You are on page 1of 3

Man interview.

- Şimdi ilk soru şöyle, bu ödev 14-18 yaş arasını kapsıyor yani ergenlik çağı olarak, sen14-18
yaş arasında kimle yaşıyordun?
- Annemle yaşıyordum, kardeşlerimle yaşıyordum.
- Ailenleydin yani?
- Tabi ki.
- O zamanlar ne isle meşguldün, okula mı gidiyordun, isle mi yoksa aileyle mi?
- Sanayide çalışıyorduk.
- Peki şimdi ergenlik dönemini genel olarak nasıl tanımlarsın? Zor muydu, kolay mıydı, yani o
zamanlar senin için nasıldı, farklı mıydı çocukluktan?
- Ya günün şartlarına uyum sağlıyorduk, nasıl deyim sana, o günün şartlarında en büyük
eğlence nasıl deyim diyelim ki sinemaydı, sinema endeksliydi efendim, arkadaşlarımızla top
oynardık, efendim pazar günleri gezerdik. Genelde işim çalışmakla geçerdi zamanım.
- Ergenlik dönemini fırtına ve stres olarak düşünülüyor şuan, sen bu görüşü destekliyor musun?
Yani sence de öyle bir dönem mi?
- Walla gızım günün şartlarında biz onları yaşamadık, yaşayamadık, yani nasıl deyim o günün
şartlarında o zamanı düşünemedik bile. Hayat şartlarından dolayı, geçim şartlarında dolayı,
çalışma şartlarından dolayı, nasıl geldi nasıl geçti farkında bile olamadık.
- Peki, o zamanla gelecekle ilgili korkuların kaygıların var mıydı, umutların var mıydı? Veya
bunlar neydi, tam böyle on sekiz yaşına geliyorsun falan ya?
- Walla guzum nasıl deyim, yine başa dönmüş gibi oluyor da, yani biz günümüzü kurtardığımıza
sevinirdik, geleceği düşünecek akıl herhalde o günkü şartlarda yoktu ki. Biz sadece günü
kurtarmak veya diyelim ki o haftayı geçirmekte, o günün şeyleriyle meşgul olurduk yani
gelecek nasıl olurdu, karanlık mı olurdu, aydınlık mı olurdu, mesleğimiz ne olurdu, onları pek
düşünemezdik yani. Hayat şartları, yokluk olduğu için, geçim şartları ağır olduğu için geleceği
düşünme fırsatımız bile olmazdı. Biz günübirlik yaşamaya çalıştık.
- Peki arkadaşlarınla ilişkin nasıldı, etkilerler miydi, etkilerlerse nasıl etkilerlerdi o zamanlar?
- Walla arkadaşlarımız işte genelde kendi cinslerimizle arkadaşlık yapardık, efendim, işte onlar
da benim gibi top oynamakla, efendim ne bileyim işte farklı alternatif bir oyun şeklimiz olmazdı
işte. Sinema eğlencemiz olurdu, farklı bir eğlencemiz olmazdı. Onlarla beraber işte, bu gençlik
değil de bu ergenlik çağını atlatmaya, zaman geçirmeye çalıştık işte, farkında bile olmadık
yani. O yaşların var ya yaşamını biz farkında olamadık yani.
- Peki o zamanlar ailenle ilişkin nasıldı? Annenle babanla, olumu veya olumsuz yönleri var
mıydı? Varsa bunlar neydi?
- Valla kızım ben zaten on yaşında babamı kaybettiğim için baba duyguları bende pek şey
olmadı yani, gelişmedi. Annem ağırlıklı büyüdüm, kardeşlerimiz vardı efendim, şartlarımız işte
nasıl hep bizim şartlarımız geçim şartlarıydı, yaşama mücadelesiyle geçti yani.
- Aynen. Bir de siz evin erkeğiymişsiniz o zamanlar.
- Ekmek davası o gibi şeylerle uğraştık. Öyle fazla senli benli şey olamadık, diyaloglarımız
olmadı yani.

