You are on page 1of 51

PENETRATÖR

Penetratör ilk kez 12 Ağustos 1993’te Edinburgh Traverse Tiyatrosu’nda oynandı. Aynı yıl daha
sonra Londra Finborough Tiyatrosu’na, ardından da 12 Ocak 1994’te Londra Royal Court Theatre
Upstairs nakledildi. Oyuncuları şöyleydi:

Tokmak James Cunningham


Max Anthony Neilson
Alan Alan Francis

Yönetmen Anthony Neilson


Tasarımcı Michael T. Roberts

Karakterler
Tokmak
Max
Alan
PENETRATÖR — 1
Bir
Yağmurun ve ara sıra geçen otomobillerin sesi. Boğuk, meşum, pes bir uğultu.

Genç bir erkek yol kenarında durmuş, başparmağını kaldırmıştır. Ayağının dibinde askeri bir sırt
çantası sabırlı bir köpek gibi durmaktadır. Yağmur omuzlarını ıslatmıştır. Gözleri donuktur.
Otomobil farları üzerinde parladıkça gözleri açılır. Durmadan geçen otomobili izlerken eli düşer.
Otomobil gözden kaybolur. Yavaşça yüzünü yeniden yola çevirir, başparmağını bir kere daha
kaldırır. Hareketleri ağır, rüyada gibidir. Bu sırada boğuk, hayvani bir ses:

Dışses Kız “Ne tarafa?” diye sordu. Şansım yaver gidiyordu. Ehliyet alacak yaşına ancak
girmişti belki ama güzeldi hani. Üstelik hiçbir kızda onunkiler kadar büyük memeler
görmemiştim. “Senin gittiğin tarafa,” dedim.

Başka bir otomobil yaklaşır, farları gözünde parlar, önceki gibi geçip gider.

Arabaya bindim. Yarağım kotumun içinde odun gibi olmuştu. Baktım, gözünü dikmiş,
kırmızı orospu dudaklarını yalıyor. “Ben seni arabama bindirdim, sen de bana bindir
bari,” dedi gülümseyerek.

Başka bir otomobil. Durmaz.

Bir de baktım bluzunu çıkarıvermiş. Memelerinin başları kocaman, sert çilekler gibiydi.
“Hoşuna gitti mi?” diye sordu. Bir taraftan da gelinceye kadar memelerini ateşli ateşli
çekiştirdi. “Seni rezil orospu,” dedim. “İyice kaşındın ama…”

Başka bir otomobil.

Minicik eteğini yukarı sıyırıp yarığını gösterdi, sokak orospusu gibi deliğinin
dudaklarını ayırdı, amından boşalan koyu sıvı uzun bacaklarından aşağı akıyordu.
Zevkle içini çekti.

Başka bir otomobil yaklaşır, ışıkları yüzüne yansır.

“O koca aletinle sik beni,” diye inledi.

Otomobil umulmadık bir biçimde durur. Genç erkek sırtı bize dönük, otomobili izler.

Artık götünün sımsıkı pembe deliğini de görüyordum. “Beynime kadar sik beni,” dedi
nefes nefese. “Bağırtıncaya kadar sik beni,” diye inledi.

Sonra çantasını yerden alır ve otomobile doğru yürür. Gecenin içinde görünmez olur.

İstiyorum
Fışkırtmanı istiyorum
İçime fışkırtmanı istiyorum

Karanlık. Pes uğultu ağır ağır kaybolur.


İki
Işıklar kiralık bir dairenin oturma odasına açılır. Ucuz eşyalarla döşenmiştir, ama dekorasyondan
anlayan birinin elinden geleni yaptığı bellidir. Bir sehpa, ancak üstü çerçöple dolup taşmıştır.
PENETRATÖR — 2
Duvarda çeşitli ünlülerin afişleri vardır. Odanın belirgin erkeksi havası daha hafif bir etkiyle
mücadele etmektedir. Tavana yakın yerlerde duvarlar nemlenmiş, dışarıdan uzakta akan trafiğin
sesi duyulmaktadır.

Sırtı bize dönük olan Max yere çömelmiştir. Önünde yere açılmış pornografik bir dergi
durmaktadır. Sesin seviyesi, insan sesi olduğu anlaşılır hale gelinceye kadar yükselir.

Dışses O yoğun tuzlu belinle içimi doldurmanı


doldurmanı istiyorum
o yoğun tuzlu belini
fışkırtmanı
istiyorum —

Boşalırken kasılır. Spermle kaplanmış avucunu kendinden uzaklaştırırken cenin pozisyonu alır.
Uzun bir duraklama. Kendini toparlayarak doğrulur ve yuvarlanarak sırtını kanepeye verip yığılır
gibi oturma pozisyonuna geçer. Transtaymış gibi elindeki meniye bakar. Trafik sesi. Bir anlık
huzur.

Tuvalet kâğıdıyla elindeki meniyi siler, sonra kâğıdı fırlatıp atar. Duraklama. İçini çeker.

Ayağa kalkar ve pencereye yürür, dışarı bakarken belki kendi kendine bir şarkı mırıldanır. Bir
sigara yakar, sonra kanepeye döner. Oturur ve açmakta olduğu Çin Pasiyansı’na devam eder ,
ancak bitirmeye sabrı yoktur. Biraz bira içer, küçük bir speed (kokain-amfetamin?) paketini açar,
parmağının ucuyla dokunur. Sigarası yuvarlanıp kül tablasından düşerek masayı yakar. Hemen
atılıp sigarayı alır ama yanık lekesi kalmıştır. Parmağını yalayıp lekeyi çıkarmaya çalışır ama işe
yaramaz. Küfreder, sonra ağzında kalan tuhaf tadı fark eder. Tadın müsebbibi olan parmağına
bakarken jeton düşer. Kapıda ev arkadaşının anahtarının sesi duyulur.

Elektriğe kapılmış gibi dergiyi kapıp zıplar. Saklayacak vakit yoktur, o yüzden gömleğinin içine
tıkar ve sakin görünmeye çalışır. Alan, elinde bir çöp torbası dolusu yıkanmış çamaşırla ve küçük
bir alışveriş torbasıyla girer. Bir baş selamıyla birbirlerini gördüklerini belli ederler.

Max Götlek.

Alan Sikkafa. Nasıl gidiyor?

Max Bok gibi. Torbada ne var?

Alan Tahmin et.

Alan çamaşır torbasını yere atmıştır, küçük torbayı mutfağa taşır. Max porno dergiyi kanepe
minderinin altına tıkar.
Max Dört paketlik Rolos.

Alan (dışarıdan, Bruce1 sesiyle) Dört paketlik Rolos.

Max Mutlu Alışverişçi Poşet Çayları.

Alan (dışarıdan, Bruce sesiyle) Poşet çay, evet. Bir de…?


Pasiyans Solitaire benzeri, tek kişinin oynadığı iskambil oyunlarına verilen ad. Çin Pasiyansı üç deste kâğıtla
oynanan bir türü.
PENETRATÖR — 3
Max Bir kutu Plumrose ızgaralık domuz pastırması.

Alan tekrar görünür.

Alan (Bruce sesiyle) Adam her şeyi almış!

Max Neden ona söylemiyorsun?

Alan Söylüyorum.

Max Peki o ne diyor?

Alan Her durumda iyi sonuç verir diyor.

Max Ama sen etyemezsin.

Alan çamaşır torbasını boşaltmaya başlar, her parçayı düzgün bir şekilde katlayarak iki kümeye
ayırır.

Alan Ama sen değilsin.

Max İçeride iki kutu daha var. Ona hiç “seviyorum” demeyecektin.

Alan On beş yıl önceydi.

Max Annelerle Filler asla unutmaz.

Alan Kapıdan girer girmez ceketini çıkar diye üstüme atlıyor. Beni bilirsin, ceketimi
çıkarmayı sevmem, ama kim dinler — (Dırdırcı sesiyle.) “Dışarı çıkınca üşürsün. Dışarı
çıkınca üşürsün. Dışarı çıkınca üşürsün.” Ben de ona, “madem öyle yaz geldiği zaman
içeri girerken ceket giyeyim ki dışarı çıkarken çıkarıp üşüme alışkanlığımı
kaybetmeyeyim,” dedim. (Duraklama.) O zaman cevap veremedi.

Max başıyla onaylayarak çok tanıdık gelen sözlere gülümsedi.

Max Hep öyleydi, hep de öyle olacak.

Alan Çay mı dedin?

Max (gülümser) Cehennemin dibine git. Pas geçme, git. İki yüz sterlin alma.

Alan Hadi…
Max Ben çay falan istemiyorum.

Alan Ben de senin boklu donlarını yıkamak istemiyordum.

Max İstemiyor-dun.

Alan Hadi…

Max Hayır.
PENETRATÖR — 4
Alan Ama peş peşe üçüncü defadır çamaşırları ben götürüyorum.

Max Ben mi istedim?

Alan …ama sen bana bir fincan çay bile yapmıyorsun!

Max Çünkü ben nankör amcığın tekiyim.

Alan ses çıkarmadan çamaşırları katlamayı sürdürür. Uzun bir duraklama. Abartılı bir şekilde iç
geçirir. Max ayağa kalkar.

Max (öfkeli) Yapacağım çünkü yapmazsam bütün gece o amına koyduğum suratını asacağını
biliyorum.

Ağır ağır mutfağa gider.

Neden adam gibi “çay yapar mısın” demediğini de anlamıyorum.

Alan kendi kendine gülümser.

Max (dışarıdan) Burada fincan yok.

Alan Hepsi senin odanda da ondan!

Max (dışarıdan) Amma attın be.

Duraklama. Max Alan’ın arkasından geçerek kendi odasına gider. Alan yığının içinden eline gelen
donu başına geçirir. Duraklama. Max, elinde yaklaşık altı fincanla yine Alan’ın arkasından
geçerek mutfağa döner.

Alan Bağdat’tan ne haber2? Bombardıman var mıydı?

Max (dışarıdan) Yok. Osuruktan birkaç patlama…

Alan Televizyon ilavesi nerede?

Max cevap vermez. Duraklama. Alan yaptığı işi bırakır ve kanepeye doğru yürür. Etrafa bakınır.
Tam porno derginin saklı olduğu minderi kaldıracakken Max mutfak kapısından dışarı fırlar.

Max İlaveyi attım.

Alan ona bakmak için döner.

Alan Attın mı?

Max (Başıyla onaylar.) Kusura bakma. Hata ettim galiba.

Alan Hata mı?

Max (Başıyla onaylar.) Günü geçti zannettim.

Duraklama. Alan çamaşırlara döner.


PENETRATÖR — 5

Alan Sen hiçbir şeyi atmazsın. Odanda üç aydır atmadığın üç tane Çin yemeği kutusu
duruyor, ama sen kalkıp televizyon ilavesini atıyorsun…

Max tekrar mutfağa dönmüştür.

Max (dışarıdan) Zaten bir bok yoktu.

Alan Ne var?

Max (dışarıdan) Bitirim İkili (Starsky and Hutch)3 vardı.

Alan (ıslıkla filmin müziğini çalar, heyecanlanmıştır) Harika.

Max (dışarıdan) Bir boka yaramaz.

Alan Ben Bitirim İkili’ye bayılırdım!

Max (dışarıdan) Ben de bayılırdım.

Alan Bir arkadaşım vardı, odasının bütün duvarları Bitirim İkili afişleriyle kaplıydı. Arabanın
küçük maketini, bütün kitaplarını görünce kıskanmıştım. Acayip kıskanmıştım. Bitirim
İkili’nin “bir boka yaramaz” olduğunu kesinlikle kabul etmiyorum.

Max (dışarıdan) Zzzııırrr!! Uyansana oğlum. Bok gibiydi. O zaman da bok gibiydi, şimdi de
bok gibi. Ziyaretçiler, Koruyucular, İstilacılar, Tatlı Sert, Amına koyduğum Waltonlar,
Sikimin-bilmem ne-Kuşları, Taşağımdan gelen Adam, Götümün Kılı Ayılar, Mary
Mungo’yla amına koyduğum Midge, hepsi — bok gibiydi.

Alan (Duraklama.) Dr. Who güzeldi. Jon Pertwee’nin oynadığı bölümler.

Max Dr. Who da bok gibiydi, parkalı dişlek götleklere göreydi.

Alan Ben severdim.

Max (dışarıdan) Sen de o parkalı dişlek götlerdendin.

Alan Sen de seviyorsun sanıyordum. (Duraklama.) Sevdiğini söylemiştin.

Max elinde iki fincan çayla mutfaktan çıkar.

Max Creamola Foam4’’u severdim anda şimdi bir bara gittiğim zaman önüme bir şişe bira
koymalarını bekliyorum.

Fincanları sehpaya yerleştirerek oturur. Çay poşetleri hâlâ fincanların içindedir.

Yeniden bombardımana başlasalar televizyonda seyredecek adam gibi bir şey olurdu.

Alan Sen manyaksın oğlum.

Max Yine bir (Fransızca taklidi) “Alain Delon5” filmi seyretmeyi ister miydin?
PENETRATÖR — 6
Alan İsterim tabii.

