You are on page 1of 251

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKTORA TEZİ

PATLATMADAN KAYNAKLANAN TİTREŞİMLER İÇİN


ULUSAL YAPI HASAR KRİTERLERİ
OLUŞTURULABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

Maden Yük. Müh. Abdulkadir KARADOĞAN


Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
Maden Mühendisliği Programı

Danışman
Prof.Dr. Ali KAHRİMAN
Yard.Doç.Dr. Ümit ÖZER

Mayıs, 2008

İSTANBUL
Bu çalışma 07/05/2008 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
Maden Mühendisliği programında Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.

Tez Jürisi

Prof.Dr. Ali KAHRİMAN (Danışman) Prof.Dr. Nuh BİLGİN


İstanbul Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi

Prof.Dr. N. Enver ÜLGER Doç.Dr. Cengiz KUZU


İstanbul Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi

Doç.Dr. Ataç BAŞÇETİN


İstanbul Üniversitesi
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKTORA TEZİ

PATLATMADAN KAYNAKLANAN TİTREŞİMLER İÇİN


ULUSAL YAPI HASAR KRİTERLERİ
OLUŞTURULABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

Maden Yük. Müh. Abdulkadir KARADOĞAN


Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
Maden Mühendisliği Programı

Danışman
Prof.Dr. Ali KAHRİMAN
Yard.Doç.Dr. Ümit ÖZER

Mayıs, 2008

İSTANBUL
Bu çalışma, İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yürütücü Sekreterliğinin
T-865/02062006 numaralı projesi ile desteklenmiştir.
ÖNSÖZ

Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimim sırasında ve tez çalışmalarım boyunca


gösterdiği her türlü destek, yardım ve katkılarından dolayı Danışmanım Sayın
Prof.Dr.Ali KAHRİMAN’a sonsuz teşekkür ederim.

Tez çalışmalarım boyunca gösterdiği her türlü destek ve katkılarından dolayı İkinci
Danışmanım Sayın Yard.Doç.Dr. Ümit ÖZER’e teşekkür ederim.

Bu tezi inceleyerek değerli önerilerde bulunan Jüri Üyeleri İstanbul Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Sayın Prof.Dr. Nihat Enver ÜLGER ve
Doç.Dr. Ataç BAŞÇETİN, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Maden Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyeleri Prof.Dr. Nuh BİLGİN ve Doç.Dr. Cengiz KUZU’ya teşekkür ederim.

Bu çalışmaya gösterdikleri ilgi ve destekleri nedeniyle İstanbul Üniversitesi Mühendislik


Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Başkanı Sayın Prof.Dr. Şafak Gökhan ÖZKAN’a, İ.Ü.
Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Yard.Doç.Dr. İlgin KURŞUN’a, İ.Ü. İnşaat
Mühendisliği Bölümü Başkanı Sayın Prof.Dr. Namık Kemal ÖZTORUN’a, İ.Ü. Jeoloji
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Prof.Dr. Süleyman DALGIÇ’a teşekkür ederim.

Çalışmanın değişik aşamalarında yaptıkları yoğun yardım ve desteklerinden dolayı çalışma


arkadaşlarım İ.Ü. Maden Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlileri Mehmet AKSOY,
Deniz ADIGÜZEL, Kağan ÖZDEMİR, Ufuk Gökhan AKKAYA, Dr. Tansel DOĞAN, Dr.
Nuray TOKGÖZ, Dr. M. Faruk ESKİBALCI, Kenan ÇİNKU, İsmail DEMİR, Can
GÜNGÖREN ve Zeynep SERTABİPOĞLU’na teşekkür ederim.

Arazi çalışmaları sırasındaki ilgi ve destekleri nedeniyle, çalışma yapılan tüm firmaların
yetkililerine ve çalışanlarına teşekkürlerimi sunarım.

Ayrıca, hayatımın her döneminde bana destek olan Babama, Anneme ve bana her zaman güç
veren Eşim Evren’e, Oğlum Barış’a ve Kızım Beril’e sonsuz teşekkürü borç bilirim.

Mayıs, 2008 Abdulkadir KARADOĞAN

i
İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ........................................................................................................ İ
İÇİNDEKİLER .........................................................................................İİ
ŞEKİL LİSTESİ ..................................................................................... Vİİ
TABLO LİSTESİ .................................................................................... Xİ
SEMBOL LİSTESİ .............................................................................. XİV
ÖZET ..................................................................................................... XVİ
SUMMARY ......................................................................................... XVİİ
1. GİRİŞ ....................................................................................................... 1 
1.1. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı .......................................................................... 1 

2.GENEL KISIMLAR ................................................................................ 3 


2.1. DELME VE PATLATMANIN ÖNEMİ VE MÜHENDİSLİKLE İLGİSİ ... 3 
2.1.1. Delme ve Patlatmanın Önemi ..................................................................... 4 
2.1.2. Delme – Patlatmanın Kullanıldığı Yerler .................................................. 6 
2.1.3. Delme – Patlatmanın Mühendislik İle İlgisi .............................................. 9 
2.1.4. Delme – Patlatmada Etkili Olan Parametreler ....................................... 14 
2.2. PATLATMA İLE PARÇALANMA MEKANİZMASI ................................. 15 
2.2.1. Giriş ............................................................................................................. 15 
2.2.2. Detonasyon .................................................................................................. 15 
2.2.3. Şok Yada Birim Deformasyon Dalgalarının Yayılımı ............................ 16 
2.2.4. Gaz Basıncı ................................................................................................. 17 
2.2.5. Kütle Taşınması.......................................................................................... 17 
2.2.6. Kırılmanın Başlaması (Patlatma İle Parçalanma) .................................. 22 
2.3. PATLATMADAN KAYNAKLANAN ÇEVRESEL SORUNLAR .............. 24 
2.3.1. Kaya Fırlaması ........................................................................................... 26 
2.3.2. Toz Emisyonu ............................................................................................. 28 

ii
2.3.3. Yer Sarsıntısı (Titreşim) ............................................................................ 28 
2.3.3.1. Yer Sarsıntısının Oluşumu ve Genel Karakteristikleri ....................... 29 
2.3.3.2. Tipik Patlatma Titreşim Kayıtları ........................................................ 37 
2.3.3.3. Baskın Frekans .................................................................................... 38 
2.3.3.4. Ölçekli Mesafe Kavramı ....................................................................... 40 
2.3.3.5. Maksimum Parçacık Hızı Tahmini ..................................................... 41 
2.3.3.6. Maksimum Parçacık Hızı Tahmininde Kullanılan İstatistiksel
Metotlar ............................................................................................................. 44 
2.3.3.7. Patlatmadan Kaynaklanan Yersarsıntısını Azaltmak İçin Alınabilecek
Önlemler ............................................................................................................ 45 
2.3.4. Hava Şoku ve Gürültü ............................................................................... 47 
2.3.4.1.Hava Şoku ve Gürültü Ölçümü ve Karakteri ....................................... 47 
2.3.4.2. Patlatmadan Kaynaklanan Hava Şokunu Azaltmak İçin Alınabilecek
Önlemler ............................................................................................................ 50 
2.4. HASAR ÖLÇÜTLERİ VE TİTREŞİM ÖLÇÜMLERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİNDE GÖZÖNÜNDE TUTULAN ULUSLARARASI
NORMLAR ............................................................................................................... 51 
2.4.1. Hasar Sınıflaması ....................................................................................... 52 
2.4.2. Patlatma Hasar Kriterleri ......................................................................... 53 
2.4.2.1. Rockwell’in Enerji Formülü................................................................ 55 
2.4.2.2. USBM’nin Formülü............................................................................. 55 
2.4.2.3. Crandell’in Enerji Oranı Formülü ..................................................... 55 
2.4.2.4. Langefors, Kihlström ve Westerberg’in Yaklaşımı ............................. 56 
2.4.2.5 Edwards ve Northwood’un Parçacık Hızı Yaklaşımı .......................... 56 
2.4.2.6. Langefors ve Kihlström’un Yaklaşımı................................................ 57 
2.4.2.7. USBM’nin Yaklaşımı ........................................................................... 58 
2.4.2.8. Bauer ve Calder’in Yaklaşımı .............................................................. 58 
2.4.2.9. USBM’nin Son Patlatma Hasar Tahmini ........................................... 58 
2.4.2.10. OSM’nin Halen Geçerli Olan Kuralları ........................................... 60 
2.4.2.11. DIN 4150 Alman Normu ................................................................... 63 
2.4.2.12. İsveç Standardı ................................................................................... 65 
2.4.2.13. İngiliz Standardı ................................................................................. 66 
2.4.2.14. Hindistan Standardı (IS).................................................................... 67 

iii
2.4.2.15. Fransa Standardı ............................................................................... 67 
2.4.2.16. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Gürültünün
Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği ..................................................... 68 
2.5. Yapı Tipleri ve Sınıflandırılması ..................................................................... 69 
2.5.1. Yapının Tanımı .......................................................................................... 69 
2.5.2. Yapıların Sınıflandırılması........................................................................ 69 
2.5.2.1. Malzeme Özelliklerine Göre Sınıflandırma ................................................ 69 
2.5.2.2. Bulundukları Yere Göre Sınıflandırma .............................................. 69 
2.5.2.3. Sürekliliğine Göre Sınıflandırma ....................................................... 70 
2.5.2.4. Hizmet Amaçlarına Göre Sınıflandırma ............................................. 70 
2.5.2.5. Mülkiyetlerine Göre Sınıflandırma .................................................... 70 
2.5.2.6. Taşıyıcı Elemanlarına Göre Sınıflandırma........................................ 70 
2.5.2.7. Binayı Oluşturan Elemanlara Göre Sınıflandırma ........................... 71 
2.5.3. Yapıların Doğal Frekansı ve Patlatmayla Olan İlişkisi .......................... 71 
2.5.3.1. Doğal Frekansın Tanımı ve Ölçümü ................................................... 71 

3. MALZEME VE YÖNTEM .................................................................. 74 


3.1. Yer Sarsıntısı ve Hava Şoku İzleme Sistemleri .............................................. 74 
3.1.1. Örnek Bir Yer Sarsıntısı ve Hava Şoku İzleme Sistemi ve Teknik
Özellikleri: ............................................................................................................ 76 
3.2. ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ .............................................................................. 79 

4. BULGULAR .......................................................................................... 80 


4.1. ARAZİ ÇALIŞMALARI .................................................................................. 80 
4.2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALARDAN ELDE EDİLEN VERİLER ........................ 84 
4.2.1. Sivas-Ulaş Yöresi Sölestit Açık İşletmesi ................................................. 85 
4.2.1.1. Çalışma Sahası ..................................................................................... 85 
4.2.2. İstanbul-Cendere Yöresi Akdağlar Taş Ocağı ........................................ 87 
4.2.3. İstanbul-Çatalca Yöresi Sarıkayatepe Taş Ocağı ................................... 87 
4.2.3.1. Çalışma Sahası ..................................................................................... 87 
4.2.4. Bursa-Mudanya Yöresi Kayabaşı Taş Ocağı .......................................... 89 
4.2.4.1. Çalışma Sahası ..................................................................................... 89 
4.2.5. Tuzla-Dragos Tünelleri Kazısı .................................................................. 91 
4.2.5.1. Çalışma Sahası ..................................................................................... 91 

iv
4.2.6. Gebze Taşıt Araçları Yan Sanayii Organize Sanayi Bölgesi (TOSB)
Altyapı Kazısı ....................................................................................................... 93 
4.2.6.1. Çalışma Sahası ..................................................................................... 93 
4.2.7. İstanbul-Tarabya Atıksu Tünel ve Kollektörleri İnşaatı Keçecizade
Sokağı S2 – S2B Branşman Tüneli Kazısı ......................................................... 97 
4.2.8. Türkiye Kömür İşletmeleri Çan Linyit Açık Ocağı ................................ 99 
4.2.8.1. Çalışma Sahası ..................................................................................... 99 
4.2.9. İstanbul Metrosu Taksim-Yenikapı Hattı Süleymaniye Yaklaşımı
Yenikapı Yönü Tünelleri Kazısı ....................................................................... 101 
4.2.9.1. Çalışma Sahası ve Jeolojisi ................................................................ 101 
4.2.10. Afyon Çimento Sanayi T.A.Ş. Halımoru Taş Ocağı ........................... 105 
4.2.10.1. Çalışma Sahası ................................................................................. 105 
4.2.11. Balıkesir Çimento T.A.Ş. Naipli Taş Ocağı ......................................... 109 
4.2.12. Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi İnşaatı Temel Kazısı ............. 111 
4.3. TEZ KAPSAMINDA YAPILAN ARAZİ ÇALIŞMALARI VE ELDE
EDİLEN BULGULAR ........................................................................................... 114 
4.3.1. Beylerbeyi –Küçüksu Atıksu Tünel İnşaatı ........................................... 115 
4.3.1.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 115 
4.3.2. İstanbul-Çatalca Yöresi Akyol Taş Ocağı ............................................. 121 
4.3.2.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 121 
4.3.3. Kütahya-Emet Bor İşletme Müdürlüğü Hisarcık Açık Ocağı ............. 126 
4.3.3.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 126 
4.3.4. İstanbul Çatalca Yöresi Beta Taş Ocağı ................................................ 128 
4.3.5. İstanbul Kağıthane-Piyalepaşa-Dolapdere-Dolmabahçe Tünelleri
İnşaatı Kazısı ...................................................................................................... 132 
4.3.5.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 132 
4.3.6. Kütahya Emet Bor İşletme Müdürlüğü Espey Açık Ocağı .................. 135 
4.3.6.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 135 
4.3.7. İstanbul Kemerburgaz Yöresi Öztaş Taş Ocağı.................................... 140 
4.3.7.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 140 
4.3.8. İstanbul Cendere Yöresi Lafarge Çimento Taş Ocağı ......................... 143 
4.3.8.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 143 
4.3.9. Zonguldak-Çatalağzı Yöresi Cemaltepe Taş Ocağı .............................. 146 

v
4.3.9.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 146 
4.3.10. Melen Projesi Ayazağa Derbent Tünelleri Titreşim Ölçümleri......... 150 
4.3.10.1. Çalışma Sahası ................................................................................. 150 
4.3.11. Kadıköy Kartal Metrosu Tünelleri Kazısı ........................................... 152 
4.3.11.1. Çalışma Sahası ................................................................................. 152 
4.3.12. İstanbul-Çatalca Yöresi Artas Tas Ocağı ............................................ 155 
4.3.13. İstanbul-Cebeci Yöresi Tas Ocakları ................................................... 157 
4.3.14. Kavacık-Beykoz Atıksu Tüneli ve Bağlantıları İnşaatı Kazısı........... 158 
4.3.15. KKTC Taş Ocakları............................................................................... 160 
4.3.15.2. Çalışma Sahası ................................................................................. 160 
4.2.8. Türkiye Kömür İşletmeleri Çan Linyit Açık Ocağı .............................. 164 
4.2.8.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 164 
4.4. ÖLÇÜM SONUÇLARININ ANALİZİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ ..... 168 
4.5. YAPI HASAR KRİTERLERİ ....................................................................... 190 
4.5.1. Yapı Çalışmaları ...................................................................................... 190 
4.5.2. İnsan Tepkileri ......................................................................................... 193 
4.5.3. Yerleşim Birimleri Mesafelerine Göre Hasar Kriterleri ...................... 195 
4.5.3. 1. Meskun Olmayan Mahaller - Kırsal Kesimler ................................. 196 
4.5.3.1.1. Ölçekli Mesafe Kriterleri................................................................. 196 
4.5.3.1.2. Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriterleri ................................ 196 
4.5.3.2. Meskun Mahal-Uzak ......................................................................... 197 
4.5.3.2. 1. Ölçekli Mesafe Kriterleri ................................................................ 197 
4.5.3.2. 2. Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriterleri ............................... 198 
4.5.3.3. Yoğun Meskun Mahal – Titrşim Kaydı Mecburi .............................. 199 
4.5.3.3. 1. Ölçekli Mesafe Kriterleri ................................................................ 199 
4.5.3.3. 2. Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriterleri ............................... 200 
4.5.4. Yapı Hasar Kriteri Normu ...................................................................... 201 
4.6. PATLATMA RİSK ANALİZ MODELİ ....................................................... 204 

5. TARTIŞMA VE SONUÇ....................................................................214 
KAYNAKLAR.........................................................................................218 
EKLER .....................................................................................................224 
ÖZGEÇMİŞ .............................................................................................230 

vi
ŞEKİL LİSTESİ

Şekil 2.1 : Delme patlatmayı esas alan kazı işleminin genel planlaması ................... 5
Şekil 2.2 : Delme ve patlatmanın üretim sürecindeki yeri ve önemi .......................... 6
Şekil 2.3 : Üretim sürecinde çeşitli meslekler ve beklenen (bilgi-beceri)
yeterlikleri…………….......................................... ……………………..10
Şekil 2.4 : Endüstriyel gelişim ve üretim sürecinde çeşitli işgücü kaynaklarının
fonksiyonları ............................................................................................ 10
Şekil 2.5 : Patlatma ve ardışık faaliyetlerin maliyetleri arasındaki ilişki ................. 11
Şekil 2.6 : Patlatma tasarımında izlenecek yöntem .................................................. 12
Şekil 2.7 : Blok boyutuna etki eden faktörler .......................................................... 13
Şekil 2.8 : Delme patlatma için temel planlama paterni ........................................... 14
Şekil 2.9 : Detonasyon boyunca gerilme dalgalarının kaya içerisinde yayılımı ....... 16
Şekil 2.10 : Değişik koşullarda kütle taşınmaları ...................................................... 18
Şekil 2.11 : Parçalanma mekanizması ........................................................................ 19
Şekil 2.12 : Sonsuz kaya ortamı içindeki bir patlama deliği çevresinde parçalanma
olayı……………………………… ......................................................... 20
Şekil 2.13 : Çatlakların gaz basıncıyla açılıp uzaması ............................................... 22
Şekil 2.14 : Patlatmadan kaynaklanan çevresel etkiler ............................................... 25
Şekil 2.15 : Patlatma sırasında oluşan kaya fırlaması ................................................. 27
Şekil 2.16 : Sismik dalgaların kaya ortamından geçerken yarattıkları deformasyon.. 30
Şekil 2.17 : Uzaklığa ve zamana bağlı olarak patlatma titreşimlerinin genel
formu……… .......................................................................................... 32
Şekil 2.18 : Basınç ve kesme dalgaları ....................................................................... 32
Şekil 2.19 : Farklı dalga tiplerinin atım kaynağından yayılımı .................................. 33
Şekil 2.20 : Dalga tiplerine bağlı olarak parçacık hareketlerinin değişimi ................ 34
Şekil 2.21 : İki izleme noktasında patlatma titreşimlerinin izlenmesi ....................... 35
Şekil 2.22 : Sinüsoidal yaklaşım ................................................................................ 35
Şekil 2.23 : Tipik kömür madeni patlatmasında parçacık hızlarının zamana bağlı
değişimi…… ........................................................................................... 37
Şekil 2.24 : Patlatma titreşimlerinin nükleer patlama ve deprem hareketleri ile
karşılaştırılması........................................................................................ 38
Şekil 2.25 : Çeşitli patlatmalarda ön baskın frekans histogramları ............................ 39
Şekil 2.26 : Taş ocağı patlatmasında zamana bağlı tipik titreşim gelişimi ................ 39
Şekil 2.27 : Ölçekli mesafe parametreleri .................................................................. 41
Şekil 2.28 : Günlük olaylardaki ses düzeyleri ve ses basınç değerleri ...................... 49
Şekil 2.29 : Hava şoku basıncının ölçekli mesafeye göre değişimi ........................... 49
Şekil 2.30 : Langefors ve Kihlström’un hasar kriteri nomogramı .............................. 57
Şekil 2.31 : USBM’nin alternatif kriter analizi .......................................................... 60
Şekil 2.32 : OSM’nin alternatif kriter analizi. ............................................................ 62
Şekil 2.33 : DIN 4150 Alman normu . ........................................................................ 63

vii
Şekil 2.34 : White mini-seis cihazının DIN 4150 normuna göre düzenlenmiş tipik
çıktısı …………… .................................................................................. 64
Şekil 2.35 : İngiliz Standardı BS 7385-Bölüm 2: 1993 ............................................. 66
Şekil 2.36 : Hindistan DGMS standardı ..................................................................... 67
Şekil 2.37 : Patlatma kaynaklı yer sarsıntısı ve serbest titreşim ................................. 72
Şekil 3.1 : Bir tireşim ölçer cihazının jeofon yapısı .................................................. 75
Şekil 3.2 : Yer sarsıntısı ve hava şoku izleme sistemi .............................................. 76
Şekil 3.3 : Instantel mini mate plus model titreşim ölçüm cihazı ............................ 77
Şekil 3.4 : Instantel mini mate plus cihazının usbm normuna göre düzenlenmiş tipik
çıktısı…. .................................................................................................. 78
Şekil 4.1 : Çalışma sahalarının yerleri ...................................................................... 82
Şekil 4.2 : Ocağın kodlanmış karakteristik kesiti. .................................................... 86
Şekil 4.3 : Sarıkayatepe taş ocağı genel görünümü ................................................. 88
Şekil 4.4 : Sarıkayatepe taş ocağı açık ocak kesiti ................................................... 88
Şekil 4.5 : Sarıkayatepe taş ocağında yapılan patlatmalarda uygulanan atım
geometrisi…… ........................................................................................ 89
Şekil 4.6 : Kayabaşı taş ocağı hazırlık planı ............................................................ 90
Şekil 4.7 : Çalışma alanının plan görünüşü............................................................... 91
Şekil 4.8 : Tünel patlatmasında uygulanan örnek bir atım paterni .......................... 93
Şekil 4.9 : Patlatmalı kazı çalışmalarının yapıldığı parsel konumları ...................... 94
Şekil 4.10 : Çalışma alanının plan görünüşü ve istasyon noktalarının konumu ......... 97
Şekil 4.11 : Atımda uygulanan patern ........................................................................ 99
Şekil 4.12 : Çan linyit sahası genel görünümü ........................................................... 99
Şekil 4.13 : Çan linyit havzasına ait stratigrafik kesit .............................................. 100
Şekil 4.14 : İstasyon ve atım noktalarının konumu ………………………... ........ 103
Şekil 4.15 : Tünel ilerlemesinde patlatmalı kazının sürdürüldüğü tünel kesiti ........ 104
Şekil 4.16 : Çalışma alanı ve düzenlenen atımlarla ilgili ölçüm krokisi................... 107
Şekil 4.17 : Atım yerleri ve ölçüm istasyonlarının görünümü .................................. 112
Şekil 4.18 : Beylerbeyi –küçüksu atıksu tünel inşaatı çalışma sahası ...................... 116
Şekil 4.19 : Atımlarda uygulanan örnek bir delik paterni ......................................... 120
Şekil 4.20 : İnceleme alanı yer bulduru haritası........................................................ 122
Şekil 4.21 : Atım noktalarını ve ölçüm istasyonlarını gösterir plan ......................... 125
Şekil 4.22 : Çalışma sahasının genel görümünü ....................................................... 126
Şekil 4.23 : Hisarcık açık ocağı ve ölçüm istasyonlarının konumları ....................... 128
Şekil 4.24 : Atım 1 ve atım 2 noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumu............... 130
Şekil 4.25 : Atım 3 ve atım 4 noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumu............... 131
Şekil 4.26 : Tünel güzergahının genel yerleşimi....................................................... 132
Şekil 4.27 : Tünel kesiti ............................................................................................ 133
Şekil 4.28 : Espey açık ocağı’nın genel görünümü. .................................................. 135
Şekil 4.29 : Patlatma noktasına yakın mesafede bir titreşim ölçerin kurulumunun
gösterimi ................................................................................................ 136
Şekil 4.30 : Tek sıra düzeninde hazırlanan bir basamak patlatmasının görünümü ... 139
Şekil 4.31 : Öztaş taş ocağının görünümü................................................................. 140
Şekil 4.32 : Öztaş taş ocağında bir titreşim ölçerin kurulduğu istasyon ................... 141
Şekil 4.33 : Lafarge çimento taş ocağının genel görünümü ...................................... 144
Şekil 4.34 : Cemaltepe taş ocağının genel görünümü ............................................... 146
Şekil 4.35 : Yapılan atımların ve bu atımlarda kurulan ölçüm istasyonlarının
krokisi…… ............................................................................................ 149
Şekil 4.36 : Tünel güzergahı atım ve ölçüm noktalarının konumu ........................... 151

viii
Şekil 4.37 : Kadıköy - Kartal raylı toplu tasıma sistemi güzergahının genel
yerleşimi ............................................................................................... 152
Şekil 4.38 : İstanbul paleozoik istifi ve üzerindeki birimlerin genelleştirilmiş
stratigrafi kesiti ...................................................................................... 153
Şekil 4.39 : Ölçüm alınan şaftlar ve belirlenen bölge sınırları.................................. 155
Şekil 4.40 : S6 nolu şaft noktası bağlantı tüneli konumu, güzergahı ve yapılaşma
durumu….. ............................................................................................. 159
Şekil 4.41 : Çalışma sahalarının konumu.................................................................. 160
Şekil 4.42 : Çan linyit sahası genel görünümü.......................................................... 164
Şekil 4.43 : Çan linyit havzasına ait stratigrafik kesit .............................................. 165
Şekil 4.44 : 1 – 17 arasındaki atım noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumları ... 166
Şekil 4.45 : 18 – 25 arasındaki atım noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumları . 167
Şekil 4.46 : Kireçtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkileri ........................... 171
Şekil 4.47 : Kireçtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi ............................. 171
Şekil 4.48 : Kumtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkileri............................ 172
Şekil 4.49 : Kumtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi .............................. 172
Şekil 4.50 : Grovak+silttaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkileri ................ 173
Şekil 4.51 : Grovak+silttaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi ................... 173
Şekil 4.52 : Marn+kil+kömür sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi ................... 174
Şekil 4.53 : Kiltaşı sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi .................................... 174
Şekil 4.54 : Granit sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi .................................... 175
Şekil 4.55 : Jips+anhidrit+sölestit sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi ............ 175
Şekil 4.56 : Konglomera sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi .......................... 176
Şekil 4.57 : Kireçtaşı için mesafe ve frekans ilişkisi ................................................ 177
Şekil 4.58 : Kireçtaşı için mesafe ve frekans ilişkisi ................................................ 177
Şekil 4.59 : Grovak+silttaşı için mesafe ve frekans ilişkisi ...................................... 178
Şekil 4.60 : Marn+kil+kömür için mesafe ve frekans ilişkisi ................................... 178
Şekil 4.61 : Kiltaşı için mesafe ve frekans ilişkisi .................................................... 179
Şekil 4.62 : Granit için mesafe ve frekans ilişkisi..................................................... 179
Şekil 4.63 : Jips+anhidrit+sölestit için mesafe ve frekans ilişkisi ............................ 180
Şekil 4.64 : Konglomera için mesafe ve frekans ilişkisi ........................................... 180
Şekil 4.65 : Kireçtaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak
PPV tahmini........................................................................................... 182
Şekil 4.66 : Kireçtaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına
şarj tahmini ............................................................................................ 182
Şekil 4.67 : Kumtaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini ................................................................................................... 183
Şekil 4.68 : Kumtaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini ................................................................................................... 183
Şekil 4.69 : Marn+kil+kömür için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı
olarak PPV tahmini................................................................................ 184
Şekil 4.70 : Marn+kil+kömür için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme
başına şarj tahmini ................................................................................. 184
Şekil 4.71 : Grovak+silttaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı
olarak PPV tahmini................................................................................ 185
Şekil 4.72 : Grovak+silttaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme
başına şarj tahmini ................................................................................. 185
Şekil 4.73 : Kiltaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini ................................................................................................... 186

ix
Şekil 4.74 : Kiltaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini ................................................................................................... 186
Şekil 4.75 : Granit için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini ................................................................................................... 187
Şekil 4.76 : Granit için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini ................................................................................................... 187
Şekil 4.77 : Jips+anhidrit+sölestit için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine
bağlı olarak PPV tahmini....................................................................... 188
Şekil 4.78 : Jips+anhidrit+sölestit için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak
gecikme başına şarj tahmini .................................................................. 188
Şekil 4.79 : Konglomera için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak
PPV tahmini........................................................................................... 189
Şekil 4.80 : Konglomera için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına
şarj tahmini ............................................................................................ 189
Şekil 4.81 : Kütahya Emet yöresinden bir yığma bina ............................................. 191
Şekil 4.82 : Kütahya Emet yöresinden bir betonarme bina....................................... 191
Şekil 4.83 : Zonguldak yöresinden bir yığma bina ................................................... 192
Şekil 4.84 : İstanbul-Kadıköy yöresinden bir betonarme bina.................................. 192
Şekil 4.85 : Yapı hasar kriteri normu ........................................................................ 203
Şekil 4.86 : Patlatma hasar riski modeli .................................................................... 205

x
TABLO LİSTESİ

Tablo 2.1 : Bazı patlayıcı maddelerin detonasyon basınçları .................................. 15 


Tablo 2.2 : Titreşim parametrelerinin aralığı ........................................................... 37 
Tablo 2.3 : Yersarsıntısı üzerindeki etkili değişimlerin önem sırası ....................... 46 
Tablo 2.4 : Hasar sınıflaması ................................................................................... 53 
Tablo 2.5 : Crandell’in enerji oranına bağlı hasar kriteri ........................................ 56 
Tablo 2.6 : Langefors ve arkadaşlarının parçacık hızını esas alan hasar kriteri ...... 56 
Tablo 2.7 : Edwards ve Northwood’un parçacık hızını esas alan yaklaşımı ........... 56 
Tablo 2.8 : USBM’nin yaklaşımı ............................................................................. 58 
Tablo 2.9 : Bauer ve Calder’in hasar kriteri ............................................................ 58 
Tablo 2.10 : Uzaklığa Bağlı Müsaade Edilen Ölçekli Mesafe Faktörleri .................. 61 
Tablo 2.11 : Patlatma noktasından belirli uzaklıklarda maksimum parçacık hızları . 61 
Tablo 2.12 : DIN 4150 Alman Normunda yapı türü ve frekansa göre parçacık hızı
sınırları..................................................................................................... 63 
Tablo 2.13 : Düzeltilmemiş düşey parçacık hızı........................................................ 65 
Tablo 2.14 : Bina faktörü ........................................................................................... 65 
Tablo 2.15 : Proje zaman faktörü............................................................................... 66 
Tablo 2.16 : Kozmetik hasar için geçici titreşim klavuz seviyeleri ........................... 66 
Tablo 2.17 : Madencilik alanlarında yapıların altyapı düzeyinde izin verilebilir
maksimum parçacık hızı (PPV) ............................................................... 67 
Tablo 2.18 : Fransa Standardı .................................................................................... 67 
Tablo 2.19 : Maden ve taş ocakları ile benzeri alanlarda patlama nedeniyle oluşacak
titreşimlerin en yakın yapının dışında yaratacağı zemin titreşimlerinin
izin verilen en yüksek değerleri ............................................................... 68 
Tablo 2.20 : Binalar için ölçüm sonucu bulunan doğal frekansları ........................... 73 
Tablo 4.1 : Önceki Çalışmalara Ait Veriler ............................................................. 85 
Tablo 4.2 : Kaya mekaniği laboratuar deney sonuçları ........................................... 86 
Tablo 4.3 : Ocakta yapılan atımların patlatma geometrisi ....................................... 91 
Tablo 4.4 : İzlenen atımların konumu ...................................................................... 92 
Tablo 4.5 : Schmidt çekici deney sonuçları ............................................................. 95 
Tablo 4.6 : Nokta yükleme deney sonuçları ............................................................ 95 
Tablo 4.7 : Titreşim ölçümü alınan basamak atımlarının patlatma geometrisi ....... 96 
Tablo 4.8 : Titreşim ölçümü alınan gevşetme atımlarının patlatma geometrisi ...... 96 
Tablo 4.9 : Atım noktası ve ölçme istasyonlarının konumu .................................... 98 
Tablo 4.10 : Atım için uygulanan patern verileri) ..................................................... 98 
Tablo 4.11 : Atımlarda uygulanan patlatma tasım parametreleri ............................ 101 
Tablo 4.12 : Yerinde ve laboratuarda yapılan deneyler sonucunda belirlenen kil
taşına ait bazı kaya mekaniği parametreleri .......................................... 104 
Tablo 4.13 : İstasyon noktalarını koordinatları ........................................................ 105 
Tablo 4.14-a : Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı .......................... 108 
Tablo 4.14-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 108 

xi
Tablo 4.15 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 109 
Tablo 4.16- a : Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı .......................... 110 
Tablo 4.16-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 110 
Tablo 4.17 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 111 
Tablo 4.18- a : Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı .......................... 112 
Tablo 4.18-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 113 
Tablo 4.19 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 113 
Tablo 4.20 : Çalışma yapılan yerlere ait veriler....................................................... 114 
Tablo 4.21-a : Yoğunluk deneyi sonuçları .................................................................. 117 
Tablo 4.21-b : Schmidt çekici deney sonuçları ........................................................... 117 
Tablo 4.21-c : Nokta yükleme deney sonuçları .......................................................... 118 
Tablo 4.22 : Örnek tünel delik paterni şarj bilgileri ................................................ 120 
Tablo 4.23 : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 121 
Tablo 4.24 : Basamak patlatması tasarım parametreleri .......................................... 123 
Tablo 4.25 : İstasyon noktalarının yerleri ve koordinatları ..................................... 124
Tablo 4.26-a : Schmidt çekici değerine göre kaya sertliği tanımı .............................. 127 
Tablo 4.26-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 127 
Tablo 4.27-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 129 
Tablo 4.27-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 129 
Tablo 4.28 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 131 
Tablo 4.29 : Proje ve çalışılan tüneller hakkında genel bilgiler .............................. 133 
Tablo 4.30 : İstasyon noktalarını koordinatları ........................................................ 136 
Tablo 4.31-a : Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı .......................... 138 
Tablo 4.31-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 138 
Tablo 4.32 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 139 
Tablo 4.33 : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 141 
Tablo 4.34-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 142 
Tablo 4.34-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 142 
Tablo 4.35 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 143 
Tablo 4.36 : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 144 
Tablo 4.37 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 145 
Tablo 4.38-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 145 
Tablo 4.38-b : İstasyon noktalarının koordinatları ve kurulan cihazlar ...................... 146 
Tablo 4.39 : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 147 
Tablo 4.40 : Titreşim ölçümü yapılan test atımlarının patlatma geometrisi ............ 148 
Tablo 4.41-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 148 
Tablo 4.41-b : İstasyon noktalarının koordinatları ve kurulan cihazlar ...................... 149
Tablo 4.42-a : Atım noktalarının koordinatları ........................................................... 150
Tablo 4.42-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 151 
Tablo 4.43 : Nokta yükleme dayanım İndeksi test sonuçları ................................... 152 
Tablo 4.44 : Belirlenen bölgelere ait formasyon kaya birimi ve GSI değerleri....... 155 
Tablo 4.45-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 156 
Tablo 4.45-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 156 
Tablo 4.46 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 157 
Tablo 4.47-a : Atımların noktalarının koordinatları ................................................... 158 
Tablo 4.47-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 159 
Tablo 4.48-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 161 
Tablo 4.48-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 161 
Tablo 4.49-a : Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı .......................... 162 

xii
Tablo 4.49-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 162 
Tablo 4.50 : Titreşim ölçümü yapılan bazı atımların patlatma geometrisi .............. 163 
Tablo 4.51 : Atımlarda uygulanan patlatma tasım parametreleri ............................ 165 
Tablo 4.52 : Sahalarda elde edilen parçacık hızı tahminine yönelik veriler ............ 168 
Tablo 4.53 : Farklı kaya birimleri için elde edilen eşitlikler ................................... 170 
Tablo 4.54 : Yapı sınıfları ........................................................................................ 190 
Tablo 4.55 : Yapı sınıflarına ait hesaplanan doğal frekans değerleri ...................... 193 
Tablo 4.56 : İnsan tepkilerine göre oluşan parçacık hızı seviyeleri......................... 194 
Tablo 4.57 : Uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe kriterleri..................... 196 
Tablo 4.58 : Uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızı kriteri .................................. 196 
Tablo 4.59 : Gündüz ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 197 
Tablo 4.60 : Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 197 
Tablo 4.61 : Gece ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli
mesafe kriterleri ..................................................................................... 197 
Tablo 4.62 : Gece ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 198 
Tablo 4.63 : Gündüz ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 198 
Tablo 4.64 : Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 198 
Tablo 4.65 : Gece ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık
hızları ..................................................................................................... 199 
Tablo 4.66 : Gece ve seyrek yapılan patlatmalardan belirli uzaklıklarda maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 199 
Tablo 4.67 : Gündüz ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 199 
Tablo 4.68 : Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 200 
Tablo 4.69 : Gece ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli
mesafe kriterleri ..................................................................................... 200 
Tablo 4.70 : Gece ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 200 
Tablo 4.71 : Gündüz ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 201 
Tablo 4.72 : Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 201 
Tablo 4.73 : Gece ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık
hızları ..................................................................................................... 201 
Tablo 4.74 : Gece ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 201 

xiii
SEMBOL LİSTESİ

ANFO : amonyum nitrat + fueloil karışımı patlayıcı madde


BBD : birim deformasyon dalgası
ÇDD : çekme deformasyon dalgası
Hz : hertz
u : parçacığın yer değiştimesi
U : maksimum yer değiştirme
k : dalga sayısı sabiti
ω : açısal frekans sabiti
t : zaman
T : dalga periyodu
f : frekans
λ : dalga boyu
c : yayılım hızı
v : parçacık hızı
μ : parçacık ivmesi
SD : ölçekli mesafe
R : mesafe
W : gecikme başına maksimum şarj miktarı
PPV : maksimum parçacık hızı
K, β,α, n : çalışma sahası sabitleri
e-αR : inelastik seyrelme faktörü
e-α(R/W) : İnelastik sönme faktörü
dB : desibel
P : ölçülen tepe ses basıncı
P0 : referans ses basıncı
N : gürültü
USBM : birleşik devletler madencilik bürosu
OSM : birleşik devletler açık ocak madencilik bürosu
A : genlik
C : şarj miktarı
d : uzaklık
ER : enerji oranı
a : ivme
v0 : düzeltilmemiş düşey parçacık hızı
Fk : inşaat kalite faktörü
Fd : patlatma noktası ile ölçüm noktası arası mesafe faktörü
Ft : patlatma işlemlerinin süreceği toplam proje süresi
Pd : sönümlenme
p : dairesel frekans

xiv
Ts : doğal periyod
Hv : binanın yüksekliği
Lp : titreşimin geldiği yöndeki bina tabanı boyutu
hv : her katın yüksekliği
HN : zeminden itibaren bina yüksekliği
Ct : bina taşıyıcı sitemine bağlı hesaplanan sabit
Is : düzeltilmemiş nokta yük dayanımı indeksi
Is(50) : düzeltilmiş nokta yük dayanımı indeksi
F : düzeltme katsayısı
TEBD : tek eksenli basma dayanımı
TEÇD : tek eksenli basma dayanımı
K : basamak yüksekliği
B : dilim kalınlığı
S : deliklerarası mesafe
H : delik boyu
d : delik çapı
α : delik eğimi
h0 : sıkılama boyu
KKTC : kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti
TOSB : türkiye organize sanayi bölgesi
ISRM : uluslar arası kaya mekaniği derneği
NATM : yeni avusturya tünel açma yöntemi
TKİ : türkiye kömür işletmeleri
ANFO : amonyum nitrat +fueloil karışımı patlayıcı madde

xv
ÖZET

PATLATMADAN KAYNAKLANAN TİTREŞİMLER İÇİN ULUSAL YAPI


HASAR KRİTERLERİ OLUŞTURULABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

Patlatmanın kaçınılmaz olduğu madencilik, taş ocakçılığı, inşaat altyapı kazıları, kuyu-
tünel çalışmaları, boru hattı çalışmaları, baraj inşaatı gibi çeşitli sektörlerde;
patlatmadan kaynaklı yersarsıntısı ve hava şokundan kaynaklanan çevre problemleri ile
sıkça karşılaşılmakta, tartışılmakta ve hukuka intikal etmektedir. Bu çevresel sorunlar,
çalışma bölgesi yakınlarında bulunan yapı ve tüm canlıları doğrudan etkilemekte, can ve
mal güvenliklerini tehdit ettiği gibi, bazı psikolojik sorunların doğmasına da yol
açabilmektedir. ABD, AB üyesi ülkeler ve diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemiz
için de patlatma kaynaklı çevresel sorunların minimize edilebilmesi ve hukuksal
sorunları en aza indirgemeye yönelik bir standardın oluşturulması zorunludur. Avrupa
Birliğine Üyelik çalışmalarının hız kazandığı ve Avrupa Birliği Kriterlerinin
uygulanması zorunluluğu da düşünüldüğünde, bu çalışmanın çok önemli olduğu açıkça
görülmektedir. Yani ülkemize özgü, konu ile ilgili bir standardın oluşturulması
kaçınılmazdır. Böyle bir standart ancak bilimsel yöntem ve tekniklerin, konunun
uzmanları tarafından uygulamalı olarak çalışılması ve uygulanması ile mümkün
olacaktır.

Bu araştırmanın amacı, patlatmalı kaya kazılarından kaynaklanan yer sarsıntısı ve hava


şoku parametrelerinin tahmini ve ulusal hasar kriterlerinin oluşturulmasına esas
olabilecek veri ve ilkelerin ortaya konulmasıdır. Böylelikle, hem AB standartlarına
ulaşılması ve hem de patlatmalı kazı dolayısıyla yaşanacak olan gerek çevresel gerekse
hukuki sorunların minimize edilmesi bakımından önemli bir başlangıç ve katkı yapılmış
ve “Ülkemize özgü patlatma risk analizine dayalı bir kriter modeli” önerisi sunulmuştur.

Araştırma kapsamında, öncelikle farklı kaya birimlerine dayanan patlatma


uygulamalarında oldukça çok sayıda titreşim kayıtları alınmış, kaya birimleri için
titreşim hızı tahminleri, frekans analizleri de yapılarak, çevredeki yapılar ve sakinlerin
davranışları ile ilgili gözlemler incelenerek yapılmıştır. Bu veriler kullanılarak risk
analizine dayalı bir patlatma hasar kriteri oluşturulmuş ve önerilmiştir.

Elde edilen veriler ışığında oluşturulan kriterler yada ampirik yaklaşımlar sonucunda
teknik, ekonomik, emniyet, çevre ve psikolojik yönden ortaya çıkabilecek sorunların
giderilmesine veya minimize edilmesine olanak sağlayan öneriler yapılmıştır.

xvi
SUMMARY

THE INVESTIGATION OF ESTABLISHING THE NATIONAL STRUCTURE


DAMAGE CRITERIA FOR THE GROUND VIBRATION INDUCED BY
BLASTING

The environmental problems such as vibration, and air blast are often faced, and
discussed on mining, quarrying, civil constructions, shaft-tunnel, pipeline, and dam
operations where blasting is inevitable. This situation doesn’t only influence the
properties safety but also the psychology of the neighboring people. The environmental
problems induced by blasting annoy neighborhood, public and private associations, and
thus cause some kind of judicial matters. It is necessary to establish national standards
towards to minimize the environmental problems induced by blasting and judicial
matters in our country as it is in USA, EU countries and the other developed countries.
This necessity and the obligatory of accepting the European Union criteria for Turkey
that has started the procedure of joining to EU emphasize the importance of this project.
In other words, the establishment of a particular national standard related with this
subject is inevitable for turkey. This will be possible only by studying, applying
scientific methods and techniques by the experts.

The main goal of this study is to estimate the structural damages produced by ground
vibration and airblast in blasting excavations and to present data and principles on
which a national damage criteria can be established. So, a major contribution were made
in terms of reaching EU standards, a significant beginning for the minimization of
environmental and judicial problems and the solution of these problems. A damage
criteria and standards based on risk analysis specific to Turkey were also presented.

In this study, first, a numerous number of vibration records were taken in blasting
operations performed at different rock units. For these rock units, particle velocity
predictions and frequency analysis were done. At the same time, human response and
structures in the neighborhood of these blasts were also observed and investigated. A
damage criteria based on risk analysis was established and proposed by using these
collected data.

In the lights of the criteria to be obtained from the data that were collected in the
research, it will get the excavation works in our country to be performed in such way
that they were more effective and will cause minimum environmental problems.

xvii
1

1. GİRİŞ

1.1. ÇALIŞMANIN AMACI VE KAPSAMI

Ülkemizde son yıllarda artan şehirleşmeye paralel olarak, gerek madencilik ve taş
ocakçılığındaki her türlü kazı işleminde gerekse metro, tünel, baraj, yol yapımı ve temel
kazısı gibi farklı inşaat çalışmaları dolayısıyla patlatmadan kaynaklanan sorunlarla
yoğun bir şekilde karşılaşılmaktadır. Bu konularla ilgili açılan dava sayılarında da
önemli artışlar gözlenmektedir. Konuyla ilgili yeterli standart ve araştırmaların
bulunmaması dolayısı ile istenmeyen bazı yanlışlıkların yaşanması ise kaçınılmaz
olmaktadır.

Bu tez çalışmasının amacı, Ülkemizde üretim ve şehirleşme açısından gerekli olan alt
yapı hizmetlerini aksatmayacak, kontrollü patlatma çalışmalarına izin verebilecek ve
yerleşim birimlerine zarar vermeyecek tasarımlara temel oluşturabilecek patlatmalı kaya
kazılarından kaynaklanan yer sarsıntısı ve hava şoku parametrelerini tahmin etmek, yapı
ve insan davranışlarını gözlemlemek ve bu konuda Ulusal hasar kriterlerinin
oluşturululabilirliğine yönelik veri ve ilkelerin ortaya konulabilirliğidir. Bu çerçevede,
öncelikle patlatmadan kaynaklanan titreşim ve hava şoku tanımlanarak ilgili
parametrelerin analizi yapılmış, geliştirilen risk analiz modeline dayalı çeşitli hasar
kriterleri oluşturulmuştur.

Gelişmiş ülkelerde 1960-1970’li yıllarda gündeme gelerek çözüm için araştırmaya


başlanmış olan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) Üyesi
ülkelerin çoğunun kendi ülkelerine özgü oluşturdukları standart ve kriterler
incelendiğinde, Ülkemizin de AB’ye üyelik çalışmalarının hız kazandığı içinde
bulunduğumuz dönemlerde, kendi hasar kriter ve standartlarımızın oluşturulması
çağımızın bir gereği olarak kaçınılmaz olmuştur. Bu nedenle, ulusal kriter ve
standartlarımızın oluşturulması ile, hem AB standartlarına ulaşılması ve hem de
yaşanacak olan çevresel ve hukuki sorunların minimize edilmesi bakımından önemli bir
2

başlangıç ve katkı yapılmış olacaktır. Bu araştırma kapsamında konuyla ilgili ilk veri ve
ilkelerin ortaya konması hedeflenmiştir.

Çalışma sonucu elde edilen veriler ışığında oluşturulan kriterler yada ampirik
yaklaşımlarla, ülkemizdeki kazı çalışmalarının daha etkili ve minimum çevresel etkiler
doğuracak şekilde, teknik, ekonomik boyutlar içinde yürütülmesi sağlanacak, öte
yandan halen sürdürülmekte olan patlatmalı kazı çalışmalarına da yön verebilecek
veriler elde edilecektir. Bununla birlikte Patlatma Mühendisliği ilkelerinin patlatmalı
kazı çalışmaları yapılan sektörlerde uygulanması sağlanacaktır.

Bu amaçla, tez çalışması aşağıda verilen kapsamda yürütülmüştür.

• Ülkemiz dahilinde faal halde bulunan taşocakları, maden ocakları ile tünel ve
metro kazı güzergahlarının belirlenmesi, patlatma çalışmalarının incelenmesi ve
çevre yapı ve tesislere olan etkilerinin saptanması.
• Her bir işletmede farklı kaya ortamlarında gerçekleştirilecek yeterli sayıdaki
patlatma çalışmalarında titreşim ölçerler yardımıyla titreşim hızı, hava şoku,
frekans ve genliklerinin ölçülmesi.
• Patlatma çalışmalarından etkilenmesi muhtemel tesis ve yapılarda hasar
oluşumu ile ilgili ölçüm ve gözlemlerin yapılması.
• Elde edilecek veriler ışığında, çalışma sahalarında kontrollü patlatma
tasarımlarına izin verecek ampirik yaklaşımlar geliştirilerek saha sabitlerinin
belirlenmesi.
• Çalışmalarda elde edilen tüm verilerin analizinin yapılması.
• Konuyla ilgili kriter ve standartların oluşturulabilirliğinin araştırılması.
• Ülkemize özgü, risk analizine dayalı “Ulusal Hasar Kriterleri” önerilmesi.
3

2.GENEL KISIMLAR

2.1. DELME VE PATLATMANIN ÖNEMİ VE MÜHENDİSLİKLE İLGİSİ

Maden Mühendisliğinin temel amaçlarından biri, konforlu bir yaşam için gerekli alt
yapı kazılarıyla birlikte, insanoğlunun gereksinim duyduğu maden hammaddesini içinde
bulunduğu ana kütleden faydalanılabilir bir büyüklükte, ekonomik olarak, minimum bir
zaman diliminde ve emniyetli bir biçimde ayırmaktır. Bu amaca ulaşmak için genel
olarak aşağıdaki metodlar uygulanmaktadır;
• İnsangücü
• Mekanik makinalar
• Gazlaştırma kimyası
• Çözelti kimyası
• Hidrolik teknolojisi
• Delme-patlatma teknolojisi

Bu seçeneklerden delme-patlatma teknolojisi özellikle diğer proseslerin


uygulanamaması veya uygulandığında ekonomik sonuç vermemesi durumlarında
yaygın bir kullanım bulmaktadır. Delme ve patlatmanın önemi, bize birtakım avantajlar
sağlamaktadır. Bu avantajları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
• Ekonomik sonuçların sağlanması
• Teknik verimliliğin arttırılması
• Zaman kullanımında etkinlik
• İş makinaları performansında iyileştirme
• Kapasite artışı
• Ardışık faaliyetlerin organizasyonunda kolaylık
• Uygun nitelikte malzeme temini
• Güç kullanımında konsantrasyon
• Ekipman seçiminde optimizasyon
4

Bu teknolojinin kullanıldığı faaliyetlerde gerek planlama gerekse uygulama işlemleri,


diğer kazı sistemlerine göre farklı bir boyut almaktadır. Yapılan planlara yönelik
uygulama faaliyetleri ise aşağıda belirtilen teknolojik işlemleri içermektedir.
• Deliklerin delinmesi
• Şarj ve patlatma
• Yükleme
• Taşıma
• Kırma-öğütme

2.1.1. Delme ve Patlatmanın Önemi

İnsanlık tarihinin çeşitli dönemlerinde karşımıza çıkan patlayıcı maddeler zamanla kaya
kazısında da kullanılmaya başlamıştır. İlerleyen teknoloji ile kaya delme
ekipmanlarındaki gelişme ve ucuz patlayıcı maddelerin devreye girmesi, delme ve
patlatmanın büyük hacimlerde uygulanmasını sağlamıştır. Delme patlatmadaki
gelişmelerle birlikte cevher hazırlama ve diğer madencilik konularındaki gelişmeler,
düşük tenörlü cevherlerin işlenmeye başlanmasını ve yine delme patlatmanın gelişmesi
baraj, yüksek standartlı karayolları, tünel ve diğer yapılar için yapılan kazılarda kolaylık
olmasını sağlamıştır. Sonuç olarak insan gücü yada mekanik makinalarla kazı
yapılamadığı durumlarda ve makine ile kazının ekonomik olmadığı durumlarda delme
patlatma yaygın bir kullanım alanı bulmuştur (Ceylanoğlu ve diğ., 1993).

Delme patlatmanın kullanıldığı faaliyetlerde, gerek planlama gerekse uygulama farklı


bir boyut almaktadır. Söz konusu teknolojinin kullanıldığı genel planlama Şekil
2.1’deki gibi olmaktadır. Madencilikte açık ocaklarda uygulanan faaliyetler ise
aşağıdaki teknolojik işlemleri içermektedir.
• Deliklerin delinmesi
• Şarj ve patlatma
• Yükleme
• Taşıma
• Kırma – öğütme
5

Dış faktörler, yasalar,


Genel Planlama yönetmelikler, kaynaklar, vb.

Kazılabilirlik çalışmaları
• Kazı işleminde zaman, enerji, üretim miktarı ölçümleri
• Formasyon özellikleri

Delme – Patlatma, Çalışma metotlarının


Kazı-yükleme ve taşıma geliştirilmesi
işlemlerinin planlanması

Ekipman seçimi

Üretim ve ekipmanın planlanması

Şekil 2.1: Delme patlatmayı esas alan kazı işleminin genel planlaması (Ceylanoğlu ve diğ.,
1993)

Maden ve taş ocağı faaliyetlerinde temel ve en önemli prosesi oluşturan kazı


işlemlerinin, makine veya diğer yöntemlerle gerçekleştirilmesi, kayaçların madde-kütle
özellikleriyle ve kullanılmakta olan teknoloji ile sınırlıdır. Bu nedenle bu sınırı aşan
delme ve patlatma teknolojisi doğrudan kazı veya gevşetme kazısı olarak büyük bir
önem arz etmekte ve ekonomiklik ölçüleri içinde yaygın bir kullanım alanı bulmaktadır
(Ceylanoğlu ve diğ., 1993).

