You are on page 1of 15

BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA İKONOKLAZM DÖNEMİ

TALHA YASİN YAMAN

Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık


© Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık - 2022

Kitabın Adı: Bizans İmparatorluğu'nda İkonoklazm Dönemi

Yazar: TALHA YASİN YAMAN

Sertifika No: 46722


ISBN: 978-625-42036-4-0

KDY: 2859

Birinci Baskı: Mayıs 2022

Editör: Zeynep Arpacı


Son Okuma: Aziz Ziya Gülşen
Mizanpaj: Simya Ajans
Kapak Tasarımı: Simya Ajans

Baskı-Cilt: Repar Tasarım Matbaa


Yenibosna Merkez Mh. Cemal Ulusoy Cd. No: 43
Bahçelievler/İstanbul (Sertifika no: 40675)
KDY, Kitapyurdu Yayıncılık ve İletişim A.Ş. markasıdır.

Bu kitabın tüm hakları saklıdır. Tanıtım amaçlı kısa alıntılar


dışında metin ya da görseller yayınevinin izni olmadan hiçbir
surette çoğaltılamaz.

Yenibosna Merkez Mh. Cemal Ulusoy Cd. No: 43


Bahçelievler/İstanbul

kdy.kitapyurdu.com
Mail: kdy@kitapyurdu.com
BİZANS İMPARATORLUĞU’NDA
İKONOKLAZM DÖNEMİ
Bir Devleti Temelinden Sarsan ve Halkını
Bölen Dinî Anlaşmazlık

Talha Yasin Yaman


Talha Yasin Yaman

1992 yılında Samsun’da doğdu. Orta-


öğrenimini Karşıyaka Lisesinde tamamladı,
yükseköğrenimine sanat tarihi alanında baş-
lasa da daha sonra geçiş yaptığı Mersin Üni-
versitesi Tarih Bölümünden mezun oldu.
Eğitimi süresince öğrenci topluluklarının
çıkardığı yarı akademik dergilerde yazdı ve
gönüllülük esasına dayanan çeşitli kuruluş-
larda öğretmenlik yaptı.
İÇİNDEKİLER

Önsöz ....................................................................................................... 7
Giriş.......................................................................................................... 9
I. BÖLÜM
BİZANS’TA İKONA ANLAYIŞI
A. Etimoloji ........................................................................................... 17
B. İkonaların Kökeni ve Yayılması .................................................... 18
C. İkona Zanaatı ve Sanatı .................................................................. 22
D. İkonaların Manevi Anlamı ............................................................ 26
II. BÖLÜM
BİZANS’TA İKONOKLAZMA DOĞRU
A. İkonoklazm Döneminin Kaynakları............................................ 31
B. İkona Tartışmaları ve İkonoklazmın Nedenleri......................... 34
C. İkonoklazm Öncesi Genel Durum .............................................. 43
III. BÖLÜM
İLK İKONOKLAZM DÖNEMİ
A. III. Leon Devri ................................................................................. 49
B. V. Konstantinos Devri .................................................................... 58
C. IV. Leon Devri ................................................................................. 67
D. VI. Konstantinos ve İrini Devri .................................................... 68
IV. BÖLÜM
İKİ İKONOKLAZM ARASI DÖNEM
A. I. Nikiforos Devri ............................................................................ 83
B. I. Mihail Devri .................................................................................. 86
V. BÖLÜM
İKİNCİ İKONOKLAZM DÖNEMİ
A. V. Leon Devri ................................................................................... 91
B. II. Mihail Devri ................................................................................ 96
C. Theofilos Devri ............................................................................... 99
D. III. Mihail ve Theodora Devri ....................................................101
VI. BÖLÜM
İKONOKLAZMIN SONRASI VE ETKİLERİ
A. Dinî ve Siyasi Durum ...................................................................105
B. Sanat Anlayışındaki Değişim.......................................................108
Sonuç ...................................................................................................113
Kaynakça ............................................................................................115
Ekler .....................................................................................................121
Yer Adları Dizini ...............................................................................129
Sözlük ..................................................................................................132
ÖNSÖZ

