Professional Documents
Culture Documents
https://www.evliyalar.net/sultan-baba-k-s/ 1/6
30.09.2022 03:17 Sultan Baba (k.s.) | Evliyalar.net - Evliya, Sahabe, Peygamber Kabirleri
Hacı İhsan Tamgüney, gönüllere taht kurarak “Sultan Baba” ünvanını kazandı. Dağıstanlı
Şeyh Şerafeddin-i Veli Hazretleri’nin manevi tasarrufunda yoğrulan Sultan Baba,
şeyhinin vefatından sonra halkı irşad vazifesine başladı. Rahmet-i Rahman’a kavuşana
kadar (24 Kasım 1991 Cumartesi) yüzlerce talebe yetiştiren gönül sultanı; herkesin
derdini dinler, müşkili olanların dertleriyle hemhal olurdu. Ruslara karşı Afgan
mücahitlerle birlikte savaşan Mücahid Şeyh Sultan Baba’ydı.
Asıl ismi H. İhsan Tamgüney, ancak halk arasında çok sevildiğinden O’na “Gönül Sultanı”
olarak “Sultan Baba” denirdi. 1904 yılında Artvin’in Arhavi ilçesinde dünyaya geldi. Daha
2 yaşında babası, 6 yaşında da annesi vefat etti. Yetim ve öksüz olarak büyüyen Sultan
Baba, 1954 yılında İstanbul’a gelip, Zeytinburnu ilçesine yerleşti. Dağistanlı Şeyh
Şerafeddin Hazretleri’nin manevi tasarrufunda yoğrulan Sultan Baba, O’nun vefatından
sonra halkı irşad vazifesine başladı.Rahmet-i Rahman’a kavuşana kadar (24 Kasım 1991
Cumartesi) yüzlerce talebe yetiştiren gönül sultanı, herkesin derdini dinler, müşkili
olanlara nasihat vererek çözmeye çalışırdı. Halk arasında çok sevildiği için yaşça O’ndan
büyük olanlar bile O’na “Baba” demeye başladılar. Manevi tasarrufu ve kuvvetinden
dolayı da kendisine “Sultan” ismi verilince “Sultan Baba” olarak meşhur oldu. Kendisini
Ümmet-i Muhammed’e adayan Sultan Baba, mütevazi, müşfik, nezaket ve hassasiyet
sahibiydi.
Hak dava uğrunda kendini feda eden Sultan Baba, durma ve dinlenme bilmez, Kur’an
okurken gözlerini dinlendirdiğini, oturmaktan canı sıkılınca, namaz kıldığını söyler, daima
Allah’ı zikrederdi.Arhavi, Bilecik, Zeytinburnu adreslerinde ikamet eden Sultan Baba,
dördü erkek (Ahmet, Mehmet, Hüseyin, Hasan), biri kız (Fatma), toplam beş çocuk
babasıydı. Helal lokma için çalışan Zeytinburnu esnaflarından, Ramazan ve Kurban
Bayramı hariç, sürekli oruç tutan, az ama öz konuşan bir mürşiddi. Yanında lafazanlık
yapanları ikaz eder; “Ya sus, ya hakkı söyle ki, imanına gölge düşmesin” der, terazisinde
tartısı şaşmaz, yaratılanlardan asla korkmazdı.Dik ve sert yürür, hikmetli bakar, ağzından
bal akardı. Uzun boylu olmadığı halde çok heybetli gözükürdü. İslam’ın emirlerine göre
yaşayan cefakâr ve vefakâr bir insandı.
https://www.evliyalar.net/sultan-baba-k-s/ 2/6
30.09.2022 03:17 Sultan Baba (k.s.) | Evliyalar.net - Evliya, Sahabe, Peygamber Kabirleri
Kendisine tabiplik icazeti verilen Sultan Baba, sağlığından şikayetçi olan insanlara Kur’an-
ı Kerim’den şifa ayetleri okuyarak Allah’ın izniyle tedaviye çalışır. İnleyerek gelen insanlar,
“Allah senden razı olsun” diye dua ederek ayrılırdı dergahından. O Kur’an okuyunca
dinleyen insanlar huzur bulur, inlemeleri durur, yüzleri gülerdi. Sultan Baba, bir su
bardağı sıcak süte bir kaşık bal katarak şerbet yapar ilaç gibi içerdi. Bu şerbetten
misafirlerine de ikram ederdi. Özellikle çocuklara ikramda bulunurdu. Sultan Baba
çocukları özellikle hafızları çok severdi. Onlara para vererek Kur’an hafızı olmayı teşvik
ederdi.
