İMTİYAZ SAHİBİ

Metin Tahnal

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Turgut Tahnal

GENEL KOORDİNATÖR
Erdinç Sözbir
Turgut Tahnal
HABER MÜDÜRÜ
Elif Özsoy Genel Yayın Yönetmeni
haber@hizmetix.com.tr

EDİTÖR
REKLAM MÜDÜR YARDIMCISI
Hüseyin Bucak

GRAFİK TASARIM
Doğukan Hemedan
grafik@hizmetix.com.tr
HABER MERKEZİ
Hafize Küçükler
REKLAM & PAZARLAMA
Saruhan Payzanoğlu
Hasan Yeşilay
FİNANS DİREKTÖRÜ
Özlem Tahnal
ABONE SORUMLUSU
abone@demircanmedya.com.tr
KATKIDA BULUNANLAR
Mahfi Eğilmez
Hakan Çınar
Rüştü Bozkurt
Onur Albayrak
BASKI
Özgün Ofset
YÖNETİM MERKEZİ
Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8
Sefaköy - Küçükçekmece / İST.
T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64
www.hizmetix.com.tr
Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı
saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve
fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan
kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı
yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu
ilan verene, makalelerin sorumluluğu
yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
Türkiye’de dergicilik sektörünün “Ekonomi ve İş Dünyası” alanında
sayılı temsilcileri arasında yer alan ve 15 yıldan bu yana bu sektörlerin
nabzını tutarak, geçmişe dönük bir arşiv niteliğine ulaştıran Hizmetix’in
184. Ekim sayısından hepinize merhabalar…
Yayıncılık hayatımız süresince her ay, ilk günkü gibi özenle
hazırladığımız zengin içeriklerimizle ekonomi, iş dünyası, hizmet, turizm,
sağlık ve otomotiv sektörlerinden araştırma konuları ve özel röportajlarla
ses getirecek haberlerini Ekim sayımızda da sizlerle buluşturuyoruz.
184. Ekim sayımızın kapağında; 2000 yılında İran’ın Marzdaran
bölgesinde ilk şubesinin açılışıyla gıda sektöründeki yolculuğuna başlayan
Atawich’i ağırladık. Bugün 12’si aktif 8’i ise tadilatta olan 20 şubesiyle
2021 yılında giriş yaptığı Türkiye’deki serüvenine devam eden Atawich
adına Kurucusu Ata Ghoutbi ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşide
Atawich’in gıda sektöründeki yolculuğundan yeni yatırım hedeflerine,
franchise sistemiyle yakaladıkları başarıdan yatırımcılarda aradıkları
kriterlere kadar birçok merak edilen sorunun cevaplarını konuştuk.
Ekonomi bölümümüzde Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin
Türkiye Ekonomi Modeli ile ilgili açıklamalarına yer verirken, hem yurt
içinde hem de yurt dışında teknolojik ve modernizasyon yatırımlarıyla ülke
ekonomisine katkıda bulunan şirketlerin çalışmalarına yer verdik.
Türkiye’de değişimin anahtarının güneş enerjisine bağlı olduğu ve rüzgar
ile güneş enerjisinin payının artırılması gerektiğine dair araştırmalara yer
verdiğimiz enerji bölümümüzün yanı sıra, turizm bölümümüzde de İstanbul
ve Antalya’daki turist yoğunluğuna değindik.
Ayrıca Hizmetix olarak medya partnerliğini üstlendiğimiz 13-16 Ekim
2022 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek ISAF
Security Safety Fuarı’na katılım göstererek firmaların başarısını fuarda
duyuracağız.
Keyifli okumalar dilerim….

6 • w w w. h i z m e t i x . c om.tr
 Bu ay ÖNE ÇIKANLAR

46
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK PATENTLİ
GÜVENLİK DUVARI: KUANTUM Pİ

86
48
LİMA’DAN, OTOMOTİVDE AMERİKA’DA TEST ÇALIŞMALARI BİTTİĞİNDE,
YÜKSEK TONAJDA HAVAYOLU APTİ’Yİ DÜNYAYA DUYURACAĞIZ
TAŞIMACILIĞI

50
SENSORMATIC, SECURITAS TECHNOLOGY
İSMİYLE YOLUNA DEVAM EDİYOR

52 56
51
TAB GIDA’DAN YATIRIMCILARA
ATAWICH, TÜRKİYE VE AVRUPA’DA HIZLI AVANTAJLI YATIRIM FIRSATI
ŞANTİYE GÜVENLİĞİNDE AKLA BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR
GELEN İLK FİRMALARDAN BİRİ
AYOS GÜVENLİK

60
BRUGNETTI’NİN HEDEFİ, PAZARDA ÜST
SIRALARDA YER ALMAK
42
72 VR TEKNOLOJİSİ İLE İŞ KAZALARI MİNİMUMA İNİYOR
ELEKTRİFİKASYON SÜRECİNDE
FARKINDALIK YARATMAYI AMAÇLIYORUZ

81
MERCEDES-BENZ TÜRK’ÜN CONECTO
HYBRID’İ TÜRKİYE’DE

88
TRUKKER TÜRKİYE, LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE
44
DİJİTALLEŞMEYİ MERKEZİNE ALIYOR
TÜRKİYE, WINNCOM'UN HARİTASINDAKİ EN ÖNEMLİ
PAZARLARDAN BİRİ OLACAK

8 • www. iz m et ix . co m.tr
 EKONOMİ

EKONOMİ MODELİMİZİN AMACI,

ORTA GELİR TUZAĞINI AŞMAK
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati
katıldığı bir açılış töreninde Türk ekonomisinin
güncel durumunu değerlendirerek yeni
ekonomi modeliyle ilgili yaptığı açıklamada,
“Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı
Türkiye Ekonomi Modelimizin temel amacı,
uzun vadede orta gelir tuzağını aşmaktır.”
değerlendirmesinde bulundu.

yatırım, istihdam, üretim ve ihracat

tarafında son derece pozitif
sonuçlar verdiğine zaten hepimiz
bir süredir şahitlik ediyoruz."
diye konuştu.
İhracatımız rekor seviyede
Bakan Nebati, yüksek büyüme
Nureddin Nebati
performansını 2022'nin ilk
iki çeyreğinde de sürdüren
Türkiye'nin, ilk çeyrekte yüzde 7,5
umhurbaşkanı Recep Tayyip Ekonomik Dönüşüm Zirvesi'nde, ve ikinci çeyrekte de yüzde 7,6

C Erdoğan'ın liderliğinde
küresel tehditleri fırsata
çevirme hedefiyle Türkiye Ekonomi
Modeli’ni kurguladıklarını ve hayata
geçirdiklerini dile getiren Nebati,
şöyle konuştu: "Yatırım, istihdam,
üretim ve ihracat odaklı Türkiye
Ekonomi Modelimizin temel amacı,
ekonomimizin sürdürülebilir büyüme
patikasına girmesini sağlamak,
kısa vadede küresel sıkıntıları en
düşük hasarla bertaraf ederken
uzun vadede orta gelir tuzağını
aşmaktır. Benimsediğimiz selektif
kredi politikasıyla, kredilerin üretken
alanlarda değerlendirilmesini teşvik
ediyoruz. Böylelikle firmalarımızın
> > www.h i z me t i x .c om .t r
dünyanın dört bir yanından saygın
akademisyenlerle bir araya
geldiklerini ifade eden Nebati,
"Kendileriyle gerçekleştirdiğimiz
istişare ve paylaşımlar, bizlere bir kez
daha Türkiye Ekonomi Modelimizin
ne kadar isabetli ve zamanında
atılmış bir adım olduğunu teyit
etmiştir. Zirvede, tedarik bakımından
günümüzde, bölgeselleşme
eğilimlerinin ağır bastığı belirtilmiştir.
Bu kapsamda Türkiye'nin yeni
ekonomi modeliyle giderek artan
üretim gücünün, ülkemizin önemli
bir bölgesel tedarik merkezi haline
gelmesini destekleyeceği açıktır.
Oluşan bu tarihi fırsat karşısında
büyüyerek, salgın öncesi dönemden
bugüne G20 ülkeleri içinde en iyi
performans gösteren ülkelerden biri
olduğunu belirterek şöyle devam
etti: "Diğer taraftan sürdürülebilir
büyümenin sağlanmasında önemli
bir gösterge olan makine ve
teçhizat yatırımları, 11 çeyrekten
bu yana üst üste artmaya devam
etmiştir. Geçen yıl istihdam
artışımız 2,1 milyon kişi olurken
bu yılın ilk 7 ayında 613 bin kişilik
ek artışla ülkemiz, OECD üyeleri
arasında salgın öncesi döneme
göre istihdamını en fazla artıran
ülke olmayı başarmıştır. Salgın
döneminde küresel ticaret, bazı

üretim ve rekabet gücünü artırarak
küresel değer zincirlerinden daha
fazla pay almalarını hedefliyoruz."
Bölgesel tedarik merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın da katılım sağladığı
Türkiye'nin uyguladığı ekonomi
politikalarının, gelişmekte olan
diğer ülkeler için de bir model
teşkil edebileceğinin altı tekraren
çizilmiştir. Nitekim, sürdürülebilir
büyüme odaklı modelimizin
korumacı politikalar ve tedarik
zincirindeki aksamalardan negatif
yönde etkilense de Eylül 2022
itibarıyla ihracatımız yıllık bazda
252,6 milyar dolar ile yeni bir
rekor seviyededir."

10
 EKONOMİ

TÜRK ŞİRKETLERİ
BÜYÜME ADIMLARINI HIZLANDIRIYOR

Finansal piyasalarda yatırımcılar, gelişmiş teknoloji ve çeşitli kaynaklardan

elde edilen bilgilerle yatırımlarını çeşitlendirme arayışına girdi. Son yıllarda
firmaların değer yaratan unsurlar olduğu ve bu unsurların ekonomik karara
doğrudan katkısının bulunduğunu savunan değere dayalı yönetim anlayışının
ortaya çıkmasıyla birlikte, Türkiye ekonomisine katkı sağlayan ve yurt dışında
yüksek değerde yatırımlara imza atarak potansiyelini yükselten firmalar
bünyesinde büyüme adımlarını hızlandırmak adına yatırımlarına devam ediyor.
Türkiye’nin güçlü holdingleri de başta AR-GE ve modernizasyon yatırımları
olmak üzere, sürdürülebilirlik çalışmaları ve teknoloji odaklı yaklaşımlarıyla
sektöre yön veriyor.

AKKÖK HOLDİNG’DEN 3 YILDA olan çok genç ve dinamik ekiplerimiz görev alıyor. Faaliyet
265 MİLYON TL AR-GE YATIRIMI gösterdiğimiz tüm sektörlerdeki AR-GE ve inovasyon
çalışmalarımızla kurumumuzun farklı alanlarda global
Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarından Akkök
liderlik bayraklarını gururla taşımasını sağlarken ülkemize
Holding’in kimya sektöründe faaliyet gösteren
de katma değer yarattığımıza inanıyorum.”
iştirakleri, “Akkök AR-GE Zirvesi” buluşmasında bir
araya geldi. Grup şirketlerinden kimyasal kaplama
malzemeleri üreticisi Akcoat’un Sakarya’daki
yeni AR-GE merkezinde gerçekleşen etkinlikte
Aksa Akrilik, Akkim Kimya, Akcoat, DowAksa ve
Epsilon Kompozit’in AR-GE, inovasyon ve üretim
teknolojilerindeki yatırımları ile gelecek hedefleri
paylaşıldı.
Etkinliğin açılış töreninde konuşan Akkök Holding
İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, Akkök
grubunun AR-GE’ye 3 yılda 265 milyon TL yatırım
yaptığını belirtti. 50 farklı ürün grubunda çalışan
şirketlerin 165 patent başvurusu ve 88 tasarım
tesciline sahip olduklarını dile getiren Dördüncü, bu
Ahmet Dördüncü
alandaki çalışmalarıyla Türkiye’ye inovasyon, üretim
ve ihracatta güç kattıklarını söyledi. Dördüncü,
sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı; “Akkök
Holding, küresel rekabet koşullarını yakalayarak
dünya standartlarına ulaşma hedefleri doğrultusunda TUAL HOLDİNG YÖNETİM KURULU
kararlı adımlarla ilerliyor. Hedeflerimize giden yolda
BAŞKANI ERDAL, CARNY’Yİ SATIN ALDI
> > www.h i z me t i x .c om .t r

hiç kuşkusuz AR-GE ve inovasyona verdiğimiz

önemle bu alandaki başarılarımız, bizleri daima
ileriye doğru yepyeni adımlar atmaya teşvik ediyor.
Toplam büyüklüğü 12 bin metrekareyi geride bırakan
5 ayrı AR-GE merkezimizde yaş ortalaması 33
Tual Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erdal,
Türkiye’nin kürate edilmiş ilk NFT platformu Carny’yi satın
aldı. Ethereum tabanlı bir platform olan Carny, seçilmiş
üreticilerin orijinal içeriklerinin sergilendiği bir NFT
pazaryeri olarak kullanıcılarına hizmet sunuyor.

12
 EKONOMİ

HEKTAŞ, BÜYÜK ÖLÇEKLİ ŞİRKETLER

ENDEKSİ’NDE
Son 5 yılda gerçekleştirdiği yatırımlarla 2021
yıl sonu itibari ile piyasa değerini 48 kat artıran
Hektaş, Londra Borsası’nda işlem gören Financial
Times Stock Exchange (FTSE) Gelişmekte
Olan Avrupa Ülkeleri Endeksi’nde iki basamak
yükselerek, ‘Büyük Ölçekli Şirketler Endeksi’ne
geçti. OYAK Gıda Tarım ve Hayvancılık Sektörü
Grup Başkanı Levent Ortakçıer, Amerikan
Borsası’nda ve Londra Borsası’nda dolaylı olarak
işlem gören ve yabancılar tarafından da tercih
edilen Hektaş’ın ürün ve müşteri portföyünü
sürekli geliştirdiğini, önümüzdeki dönemlerde
özellikle yurt dışı pazarlara daha fazla açılarak,
AKMAN HOLDİNG’TEN 58 MİLYON TL’LİK ihracat ve üretim hacmini de ciddi oranda
MODERNİZASYON HAMLESİ artırmayı hedeflediğini vurguladı.
Gıda, inşaat ve turizm sektörlerinde faaliyetlerini
sürdüren Akman Holding, çiftçi istihdamına
da destek oluyor. Türkiye’nin ilk meyve suyu
markalarından olan Ersu’yu yeniden pazar lideri
yapmak üzere sermaye artırımına giden Akman
Holding, yeni modernizasyon yatırımıyla birlikte
binden fazla tarım işçisinin de istihdamını
sağlayacak. Ersu üretim tesisinde yapılacak
modernizasyon kapsamında meyve alımlarının
tonajları arttırılacak, üretim ve ihracat kapasiteleri
yükseltilecek.
Türkiye’de aile şirketi olarak hiç el değiştirmeden
kalan ve bugünlere gelebilen Ersu Meyve Suları
fabrikasının modernizasyonu için yüzde 300
oranında sermaye artırımına giden Akman Holding,
bunun için 58 milyon TL’lik bir yatırımı hayata
geçirmeye hazırlanıyor.

Levent Ortakçıer

SASA’NIN PİYASA DEĞERİ 154 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

Sabancı Holding‘in 2015 yılında 102 milyon dolara Erdemoğlu Holding’e sattığı Sasa Polyester, piyasa
değeri açısından Koç Holding’i geride bıraktı ve Sasa’nın piyasa değeri 154 milyar 56 milyon liraya ulaştı.
> > www.h i z me t i x .c om. t r

Koç Holding’i geçti

Borsadaki piyasa değeri açısından Sasa Polyester 154 milyar lira ile Koç Holding’i geçti. Koç Holding
120 milyar 97 milyon piyasa değerine sahip. Ford Otosan 118.09, Enka İnşaat 105.78, Ereğli 103.4 ve
THY 97.98 milyar liralık piyasa değerine sahip.

14
 EKONOMİ

RÖNENSANS, 6 FARKLI ALANDA China Railway Construction gibi dünya devlerinin

99 PROJE YÜRÜTÜYOR
Müteahhitlik firmalarının yurt dışı gelirlerinin
esas alınarak hazırlanan ‘Dünyanın En Büyük
250 Uluslararası
Müteahhidi’ 2022
yılı listesi açıklandı.
Rönesans bu yıl dört
basamak yükselerek
24’üncü sıraya yerleşti.
Türkiye Müteahhitler
Birliği verilerine göre
yurt dışında 31 milyar
dolarlık yeni proje
büyüklüğüne ulaşan
Türk şirketleri içinde
Rönesans, lokomotif
görevi üstlendi. Şirketin
Erman Ilıcak
6 farklı alanda 99 proje
sürdürdüğü kaydedildi.
Rönesans; Vinci, Strabag Se, Bouygues, Ferrovial,
Royal Bam Group Nv, Skanska Ab, Eiffage, Porr Ag,
yer aldığı Avrupa sıralamasında ise bir basamaklık
yükselişle 8. sırada yer aldı. Araştırmada, Avrupa
bölgesinin toplam geliri 66.8 milyar dolar olarak
hesaplandı. İlk 10 şirketin Avrupa pazarından aldığı
toplam pay ise yüzde 59.1 oldu.
Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak,
2015 yılından beri yurt dışı gelirleriyle Avrupa'nın
en büyük 10 şirketi arasında yer almaktan bir Türk
şirketi olarak gurur duyduğunu ifade ederken,
“Rönesans, 2014 yılında Alman Heitkamp’ı, 2016
yılında ise 145 yıllık geçmişi ile Hollanda’nın en
büyük 10 inşaat şirketinden biri olan Ballast
Nedam’ı bünyesine kattı. Böylece Hollanda,
Almanya, İsviçre ve İngiltere’deki faaliyetlerimizi
önemli oranda arttırdık. Yaklaşık 30 ülkedeki
şirketleri ile toplam cirosunun yüzde 78'ini
yurt dışından elde eden Rönesans’ın cirosunda
Avrupa’nın payı ise yüzde 30’dan fazla.
Rönesans, bu büyüme adımları sonucu 2015
yılından beri yurt dışı gelirleriyle Avrupa’nın en
büyük 10 şirketi arasında yer alıyor.” diyerek
büyüme stratejilerini anlattı.

ABDİ İBRAHİM’İN ediyoruz. HEAL2030 sürdürülebilirlik stratejimiz

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU’NA çerçevesinde bilhassa gençleri kucaklayan
ABD’DEN ALTIN ÖDÜL projelerle toplumsal
fayda yaratmaya
Türk ilaç sektörünün 20 yıldır kesintisiz lideri olan
odaklanırken, 2030
Abdi İbrahim’in dünyaya, topluma, ekonomiye ve ilaç
yılında karbon
sektörüne katkılarını ve geleceğe yönelik hedeflerini
nötr şirket olma
açıkladığı, 2019-2020 dönemini kapsayan 5.
hedefimize uyumlu
Sürdürülebilirlik Raporu; uluslararası alanda en
adımlar atıyoruz.
prestijli ödüllerden Galaxy Awards’ta “Online Yıllık
Daha iyi bir dünyayı
Rapor: Sürdürülebilirlik Raporu” kategorisinde en
birbirimizden
büyük ödül olan Altın Ödül’e layık görüldü.
öğrenerek, bildiğimizi
Geleceği iyileştirme yolculuğunda paylaşarak birlikte
sürdürülebilirliği her alanda ön planda tutuklarını inşa edeceğimize
vurgulayan Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı inanıyoruz.
Nezih Barut, sürdürülebilirlik alanında göstermiş Sürdürülebilirlik
oldukları samimi çabanın uluslararası seviyede raporlarımıza bu
takdir görmesinden duyduğu memnuniyeti
> > www.h i z me t i x .c om .t r

nedenle çok özen

ifade ederek, şöyle konuştu: “Sürdürülebilirlik gösteriyor; hazırlık, Nezih Barut
çalışmalarımız stratejik önceliklerimiz arasında sunum ve duyurum
yer alıyor. Bu alandaki tüm çalışmalarımızı ve aşamalarında da fark yaratacak bir dikkatle
yatırımlarımızı yönetim kurulu seviyesinde takip çalışıyoruz.’’

16
 EKONOMİ

KÜRESEL ENFLASYON, ŞİRKETLERİ ZORA SOKUYOR

ikinci çeyreği itibarıyla 2019 yılı seviyesinin yüzde 30 üzerinde. ABD’de ise şirketlerin
Allianz nakit pozisyonu 2019’un hala yüzde 50 üzerinde bulunuyor. Ancak çoğu firma nakit
Trade’in kullanımını artırmış durumda. Bu da nakit pozisyonlarında azalmaya neden oluyor.
Enflasyonist ortam nedeniyle işletme sermayesi gereksinimlerinin (İSG) arttığı
ABD ve Avrupalı vurgulanan raporda, artık ülkeler, sektörler ve şirketlerin farklı zorluklarla karşı
şirketlerin yayınladığı karşıya olduğunun altı çiziliyor.
son finansal
sonuçlardan yola
çıkarak hazırladığı
rapora göre ülkeler,
sektörler ve şirketler
artık farklı zorluklarla
karşı karşıya. Küresel
çapta yükselen
enflasyon ve tedarik
zincirinde devam eden
sıkıntılar şirketleri
daha fazla nakit
kullanmaya iterken,
borçluluk oranlarında
da artışa neden olacak.

Allianz Trade’in ABD ve Avrupalı

şirketlerin yayınladığı son finansal
sonuçlardan yola çıkarak hazırladığı
son raporuna göre, önümüzdeki
dönemde ülkeleri, sektörleri ve
şirketleri iki önemli zorluk bekliyor;
nakit sıkıntısı ve daha fazla
borçlanma ihtiyacı. Allianz Trade’in
raporunda şirketlerin yıllık bazda
gelir artışı bakımından daha iyi bir
performans sergilemelerine rağmen,
kazançlarındaki kayıplara da dikkat
çekiliyor. Diğer yandan raporda,
enflasyon ve buna bağlı olarak artan
faiz oranları, enerji krizi ile tedarik
zincirinde devam eden sıkıntıların
şirketler ve sektörler üzerinde
yaratacağı etkiye de vurgu yapılıyor.
> > www.h i z me t i x .c om .t r
Raporla ilgili bir değerlendirmede bulunan Allianz Trade Türkiye CEO’su
Ahmet Ali Bugay, “Çoğu şirket, bölge ve sektör; önce Covid-19 krizinden zarar
gördü ve ardından ertelenen talebin artmasıyla fayda sağladı. Ancak, 2022'de
sektörler artık çok daha spesifik zorluklarla karşı karşıya. Nakit ve borç
pozisyonları farklı dinamiklere işaret ediyor. Ekonomik yavaşlama riski şirketler
için kötü haber olsa da perakende, tekstil, inşaat gibi döngüsel sektörler daha
fazla risk altında görünüyor. Avrupa’da enerji krizi, enerjiye erişim konusunda
endişelenen şirketler için varoluşsal bir tehdit oluşturuyor. ABD'de ise giderleri
artırabilecek ana tehdit, girdi maliyetleri. Benzer şekilde yükselen faiz oranları,
inşaat ve havayolları gibi borç/özkaynak oranı yüksek olan sektörleri daha sert
vurabilir. Doların güçlenmesi de çoğunlukla ABD’de ev gereçleri, makine ve
teçhizat gibi ihracat yapan sektörler için zorlayıcı olacak." diye konuştu.
Petrol ve gaz sektörünün siyasi baskılarla karşı karşıya kaldığını da ifade
eden Bugay, “Petrol ve doğal gaz sektörü, Avrupa'da mali önlemleri finanse

Pandemi sonrası parti sona eriyor
Rapora göre, ABD ve Avrupalı
şirketlerin nakit pozisyonları hala
yüksek olmakla birlikte gittikçe
azalıyor. Avrupa’da şirketlerin
toplam nakit pozisyonu 2022'nin
etmek için potansiyel olarak daha yüksek vergilerle karşılaşabilir. ABD'de de
Biden Yönetimi rafinaj kapasitesine yatırım yapılması konusunda sektöre
yaptığı baskıları artırıyor. Avrupa'da enerji sektörü de muazzam bir baskı
altında. Ancak enerji sektöründe yaşanacak büyük bir krizin sistem için yıkıcı
etkileri olacağından dolayı bu sektör yoğun bir şekilde destekleniyor ve
desteklenmeye de devam edecek.” dedi.

18
 EKONOMİ

TÜRKİYE GİRİŞİM EKOSİSTEMİ,

TÜM ZAMANLARIN ZİRVESİNE ULAŞTI

KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Ekibi ve 212 işbirliğiyle hazırlanan
Türkiye’nin Girişim Ekosistemi Yatırımları Değerlendirmesi raporunun 2022 ikinci
çeyrek değerlendirmesinde, Türkiye’nin girişim ekosisteminin işlem sayısında
çeyreklik bazda tüm zamanların zirve seviyesi olan 82 işleme ulaştığı görüldü.

022’nin ikinci çeyreğinde

2 küresel girişim
ekosisteminin işlem hacmi,
2022'nin ilk çeyreğine göre yüzde
26, 2021'in ikinci çeyreğine göre
yüzde 27 düşerek 120 milyar dolar
seviyesini gördü. Dünya çapında
toplam 6 bin 729 girişim finanse
edilirken bunların 103’ü unicorn
girişimler oldu. Tüm yatırım
aşamalarında (tohum aşaması,
erken aşama ve ileri aşama
yatırımlar) bir gerileme yaşandı.
Küresel ekonomilerdeki yavaşlama
ve start-up yatırımlarındaki
azalmaya rağmen Türkiye girişim
ekosistemi, işlem sayısında
çeyreklik bazda tüm zamanların olarak 139 milyon dolar seviyesini Alarko Ventures ve farklı ülkelerden
zirve seviyesi olan 82 işleme gördü. 2022’nin ikinci çeyreğinde bireysel yatırımcılar tarafından
ulaştı (satın alma işlemlerini de en çok işlemin gerçekleştiği dikeyler 23 milyon dolarlık tohum aşaması
içermektedir). Bunun temel nedeni, sırasıyla 45,3 milyon dolar ile yatırımı aldı.
tohum yatırımlarının işlem adedi e-ticaret sağlayıcısı, 40,0 milyon Modanisa, Re-Pie liderliğinde
olarak bir önceki çeyreğe kıyasla dolar ile ulaşım ve 10,0 milyon Goldman Sachs, EBRD ve İstanbul
yaklaşık iki kat artış göstererek 61 dolar ile SaaS (hizmet olarak yazılım) Portföy’den toplam 20 milyon
işleme ulaşması oldu. olmuştur. dolarlık yatırım aldı. Param gibi
En fazla yazılım sektöründe Kurumsal personel taşımacılığı Modanisa da gelecekte unicorn
işlem gerçekleşti hizmetleri şirketi Volt Lines, teknoloji olma adayı yüksek bir girişim
En fazla işlem sayısı 10 işlem destekli toplu taşıma çözümleri olarak göze çarpıyor.
ile SaaS (hizmet olarak yazılım) sağlayan BAE merkezli Swvl Teslimat ve lojistik girişimi
sektöründe gerçekleşirken bunu tarafından 40 milyon dolara satın
Paket Taxi, Türkiye'nin en büyük
sırasıyla 9 işlem ile fintech ve alındı. Bu aynı zamanda 2022'nin
süpermarket zinciri Migros
7 işlem ile e-ticaret sağlayıcısı ikinci çeyreğinin en büyük işlemi oldu.
tarafından 7,1 milyon dolara satın
sektörleri takip etti. Param Grup; EBRD, CEECAT alındı. Bu işlem aynı zamanda
> > www.h i z me t i x .c om .t r

İşlem hacmi 139 milyon
dolara çıktı
2022’nin ikinci çeyreğinde
mega işlemler ve yeni unicornlar
olmamasına rağmen, Türkiye
girişim ekosistemi işlem hacmi
Capital, Alpha Associates ve Revo
Capital'den yatırım aldı. Girişimin
yatırım sonrası değerlemesi
böylelikle 200 milyon doları aştı
Rubibrands; JAM Fund, Atempo
Growth, D4 Ventures, Esas Ventures,
Migros gibi olgunlaşmış şirketlerin
Türk girişimlerine yatırım yaparak
veya satın alarak iş modellerini
teknolojik yeniliklere nasıl adapte
ettiklerini göstermesi açısından da
önem taşıyor.

22
 EKONOMİ

KARTLA ÖDEME TUTARI ARTTI

Her 10 kişiden 9’u alışverişlerinde kredi kartı kullanıyor.
Bankalararası Kart Merkezi’nin verilerine göre Alışverişlerin hemen hemen tamamında kredi kartı kullan
kartlarla Ağustos ayında yapılan toplam ödeme tutarı bireylerin oranı %49. Bu kişilerin çoğunlukla kredi kartı tercih
bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 125 artarak etmesindeki temel sebep ise gelirlerinin nakit ödeme yapmak
için yeterli olmaması (%55) ya da ödemeleri bir sonraki aya
346 milyar TL oldu. Ağustos ayı sonunda Türkiye’de
erteleyebilmesi (%32). Alışkanlık olduğu için hep kredi kartı
93,8 milyon adet kredi kartı, 161,8 milyon adet banka kullananların oranı ise %36.
kartı ve 66,4 milyon adet ön ödemeli kart kullanıldığı
belirlendi. 2021 yılının Ağustos ayı ile kıyaslandığında
kredi kartı adedinde yüzde 16’lık, banka kartı
adedinde yüzde 13’lük, ön ödemeli kart adedinde ise
yüzde 28’lik artış yaşandı. Toplam kart sayısı ise 322
milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 16 oranında artış gösterdi.

Her 10 kişiden 7’sinin kredi kartı var

Ipsos tarafından gerçekleştirilen Antikriz Raporu’ndan Eğer taksitli ödeme imkanı varsa kredi kartı sahiplerinin
derlenen verilere göre bireylerin %61’inin kendine ait bir kredi %71’i alışverişlerinde taksitli ödemeyi tercih ediyor. Her zaman
kartı bulunmakta. %9’unun ise kullanmakta olduğu bir ek kart tek çekim ödeme yaptığını söyleyenlerin oranı %25.
var. Toplamda kredi kartı kullanan bireylerin oranı %70.

Dönemlik kart borcunun tamamını ödediğini belirten kart

sahiplerinin oranı %46 iken, %21’i dönemlik borcun biraz azını
yatırdığını belirtiyor. Minimum tutarı ödeyenlerin oranı ise %26.

Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik verilerle ilgili, “Kredi kartı

> > www.h i z me t i x .c om. t r

bilinçli kullanım gerektiren bir ürün. Bireyin finansal kapasitesi

dahilinde kullanıldığında hiç kuşkusuz çeşitli avantajlar
sağlayabiliyor. Yüksek enflasyon ile mücadelede kredi kartı
iki ucu keskin bir bıçak gibi. İpin ucunun kaçma ihtimali var,
kredi kartı kullanıcılarının %29’u bu duruma yakın, bu kesim ya
ancak minimum ödeme tutarını ödeyebiliyor ya da onu dahi
ödeyemiyor.” açıklamasında bulundu.

24
 EKONOMİ

KÜRESEL İMALAT PMI, EYLÜL’DE 50’NİN

ALTINDA KALDI
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan Küresel İmalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI)
Eylül'de 49,8'e düşerek Haziran 2020'den bu yana ilk kez eşik değer 50'nin altında kaldı. Üretimde,
2020'deki pandemi kapanmaları hariç olmak üzere 2012'den bu yana en sert düşüş yaşandı ve
özellikle ihracat olmak üzere yeni siparişlerde düşüş hızlandı.

Avrupa’da faaliyet koşulları bozulmaya devam ederken,

enflasyonist baskılar güçlendi. Eylül’de Euro Bölgesi
İmalat PMI 1,2 puanlık düşüşle 48,4’e indi. Üretim ve yeni
siparişler, zayıflayan talep nedeniyle geriledi.
Çin, Kore ve Tayvan da küresel yavaşlamadan
etkilenirken, Tayland ve Hindistan ise pozitif ayrıştı.

Endekste açıklanan verilere göre, tedarik sorunları

Eylül 2020’den beri en ılımlı düzeyde gerçekleşirken,
enflasyonist baskılar hem girdi maliyetleri hem de nihai
ürün fiyatlarında hafif azaldı. İmalat PMI hesaplaması
yapılan 31 ulusal ekonomiden 18'inde faaliyet koşulları
kötüleşti. Bunlardan 12'sinde ise bozulma Ağustos ayına
göre daha belirgin gerçekleşti. İSO Türkiye İmalat PMI ABD’de büyüme ılımlı gerçekleşirken istihdam ise güçlü
de, Eylül’de aylık 0,5 puan düşüşle 46,9’a geriledi. Yeni seyrini korudu. ABD İmalat PMI Eylül’de 0,5 puan artışla
siparişlerde yavaşlama trendi 12 aya ulaşırken, istihdam 52’ye yükseldi. Üretim ve siparişler sınırlı büyürken,
son 28 ayda ilk kez azaldı. Mamul stoklarında Şubat istihdamda Mart’tan bu yana en güçlü artış yaşandı. Girdi
2012’den beri en yüksek artış görüldü. maliyeti enflasyonunda ise düşüş sürdü.

İSTANBUL VE TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GELİŞİMİNE HİZMET EDECEK

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Stratejik Araştırma Merkezi (İTOSAM), Eminönü'nde
> > www.h i z me t i x .c om .t r

restore edilen tarihi Liman Han'da faaliyetlerine başladı. İTO Başkanı Şekib
Avdagiç, merkezin İstanbul özelinde iktisadi ve ticari hayatın dinamikleri üzerine
çalışmalar yapacağını belirterek, “Çalışmalarımızı, özellikle KOBİ’lerin mevcut
durumunu ve beklentilerini yansıtan veriler ile sürdüreceğiz. İTOSAM kapsamında
yapılacak çalışmaların bir ayağı bilimsel yöntemlerin, diğer ayağı ise reel sektörün
pratik işleyişinin üzerinde duracak. Bu sayede teori ile pratik gerçekler, İstanbul
ve Türkiye’nin ekonomik gelişimine hizmet edecek biçimde bir araya getirilecek.”
Şekib Avdagiç açıklamasında bulundu.

28
 EKONOMİ
İHRACATTA AYLIK REKOR SERİSİ
EYLÜLDE DE DEVAM ETTİ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Eylül ayı ihracat
verilerini Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un katılımıyla
Trabzon’da açıkladı. Ticaret Bakanı Muş ihracat
rakamlarıyla ilgili, “Eylül ayında ihracatımız geçtiğimiz
yılın aynı ayına göre yüzde 9.2 artışla 22.6 milyar
dolar olmuştur. Bu rakam ulaştığımız en yüksek Eylül
ayı ihracat rakamıdır.” derken TİM Başkanı Mustafa
Gültepe'de, küresel ekonomideki olumsuz iklime
rağmen Türk ihracatçısının Eylül ayında da başarılı bir
performans ortaya koyduğunu vurguladı.
Mehmet Muş
022 yılı Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre;
2 ihracat %9,2 oranında artışla 22 milyar 616
milyon dolar, ithalat %41,5 oranında artışla
33 milyar dolar oldu. 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde
ise geçen yılın aynı dönemine göre, ihracat %17,1
oranında artışla 188 milyar 224 milyon dolar, ithalat
%40,8 oranında artışla 272 milyar 43 milyon dolar
olarak gerçekleşti.
En yüksek Eylül ayı ihracat rakamı
Ticaret Bakanı Mehmet Muş konuya ilişkin
açıklamasında; “Gelişmiş ekonomilerin resesyon sinyali
verdiği ortamda Türkiye ekonomisi güçlü büyüme
> > www.h i z me t i x .c om .t r
performansını sürdürmektedir. Türkiye ihracattaki
başarısını 2022 yılının 9 ayında sürdürmüştür. Eylül
ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre
yüzde 9.2 artışla 22.6 milyar dolar olmuştur. Bu rakam
ulaştığımız en yüksek Eylül ayı ihracat rakamıdır.
2022 yılının ilk 9 ayının tamamında aylık olarak en
yüksek ihracat rakamlarına ulaşmış bulunuyoruz. 2022
32
Mustafa Gültepe
yılı Ocak- Eylül dönemi ihracatımız ise geçtiğimiz
yılın aynı döneminde göre yüzde 17 artış ile 188.2
milyar dolar seviyesine çıkarak güçlü performans
göstermiştir. Eylül ayında dış ticaret hacmimiz
geçtiğimiz yıla göre yüzde 26 artışla 55.6 milyar
dolara ulaşmıştır.
Ocak-Eylül dönemi ithalatımızın 3’te 1’i enerji
ithalatından kaynaklanmaktadır." değerlendirmesinde
bulundu.
Bin 942 firmadan 114 milyon dolarlık ihracat
TİM Başkanı Gültepe de ihracat rakamlarıyla ilgili
şunları söyledi: “Geçen ay 15 sektörümüz ihracatını
artırırken kimyevi maddeler küresel piyasalardaki
gelişmelerin de etkisiyle ilk sıradaki yerini korudu.
2,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren kimyevi
maddeleri, 2,7 milyar dolarla otomotiv, 1,9 milyar
dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 1,7 milyar dolarla
çelik, 1,3 milyar dolarla elektrik elektronik sektörü
takip etti. Eylülde hububat, makine ve yaş meyve
sebze mamulleri sektörlerimiz tarihlerinin en yüksek
ihracatını gerçekleştirdi. Otomotiv, mobilya ve mücevher
sektörlerimizde de dikkat çekici artışlar var. Geçen ay
bin 942 firmamız ihracat ailesine katıldı. Söz konusu
firmalarımız 114 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.”
Gültepe, 45 ilin ihracatını artırdığı Eylül ayında en
çok ihracat yapan ilk 5 ilin İstanbul, Kocaeli, Bursa,
İzmir ve Ankara şeklinde sıralandığını bildirdi.
Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ilk üç ülkenin ise
Almanya, ABD ve Irak şeklinde sıralandığını bildiren
Gültepe, Eylülde Suudi Arabistan’a yüzde 221,
Lübnan’a yüzde 102 ve İsviçre’ye yüzde 71’lik ihracat
artışları kaydettiklerini anlattı.

ANKARA ETLİK ŞEHİR HASTANESİ HİZMETE AÇILDI
Sağlık alanındaki reformlar kapsamında ilki 2017'de hizmete giren Yozgat Şehir
Hastanesi'nin ardından Etlik Şehir Hastanesi'nin de açılmasıyla Türkiye 20. şehir
hastanesine kavuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla açılan
Ankara Etlik Şehir Hastanesi hasta kabulüne başladı.
ürkiye'nin en büyük şehir hastaneleri arasına
T giren Etlik Şehir Hastanesi Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla hizmet vermeye
başladı. Açılışın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan
ve Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca hastaneyi gezdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etlik Şehir Hastanesi’nin
açılışında yaptığı konuşmada, Ankara'ya ikinci şehir
hastanesinin kazandırılmasında emeği geçen Sağlık
Bakanlığını, yüklenici firmaları, işçisinden mühendisine
kadar herkesi tebrik etti.
Toplam alanı 1 milyon 22 bin 725 metrekare, toplam
kapalı alanı 1 milyon 145 bin 129 metrekare, toplam
yatak kapasitesi 4 bin 50 olacak Türkiye'nin 20’nci,
Ankara'nın 2'nci şehir hastanesi olan Etlik Şehir
Hastanesi’nde, 1000 poliklinik, 125 ameliyathane,
691 yoğun bakım yatağı 3 bin 359 servis yatağı yer
alıyor. Hastanede, Türkiye`nin en büyük kronik yara
bakım merkezi, Ankara`nın en kapsamlı klinik araştırma
merkezi, ilk ve tek hibrit ameliyathanesi, en büyük
EKONOMİ
hiperbarik oksijen tedavisi merkezi ve en büyük uyku
bozukluğu tanı ve tedavi merkezi olacak.
Kamu hastanelerindeki tek otizm merkezine sahip
hastanede, Cyberknife teknolojisi de bulunuyor.
Bir sağlık kompleksi şeklinde planlanan hastanede,
medikal otel, bir üniversite ve helikopter pisti ile ticari
bölgeler de bulunacak.
"Her hastaya 1 oda" anlayışıyla inşa edilen diğer şehir
hastanelerindeki gibi bu hastanede de hasta odalarının
çoğu içindeki tuvalet, banyo, televizyon, buzdolabı, eşya
dolabı ile hasta ve yakınlarına rahatlık sunuyor.
Şehir hastanelerinin her birini ve her aşamasını
bizzat takip ettim
“Hayalim olarak gördüğüm şehir hastanelerinin
her birini ve her aşamasını bizzat takip ettim” diyen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin her hayali gibi
bu ortak hayalimizin 20’nci eserini bugün hizmete
sunmaktan büyük bir bahtiyarlık ve gurur duyuyorum.
Halen inşası süren 13 ve proje
aşamasındaki 2 şehir hastanesiyle
bu sayıyı 35 çıkartacağız.” dedi.
13 şehir hastanesinin yapımı
devam ediyor
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
Açılışta konuşan Sağlık Bakanı
Dr. Fahrettin Koca Etlik Şehir
Hastanesi’nin hizmete açılan 20’nci
şehir hastanesi olduğuna dikkati
çekerken, 13 şehir hastanesi
yapımının ise devam ettiğini bildirdi.
33
 MAKALE

MERKEZ BANKASI
REZERVLERİNDE
SON DURUM
MAHFİ EĞİLMEZ
mahfie@gmail.com

R
ezervin iki anlamı var: 1-İleride kullanılmak üzere
artırılmış, biriktirilmiş, saklanmış şeyler. 2-Yatağında
ya da havzasında bulunduğu
hesaplanan maden, su, petrol gibi şeyler.
Ekonomide bunların ilkini kullanıyoruz. Merkez
bankası rezervleri dediğimiz zaman fiilen ya
da hesaben merkez bankasında saklanan
döviz ve altınları kastediyoruz. Bu dövizlerden
dolar, Euro gibi her ülke tarafından kolayca
alışverişlerde kabul edilen paralara rezerv
para deniyor ve merkez bankaları bunları
bulundurmaya özen gösteriyor. Çünkü bu
paraların ve altının varlığı, ileride çıkabilecek borç ödeme
sorunlarını aşmak için, borç verenler veya yatırım yapanlar
için bir çeşit garanti olarak görülüyor.
Merkez Bankalarındaki rezervler (ki bunlara resmi
rezervler deniyor) hesaplanırken şu denklemler kullanılıyor:
Brüt Rezervler = TCMB’nin kendi malı olan döviz ve
altın rezervleri+Bankalara ait olup zorunlu karşılık olarak
TCMB’de bulunan döviz ve altınlar+Bankaların TCMB’de
bulunan mevduatları+IMF’nin tahsis ettiği özel çekme
hakları (SDR)
Net Rezervler = Brüt Rezervler - Bankalara ait olup
zorunlu karşılık olarak TCMB’de bulunan döviz ve
altınlar+Bankaların TCMB’de bulunan mevduatları
Swaplar = Yerli para karşılığında geçici süreyle alınan
dövizler veya altınlar
Swap Hariç Net Rezervler = Net rezervler - Swaplar
Son yıllara gelinceye kadar TCMB’nin brüt rezervleri
> > www.h i z me t i x .c om .t r
hariç rezervler eksiye düştü. 30 Eylül 2022 itibarıyla
rezervlerin görünümü şöyledir:
Parası, rezerv para olan yani kendi parasıyla dış borç alabilen
ülkeler dışında kalan, dolarizasyon etkisi altındaki ülkeler faizi
yanlış belirlediklerinde kuru tutmak için döviz satmak zorunda
kalırlar. Bunun sonucu olarak rezervler azalır, rezervler azalınca
riskler artar, riskler artınca yatırımlar iyice düşer. 30 Eylül 2022
tarihi itibarıyla TCMB’nin brüt rezervleri 107,1 milyar dolar,
net rezervleri de 9,7 milyar dolar olmakla birlikte swaplar hariç
net rezervleri eksi 55,9 milyar dolardır. Faizleri düşük tutarken
tasarrufların dövize dönmesini önlemek için getirilen kur
korumalı mevduat, ihracatçıların yaptığı ihracatın %40 tutarının
TCMB’ye satılması gibi rezervlere katkı yapacak uygulamalara
karşın rezervler ekside kalmaya devam etmektedir.
Hangi rezerv miktarına bakmak doğrudur? İktidar partileri
brüt rezervleri, muhalefet partileri swaplar hariç net
rezervleri hedef alarak açıklama yaparlar. İkisi de doğrudur.
Çünkü ikisi farklı şeyleri gösterir. Brüt rezervler elimizde ve
banka hesabımızdaki para mevcudunu, swaplar hariç net
rezervler ise bu tutarlardan borçlarımızı düştüğümüzde
ne durumda olacağımızı anlatır. Önemli olan iktidarın ya

de net rezervleri ve fazlaca swap anlaşması olmadığı
için swaplar hariç net rezervleri de pozitif düzeydeydi.
Son birkaç yıldır TCMB faizleri düşürmeye yönelince
kurlar yükselişe geçti, bunu önlemek için bu kez TCMB
döviz satarak piyasaya müdahaleye girişti, böylece kur
denetlenmeye çalışıldı. Bunların sonucu olarak swaplar
da muhalefetin ne dediği değildir, önemli olan yatırımcının
nereye bakarak yatırım kararı vereceği sorusunun yanıtıdır.
En başta söylediğimiz gibi yatırımcılar bir sorun ortaya
çıktığında devreye girecek rezervlerin tutarına baktığı için
onlar açısından önemli olan swaplar hariç net rezervlerin
durumudur. Ve ne yazık ki o da eksi 55,9 milyar dolardır.

34

İŞ DÜNYASININ LİDERLERİNDEN
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFLERİ
Arçelik sponsorluğunda gerçekleştirilen “Liderlerin Sürdürülebilirlik Ajandası” oturumunda,
farklı endüstrilerin önde gelen şirketlerinin liderleri “yeni sürdürülebilirlik hedeflerini”,
sürdürülebilirliği bir iş modeli haline getirmek için neler yaptıklarını ve sürdürülebilirlik
çalışmalarının şirketleri ve çevre için somut getirilerini nasıl ölçümlediklerini görüştü.
M
ESA Holding CEO’su ve MESA Mesken Yönetim
Kurulu Başkanı Mert Boysanoğlu, dünyada
üretilen enerjinin yüzde 30’unu inşaat
sektörünün harcadığını belirterek, “Salımı yapılan karbon
monoksitin %25’ini inşaat sektörü salıyor. 1 m2’ye
dünyada kullanılan 385 kg karbon emisyonu, inşaat -
konut yapabilmek için… Bu çok ciddi bir rakam. Ürünü
son kullanıcı 50 ile 100 yıl arasında kullanıyor ve biz
yaparken harcıyoruz ve tüketiyoruz ama teslim ettiğimiz
kişinin nasıl kullanacağına da biz karar verebiliyoruz.
1960’lardan 1990’lara kadar sürdürülebilirlik felsefesiyle
bunu yapmadık, çünkü o dönem insanlar bir şeyin
biteceğini ve dünyanın kirleneceğini kestiremiyordu.
90’larda ise ilk dış cephe yalıtımını Türkiye’ye biz getirdik
ve kullandık. O dönemlerde sürdürülebilirlik anlayışının
kullanımı, tüketicinin tüketimini azaltmak ve aidatını
düşürmek üzerineydi. Bugün artık dış cephede daha
çevreci nasıl olabiliriz diye bakıyoruz. Örneğin çimento
yerine alternatif ne kullanabilir gibi… Teknoloji, tasarım,
tabiat ve toplum kavramlarını önemsiyoruz.” dedi.
Tüketicinin beklentilerini karşılamak
adanmış ekip ve inovasyonla mümkün
Migros Ticaret A.Ş. İcra Başkanı Özgür Tort, gıda
perakendesinin çok temel misyonunun gıda arzını
güvence altına almak olduğunu ifade ederek, “Gıdayı
EKONOMİ
raflara getirebilmek çok
önemli bir misyon haline
geldi günümüz dünyasında.
Avrupa, Amerika gibi
gelişmiş ülkelere bakarsak,
hala raflarda boşluklar olsa
da ülkemizde bu sorun pek
yaşanmadı. Tüketicinin
beklentisi olan erişim,
müşterinin evine kadar bu
teslimatı gerçekleştirmek;
ancak gerçekten kendini
adamış ekiplerle ve
inovasyonla mümkün.
Sürdürülebilirliğin arkasında bu gücü hep hissetmemiz
lazım. Diğer taraftan tüketicinin bütçesini ayakta
tutmaya çalışıyoruz.” dedi.
Yolcu sayısında 2019 rakamlarına 2024 yılında
ulaşabileceğiz
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan
da pandemiden en çok etkilenen en büyük sektörlerden
birinin havacılık olduğunu söyleyerek, “2019 yılında
dünyada 9 milyar yolcu varken 2020 yılında pandemi ile
beraber bu rakam 3 milyara düştü ve yolcular %70 azaldı.
Pandemi kapanma sürecinde 3 ay boyunca giderimiz
oldu ancak gelirimiz olmadı. 2021’in ikinci yarısında ise
tedbir gevşemesi nedeniyle bu rakamlar 4.4 milyara
çıktı ve bu durum yaklaşık %50 toparlamaya katkı
sağladı. 2022 itibariyle 7.1 milyar yolcu olacağı tahmin
ediliyorsa da tamamıyla 2019 rakamlarına dönüş için
2024 yılını beklememiz gerekecek. Biz daha çok gelişen
pazarlardayız. Sürdürülebilirlik açısından süreç ilginç bir
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
şekilde gelişti ve birçok şey öğrendik. Çalışanlarımızın,
sürekliliğinin öneminin farkına vardık. Emisyon
açısından bakıldığında havacılığın yarattığı toplamı
%2.4’lük kirliliğin büyük çoğunluğu havayolu kaynaklı.
Bunda da yine global bakarsak, bu oranın yüzde 24’ü
Amerika’ya ait. Amerika’yı İngiltere, Çin ve Almanya
takip ediyor.” dedi.
35
 EKONOMİ

DOĞANLAR HOLDİNG’TEN GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ

İNOVASYONA DEV YATIRIM GİRİŞİMİ DEĞERİNİ
500 MİLYON TL'YE TAŞIDI

Yerli giyilebilir teknoloji girişimi Thread In

Motion, 500 milyar TL değerleme üzerinden
yatırım aldı. Esor Investments ve TTGV1 Fund'tan
yatırım alan şirket, 2017 yılında Kadir Demircioğlu
ve Rahim Öner tarafından kuruldu.
Verilen bilgiye göre, girişim, geliştirdiği giyilebilir
teknoloji ürünleriyle otomotiv, perakende,
lojistik, e-ticaret gibi sektörlere özel operasyonel
verimliliği artıran çözümler sunuyor. Thread
Davut Doğan In Motion'ın Kurucu Ortağı ve CEO'su Kadir
Demircioğlu, zamandan tasarruf sağlamanın
yanında operasyonel verimlilik ve üretkenlik de
Doğanlar Holding'in uyku markası Lova sağlayan giyilebilir teknolojiler alanındaki küresel
Yatak’ın ODTÜ ASO Teknopark’ta yer alan Lova
harcamanın önümüzdeki yıllarda rekor seviyelere
İnovasyon Merkezi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
ulaşacağını kaydetti.
Mustafa Varank'ın katılığı törenle açıldı. Dünyada
ve Türkiye’de bir ilk olan Lova Yatak ve Türkiye Demircioğlu, "Son aldığımız yatırımla yeni
Fizyoterapistler Derneği arasında işbirliği; Lova teknolojiler geliştirerek, giyilebilir teknolojiler
İnovasyon Merkezi ile daha da ileri bir boyuta konusunda yerel pazardaki varlığımızı
taşınıyor. Geçtiğimiz yıl mağazalarda başlayan kuvvetlendirip global pazardaki marka
fizyoterapist istihdamı sayesinde Lova Yatak bilinirliğimizi artırmaya devam edeceğiz. Ayrıca
müşterileri daha rahat ve sağlıklı bir uyku için geliştirdiğimiz yazılım platformumuz sayesinde
uzman desteği alarak doğru yatak ve yastık tercihi veri analizi sağlayarak lojistik alanında da tüm
yapma fırsatlarını yakaladılar. Bu projenin devamı süreçleri optimize edeceğiz." dedi.
niteliğinde olan Lova İnovasyon Merkezi’nin açılışı;
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın
katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye Fizyoterapistler
Derneği, Hacettepe Üniversitesi ve Çankırı Karatekin
Üniversitesi bilim insanlarının Lova Yatak AR-GE
mühendisleriyle bilimsel araştırmalar yapacağı
inovasyon merkezinde; farklı vücut anatomileri, farklı
uyku alışkanlıkları analiz edilerek kişilerin omurga
sağlığı, kas iskelet sistemleri ve farklı uyku ihtiyaçları
için en uygun yataklar ve yastıklar tasarlanacak.
Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kurulu
Başkanı Davut Doğan, “Biz aile olarak her işin en
farklısını yapmaya çalışıyoruz. Örneğin mobilyada
bizim 35 bin tane örneğimiz var. Türkiye’de ilk üç
> > www.h i z me t i x .c om. t r

arasında yer alıyorsak bir şeyleri farklı yaptığımız

için. Enerji yatırımı yaptık; güneş, rüzgardan herkes
üretiyor. Biz çöpten üretelim dedik. Orada da farklılığı
yakaladık ve bu konuda lider duruma geldiğimizi
söyleyebilirim." dedi.

Kadir Demircioğlu

36
 FİNANS

AKBANK’TAN KADIN
İŞLETMELERİNE DESTEK

Akbank, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD)

Türkiye’de Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık
Desteği programı kapsamında 2021 yıl sonunda sağladığı
kaynak ile 4 ay gibi kısa bir sürede kadın işletmelere 50
milyon dolar finansman sağladı. Aynı program kapsamında
ve aynı amaçla yeniden 50 milyon dolar tutarında
sendikasyon kredisi sağlayan Banka, uygun faiz oranları ve
kredi kullanan müşterilere verdiği ücretsiz ek hizmetlerle
Kadın KOBİ’leri desteklemeye devam ediyor. Akbank KOBİ

Bülent Oğuz

Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz

yeni sağlanan kaynakla ilgili ise şu bilgileri paylaştı:
“Hedefimiz tabana yaygın bir şekilde büyüme
potansiyeli yüksek girişimci kadınların finansmana
erişimini kolaylaştırmak ve birebir mentorlükten
ücretsiz olarak faydalanabilmesini sağlamak. İlk dilim
sonrası müşterilerimizden gelen geribildirimler ve
bugüne kadarki etki analizi sonuçları bize doğru yolda
olduğumuzu gösteriyor.” dedi.

YAPI KREDİ LEASİNG'E geçişlerinde destek olacak. Yapılan anlaşmayla hem

temiz su, su verimliliği ve atık su projeleri hem de

MAVİ VE YEŞİL FİNANSMAN yeşil enerji, enerji verimli ekipman, elektrikli araç
ve şarj altyapısı, bina ve tesislerde enerji verimliliği
iyileştirmeleri ve yenilenebilir enerji çözümleri gibi
projeler finanse edilecek.
Sürdürülebilirlik ve yeşil enerji
alanındaki yatırımları finanse etme
konusunda lider olduklarını ifade eden
Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih
Torun, “Sürdürülebilirlik ve yeşil enerji
konularının ne kadar önemli olduğunu
tüm dünya olarak yeniden hatırlasak
da Yapı Kredi Leasing olarak ilk günden
beri bu konu üzerindeki hassasiyetimizi
ve çabamızı sürdürüyoruz. IFC’nin
ülkemizdeki Paris Anlaşması hedefine
> > www.h i z me t i x .c om. t r

uygun olan ilk mavi kredi anlaşmasını

Fatih Torun
Yapı Kredi Leasing, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile 120
milyon dolarlık finansman anlaşması imzaladı. Kurumdan
yapılan açıklamaya göre böylece Yapı Kredi Leasing, küçük
ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) sürdürülebilir ekonomiye
yapmaktan dolayı gururluyuz. Bu
kaynak ile küçük ve orta ölçekli
işletmelerin yeşil enerjiye geçişlerindeki
sürece destek vererek ülkemizin iklim hedeflerine
ulaşmasına da yardımcı olmak istiyoruz.”
değerlendirmesinde bulundu.

38
 FİNANS

İŞ BANKASI’NA
KOBİ’LER İÇİN 100 MİLYON
DOLARLIK YENİ KAYNAK

Türkiye İş Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB)

ile 100 milyon ABD Doları tutarında 5 yıl vadeli yeni bir
kredi anlaşması imzaladı. Kredi, ülkemiz ekonomisinin
lokomotifi olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ)
likidite ihtiyaçlarının finansmanında ve işletme sermayesinin
güçlendirilmesinde kullandırılacak. İş Bankası Genel
Müdür Yardımcısı Gamze Yalçın, “Uluslararası piyasalarda
İş Bankası’na duyulan güvenin bir göstergesi olan bu
kredi, Türkiye İş Bankası’nın AIIB ile gerçekleştirdiği ilk
işlem. Bankamızın işbirliği içerisinde olduğu uluslararası
finansal kuruluşlar arasına AIIB gibi saygın bir kurumun
da katılmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Gelecek
dönemlerde de AIIB ile olan ilişkinin güçlenerek devam
Gamze Yalçın
edeceğine inanıyoruz.” dedi.

