You are on page 1of 6

eskiçağda tapınak tıbbı

bir tedavi yöntemi olarak


aelius aristides’in rüyaları
ARKEOLOJİ

doç. dr. turhan kaçar


Aelius Aristides, 2. yüzyılda batı Anadolu’da yaşamış bir eskiçağ entelektüelidir.
Ağır bir hastalığa tutulan Aristides için dönemin tedavileri yetersiz kalmıştır,
ancak tam da umutsuzluğa kapıldığı bir anda, şifa tanrısı Asklepios, Aristides’e
rüyasında esinler göndermeye başlar. Bu makalede, Yunan-Roma dünyasında
tartışılmaz bir etkiye sahip olan Asklepios ile bağ kurduğuna inanan Aristides’in
aldığı notlardan yola çıkarak, eskiçağ tapınak tıbbının bir bölümünü ortaya
koymak amaçlanmaktadır.

referans mercii durumundaydılar. Asklepios’un bugün batı Anadolu


Kompleks eskiçağ politeizminde bazı bölgesinde bulunan en büyük ve en
tanrıların ve dolayısıyla da tapınak- etkili tapınağı Pergamon’da (Ber-
larının temel işlevi, “tedavi merke- gama) inşa edilmiştir. Bu tapınak,
zi” veya şifahane olmalarıydı. Eski Yunanistan’daki Epidauros tapına-
Babil’de Ninuzu, Mısır’da Serapis, ğına bağlı olarak MÖ 4. yüzyılda,
Yunan Roma dünyasında ise Asklepi- Epidauros’taki tapınakta iyileşmiş
os en önemli tedavi tanrılarıydı.1 Ta- olarak Pergamon’a dönen Arkhias
pınakların tedavi merkezleri olarak adlı birisi tarafından kurulmuş ve
yükselişlerinin gerisinde, bilimsel ünü MS 2. yüzyılda doruğa çıkmıştır.
tıbbın yetersizliğinin yanı sıra teda- Hastalarına hydroterapi yöntemiy-
vilerin pahalılığı, riski ve belirsizliği le şifa dağıtan bu tapınağın şifalı su
gibi faktörler vardı ve insanları böy- kaynağı, büyük bir ihtimalle bugün
le merkezlere yöneltiyordu. Tapı- Bergama-İvrindi karayolu üzerinde
naklarda şifa arayanların uygulamak bulunan, Paşa Ilıcası olarak bilinen
zorunda oldukları fiziksel egzersiz- ve artık Yortanlı barajının tehdidi al-
ler, banyo kürleri, kurban sunuları, tındaki antik Allianoi kentidir (49.1).4
uyku ve beslenme alışkanlıklarının
düzenlenmesi gibi çok değişik teda- Burada söz konusu olan hasta, MS
vi yöntemleri vardı.2 Bu makalede, 2. yüzyılda batı Anadolu’da yaşamış
Yunan - Roma dünyasında tartışılmaz ve hayatının büyük bir bölümünü
bir etkiye sahip olan tedavi tanrısı o zamanın Smyrna’sında (İzmir’de)
Asklepios’un bir hastasının notla- geçirmiş bir eskiçağ entelektüeli-
rından yola çıkarak, eskiçağ tapınak dir. Tam adı Publius Aelius Aristi-
tıbbının bir bölümünü ortaya koy- des olan bu entelektüelin hayatına
mayı amaçlıyoruz. ait en önemli bilgiler, yakın çağdaşı
Atinalı sofist Philostratos’un kale-
Hastalar Eskiçağ dünyasında tapınaklar; ke- Halen Hipokrat yemininin de bir minden günümüze ulaşmıştır.5 Buna
Asklepios’a
yazıtlar hanet merkezleri, ruhsal arınma yer- parçası olan Asklepios’un mitolojik göre, Aristides, Roma’da İmparator
sunuyorlardı. leri, siyasal aidiyeti ifade mahalleri kökenine ilişkin değişik hikâyeler Hadrianus’un tahta çıktığı 117 yılında,
Burada hasta,
ayağındaki gibi pek çok işleve sahipti. Bu tapı- vardır. Bu hikâyelerden birine göre, Mysia’da Hadrianutherae (bugün Ba-
rahatsızlıktan nakların adandıkları tanrılar günlük Asklepios Lapithler Kralı Phlegyas’ın lıkesir civarında olduğu düşünülen
kurtulduğu için
72 Asklepios’a yaşamın öylesine ayrılmaz bir par- kızı Koronis ile hastalıkları ve şifaları bir antik yerleşim) kentinde dünyaya
teĢekkür
etmektedir. çasıydılar ki, dönemleri içinde ilk kontrol eden Apollon’un oğludur.3 gelmiştir. Babası bölgenin önde ge-
TOPLUMSAL TAR‹H 170 ŞUBAT 2008
len toprak sahiplerinden birisi olup, kez bu Mısır seyahati sırasında bozu- Hastalık, Aristides’in parlak kariyer
aynı zamanda civarda bulunan bir lan Aristides, hem sağ salim yurduna hayalini geçici olarak suya düşürdü
Zeus tapınağının da rahibiydi. Sm- döndüğü için şükranlarını sunmak, ve yazı Roma’da geçirip biraz topar-
yrna kentinin vatandaşlığına sahip hem de hastalığına bir çare olur lanınca, hemen Smyrna’ya döndü.
olan Aristides’in ailesi, 123 yılında ümidiyle Mısır kökenli şifa tanrısı Dönüş yolculuğu da bir felaket olan
bir imtiyazla Roma vatandaşlığını Serapis’e bir dua metni kaleme aldı.7 Aristides Smyrna’ya geldiği zaman
da elde etmiştir. Bundan dolayı aile, Bu metin, günümüze kadar ulaşmış her iki kulağı duymuyor ve ayağa
Hadrianus’un ön adı olan Aelius’u konuşma metinlerinin ilkidir. Eski kalkamıyordu (48.68). Smyrna’da
almıştır. Dönemin en iyi eğitim im- hocaları Alexander ve Herodes’in doktorlar onu kentin önünden akan

