İMTİYAZ SAHİBİ

Metin Tahnal

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Turgut Tahnal

GENEL KOORDİNATÖR
Erdinç Sözbir
Turgut Tahnal
HABER MÜDÜRÜ
Elif Özsoy
Genel Yayın Yönetmeni
haber@hizmetix.com.tr

EDİTÖR
REKLAM MÜDÜR YARDIMCISI
Hüseyin Bucak

GRAFİK TASARIM
Doğukan Hemedan
grafik@hizmetix.com.tr
HABER MERKEZİ
Hafize Küçükler
REKLAM & PAZARLAMA
Saruhan Payzanoğlu
Hasan Yeşilay
FİNANS DİREKTÖRÜ
Özlem Tahnal
ABONE SORUMLUSU
abone@demircanmedya.com.tr
KATKIDA BULUNANLAR
Mahfi Eğilmez
Hakan Çınar
Rüştü Bozkurt
BASKI
Yeni Devir Matbaacılık
ve Gazetecilik A.Ş.
YÖNETİM MERKEZİ
Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8
Sefaköy - Küçükçekmece / İST.
T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64
www.hizmetix.com.tr
Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı
saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve
fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan
kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı
yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu
ilan verene, makalelerin sorumluluğu
yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
Türkiye’de dergicilik sektörünün “Ekonomi ve İş Dünyası” alanında sayılı
temsilcileri arasında yer alan ve 15 yıldan bu yana bu sektörlerin nabzını
tutarak, geçmişe dönük bir arşiv niteliğine ulaştıran Hizmetix’in 183. Eylül
sayısından hepinize merhabalar…
Yayıncılık hayatımız süresince her ay, ilk günkü gibi özenle
hazırladığımız zengin içeriklerimizle ekonomi, iş dünyası, hizmet, turizm,
sağlık ve otomotiv sektörlerinden araştırma konuları ve özel röportajlarla
ses getirecek haberlerini Eylül sayımızda da sizlerle buluşturuyoruz.
183. Eylül sayımızın kapağında; kurulduğu 2014 yılından bu yana güneş
enerjisi sektörü özelinde çalışarak, geliştirdikleri teknolojiyle robotik ve
manuel temizlik sistemleri üretimi gerçekleştiren Eco-Tron’u ağırladık.
En basit tasarım ve minimum bileşenle maksimum fayda sağlayabilen
cihazları tasarlayıp müşterilerinin hizmetine sunan Eco-Tron adına
şirketin Kurucusu ve Genel Müdürü Ali Raşit Sipahi ile hem ürünlerinin
özelliklerini hem de güneş panellerinin temizliğinin önemini konuştuk.
Ekonomi bölümümüzde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
Türkiye’nin ikinci çeyrek büyüme rakamlarının Türk ekonomisine etkisini
değerlendirdiği görüşleri yer alırken; ülke ekonomisinin büyümesine
katkıda bulunan şirketlerin Ağustos ayında olduğu gibi ilk yarı finansal
sonuçlarıyla sizleri buluşturuyoruz.
Enerji bölümümüzde, yenilenebilir enerji ve lisanssız elektrik üretimiyle
ilgili son gelişmeleri sizlere aktarırken, yenilenebilir enerji finansmanında
rol oynayan leasing şirketlerinin çalışmalarına yer verdik.
E-mobilite bölümümüzde otomotiv sektörünün önde gelen
markalarının hızla e-mobiliteye dönüşümüne dair çalışmaları sizler için
derlerken, turizm bölümümüzde de pandemi etkilerini geride bıraktığımız
2022 yılının yaz aylarında gerek düzenlenen fuarların etkisiyle gerekse
yaz döneminde yaşanan yerli ve yabancı turist yoğunluğuyla İstanbul’da
turist rekoru kırılması konusunda sektör temsilcilerinin görüşlerini de siz
değerli okurlarımızla buluşturuyoruz.
Keyifli okumalar dilerim….

4 • w w w. h i z m e t i x . c o m.tr
 Bu ay ÖNE ÇIKANLAR

20
TÜRKİYE EKONOMİSİ İKİNCİ ÇEYREKTE
BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRDÜ

28
42
SENYONET; YURT İÇİNDEKİ
SEKTÖRDE İHTİYAÇLARA ÖZEL ÜRÜN VE
BAŞARILI STRATEJİSİNİ, YURT
HİZMETLER GELİŞTİRİYORUZ
DIŞINA DA TAŞIYOR

50
ENERJİ SEKTÖRÜ ÇALIŞANLARI İÇİN
AKREDİTE EĞİTİMLER SAĞLIYORUZ

88 32 56
SECURITAS ALARM, YÜKSEK KORUMA
MİSAFİRLERİMİZİ NOVOTEL
ŞIKLIĞI VE KALİTESİ İLE GES’LER BİZİMLE DAHA TEMİZ SAĞLAYAN ÇÖZÜMLER SUNUYOR

AĞIRLIYORUZ

70
AGİT OLARAK YILLIK 42 BİN TON TAŞIMA
KAPASİTESİNE SAHİBİZ
48
78 ENERJİ YATIRIMLARINI FİNANSE ETMEDE ÖNCÜ ROL
ÜSTLENİYORUZ
SİENZİ LOJİSTİK, YÖNELDİĞİ TÜM
SEKTÖRLERDE UZMANLAŞARAK HIZINI ARTIRDI

90
HUZURLU TATİLİN ADRESİ
BOYALIK BEACH HOTEL

103
98
MOBİL CİHAZLARLA GEÇİŞ YAPMA
KOLAYLIĞI, BİZİ RAKİPLERİMİZDEN AYIRIYOR ŞEHİR HASTANELERİNİN İHTİYAÇLARINI ENTEGRE
BİR YAPIDA KARŞILIYORUZ

6 • www. iz m et ix . co m.tr
 EKONOMİ

Recep Tayyip Erdoğan

EKONOMİ YÜKSELİŞTE,
YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ
Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının ardından Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan Türk ekonomisinin yükselişte olduğunu ifade ederek “Yolumuza
devam ediyoruz.” dedi.

abine toplantısı sonrasında açıklamalarda tehdidin gölgesinden çıkarmayı planlıyoruz. Bu süreçte

K bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

geçtiğimiz günlerde açıklanan 2022 ikinci çeyrek
büyüme rakamlarının Türk ekonomisinin yükselişine
devam ettiğini gösterdiğini söyleyerek sözlerine
başladı. Bu tablonun yatırım, istihdam, ihracat ve cari
fazlayla büyüme esasına dayanan programa uygun
şekilde devam edildiğinin işareti olduğuna vurgu yapan
Erdoğan, “Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,5 olan oran
ikinci çeyrekte yüzde 7,6 olarak gerçekleşmiştir. Hem
OECD hem de G-20 içinde en yüksek büyüme kaydeden
ikinci ülke konumundayız. Dengeli büyümemizin içindeki
makine teçhizat yatırımı harcamanın ortalamanın
neredeyse iki kat olması gelecekte daha ileri seviyelere
ulaşma umudumuzu güçlendiriyor.” diye konuştu.
Enflasyon 20'lere düşecek
Erdoğan açıklamasının devamında şunlara değindi:
“Enflasyon hala en ciddi sorunumuz olmayı sürdürüyor.
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
refah kaybı yaşayan dar ve orta gelir grubuna mensup
vatandaşlarımıza yönelik destekleyici çalışmaları
artırarak devam edeceğiz. Asgari ücretten emekli
ve memur maaşlarını yükseltmeye, sosyal yardım
programlarını yeni bir anlayışla genişletmeye kadar pek
çok tedbiri hayata geçireceğiz.”
Orta vadeli plan
“Tüm bakanlıklarımızın, kurumlarımızın katılımıyla
hazırlanan orta vadeli program 2023-2025 yılları
arasındaki çalışmalarımızın rehberi olacaktır. Ülkemizin
kalkınma potansiyeli, istihdamı artıran, ihracat
temelli büyümeyi hedef alan strateji uygulayacağız.
Hizmet gelirlerindeki artışın düzenli şekilde sürmesini
bekliyoruz.”
2 bin liraya kadar borçlara tasfiye
“Vatandaşlarımızın bir kısmının icra takibine

Dünyanın her ülkesi kendi ekonomik gerçekliğine göre,
son 40-50 yılda eşi benzeri görülmemiş enflasyon
tehdidiyle mücadele ediyor. Türkiye olarak yılbaşından
sonra ülkemizdeki enflasyonun hızlı bir şekilde inişine
şahitlik edeceğiz. Önce 40'lı, ardından 30'lu, yılsonuna
doğru 20'li rakamlardaki enflasyonla ülkemizi bu
uğramasına yol açan 2 bin lira ve altındaki borçlarını
tasfiye ediyoruz. 15 Ağustos 2020 tarihinden önce
icra takibi başlatılmış 2 bin lira ve altındaki alacakların
gider gösterilerek vergiden düşürülmesi ve tasfiyesini
sağlıyoruz. 10 milyon dosya ve 5 buçuk milyon
vatandaşımız icra takibinden kurtulmuş olacaktır.”

8
 EKONOMİ
50. YILDA 50 MİLYON DOLAR YATIRIM
Davut Doğan
oğanlar Holding olarak şirketlerinizin ilk
D yarıdaki performanslarını değerlendirir
misiniz? İlk yarı adına gerçekleştirmeyi
hedeflediğiniz konuma ulaştınız mı?
Doğanlar Holding olarak, 2022’de 50. yılımızı
kutluyoruz. Bu yıl yaptığımız 50 milyon dolar
değerindeki yatırımlarımızla ilk 50 grup arasında yer
almayı hedefliyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz mobilya,
perakende, enerji ve inşaat sektörlerinde ciddi
yatırımlarımız var. Mobilya grubumuz; Doğtaş, Kelebek,
Lova Yatak, Kelebek Mutfak & Banyo ve Ruum Store
e-ticaret markalarımızla, 2022 yılında Türkiye genelinde
100-120, yurt dışında ise 15-20 yeni satış noktası
açma öngörüsüyle yoluna devam ediyor.
Yurt dışında da önemli büyüme hedefleri bulunan
mobilya grubumuz İngiltere, Senegal ve Kuzey Kıbrıs’ta
kendi şirketlerini kurdu. Geçtiğimiz aylarda Doğtaş
markamız Amerika’da flagship mağazasını açtı.
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
İngiltere’de kurulan firma ile Kelebek markamızın da
yakın zamanda İngiltere’de mağaza açması hedefleniyor.
Doğanlar Holding’in Senegal’deki D’Afric mobilya
fabrikası ise Biga markası ile yakın zamanda üretime
başlayacak. Doğyap’ın İstanbul/Yenibosna Kentsel
Dönüşüm projesini bu yıl içerisinde lanse edeceğiz.
10
Doğanlar Holding, 2022’de 50. yaşını
kutlarken yaptığı 50 milyon dolar
değerindeki yatırımları ile sektörde ilk
50 grup arasında yer almayı hedefliyor.
Aynı zamanda yurt dışında açtığı şubeleri
ile sadece Türkiye değil, dünya genelinde
de adından söz ettiriyor. Doğanlar
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut
Doğan ile Eylül sayımızda yeni hedef ve
projelerinden konuştuk.
2021 yılında satışına başladığımız Oksijen Evleri’nin ise,
bu yılsonunda anahtar teslimlerini yapacağız. Biotrend
Enerji ile İzmir’in çöpünü biz işliyoruz.
İkinci yarıda gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz
yatırımlarınızdan söz eder misiniz?
Doğanlar Holding olarak 2023 yılında halka arz
planlıyoruz. Bu çalışmalarımızı da kendi içimizde
başlattık. Ciro ve istihdam hedefleri doğrultusunda
güvenli çözümlerle maksimum fayda sağlamaya odaklı
çalışmalarımıza ikinci yarıda da devam edeceğiz. Grup;
finansal yaklaşımları ışığında enerji ve mobilya tarafında
yapılan döviz bazlı satış ile kambiyo riskini azaltıyor.
Büyüme hedefleri doğrultusunda, yatırıma büyük önem
veriyor. 2022 yılı içerisinde 30 milyon doları enerji
alanında, 10 milyon doları ise mobilya grubu kapsamında
olmak üzere toplamda 50 milyon dolarlık bir yatırım
yapmayı da hedefliyor.
Günümüz ekonomisi ve şirketlerin ilk yarı
performansları göz önüne alındığında Türkiye
ekonomisini nasıl değerlendirirsiniz?
Halka açık şirketlerin ilk 6 aylık performanslarına
bakıldığında gösteriyor ki; Türkiye sanayisi iyi durumda
ve çarklar dönüyor. Ortalama gelirlerinde ilk 6 ayda
konsolide yüzde 75 artış olduğu görülüyor. Ayrıca
sanayide karlılıklarında ciddi büyüme göstermeleri
sevindirici. Ülkemizdeki en önemli sıkıntının yüksek
enflasyon olduğu görülüyor. Enflasyonun yüksekliği
ücret artışları ile kısmen giderilse de önümüzdeki
dönemde piyasalarda bir durgunluk yaşanacağı aşikâr.
Türkiye güçlü bir ülke ve bu sorunların üstesinden
geleceğine inanıyoruz.
 EKONOMİ

İLK YARIDA ŞİRKETLER NET KARLARINI

ARTIRARAK BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR

Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin yatırımcılarına sunmakla yükümlü

olduğu bilançolar duyuruldu. Bu kapsamda ilk yarıda finansal performans
sonuçlarını açıklayan şirketlerin 6’sı karlarını yükselterek hem sektörlerinin
hem ülke ekonomisinin büyümesine katkı sağladı.

Koç Holding, 2022 yılının ilk yarısında konsolide

bazda toplam 385,9 milyar TL gelir elde ederken,
14,9 milyar TL kombine yatırım gerçekleştirdi.
İlk yarı finansal sonuçlarını değerlendiren
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu; “Yılın
ilk yarısında küresel ölçekte devam eden
belirsizlikler, Rusya – Ukrayna savaşının neden
olduğu dalgalanmalar ve zorlu piyasa koşullarına
rağmen Koç Topluluğu olarak güçlü bilançomuz,
disiplinli yönetim anlayışımız, çeşitlendirilmiş
portföy yapımız ve sağlam tedarik zincirimizin
desteğiyle başarılı bir dönemi geride bıraktık.
Yılın geri kalan döneminde disiplinli ve ihtiyatlı bir
yaklaşımla faaliyetlerimizi sürdürürken, ülkemiz
ve Topluluğumuz için değer yaratmaya devam
Levent Çakıroğlu edeceğiz.” dedi.

2022 yılının ilk yarısına ilişkin finansal

sonuçlarını açıklayan Sabancı Holding, ilk 6
aylık dönemde kombine satışlarını yüzde 162
artışla 165 milyar TL seviyesine yükseltti. Aynı
dönemde 6,4 milyar TL kombine yatırım yapan
Sabancı Holding’in altı aylık konsolide net kârı
ise 16,3 milyar TL oldu.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper; “Sabancı

Topluluğu olarak, küresel çapta yaşanan
belirsizlikler ve bu belirsizliklerin getirdiği
zorlu koşullara rağmen, sürdürülebilirlik ve
dijitalleşmeyi pusula kabul ederek yolumuza güçlü
Cenk Alper
bir şekilde devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

12
 EKONOMİ

Avrupa Yatırım Holding, 2022 yılının ilk yarısına dair

kazanç ve büyüme verilerini kamuoyuyla paylaştı. 2022
itibarıyla yenilikçi, sürdürülebilir, değer odaklı ve sorumlu
yaklaşımıyla farklı sektörde güçlü büyüme potansiyeline
sahip şirketlere yatırımlarını artıran şirketin net dönem kârı,
2022’nin ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre
%294 arttı. Şirketin kârındaki yıllık yüzdelik değişim oranı ise
%863 oldu.
Yılın ilk yarısındaki finansal performansa ilişkin görüşlerini
paylaşan Avrupa Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Ramazan Burak Telli; “Avrupa Yatırım Holding olarak, küresel
ekonomik belirsizliklere rağmen başarılı bir çeyreği daha
geride bıraktığımızı söyleyebilirim. Aktif büyüklüğümüzün bir
önceki yıla göre %99 arttığı bu dönemde, attığımız stratejik
Ramazan Burak Telli
adımların karşılığını aldık” dedi.

Çeşitli iş kollarında yatırımlarıyla 4 kıta ve 14

ülkede faaliyet gösteren Global Yatırım Holding’in
(GYH) 2022 yılı ilk yarısına ilişkin konsolide gelirleri,
bir önceki yılın aynı dönemine göre IFRIC 12 etkisi
hariç tutulduğunda yüzde 285 artışla 2 milyar
410,7 milyon TL oldu. Konsolide operasyonel faiz
vergi amortisman öncesi karı (FAVÖK) ise aynı
dönemde yüzde 565 artarak 714,2 milyon TL'ye
yükseldi.
Global Yatırım Holding’in performansındaki
iyileşme, Covid-19’un azalan etkisi ve iş kollarının
güçlü performansına paralel olarak 2022’nin ilk Çağlar Göğüş
yarısında hızlı bir ivme kazandı.
Doğan Holding’in 2022 yılının ilk yarısında
konsolide gelirleri 18,0 milyar TL olarak
gerçekleşti. Holdingin brüt kârı, 2022 yılının
Yıla hızlı bir giriş yapan Alarko Holding, konsolide
ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine
bazda satış karını 30 katın üzerinde bir büyüme ile
göre %250 artarak 2,8 milyar TL olurken; Faiz,
3.3 milyar TL seviyesine ulaştırdı. Alarko Holding
Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr (FAVÖK) ise
CEO’su Ümit Nuri Yıldız, ilk yarı sonuçlarına ilişkin
%309 artarak 2,2 milyar TL’ye yükseldi. Doğan
değerlendirmesinde, Alarko Holding’in zorlu faaliyet
Holding’in net dönem kârı ise 2022 yılının ilk
ortamında, çeşitlendirilmiş iş kolları, üstün icra
yarısında 2021 yılının ilk yarısına göre %331
kabiliyeti, etkin finans politikaları ve dijitalleşme
artarak 695 milyon TL’den 3,0 milyar TL’ye
stratejisi ile başarılı operasyonel ve finansal sonuçlara
yükseldi.
imza attığının altını çizdi. Yıldız, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Yılın ikinci yarısında da enflasyon, emtia Doğan Holding CEO’su Çağlar Göğüş
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

fiyatları, bölgesel ve global riskleri yakından takip
edeceğiz. Bu risklerin topluluğumuzun faaliyetleri
üzerindeki etkilerini azaltmak adına çeşitli riskten
korunma araçlarını kullanarak proaktif olmaya devam
ediyoruz.” dedi.
net dönem kârı’nın %331 artışla 3,0 milyar
TL olmasında elektrik üretimi, akaryakıt
perakendesi, otomotiv ticaret ve pazarlama,
sanayi ve ticaret segmentlerinin net kâr
rakamlarındaki artışların etkili olduğunu belirtti.

14
 EKONOMİ
ERİN MOTOR
BAŞARISINI HER GEÇEN GÜN ARTIRIYOR
Erin Motor Genel Müdürü Ersin Şahin başarısının sırrını; “İş hayatında öğrendiğimiz her şeyi
bir şekilde aile büyüklerimizden ve onların tecrübelerini dinleyerek, izleyerek öğrendik.”
diyerek tanımladı. 2022 yılı ilk yarı değerlendirmesi de yapan Şahin, geçen yıla göre yatırım
ve büyümelerinin çok daha yukarıda olduğunu da belirtti.
Ersin Şahin
rin Motor’dan okuyucularımıza bahseder misiniz?
E Verdiğiniz hizmetler, müşterilerinize sağladınız
avantajlar nelerdir?
Erin Motor olarak 4 milyar dolar yatırımla kurulduk ve
yüzde 100 özgün Türk tasarımı yerli motor üretiyoruz. Bu
motorlar jeneratörlerde, tarım sulama alanlarında ve balıkçı
teknelerinde kullanılıyor. Eski Başkanlardan
Necmettin Erbakan’ın piyasaya sunduğu
pancar motordan sonra, ilk defa bir
Türk markası yüzde 100 yerli üretimle
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap veriyor.
2,5 milyar dolarlık motor
ithalatının önüne geçmek için üretilen
motorlarımız, 100 litre yakıt tankı
seçeneği ile 40 saate yakın kesintisiz
çalışabilme özelliği sunuyor. Ömür boyu
16
garanti sunulan motorlar, Sanayi Bakanlığı tarafından
onaylı Tasarım Merkezi’ne de sahip. Çevreyle dost, yüzde
20 yakıt tasarruf sağlayan ve sessiz çalışan motorlarımızla
ön plana çıkıyoruz.
2022’nin ilk yarısını geride bıraktık. Erin Motor bu
süreci nasıl geçirdi? İlerleyen dönemler için yeni yurt içi
ve yurt dışı yatırımları var mı?
2022 yılının 6. ayı sonunda geçen yılı (324 milyon TL’yi)
geçmiş durumdayız ve yaklaşık olarak 440 personele
ulaştık. Grup şirketlerimizden birinin büyüme planını
Anadolu’ya yaptık. Bundan sonrası için yönümüzü
Anadolu’ya çevirmemiz gerekiyor. Bunun hem firmalarımız
hem de ülkemiz açısından kritik önemde olduğunu
düşünüyorum. Pandemi sonrası oluşan yeni konjonktürde
Türkiye’nin üretim üssü olarak avantajlı bir noktada
olduğunu düşünüyoruz ve gelecek stratejimizi buna göre
çiziyoruz. Erin Motor özelinde ise, endüstriyel pazarın
yanına savunma sanayini de ekledik ve AR-GE merkezimiz
ile daha teknoloji yoğun ürünler üzerine odaklandık.
40 Yaş Altı 40 Genç CEO listesinde 39. sırada yer
aldığınızı biliyoruz. Bu başarının altındaki hikâyeyi
kısaca öğrenebilir miyiz?
İş hayatıma, aile şirketi olan Şahin Metal’de başladım ve
4 yıldan bu yana da Şahin Metal’de Yönetim Kurulu Üyesi
olarak devam etmekteyim. Buna ek olarak 2016 yılında
faaliyete başlayan Erin Motor’un kurucu ortaklarından olup
halen şirkette genel müdürlük görevini sürdürmekteyim.
İş hayatında öğrendiğimiz her şeyi bir şekilde aile
büyüklerimizden ve onların tecrübelerini dinleyerek,
izleyerek öğrendik. Ayrıca STK’larda aktif olarak
rol almanın da çok faydasını gördüm. Farklı
sektörlerden, kendi sektörlerinde öncü
firmaların sahipleri ile beraber olmak ve iş
dünyasının problemlerine beraber çözüm
arayarak, çözümlerin içinde aktif rol almanın
da beni geliştirdiğine inanıyorum. En büyük
avantajım, icranın başında yakın yaşlarda
olduğumuz yine ikinci nesil olan ortaklarımla
beraber olmam.
 MAKALE
ENFLASYON
DÜŞER Mİ?
MAHFİ EĞİLMEZ
mahfie@gmail.com
Aşağıda sunduğum grafikte enflasyon hedefi, TCMB politika
faizi ve gerçekleşen enflasyon birlikte gösteriliyor (2022 yılı
için gerçekleşen enflasyon olarak eldeki son veri olan Eylül
ayı 12 aylık enflasyonu alındı. Enflasyon Hedefleri ve TCMB
Faizi TCMB sitesinden, gerçekleşen enflasyon verileri TÜİK
sitesinden alınarak tarafımdan hazırlandı.)
Grafikten de görüleceği gibi TCMB’nin hükümetle birlikte
belirttiği enflasyon hedefi 11 yıldır hiç değişmiyor: % 5. 2012 ile
2016 yılları arasında gerçekleşen enflasyon faiz politikasının
da doğru uygulanmasıyla hedefe yakın seyretmiş. 2017 yılında
kopma başlamış ama faizin artırılmasıyla enflasyon yeniden
biraz daha yüksek düzeyde olsa da denetim altına alınmış. Asıl
kopma 2021 yılında başlıyor. 2021 yılının Ağustos ayından
başlayarak TCMB’nin politika faizini 19’dan günümüzde geçerli
olan 13’e kadar indiren bir yaklaşım izlemesinin yarattığı
faciayı grafikten net bir biçimde görmek mümkün. 2022 yılının
Eylül ayına geldiğimizde sapma maksimum düzeye tırmanmış
görünüyor. Enflasyon hedefi % 5, TCMB faizi % 13, gerçekleşen
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
enflasyon % 80.
Bu grafik bize çok önemli bir şeyi gösteriyor: Enflasyon
yükselme eğilimindeyken politika faizini düşürürseniz enflasyon
fırlar gider. Bu her ülkede böyle olmayabilir. Tek para düzeni
içinde olan bir ülkede maliyet enflasyonu varsa, fiyatlar
üzerinde talep yönünden kaynaklanan bir baskı yoksa ve bu
enflasyon daha çok finansman maliyetlerinin yüksekliğinden
18
kaynaklanıyorsa o zaman merkez bankasının bir süreliğine
faizi düşürmesi doğru bir yaklaşım olabilir. Buna karşılık bizim
gibi çift para düzeni içinde bulunan bir ekonomi söz konusuysa
ve maliyet enflasyon yüksek risklerin yarattığı kur artışında
kaynaklanıyorsa o zaman merkez bankasının faizi düşürmesi
önce kurları ve ardından da enflasyonu tırmandırır. Türkiye’de
son bir yıldır yaşanan yüksek enflasyon faciasının nedeni,
grafikten açıkça görüldüğü gibi, yükselen risklere ve dolayısıyla
yükselen kurlara aldırmadan faizi düşürmekle başlamış olan
bilim dışı yolculuktur.
İşin en kötü tarafı da böyle bir hatada uzunca bir süre ısrar
edince enflasyon kalıcı hale geliyor. İnsanlar, fiyatların gelecekte
daha yüksek olacağına inanmaya başlamalarıyla birlikte anlık
olarak ihtiyaç duymasalar bile ileride ihtiyaç duyacaklarını
düşündükleri malları bir an önce almaya çalışmaları talebi
yükseltiyor. Böylece risk artışından kaynaklanan kurlardaki
yükselişin yarattığı maliyet enflasyonu bu kez talep
enflasyonuna yol açıyor. Sonuçta enflasyon kendi kendini
besleyen bir mekanizma halini alıyor ve yerleşiyor.
Açıklanan programa, bütçenin ve KİT’lerin açıklarına,
yapılması planlanan harcamalara, risk priminin gidişine, faizlerle
enflasyon arasındaki negatif ilişkiye baktığımda önümüzdeki
dönemde enflasyonda düşüş sağlayacak tek durumun Aralık
ayında yaşanacak baz etkisi olduğunu görüyorum. 2021 yılının
Aralık ayında aylık enflasyon % 13,58 çıkmıştı. Bu yılın Aralık
ayında enflasyon 3,58 çıksa yaklaşık 10 puanlık bir düşüş
olacak demektir. Bundan başka da enflasyonun düşeceğine
ilişkin bir görünüm, en azından şimdilik yok. Buna karşılık riskler
ve kur artışından kaynaklanan maliyet enflasyonuna talep yönlü
katkıların artacağına ilişkin birçok belirti var.
Böyle bir enflasyonist yapıyı tersine çevirmek sanıldığı
kadar kolay ve kısa süreli bir iş değil. Bu, harcamaların
kısılmasını, faizin artırılmasını, büyümeden fedakârlık edilmesini
gerektirecek uzun ve zahmetli bir yol. Türkiye bu tür bir yapıyı
1980’ler ve 90’lar süresince yaşadı. Ancak 2001 krizinden
sonra uygulanan IMF programıyla ve AB’ye tam üyelik
müzakerelerin başlamasıyla enflasyonist beklentiler kırıldı ve
enflasyon düşürülebildi.
 EKONOMİ

TÜRKİYE EKONOMİSİ İKİNCİ ÇEYREKTE

BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRDÜ
TÜİK, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2022 yılı ikinci çeyrek sonuçlarını açıkladı. Ekonomi
ikinci çeyrekte yüzde 7,6 büyürken, büyümeye hanehalkı harcamaları 13,6 puan katkı verdi.
Türkiye’nin ekonomi alanında önde gelen sivil toplum kuruluşları hem Türkiye’nin ikinci
çeyrek büyümesini hem de Ağustos ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi.

Yüzde 7.6’lık büyüme, gelecek adına umut verici Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD)
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Birimi tarafından
hazırlanan ekonomi bültenindeki verilere göre; bu dönemde
önceki yılın aynı çeyreğine göre hizmetler sektörü %18,1,
sanayi sektörü ise %7,8 büyürken; tarım sektörü %2,9,
inşaat sektöründe ise %10,9 oranında küçülme gözlendi.
Böylece Rusya-Ukrayna Savaşı’yla ciddi bir sarsıntı yaşadığı
yılın ikinci çeyreğinde oldukça başarılı bir performans
sergileyen Türkiye ekonomisi, hem üretim hem de ihracat
becerisini sürdürmeye bu çeyrekte de devam etti.
2022 yılının ikinci çeyreğinde kaydedilen güçlü büyüme
performansında iç talebin katkısı birinci çeyrekte olduğu
Küresel ekonominin yavaşladığı bir süreçte Türkiye
gibi ikinci çeyrekte de öne çıktı. Bu dönemde iç tüketimin
ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde elde ettiği yüzde 7,6’lık
büyümenin istihdam, üretim ve ihracatın geleceği adına umut
büyümeye verdiği katkı 13,9 puan oldu.
verici olduğunu belirten İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı
Şekib Avdagiç, "Hem çeyrekten çeyreğe hem de yıllık bazda
gerçekleşen bu büyüme, istikrarlı bir gelişim patikasında
ilerlediğimizin de ispatıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, "Bizi memnun eden asıl husus en yakın ticaret
partnerimiz Avrupa’da işlerin durgunlaştığı bir dönemde dahi
ekonomik büyümemizin yatırım ve ihracat kalemleri tarafından
desteklenmesidir." ifadelerini kullandı.
Pozitif büyüme eğilimi 8. çeyrekte de devam etti
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye ekonomisi
yılın ikinci çeyreğinde önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,6
oranında büyümesiyle, ekonominin pozitif büyüme eğilimi üst
üste 8’inci çeyrekte de devam etmiş oldu.

TÜİK verilerine göre vatandaşın tüketimi yılın ikinci

çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre %22,5 arttı ve bu
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

ekonomik büyümeye 13,6 puanlık katkı sağladı. Devletin

tüketimi %2,3 büyürken 0,3 puanlık katkı geldi. Toplam
yatırımlarda inşaattaki gerilemeye rağmen makine-
teçhizat yatırımlarındaki artışın etkisiyle %4,7’lik büyüme
sağlandı. Bunun ekonomik büyümeye katkısı 1,2 puan
olarak hesaplandı. İhracat 3,8 puan katkı verirken ithalat
ekonomik büyümeyi 1,1 puan aşağı çekti.

20
 EKONOMİ

Andrew Harker, “Sektörlerin önemli bir bölümünde

firmalar hem yurt içi hem de yurt dışında süregelen
zayıf talep koşullarıyla mücadele etmeye devam etti. Bu
dönemde yeni siparişleri olumlu performans gösteren
tek sektör kara ve deniz taşıtları oldu.” diye konuştu.

