You are on page 1of 27

tarihin

e n g i n
sularında
PROF. DR.
VAHDETTİN
ENGİN'E
ARMAĞAN
Arif Kolay • Ahmet Vurgun
Editörler
TARİHİN ENGİN SULARINDA
PROF. DR. VAHDETTİN ENGİN’E ARMAĞAN

Genel Yayın Yönetmeni


Sahure Ergüzel

Editörler
Arif Kolay & Ahmet Vurgun

©Yeditepe Yayınevi
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Sertifika No: 49829

ISBN: 978-625-8396-82-9
Yeditepe Yayınevi: 600
Armağan: 03

1. Baskı: Kasım 2022

Sayfa Düzeni
Deniz Tugay

Kapak Tasarımı
Sercan Arslan

Baskı-Cilt
Meteksan Matbaacılık ve Teknik Sanayi
Ticaret Anonim Şirketi
Beytepe Köy Yolu No:3 06800 Bilkent/Ankara
Sertifika No: 46519

YEDİTEPE YAYINEVİ
Çatalçeşme Sok. No: 52/1 34410 Cağaloğlu-İstanbul
Tel: (0212) 528 47 53 Faks: (0212) 512 33 78
www.yeditepeyayinevi.com / bilgi@yeditepeyayinevi.com
TARİHİN ENGİN
SULARINDA
PROF. DR. VAHDETTİN ENGİN’E ARMAĞAN

Editörler
Arif Kolay & Ahmet Vurgun
İÇINDEKILER

Ön Söz............................................................................................................................... 7
Vahdettin Engin’in Hayatı ve Eserleri................................................................................ 11
Emel (Sofuoğlu) Engin
Prof. Dr. Vahdettin Engin ile Söyleşi................................................................................. 17
Ahmet Şimşek
Vahdet Hoca..................................................................................................................... 29
Ali Satan
Dostluk Üzerine............................................................................................................... 33
Nilay Dursun
Arkadaşım Vahdettin Engin.............................................................................................. 37
Zafer İzgi
Tarihi Belge Olarak Damgalar ve Dünyanın Bilinen İlk Pantolonu.................................... 41
Mustafa Aksoy
Bir Başka Gözle Vezir Nizâmü’l-Mülk.............................................................................. 55
Mehmet Ersan
Şâh-nâme ve Türkler I: Selçuklu ve Osmanlı Sarayında Şâh-Nâme.................................... 63
Osman G. Özgüdenli
Şehzâde Bâyezid ve Şehzâde Cihangir’in Sünnet Şenliği (1539)......................................... 95
Ahmet Önal
Şer’i Hukuk Açısından Osmanlı Devleti’nde Kardeş Katli Uygulamalarına Farklı Bir
Bakış.............................................................................................................................. 123
Ufuk Gülsoy
Tulumbacı Ocağı ve Gerçek Davud’a Dair Yeni Belgeler.................................................. 139
Erhan Afyoncu
Nâib Köyü Tarihi (15. Yüzyıldan 20. Yüzyıla).................................................................. 159
M. Hanefi Bostan
Hatt-ı Hümâyûnlar Neden Yakılırdı?.............................................................................. 205
Uğur Demir
Sultan II. Mahmud ile Sultan Abdülmecid’in Medinesi................................................... 221
Mustafa S. Küçükaşcı
Baron Rozen’in Başkomutanlığı Zamanında Kuzey Kafkasya (1831-1838)....................... 237
Serdar Oğuzhan Çaycıoğlu
Osmanlı Müzeciliğine Bakış: Bahriye Müzesi ................................................................. 253
Ayşe Ersay Yüksel
Osmanlı Modernleşme Sürecinde İstanbul’daki Resmî Kız Okullarının Teftişi................. 273
Yasemin Tümer Erdem
Enderun’a Hazırlıktan Mekteb-i Sultanî’ye Galatasaray Geleneğinin Britanya Basınına
Yansımaları.................................................................................................................... 325
Fatih Gürcan
XIX. Yüzyılda Balkanlar’da Açılan Misyoner Okulları: Hristiyanlığın mı Yoksa
Emperyalizmin mi Müjdecileri?...................................................................................... 339
Arzu Meryem Demirkıran
Doksanüç Harbi’nde Ermeniler Üzerine Bir Değerlendirme............................................ 367
Davut Hut
Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu................................................................................. 389
A. Melek Özyetgin
Elif Tuğçe Kurt
II. Abdülhamid Döneminde Gerçekleştirilemeyen Bir Proje: Balıkesir-Babaeski Demiryolu
Hattı.............................................................................................................................. 413
Arif Kolay
Vesayetin Gölgesinde Kifayetsiz Fakat Muktedir Bir Kamu Görevlisi: İzmit Mutasarrıfı
Selim Sırrı Paşa (1887-1895)........................................................................................... 431
Kemalettin Kuzucu
Amerika Birleşik Devletlerinin Kanlı Tarihi: Wounded Knee Soykırımı (1890)................ 487
Haydar Çoruh
Askerî Amaçlı Yapılan Bir Hat: Selânik-Manastır Demiryolu ve Bu Hattı Güvenlik Adına
Uzatma Girişimleri......................................................................................................... 519
Salim Aydın
Stanford J. Shaw’a Göre II. Abdülhamid ve Modern Türkiye’nin Doğuşu: Modernleşme ve
Devamlılık Paradigmaları Açısından Bir Değerlendirme................................................. 549
Cemil Öztürk
Hereke Fabrikası Sermakinisti Ali Rıza Efendi................................................................ 559
Engin Kırlı
Osmanlı Basınına Göre Çanakkale Cephesinde Türk Tayyareleri ve Türk Hava Kuvvetlerinin
Oluşumu........................................................................................................................ 587
Şefik Memiş
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk Futbolunun Kurumsallaşması....................................... 609
Barış Kenaroğlu
Yunan Kralı Konstantinos ve Venizelos Çatışması Ekseninde Yunanistan’ın Birinci Dünya
Savaşı Politikası.............................................................................................................. 621
Hilal İşçi Yiğit
TBMM Hükümeti ve Osmanlı Bankası İlişkisi Üzerine Bir Değerlendirme.................... 633
Yasin Özdemir
Türk Eğitim Tarihinde Kâzım Karabekir’in Yeri.............................................................. 641
Ahmet Vurgun
OSMANLI MÜZECİLİĞİNE BAKIŞ: BAHRİYE MÜZESİ

