yine sava� bitinceye
kadar da K�zanl��a d�nmiye-lim. ��nk� oradakilerden ayr�lmas� �ok g�� oluyor... Ara
yerde hat�rlar�n� sorar�z, eskisi gibi bir ihtiya�lar� olup ol-
486�SonAkin
mad�klar�n� ��reniriz, sonra bir g�n yanlar�na var�r�z; Ay�e G�l'le anam bizi
kar��lar... Yahut ben daha evvel K�zanl��a var�r�m; birazc�k senden bahsederim,
daha fazla heyecanlanmas�nlar, fena olmas�nlar diye... Babam, anam, e�im, hatt�
Deli Durmu�, Karapen�e, di�er ak�nc�lar, Garip H�smen'le Zillisi... Hep bir
arada... Ben mesudum babam, �ok mesudum... Allah�ma hamdolsun; bizden daha bahtiyar
kimse var m� acaba?
- Bizden daha bahtiyar kimse? Hepimiz bir arada!... Annen, Ay�e G�l, sen... Deli
Durmu�, Karapen�e, Ak�nc�lar, H�smen de olacak... Konu�aca��z Murad�m, k�smet
olursa konu�aca��z bunlar� tabi�... Sonra... �yle demiyor muydun sen; Estergon'da
birka� k�l�� da ben sallamak isterim diye s�ylemiyor muydun? Ben de hemen �urac�kta
seninle beraber �arp�mak dilerim. Bilir misin, Estergon'un ortas�nda K�z�lelma
Camii var Murad�m... Deli Durmu� da bir an evvel oraya varmak ister... Bakal�m
hele, bakal�m...
Koca Memil daha fazla konu�amad�; s�r'atle sol koluyla Murad'� sard�, 85 ya��na
ra�men asla kaybolm�yan b�t�n enerji ve kuvvetiyle onu g��s�ne bast�rd�. O�lunun
yanaklar�ndan �pt�, koklad�, ok�ad�, buram buram t�ten evl�t hasretini bu ya��z
delikanl�da gidermeye �al�t�:
- Farketmez, diye s�yleniyordu, farketmez; ben seni on �� senedenberi �z evl�d�m
olarak tan�d�m; seni ne eksik sevdim, ne de fazla sevebilirim. Yaln�z Hat�e? Acaba
Hat�e-miz her �eyin fark�na var�rsa iyi mi olur dersin? Acaba Murad�m? Hay�r, hemen
cevap verme, sen de bir kere d��n; anlamaya �al� o�lum...
Koca Memil dudaklar�nda evl�t kokusunun hi�bir koku ile mukayese edilmiyen tad�n�
ta��yarak Murad'dan uzakla�t�; sanki birisi seslenmi�, birisi ondan yard�m istemi�
gibi ba��n� �evirdi, Deli Durmu�'la g�z g�ze geldi.
Son Akin � 487
"Kemirir g�nl�m� bir sinsi firak. G�n�l y�r pe�inde, y�r ondan uzak."
Durmu�, k�p�rdamadan h�l� onlar� seyrediyordu; k�l�� �ak�rt�lar�, top sesleri,
gazilerin feryatlar�, b�t�n kuvvetiyle dayanan d�man, ��ken kale bur�lar� sanki ona
hi�bir �ey s�ylemiyordu.
O zaman Koca Memil Kara Murad'�n bile�inden tuttu, onu Deli Durmu�'un yan�na
g�t�rd�:
- Durmu�um, diye f�s�ldad�, Murad da geldi; onunla biraz konu�mak istemez misin?
O anda Deli Durmu� tabahhur etmi� gibiydi; mavi g�zlerindeki enginlik aln�na,
dudaklar�na, yanaklar�na, hatt� b�t�n v�cuduna yay�lm�t�... G�ne�in dalga dalga
parlatt��� bir bulut k�mesi ulu bir da�m� gibi sanki Durmu�'un ba�� �zerinde
dola��yordu...
Serhadlerin, ak�nc�lar�n mal�m oldu�u kadar me�hul, lekesiz bir g�ky�z� gibi
g�r�nebildi�inin gerisinde de bir alem ta��yan �nl� gazisi sanki Koca Memil'in
sualini duymad�.
Sadece bir nefes, bir p�narda y�kanm��asma tertemiz bir arzu duyuldu:
- Koca Baba!.. Varay�m art�k onun yan�na!.. �zin ver bana...
- �yleyse bekle; ben de hemen seninle geliyorum. Hele �u k�l�c� Murad'a...
- Sen burada kalmal�s�n Koca Baba!.. �yice anlad�m; sonra Murad geri d�nemez, o
k�l�� bile sahibinin eline ge�emez? Bir de...
- Bir de?
- O var... Onu hi� g�remesen de o var!.. Kanije'de dedi�im gibi, ba�l�s�n Koca
Baba...
- Ya ben sensiz ne yapar�m, senden uzak nas�l ya�ar�m Durmu�um?
488 �Son Akin
- Ne olursa olsun yan�nday�m; sen istedik�e, �a��rd�k�a hep yan�nday�m... Evet mi,
iznin var m�?
- Gelece�im!.. Bug�n de�ilse bile �ok yak�nda... Bulu�aca��z yine seninle... Var,
diledi�ini yap Durmu�um...
Koca Memil ba��n� �n�ne e�di, hatt� sol eliyle Murad'm omuzuna dayand�. Bundan bir
sene evvel Murad annesinin yanma giderken ayn� �ekilde ihtiyar ak�nc� Deli
Durmu�'un omuzuna abanm�, ancak ayakta durabilmi�ti.
Durmu�'un birden g�zlerine g�ne� b�t�n ha�metiyle d�t�; art�k onun berrakl���
kayboldu, hatt� �ekil de�i�tirdi... Bir k�l�� havaya kalkt� ve Deli Durmu� a��r
a��r d�man saflar�na do�ru y�r�meye ba�lad�; kap� kulu askerleriyle birlikte
�arp�an Mustafa Pa�a'n�n yan�ndan etraf�na bakmadan ge�ti...
Durmu�, �n�ne ��kan Avusturyal�lar� sanki k�l�c�n� dahi kullanmadan deviriyor,
eziyor, ilerliyor, hep ilerliyordu...
D�man �ekiliyordu, Nem�eliler Estergon i� kalesine s���nmaya �al��yordu. Osmanl�
ordusu ise art�k her koldan Deli Durmu� gibi Avusturyal�lar� yar�yordu...
Estergon'un ortas�nda bir cami vard�, tek minareli, k���k bir cami idi bu ve geride
kalan yaral� gaziler hep o camiye bakarak mehter tak�m�n�n yan�nda Estergon
t�rk�s�n� tekrar tekrar dile getiriyorlard�:
"Estergon kal'as� su ba�� durak.
Kemirir g�nl�m�, bire dilber aman, bir sinsi firak..."
Kara Murad'la Koca Memil, Deli Durmu�'u h�l� g�r�yorlard�; �imdi onun al bir
bayra�a b�r�nm� gibi her taraf� k�z�la boyanm�t�, Avusturyal�lar�n aras�ndan ba��n�
asla e�meden i� kaleye do�ru yakla��yordu. �yle ki, yava� yava� y�kseliyor, �deta
omuzlarda y�r�yordu...
- Durma babam, hemen biz de varal�m Durmu�'un yan�na.
Son Akin � 489
- Fayda etmez o�lum, hi� fayda etmez; ona kimse yeti�emez, onu kimse geri
d�nd�remez art�k!..
-Yani?
- O varacak istedi�i yere, ben ise acizim!.. Kimbilir? Yaz�klar olsun bana!..
- Anlam�yorum babam, Deli Durmu�'un bizlerden ba�ka t�rl� d��nd���n� bilirdim ama,
onu d�man kar��s�nda yaln�z b�rakaca��m�z hi� hat�r�ma gelmezdi.
- Gelmez miydi? O, yaln�z de�il ki Murad�m, hi� yaln�z de�il!.. Allaha�smarlad��a
bile l�zum g�rmedi; ayr�lm�yor ki, beraberiz!..
- Ne olursa olsun, hepimiz birlikte k�l�n� sallamal�yd�k.
Koca Memil bir an g�zlerini kapad�; o anda kendisini bile unutmak istedi�i
anla��l�yordu. Fakat bu manev� g�� uzun s�rmedi; birden silkindi, elini Murad'�n
omuzundan �ekti. G�zlerinde bir damla bile ya� olmadan, madd� �lemin b�t�n h�rs ve
azmiyle �deta ba��rd�:
- Y�r� �yleyse!.. Hey Gazi!.. Hemen Sadr-� azama var; Koca Memil ak�nc�lar� yan�na
istiyor de...
�kisi birden k�l��lar�n� �ektiler, ikisi birden ileriye at�ld�lar... Onlar da di�er
gaziler gibi i� kaleye �ekilmek i�in �areler ariyan Avusturyal�lar� deldiler,
nihayet i� kalenin �n�ne vard�lar...
Biraz sonra da yirmi ak�nc� ile Karapen�e sevin�lerinden �deta kanat takm� gibi
arkalar�ndan yeti�ti... Fakat ne yaz�k ki, hi�birisi Deli Durmu�'u g�remedi...
Art�k gaza meydanlar�n�n, serhad boylar�n�n, ak�nc� oca��n�n me�hul kahraman�ndan
en ufak bir iz bile kalmam�t�... Acaba par�alanm�, her bir par�as� ba�ka bir yere
mi savrulmu�tu, yoksa �i�nenmi�, ezilmi� toprakla bir mi olmu�tu?.. Onun ne
oldu�unu hi� kimse anl�yamad�, hi� kimse ��renemedi...
Koca Memil a�l�yam�yordu, belki de kendi kendinden utan�yordu... Buna ra�men, Deli
Durmu�'un duru mavi
490 � Son Akin
g�zlerinin ayd�nlatt��� y�z�n�, k�vr�lan dudaklar�n�, masum bak�lar�n� b�t�n
canl�l���yla h�l� kar��s�ndaym� gibi g�r�yordu... �una da emindi ki, ne vakit
istese ayn� duru ve ayn� engin haliyle Deli Durmu� yan�nda olacakt�!..
Avusturyal�lar i� kaleye tamamen s���nm�lard�... B�t�n gaziler, Deli Durmu� gibi
nicelerinin a�t��� yoldan iler-Hyerek en ufak endi�e duymadan bu kaleyi de
ku�atm�lard�. Hatt� omuz omuza binilmi�, al bir bayrak surlar�n hizas�na kadar
y�kselmi�ti.
G�ne� art�k b�sb�t�n aksi istikamete ge�mi�ti; da�lar�n ard�na do�ru s�z�l�yor, bu
sava� meydan�n�, bu son dura�� sahiplerine b�rakmak istiyordu.
Nihayet gece ��kt� k�l��lar k�nlar�na bir t�rl� girmedi... Saatler saatleri
kovalad�, g�kte y�ld�zlar gazilere durmadan ��k tuttu. Zaman gece yar�s�n� �almaya
haz�rlan�rken Avusturyal�lar taraf�ndan feryatlar b�sb�t�n s�kla�t�:
- El aman, el aman!..
Art�k Estergon teslim oluyordu; gaziler muradlarma ermi�ler, �ehitlerin ruhlar� ise
�oktan ��d olmu�tu...
G�kte y�ld�zlar p�r�l p�r�ld�... Parlak bir sema Estergon'u kucaklam�t�...
XV
Belki Bir G�n
B�R sene sonra Avusturyal�lar Osmanl�larla Zitvatorok Muahedesi'ni imzalam�t�.
Mevsim k�t� kar etrafa ��km�t�, da�lar, ovalar, a�a�lar, her yer beyaza boyanm�t�.
�ki atl�, Koca Memil'le Kara Murad K�zanl�k kasabas�na yakla��yorlard�.
Her ikisi de memnun g�z�km�yordu; i�lerinde h�l� Deli Durmu�lar�n, Karapen�elerin
ve geri kalan yirmi ak�nc�n�n hasreti vard�... Deli Durmu�'u art�k hayal
�lemlerinde bulacaklar, ak�nc�larla Karapen�eyi de Estergon'da g�receklerdi.
Baba ile o�ulun ba�ka �z�nt�leri de vard�. Kara Murad yan�lm�t�; saadet s�k da
gelse, ender de u�rasa, uzun m�ddet insanlarla beraber kalm�yordu. Hakiki saadet,
onun geldi�i �n� g�rebilmekteydi!..
�te nitekim, bunca zaferde b�y�k pay� bulunan Sadr-� �zam Lala Mehmed Pa�a, sene
ortas�nda �stanbul'a �a��r�lm�, orada hastalanm�, yerine g�z diken Dervi� Mehmed
Pa�a isimli bir hainin il�c�na zehir koydurtmas� neticesi �lm�t�. Ayr�ca Lala
Mehmed Pa�a'n�n yoklu�undan olacak, Zitvatorok Muahedesi gazilerin istedi�i gibi
olmam�, Avusturyal�lara bir�ok t�vizler verilmi�ti.
492 �Son Akin
Kar ince ince ya��yordu... Vakit ��leye yakla�maktayd�. Ufak bir tepeyi a��nca
(K�zanl�k) kar��lar�na ��k�vermi�ti. Kasaba uykuya yatm� gibi hareketsiz ve
cans�zd�...
Koca Memil birden ��d���n� hissetti; k�sa serhadli k�rk�ne iyice b�r�nmeye �al�t�.
Halbuki kar o kadar so�uk de�ildi, ihtiyar ak�nc� ise bu y�la gelinceye kadar nice
nice k�lar g�rm�t�. F�rt�nan�n, boran�n etraf� kas�p kavurdu�u zamanlarda bile o
ekseri g��s� a��k, mintan�n�n d��melerini iliklemeden dola�m�t�. Halbuki �imdi
titriyordu, ince ince d�k�len kar�n her tanesi dahi onun y�z�n�, hatt� s�rt�n�
sanki da�l�yordu. Evet, Koca Memil, korkudan ne yapaca��n� �a��rm� �ks�z bir �ocuk
gibi titriyordu...
Kara Murad at�n� topuklad�, art�k sabr� kalmam� insanlar�n tela��yla:
- Babam, dedi, nihayet geldik, birka� dakika sonra evimizde olaca��z. Memnun de�il
misin; ni�in b�yle durgun, hatt� yorgun g�r�n�rs�n? Yoksa hasta m�s�n; titriyorsun
da.
Koca Memil o�luna cevap vermedi; at�n�n �zerinde gittik�e ufal�yor, boynu
omuzlar�na g�m�l�yor, s�rt� �imdiye kadar g�r�lmemi� bir �ekilde kamburla��yordu.
Beyaz sakal�n� karlar �rtm�t�, hatt� bir kor gibi yanan bak�lar�n� da karlar
s�nd�rm� olmal�yd�. Sa� eli hi� g�z�km�yordu, sol eli ise hayvan�n�n dizginlerini
b�rakm�, ku�a��ndan bir �eyler ara�t�r�yordu. Fakat orada umdu�unu bulmas�na imk�n
yoktu. Tahta par�alar� �oktan at�lm�, sivri kamas�n�n ucu k�r�lm�t�. Esas�nda tahta
par�alar�na hi� l�zum yoktu; art�k ne Hesslier, ne de Mihail hayatta idiler, felek
ise ne oyulur, ne de bir k�l��la omuzundan ikiye bi�ilirdi... Fele�e sadece g���s
gerilirdi, onun getirece�i iyi g�nler beklenir, k�t� g�nlerine tahamm�l edilirdi.
Son Akin � 493
Serhadlerin �nl� gazisi bu ana kadar fele�in elinde o-yuncak olmam�t� ama, hi�bir
zaman da onu yenememi�, dize getirememi�ti...
Murad�n sesi tekrar duyuldu:
- �te ev g�z�kt�, meydanlarda kimse yok. Bizi g�r�nce ne kadar �a��racaklar,
sevin�lerinden yerlerinde duram�ya-caklar... Hele anam seninle kar��la��nca ne
yapacak kimbi-lir? �stersen babam, evvelce de s�yledi�im gibi ben �nden gideyim,
onlar� bir par�ac�k al�t�ray�m... Ne dersin?
Biraz ilerilerinde karlarla kapl�, dallar� etraf�na do�ru u-zanm� bir a�a�
g�r�n�yordu. Onun hemen a�a��s�nda da Murad'm dedi�i gibi, senelerce Hat�e Ana'yla
Ay�e G�l'�n �st�raplar�n� gizliyen iki katl� bir ev vard�... Ev (K�zanl�k)m kenar
mahallesindeydi, kasabaya giren bir yol onun �n�nden ge�iyordu...
Koca Memil a�ac�n yan�na var�nca ku�a��nda dola�an sol elini ��kard�, hayvan�n
dizginlerini kast�, sonra g�� i�itilir bir sesle:
- Murad�m, dedi, biraz �u a�ac�n alt�nda otural�m...
- A�ac�n alt�nda m� babam?
- Beli...
- Bu havada?
- Beli...
Sonra, Koca Memil, Murad'�n ba�ka bir sual sormas�n� beklemedi, aya��n� �zengiden
�ekti, g��l�kle yere indi, hayvan�n� ba�� bo� b�rak�p dallar�n alt�na s���nd�.
- Babam, ne oluyorsun, bir derdin mi var?
- O�ul, sen de gel yan�ma; biraz konu�al�m �urac�kta, �ok k�sa...
Murad hemen at�ndan indi, bir solukta Koca Memil'in yanma vard�.
�htiyar ak�nc� �imdi o�luna g�l�mseyerek bak�yordu. Bu g�l� sadece donup kalm� bir
hicran�n izlerini ta��yor,
494 � Son Akin
giderilemeyen bir hasretin feryad�n� ifade ediyordu. Yaln�z orada asla �mitsizlik
yoktu.
Koca Memil karlar�n �zerine ba�da� kurup oturmu�tu, sa� kolunu d�ar� ��karm�,
durmadan sol eliyle siyah bir bezle sar�l� sa� bile�ini o�u�turuyordu.
- Babam, neyin var, bunca aydan beri yolumuzu g�zli-yenler �urada, �u kar��ki evde
bizi beklerken bizim burada oturmam�z do�ru mudur?