Mustafa Gültepe

İhracat 21,3 milyar dolar ile ağustosta da rekor kırdı

Yılın ilk 7 ayında ihracat rekorlarına imza atarak Türk
bayrağını dünyanın dört bir yanında dalgalandırma
başarısı gösteren Türk ihracatçısı, Ağustos ayında
rekorlarına bir yenisini daha ekledi. Genel Ticaret
Sistemi'ne (GTS) göre Ağustos ayında ihracat, bir
önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13 artışla 21,3
milyar dolar oldu. Böylelikle tüm zamanların en Harker açıklamasının devamında, “Ağustos’ta özellikle
yüksek ağustos ayı ihracat rakamına ulaşılarak son tekstil sektörü oldukça zorlandı ve sektördeki firmalar
12 ayın tamamında rekor kırılmış oldu. Yılın ilk 8 talebi güçlendirmek amacıyla satış fiyatlarındaki artışı
ayında 165 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türk sınırlı miktarda tuttu. Maliyet enflasyonunda sektörlerin
ihracatçısı, son 12 ayda ise 250 milyar doları aşma geneline yayılı yavaşlama, firmaların siparişlerini
başarısını göstererek yıllık bazdaki ihracat hedefine artırmak için fiyat artışlarını sınırlı tutmalarını
ulaşmış oldu. Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) Başkanı kolaylaştırdı. Önümüzdeki ayların temel sorusu,
Mustafa Gültepe, yüzde 13 artışla 21,3 milyar dolara küresel ekonomide talebin ne ölçüde canlanma sinyali
ulaşarak, bugüne kadar ki en yüksek Ağustos ayı verebileceği ve bunun Türk firmalarına büyümeye geri
ihracat performansını gerçekleştirdiklerini ifade etti. dönüş için ne kadar fırsat sağlayacağı olacak.” dedi.
Bu rakamın ilk 8 ayda 165,7 milyar doları son 12
ayda ise 250,8 milyar doları aştığını belirten Gültepe,
“Yıllıklandırılmış bazda 2022 yılı ihracat hedefimize
Ağustos ayı itibariyle ulaştık. Son 12 ayın tamamında
aylık ihracat rekorları kırdık.” dedi. Ağustos ayında,
Türk ihracatçı tarafından ihracat yapılan ülke sayısı
ise 218'den 220'ye yükseldi. Ağustos ayında ilk kez
ihracat yapan 1.828 firma da 79 milyon dolarlık
ihracat gerçekleştirdi.
Kara ve deniz taşıtları sektörü olumlu
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <

performans gösterdi
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye Sektörel PMITM
Anketi sonuçlarına göre zorlu faaliyet koşulları devam
etti, ancak maliyet enflasyonu yavaşladı. Ağustos
anketi sonuçları hakkında değerlendirmede bulunan
S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü

21
 EKONOMİ
YURTİÇİ KARGO’DAN 24 SAATTE KARGO HİZMETİ
Mustafa Canatan
Yurtiçi Kargo, Türkiye’nin
bir ucundan bir ucuna 24
saatte kargo teslimatı
projesini başlatıyor.
Yurtiçi Kargo’nun YK
Plus 24 hizmeti ile artık
İstanbul, Gaziantep,
Malatya, Diyarbakır,
Erzurum ve Trabzon
şehirleri arasında
ulaştırılan kargolar, 24
saat içinde adresine
teslim edilebiliyor.
on iki yılda hayata geçirdiği
S Akıllı Kargo Dolapları, Kargo
Otomasyon Sistemleri,
harita üzerinden canlı kargo
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
takip sistemleri, teslimat gün
tercih sistemleri gibi birçok proje
ile kapasitesini 2 katına çıkaran
Yurtiçi Kargo, şimdi de YK Plus 24
projesiyle belirlenen hatlarda 48
saat olan teslimat süresini
24
24 saate indiriyor. Proje
kapsamında İstanbul’dan
Gaziantep, Malatya, Trabzon,
Diyarbakır ve Erzurum illerine giden
ve bu illerden İstanbul’a gelen
kargolar, müşterinin tercihine göre
tam 24 saat içinde teslim edilecek.
Konu ile ilgili açıklama yapan
Yurtiçi Kargo Kargo Operasyonları
Genel Müdür Yardımcısı Mustafa
Canatan, YK Plus 24 Projesinin
detaylarını aktardı.
Geçtiğimiz üç yıl içerisinde
hem kapasite artışı hem de hız
kazanma hedefiyle yeni projeler
geliştirdiklerini aktaran Mustafa
Canatan, YK Plus 24 ile acil
ulaşması gereken şehirlerarası
kargolar için müşterilerine yeni bir
çözüm sunduklarını dile getirdi. Adı
geçen şehirlerde, ister sözleşmesi
olsun ister olmasın, tüm
müşterilerin YK Plus 24 gönderisi
yapabileceğini aktaran Canatan;
İstanbul, Gaziantep, Malatya,
Trabzon, Diyarbakır ve Erzurum’da
tüm Yurtiçi Kargo birimlerinden bu
hizmetin alınabileceğini ifade etti.
5 şehir arasında 24 saatte
teslimat
Yurtiçi Kargo Kargo Operasyonları
Genel Müdür Yardımcısı Mustafa
Canatan, YK Plus 24 projesinin
şimdilik 5 şehirde karşılıklı olarak
başlatıldığının altını çizdi ve talep
olan şehirlere göre hat sayısının
artırılacağını belirterek, “Şimdilik
hat sayımızı 10 olarak belirledik ve
adı geçen şehirlerde karşılıklı olarak
YK Plus 24 ürününü aktif ettik. Bu
noktadan sonra müşterilerimizin
talebi ve isteği büyük önem arz
edecek. Müşterilerimizin taleplerine
göre ürünümüzü genişletebilir,
başka şehirlere de taşıyabiliriz.
Biz bu ürünü genişleteceğiz ancak
hangi şehirlerden başlayarak
genişleteceğimizi müşterimizin
talepleri belirleyecek.” dedi.
Havaalanı olan şehirlerin
kargolarını uçuruyoruz
Gelen taleplere göre havaalanı
bulunan tüm şehirleri bu ürünün
içine dâhil edebileceklerini ifade
eden Canatan, müşterilerin
bu yöndeki taleplerini çağrı

merkezlerinden, resmi sosyal
medya hesaplarından ya da
Yurtiçi Kargo birimleri üzerinden
iletebileceğini belirtti.
Odağımızda müşterilerimiz var
Yurtiçi Kargo’nun müşteri
taleplerini merkeze alan bir
yapısı olduğunu belirten Canatan
“Yatırımlarımızı da her zaman bu
bakış açısıyla gerçekleştiriyoruz.
Bizim odağımızda rakiplerimiz
değil, müşterilerimiz var. Başarıya
giden yolun müşterilerimizin
mutluluğundan geçtiğini
biliyoruz.” dedi.
Canatan açıklamasının
devamında ise şunlara değindi:
“Bildiğiniz üzere ülkemizde 40 yıl
önce Yurtiçi Kargo’nun kurulması
ile başlayan kargo yolculuğu,
bugün hizmet verdiği alanlar ve
sektör içerisinde faaliyet gösteren
EKONOMİ
oyuncularıyla birlikte
bir dev haline geldi. 40
yıl önce sadece birkaç
kamyon ve birkaç şube
ile başlayan bu büyük
yolculuk, bugün dolaylı
ve doğrudan milyonlarca
insana istihdam sağlıyor.
80’lerin başında,
internetin olmadığı, yolların, yaptığı yatırımlar birçok sektöre
araçların, şimdiki modern şartlarda fayda sağlıyor. Örneğin; bugün dev
olmadığı, iletişimin kısıtlı olduğu ekosistemler haline gelen e-ticaret
bir dönemde çıktığımız bu yolda, sitelerinin ilk kurulduğu günlerde
yıllar içerisinde büyük değişim yanlarında biz vardık. Büyümelerine
ve dönüşüm yaşayarak, her giden ticari yolculuklarında da yol
zaman en kaliteli hizmeti sunma arkadaşları bizdik. Hala da biziz.
motivasyonuyla bugünlere Aslında yaptığımız yatırımlarla
kadar geldik. elektronik ya da fiziksel fark
etmeksizin tüm ticaretin önünü
Biz, Yurtiçi Kargo ailesi
açıyor ve hızlandırıyoruz.
olarak sektörümüzün çağın
gereksinimlerine ayak uydurmasını, İşte bu bakış açısı doğrultusunda,
Yurtiçi Kargo olarak biliyoruz
tercihten öte, sorumluluktan doğan
ki; kargo sektörüne yaptığımız
bir zorunluluk olarak görüyoruz.
yatırım, aslında ülke ticaretinin
Çünkü biz, görevimizi yerine
büyümesine, ülkemizin geleceğine
getirirken bunun bir kamu hizmeti
yapılan yatırımdır. Bu sebeple
noktasında değere sahip olduğunun mutlu müşteriler için, geleceğimiz
farkındayız. Yaptığımız işin ticari için yatırımlarımıza hız kesmeden
boyutu dışında kutsal bir boyutu da devam edeceğiz.
olduğunu düşünüyoruz.
Yurtiçi Kargo 40 yıldır olduğu gibi
Bunun en bariz örneğini her zaman daha hızlı ve daha şeffaf
pandemide hepimiz yaşadık. O iş modellerini hayata geçirmeye
günlerde hatırlarsanız sokaklarda devam edecektir.”
emniyet ve sağlık
görevlilerinin dışında
sadece biz vardık.
Bu noktada işimizin
topluma sağladığı
faydayı anlatması
bakımından pandemideki
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
performansımızı çok
önemli buluyorum.
İşin içinde olan ya da
olmayan herkes biliyor
ki; kargo sektörünün
25
 MAKALE
KÜRESEL ENERJİ KRİZİ
VE KÖMÜR GERÇEĞİ
DR. RÜŞTÜ BOZKURT
Ekonomi Yazarı
Enerji tedariki zincirindeki aksamalar üzerine
“kömüre dönüş” haberleri artınca, konuyu işin ehlinden
öğrenmeye karar verdim.
Cemil Ökten’le’ le Zincirlikuyu’daki yazıhanesinde
buluştuk. Kendileri Genel Maden İşletmecileri Derneği
(GEMAD) Yönetim Kurulu Başkanı… Ökten madenciliği
iş edinmiş bir ailenin çocuğu. Eli taşın altında
olanlardan biri. Yılların birikimiyle söyleyecekleri
bizde daha çoklu değişkenle düşünce üretme
fırsatları yaratabilir.
Diyorum ki, “Cemil Bey, zamanın ruhu kömür
gibi enerji kaynaklarının değerlendirilmesine karşı
rüzgarlar estiriyor. Ölçü koymadan, gerekçe üretmeden
bir oluşumdan yana olmak ne kadar anlamsızsa,
karşı olmak da o kadar anlamsızdır. Tartışmalar
giderek ısındığı ortamda insanlara gerekçelere dayalı
farklı şeyler söylemenin; yaygın algıyı eleştirmenin
zorluklarını bilerek soruyorum: Ülkemizde kömür
rezervini değerlendirmeye bakış açımız ne olmalı?”
Cemil Öktem hazırlıklı biri. Bir çırpıda bakış açısını
özetliyor: “Bu ülkenin kömür rezervleri var. Kömür
yataklarımızın kalori ve çevreyi etkileyen parametreleri
elbet ki sorgulanmalı, karşılaştırma yapılırken kalori
ölçüsü kullanılmalı bu değerlendirme için bakış
açımızın temel girdisi olmalı. İkincisi, toptancı bir
yaklaşımdan yana ya da karşı olunmadan, ölçü koyarak
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
ve gerekçe söyleyerek tartışma yapılmalı: Almanya
kömür kaynağından enerji üretiminden vazgeçtiğini
söylüyor; kömür fiyatları 400 dolar üzerine çıkınca,
doğal gaz tedarik zincirinde aksama olunca kömürle
çalışan güç santrallerini hemen devreye sokuyor.
Bu kömür yataklarının iyi tanınmış olması, işletme
26
altyapılarının hazır olması, düğmeye basınca ivedi
ihtiyacı karşılayacak hazırlıkların önceden yapılması
demek. Biz de kaynaklarımızı değerlendirmek ve kriz
dönemlerine ne kadar hazır olduğumuzu sorgulamak
durumundayız.”
Cemil Öktem tam yetkili olsa madencilikte hangi
konulara öncelik verirdi? Bu soruyu da yönettik
kendisine: “Birincisi, maden politikası ve stratejisini
ve hedeflerini net olarak tanımlardım. İkincisi,
rezervler konusunda çağın teknolojilerini de dikkate
alarak kamu ve özel kesim arasında tam anlayış
birliği sağlar; birlikten doğacak gücü geliştirirdim.
Üçüncüsü, kullanım alanlarında değişim ve uyum
sorunlarını dinamik bir anlayışla sürekli gözetler; tam
zamanında önlemler alırdım. Dördüncüsü, kamu yararı
kavramını netleştirir; herkesin aynı şeyi anlayacağı
netlik sağlardım. Beşincisi, ruhsatlandırmayı, izinleri
ve zamanlamayı madenciliği geliştirecek ilkelere
bağlardım. Altıncısı, madenciyi mağdur etmeyen
yasal düzenleme özeni gösterirdim. Yedincisi,
kömür ithalatını yerli kömür olanaklarıyla öncelikli
değerlendirirdim. Sekizincisi, yakma verimini artıran
çevreye duyarlı teknolojileri yakından izler, uygulamaya
konmaları için ciddi teşvikler verirdim. Dokuzuncusu,
kömürde uç ürünlere yönelik zenginleştirme
tekniklerini devreye sokardım. Onuncusu, üretimde
yerli kaynak öncelikli çeşitliliği esas alır, güvenli
tedardik zincirleri oluştururdum… Çağımız
halkımızın yaşam standartlarını yükseltmek için tüm
kaynaklarımızı, doğayı koruyarak değerlendirmemiz
gerektiriyor. Neyi nasıl yapmayacağımızı değil
neyi nasıl yapabileceğimizi belirlememizi de
dayatıyor.” diyor.
 EKONOMİ
SENYONET; YURT İÇİNDEKİ BAŞARILI
STRATEJİSİNİ, YURT DIŞINA DA TAŞIYOR
Mehmet Yıldızdoğan
rofesyonel yazılım ve donanım
P çözümleri sunan Senkron
Yazılım’dan bahseder misiniz,
hangi sektörler çözümlerinizden
faydalanıyor?
Bizim hikayemiz aslında şöyle; 1996
yılında İstanbul Teknik Üniversitesi
Bilgisayar Mühendisliği bölümünden
mezuniyetimizin ve 4 yıllık akademisyenlik
hayatımızın ardından İTÜ’den arkadaşım
Erdal Özkan ile Senkron Yazılım’ın
temellerini attık, o günden beri iş
ortaklığımızı sürdürüyoruz. Şirketimizde
çok güzel ürünler geliştirdik. Yazılımlarımız
yaşayan ürünler oldukları için
yaptıklarımızla çok mutluyuz.
Kurulduğumuz günden bu yana krizler
de yaşadık, dönem dönem şartlar değişti.
Bir dönem tekstil sektörü ön plandaydı,
daha sonra inşaat ve sonrasında hizmet
sektörü revaçta oldu. Biz zaman içerisinde
hep stratejik davrandık. Hangi sektör
yükselişteyse, rekabetin ya da ürünün
az olduğu veya hiç olmadığı sektörlere
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
girmeye çalıştık. Bunlardan biri hizmet,
diğeri leicure, bir diğeri ise site tesis
yönetimi sektörü olmak üzere bu
alanlarda ürünlerimizi derinleştirdik ve
hizmet verdiğimiz dikey sektörlerde
sektör lideri olarak konumlanmamızı bu
şekilde sağladık.
28
Bütçesel takip, aidat ve
demirbaş takibi başta
olmak üzere tüm hizmetleri
yönetebilen bir yazılım
olarak kurgulanan site,
apartman ve tesis yönetimi
programı Senyonet; konut
sakinleri ve yöneticilerine
sağladığı avantajlar
ve her türlü yazılımla
entegre olabilmesiyle
ön plana çıkıyor.
Senkron Yazılım CEO’su
Yurt içindeki dikey sektörlerde Mehmet Yıldızdoğan ile
lider konumlanmalarımıza paralel bu
başarılı yapıyı yurt dışına da taşıdığımız
için, yeni dönemde Pazarlama Marka
Senyonet’in yurt içindeki
lider konumlanmasını,
başarısının arkasındaki
yatırımlarımıza hız verdik ve bu
doğrultuda yeni bir Kurumsal Kimlik katma değerli hizmetlerini
oluşturuyoruz. Söz konusu yeni yapılanma
ve yeni dönemde yurt
kapsamında, çatı şirketimizin adı ve bazı
markalarımızın isimleri de değişime dışına açılma hedeflerini
uğrayacak. Son çeyrekte bu taraftaki konuştuk.
yenilikleri tüm paydaşlarımıza anons
etmiş olacağız.
Senyonet, tesis ve site yönetimi alanında
lider markalarla çalışıyor
Senyonet’e geri dönecek olursak;
hizmet sektöründe bu alandaki en büyük
firma ISS. Biz ISS ile 1996 yılından
itibaren çalışmaya devam ediyoruz. ISS’in
olduğu her yerde neredeyse biz varız.
Bunun yanı sıra ISS yönetimindeki 9 şehir
hastanesinde de Senkron Yazılım olarak
hizmet sunuyoruz.
Senyonet, nasıl bir ihtiyacın sonucunda
ortaya çıktı?
ISS bizim büyük bir müşterimiz. Müşteri
portföyümüzde yer alan entegre tesis
yönetimi sektörünün global çaptaki
büyük firmalarından Sofra Group, Sodexo,
Atalian; yerel markalarda da United Grup,
Çetin Grup, Doruk Grup, Güntay Ulusal
Güvenlik ve Site Plus yazılımlarımızı

kullanıyor. Biz bu markalarla çalışırken
aynı zamanda onların ana merkez
yazılımları, bizim merkez programlarımızı
kullanıyordu. Biz Senkron Yazılım olarak,
ürünü biraz daha farklılaştırıp çok daha
basit bir şekilde kullanılabilecek saha
yazılımı olan bir ürün ürettik ve Senyonet
bu şekilde doğmuş oldu.
Senyonet’i bir tesiste bütçesel takip,
aidat ve demirbaş takibi, temizlik,
güvenlik, teknik, halkla ilişkiler, bahçe
bakım gibi tüm hizmetleri yönetebilen bir
yazılım olarak kurguladık. Bu anlamda da
Ağaoğlu Yönetim, Aşçıoğlu ve Sinpaş’ın
yönetim şirketi Prosite’nin yönettiği
tüm siteler ve M Plus, Maslak 1453,
Mashattan, Ağaoğlu Europe, Finans Şehir,
Bosphorus City ile Kentsel Yönetim’de
Senyonet olarak varız.
Orada pek çok yere bu şekilde hizmet
sunuyoruz. Sinpaş tarafında Finans
Şehir’de de varız.
Senyonet ile konut tarafında çok iyi
ilerledik. Ofis tarafında da Tekfen Tower,
Flat Ofis gibi iyi projelerde yer alıyoruz.
AVM’lerde de Akbatı, Akasya, Eskidji
Bazaar, Venezia ve Mall of İstanbul’un bazı
bölümlerinde varız.
Fabrikalar tarafında Schneider’ın trafo
fabrikası, Aston ve Renault’nun fabrikası
gibi endüstriyel alanlarda Senyonet
imzasıyla karşılaşıyorsunuz.
Otellerde Voyage, Regnum, Max
Royal gibi en üst segmente hizmet
eden otellerde yine Senyonet olarak
çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Senyonet tarafında yurt dışında
Özbekistan’la çalışmalara başladık.
Özbekistan Taşkent’in en önemli
projelerinden bir tanesi Nestone ile
çalışıyoruz.
Tesis ve site yönetiminde Senkron çatısı
altında müşterilerinize sunduğunuz
Senyonet programının temel amacı ve
site sakinleri ile yöneticilerine sağladığı
avantajlar nedir?
Senyonet, sitedeki tüm süreç ve verileri
yönetirken aynı zamanda arşivleyen bir
yazılım. Veriyi sağlıklı bir şekilde tutuyoruz,
site ve tesis içinde program üzerinden
etkileşimli iletişimi sağlıyoruz. Bunun
yanında, Senyonet, taşıdığı verinin şeffaf
bir şekilde tüm paydaşların incelemesine
olanak sağlayan bir yazılım. Senyonet
kullanan tesis ve siteler, bütçelerini etkin
bir şekilde yönetebiliyorlar. Aslında nihai
hedef; bir yerde minimum giderlerin
oluşabilmesi için sağlıklı bir veri tabanı
sağlamak. Sitelerde yüzlerce ya da
binlerce mal sahibi ya da kiracı bulunduğu
için bunların görmek istedikleri bir veriye
anında ulaşabilmeleri gerekiyor. Senyonet
tam da bunun için var.
Şu anda sitelerde en önemli konulardan
bir tanesi nakit akışı. Çünkü bu ekonomik
koşullarda nakit akışı bozulabiliyor. Biz bu
anlamda, sitelerin nakit akışlarının da daha
hızlı olabilmesi için yazılımda geliştirmeler
yapıyoruz. Bununla da bir avantaj
sunmuş oluyoruz. Kişiler oturdukları
yerden her türlü hizmeti alabiliyor ve
değerlendirebiliyorlar. Operasyonun
içindeki tüm süreçler de kayıt altına
alınmış oluyor.
Senyonet’in bir özelliği de şu; açık
bir API sağlıyoruz, yani tüm verilerinizi
size açarken ve istediğiniz metodları da
ekleyebiliyoruz. Herhangi bir yazılımınız
varsa o yazılımla bizim programımıza
entegre olabiliyorsunuz. Sayaç okuma
şirketleriyle, plaka tanıma sistemleriyle,
elektronik bina yönetim yazılım
sistemleriyle entegre olabiliyoruz.
Senyonet her türlü yazılımla entegre
olabilen şu anda piyasadaki tek yazılım.
Senyonet’in güncel kullanıcı sayısı nedir,
kaç tesis ve site Senyonet’in sağladığı
faydalardan yararlanıyor?
Senyonet şu anda 300 bin konut,
1400 sitede 1 milyondan fazla
kullanıcıya hitap ediyor. Kullanıcı
sayılarımızda konut sayısını baz alıyoruz
bunu ön planda tutuyoruz.
EKONOMİ
Uygulamanın yönetici ve site sakinleri
arasında sağladığı şeffaflık yaklaşımından
söz eder misiniz, iki taraf arasında
sorunsuz bir işleyiş için Senyonet nasıl bir
çalışma prensibi sunuyor?
Yönetimlerin yapmış olduğu günlük
işleyişteki tüm finansal ve operasyonel
dataları programa girmesi gerekiyor,
bu yapmaları gereken rutin bir iş. Site
yönetimleri buradaki tüm verileri anlık
ya da gecikmeli olarak site sakinlerine
açıyorlar. Türkiye’de genel olarak bir
güvensizlik ortamı mevcut ve sitelerde
de muhalif gruplar söz konusu. O yüzden
yönetimlerin her türlü veriyi şeffaf bir
şekilde ve oluşacak soru işaretlerini
minimuma indirerek sağlaması gerekiyor.
Tüm verileri sakinlerin izleyebileceği şeffaf
bir şekilde sağlayabiliyorsunuz ve onların
geri dönüşlerine açık bir yapı kuruyorsunuz.
Yönetimlerin amaçlarından bir tanesi de,
sitenin veya dairenin değerini artırabilmek.
Çünkü bir yer iyi bir şekilde yönetilebiliyorsa
marka değeri artar. Marka değerini
artırabilmenin yollarından birisi de buradaki
şikayetleri azaltmak, yönetimi daha
erişilebilir bir hale getirebilmek. Bu açıdan
da yazılımlar bunun en önemli bir aracı
haline geldi.
Senkron Yazılım’ın bir diğer ürünü
olan Kargopark’ın site ve tesislerde
kullanımının artıları nedir, ne tür
kolaylıkları bulunuyor?
Sitelerde en önemli konulardan birisi
evde değilken size bir kargonun gelmesi.
Site yönetimleri eskiden bu kargoları teslim
alıyorlardı, ancak pandemi döneminde
depolama konusunda ve kargonun
güvenliğini sağlama açısından sıkıntı
yaşanabileceği düşüncesiyle bunu
yapmak istemediler.
SMS ile size bir şifrenin geldiği ve sadece
sizin açabildiğiniz, 7/24 ulaşılabilir bir kargo
dolabı olduğu için Kargopark sitelere değer
kazandırıyor. Bazı siteler bunun farkına
vararak durumu iyi değerlendirdiler.
Kargorpark olarak şu anda 9 şehirde
150+ noktada varız. Son iki yılda 1 buçuk
milyon kargoyu tek bir şikayet bile almadan
teslim ettik. Müşteri memnuniyeti çok
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
yüksek. Trendyol Express, Yurtiçi Kargo,
Aras Kargo ve MNG Kargo ile entegre
şekilde çalışıyoruz ve bu alanda en büyük
network’ü olan şirketiz.
Kargopark olarak, Türkiye’nin ilk
akıllı kargo üreticisiyiz ve ihracat yapmaya
da başladık.
29
 FİNANS
KOBİ’LER YÜKSEK ENFLASYON VE
SİBER TEHDİTLERLE KARŞI KARŞIYA
Yüksek enflasyon, Verilere göre, Temmuz
kurlardaki artış ve canlı 2021-Temmuz 2022 dönemini
taleple birlikte satış kapsayan bir yılda KOBİ niteliğindeki
şirketlerin toplam nakdi kredi hacmi
ve kârlılıkta önemli
Temmuz 2022'de geçen yıla kıyasla
artışlar sağlarken; yüzde 72 artarak 1 trilyon 554
KOBİ’lerin faaliyet milyar liraya ulaştı. Bu kapsamda
kârının büyük bir kısmı mikro işletmelerin borcu yıllık yüzde
53.1 artışla 429.4 milyar lira, küçük
finansman giderlerine
işletmelerin borcu yüzde 80.3 artışla
gidiyor ve gittikçe 522.7 milyar lira ve orta büyüklükteki
özkaynakları azalıyor. işletmelerin borcu yüzde 80.7 artışla
Türkiye genelinde 4 601.8 milyar liraya çıktı.
Borcunu ödeyemediği için yasal
buçuk milyona yakın
takibe alınan mikro işletmelerin sayısı
küçük-orta ve büyük
yüzde 36.6 artarken, yasal takipteki
işletme bulunurken, küçük işletme sayısı yüzde 21.2, orta
4.3 milyon KOBİ’nin büyüklükte işletme sayısında yüzde
28.1 gerileme yaşandı.
bankalara olan borcu
KOBİ’ler için ekonomik anlamda
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
katlanarak büyüdü ve
daralma söz konusuyken Hazine
133 bin 122 işletme ise
ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati,
borcunu ödeyemediği KOBİ'ler için yeni bir Hazine Destekli
için yasal takibe alındı. Kefalet Paketi hazırlandığını ve
finansman desteğinin en uygun şekilde
sağlanacağını açıkladı. Çalışmaya ilişkin
30
yaptığı açıklamada Nebati, "Türkiye
Ekonomi Modeli kapsamında bugüne
kadar uygulamaya aldığımız destek
paketleri, teminat eksikliği bulunan
işletmelerimizin finansman ihtiyaçlarını
karşılaması hususunda önemli bir işlev
görmüştür. Gelinen aşamada, teminat
eksikliği yaşayan KOBİ'lerimizin
finansman ihtiyaçlarını en uygun
şekilde desteklemek amacıyla; üretim,
ihracat ve istihdamı önceleyen Türkiye
Ekonomi Modelimizle uyumlu şekilde,
yeni bir Hazine Destekli Kefalet
Paketi çalışması yürütüyoruz. Hazine
Destekli Kefalet Paketi, ekonomimizin
lokomotifi olan KOBİ'lerimizi odağına
alan bir anlayışla kurgulanmakta olup,
teknik çalışmaların tamamlanmasına
müteakip hazırlanan paketin
kullandırım koşulları ve diğer tüm
detayları kamuoyumuzun bilgisine
sunulacaktır." ifadelerini kaydetti.
Veri ihlali yüzde 78 arttı
KOBİ’ler bir yandan yüksek
enflasyon, dövizdeki hareketlilik ve
özkaynaklarının azalması sıkıntılarıyla

mücadele ederken bir yandan da siber
tehditlere karşı kendilerini korumaya
çalışıyor. Yazılım sektörü hızla büyüyüp
dünya dijitalleşmeye devam ederken
casus yazılımlar ve veri güvenliği
KOBİ’leri en çok zorlayan konuların
başında yer alıyor. Hacker’ların yalnızca
küresel çapta faaliyet gösteren
işletmelere siber saldırı düzenlediği
düşünüldüğünde, küçük ve orta
ölçekli işletmeler bu tehditlere karşı
önlemlerini minimum seviyede tutuyor.
DİA Yazılım Genel Müdürü Suha
Onay, 2021 yılında veri ihlali sayısının
bir önceki yıla göre yüzde 78 arttığını
ifade ederken, “Geçen yıl eğitim,
teknoloji, sağlık, bankacılık, kozmetik
ve e-ticaret sektörlerinin öne çıktığı
veri ihlallerinden 25 milyondan fazla
kişi etkilendi. Bunun nedeni ise veri
güvenliği konusunda KOBİ’lerin büyük
kuruluşlara kıyasla halen yetersiz
kalması.” dedi.
Çok faktörlü kimlik doğrulama
kullanımı, kullanıcıların bir işletme
hesabına her giriş yaptığında birden
fazla kanıt sunmasını gerektiriyor.
Yıllardır kullanılan ve siber güvenlik
uzmanları tarafından hala tavsiye
edilen bu çözüm en uygulanabilir
çözümlerden biri olma özelliğini de
kaybetmiyor. Yapılan araştırmalarda
KOBİ’lerin %54’ünün işletmeleri
için çok faktörlü kimlik doğrulama
kullanmadığı, %47’sinin ise çok faktörlü
kimlik doğrulamasını anlamadığı
görülüyor.
Kaynakları ve dijital
okuryazarlığa erişimleri göz önünde
bulundurulduğunda kendilerini
savunabilecekleri etkin bir
mekanizmaya sahip olmadıkları için
KOBİ’lerin bazı durumlarda daha
büyük risk altında olduğu bilinen
bir gerçek. En küçük işletmelerin
bile müşteri işlem kayıtları ve ticari
sırlar gibi önemli verilere sahip
olduğunu vurgulayan WatchGuard
Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü
Yusuf Evmez, siber saldırıların
şirketlere olan maliyetinin sadece
veri kaybı olmadığını, KOBİ’lerin aynı
zamanda sistemlerine erişimi de
kaybedebileceklerini hatırlatıyor.
1.1 milyon dolarlık yeni yatırım
KOBİ’lerin iş süreçlerini
kolaylaştırmak adına Türkiye’nin
önde gelen muhasebe ve finans
platformlarından biri olarak
FİNANS
40 binden fazla KOBİ’ye hizmet
sunan KolayBi’, Techone Venture
ve Türkiye’nin önde gelen girişim
sermaye fonlarının katılımıyla 1 milyon
150 bin dolarlık yatırım aldı. 2023
yılında aktif müşteri sayısını 100 bine
çıkarmayı hedefleyen KolayBi’ adına
markanın CEO’su Gökhan Boyana,
“Tüm dünyada KOBİ’ler finansal takip
eksikliği ve doğru nakit yönetimi
yapamamasından dolayı kuruluşundan
sonraki 5 yıl içinde batıyor. KolayBi’
ise KOBİ’lere finansal verilerini tek
bir platformdan takip edebilme
imkanı sağlıyor. İşletmeler gelirlerini,
giderlerini ve masraflarını bu sisteme
doğru şekilde girdiklerinde, anlık nakit
akışlarıyla birlikte kar ve zararlarını da
görebiliyorlar. Tüm dünyada ticaretin
yüzde 98’ini KOBİ’lerin oluşturduğunu
hesap ettiğimizde karşımıza devasa
bir hizmet alanı çıkıyor.” ifadelerini
kullandı. İşletmelere özel çözümler
yaratmayı amaçladıklarını belirten
.Boyana, “Türkiye’de tüm bankalarla
entegre olmayı planlıyoruz. Bunun
yanı sıra çok yakında servis bankacılığı
sistemine kullanıcı dostu bir arayüz
ile dahil oluyoruz. Tüm KolayBi’
kullanıcılarının kendilerine özel
bir hesap numarası ve ATM kartı
olacak.” dedi.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
31
 KAPAK KONUĞU
Ali Raşit Sipahi

GES’LER BİZİMLE DAHA TEMİZ

Kurulduğu 2014 yılından bu yana güneş enerjisi sektörü özelinde çalışarak,
geliştirdikleri teknolojiyle robotik ve manuel temizlik sistemleri üretimi
gerçekleştiren Eco-Tron; en basit tasarım ve minimum bileşenle maksimum
fayda sağlayabilen cihazları tasarlayıp müşterilerinin hizmetine sunuyor. Eylül
sayımızda kapak konuğumuz olarak ağırladığımız Eco-Tron Kurucusu ve Genel
Müdürü Ali Raşit Sipahi ile hem ürünlerinin özelliklerini hem de güneş panellerinin
temizliğinin önemini konuştuk.