Asklepios’un bugünkü batı Anadolu bölgesindeki en büyük ve en etkili tapınağı,


Pergamon’da (Bergama) inşa edilmiştir. Hastalarına hydroterapi yöntemiyle şifa
dağıtan bu tapınağın şifalı su kaynağı, büyük bir ihtimalle bugün Bergama-İvrindi
karayolu üzerinde bulunan, Paşa Ilıcası olarak bilinen ve artık Yortanlı Barajının
tehdidi altındaki antik Allianoi kentidir.

kânları kullanılarak yetiştirilen de Roma’da bulunmasını kendisini Allianoi


Aristides, önce Smyrna’da Alexan- üst sınıflara tanıştıracak bir avantaj kazılarında
bulunan bir
der adlı bir hocanın yanında kal- olarak gören Aristides, muhtemelen su perisi
mış ve eğitiminin geri kalan kısmını aldığı bir davet üzerine 143 yılı son- heykeli. Perinin
vücudundan
yine Smyrna’da Antonius Polemo, larında daha parlak bir hitabet ka- geçen suyun
Pergamon’da Claudius Aristocles ve riyeri yakalamak amacıyla başkent hastalara Ģifa
Atina’da Herodes Atticus gibi devri- Roma’ya gitti. Daha yola çıkmadan olduğuna
inanılıyordu.
nin en ünlü sofistlerinin derslerini soğuk algınlığı, nefes darlığı ve kulak
izleyerek tamamlamıştır. Aristides ağrısı gibi şikâyetleri olan Aristides,
her ne kadar Mysia’daki Hadrianut- bu duruma kulak asmadan seyahati-
herae yakınlarında doğmuşsa da, ne başladı (48.60).8 Ağır kış şartları
Smyrna hayatında hep önemli bir dönemin seyahat güçlükleriyle bir-
yer tutmuştur. Hem eğitiminin te- leşince, sağlıksız bir eskiçağlı için bu
melinde hem de hatiplik kariyerinde yolculuğun bedelinin hayli yüksek
burası onun esas kenti gibi olmuştur. olacağı kuşkusuzdu. Yolculuğunun
Aristides’in Smyrna’ya yaptığı en Trakya bölümü tam anlamıyla fe-
önemli katkı, 178 yılında büyük bir laketti çünkü yağmur, ayaz ve aşırı
deprem Smyrna’yı vurduğu zaman, soğuklar Meriç Nehri’nin donmasına
devrin imparatoru Marcus Aurelius’a yol açmış ve nehir, kırılan buzlar-
mektup yazarak kent için yüksek dan açılan kanaldan güçlükle geçi-
miktarda ödenek tahsisi sağlama- lebilmişti (48.61). Bu hava şartları
sıdır. Aristides’in kısa biyografisini Aristides’in nefes darlığının artma- çayın yakınlarındaki sıcak su kay-
yazan Philostratos’un naklettiğine sına ve yüksek ateşe yol açmıştı. naklarına gönderdiler.10 Anlaşılan
göre, mektubu okuyan imparator Roma’ya vardığı zaman bağırsakla- o ki, sadece günümüzde değil, eski-
gözyaşlarını tutamamıştır.6 Hatta rı şişmiş, kasları buz gibi soğumuş çağda da insanlar tedavi amacıyla
Philostratos, “Smyrna’yı Aristides’in ve bütün vücudunda ortaya çıkan kaplıcalara koşuyorlardı. Vücudun