Ayşe Ersay YÜKSEL*

O smanlı müzeleri, taşımış oldukları maddi ve manevi değer nedeniyle Os-


manlı kültür tarihinin ve sanatının bir parçası ve aktarıcısı olarak önem
taşımaktadırlar. Ancak Osmanlı müzeleri ve müzeciliği ile ilgili araştırmalar
sayılıdır. İlk Osmanlı müzelerinden olan Bahriye Müzesi hakkında ise hem
müzecilik bakımından hem de Osmanlı deniz tarihi çalışmalarında karşılaşı-
lan kaynak ve terminoloji sorunu bakımından belirsizlikler mevcuttur.1
Osmanlıda modern müzecilik faaliyetlerine ilk kez XIX. yüzyılın ikinci
yarısında başlanmışsa da Fatih Sultan Mehmed (1444-1446, 1451-1481) dö-
neminde cebehâne olarak kullanılan Aya İrini Kilisesi’nde savaşlarda ganimet
olarak alınan silahlar, eski savaş araç ve gereçleri toplanmıştır. Bu dönemden
sonra Topkapı Sarayı’nın iç avlusunda Bizans devrinden kalma lahit, sütun,
sütun kaide ve başlıkları bir araya getirilerek korunmuştur. Sultan Abdülmecid
döneminde (1839-1861) Harbiye Ambarı adıyla bilinen eski Dârülesliha’da
yer alan eserler 1869 yılında Maarif Nâzırı Saffet Paşa’nın inisiyatifi ile Aya
İrini’de bir araya getirilmiş, Mecma-ı Esliha-i Atîka ve Mecma-ı Âsâr-ı Atîka
olarak iki temel bölümde toplanmış, Müze-i Hümâyun’un ilk çekirdeği bu
şekilde ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte Müze-i Hümâyun’un Çinili Köşk’e
taşınarak resmî açılışının yapılması ise 1881 yılında II. Abdülhamid dönemin-
de (1876-1909) gerçekleşmiştir. Bu dönemde müze koleksiyonun genişlemesi
nedeniyle 1891, 1902 ve 1908 yıllarında Müze-i Hümâyun’a ek müze binaları

* Doç. Dr., Ankara Üniversitesi.


1 Bkz. Tuncay Zorlu, “Osmanlı Deniz Teknolojisi Üzerine”, Türkiye Araştırmaları Literatür
Dergisi, Cilt 4, Sayı 2, 2004, s. 297-353.

253
inşa edilmiştir. II. Abdülhamid döneminde Müze-i Hümâyun’un açılışını Sü-
leymaniye Külliyesi’nin imaretinde yer alan Evkâf-ı İslâmiyye Müzesi ile Ka-
sımpaşa Tersanesi’ndeki Bahriye Müzesi’nin açılışı izlemiştir.2 Bu dönemde
imparatorluk kimliğinin yaratılmasında askerî koleksiyonların yeniden ön pla-
na çıkarılmasıyla Osmanlı müzeciliğinin önemli bir evresine geçilmiştir.3
Bahriye Müzesi, Osmanlıda Müze-i Hümâyun’dan sonra kurulan ikinci
müze ve Askeri müzelerin4 de ilki olması bakımından müzecilik tarihi açı-
sından ayrı bir önem taşır.
II. Abdülhamid döneminde kurulan Bahriye Müzesi’nin teşekkülünde
kuşkusuz Osmanlı’nın denizcilik konusundaki maddi ve manevi birikiminin
büyük bir etkisi vardır. Osmanlı Devleti kuruluş aşamasından itibaren deniz-
ciliğe büyük önem vermiş, bu itibarla Venedik, Ceneviz, İspanyol, Portekiz ve
İngilizler başa olmak üzere Avrupalı devletlerin donanmalarıyla hem teknolo-
jik hem de askerî anlamda etkileşim içinde bulunmuş ve rekabet etmiştir. Tan-
zimat döneminde ilk Bahriye Meclisi’nin ve Bahriye Nezâreti’nin kurulması5
ile bahriye işleri daha sistemli bir şekilde ele alınmış, kalemler arasında bir iş
bölümü yapılmıştır.6 Sultan Abdülaziz döneminin (1861-1876) sonunda üçte
biri zırhlı olan yüzün üzerinde gemisiyle Osmanlı donanması nicelik olarak
dünyanın üçüncü büyük donanmasına sahiptir.7 II. Abdülhamid döneminde
2 Erdem Yücel, “Müze”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C 32, İstanbul, 2006,
s. 240- 241. Ayrıca bkz. Tülay Ergil, İstanbul Müzeleri, İstek İstanbul Eğitim ve Kültür
Vakfı Yayını, İstanbul, 1993, s. 10. Sultan Ahmet Meydanı’nda (Atmeydanı) İbrahim Paşa
Sarayı’nda Elbise-i Atîka adıyla kurulan eski Osmanlı kıyafetleri müzesinde bulunan
bazı arkeolojik eserler de yer almaktadır. Yeniçeri Müzesi denilen bu bölüm daha sonra
Aya İrini’ye taşınmıştır. Semavi Eyice, “Arkeoloji Müzesi ve Kuruluşu, Tanzimat’tan
Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi, İletişim Yayınları, İstanbul, 1985, C 6, s. 1598. Tayfun
Akkaya, “Deniz Müzesi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C 23, İstanbul, 2001, s.
304-305.
3 Bkz. Wendy M. K. Shaw, Osmanlı Müzeciliği, Müzeler, Arkeoloji ve Tarihin Görselleştirilmesi,
Çev. Esin Soğancılar, İletişim Yayınları, İstanbul, 2004.
4 Cenap Çürük, “Askerî Müze”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C 3, İstanbul,
1991, s. 492-493.
5 Ali İhsan Gencer, “Bahriye Nezareti”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C 4,
İstanbul, 1991, s. 510.
6 Ali Fuat Örenç, “Deniz Kuvvetleri ve Deniz Harp Sanayii”, Dünya Savaş Tarihi, Osmanlı
Savaş Tarihi: Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri (1792-1918), Ed. Gültekin Yıldız, Timaş
Yayınları, İstanbul 2013, s. 141.
7 Mehmet Beşirli, “Sultan Abdülaziz’den Birinci Dünya Savaşına Osmanlı Donanması”,
Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S 25, Erzurum, 2004, s.

254
temel olarak bütçe sorunlarından ve stratejik tercihlerden kaynaklanan donan-
madaki gerilemeye rağmen Bahriye Meclisi’ne daha da önem verilmiş, meclis
birçok daireye ayrılmış ve her daire için birer talimatname çıkarılmıştır.8 Bu
dönemin önemli gelişmelerinden biri Bahriye Nezareti dahilinde Bahriye Mü-
zesi’nin hayata geçirilmesidir.

