You are on page 1of 33

79

İSLAM ÖNCESİ ARAP YARIMADASINDA


Ç O C U K Ö L D Ü R M E OLGUSU

Yrd. Doç. Dr. Yavuz Y I L D I R I M *

ÖZET
İslam Öncesi Arap Yarımadası'nda bazı ana-babalar dünyaya gelmiş bazı çocuklarının
hayatına çeşitli sebeplerle son vermişlerdir. Bu olgunun önde gelen sebebi fakirliktir; namus
koruma düşüncesi, uğursuzluk, bedensel sakatlıklar ve kurban etme diğer öldürme sebepleridir.
Çoğunlukla kız çocuklar, bazen erkek çocuklar öldürübnüşlerdir. Öldürme şekli genellikle diri
olarak toprağa gömmektir; bunun yanında boğmak, yüksek bir yerden atmak, boğazlamak gibi
yollar da kullanılmıştır. Çocuklar genel olarak doğdukları zaman öldürülmüşlerdir. Çocuk
öldürme olgusu coğrafya olarak çoğunlukla kuzey Arapları arasında görülmüştür. Zaman olarak
ise İslam dininden en az bir asır öncesine kadar gitmektedir.
Anahtar Kelimeler: Cahliye, mev'ûdc, çocuk öldürme, Arap toplumu, fakirlik.

SUMMARY
INFANT KILLING PHENOMENON
IN ARABIAN PENINSULA BEFORE ISLAM

Some parents had killed some of their children in Arabian Peninsula before Islam for
several reasons. Among these property comes first, the others were the idea of protection of
honesty, the belief of ill-omen and physical disabilities and the sacrifice phenomenon. The killing
phenomenon can be seen usually committed in (he form of burying children into ground alive. In
most cases, infant girls are reported to have been killed. Generally, the children have been killed
immediatly after they were born. Infant killing phenomenon in northern Arabian tribes can be
dated, at least, at one century before Islam.

KeyWords: Jahiiiyya, maw'uda, infant killing, Arabian society, poverty.

GİRİŞ
İslam öncesi Arap Yarımadası taring İslam tarihinin tamamını veya bir
kısmım ele alan tarihçilerin genellikle değinmeden geçmedikleri bir alandır.
İslam dininiıı hangi ortam ve şartlar altında insanlığa sunulduğu, getirdiği
yenilikler, özellikle sahip olduğu üstünlük, "cahüiye dönemi" olarak da
isimlendirilen hu zaman dilimi ile mukayese edilerek ortaya konulmaya

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dah Öğretim Üyesi.
80
çalışılmıştır. Cahiliye dönemi kavramı çerçevesinde genellikle coğrafya olarak
1
Arap Yarımadası, zaman olarak İslam dininin öncesi kastedilmektedir .

Yunan, Roma, Fenike, Çin, Hint, Avustralya ve îsrailoğullan gibi kadim


dünyanın pek çok toplumunda çeşitli sebeplerle çocuk öldürme vakalarının
yaşandığı bir gerçektir. Bu sebepler arasında fakirlik, kurban etme, bedensel
sakaüıklar bulunmaktadır. Hıristiyan halklar arasında da zaman zaman
istenmeyen çocukları terk ederek onlardan kurtulma yoluna gidilmiştir.

Biz bu çalışmamızda cahiliye devrinin ilk akla gelen özelliklerinden


birini oluşturan çocuk öldürme olgusunu İslam öncesi Arap Yarımadası
çerçevesinde, usulleri, başlangıcı, yaygınlığı ve sebepleri açısından ele alacağız.
Konumuz, dünyaya geldikten soma öldürülen çocuklarla sınırlıdır. Dolayısıyla
doğmadan önceki çocuk öldürme hadiseleri konumuz dışında bulunmaktadır.
Ayrıca savaş, kan davası gibi hadiseler sebebiyle meydana gelen çocuk
cinayetlerini de ele almayacağız.