DENİZBANK VE
ile bir miladı gerçekleştiriyoruz. Müşterilerimiz için
yarattığımız bu yeni temas noktasını, yine onların
beklentileri doğrultusunda tam kapasite çalışan bir
ATLAS SPACE’TEN İŞ BİRLİĞİ banka şubesine dönüştürmek üzere çalışmalarımızı
sürdürüyoruz.” dedi.
DenizBank’ın yeni nesil iştiraki NEOHUB’ın
Genel Müdürü Gürhan Çam, “İlk etapta hedefimiz,
canlı bir agent aracılığıyla Metaverse evreninde
müşterilerimizin bankacılık ile ilgili temel sorularında
bilgilendirme yapmak. Zaman içinde alacağımız
geribildirimler doğrultusunda Metaşubemizi fiziki bir
banka şubesi kadar verimli ve kullanışlı hale getirmeyi
hedefliyoruz.” diye konuştu

Ayşenur Hıçkıran

NEOHUB ve Atlas Space, Metaverse evreninde Türkiye’nin

w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<

yerli ortaklıkla hayata geçirilen ilk banka şubesini açmak üzere

güçlerini birleştirdi. Yakın zamanda hayata geçecek Metaşube,
ilk etapta müşteriler için yeni bir bilgilendirici temas noktası
olacak ve zaman içinde gelen geri bildirimlerle geliştirilecek.
DenizBank Perakende Bankacılık Grubu Genel Müdür
Yardımcısı Ayşenur Hıçkıran, “İştirakimiz NEOHUB çatısı
altında, Türk bankacılık tarihinin yerli ortaklı ilk Metaşubesi Gürhan Çam

39
 MAKALE
DİLOVASI İMES OSB’DE
‘MÜKEMMELİYET
MERKEZİ’NİN ANLAMI
DR. RÜŞTÜ BOZKURT
Ekonomi Yazarı
G
eride bıraktığımız 10 yıldır OSB yatırımlarında “bakış
açısının” değiştirilmesi gerektiğini tartışmaya açmak için
görüşlerimi paylaşıyorum. Karma OSB yaklaşımını, özel
ihtisas OSB’lerine kaydırmamız gerektiğini düşünüyor; uygun
ortamlarda da gerekçelerimi anlatıyorum.
Dilovası İMES OSB’de “Mükemmeliyet Merkezi’nde” yapılan
yatırımları; araç-gereç ve diğer donanımları, uygulanan iş yapma
metotlarını sahada gezerek inceledik.
OSB’lerde niceliksel gelişmeleri anlatma odaklı söylemlerin
terkedilerek, niteliksel gelişmeyi anlatan bir ortak dil gerektiğini
10 yılı aşkın zamandır yazıyorum.
Ülkemizde OSB’lerin üretimi belli bir mekânda toplayarak
görgüye dayalı ve kuramsal çerçeveli öğrenmeyi hızlandırıcı
etkisini anlatmanın artık anlamı yok…
OSB’lerdeki kümelenmenin ortak altyapılar nedeniyle
yatırımcının gereksiz yerlere sermaye bağlamasını azalttığı
gerçekliğini “Mısır’daki sağır sultan” bile duydu; öğrendi ve biliyor.
OSB’lerin üretim tesislerinin girdi aldığı ve girdi verdiği
işyerlerini oluşturması, simbiyotik etki yapan ekosistem
etkileşiminin verimliliğini artırdığını herkesin anlamış olmalı.
Üretim tesislerinin önemli bileşenlerinden biri olan “hükümet
kararlarını yönlendirici etki” yaratmada OSB’lerin merkezi
konumunu tekrarlamanın da anlamı yok.
OSB’lerde kaç m2 alan tahsis edildiği, oluşturulan parsellerin
ne kadarının dolduğu, kaç üretim tesisinin faaliyetini sürdürdüğü,
bölgeden yapılan ihracatın döviz cinsinden anlatımı da ciddi
fikirlerin yerine sloganları koyma hastalığı haline gelmemeli.
Bugün OSB’lerde tartışılması gereken asıl sorunumuz ,“hünere
erişme” konusunda ne yaptığımız, neleri yapamadığımız, gelecek
10 yılda yapılması gerekenlerle ilgili siyasi iradenin, bürokrasinin,
> > www.h i z me t i x .c om .t r
iş insanlarının, sivil toplum inisiyatifleri yöneticilerinin ve medya
mensupları gibi “etkileşimin niceliğini ve niteliğini belirleyen”
aktörlerin sorumlukları olmalı. Sadece sorumluluk alanlarını
tanımlamak da yetmez, ciddi planlar ortaya koyarak, kimin, ne
zaman, nerede hangi işi hayata taşıyacağını da belirleyerek,
geriye dönük gözetim ve denetim disiplinini ödünsüz şekilde
uygulama konusunda ciddi kafa yorulmalı.
40
Hüner, bir işi dünyada en iyi yapabilenler düzeyinde
yapabilmektir. Bağlantıları artan, iletişim ve etkileşimin
verimliliğin özünü oluşturduğu ve işbirlikleri yaparak rekabet
edebilen dünyamızda, OSB’leri amaç değil araç olarak görmenin
zamanı geçmektedir. O nedenle, OSB’leri “ süreç etkinlikleri”
yerine “sonuçları” yansıtan bir dizi rakamla anlatma alışkanlığı
değerli olmaktan çıkmıştır; anlamı da yoktur.
Eğer yaptığımız işler hepimizi usandıran söylemlerden biri
olağan “katma değerli ürünlere geçişi” hızlandırmıyorsa; bu
“hünere erişemediğimizi” kanıtlar. Oysa biliyoruz ki, hüner sahibi
olmak sürdürebilir olmamızı sağlar, ama “hünere akıl katan
yaratıcı yenilik” olmaksızın uzun dönemli geleceğimizi güven
altına almamız mümkün değil.
Merkezi nasıl okudum?
Dilovası İMES OSB üç temel işlev üzerine odaklanmış bir yapı:
Kendi müşterilerine günümüz Türkiye’nin en önemli sorunu olan
“kalifiye işgücü” yetiştirmek için eğitim hizmeti sunuyor. İkincisi,
üretimde hüneri yakalamanın ve hünere akıl katarak yaratıcı
yeniliklerle uzun vadeli geleceği güven altına alacak olan AR-GE
için müşterilerine kolektif imkânlar sağlıyor… Eğitim ve AR-GE
etkinliklerini “imalata” dönüştürerek değer üretiyor.
Mükemmeliyet merkezi kendi kadroları yanında yöredeki
belediyelerin, meslek liselerinin, üniversitelerin, halk eğitim
merkezlerinin, kalkınma ajanslarının, KOSGEB’in, özel kuruluş
altyapılarının imkânlarından yararlanarak, üretimde kalitenin
artırılması ve yüksek katma değerli ürünlerle rekabetin
güçlendirilmesi için de ciddi bir altyapı oluşturuyor.
Gözlemlerimize göre Merkezin asıl önemli işlevi,
üretimde nicelikten niteliğe geçişle ilgili ölçme, veri oluşturma,
veriye erişim, verileri değerlendirerek yeni bir nesne ve yeni
bir iş yapma metodu konusunda farkındalığı görgüye dayalı
geliştirmeye çabalaması.
Yapılar ve yapıların içindeki donanımlar önemlidir, ama yeterli
değildir. Önemli olan o yapılara hayat katmaktır. Mükemmeliyet
merkezinde hayat katmanın felsefesi netleşmiştir; bundan
sonrası işi ciddi bir fikr-i takiple gelişmeleri hızlandırmak,
yaygınlaştırmak ve derinleştirmek olmalıdır.
 BİLİŞİM - GÜVENLİK

VR TEKNOLOJİSİ İLE
İŞ KAZALARI MİNİMUMA İNİYOR

Birçok alana sundukları, AR-VR-Metaverse çözümleri ile oluşturdukları

teknik eğitim mobil uygulamaları ve simülasyonlarıyla Amazoi Tech,
alanında ilk ve yenilikçi teknoloji çözümleri üretmeye devam edecek. Amazoi
Tech Kurucu ortağı ve CEO’su Eren Yaşar ile Ekim sayımızda hedeflerini ve
bünyeleri dahilinde oluşturdukları teknoloji çözümlerini konuştuk.

mazoi Tech’i tanıyabilir miyiz, sektörde nasıl

A bir eksikliğin ihtiyacı sonucunda Amazoi Tech

ortaya çıktı?
Biz Amazoi Software’i 2018 yılında TÜBİTAK AR-GE
desteği ile kurduk. Ardından eğitim, sağlık, endüstri, bilim
merkezi ve müze gibi alanlarda faaliyetler gösterdik. Kısa
sürede firmayı ölçeklendirdik ve Hacettepe Teknokent’te
büyüme aşamasına geçtik. Ardından endüstriyel taraftan
gelen ürünleşmiş talepleri yerine getirebilmek ve sektörel
yatırımları alabilmek için Amazoi Teknik Simülasyon
Yazılım A.Ş.’yi 2022 yılının başında kurduk. Amazoi Tech
markamıza; Türkiye’nin ilk kitle fonlama platformu
Fonbulucu’da fikrimiz ve ekibimizle aldığımız 2.1 milyon
TL yatırıma Ankara Kalkınma Ajansı, Hacettepe Teknokent
ve hem nitelikli hem nitelikli olmayan birçok yatırımcıyla
eriştik. Bu sayede markamız 2 milyon TL’yi aşan ilk kitle
fonlama girişimi oldu. Ardından Amazoi Tech’i kurmamız
itibariyle de pazara, özellikle de İSG alanında VR destekli
ürünleşmiş çözümleri piyasaya sunduk. Ürünlerimizi şu
an yurt içi piyasada iş ortaklarımızla buluşturuyoruz,
hedefimiz tabii ki globale açılmak. Ürünlerimizin dil
desteği var fakat şu anda ürünlerimizin sadece bir kısmı
hazır. Hazır olan ürünlerimiz; VR destekli yüksekte güvenli
çalışma, yangına müdahale, kaynak eğitimi, WebGL
destekli güvensiz durum/ güvensiz davranış, yüksekte
güvenli çalışma ve İSG destekli bir mobil oyun projesi. Eren Yaşar

Tüm bu ürünlerimizi genişletme amacındayız. Hedefimiz,

en az 20 tane teknik eğitimi içeren simülasyon havuzu birebir deneyimletemedikleri için tam olarak yerine
oluşturmak, hatta önümüzdeki yıldan itibaren sektörlere getiremiyorlardı. Bunun dışında eğitimi veren kişiler
> > www.h i z me t i x .c om .t r

özel iş başı eğitimleri de gerçekleştirmek ve bir gezici
demo aracını fabrika sahalarına eğitim aracı olarak
konumlandırmak istiyoruz.
Amazoi Tech birçok açıdan verimlilik artışı sağladı.
İşverenler OSGB’ler tarafından verilen eğitimin
kalitesinden şikayetçiydi. İşin yasal sorumluluklarını
tarafından ise ciddi bir bağlayıcılık söz konusuydu ve
yine eğitimi veren eğitmenlerin, eğitimi alan kişiler ile
çok yoğun bir şekilde ilgilenmesi gerekiyordu. Bunu
yapamadıklarında da verimsiz bir eğitim süreci yaşamış
oluyorlardı. Eğitimi alanlar tarafından bakıldığında ise;
birebir deneyimlemedikleri için güvensiz iş durumlarını,

42
 BİLİŞİM - GÜVENLİK

iş kazalarını vb. durumları yeterince anlayamadan sahaya

çıkıyorlardı. Biz de aldığımız geri bildirimler ile bu ürünleri
oluşturmaya karar verdik. Ürünlerimiz, şu an piyasaya
çıkmadan dahi talep alıyor ve çıkan ürünlerimize de yoğun
ilgi olduğu için hemen satışını gerçekleştiriyoruz. Sektör
profesyonellerinden aldığımız geri bildirimlere göre de ek
teknik eğitim paketlerini oluşturmaya devam ediyoruz.
Amazoi Tech ile iş ortaklığı yürüten firmaların yeni
müşteri kazanımları ve ciro artırımını sağlamaları adına
nasıl bir yol izliyorsunuz?
Burada yaptığımız iş B2B olduğu için fuar katılımlarını
önemsiyoruz. Bu yıl içerisinde Amazoi Tech olarak 5
farklı fuara katıldık. Markamızı, ülkemizdeki hem lokal
hem de çok uluslu endüstriyel şirket ve İSG yöneticileri
ile tanıştırmayı hedefliyoruz. Bu çözümlerimizi de fuar
alanında birebir deneyimletiyoruz. Deneyimlettiğimiz
kişiler tarafından aldığımız pozitif geri bildirimlerin, bizim
VR geliştiricileri olarak, bu alanın devrim niteliğindeki
yeni ürünlerimizi çıkarmamızda büyük etkisi oluyor. Bunun
ileri teknoloji süreçlerinin bir parçası olacağız. Kendimiz
yanı sıra bazı firmalar fuar alanına getiremedikleri ürünler
Meta Expo isimli bir ürün çıkarttık. Bu ürünümüz ile tıpkı
için bizden VR çözümleri istiyorlar. Paket çözümlerimizi
buradaki gibi bir fuar ortamı oluyor, insanlar avatarlarını
gerçekleştirirken firmalara ve ürünlerine özel mobil
seçerek fuar alanına geliyorlar ve ilgili standların üzerinde
uygulama, web simülasyonu veya VR ile teknik ürün
eş zamanlı görüşme yapabiliyorlar. Ekip olarak dünya
tanıtımı gibi çözümlerimizi de sunuyoruz.
trendlerini takip ediyor ve global markalar ile görüşüyoruz.
Globalde Metaverse teknolojisi nasıl bir boyuta ulaştı,
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
siz Amazoi Tech olarak Metaverse dünyasına dair ne
tür çalışmalar yürütüyorsunuz? Genç kadrodan oluşan ekibimiz ve kurucular olarak
10 yılı aşkın iş tecrübemiz var. Genç kadromuz ile ileri
Ülke olarak bazı teknolojileri sözlü olarak hızlı tüketmeyi
teknoloji çözümleri oluşturmaya devam ediyoruz.
seviyoruz. Facebook’un, adını Meta olarak değiştirmesiyle
Alanımız doğrultusunda ülkemizde birçok ilk projeleri
birlikte de insanlar şu an için gerçekleşmeyecek
gerçekleştirdik. Multiplayer tabanlı VR uygulaması ve
veya gerçekleşmesi mümkün olmayan içeriklerin de
artırılmış gerçeklikte dinamik altyapılı artırılmış gerçeklik
olabileceğine dair videolar oluşturdu ve inanmaya
kütüphanesi oluşturduk. Sensör teknolojileri ile animasyon
başladılar. Böylece insanların kafasında bir belirsizlik
içerikleri oluşturuyoruz. Bunu ve bunun gibi ülkemizde
oluştu. Aslında günümüz için Metaverse’ün en doğru
ilk ve yenilikçi çözümleri oluşturmaya, üretmeye
tanımı; AR-VR teknolojileri, 5G, blockchain teknolojisi
devam edeceğiz. Amazoi Tech olarak amacımız, ülkenin
ve Web 3.0 teknolojisi ile önümüzdeki 10 yıl içerisinde
endüstriyel alandaki yatırımcılarını Amazoi Tech bünyesine
harmanlanacağı ve fiziksel dünyadaki yaşamımızın bir
katmak ve alacağımız yatırımlar ile endüstriyel tarafta
dijital kopyası olarak belirtebiliriz. Yani hayatımızda ne
sektörün en geniş VR ve webGL destekli simülasyon
varsa bir kopyası dijitalde de olacak. Biz oyun ve AR-
havuzunu oluşturmak. w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<

43
 BİLİŞİM - GÜVENLİK
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK PATENTLİ
GÜVENLİK DUVARI: KUANTUM Pİ
Kuantum Siber Güvenlik Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Karaman ile Ekim sayımız için
gerçekleştirdiğimiz söyleşide Karaman; Türkiye’nin ilk ve tek patentli güvenlik duvarı
Kuantum Pi’nin detaylarını ve kullanıcılarına sağladığı avantajları okurlarımız için anlattı.
Tuncay Karaman
kurlarımız için Kuantum Siber Güvenlik’ten
O bahseder misiniz, sektörde nasıl bir eksiliğin
hissedilmesi sonucunda sektöre giriş yaptınız?
Şirketimiz; güvenlik duvarları, SIEM ürünleri,
LOG kayıt sistemleri, veri güvenliği uygulamaları
ve saldırı tespit sistemleri üzerine siber güvenlik
ürünleri geliştirerek satışını yapmak üzere 12 Nisan
2019 tarihinde Zonguldak Teknopark
bünyesinde kurulmuştur.
Günümüzde internete bağlı cihazların sayısının
artması ve teknoloji kullanımının üst seviyelere
gelmesiyle birlikte doğrudan son kullanıcıya
hitap edebilecek, siber güvenlik teknolojilerinin
önemi artmıştır.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu
(KVKK) kapsamında, tüm işletmeler için veri güvenliğine
> > www.h i z me t i x .c om .t r
ilişkin tedbirlerin alınması zorunlu kılınmıştır. Fakat
günümüzde gerek kullanım açısından gerek yazılım
bakımından anlaşılması güç olan güvenlik duvarları
ile karşılaşılmaktadır. Piyasada bulunan bu güvenlik
duvarlarının kullanımı oldukça zor olduğundan uzman
gereksinimi olmadan yönetilememektedir. Bununla
44
birlikte yıllık lisanslama ile satışa sunulan
bu güvenlik duvarlarının birçoğunun arayüzü
varsayılan olarak İngilizce gelmektedir ve Türkçe
dil desteği bulunmamaktadır. Aynı zamanda işletmeler
cihaz kurulumunda ve cihazı devreye alma konusunda
da oldukça zorlanmaktadırlar.
Kuantum Siber Güvenlik olarak bu ihtiyaçlardan
doğan gereksinimleri karşılamak adına Siber Güvenlik
Yasa Tasarısı ve 6698 sayılı KVKK gereğince Küçük
ve Orta Ölçekli tüm işletmelerin siber güvenlik
açıklarının ve saldırılarının engellenmesi için
Türkiye’nin ilk buluş patentine sahip güvenlik duvarı
Kuantum Pi geliştirilmiştir.
Mikro işletmeler için hayata geçirmiş olduğunuz ilk ve
tek patentli güvenlik duvarı projenizin detaylarından
söz eder misiniz, bu projeyle neyi amaçladınız,
kullanıcılarına sağlayacağı avantajlar nelerdir?
Türkiye’nin ilk ve tek patentli güvenlik duvarı
olan Kuantum Pi; KOSGEB AR-GE, TÜBİTAK TEYDEB
1501 Sanayi AR-GE ve KOSGEB ÜR-GE destekleri ile
geliştirilmiştir.
Devlet destekli olarak geliştirilen Kuantum Pi'de;
avukatlar, aile hekimleri, eczaneler ve 1-50 bilgisayar
bulunduran bütün işletmelerin 6698 sayılı KVKK’nın 12.
maddesinde bulunan veri güvenliğine ilişkin alınması
gereken teknik tedbirleri ekstra maliyetlere maruz
kalmadan yerine getirmesi hedeflenmiştir.
Aynı zamanda; Kuantum Pi güvenlik duvarımız
kullanıcı dostu arayüzü olan ve tak-çalıştır özelliği
bulunan bir siber güvenlik ürünüdür. Yıllık
lisanslama bedeli olmadan, düşük miktarda bir
güncelleme bedeli ile güvenli interneti kullanıcıya
sunmaktadır. Tamamen teknik terimlerden arındırılmış
Türkçe arayüzü ile mobil ve masaüstü uygulama
üzerinden herhangi bir uzmana ihtiyaç duymadan
kolaylıkla yönetilebilmektedir.
 BİLİŞİM - GÜVENLİK

Mikro işletmeler genellikle siber

güvenlik konusuna yeterli önemi
göstermiyor, bu bilincin artırılması adına
ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Son yıllarda mikro işletmelere yapılan
siber saldırıların sayısı artmıştır ve bu saldırılar
işletmeleri cezaya hatta iflasa sürüklemektedir. Buna
rağmen bazı mikro işletmeler siber güvenlik konusuna
yeterli önemi göstermemektedir. Bu bilincin artırılması
Kuantum Pi; adına birçok farklı platform üzerinden mikro ve küçük
• Port Yönlendirme ölçekli işletmelere farkındalık eğitimleri ve almaları
• Cihaz/Grup Bazlı Güvenlik gereken tedbirler hakkında bilgiler vermekteyiz.
Politika Yönetimi Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
• Man-In-The-Middle Koruma İçinde bulunduğumuz dönem itibari ile işletmelerin
maruz kaldığı siber saldırıları fazlasıyla görmekteyiz.
• Zaman Bazlı İnternet Yönetimi
Dünyada neredeyse her geçen dakikada 1 firmanın
• Güvenlik Duvarı
verileri siber saldırganlar tarafından ele geçirilmektedir.
• Hız Limiti Yönetimi Bu siber saldırıların KOBİ'lere yönelmesinin en büyük
• http / https Web Filtreleme nedeni; gerekli bilinci ve güvenlik önlemlerine sahip
• Gateway Anti Virüs / Anti Malware olmayan bu tip firmaların bir hayli kolay hedef olması
ve sistemlerinin çok hızlı ele geçirilebilmesidir. Bu süreci
• VPN
en uygun maliyet ve yüksek güvenlik ile atlatmak için
• Saldırı Tespit ve Önleme Sistemi yöneticilerimiz ve çalışma arkadaşlarımız olarak el ele
• Reklam Engelleme vermiş bulunmaktayız. Tüm işletmeler için de kesintisiz
• Network Loglama bir şekilde koruma sağlamaya devam etmekteyiz.

• PPPoE Ayrıca; ülkemizin kalkınma politikalarına paralel

olarak milli teknoloji geliştirme noktasında Türkiye’nin
• Kapalı Ağ Güvenliği
ilk ve tek patenli güvenlik duvarını geliştirmemiz ve
• Güçlü WİFİ Güvenliği olmak üzere kullanıcıya birçok bunu ülkemiz genelinde tüm kullanıcılara ulaştırmanın
özellik sunmaktadır. gururunu yaşamaktayız.
Kuantum Siber Güvenlik’in sunduğu çözümlerden
hangi sektörler faydalanıyor, müşteri
portföyünüzü kimler oluşturuyor?
Hedeflenen müşteri portföyü mikro, küçük
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<

ve orta ölçekli işletmelerdir. Bu işletmelere

eczaneler, avukatlar, mali müşavirler, diş
klinikleri, aile hekimleri, noterler örnek olarak
verilebilmektedir. Kısacası kişisel veri işleyen ve
paylaşan tüm işletmeler müşteri portföyümüz
içerisinde yer almaktadır.

45
 BİLİŞİM - GÜVENLİK

TÜRKİYE'DEKİ FİNANSAL SİBER TEHDİTLER

YÜZDE 11 ARTTI

Kaspersky'nin Finansal Siber Tehditler raporuna göre, finans sektöründeki saldırılar giderek
kurumsal odaklı hale geliyor ve tüketicilerden uzaklaşıyor. Kaspersky Security Network
verileri, Türkiye'de kurumsal sektördeki kullanıcılara saldıran finansal siber tehditlerin,
özellikle de bankacılık Truva atlarının sayısının 2022'nin ilk çeyreğinden ikinci çeyreğine
yükseldiğini gösteriyor. Bankalar ve e-ticaretteki finansal kimlik avı girişimleri de bu
dönemde artışa imza attı.

ilk yarısında Türkiye'de kuruluşlara yönelik toplam 388

bin 497 finansal oltalama saldırısı tespit edildi. En çok
saldırıya uğrayanlar arasında %57 ile ödeme sistemleri
yer alırken, bunu %24 ile e-ticaret siteleri ve % 19 ile
bankalar izledi.
Kaspersky Teknik Uzmanlar Başkanı Emad Haffar,
şunları söyledi: “İnternetsiz bir hayat bize tuhaf
geliyor. O kadar ki, tüm finansal hayatımızı artık dijitale
taşıdık. Ancak dijitalleşmenin büyüsüne kapılırken
benzeri görülmemiş bir zorluk dalgasının da farkında
olmamız gerekiyor. Finansal tehditler, insanların
zaaflarının sömürülmesi eşliğinde giderek artan ve
büyümeye devam eden bir gerçek. Bu tür gelişen ve
karmaşık siber saldırıların önünde geçmeye çalışan
işletmeler, dolandırıcılığı önlemeyi ve dolandırıcılığa
yönelik işlemleri kontrol etmeyi bir odak noktası haline
getirmeli, böylece dolandırıcılık riskini azaltmalı ve
Bankacılık Truva atı, çevrimiçi bankacılık sistemleri,
itibarın zedelenmesinin önüne geçmelidir.”
e-ödeme sistemleri ve plastik kart sistemleri
aracılığıyla depolanan veya işlenen verileri çalmak için
yaygın olarak kullanılan bir tür kötü amaçlı yazılımdır.
Türkiye'de bankacılık Truva atlarının saldırısına uğrayan
kurumsal kullanıcı sayısı, 2022'nin ikinci çeyreğinde ilk
çeyreğe kıyasla %11 arttı.
Finansal kimlik avı, bilgi çalmanın bir yolu olarak
bölgede hızla ivme kazanıyor. Kimlik avı, dolandırıcıların
tüketicileri finansal bilgilerini paylaşmaları için
kandırmak üzere bankalardan, e-ödeme sistemlerinden
ve diğer kuruluşlardan sahte uyarılar gönderdiği bir
> > www.h i z me t i x .c om .t r

tür çevrimiçi dolandırıcılık yöntemine karşılık geliyor.

Dolandırıcı tarafından gönderilen uyarılar, veri kaybı,
kimlik bilgilerinin güncellenmesi veya şifrelerin, kredi
kartı numaralarının, banka hesap detaylarının ve diğer
gizli bilgilerin çalınmasına neden olan sistem arızasıyla
ilgili olabiliyor. Kaspersky telemetrisine göre 2022'nin

46

TÜRKİYE, WINNCOM'UN HARİTASINDAKİ
EN ÖNEMLİ PAZARLARDAN BİRİ OLACAK
Winncom Technologies Küresel Tedarikçi Yönetimi
ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Igor Kurochkin ile
2016 yılında Türkiye pazarına giren Winncom’un
bu yıl hizmetlerinin yetkinliğini ve kapsamını
artırmaya odaklanması konusunda nasıl bir yol
izleyeceği konusunda söyleşi gerçekleştirdik.
Winncom olarak hizmet verdiğiniz alan ve
sektörlerden bahseder misiniz?
Benzersiz yapısı nedeniyle Winncom Technologies
her dikey pazarda müşterilere hizmet veriyor. Sağlık
hizmeti, eğitim, kamu hizmetleri, konaklama ve hükümet
sektörlerinde projeler yürütmeleri için ortaklarımıza yardımcı
olduk. Ayrıca, Kablosuz İnternet Hizmet Sağlayıcıları (WISP)
ve 2. Kademe - 3. Kademe Taşıyıcılar müşteri kitlemizin
büyük bir kısmını oluşturuyor.
Kablosuz iletişim, günümüz dünyasının en önemli
gerekliliklerinden biri hâline geldi. Mühendislik desteği
sağlayabilmemiz ve ekipmanları zamanında teslim
etmemiz gerçekten her sektörden birçok proje için anahtar
madde oldu. Sürekli değişen mevcut teknolojilere uyum
sağlayabilmeleri için Wi-Fi 6'dan LTE'ye kadar ortaklarımıza
daima yardımcı oluyoruz.
Kablolu ve kablosuz ağ çözümlerinizde sağladığınız
güvenlik unsurları nelerdir?
Kablosuz tedarikçi ortaklarımızın sağladığı birçok güvenlik
protokolü var. Projenin ihtiyaçlarına ve dikey pazara göre
uygun güvenlik seviyesi seçiliyor.
Portföyümüzdeki ürünlerin çoğu, havadan geçen tüm
trafiğin AES256 gibi güçlü bir şifrelemeyle şifrelendiği
kablosuz bağlantı güvenliği sağlıyor. Askeri uygulamalar için
özel olarak tasarlanan ve FIPS-140-2 olarak belgelendirilen
çözümlere sahibiz. Uçtan uca güvenlik için MACSec destekli
ve IPSec ağ geçitli anahtarlar gibi çeşitli Layer2 ve IP tabanlı
şifreleme çözümleri sunuyoruz. Ayrıca kamu/işletme/
konaklama çözümleri için işletme Wi-Fi portalları gibi belirli
dikey pazarlar için güvenlik çözümleri veya kontrolü ele
alıp İnternet Hizmet Sağlayıcısı abone kimlik doğrulama/
yetkilendirme ve muhasebe prosedürlerini uygulayan BNG
çözümleri sunuyoruz.
Mühendislik ve finansal hizmetlerinizle küresel
teknoloji pazarında önde gelen bir konuma ulaşmak
için nasıl bir strateji kullanıyorsunuz?
Çok uluslu bir şirketin en önemli görevlerinden biri her
bölge ve her ortak için kişisel bir yaklaşım sunabiliyor
BİLİŞİM - GÜVENLİK
Igor Kurochkin
olmasıdır. Bu konsept son 25 senedir bizim felsefemiz
hâline geldi. Her bölgenin ve her ülkenin kendine özgü
durumu hakkında daima elimizden geldiğince çok bilgi
ediniyoruz ve edindiğimiz bilgiler doğrultusunda çözümler
sağlıyoruz. Mühendislik hizmetleri, yıllardır katma değerli bir
dağıtımcı olarak pazara sağladığımız ana değerlerimizden
biridir. Finansal hizmetlerimiz, ortaklarımıza hem şirket ve
proje özelinde hem de ihtiyaçları doğrultusunda birçok
çözüm sağlıyor.
Küresel alanda Winncom'u bu sektördeki diğer
şirketlerden farklı kılan nedir?
Katma değer hizmetlerimiz, her projeye karşı özel
yaklaşımımız ve mevcut teknolojiler hakkındaki derin teknik
bilgimiz hakkında saatlerce konuşabilirim ama bence en
büyük fark insanlar. Tüm pazarlarımızda harika ekiplerimiz
var. Bu insanlar endüstrimize, ortaklarımıza ve ortaklarımızın
projelerine tutkuyla yaklaşıyor. Dünya çapında tüm bölgelere
özel olarak atanan satış ekiplerimiz ve 60'dan fazla tecrübeli
mühendisimizle gerçekten bir fark yaratabiliyoruz.
Son olarak ne eklemek istersiniz?
Türkiye pazarında işimizi arttırma fırsatına sahip
olduğumuz için gerçekten çok heyecanlıyım. Winncom 2016
yılında Türkiye'de faaliyet göstermeye başladı, fakat bu yıl
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
faaliyetlerini genişletecek ve hizmetlerinin yetkinliğini ve
kapsamını arttırmaya odaklanacak. Satış, destek, mühendislik
hizmetleri ve yerel bir depo. Türk müşterilerimiz, hiçbir
gecikme yaşanmadan, kendi dillerini konuşan ve bölgenin
yerlisi olan satış ve mühendislik personelleri ile işlerini
yürütebilecek. Bence Türkiye, Winncom'un haritasındaki en
önemli pazarlardan biri olacak.
47
 BİLİŞİM - GÜVENLİK
AMERİKA’DA TEST ÇALIŞMALARI BİTTİĞİNDE,
APTİ’Yİ DÜNYAYA DUYURACAĞIZ
Gazi Üniversitesi’nde Türkçe Öğretmenliği eğitiminin ardından master eğitimi için
Amerika serüveni başlayan ve burada aldığı risklerle rotasını ticaret sektörüne çevirerek
inşaat sektöründe yatırımlar gerçekleştiren Apti Kurucu Ortağı Burhan Altınbilek ile
gerçekleştirdiğimiz söyleşide, Apti ile yollarının nasıl kesiştiğini ve Amerika pazarında Apti’nin
önümüzdeki dönemlerde nasıl bir konuma ulaşacağını konuştuk.
Burhan Altınbilek
merika’da yatırımlar yapan Türk iş insanı Burhan
A Altınbilek’i tanıyabilir miyiz, Amerika’daki
girişimcilik serüveniniz nasıl başladı?
1985 Erzincan doğumluyum, ilköğretim ve lise
eğitimimi Erzincan’da tamamladım. Akabinde Gazi
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği
bölümünde okudum. Mezuniyet sonrası master
eğitimim için ABD Missouri Üniversitesi’ne gittim.
Geçici öğretim görevliliği kontenjanıyla Türkçe dersleri
> > www.h i z me t i x .c om. t r
vermeye başladım. Missouri Üniversitesi’nde başladığım
master eğitimime, Teksas Üniversitesi’nde devam ettim.
Ardından Amerikan devletlerinin uluslararası öğrenciler
için oluşturduğu hibe ve burs programlarından yılda
yalnızca 13 kişiye verilen bir bursu 2 yıl üst üste aldım.
Bu aldığım burslardan ilkinde Indiana Üniversitesi,
48
sonrasında da Stanford Üniversitesi’ne gittim.
Devamında tekrar Teksas Üniversitesi’ne öğretim
görevlisi olarak döndüm.
2013 yılı ve devamında eğitim bilimleri ve Türk dili
dersleri verirken, aileden gelen ticari bir deneyimim
olduğu için ticarete dair neler yapabilirim diye düşündüm.
Auction denilen açık artırma usuluyle, finansal olarak
zarar görmüş ya da fiziki anlamda hasar görmüş
evlerin satıldığını duymuştum. İlk deneyimimde bir açık
artırmaya katıldım ve 7.500 dolara ev sahibi oldum.
Başta dolandırıldığımı düşündüm çünkü civardaki evler
ortalama 80 bin dolardı. Bu benim ticari olarak yaşadığım
ilk kültürel şokumdu. Kısmen yanmış olan bu evi 2
hafta tadilat sürecinin ardından 7.500 dolar da tadilata
harcayarak totalde 15 bin dolar maliyetle sahibi olduğum
evi, 79 bin dolara sattım.
O andan itibaren rotam değişmeye başladı,
akademiden ticarete doğru kaydım. 2013’te ailemin
desteği ile apartman sitesi aldım, 224 dairelik bir siteydi
ve 24’ü yanıktı. 200 daireden şu anda 10 bin dairenin
yönetimini yapar duruma geldim. Bunların yaklaşık 3
bin tanesi hariç, diğerlerinde ortaklıklarım mevcut. Bu
apartman konseptiyle Amerika’da büyüyoruz.
Türk markaların adını Amerika’da duyurmayı
hedefliyorum. Devletimizin de esasen yapması gereken
bu. Bunun bir devlet politikası olması gerektiğini
düşünüyorum. Dünyadaki büyük müteahhit firmaları
arasında Türklerin olduğunu biliyoruz ama Amerika’da
faaliyet göstermiyorlar. Ben de bunu bir açık olarak
gördüm ve Türk firmalarının burada birşeyler yapması
gerektiğini düşündüm. 2020 yılının başında pandeminin
çıktığı dönemlerde ilk inşaat projemize başladık. Şu anda
da birinci etabımız bitti, yakın zamanda ikinci
etaba başlayacağız.
İnşaat sektöründeki potansiyeliniz nedir?
144 dairelik bir proje yürütüyoruz, townhouse denilen
iki katlı ve bahçeli evlerden oluşan yatay mimariye
sahip evler yapıyoruz. Teksas bölgesinde araziler büyük

