You are on page 1of 12

1

1 ÇAĞATAY TÜRKÇESİ TIP ESERLERİNDE HUMORAL PATOLOJİ TEORİSİ


2 Çağatayca Tıp Eserlerinde Humoral Patoloji
3

4 Humoral Pathology Theory in Chagatai Turkish Medical Works


5

6 Öz
7 Amaç: Bu çalışmada, Çağatay Türkçesi tıp eserlerindeki humoral patoloji ile ilgili bilgileri
8 araştırmayı amaçladık.
9 Gereç: Çalışmada bu amaçla Orta Asya sahasında Çağatay Türkçesiyle yazılmış olan altı adet
10 eser incelenmiştir. Bu eserler İbn-i Kutluk Molla Toh Niyaz Ahond-Nıng Tıbb Kitabı, Ṭabīblik
11 ̇̄
kitābï, Ṭabıbçılıḳ, Tıb-Nâme-i Türkî, Risāle-i Ṭıb ve Müfredat-ı tıb adlı eserlerdir. İnceleme için
12 kaynak olarak, bu eserler hakkında hazırlanmış olan kongre bildirileri, makaleler, yüksek
13 lisans ve doktora tezleri ile kitaplar kullanılmıştır.
14 Bulgular: Çalışma sonunda, farklı dönemlerde Çağatay Türkçesi ile yazılmış tıp eserlerinde
15 humoral patoloji teorisi ile bilgilerin mevcut olduğu görülmüştür. Bu eserlerdeki anlayış Antik
16 Yunan’dan köken alıp, sonrasında İslam Tıbbının ve Osmanlı Tıbbının da temel tıp yaklaşımı
17 olan dört elementli humoral patoloji anlayışıdır. İncelenen kaynaklarda Risāle-i Ṭıb ve
18 Müfredat-ı tıb için yalnızca özet bilgiler aktarıldığından, bu eserlerin tam içeriğine
19 ulaşılamamıştır. Ancak tam metin olarak yayımlanmış olan diğer dört eserin hem teorik içerik
20 bölümlerinde, hem de tanı ve tedavi ile ilgili bölümlerde bu konuda ayrıntılı bilgiler
21 mevcuttur.
22 Sonuç: Sonuç olarak Çağatay Türkçesi tıp eserlerindeki tıbbi anlayış, dört elementli humoral
23 patoloji anlayışıdır. Metinlerin içeriğinde yer alan İslamiyet ile ilgili bilgilerle birlikte
24 değerlendirildiğinde bu bulgu, tıbbi anlayışı etkileyen önemli nedenlerden birisinin din
25 olduğu düşüncesini desteklemektedir.
26

27 Anahtar sözcükler: Çağatay Türkçesi; humoral patoloji; tıp tarihi; tıp


28

29 Abstract
30 Object: In this study, we aimed to investigate the data related with the humoral pathology
31 theory in Chagatai Turkish medical works.
32 Materials and Methods: For this purpose, six texts written in Chagatai Turkish were
33 examined in the study. These texts are İbn-i Kutluk Molla Toh Niyaz Ahond-Nıng Tıbb Kitabı,
34 ̇̄
Ṭabīblik kitābï, Ṭabıbçılıḳ, Tıb-Nâme-i Türkî, Risāle-i Ṭıb and Müfredat-ı tıb. Congress
35 presentations, journal articles, master and doctorate theses, and books which were
36 prepared about these texts were used as reference source for this investigation.
37 Results: At the end of the study, it was seen that information related to humoral pathology
38 theory was present in Chagatai Turkish medical works written in different time periods. The
39 conception in these works are four elements humoral pathology theory which was

2
3

40 originated from Ancient Greek and was been the main medical concept of Islamic Medicine
41 and Ottoman Medicine thereafter. Since only a short summary of the contents of Risāle-i Ṭıb
42 ve Müfredat-ı tıb were published in reference works, it couldn’t be reached the full texts of
43 these works. However, there are detailed information about it both in theoretical parts and
44 in diagnosis and treatment parts of the works which were published as full texts.
45 Conclusion: As a result, the main medical concept in the Chagatai Turkish medical works is
46 four elements humoral pathology conception.
47 Key words: Chagatai Turkish; humoral pathology; history of medicine; medicine
48

49 Giriş
50 Türk tıp tarihini coğrafi olarak iki ana bölüme ayırmak mümkündür. Bunlardan birisi
51 Orta Asya, diğer ise Anadolu’dur. Anadolu sahasında yazılmış olan tıp eserleri, Türklerin
52 kitleler halinde Anadolu’ya göçmeye başladıkları 1071 yılından sonra görülmeye başlar.
53 Anadolu Beylikleri ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde yazılmış bu tıp eserleri, sayıca
54 çok fazladırlar ve üzerlerinde yapılmış çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Orta Asya
55 sahasında yazılmış olan Türkçe tıp eserleri ise maalesef bu zenginliğe sahip değildir. Zaten
56 sayıca az olan bu eserler farklı dillerde ve farklı alfabelerde yazılmış oldukları için, Orta Asya
57 Türk tıbbına dair bilgilerimiz henüz istenildiği düzeyde değildir.
58 Çağatay Türkçesi
59 Çağatay Türkçesi, Çağatay Dili, Çağatayca, Doğu Türkçesi ya da Eski Özbekçe terimleri
60 ile Karadeniz’in ve Kafkasların doğusunda kalan Müslüman Türklerin XV.-XX. yüzyıl arasında
61 kullandığı yazı dili kastedilmektedir. Çağatay dönemi’nin ünlü yazar ve şairi Ali Şir Nevâyî,
62 kullandığı dil için “Türkçe, Türk tili ya da Türkî” sözcüklerini kullanmaktaydı. Farklı dilbilimciler
63 tarafından farklı sınıflamalar, adlandırmalar ve dönem ayrımları yapılmakla birlikte
64 Çağataycanın Kuzey-Doğu Türkçesinin ikinci dönemi olduğu kabul edilir. Dilbilimci Ercilasun,
65 Çağatay hanlarının “Türkçe konuştuklarını, edebi Orta Asya dilini resmi dil olarak da
66 kullandıklarını” aktarır. İlhanlı, Çağatay ve Timur devletlerinin saraylarında Türkçe
67 konuşulmaktaydı.1
68 Humoral Patoloji Teorisi
69 Hemen hemen tüm dünyada XIX. yüzyıla kadar egemen bir tıbbi anlayış olan humoral
70 patoloji teorisinin kökleri Antik Yunan’a dayanmaktadır. M.Ö. VI.-V. yüzyıllarda Hipokrat’ın
71 ortaya attığı ve sonrasında Galen’in geliştirdiği bu teori, hastalıkların tanısı, tedavisi ve
72 önlenmesinde vücut sıvılarının (humor) önemine vurgu yapar. 2
73 Humoral patoloji teorisine göre sağlıklılık ve hastalık hali, vücutta bulunan sıvılar
74 (humor, hılt) arasındaki dengeyle yakından ilişkilidir. Vücutta mevcut dört sıvı olan kan,
75 balgam, safra (sarı safra) ve sevda (kara safra) ise evreni oluşturan dört temel madde olan
76 hava, su, ateş ve toprağın vücuttaki karşılıklarıdır. Evrendeki her elementin ve vücuttaki her
77 humorun bir özelliği (sıcak-soğuk, kuru-ıslak) vardır. Buna göre hava ıslak-sıcak, su ıslak-
78 soğuk, ateş kuru-sıcak, toprak ise kuru-soğuk özelliktedir. Ayrıca her elemente ve her humora
79 karşılık gelen bir mevsim, gezegen, burç, yaş dönemi, renk, organ, mizaç vb. vardır. 3