kurduğunu söylemek abartı olmaya- yoğun titreme nefesini tıkamıştı zehirli sıvılarını yakan ve kasların
caktır,” diyerek, yardımın kent için (48.62). Doktorlar, vücuttan atılması güçlenmesini sağlayan kükürtlü kap-
hayati önemini vurgulamaktadır. gereken zararlı iltihabı, kan çıkınca- lıca sularının kötü huylu tümörleri de
ya kadar iki gün boyunca elaterium9 tedavi ettiği düşünülüyordu. Doktor-
Eğitimini müteakip hatiplik mesleğini içirerek boşaltmaya çalıştılar (48.63). ların tavsiyesiyle gittiği bu kaplıcalar
seçen Aristides, 141 yılında yine çağı- Bu tedavi yeterli gelmemiş olacak ki, ve diğer doktor reçeteleri Aristides’i
nın en önemli eğitim merkezi olan nefes darlığı sorununu çözmek için tedavi etmekte yetersiz kaldı. Te-
Mısır’a gitti. Burada İskenderiye’yi göğüs kafesinden kasıklarına kadar davi amaçlı ilk dini deneyimlerine
kendisine merkez seçip, Nil Nehri kesikler açıldı. Bunun sonucunda Mısır kökenli şifa tanrısı Serapis ile
boyunca gezilerine devam etti. Sağ- müthiş bir uyuşma ve tarifsiz bir acı başlayan ve Smyrna yakınlarındaki 73
lığı, daha yirmi dört yaşındayken ilk ortaya çıktı (48.63). Agemennon kaplıcalarında (Balçova
civarında ?) çaresizlik ve depres- ifade etmektedir.14 Rüyalar ve tanrı- nı emretmişti ki, kış aylarında nehre
yon içinde derdine derman arayan sal esinler konusunda ilginç bir atıf veya denize dalmak ya da yağmur
Aristides’in derdine derman başka da, sonradan Hıristiyanlığa dönen, altında ıslanmak bunun dışındaydı.
bir yerden geldi. Bütünüyle umutsuz- 5. yüzyıl başlarında yaşamış olan Hakikaten, bronşlarından rahatsız
luğa kapıldığı bir anda, eskiçağ Yunan Libyalı Synesius’tan gelir. Synesius, olan ve sürekli yüksek ateşi olan
dünyasının en büyük şifa tanrısı Ask- tanrısal mesajların rüyalar vasıtasıy- Aristides’in tuttuğu notlar arasındaki
lepios, Aristides’e rüyasında esinler la, efendi veya köle ayırt etmeksizin en heyecanlı hikâyeler onun banyo
ARKEOLOJİ

göndermeye başladı.11 Tanrı ona ilk herkese açık olduğunu çünkü rüya tecrübeleridir. Bir defasında, kışın
kez göründüğünde, sıcak su kaynak- görmek için herhangi bir alet ede- ortasında soğuk kuzey rüzgârları

Aristides’in tuttuğu notlar arasındaki en heyecanlı hikâyeler, onun banyo


tecrübeleridir. Bir defasında, kışın ortasında, nehir yatağındaki taşlar bile
buzdan neredeyse birbirine yapışmışken, Asklepios ona nehre dalmasını emretti.
Doktorları, dostları ve meraklı kalabalığın bakışları arasında vücudunu suya
alıştırmaya bile ihtiyaç duymayan Aristides nehre dalıp yüzmeye başladı.