I - ÇOCUK Ö L D Ü R M E USULLERİ

A- Toprağa Gömme:
İslam Öncesi Arap Yarnnadasnıda çocuk öldürmek için en fazla
kullanılan usul toprağa gömmekti. Toprağa diri olarak gömme işlemine ve'd,
gömen kimseye vâid ve çoğul olarak vâidât, gömülerek öldürülen çocuğa
4
mev'Ctd, mev'ûde, veîd, veîde adları verilmektedir Kur'an-ı Kerim'de zikri
geçen mev'ûde kelimesinin (et-Tekvir 81/8), kaynaklarımızda diğerlerinden
daha fazla kullanıldığı görülmektecÜr. Ayrıca Kur'an-ı Kerim'de "gizlemek"

1
C a h i l i y e d ö n e m i n i n zaman o!arak s ı n ı r ı h a k k ı n d a k i g ö r ü ş l e r için bk.: Mustafa Fayda, " C a h i l i y e " , TDV
İslam Ansiklopedisi, İ s t a n b u l 1993.
2
"The M a w ' u d a " , Proceedings of the Third Session of the îdara-i Maarİf-i Islatma, Edara-i M a a r İ f - i
I s l a r d a , Lahor 1942, s. 4 7 - 5 2 ; H M , el-Mer'e fi'ş-Şi'ri'l-Cahilt, s. 3 0 3 - 3 0 4 ; Joseph Heiminger,
"Menschenopfer bei den A r a b e r n " Anlhwpos, 53 ( 1 9 5 8 ) , s. 7 2 1 - 7 8 5 ; G. L . Lasebikan, " E s k i A h i d ' d e
K u r b a n " , t r c : A h m e t G ü ç , Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sy. 7 (1998), s. 586.
K o n u m u z l a i l g i l i A l m a n c a A r a ş t ı r m a l a r d a n ve i ç e r i k l e r i n d e n beni haberdar eden S a y ı n D r . Suat
-
M e r t o ğ l u ' n a t e ş e k k ü l ederim.
3
Gerhard A d a n ı e k , Das Kleinkind in Glaube und Sitte der Amber im Mittelalter, Rheinische F r i e d r i c h
W i l h e l m s Universtat, B o n n , I 9 6 E , s. 4 7 .
4
T a b e r î , G3mi'w7-Beyan, c. X X X , s. 4 6 ; Cevheri, es-Sıhâh, (ah. A . A b d ü l g a f u r Artar, D a r u ' I - İ İ m l i l -
M e l â y î n , B e y r u t Î 9 9 0 , c. I I , s. 546; İ b n Manzfır, Lisânı!'l-Arab, D a m S â d ı r , Beyrut ts., c. I i i . s. 442;
N e v e v î , Sahilin Müslim bi-Şerlıi'n-Nevevt, D a r u lhyai't-Türii.si'1-Arabî, 2. bsk,, Beyrut 1392, c. X , s. 17;
Haleni, es-Sîre, c. I I , s. 58S: F e y y û n û , cl-Mısbâhu'l-Müıtîr, M e k t e b e t ü L ü b n a n , L ü b n a n 1987, s. 259;
Z e h î d î , Tâcii'l-Arfis, tlık. İ b r a h i m et-Terczr. A . A h m e d F e r r â c , D a m İ h v u i ' l - T i i r â s i ' i - A r a b i , 1 3 9 1 / 1 9 7 1 , c.
I X , s, 246.
81
5
manasıııdaki "yedüssü" fiili (en-Nahl, 16/59) , "öldürmek" anlamındaki "kati"
mastarından türeyen fiiller de bazı ayetlerde "çocuğu toprağa gömerek öldürme"
anlamında kullanılmıştır. Hadis külliyatında da "kati" kökünden türeyen fiillerin
zaman zaman aym manada kullanıldığı görülmektedir. Aşağıda bu ayet ve
hadislerden bahsedeceğiz.
Toprağa gömme işlemi şu şekilde gerçekleştirilmekteydi: Çocuğu
dünyaya gelen baba veya anne eğer yaşamasını istemezse bir çukur kazarak
çocuğu içine atar ve üzerini toprakla kapatırdı. Böylece çocuk havasızlıktan
6
boğularak can verirdi. Baba bu işi bazan çocuğu dünyaya getiren anneye veya
7
başka bir kimseye yaptırırdı.