Bahriye Müzesi’nin Kuruluşu


Bahriye Müzesi, II. Abdülhamid’in iradesi ve Bahriye Nazırı Bozcaadalı
Hasan Hüsnü Paşa’nın gayretleri ile Bahriye Nazırı’nın damadı Miralay Meh-
med Hikmet Bey’in başkanlığında, Tersane Komutanı Amiral Arif Hikmet
Paşa`nın (1851-1915) destekleri ile Fen komisyonu azası Koluevvel (Önyüz-
başı) Süleyman Nutki Bey (1854-1924) ve Yüzbaşı Hakkı Bey tarafından ku-
rulmuştur.
Kurulduğu ilk yıllarda “Müzehane” daha sonra Müze Amirliği olarak ad-
landırılan bu müze, Kasımpaşa’da Taşkızak Tersanesi’nde Camialtı mevkiinde
o yıllarda mevcut olan eski kadırga gözleri ile yol arasında bulunan, Mayın
Müfreze Komutanlığına ait binada “Müze ve Kütüphane İdaresi” adıyla hiz-
met vermiştir. Bahriye Müzesi’nin açılışı, II. Abdülhamid’ in tahta çıkışının 21.
yıldönümünde yani 31 Ağustos 1897 tarihinde9 gerçekleşmiştir.10 Bahriye
Nazırı Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa’nın (Fot. 1) “Padişahın yüce yardımlarıyla
tesisine muvaffak olduğum Bahriye Müze ve Kütüphanesini gezerek açılış törenine
katıldım. 31 Ağustos 1897. Hasan” satırlarını kaydettiği müzenin açılış gününde
tutulan şeref defteri günümüzde İstanbul Deniz Müzesi’nde korunmaktadır.11

248; Tuncay Zorlu, “Bahriye Nezareti’nin Kuruluşu ve Abdülaziz Dönemi’nde Osmanlı


Denizciliği”, Türk Denizcilik Tarihi, C II, Ed. Zeki Arıkan ve Lütfü Sancar, Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı, İstanbul, 2009, s. 152, 154, 156.
8 Ali İhsan Gencer, Bahriyede Yapılan Islahat Hareketleri ve Bahriye Nezareti’nin Kuruluşu,
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1985, s. 196; François
Georgeon, Sultan Abdülhamid, Çev. Ali Berktay, İletişim Yayınları, İstanbul 2012, s. 342;
Kaori Komatsu, “The Ottoman Navy Under The Reign of Abdülhamid II (1878-97)”,
Ochanomizusigaku, S 35, Nisan 1992, s. 27-48.
9 Halit Çal, “Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Müzeler” makalesinde Bahriye Müzesi’ni
1895 yılına tarihlendirmiştir. Bkz. Halit Çal, “Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de
Müzeler”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, C 7, S 14, 2009, s. 319.
10 Haluk Özdeniz, İstanbul Deniz Müzesi, Akbank Yayınları Sanat Kitapları Serisi 4, İstanbul
1978, s.7.
11 Semiha Altıer, “Çanakkale-Bozcaadalı Bir Osmanlı Aydını: Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü
Paşa”, Anadolu Kültürlerinde Süreklilik ve Değişim Dr. A. Mine Kadiroğlu’na Armağan, Ed.

255
Fot. 1. Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa
(İ. Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, 90850-0275)

Müzenin kurucularından Süleyman Nutki Bey ise Bahriye Müzesi’nin açı-


lışı için kendi girişimlerini hatıralarında şöyle aktarır: “… Nezaret’e rapor yaz-
dım, kapsamı eski devirlerden beri Bahriyemiz’de mevcut olup feshedilen gemilerin
isim levhaları, modelleri ve baş tasvirleri ve makine modelleri, buluşların modelleri
ve resimleri, tarihî levhalar ve dereceli cetveller, levhalar ve buna ilaveten muhtelif
yerlerde bulunan eski kitaplar ve seyir aletleri vesaire bulundukları mahallerden
alınarak tahsis kılınacak bir dairede toplanarak bir Bahriye Müzesi teşkili hak-
kında idi.” Süleyman Nutki Bey hatıralarında Bahriye Müzesi’nin açılışı için
yazdığı mektubunu Bahriye Nazırı’na sunduğunu, konunun yaklaşık bir yıl
sonra kendisinin terfii sırasında ancak gündeme alınarak Bahriye Nazırı’nın
damadı Miralay Hikmet Paşa’nın müdürlüğünde müze çalışmalarının başla-
ması emrinin geldiğini bildirmektedir. Süleyman Nutki Bey bu girişiminde
dayısı sanatkâr Hacı Ali Efendi’nin Giovanni adlı bir İtalyan’ın işlettiği mağa-
zada gördüğü Avrupa’dan satın alınan gemi tablolarından çok etkilenmesinin
A. Ceren Erel, Bülent İşler, Nilüfer Peker, Güner Sağır, Ankara, 2011, s. 58; Ali Rıza
İşipek, Ece Çetin, Mehmet Yüksel, İstanbul Deniz Müzesi, Deniz Basımevi Müdürlüğü,
İstanbul, 2009, s. 9.

256
ve nadir eserlerin korunması konusundaki bilincini ona aktarmasında büyük
pay olduğunu belirtir. Süleyman Nutki hatıralarında müze açılışını şöyle an-
latır: “…Müzenin bir de kütüphane kısmı var idi. Az zamanda pek çok eşya elde
ettik, diyebilirim ki, bütün mevcut olan eserlere bizden sonra ancak yüzde on zam
ve ilave olunabilmiştir. Henüz müze tamamlanmadan Nazır Paşa’ya haber verip
açılış töreni gününü saptadık, teşrif buyurdular hazırladığımız ziyaretçiler defte-
rinin başına kendi el yazılarıyla tamamlanması temennilerini yazdılar ki 1897
senesiydi.”12

Bahriye Müzesi’nin Koleksiyonu ve Görevlileri


Bahriye Müzesi temelde Tersâne-i Âmire’deki mağazalar, modelhaneler
sanayi fabrikaları, depolar ve ambarlardaki tarihi eşya, silah, sanat eserleri ve
belgelerin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuştur. Müzenin bilinen ilk katalo-
ğu M. 1917 (R. 1333) yılında dönemin müze müdürü Ali Sami Bey tarafından
kaleme alınmıştır.13 Bugüne değin tam olarak değerlendirilmemiş bu müze
kataloğunda Osmanlı müzeciliği ve Bahriye Müzesi koleksiyonu için önemli
bilgilere ve fotoğraflara yer verilmiştir (Fot. 2). Bahriye Müzesi Kataloğu toplam
74 sayfa metin ve 32 sayfa resimden oluşmaktadır. Katalogda müze muhtevi-
yatı, bir numaralı koleksiyon, iki numaralı esliha-i atîka koleksiyonu, üç numaralı
atîk sefâin yarım modelleri koleksiyonu (müteferrik inşa), dört numaralı koleksiyon,
harb-i umumiyede düşmandan iğtinam olunan bazı hatırat-ı tarihiye, beş numara
esliha-i hafife koleksiyonu, altı numaralı torpido koleksiyonu, yedi numaralı ko-
leksiyon, sekiz numaralı koleksiyon muhteviyatı, dokuz numaralı koleksiyon muh-
teviyatı, on numaralı koleksiyon muhteviyatı, makine modelleri, atîk toplar, atîk
mermiler, on iki numaralı koleksiyon: taht odası, bir numaralı oda muhteviyatı:
eâzım ve ricâl-i bahriye resimleri, iki numaralı oda muhteviyatı, üç numaralı oda
muhteviyatı, dört numaralı oda muhteviyatı, beş numaralı oda muhteviyatı, altı
numaralı oda, hutût-u kadîme koleksiyonu, yedi numaralı oda muhteviyatı, sefâin-i
atika model koleksiyonu, atîk sefâin isim levhaları, sefâin-i atik kıç armaları, ha-
vuz ve köprü modelleri, müteferrik eşya-i atîka ve hatırât-ı kadime, muhtelif rasat
ve seyr-ü sefâin alât-ı; on üç numaralı koleksiyonun muhteviyatı, müze bahçesinde
bulunan atîk toplar, kayıkhaneye mevzu merakib-i atîka numuneleri başlıklarında
ayrı ayrı işlenmiş, liste halinde müzedeki tüm eserler sıralanmıştır.

