Burç eksenleri

Derinlemesine bir inceleme

Christl Oelmann
Çeviren: Ferhan Çeçen

“Astrologie heute” dergisinin bundan önceki
iki sayısında Christl Oelmann, gerek haritanın
dört çeyreğini ve onların kapsadığı evleri,
gerekse oniki burcun temel enerjilerini
derinlemesine incelemişti. Oelmann, son
olarak bu makalede bütüncül bir bakış açısıyla
haritadaki altı burç eksenini incelemektedir.
Her zaman bütüne ulaşmaya gayret et, ve
kendin bir bütün olamıyorsan, hizmet eden
bir halka olarak kendini bir bütüne dahil et.
Friedrich Schiller, “Tabulae Votivae”
Niçin bütün olmalı? Niçin bilincinde olmadan
bir bütün olmaya, tam olmaya gayret ederiz?
Zira bütün olmak “sağlam olmak” anlamına
gelir. Bir bütün olmak demek sağlamlaşmak
demektir, zihnimiz ve ruhumuz için olduğu gibi,
bedenimiz açısından da şifa bulmak, iyileşmek
demektir.
Fakat bütün olmak, sağlam olmak, bunlardan
daha fazla anlama da gelir. Biz ya-ya da
şeklinde düalitenin (ikiliğin) dünyasında
yaşarız. Ya gündüzdür, ya da gecedir; ya iyidir
ya da kötüdür… İkili eksenin bir ucunda
bulunduğumuzda, örneğin “iyi” olan uçta, o
zaman bütün değilizdir. Çünkü gölge yön olarak
kötü de, gerçekliğe dahil edilmek, fark edilmek
ister.
Artık ya-ya da şeklinde değil de, bunun yerine
spiritüel olan gerek-gerekse şeklinde
düşündüğümüzde, ikilik çözülür ve bizi
çevreleyen başka bir gerçekliği görürüz. Ve ya-
ya da şeklinde düşündüğümüzden farklı
tecrübeler ediniriz. Biraz abartılı ifade etmek
gerekirse: İkili düşünceye saplandığımız
müddetçe, bütün olamayız. Ancak gerek-
gerekse şeklindeki düşünce bize bütünlük ve
şifa getirir, en önce zihnimize ve ruhumuza,
sonunda da bedenimize.
Oğlak
Kova Yay
Balık Akrep
p
Koç Terazi
Boğa Başak
Aslan
İkizler
Yengeç
Haritada da biz kendimizi rahat hissetmek,
bütün olmak için, orta noktaya doğru çaba
gösteririz, haritanın her faktörünü kendi
uyarınca yaşamaya gayret ederiz. Bu yüzden
her iki burcun niteliklerini birleştirmek ve olgun
halleriyle yaşamak için, AC/DC ve IC/MC ana
eksenlerindeki iki kutbun, öncelikle de Ay
düğümleri eksenindeki Kuzey ve Güney Ay
düğümlerinin, bir tür titreşime
geçirilebilecekleri bilinir. Hayatın akışı boyunca
IC’den MC’ye, ya da Güney Ay Düğümü’nden
Kuzey Ay Düğümü’ne gitmemiz gerektiğini
söylemek, ikili bir düşünce olur. Birbirine karşıt
olan burçları olgunluğa eriştiren, bu eksenlerin
gerek-gerekse özelliğidir.
şeklinde bir eksenin iki ucundan birine takılıp
kalmanın getirdiği ham etkiyi kastediyorum.
Elbette her iki burcun enerjisi olgunlaşmış
halde de deneyimlenir; fakat bu eksen o zaman
zaten gerek-gerekse haline gelmiş demektir.
……………………………………………………………………
Burç ekseni
Koç/Terazi

