Professional Documents
Culture Documents
ETKİLERİ
Özet
Anahtar Sözcükler: Psikoloji, algılama, anlık öğrenme, klasik müzik, pop müzik,
metal müzik.
Giriş
Bununla birlikte müziğin fizyolojik anlamda bizi etkilediğine yönelik birçok bulgu
ortaya atılmıştır. Yani belirli müzik aletleri sinir sistemimizi kesin olarak
etkilemektedir. Yüksek veya alçak sesler sinirsel gerilim veya gevşeme şeklinde etkili
olmaktadır (Özge Gençel; 2006; 702-703). Rus Doktor Dogiel 1880 yılında
Almanya’da yaptığı bir uygulamada, çıkan sesin yüksekliğine, şiddetine ve aynı
zamanda çalgının çeşidine göre kan dolaşımında değişiklikler meydana geldiğini
saptamıştır (Özge Gençel; 2006; 702-703). Yapılan pek çok deneydeki temel bulgular
müzik türlerinin farklı kültür ve yaştaki insanlara farklı etki ettiğini; klasik müziğin
genel açıdan insanlara iyi ve rahat hissettirdiğini, pop müziğin ise insanların
coşmasına ve harekete geçmesine sebep olduğunu ortaya koymaktadır. Ritimlerin,
sözlerin, frekansların ve müziğin insanların üzerinde bıraktığı etkinin rahatlatıcı veya
coşkulu bir hale bürünmesi insan duygularını genellikle olumlu yönde etkiler. Bu
bulgulardan yola çıkılarak müzikle ilgili; müziğin etkilediği psikolojik ve fizyolojik
etmenler beynimizin daha verimli çalışmasına sebep olabilir hipotezi ortaya atılabilir.
Hangi müziğin hangi yaş gruplarına veya hangi kişilikteki insanlara etki edebileceği
önemlidir. “Bireyin günlük yaşamda müzik dinlemeye ayırdığı sürenin onun
psikolojik iyi oluş durumu üzerine etki etmektedir. Ancak ortaya çıkan bu sonuç
istatistiksel olarak anlamlı olsa da, psikolojik iyi oluş durumu üzerine asıl etki eden
faktörün müzik dinleme süresinden çok dinlenilen müzik türüdür. Rap ve arabesk
müzik dinlemeyi tercih eden bireylerin, diğer müzik türlerini dinlemeyi tercih
edenlere göre çevresindeki bireylerle sıcak ve samimi ilişkiler kuramda zorlandıkları,
kendi yaşam amaçlarını belirlemede yetersiz kaldıkları görülmüştür. (Fahri Sezer;
2013; 500)” Fakat 13-15 yaş gruplarındaki çoğu kişi metal veya pop müzik türlerini
diğer müzik türlerine oranla daha fazla dinlemektedir. Yapılan görüşmeler sırasında
da genellikle metal, pop müzik türlerini dinleyen katılımcılar sevdikleri müzikleri ders
çalışırken veya dinlenirken dinlemeyi tercih ettiklerini ve işlerine rahatlıkla
odaklanabildiklerini itiraf etmişlerdir. Katılımcıların alışkanlıkları, gelişim temelli
durumları, aynı zamanda monoton yaşantılarından sıyrılma ve canlı olma isteği de göz
önünde bulundurulduğunda bu gibi müzik türlerinin onlara fayda sağladığını
düşünmeleri kültürel çevrelerinin, sosyal alanlarının ve psikolojik tutumlarının
sonucudur. Bu zamana kadar yapılan çalışmalarda müziğin etkileyebileceği öğrenme
ile ilgili bir genelleme veya yaklaşım bulunamamıştır.
