You are on page 1of 2

IJUSUN(I" TARIHI « Tanr1 veya doga »

SPINOZA 'YA Y6NELT1LEN TOM PANTEIZM VEYA


MATERYALIZM SU<;:LAMALARININ OZONDE
HEP BU FORMOL VARDIR;
<;:ONKO TANRI, ZORUNLU O1.ARAK
VAROLANDAN BA~KA BIR ~EY DECILDIR.
Spinoza Tann, mutlak, ko§ulsuz, ~eyden once Tann-Descartes'in
l

s
kendiliginden, yani varolmak ontolojik karutlamasmda oldugu
ve algtlanmak i~in hi~ bir nedene gibi- bir ide degil, mutlak bir
bagh olmayan biricik tozdur. varolma eylemi, sonsuz bir
P!NOZA, UZUN SURE, luk » yapmak isteyen ereksel nedenlerin Spinoza, « Tann'dan, mutlak varolma gucudur. 0 , varolan
tanmmaktan ve anla§Ilmaktan i;ok, insanmerkezci (anthropocentrique) ya- bi~imde sonsuz, yani her biri her§eyden, cisimlerden ve
ya kendisinden nefret edilen ya da ovi.i- rulsamas1 ya da cuz'i iradenin yarulsa- ayn ayn sonsuz ve bitimsiz bir ruhlardan olu§maktad1r; ken-
ozu ifade eden, sonsuz bir oz- diliginden varolan bir nedendir,
li.ip sevilen bir ki§i oldu. Aslmda Spino- mas1, hayaletlerin varhgma inanma ti.i- nitelikler butiinunden olu§mU§ ama tiim bunlarla da smtrh
za, tanntarumaz ve maddeci, ozgi.ir di.i- ri.inden y arulsamalan, k.inc1 ve k1skani; bir tiizu anhyorum » der. Oysa degildir. Tannsal nedensellik,
§i.ini.ir tipinin somut bir ornegidir. An- birTann'ya inanan, mutlulugu ancak insamn anlama yetisi sonlu ozgiir bir istencin yarat1s1 degildir
cak efsane; i.irki.iti.ici.i gori.ini.i§li.i boyle gelecek ya§amda i.imit eden insanlann oldugu i~in, Tann'yi yalmzca ve isteyerek olu~turulan bir e-
ozel niteliklerinin iki tanesiyle, reklige boyun egmez. lnsanlar,
bir sistemin karma§1khg1run hesab1ru i;ogunun bag1ml1hg1ru, zay1fhg1ru ve bil- uzam ve dii§iinceyle bilir; bunlar, ki~ile~tirilmi~ bir Tann'nm go-
vermeye yetmez; i;i.inki.i more geometrico gisizligini gostermektedir. Oysa bilge ko~ut olarak, sonlu moduslar riintiisiine tapmmaya ihtiya~
ai;iklama, kabul edilen matematiksel ki§i sonsuz mutlulugun §imdi ve bura- (goriinu~ler), cisimler ve du- duymuyorlarsa da lilozo~ tannsal
modelin ti.imdengelimli di.izenine gore, da oldugunu, bize ezeli, ebedi oldugu- §Uncelerle ifade edilirler: ruhum, inancm, dogal zorunlulugu ta-
bedenimin du§uncesidir (yoksa, mmak durumunda oldugunu
hakikatin as1l anlam1ru bir index sui (di§ muzu hissettiren hakikatm bilgisinde •
sonucu degil!). Demek ki her- bilmektedir.
di.inyadaki bir nesnenin imgesi olmay1p, bulundugunu bilmektedir. Boylelik.le
bizzat kendisinin imi olan) olarak elde bilge ki§i, erdemin ta kendisi olan mut-
etme durumundad1r. Kendisini (S pino- lulugu aklm etkinliginde bulur. Kolelik-
za) aforoz eden Yahudi gelenegiyle, ui; ten ozgi.irluge gei;i§ ne a§km bir Tan-
noktasma vard1rd1g1 Descartes 'i;1 felsefe- n 'run olgusu, ne de ozgi.ir bir istencin
nin kesi§tigi yerde dogan Spinozac1hk, sonucudur; bu, geri;ek hazz1 1 etkin ak1l
bilgelige goti.iren bir varhkbilimidir. gibi dogammn bilgisinde bulan arzu-
Tann dogad1r; i;i.inki.i « geri;ek.lik ve yet- nun derinle§mesinin sonucudur. Arna
kinlikle aym §eyi anl1yorum » der Spi- bu ahlaki sonucun gen;ekle§mesinin ko-
noza. Mi.imki.in olan her §ey zorunlu o- §Ulu, siyasal duzendedir: iyi olu§turul-
larak vard1r; doga, nedenlerin s1ms1k1 bir mu§ kurumlar, gi.ivenlik ve ozgurli.igun
zinciridir (belirlenimcilik) ve onun akil gi.ivencesi olmahd1rlar. Aynca, felsefi
yoluyla kavranmas1, bizleri yarulsamala- ozgi.irlqme her §eyden once bireyin
rm ve tutkularm koleliginden kurtararak kendi i;abas1run sonucu olsa bile,
geri;ek ozgi.irli.ige goti.iri.ir. Geri;ekten, « ruhun geri;ek ya§ama » girmesini
do gal belirlenimi bir yana b1rakarak, in- mi.imki.in k1ld1g1 takdirde iyi bir anayasa
sandan « imparatorluk ii;inde imparator- ii; hak.11hg1ru elde edecektir.