Murad'a r�zg�rl� gecelerde durmadan sallanan ve g��l�kle yanan bir mum gibi titrek,
hatt� s�n�k bir ses cevap verdi:
- Durmu� da gitti; onun izini bile bulamad�k, mezar�n�n ba��nda bir fatiha dahi
okuyamad�k... Ama o �imdi �ok mesut; nihayet bekleyenine kavu�tu... Hay�r,
yan�l�yorum; Durmu� �u anda yan�m�zda, hatt� bizi dinliyor ve bana hak veriyor!..
Do�ru s�ylersin Murad�m; burada oturup kalmak asla gerekmez.
- �yleyse?
- Hemen atma atlay�p ananla, e�inin yanma varmal�s�n. -Sen?
- Ben ise, art�k seninle gelemem!..
- Ne dedin babam, ne dedin? Kastin ne bana? Murad'�n feryad�, etraf�n� alevler
sarm�, hemen hemen
kurtar�lmas�na imk�n kalmam� bir insan�n �mitsiz hayk�r�� gibiydi:
- B�t�n bir k� seninle kar��l�kl� oturup hep bu g�n� hayal etmemi� miydik? �imdi
neden cay�yorsun babam? Es-tergon'dayken, hatt� Karapen�e ve ak�nc�lar� kal'ad�
b�rak�p Lala Mehmed Pa�a'yla Belgrad'a d�n�nce gece yar�lar�na kadar, anamdan bahis
a��p Ay�e G�l'�n s�hhati i�in dua etmemi� miydik? Dahas� da var, �sl�mbol'a
�a��r�lan Sadr-� azamdan sonra serdar kaymakaml��� yapan Tiryaki Hasan Pa�a'n�n
yan�nda otururken bize K�zanl�k'tan s�hhat haber-
Son Akin � 495
leri getiren ulak�n boynuna sar�lmam� m�yd�k? Bunlar� ne �abuk unuttun, yoksa
bunlar�n hepsi yalan m�yd�?
Koca Memil, ba��n� �n�ne e�mi�ti, yine cevap vermiyor, daha do�rusu veremiyordu.
�imdi ihtiyar ak�nc�n�n kar��s�nda bir avu� duman vard�; �flese bir anda u�up
kaybolacakt�. Bu duman onun seksen be� y�ll�k sanat hik�yesini ta��yordu. Bazan
ak�p giden, ba-zan merkezi, etraf�nda d�n�p dola�an bir (Son Ak�n) a kopmaz iplerle
ba�l� kalan bir hayat�n hikayesiydi bu...
Fakat Koca Memil �n�ne ��kan duman� �flemedi, aksine onu teneff�s etmeye, kar�n
y�kad��� temiz, tertemiz, havayla birlikte ci�erlerine doldurmaya �al�t�.
Nihayet ihtiyar ak�nc� Murad'�n �a�k�n ve peri�an bak�lar� alt�nda gittik�e
canlanmaya, gittik�e irile�meye, hatt� gen�le�meye ba�lad�. Birden aya�a kalkt�,
iki baca��n� karlar� ��kerterek yanma do�ru a�t�, kirpiklerinde biriken karlar� bir
anda eritirken sol elini o�lunun omuzuna koydu:
- Beni dinle Murad�m, dedi, hi� kar�madan s�yliyecek-lerimi sonuna kadar dinle;
e�er sabretmesini bilirsen beni anl�yaca��na, bana Durmu� gibi hak verece�ine
eminim...
- Bu s�zlerinden hi�bir �ey anl�yam�yorum babam; ben sana ne yapt�m, yoksa beni
cezaland�rmak m� istersin?
- Cezaland�rmak m�, sana ben hi� k�yabilir miyim Murad�m? Ne yapal�m ki, hayat �ok
zalim ve galiba en iyisi de benim d��nd���m gibisi... Hat�rlar m�s�n Deli Durmu�
ba�l�s�n demi�ti bana, s�yledikleri hep do�ruydu. Bu sebepten onunla beraber
gidememi�, bu ak�bete bilerek boyun e�mi�tim. Evet, Hat�e'ye ve sana ben �ylesine
ba�l�y�m ki, yan�n�zda kalamam, sizlere asla y�k olamam...
- Y�k m� dedin babam, bu nas�l s�z? Sen bana bu g�ne kadar sadece �eref ve �an
verdin ve bundan sonra da �eref ve �an vereceksin. Seni yan�m�zda g�rmek
�z�nt�lerimizi b�sb�t�n kald�racak, gelece�e daha emin bakmam�za sebep
496 � Son Akin
te�kil edecek. Sen bundan sonra hep evde oturacaks�n, beyli�ini yapmak �zere t�yin
edildi�im Ci�erdelen sanca��na hep birlikte var�nca ba��m�z�n �zerinde
ta��nacaks�n. Ben sefere ��kt���mda yolumu g�zleyen kad�nlar� sen teselli
edeceksin.
Koca Memil ac� ac� g�l�mseyerek tekrarlad�:
- Sen sefere ��kt���nda yolunu g�zleyen kad�nlar� ben teselli edece�im!..
- Hay�r, hi�bir yere gidemezsin babam; beni ve Hat�eni yaln�z koyamazs�n, buna
hakk�n yok. Yoksa senin sevginden de ��phelenirim; bu g�ne kadar hem kendisini, hem
de anam� aldatm� diye �n�me gelene s�ylerim. Sevenler, hasretlisine kavu�mak ister;
bunu sen benden daha iyi bilirsin...
Koca Memil yine ac� ac� g�l�msedi ve yine tekrarlad�:
- Sevenler hasretlisine kavu�mak ister!..
Sonra ihtiyar ak�nc� isyan ediyormu� gibi elsiz sa� kolunu sallad�, �deta
kopar�rcas�na mintan�n�n d��melerini ��zd�. Birden dallardan d�en karlar tamamen
a��lm� yakadan ihtiyar ak�nc�n�n g��s�ne girmeye, oradaki �ukurlar�, �rtmeye
ba�lad�.
- Hay�r o�ul, bazan sevenler de hasretlerini s�nd�rmek istemezler... �yle anlar
olur ki, onlar�n bu en b�y�k arzusunu felek ellerinden �al�verir. T�pk� benim
gibi... �u g��s�m� g�r�yor musun, art�k hi�bir i�e yaram�yan �u sa� kolumun
fark�nda m�s�n? Y�z�m� tamamen kapl�yan k�r��kl�klar, s�rt�mdaki k�rba� yaralar�,
ayak bileklerimdeki zincir izleri, hatt� zaman zaman perde d�en g�zlerim en b�y�k
emelime kavu�mama m�nidir... �stelik ya��m seksenbe�i ge�ti, anan ise ancak
ellisinde; aram�zdaki b�y�k ya� fark�n� seneler b�sb�t�n a�t�. Eminim ki
kar��la��nca Hat�e bende h�l� (Son Ak�n)�na ��kan otuz iki y�l evvelinin Mehmed'in�
ar�yacak. O zaman ona �u bembeyaz sakal�mdan ba�ka
Son Akin � 497
verecek hi�bir �eyim olmayacak... Anl�yor musun Murad�m? Anana sakat ve ihtiyar bir
erkekten ba�kas� geri d�nmemi� olacak. �stelik hayallerde ya�ayan o ak�nc� beyi,
Hat�e'nin tabiriyle o ko� yi�it bir kere daha �lecek. �te bu ihtiyar bir hi�
olacak; sen sefere ��k�nca kad�nlarla birlikte yolunu g�zleyen bir �cizden farks�z
�mr�n�n geri kalan k�sm�n� sadece nefes al�p vermekle tamamlam�ya �al�acak.
Hat�e'nin a��lan kollar� yava� yava� kapanmaya ba�l�yacak, eski sevda g�nlerinin
zihinlerde her an �ahlanan h�t�ralar� benden evvel topra�a g�m�lecek... Belki de
haks�zl�k yap�yorum, belki de yan�l�yorum; Hat�e son �n�na kadar benden bezginlik
getirmiyecek. Ama neye yarar; ge�mi�i b�t�n canl�l���yla ya�atamad�ktan, seneleri
geri getiremedikten sonra... Evet o�ul, �lenler asla dirilmemelidir. Onlar�n
hayallerde kalan yeri �ciz varl�klar�nda �ok daha k�ymetlidir. Ne senin, hatt� ne
de benim mazinin ak�nc� beyi Mehmed'ini b�ylesine �aresiz, muhta� ve zavall�
yapmaya hakk�m�z vard�r. B�rakmal�y�z onu; biricik o�lundan uzak kalsa da, h�l�
sevda ate�iyle gen� bir ��k gibi y�re�i da�lansa da diledi�i yere gitsi; isterse
evl�t hasretine, e�inin yoklu�una dayanamad��� zamanlarda hi� hissettirmeden onlar�
uzaktan seyretsin... �te hepsi bu Murad�m. �imdi beni anlad�n m�, �imdi bana
m�saade ediyor musun?
Koca Memil'in g�zlerinden bir damla ya� kayd�, hatt� onu bir ikincisi, bir ���nc�s�
takip etti... Sonra ya�lar s�kla�t�; bunlar o kadar s�cakt� ki, o bembeyaz
sakallara yuva yapan kar �rkt�, bir anda eriyip kaybolmaya ba�lad�...
�htiyar ak�nc� a�l�yordu... Bu onun �eref ve �an dolu �mr�nde d�kt��� ���nc�
g�zya��yd�... Bir keresinde esir d�t��� s�ralarda, bir di�erinde Targovi�te'de
alt�n sapl� k�l�c�n as�l� durdu�u odada ayn� �ekilde kendine h�kim olmadan g�zleri
dolmu�, ya�lar yanaklar�ndan a�a��ya s�z�l�vermi�-ti.
498 �Son Akin
- Murad�m, cevap ver bana; art�k �srar etmiyeceksin de�il mi? G�zlerinden okuyorum,
beni hakl� buluyorsun...
- �yleyse nereye gideceksin babam?
- Bunu �imdiden bilemem.
- Ben sensiz ne yapar�m? Sevincim, saadetim nas�l tam olur? Yan�mda sen
bulunmay�nca Ay�e G�l'e nas�l kar�m der, anama nas�l seslenirim?
- Murad�m, bunda da yan�l�rs�n... E�er istersen ben hep yan�nda olurum... Nas�l
Deli Durmu� i�imizde h�l� ya��yorsa, ben de g�n�llerinizden asla uzakla�mam. Hem
sonra bilinmez ki, belki bir g�n serhad boylar� alev alev tutu�maya ba�larsa, belki
bir g�n bu devlet Koca Memil'i tekrar vazifeye �a��r�rsa, belki bir g�n bu
topraklar, hatt� daha gerileri, �ok daha gerileri nice Koca Mermilerin kurumu� da
olsa kan�n� emmek isterse, seninle orada, tutu�an, yanan, hizmetimizi bekliyen,
kan�m�z� emmek isteyen o yerlerde kar��la��veririz. Yan�m�zda nice Deli Durmu�lar,
nice Kara-pen�eler, nice on binlerce ak�nc�lar bulunur. Ben sana yine, "Dayan,
vard�m Murad�m..." diye seslenirim. Belki bir g�n o�ul, belki bir g�n... Hi� �mit
kesilmez...
Kara Murad, g�zlerini kapad�, h�l� sa� omuzunda duran babas�n�n sol elini yakalad�,
s�r'atle dudaklar�na g�t�rd�, nas�rla�m�, damarlar� tamamen f�rlam�, biraz da
k�vr�lm� o ele dudaklar�n� de�dirdi, �pt�, doymadan, anl�yamadan, kanamadan �pt�,
g�zya�lar�yla y�kad�. Dudaklarda bir tek c�mle, bir tek teselli, bir tek arzu
vard�:
- "Belki bir g�n..."
Kara Murad'� dald��� bu r�yadan uyand�ran yine ihtiyar ak�nc� oldu. Koca Memil
elini �ekmi�, o�lunun morarm�, yer yer g�zya�lar�yla �slanm� yanaklar�n� ok�uyordu:
- Beni dinle Murad�m, bana �urac�kta s�z ver, er s�z�, ak�nc� s�z�...
- Er s�z�, ak�nc� and�...
Son Akin �499
- Ne olursa olsun, nas�l bir konu�ma ge�erse ge�sin aran�zda; Hat�em beni asla
bilmiyecek, ona kim oldu�umu, senden ni�in uzakla�t���m� katiyen s�ylemiyeceksin.
Hi� kimseye bahsetmiyeceksin bunu...
- S�ylemiyece�im babam!..
- Onun �z�lmesini hi� istemem: Beni yanl� anlamas�na ise asla tahamm�l�m yoktur.
Senden saklamad�m, yine de s�ylemeden duram�yaca��m... Ben anan�, belki de, asla
tahmin edemiyece�in kadar �ok seviyorum. Ya��m ne olursa olsun, kalbim onun i�in
h�l� gen�, i�im ilk sevda g�nlerinden daha fazla dolu... O�ul dinle beni, o�ul
kusuruma bakma benim; Hat�em benim i�in alev alev yanan serhad boylar� kadar
k�ymetli, �u �st�ne basmaya k�yamad���m topra��m kadar de�erli, yan�mdan bir t�rl�
ay�ramad���m alt�n sapl� k�l��tan da mukaddes... Ne diyeyim bilmem ki Hat�em o
benim, Hat�em...
�htiyar ak�nc� bo�az�na bir el yap�m� da havas�z kalm� gibi bir nefes ald�...
Teneff�s etmek, ci�erlerine taze hava doldurmak ihtiyacf ile yan�yordu; g�zya�lar�
kurumu�, so�uk onlar� dondurmu�tu sanki...
�imdi her ikisi de susuyordu. Koca Memil s�r'atle maziyi, hali, hatt� gelece�i
ya��yor, Murad ise hi�bir �ey s�yliye-memenin, hi�bir �ey yapamaman�n aczini ac�
ac� hissediyordu.
Evet, Murad'�n art�k yan�nda annesi olacakt�, e�i Ay�e G�l'� bulunacakt�; onlarla
beraber bir �m�r ge�irecekti... Fakat ne yaz�k, babas� bir daha gelmemek �zere
gidecekti. Seneler senesi baba hasreti ile inlemi�ti; on yedi y�l me�hul ren�ber
Mehmedi hayalinde canland�rmaya �al�m�, hatt� onun mezar�n� bile aramaya karar
vermi�ti.
Sonra bir Koca Baba b�t�n bu bo�lu�u bir anda doldurmu�, Murad'� Murad yapm�t�.
�stelik ummad��� bir anda babas�na da kavu�mu�tu. On be� y�l, kar, k� demeden ba-
500 � Son Akin
bas� Koca Baba ile ak�ndan ak�na, sava�tan sava�a ko�mu�, bir erkek gururunun
m�nas�n� anlam�t�... �imdi ise bir r�ya gibi her �ey bitecek, otuz iki ya��nda da
olsa, yeniden yetim kalacakt�. Dayanam�yacakt�; Koca Babas�z bu d�nyan�n tad� m�
��kard�?
Ellerini s�r'atle y�z�ne kapad�, bo�ulurcas�na:
- Olmaz, olamaz, diye hayk�rd�.
O zaman ihtiyar ak�nc� hemen gelece�i gelecek g�nlere b�rakarak, ok�arcas�na Kara
Murad'�n ellerini y�z�nden indirdi:
- Er s�z� verdin o�ul, diye f�s�ldad�, cayd�n m� yoksa?
- Caymad�m babam, cayamam da... �te tekrar and i�iyorum; hasretine dayanamay�p
g���p gitsem de o�lun oldu�umu k�yamete dek, sen m�saade etmedik�e kimseye s�y-
lemiyece�im... ��nk� sen �yle istedin, b�ylesini uygun buldun... Seni nas�l
k�rar�m, sana nas�l kar�� koyabilirim ben? Babam!.. Babam!..
�htiyar ak�nc� zorla g�l�msedi... Geride b�rakt�klar� kar izlerine bir an derin
derin bakt�, sonra sol eliyle beyaz sakal� �zerinde p�r�ldayan bir su damlas�n�
�ekinerek kurulad�... Nihayet bak�lar�n�, bu�ulu bak�lar�n� Murad'�n g�zlerinin
i�ine dald�rarak ona son arzular�n� f�s�ldad�:
- �imdi de senden iki iste�im var: �l�nceye kadar Ay�e G�l'den ba�ka hi�bir, kad�n
tamm�yacaks�n, onun saf ve derin sevgisine l�y�k olmaya �al�acaks�n.
- Ay�e G�l'den ba�ka bir kad�n tan�m�yaca��m babam.
- Bir de ayr�lmadan evvel gelinimi g�rmek dilerim. Hemen git, buraya yan�ma getir.
Ay�e'nin bir an ye�il g�zlerine bak�p senin saadetini orada da taday�m.
- Ya anam?
- Koca baba hemen gidecek, Ay�e'yi g�rmek istedi, i�i bitince, d�n�te seninle de
konu�acak dersin.
SonAkin�501
Kara Murad art�k hi� ses ��karmad�, g��l�kle ihtiyar a-k�nc�dan ayr�ld�, karlar�
e�eleyip �s�nmaya �al�an hayvan�na dizleri titreyerek bindi, eve do�ru uzakla�t�.
Koca Memil, onu g�zlerini yar� kapayarak takip etti. Serhadlerin �nl� kahraman�
art�k ayakta durmakta g��l�k �ekiyordu. �u anda yan�nda Deli Durmu� olsayd�, onun
omuzuna dayan�r, avunmaya �al��r, belki de teselli bulurdu.
G�r�yordu; i�te Murad evin �n�ne vard�, at�ndan indi, kap�y� yumru�uyla vurdu ve
nihayet hayvan�n� yede�ine alarak i�eriye girdi.
Bundan sonras� ihtiyar ak�nc�ya daha a��r geldi... Sanki dakikalar oldu�u yerde
kalm�, bir t�rl� ilerlemek bilmiyordu. Yahut �iddetli bir so�uk ��km� gibi zaman
donup
kalm�t�.
�imdi Koca Memil'in �n�nde uzayan hafif meyilli bembeyaz yolda sadece Murad'�n
at�n�n ayak izleri vard�. Kar h�l� sinsi ya��yor, bu ayak izlerini �rtmeye
�al��yordu...