32 • www. hiz m et ix . co m .tr

 KAPAK KONUĞU
Ali Raşit Sipahi
co-Tron’u tanıyabilir miyiz, hangi sektörlerle
E ürün ve hizmetlerinizi buluşturuyorsunuz?
İsimden başlamak uygun olacaktır. Eco(lojik)
(elek)tron kelimelerinin kısaltmasını kullanıyoruz.
Kurulduğumuz aşamada tek odağımız yenilenebilir enerji
sistemleri ve güneş enerji santralleriydi. Bürokratik ve
teknik hizmetler veriyorduk. Sonra bir gün bir müşterimiz
sahalarını temizlememizi talep etti ve elle yıkamanın ne
kadar zor bir olay olduğunu gördük. Bu işin bir makinası
olması gerekiyor dedik ve bu sayede robotik temizlik
sistemleri dünyasına girmiş olduk.
Eco-Tron çok genç bir firma. 2014 senesinden beri
sadece güneş enerjisi özelinde faaliyet gösteriyoruz.
Ama öyle görünüyor ki, gelecek bizi çok daha büyük bir
şemsiye ile kapsama alanımızı genişletmek zorunda
bırakacak olaylara gebe.
Merkezimiz Elazığ’da. Doğuda teknoloji
geliştirmenin zorluklarını birebir yaşıyoruz. Özellikle
AR-GE dönemlerinde birçok imkansızlıkla mücadele
ettik. Ne mutlu ki son zamanlarda tedarikçilerimizle
aramızda çok sağlam bağlar kuruldu ve mesafeler yok
oldu. Artık İstanbul’a 1500 km değil 100 km uzakmışız
gibi geliyor.
Ürün gamınızdan ve ürünlerinizin özelliklerinden
bahseder misiniz?
2022 itibarı ile robotik ve manuel temizlik
sistemlerini seri olarak üretiyoruz. Modellerimiz
Ecopak X ve Ecopak Mini. Bu arkadaşlara model
demektense belki de model ailesi demek daha doğru
olacaktır. Çünkü değişen panel ölçülerine uyum
gösterebilmek için biz de cihazlarımız üzerinde çeşitli
boyutsal ve yapısal değişiklikler yapıyoruz.
Normal şartlarda 1 yıl olarak tanımlanan endüstriyel
ürün garantisini firma olarak ürünlerimiz için 2 yıl
olarak tayin ettik ve yaygın olarak garanti süresi
bitmeden cihazlarımızın ana bakımını yaparak garanti
sonundaki sorunsuz zamanı maksimize etmeye
çalışıyoruz. Kaldı ki cihazlarımızda garanti süresi
zarfında da çok fazla bir problem yaşanmıyor.
Cihazlarımız çok basit bir tasarıma sahip. Amacımız
en basit tasarım ve minimum bileşenle maksimum
fayda sağlayabilen cihazları tasarlayıp üretmek.
www. hizm et ix. com .t r • 33
 KAPAK KONUĞU
Ali Raşit Sipahi
Ulaştığımız her sahada çok güzel sonuçlar almamızı
sağlıyor tüm cihazlarımız.
Müşteri portföyünüzü kimler oluşturuyor?
2022’deki tüm satışlarımız çatı üstü GES
kurulumlarına yönelik oldu dersek abartmış olmayız.
Yıllar içinde yaşayarak gördüğümüz şudur ki, çatı
GES’ler, arazi GES’lere oranla çok çok daha fazla
kirleniyor. Bunun arkasında hem montaj açısı hem de
çatı GES projelerinin OSB’ler gibi hava kirliliğinin ve
çevresel kirlenme faktörlerinin yoğun olduğu yerlerde
yapılması var. Özellikle çatı GES’ler için şunu rahatlıkla
ve tereddüt etmeden söyleyebiliriz ki, temizlik ihtiyacı
olmayan çatı GES yoktur.
Çatı üzeri güneş panellerinin temizliğinde dikkat
edilmesi gereken noktalar nelerdir, Eco-Tron nasıl
bir hassasiyetle bu alanda çalışmalarını sürdürüyor?
Her ne kadar temizlik işletme döneminin
vazgeçilmez bir unsuru olsa da, firma olarak kirli
paneli kırık panele tercih ediyoruz. Tasarımlarımızdaki
en güçlü güdü, ağırlık ve zemine uygulanan basınç
34 • www. hiz m et ix . com .tr
kuvveti. Bu doğrultuda tasarladığımız cihazlarımız şu
an itibarı ile rakiplerimiz arasında en hafif cihaz olma
özelliğinde.
Her ne kadar en hafif cihaza sahip olsak da bazı
sahalarda ne yazık ki demo bile yapamıyoruz.
Üzülerek söylemek istiyorum ki, gerek yapımcılar
gerekse yatırımcılar, konstrüksiyon aşamasını
tasarruf edilebilecek bir alan olarak görmekteler. Her
fırsatta ve ortamda bu tip tasarrufa ve sadeleştirilmiş
montaj topolojilerine karşı olduğumuzu dile
getiriyoruz. En pahalı arabayı alıp maliyetini düşürmek
için en ucuz lastiği taktırmak gibi bir olay bu. En
iyi paneller çatılara en zayıf montaj elemanları ile
sabitleniyor ve bu da uzun değil kısa vadede problem
olarak geri dönüyor.
Basit görünüp aslında çok ama çok ciddi bir mesele
olan GES temizliği konusunda sektörü elimizden
geldiğince bilgilendirmeye gayret gösteriyoruz. Bu
bağlamda çok radikal bir söylemimiz var. Biz diyoruz
ki sabah 10.00’dan sonra yıkama yapılmaması
 KAPAK KONUĞU
Ali Raşit Sipahi

gerekmektedir. Kirli paneller üzerinde oluşması çok

muhtemel olan Hotspot’lar sebebiyle sıcak günlerde
panel üzerinde 100 C฀ ye ulaşan sıcaklık farkları
tespit ettik. Bu sıcaklık farklılıklarının mevcut olduğu
panellerde yapılan sulu yıkamaların, panellere zarar
vermesi hiç kimse için sürpriz olmaz.
Mevcut ve yeni cihazlarımızın AR-GE’leri muazzam
bir hız ve çabayla devam ediyor. 2023 sezonunda
yepyeni cihazlarımız ve ürün ailelerimizle sektöre
hizmet vermeye devam edeceğiz.
Güneş paneli gibi hassas ürünler üzerinde temizlik
faaliyetlerini sürdüren ürünlerinizin AR-GE
çalışmalarında önemle üzerinde durduğunuz noktalar
nedir, AR-GE yatırımlarınızdan da bahseder misiniz?
Eco-Tron aslında cihaz üretip satan bir şirket değil.
İlk bakışta ya da su yüzeyinde bu aktiviteler görünse
de bizim asıl işimiz AR-GE. Yeni cihaz tasarlamaya
bayılıyoruz.
GES temizlik sistemlerinde bizim en çok üzerinde
durduğumuz konu ağırlık ve temizlik kalitesi. Bunun

yanında, kullanım kolaylığı ve menzil de asla 2. seviye

öneme indirilemeyecek unsurlar.
Olayın hem donanım hem de yazılım kanadı bizler
için çok kıymetli. Elimizden geldiği kadar kendi
bileşenlerimizi üretme amacındayız. Yazılımımız bize
özel. Elektronik kartlarımız tamamen özel üretim
ve yine bizim markamızın ürünleri. Ufuk çizgimizle
aramızda birçok ürün var ve bunların bazıları enerji
sektöründe hizmet vermeyecekler. Dolayısıyla
çalışmalarımız sadece GES temizliği sistemlerine ait
AR-GE’lerden oluşmuyor. Çok yakın bir gelecekte bu
çalışmalarımız gün yüzüne çıkacak.
AR-GE yatırımlarımız için ayırdığımız fon,
gelirlerimizin en büyük kısmından beslenmekte.
Amacımız, sevinerek ifade ediyorum ki, asla para
kazanmak değil. Biz üretime inanan bir firmayız. Tek
derdimiz faydalı, başarılı ve fiyat noktasında uygun
ürünleri üretebilmek.
2022’nin ilk yarısında Eco-Tron nasıl bir büyüme
performansı sergiledi, 2022 yılsonu için
hedeflediğiniz büyüme rakamlarına yaklaştınız mı?
Ürünlerimizi satışa çıkardığımız ilk sene 5’ten
az cihaz satabilmiştik. İkinci sene 30 ve içinde
bulunduğumuz bu sene hedefimiz 3 haneli satış

www. hizm et ix. com .t r • 35

 KAPAK KONUĞU
Ali Raşit Sipahi
sayılarına ulaşabilmek ki bu hedefin de yılın ilk
yarısında %60’ını tutturmuş durumdayız.
Büyüme analizlerimizin sonuçlarından bizler çok
mutluyuz. 2023 ise bambaşka bir yıl olacak.
Yurt içi ve yurt dışında Eco-Tron’un yeni yatırım,
proje ve hedeflerini okurlarımız için anlatır mısınız?
En büyük hedefimiz, satış rakamları bazında
ülkemizdeki robotik temizlik piyasasını domine etmek
ve bunun en etkili metodu da mutlu müşteriler. Yurt
içi hedeflerimizin yanı sıra, kapsama alanımızın çapını
genişleterek yurt dışı projelere de imza atmak istiyoruz.
Kişisel olarak çok hızlı bir büyümenin taraftarı
değilim. Daha emin ve dikkatli bir büyümenin
sonuçlarının daha kalıcı olacağı noktasında hepimiz
hemfikiriz. Ne var ki dünya çok hızlı değişiyor. Bu
değişim sadece değişim olarak adlandırılamayacak
bir karaktere sahip. Ülke, firma ve insan olarak
bu değişimi iyi okumak ve buna hakim olmak
zorundayız. Dünya ve ticaret, hiç bu kadar çok
ve hızlı değişmemişti. Ve bu konuyu daha detaylı
inceleyip önümüzdeki yıllara ait bir öngörü yapmak
istediğinizde, çok kısa bir vadede her şeyin bambaşka
bir noktaya ulaşacağını görüyoruz. İnsansızlaşma,
otonom sistemler, tüketim alışkanlıkları ve üretim
planlamaları gibi birçok güncel konu; ticaretin
istikametini değiştirecek. Biz de firma olarak bu
36 • www. hiz m et ix . co m .tr
konulara kafa yoruyoruz. Sektörün ihtiyaçları ve
çözümler konusunda hem ulusal hem de uluslararası
arenada varlık gösterme çabasındayız.
Kısa vadede yurt dışı birçok projede bizleri
görebileceksiniz.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Zaman artık hiç olmadığı kadar kıymetli. Lafı çok
uzatmaya gerek yok. Biz çalışıyoruz, deniyoruz olmuyor,
deniyoruz oluyor. Arka bahçemizdeki hurdalıkla gurur
duyuyoruz. Başarısızlıklarımızla barışık bir ekibiz.
Çünkü her türlü başarı ve galibiyetin arkasında çok
büyük başarısızlıklar bulunduğuna inanıyoruz. Aksi
durumlarda edinilen başarılarda tesadüflerin çok büyük
bir rolü var ve biz işimizi şansa bırakamayız. Burada
biz derken hem firmamızı hem sektörümüzü hem de
ülkemizi kastediyorum. Çok çalışmak zorundayız. Çok
kelimesi, içinde hem zaman hem de verim kelimelerini
barındırıyor. Hedefleri doğru noktalardan seçip, hata
yapa yapa ve bu hatalardan dersler çıkararak AR-GE ve
üretime devam etmeliyiz. İster uzay mekiği yapalım ister
yağmurları yönetelim ister tarım yapalım ister elektrik
üretelim; pes etmeden ve usanmadan denemeye ve
sonunda başarmaya mecburuz.
Konuyu robotik GES temizlik sistemlerinden
çok da saptırmadan, panelinize sağlık GES‘inize
bereket diyoruz.
 ENERJİ

TEMMUZ, YENİLENEBİLİR ENERJİDE

REKORLARIN AYI OLDU
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fatih Dönmez,
Temmuz ayında rüzgardan ve
güneşten elektrik üretiminde
rekor kırıldığını bildirdi.
Bakan Dönmez yaptığı
açıklamada, Temmuz ayında
elektrik üretiminde güneş
ve rüzgarın payına ilişkin
değerlendirmelerde, "Temmuz,
yenilenebilirde rekorların ayı
oldu. Güneşten 2 milyar 7
milyon kilovatsaat elektrik
Fatih Dönmez üretim rekoru kırılırken,
rüzgardan da 4 milyar 237
milyon kilovatsaat elektrik üretim rekoru kırıldı. Temmuzda rüzgar ve güneşten üretilen
elektrik miktarı toplam üretimin ilk defa yüzde 21,6’sını oluşturdu." ifadelerine yer verdi.

TÜM TÜRKİYE GES’TE POTANSİYEL YATIRIM

ALANI OLABİLİR
Sanayi kuruluşlarının kendi tüketimlerinin gerektirdiği
kurulu güçten daha fazla kurulu güce sahip lisanssız
olarak GES kurma ve fazla elektriği sisteme satmaya
imkan tanıyan düzenlemeyle Enerji Piyasası Düzenleme
Kurulu (EPDK), bir miktar fazla elektriğin satılması ve
onu aşan kısmın da bedelsiz olarak sisteme verilmesine
imkan tanıyan bir taslağı kamuoyuna açıkladı. Lisanssız
Elektrik Üretim Yönetmeliğinde yapılan değişikliğin
ardından Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği
(GENSED) ile Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu-
Türkiye Bölümü’nün (GÜNDER) yönetim kurulları
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

tarafından açıklama yapıldı. Sanayiciler, fazla elektriği

sisteme satma imkanı gözeterek yatırım yapıldığını, ilave
maliyetin ödendiğini, ayrıca bu kararın yeni yatırımları
önleyeceğini ileri sürerek düzenlemeye itiraz etti.
Yönetmelikte yapılan en önemli olumlu değişikliğin ise
lisanssız elektrik üretim yatırımları için dağıtım bölgesi
şartının kalkması olduğuna dikkat çekildi.

38

GENSED tarafından yapılan açıklamada, düzenleme ile
12 Mayıs 2019 tarihinden sonra devreye giren lisanssız
elektrik üretim tesislerinin ihtiyaç fazlası elektrik
satışının, bir önceki cari yıl tüketimi ile sınırlandırıldığı,
bunun üstünde gerçekleşecek üretimin ise YEKDEM’e
bedelsiz katkı olarak kabul edileceği hatırlatıldı.
Geçtiğimiz üç yılı aşkın bir zaman diliminde devreye
giren bu kapsamdaki santrallerin yatırım ve finansman
kararlarının mevcut yasal çerçeve kapsamında alındığına
vurgu yapılan açıklamada, yönetmelikte geriye dönük
olarak yapılan bu değişikliğin, çok sayıda projenin
finansman sıkıntısı yaşayarak kredilerini ödemeyecek
duruma getirebileceği uyarısı yapıldı.
Tüm sektörlerde olduğu gibi güneş enerjisi sektöründe
de yasal çerçevedeki boşluklardan yararlanma amacı
ile yapılan bazı suistimallerin olabileceği, fakat çözümün
dürüst yatırımcıların da zarar görmesine neden
olabilecek yöntemlerde aranmaması gerektiğinin
altı çizildi.
GENSED açıklamasında, kısıtlama sonrası fazla
üretimin YEKDEM’ e bedelsiz olarak sunulmasının
da beklendiği etkiyi gösteremeyebileceği uyarısında
bulundu. Geriye dönük üretim kısıtının getirilmesinin
gerek Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat kapsamında
sınırda karbon vergisi uygulamaya hazırlandığı gerekse
de Türkiye’nin karbon nötr olma hedefi belirlediği bir
dönemde gelmesinin de sıkıntı oluşturacağı ifade edildi.
Bu yeni dönemde yenilenebilir enerji kaynaklarından
üretilen her bir kilovat-saat elektriğin çok önemli
olduğunun altı çizilen açıklamada, bunu artırmanın en
etkili yolunun ise yatırımcıların uzun vadeli öngörüde
ENERJİ
bulunabilecekleri bir yasal ortamın sağlanması
olduğuna vurgu yapıldı.
Dağıtım bölgesi şartı kaldırıldı
Yönetmelikte yapılan en önemli olumlu değişikliğin
lisanssız elektrik üretim yatırımları için “dağıtım bölgesi”
şartının kalkması olduğuna dikkat çekilen açıklamada,
yönetmelik taslağı yayınlandığında GENSED’in bu konuda
görüş belirttiği, hatta 5.1.h maddesi kapsamındaki
yatırımlar için dağıtım bölgesi kısıtının kaldırılmasına
yönelik EPDK’ya görüş verdiğinin altı çizildi.
Açıklamada bu değişiklik sayesinde elektrik tüketimi
yüksek olan sanayi firmalarının veya kurumsal
şirketlerin, çeşitli nedenlerle işletme veya binalarının
olduğu dağıtım bölgesi sınırları içerisinde yatırıma uygun
arazi bulamamaları halinde Türkiye’nin başka elektrik
dağıtım bölgelerindeki arazilerde santral kurulumu
yaparak, burada ürettikleri elektriği tüketimleri ile
mahsuplaştırabilecekleri bilgisi verildi.
GENSED, yönetmelik değişikliği ile 5.1 h kapsamında;
çatısında üretim tesisi bulunan işletmelere kapasite
artışı, lisanslı ve lisanssız kojenerasyon tesisi olan
işletmelere GES kurulumu ve OSB içerisindeki
işletmelere OSB dışında GES kurulması imkanı
sağlandığı vurgulandı.
Yönetmelik değişikliğinin yeni yapılacak projelerde
lisanssızın amacına uygun öz tüketim projelerinin hayata
geçirilmesine ve yeni düzenlemeler ile ilave yatırım
imkanlarının oluşacağını öngördüklerini belirterek,
yönetmeliğin geriye doğru işletilmesinin bahsedilen
sebepler nedeni ile yeniden değerlendirilmesi gerektiğine
dikkat çekildi.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
39
 ENERJİ

Yatırımcıyı zarara uğratma ihtimali yüksek

GÜNDER tarafından yapılan açıklamada ise
şunlara değinildi: “Yapılan yönetmelik değişikliği
ile daha önce Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 10 yıl
süre ile satın alınacağı belirtilen elektriğin satışına
EPDK Kurul Kararı ile limit getirilmiş, satışa
esas fazla elektriğin bir önceki yıl tüketiminden
fazla olması durumunda, bu elektriğin YEKDEM
kapsamında bedelsiz alınacağı kararlaştırıldığı
görülmektedir.
Önceki mevzuata güvenerek yatırım yapmış
Mustafa Yılmaz
bulunan kişiler açısından değerlendirildiğinde,
finans borçlarına karşılık bir güvence teşkil
EPDK, lisanssız GES kararında ısrarlı
eden kamunun üretilen fazla elektriği alımından
vazgeçmiş olması, borçlanma karşılığı elde İtirazların ve eleştirilerin devam ettiği ortamda
edilecek gelir dengesini bozarak geriye dönülemez yönetmeliğin detaylarıyla ilgili açıklamada bulunan EPDK
sorunlar teşkil edebilecek ve yatırımcıyı zarara Başkanı Mustafa Yılmaz, “Sadece belediyeler ve sanayi
uğratma ihtimali oldukça yüksek olacaktır. bölgeleri değil, tarımsal üreticiler ve turizm işletmecileri
dahil her abone grubundan vatandaşlarımız tükettiği
Cumhurbaşkanlığı Kararında öngörülen güvence
enerjinin üreticisi konumuna geldi. Bu alanda yapılan
koşullarının hukuka uygun bir şekilde ve geriye
yatırımlar 3,5- 4 yıl içinde kendini amorti edebilme
dönük olmadan devamlılığının sağlanmasının;
potansiyeline sahip.” ifadelerini kullandı.
muhtemel tartışmaların, finansör kuruluşlardan
oluşabilecek sektörel güvensizliklerin ve potansiyel Yılmaz açıklamasında, üretilecek fazla elektriğin
hukuki problemlerin önüne geçerek sonlandıracağı tamamının değil, belirli bir bölümünün satışına imkan
yorumlanmaktadır. sağlanacağı, bunun da üzerindeki elektriğin ise bedelsiz
olarak sisteme verileceği bilgisine yer verdi. Sanayicilerin
GÜNDER olarak ilk önceliğimiz ülkemizde
eleştirilerine de yanıt veren Yılmaz, “Düzenlememizin amacı
yapılacak olan GES yatırımlarının artması,
belli; kendi tüketimi için üretim yapanların desteklenmesi.
sonsuz bir kaynak olan güneşin ülkemiz elektrik
Gerçek tüketimi olan ve kapasite kısıtı nedeni ile üretim
ağına olabildiğince hızlı ve kesintisiz bir şekilde
tesisi kuramayan tüketicilerin önünün açılması. Bakın
kazandırılmasının sağlanmasıdır. Bugün ülkemiz
biz kendi binamızda güneş panelleri kurduk. Tükettiğimiz
bir güneş paneli ve hücresi üretim üssü olma
enerji kadar üretiyoruz. İstiyoruz ki yurt çapında bir
noktasında oldukça güçlü adımlarla ilerlemektedir.
güneş seferberliği başlatalım. Bu seferberlikten sadece
Önce panel fabrikaları, sonrasında hücre fabrikaları
sektörümüz değil bütün Türkiye kazanacak. Ama rica
ve güneş enerjisi yan sanayi fabrikaları gibi birçok
ediyorum kimse kulaktan dolma bilgilerle düzenlememizin
alanda yapılan yatırımlar mevzuata duyulan güven
amacını saptırmaya kalkmasın.” dedi.
ve doğru yatırım ortamının sağlanması sayesinde
bu noktaya gelmiştir. Bu durumun devamı için
yatırımcılar ve finansörler tarafından mevzuata
güvenin en üst seviyelerde olması büyük önem
arz etmektedir.
Yapılan yönetmelik değişikliğinin bundan
sonra yapılacak tesisler için öz tüketim amacına
uygun olduğunu, yeni maddeler ile alternatif
birçok farklı alanda yatırımın önünün açıldığını
değerlendiriyoruz. Bununla birlikte sunmuş
olduğumuz gerekçeler de dikkate alınarak
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

ve bahsettiğimiz gibi kanunun geriye doğru

çalıştırılmasının yeniden değerlendirilmesi
gerektiğine de inanıyoruz. Uygulamaya ilişkin usul
ve esaslar yayınlandığında derneğimiz tarafından
yeniden değerlendirme yapılacaktır.”

40
 ENERJİ

SEKTÖRDE İHTİYAÇLARA ÖZEL ÜRÜN VE

HİZMETLER GELİŞTİRİYORUZ

AKLease, çevre ve ülke

ekonomisine doğrudan etki
eden yenilenebilir enerji
kaynakları yatırımlarına
finansman sağlayarak,
bu alandaki çalışmalarına
devam ediyor. AKLease
Genel Müdürü Çetin
Düz; “Türkiye’de leasing
sektörünün ilk ve tek
sürdürebilirlik temalı ürünü
olan ECOLease ile 2025 yılı
itibarıyla sahip olduğumuz
oranı yüzde 60’lara,
2030’da da yüzde yüze Çetin Düz
ulaştırmayı hedefliyoruz.”
diyerek yeşili gelecek ülkemiz ekonomisine doğrudan etki ulaştık. Bu alandaki çalışmalarımızı
yıllara aktarmayı eden yenilenebilir enerji kaynakları portföyümüzle de destekledik. 2021
amaçladıklarını belirtti. yatırımlarına finansman sağlayarak, sonu itibarıyla portföyümüz içerisindeki
bu alandaki yatırımları desteklemeyi yenilenebilir enerji oranını yüzde 18’lere
sürdüreceğiz.

A
KLease olarak yenilenebilir
enerji yatırımlarındaki
payınız nedir?
Sürdürülebilir bir gelecek için
yenilenebilir enerji, enerji verimliliği,
düşük karbon ekonomisi ve enerji
politikalarını uygulamak ve bunları
hayata geçirmek büyük önem taşıyor.
Biz de şirket olarak üzerimize düşen
sorumluluğun bilinciyle gitgide daha da
önemli hale gelen temiz enerji konularını
daha çok odağımızda tutuyoruz.
Portföyümüzdeki yatırımların büyük
çoğunluğunu enerji verimliliği ve yeşil
enerji yatırımları oluşturuyor. Bu alanda
ciddi bir işlem hacmine sahibiz.
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
Leasing sektörünün ilk ve tek
sürdürülebilirlik ürünü olan
ECOLease ile yenilenebilir enerji
yatırımlarında nasıl bir rol
üstlendiniz?
Bugün özellikle sürdürülebilirlik
alanında imzamızı taşıyan
başarılarımızla, leasing sektöründe
sürdürülebilirliğin ne denli önemli
olduğunu kanıtladık. 2021 yılında
büyük bir atılım yaparak sektör ve
müşterilerimizle tanıştırdığımız
ECOLease de bunun en güzel
somut örneği. Enerji verimliliği ve
yenilenebilir enerji yatırımlarını tek
bir çatı altında buluşturduğumuz
finansman modelimiz ile uygun vade
ulaştırdık. Bununla da sınırlı kalmayıp
ECOLease’in, portföyümüz içerisindeki
payını arttırarak 2025 yılı itibarıyla
sahip olduğumuz oranı yüzde 60’lara,
2030’da da yüzde yüze ulaştırmayı
hedefliyoruz. Enerji verimliliği ve
yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları
daha çok destekleyerek gelecek
nesillere daha yeşil bir dünya bırakma
hedefiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Yatırımcıların finansman modelinde
çözüm ortağı arayışlarında sizi öne
çıkaran noktalar nedir, sektörde nasıl
bir farkınız var?
Müşterilerimizin ihtiyaçlarını ve
beklentilerini karşılamak üzere onlara
özel geliştirdiğimiz ürünlerimizle
uygun maliyetli ve avantajlı finansman

Bugüne kadar yenilenebilir

enerji sektörüne yaklaşık 350 MW
büyüklüğünde kaynak sağladık. 2021
yılında yaklaşık 74 milyon dolar tutarında
yenilenebilir ve enerji verimliliği
yatırımlarına finansman sağladık.
AKLease olarak hem çevre hem de
avantajları ve ödeme imkânlarıyla
müşterilerimize kolaylık sağlıyoruz.
Türkiye’de leasing sektörünün ilk ve
tek sürdürebilirlik temalı ürünü olan
ECOLease’le yaklaşık bir yıl içerisinde
1.5 milyar TL’lik işlem hacmine
çözümleri sunuyoruz. Basite
indirgediğimiz leasing süreçlerimiz
ve alanında uzman ekiplerimizin
bilgi birikimi ve yönlendirmeleriyle
müşterilerimize kendi sektörlerinde
önemli rekabet avantajı sağlıyoruz.

42
 ENERJİ

GELECEĞİMİZ, YENİLENEBİLİR ENERJİ

KAYNAKLARINI KULLANMA YETENEĞİMİZE BAĞLI

B
aşarılı bir iş adamı olarak projelerinizi
incelediğimizde oldukça kaliteli çalışmalar
yaptığınızı görüyoruz. Sizi daha yakından
tanımak isteriz. Bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
Evli ve bir çocuk babasıyım. Üretim, teknoloji ve
girişimciliğe her zaman ilgi duydum. Yeni fikirlerin
peşinde koşmak ve sonuca ulaştığını görmek beni her
zaman heyecanlandırmıştır. Hedeflerim ve kariyer
planlarım dâhilinde İnşaat Mühendisliği bölümünde
lisans eğitimimi tamamladım. 2018 yılından bu yana
büyük bir heyecanla Ödül Solar Genel Müdürlüğü ve
Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini devam ettiriyorum.
Ödül Solar’ın kurumsal kimliğinden bahseder
misiniz, hangi alanda tüketicilerin ihtiyaçlarını
karşılayacak ürünler üretiyorsunuz?
Ödül Ailesi “dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmak
adına öncü olarak bilim ve teknolojiye bağlı kalarak, Ahmet Güven
birinci sınıf üretim ve yüksek kaliteli hizmeti” rehber
olarak alır.
Bu motto ile Ödül Solar; Ödül Grup Şirketleri çatısı Ödül Solar Genel Müdürü Ahmet
altında 2013 yılında, Kayseri Mimarsinan Organize Sanayi Güven ile Eylül sayımız için
Bölgesinde kurulmuştur. Ödül Solar Enerji ve Sun Reliance
şirketleri teknolojik alt yapı ve tecrübeleri ile yenilenebilir
gerçekleştirdiğimiz söyleşide
enerji alanında başta ABD, Avrupa ve Türkiye’de pek çok Güven; tüm dünyanın geleceğinin
projeye imza atmıştır.
güneş ve diğer yenilenebilir enerji
Ödül Solar; araştırma, geliştirme, proje, üretim, satış,
kurulum, modüller ve fotovoltaik üretim sistemleri
kaynaklarını kullanma yeteneğimize
alanlarında faaliyet gösteren profesyonel bir yüksek bağlı olduğunu ifade ederek, bu
teknoloji şirketidir. alanda Ödül Solar olarak hayata
Sosyal sorumluluğu yüksek ve yenilenebilir enerji
alanında lider konuma sahip Ödül Solar; toplum için temiz
geçirdikleri çalışma ve projeleri
enerjinin sürdürülebilirliğini sağlamaya, temiz bir yaşam değerli okurlarımız için anlattı.
ortamı ve daha iyi bir gelecek inşa etmeye kararlıdır.
Üretimini gerçekleştirdiğiniz sistemlerin özelliklerinden
bahseder misiniz, kullanım ömrü nedir?
Üretilen ürünlerin kalitesinin mükemmel olmasını sürdürülebilir ve yenilenebilir olması gibi özellikleri ile 10 yıl
sağlamak için güncel üretim teknolojisi ve kalite ürün dayanıklılık garantisi, 10 yıl boyunca %90 verimlilik ve 25
kontrol sistemleri kullanılarak yıllık 300 MW üretim yıl %80 lineer verimlilik garantisi vermektedir.
gerçekleştirilmektedir. Tüketiciler Ödül Solar’ın ürünleriyle kendilerine ve
Kalite denetim sitemimiz ISO9001 / ISO14001 / OHSAS dünyamıza ne kadar verimlilik sağlıyor?
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

18001 / IEC61215 / IEC61730 standartlarını takip ediyor.
330 / 675 watt güç aralığına sahip panellerin tamamı ürün
yelpazemizde yer alıyor. Aynı zamanda talebe göre 25 watt’dan
185 watt’a kadar olan küçük panel üretimi de yapıyoruz.
Ödül Solar’ın ürettiği paneller ilk kurulum anından itibaren
bedava elektrik üretimi sağlamasının yanında; çevre dostu,
Amacımız, enerji portföyünü optimize etmek ve
sürdürülebilir bir gelecek sağlamak.
Fosil yakıtlar, nükleer enerji santralleri veya yenilenemeyen
enerji kaynakları hava kirliliğine yol açan en önemli
faktörlerdir. Güneş enerjisi hava kirliliğini ve karbon salınımını
azalttığı için küresel ısınmayı ve negatif etkilerini yavaşlatır.

