İMTİYAZ SAHİBİ

Metin Tahnal

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Turgut Tahnal

GENEL KOORDİNATÖR
Erdinç Sözbir
Turgut Tahnal
HABER MÜDÜRÜ Genel Yayın Yönetmeni
Elif Özsoy
haber@hizmetix.com.tr

EDİTÖR
GRAFİK TASARIM
Doğukan Hemedan
grafik@hizmetix.com.tr

HABER MERKEZİ
Hafize Küçükler
REKLAM & PAZARLAMA
Hüseyin Bucak
Rukiye Mertoğlu
Yeter Öznur Akpınar
FİNANS DİREKTÖRÜ
Özlem Tahnal
ABONE SORUMLUSU
Yusuf Başgöl
abone@demircanmedya.com.tr
KATKIDA BULUNANLAR
Mahfi Eğilmez
Hakan Çınar
Rüştü Bozkurt
BASKI
Yeni Devir Matbaacılık
ve Gazetecilik A.Ş.
EKONOMİ VE İŞ DÜNYASI DERGİSİ
YÖNETİM MERKEZİ
Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8
Sefaköy - Küçükçekmece / İST.
T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64
www.hizmetix.com.tr
Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı
saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve
fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan
kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı
yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu
ilan verene, makalelerin sorumluluğu
yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
Türkiye’de dergicilik sektörünün sayılı temsilcileri arasında yer alan ve kurulduğu
2007 yılından bu yana “Ekonomi ve İş Dünyası’nın” nabzını dosya haberleri,
araştırma konuları ve özel röportajlarıyla tutarak, geçmişe dönük bir arşiv niteliğine
ulaştıran Hizmetix’in 180. Haziran sayısından hepinize merhabalar…
15 yıldır her ay ilk günkü gibi özenle hazırladığımız zengin içeriklerimizle
ekonomi, iş dünyası, bilişim-teknoloji, hizmet, sağlık, gıda ve otomotiv
sektörlerinde ses getirecek haberlerini 180. sayımızda da sizlerle buluşturmanın
mutluluğunu yaşıyoruz.
Haziran sayımızın kapağında; İnoksan’ın sağlık kurumlarına sunduğu hastane
projelerinde hayata geçirdikleri çalışmaları, sektörde bu alanda yarattıkları farkları
ve İnoksan’ın hem yurt içinde hem de yurt dışında önümüzdeki dönemlerde
faaliyete geçireceği yatırımların detaylarını İnoksan Genel Müdürü Esra Altay
Batkın ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşiyle sayfalarımıza taşıdık.
Ekonomi bölümümüzde Türkiye’nin en değerli markalarını sizlerle
buluştururken, tarım sektörünün sürdürülebilirliğine katkı sağlayan finans
kuruluşlarının haberlerine yer verdik. Bilişim sektöründe son dönemlerin en çok
öne çıkan kavramları Metaverse ve NFT ile ilgili hayata geçirdikleri projelerle öne
çıkan firmaların yaratıcı çalışmalarını sizlere aktarırken, kripto para sektöründe
yatırımcıların gözünden sektörün değerlendirmesini bir raporla sizlere sunduk.
Enerji bölümümüzde, yenilenebilir enerjiye dair yatırımların günümüzdeki
oranını ve işletmelerin güneş enerji santralleri başta olmak üzere yenilenebilir
enerjiye gösterdiği ilgiyi de sizlerle buluşturuyoruz.
Sağlık bölümümüzde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yüksek oranlara
sahip obezitenin cerrahi yöntemleri ve operasyon sonrasında nelere dikkat edilmesi
gerektiği konusunda değerli uzmanların görüşlerini aldık. Ayrıca Türkiye’de
faaliyete geçen ve 2022 yılında açılması planlanan şehir hastanelerini de sizler
için derledik.
Otomotiv sektöründe yaşanan çip krizi ve ekonomik sorunlarla birlikte ilginin
2. el araçlara kaydığı bu dönemde, sektörde yaşanan gelişmelere ve elektrikli
araçlarla ilgili markaların yeni çalışmalarına da sayfalarımızda yer verdik.
Haziran sayımızda iyi bir gelecek için sürdürülebilir gastronomiye ve gıdaya
daha çok önem verilmesi gerektiğine de vurgu yaptığımız haberlerimizle 180.
sayımızı sizlere sunuyoruz…
Keyifli okumalar dilerim…

4 • w w w. h i z m e t i x . c om.tr
 Bu ay ÖNE ÇIKANLAR

10
TÜRKİYE'NİN EN DEĞERLİ MARKALARI

70
30
ISS, SAĞLIK ORDUSUNUN BANKALARIN TARIMA DESTEĞİ,
ÖNEMLİ BİR PARÇASI 180 MİLYAR LİRAYI AŞTI

46
EDIS İLE DEPREMİ ÖNCEDEN ÖĞRENİN

66 52
44
RÜZGAR VE GÜNEŞ, 7 MİLYAR DOLARLIK
İNOKSAN, ULUSLARARASI PAZARLARDA ENERJİ İTHALATINA ENGEL OLDU
SATIŞ ODAKLI DEĞİL HİZMET RAKİPLERİYLE YARIŞIYOR
ODAKLI BÜYÜYEN BİR FİRMAYIZ

56
MODERN ÇAĞDA OBEZİTE CERRAHİSİNİN
ÖNEMİ BÜYÜK
62
68 YÜKSEK KALİTELİ HİZMET ANLAYIŞIMIZI ULUSLARARASI
2022 YILINDA 5 ŞEHİR HASTANESİ ARENAYA TAŞIDIK
DAHA AÇILACAK

82
SAĞLIKLI BİR GEZEGEN İÇİN
BAKLİYATLAR KİLİT ROL OYNUYOR

88
2. EL ARAÇ SATIŞINDA ONLINE
92
KANALLAR ETKİLİ OLUYOR
İLK ŞARJ AĞI İŞLETMECİ LİSANSLARI VERİLDİ

6 • w w w. i z met i x . c om.tr
 ENERJİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

KURULU GÜCÜ 100 BİN MEGAVATI GEÇEN

BİR TÜRKİYE VAR

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih

Dönmez, Türkiye’nin kurulu gücünün
100 bin megavatı geçtiğini ifade
ederken; yenilenebilir enerji, enerji
verimliliği ve enerji teknolojilerinde
Türkiye’nin kendi dönüşümünü
sürdürdüğünün altını çizdi.

Fatih Dönmez

E
nerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fatih Dönmez,
bugün artık kurulu
gücü 100 bin megavatı geçen bir
Türkiye olduğuna vurgu yaparak;
"Bugün artık yenilenebilir enerjide,
enerji verimliliğinde, enerji
teknolojilerinde, nükleer enerjide
attığı adımlarla kendi enerji
dönüşümünü sürdüren bir Türkiye
var. Enerjide kendi öz yeterliliğimizi
sağladıkça inanıyorum ki Türkiye
hem üretim hem dağıtım hem de
piyasalarda merkez olma hedefine
daha somut bir şekilde yaklaşacak."
ifadelerini kullandı.
Madenlerle ilgili de son dönemde
Cumhuriyet tarihinin en yüksek
üretim ve ihracat rakamlarına
ulaştıklarını hatırlatan Bakan
Dönmez, "Bu alanda belirli
bir mesafeyi kat ettik. Enerji
bağımsızlığımızı teminat altına
alacak adımları attık, atmaya
devam ediyoruz. 2053 net karbon
sıfır vaatlerimiz çerçevesinde
daha yapacaklarımız var.
Özellikle enerji teknolojilerinin
daha da geliştirilmesi noktasında
atacağımız adımlar var. Bu üç ana
eğilimin yanında belki bugün en
çok konuşulacak konulardan biri
de verimlilik, yenilenebilir ve
teknoloji. Teknoloji konusunda
son dönemde neşredilen
yayınlarda önemli bir uyarı var.
Eğer kritik minerallerin fiyatını
durduramazsanız teknolojik
maliyetler tekrar artışa geçecek.
Bunu lityum pillerinden, güneş
panellerine kadar yayımlanan son
raporlarda görüyoruz. Eskiden
petrol fiyatlarında spekülasyonu
konuşurduk. Şimdi ise nikel gibi
önemli metallerdeki spekülasyonu
konuşuyoruz. Lityum fiyatlarındaki
yüksek artışlar malumunuz.
Enerjinin geleceğinde artık kritik
mineral ve madenler olacak."
açıklamalarında bulundu.
Güneş paneli üretiminde dünyada
dördüncü, Avrupa’da birinciyiz
Bakan Dönmez, "Türkiye olarak,
güneş paneli üretiminde bugün
yıllık 7 bin 960 megavat üretimle
dünyada dördüncü, Avrupa’da ise
birinciyiz. 8 yıl önce Türkiye’de ilk
tohumları atılan bir sektör bugün
sadece kaynak üretimiyle değil
teknoloji üretimiyle de yukarılara
oynuyor. Enerji denkleminde
yenilenebilirin payı artarken
diğer yanda azalması beklenen
petrol ve gaz talebinde neden bir
yavaşlama görmüyoruz. Ulusal
Enerji Verimliliği Eylem Planımız
kapsamında 2021 yılında 1,33
milyar dolar yatırım yaptık ve
karşılığında 372 milyon dolarlık
bir tasarruf sağladık. Bu yıl
1,06 milyon TEP birincil enerji
tasarrufuyla ilk defa 1 milyon
TEP sınırını aştık. 2021, enerji
verimliliğinde en yüksek yatırımın
ve en yüksek tasarrufun sağlandığı
yıl oldu. Yine geçtiğimiz yıl
enerji verimliliği uygulamalarıyla
15,61 milyon ton CO2 salımını
da engellemiş olduk. Son 5 yıllık
döneme baktığımızda enerji
verimliliğine toplamda 6,45 milyar
dolar yatırım yaptık. Toplamda
1,56 milyar dolarlık bir tasarruf
sağladık. Bu tasarruflar sayesinde
850 bin TEP ham petrol ve 5,4
milyar metreküp doğal gaz ithalatını
da engellemiş olduk. Toplamda 12
bin yeni istihdam oluşturduk ve
ekonomimize 3,91 milyar dolarlık
brüt katma değer sağladık. Belki
daha da önemlisi son 5 yılda 43,2
milyon ton CO2’nin doğaya salımını
engelledik." şeklinde konuştu.

8 > > www.hizmetix.com.tr

 EKONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

TÜRKİYE'NİN EN DEĞERLİ MARKALARI

Brand Finance, 2022 yılına ilişkin

"Türkiye'nin En Değerli Markaları-
Turkey 100" çalışmasını tamamladı.
Çalışmanın sonucunda ilk sırayı, 1 milyar
604 milyon dolarlık marka değeriyle
son 3 yıldır olduğu gibi Türk Hava
Yolları (THY) aldı. THY’yi 1 milyar 452
milyon dolarla Arçelik izledi. Üçüncü
sırada 819 milyon dolarlık marka
değeriyle Ford Otosan aldı.
Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem
İlgüner, 2021 yılı verileri esas alınarak
gerçekleştirilen çalışmada 2021 yılının salgın ve
küresel ekonomik daralmanın da etkisiyle markalar
için iyi bir yıl olmadığını, en değerli 100 markanın
toplam değerinin bir önceki yıla kıyasla yüzde
257’lik düşüşle 21,4 milyar dolardan 16 milyar
dolara düştüğünü söyledi.
Turkcell 705 milyon dolarla 5'inci sıradaki yerini korurken,
geçen yılki listede yer almayan LC Waikiki ise 668 milyon
dolarlık değeriyle 6'ncı sırada yer aldı.
Marka değeri 532 milyon dolar olarak belirlenen
Garanti BBVA 7'nci, 524 milyon dolarla BİM 8'inci, 507
milyon dolarla İş Bankası 9'uncu, 500 milyon dolarla Türk
Telekom 10'uncu sıraya yerleşti.
İlk yüzde dokuz yeni marka
Listeye bu yıl muhtelif iş kollarından 9 yeni marka da
dahil oldu. Bu markalar LC Waikiki, Petrol Ofisi, İGA,
Yayla, Kervan, Türkiye Sigorta, Sabiha Gökçen, Aktif
Bank ve Ege Seramik olarak sıralandı.
İlk 100'de yer alan markaların değerlerinde en yüksek
artış yüzde 67,2 ile Medikal Park ve yüzde 48,1 ile
Odeabank'ta gerçekleşti.
Bahsi geçen dönemde marka değerinde en yüksek düşüş
ise yüzde 69,5 ile Do&Co'da oldu. Bu markayı yüzde 67,2
ile Tat, yüzde 65,8, Anadolu Isuzu izledi.

Araştırmaya göre, Türk Hava Yolları (THY), 1

milyar 604 milyon dolarlık marka değeriyle bu yıl da
"Türkiye'nin En Değerli Markası" oldu. THY; 2019,
2020 ve 2021 yıllarında da birinci sırada yer almıştı.
THY'yi 1 milyar 452 milyon dolarla Arçelik izledi.
Üçüncülüğü 819 milyon dolarlık marka değeriyle
geçen yıla oranla yedi sıra yükselen Ford Otosan
aldı. Vestel de geçen yıla göre yedi sıra yükselerek
720 milyon dolarlık değeriyle 4. sırayı elde etti.

10 > > www.hizmetix.com.tr

 EKONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

MÜSİAD, TÜRKİYE’NİN GÜCÜNE

GÜÇ KATANLARI ÖDÜLLENDİRDİ

Müstakil Sanayici ve İşadamları

Derneği (MÜSİAD) 17 yıldır düzenlediği
“Türkiye Ekonomi Basını Ödül Töreni”ni
bu yıl “Türkiye’nin Gücü Ödül Töreni”
adıyla ulusal ölçekte kapsamlı ve
güçlü bir programa dönüştürdü.
Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a “MÜSİAD Türkiye’nin Gücü
Özel Ödülü” verildi.

T
örenin açılış konuşmasını yapan Müstakil Sanayici
ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı
Mahmut Asmalı; “MÜSİAD; bugün yurt içinde 84,
yurt dışında ise 81, toplam da 165 şubeyle ülkemizde ve tüm
dünyada etkin ve yaygın büyük bir sermeye platformuna
dönüştü. Değişik sektörlerde faaliyet gösteren 12.500 üyemiz
ve 60 bin firmamız ile yaklaşık 2 milyon insanımıza istihdam
sağlıyor, ekonomik büyümeye ise kadim ahîlik geleneği
çerçevesinde katkıda bulunuyoruz.” dedi.
2022’yi Yatırım Yılı ilan ettik
Asmalı, MÜSİAD’ın her zaman ekonominin lokomotifi
olmaya devam edeceğini söylerken, “Türkiye ekonomisine
katma değer sağlamak, üretim projeksiyonunu güçlendirmek
ve ihracat sürecine ivme kazandırmak için MÜSİAD olarak
2022 yılını yatırım yılı ilan ettik. 2023 yılı hedeflerimiz
doğrultusunda üyelerimizle, ‘Anadolu Üretim ve Yatırım
Hareketi’ ile aralarında büyükşehirlerin de bulunduğu 40’ın
üzerinde noktada yatırım seferberliği başlattık. Toplam
yatırım bedeli 25 milyar Türk lirası olan bu yatırımlar
tamamlandığında 25 bin insanımıza yeni istihdam alanları
oluşacak. Bu yatırımlarla birlikte 1 milyar dolar ihracatı aşan
illerimizin sayısını ise 30’a çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.
MÜSİAD Ticaret Ofisi Müjdesi
Mahmut Asmalı konuşmasında bir önemli müjdeyi
daha paylaştı: “Üyelerimiz arasındaki ticareti daha da
geliştirecek ve yeni ortaklıklara zemin hazırlayacak MÜSİAD
Ticaret Ofisini kuruyoruz. Yeni dönemde genç ve kadın
girişimcilerimizi her alanda daha çok destekleyeceğiz.” Açılış
konuşmasının ardından MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut
Recep Tayyip Erdoğan
Asmalı tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a
“Türkiye’nin Gücü Özel Ödülü” takdim edildi.
Ödül takdiminin ardından kürsüye gelen Erdoğan;
“Ülkemizin üretimine, ihracatına katkı sağlayan cesur isimlerin
ödüllendirilmesini anlamlı buluyorum. Esasen bugün ödül
tevcih ettiğimiz isimler Türkiye'nin yazdığı başarı hikâyesinin
kahramanlarından küçük bir örnektir. Vatanımızın dört bir
yanında aralarında kadınlarımızın gençlerin olduğu on binlerce
insanımız benzer başarılara imza atıyor.” dedi.
9 Dalda Türkiye’nin Gücü Ödülü
Prof. Dr. Aykut Özdarendeli – Akademinin Gücü Ödülü (Turkovac)
Hakan Güldağ – Basının Gücü Ödülü (Dünya Gazetesi Genel Yayın Yön.)
Hakan Altınay – Dönüşümün Gücü Ödülü (Altınay Robot Tek. A.Ş. Yön.
Kur. Bşk.)
Tuncay Tütek – Girişimin Gücü Ödülü (Getir Kurucu Ortağı)
Alper Önoğlu – İklimin Gücü Ödülü (Altaca Çevre Tek. ve Enerji Üretim
A.Ş. Yön. Kur. Bşk.)
Zeynep Bodur Okyay – Kadının Gücü Ödülü (Kale Grup Bşk. ve CEO’su)
Vahap Küçük – Markanın Gücü Ödülü (LC Waikiki Yön. Kur. Bşk.)
Hatice Dilruba – Sosyal Sorumluluğun Gücü (Dilruba Evleri Yardımlaşma
Derneği Kurucusu)
Fuat Tosyalı – Üretimin Gücü Ödülü (Tosyalı Holding Kur. ve Yön. Kur. Bşk.)

12 > > www.hizmetix.com.tr

 EKONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
HEDEFİMİZ, DÜNYANIN
SABANCI’SI OLMAK
2022 yılının ilk 3 aylık döneminde kombine satışlarını
yüzde 135 artışla 72 milyar 704 milyon TL seviyesine
yükselten Sabancı Holding’in konsolide net kârı 8 milyar
251 milyon TL oldu. Konuyla ilgili değerlendirmelerde
bulunan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Rusya-
Ukrayna savaşı başta olmak üzere, son dönemde ortaya
çıkan jeopolitik risklerin, dünyadaki enflasyonist tehditlerin
ve tedarik zincirindeki aksamaların küresel faaliyet
ortamını zorlaştırdığını ifade ederken, “Küresel düşünmek
ve müşteriye yakın olmak artık şirketler için vazgeçilmez
bir unsur haline geldi. Biz de stratejilerimizi bu yaklaşım
doğrultusunda şekillendirirken, hem yurt dışında hem de
ülkemizde yaptığımız yatırımlarla büyümemize kesintisiz
devam ediyoruz. Gerek yapı malzemeleri ve sanayi iş
kollarımızda önceki dönemlerde attığımız uluslararası
adımlar, gerekse bu dönem dijital faaliyetlerimizin küreselde
tek bir çatı altında toplanması, Topluluk Vaadimiz kapsamında
KOÇ HOLDİNG’TEN 5,3 MİLYAR TL KOMBİNE YATIRIM
Koç Holding, 2022 yılının ilk çeyreğinde konsolide
bazda toplam 152,1 milyar TL gelir elde ederken, 5,3
milyar TL kombine yatırım gerçekleştirdi. 2022 yılı ilk
çeyrek finansal sonuçlarını değerlendiren Koç Holding
CEO’su Levent Çakıroğlu, “Çalışma arkadaşlarımızın üstün
gayretleri ve çevik yönetim anlayışımız, sağlam bilançomuz,
çeşitlendirilmiş portföy yapımız, kuvvetli bayi teşkilatımız,
geniş tedarik zincirimiz, dijital yetkinliklerimiz ve çevresel,
Levent Çakıroğlu
14 > > www.hizmetix.com.tr
Cenk Alper
çizdiğimiz yol haritasının çok önemli birer yapıtaşı.
“Dünyanın Sabancı’sı” olma hedefimizi de somut olarak
ortaya koyan bu adımlarla, sınırların gün geçtikçe kalktığı
ve çetinleşen küresel rekabet ortamında, Sabancı’yı çok
daha avantajlı bir konuma taşıyoruz. Holdingimizin ve tüm
Topluluk şirketlerimizin bilanço yönetiminin en önemli
unsurları olarak gördüğümüz kârlılık kalitemiz, artan
özkaynak kârlılığımız ve sağlıklı borçluluk oranlarımız
sayesinde, bir yandan hissedarlarımıza değer katarken diğer
yandan da Sabancı’yı bir dünya şirketi haline getirecek
önemli atılımları hayata geçiriyoruz.” diye konuştu.
sosyal ve kurumsal yönetim alanlarında ortaya koyduğumuz
örnek uygulamalarımızla değer yaratmaya devam ediyoruz.
2022’nin ilk çeyreğinde yatırımlarımızı aralıksız sürdürerek,
5,3 milyar TL’lik kombine yatırım gerçekleştirdik. Böylece
son 5 yılda yaptığımız toplam yatırım 57,3 milyar TL’ye
ulaştı. Elde ettiğimiz tüm başarılarda en büyük pay sahibi
olan çalışma arkadaşlarımıza, bayilerimize, tedarikçilerimize
ve markalarımızı tercih eden müşterilerimize teşekkür
ediyorum.” dedi.
“Sadece bugünün değil geleceğin rekabetine de
odaklanan bir değer yaratma anlayışıyla hareket etmeye
devam ediyoruz.” diyen Levent Çakıroğlu, “Kapsam 1 ve
Kapsam 2 sera gazı emisyonlarını 2017 referans yılına göre
2030 yılında yüzde 27, 2040 yılında yüzde 49 oranında
azaltacağımızı kamuoyu ile paylaştık. Bununla birlikte
Karbon Dönüşüm Programı’nın bir diğer odak alanı
kapsamında iklimle ilgili risk ve fırsatların şeffaf bir şekilde
paylaşılması için uluslararası kabul görmüş kapsamlı bir
çerçeve sunan İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev
Gücü’ne (TCFD) destek veren şirketler arasındayız.” dedi.
 EKONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
TARIM İHRACATI, 2022’NİN
İLK ÇEYREĞİNDE ARTTI
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden düzenlenen
bilgilere göre, Türkiye'nin ihracatı, 2022 yılı Ocak-Mart
döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20,8
artarak 60 milyar 287 milyon dolara çıktı. Bu dönemde tarım
sektörü de ihracatta rekor kırmaya devam etti. Geçen yılı
tarihi yüksek seviyede ihracatla tamamlayan tarım sektörü,
bu yılın ilk çeyreğinde 8 milyar 374 milyon dolarlık dış
satımla başarılı grafiğini sürdürdü. Böylece ilk çeyrekte tarım
sektörü ihracatı yıllık bazda yüzde 26,7 artış kaydederken,
Cumhuriyet tarihinin en yüksek 1. çeyrek dış satımına da
ulaşmış oldu. Sektörün Türkiye'nin ihracatı içindeki payı da
artışını sürdürerek yüzde 13,9'a yükseldi.
16 > > www.hizmetix.com.tr
Türkiye'nin tarım
ihracatı, 2022 yılının
ilk çeyreğinde geçen
yılın aynı dönemine
göre yüzde 26,7
artarak, 8 milyar 374
milyon dolar olarak
gerçekleşti.
Tarım sektörünün altında yer alan faaliyet
alanlarına bakıldığında 5 alanda yılın ilk
çeyreğinde ihracat rekoru elde edilmesi dikkati
çekti. Bu dönemde, hububat, bakliyat, yağlı
tohumlar ve mamulleri 2 milyar 833 milyon dolar,
meyve sebze mamulleri 606 milyon 450 bin dolar,
kuru meyve ve mamulleri 403 milyon 251 bin
dolar, su ürünleri ve hayvansal mamuller 999
milyon 699 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman
ürünleri 1 milyar 933 milyon 279 bin dolarla rekor
ihracata imza attı.
ABD ve Almanya en büyük alıcı
Yıllık bazda ihracat artışı rakamlarına
bakıldığında, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar
ve mamullerinde yüzde 40,4, meyve sebze
mamullerinde yüzde 38, kuru meyve ve
mamullerinde yüzde 16,4, su ürünleri ve
hayvansal mamullerde yüzde 48,4, mobilya, kağıt
ve orman ürünlerinde yüzde 27,8'lik yükseliş öne
çıktı. Bu dönemde meyve sebze mamullerinde
91 milyon 156 bin dolarla ABD, kuru meyve ve
mamullerinde 56 milyon 903 bin dolarla Almanya
en büyük alıcılar oldu. Diğer 3 alt sektöre en fazla
talep ise Irak'tan geldi. Bu kapsamda hububat,
su ürünleri ve hayvansal mamuller ile mobilya,
kağıt ve orman ürünleri sektörlerinin Irak'a ilk
çeyrekteki toplam ihracatı 993 milyon 38 bin dolar
düzeyinde gerçekleşti.
 EKONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
TARIM SİGORTALARINDA
PRİM ÜRETİMİ
YÜZDE 49 ARTTI
Küresel gıda krizi endişelerinin gündeme geldiği
bir dönemde tarım sigortalarında da önemli gelişmeler
yaşandı. TARSİM Genel Müdürü Serpil Günal,
konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede tarımın her an
yaşamımıza dokunan bir sektör olduğunu belirterek
bunun öneminin iklim değişikliği ve pandemi ile yoğun
bir şekilde fark edildiğini ifade etti ve Türkiye'nin önemli
bir coğrafyada yer aldığını, sahip olunan bu coğrafyanın
tarımsal potansiyelinin çok fazla olduğunun altını çizdi.
İklim değişikliği nedeniyle risklere maruz kalındığını
aktaran Günal, tarımda sürdürülebilirliğin gıda arzı
açısından çok önemli olduğuna değinerek, bu anlamda
risklerin bertaraf edilmesinin çok önemli olduğunu
anlattı. "Küresel iklim değişikliği nedeniyle erken
donlar, seller ve yangınlar yaşandı. Ülkemizin kendi
DÖNÜŞÜMÜN MERKEZİ TARIMSAL ÜRETİM VE GIDA SEKTÖRÜ
Ata Portföy, 2022 Mayıs ayı raporunu yayınladı.
Raporda, Türk Lirası yatırımcısının kendisini enflasyona
karşı korumak için gayrimenkul, emtia ve hisse senedi
yatırımlarına yöneldiğine dikkat çekildi. Emtia sınıfında
özellikle gıda ve tarımsal emtianın uzun vadeli bir yükseliş
döneminin başında olduğu beklentileri paylaşıldı. Türk
Lirası yatırımcısının kendisini enflasyona karşı korumak
Mehmet Gerz
18 > > www.hizmetix.com.tr
Serpil Günal
kendisine yetmesi önemli. Üreticilerin katılımı ile tarım
sigortaları havuzuna ciddi bir katılım var." diyen Günal,
poliçe sayısında yüzde 10 civarı artış yaşandığını
belirtti. Tarım sigortalarında prim üretiminde dört ayda
yüzde 49 artış yaşandı.
Tarım sigortalarında geçen yılın ilk dört ayında 1
milyon 453 bin olan poliçe sayısı, bu yıl aynı dönemde
1 milyon 577 bine çıktı. Ödenen hasar miktarı da 300
milyon 720 bin liradan 439 milyon 692 bine çıkarak
yüzde 60 artış kaydettiği belirtildi.
için gayrimenkul, emtia ve hisse senedi yatırımlarına
yöneldiğini belirten Ata Portföy Yönetimi Genel Müdürü
Mehmet Gerz; “Ata Portföy Varlık Dağılımı Modeli’mizde
kısa vadeli TL alokasyonunu %15’ten %5’e düşürürken,
hisse senedini %35’ten %40’a; Eurobond ağırlığımızı da
%20’den %25’e çıkartıyoruz. Kalan %30’luk kısmı ise
emtia ağırlıklı global tematik fonlarda değerlendirilmesini
öneriyoruz. Emtia sınıfında özellikle gıda ve tarımsal
emtianın uzun vadeli bir yükseliş döneminin başında
olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Global tematik fonları olan Ata Tarım ve Gıda Değişken
Fon’unun (YLC) Nisan ayında %7,4 performans
göstererek global hisse senedi piyasalarındaki yüksek
volatiliteye rağmen pozitif getiri sağlamaya devam ettiğini
söyleyen Gerz, fonun yerli ve yabancı hisse senetlerinin
yanında Tarımsal Emtia’lara da yatırım yaptığını
ve portföyünde %70 oranında döviz cinsi varlıklar
bulundurduğunu, fonun 2022 Şubat ayı kuruluşundan
itibaren getirisinin %20,8 seviyesine ulaştığını aktardı.
 MAKALE

KUR KORUMALI MEVDUAT HESABI

DOLARİZASYONU ARTIRDI

MAHFİ EĞİLMEZ
mahfie@gmail.com

Kur Korumalı Vadeli TL Hesabı; döviz, altın ve TL birikimlerinin 27 Mayıs 2022 itibarıyla veriler şöyledir (BDDK, Haftalık
bankaların sunduğu faiz oranlarıyla (yüzde 17) ve hesabın açılış Bankacılık Sektörü Verileri)
tarihiyle vade tarihi arasında oluşacak kur değişiminin faize
eklenmesiyle açılan bir vadeli mevduat hesabıdır. Bu hesapla vade
boyunca mevduat faizi getirisi elde edilmesine ek olarak vade
sonu mevduat faizi getirisinin o dönemde ortaya çıkacak kur farkı
üzerinden hesaplanan tutardan düşük olması halinde aradaki farkın
Türk Lirası olarak hesaba yansıtılması şeklinde uygulanıyor.
Geçen yılın son ayında piyasaya sunulan kur korumalı mevduat
hesabı yabancı para mevduatlarının TL mevduata çevrilmesi
amacıyla yola çıksa da TL hesaplarının da kur korumalı mevduata Aşağıdaki grafik Türkiye’de dolarizasyon eğilimini gösteriyor
dönüşmesine izin verilmesiyle farklı bir kapsama oturmuş oldu. (grafik BDDK günlük istatistik bültenindeki veriler ve Bloomberg HT
Bu hesabın getiri yükü banka ve Hazine arasında paylaşılıyor. kur verilerinden yararlanılarak tarafımdan hazırlanmıştır. Yukarıdaki
Banka hesaba uyguladığı yüzde 17 faizi mevduat sahibine kendi tabloda gösterildiği gibi 2022 yılından itibaren dolarizasyon yabancı
kaynaklarından öderken, ortaya çıkacak kur farkını da Hazine, para mevduat + kur korumalı mevduat toplamı olarak alınmıştır.)
bütçeden ödüyor. Kur Korumalı Mevduat Hesabı uygulamasının
dört sakıncalı sonucu var: (1) Bankalar, ödemeleri gereken
faizin bir bölümünü Hazine’ye devrederek maliyeti düşürmüş ve
dolayısıyla daha fazla kâr etmiş oluyorlar. (2) Hazine, hiçbir şekilde
kullanmadığı bir paranın maliyetini paylaşarak bankalara bir çeşit
finansal destek sağlamış oluyor. Bir başka ifadeyle Hazine, halktan
toplanan vergilerin bir bölümünü bankalarda kur korumalı mevduat
hesabı açtırmış olan kişi ve kurumlara ödemiş ve bütçeye gereksiz
bir yük yüklemiş oluyor. (3) Tasarruf sahipleriyle vergi ödeyenler
bire bir örtüşmediği için bankalarda birikimi olmayan insanların
ödediği vergiler de Hazine tarafından bankalarda birikimi olanların
hesabına ödendiği için gelir dağılımı eşitsizliği daha da bozuluyor.
(4) Kur korumalı mevduat hesabı döviz mevduatları dışında TL Grafikten açıkça görülebileceği gibi dolarizasyon yükselmeye
mevduatlara da uygulandığı için TL mevduatı da bir anlamda dövize devam ediyor ve 27 Mayıs itibarıyla yüzde 71,8'e ulaşarak rekor
endeksleyerek döviz mevduatını artırmış oluyor. Böylece döviz kırmış bulunuyor.
mevduatını azaltmayı öngörerek yola çıkan kur korumalı mevduat Kur korumalı mevduat uygulaması, dolarizasyonu azaltmak
uygulaması sonuçta tam tersine döviz mevduatını artırmış oluyor. bir yana artırmış, yanı sıra bütçeye gereksiz yükler yüklemiş
Buradaki kritik nokta kur korumalı mevduat hesaplarının ve gelir dağılımını daha da bozmuş bir uygulama olarak tarihe
yabancı para mevduat olarak mı yoksa TL mevduat olarak mı kabul geçecek gibi görünüyor.
edileceği meselesidir. Kur korumalı mevduat bir çeşit yabancı Türkiye'nin, son bir yıldaki ekonomi politikası uygulamasını
paraya endeksleme uygulaması altında olduğu için yabancı para şöyle özetlemek mümkün:
olarak kabul edilmesi doğru yaklaşımdır. 'Faizden kaçarken kura yakalanmak.'

20 > > www.hizmetix.com.tr

 EKONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

PETKİM İLK ÇEYREĞİ KÂRLA KAPADI

Türkiye’nin en büyük dış yatırımcısı SOCAR
Türkiye’nin grup şirketlerinden Petkim, 2022
yılının ilk çeyreğini 1,7 milyar TL brüt, 1,8
milyar TL net kârla kapadı. Petkim, küresel çapta
jeopolitik risklere rağmen ilk çeyrekte gösterdiği
yönetim başarısı, verimlilik artırıcı çalışmalar ve
STAR Rafineri’nin kesintisiz hammadde desteğiyle
bu yıla da iyi başladı. 2022’nin ilk çeyreğinde
kur korumalı mevduat sisteminin de etkisiyle
nakit pozisyonunu güçlendirmeyi başaran Petkim,
maliyet artışlarına rağmen üretimine ara vermeden
devam etti. İlk 3 aylık dönemde 11,4 milyar TL
satış geliri elde eden Petkim, ticari satışlarının payı
da toplam satışlar içinde yüzde 33’e ulaştı. Petkim
bu zorlu süreçte tahakkuku gerçekleşen 258 milyon
TL’lik kurumlar gelir vergisi ile ülke ekonomisi
için de finansal değer üretmeye devam etti.

TÜPRAŞ’TAN İLK ÇEYREKTE

240 MİLYON TL YATIRIM
Tüpraş 2022 yılının ilk çeyreğine ilişkin finansal
sonuçlarını açıkladı. Şirket, ilk üç aylık dönemde
%85’lik kapasite kullanımıyla 6 milyon ton üretim ve
6,5 milyon ton satışla 76,5 milyar TL ciroya ulaştı.
Modernizasyon, enerji verimliliği ve dönüşüme
yönelik yatırımlarını sürdüren Tüpraş, %45’i
sürdürülebilirlik hedefine yönelik olmak üzere toplam
240 milyon TL’lik yatırım harcaması gerçekleştirdi.
Yılın ilk iki ayında ürün marjları beş yıllık
ortalamaları yakalarken, üretim ile ilişkili olarak,
özellikle doğalgaz fiyatındaki yüksek artışlar,
rafinaj faaliyet karlılıkları üzerinde sınırlayıcı bir
etkiye sebep oldu. Mart ayında yukarı yönlü hareket
eden ürün marjları ve Brent ham petrol fiyatındaki
artışa bağlı oluşan stok kârının etkisi ile Tüpraş, ilk
çeyrekte 896 milyon TL net kâr kaydetti.
Tüpraş, Koç Holding’in liderliğinde
yürütülmekte olan Karbon Dönüşümü Programı
kapsamında, geçtiğimiz yıl Kasım ayında hayata
geçirdiği Stratejik Dönüşüm Planı doğrultusunda
Aygaz ve Koç Holding’den, elektrik üreticisi
Entek Elektrik hisselerini devralmak üzere gerekli
adımları attı.

