2022-Limit Yayinlari Tyt Turkce Denemesi

TYT TYT - Türkçe TÜRKÇE TESTİ DENEME0101
DENEME
1. Bu testte 40 soru vardır.

2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
1. Arkeoastronomi genel hatlarıyla yazılı kaynakların 3. İki ya da daha çok kelimeden oluşan deyimler, birer
olmadığı bir dönemde gökyüzüne dair eski zaman
anlam kalıplaşması sürecinden geçmiştir. Bu nedenle
inanç ve uygulamalarının ve insanların gökyüzünden
nasıl yararlandıklarının ---- olarak tanımlanır. bu kalıp sözler, taşıdıkları asıl anlamın dışında, yeni
“Arkeoastronomi” terimi ilk kez 1970’lerde, tanınmış
anlama bürünmüşlerdir. Söz gelişi beti benzi atmak,
arkeologlarla başka disiplinlerden bilim insanları,
I
özellikle de astronomlar arasında uzun süredir var olan “çok korkmak”; ağzını bıçak açmamak, “üzüntüden ya
anlaşmazlıkları çözme çabaları sırasında ---- II
başlanmıştır. da yorgunluktan hiç kimseyle konuşamamak”; akla
karayı seçmek, “bir işi başarıncaya değin çok sıkıntı

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
III
hangisi sırasıyla getirilmelidir? çekmek, güçlüklerle karşılaşmak”; başına çorap örmek,
IV
A) belirlenmesi - farklılaşması “birine, haberi olmadan kötü duruma düşürücü
B) incelenmesi – kullanılmaya davranışta bulunmak”; kulak misafiri olmak, “hiçbir

V
C) yansıması – belirginleşmeye sözü kaçırmadan çok dikkatli dinlemek” ifadelerinin
D) anlaşılması – anlatılmaya
deyimleşmiş biçimidir.
E) ifadesi – öğrenilmeye
Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisi
yanlış açıklanmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Kuşkusuz metnin her yerinde yazarın sesi duyulur 4. (I) İstanbul tarihinin canlı şahitlerinden biri olan
çünkü karakter sonuçta yazarın icat ettiği, seçtiği bir Çemberlitaş’a Rumlar “Konstantinos Sütunu”,
figürdür. Bu nedenle zaman zaman yazarın karakterden Osmanlılar ise “Dikilitaş” dediler; günümüzde ise
rol kaptığı görülür. “Çemberlitaş” ismiyle meşhur. (II) İstanbul’a, yeni evine
alışmaya çalışan Çemberlitaş, ilk büyük kâbusu 24
Bu parçada geçen “karakterden rol kapmak” sözüyle Ağustos 358’de İzmit’i yerle bir eden büyük depremle
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? yaşadı. (III) Kâbus sona erdikten sonra etrafına bakınan
ve korkudan her zerresi titreyen bu nazik yapı, korkunç
A) Kendi duygu ve düşüncelerini seslendirmek
manzarayla karşı karşıya kalmıştı. (IV) Başka felaketler
B) Nesnel bir şekilde yansıtmak de yaşayan bu şehirde çıkan yangınları seyrederken,
C) Geri planda kalmak yanan evlerden yükselen feryatları duyarken içi
acıyordu Çemberlitaş’ın… (V) Nice felaketlerle karşı
D) Kahramanın özelliğini korumak
karşıya kalan Çemberlitaş’ı en çok korkutan ve bütün
E) Kurmaca dünyanın gerçeklerine uymak ümitlerini silen hadise hiç şüphe yok ki Latin İstilası’ydı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde

kişileştirmeye başvurulmamıştır?
1 Diğer sayfaya geçiniz.

TYT - Türkçe DENEME 01
5. (I) Mağaraları en alttan başlayarak gezebilirsiniz. 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz,
(II) Yukarı katlara çıkan merdivenler çökmüş. eylemi zaman bakımından etkilememiştir?
(III) Sadece ikinci katın biraz altında bir yerde birkaç
basamak gözüküyor. (IV) Bir üst kata çıkmak için A) Eseri başından itibaren okumaya karar vermeden
patikadan yukarı çıkmak gerekiyor. (V) Patika biraz evvel, gene sahifeleri çevirdi.
kaygan, dikkatli olmakta fayda var. B) Gizli bir rüzgâr gibi duvarlara ve eşyaya çarpıyor, bir
şeyi kırıyor, eziyor, çiğniyor fakat neleri altüst ettiği
belli olmuyordu.
uyarı gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
C) İçeriye girer girmez hemen sustular ve atölye
A) I B) II C) III D) IV E) V sahibinin yeni yaptığı resimler karşısında büyük bir
ciddiyetle durdular.
D) Gece yarısı, kaldırımlarda, yolun sonlarına bakarak
her gece bir mucize bekledik.
E) Yeni bir eldiven giydiğim gün, benliğimin küçük bir
parçasında bir değişiklik olduğunu hissederim.
6. ` Süleyman Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 8. Yaşantılarından yola çıkarak yalın, basit, kısa
Gelibolu’da Çimpe Kalesi’ni fethederek Avrupa I II
cümlelerden oluşan fakat o cümlelere ağır anlamlar
topraklarında ilk hâkimiyetini sağladı.
III
` Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı yükleyen bir yazar Hemingway.
IV V
ordusu, Avusturya Arşidüklüğü’nün başkenti
Viyana’ya ilk kuşatmayı gerçekleştirdi. Bu cümledeki altı çizili sözcüklerden hangisi yapım
eki almamıştır?
Bu iki cümleden çıkarılabilecek ortak yargı
aşağıdakilerden hangisidir? A) I B) II C) III D) IV E) V
A) Osmanlılar, girdikleri her savaştan zaferle

ayrılmışlardır.
B) Osmanlı ordusunun her savaşı fetihle son
bulmuştur.
C) Osmanlılar, Avrupa’da egemenlik kurma
faaliyetlerinde bulunmuştur.
D) Osmanlılar, Avrupa’daki fetihleri yalnızca savaşlarla
gerçekleştirmişlerdir.
E) Osmanlı ordusunun Avrupa’nın fethiyle ilgili kimi 9. Aşağıdaki cümlelerden hangisi sadece “özne” ve
girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. “yüklem”den oluşmuştur?
A) Masalı okuyan kişi masalı dümdüz okumaz.

B) Yazar, metni oluştururken okur karşısında değildir.
C) Çocuk, okumayı öğrendikten sonra sesten kopar.
D) Hikâye dinleyen kişi, hikâye anlatıcısının misafiridir.
E) İnsan, hayata masal dinleyerek başlar.

10. Çin, Tayvan’ın yanı başındaki devasa büyüklükteki ülke 12. Sulak alanlardaki bitki artıklarının binlerce yıl boyunca
değil mi? Bugün Çin olarak bildiğimiz ülkenin tam adı:
üst üste yığılmasıyla oluşan turbalıklar... Bugün de pek
Çin Halk Cumhuriyeti. Ve aslında dünyanın her yerinde
Tayvan olarak geçse de bu ada ülkesinin resmî adı ise az insan biliyor oraları. Karbonu depolayarak iklimi
hâlen Çin Cumhuriyeti. Aradaki farkı simgeleyen o I
düzenliyor; yağmuru depolayarak selleri önlüyor;
“halk” sözcüğü de hikâyenin en kısa özeti.
II III
doğanın böbrekleri gibi suları süzüp temizliyor... Bu
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? IV
eşsiz ekosistemler doğanın ve insanın izlerini
A) İlgi ekiyle türemiş sıfat
bozulmadan saklıyor.
B) Belgisiz sıfat V
C) Niteleme sıfatı Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisinde
ünlü daralması yoktur?
D) İşaret sıfatı
E) Soru sıfatı A) I B) II C) III D) IV E) V
11. 1514 yılında Çaldıran Seferi’ne çıkan Yavuz Sultan 13. Don Kazakları iki yüz yılı aşkın bir süre önce yollara
I I II
Selim, ordusuyla Selemen Yaylası’nda konaklamış ve düşüp Anadolu’ya sığınmıştı. Manyas Gölü’nün
II
cuma namazını burada kılmıştır. İlk kar düşene kadar kıyısında geleneklerini, dinsel inançlarını, dillerini
III III
Selemen Yaylası’nda bahar aylarında her cuma koruyarak yaşadılar. Ancak, 1962’de Don kıyılarına
IV IV
geleneksel yayla pazarı kurulmaktadır. Tokat ve çevre yeniden döndüler. Bu kez de arkada kalan Anadolu’yu
V
illerden gelen insanlar ürünleriyle bu pazarda ağlatıyordu. 2002’nin Kasım’ında oralardan
gereksinimlerini karşılarlar. Bu yaylada alışverişler değiş sesleniyorlardı bize Don Kazakları.

V
tokuş usulüyle yapılır. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi
kökünün türü bakımından ötekilerden farklıdır?
Bu parçada numaralanmış tamlamalardan hangisi
tek başına cümlenin bir ögesi değildir? A) I B) II C) III D) IV E) V

14. Kalabalık gazeteci grubu tam karşılarındaki taşlaşmış, 16. İstanbul Arkeoloji Müzelerinin kurulmasındaki
I I
iki buçuk metre yüksekliğinde ve iki metre çapındaki katkılarıyla ve yaptığı arkeolojik kazılarla tanınan
ağaca bakıyor. Bu, günümüzden yaklaşık 18 milyon yıl Ressam Osman Hamdi Bey, 1842’de İstanbul’da
II III
önce burada bulunan ormana ait bir karaçam ağacının doğdu. Dönemin sadrazamı İbrahim Edhem Paşa’nın
II
fosili. Yüzlerce derece sıcaklığa sahip volkanik akıntının oğludur. 1860’da Paris’e giderek bir yandan hukuk
IV
hızla akarak ormanı kaplaması ile ağaçların bir kısmı eğitimi alırken bir yandan da Paris Güzel Sanatlar
III IV
yanmış; bir kısmının ise akıntının altında kalarak Yüksekokulunda resim derslerine devam etti. 1869’dan
V V
oksijenle teması kesilmiş. itibaren üst düzey devlet memuru olarak çalıştı.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinin

fiilimsi değildir? yazımında yanlışlık vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V
15. Arkadaşlığın Matematiği, bir öğretmen ile öğrencisi 17. Mitolojinin dalgalı sularındaki kıvrımları (I) rengârenk
kavisleri izlemek için “vira bismillah” dersek (II) “bir
arasındaki olağandışı bir bağa dair gerçek bir hikâyedir.
varmış, bir yokmuş” zamanlardan kalma serüvenlerin
I II
Onlar için analiz matematikten fazlasıdır, birlikte içinden geçeriz ve Urartuların “Yukarı Deniz” dediği Van
Gölü’nden Marmara’ya (III) Ege’den Akdeniz’e oradan
oynamayı sevdikleri bir oyundur, her şey değişirken
Karadeniz’e kadar aşklarla (IV) hasretlerle (V) fırtına ve
III
sabit kalandır. Öğretmen, meslek hayatının zirvesinden karanlık endişeleriyle aydınlanan deniz fenerlerini
tanımaya başlarız.
emeklilik dönemine geçer; oğullarından birini kaybeder.
IV Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine
Öğrencisi ise Ivy League olarak anılan, ABD’nin en
virgül (,) konulamaz?
saygın üniversitelerinden birinde profesörlüğe yükselir.
V A) I B) II C) III D) IV E) V
Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinin
yazımında yanlışlık vardır?

18. Oktay Rifat’ın “Bir Kadının Penceresinden” romanını 20. (I) Trabzon; Persleri, Büyük İskender’in ve Pontus
çok severim. Onda da olay var ama hepsi evrenin İmparatorluğu’nun yönetiminde geçirdiği yüzyıllardan
içinde eriyip gitmiş. Ama bugünün romanıyla ilgili sonra Roma İmparatorluğu topraklarına katılır. (II) Doğu
büyük endişem şudur: İnsan acısı yok! 20’nci yüzyılı Roma İmparatorluğu’nun kurucusu I. Konstantin, şehri
hazırlayan James Joyce muydu, Virginia Woolf muydu? piskoposluk merkezi ilan eder. (III) Sahil ile iç kısımlar
Benim için asla Joyce değildir çünkü acısını unutup arasındaki yolların iyileştirilmesi de bu döneme rastlar.
biçime yenik düşmüştür. Virginia Woolf’sa insan acısını (IV) MS 130 yılında İmparator Handrianus’un emriyle
olağanüstü bir şekilde yazmış, ona yepyeni bir boyut inşa edilen liman sayesinde şehir ticaret hattının önemli
getirmiştir. Bizde şimdi yazılan romanlara bakın, bir merkezi hâline gelir. (V) 257’deki Got saldırısına
anlatılanlar kimsenin derdi değil. Sait Faik’in “Tüneldeki kadar zengin bir şehir olan Trabzon, bir süre harabeye
Çocuk”u gibi bir kitap yok. dönse de tekrar eski günlerine kavuşur.
Bu parçada aşağıdaki açıklamalardan hangisine Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

uygun bir kullanım yoktur? düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi A) I B) II C) III D) IV E) V

aktarılan sözler tırnak içine alınır.
B) Kendisiyle ilgili açıklama yapılacak cümlenin
sonuna iki nokta kullanılır.
C) Sıralı cümlelerde yüklemlerin arasına virgül konur.
D) Özel isimlere getirilen ekler kesme işareti ile ayrılır.
E) Art arda sıralanan sorularda soru işareti cümlenin
sonuna konur.
21. ----. Bu süreçte türler arasında pek çok anlamlı ortak

özellik, farklılık, ayrışma noktaları tespit edilmiş. Ancak
zamanla bu bulgular anlamını yitirmiştir. Çünkü yazınsal
türler gelişir, değişir, biçimden biçime girer. Bu anlamda
yazınsal türleri birbirlerinden kesin çizgilerle ayırmak o
19. Çanakkale Boğazı’nın en dar olduğu yerlerden biri kadar kolay değildir. Çünkü “Yontunun malzemesi nasıl
I taş ya da bronz, resminki boya, müziğinki de sesse
Sestos, öbürü Abydos diye iki şehir varmış. Abydos, yazının malzemesi de dildir.” Ve kaynakları sözdür. Bu
Anadolu topraklarında, Sestos da karşıda Trakya nedenle her an sınırlar aşılıp birbirine yakınlaşabilirler.
kıyısındaymış. İkisinin arasındaki Nara Burnu’nun Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
II uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
dalgaları bir aşka şahit olmuş. Abydos’ta bir kral oğlu
III A) Tarihsel süreç içinde yazınsal türlerin tanımı,
yaşarmış, adı Leandros. Sestos’ta da Aşk Tanrıçası
IV sınırları, birbirleriyle ilişkileri edebiyatın temel
Aphrodite’nin bir rahibesi varmış, adı Hero. Hero ile tartışma alanlarından biri olmuştur
V
Leandros gönül vermiş birbirlerine. B) Bazı özelliklerin bir türde yaygın ve belirleyici bir
ögeye dönüşmesi, öncelikle o metnin
Bu parçadaki altı çizili tamlamalarla ilgili olarak değerlendirilmesini ve tanımlanmasını kolaylaştırır
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
C) Kimi yazarlar belli bir tür içinde kalarak kimi de türü
yeniden yorumlayarak o türü geliştirip
A) I. tamlayanı zamir olan isim tamlamasıdır.
zenginleştirmiştir
B) II. tamlayanı belirtisiz isim tamlaması olan
D) Bir türün imkânlarını, sınırlarını ortaya koyarken
zincirleme isim tamlamasıdır.
farklı türleri incitmemek, bunların apayrı
C) III. bir sıfatla belirtilmiş belirtisiz isim tamlamasıdır. organizmalar olduğu gerçeğini kabul etmek gerekir
D) IV. sıfat göreviyle kullanılmış belirtisiz isim E) Türler arası yakınlaşma tüm metinlerin aynı
tamlamasıdır. bağlamda ele alınmasına haklı ve yeterli bir gerekçe
E) V. tamlananı sıfat almış belirtili isim tamlamasıdır. oluşturmaz

22. Rasim Özdenören’in “Ocak” adlı öyküsünde, 24. (I) Bir yeri “yavru vatan” olarak nitelemek basit bir şey
mahpusluk sonrası evine dönen kahramanımız, öykü değil. (II) Bu iki kelime aslında ne kadar derin bağları,
boyunca hep aile fertleriyle ilgilenirken karısıyla tek yılların birikimini barındırıyor. (III) Kuzey Kıbrıs Türk
kelime konuşmaz. Öykünün sonunda karısı, Cumhuriyeti’ni bu şekilde tanımladığımızda da aslında
kahramanımıza sadece şu sözcüğü söyler: “Hayın!”, hem ortak bir geçmişe hem de ortak bir milliyet ve
“Hain” sözcüğü aslında gündelik dilin yıpranmış kültür bağlarına işaret ediyoruz. (IV) Tarihi MÖ 2500
sözcüklerinden biri olmasına rağmen bu öyküde civarına dayandığı tahmin edilen Lefkoşa’nın Akhalar
öylesine bir yerindelikle kullanılır ki sözcük adeta tarafında kurulan on iki imparatorluktan biri olduğu
büyülü bir anlama ulaşır. Karısı, kendisini bırakıp giden biliniyor. (V) Bu tarihlerde Ledra olarak anılan şehirle
kocasına “Hayın” derken bu kelimeyle hem kocasına ilgili o dönemde yazılanlardan buranın mütevazı bir
olan sevgisini hem sitemini hem de özlemini ifade yerleşim olduğu anlaşılıyor.
etmektedir. Bu etki, sadece sözcüğün gücünden değil
---- kaynaklanmaktadır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
Bu parçada boş bırakılan yere, dil ve düşünce
bütünlüğüne göre aşağıdakilerden hangisi A) I B) II C) III D) IV E) V
getirilmelidir?
A) kullanım biçiminden de
B) çağrıştırdığı anlam fonksiyonlarından
C) kullanıldığı yerden ve bağlamdan
D) söyleyiş özelliklerinden
E) sözcüğü söyleyen kişinin bulunduğu durumdan da
23. (I) Anadolu’da kurulmuş en etkili devletlerden Hititlerin 25. I. Türk - İslam mimarisinde son derece özel bir
başkenti Hattuşaş ile yakınlığı, Eskişehir’in önemli bir konuma getirenler
merkez olmasını sağlar. (II) Eskişehir’in tarihinde yer II. Bir sanat ve mimari anlayışı geliştiren Selçuklular
tutmuş birçok uygarlığa ait izlerin depolanarak olmuştur
korumaya alınması için ilk müze 1945’te Alaeddin
Camii’nde kurulur. (III) İl merkezi ve ilçelerden getirilen III. Zamanla boyutları büyüyen ve içindeki kendine has
buluntular bir süre burada saklanır. (IV) 1966’ya ögelerinin sayısı artan kervansarayları
gelindiğinde Odunpazarı ilkesindeki Kurşunlu Camii IV. Hem de kendilerine has
Külliyesi içinde bir alan oluşturularak eserlerin V. Hem daha önceki Türk devletlerinin yöntemle
sergilenmesine başlanır. (V) 1974’te ise müze Akarbaşı üsluplarını koruyan
Mahallesi’nde inşa edilen yeni binasına taşınır.
Yukarıdaki numaralanmış sözlerden anlamlı ve
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi kurallı bir bütün oluşturulmak istendiğinde hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır? baştan ikinci olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V

26. I. Günümüzde turizmin yarattığı ekonomik, sosyal ve 27. Çağımızda, edebiyatın layık olduğu yerde olmadığına
kültürel etkiler, ülke ekonomilerinde ve özellikle tanık oluyoruz. Özellikle ülkemizde okur oranının iç
uluslararası ekonomik ve politik ilişkilerde önemli açıcı olmadığı görülmektedir. Edebiyatın toplumsal
sonuçlar doğurmaktadır. işlevinin büyük sorumluluklar üstlendiği bilinmektedir.
II. Başka bir ifadeyle dünyada her on altı çalışandan İnsanı çevresiyle birlikte değiştirip biçimlendirmede en
birisi turizm sektöründe görev yapmakta ve etkili ögelerden biri de edebiyatın mucizevi gücüdür.
dünyadaki tüm sermaye yatırımlarının da yaklaşık Edebiyatın yöneldiği ortam, insan ve onun doğası
% 7’si tek başına bu alana yapılmaktadır. olduğuna göre, işlevini gerçekleştireceği ortam da
burası olacaktır. Edebiyata yönelmediği zaman insan,
III. Öte yandan turizm, uluslararası ölçekte geniş edebiyatın verimliliği ortadan kalkabilir ve belleğini
istihdam olanakları yaratan bir sektör olup dünyada yitirebilir. Her dönemde yaratıcı ve yönlendirici gücüne
yaklaşık 300 milyon insanı istihdam etmektedir. tanık olduğumuz edebiyat, gücünü yenilemesi için
IV. Bu durum, uluslararası turizm hareketlerinden yitirdiği belleğe geri dönmelidir.
büyük pay alan gelişmiş ülkelerde olduğu kadar,
gelişmekte olan ülkelerde de turizme verilen önemi Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine
artırmaktadır. ulaşılamaz?
V. Geçmiş on yılda tüm dünyada 900 milyon kişi A) Yüzyılımızda, yazın hak ettiği konumda değildir.
uluslararası turizm hareketlerine katılarak bu
B) Ülkemizde insanların kitapla ilişkisi zayıftır.
hareketlerden 856 milyar dolar turizm geliri elde
edilmiştir. C) Edebiyat, yerine göre büyüleyici, yerine göre zevk
veren, eğlendiren bir olgudur.
Bu cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için
D) Edebiyat, insana yönelik bir sunudur.
aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer
değiştirmesi gerekir? E) Edebiyat, kişiyi yeni bir kalıba sokmada üstün bir
güce sahiptir.
A) III ve IV B) II ve IV C) I ve III
D) II ve V E) II ve III

28. Handan Acar Yıldız, insan hayatının bir anına ama 29. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin önemli limanlarından
acıyla en çok yoğunlaştığı bir anına odaklanır. Yalnızlık, Trabzon, çok eski çağlardan itibaren stratejik
çaresizlik, kıstırılmışlık içinde kişiler o son anda konumundan dolayı bölgede güçlü olmak isteyen
karşımıza çıkar. Öncesi yoktur. Neden, nasıl sorusuna birçok medeniyetin ilgisini çeker. Şehrin ne zaman ve
cevap vermez öyküler. Şu “an” vardır. Bütün kelimeler kimler tarafından kurulduğuna ilişkin net bilgiler
yaşanan “an”a odaklanır. Zihinde durmaksızın bir bulunmasa da MÖ 700’lerde bir koloni olarak ortaya
konuşma devam eder. Maddenin görünen dili birey çıktığı düşünülür. Trabzon hakkındaki en eski bilgilere
üzerinde baskı oluşturur. Çağrışımlar, spot cümleler ve Antik Çağ tarihçisi Ksenophon’un “Onbinlerin Dönüşü”
göndermelerle yüklü öyküler yazarın vermek istediği adlı eserinde rastlanır. Ksenophon bu dönemde kentin
anlama dönüktür. Serinkanlı ve telaşsız bir dille insana Sinop’a bağlı olduğunu ve Trapezus veya Trepeza
ait, psikolojik yaralara temas eder. şeklinde anıldığını kaydeder. “Masa” anlamındaki
Trepezus sözcüğünün dik bir yamaç üzerindeki şehrin
Bu parçada sözü edilen yazar ve öykülerine ilişkin coğrafi yapısını ifade ettiği düşünülür.
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Bu parçada Trabzon’la ilgili;
A) Acının en yoğun olduğu bir zaman dilimini merkeze
aldığı I. hangi uygarlıklarının ilgisini çektiği,
B) Öykülerde, durumların niçin ve ne şekilde oluş- II. adının geçtiği en eski eser,
tuğunun yanıtı olmadığı III. eskiden hangi sözcükle anıldığı,
C) Okuyucu üzerinde anlatımsal çarpıcılığa sahip IV. isminin karşılandığı anlam,
olduğu
V. günümüzde içinde bulunduğu bölge
D) Dilin, yazarın vermek istediği anlam çerçevesinde
şekillendiği bilgilerinden hangisi yoktur?
E) Sakin bir anlatımla insanın ruhsal sıkıntılarına A) I B) II C) III D) IV E) V

dokunduğu

30. Coğrafi bölgelere ve dönemlere göre farklı özellikler 31. Tahsin Yücel’in Vatandaş’ı, her sözcüğün üzerinde kılı
gösteren dokuma, ait olduğu bölge kültürünü kırk yararcasına çalışılmış, içerik bakımından da iletisi
yansıtmasıyla da ayrı bir önem taşımaktadır. bakımından da mükemmel bir anlatı örneği; okuması
Dokumacılığın başlangıcına dair elde edilen arkeolojik da eleştirisi de mutluluk veren bir başyapıt. Vatandaş’ın
bulgular, insanlık tarihine ilişkin bilgilerimizi eleştirileri, hepimizi öz eleştiriye çağırıyor.
zenginleştirmekte olup dokumacılığın gelişmesiyle de o
toplumun düşünce yapısı, kültürü, gelenek ve Bu parçadan yola çıkılarak Vatandaş adlı eserle
görenekleri hakkında fikir vermektedir. Dokuma sanatı ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
ve dokumacılığın yayılmasında özellikle İpek Yolu ile
A) Titiz bir çalışmanın ürünüdür.
yapılan ticaretler, savaşlar ve doğal afetler etkili
olmuştur. Dokumacılık sanatında, üç büyük kültür B) Hem özü hem düşüncesi yönüyle yetkindir.
merkezi, dokumacılığın gelişimi ve yayılımı açısından C) Okur için de eleştirmen için de haz duyulan bir
çok önem taşımaktadır. Bu üç merkez: Mısır Bölgesi, yapıttır.
Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarıdır.
D) Güncel sorunlara etkin çözümler sunmaktadır.
Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisi E) Okuyan herkesi hesaplaşmaya, yüzleşmeye davet
çıkarılamaz? etmektedir.
A) Dokuma sanatı, meydana geldiği yerin çeşitli

değerlerine ait izler taşımaktadır.
B) Dokumacılıkla ilgili bulgular insanlık tarihi
hakkındaki bilgileri arttırmaktadır.
C) Dokuma sanatının gelişimi o toplumun yaşayışı
hakkında bilgi vermektedir.
D) Dokuma sanatı ve dokumacılığın yayılmasında
çeşitli faktörler etkili olmuştur.
E) Dokumacılıkta uygulanan yöntemler ve teknik
özellikler o toplumun tekstil tarihi hakkında
kapsamlı bilgiler vermektedir.

32. Gerçekliğin ve yanılsamanın birbirine karıştığı modern 33. 19. yüzyıl edebiyatımızda sökün eden alafranga tipler;
zamanlarda insan gerçeğin mi yoksa bir düşün içinde 1940’lardaki küçük insan; 1950’lerdeki varoluşçuluk
mi yaşadığını tam olarak kavrayamaz. Çünkü egemen eksenindeki bunalımlı tipler; başkaldıran sanatçı tipler;
güçlerin dolaylı ya da dolaysız emrinde olan 1970’lerin köy gerçekliği, işçi tipler; 1980 sonrası
politikacılar, yazarlar ve aydınlar durmaksızın özgürlük arayışının yansıdığı tipler... Edebiyatımızda,
basmakalıp ifadelerle konuşmakta ve yazmaktadır; sosyal şartların yansımasıdır.
gerçeğin algılanmasında sıkıntılar, sorunlar
yaşanmakta, onların çıkardığı bu gürültü yüzünden Edebiyattaki bu gelişmeler aşağıdaki yargılardan
sözler netlikle duyulamamakta ve gerçekler hangisini desteklemektedir?
görülememektedir. Her yerde olduğu gibi insan
A) Kimi dönemlerde edebiyatta karakterin bizatihi
beyinlerinde de yanılsama zincirleri oluşturulmuştur; bu
kendisi ona izlek olmuştur.
zincirler doğruyu ve gerçeği özgürce bulmayı engeller.
B) Yaşama ilişkin ahlaki, felsefi tavırlar şöyle ya da
Bu parçada anlatılmak istenenler arasında böyle esere yansır.
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
C) Yazınsal yapıtlarda kahramanı yaşanan toplumsal
A) Günümüzde söylemler düpedüz gürültülüdür ve bir koşullar belirler.
uğultu gibidir; bunun yapıcıları da politikacılar, D) Yapıtlarda karakterin önemi ve konumu sürekli
aydınlar ve yazarlardır. değişmiştir.
B) Çağımızda gerçekler gölgelerle karıştırılmıştır. E) Yazınsal bir yapıttaki karakterin önemi, yazarın
C) Egemen güçler, algılarımızla sürekli oynadığı için esere verdiği anlamla doğrudan ilişkilidir.
gerçeğin ne olduğu konusunda kuşkular
oluşmaktadır.
D) İnsanları gerçeklik ve yanılsama ikilemine
düşürenler politikacılar, yazarlar ve entelektüel
çevrelerdir.
E) Yalan üreten ya da gerçeği çarpıtanlar arasında
medya ve yayıncılık dünyası etkin rol oynamaktadır.

34. Gazeteci:
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
---- cevaplayınız.
I. Konuşmacı:
Don Kişot, İspanya insanıdır. Yazarının adını bile
─ Tiyatro ile insanlar arasında bir köprü kurmaya unutturmuştur. İspanya’nın duyarlığı, mantığı, beğenisi,
çalışıyoruz. Hem kendimizi geliştiriyoruz hem de kişiliği… toplumu belirleyen her şeyidir. Cervantes,
öğrendiğimiz yenilikleri burada deneme imkânı İspanya insanından başlıyor işe, onu anlatarak evrensel
buluyoruz. Böyle bir bölgede olmanın avantajı şudur: insanı buluyor. Dili, düşünceyi, beğeniyi, duyarlığı
İnsanlar sizi şaşkınlıkla izlerler. Dezavantajı da onlara ortaklaşa kuran insan... Kendini anlatarak insanı,
anlatırken çekeceğiniz zorluktur. Size sürekli nereden, toplumunu anlatarak evrensel insanlığı böyle buluyor.
ne kadar para aldığınızı sorarlar. Kimse bir şeyi gönüllü Yeryüzünün küçücük bir bölgesinde yaşayan bir
olarak yapabileceğinize inanmaz. Ne çıkarınız sanatçı, bakıyorsunuz, insanlığın kesişme noktasına
bulunduğunu merak ederler. Yıllar önce bize, “Kim bilir varıyor çabalarıyla. İnsanın insan olduğu bir dünyanın
nereden para alıyorsunuz, katılmam, izlemem.” diyen özlemini yaşayarak yapıyor bunu. Kimi zaman, küçük
insan şimdi çocuğunu göndererek oyunculuk eğitimi dünyasını büyük dünyalara erdirmek için insanı adına
aldırıyor. insanlığa sesleniyor. Eylemci olarak, zaman ırmağının
atlama taşlarını bir bir atlıyor. Hep ne için bunlar?
II. Konuşmacı: İnsanını tanımak için, başka bir deyişle, insanını
insanına tanıtmak için. Daha sonra da dünya insanını,
─ Asıl amacımız, aldığımız eğitimle bu bölgede bir
evrensel insanı tanıtmak için.
şeyler yapabilmek. Deneme yanılmayla başladık.
Şansımıza hep iyi insanlar çıktı karşımıza. Bizi burada 35. Bu parçada geçen “zaman ırmağının atlama taşlarını
tutan şey ailemiz aslında. Çünkü büyüklerimiz, büyük bir bir atlamak” sözüyle vurgulanmak istenen
şehirlere taşınsalar da büyük paralar kazansalar da aşağıdakilerden hangisidir?
hepsi buraya gömüldü. Huzur bulmak ya da hayata
tekrar bağlanmak için döndükleri yer burası. Elimdeki A) Farklı dönemlerde farklı duygular uyandırmak
imkânları hep burada deneyip burada yeşertmeye
B) Çağının koşullarını en iyi biçimde ortaya koymak
çalıştım bu yüzden.
C) Gerçeklerden uzaklaşarak döneminin hayal
Bu diyaologda verilen cevaplar dikkate alındığında dünyasını sunmak
boş bırakılan yere gelebilecek en uygun soru
D) Çağları aşama aşama geçerek kalıcı olmak
aşağıdakilerden hangisidir?
E) Çağının gerisinde kalmayıp sadece çağını
A) Tiyatro ile yaptığınız çalışmalarda başarılı olmanızı yansıtmak
neye bağlıyorsunuz?
B) Burada tam olarak ne yapıyorsunuz ve neden
burada kaldınız?
36. Bu parçada anlatılmak istenen düşünce
C) Böyle bir bölgede tiyatronun hiç ilgi görmemesinin
sebebi nedir?
D) Tiyatroda çıkan yeni anlayışları bu bölgede A) Sanatçılar, eserlerinde bir insandan yola çıkarak
aktarabiliyor musunuz? evrensel kavramları ve insanlığı ortaya koyarlar.
E) Niçin tiyatro türünü seçtiniz, roman türü daha cazip B) Sanatçı, ait olduğu toplumun millî değerlerini,
olmaz mıydı? gelenek ve göreneklerini en iyi şekilde yansıtmalıdır.
C) Bir yazarın kalıcı olması için insan psikolojisini iyi
bilmesi ve yerel değerlerin dışına çıkmaması
gerekir.
D) Don Kişot, İspanyol edebiyatının temel taşlarından
olan, insanın farklı yönleri üzerine kurulmuş bir
romandır.
E) Bir yazarın evrensel olması için sadece toplumsal
konuları işlemesi ve bireysel konulardan kaçınması
gerekir.

37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Bir zamanlar çocukları olmayan bir çift, evde Melih Cevdet, şiir dışında tiyatroyla da romanla da
oyalanmak için bir gelincik yavrusu bulmuşlar. Erkek resimle de müzikle de ilgilenen birisi. O sanatlarda
tarlaya çalışmaya gidince kadın canı sıkılmasın diye yapılan yenilikleri anlamaya çalışan bir yazar ve
gelincikle zaman geçiriyormuş. Gün gelmiş çiftin bir düşünür. Oyunlar yazdığında da o zamana dek
çocukları olmuş. Gelincik de iyice büyümüş. Günlerden yazılagelmiş oyunlara pek de benzemeyen oyunlar
bir gün, kadın kocasını tarlaya yolcu ettikten sonra yazmayı denedi. Tabii kimi yapıtlarını çok bilmiş okurlar
komşuları gelmiş ve onlarla konuşmaya dalmış. Bu ya da eleştirmenler başka yazarların yapıtlarına
konuşma sırasında bebek beşiğinde uyuyormuş. benzetebilirler. Nitekim kimi oyunları da Beckett gibi,
Gelincik de evin içinde bebeğin yanında uyuyormuş.Bir Pintel gibi uyumsuz tiyatro yazarlarına benzetenler
anda içeriden büyük bir gürültü gelmiş. Kadın yerinden oldu. Elbette birtakım sanat eserleri arasında
fırlamış, bir de ne görsün gelinciğin ağzı kanlar içinde, benzerlikler olabilir, kaçınılmazdır bu. Çünkü gerçekliğin
açılan kapıdan dışarıya doğru kaçıyormuş. Bunu gören de birbirine benzeyen ögeleri vardır. Her şey birbirinden
kadın beyninden vurulmuşa dönmüş. Hemen eline başkadır ama aynı zamanda birbirine benzeyen yanları
aldığı bir sopa ile gelinciğe vura vura onu öldürmüş. da vardır. Melih Cevdet’in oyunlarında da gerçeğe
Çocuğun beşiğine bakınca beşiğin üzerinde kocaman korkusuzca bakan, gerçeği anlamaya çalışan bir
bir yılan görmüş fakat yılanın başı yokmuş. Gelincik insanın korkusuzca bakışının ürünü olan oyunlar
yılandan çocuğu kurtarmış. Kapı açıldığında da yılanın görürsünüz.
başı ağzında ve her tarafı onun için kanlar içindeymiş.
37. Bu anlatıdan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? 39. Bu parçadan hareketle “Melih Cevdet” ile ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sevdiklerimizi mutlu etmek için birçok fedakârlığı
göze alırız. A) Sanatın farklı dallarıyla ilgilenmiştir.
B) Her ne olursa olsun ön yargılı olmamalıyız. B) Çeşitli sanatlardaki gelişmeleri takip eden bir
C) İnsanlardaki ön yargıyı parçalamak atomu yazardır.
parçalamaktan çok daha zor. C) Özgün yanı olan oyunlar yazmıştır.
D) Kendimize yapılan bir iyiliğe nankörlük D) Oyunlarından ötürü olumsuz eleştirilerle
yapmamalıyız. karşılaşmıştır.
E) Sevdiklerimiz hakkında ne pahasına olursa olsun E) En çok seyirci çeken yazarların başında
kendilerini dinlemeden hüküm vermemeliyiz. gelmektedir.
38. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi 40. Bu parçanın bütününde Melih Cevdet’e ilişkin
söylenemez? özellikle aşağıdakilerin hangisinden
yakınılmaktadır?
A) Benzetmelerden yararlanılmıştır.
B) Öyküleyici anlatım havası içinde oluşturulmuştur. A) Zamanında yeterince değer görmemesinden
C) Birden fazla duyuya seslenme söz konusudur. B) Oyunlarının ilgi çekici bulunmamasından
D) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. C) Oyunlarının özgün bulunmamasından
E) Deyim ve ikilemeler kullanılmıştır. D) Taraflı eleştirilerle karşılaşmasından

E) Kimi türlerde yetkinliğe ulaşamamasından
TEST BİTTİ.
12
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
K O N U A N A L İ Z T A B L O S U
Soru No Konu Adı Doğru Yanlış Boş
1 CÜMLEDE ANLAM VE KAVRAMLAR
2 SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEĞİNDE ANLAM
3 SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEĞİNDE ANLAM (DEYİMLER)
4 SÖZ SANATLARI
6 CÜMLEDE ANLAM
8 YAPIM EKLERİ
9 CÜMLENİN ÖGELERİ
10 SIFAT TÜRLERİ
12 SES OLAYLARI (ÜNLÜ DARALMASI)
13 SÖZCÜK TÜRLERİ
14 FİİLİMSİLER
15 YAZIM YANLIŞI
16 YAZIM YANLIŞI
17 NOKTALAMA İŞARETLERİ
19 TAMLAMALAR
20 PARAGRAFTA YAPI (AKIŞI BOZAN CÜMLE)
21 PARAGRAFTA YAPI (PARAGRAF TAMAMLAMA)
22 PARAGRAFTA YAPI (PARAGRAF TAMAMLAMA)
24 PARAGRAFTA YAPI
25 PARAGRAFTA YAPI (PARAGRAF OLUŞTURMA)
26 PARAGRAFTA YAPI
27 PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE
33 PARAGRAFTA KONU VE ANA DÜŞÜNCE
34 PARAGRAFTA YAPI (DİYALOG TAMAMLAMA)
36 PARAGRAFTA ANA DÜŞÜNCE
01
DENEME
   
Doğru Yanlış Boş Net
LP12TURDE21-001
DENEME

1. Komşuluk ---- önemini yitiriyor. İnsanlar işten eve, 3. TDK Türkçe Sözlük’te; “uzun deneme ve gözlemlere
evden işe âdeta ---- bir biçimde gidip geliyorlar. Boş
dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş söz,
vakitlerinde ya televizyonun karşısına geçip yüzlerce
kanal arasında gezintiye çıkıyorlar ya da cep telefonları darbımesel” diye ifade edilen atasözleri, millî bir değer
ve bilgisayarlarının onlara işaret ettiği dünyanın
durumuna yükselmiştir. Türk dilinin en zengin verimleri
sonsuzluğunda kayboluyorlar. Daha az diyalog
nedeniyle büyük bir ---- sürükleniyorlar. olan atasözleri, yaşanmış veya yaşanmakta olan
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıda kültürün birer göstergesi olmasıyla halkın ürünü kabul
verilenlerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
edilir. Atasözlerinde azim, bağışlama, fedakârlık,
I II III
A) gün geçtikçe - makineleşmiş - serüvene tedbirsizlik, nankörlük, sabır, sevgi, dayanışma gibi pek
B) zamanla - taşlaşmış - maceraya IV V
çok konu işlenir.
C) giderek - robotlaşmış - yalnızlığa
Bu parçada numaralanmış kavramlara aşağıdaki
D) hemen hemen - ruhsuzlaşmış - tuzağa
atasözlerinden hangisi örnek olarak gösterilemez?
E) günden güne - şaşırmış - kargaşaya
A) I. kavram: Dağ ne kadar yüce olsa da yol üstünden
aşar.
B) II. kavram: Aman diyene kılıç kalkmaz.
C) III. kavram: Gülü seven dikenine katlanır.
D) IV. kavram: Kabahat samur kürk olsa kimse sırtına
almaz.
E) V. kavram: Besle kargayı, oysun gözünü.
2. Yakup Kadri, “Kiralık Konak” romanıyla bir döneme ışık 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözler
tuttuğu gibi aynı zamanda hâlâ süregelen, aslında o anlamca birbirine en yakındır?
zamanın olduğu kadar bu zamanın da kemikleşmiş
sorunlarına tüm gerçekliğiyle değinmiştir. A) Karakterler klişe, şablon, karton, derinliksiz ve
yapay çizildiğinde inandırıcı olmadığı gibi yarınlara
Bu cümledeki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam taşamaz ve kalıcı olamaz.
aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
B) Bu süreçte yazar; biçimleme, tamamlama, estetik
A) İyice alışmış olmak kuralları uygulama ve okur bilincindeki gerçeklik
duygusunu uyandırma peşindedir.
B) Değişmez bir hâl almak
C) Yazar, tam burada bir ikilem, gerilim yaşamaya
C) Üstesinden gelinemez olmak başlar.
D) Çözümü güç hâle gelmek
D) Eserde kurmaca, bir bilgi ve anlam aktarıcısı değil
E) Giderilmesi uzun zaman almak güzellik yaratma, değer üretme işlevi görür.
E) Gerilim artık öykünün sonunda değil, farklı yerlerde
kurgulanıyor, sonra bütün bir öyküyü kuşatıyor.

5. I. Günümüze kadar iletişim ikliminin doğasını tayin 7. I. Beethoven yirmili yaşlarının sonlarına yaklaştığında
eden nirengi noktaları olmuştur. sağırlığının ilk işareti belirmeye başladı.
II. Matbaa, telgraf, telefon, sinema, radyo, televizyon II. Genç besteci, tahmin edileceği gibi geleceğini
gibi aygıtların her biri, farklı yönleriyle iletişim tehdit eden bu olumsuz gelişmeden son derece
iklimini dönüştürmüştü. rahatsız oldu.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir
durumdan söz edilmektedir. A) Beethoven’ın müzik kariyerini sonlandıracak ve onu
B) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir son derece rahatsız edecek olan işitme kaybının ilk
olumsuzluktan bahsedilmektedir. işareti, yirmili yaşlarının sonlarına doğru belirmeye
başladı.
C) I. cümledeki olgunun, insanları neden daha fazla
etkilediği açıklanmaktadır. B) Beethoven’ın müzik kariyerini olumsuz yönde
etkileyecek ve onu son derece rahatsız edecek olan
D) I. cümlede belirtilen konu birçok örnek verilerek işitme kaybının ilk emareleri, yirmili yaşlarının
pekiştirilmektedir. sonlarına doğru belirmeye başladı.
E) I. cümlede değinilen düşüncenin bilimsel olarak C) Genç besteci Beethoven, yirmili yaşlarının
kanıtlandığı gösterilmektedir. sonlarındayken işitme kaybı yaşamaya başladı ve
bu olumsuz gelişme onu bir hayli rahatsız etti.
D) Genç besteci Beethoven, yirmili yaşlarının
sonlarında, kariyerinin henüz başındayken işitme
kaybı yaşamaya başladı ve bu olumsuz gelişme
onu bir hayli rahatsız etti.
E) Genç besteci Beethoven, yirmili yaşlarındayken
işitme kaybı yaşamaya başladı ve bu olumsuz
gelişme onu bir hayli rahatsız ederek geleceğiyle
ilgili endişe duymasına neden oldu.
6. Bir öykücüyle ilgili aşağıdaki açıklamalardan

hangisi, parantez ( ) içindeki özellikle
uyuşmamaktadır?
A) Okudukça çoğalan metinleriyle yaşama gücümü

beslediğini hissederim. (anlatımsal yoğunluk)
B) Gözden kaçmış, tozdan anıları yakalayıp benzersiz
öykülere dönüştürmüştür. (özgünlük)
C) Yorumlamayı, belli belirsiz ışığın peşinden gitmeyi
okuyucularına bırakarak onları özgürleştirir.
(evrensel olma)
D) Konuşmalarla, iç seslerle hareketlenen,
sıradanlıktan, durağanlıktan uzak öyküler yazar.
(akıcılık)
E) “Şahmeran” öyküsünün her bir parçasının
işsizlerde, ırgatlarda, türkü çığırarak çalışanlarda
yaşamaya devam etmesi gibi onun öyküleri de her
birimizin ciğerinin orta yerinde hâlâ yazılmaya
devam etmekte. (kalıcılık)

8. İnsan bir yanınca Kerem misali yanmalı, 10. Bir sanat yapıtından söz ediyorsak o vakit, biçim ve
Uykudan bile mahşer gününde uyanmalı. içeriğin ayrıştırılamazlığını da kabul ediyoruz demektir.
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? Bu cümlede aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?
A) Zarf-fiil A) Kaynaştırma ünsüzü

B) Benzetme edatı B) Ünlü düşmesi
C) Ek eylem C) Ünsüz yumuşaması
D) Gereklilik kipi D) Ünsüz düşmesi
E) Ayrılma durum eki E) Ünsüz benzeşmesi
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin ögeleri “özne- 11. 100 Objede Dünya Tarihi, bizden önceki
dolaylı tümleç-belirtili nesne-yüklem” şeklinde medeniyetlerden günümüze şans eseri ulaşan objeleri
sıralanmıştır? geçmiş yaşamlara ışık tutan birer prizma gibi
kullanarak tarihe yepyeni bir kapı aralıyor.
A) Kâğıttan kesilmiş gibi duran, siyah yüzeylerden
oyulmuş biçimler bana Kara Walker’ın işlerini Bu cümlenin zarf tümlecinde aşağıdakilerden
anımsattı. hangisi yoktur?
B) Çuval çaputundan bir kukla bir kum yığınından A) Sıfat yapan ilgi eki
çıkıyordu.
B) Sıfat-fiil grubu
C) Kuklacıların kameranın önünde minyatür kuklalarla
anlattıkları dev bir ekrana yansıyordu. C) Zarf-fiil
D) Gösterilerini yıllar önce New York sokaklarında D) Edat

izlediğimi anımsadım. E) İsim-fiil
E) Yolun öte yanında içinde satılık ucuz sanat
ürünlerinin sergilendiği bir otobüs duruyordu.

12. Gece avlandıkları için baykuşların görme yetenekleri 14. Yunan yazımı, Kilikya’nın batı kesimine “Kilikya
I I
çok gelişmiştir. Gözlerinde, gece görmeyi sağlayan Trakheia / Dağlık Kilikya” doğu kesimine ise “Kilikya
II
Pedias / Ovalık Kilikya” diyor. Anadolu, Mezopotamya
çubuk hücreleri fazla sayıda ve sıktır. Gece avlanan
ve Suriye arasında stratejik önemi olan Kilikya, dağlık
diğer hayvanlara benzer şekilde baykuşların gece renkli II III
bölgelerde yaşayan ve üreten topluluklarla liman
görme ihtiyaçları yoktur. Bu nedenle koni hücreleri az IV
III IV bölgelerini, yani Anadolu’yla Akdeniz’i birbirine bağlar.
sayıdadır. Baykuşların gece görüşleri insanınkinden 10 V
Bu nedenle Gülek Boğazı’nın diğer adı “Kilikya Kapısı,”
V
kat daha nettir. Belen Geçidi ise “Suriye Kapısı” olarak geçer
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi literatürde.

“üçüncü çoğul iyelik eki” almamıştır?
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi yapım
A) I B) II C) III D) IV E) V eki almamıştır?
13. Orta Toroslar’ın güney eteğinde, Göksu kenarına 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı
yapılmıştır?
kurulan Silifke, dağlık Kilikya’nın kalbi. Burası güney
I II
güneşinin eksik olmadığı verimli toprakları, Akdeniz’e A) Eflatunpınar Hitit Su Anıtı, fonksiyonunu
III kaybetmeden bugüne kadar ayakta kalabilen
açılan korunaklı koyları, doğal limanlarıyla Antik eserlerden biri.
IV
Çağ’dan bu yana gözde bir merkezdir diyebiliriz. B) Beyşehir Gölü yakınındaki Eflatunpınar su kaynağı,
V büyük ölçekli su biriktirme havuzuna en güzel
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi tarihsel örneklerden biridir.
niteleme sıfatı değildir?
C) Özgün taş işçiliği, kabartmalardaki kompozisyonu
A) I B) II C) III D) IV E) V ve bir açık hava tapınağı olarak düzenlenmesi onu
diğer kaya anıtlarından ayırır.
D) Eskişehir’in tarihsel çekirdeği olan Odunpazarı;
ahşap süslemeli, bitişik düzenli cumbalı evleriyle
geleneksel Türk evi özelliklerini yansıtıyor.
E) Mamure Kalesi, Mersin’in Anamur ilçesinin altı
kilometre güneybatısında, Anamur Burnu’nun
Doğusu’nda yer alıyor.

16. Doğu Romalı bir tarihçi olan Prokopius, “Savaşlar” adlı 18. Kimsesiz yazarlar var tabii, olmaz olur mu hiç? Hem de
I bir ordu kadar çoklar. Edebiyat dünyamızın dörtte
eserinde, “Laz kralları Tsate ve Gubaz’a Bizanslı eşler
üçünü onlar oluşturuyor ve öldüklerinde hepsinin
II
ve hatırı sayılır Bizans ünvanları önerilmişti; Bizans üstüne ölü toprağı serpiliyor. Bir dönemin çok önemli
III yazarlarını hatırlayalım: Ahmet Hamdi Tanpınar, Yusuf
Sarayı’nda eğitildiler, vaftiz edildiler ve beyaz
Atılgan, Oğuz Atay, Bilge Karasu... Günümüze bir
IV
kaftanlarla donatıldılar. Fakat Lazlar imparatorluğa Tanpınar, bir de Atay kalmış gibi görünüyor.
hiçbir zaman başarılı bir şekilde entegre olmadılar.” Bu parçada aşağıdaki açıklamalardan hangisine
V uygun bir kullanım yoktur?
diye yazmış.
A) Cevap gerektiren yani gerçek soru cümlelerinin
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin
sonuna soru işareti konur.
yazımı yanlıştır?
B) Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümlenin sonuna iki
A) I B) II C) III D) IV E) V nokta kullanılır.
C) Sıralı cümlelerin arasına virgül konur.
D) Tamamlanmış cümlelerin sonuna nokta konur.
E) Örneklerin devam ettiğini göstermek için üç nokta
kullanılır.
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde düzeltme işareti 19. İnsan edebî değeri ölçek alıyorsa , hangi kitabın kalıcı
(^) yanlış kullanılmıştır? I
olacağını , hangi kitabın silinip gideceğini kestirebilir.
II
A) İki şirket, yeni projeden kâr elde etmek amacıyla Edebiyat konusunda azıcık sezgisi , bilgisi olan bir
ortaklık anlaşması imzaladı. III
okur bunu anlar. Bizdeyse hiçbir değer yargısı çok da
B) Dergâh dergisinde çıkan yazısında “Aydaki Kadın”
romanı üzerinde duruyor. tartışılarak , ölçülüp biçilerek verilmiyor ve okur
IV
C) Doktora tezi için yaptığı plân maalesef bir türlü göklere çıkarması beklenen yazarları övgülere
istediği gibi gitmedi.
boğarken diğerlerinin yüzüne bakmıyor. Abdülhak
D) Şeyh Galip, dinî konuları işleyen divan edebiyatı
sanatçılarından biridir. Hamit Bey için de öyle olmuş. Sağlığında ne yazsa
E) Karargâhta alınan önlemler sayesinde savaşta “başyapıt” denmiş , şiirlerindeki dile başka hiçbir şairin
büyük başarı sağlanmıştı. V
erişemeyeceği söylenmiş, sonra da işte şimşek hızıyla
unutulmuş.
Bu parçada numaralanmış virgüllerden hangisi

gereksiz kullanılmıştır?

20. Gerçek, çıplak ve soğuk gerçek, köydeki her kapıdan 21. (I) Farklı türlerde birkaç kitabı birlikte okuduğum olur.
çevrilmişti. Çıplaklığı insanları korkutuyordu. Kıssa onu (II) Tarih, felsefe, inceleme kitaplarını gündüz odamda
bulduğunda bir köşeye sinmiş titriyordu, açtı. Ona ya da evin rahat edeceğim bir köşesinde okurum.
acıyan Kıssa, onu alıp evine götürdü. Ona bir hikâye (III) Sayfa aralarına renkli bantlar koyar ya da satır
giydirdi, ısıttı ve tekrar dışarı gönderdi. Hikâye giyinmiş altlarını kurşun kalemle çizerim. (IV) Bu tür kitaplar üst
olan Gerçek, tekrar kapıları çaldı. Bu kez evlerde hoş kitaplığımın raflarında durur. (V) Kitapçılarda gezinmeyi,
karşılanıyordu. Onu evlerine yemeğe davet ettiler ve kitapların arka kapaklarını okumayı, içlerine bakıp beni
ateş başında ısınmasına izin verdiler. çarpacak bir cümle, gizemli bir işaret bulmayı çok
severim. (VI) Acelem yoksa kitapları yoklayıp
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden koklayarak saatler geçirebilirim. (VII) Merak ettiğim her
hangisidir? kitabı almaya çalışırım.
A) Olaylar, durumlar, olgular ancak anlatılarak var oldu; Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
ete kemiğe bürünüp gelecek nesillere aktarıldı. paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
B) Masallarda, halk hikâyelerinde, menkıbelerde, başlar?
mesnevilerde, kıssalarda insanlığın yaşadığı
sevinçler, acılar, kahramanlıklar, kısaca hayatın A) II B) III C) IV D) V E) VI
kendisi vardır.
C) Dilden dile dolaşan halk hikâyeleri; halkın aşklarını,
acılarını, özlemlerini, sevgilerini hikâyelere dökmüş;
gelecek kuşaklara böyle aktarmıştır.
D) Gerçek, hikâye formatıyla, kıssalarla anlatılır çünkü
çıplak gerçek insanların ilgisini çekmez, didaktik
bulunur ama hikâye formatına giydirilmiş gerçek
insanlara sıcak gelir.
E) Birikimi, doğruyu, bilgiyi dinlenir hâle getiren, bir
anlamda sanata dönüştüren kişidir hikâye anlatıcısı.
22. Tarihî yarımadayı çevreleyen surlar, günümüzde de

İstanbul manzarasının ayrılmaz parçasını oluşturuyor.
Dünya mimarlık tarihinin en ünlü yapıtlarından biri olan,
adı “Tanrısal Bilgelik” anlamına gelen Ayasofya,
özellikle benzersiz kubbesiyle öne çıkıyor. İstanbul’un
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki tarihî
varlıklarından Süleymaniye Camisi, Kanuni Sultan
Süleyman adına yapıldı; tarihî yarımadanın silüetine
damga vuran Cami, Mimar Sinan’ın imzasını taşıyor.
Zeyrek Camisi ise İstanbul’un Fethi’nden önce
Pantokrator Manastır Kilisesi’ydi. II. Mehmet tarafından
medreseye dönüştürülen yapı, Fatih Külliyesi’nin
tamamlanıp medreselerinin açılmasından sonra cami
olarak kullanılmaya başlandı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi

örneklendirilmektedir?
A) İstanbul’un tarihî alanları

B) İstanbul’un stratejik yerleri
C) İstanbul’u özgün kılan yapılar
D) İstanbul’un Osmanlı eserleri
E) İstanbul’un kimliği

23. (I) Yayımcısının çok satış yapacağı ümidiyle yatırım 25. I. Defterler, anatomik çizimler ve fantastik savaş
yaptığı kitaplar vitrinlere yığılıyor, kitabevlerini popüler silahlarından sanatsal çalışma eskizlerine ve
yazarların posterleri süslüyor. (II) Yayıncılar ve editörler karalamalara dek pek çok şey içeriyor.
bu yüzden, değerini az sayıda insanın anlayabildiği II. Da Vinci’nin, defterlerin hemen her sayfasına aldığı
“iyi”lerin değil, “ilgi çekecek”lerin peşinde koşuyor. anlaşılmaz notlar, aslında “aynayla okunan yazılar”.
(III) Hatta bu kitaplar okuyucuyla karşılaşma fırsatı bile
bulamadan iade ediliyor. (IV) Kazancın ön plana çıktığı III. Da Vinci’nin bunu, notlarını düşman gözlerden
bu süreçte, satış oranı düşük kitaplar dağıtımcı ve gizlemek için mi yoksa solak olduğundan bu
kitabevi tarafından önemsenmiyor. (V) Bu durumu şekilde daha kolay yazabildiği için mi yaptığı hâlâ
iktisattaki “Kötü para, iyi parayı kovar.” biçimindeki bir sır.
Gresham Kanunu’na benzetiyorum; yayın dünyasında IV. Bu ilgi defterlerin içeriğinden, Da Vinci’nin şifreli
da “kötü” kitap, “iyi” kitabı kovuyor. notlarından ve açıklamalarından kaynaklanıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir V. İtalyan Rönesans sanatçısı ve mühendisi Leonardo
bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer Da Vinci’nin bugün dünyanın dört bir yanındaki
önemli koleksiyonlara dağılmış not defterleri büyük
değiştirmesi gerekir?
ilgi görüyor.
A) I ve III B) II ve III C) II ve IV
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
D) II ve V E) III ve IV bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan ikinci olur?
24. (I) Acemhöyük’te Hititlerin en önemli sarayları yer alıyor.

(II) Acemhöyük’teki fildişi atölyelerinde üretilen eserler
Hitit sanatının şaheserleri olarak kabul edilir.
(III) Araştırmacılar buradaki saraylardan birinin adını
“Sarıkayalar”, diğerinin adını ise “Hatipler” koymuşlar.
(IV) İki saray arasında da irili ufaklı çeşitli resmî yapılar
bulunuyor. (V) Şimdiye kadar bu yapılardan aşağı
yukarı yüz oda ortaya çıkarıldı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

26. • Normalde genel kanı tam tersidir: Evde bir hayvanın 28. Doğalcıların yöntemi, yaşamdan bir kesit vermek
olmasının çocuklar üzerinde alerji gibi problemler amacına yönelir. Yalnız tipik olgu ve kişiler değil, az
yaratabileceği düşünülür. Oysa gerçek tam tersidir. rastlanan, hasta, garip kimseler, ender olaylar da
Bilimsel araştırmalarda çocukluk döneminde gerçekliğin birer parçası olduğu için ele alınır. Çizilen
hayvanlı ortamda büyüyen insanların alerjilere karşı toplum tablosunun kapsamlı ve ayrıntılı olmasına
daha dirençli olduğu saptanmıştır. çalışılır. Kullanılan dil, bilim dilini hatırlatan nesnel,
• En zor psikolojik süreçlerden biri olan yas süreci gerçekçi, sanat özentisinden uzak bir dildir. Yapı
insanın hayatında derin yaralar bırakabilir. Ancak olabildiği kadar doğaldır ve gerçek yaşamı hiçbir şeyi
kayıp durumlarında hayvanların sorumluluktan değiştirmeden aktarmak amacına yönelmiştir.
vazgeçmemek, hayata bağlı kalmak gibi olumlu Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakilerden
düşünceler üzerinde etkisi olduğu saptanmıştır. hangisi doğalcıların yapıtlarından alınan bir cümle
Hayvan sahipleri bu süreçleri daha kolay olamaz?
atlatabilirler.
A) Gökyüzünde bir yıldız ormanı beliriyor ve hışırdayan
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
bir başka ormana karışıyor yeryüzünde.
söylenebilir?
B) Henüz boya ustası içindeyken bir gün boyanın rengi
A) İki farklı konuyu benzer yaklaşımlarla ele olmuş mu diye bakmaya taşınacağımız eve gittim.
almaktadırlar.
C) Otobüsün kalkmasına az kalmış, biletim kırış kırış,
B) Aynı konuyu hem olumlu hem de olumsuz ellerimin terinden yazıları silinmiş.
yönleriyle ele almaktadırlar.
D) Adam sağ ayağını yükseltiye koyuyor, ondan aldığı
C) İki farklı durumu benzer örnekler vererek güçle sol ayağını yerden kesiyor, solu bastığı an
pekiştirmektedirler. sağ ayağını aşağı alıyordu.
D) Aynı düşünceyi farklı anlatım teknikleriyle E) Uzun zamandır işsiz kocası, yeri değişen eşyadan
sunmaktadırlar. yıkanan çamaşıra, evde her şeye karışıyormuş.
E) Aynı durumu farklı yönleriyle ele alıp
değerlendirmektedirler.
29. Anadolu, binlerce yıl boyunca birçok medeniyete ev

sahipliği yapar. Fırat ve Dicle ırmaklarının suladığı
bereketli topraklar, sistematik tarımın başladığı alanlar
arasında sayılır. Dünyanın ilk üniversitesi, ilk borsası, ilk
ibadet merkezi gibi yapılar Anadolu’da kurulur. Tarih
yazıcılığının başladığı, büyük ticaret yollarının odağında
27. Bir milletin bütün zekâsı, bilgisi, hassasiyeti dilinde bulunan, etkisi bin yıllardır süren düşünce insanlarını
toplanır. Dil onun varlığıdır, koruyucusu, başka millet yetiştiren coğrafya yine Anadolu topraklarıdır.
üzerindeki etkisinin en güçlü silahıdır. Bir millet Hristiyanlığın ilk yayılma alanlarından olan Anadolu, 11.
toprağını kaybedebilir, dilini unutmazsa o toprağa yüzyıldan sonra tarihteki en önemli İslam merkezi
yeniden sahip olabilir. Çünkü ----. hâline gelir.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına Bu parçada Anadolu’yla ilgili olarak aşağıdakilerden
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilemez? hangisine değinilmemiştir?
A) tarihte var olup bugün yok olan sayısız dil vardır A) Pek çok uygarlığın barındığı bir yer olduğuna
B) dilini yitirmiş bir millet her şeyini de kaybetmiş B) Birçok gelişmeye öncülük ettiğine
demektir C) Alışveriş yollarının yoğunlaştığı bir coğrafyada yer
C) yaşama hakkı isteyen milletler diline sahip aldığına
çıkanlardır D) Farklı dinlerin en görkemli yapılarını bir arada
D) tarih sahnesinde var olmanın ön koşulu dilin barındırdığına
varlığıdır E) Toplumsal etkinliği olan büyük ilim insanları
E) dil yaşıyorsa millet, vatan ve tarih de yaşıyordur yetiştirdiğine

30. Sözünü söyleyip kenara çekilen, laf kalabalığına 31. 1950 kuşağının yazarlarından Ferit Edgü, dil arayışları
girmeden varlığını ortaya koyan bir öykücüdür o. Yoksa ve varoluşsal sorunlar etrafında gelişen simgesel,
hiçbir öyküsü yaşamdan daha inandırıcı olamazdı. düşsel bir öykü evreni yarattı. Öykü serüveni boyunca
İnandırıcılığı, sahiciliği, içtenliği buradan beslenir. “nasıl yazmak” sorusunun peşinde, hep yeniyi aradı,
Gerçekte yaşayamayan geceleri düşlerde yaşar. kişisel bir üslup yaratmaya çalıştı. Edebiyatı bir dil olayı
Fabrikada fasulye ayıklayan, anasının geleneksel gece olarak gördü. Öykülerinde, betimlemeler ve ruh
düşleriyle kendi düşünü karıştırmayan kızlar aslında çözümlemelerinden ziyade simgesel, imgesel, rafine bir
fasulyenin ayıklamakla altına dönüşemeyeceğini dil kullandı. Yalınlığa, daha çok yalınlığa ulaşmayı
bilecek kadar da gerçekçidirler. Kendini hedefledi. Bu arayış da onu “kısa öykü” durağına
aptallaştırmayacak kadar, inadı kırılmamış bir ümit yine getirdi. Son öykülerini tümüyle bu anlayışla oluşturdu.
de saklıdır bir yerlerde. Duyguları duygulanmadan
anlatmayı bilen yazardır o. Bu parçadan Ferit Edgü ile ilgili olarak aşağıdaki
yargılardan hangisi çıkarılamaz?
Bu parçada geçen “Duyguları duygulanmadan
anlatmayı bilen yazardır o.” cümlesiyle söz konusu A) Hayalî ve sembollere dayalı bir öykü dünyası
yazara ilişkin anlatılmak istenen nedir? oluşturmuştur.
B) Özgün bir anlatım tarzının peşinde koşmuştur.
A) İç dünyasındaki izlenimleri ölçülü ve gerçeklerden
kopmadan anlatması C) Dil en öncelikli meselesi olmuştur.
B) Hissedilenleri yoğun bir anlatımla ifade etmesi D) Öykülerinde, insanı yaşanan gerçeklikle
yüzleştirmeye çalışmıştır.
C) Kişilerinin hissettiklerini aynı derecede yaşayarak
yansıtması E) Öykülerinde, hiçbir fazlalığın bulunmadığı bir yapıyı
hedeflemiştir.
D) Beslenen ümitleri saygı ve içtenlikle iletmesi
E) Kahramanlarının hayallerini yansıtacak en iyi
kelimeleri seçmesi

32. Galata Köprüsü, sabahları canlı ve serindir, ışık 34. Gazeteci:
içindedir. (1) Akşamüstlerine doğru şişman, yorgun,
vurdumduymaz bir insan hâline gelir. (2) Çünkü (I) ----
etraftaki ışık oyunlarından ilham alır. (3) Yazar:
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için, ─ Resimler de metinler kadar önemlidir. Bu yüzden
I. Canlı ve atik bir şekilde işe giden insanlarla aynı ruh kitaplarım için ressam seçimi benim için önemlidir.
hâlindedir. Eserlerim için yayınevi tarafından hazırlatılan resimler
onayıma sunulur, uygun görürsem basılır. Çocuk
II. Süleymaniye’de kırmızı, mor, sarı, turuncu bir duyduğunun % 20’sine, gördüğünün % 80’ine inanır.
akşam başladı mı köprüden geçenler altın yaldızlı Güzel bir kitap, güzel bir resimle tamamlanıyorsa o
bir ışık içinde yüzerler. çocuk o kitabı gerçekten sever. Çünkü resimlere
III. Sonra birdenbire şairleşir. bakarak bile çocuk öyküler üretebilir.
1, 2 ve 3 numaraları ile belirtilen yerlere I, II ve III Gazeteci:

numaralı cümlelerden hangileri getirilmelidir?
(II) ----
1 2 3 Yazar:
A) II I III ─ Evet, alıyorum. Mektuplar yazıyorlar bana.

