Professional Documents
Culture Documents
DOKTORA TEZİ
Danışman
Prof.Dr. Ali KAHRİMAN
Yard.Doç.Dr. Ümit ÖZER
Mayıs, 2008
İSTANBUL
Bu çalışma 07/05/2008 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
Maden Mühendisliği programında Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.
Tez Jürisi
DOKTORA TEZİ
Danışman
Prof.Dr. Ali KAHRİMAN
Yard.Doç.Dr. Ümit ÖZER
Mayıs, 2008
İSTANBUL
Bu çalışma, İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yürütücü Sekreterliğinin
T-865/02062006 numaralı projesi ile desteklenmiştir.
ÖNSÖZ
Tez çalışmalarım boyunca gösterdiği her türlü destek ve katkılarından dolayı İkinci
Danışmanım Sayın Yard.Doç.Dr. Ümit ÖZER’e teşekkür ederim.
Bu tezi inceleyerek değerli önerilerde bulunan Jüri Üyeleri İstanbul Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Sayın Prof.Dr. Nihat Enver ÜLGER ve
Doç.Dr. Ataç BAŞÇETİN, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Maden Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyeleri Prof.Dr. Nuh BİLGİN ve Doç.Dr. Cengiz KUZU’ya teşekkür ederim.
Arazi çalışmaları sırasındaki ilgi ve destekleri nedeniyle, çalışma yapılan tüm firmaların
yetkililerine ve çalışanlarına teşekkürlerimi sunarım.
Ayrıca, hayatımın her döneminde bana destek olan Babama, Anneme ve bana her zaman güç
veren Eşim Evren’e, Oğlum Barış’a ve Kızım Beril’e sonsuz teşekkürü borç bilirim.
i
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ........................................................................................................ İ
İÇİNDEKİLER .........................................................................................İİ
ŞEKİL LİSTESİ ..................................................................................... Vİİ
TABLO LİSTESİ .................................................................................... Xİ
SEMBOL LİSTESİ .............................................................................. XİV
ÖZET ..................................................................................................... XVİ
SUMMARY ......................................................................................... XVİİ
1. GİRİŞ ....................................................................................................... 1
1.1. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı .......................................................................... 1
ii
2.3.3. Yer Sarsıntısı (Titreşim) ............................................................................ 28
2.3.3.1. Yer Sarsıntısının Oluşumu ve Genel Karakteristikleri ....................... 29
2.3.3.2. Tipik Patlatma Titreşim Kayıtları ........................................................ 37
2.3.3.3. Baskın Frekans .................................................................................... 38
2.3.3.4. Ölçekli Mesafe Kavramı ....................................................................... 40
2.3.3.5. Maksimum Parçacık Hızı Tahmini ..................................................... 41
2.3.3.6. Maksimum Parçacık Hızı Tahmininde Kullanılan İstatistiksel
Metotlar ............................................................................................................. 44
2.3.3.7. Patlatmadan Kaynaklanan Yersarsıntısını Azaltmak İçin Alınabilecek
Önlemler ............................................................................................................ 45
2.3.4. Hava Şoku ve Gürültü ............................................................................... 47
2.3.4.1.Hava Şoku ve Gürültü Ölçümü ve Karakteri ....................................... 47
2.3.4.2. Patlatmadan Kaynaklanan Hava Şokunu Azaltmak İçin Alınabilecek
Önlemler ............................................................................................................ 50
2.4. HASAR ÖLÇÜTLERİ VE TİTREŞİM ÖLÇÜMLERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİNDE GÖZÖNÜNDE TUTULAN ULUSLARARASI
NORMLAR ............................................................................................................... 51
2.4.1. Hasar Sınıflaması ....................................................................................... 52
2.4.2. Patlatma Hasar Kriterleri ......................................................................... 53
2.4.2.1. Rockwell’in Enerji Formülü................................................................ 55
2.4.2.2. USBM’nin Formülü............................................................................. 55
2.4.2.3. Crandell’in Enerji Oranı Formülü ..................................................... 55
2.4.2.4. Langefors, Kihlström ve Westerberg’in Yaklaşımı ............................. 56
2.4.2.5 Edwards ve Northwood’un Parçacık Hızı Yaklaşımı .......................... 56
2.4.2.6. Langefors ve Kihlström’un Yaklaşımı................................................ 57
2.4.2.7. USBM’nin Yaklaşımı ........................................................................... 58
2.4.2.8. Bauer ve Calder’in Yaklaşımı .............................................................. 58
2.4.2.9. USBM’nin Son Patlatma Hasar Tahmini ........................................... 58
2.4.2.10. OSM’nin Halen Geçerli Olan Kuralları ........................................... 60
2.4.2.11. DIN 4150 Alman Normu ................................................................... 63
2.4.2.12. İsveç Standardı ................................................................................... 65
2.4.2.13. İngiliz Standardı ................................................................................. 66
2.4.2.14. Hindistan Standardı (IS).................................................................... 67
iii
2.4.2.15. Fransa Standardı ............................................................................... 67
2.4.2.16. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Gürültünün
Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği ..................................................... 68
2.5. Yapı Tipleri ve Sınıflandırılması ..................................................................... 69
2.5.1. Yapının Tanımı .......................................................................................... 69
2.5.2. Yapıların Sınıflandırılması........................................................................ 69
2.5.2.1. Malzeme Özelliklerine Göre Sınıflandırma ................................................ 69
2.5.2.2. Bulundukları Yere Göre Sınıflandırma .............................................. 69
2.5.2.3. Sürekliliğine Göre Sınıflandırma ....................................................... 70
2.5.2.4. Hizmet Amaçlarına Göre Sınıflandırma ............................................. 70
2.5.2.5. Mülkiyetlerine Göre Sınıflandırma .................................................... 70
2.5.2.6. Taşıyıcı Elemanlarına Göre Sınıflandırma........................................ 70
2.5.2.7. Binayı Oluşturan Elemanlara Göre Sınıflandırma ........................... 71
2.5.3. Yapıların Doğal Frekansı ve Patlatmayla Olan İlişkisi .......................... 71
2.5.3.1. Doğal Frekansın Tanımı ve Ölçümü ................................................... 71
iv
4.2.6. Gebze Taşıt Araçları Yan Sanayii Organize Sanayi Bölgesi (TOSB)
Altyapı Kazısı ....................................................................................................... 93
4.2.6.1. Çalışma Sahası ..................................................................................... 93
4.2.7. İstanbul-Tarabya Atıksu Tünel ve Kollektörleri İnşaatı Keçecizade
Sokağı S2 – S2B Branşman Tüneli Kazısı ......................................................... 97
4.2.8. Türkiye Kömür İşletmeleri Çan Linyit Açık Ocağı ................................ 99
4.2.8.1. Çalışma Sahası ..................................................................................... 99
4.2.9. İstanbul Metrosu Taksim-Yenikapı Hattı Süleymaniye Yaklaşımı
Yenikapı Yönü Tünelleri Kazısı ....................................................................... 101
4.2.9.1. Çalışma Sahası ve Jeolojisi ................................................................ 101
4.2.10. Afyon Çimento Sanayi T.A.Ş. Halımoru Taş Ocağı ........................... 105
4.2.10.1. Çalışma Sahası ................................................................................. 105
4.2.11. Balıkesir Çimento T.A.Ş. Naipli Taş Ocağı ......................................... 109
4.2.12. Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi İnşaatı Temel Kazısı ............. 111
4.3. TEZ KAPSAMINDA YAPILAN ARAZİ ÇALIŞMALARI VE ELDE
EDİLEN BULGULAR ........................................................................................... 114
4.3.1. Beylerbeyi –Küçüksu Atıksu Tünel İnşaatı ........................................... 115
4.3.1.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 115
4.3.2. İstanbul-Çatalca Yöresi Akyol Taş Ocağı ............................................. 121
4.3.2.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 121
4.3.3. Kütahya-Emet Bor İşletme Müdürlüğü Hisarcık Açık Ocağı ............. 126
4.3.3.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 126
4.3.4. İstanbul Çatalca Yöresi Beta Taş Ocağı ................................................ 128
4.3.5. İstanbul Kağıthane-Piyalepaşa-Dolapdere-Dolmabahçe Tünelleri
İnşaatı Kazısı ...................................................................................................... 132
4.3.5.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 132
4.3.6. Kütahya Emet Bor İşletme Müdürlüğü Espey Açık Ocağı .................. 135
4.3.6.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 135
4.3.7. İstanbul Kemerburgaz Yöresi Öztaş Taş Ocağı.................................... 140
4.3.7.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 140
4.3.8. İstanbul Cendere Yöresi Lafarge Çimento Taş Ocağı ......................... 143
4.3.8.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 143
4.3.9. Zonguldak-Çatalağzı Yöresi Cemaltepe Taş Ocağı .............................. 146
v
4.3.9.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 146
4.3.10. Melen Projesi Ayazağa Derbent Tünelleri Titreşim Ölçümleri......... 150
4.3.10.1. Çalışma Sahası ................................................................................. 150
4.3.11. Kadıköy Kartal Metrosu Tünelleri Kazısı ........................................... 152
4.3.11.1. Çalışma Sahası ................................................................................. 152
4.3.12. İstanbul-Çatalca Yöresi Artas Tas Ocağı ............................................ 155
4.3.13. İstanbul-Cebeci Yöresi Tas Ocakları ................................................... 157
4.3.14. Kavacık-Beykoz Atıksu Tüneli ve Bağlantıları İnşaatı Kazısı........... 158
4.3.15. KKTC Taş Ocakları............................................................................... 160
4.3.15.2. Çalışma Sahası ................................................................................. 160
4.2.8. Türkiye Kömür İşletmeleri Çan Linyit Açık Ocağı .............................. 164
4.2.8.1. Çalışma Sahası ................................................................................... 164
4.4. ÖLÇÜM SONUÇLARININ ANALİZİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ ..... 168
4.5. YAPI HASAR KRİTERLERİ ....................................................................... 190
4.5.1. Yapı Çalışmaları ...................................................................................... 190
4.5.2. İnsan Tepkileri ......................................................................................... 193
4.5.3. Yerleşim Birimleri Mesafelerine Göre Hasar Kriterleri ...................... 195
4.5.3. 1. Meskun Olmayan Mahaller - Kırsal Kesimler ................................. 196
4.5.3.1.1. Ölçekli Mesafe Kriterleri................................................................. 196
4.5.3.1.2. Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriterleri ................................ 196
4.5.3.2. Meskun Mahal-Uzak ......................................................................... 197
4.5.3.2. 1. Ölçekli Mesafe Kriterleri ................................................................ 197
4.5.3.2. 2. Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriterleri ............................... 198
4.5.3.3. Yoğun Meskun Mahal – Titrşim Kaydı Mecburi .............................. 199
4.5.3.3. 1. Ölçekli Mesafe Kriterleri ................................................................ 199
4.5.3.3. 2. Parçacık Hızının Sınırlandırılması Kriterleri ............................... 200
4.5.4. Yapı Hasar Kriteri Normu ...................................................................... 201
4.6. PATLATMA RİSK ANALİZ MODELİ ....................................................... 204
5. TARTIŞMA VE SONUÇ....................................................................214
KAYNAKLAR.........................................................................................218
EKLER .....................................................................................................224
ÖZGEÇMİŞ .............................................................................................230
vi
ŞEKİL LİSTESİ
Şekil 2.1 : Delme patlatmayı esas alan kazı işleminin genel planlaması ................... 5
Şekil 2.2 : Delme ve patlatmanın üretim sürecindeki yeri ve önemi .......................... 6
Şekil 2.3 : Üretim sürecinde çeşitli meslekler ve beklenen (bilgi-beceri)
yeterlikleri…………….......................................... ……………………..10
Şekil 2.4 : Endüstriyel gelişim ve üretim sürecinde çeşitli işgücü kaynaklarının
fonksiyonları ............................................................................................ 10
Şekil 2.5 : Patlatma ve ardışık faaliyetlerin maliyetleri arasındaki ilişki ................. 11
Şekil 2.6 : Patlatma tasarımında izlenecek yöntem .................................................. 12
Şekil 2.7 : Blok boyutuna etki eden faktörler .......................................................... 13
Şekil 2.8 : Delme patlatma için temel planlama paterni ........................................... 14
Şekil 2.9 : Detonasyon boyunca gerilme dalgalarının kaya içerisinde yayılımı ....... 16
Şekil 2.10 : Değişik koşullarda kütle taşınmaları ...................................................... 18
Şekil 2.11 : Parçalanma mekanizması ........................................................................ 19
Şekil 2.12 : Sonsuz kaya ortamı içindeki bir patlama deliği çevresinde parçalanma
olayı……………………………… ......................................................... 20
Şekil 2.13 : Çatlakların gaz basıncıyla açılıp uzaması ............................................... 22
Şekil 2.14 : Patlatmadan kaynaklanan çevresel etkiler ............................................... 25
Şekil 2.15 : Patlatma sırasında oluşan kaya fırlaması ................................................. 27
Şekil 2.16 : Sismik dalgaların kaya ortamından geçerken yarattıkları deformasyon.. 30
Şekil 2.17 : Uzaklığa ve zamana bağlı olarak patlatma titreşimlerinin genel
formu……… .......................................................................................... 32
Şekil 2.18 : Basınç ve kesme dalgaları ....................................................................... 32
Şekil 2.19 : Farklı dalga tiplerinin atım kaynağından yayılımı .................................. 33
Şekil 2.20 : Dalga tiplerine bağlı olarak parçacık hareketlerinin değişimi ................ 34
Şekil 2.21 : İki izleme noktasında patlatma titreşimlerinin izlenmesi ....................... 35
Şekil 2.22 : Sinüsoidal yaklaşım ................................................................................ 35
Şekil 2.23 : Tipik kömür madeni patlatmasında parçacık hızlarının zamana bağlı
değişimi…… ........................................................................................... 37
Şekil 2.24 : Patlatma titreşimlerinin nükleer patlama ve deprem hareketleri ile
karşılaştırılması........................................................................................ 38
Şekil 2.25 : Çeşitli patlatmalarda ön baskın frekans histogramları ............................ 39
Şekil 2.26 : Taş ocağı patlatmasında zamana bağlı tipik titreşim gelişimi ................ 39
Şekil 2.27 : Ölçekli mesafe parametreleri .................................................................. 41
Şekil 2.28 : Günlük olaylardaki ses düzeyleri ve ses basınç değerleri ...................... 49
Şekil 2.29 : Hava şoku basıncının ölçekli mesafeye göre değişimi ........................... 49
Şekil 2.30 : Langefors ve Kihlström’un hasar kriteri nomogramı .............................. 57
Şekil 2.31 : USBM’nin alternatif kriter analizi .......................................................... 60
Şekil 2.32 : OSM’nin alternatif kriter analizi. ............................................................ 62
Şekil 2.33 : DIN 4150 Alman normu . ........................................................................ 63
vii
Şekil 2.34 : White mini-seis cihazının DIN 4150 normuna göre düzenlenmiş tipik
çıktısı …………… .................................................................................. 64
Şekil 2.35 : İngiliz Standardı BS 7385-Bölüm 2: 1993 ............................................. 66
Şekil 2.36 : Hindistan DGMS standardı ..................................................................... 67
Şekil 2.37 : Patlatma kaynaklı yer sarsıntısı ve serbest titreşim ................................. 72
Şekil 3.1 : Bir tireşim ölçer cihazının jeofon yapısı .................................................. 75
Şekil 3.2 : Yer sarsıntısı ve hava şoku izleme sistemi .............................................. 76
Şekil 3.3 : Instantel mini mate plus model titreşim ölçüm cihazı ............................ 77
Şekil 3.4 : Instantel mini mate plus cihazının usbm normuna göre düzenlenmiş tipik
çıktısı…. .................................................................................................. 78
Şekil 4.1 : Çalışma sahalarının yerleri ...................................................................... 82
Şekil 4.2 : Ocağın kodlanmış karakteristik kesiti. .................................................... 86
Şekil 4.3 : Sarıkayatepe taş ocağı genel görünümü ................................................. 88
Şekil 4.4 : Sarıkayatepe taş ocağı açık ocak kesiti ................................................... 88
Şekil 4.5 : Sarıkayatepe taş ocağında yapılan patlatmalarda uygulanan atım
geometrisi…… ........................................................................................ 89
Şekil 4.6 : Kayabaşı taş ocağı hazırlık planı ............................................................ 90
Şekil 4.7 : Çalışma alanının plan görünüşü............................................................... 91
Şekil 4.8 : Tünel patlatmasında uygulanan örnek bir atım paterni .......................... 93
Şekil 4.9 : Patlatmalı kazı çalışmalarının yapıldığı parsel konumları ...................... 94
Şekil 4.10 : Çalışma alanının plan görünüşü ve istasyon noktalarının konumu ......... 97
Şekil 4.11 : Atımda uygulanan patern ........................................................................ 99
Şekil 4.12 : Çan linyit sahası genel görünümü ........................................................... 99
Şekil 4.13 : Çan linyit havzasına ait stratigrafik kesit .............................................. 100
Şekil 4.14 : İstasyon ve atım noktalarının konumu ………………………... ........ 103
Şekil 4.15 : Tünel ilerlemesinde patlatmalı kazının sürdürüldüğü tünel kesiti ........ 104
Şekil 4.16 : Çalışma alanı ve düzenlenen atımlarla ilgili ölçüm krokisi................... 107
Şekil 4.17 : Atım yerleri ve ölçüm istasyonlarının görünümü .................................. 112
Şekil 4.18 : Beylerbeyi –küçüksu atıksu tünel inşaatı çalışma sahası ...................... 116
Şekil 4.19 : Atımlarda uygulanan örnek bir delik paterni ......................................... 120
Şekil 4.20 : İnceleme alanı yer bulduru haritası........................................................ 122
Şekil 4.21 : Atım noktalarını ve ölçüm istasyonlarını gösterir plan ......................... 125
Şekil 4.22 : Çalışma sahasının genel görümünü ....................................................... 126
Şekil 4.23 : Hisarcık açık ocağı ve ölçüm istasyonlarının konumları ....................... 128
Şekil 4.24 : Atım 1 ve atım 2 noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumu............... 130
Şekil 4.25 : Atım 3 ve atım 4 noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumu............... 131
Şekil 4.26 : Tünel güzergahının genel yerleşimi....................................................... 132
Şekil 4.27 : Tünel kesiti ............................................................................................ 133
Şekil 4.28 : Espey açık ocağı’nın genel görünümü. .................................................. 135
Şekil 4.29 : Patlatma noktasına yakın mesafede bir titreşim ölçerin kurulumunun
gösterimi ................................................................................................ 136
Şekil 4.30 : Tek sıra düzeninde hazırlanan bir basamak patlatmasının görünümü ... 139
Şekil 4.31 : Öztaş taş ocağının görünümü................................................................. 140
Şekil 4.32 : Öztaş taş ocağında bir titreşim ölçerin kurulduğu istasyon ................... 141
Şekil 4.33 : Lafarge çimento taş ocağının genel görünümü ...................................... 144
Şekil 4.34 : Cemaltepe taş ocağının genel görünümü ............................................... 146
Şekil 4.35 : Yapılan atımların ve bu atımlarda kurulan ölçüm istasyonlarının
krokisi…… ............................................................................................ 149
Şekil 4.36 : Tünel güzergahı atım ve ölçüm noktalarının konumu ........................... 151
viii
Şekil 4.37 : Kadıköy - Kartal raylı toplu tasıma sistemi güzergahının genel
yerleşimi ............................................................................................... 152
Şekil 4.38 : İstanbul paleozoik istifi ve üzerindeki birimlerin genelleştirilmiş
stratigrafi kesiti ...................................................................................... 153
Şekil 4.39 : Ölçüm alınan şaftlar ve belirlenen bölge sınırları.................................. 155
Şekil 4.40 : S6 nolu şaft noktası bağlantı tüneli konumu, güzergahı ve yapılaşma
durumu….. ............................................................................................. 159
Şekil 4.41 : Çalışma sahalarının konumu.................................................................. 160
Şekil 4.42 : Çan linyit sahası genel görünümü.......................................................... 164
Şekil 4.43 : Çan linyit havzasına ait stratigrafik kesit .............................................. 165
Şekil 4.44 : 1 – 17 arasındaki atım noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumları ... 166
Şekil 4.45 : 18 – 25 arasındaki atım noktaları ve ölçüm istasyonlarının konumları . 167
Şekil 4.46 : Kireçtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkileri ........................... 171
Şekil 4.47 : Kireçtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi ............................. 171
Şekil 4.48 : Kumtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkileri............................ 172
Şekil 4.49 : Kumtaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi .............................. 172
Şekil 4.50 : Grovak+silttaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkileri ................ 173
Şekil 4.51 : Grovak+silttaşı sahalarının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi ................... 173
Şekil 4.52 : Marn+kil+kömür sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi ................... 174
Şekil 4.53 : Kiltaşı sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi .................................... 174
Şekil 4.54 : Granit sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi .................................... 175
Şekil 4.55 : Jips+anhidrit+sölestit sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi ............ 175
Şekil 4.56 : Konglomera sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi .......................... 176
Şekil 4.57 : Kireçtaşı için mesafe ve frekans ilişkisi ................................................ 177
Şekil 4.58 : Kireçtaşı için mesafe ve frekans ilişkisi ................................................ 177
Şekil 4.59 : Grovak+silttaşı için mesafe ve frekans ilişkisi ...................................... 178
Şekil 4.60 : Marn+kil+kömür için mesafe ve frekans ilişkisi ................................... 178
Şekil 4.61 : Kiltaşı için mesafe ve frekans ilişkisi .................................................... 179
Şekil 4.62 : Granit için mesafe ve frekans ilişkisi..................................................... 179
Şekil 4.63 : Jips+anhidrit+sölestit için mesafe ve frekans ilişkisi ............................ 180
Şekil 4.64 : Konglomera için mesafe ve frekans ilişkisi ........................................... 180
Şekil 4.65 : Kireçtaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak
PPV tahmini........................................................................................... 182
Şekil 4.66 : Kireçtaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına
şarj tahmini ............................................................................................ 182
Şekil 4.67 : Kumtaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini ................................................................................................... 183
Şekil 4.68 : Kumtaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini ................................................................................................... 183
Şekil 4.69 : Marn+kil+kömür için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı
olarak PPV tahmini................................................................................ 184
Şekil 4.70 : Marn+kil+kömür için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme
başına şarj tahmini ................................................................................. 184
Şekil 4.71 : Grovak+silttaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı
olarak PPV tahmini................................................................................ 185
Şekil 4.72 : Grovak+silttaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme
başına şarj tahmini ................................................................................. 185
Şekil 4.73 : Kiltaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini ................................................................................................... 186
ix
Şekil 4.74 : Kiltaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini ................................................................................................... 186
Şekil 4.75 : Granit için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini ................................................................................................... 187
Şekil 4.76 : Granit için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini ................................................................................................... 187
Şekil 4.77 : Jips+anhidrit+sölestit için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine
bağlı olarak PPV tahmini....................................................................... 188
Şekil 4.78 : Jips+anhidrit+sölestit için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak
gecikme başına şarj tahmini .................................................................. 188
Şekil 4.79 : Konglomera için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak
PPV tahmini........................................................................................... 189
Şekil 4.80 : Konglomera için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına
şarj tahmini ............................................................................................ 189
Şekil 4.81 : Kütahya Emet yöresinden bir yığma bina ............................................. 191
Şekil 4.82 : Kütahya Emet yöresinden bir betonarme bina....................................... 191
Şekil 4.83 : Zonguldak yöresinden bir yığma bina ................................................... 192
Şekil 4.84 : İstanbul-Kadıköy yöresinden bir betonarme bina.................................. 192
Şekil 4.85 : Yapı hasar kriteri normu ........................................................................ 203
Şekil 4.86 : Patlatma hasar riski modeli .................................................................... 205
x
TABLO LİSTESİ
xi
Tablo 4.15 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 109
Tablo 4.16- a : Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı .......................... 110
Tablo 4.16-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 110
Tablo 4.17 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 111
Tablo 4.18- a : Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı .......................... 112
Tablo 4.18-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 113
Tablo 4.19 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 113
Tablo 4.20 : Çalışma yapılan yerlere ait veriler....................................................... 114
Tablo 4.21-a : Yoğunluk deneyi sonuçları .................................................................. 117
Tablo 4.21-b : Schmidt çekici deney sonuçları ........................................................... 117
Tablo 4.21-c : Nokta yükleme deney sonuçları .......................................................... 118
Tablo 4.22 : Örnek tünel delik paterni şarj bilgileri ................................................ 120
Tablo 4.23 : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 121
Tablo 4.24 : Basamak patlatması tasarım parametreleri .......................................... 123
Tablo 4.25 : İstasyon noktalarının yerleri ve koordinatları ..................................... 124
Tablo 4.26-a : Schmidt çekici değerine göre kaya sertliği tanımı .............................. 127
Tablo 4.26-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 127
Tablo 4.27-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 129
Tablo 4.27-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 129
Tablo 4.28 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 131
Tablo 4.29 : Proje ve çalışılan tüneller hakkında genel bilgiler .............................. 133
Tablo 4.30 : İstasyon noktalarını koordinatları ........................................................ 136
Tablo 4.31-a : Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı .......................... 138
Tablo 4.31-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 138
Tablo 4.32 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 139
Tablo 4.33 : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 141
Tablo 4.34-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 142
Tablo 4.34-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 142
Tablo 4.35 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 143
Tablo 4.36 : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 144
Tablo 4.37 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 145
Tablo 4.38-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 145
Tablo 4.38-b : İstasyon noktalarının koordinatları ve kurulan cihazlar ...................... 146
Tablo 4.39 : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 147
Tablo 4.40 : Titreşim ölçümü yapılan test atımlarının patlatma geometrisi ............ 148
Tablo 4.41-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 148
Tablo 4.41-b : İstasyon noktalarının koordinatları ve kurulan cihazlar ...................... 149
Tablo 4.42-a : Atım noktalarının koordinatları ........................................................... 150
Tablo 4.42-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 151
Tablo 4.43 : Nokta yükleme dayanım İndeksi test sonuçları ................................... 152
Tablo 4.44 : Belirlenen bölgelere ait formasyon kaya birimi ve GSI değerleri....... 155
Tablo 4.45-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 156
Tablo 4.45-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 156
Tablo 4.46 : Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi...................... 157
Tablo 4.47-a : Atımların noktalarının koordinatları ................................................... 158
Tablo 4.47-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 159
Tablo 4.48-a : Atımların yeri ve koordinatları ............................................................ 161
Tablo 4.48-b : İstasyon noktalarının koordinatları ...................................................... 161
Tablo 4.49-a : Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı .......................... 162
xii
Tablo 4.49-b : Kaya sınıflama (Schmidt) çekici deney sonuçları ............................... 162
Tablo 4.50 : Titreşim ölçümü yapılan bazı atımların patlatma geometrisi .............. 163
Tablo 4.51 : Atımlarda uygulanan patlatma tasım parametreleri ............................ 165
Tablo 4.52 : Sahalarda elde edilen parçacık hızı tahminine yönelik veriler ............ 168
Tablo 4.53 : Farklı kaya birimleri için elde edilen eşitlikler ................................... 170
Tablo 4.54 : Yapı sınıfları ........................................................................................ 190
Tablo 4.55 : Yapı sınıflarına ait hesaplanan doğal frekans değerleri ...................... 193
Tablo 4.56 : İnsan tepkilerine göre oluşan parçacık hızı seviyeleri......................... 194
Tablo 4.57 : Uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe kriterleri..................... 196
Tablo 4.58 : Uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızı kriteri .................................. 196
Tablo 4.59 : Gündüz ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 197
Tablo 4.60 : Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 197
Tablo 4.61 : Gece ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli
mesafe kriterleri ..................................................................................... 197
Tablo 4.62 : Gece ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 198
Tablo 4.63 : Gündüz ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 198
Tablo 4.64 : Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 198
Tablo 4.65 : Gece ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık
hızları ..................................................................................................... 199
Tablo 4.66 : Gece ve seyrek yapılan patlatmalardan belirli uzaklıklarda maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 199
Tablo 4.67 : Gündüz ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 199
Tablo 4.68 : Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 200
Tablo 4.69 : Gece ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli
mesafe kriterleri ..................................................................................... 200
Tablo 4.70 : Gece ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen
ölçekli mesafe kriterleri ......................................................................... 200
Tablo 4.71 : Gündüz ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 201
Tablo 4.72 : Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 201
Tablo 4.73 : Gece ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık
hızları ..................................................................................................... 201
Tablo 4.74 : Gece ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum
parçacık hızları ...................................................................................... 201
xiii
SEMBOL LİSTESİ
xiv
Ts : doğal periyod
Hv : binanın yüksekliği
Lp : titreşimin geldiği yöndeki bina tabanı boyutu
hv : her katın yüksekliği
HN : zeminden itibaren bina yüksekliği
Ct : bina taşıyıcı sitemine bağlı hesaplanan sabit
Is : düzeltilmemiş nokta yük dayanımı indeksi
Is(50) : düzeltilmiş nokta yük dayanımı indeksi
F : düzeltme katsayısı
TEBD : tek eksenli basma dayanımı
TEÇD : tek eksenli basma dayanımı
K : basamak yüksekliği
B : dilim kalınlığı
S : deliklerarası mesafe
H : delik boyu
d : delik çapı
α : delik eğimi
h0 : sıkılama boyu
KKTC : kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti
TOSB : türkiye organize sanayi bölgesi
ISRM : uluslar arası kaya mekaniği derneği
NATM : yeni avusturya tünel açma yöntemi
TKİ : türkiye kömür işletmeleri
ANFO : amonyum nitrat +fueloil karışımı patlayıcı madde
xv
ÖZET
Patlatmanın kaçınılmaz olduğu madencilik, taş ocakçılığı, inşaat altyapı kazıları, kuyu-
tünel çalışmaları, boru hattı çalışmaları, baraj inşaatı gibi çeşitli sektörlerde;
patlatmadan kaynaklı yersarsıntısı ve hava şokundan kaynaklanan çevre problemleri ile
sıkça karşılaşılmakta, tartışılmakta ve hukuka intikal etmektedir. Bu çevresel sorunlar,
çalışma bölgesi yakınlarında bulunan yapı ve tüm canlıları doğrudan etkilemekte, can ve
mal güvenliklerini tehdit ettiği gibi, bazı psikolojik sorunların doğmasına da yol
açabilmektedir. ABD, AB üyesi ülkeler ve diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemiz
için de patlatma kaynaklı çevresel sorunların minimize edilebilmesi ve hukuksal
sorunları en aza indirgemeye yönelik bir standardın oluşturulması zorunludur. Avrupa
Birliğine Üyelik çalışmalarının hız kazandığı ve Avrupa Birliği Kriterlerinin
uygulanması zorunluluğu da düşünüldüğünde, bu çalışmanın çok önemli olduğu açıkça
görülmektedir. Yani ülkemize özgü, konu ile ilgili bir standardın oluşturulması
kaçınılmazdır. Böyle bir standart ancak bilimsel yöntem ve tekniklerin, konunun
uzmanları tarafından uygulamalı olarak çalışılması ve uygulanması ile mümkün
olacaktır.