ca.,
Y andsamalar1n ele§tirisi varolduklanru, bu sonun da onlara
hizmet etmek oldugunu, bunun
dugunu varsayan cuz'i irade
yamlsamasm1 a~1klamaktad1r.
SPINOZA YANILSAMALARIN ZAAFTAN VE CEHALETTEN ILERi da Tann'nm inayeti sayesinde Sonu~ta ozgurluk iizgur bir ka-
GELDICIN! VE INSANOGL\JNU K6LELICE MAHKOM ETT1C!Ni ger~ekle§tigini varsayarlar. rarm sonucu degil, zorunlulugun
GOSTERMEKTEDIR. Boylelikle her biri « Tann onlan tarunmas1 ve kabul edilmesidir.
butiin digerlerinden daha fazla Spinoza, degerlerin goreceligini

S adece kutsal varl1k tam an-


lam,yla vardtr. Bu i~kin ve
biricik varhk, dogay1 meydana
Yamlsamalar, arzulanm1z1
azaltan ve varhg1m1z1 yoksul-
la~t:Jran olumsuz tutkulan bes-
sevsin ve butun dogayi onun kor
arzulanrun ve doymaz a ~
hizmetine versin diye tannya
tap= ». Etika'run (Eth.ica, 1677)
de dogrular: iyi ve kotu, guzel
ve ~irkin de aym duzendedir,
§eylerin dogalanru a~1klamaz,
bizim ne bi~de etkilendigimizi
ge tirir ve tum tekil varhklar lerler. Korku ve umutla, dinler, I. kitabmm unlu ekinde dogay1 gosterir. •
(moduslar, goriinu~ler) Tann'da, « sanki kurtul~lan i~in ~ gibi, tersyuz etmeyi ve boylelikle
tekilliklerini saglayan varW<lanrun tutsakW<lan i~ mucadele eden » sebeple sonucu birbirine kan§-
sm1rhhklanna gore mevcuttur: mutsuz ve hoyrat insanlan ko- t:Jnnayt ag1r bi~irnde su~lar. Eski ve yeni arasmda
« her belirleme bir olumsuzla- lelige iterler. Spinoza, yamlsa- Omegin bir ta~m du§mesini a-
madtr ». Tum canhlar gibi insa- malar y1gm1 i~ersinden en belli ~1klamak i~in erek~iler Hollanda'da Spinoza, olmas1yla da yenidir:
nogullan da, bir « conatus » (arzu, ba§h iki tanesini se~ip ay1m: « nedenlerin nedenleri uzerine eskiyle yeninin kav~a- yeni dU~iinceler Protes-
sizi sorgulamayi, ara venneden, ~da bulunur: Amster- tan gOt;menler (Saint-
eylemde bulunma gucu, varol- dogaya egilim saglachgi varsaytlan dam'daki Portekiz Ya- Evremond) ve bilginler
makta direnme giicu) tara&ndan ereksel nedenler ve ciiz'i iradeye sonunda siz T ann'run istencinin hudileri gOt;menleri top- (Huygens) taraftndan
harekete ge~irilirler. Degerlere gore oldugu tasarlanan ozgiirliik. arkasma s1gmana, bu cehalet lulugundan ald1g1 dinsel OzgUrce yayihyor; Avru-
hukmeden arzudur, yoksa ar- « Tum insanlar, §eylerin ne- ulkesine saklanana kadar sur- ve geleneksel Ortodoks pa1mn en biiyiik banka-
zulara boyun egen degerler degil; denlerini bilmeksizin dogarlar » dureceklerdir ». Yani sonu~ta lbrani egitimiyle, eski; s1m ve doAu Hindistan
ekonomik, politik ve kumpanyas1ru kuran bir
arzunun izledigi ~eyleri « iyi », ve dogay1 kendilerindek.i go- « insanlar arzulanrun bilincinde entelektiiel alanlarda, ticaret butjuvazisi saye-
ka~md1klanm ise « kotu » diye riintiiye gore imgelerler (insan- olmakla birlikte, bunlann ne- bulundugu Ulkenin ileri sinde bUyiik bir refah ,
niteliyoruz. Bu nedenle de Spi- bi~irncilik - anrtropomorfizm). denlerini bilmemektedirler » ve diizeyinden yararlannu~ Spinoza'mn dostu olan