12 Nurcan Bal, Süleyman Nutki Bey’in Hatıraları, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kültür
Yayınları Tarih Dizisi, İstanbul, 2003, s. 122.
13 Ali Sami, Bahriye Müzesi Kataloğu, Bahriye Matbaası, İstanbul, 1917.

257
Katalogda Müzecilik Hakkında Bir İki Söz başlıklı üç sayfalık müzecilik ta-
rihçesinde Bahriye Müzesi koleksiyonunun aslında hayli zor şartlarda oluş-
turulduğu hakkında yazılan şu satırlar dikkat çekicidir: “Elyevm Bahriye Mü-
zesi’nin ihtiva ettiği asâr-ı kıymettar arasında bazılarının öyle garip sergüzeşti
vardır ki insanı hayretten hayrete ilga eder! Mesela 485 sene mukaddem Trablus-
garp gemicilerinden Hasan namında bir zat tarafından ceylan derisi üzerine tersim
edilmiş atîk ve kıymettar Avrupa haritası Kasımpaşa’da bir karpuz sergisinde sofra
ortası olarak kullanılmakta iken bulunmuştur. Yine Osmanlı mimarisinin güzel
bir örneği olan tarihi kadırganın senelerden beri her türlü çaba ve ihtimamdan
uzak bir şekilde Sarayburnu kayıkhanesinde mevcudiyetini koruyabilmesinin sebebi
yogasının ısıtma, yol, kulunç gibi birçok derde şifa olarak görülmesinden ve inanıl-
masından kaynaklanmıştır. Bununla birlikte her ne kadar kadim bir tarihimiz olsa
da ondan kalan asâr-ı atîka ve millî tarih yadigarını, milletimizin asaletine uygun
muhafaza edemeseydik -ki bu konuda batılı tarihçiler çokça bizi iğnelemektedirler-
tarihimizin şanlı sayfaları neredeyse yok olacaktı.” 14

Fot. 2. Ali Sami Bey’in yazdığı Bahriye Müzesi Kataloğu’nun kapağı

14 Ali Sami, age., s. 4.

258
Ali Sami Bey Bahriye Müzesi’nin kuruluş aşamasında Hikmet Paşa, Nutki
ve Hakkı Beylerin büyük bir titizlikle çalışmaları ve özeninin uzun süre devam
ettirilemediğini, zaman içinde gereksiz, kıymetsiz eşyaların müzeye doldu-
rulduğunu ve asıl kıymettar olan eserlerin layık oldukları özeni göremediğini
söyler. Her ne kadar I. Dünya Savaşı’nın yüklediği ağır şartlarda bile Bahriye
Müzesi’nin kısmen genişletilmesine, içeriğinin zenginleştirilerek düzeninin
daha iyi hale gelmesine çalışılsa da müzede belirtilen hedefe ulaşmak için daha
uzun senelere ihtiyaç olduğunu ve hedeflenen ile mevcut olan müze arasında
çok ciddi farkların bulunduğunu belirtir. Bu konuda yapılması gerekenleri ise
şöyle kaydeder: “…Bahriye Müzesi’nin iftihar abidesi olarak sunulması için yapı-
lacaklar arasında öncelikle Tersane dışında bir binaya kavuşması, asâr-ı atîkanın
toplanıp tasnif edilmesi, başlanılan kıyafet-i kadime koleksiyonunun tamamlan-
ması ve fünûn-u bahriye kısmının genişletilmesi gelmektedir.”15
Bahriye Müzesi kuruluşunda ve sonraki yıllarda uzun süre dört kişilik bir
müze ekibi ile hizmet vermiştir. Müzenin kuruluşunda büyük katkı sağlayan
Süleyman Nutki Bey’in eser ve eşyaların seçilmesinde yararlı çalışmaları ol-
muştur. 1899-1900 tarihli Bahriye Salnamesi’nde Müze ve Kütüphane idare-
si hakkında müdür, müdür muavini, hafız-ı kütüb (kalyon kâtibi) ve tahrirat
kâtibi (birik kâtibi) görevlileri ve aldıkları ücretleri hakkında bilgi mevcuttur.16
Buna göre Müdür Miralay Hikmet Bey, Muavin Binbaşı Latif Efendi Kap-
tan, Hafızı Kütüb (Kütüphane Subayı) Kalyon kâtibi Hacı Ömer Efendi ile
Tahrirat Kâtibi (Brik kâtibi) Hasan Efendi de müzede görev yapmaya başla-
mışlardı. 1901 tarihli Bahriye Salnamesi’nde ise Müdür Hikmet Paşa, müdür
yardımcısı Nutkî Efendi Kaptan, Hafızı Kütüb (Kütüphane Subayı) İbrahim
Edhem Efendi ile Tahrirat Kâtibi (Brik kâtibi) Hasan Hüsnü Efendi olarak
kaydedilmiştir.17 Bahriye Salnamelerine göre bu kurumdaki görevli sayıları
1900’den sonra 1909 yılına kadar şu şekildedir: 4, 3, 4, 5, 6, 6, 4 ve 6.18 II. Ab-
dülhamid döneminden sonra müzede ressamlar da görevlendirilmiş, böylece
müzede önemli bir resim koleksiyonu oluşmuştur.19

15 Ali Sami, age., s. 6-7.


16 H. 1317, M.1899 -1900 tarihli Bahriye Salnamesi
17 H.1319, M. 1901-1902 tarihli Bahriye Salnamesi
18 H. 1317, 1318, 1319, 1320, 1321, 1322, 1323 ve 1326 tarihli Bahriye Salnameleri
19 Bahriye Ressamı Hüsnü Tengüz’ün Hatıraları, Sanat Hayatım, Çev. Müge Kılıçkaya, Kültür
Yayınları, İstanbul, 2005, s. 47.