4
5

80 İslamiyetin yayıldığı topraklarda bu bilgileri içeren eserlerle karşılaşılmasıyla birlikte,


81 önce çeviri sonra da telif eserler yoluyla bu teori İslam-Arap tıbbının temelini oluşturmuştur.
82 Buna bağlı olarak, tüm Müslüman tüm toplumlarda humoral patoloji temelli bir tıp anlayışı
83 uygulanır olmuştur.
84 Orta Asya’da yaşadıkları dönemlerde Maniheizm, Budizm, Hristiyanlık gibi farklı
85 dinlere mensup olan Türkler 751’den itibaren İslamiyet’e geçmeye başlamışlardır. 4 Bu
86 nedenle dört element ve dört humor esasına dayanan bu teori, İslamiyet sonrası Türk tıp
87 eserlerine egemen olan temel tıbbi anlayış halini almıştır. Hem Orta Asya sahasında Çağatay
88 Türkçesiyle ve Özbek Türkçesiyle yazılmış tıbbi eserlerde hem de Osmanlı İmparatorluğu
89 dönemi tıbbi eserlerinde bu anlayış egemendir.5-11
90 Dört elementli humoral patoloji teorisiyle bağlantılı bilgiler yalnızca tıbbi değil tıp dışı
91 eserlerde de kendisini gösterir. Bu tıp dışı eserlerin en bilinen örneği Kutadgu Bilig’dir. Eserin
92 birçok yerinde bu anlayışa ilişkin izleri bulunmaktadır.12
93 Bu çalışmadaki amacımız Çağatay Türkçesiyle yazılmış tıp eserlerini inceleyerek, bu
94 eserlerdeki humoral patoloji temelli bilgileri ortaya koymaktır. Bu sayede Türk tıbbının
95 geçirdiği aşamaların daha iyi anlaşılabilmesi mümkün olacaktır.
96 Gereç ve Yöntem
97 Makale için, Çağatay Türkçesi ile yazılmış olan altı adet tıbbi eser incelemeye
98 alınmıştır. Bu altı eser, dilbilimciler tarafından üzerinde çalışılmış ve haklarında kitap, doktora
99 tezi, yüksek lisans tezi, makale ya da bilimsel kongre bildirisi yayımlanmış eserlerdir.
100 1. Almanların XX. yüzyıl başında gerçekleştirdiği Turfan keşif gezileri sırasında bulunmuş
101 olan İbn-i Kutluk Molla Toh Niyaz Ahond-Nıng Tıbb Kitabı adlı eser.8,9
102 2. Seyyid Subhan Kulı Muhammed Bahadır Han (Sayyid Subḥān Qulï Muḥammad
103 Bahādur khan) tarafından XVII. yüzyılda yazılmış olan Ṭabīblik kitābï .5
104 3. Doğu Türkistan’ın Yarkend şehrinde 1928/29’da yazılmış ve istinsah edilmiş olup,
105 günümüzde İsveç Lund Üniversitesi Kütüphanesi Jarring Koleksiyonu’nda “Jarring
106 ̇̄
Prov. 24” numarası ile kayıtlı olan Ṭabıbçılıḳ adlı eser.10
107 4. Tarihsiz bir dergide yayımlanan ve yazarı belli olmayan Tıb-Nâme-i Türkî adlı eser.6,7
108 5. Sovyet Bilimler Akademisi Asya Halkları Enstitüsü Uygurca El Yazmalar Kataloğu’nda
109 bulunan Risāle-i Ṭıb adlı eser.13
110 6. İstanbul Atatürk Kütüphanesi’nde Muallim Cevdet kitapları arasında K. 490’da kayıtlı
111 olan ve tarihi, yazarı ya da müstensihi bilinmeyen Müfredat-ı tıb adlı eser.14
112 Bulgular
113 İncelemesi yapılan altı eser içinde yer alan, humoral patoloji teorisine ilişkin bilgiler
114 aşağıda özetlenmiştir.
115 İbn-i Kutluk Molla Toh Niyaz Ahond-Nıng Tıbb Kitabı
116 Özgün nüshası kayıp olan bu yazma 20. yüzyılın başındaki Turfan bölgesinde
117 bulunmuş, O.F. Sertkaya ve A. Terzioğlu’nun hazırladığı bir bildiri ile bilim dünyasına
118 tanıtılmıştır.8 Bu konuda hazırlanan doktora tezinde, eserin yazılmış olduğu Özbek
119 Türkçesinin Çağataycanın son dönemine (XVIII.-XIX. yüzyıllar) ait olduğu belirtilir. 9