nozac1hk bir bir etiktir. Gozlerinin olgulan gonnek i~in bu da i~it>.de belirleyicilikten ve Johan de Witt'in
<i cumhuriyet~i ,.. hiikU-
yapild1gma, gune§in onlan ay- nedenlerin zincirleme baghl.i- meti sayesinde siyasal
chnlatmak i~ ~tldadtgma inarur gindan ba~ka bir ~eyin bulun- bir ho~gOrii sOz konusu~
406 ve dogal §eylerin belli bir son i~ mad1g1 iradi bir karann varol- dur.
Sonsuz mutluluk
STOACI IDEALLE YENlDEN BULU~AN
SPINOZACI BlLGE, GER<;:EK BILGISIYLE.
INSAN TOPLUMUYLA ILl~K1S1Nt
TEMELL! KESMEDEN,
SONSUZ MUTIULUCU ELDE EDER.

S pinoza Etika'da « Sonsuz


mutluluk erdemin bedeli
degil, erdemin ta kendisidir »).
Yani bizler sonsuz mutluluga,
kan§J.nZ ve o da bizi i:idiillendirir.
Bu erdem aym zamanda i:iz-
giirliigiin de en iist diizeyidir,
yani kendi ozgiir dogamdan ileri
tutkulannuza egemen olahm diye gelen ve bununla onaylamaga
u~mayiz; tersine, tutkulanrruza ul~tttizn zorunlulugun bilgisidir;
egemen olma gii~ ve iktidanru, yoksa ruhun i:izgiir bir karan
entelektiiel sonsuz mutlulukta degildir. Nihayet bu bilgelik diger
buluruz. Bu sonsuz mutluluk veya insanlardan nefret etmemeyi,
ilahi a§k, esas itibariyle bilgidir: onlan ki.i~iik gormemeyi ve
Tann'run ve kendisinin dogasl.lU kiskanmamayi, ancak onlan aktl
ke§feden ruhun etkinligi, du- yoluyla anlamay1 ve onlara
yumsal i§tahlan sm1rland1ran yardunc1 olmayi i:igrettigi i:il~iide,
entelektiiel etkinlikle ayru §eydir. toplumsal ya§am i~in de yarar-
Bilgi alanmda yo! alan bilgenin hd1r. •
ruhu, onun i:ili.imsi.izli.ik yanm1
3. Bruegel Le Vieux·nun KOrler .lleseli (Aynnt1).
da yiiceltir, zira zamandan ba-
g1ms1z olan ger~egi tarumak, o Cehalet insanoglunu kolelige indirger
andan tezi yok, sonsuzluga ka-
n§maktir. Bu bilgiye dayah er- «Ashnda cahil kiji d1j ger~ek mutlulug:una as- geviedi#i anda da varh-
demden yola 9karak ilahi dogaya nedenlere tabi olduktan la ulaiamaz; kendin- ~ son bulur (Spinoza,
ba~ka, binbir davran1- den. Tann~dan ve onu Etilea).
i1yla da kiikirttll11ljtlr c;ev;eleyen ~eylerden bi-
ve rahats12d1r: ruhun linc;siz olarak ya§ar ve
Spinoza
Baruch (veya Benedic- bir Yahudi ailesinin !rO• na yol •~n. 1656'da bir sburg (1660), daha son- sef« i11i11 llkeleri (1663) tisinin DUzeltilmesi Ozeri- /1,celemesi )) ve OzeUikle
tus) Spinoza, 24 kas1.m cuguydu. Descartes fel- bagnaz tara&ndan OldU- ra da 1670 1 te yerle~ece- ve Tnunbilimsel - Sivasal ,re l11celeme .. (Tractalus de Etika.
1632'de lunsterdam 1da sefesini ke~fedip liberal riilmek istendi, daha 8i La Haye'in yakinlann- De11tn,e ,.'yi (1670) ya- de lmellectus Eme11dario-
do#du ve 21 iubat Yahudi i;evreleriyle ili~- sonra da cemaatten c;1- dak.i Voorburg)da huzur y,nlad,. Oiumunden ue, 1662), Tractatus Poli-
1677'de La Haye'de 61- kiye girmesi. dinsel Or- kanld1. Once Leyden ve si..ikUnu arad1. Heniiz sor.ra yaymlanan ba;l1- ticus (tamamlayamad1)
dii. Ponek.iz gO.;meni todoksluktan kopmas1- yakinlanndaki R.ijn- ya~arken « Descartes Fel- ca eserleri, « A11lmua Ye- yay1rru 1677, (( Siyaset

