Professional Documents
Culture Documents
Unite 2
Unite 2
• Yönetim Yaklaşımlarının
Tarihsel Gelişimi YÖNETİM VE
İÇİNDEKİLER
tanımlayabilecek,
• Yönetim yaklaşımlarının
hangi tarihsel koşullarda,
kimler tarafından
geliştirildiğini kavrayabilecek,
• Yönetim yaklaşımlarının
neden değiştiğini
açıklayabilecek,
• Yönetim yaklaşımları
arasındaki farklılıkları
değerlendirebilecek, ÜNİTE
• Türkiye'deki yönetim
yaklaşımlarını
kavrayabileceksiniz 2
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Yönetim Biliminin Gelişimi
YÖNETİM
Yönetim
Türkiye’de Bilimsel İnsan
Yaklaşımlarının Durumsallık Kalite-Kültür
Yönetim Yönetim İlişkileri
Tarihsel Yaklaşımı Yaklaşımı
Yaklaşımları Yaklaşımı Yaklaşımı
Gelişimi
Verimlilik, Örgüte
Standartlaş Bütüncül
ma Bakış
GİRİŞ
Yönetim yaklaşımları, örgütlerdeki çalışanların nasıl yönetilmesi
gerektiğine dair önerilen düşünce sistemleridir. Yönetme olgusunun
tarihini milattan önce 5000’lere kadar götürmek mümkündür. Ancak, bu
bölümde de ele alacağımız gibi, yönetim yaklaşımları genellikle, 18.
Yönetim yaklaşımları,
yüzyılın ortalarından bu yana gelişen kapitalist ekonomik sistemlerde
örgütlerdeki
ortaya çıkan özel sektör kuruluşlarının yönetimine dair önerilen
çalışanların nasıl
yaklaşımlardır. Elbette bu yaklaşımlar kamu kuruluşlarında ve kâr amacı
yönetilmesi
gütmeyen sivil toplum kuruluşlarında da uygulama alanı bulmuştur.
gerektiğine dair
Ancak, yönetim yaklaşımı dendiğinde genellikle kastedilen işletmelerin
önerilen
yönetimidir.
düşünce
sistemleridir. Yönetim yaklaşımlarını, örgütlere ilişkin üretilen diğer düşünce
sistemlerinden ayıran bazı özellikler vardır. Bu özellikler, büyük ölçüde
uygulamaya dönük öneriler içermeleri, kendi içlerinde bir bütünlük arz
etmeleri ve bu önerilerin görece yaygın olarak uygulanmış olmasıdır.
Dolayısıyla, örgütlerin ya da örgütlerdeki insanların davranışlarını
açıklamaya dönük teoriler ya da yaygın uygulanma olanağı bulamamış
pratik öneriler, bu bölümün kapsamı dışında tutulmuştur. Örneğin, Max
Yönetim
Weber’in bürokrasi teorisi, 18. yüzyılın ortalarından itibaren kapitalist
yaklaşımları
sistemin bünyesinde gelişen büyük ve karmaşık örgütlenmelerin
genellikle Amerika
yapılarını açıklamaya dönük bir teori olduğu ve uygulamaya dönük
Birleşik
öneriler sunmaktan ziyade olanı anlamaya odaklandığı için, bu bölümün
Devletleri’nde
kapsamı dışında tutulmuştur.
geliştirilmiştir.
20. yüzyılın başlarından günümüze kadar, uygulamaya dönüklük,
bütünlük ve yaygınlık koşullarını karşılayan dört farklı yönetim
yaklaşımının etkili olduğunu söylenebilir. Bu yaklaşımlar sırasıyla,
Bilimsel Yönetim Yaklaşımı,
Yönetim yaklaşımları İnsan İlişkileri Yaklaşımı,
doğdukları Durumsallık Yaklaşımı,
ülkelerdeki Kalite-Kültür Yaklaşımı’dır.
ekonomik, politik, Aşağıdaki alt başlıklarda, tarihsel gelişimleri tartışıldıktan
sosyal ve kültürel sonra bu dört yönetim yaklaşımı ayrıntılarıyla ele alınılacaktır. Son
koşullardaki olarak Türkiye’deki işletmelerde yaygın olan yönetim
değişimlere bağlı olarak yaklaşımlarına değinilecektir.
değişmiştir.
YÖNETİM YAKLAŞIMLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ
Bu yönetim yaklaşımları genellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde
(ABD) geliştirilmiştir. Yaklaşımların geliştirilmesine katkıda bulunan diğer
bazı ülkeler ise İngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya’dır. Bu yaklaşımlar,
yaklaşımına göre ağırlıkları değişmekle birlikte, genellikle, girişimciler,
tarafından eleştirilecektir.