Max’ın çay poşetlerini parmaklarıyla sıkışını seyreder.

Çay kaşığı diye bir aletten haberin yok mu?

Max (gülümser) Bırak ibneler gibi kırıtmayı. (Duraklama.) Hem böyle yapınca — kuvvetli
bir fincan çay içmekle kalmıyorsun, götünü karıştırırken tırnaklarının arasına dolan
bütün boku da — temizlemiş oluyorsun.

Alan iğrenerek yüzünü buruşturur. Çamaşırları ayırmayı bitirmiştir, başıyla Max’ın kümesini
işaret eder.

Alan Çoraplarından biri parçalanmış.

Max Başıyla onaylar. Alan oturur, kendi fincanına uzanır.

Alan Kaldıracak mısın şunları?

Max Başıyla onaylar., bir cıgaralık sarmaya başlamıştır. Uzun bir duraklama.

Alan Hep öyle diyorsun ama sonra olduğu yerde kalıyor.

Max Tamam dedim ya.

Alan (Duraklama.) Ne zaman?

Max (içini çeker) Birazdan.

Uzun bir duraklama.

Alan Dün gece iyi geçti mi?


Max (Duraklama.) Kafayı buldum, kafayı bozdum, birkaç E(cstacy?) attım, kebap yedim,
kebap kustum; ikisinin aynı kebap olduğunu tahmin ediyorum, (İçini çeker.) Archers’a
gittim, oradan birileri beni Subsonic’e sürükledi ve uluslararası telefon sinyallerini
andıran üç saatlik bir şarkıyla dans eden suratsız astronot bozmalarıyla tek vücut oldum.
Sonra bu sabah saat yedide Mikey’nin kenefinde bir sidik gölünün içinde, speed
(kokain-amfetamin?) kramplarıyla uyandım.

Duraklama. Aynı anda:

Alan/Max Müthiş bir gece olmuş!!

Bu durumdan çok hoşlanır, gülerler. Uzun bir duraklama.

Alan Kimler vardı?

Max (Başını sallar.) Her zamankiler. Tahmin edeceğin gibi Mikey. Pete, çifte Dougie’ler,
Malky. (Duraklama.) Drew, Pew, Barney McGrew, Cuthbert, Dibble… 6 (Hale, Jale, ve
elbette Piyale, sevimli Lale ve bütün mahalle…)

Alan Obur?
PENETRATÖR — 7

Max (Başını sallar.) Hayır. Obur sahnenin altında Hambel’i götünden sikiyordu.

Gülümserler.

Alan Malky neler yapıyormuş?

Max (Başını sallar.) Herkes ne yapıyorsa…

Alan Başıyla onaylar. Max cıgaralığı yakar.

Max Hayır, yalan söyledim: Pete’i bilirsin?

Alan (Pete’in sesiyle) Pete!

Max (Başıyla onaylar.) Pete belinin bir atımın elli sterline satıyormuş.

Uzun bir duraklama.

Alan Turistlerin satın aldıkları şeylere akıl sır ermiyor.

Max (Başıyla onaylar., güler) Robert Burns‘ün menisi olduğunu söylüyormuş.

Gülerler.

Vallahi, ciddiyim, elli sterline, sperm bankasına. Aslında yaptığı ne biliyor musun? Bir
kısmını burada satıyor, sonra ucuz otobüslerden birine atlayıp Glasgow’a gidiyor, bir
kısmını da orada satıyormuş. Senin anlayacağın haftada iki kere bilek sallamaya algısız
vergisiz bir yüzlük…

Duraklama.

Alan Fena fikir değil.

Max (Başıyla onaylar. Duraklama.) Kim duysa siki kalkar.

Alan (Kaba bir sesle) Elma şekerine saplanmış topuz gibi7.

Max (Aynı sesle) Moby Dick’in hava deliğine girmiş kamikaze gibi!

Alan (Aynı sesle) Boğazına iki erik tıkılmış hindi gibi.

Katıla katıla gülerler. Max cıgaralığı Alan’a verir. Alan bir nefes çeker, etkisiyle ürperir. Uzun bir
duraklama.

Kâğıt oynayalım mı?

Max (Duraklama.) Ne oynayacağız?

Alan Çin Pasiyansı?



Robert Burns 18, yüzyılda yaşamış ünlü bir İskoç şairi. Özellikle ABD ve İngiltere’de yılbaşı geceleri söylenen
“Auld Lang Syne” adlı şarkının da şairi.
PENETRATÖR — 8

Max Siktir et. (Duraklama.) Yanık oynayalım.

Alan Yanıkta beni oyarsın. Kolay bir şey olsun. Konken.

Max Konken ibne oyunudur.

Alan İyi, ben ibneyim öyleyse.

Max Şüpheleniyordum zaten.

Alan Oynayacak mısın, oynamayacak mısın?

Başıyla onaylar., kâğıtları toparlayıp havalı hareketlerle karıştırır.

Max Kaybedersen ayılar sikişecek.

Alan (gülümser, Başını sallar.) Olmaz öyle şey.

Max (Başıyla onaylayarak gülümser.) Bal gibi olur. Tavşan gibi atlarlar birbirlerine. Eşek
gibi yarağıyla tavşan gibi atlayacak kız ayıya. Arkadan hem de.

Alan Siktir.

Max kâğıtları dağıtmaya başlar.

Not: Oyun aşağıdaki diyalog sırasında oynanır. Diyalogun arasına gerektiğinde oyunla ilgili birkaç
replik konulabilir.

Alan Peki kız razı oldu mu bari?

Max Hangi kız?

Alan Dün geceki.

Max Öff, siktir et.

Alan Demek o da senden pek etkilenmedi.

Max Bunu da atlatırım.

Alan Tam olarak duyamadım. Ne diyordu sana?

Max Özetle, amcık dediğim için tecavüze yatkın olduğumu söylüyordu.

Alan Kırılmış demek.

Max Sikkafa dediğim zaman pek rahatsız olmuşa benzemiyordu. (Duraklama.) Piç
kelimesini kullandığım zaman da pek rahatsız olmuşa benzemiyordu, halbuki onun
anlamını da düşünsene.

Alan Evet ama kimse gerçek anlamıyla kullanmıyor.


PENETRATÖR — 9

Max (Başıyla onaylar.) Amcık da aynı. Birine hakaret etmek istesem, vajinaya mı
benzetirim? Ne de olsa insan vücudunun en sevdiğim bölümlerinden biri…
(Duraklama.) Boş versene. Karı Mikey’nin toplayıp yedekte tuttuğu am budalalarından
biri işte.

Alan “am budalası” yorumu üzerine kaşlarını çatar.

Max Bir de sen başlama. Ne dediğimi anladın; kimin ne yaptığı zerre kadar umurumda değil.
Ama karının işi gücü yok, onun için de profesyonel feminist olmuş, tıpkı Mel’in
profesyonel ibne olduğu gibi… Bıktım bu sikintirik insanlardan yahu. Ne istiyorlar?
Böyleleriyle hiçbir yere varılmaz. (Duraklama.) Bütün erkekler piç. Bir zamanlar iyi
adamdır dediğim bir sürü erkek biliyorum; kadınlar sikip bir kenara atıncaya kadar iyi
adamlardı. Ben de bir zamanlar iyi adamdım. Ciddiyim. İyi adamdım da ne kazandım?
Hiç. (Duraklama.) Bak sana bir şey söyleyeyim: Kadınlar her zaman istediklerini elde
eder. Henüz elde etmemişlerse, çoğunluğu elde etmek istemediği içindir.

Alan (Duraklama.) Veya çoğunluğu elde etmek istediğinin farkında olmadığı içindir.

Max Bunu nerede okudun? Company’de mi? “Selülitten Kurtulmanın Yolları”yla


“Mükemmel Oral Seks” arasına mı koymuşlar?

Alan Benim söylediğim de o işte: Hâlâ bir sürü kadın…


Max Bir dakika. Bir dakika. Sen tam olarak kaç kadın tanıyorsun?

Alan Bir sürü kadın tanıyorum.

Max Bir sürü mü?

Alan (Başıyla onaylar.) Bir sürü.

Max Kim mesela?

Alan (Duraklama.) Listesini mi istiyorsun?

Max Arkadaş olarak bir sürü kadın tanıyorsun.

Alan (Duraklama.) Sadece arkadaş değil.

Max Çünkü söylediklerinin tamamı teorik bilgi…

Alan Tamam, şu sıralar bir ilişkim yok ama ben de…

Max Atma oğlum. Çıktığın son kadın seni pusetle parka götürmüştü.

Alan Ne demek istiyorsun?

Max Hiçbir şey demek istemiyorum! Sen öyle şeylerin peşinde koşmazsın.

Alan Öyle şeylerin peşinde koşmadığımdan değil ama…


PENETRATÖR — 10
Max Öylesi daha iyi yahu. Aslında sana imreniyorum. Ben sadece bizim ruhumuz duymadan
bir sürü şeyin döndüğünü söylemeye çalışıyorum.

Alan hiçbir şey söylemez. Konuşmadan oyuna devam ederler. Sonunda:

Max Sinirlendin.

Alan Sinirlenmedim.

Max Sinirlendin, sinameki herif.

Alan Sinirlenmedim dedim.

Oyunu bitirirler. Alan sonuçla ilgili değildir. Uzun bir duraklamadan sonra Max küçük paketi
Alan’a ikram eder.

Max Çek biraz?

Duraklama. Alan Başını sallar.

Alan Sabaha kadar oturmak istemiyorum.

Max Sabah işe mi gideceksin?

Alan müstehzi gülümser. Uzun bir duraklama. Sonra Max şarkı söylemeye başlar.

Max (şarkı söyler) Virginia’da bir tepede,


Var bir yalnız çam…

Bozulmuş olmasına rağmen, Alan gülümseyerek şarkıya katılmaya başlar. Bu şarkıyı daha önce de
söyledikleri bellidir, çünkü kendi aralarında hoş armoniler geliştirmişlerdir. Bir süre sonra ayağa
kalkarlar ve odanın içinde dolaşarak dans ederler, şarkıyı içlerinden geldiği gibi süslerler.

Max/Alan (şarkı söylerler) Solgun mehtapta,


Yüreklerimiz ağzımızda,
Adını yazdığı yere
Benimkini de kazıdım ey June,
Nasıl morsa dağlar,
Nasıl yalnızsa çam
Ben de yalnızım sana

Belki Max oyun olsun diye Laurel-Hardy gibi Alan’ın başına bir tane patlatır.

Virgin—
—ia’da
Virginia’nın mor dağlarında
Yalnız çamın dibinde.

Seyirciye doğru gösterişli bir selamla bitirirler.


Işıklar kararır.
PENETRATÖR — 11
Üç

Birinci Sahne’deki boğuk, meşum, pes uğultunun aynı.

İki neon tabelanın ışıkları yanar. Birinde “KZILAR KZILAR KZILAR ”, diğerinde “EN
ADİSİNDEN YATAK NUMARALARI” yazılıdır.
Işıklar yanıp sönmektedir. Genç otostopçu elinde çantasıyla tabelaların altında durur. Sırtı
seyirciye dönük yukarıya bakmaktadır. Önceki gibi dışses duyulur.

Dışses Oooh. Oooh evet. Böylesini seviyorsun değil mi? Sikimi götüne almak hoşuna gidiyor
değil mi? O sımsıkı küçük götüne…

Pencerelerden biri aydınlanır. Genç erkeğin baktığı yer orasıdır. Bir siluetin pencerede durduğu,
dışarı baktığı görülür.

Sık kıçını orospu. Seni oğlan kılıklı orospu… Hepsini içine almak hoşuna gidiyor değil
mi? Yarağımın tamamını… Yarağımı sevdin değil mi? Bayıldın yarağıma…
Genç erkek çantasının sapını sıkarken parmak boğumları bembeyaz olur.

Ne kadar deliğin varsa hepsini dolduracağım. Ooh evet. Seni ağzına kadar
dolduracağım.

Genç erkeğin üzerindeki ışıklar kararır ve sadece pencere aydınlıkta kalır.

İçine fışkırtacağım
Ağzına kadar dolduracağım
Fışkırtacağım.

Dört

Işıklar oturma odasına açılır. Alan pencerede durmuş dışarı bakmaktadır (az önceki siluetin o
olduğu hemen anlaşılır).
Pencereyi aydınlatan ışıklar kararır.

Max ortalıkta görünmemektedir, ancak kanepenin sırtında iki oyuncak ayının çiftleşme
pozisyonunda olduğu görülür. Ağır ağır kaybolan Dışses’in yerini kanepenin arkasında bulunan
Max’in sesi alır.

Max Ağzına kadar dolduracağım kukla götü. Oooh. Oooh evet. Evet. Sık şu kukla kıçını. Şu
tombul oyuncak kıçını…

Alan onlara bakar, kaşları çatılmıştır ama yine de gülümsemektedir.

Alan Ama ben kazandım. Ben kazandığım halde ayılar neden sikişiyor anlamadım.

Max kanepenin arkasından başını uzatır.