6
7

120 Dini içerikli bir giriş bölümünden sonra eser, nabız tanısı ve idrar muayanesi
121 bölümleriyle başlar, mizaçlar ve hıltların özellikleri ile devam eder. Peşinden de farklı
122 hastalıklar/yakınmalar için önerilen tedaviler sıralanır. Mizaçlar ve hıltların özellikleri ile ilgili
123 bölümlerde, kişide hangi hılt baskın ise hastalık durumunda ne tür belirti ve bulguların
124 görüleceği ve bu durumlarda hangi bitkisel karışımların kullanılması gerektiği anlatılır. Eserin
125 tedavi önerileri arasında bitkisel ürünler, beslenme önerileri, hayvansal ürünler, cerrahi, kan
126 alma, yakı, hacamat ve hamam gibi uygulamalar bulunur.
127 Eserin neredeyse tümü Yunan-İslam tıbbı yani dört elementli humoral patoloji teorisi
128 temel alınarak yazılmıştır. Bunun dışında bazı halk hekimliği uygulamaları da dikkat çeker.
129 Eserdeki humoral patolojiyle ilgili bölümlerden örnekler aşağıda aktarılmıştır.
130 Aktarılan metin ve çeviriler Gürgüz’ün tezinden alınmış, yalnızca basım hatası olduğu
131 düşünülen bazı yazımlar düzeltilmiştir.9
132 Nabız tanısı bölümünde safra, sevda, balgam ve kan kaynaklı nabız bozukluklarının
133 her birinde nabzın nasıl hissedildiği ayrı ayrı tanımlanmıştır.
134 eger kiselniŋ tomurı yoġan dürüst bolup ıldam salsa, ol kisel ķannıŋ ġālıflıķıdın turur.
135 ķan ģöl ıssıġ turur. (Eğer hastanın nabzı kalın ve kaba olup, hızlı atsa, o hastalık kanın
136 fazlalığındandır. Kan nemli ve sıcaktır.)
137 İdrar tanısı bölümünde safra, sevda, balgam ve kan kaynaklı bozuklukların her birinde
138 idrar renginin nasıl olduğu tanımlanmıştır.
139 eger kisel-niŋ píşābı aķ bolsa, savuķ balġamdın turur. (Eğer hastanın idrarı ak olsa,
140 soğuk balgamdandır.)
141 Teorik bilgiler bölümünde her bir hıltın bozukluğunda, hangi nesnenin (hıltın)
142 vücudun hangi organında yerleştiği ve tadının nasıl olduğu açıklanmıştır.
143 ķan-nıŋ cāyı ciger turur. munuŋ mezesi tatlıķ turur ve rengi ķızıl turur. (Kanın yeri
144 (kara) ciğerdir. Bunun tadı tatlıdır ve rengi kızıldır.)
145 Hastalık belirti ve bulgularıyla ilgili bölümde safra, sevda, balgam ve kan kaynaklı ya
146 da sıcak-soğuk kaynaklı bozuklukların her birinde hastalarda gözlenen değişiklikler
147 anlatılmıştır.
148 eger kişi-niŋ bedeni ıssıķ bolsa, müzācı höl ıssıġ turur. eger kişi-niŋ bedeni sovuķ bolsa,
149 müzācı ķuruķ sovuķ turur. (Kişinin bedeni sıcaksa, mizacı nemli sıcaktır. Kişinin bedeni
150 soğuksa, mizacı kuru soğuktur.)
151 Tedavi ile ilgili bölümde, her bir hıltın fazlalığı durumunda nasıl bir tedavi uygulamak
152 gerektiği, ayrıca safra, sevda ve kan fazlalığında beslenme düzeninin nasıl olması gerektiği
153 açıklanmıştır.
154 ol ‘illetleri ki sevdādın bolsa, aġzı açıķ bolmaķ, aġız bed-boy bolmaķ, közi tíre bolmaķ,
155 bir nersedin tola endíşe ķılmaķ, períşān tüşlerni körmek, içi tarlıķ ķılmaķ, tola sözlemek, közi
156 aġrımaķ unutķaķ bolmaķ. bu ‘illet-ler hemmesi sevdā-dın turur. (Sevda'dan olan hastalıklar
157 ise; ağzı acı olmak, ağzı kötü kokmak, gözü bulanmak (puslanmak), bir şeyden daima endişe
158 etmek, kötü (dağınık) rüyalar görmek, içi sıkılmak, daima konuşmak, gözü ağrımak, unutkan
159 olmak (tır). Bu hastalıkların hepsi Sevda'dandır.)

8
9

160 eger sevdānı pest ķılay dese, za‘fer(ān) ve engebínni ķoşup, her kün neştede üş erte
161 yese, sevdānı ber-šaraf ķılur. (Eğer (kişi) sevdayı azaltacağım dese; safran ve balı karıştırıp,
162 her gün aç karnına üç sabah yese, sevdayı ortadan kaldırır.)
163 Hastalıkların anlatıldığı bölümlerde başağrısı, meme ağrısı, kulak ağrısı ve mide ağrısı
164 gibi durumlarda gözlenen belirti ve bulgular sıralanmıştır.
165 eger kişiniŋ başı balġamdın aġrısa, anıŋ ‘alāmeti: başı aġır, uyuķusı tola, a‘zāsı sus(t)
166 bolur. anıŋ ‘ilācı: bir sıķım bādyānı bir yarım piyāle suda ķaynatıp, yarım piyālesi ķalġanda
167 süzüp elip, on miśķāl ‘esel birle şírín ķılıp, ılman ķılıp işkey. (Eğer kişinin başı balgamdan ağrısa
168 onun alamet; başı ağır, uykusu devamlı, uzuvları gevşek olur. Onun ilacı; bir sıkım badyanı bir
169 yarım kase suda kaynatıp yarımı kaldığında süzüp eleyip on miskal bal ile tatlandırıp ılık edip
170 içmeli.)
171 Sonuç olarak, eserdeki bu ve buna benzer diğer örnekler, İbn-i Kutluk Molla Toh Niyaz
172 Ahond-Nıng Tıbb Kitabı’nın dört elementli humoral patoloji teorisi temel alınarak yazıldığını
173 gösterir. Eser baştan ayağa doğru bir yapılandırma ile yazılmıştır ancak sistematik bir
174 bütünlüğü yoktur. Öksürük, eklem ağrısı ve diş ağrısı gibi başlıklarda humoral patolojiye dair
175 hiçbir bilgi yer almaz. Bazı başlıklarda ise humoral patolojiye dair bilgi bulunur ancak bazı
176 eksiklikler göze çarpar. Örneğin mide ağrısı başlığı altında safra, sevda ve balgam kaynaklı
177 mide ağrısının belirtileri ve tedavisi anlatılır, ancak kan kaynaklı mide ağrısına dair bir bilgi
178 verilmez.
179 Ṭabīblik Kitābï
180 Eserin İngilizce çevirisini hazırlayan Macar Türkolog László Károly, eserin adı ve yazarı
181 konusunda farklı görüşler bulunduğunu aktarır. Özbek kaynaklarında Ḫulāsat al-ḥukamāʾ
182 olarak bilinen, Vambery tarafından Ṭabīblik kitābï olarak adlandırılan eserin yazarı Seyyid
183 Subhan Kulı Muhammed Bahadır Han (Sayyid Subḥān Qulï Muḥammad Bahādur khan)’dır ve
184 XVII. yüzyılda yazılmıştır.5
185 Eser toplam 53 bab ve 1 ekten oluşmaktadır. İçeriğinde baş ağrısı, göz ağrısı, kulak
186 ağrısı, öksürük, jinekolojik konular, yaralar, siyatik, nasır ve uykusuzluk gibi konular dışında
187 bir kadının eşinden başka bir erkeğe ilgi göstermemesi için yapılması gerekenler,
188 sivrisineklerin uzak tutulması, kayıp eşyaların bulunması ve hırsızların bulunması gibi tıp dışı
189 konular da yer alır. Eserde hastalıkların nedenleri, belirti ve bulguları ile tedavi seçenekleri
190 açıklanır ama cerrahiye yer verilmez. Tedavilerde bitkisel, hayvansal ve madensel ürünler
191 kullanılmıştır.5
192 Ṭabīblik kitābï‘nda İslam tıbbı, Tıbb-ı Nebevi ve halk tıbbı gibi farklı tıbbi anlayışlar
193 göze çarpar. Eserde dört unsur ya da dört hılt hakkında herhangi bir teorik bilgi yoktur.
194 Teorik bilgiler, hamam konusunun anlatıldığı bölümdeki birkaç cümleden ibarettir.
195 Aşağıdaki cümleler Károly’nin “A Turkic Medical Treatise from Islamic Central Asia”
196 başlıklı kitabından alıntılanmış, Türkçe çeviriler ise tarafımızca yapılmıştır.
197 Hamam konusunun işlendiği bölüm, eserde humoral patolojinin teorik açıklamalarına
198 yer verilen tek bölümdür:
199 ḥukamādïn manqūl erür kim ʿaql miyä-dä erür wa ṭamʿ miʿda-da wa küč qolda wa
200 ḫišm ötdä wa telbä-lik bašda wa toġrï nafas ürmäk öpkädä wa kām ürmäk bögräk-dä {taġï
201 aytïbturlar} baġïr qan üyü erür wa öt ṣafrā üyü erür wa bögräk šahwat üyü erür wa {köŋül
202 yaruqluq üyü} erür wa talaġ balġam üyü erür wa qawuq sawuqluq üyi erür taġï aytïb tururlar