259
Bahriye Müzesi’nin Yeri, Binası ve Salonları
Bahriye Müzesi’nin Kasımpaşa Tersanesi’nde yerini tam olarak gösteren
bir belgeye şimdiye değin rastlanamamıştır.20 Cumhurbaşkanlığı Osmanlı
Arşivinde yer alan Tersâne-i Âmire Camialtı Meydan Planı’nda gösterilen
yapılar arasında henüz Müze ve Kütüphane binası mevcut değildir (Plan 1).
Tarih kaydı olmayan bu planda nakkaşhane kapısından girilince ortadaki mey-
dan, bahçe yapılacak mahal ve şimendifer yolu arasında kışla, karakol, iplikhane,
yeni yapılacak çeşme, atîk harap çeşme, kumandanlık dairesi, camii şerif, atîk kasr-ı
hümâyun, meydan, fotoğrafhane, karakol ve matba-i bahriye binaları görülmek-
tedir. Nakkaşhane kapısının hemen dışında bir alana da şeref sadır olan ira-
de-i seniyye mucebince mahalli ahire inşası mukarrer olan mahzenler yazılmıştır.
Planda görülen Bahriye Matbaası’ndan hareketle bu planın en geç 1892’de
çizilmiş olduğu tahmin edilebilir.21 Bu durumda henüz müze ve kütüphane
binası yapılmamış olsa da müze öncesi Tersane yapılarını göstermesi açısından
plan önemlidir.

20 Bahriye Müzesi’nin yeri Alman Mavileri ve Pervititich Haritalarının ilgili paftalarında da


geçmemektedir.
21 Osmanlı Bahriyesinde matbaa işlerine ilk defa, XIX. yüzyılın ilk yarısında Mekteb-i
Bahriye’de kurulan matbaada başlanmış, XIX. yüzyılın ikinci yarısında ise, Kasımpaşa’da
Divanhane’nin (Günümüzde Kuzey Deniz Saha Komutanlığı binası) zemin katındaki bir
oda, matbaa ve mücellithane olarak kullanılmıştır. Matbaa, 1881 yılında Divanhane’den
Kasımpaşa’nın Camialtı mevkindeki müstakil bir binaya taşınmış ve ilk deniz basımevi,
“Matbaa-i Bahriye” adıyla bu binada kurulmuştur. Ancak matbaanın kuruluş tarihi ile
ilgili kesin belge bulunamadığından, matbaanın eski mühründeki tarihe göre, 1297
(1881) tarihi, Bahriye Matbaası’nın kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir. Bkz. Levent
Candan, Atatürk Döneminde Harf Devrimi Sonrası Deniz Basımevi’nde Basılmış Yayınların
İncelenmesi (1929-1938), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s. 9; Hüsnü Tengüz, Deniz Basımevi’nin Tarihçesi,
İstanbul, Eski Türkçe El Yazması Not Defteri, (t.y., İstanbul Deniz Müzesi Deniz
İhtisas Kütüphanesi). Ahşap olan ve zemin katı ile iki katlı olan Camialtı mevkindeki
bina, eski Nakkaşhane’nin (Camialtı Boya Fabrikası) bulunduğu yerdedir. Daha sonra,
Deniz Basımevi Cezayirli Gazi Hasan Paşa tarafından yaptırılan (Günümüzde Kuzey
Deniz Saha Komutanlığı Muayene ve Satın Alma Komisyon Başkanlığı ile Saymanlık
olarak kullanılan) binaya 29 Aralık 1892’de taşınmıştır. Levent Candan, agt., s. 10; Bahri
S. Noyan, “Türkiye’de Matbaacılık, Deniz Matbaasının Tarihçesi”, Hayat Tarih Mecmuası,
1969, C 5, S 6 (Temmuz 1969). s.36.

260
Plan 1. Tersâne-i Âmire Camialtı Meydan Planı (BOA, PLK.p. 6544)

Tüm bunlarla birlikte Bahriye Müzesi’nin kuruluş aşamasındaki binası ve


bu binanın mimari özellikleri hakkında yazılı kaynaklarda bilgiye ulaşılama-
mıştır. Bu konuda en önemli görsel kaynak Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksi-
yonu’nda yer alan Bahriye Müzesi fotoğraflarıdır. Bu fotoğraflarda Bahriye
Müzesi, Bahriye Müzesi, Kütüphanesi ve Fotoğrafhanesi olarak adlandırılmıştır.
Adlandırmadan da anlaşılacağı üzere müzenin tıpkı Müze-i Hümâyun’da ol-
duğu gibi kütüphane ve fotoğrafhane birimleri de mevcuttur. Bahriye Müzesi
binasını dıştan veren tek fotoğraftan da anlaşılacağı üzere giriş dahil üç katlı
kagir bir yapıdır (Fot. 3). Giriş katta ortada yarım daire kemerli bir kapıdan
binaya girilir. Aynı katta kapı açıklığı ebadında, kapının sağında ve solunda si-
metrik olarak iki büyük yarım daire kemerli pencere mevcuttur. Giriş kapısının
sağından ve solundan ikinci kata kadar uzanan ahşap iki sütun en üst kata ka-
dar ulaşarak buradaki balkonu taşır. Balkondan terasta yer alan çıkma bölüme
kadar da yine ahşap iki sütun uzanmaktadır. Birinci katta kapı üstünde tam
ortada aynı şekilde yarım daire kemerli bir pencere onun iki yanında ise ikişer
adet basık kemerli ince uzun pencere yer alır. En üst katta ise tam ortada büyük
dikdörtgen bir pencere ile bu pencerenin hemen iki yanında simetrik olarak
ikişer adet dikdörtgen formlu pencere bulunmaktadır. En üst katta ortada yer
alan büyük dikdörtgen pencerenin önünde bir balkon vardır. Balkonun ferforje
parmaklıkları ve balkonun üstündeki birime çıkışı sağlayan ahşap merdiveni

261
fotoğraftan görülmektedir. Bu balkonun hemen üstünde merdivenle çıkılan
bu küçük kare bölüm muhtemelen müzenin rasathanesi olarak kullanılmıştır.
Fotoğrafta müzenin girişinin hemen sağında ve solunda simetrik olarak
yerleştirilmiş gemi çapasını andıran yılan figürlü iki obje, kapının hemen sa-
ğında bu objenin yanında bir lahit, onun yanında da merkezinde çarkıfelek
motifi yer alan bir gemi dümeni bulunur. Kapının solunda ise o dönem resmî
yapılarının önünde görülen küçük ahşap bir nöbetçi kulübesi görülmektedir.
Bu kulübenin önünde küçük bir top vardır.
Ali Sami Bey’in 1917’de kaleme aldığı Bahriye Müze Kataloğu’nda yer alan
Bahriye Müzesi fotoğrafında müze binasının giriş kapısının kemerinin dik-
dörtgen hâle getirilmesi ve bahçedeki ağaçların büyümesi dışında bir değişik-
lik görülememektedir (Fot. 4).