8. yüzyılda Bizans dâhilinde görülen ikonoklazm dönemi


tüm Roma tarihinde müstesna yer teşkil etmektedir. İkonoklaz-
mın dinî temelli bir tartışma konusu olmakla beraber uygulama
bakımından din adamlarının değil imparatorların tasarrufu ile
ortaya çıkmış olması Bizans’taki dinî ve dünyevi makamların
birbirleriyle olan ilişkilerini öne çıkarması bakımından bu döne-
mi ilginç kılmaktadır. İçte dirençle karşılanan, dışta ise özellikle
Roma Kilisesi ile ayrı düşmeye yol açan ikonoklazmın buna bağlı
olarak Roma imparatorluk mirasını dahi tartışmaya açık hâle ge-
tirmesi dinî olduğu kadar siyaseten de önemli olduğunu ortaya
koymaktadır.
İkonoklazm eksenli bu çalışma “Bizans ikonoklazmı” değil,
birbirleriyle ayrılamaz derecede iç içe olmaları nedeniyle dinî ve
siyasi boyutlarıyla “Bizans İmparatorluğu’nda ikonoklazm dö-
nemi” olarak ele alındı. Araştırma, mekân olarak Bizans İmpa-
ratorluğu sınırlarını ve özellikle de başkent Konstantinopolis’i,
zaman olarak ise 726 yılında ilan edilen ikonoklazm emirnâmesi
ile 843 ikonofil emirnâmesi arasında geçen dönemi kapsamakta-
dır. İkonoklazmın dönem dinî hayatına nasıl etki ettiğinin daha
iyi anlaşılması açısındansa imparatorluğun kuruluşu ile ikonok-
lazm döneminin başlangıcına dek dinî uygulamalar ve dinî hayat
hakkında bilgi verildi. Grekçe kelimelerin Türkçe dil kurallarına
uygun romanizasyonunda Herkül Millas’ın önerdiği transkripsi-
yon esasından faydalanıldı. Aslen 2017’de yazılan ve bitirme tezi
olan bu çalışma kitaplaştırılma sürecince tekrar elden geçirilip

7
Bizans İmparatorluğu’nda İkonoklazm Dönemi

kısaltılarak daha arı hâle getirildi. Aynı zamanda ikona sanatı ve


zanaatına da yer verilen çalışma, tarih ile sanat tarihi alanlarında-
ki yetkin çalışmaların derlemelerini ihtiva ettiğinden ötürü belli
bir ölçüde disiplinlerarası mahiyet de taşımaktadır.
Talha Yasin YAMAN
Mayıs 2022

8
GİRİŞ

Bizans tarihinin en önemli iç meselelerinden biri olan iko-


noklazm, Hristiyanlığın ilk dönemlerinden beri var olan İsa,
Meryem, aziz ve azizeler gibi önemli dinî figürlerin tasvirlerinin
yapılmasının yasaklandığı dönemi ifade etmektedir. 717 yılında
tahta çıkan III. Leon’un 726 yılında fiilen başladığı mücadele ile
Theodora’nın 843 yılında yayınladığı ikonofil emirname arasında
geçen süre boyunca ele alınan dönem iki evrede ele alınmaktadır.
İlk dönem III. Leon’un 726 yılında ikonalara karşı giriştiği müca-
dele ve ardından 730 yılında yayınladığı ikonoklast emirnâme ile
başlatılmakta, 787 yılında İkinci İznik Konsili’nin ikonalara iba-
det etmeyi serbest bırakması ile sonlandırılmaktadır. İkinci dö-
nem ise V. Leon tarafından ikonaların yeniden yasaklanmasıyla
başlayıp 843 yılında Theodora’nın ikonalara tapınmaya yeniden
serbestiyet tanıması ile bitmekte ve böylece ikona tartışması ke-
sin olarak sonlanmaktadır.
Grekçe ikon yani imge kelimesinden türeyen ikon, Hristi-
yanlıkta yüce dinî kişilerin tahta üzerine balmumu ile işlenerek ve
boyanarak yapılan tasvirler olmakla birlikte konu ve amaç bakı-
mından uygun olduğu sürece fresk, mozaik gibi diğer sanat biçim-
leriyle ortaya konan eserler de ikon olarak kabul edilmektedir.
Roma paganizmindeki çeşitli tanrı ve tanrıçaların sembol-
lerinin kötülüklerden korunma, hastalıkları iyileştirme gibi iş-
levlerinden, ibadet için kullanılan triptych gibi eşya gelenekle-
rinden kökenlerini alan ikona anlayışı 5. yüzyılın ortalarından