Yöntem
Deney sürecinde tercih edilen 13-15 yaş grubunun seçilmesindeki genel amaç
alışkanlık bakımından bu yaştaki bireylerin müzikle daha iç içe olması ve bu yaştaki
bireylerin müzik esnasındaki algılama, öğrenme durumlarının araştırılmasına gerek
görülmesinden kaynaklanmaktadır. Zira daha önce de bahsedildiği üzere bu yaş
grubundaki bireyler herhangi bir aktivite sırasında müzik dinlemeye genel anlamda
alışkındırlar.
Deney sürecinin en önemli hususu olan anlık öğrenmeyi ve algılamayı ölçebilmek
için öğrencilerin eşit seviyedeki homojen gruplardan oluşması gerekir, bu nedenle
grupları oluşturmadan önce tüm gönüllü katılımcıları Burdon Dikkat testi aracılığıyla
ayrıldı ve çoğunlukta olan kişilerle 7 ila 10 kişi arasında değişen gruplar oluşturuldu.
Katılımcılardan kendi bulundukları grubun müzik türü dışında bir müzik
dinlenmemesi ricasında bulundu, deneyde klasik müzik, pop müzik, metal müzik ve
kontrol grubu olmak üzere 4 grup oluşturuldu. Deney içerisinde her gün için toplam 5
konu belirlendi ve bu konular tüm gruplara görsel bir şekilde desteklenmiş sunumlar
aracılığıyla (Görselli sunum ile öğrenmenin daha etkili olması hedeflenmiştir.) eşit
sürelerde sunuldu. Deneyin tüm aşamalarında grupların müzikleri dinletilerek
bireylerin farklı müzik türleri aracılığıyla dinlediklerini anlama, toparlama ve yazıya
dökme süreçleri incelendi. katılımcıların birbirlerinden kopya çekmelerinin
engellenmesi amacıyla boş kağıtlara akıllarında kalan bilgilerin müzik eşliğinde
yazılmaları istendi. Deneyin devamlılığı ve hassasiyeti açısından 5 günlük süreç
içerisinde aralıksız olarak, aynı saatler ve eşit süreler içerisinde deney gerçekleştirildi.
Aynı zamanda deneyin doğru sonuçlar verebilmesi için deneydeki müzikler sürekli
olarak kendi tür-gruplarının içerisinde değiştirildi (aynı müziklerin tekrar tekrar
dinlenilmesi ile oluşabilecek ezberin veya etkilerin önüne geçmek), deneyin müzik
türleri- zamanlaması- kişinin algılama ve anlık öğrenme seviyesi dışındaki tüm
değişkenler aynı tutuldu.
Bulgular
Bulgular
Metal Müzik
Pop Müzik
Kontrol
Grubu
Tabloda da görüldüğü gibi hareketli müzik türlerinden biri olan pop müzik en
yüksek başarıyı göstermiştir. Katılımcıların seviyelerinin birbirine benzer olması
nedeniyle ortaya çıkan puanlamalar birbirine benzer olmuştur. Bu puanlama
sonucunda katılımcıların müzik seçimlerinden çok duygu durumları ve
psikolojilerinin etkili olduğu düşünülmektedir. Çünkü müzik seçimleri alışkanlığımız
haline gelirse adapte oluruz duygularımızı oluşturmaz sadece açığa çıkmasını sağlar.
Ama bu puanlamayı belirleyen en önemli husus müziğin altında etkilenen
psikolojileridir. Uygun bir açıdan bakılacak olursa bilgi alabilme kabiliyetleri aynı
oranda olan kişilerin daha önceden dinlediği müzik türleri onların duygu durumlarına
o zaman içinde etki etmiş olabilir ama dinlediği müziklerin tür seçimi deneyleri
etkilemez, sadece çalışma ortamında dinlediği bir müzik ise bu onun adapte olmasını
ve odaklanabilmesini sağlar. Bu da deneyi etkilemez çünkü deneyin tüm
katılımcılarının oluşturduğu gruplar çoğunlukla dinlemeyi tercih etmedikleri müzik
türünün bulunduğu grup olarak denk getirilmiştir.