ġifa ve tedavi larında yalınayak yürümesini emretti eserken ve nehir yatağındaki taş-
tanrısı ve bir süre sonra da Pergamon’daki lar bile buzdan neredeyse birbirine
Asklepios ve
kutsal yılanı. tapınağa çağırdı (48.7). Aristides’in yapışmışken, Asklepios ona nehre
yaşadığı dönemde birçok hasta şifa dalmasını emretti. Doktorları, dost-
bulmak için buraya geliyordu. Tanrı ları ve meraklı kalabalığın bakışları
sadece Aristides gibi seçkinlere de- arasında vücudunu suya alıştırmaya
ğil, aynı zamanda alt sınıf mensup- bile ihtiyaç duymayan Aristides neh-
larına ve hatta Yunan-Roma dünyası re dalıp yüzmeye başladı. Muhteme-
için barbar kategorisinde olan insan- len, aldığı esinin verdiği heyecan vü-
lara bile rüyalarında görünüyordu.12 cudunu fazlasıyla ısıtmıştı. Nehirden
Asklepios’tan aldığı ilk işaretleri çıktığı zaman bütün derisi kıpkırmı-
şöyle not ediyor Aristides: “Bana ya- zıydı ve bedeni oldukça hafiflemişti.
lınayak yürümemi emretti. Rüyamda Etraftakiler dinsel bir coşku içinde
sanki uyanıkmışım gibiydim. Rüyam- “Asklepios büyüktür” diye bağrışı-
da aldığım emri yerine getirdiğimde, yordu (48.11). Oysa doktorlar böyle
‘Yüce Asklepios! Emrin yerine getiril- bir durum sonrasında Aristides’in
miştir,’ diye haykırdım.” Bu aşama- vücudundan opisthotonus beklen-
dan sonra Aristides’in tedavi arayı- tisi içindeydiler. Opisthotonus’ta
şının merkezinde artık bu ünlü şifa bütün vücut geriye doğru kıvrılır ve
tanrısı Asklepios yer almıştır. boynun bükülmesi görülürdü. Kut-
sal Sözler’deki bu tür notlarından
Rüyaları vasıtasıyla Tanrı Asklepios’a anlıyoruz ki, Aristides her ne ka-
bağlanan Aristides bu tür dene- vata ihtiyaç olmadığı gibi, rüyaların dar Asklepios tapınağına kapanıyor
yimlerinde yalnız değildi. Eskiçağ herhangi bir masrafının da olmadığı- ve tanrısal esinlere göre hareket
dünyasında rüyalar pek çok insanı nı ve uyumak yasaklanmadığı sürece, ediyorsa da, doktor arkadaşlarıyla
yönlendiriyordu çünkü eskiçağ in- rüya görmenin yasaklanamayacağını olan ilişkisini de sürdürüyordu.16
sanı rüyaların geçmişten ve gele- yazmaktadır.15 Bir başka tedavi seansında, yazın
cekten işaretler verdiğine inanıyor Pergamon’da tapınakta burun ve göz
ve doğru bilginin bu işaretlerin yo- Asklepios tapınağında iki yıl inziva- akıntısı, damaklarında çok ağrılı bir
rumlanmasıyla oluşacağını düşünü- ya çekilerek, tabiri caizse mecburi yara ve mide sancılarından adeta
yordu. Aristides’in çağdaşı Hıristi- hizmete alınan Aristides’in, tanrının hummaya tutulmuş gibi yatarken,
yan yazar Tertullianus, insanların esinleriyle burada uyguladığı reçe- tanrı ona dirseğinden kanının bir
çoğunun tanrısal bilgisini rüyalarına tenin temelinde, banyo ve beslenme kısmını boşaltmasını emretti. Bu es-
borçlu olduğunu belirtmektedir.13 alışkanlıklarının düzenlenmesi var- nada Aristides o kadar çok kan akıttı