i&· ea.,
Ozgiirliik yanda~lar1 Spinoza'n1n arddlar1 n'run, yaratma eylemini se¢nlik
olmaktan ~1kanp zorunluluga
DINSEL HO$G0ROYO VE D0~0NCE ZAMANINDA c;:oK AZ OKUNAN SPINOZA, baglami§tlr.
OZGORLOGONO SAVUNMAK lc;:1N XIX. YY AlMAN IDEALIZMI T AR.AFINDAN Leibniz' in miras~1lan da
DbNEMiNDE POLtnKAYA ATILAN SPINOZA, YENlDEN YORUMLANANA KADAR, (Christian Wolff, Moses Men-
BU OZGORLOK SAVA$1MINI GER<;:EKc;:I BIR T ANRITANIMAZCILICIN VE MADDECiLIGIN delssohn), onemini yads1ma-
SIYASH KAVRAMI OZER!NE OTURTTU. SiMGE ADI OLARAK KALDI. makla birlikte, Spinoza ile
miicadele etti.ler. Arna 1785'te

J S F.H. Jacobi, Uber die Lehre des


ohan de Witt karde§lerin « Cumhuriyet~iler »in veya pinoza ~ok kisa zamanda dallann ag1zdan ag12a yay1l- Spinoza in Briefen an den Herr
1672'de Guillaume d'Oran- « Czgiirli.ik Partisi »nin yenilgisini felsefenin nefret edilen veya mas1yla tanmd1. (P. Fran~ais Moses Mendelssohn'i (« Bay
ge 'm monar~ist partizanlan ifade ediyordu; ~i.inki.i toprak tap1mlan, zaman zaman da Lamy, Le No11vel Allreisme Renverse Moses Mendelssohn'a Mek-
tarafindan katledilmelerini aristokrasisine kar~1 ticaret karikatiirize edilen, ama ~ok (« Ba§a§ag1 Edilmi§ Yeni Tan- tuplarla, Spinoza'nm 6gretisi
protesto etmek i~in Spinoza'run burjuvazisinin ~1karlanru temsil onemli bir ki§isi haline geldi. ntan1mazc1hk », 1696). Adeta Ozerine», 1785) yayunlayarak,
yapt1g1 afi§in ba§hgmda eden bu politika, monar§istlerin XVII. ve XVIII. yy'larda ach, ~ok mistik bir mezhep gibi, dii§iince panteizme kar§1 sava§J ba§lattt:
« Barbarlann sonunculan » ya- « gerid » politikalan kar§1smda da adaletsiz bir bi~imde tann- i:izgilrliigi.inden yana olan filo- Lessing'in gizli Spinozac1hgm1
21yordu. Bu katliarn, Spinoza'run dinsel ho§goriiyii ve dii§i.ince tarumazhgin, hatta daha da i:itesi, zo8ann esin kaynagi olmu§ olan ortaya koyuyor ve Spinoza'y1
daru§man.1Jg1ru yapttg1 ve yakin ozgiirliigi.ini.i savunuyordu. Bu panteizmin e§anlamhs1 olarak dii§i.incesi, her§eyden i:ince i:ifkeyle « sap1k kopek » diye
dostu oldugu Johan de Witt olay Spinozac1 bilgeligin, hi~ amld1. Tam tersine onu i:iven Descartes' taki niteliyordu. Goethe, Spinoza'y1
tarafindan yonetilen bir §ekilde ~1karc1 ve nesnel gizli ~evreler tarafmdan ise, katt « T annmerkezciligi » Stoaa panteizme ve hilozoizme
