You are on page 1of 3

Jean-Claude Cheynet – Bizans Dünyası: Bizans İmparatorluğu (641-1204) İncelemesi

Umut Başat

Giriş

Ülkemizdeki Bizans çalışmalarının son yıllarda geldiği nokta Türk araştırmacılar adına
son derece ümit vericidir. İlk başlarda sadece genel tarihlerin çevirileri ve birkaç telif
denemesiyle başlayan Türkçe Bizans yazını, artık daha kapsamlı incelemeler, daha spesifik
eserlerin çevirileriyle Türk yazın tarihinde önemli bir konuma erişmiştir. Bu çalışmalar
dizininin en kıymetlilerinden birisi şüphesiz ki Bizans Dünyası serisidir. 3 kitap halinde
planlanan ve Fransız Bizantologların üstlendiği bu seri, bütünleyici bir bakış açısıyla baktığı
Bizans Dünyası’nın tarih, kültür ve medeniyetinin tüm meselelerini ele alır. Bizim
inceleyeceğimiz kitap, bu serinin ikinci kitabıdır.

Jean-Claude Cheynet’in editörlüğünü yaptığı bu serinin ikinci kitabı, İmparator


Herakleios’un öldüğü 641 yılı ile başlar, Dördüncü Haçlı Seferi’nin başkent
Konstantinopolis’i vurduğu 1204 yılı ile sonlanır. İmparatorluğun Ortaçağının ele alındığı bu
cildin kapsadığı tarih aralığı, diğer iki cildin kapsadığı tarih aralığına neredeyse eşittir.
Kitabın sonuna bir de seçilmiş kaynakça eklenmiştir.

Kitabın İçeriği

Kitap dört kısım ve bir sonuca ayrılmıştır. Birinci kısım, Ortaçağ İmparatorluğu’nun
Oluşum ve Gelişimi: Olaylar başlığı altında ve üç bölümde incelenmiştir. Birinci kısmın ilk
bölümünde ağırlıklı doğu olmak üzere Bizans’ın sınırlarında yaşanan gelişmeler ele
alınmıştır. İkinci bölümde Makedonya hanedanı devrindeki (867-1057) genişlemeler ve dış
politika detaylı incelenmiştir. Bulgar ve Müslüman mücadeleleri merkezdedir. Bu kısmın son
bölümünde Türklerin doğudaki ilerlemeleri ve Birinci Haçlı Seferi’nden Dördüncü Haçlı
Seferine kadar Haçlı Çağı anlatılmıştır.

Kitabın ikinci kısmı İmparatorluk Kurumları başlığı altında beş bölüme ayrılmıştır. Bu
kısmın ilk bölümde imparatorun çevresinde gelişen imparatorluk ailesi ve saray hiyerarşisi
işlenmiştir. İkinci bölümde imparatorluğun sac ayaklarından birisi olan Ortodoks Kilisesi
detaylıca irdelenmiş, kurumları mercek altına alınmıştır. Üçüncü bölümde vergi sisteminden
hukuk sistemine, merkez yönetimden taşra yönetimine kadar imparatorluk idaresi işlenmiştir.
Bu kısmın dördüncü bölümünde ordu ve donanma, beşinci bölümde imparatorluk aristokrasisi
incelenmiştir.

Bizans Medeniyetinin Temelleri başlıklı kitabın üçüncü kısmı yedi bölüme ayrılmıştır.
İlk bölümde imparatorluğun nüfusu ve demografik yapısı işlenmiştir. İkinci bölüm tarımsal
üretimi esas alarak köy ekonomisi ve toplumuna ayrılmıştır. Üçüncü bölümde başkent ve
onun şehir ekonomisi incelenmiştir. Bu kısmın dördüncü bölümünde 7. Yüzyıldan 13.
Yüzyıla kadar Bizans ekonomisi işlenmiş, aynı zamanda ticaret de bu bölüm içinde
detaylandırılmıştır. Beşinci bölümde Bizans’ın dini hayatı merkeze alınmış, altıncı bölümde
eğitim ve yazılı kültür, yedinci bölümde ise tüm detaylarıyla Bizans sanatı incelenmiştir.

Kitabın dördüncü ve son kısmı İmparatorluğun bölgeleri başlığı ile devletin


coğrafyasına ayrılmıştır. Kısım 3 bölüme ayrılmıştır. Bu kısmın ilk bölümünde 7. Yüzyıldan
11. Yüzyıla kadar olan süreçte Anadolu ve Bizans’ın Doğusu işlenmiştir. İkinci bölümde
Balkanlara odaklanılmış, sosyal yapıdan ekonomik yapıya derinlemesine incelenmiştir.
Kısmın son bölümü 641-1071 tarihleri arasında Bizans mülkiyetinde olan İtalya coğrafyası
irdelenmiştir.

Kitabın sonunda Sonuç bölümlerinin yanı sıra hem bu kitap süresince vurgu yapılan
hem de Bizans için önemli olan kelimeleri barındıran bir de sözlük vardır. Konstantinopolis
İmparatorları ve Patriklerinin listeleri, kaynakça, haritalar tablosu ve dizin bölümleriyle eser
son bulmuştur.

Değerlendirme

Bu eser Bizans tarih yazımı için büyük bir önemi haiz olmasına rağmen, Fransız
Bizantologlar tarafından hazırlandığı için kimi noktalarda Fransız tarih yazımının etkileri
gözlemlenmektedir. Bu etkiyi bir kenara koyarsak, eser Bizans tarihi ve kültürünü çalışmak
isteyen araştırmacılar için iyi bir başlangıç noktası oluşturmaktadır. Bizans tarihi ve kültürüne
dair meselelerin olabildiğince bütünleyici bir bakış açısıyla ele alınması eserin değerini daha
da artırmaktadır.

Eser bazı spesifik konulara ve tartışmalara yer vermesinden ötürü Bizans tarihçiliğinin
güncel durumunu anlamak için de işe yarar bir eserdir. Son yıllarda tartışılan Anadolu’nun
Bizans hakimiyetindeki durumu meselesi buna örnektir. Bizans araştırmacıları arasında
sıklıkla dile getirilen Anadolu’nun Bizans hakimiyeti döneminde karanlık çağını yaşadığı savı
bu eserde tartışılmış, esere katkı verenlerce bu görüşe ekseriyetle karşı çıkılmıştır. Bu
örnekten hareketle günceli yakalamakta güçlük çeken genç Bizantologlar için bu eserin bir
başvuru eserinden daha fazla değeri olduğu aşikardır.

Eserin çevirisi hakkında da birkaç değerlendirmede bulunmak gerekmektedir. Eserin


çevirisinin eserin değerini doğru yansıtamadığı ve kötü olduğunu ifade etmek yanlış olmaz.
Dönemin terminolojisinde Türkçeleştirmeye gidilmesi, beraberinde hataları da getirmiştir.
Buna ek olarak bazı Bizantologların ve o dönemin tarih yazarlarının bazılarının da isimleri
yanlış yazılmıştır. Bu hatalar eseri okumayı güçleştirici niteliktedir. Bu hatalar belki de iyi
birer çevirmen ve editör gözleminden geçmemesinden kaynaklanıyor olabilir. Bu kıymetli
eserin çevirisi yeniden ve detaylı bir editasyon sürecinden geçmeye muhtaçtır.

You might also like