Women Interview.

- Şimdi bu 14-18 yaş arası tamam mı, ona göre cevap ver. Şimdi o zamanlar sen neredeydin?
- Evimizde, babam annem kardeşlerim hep birlikte oturuyorduk.
- İyi güzel, sonra zaten 17 yaşında evlendin sonra da kendi evine geçtin de mi?
- Hı hı, şeyle kayınvalidem, kaynatam ney hep bir arada yaşadık.
- Ha ilk başlarda onlarla mı yaşıyordunuz?
- İlk başlarda ya onlarla beraber yaşadık.
- O zamanlar ne yapıyordun? Ailene mi bakıyordun, okula mı gidiyordun, işin mi vardı?
- Okula gitmiyordum ki kızım, bekarken de okula gidemedim babam göndermedi, babam
göndermedi ben de okula gidemedim ama kardeşime şeyi neydi kardeşimi götürdüm
yazdırdım okula, Aynur halan var ya Aynur değil dur bakıyım Havva, Havva kardeşim Havva’yı
götürdüm yazdırdım.
- O zaman sen halı dokuyordum demiştin, halı mı dokuyordun o zamanlar?
- Annemle birlikte halı dokuyorduk, o zaman da ben de acele acele dokuyordum, annemin de
babamın elini öptürüyordum Hatice.
- Hıı
- Yarısını ben bitiriyordum kendi şeyimi, sıramı bitiriyordum, annemin şeysini bekliyordum
bitirmesini bekliyordum. Yarısını ben dokuyordum yarısını annem dokuyordu ben önce
bitiriyordum ondan sonra babamın da elini öptürüyordum.
- Niye?
- Ben önce bitirdim diye.
- Yarış mı yapıyordunuz?
- Kızım, öyle işte.
- Eğlenceli miydi?
- Hı hı.
- Niye halı dokuyordun? Para kazanmak için mi?
- Para kazanmak için işte, çeyiz yapmak için.
- İyi ne güzel, çeyiz yapıyordun o zaman, o yaşlarda, evleneceğim diye.
- Hı hı, El işi yapıyordum, çeyize şey yapıyordum halıyı kesince, ondan sonra sandığıma işte
çeyiz alıyorduk
- Hı hı. Peki şey mi, o zamanlar şimdi bu yaşa ergenlik deniyor ya, o zamanlar ergenlik zamanı
sence zor muydu, yani böyle stresli miydi, sinirli miydi, nasıldı o zamanlar senin için?
- Sinirli değildim hiç farkında olmadım ki kuzum, öyle sinirli stresli ney öyle olmadım. O günler
öyle geçti, fazla öyle stres yapmadan.
- Aynen peki o zamanlar böyle mesela gelecek korkusu, kaygısı, veya umudun falan var mıydı
ne düşünüyordun mesela? O zamanlar gelecek için ne düşünüyordun, gelecek için korkuların
umutların falan var mıydı?
- Korkularım da yoktu. Babaannem vardı benim bekarken babaannem vardı onunla böyle
konuşuyorduk, ondan sonra ben de komşular vardı hava ikmale gidiyorlardı, babaannemle
çocuk hakkında konuşuyordum. Ondan sonra diyordum benim de kocam olacak, hava ikmalde
çalışacak diyordum, ondan sonra
- Vay iyi tam da denk gelmiş o zaman, sen bilerek mi istiyordun dedemi?
- Ondan sonra ben öyle şey yapıyordum, kaç tane çocuğun var ney diyordu, dört tane mi beş
tane mi diyordum, yani ben daha on beş yaşında ney değildim öyle konuştuğumda, 13-14
yaşındaydım.
- O zaman iyi hep tahmin ettiğin gibi olmuş her şey.
- Babaannemle konuşuyordum, hava ikmalde çalışıyor ney diye, o da yaşlıydı baya yaşlıydı
babaannem de evcilik oynuyor gibi öyle oturduğumuz yerde ben mantı dolduruyordum
annemle babaanneme de öyle laf veriyordum. İlerde bak hiç tahmin etmem, ilerde de deden
şey oldu, hava ikmalde çalışır oldu anam Maşallah,
- Maşallah. Bak ne güzel işte istediğin gibi biri olmuş işte.
- Evlendikten sonra da şeye fabrikaya girdi hava ikmalde çalıştı, öyle.
- Şimdi diğer soru da o zamanlar arkadaşlarınla ilişkin nasıldı?
- Arkadaşlarımla güzeldi, nasıl oyunlar oynardık bak halı dokuyorduk ezan okunurdu sela
verilirken de kalkardık halıdan arkadaşlar ney hep ondan sonra saklambaç oynardık
- Hı ne güzel.
- Saklambaç oynardık, ne güzel olurdu arkadaşlarımla da iyiydik canım güzel anlaşırdık,
- İyi ilişkileriniz iyiymiş.
- Çıkmaz sokak vardı, o yanlı bu yanlı koşardık saklambaç oynardık, konuşur gülüşürdük
iyiydik, anlaşırdık güzel anlaşırdık.
- Peki hiç arkadaşlarından seni etkileyen bir arkadaşın falan var mı? O zamanda seni etkilediler
mi hiç arkadaşların? Mesela fikirlerinde, yapmak istediğin şeylerde falan?
- Yok öyle bir şey olmadı.
- Atıyorum mesela gel şuraya gidelim, şunu yapalım falan diyen birileri var mıydı?
- Yapamazdım ki babam göndermezdi, babam disiplinliydi, ben arkadaşlarla ney bir yere
gidemezdim ki.
- Peki, o zamanlar annenle babanla ilişkin nasıldı?
- Babamı çok severdim, babamı nasıl severdim, kahve yapardım babama, konuşurdum, nasıl
severdim, sarılırdım, öperdim, ondan sonra inşallah halıyı kesiyim de halının parasına sana
şey alacağım derdim, palto alacağım derdim.
- Babana mı?
- Babam, o zaman palto denirdi işte kışlık kıyafet, ondan sonra sana onu alacağım ney dedim
ama halı dokudum güzelce şey aldım, halı parasıyla da ondan sonra gaz ocağı aldım evimize.
- Maşallah.
- Yaaa