22 > > www.hizmetix.com.tr

 EKONOMİ

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

ŞOK, YILIN İLK ÇEYREĞİNDE YÜZDE 60 BÜYÜDÜ

2022 yılının ilk çeyreğinde 40 bine yatırımlarımızı hız kesmeden

varan istihdamı ve yatırımlarıyla
ekonomiye katkı sağlamaya devam
eden ŞOK Marketler’in cirosu,
yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 60 artarak
10,2 milyar TL oldu. Yılın ilk üç
ayında yeni açılışlarla mağaza
sayısını 9 binin üzerine çıkaran
ŞOK Marketler’in online alışveriş
uygulaması Cepte ŞOK yatırımları da
artarak devam etti.
Kaliteli ürünleri mümkün olan
en uygun fiyatlarla müşterilerine
sunmaya devam ettiklerini belirten
ŞOK Marketler CEO’su Uğur
Demirel; “2022 yılının ilk çeyreğinde
Uğur Demirel de mağaza, depo ve Cepte ŞOK
sürdürdük. Türkiye’nin her yerinden
binlerce çiftçi, küçük ve orta ölçekli
işletmeler tarafından üretilen
kaliteli ürünleri müşterilerimize
en uygun fiyatlarla ulaştırırken;
enflasyonla mücadeleye de önemli
katkıda bulunuyoruz. Artan talebi
karşılayabilmek ve teslimatları
zamanında gerçekleştirebilmek
için son iki yılda Cepte ŞOK’a
yaklaşık 60 milyon TL yatırım
yaptık. Bu yatırımımızla 1.300 kişiye
de ilave istihdam sağladık. Daha
iyi bir alışveriş deneyimi sunma
hedefimiz doğrultusunda e-ticaret ve
dijitalleşme alanında yeniliklerimiz
hız kesmeden devam edecek.” dedi.

BİZİM TOPTAN CİROSUNU 2,3 MİLYAR TL’YE YÜKSELTTİ

Bizim Toptan, 2022 yılının ilk üç ayında cirosunu

bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 62,3
artırarak 2,3 milyar TL’ye yükseltti. Bizim Toptan’ın
müşterilerinin ihtiyacını her kanaldan karşılayabilme
kabiliyetiyle yılın ilk çeyreğinde özellikle otel,
restoran, kafe, akaryakıt istasyonu gibi kurumsal
müşterilere hizmet verdiği Ev Dışı Tüketim (EDT)
alanındaki büyümesi finansal sonuçlara olumlu
katkı sağladı. Bizim Toptan’ın satın alma iş ortaklığı
modeli olan Seç Market de 2022’nin ilk üç ayında iş
ortaklarının sayısını artırmayı sürdürerek büyümede
etkili oldu. Esnafa güç katan iş ortaklığı modeli Hüseyin Balcı
olan Seç Market’in mağaza sayısı yılın ilk üç ayının
sonunda 1.864’e ulaştı. yılının ilk çeyreğinde de satış gelirlerimizi, kârlılığımızı ve müşteri
Bizim Toptan Genel Müdürü Hüseyin Balcı, Bizim sayımızı artırdık. SAP altyapısına geçiş projemiz sayesinde ilerleyen
Toptan’ın gösterdiği başarılı performansla ilgili dönemlerde dijital altyapımız daha da güçlenecek ve dijitalleşmeye
şunları söyledi: “Çok kanallı satış modelimiz, geniş yönelik projelerimiz artacak. Böylece halihazırda yapay zekâ destekli
müşteri yelpazemiz, dijitalleşme yatırımlarımızın modellerimizle müşterilerimize sunduğumuz kişiselleştirilmiş
sağladığı avantaj ve güçlü CRM altyapımızla 2022 kampanyalar gibi avantajları çeşitlendireceğiz.”

www.hizmetix.com.tr << 23
 EKONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
ANTALYA VE ANTALYA OSB’NİN GURURLARI
Ali Bahar
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından geleneksel
olarak her yıl yayınlanan, Türkiye’nin 500 Büyük
Sanayi Kuruluşu Raporu açıklandı. Firmaların
2021 yılı performanslarını baz alan rapora göre,
Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan 5’i
Antalya OSB’de bulunuyor. ANKUTSAN Antalya
Kutu Sanayi Oluklu Mukavva Kağıt Ticaret AŞ,
ADOPEN Plas. ve İnş. San. A.Ş. ile Yörükoğlu Süt ve
Ürünleri San. Tic. AŞ, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi
Kuruluşu arasında yer alan, Antalya merkezli, Antalya
OSB firmaları oldu. Merkezi Antalya dışında olup,
üretimini Antalya OSB’deki tesislerinde sürdüren
Namet Gıda San. ve Tic. A.Ş. ve İstanbul Gübre
Sanayii A.Ş. ile birlikte Antalya OSB, Türkiye’nin
500 Büyük Sanayi Kuruluşu Raporu’nda 5 firma ile
temsil edildi.
İlk tebrik Başkan Bahar’dan
İSO 500 listesinde yer alan Bölge firmalarını
kutlayan Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı
Ali Bahar, “Pandeminin olumsuz etkileri günden
güne azalmış olsa da oldukça zor bir yıldı 2021.
Turizm sezonuna pandeminin ilk yılında elde ettiği
deneyimler ışığında hazırlanan Türkiye, güvenli
turizm atağını, turizm çalışanlarına aşılamada öncelik
tanıyarak bir kat daha artırdı. Uygulanan sıkı salgın
tedbirleri, yabancı misafir sayısının ülke genelinde
yüzde 88, Antalya’da ise yüzde 164 artmasına
neden oldu. 30 milyon yabancı turistin 9 milyondan
fazlasına ev sahipliği yapan Antalya, en zorlu
24 > > www.hizmetix.com.tr
İstanbul Sanayi Odası, Türkiye’nin
500 Büyük Sanayi Kuruluşunu
açıkladı. Antalya OSB’nin 5 firması,
Türkiye’nin en büyük 500 sanayi
kuruluşu arasında yer aldı.
koşullarda dahi ülke ekonomisine katma değer
sağlamaya devam ettiğini bir kez daha göstermiş
oldu.” dedi.
Antikor etkisi
Turizm sektöründe yaşanan olumlu gelişmelerin,
ülke sanayisine de aynı şekilde yansıdığını aktaran
Başkan Bahar, “Pandeminin en zorlu dönemlerinde
dahi üretime bir an ara vermeyen, hatta 2020 yılını
yüzde 15’lik bir kapasite artışı ile kapatan Antalya
OSB, pandeminin olumsuz etkilerinin giderek
zayıfladığı 2021 yılında da yüzde 20 oranında
bir büyüme kaydetti. Antalya OSB sanayicinin
özverili ve başarılı çalışmalarının, İSO tarafından
hazırlanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu
Raporu’na da aynen yansıdığı görülmektedir.
Listede yer alan firmalarımız Antalya’nın en
imkansız denen anlarda bile ülkesinin ve milletinin
hizmetinde olduğunun kanıtı misali, gurur
kaynağımız olmuşlardır. İmalat sanayinde yaşanan
bu olumlu gelişmeler, turizm gelirleri pandemi
nedeniyle azalan Antalya ekonomisinde, antikor
etkisi yaratmıştır.” ifadelerini kullandı.
Haklı gurur
Bahar, “Münferit pozitif vakalar olsa da
üretimin durmasına neden olacak bir olumsuzluk
yaşanmadı. Bölge firmalarımız ve personellerimiz
için aldığımız özel izinler ile üretim hatlarının 7/24
aktif kalması sağlandı. İnsanlık tarihinin en zorlu
dönemlerinde, Antalya OSB genelinde sergilenen
bu büyük özveri, İSO 500 listesi ile yerini haklı
bir gurura bıraktı. Bu başarı, sanayicilerimizin ve
çalışanlarımızın eseridir. Tüm sanayicilerimizi,
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Listesinde
yer alan firmalarımız nezdinde kutluyor, teşekkür
ediyorum.” dedi.
 MAKALE
YATIRIM İHTİYACINDAKİ
HIZLI ARTIŞI NASIL
YÖNETMELİYİZ?
DR. RÜŞTÜ BOZKURT
Ekonomi Yazarı
Ülkemizdeki yatırım ihtiyacı beş alandaki
zorlamaların etkisiyle hızla artıyor:
1- Geleneksel teknolojilerde orta- geri
teknolojileri hızla terk ederek, orta-ileri
teknolojilere yatırım yapılması gerekiyor.
2- Dijital uyum yatırımlarının gecikmesi
durumunda ödettiği yüksek maliyetleriyle
ilgili farkındalık arttıkça yatırım
ihtiyacı da büyüyor.
3- Bütün dünyanın gündemine oturan yeşil
yeni mutabakat bağlamı, üretimin her alanı için
yeni yatırım gerektiriyor.
4- Yeni fırsatlar oluşturan iş alanlarını
belirleyerek o alanlarda yeni kapasite ve teknik
olanakların yaratılması uzun dönemli geleceği
güven altına almanın gerek şartı haline geliyor.
5- Belirtilen dört alandaki gelişmelerin
gerektirdiği insan kaynağının yetiştirilmesine
yönelik yatırım ihtiyacı iş yeri yönetimlerini
giderek daha fazla zorluyor.
Yatırımın ölçeği ve niteliği farklı olsa
bile, yatırımcının ”risk ve belirsizlikleri
kabullenme” sınırlarını belirlemesinin “gerek
ve yeter şartları” farklılaşıyor. İyi bir “yatırım
yönetimi”, risk ve belirsizlik sınırlarını
belirleme yetkinliği kadar “harekete geçme
zamanı iyi ayarlamayı” da gerektiriyor.
Özellikle de harekete geçtikten sonra
yatırımın “geri dönüşünün olası etkilerini” iyi
hesaplamak gerekiyor.
Risk ve belirsizliği kavrayışın önemi
A.Cocron ve L. Aronhime’in “Risk,
Belirsizlik ve İnovasyon” başlıklı analizlerinde
(Turque Diplomatique’de Mayıs 2022)
belirtildiği gibi, son yıllarda insanlık birçok
“yıkıcı teknoloji” ile yüzleşiyor. Siber ve
bilişsel teknolojiler gibi.
26 > > www.hizmetix.com.tr
Karmaşayı artıran, risk ve belirsizlik
alanlarını genişleten teknolojik gelişmeleri
karar süreçlerinde dikkate alınması hayati
öneme sahip.
Bir diğer etken, teknolojileri geliştiren
merkezlerin çeşitlenmesi: Teknoloji geliştirme
odaklarının üniversitelerden araştırma
birimlerine, hatta bireysel çalışmalara
yayılması rekabet koşullarını etkiliyor. Bu etki,
sadece makro kararları için değil, işletmeler
ölçeğinde de kendini hissettiriyor.
Kuşkusuz yaşadığımız gelişmeler
“karmaşayı ve belirsizlikleri” de artırıyor.
Analizlerinden söz ettiğimiz yazarların
merkez düşüncesi çok açık: “Belirsizlikler
endişe kaynağı olsa da büyük bir avantaja
dönüştürülebilir.”
Belirsizlikleri avantaja dönüştürmek için 5
önemli adımı atmak gerekiyor:
1- Belirsizlik ile risk arasında net
ayrım yapmalı.
2- Oluşmakta olan sorunları daha dinamik
bir şekilde araştırılmalı.
3- Fırsat ve tehlike alanlarını ve olası
sınırlarını belirlenmeli.
4- İnovasyon girişimlerini destekleyici
bir ekosistem oluşturulmalı.
5- Risk ve belirsizliği etkin bir
şekilde yönetmeli…
Girişimciler ve yenilikçiler, beklenenden
büyük yararlar umdukları için belirsizleri
değerlendirir.
Belirsizlikten nasıl yararlanırız?
Daha yüksek belirsizlik, daha yüksek değer
üretecek potansiyeli bünyesinde taşıyorsa,
bunlardan nasıl yararlanırız?
Sorunun iki yanıtı var: Birincisi,
belirsizliği dinamik şekilde araştırırken,
riski olabildiğince azaltabiliriz. İkincisi de,
daha yüksek potansiyel vaad eden alanlara
girerken, olası kayıpları sınırlandırmaya
daha fazla emek ve zaman harcarız.
Deneyimli girişimciler olası kayıpları
içgüdüsel olarak belirleyebilir. Fırsat
yaratan pazarları ve yeni teknolojilerin
uygulanabilirliğini test etmek için düşük
maliyetli “minimum uygulanabilir ürünler”
yaratırlar. Bu yolla pazarın doğasındaki
belirsizliği keşfederek risklerini azaltırlar.
Girişimciler çok sayıdaki keşiflerinden birini
tutturursa yüksek gelir elde ederek o alanın
kaymağını yemiş olurlar. Ülkelerin belirsiz
alanda yeni potansiyelleri denemelerinin ve
yatırım yapmalarının teşvik etmesi, bunun
da “inovasyon ekosistemi” içinde
çalışması önemlidir.
- Başarısız olmaya, belirsizlikle
uğraşmaya ve çok büyük sonuçlar yaratma
umuduna olduğu kadar, gerisinde neyle
karşılaşacağı belli olmayan alanlara yatırım
yapılmasının teşvik edilmesi önemli.
- “Gerekli olan ‘risk almak’ değil
‘belirsizlik almak’tır gerçekliğini de
içselleştirmiş olmak önem taşıyor.
“Mümkün olanın sınırlarını zorlamak
için akademik kurumları ve özel girişimleri
devreye sokmak”, “Yenilik ekosisteminin
tüm unsurlarını belirsizliği keşfetmeye- bazı
hatalar yapılsa bile- yeniliği gerçekten
ilerlemeye katkısı nedeniyle teşvik etmek”
de gerekiyor.
Risk ve belirsizliği “bahane üretmenin
araçları” haline getirmemeliyiz…
 FİNANS
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Osman Arslan
HALKBANK 1. ÇEYREK
FİNANSAL SONUÇLARI
AÇIKLANDI
Halkbank, 2022 Mart sonu itibarıyla aktif
büyüklüğünü geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 39,3 artırarak 965,3 milyar TL’ye taşıdı.
Finansal seçenekleriyle yılın ilk çeyreğinde
piyasadaki hareketliliğe destek sağlayan Halkbank,
toplam kredilerini yüzde 39,8 artışla 807,8 milyar
TL’ye yükseltirken, toplam mevduatını ise; yüzde
42,8 artışla 673,2 milyar TL seviyesine ulaştırdı.
Banka, bu dönemde 2 milyar TL net kâr elde etti.
Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “2021
yılını yüzde 11 büyüme ile tamamlayan Türkiye
ekonomisine yönelik sorumluluğumuzu yerine
getirmenin motivasyonuyla, 2022 yılına verimli
iş sonuçlarıyla başlangıç yaptık. 2021 yılında
esnafımıza 33 milyar TL ve 2022 yılında da 19
milyar TL tutarında destek sağlayarak; esnaf
kredisi kullanan esnaf sayımızı 1,2 milyon kişiye
ve esnaf kredi bakiyemizi de 82,7 milyar TL
tutarına ulaştırdık. Öte yandan bankamızın ticari
kredileri içindeki KOBİ kredileri payı yüzde 50
gibi yüksek bir seviyeye ulaşırken; KOBİ kredileri
pazar payımız yüzde 18,4 olarak gerçekleşti. KOBİ
kredileri büyüklüğümüz ise; 245,9 milyar TL oldu.
Halkbank olarak, 2017’den bu yana sektördeki
KOBİ’lerin lider bankası olma pozisyonumuzu
sürdürüyoruz.” diye konuştu.
28 > > www.hizmetix.com.tr
FİBABANKA’DAN
343 MİLYON TL
NET KÂR
Ömer Mert
Fibabanka, 2022 yılı birinci çeyrek sonunda 405,8
milyon TL vergi öncesi kâr elde etti. Bankanın aynı
dönemde vergi sonrası net kârı, geçen yılın yüzde
316 üzerinde 343 milyon TL oldu. Fibabanka’nın net
kredi portföy büyüklüğü 25,9 milyar TL, kredilerin
toplam aktifler içindeki payı yüzde 49 oldu. Aynı
dönemde, toplam pasiflerin yüzde 56’sını oluşturan
müşteri mevduatı ise yüzde 20 artışla 29,6 milyar TL
seviyesine yükseldi. Güçlü sermaye odağını korumaya
devam eden Fibabanka’nın 31 Mart 2022 itibarıyla
sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 23,69 seviyesinde
gerçekleşti. 2022 yılının ilk çeyreğine ait finansal
sonuçları değerlendiren Fibabanka Genel Müdürü ve
Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Mert, Fibabanka’nın
mükemmel müşteri memnuniyeti hedefiyle her
zaman uzun soluklu ve sürdürülebilir müşteri
ilişkileri kurduklarını belirterek; “Amacımız, dijital
alanda sahip olduğumuz güçlü kaslarla bankacılık
hizmetlerimizi birleştirip müşterilerimizin bankacılık
ihtiyaçlarını dijitalleştirerek benzersiz bir bankacılık
deneyimi sunmak. Bu doğrultuda, teknolojik
altyapımızda yaptığımız yatırımlarla müşterilerimizin
ihtiyaçlarına uygun yenilikçi çözümler üretmeye
devam ediyoruz. Elde ettiğimiz finansal sonuçlar da
doğru yolda olduğumuzu bize gösteriyor.” dedi.
 FİNANS
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
BANKALARIN TARIMA DESTEĞİ,
180 MİLYAR LİRAYI AŞTI
B
ankacılık sektörü mart sonu
itibarıyla tarım alanında
faaliyet gösteren şirketlere
Bankacılık
kredi desteğini 2021 yıl sonuna göre 18
sektörünün mart milyar 704 milyon lira artırdı. Böylece
sonu itibarıyla tarım sektörünün toplam kredi stoku
180 milyar 738 milyon liraya yükseldi.
tarım alanında 2021 yıl sonunda 162 milyar 34
faaliyet gösteren milyon lira düzeyinde olan kredi
şirketlere sağladığı stoku, 3 aylık süreçte yüzde 11,5 artış
gösterdi. Söz konusu dönemde kredi
kredi desteği, 2021 stokunda 18 milyar 704 milyon lira
yıl sonuna göre artış meydana geldi.
Son 5 yılda tarım alanında
18,7 milyar lira
kullandırılan krediler ise 105 milyar
artış gösterdi. 858 milyon lira artış gösterdi.
Özellikle pandemi döneminde tarıma
desteklerini sürdüren bankalar, tarım
30 > > www.hizmetix.com.tr
kredi stoklarını son 2 yılda yaklaşık
73 milyar lira artırdı. Böylece tarım
sektöründeki kredi stoku artışı, son 5
yılda yüzde 141,4, son 2 yılda da yüzde
67,4 yükseldi.
Tarım bankacılığı
Tarım Bankacılığı konsepti ile
çiftçilere ve tarım alanında faaliyet
gösteren firmalara özel kampanyalar
ve kredi imkanları sunan bankacılık
sektörü, çiftçinin ve üreticinin
ihtiyaçlarını ve mevsimsel nakit
akışını göz önünde bulundurarak farklı
ürünlerle tarımsal kalkınmaya fayda
sağlayanların yanında yer alıyor.
Bankalar, çiftçilerin ve üreticilerin
traktör, mazot, gübre, zirai ilaç,
tohum, yem ve ekipman ihtiyaçlarını
karşılayabilmek için ön ödemesiz,
hasatta ödeme ya da esnek ödeme gibi
kredi imkanlarının yanı sıra anlaşmalı
üye iş yerlerinden alımlar için özel kredi
kartları da sunuyor.
Stratejik alanların başında gelen
tarım; çiftçileri, tarımsal üretime
yönelik girdi üreten ve tedarik edenleri,
kooperatifleri, tarım ürünlerini
depolayan, satan, işleyen tüccarları,
sanayicileri, esnafı, toptan ve
perakende satıcıları, enerji üretenleri,
veri, yazılım, teknoloji geliştiren
şirketleri, üniversiteleri ve sivil
toplum örgütlerini bir araya getiren bir
ekosistem haline getirdi.
 FİNANS
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
ZİRAAT BANKASI'NIN HEDEFİ 1 MİLYON ÜRETİCİ
Alpaslan Çakar
Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, tarım
sektörünün ana finansman bankası olarak Türkiye'nin
tarımının potansiyeline inandıklarını ve güvendiklerini
belirterek, "Bu inanç ve güven doğrultusunda
üreticilerimize kullandırdığımız kredileri 127 milyar
İŞ LEASİNG’DEN YEŞİL PROJELERE SÜRDÜRÜLEBİLİR
FİNANSMAN ÇÖZÜMLERİ
İş Leasing’in 2021 yılında TurSEFF’e dahil
olmasıyla tarım alanında hayata geçirilen TurSEFF
projelerinin sayısında önemli bir artış yaşanmaya
başladı. TurSEFF–İş Leasing işbirliğinde bir yıl geride
kalırken, başta tarım olmak üzere çeşitli sektörlerde
sürdürülebilirlik projeleri hayata geçirilerek, kısa
zamanda pek çok başarı hikayesine imza atıldı:
• TurSEFF ile toplam 288 adet yeşil proje finansmanı
• TurSEFF kapsamında tarım sektöründe leasing ile
finanse edilen ilk GES projesi
• Tarım sektöründe 107 proje finansmanı
• Finanse edilen projelerle elde edilen enerji verimliliği
14 bin MWh
• Önlenen toplam karbon salımı miktarı 47 bin ton
Başta düşük emisyonlu tarım makineleri, enerji
verimli tarımsal ekipmanlar ve tarım sektöründe
hayata geçirilen güneş enerjisi yatırımları gibi projeler
olmak üzere, finanse edilen çok sayıda yeşil projeyle
32 > > www.hizmetix.com.tr
TL'nin üzerine taşıdık. Kredi kullanan üretici sayımızı
739 binin üzerine çıkardık. Finansmana erişimi daha da
kolaylaştırarak uygun maliyetli kredilerden yararlanan
üreticisi sayısını 1 milyona taşımayı hedefliyoruz." dedi.
158 yıldır ülke tarımına kesintisiz destek
Tarımsal gayri safi yurt içi hasılayı daha artırabilmek
için fonlama ihtiyacının artmasının olağan bir iş olduğunu
aktaran Çakar, şunları kaydetti: "Önemli olan husus ihtiyaç
duyulan uygun finansmanın sürdürülebilir ve ulaşılabilir
şekilde sağlanıp sağlanamadığıdır. Başta Ziraat Bankası
olmak üzere Türk bankacılık sektörü bu finansmanı
sağlayabilecek güçtedir. Ziraat Bankası 158 yıldır ülke
tarımına kesintisiz destek sağlıyor. Tarım sektörünün
ana finansman bankası olarak Türkiye'nin tarımının
potansiyeline inanıyor ve güveniyoruz"
Çakar, Ziraat Bankası'nın kullandırdığı tarım
kredilerinin, diğer kredilerden çok önemli bir farkının
bulunduğunu, kullandırdıkları kredilerin yüzde 84'ünün,
bugün itibarıyla 107 milyar TL'lik kısmının faiz destekli,
sübvansiyonlu kredilerden oluştuğunu aktardı.
önemli bir karbon salımı azaltımı da sağlanarak iklim krizinin
olumsuz etkilerinin bertaraf edilmesine katkı verildi.
İş Leasing; hızlı TurSEFF adaptasyonu ve odağına iklim krizi için
hayati önem taşıyan tarım gibi sektörleri alarak geliştirdiği yenilikçi
ve sürdürülebilir leasing çözümleriyle, “sürdürülebilirlik finansmanı”
yaklaşımını kurumsallaştırmaya başlayarak önümüzdeki dönemde bu
alanda daha büyük başarılara imza atacağını göstermektedir.
 MAKALE
ENERJİDE KRİZ VAR
DR. HAKAN ÇINAR
hakan.cinar@mentorgumruk.com.tr
Dünya nüfusu 1970 yılında 3,7
milyar, 1980 yılında 4,4, 1990’da
5,2, 2000’de 6,1, 2010’da 7; bugünse
yaklaşık 8 milyara dayanmış durumda.
Diğer bir deyişle dünya her on yılda
bir yüzde on beş büyürken, elde
edilen enerji aynı oranda artmıyor. Ve
yine enerjinin ve doğal kaynakların
dağılımına bakıldığında belirli
bölgelerin bu konuda çok daha şanslı
olduğunu görmek mümkün.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Avrupa'da
enerji krizi büyük ölçüde baş
göstermiş durumda.
Avrupa, dünyanın önemli bir tüketim
bölgesi olmasının yanı sıra üretimin de
önemli bir merkezi. Özellikle teknoloji
ve otomotiv gibi pek çok alanda önemli
sanayi devlerinin Avrupa’da yer aldığını
düşündüğümüzde, enerjinin bölge için
önemini kavramak zor olmasa gerek.
Üstelik ülkeler arasında da bir fikir
birliğine ulaşılamaması sorunu daha
da derinleştiriyor.
Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın
ardından Moskova'ya gelen yaptırımlar
ve küresel enflasyondaki artış nedeniyle
Avrupa'nın pek çok ülkesinde enerji
kriziyle mücadele planları devreye
girmiş durumda. Ülkeler farklı farklı
uygulamaları devreye alıyorlar.
Biz henüz ülke olarak bu konuları
gündemimize getirmememize
rağmen Avrupa’da halk büyük ölçüde
bilinçlendirilmeye başladı bile. Örneğin
Almanya duş süresini kısaltmayı tavsiye
34 > > www.hizmetix.com.tr
ederken, İtalya ve İspanya da klimalara
müdahale etti. Fransa ise enerji kriziyle
tedbir almaya çekiniyor. Zira yeni bir
halk protestosu ile karşılaşılmasına
neredeyse kesin gözüyle bakıyor.
Ülkemizde de hız kazanan yeşil enerji
planında da bir yavaşlamanın olacağının
işareti geçtiğimiz günlerde Almanya’dan
geldi. Öte yandan doğal gaza alternatif
olarak kömür ve petrolle çalışan
tesisler de gündeme gelmiş durumda.
Ve yine Avrupa’nın en önemli sanayi
ülkesi olan Almanya’dan halka yönelik
enerji tasarrufu yapmaları çağrısı da
son derece önemli. Zira Almanya’nın
sanayici kimliği endişelerin de daha
derin olduğunu göstermekte. Aynı
Almanya, Avrupa Birliği’ndeki diğer
ülkelere Rusya’ya yönelik ambargoların
yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini
savunurken, özellikle Fransa bu
düşünceye en çok tepki veren ülke oldu.
Öte yandan İtalya’da klimalara tasarruf
ayarı, İspanya’nın yine klimalarda
27 derecenin altına izin vermemesi,
İngiltere’nin spor salonlarına yönelik
tedbir öngörüleri geleceğe dair
endişeleri yeterince işaret etmekte.
İçinde bulunduğumuz enerji krizi
daha önce yaşanan petrol krizlerinden
bir hayli farklı. Avrupa Rus doğal gazına
bağımlılığı azaltmak amacıyla onar
maddelik eylem planları açıkladı. Doğal
gaz eylem planının birinci maddesi
Rusya ile süresi biten doğal gaz alım
sözleşmelerini yenilememek. Bu kararı
uygulamak bir hayli zor. B planında
ABD’ye bağımlılık var.
Ukrayna krizi daha yeni imzalanan
Yeşil Anlaşma’nın tam aksine, elektrik
üretiminde kömürün payını artırıyor.
Güneş ve rüzgâr enerjisi nispeten temiz
ama bir temel kaynağa ihtiyaç var.
Hidroelektrik ise iklim koşullarına,
yağışa bağlı. Dolayısı ile görülen o ki
geriye nükleer enerji kalıyor. Belçika
UAE (Uluslararası Enerji Ajansı) önerisi
uyarınca nükleerden çıkma kararını 10
yıl ertelerken, Almanya kararını gözden
geçirmeyi sürdürüyor.
Avrupa Birliğine UAE tarafından
yapılan öneriler bir hayli fazla.
Otoyollarda sürat sınırının düşürülmesi,
şehirlerde tek-çift plaka uygulamasına
geçilmesi, toplu taşımanın
yaygınlaştırılması, ısıtmada termostat
ayarlarının iki derece düşürülmesi vs.
Ülkemizde doğal gazda Rusya’ya
bağımlı ama ambargo kapsamında
olmadığımız için şimdilik biz kendimizi
biraz daha rahat hissetsek de, geleceğe
dair tedbirleri gündeme getirmemiz
bence oldukça önemli. Enerji üretmediği
ve yüksek maliyetle dışa bağlı olduğu
halde neredeyse tüm futbol maçlarını
bile gece oynayan bir ülke olma
lüksü ile yakın zamanda sıkıntının ve
maliyetin daha da artışı ile karşı karşıya
kalmamız riski arasındaki ince çizgiyi
iyi ayırmak gerekiyor. Hiç değilse
bilinci daha fazla arttırma adına geç
kalmamak gerektiği kesin.
 FİNANS
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Tuğbay Kumoğlu
ŞEKERBANK’TAN ÇİFTÇİLER
İÇİN HASAT MOBİL’E ÖZEL
FAİZ İNDİRİMLİ KREDİ
Faaliyetlerinin odağına Anadolu çiftçisini
desteklemeyi koyan ve 69 yıldır çiftçilerin yanında
yer alan Şekerbank, yeni kampanyası ile çiftçilere
uygun faiz oranları ve 24 aya varan vadelerle
finansman imkanı sunuyor. Banka, tarımsal
üretim ve finansal ihtiyaçlara yönelik çözümleri tek
bir platformda topladığı mobil uygulaması “Hasat
Mobil’i indiren ve uygulama üzerinden
kredi başvurunda bulunan çiftçi müşterilerine
mevcut faiz oranlarında %10 indirim sağlıyor.
Banka kampanya kapsamında çiftçi müşterilerinin
100 bin TL’ye kadar nakit ihtiyacını 24 aya varan
vadeler ve avantajlı faiz oranları ile karşılayacak.
Şekerbank, kampanya ile çiftçi müşterilerinin
ürünlerini daha verimli yetiştirebilmeleri için tüm
bilgilere anlık ulaşabilecekleri kapsamlı mobil
uygulaması Hasat Mobil’i indiren ve uygulama
üzerinden kredi başvurusu yapan çiftçilere ise %10
faiz indirimi sunacak.
Şekerbank KOBİ, Perakende ve Tarım Bankacılığı
Genel Müdür Yardımcısı Tuğbay Kumoğlu, konuyla
ilgili olarak şunları söyledi: “Şekerbank olarak
gerek çiftçilerin gerekse tarımsal ürün ticareti
yapan müşterilerimizin tüm iş süreçlerini yakından
takip ediyor, üreticileri her dönem destekliyoruz.
Gelenekselleşen kampanyamız ile çiftçilerimizin
ihtiyaçlarına yönelik nakit desteği sunmaya özen
gösteriyoruz.” dedi.
36 > > www.hizmetix.com.tr
ING TÜRKİYE’DEN
EKONOMİYE 73.4 MİLYAR
TL DESTEK
Alper Gökgöz
Dijital gücüyle ve zahmetsiz bankacılık anlayışı
ile kalıpların dışında bankacılık ürün ve hizmetleri
geliştirerek müşterilerine hayatın içinde çözümler
sunan ING Türkiye, 2022 yılı ilk çeyrek konsolide
finansal sonuçlarını açıkladı. Bu dönemde
konsolide aktif toplamı 90.8 milyar TL olan ING
Türkiye’nin sermaye yeterlilik oranı da %19.06
seviyesinde gerçekleşti ve vergi öncesi kârı ise
748 milyon TL oldu. 31 Mart 2022 tarihi itibarıyla
toplam özkaynakları 11.3 milyar TL olan ve
toplam mevduatları 56.6 milyar TL’ye ulaşan ING
Türkiye’nin ekonomiye sağladığı kredi desteği de
61.8 milyar TL’si nakdî olmak üzere, toplam 73.4
milyar TL olarak gerçekleşti. ING Türkiye Genel
Müdürü Alper Gökgöz, “ING olarak, bu dönemde
ülke ekonomisine sağladığımız kaynağı yüzde
16 oranında artırdık. Finansal tablolarımızda
sergilediğimiz sağlam performans ile beraber
dijital liderlik hedefimizde de güçlü adımlar attık.
Şubelere de kalıplara da sığmayan bankacılık
yaklaşımımız doğrultusunda yeni ürün ve
hizmetler geliştirerek müşterilerimize kalıpların
dışında hayatın içinde çözümler sunmaya devam
ettik.” dedi.
 SİGORTA
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
AGESA’DAN, ENGELSİZ
SİGORTACILIK DENEYİMİ
Bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörünün
lider kuruluşlarından AgeSA, BlindLook ile yaptığı iş
birliği çerçevesinde görme engelli müşterilerine dijital
uygulamalarında sesli yönlendirme hizmeti sunarak tüm
sigortacılık işlemlerini yardım almadan kendi başlarına
yapabilmelerini sağlıyor. Sabancı Holding ve Ageas iştiraki
olan AgeSA, görme engelli bireylerin sigortacılık işlemlerini
kendi başına yapabilmesi için BlindLook ile geliştirdiği
sesli simülasyon teknolojisini hizmete aldı. AgeSA, görme
engelliler için özgürlük teknolojileri geliştiren bir sosyal
girişim olan BlindLook ile yaptığı iş birliği çerçevesinde hem
AgeSA Mobil’de hem de internet sitesinde görme engelli
müşterilerine sesli yönlendirme hizmeti sunuyor. Bu sayede
görme engelli müşteriler tüm sigortacılık işlemlerini yardıma
ihtiyaç duymadan kendileri gerçekleştirebiliyor.
Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan AgeSA
Pazarlama ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Roşan Dilek,
SİGORTACILIK, İKLİM FELAKETLERİNİN ETKİSİNİ HAFİFLETİYOR
Son dönemin küresel risk raporlarında ilk 5 risk
arasında yer alan ve son yıllarda hızla etkisini artıran
iklim krizi, sadece çevre bağlantılı değil; sanayi,
ticaret, ekonomi ve sosyal hayatta da yıkıcı etki ve
hasarlar yaratarak tehdit oluşturmaya devam ediyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doğa Sigorta
CEO’su Nihat Kırmızı, “İklim krizi risk listelerinde
Nihat Kırmızı
38 > > www.hizmetix.com.tr
Roşan Dilek
şunları söyledi: “Tüm müşterilerimize ‘İyi ki’ dedirtmek en
büyük isteğimiz. Bu çerçevede görme engelli müşterilerimizin
dijital kanallarımızı kullanabilmesi için BlindLook ile
iş birliği yaptık. Yaklaşık bir ay süren projemizde önce
uygulamanın haritalanması, ardından da seslendirmesini
tamamlayarak devreye aldık. Kullanıcılardan olumlu dönüşler
almaya başladık, işlemlerini yardıma ihtiyaç duymadan
yapabilmek onları motive etti. Önümüzdeki dönemde de
müşterilerimize ‘İyi ki’ dedirtmek için çalışmalarımızı
geliştirmeye devam edeceğiz.”
keskin bir yükseliş yaşıyor. Geçtiğimiz yıllarda
geleceğin riskleri olarak gösterilen iklim krizi ve buna
bağlantılı olarak aşırı sıcaklıklar ve aşırı hava olayları,
artık acil olarak aksiyon alınması gereken riskler
kategorisinde başta geliyor.” şeklinde konuştu.
Kırmızı, “Süregelen iklim krizinin de etkileriyle
yangın, sel, su baskını, dolu, aşırı yağış vb. olaylar
ile daha sık karşılaşmaya başladık. Bu gibi afetleri
önceden tahmin etmek zor olsa da alınabilecek
önlemlerin başında sigorta geliyor. Doğa Sigorta
olarak, hasar sonrası ödemeleri hızlıca gerçekleştirerek
sigortalılarımızın hayatına kaldığı yerden devam
etmelerinde destek oluyoruz. Kasko sayesinde
araçlardaki hasarın giderilmesiyle birlikte mini
onarım, ikame araç, yol yardım gibi hizmetlerimiz
sigortalının hayatına sorunsuz bir şekilde devam
etmesine yardımcı oluyor.” diye konuştu.
 SİGORTA

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

GENÇLER İÇİN GÜVENLİ
BİR GELECEK AXA’DA

AXA Sigorta; Birikime İlk Adım BES Planı,

Eğitim Sigortası ve Kumbaralı Hayat Sigortası gibi
ürünlerle 18 yaş altı çocukların ve gençlerin daha iyi
bir yarın hayaline ve iyi bir geleceğe güvenle adım
atabilmelerine katkı sağlıyor. Birikime İlk Adım
BES Planı ile 18 yaş altı çocukların geleceği için
Olgun Küntay
güvenceyi şimdiden başlatma fırsatı sunuyor. Bu
ürünle katılımcılar birikimlerini % 30 devlet katkısı ile
büyütüyorlar. Gençlerin eğitim hayatlarını desteklemek ve İcra Kurulu Üyesi Olgun Küntay, “Geleceği emanet
için geliştirilen bir hayat sigortası olan Eğitim Sigortası, edeceğimiz ve insanlığın ilerlemesinde en önemli
30-60 yaş arasında ve bir öğrencinin eğitiminden rolü üstlenen gençlerin bu noktada en önemli ihtiyacı,
sorumlu olan kişiler tarafından tercih ediliyor. geleceğe güvenle bakabilmek. Olası riskleri hesaplıyor,
Kumbaralı Hayat Sigortası ise 18-58 yaşları en kıymetli şeylerden biri olan eğitimlerine sorunsuz
arasındaki bireylere yine uzun süreli olarak vefat ve kesintisiz devam edebilmeleri için değer yaratmaya
teminatı sağlıyor. AXA Hayat ve Emeklilik Başkanı devam ediyoruz.” dedi.