Bu kullanımın önemini bir yandan işletme faaliyetlerinin göstergesini oluşturan maliyet


analizlerinde, diğer yandan söz konusu faaliyetlerin hızlı bir şekilde yapılabilmesinde
görmek mümkündür. Ancak işletmelerdeki maliyet analizlerinde delme ve patlatma
maliyetlerinin tek başına değerlendirilmesi; elde edilen başarının açık bir şekilde
gösterilmesine yetmemektedir. Faaliyetler ardışık olarak gerçekleştiğinden dolayı;
delme ve patlatma etkisinin diğer işlemlerde de analiz edilmesi zorunludur. Bu husus ise
ancak her teknolojik işlemde görev alan makine ve ekipmanlara ait performansların ayrı
ayrı değişik durumlar için analiz edilmesiyle mümkündür. Sadece delme ve patlatma
faaliyetlerinde hedeflenecek maliyet minimizasyonu düşüncesi, birbirini izleyen
teknolojik işlemlerin maliyetinde önemli artışların olmasını görmemezlikten gelecektir.
6

Patlatma sonrası işlemlerin maliyeti, genel olarak parçalanma derecesinin bir


fonksiyonudur.En uygun sonucun elde edilmesi hem patlatma hem de ardışık işlemlerin
birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Delme – patlatmanın önemi aşağıdaki
detaylarda ortaya konulmuş olup, delme ve patlatmanın üretim sürecindeki yeri ve
önemi Şekil 2.2 ‘de vurgulanmıştır (Arpaz, 2000).
• Ekonomik sonuçların sağlanması
• Teknik verimliliğin arttırılması
• Zaman kullanımında etkinlik
• İş makinaları performanslarında iyileştirme
• Kapasite artışı
• Ardışık faaliyetlerin organizasyonunda kolaylık
• Uygun niteliklerde malzeme temini
• Güç kullanımında konsantrasyon
• Ekipman seçiminde optimizasyon

Ardışık Teknolojik İşlemlerin planlanması

Sonuçlar
Kazı Yükleme Nakliyat Kırma
Kayaç
Özellikleri Performans Ekonomik
İşletme Delme sonuçlar
koşulları
Patlatma • Teknik verimlilik
Emniyet
Patlayıcı • Zaman kullanımı
sonuçları
madde • İş makinaları optimizasyonu
koşulları • Güç kullanımında konsantrasyon
• Faaliyetlerin organizasyonunda kolaylık

Şekil 2.2: Delme ve patlatmanın üretim sürecindeki yeri ve önemi (Arpaz, 2000)

2.1.2. Delme – Patlatmanın Kullanıldığı Yerler

Günümüz koşullarında, delme-patlatma teknolojisi genel haliyle madencilik sektörü


başta olmak üzere, inşaat sektöründe, petrol arama ve üretim faaliyetlerinde, tarım ve
ormancılık sektöründe, altyapı hizmetlerinde, diğer endüstriyel ve askeri alanlarda
yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu genel ve özel kullanım alanları aşağıda
sıralanmıştır.
7

a) Madencilik Sektörü:

i) Maden arama faaliyetleri


• Sismik aramalar
• Yarma
• Yol ve lokasyon hazırlığı
• Arama kuyu ve galeri
ii) Açık işletme faaliyetleri :
• Genel hazırlıklar
• Gevşetme patlatmaları
• Basamak patlatması
• Yapı taşı üretimi ve taş ocakları
ii)Yeraltı işletme faaliyetleri :
• Hazırlık işleri
• Üretim işleri
• Tavan göçertme çalışmaları
iv)Özel Üretim Yöntemleri :
• Rezervin kütlesel olarak gevşetilmesi
• Rezervuar ve yantaşların kırılması ve çatlatılması
v)Tünel Açma Faaliyetleri :
• Karayolları tünelleri
• Demiryolu tünelleri
• Toplu ulaşım (metro) tünel ve istasyonları
• Su ve kanalizasyon tünelleri
• Derivasyon tünelleri

b) İnşaat Sektörü:
• Hammadde temini
• Temel kazıları
• Kanal açma çalışmaları
• Yol yapımı
• Baraj ve gölet yapımı
• Kontrollü yıkımlar
8

• Bina ve beton yapılar


• Çelik konstrüksiyon
• Köprü
• Yüksek fırın bacaları

c) Petrol Sektörü:
• Sismik aramalar
• Rezervuarların gevşetilmesi
• Boru hatlarının açılması

d) Enerji Sektörü:
• Yeraltı güç santralleri (hidro-elektrik ve nükleer)
• Yeraltı petrol ve gaz depoları
• Yeraltı nükleer artık depoları
• Yeraltı basıçlı hava depoları

e) Tarım ve Ormancılık Sektörü:


• Tabakalara su geçirme özelliği sağlayacak çatlak oluşturma çalışmaları
• Ağaç köklerinin çıkartılması
• Ağaç kesimi

f) Askeri Faaliyetler:
• Tahrip ve imha faaliyetleri
• Mevzilerin hazırlanması
• Stratejik füzeler için yeraltı üsleri
• Korunmaya yönelik yeraltı boşluk ve sığınakları

g) Diğer Faaliyetler:
• Su altı atımları
• Buz ve buz altı çalışmaları
• Zemin stabilizasyon işlemleri
• Endüstride sıcak atımlar
• Kuyu ve silo tıkanıklarının giderilmesi
• Nükleer atımlar yaparak işletilebilir yeni hammadde kaynaklarının oluşturulması
9

2.1.3. Delme – Patlatmanın Mühendislik İle İlgisi

Genel olarak mühendis kavramı altında kendi ihtisas alanıyla ilgili olarak, alternatif
üretim yöntemlerini; bilimsel, teknik ve ekonomik açıdan değerlendiren, optimum
tasarımı yapan ve uygulayan bir meslek anlaşılmaktadır. Bu çerçevede ele alındığında;
Maden Mühendisi de "Madenleri insanoğlunun hizmetine sunmak üzere seçenekli
üretim yöntemlerini tasarlayan, yöneten ve uygulayan kişi" olarak tanımlanabilir.
Yapacağı tasarımlar; ekonomik ve teknik açıdan yapılabilir olmalıdır. Burada görev ve
yetkileri şu şekilde ortaya çıkmaktadır.
• Üretim konusu ile ilgili mevcut, geçmişe ve geleceğe yönelik durumları açık
şekilde analiz etmek.
• Bu durumlar kapsamında, sorumlu olduğu üretim birimi ile ilgili amaçları
belirlemek.
• Üretim biriminin her konusuna yönelik, alternatif yaklaşımları belirlemek ve
yeni yaklaşımlar getirmek.
• Bu yaklaşımları amacına uygun şekilde değerlendirmek, seçmek ve gerekli
kararları vermek.
• Bu kararlara yönelik geliştirme planlarını hazırlayarak, gerekli araştırmaları
yapmak.
• Bütün bu işlemlerin sonucu, verdiği karara uygun üretim sistemini uygulamaya
sokmak ve dolayısıyla üretimi amaçlarına uygun şekilde gerçekleştirmek ve
gerekli kontrol faaliyetlerini yürütmek.

Doğal olarak bu faaliyetleri yürüten bir kişi; üretim hiyerarşisi ile ilgili herhangi bir
yerde hem yönetici, hem teknisyen, hem ekonomist, hem de bilim adamıdır. Endüstriyel
üretim sürecinde gerekli faktörlerden biri olan çeşitli niteliklerdeki insangücünün üretim
ile ilgili beceri, bilgi düzeyi ve katkısı Şekil 2.3. ve Şekil 2.4. de ifade edilmiştir
(Ceylanoğlu ve diğ., 1993).
10

Şekil 2.3: Üretim sürecinde çeşitli meslekler ve beklenen (bilgi-beceri) yeterlikleri

Şekil 2.4: Endüstriyel gelişim ve üretim sürecinde çeşitli işgücü kaynaklarının fonksiyonları

Şekillerin yorumundan; mühendisliğin üretim sürecinde en fazla bilgi gerektiren bir


meslek olduğu anlaşılmaktadır. Ancak beceri ve ustalık da gerektirmektedir. Özel olarak
delme ve patlatma konusu ele alındığında; bilgi ve becerinin birlikte yürütülmesi
gerekmektedir. Özellikle ülkemizde; gerek maden mühendisliği, gerekse diğer yakın
mühendisliklerin 8 yarıyıllık ders programı incelendiğinde, delme-patlatma konusunu
işleyen derslerin çok az da olsa yer aldığı görülmektedir.

Gerek madencilik faaliyetlerinde gerekse diğer sektörlerdeki kazı işlerinde, delme-


patlatma yolu ile kazı oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemizde yıllık yaklaşık
11

olarak 500 000 000 m3 lük kazı işlemi bu yolla yapılmaktadır. Önemli bir kullanım
oranına sahip delme-patlatma işlemlerinde mühendis görevlendirmek büyük önem
taşımaktadır. Genel olarak üretim maliyetinde, delme-patlatma maliyeti %5-40 arasında
değişmektedir. Bu değerler delme patlatma konusunda, bilim ve tekniğe uygun
çalışmayla daha alt seviyelere çekilebilir. Bazı işletmelerde yapılan deneysel çalışmalar
bu rakamların % 10-20 sınırına çekilebileceğini göstermektedir. Bu açıklamalardan da
anlaşılabileceği gibi, delme – patlatma işlemleri, esas olarak mühendislik hizmeti
gerektirmektedir. İyi bir mühendis, yapacağı optimizasyon çalışmaları ile kendi
maliyetini karşıladığı gibi işletmeye artı değerlerde kazandırabilecektir.

Bu kapsamda mühendisin hedefleyeceği iki temel unsur söz konusudur. Bunlar; özgül
şarj ve özgül delme miktarlarını minimize etmektir. Bu iki değer 1 000 000 m3/yıl
kapasiteli herhangi bir işletmede optimize edildiğinde sağlanan katkı % 10 ise yaratılan
artı değer, 1 000 000 m3 lük bir kazı işlemine eşdeğer olacaktır ki bu değer mühendisin
yıllık maliyetini rahatlıkla finanse etmekten başka, kuruluşa önemli artı değerler
getirecektir.

Öte yandan işçi sağlığı, iş güvenliği ve çevre koşulları nedeniyle de patlatma işleminin
emniyetle gerçekleştirilmesi zorunluluğu söz konusudur. Mühendis hem istenen
parçalanma derecesinde yeterli malzemeyi üretime hazır hale getirecek, hem de
patlatma sonuçlarını ekonomiklik ve emniyetlilik açısından kontrol altında tutacaktır.
Patlatma ve ardışık faaliyetlerin maliyetleri arasındaki ilişki Şekil 2.5 ‘de verilmektedir.

Maliyet Toplam

Kazı, yükleme,

Delme Patlatma
Maliyeti

İri Parçalanma Küçük

Şekil 2.5: Patlatma ve ardışık faaliyetlerin maliyetleri arasındaki ilişki (Ceylanoğlu ve diğ.,
1993; Arpaz, 2000)
12

Buna ilave olarak mühendisler için, delme-patlatma kursları düzenlenmeli ve bu kurslar


sonucu kendilerine delme - patlama permisi verilmelidir. Bunun sonucu mühendis,
sadece kağıt üzerinde planlayıcı olarak kalmayacak, aynı zamanda konuyu uygulayarak
üretime daha aktif bir şekilde katılabilecektir. Doğal olarak bu tip mühendislerin belki
de delme-patlatma şirketleri kurarak mesleğimize yeni bir boyut vermeleri söz konusu
olabilecektir.

Mühendis çalıştığı işletme için en uygun patlatma koşullarını araştırırken Şekil.2.6’ da


belirtilen bir tasarım biçimini uygulamalı ve ekonomik analizi gerekli performans
etüdleriyle birlikte yapmalıdır.

Ocak koşullarının
değerlendirilmesi Kötü
Ön Tasarım Değerlendirme Yeni Tasarım
• Kaya
Özellikleri
• Makine Parkı İyi
• Özgül Şarj
Tahmini Ön Tasarım
• Vb.

Şekil 2.6: Patlatma tasarımında izlenecek yöntem (Bilgin,1986)

Şekil. 2.7 Blok boyutuna etki eden faktörleri gösterdiği gibi, mühendisin sonuçlarını
gözlemleyeceği ve performans etüdü yapacağı teknolojik işlemleri de belirtmektedir.
Burada üzerinde durulması gereken; mühendisin kaya ve işletme koşullarını dikkate
alarak, literatüre uygun bir ön tasarım yapması, uygulaması ve uygulama sonuçlarını
teknolojik işlemlerde değerlendirmesi ve optimum koşulları elde edinceye kadar
çalışmalarını sürdürmesidir.
13

Kaya Özellikleri

Delme

Patlatma
İkincil Kırma

Yükleme

Primer Kırma

Taşıma

Kırma Stoklama

Şekil 2.7: Blok boyutuna etki eden faktörler (Tamrock, 1984)

Tüm bu açıklamalar ışığında, delme-patlatmanın mühendislik ile ilgisi aşağıdaki


maddelerle özetlenebilir:
• Bilimsel ve teknik yaklaşımlar
• Ekonomik sonuçlar
• Emniyet koşulları
• Çevre sorunları
• Patlayıcı madde üretimi, pazarlaması, seçimi, temini, nakli ve depolaması
• Delme-patlatma konularında gerekli elemanların eğitim ve öğretimi

Ülkemizde delme-patlatma yolu ile kazı büyük önem taşımaktadır. Ancak; gerek
madencilik, gerekse diğer sektörlerde maalesef gerekli ekonomik ve teknik analizler
yapılmadığından önemli kayıplar söz konusudur. Madencilik kuruluşları başta olmak
üzere, gerek Karayolları, Köy Hizmetleri, Devlet Su İşleri gibi, önemli patlamalı kazı
işlemi olan kamu kuruluşları, gerekse benzeri çalışmaları yürüten özel kuruluşlar bu
işleri emniyet ve ekonomiklik sınırları içinde yapabilmek için, mühendis istihdam
etmelidirler. Bunu yasal zorunluluklar nedeniyle değil, kârlılık yönünden yapmalıdırlar.
Kurum ve kuruluşlar, görevlendirecekleri teknik elemanların, uygun koşulları
oluşturmak üzere yapacakları deneysel çalışmaları gözardı etmemelidirler ve gereken
önemi vermelidirler. Ortalama 1 milyon m3/yıl kapasiteli işletmeler mutlaka bu konuyla
14

ilgili en az bir mühendis görevlendirmelidirler. Mühendislere, eğitim ve öğretim


programlarında aldıkları derslere ilaveten, ek kurslarla yetiştirilmeli ve ehliyetli birer
uygulayıcı pozisyonuna getirilmelidirler.

2.1.4. Delme – Patlatmada Etkili Olan Parametreler

Delme-patlatmada etkili olan parametreler Şekil 2.8 ‘de özetlenmiştir.

Şekil 2.8: Delme Patlatma için temel planlama paterni


15

2.2. PATLATMA İLE PARÇALANMA MEKANİZMASI

2.2.1. Giriş

Kayaları gevşetmek ve/veya parçalamak amacıyla kullanılan patlayıcı maddelerin


istenen sonucu yaratması onların kayanın belirli bir bölümüne aniden ve çok büyük
miktarda enerji verebilme kabiliyetlerinde yatmaktadır. Delikteki patlayıcı madde
ateşlendiğinde bir saniyenin binde biri gibi çok kısa bir sürede olan hidrodinamik
reaksiyon sonucu patlayıcı enerjisi, çok yüksek basınç ve sıcaklıktaki gaz şeklinde
ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkan bu enerji deliği çevreleyen kaya üzerinde varyoz
darbesi şeklinde etki yapmakta, böylece deliği çevreleyen kayaya uygulanan çok büyük
basınçlar kayanın kırılıp parçalanmasına yol açmaktadır (Bilgin, 1986).

Deliğe konulup sıkılaması yapıldıktan sonra patlayıcı maddenin parçalanma ve


ötelenmeye kadar geçen olayları dört temel aşamada incelenebilmektedir.
• Detonasyon
• Şok yada birim deformasyon dalgalarının yayılımı
• Gaz basıncının yayılımı
• Kütle taşınması

2.2.2. Detonasyon

Detonasyon kırılma işleminin başlangıcıdır. Fuel ve oksitleyici kombinasyonlarını


içeren bir patlayıcı karışım detonasyonda hemen yüksek basınç ve yüksek sıcaklıktaki
gazlara dönüşür. Detonasyondaki sıcaklık aralığı yaklaşık olarak 3000 –7000 °F iken
basınçlar 9 – 275 Kbar arasındadır (Anon, 1986). Tablo 2.1’de bazı patlayıcıların
Detonasyon basınçları verilmiştir.

Tablo 2.1: Bazı patlayıcı maddelerin detonasyon basınçları (Anon, 1986)


Patlayıcı Madde Yoğunluk Detonasyon Hızı Detonasyon Basıncı
3
(gr/cm ) (m/sn) (Kbar) (psi)
ANFO 0.81 3657.6 27 396900
Powermax 420 1.19 5791.2 100 1470000
Hi-Prime 1.40 6096.0 130 1911000
“G” Booster 1.60 7924.8 251 3689700
16

2.2.3. Şok yada Birim Deformasyon Dalgalarının Yayılımı

Detonasyonun hemen sonrasında şok yada birim deformasyon dalgaları kaya kütlesi
içerisinde yayılır. Detenasyon sonrasında ortaya çıkan yüksek basınçlı gazlar delik
cidarına çarparak basınç dalgalarının oluşmasına neden olur. Yayılımın geometrisi
öncelikle şarjın biçimine bağlıdır. Şayet, şarj kısa ise oluşan yayılım küresel, şarj uzun
ise yayılım silindirik şekilli olacaktır (Anon, 1986). Bununla birlikte basamak
patlatmasında deliğe doldurulan patlayıcı madde delik tabanından ateşlendiğinde bu
yayılım küresel yada silindirik şekilli olmayacaktır (Şekil 2.9).

Şekil 2.9: Detonasyon boyunca gerilme dalgalarının kaya içerisinde yayılımı (Anon, 1986)

Delik cidarındaki basınç anlık olarak tepe değerine ulaşacak ve daha sonra exponansiyel
olarak bozulacaktır. Bu hızlı bozulma nedeniyle delik genişleyecek ve gaz soğuyacaktır.
Boşluk genişlemesi çatlamalara, ufalanmalara ve/veya malzemenin yer değiştirmesine
neden olmaktadır. Genellikle delik cidarında dalga enerjisi maksimum olduğundan
basınç, makaslama ve çekme yenilmeleri sonucunda ufalanma bölgesi meydana
gelmektedir (Anon, 1986).
17

2.2.4. Gaz Basıncı

Birim deformasyon dalgasının yayılımı esnasında ve/veya sonrasında, delik etrafında


arazi gerilmelerine dönüşen yüksek sıcaklıktaki gazların basıncı süreksizlikler içerisine
girerek radyal çatlakların ilerlemesine ve orijinal deliğin bozulmasına neden olmaktadır.
Bu durumun parçalanmanın temel mekanizmasını oluşturduğu hususunda çeşitli
tartışmalar vardır. Bazıları baştan başa kaya kütlesinin çatlak ağlarının tamamlandığına
inanırken, diğerleri büyük çatlakların henüz başladığına inanmaktadır. Her ne olursa
olsun, parçalanmış malzemenin yer değiştirmesini bu yüksek gaz basınçları
sağlamaktadır.

Kaya kütlesi içerisinde bu gazların hareket yönleri tam olarak bilinmese de direnci en
düşük olan yolu izleyecekleri açıktır. Bu anlamda, gazlar öncelikle var olan çatlakların,
eklemlerin, fayların ve süreksizliklerin ve buna ek olarak düşük kohezyonlu yada
temassız malzeme tabakaları içerisinde hareket edecektir. Şayet, bu süreksizlikler
yüzeye kadar devam ediyor ise gazlar bu süreksizliklerden atmosfere çıkarak basınç
düşecek, malzemenin parçalanması ve kırılmış malzemenin yer değiştirmesi azalacaktır.

Kaya kütlesi içerisinde gaz basıncının hapsedilme süresi patlayıcının cinsine, miktarına,
malzeme cinsine, yapısına, çatlak ağlarına, sıkılama malzemesi cinsine, miktarına ve
dilim kalınlığına bağlı olmaktadır. Hapsedilme süresi değişik malzeme, patlayıcı madde
ve dilim kalınlıklarında 5-110 ms aralığında değişmektedir. Genellikle dilim
kalınlığının artırılması ve yüksek enerjili patlayıcı madde kullanımı ile gazın
hapsedilme süresi artırılabilmektedir (Arpaz, 2000).

2.2.5. Kütle Taşınması

Parçalanma işleminde son aşama malzemenin hareketidir. Gaz basıncı yada basınç ve
çekme dalgaları sonucu temel parçalanma meydana gelmektedir. Parçalanan malzeme
etki hızına bağlı olarak basamak tabanına düşmektedir. Kütle taşınmasında en önemli
parametre delik önündeki malzeme miktarı olmaktadır. Değişik durumlara göre
malzeme taşınımları Şekil 2.10’da verilmiştir.
18

a. Dilim düz dalga şeklinde taşınır. b. Dilim eğimli bir şekilde taşınır.

c. Taban dilim yatayla yüksek açı yaparak


d. Taban dilim küçük taşınımlar
taşınır.
gösterir.

f. Taban dilim yüksek patlayıcı


e. Üstteki ince dilim kaya fırlamalarına
enerjinden dolayı daha ileriye taşınır.
neden olur.

g. Taban taşınımları sınırlı olup üzerine h. Patlatma enerjisi yumuşak


ufalanmış malzeme taşınır. tabakadan çıkarak kayanın taşınımı
sınırlanır.

Şekil 2.10: Değişik koşullarda kütle taşınmaları (S: Sıkılama, E: Patlayıcı, D: Delik taban payı)
(Anon, 1986)
19

Delik doldurulup ateşlendikten sonra oluşan bu dört aşamadaki, basamak ve sonsuz


kaya ortamında oluşan parçalanma olayları kesit ve plan görünüş olarak Şekil 2.11’de
görülmektedir.

Kesit Plan

Şekil 2.11: Parçalanma mekanizması (Anon, 1986)

İlk aşamada yer alan parçalanma olaylarını (birincil parçalanma mekanizmalarını) daha
iyi anlayabilmek için deliğin basamak aynaları gibi serbest yüzeylerden uzakta, diğer bir
deyişle sonsuz bir kaya ortamı içinde (adeta birtarlanın ortasında) açıldığını düşünelim.
Böyle bir delik kesiti Şekil 2.12’de gösterilmiştir (Paşamehmetoğlu ve diğ., 1986;
Olofsson, 1988). Ortada görülen kısım patlayıcı maddenin yerleştirildiği deliktir
(patlama bölgesi). Bu deliğin cidarı darbenin etkisiyle plastik deformasyona uğrar.
Diğer bir deyişle delik cidarı yoğrulmuş bir hamur gibi şekil değiştirir. Plastik
deformasyon bölgesi genellikle kaya özelliklerine göre bir veya birkaç milimetre
genişliğindedir. Kil gibi plastik formasyonlarda kırılma olmaksızın deliğin genişlemesi
şeklinde görülen bir deformasyon deliğin kovan yapması olarak adlandırılır. Patlama
boşluğu ve plastik deformasyon bölgesini parçalanma bölgesi (geçiş bölgesi) çevreler.
Bu bölge iki alt bölgeden oluşur. İç tarafta kırılma bölgesi, bunun dışında çatlama
bölgesi vardır. Kırılma bölgesinde kaya tamamen parçalanmıştır. Bu bölgedeki
parçalanma darbe sonucu oluşan basınç birim deformasyon dalgasının (BBD) kayanın
dinamik basınç birim-deformasyon limitinden (plastic yield) fazla olması nedeniyle
oluşur. Kırılma bölgesi genişliği genellikle delik çapının iki katından küçüktür. Bazı
çok gözenekli kayalarda çok güçlü patlayıcılar kullanıldığında delik çapının 7.5 katına
20

kadar genişlediği görülmüştür. Kırılma olayını yaratan BDD'nın şiddeti gittikçe azalır
ve daha fazla kırılma yaratmaz. Ancak yarattığı yoğun ışnsal(yarıçap yönünde) basınç
sonucu dalga cephesine teğet yönde dinamik çekme birim deformasyon dalgaları (ÇDD)
oluşur. ÇDD dalgaları da kayanın dinamik çekme birim deformasyon limitini aştığı
sürece ışınsal çatlamalar devam eder.

Şekil 2.12: Sonsuz kaya ortamı içindeki bir patlama deliği çevresinde parçalanma olayı
(Paşamehmetoğlu ve diğ., 1986; Olofsson, 1988)

Hem ışınsal (radyal) hem de teğet çatlakların olduğu çatlama bölgesi, ışınsal çatlakların
ucu ile sınırlanır. Çatlama bölgesi genişliğinin delik (şarj) çapının oniki katına kadar
ulaştığı görülmüştür. Patlamanın yarattığı basınç dalgası parçalanma bölgesindeki
kırılma ve çatlama olaylarında enerjisinin bir kısmını harcadığından şiddetinin düşmesi
(sönmesi) sonucu ve yakında serbest yüzey bulunmadığından elastik titreşim dalgası
olarak sonsuz kaya ortamı içinde dağılır gider. Titreşimlerin olduğu bu bölgeye sismik
bölge adı verilir.

Eğer yakında basamak aynası veya açık fay, açık eklem gibi süreksizlikler varsa bunlar
birer serbest yüzey olarak etkirler. Sismik bölgede titreşimlere neden olan BBD bu
serbest yüzeye geldiğinde, hava boşluğuna geçemeyerek yansır ve ÇDD dönüşür. Bu
21

yansıyan dalga yeterli şiddette ve genellikle kayaların çekme dayanımları çok düşük
olduğu için kaya yaprak yaprak parçalanmaya başlar. Birbiri peşisıra gelen BDD'ları
haline dönüştükçe dilim dilim koparılma olayı da devam eder. Dilimlenme olayı ikincil
parçalanma mekanizmalarının ilkidir.

İkincil parçalanma mekanizmalarının ikincisi ise formasyon kontakt ve dokanaklarında


görülür. İki ayrı cins kayanın deformasyon modülleri arasındaki fark arttıkça gelen
BDD'sının bu formasyonlarda yarattığı deformasyonlarda farklı olur. Birim
deformasyon farklılığının büyüklüğü tabakaların farklı hareketi sonucu makaslama
çatlaması yaratır.

İkincil parçalanma mekanizmalarının üçüncüsü çatlakların gaz basıncıyla açılıp


uzamasıdır (Şekil 2.13). Patlayıcı maddenin meydana getirdiği basınç altındaki gaz hem
doğal hem de patlamayla yaratılmış çatlaklara girerek onları yarar ve kama etkisi
yaratarak çatlakların uzamasına yol açar (Paşamehmetoğlu ve diğ., 1986; Olofsson,
1988).

Hem deliği çevreleyen çatlakların uzaması ve hem de serbest yüzeyde deliğe doğru,
dilim dilim parçalanma sonucu arada çok dar bir kaya bölümü parçalanmamış olarak
kalır. Bu kısım ise deliği çevreleyen çatlakları dolduran fakat henüz yeterli düzeyde
olan gaz basıncı ile ileri doğru püskürtülerek parçalanır. İkincil parçalanma
mekanizmalarının dördüncüsü olan gaz basıncının püskürtülmesiyle parçalanma ile
delik grubunun yeraldığı basamak bölümü tamamen parçalanmış ve bir miktar
kabararak öne (ocak içine) doğru ötelenmiş olur. Böylece patlatılan kısmın
parçalanması tamamlanır. Daha sonra son sıra (en gerideki) deliklerin gerisinde bulunan
ve patlama sonucu basınç birimdeformasyonuna maruz kalmış (sıkışmış olan) basamak
bölümü önündeki yükün aniden kalkması sonucu birden ferahlar ve bunun sonucu
olarak patlamanın gerisinde kalan basamakta aynaya paralel dik ve dike yakın çatlaklar
oluşur. Sıkıştırılmış bir yayın aniden serbest bırakılması sonucu geri uzamasına benzer
bir yolla basamağın arka kısımlarında paralel çatlakların oluşumu yük Sıkıştırılmış bir
yayın aniden serbest bırakılması sonucu geri uzamasına benzer bir yolla basamağın arka
kısımlarında paralel çatlakların oluşumu yük boşalmasıyla çatlama olarak adlandırılır.
Böylece ikincil parçalanma mekanizmaları da sona erer. Basamaklarda açılan deliklerin
22

şarjı, silindirik olduğundan, dalgaların yayılımı şarjın taban ve taban kısmında küresel
olurken, orta kısmında silindirik bir hal almaktadır.

Şekil 2.13: Çatlakların gaz basıncıyla açılıp uzaması (Paşamehmetoğlu ve diğ., 1986; Olofsson,
1988)

2.2.6. Kırılmanın Başlaması (Patlatma İle Parçalanma)

Homejen ve izotrop özelliklere sahip olan bir kaya ortamında, açılan bir deliğe
konulmuş bulunan bir patlayıcı madde patlatıldığında, detonasyon dalgaları; delik
patlayıcı kolonu içinde patlayıcı ve şarj çapına bağlı olarak 3000 m/sn ile 6000 m/sn
arasında değişen bir hızla yayılmaya başlar. Detonasyon ön cephesinde, yüksek bir
patlayıcı ile dolu olan bir delik için basınç normal olarak 5-10 GPa arasındadır. Eğer
delik, patlayıcıyla tam olarak doldurulmuşsa, ön çephedeki basıncın yarısı kadar bir
basınç, deliğin duvarlarına etki edecektir. Ön basınç, yan basınçtan yüksektir. Zira delik
duvarını oluşturan malzeme dışa doğru bir ivme kazanmaktadır. Eğer delik tam dolu
değilse, gazlar öncelikle radyal olarak daha geniş delik hacmini dolduracağından,
duvarlara daha az basınç yansıyacaktır. Her iki durumda da basınç delik ekseni boyunca
konik çepheli bir şok dalgası halinde, delikten itibaren kaya içine doğru yayılmaya
23

başlayacaktır. Reaksiyon ürünlerinin aynı anda radyal ve eksenel genişlemesi sonucu


olarak; duvar basıncı oldukça hızlı bir şekilde düşecektir. Şok dalgasının ön cephe
basıncı, cephenin radyal yayılmasıyla açıklanabilecek şekilde bir miktar azalacaktır.
Ancak yine de yüksek bir değer taşıyacaktır. Koniklik açısı ve detanasyon hızının
büyüklüğüyle tanımlanan şok cephesi; cephe basıncının tedrici olarak azalması
nedeniyle artan yarı çapıyla azalacaktır. Düşük detanasyon hızlı bir patlayabilir
karışımla, sağlam ve sert bir kaya patlatıldığı zaman; kaya içinde yayılan şok
dalgalarının hızı, detonasyonun hızından daha büyük olabilir. Detanasyon cepheside
çevreleyen kayalara göre sesaltı bir hızla hareket edebilecektir. Bu son iki durum da
zayıf gerilme dalgası, delik boyunca detonasyon çephesinden önde gidecek ve kaya
malzemesinde ön gerilme yaratacaktır. Bu iki durumun mekanizması nın detayları hala
tam olarak açıklanmamış ve anlaşılamamıştır. Bunlar gelecekteki araştırmaların ilgi
alanını oluşturacaktır. Şok dalgalarına eşlik eden malzemelerin dışa doğru radyal akışı
oluşu nedeniyle; teğetsel basınç radyal ve eksenel basınçtan daha hızlı bir şekilde
azalacaktır. Bunun sonucunda radyal çatlakların oluşmasını sağlayacaktır. Bu ana kadar,
delik ve şok cephesi arasındaki malzeme; sıkışarak kayanın dayanımı ve oluşan basınca
bağlı olarak elastik veya plastik deformasyona uğrayacaktır. Bir pleksiglas blok içinde
açılan 5,2 mm çapındaki deliğe konan patlayıcının patlatılmasıyla elde edilen bir hızlı
kamera fotoğrafı göstermektedir.

Cephenin arkasındaki materyal hala tamamiyle şeffaftır. Bu durum, malzemenin çatlak


oluşmaksızın sadece plastik olarak deforme olduğunu gösterir. Detonasyon cephesinden
belirli bir uzaklıkta, oluşan radyal çatlaklardan dolayı malzeme opaklaşmıştır. Bunlar;
delik cidarlarında oluşmamaktadır. Bunun yerine, bunlar delik çapının bir veya iki katı
kadar uzağındaki bir noktadan başlar ve radyal olarak dışa ve içe doğru yayılırlar.
Genişleme başlangıcı prosesinin bu resmi, bilgisayar hesabıyla da desteklenmektedir.
Bu durum, delik cidarındaki ve daha uzaktaki bütün gerilmeler pozitif (basınç
özellikleri) olduğu halde, teğetsel gerilmelerin delik çapı kadar dışarda çekme kırılması
değerlerine ulaştığını göstermektedir.
24

2.3. PATLATMADAN KAYNAKLANAN ÇEVRESEL SORUNLAR

İnsanlık tarihi incelendiğinde barutun icadından beri patlayıcı madde kullanımına


rastlanmaktadır. Son birkaç yüzyıldan beride patlayıcı maddeler ağırlıklı olarak askeri
amaçların dışında kaya kütlelerini parçalamak amacı ile kullanılmaya başlanılmıştır.
Patlayıcı maddelerin kaya kütlelerini kırma amacı ile kullanımlarında çevreye
verebilecekleri başlıca dört değişik olumsuzluk bulunmaktadır. Bunlar ;
• Kaya Fırlaması
• Toz Emisyonu
• Yer Sarsıntısı (Titreşim)
• Hava Şoku

Son yıllarda patlatmalı kazı faaliyetlerinin neden olduğu çevresel etkilerle ilgili
şikayetler; nüfus artışı ve şehirleşmeye paralel olarak, daha büyük atımlara duyulan
ihtiyaçla birlikte giderek artmaktadır. Şekil 2.14’de şematik olarak gösterilen yer
sarsıntısı, gürültü ve fırlayan kaya gibi çevresel problemler, patlatmalı kazı
çalışmalarının yürütüldüğü bölgelerin yakınlarındaki yöre halkı kadar, patlatma
personeli ve kullanılan ekipman açısından da büyük güvenlik sorunları
yaratabilmektedir.

Gerek madencilik ve taş ocakçılığındaki her türlü kazı işleminde, gerekse tünel, metro,
baraj teknolojilerindeki kazı faaliyetlerinin bir çoğunda patlatma çalışmaları
kaçınılmazdır. Bu faaliyetlerdeki boyut ve kapasitelerin artışı doğal olarak kullanılan
patlayıcı madde miktarlarını arttırmaktadır. Bu tür faaliyetlerin yerleşim birimlerine
yakın (hatta çoğu zaman içinde) olması ister istemez ortaya çıkan yer sarsıntısı ve hava
şoku dolayısıyla giderek artan ölçüde çevre sorunlarına neden olmaktadır. Bu durum
çevre sakinlerinin doğrudan can ve mal güvenliklerini etkileyebildiği gibi, psikolojik
bazı sorunların doğmasına da zemin hazırlamaktadır.
25

Şekil 2.14: Patlatmadan kaynaklanan çevresel etkiler (Tamrock, 1999)

Bu nedenle, ekonomik ve emniyetli bir patlatmada, aynı zamanda bu tür sorunların da


önlenmesi veya en azından tehlike sınırlarının altına indirilmesi dikkate alınmalıdır. Bu
nedenle, iyi bir patlatmadan beklenen en önemli unsurlardan biri de atımın çevresel
etkiler açısından emniyetli olmasıdır. Bu tür çevresel duyarlılıklar dikkate alındığında,
patlatma kaynağından belirli uzaklıkta bulunan bir yerleşim biriminin yada tesisin;
patlatma sonucu oluşacak gürültü ve yer sarsıntısından etkilenmemesi bakımından;
patlatma tasarımında yanıt aranacak bir diğer konu da; herhangi bir gecikme aralığında
kullanılabilecek en fazla patlayıcı miktarını önceden belirleyebilmek ve kontrollü
atımlar gerçekleştirebilmektir.

Ülkemizde ne yazık ki patlatma kaynaklı rahatsızlıklar nedeniyle, zaman içinde toplum


ve patlatmalı kazı faaliyetlerini sürdüren çevreler arasındaki ilişkilerde çeşitli sıkıntılar
yaşanmaktadır. Bu sıkıntılar bazen dostça olmayan tartışmaları gündeme getirmekte,
bazen de toplum baskısı ile adli mercilerin kazı faaliyetlerini durdurmasına kadar
değişik sonuçlar doğurmaktadır. Son yıllarda ülkemizde bu konularla ilgili açılan dava
sayılarında da önemli artışlar gözlenmekte ve konuyla ilgili ülkemiz gerçeklerine uygun
standartların ortaya konulmamış olmasından dolayı istenmeyen bazı yanlışlıkların
yaşanması kaçınılmaz olmaktadır.
26

Patlatmalı kazı işlemlerinden kaynaklanan benzeri sorunlar; endüstriyel atılımlarını ve


alt yapılarını ülkemizden daha önce tamamlamış olan gelişmiş ülkelerin birçoğunda da
yaşanmıştır. Bu nedenle, bu konuların çözümüne yönelik olarak konuyla ilgili bazı
standartların oluşturulması amacıyla, çeşitli sistematik araştırma programları yürürlüğe
konulmuştur. Bu yöndeki çabalar, ilgili taraflarca (Patlayıcı madde üreticileri,
kullanıcıları, hükümetler ve araştırmacılar) yapılmakta olan deneysel çalışmalarla yoğun
bir şekilde sürdürülmektedir. Ülkemizde ise maalesef bu konuda herhangi bir
yönetmelik ya da saptanmış limitler bulunmamaktadır. Bu yüzden ülkemizdeki
mühendisler, ancak diğer ülkelerdeki limitleri kullanarak yorum yapmaya
çalışmaktadırlar.

Günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerin bir çoğunda patlatma kaynaklı titreşim


etkilerinin kontrolüne yönelik olarak değişik hasar kriterleri geliştirilmiş olmasına
rağmen, titreşim hasarlarını; inşaatların doğal yerleşmesinden, uygun olmayan
konstrüksiyon ve alt yapı yaşlanmasından kaynaklanan hasarlardan tamamıyla ayırmak
çok güçtür. Kabul görmüş yada yasallaşmış hasar kriterleri ne olursa olsun, patlatmalı
kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkan hava şoku ve yer sarsıntısından kaynaklanan bütün
şikayetleri ortadan kaldırmak yada en aza indirmek; halen patlatma dünyasının
gündemini işgal eden bir sorun olma özelliğini korumaktadır.

Patlatmalı kazı çalışmalarının kaçınılmaz olduğu sektörlerde, patlatmadan sorumlu


teknik eleman yada yöneticilerin, çevre tesis ve yerleşim birimlerinin zarar görmeyeceği
şekilde tasarımlar yapmaları ve kontrollü patlatmalar gerçekleştirmeleri gerekmektedir.
Bu tür tasarımlar ise ancak ölçüm esasına dayalı sistematik deneysel bazı çalışmalarla
mümkün olabilmektedir. Bu tür çalışma sonuçlarından üretilecek, ülkemiz gerçeklerine
uygun standartlar, sorunun üretim hedeflerini aksatmayacak şekilde çözülmesini
sağlayacaktır.

2.3.1. Kaya Fırlaması

Patlayıcı maddeler kaya kütlelerini kırmak amacı ile kullanıldığında temel olarak
öncelikli, ses üstü hızda gelişen kimyasal reaksiyonun yarattığı şok enerjisi etkin olur.
İkincil olarak da, reaksiyon sonucu oluşan gaz ürünlerin çok büyük basınçlar ile
27

çatlaklara doluşması parçalama işlemini tamamlar ve parçalanmış kütleyi gevşetir ve


öteler.

Patlayıcı maddenin kaya kütlesi içinde iyi bir şekilde hapsedilmediği durumlarda,
reaksiyon sonucu oluşan yüksek basınçlı gaz ürünler bulabildikleri çatlaklardan
atmosfere erken deşarj olurlar. Çok yüksek hızla oluşan gaz boşalımı kaya kütlesinde
bir kısım yırtılmalara neden olur ve beraberinde kaya parçalarını da hareketlendirir.
Böylece savrulan kaya parçaları çevrede tehlike yaratırlar (Şekil 2.15).

Şekil 2.15: Patlatma sırasında oluşan kaya fırlaması (Jimeno ve diğ., 1995)

Kaya fırlamasını kontrol edebilmek için şu önlemler alınır;


• Patlayıcı madde uygun çap ve boyutta delikler kullanılarak kaya yapısı içinde
olabildiğince homojen dağılır ve hapsedilir.
• Patlayıcının büyük miktarlarda odaklaştığı ve parçalanma mekanizmasının
kontrol edilemediği galeri patlatması uygulanmaz.
• Patlatma delikleri kullanıldığında uygun delik geometrisi hesaplanarak bulunur,
böylelikle deliklere uygun yükler verilmiş olur.
• En az delik ayna mesafesi boyutunda sıkılama boyu bırakılır ve uygun bir
malzeme kullanılarak ağız sıkılaması yapılır.
• Gecikmeli kapsüller kullanılır.
28

Taş savrulması daha çok açık işletmelerde önemlidir. Savrulan taşların, 1000 metreye
kadar fırlayabildiği ve ölümle sonuçlanan kazalara neden olduğu bilinmektedir. Çoğu
hallerde ise fırlayan taşlar makina ve ekipmanlara hasar vermekte veya yaralanma ile
neticelenen kazalara yol açmaktadır.

2.3.2. Toz Emisyonu

Patlatma ile kayaların kırılması aşamasında, büyük miktarlarda kaya kütlesi harekete
geçirilmektedir. Hareket sırasında bir kısım iç öğütme meydana gelir. Bu nedenle bir
miktar toz emisyonu kaçınılmazdır. Basamak patlatması sırasında toz oluşumuna karşı
alınabilecek teknik bir önlem bulunmamaktadır.

Diğer toz kaynağı ise ocak içi yollardaki kamyon trafiğidir. Buna karşı mücadele
edilmeli ve yollar sürekli olarak özel araçlarla sulanarak toz oluşumu önlenmelidir. Toz
oluşumu hem işçi sağlığı hem de makina ve ekipmanların ekonomik ömürleri üzerinde
etkili olan ciddi bir sorundur.

2.3.3. Yer Sarsıntısı (Titreşim)

Patlatma ile çevreye verilen olumsuzlukların en önemlisi yer sarsıntısıdır. Çünkü gerek
taş savrulması ve gerekse hava şoku patlatma noktasına yakın bölgelerde etkin
olabilirken, yer sarsıntısı çok uzaklarda da kendini hissettirebilmektedir. Yer sarsıntıları
depremler ile benzer etkiler yaparlar.

Patlatma ile oluşan sarsıntılar taşıdıkları enerji düzeyi oranında hasara neden olurlar.
Sarsıntıların enerji düzeyleri şu parametreler ile ölçülmeye çalışılır;
• parçacık deplasmanı (mm)
• parçacık hızı (mm/sn)
• parçacık ivmesi (mm/sn2)
• dalga frekansı (Hz)

Binalara verilen hasarda, tek başına sarsıntıların taşıdıkları enerji düzeyi sorumlu
olmamaktadır. Bu olayda binaların yapım tekniği, boyutları kadar da üzerinde
oturdukları zemin özellikleri de etkin olabilmektedir. Bu nedenler ile sarsıntıya bağlı
hasar etütlerinde çok kapsamlı çalışmak gerekmektedir.
29

2.3.3.1. Yer Sarsıntısının Oluşumu ve Genel Karakteristikleri


Yer sarsıntısı özelliklerini etkileyen parametreler, patlatma sonuçlarını etkileyen
parametrelerle benzerlik gösterirler. Bu parametreler genel olarak, kontrol edilebilir ve
kontrol edilemez parametreler olmak üzere iki grupta sınıflandırılırlar.

Patlatmalı kazı çalışmasının yürütüldüğü sahanın jeolojisi ve jeoteknik özellikleri, yer


sarsıntılarının oluşumu ve yayılımı üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir. Homojenlik
arz eden masif bir kaya kütlesinde yapılan patlatma sonucu oluşan yer sarsıntıları bütün
yönlerde yayılırlarken, kompleks jeolojik yapılara sahip sahalarda yapılan
patlatmalardan kaynaklanan yer sarsıntılarının yayılımı, yönle değişebilmekte ve farklı
yayılım kuralları vermektedir (Jimeno ve diğ., 1995).

Patlatma gibi işlemler, daima sismik dalga veya titreşime yol açacaklardır. Bunun
sebebi çok basittir. Patlatmadan veya benzer diğer işlemlerden amaç; kayadan parça
koparmaktır. Kayanın elastiklik sınırını veya kayanın dayanma gücünü aşmak için
büyük miktarda yeterli enerjiye gerek duyulur. Bu enerji sağlandığı zaman kaya
parçalanır. Parçalanma sürdükçe enerji tükenir ve sonunda kayanın dayanma gücünden
daha düşük seviyelere düşer ve parçalanma işlemi durur. Geri kalan enerji kayaya geçer
ve onu deforme eder. Fakat kayanın elastiklik sınırını aşamadığı için parçalanmaya yol
açamaz. Sadece elastik deformasyon oluşturur. Ancak bu enerji sonucunda sismik
dalgalar meydana gelmekte ve içinden geçtikleri kaya ortamlarının madde ve kütle
özelliklerine göre farklı yayılım kuralları göstermektedirler (Şekil 2.16).

Titreşimler, zemin özelliği taşıyan bir tabaka ile örtülü kayalık bir ortamda yayıldığında,
genellikle titreşimlerin frekansı ve genlikleri zemin özelliklerinden etkilenir. Zemin
genellikle kayalardan daha az bir elastik modüle sahiptir. Bu nedenle, dalga yayılım hızı
bu tür malzemelerde azalmaktadır. Aynı zamanda titreşimin frekansı da azalmakta,
ancak deplasman, örtü tabakasının kalınlığına bağlı olarak belirgin bir şekilde
artmaktadır (Jimeno ve diğ., 1995).
30

Şekil 2.16: Sismik dalgaların kaya ortamından geçerken yarattıkları deformasyon (Konya ve
Walter, 1991)

Dalgaların yayıldığı ortam, enerjinin büyük bir bölümünün parçacıklar arasındaki


sürtünmenin yenilmesinde ve yer değiştirmelerinde kullanıldığı bir zemin örtü tabakası
arz ediyorsa, titreşimlerin genlikleri, mesafenin artmasıyla hızla azalmaktadır.
Patlatmalı kazı çalışmalarının yürütüldüğü bölgelere yakın noktalarda, titreşim
özellikleri, patlatma tasarım parametreleri ve tasarım geometrisinden etkilenirken,
patlatma bölgesine daha uzak mesafelerde, tasarım faktörleri daha az kritiklik arz
etmektedir. Bu mesafelerde kaya ve zemin örtüsünün iletim ortamı dalga özelliklerinin
belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Kaya kütlesi içinde patlatılan bir patlayıcı maddenin yarattığı sismik dalgalar; kaya
ortamında bir noktadan bir noktaya ulaşan enerji transferini temsil etmektedir. İlk başta
ortama yeni giren enerji, ortamdaki denge konumunu bozarak yer değiştirmeye neden
olmaktadır. Eğer, ortam yeni gelen enerjiye elastik özellik göstermezse, enerji
sönümlenmekte ve sadece titreşimi azalmış dalgalar yansımaktadır. Elastik özellik
gösterdiğinde ise, bozulan ortamın sonucu olarak komşu ortamlar denge konumundan
ayrılarak yay-ağırlık mekanizmasına benzer bir şekilde salınım meydana getirmektedir.
Böylece bozulan ortamın her elemanı, salınımın özelliklerini diğer elemanlara da
geçirerek ortamda dalga hareketi oluşturmaktadır (Dowding, 1985).
31

Dalga hareketi sırasında toplu bir hareket söz konusu olmamaktadır. Ortamı oluşturan
parçacıklar denge pozisyonlarında salınım ve dönme hareketi yapmakta dolayısıyla da
ortam boyunca herhangi bir yer değiştirme olmamaktadır. Bu özellikleri taşıyan olayda
iki hız bulunmaktadır. Birincisi bozulan ortamın yoğunluğuna bağlı olarak dalga veya
faz hızı, ikincisi ise dalga enerjisini etkileyerek denge durumunun bozulması ile
parçacığın küçük salınımları olarak tanımlanan parçacık hızı olmaktadır. Parçacık hızı
her zaman dalga hızından daha küçük olmakta ve patlatmadan kaynaklanan titreşimlerin
analizinde, dalga hızına göre daha yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Patlatmadan kaynaklanan dalgalar basınç, makaslama ve yüzey olmak üzere üç temel


kategoriye ayrılmaktadır. Bu üç temel kategori kendi arasında gövde dalgaları ve yüzey
dalgaları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Gövde dalgaları, kaya yada toprağın
içerisinde hareket ederken, yüzey dalgaları yüzey boyunca hareket etmektedir. En
önemli yüzey dalgası Şekil 2.17’de R ile gösterilen Rayleigh dalgasıdır. Gövde dalgaları
ise yine kendi arasında basınç (çekme ve basma) dalgası (P) ve bükülme veya
makaslama dalgası (S) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır (Şekil 2.18). Patlayıcılar kısa
mesafelerde öncelikli olarak gövde dalgalarını oluşturmaktadır. Gövde dalgaları küresel
hareketlerle başka bir kaya tabakası, toprak veya yüzey tabakasına rastlayıncaya kadar
ilerlemektedir. Bu kesişmede ise makaslama ve yüzey dalgaları oluşmaktadır. Düşük
mesafelere bu üç dalga tipi de aynı anda gelmekte ve dalga tanımlaması zorlaşmaktadır.
Uzun mesafelerde ise, daha yavaş olan kesme ve yüzey dalgaları, basınç dalgalarından
rahatlıkla ayırt edilebilmektedirler.
32

Şekil 2.17: Uzaklığa ve zamana bağlı olarak patlatma titreşimlerinin genel formu (Dowding,
1985)

Şekil 2.18: Basınç ve kesme dalgaları (Konya ve Walter, 1991)


33

Boyuna dalgalar, yayıldıkları doğrultuyla aynı yönde parçacık hareketi meydana


getirmektedir. Diğer taraftan makaslama dalgaları yayılım yönüne dik yönde hareket
oluşturmaktadır. Şekil 2.19’da görüleceği üzere parçacık hareketi tam olarak üç bileşeni
(boyuna (L), enine (T) ve düşey (V)) ile tanımlanmaktadır.

Şekil 2.19: Farklı dalga tiplerinin atım kaynağından yayılımı (Jimeno ve diğ., 1995)

Bu üç dalga tipi, içinden geçtikleri kaya parçacıkları yada toprağa göre değişik
özellikler göstermektedir. Bunun sonucunda, yüzeydeki yapılar yada kaya her dalga
tipine göre farklı bir şekilde deforme olmaktadır. Her asal dalga tipi için değişik
parçacık hareketlerinin, yapılar üzerinde yarattığı deformasyon Şekil 2.20’deki gibi
ifade edilmektedir.
34

Şekil 2.20: Dalga tiplerine bağlı olarak parçacık hareketlerinin değişimi (Dowding, 1985)

Örnek bir patlatmada, iki izleme noktasına dalgaların erişimi ve bu dalgalara ait
parçacık hızı-zaman grafikleri Şekil 2.21’de verilmiştir. Burada A noktasına dalgalar
direkt gelirken, B noktasına direkt ve yansımış olarak ulaşmaktadır (Dowding, 1985).
35

Şekil 2.21: İki izleme noktasında patlatma titreşimlerinin izlenmesi (Dowding, 1985)

Tipik patlatma titreşimleri tartışılırken bunların sayılabilirliği ve ölçüle bilirliği


gereklidir. Dalga tipi gözetmeksizin Şekil 2.22’de gösterildiği gibi sinüsoidal olarak
yaklaşılabilmektedir (Dowding, 1985). Bu yaklaşım, durgun sudaki bir mantarın,
yaratılan bir su dalgası sonucunda ortaya çıkacak hareketine benzetilebilmektedir.

Şekil 2.22: Sinüsoidal yaklaşım (Dowding, 1985)

Su dalgasının hareket ettirdiği mantarın yada patlatmadan kaynaklanan titreşimler


sonucu parçacığın yer değiştirmesi (u) sinüzoidal yaklaşımda aşağıdaki gibi olmaktadır
(Dowding, 1985).
36

u=U.Sin(k.x+ω.t) (2.1)

Burada, U; maksimum yer değiştirmeyi, k; dalga sayısı sabitini, ω; açısal frekans


sabitini ve t; zamanı ifade etmektedir. Şekil 2.22b’de gösterildiği gibi zaman ve frekans
sabit olduğunda mesafe ile yer değiştirmenin değiştiği düşünülmektedir.

u=U.Sin(k.x+Sabit) (2.2)

Tekrarlanan dalgalar arasındaki mesafe dalga boyu (λ) olarak tanımlanmakta ve K, λ’ya
eşit miktarda her defasında x kadar tekrarlanarak artan sinüs fonksiyonunda 2π/λ’ya eşit
olmaktadır. Benzer bir şekilde, Şekil 2.22a’da gösterildiği gibi lokasyon ve dalga boyu
sabit ise, sabitlenmiş bir noktada zaman ile değişimi;

u=U.Sin(Sabit+ω.t) (2.3)

Dalga tekrarları arasındaki zaman, periyod (T) olarak isimlendirilmekte ve ω, 2π/T’ ye


eşit olmaktadır. Frekans; bir saniyedeki dalga tekrarlamalarının sayısı, periyod;
tekrarlamalar arasındaki zaman olduğuna göre frekans 1/T’ ye eşit olmakta ve açısal
frekans;

ω =2.π.(1/T)=2. π.f (2.4)

Sinüsoidal yaklaşımda dalga boyu (λ) ve yayılım hızı(c) peryod ile ilişkili
bulunmaktadır.

λ=c.T=c(1/f) (2.5)

Parçacık yer değiştirmesi (u), parçacık hızı (v) ve Parçacık ivmesi (μ) arasındaki ilişki
sinüsoidal yaklaşımla aşağıdaki gibi olmaktadır.