Elde edilen veriler ışığında oluşturulan kriterler yada ampirik yaklaşımlar sonucunda
teknik, ekonomik, emniyet, çevre ve psikolojik yönden ortaya çıkabilecek sorunların
giderilmesine veya minimize edilmesine olanak sağlayan öneriler yapılmıştır.
xvi
SUMMARY
The environmental problems such as vibration, and air blast are often faced, and
discussed on mining, quarrying, civil constructions, shaft-tunnel, pipeline, and dam
operations where blasting is inevitable. This situation doesn’t only influence the
properties safety but also the psychology of the neighboring people. The environmental
problems induced by blasting annoy neighborhood, public and private associations, and
thus cause some kind of judicial matters. It is necessary to establish national standards
towards to minimize the environmental problems induced by blasting and judicial
matters in our country as it is in USA, EU countries and the other developed countries.
This necessity and the obligatory of accepting the European Union criteria for Turkey
that has started the procedure of joining to EU emphasize the importance of this project.
In other words, the establishment of a particular national standard related with this
subject is inevitable for turkey. This will be possible only by studying, applying
scientific methods and techniques by the experts.
The main goal of this study is to estimate the structural damages produced by ground
vibration and airblast in blasting excavations and to present data and principles on
which a national damage criteria can be established. So, a major contribution were made
in terms of reaching EU standards, a significant beginning for the minimization of
environmental and judicial problems and the solution of these problems. A damage
criteria and standards based on risk analysis specific to Turkey were also presented.
In this study, first, a numerous number of vibration records were taken in blasting
operations performed at different rock units. For these rock units, particle velocity
predictions and frequency analysis were done. At the same time, human response and
structures in the neighborhood of these blasts were also observed and investigated. A
damage criteria based on risk analysis was established and proposed by using these
collected data.
In the lights of the criteria to be obtained from the data that were collected in the
research, it will get the excavation works in our country to be performed in such way
that they were more effective and will cause minimum environmental problems.
xvii
1
1. GİRİŞ
Ülkemizde son yıllarda artan şehirleşmeye paralel olarak, gerek madencilik ve taş
ocakçılığındaki her türlü kazı işleminde gerekse metro, tünel, baraj, yol yapımı ve temel
kazısı gibi farklı inşaat çalışmaları dolayısıyla patlatmadan kaynaklanan sorunlarla
yoğun bir şekilde karşılaşılmaktadır. Bu konularla ilgili açılan dava sayılarında da
önemli artışlar gözlenmektedir. Konuyla ilgili yeterli standart ve araştırmaların
bulunmaması dolayısı ile istenmeyen bazı yanlışlıkların yaşanması ise kaçınılmaz
olmaktadır.
Bu tez çalışmasının amacı, Ülkemizde üretim ve şehirleşme açısından gerekli olan alt
yapı hizmetlerini aksatmayacak, kontrollü patlatma çalışmalarına izin verebilecek ve
yerleşim birimlerine zarar vermeyecek tasarımlara temel oluşturabilecek patlatmalı kaya
kazılarından kaynaklanan yer sarsıntısı ve hava şoku parametrelerini tahmin etmek, yapı
ve insan davranışlarını gözlemlemek ve bu konuda Ulusal hasar kriterlerinin
oluşturululabilirliğine yönelik veri ve ilkelerin ortaya konulabilirliğidir. Bu çerçevede,
öncelikle patlatmadan kaynaklanan titreşim ve hava şoku tanımlanarak ilgili
parametrelerin analizi yapılmış, geliştirilen risk analiz modeline dayalı çeşitli hasar
kriterleri oluşturulmuştur.
başlangıç ve katkı yapılmış olacaktır. Bu araştırma kapsamında konuyla ilgili ilk veri ve
ilkelerin ortaya konması hedeflenmiştir.
Çalışma sonucu elde edilen veriler ışığında oluşturulan kriterler yada ampirik
yaklaşımlarla, ülkemizdeki kazı çalışmalarının daha etkili ve minimum çevresel etkiler
doğuracak şekilde, teknik, ekonomik boyutlar içinde yürütülmesi sağlanacak, öte
yandan halen sürdürülmekte olan patlatmalı kazı çalışmalarına da yön verebilecek
veriler elde edilecektir. Bununla birlikte Patlatma Mühendisliği ilkelerinin patlatmalı
kazı çalışmaları yapılan sektörlerde uygulanması sağlanacaktır.
• Ülkemiz dahilinde faal halde bulunan taşocakları, maden ocakları ile tünel ve
metro kazı güzergahlarının belirlenmesi, patlatma çalışmalarının incelenmesi ve
çevre yapı ve tesislere olan etkilerinin saptanması.
• Her bir işletmede farklı kaya ortamlarında gerçekleştirilecek yeterli sayıdaki
patlatma çalışmalarında titreşim ölçerler yardımıyla titreşim hızı, hava şoku,
frekans ve genliklerinin ölçülmesi.
• Patlatma çalışmalarından etkilenmesi muhtemel tesis ve yapılarda hasar
oluşumu ile ilgili ölçüm ve gözlemlerin yapılması.
• Elde edilecek veriler ışığında, çalışma sahalarında kontrollü patlatma
tasarımlarına izin verecek ampirik yaklaşımlar geliştirilerek saha sabitlerinin
belirlenmesi.
• Çalışmalarda elde edilen tüm verilerin analizinin yapılması.
• Konuyla ilgili kriter ve standartların oluşturulabilirliğinin araştırılması.
• Ülkemize özgü, risk analizine dayalı “Ulusal Hasar Kriterleri” önerilmesi.
3
2.GENEL KISIMLAR
Maden Mühendisliğinin temel amaçlarından biri, konforlu bir yaşam için gerekli alt
yapı kazılarıyla birlikte, insanoğlunun gereksinim duyduğu maden hammaddesini içinde
bulunduğu ana kütleden faydalanılabilir bir büyüklükte, ekonomik olarak, minimum bir
zaman diliminde ve emniyetli bir biçimde ayırmaktır. Bu amaca ulaşmak için genel
olarak aşağıdaki metodlar uygulanmaktadır;
• İnsangücü
• Mekanik makinalar
• Gazlaştırma kimyası
• Çözelti kimyası
• Hidrolik teknolojisi
• Delme-patlatma teknolojisi
İnsanlık tarihinin çeşitli dönemlerinde karşımıza çıkan patlayıcı maddeler zamanla kaya
kazısında da kullanılmaya başlamıştır. İlerleyen teknoloji ile kaya delme
ekipmanlarındaki gelişme ve ucuz patlayıcı maddelerin devreye girmesi, delme ve
patlatmanın büyük hacimlerde uygulanmasını sağlamıştır. Delme patlatmadaki
gelişmelerle birlikte cevher hazırlama ve diğer madencilik konularındaki gelişmeler,
düşük tenörlü cevherlerin işlenmeye başlanmasını ve yine delme patlatmanın gelişmesi
baraj, yüksek standartlı karayolları, tünel ve diğer yapılar için yapılan kazılarda kolaylık
olmasını sağlamıştır. Sonuç olarak insan gücü yada mekanik makinalarla kazı
yapılamadığı durumlarda ve makine ile kazının ekonomik olmadığı durumlarda delme
patlatma yaygın bir kullanım alanı bulmuştur (Ceylanoğlu ve diğ., 1993).
Kazılabilirlik çalışmaları
• Kazı işleminde zaman, enerji, üretim miktarı ölçümleri
• Formasyon özellikleri
Ekipman seçimi
Şekil 2.1: Delme patlatmayı esas alan kazı işleminin genel planlaması (Ceylanoğlu ve diğ.,
1993)
Sonuçlar
Kazı Yükleme Nakliyat Kırma
Kayaç
Özellikleri Performans Ekonomik
İşletme Delme sonuçlar
koşulları
Patlatma • Teknik verimlilik
Emniyet
Patlayıcı • Zaman kullanımı
sonuçları
madde • İş makinaları optimizasyonu
koşulları • Güç kullanımında konsantrasyon
• Faaliyetlerin organizasyonunda kolaylık
Şekil 2.2: Delme ve patlatmanın üretim sürecindeki yeri ve önemi (Arpaz, 2000)
a) Madencilik Sektörü:
b) İnşaat Sektörü:
• Hammadde temini
• Temel kazıları
• Kanal açma çalışmaları
• Yol yapımı
• Baraj ve gölet yapımı
• Kontrollü yıkımlar
8
c) Petrol Sektörü:
• Sismik aramalar
• Rezervuarların gevşetilmesi
• Boru hatlarının açılması
d) Enerji Sektörü:
• Yeraltı güç santralleri (hidro-elektrik ve nükleer)
• Yeraltı petrol ve gaz depoları
• Yeraltı nükleer artık depoları
• Yeraltı basıçlı hava depoları
f) Askeri Faaliyetler:
• Tahrip ve imha faaliyetleri
• Mevzilerin hazırlanması
• Stratejik füzeler için yeraltı üsleri
• Korunmaya yönelik yeraltı boşluk ve sığınakları
g) Diğer Faaliyetler:
• Su altı atımları
• Buz ve buz altı çalışmaları
• Zemin stabilizasyon işlemleri
• Endüstride sıcak atımlar
• Kuyu ve silo tıkanıklarının giderilmesi
• Nükleer atımlar yaparak işletilebilir yeni hammadde kaynaklarının oluşturulması
9
Genel olarak mühendis kavramı altında kendi ihtisas alanıyla ilgili olarak, alternatif
üretim yöntemlerini; bilimsel, teknik ve ekonomik açıdan değerlendiren, optimum
tasarımı yapan ve uygulayan bir meslek anlaşılmaktadır. Bu çerçevede ele alındığında;
Maden Mühendisi de "Madenleri insanoğlunun hizmetine sunmak üzere seçenekli
üretim yöntemlerini tasarlayan, yöneten ve uygulayan kişi" olarak tanımlanabilir.
Yapacağı tasarımlar; ekonomik ve teknik açıdan yapılabilir olmalıdır. Burada görev ve
yetkileri şu şekilde ortaya çıkmaktadır.
• Üretim konusu ile ilgili mevcut, geçmişe ve geleceğe yönelik durumları açık
şekilde analiz etmek.
• Bu durumlar kapsamında, sorumlu olduğu üretim birimi ile ilgili amaçları
belirlemek.
• Üretim biriminin her konusuna yönelik, alternatif yaklaşımları belirlemek ve
yeni yaklaşımlar getirmek.
• Bu yaklaşımları amacına uygun şekilde değerlendirmek, seçmek ve gerekli
kararları vermek.
• Bu kararlara yönelik geliştirme planlarını hazırlayarak, gerekli araştırmaları
yapmak.
• Bütün bu işlemlerin sonucu, verdiği karara uygun üretim sistemini uygulamaya
sokmak ve dolayısıyla üretimi amaçlarına uygun şekilde gerçekleştirmek ve
gerekli kontrol faaliyetlerini yürütmek.
Doğal olarak bu faaliyetleri yürüten bir kişi; üretim hiyerarşisi ile ilgili herhangi bir
yerde hem yönetici, hem teknisyen, hem ekonomist, hem de bilim adamıdır. Endüstriyel
üretim sürecinde gerekli faktörlerden biri olan çeşitli niteliklerdeki insangücünün üretim
ile ilgili beceri, bilgi düzeyi ve katkısı Şekil 2.3. ve Şekil 2.4. de ifade edilmiştir
(Ceylanoğlu ve diğ., 1993).
10
Şekil 2.4: Endüstriyel gelişim ve üretim sürecinde çeşitli işgücü kaynaklarının fonksiyonları
olarak 500 000 000 m3 lük kazı işlemi bu yolla yapılmaktadır. Önemli bir kullanım
oranına sahip delme-patlatma işlemlerinde mühendis görevlendirmek büyük önem
taşımaktadır. Genel olarak üretim maliyetinde, delme-patlatma maliyeti %5-40 arasında
değişmektedir. Bu değerler delme patlatma konusunda, bilim ve tekniğe uygun
çalışmayla daha alt seviyelere çekilebilir. Bazı işletmelerde yapılan deneysel çalışmalar
bu rakamların % 10-20 sınırına çekilebileceğini göstermektedir. Bu açıklamalardan da
anlaşılabileceği gibi, delme – patlatma işlemleri, esas olarak mühendislik hizmeti
gerektirmektedir. İyi bir mühendis, yapacağı optimizasyon çalışmaları ile kendi
maliyetini karşıladığı gibi işletmeye artı değerlerde kazandırabilecektir.
Bu kapsamda mühendisin hedefleyeceği iki temel unsur söz konusudur. Bunlar; özgül
şarj ve özgül delme miktarlarını minimize etmektir. Bu iki değer 1 000 000 m3/yıl
kapasiteli herhangi bir işletmede optimize edildiğinde sağlanan katkı % 10 ise yaratılan
artı değer, 1 000 000 m3 lük bir kazı işlemine eşdeğer olacaktır ki bu değer mühendisin
yıllık maliyetini rahatlıkla finanse etmekten başka, kuruluşa önemli artı değerler
getirecektir.
Öte yandan işçi sağlığı, iş güvenliği ve çevre koşulları nedeniyle de patlatma işleminin
emniyetle gerçekleştirilmesi zorunluluğu söz konusudur. Mühendis hem istenen
parçalanma derecesinde yeterli malzemeyi üretime hazır hale getirecek, hem de
patlatma sonuçlarını ekonomiklik ve emniyetlilik açısından kontrol altında tutacaktır.
Patlatma ve ardışık faaliyetlerin maliyetleri arasındaki ilişki Şekil 2.5 ‘de verilmektedir.
Maliyet Toplam
Kazı, yükleme,
Delme Patlatma
Maliyeti
Şekil 2.5: Patlatma ve ardışık faaliyetlerin maliyetleri arasındaki ilişki (Ceylanoğlu ve diğ.,
1993; Arpaz, 2000)
12
Ocak koşullarının
değerlendirilmesi Kötü
Ön Tasarım Değerlendirme Yeni Tasarım
• Kaya
Özellikleri
• Makine Parkı İyi
• Özgül Şarj
Tahmini Ön Tasarım
• Vb.
Şekil. 2.7 Blok boyutuna etki eden faktörleri gösterdiği gibi, mühendisin sonuçlarını
gözlemleyeceği ve performans etüdü yapacağı teknolojik işlemleri de belirtmektedir.
Burada üzerinde durulması gereken; mühendisin kaya ve işletme koşullarını dikkate
alarak, literatüre uygun bir ön tasarım yapması, uygulaması ve uygulama sonuçlarını
teknolojik işlemlerde değerlendirmesi ve optimum koşulları elde edinceye kadar
çalışmalarını sürdürmesidir.
13
Kaya Özellikleri
Delme
Patlatma
İkincil Kırma
Yükleme
Primer Kırma
Taşıma
Kırma Stoklama
Ülkemizde delme-patlatma yolu ile kazı büyük önem taşımaktadır. Ancak; gerek
madencilik, gerekse diğer sektörlerde maalesef gerekli ekonomik ve teknik analizler
yapılmadığından önemli kayıplar söz konusudur. Madencilik kuruluşları başta olmak
üzere, gerek Karayolları, Köy Hizmetleri, Devlet Su İşleri gibi, önemli patlamalı kazı
işlemi olan kamu kuruluşları, gerekse benzeri çalışmaları yürüten özel kuruluşlar bu
işleri emniyet ve ekonomiklik sınırları içinde yapabilmek için, mühendis istihdam
etmelidirler. Bunu yasal zorunluluklar nedeniyle değil, kârlılık yönünden yapmalıdırlar.
Kurum ve kuruluşlar, görevlendirecekleri teknik elemanların, uygun koşulları
oluşturmak üzere yapacakları deneysel çalışmaları gözardı etmemelidirler ve gereken
önemi vermelidirler. Ortalama 1 milyon m3/yıl kapasiteli işletmeler mutlaka bu konuyla
14
2.2.1. Giriş
2.2.2. Detonasyon
Detonasyonun hemen sonrasında şok yada birim deformasyon dalgaları kaya kütlesi
içerisinde yayılır. Detenasyon sonrasında ortaya çıkan yüksek basınçlı gazlar delik
cidarına çarparak basınç dalgalarının oluşmasına neden olur. Yayılımın geometrisi
öncelikle şarjın biçimine bağlıdır. Şayet, şarj kısa ise oluşan yayılım küresel, şarj uzun
ise yayılım silindirik şekilli olacaktır (Anon, 1986). Bununla birlikte basamak
patlatmasında deliğe doldurulan patlayıcı madde delik tabanından ateşlendiğinde bu
yayılım küresel yada silindirik şekilli olmayacaktır (Şekil 2.9).
Şekil 2.9: Detonasyon boyunca gerilme dalgalarının kaya içerisinde yayılımı (Anon, 1986)
Delik cidarındaki basınç anlık olarak tepe değerine ulaşacak ve daha sonra exponansiyel
olarak bozulacaktır. Bu hızlı bozulma nedeniyle delik genişleyecek ve gaz soğuyacaktır.
Boşluk genişlemesi çatlamalara, ufalanmalara ve/veya malzemenin yer değiştirmesine
neden olmaktadır. Genellikle delik cidarında dalga enerjisi maksimum olduğundan
basınç, makaslama ve çekme yenilmeleri sonucunda ufalanma bölgesi meydana
gelmektedir (Anon, 1986).
17
Kaya kütlesi içerisinde bu gazların hareket yönleri tam olarak bilinmese de direnci en
düşük olan yolu izleyecekleri açıktır. Bu anlamda, gazlar öncelikle var olan çatlakların,
eklemlerin, fayların ve süreksizliklerin ve buna ek olarak düşük kohezyonlu yada
temassız malzeme tabakaları içerisinde hareket edecektir. Şayet, bu süreksizlikler
yüzeye kadar devam ediyor ise gazlar bu süreksizliklerden atmosfere çıkarak basınç
düşecek, malzemenin parçalanması ve kırılmış malzemenin yer değiştirmesi azalacaktır.
Kaya kütlesi içerisinde gaz basıncının hapsedilme süresi patlayıcının cinsine, miktarına,
malzeme cinsine, yapısına, çatlak ağlarına, sıkılama malzemesi cinsine, miktarına ve
dilim kalınlığına bağlı olmaktadır. Hapsedilme süresi değişik malzeme, patlayıcı madde
ve dilim kalınlıklarında 5-110 ms aralığında değişmektedir. Genellikle dilim
kalınlığının artırılması ve yüksek enerjili patlayıcı madde kullanımı ile gazın
hapsedilme süresi artırılabilmektedir (Arpaz, 2000).
Parçalanma işleminde son aşama malzemenin hareketidir. Gaz basıncı yada basınç ve
çekme dalgaları sonucu temel parçalanma meydana gelmektedir. Parçalanan malzeme
etki hızına bağlı olarak basamak tabanına düşmektedir. Kütle taşınmasında en önemli
parametre delik önündeki malzeme miktarı olmaktadır. Değişik durumlara göre
malzeme taşınımları Şekil 2.10’da verilmiştir.
18
a. Dilim düz dalga şeklinde taşınır. b. Dilim eğimli bir şekilde taşınır.
Şekil 2.10: Değişik koşullarda kütle taşınmaları (S: Sıkılama, E: Patlayıcı, D: Delik taban payı)
(Anon, 1986)
19
Kesit Plan
İlk aşamada yer alan parçalanma olaylarını (birincil parçalanma mekanizmalarını) daha
iyi anlayabilmek için deliğin basamak aynaları gibi serbest yüzeylerden uzakta, diğer bir
deyişle sonsuz bir kaya ortamı içinde (adeta birtarlanın ortasında) açıldığını düşünelim.
Böyle bir delik kesiti Şekil 2.12’de gösterilmiştir (Paşamehmetoğlu ve diğ., 1986;
Olofsson, 1988). Ortada görülen kısım patlayıcı maddenin yerleştirildiği deliktir
(patlama bölgesi). Bu deliğin cidarı darbenin etkisiyle plastik deformasyona uğrar.
Diğer bir deyişle delik cidarı yoğrulmuş bir hamur gibi şekil değiştirir. Plastik
deformasyon bölgesi genellikle kaya özelliklerine göre bir veya birkaç milimetre
genişliğindedir. Kil gibi plastik formasyonlarda kırılma olmaksızın deliğin genişlemesi
şeklinde görülen bir deformasyon deliğin kovan yapması olarak adlandırılır. Patlama
boşluğu ve plastik deformasyon bölgesini parçalanma bölgesi (geçiş bölgesi) çevreler.