RİSKCEP İLE RİSK ANALİZİ HIZLANIYOR

Anadolu Sigorta, yangın sigortaları kapsamında hayata geçirdiği ve sektördeki en
kapsamlı yeni nesil risk analizi platformu olan RiskCEP’i geliştirmeye devam ediyor.
Yangın, sel, su baskını ve yer kayması gibi riskleri derecelendirerek raporlayan RiskCEP
mobil platformu, yeni çözümler de sunuyor. Anadolu Sigorta acenteleri, satış uzmanları
ve satış kanalı sorumluları tarafından yoğun olarak kullanılan RiskCEP ile yapılan
değerlendirmeler aynı gün üretim programına raporlanarak operasyonel süreçlerde
verimlilik elde edilirken basılı belge ve yazışma sayıları da azaltılıyor.
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Erdinç Gökalp, RiskCEP’in bu
yönleriyle çevreye duyarlı ve sürdürülebilirliği destekleyen bir uygulama
olduğunu söyleyerek, “Acentelerimize ve çalışanlarımıza RiskCEP’te
yaptığımız geliştirmeleri ve kullanım kolaylıklarını yakın zamanda
bir webinarla duyurduk. Yeni faaliyet konularının oluşturulması da
gündemimizde. Uygulamaya, soğuk ve donmuş gıda üretim ve depolama
tesisi, alışveriş merkezi, elektronik cihaz ve beyaz eşya deposu, hastane gibi
10 yeni faaliyet konusunun formlarını ekleyerek kullanıcıların hizmetine
sunduk.” diye konuştu.
Gökalp, uygulamanın 2022 yılındaki kullanım adedinin geçen yılın
tamamındaki kullanım adedine yaklaştığını belirterek “Gelecek dönemde
uygulamaya eklenecek yeni formların tanıtımını yaparak risk bilincinin
gelişmesi için çalışıyor ve acentelerlebilgi alışverişini sürdürüyoruz.” dedi.
Erdinç Gökalp

www.hizmetix.com.tr << 39
 KRİPTO PARA
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
AKTİF BANK’TAN
METAVERSE İLKLERİ
DEVAM EDİYOR
Metaverse’te yerini alan ilk Türk bankası olan
Aktif Bank, Decentraland’deki parselinde yeni bir
iletişim kanalı yaratmak amacıyla bina inşa ederek
bir ilke daha imza attı. Müşterilerini ve potansiyel
müşterilerini tüm Aktif Bank ekosistemiyle
artık Metaverse’te de buluşturabilecek olan
banka, Decentraland’deki binasında gün
içerisinde ziyaretçilerle iletişim kurabilecek ve
bilgilendirme sağlayacak bir Aktif Bank Metaverse
Agent’ı da konumlandırdı.
En etkin müşteri deneyimini tasarlamak için
çalışıyoruz
Metaverse’teki hizmetlerini bu platforma ve
bireylerin de bu platformdan beklentilerine göre
şekillendirmeye her zaman özen gösterdiklerini
belirten Aktif Bank Müşteri Deneyimi ve İletişim
Grup Başkanı Gamze Numanoğlu; “Temel
hedefimiz; müşterilerimize dokunabileceğimiz ve
daha iyi, yeni deneyimler yaratabileceğimiz her
alanda varlık gösterebilmek. Tam da bu amaca
hizmet eder biçimde Metaverse’te müşterilerimizle
markamız arasında yeni bir temas alanı
oluşturuyoruz. Bu evrende mevcut koşullardaki en
etkin müşteri deneyimini sağlayabilmek adına da
sektörümüz için öncü bir adım atarak yine bir ilki
gerçekleştiriyoruz. Decentraland’de bir Aktif Bank
binası açmanın yanı sıra orada müşterilerimizle
iletişim kurabilecek ve bilgilendirme
sağlayacak bir Aktif Bank Metaverse Agent’ı da
konumlandırdık.” dedi.
40 > > www.hizmetix.com.tr
TURİZMİN
GELECEĞİNDE
METAVERSE VAR
Kullanıcılara dijital ortamda gerçekçi
deneyimler sunan artırılmış gerçeklik teknolojileri,
internetin yeni versiyonu olarak tanımlanan
metaverse kavramının ortaya çıkışıyla daha
çok anlam kazandı. Gelişen teknolojiler birçok
endüstri için yeni kapılar aralarken, turizm
endüstrisi de metaverse ve artırılmış gerçeklik gibi
konseptleri büyüme planlarının bir parçası haline
getirdi. Küresel trendleri yakından takip eden
Türkiye merkezli seyahat acentesi Bugün Nereye
Gidelim, bir ilki gerçekleştirerek Sapanca’daki bir
bungalovun tanıtımını metaverse’te yaptı.
Projeye ilişkin değerlendirmelerini paylaşan
Bugün Nereye Gidelim Kurucusu İlker Kulaksız,
“Metaverse gibi yeni teknolojiler, kullanıcılar
arasında yaygın bir trende dönüşen satın
almadan önce dene yöntemi için uygun bir zemin
oluşturuyor. Bugün Nereye Gidelim olarak
hayata geçirdiğimiz metaverse projesi sayesinde
ülkemize yurt dışından gelecek ziyaretçiler, kiralık
bungalovlarımızı önden sanal evrende gezebiliyor.
Bu sayede metaverse, turizm odaklı satışlar için
potansiyeli yüksek bir mecraya dönüşüyor. Uzun
süredir devam eden çalışmalarımız ilk meyvesini
verdi ve Sapanca’daki bir bungalov evimiz,
metaverse üzerinde tanıtıldı” dedi. Kulaksız, satın
alma deneyimlerinin sektör fark etmeksizin dijitale
taşındığını ve gerçekçi dijital deneyimlerin tüketici
kararlarına etki ettiğini vurguladı.
 KRİPTO PARA
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Abdulkadir Kahraman
KRİPTO YATIRIMCILARI,
VERGİ DÜZENLEMELERİNİ
DİKKATLE İZLEMELİ
EY (Ernst & Young) kripto para birimleri
ve dijital varlıklarla ilgilenen yatırımcı kişi ve
kurumların bu alana yönelik vergi düzenlemelerini
dikkatle izlemeleri gerektiğini vurguluyor. EY
Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Abdulkadir
Kahraman konuyla ilgili; “Dijital varlıklar
endüstrisi, dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla
gelişimini sürdürüyor. Vergilendirme açısından
ise bu alanda belirsizlikler söz konusu. İnovasyon
ve büyüme hızının, vergi tarafında olası bir ortak
küresel anlayışın gelişim hızını geride bıraktığını
söyleyebiliriz ve bu alanda birçok ülke, dijital
varlıkların vergilendirmesine ilişkin kendi bakış
açılarını henüz resmileştirmiş değil. Yatırımcılar
ve hizmet sağlayıcılar karmaşık vergi uyumu
risklerine karşı mevcut ve olası düzenlemeleri
dikkatle izlemeli. Dijital varlıklara ilgi ve katılım
hangi düzeyde olursa olsun, temel ilke olarak gelir
ve kazançların her zaman için vergiye tabi olduğu
en başta bilinmelidir.”
Son dönemde gündemde yer alan açıklamalar
nedeniyle, Türkiye’de kripto varlıklarla ilgili
düzenlemelerin 2022 yılında yasalaşması
bekleniyor. Kripto varlıkların vergilendirmesi
kapsamında, yapılacak vergi düzenlemelerde
“verginin yansızlığı” ilkesinin gözetilmesi önem
arz ediyor.
42 > > www.hizmetix.com.tr
KRİPTO PARA
OKURYAZARLIĞI ŞART
Alphan Göğüş
Verilere göre 2021 yılında dünya genelinde 2,7 trilyon
dolarlık büyüklüğe ulaşan kripto para piyasasındaki hızlı
yükseliş Türkiye’de de ciddi bir artış ivmesini takip ediyor
ve Türkiye’de kripto para birimleriyle işlem yapanların
oranı her geçen gün artıyor. Kripto para platformlarındaki
yeni yatırımcı sayılarının artması ile birlikte “Kripto Para
Okuryazarlığı” konusu da sıklıkla gündeme geliyor. Bybit
Türkiye Genel Müdürü Alphan Göğüş, kripto para yatırımı
yapmadan önce sektörle ilgili bilgi edinmenin önemine ve
kripto para okur-yazarlığına dikkat çekti. Göğüş, “Kripto
yatırımcıları, yaşanabilecek yaygın dolandırıcılıklara ve
hırsızlıklara karşı bilgi sahibi olup kendilerini bu konuda
geliştirmeliler. Kripto okur yazarlığı göz ardı edilmemesi
gereken çok önemli bir beceri, bunun için de portallardan
yatırımlarınızı yönettiğiniz şirketlerin bilgi ağından
yararlanabilirsiniz.” şeklinde konunun önemini vurguladı.
Kripto para okuryazarlığı aslında tam olarak kripto
para piyasasında nitelikli bilgi sahibi olarak işlem yapmayı
betimliyor. Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de
yatırımcı olmanın çeşitli gereklilikleri var. Kripto para ve
piyasa ile ilgili kavramları doğru okumak, analiz etmek ve
aktif işlem yapabilme becerisi.
Özellikle Türkiye’de bu alanda yapılmış anketler kripto
para borsalarında işlem yapan yeni kullanıcıların yüksek
oranda işlem yapmayı tercih etmelerine rağmen bu konuda
bilgilerinin yetersiz olduğunu ortaya koyuyor.
 KRİPTO PARA

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

BİTMEX, KRİPTO PARA YATIRIMCI
İÇGÖRÜ RAPORUNU YAYINLADI

Global kripto para ticaret platformu BitMEX, Spot borsası lansmanında

Avrupa, Asya ve Latin Amerika’daki yatırımcıların kripto parayla ilgili eğilim
ve davranışlarının yer aldığı rapora göre Avrupa’daki aileler kripto paraları
yatırımlarını çeşitlendirmenin bir yolu olarak görüyor. Her 10 kişiden 7’si kripto para
birimlerinin geleneksel para birimlerine bir alternatif olarak kabul ediyor.

Finansal yatırım kararlarından
sorumlu olan 21 yaş ve üzeri 3000
kullanıcıyla yapılan araştırmada ortaya
çıkan sonuçlar, kripto para sektörü
ve tüketici eğilimleriyle ilgili kılavuz
niteliği oluşturdu.
Türkiye, Almanya, İsviçre,
İspanya, Rusya, Ukrayna, Brezilya,
Arjantin, Meksika, Vietnam, Singapur,
Endonezya ve Hindistan’dan kripto
para kullanan ve kullanmaya meraklı
insanların katılım sağladığı araştırma
küresel ölçekte bir perspektif sundu.
Çevrimiçi anket tekniğiyle
yapılan araştırmaya göre her 4 kişiden
3’ü kripto paranın daha yaygın bir hale
geldiğine inanırken, 10 kişiden 7’si
kriptonun geleneksel para birimlerine
göre alternatif bir seçenek olduğuna
inanıyor. Yapılan araştırmaya göre
her 5 kişiden 3'ü %10-50 kazanç
için %5-20 arası kaybı kabul
edebileceklerini paylaştı.
Yatırımcılar beş grupta toplandı
Yayınlanan raporda yatırımcılar
beş profile ayrılarak araştırmaya
dahil edildi. Kadınların çoğunlukta
olduğu Kripto Meraklıları, erkeklerin
çoğunlukta olduğu Kripto Tutkunları,
erkek ve kadınların eşit olduğu Kripto
Bilginleri, yatırım yapmaya daha
mesafeli olan Yeni Yatırımcılar ve
gençlerin oluşturduğu Genç Kriptocular
olarak ayrıştırma sağlandı.
Kripto Tutkunları ve Kripto Bilginleri
sektörün en çok bilgiye sahip ve en
yüksek yatırımlarını gerçekleştiren
grubu oluşturuyor. Bu grubun ana odağı
ise kişisel ve aile gelirlerini artırmaya
yönelik alım-satım işlemleri oluyor.
Kadınların yoğunlukta olduğu Kripto
Meraklıları grubu kripto paraları bir
fırsat ve geleneksel para birimlerine
karşı yeni bir adım olarak görüyor.
Rapora göre, her 4 kişiden 3’ü kripto
paraların çok daha yaygın hale geldiğini
belirtirken, her 10 yatırımcıdan
7’si kripto paraları geleneksel para
birimlerine alternatif olarak görüyor.
Risk noktasında 5 yatırımcının 3’ü
yüzde 10 ile 50 oranındaki bir kazanç
için yüzden 5 ile 20 arasında bir riski
kabul ediyor.
Kısa vadede kazanç vaadi
yatırımcıların ilgisini çekiyor
Araştırma yatırımcıların kripto
para platformlarına yönelirken
dikkat ettiği noktaları da ortaya
koydu. İnsanlar kripto platformu
seçerken ücretleri, para birimi
aralığı ve lisans faktörlerini öncelikli
olarak göz önünde bulunduruyor.
Kısa vadeli kazanç vaadi ve kayıt
sonrasında sağlanan ücretsiz kredi,
insanları bir kripto hesabı açmaya
teşvik ederken; güvenlik endişeleri
ve fiyat değişkenlikleri kripto para
platformlarına yönelmede büyük
engeller olarak görülüyor.

www.hizmetix.com.tr << 43
 BİLİŞİM
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
SATIŞ ODAKLI DEĞİL HİZMET ODAKLI
BÜYÜYEN BİR FİRMAYIZ
DESPRO Kurucusu
Özgür Ülgür ile
Haziran sayımızda
DESPRO’nun bilgi
teknolojileri alanında
hayata geçirdiği
çalışmaları, hizmet
verdiği alanları,
müşterilerine
sunduğu avantajları,
teknolojik iş
ortaklıklarını, siber
güvenlik alanında
hayata geçirdikleri
faaliyetleri ve
gelişen teknoloji
karşısında sektörün
nasıl bir değişim
geçireceği üzerine
keyifli bir söyleşi
gerçekleştirdik.
Özgür Ülgür
44 > > www.hizmetix.com.tr
DESPRO’yu tanıyabilir miyiz,
bünyenizde sunduğunuz
hizmetlerinizde teknolojiyi ne
boyutta kullanıyorsunuz?
KVKK Danışmanlığı, şirket ve
kurumları sanallaştırma, siber güvenlik
ve veri güvenliğini sağlama, cloud
tabanlı veri merkezi yedekleme
hizmetlerimizde 2005 yılından bu
yana sektörde varlığımızı
büyüyerek sürdürmekteyiz.
Üretim, elektronik, elektrik, demir-
çelik, poliüretan enjeksiyon sistemleri,
otomotiv yedek parça, gıda, sağlık ve
eğitim gibi alanlarda faaliyet gösteren
müşterilerimize cloud hizmetleri
sunuyoruz. Firma bünyemizde özellikle
sanal server ve felaket senaryolarına karşı
cloud yedek alma hizmetlerimiz mevcut.
Sektörel çözümler konusunda uzman
ekibiniz ile hizmet vermektesiniz.
DESPRO ekibini oluştururken
dikkat ettiğiniz noktalar nedir?
Hizmet verdiğimiz sektörler
ve sunduğumuz çözümlerle
ilgili bölümlerden mezun olmuş
arkadaşlarımızla birlikte çalışıyoruz.
DESPRO aslında bir okul gibi,
çalışanlarımızın kendilerini
geliştirmelerine olanak sağlıyoruz.
Bünyenize teknolojik anlamda
kattığınız yeniliklerden bahseder
misiniz? Hangi uluslararası
markalarla iş birliği içindesiniz?
Veeam Backup’da Cloud
Provider olduk, Silver Partner’iyiz.
Müşterilerimizi yedekleme, cloud
yedekleme konusunda bilgilendirdik,
orada bir pazar yaratmaya çalışıyoruz.
Dell Türkiye’de Gold Partner olduk.
İzmir’de 3 tane Gold Partner’ı
var Dell’in, bunlardan biri biziz.
Turkcell’in Ege Bölgesi’ndeki 8
tane Proje Çözüm Ortağı’ndan biri
olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Microsoft’un ve Sonicwall’un Silver
Partner’iyiz. Aynı zamanda Logo
Yazılım bayisiyiz.
Partnerliklerin kriterleri nelerdir?
Belirli yetkinlikler baz alınıyor.
Belirlenmiş satış ciroları ve
sertifikasyona sahip olmanız gerekli.
Biz çalışanlarımızın bu firmaların
eğitim programlarına girmelerini
sağlıyoruz dijital olarak. Onlar
eğitimleri tamamlayıp sınavları
veriyorlar. Bu belgeler neticesinde
belirli yeterlilikler belgelendiğinde
silver ve gold gibi partnerliklere
sahip olabiliyorsunuz.
Teknoloji gün geçtikçe gelişmeye
devam ediyor, dolayısıyla siber
saldırılar da kaçınılmaz oluyor. Siber
güvenlik alanında müşterilerinize
sunduğunuz hizmetlerden
söz eder misiniz?
Siber güvenlik; verilerin korunması,
ele geçirilmemesi ve fidye saldırıları
denilen saldırıların yaşanmaması
için müşterilerimizin önlemler
almasını sağlıyoruz. Örneğin
dosyalar kriptolanıyor ve sonrasında
müşterilere bunun karşılığında
dosyalarını geri istiyorsan belirli bir
ücret karşılığında kripto çözülüyor;
bunun yaşanmaması için önlemler
alıyoruz. Bu önlemler nedir; en
önemlisi içerideki IT altyapısının ve
kurallarının olması gerektiği hale
getirilmesi gerekir. Bunun için gerekli
yazılım ve donanımları sağlıyoruz.
Bunları sağlamakla da kalmıyoruz,
sürdürülebilir olması için de teknik
destek veriyoruz. Sürdürülebilirlik bu
konuda önemli, bir kere yapıyı kurup
kendi haline bıraktığınızda güvenlik
açıklarını tamamıyla yenemezsiniz.
Sürekli gözetlemeniz, raporları
incelemeniz gerekir. Her şeye rağmen
bu durumla karşı karşıya kalındığı
takdirde yedekten geri dönme hizmeti
sağlıyoruz. Tehdit unsurları her zaman
dışarıdan gelecek diye bir kural yok,

içeriden de kötü niyetli bir kullanıcı
sizden intikam alma hırsıyla siber atak
yapabilir. Bu duruma bile hazırlıklı
olmak adına bir gün önceki yedeğini
verebiliyor olması lazım. Biz DESPRO
olarak müşterilerimize bunu sağlıyoruz.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu
(KVKK) nedir, bu alanda DESPRO
ne tür çalışmalar yürütüyor?
İşletmelerin KVKK kapsamında
hem teknik hem idari olarak birden
fazla yapması gereken iş var. Biz
DESPRO olarak teknik tarafta
çözümler üretiyoruz. Bir şirketin, bir
işletmenin KVKK zorunluluğu varsa;
biz teknik olarak IT altyapısının,
network’ünün uyumlu hale getirilmesi
süreçlerinin hepsinde varız. Hem
uyguluyoruz hem sürdürebiliyoruz hem
de yönetebiliyoruz. Yani bir firmanın
KVKK ile ilgili talepleri varsa bunları
projelendirip, ihtiyaçları ortaya çıkarıp
hem satışını yapabiliyoruz hem de
kurulum ve yönetimini sağlıyoruz.
Çalışan sayısı ve cirosal anlamda
belirli bir olgunluğa gelen şirketlerin
dünya standartlarında bir IT altyapısı
olmasını istiyor devlet. KVKK’ya bu
nedenle ihtiyaç duyuluyor. Aslında ISO
27001 Veri Güvenliği çalışmalarıyla
neredeyse birebir örtüşüyor. KVKK
süreçlerini tamamlayan bir firma
ISO’ya başvurduğunda çok rahatlıkla
bu belgeleri alır. Ya da ISO
belgelerini almış bir firma KVKK’ya
hazır demektir.
DESPRO’yu tercih eden
müşterilerinize ne tür avantajlar
sağlıyorsunuz, aynı sektörde yer
aldığınız diğer firmalardan sizi
ayıran nedir?
Satış odaklı değil hizmet odaklı
büyüyen bir firmayız. Hizmet
verebileceğimiz, sürdürülebilir bir
şekilde yapıyı koruyabileceğimiz
müşterilerimizle yolumuza devam
etmeye çalışıyoruz. Amacımız sadece
yüksek cirolara ulaşmak değil, daha
düşük cirolar olsa bile biz daha verimli
olmasından yanayız. Biz müşteri
odaklı yani müşteri seçerek ilerliyoruz.
Daha butik bir anlayışa sahibiz.
Bizim farkımız müşteri portföyümüz.
Eğer çok müşteriye giderseniz yatay
büyümeniz lazım. Bu da daha çok
personel ve daha farklı maliyetler
demek. Biz bunu istemiyoruz. Biz
yine para kazanabileceğimiz firmalarla
sürdürülebilir bir şekilde çalışmaktan
yanayız. Kendi personelimizi,
maliyetlerimizi yatay büyütmeyelim,
bünyemizde bulunan ile maksimum
verim sağlayalım düşüncesindeyiz.
Bu nedenle müşterilerimizle
çalışmalarımız uzun soluklu oluyor
genelde. 2005’te kurulmuş olan bir
firmayız ve ilk yıllarımızdan bu yana
bizimle çalışanlar var. Çok az sayıda
giden firmalarımız oldu ama genelde
üzerine eklenerek artmaya devam
ediyor. Müşterilerimizin yatırımlarını
www.hizmetix.com.tr <<
BİLİŞİM
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
kendimiz yatırım yapıyormuşuz gibi
bir bilinçle kullanıyoruz. Tamamen
güven odaklı çalışan bir firmayız.
Firma bize güvenmezse ya da biz
güven sağlayamıyorsak bu bizler için
büyük bir problem. Geçtiğimiz yılın
verilerine göre katıldığımız Bilişim
500’de 411. sıradayız. Bu da bizler için
mutluluk kaynağı.
2022 yılının ilk çeyreğini geride
bıraktık. DESPRO’nun ilk çeyreği
nasıl geçti, yılın geri kalanında ne
tür faaliyetler hayata geçireceksiniz?
İlk çeyrek DESPRO adına oldukça
güzel geçti. Büyüme hedeflerimiz
doğrultusunda çalışmalarımız yılın geri
kalanında da devam edecek.
Son olarak eklemek
istedikleriniz nelerdir?
Sektörel olarak geleneksel iş yapma
modelleri artık sona eriyor. Önümüzdeki
5 ila 10 yıl içerisinde cloud tabanlı
çalışma oranı çok yükselecek.
Bulut hizmetleri, bulut tabanları
ya da işletmeler içeriye IT yatırımı
yapmayacak ve böylelikle server odaları
yavaş yavaş yok olacak. Bunların
hepsi cloud’a taşınacak. Her yerden
ulaşılabilir olmasıyla birlikte, elektrik
maliyetlerinden ve soğutma giderinden
işletmeleri kurtaracak. Cloud tabanlı
olduğu için işletmenin içeriye yatırım
yapmasına gerek kalmayacak. Aylık
modelde kullandıkça öde gibi modellere
doğru kayıyor artık sektör. IT dünyası
buraya doğru evriliyor.
45
 BİLİŞİM
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
EDIS İLE DEPREMİ ÖNCEDEN ÖĞRENİN
Ali Emre Erişen
Site, apartman ve iş merkezlerinin
kontrol, yönetim otomasyon ve yönetim
uygulaması Apti ile beraber Sentez’in
gelişmiş sensörleriyle deprem dalgalarının
oluş anındaki tespiti, Hubbox’ın ev,
ofis, bina cihaz ve sistemlerinin EDIS’e
entegrasyonu, Seismic Al’un ise yapay
zeka tabanlı sismik izleme çözümleri bir
araya getirilerek Emergency Disaster
Information System (EDIS-Acil Afet Bilgi
Sistemleri) hayata geçirildi.
Yerli ve yabancı 4 firmanın ortak sinerjisi ile
bir araya gelerek kurulan EDIS, depremi önceden
haber vererek insanların hayatını kurtaracak, aynı
zamanda sanayi ve işletmelerdeki büyük ölçekli maddi
kayıpların önüne geçecek.
Bilim insanlarının bugün erken uyarı sistemi
üzerinde çalıştığını söyleyen EDIS Kurucu Ortağı
ve CEO’su Ali Emre Erişen; bu sistemle, yerin
kilometrelerce altında kırılan fay hattının oluşturduğu
depremin yıkıcı etkisinin yeryüzüne yayılmadan önce
artık insanlara haber verilebildiğini söyledi. Fay hattı
kırıldığında, tıpkı havada yayılan ses dalgaları gibi
hareket eden iki dalga oluştuğunu dile getiren Erişen,
“Eğer binaya erken uyarı sisteminin sensörü takılırsa
ve devrede olursa, ilk yayılan P dalgası, yıkıcı olan S
dalgası ulaşmadan önce, depremin yıkıcı etkisini haber
verebilir.” diye konuştu.
46 > > www.hizmetix.com.tr
Dünyada ilk
Türkiye’de ve dünyada önde gelen konumlarda bulunan
geleneksel erken uyarı sistemlerinden farklı olarak, deprem
merkezine en yakın noktalara kendi cihazlarını yerleştiren
ve hesaplama süresini minimum seviyelere indiren EDIS’i
herkesin kullanımına sunabilmek için Apti, Sentez, Hubbox
ve Seismic Al gibi alanında uzman dört firmanın bilgi
birikimlerini ve tecrübelerini bileştirdiğini vurgulayan
Erişen, tasarladıkları EDIS’in dünyada bir ilk niteliğinde
olduğunu ifade etti.
Erişen, proje kapsamında Marmara Bölgesi’nde
belirlenen alanlara EDIS Deprem Algılama Radar
Sistemleri’nin konumlandırıldığını ve bunlardan alınan
sinyallerin saliseler içerisinde tüm kullanıcılara aktarılacak
şekilde dizayn edildiğini belirtti. Erişen, yapılan
testlerde elde edilen sonuçlara bakıldığında ise, şu ana
kadar dünya üzerinde geliştirilmiş en hızlı ve yüksek
teknolojiye ulaşıldığının görüldüğünün ve bilimsel olarak
ispatlandığının altını çizdi.
Alınan erken uyarı sinyali ile doğalgaz, elektrik vb.
sistemler kapatılabilecek
EDIS deprem erken uyarı sistemi sayesinde, insanlar
bulundukları binalardan ayrılırken EDIS'in yapay zekâsı
binayı depreme hazır hale getirecek sinyali iletiyor. Bina
içerisinde gerekli bağlantılar da yapılarak alınan sinyal
ile binalar ikincil afetleri önlemek için asansörü en
yakın katta sabitleyip, yangın ve patlama risklerine karşı
elektrikle çalışan cihazları ve doğal gazı kapatabilecek.
Bina çıkışlarında bulunan kapılar ve bariyerleri,
elektronik geçişleri açık hale getirerek tahliye işlemlerini
kolaylaştıracak. Sistem, sanayi ve dükkânlara direkt
erişim ve hizmet verecek şekilde planlanmışken site,
apartman ile iş merkezlerine erişim ve hizmeti Apti
üzerinden hizmet sunacak.
 BİLİŞİM

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

ICRYPEX NFT MARKETPLACE’DEN
YENİ NFT PROJELERİ
Yerli kripto para borsası ICRYPEX tarafından kurulan ICRYPEX NFT Marketplace,
yeni NFT projelerini gerçekleştirdiği etkinlikte duyurdu. Zorlu PSM Sky
Lounge’da gerçekleşen etkinlikte Aziz Nesin’in anıları, Cumhuriyet Gazetesi
arşivi ve rekortmen doğa sporcusu Erden Eruç’un NFT’leri tanıtıldı. Etkinliğe NFT
sanatçıları, yatırımcıları, Nesin Vakfı, Cumhuriyet Gazetesi, Erden Eruç ve basın
temsilcileri katılım sağladı.

Türkiye’nin önde gelen kripto Aziz Nesin’in anıları NFT

para borsalarından ICRYPEX’in
hayata geçirdiği NFT platformu
ICRYPEX NFT Marketplace’in
yeni NFT koleksiyonları tanıtıldı.
NFT sanatçılarının, NFT
yatırımcılarının, Nesin Vakfı
Yönetim Kurulu, Cumhuriyet
Gazetesi Yöneticileri, Erden Eruç
ve basın mensuplarının katılım
sağladığı etkinlik Zorlu PSM
SKY Lounge’da gerçekleşti.
NFT ve blockchain dünyasının
akademik isimleri Ebru
Güven, Vedat Güven ve Bora
Erdamar etkinlik öncesinde
NFT ve blockchain dünyasıyla
ilgili bilgiler paylaştı. NFT
ve blockchain dünyasının
gelişimine ve geleceğine değinen
akademisyenler, etkinlik öncesi
sektörü değerlendirdi.
ICRYPEX CEO’su Gökalp
İçer’in konuşmalarıyla
başlayan etkinlikte üç ayrı NFT
projesi tanıtıldı. Nesin Vakfı,
Cumhuriyet Gazetesi ve Erden
Eruç ile gerçekleşecek projelerin
detaylarının paylaşıldığı etkinliğe
vakıf yöneticileri ve Erden Eruç
katılım gösterdi.
dünyasında ölümsüzleşecek
ICRYPEX NFT Marketplace’in
yeni NFT koleksiyonunda ilk
tanıtılan koleksiyon “Aziz
Nesin’in Anıları” oldu. Nesin
Vakfı ile birlikte geliştirilen
projede Türk edebiyatının usta
ismi Aziz Nesin’in anıları NFT
dünyasına aktarılacak.
82 yıllık Cumhuriyet Gazetesi
arşivi NFT’leşecek
Cumhuriyet Gazetesi ve Gökalp İçer
ICRYPEX tarafından geliştirilen
NFT projesi 82 yıllık bir arşive aylarca kürek çeken Erden Eruç,
mercek tutacak. Cumhuriyet İstanbul ziyareti kapsamındaki bu
Gazetesi’nin 1930 yılından bu etkinlikte NFT’lerini bizzat tanıttı.
yana çıkan her bir baskısının NFT NFT tarihine geçecek 3
olarak satılacağı proje dünyada projemizi tanıttık
bir ilki oluşturacak.
Etkinlik kapsamında görüşlerini
17 Guiness Rekoru sahibi aktaran ICRYPEX CEO’su
Erden Eruç da NFT Gökalp İçer, “Geçtiğimiz aylarda
dünyasında yerini alıyor bir lansmanla duyurduğumuz
Dünyayı kas gücüyle kürek ICRYPEX NFT Marketplace’in
çekerek turlayan ilk ve tek Türk 3 yeni koleksiyonunu sizlerle
olma unvanını elinde bulunduran buluşturmak adına bir araya
doğa sporcusu Erden Eruç’un geldik. Çok değerli bir vakıf,
NFT projeleri de etkinlikte tarihi bir gazete ve rekortmen bir
tanıtıldı. NFT’ler sporcunun sporcuyla çıkaracağımız bu NFT
yolculuk anılarını ve kullandığı koleksiyonları büyük bir değer
ekipmanları kapsıyor. Okyanusta oluşturacak.” dedi.

www.hizmetix.com.tr << 47
 BİLİŞİM
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

BOYNER NOW İLE ÖNCE DENE, TAMAMSA ÖDE

Dijitalleşme alanında
son dönemlerde yaptığı
atılımlarla dikkat çeken
Boyner, uygulamaya geçirdiği
yeni hizmeti Boyner Now ile
perakende sektörüne yeni bir
boyut kazandırıyor.

Cem Boyner

“Önce dene, tamamsa öde” söylemiyle tüketiciler ile buluşan Boyner
Now’ın devrim niteliğinde bir yenilik olduğunu vurgulayan Boyner Grup
Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cem Boyner, “Müşterilerimizi
dinledik, online alışverişin bütün acı veren noktalarını topladık. Sipariş
edilen ürünün 90 dakikada teslim edilmesi, farklı bedenlerin sepete
eklenmesi ve önce deneyip sonra ödeme yapılması gibi üç büyük yeniliği
Boyner Now’da bir araya getirerek, kritik noktalara çözüm olduk.
Dünyada bu üç yeniliği bir arada toplayan başka bir uygulama yok. Şu
anda ülkemizin yüzde 35’i Boyner Now’ın kapsama alanında, yaz sonuna
kadar bu kapsama alanını yüzde 70 oranlarına ulaştırmak ve iki yıl
içerisinde, Türkiye’yi yüzde 100 Boyner Now mutluluğu ile buluşturmayı
hedefliyoruz.” dedi.
Boyner Now uygulamasıyla müşteri deneyimini bir üst noktaya
taşıdıklarını belirten Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan
“Boyner Now müşterilerimizin beklentileri ile şekillenerek deneyimi bir
değil, birkaç adım öteye taşıyan yepyeni bir hizmet.” dedi.
Beklentilerin ötesinde
Now hizmeti kapsama alanındaysanız uygulama
içinde Boyner Now sekmesini görüyorsunuz. Boyner
Now ile müşterilerimiz, haftanın 7 günü hizmet alıyor
ve Haziran ayı boyunca gece 23:00’e kadar teslimat
gerçekleşiyor. 90 dakika içinde teslimat kendileri
için uygun olmayan müşterilerimiz ise, randevulu
teslimat seçeneği ile teslimat zamanını kendileri
belirleyebilecekler.” dedi.
Boyner Now ile ilgili müşterilerden aldıkları geri
bildirimleri paylaşan Boyner Pazarlama ve Marka
Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nurçin Koçoğlu:
“Sadece ev ya da iş yerine değil cafe, restoran
gibi bulunulan lokasyona gönderim yapılabilmesi
en beğenilen özelliklerden biri olarak öne çıktı.
Müşterilerimizden şu ana kadar aldığımız geri
bildirimler, Boyner Now’ın beklentilerin de ötesinde bir
hizmet olduğunu gösteriyor.” dedi.