Fot. 3. Bahriye Müze ve Kütüphane ve Rasathanesinin hariçten görünüşü


(İ. Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, 91151-0002)
Fot. 4. Bahriye Müze ve Kütüphane ve Rasathanesi (Ali Sami, Bahriye Müzesi Kataloğu, Fotoğraf 1)

Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu’nda müzenin bahçesini gösteren fotoğ-


rafta ise dikdörtgen formlu ve duvarlarla kuşatılmış bahçenin özel bir düzenle-
meye sahip olduğu anlaşılmaktadır (Fot. 5). Bahçenin merkezinde sekiz şeklini
andıran yapay havuz üzerinde, iki daire formunun tam ortasında küçük bir

262
ahşap köprü bulunmaktadır. Havuzun etrafındaki çimlendirilmiş alan dört bir
taraftan küçük çakıl taşları ile sınırlandırılmış, ara ara daire şeklinde parterler
oluşturulmuştur. Bahçenin duvarları üzerinde metal parmaklıklar ve aydınlat-
ma lambaları, bahçe duvarının sırası boyunca ise yeni dikildiği anlaşılan küçük
ağaçlar vardır. Fotoğraftan müzenin bahçesine iki ayrı giriş olduğu görülmek-
tedir. Ayrıca bahçenin etrafındaki yapılardan Müze binasının Tersane-i Âmire
yapılarının arasında olduğu anlaşılmaktadır.

Fot. 5. Bahriye Rasathanesi, Müzesi ve Kütüphanesi Dairenin bahçesi


(İ. Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, 91151-0003)

Müzenin iç mekân fotoğraflarında ise farklı odalara ait görüntüler mev-


cuttur. Zeminden tavana kadar ahşapla inşa edilmiş müze salonlarının en
başında müze müdüriyet odası gelmektedir (Fot. 6). Bir masa ve arkasındaki
dolapların görüldüğü odada, masanın üzerinde Osmanlı Türkçesi ve yabancı
dilde yazılmış üst üste koyulmuş kitaplar, masanın arkasındaki dolap üzerine
asılı Osmanlı armaları ve saatler dikkati çekmektedir. Bu dolabın içinde siyah
beyaz fotoğraflar sergilenmektedir. Bu fotoğrafın başka bir kopyasında bir gö-
revli görülmektedir (Fot. 7).22 Fotoğrafta yer alan görevli albümdeki Bahriye
Müzesi ve Rasathane ve Kütüphane idaresi heyeti üyelerinden biridir. Bahriye
Müzesi ve Rasathane ve Kütüphane İdaresi Heyeti’nde ise altı kişi vardır ve bu
görevliler salonlardan birinin köşesinde üzerinde kitapların, gemi maketlerinin

22 İ. Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, 91151-0004.

263
bulunduğu oval bir masa arkasında poz vermişlerdir. Bu fotoğrafın altına yazı-
lan “Asr-ı terakki-hasr-ı hazret-i padişahileri measır-ı meşkuresinden olmak üzere
tesisine muvaffakiyet hasıl olan Bahriye Müzesi ve Rasathane ve Kütüphane İdaresi
Heyeti” ifadesi müzeye ve müze görevlilerine verilen önemi beyan etmektedir.

Fot. 6. Bahriye Rasathanesi, Müzesi ve Kütüphanesi Müdüriyet Odası (İ. Ü. Nadir Eserler
Kütüphanesi, 91151-0005)

Fot. 7. Bahriye Müzesi ve Rasathane ve Kütüphane İdaresi Heyeti (İ. Ü. Nadir Eserler
Kütüphanesi, 91151-0001, soldan üçüncü sıradaki Süleyman Nutki Bey)

264
Bahriye Müzesi albümünde müze salonlarının fotoğrafları da mevcuttur.
Müze ve Kütüphane salonunun ortasından dış kapıya doğru iki yönü de göste-
ren fotoğraf karesinde ortada, masanın üzerinde Kırım Savaşı’nda Sivastopol
Kilisesi kubbesinden alınan büyük küre görülür (Fot. 8). Bu kürenin bulundu-
ğu masanın hemen arkasında antika bir koltuk mevcuttur. Bu koltuğun ayrıca
fotoğrafına yer verilmiştir.

Fot. 8. Müze ve Kütüphane salonunun ortasından dış kapısına doğru iki yönden görülen Kırım
Savaşı’nda Sivastopol Kilisesi’nden alınan küre (İ. Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, 91151-0006)

Salonun ortasından girişe doğru sol tarafta duvarın önüne sıralanmış do-
laplar ve onların önündeki masaların üzerinde müze eşyası düzensiz ve yığıl-
mış vaziyette durmaktadır (Fot. 9). Dolaplarda çoğunlukla fotoğraf ve kitap
gibi eserler mevcutken, duvarlarda tablolar, masa üstlerinde maket gibi üç bo-
yutlu objeler yer almaktadır. Salonun ortasından girişe doğru sağ tarafta üstü
gemi maketleri ile dolu uzun bir masa ile ileride başka bir masa vardır (Fot.
10). Uzun masanın altında boş camekanlar ve kasalar varken, duvar boyunca
ikisi camekanlı üç adet dolap sıralanmış, bu dolapların üstü neredeyse tavana
kadar tablo ve arma gibi eşyalarla doldurulmuştur. Camekanlı dolaplarda ki-
taplar görülürken dolap aralarda kalan duvar boşlukları ve dolap üstlerindeki
alanlara gemi tabloları gibi denizcilikle ilgili tablolar asılmıştır. Burada bir seh-
pa üzerinde bronz iki heykel de dikkat çeken objeler arasındadır.

265
Fot. 9. Salonun ortasından girişe doğru sol tarafın bir kısmı
(İ. Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, 91151-0008)

Fot.10. Salonun ortasından girişe doğru sol tarafın bir kısmı


(İ. Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, 91151-0009)

Salonun iç kapısından dış kapıya doğru sağ ve sol tarafta da karşılıklı ma-
salarda, camekanlı dolaplarda gemi maketleri, modelleri, saatler, şamdanlar,
heykeller, tablolar, armalar, levhalar, kitaplar gibi gemicilik ve denizciliğe dair
eserler dikkati çeker. Salonun iç kapısının sol tarafında ise tüm duvar boyunca
uzanan kitaplıklar ve kütüphane bölümü bulunur (Fot 11).