Bu bölge iki alt bölgeden oluşur. İç tarafta kırılma bölgesi, bunun dışında çatlama
bölgesi vardır. Kırılma bölgesinde kaya tamamen parçalanmıştır. Bu bölgedeki
parçalanma darbe sonucu oluşan basınç birim deformasyon dalgasının (BBD) kayanın
dinamik basınç birim-deformasyon limitinden (plastic yield) fazla olması nedeniyle
oluşur. Kırılma bölgesi genişliği genellikle delik çapının iki katından küçüktür. Bazı
çok gözenekli kayalarda çok güçlü patlayıcılar kullanıldığında delik çapının 7.5 katına
20
kadar genişlediği görülmüştür. Kırılma olayını yaratan BDD'nın şiddeti gittikçe azalır
ve daha fazla kırılma yaratmaz. Ancak yarattığı yoğun ışnsal(yarıçap yönünde) basınç
sonucu dalga cephesine teğet yönde dinamik çekme birim deformasyon dalgaları (ÇDD)
oluşur. ÇDD dalgaları da kayanın dinamik çekme birim deformasyon limitini aştığı
sürece ışınsal çatlamalar devam eder.
Şekil 2.12: Sonsuz kaya ortamı içindeki bir patlama deliği çevresinde parçalanma olayı
(Paşamehmetoğlu ve diğ., 1986; Olofsson, 1988)
Hem ışınsal (radyal) hem de teğet çatlakların olduğu çatlama bölgesi, ışınsal çatlakların
ucu ile sınırlanır. Çatlama bölgesi genişliğinin delik (şarj) çapının oniki katına kadar
ulaştığı görülmüştür. Patlamanın yarattığı basınç dalgası parçalanma bölgesindeki
kırılma ve çatlama olaylarında enerjisinin bir kısmını harcadığından şiddetinin düşmesi
(sönmesi) sonucu ve yakında serbest yüzey bulunmadığından elastik titreşim dalgası
olarak sonsuz kaya ortamı içinde dağılır gider. Titreşimlerin olduğu bu bölgeye sismik
bölge adı verilir.
Eğer yakında basamak aynası veya açık fay, açık eklem gibi süreksizlikler varsa bunlar
birer serbest yüzey olarak etkirler. Sismik bölgede titreşimlere neden olan BBD bu
serbest yüzeye geldiğinde, hava boşluğuna geçemeyerek yansır ve ÇDD dönüşür. Bu
21
yansıyan dalga yeterli şiddette ve genellikle kayaların çekme dayanımları çok düşük
olduğu için kaya yaprak yaprak parçalanmaya başlar. Birbiri peşisıra gelen BDD'ları
haline dönüştükçe dilim dilim koparılma olayı da devam eder. Dilimlenme olayı ikincil
parçalanma mekanizmalarının ilkidir.
Hem deliği çevreleyen çatlakların uzaması ve hem de serbest yüzeyde deliğe doğru,
dilim dilim parçalanma sonucu arada çok dar bir kaya bölümü parçalanmamış olarak
kalır. Bu kısım ise deliği çevreleyen çatlakları dolduran fakat henüz yeterli düzeyde
olan gaz basıncı ile ileri doğru püskürtülerek parçalanır. İkincil parçalanma
mekanizmalarının dördüncüsü olan gaz basıncının püskürtülmesiyle parçalanma ile
delik grubunun yeraldığı basamak bölümü tamamen parçalanmış ve bir miktar
kabararak öne (ocak içine) doğru ötelenmiş olur. Böylece patlatılan kısmın
parçalanması tamamlanır. Daha sonra son sıra (en gerideki) deliklerin gerisinde bulunan
ve patlama sonucu basınç birimdeformasyonuna maruz kalmış (sıkışmış olan) basamak
bölümü önündeki yükün aniden kalkması sonucu birden ferahlar ve bunun sonucu
olarak patlamanın gerisinde kalan basamakta aynaya paralel dik ve dike yakın çatlaklar
oluşur. Sıkıştırılmış bir yayın aniden serbest bırakılması sonucu geri uzamasına benzer
bir yolla basamağın arka kısımlarında paralel çatlakların oluşumu yük Sıkıştırılmış bir
yayın aniden serbest bırakılması sonucu geri uzamasına benzer bir yolla basamağın arka
kısımlarında paralel çatlakların oluşumu yük boşalmasıyla çatlama olarak adlandırılır.
Böylece ikincil parçalanma mekanizmaları da sona erer. Basamaklarda açılan deliklerin
22
şarjı, silindirik olduğundan, dalgaların yayılımı şarjın taban ve taban kısmında küresel
olurken, orta kısmında silindirik bir hal almaktadır.
Şekil 2.13: Çatlakların gaz basıncıyla açılıp uzaması (Paşamehmetoğlu ve diğ., 1986; Olofsson,
1988)
Homejen ve izotrop özelliklere sahip olan bir kaya ortamında, açılan bir deliğe
konulmuş bulunan bir patlayıcı madde patlatıldığında, detonasyon dalgaları; delik
patlayıcı kolonu içinde patlayıcı ve şarj çapına bağlı olarak 3000 m/sn ile 6000 m/sn
arasında değişen bir hızla yayılmaya başlar. Detonasyon ön cephesinde, yüksek bir
patlayıcı ile dolu olan bir delik için basınç normal olarak 5-10 GPa arasındadır. Eğer
delik, patlayıcıyla tam olarak doldurulmuşsa, ön çephedeki basıncın yarısı kadar bir
basınç, deliğin duvarlarına etki edecektir. Ön basınç, yan basınçtan yüksektir. Zira delik
duvarını oluşturan malzeme dışa doğru bir ivme kazanmaktadır. Eğer delik tam dolu
değilse, gazlar öncelikle radyal olarak daha geniş delik hacmini dolduracağından,
duvarlara daha az basınç yansıyacaktır. Her iki durumda da basınç delik ekseni boyunca
konik çepheli bir şok dalgası halinde, delikten itibaren kaya içine doğru yayılmaya
23
Son yıllarda patlatmalı kazı faaliyetlerinin neden olduğu çevresel etkilerle ilgili
şikayetler; nüfus artışı ve şehirleşmeye paralel olarak, daha büyük atımlara duyulan
ihtiyaçla birlikte giderek artmaktadır. Şekil 2.14’de şematik olarak gösterilen yer
sarsıntısı, gürültü ve fırlayan kaya gibi çevresel problemler, patlatmalı kazı
çalışmalarının yürütüldüğü bölgelerin yakınlarındaki yöre halkı kadar, patlatma
personeli ve kullanılan ekipman açısından da büyük güvenlik sorunları
yaratabilmektedir.
Gerek madencilik ve taş ocakçılığındaki her türlü kazı işleminde, gerekse tünel, metro,
baraj teknolojilerindeki kazı faaliyetlerinin bir çoğunda patlatma çalışmaları
kaçınılmazdır. Bu faaliyetlerdeki boyut ve kapasitelerin artışı doğal olarak kullanılan
patlayıcı madde miktarlarını arttırmaktadır. Bu tür faaliyetlerin yerleşim birimlerine
yakın (hatta çoğu zaman içinde) olması ister istemez ortaya çıkan yer sarsıntısı ve hava
şoku dolayısıyla giderek artan ölçüde çevre sorunlarına neden olmaktadır. Bu durum
çevre sakinlerinin doğrudan can ve mal güvenliklerini etkileyebildiği gibi, psikolojik
bazı sorunların doğmasına da zemin hazırlamaktadır.
25
Patlayıcı maddeler kaya kütlelerini kırmak amacı ile kullanıldığında temel olarak
öncelikli, ses üstü hızda gelişen kimyasal reaksiyonun yarattığı şok enerjisi etkin olur.
İkincil olarak da, reaksiyon sonucu oluşan gaz ürünlerin çok büyük basınçlar ile
27
Patlayıcı maddenin kaya kütlesi içinde iyi bir şekilde hapsedilmediği durumlarda,
reaksiyon sonucu oluşan yüksek basınçlı gaz ürünler bulabildikleri çatlaklardan
atmosfere erken deşarj olurlar. Çok yüksek hızla oluşan gaz boşalımı kaya kütlesinde
bir kısım yırtılmalara neden olur ve beraberinde kaya parçalarını da hareketlendirir.
Böylece savrulan kaya parçaları çevrede tehlike yaratırlar (Şekil 2.15).
Şekil 2.15: Patlatma sırasında oluşan kaya fırlaması (Jimeno ve diğ., 1995)
Taş savrulması daha çok açık işletmelerde önemlidir. Savrulan taşların, 1000 metreye
kadar fırlayabildiği ve ölümle sonuçlanan kazalara neden olduğu bilinmektedir. Çoğu
hallerde ise fırlayan taşlar makina ve ekipmanlara hasar vermekte veya yaralanma ile
neticelenen kazalara yol açmaktadır.
Patlatma ile kayaların kırılması aşamasında, büyük miktarlarda kaya kütlesi harekete
geçirilmektedir. Hareket sırasında bir kısım iç öğütme meydana gelir. Bu nedenle bir
miktar toz emisyonu kaçınılmazdır. Basamak patlatması sırasında toz oluşumuna karşı
alınabilecek teknik bir önlem bulunmamaktadır.
Diğer toz kaynağı ise ocak içi yollardaki kamyon trafiğidir. Buna karşı mücadele
edilmeli ve yollar sürekli olarak özel araçlarla sulanarak toz oluşumu önlenmelidir. Toz
oluşumu hem işçi sağlığı hem de makina ve ekipmanların ekonomik ömürleri üzerinde
etkili olan ciddi bir sorundur.
Patlatma ile çevreye verilen olumsuzlukların en önemlisi yer sarsıntısıdır. Çünkü gerek
taş savrulması ve gerekse hava şoku patlatma noktasına yakın bölgelerde etkin
olabilirken, yer sarsıntısı çok uzaklarda da kendini hissettirebilmektedir. Yer sarsıntıları
depremler ile benzer etkiler yaparlar.
Patlatma ile oluşan sarsıntılar taşıdıkları enerji düzeyi oranında hasara neden olurlar.
Sarsıntıların enerji düzeyleri şu parametreler ile ölçülmeye çalışılır;
• parçacık deplasmanı (mm)
• parçacık hızı (mm/sn)
• parçacık ivmesi (mm/sn2)
• dalga frekansı (Hz)
Binalara verilen hasarda, tek başına sarsıntıların taşıdıkları enerji düzeyi sorumlu
olmamaktadır. Bu olayda binaların yapım tekniği, boyutları kadar da üzerinde
oturdukları zemin özellikleri de etkin olabilmektedir. Bu nedenler ile sarsıntıya bağlı
hasar etütlerinde çok kapsamlı çalışmak gerekmektedir.
29
Patlatma gibi işlemler, daima sismik dalga veya titreşime yol açacaklardır. Bunun
sebebi çok basittir. Patlatmadan veya benzer diğer işlemlerden amaç; kayadan parça
koparmaktır. Kayanın elastiklik sınırını veya kayanın dayanma gücünü aşmak için
büyük miktarda yeterli enerjiye gerek duyulur. Bu enerji sağlandığı zaman kaya
parçalanır. Parçalanma sürdükçe enerji tükenir ve sonunda kayanın dayanma gücünden
daha düşük seviyelere düşer ve parçalanma işlemi durur. Geri kalan enerji kayaya geçer
ve onu deforme eder. Fakat kayanın elastiklik sınırını aşamadığı için parçalanmaya yol
açamaz. Sadece elastik deformasyon oluşturur. Ancak bu enerji sonucunda sismik
dalgalar meydana gelmekte ve içinden geçtikleri kaya ortamlarının madde ve kütle
özelliklerine göre farklı yayılım kuralları göstermektedirler (Şekil 2.16).
Titreşimler, zemin özelliği taşıyan bir tabaka ile örtülü kayalık bir ortamda yayıldığında,
genellikle titreşimlerin frekansı ve genlikleri zemin özelliklerinden etkilenir. Zemin
genellikle kayalardan daha az bir elastik modüle sahiptir. Bu nedenle, dalga yayılım hızı
bu tür malzemelerde azalmaktadır. Aynı zamanda titreşimin frekansı da azalmakta,
ancak deplasman, örtü tabakasının kalınlığına bağlı olarak belirgin bir şekilde
artmaktadır (Jimeno ve diğ., 1995).
30
Şekil 2.16: Sismik dalgaların kaya ortamından geçerken yarattıkları deformasyon (Konya ve
Walter, 1991)
Kaya kütlesi içinde patlatılan bir patlayıcı maddenin yarattığı sismik dalgalar; kaya
ortamında bir noktadan bir noktaya ulaşan enerji transferini temsil etmektedir. İlk başta
ortama yeni giren enerji, ortamdaki denge konumunu bozarak yer değiştirmeye neden
olmaktadır. Eğer, ortam yeni gelen enerjiye elastik özellik göstermezse, enerji
sönümlenmekte ve sadece titreşimi azalmış dalgalar yansımaktadır. Elastik özellik
gösterdiğinde ise, bozulan ortamın sonucu olarak komşu ortamlar denge konumundan
ayrılarak yay-ağırlık mekanizmasına benzer bir şekilde salınım meydana getirmektedir.
Böylece bozulan ortamın her elemanı, salınımın özelliklerini diğer elemanlara da
geçirerek ortamda dalga hareketi oluşturmaktadır (Dowding, 1985).
31
Dalga hareketi sırasında toplu bir hareket söz konusu olmamaktadır. Ortamı oluşturan
parçacıklar denge pozisyonlarında salınım ve dönme hareketi yapmakta dolayısıyla da
ortam boyunca herhangi bir yer değiştirme olmamaktadır. Bu özellikleri taşıyan olayda
iki hız bulunmaktadır. Birincisi bozulan ortamın yoğunluğuna bağlı olarak dalga veya
faz hızı, ikincisi ise dalga enerjisini etkileyerek denge durumunun bozulması ile
parçacığın küçük salınımları olarak tanımlanan parçacık hızı olmaktadır. Parçacık hızı
her zaman dalga hızından daha küçük olmakta ve patlatmadan kaynaklanan titreşimlerin
analizinde, dalga hızına göre daha yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Şekil 2.17: Uzaklığa ve zamana bağlı olarak patlatma titreşimlerinin genel formu (Dowding,
1985)
Şekil 2.19: Farklı dalga tiplerinin atım kaynağından yayılımı (Jimeno ve diğ., 1995)
Bu üç dalga tipi, içinden geçtikleri kaya parçacıkları yada toprağa göre değişik
özellikler göstermektedir. Bunun sonucunda, yüzeydeki yapılar yada kaya her dalga
tipine göre farklı bir şekilde deforme olmaktadır. Her asal dalga tipi için değişik
parçacık hareketlerinin, yapılar üzerinde yarattığı deformasyon Şekil 2.20’deki gibi
ifade edilmektedir.
34
Şekil 2.20: Dalga tiplerine bağlı olarak parçacık hareketlerinin değişimi (Dowding, 1985)
Örnek bir patlatmada, iki izleme noktasına dalgaların erişimi ve bu dalgalara ait
parçacık hızı-zaman grafikleri Şekil 2.21’de verilmiştir. Burada A noktasına dalgalar
direkt gelirken, B noktasına direkt ve yansımış olarak ulaşmaktadır (Dowding, 1985).
35
Şekil 2.21: İki izleme noktasında patlatma titreşimlerinin izlenmesi (Dowding, 1985)
u=U.Sin(k.x+ω.t) (2.1)
u=U.Sin(k.x+Sabit) (2.2)
Tekrarlanan dalgalar arasındaki mesafe dalga boyu (λ) olarak tanımlanmakta ve K, λ’ya
eşit miktarda her defasında x kadar tekrarlanarak artan sinüs fonksiyonunda 2π/λ’ya eşit
olmaktadır. Benzer bir şekilde, Şekil 2.22a’da gösterildiği gibi lokasyon ve dalga boyu
sabit ise, sabitlenmiş bir noktada zaman ile değişimi;
u=U.Sin(Sabit+ω.t) (2.3)
Sinüsoidal yaklaşımda dalga boyu (λ) ve yayılım hızı(c) peryod ile ilişkili
bulunmaktadır.
λ=c.T=c(1/f) (2.5)
Parçacık yer değiştirmesi (u), parçacık hızı (v) ve Parçacık ivmesi (μ) arasındaki ilişki
sinüsoidal yaklaşımla aşağıdaki gibi olmaktadır.
umax = U (2.6)
vmax = U.ω = U.2.π.f = 2.π.f.umax (2.7)
amax = U.ω = U.4.π .f = 2.π.f.vmax
2 2 2
(2.8)
u = U.Sin(Kx + ωt) (2.9)
du
v= = U.Cos(Kx + ω.t) (2.10)
dt
dv (2.11)
a= = - Uω 2 Sin(Kx + ω.t)
dt
37
Üç farklı yönde oluşan hız değerleri dikkate alındığında bir parçacığın toplam yada
bileşke hızı aşağıdaki gibi olmaktadır (Dowding, 1985).
vb = v T2 + v V2 + v 2L (2.12)
Şekil 2.23: Tipik kömür madeni patlatmasında parçacık hızlarının zamana bağlı değişimi
(Dowding, 1985)
Şekil 2.24: Patlatma titreşimlerinin nükleer patlama ve deprem hareketleri ile karşılaştırılması
(Dowding, 1995)
Şekil 2.26: Taş ocağı patlatmasında zamana bağlı tipik titreşim gelişimi (Dowding, 1985)
40
Farklı frekanslarda eşit tepe değerler bulunduğunda kayıtları açıklamak çok daha zor
olmaktadır. El ile hesaplama yapılamayacağından, yerini Karşı Koyma Spektrumu yada
Fourier Frekans Spektrumu almaktadır. Karşı Koyma Spektrumu yapısal birim
deformasyonlarla ilişkilendirilebileceğinden dolayı tercih edilmektedir.
Kayada meydana gelen dalga hareketlerini yaratan toplam enerji, bir seferde ateşlenen
patlayıcı madde miktarına bağlı olarak değişmektedir. Patlatma kaynağından itibaren
oluşan dalgalar ileriye doğru yayılırken, basınç dalgası etkisinde kalan kaya hacmi
artmaktadır (Yağanoğlu ve Altan, 1993).
Ölçekli mesafe, sismik gelişimi ve hava şoku enerjisini etkileyen gecikme başına şarj
miktarı ve patlatma ile ölçüm noktası arasındaki mesafenin kombinasyonlarından
türetilmektedir (Şekil 2.27 ).
Parçacık hızını, ölçekli mesafeye bağlı olarak tahmin etmeyi esas alan yaklaşımlar, yer
sarsıntısı ölçüm aletlerinin gelişmesi ve kullanılmaya başlanmasıyla ortaya atılmıştır.
Literatürde ölçekli mesafenin belirlenmesinde en sık kullanılan formül aşağıda
verilmektedir.
R
SD =
W (2.13)
Burada;
SD : Ölçekli mesafe
41
Açık ocak çalışmalarında kullanılan şarj şeklinin genel olarak silindirik olması
nedeniyle (şarj boyu-delik çapı oranı ≥ 6 ise silindirik, < 6 ise küresel şarj olarak kabul
edilmektedir), kolon şarjından oluşan dalgalar bu silindirin genişleyen biçimiyle ilerler.
Bu basınç silindirinin hacminin, yarıçapının karesiyle değiştiği kabul görmüş bir
yaklaşımdır.
β
⎛ ⎞
⎜ W ⎟ −αR
PPV = K ⎜ 3 ⎟
e
⎜ 2 ⎟
⎝ R ⎠ (2.20)
8. Gupta ve Arkadaşları (1987)
β
⎛ 2
⎞
⎜ W3 ⎟ −αR
PPV = K⎜ ⎟ e
⎜ R ⎟
⎝ ⎠ (2.21)
9. Gupta ve Arkadaşları (1988)
−β
⎛ R ⎞ −αW
R
PPV = K⎜⎜ ⎟⎟ e
⎝ W⎠ (2.22)
10. Gupta ve Arkadaşları (1988)
−β
⎛ R ⎞
R
−α
PPV = K ⎜⎜ ⎟⎟ e W (2.23)
⎝ W ⎠
Yukarıda değinilen parçacık hızı tahmin denkleminde yer alan saha sabitleri, ölçülen
maksimum parçacık hızı ve ölçekli mesafe değerlerinin ilişkilendirilmesi sonucunda
belirlenmektedir. Bu ilişkinin saptanması için yapılan istatistiksel değerlendirmenin
güvenilirliği için en az 30 veriye ihtiyaç duyulmaktadır. İstatistiksel açıdan yeterli veri
çiftiyle yapılan bir değerlendirme sonucu, elde edilen parçacık hızı tahmin denkleminin
güvenirliğinin yüksek olması için tahmin denkleminin %95 güven aralığına uyum
göstermesi ve korelasyon katsayısı (r2) değerinin 0.7 den büyük olması gereklidir.
Ayrıca güven aralığının doğruluğunun ortaya konulmasında kullanılan standart sapma
45
değerinin, mümkün olduğu kadar sıfır değerine yakın olması önemli bir göstergedir. Yer
sarsıntısı tahminlerinin ortaya konulmasında kullanılan istatistiksel değerlendirmelerde
kullanılan bütün regresyon modellerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus,
uyum iyiliği değerinin (r2) 0.7’den daha düşük bir değere sahip olması durumudur. Eğer
yapılan regresyon analizi sonucunda 0.7’den daha düşük bir r2 değeri elde edilmiş ise bu
durum, sahadan sağlanan veri çiftleri arasında tutarsızlığın yada problemin var
olduğunun işaretidir. Yer sarsıntısı tahminine yönelik olarak yapılacak istatistiksel
değerlendirmelerde böyle bir durumla karşılaşıldığında, sahadan sağlanan veriler tekrar
gözden geçirilmeli ve daha dikkatli olarak ilave atımlar izlenmelidir.
Böylelikle herhangi bir saha için sağlanan veri çiftleri kullanılarak yukarıda değinilen
kaideleri sağlayan, güvenilirlik düzeyi yüksek istatistiksel değerlendirmeler sonucu
geliştirilecek parçacık hızı tahmin denklemi aracılığıyla yapılacak kontrollü patlatma
tasarım ve uygulamalarında (özellikle titreşim ölçüm aletinin kullanılamayacağı
durumlarda), bazı pratik tabloların hazırlanması suretiyle uygulayıcılara büyük
kolaylıklar sağlanabilir (Kahriman, 2001).
• Basamak patlatmasında kayaya iyi bir deplasman verilmesi için sıra içi ve sıralar
arası uygun gecikme aralıklı ateşleme sisteminin seçilmesi
• Gecikme başına düşen patlayıcı madde miktarını azaltılması
• Patlatma noktası ile yapılar arasındaki zemin etüt edilerek, amplifikasyon
(genlik artması) ve polarizasyon (yönlendirme) ile sürpriz yapabilecek jeolojik
bulguların olup olmadığının araştırılması
• Patlatmada, ateşleme sırasının, korunacak yapıya yakın yerden başlayarak uzağa
doğru düzenlenmesi
• Arazi katsayıları tespit edilerek, uygun ölçekli mesafeler tayin edilmesi
46
Atmosferde yol alarak binalara ulaşan şok dalgaları cam ve gevrek çerçevelerin
titreşimlerine yol açmaktadır. Zaman zaman hava şok dalgaları şiddetli olabilmekte ve
yapılarda hasara yol açabilmektedir. En belirgin hasar cam kırılmasıdır. Hava şokunun
yayılmasında, sıcaklık, nem oranı, havanın bulutlu oluşu, rüzgar yönü ve şiddeti gibi
atmosferik koşullarda etkin olabilmektedir (Hoek ve Bray,1991).
Ses, basınç yada desibel (dB) olmak üzere iki farklı birim ile ifade edilebilmektedir.
Hava şoku, basınç ya da ses ölçerler kullanılarak ölçülebilmektedir. İnsan kulağıyla
duyulabilen yaygın aralıklı genlikler ve frekanslardan dolayı akustik mühendisleri sesi
desibel terimi ile ifade etmektedir. Ses basıncı aşağıdaki eşitlik kullanılarak desibele
çevrilebilmektedir (Dowding, 1985).
⎛P ⎞
dB = 20.Log.⎜⎜ ⎟⎟
⎝ P0 ⎠ (2.26)
P = Ölçülen tepe ses basıncı, P0 = Referans ses basıncı (20x10 Pa veya 2.9x 10-9
-6
lb/inç2)
Günlük olaylardaki ses düzeyleri ve ses basınç değerleri Şekil 2.28’de verilmiştir.
Patlatmaların duyulabilen bölümlerinin şiddeti, havalı kırıcılar ile uçağın yere inmesi
sırasında çıkardığı gürültü arasında yer almaktadır.
ABD’de (USBM ve OSM kuralları) yapılan yasal düzenlemelerle 140 desibele karşılık
gelen hava şoku düzeyi hasar başlangıç ve gürültü üst sınırı olarak belirlenmiştir. Hava
şoku etkisinin uzaklıkla azaldığı bilinmektedir. Bu azalma faktörü ölçekli mesafe
kavramı (SD = R/W0.333) ile ifade edilmektedir. ABD Madencilik Bürosu tarafından
yaptırılan çalışmalar sonucu, hava şoku basıncının ölçekli mesafeyle ilişkisi ortaya
konulmuştur (Şekil 2.29).