10
11

203 kim har kim-niŋ baġrï küčlüg bolsa yüzi qïzïl bolġay wa tan-durust bolġay wa har kim-niŋ
204 baġrï żaʿīf olsa yüzi sarïġ bolġay wa har kim-niŋ öti küčlüg bolsa našāṭ-lïg bolġay {taġï aytïb}
205 tururlar kim {qulaq ötdin wa arqa baġïrdïn wa köz miʿda-dïn wa saqal qotaq-dïn suw ičkäy
206 (Hekimlerden nakledilmiştir ki; akıl zihinde (beyinde) olur (bulunur), yiyecekler midede, güç
207 kolda, öfke (hışm) safra kesesinde, delilik başta, doğru nefes alıp vermek akciğerde, arzu
208 böbrekte... Derler ki; karaciğer kanın evidir, safra kesesi safranın evidir, böbrek şehvetin
209 evidir, kalp aydınlık/parlaklık evidir, dalak balgamın evidir, mesane soğukluğun evidir. Derler
210 ki; kimin karaciğeri güçlüyse yüzünün rengi kırmızıdır ve sağlıklı olur. Kimin karaciğeri zayıf
211 olsa yüzü sararır. Kimin safra kesesi güçlüyse neşeli olur ki, kulak safra kesesinden, sırt (arka)
212 karaciğerden, göz mideden, sakal penisten su içer (beslenir).)
213 Eserde anlatılan bir reçetenin, balgam ve nem kaynaklı kulak ağrısına iyi geldiği
214 belirtilmektedir:
215 wa agar kiši-niŋ qulaqïna balġam wa ruṭūbat bolsa yumurtqa-nïŋ aq-lïqnï alïb afyūn
216 ilä ḥall qïlïb qulaqġa tamuzdursalar yaḫšï bolġay (Kişinin kulağında balgam ve nemlilik
217 olduğunda yumurtanın akını afyon ile karıştırıp kulağa damlatırlarsa (bu rahatsızlık) iyi olur,
218 düzelir.)
219 Eserdeki bir reçetenin balgama iyi geldiği anlatılır:
220 agar turb-nï qaynatsa-lar mühür qïlïb ašasa-lar balġam-nï ketärgäy wa} taʿām-nï
221 siŋürgäy (Turp kaynatıldıktan sonra madeni para gibi hap şeklinde hazırlanıp yenirse balgamı
222 giderir, sindirime yardımcı olur.)
223 Balgam fazlalığı için andızotu önerilir:
224 agar rāsan-nï köp ašasa-lar balġam-nï dafʿ etkäy wa miʿda-ġa quwwat bärgäy wa
225 bošalġannï ketärgäy wa laqwa-nï dafʿ etkäy (Andızotu çok yendiğinde balgamı giderir, mideyi
226 güçlendirir ve zayıflığını yok eder, yüz felcini düzeltir.)
227 Erüpsiyonların nedeni olarak safra ve kaynamış kan gösterilir:
228 ḥukamā aytïb-turlar kim ḫwāra burunġa maḫṣūṣ ermäs bal-ki ādamīniŋ badanïda har
229 yärdä bolsa ẓāhir bolur wa anïŋ tüsi wa ʿalāmatï ol-dur kim qïzïl tüslüg wa čoŋ bolġay girda
230 dek wa arasïda nuqṭa-lar dek bolġay wa ṣafrādïn wa küygän qan-dïn payda bolur (Hekimlerin
231 söylediğine göre, erüpsiyonlar yalnızca burna özgü değildir, bedenin her yerinde olabilir. Bu
232 durumun rengi ve belirtisi odur ki, kızıl bir renk ve iltihaplı bir şişkinlik olur, yuvarlak gibidir ve
233 arasında noktalar var gibidir. (Bu rahatsızlık) safra ve kaynamış kan kaynaklıdır.)
234 İnfertilite bölümünde hıltlarla da ilişki kurulur:
235 ḥukamā aytïb-turlar kim {ḫātūn kiši-lärniŋ} zahdānïga ʿillat bolsa oġul bolmas wa
236 ʿillat-lar yel yā zardāb yā et <yā> yā zahdān yanmak yā qan yā bögüči-lärdin zahdānġa
237 nuqṣān olġan erür wa yel-ni ʿalāmatï ol-dur kim er kim anïŋ bilä ǰamʿ bolsa qulaq-larï aġrïgay
238 wa zardāb-nï ʿalāmatï ol-dur kim eri anïŋ bilä ǰamʿ bolsa terlägäy wa et-niŋ ʿalāmatï ol-dur
239 kim er anïŋ bilä ǰamʿ bolsa yanï aġrïgay wa zahdān yanmak-nï ʿalāmatï ol-dur kim er anïŋ bilä
240 ǰamʿ bolsa bašï aġrïgay wa qan-nïŋ ʿalāmatï ol-dur kim er anïŋ bilä ǰamʿ bolsa badanï aġrïgay
241 <wa> wa sarïġ suw andïn kelgäy wa bögüči-niŋⁱ ʿalāmatï ol-dur kim er anïŋ bilä ǰamʿ bolsa
242 yüräki aġrïgay manqūl erür kim {Sulaymān ‫ }عليه السالم‬parī-lärniŋ uluġïdïn sordïlar kim bu
243 ʿillat-larnï ʿilāǰï nä-dür ayt[t]ï yel-niŋ <ʿilāǰï> wa zahdān yanmaknïŋ ʿillatï ham yel-din erür {wa
244 zardāb} wa qan ham bularġa yaqïn erür ʿilāǰï ol-dur kim īpār wa qaranful wa toŋuz talḫa-sï