olduğu ve şehirleşme planlı (çok güzel) olduğu için dikey
şehirleşme çok tercih edilmiyor.
Apti ile yollarınız nasıl kesişti?
Ortak tanıdıklarımız vasıtasıyla Ali Emre Bey ile
görüşmeye başladık. 2 yıl önce kendisini davet ettim ve
kısa bir süre içinde Amerika’ya geldi. Apartmanları gezdik,
sistemi konuştuk, şu anki mevcut programın Amerika’da
uygun olmadığını ve en kısa sürede nasıl entegre
edebileceğimizi konuştuk. Apti şu anda çok ciddi ve
güzel yerlere geldi Amerika’da. Benim ve bir arkadaşımın
sitelerinde test çalışmaları sürüyor. Apti, tatmin edicilikte
%100’e ulaşmak üzere. Bunun için buradaki ekibimize de
çok büyük işler düşüyor. Çalışmalarımızı büyük bir titizlikle
yapıyoruz. Apti hem Amerika hem de dünya piyasasında
en kısa sürede yerini alacak ve adından söz ettirecek.
Çok başarılı olacağına ve sektörde hatrı sayılır bir yer
edineceğine eminim.
Amerika’da Apti’nin kullanılacağı konut hedefiniz var mı?
Teksas Houston şehrinde apartman dairesi olarak 600
bin tane konut var. Bunların %10’unu alsak 60 bin daire
yapar. İlk etap olarak bu bile çok güzel bir sayı ki ben
sadece Houston şehrinden bahsediyorum. Her şehirde
minimum %10 dersek, konut sayısı multimilyonları buluyor.
Plan olarak her şey hazır, sadece programımızın tam
olarak işlevsel hale gelmesini bekliyoruz. Amerika’da
yapının farklı olmasından dolayı oraya nasıl entegre
edebileceğimizin çalışmaları tam olarak bittiğinde, Apti’yi
herkese duyuracağız.
Amerika’da marketing çok önemli, bu nedenle marketing
tarafına büyük önem veriyoruz. Amerika’da birçok firma
var ama biz Apti olarak Türk bir firmayla bu yola devam
etmek istiyoruz. Apti çok üst düzey bir program, içinde
BİLİŞİM - GÜVENLİK
birçok kişisel veri var. Bu nedenle milli olarak kalması
bence önemli. Şu anda da vizyonumuz ve misyonumuz
milli kalabilmek doğrultusunda.
Türk bir yatırımcı ve girişimci olarak zorlandığınız
noktalar oldu mu?
Zorlandığım pek söylenemez hatta ben avantaja
çevirdim diyebilirim. Hiçbir şekilde ayrımcılığa uğramadım
hatta Türk olduğum için birçok yerde ilgi ve alaka
gördüğüm bile söylenebilir.
Bizim Amerika’ya gönderdiğimiz akademisyen kadar,
güç lobisi oluşturabilmek için iş insanı göndermemiz
gerekli. Genellikle Türkiye’den Amerika’ya gidenler
“buradan Türkiye’ye ne götürebilirim” diye düşünüyor,
ancak tam tersi yapılmalı. Çok ünlü bir restoran zincirini
ve bir coffee shop’u yakın zaman içerisinde Amerika’ya
götürüyorum. Bir yandan sektörleri çeşitlendirirken bir
yandan da Türk markaların adını Amerika’da duyurmayı
hedefliyorum. Ülkemizin de esasen yapması gereken bu.
Türk girişimcilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Cesur olacaklar, inanacaklar, ya olmazsa mottosuyla
yola çıkarlarsa olmaz. Ben gideceğim
ve bunu başaracağım
diyecekler. İnanın olur, ben
bu kadar başarıyı sadece
parayla yapmadım.
Ben yaparım dedim
ve inandım. Ticaret
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
risktir, risk alacaksın,
deneyeceksin
ama hepsinden
önce inanacaksın.
İnandığında tüm
kapılar açılıyor.
49
 BİLİŞİM - GÜVENLİK

SENSORMATIC, SECURITAS TECHNOLOGY

İSMİYLE YOLUNA DEVAM EDİYOR
Türkiye’nin lider elektronik güvenlik ve iş zekâsı entegratörü Sensormatic, isim değişikliği
kararı aldı. 2011 yılından bu yana, 47 ülkede faaliyetleri bulunan ve müşterilerine
güvenliğin tüm alanlarında hizmet sunabilen Securitas Grubu’nun bünyesinde yer alan
şirket, bundan böyle yoluna ‘Securitas Technology’ ismiyle devam edecek.

S
ecuritas Grubu’nun en yeni teknolojik çözümleri, 80 yılı
aşkın zamana dayanan derin uzmanlığı, küresel çaptaki
varlığı ve güvenlik alanındaki geniş çözüm portföyüyle
sektörde ayrıştığını belirten Securitas Technology Avrupa
Başkanı ve Türkiye CEO’su İsmail Uzelli, “Teknoloji alanında
kararlı adımlarla ilerliyoruz. Securitas Grubu, müşterilerine
yenilikçi, yüksek kaliteli ve sürdürülebilir güvenlik hizmetleri
sunmaya devam etmek için 2010 yılından bu yana 38 şirket
satın aldı. Bu yıl yaptığı Stanley Security ve Healthcare satın
alması teknoloji alanında uzun yıllardır devam ettirdiğimiz
stratejimiz için önemli bir dönüm noktası oldu. Bu satın alma
ile elektronik güvenlik ciromuzu ikiye katlayarak dünyanın
en büyük ilk 3 elektronik güvenlik entegratörü arasında
yerimizi aldık. Bu yeni oluşum tüm dünyada “Securitas
Technology” adı ile faaliyet gösterecek. Sensormatic olarak
biz de Securitas’ın dünya güvenlik endüstrisini değiştirecek
adımlarına eşlik etmek üzere, uzun yıllardır büyük gururla
taşıdığımız Sensormatic adını bırakarak, faaliyetlerimize
Securitas Technology ismiyle devam etme kararı aldık. Şirket
faaliyet alanımız ve Türkiye organizasyonumuz mevcut hali ile
hizmet vermeye devam edecek.” diye konuştu. İsmail Uzelli

Güvenliğin her alanında derin tecrübe

Türkiye’de 12 farklı sektörde ve AVM’den havalimanlarına,
tesislerden kurumsal ofislere ve mağazalara kadar hayatın
her alanında verimli, güvenli ve sürdürülebilir çözümler
sunduklarını belirten Uzelli, “Kurulduğumuz günden bu
yana Sensormatic adıyla pek çok başarıya imza attık. 2011
yılında gerçekleşen birleşmeyle bir Securitas Grup şirketi
olduk. Grubun teknoloji alanındaki büyüme stratejisinde kilit
rol oynadık ve bu alandaki 30 yıla yakın tecrübemiz, 300’e
yakın çalışanımız ve geniş çözüm portföyümüzle gruba değer
katmaya devam ediyoruz. Grubun elektronik güvenlikteki
dönüşüme öncülük ederken birlikte dönüştük, geliştik. Sahip
> > www.h i z me t i x .c om. t r
Güvenliğin geleceği küresel varlık, bağlantılı teknolojiler ve
verilerin akıllı kullanımı üzerine kuruluyor. Müşteriler, hızla
gelişen dünyada, hızlı değişen iş yapış şekilleri nedeniyle
çalışanları için sağlıklı ve güvenli ortamlara ihtiyaç duyuyor.
İşletmeler bu ortamda, sahip olduğu değerleri korurken
operasyonlarını da optimize etme ihtiyacı duyuyor.
Müşteri talep ve ihtiyaçlarını önceden gören, entegre
teknolojiler ve bu teknolojilerle ürettiği verilerden
müşterilerinin aksiyon alabileceği çıktılar, içgörüler üreten
Securitas Grubu, global müşterilerinin ihtiyaçlarına 47

ülkedeki varlığıyla tek elden ve aynı standartta hizmet ile

olduğumuz elektronik güvenlik tecrübesini tüm dünyadaki
meslektaşlarımızla paylaşarak ve onlardan bilgi transfer
ederek birlikte gelişmeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hızla değişen güvenlik endüstrisinde vazgeçilmez iş ortağı
Küresel mega trendler dünyayı, güvenlik endüstrisini
ve buna bağlı müşteri ihtiyaçlarını önemli ölçüde etkiliyor.
çözüm sağlıyor. Grup, daha akıllı ve yenilikçi teknolojilere
yönelik her geçen gün artan talebi karşılamak için, teknoloji
ve çözüm alanında sürekli gelişen güçlü bir yapıya sahip.
Son yıllardaki stratejik satın almalar ve etkin iş dönüşüm
programları Securitas ‘ı güvenlik sektöründe sıra dışı bir
oyuncu olma hedefine daha da yaklaştırdı.

50
 BİLİŞİM - GÜVENLİK

ŞANTİYE GÜVENLİĞİNDE AKLA GELEN İLK

FİRMALARDAN BİRİ AYOS GÜVENLİK

Denetimi zor alanlarda sağladığı yüksek disiplinli

çalışma ortamıyla şantiye güvenliği denildiğinde akla
gelen ilk firmalardan biri olan Ayos Group adına Ayos
Güvenlik Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kılıç ile
gerçekleştirdiğimiz söyleşide hem sektöre kazandırdıkları
ilkleri hem de yakın dönemde hayata geçirmeyi
planladıkları projelerini konuştuk.

teknolojiler ile güvenlik sektöründe

öncü firmalarından biriyiz.
Bize güvenlik hizmetlerinizin
Mustafa Kılıç kapsamından da bahseder misiniz?
Tesislerin güvenliğine yönelik ne tür

Ö
ncelikle okuyucularımız için kısaca
Ayos Group’un ve Ayos Güvenlik’in
yakın dönem iş gündemini anlatır
mısınız?
Ayos Group, bünyesinde yer alan
firmalar ile temizlik, güvenlik, inşaat,
yönetim, bilişim, otomotiv, lojistik ve
mimarlık sektörlerinde hizmet veriyor.
Tüm iştiraklerimiz bağlı bulunduğu
sektörlerde kaliteyi temsil etmeye
devam ediyor. Ayos Group bünyesinde,
yeni yatırım alanları üzerinde
çalışmalarımız devam etmektedir.
Ayos Güvenlik olarak; güvenlik
sektörünün önemini, hizmet alanını ve
yetkilerini başta çalışanlarımız olmak
üzere, tüm çalışma ortaklarımıza en
doğru bilgi akışıyla sağlamak istiyoruz.
Ayos Group ülkemize alanında ne gibi
ilkleri kazandırdı?
İnşaat sektöründe güvenlik hizmeti
hizmetleriniz öne çıkıyor?
Özel güvenlik hizmetleri, 5188
sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine
Dair Kanun çerçevesinde hizmet
sunmaktadır. Bunun yanı sıra özel
güvenlik birimlerinin görev yetkilerini
sınırlayan ve şekillendiren farklı kanun
ve yönetmelikler de bulunmaktadır.
Bu noktada özel güvenlik hizmetleri
alanlarında hizmet verecek olan özel
güvenlik kurumlarının bu yasalara
uygun olarak hizmet sunmaları şart
olmaktadır. Ayrıca özel güvenlik
sektöründe güvenlik görevlisi
olarak çalışan görevlilerin hak ve
sorumlulukları da yasal düzenlemelerle
sabittir. Bu bağlamda özel güvenlik
görevlilerinin hakları yasal güvence
altındadır. Özel güvenlik kurumları
kamu düzeninin oluşmasında kolluk
kuvvetleri kadar olmasa da, belirli bir
oranda etkili olan güvenlik kurumları
olarak dikkatleri üzerine çekmektedir.
Tesis güvenliği alanında
sunduğumuz hizmetler başlıca
güvenlik danışmanlığı başlığı altında
toplanabilir. Tesis içerisinde yapılacak
araştırmalar sonucunda risk analizleri,
güvenlik dokümantasyon hizmetleri,
acil müdahale planları, doğal afet
ve yangından korunma planları,
tahliye planları, tesisin özel güvenlik
talimatlarının hazırlanması ve tehdit
değerlendirme hizmetlerini Ayos
Güvenlik bünyesi altında sunmaktayız.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<

vermenin zorluklarına karşın, deneyimli

altyapımız ile şantiye güvenliği
denildiğinde akla gelen ilk firmalardan
biriyiz. Denetimi zor alanlarda
sağladığımız disiplini yüksek çalışma
ortamı ile sektörün lideri konumundayız.
İştiraklerimiz bünyesinde geliştirdiğimiz

51
 KAPAK KONUĞU
Ata Ghoutbi

ATAWICH, TÜRKİYE VE AVRUPA’DA

HIZLI BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR
2000 yılında İran’ın Marzdaran bölgesinde ilk şubesinin açılışıyla gıda
sektöründeki yolculuğu başlayan Atawich, bugün 12’si aktif 8’i ise tadilatta
olan 20 şubesiyle 2021 yılında giriş yaptığı Türkiye’deki serüvenine devam ediyor.
> > www.h i z me t i x .c om .t r

Ekim sayımızda kapak konuğu olarak ağırladığımız Atawich Kurucusu Ata Ghoutbi
ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşide Atawich’in gıda sektöründeki yolculuğundan
yeni yatırım hedeflerine, franchise sistemiyle yakaladıkları başarıdan yatırımcılarda
aradıkları kriterlere kadar birçok merak edilen sorunun cevaplarını konuştuk.

52
 KAPAK KONUĞU
Ata Ghoutbi
tawich’in hikayesinden kısaca bahseder misiniz?
A Türkiye’ye yatırım yapma kararınızın çıkış
noktası neydi?
İran'ın en büyük fast food zinciri olan Atawich, 2000
yılında Tahran'ın Marzdaran bölgesinde ilk şubesinin
açılmasıyla faaliyete başladı. 2009 yılında, 7 Atawich
şubesiyle, ürün ve hizmet inovasyonu açısından
dünyanın en ünlü fast-food zinciri olmayı hayal ettim.
2014 yılından itibaren her biri kendi alanında uzman
ekip arkadaşlarımla birlikte oluşturduğum yeni marka
konumlandırılması ile beraber Atawich katbekat
büyümeye başladı ve İran fast food pazarının ilk
sırasında yer alıp lideri oldu.
Tüm dünyayı ve özellikle
restorancılık sektörünü olumsuz
etkileyen pandemi sürecinde
Atawich, İran’da ekstra büyüme
kaydetti. AR-GE çalışmaları ile
el değmeden üretilen ürünleri,
pandemi koşullarına uygun
ısıl işlem görebilen ambalajlar
ile hem şubelerinde hem de
paket servis ile müşterilerine
ulaştırdı. Hiçbir şubesini 1
gün bile kapatmadı ve aksine
şube açmaya pandemi süresince
devam etti. Franchise şubelerini
destekleyecek şekilde firma içinde
kredi ve borçlanma imkanları yarattı. PR ve
reklam desteklerini artırdı. Tüm bunlar sayesinde
Atawich, her firmanın büyük zorluklar yaşadığı pandemi
döneminde büyümesini hızlandırdı.
Uzun süren stratejik planlar, ülke ziyaretleri ve
hazırlıklar sonrasında dünyaya açılan kapının Türkiye
olduğu belirlendi. 2021 yılında, Atawich Türkiye’de ilk
şubesini Bakırköy İncirli caddesinde açarak globalleşme
yolunda ilk adımını attı. Türkiye, Atawich için önemli bir
ülkeydi. Bunun sebeplerinden birisi, kültürel yakınlık ve
insani değerlerdeki sıcaklık iken; bir diğeri ise Avrupa’ya
komşu güçlü jeopolitik konumuydu.
Bugün Atawich Türkiye’de 12’si aktif, 8’i tadilatta
olan 20 şubesi, 1 üretim tesisi ve 1 genel merkez binası
ile ilk yıl hedefi olan 35 şube sayısına yaklaşıyor. Eş
zamanlı olarak Almanya’da 1’i faaliyete geçecek ve 2’si
tadilat sürecinde olan 3 şubesi ile de Avrupa’da büyüme
adımlarını da çoktan attı.
Atawich franchise vermeye ne zaman başladı?
Markanız hakkına biraz sayısal veri verebilir misiniz?
Atawich İran’da büyüme yolculuğuna, aynı görüş
ve hedefler doğrultusunda ortak paydada buluştuğu
yatırımcılara sağladığı franchise hizmeti ile güçlü bir
şekilde 2000 yılında başladı. Franchise sistemi Atawich’i
hem İran’ın sektör bağımsız en büyük ilk 5 markası
arasına sokarken hem de globalde büyümek için gerekli
iş birliği ve kaynağı oluşturmasında büyük etkisi oldu.
Bugün İran’da 100’ün üzerinde şubemiz ile franchise
operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Türkiye pazarına
ise ilk yılımızda 20 şube açarak hızlı ve güçlü bir
şekilde giriş yaptık. Türkiye’deki franchise
çalışmalarına ise henüz yeni başladık.
Görüşmelerimiz yoğun bir şekilde
devam ederken, diğer yandan
Almanya’da şubelerimizi açmak
için çalışıyoruz. Almanya için
franchise görüşmelerimize
de yine Türkiye ile birlikte
hız veriyoruz. Bugün İran’da
100’ü aşkın, İstanbul’da 20
şube ve yıl sonuna kadar
yine İstanbul’da 35 yeni şube
hedefi ile birlikte, Almanya’da
açacağımız ilk şubemiz kapsamında
dünya genelinde yaklaşık 8 bin kişilik
dev bir istihdam sağlıyoruz. Türkiye
özelinde ise mevcut şubelerimiz, genel
merkezimiz ve üretim tesisimiz ile 200’e yakın
çalışma arkadaşımızı istihdam ediyoruz.
Yatırımcılar neden Atawich ailesine katılmalılar?
Atawich’in farkı nedir?
Atawich’in sloganı “Lezzetli Bir Dev” iken
mottosu ise 3M olarak kısalttığımız “Mutlu Müşteri,
Mutlu Franchise ve Mutlu Personel”dir. Franchise
sistemimizdeki ana amaç, franchisee’lerimizin
her zaman mutlu ve memnun olarak yatırımlarını
kazançlara dönüştürmelerini sağlamaktır. Atawich’in
tüm iş süreçlerindeki ve özgün franchise sistemindeki
sunduğu tüm olanaklar kapsamında 2 ana hedefi
bulunmaktır. Bunlardan birincisi, global çapta büyümeyi
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
sağlam adımlarla ve aynı görüş doğrultusunda birleşen
franchise bayileri ile sürdürmek iken; bir diğer amaç
ise, marka değerini en yüksek restoran zincirlerinden
birisi haline gelmektir.
53
 KAPAK KONUĞU
Ata Ghoutbi
Markamız bünyesinde, garsonundan en üst
düzey yöneticisine kadar aynı heyecanı ve
alanında kalifiye yetenekleri barındıran genç,
dinamik ancak ciddi ve ayakları yere
basan bir ekibi barındırıyor. Bunun
yanında markanın doğduğu İran’da
mevcut 100’ü aşkın şube,
15.000 m²’lik fabrikamız,
tedarik zincirinin her
halkası için kurulmuş
sistemler ve şirketlerimiz
ile birlikte, 20 yılı aşkın
sektörel tecrübemizi
kullanarak Türkiye’deki yapılanmamızı çok
daha güçlü şekilde gerçekleştiriyoruz. Yatırım gücümüz,
uzman ekibimiz ve dünya genelinde 8 bini aşkın çalışma
arkadaşımız ve Türkiye’de kısa vadede gerçekleştirdiğimiz
yatırımlar ile rüştünü ispat eden bir markayız. Tüm bu
altyapı neticesinde hiçbir markanın sunmadığı büyük
fırsatlar ve olanakları franchise bayilerimize sunabiliyoruz.
Tüm dünyada uyguladığımız benzersiz ve yatırımcı dostu
franchise sistemimiz ile yatırımcıya 0 riskli bir gelecek
kurmayı vadedebiliyoruz.
Neden bu alanda bir yatırım yapılmalı diye bir soru akla
geliyor. Bunun cevabı oldukça basit. Yatırımcıların endişe
duyduğu alanlardan birisi riskli yatırım endüstrileridir.
Yüksek risklerin olasılığı ve rekabetçi satış piyasası,
girişimcilerin herhangi bir yatırım yapmadan önce en iyi
yatırım seçenekleri konusunda uzmanlara danışmalarına
neden olmuştur. Çoğu danışmanlık firması tarafından
sağlanan istatistiklere göre gıda endüstrisine yatırım
yapmak, en az riskli ve en karlı yatırım seçeneklerinden
biri olarak kabul edilmektedir. Ayrıca yemek her zaman
güzeldir! Yemek ile ilgili alınan hizmet kadar verilen hizmet
de keyiflidir. Bu nedenledir ki, teknik olarak da insani olarak
> > www.h i z me t i x .c om .t r
54
da yemek sektörüne yapılan yatırım büyük
ölçüde verimli ve kazançlıdır.
Franchise verdiğiniz/vereceğiniz kişilerde
aradığınız standartlar nelerdir?
Franchise vereceğimiz kişilerde
aradığımız en önemli özellik; birlikte
büyümeye ve kazanmaya devam
edeceğimiz, bu önemli yolculukta
markamızı en iyi şekilde temsil
edeceklerine duyacağımız
güvendir. Bu güven ve ilişki
doğrultusunda biz Atawich
markası olarak her zaman
franchise bayilerimizin yanında olacak, zorluklara birlikte
göğüs gerecek, başarıları birlikte kutlayacağız. Bunun
yanı sıra franchise görüşmelerimizde adayların şube
açma niyetlerindeki amaçlarını, beklentilerini, sektördeki
deneyimlerini ve gelecek planlarını soruyoruz. Tüm bu
görüşmeler sonucunda her iki taraf için de olumlu bir
intiba yaratılır ise teknik olarak açılması planlanan şubenin
lokasyonu ve türü (AVM, cadde vs.) görüşülmeye başlanır
ve süreç profesyonel ekibimizin çeşitli araştırmaları ile
desteklenir Bayilerimizin başarılı olabilmeleri için çok
büyük efor sarf etmeleri gerekmeyecektir. Bu da bizim
bayilerimize sunduğumuz büyük imkanlar doğrultusunda
kazanılan bir fırsattır. Bayilerimiz kurumsal duruşumuzu
koruyarak ve müşterilerine iyi bir hizmet vererek
başarılarını artırabilirler. Daha önce de söylediğimiz gibi,
biz Atawich Genel Merkez olarak her zaman bayilerimizin
yanında olacağız. Merkez-Bayi arasındaki güçlü iletişim ve
sinerji bu başarının anahtarı olacaktır.
Atawich markasının yatırım maliyeti hakkında
bilgi verir misiniz?
Atawich’in “Her şey dahil, anahtar teslim ve 0 riskli”
franchise sistemi hem Türkiye hem de Almanya için geçerli
ve yürürlüktedir. Gerekli yatırım maliyetinden yapılacak
franchise aday tanışma toplantılarında bahsedilir.
Gıda sektörü sizce nasıl bir noktada?
Pandemi tüm sektörler gibi gıda-hızlı servis yemek
sektörünü de önemli ölçüde değiştirdi. Ancak, bence bu
düşünülenin aksine paket hizmetinin artması, yenilenmesi
değildi. Pandemiden önce de global firmalar paket
servis için yatırımlarını sürdürüyordu, pandemi sadece
süreci hızlandırdı. Pandemi ile sosyal medya ve internet
kullanımının artmasıyla şu an gelinen noktada bilinçli
tüketici kitlesi oluştu. Bu kitlenin ilgisi ve tercihi gerçek,
kaliteli, içinde ne olduğunu bildiği yiyecekler oldu. Bundan
dolayı da hepimizin bildiği global firmalar süreci biraz zor
atlatacak gibi duruyor.
 KAPAK KONUĞU
Ata Ghoutbi
İran’ın ardından başta İstanbul olmak üzere Türkiye
ve Almanya’da şubeleşme çalışmalarınız sürerken,
kısa ve orta vadede hangi ülkelerin pazarına girmeyi
hedefliyorsunuz?
Atawich eş zamanlı olarak İran, Türkiye ve Almanya’da
şubeleşme çalışmalarına devam ederken kısa vadede
Avrupa’nın diğer ülkelerinde ve Amerika’da da şubeleşme
ve franchise verme strateji hazırlıklarını sürdürmektedir.
Son olarak yatırımcılara ne mesajı vermek istersiniz?
Atawich olarak kısa vadede İstanbul’da 100’ün
üzerinde şubeye ulaşmak ve eş zamanlı olarak
Anadolu’nun büyük şehirlerinde de şubeleşme
çalışmalarımıza hız vermek istiyoruz. Aynı zamanda
Avrupa’da da şube açmaya devam edeceğiz. Almanya’da
başlayan Avrupa yolculuğumuz, diğer ülkelere de hızlıca
yayılacaktır. Atawich olarak, orta vadede Türkiye, Avrupa
ve İran’da 1000 şube hedefi ile ilerliyoruz. Uzun vadede
ise hedefimiz çok daha büyük.
Atawich kurumsal bir altyapı ile geleneksel değerleri
bir arada barındıran bir yapıya sahiptir. Tüm paydaşların
mutlu, memnun ve kazançlı olduğu bir sistemi
kurgulamıştır. Bu sistemi ayakta tutmak için “Her Zaman
Daha Fazlasını” yapmayı görev edinmiştir.
Atawich hakkında ayrıntılı bilgilere web sitemizi
ziyaret ederek ulaşabilirsiniz. Franchise imkanları ile ilgili
talepler için de bizlere mesajınızı gönderebilirsiniz.
ATAWICH “HER ŞEY DAHİL,
ANAHTAR TESLİM VE 0 RİSKLİ”
FRANCHISE SİSTEMİNİN
ANA HATLARI
1 Mağaza kiralama ve kiralatma süreçleri
yönetilir.
Mağaza dekorasyon ve tadilat süreçleri
2 yönetilir.
3
Mağaza ekipmanların temini ve kurulumu
gerçekleştirilir.
4 Gerekli resmi başvuru süreçleri yönetilir,
danışmanlık verilir.
Gerekli tüm tasarım, giydirme ve matbaa
5 süreçleri yönetilir.
Mağazaya özel P&L, rekabet, karlılık vb.
6 analizleri yapılır.
7
Şube özelinde ilk hammadde tedariği
gerçekleştirilir.
8
Şube özelinde ilk 3 ay kesintisiz reklam ve PR
desteği verilir. Sonrasında ise marka reklamları
ve PR çalışmaları kesintisiz devam eder.
Personel istihdamı şube açılışından 1 ay
9 önce yapılır. Bu 1 aylık sürede personeller
standart eğitimlerden ve mevcut şubelerde
oryantasyonlardan geçer. Şube personellerinin
bu 1 aylık maaş ve SGK giderleri Atawich Genel
Merkez tarafından karşılanır.
10
"0 Risk Sistemi" ile Atawich, 10 günlük arka
arkaya yapılan ciro ile hesaplanabilen bir
sistem doğrultusunda aylık ciro garantisi sunar.
11 İşletme sözleşmesi ile şubenin işletilmesi
yönündeki soru işaretleri giderilir.
12 Sürekli AR-GE ile ürün geliştirme,
çeşitlendirme, menü güncelleme vb.
gibi operasyonları sürekli yönetir.
13 Markanın sürekli güçlü, bilinir ve yüksek
memnuniyetle karşılanması için sürekli
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
güncel kalır.
14 En kısa sürede yatırımcının sermayesinin
geri dönüşünü sağlamak.
15 %100 yatırım güvenliği
sağlamak.
55
 FRANCHISE

TAB GIDA’DAN YATIRIMCILARA

AVANTAJLI YATIRIM FIRSATI

Türkiye’nin hızlı servis restoran zinciri

sektörü lideri TAB Gıda, kurduğu
benzersiz gıda ekosisteminden
yararlanmak ve işini büyütmek
isteyen yatırımcıları bekliyor.
ürkiye’de Burger King, Sbarro, Popeyes, Arby’s
dikkat çekti. Risk almadan kontrollü büyümek isteyen
girişimcileri beklediklerini belirten Engiz, “Franchise sistemi
aslında bir yatırım. Bu sistemle girişimcilere, standartları
belirlenmiş, marka stratejisi, konsepti, ürünleri belli olan
bir markaya yatırım yapma fırsatı sunuluyor. Oluşturulan

T ve Subway gibi beş global, Usta Dönerci ve Usta

Pideci gibi iki yerel markayla faaliyet gösteren TAB
Gıda, tamamı Türkiye’de kurulu benzersiz gıda ekosistemi
çalışma prensiplerine uyulduğunda da bu sistem girişimcilere
sürdürülebilir bir büyüme sağlıyor. İşin özü siz değer yaratan
bir iş modeline yatırım
yapıyor, sonrasında da bu
sayesinde yatırımcılara cazip işletme modelleri sunuyor.
iş modeli ile müşterilere
Gıda işletmeciliği konusunda
ürün ve hizmet sunarak
benzersiz bir gıda ekosistemine
yaptığınız yatırımın
sahip olan TAB Gıda, bünyesindeki
karşılığını alıyorsunuz. Biz
markalara yatırım yapmak isteyen
de TAB Gıda çatısı altında
yatırımcılara tedarik zinciri
hizmet veren Burger King,
yönetimi, operasyon ve pazarlama
Popeyes, Sbarro, Arby’s,
alanlarındaki tecrübesinin
Subway, Usta Dönerci
yanı sıra satın alma gücünden
ve Usta Pideci markaları
faydalanma imkanı sunuyor.
için yatırımcılarımıza
Yenilikçi ve verimli iş modelleriyle
kendilerine özel, avantajlı
yatırımcısını destekleyen şirket;
işletme modelleri
sahip olduğu et, salata, ekmek ve patates fabrikalarıyla da
sunuyoruz. Çeyrek asrı
yatırımcılara avantajlı fırsatlar sunuyor.
> > www.h i z me t i x .c om .t r

aşan deneyimimizden
Yatırım yapmayı planlayan girişimcileri faydalanarak gıda
desteklemeye devam edeceğiz sektörüne sağlam bir
Yatırımcılara sundukları avantajlı franchise fırsatları ile giriş yapmak veya işini
sektöre yön vermeye devam ettiklerini ifade eden TAB büyütmek isteyen
Gıda Franchise Direktörü Erman Engiz, sahip oldukları tüm girişimcileri
ekosistemin kapısını ardına kadar yatırımcılara açtıklarına bekliyoruz.” dedi.