Aristides’in hem hemşerisi hem de dı. Bazen, gündüz aşırı oruç tutması ki, alnındaki damarları bile açıldı.
çağdaşı ünlü doktor Galenos ise, emrediliyor ve besin olarak sadece Kanamanın tam ortasında, Tanrı
74 rüyalarında aldığı tavsiyelere daya- süt içmesi öneriliyordu. Tanrı bir Asklepios ona Kaikos Nehri’nde (bu-
narak pek çok hastayı kurtardığını ara, Aristides’e beş yıl yıkanmaması- gün Bakır Çay) yıkanmasını emrettiği
TOPLUMSAL TAR‹H 170 ŞUBAT 2008
zaman, Aristides emri tereddütsüzce kötüleşme olduğunu ve orucun ilti- Aristides’in günümüze kalan eserleri
yerine getirdiğini yazmaktadır. Bir hap için yanlış yol olduğunu söyledi” arasında en çarpıcı olanı, yukarıda
defasında Smyrna’da, kış mevsi- (47.54-56). nakledilen birkaç hikâye ile birlikte
minde, yattığı odadan çıkamayacak toplam 130 rüyayı barındıran, gün-
kadar zayıflamış bir durumda ya- Aristides’in Asklepios ile kurduğu lükten çok gece notlarına benzeyen
tarken, rüyasında tanrı ona üç defa irtibat sadece tedavi amaçlı direk- ve tedavi sürecinde Tanrı Asklepios
yıkanmasını emretti. Yağmurdan tiflerden ibaret değildi. Asklepios ile kurduğu irtibatı anlattığı Hieroi
sırılsıklam olduğu halde nehir kıyısı- Aristides’e kariyerine ilişkin mes- Logoi’dir (Kutsal Sözler).18 Tamam-
na gelen Aristides, taş ve odun par- leki tavsiyelerde de bulunmaktay- lanamamış altı kitaptan veya bölüm-
çalarını sürükleyen şiddetli akıntıyı
düşünmeden nehre daldı ve uzun Aristides’in
hocası ve
süre keyifle yüzdü. Nehirden çıktı- İkinci Sofistler
ğı zaman vücudu bekleneceği üzere döneminin en
önemli ismi
ateş gibiydi. Dönüş yolunda tekrar Herodes Atticus.
şiddetli yağmurda ıslanan Aristides,
Mısır’da Ģifa
böylece iki defa yağmurda bir defa tanrısı Serapis’in
da nehirde yıkanarak tanrının emri- büstü.
ni yerine getirmişti (48.50-53). Öyle
anlaşılıyor ki, bir hastalık hastası,
yani hypocondriac olan Aristides
sanki tedavi aramıyor, daha çok,
Tanrı Asklepios ile kurduğu imtiyazlı
irtibatı devam ettirmek istiyordu.17
Çünkü rüyalarının akabinde emirleri
yerine getirdiği zaman çok mutlu ol-
duğunu belirtmektedir. Anlattığı rü-
yaların bazılarında çok korktuğunu
da gizlemeyen Aristides, bir defasın-
da rüyasında zehirlendiğini görüyor Eskiçağ insanı rüyaların geçmişten ve gelecekten
ve bunu şöyle anlatıyor: “Ertesi gün işaretler verdiğine inanıyor ve doğru bilginin bu
oruç tutmam emredildi ve bu emir
aşağıdaki şekilde bildirildi. Rüyam- işaretlerin yorumlanmasıyla oluşacağını düşünüyordu.
da Smyrna’da idim. Düz ve görünür Libyalı Synesius, tanrısal mesajların rüyalar vasıtasıyla,
olan her şeyden şüpheliydim çünkü
seyahat ettiğimin farkında değildim. efendi veya köle ayırt etmeksizin herkese açık olduğunu,
Bana incir ikram edildi ve birden çünkü rüya görmek için herhangi bir alet edevata ihtiyaç
kâhin Korus ortaya çıktı ve incirde