49
Şekil 2.28: Günlük olaylardaki ses düzeyleri ve ses basınç değerleri (Dowding, 1985)
Şekil 2.29: Hava şoku basıncının ölçekli mesafeye göre değişimi (Hoek ve Bray, 1991)
50
N : Gürültü (dBl)
W : Gecikme başına şarj miktarı (kg)
R : Mesafe (m)
Patlatma kaynaklı yer sarsıntıları, kısa süreli (geçici) ve düzensiz yer hareketleridir. Bu
tür bir hareketi, durgun su yüzeyinde sabit duran bir mantarın veya kağıttan bir kayığın,
suya bir taş atılmasıyla iç içe oluşan konsantrik dalgalardan etkilenip devirik şekilde
hareket etmesine benzetmek mümkündür. Dalgalar sürüklenip, su durgunlaştıkça
mantarın hareketi de yavaşlar ve durur. Zemindeki bir parçacığın (taneciğin) hareketi de
mantarın hareketi gibi olup, zemindeki parçacığın hareket hızına parçacık hızı denir.
Parçacık hızı sıfırdan başlar en yüksek değerine ulaşır ve giderek sönümlenir. Şu halde
yer sarsıntısı incelemelerinde birinci önemli husus en yüksek parçacık hızıdır. Çünkü en
yüksek hız değeri ne kadar büyük ise yapı da o denli yüksek şiddette sarsılır. Frekans (f)
ise, durgun sudaki mantarın 1 saniye sürede kaç kez yukarı aşağı salındığına benzer
şekilde, zemindeki bir parçacığın 1 saniyede kaç kez sarsıldığını yani sarsılma sıklığını
gösterir. Frekans devir/saniye veya Hertz (Hz) birimi ile ifade edilir. Yer sarsıntısının
özellikleri ve niteliği, patlatma yerine yakın kesimlerde; daha çok patlatma tasarımı ve
delik düzeni, bilhassa bir seferde ateşlenen patlayıcı miktarı, ateşleme aralığı (gecikme
süresi) ve bir yere kadar da ateşleme yönünden etkilenir. Diğer bir deyişle bu etmenlere
bağlı olarak oluşan parçacık hızı önemli bir hasar göstergesidir. Ancak patlatma
yerinden uzaklarda, sarsıntının özellikleri ve niteliği daha çok yer sarsıntısı dalgasının
iletildiği kaya veya zemin ortamının özelliklerinden etkilenir. Arazi katsayıları ve yer
sarsıntısının frekansı da hasar oluşumunda veya oluşmamasında önemli ve tayin edici
etmenlerdir.
Yer sarsıntılarının frekans özellikleri başlıca iki unsurdan etkilenirler. Bunlar jeoloji
(kaya türleri) ve ateşlemelerdeki gecikme aralığıdır. Çevresel sürekli şikayetlerin
çoğunda, parçacık hızı limit değerinin çok altında olduğu ve hiç bir hasarın meydana
gelmediği durumlarda dahi ciddi titreşim hissedildiği yönündeki his ve endişeler
tamamen düşük frekans özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Çünkü düşük frekanslı
dalgaların insanlar kolayca hissedebilirler. Frekans yüksek olduğunda ise insanların
bunları algılaması çok zordur ve bu nedenle fazla endişeye kapılmazlar. Ayrıca 10 Hz
değerinin altındaki frekanslar zeminde büyük yer değişimler ve yüksek düzeyde birim
52
Hafif Hasar pencerelerde kılcal çatlaklar, saç teli inceliğinden 3 mm. Kalınlığa
Esaslı Hasar elemanlarının zayıflaması, taş duvarlarda örneğin bacalarda taş, tuğla
Hafif hasar göreceli olarak daha fazla rahatsız edici olmasına rağmen yapıların
dayanımını ve yapı elemanlarının yük taşıma kabiliyetlerini etkilemez. Yapıda kalıcı
deformasyonlar oluşturan ve yapıyı zayıflatan tek hasar türü ise “ Esaslı Hasar”
sınıfıdır. Bu raporun ilerideki bölümlerinde yapılacak olan irdeleme ve
değerlendirmelerde hasar sözcüğü “ Eşik Hasar” anlamında kullanılacaktır.
f) Parçacık hızı, yapı kalitesi, ve proje zamanını esas alan hasar kriteri
yaklaşımları
i. İsveç Standartlarına göre, gövde dalgaları, bina faktörü, yapı malzeme faktörü ve
proje zamanına bağlı olarak hesaplanan parçacık hızını esas alan yaklaşım.
A=
C3
100
(
0.07e−0.0143d + 0.001 )
(2.28)
Burada;
A : Yer sarsıntısının genliği (inç)
C : Şarj miktarı (libre)
d : Uzaklık (feet)
ER = a2 / f2 (2.29)
ER : Enerji oranı
a : İvme
f : Frekans
Tablo 2.6: Langefors ve arkadaşlarının parçacık hızını esas alan hasar kriteri
Parçacık Hızı (inç/sn) Hasar Tahmini
< 2.8 Hasar yok
4.3 İnce çatlaklar, sıva dökülmesi
6.3 Taş duvarlarda ve sıvalarda çatlamalar
> 9.1 Ciddi boyutlu çatlamalar
Bu nomogramda;
1 No’lu eğri : Bir saniyeden daha az süreli titreşime maruz kalan bilgisayarlar için üst
sınırı belirtmektedir.
2 No’lu eğri : Patlatma esnasında titreşimler nedeniyle binalardaki direkt hasarları ifade
etmektedir.
3 No’lu eğri : Patlatma için üst limitleri ifade etmektedir.
4 No’lu eğri : Yöredeki insanların rahatsızlığına ve şikayetlerine neden olabilecek
titreşim seviyesini göstermektedir.
ölçüme ihtiyaç gösterir. Bu sistem; 40 Hz altında en iyi tahribat kriterinin, frekansın bir
fonksiyonu olarak maksimum parçacık hızı olduğunu göstermektedir. Instantel
Minimate Plus Model titreşim kayıt cihazı çıktısında da bu norm mevcuttur. Cihaz; atım
sırasında ölçülen parçacık hızı değerini mukayese için adı geçen norma işlemektedir.
Tablo 2.10: Uzaklığa Bağlı Müsaade Edilen Ölçekli Mesafe Faktörleri (OSM,1983)
Patlatma Noktasından Uzaklık Sismik İzleme Yapılmadan Kullanılacak
Ölçekli Mesafe Faktörü
Ft M (SD)
0 – 300 0 – 90 50
301 – 5000 91 – 1500 55
>5001 >1500 65
Tablo 2.11: Patlatma noktasından belirli uzaklıklarda maksimum parçacık hızları (OSM,1983)
Uzaklık Maksimum Parçacık Hızı
Ft M inç/sn mm/sn
0 – 300 0 – 90 1.25 31.75
301 – 5000 91 – 1500 1.00 25.40
>5001 >1500 0.75 19.05
Baskın frekansları bulmak için, dalga şekli analiz edilmekte ve bu frekanslara gelen
parçacık hızları belirlenmektedir. Bir çok durumda, her bir frekansın şiddetini analiz
etmek için elektronik cihazlara ve yetenekli bir sismolog tarafından yapılması gereken
sayısal analizlere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu metot, patlatmalardan dolayı kaynaklanan
meskun binalara ve hatta insanlara yönelik potansiyel zararları değerlendirmede en iyi
yöntemi temsil etmektedir.
Tablo 2.12: DIN 4150 Alman Normunda yapı türü ve frekansa göre parçacık hızı sınırları
Frekans Parçacık Hızı Sınır Değerleri Yapı Türü
(Hz) (mm/sn)
(0-10) 3 Eski Bina
(0-10) 5 Dayanıklı bina, Yığma Tuğla
(0-10) 20 Betonarme, Çelik konstrüksiyon
(10-50) (3-8) Eski Bina
(10-50) (5-15) Dayanıklı bina, Yığma Tuğla
(10-50) (20-40) Betonarme, Çelik konstrüksiyon
(50-100) (8-10) Eski Bina
(50-100) (15-20) Dayanıklı bina, Yığma Tuğla
(50-100) (40-50) Betonarme, Çelik konstrüksiyon
Şekil 2.33'de DIN 4150 Alman Normu’nda frekansın fonksiyonu olarak değişen
parçacık hızı sınır değerleri verilmiştir. Instantel Minimate Plus model ve White Mini-
Seis model titreşim kayıt cihazlarının çıktısında da bu norm mevcuttur. Cihaz; atım
sırasında ölçülen parçacık hızı değerini adı geçen norma işlemektedir. Şekil 2.34’de
White Mini-Seis model titreşim ve hava şoku ölçüm cihazına ait tipik kayıt çıktısı
görülmektedir. Şekilden de anlaşılacağı üzere cihaz tarafından ölçülen parçacık hızı
değerleri cihazın data değerlendirme ünitesine aktarılmakta bünyesinde bulunan altı
değişik norm içinden, kullanıcı tarafından seçilen herhangi bir norma göre
değerlendirme yapılabilmektedir.
Şekil 2.34: White Mini-Seis cihazının DIN 4150 Normuna göre düzenlenmiş tipik çıktısı
(Instantel, 1993)
65
Kılavuz Seviyeleri:
Bu seviyeler, düşey parçacık hızı bileşeni ile değişik jeolojik zeminlere oturmuş binalar
üzerinde oluşan hasar arasındaki korelasyona bağlıdır. Kılavuz seviye aşağıdaki şekilde
formülize edilir:
Tablo 2.16: Kozmetik hasar için geçici titreşim klavuz seviyeleri (Anon, 2006)
Bina Türü Baskın darbenin frekans dağılımındaki parçacık hızının en yüksek
bileşenleri (PPV)
4 – 15 Hz 15 Hz ve üzeri
Konut ve hafif ticari 4 Hz’de 15 mm/sn’den artarak 15 15 Hz’de 20 mm/sn’den artarak
binalar Hz’de 20 mm/sn 40 Hz’de 50 mm/sn
Endüstriyel ve ağır ticari 4 Hz ve üzeri 50 mm/sn
binalar
Tablo 2.17: Madencilik alanlarında yapıların altyapı düzeyinde izin verilebilir maksimum
parçacık hızı (PPV) (Basu ve Sen, 2005)
Yapı Tipi Baskın Uyarım Frekansı (Hz)
< 8 Hz 8 – 25 Hz > 25 Hz
(A) Binalar/Yapılar sahibine ait değil
i) Yerel evler/yapılar (tuğla ve çimento) 5 10 15
ii) Endüstriyel binalar (Çerçeveli yapılar) 10 20 25
iii) Tarihi nesneler ve hassas yapılar 2 5 10
(B) Sınırlı açıklıklı sahibine ait binalar
i) Yerel evler/yapılar (tuğla ve çimento) 10 15 25
ii) Endüstriyel binalar (Çerçeveli yapılar) 15 25 50
Tablo 2.19: Maden ve taş ocakları ile benzeri alanlarda patlama nedeniyle oluşacak titreşimlerin
en yakın yapının dışında yaratacağı zemin titreşimlerinin izin verilen en yüksek değerleri
(Anon, 2005)
Titreşim Frekansı (Hz) İzin Verilen En Yüksek Titreşim Hızı
(Tepe Değeri-mm/s)
1 5
4-10 19
30-100 50
*(1 Hz- 4 Hz arasında 5 mm/s’den 19 mm/s’ye; 10 Hz- 30 Hz arasında 19 mm/s’den 50 mm/s’ye , logaritmik çizilen grafikte
doğrusal olarak yükselmektedir)
69
Tüm canlıların beslenme, barınma ve diğer doğal gereksinimlerini sağlamak için çeşitli
yapı gereç ve yapım teknikleriyle oluşturulan yeryüzü, yer altı ve sualtı tesislerine yapı
denir. Yapılar kendilerinden istenen hizmetleri karşılamak için şu özelliklere sahip
olmalıdırlar (Gürer, 2007):
• İstenen amaca uygun olmalıdır.
• Yapı gereçleri, yapım tekniklerine ve özelliklerine uygun kullanılmalıdır.
• Yapılar kendi yükü, hareketli yükler, yağmur, kar, rüzgar, deprem, yangın ve
diğer etkilere dayanabilecek sağlamlıkta olmalıdırlar.
• Ekonomik olmalıdır.
Yapılar genel olarak aşağıdaki verilen 8 ana grupta sınıflandırılır (Gürer, 2007).
(2.31)
Sönümlenme ise;
(2.32)
(2.33)
şeklini alır.
72
Şekil 2.37: Patlatma kaynaklı yer sarsıntısı ve serbest titreşim (Karakuş, 2000)
(2.34)
(2.35)
Doğal frekansın matematiksel modeller kullanarak hesabı uzun ve karmaşık bir işlemdir.
Binamn hareket denklemi yazılır ve istenilen sayıda serbestlik derecesi alınarak
hesaplamanın hassasiyeti arttırılır. Ancak matematiksel olarak hesaplanan değerler ile ölçüm
değerleri arasında fark olmaktadır. Bunda da başlıca neden binanın sönümlenmesinin
hesaplanamamasıdır. Bunun yerine araştırmacılar daha pratik olan ve kullanımı kolay
ampirik formüller geliştirmeye çalışmışlardır (Karakuş, 2000).
• Betonarme Binalar
Ts = Ct.HN3/4 (2.39)
Burada, HN; zeminden itibaren bina yüksekliğidir. Ct değeri ise bina taşıyıcı sitemine bağlı
olarak hesaplanır. Eğer bina betorname çerçevelerden oluşuyorsa Ct = 0,07, taşıyıcı sistemi
sadece çelik çerçevelerden oluşan binalarda Ct = 0,08, diğer tüm binalarda ise (ağaç vb.) Ct =
0,05 alınır.
Tablo 2.20: Binalar için ölçüm sonucu bulunan doğal frekansları (Karakuş, 2000)
Doğal Frekans (Hz) Yapı sayısı Ortalama
3. MALZEME VE YÖNTEM
Alıcının şekli imalatçı firmaya bağlıdır, yuvarlak, kare, dikdörtgen veya üçgen
biçiminde olabilir. Alıcı genel olarak yer hareketlerini elektrik enerjisine dönüştüren
elektromagnetik bir çeviricidir. Alcının içinde yapay bir magnetik alan oluşturan asılı
bir bobin vardır. Mıknatıs alıcı (sensor) kutusuna bağlıdır ve hareket edemez, fakat
magnetik alanda asılı duran bobin bir yay vasıtasıyla serbest olarak hareket etmektedir.
75
Bobinin herhangi bir hareketi magnetik alana bağlı olarak ve bobin hareketinin hızıyla
orantılı olarak bir elektrik voltajı üretir. Eğer bobin yavaş hareket ederse küçük bir
voltaj, hızlı hareket ederse yüksek bir voltaj elde edilir. Yer sarsıntısı sırasında alıcı
titreşecek fakat asılı bobin içerde hareketsiz kalmaya çalışacaktır, böylece magnetik
alanla bobin arasında rölatif bir hareket üretilecek ve sonunda bir elektrik voltajı açığa
çıkacaktır. Şekil 3.1’de alıcı mekanizması şematik olarak gösterilmiştir.
Kaydedici, alıcının (sensor) çıktısından voltajı alır onu tekrar harekete (titreşime) çevirir
ve yer sarsıntısının görünür (görsel) bir kaydını yapar. Karşılıklı üç ana birimden oluşan
alıcı her bir alıcı birim için kayıt üzerinde üç iz bırakır. Bu kayıt analiz ve çözümlemeye
hazır durumdadır.
Şekil 3.1: Bir tireşim ölçer cihazının jeofon yapısı (Konya ve Walter, 1991)
Şekil 3.2’de verilen, ideal bir yer sarsıntısı ve hava şoku izleme sistemi aşağıdaki 6
temel bileşeni içermektedir (Dowding, 1985; ISRM, 1992).
76
Jeofon: Parçacık hızı bileşenlerini (boyuna, enine, düşey) zamana bağlı olarak elektrik
sinyalleri şeklinde almak için
Mikrofon: Hava şoku ve gürültü değerlerini zamana bağlı olarak elektrik sinyalleri
şeklinde almak için
Bağlantı kabloları: Mikrofon ve jeofon dan gelen elektrik sinyallerini yükselticiye
iletmek için
Yükseltici ve sinyal düzenleyici: Mikrofon ve jeofon dan gelen elektrik sinyallerini
yükseltmek ve analog verileri sayısal verilere çevirmek için
Disk: Sayısal verileri kaydetmek için (birçok cihazda verileri değerlendirmek üzere
programlar verilmektedir)
Yazıcı: Diske kaydedilen verilerin zaman esaslı olarak dökümünü almak için
Şekil 3.2: Yer sarsıntısı ve hava şoku izleme sistemi (Dowding, 1985)
3.1.1. Örnek Bir Yer Sarsıntısı ve Hava Şoku İzleme Sistemi ve Teknik Özellikleri:
Yer sarsıntısı ve hava şoku izleme sistemlerinin genelinde aranan teknik özelliklerin
daha iyi anlaşılabilmesi için İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden
Mühendisliği Bölümü’ne ait Instantel firmasının ürettiği Mini Mate Plus titreşim izleme
sistemi Şekil 3.3’de görülmektedir. Titreşim ve hava şoku izleme cihazı, üç adet
algılayıcı (boyuna,enine ve düşey), mikrofon, yazıcı, şarj, kontrol ve hafıza, bilgisayar
bağlantı sistemi, muhafaza ve taşıma ünitelerinden oluşmaktadır. Cihazın kayıtları;
zaman esaslı olarak her bir olay için hava şoku, genlik, frekans, ivme ve parçacık hızı
bileşenlerini (boyuna, enine, düşey, bileşke ve maksimum) içermektedir. Ayrıca
77
kaydedilen olayların ayrıntılı analizi için elde edilen veriler bilgisayar ortamına
aktarılabilmektedir.
Cihaz tek olay veya sürekli kayıt yapabilmektedir. Her bir olayın süresine (1-10 sn
arasında uzaklığa bağlı olarak) bağlı olarak 150-200 arasında olayı geniş yada özet
bilgiler halinde koruma yeteneğine sahiptir. Cihazın ölçüm limitleri parçacık hızı için
0.005-9.999 inç/sn ve gürültü için 100-142 desibel aralıkları düzeyindedir. Bu limitler
içerisinde istenilen aralıklar ayarlanabilmektedir. Kaydedilecek olay süresi, kayıt biçimi
(tek veya sürekli), istenilen birimler, çalışma sahası, kullanıcıya ait bilgiler önceden
arzu edilen şekilde programlanabilmektedir. Keza ölçekli mesafe verileri de hafızaya
kaydedilebilmektedir. Tüm bu işlemlere uygun modlar cihazın kontrol ve hafıza
ünitesinde bulunmaktadır.
Şekil 3.3: Instantel Mini Mate Plus model titreşim ölçüm cihazı (Instantel, 1993)
78
Şekil 3.4’de Instantel Mini Mate Plus model titreşim ve hava şoku ölçüm cihazına ait
tipik kayıt çıktısı görülmektedir. Şekilden de anlaşılacağı üzere cihaz tarafından ölçülen
parçacık hızı değerleri cihazın data değerlendirme ünitesine aktarılmakta bünyesinde
bulunan değişik normlar içinden, kullanıcı tarafından seçilen herhangi bir norma göre
değerlendirme yapılabilmektedir.
Şekil 3.4: Instantel Mini Mate Plus cihazının USBM normuna göre düzenlenmiş tipik çıktısı
79
4. BULGULAR
Daha sonraki aşamalarda, patlatma faaliyetleri sürdürülen bazı taş ve maden ocaklarıyla,
tünel ve altyapı kazı çalışmalarında titreşim ölçümü yapılmıştır.
Patlatma kaynaklı yapı hasarlarını belirlemek amacı ile ülkemiz yapı stoğuna uygun
prototip binalar yapılması düşünülmüş, ancak finans kaynağı bulunamadığından
gerçekleştirilememiştir.
82
Bilindiği gibi patlatma tasarımında dikkate alınması gereken birçok parametre vardır.
Özellikle patlatmadan kaynaklanan çevresel problemlerin oluşabileceği sahalarda, her
patlatmanın öncesinde, sırasında ve sonrasında elde edilen sonuçlar ve veriler, daha
sonra değerlendirmeler yapabilmek açısından çok önemlidir. Bu nedenle, patlatmalarla
ilgili bu parametrelerin doğru bir şekilde elde edilmesi büyük önem arz etmektedir.
Her bir gecikme başına düşen patlayıcı madde miktarı, her bir delik için planlanan
patlayıcı maddenin kontrollü bir şekilde şarj edilmesiyle belirlenmiştir. Atım kaynağı ile
yersarsıntısı ve hava şoku kayıt istasyonu arasındaki mesafe ise GPS veya topoğrafik
cihazlar kullanılarak belirlenmiştir.
Arazi çalışmalarında yer sarsıntısı ve hava şoku ölçümlerinde, iki farklı firmanın ürettiği
(Instantel ve White) toplam 21 adet patlatma titreşim ölçer cihazı kullanılmıştır.
Titreşim ölçümleri değişik tarihlerde yapıldığı için, özellikle eski tarihlerde cihaz
azlığından dolayı bazı sahalarda tek cihaz, bazı sahalarda birkaç cihaz kullanılmıştır.
Özellikle son dönemlerdeki patlatmalarda ise 15 cihazla bile ölçümler yapılabilmiştir.
84
Söz konusu sahalarda titreşim ölçümleri, ocaklara veya tünellere yakın yerleşim
birimlerinde veya yönlerinde yapılmıştır. Cihazlar konumlandırılırken mesafenin
etkisini belirlemek amacıyla ocakların içinde veya ocaklara yakın noktalar bilinçli bir
şekilde seçilmiştir. Tünel patlatmaları izlenen sahalarda ise, özellikle tünel güzergahları
üzerindeki veya yakınındaki yapıların yanları bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Daha sonra,
cihazlardan elde edilen ölçüm kayıtları, bilgisayar destekli data değerlendirme ünitesine
aktarılmıştır.
Tez çalışması kapsamında; öncelikle ülkemizde daha önce konuyla ilgili olarak yapılan
bazı çalışmalar veri çeşitliliğini ve adedini artırmak amacıyla tekrar gözden
geçirilmiştir. Bu amaçla Kahriman ve arkadaşları tarafından 1995 yılından beri değişik
sahalarda arazi çalışmalarından elde edilen veriler ve sonuçlar ile Kuzu ve
arkadaşlarının İstanbul Cendere Yöresi Akdağlar Taş Ocağı’nda yaptıkları çalışmaların
verileri, bu tez kapsamında tekrar değerlendirilmiştir. Böylelikle hem tez önerisinde
belirtilen ülkemiz koşullarına uygun kriter ve standartların oluşmasına katkı sağlayacak
verilerin sayısı daha da fazlalaştırılarak çeşitlendirilmiş hem de farklı kaya ortamlarının
kendine has titreşim karakteristiklerinin ortaya konulmasına çalışılmıştır.
Kod No: I
+1400 (4 m Toprak)
+1396
Kod No: II
(16 m Jips)
+1380
Kod No: III.A
(15 m Jips)
Tablo 4.2: Kaya mekaniği laboratuar deney sonuçları (Ceylanoğlu ve Kahriman, 1996)
Kod Yoğunluk Nem Dolaylı Tek Eksenli Kohezyon Içsel Elastisite Poisson
No (gr/cm3) Oranı Çekme Basınç (MPa) Sürtünme Modülü Oranı
(%) Dayanımı Dayanımı Açısı (GPa)
(MPa) (MPa) (°)(φ)
II 2.305±0.020 15.8 2.56±0.36 19.97±3.222 9.36 25.69 19.26 0.383
*(2.26-2.31) (2.0-3.0) (16.4-25.7)
III.A 2.302±0.015 14.9 2.42±0.45 15.61±2.428 5.57 25.41 19.26 0.383
(2.28-2.31) (1.5-3.0) (12.3-20.3)
III.B 2.764±0.049 3.1 8.68±0.82 64.55±13.82 14.81 44.84 53.86 0.292
(2.66-2.79) (7.4-10) (39.4-87.0)
IV 3.567±0.129 1.9 1.54±0.42 18.84±6.420 11.56 29.34 3.90 0.339
(3.27-3.61) (0.8-2.3) (11.1 35.5)
V 2.609±0.132 5.0 1.57±0.37 9.16±3.021 0.91 31.05 3.90 0.339
(2.53-2.88) (1.1-2.3) (5.1-15.7)
V.1 3.240 0.96 0.87±0.20 4.23
V.2 2.424 3.38 1.74±0.76 15.02±8.286
V.3 3.214 2.24 1.40±0.62 13.93±3.444
*Minimum ve maksimum değerler parantez içinde verilmektedir
Sahada gerçekleştirilen 47 adet olayın ölçüm sonuçları; her bir olay için parçacık hızı
bileşenleri, gürültü, uzaklık, gecikme başına düşen en fazla patlayıcı madde miktarı ve
ölçekli mesafeyi (SD) içerecek şekilde kaydedilmiş ve değerlendirilmiştir.
Ocağın bulunduğu bölgenin büyük bir kısmını oluşturan kaya birimi, Eosen yaşlı
denizel kökenli az miktarda silis içeren resifal kireçtaşıdır.
88
Şekil 4.3: Sarıkayatepe taş ocağı genel görünümü (Kahriman ve diğ, 1998a)
Sarıkayatepe taş ocağında delme-patlatma ile yıllık yaklaşık 1 000 000 ton kireçtaşı
üretilmektedir. Sahada 4 adet ayna mevcuttur. Patlatma çalışmalarının sürdürüldüğü bu
aynalara ait basamak geometrileri Şekil 4.4’de ayrıntılı olarak gösterilmiştir.
