Professional Documents
Culture Documents
CUMHURİYET SENATOSU
TUTANAK DERGİSİ
> *^ >
24 ncü Birleşim
30 .1 .197S Perşembe
İÇİNDEKİLER
Sayfa Sayfa
I. — Geçen tutanak özeti 616:617 6. — Erzincan Üyesi Niyazi Ünsal'ın, T R T
II. — Gelen kâğıtlar 617:618 yayınları konusunda gündem dışı demeci. 634:637
7. — Danışma Kurulunun, 1975 malî yık
III. — Yoklama 618 Bütçe kanunu tasarısının görüşülme usulüne dair
IV. — Başkanlık Divanının Genel Kurula 29 . 1 . 1975 gün ve 3 sayılı kararı. 637:638
sunuşları. 618 8. — Dilekçe Karma Komisyonu Başkan
1. — Orman Bakanı Fikret Saatçioğlu'nun, lığının, Komisyonlarının görev bölümüne dair
14. 1 . 1973 tarihli 19 ncu Birleşimde Çanakkale tezkeresi. (3/579) 638
Üyesi İsmail Kutluk'un «Gelibolu Yarımadasın 9. — Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş'in, 633
da yapılmakta olan millî park ve vatandaşın sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Gö
şikâyetleri» konusunda yapmış olduğu gündem revleri hakkındaki Kanunun bazı maddelerinin
dışı demecine cevabı. 618:620 değiştirilmesine ve bu kanuna 5 geçici madde
2. — Kars Üyesi Sırrı Atalay'ın, TRT'nin eklenmesine dair kanun tasarısının, havale
millî görevini ciddî bir şekilde yerine getirmesine edilmiş olduğu Millî Eğitim ve Bütçe Plan ko
engel olunmak üzere yapılan suçlamalara dair misyonlarından 5'er üye alınmak suretiyle kuru
gündem dışı demeci. 620:627 lacak bir geçici komisyonda görüşülmesine dair
3. — Eskişehir Üyesi Ömer Ucuzal'm, Kars önergesi. (1/309, 4/215) 638:639
Üyesi Sırrı Atalay'ın, beyanında, Adalet Partisi V. — Sorular ve cevaplar 639
Genel Başkanına ve Genel Başkan Yardımcısına A) Yazılı sorular ve cevapları 639
sataşılması nedeniyle gündem dışı demeci. 627:632 1. — Cumhuriyet Senatosu Malatya Üyesi
4. — Cumhurbaşkanınca S. Ü. Fethi Çelik- Hamdi Özer'in, İskenderun - Trabzon arasındaki
baş'ın, Kars Üyesi Sırrı Atalay'ın beyanında, 65 nolu Devlet yoluna dair soru önergesi ve Ba
T R T Genel Müdürü hakkında Başbakandan sor yındırlık Bakanı Vefa Tanır'ın yazılı cevabı.
muş olduğu sözlü sorunun muhtevasının yanlış (7/317) 639:640
anlaşılması nedeniyle gündem dışı demeci. 632:633 2. — Cumhuriyet Senatosu İzmir Üyesi Beliğ
5. — Malatya Üyesi Hamdi Özer'in, son Beler'in, yurt dışında mahkûm olan Türklere
günlerdeki gençlik olayları konusunda gündem dair soru önergesi ve Adalet Bakanı Hayri Mum-
dışı demeci. 633:634 cuoğlu'nun yazılı cevabı. (7/333) 640:641
C. Senatosu B : 24 30 , 1 . 1975 O : 1
— 616 —
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 1975 O : 1
Çimento Fabrikası İdare Meclisi Reisliği sıfatıyle se 30.1.1975 Perşembe günü saat 15.00'te toplan-.
natörlük sıfatının bağdaşıp bağdaşmayacağına dair, mak üzere Birleşime saat 17.55'de son verildi.
îstanbul eski Üyesi Ekrem Özden'in önergesi ve bu hu Başkan Kâtip
susta Başkanlık Divanının 1 Haziran 1970 tarih ve Başkanvekili Cumhurbaşkanınca S. Ü.
28. 10 Temmuz 1972 tarih ve 31, 11 Mart 1974 ta Mehmet Ünaldı Bahriye Üçok
rih ve 9, 13 . 11 .1 974 tarih ve 2 sayılı kararları, Baş Kâtip
kanlık Divanı Sözcüsünün Divanda görevli bulunma Kastamonu
ları nedeniyle ertelendi. Mehmet Çamlıca
sınm Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun tasarısının tosu : 1/306) (Anayasa ve Adalet ve Dışişleri, Tu
Millet Meclisince kabul olunan metni (M. Meclisi : rizm ve Tanıtma komisyonlarına) (Müddet : 15'er
1/144; C. Senatosu : 1/303) (Dışişleri, Turizm ve Ta gün)
nıtma komisyonuna) (Müddet : 15 gün) 11. — Vatansızlık Hallerinin Sayısının Azaltılma
8. — Cenazelerin Nakli Anlaşmasının Onaylanma sına Dair Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bu
sının Uygun Bulunduğuna dair Kanun tasarısının lunduğu hakkında Kanun tasarısının Millet Meclisin
Millet Meclisince kabul olunan metni (M. Meclisi : ce kabul olunan metni (M. Meclisi : 1/85; C. Sena
1/127; C. Senatosu : 1/304) (Dışişleri, Turizm ve Ta tosu : 1/307) (Dışişleri, Turizm ve Tanıtma ve İçiş
nıtma Komisyonuna) (Müddet : 15 gün) leri komisyonlarına) (Müddet : 15'er gün)
12. — Ad ve Soyadlarımn Nüfus Kütüklerine Ya
9. — «Uçaklarda İşlenen Suçlar ve Diğer Bazı
zılış Şekline ilişkin Sözleşmenin onaylanmasının uy
Eylemlere İlişkin» 14 Eylül 1963 tarihli Tokyo Söz
gun bulunduğu hakkında Kanun tasarısının Millet
leşmesine Katılmamızın Uygun Bulunduğu hakkında
Meclisince kabul olunan metni (M. Meclisi : 1/86; C.
Kanun tasarısının Millet Meclisince kabul olunan met
Senatosu : 1/308) (Dışişleri, Turizm ve Tanıtma ve
ni (M. Meclisi : 1/146; C. Senatosu : î/305) (Ana
İçişleri komisyonlarına) (Müddet : 15'er gün)
yasa ve Adalet, Dışişleri, Turizm ve Tanıtma komis
13. — 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuru
yonlarına) (Müddet : 15'er gün)
luş ve Görevleri hakkındaki Kanunun bazı maddele
10. — Sivil Havacılık Güvenliğine Karşı Kanun rinin değiştirilmesine ve bu Kanuna 5 geçici madde
Dışı Eylemlerin Önlenmesine ilişkin 23 Eylül 1971 ta eklenmesine dair Kanun tasarısının Millet Meclisince
rihli Montreal Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun kabul olunan metni (M. Meclisi : 1/150; C. Senato
Bulunduğuna dair Kanun tasarısının Millet Meclisin su : 1/3G9) (Millî Eğitim ve Bütçe ve Plan'komisyon
ce kabul olunan metni (M. Meclisi : 1/145; C. Sena larına) (Müddet : 15 gün)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma s a a i : 15,00
BAŞKAN : BaşkaııvekTti Mehmet Ünaldı
KÂTİPLER : Mehsıct Çamlıca (Kasîamor.a), Bahriye Üçok (Cumhurbaşkanınca S. Ü.)
m. YOKLAMA
618
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 197S O : 1
ORMAN BAKANI FİKRET SAATCİOĞLU — 2 . 1 1 . 1973 günü Orman Bakanlığının onayı ile
Yüce Senatonun Sayın Başkanı, sayın senatörler; de bu yöre millî park olarak ayrılmış ve mahallinde
Çanakkale senatörü sayın İsmail Kutluk'un, İlân edilerek bölge sakinlerine de duyurulmuştur.
14 . 1 . 1975 tarihinde Çanakkale - Gelibolu Millî
Amaç, 1915 Çanakkale - Gelibolu savaşlarını
Parkına dair yapmış olduğu gündem dışı konuşma
genç kuşaklara anlatmak ve savaşın gerçek öyküsünü,
ile ilgili olarak izahat arz etmek üzere huzurunuzda
bugüne kadar yayınlanmamış olan Devlet arşivlerin
bulunuyorum.
den de yararlanarak, yerinde halkımızın bilgisine sun
Çanakkale - Gelibolu yarımadasının güneybatı
maktır. Bu amacı gerçekleştirmek için, insanüstü
kesiminde, yaklaşık 19 bin hektarlık bölümü orman
kahramanlıkların yaratıldığı Çanakkale - Gelibolu
tahdit sınırları içinde kalan 33 bin hektarlık saha
mıntıkasında bugünkü arazi kullanımını değiştirme
nın tamamı, millî park tesis edilmek üzere 26.5.1973
den, tarihî espirisi içerisinde sadece siperleri, batar
gün ve 7/6477 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile or
yaları, koruganları, dar alanlarda demonstratif ola
man rejimi altına alınmış bulunmaktadır.
rak yeniden tesis ve sergileyerek, yöreyi daha anlamlı
Kararın 1 . 6 . 1973 günü Orman Bakanlığına kılmak yoluna gidilecektir.
intikalinden sonra millî park çalışmaları yürütülme
ye başlanmıştır. Adı geçen karar Resmî Gazetede Yarımadada bitki örtüsünün oldukça tahrip edil
çıkmamış olmakla beraber, bütün Bakanlar Kurulu miş olması nedeniyle hem yeşil bir örtü yaratmak,
kararlarının Resmî Gazetede çıkması şartı bulunma hem de yaşayan halkın ekonomik koşullarını yük
dığını yüksek malûmlarına arz etmek isterim. seltmek için, yetişebilirliği tespit edilen zeytin ve
antep fıstığı yetiştirilmesi, yöre ekonomisine iyi bir
Şimdi, millî park çalışması safahatına ilişkin kısa
olanak sağlayacaktır. Bu hususun orada oturan hal
açıklamada bulunmak istiyorum. Devlet Bakanlığı
ka tavsiye edilmesinde yarar görülmüştür. Ayrıca,
nın 20 . 7 . 1971 gün ve 23/784 sayılı yazıları gere
talep ettikleri takdirde, yöredeki orman köylerinin
ğince kurulmuş olan Çanakkale yöresi ve Gelibolu
tarımsal ve altyapı bakımından kalkındırılmaları
Yarımadası Fizikî Planlama Komisyonunca yörede
amaciyle Orman Bakanlığı Orman - Köy İlişkileri
bir millî park tesisi öngörülmüş ve 8 . 1 2 . 1972 tari
Genel Müdürlüğünce gerekli projeler hazırlanacak
hinde, ilgili kuruluşların iştirakiyle Orman Bakanlı
tır.
ğında düzenlenen ön toplantıda, Gelibolu Yarımada
Millî park içerisinde kalan sahalarda, tarımsal
sında millî park tesis edilmesi hususu kararlaştırıl
faaliyetlerin kısıtlanması söz konusu değildir. Mevcut
mıştır.
tarım kullanımına, Orman Bakanlığınca hiç bir şe
1915 Çanakkale - Gelibolu savaşlarının cereyan
kilde mani olunmayacaktır. Millî park uygulaması
tarzını ve tüm savaş alanlarını ve millî park sınırları
nedeniyle halkın yarımada dışına hiç bir şekilde göçü
nı tespit için Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı,
düşünülmemektedir. Yörede kontrollü hayvan ot
Türk Tarih Kurumu, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakül
latmasını ve bu sayede de muhtemel orman yagm-
tesi Tarih Bölümü yetkililerinden alınan bilgilerle,
larını önlemeyi amaçlayan tasarılar da yürütülmekte
mıntıkada yapılan arazi çalışmaları birleştirilip millî
olan planlama çalışmaları içerisinde yer alacaklardır.
parkın sınırları tamamlanmış ve park kullanım karar
Mıntıkada yaygın hayvancılık faaliyetlerini, yarım
ları belirlenmiştir.
adanın su yönünden fakir olması engellemektedir.
16 . 3 . 1973 günü Bakanlığımızda konu ili ilgili Yarımadanın sık sık orman yangınlarına sahne olma
asker, sivil tüm kurum ve kişilerin katıldığı bir top sı, zaten sınırlı olan orman örtüsünün gelişmesine
lantı daha düzenlenip, hazırlanan millî park uzun engel olmaktadır. Tabiî bitki örtüsünü teşkil eden
devreli gelişme planı model olarak sunulmuştur. maki; yani çalı formasyonları, yakacak ihtiyacı için
Toplantıya katılan ilgililer olumlu görüşlerini bildir bölge halkınca tahrip edilmektedir. Bu durumu ön
mişlerdir. Bu aşamadan sonra millî park sınırları lemek için Çanakkale Orman Başmüdürlüğümüze ya
içerisinde kalan bölgeye idarî ve mülkî yönden bü rımada üzerinde bulunan köylere, mevzuatına uy
tünlük kazandırmak için 6831 sayılı Orman Kanunu gun, yeterli miktarda zati ihtiyaçları verilmektedir.
nun 3 ncü maddesi uyarınca ve Bakanlar Kurulu ka Yarımada üzerinde askerî sahalar bulunmaktadır.
ran ile Gelibolu yarımadasında Ece limanı ile Akbaş Bu sahaların dışında, millî park içerisinde savaş sek
iskelesi arasındaki hattın Güneyinde kalan, yaklaşık törleri arasında kalmış ve tesis yapmaya müsait bazı
33 bin hektarlık saha orman rejimine alınmıştır. alanlar, turistik ihtiyaçların karşılanması için ayrıla-
C. Senatosu B : 24 30 ; 1 . 1975 O : 1
çaktır. Park ziyaretçilerinin günlük kullanım ve de I BAŞKAN — Cumhuriyet Senatosu Kars Üyesi
niz rekreasyon ihtiyaçlarını karşılamak için, Kum Sayın Sırrı Atalay, TRT'nin millî görevinin ciddî bir
Limanı gelişim alanı, Büyük Kemikli burnu ve Ece şekilde yerine getirilmesine engel olunmak üzere ya
abat ilçe merkezi Güneyinde, günlük kullanma saha pılan suçlamalara dair gündem dışı söz talep etmiş
ları da ayrılmış bulunmaktadır. Bunlara ilâveten, lerdir.
park içinde bulunan köylerde, köy mimari bütünü Buyurun Sayın Atalay.
dahilinde pansiyonculuk ve diğer turistik girişimler SIRRI ATALAY (Kars) — Cumhuriyet Senato
de desteklenecektir. sunun sayın üyeleri;
Özellikle çıkarmaların yapıldığı sahillerde savaş TRT'nin, millî görevini yerine getirirken maruz
alanlarındaki kırsal görünümün korunması için kaldığı isnatların, iftiraların, sövmelerin gerçek ne
300 metrelik sahil şeridinde özel mülk envanteri ya denini açıklamak üzere gündem dışı söz almış bulu
pılmasına başlanılmış olması, mahallinde, bu yer nuyorum.
lerin kamulaştırılacağı intibaını yaratmıştır. Halbu Millî görevini yerine getirirken diyorum; gerçek
ki, şimdiye kadar gerek kırsal sahalarda ve gerek ten TRT, Anayasanın 26 ve 121 nci maddeleriyle mil
iskân sahalarında hiç bir özel mülk sahibinin yasal lî bir görev ile vazifelendirilmiş bulunmaktadır. 26 ncı
haklarına Bakanlığımızca bir müdahalede bulunul madde; «... Jâyık ve sosyal Cumhuriyetin, millî gü
mamıştır. Tarihî anıtlar civarında cüzi sahalar dı venliğin ve genel ahlâkın korunması halleri dışında
şında Bakanlıkça kamulaştırma yapılmayacaktır. Bu kalan bir sebebe dayanarak halkın bu araçlarla haber
yönde Çanakkale Valiliğine ve Orman Başmüdürlü almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamu
ğümüze kesin talimat verilmiştir. oyunun serbestçe oluşmasını engelleyen kayıtlar ko
yamaz» der.
Durumu, mahallen bir kere daha tetkik etmeleri ve
gerekli izahlarda bulunmaları için ilgili daire baş Türk halkının haber almasının, memleketin ger
kanı ve şube müdürünü görevlendirdim. Bu yetkili çeklerini medenî bir ülke olarak, büyük bir Türkiye
ler, Çanakkale Valiliği ve mahallî halkla temas ku olarak her vatandaşın öğrenmesinin tabiî hakkı oldu
rarak, yukarıda açıklanan yönde izahat vermişlerdir. ğunu, bu hakkı herhangi bir şekilde bir kanun ile
Aynı görevliler, tarım kullanımları engellenmedikçe dahi kayıtlamaya hiç kimsenin gücünün yetmeyece
mahallî halkm millî parka karşı olmadıklarını tespit ğini, iftira ve isnatlar şöyle dursun, kayıtlanmayaca
etmişlerdir. ğını dahi Anayasamız kesin bir şekilde ifade etmiş
bulunmaktadır.