Bir r�zg�r a�ac�n dallar�n� sallad�; orada k�melenmi� bir kucak kar, Koca
Memil'inin turna telsiz kaplan derisi kalpa��ndan omuzlar�na do�ru d�k�ld�, hatt�
ya�larla dolu g�zlerini bir an �rtt�. Buna ra�men ihtiyar ak�nc� me�hul bir
han�erin kalbini oydu�unu hissederek yine de bekledi ve yine de bak�lar�n�,
Hat�esinin bar�nd��� evin kap�s�ndan
ay�rmad�.
Vakit ge�tik�e Koca Memil korkm�ya da ba�lam�t�; donup kalm� olan zaman ondan' bir
fel�ket haberini gizliyor gibiydi. Belki de istemedi�i, asla beklemedi�i bir son �u
karlarla kapl� dam�n alt�nda yat�yordu... �mk�n� yok, daha fazla sabredemiyecekti.
Fakat ne yapabilirdi, �cizdi; bunu her f�rsatta bir kere daha anl�yordu...
502 �Son Akin

Nihayet, kap�n�n a��ld���n� farketti. �nce Kara Murad g�r�nd�, arkas�ndan Ay�e G�l
d�ar� ��kt�. Ay�e G�l'�n kollar�n�n aras�nda boh�a gibi bir �ey vard�.
Yine de bir r�zg�r dallardan ihtiyar ak�nc�n�n �n�ne par�a par�a kar serpti ve yine
r�zg�r yerdeki karlar� havaland�rd�.
Koca Memil sendeledi, heyecandan bo�ulacakt�; hemen sol koluyla a�ac�n g�vdesine
sar�ld�.
R�zg�r uzaklara gitmi�ti, havalanan kar tanecikleri ��kmeye ba�lam�t�. Murad'la
Ay�e G�l ise gittik�e yakla��yorlard�. Murad e�ini, d�memesi i�in olacak, hafif�e
kucaklam�t�.
Koca Memil bir m�ddet g�zlerini kapatt�, birbirleri i�in ��rp�nan bu �ifti
g�nl�ndeki Hat�esinin yan�na b�rakt�.
- Babam, emrin �zere geldik; m�saade et de Ay�e G�l e-lini �ps�n...
- Ya anan? O nas�l? Bir �eyi yok ya?
- �ok iyi... Eskisinden daha gen� ve din�... Sana sel�m s�yledi...
- Anan�n bir �eyi yok demek ki? Sel�m da g�ndermi� bana... Do�ru s�yl�yorsun de�il
mi?
- Ni�in yalan s�yliyeyim babam?
- Hi�... Hani.. �nsan bazen kar��s�ndaki �z�lmesin diye hakikati gizler de...
Neyse...Garip H�smen'le Zillisi nas�l?
- Onlar da gayet s�hhatli ve rahat...
- �ok g�zel... �yleyse Ay�e G�l�m�z�n de hat�r�n� soral�m.
- �te Ay�e G�l kar��nda babac���m; hem elini �pecek, hem de sana bir �ey
g�sterecek...
Koca Memil'in g�zlerindeki bu�u yava� yava� kalk�yor, g�z kapaklar� iyice
a��l�yordu. Korktu�u olmam�t�; Hat�esi s�hhatli ve ne�eli idi. Art�k Hat�e Ana
saadet i�inde ya��-yacakt�. Kimbilir ne kadar g�zelle�ecek, ne kadar canlana-
Son Akin � 503
�akt�... Elli ya��nda taptaze bir Hat�e hi� seyredilmekle doyulur muydu?
�htiyar ak�nc� istemiyerek hayalindeki Hat�esinden uzakla�t�. Sa� bile�ini ku�a��na
sokup g��s�n� �i�irirken, sol elini Ay�e G�l'e uzatt�.
Ay�e G�l'�n ye�il g�zleri dalga dalgayd�, ba��nda ye�il bir yemeni vard�. Yine de
sar� sa�lar� aln�n�n �zerine hafif�e yaslanm�t�; onu b�sb�t�n g�zelle�tirmi�ti.
Ay�e G�l b�y�k bir h�rmetle e�ildi. Koca Memil'in uzanan sol elini �p�p sar�
sa�lar�n�n renklendirdi�i aln�na g�t�rd�.
Tam bu s�rada bir �ocuk sesi i�itildi. Ay�e G�l'�n sol kolu �zerinde duran boh�a
gibi bir �ey k�p�rdad�... �htiyar ak�nc� evvel� buna bir m�n� veremedi, sonra bir
�eyler anlamaya �al�t�, daha sonra heyecandan bo�ulaca��n�, nefesinin t�kanmakta
oldu�unu hissetti, nihayet �deta ba��r�rca-
s�na sordu:
- O nedir?
- �ocuk babam...
- Kimin?
Bu sefer Murad'�n yerine yanaklar� utanandan hafif�e
k�zararak Ay�e G�l cevap verdi:
- Bizim... -Yani?
- Evl�d�m�z!.. Sizin de torununuz say�l�r Koca Babam!..
- Torunum mu say�l�r? �ey!.. �yle ya!.. Neyse!.. Ad� ne?
- Mehmed...
- Kim koydu?
- Hat�e Ana...
Sanki yer yar�ld�, Koca Memil'in alt�ndaki karlar birdenbire bo�lu�a do�ru kaymaya
ba�lad�. �mk�n� yok, d�man kar��s�nda bile sendelemiyen, asla gerilemiyen bu serhad
gazisi, bu ak�nc�lar�n piri daha fazla ayakta duram�yacakt�:
504 � Son Akin
- Murad�m, diye �deta inledi, hemen beni tut; k���k Mehmed birden akl�m�
kar�t�rd�. �htiyar dedesini, yani dedeli�ini bir anda ma�l�p ediverdi... Sen de
Ay�e G�lc�-��m, �u �apk�n�n y�z�n� bir a��ver, ��yle �h�r �mr�mde Murad�m�n
o�lunu...
- Torununuzu...
- �yle ya torunum doya doya seyredeyim...
Murad babas�n�n kolun girerken Ay�e G�l de k���k Mehmed'in ba��n� �rten �rt�y�
�ekti. Hemen uzun y�zl�, siyah k�v�rc�k sa�l�, kara g�zl�, kirpiklerini k�rparak
etraf�na bakman, aln�na d�en kar taneciklerinden kurtulmak i�in durmadan
dudaklar�n� b�zen k���k Mehmed g�z�k�verdi. Bu, be� veya alt� ayl�k bir erkek
�ocu�uydu; sa� elini sar�ld��� �rt�n�n i�inden ��karm�, bir k�l�� kabzas� kavrar
gibi yumru�unu s�km�t�.
Koca Memil, torununa bakt�, bakt�... Belki de dakikalarca bakt�. K���k Mehmed de
kar��s�ndakini tan�m� gibi g�zlerini ihtiyar ak�nc�dan hi� �ekmedi...
Nihayet Koca Memil silkindi, Murad'�n kolundan ��kt�, hafif�e yan�na do�ru d�nerken
sordu:
- Senin k���k Mehmed'ten haberin var m�yd� o�lum?
- Yoktu babam...
- Neden saklam�lar?
- Ben Estergon'a do�ru yola ��karken Ay�e G�l pek emin de�ilmi�, anamla beraber
bunu kimseye s�ylememeye karar vermi�ler!..
- Peki, ondan sonra ge�en k� bize K�zanl�k'tan haber getiren ulakla neden
bildirmemi�ler?
- Bu sefer de utanm�lar!..
Koca Memil derin derin i�ini �ekti:
- Hep b�yle oluyor, diye �deta say�klarcas�na s�ylendi, bu kad�nlar� anlamak
g��... Fakat yine de onlara h�rmet gerek... ��nk� b�yle nice nice Mehmedleri
d�nyaya getiren,
Son Akin � 505
kocalar�n�n nam�n� da ya�atan bunlar... Art�k asla gamlanma o�lum; Koca Memil
�lmiyecek, sizi de yaln�z b�rakm�-yacak. �te k���k Mehmed, �imdiden bir Koca
Memil'dir. Onda hem kendini, hem de beni bulacaks�n... Mesudum, ben de sizler gibi
mesudum Murad�m...
Koca ak�nc� daha fazla konu�amad�; yine bo�az�n� bir h��k�r�k t�kam�t�. Gitmesi
l�z�md�, buradan bir an evvel, uzakla�mal�yd�. Art�k yapacak hi�bir i�i kalmam�t�.
Geride bir de k���k Mehmed bulunduktan sonra, onlar g�nlerini �ok iyi
ge�ireceklerdi. Hele biraz zaman ge�ince (Koca Memil) ad� sadece dudaklarda bir
h�t�ra olarak dola�acakt�. �imdi daha iyi anl�yordu; Koca Memilleri bundan sonra
nice Koca Memiller takip edecekti. Biraz evvel dedi�i gibi mesut olmas�, �ok mesut
olmas� l�z�md�.
Sendelememeye �al�arak her ���n�, o�lunu, gelinini ve torununu bir an teker teker
seyretti; yine onlar�n hep t�ten, g�zlerini ebediyen kapatsa bile t�tecek olan
Hat�esinin g�nl�ndeki yerine b�rakt�. Sonra g��l�kle sol elini yanma do�ru uzatt�,
parmaklar�n�n itaat etmek istememesine ra�men, alt�n sapl� k�l�c�n� kavrad� ve onu
zorla k�n�ndan ��kard�:
- Al bunu Murad�m, dedi, anan�nd�; bunca y�l emaneten yan�mda ta��m�t�m. �ayet
Hat�e, yani Hat�e Ana m�saade ederse bir m�ddet de sen kullan�rs�n, sonra k���k
Mehmed'e b�rak�rs�n. B�ylece... B�ylece...
Sesi hi� de tok ve tane tane ��km�yordu. �deta erimi�, kaybolmu�tu... Buna ra�men
ayakta durabiliyor, hatt� g�-l�ms�yordu... G�zlerinde bir damla bile ya� yoktu...
G��s� yava� yava� h�z�n� artt�ran kar�n tamamen yuvas� olmu�tu....
Koca Memil, fark�nda olmadan a��lan Murad'�n avucuna alt�n sapl� k�l�c� b�rakt�...
O anda hi� kimse konu�am�yordu... Ay�e G�l h�l� bir �ey anhyamam�, Murad ise ne
yapaca��n� �a��rm�t�. Sade-
506 � Son Akin
ce y�z�ne karlar serpildik�e k���k Mehmed g�zlerini k�rp�yor, dudaklar�n�
b�z�yordu...
Nihayet Koca Memil k�p�rdad�, a��r a��r hayvan�na do�ru y�r�d�, dizlerinin
takatsizli�im ra�men at�na binebildi. S�rt�ndaki kamburunu d�zeltti, omuzlar�n�
dikle�tirdi, kalpa��n� aln�na do�ru itti, hatt� sol eliyle dizginleri kavrad�.
�imdi at hareket etmi�ti, bir saat evvel geldikleri yere do�ru g��l�kle ilerlemiye
�al��yordu...
Bu s�rada r�zg�r geride kalanlar�n �n�ne bir temenni daha ta��d�:
- Ay�e G�l!.. Hat�e'ye, kocana ve evl�tlar�na iyi bak... Ay�e G�l, onlar� sana,
seni de onlara emanet ederim...
Neden sonra Kara Murad kendisini toparl�yabildi; hemen Ay�e G�l'� ve �ocu�unu
a�ac�n alt�nda b�rakarak Koca Memil'in arkas�ndan ko�mak istedi... Fakat muvaffak
olamad�, ayaklar� ona itaat etmedi. Sadece, ba�� �n�ne e�ik, at�n�n �zerinde
sallanarak uzakla�an ihtiyar ak�nc�y� g��l�kle farkedebildi. Galiba bir de koca
gazinin �n�nde bir �ingene arabas� vard�; araban�n tekerlekleri d�ar� f�rl�yacakm�
gibi d�n�yordu. Koca Memil ise aralar�ndaki mesafe gittik�e a��lmakla beraber, bu
tekerleklerin b�rakt��� izi takip ediyordu...
Ayr�ca Murad'm kula��na bir inilti de �arpt�. Belki de bu tekerleklerin sesiydi...
Ve bir de r�zg�r ba�ka bir nefesi Murad'm �n�nden ge�irip a�a��daki eve ta��d�:
- "Belki bir g�n..."
XVI
Serhad Alev Alevdi
"Gaziler diyar�d�r be�im, bunda g�yrolmaz. Bunda zulmeyliyenin �kibeti hayrolmaz."
VAK�T ak�am �st�yd�, g�ne� Tuna'y� k�z�la boyam�t�... Hafif g�lgeler kar��s�ndaki
ovan�n ye�ilini �al�yordu... Ci�erdelen kalesinin bat�ya bakan ah�ap kap�s�
�zerindeki Mehterhane kulesinde bir gazi ufuklara, hep ufuklara bakarak t�rk�s�n�
durmadan tekrarl�yordu:
"Gaziler diyand�r be�im, bundan gayrolmaz. Bunda zulmeyliyenin ak�beti
hayrolmaz..."
Tuna'n�n �teki yakas�nda Estergon vard�... Zitva bo�az� kar��dan bir hayal gibi
g�z�k�yordu... Uyvar'a giden yol gittik�e �eklini kaybediyordu...
Kalenin kara taraf�n� tamamen �eviren hende�in i�indeki sular me�hul bir r�zg�r�n
emrini alm��asma yava� yava� dalgalan�yordu.
Mehterhane kulesi �zerindeki �ah� ve darbezen toplar� sava�a haz�rlanm� gibi mal�m
bir noktaya, Nem�elilerin �lkesine do�ru �evrilmi�ti.
508 �Son Akin
Ci�erdelen t�rk�s�n� bir t�rl� dilinden d��rmiyen gazi, arkas�nda bir ayak sesi
duyunca ba��n� �evirdi, kendisine do�ru yakla�an uzun boylu, �at�k ka�l�, siyah
b�y�klar� dudaklar�n�n �zerine d�m�, kara g�zleri bir kor gibi parl�yan bir adama
g�ptayla bakt�:
- Be�im, sefa geldin!., dedi.
- Ne haber Hasan gazi? G�r�n�rlerde kimse var m�?
- Ak�am ovaya ��ker, g�n y�z�n� sabaha dek g�stermez, geceler gebedir; ne olaca��
bilinmez!.. Bekleriz Ci�er-delen'i be�im; sen gamkin olma!..
Uzun boylu, �at�k ka�l�, paz�lar� cepkeninden d�ar� f�rlam�, bir kor gibi yanan
g�zlerinde bile bir hayalin izini ta��yan gen� adam bir pen�e gibi elini ta� duvara
dayad�:
- Ulaklar iyi haber getirmez, Hasan gazi, dedi, mukayyet olmak gerek. Asla
gafilmeba� olunm�ya!.. Nem�eli sulhu bozm�ya cesaret edemezse de, f�rsat kollay�p
zaman zaman bizi rahats�z etmiye, bezdirmiye kalk��r. Bizden birka� cana k�ysalar,
mal�m�z�, m�lk�m�z� g���rseler; kendilerine k�r sayarlar. Serhad boyudur buralar�,
ecdat yadig�r� buradan ba�lar; bilirsiniz!..
Hasan Gazi al�nm� gibi hafif�e ba��n� sallad�, sonra bak�lar�n� �n�ne e�erken:
- Gaziler de senin gibi d��n�r be�im, dedi, yoksa bizden ��phe mi edersin?
- L�f geli�i s�ylerim Hasan Gazi!.. Maksad�m d�man�n uyumad���n� anlatmakt�.
Zitva'n�n gerisinde birka� bin k�firin topland���, d�rt adet balyemez topu
beraberlerinde getirdikleri s�ylenir. Bu gece n�beti kimseye devreyleme; top�ular
ile mazgallardaki gaziler asla senin s�z�nden ta�ra ��km�ya... Mehterhane kulesi
evvel Allah sonra sana emanet!..
- Ba��m �st�ne be�im!..
Son Akin � 509
Gen� adam hafif�e sa�ma d�nd�, biraz ilerisinde dimdik duran iki n�bet�iye bir an
bakt�; kendisine emanet edilen �u kaleyi, nice nice �ehit kanlar� pahas�na
kazan�lan �u topraklar� hi�bir yabanc�n�n �i�nemesine asla tahamm�l� yoktu.
Nedense o ak�am konu�mak, b�t�n gazilere bilmelerine ra�men, bir hayat hik�yesini,
bir �mr�n destan�n� ba��ndan sonuna kadar anlatmak istiyordu.
Buras� (Ci�erdelen) di; Nem�elilerle kar�� kar��ya duran k���k bir serhad
kalesiydi. Kalenin etraf� ��tpalanka ile �evriliydi. Tuna k�y�s� r�ht�m, duvarlar�
ise dolma olarak yap�lm�t�. Ah�ap kap�n�n �zerindeki Mehterhane kulesinden ba�ka
d�rt k�esinde d�rt burcu vard�, �� y�z gazi taraf�ndan muhafaza ediliyordu. Kalenin
i�inde doksan ev, on kadar d�kk�n, ah�ap minareli k���k bir cami, cephanelik ve
zahire ambarlar� bulunuyordu.
�at�k ka�l�, paz�lar� cepkeninden d�ar� ta�m� otuz be� ya��ndaki gen� adam bu
kalenin kumandan�yd�. Ona, Kara Murad Bey diyorlard�... �ki �ocu�u, bir annesi ve
e�iyle beraber, �� y�ldan beri Ci�erdelen'i bekliyordu. Husus� i�lerini,
beraberinde getirdi�i H�smen A�a isimli bir adam g�r�yor, a�an�n kar�s� Zilli de
beyin ev i�lerine bak�yordu...
Kara Murad bu sefer de bak�lar�n� bir top menzili kadar ileride bulunan Kanun�
Sultan S�leyman yap�s� istihk�mlara �evirdi. Bu istihk�mlar�n bir ucu Tuna'ya
dayan�yor, i�ine icab�nda seksen bin asker alacak kadar bir uzunluk ta��yordu. �u
anda istihk�mlar� yirmi gazi bekliyordu.