A yn a 4
B a sa m a k Y ü k sek li ğ i (K ) = 3 0m
0 0
75 - 80
A yn a 3
B a sa m a k Y ü k sek li ğ i (K ) = 2 0m
0 0
75 - 80
A yn a 2
B a sa m a k Y ü k sek li ğ i (K ) = 3 0m
3 0 0
K ir eçta şı Y oğ u n lu k = 2,6 ton /m 75 - 80
A yn a 1
B a s, Y ü k, (K ) = 2 0m
7 5 0 - 8 00
Şekil 4.4: Sarıkayatepe taş ocağı açık ocak kesiti (Kahriman ve diğ, 1998a)
Şekil 4.4’ den anlaşılacağı üzere, patlatma çalışmaları iki farklı yüksekliğe sahip
basamaklar üzerinde sürdürülmektedir. Dolayısıyla, farklı yüksekliğe sahip bu
aynalarda farklı geometrilere göre dizayn edilmiş atım modelleri uygulanmaktadır. Şekil
4.5’de farklı yüksekliğe sahip bu aynalar için uygulanan atım modelleri verilmiştir.
89
Şekil 4.5: Sarıkayatepe taş ocağında yapılan patlatmalarda uygulanan atım geometrisi
(Kahriman, 2004a; )
Sarıkayatepe taş ocağında izlenen patlatma çalışmalarında; esas patlayıcı olarak ANFO
+ %5 Al, yemleyici olarak da Rovex 650 ve jelatinit dinamit gibi patlayıcı maddeler
kullanılmıştır. İzlenen atımlarda; ateşleme sıralar arası 42 milisaniye, bir sıradaki
delikler arası 17 milisaniye ve delik içi gecikme ise 25 milisaniyelik NONEL
(elektriksiz) kapsüllerin kullanılmasıyla yapılmıştır.
Sarıkayatepe taş ocağında izlenen 73 basamak atımına ait ölçüm sonuçları; her bir olay
için parçacık hızı, uzaklık, gecikme başına düşen en fazla patlayıcı madde miktarı ve
ölçekli mesafeyi içecek şekilde elde edilmiştir.
Bu sahada yapılan çalışmalarda titreşim ve hava şoku unsurları da 6 farklı olay için
Instantel Mini Mate Plus Model titreşim ve hava şoku ölçüm cihazı ile ölçülmüştür.
Firma çalışmalarının sınırlılığı dolayısıyla daha fazla atım izleme olanağı olmamıştır.
Kayabaşı kireçtaşı ocağında yapılan atımlarda uygulanan tasarım parametreleri Tablo
4.3’de verilmiştir.
Kayabaşı Taş Ocağında gerçekleştirilen 6 atımda 5 adet olay titreşim ölçer tarafından
kaydedilmiştir.
91
Gerçekleştirilen tünel atımlarının (A1, A2, A3) ve ölçüm istasyonlarının konumları Tablo
4.4’de verilmiştir. İzlenen ilk atım için; ölçüm istasyonu olarak, çevrede etkilenme
olasılığı en fazla olabilecek 109 m uzaklıktaki arıtma tesisi yakınındaki İ1 noktası
92
seçilmiştir. İkinci atım için; Ölçüm istasyonu olarak, farklı uzaklık ve şarj miktarları
olan atım sonuçları arasında korelasyon kurmak amacıyla 24 m uzaklıktaki İ2 noktası
seçilmiştir. Üçüncü atım için; ölçüm istasyonu olarak, 35.5 m uzaklıktaki L1 Şaftı
yakınındaki İ3 noktası seçilmiştir.
Yapılan atımlar sonucunda, kayaç içi titreşimlerin oluşturduğu parçacık hızı, deplasman,
ivme ve frekans değerleri, Instantel Minimate Plus Model kayıt cihazı ile tespit
edilmiştir.
93
Ø 5040 mm ( MAKİNA )
20C cm C 517
5
77 cm 5 5
5 3 r = 2570 mm
3 5
2
80 r = 2570 mm
cm 1. AŞAMA
6
4 1 4
r =2520 mm
6
75
cm
15 6 1 3 4 6
4 1
A A 250
75 cm
2
5
0 175 cm
cm
1750
2. AŞAMA‘
400 cm B
B
C
A 25 cm 65 cm 88 cm 89 cm 89 cm 88 cm 65 cm 25 cm A
Şekil 4.8: Tünel patlatmasında uygulanan örnek bir atım paterni (Kahriman ve diğ., 2000a)
4.2.6. Gebze Taşıt Araçları Yan Sanayii Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) Altyapı
Kazısı
sahada proje kapsamında delme-patlatma ile yaklaşık 2 000 000 m3 'lük kazı yapılmıştır.
Patlatmalı kazı çalışmalarının yürütüldüğü bu sahadan yaklaşık 250-300 m uzakta bir
organize sanayi bölgesi mevcuttur. Bu nedenle çalışma sahası civarında fabrikaların
bulunması daha dikkatli patlatma tasarımı gerektirmektedir (Kahriman, 2001a;
Kahriman ve diğ., 2000c).
Şekil 4.9: Patlatmalı kazı çalışmalarının yapıldığı parsel konumları (Kahriman ve diğ., 2000c)
Yapılan Schmidt Çekici deneyi sonrasında elde edilen ortalama sertliklerinin ISRM
tarafından önerilen Schmidt sertlik skalasındaki yerleri bulunarak çalışma sahasını
oluşturan kaya birimlerinin sertlik tasviri yapılmıştır. Buna göre, ayrışmamış yada çok
az ayrışmış granitin sert, ayrışmış granitten oluşan kaya biriminin ise az yumuşak kaya
sınıfında yer aldıkları belirlenmiştir. Ayrıca sahadan alınan temsili numuneler üzerinde
yapılan Nokta yükleme deneyleri sonucu dolaylı olarak bulunan Tek eksenli Basma
Dayanımlarına göre kayaçların sınıflaması yapılmıştır. Tablo 4.6’da Nokta yükleme
deney sonuçları ve Kayaçların Tek eksenli basma dayanımlarına göre Uluslararası Kaya
Mekaniği Derneği tarafından önerilen dayanım sınıflarındaki yerleri verilmiştir.
Araştırma süresince; amaçlar doğrultusunda, daha önce açıklanan yönteme uygun olarak
toplam 149 adet atım kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı
madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde
edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve tablolara aktarılmıştır.
Sahada basamak veya işin doğası gereği zorunlu olarak mini basamak yada gevşetme
atımları yapılmıştır. Yapılan basamak ve gevşetme atımların da uygulanan patlatma
geometrileri Tablo 4.7 ve Tablo 4.8’de verilmiştir (Kahriman, 2001a).
Çalışma kapsamında bu sahada izlenen 149 atım sonucunda, kayaç içi titreşimlerin
oluşturduğu parçacık hızı, deplasman, ivme ve frekans değerleri, Instantel Minimate
Plus Model kayıt cihazı ile tespit edilmiştir.
97
S2 – S2B şaftları arasında açılmakta olan tüneldeki patlatmalı kazıda durum tespiti
amacıyla, öncelikle tünel kazıları genel olarak gözlemlenmiş, uygulanan patlatmalı kazı
modeli incelenmiş, bir atıma eşlik edilerek gerekli ölçümler yapılmıştır. İzlenen atım; 3
farklı noktadan 3 ayrı (bir adet Instantel Minimate Plus Model ve iki adet de White
Mini-Seis Model) titreşim ölçer cihazı ve ekipmanıyla ölçülmüştür (Kahriman, 2004b).
Şekil 4.10: Çalışma alanının plan görünüşü ve istasyon noktalarının konumu (Kahriman, 2004b)
98
1. 62 0 m
11
10
12
r = 1 .0 2 0
9
13
1 2
8
14
3 4
5 6
7
1. 62 0 m 15
0. 1 m
1. 84 0 m
0. 1 m 0. 1 m
Çalışmaların yapıldığı TKİ çan linyit açık ocağındaki stratigrafik diziliş üç ana
bölümden oluşmaktadır. Bunlar, Neojen öncesi, Neojen ve Neojen sonrası devrelerine
ait formasyonlardır. Formasyonların genel durumu ve özellikleri Şekil 4.13‘de
verilmiştir.
Sahada tabakaların genel eğim derecesi 0o-20o arasında değişmektedir. 30o’nin üzerinde
eğim değerleri genellikle fay zonuna yakınlık gibi anormal durumlarda ortaya
çıkmaktadır.
Şekil 4.13: Çan linyit havzasına ait stratigrafik kesit (Kahriman, 2002b)
Çalışma süresince; 54 adet atım kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili patlatma paterni,
patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle kaydedilmiştir.
Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve tablolara aktarılmıştır. Bu amaçla;
gecikme başına düşen patlayıcı madde miktarı, her bir delik için planlanan patlayıcı
maddenin kontrollü bir şekilde şarj edilmesiyle belirlenmiştir. Atımlarda; esas patlayıcı
101
olarak delik içi su varlığına göre ANFO veya EMULITE, yemlemede ise jelatinit
dinamit ve EMULITE 100 kullanılmıştır. Ateşleme ise işletme tarafından yapılan
atımlarda NONEL kapsüller kullanılarak, müteahhit firma tarafından yapılan atımlarda
gecikmeli elektrikli kapsüller kullanılarak yapılmıştır. Gecikme başına şarjın
belirlenmesinde; yemlemede kullanılan dinamitin ağırlıkça kudreti göz önüne alınarak
ANFO’ya dahil edilmiştir. İzlenen atımlar için genellikle uygulanan tasarım
parametreleri Tablo 4.11’de verilmiştir (Kahriman, 2002b; Kahriman ve diğ., 2001c).
Tablo 4.11: Atımlarda uygulanan patlatma tasım parametreleri (Kahriman ve diğ., 2001c)
Delik Çapı (D), (mm) 171
Delik Eğimi (α), (O) 90
Delik Uzunluğu (H), (m) 7-8
Basamk Yüksekliği (K), (m) 5-6
Dilim Kalınlığı (B), (m) 3-5
Delikler Arası Mesafe (S), (m) 5
Sıklıama Boyu (Ho), (m) 2,5
Metro tüneli için patlatmalı kazı faaliyetlerinin yürütüldüğü bölgenin hemen üzerinde
Süleymaniye Camii ile birlikte birkaç tarihi eski yapının bulunması nedeniyle ve
İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü ve Coğrafya Bölümü binalarının da
patlatma yapılan bölgeye çok yakın olması bu çalışmanın önemini daha da artırmıştır.
Bu amaçla yapılan çalışmaların yürütüldüğü, patlatmalı kazı ile ilerleme sağlanan tünel
kazısında, izlenen atımların ve kayıt istasyonlarının konumu Şekil 4.14’deki planda
verilmiştir (Kahriman, 2002a).
Metro taşımacılığı için kazı faaliyeti sürdürülen tünel güzergahını oluşturan kaya
formasyonu Trakya Formasyonu olup, Karbonifer yaşlı, kumtaşı (grovak), silttaşı,
kiltaşı ve bunların ardalanmasından oluşmaktadır. Aynı zamanda Karbonifer yaşlı
birimler değişik boyutlarda diyabaz ve andezit sokulumlar içermektedir. Genel olarak
formasyon düşük permabiliteye sahip, orta dayanımlı ve genel olarak da orta derecede
ayrışmıştır.
Kazı yapılan kaya biriminin esas olarak kil taşı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca yerinde ve
laboratuarda yapılan kaya mekaniği deneyleri ile kil taşına ait bazı kaya mekaniği
parametreleri belirlenmiştir (Tablo 4.12). Tablo 4.12’den de anlaşılacağı üzere, kil taşı
numuneleri üzerinde yerinde ve laboratuarda yapılan deneyler sonucunda, elde edilen
sertlik ve dayanım değerlerinin Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği (ISRM) tarafından
önerilen sınıflama skalalarındaki yerleri belirlenmiştir.
Tünel kazı kesiti yaklaşık 36 m2 dir.Tünel kazısı, kesitin alt ve üst kısımlarında üç
kademede gerçekleştirilmektedir. Tünel ilerlemesinde patlatmalı kazının sürdürüldüğü
tünel kesiti Şekil 4.15’de verilmiştir. Tünel ilerlemesinde, delikler, sehpalı
martoperferatörlerle 43 mm çapında, ortalama 140 cm uzunlukta delinmektedir.
104
Tablo 4.12: Yerinde ve laboratuarda yapılan deneyler sonucunda belirlenen kil taşına ait bazı
kaya mekaniği parametreleri (Kahriman, 2002a)
Deney Türü Sonuçlar ISRM Sınıflama
Skalasındaki Yeri
Kuru Yoğunluk 2.7 gr/cm3
Schmidt Sertliği (Ortalama) 51.5 Oldukça Sert
Nokta Yük Dayanım İndeksi (Ortalama) 5.77 MPa Yüksek Dayanımlı
Tek Eksenli Basma Dayanımı (Ortalama) 128 MPa Yüksek Dayanımlı
2. A ŞAM A A T IM 3. A ŞAM A A T IM
1. A ŞAM A A T IM
Şekil 4.15: Tünel ilerlemesinde patlatmalı kazının sürdürüldüğü tünel kesiti (Kahriman, 2002a)
Atıma planlamasına müdahale edilmeksizin sadece veri almak gayesiyle eşlik edilmiş,
şarj paternleri ve miktarları hassasiyetle kaydedilmiştir. Bu atımların çevresel etki
derecelerini ölçmek amacıyla, atım kaynağına muhtelif uzaklıklarda olan farklı istasyon
noktaları seçilmiştir. Seçilen istasyon noktalarının koordinatları ve konumu Tablo 4.13’
de verilmiştir.
105
İstasyon No Y X Z
1 412567,50 4543048,78 43,5
2 412577,21 4543040,31 44,3
3 412595,02 4543051,27 45,3
4 412653,28 4543060,22 46,1
5 412549,09 4543024,34 43,03
6 412568,86 4543019,35 43,6
7 412623,40 4543082,91 46
8 412462,05 4543131,33 28,5
9 412542,55 4542993,12 42,75
10 412568,80 4543011,49 45,17
11 412560,17 4542986,18 43,96
12 412572,21 4542971,56 43,00
13 412538,72 4543015,03 40 + bina ( 50,09 )
14 412588,65 4543007,48 43,8 + bina ( 52 )
15 412603,38 4542991,64 47
16 412654,76 4543017,24 50
17 412582,88 4542975,17 43 + bina ( 41)
18 412582 4542932 48
19 412551,33 4542924,64 41,00
20 412560 4542934,50 43
Çalışma sahasında izlenen, parçacık hızı tahminine yönelik olarak kullanılacak 251 atım
olayına ait 452 titreşim kaydı, uzaklık, gecikme başına düşen en fazla patlayıcı madde
miktarı ve ölçekli mesafeyi içerecek şekilde elde edilmiştir (Kahriman, 2002a).
Kazı ve üretim faaliyeti yapılan çalışma alanı, neyojen yaşlı sedimenter kayalardan
oluşmaktadır. Çalışma alanında gözlenen egemen kaya birimleri, belirli kalınlıklarda
ardalanmış kalker ve killi kalkerlerden oluşmaktadır. Sedimentasyonla aynı zamanlı
olarak volkanizma da söz konusudur. Bunun sonucu, sahada değişik kalınlıklı tüf ve
volkanik karbonatlı kumtaşı seviyeleri de gözlenmektedir.
Sahada gerçekleştirilen toplam 5 atım olay için ölçekli mesafe unsurları kaydedilirken,
yersarsıntısı ve hava şoku ölçümleri de 4 ayrı (1 adet Instantel Blastmate, 1 adet
Instantel Minimate Plus ve 2 adet de White Mini-Seis model) titreşim ölçer cihazı ve
ekipmanıyla ölçülmüştür.
Titreşim ölçümleri, yakın yerleşim birimleri olan Halımoru Köyü ve Nuribey Beldesi
yönlerinde yapılmıştır. Bu iki yönde cihazlar konumlandırılırken mesafenin etkisini
belirlemek amacıyla ocağa çok yakın noktalar bilinçli bir şekilde seçilmiştir. İzlenen
atımlardan birinci atımla ilgili, atım kaynağı, ölçüm istasyonları ve yerleşim
birimlerinin konumlarını gösteren ölçekli planlar Şekil 4.16’da ayrıntılı olarak
verilmiştir. Söz konusu planda ilgili noktaların koordinatları ve uzaklıklar da
belirtilmiştir (Kahriman ve diğ., 2002c).
107
83000 83000
INMM
HALIMORU
INBM
KÖYÜ
82500 WM57 82500
AFYON
82000 1075
1314
10
65
WM55 82000
10
65
1075
10
10
70
70
1096
1097
1094
1 09
1315 1080
1098
3
1101
109 10
9 92
1 08
1102
1316 1103
0
1104
10
80
1085
1317
1106
1107
1079 10
88
1111
1080
1087
90
8
1085
10
90
1340 1090
96
109
4
1095
1087
1094
1 085
1339 1097
1098
1099 10
88
1088
1100
1102
HA15
10
1105
75
1105
1089
1100 1107
1 09
5
1090HA10
1091
1100
1105
HA09
1115
1110
HA16
109
5
1105
1 11
5
1120
10
80
1110
1125
10
90
1 12
0
1 11
5
1 13
0
1 08
5
1
1 00
11
20
11
05 11
10 1125
1 09
5 HA08
HA17 HA14 HA11
1
125
1
09
0
1130 1 13
0
111
5
1090
1070
112
0
1085
1080
1075
1065
1503
110
0
1
130
11
25
1115
1 10
5
1110
11
20
1503
109
5
1105
0
1 11
1100
1135
HA12
11
25
1135
1502 1502 HA18 HA13 HA07
81500 81500
1 11
0
11
15
1606
10
11 85
30
1115
1135
11
20 10
80
10
1120
90
11
30
0
1 14
1100
1 07
11
5
10
1105
1105
1 12
5
1135 1 07
1095 0 10
10 60
65
1501 1 13
5 1501
1105
10
11
1 12
5
1100
5
113
1095
95
10
11
K
15
10
90
1 14
0
1605
113
0
1500
1145
1115
1090
1 115
1 110
11
1 12
1596
20
0
1130
11
25
1 13
5
1125
114
5
1095
1120
1489
1 13
0
1100
1499
1090
11
25
1 13
5
1140
1505
30
11
1145
25
11
1150 11
35
1140
11
30
50
11
1155
11 5
5
1
1597
150
11
30
1504
114
5
1485
11
1155
60
1 1 35 1140
1498
114
5
114
11
0
35
1497
70
11
11
60
1155
1155
11
11 40
50
1150
1496
1506
1145
11
75
81000 81000
11
6
1494
0
1512 1510
1506
1
165
1509
1160
1512
11 5
1507
0
1510
70
11
1175
1514 1508
1170 1 1 60
1513
118
0
1511
1185
5
117
1
17
0
11
1515 90
11
85
1195
1180
1200
1205
1
19
0
11
9
0
1195
119
5
12
00
1190
1195
1 20
5
1190
80500 80500
91500 92000 92500 93000
Enclosure
1
Şekil 4.16: Çalışma alanı ve düzenlenen atımlarla ilgili ölçüm krokisi (atım no:1)
Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin (Kalker) kazı zorluğu derecesini
belirlemek amacıyla uygulanagelmekte olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine
ek olarak, kaya sınıflama çekici (Schmidt Çekici) testleri yapılmıştır.
108
Tablo 4.14- a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
YUMUŞAK
10 – 20 AZ YUMUŞAK
20 – 40 AZ SERT
40 – 50 SERT
50 – 60 OLDUKÇA SERT
> 60 ÇOK SERT
Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 5 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.15’ de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir (Kahriman
ve diğ., 2002c).
109
Sahada gerçekleştirilen toplam 5 atım olay için ölçekli mesafe unsurları kaydedilirken,
yersarsıntısı ve hava şoku ölçümleri 4 ayrı (1 adet Instantel Blastmate, 1 adet Instantel
Minimate Plus ve 3 adet de White Mini-Seis model) titreşim ölçer cihazı ve
ekipmanıyla ölçülmüştür.
110
Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin (kireçtaşı) kazı zorluğu derecesini
belirlemek amacıyla uygulana gelmekte olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine
ek olarak, kaya sınıflama çekici (Schmidt Çekici) testleri yapılmıştır. Bu bölge
jeolojisini oluşturan kristalize kireçtaşının sertlik değerlerinin bulunabilmesi amacıyla,
arazide yerinde yapılan Schmidt çekici deneyleri sonucunda, elde edilen sertlik
değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt
çekici sertlik skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır (Tablo
4.16).
Tablo 4.16- a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
YUMUŞAK
10 – 20 AZ YUMUŞAK
20 – 40 AZ SERT
40 – 50 SERT
50 – 60 OLDUKÇA SERT
> 60 ÇOK SERT
Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 4 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.17’ de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir.
111
Tablo 4.17: Titreşim ölçümü yapılan atımların patlatma geometrisi (Tuncer ve diğ., 2003)
1* 2** 3** 4**
Atım No
Ayna Yüksekliği (m) 1-8 6 6 5
Delik Sayısı 46 1 3 2
Delik Çapı, d (mm) 89 89 89 89
Delik Eğimi, α ( 0 ) 85 85 85 85
Delik Boyu, H (m) 2-9 7 7 6
Dilim Kalınlığı, B (m) 2,5 2,5 2,5 2,5
Delikler Arası Mesafe, S (m) 3 - 3 2,5
Sıkılama, h0 (m) 2 2 2 2
Yemleme Miktarı, (kg) 52 1 3 2
Toplam Şarj, Q (kg) 1400 36 108 58
Gecikme Başına Toplam Şarj, W
490 36 108 58
(kg)
Toplam Kapsül Adedi 52 1 3 2
Atımlarda, Yemleyici : Emulite 100, Esas Patlayıcı: ANFO.
Ateşlemede : Elektrikli gecikmeli kapsül kullanılmıştır.
* 1’nolu atım firmanın spontane olarak düzenlediğidir.
** 2, 3 ve 4 nolu atımlar araştırmacı tarafından test amaçlı olarak önerilmiştir.
Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret. A.Ş. tarafından Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi
İnşaatı temel kazısı amacıyla delme patlatma çalışmaları gerçekleştirilirken ortaya çıkan
titreşimlerin, gerek I. Aşamada yapılacak yapıların inşaatı sırasında, gerekse II.
Aşamada yapılacak patlatmalı kazı dolayısıyla mevcut yapı ve tesislerle hassas
ekipmanda olası hasar düzeyini belirlemek amacıyla, aynı zamanda titreşim ve hava
şoku ölçümleri de yapılmıştır.
Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin kazı zorluğu derecesini belirlemek
amacıyla uygulana gelmekte olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine ek olarak,
kaya sınıflama çekici (Schmidt Çekici) testleri yapılmıştır. Patlatmalı kazı faaliyeti
yapılan çalışma alanı, konglomeralardan oluşmaktadır. Malzemenin sert ve sağlam
yapısı dolayısıyla patlatmalı kazı kaçınılmaz olarak yapıla gelmektedir.
Sahada gerçekleştirilen toplam 5 atım olay için ölçekli mesafe unsurları kaydedilirken,
yer sarsıntısı ve hava şoku ölçümleri de 5 ayrı (1 adet Instantel Blastmate, 1 adet
Instantel Minimate Plus ve 3 adet de White Mini-Seis model) titreşim ölçer cihazı ve
ekipmanıyla ölçülmüştür. Titreşim ölçümleri için mümkün olan en kısa mesafeden
112
başlamak suretiyle belirli bir yönde ve belirli uzaklıklarda seçilen istasyonlara kurulan
cihazlarla yapılmıştır. Titreşim ölçer cihazları konumlandırılırken mesafenin etkisini
belirlemek amacıyla, çok yakın noktalar bilinçli bir şekilde seçilmiştir. İzlenen 5 atımla
ilgili, atım kaynağı, ölçüm istasyonları ve yerleşim birimlerinin konumlarını gösteren
ölçekli plan Şekil 4.17’ de ayrıntılı olarak verilmiştir (Kahriman 2003; Kahriman,
2004b).
Tablo 4.18- a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
YUMUŞAK
10 – 20 AZ YUMUŞAK
20 – 40 AZ SERT
40 – 50 SERT
50 – 60 OLDUKÇA SERT
> 60 ÇOK SERT
113
Araştırma süresince; amaçlar doğrultusunda, daha önce açıklanan yönteme uygun olarak
toplam 5 adet atım kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı
madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde
edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve çizelgelere aktarılmıştır.
Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen ve konumları Şekil 4.17 deki ölçekli
planda gösterilen toplam 5 adet atıma ilişkin patlatma geometrisi konfigürasyonları
Tablo 4.19’ da ayrıntılı bir şekilde verilmiştir (Kahriman, 2004b).
Tez çalışması kapsamında, belirlenen sahalarda ölçüme esas atımlarla ilgili patlatma
şemaları oluşturulmuş, atımlara eşlik edilerek ölçekli mesafe hesabında gerekli olacak
uzaklık ve patlayıcı madde miktarları kaydedilmiştir. Ayrıca her bir işletmede
gerçekleştirilen yeterli sayıdaki atımın titreşim hızı ve frekans değerleri ölçülmüş ve
çalışma sahalarının civarında bulunan patlatma çalışmalarından etkilenmesi muhtemel
tesis ve yapılarda hasar oluşumu ile ilgili ölçme ve gözlemler yapılmıştır.
Tünel inşaatı alanı ve yakın çevresinde genellikle Devoniyen yaşlı fosilli kireçtaşı – şeyl
ardalanmasından ibarettir. Kısmen kiltaşı ve ince kireçtaşı tabakaları da mevcuttur. Yine
aynı çalışma alanı içerisinde yer yer yüzeylenen daha çok kumlu kireçtaşı, şeyl ve
kumtaşı ardalanması da gözlemlenmektedir. Devoniyen yaşlı bu tortul serinin üzerine,
Devoniyen yaşlı yumrulu bademli kireçtaşı ve şeyli seri bulunmaktadır. Bu
formasyonların içine sokulmuş iki granitik masif de bulunmaktadır. Ayrıca, Çengelköy
ve Küçüksu vadilerinde genç yaşlı alüviyon çökelleri ve denizel ortam sedimanları
gözlemlenmektedir.