En çok maksimum hareketin mutlak değeri kullanılmaktadır. Buna göre;

umax = U (2.6)
vmax = U.ω = U.2.π.f = 2.π.f.umax (2.7)
amax = U.ω = U.4.π .f = 2.π.f.vmax
2 2 2
(2.8)
u = U.Sin(Kx + ωt) (2.9)
du
v= = U.Cos(Kx + ω.t) (2.10)
dt
dv (2.11)
a= = - Uω 2 Sin(Kx + ω.t)
dt
37

Üç farklı yönde oluşan hız değerleri dikkate alındığında bir parçacığın toplam yada
bileşke hızı aşağıdaki gibi olmaktadır (Dowding, 1985).

vb = v T2 + v V2 + v 2L (2.12)

2.3.3.2. Tipik Patlatma Titreşim Kayıtları


Şekil 2.23’de bir kömür açık işletmesinde yapılan patlatmaya ait, zamana bağlı tipik
parçacık hızı grafiği verilmiştir. Zaman gelişimini tanımlamakta en önemli
parametreler, tepe genlik, asal frekans ve titreşimin durumudur. Bu parametrelerin
hepsi, ortamın geçirimliliği ve patlatma ardışıklığı ile ilişkilidir. Tünel, açık işletme ve
inşaat gibi normal patlatma işlemlerinde, bu parametrelerin değişim aralığı Tablo 2.2’de
verilmektedir (Dowding, 1985).

Şekil 2.23: Tipik kömür madeni patlatmasında parçacık hızlarının zamana bağlı değişimi
(Dowding, 1985)

Tablo 2.2: Titreşim parametrelerinin aralığı (Dowding, 1985)


Parametre Değişim Aralığı
Yer değiştirme 10-4 – 10 mm
Parçacık hızı 10-4 – 103 mm/s
Parçacık ivmesi 10 – 105 mm/s2
Atım sürekliliği 0.5 – 2 s
Dalga boyu 30 – 1500 m
Frekans 0.5 – 200 Hz
Birim deformasyon 3.0 – 5000 μ (inç/inç)
38

Patlatma titreşimlerini, nükleer ve deprem hareketlerinden ayırmada kullanılan iki temel


parametre oldukça belirgindir (Şekil 2.24). Bunlardan birincisi patlatma titreşimlerinin
frekansı, deprem ve nükleer patlamalardakinden daha yüksek olmaktadır. İkincisi,
patlatma titreşimleri deprem ve nükleer hareketler ile karşılaştırıldığında daha az enerji
taşımaktadır (Dowding, 1985).

Şekil 2.24: Patlatma titreşimlerinin nükleer patlama ve deprem hareketleri ile karşılaştırılması
(Dowding, 1995)

2.3.3.3. Baskın Frekans


patlatma titreşimlerinde baskın frekans 0.5-200 Hz arasında değişmektedir. Fakat bir
çok patlatmada, baskın frekans 200 Hz değerinin çok daha altında sınırlanmaktadır.
Şekil 2.25’de gösterildiği gibi en yüksek genlikle ilişkilendirildiğinde çeşitli atım türü
ve büyüklüğü farklı olan endüstrilere göre değişmektedir. Uzak mesafelerdeki
yapılardan ölçüldüğünde, büyük patlatmaların yapıldığı kömür açık işletmesindeki
baskın frekanslar, inşaat sektörü patlatmalarındaki frekanslara göre daha düşük
olmaktadır.

Bu durum, inşaat sektöründe daha az patlayıcı kullanılmasına rağmen daha yakın


mesafedeki yapılarda gerçekleştirilen ölçümlerden kaynaklanmaktadır. Taş ocağı
patlatmalarından ortaya çıkan yer hareketlerinin tepe değerleri yaklaşık olarak 20 Hz
civarındadır (Şekil 2.26). Bu baskın frekans Şekil 2.25’de gösterildiği üzere elle
39

hesaplanabildiği gibi Şekil 2.26’daki gibi Fourier Frekans Spektrumu yardımıyla da


hesaplanabilmektedir (Dowding, 1985).

Şekil 2.25: Çeşitli patlatmalarda ön baskın frekans histogramları (Dowding, 1985)

Şekil 2.26: Taş ocağı patlatmasında zamana bağlı tipik titreşim gelişimi (Dowding, 1985)
40

Farklı frekanslarda eşit tepe değerler bulunduğunda kayıtları açıklamak çok daha zor
olmaktadır. El ile hesaplama yapılamayacağından, yerini Karşı Koyma Spektrumu yada
Fourier Frekans Spektrumu almaktadır. Karşı Koyma Spektrumu yapısal birim
deformasyonlarla ilişkilendirilebileceğinden dolayı tercih edilmektedir.

2.3.3.4. Ölçekli Mesafe Kavramı


Ladegaard, Pedersen ve Dally yapmış oldukları literatür çalışmalarında; tipik
patlatmaların, geometrik ve jeolojik şartlardaki değişimler nedeniyle, en iyi yer
sarsıntısını tahmin şeklinin, gerçek atımların gözlenmesi sonucu elde edilebileceğini
belirtmişlerdir (Hoek ve Bray, 1991). Öne sürülen çeşitli ampirik ilişkilerden en çok
ölçekli mesafe ve sarsıntı hızını esas alanlara güvenilmektedir. Ölçekli mesafe kavram
olarak, yer hareketlerinin değişik uzaklıklardaki patlatma seviyelerinin miktarları ile
ilişkilidir. Ölçek, uzaklığa bağlı olarak kullanılan birimsiz bir faktördür (Yağanoğlu ve
Altan, 1993; Dick ve diğ., 1983). Ölçekli mesafe, uzaklık ve sismik dalgaların temelini
etkileyen veya hava şoklarındaki enerjiyi yaratan patlayıcı madde miktarı kullanılarak
ortaya konulmuş bir kavramdır.

Kayada meydana gelen dalga hareketlerini yaratan toplam enerji, bir seferde ateşlenen
patlayıcı madde miktarına bağlı olarak değişmektedir. Patlatma kaynağından itibaren
oluşan dalgalar ileriye doğru yayılırken, basınç dalgası etkisinde kalan kaya hacmi
artmaktadır (Yağanoğlu ve Altan, 1993).

Ölçekli mesafe, sismik gelişimi ve hava şoku enerjisini etkileyen gecikme başına şarj
miktarı ve patlatma ile ölçüm noktası arasındaki mesafenin kombinasyonlarından
türetilmektedir (Şekil 2.27 ).

Parçacık hızını, ölçekli mesafeye bağlı olarak tahmin etmeyi esas alan yaklaşımlar, yer
sarsıntısı ölçüm aletlerinin gelişmesi ve kullanılmaya başlanmasıyla ortaya atılmıştır.
Literatürde ölçekli mesafenin belirlenmesinde en sık kullanılan formül aşağıda
verilmektedir.
R
SD =
W (2.13)
Burada;
SD : Ölçekli mesafe
41

R : Patlatma noktasından uzaklık (m)


W : Gecikme başına maksimum patlayıcı madde miktarı (kg)

Şekil 2.27: Ölçekli mesafe parametreleri (Tamrock, 1999)

Açık ocak çalışmalarında kullanılan şarj şeklinin genel olarak silindirik olması
nedeniyle (şarj boyu-delik çapı oranı ≥ 6 ise silindirik, < 6 ise küresel şarj olarak kabul
edilmektedir), kolon şarjından oluşan dalgalar bu silindirin genişleyen biçimiyle ilerler.
Bu basınç silindirinin hacminin, yarıçapının karesiyle değiştiği kabul görmüş bir
yaklaşımdır.

Buradan hareketle ve yapılan araştırmalar sonucu ölçekli mesafe için; SD = R / W0.5


şeklindeki ampirik ilişki geniş bir kabul görmüştür. SD = R / W0.333 ilişkisi de yine
birçok araştırmacının kullandığı bir formüldür (Konya, 1990; Gustafsson, 1973;
Olofsson, 1988; Dick ve diğ., 1983; Hoek ve Bray, 1991; Johnston ve Durucan, 1994).

2.3.3.5. Maksimum Parçacık Hızı Tahmini


Parçacık hızını, ölçekli mesafeye bağlı olarak tahmin etmeyi esas alan yaklaşımlar, yer
sarsıntısı ölçüm aletlerinin gelişmesi ve kullanılmaya başlanmasıyla ortaya atılmıştır.
42

Patlatmadan kaynaklanan yer sarsıntılarının önceden tahmin edilmesi, yer sarsıntılarının


önlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Birçok kişi ve kuruluş bu amaçla çeşitli
araştırmalar yapmış ve ölçekli mesafeye bağlı maksimum parçacık hızı tahmininin en
iyisi olduğu sonucuna varmışlardır.

Geçmişten günümüze birçok araştırmacı tarafından maksimum parçacık hızı tahminine


yönelik olarak araziden elde edilen datalar kullanılarak, yapılan istatistik çalışmalar
sonucu ortaya koyulan ve konuyla ilgili literatüre de yerleşmiş olan ampirik
yaklaşımlar aşağıda verilmiştir (Gupta ve diğ.,1988).

Nicholls, Johnson ve Duvall (1971)


β
⎛ R ⎞
PPV = K⎜⎜ ⎟⎟
⎝ W⎠ (2.14)
Langefors ve Kihlström (1973)
β
⎛ ⎞
⎜ W⎟
PPV = K⎜ 3 ⎟
⎜ ⎟
⎝ R2 ⎠ (2.15)
Ambraseys ve Hendron (1968)
β
⎛ R ⎞
PPV = K⎜⎜ 3 ⎟⎟
⎝ W⎠ (2.16)
Hindistan Standartları Enstitüsü (ISI, 1973)
β
⎛ 23 ⎞
⎜W ⎟
PPV = K⎜ ⎟
⎜ R ⎟
⎝ ⎠ (2.17)
Davies ve Ark., (1964), Attewell ve Ark., (1965), Shoop ve Daemen (1983),
PPV = K.Rα .Wβ (2.18)
6. Ghosh ve Daemen (1983.b)
β
⎛ R ⎞ −αR
PPV = K⎜⎜ 3 ⎟⎟ e
⎝ W⎠ (2.19)
7. Gupta ve Arkadaşları (1987)
43

β
⎛ ⎞
⎜ W ⎟ −αR
PPV = K ⎜ 3 ⎟
e
⎜ 2 ⎟
⎝ R ⎠ (2.20)
8. Gupta ve Arkadaşları (1987)
β
⎛ 2

⎜ W3 ⎟ −αR
PPV = K⎜ ⎟ e
⎜ R ⎟
⎝ ⎠ (2.21)
9. Gupta ve Arkadaşları (1988)
−β
⎛ R ⎞ −αW
R
PPV = K⎜⎜ ⎟⎟ e
⎝ W⎠ (2.22)
10. Gupta ve Arkadaşları (1988)
−β
⎛ R ⎞
R
−α
PPV = K ⎜⎜ ⎟⎟ e W (2.23)
⎝ W ⎠

11. CMSR (Singh ve Ark., 1993)


−1
⎛ R ⎞
PPV = n + K⎜⎜ ⎟⎟
⎝ W⎠ (2.24)
12. Bilgin ve Arkadaşları (1998)
α
⎛ R ⎞
PPV = K ⎜⎜ ⎟⎟ . B β (2.25)
⎝ W ⎠
Burada;
PPV : Maksimum parçacık hızı (mm/sn)
R : Patlatma noktasından uzaklık (m)
W : Gecikme başına maksimum patlayıcı madde miktarı (kg)
K, β,α, n : Çalışma sahası sabitleri
e-αR : İnelastik seyrelme faktörü
e-α(R/W) : İnelastik sönme faktörü

Çalışma sahasının sabitleri, ölçülen maksimum parçacık hızı ve ölçekli mesafe


değerlerinin (en az 30 veri çifti ile) ilişkilendirilmesi sonucunda belirlenmektedir.
Bulunan bu değerler, kontrollü patlatma tasarım ve uygulamalarında, titreşim ölçüm
aletinin olmadığı durumlarda; bazı pratik tabloların hazırlanması suretiyle
uygulayıcılara büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
44

2.3.3.6. Maksimum Parçacık Hızı Tahmininde Kullanılan İstatistiksel Metotlar


Patlatma kaynaklı yer sarsıntılarının kontrolüne yönelik olarak yapılacak çalışmalarda,
parçacık hızının ölçüldüğü yerdeki ölçekli mesafeye karşılık gelen parçacık hızı tahmini
için; saha spesifik hız yaklaşımını veren azalan bir eğri denkleminin bulunması için,
sahadan sağlanan titreşim veri çiftlerinin istatistiksel analizi gereklidir. Bu tür
çalışmalarda çoğunlukla kullanılan istatistiksel analiz teknikleri en küçük kareler
metodu üzerine kurulmakta ve basit korelasyon katsayısı saptamaları, regresyon
denkleminin uyum iyiliği (goodness of fit) için ayrıntılı F testi gibi analizleri
içermektedir. Patlatmalar sonucunda oluşan titreşimler, Kaya ortamı, mesafe ve şarj
özellikleri aynı olan atımların meydana getirdiği titreşimler mantıken aynı olarak
düşünülebilir. Fakat genellikle farklıdırlar. Bu farklılığın temel nedeni, titreşimlerin
istatistiksel olarak değişken olmasıdır. Eğer, çok sayıda benzer patlatmalar yapılıp
titreşim ölçerlerle kaydedilirse, görülür ki titreşimler atımdan atıma farklılık gösterir ve
geniş bir aralıkta dağılım gösterirler. Dataların dağılımı, istatistiksel olan bir ortalama
değer ve standart sapmaya sahip normal dağılım eğrisine uygunluk arz ederler (Konya
ve Walter, 1991).

Yapılan bu tür istatistiksel değerlendirmelerle elde edilen, yer sarsıntılarının tahmininde


kullanılan parçacık hızı tahmin modelinin doğruluğu, standart sapma tahminleri,
kararlılık (r2) ve değişkenlik katsayının belirlenmesi ile ortaya konulmaktadır. Bu tür
istatistiksel çalışmalarda; katsayının saptanması ve standart hatanın hesaplanması
regresyon analizindeki uyum iyiliği değerinin belirlenmesi için kullanılan en popüler
metotlardır. Bu metotlar birçok araştırmacının çalışmasında da yer almaktadır
(Kahriman ve diğ, 2001).

Yukarıda değinilen parçacık hızı tahmin denkleminde yer alan saha sabitleri, ölçülen
maksimum parçacık hızı ve ölçekli mesafe değerlerinin ilişkilendirilmesi sonucunda
belirlenmektedir. Bu ilişkinin saptanması için yapılan istatistiksel değerlendirmenin
güvenilirliği için en az 30 veriye ihtiyaç duyulmaktadır. İstatistiksel açıdan yeterli veri
çiftiyle yapılan bir değerlendirme sonucu, elde edilen parçacık hızı tahmin denkleminin
güvenirliğinin yüksek olması için tahmin denkleminin %95 güven aralığına uyum
göstermesi ve korelasyon katsayısı (r2) değerinin 0.7 den büyük olması gereklidir.
Ayrıca güven aralığının doğruluğunun ortaya konulmasında kullanılan standart sapma
45

değerinin, mümkün olduğu kadar sıfır değerine yakın olması önemli bir göstergedir. Yer
sarsıntısı tahminlerinin ortaya konulmasında kullanılan istatistiksel değerlendirmelerde
kullanılan bütün regresyon modellerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus,
uyum iyiliği değerinin (r2) 0.7’den daha düşük bir değere sahip olması durumudur. Eğer
yapılan regresyon analizi sonucunda 0.7’den daha düşük bir r2 değeri elde edilmiş ise bu
durum, sahadan sağlanan veri çiftleri arasında tutarsızlığın yada problemin var
olduğunun işaretidir. Yer sarsıntısı tahminine yönelik olarak yapılacak istatistiksel
değerlendirmelerde böyle bir durumla karşılaşıldığında, sahadan sağlanan veriler tekrar
gözden geçirilmeli ve daha dikkatli olarak ilave atımlar izlenmelidir.

Böylelikle herhangi bir saha için sağlanan veri çiftleri kullanılarak yukarıda değinilen
kaideleri sağlayan, güvenilirlik düzeyi yüksek istatistiksel değerlendirmeler sonucu
geliştirilecek parçacık hızı tahmin denklemi aracılığıyla yapılacak kontrollü patlatma
tasarım ve uygulamalarında (özellikle titreşim ölçüm aletinin kullanılamayacağı
durumlarda), bazı pratik tabloların hazırlanması suretiyle uygulayıcılara büyük
kolaylıklar sağlanabilir (Kahriman, 2001).

2.3.3.7. Patlatmadan Kaynaklanan Yersarsıntısını Azaltmak İçin Alınabilecek Önlemler


Genellikle aynı yerleşim bölgesinde yapılan atımlarda aynı kayıtların elde edilmesi çok
zordur. Tablo 2.3’de verilen değişkenlerin bunda önemli ölçüde etkili olduğu çeşitli
araştırmacılar tarafından ifade edilebilmektedir. Patlatmadan kaynaklanan yersarsıntısı
ve rahatsız edici unsurların ortadan kaldırılması amacıyla bir dizi yöntem geliştirilmiş
olup aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.

• Basamak patlatmasında kayaya iyi bir deplasman verilmesi için sıra içi ve sıralar
arası uygun gecikme aralıklı ateşleme sisteminin seçilmesi
• Gecikme başına düşen patlayıcı madde miktarını azaltılması
• Patlatma noktası ile yapılar arasındaki zemin etüt edilerek, amplifikasyon
(genlik artması) ve polarizasyon (yönlendirme) ile sürpriz yapabilecek jeolojik
bulguların olup olmadığının araştırılması
• Patlatmada, ateşleme sırasının, korunacak yapıya yakın yerden başlayarak uzağa
doğru düzenlenmesi
• Arazi katsayıları tespit edilerek, uygun ölçekli mesafeler tayin edilmesi
46

• Çevredeki yapılar incelenir ve bu yapılara hasar vermemek için ilk dört


maddedeki bulgular kullanılarak uygun patlatma tasarımı yapılır ve önerilir.
• Delik çapını küçültmek, basamak yüksekliklerini azaltmak veya kademeli şarj
uygulamak
• Delik taban payının fazla uzun seçilmemesi
• Korunması gereken yapı ile patlatma yeri arasına engel niteliğinde süreksizlikler
yerleştirilmesi
Patlatma yapılan bir sahada; herhangi bir sarsıntı ölçer olmadığı hallerde; OSM
kurallarının öngördüğü değerlerden daha düşük olmayan bir ölçekli mesafe kabulü
yapılarak şarj miktarları belirlenebilir. Ancak bu uygulamadan tam ve etkili bir çözüm
beklemek doğru değildir.

Tablo 2.3: Yersarsıntısı üzerindeki etkili değişimlerin önem sırası


Değişkenler Önemli Orta Önemsiz
Gecikme başına düşen X
patlayıcı madde miktarı
Gecikme süresi X
İşletme Dilim Kalınlığı X
Faaliyeti Deliklerarası mesafe X
Sırasında Sıkılama boyu X
Kontrol Sıkılama cinsi X
Edilebilen
Şarj çapı ve boyu X
Etkenler
Delik eğimi X
Ateşleme yönü X
Atımdaki toplam X
pat. Mad. Miktarı
Şarj derinliği X
Ateşleme yöntemi X
Kontrol Genel yüzey tabakaları X
Edilemeyen Örtü tabakasının cinsi ve X
Değişkenler derinliği
Atmosferik Koşullar X
47

2.3.4. Hava Şoku ve Gürültü

Patlatmadan kaynaklanan çevresel problemlerin başında hava şoku gelmektedir. Hava


şokları patlatmadan kaynaklanan hava basınç dalgaları olarak tanımlanmaktadır.
Yüksek frekanslı basınç dalgaları duyulabilmektedir. Düşük frekanslı olanlar ise etki
ettiği yapılarda tıkırtılar oluşturduğunda duyulabilmektedir. Hava şoku düzeyi patlatma,
arazi ve hava koşullarına bağlı olmaktadır. Patlatmadan kaynaklanan hava şokları
yapılarda kırık ve çatlaklara, pencerelerde kırılmalara ve insanların rahatsız olmasına
neden olabilmektedir. Hava şoklarının insanları rahatsız etmesi, insanların yapı
içerisinde ve yapı dışında olmalarına göre farklılık gösterebilmektedir. Bu farklık hava
şoklarının binaya ulaşması sonrasında binanın yapısal özellikleri nedeniyle çıkardığı
seslerden kaynaklanmaktadır. Gürültü, atım noktasından uzaklaştıkça hava şokunun
bozulması ve dağılmasıyla oluşmaktadır. Gürültüden kaynaklanan problemler kişisel
rahatsızlıklar ve diğer psikolojik şikâyetler şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Atmosferde yol alarak binalara ulaşan şok dalgaları cam ve gevrek çerçevelerin
titreşimlerine yol açmaktadır. Zaman zaman hava şok dalgaları şiddetli olabilmekte ve
yapılarda hasara yol açabilmektedir. En belirgin hasar cam kırılmasıdır. Hava şokunun
yayılmasında, sıcaklık, nem oranı, havanın bulutlu oluşu, rüzgar yönü ve şiddeti gibi
atmosferik koşullarda etkin olabilmektedir (Hoek ve Bray,1991).

2.3.4.1.Hava Şoku ve Gürültü Ölçümü ve Karakteri


Ses dalgaları ortamın elastisitesi ve kütle özelliklerine bağlı olarak meydana
gelmektedir. Havadaki gaz molekülleri oldukça düzenli bir şekilde dağılmakta ve
rasgele hareket halinde bulunmaktadırlar. Normal atmosferik koşullar altında hava 1
atmosfer basınç ve 1.2 kg/m3 yoğunluktadır. Ses dalgalarının yayılım mekanizması, bir
molekülden diğer bir moleküle moleküler yer değiştirme sırasında momentum transferi
şeklinde açıklanmaktadır. Değişik hava koşulları altında ve kötü patlatma
uygulamalarında hava şokları oldukça yüksek mesafelere ulaşabilmektedir.

Patlatmadan kaynaklanan hava şoklarına neden olan önemli etkenler aşağıda


verilmektedir.
• Gereğinden fazla şarj edilmiş delikler
• Zayıf sıkılama
48

• Açıktaki infilaklı fitil


• Uygun olmayan dilim kalınlığı
• Kayadaki çatlaklardan gaz kaçışı

Ses, basınç yada desibel (dB) olmak üzere iki farklı birim ile ifade edilebilmektedir.
Hava şoku, basınç ya da ses ölçerler kullanılarak ölçülebilmektedir. İnsan kulağıyla
duyulabilen yaygın aralıklı genlikler ve frekanslardan dolayı akustik mühendisleri sesi
desibel terimi ile ifade etmektedir. Ses basıncı aşağıdaki eşitlik kullanılarak desibele
çevrilebilmektedir (Dowding, 1985).
⎛P ⎞
dB = 20.Log.⎜⎜ ⎟⎟
⎝ P0 ⎠ (2.26)
P = Ölçülen tepe ses basıncı, P0 = Referans ses basıncı (20x10 Pa veya 2.9x 10-9
-6

lb/inç2)

Hava şoku dalgasının yayılması, sıcaklık, rüzgar ve yükseklik gibi atmosferik ve


topoğrafik koşullara bağlıdır. Belirli bir uzaklıktaki bulut kapalılığı bile bazen basınç
dalgasının yere yeniden yansımasına neden olur (Hoek ve Bray,1991).

Günlük olaylardaki ses düzeyleri ve ses basınç değerleri Şekil 2.28’de verilmiştir.
Patlatmaların duyulabilen bölümlerinin şiddeti, havalı kırıcılar ile uçağın yere inmesi
sırasında çıkardığı gürültü arasında yer almaktadır.

ABD’de (USBM ve OSM kuralları) yapılan yasal düzenlemelerle 140 desibele karşılık
gelen hava şoku düzeyi hasar başlangıç ve gürültü üst sınırı olarak belirlenmiştir. Hava
şoku etkisinin uzaklıkla azaldığı bilinmektedir. Bu azalma faktörü ölçekli mesafe
kavramı (SD = R/W0.333) ile ifade edilmektedir. ABD Madencilik Bürosu tarafından
yaptırılan çalışmalar sonucu, hava şoku basıncının ölçekli mesafeyle ilişkisi ortaya
konulmuştur (Şekil 2.29).
49

Şekil 2.28: Günlük olaylardaki ses düzeyleri ve ses basınç değerleri (Dowding, 1985)

Şekil 2.29: Hava şoku basıncının ölçekli mesafeye göre değişimi (Hoek ve Bray, 1991)
50

Bu şekilde yapılan tahminler, yaklaşık değerler vermektedir. Herhangi bir yerdeki


gerçek hava şoku ve gürültü seviyeleri atmosferik ve topoğrafik şartlarla birlikte atım
geometrisine bağlı olmaktadır. Bu nedenle, çok ciddi şikayetlerin yaşandığı bölgelerde,
bu tahminlere ek olarak hava şoku ölçümlerinin yapılması gerekmektedir.

Kahriman ve diğ., (1996) sölestit açık işletmesi basamak patlatmasında ölçtükleri


gürültü değerleriyle ölçekli mesafe değerleri arasında bir ilişki elde etmek amacıyla,
basit regresyon analizleri yapmışlar ancak, çok düşük korelasyon katsayılı olmaları
nedeniyle bu fonksiyonların kullanılmasını önermemişlerdir. Diğer yandan, gürültü
değerleri ile şarj miktarı ve uzaklık arasında bir ilişkinin var olduğu düşüncesi ile 47
atıma ait değerleri aşamalı bir şekilde çoklu regresyona tabi tutmuşlardır. Bu analiz
sonucunda elde ettikleri bu anlamlı ve oldukça yüksek korelasyon katsayılı ilişki
aşağıda verilmektedir.

N = 0.05603 * W + 18012.6 * ( 1 / R ) ( r = 0.93 ) (2.27)

N : Gürültü (dBl)
W : Gecikme başına şarj miktarı (kg)
R : Mesafe (m)

2.3.4.2. Patlatmadan Kaynaklanan Hava Şokunu Azaltmak İçin Alınabilecek Önlemler


• Basamak patlatma tekniği kullanılarak, patlayıcı madde kaya yapısı içinde
mümkün olduğunca homojen dağıtılır ve hapsedilir.
• Galeri patlatması uygulanmaz.
• Uygun delik geometrisi kullanılır.
• Uygun sıkılama boyu ve malzemesi kullanılır.
• Gecikmeli ateşleme sistemi kullanılır.
• Delme öncesi patlatma aynası incelenerek gaz deşarjına yol açabilecek bir
jeolojik olgu olup olmadığı incelenir. Böylesine bir jeolojik olgunun varlığında
o bölgeye az patlayıcı madde yerleştirilir.
• Rüzgar yönünün kritik olduğu zamanlarda ateşleme yapılmamalı
• İnfilaklı fitilin zorunlu olunmadıkça kullanılmamalı, kullanılırsa üzerinin 7-10
cm kum ile örtülmeli (Hoek ve Bray, 1991).
51

2.4. HASAR ÖLÇÜTLERİ VE TİTREŞİM ÖLÇÜMLERİNİN


DEĞERLENDİRİLMESİNDE GÖZÖNÜNDE TUTULAN ULUSLARARASI
NORMLAR

Patlatma kaynaklı yer sarsıntıları, kısa süreli (geçici) ve düzensiz yer hareketleridir. Bu
tür bir hareketi, durgun su yüzeyinde sabit duran bir mantarın veya kağıttan bir kayığın,
suya bir taş atılmasıyla iç içe oluşan konsantrik dalgalardan etkilenip devirik şekilde
hareket etmesine benzetmek mümkündür. Dalgalar sürüklenip, su durgunlaştıkça
mantarın hareketi de yavaşlar ve durur. Zemindeki bir parçacığın (taneciğin) hareketi de
mantarın hareketi gibi olup, zemindeki parçacığın hareket hızına parçacık hızı denir.
Parçacık hızı sıfırdan başlar en yüksek değerine ulaşır ve giderek sönümlenir. Şu halde
yer sarsıntısı incelemelerinde birinci önemli husus en yüksek parçacık hızıdır. Çünkü en
yüksek hız değeri ne kadar büyük ise yapı da o denli yüksek şiddette sarsılır. Frekans (f)
ise, durgun sudaki mantarın 1 saniye sürede kaç kez yukarı aşağı salındığına benzer
şekilde, zemindeki bir parçacığın 1 saniyede kaç kez sarsıldığını yani sarsılma sıklığını
gösterir. Frekans devir/saniye veya Hertz (Hz) birimi ile ifade edilir. Yer sarsıntısının
özellikleri ve niteliği, patlatma yerine yakın kesimlerde; daha çok patlatma tasarımı ve
delik düzeni, bilhassa bir seferde ateşlenen patlayıcı miktarı, ateşleme aralığı (gecikme
süresi) ve bir yere kadar da ateşleme yönünden etkilenir. Diğer bir deyişle bu etmenlere
bağlı olarak oluşan parçacık hızı önemli bir hasar göstergesidir. Ancak patlatma
yerinden uzaklarda, sarsıntının özellikleri ve niteliği daha çok yer sarsıntısı dalgasının
iletildiği kaya veya zemin ortamının özelliklerinden etkilenir. Arazi katsayıları ve yer
sarsıntısının frekansı da hasar oluşumunda veya oluşmamasında önemli ve tayin edici
etmenlerdir.

Yer sarsıntılarının frekans özellikleri başlıca iki unsurdan etkilenirler. Bunlar jeoloji
(kaya türleri) ve ateşlemelerdeki gecikme aralığıdır. Çevresel sürekli şikayetlerin
çoğunda, parçacık hızı limit değerinin çok altında olduğu ve hiç bir hasarın meydana
gelmediği durumlarda dahi ciddi titreşim hissedildiği yönündeki his ve endişeler
tamamen düşük frekans özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Çünkü düşük frekanslı
dalgaların insanlar kolayca hissedebilirler. Frekans yüksek olduğunda ise insanların
bunları algılaması çok zordur ve bu nedenle fazla endişeye kapılmazlar. Ayrıca 10 Hz
değerinin altındaki frekanslar zeminde büyük yer değişimler ve yüksek düzeyde birim
52

deformasyonlar yarattığı ve yapıların öz yapısal frekanslarına yakın oldukları için hasar


olasılığını da arttırır. Binalarda hasar olasılığı, zeminde patlatmanın oluşturduğu uyarıcı
dalganın frekansı ile söz konusu doğal (öz yapısal) frekansının birbiri ile olan ilişkisine
bağlıdır. Patlatmalarda en kritik durum zemindeki uyarıcı dalganın frekansının, bir veya
iki katlı binalarda genellikle 5-10 Hz arasında değişen bina öz yapısal frekansına eşit
veya ondan biraz daha büyük olduğunda oluşur. Bu durumda bina rezonansa girer ve
zemindeki uyarıcı (yer sarsıntısı) dalga geçip gittiği halde bina sarsılmaya devam eder.
İşte insanların hissedip, endişeye kapılmalarına neden olan da budur. Bina rezonans
halindeyken, parçacık hızı sınır değerlerinin oldukça altında ise binada hasar oluşmaz
ama kişiler rahatsız olur. Fakat bina rezonans halindeyken parçacık hızı da yeterli
genlikte ise binada hasar oluşur. Bir diğer durum zemindeki uyarıcı dalganın genliği
tam yeterli düzeyde olmasa bile rezonans halindeki binanın bu genliği bir kaç kat
arttırması sonucu bina yine de hasar görebilir. Konut tipi (1-2 katlı) binalarda öz yapısal
frekansların 5-10 Hz arasında değiştiği dikkate alındığında, en yüksek parçacık hızında
meydana gelebilecek artma olasılığının, zemin hareketinin (uyarıcı dalganın)
frekansının da 5-12 Hz arasında olması durumunda oluşacağı açıktır.

2.4.1. Hasar Sınıflaması

Çeşitli araştırmacılar tarafından geliştirilen patlatma hasar kriterleri günümüze kadar


değişik başarı dereceleriyle uygulana gelmiştir. Bu araştırmaların çerçevesi iki ana
başlık altında ifade edilebilir.
• Patlatma sonucu oluşan titreşim ve hava şokunun tanımlanması, ölçümü ve ilgili
parametrelerin analizi.
• Çeşitli yapılar için hasar kriterlerinin belirlenip, bu kriterlerin patlatma
sonrasındaki parametrelerle eşleştirilerek uygun patlatma tasarımı.

Geliştirilen bu kriterler arasında, kullandıkları parametreler açısından benzerlik arz eden


ve yaygın kabul görerek uygulamada başvuru ve mukayese kaynağı olarak kullanılan
normlardan en önemli iki tanesi ABD Madencilik Bürosu’nun hasar kriteri ve Alman
DIN 4150 normudur. Amerika Birleşik Devletleri Madencilik Dairesi’nin (USBM)
koyduğu hasar sınıflaması Tablo 2.4’de verilmiştir. Görüldüğü gibi hasarlar “Eşik
Hasar” , “Hafif Hasar” ve “Esaslı Hasar” olmak üzere üç sınıfa mütalaa edilmiştir. Eşik
hasar sadece görünüm bozucu niteliktedir.
53

Tablo 2.4: Hasar sınıflaması


Hasar Sınıfı Hasar Tanımı

Eşik Hasar Boya çatlaması ve kabarması, yapı elemanlarının birleşim yerlerinde

küçük sıva çatlakları, eski çatlakların uzaması


(Hasar Başlangıcı)

Sıva kabarmaları ve sıva düşmeleri, taş duvarlarda bölme ve

Hafif Hasar pencerelerde kılcal çatlaklar, saç teli inceliğinden 3 mm. Kalınlığa

kadar çatlaklar, gevşemiş harç dökülmeleri.

Duvarlarda geniş çatlaklar, kemerlerde çatlaklar, yapının taşıyıcı

Esaslı Hasar elemanlarının zayıflaması, taş duvarlarda örneğin bacalarda taş, tuğla

düşmesi, yük taşıma kabiliyetinde azalma

Hafif hasar göreceli olarak daha fazla rahatsız edici olmasına rağmen yapıların
dayanımını ve yapı elemanlarının yük taşıma kabiliyetlerini etkilemez. Yapıda kalıcı
deformasyonlar oluşturan ve yapıyı zayıflatan tek hasar türü ise “ Esaslı Hasar”
sınıfıdır. Bu raporun ilerideki bölümlerinde yapılacak olan irdeleme ve
değerlendirmelerde hasar sözcüğü “ Eşik Hasar” anlamında kullanılacaktır.

2.4.2. Patlatma Hasar Kriterleri

Çeşitli araştırmacılar tarafından geliştirilen patlatma hasar kriterleri günümüze kadar


değişik başarı dereceleriyle uygulana gelmiştir. Bu araştırmaların çerçevesi iki ana
başlık altında ifade edilebilir.
a-) Patlatma sonucu oluşan titreşim ve hava şokunun tanımlanması, ölçümü ve ilgili
parametrelerin analizi.
b-) Farklı yapılar için hasar kriterlerinin saptanması ve dikkatli patlatma tasarımı
uygulaması.
Patlatma kaynaklı titreşimlerin kontrolüne yönelik olarak geliştirilen ve günümüze
kadar değişik başarı dereceleriyle uygulanan bazı önemli kriterler aşağıda altı ana başlık
altında özetlenmiştir.
54

a) Titreşim enerjisini esas alan hasar kriteri yaklaşımları


i. Rockwell (1934)’in frekans ve genliği esas alan enerji formülü.
ii.Birleşik Devletler Madencilik Bürosu’nun (1942) şarj miktarını ve uzaklığı esas alan
genlik formülü.
iii.İvme frekansın kullanıldığı Crandell (1949)’in enerji oranı yaklaşımı.

b) Parçacık hızını esas alan hasar kriteri yaklaşımları


i. Langerfors, Kihlstrom ve Westerberg (1957)’in parçacık hızı ve yapı hasar tipi
gözlemine dayalı kriteri.
ii. Edwards ve Nortwood (1959)’un parçacık hızına bağlı hasar tahmini.
iii. USBM (1971)’nin daha geniş kapsamlı araştırmalara dayalı, parçacık hızına bağlı
hasar tahmini.
iv. Çeşitli yapı türleri için parçacık hızına bağlı Canmet, Bauer ve Calder (1977)’in
hasar tahmini.

c) Parçacık hızını ve frekansı esas alan hasar kriteri yaklaşımları


i. Langerfors ve Kihlström (1967)’ün grafiği.
ii. Medearis (1976)’in parçacık hızı ve üstün frekansı esas alan hasar tahmini.
iii. Birleşik Devletler Madencilik Bürosu (1980)’nun parçacık hızı, frekans, yapı ve
bina türünü esas alan hasar kriteri tahmini.
iv. Parçacık hızı, frekans ve yapı türünü esas alan Alman 4150 DIN standartları (1984).
v. Parçacık hızı, frekans ve yapı özelliklerini esas alan Hindistan CMRI standartları
(1987).

d) Parçacık hızı ve mesafeyi esas alan hasar kriteri yaklaşımları


i. Rosenthal ve Morlock (1987)’a göre parçacık hızı, mesafe ve bina tipini esas alan
hasar kriteri.

e) Parçacık hızı ve ölçekli mesafeyi esas alan hasar kriteri yaklaşımları


i. Birleşik Devletler Açık Ocak Madencilik Bürosu’nun (OSM) maksimun parçacık hızı
limiti, ölçekli mesafe ve frekansı esas alan yaklaşımı
55

f) Parçacık hızı, yapı kalitesi, ve proje zamanını esas alan hasar kriteri
yaklaşımları
i. İsveç Standartlarına göre, gövde dalgaları, bina faktörü, yapı malzeme faktörü ve
proje zamanına bağlı olarak hesaplanan parçacık hızını esas alan yaklaşım.

Yaklaşık 60 yıldır, çeşitli araştırmacılar tarafından geliştirilen patlatma hasar kriterleri


değişik başarı dereceleriyle uygulana gelmiştir. Konuyla ilgili olarak literatürde yer alan
başlıca hasar kriterleri kronolojik olarak aşağıda özetlenmiştir.

2.4.2.1. Rockwell’in Enerji Formülü


1934 yılında Rockwell patlatma sonucu meydana gelen titreşim enerjisinin f2.A2 ile
orantılı olduğunu belirtmiştir. Burada f: frekans, A: Genliği ifade etmektedir.

2.4.2.2. USBM’nin Formülü


1942 yılında Birleşik Devletler Maden Bürosu (USBM), şarj miktarını, zemin
karakteristiklerini ve uzaklığın etkilerini birlikte ele alarak aşağıdaki formülü
geliştirmiştir (Thoenen ve Windes, 1942).
2

A=
C3
100
(
0.07e−0.0143d + 0.001 )
(2.28)
Burada;
A : Yer sarsıntısının genliği (inç)
C : Şarj miktarı (libre)
d : Uzaklık (feet)

Bu formülün kullanılabilmesi için beklenen yer sarsıntısına uygun frekansın ve örtü


tabakalarının derinliğine bağlı bir zemin faktörünün tahmin edilmesi gerekmektedir.
Genlik formülü yaklaşık bir formül olduğundan, kompleks patlatma tasarımları için
uygun görülmemiştir. Buna karşılık, ivme, zamanla yapısal hasar kriteri olarak öne
çıkarılmıştır. 0.1 g’den daha düşük olan ivmeler güvenli, 0.1-1 g ikaz edici ve 1 g’den
büyük olan ivmeler ise zarar verici olarak kabul görmüştür (g : yerçekimi ivmesi).

2.4.2.3. Crandell’in Enerji Oranı Formülü


1949 yılında Crandell “Enerji Oranı” yaklaşımını geliştirmiştir. Enerji oranına bağlı
olarak hasar kriterleri Tablo 2.5’de verilmiştir.
56

ER = a2 / f2 (2.29)
ER : Enerji oranı
a : İvme
f : Frekans

Tablo 2.5: Crandell’in enerji oranına bağlı hasar kriteri


Enerji Oranı Hasar Tahmini
< 3.0 Hasar yok
3.0 – 6.0 Uyarı
> 6.0 Hasar var

1949-1960 yılları arasında hasar kriterleri, deplasman, ivme ve parçacık hızı


parametreleriyle ilişkilendirilmeye başlanmıştır.

2.4.2.4. Langefors, Kihlström ve Westerberg’in Yaklaşımı


Langefors ve arkadaşlarının (1957) parçacık hızı ve yapı hasar gözlemine dayalı kriteri
Tablo 2.6’da verilmiştir.

Tablo 2.6: Langefors ve arkadaşlarının parçacık hızını esas alan hasar kriteri
Parçacık Hızı (inç/sn) Hasar Tahmini
< 2.8 Hasar yok
4.3 İnce çatlaklar, sıva dökülmesi
6.3 Taş duvarlarda ve sıvalarda çatlamalar
> 9.1 Ciddi boyutlu çatlamalar

2.4.2.5 Edwards ve Northwood’un Parçacık Hızı Yaklaşımı


Edwards ve Northwood’un (1959) Kanada’da yaptıkları araştırmalar ışığında parçacık
hızına bağlı hasar tahminleri Tablo 2.7’de verilmiştir.

Tablo 2.7: Edwards ve Northwood’un parçacık hızını esas alan yaklaşımı


Parçacık Hızı (inç/sn) Hasar Tahmini
<2 Hasar yok
2–4 Uyarı düzeyinde
>4 Hasar çok
57

2.4.2.6. Langefors ve Kihlström’un Yaklaşımı


Langefors ve Kihlström (1967) uzun yıllar boyunca yaptıkları araştırmalar sonucunda
(çeşitli özellikteki zeminler üzerine kurulan binalar üzerinde), hasar kriteri olarak Şekil
2.30’da verilen nomogramı önermişlerdir. Bu yaklaşımda parçacık hızı, frekans,
deplasman ve ivme göz önüne alınmaktadır.

Şekil 2.30: Langefors ve Kihlström’un hasar kriteri nomogramı

Bu nomogramda;
1 No’lu eğri : Bir saniyeden daha az süreli titreşime maruz kalan bilgisayarlar için üst
sınırı belirtmektedir.
2 No’lu eğri : Patlatma esnasında titreşimler nedeniyle binalardaki direkt hasarları ifade
etmektedir.
3 No’lu eğri : Patlatma için üst limitleri ifade etmektedir.
4 No’lu eğri : Yöredeki insanların rahatsızlığına ve şikayetlerine neden olabilecek
titreşim seviyesini göstermektedir.

Nomogramın değerlendirilmesinden; 40 Hz üzeri frekanslarda parçacık hızı önem arz


ederken, daha düşük frekanslar için deplasman değerlerinin daha önemli olduğu
anlaşılmaktadır.
58

2.4.2.7. USBM’nin Yaklaşımı


1971’de Birleşik Devletler Maden Bürosu’nun yaptığı daha kapsamlı araştırmalar
sonucu parçacık hızına bağlı hasar tahmini Tablo 2.8’de verilmiştir (Nicholls ve diğ.,
1971).

Tablo 2.8: USBM’nin yaklaşımı


Parçacık Hızı (inç/sn) Hasar Tahmini
<2 Hasar yok
2–4 Sıvada çatlaklar
4–7 Hasar başlangıcı
>7 Yapıda aşırı hasarlar

2.4.2.8. Bauer ve Calder’in Yaklaşımı


Bauer ve Calder’in (1977) çeşitli ekipman ve muhtelif yapı türleri için parçacık hızına
bağlı hasar tahmini Tablo 2.9’da verilmiştir.

Tablo 2.9: Bauer ve Calder’in hasar kriteri (Bauer ve Calder, 1977)


Yapı Türü Hasar Tanımı Hasarın Başladığı
Parçacık Hızı (inç/sn)
Evler Sıvada çatlaklar 2
Yeni bir binadaki beton bloklar Blokta çatlaklar 8
Muhafaza borulu sondaj delikleri Yatay bükülmeler 15
Mekanik ekipman; pompalar, Şaft eğilmeleri 40
kompresörler
Beton temel üzerine inşa edilmiş Temel çatlakları, binada 60
prefabrik metal binalar bükülme ve çatlaklar

2.4.2.9. USBM’nin Son Patlatma Hasar Tahmini


Birleşik Devletler Madencilik Bürosu, açık ocak patlatmalarından kaynaklanan yer
arsıntısının yapılara olan etkisi ve zararlarıyla ilgili 1980’de Siskind ve arkadaşlarına
219 üretim atımının 79 evdeki etkisini belirlemeye yönelik bir çalışma yaptırarak
sonuçlarını yayınlamıştır (Siskind ve diğ. 1980). Bu çalışmada, sadece parçacık
hızlarının değil, frekansların da hasar oluşumunda etkili olduğu vurgulanmaktadır.
USBM RI 8507 raporunda belirtilen sonuçlar aşağıda verilmektedir.
59

• Parçacık hızı hala en iyi yer titreşimini tanımlama ve kontrol aracıdır.


• Parçacık hızı, titreşime karşı tepki özellikleri iyi tanımlanmış bir yapı grubu için
tahribat potansiyelini açıklayabilecek en pratik kontrol aracıdır.
• Patlatmacı bütün atımları titreşim cihazı ile izleme yükümlülüğünü almamak
için, muhafazakar bir yaklaşımla, ölçekli uzaklığın kareköklü uygulamasını
seçer (R/√W). Bu tip ölçekli uzaklıkta titreşim seviyeleri 0.08-0.15 inç/sn (2-3.8
mm/sn) civarında olmaktadır.
• Düşük frekanslı (≤40 Hz) patlatmalarda zarar verme potansiyeli yüksek frekanslı
(≥40 Hz) patlatmalarda söz konusu olan potansiyelden daha fazladır.
• Bina inşaat tipleri, minimum beklenen zarar seviyesine etki eden bir faktördür.
Alçı panellerden oluşan (kuru duvar) iç duvarlar, eski tahta kalas üzeri sıva
kaplamalı duvarlara göre titreşim zararına karşı daha dayanıklıdır.
• Pratik olarak düşük frekanslı yer titreşimleri yaratan patlatmalar için emniyet
sınırı; modern alçı pano duvarlı evler için 0.75 inç/sn (19 mm/sn), tahta kalas
üzeri sıva duvarlı evler için 0.50 inç/sn (12.7 mm/sn)’dir. 40 Hz üzeri
frekanslarda tüm evler için emniyetli parçacık hızı, maksimum 2.0 inç/sn (51
mm/sn) olarak tavsiye edilir.
• Bütün evlerde; zamanla çeşitli çevresel basınçlardan, havadaki sıcaklık ve nem
değişmelerinden, taban yerleşimlerinden doğan oturmalardan, yerdeki nem
değişimlerinden, rüzgardan ve hatta ağaç köklerinin su emmesinden dolayı
çatlaklar oluşur. Bunların sonucu olarak çatlak meydana geldiği (herhangi bir
nedenden dolayı, örneğin kapıyı hızlı çarpmak) durumlarda; mutlak bir
minimum titreşim limit değeri olmayabilir.
• 0.50 inç/sn (12.7 mm/sn) altında maksimum parçacık hızı oluşturan
patlatmalarda zarar verme şansı; sadece çok az değil (en kötü durumda %5) aynı
zamanda titreşim seviyelerinin bütün aralıkları için dikey eksende ortalama
tahmin değerlerinden daha hızlı bir şekilde düşer.

Ayrıca USBM tarafından hem yapılarda ölçülmüş titreşim katlamalarını, hem de


tahribat özelliklerini kullanan, alternatif olarak tavsiye edilen patlatma seviyesi kriterleri
geliştirilmiştir. “Alternatif Kriter Analizi” olarak adlandırılan bu metot, daha düzgün bir
kriter setidir (Şekil 2.31). Fakat hem hareketi hem de hızı içine alan daha sıkı bir
60

ölçüme ihtiyaç gösterir. Bu sistem; 40 Hz altında en iyi tahribat kriterinin, frekansın bir
fonksiyonu olarak maksimum parçacık hızı olduğunu göstermektedir. Instantel
Minimate Plus Model titreşim kayıt cihazı çıktısında da bu norm mevcuttur. Cihaz; atım
sırasında ölçülen parçacık hızı değerini mukayese için adı geçen norma işlemektedir.

Şekil 2.31: USBM’nin alternatif kriter analizi (Siskind ve diğ., 1980)

2.4.2.10. OSM’nin Halen Geçerli Olan Kuralları


ABD Açık Ocak Madencilik Bürosu (OSM), yer titreşimi ve hava şokunu kontrol altına
almak için patlayıcı maddelerin nasıl kullanılması gerektiği konusundaki son raporunu 8
Mart 1983 tarihinde yayınlamıştır. Bu kurallar patlatma etkinliklerinin kontrolü
konusundaki yegane kurallardır ve açık ocak kömür madenciliğinde uygulanmaktadır.
OSM kuralları; patlatma sorumlusuna, aşağıdaki üç metottan birini kullanmasını tavsiye
etmektedir (OSM, 1983).

1.Metod : Patlatmalı Kazıda Herhangi Bir Titreşim Ölçer Cihazının Kullanılmadığı


Durumlarda Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriteri
Patlatma sorumlusu; atımı, Tablo 2.10’de gösterilen patlatma noktası ile ölçüm noktası
arasındaki uzaklığa bağlı ölçekli mesafe tasarım faktörlerine uygun düzenlenmelidir.
Ölçekli mesafe faktörleri, uzaklıkla değişerek, maksimum parçacık hızlarının limitlerini
değiştirmektedir. Bu metotta, Tablo 2.10’daki OSM ölçekli mesafe faktörleri
uygulandığı sürece, atımlar süresince sismik kayıt almaya ihtiyaç duyulmamaktadır.
61

Tablo 2.10: Uzaklığa Bağlı Müsaade Edilen Ölçekli Mesafe Faktörleri (OSM,1983)
Patlatma Noktasından Uzaklık Sismik İzleme Yapılmadan Kullanılacak
Ölçekli Mesafe Faktörü
Ft M (SD)
0 – 300 0 – 90 50
301 – 5000 91 – 1500 55
>5001 >1500 65

2.Metod : Titreşim Ölçer Cihazı Kullanılması Durumunda Ölçekli Mesafe Eşitliği


Kriteri
Her patlatmanın, maksimum parçacık hızını izleyebilecek kapasitede bir sismograf
tarafından izlenmesi gerekmektedir. Maksimum parçacık hızı Tablo 2.11’de gösterilen
seviyelerin altında kaldığı müddetçe operatör kurallara uymaktadır. Her gecikme için
patlayıcı madde miktarını hesaplamada izin verilen değerler; çok sıkı bir biçimde
ölçekli mesafe faktörüyle sınırlandırılmamıştır. Böylelikle operatör daha büyük atımlar
tasarlayabilir, daha büyük çapta delik açabilir ve daha büyük basamak veya daha geniş
delik paterni kullanabilir. Eğer patlatma sonucunda aşağıda belirtilen uzaklıklar için
öngörülen titreşim seviyesi aşılırsa, OSM’nin öngördüğü ceza uygulanır. Patlatma
noktasının en yakın yapıya mesafesi arttıkça, izin verilen hız artmaktadır. Bu durum
uzak mesafelerde parçacık hızından daha çok baskın olan düşük frekansların zarar
verme potansiyeline sahip olmasından kaynaklanmaktadır.

Tablo 2.11: Patlatma noktasından belirli uzaklıklarda maksimum parçacık hızları (OSM,1983)
Uzaklık Maksimum Parçacık Hızı
Ft M inç/sn mm/sn
0 – 300 0 – 90 1.25 31.75
301 – 5000 91 – 1500 1.00 25.40
>5001 >1500 0.75 19.05

3.Metod: Frekans Esaslı Patlatma Seviyesi Grafiği Kriteri


Patlatma sorumlusunun frekansla birlikte değişen parçacık hızı seviyelerini (Şekil 2.32)
kullanmasına izin verilir. Bu metotta, patlatmadan kaynaklanan yer titreşimi dalga
frekanslarının analizinin ve her atımın parçacık hızı ölçümlerinin yapılması
gerekmektedir.
62

Şekil 2.32: OSM’nin alternatif kriter analizi (OSM,1983)

Baskın frekansları bulmak için, dalga şekli analiz edilmekte ve bu frekanslara gelen
parçacık hızları belirlenmektedir. Bir çok durumda, her bir frekansın şiddetini analiz
etmek için elektronik cihazlara ve yetenekli bir sismolog tarafından yapılması gereken
sayısal analizlere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu metot, patlatmalardan dolayı kaynaklanan
meskun binalara ve hatta insanlara yönelik potansiyel zararları değerlendirmede en iyi
yöntemi temsil etmektedir.

OSM kurallarındaki bu yöntem, USBM tarafından tavsiye edilen metottan farklıdır.


Şekil 2.32’deki grafik çizgisinin herhangi bir yerinde; altında kalan, belirli bir baskın
frekansa karşılık gelen herhangi bir parçacık hızı emniyetli kabul edilmektedir. Grafik
çizgisinin herhangi bir kesiminin yukarısında kalan değerler, bina tahribatı ve insanlara
zarar verme riskini artırmaktadır. Grafiğin yorumundan da anlaşılabileceği gibi, titreşim
frekansı arttıkça belirli değerdeki bir parçacık hızının hasar riski önemli ölçüde
azalmaktadır.
63

2.4.2.11. DIN 4150 Alman Normu


DIN 4150 Alman Normu’nda frekansa bağlı olarak değişen parçacık hızı değerleri yapı
türüne göre Tablo 2.12 ve Şekil 2.33’de verilmektedir. Bu norm grafiksel bazda
incelendiğinde, en alttaki çizgi kerpiç, eski yıpranmış tarihi eserler gibi sağlam olmayan
yapılar, ortadaki kırıklı çizgi yığma tuğla, beton gibi nispeten dayanıklı yapılar, üsteki
kırıklı çizgi ise betonarme çelik konstrüksiyon gibi dayanıklı yapılar için titreşim
frekansına göre parçacık hızı sınırlarını belirlemektedir (Schillinger, 1995).

Tablo 2.12: DIN 4150 Alman Normunda yapı türü ve frekansa göre parçacık hızı sınırları
Frekans Parçacık Hızı Sınır Değerleri Yapı Türü
(Hz) (mm/sn)
(0-10) 3 Eski Bina
(0-10) 5 Dayanıklı bina, Yığma Tuğla
(0-10) 20 Betonarme, Çelik konstrüksiyon
(10-50) (3-8) Eski Bina
(10-50) (5-15) Dayanıklı bina, Yığma Tuğla
(10-50) (20-40) Betonarme, Çelik konstrüksiyon
(50-100) (8-10) Eski Bina
(50-100) (15-20) Dayanıklı bina, Yığma Tuğla
(50-100) (40-50) Betonarme, Çelik konstrüksiyon

Şekil 2.33: DIN 4150 Alman Normu (Schillinger, 1995).