İNSAN İLİŞKİLERİ YAKLAŞIMI
İnsan İlişkileri Yaklaşımının gelişimi, 1920’li yıllarda Elton
Mayo’nun yaptığı çalışmalarla başlamış, ardından gelen Kurt
Lewin, Rensis Likert, Abraham Maslow, Frederick Herztberg,
Douglas McGregor gibi akademisyenlerin yaptığı çalışmalarla
sürmüştür. Genellikle, psikoloji, sosyal psikoloji, sağlık bilimleri
alanlarında uzmanlaşan bu bilim insanları tarafından geliştirilen
İnsan İlişkileri Yaklaşımı 1920’li yıllardan başlamak üzere 1950’li
yılların ortalarına kadar ABD’de popüler hale gelmiştir.
Bu yaklaşımın gelişmesinde ve yaygınlaşmasında,
makroekonomik koşullardaki durgunluğun yanı sıra şu faktörler
etkili olmuştur [1, 4]:
Bilimsel Yönetim Yaklaşımı’nın sendikaların tepkisini çekmesi ve
bu yaklaşımın işçi-işveren barışını sağlamada etkili olamadığı
inancının yaygınlaşması
İşletmelerin giderek daha fazla büyümesi ve hizmet sektörünün
gelişmesi sonucunda mavi yakalıların yanı sıra beyaz yakalı ofis
çalışanlarının oranlarının artması
Seçkinler arasında komünizmin ABD’de yaygınlaşacağı endişesi
ve devletin işletmelerdeki personel ilişkilerini refah kapitalizmi
mantığıyla giderek daha fazla düzenlemesi
Davranış ve sağlık bilimlerindeki gelişmelerin işyeri barışını
sağlamada çözümler sunabileceğine dair inancın yaygınlaşması
Aralarında Elton Mayo’nun da bulunduğu Harvard
Üniversitesi’nden bir ekibin Western Electric şirketinin
Hawthorne fabrikasında yürüttüğü deneylerin, her ne kadar
kullanılan bilimsel yöntemler açısından eleştirilse de İnsan
İlişkileri Yaklaşımı’nın gelişmesinde önemli katkıları olmuştur.
Taylor’un Bilimsel Yönetim Yaklaşımı’nın parça başına prim sistemi,
fiziki koşulların düzenlenmesi, molaların verilmesi gibi yöntemlerinin
geçerliliğinin sınandığı bu deneylerde, bu yöntemlerin her koşulda
verimliliği artırmadığı gözlenmiştir. Mayo ve arkadaşları, bu
deneylerin sonuçlarını, örgütlerde çalışanların birer makine gibi
davranmadıkları, kendi aralarında doğal örgüt oluşturdukları ve
verimliliğin artırılabilmesi için öncelikle çalışanların duygusal
sorunlarının çözülmesi ve örgütlere bağlılıklarının sağlanması
gerektiği şeklinde yorumlamıştır.
Özellikle Mayo, teknolojik gelişmelerin ve modernleşmenin
insanları psikolojik olarak sorunlu hale getirdiğini, seçkin yöneticilerin
DURUMSALLIK YAKLAŞIMI
Durumsallık Yaklaşımı, 1950’lerden 1980’lerin başına kadar popüler
olan bir yaklaşımdır. Yaklaşım, özellikle İngiltere ve ABD’deki
üniversitelerde çalışan birçok bilim insanının katkılarıyla geliştirilmiştir.
Genellikle, sosyoloji, iktisat, psikoloji gibi sosyal bilim alanlarında çalışan
Durumsallık Yaklaşımı, bu bilim insanlarının en önemli isimleri Herbert Simon, James Thompson,
1950’lerden itibaren Charles Perrow, Joan Woodward, Alfred Chandler, Paul Lawrence, Jay
ABD ve İngiltere’deki Lorsch, Tom E. Burns, G. M. Stalker, Raymond E. Miles ve Charles C.
akademisyenler Snow’dur.
tarafından geliştirilmiş
Durumsallık Yaklaşımı’nın doğmasında ve yaygınlaşmasında,
bir yaklaşımdır.
makroekonomik canlılık dışında etkili olan faktörler şunlardır [1,
4]:
1950 ile 1970’lerin başlarına kadar işçi-işveren iş
birliğine dayanan bir ilişkinin gelişmesi ve
çatışmanın azalması
ABD şirketlerinin farklı sektörlere girerek
çeşitlenmesi ve uluslararasılaşması sonucunda
büyümesi ve karmaşıklaşması
II. Dünya Savaşı yıllarında ve sonrasında gelişen Yöneylem
Araştırması ve Bilgisayar Bilimi’nin karmaşık yönetim
problemlerinin çözümünde kullanılabileceği inancının
yaygınlaşması
Örnek
•Türkiye’nin en büyük ilk sanayi kuruluşu olan Koç Topluluğu'nun
1950’li ve 60’lı yıllarda en etkili üst düzey yöneticilerinden olan
Hulki Alisbah Sümerbank eski genel müdürüdür. Alisbah, özellikle
1960’lı yıllarda Koç şirketlerinin holding olarak yeniden
yapılanmasında önemli görevler almıştır [17].