Boyner Now için 200 kişilik bir ekibin 9 aydır çalıştığını söyleyen
Boyner Grup IT’den Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Omni-Channel
Genel Müdürü Cengiz Gürer ise şunları aktardı: “Boyner Now ile
müşterilerimize beğendiği ürünleri bulundukları yerde deneyerek satın
alma olanağı sunuyoruz. Deneyerek dahi alsalar, sonrasında kararlarını
değiştirip ürünü değiştirmek ya da iade etmek isterlerse, uğraşsınlar
istemiyoruz. Her zaman olduğu gibi kolayca değişim/iade yapmaları
ve mağaza deneyimini de yaşatabilmeleri adına mağazalarımıza davet
ediyoruz. Ya da müşterilerimiz kargo şirketine gitmeden iade talebi
oluşturabiliyor, müşteri temsilcimiz adresinden, belirlenen saatte ürünü
teslim alıyor. Böylelikle her müşterimize ilk anından son aşamasına,
ayrıcalıklı ve eşsiz bir alışveriş deneyimi yaşatıyoruz. Boyner Now
online ve offline’ın iç içe geçtiği ayrıcalıklı bir deneyim sunuyor. Boyner
Now şu anda 13 ilde hizmet veriyor, çok yakında 36 ilde olacağız.
Büyük şehirlerde şehir merkezlerinin büyük kısmını kapsıyor. Boyner

48 > > www.hizmetix.com.tr

 ENERJİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
YENİLENEBİLİR ENERJİ
TEKNOLOJİLERİNİN
KULLANIMI ÖNEMLİ
Füsun Tut Haklıdır
Mutabakat kapsamında birçok
sektörde ve hayatın her alanında
ihtiyaç duyulan enerjinin, temiz ve
yenilenebilir enerji kaynakları olarak
ön plana çıktığını belirten YENADER
Genel Sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut
Haklıdır sözlerine şu şekilde devam etti:
“Yenilenebilir enerji teknolojilerinin
kullanımı ise artık çok daha önemli
bir noktaya geldi. 2023-2026 arası
geçiş dönemi ardından AB tarafından,
AB dışındaki ülkelere uygulanmaya
başlayacak olan sınırda karbon vergisi,
farklı sektörlerde kullanılan enerjinin
temiz ve sürdürülebilir kaynaklardan elde
edilmesinde ve karbon emisyonlarının
azaltılmasında kritik bir aşama olarak
değerlendiriliyor. 2019 yılında Avrupa
Yeşil Mutabakatı’nın deklarasyonunun
hemen ardından pandemi süreci başlamış
olsa da uluslararası platformda her
ülke karbonsuzlaşma eylem planlarını
hazırlayıp açıklamaya başladı.”
Ülkemizde de Yeşil Mutabakat
kapsamında çalışmalara başlandı
Türkiye’nin geçtiğimiz yıl Yeşil
Mutabakat Eylem Planını ortaya
50 > > www.hizmetix.com.tr
koyarak, alınması gereken aksiyonları
belirlediğini söyleyen Haklıdır,“2053
yılı olarak hedeflenen karbonsuzlaşma
planı kapsamında; Ulusal Enerji
Verimliliği Finansman Mekanizmasının
geliştirilmesi, yenilenebilir enerji ve
enerji verimliliğinin geliştirilmesi, bu
konuda Organize Sanayi Tesislerinde
faaliyet gösteren işletmeler ve sanayi
tesislerindeki yetkililere yönelik
farkındalık eğitimlerinin verilmesi,
Yeşil Tarife ve YEK-G belgesi ile ilgili
bilgilendirme çalışmalarının yapılması,
Milli Enerji ve Maden politikasına uygun
olarak, 2027 yılı sonuna dek her yıl 1000
MWe RES ve GES kapasitesinin sisteme
eklenmesi, enerji verimli ve düşük
karbonlu ısıtma ve soğutma sistemlerinin
yaygınlaştırılması amacıyla ulusal
strateji belgelerinin ve yol haritasının
hazırlanması çalışmalarının yapılması
kararları alındı.” dedi.
Güneş enerjisi alanında da
ülkemizde ciddi düzenlemelerin
yapılmaya başlandığının altını
çizen Haklıdır, Türkiye’de Yeşil
Mutabakat Eylem Planına uyum
Avrupa Yeşil
Mutabakatı
kapsamında
sürdürülebilirlik ve
döngüsel ekonomi
ön planda tutularak,
yenilenebilir enerji
kaynaklarına
yönelinmesinin kritik
önem taşıdığını
belirten Yenilenebilir
Araştırmaları
Derneği (YENADER)
Genel Sekreteri
Doç. Dr. Füsun Tut
Haklıdır, Avrupa Yeşil
Mutabakatı hakkında
detaylı bilgiler
aktararak Türkiye’de
bu doğrultuda yapılan
çalışmalardan bahsetti.
süreci dahilinde yapılançalışmaları
aktarmaya devam etti: “Çiftçilerin enerji
maliyetlerinin düşürülerek, tarımsal
üretimin desteklenmesi amacıyla
tarım arazilerinde kullanılacak güneş
enerjisinin %40’ının devlet tarafından
ödenmesi ve geri kalanı için düşük
faizli, uzun vadeli kredilerin sağlanması,
lisanssız güneş enerji yatırımlarından 4.
Bölge yatırım teşviklerinin sağlanması,
daha önce 10 kilovat olarak belirlenen
güneş enerjisine dayalı elektrik üretim
tesisleri için azami kurulu güç sınırının
25 kilovata yükseltilmesi, toplam inşaat
alanı 5000 metrekareden büyük olan
tüm binaların kullandığı enerjinin en
az %5’inin güneş, rüzgar enerjisi ve
ısı pompası gibi yenilenebilir enerji
kaynaklarından karşılanmasına ilişkin
yasal düzenlemenin yapılması bu
bağlamda yapılan çalışmalardan en
önemlilerindendir.”

Antonio Guterres
YENİLENEBİLİR ENERJİ
DÜNYAYI KURTARABİLİR
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio
Guterres, iklim krizinin önlenmesi için küresel
seviyede atılması gereken adımları açıkladı.
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) son
raporuna göre, sera etkisi yapan gazların
konsantrasyonu, deniz seviyesinin yükselmesi,
okyanusların ısınması ve asitlenmesi 2021
yılında rekor kırdı. Guterres, raporun insanlığın
iklim bozulmasıyla mücadeledeki iç karartıcı
başarısızlığını bir kez daha ortaya koyduğunu, tek
kurtuluş yolunun enerji sistemini yenilenebilir
teknolojilere dönüştürmek olduğunu söyledi.
Rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji
teknolojilerinin kolaylıkla temin edilebildiğini ve
çoğu durumda kömür ve diğer fosil yakıtlardan
daha ucuz olduğunu belirten Guterres, “Son on
yılda, rüzgâr enerjisinin maliyeti yarıdan fazla
azaldı. Güneş enerjisi ve pillerin maliyeti yüzde
85 düştü. Yenilenebilir kaynaklara yatırım,
fosil yakıtlara yatırımdan üç kat daha fazla
istihdam yaratır. Kaybedecek vaktimiz yok.”
dedi. Guterres, yenilenebilir enerjiye geçişi hızlı
bir şekilde başlatmak için de eylem çağrısında
bulundu.
ENERJİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
YENİLENEBİLİR ENERJİ
KURULUMUNDA
REKOR BEKLENİYOR
Fatih Birol
Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Yenilenebilir
Enerji Piyasası Güncelleme raporuna göre, dünyada
geçen yıl devreye alınan yenilenebilir enerji kapasitesi
bir önceki yıla göre yüzde 6 artışla 295 gigavat oldu.
Bugüne kadar bir yılda devreye alınan en yüksek
kapasite olan bu miktarın yaklaşık yarısını güneş enerjisi
kurulumları oluşturdu. Söz konusu kapasitenin yüzde
46'sı ise Çin'de devreye girdi. Avrupa Birliği (AB) ise
36 gigavatla en yüksek yenilenebilir enerji kapasitesinin
devreye girdiği ikinci bölge oldu.
Küresel yenilenebilir enerji kapasitesi kurulumlarının,
tedarik zincirinde devam eden aksamalar ve yüksek ham
madde maliyetlerine rağmen, bu yıl da 320 gigavata
ulaşarak yeni bir rekora daha imza atması bekleniyor.
Bu yılki kapasitenin yüzde 60'ının güneş enerjisinden
geleceği hesaplanırken, kalan yüzde 40'ını rüzgar,
hidroelektrik ve diğer yenilenebilir kaynakların
oluşturacağı öngörülüyor. IEA Başkanı Fatih Birol,
rapora ilişkin değerlendirmesinde, son dönemde enerji
piyasasında ve özellikle Avrupa'daki gelişmelerin
yenilenebilir enerjinin emisyonları azaltmanın yanı
sıra enerji güvenliğini sağlamadaki rolünü bir kez
daha kanıtladığını belirterek, "Bürokratik işlemleri
azaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarının yayılması
için izin süreçlerini hızlandırmak ve teşvikler sağlamak,
hükümetlerin bugünkü enerji güvenliği ve piyasa
zorluklarını aşması için atacağı adımlar. Bu adımlar
bizim uluslararası iklim hedeflerimizi gerçekleştirmemizi
de mümkün kılacak." açıklamasını yaptı.
www.hizmetix.com.tr << 51
 ENERJİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
RÜZGAR VE GÜNEŞ, 7 MİLYAR DOLARLIK
ENERJİ İTHALATINA ENGEL OLDU
Enerji konusunda faaliyet gösteren düşünce
kuruluşu Ember'in yayınladığı analiz, Türkiye’de
elektrik fiyatlarındaki artışın özellikle doğal gaz
fiyatlarındaki artıştan ve liradaki değer kaybından
kaynaklandığını gösterirken, rüzgar ve güneşten
elektrik üretimi sayesinde milyarlarca dolarlık
enerji ithalatına engel olunduğunu ortaya koyuyor.
Elektrik faturalarını düşürebilmek için elektrik
üretiminde daha fazla rüzgar ve güneş enerjisine
ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
Araştırmanın öne çıkan bulguları şu şekilde:
• Gaz fiyatlarındaki bir yılda yedi kattan fazla artış,
elektrik fiyatlarına altı kat artış olarak yansıdı. Türk
lirasındaki değer kaybı ise gaz fiyatlarının elektrik
fiyatlarına etkisini daha da artırdı.
• Rüzgar ve güneş enerjisinden elektrik üretimi, son
12 ayda 7 milyar dolarlık fosil yakıt ithalatını önleyerek
Türkiye'nin enerji ithalatını düşürdü. Önümüzdeki
aylarda, gaz fiyatlarının aynı kalması durumunda her ay
yaklaşık 700 milyon dolar tasarruf bekleniyor.
• Türkiye, elektrik piyasasında tavan fiyat
uygulamaları, ulusal elektrik tarifesi ve gaz tarifesi
ile elektrik fiyatlarını düşürmeye çalışıyor, ancak
piyasaya bu müdahaleler elektrik üretim maliyetini
değiştirmiyor, dolayısıyla ülkenin üstündeki maliyet
yükü hafiflemiyor.
52 > > www.hizmetix.com.tr
• Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisi için
kısıtlı kapasiteler ayrılırken, ihaleler ihale edilen
kapasitelerden 10-15 kat daha fazla başvuru alıyor.
Rüzgar ve güneşe tahsis edilen kapasitelerin
yükseltilerek yatırım iştahının daha verimli
kullanılması gerekiyor.
Türkiye, geçen yıl elektriğinin neredeyse üçte
birini doğal gazdan ürettiği için, gaz fiyatlarındaki
değişikliklere karşı kırılgan bir yapıda. 2021 yılında
yıllık gaz tüketimi yeni bir rekor kırarken, gazda
dışa bağımlılık ülkenin ithalat faturalarını artırdı.
Buna karşın, yenilenebilir kaynaklardan elde edilen
her bir birim elektrik üretimi, bir birim elektriğin
fosil yakıtlar tarafından üretilmesini ve buna karşılık
gelen fosil yakıt ithalatını engelliyor. 1 Mayıs
2021 ile 30 Nisan 2022 arasında rüzgar ve güneş
santralleri 46,3 TWh elektrik üretti. Eğer bu elektrik
doğal gaz santralleri tarafından üretilseydi 7 milyar
dolarlık fazladan ithalat yapılması gerekecekti.
Türkiye, yıllık 8 GW kapasite ile Avrupa'nın en
yüksek güneş paneli üretim kapasitesine sahip;
ancak her yıl 1 GW'tan daha az güneş santrali
devreye alınıyor. Türkiye, yerli güneş paneli üretim
kapasitesini tam olarak kullanarak, maliyetli fosil
yakıt ithalatını ikame edebilir ve böylece elektrik
faturalarını daha da azaltabilir.
 ENERJİ

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

ENERJİ ÜRETİMİNDE REKOR ARTIŞ

Enerji maliyetlerinin
tüm dünyada
artmasına rağmen
Türkiye’nin sübvanse
sistemi uygulaması
en çok üretime
yaradı. 2022 yılı
Şubat ayında bir
önceki döneme
göre artış ile lisanslı
üretimde 52.933.917
MHW ile rekor kırıldı.

Enerji Piyasası Düzenle Kurumu
(EPDK) verilerinden derlenen bilgilere
göre, Türkiye’nin 2022 yılı Şubat ayı
enerji haritası çıkarıldı. 2 ayda bir çıkarılan
rapora göre, 2022 yılı Şubat ayında 3 şehir
Türkiye’nin kurulu gücünde lider oldu.
En çok kurulu güce sahip İzmir 5.145,96
MV ile yüzde 5,58’ini, 4.524,97 MV
ile Çanakkale yüzde 4,91’ini, 4.407,29
MV ile Kahramanmaraş’ın Türkiye
elektriğinin kurulu güçte yüzde 4,78’ini
ürettiği belirlendi.
Raporun, lisanslı yenilenebilir enerji
kısmında ise rüzgar enerjisi kurulu güç
bakımından 2021 yılı Şubat ayında
9.121,39 MV olurken bu rakam 2022
yılı Şubat ayında yüzde 16,63 artarak
10.637,97 MV’ye ulaştı.
Dünyanın yeni enerji politikası olan
güneş enerji santrallerinde ise Türkiye
yine üretim rekoru kırdı. 2021 yılı Şubat
ayında güneş enerjisi santralinde yüzde
101 oranında artış sağlandığı görüldü.
Kurulu güçte 2021 yılı Şubat ayında 469,86
MV üretim yapılırken, bu rakam 2022
yılı Şubat ayında yüzde 101 artış ile
949,011,03 MV oldu.
Şubat 2022 döneminde lisanslı
elektrik üretiminin kaynak bazında
dağılımında 2021 yılı Şubat ayı değeriyle
karşılaştırılmasının verildiği raporda;
doğalgaz ve ithal kömür ile elektrik
üretimlerinde düşüş, yenilenebilir enerji
kaynaklarında artış yaşandığı görüldü.
Rapora göre, 2021 yılı Şubat ayında
Güneş Enerjisi Üretimi (GES) 69.322,50
MWh olurken bu rakam yüzde 72,45 artış
ile 119.544,34 MWh’ye ulaştı. Rüzgar
Enerji Santralleri (RES) üretimi 2021 yılı
Şubat ayında 2.495.807,45 MWh olurken,
bu rakam 202 yılı Şubat ayında yüzde 6,7
artarak 2.647.257,46 MWh’ye ulaştı.
Öte yandan, lisansız GES üretiminde
geçen yıl ile bu yıl arasında yüzde 65,4
bir artış yaşandı. 2021 yılı Şubat ayında
72.607,0 MW güneş enerjisi üretimi
yapılırken bu rakam, 2022 yılı Şubat
ayında yüzde 65,4 artarak 120.265,87
MW oldu.

www.hizmetix.com.tr << 53
 ENERJİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

SANAYİCİLER ELEKTRİK İÇİN

GES’İ TERCİH EDİYOR

Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü

Elektrik fiyatlarının yükselmesiyle
sanayi tesisleri elektriğini güneşten
elde etmek için sıraya girdi. Çatı
tip GES kurulumunda bu yıl 1000
MW’ın aşılması ve 2023 yılında 1500
MW’a ulaşılması bekleniyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre,
Türkiye’nin güneş enerjisinde kurulu gücü 2014’te 40 MW
iken, Mart 2022 itibariyle 8 bin 29 MW’a yükseldi. Söz
konusu kurulu güç içinde 7 bin 45 MW’ı lisanssız güneş enerji
santrali (GES) olarak kayıtlara geçti.
(GÜNDER) Başkanı Kutay Kaleli, son aylarda özellikle çatı
tipi GES’lere yönelik talep patlaması yaşandığını belirterek
şunları söyledi: “Öncelikle 1 MW üstü projelerin kurulumu
yapılıyor. Zamanla 500 KW, 300 KW GES’lerde de artışı
bekliyoruz. Sadece bu yıl çatı tip GES kurulumunda 1000
MW’ın üzerine çıkarız. 2023'de de 1500 MW’lık bir kurulum
bekliyoruz. Bunların da yüzde 90’ına yakınını sanayi tesisleri
olacak gibi görünüyor.”
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği
(GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ;
“Türkiye'nin GES teknolojilerinde artık bir alternatif olduğu
fark edildi. Dünya genelinde artık kabul görüyoruz. Burada
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın büyük rolü var.”
ifadelerini kullandı.

Son yıllarda yapılan düzenlemelerin ve elektrik fiyatlarında

yaşanan artışların etkisiyle sanayicilerin GES’e olan ilgisi de
giderek artıyor. Düzenlemeler öncesi sanayi tesislerinin GES
başvurusu 670 MW seviyesindeyken, o tarihten sonra 10
kattan fazla artarak başvurular 7 bin 609 MW’a çıktı.
Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
açıkladığı, teşvik sisteminde yapılan değişiklikle, lisanssız
GES ve rüzgar enerjisi santralleri (RES) yatırımları 4. bölge
teşvik kapsamına alınması da ilgiyi katladı. Avrupa’ya
ihracat yapan firmaların da sınırda karbon vergisinden muaf
olabilmek için üretimde güneş enerjisi kullanmaya yönelmesi
de bu alandaki talep artışının nedenleri arasında.

54 > > www.hizmetix.com.tr


AKSA ENERJİ İSTİKRARLI
BÜYÜMESİNİ
SÜRDÜRECEK
Cemil Kazancı
Özbekistan’da tarihinin en büyük global
yatırımını başarıyla devreye alan Aksa Enerji,
2022 yılı ilk çeyreğinde yurt dışı operasyonlarının
döviz bazlı getirilerinin katkısıyla konsolide ana
ortaklık net kârını bir önceki yılın aynı dönemine
göre 5 katından fazla artırarak 1,2 milyar TL
net kâr elde etti. Aksa Enerji, FAVÖK’ünü
geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine göre yüzde 212
artırarak 1,5 milyar TL’ye, FAVÖK marjını ise
yüzde 26 seviyesine yükseltti. Şirket’in yurt içi
ve yurt dışı santrallerinin başarılı operasyonları
sayesinde cirosu ise 5,9 milyar TL olarak
gerçekleşti. Şirketin 2022 yılı hedefleri hakkında
konuşan Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı
ve CEO’su Cemil Kazancı, “2022 yılı yurt dışı
yatırımlarımızın meyvesini toplayacağımız bir
yıl olacak. Yıl sonunda 24 milyar TL’den fazla
ciro ve 5,5 milyar TL FAVÖK hedefliyoruz.
Bunun ilk yansımasını da birinci çeyrek
konsolide finansal sonuçlarımızla elde ettik. Yıl
içerisinde gerçekleştireceğimiz 1,3 milyar TL
yatırım harcamalarımızın yüzde 80’ini yurt dışı
projelerimiz için kullanacağız. Yaklaşık yarısı
Türkiye sınırlarının ötesinde olmak üzere 2.700
MW’tan fazla kurulu gücümüz ile çalışmalarımıza
ara vermeden 2022 yılında da istikrarlı
büyümemizi sürdüreceğiz.” dedi.
ENERJİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Murtaza Ata
KALYON ENERJİ TEMİZ
ENERJİ ÜRETMEYE
DEVAM EDİYOR
Kalyon Enerji, doğa dostu ve temiz enerji
kaynaklarına yaptığı yatırımlarla, her yıl binlerce
ağacı kurtarıyor. Kalyon Enerji İcra Kurulu Üyesi
Dr. Murtaza Ata, “Doğaya saygılı üretim, israfı
önleyen tüketim vizyonuyla hareket ediyoruz.
Bu kapsamda üretime geçirdiğimiz ve her biri, 1
MW DC’lik olan Güneş Enerjisi Santrali, yaklaşık
olarak her yıl 5 bin 600 adet ağaç kurtarırken,
yılda bin 500 ton karbondioksit salınımını da
engelliyor.” dedi.
Kalyon Enerji İcra Kurulu Üyesi Dr. Murtaza
Ata, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına katkı
sağlamalarının yanında çevresel sürdürülebilirlik
konusunda da millî sorumluluk bilinciyle
ilerlediklerini belirtti.
Murtaza Ata, Kalyon Karapınar GES ve
Kalyon PV’de üretmekte oldukları enerji
teknolojilerinin yanı sıra, yatırımına devam
ettikleri 1.000 megavat gücündeki rüzgâr enerjisi
santraliyle de Türkiye’nin daha yaşanılabilir
yarınları için çalışmayı sürdürdüklerini dile
getirdi. Ata, “Yenilebilir enerji, bir çevre meselesi
olmanın ötesinde, enerji arz güvenliğinin hayati
unsuru haline gelmiştir. Yenilenebilir enerjiyi
daha ulaşılabilir kılmak için de var gücümüzle
çalışıyoruz.” diye konuştu.
www.hizmetix.com.tr << 55
 SAĞLIK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

MODERN ÇAĞDA OBEZİTE CERRAHİSİNİN

ÖNEMİ BÜYÜK

elerin en büyük
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülk
n obezite, son
sağlık sorunları arasında yer ala
yada artmaya
yıllarda büyük bir hızla tüm dün
isi konusunda Op.
devam ediyor. Obezite cerrah
irdiğimiz söyleşide;
Dr. Erkan Aksoy ile gerçekleşt
cerrahi yöntemlerin
obezitenin nedenlerini, hangi
rasında yaşam
uygulandığını ve operasyon son
n noktaları konuştuk.
tarzında değiştirilmesi gereke

yöntemlerle zayıflama şansının %1’in altında olduğunu literatür

bize bildiriyor. Bu kişilerde diyet yaparken iştah hormonunun
ne yazık ki daha da arttığını gösteren bilimsel yayınlar mevcut.
Diyet yapan kişinin iştah artışıyla beraber, bir müddet sonra
diyeti sonlandırıldığında daha da fazla yemek yiyerek daha fazla
kilolara ulaştığı görülmektedir. Durum böyle olunca hem iştahı
azaltacak hem de kişinin yeme miktarını sınırlandıracak bir
yönteme ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle modern çağda şu an bu
Erkan Aksoy etkiyi sağlayabilen tek yöntem obezite cerrahisidir.
Obezite cerrahisinde hastalarınıza uyguladığınız
Obezitenin tedavisinde neden cerrahi cerrahi yöntemler nedir? Hangi hastalara hangi cerrahi
yöntemler kullanılıyor? yöntem uygulanıyor?

Obezite; tüm dünyada ve pandemi halinde Obezite ameliyatlarından önce kişilerin ameliyat dışı
yayılan bir hastalıktır. Çok ciddi bir sağlık yöntemleri denemiş ve başaramamış olmalarını çok önemsiyoruz.
sorunudur. Obezitenin neden olduğu birçok Hastalarımıza öncelikle ameliyat dışı yöntemlerle zayıflamaları
hastalık mevcuttur (diyabet, tansiyon, yönünde telkinde bulunup bir programa alıyoruz. Eğer sonuç elde
hiperkolesterolemi, uyku apnesi, karaciğer
yağlanması, reflü hastalığı, birçok kanser,
infertilite (kısırlık), eklem hastalıkları, kalp
krizi, inme, safra kesesi taşları vs...). Belli
kiloların üzerine çıkıldığında ne yazık ki
obezitenin tedavisinde yer alan diyet ve
egzersizle zayıflama olmuyor. Bunun yanında
tedaviye eklenebilecek bir ilaç ya da iğne
tedavisi, ek olarak endoskopik uygulanacak
mide balonu ya da mide botoksu tedavisi
ne yazık ki bilimsel verilerin de eşliğinde
yetersiz kalıyor. Morbid obezite dediğimiz
hastalık grubunda diyet, egzersiz ve diğer

56 > > www.hizmetix.com.tr


edilemez ise obezite cerrahisi ile
yolumuza devam ediyoruz.
Obezitenin tedavisinde bilinen en
etkili ve en kalıcı tedavi cerrahidir.
Bunun yanında medyada yer
aldığı gibi çok riskli ve ölümcül
bir ameliyat asla değildir. Obezite
cerrahisinin majör komplikasyon
oranları %1 - 2 arasındadır.
Donanımlı bir merkezde ve uzman
ellerde gerçekleştirildiğinde,
kapalı yapılıyor olmasıyla da
çok kısa sürede taburculuk
planlanabilmektedir. Obezite
ameliyatlarından sonra açlık
hormonu azalmakta ve kişiler bir
anda ameliyattan sonra yemeklere
olan ilgisini azaltmaktadırlar. Bunun
yanında mide küçülmesiyle beraber
kişilerin çok az miktarda gıda
alımıyla doygunluğa ulaştıkları da
net bir bilgidir. Yani kişiler, bir diyeti
zorlanmadan yapmaktadırlar. Biz
ameliyatlarımızda ağırlıklı olarak tüp
mide ve gastrik bypass ameliyatlarını
tercih ediyoruz. Bu ameliyatlar tüm
dünyada Etik Kurul onayı almış,
onaylanmış cerrahilerdir.
Obezite cerrahisi sonrası
hastalar nelere dikkat etmeli?
Hayat standartlarında nasıl bir
değişiklik yaratmalılar?
Aslında en temel dikkat edilecek
nokta ameliyatın sağladığı konforu
yaşamımızın bir parçası haline
getirmektir. Ameliyattan sonra
çok az miktarda gıdalarla doyuyor
olacağız ve açlık hissimiz çok
azalacak. Daha önceden gözümüz
sürekli yemekteyken artık yaşamak
için yiyor olacağız. Bu etki 1.5
yıla kadar devam edecek. Bu
dönemi çok iyi değerlendirip
beslenme alışkanlığımızı
değiştirmeliyiz ve yaşam tarzımıza
da değişiklikler katmalıyız. Kilo
verdikçe hafif bedenimiz ile daha
çok spor yapmalı daha hareketli
hale gelmeliyiz. Her mesafeyi
yürüyerek kat etmeye çalışma,
merdivenleri kullanma, her fırsatta
olabilecek hareketi yaşamamızın
bir parçası haline getirmeliyiz.
Yaşam tarzımızda akşamları erken
uyumak, sabah erken uyanmak
çok önemli bir yer kaplıyor
olmalı. Akşam yemeğinden sonra
yediğimiz karbonhidratlar çok
ciddi kilo yapacağından, akşam
erken uyumak önemli bir silahtır.
Gün içinde mümkün olduğunca
unlu ve şekerli gıdalardan uzak
durmayı öğrenmeliyiz. Bunların hiç
tüketilmemesi değil, az tüketerek
sonlandırılması yaşamımızın bir
parçası haline gelmelidir. Ancak
en önemli nokta; sporu özellikle
sevdiğimiz herhangi bir sporu
(yürüyüş, koşu vs..) hayatımızın bir
parçası haline getirmeliyiz.
www.hizmetix.com.tr <<
SAĞLIK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Önlenebilir ölümlerin en
önemli nedeni olarak görülen
obeziteye karşın alınması gereken
önlemler nedir?
Obezitenin önlenmesi aslında
çocukluk çağından başlar.
Annelerimizin emzirme dönemi
de dahil, beslenirken bizleri az
az sık sık beslenme kültürüne
alıştırmaları gerekir. Henüz
bebekken beslenme sırasında
büyük lokmaların verilmesi aslında
yeme alışkanlıklarımızın en temel
sorunlarında birisidir. Bu nedenle,
öncelikle annelerimizin beslenme
konusunda eğitim almaları
gerekiyor. Sonrasında sağlıklı
yaşama ve sağlıklı beslenme için
belki okullarımızda eğitimler
verilebilir. Sağlıklı beslenmek
aslında modern dünyada
karbonhidrattan (un ve şeker)
uzak durmayı gerektirir. Beslenme
sırasında un ve şeker içeren
gıdalardan uzak durduğumuz
sürece, aslında kilo almayacağımız
garantilenmiş olur. Özellikle
akşam yemeğinden sonra tüketilen
karbonhidratlar fazla kiloların en
önemli nedenlerindendir. Sağlıklı
yaşamak konusunda da sporu
hayatımızın bir parçası haline
getirmemiz gerekir, ancak bunun
için her kişi kendine uygun en çok
keyif alacağı sporu bulmalıdır.
57
 SAĞLIK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
KLASİK VE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ CERRAHİ
YÖNTEMLERİ BAŞARIYLA UYGULUYORUZ
Obezite Cerrahisi üzerine söyleşi
gerçekleştirdiğimiz Liv Hospital
Ankara Tıbbi Direktörü Prof. Dr.
Mahir Özmen, aşırı kilo yakınması
ile gelen hastaların obezite cerrahisi
için uygun olup olmadıkları
konusunda karar verilen süreçlerden
bahsederek, Liv Hospital Ankara
çatısı altında yer alan obezite
kliniğindeki teknolojik yöntemlerle
uyguladıkları cerrahi operasyonları
ve obezitenin önüne geçebilmek
adına her bireyin yaşamında hayata
geçirmesi gereken değişiklikleri
Hizmetix okurları ile paylaştı.
58 > > www.hizmetix.com.tr
Obezite cerrahisi ve tedavi yöntemlerinde Liv
Hospital Ankara olarak, tedavi sürecine nasıl
karar veriyor ve süreci devam ettiriyorsunuz?
Hastanemiz bünyesindeki obezite kliniğine
aşırı kilo şikayeti ile başvuran hastalar öncelikle
kliniğimiz diyetisyeni tarafından değerlendirilerek
vücut boy ve kilo ölçümlerinin yapılmasını
takiben kliniğimiz genel cerrahları tarafından
değerlendirilmeye alınıyor. Beden kitle indeksi
>40 kg/m2 olan veya beden kitle indeksi 35 ila 40
kg/m2 arasında olup obeziteye ait ek hastalıkları
bulunan bireylerde ameliyat sürecine karar
veriliyor. Hasta ile yapılan detaylı görüşmenin
ardından bireyin beslenme alışkanlıkları, yaşam
tarzı, beden kitle endeksi, mevcut yandaş
hastalıkları ve endoskopik bulgularına göre
yapılacak ameliyatın tipine (Sleeve gastrektomi,
Gastrik by-pass, vs.) ve uygulama yöntemine
(Laparoskopik, Robotik) karar veriliyor. Hastalar
ameliyat öncesinde endokrinoloji, göğüs
hastalıkları, psikiyatri ve anesteziyoloji klinikleri
ile konsülte edilerek yapılan daha detaylı

tetkiklerin ardından ameliyat günü belirleniyor ve
ameliyattan bir gün önce hastanın yatışı yapılarak
yapılan hazırlığın ardından hasta ertesi gün
ameliyata alınıyor.
Liv Hospital Ankara bünyesinde hangi cerrahi
yöntemleri uyguluyorsunuz?
Güncel tıp literatürü ışığındaki dünyaca kabul
görmüş tüm ameliyat yöntemleri hastanemiz
bünyesindeki obezite kliniğinde başarılı bir
şekilde uygulanabilmektedir. Bu ameliyatlar
arasında en sık bilinenleri Sleeve Gastrektomi,
Roux-N Y Gastrik Bypass, Mini Gastrik bypass,
Duodenal switch ameliyatlarıdır. Bu ameliyatların
her biri hastanemizde klasik laparoskopik
yöntemlerle uygulanabildiği gibi günümüzün en
yüksek teknolojili cerrahi robotu olan daVinci
X robotu kullanılarak robotik yöntem ile de
yapılabilmektedir. Ayrıca, revizyon cerrahisi
dediğimiz ikincil ameliyatlar da
başarıyla uygulanmaktadır.
Yapılan son araştırmalarda Türkiye, dünyada
obezitenin en çok görüldüğü ülke konumuna
geldi. Obezitenin önüne geçebilmek için yaşam
standartlarında neler değişmeli?
Ne yazık ki Türkiye günümüzde obezitenin
en hızlı artış gösterdiği ülkelerden birisi olarak
SAĞLIK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
karşımıza çıkmaktadır. Çocukluk çağından itibaren
başlayan obeziteden korunmak için hem çocukların
hem de erişkinlerin, yaşam tarzlarını ve beslenme
alışkanlıklarını değiştirmesi gerekiyor. Obezite
ile mücadele ederken düzenli fiziksel aktiviteye
başlayarak hareketsiz yaşamdan kurtulmak
gerekiyor. Bunun dışında uzman kontrolünde diyet
yaparak beslenme alışkanlıklarını değiştirmek, fast-
food tarzı beslenmeden uzak durmak, hazır gıdalar
yerine ev yapımı ürünler tercih etmek, hayvansal
yağlar yerine bitkisel yağları kullanmak ve su ve
şekersiz içecekleri tercih ederek meyve suları,
gazlı ve şekerli içeceklerden uzak durmak önem
kazanıyor. Ayrıca, psikolojik yeme bozukluğu olan
kişiler için de psikiyatrik destek almak obezitenin
önüne geçebilmek için yapılması gerekenlerin
başında yer almaktadır. Aynı zamanda erken
yaşlardan başlanarak okullarda gençlerimize
obezite hakkında eğitimler verilmeli ve obeziteye
karşı bütüncül yaklaşımla harekete geçilmelidir.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Obezite beraberinde birçok yandaş hastalığa
da kapı aralar. Tip 2 Diyabet yanında bugün hem
kadınlarda hem erkeklerde birçok kanser obezite ile
direkt ilişkilidir. Son literatür obezite ve metabolik
cerrahi geçirenlerde kanser görülme sıklığının
düştüğünü göstermektedir.
www.hizmetix.com.tr << 59
 SAĞLIK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Renan Güneş
OBEZİTEYE DUR DİYECEK
ALTIN ÖNERİLER
Obezite, günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri.
Obezitenin yol açtığı farklı hastalıklar nedeniyle dünyada her yıl
3 milyondan fazla ölüme yol açtığına dikkat çeken Acıbadem
Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Renan Güneş,
obeziteyi önlemeye yönelik beslenme önerileri sıraladı.
Obeziteden korunmak için bunları yapın
Dünyada her yıl 3 milyondan fazla insanın obezite ve
fazla kilolar yüzünden hayatını kaybettiğini anımsatan
Güneş, obeziteyi önlemek için beslenme düzeninde
uygulanması gerekenleri şöyle sıraladı:
- Günlük 2.5 -3 litre su tüketin.
- Hazır meyve suları, gazlı içecekler, şekerli içecekler
yerine sağlıklı içecekler tercih edin.
- Yiyecekleri hazırlarken kızartmak yerine, ızgara veya
haşlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri kullanın.
- Aşırı tuz tüketiminden kaçının.
- Hızlı ağırlık kaybına neden olan popüler diyetler ve
zayıflama ilaçları ve zayıflama çayları tüketmeyin.
- Sıkıntılı, stresli ve öfkeli durumlarda yemek yemeyin.
- Öğün atlanmayın ve ara öğünleri ihmal etmeyin
- Besinleri ağzınızda yavaş yavaş ve iyi çiğneyin.
- Mutlaka egzersiz yapın. Fiziksel aktif olmaya
özen gösterin.
- Beyaz ekmek yerine tam tahıllı, çavdar gibi
ekmekler tüketin.
- Beslenmenizde sebze ve meyveye ağırlık verin.
- Tereyağı, margarin, içyağı gibi katı yağlar yerine,
zeytinyağı gibi sıvıyağlar kullanın.
- Prebiyotik besinler alın. Bu besinleri yeterli
tüketemiyorsanız, probiyotik destekler kullanın.
60 > > www.hizmetix.com.tr
OBEZİTEYE GEÇİT
VERMEYİN
Önlenebilir bir hastalık olan obeziteye geçit vermemek
için, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz kurallarının
yaşam biçimi haline getirilmesi gerekiyor. Uzman
Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı “obeziteye dur demek”
için yapılması gerekenleri anlattı.
Teknolojik obezitenin farkında ol
Teknoloji, sağlık alanında önemli yenilikler yaratırken;
bir taraftan da obez bir neslin oluşmasına zemin
hazırlayan bir özelliktedir. TV ve bilgisayar başında
yemek yeme davranışı ile kişi ne kadar yediğinin
bilincinde olmaz. Hızlı yer ve tokluk duygusunu daha geç
hisseder. Bu da sürekli yemek yeme sorunu yaratır.
Sağlıklı yemek tabağını oluştur
Obeziteden korunmak için öğün sayısı kadar
öğünlerdeki porsiyon büyüklüğüne ve çeşitliliğine de
dikkat etmelisiniz. Kendi sağlıklı tabağınızı oluşturarak
beslenmede ideal dengeyi sağlayabilirsiniz.
Bunun için ilk adım, porsiyonları farklı sebzelerle
çeşitlendirmek olmalıdır.
Şişmanlatan içeceklerden uzaklaş
Sağlıklı ve hızlı bir metabolizma için vücudun ideal
sıvı gereksinimini sağlamak gerekir. Bunun için her gün
mutlaka 2 ya da 2 buçuk litre su içilmelidir. Su içmek,
günlük kalori alım sürecini yönetmede de önemlidir.
Sağlıklı ve dengeli beslenmede yediklerimiz kadar
içtiğimiz şeylerden de şekerin azaltılması gerekir.
Yeteri kadar uyu
Az ve yetersiz uyku, bazı hormon dengelerini bozarak
yemek yeme alışkanlıklarında olumsuz değişikliklere yol
açar ve obeziteye giden süreci hızlandırır. Bu nedenle,
uyku düzenini sağlamak ve özellikle 23.00-03.00 saatleri
arasında uykuda olmak gerekir.
Nilay Keçeci Arpacı
 SAĞLIK