266
Fot. 11. Salonun iç kapısı, sol taraftaki kitaplıklar ve modeller
(İ. Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, 91151-0014)

II. Meşrutiyet Dönemi’nden Sonra Bahriye Müzesi


II. Abdülhamid döneminde asıl şekillenmesini tamamlayan Bahriye Mü-
zesi’nde 1909’da sultanın tahttan indirilmesinin ardından tüm kurumlarda ol-
duğu gibi bazı değişiklikler yapılmıştır. Bahriye Salnamelerinden takip edilen
bu düzenlemelerde bahriye bünyesinde olduğu halde bağımsız hareket eden
önemli dairelerin arasında Bahriye Müzesi’nin yer aldığı anlaşılır. 1912’de ya-
yınlanan salnamede Bahriye-i Şahane adıyla bir başlık altında Bahriye Neza-
reti hakkında yapılan değişikler sıralanmış ve kurumsal reformlar yapılmış-
tır.23 1912 Bahriye Salnamesi’ndeki düzenlemeden sonra 1914 yılında Bahriye
Nazırı olan Cemal Paşa ile yeni bir dönem başlamış, müze müdürlüğe Deniz
Yüzbaşı Ressam Ali Sami Boyar (1880- 1967) getirilerek müzenin yeniden
gözden geçirilip değerlendirilmesine, koleksiyonun kategorize edilmesine ve
eserlerin belirli kriterlere göre sergilenmesine olanak sağlanmıştır. Ali Sami,
Türk gemilerinin tam ve yarım modellerinin yapılması için gemi model atöl-
yesi ve mankenlerin yapıldığı mulaj (döküm)-manken atölyesini kurmuştur
(Fot.12, 13).24 1916 yılında yapılan düzenlemede ise Bahriye Müzesi, Bahriye

23 Mehmed Zahid Saraç, H.1317 (M.1899-1900) Tarihli Bahriye Salnamesinin Transkripsiyon


ve Değerlendirmesi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Kayseri, 2014, s. 23.
24 Yukarıda belirtildiği üzere bu dönemde Müze amiri olarak tayin edilen Yüzbaşı Ali Sami

267
Nezareti’ne bağlı dairelerden birinci dairenin (Erkân-ı Harbiye-i Bahriye) se-
kizinci şubesine bağlanmıştır.25

Fot. 12. Müzenin eski gemi modellerinin sergilendiği üst kat salonu
(Ali Sami, Bahriye Müzesi Kataloğu, Fotoğraf 2)

Fot. 13. Müzenin imalathanesinde manken yapanlar


(Ali Sami, Bahriye Müzesi Kataloğu, Fotoğraf 3)

(Boyar) müze için bazı envanter çalışmaları yapmış ve 1917 yılında müzenin ilk kataloğunu
yayınlamıştır. Bkz. Ali Sami, age.
25 Erdoğan Orhan, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Kurum Olarak Bahriye Vekâleti, Hacettepe
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 2012, s.
177-178; BOA, İ.MMS, 183-1332. Ca. 65, lef 1,2,3, (1332.Ca.6/2 Nisan 1916).

268
Cumhuriyet Sonrası Bahriye Müzesi
Cumhuriyet’in ilanından sonra 1933’te müze, mayın deposunun başka bir
ihtiyaç için kullanılması durumundan dolayı Kasımpaşa-Zindanarkası kapı-
sından girişteki, Nakkaşhane denilen binaya taşınmıştır. II. Dünya Savaşı’nın
başlangıcına kadar Nakkaşhane binasında hizmet veren Bahriye Müzesi
1934’te “Deniz Müzesi” adını almıştır. II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla 1939
yılının son aylarında müzenin İstanbul’dan Anadolu’ya taşınmasına karar ve-
rilmiş bunun üzerine değerli altın, gümüş eşya ile tarihi sancaklar Ankara’da
Sarıkışla binasına, ikinci derecede değerli eşyalar Niğde’de eski bir bazilika-
ya, üçüncü derecede değerli eşya ise İzmit’te Seymen’in Bahçecik semtindeki
Amerikan okuluna, arşiv defterleri Bilecik Bozhöyük’e taşınmış, toplar tersane
içinde toprağa gömülmüş, Yalıköşkü kayıkhanesinden taşınan kadırga, saltanat
kayıkları ile çok ağır mermer kitabeler ve taşlar, tersanedeki kadırga gözleri
içinde bırakılmışlardır.26
II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile müze eşyaları ve arşiv 1946 yılından
itibaren bulundukları yerlerden Kasımpaşa’da şimdiki Kuzey Deniz Saha Ko-
mutanlığı (eski Divanhane) binasına götürülerek burada korumaya alınmış-
tır. 1946 yılında Deniz Müzesi’nin Ankara’dan İstanbul’a taşınarak buradaki
hizmet vermesi kararlaştırılmış, dönemin İstanbul valisi Dr. Lütfi Kırdar’ın
emri ile 27 Temmuz 1948 tarihinde Dolmabahçe Camii ve caminin güney
kısmındaki saray garajı binası ile kayıkhane ve havuz, Deniz Müzesi olarak
kullanılmıştır. Müze 27 Eylül 1948 tarihinde “Deniz Müzesi ve Arşivi Mü-
dürlüğü” adı ile tekrar açılmış, müze müdürü Haluk Şehsuvaroğlu olmuştur.
1956 yılında Dolmabahçe çevresindeki istimlaklerden etkilenen ve dış tesirlere
açık olan depoda korunan özel koleksiyonun büyük bir kısmı 1960’a kadar
Dolmabahçe Camii’nde teşhirde kalmıştır. 1961’de Beşiktaş Vergi Dairesi’nin
mülkiyeti Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredilmiş, müze eşyaları bura-
ya taşınmıştır. Deniz Müzesi yanındaki bina ise kamulaştırılarak ve Kayıklar
Galerisi eklenerek genişletilmiştir.27 4 Ekim 2013’te Beşiktaş’ta yeni binasında
hizmete açılan Deniz Müzesi, bugün Türkiye`nin denizcilik alanında en büyük
müzesi ve Bahriye Müzesi’nin günümüze ulaşan mirasının taşıyıcısıdır.

26 Haluk Özdeniz, age., s. 8.


27 Haluk Özdeniz, age., s. 9.

269
Sonuç
II. Abdülhamid döneminde Osmanlı’nın ilk müzelerinden biri olarak açı-
lan Bahriye Müzesi kuruluşu, koleksiyonun zenginliği, teşhir etme usulleri,
binası ve işleyişi ile erken dönem Osmanlı müzeciliği konusunda önemli bir
örnektir. Kuruluşu ve günümüze kadarki süreci ile ilgili kısa bir özet verilen bu
makale Bahriye Müzesi hakkında yapılacak kapsamlı arşiv araştırması çalış-
malarına dikkat çekme hedefindedir. Tarihi kayıklar, silahlar, haritalar, resim-
ler, gemi modelleri, gemi baş figürleri, seyir aletleri, gemi aksamları, plaketler,
çanlar, armalar, tuğralar, sancaklar, fenerler, beratlar, fermanlar, el yazmaları,
üniformalar, nişanlar, madalyalar, sikkeler, damgalar, mühürler, mezar taşları,
kitabeler, taş baskılar, amforalar, saatler, mobilyalar ve fotoğraflardan oluşan
zengin koleksiyonu ile bugün Deniz Müzesi olarak anılan Bahriye Müzesi
Osmanlı İmparatorluğu’nun sanatsal ve kültürel kimliğinin simgesi olan mü-
zelerden biri olarak değer taşımaktadır.