44
 ENERJİ

Ödül Solar olarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya
sunmaya çalışıyoruz.
Bunun yanı sıra güneş enerji sistemlerinin en önemli
faydaları arasında elektrik faturasından tasarruf yer alıyor.
Tüketiciler güneş enerji sistemlerinin maliyetlerini yaklaşık 5
yılda amorti edebiliyor.
Şebeke destekli ya da şebekeden bağımsız güneş
enerjisi sistemi yaptırın hiç fark etmiyor. İki türlü de elektrik
faturalarına ve diğer yakıt ürünlerine gelen zamlardan
etkilenmeyeceksiniz. Çünkü bu sistemin yakıtı güneş ve bu
yakıtı bize veren doğa çok cömert.
Üretim alanında yatırım ve hedefleriniz nelerdir?
Yenilenebilir enerji özellikle de güneş enerji sektöründe
teknoloji çok hızlı değişiyor ve gelişiyor. Bu değişime ayak
uydurmak için AR-GE ekibimiz güncel teknolojileri takip
ederek yeni yatırım alanları belirliyor.
Uzun ömürlü ve yüksek verimli ürünler sunabilmek için
Ekim ayında yeni üretim hattımızı devreye alacağız. Devreye
alacağımız yeni hatta Türkiye’de ilk olan HJT teknolojisi ile
üretime devam edeceğiz. Bu teknolojinin en önemli avantajı
yüksek verim ve düşük maliyet sağlaması olacak. Yani küçük
birim alanda yüksek verim sunacağız. Ayrıca 25.5 HJT Hücre
eski nesil hücrelere göre çok esnek. Bu esneklik ile mikro
çatlak riski minimuma inerek, bakım maliyetleri de ciddi
oranda azaltılıyor.
Şu an kaç ülkeye ihracat gerçekleştiriyorsunuz?
Dünyada güneş enerjisine olan yönelim her geçen yıl
artmakta. Gelişmiş ve gelişme göstermekte olan ülkeler
enerjide adeta bir güneş devrimi yapıyor. Bu talep artışıyla
birlikte başta ABD, Avrupa ve MENA ülkeleri olmak üzere
dünyanın hemen her bölgesine ihracat yapıyoruz.
sürdürülebilirlik adına da oldukça değerli. Bilindiği üzere;
dünyadaki tüm yaşam güneş tarafından desteklenir.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik gelişmelerle
birlikte güneş enerjisinin geleceği oldukça parlak gözükmekte.
Her geçen yıl insanlık güneşin birçok faydasını öğreniyor ve
teknoloji geliştikçe kurulum maliyetleri azalarak güneş enerji
sistemleri ev ve işyeri sahipleri için daha popüler hale geliyor.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Dünyanın en büyük sorunlarından biri, sadece katlanarak
artan dünya nüfusuna enerji sağlamak değil, bunu çevreye
zarar vermeyecek şekilde yapmaktır.
İklim değiştikçe, kaynaklar azaldıkça ve maliyetler arttıkça
yıkıcı değişimlerden kaçınmak için elimizden gelenin en iyisini
yapmalıyız. Güneş enerjisi; herkesin ciddiye alması gereken
ve insanlığı parlak bir geleceğe doğru ilerletecek basit,
uygulanabilir ve uygun fiyatlı bir çözümdür.
Sonuç olarak, birçok ülke bu sorunu çözmenin bir
yolunu arıyor. Bu sorunun elbette tek bir cevabı var, o da
yenilenebilir enerji.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <

Yenilenebilir enerji sektörünün geleceği hakkında neler

söylemek istersiniz?
Geleceğimiz net bir şekilde güneş ve diğer yenilenebilir
enerji kaynaklarını kullanma yeteneğimize bağlıdır.
Güneş enerjisine giden yatırım getirisi yalnızca finansal
olarak değil, aynı zamanda halk sağlığı ve çevresel

45
 ENERJİ
SÜRDÜRÜLEBİLİR DÜNYA İÇİN
PAZAR PAYIMIZI ARTIRIYORUZ
Selahattin Güldü
aranti BBVA Leasing
G
olarak yenilenebilir enerji
yatırımlarında nasıl bir paya
sahipsiniz, Garanti BBVA Leasing’in
bu alanda üstlendiği rol nedir?
‘Makine ise Leasing, Leasing ise
Garanti BBVA Leasing’ sloganıyla
tüm makine yatırımlarındaki
uzmanlığımızı, sektörümüzde
payı giderek artan enerji yatırımlarına
da taşıyoruz.
Garanti BBVA Leasing olarak enerji
finansmanı deyince akla ilk gelen
leasing şirketi olmak istiyoruz. Enerji
santralleri yatırımlarına bugüne
kadar 230 milyon doların üzerinde
finansman sağladık. Yenilenebilir
enerji yatırımlarındaki pazar payımızı
yaklaşık %19’a ulaştırdık. Leasing
sektöründe enerji yatırımlarının payı
yaklaşık %6 seviyesinde. Garanti
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
BBVA Leasing’in toplam finansman
sağladığı yatırımlar içerisindeki enerji
payı %10 seviyelerinde bulunuyor.
Bugüne dek enerji sektörüyle
ilgili olarak 270 MW üzerinde kurulum
sağladık.
46
Yenilenebilir enerji finansal
çözümlerinizin Garanti BBVA
Leasing’in gelecek vizyonuna katacağı
değerler konusunda neler söylersiniz?
Karbon salımını azaltacak ve
fosil yakıtlar dışında enerji üretimi
sağlayacak yeşil enerji yatırımlarına
güneş, jeotermal, rüzgar ya da biyokütle
ayrımı yapmaksızın destek sunuyoruz.
Sürdürülebilir bir dünya için enerji
üretimi içerisinde yenilenebilir
enerji kaynaklarının payının artması
gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki
dönemde de enerji yatırımlarındaki
istekliliğimizi, müşterilerimize özel
finansman çözümleri üreterek
sürdürmeye ve pazar payımızı artırmaya
devam edeceğiz.
Yenilenebilir enerji finansmanı
denildiğinde akla gelen ilk çözüm
ortağı olan leasing şirketi olmak
adına Garanti BBVA Leasing’in
izlediği politikadan söz eder misiniz?
Ülkemizin yüksek güneş enerjisi
potansiyeli sebebiyle güneş enerjisi
projelerinin ön planda olduğunu
görüyoruz. Tarla tipi güneş enerji
santrallerin ardından, çatı üstü güneş
Gelişen alt yapısı sayesinde
Garanti BBVA Leasing,
bugüne kadar enerji
santrallerine 230 milyon
doların üzerinde finansman
desteği sağlarken, 2021
yıl sonunda TurSEFF’ten
kullandığı 25 milyon
USD kaynağı ile de enerji
verimliliği sağlayabilecek
tüm ekipman ve
yenilenebilir enerji sistemi
yatırımlarını, avantajlı
finansman çözümleriyle
desteklemeye devam
edecek. Garanti BBVA
Leasing Genel Müdürü
Selahattin Güldü, Eylül
sayımıza konuk oldu.
enerji sistemi yatırımları da her geçen gün
artıyor. Garanti BBVA Leasing olarak alt
yapımızı bu öngörüden hareketle geliştirdik.
Yeşil enerji finansmanında sürecimizi
kolaylaştırmak adına müşterilerimizin talebi
olmaksızın hazır limitler de tanımlıyoruz.
Ayrıca farklı tipte ve ölçekteki biyokütle
enerji santralleri için finansman modelleri de
sunuyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Finanse ettiğimiz yenilenebilir enerji
yatırımlarına uygun kaynak sağlamak
amacıyla Green for Growth Fund (GGF)‘dan
15 milyon EURO ve Avrupa İmar ve Kalkınma
Bankası (EBRD)’ndan sağladığımız 50 milyon
EURO fonun müşterilerimizin yatırımlarında
kullanımını sağladık. 2021 yıl sonunda yine
TurSEFF’ten kullandığımız 25 milyon USD
kaynağımızla da müşterilerimizin enerji
verimliliği sağlayabilecek tüm ekipman ve
yenilenebilir enerji sistemi yatırımlarını,
avantajlı finansman çözümleriyle
desteklemeye devam ediyoruz.
 ENERJİ
ENERJİ YATIRIMLARINI FİNANSE ETMEDE
ÖNCÜ ROL ÜSTLENİYORUZ
Murat Kulaksız
Y
enilenebilir enerji
yatırımlarındaki artış ile
birlikte DenizLeasing’in sektöre
katkısındaki payın güncel oranı
hakkında neler söylersiniz?
DenizLeasing olarak, Türkiye’nin
enerjide dışa bağımlılığını azaltmak,
temiz ve yenilenebilir enerji
kaynaklarının kullanımını artırmak
konusundaki sorumluluğumuzun
bilincindeyiz. Bu alanlardaki yatırımların
sistematik olarak finanse edilmesine
yönelik 2013 yılında mevzuatın
düzenlenmesinin ardından, özellikle
güneş enerjisi finansmanında
sektörümüzün öncü oyuncularından
biri haline geldik; 220 milyon
doların üzerinde kaynağı bu alanın
finansmanına ayırdık.
2019 yılında mevzuatın öz tüketime
yönelik kurulumları içerecek şekilde
güncellenmesinin ardından ise,
ödenmeyecek elektrik gideri proje
kredilerinin ödemelerinde kullanılan
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
finansal modelimizi yatırımcılarımıza
sunduk. Çatı GES başta olmak
üzere öz tüketime yönelik projelerin
finansmanında da öncü rol üstlendik.
Mevcut durumda, endüstriyel ve ticari
alanlarda artan enerji maliyetlerinin
düşürülmesine kaynak ayırırken,
48
yatırımcılarımıza teknik, mevzuat ve
finansı kapsayan projeye geliştirme
aşamalarından, kuruluma kadar bütünsel
anlamda destek sunuyoruz. Bu bakış
açısıyla, 2022’nin ilk yarısında, büyük
kısmı öz tüketime yönelik, yaklaşık 35
milyon dolar tutarında yenilenebilir enerji
proje finansmanı gerçekleştirdik.
Güncel olarak bilançomuz içerisinde
yenilenebilir enerji finansmanının payı
%20’nin üzerinde. Sektör ortalaması
ise %10 seviyelerinde. Bu rakamlar,
yenilenebilir enerji finansmanına
dönük projelerin kurumumuz açısından
önemini netlikle ortaya koyuyor.
Yenilenebilir enerji alanında
yatırımcılara sunduğunuz finansal
çözümlerinizin DenizLeasing’in gelecek
vizyonuna katacağı değerler nelerdir?
Kurumsal ilkemiz gereği sektör ayrımı
yapmaksızın firmaların yenilenebilir
enerji yatırımlarını leasing aracılığıyla
finanse etmede öncü rol üstlenerek,
gelecek nesillere de yatırım yapıyoruz.
Bu nedenle EPC firmalarımızdan
sektörel dernek ve STK’lara, yatırımcı
firmalarımızdan düzenleyici otoriteye
sektörün tüm bileşenleri ile temas
halindeyiz. Yalnızca finansman alanında
değil; mevzuat gerekliliklerinden hukuki
desteğe, teknik danışmanlıktan sigorta
Yatırımcılara sundukları
finansman desteği ile
2022’nin ilk yarısında
yaklaşık 35 milyon dolarlık
yenilenebilir enerji proje
finansmanı gerçekleştiren
DenizLeasing adına
Murahhas Üyesi Murat
Kulaksız ile öz tüketime
yönelik projelerin
finansmanında nasıl
bir rol üstlendiklerini
ve yenilenebilir enerji
finansmanına dönük
projelerin kurumları
açısından önemini
konuştuk.
klozlarına kadar tüm alanlarda destek sunmayı
temel prensibimiz haline getirdik. Sektörümüze
sunduğumuz en önemli katkılardan birinin bu
bütünlükçü bakış açısı olduğu inancındayız.
Yalnızca enerji üreten sistemlerin kurulumu
değil, enerji verimliliği ve sürdürülebilirliği
öncelik kabul edip, fon temininde bu ilkeleri
ön plana çıkarıyoruz. Temiz ve erişilebilir
enerjinin yaygınlaşması ve yatırımcılarımızda
bu finansman bilincininin artırılması en
önemli temalarımızdan biri.
Bu alanda yatırımcıların aklına ilk gelen
çözüm ortağı olmak adına DenizLeasing’in
geliştirdiği stratejilerden bahseder misiniz?
Bizim yatırımcılarımızı yönlendirdiğimiz
bütünlüklü çözüm, enerji dönüşümünün
finansmanı. Bu amaçla, bünyemizde
faaliyet gösteren DenizFilo ekibimizle
elektriğini güneşten üretmeye başlayacak
yatırımcılarımızın şirket araçlarının bir
kısmının elektrikli araca dönüşümünü
sağlıyoruz. Şarj istasyonundan depolamaya,
enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik
uygulamalarına kadar tam kapsamlı bir
planlama ve finansman modeli sunmayı
stratejik önceliğimiz olarak değerlendiriyoruz.
 ENERJİ
ENERJİ SEKTÖRÜ ÇALIŞANLARI İÇİN
AKREDİTE EĞİTİMLER SAĞLIYORUZ
Kaya Grubu Pazarlama Direktörü
Cüneyt Uslu ile Eylül sayımız için
gerçekleştirdiğimiz söyleşide Uslu, Kaya
Grubu çatısı altında yer alan Kaya Training
ile başta enerji sektörü olmak üzere
yüksekte çalışanlara sağladıkları akredite
eğitimleri okurlarımız için anlattı.
Cüneyt Uslu
aya Grubu çatısı altında bulunan Kaya Training ile
K hangi sektörlerin sorunlarına çözüm üretiyorsunuz?
İş Sağlığı ve Güvenliği alanında Avrupa’nın en büyük 2. açık
eğitim sahasına sahip olan Kaya Training; yılda 10.000’den
fazla kişiye yüksekte çalışma, sistem, teknik, akredite ve
afet acil durum eğitimleri vermektedir. Yüksekte çalışma
eğitimleri içerisinde enerji sektörü, fabrika üretim tesisleri,
inşaat sektörü, iple erişim, rüzgar türbinleri ve telekom
sektörü eğitimleri bulunmaktadır. Ayrıca Kaya Training,
IOSH (Institution Of Occupational Safety And Health) , NSC
(National Safety Council) , IRATA (Industrial Rope Access
Trade Association) , GWO (Global Wınd Organisation) ,
NEBOSH (National Examination Board In Occupational
Safety And Health) gibi kurumların uluslararası kabule sahip
akredite eğitimlerini sağlamaktadır.
Enerji sektörüne dair hayata geçirdiğiniz çalışmalardan
bahseder misiniz, Kaya Training olarak sektöre nasıl bir
katkı sağlıyorsunuz?
Enerji sektörü için tüm enerji üretim, dağıtım firmalarına
yüksekte çalışma eğitimlerini ve rüzgar türbinlerinde
çalışılabilmesi için Global Wind
Organisation akredite eğitimlerini
sağlamaktayız.
Rüzgar enerji santrallerinin
kurulum aşamasında sunduğunuz
hizmetlerinizde Kaya Training’i
öne çıkaran özellikler nedir,
sektörde bu anlamda nasıl bir fark
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
yaratıyorsunuz?
Global Wind Organisation
(GWO), rüzgar türbini sahipleri
ve üreticilerine kazasız çalışma
ortamları sağlayan bir birliktir.
Bu çalışma; endüstri ile ilgili
50
kurulum, servis, rüzgar türbini jeneratörleri bakımında risk
değerlendirmelerine ve fiili yaralanma / kaza istatistiklerine
dayanarak hazırlanmış olup Temel Güvenlik Eğitimleri (BST)
için endüstrideki talebe yönelik geliştirilmiştir. Gelişimini GWO
üyeleri arasındaki işbirliğinden destek alarak sağlamıştır.
Bu standart; tüm dünyada rüzgar endüstrisinde eğitim
ve doğru uygulama standartlarının gelişimi, bu endüstride
çalışanların sağlık ve güvenlik risklerinin azaltılması ve
çalışmalar sırasında çevreye verilen zararı minimize etmek için
hazırlanmıştır. Aynı zamanda Temel Güvenlik Eğitimleri için
GWO tarafından önerilen rüzgar endüstrisi gerekliliklerini de
açıklamaktadır. Ulusal mevzuatlar bu eğitimler için maksimum
derecede gerekliliklere sahip olduğunda, eğitim sağlayıcısı, bu
gereklilikleri eğitimlerine entegre etmek zorundadırlar.
Kaya Training & Consulting olarak GWO Basic Safety
Training eğitimlerini sağlamaktayız.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Yapılan çalışmalar insan faktörü nedeniyle, herhangi bir
kazanın yaşanmayacağı veya düşüşün tamamen ortadan
kaldırılabileceği anlamına gelmemektedir.
Vermiş olduğumuz hizmet ve ürettiğimiz
ürünler ile düşüş ve düşüş sonrasında
yaşanabilecek olumsuz durumların en
aza indirilmesini sağlamaktayız. Bizim
hizmetlerimize ve kalitemize güvenip
rakip firmalar arasından tercihini bizden
yana kullanan, bizleri açıldığımız günden
bu yana yalnız bırakmayan iş ortaklarımıza
sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Bu başarı
hikayesinin yazılmasında emeği
geçen, geçmişte çalışmış ve halen
çalışmakta olan tüm ekip arkadaşlarımıza
teşekkürlerimizi sunarız.
 ENERJİ
MARS LOGISTICS, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
MİSYONUYLA ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR
Sürdürülebilirlik anlayışını şirketin tüm süreçlerine
entegre eden Mars Logistics, atık yönetimi, enerji
verimliliği, CO₂ emisyonlarının azaltılması alanlarında
çalışmalar yapıyor. Hadımköy Lojistik Merkezi Çatı Üstü
GES Projesi ile tesisin enerji ihtiyacını, Yağmur Suyu
Hasadı Projesi ile ise peyzaj ve yangın suyu ihtiyaçlarını
karşılıyor. 2700 adet özmal araçtan oluşan Türkiye’nin
en genç ve en büyük filolardan birine sahip olan Mars
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
52
Logistics’in filodaki bütün araçları çevre dostu Euro
6 seviyesinden oluşuyor. Evraksız Ofis Portalı ile tüm
finansal süreçlerini dijitalde yürüten Mars Logistics,
depolarında da enerji tasarrufu sağlayacak ekipmanlar
ve yöntemler tercih ediyor, tahta paletler yerine geri
kazanılmış kağıttan üretilmiş kağıt paletler kullanıyor.
Geri dönüştürülebilir tüm atıklar, geri dönüşüm tesislerine
gönderilerek atıkların geri kazanımına katkı sağlanıyor.
2022 yılının başında yapılan vagon yatırımı ile en
az emisyon üreten taşımacılık şekli olan demiryolu
taşımacılığına yatırım yapan Mars Logistics, bu yatırımı
ile Türkiye’de üretilmiş ve tescillenmiş kendi vagonlarıyla
ihracat yapan ilk firma olma özelliğini taşıyor. Son
olarak Halkalı-Kolin intermodal hattını hayata geçiren
Mars Logistics, demiryolu ve intermodal taşımacılık
modellerine yatırım yapmaya ve hatlarını
çeşitlendirmeye devam edecek.
Çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik faaliyetlerinin
yanında sosyal sürdürülebilirlik konusuna da önem
veren Mars Logistics, 2017 yılında başlatılan ve her yıl
bir köy belirlenerek o köydeki okullarda öğrenim gören
ilkokul öğrencileriyle bir araya gelinen Akıllı Tır Akıllı
Çocuklar projesi ile eğitimi, 2021 yılının başında başlatılan
Eşitliğin Cinsiyeti Yoktur projesi ile ise toplumsal
cinsiyet eşitliğini konu alan projeler yürütüyor. Ülkemizin
çölleşmesine engel olmak, karbon ayak izini azaltmak,
küresel ısınmanın önüne geçmek ve oksijen kaynaklarını
çoğaltmak adına Ege Orman Vakfı ve TEMA’ya fidan
bağışları yapan Mars Logistics, bu projeler ile toplumsal
fayda sağlamayı hedefliyor.
Daha önce Türkiye lojistik sektöründe GRI C
seviyesinde onaylı ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu
yayınlayan ve sonraki yılda da ikinci raporunu GRI A+
seviyesinde yazarak Türkiye’deki ilk 10 firmadan biri olan
Mars Logistics, 2021 yılı sürdürülebilirlik raporu için de
çalışmalarını sürdürüyor.
 ENERJİ
EKOL, LOJİSTİĞİ ÇEVRE VE
YAPAY ZEKA İLE BULUŞTURDU
Ahmet Musul
otus Tesisi’nde 40 bin metrekare alanda kurulumu
L tamamlanan güneş enerji santrali ile Ekol, sektörde
tek çatı üzerine bu büyüklükte panel kurulumu
yapan ilk şirket oldu. Santralde ilk yılda 2 bin 400 hanenin
yıllık elektrik tüketimine eşdeğer, 6.200 megavat-saat
enerji üretilecek.
Ekol’ün yine Lotus Tesisi’nde hayata geçirilen bir başka
yatırımı ise sağlık sektörünün ihtiyaçlarının profesyonel
bir şekilde karşılanacağı sağlık operasyonları otomasyon
çözümü Alvarium (OSR) oldu.
Yaklaşık 1000 metrekare alanda kurulu OSR’de,
53 shuttle car ve 6 lift ile yatay ve dikey hareketlerin
sağlandığı otomatik depolama ve boşaltma sistemleri
yer alıyor. OSR’de, otomatik etiketleme ve barkod okuma
sistemleriyle de insan gücüne ihtiyaç duyulmadan
siparişlerin paketlenerek, Sağlık Bakanlığı’na
bildirilmesi sağlanıyor.
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
54
Ekol Lojistik, yenilikçi ve girişimci yapısıyla
yatırımlarını aralıksız sürdürüyor. Ekol,
Avrupa’nın en büyük depolama alanlı yeşil
tesisi Lotus’ta, lojistik sektöründe tek
çatı üzerine kurulu en büyük güneş enerji
santrali ve sağlık operasyonları otomasyon
çözümü yatırımlarını faaliyete geçirdi.
Lojistik sektörünün dev tesisi Lotus’ta her iki yatırımın
faaliyete geçmesi nedeniyle açıklamalarda bulunan Ekol
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, “Geleceğin meslekleri
arasında gösterilen lojistik; değişiyor, evriliyor, ihtiyaç ve
beklentiler de her yeni gün başka bir boyuta taşınıyor.
İşte biz de bu bilinçle ve hayallerimizin peşinden giderek
sektörümüzü daha yukarılara taşıyacak yatırımlarımızı
sürdürüyoruz. Sektördeki konumumuzu ve büyümemizi,
paydaşlarımıza da değer kazandıracak yeni yatırımlarımızla
güçlendiriyoruz. ‘’
Birbirleriyle konuşan sistemler kuruldu
Lojistik 4.0 kapsamında yapılan çalışmaların meyvelerini
toplamaya başladıklarını ifade eden Musul, sağlık sektörüne
hizmet verecek otomasyon sistemi OSR hakkında ise
şunları söyledi:
“Otomatik depolama ve boşalma sistemlerimizin
bulunduğu bu alanda toplamda 350 metrelik konveyör yer
alıyor. Böylelikle depolama hizmetlerimiz ile ulusal dağıtım
arasında bir köprü oluşturuyoruz.
Burası Lojistik 4.0 çalışmalarımızın somuta dönüştüğü
bir yatırım. Nesnelerin interneti ile iki iş birimimizi birbiri
ile sistemsel şekilde konuşturuyoruz. Planlanan araç
doğrultusunda boşaltma yeri sırasına göre siparişlerimizi
araca gönderiyoruz. Yine otomatik etiketleme ve barkod
okuma sistemlerimiz sayesinde insan gücüne ihtiyaç
duymadan siparişlerin paketlenmesini ve Sağlık Bakanlığı’na
bildirilmesini sağlıyoruz.
Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı karbon nötr hedeflerini de
gözeterek hayata geçirdiğimiz GES projemizi ise yaklaşık
bir yılda tamamladık. GES ile Lotus Tesisi enerji tüketiminin
yüzde 70'i yenilenebilir enerji kaynağı güneşten sağlanacak.
Yatırımla yılda 3100 ton kg CO2 salımının azaltılmasına
hizmet eden bir sistem kuruldu. Bu aynı zamanda 140 bin
yeni ağaç dikilmesine karşılık geliyor.”
 ENERJİ

SECURITAS ALARM, YÜKSEK KORUMA

SAĞLAYAN ÇÖZÜMLER SUNUYOR

Securitas Alarm Hizmetleri Genel Müdürü Emre Erdal

ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide Erdal, Tepe Güvenlik’in
Securitas grup şirketleri arasına girmesiyle oluşan
Securitas Alarm ile kısa, orta ve uzun vadede hayata
geçirecekleri hedef ve projeleri okurlarımız için anlattı.

ecuritas’ın Tepe Güvenlik’i satın alarak

S Securitas Alarm’a dönüştürme ve geçiş

sürecini, Securitas’ın markaya sunacağı
katkıları anlatır mısınız?
Tepe Güvenlik A.Ş., 30 yılı aşkın deneyimiyle, 81
ilde alarm sistemleri ve elektronik güvenlik çözümleri
tasarlayıp hayata geçiriyor, sahip olduğu Alarm
İzleme Merkezi ile 70 bini aşkın aboneye hizmet
veriyor. Şirket 2021 yılının Temmuz ayında yapılan
bir satın alma anlaşması ile Securitas grup şirketleri
arasına girdi. Bir yılı aşkın süredir devam eden
birleşme süreci Eylül 2022 itibariyle tamamlandı
ve Tepe Güvenlik, hizmetlerine Securitas Alarm adı Emre Erdal

altında devam etme kararı aldı. Şirket, Securitas’ın

global deneyimi ve bilgi birikimiyle teknoloji odaklı
büyümesini sürdürmeyi planlıyor.
Bu satın alma ile Türkiye’de müşterileri için
avantajlar ve yeniliklerin sağlanacağı bir döneme
girmeyi planlayan Securitas, küçük ve orta ölçekli
işletmeler için bir çözüm ağına ulaşmayı hedefliyor.
Teknolojik güvenlik çözümlerini müşterilerine
sunmak için global trendleri takip eden Securitas
Alarm, bu konuda kendini sürekli geliştiriyor.
Türkiye’nin farklı lokasyanlarında hizmet veren ilk
coğrafi izleme merkezine sahip olan Securitas Alarm,
doğal afet gibi durumlarda bile kesintisiz hizmet
sunuyor. Alarm sinyallerine 8 saniyede müdahale ile
dünya ve Türkiye standartlarına göre çok başarılı bir
ortalamaya sahip.
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
büyüme ile kapatmayı hedefliyoruz. 2021 sonunda
70,000’i aşkın abone sayımızı, 2022 sonunda %10
oranında arttırarak 80,000‘lere çıkarmış olacağız.
2023 ve sonrası için kısa, orta ve uzun dönem
planlarımız üzerinde çalışmaktayız. Sağlıklı büyüyerek
oluşturduğumuz elektronik güvenlik trendimizi
korumak ve daha da ileriye taşımak istiyoruz. En
büyük önceliğimiz müşteri memnuniyeti. Hizmet
kalitemizi daha da arttırarak, katma değerli yeni ve
farklı çözümleri müşterilerimiz ile buluşturmaya
devam edeceğiz. Sonuçta insanlar huzurlu ortamlarda
yaşamlarını sürdürmek istiyorlar, bunun için de
güvenlik çözümlerine de ihtiyaç duyabiliyorlar, işte
biz de burada devreye giriyor ve onların güvenlik
konusuna takılmadan rahat bir ortam da hayatlarını
sürdürmelerine destek olmak için çalışıyoruz.

Securitas Alarm’ın kısa, orta ve uzun vadeli

hedefleri nelerdir?
Securitas Alarm olarak elektronik güvenlik ve
alarm izleme pazarının en güçlü oyuncularından bir
tanesiyiz. Toplam gelirde, 2022 yılını bir önceki yıla
göre enflasyon etkisi hariç %20 oranında organik
Güvenlik ve alarm hizmeti almak isteyen her ölçekte
şirkete ve KOBİ’lere çözüm önerileriniz nelerdir?
KOBİ’lere özel kampanyalarınız söz konusu mu?
Securitas Alarm olarak tüm Türkiye’ye ulaşan
ağımızla evlere, iş yerlerine hizmet veriyoruz.