56
 FRANCHISE

KAHVE SEKTÖRÜ FRANCHISE İLE

BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR
Küresel iklim krizleri kahve üretimini sekteye uğratsa da yaşadığımız
coğrafyada yaklaşık 500 yıllık bir tarihe sahip olan bu lezzetten tüketiciler
> > www.h i z me t i x .c om .t r

vazgeçmiyor. 1, 2 ve 3. dalga kahve hareketlerinin yaygınlaşması ve kahve

zincirlerinin müşterilerine sunduğu lezzetlerin yanı sıra sosyalleşme imkanı da
sağlamasıyla birlikte çok daha geniş bir kitleye hitap kahve sektörü, franchise
sistemiyle büyümesini sürdürüyor.

58

KAHVE AŞIKLARININ FAVORİ NOKTASI;
LA MINITA COFFEE ROASTERY
Özgür Ekinci
Yüzlerce çeşit kahve çekirdeği arasından
özenle seçilmiş kahve çekirdeği
çeşitleriyle ustaca harmanlanıp
ustaca demlendikten sonra damak
tadınıza lezzeti ve etkiyi bir arada
sunan, 2. ve 3. dalga kahveciliğin tek
bir konseptte buluştuğu, sektörün en
başarılı temsilcilerinden Diyarbakır’da
kurulan yerli bir marka olan LA MINITA
COFFEE Roastery’yi Marka Sahibi Özgür
Ekinci’den dinledik.
E
n kaliteli yeşil kahve çekirdeklerinin özgün
kavurma teknikleri, farklı pişirme ve demleme
yöntemleriyle karakteristik lezzetini bulduğu
LA MINITA COFFE Roastery, ürün çeşitliliği ve kalitesinin
yanı sıra özgün atmosferi ve hizmet kalitesiyle de kahve
severler için muhakkak uğranılması gereken mekânlar
arasında yer alıyor.
2022-23 yılları içerisinde mega konseptindeki
mağaza sayısını 5’e çıkarmayı hedefleyen
LA MINITA COFFEE Roastery sınırlı sayıda bayilik verecek
olup, 2023 yılı sonrasında açılacak olan tüm mağazalarını
kendi şirket bünyesinde açmayı hedeflemektedir. Mega
konseptinin yanı sıra mağaza büyüklüğüne bağlı olarak
kiosk ve ekspres tarzlarında 2 farklı konseptle; başta
Türkiye olmak üzere dünya çapında sektöre yatırımlarını
arttırıp, sektörün önde gelen yerli ve güçlü bir kahve
markası olmayı hedeflemektedir.
FRANCHISE
Yerel kahve dükkânı işletmeleri, marketler ve değişik
çalışma alanlarından gelen taleplerle toptan taze
kavrulmuş kahve imalatına başlamış olan kahve markası;
bu konuda da kahve endüstrisinde güçlü bir yerde olmayı
hedeflemektedir. Bu bağlamda yakın zamanda daha güçlü
ve bütünleşmiş bir kahve kavurma tesisinin açılışını yapma
hazırlığında olan yerel marka, açıldığı ilk günden beri
çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir.
Doğru kahve, doğru ekipman ve doğru barista
üçlemesinden yola çıkan LA MINITA COFFEE Roastery;
bünyesindeki doğru kahve ve doğru ekipmanlarla
gerçekleştirdiği workshoplarla, kahve severlerin
doğru bir ev baristası olmaları yolunda da ciddi
sorumluluk üstlenmiş ve her Salı günü kahve severleri
laboratuvarlarında misafir edip kahve, kavurma ve
demlemeye dair temel bilgileri sertifikasyonlu bir
programla paylaşmaktan onur duymaktadır. Bununla
birlikte Türkiye geneline göre ekipman parkuru ve bar
büyüklüğü olarak özel bir noktada olan işletme, kahve
dükkânı ve pasta imalathanesindeki tüm imkanlarıyla
gerek stajlarını yapmak isteyen gerekse deneyim
kazanmak isteyen öğrencilere destek olmayı
bir sorumluluk olarak görmektedir.
LA MINITA COFFEE Roastery,
açılışından kısa bir süre sonra
kurduğu LA MINITA COFFEE
Patisserie adı altındaki pasta
imalathanesinde klasik
ürünlerle birlikte kendi özel
reçeteleriyle üretimini hep
taze ve günlük olarak yaptığı
kurabiye, pasta, kek, sandviç ve
diğer unlu mamulleriyle kahvenin
yanı sıra pasta ve tatlı severlerinin de
vazgeçilmez noktası olma yolunda emin
adımlarla yürümeye devam ediyor.
Doğru kahve
Doğru ekipman
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
Doğru barista
59
 FRANCHISE

ÖZTİRYAKİLER GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİYLE

FARKLI ÇÖZÜMLER SUNUYOR

Öztiryakiler endüstriyel mutfak ürünlerinde, profesyonellerin tüm proje ihtiyaçlarını

karşılayacak son teknolojiye sahip, 140 bin m2 kapalı üretim tesisleriyle 64 yıldır
sektörüne katma değerli ürünler kazandırıyor. Uzman ekibi, gelişmiş servis ağı ve müşteri
memnuniyetiyle sektörde profesyonellerin en çok tercih marka haline gelen Öztiryakiler,
tecrübeli profesyonel mutfak proje ekibi ile konsept aşamasından faaliyete geçene kadar
her büyüklükteki profesyonel mutfağa hizmet veriyor. Projelerde kullanılan profesyonel
mutfak ürünlerinin hepsini kendi tesislerinde yerli üretimle gerçekleştiriyor.

üks oteller, restoran zincirleri, Yaz ayları için geliştirilen yeni Kahve satışlarının arttığı günümüzde

L cafe ve işletmeler, hastaneler,

mutfak okulları, sahra mobil
yaşam üniteleri, fast-food zincir
markaları gibi büyük mutfak projelerinde
marka kalitesini sürdüren Öztiryakiler
bunun yanında yıllardır ülkemizin önde
gelen akaryakıt istasyonlarına marka
kalitesiyle çözümler sunuyor. Uzman
pişirici gerektirmeyen ve kullanımı
son derece basit olan, her fincanda
mükemmel kahve lezzeti sunan WMF
Kahve makinelerinin yanında, sıcak-
soğuk display, fırın, çay makinesi,
buzdolabı gibi mini cafe konseptinde
ihtiyaç duyulan tüm ürünleri
proje tecrübesiyle ve geniş servis
ekipmanlarıyla karşılıyor.
> > www.h i z me t i x .c om .t r
uygulamalar sayesinde akaryakıt
istasyonlarından en iyi kalitede buzlu
ve aromalı içecekleri kullanıcılara
yine temassız ve kendilerinin
hazırlayabileceği tek tuşla profesyonel
lezzetler sunuyor. Anahtar teslim
projeleri ve sunduğu farklı ürün
çeşitleriyle Öztiryakiler, çözüm ortağı
olduğu markaları ve Türkiye genelinde
ulaştığımız nokta sayısını her geçen gün
arttırmayı hedefliyor.
Yüksek Kalitede, Eşsiz Kahve Lezzeti
Son yıllarda hayatın her alanında
erişimi hızlı, kolay ve kullanımı basit
teknolojik ürünlere ilgi artıyor. Tüketim
miktarı, çeşitliliği, erişim kolaylığı
ve kullanıcı sayısı gittikçe artan ve
teknolojinin imkânları ile işletmelerin
sunduğu çözümler sayesinde “kahve”
ve destekleyici ürünlerine olan talep
yükseliyor. İşletmelere farklı imkânlar
sunan ürünlerin en yeni örneği ise Alman
kalitesinde ‘WMF Kahve Makineleri’ ve
onun tamamlayıcı çözümleri…
Yüksek kalitede güvenilir performans,
dokunmatik ekranı, kolay kullanım,
temassız ödeme, entegre ödeme
özelliği, kullanım raporları sunması
akaryakıt istasyonlarının payı dikkat
çekecek derece de artış gösterirken,
birçok akaryakıt markası bunu iletişim
çalışmalarına yansıtarak sunduğu
hizmetlerin bilinirliğini artırıyor. Önceki
yıllarda yapılan “Kahve Tüketim
Alışkanlıkları Araştırması” sonuçları da
gösteriyor ki; tüketicilerin yüzde 62,7’si
akaryakıt istasyonlarından kahve alıyor
ve yüzde 49’u akaryakıt istasyonunun
iş birliği içerisinde olduğu kahve
zincirinin o akaryakıt istasyonuna gitme
sıklığını arttıracağını belirtiyor.
Dünya Markaları Öztiryakiler’de
Öztiryakiler’in, marka temsilciliğini
yaptığı diğer kahve makineleri
arasında İtalyan Ferrari’nin tasarımcısı
tarafından özel olarak tasarlanan
Faema E71E, üçlü elektromekanik
buton paneli ve oled ekranı ile göze
çarpıyor. E71E, GTİ infüzyon sistemi
ile yüksek hassasiyetli infüzyonu
ve mükemmelliği garanti ederken,
bağımsız grup başlıkları sayesinde
kahve karışımlarını istediğiniz sıcaklıkta
demleme imkânı sunuyor. Ürün, çift
cidarlı ve uzatılmış buhar çubukları
sayesinde soğuk dokunuşlu ve

ve al-götür noktalarında kahve baristanın kullanımını kolaylaştıran

tüketicilerine büyük kolaylık sağlaması
bakımından pandemi ile hayatımızdaki
değişimin büyük bir parçası olan
akaryakıt istasyonları tarafından oldukça
tercih ediliyor.
buhar çubuklarına sahip. Öztiryakiler,
75 yıllık geçmişe sahip İtalyan menşeli
bir diğer kahve makinesi markası
olan Nuova Simonelli’nin de marka
temsilciliğini sürdürüyor.

60
 TURİZM

TÜRKİYE TURİZMİNİN İKİ LOKOMOTİFİ REKOR KIRIYOR

Türkiye’de yaz turizmi denildiğinde akla gelen ilk lokasyonardan biri olan Antalya, alternatif pazarların
artışıyla birlikte yılın ilk 8 ayında 9 milyon 64 bin 164 turist ağırlayarak rekor kırdı. Yılın her sezonunda
turistlerin yoğunlukla tercih ettiği İstanbul ile ilgili de açıklamalarda bulunan Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)
Başkanı Müberra Eresin, İstanbul’un sekiz aylık dönemde doluluk ve oda başı gelir ortalamasının, Avrupa
destinasyonları ortalamasının üzerinde seyretmeye devam ettiğine vurgu yaptı.

Fraport TAV Antalya Havalimanı Genel Müdürü Deniz Her yer dolup taşacak beklentilerini
Varol, 2022'nin 8.5 aylık döneminde hizmet verdikleri yolcu gerçekçi bulmuyorum
sayısıyla ilgili bilgiler verdi. Havalimanındaki yoğunluğun
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizm
rekor yılı olan 2019 rakamlarına yaklaştığını ve o dönemde
sezonuyla ilgili değerlendirmelerde bulunduğu açıklamasında,
yaklaşık 35 milyon yolcuya hizmet verildiğini anımsatan
"Dünyadaki doğalgaz vesaire gibi krizler sebebiyle Türkiye'ye
Varol, "Bu yıl 8,5 ayda iç ve dış hat geliş gidişe baktığımızda
fazla turist gelecek, her yer dolup taşacak gibi beklentileri
23 milyondan fazla yolcuya hizmet vermişiz. Eğer Rusya ile
gerçekçi bulmuyorum. Dünya genelinde veya bölgesel
Ukrayna arasındaki savaş yaşanmamış olsaydı bugün 2019
belirsizlikler oluştuğu zaman seyahatler daha az olur. Geçen
verilerinin üstüne çıkmış olacaktık." dedi.
seneye göre daha iyi turist alacağız mı, alacağız. Rakamlar
Kazakistan'dan ilk defa 500 bin yolcu geçen seneye kıyasla kışın çok daha iyi turist alacağımızı
barajına ulaştık gösteriyor. Bu, ülkemizi eskiye göre çok daha iyi tanıtıyor
Bu yıl alternatif pazarlar noktasında da güzel gelişmelerin olmamız, otel yatırımcılarımızın,
yaşandığını aktaran Varol, "Antalya Havalimanı tarihinde turizm sektörünün çok bilinçli bir
ilk defa bu yıl 1 milyonun üzerinde İngiliz yolcu girişi şekilde hizmet standartlarını
gerçekleşti. Heyecan verici destinasyonlarımızdan biri de yükseltmesiyle orantılı.” dedi.
Kazakistan oldu. Burada da ilk defa bu yıl yarım milyon yolcu
barajına ulaştık.” diye konuştu.
Son 3 yılın en hareketli kışı olacak
Kış turizmini geliştirmek için ürün ve pazar
çeşitlendirmesi çalışmaları yapıldığını söyleyen Akdeniz
Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı
Erkan Yağcı, "Avrupa’daki gelişmelere baktığımızda son 3
yılın en hareketli kış turizmini yaşayacağız. Bu beklenti,
sadece Avrupa’da yaşanan enerji krizi nedeniyle
oluşmadı. Biz birçok Avrupalı turisti kış turizmi
çerçevesinde zaten ağırlıyorduk. Bunun yanında
sağlık, futbol, golf, kongre ve etkinlik turizmiyle
de kış sezonunu destekliyorduk. Ama şu da bir
gerçek; Avrupa’da yaşanan son durum karşısında
oluşan talebin karşılığını alması gereken en önemli
aday Antalya. Antalya’da Kasım ayının özellikle Avrupa
ve İngiltere pazarında iyi geçeceğini öngörüyoruz. Ayrıca
toplantı ve etkinlik segmentinde de canlanma olduğunu
görüyoruz.” dedi.
> > www.h i z me t i x .c om .t r

64

İstanbul, Avrupa destinasyonları
ortalamasının üzerinde
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra
Eresin, 2022’ye iyi başlayan ve sonrasında da yükselişini
sürdüren turizm sektörünün yaz dönemini de yüksek
doluluklarla kapattığını belirtti. Eresin, “Temmuz ve
Ağustos ayları çok yoğun geçti. Eylül ayında da grafikler
yukarıdaydı. İstanbul’un hem Ağustos ayında hem de
sekiz aylık dönemde doluluk ve oda başı gelir ortalaması,
Avrupa destinasyonları ortalamasının üzerinde
seyretmeye devam ediyor.” dedi.
2019’u geçmek üzereyiz
Güncel doluluklar ve oda fiyatları hakkında bilgi veren Eresin,
şunları söyledi:
İstanbul’da Ağustos 2022 otel dolulukları yüzde 87.5 oldu.
2019 yılı Ağustos ayına baktığımızda bu oran yüzde 86.7’ydi. Bu
yılın ilk 8 ayına baktığımızda ise İstanbul’da doluluklar yüzde
72.7 olarak gerçekleşti. 2019’un ilk 8 ayında bu oran
yüzde 73.3 olmuştu.
Türkiye genelinde Ağustos 2022 otel dolulukları yüzde 79.5
oldu. 2019 yılı Ağustos ayına baktığımızda bu oran yüzde 78.8
olmuştu. 8 ayda Türkiye genelinde doluluklar yüzde 65.4 oldu.
2019’un ilk 8 ayında bu oran yüzde 66.9 olmuştu.
İstanbul’da ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan günlük
satılan oda bedelimiz Ağustos 2022’de 168.2 Euro oldu. 2019
yılında bu rakam 105.8 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden
odabaşı elde edilen gelirler ise (RevPAR) Ağustos 2022’de 147.1
Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 91.7 Euro olmuştu.
TURİZM
Türkiye genelinde ise günlük satılan oda bedelimiz Ağustos
2022’de 164.5 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam 103.5 Euro
olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden oda başı elde edilen gelirler
Ağustos 2022’de 130.8 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da
90.9 Euro olmuştu.
Türkiye genelinde Ocak-Ağustos döneminde; günlük satılan oda
bedelimiz 2022’de 113.6 Euro oldu. Bu rakam 2019’da 78.7 Euro
olmuştu. 8 ayda toplam oda sayısı üzerinden oda başı elde edilen
gelirler 2022’de 74.4 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 52.6
Euro olmuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da yalnızca turist
sayısının değil, kişi başı gecelik gelirin de ciddi bir şekilde arttığını
ifade ederek, “Bu sene 83-84 dolardan kişi başı gecelik gelirle
bir rekor kırmış olacağız, Türkiye geçmişteki rekorunu egale
etmiş olacak. 62 dolarlara kadar gerilemişti, yapılan tanıtım
çalışmalarıyla yüzde 35'lik bir artışla 83-84 dolar bandını yıl
sonunda yakalayacağını görüyoruz. Önümüzdeki yıl hedefimiz 93
dolar. Her yıl bunun üstüne koyarak rakamları yükseltmeye devam
edeceğiz." diye konuştu.
Avrupa’da yaşanan enerji krizi nedeniyle özellikle
65 yaş üzeri Avrupalıların kışı Türkiye'de geçirmesi
gündeme geldi. Bu kapsamda da Türkiye’ye kış
mevsiminde 10 milyonu aşkın turist gelmesi bekleniyor.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r < <
65
 TURİZM

ANTALYA’NIN YENİ YILDIZLARI

Pandemi sonrası toparlanma sürecine giren turizm sektöründe yeni yatırımlar ardı ardına
geliyor. Yatırımlar neticesinde Türkiye’nin tatil cenneti Antalya’da da otel açılışları hız
kesmeden devam ediyor. 2022 yılı Temmuz ayında 4 milyar 964 milyon lira yatırımla
gerçekleşecek 16 yeni otel projesine yatırım teşvik belgesi verilmişti. Hizmetix olarak bizler de,
2022 yılında Antalya bölgesinde açılan yeni otellere Ekim sayımızda yer verdik.

Cullinan Belek geri dönüşünün 12-18 yıl aralığında olduğunu tahmin

ygün Şirketler Grubu tarafından hayata geçirilen 200
A milyon Euro yatırım değerine sahip 600 otel odalı
Cullinan Belek, Haziran ayında konuklarına kapılarını açtı.
Üst bir marka yarattıklarını ifade eden Aygün Şirketler
Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aygün, “Cullinan
Afrika’daki en büyük elmas bahçesinin ismi, ayrıca dünyaca
ünlü bir otomobil markasının da modeli. Buradan yola
çıkarak bu ismi verdik. İsmimizden de anlaşılacağı üzere
üst düzey bir otelde üst düzey bir hizmet verip, lüks bir
tatil yapmak isteyenleri hedefliyoruz. Otelin arazisini
2016’da 54.5 milyon Euro’ya satın almıştık. Ocak 2020’de
de otelin inşasına başladık. Eğer otel yatırımına bugün
başlamış olsaydık maliyeti 400 milyon Euro’ya kadar
çıkabilirdi. Yaptığımız bütçelendirmeye göre otel yatırımının
ediyoruz.” dedi.
Otelimizde en lüks servisi vereceğiz
Aygün, “Otelimizde ‘en lüks’ servisi vereceğiz. Tatile
gelenler kişiselleştirilmiş hizmetten yararlanacak. Otelde
çok önemli restoranlar yer alacak. 7 A La Carte ile hizmet
vereceğiz. Havlusundan yiyecek-içeceklerine kadar her şey
en lüks ürünler arasında seçildi. Otelimiz ultra her şey dahil
konseptinde çalışacak. Toplam 600 odası olan otelimizde
250 odadan direkt havuz imkânı var.” diye konuştu.
12 ay açık olacak
Aygün, “Tüm yıl boyunca açık olacak olan otelimizde
Antalya’ya 12 ay boyunca misafir çekmeyi planlıyoruz. Yeni
sahamız şimdiden golf severlerin odağına girmiş durumda.”
ifadelerini kullandı.

Rubi Platinum Sign

R ubi Platinum’un eşsiz mimarisi ile A la Carte All Inclusive
anlayışının birleştiği kişiye kendisini ayrıcalıklı hissettiren
Rubi Platinum Sign, Akdeniz’in mavi suları ve tüm zarafeti ile
unutulmayacak bir tatil vadediyor. A la Carte anlayışı ile konuklarına
çağdaş ve benzersiz bir hizmet sunan Rubi Platinum Sign, 117
milyon 573 bin TL yatırımla hayata geçirildi. Akdeniz gastronomisi
> > www.h i z me t i x .c om. t r

ve eşsiz güzelliklerini, enerjisini ve zarafeti ayrıcalıklı yaşam tarzı ile

buluşturmayı hedefleyen Rubi Platinum Sign, Platinum All Inclusive
konseptini daha fazla ayrıcalıklı hizmet için A la Carte Inclusive
konsepti ile birleştiriyor. Platinum bir tatil, Akdeniz stili ve sofistike
konsepti ile Rubi Platinum, A la Carte hizmetin nefes keseceği Rubi
Platinum Sign oteli ile imzasını atmaya hazırlanıyor.

66
 TURİZM

Aletris Deluxe Hotel & Spa

letris Deluxe Hotel & Spa; standart, engelli, aile,
A deniz manzaralı ve swim up oda çeşitleriyle
toplamda 336 oda ve 752 yatak kapasitesiyle şıklığın
ve üst düzey kalitenin hissedildiği, özel kumlu plajı,
havuzları ve konforlu odalarıyla unutulmayacak bir
tatil için misafirlerini bekliyor. Akdeniz mutfağıyla
ve yöresel kombinasyonlarla konukları için özel
olarak hazırladığı menülerle, her damak tadına hitap
eden 7 gün, 7 tema sunumlarıyla farklı lezzetler ile
misafirlerini buluştururken, A la Carte restoranları ile
farklı lezzetler sunuyor.
Aletris Deluxe Hotel & Spa, sahile yaklaşık 600 m
konumda yer alıyor. Uzunluğu 100 m. olan sahil, özel
kumlu plaja sahip. Tesis; açık ve kapalı havuzları,
çocuk ve kaydırak havuzu ile birlikte swim up
havuzlarıyla toplamda 1200 m² havuz alanına sahip.

Dream Water World

R üyaların gerçek olduğu yer mottosuyla 2022
yazında standart, engelli ve aile oda çeşitleriyle
toplamda 350 odasıyla konforlu ve lüks bir
konaklama sağlayan Dream Water World, yavaş
yavaş derinleşen özel ince kumlu plajı, gün boyu
konuklarının keyifli vakit geçirmesi için hazırlanan
plaj barı ve snack restoranı ile tüm gün hizmet
sunuyor. Dream Water World, Çocuk Dünyası
& Kaydıraklı Havuzu ile büyüklere olduğu kadar
çocuklara da hitap eden büyük bir kaydırak
komplesi içermekte.
Konuklarının memnuniyetini her şeyin üstünde
tutan bir anlayışla her şey dahil konsepti sabah saat
Megasaray Westbeach Antalya
ntalya’nın en güzel konumu olan dünyaca ünlü
10:00'dan 24:00'a kadar sürmekte.
A Konyaaltı Plajı’nda yer alan ve unutulmaz bir
tatil deneyimi yaşatmayı amaçlayan, dağ ve deniz
manzarasının buluşma noktasında yer alan Megasaray
Westbeach Antalya, her penceresinden ayrı bir hikaye
yansıtmayı başarıyor.
12.000 m2 alana sahip olan tesiste 144 adet dağ
manzaralı, 144 adet deniz manzaralı, 16 adet corner
superior süit, 16 adet aile odası, 9 adet teras süit, 2 adet
junior süit, 2 adet king süit oda olmak üzere toplamda 334
oda bulunmakta.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<

Megasaray Westbeach Antalya, Ultra Her Şey Dahil

konaklama konsepti ile dünyaca ünlü tatların gastronomi
durağı olan mutfaklarından çıkan her lezzeti özenle
detaylandırıyor. Ana restoranın dışında La Prima İtalyan A
La Carte ve Lagos Balık A La Carte ile misafirlerine şimdiye
kadar yaşamadıkları bir deneyim sunmayı amaçlıyor.

67
 TURİZM

OTELLER TASARIMLA YENİLENİYOR

Pandemi sonrasında
hayatımızda birçok
önceliğin değişmesiyle
birlikte, huzurlu ve
sakin bir tatil için tercih
ettiğimiz otellerde de
beklentilerimiz değişti.
Gerek kısa süreli gerekse
de uzun süreli tatillerde
otellerde ev sıcaklığı
ve konforunu aramaya
başladığımız bu dönemde;
başta odalar olmak üzere
lobisinden restoranına,
SPA ve dinlenme
alanlarından teknolojik tele girişte karşımıza çıkan
alanlarına kadar farklı
ve dinamik tasarımlar
ön plana çıkmaya
O ilk alanlardan olan lobilerde
daha ferah bir ortam yaratmak
amacıyla az mobilya tercih ediliyor.
başladı. Rahatlık ve Doğal aydınlatma, ev sıcaklığını
hissettirecek rahat ve şık mobilyalar ile
şıklığı bir araya getirerek
aksesuarlar bu alanlarda dikkat çekiyor.
oluşturulan mekan
tasarımlarında dikkat
çeken noktaları, Hizmetix
olarak sizler için derledik.

zaktan çalışma sisteminin

U yaygınlaşması, otel iç mekan

> > www.h i z me t i x .c om. t r

tasarımlarında da etkisini
gösterdi. Ziyaretçiler otellerde artık
dinlenirken çalışabilecekleri ve açık
havada güvenle zaman geçirirken
aynı zamanda spor da yapabilecekleri
alanları tercih ediyor.

68
 TURİZM

İ nsan sirkülasyonun yoğun olduğu

ve hijyen açısından en çok dikkat
edilmesi gereken yerlerin başında
gelen restoran alanlarında, yüzeylerinde
virüs ve bakteri tutmayan ürünlerin tercih
oranı artış gösterdi. Otel restoranları
farklı dünya mutfakları ve fine dining
menüleriyle yalnızca doymak için yemek
yenilen alanların dışında bir konsepte
bürünerek, dekorasyon anlamında
tamamlayıcı ve çevre dostu malzemelerle
donatılmaya başladı. Sıcak ve pastel
tonların ağırlıkta olduğu bu yeni restoran
dekorasyonlarında ayrıca daha çok güven
verdiği görüşüyle açık restoran konsepti
de benimsenmiş durumda.

S
ağlıklı yaşamın
günden güne çok
fazla insan tarafından
benimsenmesinin ardından
wellness ve SPA alanlarında
da ahşap ve doğal malzemeler
ön plana çıkarken, geri
dönüştürülmüş malzemelerin
kullanımına da çoğunlukla yer
veriliyor.

evreye duyarlı

C malzemelerden üretilmiş
ürünlerin yoğun olarak
kullanıldığı, teknoloji ve hijyen
odaklı otel odalarının konfor
katsayılarını artıracak dekorasyon
çözümlerinde başlıca yatakta ya
da masada çalışılabilen alanlar ve
mini mutfaklar yer alıyor.

> > ww w . hi zm etix . co m . tr

70
 E-MOBİLİTE

ELEKTRİFİKASYON SÜRECİNDE FARKINDALIK

YARATMAYI AMAÇLIYORUZ
aşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından düzenlenen

T “Elektrikli Araçlar Günü” etkinliğinin dördüncüsü Kocaeli’de gerçekleştirildi.

Etkinlikte; otomotiv sektöründeki dönüşümün tedarik sanayisini çevreleyen
başlıkları paylaşıldı.
TOSB’un (Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) ev sahipliğinde
yapılan ve alanında uzman çok sayıda ismin yer aldığı etkinlikte; otomotiv
sektöründeki dönüşümün tedarik sanayisini çevreleyen başlıkları paylaşıldı.
Elektrifikasyon sürecinin getirdiği risk ve fırsatlara odaklanan etkinlikte; tedarik
endüstrisini çevreleyen dönüşümün önemi mercek altına alındı. Ayrıca serinin son
etkinliğinde katılımcılar, A2MAC1 tarafından getirilen 300’e yakın elektrikli araç
batarya alt komponentleri araç parçasını sergi alanında inceleme fırsatı buldu.
Üyelerimizi bu sürece dahil etmeye çalışıyoruz
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berke Ercan, elektrifikasyon sürecinin
Türk otomotiv sanayisinin gündeminde en üst sıralarda yer aldığını vurguladı.
TAYSAD’ın hayata geçirdiği çalışmalar ve yürüttüğü projelerle tüm üyelerini
elektrifikasyon sürecine teşvik etmeye çalıştığını vurgulayan Ercan, “Bu konuda
farkındalık yaratmayı, teknik altyapı ve teknik bilgi sağlamayı amaçlıyoruz. Aynı
zamanda üyelerimizi bu sürece dahil etmeye çalışıyoruz. Bunun için de TAYSAD’ın
çalışma grupları var. AR-GE çalışma gruplarımız, yeniden yapılandırdığımız Uludağ
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ve Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ile
ortak platformumuz olan Otomotiv Teknoloji Platformu var. Çalışma gruplarımızla
bu sürecin teknik altyapısını beslemeye gayret ediyoruz. Üyelerimizi de bu çalışma
gruplarına katılmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.
“Elektrifikasyon için ‘önümüzdeki süreç’ demek geçersiz. Elektrifikasyon süreci artık
evlerimizin içinde.” ifadelerini kullanan Ercan, TAYSAD üyelerine seslenerek; “İçinde
bulunduğumuz sürece yakın durmak adına bu çalışma ve faaliyetlere katılmanızın hem
firmalarınız hem sektörümüz hem de ülkemiz adına büyük yararı bulunuyor.” dedi.
Elektrikli araçların yüzde 80’i evde ya da iş yerinde şarj ediliyor
Dünya genelinde yapılan araştırmalara göre elektrikli araçların ağırlıklı olarak ev ve
iş yerlerinde şarj edildiğini anlatan Arsan Danışmanlık kurucu ortağı Yalçın Arsan, “Bu
konuda Türkiye’de yapılan bir çalışma yok ama bence ülkemizde elektrikli araçların
Taşıt Araçları yüzde 80’i evde ya da iş yerinde şarj ediliyor.” dedi. Elektrikli araçlar konusunda
sektörün üretim, AR-GE, planlama çalışmalarıyla birlikte devletin ciddi regülasyonları
Tedarik Sanayicileri bazında genişleyen bir ekonominin oluştuğunu aktaran Arsan, “Bir üretici olarak,
Derneği (TAYSAD) evde şarjın kritik öneme sahip olduğunu anlarsak, önümüze yepyeni bir perspektif
açılabilir, AR-GE ve üretim yetkinliklerimizi kullanabileceğimiz yeni alanlar bulabiliriz.”
tarafından düzenlenen ifadelerini kullandı.
“Elektrikli Araçlar
Günü” etkinliğinin
dördüncüsü Kocaeli’de
gerçekleştirildi.
Etkinlikte; otomotiv
> > www.h i z me t i x .c om .t r

sektöründeki dönüşümün
tedarik sanayisini
çevreleyen başlıkları
paylaşıldı.