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

TÜRKİYE’DE HER 5 KİŞİDEN
1’İ AŞIRI KİLOLU VEYA OBEZ
Sağlıklı beslenme alanında toplumsal farkındalığı ve bilinci artıracak
projeler hayata geçiren Sabri Ülker Vakfı ile dünyada beslenme
konusunda en köklü kurum kabul edilen The Nutrition Society, toplum
sağlığının geleceği için dünyaca ünlü bilim insanlarıyla birlikte, “Sağlık
İçin Beslenmenin Rolü” konulu konferansta sağlıklı yaşama dair en son
bilgileri paylaştı.
Doğru bilgilenme için sağlık okuryazarlığının kritik önem taşıdığını
aktaran Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, “Toplum olarak
sağlık okuryazarlığımız maalesef yeterli değil. Bugün araştırmalara da
baktığımızda Türkiye nüfusunun 35 milyonunun sağlık konusunda doğru
okumayı yapamadığını görüyoruz. Sağlık okuryazarlığının yetersizliği
ise maalesef sağlığı olumsuz etkileyen en önemli risklerin başında
geliyor.” dedi.
En son araştırmalara Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi tarafından açıklanan 2022
göre Türkiye’de Avrupa Obezite Raporu’na göre Türkiye’de her 5 kişiden 1’inin aşırı
sağlık okuryazarlığı kilolu veya obez olduğunun altını çizen Mutuş, “Obezite Avrupa’da
neredeyse salgın boyutuna ulaşmış durumda. Türkiye ise Avrupa ülkeleri
konusunda yetişkin arasında obezite ve aşırı kilo sorununun en yaygın olduğu ülke olarak
nüfusun büyük dikkat çekiyor. Toplum olarak bu durumu göz ardı etmeden önlem almalı
kısmı “yetersiz” ve sağlık okuryazarlığı düzeyimizi yeterli seviyeye taşımalıyız.” dedi.
veya “sorunlu” Yetişkin nüfusun 35 milyonu sağlık konusunda doğru
bilgi düzeyine okumayı yapamıyor

sahip. Beslenme Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Düzeyi ve İlişkili Faktörleri

araştırmasına göre, Türkiye’de sağlık okuryazarlığı konusunda
konularında eksik yetişkin nüfusun yüzde 24,5'i “yetersiz”, yüzde 40,1'i ise “sorunlu”
veya hatalı bilgi bilgi düzeyine sahip. Yani 53 milyon yetişkin nüfusun, 35 milyonunun
edinme yani yetersiz sağlık okuryazarlığı yeterli düzeyde değil. Araştırmaya göre, sağlık
sağlık okuryazarlığı, okuryazarlığı düzeyi yetersiz olanların yüzde 43,5’i bir hekim tarafından
teşhis edilmiş bir hastalığa sahip. Bu veriler sağlık okuryazarlığının
Türkiye'de obezite eksikliğinin hastalık oluşmasında en önemli faktörlerden de biri
ve aşırı kilolu olduğunu gösteriyor.
olma durumunu, Obezite riski artıyor
erkeklerde yüzde Türkiye’deki beslenme durumunu ortaya koyan en kapsamlı
20, kadınlarda ise araştırmalardan biri olan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması
(TBSA) 2019 verilerine göre; yetişkin nüfusta obezite, erkeklerde yüzde
yüzde 28’e taşıyor.
20, kadınlarda ise yüzde 28’e varan oranlarda değişiklik gösteriyor.
Bireylerde eğitim
2022 Avrupa Obezite Raporu’na göre ise Türkiye'de yetişkinlerin
düzeyi düştükçe yaklaşık yüzde 67 aşırı kilo veya obezite sorunu ile karşı karşıya
hastalık oranı da bulunuyor. Ayrıca rapora göre erkeklerin yaklaşık yüzde 25’inin,
artıyor. kadınların ise yaklaşık yüzde 40’ının obez olduğu ortaya konuluyor. Bu
durum gün geçtikçe artan obezite yaygınlığına işaret ediyor. Bununla
birlikte, Türkiye’de eğitim düzeyi düşük olan yetişkin bireylerin obezite
riskiyle daha fazla karşı karşıya olduğu belirtiliyor.

www.hizmetix.com.tr << 61
 SAĞLIK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
YÜKSEK KALİTELİ HİZMET ANLAYIŞIMIZI
ULUSLARARASI ARENAYA TAŞIDIK
Batıgöz Sağlık Grubu
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı ve Pazarlama
Direktörü Zeynep Söyler
ile gerçekleştirdiğimiz
söyleşide Söyler; Batıgöz
Sağlık Grubu’nun
kuruluşundan itibaren
sağlık sektöründe
yarattığı farkları ve
hem yurt içinde hem
de yurt dışında hayata
geçirecekleri yatırımları
okurlarımız için anlattı.
Batıgöz Sağlık Grubu’nu
tanıyabilir miyiz, hastanenizde
hangi cerrahi müdahaleleri
uyguluyorsunuz?
2004 yılında babam Dr. Mehmet
Söyler tarafından İzmir'de kurulan
Batıgöz Sağlık Grubu, kaliteli
hizmet anlayışı ile büyümeye
devam etmektedir. Göz sağlığı
62 > > www.hizmetix.com.tr
Zeynep Söyler
ve hastalıklarının teşhis ve tedavisi
alanında gösterdiği başarıyı kendine
ilke edinen Batıgöz Sağlık Grubu, 2017
yılından itibaren Balçova Cerrahi Tıp
Merkezi’nde birçok branşta hizmet
sunmaya başlamıştır. Göz sağlığı
ve hastalıkları branşımızda katarakt
cerrahisi, refraktif cerrahi, vitreoretinal
cerrahi, glokom cerrahisi, oküloplastik
cerrahi, şaşılık cerrahisi, retina cerrahisi,
göz kapağı ve çevresi estetiği gibi birçok
alanda müdahaleler yapılmaktadır.
Göz sağlığı ve hastalıkları dışındaki
polikliniklerimizde de bademcik
ve geniz eti ameliyatları, sünnet,
endoskopi, kolonoskopi, nevüs (ben)
ve yağ bezesi alımı, akut apandisit
ameliyatları, burun estetiği, kepçe
kulak estetiği, omurga ve eklem
rahatsızlıklarının tedavileri gibi
geniş bir skalada birçok müdahale
uygulanmaktadır.
Batıgöz Sağlık Grubu olarak
hastanenizde ileri teknolojiye
yer verdiğiniz uygulamalarınız
ve yeni tedavi yöntemlerinizden
bahseder misiniz?
Batıgöz Sağlık Grubu, hizmet
verdiği bütün branşlarda son
teknolojiyi takip etmektedir.
Öne çıkan tedavilerimizden biri
bıçaksız lazer tedavilerinde devrim
niteliği taşıyan ReLEx SMILE
lazer cerrahisidir. LASIK’de
lazer uygulayabilmek için
büyük bir kesi gerekirken, bu
kesi ReLEx SMILE’da oldukça
küçülebilmektedir. Yüksek görme
kusurlarında kullanılabilen yöntem
gözlük ve lenslerinden kurtulmak
isteyen hastalarımız tarafından
sıklıkla tercih edilmektedir. Göz
sağlığı ve hastalıkları branşında
öne çıkan bir diğer ileri teknoloji

tedavi olan IPL yoğun ışık tedavisi de
sağlık grubumuzda uygulanmaktadır.
Tedavi sayesinde göz kuruluğu
şikayetleri ortadan kaldırılabilmekte
veya minimize edilebilmektedir. Diğer
branşlardaki işlemlerimizden biri olan ve
ameliyatsız estetik imkânı sunan Plexr
Lazer, estetik cerrahinin son teknoloji
uygulamalarından biridir. Plexr Lazer
uygulaması ile cilt hızlı ve etkili bir
şekilde kendini yenileyebilmektedir.
Ayrıca Gastroenteroloji polikliniğimizde
kullandığımız yapay zekâ teknolojisi,
çağımızın en gelişmiş tıbbi görüntüleme
teknolojilerinden biri olarak anılmaktadır
ve gerçek zamanlı polip tespiti ile kolon
kanserinin erken teşhisini mümkün
kılabilmektedir. Bunların yanı sıra
sağlık grubumuzda Thermal Welding
teknolojisi ile yapılan bademcik
ameliyatları herhangi bir kesici alet
kullanılmadan yalnızca ısı ile çevre
dokulara zarar vermeden yapılabilmekte,
uygulama sayesinde kanama riski de
minimize edilebilmektedir.
Yurt içinde ve yurt dışındaki
merkezleriniz ile hastalarınızı
sağlığına kavuşturuyorsunuz,
yurt içinde ve yurt dışında hayata
geçireceğiniz yeni yatırımlarınızdan
söz eder misiniz?
Sağlık turizmine verdiğimiz önemle
yurt dışı yatırımlarımızı da arttırarak
Türkiye ekonomisine güç katmak
misyonuyla hareket ettiğimiz Batıgöz
Sağlık Grubu; yurt dışında hayata
geçirilen Romanya, Ukrayna, Hollanda
ve Azerbaycan şubelerimiz ile yüksek
kaliteli hizmet anlayışını uluslararası
arenaya taşımıştır. Ayrıca yurt içinde
uzman sağlık kadromuz ile İzmir,
İstanbul, Manisa ve İskenderun'da
hizmet vermeye devam etmekteyiz.
Yurt içi ağımıza yakın tarihte
Batman şubemizi de eklemek üzere
çalışmalarımız sürmektedir.
Genç bir kadın yönetici olarak
Batıgöz Sağlık Grubu’nun gelecek
vizyonunu değiştirecek ne tür
adımlar atmayı planlıyorsunuz?
Sağlık sektörüne ne tür katkılarda
bulunacaksınız?
Batıgöz Sağlık Grubu 2004 yılında
kurulduğu günden bu yana hasta odaklı
hizmet anlayışı ile sürekli büyümeye
devam etmiştir. İlerleyen süreçte de
kaliteli hizmet anlayışımızı yurt içi
ve yurt dışında artırarak sürdürmeyi
hedeflemekteyiz. Hastalarımızın
muayene oldukları ilk andan, taburcu
oldukları ana kadar memnuniyetlerini
korumak ve şikayetlerine çözüm
üretebilmek her zaman öncelikli
hedefimiz. Bu hedef doğrultusunda
uzman kadromuzun desteği, ileri
teknoloji tanı ve tedavi imkanlarımız ve
www.hizmetix.com.tr <<
SAĞLIK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
ekip olmanın önemine olan inancımız ile
bugüne dek temsil ettiğimiz değerlerden
ve kaliteli hizmet anlayışımızdan ödün
vermeden uluslararası bir marka olma
yolunda ilerleyeceğiz.
Kadın istihdamına önem
verdiğinizi biliyoruz, bünyenizdeki
kadın istihdam oranınız nedir,
artırmak adına ne tür bir politika
yürütüyorsunuz?
Kadınlar her şeyi başarabilecek
potansiyelde ve her alanda olduğu
gibi sağlık sektöründe de çok
başarılı. Çalışma arkadaşlarımızın
%67’si kadınlardan oluşmaktadır.
Bu oranla gurur duyuyoruz. Yeni işe
alımlarımızda da kadın adaylarımızın
şirketimize katacağı değere inanarak
hareket ediyor ve bu doğrultuda
istihdamımızı sürdürüyoruz.
Son olarak eklemek
istedikleriniz nelerdir?
Her hastamıza en iyi bakımı
sağlamayı amaçladığımız sağlık
grubumuzda, yeni tedavi yöntemleri ve
teknolojik gelişmeleri bünyemizdeki
tüm merkezlere hızla adapte ederek,
kaliteli hizmet anlayışımızı 18 yıldır
olduğu gibi sürdürmeye devam
edeceğiz. Bu anlamda emek veren
Batıgöz Sağlık Grubu’nun tüm
değerli çalışanlarına ve bize güvenen
hastalarımıza çok teşekkür ederim.
63
 SAĞLIK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
BEYİN TÜMÖRÜ AMELİYATLARINDA
YABANCI HASTALAR ÜLKEMİZİ TERCİH EDİYOR
Biruni Üniversite Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı
Doç. Dr. Melih Üçer, beyin tümörü ve tedavi yöntemleri ile
ilgili bilgi verdi.
Beyin tümörü nedir?
Beyin tümörü, beynin kendi
dokusunda yer alan hücrelerin
farklılaşarak kontrolsüz bir şekilde
çoğalması ya da vücudun farklı bir
yerinde var olan kanser hücrelerinin
kan dolaşımı yoluyla beyne ulaşarak
bu bölgeye yayılmasıyla oluşan bir
hastalıktır. Tüm tümörlerin %3’ünü
beyin tümörleri oluşturmaktadır, 20 yaş
altında görülen beyin tümörleri bu yaş
grubunda kansere bağlı ölümlerin en
sık sebebidir.
Belirtileri nelerdir?
Beyin tümörü, kafatası içinde
basınç artışına neden olmaktadır. Bu
basınç beynin görevini tam olarak
yerine getirememesini sağlamakta ve
hastalar çeşitli belirtiler göstermektedir.
Özellikle, hastaların yaklaşık %60’ında
görülen şiddetli ve uzun süre devam
eden baş ağrısı önemli belirtilerden
biridir. Baş ağrısının dışında bulantı,
kusma, konuşma bozukluğu, kol ve/veya
bacakta uyuşukluk-güç kaybı, nöbet,
denge kaybı ve görme bozukluğu gibi
semptomlara yol açabilir.
Beyin tümörü oluşumunda risk
faktörleri nelerdir?
Her yıl yaklaşık 20.000 insanda beyin
tümörü saptanmaktadır. Beyin tümörü
oluşumunda en önemli risk faktörü
genetik ya da farklı bir deyişle aile
öyküsüdür. Beyin tümörü oluşumunu
tetikleyen bazı risk faktörleri bulunur.
Irk, bu risk faktörlerinin başında gelir.
Beyin tümörü, beyaz ırka sahip kişilerde
daha yaygın görülür.
64 > > www.hizmetix.com.tr
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Tedavi seçimini etkileyen birçok
faktör vardır. Bunlar tipi, yerleşim yeri,
büyüklüğü ve hastanın durumudur.
Çocuklar ve erişkinlerdeki seçenekler
birbirinden farklıdır. Her hasta için ona
özgü bir tedavi planı seçilir.
Birçok beyin tümöründe cerrahi ilk
tedavi seçeneğidir. Mümkünse cerrah
tümörün tamamını çıkartır. Ancak
eğer sağlam dokuya zarar vermeden Melih Üçer
tümörün tamamı çıkartılamıyorsa
doktor tümörün mümkün olan kısmını Beyin ve Sinir Cerrahisi alanında
çıkartır. Kısmi çıkarma kafa içi genel olarak global yapıda hangi
basıncını azaltacağı için hastanın konumdayız? Hangi ülkelerden
şikâyetlerinin azalmasına ve radyasyon hastalar bizi tercih ediyor?
veya ilaçla hedeflenecek tümör
Pandemi ile birlikte sağlık
dokusunun azalmasına yardımcı olur.
sektöründeki üstünlüğümüzü tüm
Bazı vakalarda tümör çıkartılamaz. dünyaya kanıtlamış olduk. Artık
Böyle durumlarda cerrah sadece Türkiye sağlık sektöründe cazibe
biyopsi yapar ve tümörün küçük bir merkezi haline gelmiş durumda. Bizim
kısmını çıkartır. Çıkan kısım patolojiye hastanemizde uyguladığımız beyin
yollanır ve mikroskop altında ve omurga ameliyatlarında da son
incelenerek kesin tipi öğrenilir. Bu teknoloji cihazlarla ameliyat başarı
tedavinin şekillendirilmesinde önemli oranımız çok yukarılardadır. Örneğin
bir bilgi kaynağıdır. beyin tümörlerinde kullandığımız
Beyin tümörü tedavisinde başarıyı nöronavigasyon cihazı ile kitlenin
artıran faktörler nelerdir? yerinin tespiti artık çok kolay. Bu
teknoloji sayesinde çok küçük bir
Beyin tümörleri çoğu zaman sinsi
insizyon ile tümöre ulaşma sansı
seyreder ve klinik bulgular kafa
bulmaktayız. Ayrıca ultrasonik
içi basınç artışı ile birlikte kendini
cihazlarla normal beyin dokusuna zarar
gösterdiği için tespit edildiğinde kitle
vermeden tümörün tamamını temizleme
büyümüş olur, bundan dolayı özellikle
şansı bulmaktayız. Bu teknolojiler ile
ilaç tedavisine rağmen geçmeyen
birlikte üniversite hastanesi
baş ağrısı şikayeti olan kişilerin bu
misyonuyla gerçekleştirdiğimiz ileri
semptomu ihmal etmeden beyin
cerrahi operasyonlar ile dünyanın
cerrahisi hekimine başvurması başarıyı
birçok ülkesinden hastalar tarafından
arttıracak en önemli faktördür.
tercih ediliyoruz.
 ÖZEL RÖPORTAJ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

İNOKSAN, ULUSLARARASI PAZARLARDA

RAKİPLERİYLE YARIŞIYOR
Sağlık kurumlarına sağladığınız hastane
mutfak projelerinizde İnoksan olarak
dikkat ettiğiniz noktalar nedir, diğer kurum/
kuruluşlara sağladığınız projelerden farklı
olarak nasıl bir yol izliyorsunuz?
Her projemizde önceliğimiz, gelen talebi en
doğru şekilde planlamak ve projeye dökmek.
Sağlık kurumları için de aynı titizlik ve
uzmanlığımızla önce proje alanını keşfediyor,
sonrasında ihtiyaca uygun en doğru ve en
kullanışlı şekilde proje uzmanlarımızın titiz
çalışması sonrasında proje hayata geçiyor.
Birçok sektörün mutfağında imzası bulunan
İnoksan’ın sağlık kurumları tarafından tercih
edilme nedenleri nedir?
İnoksan olarak ürünlerimizin uzun yıllar
kullanılıyor olması, ihtiyaca göre geliştirdiğimiz
ürünlerimiz, uzman satış ekibimiz, 7/24
ulaşılabilir olan satış sonrası hizmetimizle
rakiplerimizden bir adım öndeyiz.
Sağlık sektörü yetkililerince sağlık kurumları
mutfak projeleri için belirlenmiş kriterler
mevcut mu, İnoksan olarak bu konuda ne
düşünüyorsunuz?
Elbette mevcut, bu kriterler bizim için herhangi
Esra Altay Batkın bir zorluk oluşturmamakla birlikte çalışma

İnoksan Genel Müdürü Esra Altay

Batkın ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide
İnoksan’ın sağlık kurumlarına sunduğu
hastane projelerinde hayata geçirdikleri
çalışmaları, sektörde bu alanda
yarattıkları farkları ve İnoksan’ın
hem yurt içinde hem de yurt dışında
önümüzdeki dönemlerde faaliyete
geçireceği yatırımların detaylarını
konuştuk.

66 > > www.hizmetix.com.tr

 ÖZEL RÖPORTAJ

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

prensibimizde ihtiyaca yönelik projeler Son olarak eklemek belirtebiliriz. Şirketimiz ihracat KG
ürettiğimiz için profesyonel olduğumuz istedikleriniz nelerdir? değerleri, ülkemiz ortalamalarının 2-3
bir alan. İnoksan olarak; endüstriyel mutfak kat üzerinde seyretmektedir.
Şehir hastaneleri projelerinde yerli cihazları ve ekipmanları üretiminde, Ekonomi Bakanlığınca dünya
ürün kullanımı oranı konusunda, projelendirmesinde, uygulamasında markaları oluşturmak kapsamında
sektörün önemli temsilcileri arasında ve satış sonrası hizmetler sunma uygulanan TURQUALITY programına
yer alan sizlerin düşünceleri nedir? konusunda ülkemizin önde gelen şirketimiz de dahil edilmiş olup, yoğun
42 yıldır sektör öncüsü bir firma firmasıyız. İnoksan, kendi AR-GE çalışmalarımız devam etmektedir.
olarak yeniliklere imzalar attık, bu merkezinde tasarlanan ürünlerini Katılmış olduğumuz sektörel
alanda önemli liderlerden biri olmak hem yerel hem uluslararası pazarda fuarlarda özgün ve yüksek kaliteli
gurur verici. Bununla birlikte öncü bir kullanıcılarına sunmaktadır. ürünlerimizle ülkemizi temsil
firma olmak sorumluluk da gerektiriyor, Orta-ileri teknoloji içeren ve Yerli etmekteyiz. Fuar ve tanıtım
bunun için çok çalışıyoruz. AR-GE alt Üretim Belgesi’ne sahip ürünlerimiz, faaliyetlerimizin 40 yıldır devam
yapımızdan dijital altyapımıza kadar uluslararası pazarlarda rakipleriyle etmesi nedeniyle, ürünlerimiz ve
uçtan uca kurulmuş bir işletmeyiz. boy ölçüşmektedir. Özellikle bulaşık markamız Avrupa’da ve dünyanın
Ürünlerimizde enerji tasarrufunu yıkama makinelerimiz ve fırınlarımızın birçok ülkesinde yüksek bilinirlik
önemsiyor, sürdürülebilirlik için önemli yüksek katma değer içerdiğini seviyesine ulaşmıştır.
adımlar atıyoruz.
İçinde bulunduğumuz yıl içerisinde
endüstriyel mutfak sektöründe
yurt içi ve yurt dışına yönelik
hedefleriniz nelerdir?
Son dönemlerde başta turizm
sektörü, AVM’ler ve sağlık kuruluşları
alanında ülkemizde gerçekleşen
büyük yatırımlar, yerel talebin
güçlü oluşmasını sağladı ve üretim
kapasitemizin önemli bir kısmını
doldurdu. 2021 yılında üretimimizin
yaklaşık % 30’unu ihraç ettik. İhracat
payında hedefimiz üretimimizin
% 50 ve üzerini gerçekleştirmektir.
Önümüzdeki 2 yıl içinde de bunu
gerçekleştirmeyi planlamaktayız.

www.hizmetix.com.tr << 67
 TESİS YÖNETİMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

2022 YILINDA 5 ŞEHİR HASTANESİ

DAHA AÇILACAK

Şehir Hastanesi adıyla kamu yararına topluma sunulan, kamu-özel ortaklığı

sonucunda yap-kirala-devret modeliyle hayata geçen ve işletilen hastanelerin
sayısı ülkemizde her geçen gün artıyor.

Sağlık Bakanlığı şehir hastaneleri projelerine hız Yozgat Şehir Hastanesi

kesmeden devam ediyor. İlk olarak Mersin'de açılan şehir 2017 yılının Nisan ayında törenle açıldı.
hastanesiyle başlayan süreç, Türkiye’nin dört bir yanında Yatak Kapasitesi: 475
yeni şehir hastaneleriyle devam ediyor. Binlerce kişilik yatak Poliklinik Sayısı: 113
kapasiteleriyle vatandaşlara sağlık hizmetlerini en yüksek Ameliyathane Sayısı: 18
düzeyde sunmayı vaadeden 13 şehir hastanesine, 2022 yılı Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 88
içerisinde Kocaeli Şehir Hastanesi, Kütahya Şehir Hastanesi, Adana Şehir Hastanesi
Ankara Etlik Şehir Hastanesi, Gaziantep Şehir Hastanesi, İzmir 2017 Eylül ayında hizmet vermeye başladı.
Bayraklı Şehir Hastanesi de katılarak toplam sayı 18’e çıkacak. Yatak Kapasitesi: 1.550
Poliklinik Sayısı: 330
Ameliyathane Sayısı: 61
FAALİYETTE OLAN ŞEHİR HASTANELERİ
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 274
Mersin Şehir Hastanesi Kayseri Şehir Hastanesi
2017 yılının Şubat ayında açıldı. 2018 yılı Mayıs ayında tamamlanarak hizmete girdi.
Yatak Sayısı: 1.294 Yatak Kapasitesi: 1.607
Tek Kişilik Oda: 544 Poliklinik Sayısı: 404
Çift Kişilik Oda: 252 Tek Kişilik Oda: 671
Ameliyathane Sayısı: 52 Çift Kişilik Oda: 323
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 210 Ameliyathane Sayısı: 43
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 309
Isparta Şehir Hastanesi
2017 yılının Mart ayında hizmet vermeye başladı. Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi
Yatak Kapasitesi: 755 2018 yılının Ağustos ayında hizmet vermeye başladı.
Tek Kişilik Oda Sayısı: 324 Yatak Kapasitesi: 1.038
Çift Kişilik Oda Sayısı: 150 Poliklinik Sayısı: 227
Poliklinik Sayısı: 167 Tek Kişilik Oda: 338
Ameliyathane Sayısı: 20 Çift Kişilik Oda: 169
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 166 Ameliyathane Sayısı: 39
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 160

68 > > www.hizmetix.com.tr

 TESİS YÖNETİMİ

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

Manisa Şehir Hastanesi
2018 yılının Ekim ayında hasta kabulüne başladı. AÇILACAK ŞEHİR HASTANELERİ
Yatak Kapasitesi: 558
Poliklinik Sayısı: 145 Ankara Etlik Şehir Hastanesi
Tek Kişilik Oda: 236 Yatak Kapasitesi: 3.624
Çift Kişilik Oda: 100 Poliklinik Sayısı: 1.031
Ameliyathane Sayısı: 21 Tek Kişilik Oda: 1.943
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 159 Çift Kişilik Oda: 738
Eskişehir Şehir Hastanesi Ameliyathane Sayısı: 125
2018 yılının Ekim ayında hizmete girdi. Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 697
Yatak Kapasitesi: 1.081
Poliklinik Sayısı: 254 Gaziantep Şehir Hastanesi
Tek Kişilik Oda: 443 Yatak Kapasitesi: 1.875
Çift Kişilik Oda: 193 Poliklinik Sayısı: 475
Ameliyathane Sayısı: 38 Tek Kişilik Oda: 872
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 209 Çift Kişilik Oda: 363
Ankara Şehir Hastanesi Ameliyathane Sayısı: 62
2019 yılının Şubat ayında hasta kabulüne başladı. Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 277
Yatak Kapasitesi: 3.711
Poliklinik Sayısı: 904 Kütahya Şehir Hastanesi
Tek Kişilik Oda: 1.538 Yatak Kapasitesi: 610
Çift Kişilik Oda: 725 Poliklinik Sayısı: 197
Ameliyathane Sayısı: 131 Tek Kişilik Oda: 195
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 506 Çift Kişilik Oda: 168
Bursa Şehir Hastanesi Ameliyathane Sayısı: 20
2019 yılı Temmuz ayında hizmet vermeye başlamıştır. Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 79
Yatak Kapasitesi: 1.355
Poliklinik Sayısı: 403 Kocaeli Şehir Hastanesi
Tek Kişilik Oda: 638 Yatak Kapasitesi: 1.210
Çift Kişilik Oda: 256 Poliklinik Sayısı: 258
Ameliyathane Sayısı: 49 Tek Kişilik Oda: 535
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 240 Çift Kişilik Oda: 251
İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Ameliyathane Sayısı: 71
2020 yılının Mayıs ayında hastane tüm birimleriyle hizmete girmiştir. Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 188
Yatak Kapasitesi: 2.682
Poliklinik Sayısı: 709 İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi
Tek Kişilik Oda: 1.266 Yatak Kapasitesi: 2.060
Çift Kişilik Oda: 464 Poliklinik Sayısı: 457
Ameliyathane Sayısı: 90 Tek Kişilik Oda: 1.060
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 456 Çift Kişilik Oda: 321
Konya Şehir Hastanesi Ameliyathane Sayısı: 54
2020 yılının Ekim ayında hizmete girdi. Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 374
Yatak Kapasitesi: 1250
Poliklinik Sayısı: 380
Tek Kişilik Oda: 442
Çift Kişilik Oda: 272
Ameliyathane Sayısı: 49
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 256
Tekirdağ Şehir Hastanesi
2020 yılının Kasım ayında hasta kabulüne başladı.
Yatak Kapasitesi: 480
Poliklinik Sayısı: 128
Tek Kişilik Oda: 158
Çift Kişilik Oda: 109
Ameliyathane Sayısı: 16
Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 96

www.hizmetix.com.tr << 69
 TESİS YÖNETİMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

ISS, SAĞLIK ORDUSUNUN ÖNEMLİ BİR PARÇASI

ISS Tesis Yönetim Hizmetleri Genel

Müdürü Dağhan Yalçın ile Haziran
sayımızda gerçekleştirdiğimiz söyleşide
Yalçın; hastanelere sundukları hizmetleri
anlatırken ISS’in, sağlık ordusunun
önemli parçası olmasından dolayı gurur
duyduklarını ifade etti.

ISS’in müşterilerine sunduğu temizlik ve güvenlik

hizmetinde hastanelere özel uyguladığınız protokoller
mevcut mu, personel seçiminizi belirlerken dikkat
ettiğiniz kriterler nedir?
Temizlik hizmetleri bünyesindeki süreçlerimiz 5 ayrı
risk kategorisinde ele alınmakta. Bu kategoriler sağlık
hizmetlerin verildiği alanlara göre; çok yüksek riskli
alanlar, yüksek riskli alanlar, orta riskli alanlar, düşük riskli
alanlar ve minimum riskli alanlar olarak tanımlanmakta.
Dağhan Yalçın Bu alanlar özelinde hazırlanmış olan eğitimler; alanında
uzman yönetici, ve eğitmenlerin önderliğinde personellerin
gelişimi gözetilerek verilmektedir.
ISS olarak hastanelerle yürüttüğünüz
Güvenlik hizmetleri özelinde de hastanelerde
işbirlikleriniz nelerdir, sağlık sektörüne ne tür
uygulanan ve hastanenin yapısal bütünlüğüne bağlı olarak
hizmetler sunuyorsunuz?
verilen hizmetler mevcuttur. Söz konusu hizmetlerin
Kamu ve Özel iş birliği kapsamında aktif olarak
hizmet veren 13 şehir hastanesinin 8 tanesinde, 9 ayrı
branşta 8000’den fazla ekip arkadaşımız ile hizmet
vermeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemlerde
açılacak olan yeni şehir hastaneleri için kurulum
çalışmalarımız da devam etmekte. Bu hastanelerin
açılışı ile aktif 16 şehir hastanesinin 11 tanesinde
hizmet vermeye başlamış olacağız. Hizmetlerimiz
kapsamında olan temizlik hizmetleri, çamaşırhane
hizmetleri, haşere kontrol hizmetleri, bitki bakım
hizmetleri ve yemek hizmetleri, atık yönetim
hizmetleri, güvenlik hizmetleri, otopark hizmetleri,
hasta yönlendirme-resepsiyon-refakat-taşıma
hizmetleri ile sağlık ordumuzun önemli bir parçası
olmaktan gurur duyuyoruz. Özetle, sağlık hizmetine
başvuran kişilerin tıbbi hizmetler dışında kalan tüm
hizmetleri ISS tarafından karşılanıyor diyebiliriz.