56

Uzman mühendis kadrosunun da desteğiyle,
en uygun maliyetle yüksek koruma sağlayan
çözümleri sunuyoruz.
Türkiye’nin 81 ilinde 7/24 hizmet veren Securitas
Alarm İzleme Merkezi; doğal afetler ya da aksaklık
durumunda dahi faaliyetlerine kesintisiz olarak
devam ediyor. Kullanıcıların sistemlerinden gelen
sinyalleri devamlı olarak takip eden merkez, söz
konusu uyarı sinyaline göre ilgili güvenlik birimlerine
anında haber veriyor.
Türkiye'nin farklı coğrafyalarında (Ankara-İstanbul)
hizmet veren yedekli alarm izleme merkezlerimiz
mevcut. Securitas Alarm İzleme Merkezi, alarm
durumları dışında da her türlü bilginin alınabileceği
bir çağrı merkezi hizmeti de sunuyor.
Sunduğumuz hizmetler kapsamında hırsız alarmı,
yangın ihbar ve anons sistemleri, gaz kaçağı alarmı,
su kaçağı alarmı, tıbbi alarm, panik alarmı, mobil
panik butonu, elektromekanik kilit sistemleri, sıcaklık
ve nem kontrol sistemleri yer alıyor. Aslında her
biri farklı farklı çözümlerle riski minimize ediyor.
Tüm detaylara Securitas Alarm web sitemizden
ulaşılabiliyor hatta uygun olan paketleri oluşturarak
anında satın alma süreci başlatılabiliyor.
Şirketler ve KOBİ’ler güvenlik çözümleri
ihtiyaçlarında marka seçiminde nelere
dikkat etmeliler?
Finansal güç ve markanın itibarı önemli. Kurumsal
tarafta herhangi bir tehlike anında yaşanan kayıp
ENERJİ
sadece finansal olmuyor. Bazen işletmenin
üretimine bir gün bile ara vermesi ciddi itibar ve
müşteri kayıplarına yol açabiliyor. Bu nedenle
sürdürülebilir güvenlik çözümleri için doğru
firmayı seçmek çok önemli. Biz müşterilerimize
ölçümlenebilir, anahtar teslimi çözümler sunarken;
güvenliği biz üstlenelim, siz kendi işinize
odaklanın diyoruz.
Güvenlik çözümlerinde özellikle hangi teknolojiler
kullanılıyor, sektörde gelecek trendleri nelerdir?
Securitas olarak uzun zamandır öngörülebilir
güvenlik üzerinde çalışıyoruz. Securitas’ın Türkiye’de
21 bin, dünyada 345 binin üzerinde çalışanıyla farklı
segmentlerde ve görev noktalarında hizmet sağlıyor.
Hepsi yaptıkları görevleri, risk ve alarm bildirimlerini
raporluyor. Bu verileri anlamlı bilgiye çevirebilmek
son derece önemli. Bu amaçla hem globalde hem
de Türkiye’de veri analizi üzerine çalışan ekiplerimiz
mevcut. Yakın bir zamanda bu verilerin çıktılarını
müşterilerimize verdiğimiz hizmete yansıtmaya
başlayacağız. Pilot uygulamalar İsveç’te başladı.
Ülke, segment, zaman, olay bazlı kırılımlar
yapabileceğiz.
Öngörebilmek, önceden tespit edip gerekli
önlemleri alabilmek güvenlik için son derece önemli.
Doğru ve anlamlı veriyi toplayan, yorumlayan, analiz
edip iş süreçlerine dahil edenlerin ön plana çıktığı bir
döneme tanıklık edeceğiz. Geleceğin yeni yakıtı artık
veri olacak.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
57
 MAKALE
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ,
MEMLEKET MESELESİ
DR. HAKAN ÇINAR
hakan.cinar@mentorgumruk.com.tr
Ülkemizde ilk OSB, 1960 yılında başlayan kalkınma planı
ile hayatımıza girmiş ve 1962 yılında Bursa’da faaliyete
girmiş. Bugün 213 adet OSB hizmete girmişken, devam
eden projeler de devreye girdiğinde bu sayı 375’e ulaşacak.
Türkiye’nin 81 ilinde de OSB olması elbette memnuniyet
verici. Verilere göre OSB’lerde bulunan firma sayısı 67 bin.
OSB’lerin var oluş sebepleri nedir diye baktığımızda,
bana göre en önemli gerekçe KOBİ’lerin üretim güçlerini
arttırabilmek ve üretimi daha cazip kılmak olduğunu
söyleyebilirim. Sanayileşmenin ülke için önemini söylemeye
gerek yok. Hele ki bugünlerde büyümeyi ve üretimi
arttırmayı böylesine yoğun konuştuğumuz bir dönemde
üretime ne denli ihtiyacımız olduğunu hepimiz biliyoruz.
İşte bu noktada belirttiğim gibi KOBİ’ler için OSB’ler
bir cazibe merkezi oluşturmakta. Bir yandan sanayinin
disipline edilmesi sağlanırken, öte yandan birbirini
tamamlayan ve kimi zamanda birbirinin yan ürününü
teşvik eden sanayicilerin bir arada ve bir program dahilinde
üretim yapmaları, dolayısı ile verimliliğin ve kar artışının
sağlanması hedeflenmekte. Öte yandan sanayisi yeterince
gelişmemiş bölgelerimizde üretimi teşvik edici olması, tarım
alanlarının sanayide kullanılmasının daha disiplinli hale
gelmesi, güvenilir ve ekonomik alt yapılar ile ortak sosyal
tesisler kurulması gibi kazanımlar da yine OSB’lerin var
olma sebeplerini oluşturuyor.
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun (OSBÜK)
kurulması ve genişlemesi sonrasında OSB’lerin kaderinin
olumlu yönde değişmeye başladığını söylemek lazım.
Daha öncesinde OSB’ler içerisinde lojistik tesislere izin
verilmezken şimdi toplam hacmin %5’i oranında izin
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
verilmeye başlanılması, inşaat alanında emsal kabul edilen
m2’nin arsa m2’sine eşit hale gelerek %100’e çıkması, dijital
dönüşüm felsefesi ile KOBİ’lerin gelişimine destek verilmesi
ve yeşil dönüşüm hareketiyle çevre bilincinin geliştirilmesi
önemli adımlar. Aslında daha çok yaşam merkezine
dönüştürülmeye çalışılması olarak ifade ediliyor ki, gayet
mantıklı. Öte yandan sanayinin uygun görülen alanlarda
58
yapılanmasını sağlamak ve çarpık sanayileşme sorunlarını
önlemek, kaynakları daha etkin ve verimli kullanmak gibi
adımlarda elbette son derece etkili.
Buraya kadar her şey güzel. OSB’ler özellikle KOBİ’lerin
güçlenmesi ve üretimi teşvik etmek açısından daha iyi bir
noktaya taşınıyor. Ancak atlamamak gereken bir büyük
resim var. Üretim yapan ana sanayicilerimiz ile KOBİ
düzeyindeki üreticileri yeterince entegre edemez ve yine
bu bölgeleri eş zamanlı lojistik üs haline getiremez isek,
hedeflediğimiz faydaya erişmemiz çok da mümkün olmaz.
Zira OSB’lerde yer alan firmaların sürdürülebilirlikleri
ve karlılıkları, ancak ana sanayi ile koordineli faaliyet
göstermeleri ile mümkün. Bunun için de mutlak surette
başta otomotiv, makine, elektronik, savunma sanayi gibi
sektörler olmak üzere ana üretim firmalarımızın önemli
birer tedarik üssü haline getirebilmemiz için zincirin her bir
halkasını ayrı ayrı birleştirmeyi başarabilmeli ve çarkları iyi
döndürebilmeliyiz. Aksi halde OSB’ler yalnızca kümelenme
amaçlı oluşturulmuş bölgelerin ilerisine ne yazık ki isteseler
de gidemezler.
Öte yandan KOBİ’lerimizi ihracata da hazırlamamız ve bu
noktada da, özellikle ihracat gelirlerine dair Kurumlar Vergisi
istisnası sağlamamız, gelir vergisine yönelik sağlanacak
ilave faydalar, aslında bir tür Serbest Bölge firması gibi
hareket etmelerini de gündeme almak gerekiyor. Bu
konuda OSBÜK’ün kendi imkanları ile geldiği noktayı daha
da zorlaması ve bu konularda da radikal adımlar atmayı
zorlaması şart.
OSB’leri son derece önemseyen biriyim, bu herhalde
yazımdan da anlaşılmıştır. Çünkü sanayiyi çok önemsiyor ve
ülkemizin asıl ihtiyacı olanın üretim gücümüzü yükseltmek
olduğuna kalben inanıyorum. Elbette bunu markalarımız ile
birleştirdiğimiz sürece katma değeri de yükselteceğimizi
söylemeye gerek yok.
Noktayı koyarken başlığımı genişletiyorum: Üretim
meselesi, memleket meselesi.
 E-MOBİLİTE

OTOMOTİV DÖNÜŞÜYOR E-MOBİLİTE HIZLANIYOR

Otomotiv sektörü önümüzdeki dönemde dönüşüm gösterecek alanların başında geliyor. Otonom ve
elektrikli araçlarla araba paylaşım sistemlerinin büyük değişimlere neden olacağı herkes tarafından
bilinen bir gerçek. Sürdürülebilir dünya için büyük ve önemli bir adım niteliğindeki elektrikli araçlarda,
kullanılan enerji kaynağının %95'i, fosil yakıt alternatiflerinden daha temiz olarak kabul ediliyor.
Mobilite ekosisteminin bugününü ve gelecekteki yatırımlarını, siz değerli okurlarımız için derledik.

Ruhsat alma şartı 1 yıl uzatıldı

Elektrikli Taşıt Şarj İstasyonları için, İşyeri Açma ve Çalışma
Ruhsatı alma şartı, Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik
değişikliği ile 1 yıl daha uzatıldı. Önceki yönetmeliğin geçici
6’ncı maddesinin 1’nci fırkasında yer alan ‘31/07/2022’
ibaresi, ‘31/07/2023’ şeklinde değiştirildi.

Albert Saydam

MOBİLİTE HERKES İÇİN

ULAŞILABİLİR OLMALI
Türkiye otomotiv endüstrisi, 12’nci kez düzenlenen
Aftermarket Konferansı’nda buluştu. Etkinlikte konuşan TAYSAD
Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, otomotiv sektöründeki BAT Türkiye, filosuna ilk elektrikli ticarisini kattı
trendlere değinerek, “Elektrifikasyonun olmayacağı araç
BAT Türkiye çalışmalarına bir yenisini ekleyerek, Türkiye’nin
segmentleri veya coğrafyalarda kimler liderliği üstlenecek?
ilk tam elektrikli ticari aracı Ford E-Transit’i filosuna kattı.
Kesinlikle biz üstlenebiliriz. Veya bağlanabilirlik konusunda yazılım
konusundaki ihtiyacı büyük şirketler yerine daha esnek hangi
Distribütörleriyle birlikte yaklaşık 3 bin 500 araçlık filosu
tedarikçiler cevaplayabilecek. Bence Türkiye’deki tedarikçiler bulunan BAT, tüm filosunu elektrikli araca çevirmeyi ve hayata
burada aktif rol üstlenmeye hazırlar ve aktif rol üstlenebiliriz. geçirdiği diğer sürdürülebilirlik uygulamalarıyla 2030 yılında
Ayrıca Yeşil Mutabakat içinde ilk başta Türkiye için bir risk karbon ayak izini sıfırlamayı hedefliyor.
gözükse de esnek ve çevik yaklaşımla bu konuda da ülkemiz için
bir fırsat yaratabiliriz.” açıklamasını yaptı.
CLEPA’nın Başkanı Thorsten Muschal, otomotiv sektöründeki
ANTALYA, KARSAN İLE
değişimin yansımalarına değinirken, “Elektrikli araçlara yönelik ELEKTRİKLENİYOR
ciddi bir talep var. Bu da sektörümüz için büyük bir dönüşüm
anlamına geliyor. Yarının mobilitesi daha farklı olacak. Araç Luxemburg’ta
üreticileri ve tedarikçiler arasında daha ileri bir iş birliği gibi çeşitli hizmete giren 89
iyileşmeler gerekecek. Ekonomik zorluklara karşın hepimizin adetlik e-ATAK
önemli sorumluluğu; mobilitenin herkes için ulaşılabilir bir modeli ile Avrupa’nın
fiyattan sunulmaya devam etmesini sağlamak.” dedi. en büyük elektrikli
FIGIEFA Başkan Cor Baltus ise “blok muafiyeti”, “siber ve midibüs filosuna
veriye erişimde güncel durum” ve “bu kapsamda yaşanan imzasını atan
zorluklar” konusunda, “Sadece veriye ulaşabilmemiz değil, veriyi Karsan, şimdi ise
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

kontrol edebilmemiz de çok önemli. Biz, aracın içindeki verileri
değerlendirebilmeliyiz diye düşünüyorum. Hizmetlerimizin
doğru zamanda, doğru yere ulaştırılabilmesi ve mahremiyetin
korunabilmesi için buna ihtiyacımız olduğunu ifade etmek
istiyoruz. İnsanla makine arasındaki etkileşimi koruyabilmek için
araç içindeki bilgilere gidişin güvenlik altına alınması gerekiyor.
Bunun için de sorumlulukla, mukavemetle ilgili bir çerçeve
çizilmesi gerekiyor.” dedi.
Türkiye yollarında
8 metre sınıfında
yolcu taşıyacak ilk elektrikli otobüsünün teslimatını
gerçekleştirdi. 2022 yılına vites yükselterek her alanda
iki kat büyüme hedefi ile giriş yapan Karsan, ihracat
pazarlarında yakaladığı elektrikli büyüme başarısını
Türkiye pazarında da sürdürüyor.

60

Anadolu Isuzu ve TEMSA, çevreci modellerini
Hannover’da tanıtacak
Anadolu Isuzu ve TEMSA, ticari araç sektörünün en önemli
uluslararası etkinlikleri arasında yer alan ve 20-25 Eylül
tarihlerinde Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenecek IAA
Transportation fuarında yerli ve çevreci yeni araçlarıyla yer alacak.
Anadolu Isuzu fuara, Türk mühendisliğinin ürünü olarak yeni
geliştirdiği ürünleri yeni Big·e ve CitiVolt 12m’nin yanı sıra tam
elektrikli NovoCITI Volt, alternatif yakıtlı Kendo-Interliner 13
CNG ve orta boy otobüs segmentindeki modeli Isuzu Grand Toro
ile katılacak.
Türk mühendisleri tarafından geliştirilen yerli araçlarını dünyanın
farklı coğrafyalarına ihraç eden TEMSA da, beşinci elektrikli modeli
olan LD SB E’nin tanıtımını fuarda gerçekleştirecek. TEMSA,
tanıtımını yapacağı LD SB E’nin dışında yenilenen Avenue Electron
ve HD modellerini de Hannover’de görücüye çıkaracak.
Ayhan Köksal
BorgWarner, Rhombus Energy Solutions'ı
bünyesine kattı
BorgWarner, elektrikli mobiliteye talebin
artmasıyla birlikte büyüme stratejisini de bu yönde
hızlandırdı. Büyüme stratejisi doğrultusunda
adımlar atan BorgWarner, bu kapsamda Rhombus
Energy Solutions’ı satın aldı. Avrupa şarj altyapısını
tamamlayan şirket, organik büyümeyi hızlandırmak
için mevcut şarj faaliyetlerine Kuzey Amerika bölgesini
de ekliyor.
Eşarj, e-mobilite istasyon
ağını genişletiyor
Enerjisa Enerji’nin yüzde 94 oranında çoğunluk
hisselerine sahip olduğu Eşarj, Stellantis ile
Türkiye’deki elektrikli araç şarj istasyon ağını
genişletiyor. Anlaşmaya göre Eşarj 200’den fazla
istasyonluk bir ortaklıkla Türkiye’de yer alan Stellantis
bayilerine hizmet verecek.
E-MOBİLİTE
PEUGEOT, 2022 yılında ivme kazanıyor
PEUGEOT'nun elektrikliye geçiş stratejisi, şarj
edilebilir hibrit seçeneklerini artıracak olan yeni 408,
yeni 308 ve tamamen elektrikli hafif ticari araçlarla
2022 yılında ivme kazanıyor. 2022'de dünya genelinde
satılacak PEUGEOT ürün gamının %70'inden fazlası
elektrikli olacak.
CASTROL’DEN
ELEKTRİKLİ DEVRİMİN
DÜNÜ VE BUGÜNÜ
Castrol, otomotiv sektöründeki elektrikli devriminin
bugününü ve yarınını araştırdığı ‘Geleceğin dEVrini
Yakalamak’ başlıklı araştırmaya katılan pek çok ülkenin
2040 itibarı ile benzinli ve dizel motorlu araç satışını
sonlandırmayı hedeflediğini belirten Castrol Türkiye,
Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Ayhan Köksal, 2022 bp
Enerji Görünümü Raporu’na göre ise elektrikli araçların,
yeni araç satışlarındaki payının 2035’te yüzde
50–70 aralığına, 2050’de yüzde 90 civarına çıkacağını
kaydetti. Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 53’ü
gelecek sefere elektrikli araç almayı düşüneceklerini
söylerken elektrikli araç kullanan tüketicilerin yüzde 99’u
gelecek sefer de elektrikli araç alacağını belirtiyor.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
Köksal Türkiye’de büyüyen elektrikli araç pazarının
sağlıklı gelişimi ve elektrikli araçların uzun süre üst düzey
performans göstermesi için Castrol olarak endüstriyle
birlikte çalıştıklarını söyledi. Köksal, Kasım ayından
itibaren Castrol’ün elektrikli araçlar için üretilen Castrol
ON e-sıvılarının Türkiye pazarında yer alacağını da bildirdi.
61
 E-MOBİLİTE

SKYWELL 2022 SONUNA DEK 5 BİN TESLİMAT HEDEFLİYOR

Elektrikli araçlar dünyasının önde gelen Çinli temsilcilerinden SKYWELL’in

elektrikli SUV modeli ET5, Türkiye pazarında çok yüksek bir talep ile
karşılaşmaya devam ediyor. Satışa ilk sunulduğu günden bu
yana 4.500’ün üzerinde bir sipariş alan marka, yalnızca
son bir aylık süreçte 650 adetlik ön sipariş aldı. Konu
ile ilgili değerlendirmelerde bulunan SKYWELL
CEO’su Mahmut Ulubaş, “Gördüğümüz yoğun
talepten ötürü çok memnunuz. Yalnızca son
tüketiciden değil filo şirketlerinden de ciddi
bir talep alıyoruz. Şu ana kadar aldığımız
4.500 adetlik bir sipariş bulunuyor. Eylül
ayında 650 adet, Ekim’de ise 1.000 adet
teslimat yapmayı hedefliyoruz. Sene
sonuna kadar teslimat rakamımızı ise 5.000
adet seviyesine çekmeyi ve yoğun talebi
Mahmut Ulubaş karşılamayı hedefliyoruz” dedi.

LeasePlan Türkiye’den elektrikli araç

tanıtımına destek
LeasePlan Türkiye, elektrikli araçlara yönelik talebin artmasına
destek olmak adına TEHAD tarafından düzenlenen Türkiye’nin
ilk ve tek tüketici deneyimi odaklı sürüş etkinliği olan Elektrikli
ve Hibrit Araçlar Sürüş Haftası’nın ana sponsorluğunu üstlendi.
HYUNDAI IONIQ 5 İÇİN
GERİ SAYIM BAŞLADI
Hyundai’nin tam 45 yıl önce piyasaya sunduğu ilk
modeli PONY’den ilham alınarak tasarlanan IONIQ
5, otomotiv sektöründe mobiliteye bambaşka bir
soluk getiriyor. Sadece bataryalı elektrikli araçlar
(BEV) üreten IONIQ, Hyundai Motor Grubu’nun yeni
platformu E-GMP’yi (Electric-Global Modular Platform)
kullanıyor. Sadece BEV araçlar için özel olarak inşa edilen
bu platform, uzatılmış bir dingil mesafesi üzerinde
benzersiz oranlara sahip. Ayrıca, yenilikçi bir iç tasarıma,
ultra hızlı şarj ve araçtan araca bağlantıya (V2L) sahip
olan IONIQ 5, gelişmiş bağlantı ve sürüş yardım
özellikleriyle de dikkat çekiyor. Satışa sunulduğu birçok
pazarda önemli başarılara imza atan IONIQ 5, çok yakın
zamanda Türkiye’de de satışa sunulacak

Atlas Copco’dan verimli ve güvenli çözümler

Yeni nesil üretimin öncülerinden Atlas Copco Endüstriyel Teknik
tarafından yeniden tasarlanan akıllı ve sürdürülebilir “elektrikli
araç bataryası montaj prosesleri”, otomotiv üreticilerinin
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

karşılaştığı sorunlara yenilikçi, verimli ve güvenli çözümler

sunuyor. Yüksek verimli batarya montaj prosesi adımları
arasında sıkma, özel perçinleme sistemleri, kimyasal yapıştırıcı
ile birleştirme, kamera ile görsel kontrol, sıvayarak delik açma
yoluyla birleştirme işlemleri yer alıyor. Tüm üretim boyunca
devam eden sürdürülebilirlik çalışmaları ise ağırlık ve malzeme
israfını, dolayısıyla CO2 emisyonlarının azaltılmasını sağlıyor.

62
 E-MOBİLİTE

Togg’dan iki önemli anlaşma

Togg, SMART-iX ile akıllı yaşam çözümleri geliştirmek
için stratejik iş ortaklığına imza attı. Akıllı enerji
çözümleri, akıllı şehirlerde akıllı yaşam çözümleri ve
yeni mobilite hizmetleri gibi kullanıcılara konforlu
bir mobilite deneyimi yaşatacak çözümler üzerinde
çalışan Togg, SMART-iX ile birlikte akıllı bir mobilite
ekosisteminde kullanıcıyı merkeze alan yenilikçi
çözümler geliştirecek. Kendi geliştirdiği yapay zekâ
destekli ürün portföyü ile müşteri deneyimini esas
alan dijital dönüşüm uygulamaları sunan Etiya da, Togg
mühendisleriyle birlikte benzersiz kullanıcı deneyimi
sağlamak için dijital geliştirmelerde rol alacak.
MG, yılın ilk 6 ayında satışlarını artırdı
Ülkemizde elektrikli araçların popülerleşmesinde
öncü rol oynayan MG, 2022 yılına hızlı bir giriş yaparak,
ülkemizde yılın ilk 6 ayında geçen seneye göre satışlarını
yüzde 35 artırdı. Bu yıl içinde aileye katılacak 3 yeni model
ile satış adetlerini çok daha yukarıya taşımayı hedefleyen
MG, 2023 yılı başında MG4’ün de ürün gamına katılması ile
C crossover segmentine de adım atacak.
ELEKTRİKLİ ARAÇ
ÜRETİCİLERİNİN
TERCİHİ CONTINENTAL
Tesla, Volkswagen, Mercedes-Benz,
Porsche, Ford, Asyalı otomobil üreticileri
Kia ve BYD gibi dünyanın önde gelen araba
üreticileri elektrikli araçlarında orijinal
ekipman olarak Continental'in teknoloji
uzmanlığına güveniyorlar. Continental
dünyanın en yüksek hacimli 10 elektrikli araç
üreticisinden 7’sine lastik tedarik ediyor.
Batarya ünitelerinin aracın ağırlığını
artırması gibi nedenlerle lastiklerden
beklentiler de değişiyor. Artan ağırlığı
taşıyabilecek lastiklerin seçilmesi özellikle
önemli hale geliyor. 2021 yılından bu yana
Continental, yeni HL yük endeksli ilk binek
lastiğini üretiyor. Bu lastikler aynı şişirme
basıncında, daha önceden yaygın olan XL
standardına göre yüzde 10'a kadar daha
yüksek bir yük kapasitesine sahip. Bu, dar
lastiklerin de ağır yükler taşıyabileceği
anlamına geliyor.

Sharz.net’ten Türkiye’ye 40 milyon TL yatırım

Sharz.net, Türkiye’nin elektrikli araç pazarına ivme
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

kazandıracak yeni yatırımlar için çalışmalara başladı. Sharz.net

Genel Koordinatörü Ayşe Ece Şengönül, “2023 yılı sonuna kadar
1000 istasyona ulaşmak adına ülkemize 40 Milyon TL’lik yatırım
yapacağız. Amacımız 81 ilde yer almak ve elektrikli otomobil
kullanımını yaygınlaştırarak ülke çapındaki CO2 emisyonunu
azaltmaya ön ayak olmak.” açıklamasında bulundu.

64
 FİLO

OPERASYONEL ARAÇ KİRALAMA

SEKTÖRÜNDEN 6 AYDA
13,9 MİLYAR TL’LİK YATIRIM

A
raç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm
Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER),
bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği
ile hazırladığı, 2022 yılının ilk yarı sonuçlarını içeren
“TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu
açıkladı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama
sektörü yılın ilk yarısında 13,9 milyar TL’lik yeni araç
yatırımı yaparak 30 bin 700 adet aracı filosuna kattı.
Yılın ilk yarısı itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü 65
milyar 400 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu dönemde,
sektörün toplam araç sayısı 2021 yılı sonuna göre
yüzde 1,4 artarak ve 241 bin 500 adede ulaştı.
Hibrit ve elektrikli araçların yükselişi
Rapora göre, Renault yüzde 23 pay ile Türkiye
operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih
edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde
14,5’le Fiat, yüzde 10,6 ile Volkswagen ve yüzde 10,4’le
Ford takip etti. Bu dönemde, sektörün araç parkının
yüzde 51,3’ü kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük
sınıf araçlar yüzde 26,2 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde
13,3 pay aldı. 2018 sonunda operasyonel araç kiralama
sektörünün filosundaki payı yüzde 2,9 olan hafif ticari
araçların payı ise 2022 yılının ilk yarısında yüzde 5,8’e
yükseldi. Diğer yandan, sektörün araç parkında yer alan
hibrit ve elektrikli araçların payının hızla artmaya devam
etmesi de dikkatleri çekti. Buna göre, sektörün araç
parkının büyük bölümünü yüzde 64,4 ile dizel yakıtlı
İnan Ekici

Tüm Oto Kiralama

Kuruluşları Derneği
(TOKKDER), yılın ilk yarısına
ilişkin sektör verilerini
açıkladı. Bu kapsamda;
operasyonel araç kiralama
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

sektörü yılın ilk yarısında

13,9 milyar TL’lik yeni araç
yatırımı yaparak 30 bin 700
adet aracı filosuna kattı.

66

araçlar oluşturmayı sürdürürken, benzinli araçların
payı yüzde 28’e, hibrit ve elektrikli araçların payı ise
7,6’ya çıktı.
Birinci sırada yine sedan
TOKKDER raporuna göre, yılın ilk altı ayı sonunda
operasyonel kiralama sektöründeki gövde tipine
göre araç oranlarında sedan birinciliği devam etti. Bu
kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 64,6
ile birinci sırada yer alırken, hatchback gövde tipine sahip
araçlar yüzde 19,2 ile ikinci sırada geldi. SUV tipi araçlar
ise yüzde 7,8 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu araçları
yüzde 1,6 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar
takip etti. Rapora göre, sektörün toplam araç parkındaki
araçların yüzde 71,4’ünü otomatik vitese sahip araçlar
oluştururken, manuel vitesli araçların payı yüzde 28,6
olarak gerçekleşti.
Sektör 2022’nin ilk yarısında 8,1 milyar TL vergi ödedi
Operasyonel kiralama sektörü, yılın ilk altı ayını
kapsayan dönemde ekonomiye önemli oranda vergi
girdisi sağlamaya da devam etti. TOKKDER’in raporuna
göre, sektörün 2022’nin ilk yarısında ödediği vergi tutarı
toplamda 8,1 milyar TL’yi buldu.
Satın almak yerine kiralama yapmak avantajını koruyor
Yılın ilk 6 aylık dönemine ilişkin sonuçları değerlendiren
TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, “ACEA
verilerine dayanarak Otomotiv Distribütörleri
Derneği’nin (ODD) hazırladığı Avrupa Otomotiv Pazarı
FİLO
Değerlendirmesi’ne göre, AB (26), UK ve EFTA ülkeleri
toplamına göre otomotiv pazarı 2022 Ocak-Haziran
döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8,
otomobil pazarı yüzde 13,7 ve hafif ticari araç pazarı
ise yüzde 24 azaldı. Ülkemizde ise otomotiv pazarı
Avrupa’dakinden biraz daha olumlu bir seyir izliyor. Yine
ODD verilerine göre, 2022 yılı Ocak-Haziran döneminde
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının,
bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,3, otomobil
pazarının yüzde 10,3, hafif ticari araç pazarının ise yüzde
5,6 daraldığı görülüyor. Otomotiv pazarında yaşanan bu
daralmanın daha ne kadar devam edeceğini öngörmek
güç. Yeni otomobil tedarikinde bu dönemde sıkıntı
olduğu için araç kiralama sektörü de arzu edilen araç
filosu büyüklüğüne, büyüme potansiyeli olmasına karşın,
ulaşamıyor. Buna rağmen, sektör olarak müşterilerimizi
araçsız bırakmamak adına çözümler üretiyor, yeri
geldiğinde müşterilerimizin araç kiralama kontratlarının
süresini uzatıyor ya da 2. el araçlar kiralıyoruz. Artan araç
maliyetleri sebebi ile müşterilerimiz de bu dönemde araç
politikalarında değişiklik yaparak daha ekonomik, daha
düşük donanım seviyesine sahip araçlara yöneliyorlar.
Ekonomik olarak zor bir dönemden geçilmesine karşın;
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
araç kiralama, satın almaya kıyasla her zaman daha
avantajlı. Araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor,
hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok
unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerimize
yansıtıyoruz.” diye konuştu.
67
 FİLO

ENTERPRISE TÜRKİYE VE
LEXUS’TAN PREMIUM İŞ BİRLİĞİ
Türkiye’nin en büyük premium araç filosuna sahip olan
dünyanın en büyük araç kiralama şirketi Enterprise Rent A Car’ın
ana franchise sahibi Enterprise Türkiye, premium otomobil
üreticisi Lexus’tan 60 adet RX SUV satın alarak filosunu daha da
genişletti.
Özarslan Tangün Murat Ertuğrul
Lexus RX teslimat töreninde konuşan Enterprise Türkiye
CEO’su Özarslan Tangün, Lexus modelleriyle premium
segmentte de filolarının genişlediğini ifade ederek, “Lexus modelleriyle filomuza ayrı bir renk katıyoruz ve bu
araçların müşterilerden çok fazla talep gördüğünü ifade edebiliriz. İlk olarak 2021 yılında filomuza RX SUV
modelini katmıştık. Müşterilerden gelen olumlu geri bildirimler ve yüksek talep sonucunda filomuzdaki Lexus
varlığını daha da güçlendirme ihtiyacı hissettik. RX modeliyle ilgili rezervasyonlar her zaman çok doluydu ve anket
sonuçlarına göre 5 üzerinden 4.98 puan ile müşteri memnuniyeti kusursuza yakın bir performans ortaya koydu.
Lexus markasını uzun dönemli bir stratejik partner olarak görüyoruz ve iş birliğimizi yeni gelecek modellerle de her
geçen gün büyütmek istiyoruz. Şu anda Türkiye’de en büyük premium filoya sahibiz, Lexus ile birlikte bunu daha da
genişletmeyi ve farklılaştırmayı sürdürüyoruz.” dedi.

KISA DÖNEM ARAÇ ABDİOĞULLARI,

KİRALAMAYA TALEP ARTTI AKARYAKIT TÜKETİMLERİNİ
ANLIK İZLEYECEK
Garenta, 2022 Ocak – Temmuz dönemine ait
verilerini açıkladı. Şirketten yapılan açıklamaya Teknoloji ve enerji tasarrufu alanında yaptığı
göre 2022 Ocak – Temmuz döneminde bir önceki yatırımları her geçen arttıran Abdioğulları Plastik
yılın aynı dönemine göre yüzde 32,4 daha fazla ve Ambalaj A.Ş., 100'den fazla araç ve ekipman
araç kiralandı. 2022 filosunun ikmal gerçekleştirdiği akaryakıt ikmal
Haziran – Temmuz istasyonunu revize ederken, aynı zamanda
aylarında ise bir önceki Turpak taşıt tanıma sistemleriyle akaryakıt
yılın aynı aylarına ikmallerini ve maliyetlerini mutlak kontrol altına
göre araç kiralama almış oldu. Turpak otomasyon sistemlerini
sayısı yüzde 6,1 arttı. kullanmaya başlayan Abdioğulları Plastik ve
2019 yılının son ambalaj San. Tic. A.Ş, akaryakıt tüketimlerinin
çeyreğinde başladığı tamamını anlık olarak izleme imkanına erişirken,
bayileşme atağıyla Turpak'ın otomasyon çözümlerinde yatırım ve
Şafak Savcı Türkiye’nin birçok işletme maliyetleri çok daha düşük olan yeni
noktasına Garenta nesil kablosuz sistem NANO RFID teknolojisini
markasını taşıdıklarını belirten Garenta ve ikinciyeni. bünyesinde kullanabiliyor.
com Genel Müdürü Şafak Savcı, “Kısa dönem araç
kiralama sektöründe yaz ayları talebin en çok arttığı
dönem. Bu yıl yüksek talebin Eylül ayının sonuna
kadar devam etmesini bekliyoruz. 2021 yılı Ocak
– Temmuz döneminde 5,4 olan ortalama kiralama
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

gün sayısı bu yılın aynı döneminde 5,6’ya yükseldi.