Çalışma alanında egemen kaya birimi olan kireçtaşının kazı zorluğu derecesini
belirlemek amacıyla uygulana gelmekte olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine
ek olarak, kaya mekaniği laboratuvarında Yoğunluk, Schmidt Çekici ve Nokta Yükleme
deneyleri yapılmıştır. Deneylerde elde edilen sonuçlarının, Uluslararası Kaya Mekaniği
Derneği (ISRM) tarafından önerilen skalalardaki yerleri belirlenerek, kaya tasvirleri
yapılmıştır (Tablo 4.21 a-b-c). Bu gözlem ve değerlendirmeler ışığında tünel kazısını
gerçekleştirebilmek için patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.
117
Atımlarda, değişik zamanlarda 5 farklı cihazla ölçü alınmış ve cihazlar, atım noktasının
yeryüzünde üzerinde ve yakınında yer alan yapıların temellerine yada avlularındaki
zeminlere konumlandırılmıştır. Titreşim ölçüm cihazlarının yerleştirileceği istasyon
noktalarının seçiminde iki farklı amaç düşünülmüştür. Bu amaçlardan biri, çalışılan
sahadaki jeolojik yapının titreşim iletim ve sönümleme katsayılarını belirlemek
olmuştur. İkinci hedef ise, ölçülen değerleri uluslararası muhtelif hasar kriterleriyle
yorumlayarak uygulayıcılara sonraki atımların tasarımında ışık tutmak olmuştur.
• Kazı yapılan kaya biriminin esas olarak şeyli kireçtaşı olduğu anlaşılmıştır.
• Tünel toplam kazı kesiti yaklaşık 7.2 m2 dir.
• Tünel ilerlemesinde, delikler 32 mm çapında ve 150 cm uzunlukta
delinmektedir.
• Gecikme elemanı sayısındaki ve gecikme başına düşen patlayıcı madde
sınırlılıkları dolayısıyla genel olarak yeterli sayıda gecikme numarasının temin
edildiği durumlarda genelde uygulanan delik paterni Şekil 4.19’da ve bu delik
paternine ait şarj bilgileri Tablo 4.22’de gösterilmiştir.
• Tünel ilerlemesine ait atım protokol ve paternleri ile atım geometrisine ilişkin
bilgiler, Firma kayıtlarından alınmakla birlikte, söz konusu deneme atımlarının
veri teyitleri araştırma ekibi tarafından titizlikle yapılmıştır.
• Patlayıcı madde olarak, jelatinit dinamit ve gecikmeli elektrikli kapsül (30 ms
aralıklı), sıkılama malzemesi olarak da toprak doldurulmuş ambalaj kağıdı
kullanılmaktadır.
120
Daha sonra, titreşim ölçer ekipmanları ile, tasarımları yapılan ve uygulanan atımlardan
kaynaklanan titreşim ve hava şoku parametreleri kaydedilmiştir. Ölçü için seçilen
istasyon noktalarının koordinat değerleri Tablo 4.23’de verilmiştir.
Çalışma sahası ve yakın çevresinde, Metamorfik yapıdaki kayalar üzerine normal bir
fayla Orta Eosen Oligosen yaşlı Kırklareli Kireçtaşı ve onun üzerinde uyumlu olarak
İhsaniye Formasyonu gelmektedir. Bu birimlerin üzerine uyumsuz olarak Oligosen-
Miyosen yaşlı Pınarhisar Formasyonu gelmektedir, bu birimin üzerinde uyumlu olarak
Süloğlu Formasyonu, onun üzerinde uyumlu olarak Danişment Formasyonu yer
almaktadır. Jeolojik birimleri sırası ile uyumsuz olarak Kuvaterner yaşlı Alüvyon ve
Yamaç molozu örtmektedir.
Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen atımlara ilişkin örnek teşkil etmesi
bakımından, çoğu atımda uygulanan patlatma tasarım parametreleri Tablo 4.24’de
ayrıntılı bir şekilde verilmiştir.
123
Söz konusu çalışma alanlarında egemen kaya birimi, aynı zamanda kazı ve üretimi
yapılan kireçtaşıdır. Bu araştırma kapsamında; çalışma alanında egemen olan kaya
biriminin (kireçtaşı) kazı zorluğu derecesini belirlemek amacıyla uygulana gelmekte
olan patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine ek olarak, Nokta yükleme dayanım
testleri yapılmıştır. Bu bölge jeolojisini oluşturan kristalize kireçtaşının sertlik
değerlerinin bulunabilmesi amacıyla, laboratuarda yapılan Nokta yükleme dayanım
deneyleri sonucunda, elde edilen sertlik değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği
Derneği (ISRM) tarafından önerilen sertlik skalasındaki yerleri “Yüksek Dayanımlı”
olarak belirlenmiştir. “Yüksek Dayanıma” sahip kireçtaşından oluştuğu belirlenen söz
konusu ocakta, üretim hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için patlatmalı kazının
kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.
Çalışma kapsamında, toplam 715 atım için ölçekli mesafe unsurları kaydedilirken, yer
sarsıntısı ölçümleri titreşim ölçer cihazı ile yapılmıştır. Söz konusu ocaktaki titreşim
ölçümleri, özellikle, ocağa yakın olan Muratbey Beldesi yönünde ve şantiye binaları
yönünde farklı noktalardan yapılmıştır. Titreşim ölçer cihazları konumlandırılırken
mesafenin etkisini belirlemek amacıyla, bazı atımlarda ocağa yakın noktalar bilinçli bir
şekilde seçilmiştir. Bazı atımlarda ise özellikle şikâyet konusu olan binaların bulunduğu
bölgeler bilinçli bir şekilde seçilmiştir.
Atım bölgeleri ve ölçüm istasyonları koordinatlar dikkate alınarak, ölçekli bir plan
üzerine işlenmiş ve atımlar sonucunda oluşan basamak ilerlemeleri oklarla Şekil 4.21’
de, istasyon noktalarının koordinatları ve yerleri ise Tablo 4.23’de gösterilmiştir.
124
Daha sonra, sahada yapılan 715 atımda elde edilen toplam 754 olayın ölçüm sonuçları
bilgisayar destekli data değerlendirme ünitesine aktarılarak yorumlanmıştır. Titreşim
ölçer cihazı ile elde edilen kayıtlar; ülkemizde konuyla ilgili standart ve kriterlerin
bulunmaması dolayısıyla, uluslararası standartlarla karşılaştırılarak hasar normları
içindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır.
Ayrıca söz konusu ocaktaki tüm atımların, atım bilgileri, tasarım parametreleri, delik
geometrisi ve ateşleme bilgileri, patlayıcı madde bilgileri, istasyon noktalarının
koordinatları ve titreşim ölçümleri oluşturulan patlatma veri formlarına her atım için
ayrı ayrı kaydedilmiştir.
7 No’lu İstasyon
Atım
Atım
Atım
Atım
Atım
Atım
Atım
Atım
Atım
Atım
6 No’lu İstasyon Atım
Atım 2 No’lu istasyon
Şantiye
Binaları
5 No’lu İstasyon
4 ve 9 No’lu istasyonlar
Atım Bölgeleri
Ölçüm İstasyonu
Söz konusu sahada toplam 715 adet atıma ait kayaç içi titreşimlerin oluşturduğu 754
olayın parçacık hızı, deplasman, ivme ve frekans değerleri, kayıt cihazlarıı ile tespit
edilmiştir.
126
Bu çalışma kapsamında, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Emet Bor İşletmeleri
Müdürlüğü’nün Hisarcık Açık Ocağı’nda, NUR-SOY İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin
yüklenicisi bulunduğu dekapaj kazısı sırasında patlatmalardan kaynaklanan titreşimlerin
çevresel etkilerinin kontrolü amacıyla, titreşim ve hava şoku ölçümleri yapılmıştır.
Kazı ve üretim faaliyeti yapılan çalışma alanı, pliyosen yaşlı kayalardan oluşmaktadır.
Çalışma alanında gözlenen egemen kaya birimleri, üst örtü tabakasında kireçtaşı ve
cevherde ise kolemanittir. Hisarcık Açık Ocağı’nda, kazı ve üretimi yapılan malzemenin
sert ve sağlam yapısı dolayısıyla patlatmalı kazı kaçınılmaz olarak yapılagelmektedir.
Bu durum araştırma ekibinin yerinde yaptığı gözlem ve deneylerle de teyit edilmiştir.
127
Tablo 4.26-a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
Yumuşak
10 – 20 Az Yumuşak
20 – 40 Az Sert
40 – 50 Sert
50 – 60 Oldukça Sert
> 60 Çok Sert
Minimate Plus), aynı doğrultuda fakat patlatma noktasına yakın olarak seçilen istasyon
noktasına yerleştirilmiştir. Şekil 4.23’de söz konusu açık ocak, Hisarcık ilçesi ve ölçüm
istasyonlarının konumları verilmiştir.
Çalışma kapsamında; yapılan 1361 atım sonucunda, kayaç içi titreşimlerin oluşturduğu
parçacık hızı, deplasman, ivme ve frekans değerleri, kayıt cihazları ile tespit edilmiştir.
Koordinat Değerleri
İstasyon
İstasyona Kurulan Titreşim Ölçer Modeli
No
Y X Z
1 Instantel Minimate Plus (BE10707) 623132 4554261 168
2 Instantel Minimate Plus (BE10773) 623146 4554281 160
3 Instantel Minimate Plus ( E10687) 623160 4554297 156
4 Instantel Minimate Plus ( E10772) 623157 4554234 166
5 White MiniSeis (1458) 623192 4554233 162
6 White MiniSeis (1455) 623229 4554246 155
7 Instantel Minimate Plus (BE10688) 623248 4554180 161
8 Instantel Minimate Plus (BE10708) 623311 4554182 152
9 Instantel Minimate Plus (BE10773) 623163 4554274 157
10 Instantel Minimate Plus (BE10687) 623171 4554291 155
11 Instantel Minimate Plus (BE10772) 623176 4554247 160
12 White MiniSeis (1458) 623201 4554239 159
13 Instantel Minimate Plus (BE10688) 623273 4554179 154
Çalışma kapsamında, sahada yapılan atımların NATO’ya ait yakıt tanklarına etki edip
etmediğinin belirlenebilmesi açısından, atımlarla yakıt tankları arasında daha fazla
noktadan ölçüm alabilmek için, titreşim ölçer cihazlarları, ilk iki atımda Şekil 4.24’de
gösterilen istasyon noktalarına, üçüncü ve dördüncü atımda ise Şekil 4.25’de gösterilen
istasyon noktalarına kurulmuştur.
130
Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 4 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.28’de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Bu
çizelgeden de görüldüğü üzere, her bir atımla ilgili, delik çapı, boyu, eğimi, düzeni ve
adedi, basamak yüksekliği, dilim kalınlığı, deliklerarası mesafe, kullanılan patlayıcı
maddeler ve miktarları, gecikme başına düşen en fazla şarj miktarları vs. tüm bilgiler
yer almıştır.
Atım No 1 2 3 4
Atım Tarihi 13.10.2006 13.10.2006 13.10.2006 13.10.2006
Delik Sayısı 5 11 5 5
Delik Çapı, d (mm) 102 102 102 102
Delik Eğimi, α ( 0 ) 90 90 90 90
Basamak Yüksekliği K (m) 14 7 14 14
Sıra Sayısı 1 2 1 1
Delik Boyu, H (m) 14 7 14 14
Dilim Kalınlığı, B (m) 3,5 3,5 3,5 3,5
Deliklerarası Mesafe, S (m) 3,5 3,5 3,5 3,5
Sıkılama, h0 (m) 3,5 3 3,5 3,5
Kullanılan Yemleyici Emulite T-G Emulite T-G Emulite T-G Emulite T-G
Yemleme Miktarı, (kg) 4 5 4 4
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO ANFO ANFO
Esas Patlayıcı Miktarı (kg) 300 330 300 300
Toplam Şarj, Q (kg) 304 335 304 304
Gecikme Başına Top. Şarj (kg) 61 61 61 61
Kullanılan Kapsül Tipi Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli
Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli
Toplam Kapsül Adedi 5 11 5 5
132
Çalışma sahasını, söz konusu tünel projesinin ilk iki basamağını Kasımpaşa-
Piyalepaşa’dan (Bomonti altı) girerek Okmeydanı-Çağlayan bölgesini geçip
Kağıthane’ye çıkacak olan T1 ve T2 olarak adlandırılan tüneller oluşturur. Yapılan arazi
çalışmaları ve ölçümleri, söz konusu projenin Kağıthane-Piyalepaşa tünellerinde
yapılmıştır.
Söz konusu güzergahta gün boyunca düşük yoğunlukta trafik yaşanmaktadır. İş giriş-
çıkış saatlerinde bu yoğunluk artmaktadır. Piyalepaşa (Bomonti altı)-Kağıthane
yönünde T1 olarak adlandırılan tünel güzergahında tünelin uzunluğu 1506 metre
133
Tünel güzergahında yer alan birimlerin özellikleri yapılan saha ve sondaj çalışmaları ile
belirlenmiştir. Jeolojik açıdan bakıldığında; gözlemlere göre yüzeyde yaklaşık 50 cm
kalınlığında bitki örtüsü yer almaktadır, onun altında ise Trakya Formasyonu’nun
134
belirgin özelliklerini taşıyan, kahve-yeşil renkli kiltaşı, kahve-yeşil renkli şeylli kiltaşı,
kahve-yeşil renkli kiltaşı-kumtaşı ardalanması, mavi-gri renkli kumtaşı, mavi-gri renkli
şeyl ara tabakalı kumtaşı, mavi-gri renkli kiltaşı, kalker, grovak ve silttaşı birimleri
bulunmaktadır. Ayrıca bu birimlerde, yer yer kalsit damarlarına rastlanmıştır, yanı sıra
mavi yeşil renkli, kalsit damarlı andezit sokulumları da mevcuttur. Yer yer dayklara da
rastlanan bölgede kayalar sağlam ve orta sağlam kayaç grupları içerisinde yer
almaktadır.
Kazı ve üretim faaliyeti yapılan çalışma alanı, pliyosen yaşlı kayalardan oluşmaktadır.
Çalışma alanında gözlenen egemen kaya birimleri, üst örtü tabakasında kireçtaşı ve
cevherde ise kolemanittir. Espey Açık Ocağı’nda, kazı ve üretimi yapılan malzemenin
sert ve sağlam yapısı dolayısıyla patlatmalı kazı kaçınılmaz olarak yapıla gelmektedir.
Bu durum araştırma ekibinin yerinde yaptığı gözlem ve deneylerle de teyit edilmiştir.
Sahada değişik zamanlarda gerçekleştirilen toplam 13 atım için ölçekli mesafe unsurları
kaydedilirken, yer sarsıntısı ve hava şoku ölçümleri de 4 ayrı (1 adet Instantel Minimate
Plus ve 3 adet White Mini-Seis Model) titreşim ölçer cihazı ve ekipmanıyla
ölçülmüştür. Şekil 4.29’da ocakta kurulan bir titreşim ölçer gösterilmiştir.
136
Şekil 4.29: Patlatma noktasına yakın mesafede bir titreşim ölçerin kurulumunun gösterimi
Titreşim ölçümleri, Esentepe Köyü ve Hurşitler Çiftliği yönleri başta olmak üzere farklı
noktalardan yapılmıştır (Tablo 4.30). Cihazlar konumlandırılırken mesafenin etkisini
belirlemek amacıyla ocağa çok yakın noktalar bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Söz
konusu ölçüm istasyonları ve atım noktalarının koordinatları ise Tablo 4.30’da
verilmiştir.
Nokta No Y X Z
Tablo 4.31- a: Schmidt çekici değerlerine göre kaya sertliği tanımı (ISRM, 1978)
SCHMİDT ÇEKİCİ DEĞERLERİ SCHMİDT SERTLİĞİ
0 – 10
YUMUŞAK
10 – 20 AZ YUMUŞAK
20 – 40 AZ SERT
40 – 50 SERT
50 – 60 OLDUKÇA SERT
> 60 ÇOK SERT
Araştırma süresince; amaçlar doğrultusunda, daha önce açıklanan yönteme uygun olarak
13 adet atıma ait toplam 38 olay cihazlar tarafından kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili
patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle
kaydedilmiştir. Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve çizelgelere
aktarılmıştır. Şekil 4.30’da ocakta uygulanan örnek bir patlatma dizaynı görülmektedir.
Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 13 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları titizlikle kaydedilmiştir. Tablo 4.32’de birinci atımın
patlatma geometrisi örnek olarak verilmiştir.
139
Şekil 4.30: Tek sıra düzeninde hazırlanan bir basamak patlatmasının görünümü
Söz konusu çalışma alanlarında egemen kaya birimi, aynı zamanda kazı ve üretimi
yapılan kumtaşıdır. Bu durum yerinde yaplan gözlem ve deneylerle de teyit edilmiştir.
Çalışılan ocaklarda egemen olan kaya birimlerinin (kumtaşı) sertlik değerlerini
bulabilmek ve kazı zorluğu derecelerini belirlemek amacıyla uygulanagelmekte olan
patlatmalı kazı faaliyetlerinin gözlemlerine ek olarak, Kaya Sınıflama Çekici (Schmidt
Çekici) deneyleri yapılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda, elde edilen sertlik
değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt
çekici sertlik skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır. Buna
göre çalışma alanındaki kumtaşının “SERT” kaya sınıfında yer aldığı anlaşılmıştır.
Yapılan deney sonuçları detaylı bir şekilde Tablo 4.33’de verilmiştir.
141
Şekil 4.32: Öztaş taş ocağında bir titreşim ölçerin kurulduğu istasyon
142
Söz konusu ocaktaki titreşim ölçümleri özellikle, ocak içerisinde ve ocağa yakın farklı
noktalardan yapılmıştır. (Tablo 4.34). Titreşim ölçer cihazları konumlandırılırken
mesafenin etkisini belirlemek amacıyla, bazı atımlarda atım yerlerine yakın noktalar
bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Araştırma kapsamında, yapılan atımların ve bu atımlarda
kurulan ölçüm istasyonlarının koordinat değerleri ise Tablo 4.34 a-b’de verilmiştir.
1 654632 4563462 54
2 654656 4563373 70
3 654551 4563285 57
4 654518 4563511 50
5 654391 4563481 63
6 654422 4563520 67
7 654326 4563546 70
8 654311 4563473 72
9 654289 4563500 71
10 654465 4563533 49
11 654537 4563260 56
12 654599 4563271 60
13 654492 4563249 53
14 654540 4563235 64
15 654383 4563249 47
16 654401 4563191 66
17 654407 4563339 49
18 654359 4563367 45
19 654323 4563428 56
Araştırma süresince; amaçlar doğrultusunda, daha önce açıklanan yönteme uygun olarak
6 adet atıma ait toplam 31 olay cihazlar tarafından kaydedilmiştir. Her bir atımla ilgili
patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm sonuçları titizlikle
143
Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 6 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.35’de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Bu
çizelgeden de görüldüğü üzere, her bir atımla ilgili, delik çapı, boyu, eğimi, düzeni ve
adedi, basamak yüksekliği, dilim kalınlığı, deliklerarası mesafe, kullanılan patlayıcı
maddeler ve miktarları, gecikme başına düşen en fazla şarj miktarları vs. tüm bilgiler
yer almıştır.
Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin (kumtaşı) kazı zorluğu derecesini
belirlemek amacıyla, kaya sınıflama çekici (Schmidt Çekici) testleri yapılmıştır. Bu
bölge jeolojisini oluşturan kumtaşının sertlik değerlerinin bulunabilmesi için, arazide
yerinde yapılan Schmidt çekici deneyleri sonucunda elde edilen sertlik değerlerinin,
Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM) tarafından önerilen Schmidt çekici sertlik
skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği tasvirleri yapılmıştır (Tablo 4.36). Bu
gözlem ve değerlendirmeler ışığında üretim hedeflerini gerçekleştirebilmek için
patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu anlaşılmıştır.
Formasyon Kumtaşı
Çekiç Konumu Yatay
Aritmetik Ortalama 59,20
Standart Sapma ± 3,37
Yüzde Standart Sapma (%) 5,68
ISRM Sıkalasındaki Yeri OLDUKÇA SERT
145
Sahada basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 2 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.37’de ayrıntılı bir şekilde verilmiştir.
Koordinat Değerleri
İstasyon
İstasyona Kurulan Titreşim Ölçer Modeli
No
Y X Z
1 White MiniSeis (1455) 35664740 4556421 42
2 White MiniSeis (1454) 35664630 4556392 11
3 White MiniSeis (1458) 35664583 4556407 14
4 Instantel Minimate Plus (BE10707) 35664656 4556536 61
5 Instantel Minimate Plus (BE10772) 35664505 4556433 16
6 Instantel Minimate Plus ( E10687 35664493 4556612 70
7 White MiniSeis (1455) 35664423 4556582 88
8 White MiniSeis (1454) 35664419 4556546 88
9 White MiniSeis (1458) 35664395 4556626 106
10 Instantel Minimate Plus ( BE10707) 35664381 4556599 105
11 Instantel Minimate Plus (BE10772) 35664359 4556593 107
Söz konusu çalışma alanlarında egemen kaya birimi, aynı zamanda kazı ve üretimi
yapılması düşünülen Kireçtaşıdır. Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin
(kireçtaşı) kazı zorluğu derecesini belirlemek amacıyla, kaya sınıflama çekici (Schmidt
Çekici) testleri yapılmıştır. Bu bölge jeolojisini oluşturan kireçtaşının sertlik
değerlerinin bulunabilmesi için, arazide yerinde yapılan Schmidt çekici deneyleri
sonucunda elde edilen sertlik değerlerinin, Uluslararası Kaya Mekaniği Deneği (ISRM)
tarafından önerilen Schmidt çekici sertlik skalasındaki yerleri belirlenerek kaya sertliği
tasvirleri yapılmıştır (Tablo 4.39).
Atım No 1 2 3 4 5 6
Delik Sayısı 1 2 3 3 5 14
Delik Çapı, d (mm) 102 102 102 102 102 102
Delik Eğimi, α ( 0 ) 90 90 90 90 90 90
Basamak Yüksekliği 7 7 7 7 7 4
K (m)
Sıra Sayısı 1 1 1 1 1 3
Delik Boyu, H (m) 7 7 7 7 7 10
Dilim Kalınlığı, B 4,5 4,5 4,5 4,5 4 4
(m)
Deliklerarası Mesafe, - 4 4 4 4 4
S (m)
Sıkılama, h0 (m) 3 3 3 3 3 3
Şarj Şekli Kolon Kolon Kolon Kolon Kolon Kolon
Kullanılan Yemleyici Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit
Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO
Toplam Şarj, Q (kg) 20,5 41 61,5 56,5 82,5 957
Gecikme Başına Top. 20,5 41 61,5 56,5 82,5 65,5
Şarj (kg)
Kullanılan Kapsül Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli
Tipi Elektriksiz Elektriksiz Elektriksi Elektriksi Elektriksi Elektriksi
z z z z
Toplam Kapsül 1 2 3 3 5 14
Adedi
Titreşim ölçümleri özellikle, söz konusu tünellerde yapılan atımlara yakın binaların
bulunduğu farklı noktalardan ve tünel güzergahında atımların yapıldığı noktaların
üzerindeki noktalardan bilinçli bir şekilde yapılmıştır. İzlenen atımlarla ilgili, atım
kaynağı, ölçüm istasyonları ve yerleşim birimlerine ait yapıların konumlarını gösteren
plan Şekil 4.36’da verilmiştir. Söz konusu atım noktalarının koordinatları Tablo 4.42-
a’da ve ölçüm istasyonlarının koordinatları ise Tablo 4.42-b’de verilmiştir.
Çalışma alanında egemen olan kaya biriminin kazı zorluğu derecesini belirlemek
amacıyla sahadan alınan siltaşı numuneleri üzerinde nokta yükleme deneyleri
yapılmıştır. Bu deneylerden elde edilen Nokta Yükleme Dayanım İndeksi (Is(50)), Tek
Eksenli Basma Dayanımı (TEBD) ve Tek Eksenli Çekme Dayanımı (TEÇD) sonuçları
Tablo 4.43’de verilmektedir.
152
Bu test sonuçlarına göre, bu kayaçın, Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği (ISRM) kaya
sınıflama skalasında Yüksek Dayanımlı Kayaç grubuna girdiği belirlenmiştir.
Şekil 4.37: Kadıköy-Kartal raylı toplu tasıma sistemi güzergahının genel yerleşimi (Yüksel ve
diğ., 2005)
öngörülmüştür. Peron tünelleri ve yaya tüneli 20 m de bir yer alan bağlantı tünelleri ile
bağlanmaktadır (Yüksel ve diğ., 2005).
Şekil 4.38: İstanbul paleozoik istifi ve üzerindeki birimlerin genelleştirilmiş stratigrafi kesiti
(Yüksel ve diğ., 2005)
154
Kazı faaliyetleri sürdürülen sahada, karşılaşılan kaya birimlerinin sert ve sağlam yapısı
dolayısıyla muhtelif kesitlerdeki tüneller için patlatmalı kazı zorunluluğu doğmuştur.
Patlatmanın kaçınılmazlığı, söz konusu ortak girişimin proje için yaptığı arazi ve
laboratuar deneyleriyle de teyit edilmiştir.