B) I III II Söyleşilerde sohbet ediyorlar benimle. Kitaplarımın
onları nasıl etkilediğini anlatıyorlar. Kendilerini
C) III II I
eserlerimdeki karakterlerin yerine koyduklarını, bazen
D) II III I üzüldüklerini, bazen sevindiklerini dile getiriyorlar. Yani
E) I II III benim yazma aşkımı körükleyen okurlarımın sevgisi ve
ilgisidir. Belki bir yerde yorulurdum, yeter derdim ama
bu dönütler devam etmemi sağlıyor.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden

hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Sizce çocuk kitaplarındaki resimler ne kadar

önemli?
II. Okurlarınızdan geri bildirim alıyor musunuz?
B) I. Sizce çocuk kitapları nasıl olmalıdır?
33. İlgi odaklarıma göre kimi zaman bir yazarın, kimi zaman II. Romanlarınızdaki karakterleri nasıl
bir konunun çevresinde dönerek tarama okumaları oluşturuyorsunuz?
yaparım. Hem profesyonel bir okur oldum. Bu nedenle C) I. İç ve dış resimlerin çocuk kitaplarına katkısı var
canımın çektiği kitapları okumayı özlemişimdir. Ama mı?
malesef işim gereği sık sık keçiboynuzu çiğnemek II. Okurlarınız, kitaplarınız hakkında neler
zorunda kalıyor çoğu kez yazdıklarımla ilgili bir düşünüyor?
programa uyuyorum. Bu yüzden de merak etmediğim
D) I. Kitaplarınızdaki resim-içerik ilişkisini nasıl
ya da bana hiç okuma zevki vermeyen bir yığın şey
belirliyorsunuz?
okumak zorunda kalıyorum.
II. Yazmayı sürdürmenizin altındaki güç nedir?
Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerin hangisinden
E) I. Kitaplarınızdaki resimleri siz mi seçiyorsunuz?
yakınmaktadır?
II. Okurlarla ilişkileriniz yazma eyleminizi etkiliyor
A) Yaptığı işin kitap okumayla ilgili olmayışından mu?
B) İlgisini çeken konuların kitap hâline getirilmesinden
C) Okuyucuyu eğlendirecek kitapların az oluşundan
D) Düzeyine uygun kitap bulamamaktan
E) Beğenmediği yazıları, iş gereği okumaktan

36. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan
çıkarılabilecek bir yargı değildir?
cevaplayınız.
A) İnsanların uyku ihtiyacı en çok ilerleyen yaşlarda

Modern çağda uyku, unutulmuş, mazide kalmış bir ortaya çıkmaktadır.
arkadaş hâline geldi. Üstelik herkes daha fit, daha
B) Modern yaşamın, insan sağlığını olumsuz açıdan
sağlıklı olmak isterken ve bu uğurda hem parasını hem
etkilediği yönler vardır.
de zamanını gözünü kırpmadan harcarken. Oysaki
birçoğumuz, ailemizden, sınavlardan, iş C) Günlük koşuşturmaların içinde uykuya yeterli
görüşmelerinden, seyahatlerden önce iyi bir uyku zaman ayrılamamaktadır.
çekmenin önemini öğrenerek büyüdük. Ama geldiğimiz D) Üretken ve başarılı birey ve toplumlar uykusuzluk
noktada uzun süren çalışma saatleri, teknolojik cihazlar problemlerini çözmüştür.
ve farklı sosyal aktiviteler yorganımız ve yastığımızla
E) Sağlıklı bir yaşam için bedenin doğal ihtiyaçlarının
geçirdiğimiz değerli saatleri elimizden aldı. Şimdilerde
karşılanması gerekmektedir.
ise uykuya hak ettiği değeri tekrar kazandırmayı
amaçlayan “ yavaş dalga trendi” gündemde. Hareketi
başlatan Sean Monahan, “İyi bir uyku çekmiş bir
toplum hem daha sağlıklıdır hem de daha üretken. “
diyor. Ağızdan ağıza yayılan “yavaş dalga” uykuyu
zaman kaybı değil, insan hayatı için gerekli bir deneyim
olarak görüyor ve bu inanışı yaygınlaştırmayı amaçlıyor.
Kaliteli bir uyku sürecinden bahsediliyor. Bunun için de
her gece dış dünyayı kapınızın önünde bırakıp
yatağınıza girmeniz gerekiyor.
35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden

hangisidir?
A) Uyku sırasında günlük iş ve endişelerin zihni

meşgul etmemesi
B) Günün yorgunluğunu çeşitli aktivitelerle vücuttan
atmayı amaçlama
C) Yarım bırakılan işlerin ev ortamında da çözüme
kavuşturulması
D) Modern yaşamın bireyi yirmi dört saat çalışmaya
zorlaması
E) İş yoğunluğundan aile fertlerine yeteri kadar zaman
ayrılamaması

Tarık Buğra sadece roman ile değil, hayatının gençlik (I) Zamanı avuçlarında un ufak edip eleyen terk edilmiş
döneminde şiirle ve mesleğinin ilerleyen yıllarında ve kimsesiz bir şadırvan gibiydi. (II) Elinden hiç eksik
gazetecilikle de uğraşan, yazdığı hikâye ve tiyatro olmayan o uzun değneğiyle kerpiç duvarın bitişiğinde
oyunlarıyla dikkat çeken önemli bir yazarımızdır. yüzyıllardır oturuyordu sanki. (III) Hep uzak ve derin
Eserlerinde Türk siyasi hayatının panoramasını çizer. bakan gözlerinin arkasında yüzyılın şeritleri vardı.
Halkçı ve devletçi bir bakış açısıyla konularına eğilir. (IV) Uzaklaştıkça derinleşip kaybolan kıvrımlı yollar
Tarihsel köklerimize olan derin saygısını benliğinde her gibiydi yüzü kadının. (V) Dağlardan çıkıp gelen ve bir
daim taşır ve yurttaşlarını edebî hayatının odak ırmağa yürüyen ince dereleri andırıyordu yüzü, zamanın
noktasına koyar. 1950’lerde gelişen soyut tahlilci haritası çizilmişti sanki yüzündeki hatlara.
hikâye anlayışına bağlı olan yazar, romanlarında ise
düğüm yaratan bir yapı arz eder. Sınırlı motifleriyle
birlikte kapalı; üslup açısından bir endişe taşıyan,
sembollere dayalı bir yazı anlayışı vardır. Dil
mükemmelliyetçiliği bariz olan yazarın, kelime hazinesi
oldukça zengindir. Hikâye ve romanlarında kişi, çevre
ve olay tasvirleri gözlemciliğe dayanmaz.
39. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden

yararlanılmamıştır?
37. Bu parçadan hareketle Tarık Buğra’yla ilgili olarak A) Benzetmeden

aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
B) Abartmalardan
A) Farklı türlerde kalem oynatmıştır. C) Söz gruplarından
B) Ülke siyasetinin geçirdiği evreleri yansıtmıştır. D) Koşul cümlesinden
C) Millî bir bakış açısına sahiptir. E) Betimleyici ögelerden
D) Dilde kusursuzluk peşindedir.

E) Kalem oynattığı her türde üst düzey eserler ortaya
koymuştur.
40. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak

A) I. cümle, içinde zamirden türemiş bir sıfat olan bağlı

38. Bu parçada Tarık Buğra’nın hangi yönüyle ilgili bir bir cümledir.
bilgi yoktur? B) II. cümlede, hem belirtme hem niteleme sıfatı alan
bir sözcük vardır.
A) Şiir anlayışı
C) III. cümlede, zarfları birbirine bağlayan bir bağlaç
B) Anlatım özellikleri kullanılmıştır.
C) Hikâyeciliği ve romancılığı D) IV. cümlede, tamlayanı tamlanandan sonra
D) Düşünsel yaklaşımı söylenmiş bir isim tamlamasına yer verilmiştir.
E) İçerik seçimi E) V. cümlede, sıfatlaştıran -ki vardır.
TEST BİTTİ.
12
2 SÖZCÜKTE ANLAM
3 ATASÖZLERİ
4 SÖZCÜKTE ANLAM
5 CÜMLEDE ANLAM
7 CÜMLEDE ANLAM
8 KARMA DİL BİLGİSİ
10 SES OLAYLARI
12 EKLER
13 SIFATLAR
14 YAPIM EKLERİ
15 YAZIM YANLIŞI
16 YAZIM YANLIŞI
17 YAZIM YANLIŞI
21 PARAGRAFTA YAPI (İKİYE BÖLME)
26 PARÇALAR ARASI İLİŞKİ
27 PARAGRAFTA BOŞLUK TAMAMLAMA
30 CÜMLEDE ANLAM
32 PARAGRAF TAMAMLAMA
34 PAGARFTA YAPI (DİYALOG TAMAMLAMA)
39 ANLATIM BİÇİMLERİ
02
DENEME
   
LP12TURDE21-002
DENEME

1. Benim yolum parlak bir yol değil, belki fazla bir etkinliği 3. (I) Her atasözü bir genel kural, bir ilke niteliği taşır.
de yok ama yalanlar içinden geçmiyor hiç değilse, hiç (II) Atasözleri konu ve yapı bakımından farklı özellikler
değilse yalanlara bulanmıyor, hiç değilse benim kendi taşır. (III) Bazı atasözleri fıkra edası taşır ve
yolum. konuşmalara dayalı bu atasözleri kısaltılmış bir hikâye
yapısı gösterir. (IV) Bazı atasözleri deneyimlere dayanır,
Bu cümlede geçen “hiç değilse” sözünün yerine öğüt verici niteliktedir. (V) Bilgece konuşan ve dolaylı
aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlamda bir
olarak yol gösteren atasözleri, genellikle kişiyi ya da
değişme olmaz?
muhatabını cesaretlendirme amacı taşır. (VI) Doğa
olaylarını anlatan atasözleri, doğa olaylarının
A) olsa olsa B) en azından C) ne de olsa
oluşumunu anlatabilir ya da insanın doğa karşısında
D) yine de E) az da olsa yaptığı gözlemlerini yansıtır. (VII) Kimi atasözleri eksiltili
bir anlatımla bitmemiş cümle şeklindedir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki

açıklamalara aşağıdaki atasözlerinden hangisi
örnek olarak gösterilemez?
A) III. cümle: Deveye sormuşlar: “Boynun neden eğri?”

– “Nerem doğru ki” demiş.
B) IV. cümle: Ayağını yorganına göre uzat!
C) V. cümle: Korkunun ecele faydası yoktur.
D) VI. cümle: Mart kapıdan baktırır, kazma kürek
yaktırır.
E) VII. cümle: Deli ile çıkma yola, başına getirir bela.
2. Roman, hikâye gibi sanatsal metinleri inceleyen 4. (I) Arkeogenetik alanında klasik gen izlerine dayalı
eleştirmenlerin dizginleri elden bırakmaması, şapkadan sentezlerden ilki 1994’te yayımlanan ve Luca Cavalli-
tavşan çıkarmaması önemlidir. Sforza ile meslektaşlarının birlikte yazdıkları “İnsan
Genlerinin Tarihi ve Coğrafyası” adlı eseridir. (II) Bu
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen
çalışma, mekansal örüntüleri ortaya çıkarmak üzere
istatistik yöntemleri kullanarak her kıta için ayrı ayrı
genlerin görülme sıklıklarının coğrafi dağılımı üzerinden
A) Olumsuzlukları ortaya koymama
yürütülmüştür. (III) Örneğin, bu yolla Avrupa için ilk
B) Gereksiz açıklamalara yer vermeme temel bileşen bağlamında, Anadolu’dan kuzeybatı
C) Çeşitli karşılaştırmalara başvurma istikâmetinde Britanya ve Kuzeybatı Avrupa’ya doğru
yönelim gösteren yapay haritalar elde edilmiştir.
D) Açıklama ve yorumlamada aşırıya kaçmama
(IV) Varılan sonuç, Neolitik Çağ’ın başında tarımla
E) Farklı düşüncelere yer vermeme uğraşan bir nüfusun Anadolu’dan çıkarak öteki yerlere
yayılmış olduğu şeklindedir. (V) Bu, bir dönüm
noktasıdır, aynı zamanda arkeogenetik araştırmaların
ilk önemli ve başarılı aşamasıdır.

nesnel nitelik taşımamaktadır?

5. Sivas’ta 2005 yılından bu yana Sivas Alpin Doğa Spor 7. Göksu’nun yolculuğu, Geyik Dağları’ndan çıkan
Kulübü tarafından Zara ilçesindeki Tödürge Gölü’nde I
Ermenek ve Haydar Dağları’ndan doğan Hadım
buz altı dalış etkinliği gerçekleştiriliyor.
Suyu’nun birleştiği Mut’un Suçatı köyünden başlıyor.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı II III
aşağıdakilerden hangisidir? Bu coğrafyaya yaşam vermesinin yanı sıra deltasında
IV
A) Zara, Sivas’ın buz altı dalış etkinliklerinin da sayısız su kuşuna barınak oluyor. Evliya Çelebi
V
düzenlendiği tek ilçesidir. Silifke’ye yaptığı yolculukta nehirden, “Göksu Nehri
B) Sivas’ta 2005 yılından önce buz altı dalışı
çok büyük bir sudur.” diye bahseder.
gerçekleştirilmemiştir.
C) Sivas, buz altı dalışı sporuyla turizme katkıda Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi
bulunmaktadır. ötekilerden farklı bir kökten türemiştir?
D) Zara ilçesinde her yıl aynı tarihte buz altı dalışı A) I B) II C) III D) IV E) V
etkinliği olmaktadır.
E) Sivas’ın Zara ilçesinde yılın bazı dönemlerinde hava
sıcaklığı sıfırın altına düşmektedir.
6. ` 1800’lü yılların hemen başlarında Britanya 8. Aşağıdakilerin hangisinde ögelere ayırmada

Adası’nda büyük bir kıtlık ortaya çıktı. yanlışlık yapılmıştır?
` Bu felaketten en çok etkilenen yerlerden biri ise
A) İnsanlar / dağcıları / genellikle / doğayla / mücadele
İrlanda’nın Drogheda şehriydi.
eden ve doğayı yenerek zirvelere çıkan kimseler
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir olarak / görürler.
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden B) Rüzgâr etkisini gittikçe artırmaya başladığından /
hangisidir? dönmeye / karar veriyoruz.
A) Britanya Adası’nda ortaya çıkan 1800 yılındaki C) Bir zamanlar bin dereceden sıcak olan bu bölgede /
büyük kıtlıktan en çok etkilenen yerlerden biri de şimdi / üşüyerek / yürüyoruz.
İrlanda’nın Drogheda şehriydi. D) Yürüyüş ve kayak yapanlara / Eğirdir Gölü’nün
B) Britanya Adası’nda ortaya çıkan büyük kıtlık nefes kesen manzaraları / eşlik ediyor.
felaketinden en çok etkilenen yerlerden biri ise E) Isparta Ovası’nı kuşatan dağlar arasında en yükseği
İrlanda’nın Drogheda şehriydi. olan Davraz’da / kayak tesisleri / de / kurulu.
C) 1800’lü yılların hemen başlarında ortaya çıkan
büyük kıtlık felaketinden en çok etkilenen yerlerden
biri de İrlanda’nın Drogheda şehriydi.
D) 1800’lü yılların hemen başlarında Britanya
Adası’nda ortaya çıkan büyük kıtlık felaketinden en
çok etkilenen yer İrlanda’nın Drogheda şehriydi.
E) 1800’lü yılların hemen başlarında Britanya
Adası’nda ortaya çıkan büyük kıtlık felaketinden en
çok etkilenen yerlerden biri de İrlanda’nın Drogheda
şehriydi.

9. Masai Mara, “Afrika’nın büyük beşlisi” olarak bilinen fil, 11. Alanya Kalesi, bir cihannümadır. Fransızların 1880
manda, aslan, leopar ve siyah gergedanın görüldüğü yılında yaptıkları kâgir fener, denizden bakılınca
nadir bölgelerden biri. Bunların yanında bölgede burçların bir parçası, burçlardan bakılınca gecenin
I I
ceylan, çakal, sırtlan, zebra, zürafa, antilop ve daha yüksekteki ziyası, ışık beyidir. Adrasan’da dümen
II
birçok yaban hayvan türü bulunuyor. Suda bekleyen su sallayan her denizci akıntı değil; birbirine giren,
II III
aygırı ve timsahları da listeye eklemek gerekiyor. Masai kesişen, çatallanan akıntıları bilir. Gelidonya Feneri işte
III
Mara barındırdığı 500’ü aşkın türle kuş gözlemcilerinin tam bu debdebenin 200 metre yükseğinde, Kırlangıç
IV IV
de dikkatini çeken bir alan. Tüm bu özellikler Masai Burnu denen çıkıntının üzerindedir. Buranın bir adı da
V
Mara’yı dünyanın en önemli yaban hayat Taşlı Burun’dur çünkü bütün bu akıntı alanlarının dibi
merkezlerinden biri yapıyor. sinsi kayalıklarla doludur. Bütün bu bölge, Likya’nın da

V
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi hem limanlar bölgesiydi.
birden çok çekim eki hem de birden çok yapım eki
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi,
almıştır?
tamlayanı ile tamlananı arasına sıfat girmiş isim
A) I B) II C) III D) IV E) V tamlamasına örnek oluşturmaz?
10. Tarihte Gordium, Julipolis, Basileon, Naallu gibi adlarla 12. (I) Aristoteles, gergin politik bir ortamda Eflatun’un
Atina’daki akademisinden ayrılıp Midilli’ye geçmişti.
bilinen Ankara’nın ilçesi Nallıhan bugünkü adını,
(II) Yanında Midilli doğumlu botanik biliminin
I
yakınından geçen Nallı Suyu ve Osmanlı vezirlerinden öncülerinden “tanrı gibi konuşan” lakaplı Theophrastus
II vardı. (III) Adada birlikte geçirdikleri süre boyunca
Nasuh Paşa’nın yaptırdığı Kocahan’ın
adeta görev paylaşımı yapmışçasına bitkileri ve
III
birleştirilmesinden alıyor. Anadolu gibi hareketi, göçü hayvanları ayrıntılı gözlemlerle belgelediler.
(IV) Theophrastus, gözlemlerini Historia Plantarum
eksik olmayan bir coğrafyada, göçü ziyadesiyle (Bitkilerin Doğasına İlişkin) adlı eserinde topladı.
IV
yaşamış Nallıhan. (V) Aristoteles, doğal tarih gözlemlerini Historia
V Animalium (Hayvanların Doğasına İlişkin) adlı biyoloji
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi biliminin temellerinden sayılan bir kitapta derledi.
sıfat-fiil değildir?
A) I B) II C) III D) IV E) V yüklemin türü bakımından ötekilerden farklıdır?

13. Selam olsun bizden güzel dünyaya 15. Türk-Japon ortak yapımı Ertuğrul 1890 Filmi
Bahçelerde hâlâ güller açar mı? I II
Japonya’da düzenlenen en prestijli film etkinliği olan
Selam olsun sonsuz güneşe, aya
Işıklar, gölgeler suda oynar mı? Japon Akademi Ödülleri’nde yarışacak. Bu yıl
III
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? 39’uncusu düzenlenen etkinliğin ödülleri 4 Mart günü
IV V
A) Ayrılma durumu eki almış zamir düzenlenecek törenle sahiplerine takdim edilecek.
B) Eylemi zaman yönünden etkileyen sözcük Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangisinde

C) Türemiş niteleme sıfatı yazım yanlışı yapılmıştır?
D) Nesne görevinde kullanılmış sözcük A) I B) II C) III D) IV E) V

E) Hem yapım hem çekim eki almış isim
14. ABD’li yönetmen Jim Jarmusch’un senaryosunu yazıp 16. İslam Bey — Siz bilirsiniz. Bence bir gün evvel ölmekle
bir gün sonra ölmenin hiç farkı yok .
yönettiği 1991 yapımı “Dünyada Bir Gece”, 5 farklı I
I II Abdullah Çavuş — İş iki gün gecikecek olursa kıyamet
şehirden 5 taksi şoförünün yolcularla aralarında geçen
mi kopar? (Silah başına trompeti vurulur.)
hikâyelerinin anlatıldığı 5 kısa filmden oluşuyor. Los
III Sıtkı Bey — Yine mi hücum ? Herifler ölmekten de
Angeles, New York, Paris, Roma ve Helsinki bıkmıyorlar. II
şehirlerinde çekilen filmin müziklerinde Tom Waits Abdullah Çavuş — Haydi bey ! Top başladı. Gülle
IV III
imzası bulunuyor.
V arasından geçmeli. Kavgada ondan selamet yol yoktur.
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi,
İslam Bey — Haydi ! Ecel bizi bekliyor. Yaşasın vatan!
anlatım bozukluğuna yol açmıştır?
IV
(İslam, Zekiye, Abdullah çıkar.)
Sıtkı Bey — (Zekiye’ye dikkatli dikkatli bakarak .)
Oğlum mezarda yatıyor... V
Bu parçada numaralanmış noktalama işaretlerinden

hangisi yerinde kullanılmamıştır?

17. Teşvikiye'deki gökyüzü manzaralı evden Bostancı'ya 19. I. Edebiyat, felsefe, siyasal gibi dallar dışında daha
(I) Beyazıt'a giderken onca yılın içinden geçtim. Ziyaret özel, daha dar uğraş alanlarıyla ilgili, bilimden,
ettiğim kişi (II) sanat tarihçisi (III) yazar (IV) akademisyen kültürden çok meslek dallarıyla ilişkin yayınlar var.
ve en önemlisi sürekli üreten bir insan. Tükenmeyen Maliye üstüne, muhasebe, kamu yönetimi,
merakı ve öğrenme isteği içinde büyüyen Nurhan'ın, bir bankacılık üstüne dergiler…. Bunların hemen hepsi
kadın olarak meydan okuduğu hayata karşı araştırarak güldeste niteliğinde. Yazıların arasında bir bağ,
(V) okuyarak ve yazarak nasıl dimdik durduğunu yazarlar arasında bir görüş, anlayış kümelenişi
öğrendim. görünmüyor.
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine II. Meslek dergilerinin daha nitelikli olabilmesi için
ötekilerden farklı bir noktalama işareti edebiyat dergilerini örnek almaları yararlı olacaktır.
getirilmelidir? Yerli ve yabancı yayınların kroniği, kitap eleştirileri,
güncel verilerin değerlendirilmesi bir dergiyi
A) I B) II C) III D) IV E) V yaşatan, okutan ögelerdir. Bu yayın organlarında
yer alan düşüncelerin gelişimi için karşılıklı eleştiri
kültürünün olması da şart.
II numaralı parçanın I numaralı parça ile ilişkisini

aşağıdakilerden hangisi açıklar?
A) Düşüncelerin benzer yönlerini ortaya koymak

B) Anlatılan konuya farklı örnekler vermek
C) Üzerinde durulan eksikliklere çözüm önerileri
sunmak
D) Aktarılan kusurların nereden kaynaklandığını
irdelemek
E) Bahsi geçen düşünceye farklı bir bakış açısı
getirmek
18. (I) Servinin ihtiva ettiği anlam edebiyatta da

vazgeçilmez simgeler arasında yer almıştır.
(II) Sevgilinin boyuna atfen kullanılan servi tabiri ile
beraber “serv-i hıraman” yani salınarak yürüyen sevgili
ve “serv-kad” yani uzun boylu sevgili tabirine 20. (I) Anlatının dünyası taklitle, benzetmelerle,
beyitlerde, şiirlerde rastlamak mümkündür. (III) Necip referanslarla çalışır. (II) Anlatının tüm meşguliyeti,
Fazıl, Canım İstanbul adlı şiirinde “Tarihin gözleri var, duygunun kaynağını işlemektir: Yani öykülemek.
surlarda delik delik / Servi, endamlı servi, ahirete (III) Buradaki öykülemeden kasıt yalnızca giriş, gelişme
perdelik.” diye servinin endamıyla ahrete perde ve sonucu olan klasik kompozisyon anlayışı değil
olmasına vurgu yapar. (IV) Aynı şekilde Nazım Hikmet, elbette. (IV) Gerek tiyatroda gerekse edebiyatta
Serviliklerde adıyla yayımlanan ilk şiirinde “Hâlâ sözcükler yoluyla yahut tiyatroda salt hareket ile soyut
servilerde ağlıyorlar mı?” vurgusu ile dizelerinde hem ya da somut birçok öyküleme metodu var. (V) Ortaokul
hüznü hemde duyguyu işlemektedir. (V) Yahya Kemal ve lise yıllarımızda tiyatro, Millî Eğitim müfredatı içinde
de Rindlerin Ölümü şiirinde geçen, “Ve serin serviler hepimizin karşısına edebiyatın bir türü olarak çıktı.
altında kalan kabrinde / Her seher bir gül açar, her (VI) Bugün de edebiyat ders kitaplarına bakarsak
gece bir bülbül öter.” dizelerinde servinin lirik olarak durumun pek farklı olmadığını görürüz. (VII) Diğer bir
mezarlıktaki varlığına işaret eder. deyişle tiyatro, edebiyatın bir alt türü olarak kabul
ediliyor; bir çeşit yazı formu olarak öğretiliyor.
“de” bağlacının yazımı ile ilgili bir yazım yanlışı Bu parça, iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci
yapılmıştır? paragraf hangi cümleyle başlar?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) II B) III C) IV D) V E) VI

21. Bir kimsenin sıkıntılar çektiğini, yüreğinden 22. I. Bir arkadaşım ise “Bilgisayar insan yapımı olduğu
yaralandığını anlamamız için kendisini görmemiz, için insanoğlu daima bilgisayara galip gelecektir.”
diyeceklerini dinlememiz yeter sanırız oysaki yetmez; görüşünü savunmuştu.
görmek, dinlemek başka; anlamak, gerçekten anlamak II. Konuştuklarımızı duyan bir akademisyen bu
başkadır da onun için. Anlarız, o kimse ne durumdadır, konunun araştırılmaya değer olduğunu söylemişti.
öğreniriz, bilgi ediniriz ama bu bilgi içimize işlemez
daima, bizi sarmaz. Bencildir insanoğlu, bencil olduğu III. O sırada ben, “Gün gelecek insanoğlu karmaşık
için yalnız kendi dertlerini düşünür, yalnız onlara inanır, problemleri insandan çok daha kısa sürede çözen
başkalarında gördüğü dertleri kendisininkiler gibi bilgisayarı satrançta yenemeyecek.” demiştim.
kavrayamaz. Onlara omuz silkmezse, gülmezse, IV. Satranç şampiyonu Garry Kasparov 1996 yılında
eğlenmezse, onlarla, gene iyi!.. “Derin Mavi” adlı bilgisayarla satranç maçı yapmıştı.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce V. Sosyoloji eğitimi almış olmama karşın ben makineyi
aşağıdakilerden hangisidir? üstün bulurken matematik eğitimi almış olan
arkadaşımsa insanı üstün bulmuştu.
A) Özellikle çevremizdeki insanların dertleri ilgimizi
çeker.
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
B) Başkalarının sıkıntılarını görüp onlara çözüm baştan üçüncü cümle olur?
üretmektense onları hep eleştiririz.
C) Genellikle insanlar kendilerini düşündükleri için
başkalarının sıkıntılarını kavramaktan uzaktır.
D) Bencilliğin boyutu ne kadar büyük olursa insan o
kadar yalnız kalır.
E) Bireyin sorunlarını çözebilmek için öncelikle bilgi
edinip doğru teşhis koymamız gerekir.
23. I. Öğretmenlik, hâkimlik gibi meslekler dünyanın

hemen hemen her yerinde sabır ve sevgi isteyen en
saygın uğraşlardan biri olarak kabul edilmektedir.
II. Bu yüzden sadece iyi gelir getiriyor diye fiziki,
biyolojik ve psikolojik özelliklerine uygun olmayan
mesleği seçmek sakıncalıdır.
III. Çünkü onlara göre mesleklerin genel özelliği maddi
tatminden çok manevi doyum ve saygınlık
sağlamasıdır.
IV. Gençler meslek seçimi yaparken bu ayrıntıları
mutlaka göz önünde bulundurmalıdırlar.
V. Fakat bununla birlikte, bu mesleği yapanların büyük
servet sahibi olma gibi bir beklentileri yoktur.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir

bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin
birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
A) III ve IV B) II ve III C) II ve IV
D) I ve III E) II ve V

24. (I) Türk dergicilik tarihindeki ilk girişimlerin yaşandığı 26. Deneysel yazında yazar, bir edebî türe yaklaşsa bile
dönem, Tanzimat Dönemi’dir. (II) On dokuzuncu açıkça bir tür içerisinde yer almak istemez. Bu sınırları
yüzyılın ikinci yarısından itibaren günlük gazetelerle zorlar, değiştirir, kendi kurallarını kendi koyar. Yani ille
birlikte haftalık, 15 günlük ve aylık dergilerin de şiir, roman, öykü sınırları içinde kalmaz. Bu nedenle
yayımlanmaya başladığı bu dönem, Türk dergiciliği yazar hangi türde yazarsa yazsın, yazar için yazı anında
açısından önemlidir. (III) Bu ilk dergiler, tıpkı Avrupa’da türün kuralları birincil önem arz etmez. Çünkü türün
olduğu gibi bilimsel çevrelerin yayın organı olarak imkânlarından hız alarak bir anlam yaratma peşinde
ortaya çıkmışlardır. (IV) Bu anlamda Türk dergiciliği değildir. Çoğunlukla yazınsal türden tümüyle kopar. Bir
bilim dergiciliği olarak gelişmeye başlar. (V) Şu ana yaratıcı “buluş” olduğu için de ancak bilgi birikimi,
kadar yapılan araştırmalar Osmanlı’da ilk derginin 1862 dikkat ve buluşla kapısını okura aralar. Geleneksel tür
yılında çıkarılan Mecmua-i Fünun adlı dergi olduğunu bilgisiyle metne yaklaşan okur, hayal kırıklığına uğrar.
göstermektedir. (VI) Fizik, kimya, felsefe, ruh bilim,
sosyoloji, tarih ve coğrafya gibi bilimsel konulara ilişkin Bu parçadan hareketle deneysel yazın ürünleri için,
makalelerin yer verildiği bu dergiler, belli bir süre I. Yazıldığı türün kuralları dışına çıkar.
çıktıktan sonra çeşitli sebepler yüzünden yayınını
II. Geleneksel kalıpların dışındadır.
durdurmak zorunda kalmıştır.
III. Birikim, ustalık ve emek ister.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
IV. Yazma anında farklılık, yenilik metne yansır.
yargılarından hangileri söylenemez?
A) I ve IV B) Yalnız III C) Yalnız IV
D) II ve III E) II ve IV
25. Romanda olsun, öyküde olsun, incelemede olsun

kurguya önem veririm; çoğu durumda kurgu yapıtın bel
kemiğidir. Şu var ki kurgu için kurgu değildir benim
aradığım. Kurguyu yapıtın içeriği ve başka biçimsel
ögeleriyle bağlantılı olarak tasarlamaya çalışırım. Bir de
tek başına biçim benim için bir anlam taşımıyor, içeriğin
kendi biçim ve üslubunu getirmesi gerektiği
kanaatindeyim.
Böyle diyen bir yazarın yazınsal görüşü için

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yapıtlarında kurgu, biçim ve içeriğin yaratıcı bir

bütünlük sergilemesine özen gösterir.
B) Okura “nasıl söyleyeceğinin” tadını öncelik olarak
yaşatmaya çalışır.
C) Neyi nasıl anlatacağının, nasıl kurgulayacağının
bilinci içindedir.
D) Biçimle içeriğin dengesini, uyumunu ve
bütünselliğini gözetir.
E) İçerik ya da öz, biçim ve dili belirler.

27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde 28. İngiltere’nin ünlü Royal Society’sinin Başkanı Lord
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, Kelvin, 1895’te yaptığı açıklamada “Radyonun
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun geleceği yoktur.” demişti. Bu Lord Kelvin “Havadan
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun daha ağır uçan makineler yapmak imkânsız.” da
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, demişti. Radyo dergisi “Listener”in editörü ise “Benim
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü ve sizin yaşam süremizde televizyon hiç önem
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani kazanamayacaktır.” diye yazmış 1936’da. Radyoda
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. eğitim programlarını başlatan Mary Sommerville de
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız 1948’de “Televizyonun geleceği yok, televizyon
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir tavadaki bir yağ parlaması gibidir.” şeklinde görüşünü
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden açıklamış.
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: ----.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
Bu parça düşüncenin akışına uygun olarak
aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) İnsanoğlu, güvenliğini ve geleceğini teknoloji
sayesinde koruma altına almıştır.
A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için B) Teknolojideki gelişmeler en çok radyo ve televizyon
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için alanında gerçekleşmiştir.
C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için C) İngiltere, Avrupa’da birçok gelişimin gerçekleştiği
D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için ülke olmuştur.
E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için D) Teknolojik ürünler, günümüzde yaşamımıza her
alanda hâkim olmaktadır.
E) Teknolojinin hayatımıza neler getireceğine ilişkin
öngürüler bazen tutmayabilir.
29. Afrika’da çalışan bir antropolog bir kabilenin

çocuklarına bir oyun oynamayı önerir, ağacın altına
koyduğu meyvelere ilk ulaşanın ödülü o meyveleri
yemek olacaktır. “Haydi, şimdi başla! Birinci olan
alacak!” O an bütün çocuklar el ele tutuşur, koşarlar,
ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyveleri
yemeye başlarlar. Antropolog neden böyle yaptıklarını
sorduğunda şu cevabı verirler: “Biz ‘ubuntu’ yaptık:
Yarışsa idik, yarışı kazanan bir kişi olacaktı. Nasıl olur
da diğerleri mutsuzken yarışı kazanan bir kişi ödül
meyveyi yiyebilir? Oysa biz ‘ubuntu’ yaparak hepimiz
yedik.”
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları

özetler?
A) Ben varsam ancak biz de olabiliriz.

B) Hepimiz birimiz için çalışmalıyız.
C) Ya ben vardır bu yaşamda ya da biz.
D) Ben, biz olduğumuz zaman “ben” olurum.
E) Herkesin içinde gizlediği bir “ben” vardır.

30. ----. Ne anlattığımız ile onu nasıl anlattığımız, 32. Romanların ön sözlerini okumayı severim. Romandan
birbirinden ayrı şeyler değildir. Nasıl ki ruh ve madde bağımsız ama onunla ilgili fikir verici birtakım sözlerin
birbirinden ayırt edilebilir ancak ayrıştırılamaz, biri yolumu aydınlatacağı düşüncesi rahatlatır beni, ön
diğerinin öbür yüzü gibidir, ne anlattığımız ile onu nasıl sözleri okurken Hasip Akgül’ün “Albayım” adlı
anlattığımız da aynı şeylerdir, birlikte doğarlar. Bir şeyi romanının, henüz patlamış bir tüfek resmiyle döşenmiş
nasıl anlattığını anlatıyorsam ne anlattığımı da ürkütücü kapağını kaldırırken bu rahatlık vardı içimde.
anlatıyorumdur zaten kendiliğinden, başka türlüsü pek Ancak bu defa bir ön söz beni rahatlatmak şöyle
mümkün olmuyor. ----. dursun, ----. Çünkü ön söz, romanın yazarı Hasip
Akgül tarafından değil, başkarakter Kemal Yılmaztürk
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın hem başına tarafından kaleme alınmıştı. Kapaktan sızan ürkütücü
hem de sonuna getirilebilir? ruh hâli hâlen devam ediyordu çünkü yazar ve kitap
âdeta benimle oyun oynuyordu.
A) İçerik bir eserin temel ögelerinden en önemlisidir
B) Üslup tartışması edebiyatımızın en eski Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
konularından biridir göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
C) Kötü bir içeriği iyi bir biçimle anlatmak mümkün A) boşluğa bıraktı
değildir
B) derinden etkiledi
D) Bir eserde içerik biçimi belirler, biçim de içeriği
C) rahatsız etti
E) Eserin okuyucunun beğenisine seslenen yönü
anlatımıdır D) çok mutlu etti
E) içimi burktu
31. Edebiyatçı kaleminden çıkma gezi yazılarının daha 33. Eski Türk inançlarında kutsal ağaç motifinin çok önemli
kalıcı ve derinlikli olduğunu söylemek mümkün. Çünkü bir yeri vardır. Eski Türkler, başlangıçta yüce bir yaratıcı
edebiyatçılar sadece olanı tespit etmez, gördüklerini inancına sahip olmakla beraber tabiat varlıklarını da
aktarmaz, eşyanın ruhuna nüfuz eder, görülmeyeni kutsal kabul etmişlerdir. Hayat ağacının Türk
görür, sezer ve betimler. Bu anlamda bir şehri inançlarında çok çeşitli sembolik anlamları vardır ve
tanımada, onun gizlerini ortaya çıkarmada, dikkat ve hayat ağacı Türk boylarında farklı şekillerde
ayrıntıda edebiyatçı gözünün önemi büyüktür. adlandırılmaktadır. Fakat genel olarak “Bay terek” ve
Dolayısıyla bu yazıları o dönemi anlatan belgesel “Baygaç-Bayağaç” olarak adlandırılır. Yeryüzünün
yanları yanında, gelecekte olacak olanlar için de bir merkezinden Tanrı katına yükselen bu ağaç, yer ile gök
kaynak görevi görürler. Edebiyat tarihine baktığımızda arasındaki kutsal değnek olarak da tanımlanır. Bu
hâlâ bu kitapların okunuyor olması işte bu değnek, gökyüzündeki ve altındaki ruhların bir geçiş
özelliklerinden kaynaklanır. yoludur.
Bu parçaya göre, gezi yazısının bir edebiyatçı Bu parçada özellikle aşağıdakilerden hangisinin
tarafından yazılmasının ayrıcalığı aşağıdakilerden üzerinde durulmaktadır?
hangisidir?
A) Hayat ağacının tarihsel kimliği
A) Edebiyat sanatçılarının gerçeğe bağlılıklarının daha B) Eski Türklerde hayat ağacı
çok olması
C) Eski Türklerin hayat ağacına verdikleri isimler
B) Gezi yazılarının okuyucunun merak duygusunu
kamçılaması D) Eski Türklerde ağaç kültürü
C) Var olanın inceliğini yakalayıp hissederek onu E) Ağacın Türklerin inanışlarındaki yeri
görselleştirmesi
D) Gezilen yerlerde gizli kalmış ortamları keşfetme
yetilerinin olması
E) Eserlerini sonraki yıllarda da okutabilme başarısını
gösterebilmeleri

34. Gazeteci:
(I) ---- cevaplayınız.
Uzman:
Kurmaca metinler yaşadığımız hayatları çoğaltmaya,
─ Dedem kuş gözlemcisiydi. Annem yazlık evimize bizi yeni deneyimler biriktirmeye, anlam arayışına yeni
kuş gözlemeye götürürdü. Ailecek gidip gözlem yapılan kelimelerle katkı sunmaya, insanın kendisini
kulübelerde otururduk. Su kıyısında yaşayan kuşları ve keşfetmesine, ayrıca insanın hayatı keşfetmesine,
yırtıcı kuşları gözlemlemeye çalışırdık. Küçüklüğümün insan olarak kalabilmesine, insani yanlarını
çok hoşuma giden anlarındandır bu küçük kaçışlar. beslemesine katkı yapar. Bugün yaşadığımız dünya,
Ama dünyanın neresine giderseniz gidin kuşlar hep var. yaşadığımız coğrafya bize hangi insani erdemlerden
Mesela ormana gittiniz diyelim, bir orangutan görmek bahsedebilir? Gözümüz, zihnimiz, gönlümüz
istiyorsanız orada yaşayanlarla konuşursunuz, şans kirlenmişken nasıl bir üretimin içinde olabiliriz? Yalnızca
eseri görmeniz düşük bir ihtimal olabilir, oysa kuşları tüketiyoruz. Tükete tükete tükeniyoruz ama farkında
görmeniz çok kolay. Kuşlar, gözlenmesi çok kolay ve değiliz. İzlediğimiz haberler, filmler bizi maddi dünyanın
etkileyici hayvanlar. içine çağırıyor. Oysa kitaplar bizi maddi dünyaya
çağırmaz. Tersine onu anlatmak, kendi dünyanızı
Gazeteci: oluşturmak ister.
(II) ----
Uzman:
35. Bu parçanın genelinde yanıtı aranan soru
─ Bana kalırsa bilim insanı olmak bir işten çok daha aşağıdakilerden hangisidir?
fazlası. Eve her akşamüstü 5’te gidip televizyon
izlemiyorsunuz. Bu bir yaşam biçimi. Çünkü A) Kurmaca metinleri nasıl okumalıyız?
biyoçeşitliliği yaşıyor, soluyorsunuz. Mesela biz şu B) Yazınsal bir yapıttan neler bekleriz?
anda tatilimizden, boş vaktimizden alıp bir millî parka
C) Niçin kurmaca metinler okuruz?
geldik; ağaca henüz konmuş bir yalıçapkını gördük.
Çünkü bu bizim yaptığımız iş, kim olduğumuzla ilgili ve D) Kurmaca metinleri diğerlerinden ayıran farklar
yaptığımız her şey bir şekilde buna bağlı. Dolayısıyla bu nelerdir?
konuda tutkulu olmaları gerek. Çünkü bu alanda E) Ne tür metinler okumalıyız?
çalışmak gerçekten kendini adamak demek.

A) I. Kuşlarla ilgili anılarınızdan söz eder misiniz?

II. Biyoçeşitlilik hakkında ne düşünüyorsunuz?
B) I. Kuşlara ilginiz nasıl başladı?
II. Biyoçeşitlilik ile ilgili çalışmalar yapacak
öğrencilere tavsiyeleriniz var mı?
C) I. Kuş gözlemciliğinde yaşadığınız zorluklar oldu
mu? 36. I. Yeni hayatlar sunma
II. Bilim adamı olmayı düşünenlere neler II. Söz dağarcığını zenginleştirme
önerirsiniz? III. İçsel yolculuğa çıkartarak insana kendini tanıtma
D) I. Kuşların, hayatınızdaki yerinden söz eder IV. İnsanca yönleri geliştirme
misiniz?
V. Kişinin sosyal konumunu belirleme
II. Biyoçeşitlilikle uğraşmanın getirdiği farklılıklar
Bu parçaya göre yukarıdakilerden hangisi, kurmaca
nelerdir?
metinlerin kişiye sağlayacağı katkılardan biri
E) I. Kuşlarla ilgili çalışmalarınızda ailenizin etkisi var değildir?
mı?
II. Bilim adamı olmanın en önemli koşulu nedir sizce? A) I B) II C) III D) IV E) V

38. I. Kaynağı sestir.
cevaplayınız. II. Ses, müzikte yeniden biçimlenir.
III. Hisleri etkileme çabasındadır.
IV. Müzik her sesle olur.
V. Müzikte melodi yinelemelerle sağlanır.
Sınırsız görünen imkânları diğer sanatların tamamı
Yukarıdakilerden hangisi, bu parçadan müzikle ilgili
tarafından çekici bulunan müzik, “ses”lerle var olur.
olarak çıkarılabilecek yargılardan biri değildir?
Ancak bu, doğada rastgele duyduğumuz herhangi bir
ses değil; bir düzen ve uyumla kompozisyon hâline A) I B) II C) III D) IV E) V
gelen sestir. Bir başka deyişle, müziksel yaratıda,
doğadaki sesler, sadece yan yana gelmiş, sıralanmış
değildir; değişmiş, dönüşmüş, ölçülü ve ritimli bir
simetrik anlayışla bir araya gelmiştir. Müzik asıl olarak
her zaman duygu ve zevkleri yakalayacak bir melodi ve
armoni arayışındadır. Bu ise ritim ve ölçü gibi araçlarla
gerçekleştirilir. İşte edebiyat, müziğin seslerden oluşan
bu melodi ve armoni imkânına sahiptir.
37. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce

A) Müziğin zengin olanaklara sahip olduğu

B) Edebiyatın müzikle benzer olanaklara sahip olduğu
C) Müziğin kaynağının ne olduğu
D) Müziğin diğer sanatları nasıl etkilediği
E) Edebiyatın ne gibi olanaklara sahip olduğu

40. Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerden hangisini
okuyucuyla paylaşmaktadır?
cevaplayınız.
A) Kukla oyununun güçlüklerini
Lydia Fine’ın yönettiği üçüncü oyunda buruşuk kâğıttan B) Kukla oyununun çocuksu yönlerini
bir perdeyi engebeli, içbükey ya da dışbükey bir yüzey C) Kukla oyunu ile ilgili izlenimlerini
olarak değerlendiriyorlar; perdeye, suya damlatılan
D) Kukla oyunlarının anımsattıklarını
boyaların oluşturduğu ebru işlerine benzer görüntüleri
yansıtıyorlardı. Sonunda perdenin kendisi, anlatının E) Kukla-kuklacı ilişkisini
içindeki bir kukla, anlatının başkişisi oldu çıktı.
Görünmeyen kuklacıların boşlukta taşıdığı, dolaştırdığı,
biçimden biçime soktuğu bir bulut gibiydi. Kuklacılar,
en sonunda kâğıttan bir balinayı sahneye getirip
önümüzden geçirdiler. Kıvrılan, bükülen, kuyruğunu
oynatan balina önümüzden geçti gitti.
39. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?
A) Nesnel yargı
B) Öyküleme
C) Benzetme
D) Niteleyici sözcükler
E) Olasılık
TEST BİTTİ.
12
1 SÖZCÜKTE ANLAM
2 CÜMLEDE ANLAM
3 ATASÖZLERİ
4 CÜMLE TÜRLERİ
5 PARAGRAFTA ANA DÜŞÜNCE (KESİN YARGI)
6 CÜMLEDE ANLAM
9 YAPIM VE ÇEKİM EKLERİ
10 FİİLİMSİLER (SIFAT-FİİL)
11 İSİM TAMLAMASI
12 CÜMLE TÜRLERİ
14 ANLATIM BOZUKLUĞU
15 YAZIM YANLIŞI
18 YAZIM YANLIŞI
19 İKİ PARÇA İLİŞKİSİ
23 PARAGRAFTA YER DEĞİŞTİRME
29 PARAGRAFTA KONU
33 PARAGRAFTA KONU
35 PARAGRAFTA SORU
40 PARAGRAFTA KONU ANA DÜŞÜNCE
03
DENEME
   
LP12TURDE21-003
DENEME

1. Anadolu; coğrafyası, jeopolitik konumu ve ---- verimli 3. Ahmet Hamdi Tanpınar, roman, hikâye, şiir, deneme,
topraklar münasebetiyle tarihin her döneminde ---- bir edebiyat tarihi gibi pek çok alanda eser vermiştir.
yerleşim yeri oldu. İnsanlık ise mizacı gereği geçmişten Tanpınar, romanlarıyla edebiyatımıza damga vurmuştur.
günümüze kadar sürekli tapınma alanları inşa etti. Tanpınar’ın romanları ezber roman tekniğini bozmuş,
Dünyada bilinen en eski tapınağa ev sahipliği yapan Türk romanına farklı bir soluk getirmiştir.
Göbekli Tepe ile uygarlığın ilk dönemleri yeniden
yazılıyor. Bu parçada geçen “ezber roman tekniğini bozmak”
sözüyle Tanpınar’ın romanlarının hangi yönü
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıda vurgulanmıştır?
A) Kapalı bir anlatıma sahip olmak
A) yerleştiği - savaş gören B) Popüler roman anlayışından uzak durmak
B) elde ettiği - önem verilen C) Klişeleşmiş roman yöntemlerinin dışına çıkmak
C) sağladığı - göç edilen D) Bütün anlatım tekniklerini dışlamak
D) koruduğu - arzu edilen E) Oldukça farklı konulara yer vermek
E) sahip olduğu - rağbet gören
2. Genç kızların dokunaklı hayatlarını melodram 4. Yazarın tekdüze anlatımı, onun okunup sevilmesindeki
kolaycılığına düşmeden öyküleştiren ve “Parasız Yatılı”, en büyük engel bence.
“Benim Sinemalarım” adlı hikâye kitaplarının yazarı
Bu cümledeki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı
olan Füruzan, Türk öykücülüğünde yol açıcı bir öncü
anlam aşağıdakilerin hangisinde yoktur?
olmayı başarmış, ----. öykülere imza atmıştır.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden A) Günümüzdeki monoton yaşam, birçok insanın
hangisi getirilirse sözü edilen öykülerin farklı bir psikolojisinin bozulmasına yol açıyor.
niteliği belirtilmiş olur? B) Kendisini aynen tekrarlayan, bir yenilik getirmeyen
ve başkalarına öykünen biridir.
A) eskimeyecek
C) Düzenli ama hep aynı olan bir yaşamı sürdürmek
B) güncel bana göre bir şey değilmiş.
C) kalıcı D) Son yıllarda yaşam kalitesini artırmak için birçok
D) zamana direnebilecek bilimsel araştırma, çalışma yapılıyor.
E) unutulmayacak E) Büyük şehirlerdeki insanların her gün aynı şeyleri
yapması, değişmeksizin yaşaması şaşırtıcıdır.

5. Vampirlerle ilgili mitleri derleyip toplayan ve heyecan 6. ` Parker Güneş Sondası 12 Ağustos tarihinde, bir
uyandıran bir olay örgüsüyle okuyucuya aktaran ilk gün gecikmeyle Florida’dan Güneş’e doğru yola
edebî eserin İrlandalı yazar Bram Stoker’ın kaleme çıktı.
aldığı Dracula olduğu kabul edilir. ` Tarihte Güneş’e en çok yaklaşacak olan ilk girişim
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı olan uzay aracı, Güneş yüzeyine 6,2 milyon
aşağıdakilerden hangisidir? kilometre yaklaşacak.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir

A) Vampirler ilk kez İrlanda coğrafyasında ortaya
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
çıkmıştır.
hangisidir?
B) Dracula Bram Stoker’in kaleme aldığı ilk eseridir.
A) Tarihte Güneş’e en çok yaklaşacak olan ilk girişim
C) Vampirlerle ilgili olaylar önce Bram Stoker
olan ve Güneş yüzeyine 6,2 milyon kilometre
aracılığıyla edebiyat yapıtlarında yer almıştır.
yaklaşacak olan Parker Güneş Sondası, 12 Ağustos
D) Bram Stoker, Dracula’da vampirlerin yaşam tarihinde, Florida’dan Güneş’e doğru yola çıktı.
koşullarını ele almıştır.
B) Güneş yüzeyine 6,2 milyon kilometre yaklaşacak
E) Dracula vampirleri işleyen ilk romandır. olan Parker Güneş Sondası, 12 Ağustos tarihinde,
bir gün gecikmeyle Florida’dan Güneş’e doğru yola
çıktı.
C) Tarihte Güneş’e en çok yaklaşacak ilk girişim olan
ve Güneş yüzeyine 6,2 milyon kilometre yaklaşacak
olan Parker Güneş Sondası, 12 Ağustos tarihinde,
çıktı.
D) Tarihte Güneş’e en çok yaklaşacak olan ilk girişim
olan ve Güneş yüzeyine 6,2 milyon kilometre
yaklaşan Parker Güneş Sondası, 12 Ağustos
tarihinde, bir gün gecikmeyle Florida’dan Güneş’e
doğru yola çıktı.
E) Tarihte Güneş’e yaklaşacak ilk girişim olan ve
Güneş yüzeyine 6,2 milyon kilometre yaklaşacak
olan Parker Güneş Sondası 12 Ağustos tarihinde,
çıktı.

7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcükteki 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru farklı bir
ünlü düşmesinin sebebi ötekilerden farklıdır? ögeyi buldurmaya yöneliktir?
A) Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi A) Yağmurluk mu alacaksın?

B) Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır B) Dün kar mı yağdı?
C) Alsa buz gibi taşlar alnımdaki bu ateşi C) Yine başın mı ağrıyor?
D) Sonunda kabre çıkar, bu yolun kıvrımları D) Antalya mı bunu düzenliyor?
E) Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur E) Çocuklar mı içerideydi?
8. Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı, 10. Orhan Pamuk, romanlarında düşündüğü ve inandığı
I II gibi yapar; uzun ve ağır cümleleri, okuyanı biraz yorar
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş. ve şaşırtır; okuyucu cümlede yüklemi olması gereken
III yerde boşuna arar.
Aman karanlığı görmesin gözüm. Bu cümledeki altı çizili bölümle anlatılmak istenen
IV
cümle türü aşağıdakilerden hangisidir?
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş.
V A) Devrik cümle
Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
B) Eksiltili cümle
aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
C) Kurallı cümle
A) I. sözcük, duyulan geçmiş zamanla çekimlenmiş bir
D) Birleşik cümle
fiildir.
E) İsim cümlesi
B) II. sözcük, ek fiilin geniş zamanıyla çekimlenmiş bir
isimdir.
C) III. sözcük, geniş zamanla çekimlenmiş bir fiildir.
D) IV. sözcük, emir kipinin olumsuzuyla çekimlenmiştir.
E) V. sözcük, herhangi bir ek almamış bir fiildir.

11. Küçük kız, bir akşam, kendisini uyuyor sanan 13. Bazı roman veya hikâye yazarları, bir sözcüğün anlam
büyüklerinin konuşmalarından o derin kırılmanın ne inceliğini bilmediği için onu gelişigüzel kullanarak “dil
olduğunu öğrenir gizlice. yanlışı” yapıyor. Bu tarz eserleri okudukça dil zevkimin
köreleceğinden korkuyorum. Bu tarz eserlerin
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden
yazarlarının bu durumdan kurtulması için mutlaka
hangisi yanlıştır?
“sözlük” karıştırıp o sözcüklerin anlam inceliğini
öğrenip birbiriyle karıştırmaması gerekir. Yazmak, yani
A) Sıfat tamlaması özne görevindedir.
okuyucuya seslemek dile hâkim olmayı gerektirir.
B) Soru zamiri vardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen ve
C) Türemiş bir sözcük durum zarfı görevindedir.
yakınılan duruma örnek verilemez?
D) Yüklemi nesnesine göre geçişsiz bir fiildir.
E) “O” sözcüğü işaret sıfatı görevinde kullanılmıştır. A) Ağaçları çok seven arkadaşım Kâmil, içinde
bulunduğu günün kıyamet dahi de olsa fidan
ekeceğini söylüyordu.
B) 10 Kasım 1910 yılında doğan Ayşe, yaşının
büyüklüğünden yararlanıp üzerimizde baskı
kurmaya çalışıyordu.
C) Yüzbaşı Ahmet yüzünden cephede başarılı
olduğumuzu taburdaki hiç kimse inkâr etmiyordu.
D) İki grubun birbiriyle ikilem yaşaması Ali Efendi’yi
çok zor durumda bırakıyordu.
E) Tatilde saçları oldukça uzayan Mert, sınıftan içeri
girdiği anda bütün gözleri kendisine çevrilmiş buldu.
12. Ben geldim geleli açmadı gökler; 14. Yaklaşık üçyüz objeye fırçasıyla renk ve hayat veren
Ya ben bulutları anlamıyorum I
Hasan Kale, mikro sanat alanında dünyanın önde gelen
Ya bulutlar benden bir şey bekler.
Hayat bir ölümdür, aşk bir uçurum isimlerinden biri. Türkiye’den çok yurt dışında tanınan,
II
Ben geldim geleli açmadı gökler eserleri dünyaca ünlü isimlerin koleksiyonunda yer
III
Bu dizelerle ilgili olarak olarak aşağıda bulan Kale, “Görmediğimiz, es geçtiğimiz nesneleri
verilenlerden hangisi yanlıştır?
sanat kapsüllerine çevirirken Anadolu uygarlıklarını,
A) I. dize, öznesine göre edilgendir. IV V
İstanbul’u, sultanları ve Atatürk’ü tüm dünyaya tanıtma
B) II. dize, III. dize ile bağlı cümle oluşturmuştur.
amacıyla yola çıktım.” diyor.
C) III. dizede, ayrılma durumu eki almış şahıs zamiri
vardır. Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinde
yazım yanlışı yapılmıştır?
D) IV. dize, birden çok yargı bildirmektedir.
E) V. dize, etken çatılıdır. A) I B) II C) III D) IV E) V

15. Halil Bey – Çocuklar ( ) Erkenden kalkmışsınız. Burada 17. Psikoloğun bir edebiyat eserini incelemesiyle, edebiyat
ne yapıyorsunuz? I
eleştirmeninin incelemesi arasında bir ele alış farkı
Şefika – Kitap okuyoruz bey babacığım.
vardır. İkinci için kesin bir önem ve değer taşıyan şey,
Halil Bey – Okuduğunuz ne idi ( ) Bakayım. birinci için hiçbir önem taşımayabilir. Pek sağlam bir
II III
Ata – Yeni çıkmış bir mecmua efendim… edebiyat değeri taşımayan bazı eserler, çoğu kere
Halil Bey – Biliyorum a. Neresini okuyordunuz? Ben de psikolog için büyük bir ilgi konusu olurlar. Sözgelimi,
dinleyeyim. IV
“psikolojik roman” denilen şey, psikolog için
Ata – Amerika’daki vahşiler ( )
edebiyatseverlerin sandığı kadar önemli bir konu
Halil Bey – Bırak evladım ( ) Bizim nemize lazım V
değildir.
Amerika’daki vahşiler? Şunun fihristine bak ( ) içinde
bir dinlenecek şey bulabilir misin? Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinin
Bu parçada yay ayraçla ( ) belirtilen yerlere
aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla A) I B) II C) III D) IV E) V
getirilmelidir?
A) (!) (?) (!) (;) (,) B) (!) (?) (…) (!) (,)
C) (…) (.) (…) (!) (,) D) (,) (,) (…) (!) (,)
E) (!) (?) (!) (…) (;)
16. Gözlerim yaşarmadan bakamam çocuklara 18. Tayvan pasaportu taşıyan bir kişi dünya üzerinde ABD,
I II
Ve sanki düşmanıyım bütün oyuncakların Kanada, Avustralya, Britanya ve tüm AB ülkeleri dahil
III IV V I
Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerle ilgili olmak üzere 189 ülkeye vizesiz seyahat edebiliyor.
II
olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? KKTC’nin aksine dünyanın her yerinden buraya direk
III IV
A) I. sözcük, kökü isim olan bir zarf-fiildir. uçuş olduğu gibi, diplomatik düzeyde bir ilişki
B) II. sözcük, geniş zamanla çekimlenmiş türemiş bir kurulmamasına, Tayvan herhangi bir uluslararası örgütle
fiildir. V
ortak iş yapamamasına ve BM’de temsil edilmemesine
C) III. sözcük, hem iyelik hem ek fiil almış bir isimdir.
D) IV. sözcük, belgisiz sıfattır. rağmen bir ekonomik yaptırım altında da değil.
E) V. sözcük, çoğul ekinden sonra tamlayan eki almış Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin
türemiş bir isimdir. yazımı yanlıştır?

19. Japonya’da tanık olduğum festivalde fotoğraf çekerken 21. I. Sivas’ta 2005’ten beri Sivas Alpin Doğa Spor
I Kulübü tarafından Zara ilçesindeki Tödürge
yanına yaklaşıp bilgi alabilmek umuduyla sohbete
Gölü’nde buz altı dalış etkinliği gerçekleştiriliyor.
II III
başladığım Maruyama, Okayama şehrinde düzenlenen II. İstanbul, Edirne ve Sivas illerinde doğa ve dalış
IV
festivallerle ilgili kitaplar yazıyor. sporlarıyla ilgili faaliyet gösteren üç kulübün üyeleri,
V her yıl olduğu gibi bu yıl da Tödürge Gölü’nde
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi buluştu.
kökünün türü yönüyle diğerlerinden farklıdır?
III. Testere ve baltalarla kalınlığı 20 santimetreye ulaşan
buz yüzeyde üçgen şeklinde 50 metre mesafede iki
ayrı dalış kapısı açıldı.
IV. Toplam 26 doğa sporu tutkunu, soğuk havanın
etkisiyle yüzeyi tamamen buz tutan gölün 40 metre
derinliğe ulaşan ortasına kadar yürüdü.
V. Güvenlik önlemleri alındıktan sonra dalgıçlar,
üzerlerine giydikleri özel dalış kıyafetleriyle ve
kılavuz ipler eşliğinde 0 derecedeki suya 10 dakika
süreyle dalış gerçekleştirdi.

bütün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer
değiştirmesi gerekir?
A) III ve IV B) II ve III C) IV ve V
D) I ve II E) I ve V
20. I. Topraktan ve kalıpla yapılmış, yaklaşık yarım küre 22. (I) Edebiyatın içindeki çocuk kahramanlar kalıcı izler
biçimli, kulpsuz ve ayaksız olan bu kâselerin dış bırakır çoğumuzda. (II) “Parasız Yatılı” içindeki kız
yüzünde kabartma bezeme bulunmaktadır. çocuklar; “Haraç” öyküsündeki besleme kız çocukların,
II. Atina’da MÖ 240-220 civarında, Batı Anadolu’da genç kızların yoksulluk, aşağılanma ve
ise MÖ 2. yüzyılın başında ortaya çıkmışlardır. değersizleştirmeyle geçen hayatları, yıllar boyu
çektikleri çileler büyük bir insanlık acısı olarak
III. Metal ürünlerin taklidi olan kâseler, metal izlenimi yansımıştır yüreğime. (III) “Kirpikli çocuk gözleri” vardır
vermek üzere siyaha, ayrıca kırmızıdan kiminin. (IV) Kimi, rengi ağarmış, eprimiş eski okul
kahverengiye kadar değişik tonlarda önlüğü yüzünden hor görülüp okulun temizlik koluna
boyanmışlardır. layık görülür. (V) Kimi de okulu değil, oyunu sevdiği için
IV. Hellenistik Dönem’de Akdeniz Havzası’nda yaygın öğretmenleri tarafından azarlanır.
olarak kullanım bulan kalıp yapımı kâseler, Klasik
Dönem’in kantharoslarının yerini alan içki kaplarıdır. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine
düşüncenin akışına göre, “Füruzan’ın, öykülerinde
V. MÖ 2. yüzyılın ortalarında, Doğulu çömlekçilerin canlandırdığı kız çocuklar da beni derinden
masa üstü kaplarına uyguladıkları yeni bir teknik etkilemiştir.” cümlesi getirilmelidir?
ortaya çıkmıştır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir
paragraf oluşturulmak istenirse hangisi dışta kalır?

23. (I) Tek bir üsluba ve tutuma saplanmadan anlatımı neyi 25. Sanat ve bilim birbirinden ayrı dünyalar olarak
öngörüyorsa ona uygun bir dil oluşturan sanatçı, düşünülebilir mi? Bilim denilince ilk bakışta sanatı
çalışmaları için gerektiğinde figür dilini ya da soyut bir çağrıştırmayan bir kavram akla gelebilir. Bazen de daha
anlatım dilini seçer. (II) Tekrar tuzağına düşmeden öteye geçip bilim sanata zıt bir kavrammış gibi
meseleye uygun yeni teknikler, farklı resimlere yönelir. anlaşılabilir. Oysa gerçekte ----. Bilim tarihine
(III) Her ne kadar soyut resim yanlısı olmasa da sanatçı, bakıldığında bu durumun özellikle bazı dönemlerde
eğer resmin bütünü içinde anlatıma güç katıyorsa dili daha belirgin olarak gün yüzüne çıktığı görülebilir.
zenginleştirmesi adına soyut ögeler kullanmaktan Wilson’a göre, sanat ilk kez bilgi ile yan yana Rönesans
kaçınmaz. (IV) Doğal olarak onun resimleri bilginin ile birlikte konuşulmaya başlanmıştır. Bu dönemde,
soğuk, mesafeli yapısına özenmeden bir bilgi nesnesi bilim ve sanatın birbirine aykırı olduğu konusundaki
olarak var olurlar. (V) Günümüz insanının yapay teoriler çürütülmüş; sanat, kültürel ufka yön verme
ilişkilerini, aldatmacalarını, insanın insana, çevresine ve bakımından önemli bir araca dönüşmüştür.
giderek kendisine yabancılaştığı bir ortamda
yaşadıklarını konu edinir resimlerinde. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
düşüncenin akışını bozmaktadır? A) insanın olduğu her yerde hem bilim hem de sanat
vardır
A) I B) II C) III D) IV E) V B) her ikisi de yeni bilgi, bulgu ve keşiflere ulaşmayı
hedefler
C) kültürlerin iki ögesi olan sanat ve bilim arasında
geçmişte olduğundan farklı, daha karmaşık bir ilişki
gözlenmektedir
D) birçok kesişme noktasına bağlı olarak sanat ile
bilimin kardeşliği söz konusudur denilebilir
E) insan zekâsının çift kanadı vardır: biri ilim, biri de
sanattır
24. Günümüzde eğitim sadece bilgileri alma ve zihne

yerleştirme işlemi değildir. Bilgileri anlamadan zihne
yerleştirmek mümkün değildir. ---- Sorgulama
yapmadan bir bilgiyi derinlemesine anlamak ve
öğrenmek mümkün değildir. İnsanlar; günlük yaşamda
çeşitli bilgileri öğrenmek, anlamak, gelişmelere uyum
sağlamak, mutlu olmak için sorgulama becerilerinden
yararlanırlar. Sorgulama işlemi aklı ve bilgileri iyi
kullanmayı gerektirmektedir. Bu nedenle insana özgü
bir beceri olmaktadır.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına

göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Sorgulama, öğrencinin zihin yapısında önemli

gelişmeler meydana getirmektedir.
B) Bu nedenle öğrencinin, zihinsel şemasını
düzenlemesi için sorgulamaya ağırlık verilmelidir.
C) Bunun için sorgulama tek ölçüttür.
D) Bu süreçte sorgulamanın büyük rolü vardır.
E) Oysa öğrenme, davranışların değişmesidir.