Orijinal metinde “GRILS” yazılı. GRILL ızgara-mangal anlamındadır. Ben yazımı hatalı GIRLS, yani KIZLAR
şeklinde algılıyorum.
PENETRATÖR — 12
Max Resmen tahrik oldum. Amma azgınmış senin şu ayıcıklar yahu. Geceleri nasıl
uyuyorsun anlamadım.

Alan Bence bu kadarı ayılara yeter.

Max Öyle mi dersin?

Alan (Bruce sesiyle) Bence bu kadarı ayılara yeter!

Max Öyle tahrik oldum ki aralarına girmeyi düşünüyordum.

Şeytani bir gülümsemeyle fermuarını açarak ayılardan birine tecavüz edecekmiş gibi tehdit eder.
Dostça bit itiş kakıştan sonra Alan ayıları Max’in elinden kurtarmayı başarır.

Sen fazla duygusalsın. Ayıcıklar sikişmeyi seviyor.

Alan Sevmiyorlar.

Max Pikniğe gittikleri zaman ne yapıyorlar sanıyorsun? Yiyecekleri bitirip kafaları çektikten
sonra ne yapıyorlar dersin? Yabani hayvan onlar.

Alan Bunlar yabani hayvan değil. Aileden sayılırlar.

Max Aileler de sikişmek üzerine kurulur. Şikişmek ve sırlar… (Duraklama.) Ben erkekliğe
adım attıktan sonra böyle çocukça şeyleri bıraktım.

Alan Sen hiçbir şeyi bırakmadın. Zürafanı Laura’ya verdin ama o cayır cayır yaktı.

Duraklama. Max kanepeye döner, oturur, biraz daha bira içer ve bir cıgaralık daha sarmaya
başlar. Alan ayıları emin bir yere oturtur. Kendisi de oturur.

Alan Özür dilerim.

Max (Başıyla onaylar.) Aldırma.

Alan Ağzımdan kaçtı.

Duraklama.

(Roger Moore gibi) Ağzımdan kaçtı, Moneypenny.

Max (yine Moore gibi) Bir fırt ister misin?

Alan (Moore) Kuşuma mı bakıyorsun? (Duraklama.) Müdür çıkar.

Gülerler. Duraklama. Uzun bir duraklama.

Max Karı kaltağın teki, biliyorsun değil mi?

Duraklama. Alan cevap vermez.


PENETRATÖR — 13
Benim için bunu kabul etmek kolay değil ama öyle. “Kaltak” kelimesini kendimi teselli
etmek için kullandığımı sanma. Öyle bir kelime var ve o da tarife uyuyor.

Uzun bir duraklama. Max Alan’a bakar.

Değil mi?

Alan Yorum yapacak durumda değilim, hikâyenin tamamını bilmiyorum.

Max Bildiğin kadarı yeter.

Alan (Duraklama.) Senin de ona sadık kaldığın söylenemez, değil mi?

Max Hayır, onu kabul ediyorum. Eskiden ben de aynı hataları yaptım. Ama bu onun
yaptıklarını mazur göstermez değil mi?

Duraklama. Alan hiçbir şey söylemez.


Benim umurumda değilken o benim için deli oluyordu. Ne zamanki ben gözümü
kapayıp dalmaya karar verdim, o buz kesti. Bana o kadar acı çektirdikten sonra, beni bir
kenara fırlattı, sonra da “Artık hiç eğlenmiyoruz, her şey çok ağır gelmeye başladı”
dedi. (Duraklama.) Kadınlar işte… Bak sana bir şey söyleyeyim. Erkekleri kullanıyorlar
—biz de onları kullanıyoruz ama farklı bir şekilde — Onlar erkekleri öğrenmek için
kullanıyor. Kulağa saçma geliyor biliyorum ama doğrusu bu. Öğrenmek için. Bizden
öğrenebildikleri kadarını öğrendikten sonra ilerleyip bir sonraki içler acısı avanağın
peşine düşüyorlar. (Duraklama.) Üstelik kadınlara, erkeklere geldiği kadar kötü
gelmiyor.

Duraklama. Alan ona bakar.

Aldatma yani…

Alan (Duraklama.) Onu nereden çıkardın?

Max Gelmiyor işte. Toplumsal anlamda…

Cıgaralığı yakar.

Onu tanıdığım zaman seks hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Hiçbir şey. Onu tanıdığımda
sikintirik bir Mary Poppins‘di, beni bıraktığında, sikintirik bir Mary Millington
olmuştu.

Alan (Duraklama.) Kim?

Max Mary Millington. 70’lerde porno yıldızıydı.

Alan (Başıyla onaylar.) Benim tanımama imkân yok.

Max Doğru, aslında ben de tanımıyorum. (Duraklama.) Ama erkekleri tanıyorum.


Akıllarında ne olduğunu biliyorum. (Duraklama.) Gözümün önüne gelenleri bilsen…

Omuz silker.

Ünlü bir film kahramanı, sihirli güçleri olan bir dadı.
PENETRATÖR — 14

Daha fazla konuşmaya değmez. Karının benimle işi bitti. (Duraklama.) Geçmişte kaldı.

Bir yudum bira daha içer. Uzun bir duraklama. Sonra kapı zili çalınır. Dehşet içinde birbirlerine
bakarlar.

Alan Kim bu?

Max Ben nereden bileyim? Sikintirik gözlerimle röntgen mi çekiyorum!

Alan Birini bekliyor muydun?

Max Başını sallar.

Max Kalkıp baksana oğlum.

Alan Sen bak.

Max (Duraklama.) Ya Laura geldiyse?

Birbirlerine bakarlar. Duraklama.

Sen bak.

Alan Zaten hep ben bakıyorum!

Zil tekrar çalınır.

Max Hadi kalk. En iyi arkadaşın olurum.

İçini çekerek kalkar.

Alan Sakla şu cıgaralığı.

Max cıgaralığı avucuna saklar. Alan yarı yolda durur.

Alan Hakikaten, ya Laura geldiyse? Evde misin?

Max (Başını sallar.) Hayır!

Alan kapıya döner.

Max Evet!

Alan tekrar ona dönüp bakar, öfkelenmiştir.

Max (Duraklama.) Hayır. Evde değilim. Hayır.

İçini çekerek kapıya yürür. Max oturduğu yerde öne eğilir, dikkatle dinler. Kapı açılır. Antreden
anlaşılmaz sesler duyulur. Alan tekrar içeri girer, Max’e kaş göz eder, “nereden çıktı bu herif” der
gibi yukarıya bakar. Peşinde genç erkek vardır. Şaşıran Max ayağa kalkar.
PENETRATÖR — 15
Max Tokmak!

Tokmak odaya girerken başıyla onaylar. Alan oturur.

Max Ne arıyorsun lan burada oğlum?

Max tekrar oturmuştur. Elini uzatır. Tokmak elini sıkar.

Tokmak Yok bir şey oğlum.

Max (Başını sallar.) Seni asker bozuntusu. İzine mi geldin?

Tokmak bir şey söylemez, etrafına bakınır. Max Tokmak’ın ceketinde kan lekesi görür.

Max Bu ne lan böyle? İyi misin sen?

Tokmak ceketindeki kan lekesine bakar. Duraklama.

Tokmak Yok bir şey oğlum. Benim kanım değil.

Max’ın heyecanı belli belirsiz sönmüştür. Duraklama.

Max Otur bakalım. Çükündeki ağırlığı bir kenara koy.

Tokmak (Duraklama.) Neyimdeki?

Max (Duraklama.) Otur şuraya işte. (Gülümser.) Çay içer misin?

Tokmak başıyla onaylayarak kanepeye, Alan’ın yanına oturur. Alan’a bakar. Alan kalkar.

Alan Ben yaparım.

Sehpanın üstündeki fincanları alır ve mutfağa gider. Max oturur, cıgaralığı Tokmak’a uzatır.
Tokmak almadan önce bir an cıgaralığa bakar. Duraklama.

Max Özlemişim seni yahu. Uzun zaman oldu.

Tokmak Alan’ın çıktığı yöne bakar.

Tokmak Değişmiş.

Max (Duraklama.) Alan mı?

Tokmak başıyla onaylar.

Tokmak Kilo vermiş.

Max (Duraklama. Başıyla onaylar.) Ben fark etmedim.

Uzun bir duraklama.


PENETRATÖR — 16
Ee — askeriyede hayat nasıl? Dünyayı gezdin, yeni insanlar tanıdın, beyinlerini havaya
uçurdun, falan filan değil mi?

Tokmak bir sür boş boş karşıya bakar, sonra gerçeğe dönüyormuş gibi konuşur.

Tokmak Terhis oldum.

Max (Duraklama.) Terhis mi oldun? (Duraklama.) Neden?

Tokmak (Duraklama.) Bana seksen bin sterlin ödeyecekler.

Kendi de inanmakta zorluk çekiyormuş gibi Max’e bakar.

Max (Duraklama.) Seksen bin mi?

Duraklama. Tokmak başıyla onaylar. Tekrar Alan’ın çıktığı yöne bakar.

Tokmak Saçı da kısalmış.

Duraklama. Max de aynı yöne bakar.

Max (Başıyla onaylar.) Olabilir. (Duraklama.) Önce şu seksen bin sterlini anlat oğlum. Bize
de bir şeyler düşecek mi? Bana beş bin sterlin borcun var zaten.

Tokmak ona bakar.

Max İskoçlar Dünya Kupası’nı kazanacak diye benimle beş bin sterlinine bahse girmiştin,
unuttun mu? Bahis bahistir.

Alan içeri girer. Tokmak ona bakar.

Tokmak Alan?

Alan başıyla duyduğunu belli eder.

Tokmak Sen saçını mı kestirdin?

Duraklama. Alan şaşırmıştır.

Alan Yakınlarda kestirmedim.

Uzun bir duraklama.

Max Belki Tokmak’ı son gördüğünden bu yana kestirmişsindir.

Alan (Duraklama. Başıyla onaylar.) Herhalde.

Tokmak Yakışmış.

Duraklama. Alan Başıyla onaylar.

Alan Şeker kullanıyor musun?


PENETRATÖR — 17

Duraklama. Tokmak Max’e bakar.

Max Eskiden dört şeker koyardın.

Duraklama. Tokmak tekrar Alan’a bakar.

Tokmak Dört tane.

Duraklama. Alan Başıyla onaylar. ve mutfağa döner. Tokmak yine dalmıştır.

Max Hadi anlat bakalım. Ne var ne yok? (Duraklama.) Sizinkilerin döndüğünden haberi var
mı?

Tokmak (Duraklama.) Babamı gördün mü?

Max Ronnie’yi mi? (Duraklama. Başını sallar.) Yıllardır görmüyorum.

Uzun bir duraklama.

Tokmak Babam değilmiş.

Max ona bakar. Duraklama.

Max Ronnie baban değil miymiş? (Duraklama.) Nereden biliyorsun?

Tokmak ona bakar.

Max Annen mi söyledi?

Tokmak (Duraklama.) Sicilimde yazılıydı. Dosyaya bakınca gördüm. Herkes hakkında her şeyi
biliyorlar. Sicilimde yazılıydı.

Duraklama. Alan çay fincanlarıyla girer. Tokmak onu izler. Alan ikisine de birer fincan verir.
Tokmak’ın yanından başka oturacak yer yoktur. Tokmak ona bakar. Alan tedirgin kımıldanır. Max
şaşkındır.

Max (Duraklama.) Ama sen Ronnie’ye benzersin. Herkes öyle söylerdi. (Duraklama.)
Annene sordun mu? (Duraklama.) Annen annen ama değil mi?

Duraklama. Tokmak hiçbir şey söylemez. Max Alan’a bakar.

Tokmak babasının gerçek babası olmadığını öğrenmiş.

Alan Gerçek babası değil miymiş? (Duraklama. Başıyla onaylar.)

Tokmak ayağa kalkar. Diğer ikisi ona bakarlar.

Tokmak Tuvalet.

Alan (Başıyla göstererek) Soldaki ilk kapı.


PENETRATÖR — 18
Tokmak oraya yürür, kımıldamadan durur.

Tokmak (Alan’a) Gösterebilir misin?

Duraklama. Alan ne diyeceğini bilemeden ona bakar.


Max Soldaki ilk kapı, Tokmak. Kendin bulursun. İşerken ses biraz boğuk gelirse anla ki
yatak odalarından birine girmişsin.

Duraklama. Tokmak çıkar. Max Alan’a bakar.

Sen Ronnie’yle tanışmış mıydın?

Alan başını sallar.

Max Tokmak kopyası gibidir.

Tuvalete doğru bakar.

Bu adamda bir tuhaflık var.

Alan (Yüksek sesle fısıldar.) Ne bekliyordun? Gidip asker oldu!

Max Ondan önce Tokmak oldu.

Alan Orada yanılıyorsun işte. Sen onu geçen gelişinde görmedin. Adamın beynini yıkamışlar!
Gittiği yerde ona adam öldürmeyi öğrettiler!

Max alaylı bir ses çıkarır. Alan başını sallar.

Alan Onunla uğraşacak vaktim yok. Kusura bakma. Adam artık faşist oldu!

Max Saçmalama!