70 > > www.hizmetix.com.tr

 TESİS YÖNETİMİ

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

neler olduğuna kısaca değinmek gerekir ise; heliport
hizmeti kapsamında eğitimli ve sertifikalı personellerin
görev yapması, kaçak malzeme çıkışlarına karşı “RFID”
uygulaması ile kontrollerin gerçekleştirilmesi, tutuklu
servisi ile adli vakaların hastanede bulunmalarından
ötürü ek tedbirlerin alınması, Beyaz, Mavi, Pembe ve
Kırmızı Kod gibi acil durum kodlarının uygulanması
ve bu kodlara uygulanacak müdahale prosedürlerinin
işletilmesi olarak belirtebiliriz.
Personel seçim aşamasında ise işin gerektirdiği bilgi,
beceri ve yetenekler ile bu donanıma sahip adayların
eşleştirilmesi son derece önemlidir. Bu aşamada, işin
gereklilikleri doğru belirlenmeli ve adayın işe uygun
olup olmadığı ve/veya geliştirilmesi gereken yönleri
iyi analiz edilmelidir. Doğru iş ile doğru personeli
eşleştirmiş bir şirket, çalışanından maksimum fayda Eğitim ve Gelişim departmanımız tarafından
sağlar ve bu sayede ilgili tüm kaynaklarını da doğru ölçülmektedir. Ayrıca daha yüksek bir hijyen standardına
kullanmış olur. İşe alım sürecinde; kişilik envanter ulaşabilmek, temizliği korumak, kontaminasyon riski
testleri, yetkinlik bazlı mülakat yöntemleri ve teknik sorununu gidermek amacıyla “Very Clean” ve “Cleaning
yetkinliği ölçen değerlendirmeler konusunda yetkin Excellence” gibi şirketimize özgü uygulamalar
ISS İnsan Kaynakları Uzmanlarınca görüşmeler gerçekleştirilmektedir.
hassasiyetle gerçekleştirilmektedir. Tıbbi ekipman temizliği konusunda personelinizi tabi
Üst düzey sterilizasyonun uygulandığı hastane tuttuğunuz eğitimlerden bahseder misiniz?
temizliğinde ISS’in farkını hissettiren noktalardan Hastanelerde medikal ekipman temizliği ile ilgili,
bahseder misiniz? konusunda uzman eğitim kadromuzun hazırlamış
Hastanelerde gerçekleştirilen temizlik hizmeti, diğer olduğu “Medikal Ekipman Temizliği” eğitimi, temizlik
alanlarda yapılan temizliklere göre çok daha yüksek hizmetlerinde görev yapan tüm çalışanlarımıza
hassasiyetle yapılmaktadır. Hastaların ve hastaneye verilmektedir. Bu eğitimin içeriği; ameliyathane
gelen kişilerin sağlığı açısından steril ve hijyenik bir gereçleri, mikroskoplar, laboratuvar çalışma bankoları,
ortam elde edilmesi son derece önemlidir. Bu bağlamda, merkezi sterilizasyon ünitesi, fizyoloji izleme
sağlık hizmetinin verildiği alanlara özel teknik eğitimler, ekipmanları, kullanılmakta olan tıbbi hasta ekipmanları,
zorunlu eğitimler ve genel eğitimler ile temizlik görsel izleme ekipmanları, radyasyon veya tehlike
hizmetlerinde görevli bulunan arkadaşlarımızın bilgi, uyarısı işaretlerini taşıyan diğer cihazların temizlikleri ile
beceri ve yetenekleri devamlı olarak geliştirilmektedir. ilgili dikkat edilmesi gereken konulardan oluşmakta ve
Ekip arkadaşlarımızın gelişimleri belirli periyotlarda sağlık çalışanı gözetiminde sağlanmaktadır.

www.hizmetix.com.tr << 71
 TESİS YÖNETİMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
TEKSAN, KOJENERASYON SİSTEMLERİYLE
KESİNTİSİZ ENERJİ SAĞLIYOR
Ebru Ata Tuncer
Teksan’ın Türkiye’de ilk yerli üreticisi
olduğu kojenerasyon ve trijenerasyon
sistemleri başta hastaneler olmak üzere
veri merkezi, fabrika, AVM gibi enerji
ihtiyacının çok yüksek olduğu yerlerde
tercih ediliyor. Enerji maliyetlerini
önemli oranda düşüren kojenerasyon
ve trijenerasyon sistemleri yüzde 90’a
varan enerji verimliliği sağlıyor.
T
eksan, yüzde 90’a varan enerji verimliliği
sağlarken elektrik, ısıtma ve soğutma
ihtiyaçlarını aynı anda karşılayan
kojenerasyon ve trijenerasyon sistemlerinin
Türkiye’deki ilk yerli üreticisi konumunda
bulunuyor. Keşif, ihtiyaç analizi, fizibilite çalışması
ve enerji optimizasyonu gibi aşamaların doğru
planlanması sistemin maksimum performans ile
72 > > www.hizmetix.com.tr
çalışması bakımından önem taşıyor. Uzman ve
deneyimli ekibiyle müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun
kojenerasyon ve trijenerasyon sistemleri tasarlayan
Teksan, bu sistemlerin kurulum ve montajının yanı
sıra entegrasyon yazılımını da yapıyor.
Kojenerasyon ve trijenerasyon sistemlerinin
kaliteli ve ucuz elektriğin garantörü olduğunu
söyleyen Teksan Pazarlamadan Sorumlu Yönetim
Kurulu Üyesi Ebru Ata Tuncer şunları söyledi:
“Yeni nesil kojenerasyon trijenerasyon sistemleri
elektrik şebekesinden bağımsız olarak enerjinin
tüketildiği yerde üretilmesi ve fazla enerjinin
ısıtma ya da soğutma amaçlı kullanılması esasına
dayanır. Kojenerasyonda sadece ısıtma sağlanırken,
trijenerasyon sisteminde buna bir de soğutma
özelliği eklenir. Yüzde 90’a varan enerji verimliliği
sağlayan bu sistemler, özellikle hastane, veri
merkezi, fabrika, AVM gibi enerji ihtiyacının çok
yüksek olduğu alanlarda tercih ediliyor. Enerji
maliyetlerini ciddi oranda düşüren kojenerasyon
ve trijenerasyon sistemleri çevreci olduğu kadar
ekonomik bir yatırım olarak da dikkat çekiyor.”
200’ün üzerinde yatak kapasiteli devlet
hastanelerinde kojenerasyon-trijenarasyon
sistemlerinin kullanılmasının zorunlu olduğunu
belirten Ebru Ata Tuncer: “7/24 aktif olarak hizmet
veren hastanelerde ciddi bir enerji tüketimi söz
konusu. Yazın soğutma kışın ısıtma için ekstra yüklü
elektrik bedelleri ödeniyor. Bu sistemler sayesinde
şebeke elektriğine kıyasla daha az maliyetle
elektrik üretildiği için ısıtma veya soğutma
giderlerinde ciddi bir tasarruf sağlanmış oluyor.
Teksan olarak uzun yıllara dayanan tecrübemiz,
proje deneyimimiz, mühendislik gücümüz ve
uzman ekibimizle kojenerasyon-trijenerasyon
sistemlerimizi birçok devlet hastanesinde başarıyla
uyguladık ve uygulamaya devam ediyoruz. Bu
alanda yurt dışında da önemli referanslara sahibiz.”
şeklinde açıklamada bulundu.
 TESİS YÖNETİMİ

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

TEPE SAVUNMA’DAN SOSYAL
SORUMLULUK PROJESİ

13.000’ e yakın çalışanı ile Türkiye’nin 81

ilinde hizmet sunan Tepe Savunma, sosyal
sorumluluk bilinci ile çevresel sürdürülebilirlik
için çalışmalarına yeni bir proje ile devam etmeye
başladı. Yaklaşık 1200 kişilik Tepe Hayat Ekibi,
afet ve acil durum konularında hazırlıklı ve bilgi
sahibi olmak üzere AKUT farkındalık eğitimlerine
katıldı. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Samsun
ve Erzurum’da başlatılacak olan AFAD gönüllü
eğitimleri ile afet ve iklim sorunlarında arama
kurtarma ve ilk yardım çalışmalarında, bilginin ve
zamanlamanın önemi kapsamındaki eğitimler, hem

PERAKENDECİNİN
online hem uygulamalı olarak verilecek.
Proje kapsamında, Tepe Savunma markası olan
KRİTERLERİ DEĞİŞTİ Tepe Akademi online eğitim platformunun da aktif
olarak kullanılması ve zengin eğitim içerikleri ile
sürdürülebilir bir eğitim olanağının sağlanması
hedeflendi. Afet ve olası durumlarda, konusunda
bilgili ve uygulamalı eğitim almış yetişmiş insan
gücü ihtiyacının karşılanması amacı ile Tepe
Sensormatic, 2021 yılında gerçekleştirdiği
Savunma ve Güvenlik çalışanlarından oluşan Tepe
‘Müşterinin Sesi (VOC)’ anketi kapsamında, Perakende
Hayat Ekibi bu alandaki çalışmalarına Her Bir
Müşterileri Görüşmeleri’nin ortaya koyduğu sonuçları
Tepeli, Yeni Bir Hayat sloganı ile devam etmekte.
açıkladı. Sensormatic Pazarlama Direktörü Pelin
Yelkencioğlu, her yıl gerçekleştirdikleri ‘Müşterinin Toplumda güvenlik konusunda başarıları ile
Sesi’ anketinin bu yıl da sektöre yön gösterecek önemli güvenlik sektörünün lider kurumları arasında yer
veriler ortaya koyduğunu belirterek, “Bu yılki anket, alan Tepe Savunma, afet, acil durum ve arama
bize perakende müşterilerinin ‘Fiyat/Performans’ kurtarma konularında da topluma katkı sunmayı ve
dengesine baktıklarını, çalışılan yerin ‘Kurumsal’ çevresel sürdürülebilirlik farkındalığı geliştirmeyi,
duruşuna önem verdiklerini, ‘Süreçlerindeki kurumsal yönetim anlayışının odağında sahipleniyor.
Profesyonelliği’ dikkate değer bulduklarını gösterdi.”
diye konuştu.
Müşterisini anlayan öne çıkıyor
Katılımcılara, elektronik güvenlik alanında satın
alma kararı vermeden önce 6 değerlendirme kriteri
soruldu ve ilk sırada ‘İhtiyaçlarımı Anlaması’ cevabı
çıktı. 2020 yılında ‘Uzmanlık’ kriteri en üst sırada
çıkmıştı. ‘Verdiği paranın karşılığını almak’ cevabının
daha da yükseldiği görüldü.
Satış sonrası hizmetin kalitesi ilk sırada
Satın alma süreci sonrası operasyon, projelendirme,
kurulum ve servis kriterleri sorulduğunda ise ‘Satış
sonrası hizmetin kalitesi’ ilk sırada yer aldı. İkinci
olarak, müşteri için satış öncesi destek ve kurulum
süreci geliyor. Bu işlerin zamanında ve sorunsuz
olarak gerçekleştirilmesi de önemli hale gelmiş
durumda. ‘Süreç içindeki sorunları tespit edip çözme
becerisi’ önceki dönemlere göre 2021 yılında daha
fazla önem kazandı.

www.hizmetix.com.tr << 73
 GASTRONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

GASTRONOMİ VE TURİZM SEKTÖRÜ

3. GLOBAL GASTROEKONOMİ ZİRVESİ'NDE
BİR ARAYA GELDİ

Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği’nin (TURYİD)

düzenlediği 3. Global Gastroekonomi Zirvesi, sektöre yön veren sunumlar, yerli
ve yabancı katılımcıların konuşmalarıyla gerçekleştirildi. Zirvenin açılışında
ise TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer ve Kültür ve Turizm Bakanı
Mehmet Nuri Ersoy birer konuşma yaptı. Gastronominin geleceği ile ilgili ilham
verici konulara değinilen oturumlarda sektörün önde gelen isimleri bir araya
gelirken katılımcıların da ilgisi büyüktü.

G
astronomiyi turizmde sürdürülebilir bir
ekonomik büyüme modeli olarak ülke
gündemine taşımayı hedefleyen ve 2003
yılında dünyada hızla gelişen gastronomi
dünyasına paralel olarak sektörü ilk kez bir araya
getirmek ve yeme, içme, eğlence endüstrilerinin
sorunlarına çözümler üretmek temel fikirleri ile
kurulmuş öncü bir sivil toplum yapısı olan Turizm,
Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri
Derneği (TURYİD), Türkiye’den ve diğer
ülkelerden sektör profesyonellerini, gastronomi
meraklılarını ve alanında çığır açan isimleri,
3. Global Gastroekonomi Zirvesi’nde bir
araya getirdi. Gastronominin tarımdan
başlayarak ihracat, turizm, ülke markası, diplomasi
ve kültüre olan katkısını GastroEkonomi başlığı ile
gündeme taşıyan ve gastronominin sosyal boyutlarını
görünür kılan bir misyonla ile çalışmalarını sürdüren
TURYİD tarafından düzenlenen zirve, en üst
düzeyde stratejilerin geliştirilmesine destek olmak,
bu toprakların ürünlerini dünya ile buluşturabilmek,
başarılı markalarımızı dünyaya açabilmek ve
birlikte büyümek için gastronomi dünyasının
vizyoner isimlerini İstanbul’da buluşturdu. Zirvede,
gastronominin bir kaldıraç görevi görerek
Türkiye’de bu sektörün hak ettiği yere gelmesini
ve gastronominin potansiyelinin açığa
çıkarılması hedeflendi.

74

Zirvenin açılış konuşmalarını ise TURYİD
Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer ve Kültür
ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptı.
Demirer konuşmasında yeme-içme sektörünün
pandemi sebebiyle yaşadığı sürece ve değişen
dinamiklerine değinerek; sektörün TURYİD’in
sağladığı enformasyon kabiliyetiyle ve Kültür
ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle pandemi
sürecinden güçlenerek çıktığını ifade etti. Demirer,
ayrıca zirvede katılımcı olan 1000’e yakın öğrenci
olmasından dolayı mutluluk duyduğunu söyledi ve
“Turizm ülkemizin geleceğidir, turizmde gelecek
ise gastronomi ile şekillenmelidir.” dedi.
Ardından sözü alan T.C. Kültür ve Turizm
Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da pandemiye
değinerek başladığı konuşmasında dünyanın en
seçkin mutfak kültürüne sahip ilk üç ülkesinden
biri olduğunu belirtti. “Bunu ülkemiz için bir
faydaya dönüştürmek bizim sorumluluğumuz.
Gastronominin ülkemize katacağı değerin ve
getirilerin farkındayız.” ifadesiyle gastronominin
önemine vurgu yapan Bakan Ersoy, “Şimdi biz
soruyoruz, neden Türkiye “fine dining” amacıyla
seyahat edenlerin tercihi olmasın? Doğru projelerle
dünyadaki Gastrocity listesine İstanbul, Bodrum,
İzmir ve Çeşme gibi turizm destinasyonlarımızın
girmesi hiç de zor değildir.” dedi.
4 oturumda gerçekleştirilen zirvede
oturum başlıkları Derin Bakış, Sürdürülebilirlik
Hemen Şimdi, Yeni Çağın Kıyısında
Dönüşüm ve Gastronominin Ekosistemi
olarak belirlendi. Derin Bakış oturumu Global
Gastroekonomi Zirvesi Komitesi Başkanı
Ebru Köktürk Koralı’nın takdimi ile başladı.
Bu oturumda FutureBright Group kurucusu
Akan Abdulla, Sonuçlar Çağında Dip Dalgalar
konuşmasıyla alttan gelen dip dalgalara dikkat
çekerek Türkiye’deki farklı tüketici profilleriyle
ilgili bilgi verdi ve girişimci ekosistemiyle tarımın
buluşması gerektiğini söyledi.
Dünyanın bir üretim problemi olmadığını
fakat tedarik zinciri problemi olduğunu söyleyen
Abdulla, “Büyük şehirler, mega şehirlere
dönüşüyor. Bu mega şehirleri fethetmek için
yeni stratejiler geliştirmek gerekiyor.” ifadelerini
GASTRONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Mehmet Nuri Ersoy
Turizm ülkemizin geleceği,
turizmde gelecek ise gastronomi ile
şekillenmelidir.
kullandı. Dünyada dolaşımda olan paranın
akacağı yönü “sanal kamusal alan” olarak
betimleyen Abdulla, gerçek değer bulunamadığında
paranın sanal dünyada kullanılmak zorunda
olacağına dikkat çekti ve “Sanal kamusal
alanlar daha çok veri demek. Hayatımızın
%40’ı veriye dönüşüyor. Bu nedenle gastronomi
sektörü de data ile ilişki kurmalı, CRM’i yeniden
tanımlamalı.” diye konuştu.
Keane Brands'ın Londra, Dubai ve Bangkok'ta
Keane stüdyoları için stratejik F&B danışmanlığı,
master planlama ve konsept geliştirme konularında
liderlik sağlayan Grup Stratejisi Direktörü Stefan
Breg ise geleceğin restoranlarının nasıl olacağını
ve bu restoranlarda sıra dışı deneyimler yaratmanın
önemini anlattı. Breg’in ayrıca dünyaca tanınmış,
Buddha Bar, Hakkasan, Pierre Gagnaire, Toro
Toro, China Grill ve Spice Market, Sheraton Mall
of Emirates'te Besh Turkish Kitchen dahil, kendi
adına 300'den fazla F&B konsepti bulunmaktadır.
Livin Farms AgriFood CEO’su Katharina
Unger ise iklim krizine ve kaynakların azalmasına
dikkat çekerek tüketim alışkanlıklarımızı
değiştirmemiz gerektiğinin altını çizdi. Hem Hong
Kong'da hem de Viyana'da yaşayan ve çalışan ve
www.hizmetix.com.tr << 75
 GASTRONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
sürdürülebilirlik, gıda ve tarımsal inovasyon için
tasarım alanında öncü isimlerden biri olan Unger,
yenilebilir böceklerin gelecekte önem kazanacağını
da sözlerine ekledi.
Zirvenin sürdürülebilirliği odak noktasına
alan ikinci oturumu ise TURYİD Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik
Komitesi Başkanı Gamze Cizreli’nin
konuşmasıyla başladı. Cizreli, Birleşmiş Milletler
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden yola
çıkarak gastronomide sürdürülebilirliğin nasıl
ilerletilebileceği ile ilgili görüşlerini belirtti. Gıda
israfının boyutlarına değinen Cizreli, “Dünyada
çöpe giden gıdanın %40’ı otel ve restoran
mutfaklarından kaynaklanıyor.” diyerek sektör
olarak konuya daha ciddi bir şekilde eğilme
sorumluluğuna değindi.
Programın devamında dünya çapında
çevresel olarak onarıcı ve sosyal olarak ilerici
bir konaklama sektörüne yönelik değişimi
hızlandırma amacıyla çalışan ve Yeşil Gastronomi
konuşmasıyla Sürdürülebilir Restoranlar Derneği
(The Sustainable Restaurants Association-SRA)
Genel Müdürü Juliane Cailloutte ağırlama
sektörünün gıda israfı ve karbon emisyonu ile
alakalı olarak sadece operasyon değil tedarik
zincirinin de çok etkili olduğunu belirtti.
Sektörün iklim değişikliğine hazır
olmadığını dile getiren ve dünyaca
ünlü şef Jamie Oliver'ın İngiltere
genelinde okul yemeklerini ve
yemek eğitimini iyileştirme
programlarını beş yıl
yürüttükten sonra
2016 yılından bu
yana SRA’da
görev alan
76 >> www.hizmetix.com.tr
Cailloutte, dünyanın en büyük sürdürülebilirlik
programını sunarak restoranların bu konudaki
stratejilerini geliştirmesine yardımcı olduklarını
ifade etti. Bu başlıktaki yabancı katılımcılardan
2002'den beri beş yıldızlı oteller, Michelin
yıldızlı restoranlar, dünya çapında kokteyl barları
ve gece kulüpleri dahil olmak üzere ağırlama
sektörüne dahil olan ve bilimden ilham alarak,
beklenmedik kombinasyonlar kullanması ve lezzet
eşleşmeleri yaratmasıyla bilinen miksolog ve
işletmeci Hardeep Rehal ise kendi deneyimlerinden
yola çıkarak bar dünyasında gerçekleştirilen
sürdürülebilir çözümlere değindi.
Zirvenin üçüncü oturumunda ise dijital dönüşümün
gastronomi ile bağına değinerek geleceğin yeme-
içme dünyasının nasıl şekillenebileceği ile ilgili
konuşmalar yer aldı. Bu oturumda Geleceğe
Dönüş başlığıyla konuşmasını yapan yemek yazarı
Bill Knott, geleneklerimize dayanan tekniklere
dönülerek geleceğin sürdürülebilir dünyasına katkı
sunabileceğimizin örneklerini verdi. Geleneksel
fermantasyon yöntemleri kullanılarak lezzetten ödün
vermeden israfın önüne geçilebileceğini, şeflerin
geçmişe sırtını dönmeden çevre dostu bir yaklaşım
geliştirilebileceğini belirtti.
Metaverse dünyasıyla ilgili ana kavramlarla
ilgili bilgi veren Esen Girit Tümer ise bu dünyada
restoranlar için sınır olmadığını dile getirdi. Tümer,
metaverse dünyasında hayal edilebilen her şeyin
mümkün olduğunu belirtti.
Zirvenin Gastronominin Ekosistemi başlıklı
son oturumunda ise sosyal gastronomi kavramıyla
ilgili konuşmalarıyla Ebru Baybara Demir ve JP
McMahon yer aldı. Baybara, pazar yerlerindeki
atıkları toplayarak toprakları beslemek için komposta
dönüştürdükleri projeden bahsetti. Proje sayesinde
tonlarca atığın toprağa dönerek gübre ihtiyacına
cevap verildiğinin altını çizdi.
Food on the Edge kurucusu, EatGalWay Mutfak
Direktörü JP McMahon ise İrlanda’da başlattığı
Food on the Edge projesini anlatarak gastronomi
turizminin önemine değindi. Türkiye’de gastronomi
turizmi için büyük bir motivasyon olduğunu
belirten McMahon, Türkiye’nin tanıtımı için
gastronominin önem kazanacağını söyledi.
 GASTRONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Bu oturumun önemli
konuşmalarından biri de
Gıda ve Kültür Mirasında
Fransız Misyonu Genel Müdürü
Pierre Sanner tarafından sunuldu.
Sanner, UNESCO ile bu rotaların
tescil edilen Fransız yemek kültürünü ve
Fransa’da oluşturulan gastronomi rotalarını
anlattı. Dijon, Lyon, Paris ve Tours şehirlerinde
oluşturulan gastronomi merkezleriyle bu rotaların
güçlendirildiğini, yaratıcı bir gastronomi ağı
oluşturduklarını ifade etti.
Zirvenin son başlığı ise, Türkiye’nin 100 yılı
aşan markalarının masaya yatırıldığı Hafıza
Mekanlar oldu. Müge Akgün moderatörlüğünde
gerçekleştirilen panelde Beyaz Fırın, Karaköy
Güllüoğlu, Develi ve Pandeli restoranlarının
hikayesine ve 100 yılı aşan bu mekanların kent
hafızasındaki yerine değinildi.
Zirve sonunda TURYİD Yönetim Kurulu Üyesi ve
Global Gastroekonomi Zirvesi Komite Başkanı Ebru
78 > > www.hizmetix.com.tr
Köktürk Koralı ve TURYİD
Yönetim Kurulu Başkanı Kaya
Demirer tüm konuşmacılara ve
katılımcılara teşekkür etti. Türkiye’nin
önde gelen markalarından, Yapı Kredi
Crystal, Coca Cola İçecek, Metro, Unilever,
Anadolu Efes, Fuudy, Güral Porselen, Paynet,
Simprapay, Unichef, Bloomberg HT, Divan,
Arzum Okka, Kütahya Porselen, Nesos, Öztiryakiler,
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Bonna, Bidfood,
Ekolfood, Finedine, İnoksan, Leta, Noble Ambalaj,
Robotpos, Uludağ, Kerzz, Klüh, Akkomarka,
Aslanboğa, Baydöner, Big Chefs, Cookshop, Develi,
Doğadan, Güllüoğlu, Midpoint, Tavuk Dünyası, Petek
sponsorlar arasında yer aldı.
Stratejistlerin, danışmanların, yemek kültürü
araştırmacılarının, şirketlerden ve STK’lardan
üst düzey yöneticilerin, sürdürülebilir gastronomi
uzmanlarının yer aldığı konuşmacılar, gastronomi
dünyasını derinlemesine değerlendirerek, zirvede
görüş alışverişinde bulundu.
 GASTRONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

SÜRDÜRÜLEBİLİR GASTRONOMİ İÇİN

COĞRAFİ İŞARET ÖNEM TAŞIYOR

Gıda sektöründeki israfın

azaltılmasını amaç edinen
sürdürülebilir gastronomi anlayışı,
iklim ve gıda krizine karşı bir çözüm
yöntemi olarak karşımıza çıkıyor.
Üretilen gıdanın en taze haliyle
sofralarımıza ulaşmasını amaçlayan
sürdürülebilir gastronomi,
coğrafi işaret taşıyan ürünleri
de kapsamına alarak doğal olana
ulaşmada yol gösterici bir rol
üstleniyor.
İhsan Karaca

Gelecek kuşaklara bilgi aktarımı ve kültürel değerler

için de coğrafi işaretin önemine dikkat çeken Dış Patent
Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Karaca, “Örneğin;
coğrafi işaretli Kars gravyer peyniri artık dünya
arenasında diğer peynirlerle rekabet gücüne sahip oldu.
Diğer ülkelerin gravyer peynirleriyle yarışarak kilogram
başına katma değerini de artırdı. Aynı zamanda gastro
turizmin hareketlenmesine de katkı sağladı. Bu yüzden
belediyelerimizin bir an önce bölgelerindeki ürünlerin
envanterlerini çıkarıp coğrafi işaret alma konusunda
başvurularını bekliyoruz. Böylece coğrafi işaretle

M
bölgelerine de ekonomik katkı sunabilecekler.” diye
utfak geleneklerinin yaşamasını sağlayarak
açıklamada bulundu.
sürdürülebilir gastronomi için ilk adımı atmak
ve bu doğrultuda yerli ve milli ürünlerin
kullanımını yaygınlaştırmak coğrafi işaretli ürünlere
olan ilgiyi arttırıyor. Ürünün kalitesini koruyan, gelecek
kuşaklara aktarımı kolaylaştıran, ihracata marka ve
katma değer katan coğrafi işaret konusunda son yıllarda
Türkiye’nin ciddi çalışmaları bulunuyor. 10 yıl önce 109
olan coğrafi işaretli ürün sayısı günümüzde 633’ü bulurken,
ürünlerin dünya pazarındaki rekabet gücü kolaylaşıyor ve
bu sayede Türkiye’nin de marka değeri artıyor. Peynirden
zeytinyağına, dokumadan fırıncılığa kadar 81 ilden farklı
farklı kategorilerde ürünler coğrafi işaret alırken, AB’ye
tescil konusunda da çalışmalar devam ediyor.

80 > > www.hizmetix.com.tr

 GASTRONOMİ
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
SAĞLIKLI BİR GEZEGEN İÇİN
BAKLİYATLAR KİLİT ROL OYNUYOR
Gıda arzının
yeterli düzeyde
sağlanabilmesi,
güvenli gıdalar
üretilmesi, üretilen
gıdanın eşit bir şekilde
paylaşılabilmesi gibi
birçok faktör gıda
güvencesi ve güvenliği
ile ilgilidir. Konuyla
ilgili açıklamalarda
bulunan Reis Gıda
Yönetim Kurulu Üyesi
Işılay Reis Yorgun,
gıda güvenliği için
bakliyatın önemli bir
unsur olduğunu
ifade etti.
Işılay Reis Yorgun
82 > > www.hizmetix.com.tr
Gıda güvenliği ve küresel iklim
krizlerinin tarıma etkisi konusunda
konuşan Reis Gıda Yönetim Kurulu
Üyesi Işılay Reis Yorgun şunlara
değindi: “İnsan sağlığı, çevre ve
ekonomi ile doğrudan ilgili olan tarımsal
üretim ve gıda üretimi, ülkelerin ve
çeşitli uluslararası kuruluşların ana
faaliyet alanları arasındadır. Tüm dünya,
gıda güvencesi ve güvenliği alanında
çeşitli stratejiler belirlerken yasal
düzenlemeler ve politikalarını bu
yönde düzenlenmektedir.”
“Gıda güvenliği ve güvencesi,
günümüzde yaşanan pek çok sorunun
bir araya gelmesi sonucu tehdit
altındadır. Küresel anlamda çeşitli
işbirlikleriyle alınacak tedbirler ile
önlem alınması zorunludur. Aksi
takdirde, yakın gelecekte yeterli, sağlıklı
ve güvenli gıdalara ulaşılması oldukça
güçleşecek; çeşitli hastalıklar ve açlık
olgusu hızla yayılacaktır.”
“Hiçbir ülke insanlarını beslemek
gibi yaşamsal bir konuyu, bir diğer
ülkeye ihale etmemelidir. Her ülke
halkını etkilendirmeden ülkesinin
“Gıda Güvencesini ve Gıda
Güvenliğini” sağlamalıdır. Küresel
iklim değişikliği, gıda güvencesi için
risk oluştururken beslenme güvenliği
açısından da tehdit içermektedir.”
“Dünya Ekonomik Forumu
tarafından 2022 yılı için yayınlanan
Küresel Riskler raporunda; dünyada
10 yılda beklenen 10 riskin beşinin
doğrudan veya dolaylı olarak küresel
iklim değişikliğiyle ilgili olduğuna
işaret ediliyor. Raporda; insanın çevreye
verdiği zarar, aşırı hava olayları,
doğal kaynak krizleri, biyoçeşitliliğin
kaybolması ve iklim krizi yer alıyor.
İklim değişikliğinin etkilerinin
azaltılması ve üretim sistemlerin iklim
risklerine uyumlu hale getirilmesi,
ekosistemin korunması, sürdürülebilir
tarım ve gıda güvenliği açısından önem
arz etmektedir.”
Gıda güvenliği için bakliyatın önemi
Bakliyatın gıda güvenliği
konusunda önemli yer edindiğini
sözlerine ekleyen Yorgun sözlerini
şöyle sürdürdü: “Gıda Güvenliği için
bakliyat üretimi ve tüketimi tarımsal
planlamaların ve dengeli beslenmenin
merkezine alındı. Küresel iklim
değişikliği ve salgın sürecinde ön
plana çıkan “gıda güvencesi ve
beslenme güvenliği” dikkate alınarak
bakliyat üretiminde sürdürülebilirliğin
sağlanması önem arz etmektedir.”
“Son yıllarda küresel ısınmaya
bağlı olarak, yağışların azalması
verim kaybına neden oluyor. Artan
kuraklık riskine karşı arz güvenliğinin
sağlanabilmesi için sürdürülebilir
tarım sistemlerine geçiş sürecinin
hızlandırılması gerekiyor. Çevre
açısından bakliyat benzersiz çözümler
üretir, toprağı korur. Karbon salınımı
azaltıcı özelliği ile küresel ısınmaya
karşı fayda sağlar.”
“Gelecek nesillere sağlıklı
bir gezegen bırakma noktasında
bakliyatlar kilit rol oynamaktadır.
Çünkü baklagiller havadaki azotun
ve potasyumun toprağa aktarılması
açısından ekolojik özelliklere sahiptir.
Yetişirken toprağa nitrojen takviyesi
yapar ve bu şekilde toprağın ömrünü
uzatır. Bakliyat ürünlerinin en önemli
özelliği ise sürdürülebilir tarıma
olan katkısıdır. Birçok ülke tarım
alanlarında sürdürülebilirliği sağladığı
ve tarla verimini artırdığı için bakliyat
ekimine yöneldi.”
“Sürdürülebilir bir tarım için daha
az kaynak kullanarak, daha çok verim
elde etmek önem arz etmektedir.
Kaynakları verimli olarak kullanmazsak
sürdürülebilir bir gelecekten söz
edemeyiz. Gelecek kuşaklara yaşanabilir
bir dünya bırakmak adına yer kürenin
ortak sorunları ile mücadele kapsamı
ne kadar geniş tutulursa o kadar etki
yaratacağı düşüncesindeyiz.”
 LOJİSTİK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

SGS TRANSITNET, 10. YILINI İŞ ORTAKLARINA

VERDİĞİ DAVETLER İLE KUTLADI

SGS TransitNet; Bolu, Kayseri, Hatay, Konya, Ankara, İzmir, Bursa ve

İstanbul’da iş ortaklarına düzenlediği yemek davetleriyle 10. yılını kutladı.

Yaptığımız Yeni Yatırım ve Projelerimiz

- Sete Ofis: Sete’de kendi yapılanmamız ile

SGS TransitNet Genel Müdürü Mine Kaya, 10. yıllarını
kutladıkları davette yaptığı açıklamada şunlara değindi:
“SGS TransitNet olarak, kuruluşumuzdan bu yana büyük
bir özveri ile çalışarak, her geçen yıl artan birikimimiz ve
yeni atılımlarımızla daha da büyüyüp güçlenerek sektörün
öncü firması olarak hizmet vermekteyiz. 2012 yılında 60 iş
ortağımız ile toplam 3 ülkede Asıl Sorumlu olarak başlamış
olduğumuz bu uzun yola, bugün 700’den fazla iş ortağımız
ile toplam 25 ülkede Asıl Sorumlu olarak devam etmekteyiz.
Dolu dolu geçen bu 10 yıl içerisinde hizmet ağımızı ve
ürün çeşitliliğimizi arttırarak; hizmet verdiğimiz sektörün
ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Bugün geldiğimiz noktaya
baktığımız zaman da geçen 10 yılın gururunu yaşamaktayız.”
“Düzenlemiş olduğumuz bölgesel iftar yemeklerine
Ramazan Ayı’ndan sonra da devam ederek birçok bölgede
iş ortaklarımızla bir araya geldik. Bizim için önemli olan bu
yılı daha da anlamlı bir hale getirdik, diğer bölgelerde de
düzenleyeceğimiz yemeklerle anlam kazandırmaya
devam edeceğiz.”
“10 yıldır bizimle omuz omuza yürüyen değerli
müşterilerimize düzenlemiş olduğumuz yemeklerde
plaketlerini teslim ettik. Ziyaret gerçekleştiremediğimiz
bölgelerimizde de yemekler düzenlemeye devam etmekteyiz.”
“Bu vesile ile şirketimizin 10. yılı bir kere daha kutlu
olsun. Bu yolda bizimle birlikte yürüyen tüm iş ortaklarımıza
teşekkür eder, birlikte başarı merdivenlerini tırmandığımız
nice yıl dönümleri dileriz.”
tüm acente ve gümrük müşavirliği hizmetlerini
14 Haziran 2021’de vermeye başladık. Kendi
personelimiz ile aşağıdaki hizmetleri veriyoruz.
-EX1 açma-kapama
-T1-T2 düzenleme-sonlandırma
-T1-T2 transit kapı işlemleri-liman çıkış
işlemleri
-TIR Karne düzenleme
-ATA Karne düzenleme
-Sete limanında gümrük açma işlemleri
-Doktor kontrolü ve işlem takibi
-Gümrük kontrolü ve işlem takibi
- Fernetti Ofis: Fernetti gümrüğünde Bilitz
partnerliği ile 26 Şubat 2021’de açılan Hizmet
Ofisimizde, İtalya E.F prosedürüyle mühür
takılarak T2 işlemlerini gümrüksel işlem
görmeden yapabiliyoruz. Beyanlarda 14 gün
transit süre verilebilmektedir.
- Vize Hizmetleri: Temmuz 2020 itibarıyla
TransitNet çözümümüzün parçası olarak,
SGS sınır geçişlerini kolaylaştıran çeşitli
hizmetlerimizi tır sürücülerini kapsayacak
şekilde genişleterek onlara Vize Kolaylaştırma
Hizmetleri sunmakta ve bu sorunu çözmekteyiz.
- Brexit Hizmetleri: 2020 yılı başında Birleşik
Krallık’ın AB’den çıkışı ile birlikte aşağıdaki
hizmetler verilmeye başlanmıştır.