AC söz konusu olduğunda çoğu kez “DC’deki

gölgesi”nden bahsedilir. Aynı şekilde her
burcun gölgesinin karşı burçta olduğu da
söylenebilir. Fakat her burcu bir eksenin
Koç/Terazi burçlarının karşıtlığı
parçası olarak görmemiz önem taşır; çünkü
bizim bir bütün haline gelmemiz ancak çoğu
Saf Koç enerjisindeki tehlike, kendine
kez hiç sevmediğimiz ve saklı kalan gölge
dönüklükle, başkalarına aldırmamakla,
yönlerimizi görüp, bunlarla uğraşıp, bunları da
düşünmeden riske girmekle ve fazla
kendimize kattığımızda gerçekleşir. Bu özellikle
saldırganlık potansiyeli taşımakla, hem kendine
o burç gezegenler içerdiğinde, ana eksenlerde
hem de başkalarına (ya da başka şeylere) zarar
bulunduğunda, Ay düğümleri eksenine denk
vermektir.
düştüğünde veya başka faktörlerle
vurgulandığında geçerlidir.
Öte yandan saf Terazi enerjisindeki tehlike,
başkalarının hoşuna gitmek, sevilmek ve
Benim görüşüme göre her burç, karşıt burcun
ilişkileri ayakta tutmak için; kendini unutmuş
enerjisiyle birlikte “bir bütün olmaya gayret”
bir şekilde uyum göstermek, kendine ve
eder. Daha ağdalı bir ifadeyle söylemek
başkalarına karşı “gerçek” olmamak, hatta
gerekirse, biri diğerini gerektirdiği için, ikisi
belki dürüst de olmamaktır. Uyum uğruna artık
ancak beraber olduklarında sağ salim olurlar.
başka bir seçeneği bulunmamaktır.