Alan Niye, ona Tanrı’yla tüylü hayvanları sevmeyi öğretmediler herhalde, değil mi? (Başını
sallar.) Zencilerden, yumuşaklardan, İrlandalılarla Araplardan nefret etmeyi
öğreniyordu! Düşünsene, insanlara süngü saplamayı öğreniyordu!

Max (Saf bir ifadeyle şarkı söyler.) Savaş çok aptal, insan-lar çok aptal8…

Alan (Başıyla ceketi göstererek) Ona ne diyorsun peki? “Benim kanım değil dedi! (Elleriyle
gözlerini örter. Sakin bir sesle) Bana soracak olursan, biri gidip Ordu’ya katılıyorsa,
ceza olarak insan muamelesi görme hakkını kaybeder!

Max Vay be, sen de amma hoşgörülüymüşsün!

Alan Hoşgörülü mü?!

Max Bak. Bak. Biliyorum, yaptığı delilikti, kabul ediyorum — ama Ordu’ya yazılmasının bir
sürü sebebi vardı. Şimdi de terhis etmişler, belli ki bu durum aklını karıştırmış. Adam
arkadaşımız.

Alan Kendi adına konuş.


PENETRATÖR — 19

Max Ne?

Alan Ben onu birkaç yıldır tanıyorum.

Max Beni de birkaç yıldır tanıyorsun.

Alan Ama onu hemen hiç tanımıyorum. Sizin birlikte bir geçmişiniz var. Benim yok.

Max (Duraklama.) Kulaklarıma inanamıyorum.

Alan hiçbir şey söylemez. Duraklama. Tuvalet kapısı açılır, Tokmak oturma odasına döner ve
oturur. Duraklama.

Max Peki sicilinde gerçek babanın kim olduğu yazılı mıydı?

Tokmak yüzünü avucuna gömmüştür. Duraklama.

Tokmak Bu gece kalabilir miyim?

Alan “hayır” anlamında ters ters Max’a bakar.

Max Aa… (Duraklama.) Evet. Tabii kalırsın oğlum.

O da ters ters Alan’a bakar.

Tabii kalırsın.

Alan gürültüyle kımıldanır. Tokmak başını kaldırır.

Tokmak Bizim birlikte bir herif vardı, bilin bakalım ne yaptı.

İkisine birden bakar. Tahmin edemezler.

Bilin bakalım canı sikişmek isteyince ne yapmış. Mutfaktan biraz ciğer araklamış, çiğ
ciğer… Sonra termosunun içine tıkıp onu sikmiş. Benim bitişiğimdeki ranzada
yatıyordu. Adam her gece elinde matarayla gidip geliyordu. Tam üç ay aynı ciğeri
sikmiş lan. Sonunda bilmem-ne hastalığına yakalandı, çükünün ucundan iltihap
damlıyordu. Komutan duyunca oğlanı eşek sudan gelinceye kadar kösteklediler.

Tokmak gülümseyerek onlara bakar, aklını kaybetmiş gibidir. Uzun bir duraklama.

Alan Kösteklediler mi?

Tokmak onlara bakmaktadır. Duraklama.

Tokmak Neydi o?

Dikkatle Alan’a bakar. Alan tekrar kımıldanır. Başını sallar. Tokmak, çözmeye çalıştığı bir şey
varmış gibi ona dikkatle bakmayı sürdürür. Uzun bir duraklama.

Alan Ne?
PENETRATÖR — 20
Duraklama.

Max Hadi bakalım biraz şu seksen…

Tokmak (Alan’a) Bir şey mi kokuyorum?

Alan (Duraklama.) Ha?

Tokmak Bana kokuyormuşum gibi bakıyorsun.

Max Bak…

Tokmak Benimle bir derdin mi var?

Alan (Duraklama.) Seninle değil, Tokmak.

Tokmak Kiminle öyleyse?

Alan (Duraklama.) Orduyla.

Max Allah belanı versin!

Alan (Max’a) Yalan değil.

Tokmak Ülkeni Saddam Hüseyin yönetse daha mı hoşuna giderdi?

Alan Gitmezdi tabii…

Tokmak (Başını sallar.) Hakkında her şeyi biliyoruz. Elimizde öyle bilgiler var ki inanamazsınız.
Canımız istediği an, yanına hiç yaklaşmadan onu öldürebiliriz.

Duraklama.

Max Niye öldürmüyoruz öyleyse?

Tokmak Devlet sırrı.

Max Bize de mi söyleyemezsin?

Tokmak (Duraklama.) Bilmiyorum. (Duraklama. Max’a bakar.) Bana yirmi bin sterlin
verecekler.

Max (Duraklama.) Hani seksen bindi?

Tokmak anlamaz bakışlarla ona bakar.

Max Sen iyi misin?

Uzun bir duraklama.

Tokmak Başım dertte oğlum. Adamlar peşimde.


PENETRATÖR — 21
Max (Duraklama.) Kim peşinde?

Tokmak (Duraklama.) Sokucular.

Uzun bir duraklama. Max omuz silkip ilgiyle dinlemeye başlayan Alan’a bakar.

Max Sokucular mı?

Duraklama. Tokmak Başıyla onaylar. Bitişik dairenin televizyonundan anlaşılmaz sesler gelir.

Tokmak Ta en tepeye kadar uzanıyor. Ben ortaya çıkardım. Ben de katılayım istediler ama kabul
etmedim, onun için de şimdi beni öldürmek istiyorlar.

Alan Öldürmek mi?

Tokmak (Başıyla onaylar. Duraklama.) Beni bulacaklar, sonra da kimseye söylemeyeyim diye
öldürecekler. Ondan sonra da sanki hiç yaşamamışım gibi bütün dosyalarımı imha
edecekler. Öyle şeyler yapabiliyorlar. O kadar kuvvetliler yani. Bir insanı hiç
yaşamamış gibi gösterebiliyorlar.

Alan Ama biz biliyoruz, Tokmak.

Tokmak (Duraklama.) Belki sizi de öldürürler.

Duraklama. Alan Max’a bakar.

Alan Az önce duyar gibi olduğum şeyi hakikaten söyledi mi?

Max başıyla onaylar.

Max Derdi neymiş bu amına koyduğum, neydi yahu… Terminatör müdür nedir?

Tokmak Sokucular.

Max Sokucular.

Tokmak Sokuyorlar.

Alan Aldın mı cevabını?

Max Nasıl yani? Özel birlik falan gibi bir şey mi?

Tokmak başını sallar.

Tokmak İnsana bir şeyler sokuyorlar. (Duraklama.) Kıçından.

Max Kıçından mı?

Tokmak İnsanın kıçına bir şeyler sokuyorlar. Ne bulurlarsa… Ben onları ortaya çıkarınca beni…
kara odaya kapattılar. Öyle… kapkara bir odaydı. Bana ilaç verdiler. Yüzlerini hiç
görmedim. Ara sıra dışarı çıkarıyorlardı ki bana yeni bir şeyler yapabilsinler…
PENETRATÖR — 22
Haftalarca sürdü herhalde. Orada ne kadar kaldım bilmiyorum. Belki de aylarca
sürmüştür.

Uzun bir duraklama.

Alan Hiç şaşırmadım.

Max Şaşırmadın mı?

Alan (Başını sallar.) Daha önce de buna benzer hikâyeler duydum. Oralara kapanıp yaptıkları
şeylerin yarısından bile haberimiz yok. Anlatmaya çalıştığım buydu işte.

Max Ama sen kaçtın…?

Tokmak Hapları yutuyormuş gibi yaptım. Kara odada onları bekledim. Son defasında üçü bir
arada geldiler. Ellerinde tahta bir sırık vardı. Kıçıma sokacaklardı.

Hatırlamaya çalışarak ayağa kalkar. Sanki aklında kalanlar yeterince açık değilmiş de onları
aydınlığa kavuşturmak istiyormuş gibi olayları yarı yarıya oynamaya başlar.

Bana… domal dediler galiba.

Eğilir.

Ben de domaldım ama…

Önce etrafına, sonra Alan’a bakar.

Alan, sen adam ol.

Duraklama. Alan ona bakar.

Alan Çay içiyoruz burada.

Tokmak onu yavaşça çekip kaldırır.

Tokmak Canını yakmayacağım.

Alan kendisini teşvik eden Max’a bakar. Gönülsüz Tokmak’ın kendisini evirip çevirmesine izin
verir. Alan’ı arkasına yerleştiren Tokmak öne eğilir.

Tokmak Domalmış duruyorum. Alan, elinde sırık varmış gibi yap.

Max Hiç kolay olmayacak.

Alan alaylı gülümser.

Alan Ne demek istiyorsun?

Tokmak Elinde sırık varmış da bana sokacakmışsın gibi yap.

Kendini aptal gibi hisseden Alan dediğini yapar. Tokmak hareketleri ağır ağır gösterir.
PENETRATÖR — 23

Birden arkama döndüm…

Alan (Bruce sesiyle) Arkana döndün, tamam…

Tokmak Sırığı kaptım…

Alan (Bruce sesiyle) Sırık, tamam…

Tokmak Sonra—

Sırığı dizine vurup kırmış gibi yapar. Sert bir hareket.

ortasından kırdım…

Alan (Bruce sesiyle) Ortasından, şekerim, aferin sana…

Max bu söz üstüne gülmeye başlamıştır.

Tokmak Sonra da—

Hızla kendi çevresinde döner ve Alan’ın gözüne saplıyormuş gibi yapar.

Gözüne—

Alan irkilir.

Tokmak Ondan sonra—

Yine hızlı bir hareketle Alan’ın saçlarını avuçlar. Alan acıyla bağırır ve Max gülmeyi keser.

Ötekinin üstüne atıldım—

Alan’ın başını hızla geriye çeker. Alan bağırır. Tokmak sırıkla üç kere boğazına vuruyormuş gibi
yapar. Her darbe giderek daha yaklaşır ve tehlikeli olmaya başlar.

Şöyle yapınca bir ses çıktı, sonra—

Alan’ı itip diz çöktürür. Bütün bunlar birkaç saniye içinde olmuştur.

Üçüncü adam yerdeydi—

Alan sırt üstü yuvarlanıncaya kadar saçını büker.

KÜT!
Max çığlığı duyunca ayağa kalkar. Tokmak sırıkla Alan’ın testislerine vuruyormuş gibi yapar.
Alan her darbeye içgüdüsel bir tepki verir.

Tokmak KÜT! Taşaklarına


KÜT! Amına koyduğumun ibnesi diye bağırdım
KÜT!
KÜT!
PENETRATÖR — 24
KÜT! O zaman kan gelmeye başladı
KÜT! KÜT! KÜT! KÜT!
KÜT!

Sonra nefes nefese, dehşet içinde kendisine bakan Alan’ın tepesinde durur. Uzun süre aşağıda
yatan Alan’a bakar.

Kımıldamaz oldu. Nefesi kesildi. (Duraklama.) Çitin üstünden atlayıp dışarı çıktım.
Yola kadar yürüdüm. Buraya geldim.

Duraklama. Tokmak oturduğu yere döner. Max’ın dili tutulmuştur. Alan toparlanıp kalkar.
Duraklama.

Alan Biraz daha çay yapacağım.

Duraklama. Max Başıyla onaylar. Alan fincanlarla mutfağa gider. Max ve Tokmak ses
çıkarmadan oturur. Tokmak ona bakar.

Tokmak Biliyor muydun?

Max Babanı mı? (Duraklama.) Hayır. Hâlâ inanamıyorum.

Duraklama.

Tokmak Sen de beni… (Uzun bir duraklama.)… ziyarete falan gelmedin, değil mi?

Max (Duraklama.) Ziyarete mi?

Tokmak (Başıyla onaylar. Duraklama.) Kışlaya. Babamla beraber.

Duraklama. Max tedirgin başını sallar. Tokmak korkmuş görünmektedir. Alan’ın gittiği yöne
bakar.

Tokmak Kız arkadaşı var mı?

Duraklama. Max başını sallar.

Neden yok?

Duraklama. Max’a bakar, Max omuz silker.

Geçen gün Malky’i gördüm.

Max (Duraklama.) Sahi mi?

Tokmak (Duraklama.) Bıçağı vardı. Bana borcun var dedi. Beni kıçımdan bıçaklayacağını
söyledi.

Max’a bakar. Uzun bir duraklama. Max iskambil destesini alır.

Max Tokmak.
PENETRATÖR — 25
Duraklama. Tokmak ona bakar. Max ona kâğıtlarla bir oyun yapar.

Not: Bir illüzyon oyunu olması gerekir.

Oyun bitince Tokmak bir süre kâğıtlara bakar. Max’a bakar, gözlerinde dehşet vardır. Duraklama.

Tokmak Gerçek değildi, değil mi?

Duraklama. Alan çaylarla içeri girer, önceki gibi fincanları dağıtır. Tokmak onu izler.

Tokmak Kilo mu verdin sen?

Alan ne diyeceğini bilemeden ona bakar.

Tokmak (Duraklama.) Yakışmış. (Duraklama.) Bir keresinde iki kıza birden atladım.

Teşvik bekleyerek ikisine birden bakar. İkisi de sıkıntılı görünmektedir.