Ak�am�n gittik�e ��ken lo�lu�u alt�nda Kara Murad'�n istihk�mlar� (tabur) l�yikiyle
g�rmesine imk�n yoktu. Fakat biliyordu ki, yirmi bin ad�ml�k bir sahay� kapayan bu
tabur i�inde yirmi gazi k���c�k birer ta� par�as� gibi serpilip kaybolmu�lard�;
oras�n� l�yikiyle koruyamazlard�. Ne yaz�k ki, tabyalara fazla kuvvet g�ndermek de
m�mk�n olamam�t�;
510 �Son Akin
bir �ahin yuvas� gibi duran Ci�erdelen'de n�bet�ilerin d��nda ihtiyat kuvvet olarak
kalacak �ok az asker vard�...
Kara Murad geri d�nd�. H�seyin gazinin omuzuna elini koyduktan sonra:
- Sa�l�kla kal yi�itim, dedi, ezanla birlikte k�pr�ler �ekilip kal'a kap�s�
kapans�n!.. Taburdan gelecek t�fenk at�lar�na da dikkat edilsin!..
- Var sa�l�kla evine, rahat�na bak be�im!..
H�seyin Gazi ne s�ylerse s�ylesin. Kara Murad rahat olam�yacak, huzura
kavu�am�yacakt�. �stelik nedendir bilinmez, buradan, bu Mehterhane kulesinden de
bir t�rl� ayr�lmak istemiyordu. Sanki birden hat�r�na gelmi� gibi H�seyin Gazi'nin
omuzundan elini �ekmeden sordu:
- T�rk�n� dinledim; kim seni k�t�ledi, kim sana zulmeyledi?
O zaman H�seyin Gazi g�l�msedi, hatt� sayg� ve sevgiyle Kara Murad'in omuzundaki
elini tuttu:
- Alt�n gibi bir y�re�in var be�im, dedi, t�rk� bu!.. �nsana ak�am vakti serhatte
gariplik ��ker, senin t�birinle, biz de s�zgeli�i ����r�nz! Belki de bu t�rk�, bir
serhad be�inin nas�l hareket etmesi gerekti�ini dile getirmek i�in yak�lm�t�r.
Biliriz sen Koca Memil'in yeti�tirmesi, evl�tl���s�n; senden mertlik eksik olmaz,
senden kimseye zarar gelmez ama insan hali bu; asla �eytana uym�yasm, gazilerin
ufa��n� da b�y���n� de bir tutup kimsenin kalbini k�rm�yas�n. �m�r boyunca Koca
Baha'n�n nam�n� g�lgelemiyesin!.. Onun yerine ge�ip gazilerin hasretini
gideresin!..
Kara Murad'�n birden sanki g��s�n�n �zerine bir ok sapland�. ��ine �l�k �l�k bir
�eylerin akt���n�, ba��n�n d�nmekte oldu�unu hissetti:
- Koca Babam, diye �deta say�klarcas�na f�s�ldad�. Koca Babam!.. Kabil mi? Ona
eri�mek m�mk�n m�?
Son Akin �511
Sonra silkindi, elini kar��s�ndaki gazinin omuzundan �ekti, hatt� ondan biraz
uzakla�t�...
�imdi Kara Murad derin derin H�seyin Gazi'yi s�z�yor, onda bir mazi, onda bamba�ka
bir ger�ek ar�yordu.
Ci�erdelen'in bu gedikli gazisinin de sakal� vard�, fakat b�sb�t�n beyazla�mam�ti;
g�zleri siyaht�, fakat bir kor gibi yanm�yordu; elleri iri ve yer yer damarlar�
d�ar� f�rlam�t�, fakat tamamen nas�rl� de�ildi; durumu heybetliydi, fakat insan�
yine de kendine hemen ba�l�yam�yordu.
Halbuki �u anda Kara Murad g�zlerinin kama�mas�n�, dizlerinin burkulup yere
��kmesini, dudaklar�n�n nas�rl� bir sol el �zerinde durmadan gezinmesini ne kadar
istiyordu... Ne yaz�k ki o bu arzular�n�n hi�birini yerine getiremedi, sadece elini
k�l�c�na att�, onu s�r'atle k�n�ndan ��kard�, alt�n sap�n� doyamamacasma �pmiye
ba�lad�...
Neden sonra kule n�bet�ilerinin bile kendisini hayretle seyrettiklerini farkedince,
kabahat yapm� bir �ocuk gibi �rkt�, hatt� oradan ka�mak istedi... Fakat bu
d��ncesinden hemen vazge�ti, g��s�n� gururla �i�irip alt�n sapl� k�l�c� b�y�k bir
�efkatle k�n�na sokarken:
- Babam�n emaneti, diye �deta ba��rd�, onu �l�nceye kadar ta��yaca��m, benden sonra
da o�lum Mehmed'in olacak!.. Gaziler!.. Sizden yeg�ne dile�im �udur ki, �ayet g�n�n
birinde vakitsiz ecel beni al�rsa bu k�l�c� asla k�ffara b�rakmay�n; hayat�n�z
pahas�na da olsa o�luma g�t�r�p verin. E�er Mehmed k�l�� ta��m�yacak kadar k���kse
anas�na teslim edersiniz!.. �te hepsi bu kadar!.. Hel�l edin hakk�n�z�, ba��lay�n
beni...
Kimse bir �ey s�yliyemedi, kimse bir ad�m dahi at�p Ci�erdelen Beyi Kara Murad'a
yakla�amad�... Hatt� altm�l�k gazi, Ci�erdelen'in gedikli ba�muhaf�z� H�seyin Gazi
bile yerinden k�p�rd�yamad�!.. O anda, bir sancak gibi dalgalanan bembeyaz sakal�,
dimdik omuzlar�, heybetli v�cudu,
512 �Son Akin
havaya kalkm� sol yumru�u, g�z�kmiyen sa� eli, k�r��klarla dolu y�z�, insan�
eriten, kendine bir anda ba�l�yan simsiyah g�zleriyle Koca Memil vard�
aralar�nda!.. Nedense k�r at�na binmi�ti; kartal kanatlar� omuzundayd�, mintan�n�n
p�rlanta d��meleri g�n�n son ��klar�yla parl�yordu. Alt�n i�lemeli cepkeni,
ba��ndaki turna telli sorgucuyla g�l�ms�yor:
- "Bu topraklar� �i�netmeyin ellere, diyordu, bir can bin can kurtar�r, bir can�n
ise ne k�ymeti var!.. Gazilik bu; kolay m�? Deli Durmu�lar� d��n�n, Deli
Durmu�lar�!.."
Koca Memil daha �ok �eyler s�yledi onlara... At�n� �aha kald�rd�, sol elini
ku�a��nda gezdirdi, k�n�nda k�l�c�n� arad�, sonra geldi�i gibi me�hul �lkesine dolu
dizgin uzakla�t�... N�bet�ilerden biri silkindi, �deta r�yadaym� gibi m�r�ldand�:
- Bir atl� var a�a��da, taburlara do�ru gidiyor!..
Kimse bu s�ze ald�rmad�, kimse e�ilip ovaya bakmad� bile... Ci�erdelen civar�nda bu
saatlerde kim olabilirdi?.. Koca Memil ise at�n� g�n�llerde ko�turuyordu...
Aradan ne kadar zaman ge�ti bilinmez, h�l� nal sesleri i�itiliyordu, bir de
Ci�erdelen'in tahta minaresinde m�ezzin ek�am ezan�n� okuyordu...
En evvel� yerinden k�p�rdayan H�seyin Gazi oldu, g�zlerini u�u�turdu, etraf�na
bakmm�ya �al�t�... G�n iyice �ekilmi�, Tuna kararm�, ovalar�n ye�ili kaybolmu�tu...
Estergon hi� g�z�km�yor, Uyvar yolu siliniyor. Zitva Bo�az� karanl���n ard�nda
kal�yordu... Tabyalarda hi�bir hareket yoktu, gece bir evvelkinden farks�z ��k�yor
ve ��-k�yordu...
- Hey gazi!.. K�pr�y� kald�r, kal'a kap�s� tiz kapans�n!.. Bir zincir �ak�rt�s�
duyuldu, sularda yeniden bir dalgalanma oldu, bir ta� hende�e d�t�...
Son Akin �513
O zaman Kara Murad hi� ses ��kartmadan geri d�nd� a��r a��r ta� merdivenlerden
avluya indi... Kulaklar�nda h�l� uzakla�an nal sesleri ve ak�am ezan�n�n yan�k
na�mesi vard�. Bir de, evet, bir de, derin mavi g�zleriyle g�l�mseyen Deli Durmu�
kar��s�na ��km�, ona yol g�steriyor, iman
a��l�yordu!..
Ne olursa olsun yar�n sabah Kara Murad Estergon'a gitmeli, Karapen�e ile yirmi
ak�nc�y� bulmal�, onlarla biraz yarenlik etmeli, dertle�meliydi. Belki b�ylece
biraz Koca Baha'n�n hasretini giderebilirdi...
Koca Baba neredeydi acaba? Hi� kimse bilmiyordu bunu!.. Ne g�ren, ne de i�iten
vard�!.. Ondan bir haber getiren ��ksa Murad kulu, k�lesi olurdu...
Ah, bu gece nas�l bitecek, sabaha kadar nas�l avunacak, g�n�n ��klar�n� nas�l
bekliyecekti?
Birden akl�na anas�, e�i ve �ocuklar� geldi... �teki bur�lar� dola�madan evvel eve
gider, anas�n�n ellerinden �per, �� bu�uk ya��ndaki o�lunu alt�n sapl� k�l��la
oynat�r, bir bu�uk ya��ndaki k�z� Hat�e'yi dizlerinde hoplat�r, Ay�e G�l'�n
yemye�il, h�l� bahar gibi taze, sevda ta��yan g�zlerine bakar, birazc�k serinlerdi.
Ad�mlar�n� s�kla�t�rd�, pencerelerden s�zan titrek ��klar�n alt�ndan s�r'atle
ge�ti, ak�am namaz�n� k�lm�ya giden m�minlerle g�l�msiyerek sel�mla�t�, evinin
kap�s�n� �ald�... Ona kap�y� Garip H�smen a�t�... H�smen ne�eli, H�s-men din� ve
s�hhatliydi... Yeni aptes tazelemi� olmal�yd� ki, mintan�n�n kollar� k�vr�lm�t�,
dirseklerinden sular s�z�yordu:
- Hayrola beyim; erken d�nm�s�n?.. S�lemesi dile kolay, d�rt bur� ile bir kuleyi
hepten dola��p ne �abuk da i�ini
bitirmi�sin?
Murad'�n Garip H�smen'e cevap vermesine vakit k�lmad�, yukar�dan Hat�e Ana's�n�n
sesi duyuldu:
514 �Son Akin
- H�smen, kim geldi?
- Kara Murad bey!.. Biraz yorgun g�r�n�r!..
- Ne olmu�, bir derdi mi var?
- Sordum ama, daha s�lemiye vakit kalmad�, anam babam Hat�e anam...
Birden merdivenlerden ayak sesleri duyuldu, tahtalar g�c�rdad�; evvel� siyah
k�v�rc�k sa�lar� l�le l�le, siyah g�zleri p�r�l p�r�l, dudaklar� sevgi dolu K���k
Mehmed, Kara Mu-rad'm kollar�na at�ld�:
- Babam!..
Arkas�ndan Ay�e G�l, kuca��nda kendisi gibi sar� sa�l�, menevi�li ye�il g�zl�
Hat�e'yle sevda t�te t�te Kara Mu-rad'm �n�nde e�ildi:
-Beyci�imL
En nihayet Hat�e Ana, tamamen k�rla�m� sa�lar�, hafif g�lgelenmi� badem renkli
g�zleri ve solgun dudaklar�yla �efkat dolu Hat�e Ana, Kara Murad'a ellerini uzatt�:
- Evl�d�m!..
Murad, k���k Mehmed'i koklay�p yere b�rakt�. Hat�e Ana'n�n uzanan elini �p�p aln�na
g�t�rd�, sonra Ay�e G�l'e yakla�t�, kollar�n� a�t�, fakat birden durup etraf�na
bak�nd�.
O zaman Garip H�smen'in sesi duyuldu:
- Ne oyalan�rs�n abe Murad Bey? Hel�lindir, kucakla bir kerecik Ay�e G�l'�n�; i�in
a��ls�n!.. T�bele olsun, yoksa H�smeninden mi �ekinirsin? Yoksa abdestin mi bozulur
san�rs�n? Hi�bir �eycikler olmaz... H�smen, Zillisini her �p�te, ona neler eder bir
bilsen!..
Murad g�l�msedi, hatt� g�zlerinin �n�nde dalgalanan beyaz renkli bir sancak bir an
i�in kayboldu... Hemen sol koluna k���k k�z�n� ald�, sonra yere ��melip �izmelerini
��-karm�ya �al�an Ay�e G�l'�n aln�na ��kran ta��yan bir �p�c�k kondurdu.
Son Akin �515
Hep beraber yukar� ��kt�lar... Murad da abdest tazeledi; namazlar�n� k�ld�lar ve
yine hep beraber Zilli'nin haz�rlad��� sofran�n ba��na oturup yemeklerini yediler.
Yemekten sonra Murad, alt�n sapl� k�l�c� k���k Meh-med'in eline verdi. K�z�n�
dizine oturttu, Ay�e G�l'�n getirdi�i so�uk �erbeti i�erken bak�lar�n� anas�na
�evirdi. Hat�e Ana'n�n g�zlerinde bir sual vard�, Hat�e Ana'n�n g�zlerinde alt�n
sapl� k�l�c� ok��yan Mehmed'in aksi vard�. Hat�e A-na'n�n g�zlerinde bir hasret
buram buram t�t�yordu.
Murad, bak�lar�n� g��l�kle anas�nda uzakla�t�rd�, etraf�na bak�nd�; ba�ka �eyler
g�rmek, ba�ka s�zler i�itmek istiyordu... Halbuki oda d�rt kollu bir �amdan�n ����
alt�nda lo� ve �ekilsizdi... Sadece g�lgeler k�p�rd�yor, sadece d��nceler sinsi
sinsi dola��yordu. Di�er geceler bu kadar sessiz, bu kadar a��r bir havan�n alt�nda
ezilmiyordu bu oda!.. Aksine, �ocuklar�n c�v�lt�s�yla kayn�yan, Ay�e G�l'�n
sevgisi, Hat�e Ana'n�n �efkati Garip H�smen'in t�rk�leriyle hayat ta��yan bir yuva
idi buras�!..
Sadece k���k Mehmed'in, a��r a��r k�l�c�n alt�n sap�nda dola�an eli, bir d�man
sezmi� gibi titrek mum ����na dalan bak�lar� h�kimdi etrafa...
Dakikalar uzad�k�a k���k Mehmed'in hareketleri s�kla��yor, bak�lar� daha derinlere
dal�yordu... Ne garip, k���k Mehmed her an biraz daha b�y�yordu... Boyu uzuyor, o-
muzlar� geni�liyor, boynu dikle�iyordu. �imdi de aya�a kalkm�t�, alt�n sapl� k�l��
sol elinde bir t�y gibi hafif duruyordu, ba��nda dolama bir k�lah, s�rt�nda bir
cepken vard�. M�ntakanm p�rlanta d��meleriyle, siyah g�zleri bilinmiyen bir yerden
gelen ��kla p�r�l p�r�l parl�yordu. Yaln�z k���k Mehmed'in sa� kolu g�z�km�yordu!..
Birden Murad'm dizindeki k���k Hat�e'nin feryad� duyuldu; o zaman Murad silkindi,
s�r'atle aya�a kalkt�.
516�SonAkin
K���k Mehmed h�l� alt�n sapl� k�l�c� ok�uyordu ve oda-dakiler Garip H�smen'le Zilli
de dahil, Murad'a endi�eyle bak�yorlard�!..
Murad k�z�n� kar�s�na verirken:
- Ay�e G�l, dedi, ben hemen gidiyorum, belki ge� bile kald�m. Bur�lar� dola�aca��m;
bu gece gelmezsem sak�n merak etmeyin. Yaln�z hepinizden bir dile�im var, s�ras�
gelmi�ken s�yliyeyim; k���k Mehmed'e iyi bak�n, g�zbebe�i-niz gibi!.. Bana bir hal
olursa yerimi tutacak odur; hatt� beni de�il Koca Baba'y� ya�atacakt�r o!.. Onun
bir Koca Me-mil olmas�n� istiyorum; hepsi bu kadar!..
Birden Hat�e Ana'n�n sesi duyuldu; biraz hiddet, biraz �z�nt�, hatt� k�rg�nl�k
ta��yordu:
- Yan�l�rsan Murad�m; k���k Mehmed Koca, Memil'in de�il, dedesinin ak�nc� beyi
Mehmedin, ko� yi�itimin yerini tutacak... Alt�n sapl� k�l�c� senden sonra �an ve
�erefle o ta��yacak... Biraz evvel torunca��z�m bu k�l��la oynarken, orada ben,
yi�itimi, e�imi, aslan�m� g�rd�m... T�pk� onun gibi g���s �i�iriyor, onun gibi
dudaklar�n� k�v�r�p boynunu dik tutuyordu; k�l�c� sa� elindeydi, aln� hafif
�atlam�t�, heybetli v�cuduyle b�t�n oday� kaplam�t�... �nan bana Murad�m hep
s�ylerim, sen baban� g�rseydin �ayet, senelerden beri bir t�rl� dilinden
d��rmedi�in Koca Memil'in l�f�n� bile a�z�na almazd�n!.. Bu serhadler onun gibisini
g�rmedi, bir daha g�remez de... Evl�d�m, can�m, ci�erimsin; nam�n etrafa yay�ld�,
devletine bunca hizmetin dokundu, bile�ini b�kecek bir er ki�i g�rmem kar��nda,
senin i�in hayat�m feda; kederinle a�lar�m, sevincinle g�lerim, sen benim deste�im,
�midimsin; yine de baban gibi olamazs�n, ona eri�emezsin!...
Murad ba��n� �n�ne e�di, g��s� �iddetle inip kalkm�ya ba�lad�, bo�az�ndan bo�uk,
�deta inliyen bir nefes ��kt�:
SonAkin�517
- Do�ru s�ylersin anam; ben babam�n k�b�na varamam, ona hi�, ama hi� eri�emem!..