Eksen bütünlüğü olduğu zaman ise gerek olgun

Bütüncül bakışa dayanan bir
model önerisi
Bundan sonraki bölümleri aydınlatmak için
şunları belirteyim: Her burçtan bahsederken
“saf enerjinin tehlikesi” derken, ya-ya da
bir Koç enerjisi gelişebilir: kendi kendine güçlü
olmak, fakat başkalarını da dikkate almak ve
her ne pahasına olursa olsun kendi isteğini
dayatmamak - gerekse olgun bir Terazi enerjisi
gelişebilir: müşfik bir ilgiyle yaklaşmak,
diplomatik olmak, iletişim kurmak; fakat vicdan
azabı duymadan kendini kabul ettirmek, hayır
demek ve serbetçe kendi arzusuna göre seçim
yapmak.
……………………………………………………………………
Burç ekseni
Boğa/Akrep
Saf Boğa enerjisindeki tehlike, rahatlık ve
değişim korkusu yüzünden ilelebet aynı şeyde,
aşina olanda, o zamana kadar biriktirilende
ısrar etmektir. İmrenerek ve kıskançlıkla
kendini başkasıyla kıyaslamak ve sahip olmayı
var olmakla karıştırmak da buna dahildir.
Boğa/Akrep ekseni
Öte yandan saf Akrep enerjisindeki tehlike,
duyguların ve kuşkuların derinliklerine veya
kontrol etme dürtüsüne gömülmektir.
Başkalarına duygusal ağlar örmek, onları
duygularını ifşa etmeye zorlamak ve onların
duygularını tam olarak bildiğini iddia ederek
güç kazanmak da bu enerjiye dahildir.
Eksen bütünlüğü olduğu zaman ise gerek olgun
bir Boğa enerjisi gelişebilir: ayakları yere
basmak, muhafaza etmek, yaşamda tüm
duyularıyla ilerlemek; fakat değişimlere karşı
da yeterince cesur olmak, oluşum ve yok olma
döngüsünü kabul etmeye hazır olmak -
gerekse olgun bir Akrep enerjisi gelişebilir:
neredeyse korkusuz bir şekilde (kendine ait)
duyguların derinliklerine dalmak ve kendindeki
güç elde etme çabasını ortaya çıkartmak; fakat
dibe batmamak amacıyla yeteri kadar ayakları
yere basan, pragmatik ve gerçeğe bağlı biri
olmak.
……………………………………………………………………
Burç ekseni
İkizler/Yay
Saf İkizler enerjisindeki tehlike, neredeyse hiç
seçici olmayan bir şekilde toplanan bilgilerle ve
kurulan temaslarla kendini tüketmek; kendine
özgü, esaslı bir görüş veya anlama varmak için
yetersiz veya isteksiz olmaktır.
Saf Yay enerjisindeki tehlike, bilgiyi artırma ve
birşeyi daha iyi hale getirme çabası içindeyken,
kendini “daha iyi” zannetmek, günlük hayattaki
paylaşıma ve haber toplamaya değersiz
gözüyle bakmaktır.
Eksen bütünlüğü olduğu zaman ise gerek olgun
bir İkizler enerjisi gelişebilir: kendi görüşüne ve
kendi biçtiği anlama tutunmak, artık
başkalarının düşüncelerine ve görüşlerine tabi
olmamak - gerekse olgun bir Yay enerjisi
gelişebilir: başkalarının bilgisini, görüşünü ve
tasavvurlarını kendisininkilerle eşit düzeyde
görmek. Kendi görüşünün de çok kişisel
olduğunu, dünyanın geri kalanı için geçerli
olmadığını bilmek.
………………………………………………………………
Burç ekseni
Yengeç/Oğlak
Saf Yengeç enerjisindeki tehlike, başkalarına
bakmaktan, onları korumaktan, onların
beklentilerine cevap vermekten, sıranın şahsi
sorumluluklarına gelmemesi ve kendisiyle
başkaları arasına sınır koyamamaktır. Kişi
“sevilmek için sevmeye” muhtaçtır.
Saf Oğlak enerjisindeki tehlike, kendine ve
başkalarına karşı duygusuz, katı sınırlar çizen,
merhametsiz biri olmaktır. Otoriter olup,
düzen talep etmek, kendi hayatında da kurallar
koymak buna dahildir.
Eksen bütünlüğü olduğu zaman ise gerek olgun
bir Yengeç enerjisi gelişebilir: müşfik bir şekilde
başkalarıyla ilgilenmek; fakat bu arada
başkalarının ilgisine ve duygularına bağımlı
olmamak için, kendisiyle ilgili durumlarda
gerekli sınırları çizip, kendi sorumluluğunu ele
almak - gerekse olgun ve bağımsız bir Oğlak
enerjisi gelişebilir, yani duyguların ve yardım
almanın zayıflık işareti olarak görülmediği bir
enerji.
……………………………………………………………………
Burç ekseni
Aslan/Kova
Saf Aslan enerjisindeki tehlike, kişinin
başkalarının kendisine hayranlık duymasına ve
kendisini görmesine çabalaması yüzünden, tüm
insanların eşit değerde olduğu duygusunu
yitirmesidir.
Saf Kova enerjisindeki tehlike, özel olmak, tek
olmak ve özgür olmak çabası içindeyken; insani
olan yardım, sıcaklık, samimiyet ve birlik
duygularını yitirmektir.
Zodyaktaki Aslan/Kova karşıtlığını gösteren
bir Pompei mozaiğinin çizimi
(Erich von Beckerath’dan)
Eksen bütünlüğü olduğu zaman ise gerek olgun
bir Aslan enerjisi gelişebilir: iyimser olmak,
sıcakkanlı olmak, fakat hiçbir zaman büyüklük
duygusu veya lüks içinde yaşamak yüzünden
kendini “daha değerli” görmemek - gerekse
olgun bir Kova enerjisi gelişebilir: yürekten ilgi
göstererek, korkusuzca her insanı özel ve
biricik görüp, dikkate almak.
……………………………………………………………………
Burç ekseni
Başak/Balık
Saf Başak enerjisindeki tehlike, şüphe dolu bir
tavırla mükemmeliyetçi olma, kritik etme, katı
pragmatizm ve yanlış anlaşılmış
alçakgönüllülük yüzünden, kendine ve
başkalarına yaşamı zorlaştırmaktır.
Saf Balık enerjisindeki tehlike; sükûnete,
sevgiye, gerçek bir yuvaya duyulan özlem
yüzünden, maddi dünyada ve bu bedende
sağlam bir yer edinememektir.