64

Şekil 2.33'de DIN 4150 Alman Normu’nda frekansın fonksiyonu olarak değişen
parçacık hızı sınır değerleri verilmiştir. Instantel Minimate Plus model ve White Mini-
Seis model titreşim kayıt cihazlarının çıktısında da bu norm mevcuttur. Cihaz; atım
sırasında ölçülen parçacık hızı değerini adı geçen norma işlemektedir. Şekil 2.34’de
White Mini-Seis model titreşim ve hava şoku ölçüm cihazına ait tipik kayıt çıktısı
görülmektedir. Şekilden de anlaşılacağı üzere cihaz tarafından ölçülen parçacık hızı
değerleri cihazın data değerlendirme ünitesine aktarılmakta bünyesinde bulunan altı
değişik norm içinden, kullanıcı tarafından seçilen herhangi bir norma göre
değerlendirme yapılabilmektedir.

Şekil 2.34: White Mini-Seis cihazının DIN 4150 Normuna göre düzenlenmiş tipik çıktısı
(Instantel, 1993)
65

2.4.2.12. İsveç Standardı


İsveç standardı 1989 yılında kabul edildi ve 1991’de tekrar gözden geçirilip düzeltildi.
Bu standart binalar için patlatma kaynaklı titreşimler için kılavuz seviyelerinin
hesaplanmasında son derece faydalıdır. Kılavuz seviyeler halk şikayetlerini yada
titreşime duyarlı elektron mikroskop, bilgisayar gibi ekipmanları nazarı itibara almaz.
Verilen kılavuz noktaları izin verilen titreşim veya eşik seviyelerinin belirlenmesinde
kullanılmalıdır. İsveç Standardı, sadece düşey parçacık hızını kullanır fakat belirli
durumlarda üç bileşenin de kullanılmasını tavsiye eder. Titreşimler eğer mümkünse
titreşim dalgalarının bina ile buluştuğu nokta olan bina temellerinde ölçülmelidir.

Kılavuz Seviyeleri:
Bu seviyeler, düşey parçacık hızı bileşeni ile değişik jeolojik zeminlere oturmuş binalar
üzerinde oluşan hasar arasındaki korelasyona bağlıdır. Kılavuz seviye aşağıdaki şekilde
formülize edilir:

V = v0 xFk xFd xFt (2.30)

Burada v0 düzeltilmemiş düşey parçacık hızını, Fk inşaat kalite faktörünü, Fd patlatma


noktası ile ölçüm noktası arası mesafe faktörünü, Ft ise patlatma işlemlerinin süreceği
toplam proje süresini ifade etmektedir (Tablo 2.13, 2.14 ve 2.15).

Tablo 2.13: Düzeltilmemiş düşey parçacık hızı


Zemin V0 (mm/s)
Gevşek buzultaş, kum, çakıl, kil 18
Sağlam buzultaş, şeyl, yumuşak kireçtaşı 35
Granit, gnays, sert kireçtaşı, kuvarsit, kumtaşı, diyabaz 70

Tablo 2.14: Bina faktörü


Sınıf Bina veya İnşaat Tipi Fb
1 Ağır inşaat, köprüler, liman ayakları, ve sivil savunma 1,70
inşaatları gibi
2 Endüstriyel ve ofis binaları 1,20
3 Standart oturma evler 1,00
4 Hassas özel yüksek kemerli dizayn edilmiş binalar veya geniş 0,65
sütün aralıklı inşalar, örneğin kiliseler ve müzeler
5 Hasar alabilecek durumda belli oranda hasarlı tarihi binalar 0,50
66

Tablo 2.15: Proje zaman faktörü


Patlatma Aktivite Türü Ft
Tüneller, mağaralar, karayolları gibi inşaat işleri 1,0
Taşocakları ve madenler gibi sabit işler 0,75-1,0

2.4.2.13. İngiliz Standardı


Ingiliz Standardı BS 7385-Bölüm 2: 1993 “Binalarda Titreşim Ölçümü ve
Değerlendirmesi”, tayin edilen titreşimden kozmetik bina hasarı olasılığına karşı,
titreşimin önerilen maksimum seviyelerini verir . Makul derecelerde ıspat edilmiş
yukarıda bahsedilen kozmetik hasarın, en düşük titreşim seviyelerine dayanan bina
titreşimi için klavuz değerleri sunulmuştur. Bu değerler aşağıda verilen Tablo 2.16 ve
Şekil 2.35’de detaylandırılmıştır (Anon, 2006).

Tablo 2.16: Kozmetik hasar için geçici titreşim klavuz seviyeleri (Anon, 2006)
Bina Türü Baskın darbenin frekans dağılımındaki parçacık hızının en yüksek
bileşenleri (PPV)
4 – 15 Hz 15 Hz ve üzeri
Konut ve hafif ticari 4 Hz’de 15 mm/sn’den artarak 15 15 Hz’de 20 mm/sn’den artarak
binalar Hz’de 20 mm/sn 40 Hz’de 50 mm/sn
Endüstriyel ve ağır ticari 4 Hz ve üzeri 50 mm/sn
binalar

Şekil 2.35: Ingiliz Standardı BS 7385-Bölüm 2: 1993 (Anon, 2006)


67

2.4.2.14. Hindistan Standardı (IS)


Mevcut Hindistan Standardı olarak bilinen, baskın uyarma ve yapı tiplerine dayanan 29
Ağustos 1997 tarihli 7 sayılı DGMS (Tech) (S&T) Genelgesinde bahsedildiği gibi,
yapılara bitişik zeminde en yüksek parçacık hızı (PPV) Tablo 2.17’de verilen değerleri
aşamaz (Şekil 2.36).

Tablo 2.17: Madencilik alanlarında yapıların altyapı düzeyinde izin verilebilir maksimum
parçacık hızı (PPV) (Basu ve Sen, 2005)
Yapı Tipi Baskın Uyarım Frekansı (Hz)
< 8 Hz 8 – 25 Hz > 25 Hz
(A) Binalar/Yapılar sahibine ait değil
i) Yerel evler/yapılar (tuğla ve çimento) 5 10 15
ii) Endüstriyel binalar (Çerçeveli yapılar) 10 20 25
iii) Tarihi nesneler ve hassas yapılar 2 5 10
(B) Sınırlı açıklıklı sahibine ait binalar
i) Yerel evler/yapılar (tuğla ve çimento) 10 15 25
ii) Endüstriyel binalar (Çerçeveli yapılar) 15 25 50

Şekil 2.36: Hindistan DGMS Standardı (Basu ve Sen, 2005)

2.4.2.15. Fransa Standardı


Fransa Standardı (87/70558) Tablo 2.18’de verilmiştir .

Tablo 2.18: Fransa Standardı (Basu ve Sen, 2005)


Yapı Tipi En Yüksek Parçacık Hızı (mm/sn)
4 – 8 Hz 8 – 30 Hz 30 – 100 Hz
Konut 8 12 15
Hassas 6 9 12
Çok Hassas 4 6 9
68

2.4.2.16. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve


Yönetimi Yönetmeliği
Ülkemiz Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği, 01/07/2005
tarihli 25862 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmenliğin
beşinci bölümü olan Çevresel Titreşim Esas ve Kriterleri, Yerleşim alanlarında çevresel
kaynaklar için titreşim kriterleri başlığı altında 29-a maddesinde, çeşitli titreşim
kaynaklarının neden olacağı çevresel titreşimin kontrol altına alınmasına ilişkin esaslar
verilmiştir: Bu maddeye göre, Maden ve taş ocakları ile benzeri faaliyette bulunulan
alanlardaki patlamaların çevredeki yapılara zarar vermemesi için, en yakındaki yapının
dışında, zeminde ölçülecek titreşim düzeyi Tablo 2.19’da verilen değerleri geçemez.
Ölçümler üç yönde yapılır ve bunlardan en yüksek olanı alınır. Titreşimler 1/3 oktav
bantlarında tepe değeri olarak ölçülür (Anon, 2005).

Tablo 2.19: Maden ve taş ocakları ile benzeri alanlarda patlama nedeniyle oluşacak titreşimlerin
en yakın yapının dışında yaratacağı zemin titreşimlerinin izin verilen en yüksek değerleri
(Anon, 2005)
Titreşim Frekansı (Hz) İzin Verilen En Yüksek Titreşim Hızı
(Tepe Değeri-mm/s)
1 5
4-10 19
30-100 50
*(1 Hz- 4 Hz arasında 5 mm/s’den 19 mm/s’ye; 10 Hz- 30 Hz arasında 19 mm/s’den 50 mm/s’ye , logaritmik çizilen grafikte
doğrusal olarak yükselmektedir)
69

2.5. YAPI TİPLERİ VE SINIFLANDIRILMASI

2.5.1. Yapının Tanımı

Tüm canlıların beslenme, barınma ve diğer doğal gereksinimlerini sağlamak için çeşitli
yapı gereç ve yapım teknikleriyle oluşturulan yeryüzü, yer altı ve sualtı tesislerine yapı
denir. Yapılar kendilerinden istenen hizmetleri karşılamak için şu özelliklere sahip
olmalıdırlar (Gürer, 2007):
• İstenen amaca uygun olmalıdır.
• Yapı gereçleri, yapım tekniklerine ve özelliklerine uygun kullanılmalıdır.
• Yapılar kendi yükü, hareketli yükler, yağmur, kar, rüzgar, deprem, yangın ve
diğer etkilere dayanabilecek sağlamlıkta olmalıdırlar.
• Ekonomik olmalıdır.

2.5.2. Yapıların Sınıflandırılması

Yapılar genel olarak aşağıdaki verilen 8 ana grupta sınıflandırılır (Gürer, 2007).

1- Malzeme Özelliklerine Göre


2- Bulundukları Yere Göre
3- Sürekliliğine Göre
4- Hizmet Amaçlarına Göre
5- Mülkiyetlerine Göre
6- Taşıyıcı Elemanlarına Göre
7- Binayı Oluşturan Elemanlara Göre

2.5.2.1. Malzeme Özelliklerine Göre Sınıflandırma


a) Kerpiç Yapılar
b) Ahşap Yapılar
c) Hımış Yapılar
d) Yığma (Kargir) Yapılar
e) Betonarme Yapılar
f) Çelik Yapılar
g) Kompozit Yapılar

2.5.2.2. Bulundukları Yere Göre Sınıflandırma


a) Alt Yapılar (Su, Kanalizasyon vd. zemin seviyesi altında kalan yapılar)
70

b) Üst Yapılar (Zemin seviyesi üstünde kalan tüm yapı kesimleri)

2.5.2.3. Sürekliliğine Göre Sınıflandırma


a) Geçici Yapılar (Kısa süreyle ve hizmet amacıyla yapılan, şantiye, baraka, depo vb.)
b) Sürekli Yapılar (Kalıcı olarak yapılan ve kendisinden hizmet beklenen yapılar)

2.5.2.4. Hizmet Amaçlarına Göre Sınıflandırma


a) Konutlar
b) Konaklama Yapıları
c) Kültür Yapıları
d) Sağlık Yapıları
e) Dini Yapılar
f) Sosyal Yapılar
g) Ticaret Yapıları
h) Endüstri Yapıları
i) Anıtlar ve tarihi yapılar
j) Ulaştırma Yapıları
k) Spor Yapıları
l) Su Yapıları

2.5.2.5. Mülkiyetlerine Göre Sınıflandırma


a) Resmi Yapılar
b) Vakıf Yapıları
c) Özel Yapılar

2.5.2.6. Taşıyıcı Elemanlarına Göre Sınıflandırma


a) Yığma (Masif) Yapılar
i) Ahşap Yığma Yapılar
ii) Kargir Yığma Yapılar
b) İskelet Yapılar
i) Ahşap İskelet Yapılar
ii) Betonarme İskelet Yapılar
iii) Çelik İskelet Yapılar
c) Takma (Prefabrik )Yapılar
i) Hafif Takma Yapılar
ii) Ağır Takma Yapılar
71

2.5.2.7. Binayı Oluşturan Elemanlara Göre Sınıflandırma


a) Temeller
b) Duvarlar
c) Kolonlar (sütunlar)
d) Kirişler, lentolar
e) Döşemeler
f) Merdivenler
g) Çatılar

2.5.3. Yapıların Doğal Frekansı ve Patlatmayla Olan İlişkisi

2.5.3.1. Doğal Frekansın Tanımı ve Ölçümü


Binaların serbest titreşimi; dinamik yer sarsıntısı yükünden çıkıp kendi kendine düzenli
olarak sarsıldığı ve sönümlendiği hareket olarak tarif edilebilir. Doğal frekans ve
sönümlenme Şekil 2.37’de gösterilmektedir. Tünel patlatmasından etkilenen altı katlı
bir binanın patlatma kaydında açık olarak gösterilmektedir. Şekilde yer hareketi
bittikten sonra bina serbest olarak titreşimine devam etmiştir. Serbest olarak titreşimine
devam eden binanın titreşim periyodu binanın doğal periyodu, frekansı ise binanın
doğal frekansı olmaktadır. Doğal frekans serbest titreşim anındaki periyodun tersidir
(Karakuş, 2000).

(2.31)

Sönümlenme ise;

(2.32)

Burada, 2πf = p; dairesel frekanstır. β= Kritik sönümlenme katsayısıdır.


Eğer β =0,05 ten küçük ise Pd = p kabul edilir. Bu durumda formül,

(2.33)

şeklini alır.
72

Şekil 2.37: Patlatma kaynaklı yer sarsıntısı ve serbest titreşim (Karakuş, 2000)

Kritik sönümlenme katsayısı Şekil 2.40’da görüldüğü gibi binaların serbest


titreşiminden hesaplanabilir.

(2.34)

(2.35)

Burada; Un ve Un+1 birbirini takip eden genliklerdir.

Doğal frekansın matematiksel modeller kullanarak hesabı uzun ve karmaşık bir işlemdir.
Binamn hareket denklemi yazılır ve istenilen sayıda serbestlik derecesi alınarak
hesaplamanın hassasiyeti arttırılır. Ancak matematiksel olarak hesaplanan değerler ile ölçüm
değerleri arasında fark olmaktadır. Bunda da başlıca neden binanın sönümlenmesinin
hesaplanamamasıdır. Bunun yerine araştırmacılar daha pratik olan ve kullanımı kolay
ampirik formüller geliştirmeye çalışmışlardır (Karakuş, 2000).

Binaların veya yapıların doğal periyodları genellikle analitik olarak aşağıdaki


eşitliklerle hesaplanır (Jimeno, 1995).

• Prefabrik veya Yığma Binalar

Ts = 0,06 . (hv/Lp) . Hv/(2Lp + Hv) (2.36)

• Betonarme Binalar

Ts = 0,09 . Hv/Lp (2.37)


73

• Çelik Konstrüksiyonlu Binalar

Ts = 0,10 . Hv/Lp (2.38)

Burada; Ts = Periyod (s), Hv = Binanın yüksekliği (m), Lp = Titreşimin geldiği yöndeki


bina tabanı boyutu (m), hv = Her katın yüksekliği (m).

Türkiye'de 1998 afet bölgesinde yapılacak yapılar hakkında yönetmelikte yüksekliği 25 m


nin altında olan binaların serbest periyodunu bulmak için aşağıdaki formül kullanılır
(Karakuş, 2000).

Ts = Ct.HN3/4 (2.39)

Burada, HN; zeminden itibaren bina yüksekliğidir. Ct değeri ise bina taşıyıcı sitemine bağlı

olarak hesaplanır. Eğer bina betorname çerçevelerden oluşuyorsa Ct = 0,07, taşıyıcı sistemi

sadece çelik çerçevelerden oluşan binalarda Ct = 0,08, diğer tüm binalarda ise (ağaç vb.) Ct =

0,05 alınır.

Maden ocakları çevresinde bulunan binalarda yapılan titreşim ölçümleri sonucunda


Tablo 2.20’de görülen doğal frekans değerleri elde edilmiştir. Deneyler Amerikan madencilik
dairesi tarafından 33 değişik yapıya uygulanmıştır. Bunlardan 20 si ağaç iskeletten yapılmış
geri kalan üçü ise blok betonlardan yapılmıştır (Karakuş, 2000). Tablo 2.20’de görüldüğü
gibi bir katlı binalarda doğal frekans ortalama 8 Hz dir. 1,5 kat ve 2 katlı binalarda doğal
frekans ortalama 5,8 Hz dir.

Tablo 2.20: Binalar için ölçüm sonucu bulunan doğal frekansları (Karakuş, 2000)
Doğal Frekans (Hz) Yapı sayısı Ortalama

Bütün Yapılar 33 7,0


1 Katlı 17 8,0

1,5 ve 2 katlı 16 5,8


74

3. MALZEME VE YÖNTEM

3.1. YER SARSINTISI VE HAVA ŞOKU İZLEME SİSTEMLERİ

Patlatmadan kaynaklanan çevresel problemlerin başında gelen yer sarsıntısı ve hava


şokunun hassas bir şekilde ölçülmesi büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla değişik
firmalar tarafından geliştirilen birçok izleme sistemi yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu
izleme sistemleri birbirlerine göre çok farklılık göstermese de kullanımındaki
kolaylıkları ve patlatma sonrasında elde edilen verilerin değerlendirilmesinde
kullandıkları bilgisayar programları yönünden aralarında bazı farklılıklar
bulunmaktadır.

Tez çalışmasının amaçları doğrultusunda arazi çalışmalarında yer sarsıntısı ve hava


şoku ölçümlerinde, iki farklı firmanın ürettiği (Instantel ve White) toplam 21 adet
patlatma titreşim ölçer cihazı kullanılmıştır.

Titreşim ölçerlerin fonksiyonları, ortamın (yeryüzünün) titreşim hareketini ölçmek ve


kayıt etmektir. Temel bilimsel terimlerde bu, bir alıcıyı ve kayıt ediciyi kapsayan bir
sismograftır. Gerçekte alıcı, birbirine dik açılı konmuş başlıca üç alıcı birimden oluşur.
İki alıcı birim birbirlerine dik açılı olarak yatay düzlemde uzanırken öteki alıcı birim
düzleme dik olarak yerleştirilmiştir. Her alıcı kendi eksenindeki harekete yanıt verir.
Yer hareketi hakkında bütünüyle karar verebilmek için üç alıcı da (sensor) okunması
gereklidir.

Alıcının şekli imalatçı firmaya bağlıdır, yuvarlak, kare, dikdörtgen veya üçgen
biçiminde olabilir. Alıcı genel olarak yer hareketlerini elektrik enerjisine dönüştüren
elektromagnetik bir çeviricidir. Alcının içinde yapay bir magnetik alan oluşturan asılı
bir bobin vardır. Mıknatıs alıcı (sensor) kutusuna bağlıdır ve hareket edemez, fakat
magnetik alanda asılı duran bobin bir yay vasıtasıyla serbest olarak hareket etmektedir.
75

Bobinin herhangi bir hareketi magnetik alana bağlı olarak ve bobin hareketinin hızıyla
orantılı olarak bir elektrik voltajı üretir. Eğer bobin yavaş hareket ederse küçük bir
voltaj, hızlı hareket ederse yüksek bir voltaj elde edilir. Yer sarsıntısı sırasında alıcı
titreşecek fakat asılı bobin içerde hareketsiz kalmaya çalışacaktır, böylece magnetik
alanla bobin arasında rölatif bir hareket üretilecek ve sonunda bir elektrik voltajı açığa
çıkacaktır. Şekil 3.1’de alıcı mekanizması şematik olarak gösterilmiştir.

Kaydedici, alıcının (sensor) çıktısından voltajı alır onu tekrar harekete (titreşime) çevirir
ve yer sarsıntısının görünür (görsel) bir kaydını yapar. Karşılıklı üç ana birimden oluşan
alıcı her bir alıcı birim için kayıt üzerinde üç iz bırakır. Bu kayıt analiz ve çözümlemeye
hazır durumdadır.

Şekil 3.1: Bir tireşim ölçer cihazının jeofon yapısı (Konya ve Walter, 1991)

Kaydedici bir galvanometre vasıtasıyla hareket halindeki alıcının çıkış voltajını


değiştirir. Alıcıda bir voltaj üretildiğinde, galvanometre bobinin dönmesine neden olan
bir akım, elektrik devresinden geçer. Böylece elektrik enerjisi, hareketi geri çevirir ve
bu işlem giderek genişler. Kaydedici belli çizgileri ve ölçülü sinyalleri kayıtta gösterir.
Sonuç olarak, hareketin kaydı fotoğrafla veya ısı şeklinde alınır (Konya ve Walter,
1991).

Şekil 3.2’de verilen, ideal bir yer sarsıntısı ve hava şoku izleme sistemi aşağıdaki 6
temel bileşeni içermektedir (Dowding, 1985; ISRM, 1992).
76

Jeofon: Parçacık hızı bileşenlerini (boyuna, enine, düşey) zamana bağlı olarak elektrik
sinyalleri şeklinde almak için
Mikrofon: Hava şoku ve gürültü değerlerini zamana bağlı olarak elektrik sinyalleri
şeklinde almak için
Bağlantı kabloları: Mikrofon ve jeofon dan gelen elektrik sinyallerini yükselticiye
iletmek için
Yükseltici ve sinyal düzenleyici: Mikrofon ve jeofon dan gelen elektrik sinyallerini
yükseltmek ve analog verileri sayısal verilere çevirmek için
Disk: Sayısal verileri kaydetmek için (birçok cihazda verileri değerlendirmek üzere
programlar verilmektedir)
Yazıcı: Diske kaydedilen verilerin zaman esaslı olarak dökümünü almak için

Şekil 3.2: Yer sarsıntısı ve hava şoku izleme sistemi (Dowding, 1985)

3.1.1. Örnek Bir Yer Sarsıntısı ve Hava Şoku İzleme Sistemi ve Teknik Özellikleri:

Yer sarsıntısı ve hava şoku izleme sistemlerinin genelinde aranan teknik özelliklerin
daha iyi anlaşılabilmesi için İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden
Mühendisliği Bölümü’ne ait Instantel firmasının ürettiği Mini Mate Plus titreşim izleme
sistemi Şekil 3.3’de görülmektedir. Titreşim ve hava şoku izleme cihazı, üç adet
algılayıcı (boyuna,enine ve düşey), mikrofon, yazıcı, şarj, kontrol ve hafıza, bilgisayar
bağlantı sistemi, muhafaza ve taşıma ünitelerinden oluşmaktadır. Cihazın kayıtları;
zaman esaslı olarak her bir olay için hava şoku, genlik, frekans, ivme ve parçacık hızı
bileşenlerini (boyuna, enine, düşey, bileşke ve maksimum) içermektedir. Ayrıca
77

kaydedilen olayların ayrıntılı analizi için elde edilen veriler bilgisayar ortamına
aktarılabilmektedir.

Cihaz tek olay veya sürekli kayıt yapabilmektedir. Her bir olayın süresine (1-10 sn
arasında uzaklığa bağlı olarak) bağlı olarak 150-200 arasında olayı geniş yada özet
bilgiler halinde koruma yeteneğine sahiptir. Cihazın ölçüm limitleri parçacık hızı için
0.005-9.999 inç/sn ve gürültü için 100-142 desibel aralıkları düzeyindedir. Bu limitler
içerisinde istenilen aralıklar ayarlanabilmektedir. Kaydedilecek olay süresi, kayıt biçimi
(tek veya sürekli), istenilen birimler, çalışma sahası, kullanıcıya ait bilgiler önceden
arzu edilen şekilde programlanabilmektedir. Keza ölçekli mesafe verileri de hafızaya
kaydedilebilmektedir. Tüm bu işlemlere uygun modlar cihazın kontrol ve hafıza
ünitesinde bulunmaktadır.

Şekil 3.3: Instantel Mini Mate Plus model titreşim ölçüm cihazı (Instantel, 1993)
78

Şekil 3.4’de Instantel Mini Mate Plus model titreşim ve hava şoku ölçüm cihazına ait
tipik kayıt çıktısı görülmektedir. Şekilden de anlaşılacağı üzere cihaz tarafından ölçülen
parçacık hızı değerleri cihazın data değerlendirme ünitesine aktarılmakta bünyesinde
bulunan değişik normlar içinden, kullanıcı tarafından seçilen herhangi bir norma göre
değerlendirme yapılabilmektedir.

Şekil 3.4: Instantel Mini Mate Plus cihazının USBM normuna göre düzenlenmiş tipik çıktısı
79

3.2. ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ

Araştırma kapsamında belirtilen parametreler aşağıda belirtilen prosedür çerçevesinde


incelenmiş ve sonuçlandırılmıştır.
• Literatür incelemesi.
• Daha önce elde edilmiş verilerin değerlendirilmesi
• Ülke genelindeki kaya birimleri, madencilik ve inşaat alanlarındaki faaliyetler
dikkate alınarak kaya mekaniği ilkelerine göre kategorize edilmesi.
• Araştırmaya temel oluşturacak, ülkemizdeki tüm bölgelerde yapılan muhtelif
patlatmalı kazı faaliyetlerinin yerinde izlenmesi
• Patlatma kaynaklı yer sarsıntısı ve hava şokunun yeterli sayıda olayla (değişik kaya
ortamları için en az 30 olay) ölçümü
• Ölçüme esas atımlarla ilgili patlatma şemalarının oluşturularak atımlara eşlik
edilmesi, ölçekli mesafe hesabında gerekli olacak uzaklık ve patlayıcı madde
miktarlarının ölçülmesi
• Patlatma çalışmalarından etkilenmesi muhtemel tüm tesis ve yapıların yapı
karakteristiklerinin analizi ve hasar oluşumu ile ilgili ölçüm ve gözlemler yapılması
• Elde edilen ampirik ilişkilerden yararlanılarak konuyla ilgili kriter ve standartların
oluşturulması
80

4. BULGULAR

4.1. ARAZİ ÇALIŞMALARI

Araştırma kapsamında yapılan arazi çalışmaları, sistematik bir plan çerçevesinde


sürdürülmüştür. Bu amaçla; ilk olarak, hangi bölgelerde arazi ve test çalışmaları
yapılabileceğini belirlemek amacıyla faal halde bulunan bazı taş ve maden ocakları ile
tünel ve metro kazı faaliyeti olan bölgelere inceleme ve araştırma amaçlı geziler
yapılmıştır. Bu bölgelerde patlatmalı kazı faaliyetlerini sürdüren yetkililer ile
görüşmelerde bulunulmuştur. Yapılan inceleme ve gözlemler sonucunda, proje
çalışmalarına temel oluşturabilecek verilerin sağlanabileceği uygun sahalar
belirlenmiştir. Daha sonra, gerek işletme koşullarından dolayı, gerekse teknik,
ekonomik ve ulaşım kolaylığı gibi nedenlerden dolayı bu işletmelerde yapılacak
araştırma amaçlı çalışmaların da zorluğu dikkate alınarak, çalışmalara en uygun
bölgelerden başlanılmıştır.

Daha sonraki aşamalarda, patlatma faaliyetleri sürdürülen bazı taş ve maden ocaklarıyla,
tünel ve altyapı kazı çalışmalarında titreşim ölçümü yapılmıştır.

Verilerini değerlendirmek üzere önceden yapılmış bazı çalışmalar da tez kapsamında


yeniden değerlendirilmiştir. Yeniden değerlendirilen çalışmalar ve tez kapsamında
yapılan çalışmaların gerçekleştirildiği faaliyet bölgeleri Şekil 4.1’de verilmiş olup
aşağıda tanımlanmıştır.

1. Sivas–Sölestit Açık İşletmesi


2. İstanbul- Cendere Yöresi Akdağlar Taş Ocağı
3. İstanbul-Çatalca Yöresi Sarıkayatepe Taş Ocağı
4. Bursa-Mudanya Yöresi Kayabaşı Taş Ocağı
5. İstanbul-Tuzla – Dragos Tüneli Kazısı
81

6. İstanbul-Tarabya Atıksu Tünel ve Kollektörleri İnşaatı


7. Gebze–TOSB Altyapı Kazısı
8. Çanakkale-Çan T.K.İ. Çan Linyit İşletmesi
9. İstanbul Metrosu–Süleymaniye Yaklaşımı Yenikapı Yönü Tünelleri
10. Afyon Çimento Sanayi Halımoru Taş Ocağı
11. Balıkesir Çimento Naipli Taş Ocağı
12. İstanbul Cumhuriyet Arıtma Tesisi Temel Kazısı
13. İstanbul-Beylerbeyi –Küçüksu Atıksu Tünel İnşaatı
14. İstanbul-Çatalca Yöresi Akyol Taş Ocağı
15. Kütahya-Etibor Hisarcık Açık Ocağı
16. İstanbul-Çatalca Yöresi Beta Taş Ocağı
17. Kağıthane-Piyalepaşa Tinelleri İnşaatı
18. Kütahya-Etibor Emet Espey Açık Ocağı
19. İstanbul-Kemerburgaz Yöresi Öztaş Taş Ocağı
20. İstanbul- Cendere Yöresi Lafarge Çimento Taş Ocağı
21. Zonguldak Yöresi Cemaltepe Taş Ocağı
22. İstanbul-Melen Projesi Derbent Tünelleri Kazısı
23. İstanbul-Cebeci Yöresi Taş Ocakları
24. İstanbul-Çatalca Yöresi Artaş Taş Ocağı
25. KKTC Taş Ocakları
26. İstanbul-Beykoz –Kavacık Atıksu Tünel İnşaatı
27. İstanbul-Kadıköy Kartal Metrosu Tünelleri Kazısı

Araştırma amacına yönelik verilerin elde edilmesinde oldukça zorluklar yaşanmıştır.


Her şeyden önce, üretim esaslı çalışmalar sırasında deneysel zorluklar olmuştur.
Çevredeki yapı ve tesislerde titreşim kaydı verecek atımların gerçekleştirilmesi
işletmecilerin hukuki ve çevresel kaygıları dolayısıyla yapılamamıştır. Bu nedenle çoğu
durumlarda hasarlarla ilgili görsel, gözlemsel sonuçlar üretilmesi mümkün olamamıştır.
Yada titreşim ölçümleri ile eş zamanlı izlenme fırsatı bulunamamıştır.

Patlatma kaynaklı yapı hasarlarını belirlemek amacı ile ülkemiz yapı stoğuna uygun
prototip binalar yapılması düşünülmüş, ancak finans kaynağı bulunamadığından
gerçekleştirilememiştir.
82

Şekil 4.1: Çalışma sahalarının yerleri


83

Bilindiği gibi patlatma tasarımında dikkate alınması gereken birçok parametre vardır.
Özellikle patlatmadan kaynaklanan çevresel problemlerin oluşabileceği sahalarda, her
patlatmanın öncesinde, sırasında ve sonrasında elde edilen sonuçlar ve veriler, daha
sonra değerlendirmeler yapabilmek açısından çok önemlidir. Bu nedenle, patlatmalarla
ilgili bu parametrelerin doğru bir şekilde elde edilmesi büyük önem arz etmektedir.

Tez kapsamında, arazi çalışmalarında öncelikle sahalarda uygulanagelmekte olan


patlatma düzeni ve yöntemi ile ilgili gözlem ve incelemeler yapılmıştır. Arazi
çalışmalarının yürütüldüğü sahalarda yapılan her patlatma ile ilgili parametrelerin
kaydedilebilmesi için Ek-A ve Ek-B’de sunulan veri formları hazırlanmıştır. Ek-A’da
verilen form ile yerüstü patlatmaları, Ek-B’de verilen form ile de tünel patlatmaları ile
ilgili parametreler kaydedilmiştir.

Atımlarda uygulanan patlatma paterni, delik düzeni ve patlayıcı şarjı; şantiye


yetkililerince sistematik olarak uygulanagelen şekliyle (herhangi bir müdahalede
bulunulmadan) gözlemlenmiş ve ölçümler bu şekildeki çalışmalara spontane olarak
uygulanmıştır. Titreşim ölçümlerine esas olacak söz konusu atımlarda, sadece gerekli
kantitatif ölçüm ve gözlemler yapılmıştır. Firma yetkililerinin atımlarla ilgili uygulama
patern ve protokolleri gerekli verilerin türetilmesinde kullanılmıştır.

Her bir gecikme başına düşen patlayıcı madde miktarı, her bir delik için planlanan
patlayıcı maddenin kontrollü bir şekilde şarj edilmesiyle belirlenmiştir. Atım kaynağı ile
yersarsıntısı ve hava şoku kayıt istasyonu arasındaki mesafe ise GPS veya topoğrafik
cihazlar kullanılarak belirlenmiştir.

Ölçekli mesafenin belirlenmesinde literatürde en sık kullanılan kareköklü eşitlikten


yararlanılmıştır (SD = R / W0.5 ).

Arazi çalışmalarında yer sarsıntısı ve hava şoku ölçümlerinde, iki farklı firmanın ürettiği
(Instantel ve White) toplam 21 adet patlatma titreşim ölçer cihazı kullanılmıştır.
Titreşim ölçümleri değişik tarihlerde yapıldığı için, özellikle eski tarihlerde cihaz
azlığından dolayı bazı sahalarda tek cihaz, bazı sahalarda birkaç cihaz kullanılmıştır.
Özellikle son dönemlerdeki patlatmalarda ise 15 cihazla bile ölçümler yapılabilmiştir.
84

Söz konusu sahalarda titreşim ölçümleri, ocaklara veya tünellere yakın yerleşim
birimlerinde veya yönlerinde yapılmıştır. Cihazlar konumlandırılırken mesafenin
etkisini belirlemek amacıyla ocakların içinde veya ocaklara yakın noktalar bilinçli bir
şekilde seçilmiştir. Tünel patlatmaları izlenen sahalarda ise, özellikle tünel güzergahları
üzerindeki veya yakınındaki yapıların yanları bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Daha sonra,
cihazlardan elde edilen ölçüm kayıtları, bilgisayar destekli data değerlendirme ünitesine
aktarılmıştır.

Çalışma kapsamında, çalışılan sahalarda seçilen istasyon noktalarında bir yandan


titreşim ölçümleri yapılmış (aynı SD değerleri için), diğer yandan Ek C’de verilen
anketle, çalışma yapılan sahalarda patlatmalardan sonra titreşim ve hava şokuna yönelik
insan tepki ve algıları alınmış ve sonucu irdelenmiştir.

4.2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALARDAN ELDE EDİLEN VERİLER

Tez çalışması kapsamında; öncelikle ülkemizde daha önce konuyla ilgili olarak yapılan
bazı çalışmalar veri çeşitliliğini ve adedini artırmak amacıyla tekrar gözden
geçirilmiştir. Bu amaçla Kahriman ve arkadaşları tarafından 1995 yılından beri değişik
sahalarda arazi çalışmalarından elde edilen veriler ve sonuçlar ile Kuzu ve
arkadaşlarının İstanbul Cendere Yöresi Akdağlar Taş Ocağı’nda yaptıkları çalışmaların
verileri, bu tez kapsamında tekrar değerlendirilmiştir. Böylelikle hem tez önerisinde
belirtilen ülkemiz koşullarına uygun kriter ve standartların oluşmasına katkı sağlayacak
verilerin sayısı daha da fazlalaştırılarak çeşitlendirilmiş hem de farklı kaya ortamlarının
kendine has titreşim karakteristiklerinin ortaya konulmasına çalışılmıştır.

Esasen bu çalışmaların büyük çoğunluğuna da tez yazarı tarafından eşlik edilmiştir.


Yeniden değerlendirilen çalışma yerleri ile bu sahalarda izlenen atım sayıları,
kaydedilen olay sayıları ve kullanılan cihaz sayısı Tablo 4.1’de verilmiştir.
85

Tablo 4.1: Önceki Çalışmalara Ait Veriler


Atım Kaydedilen Kullanılan Tireşim
Çalışma Yeri
Sayısı Olay Sayısı Ölçer Cihaz Sayısı
Sivas–Sölestit Açık İşletmesi 47 47 1
İstanbul- Cendere Yöresi Akdağlar Taş Ocağı 33 33 1
İstanbul-Çatalca Yöresi Sarıkayatepe Taş Ocağı 73 73 1
Bursa-Mudanya Yöresi Kayabaşı Taş Ocağı 6 5 1

İstanbul-Tuzla – Dragos Tüneli Kazısı 3 3 1


Gebze–TOSB Altyapı Kazısı 149 149 1
İstanbul-Tarabya Atıksu Tünel ve Kollektörleri 1 3 3
İnşaatı
Çanakkale-Çan T.K.İ. Çan Linyit İşletmesi 54 54 1
İstanbul Metrosu–Süleymaniye Yaklaşımı Yenikapı 251 452 4
Yönü Tünelleri
Afyon Çimento Sanayi Halımoru Taş Ocağı 5 11 4

Balıkesir Çimento Naipli Taş Ocağı 5 20 4

İstanbul Cumhuriyet Arıtma Tesisi Temel Kazısı 5 18 5

4.2.1. Sivas-Ulaş Yöresi Sölestit Açık İşletmesi

4.2.1.1. Çalışma Sahası


Bu çalışma kapsamında, Barit Maden Türk Anonim Şirketi tarafından açık ocak
işletmeciliği ile üretim faaliyetleri sürdürülen Sivas-Ulaş sölestit sahasında basamak
patlatması optimizasyon çalışmaları gerçekleştirilirken aynı zamanda bir dizi yer
sarsıntısı ve hava şoku ölçümleri de yapılmıştır (Kahriman ve Ceylanoğlu, 2001). Arazi
çalışmasının yürütüldüğü açık ocak sahasında yer alan kaya birimleri ve bulundukları
basamaklar Şekil 4.2 'de verilen boy kesitte gösterilmektedir. Buradan da anlaşılacağı
gibi, sölestit sahasındaki örtü tabakası esas olarak jips ve anhidrittir. Kaya birimlerinin
kütle özellikleri, renkleri ve bulundukları basamaklar dikkate alınarak Şekil 4.2’deki
gibi kodlanmıştır (Kahriman, 1995).
86

Kod No: I
+1400 (4 m Toprak)
+1396

Kod No: II
(16 m Jips)

+1380
Kod No: III.A
(15 m Jips)

Kod No: III.B*


+1365 (Anhidrit)
Kod No: IV
(7 m Cevher)
+1358 Kod No: V
(5 m Cevher)
+1353

Şekil 4.2: Ocağın kodlanmış karakteristik kesiti.

Ayrıca V nolu cevher; arazideki patlatma çalışmaları sırasında gösterdiği renk ve


davranış farklılıkları nedeniyle 3 ayrı kategoriye ayrılmış ve bunlar; kahverengimsi
(V.1), siyahımsı-manganlı (V.2) ve limoni (V.3) cevherler şeklinde tanımlanmıştır.

Kaya birimlerinin bazı fiziksel ve mekanik özelliklerini belirlemek amacı ile


Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği'nin (ISRM) öngördüğü standartlara göre yapılan
laboratuar deney sonuçları Tablo 4.2 'de verilmektedir.

Tablo 4.2: Kaya mekaniği laboratuar deney sonuçları (Ceylanoğlu ve Kahriman, 1996)
Kod Yoğunluk Nem Dolaylı Tek Eksenli Kohezyon Içsel Elastisite Poisson
No (gr/cm3) Oranı Çekme Basınç (MPa) Sürtünme Modülü Oranı
(%) Dayanımı Dayanımı Açısı (GPa)
(MPa) (MPa) (°)(φ)
II 2.305±0.020 15.8 2.56±0.36 19.97±3.222 9.36 25.69 19.26 0.383
*(2.26-2.31) (2.0-3.0) (16.4-25.7)
III.A 2.302±0.015 14.9 2.42±0.45 15.61±2.428 5.57 25.41 19.26 0.383
(2.28-2.31) (1.5-3.0) (12.3-20.3)
III.B 2.764±0.049 3.1 8.68±0.82 64.55±13.82 14.81 44.84 53.86 0.292
(2.66-2.79) (7.4-10) (39.4-87.0)
IV 3.567±0.129 1.9 1.54±0.42 18.84±6.420 11.56 29.34 3.90 0.339
(3.27-3.61) (0.8-2.3) (11.1 35.5)
V 2.609±0.132 5.0 1.57±0.37 9.16±3.021 0.91 31.05 3.90 0.339
(2.53-2.88) (1.1-2.3) (5.1-15.7)
V.1 3.240 0.96 0.87±0.20 4.23
V.2 2.424 3.38 1.74±0.76 15.02±8.286
V.3 3.214 2.24 1.40±0.62 13.93±3.444
*Minimum ve maksimum değerler parantez içinde verilmektedir

Açık işletme sahası kaya birimlerinde, patlatmanın gerekip gerekmediğinin daha


objektif kriterlerle belirlenebilmesi amacıyla, literatürdeki bazı kazılabilirlik sınıflama
sistemleri kullanılarak mevcut veriler (Tablo 4.2) değerlendirilmiştir. Gerek işletme
87

faaliyetlerinden gerekse yapılan kazılabilirlik sınıflaması sonucunda, tüm kaya


birimlerinde patlatma işleminin gerekli olduğu anlaşılmıştır (Ceylanoğlu ve Kahriman,
1996).

Sahada gerçekleştirilen 47 adet olayın ölçüm sonuçları; her bir olay için parçacık hızı
bileşenleri, gürültü, uzaklık, gecikme başına düşen en fazla patlayıcı madde miktarı ve
ölçekli mesafeyi (SD) içerecek şekilde kaydedilmiş ve değerlendirilmiştir.

4.2.2. İstanbul-Cendere Yöresi Akdağlar Taş Ocağı

Bu çalışmada, Kuzu ve arkadaşları tarafından, Patlatma kaynaklı titreşimlerin


incelenmesi için, İstanbul Cendere Havzası Akdağlar Ocakları seçilmiştir. Akdağlar
Ocakları’nın yakın çevresinde, yerleşim veya diğer amaçlı olarak yapılmış bir yapı
yoktur. Bu bakımdan ve izleme sonuçları değerlerine göre de, çevre üzerinde patlatma
kaynaklı yer sarsıntılarıyla ilgili olarak bir olumsuz etkiye rastlanmamıştır. Bu ocakta
izlenen 33 adet üretim atımına ait kayıtlar elde edilmiştir (Kuzu ve Ergin, 2003).

4.2.3. İstanbul-Çatalca Yöresi Sarıkayatepe Taş Ocağı

4.2.3.1. Çalışma Sahası


Çalışma İstanbul İlinin Çatalca İlçesinin güneyinde yer alan Akçansa Çimento
Fabrikasına ait Sarıkayatepe taş ocağıdır. Çalışmaların yürütüldüğü ocağın genel
görünümü Şekil 4.3’de gösterilmiştir (Kahriman, 2004a; Kahriman ve diğ, 1998a).

Ocağın bulunduğu bölgenin büyük bir kısmını oluşturan kaya birimi, Eosen yaşlı
denizel kökenli az miktarda silis içeren resifal kireçtaşıdır.
88

Şekil 4.3: Sarıkayatepe taş ocağı genel görünümü (Kahriman ve diğ, 1998a)

Sarıkayatepe taş ocağında delme-patlatma ile yıllık yaklaşık 1 000 000 ton kireçtaşı
üretilmektedir. Sahada 4 adet ayna mevcuttur. Patlatma çalışmalarının sürdürüldüğü bu
aynalara ait basamak geometrileri Şekil 4.4’de ayrıntılı olarak gösterilmiştir.

A yn a 4
B a sa m a k Y ü k sek li ğ i (K ) = 3 0m
0 0
75 - 80
A yn a 3
B a sa m a k Y ü k sek li ğ i (K ) = 2 0m
0 0
75 - 80

A yn a 2
B a sa m a k Y ü k sek li ğ i (K ) = 3 0m
3 0 0
K ir eçta şı Y oğ u n lu k = 2,6 ton /m 75 - 80
A yn a 1
B a s, Y ü k, (K ) = 2 0m
7 5 0 - 8 00

Şekil 4.4: Sarıkayatepe taş ocağı açık ocak kesiti (Kahriman ve diğ, 1998a)

Şekil 4.4’ den anlaşılacağı üzere, patlatma çalışmaları iki farklı yüksekliğe sahip
basamaklar üzerinde sürdürülmektedir. Dolayısıyla, farklı yüksekliğe sahip bu
aynalarda farklı geometrilere göre dizayn edilmiş atım modelleri uygulanmaktadır. Şekil
4.5’de farklı yüksekliğe sahip bu aynalar için uygulanan atım modelleri verilmiştir.
89

Şekil 4.5: Sarıkayatepe taş ocağında yapılan patlatmalarda uygulanan atım geometrisi
(Kahriman, 2004a; )

Sarıkayatepe taş ocağında izlenen patlatma çalışmalarında; esas patlayıcı olarak ANFO
+ %5 Al, yemleyici olarak da Rovex 650 ve jelatinit dinamit gibi patlayıcı maddeler
kullanılmıştır. İzlenen atımlarda; ateşleme sıralar arası 42 milisaniye, bir sıradaki
delikler arası 17 milisaniye ve delik içi gecikme ise 25 milisaniyelik NONEL
(elektriksiz) kapsüllerin kullanılmasıyla yapılmıştır.

Sarıkayatepe taş ocağında izlenen 73 basamak atımına ait ölçüm sonuçları; her bir olay
için parçacık hızı, uzaklık, gecikme başına düşen en fazla patlayıcı madde miktarı ve
ölçekli mesafeyi içecek şekilde elde edilmiştir.

4.2.4. Bursa-Mudanya Yöresi Kayabaşı Taş Ocağı

4.2.4.1. Çalışma Sahası


Araştırma kapsamında, sürdürülen çalışmada Gemlik/Kurşunlu, Mudanya/Güzelyalı
Balıkçı barınakları işlerinde gereksinim duyulan dolgu ve anroşman malzemenin
sağlanması amacıyla Kayabaşı taş ocağında sürdürülen çalışmalar sırasında yer
sarsıntısı ölçümleri yapılmış ve ölçekli mesafe parametreleri kaydedilmiştir. Çalışma
sahası civarında bir köyün bulunması daha dikkatli patlatma tasarımı gerektirmektedir.
Çalışma kapsamında çalışmaların yürütüldüğü ocağın büyük bir kısmı kireçtaşından
oluşmuştur. Ocağın genel görünümü Şekil 4.6’da gösterilmiştir (Kahriman, 2004b).
90

Şekil 4.6: Kayabaşı taş ocağı hazırlık planı (Kahriman, 2004b)

Patlatma çalışmalarında ANFO (Esas Patlayıcı), Jelatinit Dinamit (Yemleme) ve


Gecikmesiz Elektrikli Kapsül (Ateşleme) gibi patlayıcı maddeler kullanılmıştır. Ölçüme
esas atımlarla ilgili patlatma şemaları oluşturularak atımlara eşlik edilmiştir. Ölçekli
mesafe hesabında gerekli olacak uzaklık (ölçüm istasyonu ile atım yeri arasındaki
uzaklık) topoğrafik aletler yardımıyla ölçülürken, patlayıcı madde miktarları (gecikme
başına toplam şarj) dikkatlice kaydedilmiştir.

Bu sahada yapılan çalışmalarda titreşim ve hava şoku unsurları da 6 farklı olay için
Instantel Mini Mate Plus Model titreşim ve hava şoku ölçüm cihazı ile ölçülmüştür.
Firma çalışmalarının sınırlılığı dolayısıyla daha fazla atım izleme olanağı olmamıştır.
Kayabaşı kireçtaşı ocağında yapılan atımlarda uygulanan tasarım parametreleri Tablo
4.3’de verilmiştir.

Kayabaşı Taş Ocağında gerçekleştirilen 6 atımda 5 adet olay titreşim ölçer tarafından
kaydedilmiştir.
91

Tablo 4.3: Ocakta yapılan atımların patlatma geometrisi (Kahriman, 2004b)


Atım No 1.Atım 2.Atım 3.Atım 4.Atım 5.Atım 6.Atım
Delik sayısı 3 3 3 3 1 1
Delik Çapı (mm) 70 70 70 70 70 70
Delik boyu (m) 2.55 3 3 2.45 2.8 0.5
Delik Eğimi 70 70 70 70 70 70
Dilim kalınlığı (m) 2.45 4.3 4.15 4.5 4.5 5
Delikler arası Mesafe (m) 1.5 1.75 2.9 1.45 - -
Sıkılama boyu (m) 0.8 0.9 0.62 0.73 0.8 0.2
Şarj miktarı (kg) 6.5 7 7.65 5.3 7 1.5
Yemleyici Miktarı (kg) 0.45 0.45 0.45 0.45 0.45 0.45

4.2.5. Tuzla-Dragos Tünelleri Kazısı

4.2.5.1. Çalışma Sahası


Bu çalışma; STFA-GÜNGEN Ortak Girişimi tarafından yürütülmekte olan Tuzla-
Dragos Tünelleri İnşaatı Projesi kapsamında, L2-K şaftları arasında açılmakta olan
tünelin kazısı sırasında yapılmıştır. Patlatmalı kazı ile ilerleme sağlanan tünel
ilerlemesinde, izlenen atımların ve kayıt istasyonlarının konumu Şekil 4.7’deki planda
verilmiştir (Kahriman ve diğ., 2000a).

Şekil 4.7: Çalışma alanının plan görünüşü (Kahriman ve diğ., 2000a)

Gerçekleştirilen tünel atımlarının (A1, A2, A3) ve ölçüm istasyonlarının konumları Tablo
4.4’de verilmiştir. İzlenen ilk atım için; ölçüm istasyonu olarak, çevrede etkilenme
olasılığı en fazla olabilecek 109 m uzaklıktaki arıtma tesisi yakınındaki İ1 noktası
92

seçilmiştir. İkinci atım için; Ölçüm istasyonu olarak, farklı uzaklık ve şarj miktarları
olan atım sonuçları arasında korelasyon kurmak amacıyla 24 m uzaklıktaki İ2 noktası
seçilmiştir. Üçüncü atım için; ölçüm istasyonu olarak, 35.5 m uzaklıktaki L1 Şaftı
yakınındaki İ3 noktası seçilmiştir.

Tablo 4.4: İzlenen atımların konumu (Kahriman ve diğ., 2000a)


I'nolu Atım

Nokta Koordinat Kot Mesafe ( m )


Lokasyon
No Y (m)
X Eğik Yatay
Atım Yeri A1 441019 4521580 -6.1 111.1 109.7
Ölçme İstasyonu İ1 440953 4521493 +11.35
II'nolu Atım
Lokasyon Nokta Koordinat Kot Mesafe ( m )
No Y X (m) Eğik Yatay
Atım Yeri A2 441022 4521594 -6.18 34.48 24
Ölçme İstasyonu İ2 441017 4521571 +18.48
III'nolu Atım

Lokasyon Nokta Koordinat Kot Mesafe ( m )


No (m)
Y X Eğik Yatay
Atım Yeri A3 441023 4521598 -3.61 38.63 35.55
Ölçme İstasyonu İ3 441015 4521563 +11.50

Tünel ilerlemesinde uygulanan patlatma paternleri ve ateşleme düzenleri, Şekil 4.8’de


verilmiştir. Atımların planlanmasına herhangi bir müdahalede bulunulmamış, rutin bir
şekilde uygulana gelen şekilde olmasına özen gösterilmiştir.

Yapılan atımlar sonucunda, kayaç içi titreşimlerin oluşturduğu parçacık hızı, deplasman,
ivme ve frekans değerleri, Instantel Minimate Plus Model kayıt cihazı ile tespit
edilmiştir.
93

Ø 5040 mm ( MAKİNA )
20C cm C 517

5
77 cm 5 5

5 3 r = 2570 mm
3 5
2
80 r = 2570 mm
cm 1. AŞAMA
6
4 1 4
r =2520 mm
6
75
cm
15 6 1 3 4 6
4 1
A A 250

75 cm

2
5
0 175 cm
cm
1750

2. AŞAMA‘

400 cm B
B
C

A 25 cm 65 cm 88 cm 89 cm 89 cm 88 cm 65 cm 25 cm A

Şekil 4.8: Tünel patlatmasında uygulanan örnek bir atım paterni (Kahriman ve diğ., 2000a)

4.2.6. Gebze Taşıt Araçları Yan Sanayii Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) Altyapı
Kazısı

4.2.6.1. Çalışma Sahası


Çalışma sahası olan Taşıt Araçları Yan Sanayii Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) inşaat
alanı İstanbul ili, yakınlarında olup sahanın genel görünümü Şekil 4.9’da gösterilmiştir.
Çalışmaların sürdürüldüğü sahanın büyük bir bölümünü oluşturan kaya biriminin esas
olarak granit olduğu ancak önemli ölçüde altere olduğu anlaşılmıştır. Çalışılan bu
94

sahada proje kapsamında delme-patlatma ile yaklaşık 2 000 000 m3 'lük kazı yapılmıştır.
Patlatmalı kazı çalışmalarının yürütüldüğü bu sahadan yaklaşık 250-300 m uzakta bir
organize sanayi bölgesi mevcuttur. Bu nedenle çalışma sahası civarında fabrikaların
bulunması daha dikkatli patlatma tasarımı gerektirmektedir (Kahriman, 2001a;
Kahriman ve diğ., 2000c).

Şekil 4.9: Patlatmalı kazı çalışmalarının yapıldığı parsel konumları (Kahriman ve diğ., 2000c)

Patlatmalı kazı çalışmalarının yürütüldüğü bu sahada egemen kaya biriminin granit


olduğu görülmüştür. Sahada yatay ve düşey yönde oldukça geniş yer kaplayan granit,
gerek gözlemler, Schmidt çekici ve Nokta yükleme deneyleri ile sonucu elde edilen
veriler ışığında yapılan kaya sınıflaması, gerekse patlatmaya karşı gösterdikleri davranış
farkları sonucu ayrışmış granit ve sağlam granit olmak üzere iki ayrı kategoride
sınıflandırılmıştır. Ancak içiçe gözlenen bu yapılar arasında, belirgin bir kontak zonu
söz konusu olmayıp, heterojen ve anizotropik bir dağılım gösterdikleri anlaşılmıştır.
Çalışılan saha için bu kaya birimlerinin kazı zorluğu sınıflarını saptamak için arazide
Schmidt çekici testleri yapılmıştır. Schmidt çekici deney sonuçları Tablo 4.5' de
sunulmuştur.
95

Tablo 4.5: Schmidt çekici deney sonuçları (Kahriman ve diğ., 2000c)


SERT GRANİT AYRIŞMIŞ GRANİT
Çekiç Konumu : Düşey Çekiç Konumu : Yatay
Aritmetik ortalama 41.8 Aritmetik ortalama 18.6
Standart sapma 10.34 Standart sapma 7.24
Yüzde standart sapma (%) 24.73 Yüzde standart sapma (%) 38.92

Yapılan Schmidt Çekici deneyi sonrasında elde edilen ortalama sertliklerinin ISRM
tarafından önerilen Schmidt sertlik skalasındaki yerleri bulunarak çalışma sahasını
oluşturan kaya birimlerinin sertlik tasviri yapılmıştır. Buna göre, ayrışmamış yada çok
az ayrışmış granitin sert, ayrışmış granitten oluşan kaya biriminin ise az yumuşak kaya
sınıfında yer aldıkları belirlenmiştir. Ayrıca sahadan alınan temsili numuneler üzerinde
yapılan Nokta yükleme deneyleri sonucu dolaylı olarak bulunan Tek eksenli Basma
Dayanımlarına göre kayaçların sınıflaması yapılmıştır. Tablo 4.6’da Nokta yükleme
deney sonuçları ve Kayaçların Tek eksenli basma dayanımlarına göre Uluslararası Kaya
Mekaniği Derneği tarafından önerilen dayanım sınıflarındaki yerleri verilmiştir.