Hat�e Ana'n�n badem renkli g�zlerinden bir damla ya� yanaklar�ndan a�a��ya do�ru
s�z�ld�; kavruk dudaklar�n� y�kad�, renklendirdi:
- Neden �yleyse Murad�m, o�lunun Koca Memil gibi
olmas�n� istersin?
Kara Murad sendeledi, Ay�e G�l'�n �efkat ve sevgiyle uzanan elini tuttu, i�inin
feryad�n� belli etmemek i�in kana-t�rcas�na alt duda��n� di�leriyle �s�rd�:
- Kusuruma bakma anam, diye f�s�ldad�, birden akl�ma Koca Babam geldi de a�z�mdan
ka�t�... Elbette K���k Mehmed dedesine benzesin, onun yerini tutsun!.. Diyece�im bu
kadar!.. Daha ne isterim Tanr�dan? Koca Baba veya dedesi!.. Yaln�z sen de �unu
unutm�yas�n ki, Koca Babam e�siz adamd�r anam, onun bana yapt�klar�n� kim ink�r
eder? Bug�n burada hep beraber bulunuyorsak, yavrular�m�z, yuvam�z varsa, alt�n
sapl� k�l�c� belimizde ta��yorsak, hatt� birazc�k nam�m�z etrafa yay�lm�sa; hep
Koca Babam�n sayesindedir... H�smen de bilir onu, Ay�e G�l de g�rd�... Yaln�z biz
de�il, b�t�n serhadler, t� Be�'e kadar y�zy�llar da ge�se Koca Babam�n ismini
unutamaz!.. Ha babam, ha Koca Memil; bence hepsi bir, fark� yok, birbirinden!..
Bu sefer Hat�e Ana'n�n g�zleri �akmak �akmak oldu, yanaklar� k�zard�, dudaklar�
titremiye ba�lad�:
- Hani ya. Koca Memil denen bu ihtiyar gazi beni g�r-miye gelecekti? Seni K�zanl��a
getirince Ay�e G�l'�n yan�nda s�z vermemi� miydi? �� y�ldan beri ortal�kta yok!..
Kim bilir nereye �ekilmi� keyfine bakmakla me�guld�r!.. Baban sa� olsayd�, k�yamet
kopsa, verdi�i s�z� yerine getirirdi!..
Murad'�n da g�zlerini bir alev b�r�d�, aln�ndan terler s�z�lmiye ba�lad�. Ay�e
G�l'�n elini daha �iddetle s�kt�; sonra kar�s�n�n yalvaran ye�il g�zlerinde biraz
serinleyince:
518�SonAkin
- Anam, dedi. Koca Baba'y� bu kadar k�nama, �ok haks�zl�k edersin; bu
s�ylediklerine g�n gelir pi�man olursun!.. Sen ��nk� Koca Babam�... Nas�l diyeyim,
Koca Babam i�te o benim... Anlatamam ki!...
Hat�e Ana, o�luna hayretle bakt�; onu hi� b�yle g�rmemi�ti. Adeta �z babas�n� ink�r
ediyor, k���c�k �ocukken bile durmadan arad��� ren�per Mehmed'i, ak�nc� beyi Meh-
med olarak ��renmesine ra�men, hi�e say�yordu... �te buna tahamm�l� yoktu; Ko�
yi�idi h�l� benli�inde, kan�nda, beyninde, bir tek kelimeyle b�t�n �leminde buram
buram t�ter, b�t�n ha�metiyle ya�arken onu, ne de olsa, bir yabanc�yla hi� kimse
mukayese edemezdi:
- O�ul, o�ul, diye �deta ba��rd�, ne istersen yap bana; yaln�z baban� k���ltme...
O benim her �eyimdi; efendim, sultan�m, hamim, dahas� var m�, erke�imdi!.. Bak
ya��m ilerledi, bir aya��m �ukurda; fakat �u g�nl�m yok mu, sak-l�yam�yaca��m
hi�birinizden art�k, y�llardan beri hep onun i�in �arpar, �l�nceye kadar da
�arpacakt�r. Bilirim ben o-nunla ancak kara toprakta birle�irim, ama yine de
birle�irim!... Ko� yi�itim yaln�z er, yaln�z mert de�ildi... O ayn� zamanda
g�zeller g�zeliydi... K�r d�memi� k�v�rc�k siyah sa�lar�yla, dimdik omuzlar�,
insan� yakan bak�lar�, bir pen�e gibi elleri, �i�kin g��s�, �izgisiz y�z�yle
herkesi hayran b�rak�rd� kendine... Bazen d��n�r�m de, bir t�rl� do�ru d�r�st cevap
bulamam; hayatta olup kar��ma ��ksa, beni bu ��k�k halimle g�rseydi �ayet, eskisi
kadar sever miydi acaba? Belki de ses ��karmazd� ama, muhakkak ac�r, �efkatle
seyrederdi beni... Benim de diyeceklerim bu kadar o�ul; gel seninle anla�al�m,
bundan sonra benim yan�mda babanla Koca Memil'i bir arada dile getirme...
Hat�e Ana, ellerini y�z�ne kapad�, h��k�r�klar�n� i�inde bo�arak s�zg�n mum ����n�n
�n�ne b�rakt��� g�lgesiyle beraber hareketsiz kald�... Kara Murad da anas� gibiydi;
o da
SonAkin�519
ard�na d�en g�lgesiyle, elini bir t�rl� b�rakmad��� Ay�e G�lle, hatt� k���k Mehmed
ve k���k Hat�e'yle oldu�u yerden k�p�rdanam�yordu!..
O zaman Garip H�smen'in sesi duyuldu:
- Abe Hat�e Ana, abe Kara Murad Bey!.. Hepten mi dilinizi yuttunuz? Ne oldu bu gece
sizlere? Bunca me�akkatten sonra sefa ile ya�amak varken kendinizi neden harap
edersiniz? Hadi oturun yerlerinize; size �urac�kta oynak bir t�r-k�c�k ����ray�m da
y�reciklerinizdeki gam da��ls�n... Zillim de kat�ls�n bana... �sterseniz birka�
g�bek�ik de at�veririz;
ne ��kar bundan?
Kara Murad silkindi, bir an g�zlerini k�rp�p etraf�na bak�nd�, sonra Ay�e G�l'�n
elini b�rak�p s�r'atle anas�n� kucaklad�; onu yanaklar�ndan, sa�lar�ndan, aln�ndan
durmadan �pt�. Hat�e Ana da �imdi ba��n� o�lunun g��s�ne dayam� biraz evvel i�inde
bo�du�u h��k�r�klar�n� gizlemeden doya doya a�l�yordu...
Birbirinden ayr�ld�klar� zaman �deta mesuttular, hatt� odadakilerin de dudaklar�nda
birer tebess�m vard�. Murad tekrar kar�s�na d�nd�:
- Ay�em, dedi, ver. Hat�e'yi anama; benimle a�a��ya kadar gel... Ben gidince
�ocuklar� uyutur, sizler de hemen yatars�n�z... Rahat�n�za bak�n; biraz evvel de
dedi�im gibi, bu geceyi gazilerin yan�nda ge�irece�im...
Yerk�y'�n nazl� gelini, bahar�n ye�ilini, sar�s�n� h�l� b�t�n canl�l���yla �zerinde
ta��yan g�l dudakl� Ay�e G�l, boynunu b�kt�:
- Senin arzun, bizim arzumuz beyim, dedi, sen meraklanma... Ben �ocuklar�m�z� da
yat�r�r�m, uyuyuncaya kadar Hat�e Ana'n�n yan�ndan da ayr�lmam... Yaln�z!..
- Bir iste�in mi var G�l�m?
- Dar�lmazsan s�yliyeyim; bu gece seni �ok endi�eli g�r�r�m, gaziler n�bet
beklerken yaln�z kal�rs�n, i�in b�sb�-
520 �Son Akin
t�n s�k�l�r, kasvet ��ker. Ne olur, H�smen A�a da seninle bile gelsin? Gece serin
olur, k�rk�n� ald�rt�rs�n, ihtiya� duyarsan bize haber sald�rt�rs�n...
Murad �efkatle kar�s�na bakt�; onun ye�il g�zlerinde sadece ve sadece kendisini
g�r�nce:
- Dile�in yerine gelsin Ay�em, dedi, H�smen'i bo� yere uykusuz b�rak�r�z ama, senin
hat�r�n i�in elbet buna da katlan�r.
Sonra yere e�ildi, k���k Mehmed'in kuca��nda duran alt�n sapl� k�l�c� ald�, onu
b�y�k bir h�rme�e k�n�na soktu...
* * *
Bur�lara gece ��km�t�, mehtaps�z bir gece... Hafif hafif g�lgeler k�p�rd�yor,
y�ld�zlardan d�en k�r�k ��klar alt�nda yan�p s�nercesine gazilerin sil�hlar�
par�ld�yordu... ��erde Ci�erdelen tamamen uykuda ve sessizdi, d�ar�da ovalarda ise
tabiat�n garip t�rk�s� vard�...
Kara Murad bir mazgala iki eliyle abanm� a�a��ya, ovan�n ilerilerine bak�yor, sanki
gecenin g�zlerden gizledi�ini hisleriyle g�rmek istiyordu.
Ci�erdelen Beyi Kara Murad Bey, o gece hi� rahat de�ildi, hi� ama...
i�indeki ���nc� insan ona �ok yak�nda bir �eyler olaca��n�, tedbirde kusur ederse
giderilmesi g�� durumlar�n do�abilece�ini durmamacasma f�s�ld�yordu...
Ge�en y�l da Nem�eliler buraya kadar uzanm�lard�; kaleyi ate�e vermek istemi�ler,
T�rkleri y�ld�rmaya �al�m�lar, sonra �ekilip gitmi�lerdi...Maksatlar� muhaf�zlar�
bir gafil anlar�nda yakalarlarsa, sulha ra�men, hudut hni ele ge�irmek, gelecek
y�llar�n sava��n� emniyet alt�na almak, Ester-gon'u tehlikeye sokmakt�... Esas�nda
serhad boylar�nda palanga al�n�p palanga verilmesi, sulhta dahi �det haline
gelmi�ti... Fakat gaziler ve onlar�n on binlerin i�inden se-
SonAkin�521
�ilmi� beyleri gayet iyi biliyorlard� ki, bu topraklar kendi fani g���slerine
yaslanmaktad�r ve devletlerinin sel�meti k�l�� yaralariyle delik de�ik olmu� bu
g���slerden ba�lamaktad�r. �ayet g�n�n birinde orada ya��yan iman, azim ve cesaret
silinirse, geri geri gidilecek, �olu�uyla �ocu�uyla b�t�n bir devlet sefil ve
peri�an olacakt�r... Atalar yadig�r�, destanlar �lkesi, gaziler diyar� bu
topraklar, hele hasis ve haris menfaatleri pe�inde ko�anlar�n eline de ge�erse bir
mum gibi katre katre eriyip belki de dibine bile toplanm�ya imk�n kalmadan kaybolup
gidecektir!.. Buna hangi er, hangi kocam�lar�n torunlar� raz� olurdu ki...
Murad geri d�nd�, kendisini bir g�lge gibi takip eden Garip H�smen'e bakt�:
- Sen art�k eve git H�smen A�a, dedi, g�r�rs�n ki, hava hi� de so�uk de�il ve ben
de �urac�kta, �u duvar�n dibinde biraz uyumak isterim. Belki de ileri sald���m�z
ulaklar bize yanl� haber getirdi, belki de Nem�eli bu sefer de g�z�n� ba�ka
palangalara dikti. Yar�n birka� dil tutup durumu iyice anlar�z.
H�smen sanki Murad'�n s�z�n� duymad�, geceye ra�men kar��s�ndakini b�t�n �ekil ve
hareketleriyle iyice g�r�yormu� gibi:
- Abe Kara Murad Bey, dedi, senin ka�ca��zlarm hepten �at�lm�, �z�nt�n kaz�lm� kara
toprak gibi birbirinin �zerine y���lm�!.. �ster misin sana �urac�kta bir t�rk�
����ray�m da, hem g�n�lca��z�n a��ls�n, hem de H�smen'in sesini da�, ta�
dinlesin... Evde s�l�yemedim, "bari burac�kta i�imi d�keyim de i�tah�m
kursakca��z�mda kalmas�n!..
Bur�larda n�bet�iler g�lgelerini bile �i�nemekten �ekinerek y�r�yorlard�, gecenin
sesini nefesleriyle dahi �rk�tmek, de�i�tirmek istemiyorlard�. Garip H�smen'in
t�rk�s�n�n ise bu s�rada hi� yeri yoktu. B�yle zamanlarda kara-
522 � Son Akin
ran g�n�ller, �at�lan ka�lar, gerilen paz�lar g�n ����nda d�zelir.
Murad elini H�smen'in omuzuna koydu, tam ona cevap verecekti ki, birden gecenin
kendi tabi� d�zeni i�inde ak�p giden konu�mas�n� �ok yak�nlardan gelen nal sesleri
bozdu...
At�n� dolu dizgin s�ren, belki de kan ve tere bulanm� bir binicinin heyecan�n� da
ta��yan nal sesleri beyinlerde aniden aksini buldu...
Ba�lar s�r'atle mazgallardan uzand�, bir gazi:
- Kimdir o? diye ba��rd�.
Gazinin bu sualine �ok gerilerden gelen ba�ka nal sesleri bir anda cevap verdi...
Herkes karanl��a ra�men, birbirine bak�nd�... Sonra, a�a��dan, hendeklerin dibinden
kale bedenlerini yalayarak y�kselen bir ses bur�lardan i�eriye doldu:
- Kara Murad Bey'e tiz haber sal�n; Nem�e�i geliyor!.. Asla gafil olm�ya!..
- Kimsin sen?
Fakat hendeklerin dibinden kale bedenlerini yalayarak y�kselen sesi bir daha
i�itmek kabil olmad�... Bir at�n soluyarak uzakla�mas�yla, yakla�an y�zlerce nal
sesleri birbirinin i�inde eridi...
Murad bir an, kale bedenlerinden y�kselen sesin tesiri alt�nda kald�; titredi,
hatt� sendeledi... Ses, tok ve g�rd�; maziyi, buram buram t�ten maziyi
ya�at�yordu... A�a��ya atlamak, soluyarak uzakla�an at�n pe�inden ko�mak i�in
�areler arad�; sonra Ci�erdelen, serhad boylar�, evde kendisini bekliyenler, bir
kelimeyle vazifesi hat�r�na geldi, silkindi, dudaklar� titriyerek:
- Top at�ls�n, diye ba��rd�; Estergon'daki gazilere k�ffa-nn geldi�i haber
verilsin!..
Son Akin � 523
Her �eyden evvelden d��n�lm�t�; b�yle anlarda Ci�erdelen'deki gaziler hi� tel�a
kap�lmadan ne yapacaklar�n� bilirlerdi. Buna ra�men, Murad ikinci emrini verdi:
- Kolba��, y�z ki�ilik ihtiyat�yla Mehterhane kap�s� ard�nda beklesin... Geri kalan
b�t�n gaziler surlara...
Kaleden Estergon'a do�ru bir top patlad�; geceyi deldi. Tuna'y� a�t�, kar�� sahile
vard�.
Fakat buna sanki cevap veriyormu� gibi ovadan ba�ka bir topun g�rledi�i duyuldu,
bir g�lle su hende�inin biraz �n�ne d�t�. Yakla�an nal sesleri durdu, bir an gece
kendi alemiyle ba�ba�a kald�... Akabinde istihk�mlar taraf�ndan, t�fek sesleri
gelmeye ba�lad�... Murad:
- Nem�eli evvel� taburlara sald�r�yor galiba, diye hayk�rd�, ben Mehterhane
kulesine giderim; yi�itlerim mertlik g�stermenin s�ras�d�r; zinhar Nem�eli kal'aya
ayak basmamak, emrim olmad�k�a hi�bir gazi yerinden asla k�p�rdamamak!..
Murad, Mehterhane kulesine geldi�i zaman istihk�m-lardaki t�fek seslerinin gittik�e
s�kla�t���n�, baz� inilti ve feryatlar�n gecenin kendi sessizli�i i�inde s�r'atle
yay�lmakta oldu�unu anlad�:
- H�seyin Gazi ne haber?
Ci�erdelen'in g�n g�rm� gazisi elinde k�l�c�yla mazgallar�n yan�ndan ayr�lmadan
Kara Murad'a cevap verdi:
- K�ffar�n maksad� l�yikiyle anla��lamad� be�im; cen-netmek�n S�leyman Han emaneti
istaburlar� m� alm�ya �al��r, yoksa bizim oraya yard�m g�ndermemizi bekleyip
Kal'ay-i Ci�erdelen'i mi ele ge�irmek ister? Emir senindir!..
Kara Murad bir an derin bir d��nceye dald�... Biraz evvel duvarlar� yal�yarak
y�kselen sesin akisleri dolmu�tu yine
kulaklar�na:
"Kara Murad Bey'e tiz haber sal�n; Nem�eli geliyor!.. Asla gafil olm�ya!.."
524 � Son Akin
Bu ses!.. Ah, bu sesi kulaklar�ndan, en do�rusu beyninin i�inden ��karm�ya muvaffak
olsa daha sakin d��nebilecek, daha isabetli hareket edecekti!.. Ne yaz�k, bu ses
onu durmadan maziye do�ru �ekiyordu... Nihayet kendini zorlad�:
- Nem�elinin ka� ki�i oldu�unu bilmiyoruz, diye s�ylendi, art�k kal'aya do�ru at da
s�rm�yorlar!.. Birisi ta�ra ��k�p durumu ��renmeli!..
H�seyin Gazi mazgallardan uzakla��p Kara Murad'm kar��s�na dikildi:
- Abe Kara Murad Be�, dedi, kafaca��z�n� bunun i�in mi yorars�n; ben ne g�ne
dururum? Tiz destur ver; gizlice k�ffara yakla��p niyetlerini ��renivereyim,
taburdaki gazilerin durumunu du anl�yay�m...
Murad g�l�msedi; o da H�seyin Gazi'yi �ok seviyordu. Onun b�yle bir zamanda
Ci�erdelen'den uzakla�mas�n� istemiyordu, hem sonra o ses, kale duvarlar�n�
yahyarak y�kselen o ses, kendisini gecenin koynuna �ekiyordu.