Çocuk gömen kimse, çukuru kapattıktan sonra bir yükselti bırakmaz,


9
toprağı düzlerdi . Böylece çocuğun gömüldüğü yer bir mezar gibi muhafaza
edilmez, bir insanın defnedilmiş olduğunu gösterecek bir yükseklik veya başka
bir alamet bırakılmaz, adeta unutulmaya terkedilirdi.

Kaynaklarımızda cahiliye insanının, hangi sebeplerle diğer öldürme


yollarından ziyade toprağa gömmeyi tercih ettiğine dair herhangi bir yoruma
rastlamadık. Bizce toprağa gömme usulü, bir aletle öldürme, boğma, yüksek bir
yerden atma veya ıssız bir mekana terk etme gibi yollara kıyasla daha dolaylı ve
iz bırakmayan bir öldürme yolu olarak görülmüş ve tercih edilmiş olmalıdır.

B- Suda Boğma, Yüksek Bir Yerden Atma ve Boğazlama

5
V â h i d î , el-VecîzfîTefsui'l-Kitabi'l-Azh, thk. S. A d u a u D a v u d î , D a r u ' Î - K a l e m , B e y r u t 1415, c. I , s. 610.
6
T a b e r î , Câmiıı'l-Beyan fi Tefsm'l-Kur'an, Daru'l-Ma'rife, Beyrut 1406/1986, e. VTÎI, s. 38; T a b e r â n î , el-
Mıı'cemtt'l-Ke.bîr, thk. Hamdi b. Abdülmecid es-Selefi, Mektebetü'l-Ulûm ve'Î-Hikem, Musul
1 4 0 4 / 1 9 8 3 , c X X V , s. 15; Ebu'I-Ferec e l - İ s f e h a n î . Eğânî, thk. S e m î r Cabir, D a r u ' l - K ü t ü b i ' l - İ l m İ y y e , 2.
bsk. : Beyrut 1 4 0 7 / 1 9 8 6 , c. X I , s. 54; Z e m a h ş e ı i el-Keşşâf, Daru'l-Ma'rife, B e y r u t ts., c. I V , s. 222:
Kurtubî, el-Câmi' li-Ahkâmı'l-Kur''an, Dara'I-KatibiT-Arabî, Kahire 1387/1967, c. X I X , s. 2 3 3 ; İbn
Kesir, eUBidâye ve'n-Nihâye, thk. Abdullah b. A b d ü l m u h s i o et-Türkî, Hecer, 1997, c. X I , s. 263;
H e y s e m î , Mecmaıl'z-Zevâid, D a r u ' r - R a y y â n , 1 4 0 7 , c. I V . s. 18; İ b n Hacer, el-isâbe fi Temyizi's-Sahâbe,
Daru'l-Kutübi'l-İlmiyye, B e y r u t ts.. c V I I L s. 176; İbn lineer, Fethu'l-Bârî, T h k . M . Fuad A b d i i l b a k i ,
M u h y i d d i n e l - H a t i b , D a r u ' l - M a ' r i f e , B e y r u t 1379, c. X , s. 4 0 7 .
7
H a l e b î , es-Sîretü 'l-Halebiyye, Daru'l-Ma'rife, B e y r u t ts., c. I , s. 7 3 - 7 4 ; Â l û s î , Bulûğu 'l-Ereb fi Ma 'rifeti
Ahvâli'l-A)ab, t h k . M . B e h ç e t ei-Eserî, D a r u ' l - K ü t u b i ' l - Î S m i y y e , 2. bsk., B e y r u t İ R . , C . I I I , s. 43 4 4 .
* Taberî, Câıniıı 7-Beyan, c. X X X , s. 4 6 ; C e v h e r i , es-Sıhâh, lah. A . A b d i i l g a f n r Attar, D a r u ' l - İ l m İİI-
M e l â y î n , B e y r u t 1990, e. El, s. 546; İbn M a n z û ı \ Usânil'l-Arah. Daru S â d ı r , Beyrut ts., c. I I I , s. 442:
N e v e v î , Sahilin Müslim bi-Şarhi'n-Nevevî, D a r u İ h y a i ' t - T ü r â s i ' l - A r a b î , 2. bsk., Beyrut 1392, c. X , s. 17;
H a l e b î , es-Sîre, c. I I , s. 588; F e y y û m i , el-Mısbâlm'i-Miİmr, Mektebetü Lübnan, Lühnan 1987, s. 259;
Z c b î d î , Tâcii'l-Arüs, thk. İbrahim et-Terezî, A. A h m e d F e r r â a D a m İhyai'i-Tüjüsi'l-Arabî, 1 3 9 1 / İ 9 7 1 , c.
] X , s. 246. " M e v ' u d e " kelimesi K.uı'an-1 K e r i m ' d e b i r yerde g e ç m e k l e d i r : T e k v i r 81/8.
q
T a b e r î , Câıniıı'l-Beyan. c. V I I I , s. 38; Zemahşeıt 'el-Keşşâf, c. I V , s. 2 2 2 ; Ccvad A l i . el-Mufassal fi
Tarihi'l-Arab Kable'l-İManı, Datu'1-İlııı l i l - M c l â y î ı ı M e k t e b e t ü ' n Nehda, B e y r ı ı ı 1970, c. V , .s. 9 i .
82
Toprağa gömme yanında zaman zaman suda boğma (ğark), yüksek bir
yerden aşağıya atma {iikâ min şâhik) gibi farklı yollarm da çocuk öldürme
10
amacıyla kullanıldığı görülmüştür Özellikle kurban etme şekli olarak
boğazlamaktan (nahr ve zebh) söz edilmektedir".