Tablo 4.6: Nokta yükleme deney sonuçları (Kahriman ve diğ., 2000c)


Numune Çap Kırılma Yükü Is F Is(50) T.E.B.D. T.E.Ç.D
No (mm) Bar kN kPa kPa Mpa Mpa Mpa
1 54 35,0 6,9 2.358 1 2.441 2,4 53,7 3,1
2 50 33,5 6,6 2.633 1 2.633 2,6 57,9 3,3
3 52 26,5 5,2 1.925 1 1.960 2,0 43,1 2,4
4 53 32,0 6,3 2.238 1 2.298 2,3 50,5 2,9
5 54 32,5 6,4 2.190 1 2.267 2,3 49,9 2,8
6 54 34,0 6,7 2.291 1 2.371 2,4 52,2 3,0
7 48 32,0 6,3 2.729 1 2.679 2,7 58,9 3,3
8 47 35,0 6,9 3.113 1 3.027 3,0 66,6 3,8
9 53 32,5 6,4 2.273 1 2.333 2,3 51,3 2,9
10 53 31,0 6,1 2.168 1 2.226 2,2 49,0 2,8
Ortalama 2.424 2,4 53,3 3,0
Standart Sapma 294,3 0,3 6,5 0,4
Kaya Biriminin T.E.B.D’na göre dayanım Sınıfı (ISRM,1978) Orta Dirençli
Is: Düzeltilmemiş Nokta Yük Dayanımı, Is(50): Düzeltilmiş Nokta Yük Dayanımı, F:
Düzeltme Katsayısı
T.E.B.D: Tek Eksenli Basma Dayanımı, T. E.Ç.D: Tek Eksenli Basma Dayanımı

Yerinde yapılan atım gözlemleri ve laboratuvar deneylerine ek olarak granitin


bünyesindeki kuvarsın aşındırıcılığı da dikkate alındığında, patlatmalı kazının teknik ve
ekonomik nedenlerle kaçınılmaz olduğu, anlaşılmıştır.

Patlatmalı kazı zorunluluğu olduğu, bu nedenle de esasen bu şekildeki faaliyetlerin


sürdürülegeldiği, çalışma alanında firma ekipman ve imkanlarıyla birlikte arazi
96

topoğrafyasının izin verdiği ölçüde kontrollü basamak patlatması ilkelerinin


uygulanması esas alınmıştır. Ancak alt yapı çalışması niteliği taşıyan bu sahada
topoğrafyası müsait olmayan parsellerde de mini basamak uygulanması veya zorunlu
olarak gevşetme atımları yapılmıştır.

Araştırma süresince; amaçlar doğrultusunda, daha önce açıklanan yönteme uygun olarak
toplam 149 adet atım kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı
madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde
edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve tablolara aktarılmıştır.

Sahada basamak veya işin doğası gereği zorunlu olarak mini basamak yada gevşetme
atımları yapılmıştır. Yapılan basamak ve gevşetme atımların da uygulanan patlatma
geometrileri Tablo 4.7 ve Tablo 4.8’de verilmiştir (Kahriman, 2001a).

Tablo 4.7: Titreşim ölçümü alınan basamak atımlarının patlatma geometrisi


Delik çapı (d), mm 76
Delik Eğimi (α ), 0 90
Delik Boyu (H), m 6
Basamak Yüksekliği (K), m 5
Dilim Kalınlığı (B), m 2.25
Deliklerarası Mesafe (S), m 2
Sıkılama Boyu (h0), m 3

Tablo 4.8: Titreşim ölçümü alınan gevşetme atımlarının patlatma geometrisi


Delik çapı (d), mm 76
Delik Eğimi (α ), 0 90
Delik Boyu (H), m 3
Dilim Kalınlığı (B), m 1.5
Deliklerarası Mesafe (S), m 2
Sıkılama Boyu (h0), m 2

Çalışma kapsamında bu sahada izlenen 149 atım sonucunda, kayaç içi titreşimlerin
oluşturduğu parçacık hızı, deplasman, ivme ve frekans değerleri, Instantel Minimate
Plus Model kayıt cihazı ile tespit edilmiştir.
97

4.2.7. İstanbul-Tarabya Atıksu Tünel ve Kollektörleri İnşaatı Keçecizade Sokağı


S2 – S2B Branşman Tüneli Kazısı

Bu çalışmada; Tinsa – Öztaş – Hazinedaroğlu – Simelko Adi Ortaklığı tarafından


yürütülmekte olan Tarabya Atıksu Tünel ve Kollektörleri İnşaatı kapsamında,
Kireçburnu Keçecizade sokak S2 – S2B şaftları arasında açılmakta olan branşman
tünelinin kazısı sırasında yapılan, patlatmadan kaynaklanan titreşim ve hava şoku
ölçümleri yapılmıştır. Şekil 4.10’daki planda açılan Şaft ve Tünel güzergahı ile birlikte,
ölçü alınan istasyonlar ve atım noktası gösterilmiştir.

S2 – S2B şaftları arasında açılmakta olan tüneldeki patlatmalı kazıda durum tespiti
amacıyla, öncelikle tünel kazıları genel olarak gözlemlenmiş, uygulanan patlatmalı kazı
modeli incelenmiş, bir atıma eşlik edilerek gerekli ölçümler yapılmıştır. İzlenen atım; 3
farklı noktadan 3 ayrı (bir adet Instantel Minimate Plus Model ve iki adet de White
Mini-Seis Model) titreşim ölçer cihazı ve ekipmanıyla ölçülmüştür (Kahriman, 2004b).

Şekil 4.10: Çalışma alanının plan görünüşü ve istasyon noktalarının konumu (Kahriman, 2004b)
98

Çalışma kapsamında izlenen tünel atımı ve ölçüm istasyonunun koordinatları ve


birbirlerine göre kot farklarıyla mesafeleri Tablo 4.9’da verilmiştir. Ölçüm istasyonları
olarak, çevrede etkilenme olasılığı en fazla olabilecek yakındaki binalar seçilmiştir.
Tünel ilerlemesinde uygulanan patlatma paterni ve ateşleme düzeni, Şekil 4.11’de
gösterilmiştir.

Atımın planlanmasına herhangi bir müdahalede bulunulmamış, rutin bir şekilde


uygulana gelen şekilde olmasına özen gösterilmiştir. Toplam 9 adet delik delinerek
gerçekleştirilen bu atımdaki şarj bilgileri hassas bir şekilde tespit edilerek Tablo 4.10’da
verilmiştir. Gecikme başına en fazla şarj miktarı 2 no’lu kapsüllerde 0.450 kg (Power
Jel Magnum 365) olarak gerçekleşmiştir. Toplam şarj miktarı ise 3 kg olmuştur.

Tablo 4.9: Atım noktası ve ölçme istasyonlarının konumu (Kahriman, 2004b)


Lokasyon Nokta Koordinat Kot Atım Yeriyle Ölçme
No (m) İstasyonları Arasındaki
Mesafe (m)
Y X Eğik Yatay
Atım Yeri A1 419881.093 4557613.123 -2.75
Ölçme İ1 (Mini-Seis 1) 419867.071 4557614.078 8.195 17.8 14
İstasyonları İ2 (Mini-Mate) 419884.443 4557615.890 9.880 13.3 4.3
İ3 (Mini-Seis 2) 419891.367 4557614.352 8.380 15.2 10.3

Tablo 4.10: Atım için uygulanan patern verileri (Kahriman, 2004b)


Delik No Kapsül No Kapsül Adedi Kartuş Adedi Patlayıcı Madde
Miktarı (kg)
1 2 1 2 0.3
2 2 1 3 0.45
3 2 1 2 0.3
5 6 1 3 0.45
6 6 1 2 0.3
8 8 1 2 0.3
9 8 1 2 0.3
13 10 1 2 0.3
14 10 1 2 0.3
99

1. 62 0 m

11
10
12
r = 1 .0 2 0
9
13

1 2
8
14
3 4

5 6
7
1. 62 0 m 15

0. 1 m

1. 84 0 m
0. 1 m 0. 1 m

Şekil 4.11: Atımda uygulanan patern (Kahriman, 2004b)

4.2.8. Türkiye Kömür İşletmeleri Çan Linyit Açık Ocağı

4.2.8.1. Çalışma Sahası


Çalışmaların yürütüldüğü TKİ Çan linyit açık ocağının konumu Şekil 4.12’de
verilmiştir.

Şekil 4.12: Çan linyit sahası genel görünümü (Kahriman, 2002b)


100

Çalışmaların yapıldığı TKİ çan linyit açık ocağındaki stratigrafik diziliş üç ana
bölümden oluşmaktadır. Bunlar, Neojen öncesi, Neojen ve Neojen sonrası devrelerine
ait formasyonlardır. Formasyonların genel durumu ve özellikleri Şekil 4.13‘de
verilmiştir.

Sahada tabakaların genel eğim derecesi 0o-20o arasında değişmektedir. 30o’nin üzerinde
eğim değerleri genellikle fay zonuna yakınlık gibi anormal durumlarda ortaya
çıkmaktadır.

Şekil 4.13: Çan linyit havzasına ait stratigrafik kesit (Kahriman, 2002b)

Çalışma süresince; 54 adet atım kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili patlatma paterni,
patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle kaydedilmiştir.
Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve tablolara aktarılmıştır. Bu amaçla;
gecikme başına düşen patlayıcı madde miktarı, her bir delik için planlanan patlayıcı
maddenin kontrollü bir şekilde şarj edilmesiyle belirlenmiştir. Atımlarda; esas patlayıcı
101

olarak delik içi su varlığına göre ANFO veya EMULITE, yemlemede ise jelatinit
dinamit ve EMULITE 100 kullanılmıştır. Ateşleme ise işletme tarafından yapılan
atımlarda NONEL kapsüller kullanılarak, müteahhit firma tarafından yapılan atımlarda
gecikmeli elektrikli kapsüller kullanılarak yapılmıştır. Gecikme başına şarjın
belirlenmesinde; yemlemede kullanılan dinamitin ağırlıkça kudreti göz önüne alınarak
ANFO’ya dahil edilmiştir. İzlenen atımlar için genellikle uygulanan tasarım
parametreleri Tablo 4.11’de verilmiştir (Kahriman, 2002b; Kahriman ve diğ., 2001c).

Tablo 4.11: Atımlarda uygulanan patlatma tasım parametreleri (Kahriman ve diğ., 2001c)
Delik Çapı (D), (mm) 171
Delik Eğimi (α), (O) 90
Delik Uzunluğu (H), (m) 7-8
Basamk Yüksekliği (K), (m) 5-6
Dilim Kalınlığı (B), (m) 3-5
Delikler Arası Mesafe (S), (m) 5
Sıklıama Boyu (Ho), (m) 2,5

Bu sahada sürdürülen çalışmalarda; yapılan atımlar sonucunda, titreşim ve hava şoku


kayıtları Instantel Mini-Mate Plus Model ve White Mini-Seis Model titreşim cihazları
ile alınmıştır. Atımdaki kayıt alımlarında, parçacık ölçen jeofonlar ve hava şokunu
ölçen mikrofonlar muhtelif uzaklıklı olarak keyfi şekilde (muhtelif yönlerde) seçilen
ölçüm istasyonlarına yerleştirilmiştir.

Bu çalışma kapsamında; işletmenin kendi imkanlarıyla ve müteahhit aracılığıyla yapılan


toplam 54 adet atım olayı izlenmiştir (Kahriman, 2002b; Kahriman ve diğ., 2001c).

4.2.9. İstanbul Metrosu Taksim-Yenikapı Hattı Süleymaniye Yaklaşımı Yenikapı


Yönü Tünelleri Kazısı

4.2.9.1. Çalışma Sahası ve Jeolojisi


Bu çalışma; Anadolu Metro Ortaklığı tarafından yürütülmekte olan İstanbul Metrosu
Taksim-Yenikapı Hattı metro tünelleri inşaatı kapsamında, açılmakta olan Süleymaniye
Yaklaşımı Yenikapı yönü tünelleri kazısı sırasında, patlatmadan kaynaklanan titreşim
ve hava şoku gibi çevresel problemlerin ölçülerek, bu unsurların, çevrede bulunan
yapılarda hasarlara neden olabilecek seviyelerde olup olamayacağının belirlenmesine
yönelik çalışmaları kapsamaktadır.
102

Metro tüneli için patlatmalı kazı faaliyetlerinin yürütüldüğü bölgenin hemen üzerinde
Süleymaniye Camii ile birlikte birkaç tarihi eski yapının bulunması nedeniyle ve
İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü ve Coğrafya Bölümü binalarının da
patlatma yapılan bölgeye çok yakın olması bu çalışmanın önemini daha da artırmıştır.
Bu amaçla yapılan çalışmaların yürütüldüğü, patlatmalı kazı ile ilerleme sağlanan tünel
kazısında, izlenen atımların ve kayıt istasyonlarının konumu Şekil 4.14’deki planda
verilmiştir (Kahriman, 2002a).

Taksim-Yenikapı Hattı Süleymaniye Yaklaşımı Yenikapı yönü tünellerindeki patlatmalı


kazıda, durum tespiti amacıyla, öncelikle tünel kazıları genel olarak gözlemlenmiş,
uygulanan patlatmalı kazı modeli incelenmiş, gerçekleştirilen 251 adet atıma eşlik
edilmiştir. Yapılan bu çalışmada konumları Şekil 4.14’de gösterilen 20 değişik istasyon
noktasına dönüşümlü olarak konumlandırılan bir adet Instantel Mini Mate Plus Model
ve üç adet White Mini-Seis Model titreşim ölçer cihazı kullanılarak toplam 452 adet
titreşim kaydı alınmıştır.

Metro taşımacılığı için kazı faaliyeti sürdürülen tünel güzergahını oluşturan kaya
formasyonu Trakya Formasyonu olup, Karbonifer yaşlı, kumtaşı (grovak), silttaşı,
kiltaşı ve bunların ardalanmasından oluşmaktadır. Aynı zamanda Karbonifer yaşlı
birimler değişik boyutlarda diyabaz ve andezit sokulumlar içermektedir. Genel olarak
formasyon düşük permabiliteye sahip, orta dayanımlı ve genel olarak da orta derecede
ayrışmıştır.

Araştırma kapsamında çalışmaların sürdürüldüğü Taksim-Yenikapı Hattı Süleymaniye


Yaklaşımı Yenikapı yönü tünellerini oluşturan kaya birimi ise genel olarak kiltaşından
oluşmaktadır. Patlatmalı kazı faaliyetlerinin sürdürüldüğü kiltaşı kaya birimi kalınlıkları
genel olarak 0,2 – 60 cm ulaşan tabakalı bir yapı göstermekte, siyah ve koyu renkli,
genel olarak yuvarlak tanelere sahiptir. Genel olarak silttaşı ile birlikte ardalanmalı
şekilde bulunmaktadır (Kahriman, 2002a).
103

Şekil 4.14: İstasyon ve atım noktalarının konumu (Kahriman, 2002a)

Kazı yapılan kaya biriminin esas olarak kil taşı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca yerinde ve
laboratuarda yapılan kaya mekaniği deneyleri ile kil taşına ait bazı kaya mekaniği
parametreleri belirlenmiştir (Tablo 4.12). Tablo 4.12’den de anlaşılacağı üzere, kil taşı
numuneleri üzerinde yerinde ve laboratuarda yapılan deneyler sonucunda, elde edilen
sertlik ve dayanım değerlerinin Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği (ISRM) tarafından
önerilen sınıflama skalalarındaki yerleri belirlenmiştir.

Tünel kazı kesiti yaklaşık 36 m2 dir.Tünel kazısı, kesitin alt ve üst kısımlarında üç
kademede gerçekleştirilmektedir. Tünel ilerlemesinde patlatmalı kazının sürdürüldüğü
tünel kesiti Şekil 4.15’de verilmiştir. Tünel ilerlemesinde, delikler, sehpalı
martoperferatörlerle 43 mm çapında, ortalama 140 cm uzunlukta delinmektedir.
104

Patlayıcı madde olarak, jelatinit dinamit ve gecikmeli elektrikli kapsül, sıkılama


malzemesi olarak da kil toprak kullanılmaktadır.

Tablo 4.12: Yerinde ve laboratuarda yapılan deneyler sonucunda belirlenen kil taşına ait bazı
kaya mekaniği parametreleri (Kahriman, 2002a)
Deney Türü Sonuçlar ISRM Sınıflama
Skalasındaki Yeri
Kuru Yoğunluk 2.7 gr/cm3
Schmidt Sertliği (Ortalama) 51.5 Oldukça Sert
Nokta Yük Dayanım İndeksi (Ortalama) 5.77 MPa Yüksek Dayanımlı
Tek Eksenli Basma Dayanımı (Ortalama) 128 MPa Yüksek Dayanımlı

2. A ŞAM A A T IM 3. A ŞAM A A T IM

1. A ŞAM A A T IM

Şekil 4.15: Tünel ilerlemesinde patlatmalı kazının sürdürüldüğü tünel kesiti (Kahriman, 2002a)

Çalışma kapsamında tünel ilerlemesi sırasında yapılan patlatmaların izlenmesi


sistematik bir yöntem dahilinde aşağıda belirtilen şekilde sürdürülmüştür.

Atıma planlamasına müdahale edilmeksizin sadece veri almak gayesiyle eşlik edilmiş,
şarj paternleri ve miktarları hassasiyetle kaydedilmiştir. Bu atımların çevresel etki
derecelerini ölçmek amacıyla, atım kaynağına muhtelif uzaklıklarda olan farklı istasyon
noktaları seçilmiştir. Seçilen istasyon noktalarının koordinatları ve konumu Tablo 4.13’
de verilmiştir.
105

Tablo 4.13: İstasyon noktalarını koordinatları

İstasyon No Y X Z
1 412567,50 4543048,78 43,5
2 412577,21 4543040,31 44,3
3 412595,02 4543051,27 45,3
4 412653,28 4543060,22 46,1
5 412549,09 4543024,34 43,03
6 412568,86 4543019,35 43,6
7 412623,40 4543082,91 46
8 412462,05 4543131,33 28,5
9 412542,55 4542993,12 42,75
10 412568,80 4543011,49 45,17
11 412560,17 4542986,18 43,96
12 412572,21 4542971,56 43,00
13 412538,72 4543015,03 40 + bina ( 50,09 )
14 412588,65 4543007,48 43,8 + bina ( 52 )
15 412603,38 4542991,64 47
16 412654,76 4543017,24 50
17 412582,88 4542975,17 43 + bina ( 41)
18 412582 4542932 48
19 412551,33 4542924,64 41,00
20 412560 4542934,50 43

Araştırma kapsamında yapılan çalışmalarda izlenen atımlar sonucunda, kayaç içi


titreşimlerin oluşturduğu parçacık hızı ve frekans değerleri, bir adet Instantel Mini Mate
Plus Model ve 3 adet White Mini-Seis Model titreşim ölçüm cihazı kullanılarak kayıt
edilmiştir.

Çalışma sahasında izlenen, parçacık hızı tahminine yönelik olarak kullanılacak 251 atım
olayına ait 452 titreşim kaydı, uzaklık, gecikme başına düşen en fazla patlayıcı madde
miktarı ve ölçekli mesafeyi içerecek şekilde elde edilmiştir (Kahriman, 2002a).

4.2.10. Afyon Çimento Sanayi T.A.Ş. Halımoru Taş Ocağı

4.2.10.1. Çalışma Sahası


Bu çalışma kapsamında, Afyon Çimento T.A.Ş. tarafından hammadde üretimi amacıyla
patlatma çalışmaları gerçekleştirilirken Halımoru kalker ocağında, çevredeki yerleşim
birimlerinde olası hasar düzeyini belirlemek amacıyla, aynı zamanda titreşim ve hava
şoku ölçümleri de yapılmıştır. Şekil 4.16’ daki planda üretim faaliyetleri sürdürülen
kalker ocağı ile en yakın yerleşim birimleri olan Halımoru Köyü ve Nuribey
106

Beldelerinin konumları ve uzaklıkları gösterilmiştir. Söz konusu yerleşim birimlerinde


yapılan incelemelerde, binaların genellikle tek, yer yer de iki katlı yığma taş yada tuğla
duvarlı yapılar olduğu anlaşılmıştır. Ölçekli olarak verilen plandan da görüleceği üzere,
ocağın en yakın yerleşim birimleri olan Halımoru Köyü ve Nuribey Beldelerine
ortalama uzaklıkları sırasıyla 1200 m ve 1100 m civarındadır (Kahriman ve diğ.,
2002c).

Kazı ve üretim faaliyeti yapılan çalışma alanı, neyojen yaşlı sedimenter kayalardan
oluşmaktadır. Çalışma alanında gözlenen egemen kaya birimleri, belirli kalınlıklarda
ardalanmış kalker ve killi kalkerlerden oluşmaktadır. Sedimentasyonla aynı zamanlı
olarak volkanizma da söz konusudur. Bunun sonucu, sahada değişik kalınlıklı tüf ve
volkanik karbonatlı kumtaşı seviyeleri de gözlenmektedir.

Patlayıcı madde olarak, ocakta geleneksel olarak kullanıldığı anlaşılan BARANFO,


yemlemede jelatinit dinamit veya Emulite 100 kullanılmıştır. Ateşleme ise gecikmeli
elektrikli kapsüllerle yapılmıştır. Gecikme başına şarjın belirlenmesinde; yemlemede
kullanılan dinamitin ağırlıkça kudreti gözönüne alınarak ANFO’ ya dahil edilmiştir.

Sahada gerçekleştirilen toplam 5 atım olay için ölçekli mesafe unsurları kaydedilirken,
yersarsıntısı ve hava şoku ölçümleri de 4 ayrı (1 adet Instantel Blastmate, 1 adet
Instantel Minimate Plus ve 2 adet de White Mini-Seis model) titreşim ölçer cihazı ve
ekipmanıyla ölçülmüştür.

Titreşim ölçümleri, yakın yerleşim birimleri olan Halımoru Köyü ve Nuribey Beldesi
yönlerinde yapılmıştır. Bu iki yönde cihazlar konumlandırılırken mesafenin etkisini
belirlemek amacıyla ocağa çok yakın noktalar bilinçli bir şekilde seçilmiştir. İzlenen
atımlardan birinci atımla ilgili, atım kaynağı, ölçüm istasyonları ve yerleşim
birimlerinin konumlarını gösteren ölçekli planlar Şekil 4.16’da ayrıntılı olarak
verilmiştir. Söz konusu planda ilgili noktaların koordinatları ve uzaklıklar da
belirtilmiştir (Kahriman ve diğ., 2002c).
107

TİTREŞİM ÖLÇÜM KROKİSİ ( ATIM I ) / HALIMORU KALKER OCAĞI


TİTREŞİM ÖLÇER CİHAZLARININ KOORDİNATLARI VE KAYNAĞA
UZAKLIKLARI
84000 : 84000
SAĞA YUKARI UZAKLIK
INBM (INSTANTEL BLAST MATE II) 91.680 82.465 1.275 m
INMM (INSTANTEL MINI MATE PLUS) 93.025 82.775 1.170 m NURI
BEY
WM55 (WHITE MINISEIS ser.num: 1455) 91.907 82.148 900 m Ö Ü
WM57 (WHITE MINISEIS ser.num: 1457) 92.890 82.325 690 m ÖLÇEK
ATIM KAYNAĞI KOORDİNATLARI 92.670 81.670 1/15.000
83500 83500

83000 83000
INMM

HALIMORU
INBM
KÖYÜ
82500 WM57 82500
AFYON

82000 1075
1314
10
65
WM55 82000
10
65

1075

10
10

70
70

1096

1097
1094

1 09
1315 1080
1098

3
1101
109 10
9 92
1 08

1102
1316 1103
0

1104

10
80
1085
1317
1106
1107

1079 10
88
1111
1080

10 1318 108 1086

1087
90
8

1103 1098 1089


1101 1102
1085 109
7
1086
1087 10

1085
10
90
1340 1090
96

109
4

1095

1087
1094
1 085

1339 1097
1098
1099 10
88

1088
1100

1102

HA15
10

1105
75

1105
1089
1100 1107

1 09
5
1090HA10
1091
1100

1105

HA09
1115
1110
HA16
109
5

1105

1 11
5
1120

10
80

1110
1125

10
90

1 12
0
1 11
5

1 13
0

1 08
5
1
1 00

11
20

11
05 11
10 1125

1 09
5 HA08
HA17 HA14 HA11
1
125
1
09
0

1130 1 13
0
111
5

1090

1070
112
0

1085

1080

1075

1065
1503
110
0

1
130

11
25

1115

1 10
5

1110
11
20
1503
109
5

1105

0
1 11

1100

1135
HA12
11
25

1135
1502 1502 HA18 HA13 HA07

81500 81500
1 11
0
11
15

1606

10
11 85
30
1115
1135

11
20 10
80
10
1120

90
11
30
0
1 14

1100

1 07
11

5
10

1105

1105
1 12
5

1135 1 07
1095 0 10
10 60
65

1501 1 13
5 1501
1105
10
11

1 12
5
1100
5
113

1095

95
10
11

K
15
10
90

1 14
0
1605
113
0

1500
1145

1115
1090
1 115
1 110
11

1 12
1596
20

0
1130

11
25

1 13
5

1125
114
5

1095
1120

1489
1 13
0
1100
1499
1090

11
25
1 13
5

1140
1505
30
11

1145
25
11

1150 11
35
1140

11
30
50
11

1155

11 5
5
1

1597
150

11
30

1504
114
5

1485
11

1155
60

1 1 35 1140

1498
114
5

114
11

0
35

1497
70
11
11
60
1155

1155

11
11 40
50
1150

1496

1506
1145
11
75

81000 81000
11
6

1494
0

1509 1507 1494


1 16
0

1512 1510

1506
1
165

1509
1160

1512
11 5

1507
0

1510

70
11

1175
1514 1508
1170 1 1 60
1513

118
0

1511

1185
5
117

1
17
0

11
1515 90
11
85

1195

1180

1200

1205
1
19
0

11
9
0

1195
119
5

12
00
1190
1195

1 20
5

1190

80500 80500
91500 92000 92500 93000
Enclosure
1

Şekil 4.16: Çalışma alanı ve düzenlenen atımlarla ilgili ölçüm krokisi (atım no:1)

Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin (Kalker) kazı zorluğu derecesini
belirlemek amacıyla uygulanagelmekte olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine
ek olarak, kaya sınıflama çekici (Schmidt Çekici) testleri yapılmıştır.
108

Bu bölge jeolojisini oluşturan Kalker ve Kalkerli Marn formasyonlarının sertlik


değerlerinin bulunabilmesi amacıyla, arazide yerinde yapılan Schmidt çekici deneyleri
sonucunda, elde edilen sertlik değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği
(ISRM) tarafından önerilen Schmidt çekici sertlik skalasındaki yerleri belirlenerek kaya
sertliği tasvirleri yapılmıştır (Tablo 4.14).

Bu gözlem ve değerlendirmeler ışığında üretim hedeflerini gerçekleştirebilmek için


patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.

Tablo 4.14- a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
YUMUŞAK 
10 – 20 AZ YUMUŞAK
20 – 40 AZ SERT
40 – 50 SERT
50 – 60 OLDUKÇA SERT
> 60 ÇOK SERT

Tablo 4.14-b: Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları


Deney No: 1 Deney No: 2
Lokasyon : Halımoru Lokasyon : Halımoru
Formasyon : Kalker Formasyon : Kalkerli Marn
Çekiç Konumu : Düşey Çekiç Konumu : Düşey
Schmidt Çekici Schmidt Çekici
Nokta No Nokta No
Sertlik Değeri Sertlik Değeri
1 50 1 36
2 48 2 34
3 46 3 38
4 40 4 36
5 60 5 32
6 48 6 34
7 44 7 36
8 48 8 38
9 48 9 34
10 44 10 36
11 46
12 48

Aritmetik Ortalama 47.8 Aritmetik Ortalama 35.4


Standart Sapma ± 4.98 Standart Sapma ± 1.89
Yüzde Standart Sapma (%) 10 Yüzde Standart Sapma (%) 5
ISRM Sıkalasındaki Yeri SERT ISRM Sıkalasındaki Yeri AZ SERT

Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 5 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.15’ de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir (Kahriman
ve diğ., 2002c).
109

Tablo 4.15: Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi


Atım No 1* 2** 3** 4** 5***
Üst
Kademe Alt Kademe Üst Kademe Üst Kademe Üst Kademe
Kademe
Delik Sayısı 10 1 2 3 10
Delik Çapı, d (mm) 89 89 89 89 89
Delik Eğimi, α ( 0 ) 85 85 85 85 85
Delik Boyu, H (m) 7 16 16 16 16
Dilim Kalınlığı, B (m) 3 3 3 3 3.5
Delikler Arası Mesafe, S
3 _ 3 3 3.5
(m)
Sıkılama, h0 2 3 3 3 5
Yemleme Miktarı, (kg) 10.5 2 3.75 5.65 20
Toplam Şarj, Q (kg) 300 75 150 225 600
Gecikme Başına
62 77 154 231 186
Toplam Şarj, W (kg)
Toplam Kapsül Adedi 10 2 4 4 20
Atımlarda, Yemleyici : Emulite 100 ve Jelatinit Dinamit , Esas Patlayıcı: BARANFO,
Ateşlemede : Elektrikli gecikmeli kapsül kullanılmıştır.
* 1’nolu atım firmanın spontane olarak düzenlediğidir.
** 2, 3, ve 4 nolu atımlar araştırmacı tarafından önerilmiştir.
*** 5 nolu atım araştırmacı tarafından firmanın geleneksel çalışmasına benzer şekilde düzenlenmiştir.

4.2.11. Balıkesir Çimento T.A.Ş. Naipli Taş Ocağı

Balıkesir Çimento T.A.Ş. tarafından hammadde üretimi amacıyla patlatma çalışmaları


gerçekleştirilirken Naipli kalker ocağında, çevredeki yerleşim birimlerinde olası hasar
düzeyini belirlemek amacıyla, aynı zamanda titreşim ve hava şoku ölçümleri de
yapılmıştır. Söz konusu kalker ocağına en yakın yerleşim birimi 450 m uzaklıkta
bulunan Hafız’ın Çiftliği’dir. Söz konusu yerleşim biriminde yapılan incelemelerde,
binaların genellikle tek katlı yığma taş yada tuğla duvarlı yapılar olduğu anlaşılmıştır
(Tuncer ve diğ, 2003).

Kazı ve üretim faaliyeti yapılan çalışma alanı, kristalize kireçtaşlarından oluşmaktadır.


Çalışma alanında gözlenen egemen kaya birimleri, belirli kalınlıklardaki kristalize
kireçtaşları, breşik-lateritik kireçtaşları, altere andezit ve altere tüflerden oluşmaktadır.
Sahada sedimentasyonla birlikte tektonizma ve hidrotermal etkiler de söz konusudur.

Sahada gerçekleştirilen toplam 5 atım olay için ölçekli mesafe unsurları kaydedilirken,
yersarsıntısı ve hava şoku ölçümleri 4 ayrı (1 adet Instantel Blastmate, 1 adet Instantel
Minimate Plus ve 3 adet de White Mini-Seis model) titreşim ölçer cihazı ve
ekipmanıyla ölçülmüştür.
110

Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin (kireçtaşı) kazı zorluğu derecesini
belirlemek amacıyla uygulana gelmekte olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine
ek olarak, kaya sınıflama çekici (Schmidt Çekici) testleri yapılmıştır. Bu bölge
jeolojisini oluşturan kristalize kireçtaşının sertlik değerlerinin bulunabilmesi amacıyla,
arazide yerinde yapılan Schmidt çekici deneyleri sonucunda, elde edilen sertlik
değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt
çekici sertlik skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır (Tablo
4.16).

Tablo 4.16- a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
YUMUŞAK 
10 – 20 AZ YUMUŞAK
20 – 40 AZ SERT
40 – 50 SERT
50 – 60 OLDUKÇA SERT
> 60 ÇOK SERT

Tablo 4.16-b: Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları


Deney No: 1 Deney No: 2
Lokasyon : Naipli 3 nolu Ocak Lokasyon : Naipli 3 nolu Ocak
Formasyon : Kristalize Kireçtaşı Formasyon : Kristalize Kireçtaşı
Çekiç Konumu : Yatay Çekiç Konumu : Düşey
Schmidt Çekici Schmidt Çekici
Nokta No Nokta No
Sertlik Değeri Sertlik Değeri
1 40 1 42
2 54 2 44
3 46 3 50
4 50 4 44
5 56 5 54
6 40 6 62
7 40 7 56
8 42 8 54
9 56 9 46
10 46 10 44

Aritmetik Ortalama 47 Aritmetik Ortalama 49,6


Standart Sapma ± 6.6 Standart Sapma ± 6.6
Yüzde Standart Sapma (%) 13 Yüzde Standart Sapma (%) 13
ISRM Sıkalasındaki Yeri SERT ISRM Sıkalasındaki Yeri SERT

Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 4 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.17’ de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir.
111

Tablo 4.17: Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi (Tuncer ve diğ., 2003)
1* 2** 3** 4**
Atım No
Ayna Yüksekliği (m) 1-8 6 6 5
Delik Sayısı 46 1 3 2
Delik Çapı, d (mm) 89 89 89 89
Delik Eğimi, α ( 0 ) 85 85 85 85
Delik Boyu, H (m) 2-9 7 7 6
Dilim Kalınlığı, B (m) 2,5 2,5 2,5 2,5
Delikler Arası Mesafe, S (m) 3 - 3 2,5
Sıkılama, h0 (m) 2 2 2 2
Yemleme Miktarı, (kg) 52 1 3 2
Toplam Şarj, Q (kg) 1400 36 108 58
Gecikme Başına Toplam Şarj, W
490 36 108 58
(kg)
Toplam Kapsül Adedi 52 1 3 2
Atımlarda, Yemleyici : Emulite 100, Esas Patlayıcı: ANFO.
Ateşlemede : Elektrikli gecikmeli kapsül kullanılmıştır.
* 1’nolu atım firmanın spontane olarak düzenlediğidir.
** 2, 3 ve 4 nolu atımlar araştırmacı tarafından test amaçlı olarak önerilmiştir.

4.2.12. Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi İnşaatı Temel Kazısı

Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret. A.Ş. tarafından Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi
İnşaatı temel kazısı amacıyla delme patlatma çalışmaları gerçekleştirilirken ortaya çıkan
titreşimlerin, gerek I. Aşamada yapılacak yapıların inşaatı sırasında, gerekse II.
Aşamada yapılacak patlatmalı kazı dolayısıyla mevcut yapı ve tesislerle hassas
ekipmanda olası hasar düzeyini belirlemek amacıyla, aynı zamanda titreşim ve hava
şoku ölçümleri de yapılmıştır.

Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin kazı zorluğu derecesini belirlemek
amacıyla uygulana gelmekte olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine ek olarak,
kaya sınıflama çekici (Schmidt Çekici) testleri yapılmıştır. Patlatmalı kazı faaliyeti
yapılan çalışma alanı, konglomeralardan oluşmaktadır. Malzemenin sert ve sağlam
yapısı dolayısıyla patlatmalı kazı kaçınılmaz olarak yapıla gelmektedir.

Sahada gerçekleştirilen toplam 5 atım olay için ölçekli mesafe unsurları kaydedilirken,
yer sarsıntısı ve hava şoku ölçümleri de 5 ayrı (1 adet Instantel Blastmate, 1 adet
Instantel Minimate Plus ve 3 adet de White Mini-Seis model) titreşim ölçer cihazı ve
ekipmanıyla ölçülmüştür. Titreşim ölçümleri için mümkün olan en kısa mesafeden
112

başlamak suretiyle belirli bir yönde ve belirli uzaklıklarda seçilen istasyonlara kurulan
cihazlarla yapılmıştır. Titreşim ölçer cihazları konumlandırılırken mesafenin etkisini
belirlemek amacıyla, çok yakın noktalar bilinçli bir şekilde seçilmiştir. İzlenen 5 atımla
ilgili, atım kaynağı, ölçüm istasyonları ve yerleşim birimlerinin konumlarını gösteren
ölçekli plan Şekil 4.17’ de ayrıntılı olarak verilmiştir (Kahriman 2003; Kahriman,
2004b).

Şekil 4.17: Atım yerleri ve ölçüm istasyonlarının görünümü (Kahriman, 2004b)

Bölge jeolojisini oluşturan konglomeranın sertlik değerlerinin bulunabilmesi amacıyla,


arazide yerinde yapılan Schmidt çekici deneyleri sonucunda, elde edilen sertlik
değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt
çekici sertlik skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır
(Tablo 4.18-a,b ).

Tablo 4.18- a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
YUMUŞAK
10 – 20 AZ YUMUŞAK
20 – 40 AZ SERT
40 – 50 SERT
50 – 60 OLDUKÇA SERT
> 60 ÇOK SERT
113

Tablo 4.18-b: Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları


Lokasyon : Melen Projesi-Cumhuriyet Su Arıtma Tesisi Kazı Sahası Formasyon :
Konglomera
Çekiç Konumu : Yatay
Schmidt Çekici Schmidt Çekici
Nokta No Nokta No
Sertlik Değeri Sertlik Değeri
1 42 6 44
2 48 7 40
3 42 8 38
4 38 9 42
5 42 10 38

Aritmetik Ortalama 41.4


Standart Sapma ± 3.13
Yüzde Standart Sapma (%) 7.56
ISRM Skalasındaki Yeri SERT

Araştırma süresince; amaçlar doğrultusunda, daha önce açıklanan yönteme uygun olarak
toplam 5 adet atım kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı
madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde
edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve çizelgelere aktarılmıştır.

Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen ve konumları Şekil 4.17 deki ölçekli
planda gösterilen toplam 5 adet atıma ilişkin patlatma geometrisi konfigürasyonları
Tablo 4.19’ da ayrıntılı bir şekilde verilmiştir (Kahriman, 2004b).

Tablo 4.19: Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi


Atım No 1 2 3 4 5
Delik Sayısı 1 2 3 5 4
Delik Çapı, d (mm) 76 76 76 76 76
Delik Eğimi, α ( 0 ) 90 90 90 90 90
Basamak Yüksekliği (m) 8 8 8 8 8
Delik Boyu, H (m) 9 9 9 9 9
Dilim Kalınlığı, B (m) - 2.5 2.5 2.5 2.5
Delikler Arası Mesafe, S (m) - 2.5 2.5 3 3
Sıkılama, h0 2.5 2.5 2.5 2.5 2.5
Yemleme Miktarı, (kg) 1 2 4 6 7
Toplam Şarj, Q (kg) 26 52 94 170 192
Gecikme Başına
26 52 94 170 192
Toplam Şarj, W (kg)
Toplam Kapsül Adedi 1 2 3 5 7
Atımlarda, Yemleyici : Powerjel Magnum, Esas Patlayıcı: ANFO,
Ateşlemede : Elektrikli gecikmesiz kapsül kullanılmıştır.
114

4.3. TEZ KAPSAMINDA YAPILAN ARAZİ ÇALIŞMALARI VE ELDE EDİLEN


BULGULAR

Tez kapsamında yapılan arazi çalışmaları, sistematik bir plan çerçevesinde


sürdürülmüştür. İlk olarak, hangi bölgelerde arazi ve test çalışmaları yapılabileceğini
belirlemek amacıyla faal halde bulunan bazı taş ve maden ocakları ile tünel ve metro
kazı faaliyeti olan bölgelere inceleme ve araştırma amaçlı geziler yapılmıştır. Bu
bölgelerde patlatmalı kazı faaliyetlerini sürdüren yetkililer ile görüşmelerde
bulunulmuştur. Yapılan inceleme ve gözlemler sonucunda, proje çalışmalarına temel
oluşturabilecek verilerin sağlanabileceği uygun sahalar belirlenmiştir. Tez kapsamında
çalışma yapılan yerler ile bu sahalarda izlenen atım sayıları, kaydedilen olay sayıları ve
kullanılan cihaz sayısı Tablo 4.20’de verilmiştir. Titreşim ölçümü gerçekleştirilen
başlıca çalışma alanları şunlardır.

Tablo 4.20: Çalışma yapılan yerlere ait veriler


Atım Kaydedilen Kullanılan Tireşim
Çalışma Yeri
Sayısı Olay Sayısı Ölçer Cihaz Sayısı
İstanbul-Beylerbeyi –Küçüksu Atıksu Tünel 139 461 5
İnşaatı
İstanbul-Çatalca Yöresi Akyol Taş Ocağı 715 754 10
Kütahya-Etibor Hisarcık Açık Ocağı 1361 1361 1

İstanbul-Çatalca Yöresi Beta Taş Ocağı 4 32 8

Kağıthane-Piyalepaşa Tinelleri İnşaatı 126 250 4


Kütahya-Etibor Emet Espey Açık Ocağı 13 38 4
İstanbul-Kemerburgaz Yöresi Öztaş Taş Ocağı 6 31 10
İstanbul- Cendere Lafarge Çimento Taş Ocağı 2 12 6
Zonguldak Yöresi Cemaltepe Taş Ocağı 6 90 15
İstanbul-Melen Projesi Derbent Tünelleri Kazısı 19 32 13

İstanbul-Cebeci Yöresi Taş Ocakları 35 35 4

İstanbul-Çatalca Yöresi Artaş Taş Ocağı 4 7 4

KKTC Taş Ocakları 6 27 3

İstanbul-Beykoz –Kavacık Atıksu Tünel İnşaatı 33 21 1

İstanbul-Kadıköy Kartal Metrosu Tünelleri Kazısı 204 365 4

Çanakkale-Çan T.K.İ. Çan Linyit İşletmesi 25 246 11


115

Patlatma titreşim ölçüm çalışmaları yapılan bu sahalarda, firmaların kazı faaliyetlerini


aksatmayacak şekilde gerçek ortamda titreşim ölçümleri alınmıştır. Her bir saha için
elde edilen ölçüm sayıları, sahalardaki patlatma faaliyetlerinin süre ve sayısına bağlı
olarak sınırlı olmak durumunda olmuştur. Bu nedenle bazı sahalarda yüzlerce ölçüm
alınmışken, bazı sahalarda sadece birkaç ölçüm alınabilmiştir. Titreşim ölçümleri çoğu
zaman firma elemanlarının planladığı atımlara müdahale edilmeksizin spontane olarak
gerçekleştirilmiştir.

Tez çalışması kapsamında, belirlenen sahalarda ölçüme esas atımlarla ilgili patlatma
şemaları oluşturulmuş, atımlara eşlik edilerek ölçekli mesafe hesabında gerekli olacak
uzaklık ve patlayıcı madde miktarları kaydedilmiştir. Ayrıca her bir işletmede
gerçekleştirilen yeterli sayıdaki atımın titreşim hızı ve frekans değerleri ölçülmüş ve
çalışma sahalarının civarında bulunan patlatma çalışmalarından etkilenmesi muhtemel
tesis ve yapılarda hasar oluşumu ile ilgili ölçme ve gözlemler yapılmıştır.

4.3.1. Beylerbeyi –Küçüksu Atıksu Tünel İnşaatı

4.3.1.1. Çalışma Sahası


Çalışma sahası olan, Ata Yapı Tic. A.S. – Atılım Yapı Taahhüdü A.S. Iş Ortaklığı’nın
yüklenicisi bulunduğu “Beylerbeyi – Küçüksu Atıksu Tüneli İnsaatı”, İstanbul ili
Üsküdar ilçesi sınırları içerisinde, İstanbul Boğazı Anadolu yakası, Beylerbeyi –
Anadolu Hisarı güzergahında yer almaktadır. Çalışma sahası Şekil 4.18’ de
gösterilmiştir.
116

Şekil 4.18: Beylerbeyi –Küçüksu atıksu tünel inşaatı çalışma sahası

Tünel inşaatı alanı ve yakın çevresinde genellikle Devoniyen yaşlı fosilli kireçtaşı – şeyl
ardalanmasından ibarettir. Kısmen kiltaşı ve ince kireçtaşı tabakaları da mevcuttur. Yine
aynı çalışma alanı içerisinde yer yer yüzeylenen daha çok kumlu kireçtaşı, şeyl ve
kumtaşı ardalanması da gözlemlenmektedir. Devoniyen yaşlı bu tortul serinin üzerine,
Devoniyen yaşlı yumrulu bademli kireçtaşı ve şeyli seri bulunmaktadır. Bu
formasyonların içine sokulmuş iki granitik masif de bulunmaktadır. Ayrıca, Çengelköy
ve Küçüksu vadilerinde genç yaşlı alüviyon çökelleri ve denizel ortam sedimanları
gözlemlenmektedir.

Çalışma alanında egemen kaya birimi olan kireçtaşının kazı zorluğu derecesini
belirlemek amacıyla uygulana gelmekte olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine
ek olarak, kaya mekaniği laboratuvarında Yoğunluk, Schmidt Çekici ve Nokta Yükleme
deneyleri yapılmıştır. Deneylerde elde edilen sonuçlarının, Uluslararası Kaya Mekaniği
Derneği (ISRM) tarafından önerilen skalalardaki yerleri belirlenerek, kaya tasvirleri
yapılmıştır (Tablo 4.21 a-b-c). Bu gözlem ve değerlendirmeler ışığında tünel kazısını
gerçekleştirebilmek için patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.
117

Tablo 4.21-a: Yoğunluk deneyi sonuçları


Numune No Numune Adı Yoğunluk (gr/cm3)
1 Kireçtaşı 2.6
2 Rekristalize Kireçtaşı 3.0
3 Metamorfik Kireçtaşı 2.8

Tablo 4.21-b: Schmidt çekici deney sonuçları


1 Nolu Numunenin Schmidt Çekici Deney Sonuçları
Formasyon Kireçtaşı
Çekiç Konumu Düşey
Nokta No Schmidt Çekici Değeri Nokta No Schmidt Çekici Değeri
1 38 6 58
2 59 7 60
3 50 8 53
4 54 9 60
5 52 10 59
Aritmetik Ortalama 54.30
Standart Sapma 6.78
Yüzde Standart Sapma (%) 12.49
ISRM Sıkalasındaki Yeri OLDUKÇA SERT
2 No’lu Numunenin Schmidt Çekici Deney Sonuçları
Formasyon Rekristalize Kireçtaşı
Çekiç Konumu Düşey
Nokta No Schmidt Çekici Değeri Nokta No Schmidt Çekici Değeri
1 54 6 52
2 54 7 54
3 58 8 45
4 54 9 57
5 50 10 57
Aritmetik Ortalama 53.50
Standart Sapma 3.84
Yüzde Standart Sapma (%) 7.17
ISRM Sıkalasındaki Yeri OLDUKÇA SERT
3 No’lu Numunenin Schmidt Çekici Deney Sonuçları
Formasyon Metamorfik Kireçtaşı
Çekiç Konumu Düşey
Nokta No Schmidt Çekici Değeri Nokta No Schmidt Çekici Değeri
1 51 6 48
2 45 7 37
3 46 8 43
4 37 9 44
5 45 10 46
Aritmetik Ortalama 44.20
Standart Sapma 4.39
Yüzde Standart Sapma (%) 9.94
ISRM Sıkalasındaki Yeri SERT
118

Tablo 4.21-c: Nokta yükleme deney sonuçları


1 No’lu Numunenin Nokta Yükleme Deney Sonuçları
Çap Kırılma Yükü Is F Is(50) T.E.B.D. T.E.Ç.D
(mm) Bar kN kPa kPa Mpa Mpa Mpa
51 100 19.65 7553.44 1.01 7621.05 7.62 167.66 9.53
42 100 19.65 11137.46 0.92 10297.03 10.30 226.53 12.87
44 110 21.61 11162.78 0.94 10538.76 10.54 231.85 13.17
48 106 20.83 9038.75 0.98 8874.22 8.87 195.23 11.09
35 110 21.61 17641.74 0.85 15025.73 15.03 330.57 18.78
46 115 22.59 10677.44 0.96 10284.23 10.28 226.25 12.86
43 95 18.66 10094.19 0.93 9431.83 9.43 207.50 11.79
42 95 18.66 10580.59 0.92 9782.18 9.78 215.21 12.23
48 120 23.58 10232.55 0.98 10046.29 10.05 221.02 12.56
45 110 21.61 10672.17 0.95 10177.98 10.18 223.92 12.72
Ortalama 10207.93 10.21 224.57 12.76
Standart Sapma 1903.67 1.90 41.88 2.38
ISRM Skalasındaki Yeri YÜKSEK DAYANIMLI
IS(50) : Nokta Yükleme Dayanım İndeksi F : Çap Düzeltme Katsayısı
T.E.B.D. : Tek Eksenli Basma Dayanımı T.E.Ç.D. : Tek Eksenli Çekme Dayanımı
2 No’lu Numunenin Nokta Yükleme Deney Sonuçları
Çap Kırılma Yükü Is F Is(50) T.E.B.D. T.E.Ç.D
(mm) Bar kN kPa kPa Mpa Mpa Mpa
70 200 39.29 8018.97 1.16 9329.89 9.33 205.26 11.66
65 150 29.47 6975.08 1.13 7849.17 7.85 172.68 9.81
50 140 27.51 11002.03 1.00 11002.03 11.00 242.04 13.75
56 120 23.58 7517.79 1.05 7911.12 7.91 174.04 9.89
51 90 17.68 6798.09 1.01 6858.94 6.86 150.90 8.57
Ortalama 8590.23 8.59 188.99 10.74
Standart Sapma 1610.25 1.61 35.43 2.01
ISRM Skalasındaki Yeri YÜKSEK DAYANIMLI
IS(50) : Nokta Yükleme Dayanım İndeksi F : Çap
T.E.B.D. : Tek Eksenli Basma Dayanımı T.E.Ç.D. : Tek Eksenli Çekme Dayanımı
Düzeltme Katsayısı
3 No’lu Numunenin Nokta Yükleme Deney Sonuçları
Çap Kırılma Yükü Is F Is(50) T.E.B.D. T.E.Ç.D
(mm) Bar kN kPa kPa Mpa Mpa Mpa
56 110 21.61 6891.31 1.05 7251.86 7.25 159.54 9.06
45 80 15.72 7761.58 0.95 7402.17 7.40 162.85 9.25
57 95 18.66 5744.59 1.06 6093.49 6.09 134.06 7.62
48 90 17.68 7674.41 0.98 7534.72 7.53 165.76 9.42
46 90 17.68 8356.26 0.96 8048.52 8.05 177.07 10.06
Ortalama 7266.15 7.27 159.86 9.08
Standart Sapma 720.78 0.72 15.86 0.90
ISRM Skalasındaki Yeri YÜKSEK DAYANIMLI
IS(50) : Nokta Yükleme Dayanım İndeksi F : Çap Düzeltme Katsayısı
T.E.B.D. : Tek Eksenli Basma Dayanımı T.E.Ç.D. : Tek Eksenli Çekme Dayanımı
119

Beylerbeyi - Küçüksu Atıksı Tüneli inşaatında, patlatma çalışmaları gerçekleştirilirken,


çevreye olası hasar düzeyini değerlendirmek amacıyla, titreşim ve hava şoku ölçümleri
yapılmıştır.

Atımlarda, değişik zamanlarda 5 farklı cihazla ölçü alınmış ve cihazlar, atım noktasının
yeryüzünde üzerinde ve yakınında yer alan yapıların temellerine yada avlularındaki
zeminlere konumlandırılmıştır. Titreşim ölçüm cihazlarının yerleştirileceği istasyon
noktalarının seçiminde iki farklı amaç düşünülmüştür. Bu amaçlardan biri, çalışılan
sahadaki jeolojik yapının titreşim iletim ve sönümleme katsayılarını belirlemek
olmuştur. İkinci hedef ise, ölçülen değerleri uluslararası muhtelif hasar kriterleriyle
yorumlayarak uygulayıcılara sonraki atımların tasarımında ışık tutmak olmuştur.

Çalışma kapsamında, öncelikle tünel ilerlemesi ile ilgili gözlem ve incelemeler


yapılmıştır. İncelemeler sonucunda yapılan tespitler aşağıda özetlenmiştir.