12
13

245 wa qara qarġa-nïŋ talḫa-sï wa qara qoy-nuŋ talḫasï-nï alïb šāfa qïlïb ḥayż-dïn pāk bolġandïn
246 soŋ bir kečä kündüz šāfa-dïn kötärsä andïn soŋ eri bilä ǰamʿ bolsa ʿillatï bar-ṭaraf bolub yük-
247 lüg bolġay {et-lig bolsa šāh-dāna maġzï wa panba dāna maġzï <wa ta> wa tawuq-nuŋ talḫa-
248 sï bilä šāfa qïlïb kötärsä ʿillatï bar-ṭaraf olub yük-lüg bolġay} wa {bögüči bolġandïn na
249 duʿālarnï} oqub yüki bar-ṭaraf wa bāṭil qïlġandïn {soŋ yük-lüg bolġay ‫( }انشاء هللا‬Hekimlerin
250 söylediğine göre, bir kadının rahminde hastalık varsa çocuk sahibi olamaz. Yele, safraya, ete,
251 rahimde sıcaklık artışına, kana ya da büyüye bağlı hastalıklar rahimde yetersizliğe neden olur.
252 Hastalığın nedeni yelse, erkeğiyle cinsel ilişkiye girdikten sonra kadının kulağı ağrır. Hastalığın
253 nedeni safraysa, erkeğiyle cinsel ilişkiye girdikten sonra kadında terleme olur. Hastalığın
254 nedeni etse, erkeğiyle cinsel ilişkiye girdikten sonra kadında yan ağrısı olur. Hastalığın nedeni
255 kurtsa, erkeğiyle cinsel ilişkiye girdikten sonra kadında baş ağrısı olur. Hastalığın nedeni
256 kansa, erkeğiyle cinsel ilişkiye girdikten sonra kadının bedeninde ağrı olur ve bundan dolayı
257 sarı su gelir. Hastalığın nedeni büyüyse, erkeğiyle cinsel ilişkiye girdikten sonra kadının
258 kalbinde ağrı olur. Anlatıldığına göre Hz. Süleyman’a “bu hastalıkların ilacı nedir?” diye
259 sormuşlar. O da demiş ki “yel ve rahimde sıcaklık artışı hastalıkları yele bağlıdır, safra da kan
260 da bundan olur. Tedavisi için kekik, karanfil, domuz safrası, kara karga safrası ve kara koyun
261 safrası bir arada karıştırılır, menstrüasyon sona erdikten sonra bir gün süreyle rahim içinde
262 bırakılır. Bundan sonra erkeğiyle cinsel ilişkiye girerse hastalığı düzelir ve kadın gebe kalır.
263 Eğer hastalık ete bağlıysa haşhaş tohumu, pamuk tohumu ve tavuk safrası karıştırılıp rahme
264 uygulanırsa hastalığı düzelir ve kadın gebe kalır. Eğer hastalık büyüye bağlıysa duası okunur,
265 bebek çıkıp öldükten sonra kadın gebe kalır, Allah’ın izniyle.)
266 Sonuç olarak Ṭabīblik kitābï‘nda ayrıntılı teorik bilgiler yer almamaktadır. Ancak ilgili
267 bölümlerdeki bilgiler, eserin Yunan-İslam tıbbı anlayışı etkisi altında yazıldığını
268 göstermektedir.
269 ̇̄
Ṭabıbçılıḳ
270 ̇̄
Çağatay Türkçesiyle yazılmış olan Ṭabıbçılıḳ, 1928/29’da Doğu Türkistan’ın Yarkend
271 şehrinde yazılmış, aynı yıl istinsah edilen nüshası İsveçli dilbilimci Gunnar Jarring’in eline
272 geçmiştir. Halen İsveç Lund Üniversitesi Kütüphanesi Jarring Koleksiyonu’nda “Jarring Prov.
273 24” numarası ile kayıtlıdır.10
274 Eserde düzenli bir başlıklandırma ve bölümlendirme yoktur. Ağrılı durumlar, göz
275 rahatsızlıkları, kulak rahatsızlıkları ve zehirlenmelerle ilgili bilgiler yanında itibarlı bir kişi
276 sayılmak için yapılması gerekenler ile hırsızlığa karşı alınması gereken önlemler gibi tıp dışı
277 konulara da yer verilmiştir.
278 ̇̄
Aşağıdaki satırlarda aktarılan özgün metin Uysal’ın Ṭabıbçılıḳ adlı kitabından alınmış,
279 günümüz Türkçesine çeviri tarafımızca yapılmıştır.
280 Giriş bölümü, eserde humoral patolojiyle ilgili teorik bilgilerin bulunduğu tek
281 bölümdür.
282 İlk satırlarda tört ṭab’ ifadesi bulunmasına karşın burada kan ifadesi geçmez, yalnızca
283 safra, balgam ve sevda bulunur. Sonrasında da her bir hıltın özelliği ve o hılta karşılık gelen
284 organ belirtilmiştir:
285 kan ıssıḳdur ornı baġırdadur her kimérseniŋ rengi ḳızıldur anıŋ mizācı ḳandın-turur
286 ṣafrādur anıŋ mizācı ḳuruḳ ıssıġdur anıŋ cāyı ot (öd?) üzre-turur balġamdur anıŋ mizācı
287 savuḳ-turur o[r]nı öpkede-turur sevdā ziyādeti savuḳ köhne-turur nihāyeti savuḳdın bünyād