26. ` Bir dalış gezisinden önce kullanacağımız fotoğraf 27. Anne - baba - çocuk üçgeni sevgi bağları üzerine
ekipmanlarını kontrol etmeliyiz. Su altında ve kurulup yapılanmışsa çocuk kendisini o aile odağına ait
karada kullanılabilen bir fotoğraf makinesi ve basit hisseder. Kendisine verilen sevgiyi, hayatının temel
flaş kullanacaksak su geçirmezliği sağlayan güven duygusu olarak geliştirir. Anne - baba - çocuk
contaları, pilleri, hafıza kartlarını, bağlantı üçgeninde gelişen sevgi bağları, sonuçta çocuğun
aparatlarını ve kabloları gözden geçirmeliyiz. Daha dünyaya, çevresini kuşatan mekâna derin sevgi bağları
gelişmiş bir fotoğraf makinesi kullanacaksak geliştirmesini ve bu mekânı tanımak için sonsuz bir
yukarıdakilere ek olarak ihtiyaç duyduğumuz farklı merak duygusu uyandırmasını sağlar.
ekipmanların da kontrol edilmesi gerekir. Fotoğraf
ekipmanlarının yanı sıra bir arıza durumunda basit Bu parçada asıl vurgulanmak istenen
sorunları çözebilmek için küçük bir alet çantası aşağıdakilerden hangisidir?
bulundurulması faydalı olacaktır.
A) Her çocuk, içinde bulunduğu toplum ve kültürden
` Su altında fotoğraf çekmek istiyorsanız öncelikle etkilenir.
dalış sırasında güvenliğinizi sağlamalısınız. Böylece
B) Aidiyet duygusu, bir yerlere, bir şeylere ait olma
fotoğrafını çekeceğiniz konuya odaklanabilirsiniz.
isteğidir.
Ayrıca fotoğraf çekmeden önce canlıları
gözlemlemelisiniz. Ancak bazen gözlem yapmaya C) Güçlü sevgi bağlarına sahip bir çocuk, evrene ve
zaman bulamayabilirsiniz. Böyle bir durumda içinde bulunduğu coğrafyaya büyük bir sevgi
fotoğrafını çekeceğiniz canlının davranışları besler; o coğrafyayı araştırmaya ilgi duyar.
hakkında önceden bilgi sahibi olursanız daha hızlı D) İyi bir çocukluk geçiren yazarların gönlünde, onu
davranarak fotoğrafını çekebilirsiniz. kuşatan coğrafi mekâna yönelik birçok duygu
kökleşmiş olur.
söylenebilir? E) Yazarlar, çocukluk yıllarına ait anıları aktardıklarında
büyülü, şiirsel bir dil kullanarak bizi etkilerler.
A) Aynı durumun olası sonuçlarını ele alıp
irdelemektedirler.
B) İki farklı konu arasındaki zıtlıkları ortaya
koymaktadırlar.
C) İki farklı durumu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar.
D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler
vermektedirler.
E) Aynı durumla ilgili olarak farklı önerilerde
bulunmaktadırlar.
28. “Beni gerçekten tanıyan kime sorarsanız sorun, benim

ne kadar iyi huylu, yumuşak biri olduğumu söylerler.
Hep selamlaşırız, benim yazar olduğumu bilmezler, iki
konuşurum üç konuşurum, çocuk benim arkadaşım
olur. İnsanları severim, canlıların hepsini severim; ağaç,
çiçek... Hele hayvanlar... At, köpek, kedi, kuşlar...”
diyerek kendini tanımlayan yazar aşağıdakilerden
hangisiyle nitelendirilemez?
A) Alçak gönüllü
B) Sevgi dolu
C) Canayakın
D) İnsan sarrafı
E) Güzel karakterli

29. Alper Akçam’ın romanı “Geçmiş, Bir Zamandı” kendisi 30. İçinde yaşadığımız dönemin sanat, estetik anlayışlarını
de hekim olan yazarın anılarından oluşsa da aslında anlamanın belki de en kolay yolu onları gerçekleştiren
memleketi Ardahan’a, doğduğu Ölçek köyüne bir ve özümseyen bireylerin ele alınmasıdır. Sanat, var
güzelleme... Romanın başkahramanı “Doktor” aslında olduğu andan itibaren hep bir devinim içerisinde
alışılmış kahraman portresinin dışında... Korkularıyla olmuş; etki noktaları incelendiğinde sosyal, politik,
baş etmeye çalışan, bir yandan inandığı doğruları ekonomik ve düşünsel evrelerden geçerek günümüze
savunurken bir yandan da kendini sürekli eleştiren, kadar gelişmiştir. Günümüz sanatı olarak farklı biçem
karşıt düşüncelerin de haklı olabileceğini araştırıp ve anlayışlarla karşımıza çıkan sanat eserleri, her ne
anlamaya çalışan ama korkularını yenmeye uğraşan, kadar kendinden önceki anlayışı yadsımış olsa da onu
inançlarından taviz vermeyen biri... kendinden ayrı tutmak isteğini kökensel anlamda
yapamamıştır.
Bu parçaya göre, bahsedilen kitabın başkahramanı
“Doktor” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi Bu parçada anlatılanlara ilişkin;
kesin olarak söylenemez?
I. güncel sanat olaylarını anlamada, sanatçıları
A) Öz eleştiri yapan çözümlemenin en rahat yöntemlerden olduğu,
B) Ön yargılı olmayan II. sanatın birtakım aşamalardan geçerek günümüze

geldiği,
C) Burnunun dikine giden
III. modern sanat anlayışının klasik sanat anlayışından
D) Kaygılarının üzerine giden
kopuşu ifade ettiği,
E) İnandığı düşüncelere bağlı olan
IV. çağdaş sanatın, değişik üslup ve yaklaşımlara sahip
olmakla birlikte, gelenekle bağını bir şekilde
sürdürdüğü
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
A) I ve III B) Yalnız III C) III ve IV
D) Yalnız IV E) Yalnız II

31. Sevinç Çokum’un öykülerinin çoğu, yitip giden 32. Kurgusal türlerde sözcükler, dil ve kavrayış seçilen
güzellikleri gündeme getirir. Ona göre her şey, tüm anlatıcının dilidir. Yazar, aradan çekilmiş bir aktarıcı
güzellikler geçmiştedir. Çevrede insanın tutunacağı konumundadır. Yazarın diliyle anlatıcının dili
hiçbir şey kalmamıştır. Yaşanan “an”dan, yerden farklılaşmıştır. Yazı, yazarın bir kurgusu olsa bile bunlar
mutsuz olan kahramanlar; doğdukları, büyüdükleri anlatıcıya denk düşen duygular, izlenimlerdir. Onun
kasabalara, köylere dönerek bir zamanlar orada bilincinden, duygularından yansımalardır. Ancak yazar,
yaşadıkları güzellikleri bulmayı umarlar. Ne var ki duygu ve düşüncelerini gizlemiş, geri plana çekmiş,
yaşadıkları sokaklar, köyler, kasabalar tümüyle anlattığı kişinin gerçeklerine bağlanmıştır. Yazar, çeşitli
değişmiş; güzellikler zamanın hoyrat ve acımasız bölümlerde kendisi de devreye girmekte, anlatımı
çarkında öğütülmüştür. Geriye bir tek anılar ve sesler yönlendirebilmektedir. Ama bunu yaparken kendi adına
kalmıştır. İnsanlar ancak onlara tutunarak yaşama konuşmakta, kendini kahramanın yerine koymadan
katlanmaya çalışırlar. gerçekleştirmektedir.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, Sevinç Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
Çokum’un kahramanlarından birine ait bir konuşma hangisidir?
değildir?
A) Yazarın, anlatı seçimini aktaracağı duygulara göre
A) Eskiden her evin bir bahçesi olurdu. Şimdi belirlediği
İstanbul’un neresine baksan tıklım tıklım dükkân, B) Bakış açısı değişikliğinin anlatıyı farklı boyutlara
ev... taşıdığı
B) Namlu gibi pencereler... Karanlık pencereler, afişler, C) Kurmaca metinlerin seçilen kişilerin bakış
bombalı pankartlar, duvar yazıları... Bu sabah kimler açısından, duygu ve düşüncelerinden oluştuğu
öldürülecek, hangi kapılar çalınacak?
D) Kurmaca türlerde yazarın, görüşlerini en geniş, en
C) Rengi belirsiz yapı yığınları, duvarlar, damlar... Her derin, en etkili sergileyecek anlatıcı sesi aradığı
şey eskiyor, yenileniyor, çürüyor, atılıyor. Tıpkı
E) Kurgusal metinlerde yazar ve anlatıcının net bir
Bitpazarı malı gibi.
şekilde ayrıldığı
D) Nerede kaldı artık yoksulluklara isyan edilmeyen o
sokaklardan geçen satıcılar, yoğurtçuların
çıngırakları, bir eski ceket karşılığında mandal veren
eskici...
E) Kapıların önüne kilim sermiş oturmuş, iç çeken,
gülen, kahve içen bir sürü insan geçiyor gözümün
önünden. Masallı leblebili, “Bakmıyor çeşm-i
33. Yapılaşmaya ve yüz binlerce ağacının yok edilmesine
siyah”lı, bayram geceleri hatırlıyorum.
rağmen kuşların kalan ağaçlarda inatla cıvıldadığı,
derelerinin akmaya devam ettiği İstanbul’un Belgrad
Ormanı onlarca yürüyüş parkuru barındırıyor. Bu
parkurlarda özellikle bahar aylarında bir ormanın nasıl
yenilendiğinin en güzel örnekleri gözleniyor. Dallardaki
yuvanın içinde bağıran serçe yavruları, ağaçtaki
kovukta heyecanla annelerini bekleyen ağaçkakanlar,
rengârenk mantarlar, çiçekler... Ayrıca ormanın
yollarında koşan, yürüyen, bisiklete binen her yaştan
insan...
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?
A) Kişileştirme
B) Öznellik
C) Eksiltili cümleler
D) Niteleyici sözcükler
E) Deyim

34. Gazeteci:
Uzman:
Barınmak, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından.
─ Türkoloji çalışmaları incelenmemiş metinlerin Binlerce yıldır karnımızı doyurmak, susuzluğumuzu
düzenlenip yayınlanmasıyla sınırlı olmamalı, dil bilgisi gidermek kadar ihtiyaç duymuşuz başımızı sokacak bir
kitaplarında yer almayan birçok konu çağdaş dil bilim yere. Öncelik bizi tehlikeli dış faktörlerden koruyacak
yöntemleriyle incelenmelidir. Türkçenin ses bilimi, bir yer bulmak olmuş elbette. Ardından evi yuva yapan
anlatım özellikleri, kalıplaşmış anlatımları, biçem, köken şeylerin farkına varmaya başlamışız; ailemizle birlikte
bilgisi dil bilimin yeni bulgularıyla incelenebilir. Bunun bulunmanın verdiği huzurun, tamamen kendimize ait
gibi çağdaş dil bilim yöntemlerinin sözlük yapımında bir alana sahip olma keyfinin kıymetini anlar olmuşuz.
kullanılması da önem taşımaktadır. Ev ve yuva yazarların da üzerinde en sık durduğu
Gazeteci: konulardan olagelmiş. Maya Angelou: “Hepimizin
içinde bir yuva, olduğumuz gibi gidebileceğimiz ve
(II) ---- sorgulanmadığımız bir yer hasreti var.” demiş. Goethe,
en mutlu kişinin evinde huzuru bulan kişi olduğunu
Uzman:
belirtmiş.
─ Bu da kanımca önemli bir konu. Çağdaş dil bilim
terim ve kavramlarının ilkokuldan başlayarak Türkçe
öğretiminde yerini alması dil bilincimizi geliştirecektir. 35. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine
Dil olgusunun ortaöğretim öğrencilerine yeterince ulaşılamaz?
tanıtılması için lise düzeyinde, hiç değilse seçmeli
olarak dil bilim dersleri konulması yararlı olabilir. Türkçe A) Barınma insanların en önemli gereksinimlerinden
kullanımında her düzeyde eksiklikler var, Türkçe eğitim biridir.
ve öğretimindeki eksikliklerin giderilmesinde çağdaş dil B) Barınmada güvenliği sağlamak birinci derecede
bilim verilerinden yararlanılması tutarlı bir dil görüşüne önemli olmuştur.
ulaşılmasını sağlayabilir.
C) Yuva, kişiselliğin en fazla ortaya çıktığı bir alandır.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden D) Ev veya yuva ortamında bireyler birbirlerinin
hangisi sırasıyla getirilmelidir? yanlışlarını hoşgörür.
A) I. Dil bilimin dil öğretiminde ne gibi yararları E) Ev ve yuva yazınsal yapıtların da içeriğini
vardır? oluşturmuştur.
II. Dil bilimi derslerinde nasıl bir yöntem

izlenmelidir?
B) I. Dil bilimin ülkemizdeki geleceği ile ilgili ne
düşünüyorsunuz?
II. Dil bilim derslerinin dil öğretimine ne gibi
katkıları olur?
C) I. Dil bilimin Türkoloji ve Türkçe öğretimi
konularına ne gibi katkıları olabilir?
II. Okullarımıza dil bilim dersleri konulması
konusunda ne düşünüyorsunuz? 36. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
D) I. Dil bilimin ülkemizdeki serüvenine kısaca değinir yoktur?
misiniz?
A) Karşılaştırma
II. Çağdaş dil çalışmalarının niteliklerinden söz
eder misiniz? B) Tanık gösterme
E) I. Dil bilim - Türkoloji ilişkisinden söz eder misiniz? C) Dolaylı anlatım
II. Okullarımızdaki dil bilim derslerinin yeterli D) Devrik cümleler

olduğunu düşünüyor musunuz? E) Kişileştirme

Şule Gürbüz, edebiyatımızda kendi kuşağının dil (I) Çocuğun bütün gelişim alanları üzerinde etkili bir
lezzeti, hazzı anlamında en yetkin kalemlerinden biridir. role sahip olan oyun, sevgiden sonra gelen ikinci
İçerik meselesi üzerinden de değerlendirildiğinde önemli ruhsal ihtiyaç olarak görülmektedir. (II) Bu
özgünlüğü ve biricikliği tartışmasız ortadadır. O, açıdan bakıldığında sevgiden yoksun bir çocuğun, hem
edebiyatın şimdisiyle ilgilenmez. Zaten zamanı, erken yaşlarda hem de yetişkinlik döneminde
gündeliğin içindeki gelgeçin aldatıcılığı noktasında bir yaşayacağı problemlerin giderilmesi ne kadar zor ise
şimdide görmez. Bu nedenle de geleneğe bağlı bir oyun ile meşgul olmayan bir çocuğun da yaşayacağı
sese çapa atmış, dünyadaki eğleşme hâlinin temelini sıkıntıları gidermek o derece güç olacaktır. (III) Oyunla
bir suyun titreşimli gölgesi gibi yeniden, eskinin yeni meşgul olan çocuğun duyuları keskinleşir, yetenekleri
nefesiyle yansıtmaktadır. ve becerileri artar.
(IV) Çünkü oyun çocuğun en doğal öğrenme ortamıdır.
(V) Çünkü çocuk; oyun yoluyla zihnini, kaslarını, hayal
gücünü ve sosyal becerilerini geliştirirken aynı
zamanda da görüp duyduklarını deneme ve
öğrendiklerini pekiştirme fırsatına da sahip olur.
37. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak 39. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? edilmektedir?
A) Çağının önde gelen yazarlarından olduğuna A) Çocuğun gelişimi

B) Yapıtlarının benzersiz bir öze sahip olduğuna B) Eğitimde oyunun rolü
C) Edebiyatta geçici zamanlarla ilgilenmediğine C) Çocuğun gelişiminde oyunun rolü
D) Eserlerinin derin anlam katmanları içerdiğine D) Sevginin çocuk gelişimine etkisi
E) Dünyadaki oyalanmayı gelenekçi bir sesle E) Eğitimcilerin oyuna bakışı
anlattığına
38. Bu parçada geçen “geleneğe bağlı bir sese çapa 40. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
atmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangilerinde oyunun işlevinden söz edilmiştir?
hangisidir?
A) II ve V B) III ve V C) I ve III
A) Gelenekçi bir duygu ve düşünceyi işlemek
D) II ve IV E) I ve II
B) Eski yazarlardan yararlanmaya çalışmak
C) Geleneğin içinden yeni ürünler elde etmek
D) Yapıtlarında geçmişten kopmamak
E) Kanıksanmış düşünceleri tekrar vurgulamak
TEST BİTTİ.
12
1 CÜMLEDE ANLAM
2 CÜMLEDE ANLAM
3 SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEĞİNDE ANLAM
4 SÖZCÜKTE ANLAM
5 KESİN ÇIKARILABİLECEK YARGI
6 CÜMLEDE ANLAM
7 SES OLAYLARI (ÜNLÜ DÜŞMESİ)
8 ÇEKİM EKLERİ
10 CÜMLE TÜRLERİ
14 YAZIM YANLIŞI
17 YAZIM YANLIŞI
18 YAZIM YANLIŞI
22 PARAGRAFA CÜMLE EKLEME
26 İKİ PARÇA ANALİZİ
38 SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEĞİNDE ANLAM
40 CÜMLEDE ANLAM
04
DENEME
   
LP12TURDE21-004
DENEME

1. Evreni bir bütün olarak düşündüğümüzde, cansız 3. Deyimler açısından çok zengin bir dildir Türkçe.
doğaya ---- canlılardır. İnsanlar, bitkiler,
Dilimizdeki deyimlerde mecazlaştırma, benzetme,
mikroorganizmalar, hayvanlar ve virüsler, statik
durumdaki doğayı dinamik bir yapıya dönüştürürler. abartma gibi pek çok yola başvurulur. Bu tarz
Canlıyı anlayabilmenin tek yolu ise yaşamın şifresini ---
deyimlerden cin gibi, “çok kurnaz, çok zeki ve açıkgöz”;
- mümkündür. Canlının şifresi veya kodu olarak bilinen
I
DNA’nın ve bazı canlılar için RNA veya proteinin doğru deveye hendek atlatmak, “birine yapılması çok zor,
bir şekilde ---- ve tanımlanması son derece önemlidir. II
hemen hemen imkânsız olan işleri yaptırabilmek”;
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıda
dünyayı tozpembe görmek, “üzücü durumlara bile
III
iyimser gözle bakmak”; habbeyi kubbe yapmak,
A) yön veren - bulmakla - incelenmesi IV
“önemsiz şeyleri büyük sorunlar hâline getirmek”;
B) hayat veren - çözmekle - analiz edilmesi
C) renk veren - bilmekle - anlaşılması kulağına küpe olmak, “imrendiği, çok istediği bir şeyi
V
D) canlılık veren - keşfetmekle - görülmesi elde edememek” anlamında kullanılmaktadır.
E) can katan - belirlemekle - keşfedilmesi Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisi

yanlış açıklanmıştır?
2. Postmodernizm akımının temsilcilerinden sayılan 4. Tanzimat Dönemi’nden Cumhuriyet’e birçok yazar

James Joyce’ın “Ulysses” adlı romanını her okuyucu -Ahmet Mithat Efendi, Peyami Safa, Recaizade
didikleyerek okumalıdır çünkü romandaki her Mahmut Ekrem, Yakup Kadri Karaosmanoğlu- Batı’ya
sözcüğün, her ifadenin özel bir anlamı vardır. öykünmeyi sert ya da alaycı bir şekilde eleştirmiştir.
Bu parçada altı çizili sözcük yerine aşağıdakilerden Bu cümledeki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı
hangisinin getirilmesi en uygundur? anlam aşağıdakilerin hangisinde yoktur?
A) açıklayarak B) destekleyerek C) irdeleyerek A) “Nazire”, kuru bir taklit etme değil, aslından daha
iyisini ortaya koymaya çalışmaktır.
D) basitleştirerek E) betimleyerek
B) Bu eleştirmene göre bir sanatçının en büyük
korkusu başka bir sanatçıya benzemek olmalıdır.
C) Öyküde özgünlüğü yakalamak sadece biçime değil,
içeriğe, anlatım tekniğine ve üsluba da bağlıdır.
D) Yazarlardan bazıları birbirinin benzerini yazmıştır,
ürünleri âdeta aynı fabrikadan çıkmış izlenimi
vermektedir.
E) Farklı olmayıp neredeyse birbirinin kopyası olan
şiirlerden her zaman uzak durmayı yeğlemişimdir.

5. “Mucize çocuk” olarak başladığı müzik kariyeri 7. Yaşamı kendisine göre algılayıp yorumlamak yerine,
boyunca hangi enstrümana elini atsa hangi türde müzik I II
önüne konduğu gibi kabul eden insanlar düşünce
yapsa “olağanüstü”, “harika”, “mükemmel” gibi
III IV
sözlerle karşılaşan Mozart’ın besteleri yalnızca yaşadığı tembelidir.
dönemde değil, yüzyıllar sonrasında bile takdirle V
karşılanır. Bu cümlede numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
aşağıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır?
Bu cümleden Mozart’la ilgili kesin olarak
çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) I. sözcüğün kökü fiildir.
B) II. sözcük, birden çok yapım eki almıştır.
A) Ardında yüzlerce ilham verici beste bırakmıştır.
C) III. sözcük, hem iyelik hem hâl eki almıştır.
B) Çok küçük yaşlarda kral ve kraliçeleri müzik
yeteneğiyle büyülemiştir. D) IV. sözcük, fiilden isim yapım eki almıştır.
C) Evrensel bir müzik anlayışına sahiptir. E) V. sözcük, iyelik ekinden sonra bildirme eki almıştır.
D) Müzik tarihinde sağlam bir yer edinmiştir.

E) Karşısına çıkan her fırsatı müzik adına
değerlendirmiştir.
6. I. Teknoloji ve iletişim sistemlerindeki gelişmeler, 8. Yakın bir arkadaşının denizde boğularak hayatını
bilgisayarların günlük yaşamımıza neredeyse kaybetmesi üzerine suda boğulma olaylarını bir nebze
tamamen girmiş olması, yaşam standardımızı de olsa azaltmak isteyen Tom Agapiades tarafından
yükseltiyor. geliştirilen Kringii, özellikle su sporları ile ilgilenenler
II. Ofis ortamlarında sıkça karşılaşılan bel, boyun, bilek veya yüzmeyi bilmeyenler için tasarlanan cankurtaran
rahatsızlıkları ergonomik olmayan ortamlarda destek cihazı.
çalışma sonucunda artıyor.
Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi
Bu iki cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yoktur?
söylenebilir?
A) Ünsüz yumuşaması
A) İki farklı görüşün aslında birbirini desteklediğini B) Ulama
göstermektedirler.
C) Ünlü düşmesi
B) Aynı durumu olumlu ve olumsuz özellikleriyle ele
D) Ünsüz benzeşmesi
alıp değerlendirmektedirler.
E) Ünsüz düşmesi
C) Aynı görüşü farklı örneklerle pekiştirerek
genelleştirmektedirler.
D) Aynı durumun olası sonuçları üzerinde
durmaktadırlar.
E) İki farklı durumu benzer nedenlere bağlı olarak
açıklamaktadırlar.

9. Yaşamın yorgunluğu üstüne 11. Klasik müzik başlar başlamaz kapatılan radyoların
I I II
Söyleyecek çok sözü olmalı şairin yanında büyüdük. Türkülere düşkünlüğümüzün sebebi
II III III
Yutkunuyor düğüm düğüm biraz da budur.
IV IV V
Yutkunmak bile bir ömür onun için Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
V aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerle ilgili
olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük, niteleme sıfatıdır.
B) II. sözcük, kendisinden önceki sözcükle zarf-fiil
A) I. sözcük birden çok yapım eki almış bir isimdir.
olarak kullanılmıştır.
B) II. sözcük gelecek zamanla çekimlenmiş bir fiildir.
C) III. sözcük, birden çok çekim eki almış bir isimdir.
C) III. sözcük tamlanandan sonra gelmiş bir
D) IV. sözcük, azlık-çokluk anlamı katan bir sıfattır.
tamlayandır.
E) V. sözcük, işaret bildiren bir zamirdir.
D) IV. sözcük şimdiki zamanla çekimlenmiş türemiş bir
fiildir.
E) V. sözcük kendisinden önceki sözcükle öbekleşmiş
bir edattır.
10. (I) “Binbir Gece Masalları”, Orta Çağ’da yazıya 12. Gaston Bachelard, Mekânın Poetikası’nda evi bir
aktarılmış Orta Doğu’nun sözlü geleneğe ait en önemli I
“mutluluk mekânı” olarak tarif eder. Yazar, düş kuran
edebî eserlerinden biridir. (II) Kitap, Şehrazat’ın Fars
II
kralı olan kocası Şehriyar’a anlattığı masallardan bir çocuk için evin koruyucu sınırlar oluşturduğundan,
oluşmaktadır. (III) Şehrazat, kralın her şafak vaktinde III
anıların ve düşlerin barınağı olduğundan söz eder. Evi
idam edilen daha önceki eşleriyle aynı kaderi
paylaşmak istemediği için krala her gece bir masal tarif ederken en çok da ışık imgesine başvurur.
anlatmaya başlar. (IV) Her gece masalın bittiği yerden IV
yenisi başlamakta, yeni masalın en heyecanlı yerinde Penceredeki ışığı evin gözüne benzetir.
V
gün doğmaktadır. (V) Kral masalların devamını merak
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi
ettiğinden Şehrazat’ın yaşamasına izin verir.
ötekilerden farklı bir tamlamadır?
yükleminin türüne göre ötekilerden farklıdır?

13. “Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni, 15. I. Son yıllarda tarihî ve turistik değerine prestijli eğitim
ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.” olanakları da ekleyen Lefkoşa, özellikle üniversite
öğrencileri için cazip bir seçenektir.
Bu cümle,
II. Şehir, üniversitelerin düzenlediği müzik
I. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. festivallerinin yanı sıra özellikle genç sporculara
II. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. yönelik yıllık spor faaliyetleriyle de önemli sayıda
turist ağırlıyor.
III. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda
mevcuttur. III. Belediye tarafından düzenlenen film gösterimi,
maraton gibi etkinlikler ise izleyicilere keyifli
cümlelerinden hangileriyle ögeleri ve ögelerinin alternatifler sunuyor.
dizilişi bakımından aynıdır?
IV. Gotik ve Barok üslupların gözlemlenebildiği
bedesten, diğer sayısız bedesten arasında çok özel
A) I ve II B) Yalnız I C) I ve III
bir yerde duruyor.
D) Yalnız III E) II ve III V. Lefkoşa’nın mimarisinin bir diğer örneği, şehrin en
popüler noktalarından olan bedesten.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisindeki

virgül (,) diğerlerinden farklı bir görevde
kullanılmıştır?
14. (I) Teknoloji en basit anlamıyla teknik bilim, kuramsal 16. 19. yüzyıla gelene kadar uzun süre kayda değer bir
bilgileri uygulamaya koyma yöntemidir. (II) Günümüzde I
değişiklik geçirmeyen kilise, 1853 Kırım Harbi ile farklı
eğitimde teknolojiden yararlanmak kaçınılmaz hâle
II
gelmiştir. (III) Teknolojik gelişmeler eğitimi etkilemiş, bir önem kazanmış. Osmanlı Devleti, bu dönemde
ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. (IV) Bu durumda III
kiliseye ilgi gösteren bir grup Rus’un faaliyetlerini
teknolojinin eğitimde kullanılması değil, nasıl
IV
kullanılacağı araştırma konusu olmuştur. (V) Eğitimde şüpheli bulmuş ve Rus’ları bölgeden göndermiş.
başlangıç noktası okul öncesi eğitimidir. V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yazımı yanlıştır?
anlatım bozukluğu yapılmıştır?

17. Kastamonu’nun Cide ilçesi sınırlarındaki Kılıçlı 19. I. Örümcekler avlarını daha kolay yakalamak için
ağlarını asimetrik şekilde örer. Bunun için kütle
Mağarası peş peşe sürprizler sunuyor bana. Amacımız
çekim etkisinden faydalanırlar. Birçok örümcek
mağaranın derinliklerinde ilerlemek, sahip olduğu ağında merkezin altında kalan kısım, üstünde kalan
I kısımdan daha geniştir. Çünkü örümceğin aşağı
güzellikleri belgelemek. Hem jeolojik hemde arkeolojik
doğru hareket ederek avını yakalaması, yukarı
II
açıdan önem taşıyan özel bir doğal oluşum Kılıçlı. doğru hareket ederek avını yakalamasından daha
kolaydır.
Mağaranın içinde ve önünde “2010 Cide Arkeoloji
III II. Yapılan bir araştırmaya göre örümceklerin uzay
Projesi” kapsamında Hollanda Leiden Üniversitesinden koşullarında Dünya’da ördüklerinden daha simetrik
IV ağlar inşa ettikleri anlaşıldı. Ağların merkezi de orta
Dr. Bleda Düring ve İskoçya Glasgow Üniversitesinden
kısma daha yakındı. Ayrıca örümcekler ağlarını
Dr. Claudia Glatz başkanlığında arkeolojik yüzey aydınlıkta ve karanlıkta farklı şekillerde inşa
V ediyordu. Bilim insanlarına göre bu sonuçlar,
araştırması yapılmıştı.
örümceklerin ağırlıksız ortam koşullarında ışığı yön
Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinde “de” belirlemek için kullandığını gösteriyor.
ekinin yazımıyla ilgili bir yanlışlık vardır?
II numaralı parçanın I numaralı parça ile ilişkisini
aşağıdakilerden hangisi açıklar?
A) Yapılan tespitlerin benzer yönlerini ortaya koymak
B) Anlatılan konunun eksik yönlerinden bahsetmek
C) Üzerinde durulan araştırmanın farklı sonuçlarını
ortaya koymak
D) Ortaya çıkan sonuçların nereden kaynaklandığını
irdelemek
E) Bahsi geçen düşünceye farklı bir bakış açısı
getirmek
18. Vakit çabuk geçti, göz açıp kapayıncaya kadar mayıs 20. Bilim, standart yolları rehber seçerken sanat, standart
ayına gelindi. Bütün bahçeler düzenlenmiş (I) çiçekler, yollardan geçmemeye çalışır. Sanatçı daha çok,
sebzeler ekilmiş, elma, kiraz, zeytin, şeftali fidanları standart olandan uzak durmaya çalışırken bilim insanı
dikilmiş (II) güllerin, ağaçların dipleri doldurulmuş (III) için standart olmazsa olmaz bir kavramdır. Zichichi’ye
kayıklar, tekneler onarılmış, boyanmış (IV) yeni ağlar göre; bir bilim adamı, gün batımına standart olarak
örülmüş, eski ağlar elden geçirilmiş, damların eğim, açı, radyasyon, ışık gibi teknik ve analitik
kiremitleri aktarılıp (V) suyolunun üstü açılmış, kırılmış boyutları ile yaklaşırken ışığın, sanatın ilgi alanına giren
pöhrenkleri değiştirilmiş, her şey yerli yerine konmuş, antik yapısını da göz önünde bulundurur. Sanatçı ise
balık avınaysa daha nisanın başında çıkmaya “bilimsel bilgi” altyapısının öncülüğünde, ışığı, içsel ve
başlamışlardı. olgusal bütünlük içerisinde, kavramsal bir olgu ve
estetik bir obje olarak algılar. Bu çift yönlü sarmal algı,
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine bazen bilinçli bir kurgusallıkla, bazen ise kendiliğinden
noktalı virgül (;) getirilmesi uygun değildir? bir seyir hâlinde gelişir.
A) I B) II C) III D) IV E) V Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine

başvurulmuştur?
A) Karşılaştırma - tanık gösterme

B) Karşılaştırma - örnekleme
C) Açıklama - alıntı yapma
D) Betimleme - karşılaştırma
E) Benzetme - tanık gösterme

21. (I) Sanatçılar veya sanata ilgi duyan insanlar, çoğu 23. I. Hizmetçisi Helen Lambie’nin polise anlattığına göre,
zaman bilime bir bilim adamı kadar ilgi duyabilir. evden çalınan tek şey hilal şeklinde, üstü elmaslarla
(II) Sanatın olduğu her yerde insan vardır. (III) Başka bir bezeli, altın bir broştur.
deyişle sanat insana özgü bir kavramdır. (IV) İnsani II. Davaya ön yargıyla yaklaşan yetkililer, Slater’i kısa
değerler ve ölçüler sanat kavramı ile örtüşür. sürede tutuklayıp idama mahkûm eder.
(V) Tepecik’e göre; sanat doğadaki canlılar içerisinde
sadece insanın yapabileceği bir eylemdir çünkü sanatın III. Polis, şüpheli olarak, benzeri bir broşu satan 36
içinde bilgi, düşünme ve yaratma değerleri vardır. yaşındaki Oscar Slater’i gözüne kestirir.
IV. Satılan broşun aslında çalınan broş olmadığı ve
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi Slater’in masumiyeti kısa sürede belli olur ama bu
düşüncenin akışını bozmaktadır? birini hapse atmak için baskı altında olan polisin
Slater’i suçlamasını engellemez.
V. 1908’de varlıklı bir adam olan 82 yaşındaki Marion
Gilchrist, evinde ölü bulunur.
Bu cümlelerden anlamlı bir paragraf

oluşturulduğunda cümlelerin doğru sıralanışı
aşağıdakilerden hangisi olur?
A) I – V – IV – III – II
B) I – V – III – IV – II
C) III – V – II – IV – I
D) V – I – III – IV – II
E) V – III – I – II – IV
22. (I) Kazılarda açığa çıkarılan tahıl depoları Hitit 24. (I) Sanata bir beğeni düzeyi yaratma, güzellikleri,
ekonomisi ve başkentin günlük ihtiyaçlarının yaşamanın kaçınılmaz ögesi sayma, yalnızca onunla
karşılanmasıyla ilgili ilk bilgileri veriyor. (II) Kazı yüz yüze olanların beğenisini etkilemez. (II) Kötüye
çalışmalarıyla eş zamanlı yürütülen restorasyon alışmış kişiler, kötü ürünlerle karşılaşır; iyiye alışmış
çalışmaları ise Boğazköy’e gelen çok sayıda yerli ve kişiler, sürekli olarak daha iyinin ardına düşerler.
yabancı ziyaretçinin Hattuşaş’nın Hitit başkenti olduğu (III) Güzelliğin, değerlinin söz konusu olduğu yerde
dönemdeki ihtişamını yaşayarak görmelerini sağlıyor. gerçek sanatçının yetişmesi de söz konusudur. (IV) Onu
(III) Sergilediği eşsiz eserlerle Boğazköy Müzesi de yaratanlar da yeni güzelliklere, sonsuz doğrulara
turistlerin ilgi odaklarından biri. (IV) Boğazköy Müzesi, yönelirler. (V) Örneğin Hugo’yu yaratmayanın Camus’u,
Çorum il merkezinin 82 kilometre güneybatısındaki Cervantes’i yaratmayanın Unemuno’su, Marlovo’u
Boğazkale ilçe merkezinde yer alıyor. (V) Çorum Müze yaratmayanın Shakespeare’i, Goethe’yi yaratmayanın
Müdürlüğüne bağlı hizmet veren müze, 12 Eylül 1966 Thomas Mann’ı olmaz.
tarihinde ziyarete açılmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı bir
Bu parçadaki numaralanmış cümleler iki paragrafa bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin
bölünmek istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
başlar?
A) I ve III B) II ve III C) II ve IV
D) II ve V E) III ve IV

25. Karagöz güzel bir dünya, bir anda yorgunluğunuzu 27. ----. Bana biri bir şeyler dayatıyor duygusuna
unutuyorsunuz. Karagöz’ün büyülü bir dünyası var. kapılırsam çok rahatsız oluyorum çünkü. Bu açıdan
Üniversitelerde bölümler açılmalı, öğrenciler Gençlere Mektuplar gibi kolaylıkla öğretici olabilecek
yetiştirilmeli, Karagöz, üniversitelerde ders olarak bir kitapta bile böyle bir yaklaşımdan kaçındım. Çocuk
okutulmalı; böylece Karagöz’ü nesilden nesile kitaplarımda da eğitici yaklaşım o derecede sınırlı ki
aktaracak yazarlar, oyuncular, araştırmacılar yetişecek. eğitimciler bana kızıyorlar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

vurgulanmıştır? uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Karagöz’ün hangi etkilere sahip olduğu A) Kelimelerimi çok özenle seçerim

B) Karagöz’ün neyi amaçladığı B) Kimi ifadelerimin yanlış anlaşılmasından çok
C) Karagöz’ün nasıl yaşatılması gerektiği korkuyorum
D) Karagöz’ün nasıl modernleştirileceği C) En korktuğum şey didaktik olmaktır
E) Karagöz’ün dünyada nasıl yaygınlaştırılacağı D) Yapıtlarımda öğreticiliğin dozunu kaçırmamaya

çalışıyorum
E) Yazdıklarımda yansız davranmaya dikkat ediyorum
26. Tahsin Yücel, anlatıcısının ideal bir karakter olmadığını, 28. Beşiktaş’a geldiğinde sabahtan beri ağzına tek lokma
zayıflıkları, kötücül yönleri, yalanları ve aldatmalarıyla girmediğini hatırladı. Önüne çıkan ilk esnaf lokantasının
---- olduğunu da sezdirmektedir. Roman sayfaları kapısını açtı. Bir ağızdan konuşan insanların uğultusu,
ilerledikçe ve anlatıcının konuşmaları çoğaldıkça onun yandaki inşaattan gelen sesler, küçük dükkânı dolduran
yalnızca alelade biri olmadığını, aynı zamanda bir soğan, salça, ter kokusu ve havasızlık nedeniyle
antikahramanın özelliklerini de taşıdığını fark ediyoruz. tereddüt etti. Açlık hissi ağır basınca içeri girdi. Tüm
masalar doluydu. Boş bulduğu bir sandalyeye oturmak
için izin istedi. Ağızları dolu adamlar, çiğnemeye bir an
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
olsun ara vermeden hafif baş hareketleriyle onay
verdiler. Yanakları şişkin, sarı, siyah, gri bıyıkları hiç
A) ilginç bir karakter
durmadan kıpırdayan bir küçük salon dolusu adam...
B) yanıltıcı ve aldatıcı biri
Bu parçanın anlatımına ilişkin aşağıda verilenlerden
C) tehlikeli bir insan
D) tutarsız biri
E) sıradan bir insan A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
B) Gerekçesiyle birlikte verilen yargılar vardır.
C) Nitelik bildiren sözcükler vardır.
D) Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır.
E) İzlenimler aktarılmıştır.

29. Polisiye-gerilim romanı okuyucuları diğer türlerde 31. Yazmakta olduğu kitabın kapağının hayallerini
yazılmış eserlere saygı duymakla birlikte biraz da onları kurmayan yazar; duygusal eğitimini tamamlamış,
görmezden gelir. Bu okuyuculara göre ipuçlarını takip olgunlaşmış ama kendisini yazar yapan saflığı da
etmenin ve yazarla birlikte cinayet bulmacasını kaybetmiş demektir. Bütün büyük okuma tecrübeleri ve
çözmenin heyecan ve keyfini, gerçek hayatta çok az zevkleri daha sonra hatıralarımızda o kitapların
şey verebilir. Bu yüzden iyi bir polisiye-gerilim kapaklarıyla karışır. Kitap kapaklarında kahramanların
okuyucusu, kitabı elinde süründürmeden bazen bir yüzlerini ayrıntılı şekilde göstermek yazarın ve okurun
gecede bitirir. Ancak okuyucunun diğer eserleri hayal gücüne yapılmış kabul edilemez bir saldırıdır.
görmezden gelme nedeni yaşadığı heyecan ve keyif
I. Kırmızı ve Siyah adlı kitabın kapağını kırmızı ve
değil. Bu okuyucular için başka türde bir kitap okumak
siyah yapan, Mavi Ev adlı romanın kapağına mavi
polisiye-gerilim yazarlarına ihanettir adeta. Çünkü bu
bir ev koyan tasarımcı
türde kaleme alınmış, okunacak yüzlerce kitap vardır
daha. II. Sanat üzerine yazılmış bir denemenin kapağını
bütün sanat dallarına karşılık gelecek şekilde
Bu parçaya göre polisiye-gerilim romanı okuyucusu görsellerle kaplayan tasarımcı
için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
III. Ünlü bir yazarımızın anılarını içeren bir kitabın
kapağına onun çocukluk fotoğrafını koyan bir
A) Başka türdeki romanlara vakit ayırmak
tasarımcı
istememektedir.
B) Polisiye-gerilim türündeki yapıtları okumaktan çok Bu parçanın yazarının, düşüncesini
büyük haz duymaktadır. yukarıdakilerden hangileriyle desteklemesi
düşünülemez?
C) Kimi zaman bu türdeki bir romanı bir solukta
okuyup bitirir. A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) Diğer eserleri bir yana gerilim kitaplarını bir yana
D) I ve II E) II ve III
koymaktadır.
E) Polisiye-gerilim romanları dışındaki romanları
okumaktan zevk almamaktadır.
30. Bilimsel dergilerde güdülenme, esenlik, ahlak yargısı ve

gelişimi konularında çalışmaları yayımlanan Ulaş
Kaplan, şiddet ve eğitim gibi iki temel sorunumuzu
bilimin ışığında inceleyerek köklü çözümler sunuyor.
Şiddetin evrimsel kökenlerini ve sosyal psikolojik
kaynaklarını inceliyor. Özgür ve güçlü bir karakterin
inşasında izlememiz gereken demokratik eğitim
hedefini belirlemeye çalışıyor. Kültürümüzün şefkat
zenginliği ve empati eksikliği arasındaki ikilemini tespit
ederek çağımızda empatisiz şefkatin zayıf kalacağını
vurguluyor. Aileden okula eğitimin çeşitli basamaklarını
sorguluyor, okuru yeni yöntemlerle tanıştırıyor.
Ulaş Kaplan’a ait bir yapıttan söz edilen bu parçada

aşağıdakilerden hangisi hakkında bilgi
verilmektedir?
A) Kitabın içeriği
B) Kitabın başarıları
C) Yazarın kalemi
D) Yapıtın hedefleri
E) Yapıtın önemi

32. Klasik romanların belleğimizde yıllarca yer eden 34. Tolstoy, kahramanlarının yaratıcılarını dinlemediğini
karakterleri vardır. Bu kişilerin gerçekte var belirterek “Anna Karenina”yı yazma deneyimini şöyle
olmadıklarını, sadece zihin dehlizlerinde yaşadıklarını aktarır: “Vranski, Karenin ile konuşmasından sonra
bilsek de tüm kalbimizle severiz onları. Onlar bizim düelloya karar verince benim için hiç beklenmedik bir
çocuğumuz, ilk aşkımız, suç arkadaşımız, ana-baba iş yapmışlardı. Romanlarımın kahramanları, yaşamda
figürümüzdür. Ruhumuzu okşar hiç durmadan sıcak nasıl yapmaları gerekiyorsa öyle davranır hem de
avuçları. yazarın bunu kendilerinden hiç beklemediği bir anda.”
Bu parçanın başında belirtilen durumun nedeni Tolstoy’un, romanını yazarken yaşadığı bu durum
aşağıdakilerden hangisi olabilir? aşağıdaki yargılardan hangisiyle bağdaşmaz?
A) Sıra dışı kahramanlara sahip olmaları A) İcat edilmiş bile olsa karakter, bir yerde mucidinin
B) Kahramanların arzu edilen özelliklerle donatılması tayin ettiği kaderi değil; kendi kaderini yaşar.
C) Kahramanlarda kendimizden bir şeyler bulmamız B) Yazar, kahramanı karşısında eli kolu bağlanmış
şekilde değil; estetik disipline bağlı kalarak yapıtını
D) Karakterlerin çarpıcı bir dille anlatılması ortaya koyar.
E) Karakterlerin gerçeğe oldukça yakın olması C) Kahramanı yazar biçimlendirmeye çalışsa da
kahraman bir süre sonra kendini anlatmaya, kendi
hikâyesini seslendirmeye başlar.
D) Karakterler, yazarların diledikleri şeyi yaptırdıkları
birer kukla değildir, tam tersine kendi kaderlerini
yaşarlar.
E) Yazar, yazma anında tıpkı bir okur gibi kahramanın
peşinden gittiği zaman, karakter ete kemiğe
bürünür; artık yazar, kahramanın yaptığı şeyi
kabullenmek durumunda kalır.
33. Öyküler, en çok zihnimdeki fotoğraflardan oluşuyor. O

fotoğrafın çekilmesi esnasında çekildiğinin hiç farkında
değilim. Birdenbire önüme saçıldığında varlığının
farkına varıyorum. Sonra o şaşkınlık anında öykü
oluşuyor. Bazen bir bazen de birden fazla fotoğraf
önüme saçılıyor. Öykülerin, şaşkınlık ve yadırgamayla
yakın ilişkisi var. Fotoğraf eski olabilir ama eski
olmasına rağmen ben o fotoğrafa alışamamışımdır.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt

olarak verilmiştir?
A) Öykü sizde nasıl beliriyor ve nasıl şekil alıyor?

B) Öykünüzü besleyen kaynaklar nelerdir?
C) Öykünüzdeki dil, konuya göre mi şekilleniyor?
D) Öykünüzün meydana geldiği zaman dilimleri
değişken midir?
E) Öykü yazarken izlediğiniz yolu açıklar mısınız?

cevaplayınız.
A) I. de, “hayrete düşüren” anlamında bir söz

kullanılmıştır.
B) II. de, çağdaş eğitimin asıl hedefine değinilmiştir.
(I) Çocuk okur kitlesini hadef alan bir kitapta korku C) III. de, bir önceki cümleden hareketle
ögelerinin yer alması ilk bakışta şaşırtıcı görünebilir. söylenebilecek bir düşünceye değinilmiştir.
(II) Çocuğu korkutmaya çalışmanın çağdaş eğitsel
D) IV. de, yanlış bir değerlendirme vurgulanmıştır.
ilkelerle uzlaşabileceği düşüncesi yadırgatıcıdır çünkü.
(III) Bu düşünceden hareket ederek birtakım korku E) V. de, “niteliğini anlamak için bir şeyi incelemek”
ögelerinin çocuk kitaplarında yer almaması gerektiği anlamında bir deyim vardır.
rahatlıkla ifade edilebilir. (IV) Öte yandan bu tür bir akıl
yürütme, gerçekte çocuk ve korku duygusu arasındaki
ilişkiyi yüzeysel ele almakta ve 90’lı yıllardan sonra
önemli bir okunma düzeyine ulaşan çocuk
edebiyatındaki korku öykülerinin başarısının ardında
yatan gerçekleri görmezden gelmektedir. (V) Bu
durumda, böyle bir başarının sonucu olarak korku
kavramının çocuk gerçekliğiyle ilişkisinin yeniden
gözden geçirilmesi gerekmektedir.
35. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

kendisinden önceki cümlenin gerekçesi
durumundadır?

38. Bu parçada konuşan kişiyle ilgili olarak
cevaplayınız.
A) Doğruları dile getirmeyen şairlere karşı çıkmıştır.

B) Bir takma adın arkasına gizlenerek gerçekleri
özgürce yazabilmiştir.
Ama, ne yapayım, sözcükleri esen yele göre ayarlayan
C) Gerçek adıyla yazmasının çeşitli riskler taşıdığını
ozanlardan olmadım hiçbir zaman, içimden nasıl
düşünmektedir.
geliyorsa öyle söyledim her şeyi, gözlerim nasıl
görüyorsa öyle gösterdim. Yazılarımın altına gerçek D) Gücünün de zayıflığının da farkındadır.
adımı koymaya kalksam bir sürü dert açılırdı başıma, E) Gösteriş yapmayan, alçak gönüllü biridir.
sanatımı sürdüremezdim, eylemim güdük kalırdı. Buna
gönlüm elvermedi. Kendi gibi parıltısız bir takma ad
seçtim, onu kullandım: Vatandaş.
37. Bu parçada geçen “sözcükleri esen yele göre

ayarlamak” sözüyle ozanlara ilişkin anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözcükleri kullanmada istedikleri gibi davrandıkları

B) Dilsel tavırlarının değişkenlik gösterdiği
C) Önlerine çıkan fırsatları değerlendirmede usta
oldukları
D) Gerçeklere örtük bir anlatımla parmak bastıkları
E) Kalemlerini egemen görüş doğrultusunda
oynattıkları

40. Bu parçada geçen altı çizili sözün anlamı
aşağıdakilerin hangisinde vardır?
cevaplayınız.
A) Kimi haylaz çocuklar okullarda alabildiğine rahat

hareket ediyor, okul idaresi bile onlara söz
Özgürlük; başıboşluk, sorumsuzluk değildir. Özgürlük,
geçiremiyor.
şaire aydın sorumluluğunu unutturamaz. Özgürlük,
gerçek şiirin ardında sonsuzca at koşturmaktır, bu B) Alnı, yanakları ateş gibi yanıyor; vücudu tir tir
yolda atının dizginlerini salıvermektir. Şairin özgürlüğü, titriyordu.
her şeyi hiçe sayarak şiirini harcama hakkını ona C) Bulduğu geniş düzlükte atını ölünceye kadar hızlı
vermez. Her dizesinde bugünün insanının sözlerini koşturdu.
yarına aktardığının, bir çağın bakışını oraya yansıttığının
D) Elinde bol imkânı vardı, uzun bir süre içinde
bilincinde olmak, onun temel sorumluluğudur ve
yapılabilecek bir işi kısa sürede yaptı.
görevidir. Bu sorumluluk ve görev ona kimse tarafından
yüklenmemiştir, bunu kendisi üstlenmiştir. E) Orada istediği gibi hareket edemeyince hemen
oradan ayrılmak istedi.
39. Bu parçada şaire ilişkin asıl vurgulanmak istenen

A) Alabildiğine coşkulu ve hür olması gerektiği

B) Edebiyata karşı sorumlu olduğu
C) Kimseye bağlı olmadan yapıtlarını oluşturması
gerektiği
D) Çağının ve çağından sonraki gelişmelerin bilinçli bir
sesi olduğu
E) Söz ve davranışlarında bilinçli hareket etmesi
gerektiği
TEST BİTTİ.
12
1 CÜMLEDE ANLAM
2 SÖZCÜKTE ANLAM
3 DEYİMLER
4 SÖZCÜKTE ANLAM
5 KESİN ÇIKARILABİLECEK YARGI
6 CÜMLEDE ANLAM
8 SES OLAYLARI
10 CÜMLE TÜRLERİ
12 TAMLAMALAR
16 YAZIM YANLIŞI
17 YAZIM YANLIŞI
20 DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI
23 PARAGRAF OLUŞTURMA
30 PARAGRAFTA KONU
33 PARAGRAFTA SORU
35 CÜMLEDE ANLAM
37 SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM
05
DENEME
   
LP12TURDE21-005
DENEME

1. Sağlıklı bir hayat ---- herkesin ortak gayesi. Hasta 3. I. Deli deliden hoşlanır, imam ölüden.
olduktan sonra ise hastane kapısına ---- yine ortak II. Ağacı kurt, insanı dert yer.
eylemlerimizden. Halk arasında “Allah düşürmesin,
eksik de etmesin.” tabiri hastaneler için biçilmiş kaftan. III. Bir ağaçta gül de biter, diken de.
Bu minvalde geçmişten günümüze devletler, halkının IV. Bir yemem diyenden kork, bir oturmam diyenden.
sağlıklı yaşaması için çeşitli kurumlar teşekkül etmişler.
Aşağıdakilerden hangisi, bu atasözlerinden birini
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıda anlamca karşılamaz?
A) Kişi kendisine benzeyen veya yarar sağlayacağı
A) yaşamak - yerleşmek kimseden hoşlanır.
B) istemek - gitmek B) Oturmayacağını belirten konuk yatıya kalır,

yemeyeceğini söyleyen de bir türlü doyurulamaz.
C) düşünmek - kendini atmak
C) Bir aileden iyi adam da çıkar, kötü adam da.
D) sürmek - dayanmak
D) Zarara ve kötülüğe uğrayan kimse, acısını çıkarmak
E) düşlemek - yaslanmak
için aşırı çaba harcar.
E) Kurt, ağacı nasıl içten içe kemirirse dert de insanı
içten içe yer bitirir.
2. Bir hafta önce sıradan bir elektrik kaçağı yüzünden 4. I. “Ansızın Hayat”taki öykülerde yazar, benzer kaderi
hayatını kaybetmişti yaşlı adam. yaşayan insanların benzer şartlarda ve
mekânlardaki hâllerine eğiliyor. (Yapıtın içeriğiyle
Bu cümledeki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı ilgili bilgi verilmiş.)
anlam aşağıdakilerin hangisinde yoktur?
II. “Balkon, oda, pencere, güvercin, bavul, yara,
A) Muzaffer İzgü, yazar olarak ünlenmeden önce rüzgâr, sigara, radyo ve televizyon” gibi kelimeler
alelade işlerde çalışmış. birçok öyküde tekrarlanıyor. (Öykülerde sıklıkla
kullanılan sözcükler belirtilmiş.)
B) Böyle şeylerin enikonu incelenmeden açıklanmasını
doğru bulmuyorum. III. Bu kelimeler, genel olarak yalnızlık izleğini devam
ettiriyor ve her öyküde kahramanların özel
C) Herhangi bir özelliği olmayan, basit bir anlatımı olan
duygularıyla yeni bir kimliğe bürünüyor. (Önceki
bir romandı okuduğum.
cümlede belirtilen kelimelerin kahramanların
D) Ben, ilginç olmayan, yani bayağı bir hayat sürmeyi hisleriyle özel anlamlar taşıdığı söylenmiş.)
aklımdan geçirmemiştim.
IV. Yazarın temel mekânı taşra kasabaları ve şehirleri.
E) Bugün de benim için diğer zamanlardan farklı (Yazarın tüm yapıtlarında seçtiği mekânlara yer
olmayan, olağan bir gündü. verilmiş.)
V. Öykülerdeki taşra ruhunu yansıtan şu üç kelimeden
en az biri, on üç öykünün on ikisinde var: Yağmur,
istasyon, park. (Öykülerdeki mekânın karakterini
hangi kelimelerin yansıttığı söylenmiş.)
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi için

parantez ( ) içinde yapılan açıklama yanlıştır?

5.  Karadeniz’de yaşayan hayvan ve bitki türleri 7. Dünyayı durdurdum bakarsın diye
Akdeniz’deki kadar çeşitli değildir. I II
Fallara bağlandım çıkarsın diye
 Ama Karadeniz’de verim yüksek, canlıların özellikle III IV
balıkların miktarı çok daha fazladır. Yolların sonunda sen varsın diye
Bu iki cümlede ifade edilenleri aşağıdakilerden Ekle ekle eklemekten usandım

hangisi anlamca doğru bir biçimde V
birleştirmemiştir? Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Karadeniz’de yaşayan hayvan ve bitki türleri
Akdeniz’deki kadar çeşitli olmamakla birlikte A) I. oldurgan çatılı bir fiildir.
Karadeniz’de verim yüksek, canlıların özellikle B) II. etken çatılı bir fiildir.
balıkların miktarı çok daha fazladır.
C) III. dönüşlü çatılı bir fiildir.
B) Karadeniz’de yaşayan hayvan ve bitki türleri
D) IV. geçişsiz çatılı bir fiildir.
Akdeniz’deki kadar çeşitli olmasa da Karadeniz’de
verim yüksek, canlıların özellikle balıkların miktarı E) V. edilgen çatılı bir fiildir.
çok daha fazladır.
C) Karadeniz’de yaşayan hayvan ve bitki türleri
Akdeniz’deki kadar çeşitli değildir yalnız
Karadeniz’de verim yüksek, canlıların özellikle
D) Karadeniz’de yaşayan hayvan ve bitki türleri
Akdeniz’deki kadar çeşitli olmadığı düşünülür ama
Karadeniz’de verim yüksek, canlıların özellikle
E) Karadeniz’de yaşayan hayvan ve bitki türleri
Akdeniz’deki gibi çeşitli değildir fakat Karadeniz’de
verim yüksek, canlıların özellikle balıkların miktarı
çok daha fazladır.
6. İnsanlar, çoğunlukla iş yaşamında yükselmek veya 8. Güzel ve etkili konuşmadaki en önemli unsur,
uzmanlık alanlarına bağlı bir zorunluluktan dolayı eser konuşmacının söyledikleri arasında çelişki bırakmadan
kaleme alırlar. konuşabilmesidir.
Aşağıdakilerden hangisinde verilen durum, bu Aşağıdaki cümlelerin hangisi, ögelerinin dizilişi

cümlede anlatılanlara uymaz? bakımından bu cümleyle aynıdır?
A) Bir öğretim görevlisinin Orhan Pamuk üzerine A) Konuşma sırasında dinleyiciyi düşündürecek
doktora çalışması yapması cümleler kullanmak, konuşmanın etkisini artırır.
B) Üniversitede öğretim görevlisi olmak isteyen birinin B) Ağızdan çıkan cümleler birbirleri ile tutarlı değilse
“Hava Kirliliğinin ve Asit Yağışlarının Ekolojik Etkisi” etkileyici bir konuşma sağlanamaz.
adlı yüksek lisans tezi hazırlaması C) Başarılı bir konuşma, hatibin sözcükleri günlerce
C) Bir biyoloğun böceklerin doğal yaşama katkıları ile ilmik ilmik dokuyarak oluşturduğu metindir.
ilgili makale yazması D) Bir konuşmacı, konuşmasında başarılı olabilmek
D) İnşaat mühendisi olan Oğuz Atay’ın Türk için farklı unsurlardan da yararlanmalıdır.
edebiyatının ilk postmodern romanı kabul edilen E) Güzel bir hitabette söylenecek sözlerin mantık
Tutunamayanlar’ı yazması kurallarına uygun olması gereklidir her şeyden
E) Yazarlıkla geçimini sağlayan Peyami Safa’nın çok önce.
sayıda roman kaleme alması

9. (I) Onu ilk önce gazetelerde yazdığı yazılardan tanıdım. 11. Köyümün titreterek bağrı yanık toprağını
(II) Her hafta beklerdim yazdığı günleri. (III) Yazılarını I II
büyük bir özenle okur, altını çizer, sonra keserdim İnliyor baktım uzaktan görünen bir kağnı
III IV V
bulunduğu mecmuadan. (IV) Yüzünün olduğu kısım Bu dizelerde numaralandırılmış sözcüklerle ilgili
hep üst tarafa gelirdi. (V) Şimdi kütüphanemin büyük olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
bölümü onun o yazılarında bahsettiği eserlerden
oluşuyor. A) I. sözcük, ünlü düşmesine uğramıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak B) II. sözcükte, ünsüz yumuşaması vardır.
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? C) III. sözcükte, ünlü daralması vardır.
D) IV. sözcükte, ünsüz benzeşmesi vardır.
A) I. cümlede, “onu” sözcüğü işaret zamiridir.
E) V. sözcükte, kaynaştırma ünsüzü kullanılmıştır.
B) II. cümle, devrik bir fiil cümlesidir.
C) III. cümle, bağımlı sıralı bir cümledir.
D) IV. cümle, yüklemi birleşik zamanlı basit bir fiildir.
E) V. cümlede, kişi zamiri vardır.
10. Türk sinemasına yıllarını vermiş usta bir sanatçı olan 12. Birbirine yakın zamanlarda toplu şiirlerini değişik
Fikret Hakan’ın 50 yıllık belge birikiminin sonucunda başlıklarla basan yayınevlerinden, “Sıkıntı ve Umut”
ortaya çıkan Türk Sinema Tarihi; yokluklar içinde doğup adıyla yayımlayan yayınevinin bir yıl içinde tümünü
büyüyen, serpilirken aldığı yaraları bir türlü saramayan satmasına karşın, öteki iki yayınevi yıllarca satıp
ama acısıyla tatlısıyla geçip giden Yeşilçam’ın tüketememiştir. Cahit Külebi, bu konuda şu soruları
öyküsünü anlatıyor. sorar:
Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı “(I) - Sonraki yayınevinin dokuz ayda tükettiği bir betiği,
aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? daha önceki yayınevi dokuz yılda niçin tüketememişti?
(II) Ne kadar basmıştı? (III) - Az bastıysa kitap neden
A) Özne - belirtili nesne - yüklem sürüm alanı bulamıyordu? (IV) - Yayınevleri ve
B) Özne - zarf tümleci - belirtili nesne - yüklem kitapçılar, az kazanç sağlasalar bile ozanlara romancılar
ölçüsünde ilgi duymamakta haklı sayılabilirler mi?
C) Belirtisiz nesne - zarf tümleci - özne - yüklem
(V) Bu durum nasıl izah edilebilir?”
D) Zarf tümleci - özne - belirtili nesne - yüklem
E) Belirtisiz nesne - özne - yer tamlayıcısı - yüklem
soru anlamı zarfla sağlanmamıştır?

13. Geçmişte yaptığı hatanın bedelini ödemek isteyen ve 15. Aşağıdakilerden hangisinde cevap bildiren sözcük,
I ötekilerden farklı bir çekim eki almıştır?
vicdan azabı çeken bir insan profili çizilmekle beraber
II
daha çok insanda var olan ve kişisel hırslarla, tutkularla A) – Kitabı sana kim hediye etti?
III – Öğretmenim.
yok olan insani özelliklerin ön plana çıkarıldığı bir
IV V B) – Neren ağrıdığı için hastaneye gittin?
romandır Tolstoy’un Diriliş adlı eseri.
– Başım.
Bu cümlede numaralanmış sözcüklerden hangisi C) – Neyin kaybolduğu için üzgünsün?
türü bakımından ötekilerden farklıdır?
– Telefonum.
A) I B) II C) III D) IV E) V D) – Hangi meslekle meşgulsünüz?
– Marangozum.
E) – Dün akşam size gelen kimdi?
– Babaannem.
14. Yazılı kayalar gibi tutsak insanlığın 16. Tatil dönüşlerinde annelerinden ayrıldıklarına ağlayan
I II çocuklarla eğlendiğim; kandil, bayram gecelerinde eve
Soğuk barınaklar o tarlalar, ormanlar gitmek istemediğim için bana “kalbsiz” diyenler de
III
Karanlık adalarda çevrili deniz gibi hür vardı.
IV V
Yürü elinde çiçekler tarlalar arasından Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, noktalı virgül (;)
bu cümledeki işleviyle kullanılmıştır?
Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangisi
farklı bir kökten türemiştir? A) Meydanlıktan sonra dar bir sokağa saptık; büyük,
viran bir evin rutubetli taşlığına girdik.
B) Çiftliğin yeni sahipleri gelince zavallı çocuklar artık
istenmeyeceklerini, ekmek bulamayacaklarını
düşünmüşler; yolculuğa hazırlanmışlardı.
C) Arşiv; belgeler, fotoğraflar ve ortadan yok
olmasından sonra dağda bulunan Everest günlüğü
dâhil 25 kutudan oluşuyor.
D) Hava sıcak; çadır, toplanıp açıldığı için Everest’in
kuzeydoğu tarafının kusursuz bir görüntüsünü
sunuyor.
E) Saadet yolu üzerinde yüceltilmiş sosyal ve
ekonomik duvarlara; miladı geçmiş, taşlaşmış,
katılaşmış gelenek ve göreneklere karşı gelir.

17. Edebiyatta Çehov tarzı hikâyeleriyle bilinen Memduh 19. Türkiye fotoğrafı, büyük ustası Ara Güler’i 17 Ekim
Şevket Esendal ( ) “Zaten tam bir refah ve huzur içinde I
2018’de 90 yaşında sonsuzluğa uğurladı. Gazeteciliğe
yaşamayan bizler ( ) bir de karanlık kötü şeylerden
bahseden yazılarla okurun karşısına çıkarsak bu ( ) başladığı 1950’lerden itibaren ulusal ve uluslararası
insanı bir havana koyup ezmeye benzer.” demiştir ( ) II
sayısız ropörtaja imza atan Güler, uzun yıllar boyunca
Bu parçada boş bırakılan parantezlere ( ) sırasıyla III
Türkiye’nin dünyada en çok tanınan objektifiydi.
hangi noktalama işaretleri gelmelidir?
Fotoğrafın ayrı bir sanat dalı olarak belirmeye başladığı
A) (:) (,) (;) (.) B) (;) (;) (,) (.) C) (:) (,) (,) (.)
ve Türkiye’nin “fotoğraf sanatçısı” olgusuyla tanıştığı
D) (,) (;) (,) (.) E) (.) (:) (.) (.)
1980’ler sonrasında da bu unvanın en çok yakıştırıldığı
IV V
isimdi.

18. İstanbul Arkeoloji Müzeleri, kurulduğu 1891 yılından bu 20. I. Çok geçmeden bu beylik devlet olacak, daha sonra
I II cihan imparatorluğuna dönüşecektir.
yana müzecilik çalışmalarının yanısıra o günlerde
III II. Selçuklular da bu dönemde Eskişehir’in yönetimini
olduğu gibi bugün de büyük bir özveriyle Osman Bey’e bırakır.
IV V
gerçekleştirdiği arkeolojik kazılarla kültür hayatımızın III. Eskişehir, Orhan Gazi zamanında Karamanlı
idaresine geçse de I. Murat zamanında tekrar
temel taşlarından biri olmuş ve olmaya devam
Osmanlı toprağı olur.
etmektedir. IV. Bu beylikler arasında öne çıkan Osmanlılar, 13. yy.
sonlarında Eskişehir-Bilecik-Bursa yöresinde varlık
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin
gösterir.
yazımı yanlıştır?
V. Moğol akınları sonucu güçsüz düşen Selçuklu
A) I B) II C) III D) IV E) V Devleti, Anadolu’da güçlenen Türk beyliklerini
Bizans’a karşı destekler.

bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan dördüncü olur?

21. Doğduğumuz günden beri her an tanık olduğumuz 23. (I) Uğur Kökden, denemelerinde sonuçlara götürmez
doğal olayları öyle kanıksarız ki olayların perde okurlarını, onlara düşünce davetiyeleri yollar sadece.
arkasında söz sahibi olan doğa yasalarını irdelemek (II) Asıl ilgisini çeken bir kanıt etrafında düşüncelerinin
çoğu insanın aklına gelmez. (I) Buna en güzel örnek yer kabul edilmesi değildir, âdeta kendisiyle söyleşi yapar.
çekimidir. (II) “Sofie’nin Dünyası”nda vurgulandığı gibi, (III) Bir iz sürdüğü izlenimi verir. (IV) Yazarların izini
kahvaltı masasındaki bir bebek, annesi mutfak sürerken sadece eserlerinden değil, hayat
tezgâhında arkası dönük çalışırken babasının havalanıp hikâyelerinden, sanattan, resimden, siyasetten,
uçtuğunu görse bakışlarındaki şaşkınlıkta bir artış tarihten, yaşadıkları kentlerden, evlerden, beslenerek
olmaz. (III) Çünkü zaten her şey o bebek için acayiptir, portrelerini çıkarır. (V) Deneme yazın türü olarak her
yenidir ve ilginçtir. (IV) Çünkü o güne kadar yer şeyden önce bilgi aktarımıdır. (VI) Ele aldığı yazarların
çekimine aykırı davranan hiçbir şey görmemiştir. biyografilerine hâkim oluşu ve konuyu böylesine iyi
(V) İşte yer çekimi bu kadar benimsediğimiz bir doğa araştırmış olması ayrı bir tat verir.
olayıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine anlatımın akışını bozmaktadır?
düşüncenin akışına uygun olarak “Ancak anne
arkasını dönüp de kocasını havada görürse A) II B) III C) IV D) V E) VI
şaşkınlıktan çığlık atacaktır.” cümlesi getirilmelidir?
22. (I) Ateş, mikrobik hastalıkların ilerleyip vücudu harap 24. İyi ya da kötü tüm anılarımız zamanla yok olmaya
etmesini engeller. (II) Yüksek ateş, birçok meyilli. Ancak uzmanlara göre duygularımızı yoğun
mikroorganizmayı öldürür, birçoğunun ise çoğalmasını olarak harekete geçiren anılar belleğimizden diğer
durdurur. (III) Yüksek vücut sıcaklığında bakterilerin anılarımıza göre daha geç siliniyor. Üstelik bizi
çoğalmasını sağlayan demir, çinko ve bakır miktarları olumsuz yönde etkileyen, özellikle de korku
azalır, hücrenin sindirim organeli olan lizozomlar kolay duygumuzu harekete geçiren anıları daha doğru olarak
yırtılır. (IV) Lizozomlardan açığa çıkan parçalayıcı hatırladığımızı gösteren bazı araştırmalar var. Bu durum
enzimler, virüslerle istila edilmiş hücreleri içlerindeki belleğimiz ve duygularımız arasında bir etkileşim
virüslerle birlikte öldürür. (V) Küçük çocuklarda yüksek olduğunu gösteriyor. Yaşadığımız olay bizi duygusal
ateş, beyin hasarına sebep olabileceği için ateşin açıdan ne kadar olumsuz etkilediyse o olayı anıya
özellikle düşürülmesi gerekir. (VI) Normal yetişkinlerin çevirme olasılığımız o kadar yüksek oluyor. Daha doğru
ateşlenmesi ise vücudun mikroplarla savaş verdiğini ve ayrıntılı olarak hatırlama olasılığımız da.
gösterir, bu nedenle hemen ateş düşürücü
kullanılmamalıdır. (VII) Hastalara çok yüksek olmadıkça Bu parçadaki altı çizili sözle,
vücut sıcaklığının artmasının, mikroplarla veya I. yaşadığımız her anın zamanla unutulup kaybolması,
hastalıkla mücadelede yardımcı olduğu anlatılmalıdır.
II. yoğun duygulara neden olan anıların daha uzun
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci süre hatırlanması,
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle III. anıların hislerimizin harekete geçmesine katkıda
başlar? bulunması,
A) II B) III C) IV D) V E) VI IV. anıların kalıcılığının hislerimiz üzerindeki etkisiyle

doğru orantılı olması
durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV

25. Tomris Uyar’ın “İpek ve Bakır”ı, Füruzan’ın “Parasız 27. Bugün “Noel Baba” olarak bilinen Aziz Nikolaos MS 4. yy.
Yatılı”sı, Ferit Edgü’nün “Kaçkınlar”ı, Bilge Karasu’nun da açar dünyaya gözlerini. Hayatının ilk yıllarıyla ilgili fazla
“Troya’da Ölüm Vardı”sı, Oğuz Atay’ın bir şey bilinmez ama varlıklı bir tüccarın oğlu olduğu
“Tutunamayanlar”ı, Orhan Pamuk’un “Cevdet Bey ve söylenir. Küçükken üzerine yıkılan bir kilise inşaatından
Oğulları” romanı gibi pek çok ilk kitap, büyük yazarların sağ çıkmasının önemli bir işaret olarak yorumlandığı kabul
habercisi olmuştur. Bu kitaplar edebiyata yeni bir edilir. Nikolaos’un, gençliğinde Kudüs’e gittiği ve ardından
estetik, güzellik, fikir ve -bazı istisnalar olsa da- kıymeti Hristiyanlar için oldukça önemli sayılan İznik Konseyi’ne
sonradan anlaşılacak buluşlar bıraktılar. katıldığı da rivayet edilir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?

hangisidir?
A) Nesnel yargı
A) Kimi sanatçıların, zamanında anlaşılmadığı B) Öngörü
B) Büyük yazarların sonradan değerlerinin ortaya C) Kanıtlanmamış bilgi
çıktığı
D) Genel kabul
C) İyi yazarların, kendilerini ilk kitaplarında ortaya
koyduğu E) Doğaüstü yorum
D) İlk kitapların önemli olduğu

E) Yazarın, ilk yapıtına farklı bir değer biçtiği
26. ----. Sözlü kültürde söz, yan etkilerle desteklenir. 28. Mikro sanatın tüm dünyadaki en büyük esprilerinden
Çünkü konuşma dili sese dayanır ve el kol hareketleri, biri de akılda kalıcılığının çok fazla olmasıdır. İnsanlar,
bakışlar, mimikler ve tonlamalar anlatıcının amacına büyük bir esere uzaktan baktığında o eser kendi tarzına
hizmet eder. Yazı ise bu imkânlardan yoksundur. Yazı; ya da dünya algısına yakın değilse pek ilgilenmezler.
metinde, kâğıtta sadece bir işarettir. Şifrelenip oraya Ama bir mikro sanat sergisinde eserleri uzaktan
yerleştirilmiştir. Yazı ancak yüksek sesle okunarak sese bakarak algılamanız mümkün olmadığı için esere
dönüştürülür. yaklaşmak ve eserin içine girmek durumundasınız.
Ardından, sergiden çıkıp evinize gittiğinizde makarna,
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
balık ya da fasulye yerken o eserler aklınıza gelecektir.
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Bunu çevrenizdekilere de anlatmaya başlarsınız.
Böylece sanatın etkisi çığ gibi büyüyerek çoğalmaya
A) Yazılı kültürde duygular durağan hâle getirilir
devam eder.
B) Yazılı kültürde yazarın en büyük eksikliği sesten
yoksun oluşudur Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz
edilmektedir?
C) Yazılı ve sözlü kültürde dilin kullanımı farklıdır
D) Sözlü kültürde sanatsallığı yakalamak yazıya göre A) Mikro resimlerin niçin küçük olduğundan
kolaydır B) Mikro resimlerin önemli özelliklerinden
E) Yazıda anlatma olanakları oldukça kısıtlıdır C) Mikro resimleri, küçük olmaları dışında
diğerlerinden ayıran özelliğin ne olduğundan
D) Mikro resimleri diğer sanatlardan ayıran
niteliklerden
E) Mikro sanatın hedef kitlesinden

29. I. İnsan bir yaşa geldikten, bir yığın olay yaşadıktan 30. Sanatın ve sanat eserinin toplumsal açıdan kuşatıcı ve
sonra gırtlağın dokuz boğum olduğunu öğreniyor ve ufuk açıcı tarafları olduğu su götürmez. Sanat aynı
genellemelerden; özellikle de kesin kabullerle zamanda bir araya gelmesi zor görünen insanları da
retlerden kaçınıyor. Ben bu bakımdan, huzurunuza, büyülü evreninde bir araya getirme gücüne sahiptir.
fikir için, tenkit için, sanat ve edebiyat için övgüler Birbirlerini hiç görmemiş veya göremeyecek
dizmeye gelmedim. O kadar ki konuşmamda arada sanatçılarla kimi zaman hülyalara kimi zamansa bilinç
bir, belki de sık sık, tenkidin sefaleti gibi, fikrin ve düzeyini artırıcı sohbetlere dalması eserin gücünü
sanatın ahlaksızlığı gibi deyimler kullanacağım. olduğu kadar kalıcılığını da gösterir. Böyle eserler,
Kısacası, tenkidi de tenkit konularını da çoğunlukla toplulukları harmanlayıp güçlendiren
dokunulmaz saymaya, hele hele putlaştırmaya hiç şaheserler olarak bilinir. Bir toplumun sanat eseri
niyetim yok. etrafında birleşmesi, onunla harmanlanması çoğu
II. Ben edebiyatçıyım. Hikâye, roman, oyun, senaryo zaman toplumu kalıcı kıldığı gibi farklılıkları da estetik
yazarım. On yedinci yaşımdan itibaren, yani tam elli bir çatı altında toplamayı başarır.
yıl, edebiyat için yaşadım. Olaylara, insanlara, Bu parçadan,
topluma hep edebiyat açısından baktım. Fikre ve
tenkide de öyle… Bu yüzden tenkitle edebiyatın I. Sanat, en uzlaşmaz insanları birleştirir.
ilişkisi üzerinden yazdıklarımı detaylandıracağım. II. Yaşarlığını koruyan eserlerin önemli sosyal işlemleri
Tenkit zor iştir. Bir kere konuya vakıf olmanız şart. vardır.
Konunun tarihini, bugünkü durumunu bileceksiniz.
III. Sanatsal yaratıların özünde sanatçının kişisel
Zevkiniz, sezişleriniz kuvvetli, üstün olacak. Bunun
serüveni yatmaktadır.
yanında adına dürüstlük dediğimiz fazilet,
cümlelerinizi titizlikle denetleyecek. IV. Sanatsal yapıtlar halkı zihinsel açıdan geliştirir.
Yukarıda eleştiriyle ilgili verilen bilgilerden hareketle yargılarından hangileri çıkarılamaz?

aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Yalnız III B) I ve III C) II ve IV
A) I. parçada eleştirmenlerin, yazarları eleştirirken
D) Yalnız IV E) I ve II
objektif kriterlere bağlı kalmadıkları savunulurken II.
parçada yazarların bu eleştirilerden etkilenmelerinin
doğal bir şey olduğu anlatılmıştır.
B) I. parçada edebiyatçıların yapılan tenkitler
doğrultusunda eserlerini meydana getirmeleri
gerektiğinden bahsedilirken II. parçada iyi bir
eleştirmende bulunması gereken özelliklerden söz
edilmiştir.
C) I. parçada eleştirinin, bir yapıtın değerini ortaya
çıkarmada tek ölçüt olamayacağı söylenirken II.
parçada eleştiriyle eserlerin ilişkisi dile getirilmiştir.
D) I. parçada toptancı bir bakış açısıyla yüceltilen
eleştiri kültürünün varlığı sorgulanırken II. parçada
eleştirinin yazın sınırları içerisinde kalarak tarafsız
bir biçimde yapılması gerektiğinden bahsedilmiştir.
E) I. parçada eleştirmenlerin belirlediği konular
üzerinden eser oluşturmanın yanlışlığı üzerinde
durulurken II. parçada ülkemizde eleştiri kültürünün
henüz olgun bir seviyede olmadığı söylenmiştir.