Vallahi. Batı Almanya’daki üste… İki kızdılar, on üç yaşından büyük değillerdi.

Duraklama. Max başıyla onaylar.

Ama ben her istediğimi yapabiliyorum. Babam yüzünden tabii…

Alan Hani babanın kim olduğunu bilmiyordun?

Tokmak başıyla onaylar.

Max Kim?

Tokmak (Duraklama.) Norman Schwarzkopf9.

Duraklama. Alan gülümser.

Alan Fırtına Norman mı?

Tokmak başıyla onaylar. Kendilerini tutamayıp gülümserler. Tokmak da gülümser, neredeyse


sevinmiştir.

Tokmak Ciddiyim. Hepsini ortaya çıkardım. Annem beni doğurmadan önce Amerika’ya gitmiş.
O zaman olmuş ne olduysa. O yüzden beni filme çekiyorlarmış. Ona şantaj yapmak
için…

Konuşması canlandıkça diğerlerinin gülümsemesi söner.

O yüzden bana yarım milyon sterlin veriyorlar.

Onlara bakar. Sessizlik. Tokmak’ın gülümsemesi de söner. Ayağa kalkar.

Tokmak İçeride biraz uzanabilir miyim?

Duraklama. Max başıyla onaylar.


PENETRATÖR — 26

Max Benim odam şu tarafta.

Tokmak gösterilen tarafa bakar. Sonra Alan’a bakar.

Tokmak Seninki hangisi?

Alan (Duraklama.) Soldan ikinci kapı.

Tokmak çıkar. Koridorda yürüyüp kayboluncaya kadar beklerler, sonra ikisi de nefesini boşaltır.
Yüksek sesle fısıldaşırlar.

Alan Kafayı yemiş oğlum!

Max daha sessiz konuşması için işaret eder.

Alan Adam psikopat! Biz de onu evimizde yatırıyoruz! Artık ondan hiç kurtulamayacağız!

Max Ne yapsaydım oğlum? Sokağa mı atsaydım?! Sonunda gidip kendini öldürür!

Alan Ne yani, burada tutalım da bizi mi öldürsün?!

Max Saçma sapan konuşma!

Alan Ne yapacağını nereden biliyorsun?!

Max Onu tanıyorum!

Alan Hayır! İçeridekini tanımıyorsun! Adam…

Tokmak tekrar içeri girer. Hemen konuşmayı keserler. Bir an onlara bakar, sonra çantasını almak
için eğilir. Arkasını dönüp çıkar. Yine yatak odasına girmesini beklerler.

Alan Doktor çağırmamız lazım, yapılacak en iyi şey bu!

Parmağıyla şakağına vurur.


Doktor çağırmak!

Max Bir dakika çeneni kapar mısın?

Alan En azından babasını çağıralım.

Max başını sallar.

Alan Neden olmaz?!

Max Çağıramayız.

Alan Numarasını mı kaybettin?

Max (Başını sallar.) Mesele numara değil. Arayamayız işte. Öyle zırt pırt aranacak
adamlardan değildir, tamam mı?
PENETRATÖR — 27

Alan Ne demek öyle zırt pırt…

Max (Başını sallar.) Öyle bir seçenek yok.

Alan oturur. Duraklama.

Max Başına bir şey geldi herhalde. (Duraklama.) Belki de hakikaten evlat edinildiğini
öğrendi. Belki o kadarı doğrudur.

Alan Onun için mi kafayı yedi diyorsun?

Max (Başıyla onaylar.) Veya belki de şu Sokucular hikâyesinde de gerçek payı vardır.

Alan (Başıyla onaylar.) Belki kabul töreni gibi bir şeydir…

Max Veya hakikaten tecavüze uğradı. Olmayacak şey değil.

Alan (Başıyla onaylar.) Belki tecavüz bile değildi. Belki kendi rızasıyla oldu.

Max (Duraklama.) Kendi rızasıyla mı? Bana öyle gelmedi. (Duraklama.) Belki tecavüz
kadar ciddi bir şey de değildi.

Alan (Başıyla onaylar.) Mesela duş yaparken yaşadığı bir olayı aklında büyütmüş olabilir.

Duraklama. Gülümserler.

Şaka gibi bir şey olurdu.

Max Onun için Tokmak diyoruz. Biliyor muydun?

Alan (gülümser, Başını sallar.) Hayır…?

Max (Başıyla onaylar. Gülümser.) Beşinci sınıfın çetin ceviziydi. Beşinci sınıfın çetin cevizi
olduğu için de yedinci sınıfın çetin cevizleri onu paralamaya çalışırdı.

Alan Altıncı sınıfın çetin cevizleri bulaşmaz mıydı?

Max Hayır, onlarla başa çıkabiliyordu.

Alan başıyla onaylar.

Max Bir gün havuzdan çıkıp hep birlikte duşa girmiştik, yedinci sınıftaki çocuklar onu
aramaya geldi.

Alan Islanmadılar mı?

Max (Başını sallar.) Havuza girme sırası onlardaydı, onun için…

Eliyle mayo giymiş olduklarını belirtir. Alan başıyla onaylar.


PENETRATÖR — 28
Her neyse, deli gibi etrafında dönmeye başladılar. Vuruyor, ıslak havlu çarpıyor,
mayosunun lastiğini çekiştiriyorlardı, bilirsin işte… Kalabalık oldukları için hiçbir şey
yapamadı. Her neyse — en beklenmedik zamanlarda olur ya… Sıcak su, heyecan…
Adamın şeyi…

Eliyle penisinin sertleştiğini belirtir. Alan irkilir.

Alan Kalktı mı?

Max (Gülümser. Başıyla onaylar.) Odun gibi.

Duraklama. Alan başını sallar.

Alan Duşta kalktı demek? (Güler.) Daha beter bir durum düşünemiyorum.

Max (Başıyla onaylar. Duraklama.) Oğlanlar şeyini görünce… Mal bulmuş gibi oldular.
Gülüyorlar, elleriyle gösteriyorlar, tekerlemeler uyduruyorlardı, çocuk köşeye kısılıp
kaldı. Ama bir türlü inmedi, öyle odun gibi kaldı.

Alan başını sallar. Duraklama.

Max Ondan sonra herkes Tokmakçı demeye başladı. Önceleri sadece arkasından
söylüyorlardı, çünkü Tokmakçı diyenin üstüne atlayıp dövmeye kalkıyordu. Ama
sonunda çoğunluğun istediği oldu, lakabı ortaokulun sonuna kadar üstüne yapıştı. O
arada herkes nereden çıktığını bile unutmuştu.

Alan Sen hariç.

Max Ben hariç. (Duraklama.) Sonunda kârlı çıktı ama. Lise sona geldiğimizde bütün kızlar,
aleti çok büyük olduğu için herkes ona Tokmak diyor zannediyordu.

Duraklama.
Alan Ömrünüzün en güzel günleri…

Max Siktir. (Duraklama.) Onunla ilk tanıştığımızda beş yaşındaydım. Oyuncak tüfeğim
vardı. Bir kere atış yapmak istedi ama olmaz dedim, o da ağzımın ortasına bir tane
koydu. (Gülümser.) Tabii çok iyi arkadaş olduk, o günden beri de köprülerin altından
bir sürü Chinese burns and deadlegs geçti.

Alan (Duraklama.) Neden ona katlanıyorsun?

Max (Duraklama. Omuz silker.) Ben hiçbir şeye katlandığımı düşünmüyorum.

Alan (Başıyla onaylar.) Bizim de “burma” dediğimiz bir şey vardı…

Max Burma mı?

Alan (Başıyla onaylar.) Son derece ayrıntılı bir işlemdi. Diyelim biri korkunç bir suç işlemiş
olmakla itham ediliyor — şişman olmak veya sınavdan iyi not almak gibi bir suç…
İçimizden birini savunma avukatı olarak atıyorduk. Savcı iddia makamıydı. Mesela
çocuğun gömleğini kaldırıp “Bakın işte, domuz gibi şişman” falan diyordu. İşin kötü
PENETRATÖR — 29
tarafı, avukat da herkes gibi suçlanan çocuğun burulduğunu görmek için yanıp
tutuşuyordu. Bir tek çocuğun bile suçsuz bulunduğunu hatırlamıyorum.

Duraklama.

Ondan sonra çocuğu içi çöp dolu bidonların oraya götürüyorduk ve özetle buruyorduk.
Yani herkes iki parmağıyla çocuğun etini yakalıyor, ondan sonra da burabildiği kadar
buruyordu.

İrkilme sırası Max’a gelmiştir.

Bayağı acıtırdı aslında.

Uzun bir duraklama.

Max Belki de askeriyeyi aramak lazım.

Alan Saçmalama! Bize hiçbir şey söylemezler, bir iki saniye sonra da inzibatlar kapıya
dayanır, onların da ne pislik olduğunu bilirsin. (Duraklama.) Hem ya söyledikleri
doğruysa ne yapacağız? Hakikaten o kadar tuhaf şeyler yaptıklarını düşünsene. Sana
kimse inanmaz. Onlar da bizim gibi düşünür — sana delirmiş derler. Belki bizi de
öldürürler.

Max başını sallar.

Alan Orada olup bitenlerin yarısını bile bilmiyoruz.

Max (Başını sallar.) Hayır. Kafayı yemiş. (Duraklama.) Ben onu tanırım.

Uzun bir duraklama. Gülümsemeye başlarlar.


Alan Fırtına Norman.

Max Kıçına bir şeyler soktuklarına hiç şaşırmadım.

Alan (Güneyli aksanıyla) Oğlumu arıyorum.

Max Elimde bir resmi var, herkesin anasını siken Fırtına Norman.

Alan (Güneyli) Pekâlâ hanımefendi. Arzu ederseniz önce bizim Skudlara bir göz atalım,
sonra da size bahsettiğim Patriot füzelerini göstereyim. Hatta belki sonra küçük bir
kıskaç harekâtına da vaktimiz kalır.

Gülerler. Üzerlerindeki ışıklar kararır.

Beş

Karanlık.
Boğuk, meşum, pes ses.
Duvarlardan duyulan kahkaha sesleri.
Telaşla fısıldaşan, birbirlerine sırlar veren, yalanlar söyleyen sesler karmaşası.
Karanlıkta bir yerde, Tokmak gözleri açılmış dinlemektedir.
PENETRATÖR — 30
Sesler azalarak kaybolur, ışıklar tekrar yanar.

Altı

Alan ve Max önceki sahnedeki gibidirler, ama kahkahaları dinmiştir. Duraklama.

Max Gülmemek lazım. Hiç komik değil.

Alan Evet, olmadığını biliyorum. Yatağımda manyak bir asker yatıyor!

Max Bugün çok şanslısın.

Alan (Duraklama.) Neden öyle şeyler söylüyorsun?

Max Nasıl şeyler?

Alan Öyle şeyler işte.

Max Nasıl şeyler oğlum?

Alan Hep öyle şeyler söylüyorsun.

Max Şaka yaptım.

Alan Sık sık yapıyorsun.

Max Seni rahatsız mı etti?

Alan Seni rahatsız ettiği belli.

Max Beni hiç mi hiç rahatsız etmiyor.

Alan Bal gibi ediyor.

Max Ne?

Alan Ne?

Max Beni rahatsız eden ne?

Alan Hiçbir şey.

Max Hiçbir şey öyleyse. (Duraklama.) Sarsana bir tane.

Duraklama. Alan gönülsüz bir cığaralık hazırlamaya başlar. Max kasetçalara doğru yürür,
kasetleri karıştırmaya başlar.

Alan Kaset mi koyacaksın?

Max (Başıyla onaylar. Duraklama.) Niye sordun?


PENETRATÖR — 31
Alan Ben sessizlikten memnundum. (Duraklama.) Hem içerideki uyansın istemiyorum.

Max bir kasete bakmaktadır.

Max Bunda ne var?

Alan görsün diye kaseti yukarı kaldırır. Alan başını sallar.

Alan Seninkilerden biri herhalde.

Max kasete tekrar bakar, sonra kasetçalara koyar. Şarkı başlamadan önce bir anlık sessizlik olur.
Merakla beklerler. Şarkı başlar.

Not: Burada herhangi bir şarkı, hatta her gece farklı bir şarkı çalınabilir. Tek şart nostaljik bir
şarkı olması, bildiğimizi unuttuğumuz, Max ve Alan’ın kuşağından olanlara tanıdık gelecek bir
şarkı olmasıdır. Aynı zamanda, sahnenin akışına uygun, dans edilebilir bir şarkı olması gerekir.

Müzik birkaç ölçü aktıktan sonra Max ve Alan şarkıyı tanır. Alan yaptığı işi bırakır ve odada
dolaşarak dans etmeye veya sözlerini oynamaya veya diledikleri gibi gülünç hareketler yapmaya
başlarlar. Bu durum şarkının üçte ikisi boyunca sürer, sonra en azından Alan fark etmeden
Tokmak elinde çantasıyla içeri girer. Max kasetçaları kapatır. Duraklama. Alan oturduğu yere
döner.

Max (Tokmak’a) Şimdi iyi misin?


Duraklama. Tokmak ona bakar ve başıyla onaylar.