84 > > www.hizmetix.com.tr

 LOJİSTİK

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

- Birleşik Krallık : 200 milyon GBP’lik teminat
ile Birleşik Krallık Gümrük İdareleri’ne Asıl
sorumlu olarak T1 beyanı sunabiliyoruz.
Ayrıca İzinli Gönderici olarak Ashford’dan
BK-TR’ye 7/24 beyan yetkisine sahibiz. Ashford
Destek Ofisi: The Custom House
T1 beyanları üzerinden otomatik ve ücretsiz
ICS/ENS güvenlik data bilgileri gönderimi
sağlıyoruz. İngiltere beyanlarında GVMS
bildirimi yapabiliyoruz.
14 gün transit süre ile birlikte araçları
mühürlüyoruz.
İzinli Gönderici yetkimiz sayesinde sahip
olduğunuz ya da acente hizmeti aldığınız
depoları bu yetki kapsamına dahil edebilir,
beyanlarınızı gümrüğe gitmeden deponuzdan - UETDS: Taşımacıların Ulaştırma Bakanlığı'na
sunabilirsiniz. vermek zorunda oldukları UETDS bildirimleri,
EX1 düzenleyebilme yetkisine sahibiz. müşterilerimiz tarafından ücretsiz olarak
TransitNet üzerinden yapılabilmektedir.
- İrlanda: SGS TransitNet İrlanda’da 100
TransitNet sisteminde oluşturulan Transit
milyon EUR’luk teminat mektubu ile Asıl
Beyannamelerdeki bilgileri U-ETDS
Sorumlu ve İzinli Gönderici olarak hizmet
bildiriminize aktararak, yalnızca şoför bilgisi
vermektedir.
girerek beyan yazımı kolay ve hızlı bir şekilde
Basitleştirilmiş usülde beyan sunma yetkisi ile tamamlanmaktadır.
T2 sunumu yapabiliriz.
2021 yılı itibari ile Asıl Sorumlu olduğumuz
14 gün transit süre ülke sayısını 25’e çıkardık. En son Belçika’dan
T2 beyanları üzerinden otomatik ve ücretsiz ICS/ direkt sistemimiz üzerinden müşterilerime T1-
ENS güvenlik data bilgileri gönderimi sağlıyoruz. T2 hizmeti vermeye başladık.
İrlanda PBN hizmeti (Giriş-çıkış bildirimi) - Kredi Kartı ile Online Ödeme: 26.08.2021 tarihi
veriyoruz. itibari ile artık isteyen müşterilerimiz ödemelerini
online olarak kredi kartı ile de yapabilmektedir.
- TransitNet Webinarı: Mevcut ve yeni
hizmetlerimiz hakkında müşterilerimize ve tüm
sektöre açık olarak 03.08.2021 tarihinde bir
TransitNet Webinarı düzenledik.
- U-ETDS Hizmetimiz: 01.07.2021 tarihi itibari
ile yeniden başlayan U-ETDS denetimleri
nedeniyle, U-ETDS Hizmetimiz müşterilerimiz
tarafından aktif olarak kullanılmaya başlandı.
Müşterilerimiz U-ETDS bildirimlerini kendileri
oluşturursa ek ücret ödemeden, SGS TransitNet
ekibinin oluşturmasını talep ederlerse de çok cüzi
ücretlerle bu hizmetimizden faydalanmaya devam
etmektedir.

www.hizmetix.com.tr << 85
 LOJİSTİK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
TÜRKİYE CAZİP BİR ÜRETİM MERKEZİ
HALİNE DÖNÜŞÜYOR
Rapor; yakın kıyı taşımacılığı
eğilimi, ekonomik büyüme, ihracata
yönelik sanayi tabanı, güçlü perakende
pazarı ve hızlı büyümesini sürdüren
e-ticaret sektörü hakkında detaylı
bilgiler içeriyor. Geride bıraktığımız
iki yılda tüm dünyayı etkisi altına
Covid-19 salgını ve yarattığı
pandeminin tüm ekonomik verileri
olumsuz yönde etkilediğine dikkat
çekilen raporda; sanayi, lojistik
sektörü, tedarik zincirlerindeki
aksamalar, konteyner ve çip krizi gibi
birçok küresel zorluk yaşandığının altı
çiziliyor. Rapora göre aynı dönemde
Türkiye ise, Uzakdoğu merkezli
üretim ağına alternatif arayışlarında ön
plana çıkan ülkelerin başında geliyor.
Avrupa, Asya ve Afrika’nın kesiştiği
noktada küresel pazar erişimi sunan
Türkiye, iş dostu politikalarının yanı
sıra yetenekli insan kaynağı, üretim
kabiliyeti ve lojistik altyapısı ile
küresel değer zincirlerinin güçlü bir
aktörü olarak öne çıkıyor.
Uluslararası yatırımcılardan
Türkiye atağı
Raporda Türkiye’nin 2003
yılından bu yana 240 milyar dolarlık
uluslararası doğrudan yatırım çektiği
ifade edilirken, özellikle uluslararası
alanda faaliyet gösteren şirketlerin AR-
GE, tasarım, üretim, lojistik ve yönetim
86 > > www.hizmetix.com.tr
merkezi geldiği belirtiliyor. 2021
yılında 14 milyar liralık Uluslararası
Doğrudan Yatırım (UDY) rakamına
ulaşan Türkiye’nin bu seviyeler ile
pandemi öncesi dönem performansları
ile karşılaştırıldığında toparlanmanın
kanıtı olarak raporda ifade ediliyor.
Raporda Türkiye için; Çinli teknoloji
şirketlerinin yanı sıra Avrupa’dan hazır
giyim ve ilaç şirketlerinin de yatırım
planlarını açıkladıkları belirtilirken,
2021 yılında gerçekleştirilen 225 milyar
dolarlık ihracat ile küresel ihracattaki
payının tarihte ilk kez yüzde 1’i aştığı
ifade ediliyor.
E-ticaret alanında lojistik tesislere
yatırımlar artacak
‘Lojistik Pazarına Genel Bakış’
raporunda dikkat çekilen bir diğer
konu ise son yılların parlayan
sektörlerinden e-ticaret oldu.
Türkiye’de e-ticaretin toplam
perakende satışlarına oranının
2010’daki yüzde 0,6’lık paydan
2021 yılında yüzde 7,8’e geldiği
belirtilirken, Türkiye’nin de bu
alanda üç ayrı ‘milyar dolarlık’
değerleriyle unicorn çıkardığı ifade
ediliyor. Bu kapsamda depo geliştirme
projelerine paralel olarak teknoloji,
otomasyon, transfer merkezleri
ve bölge depolarına yatırımlarının
artacağı öngörülüyor.
T.C. Cumhurbaşkanlığı
Yatırım Ofisi ve ticari
gayrimenkul danışmanlık
alanının lideri Cushman
& Wakefield tarafından
hazırlanan ‘Lojistik
Pazarına Genel Bakış’
raporu yayımlandı.
Türkiye’nin lojistik
pazarında artan önemi
ve potansiyelini temel
alan rapor, Türkiye’ye
yatırım yapmayı planlayan
şirketler için rehber niteliği
taşıyor.
Nitelikli depolara olan talebin önümüzdeki
dönemde artacağı belirtilen raporda; lojistik
hizmet sağlayıcıları, gıda perakendecileri
ve e-ticaret platformlarının yanı sıra
diğer alanlardaki üretici, hatta tüketiciler
tarafından da ‘nitelikli depolara’ olan talebin
artacağı belirtiliyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı
Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu,
“Cushman & Wakefield ekibiyle
hazırladığımız “Lojistik Pazarına Genel Bakış”
başlıklı bu raporda yaklaşık 50 milyar
Euro büyüklüğe ulaşan lojistik sektörümüz
ve geleceği hakkında detaylar sunmaktadır.
Bu raporun Türkiye'de yatırım yapmak
isteyen tüm yatırımcılarımıza da bir rehber
olacağını düşünüyoruz.”
Cushman & Wakefield Yönetim Kurulu
Başkanı Tuğra Gönden ise ”Türkiye’nin
üretim ve taşımacılık üssü rolünün her geçen
gün güçlendiğini görüyoruz. Uluslararası
yatırımcılar Türkiye’ye yönelirken; üretim,
ihracat, AR-GE, lojistik ve yönetim merkezi
olarak görerek yatırımlarını artırmaktadır.”
sözlerini ekledi.

19. ÜNİVERSİTELERARASI LOJİSTİK VAKA
YARIŞMASI FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU
Mars Logistics ve LODER (Lojistik Derneği) iş birliği ile bu sene 19.su düzenlenen
Üniversitelerarası Lojistik Vaka Yarışması finalistleri belli oldu.
Mars Logistics ve LODER
(Lojistik Derneği) iş birliğiyle
19 yıldır gerçekleştirilen ve
Türkiye’deki bütün üniversite
öğrencilerinin katılımına açık
olan Üniversitelerarası Lojistik
Vaka Yarışması süreci finalistlerin
açıklanması ile devam ediyor.
Bütün kategorilerde toplamda
1.000’e yakın öğrencinin
başvurduğu 19. Üniversitelerarası
Lojistik Vaka Yarışması’nın final
etabına jüri üyeleri tarafından
yapılan değerlendirme ve elemeler
sonucunda 6 takımdan toplam
18 öğrenci kaldı.
Eylül ayında gerçekleşmesi
planlanan final etabında yarışacak
üniversiteler ve öğrenciler şu şekilde:
Kategori A (Program Adında
Lojistik Kelimesi Olan Lisans
ve 4 Yıllık Yüksekokul Öğrencileri)
Finalistleri
Toros Üniversitesi Uluslararası
Ticaret ve Lojistik Bölümü
öğrencileri Büşra Polad, Sena
Tek, Bensu Gökmen
Bolu Abant İzzet Baysal
Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve
Lojistik Bölümü öğrencileri Yunus
Akarsu, Kamer Gül Demirhan,
Emre Türedi
Kategori B (Program Adında
Lojistik Kelimesi Olmayan
Lisans ve 4 Yıllık Yüksekokul
Öğrencileri) Finalistleri
Kocaeli Üniversitesi Endüstri
Mühendisliği Bölümü öğrencileri
www.hizmetix.com.tr <<
LOJİSTİK
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Hasan Hüseyin Korul, Enes Topal,
Muhammed Murat Çiftçi
Abdullah Gül Üniversitesi Endüstri
Mühendisliği Bölümü öğrencileri Eda
Nur Yıldırım, Feyzanur Yılmaz, İrem
Karabacakoğlu
Kategori C (Program Adında
Lojistik Kelimesi Olan 2 Yıllık
Meslek Yüksekokul Öğrencileri)
Finalistleri
Artvin Çoruh Üniversitesi Hopa
Meslek Yüksek Okulu Lojistik
Programı öğrencileri Merve Demir,
Ahmet Seyis, Samet Kanbur
Manisa Celal Bayar Üniversitesi
Kırkağaç Meslek Yüksek Okulu
Lojistik Programı öğrencileri
Dengda Koca, Melike Erçelik,
Nurcan Akay
87
 OTOMOTİV
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

2. EL ARAÇ SATIŞINDA ONLINE KANALLAR

ETKİLİ OLUYOR
Enflasyon, pandemi ve çip krizi gibi etkenler tüm dünyada otomobil üretiminde
sıkıntıların yaşanmasına neden olurken; artan otomobil fiyatları ve çip tedariğindeki
sorunlar nedeniyle 2. el otomobile ilgi arttı. İkinci el otomobil alım-satımında etkili
olan online kanallar, geleneksel satış kanallarıyla harmanlanarak yetkili satış
bayilerine dönüşürken; bayilerin de 2. el araç satışına yönelmeleri konusunda
yetkililerden çağrı yapıldı. Hizmetix olarak Haziran sayımızda 2. el otomobil
dünyasına dair son gelişmeleri sizler için derledik.

BAYİLER İKİNCİ EL ARAÇ

SATIŞINA YÖNELMELİ

YORGUN ARAÇLARA TALEP ARTTI

Otomobil üretimi çip krizinin devam etmesi nedeniyle

Altuğ Erciş
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER)
Başkanı Dr. Altuğ Erciş, 2. el otomobil piyasasıyla ilgili
yaptığı açıklamada yetkili satıcıların 2. el araç satışına
odaklanmalarının pazara olumlu yansımaları olacağını
vurgulayarak; “Pandemiyle birlikte başlayan bulunurluk,
ÖTV matrahları, vergilendirme, yüksek kurlar, yüksek
enflasyon ile birlikte alım gücünün azalması gibi bir dizi
olumsuz konuyla karşı karşıyayız. Tüm bu gelişmeler,
bayilerin 2. el araç satışlarına yönelmesi gerekliliğini
ortaya çıkarıyor.” dedi.
Son dönemin en önemli başlıklarından biri olan
dijitalleşme konusuna da değinen Erciş, dijital
dönüşümü, yetkili satıcıların karşılaşacağı bir
tehdit olarak değerlendirmediklerini, bunu bir fırsat
olarak gördüklerini, bayilik teşkilatının da mutlaka
dijitalleşeceğini ancak bu kapsamda bayi konseptinin çok
büyük oranda değişmeyeceğini belirtti.
yavaşlarken, sıfır araç bulamayan tüketici 2. ele
yöneliyor. Üretimin düşmeye devam ettiği takdirde
her geçen gün artan araç fiyatlarında, Haziran boyunca
da artış yaşanacağı ön görülüyor. Bu durum 2. eldeki
araçların fiyatlarını da etkileyince tüketici yaşı daha
büyük, km.’si daha yüksek olan “yorgun” olarak
adlandırılan araçlara yöneliyor. Geçmişte arabam.
com’un ilan verilerine göre 100.000 TL – 150.000 TL
fiyat aralığındaki ilan oranları daha yüksekken, Mayıs
ayında fiyat artışlarından dolayı 150.000 TL – 200.000
TL fiyat aralığındaki araçların ilanlarda daha çok
bulunduğu gözlemleniyor. 200.000 km. ve üzerindeki
araç ilan oranları da artıyor.
Türkiye’nin önde gelen 2.el otomobil ilan platformu
arabam.com’un Mayıs ayı 2. el ilan verilerine göre en
çok ilanlar sırasıyla 2012, 2011 ve 2016 model araçlar
için ve 150 .000 TL – 200.000 TL fiyat aralığındaki
araçlar için verildi.

88 > > www.hizmetix.com.tr

 OTOMOTİV

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

AUTOCOM 2. EL ARAÇ ALIM-SATIMINDA
MÜŞTERİ ODAKLI HİZMET SUNUYOR

Autocom, Autorola Group’un 24 farklı ülkede 20 yıldır başarıyla uyguladığı, Autorola

Türkiye’nin 2016 yılından beri kendi bünyesinde yürüttüğü “Car Selling Service” iş
modelinden yola çıkarak bireysel müşterilere hizmet sunacak şekilde tasarlanıp,
hızlı ve güvenli bir ortamda aracını en doğru ve en güncel fiyata satmak ya da 2. el
araç almak isteyenlerin platformu olarak sektöre güçlü bir giriş yaptı.

Tüketicilerin araçlarını satış veya takas etme

sürecinde yapay zekâ, makine öğrenmesi ve
akıllı verinin birleşmesinden oluşan Indicata
yazılımı sayesinde en doğru fiyatlandırmayı
sunan Autocom; deneyimli kadrosu ile yapılan
ekspertiz işleminden sonra, müşteri ile fiyatta
mutabık kalınması durumunda, saatler içerisinde
araç bedelini müşteri hesabına aktarıp, eş zamanlı
olarak devir tescil işlemlerini gerçekleştiriyor.
Bu vesile ile satın alma işlemi esnasında
ortaya çıkabilecek hukuki riskleri müşteri adına
ortadan kaldırarak, hızlı ve güvenli bir alım-satım
ortamı sunuyor.
Autocom Satış Direktörü Hakan Eren:
Hakan Eren
“Otomotiv sektöründe pandemi ile birlikte artarak
devam eden tedarik sıkıntılarına ve ekonomik
gelişmelere bağlı olarak 2. el otomobil fiyatlarında bir şekilde yaşamak istediklerini belirten Eren,
her geçen gün artış gerçekleşiyor. Autorola iş modellerini, tüketici deneyimlerinin ve geri
Türkiye’nin 2. el araç analizi ve araç değerleme bildirimlerinin ışığında her daim geliştirdiklerini
yazılımı Indicata verilerine göre, 2022 yılının ilk 5 belirtiyor. Autocom’da ikinci el araç almayı arzu
ayında 2. el araç fiyatlarının ortalama %31 arttığını eden müşterilerin her bütçeye uygun, çeşitli marka
gözlemledik. Autocom, Autorola’nın 2. el araçların modele sahip araç stokuna ulaşabileceklerini
yeniden pazarlanması konusundaki deneyiminden söyleyen Eren, uzman kadrosuyla, TSE onaylı
faydalanarak, Türkiye otomotiv pazarında her ekspertiz, uzatılmış garanti ile müşteri adına
gün değişen piyasa koşullarını, değişen fiyatları, teknik riskleri ortadan kaldırmakta, kredi, kasko
değişen arz-talep dengesini Indicata’dan takip ve sigorta gibi ürünleri yerinde temin etme imkânı
ederek tüketiciye 2. el aracını alırken de satarken sunduklarını da ifade ediyor.
de global uzmanlığına güvenmesini sağlıyor.” İstanbul ve İzmir’de toplam 5 araç alım-satım
açıklamasında bulundu. noktasına ulaşan Autocom, hizmet noktaları ve
Dijitalleşmenin her geçen gün arttığı işinde uzman kadrosu ile müşterilerine “Güvenilir,
günümüzde, tüketicilerin artık araç satın alma Kaliteli ve Müşteri Odaklı” 2. el araç alım-satım
ve satma süreçlerini daha hızlı, kolay ve güvenli hizmeti sunmaya devam etmeyi planlıyor.

www.hizmetix.com.tr << 89
 OTOMOTİV
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Alper Karaer
İkinci el araçta SUV araçlara olan ilgi giderek
artıyor. SUV modellere olan talebin dikkat
çektiğini vurgulayan VavaCars Pazarlama
Başkanı Alper Karaer, “2021 satışlarımızda
INDICATA
2. EL ONLINE
PAZAR ANALİZİNİ
POWER BI İLE
GÖRSELLEŞTİRİYOR
Autorola Grubun makine öğrenmesi, yapay zeka ve
büyük verinin birleşmesinden oluşan yeni nesil yazılımı
Indicata, 5 yıldır Türkiye’deki 40 binden fazla kurumsal
firmanın günde ortalama 500 bin adet 2. el aracını günlük
takip ederek analiz ediyor. Indicata Satış Direktörü Aslı
Göker, Indicata'nın, Türkiye’de satışa sunulan tüm binek
ve hafif ticari 2. el araçların günlük değerleme ve detaylı
pazar analizine ulaşıldığı, aynı zamanda kullanıcıların
kendi stoklarındaki 2. el araçlarını Türkiye pazarındaki
birebir muadil araçlarla karşılaştırarak performanslarını
da takip edebildiği platformuna yeni bir teknolojiyi daha
eklediğini belirterek, "Power BI Raporlamasını kullanan
OEM’ler Türkiye 2. el araç pazarındaki bulunurluk, satış,
fiyat trendlerini geliştirilmiş dashboardlarla izlerken
kendi yetkili satıcılarının 2. el performanslarını da pazarla
karşılaştırmalı olarak takip ederek stratejik kararlarını hızlı
bir şekilde alabiliyor, verimliliklerini artırabiliyor." dedi.
90 > > www.hizmetix.com.tr
İKİNCİ ELDE EN YOĞUN İLGİ SUV’A
SUV’un payı artarak yüzde 12,5’e çıktı. 2022’nin ilk
aylarında da aynı ilgi sürüyor. Talebin yıl boyunca devam
edeceğini düşünüyoruz” dedi. ODD’nin 2022 Ocak-Nisan
döneminde gövde tipleri bazında en çok tercih edilen
kategori, yüzde 40,5 ile (65 bin 720 adet) SUV segmenti
oldu. SUV otomobilleri, yüzde 34,5 pay ve 56 bin 69 adet
satış ile sedan; yüzde 23,1 pay ve 37 bin 434 adet satış ile
hatchback otomobiller takip etti.
SUV modellere olan yoğun ilginin pandemiden önce
başladığını ve sadece sıfır araçta değil 2. elde de dikkat
çektiğini vurgulayan Karaer, “İkinci el araç pazarında SUV
segment payı her geçen gün artıyor. 2020 satışlarımızda
SUV araçların payı yüzde 11,5 iken 2021’de bu oran yüzde
12,5’e çıkarak yükseliş trendini sürdürdü.” diye konuştu.
2. ELDE KREDİ UYUŞMAZLIĞI BÜYÜYOR
Sıfır araçlardaki bulunurluk sorunu, artan döviz
kurları ve enflasyon; 2. el araçların fiyatlarının sürekli
artmasına neden oluyor. Yaşanan fiyat artışlarıyla birlikte
de 2. el taşıt kredileri ile kasko değer listesi arasında
uyumsuzluklar ortaya çıkıyor. Türkiye Sigorta Eksperleri
Derneği (TÜSED) ve Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Sigorta Eksperleri İcra Komitesi (TOBB-SEİK)
Başkanı Ahmet Nedim Erdem, “Kasko Değer Listesi,
Türkiye Sigortalar Birliği tarafından her ay belirli güncel
kriterler baz alınarak hesaplanıyor. Yıllardır aylık olarak
güncellenen bu liste artık piyasa koşullarına yetişemiyor.
Çünkü, 2. el piyasası artık haftalık olarak değişiyor.
Bu nedenle tüketici, kredi kullanımlarında sürprizlerle
karşılaşarak daha çok peşinat ödemek durumunda
kalıyor. Peşinat bulamayan ise ya model düşürüyor ya da
almaktan vazgeçebiliyor. Artık aylık fiyatlamalar yerine
sigorta ekspertizlerinden alınacak rapor ile güncel fiyatlar
yakalanabilir. Yani bankalar sigorta ekspertizlerinin
raporunu baz alarak kredi teklifi oluşturabilir. Böylece
mağduriyetlerin önüne geçilir.” dedi.
 E-MOBİLİTE
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
İLK ŞARJ AĞI İŞLETMECİ LİSANSLARI VERİLDİ
Mustafa Yılmaz
Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu
(EPDK) Başkanı
Mustafa Yılmaz,
Türkiye'deki ilk şarj ağı
işletmeci lisanslarını
verdiklerini açıkladı.
2030 yılında 1
milyonun üzerinde
elektrikli araç
sayısına ulaşılacağını
öngördüklerini ifade
eden Yılmaz bu
durumda en az 100 bin
civarında şarj ünitesi
ihtiyacının ortaya
çıkacağını da belirtti.
Şarj Ağı Lisansı Alan İlk 5 Firma
- Armatec Enerji ve İnşaat LTD.ŞTİ
- RHG Enertürk Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş.
- Kalyon Elektrical Vehicle Enerji Yatırım A.Ş.
- FCTR Elektrikli Araçlar Enerji Teknolojileri ve Hizmetleri A.Ş.
- En Yakıt A.Ş.
92 > > www.hizmetix.com.tr
E
PDK Başkanı Mustafa Yılmaz
yaptığı açıklamada, Türkiye'nin
elektrikli araç piyasasında ve şarj
ağı altyapısında henüz başlangıç aşamasında
olduğunu belirtti. 2021 sonu verilerine göre
Türkiye'de yaklaşık 6 bin 500 elektrikli araç
ve 3 bin 500'e yakın şarj ünitesi bulunduğunu
kaydeden Yılmaz, "Yerli otomobilimiz,
TOGG'un yaratacağı ivmelenmeyle,
şarj istasyonlarının sayısında da bir artış
gerekeceği ortada. Dünya ortalamalarına
baktığımızda her 10 elektrikli araca bir
şarj ünitesi ihtiyacını görüyoruz. 2030'da 1
milyonun üzerinde elektrikli araç sayısına
ulaşacağımız öngörüldüğünde, en az 100 bin
civarında şarj ünitesi ihtiyacı ortaya çıkıyor.
Bu anlamda güçlü bir şarj ağı altyapısı,
elektrikli araç ekosisteminin gelişmesi için
olmazsa olmaz." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, şarj hizmeti piyasasına yönelik
yaptıkları düzenlemelerin önemli bir farkındalık
yarattığını ve sektöre dinamizm kazandırdığını
gözlemlediklerini aktardı.
Yılmaz, çevreyi korurken diğer
taraftan da orta ve uzun vadede ülke
ekonomisi için önemli kazanımlar
elde edilebilecek bir alanda adımlar
atıldığını belirterek; "Kurumumuzca
yapılan düzenlemeler kapsamında,
şirketler alacakları şarj ağı işletmeci
lisansı ile şarj ağı işletebilecek.
Kurulumuzda ilk etapta dosyalarını
tamamlamış 5 adet lisans başvurusunu
değerlendirdik ve ilk lisanslarımızı
verdik. Şarj ağı işletmeci lisansı
sahipleri, elektrikli araç kullanıcılarına,
kendi kuracakları ünitelerle hizmet
sunabilecekleri gibi sertifika vermek
yoluyla, bir nevi akaryakıt sektöründeki
bayilik sistemine benzer bir şekilde
de hizmet götürebilecek. Burada
sertifika sistemi üzerinden küçük
ölçekli yatırımcılarımıza da çeşitli iş
modellerinin ve fırsatların doğuyor."
diye konuştu.
Elektrikli araç ekosisteminin dijital
teknolojilerin yoğun kullanıldığı bir
alan olduğunu aktaran Yılmaz, “EPDK
tarafından kurulacak Serbest Erişim
Platformu'nda elektrikli araç kullanıcıları
mobil bir uygulama üzerinden halka açık
şarj istasyonlarının coğrafi konumları,
şarj ünitesi ve soket sayıları, tip ve
güçleri, ödeme yöntemleri ve müsaitlik
durumlarını görüntüleyebilecek.
Araçtan şebekeye elektrik teknolojisi,
akıllı şebekeye destek olacak diğer
ileri teknolojik uygulamalar, batarya
değiştirme istasyonları, mobil şarj
istasyonları, kablosuz şarj, yol üstü şarj
üniteleri, elektrikli yollar, aydınlatma
direği üniteleri gibi inovatif alanlara
yönelik gelişmeleri de yakından takip
ediyoruz. Enerji piyasasına yönelik
dijital dönüşümü tetikleyen, yapay
zeka, nesnelerin interneti, makine
öğrenimi, bulut, büyük veri ve benzeri
uygulamalar da mercek altına aldığımız
diğer yenilik alanları. Düzenlemeye
tabi şirketlerimizin bu teknolojileri
kullanarak verimlilik ve hizmet
kalitesinde iyileştirme sağlaması için
gerekli düzenleme altyapısı bulunuyor."
diye konuştu.
 E-MOBİLİTE
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

PORSCHE’DAN TÜRKİYE’YE İLK BATARYA ONARIM MERKEZİ

Porsche, Türkiye’nin ilk batarya onarım merkezini Porsche Yetkili
Satıcı ve Servisi Doğuş Oto Kartal’da hizmete açtı. Başta Porsche
otomobiller olmak üzere elektrikli araçlar için batarya onarım ve
iyileştirmesi hizmetleri sunacak tesis, 26 ülkenin yer aldığı Porsche’nin
Orta Doğu Avrupa (PCEE) bölgesindeki 8 onarım merkezinden biri
oldu. Porsche Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Süleyman
Bulut Ejder Porsche’nin yatırım planları hakkında, “2020 yılında
müşterilerimizin ve tüm elektrikli araç kullanıcıları için 7.8 milyon
TL yatırımla Türkiye çapında 100 adet sarj istasyonunu ve 320KW
DC Türkiye’nin en hızlı şarj istasyonunu kurduk. Türkiye’nin ilk
batarya onarım merkezi yatırımı dışında 2022 Yılında da 88 AC sarj
istasyonunu, 6 adet yüksek hızlı 320KW DC hızlı sarj istasyonunu ve 3
batarya onarım merkezini daha hizmete sunmayı planlıyoruz.” dedi.

BRİSA 2022’DE İSTASYON SAYISINI

40’A ÇIKARACAK
Otopratik mağazalarında ve bayi noktalarında hizmet veren 15 adet
elektrikli araç şarj istasyonu ardından İzmir’de 2, Aydın’da 1 ve Kocaeli’nde 1
olmak üzere toplam 4 adet yüksek hızlı şarj özellikli istasyonun açılışını daha
gerçekleştiren Brisa lastiğin ötesinde çözümleriyle mobilitenin geleceğine
doğru yol alırken Arvento Mobil sistemleri satın almasının ardından şimdi
de sürdürülebilir bir dünya için elektrikli araçların yaygınlaşmasına katkı
sağlamaya devam ediyor. Yeni istasyonları ile birlikte Brisa; İstanbul, Ankara,
Bursa, Denizli, Antalya, Tekirdağ, Trabzon, Adana, Mersin, Diyarbakır, İzmir,
Aydın, Kocaeli ve Amasya olmak üzere 14 ilde e-şarj hizmeti sağlıyor. Şirket,
2022’de istasyon sayısını 40’a çıkarmayı hedefliyor.

SKYWELL YENİ HİBRİTİYLE EYLÜLDE YOLLARDA

Türkiye otomotiv sektörüne SKYWELL markası ile ilkleri getiren Ulubaşlar Grubu şirketlerinden Ulu Motor,
markanın yepyeni modeli ile pazara girmeye hazırlanıyor. SKYWELL’in yeni hibrit modeli HT-i, 81 kW (116 hp)
güç ve 135 Nm tork üreten bir motorun yanı sıra 130 kW güç ve 300 Nm tork üreten bir elektrikli motora sahip. 33
kW/h’lik batarya kapasitesine sahip model, tamamen elektrik
modunda 200 kilometreye varan bir yol katedebiliyor.
Markanın yeni hibrit modeli SKYWELL HT-i, Eylül ayından
itibaren Ulu Motor güvencesi ile Türkiye yollarına çıkacak.
SKYWELL Türkiye CEO’su Mahmut Ulubaş, “Yüzde 100
elektrikli modelimiz ET5, Türkiye’de çok yüksek bir ilgi
gördü. Eylül ayında Türkiye yollarına çıkacak yeni hibrit
modelimiz SKYWELL HT-i ile de marka olarak daha da güç
kazanacağız.” şeklinde konuştu.

94 > > www.hizmetix.com.tr


KAYA KAMYONLARI
ELEKTRİKLİYE DÖNÜŞÜYOR
Nuh Çimento, karbon ayak izini sıfıra düşürme
hedefleri çerçevesinde çimento faaliyetlerinde
kullandığı dizel yakıtlı kaya kamyonlarını ABB’nin
yüksek teknolojili ürünleri ile elektrikli kamyonlara
dönüştürecek. Nuh Çimento, 2030 yılına kadar
çimento faaliyetlerinde karbon ayak izini düşürme
ve net sıfır emisyon hedefleri çerçevesinde dizel
yakıtlı araç ve iş makinelerinin tamamını elektrikliye
dönüştürmek için 2018 yılında dizel ekskavatörlerini
elektrikliye çevirmeye başladı. Yeni proje ile de
sürdürülebilirlik taahhütlerini gerçekleştirme yolunda
teknolojik işbirliği yaptığı ABB ile birlikte 30 yıldır
kullanımda olan kaya kamyonlarını elektrikliye
dönüştürme kararı verdi.
Nuh Çimento ve ABB arasındaki bu işbirliği
ile yüksek güçlü ve uzun ömürlü enerji depolama
sistemlerinin kullanılmaya başlanması, kaya
kamyonlarının işletmecilik maliyetlerini düşürecek,
daha uzun kullanılabilirlik ömrü sunacak ve daha
yüksek verimlilik sağlanmasına zemin yaratacak.
Kaya kamyonları yokuş aşağı giderken ortaya çıkan
rejeneratif enerji, bataryaların yeniden şarj edilmesini
sağlayacak. Bu kullanım şekli ile kaya kamyonlarının
genel verimliliği artırılarak şarj ihtiyacı azalacak ve
operasyonel verimlilikte artış yaşanacak. 30 yıldır
Nuh Çimento maden sahalarında kullanılan kaya
kamyonlarının tamamen elektrikle çalışan makinelerin
arasına dahil olmasına ve uzun yıllar boyunca
kullanımda kalmasına olanak sağlayacak.
ABB bu proje kapsamında, kaya kamyonlarının
elektrikliye çevrilmesi için ihtiyaç olan tüm
ekipmanların; traction sistemi, batarya paketi, elektrik
motoru, araç kontrol sistemi, elektrikli araç şarj
istasyonunun tedariki ve sistem mühendisliğinden
sorumlu olacak.
E-MOBİLİTE
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
Jean Marc Penalba
ELEKTRİKLİ ARAÇ
BAKIMINDA ÖNCÜ OLMAYI
HEDEFLİYORUZ
Michelin Grubu çatısı altında profesyonel lastik
ve araç bakım hizmeti veren Euromaster, “Gelecek
bugün başlıyor” sloganı ile gerçekleştirdiği
etkinlikte hızla büyüyen elektrikli araç pazarında
Euromaster’ın sektöründe öncü olma hedefinin altı
çizildi. Etkinlikte Euromaster’ın gelecek vizyonuyla
ilgili bilgiler paylaşan Euromaster’ın Türkiye
Genel Müdürü Jean Marc Penalba, araç bakımı
yapan Euromaster noktalarının gelişiminden ve
Euromaster'ın lastik hizmeti veren bir markadan
lastik ve araç bakımı hizmeti veren bir markaya
doğru dönüşümünün de altını çizdi. Penalba, ”Lastik
servisinden komple araç bakımı servisine olan
dönüşümümüz yıldan yıla arttı. Müşterilerimizin
tüm ihtiyaçlarını tek bir noktada karşılayabiliyor
duruma geldik. Son 5 yılda Euromaster olarak
ciddi yol katettiğimizi düşünüyorum ve bu büyüme
hızımızı yıl sonuna kadar 165 servis noktasına
ulaşma hedefimizle sürdüreceğiz.” dedi. Sözlerine
dijitalleşmenin önemine dikkat çekerek devam eden
Penalba, “Özellikle pandemi dönemi ve sonrası
tüm dünyada dijitalleşmenin çok hızlı şekilde
hayatlarımıza girdiğine şahit olduk. Tüm sektörlerde
olduğu gibi araç bakım ve hizmet sektöründe de
dijitalleşmeye öncelik veren ve tavizsiz şekilde
uygulayan markaların bir adım öne geçtiğini
görüyoruz. Biz de Euromaster olarak bayilerimizle
birlikte dijitalleşmenin önemini kavramış ve sektör
genelinden çok daha önce adımlarımızı atmaya
başlamıştık. Gelecekte bu adımlarımızı daha da
sıklaştıracağız ve özellikle elektrikli araç bakım
ve hizmeti alanında öncü olma hedefimize çok
daha kararlı şekilde ulaşmak için çalışmaya devam
edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.
www.hizmetix.com.tr << 95
 TURİZM
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
BOYALIK BEACH, 2022 YAZINA HAZIR
Orhan Belge
Boyalık Beach Hotel Çeşme, 2022 yaz
hazırlıklarını tamamlayarak misafirlerini
bekliyor. Covid-19 pandemisinin
neredeyse tamamen bitmesi ile yaz
sezonu her kesim için dört gözle
beklenen bir dönem haline geldi.
Boyalık Beach Hotel, tüm hazırlıklarını
tamamlayarak 2022 sezonunda
misafirlerine dört dörtlük bir tatil imkanı
sunmaya hazırlanıyor.
96 > > www.hizmetix.com.tr
Yılın 12 ayı misafirlerini ağırlayan Boyalık Beach
Hotel Çeşme Genel Müdürü Orhan Belge, geçtiğimiz
yıllarda pandemiden tüm turizm sektörünün olumsuz
etkilendiğini ancak Türkiye’de vaka sayılarının binin
altına düşmesi ile pandeminin olumsuz etkilerinde
sona gelindiğini söyledi.
Kendilerinin de yaz tatili için tüm hazırlıkları
tamamladıklarını ifade eden Boyalık Beach Hotel
Müdürü Belge, “Pandeminin hafiflemesi ile
turizm sektörümüzde oluşan olumlu hava, Rusya-
Ukrayna Savaşı ile tekrar karamsarlığa dönmüştü.
Ancak bizler hiç umudumuzu kaybetmedik,
tüm olumsuzluklara rağmen güçlü bir turizm
sezonu geçireceğimize inanıyoruz. Yaz sezonu
hazırlıklarımızı tamamladık, pandemi sonrası
misafirlerimize hem eğlenceli hem huzurlu bir tatil
sunacağız.” dedi.
Yerli ve yabancı turistleri bekliyoruz
Türkiye’nin yüksek enflasyon ve yüksek döviz
kuru sürecinden geçtiğini söyleyen Belge, “Bacasız
sanayi olarak adlandırılan turizm sektörünün tüm
bileşenleri yaza hazır. Yerli turistlerimiz de bu
süreçte tatili özledi. Biz de Boyalık Beach Hotel
olarak hem yerli hem de yabancı turistleri Çeşme’ye
otelimize bekliyoruz. Kendilerini en iyi şekilde
ağırlayacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.”
diye konuştu.