• Kazı yapılan kaya biriminin esas olarak şeyli kireçtaşı olduğu anlaşılmıştır.
• Tünel toplam kazı kesiti yaklaşık 7.2 m2 dir.
• Tünel ilerlemesinde, delikler 32 mm çapında ve 150 cm uzunlukta
delinmektedir.
• Gecikme elemanı sayısındaki ve gecikme başına düşen patlayıcı madde
sınırlılıkları dolayısıyla genel olarak yeterli sayıda gecikme numarasının temin
edildiği durumlarda genelde uygulanan delik paterni Şekil 4.19’da ve bu delik
paternine ait şarj bilgileri Tablo 4.22’de gösterilmiştir.
• Tünel ilerlemesine ait atım protokol ve paternleri ile atım geometrisine ilişkin
bilgiler, Firma kayıtlarından alınmakla birlikte, söz konusu deneme atımlarının
veri teyitleri araştırma ekibi tarafından titizlikle yapılmıştır.
• Patlayıcı madde olarak, jelatinit dinamit ve gecikmeli elektrikli kapsül (30 ms
aralıklı), sıkılama malzemesi olarak da toprak doldurulmuş ambalaj kağıdı
kullanılmaktadır.
120

Şekil 4.19: Atımlarda uygulanan örnek bir delik paterni

Tablo 4.22: Örnek tünel delik paterni şarj bilgileri


Delik No Kapsül No Şarj Miktarı (kg) Şarj Uzunluğu (m) Sıkılama Miktarı (m)
1 1 0,450 0,234 0,100
2 1 0,450 0,234 0,100
3 2 0,450 0,234 0,100
4 2 0,450 0,234 0,100
5 4 0,300 0,156 0,100
6 4 0,300 0,156 0,100
7 10 0,375 0,195 0,100
8 9 0,300 0,156 0,100
9 8 0,300 0,156 0,100
10 7 0,300 0,156 0,100
11 12 0,300 0,156 0,100
12 13 0,300 0,156 0,100
13 12 0,300 0,156 0,100
14 7 0,300 0,156 0,100
15 8 0,300 0,156 0,100
16 9 0,300 0,156 0,100
17 10 0,375 0,195 0,100
18 16 0,450 0,234 0,100
19 15 0,375 0,195 0,100
20 14 0,450 0,234 0,100
21 15 0,375 0,195 0,100
22 16 0,450 0,234 0,100
23 5 0,300 0,156 0,100
24 6 0,300 0,156 0,100
25 3 0,300 0,156 0,100
121

Daha sonra, titreşim ölçer ekipmanları ile, tasarımları yapılan ve uygulanan atımlardan
kaynaklanan titreşim ve hava şoku parametreleri kaydedilmiştir. Ölçü için seçilen
istasyon noktalarının koordinat değerleri Tablo 4.23’de verilmiştir.

Tablo 4.23: İstasyon noktalarının koordinatları

İstasyon İstasyon Noktalarının Koordinatları


No Y X Z
S05/1 420549,399 4546321,019 23,405
S05/2 420508,328 4546306,145 21,231
S05/3 420482,656 4546328,235 19,235
S05/4 420535,201 4546346,216 21,399
S05/5 420516,439 4546365,008 16,854
S11/1 420970,099 4549248,706 28,90
S11/2 420970,240 4549273,093 25,35
S11/3 420993,049 4549250,320 28,49
S11/4 420986,616 4549264,620 27,78
S11/5 420954,633 4549258,595 28,01
S11/6 420950,537 4549244,379 30,88
S11/7 420938,577 4549255,413 30,91
S12/4 421451,739 4549589,257 7,56
S12/5 421448,000 4549616,014 2,04
S12/6 421427,704 4549586,428 7,88

Konumu ve paterni, yukarıda detaylı olarak açıklanan Beylerbeyi – Küçüksu Atıksu


Tünelinde tasarımları yapılan toplam 139 atım gerçekleştirilmiştir. Atımlardaki kayıt
alımlarında, parçacık hızının enine, boyuna ve dikey bileşenlerini ölçen ve bunların
bileşkesi olan hız değerlerini veren 4 ayrı (bir adet Instantel Minimate Plus Model, bir
adet Instantel Minimate Blaster Model ve iki adet de White Mini-Seis Model) adet
titreşim ölçer cihazı ölçüm istasyonlarına yerleştirilmiştir. Atımlar sonucunda, titreşim
ölçer cihazları, toplam 139 adet atıma ait toplam 461 olaya ait kayaç içi titreşimlerin
oluşturduğu parçacık hızı, hava şoku ve frekans değerlerini kaydetmiştir.

4.3.2. İstanbul-Çatalca Yöresi Akyol Taş Ocağı

4.3.2.1. Çalışma Sahası


1994 yılından beri faaliyette bulunan Akyol Mıcır ve Mermer San. Tic. A.Ş.’ nin
kireçtaşı ocağı, Marmara Bölgesinin Trakya kesiminde İstanbul ili sınırları içerisinde
bulunan Çatalca ilçesinin Muratbey Beldesinin hemen güneyinde yer almaktadır (Şekil
4.20).
122

Şekil 4.20: İnceleme alanı yer bulduru haritası

Çalışma sahası ve yakın çevresinde, Metamorfik yapıdaki kayalar üzerine normal bir
fayla Orta Eosen Oligosen yaşlı Kırklareli Kireçtaşı ve onun üzerinde uyumlu olarak
İhsaniye Formasyonu gelmektedir. Bu birimlerin üzerine uyumsuz olarak Oligosen-
Miyosen yaşlı Pınarhisar Formasyonu gelmektedir, bu birimin üzerinde uyumlu olarak
Süloğlu Formasyonu, onun üzerinde uyumlu olarak Danişment Formasyonu yer
almaktadır. Jeolojik birimleri sırası ile uyumsuz olarak Kuvaterner yaşlı Alüvyon ve
Yamaç molozu örtmektedir.

Basamak patlatmasıyla üretim yapılan ocakta, Orica firmasının ürettiği ateşleme


sistemleri ve patlayıcı maddeleri kullanılmaktadır. Patlayıcı madde olarak, kolon şarjı
için ANFO, dip şarjı için suya dayanıklı emülsiyon patlayıcı (Powergel 650),Yemleme
içinse kapsüle duyarlı emülsiyon patlayıcı (Powergel Magnum), ateşleme sistemi içinse
elektriksiz kapsüller (Exel) kullanılmaktadır.

Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen atımlara ilişkin örnek teşkil etmesi
bakımından, çoğu atımda uygulanan patlatma tasarım parametreleri Tablo 4.24’de
ayrıntılı bir şekilde verilmiştir.
123

Tablo 4.24: Basamak patlatması tasarım parametreleri


Patlayıcı Madde ANFO
Delik Eğimi: 850
Basamak yüksekliği 9m
Delik çapı 89 mm
Dilim Kalınlığı 2,5 m
Delikler arası Mesafe 2,5 m
Delik Taban Payı 1m
Delik Uzunluğu 10 m
Sıkılama 3m
Sıra Sayısı 1

Söz konusu çalışma alanlarında egemen kaya birimi, aynı zamanda kazı ve üretimi
yapılan kireçtaşıdır. Bu araştırma kapsamında; çalışma alanında egemen olan kaya
biriminin (kireçtaşı) kazı zorluğu derecesini belirlemek amacıyla uygulana gelmekte
olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine ek olarak, Nokta yükleme dayanım
testleri yapılmıştır. Bu bölge jeolojisini oluşturan kristalize kireçtaşının sertlik
değerlerinin bulunabilmesi amacıyla, laboratuarda yapılan Nokta yükleme dayanım
deneyleri sonucunda, elde edilen sertlik değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği
Derneği (ISRM) tarafından önerilen sertlik skalasındaki yerleri “Yüksek Dayanımlı”
olarak belirlenmiştir. “Yüksek Dayanıma” sahip kireçtaşından oluştuğu belirlenen söz
konusu ocakta, üretim hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için patlatmalı kazının
kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.

Çalışma kapsamında, toplam 715 atım için ölçekli mesafe unsurları kaydedilirken, yer
sarsıntısı ölçümleri titreşim ölçer cihazı ile yapılmıştır. Söz konusu ocaktaki titreşim
ölçümleri, özellikle, ocağa yakın olan Muratbey Beldesi yönünde ve şantiye binaları
yönünde farklı noktalardan yapılmıştır. Titreşim ölçer cihazları konumlandırılırken
mesafenin etkisini belirlemek amacıyla, bazı atımlarda ocağa yakın noktalar bilinçli bir
şekilde seçilmiştir. Bazı atımlarda ise özellikle şikâyet konusu olan binaların bulunduğu
bölgeler bilinçli bir şekilde seçilmiştir.

Atım bölgeleri ve ölçüm istasyonları koordinatlar dikkate alınarak, ölçekli bir plan
üzerine işlenmiş ve atımlar sonucunda oluşan basamak ilerlemeleri oklarla Şekil 4.21’
de, istasyon noktalarının koordinatları ve yerleri ise Tablo 4.23’de gösterilmiştir.
124

Şekildende görüldüğü gibi 1,3,7 ve 8 No’ lu istasyonlar Muratbey Beldesi yakınlarında,


2,4,5,6 ve 9 No’ lu istasyonlar ise tesis binalarının yakınlarında seçilmiştir.

Daha sonra, sahada yapılan 715 atımda elde edilen toplam 754 olayın ölçüm sonuçları
bilgisayar destekli data değerlendirme ünitesine aktarılarak yorumlanmıştır. Titreşim
ölçer cihazı ile elde edilen kayıtlar; ülkemizde konuyla ilgili standart ve kriterlerin
bulunmaması dolayısıyla, uluslararası standartlarla karşılaştırılarak hasar normları
içindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır.

Ayrıca söz konusu ocaktaki tüm atımların, atım bilgileri, tasarım parametreleri, delik
geometrisi ve ateşleme bilgileri, patlayıcı madde bilgileri, istasyon noktalarının
koordinatları ve titreşim ölçümleri oluşturulan patlatma veri formlarına her atım için
ayrı ayrı kaydedilmiştir.

Tablo 4.25: İstasyon noktalarının yerleri ve koordinatları


İstasyon İstasyon Noktalarının Koordinat Değerleri
Nokta No Yerleri X Y Z
1 Muratbey Alt Taraf 4550351 625549 70
2 Ofis Binası 4549812 625973 57
3 Muratbey Üst Taraf 4550296 625466 85
4 Tesis Üst Taraf 4549785 625781 80
5 Kompresör Binası 4549719 625540 102
6 Üst tepe 4549965 625479 105
7 Ara Tepe 4550105 625476 93
8 Alt Tepe 4550217 625516 80
9 Tesis Alt Taraf 4549785 625787 92
125

1 No’lu istasyon MURATBEY BELDESİ


3 No’lu
istasyon
8 No’lu İstasyon

7 No’lu İstasyon
Atım
Atım
Atım
Atım
Atım
Atım
Atım

Atım
Atım
Atım
6 No’lu İstasyon Atım
Atım 2 No’lu istasyon

Şantiye
Binaları

5 No’lu İstasyon
4 ve 9 No’lu istasyonlar

Atım Bölgeleri
Ölçüm İstasyonu

Şekil 4.21: Atım noktalarını ve ölçüm istasyonlarını gösterir plan

Söz konusu sahada toplam 715 adet atıma ait kayaç içi titreşimlerin oluşturduğu 754
olayın parçacık hızı, deplasman, ivme ve frekans değerleri, kayıt cihazlarıı ile tespit
edilmiştir.
126

4.3.3. Kütahya-Emet Bor İşletme Müdürlüğü Hisarcık Açık Ocağı

4.3.3.1. Çalışma Sahası


Çalışma Sahası olan Hisarcık Açık Ocağı, Kütahya ili Hisarcık ilçesi sınırları içinde
olup, Hisarcık ilçesine çok yakındır (yaklaşık 450 m). Çalışma sahasının görünümü
Şekil 4.22’de verilmiştir.

Şekil 4.22: Çalışma sahasının genel görümünü

Bu çalışma kapsamında, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Emet Bor İşletmeleri
Müdürlüğü’nün Hisarcık Açık Ocağı’nda, NUR-SOY İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin
yüklenicisi bulunduğu dekapaj kazısı sırasında patlatmalardan kaynaklanan titreşimlerin
çevresel etkilerinin kontrolü amacıyla, titreşim ve hava şoku ölçümleri yapılmıştır.

Kazı ve üretim faaliyeti yapılan çalışma alanı, pliyosen yaşlı kayalardan oluşmaktadır.
Çalışma alanında gözlenen egemen kaya birimleri, üst örtü tabakasında kireçtaşı ve
cevherde ise kolemanittir. Hisarcık Açık Ocağı’nda, kazı ve üretimi yapılan malzemenin
sert ve sağlam yapısı dolayısıyla patlatmalı kazı kaçınılmaz olarak yapılagelmektedir.
Bu durum araştırma ekibinin yerinde yaptığı gözlem ve deneylerle de teyit edilmiştir.
127

Hisarcık Açık Ocağı’nın dekapaj malzemesinin jeolojisini oluşturan Kireçtaşı biriminin


sertlik değerinin bulunabilmesi amacıyla, arazide yerinde Schmidt çekici deneyi
yapılmıştır. Söz konusu deney sonucunda, elde edilen sertlik değerinin, Uluslararası
Kaya Mekaniği Deneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt çekici sertlik skalasındaki
yeri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır (Tablo 4.26-a,b). Bu gözlem ve
değerlendirmeler ışığında üretim hedeflerini gerçekleştirebilmek için patlatmalı kazının
kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.

Tablo 4.26-a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
Yumuşak
10 – 20 Az Yumuşak
20 – 40 Az Sert
40 – 50 Sert
50 – 60 Oldukça Sert
> 60 Çok Sert

Tablo 4.26-b: Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları


Lokasyon + 800 Basamağı
Formasyon Kireçtaşı
Çekiç Konumu Yatay
Nokta No Schmidt Çekici Değeri Nokta No Schmidt Çekici Değeri
1 52 6 58
2 51 7 58
3 54 8 57
4 56 9 60
5 55 10 48

Aritmetik Ortalama 54.90


Standart Sapma ± 3.70
Yüzde Standart Sapma (%) 6.73
ISRM’deki Tasviri OLDUKÇA SERT

Sahada değişik zamanlarda gerçekleştirilen atımlar için ölçekli mesafe unsurları


kaydedilirken, yer sarsıntısı ve hava şoku ölçümleri, 2 ayrı (1 adet Instantel Minimate
Plus, 1 adet White Mini-Seis) titreşim ölçer cihazı ve ekipmanıyla ölçülmüştür. Titreşim
ölçümleri, atım noktaları ile Hisarcık İlçesi doğrultusunda alınmıştır. Cihazlar
konumlandırılırken mesafenin etkisini belirlemek amacıyla ocağa yakın noktalar bilinçli
bir şekilde seçilmiştir. Cihazlardan, White Mini-Seis II (1393) model titreşim ölçer
Hisarcık İlçesinin ocağa en yakın binasının yanına kurulmuştur. Diğer cihazda (Instantel
128

Minimate Plus), aynı doğrultuda fakat patlatma noktasına yakın olarak seçilen istasyon
noktasına yerleştirilmiştir. Şekil 4.23’de söz konusu açık ocak, Hisarcık ilçesi ve ölçüm
istasyonlarının konumları verilmiştir.

Şekil 4.23: Hisarcık açık ocağı ve ölçüm istasyonlarının konumları

Çalışma kapsamında; yapılan 1361 atım sonucunda, kayaç içi titreşimlerin oluşturduğu
parçacık hızı, deplasman, ivme ve frekans değerleri, kayıt cihazları ile tespit edilmiştir.

4.3.4. İstanbul Çatalca Yöresi Beta Taş Ocağı

Bu çalışma, İstanbul İli Çatalca İşçesinin yakınında Beta kireçtaşı ocağında


gerçekleştirilmiştir.

Çalışma kapsamında; 13.10.2006 tarihinde gerçekleştirilen toplam 4 atıma ait titreşim


ölçümleri, 6 adet Instantel Minimate Plus ve 2 adet White Mini-Seis Model olmak üzere
toplam 8 adet titreşim ölçer cihazları ile ölçülmüştür. Titreşim ölçer cihazlarları, söz
konusu ocakta yapılan atım noktaları ile NATO’ya ait 3 adet yakıt tankları arasında
muhtelif uzaklıklarda belirlenen ölçüm istasyonlarına Şekil 4.24 ve Şekil 4.25’deki gibi
sistematik bir şekilde yerleştirilmiştir. Araştırma kapsamında, yapılan atımların ve bu
129

atımlarda kurulan ölçüm istasyonlarının koordinat değerleri ise Tablo 4.27a-b’de


verilmiştir.

Tablo 4.27-a: Atımların yeri ve koordinatları


Atım Koordinat Değerleri
No Y X Z
1 623136 4554216 173
2 623003 4554213 174
3 623127 4554222 171
4 623116 4554230 173

Tablo 4.27-b: İstasyon noktalarının koordinatları

Koordinat Değerleri
İstasyon
İstasyona Kurulan Titreşim Ölçer Modeli
No
Y X Z
1 Instantel Minimate Plus (BE10707) 623132 4554261 168
2 Instantel Minimate Plus (BE10773) 623146 4554281 160
3 Instantel Minimate Plus ( E10687) 623160 4554297 156
4 Instantel Minimate Plus ( E10772) 623157 4554234 166
5 White MiniSeis (1458) 623192 4554233 162
6 White MiniSeis (1455) 623229 4554246 155
7 Instantel Minimate Plus (BE10688) 623248 4554180 161
8 Instantel Minimate Plus (BE10708) 623311 4554182 152
9 Instantel Minimate Plus (BE10773) 623163 4554274 157
10 Instantel Minimate Plus (BE10687) 623171 4554291 155
11 Instantel Minimate Plus (BE10772) 623176 4554247 160
12 White MiniSeis (1458) 623201 4554239 159
13 Instantel Minimate Plus (BE10688) 623273 4554179 154

Çalışma kapsamında, sahada yapılan atımların NATO’ya ait yakıt tanklarına etki edip
etmediğinin belirlenebilmesi açısından, atımlarla yakıt tankları arasında daha fazla
noktadan ölçüm alabilmek için, titreşim ölçer cihazlarları, ilk iki atımda Şekil 4.24’de
gösterilen istasyon noktalarına, üçüncü ve dördüncü atımda ise Şekil 4.25’de gösterilen
istasyon noktalarına kurulmuştur.
130

Şekil 4.24: Atım 1 ve atım 2 noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumu

Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 4 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.28’de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Bu
çizelgeden de görüldüğü üzere, her bir atımla ilgili, delik çapı, boyu, eğimi, düzeni ve
adedi, basamak yüksekliği, dilim kalınlığı, deliklerarası mesafe, kullanılan patlayıcı
maddeler ve miktarları, gecikme başına düşen en fazla şarj miktarları vs. tüm bilgiler
yer almıştır.

Konumu, paterni ve patlayıcı tüketimleri, yukarıda detaylı olarak açıklanan toplam 4


atım sonucunda, kayaç içi titreşimlerin oluşturduğu 32 adet parçacık hızı, deplasman,
ivme ve frekans değerleri, kayıt cihazları ile tespit edilmiştir.
131

Şekil 4.25: Atım 3 ve atım 4 noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumu

Tablo 4.28: Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi

Atım No 1 2 3 4
Atım Tarihi 13.10.2006 13.10.2006 13.10.2006 13.10.2006
Delik Sayısı 5 11 5 5
Delik Çapı, d (mm) 102 102 102 102
Delik Eğimi, α ( 0 ) 90 90 90 90
Basamak Yüksekliği K (m) 14 7 14 14
Sıra Sayısı 1 2 1 1
Delik Boyu, H (m) 14 7 14 14
Dilim Kalınlığı, B (m) 3,5 3,5 3,5 3,5
Deliklerarası Mesafe, S (m) 3,5 3,5 3,5 3,5
Sıkılama, h0 (m) 3,5 3 3,5 3,5
Kullanılan Yemleyici Emulite T-G Emulite T-G Emulite T-G Emulite T-G
Yemleme Miktarı, (kg) 4 5 4 4
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO ANFO ANFO
Esas Patlayıcı Miktarı (kg) 300 330 300 300
Toplam Şarj, Q (kg) 304 335 304 304
Gecikme Başına Top. Şarj (kg) 61 61 61 61
Kullanılan Kapsül Tipi Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli
Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli
Toplam Kapsül Adedi 5 11 5 5
132

4.3.5. İstanbul Kağıthane-Piyalepaşa-Dolapdere-Dolmabahçe Tünelleri İnşaatı


Kazısı

4.3.5.1. Çalışma Sahası


İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İstanbul’daki trafik sorununu çözmek
amacıyla, özkaynak kullanımı ile Kiska-Makyol (Kismak) adi ortaklığının
yürütücülüğünü yaptığı “Kağıthane – Piyalepaşa – Dolapdere – Dolmabahçe Tünelleri
İnşaatı” İstanbul ili Avrupa yakasında yer almaktadır. Şekil 4.26’da tünel güzergahı
gösterilmiştir.

Çalışma sahasını, söz konusu tünel projesinin ilk iki basamağını Kasımpaşa-
Piyalepaşa’dan (Bomonti altı) girerek Okmeydanı-Çağlayan bölgesini geçip
Kağıthane’ye çıkacak olan T1 ve T2 olarak adlandırılan tüneller oluşturur. Yapılan arazi
çalışmaları ve ölçümleri, söz konusu projenin Kağıthane-Piyalepaşa tünellerinde
yapılmıştır.

Şekil 4.26: Tünel güzergahının genel yerleşimi

Söz konusu güzergahta gün boyunca düşük yoğunlukta trafik yaşanmaktadır. İş giriş-
çıkış saatlerinde bu yoğunluk artmaktadır. Piyalepaşa (Bomonti altı)-Kağıthane
yönünde T1 olarak adlandırılan tünel güzergahında tünelin uzunluğu 1506 metre
133

uzunluğunda iki şerit halinde inşa edilecektir. Kağıthane-Piyalepaşa (Bomonti altı)


yönünde T2 olarak adlandırılan tünel güzergâhı 1517 metre uzunluğunda iki şerit
halinde inşa edilecektir.

Kağıthane-Piyalepaşa tünelleri ile ilgili bilgiler Tablo 4.29’da verilmiştir. Patlatmalı


kazı yapılacak tünellerin kesiti Şekil 4.29’da verilmiştir.

Tablo 4.29: Proje ve çalışılan tüneller hakkında genel bilgiler


Kazı yöntemi Yeni Avusturya Metodu (NATM)

Tünel uzunluğu T1 tünel:1506 m,


T2 tünel:1517 m
Maks. tünel eğimi %2,5
İrtibat tünelleri 6 adet
Taban genişliği 11,80 m
Yol genişliği 9,50 m
Yüksekliği 7,33 m
İç yarıçapı 6m
Kesit alanı 65 m2
Kazı miktarı 810.840 m3
Beton kalınlığı 50 cm
Betonu miktarı 141.120 m3

Şekil 4.27. Tünel kesiti

Tünel güzergahında yer alan birimlerin özellikleri yapılan saha ve sondaj çalışmaları ile
belirlenmiştir. Jeolojik açıdan bakıldığında; gözlemlere göre yüzeyde yaklaşık 50 cm
kalınlığında bitki örtüsü yer almaktadır, onun altında ise Trakya Formasyonu’nun
134

belirgin özelliklerini taşıyan, kahve-yeşil renkli kiltaşı, kahve-yeşil renkli şeylli kiltaşı,
kahve-yeşil renkli kiltaşı-kumtaşı ardalanması, mavi-gri renkli kumtaşı, mavi-gri renkli
şeyl ara tabakalı kumtaşı, mavi-gri renkli kiltaşı, kalker, grovak ve silttaşı birimleri
bulunmaktadır. Ayrıca bu birimlerde, yer yer kalsit damarlarına rastlanmıştır, yanı sıra
mavi yeşil renkli, kalsit damarlı andezit sokulumları da mevcuttur. Yer yer dayklara da
rastlanan bölgede kayalar sağlam ve orta sağlam kayaç grupları içerisinde yer
almaktadır.

Bu çalışma kapsamında, Kiska – Makyol (Kis-Mak)Adi Ortaklığı’nın yüklenicisi


bulunduğu “Kağıthane – Piyalepaşa – Dolapdere – Dolmabahçe Tünel İnşaatı” sırasında
patlatmalı kazı uygulanacak bölgelerde patlatmadan kaynaklanan titreşim ve hava şoku
ölçümleri yapılmıştır.

Çalışma yapılan tünellerde Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi (NATM)


uygulanmaktadır. Üstyarı ve altyarı olarak iki aynada kazı yapılarak ilerlenmektedir.
Kazı işleminde patlatma yöntemi olarak Paralel Orta Çekme yöntemi uygulanmaktadır.
Patlatma delikleri 41 mm çapında, delik boyu ise 2 m dir. Patlayıcı tipi olarak kapsüle
duyarlı emülsiyon türü patlayıcılar, ateşleme sistemi olarak elektriksiz kapsüller
kullanılmıştır.

Atımlardaki kayıt alımlarında parçacık hızının enine, boyuna ve dikey bileşenlerini


ölçen ve bunların bileşkesi olan hız değerlerini veren 4 adet Instantel Mini Mate Plus
model titreşim ölçer cihazı; Kağıthane ve Piyalepaşa Tünellerinde yapılan atımlara
yakın binaların yanında seçilen ölçüm istasyonlarına bilinçli olarak yerleştirilmiştir.

Söz konusu tünel inşaatında değişik zamanlarda gerçekleştirilen Kağıthane T1


Tünelinde 33, Kağıthane T2 Tünelinde 80, Piyalepaşa T1 Tünelinde 12 ve Piyalepaşa
T2 Tünelinde 1 atım olmak üzere toplam 126 atıma ait 250 olay cihazlar tarafından
kaydedilmiştir.
135

4.3.6. Kütahya Emet Bor İşletme Müdürlüğü Espey Açık Ocağı

4.3.6.1. Çalışma Sahası


Bu çalışma, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Emet Bor İşletmeleri
Müdürlüğü’nün hammadde ihtiyacını karşılamak üzere üretim faaliyetleri sürdürülen
Espey Açık Ocağı’nda yapılmıştır. Şekil 4.28’de Espey Açık Ocağı’nın genel görünümü
verilmiştir.

Kazı ve üretim faaliyeti yapılan çalışma alanı, pliyosen yaşlı kayalardan oluşmaktadır.
Çalışma alanında gözlenen egemen kaya birimleri, üst örtü tabakasında kireçtaşı ve
cevherde ise kolemanittir. Espey Açık Ocağı’nda, kazı ve üretimi yapılan malzemenin
sert ve sağlam yapısı dolayısıyla patlatmalı kazı kaçınılmaz olarak yapıla gelmektedir.
Bu durum araştırma ekibinin yerinde yaptığı gözlem ve deneylerle de teyit edilmiştir.

Şekil 4.28: Espey açık ocağının genel görünümü.

Sahada değişik zamanlarda gerçekleştirilen toplam 13 atım için ölçekli mesafe unsurları
kaydedilirken, yer sarsıntısı ve hava şoku ölçümleri de 4 ayrı (1 adet Instantel Minimate
Plus ve 3 adet White Mini-Seis Model) titreşim ölçer cihazı ve ekipmanıyla
ölçülmüştür. Şekil 4.29’da ocakta kurulan bir titreşim ölçer gösterilmiştir.
136

Şekil 4.29: Patlatma noktasına yakın mesafede bir titreşim ölçerin kurulumunun gösterimi

Titreşim ölçümleri, Esentepe Köyü ve Hurşitler Çiftliği yönleri başta olmak üzere farklı
noktalardan yapılmıştır (Tablo 4.30). Cihazlar konumlandırılırken mesafenin etkisini
belirlemek amacıyla ocağa çok yakın noktalar bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Söz
konusu ölçüm istasyonları ve atım noktalarının koordinatları ise Tablo 4.30’da
verilmiştir.

Tablo 4.30: İstasyon noktalarını koordinatları

Nokta No Y X Z

Ölçüm İstasyonlarının Koordinatları


1 438101.886 4359863.474 938
2 437806.253 4359578.144 879
3 437100.528 4357730.607 995
4 437460.256 4356843.196 979
5 437885.000 4360194.000 924
6 438005.000 4360060.000 919
7 438161.000 4359980.000 973
8 440964.000 4357688.000 1117
9 437659.482 4360490.499 930
10 437704.127 4360448.994 938
11 437587.759 4360469.871 912
12 437599.791 4360410.440 903
137

13 437810.000 4360256.000 910


14 437811.000 4360246.000 912
15 437853.000 4360210.000 916
16 437876.000 4360195.000 916
17 437774.000 4360365.000 928
18 437783.000 4360374.000 930
19 437793.000 4360392.000 940
20 437804.000 4360409.000 942
21 437867.360 4360057.060 889
22 437897.620 4360039.350 889
23 437910.340 4360030.920 890
24 437924.870 4360016.430 890
25 437846.170 4360100.760 889
26 437864.890 4360092.240 889
27 437882.620 4360083.880 890
28 437896.41 4360076.510 890
Atım Noktalarının Koordinatları
1 438130.190 4359992.602 977
2 437628.000 4360476.000 916
3 437621.601 4360524.776 934
4 437573.124 4360571.411 938
5 437587.717 4360558.919 936
6 437768.000 4360291.000 912
7 437750.000 4360311.000 910
8 437724.000 4360332.000 912
9 437832.670 4360071.860 890
10 437828.240 4360079.050 890
11 437823.710 4360085.300 889
12 437812.680 4360105.620 889
13 437817.940 4360107.520 890

Bu çalışma kapsamında; sahada egemen olan kaya birimlerinin (kireçtaşı ve kolemanit)


kazı zorluğu derecesini belirlemek amacıyla uygulana gelmekte olan patlatmalı kazı
faaliyetlerinin gözlemlerine ek olarak, kaya sınıflama çekici (Schmidt Çekici) testleri
yapılmıştır.

Espey Açık Ocağı’nın jeolojisini oluşturan Kireçtaşı ve Kolemanit birimlerinin sertlik


değerlerinin bulunabilmesi amacıyla, arazide yerinde Schmidt çekici deneyleri
yapılmıştır. Söz konusu deneyler sonucunda, elde edilen sertlik değerlerinin,
Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt çekici sertlik
skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır (Tablo 4.31-a,b).

Bu gözlem ve değerlendirmeler ışığında üretim hedeflerini gerçekleştirebilmek için


patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.
138

Tablo 4.31- a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
YUMUŞAK 
10 – 20 AZ YUMUŞAK
20 – 40 AZ SERT
40 – 50 SERT
50 – 60 OLDUKÇA SERT
> 60 ÇOK SERT

Tablo 4.31-b: Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları


Deney No 1 2 3 4
980 Basamağı 920 Basamağı 990 Basamağı 890 Basamağı
Lokasyon
1. Atım yeri 6. Atım yeri 11. Atım Yeri
Bej Renkli Pembemsi Sarımsı Kolemanit
Formasyon
Kireçtaşı Kireçtaşı Kireçtaşı Cevheri
Çekiç Konumu Yatay Yatay Yatay Yatay
47.40 51.10 53.40 56.10
Aritmetik Ortalama
Standart Sapma ± 4.38 ± 2.18 ± 4.55 ± 3.75
Yüzde Standart Sapma
9.23 4.27 8.52 6.69
(%)
OLDUKÇA
SERT OLDUKÇA SERT OLDUKÇA SERT
ISRM’deki Tasviri SERT

Araştırma süresince; amaçlar doğrultusunda, daha önce açıklanan yönteme uygun olarak
13 adet atıma ait toplam 38 olay cihazlar tarafından kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili
patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle
kaydedilmiştir. Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve çizelgelere
aktarılmıştır. Şekil 4.30’da ocakta uygulanan örnek bir patlatma dizaynı görülmektedir.

Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 13 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları titizlikle kaydedilmiştir. Tablo 4.32’de birinci atımın
patlatma geometrisi örnek olarak verilmiştir.
139

Şekil 4.30: Tek sıra düzeninde hazırlanan bir basamak patlatmasının görünümü

Tablo 4.32: Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi


Atım No 1
Basamak No 980
Delik Sayısı 10
Delik Çapı, d (mm) 152
Delik Eğimi, α ( 0 ) 90
Basamak Yüksekliği K (m) 8
Sıra Sayısı 2
Delik Boyu, H (m) 6
Dilim Kalınlığı, B (m) 3.5
Delikler Arası Mesafe, S (m) 3.5
Sıkılama, h0 (m) 3
Yemleme Miktarı, (kg) 10
Toplam Şarj, Q (kg) 510
Gecikme Başına 102
Toplam Şarj, W (kg)
Toplam Kapsül Adedi 10
140

4.3.7. İstanbul Kemerburgaz Yöresi Öztaş Taş Ocağı

4.3.7.1. Çalışma Sahası


Bu çalışma, İstanbul İli Eyüp İlçesi Ağaçlı Kavşağı Mevkii Işıklar Köyü civarında
agrega üretimine yönelik faaliyet gösteren Öztaş Yapı ve İnş. Malz. Ltd. Şti’nin taş
ocağında yapılmıştır. Şekil 4.31’de Öztaş Yapı ve İnş. Malz. Ltd. Şti’nin taş ocağı
görülmektedir

Şekil 4.31: Öztaş taş ocağının görünümü

Söz konusu çalışma alanlarında egemen kaya birimi, aynı zamanda kazı ve üretimi
yapılan kumtaşıdır. Bu durum yerinde yaplan gözlem ve deneylerle de teyit edilmiştir.
Çalışılan ocaklarda egemen olan kaya birimlerinin (kumtaşı) sertlik değerlerini
bulabilmek ve kazı zorluğu derecelerini belirlemek amacıyla uygulanagelmekte olan
patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine ek olarak, Kaya Sınıflama Çekici (Schmidt
Çekici) deneyleri yapılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda, elde edilen sertlik
değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt
çekici sertlik skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır. Buna
göre çalışma alanındaki kumtaşının “SERT” kaya sınıfında yer aldığı anlaşılmıştır.
Yapılan deney sonuçları detaylı bir şekilde Tablo 4.33’de verilmiştir.
141

Tablo 4.33: Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları


Nokta No Schmidt Çekici Değeri Nokta No Schmidt Çekici Değeri
1 62 11 50
2 53 12 40
3 49 13 43
4 43 14 54
5 55 15 56
6 53 16 49
7 60 17 46
8 52 18 42
9 58 19 49
10 43 20 51
Aritmetik Ortalama 50,40
Standart Sapma ± 6,22
Yüzde Standart Sapma (%) 12,34
ISRM Sıkalasındaki Yeri OLDUKÇA SERT

Bu gözlem ve değerlendirmeler ışığında, söz konusu işletmelerin üretim hedeflerini


gerçekleştirebilmeleri için patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.

Araştırma kapsamında; değişik zamanlarda gerçekleştirilen, toplam 6 atım için ölçekli


mesafe unsurları kaydedilirken, yer sarsıntısı ve hava şoku ölçümleri de değişik
zamanlarda toplam 10 ayrı titreşim ölçer cihazı (5 adet White Mini-Seis Model ve 5
adet Instantel Minimate Plus Model) ve ekipmanlarıyla ölçülmüştür. Şekil 4.32’de söz
konusu ocakta atımdan önce kurulan bir titreşim ölçer gösterilmiştir.

Şekil 4.32: Öztaş taş ocağında bir titreşim ölçerin kurulduğu istasyon
142

Söz konusu ocaktaki titreşim ölçümleri özellikle, ocak içerisinde ve ocağa yakın farklı
noktalardan yapılmıştır. (Tablo 4.34). Titreşim ölçer cihazları konumlandırılırken
mesafenin etkisini belirlemek amacıyla, bazı atımlarda atım yerlerine yakın noktalar
bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Araştırma kapsamında, yapılan atımların ve bu atımlarda
kurulan ölçüm istasyonlarının koordinat değerleri ise Tablo 4.34 a-b’de verilmiştir.

Tablo 4.34-a: Atımların yeri ve koordinatları


Atım Koordinat Değerleri
Atım Yeri
No Y X Z
1 5. Basamak 654431 4563415 44
2 4. Basamak 654409 4563447 62
3 6. Basamak 654511 4563321 32
4 6. Basamak 654469 4563322 42
5 6. Basamak 654437 4563332 36
6 6. Basamak 654479 4563300 33

Tablo 4.34-b: İstasyon noktalarının koordinatları


İstasyon Koordinat Değerleri
Nokta No
Y X Z

1 654632 4563462 54
2 654656 4563373 70
3 654551 4563285 57
4 654518 4563511 50
5 654391 4563481 63
6 654422 4563520 67
7 654326 4563546 70
8 654311 4563473 72
9 654289 4563500 71
10 654465 4563533 49
11 654537 4563260 56
12 654599 4563271 60
13 654492 4563249 53
14 654540 4563235 64
15 654383 4563249 47
16 654401 4563191 66
17 654407 4563339 49
18 654359 4563367 45
19 654323 4563428 56

Araştırma süresince; amaçlar doğrultusunda, daha önce açıklanan yönteme uygun olarak
6 adet atıma ait toplam 31 olay cihazlar tarafından kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili
patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle
143

kaydedilmiştir. Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve çizelgelere


aktarılmıştır.

Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 6 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.35’de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Bu
çizelgeden de görüldüğü üzere, her bir atımla ilgili, delik çapı, boyu, eğimi, düzeni ve
adedi, basamak yüksekliği, dilim kalınlığı, deliklerarası mesafe, kullanılan patlayıcı
maddeler ve miktarları, gecikme başına düşen en fazla şarj miktarları vs. tüm bilgiler
yer almıştır.

Tablo 4.35: Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi


Atım No 1 2 3 4 5 6
Atım Tarihi 23.10.2007 30.10.2007 05.11.2007 23.10.2007 23.10.2007 04.12.2007
Atım Saati 16:46 17:22 17:08 17:22 17:11 16:50
Delik Sayısı 39 41 36 32 30 25
Delik Çapı, d (mm) 89 89 89 89 89 89
Delik Eğimi, α ( 0 ) 85 85 85 85 85 85
Basamak Yüksekliği K 10 10 10 10 10 10
(m)
Sıra Sayısı 3 3 2 2 2 4
Delik Boyu, H (m) 12 12 12 12 12 12
Dilim Kalınlığı, B (m) 3 3 3 3 2,5 2,5
Deliklerarası Mesafe, S 3 3 3 3 2,5 2,5
(m)
Sıkılama, h0 (m) 4 4 4 4 4
Şarj Şekli Dip+Kolon Dip+Kolon Dip+Kolon Dip+Kolon Dip+Kolon Dip+Kolon
Kullanılan Yemleyici Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit
Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO
Toplam Şarj, Q (kg) 1560 1630 1810 1460 1290 1290
Gecikme Başına Top. 120 159 151 91 86 103,2
Şarj (kg)
Kullanılan Kapsül Tipi Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli
Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli
Toplam Kapsül Adedi 78 82 72 64 60 50

4.3.8. İstanbul Cendere Yöresi Lafarge Çimento Taş Ocağı

4.3.8.1. Çalışma Sahası


İstanbul İli Şişli İlçesinin Ayazağa Köyü civarındaki Cendere Bölgesinde yer alan
Lafarge Çimento’ya ait taş ocağıdır. Çalışma yapılan ocağın genel görünümü Şekil
4.33’de gösterilmiştir.
144

Şekil 4.33: Lafarge çimento taş ocağının genel görünümü

Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin (kumtaşı) kazı zorluğu derecesini
belirlemek amacıyla, kaya sınıflama çekici (Schmidt Çekici) testleri yapılmıştır. Bu
bölge jeolojisini oluşturan kumtaşının sertlik değerlerinin bulunabilmesi için, arazide
yerinde yapılan Schmidt çekici deneyleri sonucunda elde edilen sertlik değerlerinin,
Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt çekici sertlik
skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır (Tablo 4.36). Bu
gözlem ve değerlendirmeler ışığında üretim hedeflerini gerçekleştirebilmek için
patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.

Tablo 4.36: Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları


Lafarge Çimento Taş Ocağı
Lokasyon

Formasyon Kumtaşı
Çekiç Konumu Yatay
Aritmetik Ortalama 59,20
Standart Sapma ± 3,37
Yüzde Standart Sapma (%) 5,68
ISRM Sıkalasındaki Yeri OLDUKÇA SERT
145

Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 2 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.37’de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir.

Tablo 4.37: Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi


Atım No 1 2
Atım Tarihi 01.12.2007 01.12.2007
Atım Saati 13:31 15:16
Delik Sayısı 11 1
Delik Çapı, d (mm) 89 89
Delik Eğimi, α ( 0 ) 90 90
Basamak Yüksekliği K (m) 8 16
Sıra Sayısı 2 -
Delik Boyu, H (m) 8 17
Dilim Kalınlığı, B (m) 2,5 4
Deliklerarası Mesafe, S (m) 3 -
Sıkılama, h0 (m) 2,5 5
Kullanılan Yemleyici Jelatinit Dinamit Jelatinit Dinamit
Yemleme Miktarı, (kg) 11 1
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO
Esas Patlayıcı Miktarı (kg) 360 64
Toplam Şarj, Q (kg) 371 65
Gecikme Başına Toplam Şarj (kg) 222 65
Kullanılan Kapsül Tipi Gecikmeli Elektrikli Gecikmesiz Elektrikli
Toplam Kapsül Adedi 11 1

Araştırma kapsamında; 01.12.2007 tarihinde gerçekleştirilen, konumu, paterni ve


patlayıcı tüketimleri, yukarıda detaylı olarak açıklanan toplam 2 atıma ait titreşim
ölçümleri, 6 adet Patlatma Titreşim Ölçer Cihazı (3 adet Instantel Minimate Plus ve 3
adet White Mini-Seis Model) ile yapılmıştır. Titreşim ölçer cihazlarları, söz konusu
ocakta yapılan atım noktaları çevresinde muhtelif uzaklıklarda belirlenen ölçüm
istasyonlarına sistematik bir şekilde yerleştirilmiştir. Araştırma kapsamında, yapılan
atımların ve bu atımlarda kurulan ölçüm istasyonlarının koordinat değerleri ise Tablo
4.38 a-b’de verilmiştir.

Tablo 4.38-a: Atımların yeri ve koordinatları


Atım Koordinat Değerleri
No Y X Z
1 35664729 4556359 15
2 35664374 4556575 104
146

Tablo 4.38-b: İstasyon noktalarının koordinatları ve kurulan cihazlar

Koordinat Değerleri
İstasyon
İstasyona Kurulan Titreşim Ölçer Modeli
No
Y X Z
1 White MiniSeis (1455) 35664740 4556421 42
2 White MiniSeis (1454) 35664630 4556392 11
3 White MiniSeis (1458) 35664583 4556407 14
4 Instantel Minimate Plus (BE10707) 35664656 4556536 61
5 Instantel Minimate Plus (BE10772) 35664505 4556433 16
6 Instantel Minimate Plus ( E10687 35664493 4556612 70
7 White MiniSeis (1455) 35664423 4556582 88
8 White MiniSeis (1454) 35664419 4556546 88
9 White MiniSeis (1458) 35664395 4556626 106
10 Instantel Minimate Plus ( BE10707) 35664381 4556599 105
11 Instantel Minimate Plus (BE10772) 35664359 4556593 107

4.3.9. Zonguldak-Çatalağzı Yöresi Cemaltepe Taş Ocağı

4.3.9.1. Çalışma Sahası


Çalışma sahası, Zonguldak İli Çatalağzı Beldesi 20064578 Ruhsat Nolu Cemaltepe Taş
ocağıdır. Çalışma yapılan ocağın genel görünümü Şekil 4.34’de gösterilmiştir.

Şekil 4.34: Cemaltepe taş ocağının genel görünümü


147

Çalışma kapsamında, Zonguldak İli Çatalağzı Beldesi Cemaltepe Mevkiinde bulunan


20064578 Ruhsat Nolu Taş Ocağında, kırmataş ve çeşitli boyutlarda kaya dolgu
malzemesi üretimine yönelik faaliyeti düşünülen açık ocakta yapılacak patlatmalı
kazıların, söz konusu ocağa 340 m mesafede bulunan HEMA Metan Gazı Sondaj
kuyusu’na ve 390 m mesafede bulunan Ev’de hasarlara neden olabilecek seviyelerde
olup olamayacağı konusunda titreşim ölçümlerine dayalı risk analizi yaparak bir ön
değerlendirme yapılması ve söz konusu Sondaj kuyusuna ve Ev’e hasar vermeyecek
tarzda patlatma tasarımının yapılması amacıyla, farklı gecikme başında düşen şarj
miktarları kullanılarak yapılan 6 adet test atımları sırasında söz konusu sahada titreşim
ve hava şoku ölçümleri yapılmıştır.

Söz konusu çalışma alanlarında egemen kaya birimi, aynı zamanda kazı ve üretimi
yapılması düşünülen Kireçtaşıdır. Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin
(kireçtaşı) kazı zorluğu derecesini belirlemek amacıyla, kaya sınıflama çekici (Schmidt
Çekici) testleri yapılmıştır. Bu bölge jeolojisini oluşturan kireçtaşının sertlik
değerlerinin bulunabilmesi için, arazide yerinde yapılan Schmidt çekici deneyleri
sonucunda elde edilen sertlik değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM)
tarafından önerilen Schmidt çekici sertlik skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği
tasvirleri yapılmıştır (Tablo 4.39).

Tablo 4.39: Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları


Formasyon Kireçtaşı
Çekiç Konumu Yatay
Aritmetik Ortalama 58,07
Standart Sapma ± 5,79
Yüzde Standart Sapma (%) 9,97
ISRM Sıkalasındaki Yeri OLDUKÇA SERT

Bu gözlem ve değerlendirmeler ışığında üretim hedeflerini gerçekleştirebilmek için


patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.

Sahada test atımı şeklinde (Ocak henüz üretime geçmemiş ve basamaklar


oluşturulmamıştır) gerçekleştirilen toplam 6 adet test atımına ilişkin patlatma geometrisi
konfigürasyonları Tablo 4.40’da ayrıntılı bir şekilde verilmiştir.
148

Tablo 4.40: Titreşim ölçümü yapılan test atımlarının patlatma geometrisi

Atım No 1 2 3 4 5 6
Delik Sayısı 1 2 3 3 5 14
Delik Çapı, d (mm) 102 102 102 102 102 102
Delik Eğimi, α ( 0 ) 90 90 90 90 90 90
Basamak Yüksekliği 7 7 7 7 7 4
K (m)
Sıra Sayısı 1 1 1 1 1 3
Delik Boyu, H (m) 7 7 7 7 7 10
Dilim Kalınlığı, B 4,5 4,5 4,5 4,5 4 4
(m)
Deliklerarası Mesafe, - 4 4 4 4 4
S (m)
Sıkılama, h0 (m) 3 3 3 3 3 3
Şarj Şekli Kolon Kolon Kolon Kolon Kolon Kolon
Kullanılan Yemleyici Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit
Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO
Toplam Şarj, Q (kg) 20,5 41 61,5 56,5 82,5 957
Gecikme Başına Top. 20,5 41 61,5 56,5 82,5 65,5
Şarj (kg)
Kullanılan Kapsül Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli
Tipi Elektriksiz Elektriksiz Elektriksi Elektriksi Elektriksi Elektriksi
z z z z
Toplam Kapsül 1 2 3 3 5 14
Adedi

08.12.2007 tarihinde gerçekleştirilen, konumu, paterni ve patlayıcı tüketimleri, yukarıda


detaylı olarak açıklanan toplam 6 atıma ait titreşim ölçümleri, 11 adet Patlatma Titreşim
Ölçer Cihazı (4 adet Instantel Minimate Plus 8 Kanallı ve 7 adet Instantel Minimate
Plus 4 Kanallı) ile yapılmıştır. Titreşim ölçer cihazlarları, söz konusu ocakta yapılan
atım noktaları çevresinde muhtelif uzaklıklarda belirlenen ölçüm istasyonlarına
sistematik bir şekilde yerleştirilmiştir. Yapılan atımların ve ölçüm istasyonlarının
koordinat değerleri Tablo 4.41a-b’de, atım ve istasyon noktaları ile kritik yapıların
krokisi Şekil 4.35’de verilmiştir.

Tablo 4.41-a: Atımların yeri ve koordinatları


Atım Koordinat Değerleri
No Y X Z
1 406373 4593268 194
2 406363 4593265 194
3 406348 4593263 193
4 406326 4593259 192
5 406306 4593250 189
6 406401 4593283 193
149

Tablo 4.41-b: İstasyon noktalarının koordinatları ve kurulan cihazlar

İstasyon Titreşim Ölçer Seri Koordinat Değerleri


No No
Y X Z
1 BE10705 406446 4593358 176
2 BE10704 406118 4593451 152
3 BE10772 406234 4593280 172
4 BE10687–1 406407 4593380 164
5 BE10687–2 406383 4593364 164
6 BE10709 406180 4593221 173
7 BE10771–1 406262 4593197 185
8 BE10771–2 406258 4593169 183
9 BE10707 406200 4593424 145
10 BE10708 406183 4593288 162
11 BE10688–1 406256 4593372 149
12 BE10688–2 406267 4593349 159
13 BE10706 406143 4593214 164
14 BE10773–1 406378 4593240 202
15 BE10773–2 406408 4593230 207

Şekil 4.35: Yapılan atımların ve bu atımlarda kurulan ölçüm istasyonlarının krokisi

Atımlar sonucunda cihazlar tarafından kaydedilen 6 atıma ait toplam 90 olayın


maksimum parçacık hızlarını, frekans değerlerini ve hava şoku değerlerini içeren
bilgileri ile istasyon noktaları ve atımlar ile istasyon noktaları arasındaki mesafeleri
kaydedilmiştir.
150

4.3.10. Melen Projesi Ayazağa Derbent Tünelleri Titreşim Ölçümleri

4.3.10.1. Çalışma Sahası


Bu çalışmada; İstanbul Büyük İstanbul İçmesuyu II. Merhale Projesi-Melen Sistemi
Boğaziçi Tüneli İkmal İnşaatı Derbent mevkiinde kayıt edilmiş 21 olay ve Ayazağa
köyü mevkiinde yapılan bir atıma ait 11 olay, bu iki bölgeninde aynı formasyonda
(Kartal Formasyonu) olmasından dolayı birleştirilmiştir. Kazı faaliyetleri sürdürülen söz
konusu tünel güzergahında, karşılaşılan kaya birimlerinin (Kalkerli silttaşı) sert ve
sağlam yapısı dolayısıyla muhtelif bölgelerde patlatmalı kazı zorunluluğu doğmuştur.
Patlatmanın kaçınılmazlığı, araştırma ekibinin söz konusu yaptığı arazi gözlemleri ile de
teyit edilmiştir.

Titreşim ölçümleri özellikle, söz konusu tünellerde yapılan atımlara yakın binaların
bulunduğu farklı noktalardan ve tünel güzergahında atımların yapıldığı noktaların
üzerindeki noktalardan bilinçli bir şekilde yapılmıştır. İzlenen atımlarla ilgili, atım
kaynağı, ölçüm istasyonları ve yerleşim birimlerine ait yapıların konumlarını gösteren
plan Şekil 4.36’da verilmiştir. Söz konusu atım noktalarının koordinatları Tablo 4.42-
a’da ve ölçüm istasyonlarının koordinatları ise Tablo 4.42-b’de verilmiştir.

Tablo 4.42-a: Atım noktalarının koordinatları


Atım Koordinat Değerleri
No Y X Z
1 419308,96 4555718,80 21,26
2 419310,79 4555719,81 24,85
3 419316,17 4555722,82 20,62
4 419318,53 4555724,14 20,42
5 419323,37 4555726,85 19,99
6 419325,83 4555728,23 19,78
7 419328,45 4555729,69 19,54
8 419331,47 4555731,38 19,28
9 419333,97 4555732,77 19,06
10 419350,33 4555741,93 17,63
11 419370,557 4555753,279 19,643
12 419377,391 4555757,073 15,260
13 419381,318 4555759,270 14,916
14 419383,901 4555760,715 14,690
15 419386,554 4555762,200 14,457
16 419390,735 4555764,538 14,091
17 419402,820 4555771,303 13,032
18 419405,482 4555772,812 12,798
19 417731,727 4555251,237 27,109
151

Tablo 4.42-b: İstasyon noktalarının koordinatları


İstasyon Koordinat Değerleri
Nokta No Y X Z
1 419382,04 4555674,28 68,64
2 419380,33 4555663,13 68,42
3 419308,43 4555718,49 55,5
4 419299,95 4555727,61 59,3
5 419352,092 4555742,92 62
6 419349,691 4555752,51 64
7 419413,708 4555746,037 71,570
8 419425,504 4555763,902 73,500
9 417704,76 4555241,12 24,89
10 417642,05 4555222,71 24,80
11 417564,31 4555205,19 24,73
12 417736,188 4555203,11 73,681
13 417707,256 4555241,02 68,354
14 417681,226 4555266,31 66,365
15 417751,135 4555196,96 77,175
16 417735,517 4555249,58 75
17 417721,201 4555275,24 73

Şekil 4.36. Tünel güzergâhı atım ve ölçüm noktalarının konumu

Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin kazı zorluğu derecesini belirlemek
amacıyla sahadan alınan siltaşı numuneleri üzerinde nokta yükleme deneyleri
yapılmıştır. Bu deneylerden elde edilen Nokta Yükleme Dayanım İndeksi (Is(50)), Tek
Eksenli Basma Dayanımı (TEBD) ve Tek Eksenli Çekme Dayanımı (TEÇD) sonuçları
Tablo 4.43’de verilmektedir.
152

Tablo 4.43: Nokta yükleme dayanım İndeksi test sonuçları

Formasyon (Is(50)) TEBD TEÇD


MPa MPa MPa
Kartal Formasyonu Ortalama 9,79 215 12,23
Std Sapma 1,72 37,92 2,15

Bu test sonuçlarına göre, bu kayaçın, Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği (ISRM) kaya
sınıflama skalasında Yüksek Dayanımlı Kayaç grubuna girdiği belirlenmiştir.

4.3.11. Kadıköy Kartal Metrosu Tünelleri Kazısı

4.3.11.1. Çalışma Sahası


İstanbul ili Anadolu yakasında bulunan Kadıköy – Kartal Raylı Toplu Tasıma Sistemi
Projesi toplam 21,6 km uzunluğunda olup, 16 istasyondan oluşmaktadır. Sistem
Kadıköy’de Rıhtım caddesinin bulunduğu meydandan başlayıp Kartal ilçesine kadar
devam etmektedir (Yüksel ve diğ., 2005). Kadıköy – Kartal Raylı Toplu Taşıma
Sistemi Güzergâhının Genel Yerleşimi Şekil 4.37’de verilmiştir.

Şekil 4.37: Kadıköy-Kartal raylı toplu tasıma sistemi güzergahının genel yerleşimi (Yüksel ve
diğ., 2005)

Kadıköy–Kartal Raylı Toplu Taşıma Sistemi, İbrahimağa istasyonunda Marmaray Tüp


Geçit Projesi ile çakışmaktadır. Derin tünel olarak planlanmış olan istasyonlar 200 m
uzunluğunda orta peronlu, iki tüp ve bunların ortasındaki yaya tüneli olarak
153

öngörülmüştür. Peron tünelleri ve yaya tüneli 20 m de bir yer alan bağlantı tünelleri ile
bağlanmaktadır (Yüksel ve diğ., 2005).