Biraz uyuyabildin mi?

Duraklama. Tokmak cevap vermez. Kanepeye yürür ve Alan’ın yanına oturur, çantasını kucağına
koyar ve karşıya bakar.

Max (Duraklama.) Çay içer misin?

Tokmak ona bakar.

Alan Hayır.

Alan ona bakar.

Max Tokmak?

Tokmak (Bakışlar öldürücü olsaydı…) Hayır, sağ ol. (Duraklama.) Belki daha sonra kendim
yaparım.

Alan ona bakar. Tokmak bakışlarını fark eder. Duraklama. Max oturur. Uzun bir duraklama.
Tokmak neredeyse robot gibi başını çevirip Alan’a bakar. Alan bakışını hisseder ancak aklını
sardığı cıgaralığa verir. Uzun bir duraklama.10.

Max Jurassic Park’a ne diyorsun? Bok gibi bir filmmiş diye duydum.

Duraklama. Alan gergin bir şekilde boğazını temizler. Sessizlik.


PENETRATÖR — 32
Max Düşünsene, insanın sikişen dinozorlarla ilgili bir fetişi olsa…

Uzun bir duraklama.

İşin biterdi herhalde. (Duraklama.) Benim fetişim, penisimin sadece “The Double
Deckers”daki Tiger’a benzeyen kadınlarla olduğum zaman sertleşmesi. Onu hatırlıyor
musun?

Tokmak Alan?

Alan ona bakar.

Tokmak İçeride uyuyamadım.

Alan (Duraklama.) Uyuyamadın.

Tokmak Bazı sesler duydum.

Alan (Duraklama.) Bazı sesler mi duydun?

Max Ne gibi sesler?

Duraklama. Tokmak’ın gözleri donuklaşır. Duraklama. Max’a bakar.

Tokmak Kendimi biraz… tuhaf hissediyorum.

Max (Duraklama.) Nasıl tuhaf hissediyorsun?

Uzun bir duraklama. Tokmak Alan’a bakar.

Tokmak Senin kız arkadaşın var mı?

Alan cevap vermez. Tokmak Max’a bakar.

Tokmak Var mı?

Max Ben nereden bileyim oğlum.

Tokmak Alan’a bakar.

Tokmak Var. Şu Laura denen kız.

Uzun bir duraklama.

Max Hayır, o benimdi.

Tokmak ona bakar, şaşırmıştır. Max başıyla onaylar. Tokmak Alan’a bakar.

Tokmak (Duraklama.) Yok öyleyse.

Alan (Duraklama.) Neden soruyorsun?


PENETRATÖR — 33
Max Kız arkadaşı falan yok, tamam mı?

Alan ona bakar.

Max Sana ne oğlum kimi siktiğinden?

Tokmak Max’a bakar.

Tokmak Neden yok?

Max (Duraklama.) Ben nereden bileyim oğlum?

Uzun bir duraklama. Tokmak boş bakmaktadır, sonra kaşları çatılır.

Tokmak Beni kapattılar… Kara odaya. Beni sakladılar. Hiçbirinin… yüzünü görmedim.
(Duraklama.) Elleri…. eldivenli miydi? İnsanı kaybedebiliyorlar. Kara delik gibi…
Kaybolan birinin geride bıraktığı kara delik gibi…

Max’a bakar.

Bana inanmıyorsun.
Max (Duraklama.) Ben inanmak istemiyorum, Tokmak.

Tokmak Bana öyle deme! Artık o adla anılmak istemiyorum.

Max (Duraklama.) Bence sakıncası yok.

Tokmak Benim adım o değil!

Max (Başıyla onaylar.) Biliyorum. (Duraklama.) Bir daha öyle demem. Bundan sonra
Ronnie derim.

Tokmak O da benim adım değil!

Max (Duraklama.) Küçük Ronnie de mi değil!?

Tokmak Hayır! Benim adım o değil!

Max Ne diyorsun sen oğlum?! Neymiş adın?

Tokmak (Duraklama.) Ben nereden bileyim? Benim adım yok!

Uzun bir duraklama.

Alan Schwarzkopf, herhalde.

Tokmak ona bakar. Alan tedirgin kımıldanır. Max’a bakar.

Alan Babası Fırtına Norman’sa, adı da Schwarzkopf’tur herhalde, değil mi?

Tokmak (Duraklama.) Sen kara odada mıydın?

Alan (Duraklama.) Orada mıydım?


PENETRATÖR — 34

Tokmak başıyla onaylar. Duraklama.

Alan Hayır, değildim.

Tokmak Ama bana inanıyorsun değil mi?

Alan (Duraklama.) Orada başına bir şey geldiğine inanıyorum. Ama ne olduğunu bilemem.

Tokmak (Duraklama.) İçlerinden biri, kolunu ta buraya kadar götüme soktu.

Eliyle dirseğini gösterir. Max’a bakar.

Max Olmaz öyle şey.

Tokmak (Duraklama.) Bana bir ilaç koklattılar. Adamın göt deliğini gevşetiyor.

Max (Duraklama.) Kolunu sokması için bayağı gevşek olması lazım. (Duraklama.)
Bilemiyorum: Bir keresinde bir hemşire kıçıma termometre sokmaya kalkmıştı.
(Dudaklarını büzer.) Mümkün değil. Koca bir küreği ittiriyormuş gibi gelmişti.
(Duraklama.) Üstelik bir de genç bir hemşire vardı, o da gözünü çükümden
ayırmıyordu. Rezil oldum. O sırada pek erkeksi görünmediğimi söyleyebilirim.

Alan (Başıyla onaylar. Gülümser.) Kabuğundan çıkmış midye gibi miydi?

Max (Başıyla onaylar.) Kravatı düşmüş balon gibiydi. (Gülümser.) Siktir et.

Tokmak gözlerini açmış ona bakmaktadır. Duraklama.

Tokmak Hatırlıyor musun, bir kere ormanda bir porno dergisi bulmuştuk.

Duraklama. Max gülümseyerek başıyla onaylar.

Tokmak (Duraklama.) Sırılsıklamdı, değil mi?

Max başıyla onaylar. Duraklama.

Tokmak Sizin eve götürdük. Ateşin önünde kuruttuk.

Max başıyla onaylar. Duraklama.

Tokmak İçinde Bayan Taylor’a benzeyen bir karı vardı, değil mi?

Max (Duraklama.) Bayan Taylor kimdi?

Tokmak (Duraklama.) Bana özel ders veriyordu.

Max (Başıyla onaylar.) Okuma.

Tokmak başıyla onaylar. Duraklama.

Tokmak Birlikte otuzbir çekmiştik, değil mi?


PENETRATÖR — 35

Anlamlı bir duraklama. Alan utanmış görünür. Max boğazını temizler. Tokmak Alan’a bakar.

Daha önce hiç otuzbir çekmemişti. Nasıl yapacağını gösterdim.

Masum bir ifadeyle sırıtır, tekrar Max’a bakar.

Belini gördüğün zaman neredeyse altına dolduruyordun, değil mi?

Max Öff, bunları konuşmaya mecbur muyuz oğlum? Yıllar önce olmuş şeyler…

Uzun bir duraklama.

Tokmak Çok gülmüştük ama değil mi?

Max (Duraklama.) Uzun zaman önceydi.

Duraklama. Tokmak Alan’a bakar.

Tokmak Sence ben ahmak mıyım?

Alan (Duraklama.) Ahmak mı dedin, çatlak mı?

Tokmak Ahmak. Ahmak. Asıl ahmak olan sensin galiba!

Alan Bence hiç ahmak değilsin.

Uzun bir duraklama.

Tokmak En azından bir Sokucu gördüğüm zaman tanımayacak kadar ahmak değilim.

Alan Ne?

Duraklama. Tokmak ona bakar, sonra başını çevirir. Duraklama. Alan Max’a bakar.

Alan Ben bu heriften tırsmaya başladım Max. (Duraklama.) Zaten kafam iyi, tırsmaya
başladım.

Max “sakin ol” der gibi bir jest yapar.

Tokmak İspat edebilirim.

Onlara bakar. Duraklama.

Adamların birinden bir şey aldım.

Max (Duraklama.) Ne?

Tokmak elini kucağındaki çantaya daldırır ve neredeyse anında büyük, çirkin bir avcı bıçağı
çıkarır: Bütün bıçakların sonunu getirecek türden bir bıçak. Max ve Alan gözle görülür bir şekilde
şaşırmışlardır.
PENETRATÖR — 36
Alan Siktir!

Max Allah kahretsin!!

Tokmak bıçağı gururlu tutmuş, ona bakmaktadır.

Tokmak Adamların birinden aldım. Bıçağı kıçıma sokmak üzereydi.

Alan (Başını sallar.) Yok artık. Bitti bu iş. Ben yokum artık.

Max Kendine gel oğlum. (Tokmak’a) Ver bakayım şunu.

Tokmak gözünü bıçaktan ayırmadan ona verir. Max eliyle tartar.


Max Vay anasını. Askeriyenin bıçağı mı bu? (Duraklama.) Müthiş bir alet. (Duraklama.)
Nasıl da eline oturuyor insanın ama…

Duraklama. Bıçağı Alan’a geçirir, o da beceriksiz hareketlerle alır.

Biri o aleti senin üstünde mi kullanacaktı?

Tokmak bıçağa bakarak başıyla onaylar. Alan bıçağı sapından tutar, alışmaya çalışır.

Alan Korkunç bir şey.

Max Ama kabul et şimdi, alette bir şey var… Ne bileyim…

Alan Nasıl bir şey var?

Max Eline alınca kendini daha iyi hissetmedin mi?

Bıçağı Max’a geçirir, o da doğrudan Tokmak’a uzatır. Alan dilinin ucuna gelen dehşet çığlığını
yutar. Tokmak bıçağa bakar, elinde tekrar tekrar çevirir. Duraklama.

Senin küçükken hiç bıçağın olmadı mı?

Alan Sikintirik bir çakım vardı! Bir tarafında Loch Lomond yazıyordu, evet oldu!

Max Çakı.

Alan Evet, seni bilemem ama ben hiç öküz kesip yüzmek zorunda kalmadım.

Gözünün ucuyla bıçağı göz hapsinde tutar. Duraklama.

Yani, o bıçağı hakikaten seni mıhlamaya çalışan birinin elinden aldıysan… mutlaka
birilerine götürüp teslim etmen lazım.

Tokmak Kime?

Alan Ne bileyim… Askeriyedeki amirine, onun gibi birine…

Tokmak Ama hepsi işin içinde!


PENETRATÖR — 37
Alan Öyleyse polise…

Tokmak Hayır, adamlar her tarafa sızmış. Sadece orduya değil, sadece… Sokucular her…
Bilmiyorsun.

Duraklama. Alan sessiz kalır.

Max Peki böyle bir bıçağın izini sürüp asıl sahibini bulmak mümkün mü? Kimin olduğu
kanıtlanabilir mi?

Tokmak (Duraklama.) Hayır, ama üstünde parmak izleri vardır.


Duraklama. Önce bıçağa, sonra birbirlerine bakarlar. Duraklama.

Max Bence sen üstündeki bütün parmak izlerini sikmişsin.

Alan Artık bıçağı kaldırabilir miyiz?

Max ve Tokmak ona bakar.

Alan Biraz sinirimi bozdu da…

Tokmak (Duraklama.) Neden?

Alan Bozdu işte. Ortaya bıçak çıktı mı kaza maza olur.

Duraklama.

Max Kaldır şunu Tokmak, yoksa bu adamın dırdırından kurtulamayız.

Tokmak (Duraklama.) Bıçakla sana bir şey yapacağım zannediyorsun değil mi?

Alan Mesele o değil…

Tokmak Değil mi?

Alan Değil…

Tokmak Bana güvenmiyor musun?

Alan Hayır, güveniyorum tabii, ama…

Tokmak Canını yakacağımı mı zannediyorsun?

Alan Bilerek yakmazsın, hayır, ama… (Duraklama.) Bak, bu akşam kafam iyi. Bıçaklar —
Bıçaklardan hoşlanmam, ne var bunda? Hem burası benim evim.

Max Hadi kaldır artık.

Tokmak Bana güvenmiyorsun.

Alan Mesele o… Bak — Sen arkadaşımızsın, kalbini kırmak istemem ama başına bir şey
geldiği… çok açık. Ne olduğunu bilmiyorum. Senin de bildiğini zannetmiyorum, ama
PENETRATÖR — 38
belli ki seni fena korkutmuş. Bana sorarsan, bu durumda, elinde öyle bir aletle ortalıkta
dolaşman pek doğru değil.

Tokmak Neden?

Alan Birçok sebebi var — Her şey olabilir — çocukların eline geçebilir — hatta biri sana
karşı kullanmayı deneyebilir…

Tokmak Sen mi?


Alan Ben değil!!

Max (düşünceli) Adamı korkuttun, oğlum. Burası onun da evi.

Tokmak Belki de bıçağın bende kalmasını istemiyorsun.

Alan Sadece ortadan kaldırmanı istiyorum.

Tokmak Belki de kara odadaki arkadaşlarını kurtarmak istiyorsun, ha?