Bu yılın ve geçen yılın Haziran ve Temmuz aylarını
değerlendirdiğimizde ise geçen yıl 5,3 olan ortalama
kiralama gün sayısı bu yılın aynı döneminde 6,1
olarak gerçekleşti.” şeklinde konuştu.

68
 ADVERTORIAL

AGİT OLARAK YILLIK 42 BİN TON

TAŞIMA KAPASİTESİNE SAHİBİZ

A GİT Uluslararası Taşımacılık’ın uzmanlaştığı lojistik

çözümler hangileri?
Mersin’de 2007 yılından beridir sahip olduğumuz
uluslararası iş ortaklıkları ile gıda ve yaş meyve taşımacılığında
öne çıkıyoruz. Yaş meyve ve sebze ürünlerine özel taşımalar
yapabiliyoruz. Sahip olduğumuz frigorifik taşıma altyapısı
sayesinde tüm taşıma proseslerimizi ürünlere özel olarak
kurgulayabiliyoruz. Yaş meyve sebzenin dışında süt, et,
süs bitkisi, tıbbi ilaç, hazır giyim ve su ürünleri sektörlerine
uygun taşıma çözümlerimiz var. Son olarak soğuk hava
depolama alanında da yatırım yapmak üzere L2 belgesi için
hazırlıklarımız devam ediyor. Sürecin sonunda iş ortaklarımıza
frigorifik taşıma hizmetlerine ek olarak soğuk zincir depolama
işlemlerinde de yüksek kaliteli çözümler sağlayacağız. Serhan Araç

Ulusal ve uluslararası arenada AGİT Uluslararası

Taşımacılık’ın lojistik ağından bahseder misiniz?
Türkiye’de küresel bir kahve markasına yurt içi lojistik
çözümler sağlıyoruz. Uluslararası alanda da ağırlıklı olarak
Balkan ve Avrupa ülkelerine taşıma yapıyoruz. Aylık 3500
ton ve yıllık 42 bin ton taşıma kapasitesine sahibiz. Balkanlar
ve Avrupa’da 20’yi aşkın ülkeye aralıksız frigorifik seferler
gerçekleştiriyoruz. Son olarak Avrupa’da 5 yeni güzergahta
hizmet vermeye başladık. Ukrayna Savaşı nedeniyle
Rusya’ya yönelik sefer sayımızı artırdık. Hedefimiz; Türk
firmalarımızın Rusya pazarından çekilen Avrupalı firmaların
yerini doldurmasıdır. Ayrıca savaşın tüm olumsuz koşullarına
rağmen Ukranya’ya yönelik seferlerimize devam ediyoruz.
Bu sayede Ukrayna’daki ticaret hayatının durmasına engel
oluyor, bölgeye gıda ürünleri sevkiyatının sürdürülebilir olarak
devam etmesini sağlıyoruz.
Müşterilerinizin nezdinde sizi taşımacılık sektöründe
farklılaştıran noktalar nelerdir, müşteriler neden AGİT
Uluslararası Taşımacılık’ı tercih etmeliler?
Pandemi sürecini frigorifik lojistik alanında kurumsal
kapasitemizi artırıp marka değerimizi artıracak yatırımlar
yaparak değerlendirdik. 2020 yılında 1 milyon euro
bütçeyle hayata geçirdiğimiz yeni araç yatırımlarıyla taşıma
kapasitemiz artarken, aynı zamanda araç filomuz yenilendi.
Toplam araç sayımız 20’ye yükselirken araçlarımızın yaş
ortalaması 3’e kadar düştü. Yeni araç yatırımlarında yeşil
motor ve euro 6 sürüm teknolojisine sahip araçları tercih
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
AGİT Uluslararası Taşımacılık Genel
Müdürü Serhan Araç ile Eylül sayımız
için gerçekleştirdiğimiz söyleşide
Araç; AGİT olarak gıda ve yaş meyve
taşımacılığında öne çıktıklarını
belirterek, frigorifik taşıma altyapıları
sayesinde yıllık 42 bin ton taşıma
kapasitesine sahip olduklarını belirtti.
ettik. Bu sayede araçlarımızın çevreye olan etkisini minimum
seviyelere indirgiyoruz. Aynı zamanda personelimize
düzenli eğitimler vererek yakıt tasarrufu ve emisyon
oranlarımızı sürdürülebilir seviyelerde tutulmasını sağlıyoruz.
Sektörümüzde gerekli olan TEU, C2, KA gibi belgelerin yanı
sıra 8 adet marka tescil belgesini de portföyümüze ekledik.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
İş ortaklarımız aracılığıyla Balkanlar ve Avrupa’ya
verdiğimiz lojistik hizmetimizin kalitesini sürdürülebilir olarak
geliştiriyoruz. Bu iş birlikleri sadece ciromuzu artırmakla
kalmıyor, aynı zamanda kurumsallaşma ve markalaşma
sürecimizde de bize önemli bir yol çiziyor. Kalite ve müşteri
odaklı taşımacılığı ilke edinmiş olan firmamız, geçen her
gün çıtasını bir üst basamağa taşıyor. Uzun vadedeki en

büyük hedefimiz genç araç filomuz, hayata geçireceğimiz

soğuk hava depomuz ile intermodal taşımacılıkta bir marka
haline gelmektir. Mevcut lojistik çözümlerimize ek olarak iş
birliklerimiz üzerinden aracı firmalarla şimdilik denizyolu,
havayolu ve demiryolunda çözümler sağlıyoruz ancak orta
vadede ilk etapta demiryolunda direkt seferlere başlamayı
arzu ediyoruz.

70
 ADVERTORIAL

PANDEMİ SONRASI TEDARİK ZİNCİRLERİNDE

TÜRKİYE’NİN KONUMU
Muazzez Araç yaptığı değerlendirmede şunlara değindi:
“Covid-19 salgını sınırlar arası ticaret ve taşımacılık üzerinde
yıkıcı etkiler yaratmıştır. IRU tarafından yayınlanan bir
araştırmaya göre; 2020 yılında karayolu yük taşımalarında
2019 yılına göre % 17 oranında ciro kaybı gerçekleşirken;
2020 yılının sonu itibarıyla küresel çapta (sadece) karayoluyla
yük taşımalarında 700 milyar dolar ciro kaybı kaydedildiği
belirtilmektedir.
Lojistik sektörü, dünya genelinde, pandemiden en fazla
etkilenen sektörlerin başında gelmiştir. Pandemi krizinin ilk
evrelerinde yaşanan arz ve talep şokuyla, şirketler ve ülkeler
tedarik zincirlerinde ciddi kırılmalar yaşamış; Avrupa bölgesinin
pandemi merkezi ilan edildiği Mart 2020 tarihinden itibaren
sınırlar arası geçişlere getirilen ek kontroller ve seyahat Muazzez Araç
kısıtlamaları sonucunda Avrupa ekonomilerinin sürdürülebilirliği
ve vatandaşlarının yaşamı ciddi şekilde riske girmiştir.
UND Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve
Tüm bu gelişmeler sonucunda AB Komisyonu Başkanı Von
AGİT Uluslararası Taşımacılık Yönetim
der Leyen tarafından “Avrupa ülkelerinin özellikle bazı ürünlerde
kıtlık riski konusunda uyarılarda bulunduğunu” ve hemen
Kurulu Başkanı Muazzez Araç, pandemi
akabinde, sınır geçişlerinin ve sınırlar arası mal ve hizmet sonrasında değişen ve dönüşen tedarik
akışlarının aksamaması için Avrupa Komisyonu tarafından zincirlerinde Türkiye’nin konumuyla ilgili
“Yeşil Hatlar (Green Lanes)” adı altında yeni bir mekanizmanın değerlendirmede bulundu.
uygulamaya konduğunu gördük.
Pandemi krizi ile, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin tedarik
uluslararası Güven Barometresine göre, katılımcıların % 50’den
zincirlerinin kopmaması için taşıdığı kritik önem de çok
fazlası tedarik zincirini yeniden yapılandırdığını söylüyor.
net bir şekilde ortaya çıktı; Yeşil Hat-Hızlı Sınır Geçişleri
mekanizmasına “AB iç pazarına mal ve hizmet tedariği sağlayan Pandemi ile birlikte ciddi bir dönüşüm sürecine giren
Türkiye ve Türk taşımacıları (ve sürücüleri)de dahil edilmiştir. küresel üretim ve tedarik zincirlerindeki yeni arayışlarda
Türkiye’nin, tercihlerde giderek daha üst sıralara yükseldiğini
UND olarak pandemi krizinin en başından itibaren
izlemekteyiz. Türkiye, Avrupa’nın çeşitli tedarik zincirlerindeki
kurduğumuz kriz masası ile hem sektörü hem ilgili kurum
etkinliğini giderek artırırken, bu da özellikle Avrupa yönündeki
ve kuruluşları anlık olarak bilgilendirmenin yanında, Ticaret
ihracatımızdaki artışlara yansımaktadır.
Bakanlığımızın işbirliğiyle sınır giriş-çıkışlarımızın durmaması
için “Temassız Ticaret” modelini Kapıkule, Hamzabeyli ve En küreselleşmiş 10 ülkenin 8’inin bulunduğu, dünyanın en
güneyde Habur sınır kapılarımızda uygulamaya koyduk. Bu fazla küreselleşmiş bölgesi olan Avrupa Birliği, 2020 yılının
sayede 3-4 haftalık sınır kapatılma sürecinde dahi bir transit ortalarında Ticaret Politikasını yeni baştan şekillendirme
ülke konumumuzla, yük akışlarını kesilmemesine imkan verdik. kararı aldı. Bu yılın Şubat ayında yayınladığı yeni AB Ticaret
Politikası, önümüzdeki 10 yılda sadece % 1,4 büyümesi
Fabrikaların kapandığı, kritik malların ihracatının yasaklandığı,
öngörülen Euro bölgesi için “açık stratejik özerklik” sloganıyla
hem talep hem arz tarafında krizlerin yaşandığı pandemi
“stratejik çıkarlarını daha iyi koruyabilen, daha sürdürülebilir
kriziyle, batı dünyası özellikle ara mallar konusunda ne kadar
ve dayanıklı, daha iddialı” bir Avrupa yaratmayı hedefliyor.
Çin’e bağımlı olduğunu fark etti. Ernst &Young’in son yayınladığı
Bunu hedeflerken; komşu ülkelerle işbirliklerini artıracağını
vurguluyor, ki Türkiye, işbirliğini derinleştirip güçlendireceği
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <

komşularının başında geliyor.”

ADRES: Camii Şerif Mah. İstiklal Cad. Deniz İşhanı

No:19 Kat: 1/3 Akdeniz,Mersin
agitnak@hotmail.com +90 324 238 10 63
info@agit.com.tr www.agit.com.tr

71
 LOJİSTİK
WİLAT’TAN, ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ'NE
LOJİSTİK MARKA DERSİ
Özlem Dalga Çağrı Erhan
Altınbaş Üniversitesi adın ve lojistik konularını
İşletme Fakültesi,
WiLAT Türkiye ile
marka ders anlaşması
K Türkiye’de aynı çatı altında
toplayan ilk kuruluş olan
WiLAT Türkiye ile yapılan protokol
töreni, Altınbaş Üniversitesi
sağladı. 2022-2023 Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan,
Akademik yılında ITR İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
323 WiLAT Current Zeynep Özsoy ve WiLAT Yönetim
Kurulu Üyesi ve Kurumsal İletişim
Issues in Logistics ismi
Başkanı Özlem Dalga’nın katılımıyla
ile açılacak markalı düzenlendi. Törende lojistik
ders ile öğrencilerin, sektöründe yetişmiş eleman ve
sektörle iç içe olmaları kadın istihdamının da artırılmasının
hedefleniyor. önemine değinildi.
Rektör Prof. Dr. Çağrı Erhan,
Altınbaş Üniversitesi olarak
uygulamalı derslere ve sektör
iş birliklerine büyük önem
verdiklerini dile getirirken, WiLAT
Türkiye ile gerçekleştirilen
marka ders anlaşmasının
ise sektör dinamiklerini
canlı öğrenmeleri açısından
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
öğrencilerine büyük bir
avantaj sağlayacağını belirtti.
Ders içeriği hakkında bilgi
veren İşletme Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Zeynep Özsoy, WiLAT
Türkiye eğitmenleri tarafından
72
verilecek dersin proje lojistiği,
lojistik ve taşımacılık hukuku,
kurumsal iletişim ve medya, roro
taşımacılığı, girişimcilikte kadın
ruhu, yeşil ve sürdürülebilirlik gibi
başlıkları olacağını ifade etti. Prof.
Dr. Zeynep Özsoy, dersin İşletme
Fakültesi Uluslararası Ticaret ve
Finansman bölümünde açılacağını
ve seçmeli olacağı için İşletme,
Uluslararası Ticaret ve Finansman
ve Uluslararası Lojistik Yönetimi
bölümlerine de açık olacağını belirtti.
Dersin yaklaşık 10 hafta sürmesi,
teorik ve uygulamalı programların
birlikte yürütülmesi planlanıyor.
WiLAT Türkiye Yönetim Kurulu
Üyesi ve Kurumsal İletişim
Başkanı Özlem Dalga ise Covid-19
sonrası değişen dünya ticaretinde
lojistiğin, ticareti belirleyici faktör
haline geldiğine değindi. Dalga,
sektörde böylesine büyük bir
değişim ve dönüşümün olmasının
üniversite iş birliklerini çok daha
önemli kıldığını söyledi. Halen
erkek egemen algısı olan sektörde,
kadın işgücünün sadece yüzde 9,1
olduğu bilgisini de veren Dalga,
kadın iş gücünden ve katkılarından
yeterince faydalanılamadığını
vurgularken bu iş birliği ile kadın
işgücünü daha yukarılara taşımayı
da hedeflediklerini dile getirdi.
WiLAT Türkiye Kurucu Başkanı
Berna Akyıldız, Altınbaş Üniversitesi
ile başlatılan bu güzel iş birliğinin
gençlere sektörün en etkin kadın
temsilcilerinden aktarılacak sektörel
bilginin yanı sıra global bir vizyon
kazandıracağını belirtti. Akyıldız;
WiLAT olarak bu iş birliğinin
dış ticaret, denizcilik ve lojistik
bölümlerini kuvvetlendirmek isteyen
diğer üniversitelere de yaymayı
hedeflediklerini sözlerine ekledi.
 LOJİSTİK

ULUSAL BİR FİRMA OLMA YOLUNDA

ADIMLAR ATIYORUZ

Genç ve dinamik ekibiyle lojistik sektöründe hizmet

veren Haskar Port Lojistik, müşterilerine en iyi ve en
güvenli hizmeti sunmak adına çalışmalarını sürdürüyor.
Ulusal bir firma olma yolunda sağlam adımlarla
ilerlediklerinin altını çizen Haskar Port Lojistik Yönetim
Kurulu Başkanı Umut Uçmaz, müşterilerine sundukları
lojistik çözümleri anlattı.

güvenli ve kaliteli hizmet

sunmamız, bölgede hatrı sayılır
bir firma olmamızı sağladı.
Haskar Port Lojistik'te en çok
tercih edilen taşıma modunuz
hangileri, taşıma modlarına
karar verirken neleri göz
Umut Uçmaz önünde bulunduruyorsunuz?
Haskar Port olarak

H
biz, öncelikle karayolu
askar Port Lojistik olarak
taşımacılığını tercih ediyoruz.
müşterilerinize sunduğunuz
Buna karar verirken öncelikle
lojistik çözümleriniz
müşterilerimizin taleplerini
nelerdir?
dikkate alıyoruz. Sonrasında
Haskar Port Lojistik olarak yükün cinsi, ağırlığı vs. gibi durumları yönlendiriyor. Genç ve dinamik
müşterilerimize sunduğumuz lojistik karşılaştırarak müşterimiz için en kadromuzla birlikte müşterilerimize
çözümlerimiz; uygun taşıma yöntemine en iyi ve güvenli hizmeti sunuyoruz.
Yurt içi Kara Nakliyesi karar veriyoruz. Bu bağlamda firmamızı genişletip
Demiryolu Taşıma Hizmetleri Son olarak eklemek istedikleriniz ulusal bir firma olma yolunda
Dolu/Boş İndir Bindir/Depolama nelerdir? adımlar atıyoruz. Önümüzdeki yıllarda
Dolu/Boş İç Taşıma (Kara Nakliye) Sektörün dinamizmi, kendimizi adımızdan daha çok söz ettireceğimize
İç Dolum/İç Boşaltım (CFS) sürekli innovative ve dijitalleşmeye inanıyoruz.
Hizmetleri
Sıcak/Soğuk Yıkama
Kimyasal ile Yıkama
Konteyner Tamir Bakım
Lojistik sektöründe akla gelen ilk
firma olmak adına nasıl bir strateji
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

geliştirdiniz?
Öncelikle bölge firmalarının
ihtiyaçlarını belirleyip, onların talep
ve ihtiyaçlarına göre yapılanmamızı
yaptık. Bununla birlikte doğru yatırım,

74
 LOJİSTİK
2023 YILI HEDEFİMİZ 81 İLDE DAĞITIM YAPMAK
Kargoist, yeni açacağı şubeler ile birlikte mikro dağıtım tarafında ve esnaf teslimat
noktalarında Kargoistbox kutularını koyarak, partnerlik ile birlikte teslimat çeşitliliğini
artıracak. Kargoist Kurucu Ortakları Alim Yazılı ve İshak Temel ile Eylül sayımızda keyifli
bir röportaj gerçekleştirdik.
İshak Temel Alim Yazılı
argoist’ten bahseder misiniz, sektörde nasıl bir
K eksikliğin hissedilmesi sonucunda Kargoist’in
hikayesi başladı?
Alim Yazlı: Kargoist 2012 yılında kurulmuş olup
sektörde butik hizmet anlayışı ile iş ortaklarına çözüm
üreten ve mutluluk taşıyan bir firmadır. Bizler özellikle
teslimat odaklı çalışarak e-ticaret tarafında satış yapan
firmaların satış kaybının önüne geçecek şekilde %99,8
teslimat performans göstermekteyiz. Bununla birlikte
taşıdığımız paketlerin teslimatındaki mutluluklara tanık
oldukça işimizi ve görevimizi daha da çok sevmekteyiz.
İshak Temel: Yaptığımız görüşmelerde kargo firmalarının
hizmetleri konusunda aldığımız geri bildirimlerin en
başında mevcut firmaların, firma çalışma sürelerine göre
hiç esneklik sağlamaması ve akabinde hizmet kalitesindeki
olumsuz durumlarından bahsediyorlardı. Hemen hemen
görüştüğümüz tüm firmalarda bu tarz geri bildirimleri
toparlamıştık. Bizler ne yapabilirizi değerlendirirken
çalıştığımız firmalardan bir tanesi bizim İstanbul içerisinde
dağıtım yapmamızı rica etti. Bu rica ile birlikte bizlerin de
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
düşüncesinde olan bu fikri canlıya alarak ilk dağıtımımıza
İstanbul’da başladık.
Teslimat çeşitleriniz nelerdir, güvenli bir teslimatın ana
unsuru Kargoist için nedir?
İshak Temel: Sektörde ulusal ve global öncü birçok
tekstil, ayakkabı, kitap, ev grubu, hızlı tüketim ve lojistik
76
firmalarının alıcılarına teslimatlarını gerçekleştirmekteyiz.
İş ortaklarımıza standart teslimat hizmetlerinin
yanında gün içi teslimat, randevulu teslimat, ertesi gün
teslimat, mağazalardan alıcılara teslimat, kapıdan iade
toplama, mağazalardan mağazalara teslimat ve ayrıca
yoğunluklarında ekstra çalışma planlaması yaparak özel
teslimatlar ile çözümler üretmekteyiz. Kargoist olarak
güvenli bir teslimatın ana unsuru verilen taahhütlere
uyulmasıdır. Bundan dolayı bir paketi teslim aldığımızda o
paket artık bize bir emanet almış olup bu bilinçle en hızlı
şekilde alıcaya ulaştırıyoruz.
Türkiye’de hangi lokasyonlara dağıtım hizmeti
sağlıyorsunuz, bu alanda yeni yatırımlarınız
neler olacak?
İshak Temel: Şu anda 24 ilde hizmet vermekteyiz. Bu
illerin e-ticaretteki payı ise %70’in üzerindedir. Türkiye’nin
7 coğrafi bölgesinde hizmet veriyor ve hızlı bir şekilde
hizmet verdiğimiz il sayılarımızı artırıyoruz.
Alim Yazlı: 2022 yılı içinde yine önceki yıllarda
olduğu gibi 2 katın üzerinde bir büyüme oranı
hedeflemekteyiz. 2023 yıl içerisinde 81 ilde dağıtım
yapacak bir yapıya döneceğiz. Yeni açacağımız şubeler
ile birlikte mikro dağıtım tarafında, esnaf teslimat
noktalarında, Kargoistbox kutuların konulmasında ve
partnerliklerimizin de artmasıyla teslimat çeşitliliğimizi
artıracağız. Sürdürülebilirlik içinde Türkiye’de ilk scooter
ile kargo dağıtım yapan firma olarak burada dağıtım
yaptığımız il sayısını artıracağız.
Sektörde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileriniz neler?
İshak Temel: Sektörde temel sorunlardan bir tanesi
cutoff sürelerinin sürekli olarak esnetilmeye çalışılması.
Bu süreler sürekli değişiklik gösterdiğinde iyi bir planlama
yapılamamasına sebep olmaktadır ve tüm işleyen süreci
çok olumsuz etkilemektedir.
Son aşama teslimat tarafında teslimat modellerinin
çoğaltılması gerekiyor. Dar kapsamlı teslimat
modellerinde maalesef paketlerin teslim edilemeden
geri gelmesi söz konusu oluyor. Bu da gönderici firmaların
satış kaybına sebebiyet veriyor. Bundan dolayı last
mile hizmeti veren firmalar bizler gibi çok çeşitli hizmet
verebilmelidir.
 LOJİSTİK
SİENZİ LOJİSTİK, YÖNELDİĞİ TÜM SEKTÖRLERDE
UZMANLAŞARAK HIZINI ARTIRDI
Murat Doğan
Antrepo ve serbest depolamanın lojistik
sektöründeki önemine dair görüşlerini
aldığımız Sienzi Lojistik Genel Müdürü
Murat Doğan ile gerçekleştirdiğimiz
söyleşide Doğan, e-ticaret sektörünün
temelinde yatan hız faktörüyle ilgili de
Sienzi Lojistik olarak hayata geçirdikleri
yatırım ve projeleri okurlarımız için anlattı.
-ticaret ağının
E temelinde yatan hız
faktörüne karşın Sienzi
Lojistik’in hayata geçirdiği
yatırım ve projeler nelerdir?
Sizin de belirttiğiniz gibi
e-ticaret ağının hayatımıza
hızlı girişinde en hızlı adapte
olan sektör lojistik sektörü
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
olmuştur. Bunun arka planında
lojistik depoculuğun yanı sıra
bizim gibi gümrüklü antrepo
hizmeti veren firmaların
yıllardır geliştirmekte olduğu
sistem yer almaktadır.
78
Çünkü bizler pandemi
öncesinde de adreslenmiş raf
sistemi, barkodlama, elleçleme,
kamerayla takip yani kısacası
izlenebilir ve devamlılığı olan
bir süreci gümrük kanunları
çerçevesinde zaten başlatmıştık.
E-ticaret tarafındaki büyümeyle
birlikte artan lojistik depolama
hizmetlerimizde yıllardır
geliştirdiğimiz bu sistemin
lojistik depo ve dağıtım ağımıza
entegrasyonu gerekliydi, onu da
hızlıca tamamladık.
Depoculukta hızı
yakalamak için en başta
doğru adresleme ve
doğru ekipman kullanımı
gerekmektedir. Biz de bu
dönemde olabildiğince
doğru yatırımlar
yapmaya çalıştık. Raf
sistemlerimizi artırmak,
depo içi ekipman
sayımızı artırmak ve
bu ekipmanların kullanımı için
operatör sayımızı artırmak gibi
yatırımlarımız oldu.
Antrepo ve serbest depolama,
lojistik sektöründe nasıl bir
öneme sahip? Sienzi Lojistik’in
sektöre bu bağlamdaki
katkılarından bahseder misiniz?
Bu sorunuzu şöyle cevaplamak
istiyorum; son kullanıcının ihtiyacı
olan ürünün doğru zamanda
elinde olması mottosuyla
hareket etmek zorunda olan bir
yapının parçalarıyız.
Üretim ne kadar önemliyse,
ürünlerin depolanması ve son
kullanıcıya ulaşması bir o kadar
önemlidir. Takdir edersiniz ki
ihtiyaç anında elimizde olmayan
bir ürünün hiçbir kıymeti yoktur.
Yurt dışı göndericiden alınarak
Türkiye’ye varış yapan eşyanın
antrepoda depolanması, ithalat
işlemleri tamamlandığında
 LOJİSTİK

ulaştırılma süreci ve lojistik katkısı son tüketici ile iletişimde

depolama tarafında yurt içi kurmamızı sağlamak oldu
dağıtım süreci gibi nakliye diyebilirim.
organizasyonlarının temelinde Daha çok gümrük müşavirliği
yer almamız dolayısıyla firmaları ile ilerletmekte
serbest depo tarafına müşterilerimizden sıklıkla olduğumuz ithalat işlemlerinin
aktarılabilmesi ve burada talep almaktaydık. Bu talepler sonucunda eşya sahibi firmalar
gerekli elleçleme işlemleri doğrultusunda yurt içi lojistik ile de temas kurarak teslimat
sağlanarak doğru zamanda operasyonlarını da bünyemize sağlıyor duruma geldik.
müşteriye ulaştırılması çok ekledik ve müşterilerimize Depolama dahili tüm
önemli bir süreçtir. depolama dahili tüm operasyonları operasyonları sağlayabilir
Sienzi Lojistik olarak, sağlar duruma geldik. Yurt nitelikte olmak, sektörde tercih
biz bu minvalde hizmet içi lojistik sürecinin en büyük edilirliğimizi de arttırdı.
verebileceğimiz sektörleri
belirleyerek ona göre hareket
ettik. Bu süreçte en doğru ve
en hızlı hizmeti verebileceğimiz
sektörleri belirleyerek müşteri
portföyümüzü ona göre organize
ettik. Yöneldiğimiz sektörlerde
uzmanlaşarak hızımızı arttırdık.
Antrepo ve depolama
hizmetleriyle sektöre girişinizin
ardından yurt içi lojistik
operasyonlarını da bünyenize
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <

eklemeniz Sienzi Lojistik’in

gelecek vizyonuna neler kattı?
Antrepo tarafında ithalat
işlemleri tamamlanan eşyaların
firmalara teslim süreci, ihracat
tarafında eşyaların depoya

79
 LOJİSTİK
NAKLİCO, AVRUPA’YA YÜK GÖNDERME
SÜRESİNİ 48 SAATE İNDİRDİ
Pandemiden bu yana küresel lojistik sektöründeki kırılmalara rağmen ülkemizin ihracatı
büyümeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı verilere göre, 2021’in
ilk 7 ayında 115 milyar doları aşan ihracatımız 2022’nin aynı döneminde %3,47’lik artış
kaydederek 119 milyar dolar sınırına ulaşıyor. Bu yıl gerçekleştirilen toplam ihracatın
yarısından (%54) fazlasını ise Avrupa oluşturuyor.
Alper Par
ünya üzerindeki en büyük ekonomik gücü
D oluşturan bölgelerden Avrupa’ya yaptığımız
ihracat hızla büyürken, yerli lojistik şirketi Naklico,
yurt dışına yük göndermek isteyen ihracatçılar ile minivan
araç sahiplerini tek platformda buluşturuyor.
Türkiye’nin Avrupa’ya yaptığı ihracatın artmasıyla ortaya
çıkan lojistik ihtiyacını karşıladıklarını belirten Naklico
Kurucu Ortağı Alper Par, konuyu şu sözlerle değerlendirdi:
“Pandemiyle başlayan ve Rusya - Ukrayna savaşıyla
tetiklenen küresel taşımacılık sektöründeki krizlere rağmen
ülkemiz bu koldaki kaslarını güçlendirerek ihracatını
artırmaya devam ediyor. Biz de yerli ihracatçı firmaları hem
araç sahipleriyle buluşturuyor, hem de son teknolojiyle
geliştirdiğimiz yapımızla süreci en pratik ve kolay adımlarla
tamamlamalarını
sağlıyoruz. Minivan
taşımacılığının yanı sıra
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
parsiyel, frigo ve ağır
nakliye çözümlerimizle
de tüm Avrupa’ya yük
taşımacılığı yaparak
ülkemizin ihracatına da
katkıda bulunuyoruz.”
80
Avrupa’ya ihracatta teslim süresi en fazla 72 saat
Slovenya, İtalya, Avusturya, Macaristan, Almanya,
Hollanda, Belçika, Slovakya, Polonya, Yunanistan,
Romanya ve Fransa başta olmak üzere tüm Avrupa’ya
yük ihracatı yaptıklarını aktaran Alper Par, Naklico.
com platformu hakkında “Avrupa’nın her bir noktasına
yaptığımız yük teslimatında minivan taşımacılığını
kullanıyoruz. Taşımasını gerçekleştireceğimiz ürünün
türüne göre tenteli veya panelvan olan minivan
araçları tercih ediyoruz. Gönderileri sektördeki en
uygun fiyatlarla, en geç 48 - 72 saatte teslim ederek
hem alıcı hem de göndericilerin zaman kaybı riskini
ortadan kaldırıyoruz. Tüm kullanıcıların sektöre
dair güncel bilgilere ulaşması ve navlun fiyatlarını
hesaplaması için de sitemizi sürekli olarak güncel
tutuyoruz.” dedi.
Avrupa’ya ihracatta deniz seferberliği
Çalışma modellerinin ilk adımında kusursuz müşteri
deneyiminin yer aldığının altını çizen Naklico Kurucu
Ortağı Par, kullanıcılarına süreç hakkında 7/24 bilgi
sağladıklarını belirterek, “Lojistik süreçlerinin etki
alanlarında yalnızca insan bulunmadığını biliyoruz
ve doğaya önem veriyoruz. Taşımacılık yapacağımız
araçları seçerken doğayla uyumlu üretilmiş araçları
önceliklendiriyoruz. Çevre bilinciyle geliştirdiğimiz
hizmetleri iş dünyasındaki farklı sektörlere de
ulaştırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2023'te
deniz taşımacılığında aktif bir
rol oynamayı planlıyoruz. TİO
(Taşıma İşleri Organizatörlüğü)
Belgemizle hizmetlerimize
hız kesmeden devam ediyor
ve çözümlerimizi ülke
ekonomisi için daha çok
faydaya dönüştüreceğimize
inanıyoruz.” dedi.
 TURİZM

İSTANBUL’DAN TURİZMDE GERİ DÖNÜŞ

Pandemi etkilerini geride bıraktığımız 2022 yılının yaz aylarında İstanbul’da

turist rekoru kırıldı. Gerek düzenlenen fuarların etkisiyle gerekse yaz
döneminde yaşanan yerli ve yabancı turist yoğunluğuyla İstanbul, pandemi
öncesi rakamları yakaladı. Hizmetix olarak ülke turizmini değerlendiren sektör
temsilcilerinin açıklamalarını sizler için derledik.