Daha sonra, 6 adet istasyon tünellerinde yapılan toplam 204 atıma ait kaydedilen toplam
365 olayın ölçüm sonuçları yorumlanmıştır. Toplam 365 olayın değerlendirilmesi
sırasında ölçüm alınan yerler, bölgelere ayrılmıştır. Bölgeler oluşturulurken bu yerlere
ait söz konusu ortak girişimin yaptığı çalışma sonucu belirlenmiş (Yüksel ve diğ, 2005)
olan kaya birimlerindeki litolojik farklılıklar ve GSI değerleri kullanılmış ve bu
değerlerin ortak olduğu 5 bölge oluşturulmuştur. S1-S2 Şaftları tünellerini temsil eden
1. bölgede 25 olay (11 atım), S4 Şaftı tünellerini temsil eden 2. bölgede 116 olay (59
atım), S8 Şaft tünellerini temsil eden 3.bölgede 59 olay (44 atım), S9 Şaftı tünellerini
temsil eden 4.bölgede 51 olay (40 atım) ve S12 Şaftı tünellerini temsil eden 5. bölgede
114 olay (59 atım) cihazlar tarafından kaydedilmiş ve ölçekli mesafe ile parçacık hızı
veri çiftleri söz konusu bölgeler için analiz edilmiştir. Böylece farklı kaya formasyonları
için bundan sonraki atımlardan sonra oluşan yersarsıntısının tahmininde
kullanılabilecek farklı formüller önerilmiştir. Belirlenen bölgelere ait formasyon, kaya
birimi ve GSI değerleri ise Tablo 4.44’de verilmiştir.
155
Tablo 4.44: Belirlenen bölgelere ait formasyon kaya birimi ve GSI değerleri
Bölgeler Formasyon Atım Yapılan GSI
Kaya Birimi Değerleri
1.Bölge Trakya Formasyonu (Grovak) Diyabaz 25-30
2.Bölge Denizli Formasyonu (Yumrulu Kireçtaşı) Diyabaz 35-40
3.Bölge Kartal Formasyonu (Şeyl-kireçtaşı) Kireçtaşı 30-35
4.Bölge Kartal Formasyonu (Kumtaşı-konglemera) Kireçtaşı 55-60
5.Bölge Kurtköy Formasyonu (Arkozik kumtaşı) Arkoz 60 üzeri
Araştırma süresince; 4 adet atıma ait toplam 7 olay cihaz tarafından kaydedilmiştir. Her
bir atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm
sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve
çizelgelere aktarılmıştır.
Sahalarda basamak atımı şeklinde gerçekleştirilen toplam 4 adet atıma ilişkin patlatma
geometrisi konfigürasyonları Tablo 4.46’da ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. Bu
çizelgelerden de görüldüğü üzere, her bir atımla ilgili, delik çapı, boyu, eğimi, düzeni ve
adedi, basamak yüksekliği, dilim kalınlığı, delikler arası mesafe, kullanılan patlayıcı
maddeler ve miktarları, gecikme başına düşen en fazla şarj miktarları vs. tüm bilgiler
yer almıştır.
157
Atım No 1 2 3 4
Atım Tarihi 25.05.2006 25.05.2006 08.06.2006 08.06.2006
Atım Saati 15:35 15:46 12:49 13:05
Delik Sayısı 8 6 6 6
Delik Çapı, d (mm) 89 89 89 89
Delik Eğimi, α ( 0 ) 90 90 90 90
Basamak Yüksekliği K (m) 8 8 7 7
Sıra Sayısı 2 2 2 2
Delik Boyu, H (m) 7 7 7 7
Dilim Kalınlığı, B (m) 3.5 3.5 3 3
Delikler Arası Mesafe, S (m) 3.5 3.5 4 4
Sıkılama, h0 (m) 3.5 3.5 3 3
Kullanılan Yemleyici Jelatinit Jelatinit Jelatinit Jelatinit
Dinamit Dinamit Dinamit Dinamit
Yemleme Miktarı, (kg) 4 3 3 3
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO ANFO ANFO
Esas Patlayıcı Miktarı (kg) 400 300 150 150
Toplam Şarj, Q (kg) 404 303 153 153
Gecikme Başına Top. Şarj (kg) 202 202 102 102
Kullanılan Kapsül Tipi Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli Gecikmeli
Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli
Toplam Kapsül Adedi 8 6 6 6
Çalışma sahası İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesinin Cebeci köyü çevresindeki, Cebeci
Taş Ocakları Üretim ve Pazarlama Kooperatifi’nin ortaklarına ait taş ocaklarıdır.
Çalışma sahasında izlenen 35 atımlarda 4 adet Instantel Minimate Plus (Seri No:
BE10707, BE10709, BE10688 ve BE10773) titreşim ölçer cihazı kullanılmıştır.
Titreşim ölçümleri, atım noktaları ile Cebeci Mahallesi doğrultusunda alınmıştır. Ölçüm
istasyonu seçiminde Cebeci Mahallesi’nin söz konusu taş ocaklarına yakın olan okul,
fabrika ve evlerin yanları, bazı atımlarda ise ocaklara yakın noktalar bilinçli bir şekilde
seçilmiştir.
158
Çalışma sahası olan NTF İnşaat Ticaret Ltd.Şti.’nin yüklenicisi bulunduğu “Kavacık-
Paşabahçe-Beykoz Atıksu Tüneli ve Bağlantıları İnşaatı” İstanbul ili Beykoz ilçesi
sınırları içindedir.
Söz konusu sahada gerçekleştirilen toplam 33 atım için ölçekli mesafe unsurları
kaydedilirken, titreşim ve hava şoku ölçümleri toplam 1 adet Instantel Minimate Plus
titreşim ölçer cihazı ve ekipmanlarıyla yapılmıştır. Titreşim ölçümleri söz konusu tünele
ait saftın yakınında bilinçli bir şekilde yapılmıştır.
İzlenen 33 atımla ilgili, atım kaynağı, ölçüm istasyonları ve yerleşim birimlerine ait
yapıların konumlarını gösteren planlar Şekil 4.40’da verilmiştir. Söz konusu atım
noktalarının koordinatları Tablo 4.47-a’da ve ölçüm istasyonlarının koordinatları ise
Tablo 4.47-b’de verilmiştir.
Şekil 4.40: S6 nolu şaft noktası bağlantı tüneli konumu güzergâhı ve yapılaşma durumu
160
Söz konusu çalışma alanlarında egemen kaya birimi, aynı zamanda kazı ve üretimi
yapılan kireçtaşıdır. Çalışma alanlarındaki kireçtaşının sert ve sağlam yapısı dolayısıyla
patlatmalı kazı kaçınılmaz olarak yapıla gelmektedir. Bu durum araştırma ekibinin
yerinde yaptığı gözlem ve deneylerle de teyit edilmiştir.
Söz konusu ocaklardaki titreşim ölçümleri, özellikle, risk taşıyan, ocaklara yakın
yerleşim birimleri, su kuyuları, askeri bölgeler veya ocakların içerisindeki tesislerin
161
yönleri esas alınmak üzere farklı noktalardan yapılmıştır. Titreşim ölçer cihazları
konumlandırılırken mesafenin etkisini belirlemek amacıyla, ocağa çok yakın noktalar
bilinçli bir şekilde seçilmiştir. Araştırma kapsamında, yapılan atımların ve bu atımlarda
kurulan ölçüm istasyonlarının koordinat değerleri ise Tablo 48a, b’de verilmiştir.
Çalışma süresince; 10 adet atıma ait toplam 27 olay, cihazlar tarafından kaydedilmiştir.
Her bir atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim
ölçüm sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form
ve çizelgelere aktarılmıştır (Tablo 4.50).
Atım No 1 2 3 4 5 6
Atımın Yapıldığı Firma Beşparmak İşletmeleri Ltd. Gürdağ Çakıl İşletmeleri Ltd. Levent Mozaik Arpalıklı Ltd.
İşl. Ltd.
Atım Tarihi 12.09.2004 16.09.2004 13.09.2004 17.09.2004 14.09.2004 20.09.2004
Atım Saati 18:27 17.25 18:57 19:08 12:25 09:35
Atım Yeri Üst Basamak Üst Basamak Doğu Ocak Doğu Ocak Batı Ocak Üst Basamak
Üst Basamak Üst Basamak
Delik Sayısı 6 14 2 32 13+ 20 (tabanda) 12
Delik Çapı, d (mm) 89 89 76 76 102 89
Delik Eğimi, α ( 0 ) 85 85 90 90 90 85
Basamak Yüksekliği K (m) 15 18 6 10 13-18 16
Sıra Sayısı 1 1 1 2 1 1
Delik Boyu, H (m) 15 17.5 6 10.5 13-18 16
Dilim Kalınlığı, B (m) 3-3.5 3 2.5 2 4-5 3
Delikler Arası Mesafe, S 2 4 1.5 1.5 3 1.5
(m)
Sıkılama, h0 (m) 2.5 2.5-3 2 3-3.5 3 4-5
Kullanılan Yemleyici Jelatinit Jelatinit Emulite 100 Emulite 100 Jelatinit Emulite 100
Dinamit Dinamit Dinamit
Yemleme Miktarı, (kg) 7.2 17 1.2 19.2 60 7.2
Esas Patlayıcı Madde ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO ANFO
Esas Patlayıcı Miktarı (kg) 600 1400 30 800 1500 1000
Toplam Şarj, Q (kg) 609 1422 31.2 819 1576 1007.2
Gecikme Başına Top. Şarj 609 1422 15.6 100 1576 336
(kg)
Kullanılan Kapsül Tipi Gecikmesiz Gecikmesiz Gecikmeli Gecikmeli Gecikmesiz Gecikmeli
Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli Elektrikli
Toplam Kapsül Adedi 12 24 2 32 45 12
164
Çalışmaların yapıldığı TKİ Çan linyit açık ocağındaki stratigrafik diziliş üç ana
bölümden oluşmaktadır. Bunlar, Neojen öncesi, Neojen ve Neojen sonrası devrelerine
ait formasyonlardır. Formasyonların genel durumu ve özellikleri Şekil 4.43 ‘de
verilmiştir (Parlak, 1997).
165
Şekil 4.43: Çan linyit havzasına ait stratigrafik kesit (Parlak, 1997)
Çalışma süresince; 25 adet atıma ait 246 olay cihazlar tarafından kaydedilmiştir. Her bir
atımla ilgili patlatma paterni, patlayıcı madde şarj parametreleri ve titreşim ölçüm
sonuçları titizlikle kaydedilmiştir. Elde edilen veriler; bu amaçla geliştirilen form ve
tablolara aktarılmıştır. Bu amaçla; gecikme başına düşen patlayıcı madde miktarı, her
bir delik için planlanan patlayıcı maddenin kontrollü bir şekilde şarj edilmesiyle
belirlenmiştir. Atımlarda; patlayıcı madde olarak, ocakta geleneksel olarak kullanıldığı
anlaşılan ANFO ve sulu deliklerde Powergel Magnum S-600, yemlemede ise Powergel
Magnum kullanılmıştır. Ateşleme, bazı atımlarda gecikmeli elektrikli kapsüllerle, bazı
atımlarda da elektriksiz kapsüllerle yapılmıştır. İzlenen atımlar için genellikle
uygulanan tasarım parametreleri Tablo 4.51’de verilmiştir.
Çalışma kapsamında, sahada yapılan atımların Çan ilçesinin ocağa yakın bölgesindeki
yapılara etki edip etmediğinin belirlenebilmesi açısından, atımlarla Çan ilçesi arasında
daha fazla noktadan ölçüm alabilmek için, titreşim ölçer cihazları, ilk 17 atımda Şekil
4.44’de gösterilen istasyon noktalarına ve 18 – 25 arasındaki atımlar sırasında Şekil
4.45’de gösterilen istasyon noktalarına kurulmuştur.
Çalışma süresince; 25 adet atıma ait 246 olay cihazlar tarafından kaydedilmiştir. Tez
kapsamında yapılan ve yukarıda verilen ölçüm sonuçları ile Kahriman ve arkadaşlarının
önceki dönemlerde aynı sahada yaptıkları ve Bölüm 4.2.8’de belirtilen 54 adet atım
verileri tez kapsamında birleştirilerek değerlendirilmiştir.
168
Her bir saha için elde edilen ölçüm sayıları dikkate alındığında, çeşitli kaya birimleri
için çok sayıda veriye dayalı (uluslararası değerlerin çok üzerinde) oldukça hassas
tahmin denklemlerinin ortaya konulduğu anlaşılmıştır.
Tablo 4.52: Sahalarda elde edilen parçacık hızı tahminine yönelik veriler
Titreşim % 50 Ortalama Tahmin % 95 Tahmin
Ölçümü Denklemi Saha Denklemi Saha
Patlatma Çalışmalarının Atım
Kaya Birimi Alınan Sabitleri Sabitleri
İzlendiği Sahalar Sayısı
Kayıt
Sayısı
K β r K β r
İstanbul-Çatalca
Kireçtaşı 73 73 340 1,79 0.93 1148 1.79 1
Sarıkayatepe Taş Ocağı
Mudanya – Kayabaşı Taş
Kireçtaşı 6 5 2115 1,99 0.83 12589 1.99 1
Ocağı
İstanbul-Tarabya Atıksu
Tünel ve Kollektörleri Kireçtaşı 1 3 13 0,26 0.07 - - -
İnşaatı (Tünel Patlatması)
Afyon Çimento Sanayi
Kireçtaşı 5 11 696 1,79 0.89 2188 1.79 1
Halımoru Taş Ocağı
Balıkesir Çimento Naipli
Kireçtaşı 5 20 1190 2,21 0.79 6607 2.21 1
Taş Ocağı
İstanbul-Beylerbeyi –
Küçüksu Atıksu Tünel Kireçtaşı 139 461 978 1,45 0.67 3020 1.45 1
İnşaatı (Tünel Patlatması)
İstanbul-Çatalca Akyol
Kireçtaşı 715 754 564 1,41 0.81 1288 1.41 1
Taş Ocağı
Kütahya-Hisarcık Açık
Kireçtaşı 1361 1361 839 1,52 0.80 2291 1.52 1
Ocağı
Kütahya-Emet Espey
Kireçtaşı 13 38 294 1,45 0.71 1778 1.45 1
Açık Ocağı
İstanbul-Çatalca Beta Taş
Kireçtaşı 4 32 2874 1,99 0.89 10715 1.99 1
Ocağı
Zonguldak-Cemaltepe Taş
Kireçtaşı 6 90 773 1,67 0.79 3311 1.67 1
Ocağı
İstanbul-Cebeci Taş
Kireçtaşı 35 35 78 1,01 0.81 229 1.01 1
Ocakları
İstanbul-Çatalca Artaş
Kireçtaşı 4 7 59 1,20 0.83 145 1.20 1
Taş Ocağı
İstanbul-Beykoz –
Kireçtaşı 33 21 46 1,06 0.64 85 1.06 1
Kavacık Atıksu Tünel
169
Çalışma yapılan tüm sahalar kaya birimlerine göre de irdelenmiştir. Benzer kaya
özelliği gösteren sahalardan elde edilen sonuçlar birlikte değerlendirilerek yapılan
regresyon analizinde, Tablo 4.53’de verilen kaya birimleri için % 50 ve % 95 tahmin
hatlarına göre saha sabitleri belirlenmiştir. Tablo 4.53’de verilen saha sabitleri, verilen
kaya birimlerinde yapılacak çalışmalarda titreşim ölçer kullanılmadığı durumlarda
yapılacak tahminlerde ve atım planlamalarında kullanılabilecektir.
170
Tez kapsamında yapılan en önemli iş; istatistiksel açıdan çok büyük miktarlardaki veri
çiftleri (titreşim hızı, patlayıcı şarjı ve mesafeye dayalı) elde edilerek, Ülkemiz
patlatmalı kazı faaliyetleri genelinde yaygın olarak karşılaşılan kaya birimlerindeki,
titreşim hızı yayılımı ve frekans dağılımlarının tahminine yönelik çok ciddi veriler elde
edilmiştir. Bu verilerden hareketle risk analizleri ve hasar kriteri oluşturmaya yönelik
çalışmalar için temel oluşturulmuştur.
Kireçtaşı sahalarında elde edilen ilişkiler toplu halde Şekil 4.46’da verilmiştir. Şekilden
de görüldüğü üzere farklı sahalardaki kireçtaşlarının ölçekli mesafe parçacık hızı
ilişkileri benzer eğilim göstermektedir. Tüm kireçtaşı sahalarından elde edilen veriler
birlikte değerlendirildiğinde elde edilen logaritmik ilişki Şekil 4.47’de verilmiştir.
171
300
200
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)
100
50
40
30
20
10
5
4
3
2
,5
,4
,3
,2
,1
1
3
4
5
10
20
30
40
50
100
200
300
Kumtaşı sahalarında elde edilen ilişkiler toplu halde Şekil 4.48’de verilmiştir. Şekilden
de görüldüğü üzere farklı sahalardaki kireçtaşlarının ölçekli mesafe parçacık hızı
ilişkileri benzer eğilim göstermektedir. Tüm kumtaşı sahalarından elde edilen veriler
birlikte değerlendirildiğinde, elde edilen logaritmik ilişki Şekil 4.49’da verilmiştir.
40
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)
20
10
8
6
1
2
6
8
10
20
40
60
80
100
200
Grovak, silttaşı sahalarında elde edilen ilişkiler toplu halde Şekil 4.50’de verilmiştir.
Şekilden de görüldüğü üzere farklı sahalardaki kireçtaşlarının ölçekli mesafe parçacık
hızı ilişkileri benzer eğilim göstermektedir. Tüm grovak + silttaşı sahalarından elde
edilen veriler birlikte değerlendirildiğinde, elde edilen logaritmik ilişki Şekil 4.51’de
verilmiştir.
100
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)
50
40
30
20
10
5
4
3
2
,5
1
2
3
4
5
10
20
30
40
50
100
200
300
400
500
200
6
8
10
20
40
60
80
100
200
Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)
Şekil 4.52: Marn+kil+kömür sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi
Kiltaşı sahasından elde edilen verilerin logaritmik ilişkisi Şekil 4.53’de verilmiştir.
40
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)
20
10
8
6
4
1
,8
,6
,4
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
200
Granit sahasından elde edilen verilerin logaritmik ilişkisi Şekil 4.54’de verilmiştir.
100
10
5
4
3
2
,5
,4
1
6
8
10
20
40
60
80
100
Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)
Şekil 4.54: Granit sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi
Sölestit sahasından elde edilen verilerin logaritmik ilişkisi Şekil 4.55’de verilmiştir.
200
100
50
40
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)
30
20
10
5
4
3
2
,5
,4
,3
,2
,1
1
10
20
40
60
80
100
300
Maksimum Parçacik Hizi, PPV (mm/sn)
200
100
90
80
70
60
50
40
30
20
10
2
6
7
8
9
10
20
Ölçekli Mesafe, SD (m/kg^1/2)
Şekil 4.56: Konglomera sahasının ölçekli mesafe ve PPV ilişkisi
Kireçtaşı sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.57’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere 50 m’den az mesafelerde regresyon eğrisi artış
eğilimindedir. Mesafe arttıkça regresyon eğrisi azalma eğilimindedir.
177
Kumtaşı sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.58’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 50 m’den az mesafelerde regresyon eğrisi
artış eğilimindedir. Mesafe arttıkça regresyon eğrisi azalma eğilimindedir.
Grovak + silttaşı sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil
4.59’da verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak
yapılan grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 50 m’den az mesafelerde
regresyon eğrisi artış eğilimindedir. Mesafe arttıkça regresyon eğrisi azalma
eğilimindedir.
Marn+Kil+Kömür sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil
4.60’da verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak
yapılan grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 200 m’den az mesafelerde
regresyon eğrisi artış eğilimindedir. Mesafe arttıkça regresyon eğrisi azalma
eğilimindedir.
Kiltaşı sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.61’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere 200 m’den az mesafelerde regresyon eğrisi artış
eğilimindedir.
Granit sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.62’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 100 m’den az mesafelerde regresyon
eğrisi artış eğilimindedir.
Sölestit sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil 4.63’de
verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak yapılan
grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 150 m’den az mesafelerde regresyon
eğrisi artış eğilimindedir.
Konglomera sahalarında elde edilen mesafe ve frekans ilişkileri toplu halde Şekil
4.64’de verilmiştir. Basit regresyon eğrisi logaritmik eksenlere göre oluşturularak
yapılan grafiksel incelemeden görüldüğü üzere belirli 100 m’den az mesafelerde
regresyon eğrisi artış eğilimindedir.
Gerek çeşitli sahalardaki kaya birimleri için geliştirilen titreşim hızı tahmin denklemleri
gerekse mesafelere göre eşleştirilen frekans dağılımları kullanılarak, ilgili teknik
elemanların gerek ulusal gerekse uluslararası normları dikkate alarak, benzer kaya
ortamlarındaki faaliyetleri için risk analizine dayalı kontrollü patlatma tasarımları
yapmaları bu çalışma sonuçları ile sağlanmıştır.
Çalışmada incelenen kaya birimleri için elde edilen ampirik ilişkiler kullanılarak
oluşturulan ve aşağıda verilen Şekil 4.65’den 4.80’e kadarki grafiklerle çalışılan her
kaya birimi için Gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak maksimum
parçacık hızı (PPV) ve uluslararası standartlarda değişik yapı türleri için belirlenen PPV
limit değerleri ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj değerlerinin
kolayca hesaplanabilmesi amaçlanmıştır.
182
Şekil 4.65: Kireçtaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV tahmini
Şekil 4.66: Kireçtaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj tahmini
183
Şekil 4.67: Kumtaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV tahmini
Şekil 4.68: Kumtaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj tahmini
184
Şekil 4.69: Marn+kil+kömür için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini
Şekil 4.70: Marn+kil+kömür için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini
185
Şekil 4.71: Grovak+silttaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini
Şekil 4.72: Grovak+silttaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini
186
Şekil 4.73: Kiltaşı için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV tahmini
Şekil 4.74: Kiltaşı için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj tahmini
187
Şekil 4.75: Granit için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV tahmini
Şekil 4.76: Granit için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj tahmini
188
Şekil 4.77: Jips+anhidrit+sölestit için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak
PPV tahmini
Şekil 4.78: Jips+anhidrit+sölestit için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına
şarj tahmini
189
Şekil 4.79: Konglomera için gecikme başına şarj ve mesafe değerlerine bağlı olarak PPV
tahmini
Şekil 4.80: Konglomera için PPV ve mesafe değerlerine bağlı olarak gecikme başına şarj
tahmini
190
Yapı hasar kriteri oluşturabilmek için öncelikle ülkemiz yapı sınıflarının belirlenmesi
gerekmiştir. Ülkemiz yapı stoğu incelendiğinde genelde Tablo 4.54’de verilen sınıflama
yapılmıştır.
Binaların veya yapıların doğal periyotları ve frekansları genellikle analitik olarak Bölüm
2.6’da verilen eşitliklerle hesaplanır. Tez kapsamında ele alınan ve çalışılan sahalarda
incelenen yapılar dikkate alındığında, bu yapı sınıflarına ait ortalama doğal frekansların
genelde Tablo 4.55’deki gibi olduğu hesaplanmıştır.
Ek-C’de verilen ve 5 ana bölümden oluşan anket formunun ilk kısmında; anket yapılan
kişiye ait bilgiler yer almaktadır. Daha sonra anket yapılan yerdeki binanın adresi ve
patlatmaya uzaklığı ile patlatma yapılacak saha ve patlatma hakkında kişiye sorulan
sorular yer almaktadır.
Çalışma kapsamında incelenen sahalarda toplam 250 adet anket formu yapılmıştır.
Yapılan anketlerin sonuçları titreşim ölçüm esaslı değerlendirildiğinde, oluşan insan
tepkileri ve bu tepkilere karşılık gelen parçacık hızı seviyeleri Tablo 4.56’daki gibi
olmuştur.
Çalışma kapsamında Bölüm 4.4’de grafiklerle detaylı olarak verilen, gerek çeşitli
sahalardaki kaya birimleri için elde edilen titreşim hızı tahmin denklemleri gerekse
mesafelere göre eşleştirilen frekans dağılımları ve pratik yaklaşım grafikleri
kullanılarak, meskun olmayan mahaller, meskun mahal-uzak ve yoğun meskun mahaller
için geliştirilen ölçekli mesafe ve parçacık hızının sınırlandırılması kriterleri aşağıda
detayları ile verilmiştir.
196
0-75 30
76-200 35
201-500 40
501-1500 45
>1500 50
Tablo 4.59: Gündüz ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
0-75 35
76-200 40
201-500 45
>500 50
Tablo 4.60: Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli
mesafe kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
0-75 30
76-200 35
201-500 40
>500 45
Tablo 4.61: Gece ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
0-75 40
76-200 45
201-500 50
>500 55
198
Tablo 4.62: Gece ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
0-75 35
76-200 40
201-500 45
>500 50
Patlatma noktasının en yakın yapıya mesafesi arttıkça, izin verilen hız artmaktadır. Bu
durum uzak mesafelerde parçacık hızından daha çok baskın olan düşük frekansların
zarar verme potansiyeline sahip olmasından kaynaklanmaktadır.