31. Kavramları, anlamlarını yeterince bilmeden yanlış 32. Köy ve kent mekânlarının yoğunluk gösterdiği bu
kullanmanın doğurabileceği en büyük sakıncalardan kitapta; mezarlık, bahçe, ıssız sokak, cadde, dağ, gök,
biri, yanlış varsayımlara gidilebilmesi, buna bağlı olarak kale, ev, mağaza, okul, yurt olmak üzere çeşitli açık ve
da gerçekte var olmayan çıkış noktalarının temel kapalı mekânlar yer almaktadır. Mekânlar anlatılırken
alınabilmesidir. Gelenek kavramını geçmiş yerine kuru tasvirle yetinilmemiş, olayların akışına uygun canlı
kullanmak bu tür yanlışlardan biridir. Çünkü ----. Hele mekân sunumu yapılmıştır. Öykü kişilerinin iç
sanat alanında bir sanatın geçmişinin olması ama dünyalarındaki arayışları mekânlara yansımış ve uçsuz
henüz geleneğinin bulunmaması rahatlıkla rastlanacak bucaksız çölde, maviye bürünen gökyüzünde, ıssız
bir durumdur. sokaklarda, harap olmuş bir okulda, ölümün
hissedildiği bir mezarlıkta olaylar canlı tablolar hâlinde
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına sunulmuş ve öykü kişilerinin psikolojileri mekân-insan
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? ilişkisi bağlamında dile getirilmiştir.
A) gelenek, belli kimliklerin saptanabilmesini sağlayan Bu parçadan ele alınan kitapla ilgili olarak
çizgileri ortaya koyan bir uygulama zincirinin aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
varlığıdır
B) bir geçmişin bulunması, mutlaka bir geleneğin de A) Mekân açısından zenginlik gösterdiği
bulunması gibi bir zorunluluğu beraberinde B) Ele alınan mekânların etkileyici betimlemelerle
getirmez verildiği
C) geçmişte yer alan bütün uygulamalar, herhangi bir C) Mekânların kişilerin duygu evrenlerine uygun
sanatın geçmişinin yanı sıra geleneğinden de söz yansıtıldığı
ettirebilir D) Olayların gerçekçi bir şekilde betimlendiği
D) sanat eğitimi veren kurumlarda geleceğin E) Kişilerinin sürekli bir yolculuk içinde olduğu
sanatçılarına gelenek kavramının ağırlıklı olarak
tanıtılması gerekir
E) gelenek, ne yalnızca belli bir geçmişin varlığıyla ne
de henüz gelenekselleşmemişi gelenek diye
adlandırmakla elde edilir

33. Bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle yaygınlaşan
görsel şiir hareketi, bazı araştırmacılar tarafından bir şiir
cevaplayınız.
şekli olarak değil, apayrı bir sanat türü olarak kabul
edilir. Görsel şiir, şiir kavramını sorgulamasının yanı sıra
şair sözcüğüyle ifade edilenin ne olduğu konusunda da
sorgulayıcı bir rol oynar. Çağdaş şair artık şiir yazan biri
Romanın anlatıcısı Vatandaş, kendi sınırlarını çizip
değildir, farklı yöntemler kullanarak şiiri yapan bir
diğer yazarlarla arasındaki farkları dile getirdiği gibi,
eylemcidir. Şair, şiir tekniği üzerine düşünmeye başlar
aynı zamanda önemli bir tespitte bulunuyor: “Yapıt gelir
ve farklı tekniklerle geleneksel şiiri aşmaya çalışır. Söz
her şeyin başında.” Gerçekten yazarı ya da sanatçıyı
konusu durum, görsel şiirin daha sonra eleştirilmesine
ölümsüzlüğe ulaştıran yaratmış olduğu yapıttır. Bazen
yol açar. Bazılarınca görsel şiir yazanların şiiri yapılan
sanatçı unutulsa da yapıtı yaşamaya devam eder.
bir eylem olarak görmeleri, şiirin duygu yönünü yok
Anlatıcı, bu konuda, kendisini, mağara duvarlarına
etmiştir.
insanlığın ilk yazısı sayılan o ilkel resimleri kazıyan ilk
Bu parçada görsel şiir ile ilgili olarak insana benzetir. Özgürce, içinden geldiği gibi, yaratıcı
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? yalnızlığı içinde yazar tüm şiirlerini ve yazılarını. Asla ün
peşinde koşmadığını; görünmeyen, tanınmayan,
A) Farklı tartışma ve eleştirilere konu olduğuna bilinmeyen ama eserleri pek çok kişi tarafından okunan
bir yazar olmayı yeğlediğini belirtir içtenlikle.
B) Yerleşik kanılara çeşitli sorular yönelttiğine
C) Sözün yerine resmi, hareketi esas aldığına
D) Evrensel bir dil anlayışına ulaşmaya çalıştığına
E) Klasik şiirden ayrılan anlatım biçimlerini kullandığına
34. İnsanoğlu, yaşamın zorlukları karşısında mücadele 35. Buna göre, roman anlatıcısı Vatandaş’ın tespitinden
ederken kimi zaman bu mücadeleden galip çıkar ve hareketle bu paragrafın ana düşüncesinin
heybesine başarıyı, mutluluğu, umudu, sevgiyi ekler; aşağıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir?
kimi zaman da bu mücadeleden mağlup çıkarak
yenilgiyle, umutsuzlukla, hüzünle tanışır ve bunları alır A) Kalıcı yapıtların içtenlikle ortaya konan yapıtlar
heybesine. Yaşamsal tecrübenin ortaya çıkardığı bu olduğu
farklı duygular ve kaygılar, bireyi anlatmaya, B) Büyük yapıtların ortaya çıkmasının yazarın
paylaşmaya ve duyurmaya sevk eder. Zira bireyin özgürlüğüne bağlı olduğu
hayata ilişkin edinimlerini aktarması huzur telkin eder.
C) Kalıcı ve ölümsüz olanın yapıt olduğu
Öykü yazarları da deneyimleriyle, gözlemleriyle dış
dünyanın gerçekliklerini yansıttıkları küçük küçük D) Yarına kalırlığın yazarın aradan çekilmesine bağlı
öyküler oluştururlar. Bu öyküler, çoğu zaman bireyin olduğu
duygularını, hayal dünyasını ve gözlemlerini en iyi E) Geniş bir okuyucu kitlesine sahip olan yapıtların
yansıtan, duyumsatan yazılar hâline gelir. ölümsüz olduğu
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Yaşamın kazanma ve kaybetme barındırdığı

B) Hayat deneyimleri sonucu ortaya çıkan durumların
insanı ürün vermeye yönelttiği
36. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
C) Yaşamsal kazanımlarını anlatmanın insanı mutlu kavram aşağıdakilerden hangisidir?
ettiği
A) Doğallık B) Yoğunluk C) Yalınlık
D) Birikimlerini en iyi yansıtan kişilerin yazarlar olduğu
E) Öykü yazarlarının, öyküleri aracılığıyla yaşantılarını, D) Özgünlük E) Etkileyicilik
tanıklıklarını anlattığı

38. Bu paragraf ile ilgili olarak aşağıda verilenlerden
hangisi söylenemez?
cevaplayınız.
A) Değerlendirme yapılmıştır.
B) Kanıtlanabilir yargılar söz konusudur.
C) Mecazlı sözlere yer verilmiştir.
Necip Tosun, hem öykü üzerine yaptığı kuramsal
çalışmalarla hem de yazdığı öykülerle bu alanda D) Üslup cümleleri kullanılmıştır.
sağlam ve öncü bir kalem. “Ansızın Hayat” onun E) Öznel yargılara yer verilmiştir.
2014’te çıkardığı öykü kitabı. Eserdeki on üç öykü,
olaylardan çok durumlar üzerine kurulmuş. Yazar, her
bir kahramanı özel olarak ele alıyor. Kamerasını bir
yalnızın odasına, balkonuna yahut ruhuna çeviriyor.
Geçen zaman ansızın duruyor ve yazar, kahramanıyla
birlikte hayatı sorgulamaya başlıyor. Böylece her
kahramanın iç dünyasının kapıları okura açılıyor ve
herkesin hikâyesi ayrı ayrı değer kazanıyor.
37. Bu parçadan hareketle ele alınan yazar ve

öyküleriyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz?
A) Öykü sanatı üzerine yazdığı teorik yazılarıyla

bilinmektedir.
B) “Ansızın Hayat” yazarın son öykü kitabıdır.
C) Öykülerde, okuru saran olaylar dizisi
öncelenmemiştir.
D) Yazar, farklı sanat dallarından faydalanmıştır.
E) Öykülerde, kahramanların yaşam karşısındaki
ruhsal serüvenleri üzerinde durulmuştur.

40. I. Ait olduğu dinsel inanç
cevaplayınız. II. Çocukluğunun geçtiği yer
III. Yaygın bir özelliğinin çıkış noktası
IV. Uğradığı fiziksel saldırılar
V. Yaşamı boyunca gösterdiği çabalar
(I) Yılbaşı denince dünyanın hemen her yerinde akla
gelen belli başlı figürler, semboller var artık. (II) Bu Bu parçada Noel Baba’ya ilişkin yukarıdakilerden
simgelerin kaynağı ve özellikle de neden ve nasıl hangilerine ait bir bilgiye ulaşılamaz?
yayıldıkları üzerine düşünmek, onları sorgusuz sualsiz
hayatımızın bir parçası yapmamak önemli elbette. A) I ve IV B) Yalnız II C) III ve V
(III) Bunun için de en iyi başlangıç noktası bu çok
D) Yalnız IV E) II ve IV
bilinen simgelerin hikâyelerini öğrenmek olsa gerek.
(IV) Noel Baba olarak bildiğimiz figürün aslında
Hristiyan inancının bir azizi olduğunu ve bir zamanlar
Likya Birliği’ne başkentlik eden Patara’da dünyaya
geldiğini, hayatı boyunca zor durumdakilere yardım
ettiğini ve kendisine atfedilen hediye dağıtma
özelliğinin kaynağını bunda bulduğunu, ölümünden
sonra kendisi için Patara’nın komşu kenti Myra’da
yaptırılan kilisenin bugün Antalya’nın en önemli turizm
değerlerinden olduğunu söylemeliyiz.

aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, yaygınlaşmış bir durumdan söz

edilmiştir.
B) II. cümlede, genel bir uyarıda bulunulmuştur.
C) III. cümlede, yapılması gereken belirtilmiştir.
D) III. cümlede, kesinlik anlamı söz konusudur.
E) IV. cümlede, sözü edilen figürle ilgili bilgiler
paylaşılmıştır.
TEST BİTTİ.
12
1 CÜMLEDE ANLAM
3 ATASÖZLERİ
4 CÜMLEDE ANLAM
5 CÜMLEDE ANLAM
6 CÜMLEDE ANLAM
7 FİİL ÇATISI
11 SES OLAYLARI
12 ZARFLAR
15 ÇEKİM EKLERİ
18 YAZIM YANLIŞI
19 YAZIM YANLIŞI
39 CÜMLEDE ANLAM
06
DENEME
   
LP12TURDE21-006
DENEME

1. Camı ---- için kullanılan silikon dioksit maddesi, çeşitli 3. “Durum anlatmak bence önemli. Olaylar beni çekmiyor
işlemlerden geçirilerek cam hâlini alır. Önce eritilip pek fazla. Olayları yaşamış olan insanların yaşadıktan
daha sonra nemli aletlerle ---- başlanan cam âdeta bir sonraki hâlleri beni çekiyor.” diyen yazar, olayları değil,
lav parçası gibi çıkar fırından. Daha sonra ister süs ----.
eşyası olsun ister kullanım amacı taşısın tüm camlar
döndürülerek hayat bulur ustasının elinde. Bu parça düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülmelidir?
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıda
verilenlerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) zihinsel yaşayışları önemser
B) kaba gerçekleri sorgular
A) meydana getirebilmek - şekil verilmeye
C) olayın başlangıcını öyküleştirir
B) oluşturabilmek - hayat verilmeye
D) olay sırasında yaşanan diyaloglara eğilir
C) şekillendirmek - renk verilmeye
E) olayların nedeni üzerinde durur
D) vücuda getirmek - süslendirilmeye
E) ortaya koymak - desen verilmeye
2. Uzmanlar, otizmli çocuklara dışardan verilen yararlı 4. Faucault “Deliliğin Tarihi” adlı kitabında Batı
mikroorganizmalarla etkili bir probiyotik tedavi toplumlarının deliyi nasıl bir tanım içine
uygulandığında yani bağırsak florası yeniden yerleştirdiklerine bakarak delilerin nasıl dışlandıklarını
düzenlendiğinde, çocuklarda farkındalığın ve göz ve hangi koşullar içinde kabul edildiklerini en ince
temasının artacağını, bazı davranış bozukluklarının da ayrıntısıyla araştırır. Derinlemesine araştıran Michel
azalacağını öngörüyor. Foucault’un yöntemi kendisinin de belirttiği gibi
arkeolojik (kazıbilimsel) kazıma yöntemidir. Bu
Bu cümledeki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı
araştırma yöntemi, araştırma konusuna dair derin bir
anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
tarih bilgisinin çıkarılıp yeniden okunmasını gerekli kılar.
A) Alman politikacı ve yirminci yüzyılın en ünlü Bu parçaya göre, “arkeolojik kazıma yöntemi”nin en
diktatörü Hitler, Eva Brown ile evlenmiş ve ertesi önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
gün intihar etmiştir.
B) Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal A) Araştırılacak bilginin kökenine, ilk hâline kadar
Atatürk, bir işin nasıl bir yol alacağını önceden inmeyi sağlaması
anlayabilen ve ona göre davranan büyük bir liderdi. B) Farklı bilgilerin bir araya gelmesini kolaylaştırması
C) Napolyon, 1799’da askerî bir hükûmet darbesiyle C) Kolay uygulanacak ve kullanışlı bir yöntem olması
Direktuvarlık yönetimine son vermiş ve Paris’te D) Gerçeği değiştirip ona yeni bir boyut kazandırması
iktidarı eline geçirmiştir.
E) Her alanda ve her araştırmacının başvurabilmesi
D) Rusçada “çelik” anlamına gelen Stalin, 1922
yılından 1953’e kadar Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği’nde parti liderliği ve en yüksek
mevki olarak görülen “genel sekreterlik” yapmış
Gürcü siyaset adamıdır.
E) Avrupa’da faşizmin kurucusu olarak anılan ve ilk
faşist lider olan Benito Mussolini, yirmi bir yıl
boyunca İtalya’da faşist diktatörlüğünü
sürdürmüştür.

5. I. Öykü, bilinmeyen bir evin bir an aralanıp kapanan 7. I. Bu akım 19. yüzyılda Fransa’da doğan, romantizme
kapısıdır. tepki olarak ortaya çıkan bir şiir akımıdır.
II. Sanat yapıtı, sonsuz sayıda okumalar toplamına II. Bu akıma göre şair, şiirde kişiliğini gizlemiş,
açıktır. öznellikten nesnelliğe yönelmiştir.
III. Gerilimi ve duygusunu okuruna aktararak onda Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
devamını sağlayan sanat yapıtları daha etkili ve biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
kalıcı olabilmektedir. hangisidir?
IV. Sanat eseri, bir sanatçının kendi yarattığı özgün
kompozisyonu her izleyicinin kendine göre A) Şiirlerinde kişiliğini gizleyip nesnellikten öznelliğe
anlamlandırabileceği şekilde düzenleme uğraşının yönelen şairler, 19. yüzyılda Fransa’da doğan ve
son ürünüdür. romantizme tepki olarak ortaya çıkan akımın
temsilcilerindendir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri
B) Şiirlerinde kişiliğini gizlemeyip öznellikten nesnelliğe
anlamca birbirine en yakındır?
yönelen şairler, 19. yüzyılda Fransa’da doğan ve
A) III ve IV B) II ve IV C) I ve II romantizme tepki olarak ortaya çıkan akımın
D) II ve III E) I ve III
C) Şiirlerinde kişiliğini gizleyip öznellikten nesnelliğe
romantizme tepki olarak ortaya çıkan akımın
D) Şiirlerinde kişiliğini gizleyip öznellikten nesnelliğe
romantizme destek vermek için ortaya çıkan akımın
E) Şiirlerinde kişiliğini gizleyip öznellikten nesnelliğe
romantizme tepki olarak ortaya çıkan akımın
adaylarındandır.
6. I. Kimya bölümünden mezun olanlar için “kimyacı” 8. I. Kapıyı açan hizmetçi bir türlü tanıyamadı. (nesne
demek yerine “kimyager” sözcüğünü kullanmak olmadığı hâlde geçişli sayılan eylem)
daha uygun olabilir. II. Yarın uçakla İstanbul’a gidiyorum. (şimdiki zaman
II. Kimyacı tabiri genelde çalışılan sektöre atıf yapar görünümünde gelecek zaman)
ve çalışılan sektörden ötürü, temel eğitimi kimya III. Köşedeki cılız erik ağacı çiçeklenivermiş. (yeterlilik
olmasa bile herkes “kimyacı” olarak nitelendirilir. eylemi)
II numaralı cümlenin I numaralı cümleyle ilişkisini IV. Bir kere gözlerime baksanız anlardınız. (birden çok
aşağıdakilerden hangisi açıklar? çekimli eylem)
V. Bir sabah güneş doğarken kafile yola çıktı. (birleşik
A) Aktarılanların koşulunu ortaya koymak
eylem)
B) Anlatılmak isteneni sonuçlarıyla açıklamak
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi,
C) Aktarılanları bir örnek üzerinden somutlaştırmak
parantez ( ) içindeki açıklamayla ilişkilendirilemez?
D) Aktarılanların sebebini belirtmek
E) Aktarılanları benzer bir durumla geliştirmek A) I B) II C) III D) IV E) V

9. Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük
değerini bilmeyen kimsedir. yapısı bakımından ötekilerden farklıdır?
Bu cümlede aşağıda verilenlerden hangisi yoktur? A) Limit Edebiyat El Kitabı’nı başucu kitabı olarak
kullanıyordu.
A) Belgisiz sıfat
B) Kavurucu yaz sıcakları yüzünden kendisini sahile
B) Edat
attı.
C) Belgisiz zamir C) Şair Evlenmesi’nde görücü usulü evliliğin eleştirisi
D) Ek eylem yapılır.
E) Belirtili ad tamlaması D) Okuyucu, kitap karşısında her zaman nesnel
davranmalıdır.
E) Babası, yorucu işlerde çalıştığı için sürekli
hastalanıyordu.
10. Gurbette duyduğum sonu gelmez hüzünleri, 12. Dallarımda hoş kokulu çiçekler vardı
Yaprakların döküldüğü hicranlı günleri I II
Gökyüzü derindi kanadında kuşların
Andım birer birer, acıdım kendi hâlime. III
Aksetti bir dakika uzaktan hayalime Birdenbire rengi karardı ufukların
Tenha Emirgan’ın Çınaraltı kahvesi IV
Mevsim ilkbahardı, yapraklarım sarardı
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden V
Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangisi
A) I. dize, belirtili nesnedir.
B) II. dizede, bütün sözcükler basit yapılıdır.
C) III. dizede, hem zarf tümleci hem dolaylı tümleç
vardır.
D) IV. dize, yüklem-zarf tümleci-dolaylı tümleç-dolaylı
tümleçten oluşmuştur.
E) V. dize, özne görevindedir.

13. Troia, buradan geçen bütün ticaret rotasının en keskin 15. Cahit Külebi’nin “Hikâye” adlı şiiri, Anadolu’nun
I
noktasıdır. Çanakkale’nin bu özelliğini belki de güçlüklerle, yokluklarla dolu bir köyünde doğmuş bir
II I
kuzeydoğusunda birbirine bağlanan iki boğaz insanın sevilen, beğenilen kadının karşısındaki
III II
Dardanelle (Çanakkale Boğazı) ve Bosphorus (İstanbul duygularını büyük bir içtenlikle dile getirmekte; bir
Boğazı) anlatır. Yüzyıllarca kilit önemde oldu çünkü yandan yurdunu, doğduğu yerleri etkili bir anlatımla
III
“İpek Yolu” kavramı yeryüzüne yayılmadan Çin’in, betimlerken bir yandan da ilgiye, sevgiye susamış bir
IV V
“uzak” Asya’nın mallarını Avrupa’ya, oradan gelenleri köy çocuğunun ezikliğini yansıtmaktadır.
IV
de dünyanın başka yerlerine ulaştıran deniz Bu cümlede numaralanmış sözcüklerden hangisi
V ötekilerden farklı bir fiilimsidir?
güzergâhının hem geçilmesi zorunlu hem de oraya
egemen olanların denetlediği kesitidir. A) I B) II C) III D) IV E) V
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak

A) I. sözcük belgisiz sıfattır.

B) II. sözcük işaret sıfatıdır.
C) III. sözcük sayı sıfatıdır.
D) IV. sözcük niteleme sıfatıdır.
E) V. sözcük pekiştirme sıfatıdır.
14. Bitkibilimciler dünyamızı bitki coğrafyası açısından 37 16. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kütüphanesi bugün 75 bine
I I
ayrı bölgeye ayırır. Bu bölgelerden üçü (Avrupa-Sibirya, yakın basılı kitap, 2 bine yakın el yazması ve altmış
II II III
Akdeniz ve İran-Turan) ülkemizde kesişir. Dünyada bine yakın arşiv evrakı ile kıymetli ve büyük bir
hızla koruma altına alınması gereken zengin koleksiyonu bünyesinde barındırmaktadır. Matbu
III IV
biyoçeşitliliğe sahip 34 sıcak nokta var. Bunlardan da kitaplar, 15’inci ve 16’ıncı yüzyıl ve sonrasında basılmış
V
üçü (Kafkasya, Akdeniz, İran-Anadolu) ülkemizde. kitaplardan oluşmaktadır.
Türkiye, Güney Afrika ve Çin’le birlikte üç sıcak Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin
IV yazımı yanlıştır?
noktanın kesiştiği bir ülke. Tüm bunlar zengin bir bitki
biyoçeşitliliğinin ana nedenleri arasında yer alır. A) I B) II C) III D) IV E) V

V
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi
türü bakımından ötekilerden farklıdır?

17. İstanbul, Nisan ayında muhteşem bir festivale ev 19. Doğu Anadolu Bölgesi’nin göz bebeği şehirlerinden biri
I olan Malatya; Elâzığ, Erzurum, Erzincan, Sivas gibi
sahipliği yaptı. İstanbul Lale Festivali, bu kıymetli çiçeği
geçmişe ışık tutar.
II
odağına alan çeşitli etkinliklerle renklendi. Göztepe 60.
III Aşağıdakilerin hangisinde noktalı virgül (;) bu
Yıl Parkı ve Sultanahmet Meydanı’nda yoğunlaşan cümledeki işleviyle kullanılmıştır?
IV
etkinlikler kapsamında laleyle çarpıcı kompozisyonlar A) Türkçe dersinde Ayşe, Zeynep, Ali; fizik dersinde
oluşturuldu. “İstanbul’da lale zamanı” sloganıyla yola ise Kâmil, Rümeysa, Fırat başarılı projeler yaptılar.
V B) Türk edebiyatında Tanzimat Dönemi’nde ilk
çıkan festivalin en dikkat çeken unsuru ise lale
örnekleri verilen hikâye; roman, şiir, destan, masal,
halısıydı. gezi yazısı türleri kadar önemlidir.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangisinde C) İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya Avrupa kıtasının;
yazım yanlışı yapılmıştır? Çin, Rusya, Güney Kore, Kuzey Kore Asya kıtasının
önemli ülkeleridir.
A) I B) II C) III D) IV E) V D) Şiir kitaplarını birinci, ikinci ve üçüncü raflara;
roman ve hikâye kitaplarını dördüncü, beşinci ve
altıncı raflara yerleştirdik.
E) İlk haberi duyduğumuzda gülümsedik, sevindik,
mutlu olduk; ikinci haberi duyunca ağladık,
üzüldük, âdeta kahrolduk.
18. Sokağa girerken tabelasını okuyorum : İnce Minare 20. Öğretmen, birdenbire konuşmasını yarıda kesti; ellerini
I aynı şekilde yüzünün tam karşısında açarak kaskatı
Sokak . Her yan kafeler, büfeler , lokantalar ve DVD
kesilmiş heykel gibi durdu. Bir anda, çok öfkeli bir
II III
satan kitapçılar ile dolu . Eskiden yalnızca ailelerin şekilde Ali’nin oturduğu yere dikkatlice baktı. Ali,
IV sokağa bakıyordu ve öğretmeni öfkeli bakışının
yaşadığı bir sokak iken artık özellikle gençlerin rağbet
farkında değildi ama sınıfın sessizliği ve öğretmenin
ettiği , bir buluşma noktası hâline gelmiş sokağımız. ders anlatmayı bırakması Ali’nin kulağına gelince onu
V kendine getirdi. Birdenbire, yüzünü hızlı bir şekilde
Bu parçada numaralanmış noktalama işaretlerinden sokaktan sınıfa doğru çevirdi. Öğrencilerin ona doğru
hangisi doğru kullanılmamıştır? baktıklarını gördü. Hepsi, korku dolu gözlerini ve
kınayıcı bakışlarını ona doğru dikmişti.
ağır basmaktadır?
A) Betimleme B) Açıklama C) Öyküleme
D) Benzetme E) Tartışma

21. (I) Geceleri gökyüzüne bakmak kendini tuhaf hissettirir 23. I. Bu sorun, gelişmiş ülkelerde çok sayıda kapsamlı
insana. (II) Evrenin uçsuz bucaksızlığında ne kadar farmako-epidemiyolojik çalışmayla ortaya konmuş
küçük olduğumuzu düşünüp ürperir, yıldızların ufak ve sorunun çözümünde belirli bir aşama
ışıltılarıyla büyüleniriz. (III) Gök cisimlerinin her birini kaydedilmiştir.
öğrenmek, akılda tutmak zor iştir. (IV) O yüzden II. Akılcı olmayan ilaç kullanımı bütün dünyada,
bilinmeyeni bilinene benzetmeye, uzaktaki gizemi böyle özellikle de gelişmekte olan ülkelerde en temel
anlamlandırmaya çalışırız. (V) Bu anlama çabamızda sağlık sorunlarından birisidir.
mitlerden, efsanelerden ilham alırız zaman zaman.
III. Çalışmalarda belirlenen temel sorunlar arasında
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden ilaçların yanlış biçimde kullanılması, gereksiz yere
hangisinin yerine, “Evreni anlamak kolay değildir.” antibiyotik tüketimi gibi sorunlar gözlenmiştir.
cümlesi getirilirse düşüncenin akışı bozulmaz? IV. Oysa gelişmekte olan ülkelerde bu konuda yeterli
farmako-epidemiyolojik araştırma yapılmadığı için
akılcı olmayan ilaç kullanımının boyutları ve
nedenleri saptanamamıştır.
V. Bu ülkelerin bir kısmında ilgili kurumlarca organize
edilen çalışmalara ek olarak sorunları ortaya koyan
sınırlı sayıda bilimsel çalışma yayımlanmıştır.
Bu cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde

sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur?
22. (I) Günümüzde “yaşlanma” bir bilim dalının konusu 24. (I) Türk milleti tarafından fethedilmiş topraklar nasıl
hâline geldi. (II) Yaşlanmanın mekanizmalarını ve Türk vatanı olmuşsa aynı millet tarafından fethedilmiş
meydana getirdiği değişiklikleri inceleyen bilim dalına, kelimeler de öyle Türk kelimesi olmuştur. (II) Asırlarca
“geras” (ileri yaş) ve “logos” (bilim) sözcüklerinden Türk’ün malı olmuş, Türk sesiyle ve Türk sanatıyla
oluşan “gerontoloji” deniliyor. (III) “Geras” ve “iatros” işlenmiş; ev, aile, köy Türkçesine, aşk ve iman
(hekim) sözcüklerinin birleşiminden oluşan “geriatri” ise Türkçesine girmiş; Türk’ün heyecanına işlenip
yaşlıların hastalıkları, tedavileri ve iyileştirilmeleriyle vicdanına yerleşmiş ve Türk olmuş kelimeler de
ilgilenen “yaşlılık hekimliği” anlamına geliyor. (IV) Yaşın verilemez. (III) Bunlar, bizim zafer ve şeref
ilerlemesiyle vücutta birçok değişiklik meydana geliyor. hatıralarımızdır. (IV) Kelimelerin sahipleri yoktur ancak
(V) Bu hücresel değişiklikler, sürekli bir araştırmanın belli bir zaman kullananları vardır. (V) Aynı zamanda
konusu. (VI) Bu konuda her geçen gün yeni bir bilgi birtakım aşağılık duyguları içinde çürüyenlerin değil,
elde ediliyor ve yeni bir kuram ortaya atılıyor. bizim büyüklük devirlerimizin ve üstün duygularımızın
zafer abideleridir. (VI) Ebediyete kadar bizimdirler ve
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci bizim kalacaklardır.
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
başlar? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
A) II B) III C) IV D) V E) VI

25. Hikâye planlı, programlı ortaya konan bir ürün değil. 27. Eğer uzaklardaysanız ondan, adını her duyuşunuzda
Başkalarına ulaşmak isteğiyle, öteki bilinçlerde nasıl bir bir bıçak yürür yüreğinizin üstünde usulca. Kızgın bir
etki bırakır düşüncesiyle ilgisi yok belirirken. Genelde güneş geçer açık yaralarınızın üstünden ya da bir yayla
dile gelmesi muhal olan bir hissi, anı ya da hâli rüzgârı değmeye başlar bağrınıza usul usul. Önce bir
kelimelere dökme çabası. Açıklaması olmayan bir hâl... bulut kaynar içinizde, ardından gurbet ufuklarında
İnsanın olanla olması gereken, var olanla hayal edilen yükselir “başı pare pare dumanlı dağlar...” Türküler
arasında salınıp duran bir meselesi, derdi varsa hikâye dolanır da dilinize hiçbiri kendini söyletmez, her nota
yazmaya başlayabilir. Çöp gibi sürüklenme ihtimaline her kelime alevden bir yumak olur oturur gırtlağınızın
karşı kayıt altına almaya değer bir hikâyemizin var üzerine. Gözünüzde tekrar tekrar canlanır ayrılığın son
olduğuna inanmanın dışa vurumu. Belki de böyle bir sahnesi.
ihtimalin varlığını yoklama sanatı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
Bu parçada yazar, hikâye sanatına ilişkin yararlanılmamıştır?
aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) Duygusal çağrışımlı kelimelerden
A) Bir tasarıya bağlı olarak gün yüzüne çıkmadığına B) Benzetmeden
B) Okurun beklenti ve isteklerinin göz önünde C) Düşsel anlatımdan
bulundurularak yazılmadığına
D) Kanıtlanabilir cümlelerden
C) Anlatılması olanaksız olan bir hissi ya da durumu
sözcüklerle ifade etme gayreti olduğuna E) Anlamı pekiştiren ikilemelerden
D) Mevcut koşullardan bir rahatsızlığı olan kimsenin

hikâye yazabileceğine
E) Kurallar zinciri çerçevesinde ortaya konduğuna
26. (I) Bahar mevsiminin, medeniyetlerin kültüründe yer 28. Gülten Dayıoğlu’nun ilk kitabı “Bahçıvanın Oğlu” 1963
etmemesi imkânsızdır. (II) Özellikle tarım ve yılında yayımlanır. O tarihten günümüze büyük bir
hayvancılıkla uğraşan toplumlarda baharın gelişi pek çalışkanlık örneği gösteren yazarın 80’inci kitabı “Yoksa
çok anlam ifade eder, büyük bir coşkuyla bayram Sen misin?” 2016’nın mart ayında okur karşısına çıkar.
havasında kutlanır. (III) Bahar bayramları, Türk Kitapta Dayıoğlu, 15. yy.da yaşayan Bürküt ile 21. yy.
kültüründe de önemli bir yer tutar. (IV) Öyle ki doğanın da yaşayan Bengü’nün aynı bedende buluşma
uyandığı bu zaman dilimi yılın da başlangıcı kabul edilir. hikâyesine odaklanarak hem zaman içinde yolculuğun
(V) On İki Hayvanlı Türk Takvimi’ne göre 21 Mart günü edebî imkânlarından yararlanır hem de tarih içindeki
yılbaşıdır; Kaşgarlı Mahmut’un sözlüğünde “Yengi kün” kültürel değişimleri konu edinir.
(Yeni gün) adıyla bahsettiği ve “Gedhrem” (bayram)
Bu parçada bahsedilen yazarla ilgili olarak
olarak tanımladığı bu gün, Türk toplumlarında Nevruz
adını alır. aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış A) Toplumu eğitmek için çok sayıda eser vermiştir.
cümlelerin hangisinde verilmiştir? B) Üretken bir yazardır.
A) I B) II C) III D) IV E) V C) Sözü edilen yapıtında düşsellikten yararlanmıştır.

D) “Yoksa Sen misin?” adlı yapıtında zaman içinde
değişen somut-soyut değerleri işlemiştir.
E) Sözü edilen yapıtında tarihsel yolculuğun yazınsal
olanaklarından yararlanmıştır.

29. Sanat müzelerinin, konusu sanat olduğundan ve temsil 31. Ritim, bazı durumlarda anlam arayışı içinde olmayan
kuramlarıyla ilgilendiğimden bana yakın bir alan bir metni bile okunur kılacak bir etkiye sahiptir. Kimi
olduğunu söyleyebilirim. Bununla birlikte arkeolojik metinler, öyküler vardır ki bizi hemen sarıp sarmalar,
eserlere, düşünen her insanın sahip olması gerektiği içine alır, sürükler. ----. Çoğu kez bu durumlarda bir
gibi, bir ilgim var. Kuruluşunda rol aldığım Erimtan anlam peşinde koşmayız, bir tını, bir ezgi, bir iç ses bizi
Arkeoloji Müzesi’nde bu ilgimi değerlendirebildim. içine çeker. Sözlerini bile hatırlamadığımız o şarkı, o
ezgi bizde sürer. İşte peşinden gittiğimiz bu şey
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı melodidir, ritimdir.
olabilir?
A) Bir müzenin sahip olması gereken özellikler göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
nelerdir?
B) En çok etkilendiğiniz müzeler hangileridir? A) Ritim duygusuyla yazılmış metinler bu duyguyu
yaratır
C) Hangi türde müzelere ilgi duyuyorsunuz?
B) Burada düzen ve uyumun yanında güzellik de
D) Müze gezmek, insana neler kazandırır? yaratılmıştır
E) Yeni müze projelerine ilgi duyuyor musunuz? C) Kimi coşkulu şiirler gibi
D) Tıpkı kimi şarkılar gibi
E) Önemli olan bu ritmik düzeni oluşturabilmektir
30. “Kuşkusuz öykü, ne kadar şiirin doğasına yaklaşırsa

yaklaşsın, ne kadar şiir özellikleri taşırsa taşısın, bütün
bu yakınlaşmaya karşın yine de hiçbir şekilde “şiir”
olamaz, kendisi olarak kalır.”
Bu cümlede öyküye ilişkin anlatılmak istenen

A) Yazınsal olduğu
B) Özgünlük taşıdığı
C) Öznellik barındırdığı
D) Biçimsel kaygı taşıdığı
E) Düşünsel olduğu

32. Turizm ve edebiyat, farklı boyutları bulunan ve 33. Dünya edebiyatının dev isimlerinden Gabriel Garcia
genellikle de birbirlerine oldukça uzak alanlar olarak Marquez, kitaplarının yazım süreçlerine dair ipuçlarını
kabul edilmektedir. Özellikle turizm sektöründeki verdiği, aynı zamanda da donanımını meydana getiren
gelişmeler, turizm-edebiyat ilişkisinin önemini ortaya okuma kültürünü yansıttığı otobiyografik eserine
çıkarmaya başlamıştır. Gelişmiş ülkelerde bu konudaki “Anlatmak İçin Yaşamak” adını vermiştir. Bu kitabın
bilimsel araştırma ve yayınlar genellikle turizm ve kültür başlığı, bende ilk zamanlar heyecan yaratmış; onun
bilimi alanlarının öncü bilim insanları tarafından yeni yapıtlarını daha yakından tanıdıkça bu duygu, yerini
yeni ortaya konulmaktadır. Dünyada olduğu gibi, incecik bir sızıya bırakmıştır. Çünkü Marquez, ömrünü
Türkiye’de de metinlerin sanatsal çözümlemeleriyle hüzünle yazılmış karışık bir coğrafyayı yazı aracılığıyla
uğraşan edebiyat bilimcileri, henüz bu konuyla anlatmaya ve anlamaya adamış; büyülü bir gerçekliğin
ilgilenmemektedirler. Edebî eserlerin, yazar ve şairlerin, ardında acıtan gerçekleri yazmıştır.
ekonomi, yönetim bilimi, siyaset, psikoloji ve turizm
gibi farklı alanlar için önemini araştırmak, belki de Bu parçada yazar, Marquez ve yapıtı ile ilgili olarak
yararsız bir faaliyet olarak algılanmaktadır. Genellikle aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
edebiyatın işlevleri üzerine tartışmalar; sanat, kültür ve
A) Büyük bir yazın adamı olduğuna
biraz da sosyoloji ve tarih kapsamında yapılmaktadır.
B) Yetkinliğini sağlayan okumalarını ele aldığına
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
C) Yapıtın, yaşam öyküsü nitelikli olduğuna
ulaşılamaz?
D) İniş çıkışlarla dolu bir yaşamın içinden seslendiğine
A) Turizm ve edebiyat arasında yakın bir ilişkinin E) Yazarlık serüvenini acılarla dolu bir bölgenin
olmadığına inanıldığına oluşturduğuna
B) Turizm alanındaki ilerlemelerin turizmin edebiyatla
ilişkisini gündeme getirdiğine
C) Edebiyat ve turizm ilişkisinin akademik çevreler için
yeni bir ilgi alanı olduğuna
D) Kültür turizminin belirginleşmesinin edebiyatın
işlevselliğinin anlaşılmasını sağladığına
E) Sanat bilimcilerinin henüz edebiyat-turizm ilişkisi
üzerinde kafa yormadığına

34. (I) ----
Bu roman için yurt içinde Tirebolu, Giresun, Samsun, cevaplayınız.
Eskişehir ve Urfa’ya; yurt dışında Bruges, Colmar ve
Cenova’ya gittim. Yöre tasvirlerim canlıysa bunu o
gezilere borçluyum. Gustave Flaubert’in İstanbul’dan Yazınsal yaratımda temel öge sözcüklerdir, sözcüklerin
sonra Cenova’ya gidince orası için, “İstanbul eski kullanımıdır. Octavio Paz’ın şiir ve şiirsel eylem üstüne
camiler” demesi ilginçtir. Cenova’nın arka sokakları söylediklerini öyküde gerçekleştiren yazarlarımız var.
Galata’yı anımsatır. Sözcüğü mahkûm etmiyor, tersine özgürleştiriyorlar.
Böyle derken Faruk Duman’dan Ahmet Büke’ye,
(II) ----
Özcan Karabulut’tan Murat Yalçın’a, Cemil
Paul Auster, “Ben ilhamı beklemem, o gelir beni bulur.” Kavukçu’dan Hakan Bıçakçı’ya değin birçok ad
demiştir. Romanlarımın anlatıcıları genellikle zengin, düşüyor aklıma. Öykü dilinin toprağını şiirsel
birikimli, iyi eğitim almış, gezmeyi, müziği, okumayı ve yöntemlerle işliyorlar. Elbette öyküsel kimliği
sanatı seven kişilerdir. Birikimli kişiler için yazdığım bozmadan, anlatıyı yoğunlaştırıyor, söz ve sözcük
söylenir ama oturayım da birikimliler için romanlar yinelemeleriyle okuru alıp götüren bir ezgi katıyorlar
yazayım demem. Yalnız edebiyatımızda estet duruşlu anlatılarına. Yaşamları, yaşantıları; imgelerin, simgelerin
anlatıcıların eksikliğini duyumsadığım için onlara sahip yüreğine yerleştiriyorlar. Eğretilemelere, nesneleri
çıkarım. En iyi bildiğim dünyadan beslenmeye canlılaştırmaya, tümceleri kırma ya da devrikleştirmeye
çalışmışımdır diyebilirim. de yer veriyorlar öykülerinde.
(III) ----
Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken gözde semtlerim 35. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada bahsedilen
Bebek ile Yeniköy’dü. Rahmetli babam 1960’ların yazarların öykülerinin niteliğini yansıtmaz?
sonunda Fatih kaymakamıydı; kaymakamlık Valens Su
Kemerleri’nin hemen altındaydı, lojmanımız Kıztaşı A) Eğildim, ses verir mi diye, bankın yarıklarında
Anıtı’nın altındaki Yeşiltekke Sokağı’ndaydı. Bizans ile yağmurdan çürümüş yaprak yığınlarına kulağımı
Osmanlı anıtlarının bir symbiosis içinde zamana karşı dayadım.
durduğu tarihî semtleri severim. Çeyrek yüzyıldır
B) Çok doğurmaktan gövdesi çürüyüp içi boşalan
Üsküdarlıyız; Çengelköy’ü, Beylerbeyi’ni ve özellikle
ağaç, sevdama gözyaşı dökerken dile geldi: “Belli
sanatçı ve yazarların yeğlediği adı tuhaf ama aydınlık
ölüye geldin. Ölüler gece yarısından sonra görünür.
Kuzguncuk’u severim.
Gündüzleri sessizliğin karanlığındadırlar.”
(IV) ----
C) Mutfağa döndü. Çakmağı çaydanlığın altına tuttu.
Evvelsi günkü İstanbul’u Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Öbür eli fırının düğmesine yaklaştıysa da birden
Tanpınar ile Abdülhak Şinasi Hisar; dünkü İstanbul’u vazgeçti. Çakmağı yerine koyup bir bardak suyla
Orhan Veli ile Oktay Rifat ve bugünkü için Orhan yetindi.
Pamuk bir çırpıda aklıma gelenlerdir. Bir kare as
D) Biri oturuyordu kıpırtısız. Gözleri hayrete batmış.
yapmam gerekirse Oktay Rifat, Yaşar Kemal, Sait Faik
Koca elleri balıkçı ağı nasırı. Çıkarmış vakitli vakitsiz
ve Orhan Pamuk derim.
seyrana; daldırmış isli çaydanlığını karnına,
Aşağıdaki sorulardan hangisi, bir röportajdan alınan demlermiş taze suyuyla çayını, bölüşürmüş
yukarıda parçalarda boş bırakılan yerlerden birine sohbetle, muhabbetle rızkını.
getirilemez? E) Vicdanımı tam susturmuştum, ağladı, uyandırdı
gözlerimi. Gezdim tüm kıyılarını; tanıdım toprak
A) Ardıç Ağacının Altında adlı kitabınız için gezi toprak, çiçek çiçek, ağaç ağaç, balık balık, ada
rotanızda hangi şehirler vardı? ada, insan insan; tanış olduk, sırrını öğrendim.
B) Siz en çok nelerden ilham alırsınız ya da sizi
yazılarınızda besleyen nedir?
C) İstanbul denince gözünüzde canlanan fotoğraf
karesini sorsak ya da bu şehrin sizce simgeleri 36. Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangisine
nelerdir? başvurulmuştur?
D) Bu şehirde en sevdiğiniz semtler hangileridir?
A) Tanık gösterme B) Örnekleme C) Tartışma
E) Sizce İstanbul’u en iyi anlatan yazar kimdir ve en
sevdiğiniz yazarlar kimlerdir? D) Karşılaştırma E) Betimleme

38. Bu parçaya göre,
cevaplayınız. I. Dinleyenin etkin olduğu bir sanattır.
II. Ortak değer yargılarına sahip topluluklar oluşturur.
III. Eğitim gerektiren bir aktivitedir.
Masal anlatıcılığı, dinleyicinin olayın içine katılarak IV. Hazır bir metne dayanmaz.
anlatılanı görmesini ve hissetmesini sağlama sanatıdır.
Sözlü bir doğaçlama sanatıdır. Masal anlatıcıları yargılarından hangileri masal anlatıcılığı sanatıyla
anlattıklarını ezberlemez; bunları mevsimlere, ilgili olarak söylenemez?
dinleyicilere ve güncel olaylara uyarlar. Masal
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
anlatıcılığı, geleneksel bir halk sanatı olarak adlandırılır.
Zira bu sanat şehirlerden çok köylerde, okumuş D) II ve IV E) Yalnız I
insanlardan ziyade eğitimsiz insanlar tarafından icra
edilirdi. Fakat bu, büyüleyici bir aktivite çünkü insanları
hayal ürünü ve ortak bir yolculuk etrafında bir araya
getiriyor.
37. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?
A) Masal anlatıcılığının ne anlama geldiğine

B) Anlatılan masallarda farklı faktörlerin belirleyici
olduğuna
C) Masal anlatıcılığının etkin olduğu coğrafi mekânlara
D) Benzer masalların farklı coğrafyalarda boy
gösterdiğine
E) Masal anlatıcılığının etkileyici bir sanat olduğuna

40. Bu parçadan hareketle;
cevaplayınız. I. topraklarımızda hikâyenin sağlam bir arka planının
olduğu,
II. Doğu insanının, insanlarla iletişime geçmek için
hikâye biçimine başvurduğu,
(I) Ortak bir coğrafyayı ve tarihi paylaştığımız Şark
toplumlarında hikâyenin zengin bir birikimi ve güçlü bir III. hikâyenin yazınsal niteliğinin insanları etkilediği
damarı var. (II) Şark insanı, hikâyeyle inanır, sever, yargılarından hangisine veya hangilerine
nefret eder. (III) Hikâyeler, onun hafızasına âdeta ulaşılabilir?
nakşolunmuştur. (IV) Bu yüzden tarih içinde hikâye,
Şark insanının birikimlerini anlatmada kullandığı en A) Yalnız II B) I ve III C) I ve II
önemli yöntemlerden biri olmuştur. (V) Halk
hikâyelerinde, masallarda, menkıbelerde, mesnevide, D) II ve III E) Yalnız I
kıssalarda bu insanların yaşadığı sevinçler, acılar,
kahramanlıklar, öğütler, ibretler vardır. (VI) Şark,
insanlara ulaşmak için hikâye formuna ihtiyaç
duymuştur. (VII) Ama yakın geçmişte bu birikimin
yeterince değerlendirilmediğini söyleyebiliriz. (VIII) Bu
büyük birikimle barışmak, onu sahiplenmekle asıl
büyük atılım gerçekleşecek.
39. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde

bir yakınma sezdirilmiştir?
A) III B) IV C) VI D) VII E) VIII
TEST BİTTİ.
12
1 CÜMLEDE ANLAM
2 SÖZCÜKTE ANLAM
3 CÜMLE TAMAMLAMA
5 CÜMLEDE ANLAM
6 CÜMLEDE ANLAM
7 CÜMLEDE ANLAM
11 SÖZCÜK YAPISI
13 SIFATLAR
15 FİİLİMSİLER
16 YAZIM YANLIŞI
17 YAZIM YANLIŞI
29 PARAGRAFTA SORU
39 CÜMLEDE ANLAM
07
DENEME
   
LP12TURDE21-007
DENEME

1. I. Sitem ve kızgınlığını açıkça söyleyip rahatlamak 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıtlığı

(içini boşaltmak) çağrıştıran bir anlam vardır?
II. Tedirgin olmak (içi pır pır etmek)
A) O karanlığa ülkenin öykücüsü olarak aydınlık
III. Sıkıntı, fenalık basmak (içi parçalanmak) serper.
IV. Belli etmeden derin bir üzüntü içinde olmak (içi kan B) Oyalayıcı bir şeyler yazmaktansa kopkoyu bir
ağlamak) karamsarlığı yeğlerim.
V. Büyük heyecan duymak, coşkunluk göstermek (içi C) Özgürlüğü arama tutkusu öykülerine bulaşır.
içine sığmamak)
D) Dişiliği çoktan tükenmiş pek çok kadın canlanır
Yukarıdaki açıklamalardan hangisi, anlamca öykülerinde.
parantez ( ) içindeki deyimle uyuşmamaktadır? E) Türlü kapıları aralayarak okuyucusuna yaşama
dayanacak yeni nefesler üfler.
2. Her sanatçı, kendisinden sonraki sanatçı için bir 4. Aşağıdakilerin hangisinde, yazara ilişkin
basamak oluşturur. Türk şiirinin en büyükleri arasında açıklamayla parantez ( ) içinde verilen nitelik
yer alan Yahya Kemal, Ahmet Haşim gibi şairler, divan birbiriyle uyuşmamaktadır?
şiirinin ustaları olan Baki, Nedim gibi şairlerin
gölgesinde yazmasalardı kalıcı olamazlardı. A) Yoksulluğun, yoksunluğun, çaresizliğin incecik
sızısını duyumsarız Füruzan’ın küçük kızları ve
Bu parçada geçen “gölgesinde yazmak” sözüyle anneleriyle birlikte. (anlatımsal farklılık)
vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
B) Yaşanmışlıklarını ince ayrıntılar aracılığıyla dillendirir.
A) Sanat görüşlerini benimsemek (gerçekleri yansıtma)
B) Geleceğe kalmasını sağlamak C) Şiir, resim, müzik gibi sinemeya açılan koridorlar
gibidir Füruzan’ın öyküleri. (sanatlar arası ilişki
C) Eserlerinden yararlanmak
kurma)
D) Geçmişi terk etmemek
D) Bütün yaşadıklarını gizlediği yerlerdir öyküleri.
E) Olduğu gibi taklit etmek (otobiyografik nitelikler taşıma)
E) Hiçbir yere, hiçbir ayrılığa, hayatın hiçbir ritmine
uymamak temelindedir öyküleri. (aykırı olma)

5. Aşağıdakilerin hangisinde yalın bir söyleyiş vardır? 7. Aşağıdakilerin hangisi sadece yüklemden oluşmuş
bir cümledir?
A) Köyün içindeki asfalt yollar bitince dağ yamacına
doğru sıra sıra üzüm bağları başlar ve bu bağ A) Zamanının büyük bölümünü tek başına geçiren,
evlerinde genç oğlanlar üzüm sergilerinin güvenliği mutluluğu dağda bayırda arayan, üretken ve
için gece boyu nöbet tutarlardı. araştırmacı bir insandı.
B) Güneş yenice batmış; köy yollarına, bağlara, tek tük B) Şehrin tarihî ve doğal güzelliklerle dolu yapıları,
kerpiç evlere gecenin karanlığı sessiz ve pamuk bir gelen bütün turistlerin yüreğinin telini titretiyordu.
yorgan ağırlığıyla çökmüştü. C) Evin önündeki ıhlamurların kokusu, uzak
C) Pas tutmuş dövme menteşeler can hâliyle diyarlardan gelen misk ve amberin yaydığı sihirli
gıcırdardı. Sanki yaslandığı duvarı uyandırmak koku gibiydi.
istercesine büyük bir gürültüyle esnedi, gerildi, D) Şiir, düşünceyi sözcüklerle eriten, duyguları ise
kendine geldi. sözcüklerle gün yüzüne çıkaran bir türdür.
D) İşlemeli yüksek tavandan sarkarak altında olup E) Ünlü hatibin konuşması, her insana huzur veren
bitenleri seyreden pirinç avize, korkuyla titreyip muhteşem bir melodinin yaydığı seslerin
mumlarından birini düşürdü yere. armonisiydi âdeta.
E) Yer yer sırları dökülüp beneklenmiş Venedik ayna,
içeride neler olup bittiğini göstermek zorunda
kaldığı için, ancak kendinin duyabildiği boğuk bir
sesle “Kimsin sen, ne istiyorsun?” diyerek
homurdandı.
8. I. Madencilik sektörü, sanayi ve enerji sektörünün

çeşitli kollarına ham madde sağlamaktadır.
II. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri madencilik sektörü
üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

hangisidir?
A) Sanayi ve enerji sektörünün çeşitli kollarının ham

madde ihtiyacını karşılayan madencilik sektöründe
ülkelerin gelişmişlik düzeyinin büyük etkisi vardır.
B) Madencilik sektörü üzerinde önemli bir etkiye sahip
6. Onun öykülerinin bir başka özelliği de öyküyü okurla, olan ülkelerin gelişmişlik seviyesi, çeşitli sanayi ve
dinleyenle sohbet eder gibi kurgulamasıdır. Böylece enerji sektörüne ham madde sağlar.
okura, ----, izlemini vermek ister. C) Madencilik sektörünün sağladığı ham madde,
ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak sanayi ve
enerji sektörü gibi kollarda önemli bir etkiye sahiptir.
D) Bir ham madde sağlayıcısı olan madencilik
A) sen olayları içselleştirme, sadece izle sektörünün, çeşitli sanayi ve enerji sektörleri
üzerinde önemli bir etkiye sahip olması, ülkelerin
B) sizin bildiğiniz hiçbir disipline bağlı değilim
gelişmişlik düzeyiyle ilgilidir.
C) sen dışarıda değilsin, öyküyü birlikte oluşturuyoruz
E) Ülkelerin gelişmişlik düzeyinde, çeşitli sanayi ve
D) öykü yorumsal okumalara kapalı enerji sektöründeki ham madde ihtiyacının
E) bilmediğin bir yolda yürüyorsun, dikkat et madencilik sektörü tarafından karşılanabilmesinin
önemli etkisi vardır.

9. Dünya edebiyatının büyük ustası Jorge Luis Borges, 11. Cumhuriyetin ilk yıllarında klasik zevke dayalı eserler
yaşamının bir noktasında kör olacağını biliyordu. veren şairlerin etkisi göze çarpar.
Körlük, Borges ailesinde nesilden nesile geçiyordu.
Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde
Yalnızca babası değil, babasının anne-babası da
sırasıyla verilmiştir?
yaşamlarının bir safhasında kör olmuşlardı. Borges,
kendi durumunun çok da dramatik olmadığını
A) Özne – dolaylı tümleç – nesne – yüklem
düşünüyordu.
B) Dolaylı tümleç – nesne – yüklem
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
C) Zarf tümleci – nesne – yüklem
A) Zincirleme isim tamlaması D) Zarf tümleci – özne – yüklem
B) Tamlayanı zamir olan ad isim tamlaması E) Dolaylı tümleç – özne – yüklem
C) Belirtisiz isim tamlaması
D) Birden çok belirtili isim tamlaması
E) Tamlananı zamir olan isim tamlaması
12. Günümüz yaban hayatının önemli sorunlarından biri

I
yaşam alanı bozulmaları ve bölünmeleri. Yabani türlerin
II
soylarını sağlıklı bir biçimde devam ettirebilmesi için
III
geniş beslenme ve barınma alanlarına ihtiyacı var.
IV V
birden çok yapım eki almamıştır?
10. Ünlü bir bilim insanı, bir davette arkadaşlarına

I
Beethoven’ın bir eserini çaldıktan sonra şöyle diyor:
II
“Ben hiç yaşamamış olsam ‘belirsizlik ilkesi’ni
muhtemelen başka biri formüle ederdi ancak Beethoven

III IV
hiç doğmamış olsaydı az önce çaldığım Opus 111’i
kimse yazamazdı.” 13. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda

V mevcuttur!
Bu parçadaki altı çizili sözcükler ve işlevleriyle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Bu cümledeki altı çizili sözcükte aşağıdaki eklerden
hangisi yoktur?
A) I. sözcük, bir isim tamlamasını niteleyen bir sıfattır.
B) II. sözcük, belirtili isim tamlamasının tamlananıdır. A) İyelik eki
C) III. sözcük, belgisiz zamiri belirten bir belgisiz B) Tamlayan eki

sıfattır. C) Çoğul eki
D) IV. sözcük, fiili sınırlandıran bir edattır. D) Bulunma durum eki
E) V. sözcük, özne görevli belgisiz zamirdir. E) Sıfat yapan ilgi eki

14. Zirvede kartallar da bulunur yılanlar da ama biri 16. Kadın doğum mütehassısı bir profösör doktor, üzerinde
I I II
sürünerek gider biri de süzülerek… beyaz önlüğü ile henüz yaşına girmemiş bebeği
II III
Önemli olan nereye gittiğin değil, nasıl gittiğindir. annesinden alıp yan odaya geçti. Muayenehaneden,
III IV V IV
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak “Bunun ilk aşısını yapacağım annesi.” diye bekleme
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? odasına seslendi ve ardından aşıyı titizlikle uyguladı.
A) I. sözcük bağlaç görevli bir sözcüktür. Bebek hiç de ağlamadı.

V
B) II. sözcük belgisiz zamirdir.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinde
C) III. sözcük niteleme sıfatıdır. yazım yanlışı vardır?
D) IV. sözcük soru zamiridir.
E) V. sözcük soru zarfıdır.
15. Laleyi ilk kez 1559’da Almanya’nın Augsburg kentinde 17. Aşağıda verilen cümlelerin hangisinde virgülün
gören İsviçreli botanikçi Conrad Gesner, yayımladığı gereksiz kullanımından kaynaklanan bir noktalama
kitabında lale resmine yer vermiştir. yanlışı vardır?
Aşağıdaki cümlelerin hangisi, ögelerin dizilişi A) “Divan Şiirinde İstanbul” adlı bir antoloji hazırlayan
bakımından bu cümleyle aynıdır? Asaf Halet Çelebi, 1955’te Türk Düşüncesi ve Türk
Yurdu dergilerinde İstanbul üzerine bir dizi yazı
A) 1556 yılında Osmanlı topraklarını gezen Busbecq, yazar.
Edirne ve İstanbul’daki saray bahçelerinde lalenin
yetiştirildiğini gören ilk Avrupalıdır. B) Mehmet Kaplan, “Om Mani Padme Hum”
yayımlandığında kitap üzerine bir yazı yazarak, Asaf
B) İran Selçukluları ve Büyük Selçuklular, sanat Halet Çelebi’nin şiirini “kültür şiiri” diye niteler.
eserlerinde lale resim ve motiflerine yer vermiştir.
C) On şiirin yer aldığı “Lâmelif” adlı şiir kitabı, Asaf
C) Manisa Dağı Sultan Yaylası bölgesinde sarı, turuncu Halet Çelebi’nin ikinci şiir kitabının da adıdır.
ve kırmızı renkli laleler yaygın olarak görülür.
D) Asaf Halet Çelebi’nin şiirlerinde masal, çocuk ve
D) Lalenin binlerce yıl öncesinde Türkler tarafından çocukluğun yanında durur; başka bir deyişle bilinç,
yetiştirilip yayıldığı sanılıyor. yitirilmiş bir “masal dünyası”nın içinde saflığını arar.
E) Lale, divan edebiyatında sıkça kullanılan motifler ve E) Asaf Halet Çelebi, Metin Eloğlu’nun “Düdüklü
mazmunlardan biridir. Tenceresi” için “Böyle bir kitaptan bahsetmek
benim için zül, muharriri için de bir şereftir.”
cümlesiyle başlayan ağır bir eleştiri yazısı yazmıştır.