- Olmaz, dedi, senin ta�ra ��kmana asla r�zam yoktur. Sen burada kal H�seyin Gazi,
bu i�i ben yapmak isterim!.. Ci�erdelen'i, geri d�n�nceye kadar sana emanet
ederim!.. Tiz gaziler kal�n bir urgan getirsinler.
H�seyin Gazi'nin g��s�ne sanki bir ok sapland�, bir an ne diyece�ini ne yapmas�
gerekece�ini �a��rd�. �tiraz edecekti; kendisi gitmese bile beyden ba�ka, bunca
gazi i�inde d�ar� ��kacak birisi mi yoktu? Fakat ya�l� gazinin s�z s�ylemesine
vakit kalmad�; Kara Murad'� bir g�lge gibi takip eden Garip H�smen birden l�fa
kar�t�:
- Sen neler s�lersin abe Kara Murad Bey? Ci�erdelen'i hepten mi yetim b�rakmak
istersin? H�smen A�a dururken sana k�ffardan haber getirmek d�er mi?
- Sen mi ta�ra ��kmak istersin H�smen?
- Ne sand�n? Bunca y�l ekme�ini yedik bu devletin; bizim de k���c�k bir hizmetimiz
dokunmas�n m�?
Son Akin � 525
- Nas�l ba�ar�rs�n bu i�i?
- Abe Kara Murad Bey, hor g�rme bu garibi �le; ben de Koca Baban�n yeti�tirmesi
say�l�r�m. Onunla bile at s�rd�m, verdi�i k�l�c� h�l� belimde ta��r�m. Estergon
�nlerinde beni �ad�ra sokup da omuzuma sol elca��z�yla aband��� zaman� bug�nm� gibi
hat�rlar�m... Onunla konu�tuklar�m�z� bir ben bilirim, bir Allah!.. Sen k�ffardan
ziyade demincek i�itti�imiz sesin pe�inden ko�mak istersin; b�le �eylerin H�s-
men'in g�z�nden ka�aca��n� m� san�rs�n? Kal Ci�erdelen' de; gazilerin y�re�ine ate�
salma... Haydi destur ver; ben hem Nem�eli'den haber getiririm, hem de o sesten...
Garip H�smen hen�z susmu�tu ki, tabyalardan gelen t�fek sesleriyle birlikte havada
bir ��k parlad�; bir kuyruklu y�ld�zm� gibi bu ��k u�tu, iri bir cisim bur�lar�n
�zerine d�t�... Akabinde iki top birden patlad�; g�lleler Ci�erdelen duvarlar�na
g�m�ld�.
- K�ffar hem taburlar� almak, hem de kal'ay� y�kmak ister; ya�l� pa�avralarla da
kendine yol a�ar!.. Top�ular g�llenin geldi�i yere ate�!..
Birden r�yadan uyan�r gibi silkinen Murad'm bu hayk�r�� mazgallardan mazgallara
sekti; b�t�n kaleye yay�ld�:
- Nem�eli surlara t�rmanmad�k�a asla t�fek, ok at�� yap�lmas�n... G�n a�armadan ise
taburlara hi�bir yard�mc� kuvvet g�nderilmesin. Haydi H�smen A�a s�ra �imdi sende;
ba�la kendini bir urgana, sark a�a��ya, madem dilersin, g�ster kendini...
Garip H�smen birden titredi, sonra g��s�n� �i�irdi, Koca Memil'in Yerk�y'den
Targovi�te'ye giderken eline tutu�turdu�u k�l�c� ok�ad�:
- Destur gaziler, dedi, hakk�n�z� hel�l edin... G�r�n bak�n, bu H�smen A�a
Nem�elinin ba��na ne �oraplar �rer!.. Ben kartal gibi �rtmedik�e zinhar a�a��dan
yukar�ya kimseyi �ekmeyesiniz!..
526 �Son Akin
Bir gazi kal�n bir ip getirmi�ti; onu hemen Garip H�s-men'in beline ba�lad�lar. O
bir an yine titredi, sonra kendinden utanm� gibi etraf�na bak�nd�, hemen pazulann�
gerip omuzlar�n� ba��n�n hizas�na kadar kald�rm�ya �al�t�... Sa� aya��n� a�a��ya
sark�t�rken:
- Bey, diye f�s�ldad�, geri d�nmezsem �ayet; Zillim sana emanet!.. Hani bir m�ddet
ba�kas�yla ba� g�z olmas�n� istemem de!.. Bir de, ay�pt�r s�lemesi, kar�nca��z�nda
yolcumuz var...
- Allah yard�mc�n olsun H�smenim, sen meraklanma... Sonra ba�ka bir �ey
konu�ulmad�; H�smen yava� yava�
g�zden kayboldu... Hende�e bir cisim d�t�; sular bir par�a dalgaland�, birisi
a�a��dan bo�ulur gibi ses ��kard�, nihayet gazilerin elindeki halat bo�ald�...
Murad:
- Kap�dan ��kamazd�, diye f�s�ldad�, belki k�ffar k�pr�n�n ba��nda pusuya
yatm�t�r... H�smen, H�smenim!.. Onu bul, onu!..
�imdi Avusturyal�lar�n top ate�i s�kla�m�t�; g�lleler u-�uyor, g�lleler kale
bendlerine g�m�l�yor, duvarlar �atl�yordu. Ya�l� bezler de havada yanarak gidiyor,
etrafa yay�l�yordu.
Gaziler de esas bir hedef se�meden durmadan bur�lar-daki toplariyle d�mana mukabele
ediyorlard�...
Ci�erdelen'in i�inde de bir u�ultu ba�lam�t�... Herkes evlerinden d�ar� f�rlam�,
kap�lar�n �n�ne y���lm�t�...
Gece karanl�kt�, g�kteki birka� y�ld�z bile �rkm�, g�zden kaybolmu�tu. Bir sabah
olsa; ovalar; Tuna Zitva Bo�az�, hatt� Estergon g�r�nseydi. Ci�erdelen'dekilerin
i�leri rahat edecekti. O zaman iyice g�recekler, ka� ki�iyle nas�l �arp�malar�
gerekti�ini iyice kestireceklerdi.
H�seyin Gazi e�ildi�i mazgaldan s�r'atle ba��n� kald�rd�:
Son Akin � 527
- Yakla�anlar var, dedi, geliyorlar, t�fek at��n�n zaman�d�r be�im!..
Murad, emektar gaziye cevap vermedi; bir ileriki burca ard arda inen g�llelerin
sesini dinledi, bir g�lle de �zerlerinden a��p biraz �teye g�m�ld�... Bir duvar�n
�deta inliye-rek ��kt��� duyuldu, iki gazi devrilen bir ta��n alt�nda bir anda
eziliverdiler.
Ci�erdelen'in tahta minaresinden gelen tekbir sesleri �atlayan, hatt� ��ken
duvarlar�n g�r�lt�s�ne kar��yor, gazileri sar�yor, ok�uyordu...
- Be�im, emreyle; gaziler t�fek at�ma ba�las�n!.. Murad, H�seyin Gazi'ye bakmad�
bile, sadece:
- Hay�r, dedi, bir fayda ummam; kime kur�un s�kaca��z? Sonra cephanemiz de az.
�imdilik top at��na devam edilsin!.. Hele kal'aya t�rmanm�ya �al�s�nlar, o zaman
d��n�r�z... Fark�nda de�il misin; taburlar taraf�ndan gelen t�fek sesleri �oktan
kesildi, belki oras�...
Birden Avusturyal�lar�n top at�lar� durdu, gecenin karanl���ndan surlara do�ru g�r
bir ses y�kseldi:
- Hey, Ci�erdelen Beyi orada isen s�yliyeceklerimizi iyi dinle... Kurtulman�za
imk�n yoktur, taburlar�n�z al�nm�, kaleniz ku�at�lm�t�r; hemen teslim olmazsan�z,
sabaha varmaz hi�biriniz sa� kalmazs�n�z, �oluk ve �ocu�unuzu da k�l��tan ge�irir,
ta� ta� �zerinde b�rakmay�z.... Bir avu� muhaf�zla kar��n�zdaki binlerce ki�iye ne
yapars�n�z? Toplar�m�z sizinkilerden daha uzuna atar. Estergon'dan birka� g�nden
evvel kimse yard�ma gelmez, gelse de fayda etmez!, Sana son bir f�rsat veriyoruz,
hemen kale kap�s�n� a�, me�aleleri yak, muhaf�zlar�n, kad�n ve �ocuklar�nla
diledi�in yere git; o zaman k�lma bile dokunmay�z!.. Vire ile teslim et buras�n�!..
Kabul m�?
528 �Son Akin
Kaledeki top at�� da durmu�, etrafa sinsi bir sessizlik ��km�t�... Gaziler
beylerinin verece�i cevab� merak, endi�e ve hatt� korku ile bekliyorlard�.
Kara Murad, yava� yava�, H�seyin Gazi'ye sokuldu, gecenin karanl���nda bile
g�zlerinin parlad��� g�r�l�yordu. Sa� elinde s�k� s�k� kavrad��� alt�n sapl� bir
k�l�� vard�:
- Ne duruyorsun Gazi, diye sordu, benim yerime Nem-�eliye sen cevap versene!..
- Ne diyeyim, beyim?
- G�nl�n�n diledi�ini!..
O zaman H�seyin Gazi �aha kalkm� yavuz bir at gibi i-leri at�ld�, bir hamlede
mazgallara aban�p tiksinerek hayk�rd�:
- Nem�eliL Bizim de size bir teklifimiz var; can�n�z� kurtarmak isterseniz,
geldi�iniz yere d�n�n... Biz de size son bir f�rsat veriyoruz; hemen bu dedi�imizi
yapmazsan�z hi�birinizin ba�� g�vdesinde kalmaz!..
- Sen kimsin?
- H�seyin Gazi derler bana, tan�r m�s�n?
- Beyin nerede?
- Burada!..
- O niye cevap vermez?
- Tenezz�l etmez!..
- Son s�z�n�z bu mu?
- Daha ne olsun; ac�r�z halinize!.
A�a��dan bir k�f�r duyuldu, bir sil�h patlad�; H�seyin Gazi sendeliyerek geri
�ekildi:
- Vurdular beni, diye f�s�ldad�, ama ne ziyani var? Be�im, be�im!.. Sak�n gamlanma;
sonumuz geldiyse Allah�m�za kavu�uruz, serhadlerde hangi gazi benim bu durumuma
g�pta etmez?
Son Akin � 529
Murad hemen k�l�c�n� k�n�na soktu. H�seyin Gazi'yi omuzlar�ndan kavrad�... O zaman
Murad'�n s�rt�na bir el dokundu; tatl�, sevgi ve �efkat ta��yan bir ses geceyi
ok�ad�:
- O�ul!.. B�rak Gazi'yi bize; biz onun yarac�klarm� hemen sarar�z, sen i�ine
bak!..
- Anam, sen misin? Burada ne arars�n?
- Kara Murad�m, bu s�z� sen mi bana sorars�n? Vaktiyle babanla bir kal'ada beraber
olup, k�ffar sald�r�nca yanyana �arp��p nasipse bile �lmek isterdik... Ne yapay�m
ki, k�smet olmad�... �imdi, ko� yi�itimin yerine o�lum ge�ti, seni yaln�z nas�l
korum?
- Ya Ay�e G�l? O, �ocuklarla beraber mi kald�?
- G�l�m de benimle bile geldi; Ay�ecik e�inden neden ayr�ls�n? �l�rsek beraber
�l�r, kal�rsak beraber kal�r�z o-�ul!... Yaln�z biz de�il, b�t�n Ci�erdelen
kad�nlar� �ocuklar�n� bizim evde Zilli'ye teslim edip surlara da��ld�lar!.. G�c�m�z
fazlas�na yetmezse de yara da m� saramay�z, g�lle, cephane de mi ta��yamay�z? Yoksa
ge�en y�l yapt���n gibi, d�man kar��s�nda bizi evimize mi kapamay� d��n�rd�n? B�rak
ko� yi�itime verdi�im s�z� o�lumun yan�nda yerine getireyim.
Murad, Hat�e Ana'ya cevap veremedi, hafif bir bayg�nl�k ge�iren H�seyin Gazi'yi
annesine teslim ederken gecenin karanl���nda bile rengini kaybetmiyen Ay�e G�l'�n
g�l�mseyen, sevda ta��yan menevi�li ye�il g�zleriyle kar��la�t�:
- G�l'�m, diye f�s�ldad�, gel �yle ise beraber �arp�al�m!..
- Erke�im, efendim, ko� yi�itim; hep senin yan�nday�m, dile benden...
Ay�e G�l'�n bu sevda t�ten arzusu Hat�e Ana'n�n dudaklar�nda biraz farkl� olarak
sanki yank�land�:
- Erke�im, efendim, ko� yi�itim; hep seninlenim, al beni yanma!..
530�SonAkin
G�lleler tekrar ba�lar�n�n �zerinden sekiyor, yahut duvarlara �arp�p g�m�l�yordu...
Bir tanesi daha da uzaklara gitti, ah�ap caminin �zerine d�t�; hemen oras�n� bir
duman kaplad�, tekbir sesleri dindi, bir an Ci�erdelen'in ortas�n� derin bir
sessizlik b�r�d�. Sonra camiinin kap� taraf�ndan hafif bir alev y�kseldi!..
Murad:
- G�l, diye ba��rd�, yan�na iki hatun al�p hemen eve ko�; vakit kaybetmeden
�ocuklar� bu kulenin alt�na getirin.
- Emret yi�itim, sen sak�n �z�lme!..
Ay�e'yle beraber iki kad�n, ta� merdivenin kenar�na H�seyin Gazi'yi yat�r�p
yaralar�n� saran Hat�e Ana'nm yan�ndan s�r'atle ge�erek g�zden kayboldular. O zaman
Mu-rad'�n sesi tekrar duyuldu:
- Her bur�tan ��er gazi surlar� b�rak�p tiz cephaneli�e gitsin; barut g�lle ne
m�mk�nse, ellerine ge�eni su deposunun kenar�na ta��s�n. Zinhar tel�a
kap�l�nm�ya... Yusuf A�a sen de �teki bur�lar� dola�, haber ver; haydin...
D�rt gazi merdivenleri u�arcas�na indiler, gecenin karanl���na dald�lar.
Bu s�rada H�seyin Gazi:
- Su, diye inledi!..
Murad, sanki Ci�erdelen'in emektar gazisinin bu yan�k arzusunu duymad�, hatt�
baz�s� hende�e d�en, baz�s� duvarlara saplanan g�llelere bile ald�rmaz oldu. Adeta
sa��r-la�m�t�, o kadar ki, ayaklar�n�n dibine yuvarlanan iki gazinin feryad�n� bile
i�itmedi. Bak�lar� Ci�erdelen'in ortas�n-dayd�, sadece oradan y�kselmeye ba�layan
alevleri seyrediyordu.
Ci�erdelen'in bu namdar beyi durmadan terliyordu; kulaklar� ba�ka sesler, masum,
tertemiz sesler i�itmek istiyordu. �imdi �iddetli bir r�zg�r da ��km�, �deta �sl�k
�al�yordu.
SonAkin�531
Alevler ise gittik�e h�z�n� artt�r�yordu. Birka� tahta par�as� caminin �zerinden
u�tu; birer karart� gibi g�r�nen evlerin damlar�na konuverdi... Sonra tahta
minareyi k�z�l bir renk yalad�, ayn� k�z�ll�k evlerin damlar�ndan dillerini uzatt�,
kalenin ortas� h�zla ayd�nlanm�ya ba�lad�...
Murad yumru�unu s�kt�, g�zlerini bir an kapad�ktan sonra:
- G�l, diye f�s�ldad�, gel art�k, gel!..
Murad'�n bu temennisini sadece kendisi duydu; birden kulaklar� t�rmal�yan bir
g�r�lt� i�itildi; top seslerini bile bast�rd�. �imdi ta� par�alar�, tahtalar, yan�k
bir barut kokusu etrafa yay�l�yordu!..
- Cephanelik!.. Cephanelik tutu�tu!..
Gaziler de beyleri gibi terliyor, gaziler de beyleri gibi ��ken evlere u�u�an ta�
ve tahta par�alar�na g�zlerini k�rpmadan, ellerini k�l��lar�ndan �ekmeden,
yerlerinden k�p�rdamadan bak�yorlard�...
Ci�erdelen tamamen yan�yordu... Serhad alev alevdi!..
Bir gazi ��ken bir mazgal�n �zerine s��ratt��� ta� par�alar�na ald�rmadan Kara
Murad'�n ellerini tuttu; bo�uk bir
sesle:
- Be�im, diye inledi, hemen evlere varal�m; yang�n� s�nd�relim, cephaneli�i
kurtaral�m...
Murad, gaziyi ok�ad�; g�zlerinin �n�nde Ay�e G�ller, k���k Mehmedler, minicik
Hat�eler, b�t�n safl��� ve sevgi-leriyle b�sb�t�n canland��� halde:
- Hay�r, diye seslendi, hi�bir er surlardan ayr�lm�ya, kal'a kap�s� �n�nde y�z
ki�ilik ihtiyat� ile emrimi bekliyen kolba�� dahi yerinden k�p�rdam�ya...
Odaba��lar �unu bilesiniz ki, serhad alev alev yansa da yeniden yap�l�r, ama elden
giderse bir daha g�� al�n�r!..
- Evl�tlar�m�z, yavrucuklar�m�z var orada be�!.. Buna nas�l can dayan�r?
532 �Son Akin
Murad'�n yerine ince, �l�k, bo�ucu ve yaz g�nlerinde sularda y�kand�ktan sonra
hafif hafif esen bir meltem kadar tatl� bir ses cevap verdi:
- Hepsini getirdik, kulenin alt�nda seslerini bile ��karmadan g�n�llerinden bizim
i�in dua ederler!.. Ba�ka bir emrin var m� beyci�im?..
Bu sesin sahibi Ay�e G�l'd�... Sar� sa�lar�n�n u�lar� yanm�, elleri yer yer kanam�,
y�z�n� alevler da�lam�t� Ay�e G�l'�n!.. Yine menevi�li ye�il g�zleri bahar�n
rengini ta��-yor,yine bak�lar� sevgi t�t�yordu: Murad e�ine takdirle bakt�:
- Ay�em, dedi, beni bi daha fethettin, var �imdi anam�n yan�na git, yaral�lar�
a�a��ya ta��y�n, onlar�n ac�lar�n� dindirin...