Sayın Başkan, sayın senatörler;
Netice olarak, Eceabat ilçesi hudutları dahilinde Halkoyunun, halk iradesinin oluşturulması hu
oturan vatandaşı huzursuz edecek kanun dışı uygu susunda yasa ile dahi haber alma araçları üzerine
lamaların bulunmadığını, kamulaştırma çalışmaları kayıt konulamaz. Oysa bugün Türkiye'de bu görevi
yapılmayacağını ve vatandaşın tarım kullanımına hiç kısmen yerine getirmeye çalışan, TRT, («Kısmen» di
bir şekilde Orman Bakanlığınca müdahale edilmeye yorum, çünkü biraz sonra ben de TRT'nin bazı gö
ceğini, millî park uygulaması nedeniyle mıntıka sâ revlerini lâyıkı veçhile yerine getirmediğini ifade ede
kinlerinin yarımada dışına göç etmelerinin düşü ceğim.) Belli bir imkân içerisinde halk iradesini ve
nülmediğini ve bu yönde Çanakkale Valiliğine ve Ça halkın tercihlerini oluşturmaya çalışırken şimdiye de
nakkale Orman Başmüdürlüğümüze talimat verildi ğin hiç bir şekil ve surette, hiç bir müessesenin maruz
ğini belirtmek isterim. Bundan böyle de millî park, kalmadığı şekilde kirli (üstüne basa basa ifade ediyo
uzun devreli gelişme planı çalışmaları, Çanakkale Va rum) kirli isnatlara, çok bayağı sövmelere maruz
liliği ve mahallî halkla daha olumlu ve devamlı bir kalmış bulunmaktadır.
diyalog kurularak geliştirilecektir.
TRT etrafında örülen ağın gerçek sebebini biraz
Teşekkür eder, Yüce Senatonun Başkan ve üye sonra anlatacağım. Türkiye'de bir hükümet bunalı
lerine saygılar sunarım. (Alkışlar) mının gerçek sebebi, şu veya bu partinin hükümet
2. — Kars Üyesi Sırrı Âtalay'ın, TRT'nin millî kurup kurmaması değil, Türkiye'de şer kuvvetleriyle
görevini ciddî bir şekilde yerine getirmesine engel demokratik nizamın özleyicisi ve halk tercihlerinin
olunmak üzere yapılan suçlamalara dair gündem dışı yerine getirilip getirilmemesinin mücadelesidir. Yok
demeci. sa bir kişinin genel başkan olup, onun başkanlığa ge-
620 —
C. Senatosu B : 24 30 .: 1 . 1975 O : 1
tirilip getirilmemesi payesi iki parti arasındaki bir mü SIRRI ATALAY (Devamla) — C. H. P.'li arka
cadelenin ötesindedir, bugün Türkiye'deki mücadele. daşlarımdan özellikle rica ediyorum, bırakın ne der
Bugün Türkiye'deki mücadele, Türk halkının ken lerse desinler.
di iktidarını kurması mücadelesi ile büyük sermaye BAŞKAN — Sayın Atalay, lütfen devam ediniz
nin, vurguncu çevrelerin ve bugünkü kötü, haksız, efendim.
adaletsiz düzenin korunmasının temsilcileri arasındaki SIRRI ATALAY (Devamla) — Sayın Başkan,
mücadeledir. ben kendi arkadaşlarımdan ricada bulunuyorum. Di
îşte TRT, bu mücadelede Türk halkının yanında yorum ki, karşı taraf en galiz küfürleri dahi etsin
olduğu için, Türk halkının gerçek, yarasının karşısın ler; ama bırakın konuşmamı yapayım; hiç cevap ver
da olanlar TRT'yi ve toprak reformunu boy hedefi meyin, özellikle rica ediyorum.
olarak almışlardır. BAŞKAN — Sayın Atalay, küfür eden yok. Ri-'
ca ederim siz konuşmanıza devam edin.
Araştırma önergeleri mütemadiyen verilmekte, so
SALİM HAZERDAĞLI (Elâzığ) — En galiz kü
ruşturma önergeleri verilmekte, Başkan, İçtüzüğe ay
füm sen yapıyorsun, onlara lüzum yok...
kırı olarak, bir tartışma açarcasına geçen birleşimde
2 A. P.'li 1 D. P.'li veya başka partiden bir sayın ar BAŞKAN — Lütfen efendim, lütfen efendim, ben
kadaşımıza üst üste söz vermekte ve bugünde Bütçe vazifemi yapıyorum, lütfen siz müdahale etmeyin,
ve Plan Komisyonunda siyasî hayatımızda ve yasa istriham ediyorum.
hayatımızda görülmedik bir açıkgozlülük işlenmiş bu ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Sayın Başkan,
lunmaktadır. Genel Kurulu zatıâliniz mi idare ediyorsunuz, yoksa
Yasama Meclislerinde ve komisyonlarda görüş hatip mi?...
meler belli bir sıra üzerine; tasarı ve tekliflerin veri BAŞKAN — Ben müdahale ediyorum efendim,
liş tarihlerine göre görüşülür. Bugüne kadar Millet rica ederim.
Meclisi Bütçe ve Plan Komisyonunda l'den 12 sa SIRRI ATALAY (Devamla) — Sayın Başkan,
yıya kadar olan kanun kuvvetindeki kararnameler devam edeyim mi?...
ele alınmazken ve hiç biri görüşülmezken (ki, l'den BAŞKAN — Lütfen, buyurun devam edin efen
12 sayıya kadar olan kanun kuvvetindeki kararname dim.
ler 15 . 2 . 1974 günü hükümet tarafından Meclise, SIRRI ATALAY (Devamla) — Sayın Başkan,
1 8 . 2 . 1974 günü Bütçe ve Plan Komisyonuna ha işinizi kolaylaştırmak için hemen ifade edeyim ki,
vale edilmiştir) bugün, kendilerine «Milliyetçi Cephe» karşı taraftan gelecek hiçbir şeyi duymayacağım.
adı verenler, Bütçe ve Plan Komisyonundaki çoğun
Haber almak insanın bir özelliğinden ziyade, onun
luğu neticesinde birden bire 11 sayılı Kanun Kuvve
insan olma haysiyetinin tabiî icabıdır. Haber alma
tindeki Kararnameyi tezgâhlamış bulunmaktadırlar.
nın medenî ve demokratik ülkelerde kayıtlardan kur
Bununla, kendi akıllarınca TRT'nin başındaki zatı
tulması çok mücadeleli olmuştur. Çok ağır mücade
yeneceklerdir...
lelerden sonra insanlık, haber almayı kamuoyunun
Bizim C. H. P. olarak talihsizliğimiz, karşımızda
oluşturulmasının bir unsuru olarak temin edebilmiş
ki güçlerin bilinçten yoksun olmalarıdır. Sanıyorlar
tir. Anayasamızın 20 nci maddesinde «Düşünce hür
ki, 11 sayılı Kanun Kuvvetindeki Kararnameyi iptal
riyeti», onu takibeden «Bilim ve sanat hürriyeti» ve
ederlerse, ismail Cem'i derhal TRT Genel Müdürlü
26 ncı maddesinde de «Basın dışı haberleşme araç
ğünden alacaklar... Bunun hevesi içindeler; ama hu
larından faydalanma hakkı» nın, nasıl millî bir görev
kuku da, yasaların ne olduğunu da bilmiyorlar, bu
olarak bu işle uğraşan kurumlara verildiği tespit edil
nu okumak zahmetine bile katlanmıyorlar. -
miş bulunmaktadır.
Biraz sonra bu gerçeği kendileri de öğrendiler, Bir hazin durumla karşı karşıyayız. Bir zaman bi
tekriri müzakereye döndüler ama niyetlerini de açık zimle beraber TRT Genel Müdürlerinin savunucusu
ça ortaya koymuş oldular. olanlar, (Meselâ ilk Genel Müdür Adnan Öztrak'ın
AZMİ ERDOĞAN (Diyarbakır) — Sayın Baş maruz kaldığı tecavüzlerde, o zaman TRT özgür bir
kan, bu ifade tarzı hakaret değil midir? (C. H. P. kurum halinde idi, sonra kıyıldı tarafsız bir müessese
sıralarından gürültüler) haline getirildiği) özgürlüğü veya tarafsızlığı için be
BAŞKAN — Sayın Erdoğan, dikkatle takip edi raberce mücadele ettiklerimizin bir kısmı, şimdi T R T '
yorum. nin bir başka Genel Müdürünün aynı mücadeleyi
- 621
C. Senatosu B : 24 30 , 1 . 1975 O :1
devam ettirmesi, sürdürmesine rağmen, amansız mü BAŞKAN — Buyurun devam edin Sayın Atalay.
cadeleyi açmış olan bayrağın altında onları görüyo SIRRI ATALAY (Devamla) — Edeceğim Sayın
ruz. Gerçekten bu çok hazindir. Evet, TRT'nin hazin Başkan. Bazı insanların içlerindekilerini daha rahat
bir kaderi vardır; kuruluşundan bu yana özerk bir lıkla ortaya atmaları için vakit de veriyorum.
müessese olarak bütün umum müdürleri; Sayın Mu BAŞKAN — Saym Atalay, ben müdahale ediyo
sa Öğün değerli bir teknisyen, gerçekten TRT'ye hiz rum. Onun için ayrıca zatıâlinizin cevap vermesine
met eden bir insan, onun dışında normal sivil idare lüzum bırakmıyorum.
den gelen iki genel müdür, ikisi de haksız ama sistem SIRRI ATALAY (Devamla) — Cevap vermiyo
li bir iftira kampanyasına hedef tutulmuşlardır. rum Sayın Başkan, sizin işinizi kolaylaştırıyorum.
Hatırlarsınız, hasta haliyle gerçekten oturacak du BAŞKAN — Efendim, ben müdahale ediyorum,
rumu dahi olmadığı halde, Adnan Öztrak buraya rica ediyorum, susuyor.
geliyor TRT'nin tarafsızlığını, özgürlüğünü müdafaa SIRRI ATALAY (Devamla) — Sayın Başkan;
ya çalışıyordu; ama ne şekilde haksız, ne şekilde daha başından söyledim; ne derlerse desinler cevap
ağır, ne şekilde yasa dışı taarruzlara hedef kaldığını vermeyeceğim, dedim. Bu, benim başıma gelen ilk iş
hep beraber burada acı, acı müşahede ettik ve gör değil ki?... Sayın Ferid Melen ve Mete Akyol'un ba
dük. bası Hüsnü Akyol'la beraber basınla ilgili, suiistimal
TRT'ye reva görülen bu haksızlıkların başlıca ne le ilgili uzun yıllar önce bir önerge vermiştik. Bu
denlerinden biri, kendilerine «Milliyetçi Cephe» is nun binlerce misâli var. Bize neler, neler denildiğini
mini veren ve ülkenin içinde iç duvarlar ören siyasî biliriz; neler, neler söyledi. Bunlar söylenir ve ifade
partilerin TRT, bu iç duvar örülüsünün methiyecisi edilir. Bu bakımdan ben, başından beri söyledim, ce
ve iç duvar örme teşebbüslerinin yandaşı olmayarak, vap vermeyeceğim.
«Kendilerine (Milliyetçi Cephe) diyen siyasî partiler» FERİD MELEN (Van) — Veriyorsun...
deyişinden ödleri kopmaktadır ve husumetin bir nok
tası buradan gelmektedir. «Milliyetçi Cephe» Türki SIRRI ATALAY (Devamla) — Evet nerede kal
ye'de «Millî Husumet Andı» nın bir devamıdır. Ha mıştım; 27 Mayıs Devrimi büyük ilerici bir atılım
tırlarsınız, 1946 yıllarında Türk siyasî hayatında ilk ile Vatan Cephesi iç duvarlarını ve iç duvarlarla Tür
defa ülke iç duvarlarla bölünmek istendi, bir «Millî kiye'nin bölünmesini önleyebildi. Büyük Hint Şairi:
Husumet Andı» ilân edildi; ama Cumhuriyet Halk «Ya Rabbim ne olur, her türlü felâketi reva gör;
Partisi bunun üstesinden gelebildi. Hatırlarsınız 12 ama memleketimi iç duvarlarla bölme» diyor, ama
Temmuz beyennamesiyle bu iç duvar yıkılmaya, bu görüyoruz ki, Türkiye'yi şimdi bir üçüncü iç duvar
iç duvar sökülmeye başladı. la örmenin hevesi içerisindeler; kendilerine «Milliyet
çi Cephe» diyen siyasî partiler..
Tarih devam edip aktı, zaman geldi Vatan Cep
ADNAN KARAKÜÇÜK (Kahraman Maraş) —
hesiyle Türkiye yeniden iç duvarlarla bölünmeye
Bundan ne korkuyorsun Allah aşkına?..
başlandı. O Vatan Cephesi özlemini çekenler öylesi
SIRRI ATALAY (Devamla) — Siyasî partiler ta
ne bir radyoyu istemektedirler. Bilmem, «Sarıtekir'de
rafından bir iç duvar; ama kendilerinin altında ka
20 yavrusuyle beraber Demokrat Partiye geçti» şek
lacakları kaim bir iç duvar... Çünkü hep öyle olmuş
linde Devlet radyosundaki haberin iştiyakını çeken
tur, hep kendileri altında kalırlar. Bir iç duvar ör
ler, Milliyetçi Cephenin bu neviden gerçekten vicdan
menin hevesi içindedirler.
ları sızlatan, haysiyetleri yaralayan bir niteliğe gir
mesini, böylesine bir yandaşlık etmesini isteyenler ALÂEDDİN YILMAZTÜRK (Bolu) — Bu sefer
elbetteki, TRT'ye hücum edeceklerdi ve hücum et kimin kalacağı belli olmaz.
mekten de gecikmediler. BAŞKAN — Lütfen efendim, lütfen.
SALİM HAZERDAĞLI (Elâzığ) — O yandaş SIRRI ATALAY (Devamla) — TRT'nin demin
dediğin, yoldaş değil... bir kısım yayınını beğenmediğimi söyledim. Gerçek
BAŞKAN — «Yoldaş» demiyor zaten, Sayın ten TRT'de Salı günü; bir arkadaşımızmda ifade et
Hazerdağlı, müsaade buyurun, «yoldaş» demiyor, tiği gibi Kars'ın Sarıkamış kazasının Hamamlı köyün
«yandaş» diyor; yani açık söylüyor. Açık söylediği deki çocukları acıklı halleriyle verdi. Kars'ın Sarıka
için tashihe lüzum yok zannediyorum. mış kazasının Hamamlı köyü yol üzerinde, durumu
SALÎM HAZERDAĞLI (Elâzığ) — Yandaş de nispeten en iyi bir köyüdür. TRT oradaki köylülerin
diğin müddetçe, yoldaş cevabını alırsın. gerçek durumunu verdi. Ayakları yalınayak, üstleri
622 —
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 1975 O : i
yırtıktı; ama keşke TRT, Göle'nin Demirkapı köyü BASILAN — Sayın Atalay, beni de münakaşanın
nü, Posof'un Badele köyünü, Hauak'ın Ergcze köyü içerisine çekmek istiyorsunuz, ama, bunda muvaffak
nü verseydi, orada köy evlerinin toprak altında, ora olamazsınız. Konuşmanıza devam ediniz.
da insanların eksi 20 derecede, yılın 365 gününde ku
SIRRI ATALAY, (Devamla) — Hayır Sayın
ru ekmekten başka hiçbir şey bulamadıklarını vere-
Başkan; Başkan bulunduğunuz sürece ve ben burada
bilseydi... Bunları T R T verememiştir, vermemiştir.
kürsüde konuştuğum sürece, sizi böyle bir tartışma
Hamamlı köyünde, ayağı yalınayak çocuğu vermiş,
nın içine asla sokmak istemeyeceğim.
arkadaşlarımız tahammül edemiyorlar; bunu niçin
verdi?» diyorlar. İşte mesele burada. Çünkü, Türk izin verirseniz size bir anımı anlatayım: Kurucu
halkı birbirini seven bir toplum olarak, birbirlerinin Meclis döneminde Sayın Seyfi Öztürk, Yassıada'da
ıstırabını görerek bir yürek, bir fikir etrafında birle yargılanan arkadaşlarımızın avukatı ve aynı zaman
şecekler; birbirinin tasasını, birbirinin ıstıraplarını gö da Kurucu Meclis üyesi idi. Birgün yoklama yapılı
receklerdir. Bunun öğrenilmesini ve Türk halkının bi yordu ve Seyfi Öztürk bulunmamıştı. C. H . P.'li bir
linçlenmesini istemiyorlar. Türk halkı bilinçlenmesin arkadaşımız kürsüye çıktı ve kendisini ağır bir dille
ki, büyük sermaye, onun Parlamentodaki temsilci yerdi. Zabıtlarda vardır ve Sayın Öztürk şahittir. Bir
leri vurguncu, talancı çevreler, mevcut kurulu düze den fırladım. Seyfi Öztürk'ü müdafaa ettim. Kendisi
ni daha bir müddet devam ettirebiisinler ve hiçbir burada yok; kendisi burada olmayan insanın aleyhin
zaman Türkiye'de vatandaş reyi ile iktidardan pay de, kendi arkadaşım dahi konuştuğu zaman cevap
almayacak olanlar, bir manga sayısı kadar milletve vermiştim,
killeri olmadan Hükümet içerisinde büyük yerler Sayın Başkan, kendisini burada savunamayan bir
işgal edip, bir ara rejimi devamı ile bugünkü düze Genel Müdüre isnatta bulunulabilir, yerilebilir, eleş
nin sürdürülmesini isteyenlere el betteki TRT'nin bu tirilebilir, ama; bir arkadaşımız «Sen, sen, sen!» diye,
şekilde yayınlarına tahammül etmeyeceklerdir. TRT, sokak kabadayısının dahi bir diğerine reva göreme
keşke görevini lâyıkı veçhile yapabilse de.. yeceği küfürleri savurduğu zaman, işin içine keşke bu
yönle karışabilseydiniz ve müdahale edebilseydiniz..