Bireysel Etkinlik
• Yönetim yaklaşımları, doğduğu ülkede yaşanan yönetsel
problemlere bir çözüm olarak önerildiğine göre, başka bir
ülkeye transfer edildiğinde bu yaklaşımın gerçekten
benimsenmesi için benzer problemler yaşanmıyorsa ne olur,
tartışınız.
işçilerin işin gerekliliklerine göre seçimi ve eğitilmesi ve parça başına ücret sistemi
gibi yönetim teknikleri önerilir.
•İnsan İlişkileri Yaklaşımı ise, işgücü verimliliğini artırmak için işlerin rasyonel
tasarımının ötesinde çalışanların psikolojik açıdan tatmin edilmesi gerektiğini önerir.
Bu yaklaşımın en önemli teknikleri, işçilerin farklı yeteneklerini kullanabileceği şekilde
işlerin genişletilmesi, kararlara katılmasının sağlanması, maddi ödüllerin yanı sıra
takdir etme gibi manevi ödüllerin sunulması, duyarlılık eğitimi ve çalışanların
seçiminde psikolojik testlerin kullanılmasıdır.
•Bu iki yaklaşım, birbirine bir ölçüde karşıt olmak üzere her koşulda en iyi tek yönetim
modeli önerirken, Durumsallık Yaklaşımı, örgütlerin içinde bulundukları çevresel
koşullara bağlı olarak başarılı yönetim modelinin değişebileceğini vurgular.
Durumsallık Yaklaşımı farklı çevresel, teknolojik ve stratejik koşullara uygun alternatif
örgütsel yapılar önerir. Buna göre mekanik yapı, durağan koşullarda verimliliği
sağlayan yapıyken, organik yapı dinamik koşullarda esnekliği sağlayan yapıdır. Bu
yapılar, örgütün büyüklüğüne, çevresel koşullarına, teknolojisine ve stratejisine
uyumlu olduğu sürece başarılıdır.
•Kalite-Kültür Yaklaşımı ise önceki yaklaşımların bazı önerilerini, eklektik bir biçimde
kullanarak her koşulda en iyi olduğu iddia edilen bir yönetim modeli önerir. Güçlü
örgüt kültürü, Toplam Kalite Yönetimi, Yalın Yönetim ve Kökten Tasarım gibi
yöntemler aracılığıyla hem rasyonel hem de normatif açıdan etkili örgütler yaratmaya
çalışır. Örneğin Toplam Kalite Yönetimiyle, müşteri tatminine odaklanan, işçilerin
takımlar halinde çalışarak verilere dayalı bir biçimde üretim sürecini ve kaliteyi sürekli
iyileştirdiği ve tedarikçilerle uzun vadeli ilişkilerin kurulduğu örgütler yaratılmaya
çalışılır.
•Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye, yönetim yaklaşımlarını genellikle gelişmiş
ülkelerden ithal etmiştir. Türkiye'de 1950'li yıllara kadar Almanya'dan ithal edilen
işletme iktisadı yaklaşımı, başta kamu iktisadi teşebbüslerinde olmak üzere rasyonel
ve pederşahi refah yönetimi tarzıyla uygulanmıştır. 1950'lerden sonra ise
şirketlerimiz Durumsallık yaklaşımının öngörüleri doğrultusunda yapılanmışlardır.
Özellikle 1980’lerden sonra da Toplam Kalite Yönetimi, Yalın Yönetim, Kökten
Tasarım gibi Kalite-Kültür Yaklaşımı yöntemleri büyük şirketlerimiz tarafından yaygın
bir biçimde kullanılmıştır.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi yönetim yaklaşımlarının temel niteliği
değildir?
a) Uygulamaya dönük olmaları
b) Teorik olmaları
c) Bütünlük oluşturmaları
d) Yaygın kabul görmüş olmaları
e) Düşünce sistemi olmaları
Cevap Anahtarı
1.b, 2.a, 3.d, 4.d, 5.a, 6.c, 7.d, 8.a, 9.c, 10.e
YARARLANILAN KAYNAKLAR
[1] Barley, S. R., & Kunda, G. (1992). Design and Devotion:
Surges in rational and normative ideologies of control in
managerial discourse. Administrative Science Quarterly, 37,
363-399.
[2] Gantman, E. R. (2005). Capitalism, social privilege and managerial
ideologies. Hampshire: Ashgate.