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı 20. (I) Selim İleri’nin en önemli yazı kaynakları, kitaplar,
vardır? yaşantılar ve hatıralardır. (II) O tümüyle okuduklarından,
yaşadıklarından yola çıkar. (III) Onun eserinde
A) Sibel K. Türker’in hayatı sevme hastalığına tutulmuş çoğunlukla anlatıcı ve yazar özdeşleşmiştir.
ama derinde bir yasa boğulmuş başkahramanları (IV) İnsanların bir dönem çok önem verdikleri anıların,
çocukluk yıllarının yasını tutuyorlardı. eşyaların, değerlerin giderek nasıl anlamsızlaştıklarını,
B) Okurun belleğinde sevdiği yazarlar her zaman cansızlaştıklarını anlatırken o, içinden çıkılmaz zaman
mezarlarından hortlıyarak köşebaşlarını tutar; olayının peşine düser. (V) Naif bir yaklaşımla hayal ve
okurunu sorgulamaya başlar. gerçeği birbirine karıştırarak “geçmiş”e bakar.
(VI) Bireyin içsel serüvenini anlatırken çevre-toplum
C) Konuşmalar Kitabı sadece kendi alanına değil, pek
yapı gibi dış koşullardaki değişim, bunların birey
çok bilimsel alana ışık tutan, yeni öngörüler için
üzerindeki etkisini irdeler.
cesaret veren bir yapıt.
D) Yapı Kredi Yayınları, “Delta” dizisinin iki cildinde bir Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
araya getirdiği Kayıp Zamanın İzinde’nin 2013’teki çıkarılırsa parçanın anlamında bir değişme olmaz?
baskısında roman kişileri dizinine de yer vermiş.
E) Kısa bir süre önce çıkan üç aylık posta kültür
dergisi Posta Kutusu’nun birinci sayısında bir
mektubumla karşılaşınca çok şaşırmış ve
sevinmiştim.
19. Kalabalık masalardan birinden yer veriliyor ( ) çayı 21. Steinbeck’in babası doğaya, özellikle toprağa çok
önüne geliyor ( ) Usul usul daireler çizen eli ( ) kaşık meraklı bir adammış. Salinasa da doğal güzelliklere
şıkırtılarıyla dövülen duvarlar ( ) dışarıdan gri bir bela sahip, huzurlu bir kırsalmış. Steinbeck’in,
gibi uzanan gökyüzü ( ) çocukluğunda kaçıp saklanabileceği odunluklar, su
kenarları varmış; bu yerlerde yalnız başına oturup
Bu parçada parantezlerle ( ) belirtilen yerlere
kuşları izler, hayaller kurarmış. Sonraki yaşamında da
sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi
hep bir bahçesi ve bir köpeği olmuş Steinbeck’in ve
getirilmelidir?
hep deniz kıyısında yaşamış. Yaşamının ilk yarısı
Pasifik, ikinci yarısı Atlantik kıyılarında geçmiş.
A) (;) (.) (,) (,) (...) B) (,) (.) (;) (,) (.)
“Charley ile Seyahatler” adlı kitabında okyanustan
C) (,) (.) (,) (,) (...) D) (;) (;) (,) (,) (!) okyanusa olan seyahatini anlatır. Salinas’ta tam bir
kasaba hayatı söz konusu. Birbirini tanıyan samimi
E) (,) (...) (,) (,) (...)
aileler... Çocukları her gün beraber okyanusa yüzmeye
gidiyorlar, geceleri toplanıyorlar. Toplam nüfus 2500.

yoktur?
A) Açıklayıcı öyküleme
B) İçerik cümlesi
C) Eksiltili cümle
D) Kişileştirme
E) Kanıtlanabilir yargılar

22.  Sosyal ağları kullanan gençler nefret söylemi riski 24. I. Geç Hellenistik ve Erken Roma Dönemi’nde revaçta
altındadır. Çevrim içi etkileşimlerde, tanınmayan olan bu kaplar Terra Sigillata olarak
kişilere kolayca nefret söylemi ya da saygısız adlandırılmaktadır.
davranışlar gösterilebilmektedir. Yüz yüze etkileşim II. Bu tekniğin ortaya çıkışıyla beraber piyasada yeni
sırasında iken ise bu tür sözleri sarf etmeden önce kap türleri de görülür.
iki kere düşünmek gerekmektedir.
III. MÖ 2. yüzyılın ortalarında, Doğulu çömlekçilerin
 Çevrim içi kullanıcılar şımarık ya da saldırgan masa üstü kaplarına uyguladıkları yeni bir teknik
davranışlar gösterebilmektedir. Gençler bu ortaya çıkmıştır.
saldırgan ve şımarık durumların gerçek hayatta da
gerçekleştirilen eylemler olduğunu IV. Megara kâseleri bu dönemlerde yarım küre biçimini
düşünebilmektedir. Bu da tanınmayan kişilere karşı kısmen korumakla beraber daha küçük ölçüde,
sosyal güvensizliği ortaya çıkarmaktadır. yüzeysel ve daha az bezeme çeşidiyle yaşamını
sürdürmüştür.
V. Kap yüzeyini tamamen kırmızı sır ile kaplama
söylenebilir?
esasına dayanan bu teknik kısa sürede moda
olmuş, daha sonra Roma İmparatorluğu
A) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele
eyaletlerinde de yaygınlaşmıştır.
almaktadırlar.
B) İki farklı konu arasındaki benzerlikleri ortaya Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
koymaktadırlar. bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan üçüncü olur?
C) İki farklı durumun olası sonuçları üzerinde
durmaktadırlar. A) I B) II C) III D) IV E) V
D) Aynı düşünceyi farklı örneklerle ele alıp
pekiştirmektedirler.
E) İki farklı olguyu benzer nedenlerle ele almaktadırlar.
23. (I) Binlerce yıl önce baharın gelişinin insan üzerindeki 25. (I) Günümüzde Eğitim Teknolojisi denilince akla
olumlu etkileri, doğayı canlandırarak insanlara çeşitli bilgisayar ve buna dayalı teknolojiler gelmektedir.
yiyecekler sunması veya hayvanların daha çok süt (II) Oysa Eğitim Teknolojisi diğer araç ve yöntemleri
vermesiyle sınırlı değildi. (II) Özellikle tarım ve içine almakta ancak bilgisayar teknolojisinin hepsinin
hayvancılıkla uğraşan medeniyetlerde baharın gelişi yerini aldığı da açıkça görülmektedir. (III) Bilgisayarlarla
bayram havasında kutlanıyordu. (III) Baharda doğanın bilgiyi değişik şekillerde inceleme olanağı
güçlendiğine inanılıyordu. (IV) Bu yüzden Nevruz bulunmaktadır. (IV) Öğretimde farklı yollarla bilgiyi
kutlamalarında su ve ateş ön planda tutuluyordu. işleme ve sunma gereği, bilgisayarları ideal ortamlar
(V) Ayrıca ateş yaşamayı mümkün kılan, sıcaklığıyla hâline getirmektedir. (V) Yeni yazılımlar sayesinde farklı
ısıtan, ışığıyla aydınlatan güneşin yeryüzündeki iziydi. ihtiyaçları olan öğrencilere, bilgiyle farklı şekillerde
uğraşma fırsatı yaratılmaktadır. (VI) Bilgisayar, araç
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi olarak eğitimde kullanılan teknolojilerin yeniden
düşüncenin akışını bozmaktadır? yapılanmasına neden olmuştur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
anlatım bozukluğu yapılmıştır?
A) I B) III C) IV D) V E) VI

26. Dünyaca ünlü bir Türk mücevher markası için 27. Şair, pencereden manzaraya bakarken belli noktaya,
mücevher tasarımı yapıyorum. Yaklaşık 30 yıldır romancı manzaraya değil, bütün bir kente, dünyaya
mücevher işindeyim. Politika ve popüler sanatta dünya bakar. Şiirde zaman sıkıştırılmıştır, romanda hayata
çapında üne sahip pek çok isme verilen mücevherlerin yayılmıştır. Şair, şiirde, hayatla arasındaki gerilimi anlatır.
tasarımında imzam var. Bunun yanında Türkiye’nin Romanda ise bu gerilimin hikâyesi yazılır. Şair; yaşadığı
motosiklet üreten ilk firmasında sanat ve tasarım anı, sesi, duyuşu sonsuza katmak isterken romancı
direktörlüğü yapıyorum. Aslında mücevher ve bütün bir hayatı açmak, onu sonsuzluğa katmak ister.
motosiklet tasarlarken de resim yapıyorum. ----. Şiir gibi anları anlatmakla birlikte hayatın bütününe
doğru yol alır ve onu temsil edecek bir parçayı
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık öyküleştirir. Şiirden farklı olarak anlatacağı bir hikâyesi
olarak söylenmiş olabilir? vardır ama bu hikâye romandaki hikâyeye denk düşmez.
Hayatı anlatma peşinde olmakla birlikte hayatın
A) Daha çok hangi işlere ilgi duyuyorsunuz?
bütününe eğilmez, bir parçasını anlatır.
B) Resimleriniz hangi işlere ilham kaynağı olmuştur?
C) Resim dışında hayatınızı kazandığınız diğer alanlar
nelerdir?
D) Ressam olmanızın size sağladığı ayrıcalıklar var A) Öte yandan öykü, hayatın bütününe değil, etkileyici
mıdır? bir hikâyesine, görüntüsüne talip olur
E) Hayatınıza yön veren alanlardan söz eder misiniz? B) Öykü ise bir filmden, bir romandan farklı olarak bir
bütün olarak hayatı değil, bellekte yer eden, bizi
sarsan sahneleri hikâye eder
C) Şiir, akıp giden hayatın içinden seçilmiş
parçalardan, anlardan oluşan, çoğunlukla kişisel,
duygusal deneyimleri yansıtır
D) Öykü ise tam bu iki türün arasında durur
E) Öykü ise bu iki türden belirgin çizgilerle ayrılır

28. Garcia Marquez, “Labirentindeki General”de de 29. Külhanbeyi, “külhanda yatanlar” demektir; yani
hüzünlü bir gönüllü sürgünü konu edinir. Roman, hamamların küllerinin atıldığı, toplandığı yerde. Bu
mücadele içinde geçen bir hayatın sonunda halkı mekân sıcaktır doğal olarak. Uzun kış günlerinde
tarafından diktatör ilan edilerek âdeta aforoz edilen, barınaklıdır. Külhanbeylerinin ipsiz sapsız takımından
Simon Bolivar’ın reddedilmeyi sindirmemesi ile olduğu sanılmasın. Mahallenin gençlerinin hatta orta
başlayan ve ölümle noktalanan kaçışının gerçek yaşı geçkinlerin de geçtiği bir barınaktır burası. Mekân,
hikâyesidir. Marquez’in çocukluk yaşantılarında da bir örgütlemenin simgesidir adeta. Külhanbeylerinin işi,
önemli bir yeri olan Magdelana Irmağı üzerinde varlık nedeni, tulumbacı yani itfaiyeciden olmalarıdır.
gerçekleşen bu kaçış öyküsü, 14 gün sürmüş; öyküden Birçoğu aslında esnaftır. Devlet dairesinde çalışan
geriye yaşananlara dair çok fazla detay ya da anı memurlar da bulunur bu takımlarda.
kalmamıştır. Bu sebeple Marquez’in çok ince biçimde
iki yıl boyunca süren çok yoğun ve zorlu Bu parçada tanıtılan külhanbeyleri ile ilgili olarak
araştırmalarının neticesinde, eser ancak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
tamamlanabilmiştir.
A) Anlamca neyi ifade ettiğine
Bu parçada “Labirentindeki General” adlı yapıtla ilgili B) Çıkan yangınlara müdahale ettiklerine
olarak;
C) Farklı kesimden olan insanlardan oluştuklarına
I. içerik, D) Döneminin en gözde mesleği olduğuna
II. kahraman, E) İsimlerini bir araya geldikleri yerin özelliğinden
III. yazılma süreci, aldıklarına
IV. söyleyiş biçimi,

V. olay
bilgilerinden hangisi yoktur?

30. Aslına bakılırsa “Fahim Bey ve Biz” zamanını ve 32. Gazeteci:
günümüzü de aşan bir metin. Kendinden sonra gelen (I) ----
metinlerde önemli bir etkisi olduğu ileri sürülebilir. Eser, Mimar:
yazıldığı zamanın tarihî atmosferini, o günün hayatına, ─ İstanbullunun kent belleği, şehrin geçmiş ve
insanlarına ve onların hayat algılarına dair havayı geleceğine kayıtsız. İstanbullu, geçmişten habersiz,
yansıtır. Bu bağlamda edebiyat tarihimizde ----. geleceğe ufku kapalı. Çoğumuz için İstanbul’un yaşam
mücadelemize sahne olmaktan öte yeri yok. “Nerede,
Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülürse
kaç paraya yaşayabilirim; nerden nereye kaç saatte
söz konusu eserin çok önemli bir değeri olduğu
gidebilirim?” derdimiz bunlar. Şehir plancıları,
anlaşılır?
belediyeler, rantçılar, savaş sonrası bir şehrin unsurları
A) ele alınıp incelenmiştir gibi. Kimi günün sorunlarını geçici çözümlerle yarına
atıyor kimi “Benden sonra tufan.” dercesine günün
B) nasıl bir yerde durduğu hep sorgulanagelmiştir
sorunlarından para kazanıp, kaçıp gidiyor. İstanbul’u
C) kat kat örtülerin ve camekânların ardında sevsek bu denli sessiz kalınır mıydı? Sessizliğimizle,
korunması gereken bir mucize gibidir pısırıklığımızla plansız proje mağduru İstanbul’un
D) yazıldığı teknikten ötürü sürekli taklit edilmiştir tüketicileriyiz.
Gazeteci:
E) psikolojik durumlara yer veren yapıtlardan biridir
(II) ----
Mimar:
─ Kent bir müze değil. Mimarisi tabii ki günün
ihtiyaçlarına göre değişecek. Çoğu kişinin kafasında
kentlerin kalıcı olduğu yanılgısı var. Buradan hareketle
önüne gelen; bir şeyler yaparak, İstanbul’un gölgesine
sığınarak adını duyurma düşkünlüğünde. Çağdaş kent
mimarisi çok amaçlı, dinamik, değişkenlik üzerine
kurulu olmalı. İşte, günümüzde çöküp giden, kimi
yıkılan, kimi başka amaçlarla kullanılan Sanayi
Devrimi’nin alametifarikası fabrikalar...

A) I. İstanbul’un geçmiş mimarisi ile günümüz

mimarisi arasındaki farklar nelerdir?
II. İstanbul’da müzecilik faaliyetlerinin mimari
üzerinde olumsuz yönleri var mıdır?
31. Hikâyeyi bir bütünlük içinde oluşturabilmek için çok B) I. İstanbul’da mimarinin bozulmasının en büyük
zaman harcıyorum. Şiir yazar gibi her cümle geçişlerini, sebebi sizce nedir?
özelliklerini yerleştirmeye çalışırım. Bu nedenle bir II. İstanbul’un mimarisiyle ilgili olarak son
oturuşta hikâye yazan yazarları hep gıpta ile izlerim. dönemde beğendiğiniz projelerden bahseder
Oysa ben metinler üzerinde günlerce çalışırım, sesli misiniz?
okurum; müziği, akışkanlığı yakalayamadığım yerleri, C) I. İstanbul’un kentsel dönüşümünde politikaların
bölümleri yeniden yazarım. Tasvir, imge ya da kent belleğini nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?
kelimelerin çağrışım halkasıyla alttan alta bir ritim II. Kent mimarisinin sık sık değişmesi doğru mu,
oluşturmaya çalışırım. Başarıp başarmadığım ayrı bir bu durumun sakıncaları var mı?
konu ama hikâyede bir “bütünlük” ve “akışkanlık”
yaratmaya çabalarım. D) I. Mimariyi sadece estetik bir görüntüden ayıran
unsurlar nelerdir?
Bu parçada konuşan kişi aşağıdakilerden II. İstanbul’un eski mimarisinin izlerini günümüzde
hangisiyle nitelendirilemez? görmek mümkün müdür?
E) I. İstanbul’un kent mimarisinin sık sık değişmesi
A) Titizlik B) Çalışmayı sevme C) Bilinçlilik
tarihe zarar veriyor mu?
D) Yetkinlik E) Kolaycı olmama II. Belediyelerin mimariyi korumak için ne gibi
çalışmalar yapması gerekiyor?

33. Ben hikâye yazmanın ya da daha temelde “yazma” nın 35. “Sevda Dolu Bir Yaz”da Füruzan ötekileştirilenlere,
bir tercih olmadığını düşünüyorum. Yazmak, bizim bir dışlananlara, yalnızlığa mahkûm edilen hassas ruhlara;
tercihimiz değil. Her insan bir yeteneğin içine doğuyor, kimselerin görmediği ya da görmek istemediği yan
kendini bununla ifade ediyor. Eğitimcilerin bütün işi bu karakterlerin dramına açılan öykülerle selamlıyor bizleri.
yetenekleri belirlemek ve geliştirmek elbette ki. Keder ve hüznün içinde akan hayatın izlerini ölümsüz
Dolayısıyla bana şunları şunları kazandırdığı için harfleriyle kayda geçiriyor.
yazıyorum, yazmaktaki amacım dünyayı değiştirmek,
insanlara hakikatı göstermek... gibi cümleler kuramam. Bu parçadaki altı çizili bölümle yazara ilişkin
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçadan hareketle;
A) Kimi insanların yaşamlarına dair gerçekleri başarıyla
I. kimileri için, yazmanın bir zorunluluk olduğu, anlatmak
II. yazmanın herkesin kendini ifade etme biçimi B) Kalıcı bir üslupla olayları anlatmak
olduğu,
C) Yaşamla ilgili sıkıntıları not etmek
III. her insanın kendini ifade etme yollarının farklılık
D) Acıyla yoğrulan yaşamın yansımalarını kalıcı bir dille
gösterdiği
ortaya koymak
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? E) Yaşamsal sırları özgün bir üslupla açığa çıkarmak
A) Yalnız II B) I ve II C) Yalnız I
D) Yalnız III E) I ve III
34. Her zaman ve her yerde söylediğim gibi kadın 36. Bu romana dair net bir başlangıç noktası yok aklımda.
duyarlılığını hikâyede önemserim. Dünyanın yarısı Yazılan birkaç paragraf, kokular gibi, sezgi gibi gelen
kadınken ve kadın olmanın ülkemde ve pek çok birkaç yarım yamalak fikir... Ama bir yandan derinde bir
kültürde hem çok zor hem de onur verici olduğunu yerlerde kötü bir sıkıntıyı, ağır bir suçluluk duygusunu
düşünürken bir yazar kadın değil de kadınlık hâllerini açma, didikleme isteği... Birkaç paragraf, üç beş sayfa
hikâyeleştiren yazar olarak anılmaktan, Allah’ın bana daha, sonra o sayfaların başka meraklara, sorulara,
bahşettiği bu kadınlığın türlü hâllerini hikâyelerimde sıkıntılara kapı açması... Beş on ayrı mecradan
işlemekten keyif alıyorum. Belki an’a sığdığım, an’a çıkmaya başlayan hikâye... Sonra karakterlerin sadece
sığınabildiğim yegâne zaman dilimidir bu ilişkinliği sayfa üzerinde değil, benim içimde de konuşmaya
kurduğum o kısacık zamanlar. Anne kadın, güçlü kadın, başlaması... Sayfalar doldukça artan endişe, bu kez
zayıf kadın, âşık kadın, iyi evlat olmayı becerebilmiş frenleme, dizginleme, metni toparlama çabası... Tabii
veya becerememenin utancını yaşayan kadın, gidişata sürekli eşlik eden özgüven krizleri... Metnin
yaralarıyla birlikte büyüyen, hem kendini hem de hiçbir şeye benzemediğine dair teşhisler... Sonra yine
başkalarını kanatan kadın, kadınlar... umutsuzluk, endişe, kriz... Böyle böyle romanın sonuna
geldim işte.
Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği
aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde
durulmaktadır?
A) Her hikâyeye kadın eli değmesi gerektiği
B) Kadın bir yazar olmanın verdiği mutluluğu A) Romanı yazarken neler hissettiği
C) Kadın olmanın ayrıcalıklı bir nitelik olduğu B) Romanını başlatan ve bitirenin ne olduğu
D) Kadınlık dünyasına ait her şeyi anlatmaktan haz C) Roman yazmaya niçin karar verdiği
duyduğu D) Romanı boyunca ne gibi kararsızlıklar yaşadığı
E) Pek çok toplumda kadınların öncelenmediği E) Romanın çıkış noktasının ne olduğu

38. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
cevaplayınız.
A) Kişileştirmeden
B) Örneklemeden
Sorgulama, günümüzde bütün eğitim etkinliklerinin C) Sayısal verilerden
merkezinde yer almakta ve çoğu okulda yaygın olarak
D) Tanık göstermeden
kullanılmaktadır. Araştırmalar ABD ortaokul
öğretmenlerinin bir günde 395 soru sorduklarını ve E) Betimlemeden
öğrencilerinin %80’inin bu soruları cevapladıklarını,
Fransa’da ise ortaöğretim düzeyindeki 115 dersin
87’sinde sorgulama yönteminin kullanıldığını ortaya
çıkarmaktadır. Bir başka araştırmadan ise öğretmenlik
deneyimi 5-10 yıl arasında olan öğretmenlerin günde
ortalama 250-500 arası soru sordukları görülmektedir.
Bu sonuçlar gelişmiş ülkelerde sorgulama yönteminin
yaygın kullanıldığını göstermektedir. Yine araştırmalara
göre sınıfta sorulan soruların çoğunluğu öğretmen
tarafından hazırlanmaktadır.
37. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz

edilmektedir?
A) Sorgulamanın gücü
B) Eğitimde sorgulama
C) Öğretmen yetiştirmede sorgulama
D) Sorgulamanın eğitime katkısı
E) Sorgulamanın öğrenciler üzerindeki rolü

yoktur?
cevaplayınız.
A) Öznel anlatım
B) Alıntı yapma
C) Tanımsal nitelik
Şiir, kelimelere duyguların ve ritmin eşlik ettiği, düşler
D) Örnekler sıralama
dünyasını perçinleyen bir yazı biçimidir. Şiir, duygu ve
düşüncelerin yaratıcı bir dil ile kalbe ve zihne E) Tahminde bulunma
ulaşmasıdır. Şiirin gücü bizi nasıl hissettirdiğinde
saklıdır. “Güzel bir şiir bir nesnenin, duygunun veya
düşüncenin cevherini yakalamış olan yaşantıların takdir
edilmesi ve dile gelmesidir.” (Kriefer) Şairin kelimeleri
ustalıkla örmesi okuyana haz verir. Şiir sadece kulağa
hitap etmez; duygulara ve hayata derinlik kazandırır ve
hayatın farklı boyutlarını besler. Şairin kuvvetli kalemi
ile sıradan kelimeler, yeni ve farklı duygular taşıyabilir.
Bir kelime, şiirdeki yeri ve anlatımı ile yazanda ve
okuyanda birden fazla duygunun ve düşüncenin
dalgalanmasını sağlayabilir.
39. Bu parçadan şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi çıkarılamaz?
A) Hayalleri güçlendirdiği
B) Gönle ve akla seslendiği
C) Tanımlanmasının zor olduğu
D) Yalnızca duyulmak için olmadığı
E) Sözcüklere yeni anlamlar yüklediği
TEST BİTTİ.
12
1 DEYİMLER
3 CÜMLEDE ANLAM
4 CÜMLEDE ANLAM
5 CÜMLEDE ANLAM (ANLATIM TEKNİKLERİ)
6 CÜMLE TAMAMLAMA
8 CÜMLEDE ANLAM
9 TAMLAMALAR
12 YAPIM EKLERİ
13 EKLER
16 YAZIM YANLIŞI
18 YAZIM YANLIŞI
26 PARAGRAFTA SORU
35 CÜMLEDE ANLAM
08
DENEME
   
LP12TURDE21-008
DENEME

1. “Kimi deyimlerde deyimi oluşturan sözcüklerin gerçek 3. Nurullah Ataç, eleştiride nesnelliğe karşıdır.
anlamı ile deyimin anlamı örtüşür.” Eleştirilerinde kendi düşüncelerini ortaya koymaktan,
eleştirilerine kendi soluğunu katmaktan çekinmez.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya Eleştirilerini deneme tadında yazar.
uygun bir deyim kullanılmıştır?
Bu parçada geçen “kendi soluğunu katmak” sözüyle
A) Bütün işlerinde kılı kırk yaran bir tutum sergiliyordu. Nurullah Ataç’ın hangi özelliği vurgulanmıştır?
B) Oğlunun bir yere gelebilmesi için saçını süpürge
etmişti âdeta. A) Sadelik B) Yalınlık C) Doğallık
C) Çocuğuna ağzı bozuk insanlarla arkadaşlık D) Özlülük E) Öznellik

etmemesini salık veriyordu.
D) Nasıl bir insan olduğunu dosta düşmana karşı
ortaya koydu.
E) Çalıştığı dairede bir arkadaşı istifa edince başını
kaşıyacak vakti kalmamıştı.
2. Ahmet Hamdi Tanpınar, yaşadığı dönemde hak ettiği 4. Aşağıdakilerin hangisinde hem üslup hem de
ilgiyi görmemiş, eserleri sınırlı bir kesimde dolaşım içerikle ilgili yargılar bir arada verilmiştir?
imkânı bulabilmiştir. Aslında onun bu dönemde
görmezlikten gelinmesinde şaşılacak bir şey yoktur. A) Roman, gerek toplumun gerekse bireysel olarak
Çünkü o; duygu, düşünce ve anlayış olarak bulunduğu hepimizin sorgulaması gereken “baba” otoritesini
zamanın dışında yaşamış, aktüelin eşiğini atlayan görünür kılıyor.
ürünler vermiştir. B) Kitaptaki deneyimler doğa sevgisinden bahçe
güzellemesine, iştah kabartan bir kaynayan
Bu parçadaki altı çizili bölümle bahsedilen yazara
tencereden özellikle arkamızdan yeni gelen
ilişkin anlatılmak istenen aşağıdakilerden
insanlara karşı hoşgörülü olunmasına değin pek
hangisidir?
çok temayı birbiri ardına diziyor.
A) Günceli aşan yapıtlar ortaya koyduğu C) Yazar, kısa anlatılarında yaşlılık konusunda okuru
B) Güç anlaşılır eserler yazdığı uyarmakla yetinmiyor; insanların yaşlanmaları
vesilesiyle kendilerine tanınan ayrıcalıktan
C) İlgi duyulmayan konularda yazdığı yararlanmanın pek doğru kaçmayacağını da
D) Sıra dışı eserlere imza attığı fısıldıyor okurunun kulağına.
E) Yenilik peşinde olduğu D) Kumruların ölümlerinden, şifalı bataklıkta yitip giden
aşklardan, yalnızlıktan; şiirsel, masalsı ve esprili bir
dil harmanıyla bahsediyor yazar.
E) Yazar, ironi ve kara mizahın müthiş bir yergiyle
buluştuğu iğneleyici bir dille oluşturmuş yapıtını.

5. I. Yeryüzü için birçok faydası bulunan yemyeşil 6.  Genelde kalabalık havuzlarda vakit geçirdikten
ormanlar, çok sayıda ağaç barındırır. Her bir sonra gözlerimizde batma hissiyle birlikte oluşan
ağaçtaki yaprak sayısı düşünüldüğünde ağaçların kızarıklıktan kloru sorumlu tutarız.
neden çok büyük bir oksijen kaynağı olduğu  Hâlbuki göz kızarmalarının asıl sebebi vücut
anlaşılabilir. sıvılarının klorla etkileşerek oluşturduğu bileşiklerdir.
II. Ormanların atmosferdeki gazların dengesinin
korunmasında önemli etkileri vardır. Ağaçlar güneş
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
ışığı yardımıyla suyu ve karbondioksidi fotosentez
sonucu besine dönüştürürken atmosfere oksijen
A) Genelde kalabalık havuzlarda vakit geçirdikten
salar. Yetişkin bir çam ağacı 40 insanın bir saatte
sonra gözlerimizde batma hissiyle birlikte oluşan
havaya verdiği karbondioksidi bir saatte oksijene
kızarıklığın sebebini klora bağlarız ama göz
dönüştürebilir.
kızarmalarının asıl sebebi vücut sıvılarının klorla
II numaralı parçanın I numaralı parça ile ilişkisini etkileşerek oluşturduğu bileşiklerdir.
aşağıdakilerden hangisi açıklar? B) Kalabalık havuzlarda vakit geçirdikten sonra
genelde gözlerimizde batma hissiyle birlikte oluşan
A) Düşüncelerin benzer yönlerini ortaya koymak kızarıklıktan kloru sorumlu tutarız hâlbuki göz
B) Anlatılan konunun eksik yönlerinden bahsetmek kızarmalarının asıl sebebi vücut sıvılarının klorla
C) Farklı üsluplarla aynı konuyu benzer nedenlerle etkileşerek oluşturduğu bileşiklerdir.
açıklamak C) Özellikle kalabalık havuzlarda vakit geçirdikten
D) Aktarılanların her durumda geçerliliğini koruduğunu sonra gözlerimizde batma hissiyle birlikte oluşan
savunmak kızarıklıktan daha çok kloru sorumlu tutarız oysa
göz kızarmalarının asıl sebebi vücut sıvılarının klorla
E) Verilen düşünceyi pekiştirmeye yönelik örnekler etkileşerek oluşturduğu bileşiklerdir.
sunmak
D) Kalabalık havuzlarda vakit geçirdikten sonra
gözlerimizde genelde batma hissiyle birlikte oluşan
kızarıklıktan kloru sorumlu tutarız fakat göz
kızarmalarının asıl sebebi vücut sıvılarının klorla
etkileşerek oluşturduğu bileşiklerdir.
E) Genelde kalabalık havuzlarda vakit geçirdikten
sonra zaman zaman gözlerimizde batma hissiyle
birlikte oluşan kızarıklığa klorun neden olduğunu
zannederiz ancak göz kızarmalarının bir sebebi de
vücut sıvılarının klorla etkileşerek oluşturduğu
bileşiklerdir.

7. 1881’de Müze-i Hümayun (bugünkü İstanbul Arkeoloji 9. Kesme taşın kullanıldığı zarif mimarisi, küçük şadırvanı
ve selvi ağaçlarıyla kaplı bahçesiyle ziyaretçilere derin
Müzeleri Müdürlüğü), görevine başladığında
bir huzur hissi veren Arap Ahmet Camii, Lefkoşa’daki
I
Osmanlı’da toplanan eser ve koleksiyonların en iyi korunmuş Osmanlı mirasları arasında yer alıyor.
nakledildiği Çinili Köşk, bir müzeden çok, depoya Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden
benziyordu. Osman Hamdi Bey, eserleri bilimsel bir
II III
sınıflandırmayla düzenledi, envanteri arkeolojik A) Niteleme sıfatları kullanılmıştır.
B) Farklı türde fiilimsilere yer verilmiştir.
buluntularla zenginleştirdi ve müzeyi uygun bir binaya
IV C) Türemiş özel isim vardır.
kavuşturdu. İstanbul Arkeoloji Müzeleri, kısa sürede
V D) Ad tamlamasını niteleyen sıfat kullanılmıştır.
dünyanın sayılı müzelerinden biri hâline geldi.
E) “yer alıyor” fiili basit çekimlidir.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi
8. I. Gelirken bir gazete de bana alıver. (Tezlik eylemi 10. Zekiye — Hayal! Hayal! Babam da böyle şeyler
emir kiplerine rica, istek anlamları katar.) söylermiş! Babam da böyle ümitlerde bulunurmuş!
II. Okulumuzun öğretmenleri güzel giyiniyor. (İyelik Ninem her gece naklederdi... Neticesinde ne oldu. Hâlâ
öldüğü yeri kimse bilmiyor! I
eklerinden birini alan sözcükler ad tamlamalarında
tamlayan olur.) İslâm Bey — Neden öldüğüne hükmediyorsun?
III. Dilenci kılıklı kimi insanlar yanımızdan geçti. (Sıfat II
tamlamalarının sonuna “-li” eki getirilerek kurallı Zekiye — Hiç sağ olan adam on beş yıl sevgili
birleşik sıfat oluşturulur.) haremine, sevgili oğluna, sevgili kızına bir haber olsun
göndermez mi?
IV. Çocuk, sınava kendini iyi hazırladı. (“Kendi” zamiri
eyleme dönüşlülük anlamı katar.) İslâm Bey — Kim bilir! İnşallah selametle şu
V. Buraya yağmur yağdı mı kendimi hüzünlü muharebeden dönmek nasip olsun, ben sana elbet de
babandan bir haber alırım. III
hissediyorum. (“mi” cümleye koşul anlamı katar.)
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi Zekiye — Ölmüş adamın ne haberi olacak?

parantez ( ) içindeki açıklamasıyla
İslâm Bey — Mezarını olsun öğreniriz a. Vakit
uyuşmamaktadır? IV
yaklaşıyor. Gel seninle mertçe veda edelim.
A) I B) II C) III D) IV E) V V
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi, zarf
görevinde değildir?

11. Ey Türk Gençliği! 13. Zehirli yılanların avlarını etkisiz hâle getirmek için
I
Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, kullandığı zehirler, büyük oranda proteinlerden oluşur.
I II
ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Genellikle dişler yardımıyla avın vücuduna enjekte
II III III
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. edilen zehirler, özel bir salgı bezi tarafından üretilir.
IV V IV V
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak Zehirler, üretildikleri hücrelerin içindeyken aktif
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? durumda değildir.
A) I. sözcük, sıra sayı sıfatıdır. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi

B) II. sözcük, zaman zarfıdır. yapım eki almamıştır?
C) III. sözcük, çekimli fiildir. A) I B) II C) III D) IV E) V

D) IV. sözcük, niteleme sıfatıdır.
E) V. sözcük, işaret zamiridir.
12. Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince. 14. (I) Jacques Lacan’ı psikanalizin unutulmazları arasına
sokan teorinin ekseninde “Ayna Evresi” dediği olgu var.
Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince
(II) İnsan yavruları yaklaşık sekiz aya gelene değin,
I II
Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi. kendilerini anne bedeninin bir parçası zanneder.
III (III) Başka biri olduklarını ayrımsamaları, aynada kendi
Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi. görüntülerini görmeleriyle başlar. (IV) Aslında bu sarsıcı
IV bir evredir zira gördüğü kendi imgesidir. (V) Bu onu
Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine.
büyüler, aynı zamanda ele geçirir. (VI) Biz insanlar her
V
Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine. sabah kendi imgemize bakarız, aynayla birlikte güne
hazırlarız onu.
Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisinde yanlışlık Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri
yapılmıştır? yapısı bakımından bağlı cümle özelliği
taşımaktadır?
A) I. sözcükte ünsüz yumuşaması vardır.
B) II. sözcükte türeme sırasında ünlü düşmesi
oluşmuştur.
C) III. sözcükte hem ünsüz sertleşmesi hem de ünsüz
yumuşaması vardır.
D) IV. sözcük, çekim eki alırken ünlü düşmesi olmuştur.
E) V. sözcükte ünlü daralması vardır.

15. Aşağıdaki dizelerin hangisinde hem sıfat-fiil hem de 17. Gergin, rahatsız, dalgın suratlardansa herhâlde
zarf-fiil kullanılmıştır? I
herkesin, özellikle de kitapseverlerin tercihidir toplu
II
A) Hasret beni cayır cayır yakarken taşımada kitap okuyan insanlar görmek. Belki de
Bedenimde buzdan bir el yürüyor.
yalnızca kısa bir süredir, geçen eylül ayından bu yana
B) Hayaline çılgın çılgın bakarken III
İstanbul’da toplu taşımada kitap okuyan insanları
Kapanası gözümü kan bürüyor.
fotoğraflayıp yayımlıyan İstanbul Okurken projesinin
C) Dağda kırda rast getirsem bir dere
IV
Gözyaşlarım akıtarak çağlarım. başarısını böyle açıklamak lazım. İnternet’te birçok
D) Yollardaki ufak ufak izlere kişinin gitgide daha çok beğenip paylaştığı bu
V
Senin sanıp bakar bakar ağlarım. görsellerin hikâyesi ne peki?
E) Güneş güler, kuşlar uçar havada,
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin
Uyanırlar nazlı nazlı çiçekler. yazımı yanlıştır?
16. Dünya üzerinde bugüne kadar doğrudan ölçülen en
düşük sıcaklık, 1983 yılında Antarktika’nın

I
doğusundaki Rusya’ya ait Vostok İstasyonu’nda
II
-89,2°C olarak kayıt edildi. Ancak uydulardan elde
III
edilen küresel yüzey sıcaklığı verilerini analiz eden bilim
insanları Doğu Antarktika Platosu’nda, Fuji ve Argus

IV
tepecikleri arasındaki bölgede 10 Ağustos 2010
V
tarihinde sıcaklığın -93,2°C’ye kadar düştüğünü
belirledi.
Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde

yazım yanlışı vardır?

18. “Çelebi” sözcüğü (I) sözlüklerde “okuma bilen, 20. Aşağıdaki parçalardan hangisi, “Teknolojinin
okumuş, nezaket sahibi, nazik kimse” anlamlarına gelir. gelişmesini de göz önünde bulundurursak kitap
Asaf Halet Çelebi’yi tanıyanların hiçbiri (II) onun tasarlamanın dünüyle bugünü arasında nasıl farklar
kişiliğine ilişkin olumsuz bir hatıraya veya izlenime var?” sorusuna cevap olarak verilmiş olamaz?
sahip değildir. Bir İstanbul beyefendisi olarak
nitelendirilen şair (III) giyimi (IV) konuşma biçimi (V) tarzı A) Özellikle masaüstü yayıncılığın gelişmesiyle bambaşka
ile alay edilmeyi dahi göze alır da “çelebilik”ten taviz bir durum ortaya çıktı. Tasarlananların hayata
vermez. geçirilmesi çok daha kolay hâle geldi. Bugünün
dünden daha avantajlı yanı, bitirdiğiniz işi tam olarak
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine ekranda görebiliyor olmanız. Eskiden yaptığınız işi
noktalı virgül (;) getirilmesi en uygundur? ancak matbaadan geldikten sonra görebilme şansınız
vardı. Çok büyük kolaylıklar sağlasa da tasarımı
A) I B) II C) III D) IV E) V sadece dijital programlarla yapılabilen bir iş olarak
düşünmemek gerekir. Teknolojik imkanları, örnekse
Photoshop’u bir ressamın tuval’i, palet’i ve fırçası gibi
görmek gerekir. Bu malzemeler size birçok imkân
veriyor olabilir.
B) Uçurum var. Teknolojinin gelişimiyle orantılı görsel
bir gerilik, kirlilik yaşıyoruz. Batıda sadeleşmeye,
doğala gidilirken bizde ise tam tersi bir
güncellenme yaşandı. Tipografide özensizlik, görsel
dengede bozukluk, içerikle uyumsuzluk ya da
bütün içeriği bir kapakta anlatma endişesi,
maksimum efektli film afislerini, broşür kapaklarını
andıran, birbirinin aynı tasarımlar ortaya çıktı.
Çağdaş tasarım, değişik materyal kullanmak
olmamalı. Türkiye’de kitap kapağı tasarımı diye bir
meslek henüz oluşmamış.
C) Teknoloji birçok şeyde olduğu gibi kitap ya da kitap
tasarımını da kolay ve seri üretilir hâle getirdi.
Bunun doğal bir sonucu olarak da ürettiğiniz şey
eskisi gibi değerli olmuyor ve fonksiyonunu yerine
getirmesi gereken basit bir tüketim nesnesi olarak
bakılıyor. Sadece bu da değil... Teknoloji,
beraberinde tek tipleşmeyi getiriyor çünkü birebir
aynı üretim araçlarıyla ve hemen hemen aynı
teknikle üretim yapılıyor. Üretilen işlere ulaşmanın
da artık çok kolay olduğunu düşünürsek
özgünlüğün azaldığını hatta yavaş yavaş ortadan
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde düzeltme işareti kalktığını söyleyebiliriz.
(^) yanlış kullanılmıştır?
D) Kitap tasarımının dünüyle bugünü arasında çok büyük
bir fark olduğunu düşünmüyorum ancak bugünüyle
A) İslamiyet öncesi Dönem’e ait âdetlerimiz hakkında
yarını arasında çok şeyin değişeceği aşikâr. Yazılı
bir makale kaleme almıştı.
kültürden dijital kültüre evrilen yayıncılığın değişimi
B) Koşma, semai, varsağı nazım biçimleri, âşık tarzı fiziksel olarak yazının kâğıt üzerinden dijital ekran
halk edebiyatına aittir. üzerine transferiyle sınırlı kalacak gibi görünmüyor.
Edebiyatın, gelişen bilişim teknolojileri yoluyla enerjisini
C) Sanatçı, bu dünyada mahkûm hayatı sürdüren ve
haraketli görüntüye aktardığına şahit oluyoruz.
sükût sahibi kişidir.
E) Kitabın kapağı ile içeri arasında uyum olmazsa
D) Bu âlemde hep huzur içinde yaşayan bir insana okuyucu beklentisi boşa çıkar. Bu da hoş bir durum
rastlamak imkânsızdır. değil. Bir hayal kırıklığı olur ancak. Kitap tasarımı
E) Tarih dersinde lâiklik ilkesiyle ilgili olayları ayrıntılı bir yapan kişinin mutlaka kitabın içeriğini iyi bilmesi
şekilde ele aldık. hatta mümkünse kitabı anlayarak okuması gerekir.
Böyle yapılırsa başarılı bir kitap kapağı ortaya
konulur. Ancak ben birçok kitabın kapağının
özensizce hazırlandığını görüyorum.

21. I. Üniversite eğitimini İzmir’de tamamladıktan sonra 23. (I) Dünyanın her coğrafyası savaştan nasibini almış.
İstanbul’a dönen Ayşe, bir şirketin satış (II) Bazen aynı vatanın evlatları birbirine düşman olmuş
departmanında çalışmaya başlar. bazen uzak diyarlardan koparılan insanlar kendilerine
II. Ancak geçmişte yaşadığı acı olayın hayaleti, iş bile ait olmayan bayraklar için kan dökmüş.
yerinde patronundan gördüğü muamele ve özel (III) Böylece yeryüzündeki her toplumun tarihi
hayatındaki sıkıntıların sonucunda “iyiyim” ifadesi savaşlarla örülmüş, toplumların bağımsızlık şarkıları
Ayşe için anlamını yitirir. kanla yazılmış. (IV) Savaş; çocukları yetim, toprakları
kurak bıraksa da tarihi yeni nesillere öğretmede en
III. Yaşanan bir trajedinin ardından ailesiyle birlikte etkili araçlardan biri hâline gelmiş. (V) Bir insanın ait
İstanbul’a taşınır ve burada büyür. olduğu kültürün köklerine inme isteği, nereden
IV. Daha sonra şirkette tanıştığı Ahmet ile evlenir. geldiğini, atalarının neleri göze alarak bir miras
V. 40’lı yaşlarının başındaki Ayşe, çok çocuklu Vanlı bırakmaya çalıştığını ve yaşadığı toprakların nasıl
bir ailede dünyaya gelir. kazanıldığını öğrenme arzusu 21. yüzyılda savaş turizmi
olgusunu doğurmuş.
bütün oluşturacak biçimde doğru sıralaması nasıl Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış
olur? cümlelerin hangisinde verilmiştir?
A) II - I - III - IV - V B) I - IV - II - V - III A) I B) II C) III D) IV E) V
C) V - III - I - IV - II D) V - III - IV - I - II
E) III - V - I - IV - II
22. (I) Batı müziği tarihinde Klasik Dönem, Bach’ın ölüm yılı 24. Modern yaşam içinde ne bildiğimiz kadın kadındır
olan 1750’de başlar. (II) Beethoven’in 1827’de hayatını gerçekten ne de erkek erkektir, ne tam bir iyi ne de tam
kaybetmesiyle bu dönemin sona erdiği kabul edilir. bir kötü vardır; sürekli olarak bunların hareketi ve
(III) Diğer bir müzik dehası Mozart’ın kısa hayatı da birbirlerine dönüşümü ve bir akış hâli vardır yaşamda.
Klasik Dönem’e tekabül eder. (IV) Mozart’ın daha bir iki Edip Cansever bu nedenle sabit bir resim, kişiler veya
yaşındayken evde keman çalan babasını dikkatle mekânlar sunmaz; bunları hareket hâlinde sunar.
dinlediği, hatalı çalma söz konusu olduğunda tepki Toplumsal cinsiyet başta olmak üzere verili tüm
verdiği rivayet edilir. (V) Dünyanın en başarılı ve en değerleri sorgular. Dolayısıyla ----.
verimli müzik ustalarının yaşamına tanıklık etmesi
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
bakımından 18. yy. eşine az rastlanır sanat olaylarına
sahne olur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi A) kadınları ve öteki cinsel kimlikleri anlamaya çalışır
düşüncenin akışını bozmaktadır? B) kadın da erkek de toplumsal yapı içinde sıkışmıştır
A) I B) II C) III D) IV E) V C) kişilerin kimliklerini ete kemiğe büründürür

D) kimsenin kimseyi sorgulamaya hakkı yoktur
E) kadına da erkeğe de bakışı sorgulayıcıdır

25. Kâmuran Şipal, biçimsel arayışlara girmez ama ----. 27. Mikro sanat özellikle son yıllarda tüm dünyada bir trend
Sıkıcı, sıradan, tekdüze bir hayatı farklı; karmaşa, kaos hâline geldi. Bütün ülkelerde yeni bir şeyler denemek
ve çarpılmayı farklı biçimlerle oluşturur. İlkinde yalın, isteyen sanatçılar bu sanatla ilgilenmeye başladı.
sade neredeyse gündelik dille ölçülü, sessiz ve derin Birlikte çalışamıyoruz çünkü mikro sanatı resim
bir anlatımı; ikincisinde ise yoğunlaşmış, gerilimli bir bazında uygulayan pek sanatçı yok. Mikro sanat daha
dille sembolik, imgesel ve sarsıcı bir anlatımı yeğler. İlk çok heykel üzerinden devam ediyor. Belki ileride bu
öykülerde küçük mutluluklar arayan kahramanları aynı sanatçılarla ortak projeler geliştirebiliriz. Ancak bu
sadelikle; “Buhurumeryem”de tutkularını yenemeyen aşamada resim alanında hem bu kadar obje
öykü kişileriniyse sembolik, soyut bir yaklaşımla anlatır. çeşitliliğinde eser üreten hem de bunları koruyabilen
sanatçılar yok.
uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olarak söylenmiş olabilir?
A) yetkin öyküler ortaya koyar
B) içerikte birçok yeniliğe imza atar A) Birlikte çalıştığınız ya da çalışmayı planladığınız,
dünyada benzer işler üreten sanatçılar var mı?
C) içerik ve biçim arasındaki uyumu ustalıkla
gerçekleştirir B) Mikro sanatı diğer sanatlardan ayıran özellikler
sizce nelerdir?
D) her şeyi yerli yerine koya koya, serinkanlı bir
yaklaşımla anlatımı kurgular C) Resimlerinizi yaparken etkilendiğiniz veya
yararlandığınız sanatçılar var mı?
E) sahicilik ve samimiyeti öyküsünün merkezine
yerleştirir D) Kısa ve uzun vadede mikro sanatıyla ilgili
düşündüğünüz projelerinizden söz eder misiniz?
E) Dünyada mikro sanatı ne derece yaygındır?
26. Şu açıklama Birinci Dünya Savaşı’nın genelindeki 28. (I) Uludağ’da yapılacak her aktivite için mutlaka
belirsizliğe ışık tutuyor: Savaş esnasında ve sonrasında yetkililere haber vermek gerekiyor. (II) Hava şartları
Rusya’da, İtalya’da, Avusturya-Macaristan aniden değişebildiği gibi sis ciddi bir sorun teşkil
İmparatorluğu’nda, Almanya’da ve Osmanlı Devleti’nde ediyor. (III) Bu durum dağa hazırlıksız gelenler için
rejim değişikliğine varan büyük politik değişiklikler oldu sorun yaratabiliyor. (IV) Bu nedenle siz siz olun,
ve bürokrasi ciddi bir kesintiye uğradı. Bu durum dağlarda temkinli olmayı asla elden bırakmayın. (V) Her
savaşa ait belgelerin ve istatistiklerin toplanmasını çok dağcı, dağ izin verdiği için zirvesine çıktığını bilir.
zorlaştırdı.
Bu parçadaki altı çizili sözle, düşüncenin akışını bozmaktadır?
I. siyasal değişimlerin etkisiyle bürokrasinin bir süre A) I B) II C) III D) IV E) V

işlerliğini kaybetmesi,
II. savaşa ait belge ve istatistiklerde kayıplar
yaşanması,
III. savaşların kimi devletlerde rejim değişikliğine neden
olması
durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III

29. Hikâyelerimi kendimle konuşmalar olarak tarif 31. Geniş olanaklar alanı hikâye. Satırlarında yol alırken
edebilirim. Kendimi yazmıyorum fakat yazdıklarım keşfetmenin sonu yok. Sürprizlere açık ve sınırlarını
benden bir şeyler taşıyor. İnsan, bir toplumda yaşar. Bu fark etmek zorunda olan bir tür, o açıdan yazarı
klişe cümleye başka bir yön ekliyorum ben. Yazar, eğitiyor. Şatafata kaçamaz, taşıyabileceğinden fazla
sadece bir toplumun içinde yaşamaz, aynı zamanda bir ağırlığı kaldırmaya kalktığında dağılır iskeleti. Kesit
toplumu da içinde yaşatır. İçinde yaşadığım bu toplum veya durum birkaç yerinde cümlenin yardımıyla bir
ile içimde yaşattığım toplum arasında geçişkenlikler dünya hâlinde önünüzde uzanmaktadır,
olduğu gibi farklılıklar da vardır. Hikâyelerim buradan heyecanlanmamak imkânsız. Görmeden geçmenin,
doğuyor. üzerine almadan yürümenin sonuna kadar haklı bir
mazereti olamaz. Hızla kaybolmakta olanın içinden
Bu parçada konuşan yazarın asıl vurgulamak bana çarpan, beni çarpan sahnelere ve cümlelere
istediği aşağıdakilerden hangisidir? borçluyum. Bir endişesi olan hikâyeyi benimsediğimi
söylemem bile fazla. Laf oyunlarına yaslanan metin
A) Hikâyelerini içsel serüvenlerini yansıtmak için
yetmiyor bir yerden sonra. Hayatın seslerine açık
yazdığı
öykülere yakınlık duyuyorum. Güzel öykünün
B) Hikâyelerinin sadece toplumsallık barındırmadığı formülünü şaşırtıcı olaylar ve çarpıcı sonlarda
C) Hikâyelerinin var olanla olması gereken arasındaki aramıyorum.
çatışmalardan doğduğu
Hikâye türüne yaklaşımını bu sözlerle ifade eden bir
D) Hikâyelerinin düşünsel nitelikler taşıdığı yazardan aşağıdakilerden hagisini söylemesi
E) Her yazarın iki dünyaya sahip olduğu beklenmez?
A) Hikâye yalnızca çarpıcı olanı, sanatsallığı

öncelemelidir.
B) Hikâyede küçük bir anın ya da hâlin uygun sözler
aracılığıyla alabildiğine genişlemesinin heyecanı
vardır.
C) Hikâyenin belli olan sınırlarını zorlar veya aşarsanız
hikâye parça parça olur.
D) İnsanı hayrete düşüren olaylar ve sarsıcı finaller
öyküyü güzelleştirmiyor.
30. Edebiyat eğlenceden, boş zaman aktivitesinden ibaret
değildir. Okuduğumuz metinlerde yeni bir gerçekliğe, E) Söz oyunlarına, dilsel hazlara dayanan hikâye,
yeni bir hayat teklifiyle karşı karşıyayızdır. Hayatın bize insanı tatmin etmiyor.
verdiğini, eksik olan yanlarımızı, iyi olana karşı
duyduğumuz açlığı, samimiyeti, heyecanı, deneyimi
kurmaca metinlerde buluruz. Carlos Fuentes bir
yazısında şöyle der: “Kurmacayı yalnızca tek bir
hayatımız varken pek çok hayatı yaşayabilmek için
yaratırız.”
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine

başvurulmuştur?
A) Betimlemeye
B) Örneklemeye
C) Tartışmaya
D) Karşılaştırmaya
E) Açıklamaya

32. Evlerde ya da iş yerlerinde insanlar, üstlendikleri 33. Nevruz’un MÖ 3. binyıldan bu yana Azeri, Kazak,
rollerden ötürü birbirleriyle çatışmaya girebilirler. Özbek, Kırgız gibi Türk topluluklarında kutlandığı
Örneğin bir işi birlikte yapmak zorunda olan iki kişi, bu tahmin ediliyor. Kimi araştırıcılar, bu bayramla ilgili
işin bazı bölümlerinin kendi işleri olmadığını, diğer kişi aktivitelerin MÖ 15. binyıla dek uzandığını söylüyor.
tarafından yapılması gerektiğini ileri sürer. Bir resmî Tarihinin ne olduğu şöyle dursun, bu geleneğin hangi
dairede, elindeki evrakla iki masa arasında gidip gelen kültürden geldiği de tartışma konusu. Türklerle birlikte
bir vatandaş, muhtemelen memurlar arasındaki rol İranlıların da kutladığı Nevruz, pek çok araştırıcıya göre
çatışmasının kurbanıdır. İki memur da bu işin kendi onların kültürüyle ilgili bir bayram. Baharın gelişinin
görevleri olmadığını düşünüyor olabilirler. Türkler ve İranlıların yanı sıra Sümerlerde, Japonlarda
ve Kızılderililerde benzer aktivitelerle kutlandığı biliniyor.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini Bu gelenek, her kimin tarihinde yer alıyorsa alsın bir
söylemesi beklenir? kültür mirası.
A) Kişiler, icra etmekte oldukları meslek içinde farklı Bu parçadan Nevruz’la ilgili olarak;
rolleri aynı anda üstlenmek için çaba göstermelidir.
I. birçok medeniyetin kültüründe yer ettiği,
B) Bir kişinin sahip olduğu roller bir diğeriyle
çatışıyorsa bu çatışmayı algılayan kişi mücadeleden II. eski bir geçmişe dayanmadığı,
yılmamalıdır. III. hangi uygarlıktan yayıldığının netlik kazanmadığı,
C) Rolün gerektirdiği çabanın üst düzeyde IV. geçmişi hakkında bazı çalışmalar ve tahminlerin söz
sergilenmesi için kişilerin becerileri belirleyici rol konusu olduğu
oynar.
D) İş birliği yapmak zorunda olan kişilerden birinin
performansının diğerinden düşük olması A) I ve IV B) Yalnız II C) II ve III
durumunda çatışma ortaya çıkar.
D) Yalnız I E) Yalnız IV
E) Evlerde yemek hazırlayan kadınlar, eşlerinin payına
yalnızca televizyon ve gazetenin düşmesini doğal
karşılayabilir.

34. Son dönemlerin en büyük arkeolojik buluşlarından biri
kabul edilen Göbekli Tepe, Şanlıurfa’nın
cevaplayınız.
kuzeydoğusunda yer alan kült yapılar topluluğudur.
1994 yılında Klaus Schmidt tarafından keşfedilen
bölgede, çapı 30 metreyi bulan yaklaşık yirmi yuvarlak
veya oval dikili taş vardır. Bu taşların ortasında T
şeklinde, kireç taşından yapılmış karşılıklı iki sütun
(I) Özgün dokusu sayesinde turistlerin uğrak
bulunur. Dikili taşların çoğu insan, hayvan, bitki
rotalarından biri olmayı başaran Buenos Aires, ülke
motifleri ve soyut sembollerle süslenmiştir. Hayvan
nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturuyordu. (II) Bu
kabartmaları arasında boğa, yaban domuzu, tilki, yılan
nüfusun önemli bir kısmı da İspanya ve İtalya kökenli.
ve akbaba motifleri yaygındır. Dünyanın en eski
(III) Şehirde resmî dil olarak da İspanyolca kullanılıyor.
tapınaklarından biri olduğuna inanılan Göbekli Tepe,
(IV) Bugün dünya kentlerinin en gözdeleri arasında yer
2011 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Geçici
alan Buenos Aires, İspanyol denizci ve kâşif Juan Diaz
Listesi’ne kabul edilmiştir.
tarafından keşfedilir. (V) Vespucci’nin ölümünün
Bu parçada Göbekli Tepe’ye ilişkin; ardından İspanya tarafından yürütülen fetihlerin başına
geçen Juan Diaz, 1514’te Amerika kıtasının güneyini
I. antik önemi, keşfetmek amacıyla sefere çıkar. (VI) 1516’da Rio de la
II. içeriği, Plato’ya ulaşan kâşif ve ekibi yerlilerin saldırısı sonucu
öldürülür ve seferleri yarım kalır.
III. biçimi,
IV. bezemeleri,
V. buluş serüveni
konularından hangisi üzerinde durulmamıştır?
35. Bu parçada bahsedilen şehirle ilgili olarak

A) İşlek bir turizm merkezi ve kalabalık bir nüfusunun

olduğuna
B) Yerel dilin resmî dil olarak kullanılmadığına
C) Kimin tarafından bulunduğuna
D) Bulunduğu ülkeye başkentlik yaptığına
E) Yapısal farklılıklar arz ettiğine
36. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci


(I) Bahar, yalnızca bir mevsimin değil; tazeliğin, (I) Sanat kurumları için medyaya reklam vermek, kısa
coşkunun, dirilişin, neşenin de adıdır. (II) Uzun bir kışın vadede oldukça hızlı ve olumlu sonuçlar vermesine
ardından âdeta sihirli bir değnekle dokunulmuş gibi rağmen genellikle yüksek maliyetinden dolayı kurumları
canlanıyor doğa, yeşil tüm parlaklığıyla toprağı sarıyor, zorlamaktadır. (II) Bu nedenle sanat kurumları genellikle
sular daha coşkulu çağlıyor, kış boyunca ağzını bıçak daha ucuz bir alternatif olarak halkla ilişkiler
açmamış kuşlar en güzel notaları cıvıldamaya başlıyor. çalışmalarını tercih etmektedirler. (III) Halkla ilişkiler
(III) Doğa, ona yeniden can veren mevsime binbir renkli düşük bütçelerle reklam yapmaya olanak sağlamasının
çiçekleriyle merhaba diyor sanki. (IV) Bahar, insanların yanı sıra kurumlar hakkında olumsuz haberler çıkmasını
kalplerine de doğuyor. (V) İnsan, baharın sihirli da önlemeyi amaçlamaktadır. (IV) Reklamlar dikkatle
değneğiyle yenileniyor, hafifliyor, umutlanıyor. incelendiğinde zaman ve fiyat gibi ticari detayları ilettiği
için güvenilir olmayabilir. (V) Halkla ilişkiler ise atmosfer,
heyecan ve yenilik gibi kavramları içerisinde
bulunduran uzun bir süreç olmasının yanı sıra bir bilgi
alışverişidir.
değinilmemiştir?
A) Baharın çeşitli duyguları da temsil ettiğine

B) Baharla birlikte doğada bir hareketlenme
yaşandığına
C) Baharın insanlar arasındaki ilişkileri onardığına
39. Bu parça iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci
D) Baharın insanların iç dünyasını da etkilediğine
E) Baharla birlikte tüm doğada olumlu bir havanın
esmeye başladığına A) I B) II C) III D) IV E) V
38. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlatımı 40. Bu parçadan hareketle aşağıda verilenlerden
için aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? hangisine ulaşılamaz?
A) I. cümlede, tanımlama yapılmıştır. A) Medyaya reklam vermenin sanat kurumlarına

B) II. cümlede, sayıp dökmelere yer verilmiştir. bütçesel olarak ağır geldiğine
C) III. cümlede, kişileştirme söz konusudur. B) Halkla ilişkilerin reklam ve tanıtımın daha ucuz bir
yolu olarak görüldüğüne
D) IV. cümlede, niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
C) Sanat kurumlarının tanıtım için medyanın yanında
E) V. cümle, öznel bir ifadedir. halkla ilişkilere de başvurduğuna
D) Reklamların kimi nedenlerden ötürü inandırıcı
olmayabileceğine
E) Halkla ilişkilerin tanıtımda daha geniş rollerinin
olduğuna
TEST BİTTİ.
12
1 DEYİMLER
3 CÜMLEDE ANLAM
4 CÜMLEDE ANLAM
6 CÜMLEDE ANLAM
10 ZARFLAR
12 SES OLAYLARI
13 YAPIM EKLERİ
14 CÜMLE YAPISI
15 FİİLİMSİLER
16 YAZIM YANLIŞI
17 YAZIM YANLIŞI
19 YAZIM YANLIŞI
20 CÜMLE ANLAM VE YORUMU
27 PARAGRAFTA SORU
09
DENEME
   
LP12TURDE21-009
DENEME

1. Ben kendi öznel belleğime dayanarak şu elinizdeki 3. O zamanlar yani daha bu sonsuz yola baş koymadığım
kitabın Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar’ının,
sıralarda, gene onun kırık dökük, küçücük evinin alt
Duhame’in Salavin’lerinin, Camus’nün Düşüş’ünün
I
arkasına takıldığını söyleyebilirim. katında, daracık bir odada oturdum. Odanın darlığı
II
Bu cümlede geçen “arkasına takılmak” sözüyle yüzünden hepsi birbirine bitişik duran bir iskemlem, bir
anlatılmak istenen nedir? III
ufak masam, bir yatağım, bir de kapağı kırılmış dolabım
IV V
A) Devamı niteliğinde sayılmak vardı.
B) Kopyası özelliğini taşımak
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden
C) Aynı sonu yaşamak hangisiyle ilgili betimleme yapılmamıştır?
D) Benzer özellikte olmak
E) Aynı biçimde yazılmak
2. I. Bir işi çok zor şartlar altında, sabırlı çalışmalarla 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde değerlendirme söz
başarmaya çalışmak (İğne ile kuyu kazmak) konusu değildir?
II. Zorlu bir süreçten geçmek (İğne deliğinden
A) İnce dil işçiliği, ara tonlamalarda kuracağı cümle
geçmek)
girişlerini maharetle öykülere yerleştirme onun
III. Gerçekleştirilmesi imkânsız işi denemeye kalkışmak yazarlığının vazgeçilmezleridir.
(İğne yutmuş maymuna dönmek)
B) Füruzan, çok kültürlülüğü özümsemiş İstanbul
IV. Çok zayıflamak (Bir iğne bir iplik) yerlilerin Türk-Rum kardeşliğine küçük bir kızın
V. Çok kalabalık (İğne atsan yere düşmez.) penceresinden bakarak yine o dolayımsız ve saf
bakış açısını metnine incelikle sindiriyor.
Yukarıdakilerden hangisinde “iğne” sözcüğünün yer
C) Sevda Dolu Bir Yaz, yazarın ustalığının zirvesini
aldığı deyim ve açıklaması yanlış verilmiştir?
oluşturan önemli bir eseridir.
A) I B) II C) III D) IV E) V D) Şarkılar Kitabı’nda yine yaşadığı andan, geçmişe,
anılara açılan bir genç kadının dile getirdiği olayları
ilgiyle, incecik bir iç sızısıyla okuyoruz.
E) Dr. Hikmet, Yakup Kadri’nin Sürgün romanında adı
geçen, Paris’e kaçtıktan sonra elemden ve
veremden ölen bir roman kahramanıdır.

5. “Küçükburun” yükteki hafifliğine rağmen kıymette 7. Ölürsem yazıktır sana kanmadan,
kesinlikle bir “metrobüs kitabı” değil. I
Kollarım boynunda halkalanmadan.
Bu cümleye göre yazar, söz konusu kitabın II
metrobüs kitabı olmadığını aşağıdakilerden Bir günüm geçmiyor seni anmadan,
III
hangisini vurgulamak için söylememiştir? Derdine katlandım hiç usanmadan
IV V
A) Dikkatle okunması Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden
B) Sakin bir ortamda okunması hangisinde herhangi bir ses olayı yoktur?
C) Gürültülü bir yerlerde okunmaması A) I B) II C) III D) IV E) V

D) Yoğunlaşma gerektirmeyen bir durumda okunması
E) Dingin bir kafayla okunması
6. İznik, Kütahya ve Bursa’da oldukça fazla sayıda ---- 8. Eski deniz haritalarının hiçbirinde “Ege Denizi” adı
atölyeler hem önceki dönem tekniklerini muhafaza I
geçmez. Zira, Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz
etmiş hem de birçok yenilik ---- çini sanatına.
Akdeniz’dir, ileri!” olarak bilinen buyruğunda da
Bu cümlede boş bırakılan yerlere düşüncenin II
akışına göre aşağıdakilerden hangisinde verilenler gösterilen yere belli ki o zaman da “Ege” denmezmiş.
getirilmelidir?
Rumca Aigaion olan adın, mitolojideki Attika kralı
III
A) görülen - katmış Aigeus’tan geldiği söylenir ancak adalarının
B) inşa edilen - vermiş IV
bolluğundan dolayı pek çok dilde adı Adalar Denizi’dir.
C) bulunan - getirmiş V
Artık, Ege diyoruz.
D) yapılan - sunmuş
Bu parçadaki altı çizili sözcükler ve işlevleriyle ilgili
E) belirtilen - getirmiş
olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. sözcük bulunma durum eki almış bir belgisiz

zamirdir.
B) II. sözcük iyelik ve durum eki almış bir addır.
C) III. sözcük ilgi ekini alarak sıfat olmuş bir addır.
D) IV. sözcük durum bildiren bir zarftır.
E) V. sözcük kendisinden önceki sözcükle öbekleşmiş
bir edattır.

9. (I) Mia Rogeuno’nun yönettiği ilk oyunda çok parçalı bir 11. Dünya dedikleri öyle anlaşılmaz bir sırmış
perde kâğıttan oyulmuş gibi duran kişiler, nesneler I II
yansıtılıyordu. (II) Bir masada biri ukulele, biri piyano, Bazen genişçe bazen de ışıksız bir kasırmış
III IV V
biri de şarkı söyleyen üç müzisyen oturuyordu. Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
(III) Şarkıcı kadının sesi, söyleme biçimi bana Shara aşağıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır?
Worden’ı anımsattı. (IV) İki genç, kentten kaçıp balonla
bir geziye çıktı. (V) Biri, bir yumurtanın içinde akağaç A) I. sözcük hem çoğul hem iyelik eki almıştır.
özünden olma bir küp buldu.
B) II. sözcük hem yapım hem çekim eki almıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde C) III. sözcükte eşitlik eki yaklaşıklık anlamı katmıştır.
anlatım bozukluğu vardır?
D) IV. sözcük gövdeden türemiş bir sözcüktür.
A) I B) II C) III D) IV E) V E) V. sözcük ek fiil almış bir isimdir.
10. Bayan Anne, bir gün öldüğünde hiç kimsenin 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, sadece özne ve
I yüklemden oluşmuştur?
ummadığı muazzam bir kalabalık gelmiş. Cenaze
II
arabasının arkasından yürüyen binlerce çocuk, genç, A) Lirik şiir, yıllar yılı aşk, ölüm, din gibi belirli temaları
III işlemiştir.
gözyaşlarıyla uğurlamışlar. Geri dönerken herkesi
IV V B) Lirik şiirde şair, sözcükleri seçerken onların müzikal
hayrete düşüren bir görüntü ortaya çıkmış. Kalabalığın değerine dikkat eder.
geldiği yol, yağmur yağmış gibi gözyaşlarıyla ıslanmış. C) Lirik şiir, aşkın her türlü görünüşünü, bütün
yönleriyle bize aktarır.
Bu parçada numaralanmış sözcükler tür
D) Lirik şiir, akıldan çok hayal gücüne, düşünceden
bakımından eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır?
çok duyguya yaslanır.
A) I B) II C) III D) IV E) V E) Lirik şiir, duyguların, çok etkili ve coşkulu bir şekilde
dile getirildiği şiir türüdür.

13. Bu türde kaleme alınmış ve okunacak yüzlerce kitap 15. Zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine
vardır daha. Takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek
Bu cümlede aşağıda verilenlerden hangisi yoktur? Bu dizelerin öznesini oluşturan sözcük ve sözcük
grupları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
A) Çekimli eylem söylenemez?
B) Ek eylem
A) Edat grubu, miktar zarfı olarak kullanılmıştır.
C) İşaret sıfatı
B) Tamlayanı ile tamlananı arasına sözcükler girmiş
D) Sıfat-fiil isim tamlaması vardır.
E) Bağlaç C) Hem niteleme hem de belirtme sıfatı kullanılmıştır.
D) Sıfat-fiil grubu, sıfat göreviyle kullanılmıştır.
E) İyelik eki almış birden çok sözcük vardır.
14. Üçüncü bölümde bu kitabın hiç de umduğum gibi güle 16. Hitit İmparatorluğu, MÖ 2. binyılda kuruldu ve yüzyıllar
I II
oynaya okuyacağım bir kitap olmadığını iyiden iyiye boyunca antik dünyanın süper güçleri arasında yer aldı.
I
anladım. Ancak kararlıydım, arada yakaladığım şirin Hitit kültürünün merkezi başkent Hattuşaş, günümüzde
II III
öyküler hiç de fena değildi. Yazar bu bölümde, ne Çorum’un Boğazkale İlçesi sınırlarında yer alıyor.
IV
kadar yetenekli olduğunu gösterirken benim de Anadolu’nun en önemli arkeolojik varlıklarından
III
kafamın karışmasına neden oluyor. Bu nasıl bir hayal Hattuşaş UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 1986’da
V
gücü, ne kadar çok malzeme inanamıyorum. Ciddi girdi.
IV
ciddi bu noktaya kadar ucundan biraz araladığı Bu parçadaki altı çizili sözlerin hangisinde yazım
V yanlışı yapılmıştır?
konuların her birinden ayrı bir kitap yazabileceğini
düşünüyorum. A) I B) II C) III D) IV E) V
Bu parçadaki numaralanmış söz veya sözcüklerle

ilgili olarak aşağıda yapılan açıklamalardan hangisi
yanlıştır?
A) I.si, zarf-fiil görevinde bir ikilemedir.

B) II.si, birleşik zamanlı bir sözcüktür.
C) III.sü, birden çok yapım eki almıştır.
D) IV.sü, yeterlilik fiilinin olumsuzudur.
E) V.si, birleşik yapılı bir zarftır.

17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin 19. — Baba on kuruş ver ( )
kullanımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
— Ne parası gene?
A) Sabahattin Ali’nin Kamyon adlı hikâyesi Bakanlığın
— Öğretmen harta defteri istedi.
ders kitaplarına girdi.
B) Homeros’un İlyada ve Odysseia destanlarında Eski Arzuhalci İsmail Efendi’nin esmer yüzü kızardı.
Yunan mitolojisi ana kaynaktır.
— Ver, ver, ver, ver ( ) Paran var mı ( ) yok mu ( )
C) Bize klasik Türk müziğinin çeşitli makamları
hakkında genel bilgiler verdi. Nasıl kazanıp nasıl geçiniyorsun? Soran yok. Anca
varsa ver!
D) Tanzimat Dönemi’nde Batılılaşma hareketi, Şinasi
tarafından başlatılmıştır. Elindeki gazete kâğıtlarını yazı masasının üstüne
E) Âşık Veysel, Sivas’ın Sarkışla İlçesi’nin Sivrialan koydu. Lacivert yeleğinin boş ceplerini karıştırdıktan
Köyü’nde dünyaya gelmiştir. sonra,
— Yok! On param yok işte ( ) Yarına kalsa olmaz mı?

dedi.
Bu parçada yay ayraçla ( ) belirtilen yerlere

aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla
getirilmelidir?
A) (?) (…) (,) (…) (!)