HİLMİ SOYDAN (Kahraman Maraş) — Hükü
metten kaçmasaydınız. Diyorlar ki: «Cumhurbaşkanına neden TRT Sa
BAŞKAN — Lütfen efendim müdahale etmeyiniz. yın Fahri Korutürk diye hitap etmiyor?.» Demin de
İstirham ediyorum. söyledim; gerçekten C. H. P.'nin talihsizliği, uzun yıl
SIRRI AT AL AY (Devamla) — Türkiye'nin tüm lardan beri hep karşımızdakiîerin ne gelenek, ne dev
gerçeklerini açıklıkla millî vazifesi olan kamuoyunu let hayatının çeşitli icapları hususunda zahmet edip,
oluşturmak görevini yerine getirip, verebilse. Buna ta araştırma huy ve itiyatlarını edinmemesinden gelir.
hammül edemiyorsunuz. Ya o gerçek çıplaklar... «Sayın Cumhurbaşkanı» denir ve o şekilde hitap edi
BAŞKAN — Sayın Atalay, istirham ederim, mü lir; ama üçüncü şahıs olarak ifade edildiği zaman, şim
cerret halde, karşıdan müdahaleyi celp edecek tarzda diye değin hiçbir TRT Genel Müdürü döneminde,
konuşmamanızı rica edeceğim. Çünkü gündem dışı «Sayın Sunay.» denmemiştir. «Sayın İnönü» denme
konuşma yapıyorsunuz. İstirham edeceğim. miştir. «Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Cemal Gürsel,
Fahri Korutürk» denmiştir. Hangi dönemde, Cum
SIRRI ATALAY (Devamla) — Sayın Başkan;
hurbaşkanlarına gazetede veya Devlet radyolarında,
Ne kadar objektif konuştuğumu bilmem takdir
«Sayın» diye (Üçüncü şahıs olarak ifade edilir, ama,
ediyor musunuz? Keşke Sah günü burada siz, bir ar
resmî yazı olarak değil.) Hitap edilmediği ve de TRT'
kadaşımızın, «Sen, sen, sen!» diye, kendisine bura
nin bunu yerine getirmediği yolunda bir suçlama gö
da savunmaya hak verilmeyen bir Kurumun Genel
rülmüştür?. Bu, karşı cephenin bir taktiğidir. Kendi
Müdürünü ve onun şahsında bir Kurumu en ağır
lerini cephe olarak aldıkları için ifade ediyorum; aslın
bir şekilde itham ettiği ve küfür ettiği zaman da «Ken
da taban; yani Türk halkı böyle bir cephe içerisinde
disini savunma imkânına sahip olmayan bir kimseye
değildir. Türk halkının böyle bir cepheyi nasıl karşı
ve o kuruma bu şekilde küfür etmeye, kirli isnatlarda
ladığını ve nasıl bunun dersini ve cevabını vereceğini
bulunmaya hakkınız yoktur.» deseydiniz, şimdi bana
ilk seçimlerde göreceğiz.
da biraz müdahale etmeye kendinizde şüphesiz hak
görürdünüz, ama Sayın Başkan, siz maalesef Salı gü ADNAN KARAKÜÇÜK (Kahraman Maraş) —
nü üç saldırı kampanyasını... İnşallah!
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 1975 O : 1
SIRRI AT ALAY (Devamla) — Bunu 13 Ekim li arkadaşlarımız, «Parlamentoya, Hükümete.,» Hü
seçimlerinden önce de söylediğimde «İnşallah,» diyor kümet siz, Parlamento siz misiniz?.. «Vaki tecavüzü
dunuz. yapanlara» diyor. Eğer tecavüzü yapmış iseniz, eğer
Bizim sosyal hayatımızda Atatürk için, henüz soy gerçekten bu sıfatları kendinize lâyık görüyorsanız si
adı konmadığı bir dönemde ve bir yasa ile unvanlar ze bir diyeceğimiz yok, ama İsmail Cem'in bu konuş
ortadan kalkmadığı bir dönemde «Cumhurbaşkanı masında eğer gerçekten Parlamento hedef olsaydı,
Hazretleri, Mustafa Kemal Paşa Hazretleri» şeklinde emin olun ve özellikle istirham ederek ifade edeyim
Anadolu Ajansı, Radyo ve basında ifade edilirdi, ki, sizden önce Cem'in yakasına ben yapışırdım, Ku
ama ne zaman ki bir yasa çıkarıldı, ne zaman ki bi rucu Mecliste Seyfi Oztürk'e benim arkadaşlarımın
zim yayın organlarımız ve bizim radyomuz bütün haksız olarak vaki konuşmalarında nasıl karşı çık
dünyadaki cari usullere göre işlemeye başladı; Cum mış idiysem.
hurbaşkanlarına da, Hükümet başkanlarına da, haber
Bizans oyunlarına niçin İsmail Cem beyanatında
niteliğindeki verilişte «Sayın» kelimesi kullanılmadı.
yer vermiş?. Bunu bir yumuşak üslup ile ifade edip
Arkadaşlarımız yermek için bakın neler bulmuş etmemesi önemli değildir. Asıl önemli olan, geçen
lar, ne büyük kabahatlar bulmuşlar, İsmail Cem, Cuma günü Devlet radyosunda Adalet Partisi Genel
radyoda Cumhurbaşkanına «Sayın» dedirtmiyormuş. Başkanvekillerinden biri, «Devlet televizyonunda öl
Aslında bunun çok basit bir taktiği vardır; TRT'nin dürülen bir gencin cenaze merasiminin uzunboylu ve
karşısına sayın Cumhurbaşkanını da çıkarmak ve rilmesinin nedeni nedir?» diye soruyor ve ekliyor, ka
Devletin başı ile TRT arasına nifak sokmak .Tıpkı rarı da kendisi veriyor; «O halde suçlu TRT'dir..»
milletin arasına nifak sokmak için kendilerine «Mil Öldürülen gencin katili olarak TRT'yi gösteren kim
liyetçi Cephe» unvanını verenlerin kurmuş oldukla selere ve zihniyete «Bizans ayak oyunu» demek az
rı tuzak gibi. Bu basit bir tuzak. Cumhurbaşkanına dır. Eğer ben TRT Genel Müdürü olsaydım, bir par
«Sayın Korutürk» denilmelidir. Ben burada elbette tinin Genel Başkanvekilinîn böylesine, zırvanın öte
«Sayın Korutürk» derim, Devletin başkanıdır; ama sine geçmeyen bir şekildeki ithamına daha ağır şekil
haber niteliğinde olduğu zaman elbetti ki ismen hitap de cevap verirdim.
edilecektir.
BAŞKAN — Sayın Atalay, müdahaleyi celbede-
Sevdiğimiz insanlara «Siz» diye hitap ederiz, ama cek şekilde konuşmamanızı bir defa zatıâlinize rica
bütün varlığımızın yaratıcısı ve uzayın ve bütün her ettim. Lütfen efendim, gündem dışı konuşuyorsunuz.
şeyin yaratıcısı olan Allaha «Siz» mi «Sen» mi diyo SIRRI ATALAY (Devamla) — Ama Sayın Baş
ruz?.. Bunları bilmez misiniz? Çok sevilene «Siz» mi kanım, ithamın ağırlığına bakın; gençler birbirini öl
denir, «Sayın» mı denir?.. «Sayın Allah» mı «Siz Al dürüyor, üç kurşun yarası alıyor, yargı organları suç
lah» mı denir?.. luları tespit ediyor, İstanbul Valisi suçluların tespit
ALÂADDİN YILMAZTÜRK (Bolu) — İnana edildiğini ve etrafındaki çemberin daralmakta oldu
rak mı söylüyorsun Sayın Atalay?. ğunu, yakalanmalarının gün meselesi olduğunu söylü
SIRRI ATALAY (Devamla) — Bu kadar yoksun, yor, bir Partinin Genel Başkanvekili, «Bunun suçlu
bu kadar perişan fikirlerle gelip yaralamak istersiniz; su TRT'dir» diyor. Böylesine itham karşısında eğer
ama gerçekten kamu bunları öğrenecektir. İşte TRT' kendisini ve kurumunu İsmail Cem korumasaydı, hay
nin oluşturmakla millî görevli olduğu iş budur; kim siyet sahibi insanlar olarak hepimiz beraber İsmail
lerin ve hangi siyasî partililerin ne nispette ve ne nite Cem'e, başında bulunduğu müesseseyi korumadığı
likte; memlekete mi hizmet, yoksa belli yararların için, gereğini yerine getirmediği için onu kınamakta
temsilcisi olarak mı hizmet görmekle milletin kendi kendimize hak bulurduk, ama kullandığı üslup az ol
lerine tevdi ettiği emaneti yerine getirdiğini veya ge duğundan dolayı ben kınıyorum. Görüş farkımız bu.
tirmediğini göstermesi gerekir. Arkadaşlarımız diyorlar ki, «İsmail Cem konuş
Arkadaşlarımız diyor ki: «TRT, de İsmail Cem bir masında niçin başka yere başmurmayıp da millete
beyanı dolayısıyle Bizans oyunlarından bahsetmiş, başvuracağını söylüyor?.»
ayak oyunlarından bahsetmiş.» Gerçekten İsmail Cem Hani siz yıllar yılı sandıktan bahsederdiniz. Hani
beyanatında (Ben «İpekçi» demiyorum; birazdan ora bütün hakların, bütün kurumların, bütün yetkilerin
ya geleceğim.) Bizans oyunlarından, ayak oyunların tek ve yegâne tecelligâhı olarak vatandaşın reyini, va
dan bahsediyor, ama kime bahsediyor? Çıktı kıymet tandaşın maşerî vicdanını gösterdiniz?^
_ 624 -
C. Senatosu B : 24 30 , 1 , 1975 O :1
İsmail Cem ne diyor?. «Ben ve Kurumum haksız, BAŞKAN — Düpedüz sataşmada bulunuyorsunuz
kirli isnatlara maruz kalmışım. Ben bunu milletime efendim.
havale ediyorum.» Niçin milletten korkuyorsunuz?.. SIRRI ATALAY (Devamla) — Kime ne dedim
Elbette millete söyleyecektir. Millet son sözü söyleye Sayın Başkan ben?..
cektir. Milletin sağduyusuna, milletin hakemliğine, BAŞKAN — Rica ederim.
Milletin irade izharına ve onun tercihlerine güveniniz, ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Daha ne söyle
İnancınız yok mudur, burada gelip dakikalar ve daki yeceksin yahu?. «Zırva» dan bilmem nereye kadar
kalarca, «Millete hangi hakla şekva ediyor?» diye söyledin.
ağır ağır kendisini yerdiniz?. Elbette millete şekva BAŞKAN — Lütfen müdahale etmeyin efendim,
edecek. Biz de seçimlerde bütün bu tutumlarınızı mil ben ikaz ediyorum.
lete söyleyeceğiz, millete şekvada bulunacağız. Mille Devam edin Sayın Atalay.
te şekvada bulunduğumuz zaman, millet gerçekten SIRRI ATALAY (Devamla) — Gerçekler vatan
iyi ile kötüyü çok lâyıkiyle ayırt etmesini biliyor. daşa anlatıldığı zaman sağduyusuyla bunu ifade eder.
Evet, bir yönüyle TRT'den ben de şikâyetçiyim.
Burada üç gencin idama mahkûm edilmesinin
TRT, kendilerine «Milliyetçi Cephe» adı veren dört
görüşülmesi sırasında idam aleyhinde oy kullandım.
siyasî partinin lideri için «Lider bir tablo» demişti.
Belki siyasî hayatımda evlâtlarımın da övünebileceği
TRT o tabloyu az veriyor; keşke çok verse, mütema
bir davranışa daima sahip çıkarım ve çıkıyorum. Bu
diyen verse de, vatandaş bunca sıkıntı arasında mizah
seçimlerde Kars'ta köy köy dolaştığımda karşıma bu
ve biraz da tebessüm ihtiyacını giderebilse. TRT bunu
nu çıkardılar; Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının affına
yaparsa çok iyi eder.
oy verdi diye..
ALÂEDDİN YILMAZTÜRK (Bolu) — Milli
Biraz önce çok kıymetli bir arkadaşımın..
yetçi Cepheden niye bu kadar gocunuyorsunuz?..
BAŞKAN — Sayın Atalay, mevzuu taşmayınız
efendim, TRT hakkında konuşuyorsunuz. SIRRI ATALAY (Devamla) — TRT Genel Mü
SIRRI ATALAY (Devamla) — TRT hakkında dürü soyadı kullanmıyormuş.. Ne kadar büyük ka
konuşuyorum. bahat.. TRT Genel Müdürü, ya tenezzül etmiyor-
BAŞKAN — Ama bu konuştuğunuz TRT hakkın muş, ya kanunları hiçe sayıyormuş.
da değil. Yine bizim talihsizliğimiz o ki, çok şeyden her
SIRRI ATALAY (Devamla) — TRT Genel Mü halde arkadaşlarımız habersiz veyahut sanıyorlar ki;
dürü ne diyordu: «Millete şikâyet edeceğim.» Arka ifade edecekler, söyleyecekler karşılıksız kalacak.
daşlarımız, «Hangi hakla bizi millete şikâyet ediyor.» Va-Nu (Valâ Nurettin) uzun yıllar ömrü boyunca
diyorlardı. ismini kullanmadı, soyadını da kullanmadı. Daha baş
Ben sağduyu sahibi olan Kars'lıların karşısına ka; Peyami Sefa, Nadir Nadi kullanmadı. Ben İsmail
çıktım, gittim, köy köy anlattım niçin oy verdiğimi ve Cem'i, yazılarından İsmail Cem olarak tanıyorum.
Adalet Partisini şekva ettim. Adalet Partisi zor belâ Cesur ve yürekli bir yazar olarak İsmail Cem'i Mil
Kars'ta bir milletvekili çıkarabildi. liyetteki köşesinde hayranlıkla okumuşumdur. İsmail
SALİM HAZARDAĞLI (Elâzığ) — Ama sen Cem'i, geri kalmış bölgelerin maruz kaldığı haksız
korkundan yoklamaya girmedin.. lığı cesaretle «İsmail Cem» adiyle ifade ettiği kitap
SIRRI ATALAY (Devamla) — Niçin?.. Gerçek larından tanırım. İsmail Cem'i, «Türkiye'nin Geri
ler anlatıldı. İşte bundan korkuyorsunuz. Açıkça se Kalmışlığı» kitabiyle Türkiye'nin gerçeklerini ifade
çim konuşmalarının televizyonda yapılmasından da eden «İsmail Cem» olarak tanımışımdır. Ama siz bili
yana değilsiniz. Korkuyorsunuz, çünkü vatandaş gö yor musunuz-üstüne basa basa ifade ediyorum ve
recek. şimdi soruyorum; bir tek örnek getireceksiniz-Devlet
Aklıma geldi söyleyeyim; TRT'den bir yandan da hayatına girdiğinden bu yana hangi resmî yazısında
şikâyetçiyim.. İsmail, Cem, «İpekçi» soyadını kullanmamıştır?..
BAŞKAN — Sayın Atalay, sizden birkaç defa is ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Hükümete sor.
tirham ettim; sataşmada buiunup da başkalarına söz SIRRI ATALAY (Devamla) — Geleceğim, Hü
hakkı yaratmamanızı rica ediyorum. kümetten sorduğumuza da geleceğim ileride.