çabuk etki eden bir zehir olduğunu olmadığını yazmaktadır.
gösterdi. Bundan sonra, büsbütün
şüphe içerisindeydim ve istekle istif-
ra ettim ve aynı zamanda, ya bir de dı. Mesela bir keresinde rüyasında den oluşan bu eserde, Aristides daha
tamamen istifra edememişsem diye İskender’in anısına bir söylev ver- önce gün be gün not aldığı rüyala-
düşünüyordum. Daha sonra birisi, mesini emreder (50.49). Bir başka rını, iyileştikten yaklaşık yirmi yıl
diğer incirlerde de zehir olduğunu rüyasında ise, Aristides’in kulağına, sonra Mysia’daki mülkünde temize
söyledi ve niçin daha önce duyma- Yunan dünyasının en büyük hatibi çekmiştir. Aristides’in bu girişimi bir
dım diye daha da heyecanlandım ve olarak kabul edilen Demosthenes’ten otobiyografi olmaktan çok, geçmişte
öfkelendim. Bunları gördükten son- daha büyük bir hatip olduğunu fısıl- Asklepios’tan gördüğü yardımı hatır-
ra anladım ki, oruç tutmam emredi- damaktadır (50.19). Aristides rüyala- lamak ve gelecekte de muhtemel bir
liyor. Fakat Tanrı’ya Asklepios oruç rında sadece Asklepios ile değil, Mı- hastalığı savuşturmak için yapılmış
tutmamı mı yoksa istifra etmemi mi sır kökenli Tanrıça İsis ile de irtibat bir dua gibidir. Aristides’in anlattığı-
kastettiğini sordum. Tekrar uyudum kuruyordu. Bir keresinde tanrıça, na göre, rüyalarını not etme fikri de,
ve rüyamda Pergamon’daki tapınak- kendisine iki kaz kurban etmesini yine rüyasında Asklepios tarafından
taydım. Yatıyordum. Theodotus içeri istemiş ve Aristides emri hemen ye- salık verilmiş ve bunları ancak 160’lı
girdi ve oruçlu olduğumu söyledim. rine getirmişti (48.5-7; 49.49). Bu da yılların sonunda derleyip kitap haline
Fakat o, [durumumu] bildiğini göster- gösteriyor ki, kompleks eskiçağ poli- getirebilmiştir (48.2). Hastalığı süre-
di ve; ‘yapılan bir sürü şeyden sonra teizminde bir tanrıya veya tanrıçaya since yazı yazamayacak halde olduğu
hacamat (kan alma) uygulamasından bağlanmak diğerlerinden vazgeçmek zamanlarda rüyalarını çevresindeki- 75
vazgeçeceğini, çünkü böbreklerimde anlamına gelmiyordu. lere not aldıran Aristides, bu eseri-
ne verdiği Hieroi Logoi, yani Kutsal önemli başarısı, imparatorluk ailesi Aristides’in bu sıra dışı deneyimi,
Sözler adının bile Asklepios’tan esin- mensuplarına verdiği, ünlü Romalı- ülkemizde yapılan tıp tarihi çalışma-
lenme olduğunu belirtmektedir.19 lara söylevidir.21 Aristides hastalıklı larında da kullanılabilir. Öte yandan,
Aristides’in Asklepios ile ilişkisine bünyesine rağmen, bir eskiçağlı için rüyalara dayalı bu tedavi biçimi, an-
dair kendi ifadelerinden başka hiçbir oldukça uzun sayılabilecek bir hayat tikçağ tıbbının yetersizliğinin yanı
kaynağımız yok. Hatta biyografisini yaşadıktan sonra, 180’li yılların ba- sıra, tanrıların ve elbette özellikle
yazan Philostratos, Kutsal Sözler’den şında ölmüştür.22 tedavi tanrısı Asklepios’un o dönem-
ARKEOLOJİ