Alan Ne?

Tokmak Sokucularını.

Uzun bir duraklama. Bıçak Alan’a yönelmiştir.

Alan Kaldır şunu, tamam mı?

Max’a bakar.

Ciddiyim Max. Söyle bıçağı kaldırsın, yoksa buradan gitmesi gerekecek. Ya da ben
gideceğim.

Max (Tokmak’a) Kes şu saçmalığı artık oğlum. Kaldır şunu.

Duraklama. Tokmak ağır ağır bıçağı çantasına koymaya gider. Hareketin ortasında durur, Alan’a
bakar.

Tokmak Sizin canınızı yakamam. Siz arkadaşımsınız. (Duraklama.) Değil misiniz?

Başlarıyla onaylarlar. Duraklama. Tokmak bıçağı çantaya koymak için eğilir.

Alan Beni yanlış anlamanı istemem ama…

Tokmak elinde bıçakla, sırıtarak yıldırım hızıyla tekrar ayağa kalkar. Diğer ikisi korkar. Tokmak
bıçakla Bruce Lee usulü abartılı hareketler yapmaya başlar. Max eğlenmektedir, ama Alan
ciddidir. Tokmak on üç yaşında bir çocuk gibidir,

Alan Kaldır şu sikintirik aleti, duydun mu??!

Max (Alan’a) Onu tahrik etme. Birazdan durur.


PENETRATÖR — 39
Tokmak hareketlidir; çeşitli pozisyonlar göstermekte, filmlerden replikler parçalamakta, poz
yapmaktadır. Kendinize uydurun. Sonra ayıları görür, bir tanesini kapar, ve bıçağı boğazına dayar.
Max bunu da eğlenceli bulmuştur.

Alan Neden herkes benim sikintirik ayıcıklarımla uğraşıyor?

Tokmak (komik bir sesle) İtiraf et, yoksa ayıcığın kellesi uçacak. İtiraf et.

Max’a sırıtır, “uçurayım mı” der gibi başını sallar. Max güler, başparmaklarını aşağı çevirerek
ölüm kararını açıklar.

Alan (bezgin) Hayır yapma…

Tokmak Öyleyse itiraf et. İtiraf et yoksa ayıcığı Arap gibi doğrarım. İtiraf et.

Alan yalvaran gözlerle Max’a bakar.

Max İtiraf etsen iyi olur.

Alan Neyi itiraf edeceğim?

Tokmak İtiraf et.

Max Ne olursa.

Alan Bu durumdan pek hoşlanmadığımı itiraf ediyorum.

Tokmak sırıtır.

Tokmak İtiraf etmen için beşe kadar sayacağım. Bir. Ayıcık ölecek. İtiraf et. İki. Ayıcık
götünden şişlenecek. Üç. İtiraf et.

Alan Max’a bakar.

Alan Yapmasa iyi eder. Ciddiyim.

Max başını sallar.

Tokmak İtiraf et, Sokucu. Dört.

Ayıyı yukarı kaldırır.

Son fırsat. Ayıcığı kurtarmak için son fırsat. İtiraf et.

Alan (sıkılmış gibi yaparak) Affet beni ayıcık, ben masumum.

Tokmak Beş.

Hafif bir gönülsüzlük ifadesiyle ayıyı paramparça doğrar. Şiddet dolu, ürkütücü bir haldedir.
Yüzündeki şakacı ifade tamamen silinmiştir. Yüzü harcadığı çabadan kızarmış olarak bitirir ve
karnı deşilmiş ayıcığı yere bırakır. Duraklama.
PENETRATÖR — 40
İtiraf edecektin.

Duraklama. Max ve Alan şaşkınlıktan donakalmıştır.

Max Ne diye parçaladın hayvanı oğlum?!

Alan ayağa kalkar ve kapıya doğru yürür.

Alan Yetti artık!

Tokmak bıçağı doğrudan Alan’ın göğsüne yöneltir. Alan donakalır.

Tokmak Nereye gidiyorsun?

Alan (Duraklama.) Çekil önümden.

Tokmak Arkadaşlarını çağırmaya mı gidiyorsun, ha?

Max Ne yapıyorsun sen oğlum?

Tokmak (Max’a) O senin arkadaşın değil.

Max Ne diyorsun sen yahu, o…

Tokmak Kara odadaydı. Onu hatırlıyorum. Sesini… Sikinin kokusunu…

Alan geri çekilir, Tokmak bıçağın ucunu göğsüne dayamış olarak onu izler.

Tokmak Evet öyle, Sokucu. Sen benim arkadaşım değilsin. Max’ın arkadaşı değilsin. Sen ancak
kendin gibi pisliklerle arkadaş olursun. Senin gibiler nasıl iş yapar, aklında ne biçim
pislikler vardır bilirim. Max’ı benim aleyhime çevirmeye çalışıyorsun. Bizi
birbirimizden koparmaya çalışıyorsun. Gebertinceye kadar sikeceksin bizi. Ama o
beyin, ben pazıyım. Biz bir timiz. Bir numaralı Anti-Sokucu Timi.

Alan’ı geri geri kanepeye doğru yürümeye zorlar. Alan pat diye çöker. Tokmak bıçağı boğazına
dayayarak onu oturduğu yere mıhlar.

Max Kes şunu. Hemen kes dedim.

Tokmak Bunu görüyor musun? (Bıçak.) Sokucu’ya sokmak için senin gibi bir pislikten aldım.
Komik değil mi? Sokucu’ya sokmak… Seni kara odadayken ağladığım gibi ağlatmak
için… Seni benim gibi yalvartmak için… Çeliği kıçında hissetmen için… Hoşuna
giderdi değil mi, ha? Seni köpek gibi sikeyim ister misin?

Max yanına yaklaşır, hafifçe:

Max Lütfen. Dalga geçtiğini biliyorum. Alan’ın canını yakmayacaksın. Onun için dalga
geçmeyi bırak artık.

Tokmak O senin arkadaşın değil.

Max Arkadaşım. Ben de senin arkadaşınım…


PENETRATÖR — 41

Tokmak Sahi mi?

Max (Duraklama.) Elbette arkadaşınım!


Tokmak Neden çekip gittin öyleyse?!!

Max (Duraklama.) Gittim mi?

Tokmak Çekip gittin!

Max Nereden?

Tokmak Buradan!

Max (Duraklama.) Üniversiteye gittim.

Tokmak (alaycı) Üniversiteymiş!

Max Bak — lütfen — şimdi beni dinle. Sen hastasın. Sen de farkındasın. Kafan çok karışık.
Ben senin arkadaşınım — sana söylüyorum…

İleriye, Tokmak’ın kollarına doğru eğilir.

Sana yardım ederim. Göz açıp kapayıncaya kadar iyileşirsin. Sonradan pişman olacağın
bir şey yapma…

Elleri Tokmak’ın bileklerine ulaşır, yavaşça onları kavrar. Tokmak başını sallayarak gülümser.

Tokmak Chinese burns for you, Max. Deadlegs for you.

Max Bıçağı bana ver. Alan’ın canını yakmak istemiyorsun. Alan senin arkadaşın.

Alan korku içinde başıyla onaylar.

Alan Doğru. Arkadaşınım. Kara odada değildim, yemin ederim.

Tokmak (Max’a) Çek ellerini üstümden.

Max (Duraklama. Ellerini kaldırır.) Tamam. Tamam. Ama kafanı kullan oğlum: Alan senin
arkadaşın. Bizim arkadaşımız.

Alan başıyla onaylar.

Max Üçümüz birlikte seyahate çıkardık, unuttun mu? Üç Hayta, hatırladın mı? (Duraklama.)
Hatırlıyor musun? Bir kere kamp yapmaya gitmiştik de, şeyde — bir harabenin içinde
mantar bulmuştuk — sonra…

Tokmak Peki ya biz?! Eskiden daha iyiydi! Sen beyindin, ben pazı! Arkadaştık, gerçek
arkadaştık, biraz da bizi anlat, neler hatırladığını anlat!

Max ne diyeceğini bilemez.


PENETRATÖR — 42
Tokmak Anlat hadi!

Alan Anlatsana.

Max Ne anlatayım?

Alan NE ANLATIRSAN ANLAT!

Tokmak Bana ne hatırladığını anlat!

Uzun bir duraklama.

Max Dur bakayım… Aa… Aa… Babanla sen…

Tokmak O BENİM BABAM DEĞİL!

Max Peki peki, tamam, başka bir şey… Boklu Hawkins! Boklu Hawkins. Onu hatırlıyor
musun? Dudağımı patlatmıştı da… Sen de gidip onu boş arsada bulmuştun.

Tokmak Ve senin için amını götüne gömmüştüm.

Max Doğru…

Tokmak Onu sikmekten beter ettim!

Max Doğru, ettin. Hiç kimsenin o hale geldiğini görmemiştim.

Tokmak İyi iş çıkardım, değil mi?

Max (Başıyla onaylar.) İyi iş çıkardın…

Tokmak İyiydim, değil mi?

Max İyiydin. İyi iş çıkardın. Hatırlıyorum. Attığın her tekmeyi, her yumruğu hatırlıyorum.

Tokmak Benden başka kimse senin için öyle bir şey yapmadı!

Max başını sallar.

Max Hiç kimse. Şimdi bırak da gitsin.

Uzun bir duraklama.

Tokmak Nasıl olduğunu bilemezsin. O karanlıkta… Bir köşeye büzülmek… Beni hayatta tutan
tek şey nefretimdi. Elleri vücudumda dolaşıyordu. Ama sen beni kurtarmaya gelmedin.
Pis yarakları ağzımda, götümde… Ben adam öldürmeyi bilirim. Hiç korkmam.
Kulakları kesilen adamlar gördüm. Amından vurulan karılar gördüm. Elime kan
bulaştırmaktan, ılık kanın parmaklarımın arasından sızmasından ürkmem. Beni oraya
salın. Bırakın işimi yapayım.
(Şarkı söyler.) “Yaralı Arap kızı
Yol üstünde yatıyor
Öyle azgınım ki dokunsam boşalırım
PENETRATÖR — 43
Götünden sikeceğim bu kızı
Suratına fışkıracağım
Ama amını kışladaki erata saklayacağım”

Uzun bir duraklama.

Eskiden daha iyiydi. Bana eski günleri anlat. Bana ormanı anlat.

Bıçağını inleyen Alan’ın göğsünden midesine, oradan da ağır ağır kasıklarına indirir.

Max Orman — Ne olmuş ormanda?

Tokmak Ormanda kaldığımız gece.

Max Lütfen — Onu rahat bırak.

Tokmak Bana ormanı anlat.

Max (Duraklama.) Ne olmuş ormanda?

Tokmak Bir.

Max Hatırlamıyorum ki…!

Tokmak İki.

Alan Anlat şu amına koyduğum ormanı!!

Max Ormanda olanların burada olanlarla ne ilgisi var?!

Tokmak Üç.

Max Orada ne olduğunu biliyorsun, neden…?!

Tokmak Dört.

Alan Allah aşkına anlat şu ormanda olanları, lütfen anlat şu ormanda olanları!

Max Ama…!

Tokmak Be…

Max Orman! Orman! (Duraklama.) Hava birden karardı. Kaybolduk. Saat dokuzu geçmişti,
eve dönemedik…

Tokmak Ama geceleri daha iyi koşardık, değil mi?

Max Doğru. Kendimizi daha hafif hissediyoruz derdik. İplerin ucunda sallanıyormuş gibi…
Tokmak Kamp kurmuştuk.

Max Doğru. Kamp kurmuştuk.


PENETRATÖR — 44
Tokmak Sen beyindin, değil mi?

Max (Başıyla onaylar.) Sen de pazıydın.

Tokmak Güzel bir kamp olmuştu, değil mi?

Max (Duraklama.) Berbat bir kamp olmuştu.

Tokmak Güzeldi.

Max Evet. Güzeldi!

Tokmak Sen korkmuştun.

Max Sen de korkmuştun. Orada öleceğiz zannetmiştik. Üstelik hava da çok soğuktu.

Tokmak Ne yaptık?

Max (Duraklama.) Şey aa… birbirimize sokulduk. Isınmak için..

Tokmak Sana “En iyi arkadaşın kim?” diye sordum.

Max (Duraklama.) Hatırlamıyorum…

Tokmak Sana “En iyi arkadaşın kim?!” diye sordum

Max Ben de… “Sensin,” dedim.

Tokmak “Her zaman birbirimizin en iyi arkadaşı olacak mıyız?” diye sordum.

Max Ben de “Evet.” Dedim.

Tokmak Otuz yaşına gelsek bile mi?

Max Otuz yaşına gelsek bile.

Tokmak Kırk?

Max Kırk yaşına gelsek bile.

Tokmak Elli altı, seksen yedi?!

Max Doksan, yüz, bir milyon.

Max oturur.

Tokmak Sonra ne oldu?

Max cevap vermez.

Tokmak Ne oldu?!
PENETRATÖR — 45
Max Ne olduğunu biliyorsun.

Tokmak Anlat!

Max Pantolonumu indirdin.

Tokmak Sonra?

Max Donumu.