SIRRI ATALAY (Devamla) — Ben kimseye bir İsmail Cem, bütün resmî yazışmalarında ve resmî
•;ey demedim ki... muamelelerinde, «İsmail Cem tpekçi» olarak soyadı-
625 —
C. Senatosu B : 24 30 , 1 . 1975 O : 1
n ı ' kullanır. Çünkü bu, resmî yazışmaların gereğidir; du. Ben bunu tekrarlayacağım ve Salı günü, «Sen, sen»
ama İsmail Cem, birçok kimsenin bir tek kitap yaz diye küfür eden arkadaşlarımızın çok dışında bir üs
madan unvanlar kazanmasına rağmen, bu ülkenin ger lupla, ama ben de Türk Milletine, halka «Sen» diye
çek kitaplarını yazdığı zaman, İsmail Cem olarak yaz hitap ederek bu sahip çıkmayı rica edeceğim:
mış ve tanınmıştır. Sen, yoksul köylü;
Şimdi, vatandaşın bu değer hükmünü değiştirip, Sen, ayağı yalın, eğitim ve fırsat eşitliğinden yok
kendisini kitaplardan ve yazılarından tanıdığımız bu sun çocuk;
sıfatı kullandırmamaya bizi mecbur etme hakkını ne Sen, çaresiz köylü;
reden buluyorsunuz?.. Vatandaşı icbar edip, «İsmail Sen, hor görülen öğretmen;
Cem İpekçi» diye ona hitap etmesini nasıl istersiniz? Sen, emeğinle ülkenin geleceğine bütün gayretini,
Yalnız bir şeyde belki düşünülür; o da Soyadı Kanu gücünü veren işçi;
nuna göre, eğer resmî muamelelerde soyadını kullan Sen, büyük sermayenin kazancı için didinen kü
mıyor ise, o zaman haklısınız. İsmail Cem, mecbur çük esnaf;
mudur; Va-Nû gibi, Halikarnas Balıkçısı gibi soyadı Sen, ürününü yok pahasına satan, ihtiyacını ateş
nı kullanmayan yüzlerce Türk ve yüzlerce yabancı pahasına alan çiftçi;
yazarı, soyadını kullansın diye hangi hakla icbar ede
bilirsiniz?.. Buraya gelir, soyadını kullanmıyor, diye Sen, çaresiz, arkasız memur;
konuşursunuz. Meğer ne kadar büyük kabahatleri var Sen, kentli, köylü, şehirli ev kadını;
mış bu İsmail Cem'in de, biz bilmiyormüşuz. Sen, düşünen insan;
Sen, haysiyet içinde demokratik nizamı yaşatmak
FETHİ ÇELİKBAŞ (Cumhurbaşkanınca S. Ü.) isteyen;
— Müsaade edermisiniz; resmî bültenlerinde vardır, Sen, Posof'un hudut köyünde hasta yatağında
bana cevap verdiler. ömür boyu...
BAŞKAN — Lütfen; söz vermedim Sayın Çelik- BAŞKAN — Sayın Atalay, çok istirham ederim,
baş, istirham ediyorum, sözünü bitirdikten sonra. sadet dışına çıkıyorsunuz.
SALİM HAZARDAĞLI (Elâzığ) — İsmail Cem SIRRI ATALAY (Devamla) — Değil Sayın Baş
kitabında Atatürk'ün servetini eleştiren adam. kanım, tahammülünüz olsun.
BAŞKAN — Sayın Atalay, lütfen efendim; gün
dem dışı söz bu kadar uzamaz, biliyorsunuz. Sayın Sen, ömür boyu adını duyup görmediğin bir di
Atalay, Tüzüğün maddesine açıkça muhalefet ediyor lim portakalı hasta yatağında sayıklayan yavru, TRT'
sunuz, istirham ederim, bu kadar uzamaz. Siz ben ye sahip çıkın.
den iyi bilirsiniz Tüzüğü, lütfen efendim. Şer kuvvetleri karşısında insancıl demokrasinin
SIRRI ATALAY (Devamla) — Konuşmanız bi özgürlük umuduna, demokratik özgürlük ve insan
tince konuşmamı bitiriyorum Sayın Başkan. için, refah için hep beraber sahip çıkın. Demokrasi,
özgürlük, insan ve refah için ıstırap çekmenin şeref
ALÂEDDİN YILMAZTÜRK (Bolu) — «Bir olduğunu öğretelim, millî görev olduğunu öğretelim.
üyenin bir diyeceği varsa...» bu mu Sayın Başkan? TRT, halkın irade ve tercihlerini yansıtmasın, halk,
BAŞKAN — Efendim, müsaade buyurun, ben mevcut düzeni, bu düzendeki Bizans oyunlarını, bü
konuşuyorum, istirham ederim; ben kendilerine hatır yük çıkarları öğrenmesin... Bunu istiyorlar. Gerçek
lattım. mücadele; hükümet bunalımı, hükümetin kurulma-
Buyurun, Sayın Atalay. maması, hükümet kurulması, halkın kendi iradesini,
SIRRI ATALAY (Devamla) — Sayın Başkan, özlemini gerçekleştirme mücadelesiyle bunun yol ke
ikazınıza uyacak ve sözlerimi bitirmeye çalışacağım sicileri arasındadır. Bir ara rejimi hasreti ve böyle bir
ve izin verirseniz ,uzatmamak için bir iki pasaj için rejimde iktidar nimetleri paylaşma oyunu devam edi
de yazılı olarak ifade edeyim. yor. TRT ve Toprak Reformunu tutsak almak iste
Devlet radyoları görüyoruz ki, açıkça, kendisini yenlerle, halk özlem ve tercihlerinin mücadelesinde
yereni de yermiyeni de; görevini yerine getirmede na Türk halkının sağduyusu, isteseniz de istemeseniz de
sıl bir millî anlayışla hareket ettiğini görerek devamı muzaffer olacaktır.
nı isteyenleri de vermektedir. Birkaç kurum ve bu ara Saygılar sunarım. (C. H. P. sıralarından alkışlar)
da Türk Gazeteciler Derneği; aydınların, işçilerin SALİM HAZERDAĞLI (Elâzığ) — Sen bunları
köylülerin TRT'ye sahip çıkmaları çağrısında bulun- Aydınlık mecmuasına yazarsın.
C. Senatosu B : 24 30 i 1 . 197S O : 1
BAŞKAN — Sayın Hazerdağlı, istirham ediyorum, BAŞKAN — Ama konuşmanın tamamına dair
bir dakika. size söz verdiğim takdirde müzakere mahiyetini alır,
3. — Eskişehir Üyesi Ömer Ucuza!'in, Kars Üye ki buna Tüzüğümüzün maddesi müsait değil.
si Sırrı Aialay'ın beyanında, Adalet Partisi Genel Baş ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Efendim, Milli
kanına ve Genel Başkan Yardımcısına sataşılması ne yetçi Cepheden, vatan sathında iktidar heveslerinden,
deniyle gündem dışı demeci. duvarın altında kalmaya kadar hakaret ve sataşma
BAŞKAN — Buyurun Sayın Ucuzal. da bulundu.
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Sayın Atalay'm BAŞKAN — Ama, geniş manada söz vermem
konuşmalarını başından sonuna kadar dinledik; ba mümkün değil, efendim. Bir mevzua inhisar ettiği
şından sonuna kadar himayesi altına aldığı TRT'nin niz takdirde, ona sataşma olup olmadığına bakarım.
başındaki Genel Müdüre karşı teveccühlerini ifade Sataşma varsa söz veririm ve sadece o mevzua inhi
buyurdular, buna bir diyeceğimiz yoktur; ama bu ko sar eder. Yoksa, bütün konuşmanın esas alınması su
nuşma sırasında hiç de müstahak olmadığımız birta retiyle ona cevap verilmesine Tüzüğümüzün maddesi
kım sözlerine muhatap olarak Grupumuza sataşmada müsait değil efendim.
bulunuldu, bundan dolayı söz rica ediyorum. FİKRET GÜNDOĞAN (istanbul) — Ver de kur
tul Sayın Başkan. Ver de kurtul.
BAŞKAN — Hangi hususta efendim; notunuz
RECAİ KOCAMAN (Artvin) — Bize de verir
var mı? Çünkü böyle, «Birtakım sözlerle» deyince, ben
siniz.
bilemem. Sataşma oldu, ama sataşmanın (C. H. P. sı
BAŞKAN — Çok istirham ediyorum beyefendi,
ralarından gürültüler) o sahada.
çok istirham ediyorum.
FİKRET G Ü N D O Ğ A N (İstanbul) — Müdahale
edeydiniz. FİKRET GÜNDOĞAN (İstanbul) — Euyurun
BAŞKAN — Ben, kendilerine ihtar ettim; sataş yavrucuğum; ona ver.
mayın dedim. BAŞKAN — Evet. efendim.
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Sayın Başkan, LÛTFİ TOKOĞLU (Kocaeli) — Sayın Başka
başından sonuna kadar sataşmada bulundu. nım, «Buyurun yavrum» sözünü de lütfen tespit ede
BAŞKAN — Hangi hususta efendim? Sadece o lim. Bunurı ne manaya geldiği anlaşılsın.
mevzua münhasır kalmak üzere söz verebilmem için BAŞKAN — Duymadım efendim. Kim söyledi?..
bana tasrih etmeniz lâzım. Evet, buyurunuz.
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — ZatıâUniz de ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Sayın Başkamın,
duydunuz, konuşmalarının başından sonuna kadar TRT Genel Müdürü İsmail Cem.'in burada birtakım
her söylediği sözde A. P. Grupu hedef alınmıştır. haksızlıklara uğradığını, bu haksızlıkları yapanların
BAŞKAN — O zaman müzakere mahiyetini ta Adalet Partüi olduklarım söyleyerek bir saate yakın
şır efendim; o şekilde söz veremem. konuşma yaptı. Bu yapılan konuşmaların hepsine ce
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — TRT Genel Mü vap vermek mecburiyetindeyiz. Her konuşması, her
dürüne sözümüz yok; TRT Genel Müdürüne iftira cümlesi, her kelimesi sataşma.
ettiğimizi, küfrettiğimizi, isnatta bulunduğumuzu bir BAŞKAN — Efendim notunuz varsa bana tasrih
takım sözlerle A. P.'ye isnat ederek dile getirdi. Kal ediniz. Hangisi?..
dı ki, dün de hepinizin malumu olduğu üzere, Cum ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Hepsi Sayın Baş
huriyet Senatosu Adalet Partisi Grupu olarak, bizim kanım, hepsi.
de onların yanlış yolda olduğuna, TRT Genel Müdü BAŞKAN — Hepsi olunca müzakereye giriyor
rünün de yanlış yokla olduğuna dair bir bildirimiz efendim. Bu maddeye sığmaz.
neşredildi. Sayın Atalay, konuşmalannm başından AHMET NUSRET TUNA (Kastamonu) — Ne
sonuna kadar, Genel Başkanvekilimizden bize kadar için sığmasın Sayın Başkanım? Neresine sığmıyor?..
hakaret ederek sataşmalarda bulundu. BAŞKAN — Sayın Tuna, zorîamayınız; istirham
BAŞKAN — Bir dakika efendim; Genel Başkan- ediyorum.
vekilinize sataşma oldu, bunu kabul ediyorum. Sade AHMET NUSRET TUNA (Kastamonu) — Han
ce, bu mevzua münhasır kalacaksanız... gi maddesine sığmıyor?..
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Sayın Başkanım, BAŞKAN — Bana hangi noktalarda sataşma ol
konuşmanın tamamı sataşma dolu. duğuna dair...
— 627
C. Senatosu B : 24 30 i 1 . 1975 O : 1
AHMET NUSRET TUNA (Kastamonu) — An- I Sataşma mahiyetini taşımayacak şekilde sadece
lattı. cevap hakkınızı kullanmanızı istirham ediyorum.
BAŞKAN — Konuşmanın tamamını hedef alıyor MÜMİN KIRLI (İzmir) — Bir saat gündem dışı
efendim. Tüzük maddesine göre, konuşmanın tama konuşma olur mu, saym Başkan? Müzakere bu; bir
mı için söz vermem mümkün değil. saat konuştu.
AHMET NUSRET TUNA (Kastamonu) — Han BAŞKAN — Şimdi beyefendi, ben Tüzüğümüzün
gi maddeye göre mümkün değil Sayın Başkanım? Han- | maddelerini tatbik ediyorum. Tüzük maddesine gö
gi madde Grup Başkanvekilinin söz almasma mani. re kimsenin söylenenlere cevap verme hakkı yoktur.
Bir saate yakın söven, sayan kimseye karşı cevap Ancak, sataşma doîayısıyle söz veriyorum ve diyo
verme hakkını meneden madde hangisi? 1 rum ki, «sataşmaya cevap vereceksiniz. Yeni bir sa
BAŞKAN — Efendim, öyle ise ben anlatamıyo taşmayla bunu müzakere haline getirrneyiniz.» Be
rum. Hangi noktada sataşma var; onu istiyorum efen nim yapabileceğim bu.
dim. Buyurunuz efendim.
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Efendim müsa ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Sayın Başkan,
ade ederseniz kürsüye geleyim, arkadaşımızın yap- I değerli arkadaşlarım; Salı günü yüce huzurunuzda
mış olduğu sataşmalara cevap vereyim. Bırakınız, bu üç değerli senatör arkadaşımız gündem dışı söz
sataşmalara cevap vereyim. «Burası müsait değil» di alarak TRT Genel Müdürü İsmail Cem İpekçi'nin
ye sözümü kesmeyiniz. görevi sebebiyle tutum ve davranışını dile getirdiler.
BAŞKAN — Sayın Ucuzal, cevap vereceğinize Şimdi ben de aynı tutum ve davranış içerisinde ha
göre hangi noktalan sataşma telâkki ettiğinizi belir reket edeceğim.
tiniz. Bu, elinizdeki notta vardır. Bizim, Adalet Partisi olarak sayın İsmail Cem
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Efendim, Sayın İpekçi'nin şahsı ile hiçbir alâkamız ve irtibatımız
Genel Başkanımızdan tutunuz da, Adalet Partisinin yoktur. Şahsından, ne alacağımız, ne de şahsına bir
tutumundan, TRT Genel Müdürünün kanunî tutum vereceğimiz vardır. Bizim, Adalet Partisi olarak sa
larından bizi haksız, bizi küfürcü, zırvacı durumuna I yın İsmail Cem İpekçi'nin tutum ve davranışından
soktu. Sayın Başkanım, beraber dinledik... şikâyetçi olduğumuz ve bu şikâyetimizde haklı ol
BAŞKAN — Şimdi efendim; duğumuz taraflar çok.
Sayın Genel Başkan Yardımcısına hitabı ben bir Hepimiz şu kürsüden Anayasanın 77 nci madde
sataşma kabul ediyorum; ama sadece bu noktada. sine dayanarak yemin ettik; Devletin bağımsızlığına,
Başka nokta varsa, onu söylerseniz, o noktada söz milletin bölünmezliğine, egemenlik ilkesine sadık
verip vermeyeceğimi düşünürüm, bütün konuşmayı kalacağımıza; demokratik ve lâik Cumhuriyeti koru
birden içine alan bir söz vermem mümkün değil. I yacağımıza, milletin refahı için çalışacağımıza namu
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Sayın Başkanım, sumuz üzerine söz verdik. Bu yeminin içerisinde
TRT Genel Müdürünün tutumu Anayasaya, mevzu Türkiye'nin birliği ve beraberliği vardır.
ata uygun da biz kendisine küfür, kendisine hakaret Şimdi, Saym TRT Genel Müdürü hepinizin bil
mi ettik? Lütfedin efendim. diği gibi, göreve geldiği günden beri bir ince sistem
BAŞKAN — Ama müzakere olur Sayın Ucuzal. içerisinde kendi görüşünü, doîayısıyle kendi görüşü
Yalnız Genel Başkana ve Genel Başkan Yardımcı ne uyan birtakım siyasî teşekküllerin görüşünü Dev
sına yapılmış olan sözle tecavüze karşılık söz veririm. letin radyo ve televizyonunda inceden inceye işle
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Saym Başkanım, mektedir.
bizi sömürücülerin, vurguncuların temsilcisi, kendi FEVZİ HAKKI ESATOĞLU (İstanbul) — Sa
lerini fakirin temsilcisi olarak gösterdiler. yın Başkanım, sataşmayla bunun ne ilgisi var?.
BAŞKAN — Buyurun, bu nıcvmya inhisar et BAŞKAN — Dikkatle takip ediyorum efendim.
mek üzere söz veririm. Her halde bir noktaya geliyor.
Saym Ucuzal, meselenin yeniden bir müzakere ÖMER UCUZAL (Devamla) — Şimdi, TRT Ge
haline gelmemesini.. («Müzakere haline gelmedi mi?» nel Müdüründen yalnız Adalet Partisi şikayetçi ol
sesleri) İstirham ediyorum efendim. I mamıştır değerli arkadaşlarım. TRT Genel Müdürü
Sataşma mahiyetini taşımayacak şekilde sadece I nün tutum ve davranışından sayın Güven Partili ar
cevap hakkınızı kullanmanızı istirham ediyorum. j kadaşlarımız şikâyetçi olmuştur. Cumhurbaşkanın-
— 623
C. Senatosu B : 24 3 0 , 1 , 1975 O :1
ca seçilen sayın arkadaşımız; yıllarca ömrünü oraya ÖMER UCUZAL (Devamla) — Cumhuriyet Halk
vakfetmiş sayın Hüsamettin Çelebi arkadaşımız şikâ Partisinin Genel Başkanından tutun da, yetkililerine
yetçi olmuştur. Hepiniz hatırlayacaksınız; Şeker Bay veya yetkisizlerine kadar, radyo ve televizyonda iste
ramı münasebetiyle bayramın ikinci ve üçüncü günü dikleri kadar yer veriyorlar; ama sıra bir başka par
çıkan Bayram Gazetelerinin iç sayfasını tamamen tiye, bir başka partinin yetkilisine geldiği zaman iste
dolduran «Fikret Ekinci» ismindeki TRT Yönetim dikleri kadar kısıtlama yapıyorlar.