B) (!) (…) (,) (?) (!)
C) (.) (…) (,) (,) (!)
D) (!) (;) (,) (?) (…)
E) (!) (;) (,) (?) (;)
18. Yanımızdan geçip giden şemsiyeli , yaşlı bir kadın, 20. İletilecek olan mesajın etkisi, söz konusu mesajın
I iletilme araç ve tekniklerinden daha azdır. Burada
bizi bu hâlde görünce mırıldandı ;
mesajın önemsiz olduğunu söylemiyoruz. Mesaj ne
II
– Deliler ! kadar önemli olursa olsun, onun önemini ortaya
III koyacak olan, onu alıcıya ulaştıran araç ve tekniklerdir,
Evet , biz deliydik , o kadın doğru söylüyordu. diyoruz. Peyami Safa’nın bu konudaki şu açıklaması
IV V yeterince fikir verebilecek niteliktedir. “İyi bir şiir kötü
bir okumayla alıcılarda istenmeyen etki yaratabilir.”
Yani iyi bir şiir kötü bir okumayla itibar kaybı
yaşayabilir. Ona göre bunun tersi de doğrudur. Yani
“kötü” bir şiir “iyi” ve kurgulanmış bir okuma ile
alıcılarda pek çok olumlu etki yaratabilir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden

yararlanılmamıştır?
A) Örnekleme B) Tartışma C) Betimleme
D) Karşılaştırma E) Tanık gösterme

21. (I) Bugün Elâzığ’da yer alan Harput, Yukarı 23. • Sosyal medya; etkileşimleri, iş birliklerini ve içerik
Mezopotamya ve Yakın Doğu’da kurulmuş ilk uygarlık paylaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan çevrim içi
merkezlerine yakınlığı nedeniyle tarihi çok eski devirlere uygulamalar, platformlar ve medyadır. Son yıllarda,
uzanan bir yerleşim merkezidir. (II) Urartu, Pers, Helen, cep telefonu ve iletişim teknolojisindeki önemli
Roma ve Bizans uygarlıklarının konakladığı Harput 7. gelişmeler; paylaşım, bilgiye erişim ve bilgi yaratma
yüzyılda Arap hakimiyetine girer. (III) 1280 metre rakımlı şeklini değiştirmiştir. Bu gelişmelerle sosyal ağlarda
antik kentin, odağında, etrafı uçurumlarla çevrili Harput geçirilen zaman gittikçe artmıştır. Gençler zaman ve
Kalesi bulunur. (IV) Kalenin ilk kez MÖ 2. binyılda inşa mekândan bağımsız olarak gerek tüketimle gerekse
edildiği düşünülür. (V) Zaman içinde yerleşim, kalenin sosyalleşmeyle ilgili ihtiyaçlarını sosyal platformlar
eteklerinden başlayıp aşağı kesimlere yayılmış, daha ve ağlarla karşılayabilmektedirler. Çoğu gencin
sonra iskân edilen bölgenin çevresi surlarla çevrilerek okuldan kalan zamanının büyük bölümünü sosyal
Harput Kalesi bir iç kaleye dönüştürülmüştür. medya ağlarında geçirdiği tahmin edilmektedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi • Türkiye’de özellikle gençlerin boş zamanını

düşüncenin akışını bozmaktadır? değerlendirme faaliyetleri daha çok pasif hâlde
gerçekleşmektedir. Bu pasif aktivitelerin başında da
A) I B) II C) III D) IV E) V internette vakit geçirme gelmektedir. Gençler,
sosyalleşme yönünde hiçbir faaliyet
göstermemektedir. Gençlerin büyük bir kısmı sosyal
medya araçlarını sosyalleşme olarak görmektedir.
Toplumumuzda gençlerin yarısı boş zaman
değerlendirme etkinliği olarak bilgisayar ve internet
kullanmaktadır. Gençler kendi odalarında yalnız bir
şekilde, internetin başında vakit geçirdikleri için
başka sosyal aktivitelerden ve arkadaşlık ilişkileri
kurmaktan uzak kalmışlardır.
Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?
A) Farklı görüşleri benzer örneklerle

desteklemektedirler.
B) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik benzer
22. Siz yalnız cümlenizin anlamlı ve doğru olmasına, yerli örnekler sunmaktadırlar.
yerine oturmasına dikkat edin; düşüncelerinizi iki
C) Aynı davranışın ortaya çıkardığı farklı sonuçlara
anlama yer bırakmadan ----, böylece niyetiniz her an
değinmektedirler.
sezilsin. Öyle anlatın ki hikâyeniz gönlü karalara neşe
versin, neşeli olanların neşesini artırsın, bilgisizleri D) Farklı olguları benzer bir üslupla ele almaktadırlar.
sıkmasın, ustalar buluşlarınıza hayran kalsın, ciddi E) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüşü ortaya
kişiler hor görmesin, bilgeler övsün. koymaktadırlar.

göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) tutarlı bir şekilde anlatın

B) açık seçik dile getirin
C) sanatlıca ifade edin
D) özlü bir anlatımla söyleyin
E) canlı canlı dile getirin

24. Gazeteci: 25. İnsanlarda gerçekleri çığlıklardan ayıracak kulak mı
(I) ---- kaldı? Sözcüklerde gerçekleri dile getirecek güç mü
Yazar: var? Kalabalıklar önünde, çığlık çığlık söylenenler söz
değil, gösteri yalnızca! Bu nedenle sözler yükseldikçe
─ Kendimi hiçbir zaman edebiyatçı olarak görmedim.
gerçek siniyor, söylevler ve söylevciler çoğaldıkça
Yazı yazan bir gölgeyimdir en fazla. Gelgelelim şunu
gerçek çekiliyor ortalıktan, şu dünyada gerçek diye bir
hatırlıyorum; altı yedi yaşlarındayken küçük oyuncak
şey olmuş muydu, olmuşsa neydi, yavaş yavaş bunu
adamlarımla gözümü kamera yaparak sanki herkes
bilme olanağı bile kalmıyor, öykünme içinde bir
izliyormuş gibi dizi çekiyordum. Yine de o ilk günkü
öykünmedir sürüp gidiyor.
çocuktan fazla bir şey kaybetmedim sanırım. Yeni bir
şey yazdığımda eş dostla aynı heyecanla paylaşıyor, iyi Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden
tepkiler aldığımda mutlu oluyorum. Ancak tabii şöyle yakınılmaktadır?
de bir gerçek var: Türkiye’de çok “meşhur” bir yazar
olmadığınız sürece, geçiminizi yalnızca yazarak A) İçtenliğin giderek kaybolmasından
kazanamıyorsunuz. O yüzden, aç kalmamak için başka
B) İnsana özgü duyguların gitgide körelmesinden
işlerde çalışma zorunluluğu nedeniyle kendimi hiçbir
zaman “edebiyatçı” gibi göremedim. C) Kimi toplumsal düzensizliklerden
Gazeteci: D) Her yerin yalanla dolup taşmasıyla gerçeğin

(II) ---- yitiminden
Yazar: E) Aydınların ezberler üzerinden konuşup
─ Tabii ki. Öyle var oluyorsun. Kızımı doktora yazmalarından
götürdüğüm zaman bile bir şeye takılıyor, buradan nasıl
bir hikâye çıkarabilirim diye baktığım oluyor. Otobüste
önümde oturanların konuşmalarını dinliyorum çok
zaman. Çocukken de böyleydim, bu sonradan olmuyor.
Yaratıcı yazarlık kursuna gitmek ya da edebiyat
bölümünde okumak meselesi değil; bir görme, duyma,
sezme meselesi bu. İnsanlar, bana yalan söylerlerken
bile iyi bir hikâye anlatıyorlarsa inanırım diyebilirim.

26. (I) Manisa, bulunduğu coğrafi konum itibarıyla Yontma
A) I. Bir hikâye yazarı olarak yazmanın önemi Taş Devri’ne kadar uzanan bir geçmişe sahiptir.
hakkında neler söyleyebilirsiniz, nasıl bir yazma (II) Teselya’dan gelip yerleşen Magnetlerin Spil Dağı
tekniğiniz var? eteğinde kurduğu bu şehir, “Magnesia” olarak anılmış
II. Bir yazar hayallerden mi, gerçeklerden mi daha ve zamanla Hitit, Frig, Yunan, Lidya, İran, Roma,
çok beslenir? Bizans, Saruhanoğulları Beyliği ve Osmanlıların bir
B) I. Bir edebiyatçı olduğunuzu nasıl keşfettiniz ve yerleşim yeri olmuştur. (III) Beyliğin bölgedeki
yazı yazma isteğiniz ne zaman ortaya çıktı? varlığından dolayı şehir Saruhan olarak da anılmıştır.
II. Edebiyatçılık, bir gömlek gibi üzerinize giyip (IV) Osmanlı egemenliğinin ardından Manisa şehrinin
çıkarabileceğiniz bir şey değildir, öyle değil mi? ismi Mağnisiye, Mağnisa ve son olarak günümüzdeki
C) I. Edebiyatçı yönünüz mü ön planda, yoksa ana şeklini almıştır. (V) Şehir, Osmanlıların bir sancak
mesleğinizdeki konumunuz mu? merkezi olmasından dolayı geleceğin padişahlarının
II. Yaratıcı yazarlık kurslarının yazarlığınızdaki payı idarecilik yeteneklerinin geliştirildiği bir yerdir.
nedir? (VI) Osmanlı padişahlarından II. Murat, Fatih Sultan
Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murat,
D) I. Edebiyatçı olmak gerçek hayattan koparıyor mu
sizi? III. Mehmet ve I. Mustafa Manisa’da sancak beyliği
II. Yazarlığın doğuştan geldiğini iddia edenlere hak yapmıştır.
veriyor musunuz?
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
E) I. Yazmanın sadece edebiyata özgü olduğunu paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
söylemek doğru bir anlayış mı? başlar?
II. Edebiyatçı kimliğinizin gerçek kişiliğiniz
üzerinde etkisi var mı? A) II B) III C) IV D) V E) VI

27. Hikâye, farklı formatlar kazanarak akıp gidecek bir tür. 28. Her uygarlığın bir parçası da resim. Yazarlıkta olduğu
Zahirde çok sesli bir dünyada yaşıyoruz oysa insanlar gibi bu alanda da yeteneklerini ortaya koyanlar olmuş.
giderek daha yaygın bir şekilde türdeşleriyle vakit İnsanlar şu ya da bu hâliyle yaşadıklarını, gördüklerini
geçiriyor. Etrafınızı kuşatan ekranlar, toplumsal çizmişler; boyalarla daha anlaşılır, daha çekici hâle
gerçeklerden kopmamızın duvarlarına dönüşebilir. getirmişler. Bu resimleri, yazılanlara ekleyip
Gerçeklik ancak layıkıyla fark edilip yorumlandığında anlatılanların görünürlüğünü sağlamışlar. İyi de olmuş.
kendinde hakikate bir yol açar. Her dönemin teknolojisi, Bunları yapanlar, günün birinde tarihçilerin kendilerinin
özelliklerinden esinlenen üslupları da ortaya çıkartıyor. hayırla yâd edeceklerini düşünüp düşünmediklerini
bilemem ama hayırla yâd edildikleri hepimizin malumu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine Yalnızca tarihçiler değil, eskiyi merak edenler de bir
değinilmememiştir? zamanlar nerelerin ne hâlde olduğunu, kimin neye
benzediğini görebiliyor.
A) Hikâyenin farklı biçimlerde yoluna devam
edeceğine Bu parçadan resimle ilgili olarak aşağıdakilerden
B) Günümüzde insanların birbirleriyle daha çok hangisi çıkarılamaz?
iletişime geçtiklerine
A) Geçmişte de insanların kimi durumları ve kişileri
C) Hikâyenin başka olanı ayırt etmeyi sağlayan dille resmettiği
yol alacağına
B) Kimi kitaplarda resimlere yer verildiği
D) Kimi teknolojik araçların kişiyi sosyal gerçeklerden
koparabileceğine C) Geçmişte resim çizenlerin şimdilerde takdirle
karşılandığı
E) Görünürde farklı düşüncelerin özgürce dile
getirildiği bir ortamda yaşadığımıza D) Günümüzde artık çok ilgi gördüğü
E) Etkileyiciliği sağlamak adına farklı malzemeler
kullanıldığı

29. 1973 yılı Barış Manço için de Türk müzik tarihi için de 30. Sosyal ağların dumansız ve üretimsiz fabrikaları,
önemli bir olaya sahne olur. Barış Manço sürekli, insanlığı hayat karşısında söyleyecek sözü kalmamış;
beraber çalıp söyleyeceği, müzikal anlayışını birlikte ufkunu, hayallerini, umutlarını kaybetmiş yığınlara
belirleyeceği bir grup kurma çalışmalarına başlar. dönüştürürken aynı zamanda hazır klişeler sunuyor
1999’daki ölümüne dek Barış Manço adıyla beraber bireylere. Kendi inisiyatifine göre bu sosyal ağ
anılan o grup, Kurtalan Ekspres’tir. Siirt’in bir ilçesi olan dediğimiz akıl daha önce paylaşılan fotoğraflardan
Kurtalan, Türkiye’de demir yollarının ulaştığı en kolajlar oluşturuyor, eski paylaşımlarınızdan birini anı
doğudaki istasyondur. En uzun tren seferi Haydarpaşa diye getirip paylaşmak ister misiniz diye şimdilik en
ile Kurtalan arasında yapılmaktadır. Adını bu seferi azından soruyor, sizin için bugünü veya yarını
gerçekleştiren trenden alan grup, Anadolu’nun planlamaya çalışıyor.
tamamını kucaklayan, Anadolu’nun her yöresinden
ezgiler taşıyan bir müzik yapar. Bu süreçte Manço’nun Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
çocuklar için bestelediği “Günaydın Çocuklar”, “Bugün hangisidir?
Bayram”, “Arkadaşım Eşek” gibi şarkıları da grubun
A) Sosyal ağların alabildiğine yaygınlaştığı
unutulmazları arasına girer.
B) Teknolojinin insana yaşamsal bir konfor sunduğu
Bu parçada tanıtılan “Kurtalan Ekspres” ile ilgili
C) Sosyal ağların, insanı birçok yönden pasif duruma
olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
düşürdüğü
A) Ortak bir çalışmanın ürünü olduğu ve bir döneme D) İnsanların teknolojinin sunduklarıyla hesaplaşması
damga vurduğuna gerektiği
B) Adını bir yerleşim biriminden ve hangi nedenden E) Sosyal ağlarda bilinçsizce hareket edildiği
ötürü aldığına
C) Müziklerinin kaynağını hangi coğrafyanın
oluşturduğuna
D) Daha çok çocuklar için besteledikleri şarkılarla
tanındıklarına
E) Zihinlerde iz bırakan ezgilere imza attığına

31. Geleceğin hikâyesinden bahsetmek bana zor geliyor. 32. Romanlarında daha çok aydın kesimin sorunlarını
Belki de ileride hikâye türü doğduğu gibi ölür de. anlatan Oğuz Atay, erken yaşta aramızdan ayrılmıştır.
Muhtemelen de böyle olacaktır. Postmodernliğin bir Atay’ın değeri sonradan anlaşılan “Tutunamayanlar”
sonucu olarak değerlendirilen türler arası sınırların romanı edebiyatımızın kilometre taşlarından biri
silikleşmesi bu sonucu tetikleyebilir. Daha melez bir tür olmuştur.
ortaya çıkabilir. Son yıllarda henüz adı konamayıp
“uzun hikâye”, “kısa roman” denen tür giderek Bu parçadaki altı çizili sözle Tutunamayanlar
yaygınlaşıyor. Bu yaygınlaşma, belki dediğim romanıyla ilgili olarak anlatılmak istenen
gelişmenin habercisidir. Edebiyatımızda bir “biçim aşağıdakilerden hangisidir?
sıkışması” ndan söz edebiliriz. Günümüz edipleri
A) Sıra dışı bir eser olma
yaşadığımız zeminin süreksizliği, kırıklığı, parçalığı
nedeniyle yeni bir gerçeklik peşindeler sanki. B) Özgün konuları işleme
C) Öncü eserler arasında yer alma
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir? D) Üslubunun farklı nitelikler taşıması
E) Taklit edilmesinin zor olması
A) Hikâyenin gelecekte türsel niteliklerini koruyup
korumayacağının kuşkulu olduğuna
B) Yazınsal türler arasındaki çizgilerin giderek
inceldiğine
C) Günümüzde adlandırılmamış olmakla birlikte yeni
bir türün geliştiğine
D) Çağımızda edebiyatın giderek yaygınlık kazandığına
E) Çağın ortamından ötürü edebiyatçıların arayış
içinde olduğuna
33. Seksenler dizisi, TRT1 kanalında 24 Ocak 2012’den

itibaren yayınlanan televizyon dizisi Mint Prodüksiyon
tarafından yapılan bir sit-com, romantik ve dönem
komedisi olarak TRT1 ve aynı anda TRT1 HD’de
yayınlanıyor. Türkiye’nin 32 yıllık geçmişinin ve
değişiminin, klasik bir Türk ailesi üzerindeki etkilerini
anlatan eğlenceli bir dönem dizisi olan Seksenler
sosyal hayattaki değişimin, hayatımıza giren yeniliklerin
bizleri nasıl etkilediğini, geleneklerimizi nasıl
çürüttüğünü ve Türkiye’nin nasıl globalleştiğini gözler
önüne seriyor.
Bu parçada Seksenler dizisiyle ilgili olarak

A) Yayın hayatına ne zaman başladığına

B) Dizinin özelliklerinin neler olduğuna
C) Dizinin belli bir zamanı anlattığına
D) Türkiye’deki değişimi ve dönüşümü anlattığına
E) Hayatımıza giren yeniliklerin olumlu yönlerini
anlattığına

34. Halkların sahip olduğu tarihî ve kültürel değerler adeta
o halkların aynası niteliğindedir. Söz konusu değerler
cevaplayınız.
zamanla ve koşullarla yoğrulur, şekillenir. Bazen içinde
bulunan devrin baskısına boyun eğer, teslim olur; kimi
zaman da her şeye ve herkese karşı koyar, kendini
korur. Ancak her ne olursa olsun, ----. Örneğin bir
Karikatürler, hayatımızın en eğlenceli kısmı... Haberleri
cenazenin ardından yakılan ağıt, bize, ardından ağıt
onlardan takip etmek her zaman için daha eğlencelidir.
yakılan kişinin ve ağıtı yakan kişilerin inançları
Söylemekte zorlanılan bazen de söylemenin suç
noktasında ciddi ipuçları verebilmektedir. Diğer
olduğu durumlarda başvurulan yegâne yer ama her şey
yandan, yine askere gönderilen bir gencin uğurlanışı,
gibi karikatürlerimizin de suistimaller arasına girdiğine
dünyaya yeni gelmiş bir bebeğin karşılanışı gibi öznel
çoğu kez tanıklık eder olduk. Uzun uzun yazılan sözler,
ve heyecan verici durumlar da o halkın gelenek ve
çizilen absürtçe resimler, güldürmek konusunda çaresiz
görenekleri ışığında hayat bulmaktadır.
kalınca her seferinde çizilen (neyi anlatmak, niçin
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına çizildiği bile anlaşılamayan) cinsellik içerikli resimler...
uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Karikatür biraz da değinilmekte zorlanılan,
eleştirilmekte çekinilen şeylerin dışavurumu değil mi
A) bu değerler de zamanla önemini yitirmektedir diyeceksiniz? Tabi ki evet ama her karikatürün bir
amacı, amacının olduğu gibi de bir kalitesi ve
B) bu değerler halkların uzun deneyimleri sonucunda
saygınlığının olması gerektiği kanısındayım.
meydana gelmiştir
C) bu değerler halkların ayırt edici özelliklerinin
başında gelmektedir
D) bu değerler halklar arasındaki ilişkileri düzenleyen
temel unsurlardır
E) bu değerler halkların üstün niteliklerini
simgelemektedir
35. Bu parçadan karikatürlerle ilgili aşağıdakilerden

hangisi çıkarılamaz?
A) Karikatürlerin hayatımıza renk kattığı

B) Her şeyin karikatürlerle anlatılabildiği
C) Söylenmek istenmeyen şeylerin karikatürlerle
söylendiği
D) Karikatür çizmenin amacından saptığı
E) Karikatürlerin belli bir gayeyle çizildiği
36. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda

verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Karşılaştırmalara yer verme

B) Soru sorarak görüşlerini açıklama
C) Öznelliğe dayalı anlatım
D) Eksiltili cümlelerden yararlanma
E) Alıntılara yer verme

Küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesi gibi (I) Halkların sahip oldukları kültürel değerler içerisinde
sebeplerin sonucunda turizmdeki arz ve taleplerde kendine hatırı sayılır bir yer edinmiş olan düğün,
oynamalar olmuştur. Şehrin keşmekeşinden aralarında duygusal bağ olan çiftlerin bir süre sonra
uzaklaşmak isteyen turistler trekkingi, kuş gözlemciliği birlikte yaşama adına aldıkları kararı, aile ve yakınlarıyla
gibi doğa aktivitelerini bir arada yürütebilecekleri ve kutladıkları törendir. (II) Düğün geleneği tek bir ulusa ait
çevreye de zarar vermeyecekleri alanlara yönelmiştir. olmamakla birlikte tersine hizmet ettiği amaç
Kampçılık, genellikle maceracı gençler veya ekonomik noktasında evrenseldir. (III) Ancak, bu amaca yönelik
tatil yapmak isteyenlerle ilişkilendirilse de günümüzde izlenen yol ve atılan adımlar çoğu zaman farklılık
birçok insan, bu turizm türünü tercih eder. Zira göstermektedir. (IV) Çünkü her halk, düğün geleneğini,
kampçılık, birçok gezgin için özgürlük anlamına gelir. kendine özgü ve dini-ahlaki kurallar, sosyo-kültürel
Otel rezervasyonu, deniz-güneş-kum üçlüsünün değerler ışığında sürdürmektedir. (V) Bunun yanında iki
monotonluğu, insan kalabalağı gibi faktörlerin hiçbiri büyük kültür ve halk olduğu dünyaca bilinen Türkler ve
bu aktivite için geçerli değildir. Âdeta rüzgârın Ruslar; evlilik kurumu, aile unsuru ve düğün geleneğini
savurduğu yöne giden kampçılar, doğayla baş başa son derece önemsemişlerdir. (VI) Söz konusu halklar
kalma fırsatını elde ederken yerel halkla kaynaşma, için düğünün bu denli önemli oluşu, elbette bu kültürel
doğanın seslerini dinleme şansı bulurlar. zenginliğe yönelik değişim ve gelişimleri de
beraberinde getirmiştir.
37. Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisine 39. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisinin
değinmemiştir? üzerinde durulmaktadır?
A) Turizmle ilgili meydana gelen değişikliğe A) Düğünün aile üzerindeki etkisi

B) İnsanların çevre bilincinin geliştiğine B) Türk ve Rus halklarında düğün
C) Kampçılığın insanlar için ne ifade ettiğine C) Benzer düğün âdetleri
D) Kamp alanlarını iyileştirme çalışmalarına D) Milletlere göre aile kavramı
E) Kampçılığı cazip kılan etkenlere E) Düğün geleneğinin önemi
38. I. Tabiatla yalnız kalmak 40. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde

II. Yöre insanıyla yakın ilişki kurmak tanım niteliği vardır?
III. Çevre duyarlılığını geliştirmek A) I B) II C) III D) IV E) V

IV. Sıra dışı zamanlar geçirmek
V. Sessiz bir ortamda bulunmak
Bu parçada yukarıdakilerden hangisi, kampçılığın

sağladıkları arasında sayılmamıştır?
TEST BİTTİ.
12
2 DEYİMLER
3 ANLATIM BİÇİMİ (BETİMLEME)
4 CÜMLEDE ANLAM
5 CÜMLEDE ANLAM
6 CÜMLEDE ANLAM
7 SES OLAYLARI
16 YAZIM YANLIŞI
17 YAZIM YANLIŞI
40 CÜMLEDE ANLAM
10
DENEME
   
LP12TURDE21-010
DENEME

1. Bugüne ait gözlüklerimizi bir kenara bırakıp 400 yıl 3. Aşağıda verilen atasözlerinden hangisi karşısında
öncesine bakarsak Shakespeare ve çağdaşlarının verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
oyunlarını yalnız sahneye konmak üzere ürettiğini
görürüz. A) Bedava sirke baldan tatlıdır. - Umulmadık çıkarları
rahatça kucaklayabilmek için söylenen bir savunma
Bu cümledeki altı çizili bölümle anlatılmak istenen sözüdür.
B) Bin tasa bir borç ödemez. - Her hususta gayret
A) Güncel yorumlarla hareket etmek göstermek ve çalışmak gerektiğini vurgulamak
üzere söylenir.
B) Şimdinin bakış açılarıyla yaklaşmamak
C) Bir adamın adı çıkacağına canı çıksın. -
C) Yeni yaklaşımlar keşfetmek
Vazgeçilmesi gereken bir anlayış veya söz hakkında
D) Günümüz düşüncelerini önemsememek uyarı niteliğinde söylenir.
E) Farklı bakış açıları belirlemek D) Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir. - Açgözlülük
sonucu bazı küçük nimetleri tepen kişilere tavsiye
için söylenir.
E) Gelen geçer, konan göçer. - Dünyada her şeyin
bir sonu olduğu ve dünyanın geçiciliğine
aldanmamak gerektiğini vurgulamak için söylenir.
2. Tahsin Yücel’in pek çok yapıtında odağa alıp ince ince 4. (I) İstanbul’un Çatalca ilçesinin Binkılıç beldesi
I civarında çok sayıda yürüyüş parkuru var. (II) Bunların
işlediği “yalan” ve “gerçek” karşıtlığı, onun ilk dönem
tümü bahar aylarında muhteşem görüntüler sunuyor.
romanlarından olan Vatandaş’ta sıra dışı anlatıcı Şaban (III) Binkılıç’ın kuzeyinden akan Şeytan Dere, en önemli
II güzergâh. (IV) Şeytan Dere’nin kenarında yürürken
Baş aracılığıyla, ironi ve kara mizahın müthiş bir
kendinizi Doğu Karadeniz’de hissedeceksiniz.
yergiyle buluştuğu iğneleyici bir dille anlatılıyor. (V) Bahar aylarında derenin girişinde su debisi yüksek
III IV V değil ama yukarı çıktıkça ürkütücü hâle gelmeye
Bu cümlede numaralanmış sözler, anlamca başlıyor.
aşağıdakilerden hangisiyle ilişkilendirilemez?
A) I. kılı kırk yararak kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır?
B) II. alışılmışın dışında
C) III. görüştüğü
D) IV. kinayeli, kırıcı
E) V. ifade etmek

5. (I) Söz konusu edebiyat olduğunda, en çok 7. ` “Yalnız” sözcüğü, kullanım özelliğine göre zarf
konuşulanların başında edebî türler gelir. (II) Yazarın olarak da kullanılır.
eserinin roman mı, öykü mü, şiir mi yoksa deneme mi ` Kimi ilgeçlerde öbekleşen sözler durum zarfı olur.
olduğu büyük önem taşır. (III) Bu öylesine önemli bir
konudur ki kitabın türüne kitabın kapağında mutlaka ` Adlaşmış sıfat dolaylı tümleç görevinde kullanılabilir.
yer verilir. (IV) Böylelikle yazar, alışkın olduğu türün ` Açıklayıcısıyla birlikte verilen nesneye açıklamalı
sınırları içerisinde kaldığını ilan ederken okur da alışkın nesne denir.
olduğu okuma serüvenine devam edecektir. (V) Neyse
Aşağıda verilen cümlelerden hangisi bu
ki ben, bu yazıda, ilk kitabında sınırların dışına çıkma
açıklamalardan herhangi birinin karşılığı değildir?
cesaretini gösterebilmiş bir yazar ve onun ilk kitabı
hakkında söz söylemeye çalışacağım. (VI) Sözünü
A) Çocukları, geleceğin umutlarını, iyi yetiştirmeliyiz.
edeceğim eser, bu konuda kendisine has bir nitelik
taşımaktadır. B) Kocaman adam, arı gibi çalışıyordu.
C) Dedesi uzun yıllar köyde yalnız yaşamıştı.
kendinden önceki cümlenin gerekçesi D) Atatürk, Cumhuriyet’i gençlere emanet etti.
durumundadır? E) Geniş caddeler hemen dikkatimizi çekmişti.
6. ` Dostoyevski, öyküler de yazmıştır ama romanları 8. Coğrafi bilgi sistemi (CBS), temelde çok miktarda
daha çok önemsenmiş, kalıcı olmuştur. bilginin coğrafi bir bağlamda görselleştirilmesini ve
` Gabriel Garcia Marquez, o nitelikli öyküleri yanında analiz edilmesini sağlayan, bilgisayar temelli, güçlü bir
Yüzyıllık Yalnızlık romanını yazmasaydı roman türü haritalama ve analiz teknolojisi.
için bir kayıp olurdu. Bu cümledeki altı çizili sözcükte aşağıdakilerden
Bu iki değerlendirmeden hareketle çıkarılabilecek hangisi yoktur?
en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fiilden isim yapım eki
A) Her yazar, kendisini en iyi ifade ettiği türde yazar. B) İsimden fiil yapım eki
B) Kimi yazarlar sadece bir türde yazarken kimi C) Olumsuzluk eki
yazarlar farklı türde de yazar.
D) Belirtme hâl eki
C) İyi bir romancı, kötü öykülere imza atabilir.
E) Üçüncü kişi iyelik eki
D) Kimi yazarlar, yazdığı türlerde aynı başarıyı
göstermezken yazdığı her türde başarılı olan
yazarlara da rastlanır.
E) Yazarın bir edebî tür içinde kalmak istememesi,
onun kuralları dışında hareket etmesi en doğal
hakkıdır.

9. I. Arkadaşım bugünlerde çok durgun. 11. Koca bir imparatorluğun, Osmanlının, XIX. yüzyılda
II. Eğer çalıştıysanız korkmanıza gerek yok. yapılmış saraylarından sadece biridir Dolmabahçe.
III. Dersi derste dinle ki konuları anlayasın. Bu cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
IV. Bu sınav öncekilere göre daha kolay geçecek. söylenemez?
V. Şiir, edebiyatın en güzel dalıdır. A) Yüklem ek fiilin üçüncü kişi ekini almıştır.
Bu cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki verilenlerden B) Ara söz nesnenin açıklayıcısı olarak kullanılmıştır.
hangisi yanlıştır? C) Özne, birleşik bir sözcükten oluşmaktadır.
A) I. cümlede, birden çok çekim eki almış birleşik D) Sıfat-fiil grubu, yüklemin içinde yer almaktadır.
sözcüğe yer verilmiştir. E) Yüklemin içinde belirsizlik zamiri vardır.
B) II. cümlede, iyelik eki vardır.
C) III. cümlede, adın farklı hâllerinde kullanılmış
sözcükler vardır.
D) IV. cümlede, işaret zamiri kullanılmıştır.
E) V. cümlede, niteleme sıfatını derecelendiren miktar
belirteci söz konusudur.
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapıca diğerlerinden 12. Kerpiç ev, omzunu yanı başındaki apartmana dayamış;
farklıdır? apartman da geniş caddeye doğru bir adım öne çıkıp
kerpiç evi kuytusuna almıştı.
A) Bu adamı güzellikle yola getirmelisiniz.
Bu cümlede aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?
B) Toplantıdan sonra sizinle görüşmek iyi olurdu.
C) Babası oğluna doğum günü hediyesi almış. A) Ünsüz türemesi
D) Romanlarınızı büyük bir zevk ve istekle okuyorum. B) Ünsüz yumuşaması
E) Dün akşam arkadaşımın yanından geliyordum. C) Ünsüz benzeşmesi
D) Ünlü düşmesi
E) Kaynaştırma ünsüzü

13. Öyle bir yer düşünün ki on beş yüzyılı aşkın süre ayakta 15. Çanakkale Boğazı’nın Ege Denizi’ne açıldığı noktadan
I II I II
dursun, üstelik geçen zaman burayı yıpratmak yerine 6 km kadar içerideki Hisarlık’da höyük tipinde bir
III
daha da kıymetli kılsın. Tabanından tavanına kadar yerleşim olan Troya’ya sırasıyla Persler, Büyük
III IV
herbir köşesi incelikle işlenmiş, betimleme sanatının İskender, Selevkoslar, Pergamon Krallığı ve Romalılar
IV V
kıymetli örnekleriyle bezenmiş olsun. İşte Aziz Nikolaos egemen olmuş. Dünyaca ünlü antik kent, MÖ 3000
V
Müzesi tam olarak böyle bir yer. yılında kurulmuş ve MS 500 yılına kadar 3500 yıl
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinde boyunca yıkılıp yeniden yapılarak hep aynı yerde var
yazım yanlışı vardır?
olmuş.
A) I B) II C) III D) IV E) V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisinin

14. Altı parmaklıydı. Başparmağa bitişik bir küçük , bir 16. Endonezya ve Malezya hâlihazırda palmiye yağının
I I
lüzumsuz parmağı daha vardı. İleride, bu altıncı merkezi olabilir ama Afrika yağ palmiyesi ağacı (Elaeis
parmağın hikâyesini yazacaktı. Kahvecinin sesini guineensis) Asya’ya özgü değil. Anavatanı,
duydu : II
II arkeologların ormanın derinliklerindeki dere yataklarına
— Yenisiniz galiba beyim. III IV
gömülmüş tohumlarını bulduğu Batı ve Orta Afrika.
V
— Evet , dedi düşünmeden. Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinin
III
— Hangisinde çalışıyorsunuz? yazımında yanlışlık vardır?
Bu adam neden bahsediyordu ? Ne demeli şimdi? A) I B) II C) III D) IV E) V

IV
— En yakınında, dedi.
Kahveci biraz düşündü. Başını salladı ;

V
— En iyisi de odur, dedi.


17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tırnak işareti (“ ”), 19. Google’ın DeepMind adındaki yapay zekâ yazılımı üç
ötekilerden farklı bir amaçla kullanılmıştır? I
boyutlu retina tarama görüntülerini inceleyerek
II
A) Biz de “sorun”un asıl kaynağını bulmak için çok neredeyse elli ayrı göz hastalığını tespit edebiliyor.
çabaladık.
Nature Medicine’da yayımlanan makaleye göre anonim
B) Eski Türk devletlerinde “kadı”nın önemli bir yeri
III
vardı. sağlık verileri kullanılarak geliştirilen algoritma, sarı
IV V
C) Annem, “tavan”ın rengini beğenmediğini defalarca nokta ve göz diyabeti gibi hastalıkları neredeyse uzman
söyledi.
hekimlerinkine yakın bir başarı oranıyla tespit
D) Öğretmenimiz, “Acımak”ın ana temasını
açıklamamızı istedi. edebiliyor.
E) Biz de “bilgi”nin her açıdan değerlendirilmesi Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi
gerektiğini belirttik. fiilimsi değildir?
18. Gözümüzün ön kısmında, saat camına benzeyen çok 20. Paris her ne kadar “âşıklar şehri” olarak nam salmış
I olsa da aslında ----. Orta Çağ’dan kuklalara,
dayanıklı bir tabaka var. Kornea adı verilen bu saydam
postacılıktan tenise kadar birçok farklı odağa sahip
ve eğimli tabaka, kalkan gibi gözü koruyor ve ışığı onlarca müze var burada. Şehrin Louvre’un bölgesinde
II kaldığı söylenebilecek sanat müzesi Seine kıyısındaki
kırarak odaklanmasını sağlıyor. Korneadan kırılarak
Orsay ise mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden.
geçen ışık, büyüyüp küçülebilen göz bebeğinden Eski bir tren garından dönüştürülen Orsay Müzesi’nde
III eserleri sergilenen ressamlar arasında Renoir, Money,
geçerek şekil değiştirebilen merceğe, oradan da ışığa Van Gogh ve Degas gibi dev isimler yer alıyor.
IV
duyarlı hücrelerin bulunduğu retinaya ulaşıyor.
V
Bu parçada numaralanmış sözcükler ile ilgili olarak göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
aşağıda verilen bilgilerin hangisinde yanlışlık
A) çok iyi bir etkinlik şehri
vardır?
B) tam bir sanat merkezi
A) I. sözcükte, birden çok ses olayı vardır.
C) toplumcu ve tarihî bir kent
B) II. sözcükte, ünü daralması vardır.
D) tam bir müzeler şehri
C) III. sözcükte, ünsüz düşmesi vardır.
E) büyük bir yaşam merkezi
D) IV. sözcükte, ünsüz benzeşmesi vardır.
E) V. sözcükte, ünsüz yumuşaması vardır.

21. Goli Tarakhi’nin dili sanki camdandır, -----. Bu dilin 23. I. Söylenceye göre Şian’ın ortasından geçen nehrin
ardında, gözünü okuyucunun gözlerine dikmiş, altında bir ejderha yatarmış.
bakışlarını bir noktaya sabitlemiş olan hayatın II. Şensi eyaletinin başkenti Şian’da görülecek
gerçekleri oturmaktadır. Bu, Taraghi’nin dilinin oldukça fazla yer var.
kimliğinin olmadığı anlamına gelmez, onun sadece
III. 40 metre yüksekliğinde olan ve özellikle geceleri
gerçekleri yansıttığı da söylenemez. Onun dili ışığı
yansıtan ve kendine özgü görüş alanı olan bir dildir. son derece etkileyici bir görünüme kavuşan Çan
Kulesi’yle ilgili bir de hikâye var.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına IV. Dur durak bilmeyen bu ejderha, ülkede sık sık
uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? yaşanan depremlerin sebebi olarak görülüyormuş.
A) dilinin dokusunu oluşturan da budur V. Şian’ın sembollerinden olan ve 14. yüzyıla

tarihlenen Çan Kulesi bunlardan biri.
B) anlam bu dilin ötesindedir ve dil aracılığıyla sezdirilir
C) onun ardında, ötesinde ne olduğu görünür Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
D) kırılgan ifadeler yapıtının her yerini sarar
baştan dördüncü olur?
E) her düzeyden okuyucuya seslenmez
22. Bu antolojide yer verilen ve 1980’li yıllarda doğup da 24. Müziğimi çoğunlukla müzikle besliyorum.
kimlikleri 2005-2015’li yıllar arasında belirginleşen Düzenlediğimiz Vurmalı Çalgılar Festivali ile ulaştığımız
şairler ise özenle seçildi, bunda henüz şair kimliklerinin Türkiye’nin dört bir yanındaki çocukların gözlerindeki
belirgin olmaması belirleyici bir rol oynadı. Kişilikleri sevinç ve ışık benim en önemli yaşam ve ilham
seçilebilen, şiire çalışan, çalışkanlıklarıyla öne çıkan ve kaynağımdır. Sanatı ve müziği insanlara ulaştırabildiğim
kendilerini şiire adayanlar seçildi. Ayrıca kendilerinden ölçüde mutlu oluyorum. Ayrıca, seyahat edip dünyanın
önceki yüzyıllık şiir poetikalarından ayırt edici bir şiir dört bir yanındaki dostlarımla bir araya gelmeyi, onlarla
poetikasına sahip olacak biçimde yararlanıp sohbet edip müzik üretmeyi de sanatımı ve ruhumu
yararlanmadıklarına, son yıllarda gelişen ve geçmişin zenginleştiren en önemli kaynaklardan biri olarak
şiir birikimi üstünde şekillenen şiiri temsil edip görüyorum.
etmediklerine, şiir bilincine yazılarıyla katkıları olup
olmadığına göre değerlendirildi. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin üzerinde
durulmaktadır? A) Müziğin hayatınızda ne gibi bir önemi ve yeri var?
B) Sanatınızı etkileyen en önemli dönüm noktası
A) Antoloji hazırlanırken izlenmesi gereken yöntemler nedir?
B) Antolojinin hangi dönemleri kapsadığı C) Sanatınızı ve yaratıcılığınızı besleyen kaynaklar
C) 2005 sonrası şairleri seçmedeki ölçütler nelerdir?
D) 1980 sonrası şairlerin nitelikleri D) Sanatınıza yön veren olaylardan söz eder misiniz?
E) Antolojinin hazırlanma hedefleri E) Müziğinizi genellikle hangi ortamlarda icra
ediyorsunuz?

25. (I) Barış Manço 1943 yılında İstanbul’da dünyaya gelir. 27. (I) Ünlü Fransız yazar Flaubert, “Seyahat, insanı tevazu
(II) Barış Manço, ölümününden bir yıl önce sanat sahibi yapar, dünyada ne kadar küçük bir yer
hayatının 40. yılını kutlar. (III) 40 yılın verimini kapladığınızı görürsünüz.” der. (II) Çocuk edebiyatının
“Mançoloji” albümünde toplar ama albümünün önemli isimlerinden Andersen ise bir adım ileri taşır bu
yayımlanması Manço’nun vefatından sonra gerçekleşir. savı. (III) Ona göre seyahat etmek, yaşamaktır. (IV) Bu
(IV) Albümün çıkmasına kısa bir süre kala 1999 yılının iki büyük yazar seyahat etmeyi neden bu kadar önemli
31 Ocak gününü 1 Şubat’a bağlayan gecesinde kalp görmüş, bu faaliyete neden böylesi değer atfetmiştir?
krizi geçirerek hastaneye kaldırılan Manço 56 yaşında (V) Kimine göre seyahat etmek yoğun iş temposundan
hayata veda eder. (V) Hayata veda ederken de uzaklaştırır, ihtiyaç duyulan o rahatlama ve dinlenmeye
arkasında binlerce hayran bırakır. açılan bir kapıdır; kimine göre yeni insanlar tanımanın,
farklı yerler keşfetmenin bir aracı olur seyahat; kimine
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi göre de bir hayat tarzıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
A) I B) II C) III D) IV E) V önce düşüncenin akışına uygun olarak “Bu sorunun
cevabının kişiden kişiye değişmesi olasıdır.” cümlesi
getirilmelidir?
26. Bilişim teknolojisinin yenilikleriyle yaşantımızda 28. Çağdaş çocuk edebiyatının üretken kalemi Aytül Akal,
birtakım değişiklikler olurken son zamanlarda dilimiz de didaktik olmaktan fersah fersah uzak duran bir yazar.
bu teknolojiden etkilenmeye başladı. Özellikle Asla parmak sallamadan ve mutlaka mizahın gücünden
bilgisayar ve İnternet’in yaygınlaşması, akıllı telefonlar faydalanarak çocuk ruhuna sesleniyor. Hâl böyle
sayesinde sosyal medya kullanımındaki belirgin artış ile olunca da çocuklarda bir ışık bırakmayı her daim
birlikte daha önce hiç karşılaşmadığımız sözler, terimler başarıyor. “Tak tak tak Nans Geldi!” çocukları hem
de dilimizde kullanılmaya başlandı. Bunun önemli burçlar, fallar, şans oyunları, totemler ve hurafeler
nedenlerinden biri, bizim bilişim teknolojisinde üreten üzerine düşünmeye sevk edecek hem de onların
değil, tüketen bir toplum oluşumuzdur. Her bilim dalının sevimli suratlarına gülücükler konduracak bir kitap.
kendine özgü terimleri vardır ve bu terimler daha çok o
alanla uğraşan kimseleri ilgilendirir. Ancak, bilişim Bu parçada bahsedilen yazar ve yapıtı ile ilgili
teknolojisinin diğer teknolojilerden ayrılan bir yanı olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
vardır: ----. Durum böyle olunca da bilişim
A) Kuru bir öğreticiliğe kaymaktan özellikle kaçındığı
teknolojisindeki terimler diğer teknik terimlerden daha
hızlı bir şekilde dile yerleşmektedir. B) Okur kitlesine güldürü ögelerinden yararlanarak
hitap ettiği
C) Seçtiği yöntemle çocukları aydınlatabildiği
D) Büyüklerin de zevk alarak okuyacağı bir nitelikte
A) Bilişim dünyasında kullanılan terimler daha çok olduğu
yabancı kaynaklı kelimelerden oluşmaktadır E) Hem düşünsel hem eğlenceli yanları olduğu
B) Dil kirlenmesi gibi birtakım olumsuz sonuçları
doğuruyor
C) Özenti ve bilgi alımlarını beraberinde getiriyor
D) Bilişim dünyasında hemen her gün yeni bir
kelimeyle karşılaşmak mümkündür
E) Bilişim teknolojisi, toplumun her kesiminden insanı
ilgilendirmektedir

29. I. Türkçede bakış anlamına gelen Arapça kökenli 30. Dünya var olduğu sürece bambaşka türler ortaya
nazar kelimesi, bakışlarında zararlı güç bulunan çıkacaktır. Türler kendi içinde bölünecek, evrilecek,
bazı insanların bu özellikleriyle bir kişiye, bir değişecek, dönüşecektir. Anlatmak elbette insanla
hayvana ya da bir nesneye bakmakla canlı üzerinde birlikte doğdu, insanla birlikte son bulur ama “nasıl”
hastalık, sakatlık hatta ölüm; nesne üzerinde anlatmak denildiğinde bu soruya her çağda başka
kırılma, arızalanma gibi olumsuz bir etkinin cevaplar bulacağız. İnsan her seferinde bambaşka
meydana gelmesi şeklinde açıklanmaktadır. yollarla anlatacak. Örneğin yakın zamanda öykünün,
Eskilerin “isabet-i ayn” adını verdikleri nazar inancı; tahtını küçük öyküye kaptırması ihtimali var. Son
bugün “nazar değmek, nazara gelmek, nazara zamanlarda küçük öykü yaygınlaştı. “Kısa öykü” yerine
uğramak, göze gelmek, göze uğramak, göz “kısa kısa öykü” yerleşiyor. Nasıl ki öykü yaşadığımız
değmek, kem göz” gibi deyimlerle ifade hayatın doğal sonucu ise “kısa kısa öykü de” hızlanan
edilmektedir. hayatın bir sonucudur. Hayat hızlandıkça türler de daha
II. Nazarın, sağlıklı ve gürbüz çocuklara; güzellikleri ve ritmik, daha hızlı bir hâl almaktalar. Ancak çok kolay ve
hünerleriyle dikkati çekenlere; akıllı, zeki olup zekâ işi gibi gözüken “küçürek öykü/kısa kısa öykü”
derslerini başarıyla veren öğrencilere; mesleğinde türü, kolayca bayağılaşabilir.
başarılı olanlara; yeni ev, araba alanlara; kısmeti Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
açık olanlara; mutlu çiftlere vb. kişilere ayrıca iyi değinilmemiştir?
ürün veren tarla, bağ ya da bahçeye; güzel
görünümlü, hoş kokulu bitki ve çiçeklere; iyi süt A) Her çağın kendine özgü anlatım biçimleri olduğuna
veren ineklere; herkes tarafından beğenilen bir ev
B) İnsana özgü olan anlatmanın devam edeceğine
eşyasına vb. varlıklara daha çok değdiğine inanılır.
Bu tür özelliklere sahip canlı ya da cansız varlıklara C) Öykü türünün kendini başka türden ayrıştırabildiği
karşı herhangi bir kimsenin kıskançlık dolu gözlerle sürece var olmaya devam edeceğine
bakması, nazarın meydana gelmesine neden olur. D) Öyküyü yerinden edecek türlerin doğabileceğine
Yukarıdaki II numaralı parçayla ilgili E) Türlerin yaşanan hayatın bir ürünü olduğuna
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. parçada belirtilen görüşün farklı sonuçlarına

değinmektedir.
B) I. parçada anlatılan konunun farklı toplumlardaki
yansımaları belirtilmektedir.
C) I. parçada aktarılanlar bilimsel bir nedene
dayandırılmaktadır.
D) I. parçada belirtilen durum örneklerle ele alınıp
desteklenmektedir.
E) I. parçadaki düşünceyle çelişen açıklamalara yer
verilmektedir.

31. (I) Aziz Nikolaos Anıt Müzesi bugün Demre sınırları 32. Henüz yirmili yaşlarının başında olan Ayşe Şasa,
içinde yer alıyor. (II) Taş döşeli bir yoldan yapıya doğru Yeşilçam sinemasının en faal ve gözde isimlerinden
ilerlerken Aziz Nikolaos’un heykelini de görmek birisi oluvermiştir. Bu genç yetenek, Gel Barışalım
mümkün. (III) Bugünkü kilisenin yüzyıllar içinde yapılan (1964), Murad’ın Türküsü (1965), Son Kuşlar (1965),
eklemelerle genişletildiği düşünülüyor. (IV) Ana girişin Köroğlu (1968), Cemile (1968), İlk ve Son (1968) ve Kızıl
batı tarafında olan yapıtın tabanı ziyaretçilerin dikkatini Vazo (1969) gibi birçok filmin senaryosunu kaleme
ilk çeken unsurlar arasında geliyor. (V) Tabandaki opus almıştır. 1972’de yazdığı, Yeşilçam’ın unutulmaz
sectile olarak adlandırılan üslup, mozaik sanatının en eserlerinden Utanç filmi, Ayşe Şasa için âdeta bir milat
incelikli örnekleri arasında yer alıyor. olur. Şasa, filme çocukluğunun unutamadığı parçası
olan Yahudi ve Hristiyan izlerini yansıtmış ve kendi
Bu parçada numaralandırılmış cümlelere ilişkin hakikat arayışındaki yaraları görerek bir ruhsal buhrana
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? girmiştir. Artık La Paix’tedir ve bu ağır şizofreni hastalığı
ile Şişli’nin bu köhne binasında yalnız olarak mücadele
A) I. cümlede, yapının içinde bulunduğu yerleşim
etmektedir. Uzun yıllar süren bu sancılı tedavi süreci
birimi verilmiştir.
biter fakat Şasa’yı yeni bir imtihan beklemektedir:
B) II. cümlede, gerçekleşmesi olası bir durumdan söz Kendisinde büyük bir yere sahip olan Kemal Tahir, vefat
edilmiştir. etmiştir.
C) III. cümlede, bir tahmine yer verilmiştir.
Bu parçadan hareketle Ayşe Şasa ile ilgili
D) IV. cümlede, yapının sıradan bir niteliği belirtilmiştir. aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
E) V. cümlede, bir önceki cümlede belirtilen durumun
nedeni söylenmiştir. A) Bir dönem Yeşilçam sinemasının en üretken
senaristlerinden biri olduğuna
B) Psikolojik bunalım sebebiyle bir süre tedavi
gördüğüne
C) Senaryolarında kendi çocukluk anılarına yer
verdiğine
D) Kemal Tahir’in ölümünün onu ayrıca bir sıkıntıya
soktuğuna
E) Yazmış olduğu Utanç filmiyle yeni bir başlangıç
noktasına girdiğine

33. Sanatçı; toplumun, insanın sadece güzel yüzünü
göstermez; o, ayın karanlık yüzüne de işaret eden bir
cevaplayınız.
bilge gibidir. İnsanın tekinsiz, bencil, kötücül karanlığına
da dikkat çekmeye çalışır. Yazmak; ruhun
derinliklerinden gelen bir dürtü, karşı konulmaz bir
(I) Tanpınar üzerine çalışmak zor ama bir o kadar da
istektir. Ama aynı zamanda hayatın, cümleler yoluyla
zevklidir. (II) Zorluğu sanatkârlığı, sanatındaki ustalığıdır.
sayfalarda soluk alması, oraya kendi izlerini bırakması
(III) Onu hakkıyla çözümleyememenin verdiği
anlamına da gelir. Yazar, hayatın içinden süzdüklerini,
çekingenliktir. (IV) Zevklidir çünkü Tanpınar’ı okumak,
bilinç ve bilinçaltındaki imgeleriyle bütünleştirir.
dilin en güzel ifade biçimleriyle büyülenmektir. (V) Her
Yazmak; bu dengeler üzerine kurulan, yaratıcı,
cümleyi yeniden okumak, her okuyuşta yeni güzellikler
esinleyici, yüceltici bir sürecin adıdır.
keşfetmek, hayatı, insanı onun penceresinden görmek
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? demektir. (VI) Şiir, hikâye ve denemelerinin ardından
romana giren Tanpınar, bu türde verdiği beş eseri belirli
A) İnsanın olumlu ve olumsuz yönleriyle edebî eserde zaman aralıklarıyla kaleme almıştır. (VII) Titizliği, sanatçı
yer aldığı duyarlığı romanları üzerinde uzun zaman çalışmak
zorunda bırakmış sanatçıyı.
B) Yazmanın içsel bir arzu olduğu
C) Sanatçının, iç dünyasıyla dış dünyayı bütünleştirdiği
D) Yazmanın insana devamlı ümit aşıladığı
E) Edebî eserlere yaşamın ipuçları ve etkilerinin
yansıdığı
35. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci

A) III B) IV C) V D) VI E) VII
34. Tüm yaratılanların değer gördüğü ve bütün canlıların bir 36. Bu parçada Tanpınar’la ilgili olarak aşağıdakilerden
öyküsü olabileceği bilinciyle kaleme alınan İsmigül hangisine değinilmemiştir?
öykü kitabı, okuyucuyu zarif dili, gerçekçi mekânları ve
canlı insan manzaraları ile modernitenin oluşturmuş A) Yetkin bir sanatçı olduğuna
olduğu rutin hayattan çekip çıkarmayı vadediyor. B) Gerçek anlamda anlaşılmasının güçlüğüne
İsmigül; renkli konularla, buram buram gelenek kokan
C) Üstün bir dil zevkiyle ürün verdiğine
satırlarıyla, sadeliğiyle ve dinlendiren tarzıyla öykü
türünde güçlü bir eser olarak okuyucuyla buluşuyor. D) Eserlerinde kılı kırk yaran bir tutum sergilediğine
E) Öyküyü çok iyi özümsemiş bir sanatçı olarak
Bu parçaya göre İsmigül adlı yapıtta,
bilindiğine
I. Kişileri hareketli, dinamik bir şekilde yansıtma,
II. Beğeni toplayan bir üsluba sahip olma,
III. İçerik bakımından çeşitlilik taşıma,
IV. Ruhsal betimlemelere ağırlık verme,
V. Yalın ve akıcı olma
özelliklerinden hangisi görülmez?

38. Bu parçada konuşan yazara ilişkin olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
cevaplayınız.
A) Hikâyeyi bir temize çıkma aracı olarak görmediğine

B) Hikâyede ayakları yere basan bir duruş
Hikâye an’ların raf ömrünü uzatmaktır. An’ları çürümeye sergilediğine
ve küflenmeye terk etmemektir. An’ları saklayabilme C) Bir eylem, mücadele ortaya koymak için hikâyeye
çabasıdır. Zamanın yitip gitmesine engel olmaya başvurduğuna
çalışmaktır. Bulunduğu noktadan geçmişe, yine
D) Hikâye yazmanın yapabildiği en iyi iş olduğuna
bulunduğu noktadan geleceğe birer çizgi çekmek;
geçmiş ve gelecek arasında oluşan bu açının E) Hikâyede kendisini sorguladığına
genişliğiyle sürekli oynamaktır. Bir nevi oyundur hikâye,
şifreli bir oyun. Bazen resmin bütünlüğünü bozmadan
ters çevirmektir. Bütün gizemine ve büyüsüne rağmen
hikâye yazmak benim için gerçeklerden kopup
ayaklarım yerden kesilerek bulutlar üzerinde dolaşmak
değildir. Bir direniştir. Kendi kendime insanlığımı
hatırlamaktır. Ama kendimi sürekli haklı çıkartma ve
savunma şekli değildir. Birini yargılayacaksam eğer,
başkasını değil kendimi yargılamaktır. Kendime karşı en
büyük acımasızlığımdır hikâyem.
37. Bu parçada hikâyeyle ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisine değinilmemiştir?
A) Yaşanan küçük bir zaman parçasını unutturmama

gayreti olduğuna
B) Geçmiş ile gelecek arasında ilişki kurduğuna
C) Gizli işaretleri olan bir oyunu andırdığına
D) Okuru ve yazarı özgürleştirdiğine
E) Kimi zaman bir bütünü tersinden göstermek
olduğuna

40. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra “Bu rahatsızlığa sahip kişiler hayatlarındaki
cevaplayınız.
duygusal boşlukları alışveriş yaparak doldurmaya
çalışırlar.” cümlesi getirilirse parçanın anlam
bütünlüğü bozulmaz?
(I) Alışveriş hastalığı, bireyin ihtiyaç dışı kontrolsüzce

alışveriş yapması ve zihninin yoğun bir şekilde
alışverişle meşgul olmasıdır. (II) Bunun bir hastalık
sayılabilmesi için “aşırı” bir şekilde yapılıyor ve
düşünülüyor olması gerekiyor. (III) “Oniomani” denen
alışveriş hastalığı 1900’lerde tanımlanmıştır. (IV) Bugün
modern dünyanın bir getirisi olan tüketim kültürü,
insanları medya aracılığıyla daha fazla almaya ve
tüketmeye zorluyor.
(V) Alışveriş hastalığını körükleyen albenili reklamlar,
narsist sloganlar ve bunların yanı sıra sezon sonu
indirimler, kampanyalar alma dürtüsünü daha da
artırıyor.
(VI) Altında doyumsuzluk, mutsuzluk, ikili ve sosyal
ilişkilerde problem yaşama gibi sorunlar vardır.
39. Bu parçada sözü edilen alışveriş hastalığı ile ilgili

olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Olumsuz psikolojik ruh hâlinden kurtulmak için

alışveriş bir çıkış yolu olarak görülebilir.
B) Eylemin hastalık kabul edilmesi için kişide ihtiyaç
fazlası alım söz konusu olmalıdır.
C) Alışveriş yapma arzusunu kamçılamada bazı dış
uyarıcılar etkili olabilir.
D) Gereksiz alışveriş eylemi kişiyi toplumdan
soyutlamada önemli bir etkendir.
E) Tüketim hastalığı sadece günümüz dünyasına ait
bir durum değildir.
TEST BİTTİ.
12
3 ATASÖZLERİ
4 CÜMLEDE ANLAM
5 CÜMLEDE ANLAM
6 ÇIKARILABİLECEK KESİN YARGI
8 EKLER
10 CÜMLE YAPISI
12 SES OLAYLARI
13 YAZIM YANLIŞI
15 YAZIM YANLIŞI
16 YAZIM YANLIŞI
18 SES OLAYLARI
19 FİİLİMSİLER
24 PARAGRAFTA SORU
31 CÜMLEDE ANLAM
11
DENEME
   
LP12TURDE21-011
DENEME

1. Okulların kırık camları, dökülmüş sıvaları yazın tamir 3. Hikâyeyi meçhul bir okuyucuyu muhatap alarak
edilir, biliyorsunuz. Bir okul tamir ediliyor olsa, o tamirat yazmıyorum, kendime yazıyorum. Hikâye yazarken yanı
sırasında bir amele benim kitabımı sıranın üzerinde başımda hep o “kendim” var. İroni yapıyorsam
görse, merak edip ilk hikâyeyi okumaya başlasa ve kendime yapıyorum. Kimseye bir öğüt, bir ders verme
elinden bırakmadan hikâyeyi bitirse o zaman ben niyetim yok. ----, demişler. İnsanı selamete çıkaracak
amacıma ulaşmış olurum. Çünkü ben, hikâyelerimin o bir şey varsa onu neden zayi edeyim, önce kendim
amelenin anlayacağı kadar ----, o ameleyi gülümsetecek faydalanırım ondan.
kadar ----, o amelenin kendinden bir şeyler bulabileceği
kadar ---- olması için dua ediyorum. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
Bu parçada boş bırakılan yerlere düşüncenin
akışına göre sırasıyla aşağıdakilerden hangisi A) Rüzgâr esmeyince yaprak oynamaz
getirilmelidir? B) Âlim unutmuş, kalem unutmamış
A) rahat - ironik - yalın C) Kelin ilacı olsa başına sürer
B) duru - sanatlı - açık D) Kişi ne yaparsa kendine yapar
C) sade - muzip - yerli E) Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele
D) sade - yoğun - yerli

E) akıcı - mizahi - doğal
2. Kışın bu şehirde, özellikle pazar günleri, âdeta tül 4. Benim için yazarlığın sırrı, nereden geleceği belli
perdelerinizin ardında gökyüzünde bir porselen çay olmayan ilhamda değil, inat ve sabırdadır. Türkçedeki o
takımı misali gümüş bir tepside titreşiyormuşcasına güzel deyiş, ----, bana yazarlar için söylenmiş gibi gelir.
öten sayısız çanın sesine uyanırsınız. Pencerenizi Eski masallarda, aşkı için dağları delen Ferhat’ın aşkını
açarsınız ve odanız hemencecik şehrin yarı oksijen, yarı severim ve anlarım. “Benim Adım Kırmızı” adlı
kahve ve dualardan mürekkep çan sesleriyle dolar. Bu romanında, tutkuyla aynı atı yıllarca çize çize
sabah kaç tane ve kaç farklı tür hap yutmak zorunda ezberleyen hatta güzel bir atı gözü kapalı çizebilen
olursanız olun, işlerin sizin için henüz nihayete İranlı eski nakkaşlardan söz ederken yazarlık
ermediğini hissedersiniz. mesleğinden, kendi hayatımdan söz ettiğimi de
biliyordum.
Venedik şehrinin anlatıldığı bu parçada, altı çizili
bölümle hangi duygu belirtilmek istenmiştir? Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre, aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilmelidir?
A) Sevgi B) Beğenme C) Umut
A) iğneyle kuyu kazmak
D) Direnme E) Heyecan
B) ekmek elden su gölden
C) dört başı mamur olmak
D) ayağı yere basmak
E) pabuç bırakmamak

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yönlendirme 7. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öge sayısı en
amacı yoktur? azdır?
A) Arabanızı, II. Mahmut Göleti’nin yakınında park A) Köyceğiz Gölü çevresinde birden fazla orman
ederek yürüyüşe başlayın. parçacığı bulunmaktadır.
B) Mağaranın içindeki adalardan birinden merdivenle B) Kara akbabalar, birden fazla ülkede yaşamaktadır.
üst kata çıkın. C) Sığla Festivali, Köyceğiz’de her yıl aynı tarihlerde
C) Biraz yürüdükten sonra gölet solunuzda kalacak düzenlenmektedir.
şekilde mağarayı rahatça görebilirsiniz. D) Projenin amacı, dünyada yalnızca Köyceğiz’de
D) Sağa doğru hafif bir eğimle inen yoldan devam bulunan sığla ağaçlarının korunmasıdır.
edin. E) Proje, sivil toplum örgütleri ve yöre halkının
E) Eğreti yapıyı görünce dereye doğru inin ve dereyi katılımıyla gerçekleştirilmiştir.
geçerek bu kez göletin diğer kenarına doğru
yürümeye başlayın.
8. I. Yüzeylerde bırakılan parmak izleri, benzersiz bir

desen olmasının ötesinde, parmak uçlarındaki ter
bezleriyle vücuttan dışarıya aktarılan kimyasalların
yanı sıra parmak izini bırakan kişinin epidermal
oluklarında biriken diğer maddeleri de içerir. Güncel
adli bilim araştırmaları parmak izlerinden yola
çıkılarak kişinin öncesinde neye dokunduğunun, ne
yediğinin ve hatta hangi ilaçları kullandığının
anlaşılabileceğini gösteriyor.
II. 1910 yılında katil zanlısı Thomas Jennings’in olay
mahallinden kaçarken yeni boyanmış korkulukta
bıraktığı belirgin parmak izleri, ertesi yıl sonuçlanan
davada hüküm giymesiyle sonuçlanmıştı. Bu dava
sonrasında parmak izlerinin ağırlıklı olarak adli
soruşturmalarda kullanılması biyolojik işlevini
gölgeledi diyebiliriz. Parmak izimizi oluşturan oluklu
6. “Romantik sanatçı, kuşun aşk çağrısını taklit ederek
ve çıkıntılı deri dokusunun daha iyi tutma ve
çıkar ava, notaları sonra mermi yapıp bedenine
kavramaya yardımcı olma ile hassas dokunma
saplamak için kuşun ilgisinden alçakça yararlanır.”
hissine katkı sağladığı düşünülüyor.
diyen Ortega Gasset’in vurgulamak istediği
aşağıdakilerden hangisidir? Yukarıdaki II numaralı parçayla ilgili
A) Romantik kitaplar size hayal kurdurur ve
duygularınızı coşturur ama bu kitapların içi boştur. A) I. parçada belirtilen olgunun farklı bir faydasına
B) Romantik kitaplar doğrudan duygulara hitap eder değinmektedir.
ve okurun beklentisi doğrultusunda yapısını B) I. parçada anlatılan bilimsel çalışmanın
oluşturur. başlangıcından söz edilmektedir.
C) Romantik yazar, düşünmeye sevk etmez; C) I. parçada belirtilen durum bir örnekle
sorgulatmaz. desteklenmektedir.
D) Romantik sanatçılar, sürekleyici ve hiç güçlük D) I. parçada anlatılan durumun en etkili yöntem
gerektirmeyen bir tonda eserlerini üretirler. olduğu savunulmaktadır.
E) Romantik sanatçılar, metinlerini ortaya koyarken E) I. parçada sıralanan durumlardan biri
duygusal çağrışımlardan bolca yararlanır. somutlanmaktadır.

9. I. Bunu herkesten önce ben tahmin etmiştim. (Birleşik 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlam
bir eylemin yüklem olduğu cümlede özne belirsizliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu
vurgulanmıştır.) vardır?
II. Müdür Bey, çalışkanlığıyla örnek bir insandır. (İçinde
A) Mozart’ın daha bir iki yaşındayken evde keman
eylemsi bulunan bir isim cümlesidir.)
çalan babasını dikkatle dinlediği rivayet edilir.
III. Dayımlar, binanın yedinci katında oturuyorlar.
B) Parmakları klavsenin tuşlarına iki yaşındayken
(Tamlananı sıfat takımından oluşmuş bir ad
değen Mozart, beş yaşında ustalıkla keman
tamlamasına yer verilmiştir.)
çalmaya başlar.
IV. Zaten geçemezdi sınıfını hiç çalışmadan. (Birleşik
C) Aynı şekilde Mozart’ın ablası Maria Anna da harika
bir fiil cümlesidir.)
klavsen çalmaktadır.
V. Ne tarafa gidiyoruz? (Soru dolaylı tümleci
D) Sevgi dolu ve şefkatli bir baba olan Leopold Mozart
buldurmaya yöneliktir.)
neredeyse tüm vaktini çocuklarını eğitmek için
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi harcamaktadır.
parantez ( ) içindeki açıklamayla uyuşmamaktadır? E) Yaşadığı dönemin önemli müzik adamlarından biri
olan Leopold Mozart, çocuklarını da bu yolda
yetiştirir.
10. Türklerin insana, anaya, babaya, eşine, doğaya, dosta, 12. Ağacın yanındaki devrik kütüğe kapkara bir karga
düşmana ve Allah’a bakışının çerçevesini çizen Dede konuyor. Gagasından yağmur damlıyor. Salyangozlar
Korkut Hikâyeleri; Oğuz Türklerinin Gürcüler, Abazalar karganın kanatlarının yarattığı titreşimlerden ürküp
ve Trabzon Rumları ile yaptıkları dış savaşlar ile Türk telaşla kabuklarına çekiliyorlar.
I
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin birden fazla
boylarının kendi iç çatışmalarını hikâye etmesi
II örneği vardır?
nedeniyle de dönemin diğer topluluklarının sosyal ve A) Ünsüz yumuşaması

B) Ünsüz sertleşmesi
siyasi tarihlerini aydınlatır. Bu hikâyeleri daha da değerli
III IV C) Ünlü daralması
kılan şey ise Oğuzların eski destanlarından kalma D) Ünlü düşmesi
V
E) Ünsüz düşmesi
hatıralara da yer vermesi nedeniyle daha eski tarihleri
de bünyesinde barındırmasıdır.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi

“üçüncü çoğul kişi iyelik eki” almamıştır?

13. Son zamanlarda sıkça gördüğümüz bel ağrıları (I) en 15. Filmlerde özel ajanların kullandığı sıra dışı teknoloji su
önemli iş gücü kayıpları arasında yer alıyor. İnsanların I II
altında kayıt yapılmasına imkân tanıyor. Whiteshark Mix
%80 (II) 90’ı hayatı boyunca bir veya birkaç kez bel
ağrısı geçirmiştir. Genel hastalıklar içinde bel adındaki denizaltı skuteri tam olarak böyle bir alet.
ağrısından şikâyet nispeti %4,5’tir. İnsanlığın geçmişte III
Saatte 5 km hızla 40 metre derinliğe dalan Whiteshark
yaşadığı daha hareketli ve sportif hayat tarzını
teknolojik ilerlemeye (III) paralel olarak terk etmesiyle Mix ile denizi keşif etmek hayli keyifli. Aksiyon
bel ağrılarında artma olmuştur. Bel ağrısına birçok IV
hastalık sebep olduğu hâlde, “bel ağrısı” denince kameralarıyla uyumlu yapısıyla ve çift motoruyla
V
insanların aklına bel fıtığı gelmektedir. Bel fıtığı, bütün amatörlerin bile ilgisini çeker.
bel ağrılarının %34 (IV) ünü teşkil etmektedir. Bu
nedenle bel ağrılı hastanın MRI görüntüsünde fıtık Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisinin
olması (V) asıl sebebin fıtık olduğunu göstermez. yazımında yanlışlık vardır?
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine A) I B) II C) III D) IV E) V

herhangi bir noktalama işareti getirmeye gerek
yoktur?
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde parantez,
yapılmıştır? ötekilerden farklı bir amaçla kullanılmıştır?
A) Nevruz Bayramı, Türk kültüründe farklı hikâyelerle A) Andre Breton, sürrealizm (gerçeküstücülük)
ilişkilendirilir. akımının kurucusu kabul edilir.
B) Hikâyelerin en yaygını Ergenekon Destanı’yla ilgili B) Yahya Kemal, “Ok” şiiri hariç bütün şiirlerini aruz
olandır. vezniyle (ölçüsüyle) yazmıştır.
C) Türklerin demirden dağları eritmesi yeni bir hayatın C) Balzac, Eugenie Grandet (Öjini Gırande) adlı
başlangıcıdır. eserinde cimrilik konusunu işlemiştir.
D) Ergenekon’dan çıkarak özgür olan Türkler, heryıl D) Divan edebiyatındaki tezkire türü günümüzdeki
bugünü örs üzerinde kızdırılmış demir döverek biyografi (yaşam öyküsü) türüne benzer.
kutlamışlardır. E) Türkçe dersinde anlatacağı ön ad (sıfat) ve ilgeç
E) Türklerde demirciliğin ata mesleği olması da bu (edat) konusundaki kitapları inceledi.
hikâyeye bağlanır.