72

Dünya genelindeki 7-8 milyon adetlik elektrikli araç sayısının
beş yıl sonra 50-60 milyon adetlere ulaşabileceğini, bu durumun
evde ya da işyerinde şarjın stratejik önemini desteklediğini
söyleyen Arsan, “Eğer şebekeniz müsaitse ve otomobiliniz
şarja bağlıysa, akşam saatlerinde arabanızdan gelen enerji
kullanılarak evinizin ışıkları yanacak. Dolayısıyla belki de elektrikli
araçlarımızın depoladığı enerjiyi kendi ihtiyacımız için kullanma
potansiyelimiz var. Aynı durum sanayi üretiminin zirve yaptığı
saatler için de geçerli. Konuya bu perspektiften bakarsak, şarj
operasyonun ağırlıklı olarak evde, işyerlerinde gerçekleştiğinin
farkına varırsak, bu oyunun paydaşlarının kimler olduğunu
görürsek, bambaşka imkanlar ve fırsatlarla dolu bir resimle karşı
karşıya olduğumuzu anlıyoruz. Öyle bir dönüşüm içerisindeyiz
ki ancak bunun ölçeğini, içeriğini ve kapsamını doğru anlarsak
gereken adımları atabiliriz.” dedi.
Global elektrikli araçlar pazarında teknoloji trendleri
Katılımcılar, A2MAC1 tarafından getirilen 300’e yakın elektrikli
araç batarya alt komponentleri araç parçasını sergi alanında
inceleme fırsatı buldu. A2MAC1 şirketinin mühendisi ve Türkiye
temsilci Halil Özdemir ise “Yeni üretilen elektrikli araçların ilk
müşterilerinden biriyiz. Bu araçları ve komponentlerini tüm
boyutlarıyla, teknoloji, maliyet, performans, yenilenebilirlik
açısından şeffaf ve tekrar edilebilen yöntemler ile inceliyor ve
geleceği deşifre etmeye çalışıyoruz” dedi. Ayrıca “TAYSAD Elektrikli
Araçlar Günü” kapsamında katılımcılar, A2MAC1, Altınay Mobilite,
Suzuki, MG, Musoshi, Otokar, Öztorun Oto-BMW ve Vestel’in
elektrikli ürün ve araçlarını inceleyip, deneyimleme ve test sürüşü
yapma fırsatı buldu.
E-MOBİLİTE
LEGRAND,
İHTİYACINIZ OLAN
HER YERDE
egrand, güvenli ve hızlı şarj teknolojisi ile
L ihtiyacınız olan her yerde tüm elektrikli
araçların sorunu olan şarj problemini ortadan
kaldırıyor. Elektrikli ve plug-in hybrid elektrikli
araçlarınız için güvenli ve hızlı şarj sistemi sağlayan
AC ve DC tip elektrikli araç şarj istasyonu ürünlerimiz
ile evlerde, toplu konutlarda, ofislerde, otoparklarda,
alışveriş merkezlerinde, hastahaneler, kamu binaları,
endüstriyel tesisler vb. yerlerde bireysel veya toplu
kullanımlar için şarj istasyonu çözümleri sunmaktayız.
AC tipte plastik ve metal seçenekleri ile
3,4kW'dan 32kW'a kadar şarj istasyonu çözümleri
bulunmaktadır. Dahili Bluetooth bağlantısı ve
opsiyonel olarak tercih edilebilen haberleşme kiti ile
lokal veya uzaktan elektrikli araç şarj istasyonlarınızı
kontrol edebilirsiniz.
DC tip hızlı şarj elektrikli araç şarj istasyonlarında
ise 2021 yılında Hollanda merkezli Ecotap firmasının
Legrand bünyesine katılması ile 180kW’a kadar
DC tip hızlı şarj elektrikli araç şarj istasyonları
çözümlerini sunmaktayız.
Sizin ve aracınızın güvenliği bizim için önemlidir.
Şarj işleminizi güven içinde yapabilmeniz için elektrikli
araç şarj istasyonlarında 6mA DC kaçak akım koruma
standarttır. Yetkisiz kişilerin kullanımını engellemek
için isteğe bağlı olarak elektrikli şarj istasyonlarına
RFID okuyucu takılabilir. RFID okuyucu sayesinde
istasyonların kartlı kontrolü sağlanabilir. AC ve DC
tip elektrikli araç şarj istasyonu çözümlerimiz OCPP
protokolüne uygun olup şarj ağı
operatörlerinin sistemleri ile
haberleşebilir.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
73
 E-MOBİLİTE

HANNOVER'DE TÜRK MARKALAR GÖZDE OLDU

Ağır ticari araç ve taşımacılık alanındaki son yeniliklerin tanıtıldığı Almanya'nın Hannover
kentinde düzenlenen IAA Transportation Fuarı’nda, Türk otomotiv sanayisi kuruluşları
gözde oldu. Elektrikli çözümlerini fuarda katılımcılara tanıtan yerli markalar, gelecek
vizyonlarını da gözler önüne serdi. Anadolu Isuzu, Ford Otosan, Karsan, TEMSA,
Mercedes-Benz Türk, Güleryüz ve Man gibi yerli üretim yapan firmaların yer aldığı fuarda,
ticari araçların geleceğinin elektrikli çözümlerde olduğuna vurgu yapıldı.

Karsan, yine öncü davranıp sürdürülebilir
Hidrojen Çağını ulaşım konusunda bir adım daha
atıyor. e-ATA HYDROGEN’in
Başlatıyor dünya lansmanını Almanya’da
gerçekleştiren Karsan CEO’su Okan
Baş, “Karsan olarak öncü rolümüzü
bir kez daha gösterdik. Hidrojen
yakıt teknolojisine adım atarak
ürkiye otomotiv sanayinin
yine öncü davranıp ürün gamımızı
genişleterek sürdürülebilir ulaşım
konusunda bir adım daha attık.
Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım
Önde vizyonumuz ile geleceğin
elektrikli hidrojen yakıt hücreli
aracımızı geliştirip, dünyaya
tanıttık.” dedi.

T önde gelen kuruluşlarından

Karsan, Almanya’nın
Hannover şehrinde düzenlenen IAA
toplu ulaşımda yeni
bir çağ başlatıyoruz.
Son 5 yıl içinde 6
metre e-JEST, 8
Transportation Fuarı’nda hidrojen
çağını başlattı. Sayısız başarılara metre elektrikli ve
imza attığı elektrikli ve otonom otonom e-ATAK ve
> > www.h i z me t i x .c om .t r

ürün ailesine hidrojen yakıtlı 10-12-18 metre

e-ATA HYDROGEN’i de ekleyen e-ATA’dan sonra
Karsan, elektrikli mobiliteyi başka şimdi de hidrojenli
bir boyuta taşıyor. “Mobilitenin 12 metre e-ATA
Geleceğinde Bir Adım Önde” aracımızı devreye
vizyonu ile hareket eden Karsan, aldık. Bu anlamda

74

Ford Otosan’dan
%100 elektrikli
kamyon
vrupa’nın ticari araç üretim
A lideri, Türkiye’de geliştirilen
ve üretilen ilk %100
elektrikli ağır ticari aracını IAA
Transportation Fuarı’nda dünyaya
tanıttı. Bağlantılı ve yenilikçi
teknolojilere sahip %100 elektrikli
kamyon; Ford Otosan’ın uzun
dönem sürdürülebilirlik hedefleri
doğrultusunda, ağır ticari araçlarda
2040’ta sıfır emisyon hedefine
yönelik dev bir adım niteliği
taşıyor. Ayrıca Ford Trucks’ın 2030
yılında Avrupa’ya satışlarının
yarısının sıfır emisyonlu olması
hedefinin gerçekleşmesinde büyük
rol oynuyor.
Ford Otosan’ın Türkiye'nin
sadece en büyük otomotiv
şirketlerinden biri değil;
otomotivde teknolojik dönüşümün
de öncüsü olduğuna dikkat çeken
Ford Otosan Genel Müdürü
Güven Özyurt, bugün binek
araçlardan ağır ticariye kadar
geniş bir yelpazede elektrikli
dönüşümün dünya çapında
önemli oyuncuları arasında yer
aldıklarını belirtti. Bu yıl Temmuz
ayında Romanya’daki Ford
Craiova fabrikasını satın alarak
şirketin üretim operasyonlarını
binek araçları kapsayacak
şekilde genişlettiklerini
belirten Özyurt, Türkiye’deki
elektriklenme yolculuğunu
Romanya’da da devam ettireceğini
sözlerine ekledi. Özyurt şu
değerlendirmelerde bulundu:
“Otomotiv endüstrisinde,
Paris İklim Anlaşması, AB
Yeşil Mutabakatı ve ACEA gibi
anlaşmalara paralel şekilde
sıfır emisyonlu araçlar başta
olmak üzere bağlantılı, otonom
teknolojiler için uzun süredir
var gücümüzle çalışıyoruz.
Bu çalışmalarımız bizi hep
daha ileriye taşıyor ve tüm
segmentlerde elektrikli dönüşüme
liderlik ediyoruz. Türkiye’nin en
gelişmiş AR-GE merkezi ve en
yetkin mühendisleri ile geçmişten
beri pek çok ilke imza attık. Bugün
%100 elektrikli kamyonumuz ile
yine bir ilki başarmanın ve inovatif
teknolojilerimizi sizlere sunmanın
gururunu yaşıyoruz.”
Türkiye’de üretilecek %100
elektrikli ağır ticari aracı ve
geleceğin bağlantılı, otonom
sürüş teknolojilerine yönelik
ileri teknoloji hamleleri ile global
yolculuklarını hız kesmeden
sürdürdüklerini aktaran Ford
Trucks Genel Müdür Yardımcısı
Serhan Turfan, şu anda 43 ülkede
olduklarını 2024’te ise 50 ülkeye
ulaşmayı planladıklarını belirtti.
60 yılı aşkın süredir ağır
ticari sektöründe “En verimli
taşıma çözümleri ile değer
yaratmak” vizyonu ile hizmet
veren Ford Trucks, IAA
Transportation Fuarı’nda
lansmanını gerçekleştirdiği %100
E-MOBİLİTE
elektrikli kamyonun yanı sıra;
Ford Otosan’ın mühendislik
yetenekleri, teknoloji üretimi
ve AR-GE gücü ile geliştirdiği
bağlantılı ve otonom sürüş
teknolojilerini de ziyaretçilerle
buluşturdu.
Otonom sürüşe giden yolda
geçmişten beri önemli çalışmalara
imza atan Ford Trucks, fuarda
ayrıca “Seviye 4 Otoyol Pilotu”
ve “Otonom Geri Park Etme”
gibi teknolojilerini katılımcılarla
buluşturdu. Fuar konukları aynı
zamanda “Uzaktan Araç Kontrol”
teknolojisi ile 2.000 km uzakta
oldukları Eskişehir’deki F-MAX’i
kullanma deneyimi yaşadılar.
Ford Trucks’ın %100 elektrikli,
sessiz ve mükemmel manevra
kabiliyetine sahip yeni nesil
kamyonu, içten yanmalı motorlu
araçlarla karşılaştırıldığında, aylık
enerji tüketim maliyeti açısından
pek çok avantaj yaratıyor.
Örneğin müşterinin harcayacağı
enerji maliyetleri bugünün
koşullarına göre yarı yarıya kadar
düşebiliyor. Benzer avantaj, bakım
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
maliyetlerinde de görülecek.
Hareketli ve bakım gerektiren
parça sayısı elektrikli araçta
çok daha az olduğu için, bakım
maliyetlerinin 3’te 2 oranında
düşmesi bekleniyor.
75
 E-MOBİLİTE

TEMSA’dan
olmanın gururunu yaşıyoruz. Eğer VOLT, alternatif yakıtlı Kendo
kuzeye gitmek istiyorsanız bunun 13 CNG ve orta boy otobüs

ilk elektrikli
en kolay yolu kutup yıldızını takip segmentindeki temsilcisi Isuzu
etmektir. Bizim kuzeyimiz daha Grand Toro ile katılımcıların

şehirlerarası
yaşanabilir, daha temiz, daha büyük ilgisini topladı.
güvenli bir dünya. Kutup yıldızımız
Big·e, taşımacılıkta çığır açacak
otobüs
ise sürdürülebilirlik. Bu yolculukta
kararlı şekilde yolumuza devam Anadolu Isuzu, tasarımını ve
ediyoruz. Bu kapsamda 2025 üretimini tamamen Türkiye’de
yılında da üretim tesisimizden gerçekleştirdiği %100 elektrikli

I
AA Transportation Fuarı’na
katılan TEMSA, yeni elektrikli
araç modeli LD SB E’nin
lansmanını gerçekleştirdi. 40
farklı ülkeden 1.200’ün üzerinde
şirketin ve binlerce katılımcının
ziyaret ettiği fuarın en çok ilgi
gören araçlarından biri olan LD
SB E, yüksek mühendislik kalitesi
ve sürüş konforuyla TEMSA’nın
elektrikli araç gamına önemli bir
katkı sağlayacak.
çıkan her iki araçtan bir tanesinin
elektrikli olmasını hedefliyoruz.”
ifadelerini kullandı.
Anadolu Isuzu,
Hannover’de
Big·e’yi tanıttı
nadolu Isuzu, pazardaki
yeni modeli Big·e’nin lansmanını
ilk kez IAA Transportation
Fuarı’nda gerçekleştirdi. Anadolu
Isuzu kalite standardının ve
mühendisliğinin ürünü olan
ve fuar ziyaretçileri ile basın
mensuplarının büyük ilgisiyle
karşılaşan Big·e, lojistik ve
taşımacılık çözümlerinde
geleceğe atılan bir imza niteliğini
taşıyor. Araç, kompakt yapısı
ve yenilikçi elektrikli motoru
ile şehirlerin “son kilometre”

A konumunu daha da
geliştirme hedefi
kapsamında IAA Transportation
Fuarı’na katılarak yenilikçi ve
çevreci araçlarını tanıttı. Anadolu
Isuzu, ticari araç endüstrisinin
en önemli etkinliği sayılan ve
lider ticari araç markalarının
ve ilgili yan sanayii şirketlerini
bir araya getiren fuarda yeni
Big·e ve CitiVolt 12 modellerinin
yanı sıra tam elektrikli NovoCiti
taşımacılık ihtiyaçlarında önemli
bir ihtiyaca yanıt veriyor. Yaklaşık
4 metreküplük hacime ve 1000
kg’a varan taşıma kapasitesine
sahip olan Big·e, üç farklı batarya
kapasitesi ile 150 kilometreye
varan menzil imkanı sunuyor.
3 ila 5 saat arasında tam şarj
kapasitesine ulaşabilen Big·e
Anadolu Isuzu’nun Çayırova’daki
üretim tesislerinde, Isuzu kalite
standartları ile üretilecek.

Kutup yıldızımız sürdürülebilirlik

Lansman etkinliği kapsamında
düzenlenen basın toplantısında
konuşan TEMSA CEO’su Tolga
Kaan Doğancıoğlu, sürdürülebilirlik
ve dijitalizasyonun otomotiv
sektöründeki belirleyici iki ana
trend olduğunu vurgularken,
“Bugün farklı segmentlerde, 5
> > www.h i z me t i x .c om. t r

farklı elektrikli aracın lansmanını

yapmış olan dünyadaki ender
şirketlerden biriyiz. Ayrıca LD SB
E aracımızla, Avrupalı bir şirket
olarak kıtanın ilk şehirlerarası
elektrikli otobüsünü üretmiş

76
 E-MOBİLİTE

KAHVE DÜNYASI
SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAMA KATKI SAĞLIYOR

Sürdürülebilir bir gelecek için lojistik ağını

elektrikli araçlarla yenileyen Altınmarka
Grubu markalarından Kahve Dünyası,
V Weekend festivalinde birbirinden lezzetli
ürünlerini ziyaretçilerle buluştururken, yeni
elektrikli araç filosunu da ilk kez görücüye
çıkardı. Daha yaşanılır bir dünya için
karbon ayak izini azaltma hedefiyle lojistik
operasyonunu şehir içi ve fabrikalarında
elektrikli araçlarla sağlayan Kahve Dünyası,
bu yatırımını sahil bölgelerinde paket servis
hizmeti içinde kullanacak.

epimizin Ortak Noktası Kahve Dünyası, sosyal Kahve Dünyası şehir içinde Türkiye’nin ilk tamamen

H hayata ve sürdürülebilir bir geleceğe somut katkılar

sağlama misyonuyla sektöründe öncü olacak
uygulamalar hayata geçirmeye devam ediyor. Intercity
İstanbul Park’ın ev sahipliğinde otomobil tutkunlarının bir
araya geldiği V Weekend festivalinde, Altınmarka Grubu’na
ait Türkiye’nin ilk ticari %100 elektrikli araçları sergilendi.
Şehir içi ve fabrikalarında lojistik operasyonu elektrikli
araçlarıyla sağlayacak olan Kahve Dünyası ve grup şirketi
markalarına ait, Ford E-Transit ticari araçtan Pilotcar
Kargo Soğutuculu Araca, Rakun Pro 2 ve Rakun Pro
3E-Motosikletlerden %100 yerli üretim olan Musoshi’ye
kadar farklı amaçlara hizmet eden birçok model bulunuyor.
> > www.h i z me t i x .c om .t r
elektrikli hafif ticari aracı olan Ford E-Transit’le
yollarda olurken, Citroen AMI araçları ile Güney’de
servis ağını genişletecek.
Göcek’te başlayacak, diğer tatil beldelerine yayılacak
Pilot bölge olarak seçilen Göcek’te paket servis hizmetine
başlayacak olan Kahve Dünyası Algötür önümüzdeki
dönemde elektrikli AMI aracıyla teslimat yapacak. Paket
servis hizmetini güney lokasyonlarında yaygınlaştırmayı
planlayan marka, mağazalarının 5 km çapında yer alan
bölgelere elektrikli araçlarıyla hizmet vermeyi hedefliyor.
Göcek’te başlayacak uygulamayı Kuşadası, Bodrum ve
Marmaris takip edecek.

78
 MAKALE

BU İŞİN SONUNDA ÜRETİM

PATLAR MI?

DR. HAKAN ÇINAR

hakan.cinar@mentorgumruk.com.tr

öyle giderse ve yazımın sonuna doğru bahsettiğim Rusya’nın Avrupa bölgesi ülkelerine gaz akışını

B koşullar gerçekleşirse patlar. Ama negatif olarak

anlaşılmasın, pozitif anlamda patlar. Bir de bakmışız
otomobil markaları üretimlerini Türkiye’ye, Marmara ve
durdurması ile pek çok fabrika yükselen elektrik ve
doğalgaz faturaları nedeniyle kapamalara başladı. Enerji
maliyetindeki artış oranı daha şimdiden on katına çıkmış
Ege’ye taşımak için sıraya girmişler. Elektronik sektörünün durumda. Örneğin Hollanda'da Damco Alüminyum fabrikası
dev oyuncuları Doğu’ya Güneydoğu’da yatırım yapıyor, Eylül başında “enerji fiyatlarındaki aşırı yükselme ve
uçak fabrikaları İç Anadolu’ya akın etmişler. Demir-çelik devlet desteğinin olmaması" sebebiyle üretimini geçici
ve alüminyum fabrikaları sıraya girmiş kendilerine yer olarak durdururken, çinko üreticisi Nrystar, Romanya’da
arıyorlar. Sanayi Bakanlığı müracaatları sıraya almış, kime alüminyum üreticisi Alro Slatina, İsveç'teki kağıt fabrikası
daha öncelik verebiliriz diye bir kurgu yapmaya çalışırken, Lessebo, Fransa’da 77 yıldır faaliyet gösteren cam üreticisi
bu firmalar işe alımlar konusunda binlerce adayla görüşüyor Duralex de üretimlerine ara verdiklerini açıkladı. Hepsinin de
ve işe alım yapıyor. Asgari ücret, üretimde çoktan beş haneli
gerekçesi yüksek enerji maliyeti.
rakamlara ulaşmış bile.
Benim gibi hayal kuran ve düşünen pek çok farklı
Galiba çok abarttım, bu kadar hayal biraz fazla olabilir.
sektör temsilcisi olduğunu söylemem lazım. Gerçekten
Ama Avrupa’daki enerji krizini iyi okumak ve olabilecek
de bu yatırımcılar Türkiye’ye gelir mi, üretimler Türkiye’ye
her tür gelişmeye hazırlıklı olmak da şart. Ne olup bitiyor
kayar mı? Öte taraftan madalyonun diğer yüzünün, yani
Avrupa ülkelerinde, önce duruma bir bakalım.
Avrupa’daki daralmanın ihracatımız üzerinde olumsuz etkisi
Avrupa’nın enerji krizi ile yavaş da olsa gittiği yol, üretimin
olduğunu da araya sıkıştırmam lazım. Ancak üretimlerin
daralması. Bunu görebilmek veya tahmin edebilmek pek de
Türkiye’ye kayması elbette olası, zira üretim ne yapar
zor olmasa gerek. Tabii bundan sonra önemli olan sanayi
eder, yeni adres arar ve sonunda da bulur. Zaten aksi bir
devi bu ülkelerin ileriye dönük ne tür aksiyon alacakları...
durum çok daha önemli sorunlara yol açabilir. Ama bulduğu
Örneğin Almanya’da Enerji Krizi tartışmaları adresin biz olabilmemiz için, mevcut beşeri durumumuz,
yoğunlaşırken, bu yılsonuna kadar ülke genelinde faaliyette coğrafyamız, lojistik yakınlığımız ve altyapımız, ucuz
olan son üç nükleer santralin de 2022 sonu itibarıyla
işgücümüz yeterli değil. İstikrarlı politikalar olmadığı
kapatılmasında ısrar eden Federal Ekonomi ve İklim
sürece bu yatırımları ülkemize çekmemiz öyle hayalini
Koruma Bakanı Robert Habeck, baskıların ve eleştirilerin
kurduğumuz gibi olmaz ve olmayacaktır. İşte o durumda
artması üzerine tutum değiştirmek zorunda kaldı. Gelinen
da sadece madalyonun yukarda bahsettiğim yüzü ile karşı
noktada şimdilik üretimin Nisan’a kadar devam edeceğini
karşıya kalırız.
açıkladı. Fransa’nın santralleri bakıma aldık demesi
> > www.h i z me t i x .c om .t r

doğru mu bilinmez ama, Almanya’ya bu konuda destek
vermeyeceği artık bilinir bir gerçek. Öte yandan aynı Fransa,
enerji sıkıntısını gidermek için bir yandan güneş ve açık
deniz rüzgar santralleri inşa ederek, Macron’un iklim yasası
kapsamında vadettiği 8 yeni nesil nükleer santrali inşa edip,
yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmakta kararlı.
Özün sözü, üretimde önemli bir fırsat var mı, var. Ama
fırsatı işe çeviremedikçe, siyasi ve ekonomik istikrarı tesis
edemediğimiz sürece hayalden öteye de geçemez. İktidar,
muhalefet, ana muhalefet, baba muhalefet; herkesin bu
fırsatın farkına varıp bir an önce birliktelik sağlayarak bir
aksiyona geçmeleri şart.

80

MERCEDES-BENZ
TÜRK’ÜN CONECTO
HYBRID’İ TÜRKİYE’DE
Şehir içi otobüs sektörünün en
önemli oyuncuları arasında yer alan
Mercedes-Benz Conecto’nun hibrit
modeli Mercedes-Benz Conecto
hybrid, Türkiye'de satışa sunuldu.
Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs
Fabrikası’nda üretilen araç, Mercedes-
Benz Türk Otobüs Pazarlama ve
Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy,
Mercedes-Benz Türk Şehir İçi Otobüs
ve Kamu Satış Grup Müdürü Orhan
Çavuş ve basın mensuplarının
katılımıyla Mercedes-Benz Türk
Pazarlama Merkezi’nde düzenlenen
etkinlikte tanıtıldı.
Mercedes-Benz Türk Şehir İçi
Otobüs ve Kamu Satış Grup Müdürü
Orhan Çavuş, “Emisyon değerleri
konusunda değişen
yasal gerekliliklerin
içten yanmalı motorlarla
karşılanması gün geçtikçe daha
da zorlaşıyor. Şirket olarak hem yasal
gereklilikler hem de karbon nötr
gelecek vizyonumuz doğrultusunda
yatırımlarımızı ağırlıklı olarak elektrikli
araçlara yönlendiriyoruz. Hoşdere
Otobüs Fabrikamızda üretilecek olan
Mercedes-Benz Conecto hybrid de bu
çalışmalarımız sonucunda ortaya çıktı.
Aracımız, geleneksel dizel motorlu
Conecto modelimize göre yüzde 6,5’e
varan yakıt tasarrufu sağlıyor. Yılda
80.000 km yol kateden bir Mercedes-
Benz Conecto hybrid, gerçekleştirdiği
yakıt tasarrufu sayesinde ortalama
5.2 ton CO2’in çevreye salınmasının
önüne geçecek. Mercedes-Benz
Türk’ün geliştirilme aşamasından
üretim aşamasına kadar önemli bir rol
üstlendiği yeni aracımızın ülkemize,
sektörümüze ve şirketimize hayırlı
olmasını diliyorum.” diye konuştu.
Hibrit teknolojisiyle yüzde
6,5’e varan yakıt tasarrufu
Euro 6 dizel motora sahip
versiyonlara göre yüzde 6,5’e
varan yakıt tasarrufu sağlayan
Mercedes-Benz Conecto hybrid,
emisyon değerlerini önemli oranda
düşürerek çevreye daha az karbon
salınmasını sağlayacak.
OTOMOTİV
Elektrikli
motorun dizel
motor ile sürekli beraber
çalıştığı ve “kompakt hibrit” olarak
adlandırılan bir sisteme sahip
olan araçta, elektrikli motor, dizel
motor ile şanzıman arasına entegre
edildi. Mercedes-Benz Conecto
hybrid’de, frenleme veya gazsız
sürüş esnasında ortaya çıkan enerji,
elektrikli motor tarafından elektrik
enerjisine dönüştürülerek tavanda
konumlandırılmış yüksek depolama
kapasitesine sahip kapasitörlere
aktarılarak depolanıyor. Depolanan
elektrik enerjisi, aracın kalkışı
esnasında dizel motoru desteklemek
için kullanılıyor ve dizel motora daha
az yük binmesini sağlıyor.
AR-GE’sinde Türk mühendislerin
imzası var
Çatı şirketi Daimler Truck dünyasında
başarıları ile adından sıklıkla söz
ettiren Mercedes-Benz Türk Otobüs
AR-GE ekibi, Mercedes-Benz Conecto
hybrid’in AR-GE çalışmalarının proje
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
yönetimini üstlenerek önemli bir
çalışmaya daha imza attı. Ayrıca, aracın
karoserinde, dış ve iç kaplamalarında
yapılması gereken adaptasyonlar,
bataryanın konumlandırılması ve kablo
tesisatlarının tasarlanması da yine aynı
ekibin çalışmaları ile hayata geçirildi.
81
 ENERJİ

TÜRKİYE’DE DEĞİŞİMİN ANAHTARI:

GÜNEŞ ENERJİSİ
Ember'in hayata geçirdiği çalışmaların ardından yaptığı son analizine göre elektrik
üretiminin yüzde 50'sini ithal fosil yakıtlardan sağlayan Türkiye, rüzgar ve güneş enerjisi
payını artırarak bu oranı yüzde 25'e düşürebilir. Çalışmada, ülkede güneş enerjisine talebin
kat kat arttığına ve bu alanda büyük bir kapasite bulunduğuna da ayrıca dikkat çekiliyor.

E
nerji konusunda faaliyet gösteren düşünce kuruluşu
Ember‘in yayımladığı analize göre, 2021’de
Türkiye’deki elektrik üretiminin yüzde 50’sini
sağlayan ithal fosil kaynakların payı, rüzgar ve güneş
enerjisi sayesinde 2030 yılına kadar yüzde 25’in altına
indirilebilir. Bunu sağlayabilmek için ise rüzgar ve güneş
enerjisi kapasitesinde ciddi artışların sağlanması gerekiyor.
Yeni bir enerji planı
Enerji bağımsızlığının ancak temiz enerjiyle mümkün
olduğunu belirten Ember, çalışmada Türkiye’nin geçtiğimiz
yıl Paris Anlaşması’na taraf olarak 2053 yılına kadar net sıfır
hedefi belirlediği ve bu hedefe uygun olarak yeni bir enerji
planı açıklayacağına değindi.
Yeni enerji planında belirlenecek rüzgar ve güneş
enerjisi hedeflerinin ülkenin yalnızca karbonsuzlaşmasını
değil, aynı zamanda enerji bağımsızlığını da
sağlayabileceğini ortaya koyan çalışmada, özellikle güneş
enerjisinin enerji bağımsızlığına giden yolda hayati bir yer
tutacağına dikkat çekildi.
Dışa bağımlılık yarıya indirilebilir
Aynı şekilde ithal fosil yakıtların payını yarıya indirmek
için, 8,8 GW seviyesinde olan güneş kapasitesine
2030 yılına dek her yıl ortalama 4 GW’lık kapasite
eklenmesi gerekiyor.
2030’a kadar ise Türkiye’nin güneş enerjisi
kapasitesinin 40 GW’a ve rüzgar enerjisi kapasitesinin
de 30 GW’a ulaşması gerekiyor.
Yatırımcıların ilgisi yüksek
Son yıllarda ise her yıl yaklaşık 1 GW’lık güneş
kapasitesinin devreye alındığını belirten çalışmada,
“Halbuki Türkiye’nin yerli panel üretim kapasitesi
bunun sekiz katı. Yatırımcıların güneşe ilgisi de çok
daha yüksek seviyelerde. Her yıl düzenlenen güneş
enerjisi ihalelerine, ihale kapasitesinin 10-15 katı talep
geliyor.” denildi.
Analizde, güneş enerjisinin faydalarına da ayrı
bir yer verildi. Buna göre güneş enerjisinin ucuz ve
ülkedeki potansiyelinin yüksek olmasının yanında diğer
avantajları da bulunuyor. Bunlar:

Araştırmaya göre Türkiye, 2030 yılına kadar rüzgar ve
güneş enerjisinde yapacağı atılımla elektrik üretimindeki
dışa bağımlılığını yarıya indirebilir.
> > www.h i z me t i x .c om. t r
Güneş enerjisinden elektrik üretimi, artan klima
kullanımı ihtiyacı nedeniyle yaz aylarında zirve yapan
ülke çapındaki elektrik tüketimi profiline iyi uyum sağlar
ve kurak mevsimlerde hidroelektriği telafi edebilir.