Kurulu üyesi zatın şikâyetleri ortada iken, şimdi kal
Sevgili arkadaşlarım;
kıp da, «bu kişiye iftira edildi, bu kişiye bühtan
TRT Genel Müdürü eğer haksızlığa uğradıysa;
ediliyor, bu kişiye söyleyemeyeceğim bir kelime ile
haksızlığını ifade edecek yer, başında bulunduğu
tavsifle birşeyler yapılıyor» diye sayın arkadaşımın
müessesenin mikrofon ve ekranları değildir; Devletin
siyanet meleği rolünde TRT Genel Müdürünün üs
bünyesinde görev almış her kişi Anayasanın tanıdığı
tüne kanat germeye hakkı yoktur. Hakkı yoktur;
tekzip haklarını kullanarak tekzibi cihetine gider. Ge
çünkü bu Anayasanın içerisinde TRT Genel Mü
dürlüğüne bağımsızlık sıfatı altında verilmiş yetkiler çeceksiniz siz; saniyesi binlerce liraya propaganda ve
vardır, 359 sayılı Kanunun getirdiği hükümler içeri reklam yapan bir müesseseyi «Başında bulunuyorum»
sinde görevini yapmak mecburiyeti vardır. diye yarım saat meşgul edeceksiniz ve kendisini, Ana
yasa ve mevzuat çizgisi içine çekmeye gayret eden
Soyadını kullanır, kullanmaz; Soyadı Kanununu ve görevini yapmak isteyen temsilcileri birtakım sı
çiğnermiş bizi alâkadar etmez, ama sevgili arkadaş fatlarla itham edeceksiniz, sonra da «Ben, ben» diye
larım, televizyon ekranlarında seyrettiğiniz filmlerin, bağıracaksınız...
seyrettiğiniz temsillerin; «Türkiye'nin gerçekleri» diye
50 yıllık Cumhuriyet devrinde; Cumhuriyeti ku
özel surette tespit edilip gösterilen birtakım filmle
ran ve ülkemizi müstakil bir devlet haline getiren
rin yüzde kaçı bu Devletin, milletiyle ve ülkesiyle
Büyük Atatürk'ün; Büyük Nutku'da dahil, hangi
bütünlüğünü sağlayacak mahiyettedir?
yazısında «Ben» diye bir kelime kullandığına şahit
Herkesçe malûm bir zatın, «Bu çemberleri kıra olduk sevkili arkadaşlarım?..
lım» diye yazdığı bir tiyatro eserini, televizyon ek
Değerli Atalay arkadaşım geliyor, «Siz sandık
ranlarından 10, 15, 20 yaşındaki genç kızlarınıza, er
tan çıkıp geldiğinizi söylediniz» diyor. Evet, oradan
kek çocuklarınıza; aile bağlarını çember kabul edip
çıkıp geldik, yine oraya saygılıyız; ama sandıkla alâ
kırma yolunda gösterdikleri ve Anayasanın teminatı
kası olmayan, seçimle alâkası olmayan, sadece üç
altında olan aile hukukunu hiçe sayan birtakım tem
imzalı bir kararnameyle oraya gelen bir kişi, seçimle
silleri, hep beraber seyredip, hep beraber şikâyetçi
gelen kişileri hedef alarak millete şikâyette buluna
olduk.
cak; sonra da Sayın Atalay buraya gelecek, bu hak
SIRRI ATALAY (Kars) — Sanat.
sız ve kanunsuz şikâyetnamenin müdafiliğini. yapa
ÖMER UCUZAL (Devamla) — Sevgili arkadaş cak.. Sebep?. Sayın Cem, kendisini burada müdafaa
larım ; edemiyormuş..
Türkiye'de yokluk, sıkıntı ve pahalılık varsa, bu Sevgili arkadaşlarım;
nun müsebbibi her halde Adalet Partisi değildir. Yıllardan beri burada, bu memlekete hizmet yö
Türkiye, 15 seneden beri bu duruma gelmişse, 1961 - nünde yaptığınız çalışmaları, 1968'ten beri bu ülkede,
1971 yılları arasında aldığımız iktisadî sistemler sa televizyonun hangi saatinde..
yesinde gelmiştir. Geldiniz; yüzde 33'le iktidar ol NİYAZİ UNSAL (Erzincan) — Sayın Başkan,
dunuz... Türkiye'nin 1974'e, 1975'e gelişinde eğer va bunun adını koyun.
tandaş Posof'ta bir dilim portakal bulamıyorsa, bu BAŞKAN — Adını baştan koyduk efendim. Ko
nun günahı ve mesuliyeti, 50 yıllık Cumhuriyet döne nuşmaların hepsi zabıtlara geçiyor.
minde bizim kadar iktidarın başında bulunan partilere
MEHMET ALİ ARIKAN (Mardin) — Başkan-
de düşer.
vekillerine yapılan sataşmaya cevap vereceklerdir?.
SALİM HAZERDAĞLI (Elâzığ) — Onlar biraz
ÖMER UCUZAL (Devamla) — Televizyon ek
yapmış canım, onların günahı yok; reddi miras.
ranında, burada yaptığınız hizmetlerden ve çalışma
MEHMET ALİ ARIKAN (Mardin) — Gelelim lardan dolayı, hanginizin, hangi gün hangi program
Başkanvekiline sataşmaya.. da adı ve sesi duyuldu sevgili arkadaşlarım?.
629 —
C. Senatosu B : 24 30 » 1 . 1975 0 : 1
630 —
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 1975 O : 1
ÖMER UCUZAL (Devamla) — Sayın Başkanım nan Öztrak'la birlikte çalışmış olduğumu da hatırla
üzülme, dediğiniz noktaya geliyorum. tarak, bir hazin durumdan bahsettiler. Bendeniz
Benim partimin Genel Başkan Yardımcısı arka kendilerine cevap vermek ve o günkü tutumumla bu
daşım, T R T Genel Müdürünün tutumu hakkında bir günkü tutumum arasında hiçbir çelişki olmadığını be
beyanat vermiş, orada da «TRT, İstanbul olaylarını lirtmek için söz istiyorum.
çıkaran kişilerle beraber hareket ediyor.» demiş. Bu SIRRI ATALAY (Kars) — Sayın Başkan, Sayın
nu da Sayın Atalay, «Zırva» olarak vasıflandırdılar. Çelebi aklımın ucundan bile geçmedi.
/Şimdi, sevgili arkadaşlarım; BAŞKAN — Şu halde...
Hepiniz televizyonun başında bu hâdiseleri sey HÜSAMETTİN ÇELEBİ (Cumhurbaşkanınca
rettiniz. Hâdisenin başladığı yerden bitimine kadar S. Ü.) — Ben Adnan Öztrak'la birlikte...
adım adım, saniyesi saniyesine olaylar filme alını BAŞKAN — Sayın Çelebi, böyle... (A. P. sırala
yor; ama Yüce Senato çok mühim meseleler için rından «Sataşma var, Sayın Başkan» sesleri)
burada bir çalışmaya başlar; o televizyonun eleman Efendim, şimdi Sayın Çelebi'nin isminden bahset
larından bir kısmı da buraya gelir, şöyle fırt diye mediğine ve onu kastetmediğini beyan ettiğine göre,
bir şey çeker gider... bendeniz sataşma olduğunu kabul edebilir miyim?
Şimdi, bize verdiği ehemmiyetle, hâdisedeki rolü Rica ederim... (A. P. sıralarından «Ama, Sayın Baş
nü kıyaslandırdığınız zaman, insan ister istemez TRT kan sataşma olduğunu Sayın Çelebi ifade etmekte
Teşkilâtının o hadisenin içinde birlik ve beraberlik dir.» sesleri)
düşüncesi içerisinde olduğunu söyler. Bu sözü söy BAŞKAN — Sayın Çelikbaş.. (A. P. sıralarından
leyen kişinin beyanatı da sayın arkadaşımın kullandı gürültüler)
ğı gibi bir kelimeyle vasıflandırılmaz. HÜSAMETTİN ÇELEBİ (Cumhurbaşkanınca
Sonra, yine o gün konuşan arkadaşımın dediği S. Ü.) — Sayın Atalay, burada konuşurken, hem Ad
gibi, benim yaşımda bulunan arkadşalarımın hocalı nan beyle çalıştığımı, hem burada olduğumu ve şim
ğını yapmış milliyetçi, vatanperver Sayın Arif Nihat di de TRT'nin bir Genel Müdürüne karşı haksız ola
Asya vefat eder de, hiç bundan bahsedilmez; tabiî rak açılmış bulunan amansız mücadeleyi açmış olan
cenaze merasiminde bulunmaya da lüzum ve zaruret larla aynı bayrak altında bulunduğumu ifade etmiş
hissetmezler. tir. Müsaade edin, bana söz verin bazı şeyleri or
Böylesine hadiseleri ortaya koyduğumuz zaman, taya koyayım.
sayın arkadaşım gelip burada TRT Genel Müdürü Meselâ, TRT Genel Müdürünün İsmail Cem im
nün tutum ve davranışını müdafaaya kalkışırsa, her zasıyla hiçbir resmî yazıyı imzalamadığından bahset
halde haklı bir tutumu müdafaa etmiş sayılmaz. mişlerdir. Ben de bunun belgesini göstereceğim, oku
yacağım. Bana müsaade ediniz.
Bu kürsüden ne zaman siz bir meseleyi müdafaa
BAŞKAN — Sayın Çelebi, cevap vermek duru
ya kalkışsanız, hep kendi görüşünüze göre, sanki
munda değilsiniz. Rica ederim.
sizden başka görüş, düşünce sahibi olmayanlar var
Sayın Çelikbaş, buyurun efendim. (A. P. sıraların
mış gibi hareket etmişsinizdir. Üstelik bu sefer kalk
dan «Sayın Başkan, Çelebi'ye söz vermeniz lâzım»
tınız bizi yerdiniz, «C. H. P.'nin kaderidir, karşısın
sesleri)
da bir bilinçli teşekkül ve parti yoktur.» dediniz.
SIRRI ATALAY (Kars) — Sayın Çelebi'nin ifa
Sizi, 1975'in yoksul Türkiye'sinde bilinçlerinizle, desinden bazı şeyler anlaşılıyor.
bilgilerinizle başbaşa koyar. Yüce Heyete saygılar
BAŞKAN — Şimdi, Sayın Atalay istirham ediyo
sunarım. (A. P. sıralarından alkışlar)
rum yapmayın. Önce beyan ettiniz, «Aklımın kena
HÜSAMETTİN ÇELEBİ (Cumhurbaşkanınca rından geçirmedim.» dediniz, bilâhara... (A. P. sıra
S. Ü.) — Sayın Başkan, bana bir sataşma oldu, müsaa larından «Söyledi, söyledi») sesleri.
de eder misiniz? SIRRI ATALAY (Kars) — Geçmedi, Sayın Baş
FETHİ ÇELİKBAŞ (Cumhurbaşkanınca S. Ü.) kan.
— Sayın Başkan, müsaade eder misiniz?.. BAŞKAN — Sayın Çelikbaş, buyurun.
BAŞKAN — Bir dakika. HÜSAMETTİN ÇELEBİ (Cumhurbaşkanınca
Sayın Çelebi, buyurun. S. Ü.) — Sayın Başkan, ısrar ediyorum.
HÜSAMETTİN ÇELEBİ (Cumhurbaşkanınca S. BAŞKAN — Sayın Çelebi, bu celsede size söz
Ü.) — Sayın Sırrı Atalay, bendenizin bir vakitler Ad vermem mümkün değil, çünkü beyanlarıyla sizi kas-
— 631 —
C. Senatosu B : 24 30 -, 1 . 1975 O : 1
tetmediklerini açıkça ifade ettiler. (A. P. sıralarından | MEHMET ALİ ARIKAN (Mardin) — Sayın
gürültüler) Başkan, Sayın Tokoğlu'nu dinlemeye mecbur muyuz?
Buyurun, Sayın Çelikbaş. Hem ne yetkisi var?..
LÛTFÎ TOKOĞLU (Kocaeli) — Sayın Başkan, BAŞKAN — İstirham ederim, bu Meclisin bir
demek oluyor ki, Sayın Atalay söylediğiyle kastı ara sayın üyesi olduğu gibi, bir grupun başkanıdır. Elbet
sındaki irtibatı kuramamıştır. Bizzat kendisine hi te dinleyeceksiniz.
tap ettikleri şahsı muhterem, kendisine sataştıklarım M E H M E T - A L İ A R I K A N (Mardin) — Kendi
ifade ettikleri bir zamanda sizin bu kanaata varmanız grupu adına konuşabilir; Hüsamettin Çelebi'yi sa
ümit ederim ki, doğru değildir. İçtüzük hükümleri vunmakla mükellef değildir. (A. P. sıralarından gü
muvacehesinde Sayın Çelebi'ye söz vermeniz lâzım rültüler)
dır. Ayrıca arkadaşımız direnmekte olduğunu da ifa BAŞKAN — Sayın Çelebi, size söz vermiyorum.
de etmektedirler.
BAŞKAN — Sayın Tokoğlu, biz gündem dışı... 4. — Cumhurbaşkanınca S. Ü. Fethi Çelikbaş'ın,
Kars Üyesi Sırrı Atalay'ın beyanında, TRT Genel
LÛTFÎ TOKOĞLU (Kocaeli) — Sayın Başkan, Müdürü hakkında Başbakandan sormuş olduğu söz
sataşmaya ait... lü sorunun muhtevasının yanlış anlaşılması nedeniyle
BAŞKAN — Sayın Tokoğlu, istirham ediyorum. gündem dışı demeci.
Biz gündem dışı müzakere yapıyoruz. Ben buradaki BAŞKAN — Sayın Çelikbaş, buyurun.
maddenin dışına, zatıâlinizin beyan ettikleri gibi, çı FETHİ ÇELİKBAŞ (Cumhurbaşkanınca S. Ü.) —
kamam; ama gündem içinde bir müzakere olsa, o za Sayın Atalay, benim sözlü sorumun muhtevasını an
man söz veririm. Ama gündem dışı konuşuyoruz... lamadan maalesef beni tenkit ettiler.
Ben sayın Genel Müdürün özel işlerinde soyadını
LÛTFÎ TOKOĞLU (Kocaeli) — Sataşmaya ait,
kullanıp kullanmadığını tenkit edecek kadar Devlet
«Sataşma vardır, direniyorum.» diyor. Direndiği za
hizmetlerinde yetkisiz bir kişi değilim.
man oya sunmak mecburiyetindesiniz.
Müsaade ederseniz, sorduğum sözlü soruyu tek
BAŞKAN — Sayın Atalay açıkça ifade ediyor,
rar hatırlatmak için konuşmak istiyorum.
«Sataşma yok.» diyor efendim.
BAŞKAN — Yalnız ona münhasır olmak üzere,
LÛTFÎ TOKOĞLU (Kocaeli) — Sayın Başkan... buyurun Sayın Çelikbaş.
BAŞKAN — Sayın Tokoğîu, o zaman benim bu M Ü M İ N KIRLI (îzmir) — Sayın Başkan, Sayın
rada Meclisi idare etmem mümkün olmadığı gibi, Çelebi'ye söz vermeniz lâzım. Çünkü, sataşma oldu
her arkadaşımız çıkar, «Şu kelimeyi kullandılar, bun ğunda direnmektedirler.
da beni kastettiler.» deyip söz isterse ve ben de ona BAŞKAN — Muhterem arkadaşlarım; burada
söz verme durumunda olursam, bu müzakere nereye eğer her sayın üye istediği gibi müdahale hakkına sa
varır? I hip olursa, Meclisin müzakereye devam etmesi müm
İstirham ediyorum. j kün olmaz. Onun için istirham ediyorum, ben elim
LÛTFÎ TOKOĞLU (Kocaeli) — Sayın Başkan, deki Tüzüğü tamamen tarafsız olarak tatbik etmek
arz ettim; bu müzakere, Heyeti Umumiyenin reyine istiyorum ve söz hakkı tecelli ettiği anda, söz hakkı
varır ve orada biter. tecelli eden sayın üyeye söz vermeye zaten mecbu
rum; ama etmediği müddetçe de söz vermemeye yine
BAŞKAN — Hayır efendim, öyle değil.
mecburum, istirham ediyorum. Buyurun Sayın Çelik
FİKRET G Ü N D O Ğ A N (İstanbul) — Sayın Baş
baş.
kan, İçtüzük hükümleri sarih. Mesele halledildi.
ÖMER UCUZ AL (Eskişehir) — Efendim, hatip
BAŞKAN — İstirham ediyorum efendim. Müsaade «Ben bunu söylemedim» demekle iş biter mi? Zabıt
buyurun ben hallederim, siz neye müdahale ediyor lara geçti mi bu?
sunuz?... BAŞKAN — îsim zikretmediğine göre...
FİKRET G Ü N D O Ğ A N (İstanbul) — Sayın Baş ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Artık içimizde
kan, biz burada oturuyoruz; sizin yaptıklarınızı sey arkadaşımızdan başka orada çalışan var mı efendim?
retmekle mükellefiz, öyle mi?.. BAŞKAN — Sayın Ucuzal, isim zikretmediğine
BAŞKAN — Rica ederim, burada bir neticeye göre, kavli mücerrette olan iddialara yer veremem
varmaya mecburuz. | efendim, rica ediyorum.