Ay�e G�l, kendisine mahsus bir ceyl�n edas�yla uzakla��rken, biraz evvel bur�lara
haber vermiye giden Yusuf A�a nefes nefese geldi: . �
- Be�im, diye seslendi, �ok az g�lle ve barut kurtulabildi, alt� gazi de orac�kta
�ehit d�t�... Buras�n� bilmem ama, k�ffar surlara iyice sokuldu; hende�i a��p
t�rmanm�ya �al��rlar.
Mazgaldaki bir gazi Yusuf A�a'n�n s�z�n� tasdik ediyormu� gibi ba��rd�:
- Buraya da yana�t�lar, galiba hende�e kalaslar uzat�rlar...
Murad o anda tamamen heyecans�zd�... D��nceleri y�llar�n gerisine ka�m�, bir an
i�in dahi olsa, halden uzakla�m�t�... O �imdiye kadar neler, ne sava�lar g�rmemi�ti
ki... �te Kulpa i�te Yerk�y, i�te E�ri ve Ha�ova, i�te Kanije, i�te Estergon!..
Hele Kanije!.. Toprakla bir olan surlar, tek kollu bir kocam��n sol elinde alt�n
sapl� k�l�c�yla kale kap�s�n� deviren Avusturyal�lara sald�r��, bembeyaz, yuvarlak
sakall� bir ihtiyar�n asla sars�lm�yan im�n�.. O, ayr�ca on sekiz seneden beri nice
nice gaziler, yi�itler de tan�mam�t� ki...
Son Akin �533
Deli Davutlar, Deli Durmu�lar, Koca Memiller, Tiryaki Hasan Pa�alar, Lala Mehmed
Pa�alar ve binlerce isimsiz kahramanlar!.. �imdi ise kad�nlar�yla birlikte
Ci�erdelen'i koruyan gazilerin yan�nda heyecana kap�lman�n hi� yeri yoktu.
Omuzlan, bug�ne kadar e�ilmiyen boynu, bu y�k� ta��yacak kudretteydi... Her tedbire
ba�vuracak, �l�nceye kadar �arp�acakt�; gerisi Tanr�n�n takdirine kalm�t�. Yaln�z
d�man�n ka� ki�i oldu�unu bir ��rense ve bir de sabah olsayd�!.. Ayr�ca Garip
H�smen h�l� geri d�nmemi�ti, surlar� yal�yarak y�kselen me�hul sesten haber
getirmemi�ti.
- T�fek ve ok at��na ba�lans�n, dedi, k�ffar kesinceye kadar, top�ular g�llelerini
savurmakta devam etsin...
- Kal'adan ta�ra ��kal�m, be�, dalal�m Nem�elilerin aras�na, burada ta�lar�n
alt�nda ezilmektense ovada biz k�ral�m onlar�!..
- Hay�r!.. Bu s�yledi�in asla uygun de�ildir!.. Ci�erdelen'i kime emanet edersin?
Hele bir sabah olsun, Estergon' dan yard�m gelip gelmiyece�ini iyice anl�yal�m...
Sonra d��n�r�z... Bekliyece�iz, sab�r gerek Yusuf A�a!..
Murad'�n dudaklar�ndan d�k�len bu s�zler, ona vaktiyle her heyecanl� �n�nda
bile�ini yakalay�p ne yapmas� gerekti�ini f�s�ldayan bir kocam��n tavsiyelerini
and�r�yordu. Belki de bu s�zleri Murad de�il, o kocam� s�yl�yordu...
Bundan sonra onlar durmadan �arp�t�lar; gerileri, Ci-�erdelen'in ortas� r�zg�r�n
savurdu�u alevlerle dalgalan�rken, ta� ve tahta par�alar� havada u�arken, bur�lar
�atlay�p surlar�n baz� yerleri ��kerken oklar�n� att�lar, t�feklerini ate�lediler,
humbaralar�n� f�rlatt�lar...
Fakat �yle bir zalim an geldi ki, ellerinde ne humbarala-��, ne barutlar�, ne de
oklar� kald�!.. Cephanelik yanm�, k�l olmu�tu, son kur�un s�k�lm�, son ok at�lm�t�.
Ne yaz�k.
534�SonAkin
A�a��dan yaral�lar�n derinden gelen iniltileri, �ocuklar�n i�li a�lay�lar�
geliyordu. D�ar�dan ise Avusturyal�lar�n zafer naras� birbirini takip ediyordu.
Hendeklere kalsalar iyice uzat�lm�, surlara merdivenler dayanmaya ba�lanm�t�...
Murad anas�n� buldu; Hat�e Ana, Ay�e G�l'le birlikte bir yaral� gazinin kollar�na
girmi�, merdivenlerden iniyordu:
- Anam, dedi, siz bir daha geri d�nmeyin... B�t�n kad�nlar �ocuklar�n yan�nda
toplans�n. Bundan sonra gazilere ta��yacak ne cephaneniz var, ne de yaral� saracak
zaman�n�z. Hat�e Ana o�luna bakmad� bile, sesini ��karmadan g�-l�msemiye �al�an
yaral� gaziyi kollar�yla iyice sararken:
- K�l�c�m�z ne g�ne duruyor, diye sordu; hep beraberiz, hep omuz omuzay�z!.. �yle
de�il mi G�l�m? Bizi k�ffara sa� salim mi teslim etmek istersin yoksa? Anlad�n m�
Murad�m; biz de �arp�aca��z, hem de k�l�n�la...
- Asla!.. �te buna r�zam yoktur. Hemen inin a�a��ya a-nam, beni daha fazla
oyalamay�n. Bak, etraf da a�arm�ya ba�l�yor...
- K�smetse, sava��n ba��nda da s�yledi�im gibi hep, beraber �ehit olaca��z Murad�m;
ko� yi�itimin o�lunun yan�nda. Bana ba�ka s�z s�yleme, sen kendi i�ine bak.
Murad, anas�na cevap veremedi; etraf o kadar kar�m�t� ki; kendisini takip eden
gazileri daha fazla endi�ede b�rakmamak i�in tekrar surlar�n yanma ko�tu...
Bundan sonra olanlar� zaman bile kolay kolay takip e-demedi. Evvel�, Murad'�n
birden bur�lardan bur�lara seken naras� duyuldu:
- Gaziler!.. G�n do�ar; art�k zafer bizimdir!.. Asla f�tur getirmek yok!... Bir
y�ldan beri k�n�nda paslanan k�l�n�lar�-m�z i�te �imdi bilenir!.. Siz de �ekin
k�l�n�lar�n�z�; haydin yi�itlerim, aman vermeyin �ahbazlar�m!..
SonAkin�535 Murad�n naras�na gerilerden, Avusturya askerlerinin ard�ndan g�n�n ilk
k�z�ll�klar�na kar�an tok, kelimeleri tane tane s�yliyen g�r bir ses cevap verdi:
- Dayan Murad�m!.. Ben de vard�m!.."
Sonra, ba��nda kanlara bulanm� beyaz sarg�s�, elinde e�ri k�l�c�, g��s�nde im�n�,
duda��nda t�rk�s�yle merdivenlerden s�r'atle ��k�p mazgallara at�lan H�seyin Gazi
g�r�nd�:
Gaziler diyar�d�r begim, burda uyunmaz. Burda yatan�n be�im, �erefi �an� kalmaz.
Ci�erdelendir ad�; �ahinlerin yuvas� El k�l�n�ta beklenir, kimse gaflete dalmaz.
Bir de Murad'�, susuz kalm� bir yolcuya sunulan bir tas so�uk su gibi y�re�ini
serinleten kasvetli gecelerde birden etrafa serpilen y�ld�zlar kadar huzur veren
ba�ka bir nefes, ba�ka bir temenni sar�vermi�ti:
"B�rakal�m onu o�ul, diledi�i yere gitsin; evl�t hasretine, e�inin yoklu�una
dayanamad��� zamanlarda hi� hissettirmeden onlar� uzaktan seyretsin... Hem sonra
bilinmez ki, belki bir g�n serhad boylar� alev alev tutu�m�ya ba�larsa, belki bir
g�n bu devlet Koca Memil'i tekrar vazifeye �a��r�rsa, belki bir g�n bu toprak nice
Koca Mermilerin kurumu� da olsa kan�n� emmek isterse, seninle orada, tutu�an,
yanan, hizmetimizi bekleyen o yerde kar��la��veririz!.. Ben sanayine, "Dayan,
vard�m Murad�m!.." diye seslenirim. Belki bir g�n o�ul, belki bir g�n... Hi� �mit
kesilmez!.."
- Hey Kara Murad!.. G�sterin k�ffara mertli�in nas�l oldu�unu!.. Ben dahi
bileyim!..
Murad'�n alt�n sapl� k�l�c� havada parlad�. Murad'�n paz�lar� gerildi ve Murad,
H�seyin Gazi'nin t�rk�s�n�, mazinin nefesini, d�man gerilerinden y�kselen tok sesi
birbirine kar�t�rarak g�rtla�� par�alan�rcas�na hayk�rd�:
536 �Son Akin
-Koca Babam!..
Kuledeki b�t�n gaziler ulu da�lara �arp�p da yank�lanm� gibi Murad'�n bu hayk�r��n�
tekrarlad�lar:
- Koca Baba!..
- Koca Baba!..
Hepsi nefes nefeseydi, hepsinin g�zleri artlar�nda yanan Ci�erdelen gibi alev
alevdi, hepsinin k�l��lar� durmadan inip kalk�yor, surlara t�rmanan Avusturyal�lar�
bi�iyor, eziyordu... Havada sallanan merdivenler, tutunmaya �al�an �mitler, kopuk
g�vdeler, bir ta� kovu�una kenetlenen �engeller, madd�, manev� her �ey birbirinin
i�indeydi o anda...
Murad kuleye ad�m�n� atan bir Avusturyal�y� �midiyle birlikte bir vuru�ta
devirdikten sonra ���a tutulmu� bir pervane gibi bak�lar�n� renk de�i�tirmeye
�al�an ovadan, d�man saflar� aras�ndan ay�ramaz olmu�tu. G�r�yordu; ak�nc�lar�n
piri, serhadlerin ulu gazisi, yi�itlerin yi�idi, tek kollu kahraman, Koca Memil
oradayd� i�te!..
Koca Memil'in bembeyaz sakal�na g�n�n ilk k�z�ll�klar� d�m�t�, g��s� a��k, omuzlar�
h�l� dikti. K�l�c� inip kalk�yor, ba��bo� at� �ahlan�yordu... Koca Memil, yar�yor,
durmadan ilerliyor, d�man� ikiye b�l�yordu. Yan�nda Karapen�e Osman vard�.
Estergon'daki yirmi ak�nc� ile tabyalardaki be� on gazi ard�ndan ona yeti�miye
gayret ediyordu. Ve Garip H�smen ise en geriden bir at�n �zerine abanm�, etraf�na
bakmamaya �al�arak pe�leri s�ra geliyordu.
Murad sallanan bir ta��n �zerine s��rad�, alt�n sapl� k�l�c� havaya kald�rd�, bir
kartal gibi a�a��ya do�ru dikilerek tekrar tekrar ba��rd�:
- Koca Babam!.. Koca Babam!.. Geldin mi? Beni g�r�yor musun? Murad'�n seni
bekliyor; yeter art�k!..
Koca Memed'in bir an k�l�c� bo�lukta kald�, bembeyaz sakal� bir sancak gibi
dalgaland�, sabah�n lo�lu�una ra�men siyah g�zlerinin bir kor gibi yanmakta oldu�u
farkedildi...
SonAkin�537
Dudaklar�nda bir tebess�m vard�, o�lunu bir kere daha g�rm�t�, memnundu, �ok
memnundu... Fakat, kocam� ak�nc�n�n mintan�, hatt� cepkeni, beyaz sakallar�ndaki
g�n�n ��klar� aksetmi� gibi k�z�ld�, k�pk�z�l!..
Oras�, o g���s kan�yordu; durmamacas�na kan�yor, b�t�n v�cuduna yay�l�yordu.
Birden Murad'�n hemen yan�ndan, sallanan ta��n kenar�ndan hicran, �mit, hasret ve
buram buram sevda t�ten bir feryat y�kseldi:
- Ko� yi�idim!.. Ko� yi�idim!. Sen misin? Ya��yordun demek? Niye �imdiye kadar
g�z�kmedin? Yoksa bunca y�l beni mi arad�n? Gel, gel art�k; bak Hat�en burada!..
Gaziler de yan�l�r, Murad da yan�l�r; sen Koca Baba de�ilsin, sadece Hat�e'nin
beyisin!.. H�l� gen�, h�l� g�zelsin... Gel, gel de yarac�klar�n� saray�m...
Gaziler titrediler, Murad'�n aya��n�n alt�ndaki ta� b�sb�t�n oynad�, n�ra, k�f�r ve
�elik seslerine kar�an bir h��k�r�k dalga dalga uzakla�t� ve sonra yava� yava�
s�nd�...
Murad, kendinden ge�en Hat�e Ana'n�n �zerinden atlad�, onu kollar�n�n aras�na alan
Ay�e G�l'e bir an bakt�, fakat daha fazla dayanamad�:
- H�seyin Gazi, diye seslendi, Ci�erdelen, anam, e�im ve �ocuklar�m sana emanet!..
A��n kap�y�!.. Kolba�� haz�r ol!.. Y�z atl�; pe�im s�ra Nem�eliye, Koca Baha'n�n
yan�na!.. �leri!..
Zincirler makaralar etraf�nda d�nd�ler, k���k k�pr� hende�in �zerine kapand� ve y�z
atl�, sanki omuzlar�nda kartal kanatlar� varm� gibi u�arcas�na at s�ren Kara
Murad'�n pe�inden d�ar�ya f�rlad�...
Ovada ve surlar�n �zerinde amans�z bir m�cadele devam ediyordu... Murad k�r�yor,
eziyor, babas�na yakla�mak istiyordu... Onu bazen g�r�yor, bazen g�zden
kaybediyordu; fakat bir t�rl� yan�na varam�yordu...
538 �Son Akin
-Babam!.. Babam!..
Murad son bir hamle daha yapt�; g��s�n� korumaya bile l�zum g�rmeden iki
Avusturyal�y� devirdi, �deta at�n�n �zerinde dikildi, ucundan kan daml�yan alt�n
sapl� k�l�c� ileri uzatarak, tekrar ba��rd�: - Babam!.. Babam!..
Etraf iyice ayd�nlanm�t�, g�ne� tepelerin ard�ndan ��km�, ovaya ��klar�n� d�kmiye
ba�lam�t�. �a�k�na d�nen Avusturyal�lar k�me k�me da��l�yorlard�... Yerde
yuvarlanan atlar, devrilen merdivenler, kopan z�rhlar, yaral�lar ve �l�ler,
surlar�n �n�n� doldurmu�tu... Tuna ise biraz gerilerinden ye�il ye�il ak�yordu...
Murad bir kere daha Koca Baba'y� g�rd�; aralar�nda o-tuz-k�rk kadar Avusturyal�
vard�... Koca Memil �deta at�n� durdurmu� o�lunu derin derin s�z�yordu... G��s�
tamamen k�z�la boyanm�t�, sol eli yava� yava� inip kalk�yordu... Yer yer kan
lekeleriyle s�slenmi� beyaz sakal� k�p�rd�yordu; yine tok, fakat hararetten yanm�
gibi kavruk bir nefes Murad'� kucakl�yordu:
- Gazan m�barek olsun evl�d�m; iyi dayand�n! Kurtuldunuz nihayet!. Seni tekrar
tekrar evvel Allah, sonra Anan ile Ay�e G�l'e emanet ederim!. Hat�eme iyi bak...
Mehmed' imi er ki�i yap! Ne diyeyim art�k, bilemiyorum!..
Ba�ka ne bir ses, ne bir nefes i�itildi... Koca Memil'in a-t�n�n sa�a do�ru d�nd���
g�r�ld�; gaza meydanlar�n�n ko-cam� ak�nc�s� hayvan�n�n �zerinde sendeliyerek ka�an
Nem�elilerin aras�na dald�, yava� yava� g�zden kayboldu...
�htiyar gazinin evvel� s�rt� g�r�n�yordu, sonra krep dolanm� k�lah� farkedilmiye
ba�lad�, en nihayet bir r�ya imi� gibi g�zlerden tamamen siliniverdi...
Ne Karapen�e Osman, ne de yirmi ak�nc� ona bakmad�lar; sadece bir an ba�lar�n�
�nlerine e�diler, sonra eskisinden daha �iddetli Avusturyal�lar� k�rm�ya
ba�lad�lar.
SonAkin�539
- Babam!.. Yalvar�r�m gitme, dur!.. Yaral�s�n; bekle biraz o�lunu!..
Murad'm feryad� kale duvarlar�na �arpt�, Tuna'ya uzand�, hatt� Zitva Bo�az�'na
kadar yay�ld�, yine de ona cevap veren olmad�...
D�man art�k tamamen ka��yordu... Bir k�s�m gaziler yaral�lar� topluyordu...
Ci�erdelen Beyi Kara Murad Bey ise yanma sokulan Karapen�e Osman, Garip H�smen ve
yirmi ak�nc�n�n bile fark�na varmadan parampar�a olmu� mintan�, arkaya kaym� turna
telli k�lah�, y�rt�lm� k�rm�z� �uval� �alvar�, havada as�l� kalm� gibi duran
k�l�c�yla babas�n�n gitti�i yere do�ru bak�yor, kirpiklerini bile k�rpmadan hep
bak�yordu...
* * *
Vakit ak�am �st�ne yakla��yordu... Buna ra�men g�ne� hen�z tepelerin gerisine
yaslanmam�t�... Bir kad�n; badem renkli g�zleri tamamen g�lgelenmi�, aya��ndaki
yemenilerinin ba�� kopmu�, fistan�n�n d��meleri ��z�lm�, elleri yer yer �izilmi�,
sa�lar�, vaktiyle siyah olan sa�lar� da��lm� bir kad�n Zitva Bo�az�'na do�ru
y�r�yordu... Her taraf� ter i�indeydi, dudaklar�nda, susuzluktan �atlam�
dudaklar�nda durmadan tekrarlad��� bir c�mle vard�:
- Ko� yi�idim!.. Neredesin?