17. (I) Yakup Kadri, Cumhuriyet’in ilan edildiği yıl Rahmet’i 19. Biz, sürüngenlerin yaşadığı yerle yıldızların zerresinden
yayımladı. (II) Başlangıçta bireyin toplumdan I
zerre olduğumuzu düşünerek yazıp yaşamaya çalıştık
soyutlanmış kıymetlerini anlatan yazar, yaşadığı
dönemin etkisiyle hikâyenin yönünü değiştirmiştir. bunca zaman… Şimdi savaşın esir aldığı Suriye’den de
(III) Ömer Seyfettin’in coşkuyla anlattığı sorunları
görülen Amanos Dağları’nın doğusunda, dar ve tepelik
ekonomik temele oturtarak sunmayı dener. (IV) Millî
II III
Savaş Hikâyeleri eseri, adından da anlaşılacağı gibi, bir alanı yurt edinmiş dağ ceylanları için “Kutsal
Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşananlardan çıkarılan
hikâyeleri anlatır. (V) Kitapta yer alan “Issız Köy ve Emanet” dedik. O coğrafyadaki köylüler yüzyıllarca
IV
Dilsiz Kız” adlı hikâyedeki olaylar, Anadolu’nun düşman kutsal saydı onları; avlamadı, vurmadı.
işgaline uğramış bir köyünde gördüklerini unutamayan V
bir anlatıcının bakış açısıyla sunulur. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden
hangisinin öge sıralanışı “özne - zarf tümleci - A) I B) II C) III D) IV E) V
yüklem” şeklindedir?
18. Afrika’nın Ekvator’a yakın nemli bölgelerinde tropikal 20. (I) İlk istasyonda yaklaşık bir saat bekledikten sonra bir
I alt istasyona dönmek için yola çıkıyoruz. (II) Bizi orada
iklim ve yağmur ormanları görülür. Akdeniz’e kıyısı olan
dağdaki mekanik tesislerin sorumlusu Ömer Bey
II
Afrika ülkelerinde kıyı şeridi boyunca ülkemizde de karşılıyor. (III) Riskli bir bölgede çığ profili açmak için
III IV bizden yardım istiyor. (IV) Hava soğuk ve fırtınalı ama
görülen Akdeniz iklimi hâkimdir. Kuzey ve Batı
Ömer Bey, bir o kadar neşeli ve sıcak. (V) Çığ profili,
Afrika’nın iç kesimlerinde çöl iklimi görülür. Tropikal çok kar yağdığında düşüp düşmeyeceğini anlamak için
kullanılan bir yöntem. (VI) Katmanlar hâlinde kar
yağmur ormanları ile çöller arasındaki geçiş kesitleri alınarak sertlik ölçülüyor.
bölgelerinde seyrek ağaçlar ve geniş çayırlardan
Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğun
oluşan ve savana olarak isimlendirilen bitki örtüsü giderilmesi için aşağıda verilen değişikliklerden
V hangisi yapılmalıdır?
vardır.
A) III. cümle IV. cümleden sonra gelmeli.
Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisi
ötekilerden farklı bir tamlamadır? B) I. cümle ile IV. cümle yer değiştirmeli.
C) IV. cümle VI .cümleden sonra gelmeli.
D) II. cümle ile V. cümle yer değiştirmeli.
E) III. cümle ile VI. cümle yer değiştirmeli.

21. Bir haftadır yeni hayatımı yaşıyorum. (I) Gece istediğim 23. (I) Osmanlı İmparatorluğu’nda şadırvan, hamam, sebil
saatte yatıyor, sabah keyfim esince kalkıyorum. gibi yapılar önemli bir yer tutuyordu. (II) İslam’da
(II) Kitapları düzenleme işim neredeyse bitti sayılır. temizliğe önem verilmesi ve bununla ilgili pek çok
(III) Hepsini elden geçirdim. (IV) Kitaplığa sığmayan, hadis bulunması da bu tür yapıların inşa edilmesinde
çoğunlukla yayınevlerinden hediye gönderilen büyük önemli bir unsurdu süphesiz. (III) Bu yüzden
ebattaki kitapları ayırdım. (V) Bu yüzden bir kütüphane Osmanlılarda özellikle çeşmelerin yapımı 18. yüzyılda o
ile anlaştım, gelip alacaklar. kadar arttı ki çeşmeler Osmanlı mimarisinin önemli
kollarından birini oluşturdu. (IV) 15. yüzyıl Osmanlı
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine, çeşmeleri kubbe ve tonozlarla örtülü, ahşap saçaklıydı.
düşüncenin akışına uygun olarak “Onları koyacak (V) 16. yüzyıla gelindiğinde namazgâhlı çeşmeler ile
yerim yok.” cümlesi getirilmelidir? meydan çeşmeleri yapılmaya başlandı. (VI) Selvi ağacı
ve lale motiflerinin süsleme unsuru olarak sıklıkla
kullanıldığı bu çeşmelerde su tası koymak için nişler de
yer alıyordu.
Bu parça ikiye bölünmek istenirse ikinci paragraf

hangi cümleyle başlar?
22. (I) Su, doğanın en eşsiz, en güçlü hediyelerinden biri. 24. Günümüz hikâyesinde birkaç temel sorun var. Bunlar
(II) İlkel mikroorganizmalardan en gelişmiş canlılara modernliğin getirdiği arızalar bence. “Ben”i çok
kadar tüm varlıkların hücre içi fonksiyonlarını önemsiyor, romantik bir tutkuyla âlemin merkezine
düzenleyen su olmadan yaşam olması mümkün değil. yerleştiriyoruz ve her şeyi kendi merkezimizden
(III) Eski çağlarda yerleşim yerlerinin su kenarlarına değerlendiriyoruz. Hâl böyle olunca
kurulmasındaki amaç yaşam kaynağına yakın olmaktı. değerlendirmelerimiz, yargılarımız tamamen ----,
(IV) Doğadaki en iyi çözücü işlevi taşıması ve arındırıcı nesnelliği kaybediyoruz.
niteliği onu yalnızca yaşamın temel kaynağı değil,
temizlik ve saflığın da vazgeçilmez unsuru yapıyor. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
(V) Anadolu’da ve dünyanın pek çok bölgesinde suya uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
tapan medeniyetlerin yaşaması, suyun bu mucivezi
A) kişisel oluyor
özellikleri ve doğadaki gücünden ötürüdür.
B) birbirinden kopuyor
C) yanlış oluyor
D) tutarsız oluyor
A) I B) II C) III D) IV E) V E) havada kalıyor

25. Hikâye, romana göre, iktisatlı yapısı ve şiire göre anlam 27. “Gizlendikçe Aşk”, Adnan Özer’in 1980’lerin sonlarına
açıklığıyla modern insanı rahatlıkla yakalayabilecek bir doğru yazdığı şiirlerden biri, ilk okuyuşta bireyin
tür. Yani hikâye, kısa ve yoğun yapısı, anlam açıklığı ve dünyasında belli bir olay sonrasına odaklanmasıyla
gündelik hayata denk düşen yalın, dolaysız anlatımı ile dikkat çekiyor. Geride bırakılan solgun bir aşkın
modern insanın beklentilerine cevap verebilecek bir öyküsü, şiirin arka planını oluşturuyor. Şiirin yazılış
özelliğe sahip. amacı, hiçbir estetik kaygı veya hesaplaşmaya
dayanmıyor; tamamen insani bir duygu ekseninde
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi gelişiyor şiir. Özer’in sadece bu şiiri değil, kitaplarının
söylenemez? tamamındaki şiirler insanla dopdolu, bireyden yola
çıkarak genel olarak insanın dünyaya dönük algılarını
A) Roman, hacimce hikâyeden büyüktür.
merkeze koyan metinlerdir.
B) Şiirde anlam hikâyeye göre örtüktür.
Bu parçada sözü edilen şair ile ilgili olarak asıl
C) Hikâye, özlü bir biçime sahiptir.
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
D) Hikâye diğer türlere göre günlük hayata daha
uyumludur. A) Kuşağının öncü şairlerinden olduğu
E) Hikâyenin boyutları şiirden uzundur. B) İnsandan kopuk bir şiir anlayışına sahip olmadığı
C) Şiirlerinde aşkın türlü hâllerine yer verdiği
D) Şiirlerinde sanatsal endişeyi gerilere ittiği
E) Şiirlerinde toplumsal bir amaç güttüğü
26. Sakarya’nın Sapanca ilçesi sınırları içinde bulunan 28. Zamanında kaleme alınmış, edebî değeri yüksek
Soğucak Yaylası, her mevsim muhteşem güzellikler ürünler, içerdikleri kelimelerden dolayı yeni kuşaklarca
sunuyor. Sapanca’nın yüksek kesimlerinde dağları anlaşılmaz oldu. Bir zamanlar halkın kolaylıkla okuması
süsleyen ormanın içinde saklanmış bir cennet âdeta. için pek çok hikâye, fıkra yazan Ahmet Mithat’ın
Yöredeki tüm yaylalarda olduğu gibi burada da artık eserlerine karşı duyulan ilgisizlik bunun bir örneğidir.
eskisi kadar yaylacılık yapılmıyor. Ancak yayla evleri Aynı yolda giden Ahmet Rasim’in dili de eskimiş
betona henüz yenik düşmemiş. Soyucak’ın içinde sayıldı. Tevfik Fikret’in şiirleri anlaşılır olmaktan
bulunduğu ormanlık alan, yaz aylarında bile gürül gürül uzaklaştı. Daha sonraki yıllarda Ruşen Eşref Ünaydın,
akan sayısız dere ve su kaynağı barındırıyor. Yakup Kadri, Ercüment Ekrem Talu, Orhan Seyfi, Refik
Halit, Peyami Safa gibi Cumhuriyet Dönemi Türk klasik
Bu parçada “Soğucak Yaylası” ile ilgili
eserlerini ortaya koyanlarının dili de bu eskilikten
aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? nasibini aldı.
A) Ormanlarla çevrili olduğuna Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan

B) Yaylacılık faaliyetlerinde gerileme baş gösterdiğine hangisine ulaşılabilir?
C) Betonlaşmanın henüz yaygınlık kazanmadığına A) Özleşen dilin karşısında yazınsal dil eskimiştir.
D) Ulaşım sıkıntılarının güzelliklerini gölgelediğine B) Dil, sürekli kendini yenileyen bir varlıktır.
E) Sulak bir alanda kurulduğuna C) Toplumda edebî ürünlere karşı ilgi azalmıştır.
D) Eski edebî ürünlerin sadeleştirilmesi gerekir.
E) Toplumsallığı öncelemeyen sanatçılar zamanla
okunmaz olur.

29. Dede Korkut, Türk milletinin binlerce yıllık geçmişinden 30. Rivayete göre İran Hükümdarı Cemşit, ormanda tavşan
süzülüp gelen irfanıdır. Her boyun, kurulan her devletin avına çıkar. Av esnasında zehirli bir yılanla karşılaşır ve
var olabilmesinin işaret levhasıdır. Dede Korkut, okunu ona fırlatır. Ok, yılanın saklandığı kayalıklara
Türkistan bozkırlarından, Anadolu’ya uzanan çarpar ve bir ateşin yanmasına sebep olur. Bu ateş
medeniyeti inşa eden imanın, ahlakın, zihniyetin, aklın etraftaki bütün kuru otları tutuşturur. İranlılar, ateşi
zamana ve mekâna yansımasıdır. Dede Korkut, sözüm ona ilk defa gördükleri için çok etkilenir ve
gönüldür, akıldır, tecrübedir... Dede Korkut, tarihçi için ateşe secde ederler. Onun yaydığı ışığın hiç
hükümdarın ve toplumun tutan elini, gören gözünü; sönmeyeceği “ateşgede” adı verilen tapınaklar
edebiyatçı için destanî hikâyelere nakşedilmiş içsel bir yaparlar. Ateşin bulunduğu bu gün Nevruz olarak
geleneği ifade etmiştir. Özetle Dede Korkut, kutlanır.
Kaşgar’dan İstanbul’a uzanan ve aynı dilde terennüm
edilen kültürün ortak adıdır. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisinin
üzerinde durulmaktadır?
Bu parçadan hareketle “Dede Korkut” ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) İranlıların, ateşi bulma hikâyesi
B) Ateşin İran edebiyatındaki yeri
A) Türklerin, uzun tarihleri içerisinde oluşan bir unsur
olduğuna C) İranlılarda Nevruz’un önemi
B) Geniş bir coğrafyada meydana gelen bir kültürü D) İran’da ateş yakma geleneği
yansıttığına E) “Ateşgede” adı verilen tapınakların ortaya çıkış
C) Bilimler için farklı anlamlar taşıdığına nedeni
D) Geniş bir yayılma sahasına sahip olduğuna

E) Evrensel bir kimlik kazandığına

31. Hikâyenin, özet yaşamaya talip modern insana 33. • Sosyal medya siteleri gençlerin aile ve arkadaşları
sunduğu ilk cazip yanı, ----. Hikâye bu özelliği ile ile bağlantı hâlinde bulunma, fotoğraf paylaşma ve
modern insana bir okuyuşta bitirebilme şevki ve hissi fikir alışverişinde bulunma gibi çevrim dışı olarak
verir. Uzun okumalarda olduğu gibi okuyucu metinden gerçekleştirebilecekleri birçok eylemi çevrim içi
durmaksızın kopmaz. Ve okuyucudan kısa bir zaman gerçekleştirme imkânı sağlamaktadır. Sosyal medya
dilimi talep eder: Bir otobüs yolculuğu, bir metro veya hizmetleri yerel, ulusal ve uluslararası bağlamda
uçak yolculuğu gibi. Bu da modern insanın aradığı münazara ve tartışma gerçekleştirmek için
şeydir. kullanılabilmektedir. Bu da kişinin kendini daha iyi
ifade edebilmesini sağlamaktadır.
uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? • Herkesin uygulamaya çalıştığı kendince fikirleri ve
inançları vardır. Bireylerin günlük yaşantılarında
A) yalın anlatımıdır etkileşim hâlinde bulunduğu sınırlı bir çevresi
bulunmaktadır. Ancak, Facebook tarzı siteler
B) kısa oluşudur
üzerinden fikir paylaşımı ile kullanıcıların normal
C) anlaşılır olmasıdır hayatlarında istemedikleri insanların bu bilgilere
D) şiirsel tadıdır erişmesine neden olmaktadır. Bu durum o
insanlarla olan ilişki için ölümcül olabilmektedir.
E) yoğun söyleyişidir
söylenebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini

göstermektedirler.
B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu
vurgulamaktadırlar.
C) Aynı durumu olumlu ve olumsuz yönleriyle
değerlendirip ele almaktadırlar.
D) Aynı düşünceyi farklı örnekler üzerinden
değerlendirmektedirler.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer
nedenlerle açıklamaktadırlar.
32. İnsansız kara araçları arazi ve ortam haritalandırma, bir

araziye ilişkin tüm bilgilerin toplanması, faydalı yük
iletimi, bomba imha, arama-kurtarma, zehirli kimyasal
maddelerin tespiti ve taşınması, devriye, sınır
gözetleme, yasa dışı sınır ihlallerini tespit etme, gözlem
ve keşif yapma gibi insanlar için ----.
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden

A) çok önemli durumlarda kullanılıyor

B) sıra dışı sayılan görevlerde kullanılıyor
C) oldukça yorucu olan işlerde kullanılıyor
D) zor ve tehlikeli olan görevlerde kullanılıyor
E) yaşamsal zorunluluk olan alanlarda kullanılıyor

34. Gazeteci:
Yazar:
─ İlk romanımı 2000 yılında yazmıştım, yazmaya

başlayalı beri başkalarının yazdığı romanları daha zor
(I) Aydın’da bulunan Nysa Antik Kenti coğrafyacı ve
okur oldum. Ben de bunun üzerine yazar, şair, sanatçı
gezgin Strabon’un eğitim aldığı yer olarak biliniyor.
ve aykırı kişilerin yaşam öykülerine sarıldım. Nicesinde
(II) Kentte kütüphane bulunması buranın bir eğitim
şunu gördüm; okuduklarım o kadar şaşırtıcıydı ki
merkezi olduğunu gösteriyor. (III) Nysa’da 12 bin seyirci
roman diye yazsam tüm yayınevleri refüze ederdi. Bu
kapasitesine sahip bir tiyatro da bulunuyor.
romana o tür anekdotlar serpiştirdim; gerçek ile
(IV) Tiyatronun en önemli özelliği Tanrı olduğuna
kurmaca kişiler sanki düello eder oldular. Kitabın arka
inanılan Dionysos’un betimlendiği çok sayıda kabartma
kapağında da vurgulandığı üzere kitabın teması,
bulunması ve bu kabartmaların günümüze kadar
“Hayat, romanlardan daha tuhaftır.”
korunmuş bir şekilde ulaşması. (V) Tiyatrodaki başka
Gazeteci
bir kabartmada ise Eros, Kore, Hades ve Pan
(II) ---- betimlenmiş.
Yazar:
─ “Ardıç Ağacının Altında” benim yedinci romanım, iki

de novellam var. Hepsinin atar damarları “gezi ve
gizem” yapıtları olmasıdır. Kasabalar, kentler ve
sokaklar temel karakterler kadar önemlidir.
Romanlarımda yer almasına karar verdiğim yerlere
kesinlikle gider, notlar alırım. Çıktığım seyahatler beni A) I. cümlede, bir kabulden söz edilmiştir.
ekstra ilhamlarla ödüllendirir. Romanlarıma başlarken
B) II. cümlede, kentte ne bulunduğu belirtilmiştir.
beni ateşleyecek bir adının olmasına dikkat ederim. Bu
yüzden dört roman veya novellamın adını gözde şairim C) III. cümlede, nesnel bir bilgi paylaşılmıştır.
Oktay Rifat’ın dizelerinden ödünç almışımdır. Roman D) IV. cümlede, söz konusu yapının öne çıkan bir
kurgusu kafamda berraklaştıktan sonra onu bölümlere niteliğine vurgu yapılmıştır.
ayırır ve bir heykeltıraş gibi şekillendirmeye çalışırım.
E) V. cümlede, önceki cümlede verilenler tanık
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden göstermelerle açıklanmıştır.
A) I. Bir romanın gerçek dışı olaylardan oluşması

okunmasını nasıl etkiler?
II. Gezi yazısı, anı, mektup gibi türlerle roman türü
arasında nasıl bir yakınlık vardır?
B) I. Kurgu ve gerçek karakterlerin iç içe olduğu bu
romanın temasını nasıl tanımlarsınız?
II. Romanlarınızı yazarken hazırlık süreciniz nasıl
oluyor ya da hazırlık döneminde seyahatleriniz
oluyor mu?
C) I. Kurguya dayalı roman ve hikâyelerin başarılı 36. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
olduğu yönler nelerdir sizce? bir “çıkarım” söz konusudur?
II. Hazırlık sürecine başladığınız ancak sonradan
yazmaktan vazgeçtiğiniz kitabınız var mı? A) I B) II C) III D) IV E) V
D) I. Bir romanın teması onun biçim özelliklerini
hangi açılardan etkiler?
II. Başarılı karakterler çizebilmek için hazırlık
aşamasında mülakatlar yapmak gerekir mi?
E) I. Biyografik romanlarda nelere dikkat edilmeli,
başarılı olmak kolay mı?
II. Son romanınız ile ilk romanınız arasında teknik
açıdan büyük farklılıklar var mı?

yoktur?
cevaplayınız.
A) Alıntı yapma
B) Karşılaştırma
Öykü, benim için edebiyat ailesinin ele avuca C) Öznel ifadeler
sığmayan, yaramaz çocuğu oldu her zaman. Söz
D) Devrik cümle
dinlemez ama bir o kadar da sevilecek yanları olan bir
çocuk. Öykü okurunun roman okurundan farklı E) Benzetme
olduğunu düşünüyorum. Öykü okuru, tabii ki romanı ve
diğer türleri de dikkatle, severek, isteyerek okur. Öykü
okurunun farkı, bu türe olan tutkusudur. Sayıca roman
okurundan az olmasının önemi yoktur. Sayısı azdır ama
edebiyatın içindedir. Kelimeleri, anlamları çoğaltmayı,
boşlukları doldurmayı, metni zihninde yeniden yazmayı
iyi bilir. Zor olanı seven, dilin farklı lezzetlerine açık bir
okurdur o.

değinilmemiştir?
A) Öykü okurunun niteliksel farklarının olduğuna

B) Öykü okurunun nicelik bakımından diğer türlere
göre az olduğuna
C) Öykü okurunun öyküye büyük bir sevgiyle
bağlandığına
D) Öykü okurunun sadece öykü okumadığına
E) Öykü okurunun nitelik ve nicelik olarak diğer
türlerdeki okuyuculardan üstün olduğuna

40. Bu parçada geçen “ezberlerimizi bozacak şekilde”
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
cevaplayınız.
hangisidir?
A) Akıcılık B) Yalınlık C) Sıra dışılık
Gabriel Garcia Marquez, insan doğasını karışık bir D) Nesnellik E) Açıklık

kavram olarak ele almaktan kaçınmıştır. Aksine - ve
tabi ezberlerimizi bozacak şekilde - insan ve
davranışları ile sosyal sorunları olanca sadeliğiyle
anlatmış, dolayısıyla da okurlarını yalın olaylarla
karşılaştırmıştır. O; psikoloji, felsefe ya da sosyoloji
birimlerinin verilerini birey bazında kullanmak yerine
yapıtlarında işlediği sorunsalları halk üzerinden okumak
istemiştir. Böylesi bir yönelime insan ve doğasına
yönelik evrensel kurallara ulaşmak için başvurmuştur.
Böylelikle de kurgudaki ustalığını konuşturarak
postmodern edebiyatın en önemli ürünlerine imza
atmayı, bilimlerinin verilerini klasik ve modern
edebiyatın sınırları çerçevesinde işlemeyi tercih
etmiştir.
39. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak;
I. insanı ve yapısını yoğun bir üslupla işlediği,

II. anlaşılması güç olayları işlemekten kaçındığı,
III. çeşitli birimlere ait verileri toplum üzerinden ele
aldığı,
IV. bilimsel verileri geleneksel ve çağdaş edebiyatın
sınırları etrafında anlattığı
yargılarından hangileri doğru değildir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve IV E) Yalnız IV
TEST BİTTİ.
12
1 CÜMLEDE ANLAM
2 CÜMLEDE ANLAM
4 DEYİMLER
5 CÜMLEDE ANLAM
6 CÜMLEDE ANLAM VE YORUM
10 EKLER
12 SES OLAYLARI
14 YAZIM YANLIŞI
15 YAZIM YANLIŞI
18 TAMLAMALAR
20 PARAGARAFTA YER DEĞİŞTİRME
30 PARAGRAFTA KONU
35 CÜMLEDE ANLAM
36 CÜMLEDE ANLAM
12
DENEME
   
LP12TURDE21-012
DENEME

1. “Dar Çağ” ve “Yaz Dönemi” ile ---- Türk şiirinde özgün 3. Sevinç Çokum, Türk öykücülüğündeki baskın görüş ve
bir damar açan Necatigil, o dönemde yaygınlaşan yaklaşımların aksine pek çok temel meseleyi yerli bir
İkinci Yeni’nin etki alanına girmeyen ender bakış açısıyla ele alıp Türk öykücülüğünün önemli bir
isimlerdendir. tonunu tamamlamış ve bu yönüyle de hep anılacak bir
isim olmayı başarmıştır.
Bu cümlede boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilemez? Bu cümleye göre Sevinç Çokum’un hep anılacak bir
isim olmayı başarması aşağıdakilerden hangisiyle
A) iyiden iyiye ilgilidir?
B) enikonu
A) Özgünlük
C) adamakıllı
B) Ulusallık
D) uzun uzadıya
C) Evrensellik
E) iyice
D) Doğallık
E) Yalınlık
2. Doğayı bu denli içinde taşıyan şair, hiçbir zaman 4. I. Yazarın duru bir Türkçe kullandığı ve şiire çalan
pastoral duyguların tuzağına düşmez. Doğayı dikkatli cümlelerle anlatımını zenginleştirdiği görülüyor.
bir bakış ile algılar. O, insan ruhunun şiirini yazar. (Biçem)
Doğadan güzellikler devşirir, hikmeti arar gibidir. II. Tarih yazıcısı da öykücü de sonuç olarak bir zaman
Bu parçadaki altı çizili bölümle anlatılmak istenen kesiti üzerinde çalışır. (Karşılaştırma)
aşağıdakilerden hangisidir? III. “Körlük” romanı, görme duyusunun insanlığın ve
insan uygarlığının oluşumunda ne kadar önemli
A) Doğayı yerli yerinde anlatmak olduğunu da irdeliyor aslında. (İçerik)
B) Kır yaşamı karşısında oluşan hisleri dile getirmemek IV. Zweig’in külliyatını arka arkaya okuduğunuzda tüm
C) Doğa unsurlarına çok sık yer vermek karakterler birbirlerini tamamlayan bir yapbozun
parçaları gibi. (Bütünlük)
D) Kır yaşamına akılcı yaklaşmak
V. Bu roman, düşünce yapımızı harekete geçirirken
E) İnsanın doğa karşısındaki konumunu ortaya
içimizi yerinden oynatır; unutmuş gibi yaptıklarımızı,
koymak
kalbimizden başka iklimlere göç edenleri geri
çağırır. (Olumsuz eleştiri)
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi

parantez ( ) içindeki sözle ilgili değildir?

5. Yalnız kendisi için yazan bir şair veya öykücü 7. (I) Kadim geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan,
düşünülemez; bugün yazdığının hiç olmazsa yakın bir farklılıklarını hoşgörü harcıyla yoğuran güzide kent
zamanda okunacağını ummayan bir sanatçının, eline Hatay, yirmi üç medeniyetin on üçüne ev sahipliği
kalem alması bile imkânsızdır. yapmış, medeniyet birikiminin zirvelerini temsil eden
kentlerden biridir. (II) Tarihî dokusu, kültürel mozaiğiyle
Bu cümlede söylenenleri bütünüyle içeren yargı
kendinden tarih boyunca haklı bir övgüyle söz
aşağıdakilerden hangisidir? ettirmiştir Hatay. (III) Antik kentleri, tarihî değer taşıyan
dinî ve sivil yapıları olan Hatay, barındırdığı diğer
A) Daha fazla yapıt verme isteği, sanatçıyı verimsizliğe
kültürel unsurlarıyla önemli bir birikime ev sahipliği
ve kararsızlığa sürükler.
yapar. (IV) Hatay ilinin eski evlerle süslenmiş tarihî
B) Her sanatçının başlıca isteği, yapıtlarının merkezi olan Antakya ilçesi, şelaleleri ve el işi ipek
okuyucuyla buluşması ve okuyucu tarafından dokumalarıyla ünlü Harbiye ilçesi, Büyük İskender’in
beğenilmesidir. kurduğu ve İssos antik kenti, Hatay’ın zengin kültürel
C) Yapıtlarının dikkate alınmadığını görmek, sanatçıyı birikimin bir bölümünü yansıtır. (V) Sokullu Mehmet
üzer. Paşa Külliyesi, Payas Kalesi gibi tarihî eserleriyle
İskenderun ilçesi de Hatay’ın önemli bir merkezidir.
D) Bir yapıtın kalıcı olabilmesi için, sanatçının yaşayan
bir dili benimsemesi gerekir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
E) Sanatçı, sanat kaygısı taşımadan oluşturursa özne, bir söz öbeğinden oluşmamaktadır?
yapıtlarını, okuyucunun gözünde büyür.
6. Dişe dokunur bir olay örgüsü içermese de akıcı bir eser 8. Gelin gibi nazlı nazlı sallanan rüzgâr, biraz sağdan,
olarak karşımıza çıkıyor Barış Bıçakçı’nın romanı. Kendi I
biraz soldan üfürerek kıyıda köşede kalmış çer çöpü
içinde bütünlük taşıyan kısa bölümlerden oluşmasının
II
da etkisi var bunda. sokağın köşesindeki tek katlı kerpiç evin tahta kapısı
III IV
Bu parçadaki altı çizili bölümle anlatılmak istenen önüne topluyordu.
aşağıdakilerden hangisidir? V
Bu cümledeki numaralanmış sözler için aşağıda
A) Yerinde ve anlamlı olmak verilenlerden hangisi yanlıştır?
B) İşe yarar nitelikte olmak A) I. si, niteleme sıfatı görevinde kullanılmış bir
C) Farklı olmayı başaramamak ikilemedir.
D) Açık ve anlaşılır içerikte olmak B) II. si, sıfat-fiil grubudur.
E) Rahatsız edici yanları bulunmak C) III. sü, sıfat yapan ilgi ekini alarak sıfat görevinde
kullanılmıştır.
D) IV. sü, tamlama şeklinde oluşmuş bir söz öbeğidir.
E) V. si, birleşik çekimli bir fiildir.

9. Göz boncuğu dağıtıcısı kadın, topladığı çocuk gözlerini 11. Sarayın hemen önünde bir zamanlar, yağışı az Odessa
hüzünle seyrederken bütün gözler akvaryumun içinde I
şehrinin yağmur sularının toplandığı kuyunun başında
balık oluverdiler. Kadın, onları götürüp göle bıraktı. O
günden beri sabahları göllerin üstü göz göz olur. yapılmış Gece ve Gündüz heykeli duruyor. Rönesans
Bu parçada aşağıda verilenlerden hangisi yoktur? şehir saraylarını (palazzo) andıran cephesiyle öne çıkan
II
A) Eylemden ad yapan ek Londonskaya Oteli, bulvarın en önemli yapılarından
III
B) Hece düşmesi biri. Çehov, Ayvazovski, Mayakovski, Isadora Duncan
C) Tezlik birleşik eylemi gibi pek çok ziyaretçiyi ağırlayan otelde 38 numaralı
IV
D) III. tekil şahıs iyelik eki odanın da Eienstein’a ait olduğu biliniyor.
E) Ünsüz türemesi V
hem yapım hem de çekim eki almamıştır?
10. Köyün ufukları o gün bir başka güzel görünüyordu. 12. Osmanlı devrinde arkeolojiyi de kapsayan ilk müze
Akşamdan yağan yağmur sanki gökyüzünü yıkamış, I
girişiminin, 1848 yılında Topkapı Sarayı’nın dış
pırıl pırıl yapmıştı. Güneşin ışıkları ile yaprakların
üzerindeki su tanecikleri renkten renge giriyordu. avlusunda yer alan Aya İrini (Hagia Eirene) Kilisesi’nde
Bu parçada aşağıda verilenlerden hangisi yoktur? oluşturulan koleksiyonlarla başladığı yaygın olarak kabul
II
A) Zaman zarfı görüyor. Fethi Ahmet Paşa’nın (1801-1857) girişimiyle
B) Birleşik çekimli eylemler kilisenin avlusunu çevreleyen revakların aralarına

III
C) Bağlama grubu yerleştirilen camekânlar toplanan ilk eserlerin de sergi
IV V
D) Zarf-fiil mekânı oldu.
E) İşaret sıfatı
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi

13. Türkçeye girmiş hâlleriyle “müze” sözcüğüyle “müzik” 14. Anadolu coğrafyasının kendi “Halk Takvimi” vardır.
I
sözcüğünün akrabalığı insanda bir mozaik duygusu Kırkikindi yağmurları, kocakarı soğukları, çaylak
I II
yaratır, üstelik “mozaik” onlarla kardeştir zira o da bu fırtınası, karakoncolos, zemheri, hıdrellez, cemreler...
II
sözcük kökünden doğmuştur. Mitolojide yer alan dokuz Bunlar ve daha niceleri Anadolu insanıyla gök olayları,
III
İlham Perisi, yani dokuz Müz (Yunanca “mousa”, doğadaki değişimler arasındaki o derin ilişkinin adları
III
Latince “Musa”), döne dolaşa, estetik alanın bazı değil sadece. Aynı zamanda meteoroloji dahil göğü ve
IV V
dallarına ad olmuş. yeri inceleyen bilim dallarının da devraldığı en görkemli
IV
Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak miraslardan biridir.
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? V
Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak
A) I. sözcük, isim tamlamasını belirten asıl sayı aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
sıfatıdır.
A) I. sözcük, dönüşlülük zamiridir.
B) II. sözcük, işaret sıfatı olarak kullanılmıştır.
B) II. sözcük, niteleme sıfatı olarak kullanılmıştır.
C) III. sözcük, isim tamlamasını belirten bir sıfattır.
C) III. sözcük, sıfat yapan ilgi ekini almıştır.
D) IV. sözcük, isim tamlamasının tamlayanını niteleyen
D) IV. sözcük, üstünlük bildiren bir zarftır.
bir sıfattır.
E) V. sözcük, bildirme eki almış belgisiz zamirdir.
E) V. sözcük, isim tamlamasının tamlananını belirten
bir sıfattır.

15. “Aşkın gözü kör mü acaba” diye şarkılar mırıldanan 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ögelere ayırmada
yanlışlık yapılmıştır?
dünyada başka bakış açıları da gelişiyordu; sorduk,
I
sual eyledik: Nörobiyoloji de arıyordu zira “Aşkın A) Türk şiirinin en önemli şahsiyetlerinden olan Ahmet
Haşim / sonsuz helezonlar çizerek / var olanın
Şifresi”ni… Salt bu mu? Edebiyata bundan yaklaşık 40 sınırlarını / zorlar / şiirlerinde.
yıl önce giren Alberto Vazquez’in Yeni Tanrılar B) Nazım Hikmet’in etkisiyle şiire başlayan Attila İlhan
/ şiirlerinin birçoğunu / sosyal realizmin özelliklerine
kitabındaki her şey, “bitmez gençlik, ölümsüzlük” tümü
göre / oluşturmuştur.
II III
piyasaya sürüldü ve hiç de yabana atılmıyacak denli C) Herhangi bir edebî topluluğa katılmayan Mehmet
IV V
çok ilgilisi var. Akif / bütün şiirlerini / aruz ölçüsüyle / yazmıştır.
D) Memleket edebiyatı düşüncesini benimseyen Ömer
Bedrettin / Anadolu toprağına / yönelerek / millî bir
şiir sanatı / oluşturmuştur.
A) I B) II C) III D) IV E) V E) Millî romantik bir şair olan Cahit Külebi / merkeze

aldığı Anadolu insanının hayatını / şiirlerinde / bütün
yönleriyle / ortaya koymuştur.
16. I. John Berger’in “Bir Fotoğrafı Anlamak”, Susan 18. Doktor bu düşkün aileye bol bol ilaç yardımı yapmış.
Sontag’ın “Fotoğraf Üzerine” ve Roland Barthes’in Sık sık evlerine gitmiş ama bir uzun Avrupa gezisinden
baş yapıtı “Camera Lucida” adlı eserleri sonra kızı bir daha eczanede bulamamış.
fotoğrafçılık konusunda başucu kitaplardan — Nerde o küçük afacan ( )
birkaçıdır.
Eczacının gözleri dolu dolu ( )
II. Usta fotoğrafçı Ara Güler’in Türk Edebiyatı’na
— Sorma!
armağanı “100 Yüz” kitabı 100 edebiyatçının portre
fotoğrafından oluşan eşsiz bir koleksiyon kitabıdır. — Ne oldu?
III. 1888 yılında George Eastman tarafından elde — Sorma dedim ya ( )

taşınabilen filmli ilk fotoğraf makinası icad edilmiştir. — Canım söyle, ne oldu?
IV. Tarihte çekilen ilk insan fotoğrafının sahibi, hem Eczacı gözlerini koluyla şöyle bir sildikten sonra ( )
ressam hem de kimyager olan Fransız Louis
— Hani, dedi, bir oğlan gelirdi arada, hatırIadın mı?
Jacques Mande Daguerre’dir.
— Kıvırcık saçlı, sarışın, uzun boylu ( )
Bu cümlelerin hangilerinde yazım yanlışı yoktur?
Bu parçada parantezle ( ) belirtilen yerlere
A) I ve II B) II ve III C) III ve IV aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla
getirilmelidir?
D) Yalnız III E) Yalnız IV
A) (?) (:) (!) (,) (…) B) (!) (:) (!) (,) (.)
C) (?) (,) (!) (:) (…) D) (…) (:) (?) (,) (…)
E) (?) (…) (.) (,) (!)

19. Acaba bir misin (I) yoksa milyon mu? 21. (I) Onun kuyusunun suyu tatlıdır. (II) Bu, onu çok mutlu
Var mısın (II) Yok musun (III) Ön müsün? Son musun? eder çünkü su vermek onun için büyük sevaptır.
Madde mi (IV) Kuvvet mi (V) Elektron mu? (III) Kuyusunun suyu ile övünen Lütfü, her isteyene su
Nerdesin, nerdesin, nerdesin, nerde? verir. (IV) Her kuyuda bulunmayan bir özelliktir bu.
(V) Bir gün, köylüsü İbrahim’e su verirken ondan bir
Bu dizelerde numaralanmış yerlerin hangisine soru haber duyar. (VI) Bu, Celil’in uşağı Murat’ın yakalandığı
işareti getirilmesi uygun değildir? haberidir.
A) I B) II C) III D) IV E) V Bu parçanın anlatım ve düşünce akışındaki

bozukluğu gidermek için aşağıda verilen
cümlelerden hangileri birbiriyle yer değiştirmelidir?
A) II ve IV B) I ve III C) IV ve VI
D) II ve V E) III ve VI
20. Yazmanın doğuştan gelen bir hüner olduğunu 22. Hikâye bana içimin diplerinde hep akmakta olan
düşünenlerden değilim, eğitim aldıktan sonra, teknikleri gösterge ırmaklarını ifade ediyor. Bu ırmakların sesini,
öğrendikten sonra geriye hayal gücü kalıyor. ----. herhangi bir kelime veya söz duyurmuş oluyor bana.
Duyduğum o ses kışkırtıyor beni. Orada gördüğüm
Bu parça düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
görüntüsel durumlarla, devinimlerle, eşyalarla bire bir
iletişime geçtiğimde derhâl kendi içimde bir yolculuğa
çıkıyorum. O seyahatte gördüklerimi, duyduklarımı o
A) İşte o zaman yazarlık için tüm kapılar aralanıyor
andan itibaren anlatmaya başlayabilirim. Tam da o
B) Böylece gerçek bir yazar oluyorsunuz sırada karşımda biri konuşuyor ise o kişiye ihanet
C) Tabii ki çalışmadan olmaz ederek ırmakların çağırdığı yere gittiğim çok olmuştur.
O sırada seni “dinliyorumdur” ama “duymuyorumdur”,
D) İyi bir yazar olabilmek için önce çok okumak gerek
sana bakıyorumdur ama seni görmüyorumdur.
E) Bir de yeteneğin olacak doğal olarak
Hikâyeyle ilişkisini bu sözlerle açıklayan biri için
A) Hikâye, iç dünyasında kesintisiz devam eden bir

serüvendir.
B) Bir kelime veya sözden hareketle hikâyenin peşine
düşüyor.
C) Hikâyeyi ortaya çıkaracak bir görüntü veya
hareketle karşılaştığında içsel bir gezintiye çıkıyor.
D) Hikâye yazarken karşılaştığı kahramanlar onu
hayrete düşürüyor.
E) Hikâye yazmaya yöneldikten itibaren çevresine
karşı ilgisiz olmaya başlıyor.

23. (I) Divriği Kalesi’nin güneyindeki tepenin yamacında 25. I. Ölümünün 400. yılında yüksek teknolojili cihazlarla
bulunan külliye yapısı, yörenin Mengücekoğullarının Shakespeare’in mezarında arkeolojik incelemelerde
yönetimi altında olduğu dönemde inşa edildi. bulunan araştırmacılar, cesette kafatasının
(II) Mengücek hükümdarı Ahmet Şah ve eşi Turan olmadığını iddia etti.
Melek’in yaptırdığı cami ve darüşşifa 1228’de II. Özel hayatı ve gerçek doğum yeriyle ilgili az
tamamlandı. (III) Cami bölümünün batı duvarı, 16. yy.da bilinenler bir yana, böyle birinin yaşayıp yaşamadığı
taç kapıyla birlikte sökülerek yeniden örüldü ve bile çeşitli yazarlar tarafından tartışılıyor.
sağlamlaştırıldı. (IV) İki kubbeli türbeye sahip cami ve
ona bitişik hastane, mimarlık tarihinin başyapıtlarından III. 1616 yılında vefat eden Shakespeare’e ait
sayılıyor. (V) Yapı, mimari özelliklerinin yanı sıra kafatasının çalınmış olabileceği tahmin ediliyor.
Anadolu’nun geleneksel taş işçiliğinin seçkin bir örneği IV. Dünya edebiyatına kazandırdığı seçkin eserlerle bir
olması nedeniyle de 1985 yılından beri UNESCO edebiyat devi olarak anılan Shakespeare,
Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. ölümünden bu yana çeşitli tartışmalara konu
ediliyor.
V. Son dönemde ortaya atılan bir konu ise yazarın
cesediyle ilgili.
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan üçüncü olur?
24. Yükseklere tırmanmak gibi bir derdim olmadığını

anladım. Tabii ki doğanın yüksek irtifaları, dağları da
ilgimi çekiyor. Türkiye’nin çeşitli dağlarına da çıktım.
Dağcılık daha çok zirveye tırmanışa ve tekniğe
odaklanıyor. Ancak ben daha çok yatayda yol alıp
doğadaki çeşitliliği keşfetmeyi ve gözlemlemeyi
seviyorum. Zirve tutkum yok. Bitki ve hayvan
çeşitliliğini, topografik ve jeolojik yapıyı, bölge insanının
kültürel özelliklerini ve tüm bunların birbirleriyle olan
ilişkisini inceleyip keşfetmek çok daha fazla ilgimi
çekiyor. Kendimi ve amacımı tanımlarken sıklıkla şu
cümleyi kullanıyorum: Doğanın dilini öğrenmeye
çalışıyorum.
Bu paragraf aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık

A) Doğa yürüyüşleri ile ilgili deneyimlerinizi bizimle

paylaşır mısınız?
B) Dağa tırmanma ile doğa yürüyüşleri arasında ne
gibi farklar vardır?
C) Hangi amaçlar çerçevesinde doğa yürüyüşleri
yapıyorsunuz?
D) Dağcılıkla uğraşmak yerine doğa yürüyüşlerinde
karar kılmanızda sizi kendine çeken ne oldu?
E) Dağcılıktan sonra doğa yürüyüşleri yapmakta hiç
zorluk yaşadınız mı?

26. Edebiyatın tarihle ilişkisi, eleştiri kuramlarının sıklıkla 27. Epik tiyatro, birbirleriyle yakından uzaktan ilgili olaylar
üzerinde durduğu, çeşitli açılardan incelediği bir dizisini anlatır. Seyirci bir gözlemcidir. Enerjisini
alandır. Konusunu tarihten alan edebiyat eserlerinin tüketmez. Tersine enerjisini harekete geçirir. Eserin
konumu dünyada da Türkiye’de de uzun yıllardır seyirciye karar verdirmesini istemez. Seyircinin kendi
tartışılır. Romancının tarihî karakterlerden söz ederken kendine karar vermesini sağlamaya çalışır. Seyirciyi
belgelere ne derece bağlı kalması gerektiği, olaylara olayın içine sokmaz. Böylece karar verdirir.
yorum getirmekte ne kadar özgür olduğu akademik Duygulanmalara pek yer vermez. Ancak fikirlerini
çalışmaların da popüler kültür tartışmalarının da ilgi değerlendirmeye yarayacak kadar duygulandırır. Her
odağında durur. Ancak son yıllarda yayımlanan, daha sahne kendisi için vardır. Olaylar düz bir çizgi hâlinde
çok bir dedikodu merakını okşamaya yönelik tarihî gitmez. Gerçeği, sosyal gerçekçilik açısından ele alır.
roman ve diziler üzerinden yürütülen münazaralar işin
sanat boyutuna gelmeden önce taraftarlık düzeyinde Bu parçaya göre epik tiyatroyla ilgili olarak
ele alındığını gösteriyor. aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine A) Birbiriyle az veya çok ilişkisi olan olaylara yer verir.
değinilmemiştir? B) Seyircinin olaya kapılması istenmez.
A) Edebiyatın tarihle ilişkisinin eleştirmenlerin ele aldığı C) Seyirciye herhangi bir düşünce telkin etmez.
önemli konulardan biri olduğuna D) Duygulanmaya hiçbir şekilde izin vermez.
B) İçeriğini tarihî olayların oluşturduğu yazınsal E) Bir sahnenin bir önceki sahneyle ilişkisi olmayabilir.
yapıtların öteden beri tartışma konusu olduğuna
C) Yazarın, tarihî kahramanları ele alırken nesnel mi,
öznel mi olması gerektiğinin hem bilim çevreleri
hem halk tarafından tartışıldığına
D) Edebiyatta, tarihi bir fon olarak kullanıp edebî
kaygıları ön planda tutmanın ustalık gerektirdiğine
E) Günümüzde tarihî içeriğe sahip yapıtlar üzerinde
yapılan tartışmaların sanatsallığı öncelemediğine
28. Öykü yazmak, şu an için yapabileceğim işlerin en

güzeli, en doğrusu olarak görünüyor gözüme. Her
zaman bana böyle görünür mü bilmiyorum. Bunun da
garantisi yok. Öykü yazmayı hiç hafife almadım. Ek iş
olarak görmedim. Okumak ve yazmak, yaşantımın
merkezinde. Ama günün birinde daha değerli bir eylem
şekli keşfederim, gözümden düşer mi bilemem. Eğer
öyle bir gün gelirse o güne kadar yazmış olduklarımın
benim onlara yüklediğim değere karşılık gelmesini
dilerdim.
Bu parçada konuşan kişi ile ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Şu anda öykü yazmada karar kıldığı

B) Öykülerinin başarılı bulunduğu
C) Öykü yazmayı küçük görmediği
D) Okuma ve yazmayı odağına aldığı
E) Metinlerinden onlara yüklediği değeri taşımalarını
istediği

29. • Gıdaların tüketilmeden atılması, üretimleri sırasında 30. Yazar, Kar ve İnci romanında çoğunlukla soyut anlatımı
kullanılan suyun, toprağın, enerjinin ve diğer pek tercih etmiş. Bu sebeple roman, başından itibaren
çok girdi ile beraber emeğimizin de boşa gitmesi karmaşık geliyor okuyucuya. Bir psikiyatristin
anlamına geliyor. Ayrıca bu gıdaların üretim muayenehanesinde, divana uzanmış bir hastadan
süreçlerinde çevreye yayılan sera gazının çevre dinliyormuş gibi okuyoruz romanı çoğu zaman. Bazı
kirliliğinde önemli bir payı var. Gıda, sadece bölümlerde sayfalarca semboller üzerinden okuma
tabağımızda somut olarak gördüğümüzden çok yapmak gerekiyor. İmgelerin anlaşılmasında zorlanma
daha fazlası. Bunun farkında olmayı, dolayısıyla riskini göze almış yazar ancak kimi zaman mesajını
gıdanın ve üretimindeki emeğin değerini bilmeyi ve açıkça yazmayı da ihmal etmemiş. Romanın sonuna
bunlara saygı göstermeyi öğrenmemiz gerekiyor. gelince başlangıçta anlatılanları yeniden okuma
• Hem perakende hem de tüketici düzeyinde isteğine kapılabilirsiniz.
kozmetik standartlar diye anılan ve gıda ürünlerinin Bu parçada sözü edilen yapıtla ilgili olarak
görünüşünü tanımlayan özelliklerin son yıllarda aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
gereğinden fazla önemsenmesi gıdaların çöpe
atılmasının önemli bir sebebi. Tüketiciler artık kurtlu A) İmgesel bir söyleyişe sahip olduğuna
ya da yaralı-bereli elmaları, olgunlaşmış veya
B) Çözülmesi güç bir yapısı olduğu izlenimini
kahverengileşmiş muzları, parlak veya düzgün
uyandırdığına
şekilde olmayan meyve-sebzeleri, yumuşamış
çikolataları bozuk ürün ile eş değer tutarak C) Bazı yerlerde iletinin belirginleştirildiğine
tüketmiyorlar ve bu ürünler de sonunda çöpe D) İnsanın kendisiyle hesaplaşması gerektiğini salık
gidiyor. verdiğine
Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi E) Bitiminde başa dönme arzusunu oluşturabileceğine
söylenebilir?
A) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer

nedenlerle açıklamaktadırlar.
B) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele
almaktadırlar.
C) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu
D) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini
göstermektedirler.
E) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler
sunmaktadırlar.

31. Sanat, doğası gereği estetik özerklik düzlemi içinde 32. Öykülerinde hümanist düşünceyi baz alan asker
felsefe, tarih, siyaset gibi disiplinlerle ilişki içerisindedir kökenli yazar Yordan Yovkov, konuları işlerken bu
ve çoğunlukla bunları da kapsar. Ne var ki sanat, kendi anlayışını ince ayrıntılarla okuyucusuna hissettirir.
özerk yapısı dışında, hiçbir disipline hizmet etmez; Öykülerini çok yalın bir dille yazan Yovkov, köy
kendi kurallarına, gereklerine ve estetik oluşuna bağlı yaşamının her rengini bütün sıcaklığıyla aktarır.
kalır. Sanatın estetik özerklik alanını bozan, özgür ve I. Dünya Savaşı ile ilgili öykülerinde Türk kültürü ve
bağımsız işleyişine yapılan dış müdahaleler sanatı sanatına objektif bir yaklaşım sergilerken XIX. yüzyılın
doğasından uzaklaştırır. Sanat üzerindeki her türlü ilk yarısında Balkanların sosyo-ekonomik kültürel
yönlendirme sanatsal özgürlük ve özerkliğin temel yapısına da tanıklık eder. “Tekerleklerin Öyküsü” yapıtı,
kısıtlayıcısıdır. Bu anlamda estetik ve sanatsal hiçbir âdeta bir belgesel niteliği taşımaktadır.
ölçüt getirmeden sadece bir söylemin haklılığı ve
tutarlılığı ölçütleriyle bir esere yaklaşmak ve onu politik, Bu parçada ele alınan yazarla ilgili olarak
felsefi kavramlarla açıklamak, bu bakış açısıyla bir aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
yorum ortaya koymak sanatın doğasına aykırıdır.
A) İnsancıl bir yaklaşımı benimsediği
Bu parçadan, B) Yapıtlarında görüşlerini, seçtiği detaylarla sezdirdiği
I. Sanat, kendi estetik kuralları dışında hiçbir disipline C) Sade ve içten bir anlatımla köy yaşamını yansıttığı
karşı sorumlu değildir. D) Yaşadığı dönemi ve insan ilişkilerini sorgulayarak
II. Sanat eseri, ideolojik bir yapının nesnesi değildir. yansıttığı
III. Yalın ve sanatsız bir söyleyiş bir yapıtın kalıcı E) Kimi öykülerinde nesnel bir tutum sergilediği
olmasını sağlar.
IV. Baskı ve denetimler bir yapıtın sanat katına
yükselmesini engeller.
yargılarından hangileri çıkarılabilir?
A) I, III ve IV B) II, III ve IV C) I, II ve IV
D) I, II ve III E) Yalnız IV

33. Günlüklerinin birinde şöyle der Kafka: “İçimde yazma
eylemi üzerinde yoğunlaşan bir dikkatin varlığını pekâlâ
cevaplayınız.
görmek mümkün. Yazmanın, varlığımın en verimli yönü,
açığa çıktıktan sonra içimdeki tüm güçler o yana
üşüştü. Düşsü iç yaşamım, öyküleme isteğim, öbür
nesnelerin tümünü ikinci plana itti.” Bir başka yerde (I) Bir evin “akıllı” niteliğini alabilmesi için birbiri ile
“Cehennemimden ancak edebiyat sayesinde çıktım.” haberleşebilen ve uyum içinde çalışabilen
der; kendisini yazmaktan, edebiyattan koparan her aydınlatmalar, perdeler, panjurlar, televizyonlar, klimalar,
şeyden nefret eder, yakınır. müzik sistemleri gibi tüm elektrikli aletlerin tek bir
kumanda veya İnternet üzerinden kontrol edilebilen
Bu sözlerden hareketle Kafka ile ilgili olarak sisteme sahip olması gerekir. (II) Ancak bu sistem hem
aşağıdakilerden hangisi söylenemez? yabancı ülkelerde hem de ülkemizde yaygın olarak
uygulanamamaktadır. (III) Konutun her bölgesinde
A) Yazıya adanmış bir yaşam sürdüğü
gerekli ayarlamaları yapan güvenlik, ısıtma ve soğutma,
B) Edebiyatı hiçbir tutkuya değişmediği aydınlatma, bütün sistemleri İnternet ile birleştiren
C) Yazmayı yaşamsal bir işlem olarak gördüğü teknolojisinin yüksek bir maliyete sahip olması bunun
nedenidir. (IV) Bunun için akıllı ev sistemleri, ülkemizde
D) Edebiyatı, yaşamın ağır yüküne karşı bir sığınak
sadece fazla kullanıcıya sahip sitelerde ve
olarak gördüğü
entegrasyonu sağlanmamış tekil sistemler hâlinde
E) Yazın dünyasının en yetkin isimlerinden olduğu uygulanabilmektedir. (V) Akıllı konutta kullanılan
sistemler farklı gelir gruplarına hitap edecek şekilde
çeşitlendirilirse yaygınlığı da artabilir.
35. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap

A) Akıllı evlerin insan sağlığını olumsuz yönden

etkileyebileceği söylenemez mi?
B) Günümüz insanının her şeyiyle yoğun olması akıllı
34. Sezai Karakoç, verdiği eserlerle Türk edebiyatının son evlerin ortaya çıkmasında etkili midir?
altmış senesinde önemli bir yere oturur. Başta şiir
C) Akıllı evlerin yüksek maliyetlerini düşürmek için
olmak üzere hikâye, deneme, fıkra, piyes, inceleme-
neler yapılabilir?
düşünce yazıları gibi çeşitli türlerde kalem oynatmıştır.
Programlı çıkışı ve estetik yönü edebiyat dünyasının D) Tam anlamıyla akıllı ev kavramı yaşamımızda
ilgisini çekmiştir. Edebiyatımızda bir sistem gözeterek mümkün müdür?
ürün veren nadir sanatkârlardandır. O, insanımızın şuur E) Kişinin hareket kabiliyetinin zayıflamaması için akıllı
kazanması ve öz benliğine dönmesi için “Diriliş” adını evlere mesafeli mi yaklaşılmalıdır sizce?
verdiği bir sistem geliştirmiştir. Bu sistemde edebiyat
önemli bir yer tutar. Edebiyat, Karakoç’un “Diriliş”
perspektifinin bir nevi başlangıç noktası ve onun
felsefesine göre kendisini inşa etmenin bir yoludur. 36. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
Bu parçadan Sezai Karakoç’la ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) I. cümlede, akıllı evlerin hangi özelliklere sahip
olması gerektiği belirtilmiş.
A) Edebiyatın birçok alanında ürün verdiği B) II. cümlede, önceki cümleye bağlı olarak bir yargı
B) Yazın dünyamız için bir kazanım olduğu ifade edilmiştir.
C) Sistemi ve sanatsallığı ile edebiyatçılar arasında C) III. cümlede, II. cümledeki yargının nedeni
yankı uyandırdığı belirtilmiştir.
D) Toplumsal amaçlar doğrultusunda kendisinin D) IV. cümlede, akıllı ev sistemlerinin neden
planlayıcısı olduğu bir program geliştirdiği kurulamadığının gerekçeleri söylenmiştir.
E) Edebiyatımızda daha çok şiirleriyle beğeni topladığı E) V. cümlede, konuyla ilgili bir öneri sunulmuştur.

(I) UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Kronometreyi çalıştırmış, hayat maratonunda son sürat
Palmira Antik Kenti, Orta Doğu’nun en önemli tarihî ve koşmaya başlamış gibiyiz âdeta. Saniyeler hiç
kültürel merkezlerinden biridir. (II) Kent, Suriye’de durmadan ilerledikçe biz de hızlı, daha hızlı, en hızlı
başkent Şam’dan 215 kilometre uzaklıkta, Fırat’ın 120 olmaya çabalıyoruz; iş yerinde, iletişimde, teknolojide...
kilometre güneybatısında bir vaha üzerine kurulmuştur. Zamanla yarış hâlindeyken, telaş içinde koştururken
(III) “Çölün Gelini” de denen Palmira, tarihte Tedmur, hayata dair pek çok şeyi fark edemiyoruz, es
Tedmür, Tadmur veya Tudmur adlarıyla bilinmekteydi. geçiyoruz, erteliyoruz... Bazen ailemizle geçireceğimiz
(IV) Şehre, Palmira yani “Palmiye Şehri” ismi Romalılar o değerli anları, bazen doğanın kucağında yenilenip
tarafından verilmiştir. (V) Arkeologlar, şehrin bulunduğu huzur bulacağımız saatleri, bazen de Behçet
vahada MÖ 7500′lerde ilk yerleşimin başladığını ortaya Necatigil’in şiirindeki gibi sevgileri yarına bırakıyoruz:
koymuştur. (VI) İpek Yolu üzerinde bulunan kentte Siz geniş zamanlar umuyordunuz / Çirkindi dar
kervanların konaklamaya başlaması ise MÖ 1800′leri vakitlerde bir sevgiyi söylemek / Yılların telaşlarda bu
bulur. (VII) Kent, önce Hititlerin egemenliğine girdi, kadar çabuk / Geçeceği aklınıza gelmezdi...
sonrasında Büyük İskender ve ardından Romalıların
kontrolünde yer aldı. (VIII) Roma Dönemi’nde çok
gelişen Palmira’da mabetler, Roma tiyatrosu, anıtsal
kemer, agora, büyük sütunlu yol gibi önemli mimari
eserler inşa edildi.

yoktur?
37. Bu parçada Palmira Antik Kenti ile ilgili olarak A) Alıntı yapma
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? B) Aşamalı durum
A) Hangi uygarlıkların egemenliğinde kaldığına C) Benzetme
B) Günümüzde de tarihî önemini koruduğuna D) Sayıp dökmeler
C) İçinde ne tür yapıları barındırdığına E) İkilemeler
D) Ticaret yolları üzerinde kurulduğuna

E) Tarihî bir geçmişinin bulunduğuna
38. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde 40. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden

kentin coğrafi konumu hakkında bilgi verilmiştir? yakınılmaktadır?
A) II B) III C) IV D) V E) VI A) Zamanın baş döndürücü hızına kendimizi kaptırıp

kimi güzellikleri boşlamamızdan
B) Zamanın hızlı akışına ayak uydurmada
zorlanmamızdan
C) Yaşamın sunduğu güzellikleri nasıl yaşayacağımızı
bilemememizden
D) Yaşamsal tercihlerimizde isabetli kararlar
veremememizden
E) Zamanı planlamada öncelikleri
belirleyemememizden
TEST BİTTİ.
12
1 CÜMLE TAMAMLAMA
3 CÜMLEDE ANLAM
4 CÜMLEDE ANLAM
5 CÜMLEDE ANLAM
7 SÖZ ÖBEKLERİ
13 TAMLAMALAR VE SIFATLAR
15 YAZIM YANLIŞI
16 YAZIM YANLIŞI
24 PARAGRAFTA SORU
35 PARAGRAFTA SORU
36 CÜMLEDE ANLAM
38 CÜMLEDE ANLAM
13
DENEME
   
LP12TURDE21-013
DENEME

1. Konya’nın bir üretim merkezi olarak öne çıktığı 3. (I) Hege ve Mattis, göl kenarında küçük ve eski bir
Selçuklu çiniciliğinin mirasları, ustaların yıllara ---- kulübede yaşar. (betimleme) (II) Mattis görünüş olarak
eserleri ve çıraklarına nesiller boyu aktardıklarıyla yetişkin olsa da düşünce ve davranışlarıyla küçük
Osmanlı tarafından ---- zamanla. çocuk gibidir. (karşıt durum) (III) Mattis, kasaba halkı
tarafından deli olarak bilinir ve kolay kolay iş bulamaz.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere düşüncenin (yineleme) (IV) İş bulsa dahi düşünceleri onu rahat
akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
bırakmaz ve işe odaklanamaz. (neden-sonuç) (V) Sahip
oldukları eski bir kayık ile göle açılmayı seven Mattis,
A) yön veren - devralınmış
kayıkçı olmaya karar verir. (tutarlı olma)
B) meydan okuyan - önemsenmemiş
C) söz geçiren - benimsenmiş
parantez ( ) içindeki sözle ilişkilendirilemez?
D) meydan okuyan - devralınmış
E) renklilik katan - yaygınlaştırılmış A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Dört kez Plutzer Ödülü kazanan Robert Frost, Nobel 4. Aşağıdaki cümlelerden hangisi parantez ( ) içindeki
Ödülü’ne aday gösterilir ama ödülü alamaz. Bir jüri sözle anlamca ilgili değildir?
üyesi Nobel’i neden alamadığını ona şu sözle açıklar:
“Şiirleriniz yabancı dillere çevrildiğinde hiç iyi olmuyor.” A) Farz edelim ki yolunu şaşırmış bir garip olsun, onu
bu gece misafir edeyim. (varsayım)
Söz konusu jüri üyesinin bu sözle anlatmak istediği
B) Ayrıntılar aracılığıyla hikâyenin ögeleri tasvir edilir ve
seçilen kelimeler konuyla tam bir bütünlük içindedir.
A) Şiirlerin evrensel olmadığı (üslup)
B) Şiirlerin yetkin çevirilerinin olmadığı C) Bu şiirlerin gençler üzerinde bir etki bırakacağını
zannetmiştim. (gerçekleşmemiş beklenti)
C) Şiirlerin yazıldığı dilin özellikleriyle örülü olduğundan
çevrilince havasını kaybettiği D) Bir şeyi, göz önünde canlanacak biçimde, kendine
özgü yönlerini belirterek söz ya da yazı ile anlatmak
D) Ödül için farklı ölçütler söz konusu olduğu
anlamına gelir. (betimleme)
E) Şiirlerin örtük anlamlar barındırdığı
E) Yeni yazarları keşfedebilmek, onların ilk eserlerine
yer vermek ilk hedeflerimizden biriydi. (sebep
bildirme)

5. “İnsan yaşadığı yere benzer.” 7. (I) Waren, Almanya’nın kuzeyinde küçük, güzel ve göl
kenarında bir kasaba. (II) Bu şirin kasabanın her
Bu cümlede anlamca anlatılmak istenene en yakın
tarafına girip çıktım. (III) Evlerin balkonlarına, oya gibi
cümle aşağıdakilerden hangisidir?
işli pencerelerine baktım durdum. (IV) Altı hafta
kaldığım bu kasabada kulak çınlamam geçmedi ama
A) Birey, yaşadığı çevre tarafından biçimlendirilir.
pek çok şiir yazdırdı burası bana. (V) Kasabanın
B) Kişi, bulunduğu konuma göre değerlendirilir. adındaki “Müritz” Slavcada “Küçük Deniz” anlamına
C) Çevrenin bireye katkısı yadsınamaz. geliyormuş.
D) Kişi-coğrafya ilişkisi inkâr edilemez. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde

E) Kişi, yaşadığı yere değer katar. “rivayet” anlamı vardır?
6. Yeryüzünün daha önce de sular altında kaldığı 8. (I) Benim iyimser bir kişi olduğumu söylerler. (II) Bunu
gerçeğinden yola çıkılarak yazılan Yerküre Sulara ben de açıkça belirtmek isterim. (III) Bir gün hepimiz bu
Gömülürken’de bu kez küresel ısınmaya bağlı olarak ölümlü dünyadan göçüp gideceğiz. (IV) Öyleyse
okyanus sularının giderek yükselmesi ve bu durumun yaşadığımız sürece niçin huzur ve mutluluk içinde
doğurduğu tehlikeler anlatılıyor. olmayalım? (V) İyimserliğin en büyük yararı, insanlara
yaşamlarını düzene koyma olanağı vermesidir.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı
aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
A) Yerküre Sulara Boğulurken, yerkürenin
karşılaşabileceği tehlikeleri anlatan ilk kitaptır. A) I. cümle, girişik birleşik cümledir.
B) Yapıtın yazarına ait başka kitaplar da söz B) II. cümle, olumlu fiil cümlesidir.
konusudur. C) III. cümle, birleşik fiil cümlesidir.
C) Okyanus sularının zamanla yükselmesi bazı D) IV. cümle, sözde soru cümlesidir.
sorunlar ortaya çıkarmıştır.
E) V. cümle, olumlu fiil cümlesidir.
D) Yeryüzü gelecekte de sular altında kalacaktır.
E) Yerküre Sulara Gömülürken, bilinen bir konuya
değinmiştir.

9. Zehra, yeni elbisesi içinde birdenbire büyüyen, filiz gibi 11. Konusunu tarihten alan edebiyat eserleri, son yıllarda
narin bir genç kız hâlini alan ablasının kendisinin nasıl okuyucunun büyük ilgisiyle karşılaşsa da tarihin
sofradaki minderin üstüne attığını saatlerce yüzükoyun romanlardan veya televizyon dizilerinden öğrenilmesi
nasıl hıçkırdığını kalbi parçalanarak hatırlıyordu. bazı eksikliklere yol açıyor.
Bu cümlenin nesnesi aşağıdaki söz öbeklerinin Bu cümle için aşağıda verilenlerden hangisi
hangisinden oluşmaktadır? yanlıştır?
A) Sıfat-fiil grubu B) Zarf-fiil grubu A) Tamlayan ile tamlananın arasına niteleme sıfatı
girmiş isim tamlaması vardır.
C) Sıfat tamlaması D) Birleşik fiil
B) Sadece çekim eki alan sözcükler vardır.
E) Belirtisiz isim tamlaması
C) “Yıllarda” sözcüğü türemiş isimdir.
D) Yüklem birleşik eylemden oluşmuştur.
E) Birden çok bağlaca yer verilmiştir.
10. Gök gürledi, yağmur başladı. İkimiz de ıslandık, 12. (I) Biz yükseldikçe rüzgâr iyice sertleşiyor, ilerlemek
sırılsıklam olduk. Yakınlarda sığınacak bir yer yoktu ve imkânsızlaşıyor. (II) Zirve çok yakınımızda olduğu hâlde
sığınacak yerin olmayışına ikimiz de seviniyorduk. göremiyoruz. (III) Onu bulmanın başka bir yolu da yok.
Çevrede sığınacak bir yer olsa belki de oraya koşar, bu (IV) Arkadaşım, defalarca Ağrı, Erciyes, Süphan,
kadar ıslanmazdık. Demavend ve Kazbek dağlarında kış çıkışları yapmış iyi
bir dağcı. (V) Bir de 7 bin metrelik zirveye çıkmış biri.
Bu parçada aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
A) Yansımadan türemiş eylem anlatım bozukluğu vardır?
B) İsimden fiil yapım eki
C) Sıralı cümle
D) Kurallı birleşik eylem
E) Edat

13. Dünyanın en görkemli doğal müzelerinden, 15. Cambridge Üniversitesi teorik fizik profesörü ve
I
günümüzden 4 milyon yıl önce oluşmaya başladığı dünyaca bilinen popüler bir fizikçi olan Stephen
I II II
tahmin edilen Ballıca Mağarası, Tokat’a 35 km Hawking, 76 yaşında hayata gözlerini yumdu. Tekerlekli
uzaklıkta, Pazar ilçesine bağlı Ballıca köyünde sandalyesiyle ve bilgisayarla modifiye edilen sesi ile
III
bulunuyor. Burası 680 m boyunda ve 94 m evrene kafa tutan açıklamalarını arasıra basında
IV
yüksekliğinde oldukça etkileyici bir mağara. Türkiye’de görüyorduk. Aslında kime sorsak büyük ihtimalle ismini
III V
hiçbir mağarada bulunmayan “soğan sarkıt” duymuştur hatta hep Einstein ile karşılaştırılıp “yaşayan
IV
oluşumlarına sahip olması ve mağaranın değişik Einstein” deriz ama ne yapmıştır diye sorsak çok az
yerlerinde koloniler hâlinde yaşayan “cüce yarasa”ların kişiden cevap alırız.
bulunması en önemli karakteristik özelliğidir. Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinin

V yazımında yanlışlık vardır?
fiilimsi değildir? A) I B) II C) III D) IV E) V
14. Birbirinin peşi sıra dizilmiş, Yeşilırmak’ın kenarında sıra 16. 16 yaşındaki Rus Maksim Mikhailov, bir radyo
I
sıra uzanan konakların arasında dolaşmak, sizi özellikle programında bir orman patologunun ağaçların sağlık
I II
de akşam saatlerinde pencerelerden sızan ışıklar durumlarını tespit etmek için ne kadar çok çaba
III
sayesinde eski dönemlere götürüyor. Sanki bir harcadığını dinleyince bu işi yapmanın daha kolay bir
II
yerlerden Osmanlı Dönemi kıyafetleriyle birileri yolunu bulabileceğini düşünerek üniversiteden
IV V
fırlayacak gibi. Mahallenin daracık tek yön sokağından arkadaşlarıyla Ormancı adını verdiği bir robot geliştirdi.
III IV V
geçen arabalar olmasa neredeyse inanırsınız bu Bu cümlede numaralanmış sözcüklerin hangisinin
duruma. Bütün binaların mimarisi genel olarak aynı.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak A) I B) II C) III D) IV E) V

A) I. sözcükte, ünlü düşmesi vardır.