-^-632
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 1975 O : 1
onun tek ocağı, tek kapısı ve tek nöbetçisi vardır. Ül maz. Biz milletçe parlamenter demokratik cumhuri
kümüz tek ocakta, gücümüz tek kapıda bütünleşme yet düzenini kabul etmişiz. Cumhuriyetten önceki oto
lidir. «Milliyetçi cephe, ülkücü cephe ve devrimci riter devletlerimizin başında han, hakan, başbuğ, ka-
cephe» demekle, bütünlüğü kopartıp, dağıtmak yolu ân, padişah gibi azamet unvanlarını taşıyanlar vardı.
na sapılmamalıdır. Ülkü ocakları yakarak değil, ay Mademki Anayasamızla bu tür unvanlar kaldırılmış
dınlatarak; devrim ocakları devirmekle değil, kalkın tır, mademki demokratik cumhuriyete bağlıyız, o hal
dırmak ve yüceltmekle yararlı olabilirler. Ülkü ve dev de bu azametli unvanları hiç kimse kabul etmemeli
rim birer fikir yapısıdır. Gerçek ülkücü ve devrimci, dir. Binlerce alkışla kanatlansa da bu unvanları ka
fikre kurşun sıkamaz, fikre karşı fikirle yürür. bullenmek felâket getirir. Çağın çarkını geriye çevir
mek mümkün değildir. Hiç kimse demokrasinin dı
Ülkü ve devrim maskelerini takınarak, ülkeyi yık
şında bir saltanat kapısı aramaya kalkışmasın; hiç kim
maya ve Devleti devirmeye kalkışanların karşısına
se efsaneler otağına kurulma sevdasına tutulmasın.
milletçe dikilmeli ve hiçbir siyasî parti bunlara barı
Çünkü Cumhuriyetimiz ebediyen var kalacak gücün
nak olmamalıdır. Bunlar; yurdumuzda kardeş kavga
sahibi olarak yaşayacaktır.
sı çıkartarak, Devleti bir anarşi tufanında boğmak is
teyen, kökü dışarda bulunan düşmanların tahrip mal Sayın senatörler;
zemeleridir. Şunu kabul edelim ki, her siyasî partinin içinde çağ
Kim olursa olsun, ülküyü ve devrimi silâhın nam dışı zihniyetlerin temsilcileri vardır. Bunların kimi fa
lusunda görenler, içimize sızmış düşman gerillala şizmin, kimi komünizmin ve diğer monarşizm türle
rıdır." Bunlara karşı her gencin ve herkesin uyanık bu rinin mayalarıdır. Bunlar bulunduğu partileri kendi
lunması ve Devletin tüm gücüyle bunların tepesine te mayalarına göre oluşturmak çabası içindedirler. Bu
pesine vurması gerekir arkadaşlar. çabaların başında anarşik eylemler gelir. Siyasî par
tilerimiz bunları tanımalı ve ayıklamaya çalışmalıdır.
Sayın senatörler;
Ayrıca, gençlik olaylarının tümünü bir siyasî mak
Türk olarak hepimiz, mitolojik sembolümüz olan
sada bağlamak da doğru olamaz. Gençlik meşru hak
bozkurta gönül bağlamışız. Bozkurt; felâketin yok et
lara dayalı masum isteklerini eyleme kadar sürükle
tiği milletimizin sağ kalan tek ferdinden milletimizi
yen yöneticilerin de üzerinde durmak gerekir. Yüksek
yeniden doğurmuştur. Bunun için, bozkurt yapıcı ve
öğrenim kurumlarındaki yönetmelik anarşisi, anarşik
güç katıcı olarak varlığımıza vücut veren millî bir to
eylemlere ortam hazırlamaktadır. Bu tür yönetmelikler
temdir. Ülkümüz, yakıcı bir ateş olmadığı gibi, boz-
her renk anarşiye yeşil ışık tutmaktadır.
kurtumuz da yırtıcı ve parçalayıcı değildir. Onları
çirkin bir görüntü halinde halkımıza takdim etmek Özerklik, devlet içinde devlet gibi kabul edilme
millî birlik ve beraberlik gücümüzü yaralar. Ülkü. boz melidir. Onların üstünde bir merci bulamayan genç
kurt ve devrim kelimeleri milletin malıdır; onlar, si ler ihkak-ı hak yolunu bulmaya çalışmakta. Parlamen
yasî bir parti aleti haline getirilirse çirkinleşir. Hele to olarak Devlet içinde ve Devlet üstünde bir otori
kanlı olayların sembolü olursa günün birinde tıpkı Hit- tenin mevcut olamayacağını kanunlarla açıklığa ka
ler'in gamalı haç'ı gibi yasaklanabilir. Bırakalım da vuşturmak zorunluğu içindeyiz. Olaylardan ziyade,
ülkümüz, bozkurtumuz ve devrimimiz milletin malı olayların kaynağına eğilmekle sonuç alınacağına ina
olsun. nıyor ve bu inanç içinde Yüce Senatoyu saygı ile se
Samimiyetle belirteyim ki, tüm gençlerimizin ter lâmlıyorum. (C. H. P. sıralarından alkışlar.)
temiz yürekleri milliyet aşkı ile doludur. Duyguların 6. — Erzincan Üyesi Niyazi Unsalın, TRT ya
da yanılma olsa da kasıt olacağını asla kabul ede yınları konusunda gündem dışı demeci.
mem. Çünkü, ülkünün temelinde milletçe kardeşlik ve BAŞKAN — Cumhuriyet Senatosu Erzincan Üyesi
devrimcilik vardır. Kardeş katilliği yoktur. Her Türk Sayın Niyazi Unsal TRT yayınları hakkında gündem
genci ülkücüdür ve devrimcidir. Hiçbir genç gerilerin d?şı söz talep etmişlerdir.
karanlığına dönmek istemez. Ülkü, manevî bir san Buyurunuz Sayın Unsal.
caktır. Onun yeri parti çatısı değil, sine-i millettir. NİYAZİ UNSAL (Erzincan) — Sayın Divan ve
Sayın senatörler, muhterem senatörler;
Yüce değerlerimizi küçük hesaplar içinde eritme Son günlerde TRT programları ve TRT'ciler üze
ye kimsenin hakkı olmasa gerek. Milletin hoşuna git rinde geniş eleştiriler yapılmaktadır. Hemen her gün
meyen, şahsın hoşuna gitse de çirkinlikten kurtula basında ve siyasî çevrelerde TRT ile ilgili bir eleştiri
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 1975 O : 1
yer alıyor. Bu eleştiriler bazen çok ilginç biçimde bu Ne yapmış İsmail Cem? Kendisine sataşanları, ifti
kürsüden de yapılmaktadır. Son günlerde alabildiğine ra edenleri, komünist diyenleri, gerçeklerin dile geti
yoğunlaştı ve TRT sorunu en önemli sorunların bile rilmesini istemeyenleri, televizyondan halkın görünme
önüne geçti. Aynı konuda gündem dışı konuşmalar, sine kızanları halka şikâyet etmiş. Kanımca en doğru
araştırma önergeleri, sözlü - yazılı sorular, demeçler davranışı yapmıştır, İsmail Cem. Kutlarım kendisini.
birbirini izliyor. TRT yönetmeni Sayın îsmail Cem Yüreklice ve çok doğru bir davranış örneğini koydu
îpekçi'nin kişisel bir açıklamasına kızanlar veryan ortaya. Öğrensinler; bu yiğitçe, yüreklice davranışı
sın ediyor, Sayın Cem'e; yönettiği TRT'ye söyleme onlar da denesinler. Kolay mı bakalım?
diklerini bırakmıyorlar.
Bir parlamenterin en etkili şikâyet yeri halktır.
T R T yönetmeninin açıklamasındaki dilden ve kul
Sizin hakkınızdan ancak halk gelir. Neden korkuyor
landığı deyimlerden rahatsız olanlar bu kürsüye ve
sunuz, halka şikâyet edilmekten? Parlamento saygın
senatörlüğe hiç de yakışmayacak deyimler kullanıyor
lığı ile bunun bir ilgisi yoktur. Aksine bu davranış say
lar. Ben konuşmaların ve eleştirilerin yapılmasına de
gınlığı güçlendirir. Halkın gücünü, kim olduğunu hâlâ
ğil, Yüce Senatonun konuşmalardaki seviyeye indiril
kavramayanlar var içimizde anlaşılan, tsmail Cem çok
mesine üzüldüm. Bir Meclis bu tutum içinde saygın
doğru ve güçlü bir dil ile sorunu ortaya koydu :
lığını koruyamaz. Bir parlamenter bu anlayış içinde
«Eğer gerçekleri dile getirmek, ekranlardan yansıt
küçülmekten kurtulamaz. Hangi amaçla olursa olsun,
mak, halkı konuşturmak, sorunlara parmak basmak,
bu kürsüden yapılan eleştirilerde Parlamento ve par
gizli kapaklı işleri sergilemek suçsa, o suçlu benim»
lamenter saygınlığını düşünmemiz gerekir. Başkalarını
diyor. Yüreklilikle ortaya koyuyor kendini. «Yaptıkla
tenkit edeceğim, eleştireceğim, suçlayacağım diye bir
rımı sizinle birlikte halk da görüyor, duyuyor, bili
senatör buraya çıkıp dünya çapında üne kavuşmuş...
yor» diyor. Halk, halka kızanları, gerçeklerin açığa
BAŞKAN — Sayın Unsal, söz isteme maksadını çıkmasından, halkın bilinçlenmesinden tedirgin olan
zın bu. olmadığını bana dün beyan ettiniz. Onun için ları halk bilsin istiyor, halkın dertlerini dile getiren
istirham ediyorum, başkalarını kürsüye davet eder şe lere, resmini çekenlere, radyo ve televizyondan halkı
kilde konuşmamanızı hassaten rica ediyorum. konuşturanlara, köylerin, işçilerin, gecekonduların içi
Buyurunuz devam edin efendim. ne girenlere, dönen çıkar dolaplarının gün ışığına çı
NİYAZt UNSAL (Devamla) — Teşekkür ederim. karmak isteyenlere ve TRT'nin kapısını halka da
Sayın Başkan. açanlara kimlerin komünist dediğini, kimlerin kızdı
Bir evvelki Birleşimde konuşan bir üye bizim Gru- ğını halk tanısın, öğrensin, bilsin istiyor ve bunları ya
pun sayın bir üyesine «Ben ona alıştım» dedi. Ben de panları, Yüce Divana değil, yüce halka şikâyet edi
sizin yönetiminize alıştım. Teşekkür ederim, devam yor. Yüce Divana verdiklerimizi sonunda ne yaptığı
ediyorum : mızı halk biliyor. Elbette bize değil, halka gider adam.
Başkalarını tenkit edeceğim, eleştireceğim, suçla Yaptıklarımızla güveni gitgide yitiriyoruz.
yacağım diye bir senatör buraya çıkıp dünya çapında
üne kavuşmuş bir sanatçıya, paha biçilmez yapıtla Bizler parlamenter olarak, hâlâ halka hesap ver
rın sahibine, adı ölmez sanatçılar içine girmiş kimse meyecek miyiz, yaptıklarımızı o değerlendirmeyecek
ye yakışıksız sözler söyleyemez. Bu, en azından bili midir, bizim yüce hakemimiz o değil midir?.. Çeliş
me ve yapıtlara saygısızlık olur. kinin bu kadarı da olmaz arkadaşlar.
Ne yapmış ismail Cem?.. Bizim farkımız, Sayın Cem'e kızanlarla, TRT'yi
BAŞKAN — Sayın Unsal, sizinle münakaşa et beğenmeyenlerle işte buradadır. Kendilerini halkın üs
mek istemiyorum; ama bu gündem dışı müessesesi bu tünde görenler, herşey sayanlar, elbette halkın kar
rada konuşulanlara cevap verme müessesesi değildir. şısına çıkmak istemezler. Bu düşüncenin sahiplerine
NİYAZt UNSAL (Devamla) — Ben konuşma göre, halk yakın çevreleri, eş dostları, kayınları, ka
lara... yınpederleri, kıymetli biraderleri, sevgili çocukları,
BAŞKAN — Onun için istirham ediyorum, baş gerisi lâf-ü güzâf.
kalarını incitecek ve kürsüye davet edecek konuşmayı Sayın senatörler;
yapmayınız. Bu, ikinci ihtarımdır. Karşısına çıkmaya yüzünüz varsa eğer, halka şikâ
Buyurunuz, devam ediniz. yet edilmek ne güzel. Cem, zeki çocuk, iyi tanımış
NİYAZt UNSAL (Devamla) — Kimseyi incitmek kendisiyle uğraşanları, biliyor zayıf yanlarını, onun
istemiyorum. için halka havale ediyor işini. Bir yarışmaya katılsa,
— 635 —
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 1975 O : 1
kuşkusuz bu bilinçli davranışıyle birinci gelir. Saygıy- bilmiyor. Bunun kasıtlı yapıldığını, ülkesinin kötü
le anıyorum kendisini, böyle bir kişiye TRT'de iş ver gösterildiğini sanıyor. Arkadaşlarımız kabul etse de,
diği için kutlarım Ecevit Hükümetini. etmese de Doğu - Anadolu halkının bir kısmı, maale- •
Gelelim programlara. sef kara giyişiz basıyor, yarı çıplak dolaşıyor.
TRT son programlariyle biraz olsun halkın TRT'si Daha evvel de diğer bir konuşmacı, «Pamuk işçi
haline geldi, az da olsa halkın sesini veriyor, gerçek leriyle ilgili film, Rusya'da hazırlanıp, buraya gönde
leri yansıtıyor. Rahatsızlığın, son günlerdeki hırçınlı riliyor» dedi. İşin içinde bir komünist parmağı ara
ğın nedeni bu. Gerçekler dile gelmesin, halk uyanma dılar. İşte, İsmail Cem, bu mantığın sahiplerini hal
sın, herkes kör, sağır, aptal kalsm isteniyor. Sömürü ka şikâyet ediyor.
düzeni özlemcileri, bunu istiyor, Halkın daima uyu ALÂEDDİN YILMAZTÜRK (Bolu) — Bu ka
masını, suskun kalmasını bekliyor. ranlığın tedavisi komünizm değildir.
ALÂEDDİN YILMAZTÜRK (Bolu) — Yoklu BAŞKAN — Lütfen efendim, müdahale etmeyi- '
ğun çaresi komünizm değil ki. niz.
MEHMET FEYYAT (İstanbul) — Dinle, dinle. NİYAZİ UNSAL (Devamla) — Dinle de biraz.
NACİ CİDAL (Hakkâri) — Bir şeyler öğren. ALÂEDDİN YILMAZTÜRK (Bolu) — TRT'nin
NİYAZİ UNSAL (Devamla) — Yeni yeni halka yaptığı bu.
açılan bir pencere, yansıyan bir ayna durumuna geli BAŞKAN — Lütfen efendim, istirham ediyorum.
yor, TRT. Bu pencereyi kapamak, aynayı kırmak is NİYAZİ UNSAL (Devamla) — Biraz dinle, şim
tiyorlar. Aynada halkın görünmesinden, gerçeklerin di sana cevap veriyorum.
söylenmesinden korkuyorlar. Halkın kör, sağır ve bil BAŞKAN — Sayın Unsal cevap vermeyin, ben
gisiz kalması için, ne gerekiyorsa, «O olsun» diyor sayın Yılmaztürk'e müdahalede bulundum. Siz ce
lar. vap vermeyin, sizin Heyeti Umumiyeye hitap etme
ALÂEDDİN YILMAZTÜRK (Bolu) — T R T öğ niz gerekir.
retecek değil mi? NİYAZİ UNSAL (Devamla) — Burada okuya
NİYAZİ UNSAL (Devamla) — Henüz TRT gö caklarım, bu düşüncenin sahipleri içindir.
revini amacına uygun yapmış değildir. Henüz hal Şimdi, İsmail Cem ve arkadaşlarının sergilemeye
kın TRT'si haline de tam gelmiş değildir. Yer yer çalıştığı yurt gerçeklerine inanmayanlar varsa, bu
eski alışkanlıklarım sürdürmektedir. Bunun devamlı iddiaların sahiplerine halk huzurunda şunu söylüyo
olması için yaygara yapılıyor, TRT'yi baskı altına al rum.
mak istiyorlar. TRT, sadece eğlence aracı değildir. Benimle beraber gelsinler, 10 gün gezelim. Onları
Eğlendirici yanı kadar, düşündürcü ve güldürücü ya fazla yormayacağım, korkmasınlar. Halkın nereler
nı da olacaktır. Henüz bunlar dengeli biçimde işlen- de oturduğunu, ne yediğini, ne yaptığını, nasıl temiz
memektedir. lendiğini, nerelerde yattığını, dil bilip bilmediğini, sağ
TRT gürültüye pabuç bırakmadan halka gitmeli, lığını nasıl koruduğunu, köyüne kentine nasıl gittiği
gerçeklerin içine girmeli, onları birbir saptayıp de ni, ayağında, üstünde giysisi olup olmadığını kendi
vamlı sunmalıdır. Bundan bir süre rahatsız olanlar lerine birbir göstereceğim. Birlikte» bazı meyveler, ba
çıkacaktır. Yıllardır gerçeklerden kaçanlar, bunu bir zı yiyecekler götüreceğiz, onlara bu yiyecekleri tanı
süre daha yapacaktır. Çünkü onlara halk radyosu yıp, tanımadıklarını soracağım. Utanmazlarsa, daya
değil, cephe radyosu lâzım. nabil irlerse, bu geziye devam ederiz: Hayvanlarla
O gün konuşmacılardan biri, «Sarıkamış'ta çocuk birlikte yatanları, mağaralarda kalanları görür, kimin
ların ayağını çıkarıp, kar üstünde filme aldıran İs haklı, kimin haksız olduğunu anlar ve vicdanları var
mail Cem, TRT'nin başında kalamaz» diyor; tıpkı, sa, gelip bunları dile getirenlerden, sergileyenlerden
«Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler» diyen Lois'in özür dilerler.
hanımı gibi. Sayın senatörler;
ALÂEDDİN YILMAZTÜRK (Bolu) — Çetin Al- Ülkemizde maalesef ilk çağ yaşantısı içinde olan
tan'ın Çember Piyesi gibi. yerler vardır. Bazı beyinsizlerin dediği gibi, bunları
MEHMET FEYYAT (İstanbul) — Şahıslarla ak söylemek komünistlik değil, aksine yurt ve ulussever-
lınızı bozmayın yahu. liktir. TRT ve tüm halkçı kuruluşlar, bu yaşantının
NİYAZİ UNSAL (Devamla) — Adam, Doğuda kökünü kazıyana ve bu düşüncelerin kökenini kuru
köy çocuklarının yalınayak kar üstünde olduklarını tana kadar görevini yapacaktır.