Jeolojik açıdan bakıldığında; İstanbul’un Asya yakasının stratigrafik istifi çoğunlukla


“İstanbul Grubu” adı ile de bilinen İstanbul paleozoik istifi ile onun üzerinde yer yer
görülen Triyas ve Tersiyer çökellerden oluşmaktadır. Dere içlerinde yer alan alüvyonlar
ile yamaç molozları ve dolgular ise en genç jeolojik harita birimleridir.“İstanbul Grubu”
Ordovisiyen ile Karbonifer arası dönemde gelişmiş çökelleri kapsar. Tabanı
görülmeyen, üstte Triyas ve daha genç birimler tarafından uyumsuzlukla örtülen grubun
alt kesimleri daha çok İstanbul Boğazı’nın doğu yakasında, daha genç kesimleri ise
batıya doğru yüzeylenir. Boğazın batı yakasında ise, Karbonifer birimleri egemendir.
İstanbul Grubu kalınlığı birkaç bin metreyi bulan kalın bir çökel istifi halindedir
(Yüksel ve diğ., 2005). Bu kalın çökel istifi içerisinde formasyon mertebesinde birçok
litostratigrafik birim ayrılmış ve adlandırılmıştır (Şekil 4.38).

Şekil 4.38: İstanbul paleozoik istifi ve üzerindeki birimlerin genelleştirilmiş stratigrafi kesiti
(Yüksel ve diğ., 2005)
154

Kazı faaliyetleri sürdürülen sahada, karşılaşılan kaya birimlerinin sert ve sağlam yapısı
dolayısıyla muhtelif kesitlerdeki tüneller için patlatmalı kazı zorunluluğu doğmuştur.
Patlatmanın kaçınılmazlığı, söz konusu ortak girişimin proje için yaptığı arazi ve
laboratuar deneyleriyle de teyit edilmiştir.

Çalışma kapsamında; S1 Kadıköy Şaftı tünellerinde 5 adet, S2 İbrahimağa Şaftı


tünellerinde 6 adet, S4 Acıbadem Şaftı tünellerinde 59 adet, S8 Ünalan Şaftı
tünellerinde 44 adet, S9 Kozyatağı Şaftı tünellerinde 40 adet ve S12 Küçükyalı Şaftı
tünellerinde 59 adet patlatma izlenmiştir. Atımlara ait ölçekli mesafe unsurları
kaydedilirken, titreşim ölçümleri de 4 adet Instantel Mini Mate Plus Model titreşim
ölçer cihazı kullanılarak yapılmıştır. Söz konusu lokasyonlardaki titreşim ölçümleri
özellikle, atımlara yakın binaların bulunduğu farklı noktalarda yapılmıştır.

Daha sonra, 6 adet istasyon tünellerinde yapılan toplam 204 atıma ait kaydedilen toplam
365 olayın ölçüm sonuçları yorumlanmıştır. Toplam 365 olayın değerlendirilmesi
sırasında ölçüm alınan yerler, bölgelere ayrılmıştır. Bölgeler oluşturulurken bu yerlere
ait söz konusu ortak girişimin yaptığı çalışma sonucu belirlenmiş (Yüksel ve diğ, 2005)
olan kaya birimlerindeki litolojik farklılıklar ve GSI değerleri kullanılmış ve bu
değerlerin ortak olduğu 5 bölge oluşturulmuştur. S1-S2 Şaftları tünellerini temsil eden
1. bölgede 25 olay (11 atım), S4 Şaftı tünellerini temsil eden 2. bölgede 116 olay (59
atım), S8 Şaft tünellerini temsil eden 3.bölgede 59 olay (44 atım), S9 Şaftı tünellerini
temsil eden 4.bölgede 51 olay (40 atım) ve S12 Şaftı tünellerini temsil eden 5. bölgede
114 olay (59 atım) cihazlar tarafından kaydedilmiş ve ölçekli mesafe ile parçacık hızı
veri çiftleri söz konusu bölgeler için analiz edilmiştir. Böylece farklı kaya formasyonları
için bundan sonraki atımlardan sonra oluşan yersarsıntısının tahmininde
kullanılabilecek farklı formüller önerilmiştir. Belirlenen bölgelere ait formasyon, kaya
birimi ve GSI değerleri ise Tablo 4.44’de verilmiştir.
155

Şekil 4.39: Ölçüm alınan şaftlar ve belirlenen bölge sınırları

Tablo 4.44: Belirlenen bölgelere ait formasyon kaya birimi ve GSI değerleri
Bölgeler Formasyon Atım Yapılan GSI
Kaya Birimi Değerleri
1.Bölge Trakya Formasyonu (Grovak) Diyabaz 25-30
2.Bölge Denizli Formasyonu (Yumrulu Kireçtaşı) Diyabaz 35-40
3.Bölge Kartal Formasyonu (Şeyl-kireçtaşı) Kireçtaşı 30-35
4.Bölge Kartal Formasyonu (Kumtaşı-konglemera) Kireçtaşı 55-60
5.Bölge Kurtköy Formasyonu (Arkozik kumtaşı) Arkoz 60 üzeri

4.3.12. İstanbul-Çatalca Yöresi Artas Tas Ocağı

Bu sahası, İstanbul’da hammadde ihtiyaçlarını karşılamak üzere, üretim faaliyetlerini


sürdüren Ar-Taş Madencilik Taş ve Mıcır İşl. San.ve Tic. A.Ş..’nin Muratbey
Beldesinin yakınında bulunan taş ocağıdır.

Araştırma kapsamında; 25.05.2006 ve 08.06.2006 tarihlerinde gerçekleştirilen, toplam 4


atıma ait titreşim ölçümleri de White Mini-Seis Model ve Instantel Minimate Plus
titreşim ölçer cihazları ile ölçülmüştür.25.05.2006 tarihinde 1 adet White Mini-Seis
Model titreşim ölçer cihazı, 08.06.2006 tarihinde ise 3 adet Instantel Minimate Plus
model titreşim ölçer cihazları kullanılmıştır. Titreşim ölçer cihazlarları söz konusu
işletmenin ofis binası ve patlatma noktaları doğrultusunda belirlenen istasyon
156

noktalarına kurulmuştur. Araştırma kapsamında, yapılan atımların ve bu atımlarda


kurulan ölçüm istasyonlarının koordinat değerleri ise Tablo 4.45a-b’de verilmiştir.

Tablo 4.45-a: Atımların yeri ve koordinatları


Atım Koordinat Değerleri
No Y X Z
1 624012 4552473 144
2 624015 4552319 177
3 623922 4552489 137
4 6224020 4552014 181

Tablo 4.45-b: İstasyon noktalarının koordinatları


İstasyon Nokta İstasyona Kurulan Titreşim Ölçer Koordinat Değerleri
No Modeli
Y X Z

1 White Mini Seis (1454) 624271 4552670 112


2 Instantel Minimate Plus (10708) 624217 4552482 101
3 Instantel Minimate Plus (10705) 624186 4552470 107
4 Instantel Minimate Plus (10704) 624113 4552456 108
5 Instantel Minimate Plus (10704) 624140 4552327 120

Araştırma süresince; 4 adet atıma ait toplam 7 olay cihaz tarafından kaydedilmiştir. Her
bir atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm
sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve
çizelgelere aktarılmıştır.

Sahalarda basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 4 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.46’da ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Bu
çizelgelerden de görüldüğü üzere, her bir atımla ilgili, delik çapı, boyu, eğimi, düzeni ve
adedi, basamak yüksekliği, dilim kalınlığı, delikler arası mesafe, kullanılan patlayıcı
maddeler ve miktarları, gecikme başına düşen en fazla şarj miktarları vs. tüm bilgiler
yer almıştır.
157

Tablo 4.46: Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi

Atım No 1 2 3 4
Atım Tarihi 25.05.2006 25.05.2006 08.06.2006 08.06.2006
Atım Saati 15:35 15:46 12:49 13:05
Delik Sayısı 8 6 6 6
Delik Çapı, d (mm) 89 89 89 89
Delik Eğimi, α ( 0 ) 90 90 90 90
Basamak Yüksekliği K (m) 8 8 7 7
Sıra Sayısı 2 2 2 2
Delik Boyu, H (m) 7 7 7 7
Dilim Kalınlığı, B (m) 3.5 3.5 3 3
Delikler Arası Mesafe, S (m) 3.5 3.5 4 4
Sıkılama, h0 (m) 3.5 3.5 3 3
Kullanılan Yemleyici Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit
Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit
Yemleme Miktarı, (kg) 4 3 3 3
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO ANFO ANFO
Esas Patlayıcı Miktarı (kg) 400 300 150 150
Toplam Şarj, Q (kg) 404 303 153 153
Gecikme Başına Top. Şarj (kg) 202 202 102 102
Kullanılan Kapsül Tipi Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli
Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli
Toplam Kapsül Adedi 8 6 6 6

4.3.13. İstanbul-Cebeci Yöresi Tas Ocakları

Çalışma sahası İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesinin Cebeci köyü çevresindeki, Cebeci
Taş Ocakları Üretim ve Pazarlama Kooperatifi’nin ortaklarına ait taş ocaklarıdır.

Çalışma sahasında izlenen 35 atımlarda 4 adet Instantel Minimate Plus (Seri No:
BE10707, BE10709, BE10688 ve BE10773) titreşim ölçer cihazı kullanılmıştır.
Titreşim ölçümleri, atım noktaları ile Cebeci Mahallesi doğrultusunda alınmıştır. Ölçüm
istasyonu seçiminde Cebeci Mahallesi’nin söz konusu taş ocaklarına yakın olan okul,
fabrika ve evlerin yanları, bazı atımlarda ise ocaklara yakın noktalar bilinçli bir şekilde
seçilmiştir.
158

4.3.14. Kavacık-Beykoz Atıksu Tüneli ve Bağlantıları İnşaatı Kazısı

Çalışma sahası olan NTF İnşaat Ticaret Ltd.Şti.’nin yüklenicisi bulunduğu “Kavacık-
Paşabahçe-Beykoz Atıksu Tüneli ve Bağlantıları İnşaatı” İstanbul ili Beykoz ilçesi
sınırları içindedir.

Söz konusu sahada gerçekleştirilen toplam 33 atım için ölçekli mesafe unsurları
kaydedilirken, titreşim ve hava şoku ölçümleri toplam 1 adet Instantel Minimate Plus
titreşim ölçer cihazı ve ekipmanlarıyla yapılmıştır. Titreşim ölçümleri söz konusu tünele
ait saftın yakınında bilinçli bir şekilde yapılmıştır.

İzlenen 33 atımla ilgili, atım kaynağı, ölçüm istasyonları ve yerleşim birimlerine ait
yapıların konumlarını gösteren planlar Şekil 4.40’da verilmiştir. Söz konusu atım
noktalarının koordinatları Tablo 4.47-a’da ve ölçüm istasyonlarının koordinatları ise
Tablo 4.47-b’de verilmiştir.

Tablo 4.47-a: Atımların noktalarının koordinatları


Atım Koordinat Değerleri
No Y X Z
1 423072,072 4556562,026 -3,8
2 423072,111 4556560,776 -3,8
3 423072,174 4556559,526 -3,8
4 423072,238 4556558,276 -3,8
5 423072,302 4556557,026 -3,8
6 423072,366 4556555,776 -3,8
7 423072,478 4556554,533 -3,8
8 423072,494 4556553,276 -3,8
9 423072,558 4556552,026 -3,8
10 423072,622 4556550,776 -3,8
11 423072,686 4556549,526 -3,8
12 423072,75 4556548,276 -3,8
13 423072,814 4556547,026 -3,8
14 423072,878 4556545,776 -3,8
15 423072,942 4556544,526 -3,8
16 423073,006 4556543,276 -3,8
17 423073,069 4556542,026 -3,8
18 423073,133 4556540,776 -3,8
19 423073,197 4556539,526 -3,8
20 423073,261 4556538,276 -3,8
21 423073,325 4556537,026 -3,8
22 423073,389 4556535,776 -3,8
23 423073,453 4556534,526 -3,8
24 423073,517 4556533,276 -3,8
25 423073,581 4556532,026 -3,8
26 423073,645 4556530,776 -3,8
27 423073,709 4556529,526 -3,8
159

28 423073,773 4556528,276 -3,8


29 423073,837 4556527,02 -3,8
30 423073,9 4556525,77 -3,8
31 423073,964 4556524,526 -3,8
32 423074,028 4556523,27 -3,8
33 423074,092 4556522,026 -3,8

Tablo 4.47-b: İstasyon noktalarının koordinatları


İstasyon Koordinat Değerleri
Nokta No Y X Z
S6-1 423078,549 4556595,71 3,751

Şekil 4.40: S6 nolu şaft noktası bağlantı tüneli konumu güzergâhı ve yapılaşma durumu
160

4.3.15. KKTC Taş Ocakları

4.3.15.2. Çalışma Sahası


Çalışma sahası, KKTC’de hammadde ihtiyaçlarını karşılamak üzere, üretim
faaliyetlerini sürdüren Beşparmak İşletmeleri Ltd., Gürdağ Çakıl İşletmeleri Ltd.,
Levent Mozaik İşletmeleri Ltd. ve Arpalıklı Ltd.’nin Beşparmak Dağları bölgesinde
bulunan taş ocaklarıdır. Şekil 4.41’de söz konusu çalışma sahalarının konumu
gösterilmiştir.

Beşparmak İşl. Ltd. Gürdağ Levent Moz. Arpalıklı


Şekil 4.41: Çalışma sahalarının konumu

Söz konusu çalışma alanlarında egemen kaya birimi, aynı zamanda kazı ve üretimi
yapılan kireçtaşıdır. Çalışma alanlarındaki kireçtaşının sert ve sağlam yapısı dolayısıyla
patlatmalı kazı kaçınılmaz olarak yapıla gelmektedir. Bu durum araştırma ekibinin
yerinde yaptığı gözlem ve deneylerle de teyit edilmiştir.

Araştırma kapsamında; değişik zamanlarda gerçekleştirilen, Beşparmak İşletmeleri


Ltd.’de 2, Gürdağ Çakıl İşletmeleri Ltd.’de 2, Levent Mozaik İşletmeleri Ltd’de 1. ve
Arpalıklı Ltd.’de 5 olmak üzere toplam 10 atım için ölçekli mesafe unsurları
kaydedilirken, yer sarsıntısı ve hava şoku ölçümleri de 4 ayrı White Mini-Seis Model
titreşim ölçer cihazı ve ekipmanıyla ölçülmüştür.

Söz konusu ocaklardaki titreşim ölçümleri, özellikle, risk taşıyan, ocaklara yakın
yerleşim birimleri, su kuyuları, askeri bölgeler veya ocakların içerisindeki tesislerin
161

yönleri esas alınmak üzere farklı noktalardan yapılmıştır. Titreşim ölçer cihazları
konumlandırılırken mesafenin etkisini belirlemek amacıyla, ocağa çok yakın noktalar
bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Araştırma kapsamında, yapılan atımların ve bu atımlarda
kurulan ölçüm istasyonlarının koordinat değerleri ise Tablo 48a, b’de verilmiştir.

Tablo 4.48-a: Atımların yeri ve koordinatları


Atım Koordinat Değerleri
Atımın Yapıldığı Firma
No Y X Z
1 Beşparmak İşletmeleri Ltd. 36543457 3905356 373
2 Beşparmak İşletmeleri Ltd. 36543457 3905356 373
3 Gürdağ Çakıl İşletmeleri Ltd. 36539865 3904861 428
4 Gürdağ Çakıl İşletmeleri Ltd. 36539822 3904848 440
5 Levent Mozaik İşl. Ltd. 36545240 3905593 457
6 Arpalıklı Ltd. 36527137 3907243 367
7 Arpalıklı Ltd. 36527196 3905607 345
8 Arpalıklı Ltd. 36527276 3905613 350
9 Arpalıklı Ltd. 36527288 3905602 365
10 Arpalıklı Ltd. 36527232 3905589 350

Tablo 4.48-b: İstasyon noktalarının koordinatları


Atım İstasyon Koordinat Değerleri
No Nokta No
Y X Z

1 36543420 3905385 386


1 2 36543594 3905199 335
3 36543604 3905128 330
4 36543420 3905385 386
2 5 36543594 3905199 335
6 36543627 3905082 315
7 36539806 3904849 448
3 8 36539790 3904849 447
9 36539750 3904851 448
10 36539759 3904855 436
4 11 36539697 3904876 439
12 36539395 3904756 363
13 36545413 3905497 410
5 14 36545230 3905489 452
15 36545228 3905401 456
16 36527188 3907296 376
6 17 36526908 3907165 330
18 36526880 3907180 329
19 526955 3905014 251
7 20 526716 3905056 252
21 526048 3905320 246
162

22 525800 3905390 252


23 527142 3905557 337
8 24 529093 3905523 344
25 527066 3905504 345
26 527047 3905498 355
27 526716 3905056 252
9 28 526048 3905320 246
29 525793 3905099 228
30 525542 3905049 233
31 527142 3905557 337
10 32 529093 3905523 344
33 527066 3905504 345
34 527047 3905498 355

Çalışılan ocaklarda egemen olan kaya birimlerinin (kireçtaşı) sertlik değerlerini


bulabilmek ve kazı zorluğu derecelerini belirlemek amacıyla uygulana gelmekte olan
patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine ek olarak, Kaya Sınıflama Çekici (Schmidt
Çekici) deneyleri yapılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda, elde edilen sertlik
değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt
çekici sertlik skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır (Tablo
4.49a, b).

Tablo 4.49-a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı


SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10 YUMUŞAK
10 – 20 AZ YUMUŞAK
20 – 40 AZ SERT
40 – 50 SERT
50 – 60 OLDUKÇA SERT
> 60 ÇOK SERT

Tablo 4.49-b: Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları


Deney No 1 2 3 4
Beşparmak Gürdağ Çakıl Levent Mozaik
Firma Adı Arpalıklı Ltd.
İşletmeleri Ltd. İşletmeleri Ltd. İşl. Ltd.
Lokasyon Üst Basamak Üst Basamak Batı Ocak Üst Basamak
Formasyon Kireçtaşı Kireçtaşı Kireçtaşı Kireçtaşı
Çekiç Konumu Yatay Yatay Yatay Yatay
Aritmetik Ortalama 48,20 52,60 52,70 50,10
Standart Sapma 4,05 3,27 2,06 3,07
Yüzde Std. Sapma (%) 8,40 6,22 3,90 6,13
ISRM Skalasındaki OLDUKÇA OLDUKÇA OLDUKÇA
SERT
Tasviri SERT SERT SERT
163

Bu gözlem ve değerlendirmeler ışığında, söz konusu işletmelerin üretim hedeflerini


gerçekleştirebilmeleri için patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.

Çalışma süresince; 10 adet atıma ait toplam 27 olay, cihazlar tarafından kaydedilmiştir.
Her bir atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim
ölçüm sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form
ve çizelgelere aktarılmıştır (Tablo 4.50).

Tablo 4.50: Titreşim ölçümü yapılan bazı atımların patlatma geometrisi

Atım No 1 2 3 4 5 6
Atımın Yapıldığı Firma Beşparmak İşletmeleri Ltd. Gürdağ Çakıl İşletmeleri Ltd. Levent Mozaik Arpalıklı Ltd.
İşl. Ltd.
Atım Tarihi 12.09.2004 16.09.2004 13.09.2004 17.09.2004 14.09.2004 20.09.2004
Atım Saati 18:27 17.25 18:57 19:08 12:25 09:35
Atım Yeri Üst Basamak Üst Basamak Doğu Ocak Doğu Ocak Batı Ocak Üst Basamak
Üst Basamak Üst Basamak
Delik Sayısı 6 14 2 32 13+ 20 (tabanda) 12
Delik Çapı, d (mm) 89 89 76 76 102 89
Delik Eğimi, α ( 0 ) 85 85 90 90 90 85
Basamak Yüksekliği K (m) 15 18 6 10 13-18 16
Sıra Sayısı 1 1 1 2 1 1
Delik Boyu, H (m) 15 17.5 6 10.5 13-18 16
Dilim Kalınlığı, B (m) 3-3.5 3 2.5 2 4-5 3
Delikler Arası Mesafe, S 2 4 1.5 1.5 3 1.5
(m)
Sıkılama, h0 (m) 2.5 2.5-3 2 3-3.5 3 4-5
Kullanılan Yemleyici Jelatinit Jelatinit Emulite 100 Emulite 100 Jelatinit Emulite 100
Dinamit Dinamit Dinamit
Yemleme Miktarı, (kg) 7.2 17 1.2 19.2 60 7.2
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO
Esas Patlayıcı Miktarı (kg) 600 1400 30 800 1500 1000
Toplam Şarj, Q (kg) 609 1422 31.2 819 1576 1007.2
Gecikme Başına Top. Şarj 609 1422 15.6 100 1576 336
(kg)
Kullanılan Kapsül Tipi Gecikmesiz Gecikmesiz Gecikmeli Gecikmeli Gecikmesiz Gecikmeli
Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli
Toplam Kapsül Adedi 12 24 2 32 45 12
164

4.2.8. Türkiye Kömür İşletmeleri Çan Linyit Açık Ocağı

4.2.8.1. Çalışma Sahası


Çalışma, T.K.İ. Çan Linyitleri İşletmesi açık ocağında gerçekleştirilmiş ve yer bulduru
haritası Şekil 4.42'de verilmiştir. Çan Açık Ocağı, Çan ilçe merkezinin bitişiğinde,
Çanakkale il merkezine 79 km uzaklıktadır.

Şekil 4.42: Çan linyit sahası genel görünümü

Sahanın güneyinden ve Kocabaş Vadisi yatağından Çan-Çanakkale karayolu


geçmektedir. İşletme faaliyetleri nedeniyle bu yolun güzergahı değiştirilmiştir. Çan
ilçesinin yüksekliği ortalama 85 m, kömürlü sahanın yüksekliği ortalama 150 m
civarındadır. İşletme faaliyetleri nedeniyle büyük bir kısmı heyelan etkisi altında
bulunan kömürlü sahanın güneyinde ve 500 m genişliğinde Kocabaş Çayı Vadisi
bulunmaktadır. Çan Havzası akarsu bakımından oldukça zengin durumdadır (Parlak,
1997).

Çalışmaların yapıldığı TKİ Çan linyit açık ocağındaki stratigrafik diziliş üç ana
bölümden oluşmaktadır. Bunlar, Neojen öncesi, Neojen ve Neojen sonrası devrelerine
ait formasyonlardır. Formasyonların genel durumu ve özellikleri Şekil 4.43 ‘de
verilmiştir (Parlak, 1997).
165

Şekil 4.43: Çan linyit havzasına ait stratigrafik kesit (Parlak, 1997)

Çalışma süresince; 25 adet atıma ait 246 olay cihazlar tarafından kaydedilmiştir. Her bir
atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm
sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve
tablolara aktarılmıştır. Bu amaçla; gecikme başına düşen patlayıcı madde miktarı, her
bir delik için planlanan patlayıcı maddenin kontrollü bir şekilde şarj edilmesiyle
belirlenmiştir. Atımlarda; patlayıcı madde olarak, ocakta geleneksel olarak kullanıldığı
anlaşılan ANFO ve sulu deliklerde Powergel Magnum S-600, yemlemede ise Powergel
Magnum kullanılmıştır. Ateşleme, bazı atımlarda gecikmeli elektrikli kapsüllerle, bazı
atımlarda da elektriksiz kapsüllerle yapılmıştır. İzlenen atımlar için genellikle
uygulanan tasarım parametreleri Tablo 4.51’de verilmiştir.

Tablo 4.51: Atımlarda uygulanan patlatma tasım parametreleri

Delik Çapı (D), (mm) 165


O
Delik Eğimi (α), ( ) 90
Delik Uzunluğu (H), (m) 7
Basamak Yüksekliği (K), (m) 7
Dilim Kalınlığı (B), (m) 4
Delikler Arası Mesafe (S), (m) 4,5
166

Patlatmadan kaynaklanan titreşimler ve hava şoku; Çan ilçesi ve İşletme binaları


yönlerinde olmak üzere farklı noktalardan 8 ayrı (3 adet 8 kanallı Instantel MiniMate
Plus, 3 adet 4 kanallı Instantel MiniMate Plus ve 2 adet de White Mini-Seis model)
titreşim ölçer cihazı ve ekipmanıyla ölçülmüştür. Cihazlar konumlandırılırken
mesafenin etkisini belirlemek amacıyla ocağa yakın noktalar bilinçli bir şekilde
seçilmiştir.

Çalışma kapsamında, sahada yapılan atımların Çan ilçesinin ocağa yakın bölgesindeki
yapılara etki edip etmediğinin belirlenebilmesi açısından, atımlarla Çan ilçesi arasında
daha fazla noktadan ölçüm alabilmek için, titreşim ölçer cihazları, ilk 17 atımda Şekil
4.44’de gösterilen istasyon noktalarına ve 18 – 25 arasındaki atımlar sırasında Şekil
4.45’de gösterilen istasyon noktalarına kurulmuştur.

Şekil 4.44: 1 – 17 arasındaki atım noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumları


167

Şekil 4.45: 18 – 25 arasındaki atım noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumları

Çalışma süresince; 25 adet atıma ait 246 olay cihazlar tarafından kaydedilmiştir. Tez
kapsamında yapılan ve yukarıda verilen ölçüm sonuçları ile Kahriman ve arkadaşlarının
önceki dönemlerde aynı sahada yaptıkları ve Bölüm 4.2.8’de belirtilen 54 adet atım
verileri tez kapsamında birleştirilerek değerlendirilmiştir.
168

4.4. ÖLÇÜM SONUÇLARININ ANALİZİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ

Tez kapsamında, çalışılan sahalarda titreşim ölçer kullanılmadığı durumlarda titreşim


hızı tahmini ve buna dayalı kontrollü atım planlaması ya da hasar riski tahmini için; her
bir sahada elde edilen mevcut parçacık hızı ve ölçekli mesafe veri çiftleri kullanılmak
suretiyle, istatistiksel analizler yapılmıştır. Yapılan regresyon analizleri sonucunda % 50
ve % 95 tahmin hatlarına göre her bir saha için elde edilen saha sabitleri Tablo 4.52’de
verilmiştir.

Her bir saha için elde edilen ölçüm sayıları dikkate alındığında, çeşitli kaya birimleri
için çok sayıda veriye dayalı (uluslararası değerlerin çok üzerinde) oldukça hassas
tahmin denklemlerinin ortaya konulduğu anlaşılmıştır.

Tablo 4.52: Sahalarda elde edilen parçacık hızı tahminine yönelik veriler
Titreşim % 50 Ortalama Tahmin % 95 Tahmin
Ölçümü Denklemi Saha Denklemi Saha
Patlatma Çalışmalarının Atım
Kaya Birimi Alınan Sabitleri Sabitleri
İzlendiği Sahalar Sayısı
Kayıt
Sayısı
K β r K β r
İstanbul-Çatalca
Kireçtaşı 73 73 340 1,79 0.93 1148 1.79 1
Sarıkayatepe Taş Ocağı
Mudanya – Kayabaşı Taş
Kireçtaşı 6 5 2115 1,99 0.83 12589 1.99 1
Ocağı
İstanbul-Tarabya Atıksu
Tünel ve Kollektörleri Kireçtaşı 1 3 13 0,26 0.07 - - -
İnşaatı (Tünel Patlatması)
Afyon Çimento Sanayi
Kireçtaşı 5 11 696 1,79 0.89 2188 1.79 1
Halımoru Taş Ocağı
Balıkesir Çimento Naipli
Kireçtaşı 5 20 1190 2,21 0.79 6607 2.21 1
Taş Ocağı
İstanbul-Beylerbeyi –
Küçüksu Atıksu Tünel Kireçtaşı 139 461 978 1,45 0.67 3020 1.45 1
İnşaatı (Tünel Patlatması)
İstanbul-Çatalca Akyol
Kireçtaşı 715 754 564 1,41 0.81 1288 1.41 1
Taş Ocağı
Kütahya-Hisarcık Açık
Kireçtaşı 1361 1361 839 1,52 0.80 2291 1.52 1
Ocağı
Kütahya-Emet Espey
Kireçtaşı 13 38 294 1,45 0.71 1778 1.45 1
Açık Ocağı
İstanbul-Çatalca Beta Taş
Kireçtaşı 4 32 2874 1,99 0.89 10715 1.99 1
Ocağı
Zonguldak-Cemaltepe Taş
Kireçtaşı 6 90 773 1,67 0.79 3311 1.67 1
Ocağı
İstanbul-Cebeci Taş
Kireçtaşı 35 35 78 1,01 0.81 229 1.01 1
Ocakları
İstanbul-Çatalca Artaş
Kireçtaşı 4 7 59 1,20 0.83 145 1.20 1
Taş Ocağı
İstanbul-Beykoz –
Kireçtaşı 33 21 46 1,06 0.64 85 1.06 1
Kavacık Atıksu Tünel
169

İnşaatı (Tünel Patlatması )

KKTC Taş Ocakları Kireçtaşı 6 27 148 1,28 0.81 1445 1.28 1


İstanbul-Kemerburgaz
Kumtaşı 6 31 87 1,00 0.75 182 1.00 1
Öztaş Taş Ocağı
İstanbul- Cendere Lafarge
Kumtaşı 2 12 91 1,11 0.91 209 1.11 1
Çimento Taş Ocağı
İstanbul-Kağıthane-
Piyalepaşa Tinelleri Grovak+ Silttaşı 126 250 890 1,38 0.71 2754 1.38 1
İnşaatı (Tünel Patlatması)
İstanbul- Cendere
Grovak 33 33 113 1,15 0.89 257 1.15 1
Akdağlar Taş Ocağı
İstanbul-Melen Projesi
Derbent Tünelleri Kazısı Silttaşı 19 32 70 0,74 0.30 490 1.03 1
(Tünel Patlatması)
Tuzla – Dragos Tüneli
Silttaşı 3 3 3,6 0,25 0.20 - - -
(Tünel Patlatması)
Çan-T.K.İ. Çan Açık
Ocağı (Basamak Marn+Kil+ Kömür 79 300 408 1,34 0.89 1072 1.34 1
Patlatması)
İstanbul Metrosu–
Süleymaniye Yaklaşımı
Kiltaşı 251 452 600 1,22 0.61 1479 1.22 1
Yenikapı Yönü Tünelleri
(Tünel Patlatması)
Gebze–TOSB Altyapı
Granit 149 149 92 1,19 0.79 275 1.19 1
Kazısı (İnşaat Kazısı)
Sivas–Sölestit Açık Jips + Anhidrit +
47 47 645 1,71 0.83 2570 1.71 1
İşletmesi Sölestit
İstanbul Cumhuriyet
Arıtma Tesisi Temel Konglomera 5 18 127 0,90 0.70 417 0.90 1
Kazısı
Grovak 11 25 496 1,16 0.89 955 1.16 1
İstanbul-Kadıköy Kartal
Yumrulu kireçtaşı 59 116 6702 1,91 0.86 13182 1.91 1
Metrosu Tünelleri Kazısı
Şeyl-kireçtaşı 44 59 16139 2,20 0.93 38019 2.20 1
(Tünel Patlatması)
Kumtaşı 40 51 137 0,96 0.86 302 0.96 1
Arkozik kumtaşı 59 114 1134 1,50 0.86 2291 1.50 1
En Yüksek Parçacık Hızı Tahmin Denklemi : PPV = K . (SD)-β

Çalışma yapılan tüm sahalar kaya birimlerine göre de irdelenmiştir. Benzer kaya
özelliği gösteren sahalardan elde edilen sonuçlar birlikte değerlendirilerek yapılan
regresyon analizinde, Tablo 4.53’de verilen kaya birimleri için % 50 ve % 95 tahmin
hatlarına göre saha sabitleri belirlenmiştir. Tablo 4.53’de verilen saha sabitleri, verilen
kaya birimlerinde yapılacak çalışmalarda titreşim ölçer kullanılmadığı durumlarda
yapılacak tahminlerde ve atım planlamalarında kullanılabilecektir.
170

Tablo 4.53: Farklı kaya birimleri için elde edilen eşitlikler


Titreşim % 50 Ortalama Tahmin % 95 Tahmin Denklemi
Atım Ölçümü Denklemi Saha Sabitleri Saha Sabitleri
Kaya Birimi
Sayısı Alınan Kayıt
K β r K β r
Sayısı
Kireçtaşı 2509 3110 292 1,24 0,74 1047 1.24 1
Kumtaşı 107 209 67 0,81 0,84 162 0,81 1
Grovak+ Silttaşı 192 340 126 0,93 0,85 407 0,93 1
Marn+Kil+Kömür 79 300 408 1.34 0.88 1072 1.34 1
Kiltaşı 251 452 600 1.22 0.61 1479 1.22 1
Granit 149 149 92 1.19 0.79 275 1.19 1
Jips + Anhidrit +
47 47 645 1.71 0.83 2570 1.71 1
Sölestit
Konglomera 5 18 127 0.90 0.70 417 0.90 1

En Yüksek Parçacık Hızı Tahmin Denklemi : PPV = K . (SD)-β

Tez kapsamında yapılan en önemli iş; istatistiksel açıdan çok büyük miktarlardaki veri
çiftleri (titreşim hızı, patlayıcı şarjı ve mesafeye dayalı) elde edilerek, Ülkemiz
patlatmalı kazı faaliyetleri genelinde yaygın olarak karşılaşılan kaya birimlerindeki,
titreşim hızı yayılımı ve frekans dağılımlarının tahminine yönelik çok ciddi veriler elde
edilmiştir. Bu verilerden hareketle risk analizleri ve hasar kriteri oluşturmaya yönelik
çalışmalar için temel oluşturulmuştur.

Kireçtaşı sahalarında elde edilen ilişkiler toplu halde Şekil 4.46’da verilmiştir. Şekilden
de görüldüğü üzere farklı sahalardaki kireçtaşlarının ölçekli mesafe parçacık hızı
ilişkileri benzer eğilim göstermektedir. Tüm kireçtaşı sahalarından elde edilen veriler
birlikte değerlendirildiğinde elde edilen logaritmik ilişki Şekil 4.47’de verilmiştir.
171

Şekil 4.46: Kireçtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkileri

300
200
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)

100

50
40
30
20

10

5
4
3
2

,5
,4
,3
,2

,1
1

3
4
5

10

20

30
40
50

100

200

300

Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)


Şekil 4.47: Kireçtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi
172

Kumtaşı sahalarında elde edilen ilişkiler toplu halde Şekil 4.48’de verilmiştir. Şekilden
de görüldüğü üzere farklı sahalardaki kireçtaşlarının ölçekli mesafe parçacık hızı
ilişkileri benzer eğilim göstermektedir. Tüm kumtaşı sahalarından elde edilen veriler
birlikte değerlendirildiğinde, elde edilen logaritmik ilişki Şekil 4.49’da verilmiştir.

Şekil 4.48: Kumtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkileri

40
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)

20

10
8
6

1
2

6
8
10

20

40

60
80
100

200

Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)


Şekil 4.49: Kumtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi
173

Grovak, silttaşı sahalarında elde edilen ilişkiler toplu halde Şekil 4.50’de verilmiştir.
Şekilden de görüldüğü üzere farklı sahalardaki kireçtaşlarının ölçekli mesafe parçacık
hızı ilişkileri benzer eğilim göstermektedir. Tüm grovak + silttaşı sahalarından elde
edilen veriler birlikte değerlendirildiğinde, elde edilen logaritmik ilişki Şekil 4.51’de
verilmiştir.

Şekil 4.50: Grovak+silttaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkileri

100
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)

50
40
30
20

10

5
4
3
2

,5
1

2
3
4
5

10

20
30
40
50

100

200
300
400
500

Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)

Şekil 4.51: Grovak+silttaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi


174

Marn+Kil+Kömür sahasından elde edilen verilerin logaritmik ilişkisi Şekil 4.52’de


verilmiştir.

200

Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)


100
50
40
30
20
10
5
4
3
2
1
,5
,4
,3
,2
,1
2

6
8
10

20

40

60
80
100

200
Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)
Şekil 4.52: Marn+kil+kömür sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi

Kiltaşı sahasından elde edilen verilerin logaritmik ilişkisi Şekil 4.53’de verilmiştir.

40
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)

20

10
8
6
4

1
,8
,6
,4
10

20

30

40

50
60
70
80
90
100

200

Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)


Şekil 4.53: Kiltaşı sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi
175

Granit sahasından elde edilen verilerin logaritmik ilişkisi Şekil 4.54’de verilmiştir.

100

Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)


50
40
30
20

10

5
4
3
2

,5
,4
1

6
8
10

20

40

60
80
100
Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)
Şekil 4.54: Granit sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi

Sölestit sahasından elde edilen verilerin logaritmik ilişkisi Şekil 4.55’de verilmiştir.

200

100

50
40
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)

30
20

10

5
4
3
2

,5
,4
,3
,2

,1
1

10

20

40

60

80
100

Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)

Şekil 4.55: Jips+anhidrit+sölestit sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi


176

Konglomera sahasından elde edilen verilerin logaritmik ilişkisi Şekil 4.56’da


verilmiştir.

300
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)
200

100
90
80
70
60
50
40
30

20

10
2

6
7
8
9
10

20
Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)
Şekil 4.56: Konglomera sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi

Araştırma kapsamında, değişik kaya birimlerinde yapılan patlatmalarda hasar kriteri


oluşturma açısından önem arz eden mesafeye göre frekansların değişimleri de analiz
edilmiş ve oluşturulacak kriterleri için oldukça anlamlı veriler türetilmiştir.

Kireçtaşı sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.57’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere 50 m’den az mesafelerde regresyon eğrisi artış
eğilimindedir. Mesafe arttıkça regresyon eğrisi azalma eğilimindedir.
177

Şekil 4.57: Kireçtaşı için mesafe ve frekans ilişkisi

Kumtaşı sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.58’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 50 m’den az mesafelerde regresyon eğrisi
artış eğilimindedir. Mesafe arttıkça regresyon eğrisi azalma eğilimindedir.

Şekil 4.58: Kumtaşı için mesafe ve frekans ilişkisi


178

Grovak + silttaşı sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil
4.59’da verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak
yapılan grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 50 m’den az mesafelerde
regresyon eğrisi artış eğilimindedir. Mesafe arttıkça regresyon eğrisi azalma
eğilimindedir.

Şekil 4.59: Grovak+silttaşı için mesafe ve frekans ilişkisi

Marn+Kil+Kömür sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil
4.60’da verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak
yapılan grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 200 m’den az mesafelerde
regresyon eğrisi artış eğilimindedir. Mesafe arttıkça regresyon eğrisi azalma
eğilimindedir.

Şekil 4.60: Marn+kil+kömür için mesafe ve frekans ilişkisi


179

Kiltaşı sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.61’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere 200 m’den az mesafelerde regresyon eğrisi artış
eğilimindedir.

Şekil 4.61: Kiltaşı için mesafe ve frekans ilişkisi

Granit sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.62’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 100 m’den az mesafelerde regresyon
eğrisi artış eğilimindedir.

Şekil 4.62: Granit için mesafe ve frekans ilişkisi


180

Sölestit sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.63’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 150 m’den az mesafelerde regresyon
eğrisi artış eğilimindedir.

Şekil 4.63: Jips+anhidrit+sölestit için mesafe ve frekans ilişkisi

Konglomera sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil
4.64’de verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak
yapılan grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 100 m’den az mesafelerde
regresyon eğrisi artış eğilimindedir.

Şekil 4.64: Konglomera için mesafe ve frekans ilişkisi


181

Çalışılan sahalardaki titreşim frekanslarının mesafeye bağlı olarak değişimi incelenerek,


oluşturulacak kriterler için oldukça anlamlı veriler türetilmiştir.

Gerek çeşitli sahalardaki kaya birimleri için geliştirilen titreşim hızı tahmin denklemleri
gerekse mesafelere göre eşleştirilen frekans dağılımları kullanılarak, ilgili teknik
elemanların gerek ulusal gerekse uluslararası normları dikkate alarak, benzer kaya
ortamlarındaki faaliyetleri için risk analizine dayalı kontrollü patlatma tasarımları
yapmaları bu çalışma sonuçları ile sağlanmıştır.

Araştırma kapsamında söz konusu kaya birimlerindeki sahalarda bundan sonra


yapılacak atımların kontrollü yapılmasının temini amacıyla, patlatma sorumlularının
işini kolaylaştırmak ve atımların daha çok psikolojik olduğu anlaşılan çevresel etkilerini
en aza indirmek amacıyla, Özer ve diğ. (2007) tarafından geliştirilen pratik grafikler
Ülkemizdeki farklı kaya birimleri için yeniden oluşturulmuştur.

Çalışmada incelenen kaya birimleri için elde edilen ampirik ilişkiler kullanılarak
oluşturulan ve aşağıda verilen Şekil 4.65’den 4.80’e kadarki grafiklerle çalışılan her
kaya birimi için Gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak maksimum
parçacık hızı (PPV) ve uluslararası standartlarda değişik yapı türleri için belirlenen PPV
limit değerleri ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj değerlerinin
kolayca hesaplanabilmesi amaçlanmıştır.
182

Şekil 4.65: Kireçtaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV tahmini

Şekil 4.66: Kireçtaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj tahmini
183

Şekil 4.67: Kumtaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV tahmini

Şekil 4.68: Kumtaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj tahmini
184

Şekil 4.69: Marn+kil+kömür için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini

Şekil 4.70: Marn+kil+kömür için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini
185

Şekil 4.71: Grovak+silttaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini

Şekil 4.72: Grovak+silttaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini
186

Şekil 4.73: Kiltaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV tahmini

Şekil 4.74: Kiltaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj tahmini
187

Şekil 4.75: Granit için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV tahmini

Şekil 4.76: Granit için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj tahmini
188

Şekil 4.77: Jips+anhidrit+sölestit için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak
PPV tahmini

Şekil 4.78: Jips+anhidrit+sölestit için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına
şarj tahmini
189

Şekil 4.79: Konglomera için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini

Şekil 4.80: Konglomera için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini
190

4.5. YAPI HASAR KRİTERLERİ

Bu araştırma kapsamında Literatüre bağlı olarak çalışılan kaya birimleri de dikkate


alınarak yapılan değerlendirmeler ışığında, Ülkemiz yapı stoğu ve kültür seviyesi de
dikkate alınarak, risk analizine dayalı yapı hasar kriterleri geliştirilmiştir. Özellikle eş
zamanlı hasar verisinin full scale çalışma nedeniyle elde edilememiş olması
durumlarında literatür verileri de esas alınmıştır.

4.5.1. Yapı Çalışmaları

Yapı hasar kriteri oluşturabilmek için öncelikle ülkemiz yapı sınıflarının belirlenmesi
gerekmiştir. Ülkemiz yapı stoğu incelendiğinde genelde Tablo 4.54’de verilen sınıflama
yapılmıştır.

Tablo 4.54: Yapı sınıfları (Gürer, 2007)


Yapı Yapı Sınıfı Yapı Türleri
Sınıfı No
Çelik İskeletli Yapılar
Çelik Kuleler
Endüstriyel ve Ticari
I Güçlendirilmiş Betonarme Yapılar
Yapılar
Köprüler
Barajlar
Betonarme İskeletli Konutlar
II Betonarme Yapılar Betonarme Duvarlı Yapılar
Kubbeli Betonarme Yapılar
Taş, Tuğla ve Briket Duvarlı Yapılar
Kerpiç Yapılar
III Yığma (Kargir) Yapılar
Ahşap Yapılar
Hımış Yapılar
Koruma Altındaki Hassas Yapılar
IV Tarihi ve Hassas Yapılar
Tarihi Yapılar

Çalışma kapsamında incelenen yapılarda genelde bu sınıflamaya uygundur. Aşağıdaki


şekillerde incelenen ve ölçü alınan bazı yapılar gösterilmiştir.
191

Şekil 4.81: Kütahya-Emet yöresinden bir yığma bina

Şekil 4.82: Kütahya-Emet yöresinden bir betonarme bina


192

Şekil 4.83: Zonguldak yöresinden bir yığma bina

Şekil 4.84: İstanbul-Kadıköy yöresinden bir betonarme bina


193

Binaların veya yapıların doğal periyotları ve frekansları genellikle analitik olarak Bölüm
2.6’da verilen eşitliklerle hesaplanır. Tez kapsamında ele alınan ve çalışılan sahalarda
incelenen yapılar dikkate alındığında, bu yapı sınıflarına ait ortalama doğal frekansların
genelde Tablo 4.55’deki gibi olduğu hesaplanmıştır.

Tablo 4.55: Yapı sınıflarına ait hesaplanan doğal frekans değerleri


Yapı Türü İncelenen Ortalama Doğal
Yapı Sayısı Frekans (Hz)
Endüstriyel ve Ticari Yapılar 11 12
Betonarme Yapılar 55 8
Yığma (Kargir) Yapılar 42 5
Tarihi ve Hassas Yapılar 8 4

4.5.2. İnsan Tepkileri

Çalışma yapılan sahalarda yapılan atımlarda, yapılarda görsel – gözlemsel (çatlak)


ölçümler yapılmış, insan tepkileri de dikkate alınmıştır. Çalışma kapsamında seçilen
istasyon noktalarında bir yandan titreşim ölçümleri yapılmış (aynı SD değerleri için),
diğer yandan Ek-C’de verilen anketle, çalışma yapılan sahalarda patlatmalardan sonra
titreşim ve hava şokuna yönelik insan tepkileri incelenmiştir.

Ek-C’de verilen ve 5 ana bölümden oluşan anket formunun ilk kısmında; anket yapılan
kişiye ait bilgiler yer almaktadır. Daha sonra anket yapılan yerdeki binanın adresi ve
patlatmaya uzaklığı ile patlatma yapılacak saha ve patlatma hakkında kişiye sorulan
sorular yer almaktadır.

Anketin dördüncü ve en önemli bölümü patlatma faaliyetlerinde insan tepkilerini tespit


edecek soruları içermektedir. Bu bölümde kişinin tepkilerini net olarak ortaya
koyabilmek için, özellikle patlatmadan kaynaklanan titreşim ve hava şokunu kişinin
hissedip hissetmediği, bunların kişiyi ne derece rahatsız ettiği ve kendisini nasıl
hissettiğine yönelik çoktan seçmeli değerlendirme yargıları oluşturulmuş ve sorular
sorulmuştur.
194

Ayrıca bu bölümde anket yapılan kişinin binasında çatlak oluşup oluşmadığı,


patlatmaları günün hangi saatlerinde daha fazla hissettiği, patlatmalardan dolayı ne gibi
rahatsızlıklar hissettiğine yönelik sorular da sorulmuştur. Anketin son bölümünü de
şikayet ve önerilere yönelik sorular oluşturmaktadır.

Çalışma kapsamında incelenen sahalarda toplam 250 adet anket formu yapılmıştır.
Yapılan anketlerin sonuçları titreşim ölçüm esaslı değerlendirildiğinde, oluşan insan
tepkileri ve bu tepkilere karşılık gelen parçacık hızı seviyeleri Tablo 4.56’daki gibi
olmuştur.

Tablo 4.56 dikkatle incelendiğinde, parçacık hızının 0-,0,8 mm/sn seviyelerinde


insanların titreşimi hissetmedikleri, 0,8-1,5 mm/sn seviyelerinde insanların titreşimi az
hissettiği fakat rahatsız olmadığı, 1,5-9 mm/sn aralıklarında hissettiği (dikkate değer
hissedilir) ve biraz endişeli olduğu, 9-25 mm/sn aralıklarında biraz fazla hissettiği ve
rahatsız olduğu (can sıkıcı), 25-50 mm/sn aralıklarında çok hissettiği, şiddetli bulduğu
(gergin), 50-100 mm/sn aralıklarında oldukça çok hissettiği ve riskli bulduğu (sinirli) ve
>100 mm/sn olduğunda ise tehlikeli hissettiği, korkulu ve huzursuz olduğu anlaşılmıştır.

Tablo 4.56: İnsan tepkilerine göre oluşan parçacık hızı seviyeleri


Hissetme İnsan Tepkisi Parçacık Hızı
Değerlendirme Yargısı (mm/sn)
Hissetmedim Hissetmedim 0 – 0,8
Az Rahatsız olmadım 0,8 – 1,5
Hissettim Biraz endişeli 1,5 – 9
Biraz Fazla Rahatsız edici 9 - 25
Çok Şiddetli, gergin 25 - 50
Oldukça Çok Riskli, sinirli 50 -100
Tehlikeli Korkulu, huzursuz > 100
195

4.5.3. Yerleşim Birimleri Mesafelerine Göre Hasar Kriterleri

Bu araştırma kapsamında Literatüre bağlı olarak çalışılan kaya birimleri de dikkate


alınarak yapılan değerlendirmeler ışığında, Ülkemiz yapı stoğu ve kültür seviyesi de
dikkate alınarak, risk analizine dayalı yerleşim birimleri mesafeleri dikkate alınarak,
ölçekli mesafe ve parçacık hızının sınırlandırılması kriterleri geliştirilmiştir.

Bu aşamada sahalar üç grupta ifade edilmiştir. Yerleşim birimlerinin içindeki veya


yerleşim birimlerine 500 m’den daha yakın sahalar yoğun meskun mahal, yerleşim
birimlerine 500 – 1500 m arasındaki mesafelerde olan sahalar meskun mahal-uzak ve
yerleşim birimlerine 1500 m’den daha uzak mesafelerdeki sahalar da meskun olmayan
mahaller-kırsal kesimler olarak gruplandırılmıştır. Söz konusu gruplar için hasar kriteri
oluşturulurken yapılacak patlatmaların gece-gündüz, sık-seyrek ve titreşim ölçümlerin
olup olmadığı parametreleri göz önüne alınmıştır. Üç atım ve üzeri sık olarak kabul
edilmiştir.

Araştırma kapsamında yapılan arazi çalışmalarında görsel ve gözlemsel sonuçlar


göstermiştir ki, gündüz ve gece yapılan atımlarda insanların titreşim ve hava şokunu
algılama seviyeleri farklılık arz etmektedir. Yine gün içerisinde peşpeşe veya değişik
zamanlarda yapılan atım sayıları fazlalaştıkça insanların tepkilerinin arttığı
gözlenmiştir. Ayrıca arazi çalışmaları sırasında titreşim ölçer kullanıldığı durumlarda
insanların tepkilerinin azaldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, gerek tasarım yaparken
gerekse kriter oluşturma çalışmalarında bu durumların göz önünde bulundurulması
gerektiği görülmüştür.

Çalışılan sahalardaki titreşim frekanslarının mesafeye bağlı olarak değişimi incelenerek,


oluşturulacak kriterler için oldukça anlamlı veriler türetilmiştir.

Çalışma kapsamında Bölüm 4.4’de grafiklerle detaylı olarak verilen, gerek çeşitli
sahalardaki kaya birimleri için elde edilen titreşim hızı tahmin denklemleri gerekse
mesafelere göre eşleştirilen frekans dağılımları ve pratik yaklaşım grafikleri
kullanılarak, meskun olmayan mahaller, meskun mahal-uzak ve yoğun meskun mahaller
için geliştirilen ölçekli mesafe ve parçacık hızının sınırlandırılması kriterleri aşağıda
detayları ile verilmiştir.
196

4.5.3. 1. Meskun Olmayan Mahaller - Kırsal Kesimler

4.5.3.1.1. Ölçekli Mesafe Kriterleri


Patlatma sorumlusu; atımı, Tablo 4.57’de gösterilen patlatma noktası ile ölçüm noktası
arasındaki uzaklığa bağlı ölçekli mesafe kriterlerine uygun düzenlemelidir. Ölçekli
mesafe kriterleri, uzaklıkla değişerek, maksimum parçacık hızlarının limitlerini
değiştirmektedir. Bu metotta, Tablo 4.57’deki mesafe faktörleri uygulandığı sürece,
atımlar süresince sismik kayıt almaya ihtiyaç duyulmamaktadır.

Tablo 4.57: Uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe kriterleri


Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)

0-75 30
76-200 35
201-500 40
501-1500 45
>1500 50

4.5.3.1.2. Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriterleri


Her patlatmanın, maksimum parçacık hızını izleyebilecek kapasitede bir veya daha fazla
titreşim ölçer cihazı tarafından izlenmesi gerekmektedir. Maksimum parçacık hızı Tablo
4.58’de gösterilen seviyelerin altında kaldığı müddetçe operatör kurallara uymaktadır.
Her gecikme için patlayıcı madde miktarını hesaplamada izin verilen değerler; çok sıkı
bir biçimde ölçekli mesafe kriteriyle sınırlandırılmamıştır. Böylelikle operatör daha
büyük atımlar tasarlayabilir, daha büyük çapta delik açabilir ve daha büyük basamak
veya daha geniş delik paterni kullanabilir. Patlatma noktasının en yakın yapıya mesafesi
arttıkça, izin verilen hız artmaktadır. Bu durum uzak mesafelerde parçacık hızından
daha çok baskın olan düşük frekansların zarar verme potansiyeline sahip olmasından
kaynaklanmaktadır.

Tablo 4.58: Uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızı kriteri


Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı
Uzaklık (m) (mm/sn)
0-75 25
76-200 20
201-500 15
501-1500 10
>1500 3
197

4.5.3.2. Meskun Mahal-Uzak

4.5.3.2. 1. Ölçekli Mesafe Kriterleri


Patlatma sorumlusu; atımı, gündüz ve sık yapacaksa Tablo 4.59’da, gündüz ve seyrek
yapacaksa Tablo 4.60’da gece ve sık yapacaksa Tablo 4.61’de ve gece ve seyrek
yapacaksa Tablo 4.62’de gösterilen patlatma noktası ile ölçüm noktası arasındaki
uzaklığa bağlı ölçekli mesafe kriterlerine uygun düzenlemelidir. Ölçekli mesafe
kriterleri, uzaklıkla değişerek, maksimum parçacık hızlarının limitlerini
değiştirmektedir. Bu metotta, Tablo 4.59, 4.60, 4.61 ve 4.62’deki ölçekli mesafe
kriterleri uygulandığı sürece, atımlar süresince sismik kayıt almaya ihtiyaç
duyulmamaktadır.