14
15

288 bolur (Kan sıcaktır, yeri karaciğerdir. Rengi kızarık olanın mizacı kandır. Safranın mizacı kuru
289 sıcaktır, yeri ottur (safra kesesidir?). Balgamın mizacı soğuktur, yeri akciğerdir. Sevdanın
290 fazlalığı soğuk, yıllanmıştır, sonu soğuğa temel oluşturur.)
291 Özgün metinde, safrayla ilgili cümledeki ilgili sözcüğün ot olduğu ve kitabın sözlük
292 bölümünde de “ot: ateş” karşılığı verildiği görülmüştür. Ancak metin bütünlüğü açısından
293 buradaki sözcüğün ot değil, safra kesesi anlamındaki öt/öd olması beklenirdi.
294 Bunun dışında eserde bazı başka teorik eksiklikler de gözlenir. Örneğin, diğer üç hılta
295 karşılık gelen organ belirtilmişken, sevda için herhangi bir organ yazılmamıştır. Ayrıca
296 safranın özelliğinin “kuru sıcak” olduğu yazılmış, diğerleri ise yazılmamıştır.
297 Bunu izleyen satırlarda kişide görülen hangi belirtinin hangi hıltın fazlalığını
298 gösterdiğine ilişkin bilgi verilir.
299 eger kimérseniŋ aġzı hemīşe tatlıḳ bolsa ziyāde ḳandur eger kimérseniŋ aġzı açıḳ şūr
300 bolsa ziyādeti ṣafrādur eger kimérseniŋ aġzı turş bī-meze aççıḳ bolsa ziyādeti balġamdur eger
301 kimérseniŋ başı aġrısa aġzı suluḳ bolsa ziyādeti ḳandur (Eğer kişinin ağzında her zaman tatlılık
302 varsa, bu kan fazlalığını gösterir. Eğer kişinin ağzında acı ve tuzlu bir tat varsa, bu safra
303 fazlalığını gösterir. Eğer kişinin ağzında ekşilik ve tatsız tuzsuz bir acılık varsa, bu balgam
304 fazlalığını gösterir. Eğer kişinin başı ağrıyor, ağzı sulanıyor ise, bu kan fazlalığını gösterir.)
305 beden ḳazımak ten aġır bolmak ḳan tükürmek aġız tatlıḳ baş aġrımak yürek salmaḳ
306 ḳulaḳ aġrımak bu cümlesi ḳandın peydā bolur zaḥmetleri ki ṣafrādur anıŋ sebebidin baş
307 aġrımaḳ anı şaḳīḳa atarlar aġız ḳurumaḳ köp ussumaḳ ve boġuz yā ki gel ḳurumaḳ yüzi sarıḳ
308 bolmaḳ saç tüşmek ba’ż vaḳtlerde aġız aççıġ bolmaḳ ba’ż vaḳtde köz ḳaraŋġu bolmaḳ bī-vaḳt
309 saḳal saç aḳarmaḳ teb-lerze bolmaḳ élig ayaġ tizmek yan aġrımaḳ ṭa’ām siŋmeslik bu
310 ‘illetlerniŋ hemesi ṣafrādındur zaḥmetleri kim balġamdın peydā bolur aġız aççıḳ bolup aġızdın
311 su kelmek saç saḳal bī-vaḳt aḳarmaḳ ḳursaḳ aġrımaḳ istiḳsā bolmaḳ bu ‘illetlerniŋ hemesi
312 balġamdın bolur ‘illetleri kim sevdādın bolur evvel bī-şūr bolmaḳ nā-ḫōş bolmaḳ köz ḫıyre
313 bolmaḳ şeb-kūr bolmaḳ fikri tola bolmaḳ āşufte tüş körmek ‘ar’ar bolmaḳ bu ‘illetlerniŋ
314 hemesi sevdādındur (Vücutta sıcaklık, ciltte ağırlaşma hissi, kan tükürme, ağzın tatlılaşması,
315 baş ağrısı, çarpıntı, kulak ağrısı gibi yakınmaların tümünün nedeni kandır. Şu rahatsızlıkların
316 nedeni safradır: baş ağrısı, ona şakika (derler?), ağız kuruluğu, susama hissinin çok olması,
317 boğaz kuruluğu, yüzde sarı renk, saç dökülmesi, bazen ağzın açık olması, bazen gözlerde
318 kararma, saç ve sakalın erken yaşta ağarması, ateş ve titreme (sıtma), ellerde ve ayaklarda
319 zayıflık, yan ağrısı, sindirimsizlik. Bu belirtilerin tümü safradan kaynaklanır. Şu rahatsızlıklar
320 balgamdan kaynaklanır: ağzın açık kalıp ağızdan su gelmesi, saç ve sakalın erken yaşta
321 ağarması, mide ağrısı, ödem. Bu belirtilerin tümü balgama bağlıdır. Şu rahatsızlıklar sevdadan
322 kaynaklanır: dudaklarda kekremsi bir tat hissi, kendini iyi hissetmeme, gözlerde cansızlık,
323 gece körlüğü, düşünceli olmak, cinsel içerikli rüyalar görmek. Bu belirtilerin tümü sevdaya
324 bağlıdır.)
325 Eserin sonraki satırlarında hangi hıltın fazlalığı durumunda hangi karışımın yararlı
326 olacağı açıklanır (Miskal, yaklaşık 4-5 gram ağırlığında bir ölçü birimidir).
327 Ḫüdā-yı ta’ālā-nıŋ fermānı birle bilgil kim ḳanıŋ yoḳ bolsun déseŋ ḥurmā-yı Hindni
328 (Hindistān ḥurmāsını) ālūçanı gül-āb birle şerbet ḳılıp seḥerde içgil ḳan ṣāf bolġay ḥükemā’-yı
329 Ḫayānūş ayturlar bu ‘illetniŋ hemesini def’ ḳılġay ṣafrānı sākin kılay déseŋ aççıḳ anār birle
330 tatlıḳ anārnı berāber ḳılıp gül-āb birle bir kéçe kündüz éylep üç misḳāl terāngübīn birle ḥal