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 1975 O : 1
Bizde bu doğrultularda görev yapmayan TRT, 7. — Danışma Kurulunun, 1975 malî yılı Bütçe
kuruluş görevini yapmamıştır ve bu ulusun da malı Kanunu tasarısının görüşülme usulüne dair 29.1.1975
değildir. T R T bunu yaparken, elbette bazı güçlükle gün ve 3 sayılı kararı.
re katlanacaktır, tarafsızlık içinde arzu edilmeyen gö BAŞKAN — Danışma Kurulu kararı var, tak
rüntüleri de yansıtacaktır. Bazı kimseler, üçer dör dim ediyorum.
der TRT ekranlarında boy gösterip, «Milliyetçi genç Genel Kurula
lik, solcu gençliği ezecektir» diyor. Aynı saatlerde, Cumhuriyet Senatosu Danışma Kurulunun 29
belki de bu emre uyarak Kerim Yaman İstanbul'da Ocak 1975 tarihli toplantısında alınan karar ve eki
vuruluyor. Bu hazin olaya, TRT parmak bastığı için program ilişiktir.
suçlanıyor; ama «vur» emri verenler, cephe kuran Yüksek Genel Kurulun tasviplerine arz ederim.
lar, televizyondan halkı cephelere çağıranlar ele alın Saygılarımla.
mıyor. Tekin Arıburun
Anlayacağınız, «yavuz hırsız ev sahibini bastır Cumhuriyet Senatosu Başkanı
mak istiyor,» TRT'nin bir görevi de budur. Bunları
Danışma Kurulu Kararı
halka iyi tanıtmalıdır. Kanımca onları da TRT kur
1. Anayasanın 94 ncü maddesi hükmüne göre
taracaktır; TRT'nin ele aldığı ve işlediği konular kur
10 gün içinde karara bağlanması gereken 1975 malî
taracaktır. T R T halka gitmeli, olanları anlatmalı,
yılı Bütçe kanun tasarısının Cumhuriyet Senatosu Ge
halkı dinlemeli, gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya
nel Kurulunda ilişik programda tespit edilen gün ve
koymalıdır.
saatlerde görüşülmesi,
Sayın senatörler; 2. Anayasanın 94 ve İçtüzüğün 88 nci madde
Bu gayri ciddî davranışların karşısına senatör leri gereğince; grup sözcüleri ve üyelerin, Başbakan
olarak çıkmalıyız. Büyük Osmanlı İmparatorluğunun lık ve bağlı daireler, bakanlıklar, daireler bütçeleriy
çökme nedenleri içinde, şimdi yaptıklarımız vardı, le katma bütçeler hakkındaki düşüncelerini her büt
gerçekleri gizleme vardı, ters gösterme vardı, halkla çenin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında açıkla
saraylar arasındaki duvarlar yıktı imparatorluğu. ması, bölümler ve değişiklik önergeleri üzerinde ayrı
Bırakın halk gerçeği öğrensin, her şeyi bilsin, açıl ca görüşme yapılmaksızın okunup oya sunulması,
sın gözü ta sonuna kadar. Olayların, hâlâ o günlere 3. Görüşmelerin günlük program bitinceye ka
benzer yanları var. Gerçeklerin görülmesinden, söy dar yapılması, görüşmeler programlanan saatlerden
lenmesinden korkanlar, rahatsız olanlar yapıyor bu önce biterse, bir sonraki bütçenin görüşülmesine baş
nu. Ağızbirliğiyle TRT'yi hedef alanlar, karşılarında lanması,
tüm devrimci güçleri bulacaktır, halkı bulacaktır. İs 4. Bütçeler üzerinde şahıslar adına konuşacak
mail Cem İpekçi ve yürekli arkadaşları, bu güçlerin üyelerin, o bakanlık bütçesinin Cumhuriyet Senatosu
desteğiyle sürdürecektir daima işini. Kendileri için Genel Kurulunda görüşülmesine ait programda tespit
TRT'ye «Evet» halk için «Hayır» diyenler ve her edilen günden bir gün önceden başlamak üzere, bir
olumlu işin karşısına dikilenler, er geç yaptıklarının leşim açıldıktan kapanıncaya kadar bizzat, Başkanlık
yanlışlığını bir gün anlayacaklardır. Divanında görevli nöbetçi Kâtip üyelere yazılı mü
racaatla söz sırası almaları ve kendilerine kayıt ta
Hepinize saygılar sunarım. (C. H. P. sıralarından
rih, saat ve sırasını bildiren imzalı bir fiş verilmesi,
alkışlar)
BAŞKAN — Cumhuriyet Senatosu Eskişehir 5. Aktarmalar ile müddet yönünden müzakeresi
Üyesi Sayın Ömer Ucuzal, «Sınıf ve sınıf mücade lüzumlu kanun tasarı ve tekliflerine dair gündeme
lesi yaratma amacı ile yazılmış bir broşür» hakkında alma, öncelik ve ivedilik takrirlerinin 1975 malî yılı
gündem dışı söz talep etmişlerdir; buyurunuz Sayın Bütçe kanun tasarısının müzakeresi sırasında verile
Ucuzal. bilmesi ve Genel Kurulca haklarında gündeme alın
ÖMER UCUZAL (Eskişehir) — Sayın Başka ması kararlaştırılan kanun tasarı ve tekliflerinin bir
nım, izin verirseniz talebimi Salı gününe talik ede arada müzakeresinin yapılması,
ceğim. Zira, bugün bildiğiniz gibi Danışma Kurulu 6. Bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerde bakan
muzun toplantısı var efendim. ve grup sözcülerinin konuşmalarının 2'şer saat, üye
BAŞKAN — Peki efendim. lerin kişisel konuşmalarının da 20'şer dakika ile sı
Gündeme geçiyoruz. nırlandırılması, bakan ve grup sözcülerinin bir defa-
637 —
C. Senatosu B : 24 30 . 1 . 1975 O : 1
ya özel olarak yapacakları ikinci konuşmalarının Danışma Kurulu kararını oylarınıza arz ediyorum.
30'ar dakikayı geçmemesi, Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
o. — Dilekçe Karma Komisyonu Başkanlığının,
7. Bakanlıkların, dairelerin ve katma bütçeli ge
Komisyonlarının görev bölümüne dair tezkeresi.
nel müdürlüklerin bütçelerinin görüşülmesi sırasında
(3/579)
grup sözcülerinin konuşmaları için 45'er dakika ayrıl
BAŞKAN — Bir tezkere var, takdim ediyorum.
ması (Millî Eğitim Bakanlığı Bütçesinin görüşülmesin
Cumhuriyet Senatosu Başkanlığına
de bakanlık ve üniversite bütçeleri için 30'ar dakika
140 sayılı Kanunun 4 ncü maddesi gereğince Di
dan 1 saat,) grup sözcülerinin ikinci kez konuşmala
lekçe Karma Komisyonu Başkanlık Divanı için
rının 15'er dakika ile, üyelerin kişisel konuşmalarının
21 . 1 . 1975 tarihinde yapılan gizli seçim sonunda
da 10'ar dakika ile sınırlandırılması, bakanların ko
aşağıda adları yazılı Senatör ve Milletvekilleri Yö
nuşmalarının, sorulara verecekleri cevaplar da dahi!
netim Kuruluna seçilmişlerdir.
olmak üzere 1 saati geçmemesi.
Bilgilerinize saygı ile arz ederim.
Kararlaştırılmıştır.
Dilekçe Karma Komisyonu Başkanı
Başkan Başkanvekili
İçel Milletvekili
Tekin Arı burun Mehmet Ünaldı
Süleyman Şimşek
Başkanvekili Başkanvekili
Zihni Betil Necip Mirkelâmoğîu Başkan : Süleyman Şimşek (İçel Milletvekili)
Kâtip Kâtip Başkanvekili : Muzaffer Yurdakuler (Tabiî Üye)
Mehmet Çamlıca O. Nuri Canpolat Sözcü : Muslihittin Yılmaz Mete (Adana Senatörü)
Kâtip Kâtip Sözcü : Neccar Türkcan (İzmir Milletvekili)
Ekrem Kabay A. Hikmet Yurtsever Kâtip : Halil Goral (Aydın Senatörü)
(Bulunmadı) Kâtip : Ömer Kahraman (Tekirdağ Milletvekili)
Kâtip Kâtip BAŞKAN — Yüksek Heyetin bilgilerine sunulur.
Hüsamettin Çelebi Bahriye Üçok 9. — Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş'in, 633 sa
İdare Amiri İdare Amiri yılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve görevleri
T. Remzi Baltan M. Suphi Gürsoytrak hakkındaki kanunun bazı madelerinin değiştirilmesine
A. P. Gr. Başkanvekili C. H. P. Gr.'Başkanvekili ve bu kanuna 5 geçici madde eklenmesine dair kanun
Ömer Ucuzal Salih Tanyeri tasarısının, havale edilmiş olduğu Millî Eğitim ve
M. B. Gr. Başkanvekili Kontenjan Gr. Başkanvekili Bütçe Plan komisyonlarından 5'er üye alınmak sure
Mucip Ataklı Cihat Alpan tiyle kurulacak bir geçici komisyonda görüşülmesine
FİKRET GÜNDOĞAN (İstanbul) — Sayın Baş dair önergesi. (1/309, 4/215)
kan, belki işitmemiş olabilirim; ama bu bütçenin BAŞKAN — Bir başka önerge var, takdim ediyo
müzakeresine ne gün başlayacağımıza dair bir kayıt rum.
yok muydu efendim? Cumhuriyet Senatosu Yüksek Başkanlığına
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Gö
BAŞKAN — Efendim, onu maalesef koyamadık;
revleri Hakkındaki Kanunun bazı maddelerinin değiş-
şu sebepten : Ayın 4'ünde başlamak istiyorduk, fakat
t'rilmesine ve bu Kanuna 5 geçici madde eklenme
ayın 4'üne matbaa yetiştirememe endişesini beyan et
sine dair kanun tasarısı Millet Meclisinde kabul olu
ti; her halde en geç ayın 5'i. olur. Yani, 4'ü veya 5'i
narak Cumhuriyet Senatosuna intikal etmiş bulun
henüz kesinleşmediği için bir tarih koyamadık efen
maktadır.
dim. Bu, matbaanın bize yetiştirmesine bağlı bir key
Diyanet İşleri Başkanlığının en yüksek karar ve
fiyet olduğu için, bizim burada mütalâa beyanımız
danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulunun
biraz sakat olur. O bakımdan, ben durumu arz edi
kurulması. Başkanlık çalışmalarının aksamadan yü
yorum.
rütülmesi, sayıları 18 000 civarında olan vekil imam -
FİKRET GÜNDOĞAN (İstanbul) — Eğer top
hatiplerin durumlarının düzeltilmesi ve diğer sorun
lantı günümüze rastgelmezse duyurma işlemi zor ola
ların çözümü amacı ile hazırlanmış bulunan tasarı
caktır kanısındayım efendim.
nın biran önce sonuçlandırılmasını sağlamak üzere,
BAŞKAN — Onu yaparız tabiî efendim, onu ya havale edilmiş olduğu Millî Eğitim ve Bütçe Plan
parız. komisyonlarından 5'er üye alınmak suretiyle kuru-
— 638
C. Senatosu B : 24 30 ; 1 . 1975 O : 1
lacak bir geçici komisyonda görüşülmesini arz ve Gündemimizin araştırma önergeleriyle ilgili kıs
teklif ederim.. mının görüşülmesine sıra geldi, Araştırma ile ilgili bir
Mehmet Özgüneş Danışma Kurulu toplantımız olduğu cihetle, ilgililerin
Devlet Başkanı de burada bulunmadığı gözönünde tutularak, 4 Şubat
BAŞKAN — Millî Eğitim ve Bütçe ve Plan ko 1975 Salı günü saat 15.00'te; 4'ünde toplanılmadığı
misyonlarından seçilecek 5'er üyeden müteşekkil bir takdirde 5 Şubatta ayrıca ilân edilecek saatte toplan
geçici komisyon kurulması hususunu oylarınıza arz mak üzere Birleşimi kapatıyorum.
ediyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Ka
bul edilmiştir. Kapanma Saati : 17.18
V. - SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
I. — Cumhuriyet Senatosu Malatya Üyesi Hamdı askerî yönden de en kısa, ve en emin olan güzergâh bi
Özerin, İskenderun - Trabzon arasındaki 65 No. lu rinci güzergâhtır.
Devlet yoluna dair soru önergesi ve Bayındırlık Ba 65 No. lu Devlet yolu güzergâhının ekonomik, sos
kanı Vefa Tanır m yazılı cevabı. (7/317) yal ve askerî yönden etüt edilerek hangi güzergâhtan
geçeceği tespit edilmiş midir?
Cumhuriyet Senatosu Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Bayındırlık Bakanı tarafından
Sayı : 86
yazılı olarak cevaplandırılmasını saygı ile arz ederim.
Malatya Senatörü Hamdi Özer'in yazılı sorusu.
9 . 1 . 1975
30 . 1 . 1975
Malatya Senatörü
Hamdi Özer Cumhuriyet Senatosu Başkanlığına
İlgi : 13 . 1 , 1975 gün ve 5246-2541/7-317 sayılı
İskenderun - Trabzon arasındaki 65 No. lu Dev
yazınız.
let yolunun bazı politik nedenlerle uzun bir güzergâh
Trabzon - İskenderun arasındaki 65 No. lu Dev
tan geçeceği söylenilmektedir.
let yoluna ilişkin Cumhuriyet Senatosu Malatya Üye
Bu durum Hazineye daha büyük bir malî külfet
si Hamdi özer'in yazılı soru önergesi aşağıda cevap
yüklemekle beraber iki liman arasındaki -ulaşım sü
landırılmıştır,
resini ve dolayısıyle ulaşım masrafını da artırmış ola
caktır. Trabzon ve İskenderun limanları mevcut Devlet
Yılın her mevsiminde ulaşıma imkân veren en kısa yolu şebekesi içinde çeşitli yollarla birbirine bağlı
yol güzergâhı : bulunmaktadır. Bugün için İskenderun .-- Trabzon
İskenderun - Maraş - Malatya - Arapgir - Ke arasındaki doğru trafik İskenderun - Ankara - Sam
maliye - iliç - Kemah - Erzincan - Kelkit - Gümüş sun - Trabzon veya Kahraman Maraş - Malatya -
hane - Trabzondur. Elâzığ - Erzincan -. Trabzon doğrultusunu izlemek
Bu güzergâhın iliç civarında yol yapım zorluğu tedir. Bu doğrultular üzerinde çeşitli yapım çalışma
varsa da bir defaya mahsustur. ları vardır. Bu çalışmalar sadece Trabzon ve İsken
Halbuki Malatya - Elâzığ - Tunceli - Pülümür - derun limanlarını bağlamayı amaçlamamaktadır.