bahsetmesine rağmen, Aristides’in deki etkileyici gücünü göstermesi


Asklepios ile kurduğu bağlantıya hiç Sonuç olarak Aristides’ten geriye ka- bakımından dikkate değerdir. Hiç
değinmemektedir. lan Hieroi Logoi, eskiçağda yaşamış şüphesiz dert sahibi bir insanın belir-
bir entelektüelin şifa arayışını ve siz bir dünyada şifa verebilecek her
Tapınakta kaldığı süre içerisinde Yu- kişisel dini deneyimlerini yansıtma- şeye inanması için sadece eskiçağda
nan Roma dünyasının üst sınıfların- sının yanı sıra, o dönemde geçerli değil, günümüzde de pek çok nedeni
dan nevresthenia20 hastalarıyla bir ve çok yaygın olan tapınak tıbbı uy- vardır. Son olarak şu söylenebilir ki,
araya gelen Aristides (48.48), kısmen gulamalarının ilginç örneklerini de rüyalarını özenle yazarak muhafaza
iyileştikten sonra, tanrının tavsiyesi aktarmaktadır. Eskiçağ insanının ruh eden Aristides’in arzusu muhteme-
ve buradaki arkadaşlarının da etki- dünyasını anlamak için özel bir ör- len sadece tanrıları veya tanrıçaları
siyle kamusal yaşamda hatipliğe geri nek oluşturan Aristides’in deneyim- yüceltmek değildi, bir hastalık hasta-
dönmüştür. İyileştikten sonra aktif leri, zengin veya fakir, entelektüel sı (hypocondriac) olarak, kendisinin
eğitim öğretim işlerinin yanı sıra veya cahil fark etmeksizin o döne- seçilmişliğine vurgu yapmak, daha
idari görevler almaya da zorlanmış min insanlarının gelenekle kurduğu çok kendini yüceltmek peşindeydi.
ama bir şekilde paçayı kurtarmayı bağı da göz önüne sermektedir. Batı turhan kaçar
başarmıştır. Döneminde yaygın olan dünyasında tıp tarihi çalışmalarında balıkesir üniversitesi
fen-edebiyat fakültesi
söylev turlarına çıkan Aristides’in en da önemli bir veri olarak kullanılan tarih bölümü

bibliyografya Çağlardan İ.S. 324’e Kadar Tarihi, (İstanbul Journal of the History of Medicine and Allied
P. Aelius Aristides, The Complete Works, vol. I, 2003). Sciences, 38 (1983), s. 36-47.
Orations I-XVI, with an Appendix Containing A. Cruse, Roman Medicine, (Stroud 2004). Origen, Against Celsus, şurada: The Ante-Nicene
the Fragments and Inscriptions, (İng. çev. C.A. E.R. Dodds, Pagan and Christian in an Age of Fathers, cilt IV, (Edinburgh 1994).
Behr) (Leiden 1986). Anxiety, (Cambridge 1965). E.D. Philips, “A Hypochondriac and His God,” Greece &
P. Aelius Aristides, The Complete Works, vol. II, A. J. Festugière, Personal Religion among the Greeks, Rome, XXI/61 (1952), s. 23-36.
Orations XVII-LIII, (İng. çev. C.A. Behr) (Leiden (Berkely & Los Angeles 1960). Philostratus & Eunapius, The Lives of the Sophists,
1981). R. Jackson, Roma İmparatorluğu’nda Doktorlar ve (İng. Çev. W.C. Wright) (Loeb Classical Library
Serisi), (Londra 1952).
C.A. Behr, Aelius Aristides and the Sacred Tales, Hastalıklar, (İstanbul 1999).
(Amsterdam 1968). Synesius, “De insomniis” (Rüyalar Üzerine), Essays
W.A. Jayne, The Healing Gods of Ancient
and Hymns of Synesius of Cyrene, (İng. Çev. A.
C. Bonner, “Some Phases of Religious Feeling in Later Civilizations, (New York 1962). Fitzgerald), cilt 2, (Oxford 1930).
Paganism” The Harvard Theological Review, R.J. Littman & M.L. Littman, “Galen and the Antonine Tertullian, “De Anima” (Ruh Üzerine), Ante Nicene
XXX/3 (1937), s. 119-140. Plague” The American Journal of Philology, 94/3 Fathers, cilt 3, (Edinburgh 1993).
W. Burkert, Greek Religion, (Cambridge, Massachusetts (1973), s. 243-255. J.H. Waszink, Tertullain De Anima mit
1985). L. N. Magner, A History of Medicine, (New York 1992). Einleitung Übersetzung und Kommentar,
C. J. Cadoux, İlkçağ’da İzmir, Kentin En Eski S. M. Oberhelman, “Galen, On Diagnosis from Dreams,” (Amsterdam 1933).