16
17

331 ḳılıp nāştada içse ṣafrā suḫtesini pāk ḳılur balġamnı sākin ḳılay déseŋ zencebīl kebābe çilini
332 selenceni berāber ḳılıp ḳaynatıp bir misḳāl yése terāngübīn birle ḥal ḳılıp her kün bir misḳāl
333 yése balġam sākin bolur sevdānı sākin ḳılay déseŋ üç misḳāl za’ferānnı ve aççıġ nérselerni
334 nāştada yése sevdā sākin bolur (Allah’ın izniyle kanı yok etmek istersen Hint hurması ve eriği
335 gül suyu ile şerbet haline getirip seher vakti içmelidir. Kanı saflaştırır, Hıyanuş? hekimlerinin
336 dediğine göre bu rahatsızlıkların tümünü ortadan kaldırır. Safrayı sakinleştirmek için acı nar
337 ile tatlı narın üzerine gülsuyu dökülüp bir gün süreyle bekletilir. Daha sonra bunlar üç miskal
338 kudret helvası ile karıştırılıp sabahları içilirse yanmış safrayı temizler. Balgamı sakinleştirmek
339 için zencefil, kuyruklu biber kökü ve aslanağzı birlikte kaynatılır. Daha sonra bunlar kudret
340 helvası ile karıştırılıp her gün bir miskal yenirse balgamı sakinleştirir. Sevdayı sakinleştirmek
341 için üç miskal safran, acı bir şeyle birlikte sabahları yenirse sevda sakinleşir.)
342 Eserin sonraki bölümlerinde bazı tariflerin hangi rahatsızlıklara yararlı olduğu
343 açıklanır. Sistematik bir bütünlüğe sahip olmayan bu cümlelerde humoral patoloji teorisiyle
344 ilişkili açıklamalara yer verilmez. Bu tarifler halk hekimliği anlayışını yansıtmaktadır.
345 her kişi samsaḳ yérni ‘ādet ḳılsa balġam külli yél def’ bolġay ḳulaḳ aġrıḳı hem def’
346 bolur bezgek hem def’ bolur (Sarımsak yemek alışkanlık haline getirilirse balgam sonsuza
347 kadar yok edilmiş olur. Ayrıca kulak ağrısı ve ateşli hastalıklar (sıtma) da iyi edilmiş olur.)
348 her kim maymūn göştini şeker birle āfitābda ḳurutup yése köŋlide hīç ġam ġuṣṣa
349 ḳalmaġay balġam körmegey ve yine ma’dege bisyār ḳuvvet bérgey (Maymun eti şekerle
350 birlikte güneşte kurutulup yenirse, gönülde hiç gam kasavet kalmaz, balgam görülmez,
351 mideye çok kuvvet verir.)
352 eger turmanı nehārīde yése ḳursakıġa fā’ide ḳılur külli balġamnı pāk ḳılıp ma’deni
353 bisyār ḳuvvetlig ḳılġay (Turp gündüz yenirse mide için yararlı olur, (midedeki) tüm balgamı
354 temizleyerek mideyi çok kuvvetlendirir.)
355 ̇̄
Sonuç olarak, Ṭabıbçılıḳ‘ta humoral patoloji anlayışı ile ilgili geniş kapsamlı teorik
356 bilgiler yoktur. Girişteki birkaç cümlelik bilgilerden sonra her bir hıltın fazlalığının belirtileri ve
357 tedavi reçetelerine yer verilir. Sonrasında ise belirti-tedavi yöntemi şeklinde bir yapılandırma
358 vardır. Kısa cümlelerden oluşan bu bölümlerde de daha çok bitkisel karışımlar ve halk
359 hekimliği örneği yöntemler önerilir. Bu bölümlerde dört hıltla ilişkili bilgiler çok azdır. Tüm
360 bunlara karşın eserin genelindeki tıbbi anlayış, dört elementli humoral patoloji teorisine
361 uygundur.
362 Tıb-Nâme-i Türkî
363 Tıb-Nâme-i Türkî 1988 yılındaki bir kongrede O.F. Sertkaya tarafından bilim dünyasına
364 tanıtılmıştır.6 Daha sonra bir yüksek lisans tezi ile, yazarı bilinmeyen bu metnin tümü
365 yayımlanmıştır.7
366 Besmele ile başlayan metinde önce yedi yıldızı/gezegeni ve insan vücudunu yarattığı
367 için Allah’a hamd edilir, sonra 12 burç, dört hılt ve mizaçlar hakkında bilgi verilir. Peşinden de
368 bazı hastalık/rahatsızlıkların tedavi yöntemleri anlatılır.7
369 ̇̄
Yukarıda bahsedilen Ṭabıbçılıḳ adlı eser ile Tıb-Nâme-i Türkî arasında büyük bir
370 benzerlik vardır. Muhtemelen iki metin de ortak bir kaynaktan çıkmış, ancak farklı
371 ̇̄
dönemlerde farklı bölgelerde istinsah ya da telif edilmiştir. Ṭabıbçılıḳ’ın içeriğinin tümü, az
372 sayıdaki küçük farklılıklarla da olsa Tıb-Nâme-i Türkî’de aynı şekilde yer alır. Bunlar sona

18
19

373 ̇̄
erdikten sonra Tıb-Nâme-i Türkî yedi sayfa daha devam eder. Bu nedenle yukarıda Ṭabıbçılıḳ
374 başlığı altında aktarılan örnekler, burada tekrar edilmeyecektir.
375 Sonuç olarak, Tıb-Nâme-i Türkî‘de humoral patoloji anlayışı ile ilgili ayrıntılı teorik
376 bilgiler yoktur. Ancak eserin genelindeki tıbbi anlayış, dört elementli humoral patoloji
377 teorisine uygundur.
378 Risāle-i Ṭıb
379 Eser, Sovyet Bilimler Akademisi Asya Halkları Enstitüsü Uygurca El Yazmalar
380 Kataloğu’nda bulunan bir tıp metnidir. Metin, bir makaleyle tanıtılmış ve yalnızca birkaç
381 sayfasının çevirisi verilmiştir. Dil özellikleri yönünden Çağatay yazı dilinin son dönemine ait
382 olan eserin yazarı, yazım tarihi, müstensihi ve istinsah tarihi hakkında bilgi bulunmamaktadır.
383 Önce tıbbın teorisi hakkında bilgi verilen eserde, daha sonra hastalıkların hangi nedenlerden
384 kaynaklandıkları açıklanır, peşinden de farklı hastalıklar/rahatsızlıklar için tedavi önerileri
385 anlatılır. Eserde yer alan bazı başlıklar şunlardır: baş dönmesi, baş ağrısı, bel soğukluğu, diş
386 hastalıkları, nefes darlığı, amenore, diz ağrısı ve sağırlık. 13
387 Okunan bölümlerinden anlaşıldığı kadarıyla, eserdeki tıbbi anlayış dört elementli
388 humoral patoloji teorisidir:
389 Dört unsurdan dört hılt peyda olur: Safra, sevda, balgam ve kan. Safradan, sevdadan,
390 balgamdan ve kandan meydana gelen hastalıklar. Dört hıltı ortadan kaldırmanın çareleri,
391 ilaçları.
392 Diğer
393 Bunlar dışında, adı yalnızca bir kongre bildirisinde geçen bir eser daha vardır. İstanbul
394 Atatürk Kütüphanesi’nde Muallim Cevdet kitapları arasında K. 490’da kayıtlı olan ve adı
395 katalogda Müfredat-ı tıb olarak kayıtlı olan eserin yazarı, yazılış tarihi, müstensihi ve istinsah
396 tarihi belli değildir. Bildiride aktarılan bilgilere bakıldığında eserin içeriği, hem Tıb-Nâme-i
397 ̇̄
Türkî’yi hem de Ṭabıbçılıḳ’ı andırmaktadır. Kesin değerlendirme için yeni çalışmalara
14
398 gereksinim vardır.
399 Sonuç
400 Çalışmada ortaya çıkan bilgiler, Çağatay Türkçesiyle yazılmış tıbbi eserlerdeki temel
401 tıbbi anlayışın, dört elementli humoral patoloji anlayışı olduğunu açıkça göstermektedir.
402 İncelemeye alınan altı eserin beşinde de bu anlayışın izleri vardır. Geriye kalan son eser
403 hakkındaki tek yayın bir kongre bildirisi olduğundan ve içeriği hakkında bir bilgi
404 bulunmadığından dolayı, bu eser hakkında bir değerlendirme yapmak mümkün olamamıştır.
405 Bu kapsamda kesin bilgiler bulunmasa bile, tümü de Arap harfleriyle ve Türkçe olarak
406 yazılmış olan bu tıbbi eserlerin, Müslüman Türk topluluklarına ait eserler oldukları
407 söylenebilir. Araştırmacıların, Çağatay Türkçesini konuşan ve yazan toplumların İslam kültürü
408 etkisi altında olduklarını ifade etmeleri de bu görüşü desteklemektedir. 15 Bu eserlerdeki
409 humoral patoloji anlayışı ise İslam Tıbbının bir yansımasıdır. Dolayısıyla burada din ile tıp
410 anlayışı arasında bir paralelliğin varlığından söz edilebilir.
411 Dünya üzerindeki birçok toplumda, dinin toplumsal yaşamın farklı alanlarını etkilediği
412 bilinmektedir ve bunlar arasında sağlık ve tıp da bulunmaktadır. Uygurlar örneğinden
413 bakıldığında zaman içinde farklı dinlere inanmış olmak, Uygurların kültür yaşamı üzerinde