temelden yoksun olmad1g1m bir maddeciligin bayrag1 olarak (theocentrisme) geli§tirerek, (maddeye, ya§amla donatilrm§
gostermekle kalmad1, arna ayru gcisterildi. Bu kez de mutlak~1 biricik tannsal ti:izden yarattlnu§ ve zorunlu bir varhk yiikleyen
zamanda felsefe ve politikanm soyutlugun simgesi gibi kul- §eyleri ortadan kaldumaya doniik felsefe sistemi) dogru ~ekerek,
ozgi.irliik i~in kar§1hkh olarak lanmak iizere onu XIX. yiizytlm « 1hmh olmayan, ve ol~i.isi.iz bir dogarun §iirsel dokusunun i~e
i9~e ge~eleri geregini de ortaya §afaginda yasa~wktan ve afuroz Descartes'~wk » (Leibniz) olarak yerle§tirdi. Nihayet, romantik
koydu. Tractat11s Theologico- edilmi§likten pkartan, Alman nitelendi. « Ti.im yarattklar, donemin biiyiik filozoflan,
Politict1s (« liahiyat ve Siyaset idealizmi oldu (Schelling, He- tannsal varligin yetkin olmayan Fichte, Schelling ve Hegel, bi-
lncelemesi », 1670) demokrasiye, gel...) . XIX. ve XX. yy'larda kat1hmc1lanndan ba§ka bir §ey reyciligi ve ozgiir istenci taru-
« dogal hale en ~ok yakla§an » Spinoza, bo§inanlara ve ideo- degildir » diyen Malebranche, mayan, boylelikle dogulu di.i-
yi:inetim bi9ITU olarak bakmakta lojilere kar§1 bir re~ete veya kendisini Spinozac1hgm §iincelerdeki « evrensizcilik »e
ve « devletin as1l amacmm i:iz- marksizm tarafmdan i,;selle~- « korkun~ » su~lamalanna kar§l (acosmisme) yakla§an (Hegel)
gi.irli.ik oldugunu » a~Lk,;a ortaya tirilmi§ bir maddeciligin teme- savunmak zorunda kalm1§tlr. mutlak idealizmin onci.ilerinden
koymaktad1r. lindeki uzla§maz bir akilc1hgm Spinoza'run dii§i.incelerine biiyiik olarak tarumlayip, Spinoza'run
Ancak Spinoza, Hobbes ve simgesiydi. ilgi duyan Leibniz (bir gcirii§me eski saygmhgm1 yeniden ka-
Machiavelli'den fark11 olarak, Ne i:igrencisi, ne de okulu yapma olanag1 bulmu§ ve oli.i- zanmas1 si.irecine katloda bu-
siyasal bir ger~ek~ilik i.izerinde oldugu, ~ok da az okundugu mi.inden sonra bastlan eserle- lundular. •
maria durur ve iitopyalan halde Spinoza, ozellikle dii- rinden de gizlice yararlannu§ttr)
· redcieder (Tractatus Politicus'un §iincelerinden kaynaklanan onda din a~1smdan bir tehlike
ba§l « Siyaset lncelemesi »). • dinsel polemiklerin ve skan- sezmi§ti; ,;iinki.i Spinoza Tan- 407

You might also like