dipnotlar 9 Çok kuvvetli sürgün yapan, kanı temizleyen ve 15 Synesius, De insomniis, 8; Dodds 1965, 38.
1 Jayne 1962. Geleneksel tıbbın hikâyesini tansiyonu düşüren cucurbitacea familyasından 16 Kutsal Sözler’de (mesela 49.8’de) Satyrus ve
anlatan bu eser, diğer yandan modern ecballium elaterium dilimizde “acı kavun”, Theodotus adlı doktorlardan bahsetmektedir.
tıbbın materyalistleşmesini de “eşek hıyarı” veya “hıyarcık” olarak 17 Hakikaten bu konu hakkında daha önceleri
eleştirmektedir. bilinmektedir. Kronik nefritte, üre yüksekliğinde, araştırma yapan bilim adamlarının (bunlar
şişmanlıkta, siroz, yüksek tansiyon ve arasında Festugière özellikle önemli)
2 Magner 1992, 80-86; Jackson 1999, 136; Cruse
damar sertliğinde faydalı olduğu tartışılmaktadır. ifade ettikleri gibi, Aristides tam olarak
2004, 107 vd.
Elaterium’un açıklamasına dikkatimi çeken, tedavi edilmek de istemiyordu, çünkü tedavi
3 Burkert, 1985, 214-15; Cruse 2004, 125-130. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden edilmek, onun elinden tanrısıyla irtibat kurma
4 Bu kente ilişkin tek araştırma raporu, halen sayın Prof. Dr. Tamer Güneri’ye teşekkür ayrıcalığının da alınması demekti. Bonner 1937,
buradaki arkeolojik araştırmaları yürüten A. ediyorum. 124-131; Phillips 1952, 23-36; Festugière 1960, 86;
Yaraş tarafından yayınlanmıştır. Bakınız: A. 10 Bu çayın Meles/Halkapınar veya Kervan Dodds 1965, 41.
Yaraş, “Allianoi, Roma Devri,” Arkeo Atlas, 1 Köprüsü çayı olma ihtimali üzerine bakınız 18 Bu metinde Kutsal Sözler’in C.A. Behr tarafından
(2002) s. 148-49. Cadoux 2003, 343. yapılan İngilizce çevirisi kullanılmıştır. Kutsal
5 Philostratus, Lives of the Sophists, 9 (Loeb 11 MS 2. yüzyıl ortalarında Smyrna’da da bir Sözler Behr tarafından ilk defa 1968’de
serisi, W. C. Wright çevirisi s. 215-223) Asklepios tapınağı vardı. Bu tapınağın yeri yayınlanmış olmasına rağmen, 1981’de
6 Smyrna Mersiyesi olarak bilinen bu bilinmemekle birlikte bugünkü Kemeraltı Aristides’in bütün eserleri arasında tekrar
mektubun tam metni Behr edisyonunda civarında bir yerlerde olduğu tahmin yayınlanmıştır.
bulunmaktadır. Behr 1981, 7-9, Philostratus, edilmektedir. Cadoux 2003. 19 Behr 1968, 116-130.
Lives of the Sophists, II.9, (Loeb edisyonu 12 Origen, Against Celsus, III.24; Dodds 1965, 45. 20 Nevresthenia veya neuresthenia terimleri tıp
s. 215 vd.). 13 Tertullian, De Anima, 47.2; Dodds 1965, 38. dilinde yorgunluk, bunaltı, baş ağrısı, güçsüzlük,
7 Behr 1981, 261-68. 14 Galenos’un günümüze ulaşmış eserlerinden sinir ağrısı (nevralji) gibi belirtiler gösteren
8 Bu metin içerisinde Aristides’in Hieroi Logoi birisi de De Dignotiane ex Insomniis durumları adlandırmak için kullanılmaktadır.
(Kutsal Sözler) adlı eserine yapılan atıflar, C. veya Peri tês enypniôn diagnôsis 21 Behr 1981, 73-97.
A. Behr, 1981 edisyonunda yer aldığı şekliyle, (Rüyalardan Teşhisler Üzerine) başlığını 22 Philostratus, Aristides’in 60 veya 70’li yaşlarına
76
parantez içinde bölüm ve pasaj numarası taşımaktadır. Ayrıca bkz. Oberhelman, geldiğini not etmektedir. The Lives of the
verilerek gösterilecektir. 1983, s. 36-47. Sophists, s. 223; Behr 1986, 5.

You might also like