Tablo 4.59: Gündüz ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)

0-75 35
76-200 40
201-500 45
>500 50

Tablo 4.60: Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli
mesafe kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)

0-75 30
76-200 35
201-500 40
>500 45

Tablo 4.61: Gece ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)

0-75 40
76-200 45
201-500 50
>500 55
198

Tablo 4.62: Gece ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)

0-75 35
76-200 40
201-500 45
>500 50

4.5.3.2. 2. Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriterleri


Her patlatmanın, maksimum parçacık hızını izleyebilecek kapasitede bir veya daha fazla
titreşim ölçer cihazı tarafından izlenmesi gerekmektedir. Maksimum parçacık hızı Tablo
4.63, 4.64, 4.65 ve 4.66’da gösterilen seviyelerin altında kaldığı müddetçe operatör
kurallara uymaktadır. Her gecikme için patlayıcı madde miktarını hesaplamada izin
verilen değerler; çok sıkı bir biçimde ölçekli mesafe kriteriyle sınırlandırılmamıştır.
Böylelikle operatör daha büyük atımlar tasarlayabilir, daha büyük çapta delik açabilir ve
daha büyük basamak veya daha geniş delik paterni kullanabilir.

Patlatma noktasının en yakın yapıya mesafesi arttıkça, izin verilen hız artmaktadır. Bu
durum uzak mesafelerde parçacık hızından daha çok baskın olan düşük frekansların
zarar verme potansiyeline sahip olmasından kaynaklanmaktadır.

Tablo 4.63: Gündüz ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı
Uzaklık (m) (mm/sn)
0-75 20
76-200 15
201-500 10
>500 3

Tablo 4.64: Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı
Uzaklık (m) (mm/sn)
0-75 25
76-200 18
201-500 10
>500 3
199

Tablo 4.65: Gece ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı
Uzaklık (m) (mm/sn)
0-75 15
76-200 10
201-500 6
>500 3

Tablo 4.66: Gece ve seyrek yapılan patlatmalardan belirli uzaklıklarda maksimum parçacık
hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı
Uzaklık (m) (mm/sn)
0-75 20
76-200 15
201-500 10
>500 3

4.5.3.3. Yoğun Meskun Mahal – Titrşim Kaydı Mecburi

4.5.3.3. 1. Ölçekli Mesafe Kriterleri


Patlatma sorumlusu; atımı, gündüz ve sık yapacaksa Tablo 4.67’de, gündüz ve seyrek
yapacaksa Tablo 4.68.’de gece ve sık yapacaksa Tablo 4.69’da ve gece ve seyrek
yapacaksa Tablo 4.70’de gösterilen patlatma noktası ile ölçüm noktası arasındaki
uzaklığa bağlı ölçekli mesafe kriterlerine uygun düzenlemelidir.

Ölçekli mesafe kriterleri, uzaklıkla değişerek, maksimum parçacık hızlarının limitlerini


değiştirmektedir. Bu metotta, Tablo 4.67, 4.68, 4.69 ve 4.70’deki ölçekli mesafe
kriterleri uygulandığı sürece, atımlar süresince sismik kayıt almaya ihtiyaç
duyulmamaktadır.

Tablo 4.67: Gündüz ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 40 45
76-200 45 50
201-500 50 55
>500 55 60
200

Tablo 4.68: Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli
mesafe kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 35 40
76-200 40 45
201-500 45 50
>500 50 55

Tablo 4.69: Gece ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 45 50
76-200 50 55
201-500 55 60
>500 60 65

Tablo 4.70: Gece ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 40 45
76-200 45 50
201-500 50 55
>500 55 60

4.5.3.3. 2. Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriterleri


Her patlatmanın, maksimum parçacık hızını izleyebilecek kapasitede bir veya daha fazla
titreşim ölçer cihazı tarafından izlenmesi gerekmektedir. Maksimum parçacık hızı Tablo
4.71, 4.72, 4.73 ve 4.74’de gösterilen seviyelerin altında kaldığı müddetçe operatör
kurallara uymaktadır. Her gecikme için patlayıcı madde miktarını hesaplamada izin
verilen değerler; çok sıkı bir biçimde ölçekli mesafe kriteriyle sınırlandırılmamıştır.
Böylelikle operatör daha büyük atımlar tasarlayabilir, daha büyük çapta delik açabilir ve
daha büyük basamak veya daha geniş delik paterni kullanabilir. Patlatma noktasının en
yakın yapıya mesafesi arttıkça, izin verilen hız artmaktadır. Bu durum uzak mesafelerde
parçacık hızından daha çok baskın olan düşük frekansların zarar verme potansiyeline
sahip olmasından kaynaklanmaktadır.
201

Tablo 4.71: Gündüz ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı (mm/sn)
Uzaklık (m) Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 17 15
76-200 12 10
201-500 8 6
>500 3 3

Tablo 4.72: Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı (mm/sn)
Uzaklık (m) Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 20 17
76-200 15 12
201-500 10 8
>500 3 3

Tablo 4.73: Gece ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı (mm/sn)
Uzaklık (m) Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 15 12
76-200 10 8
201-500 6 5
>500 3 3

Tablo 4.74: Gece ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı (mm/sn)
Uzaklık (m) Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 17 15
76-200 12 10
201-500 8 6
>500 3 3

4.5.4. Yapı Hasar Kriteri Normu

Çalışma kapsamında, çevredeki yapı ve tesislerde büyük ölçekte sarsıntılar yaratarak


titreşim kaydı verecek, çatlak oluşturabilecek patlatmalar, işletmecilerin hukuki ve
çevresel kaygıları dolayısıyla yapılamamıştır. Yada titreşim ölçümleri ile eş zamanlı
izlenme fırsatı bulunamamıştır. Bu nedenle çoğu durumlarda hasarlarla ilgili görsel,
gözlemsel sonuçlar üretilmesi mümkün olamamıştır. Kısa vadede de bu tür çalışmaların
yapılamayacağı anlaşılmaktadır. Ancak hukuki koşullar sağlanırsa, gelecekte yapılacak
bir proje kapsamında pilot çaplı bir binalar serisi (ülke yapı stoğuna uygun) oluşturarak
ve patlatma uygulaması sonucu yeterli genlikli titreşimler yaratarak, binalardaki hasar
ve çatlak oluşumlarını, gerilmeleri ve deformasyonları ölçerek bir norm oluşumunun
yapılması gerekmektedir.
202

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 01/07/2005 tarihli 25862 sayılı Resmi Gazetede


yayınlanarak yürürlüğe giren “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi
Yönetmeliği” nin 29-a maddesinde kabul ettiği değerler, bu çalışma kapsamında elde
edilen saha sabitleri, frekans değerleri ve konut sakinlerinin tepki seviyeleri ile ülke
yapı stoğunun geneldeki doğal frakans değerleri dikkate alındığında oldukça yüksektir.
Söz konusu yönetmelikteki değerler belirlenirken, Amerika Birleşik Devletleri’nin
USBM Normu’nun dikkate alındığı anlaşılmaktadır. ABD’deki konutlar genelde bir
katlı (villa), en fazla iki katlıdır ve daha geniş araziye yayılmış şekilde oldukları için
doğal frekansları yüksektir. Halbuki Ülkemizde kırsal kesimler hariç meskun
mahallerde konutlar genelde beş kat ve üzerindedir. Dolayısıyla da bu tür yapıların
yapıların doğal frekanları düşüktür. Arazi çalışmalarında da bu tür yapıların doğal
frekansları çıkmıştır.

Bu nedenle, söz konusu yönetmelikteki değerlerin, Alman DIN 4150 Normu ve tez
kapsamındaki veriler de dikkate alınarak, bu aşamada Şekil 4.85’deki gibi revize
edilmesi yararlı olacaktır. Bu çalışmanın gelecekte yapılacak bir proje kapsamında pilot
çaplı bir çalışma ile test edilerek kesinleştirilmesi de gözden uzak tutulmamalıdır.
203

Şekil 4.85: Yapı hasar kriteri normu

Şekil 4.85’de verilen normda roma rakamları ile gösterilen eğriler, Tablo 4.54’de
verilen yapı sınıflarına ait müsaade edilen maksimum parçacık hızı limitlerini
vermektedir. Çalışma yapılacak sahada yapılan patlatma sonucunda, sahada hasar riski
söz konusu olabilecek yapıda titreşim ölçer cihazı tarafından ölçülen parçacık hızı ve
buna karşılık gelen frekans değeri norm üzerinde kesiştirildiğinde bulunan nokta, ölçü
alınan yapı hangi yapı türüne giriyorsa o yapı türüne ait norm içindeki hasar limit
eğrisinin üzerinde çıkmamalıdır. Aksi halde benzer yapılacak patlatmaların söz konusu
yapıya hasar verme riski olabileceği anlaşılacaktır.
204

4.6. PATLATMA RİSK ANALİZ MODELİ

Bu araştırma kapsamında Literatüre bağlı olarak çalışılan kaya birimleri de dikkate


alınarak yapılan değerlendirmeler ışığında, Ülkemiz yapı stoğu ve kültür seviyesi de
dikkate alınarak, patlatma risk analizi modeli geliştirilmiştir. Modelin oluşturulmasında
genel kabul görmüş uluslararası normlardan ve tespitlerden de yararlanılmıştır. Şekil
4.86’da arazi çalışmaları için geliştirilen patlatma risk analiz modeli verilmiştir.
Modelde izlenecek prosedür aşağıda verilmiştir.

• Patlatma faaliyetlerinden önce sahada, mutlaka bir risk analizi yapılmalıdır. Bu


kapsamda, öncelikle çevredeki yapıların durumları usulüne uygun yaklaşımlarla
tespit edilmeli ve raporlanmalıdır. Pek çok binada önceden çeşitli var olabilecek
çatlak ve deformasyonlar olabilir ve oturmaları sonradan bu durumda yapılacak
patlatma faaliyetlerinden doğan titreşim ve hava şokunun olduğunu öne
sürebilirler. Bu tespitlerin objektif yaklaşımlarla ve olanak dâhilinde ise yargı
aracılığı ile yapılması gereklidir. Bu raporların en önemli katkısı, atım sahasına
yakın binalardaki mevcut çatlakların titreşim dışı etkilerden (nem, sıcaklık
değişimi, rüzgâr, oturma, zemin koşulları, inşaat kalitesi v.s.) kaynaklanmış
olduğunu belgeleyerek, olası patlatma kaynaklı hasar şikâyetlerinin doğruluk
derecesini ortaya koymaktır. Bu raporlara, amaca hizmet için olduğu detay
olmalıdır. Sistematik gözlemlere ve gerektiğinde fotoğraflara da
dayandırılmalıdır.

• Daha sonra patlatma yapılacak sahanın yerinin tarifine karar verilmesi gerekir.
Bu aşamada sahalar üç grupta ifade edilmiştir. Yerleşim birimlerinin içindeki
veya yerleşim birimlerine 500 m’den daha yakın sahalar yoğun meskun mahal,
yerleşim birimlerine 500 – 1500 m arasındaki mesafelerde olan sahalar meskun
mahal-uzak ve yerleşim birimlerine 1500 m’den daha uzak mesafelerdeki
sahalar da meskun olmayan mahaller-kırsal kesimler olarak gruplandırılmıştır.
205

Arazi Gözlem ve Çalışmaları

Çevredeki Yapı Durumu

Yoğun Meskûn Mahal Meskûn Mahal - Uzak Meskûn Olmayan Mahal

Hayır Açık Evet


İşletme mi?

Deneysel Patlatma Tasarımı Deneysel Patlatma Tasarımı


(Yeraltı, Tünel)

Titreşim Kayıtları

Titreşim Yayılım Hesabı Frekans Analizi

Yapı Çalışmaları

Ölçekli Mesafe (SD)

Evet Kritik Mesafe


Gecikme Başına Şarj
Miktarı Değişti mi?
Hayır

F D A G
206

F D A
G

Atım Evet
Gündüz mü?
Adım 2-a,b ve
Adım 3-a,b
Adım 1-a Hayır
Sadece Adım 1-b
Adım 4-a,b ve Sadece
Meskûn Adım 5-a,b Atım Evet
Olmayan Meskûn
Seyrek mi?
Mahaller Adım 3-a,b ve Olmayan
Adım 5-a,b Mahaller
Hayır
Adım 2-a,b ve
Adım 4-a,b
Titreşim Evet
Ölçümü Var
mı?

Adım 2-a
Adım 4-a Hayır Adım 2-b Adım 3-b
Adım 3-a Adım 4-b Adım 5-b
Adım 5-a

Adım 1-b

F D C B G
207

F D C Meskûn Olmayan Mahal B G


Tablo 4.57 (Adım 1-a) Evet

<0 Ölçekli Mesafe


Kontrolü
(SDh-SDlimit)
Yoğun Meskûn Mahal Meskûn Mahal -Uzak
Tablo 4.67(Adım 2-a) Tablo 4.68 (Adım 3-a) Tablo 4.59 (Adım 2-a) Tablo 4.60 (Adım 3-a)
>0

Tablo 4.69 (Adım 4-a) Tablo 4.70 (Adım 5-a) Tablo 4.61 (Adım 4-a) Tablo 4.62 (Adım 5-a)

Patlatma

Titreşim ve Hava
Şoku Ölçümü

F E B G
208

F E B G
Yoğun Meskûn Mahal
Tablo 4.71(Adım 2-b) Tablo 4.72 (Adım 3-b)

Tablo 4.73 (Adım 4-b) Tablo 4.74 (Adım 5-b)

Meskun Mahal -Uzak


Tablo 4.63 (Adım 2-b) Tablo 4.64 (Adım 3-b)

Hasar Riski Var


Hasar Riski
Analizi Tablo 4.65 (Adım 4-b) Tablo 4.66 (Adım 5-b)
Meskûn Olmayan Mahal
Tablo 4.58 (Adım 1-b) Hasar
Riski
Yok

Yeni Patlatma
Var mı? Evet

Hayır

SON

Şekil 4.86: Patlatma hasar riski modeli


209

• Risk analizi yapacak teknik elemanlar sahalarının bu gruptan hangisine girdiğine


karar vermelidir. Bundan sonra yapılacak işlem, çalışılan sahanın açık işletme
mi yoksa yer altı işletmesi mi olduğunun tespitidir. Bu tespitten sonra çalışılacak
açık işletme veya yer altı-tünel için deneysel patlatma tasarımı hazırlanmalıdır.

• Çalışma yapılacak sahada yapılmış titreşim ölçüm kayıtları varsa incelenmelidir.


Bu kayıtlardan hareketle, çevredeki yapıların doğal frekansları ile titreşim
kayıtlarından elde edilen frekanslar eşleştirilerek yapılar ile ilgili riskler
incelenmelidir. Ayrıca, titreşim kayıtlarından ve patlatma ile ilgili verilerden
hareketle, söz konusu sahadaki titreşim yayılım hesabı yapılmalıdır. Burada,
sahada titreşim ölçümü yapılan atımların ölçüm yapılan yerlere mesafeleri ve
kullanılan gecikme başına şarj miktarından hareketle ölçekli mesafe değerleri
hesaplanmalıdır. Elde edilen ölçekli mesafe değerleri ile titreşim kayıtlarından
elde edilen parçacık hızları arasındaki ilişki analiz edilerek, söz konusu sahaya
ait denklem ve saha sabitleri belirlenmelidir.

• Bu işlem gerçekleştirildikten sonra veya titreşim kayıtları mevcut değilse sahada


yapılacak atımların gündüz mü yoksa gece mi olacağına karar verilir. Bu
belirlendikten sonra atımların seyrek mi yoksa sık mı olacağının belirlenmesi
gerekmektedir. Üç atım ve üzeri sık olarak kabul edilmiştir. Bu tespit
yapıldıktan sonra çalışılacak sahaya ve koşullara uygun aşağıda verilen
adımlardan biri izlenmelidir.

Adım 1:
a) Eğer, atımlar sadece meskun olmayan mahalde yapılacaksa Tablo 4.57’deki
ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda modelin
başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam
edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse atımların
belirlenen tasarımla yapılmasında herhangi bir sorun yok demektir. Bu durumda
varsa yeni patlatmalara geçilebilir. Yeni patlatma yapılmadan önce kritik
mesafenin yani atımla risk söz konusu olabilecek yapı arasındaki mesafenin
kontrolünün yapılması gerekmektedir. Eğer kritik mesafe değişti ise yeni ölçekli
mesafenin hesaplanarak modele devam edilmesi gerekmektedir.
210

b) Eğer atımlar sadece meskun olmayan mahalde yapılacaksa Tablo 4.58’deki


mesafeler için verilen maksimum parçacık hızı limitlerinin aşılmaması
gerekmektedir. Aksi durumda hasar riski olabileceğinden modelin başlangıcına
dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam edilmesi
gerekmektedir. Söz konusu limitler aşılmadığı sürece uygulanan tasarımlarla
varsa yeni patlatmalara geçilebilecektir.

Adım 2:
a) Eğer, atımlar gündüz ve sık yapılacaksa ve titreşim ölçümü de yoksa, meskun
mahal-uzak için Tablo 4.59 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.67’deki
ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda modelin
başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam
edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse atımların
belirlenen tasarımla yapılmasında herhangi bir sorun yok demektir. Bu durumda
varsa yeni patlatmalara geçilebilir. Yeni patlatma yapılmadan önce kritik
mesafenin yani atımla risk söz konusu olabilecek yapı arasındaki mesafenin
kontrolünün yapılması gerekmektedir. Eğer kritik mesafe değişti ise yeni ölçekli
mesafenin hesaplanarak modele devam edilmesi gerekmektedir.

b) Eğer atımlar gündüz ve sık yapılacaksa ve titreşim ölçümü de varsa, meskun


mahal-uzak için Tablo 4.63 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.71’deki
mesafeler için verilen maksimum parçacık hızı limitlerinin aşılmaması
gerekmektedir. Aksi durumda hasar riski olabileceğinden modelin başlangıcına
dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam edilmesi
gerekmektedir. Söz konusu limitler aşılmadığı sürece uygulanan tasarımlarla
varsa yeni patlatmalara geçilebilecektir.

Adım 3:
a) Eğer, atımlar gündüz ve seyrek yapılacaksa ve titreşim ölçümü de yoksa,
meskun mahal-uzak için Tablo 4.60 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo
4.68’deki ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda
modelin başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele
devam edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse
211

atımların belirlenen tasarımla yapılmasında herhangi bir sorun yok demektir. Bu


durumda varsa yeni patlatmalara geçilebilir. Yeni patlatma yapılmadan önce
kritik mesafenin yani atımla risk söz konusu olabilecek yapı arasındaki
mesafenin kontrolünün yapılması gerekmektedir. Eğer kritik mesafe değişti ise
yeni ölçekli mesafenin hesaplanarak modele devam edilmesi gerekmektedir.

b) Eğer atımlar gündüz ve seyrek yapılacaksa ve titreşim ölçümü de varsa, meskun


mahal-uzak için Tablo 4.64 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.72’deki
mesafeler için verilen maksimum parçacık hızı limitlerinin aşılmaması
gerekmektedir. Aksi durumda hasar riski olabileceğinden modelin başlangıcına
dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam edilmesi
gerekmektedir. Söz konusu limitler aşılmadığı sürece uygulanan tasarımlarla
varsa yeni patlatmalara geçilebilecektir.

Adım 4:
a) Eğer, atımlar gece ve sık yapılacaksa ve titreşim ölçümü de yoksa, meskun
mahal-uzak için Tablo 4.61 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.69’daki
ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda modelin
başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam
edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse atımların
belirlenen tasarımla yapılmasında herhangi bir sorun yok demektir. Bu durumda
varsa yeni patlatmalara geçilebilir. Yeni patlatma yapılmadan önce kritik
mesafenin yani atımla risk söz konusu olabilecek yapı arasındaki mesafenin
kontrolünün yapılması gerekmektedir. Eğer kritik mesafe değişti ise yeni ölçekli
mesafenin hesaplanarak modele devam edilmesi gerekmektedir.

b) Eğer atımlar gece ve sık yapılacaksa ve titreşim ölçümü de varsa, meskun


mahal-uzak için Tablo 4.65 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.73’deki
mesafeler için verilen maksimum parçacık hızı limitlerinin aşılmaması
gerekmektedir. Aksi durumda hasar riski olabileceğinden modelin başlangıcına
dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam edilmesi
gerekmektedir. Söz konusu limitler aşılmadığı sürece uygulanan tasarımlarla
varsa yeni patlatmalara geçilebilecektir.
212

Adım 5:
a) Eğer, atımlar gece ve seyrek yapılacaksa ve titreşim ölçümü de yoksa, meskun
mahal-uzak için Tablo 4.62 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.70’deki
ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda modelin
başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam
edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse atımların
belirlenen tasarımla yapılmasında herhangi bir sorun yok demektir. Bu durumda
varsa yeni patlatmalara geçilebilir. Yeni patlatma yapılmadan önce kritik
mesafenin yani atımla risk söz konusu olabilecek yapı arasındaki mesafenin
kontrolünün yapılması gerekmektedir. Eğer kritik mesafe değişti ise yeni ölçekli
mesafenin hesaplanarak modele devam edilmesi gerekmektedir.
b) Eğer atımlar gece ve seyrek yapılacaksa ve titreşim ölçümü de varsa, meskun
mahal-uzak için Tablo 4.66 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.74’deki
mesafeler için verilen maksimum parçacık hızı limitlerinin aşılmaması
gerekmektedir. Aksi durumda hasar riski olabileceğinden modelin başlangıcına
dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam edilmesi
gerekmektedir. Söz konusu limitler aşılmadığı sürece uygulanan tasarımlarla
varsa yeni patlatmalara geçilebilecektir.

Modelin en önemli kısmı Hasar riski analizi bölümüdür. Yukarıda verilen adımlarda
parçacık hızı için belirlenen hasar kriterleri bu bölümde analiz edilerek modele devam
edilir.

Hasar riski analizi kısmında ayrıca, insan tepkileri dikkate alınarak belirlenen parçacık
hızı limitleri açısından da analiz yapılabilmektedir. Eğer, sahada yapılan patlatma
sonucunda ölçülen parçacık hızı değeri Tablo 4.56’da üçüncü satırda verilen 1,5 – 9
mm/sn değerleri arasında veya daha fazla ise insanlar açısından hasar riski olabileceği
düşünülerek uygulanan tasarım revize edilmelidir. Eğer ölçülen değerler bu limitlerin
altında ise mevcut tasarımla yeni patlatmalara geçilebilir.

Bu çalışma kapsamında elde edilen saha sabitleri, frekans değerleri ve konut


sakinlerinin tepki seviyeleri ile ülke yapı stoğunun geneldeki öz yapısal frakans
değerleri dikkate alınarak oluşturulan ve Şekil 4.85’de verilen Hasar Kriteri Normu’na
213

göre de risk analizi yapılmalıdır. Çalışılan sahada yapılan patlatma sonucunda, sahada
hasar riski söz konusu olabilecek yapıda titreşim ölçer cihazı tarafından ölçülen
parçacık hızı ve buna karşılık gelen frekans değeri Şekil 4.85’de verilen norm üzerinde
kesiştirildiğinde bulunan nokta, ölçü alınan yapı hangi yapı türüne giriyorsa o yapı
türüne ait norm içindeki hasar limit çizgisinin üzerinde çıkmamalıdır. Aksi halde benzer
yapılacak patlatmaların söz konusu yapıya hasar verme riski olabileceği anlaşılacaktır.
Bu durumda uygulanan patlatma tasarımının titreşim hızını azaltacak şekilde revize
edilmesi gerekmektedir.

Geliştirilen patlatma risk analizi modeli ve hasar kriterleri dikkate alınarak bundan
sonra her patlatma sahası için arazi çalışmaları planlanabilecek ve hasar oluşturmayacak
patlatma tasarımları modele ve kriterlere göre düzenlenebilecektir.
214

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

Nüfus artışı ve kentleşmeye paralel olarak, modern dünyanın ihtiyacı olan büyük inşaat
ve tesislerin yapımı ile birlikte, endüstrinin ihtiyacı olan maden kaynaklarının üretilerek
insanlığın hizmetine sunulması sırasında, geçmişte olduğu gibi günümüzde, hatta
gelecekte de patlatmalı kazı çalışmalarının kaçınılmaz olduğu bilinmelidir. Bu yüzden;
patlamadan kaynaklanan çevre etkilerinin belirlenmesine yönelik yer sarsıntısı ve
gürültü ölçümleri büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle; patlatma çalışmalarından
sorumlu teknik eleman yada yöneticilerin, çevre tesis ve yerleşim birimlerinin zarar
görmeyeceği şekilde tasarımlar yapmaları ve kontrollü patlatmalar gerçekleştirmeleri
gerekmektedir. Bu tür tasarımlar ise ancak sistematik deneysel bazı çalışmalarla
mümkün olabilmektedir. Bu tür çalışma sonuçlarından üretilecek standartlar, sorunun
üretim hedeflerini aksatmayacak şekilde çözülmesini sağlayacaktır.

Ülkemizde son yıllarda artan şehirleşmeye paralel olarak, gerek alt yapı hizmetlerinde
gerekli olan agrega ve diğer malzemelerin temininin zorunluluğu, gerekse metro tünel
inşaatlarında patlatmadan kaynaklanan sorunlarla yoğun bir şekilde karşılaşılmaktadır.
Bu konularla ilgili açılan dava sayılarında da önemli artışlar gözlenmektedir. Konuyla
ilgili yeterli standart ve araştırmaların bulunmaması dolayısı ile istenmeyen bazı
yanlışlıkların yaşanması kaçınılmaz olmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde, bu tür çevresel problemlerin çözümüne dönük araştırma programları


uzun süreden beri sürdürüldüğü ve muhtelif standartlar ve kriterler oluşturulduğu
dikkate alındığında; ülkemizin bu konuda oldukça yetersiz ve geri kalmış olduğu
görülmektedir. Bu nedenle, benzer çalışmaların yaygınlaştırılarak, ülkemiz koşullarına
uygun standart ve kriterleri elde edebilmek için üniversite ile patlatmalı kazı
çalışmalarını yürüten gerek özel sektör gerekse devlet kuruluşları arasında ciddi ilişkiler
kurulmalıdır.
215

Bu araştırma; tez önerisinde belirtilmiş olan kapsam, uygulanacak yöntem ve öngörülen


çalışma takvimi doğrultusunda ülkemiz bazında, üretim ve şehirleşme açısından gerekli
olan alt yapı hizmetlerini aksatmayacak, kontrollü patlatma çalışmalarına izin
verebilecek, yerleşim birimlerine zarar vermeyecek tasarımlara temel oluşturacak
ampirik yaklaşımlar ortaya konulması ve ülkemiz gerçeklerine uygun, konuyla ilgili
kriter ve standartların oluşturulmasına baz olabilecek veriler türetilmesi amacıyla,
sistematik bir araştırma programı çerçevesinde yürütülmüştür.

Bu amaçla öncelikle, gerek Kahriman ve arkadaşları gerekse diğer araştırmacılar


tarafından değişik yörelerde yapılan arazi çalışmalarından elde edilen veriler ve
sonuçlar, bu çalışma kapsamında tekrar değerlendirilmiştir. Böylelikle, hem tez
önerisinde belirtilen ülkemiz koşullarına uygun kriter ve standartların oluşmasına katkı
sağlayacak verilerin sayısı daha da fazlalaştırılarak çeşitlendirilmiş, hem de farklı kaya
ortamlarının kendine has titreşim karakteristiklerinin ortaya konulmasına çalışılmıştır.

Tez kapsamında yapılan en önemli işlerden birisi; istatistiksel açıdan çok büyük
miktarlardaki veri çiftleri (titreşim hızı, patlayıcı şarjı ve mesafeye dayalı) elde edilerek,
Ülkemiz patlatmalı kazı faaliyetleri genelinde yaygın olarak karşılaşılan kaya
birimlerindeki, titreşim hızı yayılımı ve frekans dağılımlarının tahminine yönelik çok
ciddi verilerin elde edilmesidir. Her bir saha için elde edilen ölçüm sayıları dikkate
alındığında, çeşitli kaya birimleri için çok sayıda veriye dayalı (uluslararası değerlerin
çok üzerinde) oldukça hassas tahmin denklemleri ortaya konulmuştur.

Çalışma kapsamında, değişik kaya birimlerinde yapılan patlatmalarda hasar kriteri


oluşturma açısından önem arz eden mesafeye göre frekansların değişimleri de analiz
edilmiş ve oldukça anlamlı veriler türetilmiştir. Bu verilerden hareketle risk analizleri
ve hasar kriteri oluşturmaya yönelik çalışmalar için temel oluşturulmuştur.

Araştırma kapsamında söz konusu kaya birimlerindeki sahalarda bundan sonra


yapılacak atımların kontrollü yapılmasının temini amacıyla, patlatma sorumlularının
işini kolaylaştırmak ve atımların daha çok psikolojik olduğu anlaşılan çevresel etkilerini
en aza indirmek amacıyla, pratik grafikler Ülkemizdeki farklı kaya birimleri için
yeniden oluşturulmuştur. Çalışmada incelenen kaya birimleri için elde edilen ampirik
216

ilişkiler kullanılarak oluşturulan bu grafiklerle maksimum parçacık hızı ve gecikme


başına şarj değerlerinin kolayca hesaplanabilmesi amaçlanmıştır.

Çalışma yapılan sahalarda yapılan atımlarda, yapılarda görsel – gözlemsel (çatlak)


ölçümler yapılmış, insan tepkileri de dikkate alınmıştır. Çalışma kapsamında seçilen
istasyon noktalarında bir yandan titreşim ölçümleri yapılmış (aynı SD değerleri için),
diğer yandan Ek C’de verilen anketle, çalışma yapılan sahalarda patlatmalardan sonra
titreşim ve hava şokuna yönelik insan tepkileri incelenmiştir. İncelenen sahalarda
yapılan toplam 250 adet anket formu, titreşim ölçüm esaslı değerlendirildiğinde, oluşan
insan tepkileri ve bu tepkilere karşılık gelen parçacık hızı seviyeleri Tablo 4.56’da
verilmiştir.

Bu araştırma kapsamında Literatüre bağlı olarak çalışılan kaya birimleri de dikkate


alınarak yapılan değerlendirmeler ışığında, Ülkemiz yapı stoğu ve kültür seviyesi de
dikkate alınarak, Şekil 4.86’da verilen patlatma risk analizi modeli ve bu modelde
kullanılacak Tablo 4.57’den Tablo 4.74’e kadar verilen yapı hasar kriterleri
geliştirilmiştir.

Çalışma kapsamında, çevredeki yapı ve tesislerde büyük ölçekte sarsıntılar yaratarak


titreşim kaydı verecek, çatlak oluşturabilecek patlatmalar, işletmecilerin hukuki ve
çevresel kaygıları dolayısıyla yapılamamıştır. Yada titreşim ölçümleri ile eş zamanlı
izlenme fırsatı bulunamamıştır. Bu nedenle çoğu durumlarda hasarlarla ilgili görsel,
gözlemsel sonuçlar üretilmesi mümkün olamamıştır. Kısa vadede de bu tür çalışmaların
yapılamayacağı anlaşılmaktadır. Ancak hukuki koşullar sağlanırsa, gelecekte yapılacak
bir proje kapsamında pilot çaplı bir binalar serisi (ülke yapı stoğuna uygun) oluşturarak
ve patlatma uygulaması sonucu yeterli genlikli titreşimler yaratarak, binalardaki hasar
ve çatlak oluşumlarını, gerilmeleri ve deformasyonları ölçerek bir norm oluşumunun
yapılması gerekmektedir.

Bu tez kapsamındaki çeşitli kaya ortamlarının titreşim hızı ve frekans tahminleri bu


yöndeki çalışmalar için çok önemli veriler olacaktır. Bu çalışmada bu veriler ve ilkeler
ortaya konulmuştur. Özellikle risk analizi yaklaşımını esas alan Şekil 4.86’daki
patlatma hasar riski modeli işin özünü oluşturacaktır.
217

Geliştirilen patlatma risk analizi modeli ve hasar kriterleri dikkate alınarak bundan
sonra her patlatma sahası için arazi çalışmaları planlanabilecek ve hasar oluşturmayacak
patlatma tasarımları modele ve kriterlere göre düzenlenebilecektir.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 01/07/2005 tarihli 25862 sayılı Resmi Gazetede


yayınlanarak yürürlüğe giren “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi
Yönetmeliği” nin 29-a maddesinde kabul ettiği değerler, bu çalışma kapsamında elde
edilen saha sabitleri, frekans değerleri ve konut sakinlerinin tepki seviyeleri ile ülke
yapı stoğunun geneldeki doğal frakans değerleri dikkate alındığında oldukça yüksektir.
Söz konusu yönetmelikteki değerler belirlenirken, Amerika Birleşik Devletleri’nin
USBM Normu’nun dikkate alındığı anlaşılmaktadır. ABD’deki konutlar genelde bir
katlı (villa), en fazla iki katlıdır ve daha geniş araziye yayılmış şekilde oldukları için
doğal frekansları yüksektir. Halbuki Ülkemizde kırsal kesimler hariç meskun
mahallerde konutlar genelde beş kat ve üzerindedir. Dolayısıyla da bu tür yapıların
yapıların doğal frekanları düşüktür. Arazi çalışmalarında da bu tür yapıların doğal
frekansları çıkmıştır.

Bu nedenle, söz konusu yönetmelikteki değerlerin, Alman DIN 4150 Normu ve tez
kapsamındaki veriler de dikkate alınarak, bu aşamada Şekil 4.85’deki gibi revize
edilmesi yararlı olacaktır. Bu çalışmanın gelecekte yapılacak bir proje kapsamında pilot
çaplı bir çalışma ile test edilerek kesinleştirilmesi de gözden uzak tutulmamalıdır.
218

KAYNAKLAR

AMBRAEYS, N.R., HENDRON, AJ., 1968; Dynamic Behaviour of Rock Masses, in: Rock
Mechanics in Engineering Practice, Editors: Stagg, K.G., Zienkiewicz, O.C., John
Wiley and Sons, London, 203-207.

ANON, 2006, Auburn Hospital Project Plan Application Acoustic Assessment,


60018658-GG001.REP.01.DOC, Prepared for Bassett Acoustics, Sydney, Australia.

ANON, 1998, Blasters’ Handbook, 17 th Edition, International Society Of Explosives


Engineers Cleveland, Ohio. USA.

ANON, 2005, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği, T.C.


Çevre ve Orman Bakanlığı, Ankara, (2002/49/EC).

ANON, (1986), Handbook of Explosives and Rock Blasting, Atlas Powder Company,
Dallas, Texas, USA.

ARPAZ, E., 2000, Türkiye’deki Bazı Açık İşletmelerde Patlatmadan Kaynaklanan


Titreşimlerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi, Doktora Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi,
Fen Bilimleri Enstitüsü.

BASU, D., and SEN, M., 2005, Blast Induced Ground Vibration Norms - A Critical
Review, National Seminar on Policies, Statutes & Legislation in Mines, Blasting Cell,
CMPDI(HQ), Ranchi, India.

BAUER, A., CALDER , P.N., 1977; Pit Slope Manual, Chapter 7, Canmet Report 77-14.

BİLGİN, A, ESEN, S., KILIÇ, M., 1998; TKİ Çan Linyit İşletmesi'nde Patlatmaların Yol
Açtığı Çevre Sorunlarının Giderilmesi İçin Araştırma, Nihai Rapor, TKİ Genel Müdürlüğü,
Ankara.

BİLGİN, H.A, 1986; Açık İşletmelerde Patlatma Sorunları ve Tasarımı, TKİ Genel
Müdürlüğü Yayım, ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü Seminerleri, Seminer No: 2,
Ankara.

CEYLANOĞLU, A., KAHRİMAN, A., 1996, Measurement and Analysis of Ground


Vibration Induced by Bench Blasting in a Celestite Open-pit Mine in Turkey, Fourth
International Symposium on Environmental Issues and Waste Management in Energy
and Mineral Production, October 7-11, 1996, Cagliari, Italy, 1, 283-290.

CEYLANOĞLU, A., KAHRİMAN, A., DEMİRCİ, A., 1993; Delme-Patlatmanın Önemi,


Kullanıldığı Alanlar ve Maden Mühendisliği ile İlgisi, 1. Delme ve Patlatma Sempozyumu,
Ankara, 127-138.

CRANDELL, F.J., 1949; Ground Vibration Due to Blasting and Its Effect Upon Structures,
Reprinted from Journal of Boston Society of Civil Engineers.
219

DAVIES, B., FARMER, I.W., ATTEWELL, P.B., 1964; Ground Vibration From Shallow
Sub-Surface Blasts, The Engineer, London, 217, 553-559.

DICK, R.A., et. all., 1983, Explosives and Blasting Procedures Manual, USBM, USA.

DOWDING, C.H., 1985, Blast Vibration Monitoring and Control, Prentice-Hall, USA,.

EDWARDS, A.T., NORTHWOOD, T.D., 1959; Experimental Blasting Studies, National


Resarch Council, Ottawa, Kanada.

GHOSH, A., DAEMEN, J.J.K., 1983; A Simple New Blast Vibration Predictor (Based on
Wave Propagation Laws), 24. U.S. Symp. on Rock Mechanics, June, 151-161.

GUPTA, R.N., ROY, P.,P., SINGH, B., 1988, On a Blast Induced Blast Vibration
Predictor for Efficient Blasting, Safety in Mines Research Proceedings of The 22nd
International Conference of Safety in Mines Research Institutes, Editor:Dai Guoquan,
1015-1021

GUPTA, R.N., ROY, P.P., BAGACHI, A, SINGH, B., 1987; " Dynamic Effects in Various
Rock Mass and Their Predictions", J. Mines, Met. Fuels, 455-462.

GUSTAFSSON, T., 1973, Swedish Blasting Technique, Barutsan Dergisi, Sayı:3,


Ankara.

GÜRER, C., 2007, Yapı Teknolojileri-I Ders Notları, Akyon Kocatepe Üniversitesi,
Teknik Eğitim Fakültesi, Yapı Eğitimi Bölümü, Afyon, ISBN.

HOEK, E., BRAY, J.W., 1991, Kaya Şev Stabilitesi, TMMOB Maden Mühendisleri
Odası Yayını, (Çevirenler: Paşamehmetoğlu, A.G., Özgenoğlu, A., Karpuz, C.) Ankara.

Instantel Inc., 1993, Blastmate Series II User Manual, Canada.

ISRM, 1992, Suggested Method for Blast Vibration Monitoring, International Society
for Rock Mechanics,Commission on Testing Methods, Edited By The Secretariat In
Lisbon, USA., 145-156.

I.S.I., 1973; Criteria for Safety and Design of Structures Subjected to Underground Blast,
Indian Standart, ISI Bulletin No: IS-6922.

JOHNSTON, G.J., DURUCAN, Ş., 1994, The Numerical Prediction, Analysis and
Modelling of Ground Vibration Induced by Blasting, Third International Symposium on
Mine Planning and Equipment Selection, 18-20 October, İstanbul.

JIMENO, C.L., JIMENO, E.L., CARCENDO, F.J.A, 1995, Drilling and Blasting of Rocks,
AABalkema, Rotterdam, Brookfield.

KAHRİMAN, A., ÖZER, Ü., KARADOĞAN, A., ÖZDEMİR, K., TUNCER, G.,
KAYA, E., 2008, Effects Of Particle Size Distribution On Loading Performance,
220

Proceedings of The 34rd Annual Conference on Explosives and Blasting Technique,


January 27 – 30, New Orleans, LA, USA.

KAHRİMAN, A., OZER, U., KARADOGAN, A., OZDEMİR, K., AKSOY, M.,
ADİGUZEL, D., 2007, The Assessment of Environmental Impacts of Blasting During
The Construction of A Metro Tunnel, Proceedings of The 33rd Annual Conference on
Explosives and Blasting Technique, 28 January–1 February, Nashville, Tennesse, USA.,
I, 253-265.

KAHRİMAN, A., OZER, U., AKSOY, M., KARADOGAN, A., TUNCER, G., 2006a,
Environmental Impacts of Bench Blasting at Hisarcik Boron Open Pit Mine in Turkey,
Environmental Geology, Springer-Verlag 3020 Production Department, 1015-1023

KAHRİMAN, A., TUNCER, G., OZDEMİR, K., KARADOGAN, A., OZER, U.,
2006b, Evaluation of Environmental Effects Induced by Blasting Around a Waste
Water Tunnel Project in High-Urbanized Area in Turkey, Proceedings of The Thirty –
Second Annual Conference on Explosives and Blasting Technique, 29 January–1
February, Dallas, Texas, USA., I, 49–58.

KAHRİMAN, A., TUNCER, G., KARADOGAN, A., OZER, U., 2006c Investigation
of Ground Vibration Induced By Blasting At Hisarcik Boron Open Pit Mine in Turkey,
Proceedings of The Thirty – Second Annual Conference on Explosives and Blasting
Technique, 29 January–1 February, Dallas, Texas, USA., II, 49–58.

KAHRİMAN, A., KARADOĞAN, A., TUNCER, G., OZDEMİR, K., AKSOY, M.,
2005, Analysis of Parameters of The Ground Vibration Produced by Bench Balasting at
a Boron Open Pit Mine in Turkey, Proceedings of The Thirty – First Annual
Conference on Explosives and Blasting Technique, 6–9 February, Orlando, Florida,
USA., I, 409–419.

KAHRİMAN, A., 2004a, Analysis of Parameters of Ground Vibrations Produced from


Bench Blasting at A Limestone Quarry, Soil Dynamics and Eartquake Engineering, 24,
Elsevier, London, U.K, 887-892.

KAHRİMAN, A., 2004b, Patlatmalı Kazılardan Kaynaklanan Yer Sarsıntısı ve Hava


Şoku Değerlerinin Tahmini ve Hasar Riski Açısından Değerlendirilmesi, İ.Ü. Araştırma
Fonu, Proje No: 39/11092002, İstanbul.

KAHRİMAN, A., TUNCER, G., GÖRGÜN, S., KARADOĞAN, A., ÖZDEMİR, K.,
2003, Evaluation of The Ground Vibration Attenuation Produced From Blasting For
The Different Rock Masses, Proceedings of The Twenty-Ninth Annual Conference on
Explosives and Blasting Technique, 2-5 February, Nashville, Tennessee, USA., I, 193-
201.

KAHRİMAN, A., 2002a, Predictability of the Ground Vibration Parameters Induced by


Blasting During The Tunneling, Mineral Resources Engineering, 11(3), 279-291.
221

KAHRİMAN, A., 2002b, Analysis of Ground Vibrations Caused by Bench Blasting at


Can Open – Pit Lignite Mine in Turkey, Environmental Geology, Springer-Verlag 3020
Production Department,.

KAHRİMAN, A., TUNCER, G., GÖRGÜN, S., KARADOĞAN, A., 2002c,


Monitoring and Analysing Ground Vibration Induced by Different Blasting Excavation
Activities, Seventh International Symposium on Environmental Issues and Waste
Management in Energy and Mineral Production, October 7-10, Cagliari, Italy, 385-394.

KAHRİMAN, A., 2001a, Prediction of Particle Velocity Caused by Blasting for an


Infrastructure Excavation Covering Granite Bedrock, Mineral Reseources Engineering,
Imperial College Pres, 10(2), 205-218.

KAHRİMAN, A., CEYLANOĞLU, A., 2001b, Evaluation of Measurement Results of


Ground Vibration Induced by Blasting in A Celestite Open-Pit Mine in Turkey,
Pakistan Journal of Applied Sciences, 1(2), Faisalabad, Pakistan, 135-138.

KAHRIMAN, A., GÖRGÜN, S., KARADOĞAN, A., TUNCER, G., 2001c,


Attenuation of Ground Vibration Induced by Blasting at Can Open - Pit Lignite Mine in
Turkey, The Twenty-Seventh Annual Conference on Explosives and Blasting Technique,
ISEE, Orlando, Florida, U.S.A., 351-361.

KAHRİMAN, A., GÖRGÜN, S., KARADOĞAN, A., TUNCER, G., 2000a, Tuzla-
Dragos Tüneli Kazısında Patlatmadan Kaynaklanan Yersarsıntısı Ölçüm Sonuçları ve
Değerlendirilmesi, İstanbul Üniversitesi Yerbilimleri Dergisi, İstanbul, 13(1-2), 133-
143.

KAHRİMAN, A., GÖRGÜN, S., KARADOĞAN, A., TUNCER, G., 2000c, Estimation
Particle Velocity on The Basis of Blast Event Measurement For An Infrastructure
Excavation Located Nearby Istanbul, 1st World Conference on Explosives And Blasting
Technique, 6-8 September, Munich, Bavaria, Germany.

KAHRIMAN, A., GÖRGÜN, S., KARADOĞAN, A., 1998a, Çatalca Yöresi


Sarıkayatepe Taş Ocağında Patlatmadan Kaynaklanan Titreşim Ölçüm Sonuçlarının
Değerlendirilmesi, 2. Ulusal Kırmataş Sempozyumu, 19-21 Kasım, İstanbul.

KAHRİMAN, A., CEYLANOĞLU, A., DEMİRCİ, A., 1996, Sivas-Ulaş Yöresi


Sölestit Açık İşletmesinde Basamak Patlatmasından Kaynaklanan Yersarsıntısı Ölçüm
Sonuçları ve Değerlendirilmesi, II. Delme Patlatma Sempozyumu, Ankara.

KAHRİMAN, A., 1995, Sivas Ulaş Yöresi Sölestit Cevheri ve Yankayaçları için
Optimum Patlatma Koşullarının Araştırılması ve Kayaç Özellikleri ile İlişkilendirilmesi,
Cumhuriyet Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Sivas.

KARAKUŞ, D., 2000, Patlatmadan Kaynaklanan, Yersarsıntılarının Binalar Üzerindeki


Etkisinin Araştırılması, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
İzmir.
222

KONYA C.J., WALTER, E.J., 1991, Rock Blasting and Overbreak Control, NHI Course No:
13211, US Department of Transportation, Virginia, USA.

KONYA, C.J., Walter, E.J., 1990, Surface Blast Design, New Jersey, USA.

KUZU, C., ERGİN, H., 2003, Patlatma Kaynaklı Titreşimlerde OSMRE Çözümleri-I
İstanbul Cendere Havzası’ ndan Bir Uygulama Örneği, III. Ulusal Kırmataş
Sempozyumu, 3-4 Aralık İstanbul, 115-120.

LANGEFORS, U, KHILSTRÖM, B., 1973, Rock Blasting, John Wiley and Sons, New York.

LANGEFORS, U., KHILSTRÖM, B., WESTERBERG, H, 1948, Ground Vibrations in


Blasting, Water Power,

NICHOLLS, H.R, JOHNSON, C.F., DUVALL, W.L, 1971, Blasting Vibrations and
Their Effects on Structure, United States Department of Interior, USBM, Bulletin 656.

OLOFSSON, S.O., 1988, Applied Explosives Technology for Construction and Mining,
Sweden.

OSM, 1983, Rules and Regulations, Office of Surface Mining Reclamation and
Enforcement, 46, USA.

ÖZER, Ü., KAHRİMAN, A., AKSOY, M., ADIGÜZEL, D., KARADOGAN, A., 2008,
The Analysis of Ground Vibrations Induced by Bench Blasting at Akyol Quarry and
Practical Blasting Charts, Environ Geology , DOI 10.1007/s00254-007-0859-7, 54:737–
743.

ÖZER, Ü., 2001, Patlatma Kinematiğinin Araştırılması ve Patlatma Simülasyonu,


Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

PARLAK, T., 1997, Bir Termik Santrali Besleyecek Kömür Sahasının Açık İşletme Dizaynı ve
Planlaması, Doktora Tezi, İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü.

PAŞAMEHMETOĞLU, A.G., et. al., 1986, Divriği Madenleri Müessesesi Açık Ocağında
Patlatma Sorunlarının Etüdü", ODTÜ, Ankara.

ROCKWELL, E.H., 1934; Vibrations Caused by Blasting and Their Effect on Structures,
Wilmington, DE: Hercules Powder Co.

SCHILLINGER, R. 2006, The State of Human Annoyance at Blasting Works in


Accordance with Environmental Conditions under Inclusion of Standards, Proceedings
of The Thirty – Second Annual Conference on Explosives and Blasting Technique, 29
January – 1 February, Dallas, Texas, USA. 135-148.

SINGH, B., ROY, P.P., BAGACHI, A, SJNGH, RB., BAGACHI, A, SINGH, M.M.,
NABNJLLAH, M., 1993, Blasting in Ground Excavations and Mines, AA Balkema.
223

SINGH, P.K., ROY, P.P., SINGH, RB., 1994; Ground Vibration Assessment Under Varying
Circumstances in a Limestone Quarry in India, International Journal of Surface Mining ,
Reclamation and Environment, 8(3), 121-123.

SISKIND, D.E., STAGG, M.S., KOPP, J.W., DOWDING, C.H., 1980, Structure Response and
Damage Produced by Ground Vibration From Surface Mine Blasting, USBM, RI8507.

SPSS, Statistical Software, SPSS 11.5 for Windows.

TAMROCK, (1984), Handbook of Surface Drilling and Blasting, Painofaktorit,


Finland.

THOENEN, J.R., WTNDES, S.L., 1942, Seismic Effects on Quarry Blasting, U.S. Bureu of
Mines, Bulletin 442.

TUNCER, G., KAHRİMAN, A., ÖZDEMİR, K., GÜVEN, S., FERHATOĞLU, A.,
GEZBUL, T., 2003, The Damage Risk Evaluation of Ground Vibration Induced by
Blasting in Naipli Quarry, III. International Conference: “Modern Management of
Mine Producing, Geology and Environmental Protection, SGEM-2003, 9-13 June,
Varna, Bulgaria, 67-75.

YAGANOGLU, A., ALTAN A., 1993, Patlatma Sonucu Oluşan Titreşimlerin İzlenmesi
ve Analizi, 1. Delme ve Patlatma Sempozyumu, Ankara, 99-119.

YÜKSEL, A., SÖZAK, N.N., GÜLLE, G., 2005, Kadıköy- Kartal Raylı Toplu Taşıma
Sistemi Projesi-Mühendislik Jeolojisi Raporu, Yapı Merkezi İnş. ve San. A.Ş. – Doğuş
İnş. ve Tic. A.Ş. – Yüksel İnş. A.Ş. – Yenigün İnş. San. ve Tic. A.Ş. Ortak Girişimi,
Teknik Doküman No: KK-GE-TR-GN-004 (R00), Aralık, 71 sayfa.
224

EKLER
225

EK-A. PATLATMA VERİ FORMU

I. ATIM BİLGİLERİ

Kuruluş, Bölge ve Ocağın Adı


Atım No
Basamak No
X Y Z
Atım Yeri Koordinatları
Kaya Birimi
Atım Tarihi
Atım Saati

2. DELİK GEOMETRİSİ VE ATEŞLEME DÜZENİ

3. TASARIM PARAMETRELERİ BİLGİLERİ

Delik Sayısı (Adet) Basamak Yüksekliği (m)


Sıra Sayısı (Adet) Basamak Eğimi Açısı (°)
Delik Çapı (mm) Sıkılama Boyu (m)
Delik Boyu (m) Su Seviyesi (m)
Delik Eğimi (°) Hava Durumu
Delik Taban Payı (m) Hava Sıcaklığı (°C)
Delikler Arası Mesafe (m) Havanın Nemi
Dilim Kalınlığı (m) Rüzgar Hızı (km/saat)
İlk Dilim Kalınlığı (m) Rüzgar Yönü
226

4. PATLAYICI MADDE VE ATEŞLEME BİLGİLERİ


Patlayıcı Türü Miktarı Ateşleme Bilgileri
1 (Kg) Kapsül Markası
2 (Kg) Gecikme Aralığı (ms)
3 (Kg) Gecikme Numaraları
Toplam Şarj (Kg) Kapsül Adedi
Delikteki Ort. Şarj (Kg) Kablo Boyu (m)
Gec. Başına Toplam Şarj (Kg) Devre Tipi
Şarj Şekli Şarj Çapı (mm)

5. ATIM ÇEVRESİ RİSK ANALİZİ


No Atım Çevresindeki Koordinatları Atım
Yapı Türü X Y Z Mesafesi (m)

6. TİTREŞİM VE HAVA ŞOKU ÖLÇÜMLERİ


İstasyon Kullanılan Titreşim PPV Frekans Hava Şoku
No Ölçer Markası (mm/s) (Hz) (dB)

7. İSTASYON NOKTALARININ KOORDİNATLARI


İstasyon İstasyon Noktasının Koordinatları
No Yeri X Y Z

8. ATIM SONRASI DEĞERLENDİRMELER


Ortalama Ötelenme (m) Geri Çatlak
Ortalama Yığın Yüksekliği (m) Ayna Kesimi
Maksimum Parça Boyutları (m) Kaya Fırlaması (m)
Parça Boyutu Yüzdesi (%) Tırnak Oluşumu
Ortalama Parça Boyutları (m) Patar Sayısı (Adet)
Ortalama Parça BoyutuYüzdesi (%) Resim No
Patlatma Yöneticisinin Görüşü:

Patlatma Sorumlusu : Ateşçi :


İmza : İmza :
227
228
229
230

ÖZGEÇMİŞ

Abdulkadir Karadoğan 1976 yılında Ardahan’da doğdu. Orta öğrenimini Erzurum Oltu
Lisesi’nde tamamladıktan sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.) Mühendislik
Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümüne başlayıp, 1997 yılında bölüm birinciliği ile
Maden Mühendisi olarak mezun oldu. Aynı yıl İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Maden
Mühendisliği Anabilim Dalı Maden Mühendisliği Programında başladığı Yüksek Lisans
eğitimini 2001 yılında bitirerek Maden Yüksek Mühendisi ünvanını aldı. 2004 yılında
İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Maden Mühendisliği Anabilim Dalı Maden Mühendisliği
Programında Doktora öğrenimine başladı. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Maden İşletme Anabilim Dalında
Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. Halen bu görevini yürütmekte olan
Abdulkadir Karadoğan, evli ve iki çocuk babasıdır.

You might also like