Professional Documents
Culture Documents
BİLETÇİDE
NURETTİN KURTULUŞ
kurtulustan2003@yahoo.de
Dekor : İki Masa, telefonlar, masa üstü eşyalar, bilgisayarlar. Bisürü iskemle.
Raflar ve görünecek şekilde dekore edilen seyahat katalogları ve bazı
posterler...
Kişiler : Büro sahibi Akif – 50 yaşlarında. Siyah takım elbise, beyaz gömlek,
çok renkli büyük bir boyunbağı, pantalonu biraz kısadır, beyaz çorap,
arkası basık siyah ayakkabı. Arada okurken, bilgisayara bakarken
gözlük takar.
Akif - (İçeriye girer, elindeki bezle masaları, sandalyeleri silmeye başlar) Ulan bu
çocuklara söylemekten dilimde tüy bitti.
(Kendi kendine konuşur) Akşamları giderlerken masalarını toplamıyorlar,
temizlemiyorlar. Kafalarını kıracağım, sanki benim işim, beş dakika önce
gelseler de, bir gün olsun şu dükkânı açmadan çay’ı demleseler olmaz mı ?
Neredeyse dökülür vakit geçiriciler çay içmeye !
(Son sandalyeyi sildikten sonra,seyirciye döner. Ayaktadır)
Burası; dışardaki ışıklı reklâm ve camlardaki yazılara göre bir Reisebüro veya
bizim dilimize çevirecek olursak Seyahat Acentası. Burası; Arnavut Recep’in
meyhanesi, kör Halil’in kahvesi veya bir Köy Odası da değil. İçerde de
gördüğünüz gibi, (Rafları gösterir) güneşli, karlı ülkelerin renkli katalogları
bulunur. Bilgisayarlar, telefon ve faks denilen aletler de var. (Oturur
iskemlenin birine) Buralara bizimkiler reisebüro demezler b i l e t ç i’dir bu
dükkânın adı. Piyango bileti, maç bileti değidir bu yakıştırma, arada konser
bileti satanımız olur üstüne para ödeyerek, maksat reklâmımız olsun. Ayrıca;
2
tavla, pişpirik oynanmayan kahvehanedir, anti parantez çaylar beleşten.
Herkesin dilediği gibi konuşabileceği kıraathanedir, bu kıraathanede neleri,
kimleri görmedik, kimleri dinlemedik. Başbakanlar,Maliye Bakanları, İç İşleri,
Dış İşleri, Adalet Bakanları, Anayasacılar, kanun yapıcılar, her konuda
profesörler, millitakım antrenörleri, dedikoducular en önemlileridir falan filan.
(Elindeki bezle, alnını ve çenesini siler) Türkiye’de birçok şehir var, burada bir
tane, Almanya, ülkemizin özeti var.... Hiç abartmıyorum burası; Postahanedir,
mektup ve paket hemen hemen hergün memleketin her yerine gönderilebilir.
Kargo yani yük taşımacılığı işlemleri için bulunmaz kolaylıklar getirir. Faks
çekilir istenilen heryere, bazen kuru bir teşekkür alınarak. Tüm bu işlemlerin
karşılığında ücret taleb etmek mümkün değildir, haddimize düşmemiştir. Bu
bir nevi Kızılaycılığa, bir tane daha ucuzundan uçak bileti satabilirmiyiz diye
katlanıyoruz....
Bu dükkânın işlevini yürütüp yürütmediğini hep beraber göreceğiz, buyurun
seyredin.
(Telefon çalar, iskemleden kalkar ve masasına oturur.)
Buyurun cenaze namazına, daha dükkân bile açılmadı (Telefon çalmaya
devam eder) Kene gibi yapıştı herif, istersen açma. (Ahizeyi kaldırır)
Halooo... heeee... meraba nasıl gidiyor araba...hee... sabahın beşinden beri
bir daha arama, biz burada yatmıyoruz, akşamları paydostan sonra eve
gidiyoruz, ne istiyorsun... gelecek hafataya kalkacak uçak ne zaman mı
kalkıyor, ya.... dinle bak dinle, beşbin kilometre öteden bana telefon
edeceğine, biletin arkasında şirketinkiler yazılı O’nları arayıp
soramıyormusun, hem daha kolay olur, hem de daha ucuz.... tamam tamam
kızma emmi, bilgisayarlar açılmadı daha, yarım saat sonra ara... ben mi
arayayım... olur olur tamam... (Telefon ahizesine ters ters bakar ve yerine
koyar)
P E R D E