Tercan - Aşkale - Bayburt - Gümühaneyı dolaşacak
Malatya - Arapkir güzergâhı Karakaya Barajı
yol hem çok uzun hem de kış mevsiminde Pülümür
dolayısiyle değiştirilerek yeniden inşa edilecektir.
geçidi daima karla kapalı bulunmaktadır. Sürekli kar
mücadelesi için devletin daima orada bir kar mü Arapkir - Kemaliye - İliç güzergâhı üzerinde etüt
cadele teşkilâtını bulundurması zorunluluğu da ola çalışmaları planlanmaktadır. Şirzi Köprüsünün mon
caktır. Teknik kişilerin etütlerine göre ekonomik ve tajı Mayıs ayı içinde başlayacaktı^
039 —
C. Senatosu B : 24 30 , 1 , 1975 O : 1
iliç - Kemah arasında bir çalışmamız bulunma edilici harekete paralel olarak Adalet Bakanlığımız-:
maktadır. Kemah - Erzincan ise yapım programında dan yurt dışındaki yabancı hapishanelere mahkûm
olup 1975 yılı ödeneği 6 500 000 liradır. İleriki yıl Türkler için bir kitap gönderme faaliyeti var mıdır?
larda yapım çelışmaları İliç'e doğru geliştirilecektir. Yok ise bundan sonra bu konuda bir faaliyet dü
Bilgilerinize arz ederim. şünülmekte midir?
Dr. Vefa Tanır
4. Adalet Bakanlığımızın yurt dışı hapishanele
Bayındırlık Bakanı
rinde bulunan Türk vatandaşları için kitap ve sair
2. — Cumhuriyet Senatosu İzmir Üyesi Beliğ Be- konularda olmak üzere Dışişleri ve Çalışma bakanlık
ler'in, yurt dışında mahkûm olan Türklere dair soru larımız ile bir koordine çalışma düşünülmekte mi
önergesi ve Adalet Bakanı Hayri Mumcuoğlu'nun dir?
yazılı cevabı, (7/333) 5. Yurt dışında mahkûm olan Türklerin mahkû
11 i 3 ; 1972 miyetleri bitince Türkiye'ye iade edilecekleri veya bu
lunduğu memleket haricine çıkarılacakları bir vakıa
Sayın Senato Başkanlığına olduğuna göre, bu insanları hiç olmazsa bundan
Aşağıdaki sorularımın Sayın Adalet Bakanı tara sonra kazanmak için Adalet Bakanlığımızca bazı ça
fından sözlü olarak cevaplandırılmasını rica ede lışmalar yapılmakta mıdır?
rim.
Saygılarımla, T. C.
İzmir Senatörü Adalet Bakanlığı
Beliğ Beler C. T. E. Genel Müdürlüğü
t
Ks. : 5
1. Bugün yurt içinde olduğu gibi maalesef yurt
dışında da kötü bir talih eseri çeşitli suçlardan ha Cumhuriyet Senatosu Başkanlığına
pishanelere düşmüş vatandaşlarımızın bulunduğu bir Cumhuriyet Senatosu İzmir Üyesi Saym Beliğ
hakikattir. Yurt içi hapishanelerinde bulunan mah Beler, iki kez Cumhuriyet Senatosu Genel Kurulunda
kûmları tekrar cemiyete yararlı bir insan olarak iade Bakan hazır olduğu halde bulunmadıklarından
etmek, kazandırmak babında Adalet Bakanlığımızın 11 . 3 . 1972 gün ve 13153/405 sayılı yazılarınızla
faaliyetleri de malumdur. Yurt içinde durum böyle Bakanlığımıza tevdi buyurulan sözlü soruları, yazılı
iken, yurt dışında hapishanelere düşmüş vatandaşla soru Önergesine dönüştüğünden cevaplarımızı arz edi
rımızın ise yabancı diyarlarda kendi kaderlerine terk yorum.
edildikleri de ortadadır. Yurt dışındaki hapishaneler 1. Yabancı memleketlerdeki tutuklu ve hüküm
de bulunan vatandaşlarımızdan alınan mektuplar yü lülerin, o yer ceza ve tutukevlerindeki yaşantıları, ih
rekler acısıdır. Acaba Adalet Bakanlığımızın yabancı tiyaçları ve aile münasebetlerinin devamı için Ba
diyarlarda hapishanelerde bulunan vatandaşlarımıza kanlığımızca gerekli çalışmalar ve teşebbüslerde bu
müteveccih çalışmaları var mıdır, varsa bunlar ne lunulduğu gibi, mahallî konsolosluklarımız da keza
lerdir? bu yolda çalışmalar yapmaktadır.
2. Yurt dışında ve bilhassa 700 bin Türkün bu 2. Dışişleri Bakanlığından elde edilen bilgilere
lunduğu Federal Almanya'daki hapishanelerde yatan göre halen, bütün yabancı memleketlerdeki Türk uy
kaç Türk vatandaşı vardır? ruklu hükümlü ve tutuklu sayısı 622 olup, Federal
Almanya Cumhuriyeti cezaevlerinde bulunan vatan
3. Bugüne kadar sadece Tercüman Gazetesinin
daşlarımızın sayısı ise, 322'dir.
muhtelif Alman hapishanelerine düşmüş vatandaşları
mızın hapishanelerde okumalarını sağlamak ve onla 3. Bakanlığımızca, yabancı memleketler infaz ku
rı cemiyete tekrar iyi bir insan olarak iade etmek ga rumlarında bulunan vatandaşlarımızın moral kalkın
yesi ile çeşitli konularda binlerce kitabı bütün Alman malarına katkıda bulunmak üzere, Millî Eğitim Ba
hapishanelerine gönderdiğini öğrenmiş bulunmakta kanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Bakanlığımız Ba
yım. Hiçbir mecburiyeti yokken büyük bir insanî his sın Bürosundan sağlanan millî nitelikteki tarihi, kül
ile Tercüman Gazetesinin yapmış olduğu bu takdir türel ve ahlâkî konuları kapsayan hikâye, roman ve
— 640
C. Senatosu B : 24 30 5 1 • 1975 O : 1
bilimsel eserler o memleketlerin mevzuatının müsaa tş ve İşçi Bulma Kurumunca kendilerine iş sağlan
desi nispetinde devamlı olarak gönderilmektedir. maktadır.
4. Bakanlığımızca, yapılan yardımın daha hızla Bakanlığımızca hazırlanıp Yüksek Meclislere su
gerçekleştirilmesi amacıyle, Dışişleri ve Çalışma ba- nulan «Cezaların infazı ve infazdan sonra hükümlü
kanlıklariyle koordine bir çalışma yapılmaktadır. lerin korunmasına ait hazırlanmış bulunan kanun ta
5. Yabancı memleketlerdeki hükümlülükleri so sarısı» nın kanunlaşması halinde, bu yoldaki çalış
na ererek tahliye edilip yurda dönen vatandaşlarımı malar daha olumlu sonuçlar verecektir.
zın, toplumumuzun yapıcı birer elemanı olmalarını Bilgilerinize arz ederim.
sağlamak için 1475 sayılı îş Kanununun 25 nci mad Hayri Mumcuoğlu
desi gereğince, yurdumuzda tahliye olunanlar gibi Adalet Bakanı
....>... ....<....
— 641 -
Cumhuriyet Senatosu
GÜNDEMİ
24 NCÜ BİRLEŞİM
30 . 1 , 1975 Perşembe
Saat : 15,00
I 6. — Cumhuriyet Senatosu Kayseri Üyesi Hüsnü
A - BAŞKANLIK DÎVANININ GENEL Dikeçligil'in, Millî Eğitim Bakanlığının 7 . 2 . 1974
KURULA SUNUŞLARI tarih ve özel 000.01/114 sayılı tamimi ve bu tamime
1. — Komisyonlarda açık bulunan üyeliklere se göre yapılan tayinler hakkında Senato araştırması
çim. isteyen önergesi. (10/10)
B - İKİNCİ DEFA OYA KONULACAK İŞLER
II 7. — Cumhuriyet Senatosu İzmir Üyesi Necip
SORULAR VE GENEL GÖRÜŞME Mirkelâmoğlu'nun, Atatürk Devrimleri ve Devletin
III temel ilkeleriyle ilgili işlemler hakkında Senato araş
ÖNCELİKLE GÖRÜŞÜLMESİ KARARLAŞTIRI tırması isteyen önergesi. (10/11)
R D A N İ,ŞLER 8. — Cumhuriyet Senatosu Kayseri Üyesi Sami
IV Turan ile Cumhurbaşkanınca seçilen üye Fethi Çe-
A — HAKLARINDA İVEDİLİK KARARI likbaş'ın 11 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameye
VERİLEN İŞLER müsteniden TRT Genel Müdürlüğüne yapılan ata
B - TÜZÜK GEREĞİNCE BİR DEFA maya dair Senato araştırması isteyen önergeleri
GÖRÜŞÜLECEK İŞLER (10/12)
1. — Cumhuriyet Senatosu Ankara Üyesi Yiğit
9. — Cumhuriyet Senatosu Eskişehir Üyesi Ömer
Köker'in, Sosyal Sigortalar Kurumunun içinde bu
Ucuzal ve 9 arkadaşının, Millî Eğitim Bakanı tara
lunduğu duruma dair Senato araştırması isteyen öner
fından yapılmış olan tayin ve nakil tasarrufları hak
gesi (10/3)
kında Senato araştırması isteyen önergesi. (10/13)
2. — Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı ile
Uçak Servisi Anonim Ortaklığının durumuna dair 10. — Cumhuriyet Senatosu Cumhurbaşkanınca
Cumhuriyet Senatosu Araştırma Komisyonu raporu seçilen Üye Özer Derbil ve 3 arkadaşının, Elektrofer
ve ek raporu (10/33) (Dağıtma tarihi : 3 . 3 . 1973) Firmasına verilen teşvik ve ithal belgeleri ile bu fir--
3. — Cumhuriyet Senatosu Giresun Üyesi İhsan manın gümrük işlemleri hakkında Senato Araştırma-
Topaloğlu ile İstanbul Üyesi Fikret Gündoğan'ın, si isteyen önergeleri. (10/14)
yurdumuzdaki enerji darlığının nedenleri ve çözüm
11. — Cumhuriyet Senatosu Bursa Üyesi Şeref
yolları konusunda Senato araştırması isteyen önerge
Kayalar ve arkadaşlarının, TRT hakkında Senato
leri (10/6)
Araştırması isteyen önergeleri (10/15)
4. — Cumhuriyet Senatosu Malatya Üyesi Ham-
di Özer'in, mason localarına dair Senato araştırması 12. — Cumhuriyet Senatosu Saymanlığının Hazi
isteyen önergesi. (10/7) ran, Temmuz ve Ağustos 1974 aylarına ait hesaplan
5. — Cumhuriyet Senatosu Ankara Üyesi Yiğit hakkında Cumhuriyet Senatosu Hesaplarını İnceleme
Köker'in, Kızılay altgeçidi ve çarşı yapımı inşaatına Komisyonu raporu (5/14) (S. Sayısı : 404) (Dağıt
dair Senato araştırması isteyen önergesi. (10/9) ma tarihi : 1 2 , 1 2 , 1974)
(Devamı arkada)
—2
13. — Cumhuriyet Senatosu Bolu Üyesi Turgut Yüce'nin, Başbakanlığa bağlı Toprak ve Tarım Re
Gülez'in, Anayasanın 78 nci maddesi muvacehesinde formu Müsteşarlığı tarafından hazırlanmış olan yö
Bolu Çimento Fabrikası İdare*Meclisi Reisliği sıfatıy- netmelik hakkında Senato araştırması isteyen önerge
le Senatörlük sıfatının bağdaşıp bağdaşmayacağına leri (10/16)
dair, istanbul Üyesi Ekrem Özden'in önergesi ve bu
V
hususta Başkanlık Divanının 1 Haziran 1970 tarih
ıKÎ DEFA GÖRÜŞÜLECEK TŞLER
ve 28, 10 Temmuz 1972 tarih ve 31, 11 Mart 1974
tarih ve 9, 13 . 11 . 1974 tarih ve 2 sayılı kararları A - IKINCI GÖRÜŞMESI YAPıLACAK
İŞLER
(Dağıtma tarihi : 1 6 . 1 2 . 1974)
14. — Cumhuriyet Senatosu Kayseri Üyesi Hüs B - BİRİNCİ GÖRÜŞMESİ YAPILACAK
nü Dikeçligil, ile Zonguldak Üyesi Ahmet Demir İŞLER
Cumhuriyet Senatosu
GÜNDEMİ
24 NCÜ BİRLEŞİM
30 . 1 , 1975 Perşembe
Saat : 15,00
I 6. — Cumhuriyet Senatosu Kayseri Üyesi Hüsnü
A - BAŞKANLIK DİVANININ GENEL Dikeçligil'in, Millî Eğitim Bakanlığının 7 . 2 . 1974
KURULA SUNUŞLARI tarih ve özel 000.01/114 sayılı tamimi ve bu tamime
1. — Komisyonlarda açık bulunan üyeliklere se göre yapılan tayinler hakkında Senato araştırması
çim. isteyen önergesi. (10/10)
B - İKİNCİ DEFA OYA KONULACAK İŞLER
7. — Cumhuriyet Senatosu İzmir Üyesi Necip
II
SORULAR VE GENEL GÖRÜŞME Mirkelâmoğlu'nun, Atatürk Devrimleri ve Devletin
III temel ilkeleriyle ilgili işlemler hakkında Senato araş
ÖNCELİKLE GÖRÜŞÜLMESİ KARARLAŞTIRI tırması isteyen önergesi. (10/11)
R D A N İ,ŞLER 8. — Cumhuriyet Senatosu Kayseri Üyesi Sami
IV Turan ile Cumhurbaşkanınca seçilen üye Fethi Çe-
A — HAKLARINDA İVEDİLİK KARARI likbaş'ın 11 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameye
VERİLEN İŞLER müsteniden TRT Genel Müdürlüğüne yapılan ata
B - TÜZÜK GEREĞİNCE BİR DEFA maya dair Senato araştırması isteyen önergeleri
GÖRÜŞÜLECEK İŞLER (10/12)
1. — Cumhuriyet Senatosu Ankara Üyesi Yiğit
9. — Cumhuriyet Senatosu Eskişehir Üyesi Ömer
Köker'in, Sosyal Sigortalar Kurumunun içinde bu
Uçuzal ve 9 arkadaşının, Millî Eğitim Bakanı tara
lunduğu duruma dair Senato araştırması isteyen öner
fından yapılmış olan tayin ve nakil tasarrufları hak
gesi (10/3)
kında Senato araştırması isteyen önergesi. (10/13)
2. — Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı ile
Uçak Servisi Anonim Ortaklığının durumuna dair 10. — Cumhuriyet Senatosu Cumhurbaşkanınca
Cumhuriyet Senatosu Araştırma Komisyonu raporu seçilen Üye Özer Derbil ve 3 arkadaşının, Elektrofer
ve ek raporu (10/33) (Dağıtma tarihi : 3 . 3 . 1973) Firmasına verilen teşvik ve ithal belgeleri ile bu fir
3. — Cumhuriyet Senatosu Giresun Üyesi İhsan manın gümrük işlemleri hakkında Senato Araştırma-
Topaloğlu ile İstanbul Üyesi Fikret Gündoğan'ın, si isteyen önergeleri. (10/14)
yurdumuzdaki enerji darlığının nedenleri ve çözüm
11. — Cumhuriyet Senatosu Bursa Üyesi Şeref
yolları konusunda Senato araştırması isteyen önerge
Kayalar ve arkadaşlarının, TRT hakkında Senato
leri (10/6)
Araştırması isteyen önergeleri (10/15)
4. — Cumhuriyet Senatosu Malatya Üyesi Hain
di Özer'in, mason localarına dair Senato araştırması 12. — Cumhuriyet Senatosu Saymanlığının Hazi
isteyen önergesi. (10/7) ran, Temmuz ve Ağustos 1974 aylarına ait hesaplan
5. — Cumhuriyet Senatosu Ankara Üyesi Yiğit hakkında Cumhuriyet Senatosu Hesaplarını İnceleme
Köker'in, Kızılay altgeçidi ve çarşı yapımı inşaatına Komisyonu raporu (5/14) (S. Sayısı : 404) (Dağıt
dair Senato araştırması isteyen önergesi. (10/9) ma tarihi : 12, 1 2 , 1974)
(Devamı arkada)
_2
13. —• Cumhuriyet Senatosu Bolu Üyesi Turgut Yüce'nin, Başbakanlığa bağlı Toprak ve Tarım Re
Gülez'in, Anayasanın 78 nci maddesi muvacehesinde formu Müsteşarlığı tarafından hazırlanmış olan yö
Bolu Çimento Fabrikası îdare*Meclisi Reisliği sıfatıy- netmelik hakkında Senato araştırması isteyen önerge
le Senatörlük sıfatının bağdaşıp bağdaşmayacağına leri (10/16)
dair, istanbul Üyesi Ekrem Özden'in önergesi ve bu
V
hususta Başkanlık Divanının 1 Haziran 1970 tarih
İKİ DEFA GÖRÜŞÜLECEK İŞLER
ve 28, 10 Temmuz 1972 tarih ve 31, 11 Mart 1974
A - iKİNCt GÖRÜŞMESİ YAPILACAK
tarih ve 9, 13 . 11 . 1974 tarih ve 2 sayılı kararları
İŞLER
(Dağıtma tarihi: 16 . 12 . 1974)
14. — Cumhuriyet Senatosu Kayseri Üyesi Hüs B - BtRtNCl GÖRÜŞMESİ YAPILACAK
nü Dikeçligil, ile Zonguldak Üyesi Ahmet Demir İŞLER