Sultan Baba’nın büyük oğlu Ahmet abi diyor ki: “Bir gün Sultan Babamın dükkanına
Hindikuş Dağlarından geldiğini söyleyen bir Afgan mücahidi girdi. Daha içeri girer girmez,
babamın ayaklarına kapandı ve: ‘Ey Allah dostu, sana Mücahidlerden çok selam getirdim.
Susuz yiğitlere su veren sendin’ Babamın masasında bulunan zemzem tasını göstererek,
‘İşte su dağıttığınız tas’ dedi. Babam gülümserken, biz şok olmuştuk.” Sultan Baba ile
birlikte Hac’a giden oğlu Hüseyin abi anlatıyor: “Sultan Babamla birlikte Arafat’ta vakfede
bulunuyorduk. Bir anda Afgan mücahidleri Sultan Baba’mın etrafını sarıp ellerine sarılıp
‘Mücahid Şeyh!.. Mücahid Şeyh!.. Hindikuş Dağları’nda bizimle birlikte Ruslara karşı
savaşan sendin. Seni tanıdık. Sen O’sun’ dediler. Sultan Babam sanki bir ayıp işlemiş
gibi, Afganlı Mücahitlere yalvarıyor; ‘Yapmayın, etmeyin, gençler. Açık vermeyin’ diyordu.
Sultan Baba, insanların kalbini kırmamaya dikkat ederdi. Talebelerine de kimsenin kalbini
kırmamalarını tavsiye ederdi. Sultan Baba bu konu üzerinde çok dururdu. Bir insanın
kalbini kırmanın ne kadar büyük bir günah olduğunu ise şöyle açıklardı: “Gerekirse
Kâbe’yi yık, ama bir insanın kalbini yıkma. Çünkü Kâbe’nin mimarı, insan. O’nu yıkarsan
yine yapılır. Fakat bir insanın kalbini yıkarsan o yapılamaz. Çünkü ustası yok.”
Sultan Baba’nın zikir sohbetlerinden önce 3 defa “Allahu ekber, Allahu ekber, La ilahe
illallahu vallahu ekber” diye tekbir getirilir, tekbirin Türkçesi olan “Ya yücelerin yücesi
Allahım, Sen’den başka ilah yoktur. Vallahi Sen Ekbersin. Bütün Hamdü Senalar Sana
aittir” cümlesi yine üç defa tekrar edilirdi. Üç defa “Eşhedü en la ilahe illallah, ve eşhedü
enne Muhammeden abduhu ve Resuluhu” denilerek kelime-i şehadet getirilir, bunun
https://www.evliyalar.net/sultan-baba-k-s/ 3/6
30.09.2022 03:17 Sultan Baba (k.s.) | Evliyalar.net - Evliya, Sahabe, Peygamber Kabirleri
Türkçesi olan “Şehadet ederim ki Allah’dan başka ilah yoktur. Yine Şehadet ederim ki
Muhammed (a.s.) Allah’ın kulu ve elçisidir” cümlesi üç defa tekrar edilirdi. Sonra 70 defa
“Estağfirullah el azim” diye tevbe istiğfar edilir, bir Fatiha-i şerif, 11 İhlas-ı şerif
okunurdu. Felak ve Nas surelerinden sonra yine Fatiha-i Şerif okunur, bu surelerden
sonra Sultan Baba “Faelemennehu Lailahe illallah” dedikten sonra 300 defa “Lailahe
illallah=Yoktur ilah Allah’dan başka” denirdi. Sonra “Elif Lam Mim, Allah” dedikten sonra
300 defa “Allah” denirdi. Sultan Baba “İnnallahe ve melaiketehü yüsellüvne alennebiyh
ya eyyühelleziyne amenü sallu aleyhi vesellimu teslima dedikten sonra 100 defa
“Allahümme salli Ala Seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim” selavat-ı
şerif okunurdu. Tekbir ve şehadet getirilir. Fatiha okunduktan sonra Sultan Baba’nın
“Amin” demesiyle duaya başlanırdı.
Kerametin fotoğrafı
Sene 1990. Türkiye Gazetesi’nde muhabirim. Bir yakınım dedi ki: “- Yahudiler, yıkmak
için Mescid-i Aksa’nın altını oyuyormuş.” Ona: “- Bunu kimden duydun?” diye sordum. “-
Sultan Baba’dan” cevabını verdi. “- Peki Sultan Baba Kudüs’e gitmiş mi?” “- Ne gerek var,
o bir Allah dostu” dedi. Aradan bir hafta geçmeden arkadaşım Şeref Özata, gazete
yönetimine “Kudüs’e gidip röportaj yapmak istiyorum” diye teklif vermiş. Şeref’in
röportaj teklifi olumlu karşılanmış. Ancak gazetenin sahibi Enver Ören bey, “Yanına
Selami Çalışkan’ı al” demiş. Teklif bana gelince balıklama daldım ve “Hemen kabul
ediyorum. Ne zaman gidiyoruz?” diye Şeref’e sordum. Arkadaşım: “- Her şey hazır,
sadece İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu’ndan vize almamız gerekiyor” dedi. Onu da
temin ettik. Tam bir haftalık seyahate çıktık.Gazze, Ramallah, Hayfa’yı da gezdik ama,
günlerimizin çoğu Kudüs’te, tabii ki Mescid-i Aksa’da geçti. Mescid-i Aksa’nın altının
“Tarihi eser arıyoruz” bahanesiyle Yahudilerce oyulduğunu gözlerimizle gördük ve
fotoğrafını çektik. Bu aynı zamanda Sultan Baba’nın kerametinin de fotoğrafıydı.