Kad�n�n arkas�ndan ad�mlar�n� ona uydurarak ilerliyen Kara Murad geliyordu... Murad
biraz ��km�, biraz sararm�t�; yine de metin g�r�n�yor, yine de �z�nt�s�n� belli
etmemeye �al��yordu... Yaln�z kulaklar�nda, bundan �� y�l evvel bir k� g�n�
karlar�n beyaza boyad��� bir a�ac�n alt�nda yine b�yle ne yapaca��n� �a��rd��� bir
anda tane tane s�ylenmi� bir s�z�n akisleri vard�:
- "Evet o�ul, �lenler asla dirilmemelidir. Onlar�n hayallerde kalan yeri �ciz
varl�klar�ndan �ok daha k�ymetlidir...
540�SonAkin
Ne senin, hatt� ne de benim, mazinin ak�nc� beyi Meh-med'ini b�ylesine �ciz, muhta�
ve zavall� yapm�ya hakk�m�z vard�r..." '
Sonra Murad'�n g�zlerinin �n�nde isyan edercesine elsiz bir kol sallan�yor,
karlar�n bile g��l�kle �rtt��� bir g���ste kamayla oyulmu� �ukurlar canlan�yordu...
- Ko� yi�idim!.. Neredesin?
Hat�e Ana'ya yine cevap veren olmad�. Yaln�z serin bir r�zg�r esti, otlar h��rdad�,
ilerideki bir a�ac�n dallar� salland�. Hat�e Ana nedendir bilinmez, �srarla bu
a�aca do�ru bakmaya ba�lad�...
A�ac�n biraz �n�nde civar palangalardan Ci�erdelen'e yard�ma gelmi� iki gen� gazi
vard�; ellerindeki k�reklerle bir �ukuru �rt�yorlard�!..
Hat�e Ana gazileri de g�r�nce ad�mlar�n� b�sb�t�n s�kla�t�rd�. O zaman en geriden
gelen Garip H�smen s�r'atle ko�maya ba�lad�. Murad'� �arparak ge�ti, nefes nefese
Hat�e Ana'ya yeti�ti:
- Kurban�n olay�m, anam - babam Hat�e Anam, diye yalvard�. Saatlerden beri ko�ar
durursun; hem kendini, hem Kara Murad Bey'i, hem de bizleri harap edersin... Yaz�k
de�il mi canca��z�na... Anlamad�n m� h�l�, Koca Baha'n�n nereye gitti�ini bilen
yoktur...
Hat�e Ana, �n�ne ge�en Garip H�smen'i itip gazilere i-yice sokulmak istedi, fakat
onun mukavemet etti�ini g�r�nce bir an vazge�ti, �deta inlercesine:
- H�smenim, dedi, bir daha benim yan�mda Koca Baba demeyin ko� yi�idime!.. Ben
bilememi�im, g�rememi�im; seneler senesi o bir pervane gibi etraf�m�zda dola�m�,
beni de, Murad'� da korumu�, hepimizi ba�r�na basm� da asla fark�na varamam��m!..
Bunlar yetmiyormu� gibi, �stelik nank�rl�k ettim ko� yi�idime kar��; onun olan
o�lumu da, alt�n sapl� k�l�c� da geri istedim. G�cendi bana, bu sebepten
SonAkin�541 yaral� yaral�, ka�t�, uzakla�t� bizden!.. Yaral�yd� ya, kanlar s�zard�
o heybetli g���sca��z�ndan... Ya k�ffara esir d�t�yse, ya kara topraklar b�sb�t�n
elimizden ald�ysa onu!.. M�saade et H�smenim; son defa ko� yi�idimi �u o�lanc�klara
bir soray�m, belki haberleri vard�r!..
H�smen art�k Hat�e Ana'y� geri �eviremedi; o asla u-mulmayan bir �eviklikle yana
kayd�, gen� gazilerin kar��s�na dikildi:
- Yi�itlerim, dedi, do�ruyu s�yleyin bana; Koca Memil denen bir aslan� hi�
buralarda g�rd�n�z m�, nereye gitti�ini biliyor musunuz? O benim erimdi, esimdi,
erke�imdi, kocamd�!..
Gaziler ellerindeki k�rekleri yere b�rakmam�lard�; heyecandan, yorgunluktan
soluyarak konu�an terlere bulanm�, solmu�, sararm� Hat�e Ana'ya hayretle
bak�yorlard�...
Bir tanesi iyice do�ruldu; boyunlar� b�k�k, kendilerini kadere terketmi� gibi duran
Kara Murad ile Garip H�smen'i de s�zd�kten sonra:
- Bilmiyoruz, dedi, ad�n� i�itmi�iz ama, kendini hi� g�rmedik; biz bu serhadlere
yeni geldik...
O zaman Garip H�smen'le Kara Murad ayn� anda Hat�e Ana'n�n koluna girdiler,
anla��lmaz bir hissin bo�ucu tesiri alt�nda onu geri �evirmek istediler:
- Anam, ben de sana yalvar�r�m; oyalanma art�k buralarda. Neredeyse ak�am olacak;
Ci�erdelen'de Ay�e G�l'le, torunlar�n yolumuzu g�zler; onlar� merakta b�rakmak
do�ru mudur?
Hat�e Ana Murad'�n bu s�zlerini duymad� bile; ayaklar�n� gerdi, �atlak dudaklar�n�
diliyle �slatm�ya �al�t�, g�zleri ak�am�n �e�itli renkleri alt�nda gittik�e
irile�irken:
- Yaral�yd�, diye f�s�ldad�, �ok yaral�yd�; �imdi onun yamaklar�n� kim sarar, ona
kim bir s�cak �orba verir? �l�s�ne
542�SonAkin
de raz�y�m; ayakca��zlar�n�z� �peyim yi�itlerim, g�rd�n�zse erke�imi s�yleyin
bana!..
- Yaral� m�yd�? Neresinden yaralanm�t� Koca Memil?
- G���sca��z�ndan; surlar�n tepesinden bile belli oluyordu!..
Gen� gazi irkildi, bir an arkada��na bakt�, sonra her ikisi birden e�ildiler,
�nlerindeki yar�s�na kadar kapanm� �ukura s�r'atle toprak doldurm�ya ba�lad�lar.
- Ne yap�yorsunuz evl�tlar�m orada, yoksa birisini mi g�md�n�z bu kara topra�a?
Gaziler terlemiye ba�lam�lard�, s�k s�k nefes al�yorlard�; yine de ellerindeki
k�rekler durmadan toprak y���yordu �ukura...
- Evl�t��klar�m size sorar�m, t�rnaklar�mla e�elememi istemezseniz oras�n�, cevap
verin bana!...
�ki gazi birden do�ruldu, ikisi birden k�reklerini yere b�rakt�, yine bir tanesi:
- Niye bu kadar �ok sorars�n ana, dedi, bizim palangaya d�nerken bu a�ac�n dibinde
bir �ehit g�rd�k; kurtlar, ku�lar yemesin diye son vazifemizi yapt�k... Hepsi bu
kadar i�te!..
- Ya�l� m�yd� bu g�md���n�z �ehit? -�ok ya�l� de�ildi!..
- G��s�nden mi vurulmu�tu?
- Yo!.. Hi� g��s�nden de�il; s�rt�ndan!.. Evet, s�rt�ndan vurulmu�tu!..
- Sakal� var m�yd�, bembeyaz sakal�?
- Vard�!..
- Var m�yd�?
- Dur bakay�m ana; yok yok yan�lm��m, sadece b�y�klar� vard�!..
- Yak��kl� m�yd�? �ri, heybetli, dik omuzlu...
Gen� gazi yutkundu, arkada��na tekrar bakt�, sonra ellerini u�u�turup ba��n� �n�ne
e�di.
Son Akin � 543
O zaman Hat�e Ana, bir feryat kopard�; ak�am�n lo�lu�unu delen, biraz �telerindeki
orman� bile saran bir inleyi�ti bu... O kadar ki, onun katre katre eriyen bu
feryad�n� orman�n i�inde kaybolan ince bir yol �ok daha uzaklara ta��d�...
- Ko� yi�idim �lm�, ko� yi�idim burada yatar; bu gaziler yalan s�ylerler bana!..
�ki gazi daha fazla dayanamad�; g�zya�lar�yla taze kaz�lm� topra�� sulayan Hat�e
Ana'y� daha fazla seyredemedi; m�saade dahi istemeden atlar�na binip olanca
h�zlar�yla ka�arcas�na uzakla�t�lar...
Dakikalar kendini tamamen ak�ama terketmiye, g�ne� �ehit kanlan gibi k�z�la
boyanarak da�lar�n ard�na �ekilmiye ba�lam�t�... Etraf sadece ve sadece Hat�e
Ana'nm h��k�r�klar�n� dinliyordu... Hat�e Ana ise durmadan g�zya�lar�yla birlikte
yeni kaz�lm� topra�� �p�yordu...
Murad annesinin yanma diz ��km�t�, donmu� gibi yerinden k�p�rdam�yordu. H�smen ise
ayakta duruyordu; senelerce evvel Estergon'da bir ak�nc� �ad�r�n�n i�inde elsiz sa�
bile�ini g�stermemeye �al�an ihtiyar bir gaziyle yapt��� bir konu�ma onu s�r'atle
sar�yor, gerilere do�ru itiyordu.
Murad'm babas�n� sormu�tu H�smen bu ihtiyar gaziye:
- "Tan�r miydin onu?" demi�ti.
Kocam� ak�nc� teredd�t etmeden kar��s�ndakinde en ufak ��phe uyand�rmadan hemen
cevap vermi�ti:
- "Bilmem, �imdilik bir �ey diyemem. Belki g�n�n birinde buluruz onu..."
- "Mezar�n� m�?"
- "�yle ya, mezar�n�!.."
Yo!.. Bu kadar�na da dayanamazd� H�smen!.. Garipli�in de bir hududu, bir haddi
vard�; ta� olsa �atlard� insan!. Y�llar y�l� dinmemi�ti bu g�zya�lar�... Biraz
rahat etmi�ler, biraz huzura kavu�up yarac�klar�n� sarm�larken, yine mi yeniden
ba�l�yacaklard�?..
544 � Son Akin
H�smen bir m�ddet �aresiz kalm� bir insan�n acziyle k�vrand�, sonra birden akl�na
gelmi� gibi hemen yere ��k�p Hat�e Ana'y� omuzlar�ndan yakalad�:
- Anam babam Hat�e Anam, dedi, neden ba�ka bir �ehidi ko� yi�itin san�p da kara
topraklara y�z�n� g�z�n� s�rersin? Hepten mi bize inanmazs�n? Sen aslan�n� bilmez
misin; o hi� �l�r m�, ona hangi k�l�� tesir eder? G�r�rs�n bak, g�n�n birinde
serhadlerden, belki de Kanije'den bize sel�m g�nderiverir!.. Hem b�yle kocam�lar�n
bug�ne kadar hangisi mezarlar�n� belli etmi�tir ki... Deli Durmu�'u i�itmedin mi,
gazilerin g�zleri �n�nde kaybolmu�, izini bile bulan olmam�!.. �ster misin sana
�urac�kta bi t�rk� ����ra-y�m!.. Koca Baba i�in yakm�t�m da sen duym�yasm diye,
tenhalarda Kara Murad�ma s�lerdim...
Hat�e Ana ba��n� yava� yava� kald�rd�, yeni g�r�yormu� gibi evvel� o�luna, sonra
Garip H�smen'e bakt�:
- �stemem, dedi, t�rk� hi� istemem H�smenim!..
- �yleyse d�n gece Koca Baha'yla nas�l kar��la�t���m� bir ��rp�da anlatay�m da
y�reci�in serinlesin!..
Hat�e Ana cevap vermedi, sadece ellerini yere dayay�p tamamen g�zya�lar� ve
g�lgelerle �rt�lm� badem renkli g�zlerini Garip H�smen'e dikti.
O zaman H�smen g��s�n� �i�irdi, omuzlar�n� oynatt�, ba��n� dik tutup ka�lar�n�
�atm�ya �al��rken:
- Ben yaman adam�md�r Hat�e Ana, dedi, hani Koca Memil kadar olamazsam da bile�imi
kolay kolay b�kecek bir yi�it g�remem etraf�mda!.. Efendim, ��yle bir bismillah
deyip hende�e dald�m, benden ba�kas� olsa hemen orac�kta bo�ulurdu, ama iyi
y�z�c�y�md�r; bir solukta kar��ya t�rmand�m, belimdeki ipi ��zd�m... Beni k�ffar
g�r�p de i�im yar�da kalmas�n diye emekliye emekliye Tuna'ya do�ru ilerleme�e
ba�lad�m. Maksad�m, Nem�elinin arkas�ndan dolan�p �staburlara varmak, orada �arp�an
gazilere cesaret
Son Akin � 545
vermek, d�man�n miktar�n� anlamak, sonra bize k�ffar�n geldi�ini haber verenin kim
oldu�unu ��renmekti... Tam sahile varm�t�m ki, birisi ensemden yakalay�verdi. Hani
benden ba�kas� olsayd�, korkusundan �l�rd�.
Hemen elimi k�l�c�ma att�m; e�er kar��mdaki Koca Baba olmasayd� onu hemen orac�kta
deviriverecektim. Hep beraber sazlar�n aras�na girdik. Orada Koca Baha'n�n bo� yere
ziyan olmas�nlar diye taburlardan geri �ekti�i gaziler vard�. Koca Baba hi� vakit
kaybetmeden sizi sordu:
- Bizi mi sordu H�smenim?
- Ya kimi soracak Hat�e Ana?
- Ne dedi?
- Hat�e ne yap�yor; dedi, Murad nas�l? Dedi. Ay�e G�l,
�ocuklar, Zilli ne �lemde? dedi.
- Ba�ka H�smenim, ba�ka ne dedi?
- Sabaha kar�� Karapen�e'yle ak�nc�lar burada olurlar, dedi; her halde daha evvel
haber salm� olacak onlara... Sonra efendime s�l�yeyim Hat�e Ana, Koca Baba durmadan
yanaklar�mdan �pt�, "Yi�it H�smen", diye ok�ad� beni, "etraf aydmlanm�ya
ba�lay�nca, senin de alt�na bir at �ekeriz, hep beraber Nem�eli'yi yarar ge�eriz;
Sen bizim ard�m�z� korursun, ben de ��yle uzaktan Kara Murad�m� g�r�r�m, kabilse
Hat�emi seyrederim, sonra geldi�im yere d�nerim..." dedi. Nah i�te, getir bir
Kuranc�k �peyim; b�le s�ledi... Sen de anlad�n ya �imdi. Koca Baba geri d�nece�ini
daha evvel kararla�t�rm�t�. B�le bir insan hi� �l�r m�?
- Neye yarar H�smenim, neye yarar; yaral�yd� o!.. Evvelden geri d�nece�ini
kararla�t�rsa bile, ben onu bir daha g�remiyecek olduktan sonra!.. Ne faydas� var
bu s�zlerin
bana?
H�smen yutkundu, bir an nas�l hareket etmesi gerekece�ini kestiremedi, sonra ba��n�
dik tutup bir s�r sakl�yan insanlar�n ciddi ifadesiyle:
546�SonAkin
- Abe Hat�e Ana, dedi; bana neredeyse yeminimi bozduracaks�n!.. Hadi, �u
kadarc���n� s�l�yeyim sana; Koca Baba yak�nda gelecek, g�r�lecek bir i�i varm�, onu
halledince Hat�emin kar��s�na birdenbire ��k�verece�im, dedi. Senin e�in oldu�unu
benden saklamad�; Tuna'n�n kenar�nda kimse duymadan hep bunlar� kulak��klar�ma
fis�lday�verdi...
- �yleyse surlardan ba��rd���m zaman bana ni�in bakmad�?
- Duymad� Hat�e Ana, ben bile fark�nda de�ildim...
- Yalan s�ylemiyorsun de�il mi H�smenim, beni kand�rm�yorsun ya?
- Ekmek �arps�n, hilaf�m yok be Hat�e Ana!.. Getir bir Kuranc�k da �peyim demedim
mi sana?
- Neden Murad susar, ni�in l�fa kar�maz? Yoksa onun da gizledi�i bir �ey mi var?
- Bunu ben ne bileyim Hat�e Ana; kendisine sor? Ne yaps�n Kara Murad�m�z; o da
�a�k�na d�nd�, senelerden sonra babas�n�n kim oldu�unu ��renmek kolay m�?
- Demek ko� yi�idim �lmedi, demek ko� yi�idim yak�nda gelecek? Ah!.. H�smenim, onu
nas�l bekliyece�im bir bilsen; nas�l bekliyece�im!.. Ko� yi�idim benim ol!..
- Yamand�r senin ko� yi�idin Hat�e Ana; tekrar s�l�yo-rum, kimse dokunamaz ona.
Senin ad�n� a�z�ndan d��r-mez, �stelik torunlar�n�n �ocuklar�n� da g�rmek ister;
b�le birisi nas�l olur da kolaycac�k oluverir? Cahillik etme art�k Hat�e Ana...
Garip H�smen sustu; kar��s�ndakinin kendisini b�y�k bir inan�la dinledi�ini
farkedince, �deta g�l�msedi. H�l� hareketsiz duran Kara Murad'� unutmu� gibi:
- Hadi, dedi, kalk art�k Hat�e Ana, d�nelim Ci�erde-len'e... Bak, orada da sana
daha neler s�l�yece�im!..
Son Akin � 547
Etraf gittik�e karar�yordu... �ekiller kaybolmu�, da�lar, ormanlar, hatt� Tuna bile
g�zlerden silinmi�ti... B�t�n bu ova, arkalar�ndaki orman, a�a��da akan k���k dere
bile o anda tamamen susmu�tu... Yaln�z orman�n i�inde kaybolan yolun �zerinde �ok
k�ymetli bir emanet ta��yormu� gibi a��r a��r ilerliyen bir araban�n eskisinden
daha fazla inliyen g�c�rt�s� i�itiliyordu... Bir de ��k vard� ormanda; gittik�e
uzakla�an bir ��k...
________o________

You might also like