Deniz kızları, su perileri ve melusinler,
Başak/Balık karşıtlığını ifade ederler
Eksen bütünlüğü olduğu zaman ise gerek olgun
bir Başak enerjisi gelişebilir: bu dünyada kendi
yerini almak ve birşeye etki etmek, fakat aynı
zamanda esnek olmak ve anlaşılamayanı, elle
tutulur olmayanı da gerçek olarak kabul etmek
- gerekse olgun bir Balık enerjisi gelişebilir:
burada, dünyada iyi kök salmış halde,
üstündeki gökyüzünü de gerçek olarak yaşayan
bir enerji.
_________________________________
Haritadaki burç eksenlerini incelerken,
bunlara düşen ev girişlerini de dikkate
almak gerekir. Çünkü bunlar yaşam
alanını, hadisenin cereyan ettiği sahneyi
gösterir.
_____________________________________
Yukarıda belirtildiği gibi, bir burçta gezegenler
bulunduğunda, karşıda bulunan burcu,
böylelikle gölge yönü de astrolojik yoruma
dahil etmek özellikle önem taşır. Özellikle
burada Güneş’ten Mars’a kadar olan kişisel
gezegenler yer alıyorsa. Çünkü bu gezegenlerin
enerjisi burçtan çok etkilenir. Böylece bütünlük
hakkındaki düşüncelerimi daha da açmak ve
önerdiğim modele gezegenleri de dahil etmek
istiyorum:
Kişisel gezegenler ve Jüpiter
Kişisel bir gezegen belirli bir burçta yer
aldığında, kendini bir bütün halinde
gösterebilmesi ve olgunluğa erişebilmesi,
ancak gerek o burcun gerekse karşıt burcun
enerjisi içselleştirdiğinde ve deneyimlendiğinde
gerçekleşir. Böyle olduğunda gezegenin
enerjisi güçlü olarak ifade edilebilir, tek taraflı
ve ham bir davranış içine düşme tehlikesi de
önemli ölçüde azalır.
Örnek:
Kişisel gezegenleri Koç’ta yer alan bir insan,
başkalarının isteklerini dikkate almadığında,
sırf kendisine gerekenleri, kendi
düşündüklerini kabul ettirdiğinde, kendisine
kısıtlama koymadan duygularının onu
sürüklemesine izin verdiğinde, çıldırmış gibi
bağırıp çağırdığında veya kendisini sürekli
rekabet ve çatışma içine soktuğunda, mutlaka
ki bütünlüğe erişmiş değildir.
Bu insanın kendini bütün gücüyle göstermesi
ancak şu şekilde olur: kendi hedeflerine
erişmek için çabalarken, çevresindeki insanları
da gözden kaçırmadığında; yani Terazi
burcunun dostane, ilgili, diplomatik enerjisini,
düşüncelerine, isteklerine ve eylemlerine dahil
edebildiğinde. Bunu yapmakla kişi, dişsiz bir
kaplana dönüşmez, bu yüzden gücünü
kaybetmez; çünkü Koç enerjisini olgun, sağlıklı
haliyle yaşamaktadır.
Sadece bu örneğe bakarak bile kişisel
gezegenlerin, enerjiyi bütün olarak kavramaları
ve deneyimlemeleri için, karşıt burcun
enerjisine de ihtiyaçları olduğu anlaşılır. Çünkü
Ay’ı Oğlak’ta olan bir kişiye gerekenler,
mutlaka yalnızlık, sükûnet, netlik, mesafe ve
belirli bir sadelik yönündedir; fakat Yengeç’in
yumuşaklığı, kendine ve başkalarına karşı
ihtimamı ve ilgisi, inzivaya çekilmeyi
engellemese, bunlar onu sonunda katılığa ve
tek başına kalmaya götürebilir.
Ham olarak yaşandığında Jüpiter enerjisi,
kendisini mübalağa ve yer aldığı burcun fazla
şişmesi şeklinde gösterir. Ayrıca fazla beklenti
içine girilir. Çiğlikle ölçüsüzlüğe kaçarak
kendine hayatı zorlaştırmamak için, burada da
karşıt burcu dahil etmek mutlaka fayda
sağlayacaktır.
Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton
Satürn’de ustalık kazanma yolunda ilerlerken,