2021 yılında elektriğinin yüzde 50’sini ithal kömür ve

doğalgaz ile üreten Türkiye’nin sekiz yıl içinde bu oranı
yüzde 25’in altına düşürmek için rüzgar ve güneşin elektrik
üretimindeki payının tüm kaynaklar arasında en az üçte
bir oranına yükseltmesi gerekiyor. 2021 itibariyle rüzgar
ve güneşin elektrik üretimindeki payı ise
yüzde 13,6 seviyesindeydi.
Güneş enerjisi sayesinde yazın elektrik üretiminde
kullanılacak barajlı hidroelektrik santralleri kış aylarında
değerlendirilerek doğalgaz santrallerine olan ihtiyaç
ve doğalgaz tüketimi azaltılabilir, böylece kışın en soğuk
dönemlerinde ortaya çıkan gaz talebi daha
kolay karşılanabilir.

82
 ENERJİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ ALANINDA

İSTİHDAM ARTIYOR
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) işbirliği
ile hazırlanan raporda enerji krizi ve salgına karşın yenilenebilir enerji alanında 700 bin yeni
istihdam yaratılarak 12,7 milyona ulaşıldı. 2030 yılında yeşil enerjide istihdamın 38 milyona
ulaşacağı öngörülüyor.

luslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) ve yılında tüm enerji sektöründe 139 milyon kişinin istihdam

U Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile işbirliği ile

hazırlanan Yenilenebilir Enerji ve İstihdam Yıllık
İnceleme 2022 raporunu yayınlandı. Yenilenebilir enerjide
istihdam artışını sürükleyen ana unsurun iç pazar büyüklüğü
olduğuna işaret edilen raporda, yeşil enerjide en hızlı
büyüyen sektörün güneş enerjisi olduğu belirtildi. Küresel
olarak 12,7 milyon kişinin üçte birine yakın kısmı yaklaşık
olarak 4,3 milyon kişinin bu sektör aracılığıyla yaratılan
işlerde istihdam edildiği vurgulandı.
Enerji güvenliğine katkı sağlayacak
IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera rapora
ilişkin değerlendirmesinde, “Çok sayıda zorluk karşısında,
yenilenebilir enerji işleri dirençli olmaya devam ediyor
ve güvenilir bir iş yaratma motoru olduğu kanıtlandı.
Dünyanın dört bir yanındaki hükümetlere tavsiyem,
yenilenebilir enerji işlerinin genişletilmesini teşvik eden
endüstriyel politikalar izlemeleridir. Yerel bir değer zincirini
teşvik etmek, yalnızca insanlar ve yerel topluluklar için
iş fırsatları ve yeni işler yaratmayacaktır. Aynı zamanda
tedarik zinciri güvenilirliğini destekleyecek ve genel
olarak daha fazla enerji güvenliğine katkıda bulunulmuş
olunacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
edileceği tahmin edilirken, yeşil enerjide istihdam 38,2
milyon olarak tahmin edildi.
Rüzgar ekipmanında Avrupa önemli ihracatçı
Avrupa şu anda dünyanın rüzgar enerji üretiminin yaklaşık
yüzde 40’ını oluşturuyor ve rüzgar enerjisi ekipmanının en
önemli ihracatçısı; güneş PV üretim endüstrisini yeniden
yapılandırmaya çalışıyor. Afrika’nın rolü hâlâ sınırlı. Rapor,
merkezi olmayan yenilenebilir enerji kaynaklarında,
özellikle yerel ticaret, tarım ve diğer ekonomik faaliyetlerin
desteklenmesinde artan iş fırsatları olduğuna işaret etti.
Amerika’da Meksika, rüzgar türbini kanatlarının lider
tedarikçisi konumunda. Brezilya, biyoyakıtlarda lider işveren
olmaya devam ediyor, ancak aynı zamanda rüzgar ve güneş
PV kurulumlarında da birçok iş ekliyor. ABD, gelişmekte
olan açık deniz rüzgar sektörü için yerel bir sanayi üssü
kurmaya başlıyor.
EPDK’DAN LİSANSSIZ ÜRETİM
YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), bir veya birden
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<

İstihdamın üçte ikisi Asya’da

Rapor, artan sayıda ülkenin yenilenebilir enerjide
istihdam yarattığını gösteriyor. Bu işlerin neredeyse üçte
ikisi Asya’da. Çin tek başına küresel toplamın yüzde 42’sini
oluşturuyor, onu yüzde 10 ile AB ve Brezilya, yüzde 7
ile ABD ve Hindistan izliyor. Raporda, 2030 yılında yeşil
enerjide yeni iş yaratacağı öngörüsü de yer aldı. 2030
fazla tüketim tesisi için birden fazla üretim tesisi kurulmak
istenmesi halinde, farklı görevli tedarik şirketi bölgesi sınırları
içinde de üretim tesisi kurulabileceğini bildirdi. Buna göre,
tüketim tesisleri ile mahsuplaşmak üzere kurulacak üretim
tesisleri, farklı dağıtım bölgelerinde olabilecek. Böylece
daha önce tüm üretim tesislerinin aynı görevli tedarik şirketi
bölgesinde bulunması şartı kaldırılmış oldu.

83
 MAKALE
TÜRKİYE’DE YEŞİL
BİNALAR VE YEŞİL BİNA
SERTİFİKA SİSTEMİ
ONUR ALBAYRAK
Makine Mühendisi - YESU Uzmanı
K
ullanım süresi boyunca çevreye en az zararı veren ve
doğal kaynakları en verimli şekilde kullanarak hizmet
veren binalar yeşil bina olarak adlandırılırlar. Yeşil
binalar birçok teknik özelliğe bağlı olarak tanımlanırlar. Bunlar
genel olarak kısaca şöyle sıralanabilir;
- Binanın inşaatında geri dönüşüm malzemelerinin ve geri
dönüştürülebilir malzemelerin kullanılması
- İnsan sağlığına zarar verecek yapı malzemesi
kullanılmaması
- Binanın enerji gereksinimini, yenilenebilir ve temiz enerji
kaynakları ile karşılaması ve fosil yakıt kullanımının en aza
indirilmesi
- Üst düzey ısı yalıtımına sahip olması ve dolayısıyla ısıtma-
soğutma kaynaklı enerji tüketiminin en aza indirilmesi
- Aynı şekilde kaliteli bir akustik yalıtım yapılarak hem bina
sakinleri hem de bina çevresindeki insanlar için ses konforu
sağlanması
- Güneş ışığından en yüksek düzeyde yararlanan bir tasarıma
sahip olarak aydınlatma kaynaklı enerji tüketimini en aza
indirmesi ve bina yaşayanlarının günışığından mümkün olan
en yüksek seviyede faydalanarak psikolojik olarak daha iyi
hissetmesine yardımcı olması
- İdeal iklimlendirme ve havalandırma sistemleri kullanarak
bina yaşayanları için iç hava kalitesini en yüksek düzeyde, en
az enerji kullanımı ile sağlanması
- Yağmur suyu/gri su toplama ve arıtma sistemleri ile binanın
birincil su kullanım miktarının düşürülmesi
- Atık yönetim sistemi ile geri dönüşüm düzeyinin artırılması
ve sıfır atık hedefine ulaşılması
> > www.h i z me t i x .c om .t r
Dünyanın kaynaklarının hızla azalması ve insanların artan
bilinci ile sürdürülebilir yeşil binalara olan ilgi günümüzde
yüksek düzeylere ulaşmıştır. Bunun bir yansıması olarak
dünya çapında yeşil bina inşaatları hızla çoğalmış ve bu yeşil
binaların derecelendirilmesi ihtiyacı doğmuştur. ABD’de
84
LEED, İngiltere’de BREEAM, Japonya’da CASBEE, Almanya’da
DGNB vb. yeşil bina derecelendirme sistemleri kurulmuştur.
Ülkemizde ise 2021 yılında yasal bir düzenleme ile Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Binalar için
Yeşil Sertifika (YeS-TR) sistemi hayata geçirilmiştir.
Binalar için Yeşil Sertifika Yönetmeliği kapsamında
düzenlenen bu sistem ile ülkemizde yapılacak yeşil binalar
Ulusal Üstünlük, Çok İyi, İyi, ve Geçer olmak üzere dört ayrı
seviyede derecelendirilir. Bu derecelendirme 6 ana tema
çerçevesinde yapılır:
- Bütünleşik Bina Tasarımı, Yapım ve Yönetimi (BBT)
- Yapı Malzemesi ve Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (YMD)
- İç Ortam Kalitesi (İOK)
- Enerji Kullanımı ve Verimliliği (EKV)
- Su ve Atık Yönetimi (SAY)
- Bina İnovasyon (İNO)
Sistem, yapı sahibi adına Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş
YESU (Yeşil Sertifika Uzmanı) tarafından resmi başvurunun
yapılması, yine YESU tarafından tasarım sürecinden başlayarak
bina inşaatı boyunca teknik danışmanlık hizmeti verilmesi,
yetkili denetleyici kuruluş TÜÇA (Türkiye Çevre Ajansı)
tarafından yapının ve inşaat sürecinin denetlenmesi ve
puanlandırılması sonucu Bakanlık tarafından inşaatın bitimi
sonrası sertifikalandırılması aşamalarından oluşur.
Küresel Ayak İzi Ağı’nın (GFN) açıkladığı üzere 2022’de
gezegenimizin bir yıllık kaynağını olması gerekenden 156 gün
önce yani 28 Temmuz 2022 itibariyle tüketip, gelecek yıllardan
yani gelecek nesillerimizden borçlanmaya bu yıl da devam ettik.
Daha yaşanılabilir bir dünya ve kendilerinden borç
alacağımız değil, kendilerine güzel bir miras bırakabileceğimiz
gelecek nesillerimiz için bu kırılgan sürdürülebilirlik düzenini
geri çevirecek en önemli kilometre taşlarından biri olan
sürdürülebilir yeşil binalara yönelmek artık bir tercih değil
zorunluluk olmaya başlamıştır.

TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİ
POTANSİYELİNİ İYİ DEĞERLENDİRMELİ
Necdet Pamir
E
nerji Politikaları Uzmanı Necdet Pamir, enerjide dışa
bağımlılığın Türkiye’yi iki boyutlu kırılganlaştırdığına
dikkat çekerek “Bütün enerjide %70 dışa bağımlıyız.
Bunda, Rusya’ya bağımlılığımız doğalgazda %45, ham petrol
ve petrol ürünlerinde %24 ve taşkömüründe %39. Akkuyu
Nükleer Santralı üretime geçtiğinde nükleerdeki bağımlılığımız
ise %100 olacak. Aynı zamanda da NATO ülkesiyiz. Bu ikircikli
durum, ekonomiden dış politikaya kadar birçok alanda
elimizi zayıflatacak. Giderek kronikleşen bu sorunun çözümü
yenilenebilir enerji kaynaklarıyla mümkün.” ifadesini kullandı.
Pamir’in değerlendirmesine göre;
• Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı azaltabilmesi için en
önemli potansiyeli, zengin yenilenebilir enerji kaynaklarıdır.
Türkiye’nin 2021 sonunda, elektrikte kurulu gücü yaklaşık
99 bin 820 MW’tır ve yaklaşık 330 milyar kWh elektrik
tüketmiştir. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası’na
(REPA) göre rüzgâr potansiyelimiz 48 bin MW’tır. Buna
karşın, bu zengin potansiyelin henüz sadece %21.7’si
değerlendiriliyor.
• Mevcut teknolojiyle, rüzgârdan yaklaşık 134 milyar kWh
elektrik elde edilebilecekken, 2021 yılı üretimi sadece 30.98
milyar kWh. Türkiye’nin toplam açık deniz rüzgâr potansiyeli
50 metreden daha az derinlikte 18 bin MW sabit, 50 - 1.000
metre derinlikte de 57 bin MW olmak üzere toplamda yaklaşık
75 bin MW’tır.
ENERJİ
Enerji Politikaları Uzmanı
Necdet Pamir; Türkiye’nin
enerjide dışa bağımlılığı
azaltabilmesi ve hatta
bağımsız olabilmesi için
en önemli potansiyelinin
zengin yenilenebilir enerji
kaynakları olduğunu
belirterek; “Bu kaynakları
kullanılabilir enerjiye
dönüştürecek ekipmanları
yerli üretebilme kapasitesini
de hızla artırması lazım.”
dedi.
• Ülkemiz, güneş potansiyeli açısından da son derece şanslı
olmasına karşın, bu potansiyelin de sadece %3.6’sı devreye
alındı. Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası’na göre Türkiye’de,
yılda 380 milyar kWh elektrik üretebilecek kapasite mevcut.
İlerleyen teknoloji rüzgâr ve güneşten elde edilebilecek
güvenilir elektrik miktarını artıracak.
• Biyo-yakıt, jeotermal gibi kaynaklarımızın henüz devreye
alınmamış potansiyelleri, gelecek yıllarda hem kendine
daha fazla yetebilen hem de daha az dışa bağımlı bir ülke
olabilmesine olanak verebilecek zenginlikte.
Yüzde 25 tasarruf mümkün
Necdet Pamir’e göre, enerjinin verimli kullanılması
durumunda yüzde 25’e yakın bir tasarruf sağlanabilir.
Enerji tassarufu için temiz enerjiye dönüş ve teknolojik
yeniliklerin belirleyici olacağını belirten Pamir; “Bunların
her ikisine de sahip devletlerin, temiz enerji için küresel
standartları belirleme gücü, temiz enerji arz zincirini kontrol
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
gücü, yeni teknolojilerin gereksinim duyduğu ekipmanı düşük
maliyetle üretebilme gücü ve düşük karbonlu yakıtları üretme
ve ihraç kapasitesini de belirleme gücüne sahip olacaklarını.”
söyledi. Pamir, enerji kaynakları ve beşeri kaynaklar açısından
potansiyeli yüksek olan Türkiye’nin, daha bağımsız, daha
güvenli ve sürdürülebilir bir enerji geleceğini de sağlayacağını
sözlerine ekledi.
85
 LOJİSTİK
LİMA’DAN, OTOMOTİVDE YÜKSEK
TONAJDA HAVAYOLU TAŞIMACILIĞI
Otomotiv sektörüne özel olarak sunduğu lojistik çözümlerle
havayolu taşımacılığında yüksek tonajlı nakliye kapasitesine
sahip olan Lima Lojistik, İstanbul ve Sabiha Gökçen
havalimanlarında 7/24 operasyon ve gümrükleme hizmeti
veriyor. Lima Lojistik Otomotiv Müdürü Ramazan Bedir
ile global pazardaki faaliyetlerini ve otomotiv sektörüne
sundukları lojistik çözümleri konuştuk.
ojistik sektöründe müşterilerinin çözüm ortağı olan
L Lima Lojistik, kıtalararası ticarette müşterilerine ne tür
avantajlar sağlıyor?
Kıtalararası ticarette müşterilerimizin talebi doğrultusunda
zamana duyarlı, hızlı çözümler ve maliyet esaslı alternatif
çözümler sunmaktayız.
Zamana duyarlı ve hızlı aksiyon gerektiren taleplerde ülkeler
arası karayolu geçişleriyle ya da farklı havalimanlarından uçuş
seçenekleriyle en optimum çözümü sağlamaktayız.
Parsiyel taşıma ağlarımızla belli noktalardan yükleme
yaparak müşterilerimize uygun maliyetli alternatifler de
sunabiliyoruz. Örneğin, Uzakdoğu’dan geçilen bir talebi
Avrupa’ya kadar havayolu, sonrasında transit gümrük
işlemlerini yaparak karayolu taşımasıyla nihai teslim noktasına
ulaştırmaktayız.
Global arenada akla gelen ilk isim olmak adına nasıl
bir yol izliyorsunuz?
Başta havayolu olmak üzere karayolu, denizyolu, demiryolu,
intermodal, ekspres kurye, fuar ve etkinlik lojistiği, bozulabilir
> > www.h i z me t i x .c om .t r
86
Ramazan Bedir
kargo taşımacılığı ve proje taşımacılığı alanlarında hızlı,
güvenli ve ekonomik çözümler üretiyoruz. Sevkiyatlarınızın
ihracat ve ithalat çift yönlü olarak istediğiniz yere
zamanında ulaşması için uzman kadromuzla 7/24
çalışıyoruz. Lojistik hizmet kavramını "proje, yöntemler
ve operasyon" olarak üç aşamada irdeliyoruz. Hizmetin
yapısı ve mevcut durumun analizi gibi temel gereksinimleri
belirledikten sonra müşteriye özel tasarladığımız
operasyonun aşamalarına geçiyoruz. Dünya pazarında
yer edinebilecek bir marka olabilmek için Bursa’dan
başlayan yolculuğumuzu şu an İstanbul, İzmir ve Milano
ofislerimiz ile Eskişehir, Ankara, Denizli, Adana ve Bükreş
acentelerimiz ile sürdürüyoruz.
Lima Lojistik’in en çok öne çıkan taşıma modu hangisi,
bu alanda sağladığınız başarının temelinde neler yatıyor?
Lima Lojistik olarak, tedarik zincirinin en önemli
halkası olan taşımacılıkta esnek çalışma sistemimizle ve
alanında uzman ekiplerimizle otomotiv sektörüne özel
lojistik hizmeti sunuyoruz. Havayolları ile olan iş birliğimiz
sayesinde artırılabilir kapasite ile ilgili bir
sorunumuz bulunmamakla birlikte, tüm
sektör taleplerini karşılayabilecek nakliye
kapasitesine sahibiz. İstanbul ve Sabiha
Gökçen havalimanlarında 7 gün 24 saat
operasyon ve gümrükleme hizmeti veriyoruz.
Otomotiv sektöründe üretim hatlarına
parçaların yetişebilmesi için dakikalar bile
büyük önem arz ediyor. Lima Lojistik olarak
alanında uzman ekiplerimizle sunduğumuz
alternatif lojistik operasyonları ile hizmet
verdiğimiz firmalara yükün zamanında
teslimini sağlıyoruz.
 LOJİSTİK

YÜKPORT İLE ONLINE, AMAZON’UN

GÜVENLİ VE 7/24 TÜRKİYE’DEKİ İLK
TAŞIMACILIK BAŞLADI LOJİSTİK ÜSSÜ AÇILDI

100 milyon doları aşkın yatırım ile faaliyete geçen,

Lojistik operasyon süreçlerini dijitalleştirme
amacıyla ortaya çıkan YÜKPORT, sektörde büyük
bir ihtiyaca çözüm sunuyor. KOBİ’ler ve taşıyıcılara
uçtan uca dijital lojistik imkânı veren YÜKPORT,
lojistik sektörünün temel problemi olan doğru
paydaşların aynı platformda hızlı ve kolayca
buluşamaması olduğunu deneyimleyerek buna
yönelik çözümler geliştirmiştir.
Hem yük arayana hem de yükünü taşıtana
karmaşık uygulamalar ve uzun süreçler yerine
kolaylık, hız ve güven sunan YÜKPORT; tek tıkla
fiyat alınabilen ve verilebilen hızlı, kaliteli ve güvenli
taşımacılığının yeni adresi oldu.
YÜKPORT, 30 yıllık grup şirketlerinin sektör
tecrübesini teknoloji ve kolay ara yüz tasarımıyla
birleştirerek lojistik operasyonların dijital
dönüşümünü gerçekleştirme hedefindedir.
Günümüzde iklim krizi farkındalığıyla beraber,
karbon ayak izini azaltmak ve yakıt maliyetleriyle
baş etmek hem yük taşıtanın hem de taşıyıcının
en temel problemidir. YÜKPORT en doğru
artan müşteri talebinin karşılanması konusunda
önemli katkılar sağlayacak Amazon lojistik üssü, bir
yılda bini aşkın yeni istihdam yaratacak. Amazon
Türkiye Ülke Müdürü Richard Marriott, “Türkiye’deki
ilk lojistik üssümüzü açmanın heyecanını yaşıyoruz.
Son teknolojilerle donatılmış yeni lojistik üssümüz,
web sitemiz üzerinden satış yapan ve sayıları son
bir yılda yüzde 50 oranında artan KOBİ’leri Amazon
Lojistik hizmetlerimizle işlerini daha da büyütmeleri
için destekleme konusunda bize önemli katkılar
sağlayacak. Lojistik üssümüze ve satış ortaklarımıza
yaptığımız bu yatırımlar, aynı zamanda, Türkiye’ye
olan bağlılığımızın da bir göstergesi.” dedi.
Amazon 2040 yılına kadar karbon nötr olma
taahhüdünün bir parçası olarak tüm merkezlerinde,
ısıtma ve su ısıtma sistemleri de dahil olmak üzere
%100 elektrik enerjisi kullanıyor ve fosil yakıtların
kullanımından kaçınarak enerji verimliliğine
öncelik veriyor.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
www.hizmetix.com.tr

rota ile en ulaşılabilir fiyata güvenli ve verimli

bir lojistik hizmeti alabileceğiniz bir portaldır.
Farklı taşıma taleplerinin ve seçeneklerinin
tek bir portal üzerinden listelendiği YÜKPORT
sayesinde işletmeler veriyi doğru okuyarak, lojistik
operasyonlarını kolayca dijitalleştirebileceklerdir.

87
 LOJİSTİK

TRUKKER TÜRKİYE, LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE

DİJİTALLEŞMEYİ MERKEZİNE ALIYOR

Yurt içi nakliye ve uluslararası taşımacılık

alanında birçok sektöre hizmet sağlayan
TruKKer Türkiye, lojistik sektöründe
dijitalleşmeyi merkezine alarak sektöre veri
odaklı yenilikler sunuyor. Ekim sayımızda
dergimizde ağırladığımız TruKKer Türkiye
Genel Müdürü Hakan Arıkan ile TruKKer
Türkiye’nin faaliyetlerini konuştuk.

dayalı analiz odaklı eşleştirme modeli sayesinde müşteri

Hakan Arıkan
izmetix okurları için TruKKer Türkiye’nin hayata geçirdiği
talebini aldığımız anda mevcut erişilebilir kamyonları; filo ve
bireysel kamyon sahiplerinden temin ediyoruz. Araç sahipleri,
TruKKer web sitesinde doğrudan talep oluşturarak, WhatsApp
Bot uygulamasını kullanarak veya direkt kanallarımıza
başvurarak sisteme dâhil olabiliyor. Kaydolduktan sonra,
şirket içi ürün yükleme panosu uygulaması aracılığıyla

H çalışmalardan kısaca bahseder misiniz, hangi alanlarda

hizmetlerinizi müşterilerinizle buluşturuyorsunuz?
2016 yılında BAE’de kurulan TruKKer, bugün Orta Doğu ile
Kuzey Afrika’nın en büyük dijital nakliye ağı olma özelliğini taşıyor.
Şirketin Doğu Avrupa, CIS ve ötesinde büyümesini yönetecek bir
merkez olarak ülkemizde konumlandırılan TruKKer Türkiye, 2021
yılı Ağustos ayında kuruldu.
TruKKer Türkiye olarak lojistik sektöründe dijitalleşmeyi
merkezimize alarak hem yurt içi nakliyede hem de uluslararası
taşımacılık alanında birçok sektöre hizmet veriyoruz.
Geliştirdiğimiz dijital platformla sektöre “veri odaklı” yenilikler
getirdik. Örneğin, sektörde sıkça yaşanan tahsilat sorunu için
ödeme sistemini modernize ettik ve platformumuza entegre
ettik. Bulut tabanlı nakliye çözümlerimiz sayesinde, taşıyıcılar ve
işletmelere eksiksiz bir hizmet portföyü sunuyoruz. Bu gelişmiş
dijital ve teknolojik altyapımızla yükün nerede olduğuna, tedarik
durumuna ve piyasada oluşan arz talep değişimine bağlı güncel
fiyatlara anlık olarak ulaşılabiliyor. Bu da sonuçlara şeffaf ve
güvenli bir şekilde ulaşabilmesi anlamına geliyor.
TruKKer Türkiye’yi geleneksel lojistik firmalarından
ayıran noktalar nedir?
Araç sahiplerinin kolayca yük aramasını ve organize etmesini,
müşterilerin de araç sahiplerine hızlı, uygun fiyatlı ve güvenli bir
> > www.h i z me t i x .c om .t r
satıcılar, kendilerini kamyon tipi filolarıyla kaydedebiliyor ve
detaylı bilgiler ekleyebiliyor. Bir sürücüye bir yük atandığında,
operasyon ekibi WhatsApp Botu aracılığıyla iletişim
kurabiliyor. Belirli bir kamyonun rahatça izlenmesine yardımcı
olan bu yenilik, özellikle uluslararası taşımacılıkta yolcular için
güvenilir, yararlı ve ucuz bir iletişim çözümü sunuyor.
Dijitalleşme hayatın her alanında kolaylık sağlarken,
TruKKer Türkiye faaliyet gösterdiği lojistik sektörüne
ne tür değerler katıyor?
Türkiye’nin büyüme rakamları ve ihracat hacmi
düşünüldüğünde araç arzındaki artışın çok az olduğunu ve
artık oluşan talebi karşılayamadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Araç arzındaki bu azalma beraberinde fiyat artışlarını ve araç
tedariğindeki sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sorunları
çözümlemek için de dijital, şeffaf ve izlenebilirliğin daha fazla
olduğu TruKKer gibi platformlara ihtiyaç var. TruKKer ile çalışan
araç sahipleri tahsilat sorununu düşünmüyor, teslim evrakını
sisteme yüklediği aynı gün parasını alıyor. Aynı zamanda bir
sonraki yükünü de planlayabiliyor. Ayrıca bu sistemle araç
sahiplerinin araç boş km sorunu da minimize ediliyor.

şekilde ulaşmasını sağlayan, dijital bir alt yapıya sahibiz öncelikle.

Bu alt yapımızla müşteri ve şoförlere güvenilir, yenilikçi çözümler
sunuyoruz ve iş ortaklarımıza birçok avantaj sağlıyoruz.
Arz ve talebi eşleştiren "dijital yük toplama” iş modelini
yürütüyoruz. Belirli bir kamyonun kolayca izlenmesine yardımcı
olan bu model, özellikle uluslararası taşımacılıkta yolculuklar için
güvenilir, yararlı ve ucuz bir iletişim çözümü sunuyor. Tahmine

88
 LOJİSTİK
TEDARİK ZİNCİRİ SÜREÇLERİNDE FARK
YARATAN İŞ ORTAĞI OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Ömer Gövdeli
Can Kargo, 2023 yılında hizmet
sunmayı planladığı yeni
bölgelerdeki oluşumları için hızla
çalışmalarına devam etmekte.
2025 yılına kadar 22 şehirde
dağıtım merkezi oluşumunu
tamamlamak ve bu dağıtım
merkezlerinden, dağıtım ve
toplama hizmetlerini hayata
geçirmek üzere hedeflerine emin
adımlarla devam ediyor. Can
Kargo Genel Müdür Yardımcıları
Ömer Gövdeli ve Erhan
Topaloğlu ile Ekim sayımızda
> > www.h i z me t i x .c om .t r
gerçekleştirdiğimiz söyleşide,
tedarik zinciri süreçlerinde fark
yaratan iş ortağı olmak adına
hayata geçirdikleri çalışmaları
konuştuk.
90
Erhan Topaloğlu
an Kargo’dan bahseder misiniz,
C müşterilerinize sunduğunuz
lojistik çözümleriniz nelerdir?
Can Kargo markamız ile herhangi
bir alt yüklenici ya da tedarikçi
kullanmadan sahip olduğumuz özmal
ve sözleşmeli araç filomuz, alanında
uzman kadromuz ile şehir içi ve
şehirlerarasında B2B parsiyel ve
kargo taşıma hizmetleri sunuyoruz.
Paletli ve çoklu koli taşımacılığına
yönelik hizmet sunarken,
müşterilerimiz için tüm bu süreci
izlenebilir kılıyoruz.
Lojistik ve depolama sektöründe Can
Kargo’nun konumu nedir, lojistik
ağınız nereleri kapsıyor?
İstanbul, Kocaeli, İzmir, Ankara,
Manisa, Balıkesir, Eskişehir, Bursa,
Sakarya, Yalova, Çerkezköy ve
Çorlu bölgelerinde kendi markamız
ile 24 esasına göre hizmet
sunmaktayız. Tüm bu bölgeleri
kapsayan dağıtım planımız ile
müşterilerimiz, gönderilerinin ne
zaman alıcılarına ulaşacağını henüz
sipariş aşamasındayken görebiliyor.
Stratejik planımız kapsamında yurt
genelinde belirlediğimiz şehirlerde
yeni yerler açmak için çalışmalarımız
devam etmektedir.
Lojistik ve kargo sektöründe paydaşı
olduğunuz müşterilerinize nasıl
bir katma değer sağlıyorsunuz,
müşterilerinizin Can Kargo’yu tercih
etme nedenleri nedir?
Gelişen teknolojileri ve
günün koşullarına göre ortaya
çıkan ihtiyaçları yakından takip
ederek yatırımlarımızı buna göre
yapıyor ve sürekli gelişmeye
devam ediyoruz. Bu kapsamda,
müşterilerimizin sevkiyat sürecini
ve günlük yaşantılarındaki
işlerini kolaylaştırmak için online
işlemlerimiz ile tek ekrandan
işlerini kolaylıkla yürütebilmelerini
sağlıyoruz.
Teslimatını yaptığımız tüm
gönderilere ait ıslak imzalı evrakları
teslimat anında anlık olarak
sistemimize yüklüyoruz. Bu sayede
müşterilerimiz diledikleri zaman,
diledikleri yerden gönderilerine ait
teslimat evraklarına ulaşabiliyor.
Daha önce hiç kargo gönderisi
yapmamış ve ilk kez bunu yapacak
olan birisi dahi online işlemler
bölümünden gönderisine ait fiyatı
hesaplayabilir, ne zaman teslim
edileceğini görebilir, kargosunun
güncel durumunu takip edebilir,
teslimatı yapıldığında imzalı teslimat
evrakına ulaşabilir ve eğer isterse
gönderi ücretini kredi kartı ile
vade farksız 3 taksit seçeneğiyle
ödeyebilmektedir.