9
Bizans İmparatorluğu’nda İkonoklazm Dönemi

başlayarak normal karşılanan bir durum hâline gelmiş hatta 692


yılında toplanan Trullo Konsili’nde İsa’nın simgesel olarak tasvir
edilmesi yasaklanarak cismani görünümüyle resmedilmesi kararı
alınmıştır. İkonaların bu kararla birlikte devlet tarafından açıkça
desteklenmesi daha güçlü bir ikona geleneğinin yaratılmasına an-
cak putperestlik olarak yorumlanarak bunlara karşı gösterilecek
olan tepkinin de oluşmasına ve neden olmuştur.
İkonoklast uygulamaları başlatan III. Leon tahta geçtiğinde
imparatorluk son yirmi yılını taht kavgalarıyla geçirmiş, orduda
pek çok isyan baş göstermişti ve doğuda Müslümanlar, batıda ise
Bulgarlar tarafından tehdit edilmekteydi. Yeni imparatorun otori-
te kurarak huzuru sağlaması ve dış tehditlere karşı orduyu güçlen-
dirmesi gerekmekteydi. Bahsedilen nedenlerle ekonomik, askerî,
hukuki ve dinî yenilikler gerçekleştiren III. Leon arazi sistemini
yeniden ele alarak Ekloga’yı ilan etti, vergi sistemini yenileyerek
themalara yeni bir nizam verdi ve stratigosları üzerinde hüküm
kurarak ordu üzerindeki otoritesini tesis etti. Bu yeniliklerin dinî
ayağını ise ikonoklazm ile gerçekleştirdi.
İkonalar, 8. yüzyıla gelindiğinde kilise denetiminden çıkmış,
olağanüstü dönemlerde içinde bulunulan durumdan çıkış için ar-
tık temsil ettiği imgesel anlam yerine direkt olarak kendisine tapı-
nılır hâle gelmiş ve hatta zaman zaman imparatorun başarılarını
gölgeleyecek duruma gelmiş olan kutsiyet ve mucizevi güç atfe-
dilen eşyalar hâline gelmişlerdi. Kutsal din adamlarının ve ikona-
ların halk üzerindeki tesiri gittikçe artarken dinin ve devletin başı
olan imparatorun hem manevi hem de siyasi etkinliği zayıflamak-
taydı. Ayrıca ikonalar için harcanan para ekonomiye de yük bin-
dirmekteydi. Gerçek Hristiyan inancının bu gibi “safsata”lardan
temizlenmesi gerektiğini düşünen III. Leon’un fikri temelleri de

10
Talha Yasin Yaman

tartışma konusudur. On Emir’de geçen “putlara tapınmayacaksın”


emrinden veya İslâm’daki tasvir karşıtlığından etkilendiği teorile-
ri bulunan III. Leon, Kuzey Suriye’deki Germanikeia’da doğmuş-
tur. Bu coğrafya çok güçlü olan ve devlet tarafından kâfir olarak
kabul edilen Monofizit ve Pavlusçuluk mezheplerinin güçlü bir
geleneğe sahip olduğu bir bölgedir ve imparatorun fikrî yapısın-
da bu mezheplerin etkisinin olduğun kabul etmek daha gerçekçi
olacaktır. Fikrî yapısının yanı sıra imparatorluğun doğu kısmının
merkezî hükûmetçe dışlanan mezheplere mensup ve memnuni-
yetsiz insanların kaçtıkları yer olması bu bölgeyi dış tehditlere
açık bir durumda bırakmaktaydı. Müslümanlara karşı savunma
gücünü artırabilmek amacıyla imparatorun kendi fikirlerinin ve
imparator makamının manevi gücünü yeniden sağlamlaştırma-
nın yanı sıra bu bölgedeki insanları memnun edecek biçimde
ikonoklazm siyaseti başlattığı kabulü ikonoklazmın yalnızca dinî
değil çok yönlü bir anlayış olduğunu ortaya koymaktadır.
III. Leon yukarıda bahsedilen iç ve dış sorunlara ek olarak
her ne kadar başarısız da olsa Müslümanların Konstantinopolis’i
kuşatması, doğu themalarına başarılı saldırılar gerçekleştirmeleri
ve son olarak 726 yılında büyük bir yanardağ patlamasının olması
üst üste gelen tüm bu olayların putperestliğe karşı Tanrı’nın bir
uyarısı olduğu yönünde yorumlamış, dinî ve kamusal alanlarda
tasvirlerin yasaklanması yönünde danışmanlarının tavsiyesine
uyaran 730 yılında yayınladığı emirnâme ile tasvirlerin kaldı-
rılmasını emretmiştir. Bu karar yalnızca tasvirleri değil aynı za-
manda kutsal emanetleri de içermekteydi. İlk etapta hem Patrik
I. Germanos hem kilise hiyerarşisinin diğer etmenlerinden hem
de Roma Kilisesi’nden tepki çeken uygulama III. Leon’un 24 yıl-
lık saltanatı sırasında Müslümanlara karşı görece başarılı savaşlar,