KONGRE TURİZMİNDE GERİ DÖNÜŞ:

İSTANBUL 12. SIRAYA YÜKSELDİ

İ
stanbul, Uluslararası Kongre
ve Toplantılar Birliği’nin (ICCA)
Destinasyon Performans Endeksi’ne
göre 2021 yılında fiziki toplantıların
değerlendirildiği ‘Etkilenmemiş Şehirler’
sıralamasında1234 şehir içinde
2019’a göre 32 sıra birden yükselerek
12’nci oldu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu
(ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç,
İstanbul’un 2021'de dünya kongre
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

şehirleri sıralamasında 12’nciliğe

yükselmesine ilişkin, “Bu gidişle,
İstanbul’u birkaç yıl içinde kongre ve
toplantı destinasyonu listelerinde
2015’teki gibi ilk 10’da görebileceğiz.'
Şekib Avdagiç
ifadelerini kullandı.

82

Yapılan açıklamada, İstanbul’un bu başarıyı
dijital ve hibrit kongrelerin sayısının yükseldiği
ve salgın sebebiyle küresel ekonomik kayıpların
arttığı 2021’de kaydetmesinin memnuniyet verici
olduğu belirtildi.
İstanbul’u ilk 10’da görebileceğiz
İTO ve ICVB Başkanı Avdagiç, “Bu gidişle,
İstanbul’u birkaç yıl içinde kongre ve toplantı
destinasyonu listelerinde 2015’teki gibi ilk 10’da
görebileceğiz. Yakaladığımız ivme önemli. Çünkü
İstanbul’a kongre ya da toplantı için gelen turistin
harcaması 3 bin doları buluyor.” ifadelerini kullandı.
Katma değer üretiyor
Avdagiç, kongre turizminin ürettiği katma değere
işaret ederek, “Araştırmalara göre kongre turisti,
sadece İstanbul’u gezmek için gelen turistin 3-4
katı seviyesinde harcama yapıyor. Bu sebeple ICVB
olarak dijital ya da hibrit kongrelerden çok, fiziki
kongrelere ağırlık veriyoruz. Dijital versiyonlarının,
fiziki kongrelerin yerini tutması mümkün değil.”
değerlendirmesinde bulundu.
Tüm eforlarını kongre ve toplantı
organizasyonlarını İstanbul’a getirmeye sarf
ettiklerini belirten Avdagiç, “Gelecek 5 yıl için
İstanbul’a kazandırmak istediğimiz kongreler
radarımızda. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi
Bürosu’nun adaylık çalışmalarını tamamen
kendisinin yaptığı 7 önemli kongre bulunuyor.
2023 yılında 600 katılımcılı Uluslararası Enerji
Ekonomisi Derneği Kongresi’nin İstanbul’da
yapılması kesinleşti. Bunun dışında 6 kongre için
çalışıyoruz. Bunları da kazanırsak 5 binden
fazla kongre turistini İstanbul’a kazandırmış
olacağız.” dedi.
Avdagiç, İstanbul’a gerek turizm gerekse kongre
ve etkinlik endüstrisi açısından yoğun talep
olduğunu da aktardı.
TURİZM
İSTANBUL TEMMUZ'DA
TURİST REKORU KIRDI
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre
İstanbul, Temmuz ayında ağırladığı 1 milyon 759 bin
506 kişi ile son 10 yılın aylık bazda en yüksek yabancı
turist sayısına ulaştı. 2021 yılı Temmuz ayında kente 1
milyon 130 bin 999 turist gelirken bu yıl, 2021'in aynı
dönemine göre % 56 artış kaydedildi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bu
yılın Ocak-Ağustos döneminde, direkt transit yolcular
dahil, havalimanlarından yararlanan toplam yolcu
sayısının yıllık yüzde 56,9 artarak 118 milyon 599 bine
ulaştığını bildirdi.
Deniz yoluyla ise Tuzla Limanı'ndan 1848, Karaköy
Limanı'ndan 23 bin 463, Sarayburnu Limanı'ndan 1322,
Zeytinburnu Limanı'ndan 895, Ambarlı Limanı'ndan
197, Haydarpaşa Limanı'ndan 1006, Marmara
Limanı'ndan 23, Pendik Limanı'ndan 73 yabancı
ziyaretçi geldi.
Hava yoluyla gelen turistlerin % 72,23'ü
İstanbul Havalimanı'nı, % 26,03'ü Sabiha Gökçen
Havalimanı'nı kullandı.
Üç turistten biri İstanbul'a geldi
Yılın 7 ayında Türkiye'yi ziyaret eden toplam 26 milyon
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
195 bin 747 turistin yaklaşık 3'te 1'ini İstanbul ağırladı.
Öte yandan İstanbul'u 2018'in Temmuz ayında 1 milyon
502 bin 397 turist, 2019'un Temmuz ayında 1 milyon
666 bin 319, 2020'nin Temmuz ayında ise 301 bin 930
turist ziyaret etti.
83
 TURİZM

TURİZMDEKİ CANLANMA DOLULUKLARA YANSIDI

andeminin etkilerinin büyük ölçüde ortadan

P kalkmasıyla birlikte turizmde başlayan

canlılığın otel doluluklarına olumlu yansıması
devam ediyor. Dünya çapında veri ve analiz
şirketlerinden STR'nin Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)
için hazırladığı Temmuz 2022 Ülke Performans
Raporu’nda Türkiye'nin Temmuz 2022 otel dolulukları,
2021 yılının aynı ayına göre % 7.9 artışla % 71.3 olarak
kaydedildi. Geçen yılın aynı ayında bu oran % 66.1,
henüz pandeminin etkilerinin hissedilmediği Temmuz
2019’da % 75.6 olmuştu.
Fiyatlar da arttı
Temmuz ayında Türkiye genelinde ortalama oda
fiyatları da geçen yılın aynı ayına göre % 35 artışla 158
Euro’ya yükseldi.
Öte yandan yılın ilk 7 ayında, yani Ocak-Temmuz
2022 döneminde Türkiye genelinde doluluklar geçen
yılın aynı dönemine göre % 55.4 artışla % 63.3, ortalama
oda fiyatları ise % 33 artışla 104 Euro’ya yükseldi.
Müberra Eresin
Destinasyon bazında bakıldığında İstanbul’da
Temmuz 2022 otel dolulukları bir önceki yılın aynı
dönemine göre % 15 artarak % 80 oldu. Bu oran geçen İyimser beklentiler
yılın aynı ayında % 69.6, Temmuz 2019’da % 81.7 Dolulukları değerlendiren TÜROB Başkanı Müberra
olmuştu. İstanbul, Ocak-Temmuz 2022 döneminde Eresin, turizmde ziyaretçi sayısı ve doluluklar açısından
ise % 70 doluluk yakaladı. yükselişin devam ettiğini belirterek, “2022 yılı için
Antalya’da Temmuz 2022 otel dolulukları geçen bugüne kadar devam eden yükselişin devam edeceğini
yılın aynı dönemine göre % 4.8 artışla % 74.1, Ocak– izliyoruz. İstanbul özelinde Eylül ayı bugün için hiç fena
Temmuz 2022 döneminde ise % 38 artışla % 59.8 görünmüyor. Özellikle tüm dünyada okulların açılış
oldu. Anadolu otellerinde ise Temmuz 2022 ortalama tarihiyle birlikte kültür turları ağırlıklı misafir ağırlamaya
dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % başlayacağız ve her yıl olduğu gibi misafir milliyetleri
5.6 düşüşle % 53.7, Ocak-Temmuz döneminde % 28 açısından baktığımızda istediğimiz çeşitliliği Eylül
artışla % 51.2 olarak gerçekleşti. ayından itibaren daha net göreceğiz.” dedi.
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

84
 TURİZM

FUARCILIK SEKTÖRÜ HIZLA TOPARLANDI

T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, fuarcılık sektöründe pandemi sonrası
yaşanan yeniden yükselişin etkilerini ve İstanbul’un
önemli fuar destinasyonlarından biri olmasının Türkiye’yi
global çapta nereye taşıdığını anlattı.
Pandemi nedeniyle büyük sekteye uğrayan fuar sektörünün
yeniden hız kazanmasıyla ilgili görüşlerini aldığımız TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu; “Normal şartlarda ülkemizde
yılda 450 civarında
fuar düzenleniyorken,
pandemi döneminde bu
sayı 2020 yılında 140’a,
2021 yılında 254’e düştü.”
açıklamasında bulundu.
2022 yılı fuar
Rifat Hicarcıklıoğlu
takviminde 438 fuar yer
aldığını sözlerine ekleyen
Hisarcıklıoğlu, “Tabii bu de altını çizen Hisarcıklıoğlu, “2022 yılı takviminde yer
sayı yeni başvurular ile alan fuarların 191 tanesinin İstanbul’da olması ve en çok
değişebiliyor. 2022’nin ilk 7 ayında ise 186 fuar düzenlendi. Bu fuar merkezinin İstanbul’da bulunması, en önemli fuar
fuarların 127’si ulusal nitelikte, 59’u ise uluslararası niteliğe ve kongre destinasyonları arasında yer aldığının kanıtı
sahip. Yaklaşık 9 milyon kişi bu fuarları ziyaret ederken, diyebiliriz. Gerek fuar merkezlerinin varlığı, gerekse ticari
yaklaşık 25 bin katılımcı da fuarlarda ürün ve hizmetlerini anlamda bir merkez olması İstanbul’u bu konuma taşıyor.
sergileme, tanıtma imkânı buldu.” dedi. Sektörde faaliyet gösteren firmalarımızın da burada
İlerleyen dönemde fuarların daha etkin olması payı büyük. Dünya genelinde ilgi görmeye başlayan ve fuar
adına TOBB olarak hayata geçirecekleri projelerden de düzenlenmesi açısından boşluk bulunan metaverse, kripto
bahseden Hisarcıklıoğlu, “Birliğimiz bünyesinde sektörün para, sigortacılık gibi bir çok alanda fuar düzenlenmeye
temsilcilerinin yer aldığı Türkiye Fuarcılık Meclisi faaliyet başladı. Bu durum da dünyanın ilgisini çekiyor.
göstermekte. Mecliste sektör temsilcilerinin yanı sıra ilgili Birlik olarak yurt çapında fuarcılığın gelişmesi için
kamu kurumlarının da temsilcileri yer alıyor. Meclis belirli çalışmalarımız olsa da İstanbul özelinde de çalışmalar
aralıklarla bir araya gelerek sektörün sıkıntılarını, çözüm yapıyoruz. Bugün itibariyle 38 fuar düzenleyici firmamız
yollarını, geliştirilebilmesi için yapılması gerekenleri ilgili ve fuar merkezi işletmemiz Uluslararası Fuarlar Birliği’nin
kamu temsilcilerinin de bulunduğu bir ortamda tartışabiliyor. üyesi konumundadır. Türk fuarcılık sektörünün de
Özetle, sektör birliğimiz çatısı altında ve desteğiyle kendi küresel kriterlerde fuarlar düzenleyerek, dünya fuarcılık
geleceğine yön verebiliyor. Bunun yanı sıra, fuarlara ilişkin tüm sektöründeki yerini hem sağlamlaştırdığını hem de
başvuruların yapılabileceği bir dijital portal kuruyoruz. Tüm etkinleştirdiğini görmek bizler için gurur kaynağı olacaktır.”
başvuru süreçleri bu portal üzerinden gerçekleştirilebileceği ifadelerini kullandı.
gibi, aynı zamanda sektöre ilişkin
önemli istatistikler elde edilebilecek
ve paylaşılabilecek.” diyerek dijital
altyapıya hız kazandırdıklarına
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

vurgu yaptı.
Fuar ve kongre destinasyonları
arasında dünyada büyük bir öneme
sahip olan İstanbul özelinde
çalışmalarını sürdüreceklerinin

86
 TURİZM
MİSAFİRLERİMİZİ NOVOTEL ŞIKLIĞI VE
KALİTESİ İLE AĞIRLIYORUZ
Geçit, İstanbul’un turizm alanında yeniden öne
oranlarını ve bu bağlamda yılın kalan dönemine
Mert Geçit
andemi etkilerinin azalması ve İstanbul’un
P turizm alanında yeniden öne çıkmasıyla birlikte
yaz sezonunda doluluk oranlarınız ve misafir
profilinizde nasıl bir değişim gözlemlediniz, yılın geri
kalanı için öngörüleriniz neler?
Pandeminin etkilerinin azalması ile beraber globaldeki
marka gücümüz ve satış tarafında göstermiş olduğumuz
özel iş birlikleri ile talepler hızla oluşmaya başladı.
Konaklama tarafında 2022 yılının ikinci yarısında
doluluk oranlarımız oldukça yükselmiş ve hitap ettiğimiz
ülkeler çeşitlenmiştir. Yılın geri kalan döneminde
doluluk oranlarımızın her zamanki trendlere göre
gerçekleşeceğini öngörmekte ve radikal düşüşler
beklememekteyiz.
Misafir destinasyonu açısından bakıldığında
yoğunlukla hangi bölgeden turistler İstanbul
ziyaretlerinde Novotel İstanbul Bosphorus’u tercih
ediyor? Galataport beklenen etkiyi gösterebildi mi?
Önümüzdeki dönem hedeflerinizi belirlerken hangi
kriterleri dikkate alıyorsunuz, pandemi sonrası
bu kriterlerde herhangi bir değişim oldu mu?
Novotel İstanbul Bosphorus olarak
2016 yılından bu yana İstanbul’un
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
kalbi olan Karaköy’de misafirlerimizi
Novotel şıklığı ve kalitesi ile ağırlıyor,
5 yıldızlı hizmet veriyoruz. Globalden
gelen marka bilinirliğimiz ile beraber,
özellikle pandemi sonrasına da denk
88
Novotel İstanbul Bosphorus Satış Müdürü
Mert Geçit ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide
çıkmasıyla birlikte yükselişe geçen doluluk
dair öngörülerini okurlarımızla paylaştı.
gelen dönemde, merkezi konumumuz ile otelimiz
2022 yılında önemli bir destinasyon haline getirmiştir.
Bu anlamda, uluslararası ve ulusal olmak üzere tüm
bölgelerden turist ağırladığımızı söyleyebiliriz. Turistik
amaçlı konaklamanın yanı sıra, iş toplantıları ve özel
organizasyonlar için de tercih edilen bir lokasyonda
yer alıyor, sürdürülebilir şekilde önemli buluşmalara ev
sahipliği yapıyoruz.
İstanbul’un en güzel manzarasını sunan ve tarihi
mekânlarıyla her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan
Karaköy, Galataport’un açılması ile yeni cazibe merkezi
haline gelmiştir. Bu anlamda Galataport’un eğlence,
gastronomi ve sanatı merkezine alarak bu lokasyona
farklı bir değer de kattığını düşünüyor ve
ziyaretçi trafiğinin bu anlamda oldukça
arttığını gözlemliyoruz.
Novotel İstanbul Bosphorus
olarak, bizler de önümüzdeki
dönemde bu cazibe merkezinde
yenilikçi yaklaşımımız ve hizmet
kalitemiz ile misafirlerimiz ve
iş ortaklarımız ile buluşmaya
devam edeceğiz.
 TURİZM
HUZURLU TATİLİN ADRESİ BOYALIK BEACH HOTEL
120 metre uzunluğundaki
mavi bayraklı plajı, turkuaz renkli
tertemiz denizi, açık ve kapalı
havuzlarının yanı sıra SPA imkanı
ve termal tesisleri ile de ön plana
çıkan Boyalık Beach Hotel; açık büfe
Orhan Belge
ve A La Carte restoran imkanları,
özel programları ile misafirlerine
unutulmaz günler yaşatıyor.
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
Pandemi’nin etkilerinin azaldığı
bir süreçte hijyene ve personelde
maske kullanımına maksimum
özen gösteren Boyalık Beach Hotel
& Spa Çeşme’nin deniz, kum ve
90
güneşinden faydalanmak isteyen
misafirlerine ev rahatlığını lüks
hizmet anlayışı ile harmanlayarak
yaşatıyor.
Tek hedefimiz huzurlu ve eğlenceli
bir tatil imkanı sunmak
Çeşme’de Mavi Bayraklı 9 plajdan
birine sahip olan Boyalık Beach
Otel’in Genel Müdürü Orhan Belge,
2022 sezonuna yüzde 90 ve üzeri
doluluk oranıyla başladıklarını
ve o şekilde de devam ettiklerini
Çeşme’deki tatil ve özel
günlerin tek adresi olan
Boyalık Beach Hotel,
mavi bayraklı özel plajı
ile yaz günlerinin de
vazgeçilmezi olmayı
sürdürüyor. Türkiye’nin en
iyi 10 resort oteli arasında
yer alan Boyalık Beach
Hotel, yaz sezonunu tam
dolulukla geçiriyor.
belirterek, “Sadece yerli turist
portföyü noktasında değil, yurt
dışından ülkemize tatil amacıyla
gelen konuklar da Boyalık Beach
Hotel & Spa Çeşme’yi tercih
ediyorlar. Biz de onların bize
gösterdiği bu ilgiyi karşılıksız
bırakmamak için tüm eğitimli
personelimizle 7/24 çalışıyoruz.
Tek hedefimiz huzurlu, sağlıklı ve
eğlenceli bir tatili misafirlerimize
sunabilmek.” diye konuştu.
 GASTRONOMİ

İKON BEACH ÇEŞME,

EĞLENCENİN VE EŞSİZ LEZZETİN YENİ ADRESİ

Taverna olmak üzere üç farklı konseptte 3 markayı

Hüseyin Aymutlu
Türkiye’nin en büyük zincir
restoranlarından Happy Moon’s Grup,
çeyrek asra yaklaşan deneyimini, yazın
kalbinin attığı İzmir/Çeşme’de İkon markası
adı altında açtığı şubesi ile bir adım ileriye
taşırken; yeni şubesinde üç ayrı marka ve
konsepti de bir arada sunuyor.
bir arada sunmaya karar verdik. Bu üç ayrı konseptte
de iddialıyız. Şeflerimizin yorumlarıyla adeta yeniden
şekillenen birbirinden farklı lezzetleri, yazın kalbinin
attığı Çeşme’de eşsiz bir manzarada konuklarımızın
beğenisine sunuyoruz. Özellikle taverna konseptimizin
konuklarımızdan yoğun ilgi göreceğine inanıyoruz.
İkon Beach Çeşme’yi kısa sürede bu bölgenin ikonu
yapacağız.” dedi.
Geniş lezzet yelpazesi gönülleri fethediyor
İkon Beach Çeşme, konseptinin yanı sıra menüsü ile de
grubun diğer şubelerinden ayrışıyor. Beach konseptinde
deniz ürünlerinden kokteyllere kadar uzanan geniş bir
yelpazede birbirinden farklı lezzetler sunuyor. Ortalama
1200 ila 1500 kişiye hizmet verebilme kapasitesine
sahip İkon Beach Çeşme’de mutfak ve depolama alanları
da mevcut. Bununla birlikte Happy Moon’s Grup’un
markalarından No.54 Steak&Kebap, şeflerinin
yorumuyla farklı et ve kebap çeşitlerini de misafirlerin
beğenisine sunuyor.
Happy Moon’s Grup’un şube sayısı yükseliyor
Happy Moon’s Grup, İkon Beach Çeşme ile açtığı şube
sayısını 56’ya yükseltti. Türkiye’de İstanbul, Ankara, İzmir,
Çorum, Gaziantep’in de aralarında olduğu 14 ilde şubeleri
olan grubun ayrıca bir de Bakü’de restoranı bulunuyor.
Mutfakları için toplamda 4 milyon TL’lik yatırım yapan
Happy Moon’s Grup, endüstriyel mutfak ürünlerinde
Öztiryakiler Endüstriyel Mutfak ürünlerini tercih ediyor.

H
appy Moon’s Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin
Aymutlu; “İkon Beach Çeşme bambaşka bir yaklaşımla
plaj, restoran ve taverna konseptini ele aldığımız, tüm
detayları ile rahatı ve lüksü aynı çatı altında toplayan bizim için
yepyeni bir konsept. Birçok farklı marka tarafından projemize
özel üretilen tasarımlar ile tasarım sürecini tamamladık. Bu
tasarımları tercih ederken kullanıcıların hem rahatlığı, konforu
ve lüksü hem de kumdan esinlendiğimiz maceranın enerjisini
hissedebilecekleri heykeller, renkler, malzemeler ve detaylar
tercih ettik bu sayede yepyeni bir uyum yakaladık.” diyerek İkon
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

Beach Çeşme hakkında düşüncelerini belirtti.

Çeşme’nin yeni İkon’u
Aymutlu; “Çeşme’deki en yeni mekânımızı da bu anlayıştan
yola çıkarak açtık. Yine bu şubemiz ile grubumuzun içinde bir
ilki hayata geçirerek, İkon Beach, No. 54 Steak&Kebap ve İkon

92
 GASTRONOMİ

MİGROS DENİZ MARKET’TEN,

DENİZ ÜSTÜ BULUT MUTFAK HİZMETİ
Ege koylarında demirlenmiş teknelere,
restoranlara, adalara, açık denizdeki teknelere
ve kara yolu ile bağlantısı olmayan bölgelere
hizmet veren Migros Deniz Market, dünya
çapında bir ilke imza atarak “Deniz üstü ilk bulut
mutfak” hizmetini hayata geçirdi. Yine dünyada
bir ilk olarak market ve hazır yemek siparişlerini
teknede seyahat eden müşterilerine insansız
teslimat araçları ile ulaştırmaya başladı.
Mağaza fiyatları ve kampanyaları ile aynı
olmak üzere 10 bin çeşitten fazla ürünü
müşterilerine ulaştıran Migros Deniz Market,
müşterilerinin hizmete erişimini daha da
kolaylaştırmak için önemli bir adım daha atarak
Migros Sanal Market uygulamasını devreye aldı.
Uygulama üzerinden pinleme yöntemi ya da tekne ismi ve konum bilgisi girilerek verilen siparişler direkt tekneye teslim
ediliyor. Migros One Managing Director Orçun Onat, “Migros Deniz Market’in sipariş hacmi 3 kat artış gösterirken,
satış hacminde ise 2021 yılının Temmuz ayına kıyasla 2.5 kat büyüdü. Sadece son bir ayda 464 tekneye Sanal Market
hizmeti vermiş bulunuyoruz.” dedi. Migros One Kitchen Managing Director Sinan Akdal ise “Migros Deniz Market ile
dünyada bir ilk olarak deniz üstü bulut mutfak ve insansız teslimat aracı hizmetlerimizle müşterilerimize benzersiz bir
hizmet sunuyoruz.” dedi.

bp TÜRKİYE, 100. WILD BEAN CAFE AÇILIŞINI

ATAŞEHİR’DE GERÇEKLEŞTİRDİ
bp istasyonlarını gelecek hedefleri çerçevesinde dönüştürürken; yenilenen stratejisi doğrultusunda marketiyle, akaryakıtıyla
entegre bir yapı içerisinde misafirlerine en iyi hizmeti sunmak için odaklı bir şekilde büyümesini sürdürüyor. bp Türkiye,
Akaryakıt Dışı Gelirler iş kolunda bp Express ve Wild Bean Cafe (WBC) konseptli istasyonlarının sayısını günden güne artırırken,
emin adımlarla büyümeye ve istihdam yaratmaya devam ediyor. bp Express marketleri içerisindeki WBC’ler ziyaretçilerine
taze demlenmiş çaydan, sıcak simit, börek, kek ve soğuk sandviçlere uzanan çeşitlilikte geleneksel Türk lezzetlerinden
döner, kavurma kaşar, bazlama kaşar, Ayvalık
tostu gibi ürünlere gün boyu kesintisiz hizmet
veriyor. WBC’lerde ayrıca dünyaca ünlü Wild Bean
Coffee güvencesi ile yüzde 100 Arabica kahve
çekirdeklerden üretilen pek çok farklı çeşitte
doyumsuz kahve lezzetleri bulunuyor. WBC’ler
misafirlerine doyurucu bir kahvaltıdan öğle ve akşam
yemeklerine, tatlı ve atıştırmalıklardan taze kahve
çeşitlerini 7/24 hizmet sunuyor. bp Türkiye Franchise
Kanalı ve Akaryakıt Dışı Gelirler Müdürü Arda Uncu
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

konuşmasında; “bp Express ve WBC konseptli

istasyonlarımızla, bayilerimizin de desteği ile 27 ile
ulaşmış durumdayız. Odaklı ve planlı bir stratejiyle
süren WBC açılışlarında 2022’de yılsonuna
kadar 30 ilde 125’in üzerinde istasyona ulaşmayı
Arda Uncu
hedefliyoruz.” dedi.

94
 GELİŞEN KENTLER

SELÇUKLU,
YATIRIM VE ETKİNLİKLERİYLE BÜYÜYOR
Selçuklu Belediyesi, hayata geçirdiği sosyo-kültürel faaliyetleri ve yatırımları ile
Selçukluyu her alanda geliştirmeye devam ediyor.

NEZAHAT YAŞAR
GENÇ AİLE SAĞLIĞI
MERKEZİ AÇILDI
Selçuklu’da sağlık alanındaki yatırımlar hızla
devam ediyor. Yazır Mahallesi’nde yapımı
tamamlanan ve bir süredir hizmet veren
87 No’lu Nezahat Yaşar Genç Aile Sağlığı
Merkezi’nin resmi açılışı düzenlenen törenle
gerçekleşti. Arsa tahsisi Selçuklu Belediyesi
tarafından yapılan yapımı ise Şakalak Tarım
A.Ş tarafından üstlenilen Aile Sağlığı Merkezi
bulunduğu noktada sağlık alanında vatandaşların
ihtiyaçlarına modern yapısıyla cevap veriyor.
900 m2’lik tahsisli arsada bulunan Aile Sağlığı
Merkezi'nde; 10 adet Muayene Odası, 2 adet
Tıbbi Müdahale Odası, 2 adet Gebe İzlem ve KONYA TROPİKAL
Üreme Sağlığı Odası, 3 adet Aşılama ve Bebek -
Çocuk İzlem Odası, 1 adet Laboratuvar Odası, 1 KELEBEK BAHÇESİ’NE
adet Emzirme Odası, 1 adet mutfak bulunmakta
olup, 4 aile hekimi, 4 aile sağlığı çalışanı, 2 REKOR ZİYARET
yardımcı sağlık personeli ve 1 adet hizmetli
personel görev yapmakta. Selçuklu Belediyesi tarafından Konya’ya kazandırılan
Konya Tropikal Kelebek Bahçesi Konya’nın favori ziyaret
mekânları arasında yer alıyor. Sadece yerli turistlerin
değil yabancı turistler ve tur operatörlerinin de uğrak
mekânı Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, yılbaşından bu
yana da 352 bin 088 ziyaretçi sayısına ulaşarak önemli
bir rekora imza attı. Yaz döneminde hem yerli hem de
yabancı turistlerin yanı sıra gurbetçilerin de yoğun olarak
tercih ettiği mekânların başında Konya Tropikal Kelebek
Bahçesi yer aldı.
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

7 bin 600 m2 kullanım alanına sahip olan Tropikal

Kelebek Bahçesi; 3 bin 500 m2 yürüyüş alanına sahip.
Ekvatoral iklim koşullarına göre yaz-kış 28 derece
sıcaklık ve yüzde 80 nem değerine sahip olan bahçede
40 farklı türde 20 bin kelebek ve 195 civarında bitki türü
ile ziyaretçilere farklı bir dünyanın kapılarını açıyor.

96
 GELİŞEN KENTLER

SELÇUKLU’DA ATIKLAR ORGANİK GÜBREYE DÖNÜŞÜYOR

Belediyecilik faaliyetleri içerisinde geri
dönüşüm ve sıfır atık çalışmalarına büyük
önem veren Selçuklu Belediyesi, sürdürdüğü
örnek çalışmalarla takdir edilen işler yapmaya
devam ediyor. Bu kapsamda pazar yerlerinde
kalan atıkların yanı sıra, çim biçme ve ağaç
budama işlemlerinin ardından kalan atıklar
toplanıyor, yapılan işlemlerin ardından üretilen
kompostlardan organik gübre elde ediliyor.
İlk etap çalışmalarında 620 ton kompost
elde eden Selçuklu Belediyesi Park Bahçeler
Müdürlüğü, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık
Müdürlüğü yılsonuna kadar 1200 ton kompost
üretimine ulaşmayı hedefliyor. 45 ile 60 gün süre
içerisinde belirli sıcaklık kontrolü sağlanarak
karıştırılan malzemeden kompost olarak tabir
edilen doğal organik gübre elde ediliyor.

SANAT AKADEMİSİ SELÇUKLU SEYİR TEPESİ’Nİ AY

ÖĞRENCİLERİNDEN TİYATRO YILDIZLI UÇURTMALAR SÜSLEDİ
GÖSTERİSİ
Selçuklu’da sanatın ve kültürün yeni adresi olan
Selçuklu Sanat Akademisi’nde eğitimler meyvelerini
vermeye başladı. Selçuklu Sanat Akademisi’nde “Paldır
Güldür Şov” isimli çocuk oyununu sahneleyen öğrenciler,
başta Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı
olmak üzere izleyicilerden büyük beğeni topladı.
2021 yılında eğitime başlayan Sanat Akademisinde
şimdiye kadar 8-12 yaş grubunda 125 çocuğa drama
eğitimi verildi. Bu çocuklardan tiyatro eğitimi almaya
hak kazanan 24 öğrenci uygulamalı tiyatro eğitimi aldı.
Eğitimi başarıyla tamamlayan öğrencilerden oluşan Sanat
Akademisi Çocuk Tiyatrosu İlk gösterisini Selçuklu kongre
merkezi oda tiyatrosunda gerçekleştirdi. Yönetmenliğini
Selçuklu Belediyesi tarafından düzenlenen
Melike Çavuşlar’ın, sahne amirliğini Çağatay Koyuncu’nun,
Konya’da yaz günlerine ayrı bir renk katan ve
teknik yönetmenliğini Aliye Selek Şeker’in yaptığı Paldır
çocukların hafta sonlarında aileleriyle birlikte
Güldür Şov, 3 seans halinde seyirciyle buluştu.
kaliteli zaman geçirdiği Uçurtma Şenliği, 30
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <

Ağustos Zafer Bayramı’nda ay yıldız desenli

uçurtmalarla veda etti. Etkinliğe katılan Selçuklu
Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı şenlik
alanında ailelerle sohbet ederek çocuklarla
birlikte uçurtma uçurdu.