I I - ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLARIN Ö Z E L L İ K L E R İ

A- Cinsiyet: Kız ve Erkek


Çocuk öldürme hadisesi denilince akla öncelikle kız çocukların
gömülerek öldürülmesi gelmektedir. Pek çok kaynak bu konuya temas ederken
12
sadece kızlardan bahsetmektedir . Bunun sebebi kız çocukların erkeklere
kıyasla çok daha büyük oranlarda öldürülmesidir. Ancak hemen belirtelim ki kız
çocuklar yanında özellikle ekonomik gerekçelerle erkek çocukların da
13
gömülerek hayatlarına son verildiği kaydedilmektedir.

Kur'an-ı Kerim'de bu konuya temas eden ayetlerin bir kısmı sadece kız
14
çocuklardan bahsetmekte , diğerleri ise "...çocuklarınızı öldürmeyin..." (el-
En'am 6/151; el-İsra 17/31), "...çocuklarını öldürmeyi..." (el-En'am 6/137),
"...çocuklarım öldürenler..." (el-En'am 6/140), "...çocuklarım
öldürmemeleri..." (el-Mümtehine 60/12) ifadeleriyle cinsiyet ayrımı yapmadan
bütün çocukları kapsamaktadır. Bazı müfessirler bu ayetlerdeki "çocuklar"
15
ifadelerini "kız çocuklar" olarak açıklamışlardır . Bizce onlar bu ayetleri, kız
çocukların açıkça zikredildiği diğer ayetlerle birlikte ele alarak "çocuklar"
ifadesiyle kız çocukların kastedildiğini düşünmüş olmalıdırlar. Bir başka ihtimal
ise şudur: Calüliye insanının çoğunlukla kızların hayatına son vermesi