Tablo 4.63: Gündüz ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı
Uzaklık (m) (mm/sn)
0-75 20
76-200 15
201-500 10
>500 3
Tablo 4.64: Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı
Uzaklık (m) (mm/sn)
0-75 25
76-200 18
201-500 10
>500 3
199
Tablo 4.65: Gece ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı
Uzaklık (m) (mm/sn)
0-75 15
76-200 10
201-500 6
>500 3
Tablo 4.66: Gece ve seyrek yapılan patlatmalardan belirli uzaklıklarda maksimum parçacık
hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı
Uzaklık (m) (mm/sn)
0-75 20
76-200 15
201-500 10
>500 3
Tablo 4.67: Gündüz ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 40 45
76-200 45 50
201-500 50 55
>500 55 60
200
Tablo 4.68: Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli
mesafe kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 35 40
76-200 40 45
201-500 45 50
>500 50 55
Tablo 4.69: Gece ve sık yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 45 50
76-200 50 55
201-500 55 60
>500 60 65
Tablo 4.70: Gece ve seyrek yapılan patlatmalarda uzaklığa bağlı müsaade edilen ölçekli mesafe
kriterleri
Patlatma Noktasından Kullanılacak Ölçekli Mesafe
Uzaklık (m) Kriteri (SD)
Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 40 45
76-200 45 50
201-500 50 55
>500 55 60
Tablo 4.71: Gündüz ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı (mm/sn)
Uzaklık (m) Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 17 15
76-200 12 10
201-500 8 6
>500 3 3
Tablo 4.72: Gündüz ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı (mm/sn)
Uzaklık (m) Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 20 17
76-200 15 12
201-500 10 8
>500 3 3
Tablo 4.73: Gece ve sık yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı (mm/sn)
Uzaklık (m) Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 15 12
76-200 10 8
201-500 6 5
>500 3 3
Tablo 4.74: Gece ve seyrek yapılan patlatmalardan uzaklığa bağlı maksimum parçacık hızları
Patlatma Noktasından Maksimum Parçacık Hızı (mm/sn)
Uzaklık (m) Açık Ocak Yeraltı-Tünel
0-75 17 15
76-200 12 10
201-500 8 6
>500 3 3
Bu nedenle, söz konusu yönetmelikteki değerlerin, Alman DIN 4150 Normu ve tez
kapsamındaki veriler de dikkate alınarak, bu aşamada Şekil 4.85’deki gibi revize
edilmesi yararlı olacaktır. Bu çalışmanın gelecekte yapılacak bir proje kapsamında pilot
çaplı bir çalışma ile test edilerek kesinleştirilmesi de gözden uzak tutulmamalıdır.
203
Şekil 4.85’de verilen normda roma rakamları ile gösterilen eğriler, Tablo 4.54’de
verilen yapı sınıflarına ait müsaade edilen maksimum parçacık hızı limitlerini
vermektedir. Çalışma yapılacak sahada yapılan patlatma sonucunda, sahada hasar riski
söz konusu olabilecek yapıda titreşim ölçer cihazı tarafından ölçülen parçacık hızı ve
buna karşılık gelen frekans değeri norm üzerinde kesiştirildiğinde bulunan nokta, ölçü
alınan yapı hangi yapı türüne giriyorsa o yapı türüne ait norm içindeki hasar limit
eğrisinin üzerinde çıkmamalıdır. Aksi halde benzer yapılacak patlatmaların söz konusu
yapıya hasar verme riski olabileceği anlaşılacaktır.
204
• Daha sonra patlatma yapılacak sahanın yerinin tarifine karar verilmesi gerekir.
Bu aşamada sahalar üç grupta ifade edilmiştir. Yerleşim birimlerinin içindeki
veya yerleşim birimlerine 500 m’den daha yakın sahalar yoğun meskun mahal,
yerleşim birimlerine 500 – 1500 m arasındaki mesafelerde olan sahalar meskun
mahal-uzak ve yerleşim birimlerine 1500 m’den daha uzak mesafelerdeki
sahalar da meskun olmayan mahaller-kırsal kesimler olarak gruplandırılmıştır.
205
Titreşim Kayıtları
Yapı Çalışmaları
F D A G
206
F D A
G
Atım Evet
Gündüz mü?
Adım 2-a,b ve
Adım 3-a,b
Adım 1-a Hayır
Sadece Adım 1-b
Adım 4-a,b ve Sadece
Meskûn Adım 5-a,b Atım Evet
Olmayan Meskûn
Seyrek mi?
Mahaller Adım 3-a,b ve Olmayan
Adım 5-a,b Mahaller
Hayır
Adım 2-a,b ve
Adım 4-a,b
Titreşim Evet
Ölçümü Var
mı?
Adım 2-a
Adım 4-a Hayır Adım 2-b Adım 3-b
Adım 3-a Adım 4-b Adım 5-b
Adım 5-a
Adım 1-b
F D C B G
207
Tablo 4.69 (Adım 4-a) Tablo 4.70 (Adım 5-a) Tablo 4.61 (Adım 4-a) Tablo 4.62 (Adım 5-a)
Patlatma
Titreşim ve Hava
Şoku Ölçümü
F E B G
208
F E B G
Yoğun Meskûn Mahal
Tablo 4.71(Adım 2-b) Tablo 4.72 (Adım 3-b)
Yeni Patlatma
Var mı? Evet
Hayır
SON
Adım 1:
a) Eğer, atımlar sadece meskun olmayan mahalde yapılacaksa Tablo 4.57’deki
ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda modelin
başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam
edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse atımların
belirlenen tasarımla yapılmasında herhangi bir sorun yok demektir. Bu durumda
varsa yeni patlatmalara geçilebilir. Yeni patlatma yapılmadan önce kritik
mesafenin yani atımla risk söz konusu olabilecek yapı arasındaki mesafenin
kontrolünün yapılması gerekmektedir. Eğer kritik mesafe değişti ise yeni ölçekli
mesafenin hesaplanarak modele devam edilmesi gerekmektedir.
210
Adım 2:
a) Eğer, atımlar gündüz ve sık yapılacaksa ve titreşim ölçümü de yoksa, meskun
mahal-uzak için Tablo 4.59 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.67’deki
ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda modelin
başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam
edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse atımların
belirlenen tasarımla yapılmasında herhangi bir sorun yok demektir. Bu durumda
varsa yeni patlatmalara geçilebilir. Yeni patlatma yapılmadan önce kritik
mesafenin yani atımla risk söz konusu olabilecek yapı arasındaki mesafenin
kontrolünün yapılması gerekmektedir. Eğer kritik mesafe değişti ise yeni ölçekli
mesafenin hesaplanarak modele devam edilmesi gerekmektedir.
Adım 3:
a) Eğer, atımlar gündüz ve seyrek yapılacaksa ve titreşim ölçümü de yoksa,
meskun mahal-uzak için Tablo 4.60 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo
4.68’deki ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda
modelin başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele
devam edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse
211
Adım 4:
a) Eğer, atımlar gece ve sık yapılacaksa ve titreşim ölçümü de yoksa, meskun
mahal-uzak için Tablo 4.61 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.69’daki
ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda modelin
başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam
edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse atımların
belirlenen tasarımla yapılmasında herhangi bir sorun yok demektir. Bu durumda
varsa yeni patlatmalara geçilebilir. Yeni patlatma yapılmadan önce kritik
mesafenin yani atımla risk söz konusu olabilecek yapı arasındaki mesafenin
kontrolünün yapılması gerekmektedir. Eğer kritik mesafe değişti ise yeni ölçekli
mesafenin hesaplanarak modele devam edilmesi gerekmektedir.
Adım 5:
a) Eğer, atımlar gece ve seyrek yapılacaksa ve titreşim ölçümü de yoksa, meskun
mahal-uzak için Tablo 4.62 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.70’deki
ölçekli mesafe değerlerinin altına inilmemesi gerekir. Aksi durumda modelin
başlangıcına dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam
edilmesi gerekmektedir. Ölçekli mesafe limitlerinin altına inilmemişse atımların
belirlenen tasarımla yapılmasında herhangi bir sorun yok demektir. Bu durumda
varsa yeni patlatmalara geçilebilir. Yeni patlatma yapılmadan önce kritik
mesafenin yani atımla risk söz konusu olabilecek yapı arasındaki mesafenin
kontrolünün yapılması gerekmektedir. Eğer kritik mesafe değişti ise yeni ölçekli
mesafenin hesaplanarak modele devam edilmesi gerekmektedir.
b) Eğer atımlar gece ve seyrek yapılacaksa ve titreşim ölçümü de varsa, meskun
mahal-uzak için Tablo 4.66 ve Yoğun meskun mahal için ise Tablo 4.74’deki
mesafeler için verilen maksimum parçacık hızı limitlerinin aşılmaması
gerekmektedir. Aksi durumda hasar riski olabileceğinden modelin başlangıcına
dönülerek patlatma tasarımının revize edilerek modele devam edilmesi
gerekmektedir. Söz konusu limitler aşılmadığı sürece uygulanan tasarımlarla
varsa yeni patlatmalara geçilebilecektir.
Modelin en önemli kısmı Hasar riski analizi bölümüdür. Yukarıda verilen adımlarda
parçacık hızı için belirlenen hasar kriterleri bu bölümde analiz edilerek modele devam
edilir.
Hasar riski analizi kısmında ayrıca, insan tepkileri dikkate alınarak belirlenen parçacık
hızı limitleri açısından da analiz yapılabilmektedir. Eğer, sahada yapılan patlatma
sonucunda ölçülen parçacık hızı değeri Tablo 4.56’da üçüncü satırda verilen 1,5 – 9
mm/sn değerleri arasında veya daha fazla ise insanlar açısından hasar riski olabileceği
düşünülerek uygulanan tasarım revize edilmelidir. Eğer ölçülen değerler bu limitlerin
altında ise mevcut tasarımla yeni patlatmalara geçilebilir.
göre de risk analizi yapılmalıdır. Çalışılan sahada yapılan patlatma sonucunda, sahada
hasar riski söz konusu olabilecek yapıda titreşim ölçer cihazı tarafından ölçülen
parçacık hızı ve buna karşılık gelen frekans değeri Şekil 4.85’de verilen norm üzerinde
kesiştirildiğinde bulunan nokta, ölçü alınan yapı hangi yapı türüne giriyorsa o yapı
türüne ait norm içindeki hasar limit çizgisinin üzerinde çıkmamalıdır. Aksi halde benzer
yapılacak patlatmaların söz konusu yapıya hasar verme riski olabileceği anlaşılacaktır.
Bu durumda uygulanan patlatma tasarımının titreşim hızını azaltacak şekilde revize
edilmesi gerekmektedir.
Geliştirilen patlatma risk analizi modeli ve hasar kriterleri dikkate alınarak bundan
sonra her patlatma sahası için arazi çalışmaları planlanabilecek ve hasar oluşturmayacak
patlatma tasarımları modele ve kriterlere göre düzenlenebilecektir.
214
5. TARTIŞMA VE SONUÇ
Nüfus artışı ve kentleşmeye paralel olarak, modern dünyanın ihtiyacı olan büyük inşaat
ve tesislerin yapımı ile birlikte, endüstrinin ihtiyacı olan maden kaynaklarının üretilerek
insanlığın hizmetine sunulması sırasında, geçmişte olduğu gibi günümüzde, hatta
gelecekte de patlatmalı kazı çalışmalarının kaçınılmaz olduğu bilinmelidir. Bu yüzden;
patlamadan kaynaklanan çevre etkilerinin belirlenmesine yönelik yer sarsıntısı ve
gürültü ölçümleri büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle; patlatma çalışmalarından
sorumlu teknik eleman yada yöneticilerin, çevre tesis ve yerleşim birimlerinin zarar
görmeyeceği şekilde tasarımlar yapmaları ve kontrollü patlatmalar gerçekleştirmeleri
gerekmektedir. Bu tür tasarımlar ise ancak sistematik deneysel bazı çalışmalarla
mümkün olabilmektedir. Bu tür çalışma sonuçlarından üretilecek standartlar, sorunun
üretim hedeflerini aksatmayacak şekilde çözülmesini sağlayacaktır.
Ülkemizde son yıllarda artan şehirleşmeye paralel olarak, gerek alt yapı hizmetlerinde
gerekli olan agrega ve diğer malzemelerin temininin zorunluluğu, gerekse metro tünel
inşaatlarında patlatmadan kaynaklanan sorunlarla yoğun bir şekilde karşılaşılmaktadır.
Bu konularla ilgili açılan dava sayılarında da önemli artışlar gözlenmektedir. Konuyla
ilgili yeterli standart ve araştırmaların bulunmaması dolayısı ile istenmeyen bazı
yanlışlıkların yaşanması kaçınılmaz olmaktadır.
Tez kapsamında yapılan en önemli işlerden birisi; istatistiksel açıdan çok büyük
miktarlardaki veri çiftleri (titreşim hızı, patlayıcı şarjı ve mesafeye dayalı) elde edilerek,
Ülkemiz patlatmalı kazı faaliyetleri genelinde yaygın olarak karşılaşılan kaya
birimlerindeki, titreşim hızı yayılımı ve frekans dağılımlarının tahminine yönelik çok
ciddi verilerin elde edilmesidir. Her bir saha için elde edilen ölçüm sayıları dikkate
alındığında, çeşitli kaya birimleri için çok sayıda veriye dayalı (uluslararası değerlerin
çok üzerinde) oldukça hassas tahmin denklemleri ortaya konulmuştur.
Geliştirilen patlatma risk analizi modeli ve hasar kriterleri dikkate alınarak bundan
sonra her patlatma sahası için arazi çalışmaları planlanabilecek ve hasar oluşturmayacak
patlatma tasarımları modele ve kriterlere göre düzenlenebilecektir.
Bu nedenle, söz konusu yönetmelikteki değerlerin, Alman DIN 4150 Normu ve tez
kapsamındaki veriler de dikkate alınarak, bu aşamada Şekil 4.85’deki gibi revize
edilmesi yararlı olacaktır. Bu çalışmanın gelecekte yapılacak bir proje kapsamında pilot
çaplı bir çalışma ile test edilerek kesinleştirilmesi de gözden uzak tutulmamalıdır.
218
KAYNAKLAR
AMBRAEYS, N.R., HENDRON, AJ., 1968; Dynamic Behaviour of Rock Masses, in: Rock
Mechanics in Engineering Practice, Editors: Stagg, K.G., Zienkiewicz, O.C., John
Wiley and Sons, London, 203-207.
ANON, (1986), Handbook of Explosives and Rock Blasting, Atlas Powder Company,
Dallas, Texas, USA.
BASU, D., and SEN, M., 2005, Blast Induced Ground Vibration Norms - A Critical
Review, National Seminar on Policies, Statutes & Legislation in Mines, Blasting Cell,
CMPDI(HQ), Ranchi, India.
BAUER, A., CALDER , P.N., 1977; Pit Slope Manual, Chapter 7, Canmet Report 77-14.
BİLGİN, A, ESEN, S., KILIÇ, M., 1998; TKİ Çan Linyit İşletmesi'nde Patlatmaların Yol
Açtığı Çevre Sorunlarının Giderilmesi İçin Araştırma, Nihai Rapor, TKİ Genel Müdürlüğü,
Ankara.
BİLGİN, H.A, 1986; Açık İşletmelerde Patlatma Sorunları ve Tasarımı, TKİ Genel
Müdürlüğü Yayım, ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü Seminerleri, Seminer No: 2,
Ankara.
CRANDELL, F.J., 1949; Ground Vibration Due to Blasting and Its Effect Upon Structures,
Reprinted from Journal of Boston Society of Civil Engineers.
219
DAVIES, B., FARMER, I.W., ATTEWELL, P.B., 1964; Ground Vibration From Shallow
Sub-Surface Blasts, The Engineer, London, 217, 553-559.
DICK, R.A., et. all., 1983, Explosives and Blasting Procedures Manual, USBM, USA.
DOWDING, C.H., 1985, Blast Vibration Monitoring and Control, Prentice-Hall, USA,.
GHOSH, A., DAEMEN, J.J.K., 1983; A Simple New Blast Vibration Predictor (Based on
Wave Propagation Laws), 24. U.S. Symp. on Rock Mechanics, June, 151-161.
GUPTA, R.N., ROY, P.,P., SINGH, B., 1988, On a Blast Induced Blast Vibration
Predictor for Efficient Blasting, Safety in Mines Research Proceedings of The 22nd
International Conference of Safety in Mines Research Institutes, Editor:Dai Guoquan,
1015-1021
GUPTA, R.N., ROY, P.P., BAGACHI, A, SINGH, B., 1987; " Dynamic Effects in Various
Rock Mass and Their Predictions", J. Mines, Met. Fuels, 455-462.
GÜRER, C., 2007, Yapı Teknolojileri-I Ders Notları, Akyon Kocatepe Üniversitesi,
Teknik Eğitim Fakültesi, Yapı Eğitimi Bölümü, Afyon, ISBN.
HOEK, E., BRAY, J.W., 1991, Kaya Şev Stabilitesi, TMMOB Maden Mühendisleri
Odası Yayını, (Çevirenler: Paşamehmetoğlu, A.G., Özgenoğlu, A., Karpuz, C.) Ankara.
ISRM, 1992, Suggested Method for Blast Vibration Monitoring, International Society
for Rock Mechanics,Commission on Testing Methods, Edited By The Secretariat In
Lisbon, USA., 145-156.
I.S.I., 1973; Criteria for Safety and Design of Structures Subjected to Underground Blast,
Indian Standart, ISI Bulletin No: IS-6922.
JOHNSTON, G.J., DURUCAN, Ş., 1994, The Numerical Prediction, Analysis and
Modelling of Ground Vibration Induced by Blasting, Third International Symposium on
Mine Planning and Equipment Selection, 18-20 October, İstanbul.
JIMENO, C.L., JIMENO, E.L., CARCENDO, F.J.A, 1995, Drilling and Blasting of Rocks,
AABalkema, Rotterdam, Brookfield.
KAHRİMAN, A., ÖZER, Ü., KARADOĞAN, A., ÖZDEMİR, K., TUNCER, G.,
KAYA, E., 2008, Effects Of Particle Size Distribution On Loading Performance,
220
KAHRİMAN, A., OZER, U., KARADOGAN, A., OZDEMİR, K., AKSOY, M.,
ADİGUZEL, D., 2007, The Assessment of Environmental Impacts of Blasting During
The Construction of A Metro Tunnel, Proceedings of The 33rd Annual Conference on
Explosives and Blasting Technique, 28 January–1 February, Nashville, Tennesse, USA.,
I, 253-265.
KAHRİMAN, A., OZER, U., AKSOY, M., KARADOGAN, A., TUNCER, G., 2006a,
Environmental Impacts of Bench Blasting at Hisarcik Boron Open Pit Mine in Turkey,
Environmental Geology, Springer-Verlag 3020 Production Department, 1015-1023
KAHRİMAN, A., TUNCER, G., OZDEMİR, K., KARADOGAN, A., OZER, U.,
2006b, Evaluation of Environmental Effects Induced by Blasting Around a Waste
Water Tunnel Project in High-Urbanized Area in Turkey, Proceedings of The Thirty –
Second Annual Conference on Explosives and Blasting Technique, 29 January–1
February, Dallas, Texas, USA., I, 49–58.
KAHRİMAN, A., TUNCER, G., KARADOGAN, A., OZER, U., 2006c Investigation
of Ground Vibration Induced By Blasting At Hisarcik Boron Open Pit Mine in Turkey,
Proceedings of The Thirty – Second Annual Conference on Explosives and Blasting
Technique, 29 January–1 February, Dallas, Texas, USA., II, 49–58.
KAHRİMAN, A., KARADOĞAN, A., TUNCER, G., OZDEMİR, K., AKSOY, M.,
2005, Analysis of Parameters of The Ground Vibration Produced by Bench Balasting at
a Boron Open Pit Mine in Turkey, Proceedings of The Thirty – First Annual
Conference on Explosives and Blasting Technique, 6–9 February, Orlando, Florida,
USA., I, 409–419.
KAHRİMAN, A., TUNCER, G., GÖRGÜN, S., KARADOĞAN, A., ÖZDEMİR, K.,
2003, Evaluation of The Ground Vibration Attenuation Produced From Blasting For
The Different Rock Masses, Proceedings of The Twenty-Ninth Annual Conference on
Explosives and Blasting Technique, 2-5 February, Nashville, Tennessee, USA., I, 193-
201.
KAHRİMAN, A., GÖRGÜN, S., KARADOĞAN, A., TUNCER, G., 2000a, Tuzla-
Dragos Tüneli Kazısında Patlatmadan Kaynaklanan Yersarsıntısı Ölçüm Sonuçları ve
Değerlendirilmesi, İstanbul Üniversitesi Yerbilimleri Dergisi, İstanbul, 13(1-2), 133-
143.
KAHRİMAN, A., GÖRGÜN, S., KARADOĞAN, A., TUNCER, G., 2000c, Estimation
Particle Velocity on The Basis of Blast Event Measurement For An Infrastructure
Excavation Located Nearby Istanbul, 1st World Conference on Explosives And Blasting
Technique, 6-8 September, Munich, Bavaria, Germany.
KAHRİMAN, A., 1995, Sivas Ulaş Yöresi Sölestit Cevheri ve Yankayaçları için
Optimum Patlatma Koşullarının Araştırılması ve Kayaç Özellikleri ile İlişkilendirilmesi,
Cumhuriyet Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Sivas.
KONYA C.J., WALTER, E.J., 1991, Rock Blasting and Overbreak Control, NHI Course No:
13211, US Department of Transportation, Virginia, USA.
KONYA, C.J., Walter, E.J., 1990, Surface Blast Design, New Jersey, USA.
KUZU, C., ERGİN, H., 2003, Patlatma Kaynaklı Titreşimlerde OSMRE Çözümleri-I
İstanbul Cendere Havzası’ ndan Bir Uygulama Örneği, III. Ulusal Kırmataş
Sempozyumu, 3-4 Aralık İstanbul, 115-120.
LANGEFORS, U, KHILSTRÖM, B., 1973, Rock Blasting, John Wiley and Sons, New York.
NICHOLLS, H.R, JOHNSON, C.F., DUVALL, W.L, 1971, Blasting Vibrations and
Their Effects on Structure, United States Department of Interior, USBM, Bulletin 656.
OLOFSSON, S.O., 1988, Applied Explosives Technology for Construction and Mining,
Sweden.
OSM, 1983, Rules and Regulations, Office of Surface Mining Reclamation and
Enforcement, 46, USA.
ÖZER, Ü., KAHRİMAN, A., AKSOY, M., ADIGÜZEL, D., KARADOGAN, A., 2008,
The Analysis of Ground Vibrations Induced by Bench Blasting at Akyol Quarry and
Practical Blasting Charts, Environ Geology , DOI 10.1007/s00254-007-0859-7, 54:737–
743.
PARLAK, T., 1997, Bir Termik Santrali Besleyecek Kömür Sahasının Açık İşletme Dizaynı ve
Planlaması, Doktora Tezi, İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü.
PAŞAMEHMETOĞLU, A.G., et. al., 1986, Divriği Madenleri Müessesesi Açık Ocağında
Patlatma Sorunlarının Etüdü", ODTÜ, Ankara.
ROCKWELL, E.H., 1934; Vibrations Caused by Blasting and Their Effect on Structures,
Wilmington, DE: Hercules Powder Co.
SINGH, B., ROY, P.P., BAGACHI, A, SJNGH, RB., BAGACHI, A, SINGH, M.M.,
NABNJLLAH, M., 1993, Blasting in Ground Excavations and Mines, AA Balkema.
223
SINGH, P.K., ROY, P.P., SINGH, RB., 1994; Ground Vibration Assessment Under Varying
Circumstances in a Limestone Quarry in India, International Journal of Surface Mining ,
Reclamation and Environment, 8(3), 121-123.
SISKIND, D.E., STAGG, M.S., KOPP, J.W., DOWDING, C.H., 1980, Structure Response and
Damage Produced by Ground Vibration From Surface Mine Blasting, USBM, RI8507.
THOENEN, J.R., WTNDES, S.L., 1942, Seismic Effects on Quarry Blasting, U.S. Bureu of
Mines, Bulletin 442.
TUNCER, G., KAHRİMAN, A., ÖZDEMİR, K., GÜVEN, S., FERHATOĞLU, A.,
GEZBUL, T., 2003, The Damage Risk Evaluation of Ground Vibration Induced by
Blasting in Naipli Quarry, III. International Conference: “Modern Management of
Mine Producing, Geology and Environmental Protection, SGEM-2003, 9-13 June,
Varna, Bulgaria, 67-75.
YAGANOGLU, A., ALTAN A., 1993, Patlatma Sonucu Oluşan Titreşimlerin İzlenmesi
ve Analizi, 1. Delme ve Patlatma Sempozyumu, Ankara, 99-119.
YÜKSEL, A., SÖZAK, N.N., GÜLLE, G., 2005, Kadıköy- Kartal Raylı Toplu Taşıma
Sistemi Projesi-Mühendislik Jeolojisi Raporu, Yapı Merkezi İnş. ve San. A.Ş. – Doğuş
İnş. ve Tic. A.Ş. – Yüksel İnş. A.Ş. – Yenigün İnş. San. ve Tic. A.Ş. Ortak Girişimi,
Teknik Doküman No: KK-GE-TR-GN-004 (R00), Aralık, 71 sayfa.
224
EKLER
225
I. ATIM BİLGİLERİ
ÖZGEÇMİŞ
Abdulkadir Karadoğan 1976 yılında Ardahan’da doğdu. Orta öğrenimini Erzurum Oltu
Lisesi’nde tamamladıktan sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.) Mühendislik
Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümüne başlayıp, 1997 yılında bölüm birinciliği ile
Maden Mühendisi olarak mezun oldu. Aynı yıl İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Maden
Mühendisliği Anabilim Dalı Maden Mühendisliği Programında başladığı Yüksek Lisans
eğitimini 2001 yılında bitirerek Maden Yüksek Mühendisi ünvanını aldı. 2004 yılında
İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Maden Mühendisliği Anabilim Dalı Maden Mühendisliği
Programında Doktora öğrenimine başladı. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Maden İşletme Anabilim Dalında
Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. Halen bu görevini yürütmekte olan
Abdulkadir Karadoğan, evli ve iki çocuk babasıdır.