B) II. sözcükte, ünlü daralması vardır.
C) III. sözcükte, kaynaştırma ünsüzü vardır.
D) IV. sözcükte, ünlü türemesi vardır.
E) V. sözcükte, ünsüz yumuşaması vardır.

17. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “medeniyet” kavramına 19. İskoç dağ klanlarının savaş narasının tanımı olduktan
yüklediği anlamı (I) etrafa dağılmış büyüklü küçüklü I
sonra, belki de giderek artan gereksinimle “slogan”,
Çin porselenleri (II) geçmiş zamanı sayıklayan mineli
II
saatler (III) İran halıları (IV) Bursa ipeklileri (V) eski İngilizcede yaygınlık kazandı. Şimdi bir hareketin, kimi
yazma eserler vb. kuşatırdı bu mekânda. III
özlemlerin ve istekler toplamının, politik dönemeçlerin,
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine IV V
pazara sürülen ürünlerin sunumunun süzülüp kristalize
ötekilerden farklı bir noktalama işareti
getirilmelidir? edilmiş sözü oldu.
A) I B) II C) III D) IV E) V Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi

hem yapım hem de çekim eki almamıştır?
18. Seben , Bolu’nun unutulmuş denecek kadar sessiz , 20. (I) Aizanoi’de yer alan heykel, yazıt gibi eserlerin bir
I II kısmı restore edilmelerinin ardından antik kent içinde
küçücük ve temizliğiyle dikkat çeken bir ilçesi. İnsanlar
korunaklı alanlarda sergilenmeye başlanmış.
yardımsever , konuksever ve utangaç denecek ölçüde (II) Şehirde ele geçirilen kalıntılardan bir kısmı ise
III Kütahya Arkeoloji Müzesi’nde bulunuyor. (III) Lahit,
saygılı. Son derece lezzetli domates , elma , üzüm ve
muadilleri arasında en iyi korunanlardan olma özelliği
IV V
pirincin yetiştirildiği Seben’in doğal ve tarihsel taşıyor. (IV) Dünya üzerinde yaklaşık 20 benzeri olan ve
mitolojideki Yunan-Amazon Savaşı’nın betimlendiği bu
zenginliği ise pek bilinmiyor. lahdin MS 160 yılı civarına tarihlendiği tahmin ediliyor.
(V) Bunlar arasında flüt çalan bir satir heykeli ve bir
Bu parçadaki numaralanmış virgüllerden hangisi
Amazon lahdi yer alıyor.
farklı bir görevde kullanılmıştır?
Bu parçada anlam akışındaki bozukluğun
giderilmesi için aşağıda verilen değişikliklerden
hangisi yapılmalıdır?
A) I. cümle, V. cümleden sonra gelmeli.

B) III. cümle ile V. cümle yer değiştirmeli.
C) IV. cümle, II. cümleden sonra gelmeli.
D) II. cümle ile III. cümle yer değiştirmeli.
E) II. cümle, I. cümleden önce gelmeli.

21. Bir ilkbahar sabahı, pırıl pırıl güneş, insanı iliklerine 23. I. Gelişmiş ülkelerin son yıllardaki ekonomik ve sosyal
kadar ısıtıyor. Kırlar, bayırlar, çayırlar rengârenk; öbek göstergeleri, bilginin ve bilgi teknolojilerinin
öbek çiçeklerle dolup taşıyor. Her taraf yemyeşil ekonomik ve sosyal yaşamı derinden etkilediğini
çimenlerle kaplı; badem ağaçları, erik ağaçları çiçek açıkça göstermektedir.
açmış. Bir cümbüş; kuşlar cıvıl cıvıl, kelebekler, arılar II. Bu oran, Japonya ve AB’de ise % 30’lar civarında
çiçekten çiçeğe uçuşuyor. Kuzular oradan oraya olup buna paralel olarak ABD’nin ileri teknoloji
zıplıyor. İçinize çektiğiniz derin bir nefes, size sanayilerinin toplam imalat içerisindeki payı
doyumsuz zevk veriyor. Baharın tadını çıkarıyorsunuz. 1970’de % 18 iken 1990’lı yılların başlarında % 25
Tabiat bütün hazinelerini size sunmuş; al insanoğlu, düzeyine çıkmıştır.
lezzetten, faydalan, diyor.
III. Nitekim 1990’ların sonu itibarıyla ABD’de üretilen
Bu parçanın anlatımında aşağıda verilenlerin toplam katma değerin yaklaşık yarısı, bilgi yoğun
hangisinden yararlanılmamıştır? sektörlerden sağlanmıştır.
IV. Özellikle ABD’nin son on yılda sergilediği ekonomik
A) Öznel ifadelerden
büyümenin, önemli ölçüde yüksek ve orta düzey
B) Yenilemelerden teknoloji, iletişim hizmetleri, kamusal, sosyal ve
C) Tartışmacı anlatımdan bireysel hizmetlerden oluşan bilgi yoğun
sektörlerden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
D) Betimlemelerden
V. Bu göstergeler, bilgi yoğun sektörlerin ekonomik
E) İnsan dışı varlıkları kişileştirmeden
gelişme üzerindeki olumlu etkilerinin artma
trendinde olduğunu göstermektedir.
Bu cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde

sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur?
22. (I) Kuşkusuz, her ülkenin bir sinema tarihi vardır. (II) Bu, 24. İster öğretici metin olsun ister yazınsal metin, metnin
elbette belgelerle saptanır. (III) Sinemanın dünya oluşumunu hazırlayan ögelerden biridir ----. Yalın bir
üzerindeki resmî tarihi, belgelere göre 22 Aralık 1895 tanımla yazı ya da yapıtta ve yaratıda ele alınan,
olarak bilinir. (IV) İki Fransız genci Louis ve Auguste üzerinde durulup söz söylenen, işlenip geliştirilen şey.
Lumièr kardeşlerin Paris’te Capucines Bulvarı’ndaki Burada “şey” sözcüğünü oldukça genel ve geniş
Grand Cafe’de düzenledikleri bir gösteriyle dünya anlamda kullanıyoruz. Bu bağlamda söze ve yazıya
sinemasının resmî tarihi doğar. (V) Sinemanın dönüştürülebilecek insana özgü ve insanla ilgili her şey.
Türkiye’ye girişi çeşitli kaynaklara göre Yıldız Şöyle de diyebiliriz: Başta doğa ve toplum olmak üzere
Sarayı’nda ve halka açık gösterilerle başlar. (VI) Resmî insanın insanla, insanın doğal ve toplumsal çevresiyle
kayıtlara göre Türk sinemasının tarihi 14 Kasım olan tüm ilişkileri, çatışmaları ve bunların tümünü içeren
1914’tür. (VII) Dünya Savaşı’na girilen günlerde yaşam, yaşantılar bu çerçevede işlenebilir.
Ayestefanos’taki Rus Anıtı yıkılmasını belgeselleştiren
Fuat Uzkınay adlı bir askerin çekimi, ilk Türk filmi kabul Dil ve düşünce bütünlüğüne göre bu parçada boş
edilir. bırakılan yere aşağıdaki terimlerden hangisi
getirilebilir?
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar? A) konu B) kompozisyon C) biçem
A) II B) III C) IV D) V E) VI D) biçim E) ahenk

25. Gazeteci: 26. Gençleri yakından izlemeye, onların hikâye dünyalarını
(I) ---- anlamaya, zamanın ritmini gencin gözünden, onun
Eleştirmen: duyarlığından nasıl göründüğünü kavramaya çalışırım.
Bu yüzden çıkmış tüm hikâye kitaplarını, tüm dergileri
─ Tepki çekiyor çünkü yazı hâlâ gösteri dünyasına
almaya, okumaya özen gösteririm. Zaten kitabevinde
yakışmayacak kadar yalnızlıkla ilişkili. Kalabalıklar
“öykü”, “hikâye” yazılı hiçbir metne kayıtsız
arasında yazar hâlâ “spleen”in kollarında bir Baudelaire
kalamıyorum. Çünkü benim için öykü, hikâye kelimesi
belki. Bu artık fazlasıyla nostaljik ve “saf” bakış açısının
büyülü bir şey sanki. İyi bir hikaye okuduğum zaman
etkileri olabilir yazarı reklamlara yakıştıramayışımız.
kendim yazmış gibi heyecanlanıyorum. O hikâyeden
Yazıyı Platon’un göklerinden indirmeye henüz hazır
etkilenmek istiyorum. Bu yüzden hiçbir ayrım
olmayabiliriz. Yazar-reklam ilişkisinin sınırlarına gelince
yapmadan genç hikâyeyi büyük bir sevgiyle izlerim.
sınırı sanırım yazının kendisi belirliyor ve her yazarın
Bunların içinde ustalaşacakları kestirmeye çalışırım.
yapıtın çaldığı tehlike çanlarını işitebileceğini
Çok umut beslediklerimin yarı yolda kalmasını hayretle,
düşünüyorum. Bu çanlar kimisi için bir yol ayrımı
üzüntüyle izlerim.
daveti, bir yaşam biçimi tercihi.
Gazeteci: Bu parçada görüşlerini dile getiren yazarın
(II) ---- anlatmak istediğini özetleyen en kapsayıcı yargı
Eleştirmen: aşağıdakilerden hangisidir?
─ Sosyal medya müzik sektöründe nasıl ki plak
A) Günümüz hikâyesini, özellikle genç hikâyeyi
şirketlerine bir darbe vurduysa, iletişim sektöründe
yakından izliyorum.
medya patronlarına korku salıyorsa, edebiyat alanında
da yayıncılara benzer bir sarsıntı yaşatma gücüne B) Benim yazın serüvenimi hikâye ve hikâyeciler
muktedir. Sadece kitabınızın tanıtımı için değil, oluşturmaktadır.
kitabınızı yayımlamanız için de önemli bir alan. Bu C) İlgim çoğunlukla hikâyede yeni gözükenler ve iyi yol
işlevini özellikle önemsiyorum çünkü biliyorum ki, iyi alacakların üzerinedir.
öyküler, şiirler yerine kötü romanlar basmaya teşne,
D) Sadece hikâye okumaya ve yazmaya
popüler isimler söz konusu olduğunda esere gözlerini
yoğunlaşıyorum.
kapatabilen, projelendirmeye düşkün bir yayıncılık
sektörüyle karşı karşıyayız. E) Şimdilerde hikâyeciliğimizin büyük bir sıçrama
yaşadığını gözlemliyorum.
A) I. Bir yazarın reklamlarda oynaması neden bu

kadar tepki çekiyor ve yazar-reklam ilişkisinin
sınırları olmalı mıdır?
II. Sosyal medyada bazı isimlerin kendi kitaplarının
tanıtımlarını kendilerinin yapmasına nasıl
bakıyorsunuz?
B) I. Bir edebî eserin reklamının yapılmasını siz de
içler acısı bir durum olarak mı görüyorsunuz?
II. Yayınevlerinin kitap satışını artırmak için sosyal
medyayı kullanmasını önerir misiniz?
C) I. Bir yazarın reklamlara çıkıp kitabını tanıtması
onun kalitesizliğini mi yansıtır?
II. Sosyal medyada tanıtılan her roman kötü müdür?
D) I. Bir yazarın reklam ile ilişkisi hangi boyutta
olmalı, reklam yapılmadan da bir kitap
ünlenebilir mi?
II. Popüler bir yazar olmak için genç yazar
adaylarına neler önerirsiniz?
E) I. Bir yazarın reklamlarda oynamasının ilgi
uyandırması için nasıl bir yol izlenmelidir?
II. Sadece niteliksiz eser veren yazarlar mı sosyal
medyayı kullanıyor?

27. I. İnsan türü olarak genetik yapımızı, kromozom adı 28. Ankara merkezli yaşadığım için daha çok Ankara’nın
verdiğimiz insanı oluşturan en küçük birim olan kuzey ve kuzeybatı yönlerindeki Kızılcahamam,
hücrenin çekirdeğinde yer alan 46 adet düz bir Çamlıdere, Gerede, Beypazarı ve Çubuk gibi
şekilde sıralanmış gen kalıtım ünitesi oluşturur. Bu bölgelerini kaplayan geniş ormanlık alanlarda günübirlik
gen topluluğunun sayı ve yapısı hem tür içinde hem yürüyüşlere ağırlık veriyorum. Bunun dışında Karadeniz
de türler arasında farklılıklar gösterir. Türler Bölgesi’nde Kastamonu, Safranbolu ve Karabük
arasında farklılıklardan ayrı olarak tür içerisindeki çevresinde iki günlük yürüyüşlerimiz oluyor. Daha uzun
farklılıklar da belli ölçülerde genetik etkilere bağlıdır. yürüyüşlerde, tüm doğa yürüyüşçülerinin merak ettiği
Örneğin insan türündeki her bireyin cinsiyet, boy, Likya Yolu, Karia Yolu veya St. Paul Yolu gibi rotalar
zekâ gibi birçok fiziksel ve ruhsal eğilimi en azından tercih edilir. Bunun dışında Doğu Karadeniz’de yer alan
şu ya da bu ölçüde genetik kontrol altındadır. Kaçkar ve Karçal Dağları, Doğu Anadolu’da Ağrı Dağı
İnsanlar arasında sadece tek yumurta ikizlerinde ve Kuzey Ege’de bulunan Kaz Dağları yılın çeşitli
bu, genetik yapı biriminin aynısıdır. zamanlarında farklı süreleri kapsayan doğa yürüyüşü
II. Genlerin varlığını ilk kez 1865’te Moravyalı bir rahip turlarına ev sahipliği yapan akla ilk gelen bölgelerimiz.
olan Gregor Mendel adlı bilim insanı ortaya attı. Bu parçada,
Mendel, bitkilerin melezleşmesiyle ilgili gözleme
dayalı deneyler yapana kadar soya çekim, ana I. Günübirlik doğa yürüyüşlerinde hangi sürelerde ne
baba özelliklerinin çocuklara ve sonraki nesillerde kadar mesafe katediyorsunuz?
rastgele aktarıldığı bir durum olarak biliniyordu. II. Daha çok hangi bölgelerde doğa yürüyüşleri
Mendel’in ünlü deneyleriyle birlikte soya çekimin, düzenliyorsunuz?
gen adı verilen birimlerin belli bir uygunlukta bir
III. Tematik doğa yürüyüşü parkurları daha çok hangi
araya gelmesinden oluştuğu anlaşıldı. Ancak tür
bölgelerimizde bulunuyor?
özelliklerinin nesilden nesile aktarılmasının ayrıntılı
mekanizmalarının belirlenmesi oldukça yenidir. IV. Ülkemizde doğa yürüyüşü dendiğinde ön plana
çıkan bölgeler hangileridir?
Yukarıdaki II numaralı parçayla ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? sorularından hangilerinin cevabı yoktur?
A) I. parçada belirtilen çalışmanın farklı sonuçlarına A) I ve III B) III ve IV C) Yalnız I

değinmektedir.
D) I ve II E) Yalnız III
B) I. parçada aktarılanların gerekçeleri ortaya
konmuştur.
C) I. parçada anlatılan konunun farklı nesneler
üzerindeki etkileri anlatılmaktadır.
D) I. parçada belirtilen görüşlerin, geçerliliğini
kaybettiği ifade edilmiştir.
E) I. parçada ele alınan olgunun gelişim sürecinden
söz edilmektedir.

29. Sait Faik’ten başlayarak çok iyi öykücüler yetişti 31. Stendhal’ın duygusal olayları somutlaştırarak
edebiyatımızda. Öyküyle başlayıp romanla devam eden anlatması, edebiyatın bu yeni türüne yabancı olan
ve bu türü unutan yazarlarlarımız için üzülmüşümdür çağdaşları tarafından anlaşılmamış hatta edebiyat dışı
hep. Üzüntü veren bir başka nokta ise öyküyü romanın olarak tanımlanmış. Ancak zamanla ruhundaki filizlerin
gerisinde ve uzağında tutan bakış açısıdır. Her ne büyük bir ormana dönüştüğü Stendhal, yaşadığı yüzyılı
kadar öykü kitapları basılsa dergiler yayımlansa da aşmış ender yazarlar arasında yer alabilmiştir.
böyledir bu. Öykü, bu türü çok seven gençlerin Günlüğüne “900’lü yıllarda anlaşılacağım.” diye not
çabalarıyla yaşamını sürdürüyor. Kim bilir, belki de o düşen yazar, modern insanın nasıl olacağını sezmiş;
bilinen kalabalıkların arasına karışmadığı için aykırı, tıpkı çağdaşı, meslektaşı ve kendisi gibi Fransız bir
şaşırtıcı, heyecanlı, çarpıcı ve etkileyici olmayı yazar olan Balzac’ın dünya görüşünde modern çağın
başarıyordur. nasıl olacağını sezmesi gibi.
Bu parçadan hareketle öyküye ilişkin; Bu parçadan;
I. yazın dünyasına öyküyle girip romanla devam eden I. Stendhal’ın, döneminde alışılmamış bir tarzda ürün
yazarların olduğuna, verdiği,
II. roman türünün gölgesinde varlığını sürdürdüğüne, II. Stendhal’ın, romanlarını sanat uğruna kaleme
III. sosyal işlevini yeterince yerine getirmediğine, aldığı,
IV. geniş kitleler tarafından benimsenip sevildiğine III. Stendhal’ın çağını aşmış sanatçılardan biri olduğu,
IV. Stendhal ile Balzac’ın aynı sanat anlayışı
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
doğrultusunda yapıt ortaya koyduğu,
A) I, III ve IV B) III ve IV C) Yalnız III V. Hem Stendhal’ın hem Balzac’ın çağlarının
ötesindeki gelişmeleri ve atmosferi gördükleri
D) I, II ve IV E) Yalnız I
A) II ve IV B) I ve III C) II ve V
D) III ve IV E) I ve II
30. Hikâyede aradığım; ritim, şiirsellik, dil yetkinliği ve 32. Var olan, yaşanan, algılanan ve kurgulanan gerçeklikler
çağrışım zenginliğidir. Bütün bunların peşinde koşarken arasında biteviye mekik dokuyan hikâyenin derdi, hiç
anlam açıklığının da yakalanması gerektiği kimseleri aklayıp paklamak, mahkûm etmek değil,
düşüncesindeyim. Bu ögelerin, modern hikâyenin insanın bu baş döndürücü kâinattaki koordinatlarına,
oldukça önemli vasıfları olduğunu düşünüyorum. Hele anlam dünyasına yaklaşmaya çalışmak... Hikâye,
dil başarısının bir hikâyenin her şeyi olduğunu kalpsiz dünyada var olan her şeyin içine bir kalp
söyleyebilirim. Çünkü dil başarısı ile hikâyede pek çok yerleştirip o kalp atışlarını dinlemeye çalışır.
şey yapılabilir.
Bu parçada hikâyeye ilişkin söylenen “kalpsiz
Bu parçada hikâyede aranan nitelikler arasında dünyada var olan her şeyin içine bir kalp yerleştirmek”
aşağıdakilerden hangisi yoktur? sözüyle anlatılmak istenen nedir?
A) Ahenk yakalaması A) Her şeye karşı olumlu yaklaşımlar sergilemek

B) Dilsel şölen sunması B) Ele aldığı varlıklara yaşarlık kazandırmak
C) Anlaşılır olması C) Gerçekçi olay ve kahramanlar barındırmak
D) Öz ve biçim bütünlüğünü sağlaması D) Yer verdiği her varlığın duygularını, düşüncelerini
E) İmgesel çeşitlilik barındırması anlamaya çalışmak
E) Karakterlerine farklı nitelikler yüklemek

33. Sözlü geleneğin en zengin ve en renkli haliyle yaşatılıp 34. Yazarın uzun zamandır üzerinde çalıştığı Yalnızlık
genç kuşaklara aktarıldığı masalların, çeşitli yönlerden Mahşeri Alaeddin Özdeören adlı kitabı okuyucusuyla
bireysel ve toplumsal katkılarının yanı sıra çocuklara buluştu. Kapak tasarımı ve iç dizaynı özenle hazırlanmış
okunup ve okutulmasında birçok yarar vardır. Hayal olan kitabın okuyucuyu etkileyici bir görüntüyle
gücüne dayalı ve sanatlıca kurgulanmış masallar, selamlaması, içerik olarak sahip olduğu değerin
özellikle çocukların zihinsel gelişiminde önemli bir okuyucu tarafından çabucak algılanmasını ve kitabın
işleve sahiptir. Masal anlatmaktan maksat sadece okunurluğunun artmasını sağlıyor. Yazarın rahatça
çocuklara bilgi vermek değildir. Bununla beraber, okunabilir, şairane üslupla yazdığı kitabının bir çırpıda
çocuğun hayal dünyasının gelişmesine olanak okunabilir oluşu, aynı zamanda bugünün
sağlayarak onun mukayese ve düşünme yeteneğinin okuryazarlarının kitap okuma alışkanlığına uygun.
gelişmesine katkıda bulunmaktır. Alaeddin Özdenönen’in Unutulmuşluklar adlı
düzyazılarını topladığı kitabında kullandığı dilin benzeri
Bu parçada masalların çocuklara sağladıkları sıcak bir üslupla, zihnin ve ruhun tüm dinamiklerini
arasında; harekete geçiren bir söyleyişi sunuyor yazar okurlarına.
I. dilini geliştirme, Bu parçada bahsedilen yazar ve yapıtıyla ilgili
II. düşünsel ilerleme, olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
III. düşel genişlik kazandırma,
A) Görsel bir çarpıcılığa sahip olduğuna
IV. edebî zevk oluşturma
B) Pürüzsüz ve şiirsel bir anlatımla yazıldığına
yararlarından hangilerine değinilmiştir? C) Biyografik ögelerle kitabın içeriğinin
zenginleştirildiğine
A) Yalnız II B) I ve III C) II ve III
D) Günümüz okuyucularının okuma edinimlerine göre
D) Yalnız I E) I ve II bir nitelik taşıdığına
E) Anlatım bakımından okura akılsal ve içsel devinim
kazandırdığına

yoktur?
cevaplayınız.
A) Sayıp dökmeler
B) Ses tekrarları
İnsan ruhunun gizlerine eğilerek bireyin zihinde, C) Alıntı yapma
yüreğinde akıp giden hayatları, duygu ve düşünceleri,
D) Mecazlı ifadeler
oluşumları, birikimleri dışlaştırmak, ona ayna olmak
olarak izah edebileceğimiz “içsel serüven” tekniği, E) Gerekçeli yargı
günümüz hikâyeciliğinin önemli bir yönelimi olarak
hikâyecilere geniş imkânlar sunmaktadır. Anlatım
tekniği olarak bilinç akışı tekniği de hikâyeciye büyük
imkânlar sunar. Çünkü insan zihninde bir değil, binlerce
hayat geçer; umutlar, ihanetler, sevgiler... Ve bunlar
damıtılmış hâldedir. Bu kısalık ve yoğunluk da
hikâyenin tam aradığı şeydir. Çünkü burada, hayatta
yaşanan kaba gerçeklerden çok, yaşananların bireye
yansımaları ve bireydeki karşılıklar işlenir.
35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin üzerinde

durulmaktadır?
A) İçsel serüven ile bilinç akışı tekniğinin hikâyedeki

yeri
B) Hikâyenin daha çok hangi anlatım tekniklerine
ihtiyaç duyduğu
C) Hikâyenin belli başlı anlatım yolları
D) İçsel serüven ile bilinç akışı tekniğinin ne anlama
geldiği
E) Yaşanan gerçeklerin hikâyedeki izdüşümleri

Öyle şiirler vardır ki ilk okuyuşta güzelliklerini sunar, (I) Mutlu bir çocukluk geçirdiğinden olsa gerek,
konularını bütün yönleriyle kavrarız. Bu yüzden Mozart’ın nüktedan biri olduğu, karısı Constanze ve
üzerinde durmaya, uzun uzadıya yorumlamaya gerek babasına yazdığı mektuplarda apaçık görülür. (II) Bu
görmeyiz. Öyle şiirler içinde elbet güzelleri, örnek mektuplar, dâhi müzisyenin hayatına dair pek çok
olarak gösterilenleri vardır. Böyle şiirlerle şöhrete ipucu da sunar. (III) Bir mektubunda “Saraydan Kız
ulaşan, yarına kalan şairler bizde olduğu gibi bütün Kaçırma” adlı operayı yazarken Türk müziğini neşeli
dünyada da çoktur. Bir de ilk okuyuşta güzel bulduğundan bahseder babasına. (IV) “Saraydan Kız
olduklarına inandıklarımız ama her okuyuşta bir başka Kaçırma”, “Alla Turca” haricinde Mozart pek çok opera
yönden yorumlanabilen, özelliklerini, çekiciliklerini ve balede Türk vurmalı çalgılarını kullanmıştır.
yudum yudum veren şiirler vardır. Bunlar genel olarak (V) Münih, Mannheim ve Paris’in ardından müzik kenti
büyük şairlerin şiirleridir. Zaten şiir, saf şiir Viyana’ya giden ve hayatının sonuna kadar burada
yorumlanabilen şiirdir. Yorumlanabildiği oranda da yaşayan Mozart, şehirdeki ilk yıllarında yetenekli bir
güzeldir, etkilidir. Geleceğe kalıcıdır. Yalnız şiir için mi? piyanist olarak anılmaya başlanmıştı.
----.
37. Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden 39. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
hangisiyle sürdürülebilir? düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) Felsefi eserler için de durum böyledir A) I B) II C) III D) IV E) V

B) Bilimsel metinler de öyle olmalıdır
C) Bütün sanatlar için bu sav geçerlidir
D) Her akım için söylenebilir bu düşünce
E) Şiirsel olan her şey için ileri sürülebilir bu görüş
38. I. Ancak her okunduğunda kendini biraz ele veren 40. Bu parçada Mozart’la ilgili olarak aşağıdakilerden
yazınsal metinler yarına kalır. hangisine değinilmemiştir?
II. Çoklu okumalara uygun bir yapısı olan şiirleri yetkin
A) İnce sözlü biri olmasının çocukluğundan
sanatçılar yazar.
kaynaklanabileceğine
III. Kendini hemen ele veren şiirlerin kalıcılığı
B) Henüz çok küçükken müziğe ilgi duymaya
yakalaması güçtür.
başladığına
Bu parçadan hareketle yukarıdaki yargılardan C) Türk müziği ile ilgili değerlendirmelerde
hangilerine ulaşılabilir? bulunduğuna
A) I ve II B) Yalnız II C) II ve III D) Birçok müziğinde Türk çalgılarından yararlandığına

E) Yaşamının son dönemlerini nerede geçirdiğine
D) Yalnız III E) Yalnız I
TEST BİTTİ.
12
1 CÜMLEDE ANLAM
2 CÜMLEDE ANLAM
3 CÜMLEDE ANLAM
4 CÜMLEDE ANLAM
5 CÜMLEDE ANLAM
6 ÇIKARILABİLECEK KESİN YARGI
7 CÜMLEDE ANLAM
8 CÜMLE TÜRLERİ
13 FİİLİMSİLER
14 SES OLAYLARI
15 YAZIM YANLIŞI
16 YAZIM YANLIŞI
28 PARAGRAFTA SORU
14
DENEME
   
LP12TURDE21-014
DENEME

1. Şair, dilin kendine sunduğu verilerle yetinmez, 3. (I) Mimarı Ahlatlı Hürremşah olan cami ve darüşşifa, tek
sözcüklerin kabuğunu kırar, yeni bağdaştırmalar yaratır; bir yapı kütlesi oluşturacak şekilde bitişik olarak
bu yolla sözcüklerin anlam ve çağrışım yükleriyle yapılmış. (II) Ölçüleri 32 x 63 metredir. (III) Yapının taç
oynayarak ses ve söz estetiğine dayalı şiirsel bir kapıları zengin ve alımlı taş işçilikleriyle dikkat çekiyor.
söylem yaratmaya çalışır. (IV) Kuzey cephesinin ortasındaki ana giriş, taç
kapıların en görkemlisi ve en ünlüsü. (V) Bitkisel ve
Aşağıda verilen dizelerden hangisi bu açıklamalarla geometrik desenler kapıya benzersiz bir güzellik
uyuşmaz?
kazandırıyor.
A) Kırmızı bir kuştur soluğum Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

Kumral göklerinde saçlarının kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır?
B) Atatürk’ün İzmir’e girişini gördüm
Kahve duvarındaki bir resimde A) I ve II B) Yalnız II C) I ve V
C) Som gümüşten sular üstünde giderken ileri D) III ve IV E) II ve III

Ta uzaklarda şafak bir bir açar perdeleri
D) Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı
E) Bakmalar görüyorum durmadan göz olan bakmalar
Başlama gözleri, çocuklu, masallı, sinemalı
4. Kitap okurken kitabın içerisinde daha önce okuduğum

bir cümleyle karşılaşmayı, daha önce izlediğim bir filme
yapılan göndermeyi yakalamayı ya da dinlediğim bir
parçanın ismine rastlayıp o şarkı eşliğinde kitabı
okumayı çok severim.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede sözü edilen

kişinin seveceği durumlardan biridir?
A) Kitabın anlatımında kendini hissettiren samimiyetin

lezzetini ve yazarın dilindeki baş döndüren kaosu
derin şekilde kavrayabiliyorum.
B) Küçük Paris Fena Öksürüyor’u okurken Hayyam’ın
rubailerinden serpiştirilenlerin izini sürerek filmlerin
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “çıkarım” isimlerini takip ederek ilerledim.
yapılmıştır?
C) Füruzan, Şarkılar Kitabı’nda çocuk bakışını etkin
kılıyor; öykünün anlatıcısı, kendi anılarına,
A) Bu kitapta yer alan dört hikâyede de yazar, dört
geçmişine açılırken küçük bir kızın bakış açısından
erkeği kendi dilleriyle anlatır.
gösteriyor ve yorumluyor her şeyi.
B) Gazetecilik refleksiyle sakladığım haber, röportaj,
D) On yıl önce yazdığı ilk hikâye kitabı Bir Şey Oldu
yazı kupürleriyle epeydir karşılaşmıyorum.
dan bu yana, ne anlatırsa anlatsın, okuduğum ilk
C) İnsan değişir, dönüşür ama tohumundaki öz aynı sayfadan itibaren onun hikâyelerinde çarpıcı bir
kalır bana göre. anlatım öne çıkıyor.
D) Mesleği olan saat tamirciliğinin de dili üzerinde bir E) Babalar ve Oğullarda olduğu gibi bu kısacık
etkisi olmalı ki dili ince ince işlemek konusunda son metinlere de sızdığını hissettiren bir hesaplaşma
derece dikkatli ve titiz çalışmış. veya babadan özgürleşme isteği, belki bir
E) Zaman üzerine kafa yormak, insanı sınırlı ömrü ile aşındırma gayreti kitabı okudukça içime bir ağırlık
hayatı gözünün erebildiği ile sınırlamamakla başlar. olarak çöküyor.

5. Trabzon’un bir yandan ürküten (korkutan) diğer yandan 7. (I) Yatarken paramı yastığımın altına koydum.
I (II) Çıkarıp çıkarıp bakıyordum ona. (III) Gözlerim
güzelliğiyle hayrete düşüren (şaşırtan) doğası, yerli
tavanda, hayaller kura kura uyuyakalmışım. (IV) Gündüz
II
yabancı mucit (kâşif) ve araştırıcıların ilgisini bu yöne hayalini kurduklarım gece düşüme girmişti. (V) Güzel
III bir bisiklet, yazlık spor ayakkabı istiyordum.
çeken en önemli etkenlerden (nedenlerden) biri olma
IV Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
özelliğini (niteliği) taşıyor.
zarf yoktur?
V
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi,
parantez ( ) içindeki sözle anlamca aynı değildir? A) I B) II C) III D) IV E) V
6. ` 14. yüzyılda Osmanlı coğrafyasında altın çağını 8. Ülkemizde bulunan antik harikalardan biri olarak
yaşayan bu sanatın en önemli hattatı Ahmet I
değerlendirebileceğimiz Aspendos’un kapıları yıl boyu
Karahisari’dir.
` Hat sanatının tekniğinde yenilikler yaparak bu ziyaretçilere açıktır. Size gerekense bu muhteşem kenti
II III
sanata farklı bir boyut kazandırmıştır. keşfetmek için iki saatinizi ayırmanız ve mutlaka
IV V
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir yürüyüşe uygun bir çift ayakkabıya sahip olmanızdır.
hangisidir? Bu parçadaki altı çizili sözcüklerle ilgili olarak
A) 14. yüzyılda altın çağını yaşayan hat sanatının en
önemli ismi olan Ahmet Karahisari, hat sanatının A) I. sözcük, belgisiz zamirdir.
tekniğinde yenilikler yaparak bu sanata farklı bir B) II. sözcük, hem yapım eki hem çekim eki almış ve
boyut kazandırmıştır. cümlede dolaylı tümleç görevinde kullanılmıştır.
B) Osmanlı coğrafyasında altın çağını yaşayan bu C) III. sözcük, isim kökünden türemiş ek eylem
sanatın en önemli hattatı olan Ahmet Karahisari, hat almıştır.
sanatının tekniğinde birçok yenilik yaparak bu
D) IV. sözcük, sayı sıfatıdır.
sanata farklı bir boyut kazandırmıştır.
E) V. sözcük, kesinlik anlamı katan bir zarftır.
C) 14. yüzyılda Osmanlı coğrafyasında hat sanatının
en önemli ismi olan Ahmet Karahisari, hat sanatının
tekniğinde birçok yenilik yaparak bu sanata farklı
bir boyut kazandırmıştır.
D) Hat sanatının tekniğinde yenilikler yaparak bu
sanata farklı bir boyut kazandıran Ahmet Karahisari,
14. yüzyılda Osmanlı coğrafyasında altın çağını
yaşayan bu sanatın en önemli hattatıdır.
E) 14. yüzyılda Osmanlı coğrafyasında yaşayan bu
sanatın en önemli hattat olan Ahmet Karahisari, hat
sanatının tekniğinde yenilikler yaparak bu sanata
farklı bir boyut kazandırmıştır.

9. (I) Otuz-kırk yıl öncesine kadar Japonlar, Batı 11. Her gün bu sorunlarla karşılaşıyoruz.
teknolojisini öğrenmek için Avrupa ve Amerika’ya akın
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi, çatısı
ediyorlardı. (II) Şimdi ise “Japon mucizesi”nin sırrını
bakımından bu cümlenin yüklemiyle özdeştir?
çözmek için herkes Japonya’ya koşuyor. (III) Gerçekten
de teknolojide dünyada bir numara olan Japonlar,
A) Sonunda aradığımız evi bulmuştuk.
çoktandır Batılı ekonomiler için tehdit oluşturur hâle
geldi. (IV) Oysa Japonya, İkinci Dünya Savaşı’ndan B) Buraya geleceğini tahmin etmiştim.
sonra yerle bir edilmiş, büyük bir çöküş yaşamıştı. C) Saat sekizde mesaiye başlıyoruz.
(V) Şu bir gerçek ki Japonların bu derece hızlı ve etkili
D) Herkes işine zamanında yetişti.
büyümelerinin temelinde eğitim ve sosyolojiye yapılan
yatırımlar var. E) Epeydir görmediği arkadaşıyla kucaklaştı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak

aşağıdaki verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede isim-fiil, edat grubunun içinde yer

almıştır.
B) II. cümlede özne, belgisiz zamirdir.
C) III. cümle, birden çok yan cümleciği olan birleşik
cümledir.
D) IV. cümle, öge ortaklığı olmayan bağlı cümledir.
E) V. cümle, birleşik isim cümlesidir.
10. Mustafa Kemal’in Çanakkale Cephesi dönüşü 12. Fecriati Topluluğu’nun en önemli ismi olan Ahmet
Haşim’e göre şiir nazma çevrilemeyen nazımdır.
İstanbul’da sıklıkla görüştüğü arkadaşı, Turing’in
I Aşağıdaki cümlelerin hangisi, ögelerin dizilişi
kurucusu, diplomat ve devlet adamı Reşit Saffet’tir. Bol
bakımından bu cümleyle aynıdır?
bol kitap okuyan, kitaba düşkün bu iki aydın kişilik,
II A) Şiirin başarılı olması için hem biçime hem içeriğe
imparatorluğun son yıllarında İstanbul’da bir süre aynı önem verilmelidir.
semtte, Beşiktaş-Akaretler’de otururlar. Dostlukları B) Şiir sanatı, diğer bütün sanatlara kaynaklık edecek
III IV nitelikler taşımalıdır.
cumhuriyet
C) Şiirin estetik değer taşıması için imge ve söz
devrinde de devam edecektir.
sanatları önemli unsurlardır.
V
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisinde D) Servetifünun şiiri kendisinden önceki şiire göre
herhangi bir ses olayı yoktur? birçok farklılık gösterir.
E) Her şiir tanımı ancak şiirin ne olmadığını
gösterebilecek özellikler ortaya koyar.

13. Ateş yakmak, duvara resim çizmek, ya da hızın 15. Antikçağda yapılan “Dünyanın Yedi Harikası” listesinde
I II
araçlarını icat etmek, bütün bunlar insanın doğa Gize Piramitleri, İskenderiye Feneri, Babil’in Asma
I
dediğimiz mucizenin üzerine koyup “kültür” dediği Bahçeleri, Rodos’ta Güneş Tanrısı Helios ile
kavramda toplanıyor. Ancak bizim için doğanın, evrenin Olympia’daki Zeus heykelleri yer alıyor. Kalan iki
II III IV III
bütün zamanları da kültürün ta kendisi oldu, öyle görkemli yapıt ise Anadolu’dan: Halikarnassos’taki
aradık, yazıp göstermeye çalıştık, çalışacağız. (Bodrum) anıt mezar Mausoleion ile Efes’teki (Ephesos)
V
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi Artemis Tapınağı. Bunların her biri insanlığın ortak
hem yapım hem de çekim eki almamıştır? IV V
mülküdür.
A) I B) II C) III D) IV E) V Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinin

14. Andrei Sakharov, insanın gücünü, amacını çok iyi tespit 16. Küresel iklim değişiklikleri nedeniyle Sahra Çölü’ne
etti ve “İnsan ne için yaşıyorsa onun büyüklüğü kadar I
komşu birçok Orta ve Batı Afrika ülkesinde yağış
ve önemi kadar yükselir” dedi.
II
miktarı hayli azaldı. Buna bağlı olarak bitki örtüsü yok
Bu cümledeki noktalama eksikliği aşağıdaki
değişikliklerin hangisiyle giderilebilir? olmanın eşiğine geldi ve erezyon nedeniyle büyük
III
A) “ve” sözcüğünden sonra noktalı virgül getirilerek oranda toprak kaybı yaşandı. Bu durumun devam
B) “insanın gücünü ve amacını” sözü tırnak içine etmesi hâlinde önümüzdeki 10 yıl içinde Afrika’nın
alınarak
elverişli tarım alanlarının yarısından fazlasının çöl
C) “yükselir” sözcüğünden sonra nokta getirilerek IV
kumları tarafından yutulacağı öngörülüyor.
D) “İnsan” sözcüğünden sonra noktalı virgül getirilerek V
E) “etti” sözcüğünden sonra nokta getirilerek

17. Tarihî dokusu, doğal güzellikleri ve yaşam ritmiyle 19. Çocuğu yine başımıza sarıp gittiniz ( ) Şimdi dü-
I ğüne gitmenin sırası mıydı ( ) Elektrikler kesildi,
Antalya’nın kalbi olan Kaleiçi, MÖ 4’üncü yüzyıldan
karanlıkta kaldık, yağmur yağıyor, üstelik evin tavanı da
başlayarak günümüze kadar farklı kültürlere ev sahipliği akıyor. Çabuk olun ( ) eve gelin ( )
II
yapmış bir kültür hazinesi. Her noktasında geçmişin Bu parçada parantezlerle ( ) belirtilen yerlere
sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden
izlerine rastlayabileceğiniz Kaleiçi cumbalı evleri,
hangileri getirilmelidir?
III
daracık sokaklarına yayılan çiçek kokuları ve liman
IV V A) (!) (?) (,) (!) B) (!) (!) (;) (.) C) (.) (?) (;) (...)
kıyısında Akdeniz’in ve Beydağları’nın muhteşem
D) (.) (!) (,) (...) E) (!) (!) (,) (.)
manzarasıyla keşfedilmeyi bekliyor.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi,

bir ismi niteleme göreviyle kullanılmamıştır?
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım veya 20. (I) Akıllı cep telefonu, tablet, bilgisayar gibi teknolojilerin
noktalama yanlışı yoktur? her alanda etkin olduğu günümüzde 1980’li ve 90’lı
yıllara duyulan özlem sıkça dile getiriliyor.
A) Karşılaşma Türkiye saati ile 21.45’de başlayacak. (II) Çocukluğunu ve gençliğini bu dönemde yaşamış
B) Bir yıl üç yüz atmış beş günden oluşur. kişiler, teknolojinin hayatımızda kapladığı yerin
büyümesine anbean tanıklık etti. (III) Sokakta oynayan,
C) Bende olsam bu durum karşısında aynı tepkiyi
telefon kulübesinden jetonla telefon açan, mum
verirdim.
ışığında kitap okuyan, tek kanallı televizyonla yetinen
D) Kendini beğenmiş insanlarla oturmayı da bu kuşağın çocukluğunda iz bırakan kimi figürler
konuşmayı da sevmem. sevilen, özlenen kişiler oldu. (IV) Üstelik çocukluk
E) Bu yıl ortaöğretim kurumlarında ders zili 16 Eylülde anıları ilerleyen yıllarda çok etkili olduğundan, o çağda
çalacak. kazanılan sevginin etkisi uzun süre devam etti.
(V) Bunların arasında kitaplarıyla Gülten Dayıoğlu,
anlattığı masallarla Adile Naşit, çocuk programları ve
şarkılarıyla çocukların gönlünde taht kuran Barış
Manço ön sıralarda yer aldı.


21. I. İrili ufaklı havuzların yer aldığı yeşillikler içindeki 23. Modern teknikleri uygulamakla beraber bu
kaplıcada klasik Çin mimarisini yansıtan tarihî sanatçımızda her şey teknik değildir. O, kişilik özelliğini
yapılara da rastlamak mümkün. ve farklı hayat biçimlerini anlatmayı daha çok
II. “Dünyanın en tehlikeli yürüyüş yolu” olarak nam önemsemektedir. Bu durum, anlatımda zaman
salmış Huashan Dağı parkurunda genişliği 50 noktasında olduğu gibi, kişilerin hayat çizgilerinde bazı
santimetreyi geçmeyen tahtalar üzerinde ilerleniyor. ayrıntılar arasında tutarsızlıklara neden olur.
Romanlarının hemen hepsinde bu türden dikkatsizlikler
III. Onlarca metre yükseklikte bu heyecanı yaşamak yahut titizlik eksikliğinin yol açtığı dağınıklıkların
isteyenleri ise yolun sonunda muhteşem bir görüldüğünü söyleyebiliriz. Ama ----.
manzara bekliyor.
IV. Adrenali daha düşük, daha sakin bir deneyim Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
yaşamak isteyenlerin adresi ise Huaging kaplıcaları. göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
V. Oldukça özel bir coğrafyada yer alan Şensi’de, A) buna rağmen o, bize anlatımıyla, roman kişileriyle,
doğa sevdalıları için de bol seçenek olduğunu meseleleriyle güçlü eserler bırakmıştır
eklemekte fayda var.
B) bunlar, aynı zamanda yaşadığı hayatın üzerinde
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlam bıraktığı etkilerdir
akışındaki bozukluğun giderilmesi için hangilerinin C) bu olumsuzluklar sadece anlatım biçiminde görülür
birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
D) bunlar eseri dağıtacak şekilde belirgin bir
A) I ve V B) II ve IV C) I ve III karmaşıklığa yol açmaz
E) bu dağınıklık her okur tarafından fark edilebilecek
D) III ve V E) II ve V
düzeyde sayılır
22. Erken yaşlarda başladım yazmaya. (I) Çocuk aklımla

“roman” yazmaya soyunmuştum ama bunun sonu
belirsiz bir maceradan öte bir şey olmadığını edebiyat
dergileri sayesinde anladım. (II) Romanımı yayımlatma
ihtimalim yoktu; nereye, kime göndereceğimi bile
bilmiyordum. (III) Dergilerde hikâyeler yayımlanıyordu.
(IV) Türkçe kitabından ve Ömer Seyfettin’in
kitaplarından biliyordum hikâyeyi ama onların da
doğrudan kitap olarak karşımıza çıktığını sanıyordum.
(V) Dergilerin yazı dünyasına adım atmadaki öneminin
farkına bu sayede, yine o yaşlarda vardım ve hikâye
yazmaya başladım.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin

hangisinden sonra düşüncenin akışına göre “İşte bu
çıkmazda karşılaştığım dergiler bir kapı araladı bana.”
cümlesi getirilmelidir?

24. Türk edebiyatının en güzel romanlarını kaleme alan bir 26. Hikâyenin şu an tür olarak iltifat gördüğü herkesçe
yazar olarak Tanpınar, romanı yapan unsurlar ve onun ifade ediliyor. Uzun uzun nicelik-nitelik tartışmaları
tekniğiyle ilgili kuramsal makaleler ortaya koymaz. yapılıyor. Bunlar, elimizde turnusol kâğıdıyla şıp diye
Onun değerlendirmeleri daha çok tarihî gelişim içinde belirleyebileceğimiz meseleler değil. Zaman gösterecek
öne çıkan eserlerden hareketledir. Birçok şairin şiirin ne eğriyi doğruyu. İnsanlar samimiyetlerini kaybetmediği
olduğunu poetika yerine şiirle ortaya koymaları gibi, sürece hikâyenin, hikâyemizin yükseleceği
Tanpınar da romanın ne olduğunu, iyi romancının hangi görüşündeyim. Bu samimiyetin tüketilmesi noktasında
vasıfları taşıması gerektiğini teorik düşünceler yerine en büyük dezavantajımız ise sosyal medya. Ancak
----. sosyal medyanın, çıkan kitapları duyurma yönünden
avantajı da var. İyi ve kaliteli olana doğru
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına yürüyebilmemizi umuyorum.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
A) deneme yazılarıyla ortaya koymuştur değinilmemiştir?
B) söyleşileriyle göstermiştir
A) Öyküyle ilgili kimi tartışmaların varlığına
C) eseriyle göstermeyi tercih etmiştir
B) Öyküyle ilgili değerlendirmelerin zorluğuna
D) sözlü olarak ifade etmiştir
C) İçten yaklaşımların hikâyeye ivme kazandıracağına
E) ders ortamında dile getirmiştir
D) Hikâyenin şu anda diğer türlerin önünde olduğuna
E) Sanal âlemin olumlu ve olumsuz yönlerine
25. I. Evliya Çelebi, 17. yüzyılda şehirde 600’ün üzerinde

dükkân olduğunu kaydeder.
II. Askerî amaçla da kullanılan bu hatta yer alması
Harput’un hem kültürel hem de ekonomik
gelişiminde önemli rol oynar.
III. Buna birtakım nüfus hareketlilikleri de eklendiğinde
yerleşimin merkezi, Harput’tan günümüzdeki
Elazığ’a kayar.
IV. Osmanlı Dönemi’nde Harput, Basra ve Bağdat’tan
Anadolu içlerine uzanan ticaret yollarının üzerinde
bulunuyordu.
V. 19. yüzyıla gelindiğinde şehrin dağlık yapısının daha
fazla büyümeye müsaade etmediği görülür.

baştan ikinci olur?

27. • Gazetecilikte yaygın kullanılan haber unsurlarından 28. Ben imgelere, çağrışımlara başvurarak hikâyenin anlam
biri de olayın “kötü” olmasıdır. Felaket, kaza, kavga, alanının genişletilebileceğini düşünüyorum. Sonuçta
cinayet, karmaşa, gözyaşı, yangın, sel, deprem, yazdıklarımız üç beş sayfalık anlatılar. Bu üç beş
yanardağ patlaması gibi korkunç ya da tüyler sayfada bir yoğunluk yakalama gayreti benimki.
ürpertici gelişmeler çoğu zaman haber değeri taşır. İmgelere böyle yaklaşıyorum. Okurun kafasındaki
Hatta “üçüncü sayfa haberleri” olarak da çağrışımlarla metnin paylaşımı artırılabilir diye
adlandırılan ve gazetelerin üçüncü sayfalarını düşünüyorum. Yoğun duygulanma anlarında, bu
ayırdıkları “polis/adliye haberleri” genellikle bu tür yoğunluğa denk düşecek bir dil arıyorsunuz. Gündelik
“kötü” olayları ele almaktadır. Tüm haber türleri için dil size yetmiyor. İmgeler, göndermeler, çağrışımlar tam
“kötü” her zaman haber değeri taşımaktadır. Bu o anda imdadınıza yetişiyor. Yoğunlaşmış duygular aynı
doğrultuda habercilik mesleğinde “kötü haber, iyi çarpıcılıkta dışlaşmış oluyor böylece. Ama burada
haberdir” sözü sıklıkla kullanılmaktadır. korkum, çağrışım alanını genişleteyim derken hikâyeyi
• Televizyon haberciliğinde, bir olayın haber değeri büsbütün kapatmak. Çünkü hikâyeyi şiirden ayıran yan,
izleyici üzerinde yaratacağı etki ile ölçülmeye biraz da hikâyenin anlam açıklığını gözetmesi.
başlanmıştır. İzleyiciyi hedef alan haber yapıcılar, Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
daha fazla etki ve daha fazla sansasyon için hangisidir?
olayların enformatik yanlarını bir kenara bırakarak
dramatik yanlarına odaklanmışlardır. Bu durum A) Hikâyede nasıl bir dil kullanılması gerektiği
doğal felaketler, kazalar, cinayetler, soygunlar vb.
B) Hikâyenin hangi yönden şiirden ayrıldığı
olaylar gibi bolca şiddet, gözyaşı ve acı içeren
olumsuz olayların diğer olaylara nazaran daha fazla C) Hikâyede sembollerle yüklü özlü bir anlatım
haber değeri taşıyarak daha fazla televizyon benimsenirken anlamın örtülmemesi gerektiği
haberlerinde yer almasıyla sonuçlanmıştır. D) Gündelik dilin hikâye türünde anlatım için yeterli
olmadığı
Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir? E) Hikâyede az sözle çok şey anlatmanın kaçınılmaz
olduğu
A) Aynı konuyu benzer nedenler ve örneklerle
açıklamaktadırlar.
B) Benzer görüşlerin aslında birbirini desteklemediğini
göstermektedirler.
C) Aynı konuya ilişkin farklı bir görüş olduğunu
D) Aynı durumu farklı yönleriyle değerlendirip ele
almaktadırlar.
E) Farklı düşünceyi somutlaştırmaya yönelik benzer
örnekler sunmaktadırlar.

29. Goli Taraghi’nin “Kış Uykusu” adlı romanında anlatıcı 31. Dünyanın her yerinden okurun yüreğine dokunabilecek
kişi ile çocuklukları aynı okulda geçen, beraber böyle güçlü hikâyeler varken onca kötülüğe, şiddete,
büyüyen sınıf arkadaşları ölene kadar ayrılmamaya ant merhametsizliğe rağmen bizler de edebiyatın iyileştirici
içmişlerdir. Romandaki anlatıcı yaşlanmıştır, her günkü gücüne inanarak hayat karşısında hâlâ iyimser olmaya
odasında yapayalnız oturmakta ve belki biri ziyaretine devam edebiliriz o hâlde.
gelir diye beklemektedir. Ama rüzgârın uğultusundan,
farelerin kemirme seslerinden, bekçinin düdüğünden Bu parçadaki altı çizili bölümle anlatılmak istenen
başka bir ses yoktur ziyaretine gelen. Yaşlı adam, aşağıdakilerden hangisidir?
hatıralarının, gençlik günlerinin ve eski arkadaşlarının
A) İçsel etkileyicilikte evrensel olmayı başarabilmek
bütün saat sekizlerini, o saatte yaşadıklarını düşünür ve
romanın her bölümünde bir arkadaşının hikâyesini B) İç dünyasına seslenecek nitelikte olmak
anlatır. C) Okurla birlikte içsel serüvenler yaşamak
Bu parçada sözü edilen romanla ilgili olarak en D) Her yerde aynı konuları yansıtabilmek
kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? E) İyimser olmayı okuyucuların iç dünyasında
sürdürmek
A) Kahramanı yalnızlık çekmektedir.
B) Arkadaşlar arasındaki kopukluğu eleştirmektedir.
C) Yaşlılığın duygusal çağrışımlarını ele almaktadır.
D) Yaşlı bir adamın hatıraları üzerine kuruludur.
E) Anlatıcının yaşlılığa bağlı yaşamsal mücadelesine
yer vermektedir.
32. İnsanlar duygu, düşünce ve bilgileri başkalarına çeşitli

yollarla aktarırlar; bu aktarma ve anlamlandırma
sürecine “iletişim” adı verilir. Bir insanın öteki insanlarla,
tabiatla, evrenle ilişki içinde olması, onun hayatının
anlamlı olmasını sağlar. İnsanın dünyada var olduğunu
hissetmesi ancak iç ve dış dünya ile anlamlı ilişkiler
içinde olması ile mümkündür. İletişim, insanların bir
arada yaşayabilmelerinin en önemli gereklerinden
biridir. İnsanlar bir arada bulundukları her durumda
30. Derin bir nefes çekiyor zirveye ulaşınca. Boğaza doğru birbirleriyle anlaşabilmek için bir sistem
uzanan Haliç ile uzakta, çok uzakta hayal meyal oluşturmuşlardır. İnsan haberleşmesi, en gelişmiş
görünen Ayasofya ve Süleymaniye alıveriyor tüm iletişim düzeni olan dil üzerine kurulmuştur.
yorgunluğunu. Bir uçak geçiyor tam da E-5’in
üzerinden. En güzel yerinden bir masa seçiyor çay
varılamaz?
bahçesinin. Kırmızı beyaz kareli masaya bırakıyor
omzundan hiç ayırmadığı çantasını. Aşağısı sahile
A) İletişimin, insanların içsel ve zihinsel edinimlerini
kadar uçurum. Mezarlarla kaplı tuhaf bir uçurum.
aktarmak olduğuna
Bu parçanın anlatımında aşağıda verilenlerin B) İletişimin, insanın yaşadığının farkına varmasını
hangisinden yararlanılmamıştır? sağladığına
A) İkilemelerin anlamsal pekiştiriciliğinden C) İnsanların birlikteliklerinin başat ihtiyaçlarından

birinin iletişim olduğuna
B) Tekdüzeliği kıran devrik anlatımdan
D) İnsanların haberleşmesinin yazınsal dil üzerine
C) Birincil kişili anlatımdan kurulduğuna
D) Nitelik bildiren sözcüklerden E) İnsanların, birbirleriyle iletişimi sağlamak için düzen
E) Farklı yapıdaki cümlelerden kurduklarına

33. Çocukluğu Anadolu’da geçen ve annesi keman çalan 34. Doğru bilgiye ulaşmak, iyi bir eğitim almak tarih
babası da şiir yazan bir çocuk olarak “ozanlık” için boyunca insanoğlunun en temel arayışlarından
gerekli neredeyse bütün şartlar o farkında olmadan olmuştur. Bunun içindir ki yıllar boyunca insanlar
temin edilmiş olan şanslı bir şairdir Ataol Behramoğlu. seyahat etmiş, gerçeği ve ilmi farklı coğrafyalarda
Yürekte olanın sözsüz olarak yani belli bir titreşimle, aramıştır. Günümüzde insanların eğitimli ve bilgili
ritimle hissedildiğinin farkında olan şair, bu yalınlığı olması çağdaşlık bakımından önemli kriterlerden biri
sözcüklerle sürdürmüştür. “Gerçek şiir, şaire önce kabul edilmektedir. Esasen eğitim, sadece daha fazla
güftesiz beste gibi gelir, ilk önce ritim kalıbı belirir.” İşte bilgi sahibi olmak için değil, daha iyi bir kariyer ve daha
şair, bu ifadede olduğu gibi sözleri bu müzik altyapısı iyi bir gelecek için de önem arz eder. Amerikalı psikoloji
üzerine kurmuş, şiirlerinin de akılda kalması ve profesörü Abraham Maslow’un “Tüm yaşam eğitimdir.
bestelenmesinin yolunu böylelikle açmıştır. Kendi içini Herkes öğretmendir ve herkes sürekli öğrencidir.” sözü
bu sözcüklerle görünür kılmış, sözcüklerin dansı olan eğitimin ömür boyu sürdüğü gerçeğine işaret
şiiri hem bir şenlik alanı hem de bir ağıt yeri olarak etmektedir.
görmüştür.
Bu parçada Ataol Behramoğlu ile ilgili olarak varılamaz?
A) İnsanların öteden beri ilim sahibi olmanın peşinde
A) Yaşadığı dönemin şiirsel fotoğrafını çektiğine koştuğuna
B) Şair olmayı tetikleyen bir ortamda doğduğuna B) Gezmenin ve öğrenmenin insan ruhunu besleyen
C) Gönlünün derinliklerinden gelen sesi söz kılıfıyla en iyi aktivitelerden olduğuna
sardığına C) Eğitim-öğretim faaliyetinin yaşam boyu devam
D) Sözü, sözle müziğe dönüştürebildiğine edegeldiğine
E) Şiirlerinin ezberlenebilmesinde müziğin etkisi D) İnsanların bilgiye ulaşmak için gezi faaliyetlerinde
olduğuna bulunduğuna
E) Yetişmiş ve donanımlı insan tipinin modernizmin
önemli ölçütleri arasında yer aldığına

36. Bu parçanın genelinde aşağıdakilerden hangisinin
üzerinde durulmaktadır?
cevaplayınız.
A) Sanatta tanıtım ve pazarlama

B) Sanatta pazarlama ve fon arayışları
Sanatta tanıtım ve pazarlamanın önemi gün geçtikçe C) Sanatta pazarlama içerisinde yer alan uygulamalar
artmaktadır. Dijitalleşme ve teknolojinin gelişmesiyle
D) Sanatta pazarlama ve tanıtımın tarihî temelleri
tanıtım ve pazarlama araçları da değişim geçirmekte ve
gelişmektedir. Sanatçılar günümüzde medya ve sanal E) Sanatta sponsorların yeri
dünya aracılığıyla çalışmalarının tanıtımını hatta satışını
bile yapmaktadır. Bir kurum ve sanatçının itibar
kazanması sayesinde çalışmalarını satması ya da ek
ödenekler temin edebileceği sponsorlar bulmasının
yolu günümüzde tanıtım ve pazarlama çalışmalarından
geçmektedir.
35. Bu parçada anlatılanlarla ilgili olarak

A) Reklam ve satış çalışmalarının sanatta her geçen

gün daha önemli hâle geldiği
B) Sanat ürünlerinin reklam ve satış yöntemlerinin bazı
gelişmelere bağlı olarak başkalaştığı ve gelişim
gösterdiği
C) Çağımızda sanat ürünlerinin, basın ve İnternet
vasıtasıyla reklam ve pazarlamasının yaratıcıları
tarafından yapıldığına
D) Sanatçıların pazarlama konusunda henüz nitelikli
bir düzeyde olmadığına
E) Sanat ürünlerini pazarlama ya da finansal kaynaklar
bulmanın çağımızda tanıtım ve pazarlama
faaliyetlerinden geçtiğine

Tiyatro, kimilerine göre toplumun aynası, söze can (I) Hızla değişen dünyada eğitimin bireye ve topluma
katan bir eylem, uygarlığı ülkenin dört bir yanına daha refah ve saygın bir yaşam sağladığı görüşü, daha
ulaştıran bir araç, adamı insan eden bir sanat... çok eğitim gereksinmesini ortaya çıkarmaktadır.
Tiyatronun bir ülke ve millet için en anlamlı tanımı (II) Teknoloji ve bilimdeki gelişmeler, toplum yapısını
“Hem lisan hem de ahlak için en büyük mektep” olmalı. değiştirmekte, topluma uyumu sağlayacak olan eğitimi
Bir toplumun dilinin, edebiyatının ve kültürünün en de farklılaşmak zorunda bırakmaktadır. (III) Modern
önemli aynalarından olan tiyatronun bu denli teknoloji ve yenilikler, önceki teknolojik gelişmelerin
önemsenmesi boşuna değil, Öyle ki bu sanat dalı için eğitimde yarattığı farklılıkların sonucudur ve geleceğin
1961’den bu yana her yıl 27 Mart’ta, Dünya Tiyatro toplumunu hazırlamaktadır. (IV) Bilgi teknolojilerindeki
Günü kapsamında çeşitli etkinlikler organize ediliyor. değişmelerin sonucunda eğitimin yöntem ve içeriği de
değişmektedir. (V) Eğitim teknolojisi; öğrenme sürecini
geliştirmek için oluşturulan her türlü sistemi, tekniği ve
yardımı içermektedir. (VI) Öğretimsel problemler,
doğumdan ölüme kadar hayatın bütün aşamalarında
karşılaştığımız ve çözüm bulmamız gereken sorunlardır.
37. Bu parçada tiyatroyla ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisine değinilmemiştir?
A) Dil ve erdem için en büyük okul olduğuna

B) Bir toplumun çeşitli yönlerden en önemli
göstergelerinden biri olduğuna
39. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci
C) Uluslarca önemsenen bir dal olduğuna
paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle
D) Kültürü, edebiyatı ve dili yansıttığını başlar?
E) Diğer edebî türlerin ortaya çıkmasına kaynaklık
ettiğine A) II B) III C) IV D) V E) VI
38. Bu parçada geçen “can katmak” sözüyle anlatılmak 40. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
istenen aşağıdakilerden hangisidir? aynı anlam farklı sözlerle dile getirilmiştir?
A) Etkileyicilik kazandırmak A) I B) II C) IV D) V E) VI
B) Kalıcılık sağlamak
C) Yaşama gücünü artırmak
D) Duygu yoğunluğu oluşturmak
E) Farkındalık yaratmak
TEST BİTTİ.
12
2 CÜMLEDE ANLAM
3 CÜMLEDE ANLAM
4 CÜMLEDE ANLAM
6 CÜMLEDE ANLAM
7 ZARFLAR
10 SES OLAYLARI
11 FİİİLDE ÇATI
15 YAZIM YANLIŞI
16 YAZIM YANLIŞI
17 SIFATLAR
18 YAZIM VE NOKTALAMA İŞARETLERİ
36 PARAGRAFTA KONU-ANA DÜŞÜNCE
40 CÜMLEDE ANLAM
15
DENEME
   
LP12TURDE21-015

2022-Limit Yayinlari Tyt Turkce Denemesi

Uploaded by

Document Information

Copyright

Available Formats

Share this document

Share or Embed Document

Sharing Options

Did you find this document useful?

Is this content inappropriate?

Copyright:

Available Formats

2022-Limit Yayinlari Tyt Turkce Denemesi

Uploaded by

Copyright:

Available Formats

TYT TYT - Türkçe TÜRKÇE TESTİ DENEME0101

1. Bu testte 40 soru vardır.

karayı seçmek, “bir işi başarıncaya değin çok sıkıntı

B) incelenmesi – kullanılmaya davranışta bulunmak”; kulak misafiri olmak, “hiçbir

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde

1 Diğer sayfaya geçiniz.

A) Osmanlılar, girdikleri her savaştan zaferle

A) Masalı okuyan kişi masalı dümdüz okumaz.

2 Diğer sayfaya geçiniz.

gereksinimlerini karşılarlar. Bu yaylada alışverişler değiş sesleniyorlardı bize Don Kazakları.

3 Diğer sayfaya geçiniz.

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinin

4 Diğer sayfaya geçiniz.

Bu parçada aşağıdaki açıklamalardan hangisine Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

A) Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi A) I B) II C) III D) IV E) V

21. ----. Bu süreçte türler arasında pek çok anlamlı ortak

5 Diğer sayfaya geçiniz.

6 Diğer sayfaya geçiniz.

7 Diğer sayfaya geçiniz.

E) Sakin bir anlatımla insanın ruhsal sıkıntılarına A) I B) II C) III D) IV E) V

8 Diğer sayfaya geçiniz.

A) Dokuma sanatı, meydana geldiği yerin çeşitli

9 Diğer sayfaya geçiniz.

10 Diğer sayfaya geçiniz.

11 Diğer sayfaya geçiniz.

D) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. C) Oyunlarının özgün bulunmamasından

E) Deyim ve ikilemeler kullanılmıştır. D) Taraflı eleştirilerle karşılaşmasından

1. Bu testte 40 soru vardır.

1 Diğer sayfaya geçiniz.

6. Bir öykücüyle ilgili aşağıdaki açıklamalardan

A) Okudukça çoğalan metinleriyle yaşama gücümü

2 Diğer sayfaya geçiniz.

Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? Bu cümlede aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?

A) Zarf-fiil A) Kaynaştırma ünsüzü

D) Gösterilerini yıllar önce New York sokaklarında D) Edat

3 Diğer sayfaya geçiniz.

Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi literatürde.

4 Diğer sayfaya geçiniz.

Bu parçada numaralanmış virgüllerden hangisi

5 Diğer sayfaya geçiniz.

22. Tarihî yarımadayı çevreleyen surlar, günümüzde de

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi

A) İstanbul’un tarihî alanları

6 Diğer sayfaya geçiniz.

24. (I) Acemhöyük’te Hititlerin en önemli sarayları yer alıyor.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi

7 Diğer sayfaya geçiniz.

29. Anadolu, binlerce yıl boyunca birçok medeniyete ev

8 Diğer sayfaya geçiniz.

9 Diğer sayfaya geçiniz.

1, 2 ve 3 numaraları ile belirtilen yerlere I, II ve III Gazeteci:

A) II I III ─ Evet, alıyorum. Mektuplar yazıyorlar bana.

Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden

A) I. Sizce çocuk kitaplarındaki resimler ne kadar

10 Diğer sayfaya geçiniz.

A) İnsanların uyku ihtiyacı en çok ilerleyen yaşlarda

35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden

A) Uyku sırasında günlük iş ve endişelerin zihni

11 Diğer sayfaya geçiniz.

39. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden

37. Bu parçadan hareketle Tarık Buğra’yla ilgili olarak A) Benzetmeden

A) Farklı türlerde kalem oynatmıştır. C) Söz gruplarından

B) Ülke siyasetinin geçirdiği evreleri yansıtmıştır. D) Koşul cümlesinden

C) Millî bir bakış açısına sahiptir. E) Betimleyici ögelerden