11
Bizans İmparatorluğu’nda İkonoklazm Dönemi

hukuk sisteminin düzenlenmesi ve saltanat kavgalarının sonlan-


ması gibi başarılar saray çevresince ikonoklazm ile Tanrı’nın lüt-
funun yeniden kazanıldığı şeklinde yorumlanmıştı. Seidler, III.
Leon’un ikonoklazm hareketini bilgisizlik ve boş inançlara karşı
manastır ekonomisinin devlet eline alındığı bir tür rönesans ola-
rak nitelemektedir.
Bu dönemde ikona kültü manastırlarda çok güçlüydü ve
geniş toprak sahibi olan bu manastırlar her türlü vergiden muaf
tutulduğundan ekonomik olarak çok güçlüydüler. Ayrıca asker-
likten kaçan insanların sığınma yerleri olmaları münasebetiyle de
iş gücüne de ket vurmaktaydılar. Çilekeş bir hayat biçimini seçen
keşişlerin halk üzerindeki geniş manevi etkisi bu gibi etmenlerle
birleştiğinden imparatorluk manastırları ve keşişleri özellikle he-
def almış ve en büyük baskıyı bu kesim görmüştür.
Selefinin oğlu olan sonraki imparator V. Konstantinos tara-
fından da en sert şekilde uygulanan ikonoklast siyaset özellikle bu
dönemde âdeta manastırları yok etme hareketi hâline gelmiştir.
Sonunda 754’te toplanan Hieria Konsili ile de dinen onaylanarak
meşru hâle getirilmiştir. V. Konstantinos’un Peuseis’inde İsa’nın
gerçek imgesinin komünyon, Hristiyanlığın en güçlü simgesinin
ise haç olduğu vurgulaması nasıl bir ibadet sistemi ortaya koy-
maya çalıştığını özetler durumdadır. Bu görüşler oğlu ve sonraki
imparator IV. Leon tarafından da sürdürülse de beş yıllık kısa sal-
tanatı sonrasında eşi İrini’nin siyasi gücü eline alması ikonoklaz-
mın ilk döneminin sonu olmuş, güçlü bir tasvir geleneğine sahip
olan Atina’dan gelen İrini öncülüğünde toplanan 787 yılındaki
İkinci İznik Konsili ile ikonalara tapınma serbest bırakılmıştır.
İrini’nin VI. Konstantinos’un naibi olarak hüküm sürdüğü
süreçte ekonomik politikaların başarısızlığı nedeniyle Bizans ha-

12
Talha Yasin Yaman

zinesinin darboğaza girmesi, ardından tahta oturan imparatorla-


rın başarısız dış politikaları ile ekonominin daha da bozulması,
özellikle Bulgarlara karşı savaşların kaybedilmesi ikonoklast im-
paratorların ekonomik ve askerî başarıları ile kıyaslanarak tepki
yaratmış ve hatta ikonoklast döneme özlem duyulmasına neden
olmuştur. Tarihçi Theofanis, bu bağlamda halkın V. Konstanti-
nos’un mezarı başında “Kalk da can veren imparatorluğumuzu
kurtar,” diye feryat ettiğini aktarmaktadır.
813 yılında tahta oturan ve Monofizit olan V. Leon, hüküm-
ranlığının ikinci yılında yeni bir ikonoklast hareket başlatmıştır.
İlk dönem ile kıyaslandığında daha kısa süren ve daha yumuşak
geçen bu ikinci dönemin en uzun süre hüküm süren ve en kararlı
uygulayıcısı Theofilos’un ölümünün ardından eşi Theodora tara-
fından 843 yılında sonlandırılmıştır.
Her ne kadar siyasi ve sosyal yönleri bulunsa da dinî saiklere
dayanan ikonoklazm hareketinin bu özelliğine rağmen din adam-
ları yerine imparatorlar tarafından fikrî temellere oturtulması ve
her seferinde imparatoriçeler tarafından sonlandırılması ilginçtir.
İmparatorluğun tarihi boyunca iki kez denenmesine rağmen ka-
lıcı bir uygulama olamayışının nedenlerini ise yalnızca dinî de-
ğil toplumsal yaşayışta aramak gerekmektedir. İleride detaylıca
değinileceği gibi köklerini Roma paganizminden alan ikona ve
ikonalara tapınma anlayışı Bizans sosyal hayatında Greko-Ro-
men kültürün yer ettiğini göstermektedir. Yüzyıllarca toplumun
belleğine işlenen bu kültür karşısında ikonoklazm Doğulu ve se-
mitik kültürden beslenmiştir. Kökleşmiş olan kültür karşısında
oturtulmaya çalışılan bu yeni kültür odağı akamete uğramıştır.
Bu anlayışa göre ikonaların ibadette yeniden yer etmesi yalnızca
kilisenin değil Greko-Romen kültürün de zaferi olmuştur.

13

You might also like