97
 TESİS YÖNETİMİ

ŞEHİR HASTANELERİNİN İHTİYAÇLARINI

ENTEGRE BİR YAPIDA KARŞILIYORUZ

C
CN Group’u tanıyabilir miyiz,
hangi alanlarda sunduğunuz
hizmetlerle iş birliği içinde
olduğunuz sektörlerin çözüm ortağı
konumundasınız?
CCN Group, güçlü ve dinamik
organizasyon yapısı ile inşaat,
sağlık, teknoloji, üretim, eğitim ve
hizmet sektörlerinde entegre yapı ve
hizmet çözümleri sunan bir şirketler
topluluğudur. 2017 yılından beri
işletmekte olduğumuz Mersin Şehir
Hastanesi ve 2019 yılından beri
işletmekte olduğumuz Ankara Şehir
Hastanesi projelerimizde teknik, servis,
klinik destek ve teknoloji hizmetleri
ile farklı ihtiyaçları entegre bir yapıda
karşılayacak çözümler sunuyoruz.
Kamu-özel iş ortaklığı ile kurulan
entegre sağlık kampüsleri için
sağladığınız hizmetlerden bahseder
misiniz, projelerin hangi süreçlerinde
CCN Group imzasını görüyoruz?
Şehir Hastanelerinde CCN Servis
şirketimiz aracılığıyla Genel Destek
Hakan Adanalı

Başlıca inşaat, sağlık, teknoloji, üretim ve

eğitim gibi sektörlere hitap eden geniş bir
hizmet ağı bulunan CCN Group; işletmekte
olduğu Mersin ve Ankara Şehir Hastaneleri
projelerinde teknik, servis, klinik destek ve
teknoloji hizmetleri ile farklı ihtiyaçları entegre
> > www. hi z me t i x .c o m.t r

bir yapıda karşılayacak çözümler sunuyor. CCN

Group Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Adanalı
ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, sağlık
sektöründe hayata geçirdikleri çalışmaların
detaylarını konuştuk.

98
 TESİS YÖNETİMİ

Hizmetleri (temizlik, güvenlik, çamaşır, vb.), CCN

Klinik şirketimiz aracılığıyla Klinik Destek Hizmetleri
(laboratuvar, görüntüleme, sterilizasyon ve
dezenfeksiyon), Dias Teknoloji şirketimiz aracılığıyla
Hastane Bilgi Yönetim Hizmetleri ve CCN Teknik
şirketimiz ile de Teknik Destek Hizmetleri (bina
bakım, biyomedikal, vb.) sunuyoruz.
Komplike tesisler arasında yer alan hastanelerin
yönetiminde uyguladığınız stratejiler nelerdir, bu
stratejiler sizi sektörde nasıl bir konuma taşıdı?
Ankara ve Mersin gibi çok büyük ölçekli
hastanelerde karmaşık süreçlerin etkin yönetilmesi
ve hasta ve sağlık çalışanlarının memnuniyetinin
sağlanması ancak uygulanabilir bir sorumluluk
yönetim matrisi kurgusu ile mümkündür. Bu nedenle,
tüm hizmetlere ilişkin süreçler dijital çözümler
kullanılarak detaylı bir şekilde analiz
edilmiş ve etkileşim halinde
oldukları noktalar belirlenerek
süreç haritaları hayata
geçirilmiştir. Tamamen
sağlık hizmeti odaklı
deneyimli kadromuz pnömatik sistemi, RFID
ile sektörde güçlü bir teknolojisi destekli Ameliyat
şekilde konumlanmış Hasta Takip Süreci, trijenerasyon
durumdayız. ve ileri teknoloji bina otomasyon
sistemleri ile sağlanan enerji
Sağlık sektörüne özel
verimliliği, Covid-19 gibi
uyguladığınız teknolojik
pandemi süreçlerinde kullanılan
çözümleriniz ve bu
negatif basınçlı yeni nesil yoğun
alandaki yatırımlarınızdan
bakım odaları ve teknoloji şirketimiz
bahseder misiniz?
tarafından sunulan dijital çözümler
Dünya standartlarında teknolojik bileşenlerimizi oluşturmaktadır.
sertifikasyonu olan en büyük sağlık veri
Sağlık sektöründe sürdürülebilir bir
merkezleri, laboratuvar süreçlerinde kullanılan
marka değeri oluşturmak CCN Group için
ne ifade ediyor?
CCN Group kurulduğu günden itibaren yenilikçi
ve ilham veren projeleriyle, ülkemizi temsil ettiği
bütün alanlarda hak ettiği konuma getirme
amacı ile hizmet vermektedir. Etik değerlere
bağlı, sosyal sorumluluğunun bilincinde,
güvenilir ve tüm faaliyet alanlarında kaliteli
hizmet sunmayı hedefleyen CCN Group, hizmet
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <

verdiği tüm sektörlerde “Önce İnsan ve Çevre”

ilkesini benimsemekte; geleceğin sağlık, eğitim
ve hizmet ortamlarını dünya standartlarında
yaratan ve yaşatan ve bu anlamda ilklere
imza atan öncü bir kuruluş olma hedefi ile
hareket etmektedir.

99
 TESİS YÖNETİMİ

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, DUPONT İÇİN

EN ÖNEMLİ ÖNCELİKLERDEN BİRİ
1995 yılından bu yana Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD)
kurucu ortağı ve üyesi olan DuPont, endüstriyel ortamda sürdürülebilirlik lideri
olmayı amaçlıyor.

eniliklerinde ve hedeflerinde bilime dayalı bir ihtiyacını ortadan kaldırarak kullanıcıların ürettiği atık

Y yaklaşım kullanmaya kararlı olan DuPont,

daha fazla dönüşümün olduğu bir süreç
için kullanılmayan malzemeleri kullanışlı ürünlere
dönüştürmenin veya üretime geri kazandırmanın
yeni yollarını keşfedip bunları pazara sunmak için
harekete geçiyor.
Sürdürülebilir operasyonlar
DuPont’un, DuPont Nomex elyaf üretim sürecinde,
geleneksel olarak pazarlanabilir olarak kabul edilmeyen
ikincil bir ürün olan hidroklorik asit elde ediliyor.
DuPont, yan ürün atıklarını ve gerekli nötralizasyon
işlemini ortadan kaldırarak bu yan ürünün yararlı bir
şekilde kullanılmasını sağlamak için Gonvarri Steel
Services ile ortak çalışmakta. Bu girişim Nomex
üretimiyle ilişkili yıllık su kullanımını, elektrik tüketimini
ve karayolu nakliyesini de önemli ölçüde azaltıyor.
Elyaftan atık tulumlara
Sürdürülebilirlik kavramına önem veren DuPont,
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
miktarını azaltır. Yıpranmış, giyme süresi dolmuş olan
bu tulumlar daha sonra rahatlıkla geri dönüştürülebilir.
Nomex, doğası gereği ısıya ve aleve dayanıklı bir
elyaftır. Erimeyecek, damlamayacak veya yanmayı
desteklemeyecektir. İçindeki tehlikeler arasında üstün
bir bariyer sağlayacaktır.
Sürdürülebilirlik ve Nomex
Nomex, yapısal FR özellikleriyle alev dayanıklılığı
özelliklerini geri dönüşümden sonra bile koruyabilme
avantajına sahiptir. Ayrıca döngüsel ekonomiyi,
su yönetimini, iklim değişikliğini ciddi derecede de
önemsemektedir. Geri dönüştürülebilir kumaşı ve
uzun kullanımı sayesinde doğaya zarar vermeden
rahatlıkla kullanılabilir.

Nomex yolculuğunun her aşamasında sorumluluk

alıyor. DuPont tarafından üretilen elyaf daha sonra
Nomex kumaş olarak üretiliyor. Elyaf, elyaftan Nomex
kumaş yolculuğu ise tuluma dönüşüyor. Nomex,
dayanıklı bir malzeme olduğu için uzun süre güvenle
giyilebilir. Üretilen bu tulumlar, sıklıkla değiştirilme

100
 TESİS YÖNETİMİ

YAŞAYAN ŞİRKETLERİN,
EMPATİ İLE ÇÖZÜM ÜRETEN GÜÇ KAYNAĞIYIZ

Şirketlerin de insanlar gibi yaşayan organizmalar olduğu

düşüncesiyle şirket misyonlarını geliştirerek müşterilerinin
elektrikle ilgili tüm sorunlarına çözüm üretmek amacıyla
yola çıkan ProAsist, günlük çözümler üretmek yerine
müşterilerinin ihtiyaçlarını öngörerek geleceği de
kurguluyor. ProAsist Yönetim Kurulu Üyesi ve Omega Grup
Genel Koordinatörü Mustafa Güngör ile gerçekleştirdiğimiz
söyleşide ProAsist’in çalışmalarını konuştuk.

Şirketlerin de insanlar gibi yaşadığını düşünerek

hizmet çerçevesini buna göre uyarlayan ProAsist’in
faaliyetlerinden bahseder misiniz?
ProAsist, Omega Grup altındaki 4 şirketten biri. Omega
Pano, Omega Mühendislik ve Mr USTA diğer şirketlerimiz.
ProAsist olarak 2010’dan beri Türkiye genelinde kurumlara,
elektrik, mekanik, inşai bakım ve onarım hizmetlerini tek
elden veriyoruz. Ofiste ve sahada, müşterilerimizin işlerini,
sıkıntı ve krizlerini, onlarla birlikte yaşıyoruz, sunduğumuz
kalıcı çözümlerle şirketlerinin operasyonlarına kesintisiz
devam etmesini sağlıyoruz. 500’ün üzerindeki yetkin çözüm
ortağımızla banka şubeleri, zincir mağaza, lokantalar, okul, Mustafa Güngör
hastane, ticari binalar ve endüstriyel tesisler gibi 32.000
lokasyona hizmet götürüyoruz. Bu alanda sektör liderleriyiz. yeteneğimizi ekleyerek, yüzlerce firmanın yaşamını mümkün
Şirketlerin yaşamlarını kesintisiz sürdürmelerini sağlamak kılan kesintisiz bir güç kaynağına dönüştük. Şirketlerin
adına şirketlerle nasıl bir iş birliği yürütüyorsunuz? insanlar gibi 'yaşayan organizmalar' olduğuna inanıyoruz;
Sıradan bir teknik hizmet firması değiliz. Müşterilerimizin yaşadıkça ürettiklerini, katkı sağladıklarını, zamanla yorgun
elektrikle ilgili sorunlarına çözüm getirmek için yola çıktık. düşüp yıprandıklarındaysa yaşamlarını sürdürebilmeleri için
Elektrik uzmanlığımıza, mekanik yetkinliğimizi ve empati bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmeleri gerektiğini biliyoruz.
Bu nedenle şirketler bizim müşterimiz değil, birlikte
yürüdüğümüz yol arkadaşlarımız. Sorunlar onların
sorunu değil, bizim sorunumuz. İhtiyaçlarını anlıyor,
ÇÖZÜM

KURUMLAR
ORTAKLARI
köklü çözümler üretiyoruz. Müşteri, çözüm ortakları,
üretici, distribütör, tamamlayıcı ve etkileyicilerin bir araya
gelmesini, ortak fayda sağlayacak çözümlere ulaşmayı
EKİPMAN
TEDARİKÇİLERİ
önemsiyoruz. ProAsist Çözüm Platformu’muzu bu amaçla
kurduk. Kendi geliştirdiğimiz akıllı ekran uygulaması
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <

“ProAsist Smart Screen” ile de şirketlerin operasyonlarını

EĞİTİM
KURUMLARI
anlık takip etmelerine, envanterlerini görebilmelerine,
cihazlarının performanslarını analiz edebilmelerine, arızaları
öngörebilmelerine, bütçe ve süreçleri yönetmelerine imkan
TAMAMLAYICILAR
ETKİLEYİCİLER
yaratarak işlerini en etkin şekilde yönetmelerini sağlıyoruz.
TİCARET / BARTER PLATFORM AVANTAJI Kısaca biz, "Yaşayan Şirketlerin, empati ile çözüm üreten
BİLGİLENDİRME / EĞİTİM / KNOW-HOW REFERANS

SPONSORLUK / SOSYAL SORUMLULUK

güç kaynağıyız.”

101
 TESİS YÖNETİMİ
DENETLENMEYEN SİTELERDEKİ SUÇ ÖRGÜTÜ
YUVALANMALARI, ÜLKEYİ TEHLİKEYE SOKUYOR
büyük adımın Kat Mülkiyeti Kanunu'nun
İlhan Aydın Kartal
artal, günümüz şartlarında yetersiz kalan kanunun
K değiştirilmemesi durumunda şehirlerin modern
gecekondulara dönüşebileceği uyarısında bulundu.
25 yıllık mesleki deneyimi, gözlemleri ve sahadaki gerçeklere
dayandırdığı çalışmaları sonucunda Türkiye’de bulunan toplu
yapıların ve 8 bağımsız bölümden fazla konutun yer aldığı
binaların yönetiminde yaşanılan sıkıntıların hukuk çerçevesinde
bertaraf edilmesi amacıyla sektör temsilcileri ve kanun
koyucularla çalışmalar yürütülmesi gerektiği ifade eden M
Plus Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Aydın Kartal, 1965 yılında
yürürlüğe giren ve 2007 yılında 5711 sayılı kanun ile revize
edilerek bina yönetimi, yönetim ve yöneticilere yol gösteren
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun günümüz şartlarında ihtiyaçları
karşılayamadığını söyledi.
Kanun yetersiz kalıyor
Kartal, “Teknolojinin ilerlemesi, inşaat sektöründeki
gelişmeler, değişen aile yapısı ve sosyoekonomik yapı, toplu
yapıların çoğalması ile birlikte güvenlik, sosyal alanlar, kapalı ve
açık ortak kullanım alanlarının artması, yenilenebilir enerji ve
geri dönüşüm tesislerinin toplu yaşam alanlarında hayatımıza
girmesi gibi köklü değişikliklere rağmen 634 sayılı Kat Mülkiyeti
Kanunu yetersiz kalmaktadır.” diye konuştu.
“Günümüzde sayıları her geçen gün artan toplu yapıların,
halen bir meslek olarak benimsenmemiş, mesleki yeterlilik
kriterleri belirlenmemiş ve yetişmiş personel sayısı yetersiz
olan site yöneticileri tarafından yönetilmesi, sitelerde
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
hayatına devam eden vatandaşların ekonomik, beşeri ve aile
yaşamlarına zarar vermektedir.” diyen Kartal; devletin herhangi
bir organı, bir federasyon veya oda tarafından denetlenmeyen
yöneticilerin, kendilerine emanet edilen milyarlarca lirayı
kontrolsüz bir şekilde harcamakta olduğunu ve insanların
hayatlarında yaptıkları en değerli yatırım olan evlerinin değer
kaybetmesine sebep olduğunun da altını çizdi. Kartal, kanunun
102
M Plus Yönetim Kurulu Başkanı
İlhan Aydın Kartal, toplu konut site
yönetimlerini çıkmaza sürükleyen
sorunların çözümü için atılacak en
revize edilmesi olacağını açıkladı.
değiştirilmemesi durumunda şehirlerin modern gecekondulara
dönüşebileceği uyarısında bulundu.
Tehlike yaratıyor
Milyonlarca insanın yaşadığı sitelerin, suç örgütleri
üyelerinin de tercih ettiği yerler haline geldiğini sözlerine
ekleyen Kartal, sorgulanmayan ve teftiş edilmeyen sitelerde
terör örgütü gruplarının, uyuşturucu tacirlerinin ve illegal
şahısların çoğaldığını ve bunun hem site sakinleri hem de ülke
güvenliği açısından büyük bir tehlike yarattığını vurguladı.
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun günümüz şartlarına göre
yeniden revize edilmesi gerektiğini belirten Kartal, sürecin
iyileştirilebilmesi için ilk adımda yapılması gerekenleri
şöyle sıraladı:
Site yönetim faaliyetlerinin kontrol altına alınması,
Mesleki yeterlilik kriterlerinin belirlenmesi,
Yönetim ve yönetici standartlarının belirlenmesi ve
müfredatının hazırlanması,
Yönetim hizmetleri ve muhasebe kayıtlarının belirli
standartlar ile kontrol altında yapılması için hizmetin yetkili
kurumlar tarafından verilmesi,
Bu kurumların devletin yetkili organına bağlı olması ve
sürekli denetlenmesi.
Bakanlığa çağrıda bulundu
Tesis yönetim danışmanlık hizmetlerinin bir ekip
işi olduğunu vurgulayan Kartal, kat mülkiyeti yasası
çerçevesinde hizmet vermesi gereken yönetimlerin sadece
aidat toplayarak tek düze planlarla ilerleyen bir yapıda
olmamaları gerektiğini belirterek, “Sayıları günden güne
artan bu şirketler, halkla ilişkilerinden kurumsalına, mali
ilişkilerinden insan kaynaklarına, hukuki süreçlerden saha
operasyonlarına kadar toplu konut yönetimlerini ilgilendiren
her alanda bilgi, birikim ve tecrübenin buluştuğu profesyonel
bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu yapılanmanın zaman
geçirmeden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
himayesinde gerçekleşmesini talep ediyoruz.” dedi.

MOBİL CİHAZLARLA GEÇİŞ YAPMA KOLAYLIĞI,
BİZİ RAKİPLERİMİZDEN AYIRIYOR
Melih Kıran
ASSA ABLOY Marmara Bölge Müdürü
Melih Kıran ile gerçekleştirdiğimiz
söyleşide Kıran; global bir firma
olarak hizmet verdikleri sektörlerden
ve mobil dijital kimlik sistemiyle
müşterilerine sağladıkları
avantajlardan bahsetti.
TESİS YÖNETİMİ
A
SSA ABLOY ürün ve hizmetlerinden bahseder
misiniz? Global bir firma olarak rakiplerinizden sizi
ayıran özellikleriniz nelerdir?
ASSA ABLOY olarak geçiş çözümlerinde küresel bir lideriz.
Her gün milyarlarca insanın daha güvenli ve kolayca geçiş
yapabilmesi için elektronik ve mekanik olarak çeşitli çözümler
sunuyoruz. Daha önce otomatik bir kapıdan geçtiyseniz,
otelde kaldıysanız ya da pasaport kontrolünden geçtiyseniz;
muhtemelen ürünlerimizden ya da hizmetlerimizden en az birini
kullanmışsınızdır. Son yıllarda teknoloji ve yazılım şirketlerine
yaptığımız yatırımlar sayesinde gündelik hayatın bir parçası olan
mobil cihazlarla geçiş yapma kolaylığı, bizi rakiplerimizden ayıran
en belirgin özelliğimiz arasında.
Hangi sektörlerde daha çok hizmet veriyorsunuz ve en çok
sattığınız ürünler nelerdir?
Güvenliğin ön planda tutulduğu işletmeler, devlet
kurumları, havalimanları, hastaneler, oteller ve diğer birçok
sektörde entegratör ve elektronik güvenlik kurulumcuları ile
birlikte yüksek güvenlikli çözümler sunuyoruz. Son yıllarda
yaşadığımız pandemi sebebi ile kartlı geçiş sistemlerinde,
kişisel mobil cihazlarla geçiş ön plana çıktı. Bu yüzden mobil
geçiş özellikli kablosuz kapı kolları ve okuyucular en çok
sattığımız ürünler arasında.
Mobil dijital kimlik sisteminden bahseder misiniz? ASSA
ABLOY olarak müşterilerinize bu konuda sunduğunuz
avantajlar nelerdir?
Mobil dijital kimlikler, web arayüzü sayesinde mobil
cihazlardaki yazılıma güvenli veri (SIO) olarak gönderiliyor.
Algoritma ile şifrelenen SIO, 128 Bit AES şifreleme ile
okuyucuya gönderilip, deşifre işlemini gerçekleştirerek,
kartlı geçiş sistemine iletiyor. Bu noktada müşterilerimize
sunduğumuz en büyük avantaj, dijital kimlik kullanımı
esnasında internet kullanımına ihtiyaç duymadan Bluetooth
veya NFC üzerinden geçiş noktalarına kolay ve hızlıca giriş
yapabilmeleri ve yöneticilerin nerede olursa olsun bulut
üzerinden kimlikleri yönetebilmeleridir. Özellikle ziyaretçilere
RFID kart verip elden ele dolaştırılmasına izin verilmeden,
misafirlerin mobil cihazlarına geçici yetkilendirme yapabilme
özelliği çok dikkat çekiyor.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
Hedeflediğiniz yeni sektörler var mıdır?
Son dönemde artan paylaşımlı ofis kullanımı neticesinde yeni
geliştirdiğimiz ürünler ile mobil dijital kimliklerin bu pazarda
kullanımını artırmayı planlıyoruz. Aynı zamanda bankacılık
ve finans sektöründe kullanılmaya başlanması amacı ile yeni
geliştirmeler yapmayı hedefliyoruz.
103
 SAĞLIK

KALP SAĞLIĞI MERKEZLERİ VE KRİTERLERİ

Orta, ileri yaş grupları ve çocuklar

için ayrı olarak açılan Kalp Sağlığı
Merkezleri, ihtiyaç duyan hastalar
için hizmet veriyor. Açık kalp
ameliyatlarının yapıldığı, tanı ve
tedavilerin konulduğu bu merkezler
Sağlık Bakanlığı tarafından
tescillendikten sonra hizmet vermeye
başlayabiliyor.

alp hastalıkları dünyada ölüm nedenlerinin en

K başında gelmektedir. Erken tanı ve acil durumlarda

hızlı tedavi ile ölüm oranları azaltılabilmektedir.
Kalp damar hastalıkları, orta ve ileri yaş gruplarında küresel
ölümlerin yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Genellikle orta
yaş gruplarında sıkça görülen kalp hastalıkları hayatı
olumsuz etkilemekle birlikte, hayat kalitesini de oldukça
düşürmektedir. Buna dayanarak klinik maliyeti yüksek,
bir o kadar da tedavisi zor olan kalp rahatsızlığına sahip
vatandaşlar için “Kalp Sağlığı Merkezleri” açılmıştır.
Ulaşımı kolay olması açısından ve hizmete ihtiyaç duyan
kişilerin hakkaniyetli bir şekilde tedavi olabilecekleri bu
merkezler Türkiye’nin birçok kamu ve özel hastanelerinin
bünyesinde bulunmaktadır. T.C Sağlık Bakanlığı Sağlık
Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kalp merkezlerinin
planlaması, kurulumu ve işleyişi ile ilgili usul ve
esasları düzenleyen 18 Temmuz 2019'da yayımlanan
genelgesine göre kalp merkezleri; açık kalp cerrahisi
ameliyatlarının gerçekleştirildiği, kardiyoloji işlemlerinin
birlikte ve koordineli yapıldığı hastanelerin bünyesinde
kurulan birimlerdir.
Bu merkezler Sağlık Bakanlığınca açılır ve tescil edilir.
Bakanlıkça kalp merkezi olarak tescil
edilmeyen sağlık kuruluşlarında tedavi
ya da tanı amaçlı işlemler ve açık kalp
ameliyatları yapılamamaktadır. Sağlık
kuruluşu kendi bünyesi dahilinde bu
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
Kalp Merkezleri, sevkle gönderilen hastanın
bekletmeksizin tedavisini sağlayacak
Bu genelgeye ek olarak Türkiye'de kalp krizine bağlı
gelişen mortalite ve morbiditenin en aza indirilmesi
amacıyla Bakanlık tarafından kalp krizi geçiren vakaların
yönetimine ilişkin usul ve esaslara dayanan genelge
hazırlandı. Genelgeye göre; kalp krizi geçiren hasta,
tescilli kalp merkezi bulunan bir sağlık tesisine, İl Sağlık
Müdürlüklerinin her il için hazırlamış olduğu nöbet
çizelgesine göre yönlendirilebilecek. İlk tıbbi temas ile
birlikte gerekli tedaviler uygulanabilecek.
Çocuk kalp hastalıkları merkezleri
Orta ve ileri yaş gruplarında sıkça görülen kalp
rahatsızlıkları çocuklarda da sık görülebiliyor. Sağlık
Bakanlığınca hazırlanan Çocuk Kalp Hastalıkları
Merkezleri Hizmetleri konulu genelgeyle, erişkin kalp
merkezi ile çocuk kalp hastalıkları merkezleri arasında

merkeze sahipse tedavi, tanı ve ameliyatları

yapabilmektedirler. Türkiye’nin birçok ilinde
kamu ve özel hastanelerinin bünyesinde
bu merkezler bulunmaktadır. Kalp Sağlığı
Merkezleri tedavi, tanı ve ameliyatlar
üzerine; konseyler ve eğitim programları
da düzenleyebilir.

104
 SAĞLIK

ayrım yapılarak bu merkezlere ilişkin usul ve

esaslar da belirlendi. Çocukların da hizmete
ulaşması kolaylaştırılarak yeterli ve gerekli
hizmeti alması sağlanıyor.
Kalp merkezlerinin planlaması, kurulumu
ve işleyişi ile ilgili usul ve esasların yer aldığı
genelgeye göre kalp merkezleri;
Bünyesinde kardiyoloji ve kalp
damar cerrahisi verilen hastanelerden,
açık kalp cerrahisi ameliyatlarının ve
girişimsel kardiyoloji işlemlerinin birlikte,
koordineli yapıldığı hastaneler bünyesinde
kurulan birimlerdir.
Sağlık Bakanlığı izni ile açılır ve tescil
edilir. Bu izni almamış ve tescil
edilmemiş sağlık tesislerinde açık kalp
cerrahisi yapılamaz.
Kamu hastaneleri bünyesinde yeni açılacak olan ise Euroscore II’e ve/veya Bakanlıkça kabul edilen güncel
kalp merkezlerinin faaliyetleri komisyonca belirlenen skorlama sistemlerine göre beklenen mortaliteden yüksek
koordinatör hastane ile işbirliği içerisinde yürütülür. olması halinde Bakanlık tarafından yerinde değerlendirme
Kalp Sağlığı Merkezlerinin Standartları ve Planlanması; yapılır. Bu merkezler birinci yılın sonunda uyarılır, üst üste
Kalp merkezlerinde girişimsel kardiyoloji işlemleri ve iki yıl yukardaki kriterleri sağlayamayan merkezin yetkisi
açık kalp cerrahisi ameliyatları ilgili uzmanlık dallarının Bakanlıkça iptal edilir.
koordineli çalışması ile yapılır. Bu amaçla konseyler, eğitim Sağlık tesislerinin kalp merkezi başvurusu için gerekli
programları gibi çalışmalar yürütülebiliyor. belge ve bilgilerde şöyle;
Bünyesinde kalp merkezi bulunan hastaneler Sağlık tesisinin toplam yatak sayısı, uzmanlık dalı için
bakanlıkça yıllık olarak değerlendirilir. ayrılan poliklinik oda sayısı, servis ve tescillenmiş yoğun
Her bir kalp merkezi yıllık en az 100 açık kalp bakım yatak sayısı, bölgede kurulu mevcut kalp merkezi
cerrahisi, 1.000 adet tanı ve tedavi amaçlı koroner sayısı, en yakın kalp merkezine uzaklığı, ulaşım şartları
anjiyografi yapmalıdır. ve süresini içeren kurumsal ve bölgesel verilere ait bilgi
ve belgeler.
Yukarıda bahsedilen sayıya ulaşamayan kalp merkezleri
birinci yılın sonunda uyarılır. İki yıl üst üste bu sayıya Hastanede fiilen görev yapan kardiyolojisi uzmanı
ulaşamayan merkezlerin yetkisi bakanlıkça iptal edilir. ve kalp damar cerrahisi uzmanı sayısı, kalp merkezinde
bulunması zorunlu tabip dışı sağlık personelinin isim
Tanı ve tedavi amaçlı yapılan koroner anjiyografılerde
listesi, kimlik, var ise Bakanlık onaylı sertifika veya eğitim
yıllık %25’den daha fazla negatif sonuç çıkması veya
belgeleri, öğrenim durumuna ilişkin belgeleri içeren
yapılan tüm invaziv girişimlerde beklenen mortalitenin
personele ait bilgi ve belgeler.
yüksek çıkması ve/veya yapılan açık kalp cerrahisinde
Sağlık tesisi bünyesinde bulundurulması zorunlu
tıbbi hizmet birimlerinin listesi ile bu birimlerden izin
veya ruhsata tabi olanlara ait mevzuatına göre alınmış
faaliyet izin, tescil, ruhsat vb. belgeler ve müdürlükçe
yerinde tespit yöntemiyle doldurularak imza altına alınmış
denetim ve değerlendirme raporu.
Bölgede son bir yıla ait tanısı konulmuş kalp hastalığı
sayısı, bir yıl içerisinde gerçekleştirilen toplam açık kalp
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <

cerrahisi ameliyat ve girişimsel kardiyoloji işlem sayısı,

servis ve yoğun bakımların yatak doluluğu, sağlık tesisi
kalp cerrahisi ve kardiyoloji kliniklerine dışarıdan şevkle
gelen ve sağlık tesisi dışına sevk edilen yıllık kalp vakası
sayısı. Sevk edilen hastalarda sevk edildiği merkezde
yapılan cerrahi ve girişimsel kardiyoloji işlem yapılan hasta
listesini içeren istatistiki bilgi ve belgeler.

105
 SAĞLIK

DENEYİM VE TECRÜBELERİMİZLE
SAĞLIĞINIZ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Girişimsel Kardiyoloji ve Elektrofizyoloji

Uzmanı Koru Kalp Merkezi Direktörü
Doç.Dr. Sinan Altan Kocaman ile kendi
bünyelerinde bulunan Koru Hastanesi
Prof. Dr. Ahmet Sonel Kalp Merkezi
hakkında konuştuk.

alp ve damar hastalıkları toplumlarda en fazla

K ölüme ve iş gücü kaybına sebep olan hastalıkların

başında gelmektedir. Bu nedenle bu hastalıklardan
birincil korunma, erken tanı ve tevavisi klinik pratikte kalp
merkezlerinin önemli uğraşlarındandır.
Kalp merkezimizde yetişmiş uzman doktor ve eğitimli
yardımcı tıbbi personel ile çeşitliliği oldukça geniş
işlemler yapılabilmesi hasta güveni ve tek merkezden
hasta takibini oldukça kolaylaştırmıştır.
Diğer bir nokta kalp merkezimiz, öngörülemeyen
acil kardiyak olayların günün her saatinde tedavi
edilebilmesi için 112 acil çağrı sistemi ile entegre
olarak çalışmaktadır.
Kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi kliniklerinden
oluşan merkezimizde rutin poliklinik ve yataklı hasta
> > www. hi z me t i x .c o m.t r
Doç.Dr. Sinan Altan Kocaman
hizmetleri dışında koroner ve periferik vasküler
girişimler, karotis-renal arter stentleme, doğumsal
kalp hastalıkların ameliyatsız onarımı (ASD, VSD,
PFO ve PDA kapatılması), renal denervasyon, Aort
koarktasyonunun ameliyatsız tedavisi, sonradan
gelişen kalp kapak darlıklarının açılması (mitral ve
pulmoner valvüloplasti), mitral ve triküspit kapağa
klip yerleştirilmesi (Mitra-clip, Tri-clip) ve EVAR (aort
anevrizmalarına greft kaplı stent yerleştirilmesi), TAVI
(ameliyatsız aort kapak değiştirilmesi), septal alkol
ablasyonunu, sol atriyal apendiks kapatma, gibi oldukça
sofistike işlemeler başarı ile uygulanmaktadır.
Kardiyoloji alanında ritim bozukluklarının geleneksel
ve kompleks haritalama sistemleri ile ablasyon
tedavileri ve her türden kalp pilinin takılması yaygın bir
şekilde gerçekleştirilmektedir.
Kalp cerrahisi ekibimiz her türlü geleneksel ve
minimal invaziv yöntem ile yapılan operasyonlardan
robotik cerrahiye uzanan geniş bir yelpazede operasyon

portföyüne sahiptir. Bunun dışında varis polikliniği ile

de birçok işlem günübirlik ayaktan perkütan yöntemler
ile yapılabilmektedir.
Kendi deneyim ve tecrübelerimiz ile geliştirdiğimiz
damar yaşı ve yapısı kontrollerimiz ile de beklenmedik
birçok genç kardiyak olayları önlemeyi hedeflemekteyiz.

106