Uzun bir duraklama.

Yere, yaprakların üzerine uzandım. (Duraklama.) Gömleğimi yukarı sıyırdın. Kalbimi


dinledin.

Tokmak Soğuktu.

Max Soğuktu, evet.

Tokmak Sonra sana dokundum.

Max (Başıyla onaylar.) Evet.

Tokmak Nerene dokundum?

Max Taşaklarıma dokundun. Bana öksür dedin. Sonra beni yüzükoyun çevirip kıçımı ayırdın.

Tokmak Kokumu hatırlıyor musun?

Max (Başıyla onaylar.) Evet.

Tokmak Ben senin kokunu hatırlıyorum.

Uzun bir duraklama. Tokmak sakinleşmeye başlamıştır, bıçak yavaş yavaş Alan’dan
uzaklaşmaktadır.

Sonra geldiler.

Max (Başıyla onaylar.) Sonra geldiler. Fenerlerin ışığını gördük. Yaprakların hışırtısını,
gelenlerin sesini duyduk.

Uzun bir duraklama. Tokmak kendini geriye bırakır, bıçağı tutan eli gevşemiştir.

Tokmak Onlar gelmeden önce daha iyiydi.

Duraklama. Alan hızla Tokmak’ın elindeki bıçağı kapar. Tokmak hiç direnmez. Alan hızla odanın
gerisine çekilir, tehditkâr bir hareketle bıçağı ileri doğru uzatır. Max ve Tokmak öylece oturur.

Alan Çıkar onu buradan! Max! Çıkar onu buradan! (Duraklama.) Max!

Max ona bakar.


PENETRATÖR — 46
Max Bırak onu, Alan. Sana bir şey yapmayacaktı. O senin arkadaşın.

Alan Benim — ! Kendi evimde amına koyduğum bir psikopat tarafından sikintirik bir bıçakla
tehdit edildim, sen de kalkmış bana — !! Burada asıl manyak kim ha??!

Max öne eğilir ve karnı deşilmiş ayının parçalarını toplar. Ayıya bakar, başparmaklarıyla tüylerini
okşar.

Alan Buraya geliyor — O piç buraya geliyor — Yok Sokucular, yok amına koyduğum Fırtına
Norman hakkında bir sürü saçmalık döktürüyor — amına koyduğum ayıcığı parçalıyor,
sonra da gırtlağıma o sikintirik bıçağını dayıyor, ondan sonra da bir zamanlar
oynadığınız o basmakalıp, sefil Doktorculuk oyununu birbirinize anlatıp bana
dinletiyorsunuz — ! Durum bu kadar dehşetengiz olmasa, halinize acıklı derdim — !
Senin işini bitirmem gerekirdi! Aslında hemen şimdi polisi aramam lazım! Kimin kimi
tokmakladığı umurumda değil! O zaman da sikintirik kabadayının tekiymişsin, şimdi de
sikintirik kabadayının tekisin, onun için askere yazıldın, belki orada götünü siktiler,
belki sikmediler, ama sana her ne yaptılarsa hak etmişsindir! (Max’a) Peki sen nesin?
Bu kuş beyinlinin yardakçısı mısın?! Buradan gidecek, buradan derhal gidecek, bir daha
da yüzüne bir ağızlık takmadığı sürece o çirkin suratını görmek istemiyorum, beni
duyuyor musun amına koyduğum???!!!

Beceriksiz hareketlerle bıçağı sallar. Tokmak kımıldamaz. Max ayıcığın parçalarına bakar. Uzun
bir duraklama.

Çok ciddiyim!

Duraklama. Max ona bakar.

Max Laura’nın zürafamı yaktığını nereden biliyordun?

Uzun bir duraklama.

Alan Ne?

Max Laura’nın zürafamı yaktığını nereden biliyordun?

Alan anlamaz gözlerle ona bakar.

Max Ben söylememiştim.


Alan Bunun olanlarla ne alakası var?

Max Sadece soruyorum: Ben söylememiştim. Kimseye söylemedim. Sen nereden biliyorsun?

Alan (Duraklama.) Ne bileyim ben. Sen söylemişsindir.

Max (Başını sallar.) Ben kimseye söylemedim. O mu söyledi?

Alan Bilmiyorum — Evet, o söyledi herhalde.

Max Buraya telefon mu etti?

Alan Hayır — Yani…


PENETRATÖR — 47

Max Onunla görüştün mü?

Alan (Duraklama.) Görüştüm herhalde, ne bileyim.

Max (Duraklama.) Laura’yla neden görüştün?

Alan Neden görüşmeyeyim?

Max Eskiden görüşmezdin. Onunla doğru dürüst konuşmazdın bile.

Alan Şey — (Duraklama.) Belki de sokakta karşılaşmışımdır. Evet, galiba öyle oldu, iki hafta
önceydi, evet.

Max İki hafta mı?

Alan (Duraklama. Başıyla onaylar.) Hı-hı.

Max Bana söylemedin.

Alan Tabii, adını bile anmama izin vermiyorsun ki…!

Max (Başıyla onaylar. ) Ama Elmer’ı daha geçen hafta yakmıştı.

Alan (Duraklama.) O halde… Evet, tabii, aklım karıştı, iki hafta önce gördüğüm Mary’di,
evet, özür dilerim… Laura’yı geçen hafta gördüm, aa… Şehre indiğimde… Evet…

Uzun bir duraklama.

Max Yalan söylüyorsun, değil mi?

Uzun bir duraklama.

Max Onunla yattın mı?

Alan (Duraklama.) Max…

Max Bana söyle yeter: Onunla yattın mı?

Alan Tek düşündüğün bu mu?

Max (Başını sallar.) Hayır. Ama tek fark bu.

Alan Neyle ne arasında?

Max Arkadaşla sevgili arasında.

Alan Öyle mi zannediyorsun? (Duraklama.) Seni bırakmasına hiç şaşmıyorum. (Duraklama.)


Şu haline bak, asık suratın, amfetaminlerin, evin her tarafına tıkıştırdığın porno
dergilerin… İyiyle kötünün, eskiyle yeninin farkını bile bilmiyorsun. Sen öyle…

Max Defol, Alan. Çek git.


PENETRATÖR — 48

Alan (Duraklama.) Nereye gidebilirim?

Max Umurumda değil. Çek git. Git yoksa…

Alan Yoksa ne? Götümü amıma mı çakarsın?

Max (Duraklama.) Öyle bir şey yapmam. Ben öyle bir insan değilim.

Alan (hafifçe) Değilsin. Olmadığını biliyorum.

Max (Duraklama.) Ama Tokmak’a yaptırırım.

Adının geçtiğini duyan Tokmak bezgin başını kaldırır. Uzun bir duraklama. Alan bıçağı yere
bırakıp çıkar. Uzun bir duraklama.

Tokmak Almanya’dayken üste bir sürü kaset vardı, tamam mı? Bir tanesinde hem amı hem siki
olan bir sürü karı oynuyordu, üstelik gerçektiler. Birinde de kendi sikini emen bir herif
vardı, ama o kadar eğilebilmek için sırtından ameliyat olmuş. Çoğunda bildiğimiz şeyler
vardı ama bir tanesinde kızın teki bir düşman askerini götüne alıyordu, birinde de karılar
hem heriflerin hem de domuzların sikini emiyordu, hele birinde karının teki bildiğin
iplikle amını dikerken herifin teki de karıyı götünden sikiyordu, o arada herifin siki…
Hayır, başka bir herif de onun götünü sikiyordu, o herifin götüyle onun kızının amına
birer yarak dayanmıştı ama kız da başka bir amı yalıyordu, o karının da ağzında iki
yarak birden vardı, onlar da…

Max oturduğu yerde midesi bulanmış gibi kımıldanır. Tokmak’ın sesi yavaş yavaş kaybolarak
sadece müstehcen sözcüklerin vurgulandığı bir mırıltıya dönüşür.

Tokmak Sik
am
amlar
sikler
sik
sik
am
amlar
amlar
sikler

Böylece devam ederek bir kreşendoya ulaşır, Max elleriyle kulaklarını örter, sonra:

Max Tokmak, sesini keser misin!

Tokmak şaşırmış, susar.

Max Rica ederim… Kes sesini.

Uzun bir duraklama. Tokmak ayağa kalkar. Amaçsız mutfağa doğru yürür. Duraklama.

Elinde iki paket Rolos’la döner. Max’ın yanında diz çöker, paketlerin birini ona verir. Max pakete
bakar. Duraklama. Paketi açar. Öylece oturup yerler.
PENETRATÖR — 49

Tokmak Annen bize şeker verirdi, değil mi? İkindi kahvaltısından sonra…

Duraklama.

Benim şeker yemem yasaktı tabii.

Şapır şupur yemeyi sürdürürler. Tokmak’ın ayağı sallanmaya başlar. Kendi dünyalarına
gömülmüş, yavaşça, belki de farkında olmadan bir şarkı mırıldanmaya başlarlar.

Sizin eve gelmek hoşuma giderdi.

Işıklar kararır.

Müzik.
PENETRATÖR — 50

Notlar

Sokucu son derece kişisel bir projeydi. Gerçek bir olayın serbest bir yorumu olmasının yanı sıra,
ben ve çok eski iki arkadaşım için yazılmış ve yine bizim tarafımızdan oynanmıştı. Bu sayede
serbestçe irticalen konuşabildiğimiz gibi, kendi aramızda yaptığımız esprileri de oyun içine
serpiştirme olanağı bulduk. İlk sahnelerin samimiyeti ve gerçekçiliği, izleyen sahnelerin daha etkili
olmasını sağladı. Bu oyunu oynayanlar benzer bir atmosfer yaratmalıdır. Aşağıdaki notlar, bazı
repliklerin arkasında yatan niyeti açıklamak için alınmıştır, böylece uygun gördüğünüz şekilde
değiştirme olanağı bulabilirsiniz.

1. Burada Alan, İngiltere’de bir yarışma programı sunucusu olan ve insanların söylediği son
cümleyi tekrarlamak gibi bir alışkanlığı olan Bruce Forsyth’ın taklidini yapmaktadır. Bu
vurgunun aşinalık yaratmak dışında bir amacı yoktur. Alışveriş torbasından çıkanlara gelince,
duruma uydurun.
2. Oyun Körfez Savaşı’ndan kısa bir süre sonra yazılmıştı. Bu unsur göründüğü kadar önemli
değil, sadece güncel bir nitelik kazandırıyor. Dilerseniz olduğu gibi bırakıp, bir dönem oyunu
gibi değerlendirirsiniz, isterseniz tercihan benzer bir çatışmayı kapsayan benzeri güncel bir
konuyla değiştirirsiniz. Ancak böyle bir konu bulamazsanız, oyundaki bütün atıflar havada
kalır.
3. Bu bölüm, karakterlerin çocukluğunda izlediği çeşitli televizyon programlarından söz
etmektedir. Yine uygun gördüğünüz şekilde değiştirebilirsiniz, ancak oyunun temalarından
birinin, insanın, özellikle de Max’ın çocukluğuyla ilgili hayal kırıklıkları olduğunu aklınızda
tutun.
4. Creamola Foam, sadece çocukların sevdiği gazlı, kimyasal bir içecekti.
5. O sıralar, televizyonun gece yarısı programlarında, hemen hemen iki gecede bir, çok kötü
seslendirilmiş Alain Delon filmleri yayınlanıyordu.
6. Burada sözü geçen tuhaf isimlerin tamamı televizyondaki çocuk programlarındaki bir grup
kukla itfaiyeciden alınmıştır. Hambel, “Oyun Okulu” adlı bir bebek programındaki tuhaf
bebeğin adıydı.
7. Erkek cinsel organlarına atfen kullanılan çeşitli deyimler. Genel kural olarak, Max ve Alan
(Tokmak değil) bayağı şeyler söylediklerinde, bir uzaklaştırma (yabancılaştırma) yöntemi
olarak farklı sesler kullanarak konuşurlar.
8. Culture Club’ın savaş karşıtı saf bir şarkısına atıf.
9. Yine, oyun aslında askerlikle ilgili olmadığı için Tokmak’ın hayali babasının bir asker olması,
tanınmış bir kişi olması dışında hayati önem taşımıyor. Ancak öyle olması tematik açından
daha anlamlı bir sonuç veriyor.
10. Burada Max istediğini söyleyebilir, çünkü tek yaptığı gerilimi azaltmaya çalışmaktır, ve
başarısız olur. Güncel olaylara atıf yapabilmek için bu bölümü de değişken olarak
kullanabilir, Tokmak konuştuğunda metne dönersiniz.

“Bıçak sahnesi”: Bu sahneyi bire bir yazmak neredeyse imkânsız, onun içinde elinizde sadece
sahnenin ana hatları var. Sahne, duygu yoğunluğunun zirvesinde oynanmak üzere tasarlanmıştır, ve
tahmin edeceğiniz gibi o zirveye ulaşmak uzun sürecektir. Benim sahnede oynandığını gördüğüm,
duygusal olarak en yıpratıcı sekanstır, ama —doğru oynanırsa— son derece sinir bozucu bir sahne
olacaktır. Bol şans.

You might also like