In this interview, I saw some differences between my adolescent time and their times. These are
basically, in their time they were not like a child as much as we are, their notions of entertainment are
different from us, and their relations are different from us, too. In addition, they said that they did not
feel as an adolescent, this is also a big difference between us. I want to mention them by one by.

Firstly, I think they were not like a child or I don’t know how can I say . In these times, the people who
are adolescents don’t have so many responsibilities, they are mostly children, and they need to do
something for themselves only. But, in the oldest time the people who are 14-18 years old, they had
many responsibilities as making something for marriage, gaining money for themselves and for their
family, and more. The meaning of children and the role of people in a family have changed over the
years.

Secondly, the entertainment perception is so different from us. This is a predictable thing, because the
opportunities and diversity are bigger than their time. Another thing that I want to point out is their
relations are different from recent relations mostly. In their time the friendship and family relations were
more distant than now. Their friends were friends just in their outside life but in these time we think that
our friends are our all time friends and we can get contact over years and we put our friends in our
main point of life. Family relations are similar, they were more distant with their families than we were.

The last thing I want to mention is that both of them said they were not aware of being adolescents. In
these times being an adolescent is so important and people pay attention to their own adolescents and
their adolescent children more. But their time, being adolescent was even an unknown condition.
Being an adolescent is a new phrase as I understand and I remember.

As a result, the adolescent time in their time was not a different time being a child or being an adult. I
think it would not be wrong to say that this time, which is the transition period between childhood and
adulthood, had a smoother transition back then.

You might also like