“Edep ilmin önündedir. Abdesti deli gibi, Namazı veli gibi kıl. Can düşmanın çavuş (nefis),
onu yen, Rabbine kavuş. Nefsini yenersen en büyük savaşın kahramanı olur, imanını
kurtarırsın. Fenadan ayrılırsan bekaya kavuşursun. Sekiz cennetin sultanı, Allah’a kul,
Peygamber Efendimize layık ümmet olasın. Dünya bir fasıl, ahirettir asıl. Kabe’yi yık,
gönül yıkma. Zikir halkasında zakir ol.Bütün azalar kalbe teslim olur, kalbimizi de
Rabbimize teslim edelim. Sadece kendini kurtarmakla değil, başkalarını da kötülüklerden
kurtarmak için çalış. Allah yolunda yarışın, Allah için barışın.”
https://www.evliyalar.net/sultan-baba-k-s/ 4/6
30.09.2022 03:17 Sultan Baba (k.s.) | Evliyalar.net - Evliya, Sahabe, Peygamber Kabirleri
O mübarek insan sihir yapanların dinden çıktığını ve kafir olduğunu söylerdi. Kendisi
devamlı Kur’an okurdu. Çünkü O bir Kur’an aşığıydı. Hz. Osman gibi her sohbetine
Rahman ve Rahim olan Allah’ın Kur’anı ile başlar, sohbetini yine Fatiha ile bitirirdi. Sultan
Baba Allah için hiddetlenir, Allah için sevinirdi. Dünya için gam çekmezdi. Azimliydi ama
haset değildi. Dilinde devamlı Mevla’nın ismi. Kısaca zikirle meşguldü.
Duaların bağışlanması
Okunan Kur’an-ı Kerim, tevhid, şehadet ve selavat-ı şeriften hasıl olan sevaplar Evvela
bizzat,. Hace-i Kainat, sebeb-i mevcudat, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimize,
ondan hasıl olan sevap Hz. Adem’den (as) Hz. Muhammed’e (a.sv.) kadar gelmiş geçmiş
ne kadar Nebi, Resul Peygamber-i Zişan Efendimiz varsa cümlesinin ruhlarına bağışlanır.
Ondan hasıl olan sevap, müctehid imamlarımızın, alimlerin, zahidlerin, meşayih-i
kiram’ın, bütün akraba ve taallukat ve bütün Ümmet-i Muhammed’in ruhlarına bağışlanır,
Allah Rızası için okunan Fatiha ile ders sona ererdi. Dersten sonra mutlaka çay ikram
edilirdi.
Sultan Baba, 24 Kasım 1991 Cumartesi günü dünyaya “elveda”, ukbaya “merhaba”
diyerek ulvi davete icabet etti. Bir kuş misali uçup, Canan’a kavuştu. (Allah rahmet
eylesin. En büyük ikram olan Fatiha’yı bu yazıyı okuyanlar O’ndan esirgemesin.) Sultan
Baba, binlerce seveni tarafından tekbirler eşliğinde önce Zeytinburnu’ndan Yalova’nın
Güneyköy’üne götürüldü. Şeyhi tarafından yaptırılan Güneyköy Camii’nde öğle namazını
müteakip, cenaze namazını Hüseyin Dündar hoca kıldırdı. Sultan baba’nın cenaze
namazına binlerce seveni katıldı. Sultan Baba’nın naşı, Güneyköy Camii’nden sevenleri
tarafından omuzlarda taşınarak şeyhi Şerafeddin Bingöl’ün türbesine yakın bir yerde
toprağa verildi. Allah ve Resulünü insanlara sevdiren ve on sekiz yıl önce fani alemden
beka alemine hicret eden Gönül Dostu’nu rahmetle anıyoruz. Mekanı Cennet olsun.
(Amin)
https://www.evliyalar.net/sultan-baba-k-s/ 5/6
30.09.2022 03:17 Sultan Baba (k.s.) | Evliyalar.net - Evliya, Sahabe, Peygamber Kabirleri
admin
https://www.evliyalar.net/sultan-baba-k-s/ 6/6