HAYALİNİZDEKİ DÜĞÜN
GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR
Çiftlerin hayalini kurduğu rüya gibi bir düğün
konsepti Address Hotel Istanbul’da gerçeğe dönüşüyor.
Kusursuz bir düğün için gereken tüm detayların yer
aldığı düğün paketi ile masalsı bir dünyanın kapıları
aralanıyor. Dekorasyon detaylarından şık sunumlarına
kadar ayrıcalıklı bir düğün konseptini hayata geçiren otel,
beklentilerin çok ötesinde bir düğünün de mimarı oluyor.
Hizmet anlayışında lüks ve şıklığı ustalıkla
harmanlayan Address Hotel Istanbul, zarif tasarımı, sunum
zenginliği ve en ince ayrıntıların kusursuzca işlendiği
1074 metrekarelik Balo Salonu ile en özel günlerden biri
olan düğün davetini masalsı bir geceye dönüştürüyor.
En özel gününüzde hayalini kurduğunuz atmosferi bir
adım öteye taşıyarak size rüya gibi bir düğün yaşatmaya
hazırlanan otel, hafızalardan silinmeyecek bir düğün için
her detayı incelikle işliyor.
ASPERA HOTEL GOLDEN HORN ZİYARETÇİLERİYLE BULUŞTU
Aspera Hotel Golden Horn, kıtaların buluşma noktası
İstanbul’un kalbinde, Pera’nın merkezinde açıldı. Şehrin
merkezinde ev konforunu aratmayan 42 odası, 4 toplantı
salonu ile hizmet veren otelin giriş katındaki Agatha
Christie temalı Cafe No:411 ile cafe/ bistro lezzetleri
ve yakında açılacak olan Zen SPA Merkezi sağlık ve
zindelik ayrıcalıklarıyla sunuluyor. Teras kattaki Akdeniz
temalı Agıo Roof Restoranı ise misafirlerine ezber bozan
deneyimler vaat ediyor.
TURİZM
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
En ince ayrıntıları titizlikle hazırlayan deneyimli
etkinlik ekibi, çiftlerin keyifli heyecanına ortak oluyor.
Düğün menüsünün ön tadımıyla başlayan hizmetleri,
Balo Salonun Fuayesinde gerçekleşecek ön kokteyl takip
ediyor. Gelin ve damat için özel hazırlanan Executive
Suitte çiftleri özel sürprizler karşılıyor. Birbirinden lezzetli
aperatiflerin yer aldığı sunumlara muhteşem bir İstanbul
manzarası eşlik ediyor. Otel çiftlere sunduğu düğün
sonrası sürprizleriyle de farkını ortaya koyuyor.
Aspera Hotel Golden Horn, yılların mirasına saygılı
mimarisi, günümüzün konformist imkanlarına sahip
yenilikçi özellikleri, uluslararası turizm standartlarının
üzerinde hizmet anlayışını, geleneksel Türk
Misafirperverliği özeniyle benzersiz bir şekilde
sunmaya hazır.
Aspera Hotel Golden Horn, Asmar Holding’in deneyim
ve vizyonuyla kurulmuştur. Yatırımcı çatı markası yurt içi
ve dışında endüstri, inşaat ve denizcilik sektörlerindeki
şirketleri ve iştirakleri ile sektörlerinin güçlü bir oyuncusu
konumunda bulunuyor. Asmar Holding; yenilikçi bakış
açısıyla Aspera markasıyla turizm sektöründe de çarpıcı
ve verimli projelere imza atmaktadır. İstanbul’un değerli
lokasyonlarındaki yatırımlarını planlamış olan şirket,
ilk adımı olan Aspera Hotel Golden Horn ile turizm
sektöründeki sürdürülebilir networkunun önemli bir
adımını atmıştır. İnşaat çalışmaları hızla devam eden
Aspera Hotel Altunizade’de ise açılış için mutlu sona
yaklaşılmıştır. Aspera Hotel Taksim ise 2023 yılında
hizmete hazırlanmaktadır.
www.hizmetix.com.tr << 97
 TURİZM
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
ASTRİD HOTEL BODRUM
KAPILARINI AÇTI
Astrid Hotel Bodrum, Yalıkavak ve Gümüşlük
arasında yer alan Koyunbaba Koyu’nda hizmete açıldı.
İstanbul ve Bodrum’da çok sayıda rezidans, ev ve
otel tasarımlarına imza atan Mimar Yasemin Diker’in
yaratıcısı olduğu otel, Diker’in yurt dışı seyahatlerinden
edindiği deneyimlerin ve çocukluğundan kalma
çok özel reçetelerin yansımalarına da sahne oluyor.
Bodrum Koyunbaba Koyu’nda, yeşille mavinin
buluştuğu büyüleyici bir noktada kapılarını açan Astrid
Hotel Bodrum, bu yaz misafirlerine konforlu, lüks ve
unutulmaz bir tatil deneyimi yaşatmayı vadediyor. Üçü
süit, altısı bağlantılı aile odası ve 32’si standart olmak
üzere toplam 41 odası bulunan otelin tümü Fransız
balkonlu, mis kokulu mandalina bahçeleri ya da denize
manzaralı olan odaları, İskandinav sadeliğini yansıtan
zarif bir iç tasarıma sahip. Kumsala ulaşımın Buggy
araçlarla sağlandığı Astrid Hotel Bodrum’un yetişkin,
çocuk ve şezlong olmak üzere birbirinden farklı üç
yüzme havuzu da bulunuyor. Özellikle misafirlerin
direkt havuzun içindeki şezlonglarda vakit geçirebildiği
şezlong havuzu zarif mermer yapısıyla dikkat çekiyor.
Astrid Hotel Bodrum Yaratıcısı ve Kurucusu
Yasemin Diker “ ‘Astrid’ kelimesi eski bir İskandinav
kraliyet ismi ve anlamı da ‘ilahi ve alışılmamış
güzellik’ demek. Otelimizin genel dekorasyonu da bu
konumlandırma üzerine inşa edildi. Zarif, sade, modern
ve lüks dokunuşlar otelimizde bir arada.” diyor.
98 > > www.hizmetix.com.tr
ROMANCE İSTANBUL
HOTEL’E ÖDÜL
Seyahatseverlerin tavsiyelerini paylaştığı dünyanın en
güvenilir turizm platformlarından olan otel, restaurant ve
seyahat değerlendirme sitesi Tripadvisor’dan Romance
İstanbul Hotel’e önemli bir ödül geldi. ‘Traveler's Choice
2022’ ödülleri kapsamında Yaşmak Hotel Collection
bünyesinde bulunan Romance İstanbul Hotel, dünya
sıralamasında Türkiye’den sadece iki otelin yer aldığı
listede 4’üncü, Avrupa sıralamasında ise 2’inci oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan butik otel belgesi
bulunan ve Yaşmak Hotel Collection zincirinin bir
halkası olan Romance İstanbul Hotel 40 odasıyla tarihi
Yarımada’da faaliyet gösteriyor. Tüm otelleri İstanbul’da
yer alan Yaşmak Hotel Collection zincirinde toplam 6
otelde 550 yatak kapasitesi bulunuyor.
Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Yaşmak Hotel
Collection Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yallagöz,
hizmet anlayışlarında en büyük sermayemiz ekibimiz,
patronumuz misafirimiz mottosunu uyguladıklarını
söyledi. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini de sürdüren Taner
Yallagöz, “Daha iyi olma yolunda hizmet standardımızın
sürdürülebilir olmasına gayret ediyoruz. Bu bağlamda
misafirlerimizin duygularına dokunmaya çalıştığımız,
Türk misafirperverliğini geleneksel hizmetin modern
anlayışı ile yaşatarak misafirlerimizin seyahatlerinde imza
olmak üzere süreçlerimizi takip ediyoruz." diye konuştu.
 HABER

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

KANCA MARKASI, TURQUALİTY İLE
YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR

Kanca IT Direktörü
Hulusi Bodrumlu ile Haziran
sayımızda gerçekleştirdiğimiz
söyleşimizde Bodrumlu;
Turquality programı sayesinde
küresel marka olma yolunda
hızlı adımlarla ilerlediklerini
ifade ederken, ihracat kaynaklı
cirolarının artışının da aynı hızla
yükseleceğinin altını çizdi.

K
anca IT Direktörü Hulusi Bodrumlu, dergimize
özel gerçekleştirdiği söyleşide geçtiğimiz
günlerde Turquality programına kabul
edildiklerini açıklarken şu noktalara da değindi: “Turquality;
ülkemizin küresel marka olabilecek firmalarını teşvik etmeyi
amaçlamış ve Ekonomi Bakanlığınca yürütülen, dünyada
da benzeri az görülen bir destek programıdır. Program, Türk
firmalarının üretimden pazarlamaya, oradan da satış sonrası
hizmetlerine kadar tüm süreçlerini kapsayacak şekilde
yönetimsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve dijitalleşme
gelişimlerine katkı vermektedir.”
“Kanca El Aletleri ve Dövme Çelik A.Ş. olarak 2021
senesinde başladığımız ve yaklaşık 1 yıl süren başvuru
ve denetim süreçleri sonunda Mayıs ayında Turquality
marka programına kabul edildik. Kanca’nın cirosunun
%50’den fazlası doğrudan, %25 üzerindeki kısmı ise
dolaylı ihracattan oluşmaktadır. Diğer bir deyişle
%80 civarındaki ürünlerimiz ihracat
pazarlarıyla buluşmaktadır.”
“Sürdürülebilir bir büyüme hedefinin, 56 yıllık
geçmişi olan firmamızın A'dan Z'ye tüm departmanlarında
topyekün bir değişimle ve kurumsallaşma ile
sağlanabileceğini öngörmekteyiz.
Programın, firmaları dünya markası olmaya
hazırlayan önemli bir araç olması nedeniyle bizi
hem otomotiv dövme parçalarda hem de el aletleri
tarafında küresel marka olma hedefimize kısa sürede
ulaştıracağı inancındayız. ABD ve Almanya’da bulunan
Hulusi Bodrumlu
şirketlerimiz sayesinde hem otomotiv hem de el aletleri
sektörlerinde müşterilerimize yerel bir oyuncu gibi hizmet
verebilmekteyiz. Turquality programı kapsamındaki
desteklerin, 5 kıtada 155 ülkeye ulaşan ürünlerimizle
küresel marka olma yolundaki stratejilerimize önemli katkı
sağlayacağını görüyoruz.”
“Kanca olarak kurumsallaşma, dijitalleşme ve sanayi
4.0'a çok önem vermekteyiz. Turquality; satış& pazarlama,
AR-GE, tedarik süreci, satın alma ve İK gibi hemen hemen
tüm departmalarımızda süreçlerimizi tekrar gözden geçirme
ve yeniden şekillendirme imkanını vermektedir. Önemli
hedeflerimiz içinde yer alan uluslararası rekabetçiliğimizi
yükseltmek ve yüksek katma değerli sistem parçaları
üretmek stratejilerimize de katkı verecektir.”
“1990'lı yıllarda koyduğumuz uluslararası bir marka
olma hedefimizin devamı olarak küresel marka olabilme
yönündeki gerekli değişimi, Turquality gibi denenmiş
ve Türkiye’ye katkısı kanıtlanmış bir programla elde
edeceğimize güçlü şekilde inanmaktayız. ”

www.hizmetix.com.tr << 99
 GELİŞEN KENTLER
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
SELÇUKLU’NUN YILDIZI PARLIYOR
3 YIL
DEĞERLENDİRİLDİ
Selçuklu Beled�ye Başkanı Ahmet
Pekyatırmacı, 2019-2022 yılları arasında
Selçuklu’ya kazandırılan yatırımları
“B�rl�kte Selçukluyuz” temalı 3 Yıl
Değerlend�rme Toplantısı �le kamuoyu �le
paylaştı. Pekyatırmacı,“ Görev� aldığımız
günden �t�baren, gönül beled�yec�l�ğ�
�lkes� �le gece gündüz demeden yılmadan,
yorulmadan, bahanelere sığınmadan
çalıştık ve çalışmaya devam ed�yoruz.
Hedef�m�z Selçuklumuzda yaşayan
682 b�n 514 hemşehr�m�z�n her b�r�n�n
Ahmet Pekyatırmacı
�ht�yacını, beklent�ler�n� en doğru şek�lde
tesp�t etmek ve onlara en �y� h�zmet� en
kısa zamanda ulaştırmak. Bu noktada
Gönül beled�ye olarak kend�m�ze h�çb�r zaman
belediyeciliği sınır koymadık, koymuyoruz. Neredeyse
�k� yıla varan salgın dönem�nde sağlık,
ilkesiyle 3 yılda emn�yet, sosyal yardım ve eğ�t�m
hayata geçirilen konularında tüm ek�pler�m�z� ve
�mkânlarımızı seferber ett�k. İsm�n�
projelerle diğer aldığımız kad�m Selçuklu meden�yet�nden
�lham alarak, b�r taraftan şehr� �mar
belediyelere ed�yor b�r taraftan da nesl�m�z�n �hyası
rol model �ç�n eğ�t�m, kültür ve sanat alanında
projeler üret�yoruz.” ded�.
olan Selçuklu
Selçuklu �lçes�n�n 682 b�n 514 k�ş�l�k
Belediyesi, 36 nüfusu �le Türk�ye’de en büyük 13. �lçe
durumunda olduğunu �fade eden Başkan
aya 36 eser Pekyatırmacı, “Sanay� ve Teknoloj�
kazandırmanın Bakanlığının yayınladığı, �lçeler�n sosyo-
gururunu yaşıyor. ekonom�k gel�şm�şl�k sıralaması
araştırmasına göre �se 2019 yılında
1 00 > > www.hizmetix.com.tr
32. sırada olan �lçem�z 2022 yılında
pek çok büyük �lçey� ger�de bırakarak
21. sıraya yükselm�ş durumda. Sanay�
tes�sler�, t�caret merkezler�, ün�vers�teler�,
hastaneler�, sosyal tes�sler�, okulları
ve en öneml�s� güzel �nsanları �le
b�rl�kte Selçuklu’nun yıldızı parlıyor,
parlamaya devam edecek �nşallah.”
şekl�nde konuştu.
36 aya 36 eser sığdırdık
Selçuklu’da 36 ay boyunca 36 eser
kazandırdıklarını �fade eden Selçuklu
Beled�ye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı,
“Selçuklu’ya her yaş grubundan
hemşehr�m�z�n faydalanab�leceğ� sosyal
tes�slere yen�ler�n� ekled�k. Bu tes�sler
�çer�s�nde Kosova, Buhara ve Yazır Sosyal
Tes�s�, Malazg�rt Mahalle Muhtarlığı ve
Emekl�ler Lokal� bu dönemde �lçem�ze
kazandırıldı. Mahallerde esnaf ve
vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran
kapalı pazar yerler�ne Bosna, Özalkent,
Kosova, Dumlupınar Kapalı Pazar
Yerler�n� de ekled�k Yazır ve Sancak
Kapalı Pazar yerler�nde çalışmalarda sona
geld�k.” ded�.
Başkan Pekyatırmacı, “İlkokuldan
ün�vers�teye kadar her eğ�t�m düzey�nde
öğrenc�n�n faydalanab�leceğ� eğ�t�m, spor,
barınma g�b� pek çok alanda kompleksler
kazandırdık. Sancak ve Selçuk Mahalles�
B�s�klet ve Kaykay Parkı g�b� temat�k
parkların yanı sıra Selçuklu Sey�r
Tepes�, Merve Mercan Parkı ve 11
mahalle parkı da �lçeye kazandırıldı.
1915 H�lal-� Ahmer Hastane
Müzes�, Selçuklu İlçe
Emn�yet Müdürlüğü B�nası,
H�zmet Araçları Bakım ve
Onarım Tes�s�, Gevale Kales�
restorasyonu, Hoca�han
Mahalles� ASM, Bed�r Sağlık
ve Sosyal Tes�s�, 9 Nolu
112 Ac�l sağlık H�zmetler�
İstasyonu, Beled�ye H�zmet
b�nası GES ve Trop�kal
Kelebek Bahçes� GES
projeler� �le Selçuklu’ya
değerl� eserler kazandırdık.”
�fadeler�n� kullandı.

Selçuklu Beled�yes�’n�n her yaş
grubundan yoğun �lg� gören” 8.
Onl�ne K�tap Okuma Yarışması” ve
“Hayat Res�m Defter�ne Sığar “�s�ml�
�k� yarışmasının ödüller� sah�pler�n�
buldu. Selçuklu Beled�yes�’n�n
yapmış olduğu çalışmalarda çocukların
öncel�ğ�n�n büyük olduğuna vurgu
yapan Selçuklu Beled�ye Başkanı Ahmet
Pekyatırmacı; “Yaptığımız çalışmalar
genel �t�bar�yle çocuklarımızın güvenl�
yarınlarına dokunab�lmek, müreffeh b�r
KAYA ISLAHI ÇALIŞMASI İLE, SİLLE ARTIK DAHA GÜVENDE
Selçuklu Beled�yes� “S�lle Kaya
Islahı Projes�yle” üzer�nde farklı
meden�yetlere ev sah�pl�ğ� yapan ve
öneml� tur�zm dest�nasyonlarından b�r
tanes� olan S�lle’y� daha güvenl� b�r hale
get�r�yor. Yapılan çalışmalar �le düşme
tehl�kes� olan büyük hac�ml� kaya blokları
tem�zlenerek hem mahalle sak�nler� hem
de z�yaretler �ç�n daha güvenl� b�r ortam
oluşturuyor. Selçuklu Beled�ye Başkanı
Ahmet Pekyatırmacı, çalışmaların
GELENEKSEL YARIŞMADA ÖDÜLLER
SAHİPLERİNİ BULDU
toplum �nşasında gençler�m�z�n önünü
açmaktır. Her ortamda çocuklarımız ve
gençler�m�zle buluşuyor ve görüyorum
k�; gel�şen ve üreten Türk�ye yolunda
gözümüz h�çb�r zaman arkada
olmayacak, geleceğ�m�z em�n ellerde,
Çocuklarımıza ve gençler�m�ze güven�m�z
tam elhamdül�llah. S�zler�n daha �y�
�mkânlarda ve ortamlarda kend�n�z� daha
çok gel�şt�rmen�z �ç�n var gücümüzle
b�zler çalışıyor, aynı gayret� s�zlerden
de bekl�yoruz. İk� özel yarışmamızda
aralıksız devam ett�ğ� S�lle’de yaptığı
açıklamada; “S�lle b�z�m gözbebeğ�m�z.
5000 yıllık tar�h� olan b�r alan. Böyle b�r
bölgede r�skl� b�r alanın, afete maruz b�r
bölgen�n de olmaması gerek�yor. Burada
hem c�dd� manada çalışmalar yapıyoruz,
hem de çok yoğun �nsan s�rkülasyonunun
olduğu b�r alan. Baraj Caddes� çok yoğun
b�r şek�lde kullanılıyor. Bu alan hem
S�lle’ye g�r�ş �ç�n hem S�lle Barajı’na
ve Tatköy’e geç�ş �ç�n kullanılan b�r yol
www.hizmetix.com.tr <<
GELİŞEN KENTLER
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
da dereceye g�rerek ödüle layık görülen
evlatlarımızı tebr�k ed�yor; k�taplarla
bağlarınızı dâ�m tutmanızı, duygu ve
düşünceler�n�z� renklerle aktarma yolunda
sanat sevg�n�z�n de devamını d�l�yorum.
S�zler� önems�yor, gelecekte bu kürsülerde
s�zler� görüyoruz. Bu emanet� s�zlere
devred�nceye dek, ek�p arkadaşlarımızla
b�rl�kte, s�zler �ç�n var gücümüzle
çalışmaya gayret edeceğ�z. Geleceğ�m�z�n
tem�natı s�z değerl� evlatlarımızı sevg� ve
muhabbetle kucaklıyorum.” d�ye konuştu.
güzergahı. O yüzden buranın mutlaka
afete maruz alandan çıkartılması
gerek�yordu.” ded�.
Kaya ıslahı projen�n süreçler�yle
�lg�l� b�lg�ler de paylaşan Başkan
Pekyatırmacı,“ Burada tehl�ke arz
eden zaman �ç�nde düşme �ht�mal�
olan kayalar tesp�t ed�ld�. Bunlarla
�lg�l� çok tekn�k uzun raporlamalar
yapıldıktan sonra bütün kurumlarla,
AFAD �le, Koruma Kurulumuzla,
Büyükşeh�r Beled�m�z ve KUDEP
�le görüşmeler yapıldı ve bütün bu
görüşmeler net�ces�nde de b�r proje
ortaya çıktı. 2021 yılında yaptığımız
�hale �le b�rl�kte projey� uygulamaya
başladık. Sümela Manastırı’ndak� ıslah
çalışmalarından sonrak� Türk�ye’n�n
en kapsamlı çalışması olan S�lle Kaya
Islahı Çalışması 18 M�lyon TL’ye mal
olacak. ” ded�.
101
 GELİŞEN KENTLER
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
BURSA’NIN ‘EN ÇEVRECİLERİ’ ÖDÜLLENDİRİLDİ
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin çevre alanında yapılan iyi uygulamaları ön plana
çıkarmak ve çevresel farkındalığın artırılmasını sağlamak amacıyla düzenlediği
Çevre ile Dost Ol İyi Uygulama Ödülleri Yarışması’nın kazananları, düzenlenen
törenle ödüllerini aldı.
Alinur Aktaş
Ödül töreninde konuşan Bursa
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur
Aktaş, “Bursa’mızın her geçen
gün daha yaşanabilir ve sağlıklı
hâle gelmesi için çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Hedefimiz, doğası
ile anılan Bursa'yı her alanda yeşil
olarak tanıtmaktır. Bu özelliğimizi
daha da güçlendirmeliyiz. ‘Çevre
ile Dost Ol İyi Uygulama Ödülleri
Yarışması’ ile Bursa’da çevre
alanında yapılan iyi uygulamaların
özendirilmesi ve çevresel farkındalığın
artırılmasını hedefledik. Bu projelerin
ortaya çıkartılarak paydaşlar
arasında sinerjinin oluşturulması,
kentimizin çevre ve yaşam kalitesinin
geliştirilmesi önemlidir. Sanayi
ile büyüyen, sanayi ile gelişen
ama yeşil özelliğinden hiçbir şey
kaybetmeyen, aksine bu özelliğini
1 02 > > www.hizmetix.com.tr
daha da belirginleştiren Bursa olma
hayaliyle, paydaşlarımıza ve destek
veren kuruluşlara gönülden teşekkür
ediyorum” diye konuştu.
Yarışmada, eğitim kurumları
kategorisinde; Gemlik Hisar Anadolu
Lisesi ‘Atık Alüminyum Polietilen
(Tetrapak) ve Pirina Kullanılarak
Üretilen Polimer Kompozitlerin
Mekanik Davranışlarının Belirlenmesi’
projesi ile birinci oldu. Çitli Nihat
Korkmaz Ortaokulu ‘Atık Ahşaptan
Aksesuara Yolculuk’ projesi ile ikinci
olurken, Yenişehir Gevher Nesibe
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
‘Doğayı Koruyorum Atık Yağlardan
Sabun Yapıyorum’ projesi ile üçüncülük
elde etti. Nilüfer Borsa İstanbul Fen
Lisesi de ‘Ekolojik Okul’ projesi ile Jüri
Özel Ödülü almaya hak kazandı.
Belediyeler kategorisinde;
Yıldırım Belediyesi ‘ÖTL’den
Asfalt Üretimi’ projesi ile birincilik,
Mustafakemalpaşa Belediyesi ‘Çöp
Değil Bir Avuç Toprak’ projesi ile
ikincilik ve Yıldırım Belediyesi ‘Sıfır
Atık Hareketi’ projesi ile üçüncülük
ödülünün sahibi oldu.
Sanayi kuruluşları kategorisinde;
Demirtaş OSB Müdürlüğü ‘DOSAB
Atıksu Geri Kazanım projesi’ ile,
Mass Konfeksiyon Sanayi ve Ticaret
A.Ş. ‘Yeşil Bina ile Sürdürülebilir
Üretim’ projesi ile, Sütaş Süt
Ürünleri A.Ş. ‘Çiftlikten Sofralara
Çevresel Sürdürülebilirlik’ projesi ile,
Elyaf Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
‘Yerel Bitki Atıklarından Elde Edilen
Doğal Boyarmaddelerle Kumaşların
Endüstriyel Ölçekte Boyanması’
projesi ile ödül almaya hak kazandı.
Hizmet sektörü kuruluşları
kategorisinde, Almira Hotel Thermal
Spa & Convention Center ‘Atık Yağlar
Nefes Oluyor’ projesi ile ödül aldı.
Sivil toplum kuruluşları
kategorisinde; Zeyniler Çalıkuşu
Kadınlar Tarımsal Kalkınma
Kooperatifi ‘Atıklar Hayat
Buluyor…’ projesi ile birincilik
ödülü, BEKAYKOOP ‘Atık Malzeme
Kolaj Çalışması Projesi’ ile ikincilik
ödülü, TOSYÖV BURSA ‘Çevreci
KOBİ’ projesi ile üçüncülük ödülü
almaya hak kazandı.

DAĞCILARDAN ÇEVRE
İÇİN ‘ATIKSIZ YÜRÜYÜŞ’
Türkiye Dağcılık Federasyonu İl Temsilciliği, Bursa Büyükşehir
Belediyesi’nin desteğiyle 21,5 kilometrelik zorlu parkurda atıksız
yürüyüş düzenledi. Toplumda sıfır atık bilincinin geliştirilmesi
amacıyla organize edilen yürüyüşe katılan 106 dağcı ve doğasever,
yaklaşık 21,5 kilometre uzunluğundaki Bağlı Ketenli Yaylası
ve Aras Şelalesi Soğukpınar parkurunu kat etti. Etkinlikte,
sürdürülebilir dağcılık ve sıfır atık farkındalığının oluşturulması
amacıyla katılımcılar; tek kullanımlık kaşık, çatak, bardak ve su
şişesi yerine sürekli kullanıma uygun eşyalarla parkuru tamamladı.
ATIKTAN SANATA ÇEVRECİ
DÖNÜŞÜM
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bir haftaya yayılan Dünya
Çevre Günü etkinlikleri kapsamında UNESCO meydanında,
atıklardan adeta sanat eserine dönüşen ürünler sergilendi.
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı
koordinasyonunda, tüm daire başkanlıkları ile belediye iştiraklerinin
katılımıyla yapılan etkinlikte atık malzemeler, çeşitli uygulamalarla
geri kazanıldı. Açılan stantlarda vatandaşlara saksılarda çiçek
dağıtılırken, BUSMEK standında atık olarak değerlendirilen
ürünlerin nasıl yeni bir eşyaya dönüştüğü gözler önüne serildi.
Çocukların atık malzemelerden yaptıkları ürünler dikkat çekti.
GELİŞEN KENTLER
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
DOĞANIN İÇİNDE,
TARİHİN İZİNDE
İZNİK TURU
Bursa’nın diğer zenginliklerinde olduğu gibi
doğasını da her platformda tanıtmaya çalışan
Büyükşehir Belediyesi, ‘Tarihten Doğaya
Bursa’ projesiyle kentin gizli kalmış değerlerini
gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Proje
kapsamında daha önce Esence, Tirilye ve Suuçtu
Şelalesi’ne keşif yürüyüşü yapan doğaseverlerin
yeni rotası İznik oldu. Makedonya Kralı Büyük
İskender'in kumandanlarından Antigonius
tarafından M.Ö. 316'da kurulan, Bitinya, Roma,
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin
izlerini bugün bile belirgin olarak taşıyan
Bursa’nın İznik İlçesi’nin sur dışında kalan tarihi
değerleri, yaklaşık 11 kilometrelik parkurda
gezildi. Birinci ve 7’nci Ekümenik konsüllere
ev sahipliği yapması ve Hristiyanlığın inanç
esaslarının belirlendiği yer olması nedeniyle
Hristiyan dünyasının Kudüs ve Roma'dan sonra
en önemli üçüncü şehri olan İznik'teki doğa
yürüyüşüne 70 kişi katıldı. Lefke Kapı’dan
başlayan yürüyüş parkurunda sırasıyla; Çandarlı
Hayrettin Paşa ve Sarı Saltuk türbeleri, Berber
Kaya Lahiti, Abdülvahap Bayraktar Dede
Türbesi, Roma dönemine ait 1800 yıllık bir taş
ocağının bulunduğu Delikli Kaya ve İznik Gölü
içinde kalan su altı bazilikası ziyaret edildi.
www.hizmetix.com.tr << 103
 ATAMA
E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi
ENERJİSA DAĞITIM
ŞİRKETLERİNE YENİ
GENEL MÜDÜR
Türkiye’de Başkent EDAŞ,
Ayedaş ve Toroslar EDAŞ ile 14
ilde 21 milyonu aşkın tüketiciye
elektrik dağıtım hizmeti veren
Enerjisa Dağıtım Şirketlerinin
Genel Müdürlüğü’ne Oğuzhan
Özsürekci getirildi. Atamaya
kadar şirketin Saha Operasyonları
Grup Direktörlüğünü yürüten
Özsürekci, 1 Temmuz 2022’de
genel müdürlük görevini
Süleyman Samsa’dan devralacak.
2002 yılında ODTÜ Elektrik
ve Elektronik Mühendisliği
Bölümü’nden mezun olduktan
sonra, 2008 yılında yine aynı
bolümde yüksek lisansını
tamamlayan Özsürekci, 2003
yılının sonunda Başkent EDAŞ’a
katıldığı günden bu yana şirkette
farklı yönetim pozisyonlarında
görev aldı.
104 > > www.hizmetix.com.tr
KRONE TİRE
FABRİKASINDA
YÖNETİM
DEĞİŞİKLİĞİ
Krone Türkiye fabrikasında
uzun süre boyunca CEO görevini
üstlenen Rıza Akgün, 31 Temmuz
2022 itibariyle Krone Ticari
Araçlar Grubu'ndan ayrılacak
olup, Tire'deki Krone üretim
tesisinin yönetimini Mayıs
2022'den itibaren kademeli olarak
Üretim Genel Müdürü Kartal
Erköy ve Finans/Satış Genel
Müdürü Semih Pala'ya devrediyor.
Krone Commercial Vehicle SE
CTO'su Alfons B. Veer, "Rıza
Akgün ve Türkiye'deki ekibine
Tire tesisimizin son yıllardaki
fevkalade olumlu gelişimi için
teşekkür borçluyuz. Rıza Akgün,
Krone'nin Türkiye'deki ilk satış
ortaklıklarının kurulmasına
yardımcı olmakla kalmadığı gibi,
aynı zamanda Tire'deki Krone
fabrikasının mevcut çok yönlü
üretimine başarılı bir şekilde
ulaşmasında belirleyici oldu." dedi.
MUSTAFA
GÜNBULUT,
SANKO HOLDİNG
CFO’SU OLDU
Yaklaşık 17 yıldır SANKO
Holding bünyesinde farklı
görevler üstlenen, son olarak
SANKO Holding Finans
Direktörlüğü, Çimko Çimento
Yönetim Kurulu Başkan
Vekilliği ve Gaziantep Ytong
Yönetim Kurulu Başkanlığı
pozisyonlarında görev yapmakta
olan Mustafa Günbulut, Haziran
2022 itibarıyla CFO görevine
atandı. Bilkent Üniversitesi
İşletme bölümünden 1998
yılında mezun olan Günbulut,
lisans eğitiminin üzerine Texas
Üniversitesi’nde Finans ve
Muhasebe alanlarında yüksek
lisans yapmıştır. İş hayatına
ABD Deloitte Dallas ofisinde
Kıdemli Denetçi olarak başlayan
ve Amerika’da Yeminli Mali
Müşavir (CPA) belgesine sahip
olan Günbulut, sonrasında
SANKO Holding bünyesinde
çeşitli yönetim kademelerinde
görev yaptı. Günbulut, evli ve iki
çocuk babasıdır.
 ATAMA

E k o n o mi v e İş Dü n y ası Derg isi

BOSCH TÜRKİYE’DE DORUK
ARBAY DÖNEMİ
Doruk Arbay, Bosch Türkiye ve Orta Doğu bölgesindeki 15 ülkede,
şirketin kamu politikaları, medya, sektörel dernek ve sivil toplum kuruluşları
ile ilgili tüm dış ilişkilerden sorumlu olacak. Profesyonel iş yaşamına
HSBC’de başlayan Arbay, 2002 yılında CNBC-e’de İçerik ve Pazar
Araştırması bölümlerinde yardımcı yönetici olarak görev aldı. 2006 – 2015
yılları arasında Turkcell’de kariyerine devam eden Arbay, Kurumsal İlişkiler
ve Yatırımcı İlişkileri Kıdemli Yöneticisi ve Kamu İlişkileri Kıdemli
Yöneticisi görevlerini üstlendi. Arbay, Nisan ayı itibarıyla Bosch Türkiye
ve Orta Doğu Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü pozisyonunda
göreve başladı.

TRUKKER TÜRKİYE’DEN
YENİ ATAMALAR
Dubai merkezli dijital taşımacılık platformu
TruKKer, Türkiye’deki operasyonunu yeni atamalarla
güçlendiriyor. Şirketin Uluslararası Taşımacılıktan
Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığına Burak Kuran
getirilirken, Finanstan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı ise Emir Buğra Gönültaş oldu. İş hayatına
2007’de Cenk Denizcilik’te adım atan Kuran, son
olarak DSV Global Taşımacılık ve Lojistik firmasında
Kıdemli Müdür olarak çalışıyordu. Gönültaş ise, son
olarak 2017 yılında geçtiği Ekol Lojistik’te Uluslararası
Muhasebe Müdürü olarak görev yapıyordu.

SERHAT DOLAZ, PAYCELL’İN GENEL

MÜDÜRLÜĞÜNE ATANDI
Türkiye’nin yeni nesil dijital ödeme platformu olan Paycell’in genel
müdürlüğüne Serhat Dolaz atandı. İş hayatına 2009 yılında Turkcell’de İş
Zekası Çözümleri Veri Raporlama Uzmanı olarak başlayan Dolaz, 2010 yılında
Kampanya Operasyon Uzmanı, 2011 yılında Servis, Tarife ve Kampanya İş
Analisti, 2016 yılında Akıllı Cihaz Teklifleri Müdürü, 2018 yılında Paycell
Kartlı Ödeme, POS ve Fintech CRM Çözümleri Müdürü, 2020 yılında ise
Paycell Üye İşyeri Ödeme Teknoloji Çözümleri Kıdemli Müdürü görevlerini
üstlendi. 1 Şubat itibarıyla Paycell Teknoloji Direktörlüğü görevini üstlenen
Serhat Dolaz, 4 Mart tarihinden itibaren de Paycell Genel Müdürlüğü görevini
vekaleten yürütmekteydi.

www.hizmetix.com.tr << 105