bilinen üç fazdan geçeriz: Tutukluk,
denkleştirme ve sonra da Satürn enerjisini
ustalıkla idare etme. Tutukluk fazında
Satürn’ün bulunduğu burç öncelikle kabul
edilmeli (çünkü Satürn bunu önce reddeder),
anlaşılmalı ve olgun biçimiyle yaşanmalıdır.
Diğer iki fazda çoğu kez “hayat boyu” içine
düştüğümüz, kendini tekrarlayan durumları
düşündüğümüzde, karşıt burcun enerjisini de
dahil etmeye çalışmak mutlaka yararlı
olacaktır. Bu “kaynaştırma”da başarılı
olunduğunda, yani gerek Satürn’ün bulunduğu
burç, gerekse karşıt burç kabul edildiği ve
yaşandığında, bu bana göre zaten bütünlüğe
ulaşmak, yani ustalık kazanmak demektir.
Örnek:
Satürn’ü Yengeç burcunda olan bir insan,
hayatının akışı boyunca yumuşak duyguların,
“sokulganlığa ihtiyaç duymanın”, hastalığın, ya
da başkalarının yardımını ve ilgisini kabul
etmenin; kendisinin yardıma muhtaç olduğu
veya kendi gücünün, şahsi sorumluluğunun ve
özerkliğinin zayıflaması anlamına gelmediğini,
aksine almanın ve vermenin kendi hayatını
zenginleştirdiğini öğrenirse, o zaman Satürn’ün
bütünlüğüne ulaşma yolunda, yani ustalık
yolunda ilerliyor demektir.
Üç tinsel gezegenin, yani Uranüs, Neptün ve
Plüton’un hangi burçta bulunduklarının, kişisel
haritaların yorumlanmasında genellikle o kadar
önemi yoktur; çünkü bu gezegenler bir burcu
uzun sürede geçerler, bu yüzden de tek bir
kişiden çok, tüm bir nesle veya topluma şekil
verirler.
Bu yüzden bu gezegenlerle ilgili karşıt burcu da
ele alan bir deneyimden bahsetmek mümkün
değil.
Simyada saf hermafrodit (çift cinsiyet):
karşıtlıkların birleşimi
 ______________________________________________
Özet
NOT: Makale Astrologie heute dergisinin 210.
sayısında (Nisan/Mayıs 2021, sayfa 29-32)
Görebildiğim kadarıyla insanları incelediğimde, yayınlanmıştır. Dergiden izin alınarak Ferhan
şimdi, yani Kova çağının başında, kantarın Çeçen tarafından Almancadan çevrilmiştir.
topunun güçlü bir şekilde ben/tek birey yönüne Dergi tarafından herhangi bir şekilde Internet
kaydığı dikkatimi çekiyor, daha gerçek bir ağ ortamında dağıtılmasına veya ticari amaçla
kurmaya ve denkliğe ulaşmadan önce. (Burada kullanılmasına izin verilmemektedir.
ağ kurma derken Internet veya benzeri şeyler
üzerinden kurulan ağları kastetmiyorum).
Herşeyin ardında bir anlamın yattığını
düşündüğüm için, bu sürenin yine de tek bir
bireyin belirli bir bütünlüğe erişmesi için
kullanılabileceği görüşündeyim. Ağlar
kurulduğunda ise bu bütünlük örneğin diğer
bireylere aktarılabilir.

Biz astrologlar ise buna burç eksenlerini ve

haritanın geri kalan kısımlarını bütüncül olarak
yorumlamakla başlayabiliriz.

………………………………………………………………..

Christl Oelmann psikolog ve DAV sertifikalı bir

astrologtur, Almanya’da Münih’te danışmanlık
ofisi bulunmaktadır, çeşitli astroloji okullarında
konuşmacı ve eğitimci olarak yer almıştır.
Kitapları:
“Macht und Ohnmacht im Horoskop (Haritada
güç ve acizlik), 2019”, “Angstmuster im
Horoskop (Haritada korkuya dair kalıplar),
2017”, “Der rote Faden durch das
Kinderhoroskop (Çocuk haritalarındaki ana
temalar), 2012”; “Der rote Faden auf dem Weg
durchs Horoskop (Harita üzerinde ilerlerken
ana temalar), 2009”.
Web sitesi:
www.kinderastrologiemuenchen.de