KAYNAKÇA
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri: BOA, İ.MMS, 183, BOA, PLK.p. 6544.
İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi: 91151-0001, 91151-0002, 91151-0003,
91151-0004, 91151-0005, 91151-0006, 91151-0007, 91151-0008, 91151-0009, 91151-
0010, 91151-0011, 91151-0012, 91151-0013, 91151-0014; 90850-0275.
Deniz Müzesi Arşivi: Salname-i Bahriye sene 1317, 1318, 1319, 1320, 1321, 1322, 1323, 1326
ve 1328 Bahriye Matbaası, İstanbul.
Diğer Kaynaklar
Akkaya, T. “Deniz Müzesi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C 23, İstanbul, 2001, s.
304-305.
Ali Sami, Bahriye Müzesi Kataloğu, Bahriye Matbaası, İstanbul, 1917.
Altıer, S. “Çanakkale-Bozcaadalı Bir Osmanlı Aydını: Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa”, Ana-
dolu Kültürlerinde Süreklilik ve Değişim Dr. A. Mine Kadiroğlu’na Armağan, Ed. A. Ceren
Erel, Bülent İşler, Nilüfer Peker, Güner Sağır, Ankara, 2011, s. 55-81.
Bahriye Ressamı Hüsnü Tengüz’ün Hatıraları, Sanat Hayatım, Çev. Müge Kılıçkaya, Kültür Ya-
yınları, İstanbul, 2005.
Bal, N. Süleyman Nutki Bey’in Hatıraları, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kültür Yayınları Tarih
Dizisi, İstanbul, 2003.
Beşirli, M. “Sultan Abdülaziz’den Birinci Dünya Savaşına Osmanlı Donanması”, Atatürk Üni-
versitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S 25, Erzurum, 2004, s.243-274.
Candan, L. Atatürk Döneminde Harf Devrimi Sonrası Deniz Basımevi’nde Basılmış Yayınların İn-
celenmesi (1929-1938), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006.

270
Çal, H. “Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Müzeler”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi,
C 7, S 14, 2009, s. 315-333.
Çürük, C. “Askerî Müze”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C 3, İstanbul, 1991, s. 492.
Ergil, T., İstanbul Müzeleri, İstek İstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı Yayını, İstanbul, 1993.
Eyice, S. “Arkeoloji Müzesi ve Kuruluşu”, Tanzimat’tan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi, İleti-
şim Yayınları, İstanbul, 1985, C 6, s. 1596-1603.
Gencer, A. İ. Bahriyede Yapılan Islahat Hareketleri ve Bahriye Nezareti’nin Kuruluşu, İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1985.
------- “Bahriye Nezareti”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1991, C 4, s. 510.
Georgeon, F. Sultan Abdülhamid, Çev. Ali Berktay, İletişim Yayınları, İstanbul, 2012.
İşipek, A. R., Çetin, E., Yüksel, M. İstanbul Deniz Müzesi, Deniz Basımevi Müdürlüğü, İstan-
bul, 2009.
Komatsu, K. “The Ottoman Navy Under The Reign of Abdülhamid II (1878-97)”, Ochanomi-
zusigaku, S 35, Nisan 1992, s. 27-48.
Noyan, B. S. “Türkiye’de Matbaacılık, Deniz Matbaasının Tarihçesi”, Hayat Tarih Mecmuası,
1969, C 5, S 6, Temmuz 1969, s.35-37.
Orhan, E. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Kurum Olarak Bahriye Vekâleti, Hacettepe Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 2012.
Örenç, A. F. “Deniz Kuvvetleri ve Deniz Harp Sanayii”, Dünya Savaş Tarihi, Osmanlı Savaş
Tarihi: Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri (1792-1918), Ed. Gültekin Yıldız, Timaş Ya-
yınları, İstanbul 2013, s. 121-161.
Özdeniz, H. İstanbul Deniz Müzesi, Akbank Yayınları Sanat Kitapları Serisi 4, İstanbul, 1978.
Saraç, M. Z. H.1317 (M.1899-1900) Tarihli Bahriye Salnamesinin Transkripsiyon ve Değerlen-
dirmesi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Kayseri, 2014.
Shaw W. M. K., Osmanlı Müzeciliği, Müzeler, Arkeoloji ve Tarihin Görselleştirilmesi, Çev. Esin
Soğancılar, İletişim Yayınları, İstanbul, 2004.
Yücel, E. “Müze”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 32, İstanbul, 2006, s. 240- 241.
Zorlu, T. “Osmanlı Deniz Teknolojisi Üzerine”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, C 4, S
2, 2004, s.297-353.
------- “Bahriye Nezareti’nin Kuruluşu ve Abdülaziz Dönemi’nde Osmanlı Denizciliği”, Türk
Denizcilik Tarihi, C II, Ed. Zeki Arıkan ve Lütfü Sancar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı,
İstanbul, 2009, s. 147-158.

271
tarihin enginsularında PROF. DR. VAHDETTİN
ENGİN'E ARMAĞAN

Osmanlı İmparotorluğu’nun son dönemi hakkında yapılan önemli


çalışmaların başında, tarihin belgelere dayanılarak yazılması kuralının
ciddî takipçisi olan ve arşivlerde uzun yıllar çalışıp onbinlerce belgeyi elden
geçiren Prof. Dr. Vahdettin Engin’in bu belgelere dayanarak kaleme aldığı
eserleri gelir.
Seçkin bir tarihçi olan Prof. Engin, birçok kitabında şimdiye kadar ciddî
şekilde incelenmemeleri sebebiyle bilinmezlik bulutuna bürünmüş ve
hayalî biçimde efsaneleşmiş birçok önemli hadisenin gerçek yönünü ortaya
çıkartmıştır. Vahdettin Engin’in özellikle de Sultan Abdülhamid dönemi
Filistin’i ile ilgili araştırmaları ve bu alanda yaptığı yayınlar Ortadoğu’nun
20. yüzyıl sonrası tarihinin yeniden tartışılmasını gerektirecek derecede
önem taşımaktadır.
Bilim dünyası, konusuna hâkim ciddî bir tarihçi olan Prof. Vahdettin
Engin’den şimdiye kadar ortaya koyduğu çalışmalar âyarında yeni ve
önemli eserler beklemektedir.
Murat Bardakçı

Vahdettin Engin dendiğinde akla ilk II. Abdülhamid ve devri hakkında


tamamen arşiv kaynaklarına dayalı yaptığı önemli araştırmalar gelir.
Hocamız ömrünü geçirdiği Osmanlı Arşivi’nde bulduğu belgelerle
Filistin’e Yahudi göçü ve II. Abdülhamid-Theodore Herzl görüşmesinin
yıllardan beri anlatıldığı gibi olmadığını ortaya çıkarıp, yanlış bilinen bir
efsaneyi yıkmıştır.
Erhan Afyoncu

yeditepeyayinevi.com
/ yeditepekitap
/ yeditepekitap
/ yeditepeyayinevi 9 786258 396829

You might also like