1 0
D â r i m î , Sünen, M u k a d d i m e , 1; Â l û s î , Bülûğu 'l-Ereb, c. I I I , s. 5 2 ; Cevad A l i , el-Mııfassal, c. V , s. 89, 92¬
93.
1 1
İ b n Sa'd, Tabakâl, c. I , s. 69-70.
1 2
Mesela M ü c a h i d , b k z . : K u r t u b î , el-Câmi', c, V i l , s. 9 1 ; M ü b e r r e d , el-Kâmil, thk.: M . Alımed ed-Dâlî,
Mtiessesetii'r-Risale, 1406/1986, c. Î I , s. 6 0 4 ; M a v e r d î , eıı-Nüket ve'l-Uyım, Thk. es-Seyyİd b.
A b d ü l m a k s u d , D a m ' l - K ü t ü b i ' l - İ l m i > y e . B e y r u t 1416/1996, c. V I . s. 2 1 4 ; Âlûsî, Rıthu'l-Meüııî, DaruT-
Fikr, B e y r u l 1417/1997, c X V f , s. 9 2 .
1 3
K u r t u b î , el-Câmi', c, V I I , s. 132; İ b ı ı ü T - E s î r el-Cezerî, eıı-Nihaye Ji Garibi'l-Eser, thk. T a h i r A h m e d ez-
Z â v î , M a h m u d M u h a m m e d e t - T a t ı â h î , e l - M e k t e b e t ü T - İ l m i y y e , Beyrut 1399/1979, c. V , s. 142; İ b n Kesîr,
Tefsiru'l-Ktır'aııi'l-Azîm, D a r u İ h y a i T - K ü t ü b İ T - A r a b i y y e , M ı s ı r ts., c. I I , s. 188; î b n Hacer, Fethu'l-Bârî,
c. X , s. 4 0 7 ; İbn M a n z û r , Lisâıılt 'l-Arctb, c. I I I , s. 4 4 3 ; l i a l e b î , es-Sîre, c. I I , s. 1 6 1 ; Z e b î d î , Tâcü 'lArûs, c.
I X , s. 2 4 6 ; M u b a r e k f û r î , Tuhfelü'l-Ahvezl D a r u T - K ü l ü l n T - İ l m i y y e , B e y r u t is., V I I I , s. 3 5 5 ; Cevad A l i ,
el-Mufassal, c. V , s. 95.
H
e ı ı - N a h l 16/58-59; et-Tekvir 81/8-9; e ^ Z u h r u f 4 3 / 1 7 .
^ Ş U ! 1 L Ahkâmıı'l-Kıır'aiL Tlık, A b d ü l g a ı ı i A b d ü l h a h k , D a n ı ' l - K i i L ü b i ' t - İ l n ı i y y e , B e y i n i 1400, o. I , s. 2 6 6 ;
T a b e ı î , Câmiu'l-Beyatı, c. V I I I , s. 32-33: Cessas, Alıkaıım'l-Kııı'nn, D a m İ h y a İ ' t - T ü r â s i ' l - A ı u b î , thk. M .
S a d ı k K a m h a v î , B c y n ı t 1405, e. I V , s. 195; M ı ı r â d î , Meâııi'l-Kur'an, thk. M . Alı Sabuııî, C a m i ' a l u
Ü n u ı ı i ' l - K u r â , M e k k e 1409. c. I V . s. 146; R3-/Î, et-Tefsirıt'l-Ke.bîr. D a m İhyai V l u ı â s i ' l - A r a b î , 3. bsk.,
B e v ı u l Is., c. X I I I , s. 2 3 2 ; Ş e v k â u İ . Fetlat'I Kadir, D a r u ' l - F i k r , B e y m l ts., a. II, s. 165.
83
erkeklerin öldüiTihnesmin istisnai kabul edilmesine ve bu yüzden kız çocuğa
vurgu yapılmasına yol açmış olabilir. Bize ikinci ihtimal daha güçlü
görünmektedir. Zira aşağıda vereceğimiz örneklerde görüleceği gibi erkek
çocukların da hayatına son verilmiştir. Hûfî de bu konudaki ayetlerden hem kız,
hem erkek çocukların öldürüldüğünün anlaşıldığmı belirtmektedir,

Elimizde İslam öncesinde erkek çocukların da gömülerek öldürüldüğünü


gösteren bir delil bulunmaktadır. Cahiliye döneminde yetişmiş, İslam
döneminde müslüman olarak Hz. Peygamber'e bey'at etmiş olan Kebîre bint
Süfyan adında bir hanım Hz. Peygamber'e şu itirafta bulunur; "Ey Allah'ın
Resulü! Cahihye döneminde dört oğlumu gömdüm." Hz. Peygamber'in "Dört
17
köle azad et!" buyruğu üzerine kadın, üç köle ve bir cariyesini azad eder.