20
21

414 önemli etkiler oluşturmuştur. Hem Maniheizm hem de Budizm, Uygurların siyasi yaşamına,
415 takvim sistemine, yazı sistemine, edebiyatına ve sanatına etki etmiş, toplumun eski
416 alışkanlıklarının, davranış ve düşünce biçimlerinin değişmesine yol açmıştır. 16
417 Ayrıca tarih boyunca Kök-Türk, Tibet, Soğd, Süryani, Mani ve Arap alfabesi gibi farklı
418 alfabeleri kullanan Uygurlarda, alfabe seçimini belirleyen temel unsurlardan birisi din
419 olmuştur.17 Bunun temel nedeni, yeni bir dine geçildiğinde ilk yapılanlardan birisinin, o dine
420 ait kaynak metinlerden çevirilerin yapılıyor olmasıdır. Bu çeviriler yoluyla o din ile ve o
421 kültürle bağlantılı bilgiler de aktarılmaya başlanmaktadır. Bu bilgiler arasında tıbbi bilgiler de
422 bulunmaktadır.
423 Bu verilerden hareketle Çağatay Türkçesiyle yazılmış tıp eserleri özelinde, Müslüman
424 Türklerin tıp anlayışına egemen olan unsurun İslam tıbbı olarak da bilinen dört elementli
425 humoral patoloji anlayışı olduğu, bu durumun belirleyicilerinden birisinin de din faktörü
426 olduğu kanısına varılmıştır.
427 Kaynaklar
428 1. Ercilasun AB. Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi. Ankara: Akçağ Yayınları;
429 2004.
430 2. Demirhan Erdemir A. Ahlat-ı Erbaa. TDV İslam Ansiklopedisi. İstanbul; TDV İslam
431 Araştırmaları Merkezi. p. 24. URL:
432 https://cdn.islamansiklopedisi.org.tr/dosya/2/C02000572.pdf.
433 3. Nutton V. Humoralism. Bynum WF, Porter R, editors. Companion Encyclopedia of the
434 History of Medicine I. London: Taylor & Francis; 1993.
435 4. Özaydın A. Türklerin İslâmiyeti kabulü. Türkler Ansiklopedisi, cilt 4. Ankara; Yeni
436 Türkiye Yayınları. p. 239-262.
437 5. Károly L (Ed.). A Turkic Medical Treatise from Islamic Central Asia: A Critical Edition of
438 a Seventeenth–Century Chagatay Work by Subḥān Qulï Khan. Leiden: Brill; 2015.
439 6. Sertkaya OF. Özbekçe Tıb-nâme-i Türkî. 1. Türk Tıp Tarihi Kongresi, Kongreye Sunulan
440 Bildiriler; 1988; Şubat 17-19; İstanbul, Türkiye. Ankara: Türk Tarih Kurumu; 1992.
441 7. Baydan B. Tıb-Nâme-i Türkî. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve
442 Edebiyatı Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi; İstanbul: 1992.
443 8. Terzioğlu A, Sertkaya OF. Özbek Türkçesiyle Yazılmış Şimdiye Kadar Bilinmeyen Arap
444 Harfli Tıbbî Bir Yazma ve Bu Yazmanın Türk Dil-Kültür ve Tababet Tarihi Bakımından
445 Değeri. 1. Uluslararası Türk-İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongresi, Proceedings II,
446 1981; Eylül 14-18; İstanbul, Türkiye. İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Bilim ve
447 Teknoloji Tarihi Enstitüsü; 1981.
448 9. Gürgüz A. İbn-i Kutluk Molla Toh Niyaz Ahond-Nıng Tıbb Kitabı (Giriş-Metin-Tercüme-
449 Sözlük-Dizin). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi; İstanbul:
450 2005.
451 ̄̇
10. Uysal İN. 20. Yüzyıl Başlarında Çağatay Türkçesiyle Yazılmış Bir Tıp Metni Ṭabı bçılıḳ.
452 İstanbul: Kesit Yayınları; 2020.
453 11. Shefer-Mossensohn M. Ottoman Medicine: Healing and Medical Institutions, 1500-
454 1700. Albany: State University of New York; 2009.
455 12. Acar HV, Sarıtaş E, Örnek Büken N. Humoral Pathology Theory in the Kutadgu Bilig
456 (Wisdom of Royal Glory): A Karakhanid Turkic Work From the 11 th Century. Erciyes
457 Med J 2019; 41(4): 462–6.

22
23

458 13. Kaya Ö. Doğu Türk Yazı Dili ve Edebiyatı Araştırmaları VI: Doğu Türk Yazı Dili Alanına
459 Ait Bir Tıp Metni. Modern Türklük Araştırmaları Dergisi 2006;3(4):111-129.
460 14. Zülfikar-Aydın M, Bedizel-Tören H. Çağatayca Bir Tıp Kitabı. IV. Tıp Tarihi Kongresi,
461 Bildiri Özetleri, 1996; Eylül 18-20; İstanbul, Türkiye. İstanbul: 1996.
462 15. Eraslan K. Çağatay Edebiyatı. TDV İslam Ansiklopedisi. İstanbul; TDV İslam
463 Araştırmaları Merkezi. p. 168-176. URL:
464 https://cdn2.islamansiklopedisi.org.tr/dosya/8/C08003019.pdf
465 16. Zeren ME. Maniheizm ve Budizm’in Uygurların Kültür Hayatına Etkileri. İstanbul
466 Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi; İstanbul: 2015.
467 17. Özbay B. Huastuanift, Manihaist Uygurların Tövbe Duası. 2. Baskı. Ankara: Türk Dil
468 Kurumu; 2019.

24

You might also like