Marka bilinirliğinizi artırmak adına
nasıl bir politika geliştirdiniz?
Can Kargo olarak markamız ile her
gün daha fazla müşteriye ulaşmaya
devam ediyoruz. Ülkemizde ve
dünya genelinde yaşanan ekonomik
gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
2023 yılında yapılması planlanan
yatırımlarımızı ve iş birliklerimizi
de bu doğrultuda planlıyoruz ve
stratejik planımızı bu doğrultuda
güncelleyerek gelecek seneye
hazırlanıyoruz.
Öncelikli hedefimiz markamızın
bilinirliğini artırmak ve
hizmetlerimize daha çok müşterinin
ulaşabilmesini sağlamak. Bu
doğrultuda pazarlama faaliyetlerine
hız vererek bu yılın ikinci yarısında
hizmet sunduğumuz şehirlerin,
Türkiye Futbol Federasyonu
1. Ligde top koşturan Anadolu
kulüplerimizden Gençlerbirliği,
Göztepe, Eskişehirspor, Balıkesirspor
ve Bandırmaspor ile sponsorluk
anlaşmaları yaptık.
Orta vadede hayata geçirmeyi
hedeflediğiniz proje ve
yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
2023 yılında Can Kargo markası
ile hizmet sunmayı planladığımız
yeni bölgelerdeki oluşumlarımız için
çalışmalarımız devam etmektedir.
Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen
acentelik taleplerinin her birini
değerlendiriyor ve görüşmelerimize
devam ediyoruz. 2025 yılına
kadar 22 şehirde dağıtım merkezi
oluşumumuzu tamamlamak ve
bu dağıtım merkezlerinden 40
ile yönelik dağıtım ve toplama
hizmetlerimizi hayata geçirmek
üzere hedeflerimize emin adımlarla
devam ediyoruz.
B2B Taşımacılık kapsamında
sektörden hizmet alan firmalar
tarafından tercih edilen ve
güvenilen iş ortağı olmak adına
yaptığımız çalışmalarımız
meyvelerini vermeye devam ediyor,
bizlerde sürdürülebilirlik esasına
bağlı olarak süreçlerimizi sürekli
geliştirmeye devam ediyoruz.
Sektörünüzde kariyer yapmak
isteyenlere tavsiyeleriniz
nelerdir, bu konuda çalışmalarınız
mevcut mu?
Sektörümüzde çalışmaya devam
eden ve gelecekte bu sektörde
kariyer yapmak isteyenler için
de çeşitli çalışmalarımız devam
etmektedir. Alanında uzman
ve yetkin çalışanların yanı
sıra yeni mezun ve tecrübesi
olmayan gençlerimize de fırsat
vermeye çalışıyoruz. Özellikle
sektörümüzdeki kadın çalışan
sayısını artırmayı amaçlıyor, bu
doğrultuda özellikle satış ve
müşteri hizmetleri kadrolarımızda
LOJİSTİK
kadın çalışan sayılarımızı
artırıyoruz.
Taşımacılık sektöründe
başarılı olmanızın altında yatan
faktörler nedir?
Başarılı olabilmek için iş
ortaklarımız ve müşterilerimiz ile
birlikte hareket etmemiz gerektiğini
biliyoruz. Tüm iş ortaklarımız, iç ve
dış müşterilerimiz ile sürekli iletişim
halinde olmaya devam ediyoruz.
Sektörün önemli sorunlarından
bir tanesi olan iletişim sorununu
Can Kargo tarafında yaşatmamak
için disiplinli ve planlı bir şekilde
çalışmaya devam ediyoruz. Bu
kapsamda yılın ikinci yarısından
devreye alınan çağrı merkezimiz ve
merkezi müşteri hizmetleri yapımız
ile sürecimizi perçinlemiş olduk.
Son olarak eklemek istedikleriniz
nelerdir?
Müşterilerimizin ticaretlerine
katma değer sağlamak için Can
Kargo’nun tüm hizmet noktalarında
aynı disiplin ile çalışıyoruz. İstikrarlı
ve kontrollü bir şekilde büyüme
sürecimizi yönetiyoruz, bu sayede
her ay %9- %10’luk bir büyüme
trendine sahibiz. Bizi tercih eden
tüm müşterilerimiz için tedarik
zinciri süreçlerinde fark yaratan ve
vazgeçilmeyen iş ortağı olmak için
çalışıyoruz.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
91
 ATAMA
E k o n o mi v e İş D ü n y a sı D e rg isi
COCA-COLA
ŞİRKETİ’NDE
BAYRAK DEĞİŞİMİ
Coca-Cola Avrasya ve Orta Doğu
Operasyon Birimi Başkanlığı görevini
sürdüren Evguenia Jeny Stoichkova Coca-
Cola Global Ventures’ın Başkanı olarak
atanırken, Sedef Salıngan Şahin Avrasya
ve Ortadoğu Operasyon Birimi’nin yeni
başkanı oldu. Sedef Salıngan Şahin yeni
görevine 1 Ocak 2023’te başlayacak.
Evguenia Jeny Stoichkova 1 Ocak
2023 tarihinden itibaren Coca-Cola’nın,
aralarında Costa Coffee ve Coca-Cola’nın
Monster Beverage Corp.’taki yatırımlarının
da yer aldığı, küresel şirket ve marka
satın almaya odaklanan birimi Global
Ventures’ın Başkanı olarak görev yapacak.
Coca-Cola Şirketi’nde Beslenme,
Meyve Suyu, Süt Ürünleri ve Bitkisel
Sütler Kategorisi Başkanı olarak görev
yapan Sedef Salıngan Şahin, Coca-Cola
Avrasya ve Orta Doğu Operasyon Birimi
Başkanı olarak atandı.
92 > > www.hizmetix.com.tr
DENİZ DEVRİM
CENGİZ, COLENDİ
YÖNETİM KURULU
ÜYESİ OLDU
Türkiye’de dijital bankacılık ve
finansal teknoloji sektörünün
gelişiminde önemli katkıları bulunan
duayen bankacı Deniz Devrim Cengiz,
Colendi’nin Yönetim Kurulu üyesi oldu.
İş hayatına 1996’da Nicholson
International’da başlayan Deniz
Devrim Cengiz, ardından Garanti
Bankası’nda Teftiş Kurulu ile CRM ve
Pazarlama bölümlerinde görev aldı.
2005 yılında TEB’in BNP Paribas ile
gerçekleştirdiği ortaklıkla birlikte;
sırasıyla bireysel pazarlama, crm ve
segmentasyon, alternatif dağıtım
kanalları bölümlerini kurup yönetti.
Cengiz, altı yıllık alternatif dağıtım
kanalları direktörlüğü sonrası, dijital
bankacılık grup direktörü olarak
görev yaptı.
2018 yılında Körfez bölgesinin en
büyük bankacılık gruplarından olan
Kuveyt merkezli National Bank of
Kuwait (NBK) Group’un Dijitalden
Sorumlu Genel Müdürü olarak
atanarak bankanın dijital dönüşümüne
liderlik etti.
LİLLY İLAÇ’TA
ÜST DÜZEY
ATAMA
Lilly İlaç’ta yeni genel müdür
ataması gerçekleştirildi. Yapılan yeni
atama kapsamında, son olarak ABD
Kuzeydoğu Diyabet Birinci Basamak
Tedavi Bölgesi Satış Yrd. Başkan
Yardımcısı olarak görev yapan Emily
Millette, Lilly Türkiye’nin yeni Genel
Müdürü oldu.
Lisans eğitimini Kuzey Karolina
Eyalet Üniversitesi grafik tasarım
bölümünde tamamlayan Emily
Millette, profesyonel hayatına 2008
yılında IBM’de kullanıcı deneyimi
tasarımcısı olarak başlamış, ardından
kullanıcı deneyimi tasarımı lideri
göreviyle daha geniş sorumluluklar
üstlenmiştir. 2016 yılında, Duke
Üniversitesi Fuqua İşletme Okulu’nda
MBA derecesini aldıktan sonra
Lilly’ye katılan Emily Millette,
globalde ve ABD’de strateji, satış ve
pazarlama alanlarında çeşitli roller
üstlenerek, çalışanların gelişimine
katkıda bulunmuş, fonksiyonlar
arası iş birliğine ve çok başarılı iş
sonuçlarına ulaşılmasına liderlik
etmiştir.
 ATAMA

JW MARRIOTT ISTANBUL BOSPHORUS VE
SHERATON ISTANBUL CITY CENTER’A
YENİ GENEL MÜDÜR
ABD merkezli, 132 ülke ve bölgede,
30 lider marka altında 7.500'den fazla
mülkten oluşan bir portföyü kapsayan
Marriott International’ın Türkiye ayağında
üst düzey bir gelişme gerçekleşti. Marriott
Turkey Business Council Chairman
görevini yürüten ve Le Méridien Istanbul
Etiler ile Sheraton Istanbul Levent’in
Genel Müdürlüğünden sorumlu olan
Uygar Koçaş, grubun bünyesinde faaliyet
E k o n o mi v e İş D ü n y a sı D e rg isi
gösteren JW Marriott Istanbul Bosphorus
ve Sheraton Istanbul City Center’a
Multi-Property General Manager görev
tanımıyla yeni Genel Müdür olarak atandı.
Uygar Koçaş, 15 senesi Genel Müdürlük
olmak üzere 25 yıllık konaklama
sektöründeki deneyimi ile şehrin en gözde
otelleri arasında yer alan bu iki otelin hem
lokal hem de ulusal gelişim hedeflerine
liderlik edecek.

SODEXO’DAN YURT DIŞINA

ATAMA
Türkiye’de 1992 yılından bugüne faaliyet gösteren Sodexo Entegre
Hizmet Yönetimi’nde 2011 yılından bu yana Genel Müdürlük Verimlilik
ve Süreç Analiz Müdürü olarak görev yapan Bora Tahir Soydaş, Singapur
& Malezya Bölgesi İş Geliştirme ve Satış Direktörü olarak atandı.
İş hayatına 2006 yılında Walmart’ta Pazarlama Sorumlusu olarak
başlayan Bora Tahir Soydaş, 2011 yılında Sodexo ailesine katıldı.
Sodexo’da sırasıyla İş Geliştirme Temsilcisi, Küresel Stratejik Hesaplar
İş Geliştirme Müdürü ve Küresel Stratejik Hesaplar Operasyon Müdürü
görevlerini üstlenen Bora Tahir Soydaş, 5 Eylül 2022 itibariyle Sodexo
Singapur & Malezya Bölgesi İş Geliştirme ve Satış Direktörü olarak
görev yapacak.

THE GRAND TARABYA OTELE

YENİ GENEL MÜDÜR
Yüzyıllık konukseverlik mirasını çağdaş bir hizmet anlayışı ile bütünleştiren The
Grand Tarabya Oteli, pandemi sonrası kapılarını yeniden açarken, genel müdürlük
görevini sektörün deneyimli isimlerinden Merve Kadıoğlu Sönmez’e emanet etti.
Otelcilik sektörüne 1997 yılında giren Sönmez, satış koordinatörü olarak Hilton
Oteli’nde başladığı kariyerine 2000 yılında Çırağan Palace Hotel Kempinski’de
Kurumsal Satış Müdürü ve 2003-2009 yılları arasında Mövenpick Hotel İstanbul’da
satış organizasyonun farklı kademelerinde görev alarak devam etti. 2013 yılında ilk
genel müdürlük görevini üstlenerek Divan Asia İstanbul’da çalışmaya başladı.
The Grand Tarabya’nın genel müdürlüğü görevine getirilmeden önce ise son
olarak Radisson Ottomare Blu ve Divan İstanbul City’de aynı rolü üstlenmişti.

www.hizmetix.com.tr << 93
 GELİŞEN KENTLER

SELÇUKLU’DAN SOSYAL
BAŞLIKLAR BELEDİYECİLİK
BURADA OLACAKTIR ÖRNEĞİ
Hayata geçirdiği projelerle Selçuklu halkının her zaman yanında olan Selçuklu
Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı hem kültürel değerlere sahip çıkıyor hem
de üniversite öğrencilerine desteğini sürdürüyor.

BİNALİ YILDIRIM’DAN TROPİKAL KELEBEK BAHÇESİ'NE ZİYARET

AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım ve

eşi Semiha Yıldırım Selçuklu Belediyesi tarafından
Konya’ya kazandırılan Avrupa’nın en büyük Tropikal
Kelebek Bahçesi’ni gezdi. Selçuklu Belediye Başkanı
Ahmet Pekyatırmacı, ziyarette Binali Yıldırım ve
beraberindeki heyete ev sahipliği yaptı.
Emeği geçenleri kutluyorum
Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nin rengarenk
kelebeklere ev sahipliği yapan hoş bir ziyaret mekanı
olduğu ifade eden Yıldırım, “Ülke ve Konya turizmine
katkı sağlayan eser için emeği geçenlere teşekkür
ediyorum.” dedi. 40 farklı türde 20 bin kelebek ve 195 civarında
Kelebeklere doğal yaşam alanı sağlayan Konya bitki türü bulunan bahçedeki kelebekleri uçarken
Tropikal Kelebek Bahçesi'ni gezen Yıldırım’a yetkililer doğal ortamında gözlemleyen Yıldırım koluna konan
tarafından bahçe hakkında bilgiler verildi. İçerisinde kelebeklerle de fotoğraf çekindi.

ATIK KUMBARAM PROJESİ’NE YOĞUN İLGİ

Selçuklu Belediyesi İlçe sakinlerimizin ilgisi bizi memnun ediyor
geçtiğimiz Temmuz Başkan Pekyatırmacı, “Şu ana kadar yaklaşık bir
ayında Sıfır Atık aylık süre zarfında Bosna Hersek Mahallemizde
ve İklim Değişikliği
ve Aydınlıkevler Mahallemizdeki atık kumbaram
Müdürlüğü aracılığıyla
merkezlerimize 500’ün üzerinde vatandaşımız gelerek
hayata geçirdiği
kayıtlarını yaptırdı, kartlarını aldı ve 9000 kilogram
Atık Kumbaram
geri dönüştürülebilen atığı şu ana kadar toplamış
projesiyle sıfır atık
bulunuyoruz. 9000 kilogram geri dönüştürülebilen
çalışmalarına yeni
atıkla birlikte buraya kayıt yaptıran ve bizden atık
bir boyut kazandırdı.
Selçuklu Belediye kumbaram kartı alan vatandaşlarımızın bütçelerine de
Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, ilçe sakinlerinden de yoğun 7500 TL civarında bir katkıyı sunmuş bulunuyoruz. Ben
> > www.h i z me t i x .c om .t r

ilgi gören projenin başvuru noktalarından bir tanesi olan
Bosna Hersek Mahallesi’ndeki Atık Kumbaram noktasına
ziyarette bulundu. Bosna Hersek Mahallesi’nde bulunan Atık
Kumbaram istasyonuna gelen vatandaşlarla sohbet eden
Başkan Pekyatırmacı ilçe sakinlerinin projeden duydukları
memnuniyeti kendilerinden dinleyerek duyarlılıkları için
vatandaşlara teşekkür etti.
tüm hemşerilerimizi hem çevreye olan duyarlılıkları
noktasında çok daha yüksek bir hassasiyete davet
ediyorum hem de atık kumbaram merkezlerimize
getirecekleri geri dönüştürülebilir atıklarıyla birlikte
ekonomilerine az da olsa katkı sağlayabileceklerini
ifade ederek bu merkezlerimize davet ediyorum.”
şeklinde konuştu.

94

SELÇUKLU DEMEK SANAT DEMEK
Selçuklu Belediyesi’nin, Ahilik Haftası kapsamında ecdadın
kadim bir geleneği olan çini sanatını gelecek nesillere tanıtmak
ve bu sanatta farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediği
“Yaşayan Miras II. Ulusal Çini ve Seramik Yarışması”nın
ödül töreni Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen
törenle gerçekleştirildi.
Selçuklu'nun kültür ve sanat medeniyeti olduğunu ifade
eden Başkan Pekyatırmacı konuşmasında şu sözlere yer
verdi: “Geçtiğimiz yıl ilk defa Yaşayan Miras Çini ve Seramik
Yarışmamızı düzenlemiştik. Bu yıl ise bu yarışmamızın
ikincisini büyük bir katılımla gerçekleştirdik. Türkiye’nin dört
bir yanındaki sanatçılarımız büyük bir teveccüh göstererek
yarışmamıza 92 eser ile katılım sağladılar. Kaşi, Evani ve
Seramik kategorilerindeki yarışmamıza katılım sağlayan
sanatçılarımız, üretim aşamasında istedikleri tüm teknikleri
SELÇUKLU BELEDİYESİ’NDEN BURS MÜJDESİ
Konya’da eğitim ve gençlik faaliyetlerine verdiği büyük
desteklerle takdir toplayan Selçuklu Belediyesi şimdi
de üniversite öğrencileri için ekonomik destek paketini
hayata geçiriyor.
Bu kapsamda
bu yıl ilk defa
lisan ve önlisans
programlarına kayıt
olan öğrencilere
burs desteği
verilecek. Selçuklu
Belediye Başkanı
GEÇMİŞTEN GELECEĞE KÜLTÜR TURLARI SONA ERDİ
Selçuklu Belediyesi'nin "Geçmişten Geleceğe
Selçuklu'dan Söğüt'e" sloganıyla sürdürdüğü
Bilecik ve Söğüt kültür turları sona erdi.
Tamamlanan 5. etaptan 1440 vatandaş
yararlanırken bugüne kadar ki tüm etaplarla
beraber 6500 Selçuklu torunu Beylikten Osmanlı
Devletine uzanan büyük bir tarihin merkezine
ziyaret gerçekleştirmiş oldu.
Selçuklu Belediyesi bu dönemde sadece gezi
organizasyonu ile değil tarihi alana yapılan Ertuğrul
Gazi Cami ve Darulkurrası’na sağladığı 3 milyon
TL’lik destekle de ecdada olan vefasını gösterdi.
GELİŞEN KENTLER
kullanarak Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu dönemlerini
yansıtan, her biri çok nadide, çok özgün
ve çok önemli eserler ortaya çıkardılar.
Tabii bu eserlerin içerisinden elbette
bir seçim yapmak gerekiyordu. Jüri
heyetimiz de çok titiz bir çalışmayla
seçimlerini yaparak her bir
kategoride 10, toplamda ise
30 eseri ödül almaya layık
gördüler. Sanatçılarımıza bu
yarışmamızda toplam 150 bin TL
ödül vermiş olduk. Ben ödül alan
ve yarışmamıza katılım sağlayan
bütün sanatçılarımızı ayrı ayrı
tebrik ediyorum.” diye konuştu.
Ahmet Pekyatırmacı Twitter hesabından yaptığı
paylaşımda, “İlk müjdemiz bu yıl sınavlarında başarı
göstererek ilk defa üniversiteye yerleşen genç
kardeşlerime. Selçuklumuzda ikamet edip, ülkemizin
farklı şehirlerindeki üniversitelerinin ön lisans ve lisans
bölümlerine ilk kez kayıt yaptıran tüm öğrencilerimize
1000 TL eğitim desteği bizden. İkinci müjdemiz,
ilçemizde üniversite eğitimine devam eden tüm
öğrencilere. Selçuk Üniversitesi ve Konya Teknik
Üniversitelerimizde okuyup Selçuklu'da ikamet eden
ve başvuru şartlarını taşıyan tüm öğrencilerimize yıllık
1500 Türk Lirası eğitim desteği yine bizden.” dedi.
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<
95
 GELİŞEN KENTLER

BURSA YATIRIM VE ETKİNLİKLERİYLE BÜYÜYOR

Gerçekleştirdiği altyapı hizmetleri ve hazırladıkları etkinlikleriyle örnek çalışmalara imza atan Bursa
Büyükşehir Belediyesi, hem şehrine yatırım yapıyor hem halkına sosyal ortamlar oluşturuyor.

Büyükşehir Belediyesi’nin vizyonuyla altyapı çalışmalarına hızla devam eden Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi
(BUSKİ), Genel Müdürlüğü, içme suyundan kanalizasyona, su depolarından arıtma tesislerine kadar birçok alanda
yatırımlarını sürdürüyor. Kış ayları yaklaşırken çalışmalarına yoğunluk veren BUSKİ, Demirtaş’ın Sakarya Mahallesi'nde
başlattığı Akçaköy Deresi Islahı çalışmasıyla muhtemel sel baskını ile taşkınların önüne geçmeyi hedefliyor.
BUSKİ'nin sürdürdüğü çalışmalar hakkında bilgi veren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Sakarya
mahallemizde yüksek kotlardan gelen sel sularından kaynaklanan taşkın problemleri yaşamıştık. BUSKİ marifetiyle
başlattığımız bu çalışmada, hem Akçaköy Deresi’nin su taşkınlarına yol açmasını önlemek hem de görsel olarak bölgeye
daha güzel görünüm katmak için dere ıslahı projesini yatırımlarımız arasına aldık.” dedi.

Başkanlık konutu yıkılıp halka açılıyor

Bursa'da 62 yıldır başkanlık konutu olarak
kullanılan tarihi Çekirge Semti'ndeki villa,
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş
tarafından hazırlatılan külliye ve millet bahçesi
projesiyle yıkılacak. Belediye Başkanı şahsına ait
konuta taşınırken, 28 bin metrekarelik türbenin
de içinde tarihi mezarların bulunduğu yeşil alan
tamamıyla halka açılacak.
Ay sonunda şahsına ait eve taşınacağını
kaydeden Başkan Alinur Aktaş, Başkanlık Konutu
ile etrafını kapsayan alanın yıkılarak Süleyman
Çelebi Türbesi'nin bulunduğu bölgeye yeni bir
millet bahçesi ve külliye inşa edileceğini açıkladı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş;
"Mevlidi Şerif'in yazarı, Ulucami'nin ilk imamı
Süleyman Çelebi'nin türbesinin de içinde Karacabey'e daha sağlıklı içme suyu yatırımı
bulunduğu 28 bin metrekarelik alanı Millet Bursa’yı baştan sona sağlıklı altyapıya kavuşturarak
Bahçesi ve külliye haline dönüştürüyoruz. Bu ay geleceğe taşımayı hedefleyen Büyükşehir Belediyesi,
sonunda konuttan kendi evime taşınıyorum." dedi. 17 ilçenin tamamında altyapı hamlelerini sürdürüyor.
Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) marifetiyle
Karacabey Güngörmez Paket İçmesuyu Arıtma Tesisi’nin
yapımına başlayan Büyükşehir Belediyesi, Karacabey
ilçesi’ndeki mahalleleri temiz ve sağlıklı içme suyuyla
buluşturmayı hedefliyor.
Bursa’nın önemli tarım merkezlerinden olan Karacabey'de
yaklaşık 11 milyon TL'lik proje bedeliyle arıtma tesisini
hayata geçireceklerini söyleyen Büyükşehir Belediye
Başkanı Alinur Aktaş, “Projeyi bir yıl içerisinde tamamlamayı
> > www.h i z me t i x .c om. t r

planlıyoruz. Karacabey ilçesindeki Güngörmez Su Alma

Yapısından beslenen Kedikaya, Kıranlar, Harmanlı, Akçakoyun,
Akçasusurluk, Çarık, Ekmekçi, Hayırlar ve Taşlık mahallelerinin
içme ve kullanma suyu ihtiyaçları doğrultusunda projeyi
hayata geçirdik. Söz konusu içmesuyu arıtma tesisi ile
yaklaşık 2000 kişiye su temin edeceğiz.” dedi.

96
 GELİŞEN KENTLER

Bursa bilimde de öncü olacak

Dünya çapında bilim merkezlerinin üye olduğu bir çatı kuruluşu olan Asya Pasifik Bilim ve Teknoloji Merkezleri Ağı (ASPAC)
tarafından bilim merkezleri arası iletişimi sağlamak amacıyla düzenlenen ‘2022 Dünya Konferansı’, Büyükşehir Belediyesi’nin ev
sahipliğinde Bursa’da düzenlendi.
‘Bilim merkezleri ve müzelerin kültür ve değişimde rolü’ ana temasıyla 5-7 Ekim tarihleri arasında düzenlenen ASPAC 2022
Dünya Konferansı, Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Bilim ve Teknoloji Merkezi (BTM) ve Gökmen Uzay Havacılık Eğitim
Merkezi’nin (GUHEM) işbirliğiyle Bursa’da yapılıyor. Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki toplantının açılış konuşmasını
yapan ASPAC İcra Direktörü Maria İsabel Garcia, 1997 yılında bölgedeki bilim merkezleri arası iletişimi sağlamak ve bilim
merkezlerinin bölgedeki etkinliğini arttırmak
amacıyla kurulan ASPAC’in 20’den fazla ülkede
100’den fazla üyesi bulunduğunu söyledi. 3
yıllık aranın ardından buluştuklarını söyleyen
Garcia, Bursa'da kendilerini evlerinde gibi
hissettiklerini belirterek ev sahipliğinden dolayı
Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.
Organizasyonun onur konuğu olan ASPAC
Başkanı Prof. Dr. Lim Tit Meng ise, Bursa
Büyükşehir Belediyesi’ne misafirperverliğinden
dolayı teşekkür etti. ASPAC’ın büyük bir aile
olduğunu ifade eden Meng, 3 yılın ardından
aile üyeleriyle yüz yüze buluştukları için
mutluluk duyduklarını anlattı.

Bursa’ya ‘burs’ ödülü

Bursa Büyükşehir Belediyesi, gençlere yönelik
gerçekleştirdiği projelerle örnek olmaya devem ediyor.
Geçtiğimiz yıl Türkiye Belediyeler Birliği tarafından
gönüllülük hareketiyle ve AK Parti Genel Merkezi
tarafından da gençlik kulübü uygulamasıyla ödüle değer
görülen Büyükşehir Belediyesi, bu yıl da öğrencilere
eğitim bursu uygulamasıyla ödül almaya hak kazandı.
AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın düzenlediği
ve açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
katılımıyla yapılan ‘Yerel Yönetimler Gençlik Festivali’nde
gençlere yönelik projeleriyle öne çıkan belediyeler Enerjimizi doğadan alıyoruz
ödüllendirildi. Ankara Millet Bahçesi’nde yapılan ve 147 Bursa’yı geleceğe taşıyacak projeleri bir bir hayata
belediyenin stant açarak gençlik hizmetlerini tanıttığı geçiren Büyükşehir Belediyesi, yeşil kimliğinden uzaklaşan
festivalde, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim bursu şehrin yeniden ‘Yeşil Bursa’ olarak anılması amacıyla
uygulaması ödüle değer görüldü. yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı noktasında
da önemli bir mesafe kat etti. Büyükşehir Belediye
Başkanı Alinur Aktaş; “Enerjimizi doğadan alıp, Bursa için
harcıyoruz” dedi.
Küresel ısınmanın yol açtığı sonuçlar tüm dünyada
olduğu gibi Türkiye’de de önemi giderek artan sorunlar
arasında yer alırken; iklim değişiklikleri, hava, su ve
toprak kirliliği gibi çevresel faktörler sadece ülkelerin
değil dünyanın ortak sorunu haline geldi. İstanbul’un
w ww.h i zm e t i x.c o m.t r <<

ardından en fazla sanayi ihracatının gerçekleştiği Bursa

da sanayileşmeye paralel olarak kirlilikten nasibini alırken;
Büyükşehir Belediyesi, iklim değişikliğiyle mücadele
kapsamında bir taraftan çevre yatırımlarına ağırlık verirken
diğer taraftan enerji ihtiyacını rüzgar, su ve güneş gibi
doğal kaynaklardan karşılamaya başladı.

97
 GELİŞEN KENTLER

BALIKESİR’DE YATIRIMLAR SÜRÜYOR

Balıkesir’i ziyaret eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum,
Balıkesir için birçok yeni projenin müjdesini verdi. Bakan Kurum ve beraberindeki
heyet Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile birlikte Zağnos Paşa
Camisi çevresinde yapılan düzenleme çalışmalarını inceledi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak
Balıkesir’e AK Parti hükümeti döneminde şu ana kadar
24 Milyar 123 Milyon lira yatırım yaptıklarını ifade
eden Bakan Murat Kurum, bu yatırımların 4 Milyar 514
Milyon liralık kısmının halen devam ettiğini belirtti.
Kurum, “Şehrimizde toplam yatırım değeri 1 milyon 700
bin m2 alana sahip 9 adet Millet Bahçesi projemiz var.
Bu millet bahçelerimizde 2’si açılışa hazır durumda. 4
millet bahçemizden 3’ünün yapım çalışması sürüyor. 1
millet bahçemizde ise yer seçimi aşamasındayız. Sosyal
konut projelerimize tüm hızımızla devam ediyoruz.
100.000 Sosyal Konut Projemiz kapsamında da 5 farklı
projede 3.599 Sosyal Konut üretiyoruz. TOKİ eliyle
hayata geçireceğimiz 250.000 sosyal konut projesi
kapsamında Balıkesir’imize toplam 3.900 konut
kazandırıyoruz. İlk Evim Projemize şu ana kadar Balıkesirli
hemşerilerimiz tarafından 42 bin başvuru yapıldı.”
değerlendirmesinde bulundu.
Balıkesir’e süreklilik ödülü
Ayrıca Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Tarihi Kentler
Birliği’nin 21’incisini düzenlediği Tarihi ve Kültürel
Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme
Yarışması’nda “Süreklilik” ödülü kazandı. Prof. Dr. Metin
Sözen’in adına verilen yarışmada Balıkesir Büyükşehir
> > www.h i z me t i x .c om .t r
Tescilli Yapının Onarımı, Marmara İlçesi’nde Mezarlık
Alanının Çevre Düzenlemesi ile Mezar Taşlarının Rölöve
ve Restorasyon Projesi, Bigadiç İlçesi Oğul Paşa Türbesi
Rölöve Restitüsyon ve Restorasyon Projesi, Karesi İlçesi
Kurtuluş Çeşmesinin Rölöve Restitüsyon ve Restorasyon
Projesi, Savaştepe İlçesi Çarşı Camisinin Onarımı
projeleriyle “Süreklilik” ödülü kazandı.
Çalışmalar sürecek
Balıkesir’i daha yaşanabilir hale getirmek için
gayret ettiklerini ifade eden Balıkesir Büyükşehir
Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, “Tarihi ve kültürel
varlıkların şehrimize kazandırılmasını önemsiyoruz”
dedi. Şehrin tarihi kimliğini ortaya çıkaracak bütünlük
arz eden projelerle günümüze miras kalan yapıların
geleceğe taşınması konusunda proje ve yatırımlar
gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Yılmaz, “Bu
çalışmalar, tarihi belleğin korunması ve geleceğe
aktarılması açısından anlamlı. Bu yüzden şehrimizin
tamamında restorasyon, bakım ve onarım çalışmalarını
sürdüreceğiz. Tarihi Kentler Birliği tarafından
belediyemize verilen ödül için şehrim adına teşekkür
ediyorum.” açıklamasında bulundu.

Belediyesi; Karesi ve Altıeylül İlçesi’ndeki 7 çeşmenin

restorasyonu, Ertuğrul Camisi Restorasyonu, Fatma
Sultan Türbesi Restorasyonu, Karesi İzci Evi Rölöve
Restitüsyon ve Restorasyon Projesi, Zağnos Paşa
Meydanı Çevresi Sokak ve Cephe Sağlıklaştırma
Restorasyonu, Karesi İlçesi Dumlupınar Mahallesi’ndeki

98