Gömülenlerin genellikle "mev'ûde" olarak müennes bir isimle anılmaları


bizce sadece kız çocukların diri olarak defnedildiği anlamına gelmemektedir.
Öldürülenlerin büyük bir kısmmı kızlar oluşturduğundan gömülenlere bu
müennes isim verilmiştir. Zamanla bu ismin kız olsun erkek olsun gömülerek
öldürülenlerin hepsini ifade eden bir cins isim haline gelmiş olması
mümkündür.

İslam öncesi Arap toplumunda kız çocuklarına değer verenler bulunmakla


birlikte erkek çocuklarla kıyaslandığında genel olarak olumsuz bir bakış
18
mevcuttu . Kur'an-ı Kerim cahiliye insanının kız çocuğa bakışım açıkça tasvir
etmektedir:

"Onlardan biri Rahman'a benzer gösterdiği/Rahman'a isnat ettiği kız


evlatla müjdelendiğinde yüzü simsiyah kesilir de öfkeden yutkunur durur." (ez-
Zuhıuf43/17)

"Onlardan birine kız (çocuğu olduğu) müjdelendiğinde içi öfkeyle


dolarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı
kavminden gizlenir. (Şimdi ne yapsın) onu hakaretle üzere tutsun mu, yoksa
toprağa mı gömsün! Bak ne kötü hüküm veriyorlar!" (en-Nahl 16/58-59)

Cahiliye insanının nazarında erkek çocuğa şu maddi nitelikleri sebebiyle


kız çocuğa göre daha fazla değer verilmekteydi:

1 6
A . M u h a m m e d el-Hfifî, el-Mer'e fı'ş-Şi'ri'İ-Cahilt D a m N e h d a t i M ı s r 3. bsk., Kahire İ 4 0 0 / 1 9 8 0 ( 1 . bsk.
t

1 3 7 4 / 1 9 5 4 ) , s. 2 9 8 - 2 9 9 .
1 7
T a b e r â n î , el-Mıı'ceınil'I-Kebîr, c. X X V , s. 15; H e y s e m î , Mecmatt'z-Zevâid, c. I V . s. 18; İ h n Hacer, e.l-
İzabe, c. V I Î I , s. 176. İ h n Hacer bu sahabi h a n ı m ı n adını " K e b î r e bint E b û S i i l y a n " ş e k l i n d e
kaydetmekledir.
" Hûfî, el-A'ler 'efî 's-Şi n •/-Cahili, s. 2 7 9 - 2 9 0 .
84
19
a) Erkeğin aileye ekonomik katkısı daha fazlaydı .
b) Erkek, silah kullanma özelliği ile potansiyel olarak caydırıcı bir güçtü.
Aileler ve kabileler arasındaki herhangi bir ihtilaf ve çatışma durumunda
ailesinin ve kabilesinin savunmasına aktif olarak katılmaktaydı. Kız evlattan ise
20
böyle bir görev beklenmemekteydi.

Cahiliye insanının melekler hakkmdaki bir telakkisi, kız çocukların


hayatına son verilmesini kolaylaştırmıştır. Bu telakki meleklerin kız
cinsiyetinde olduklarıdır. Kur'an-ı Kerim bu yanlış itikadı şöyle tasvir
etmektedir:

"O şânı yüce Allah'a kızlar mâl ediyorlar (melekleri Allah'ın kızları
sanıyorlar) da kendilerine hoşlandıkları (erkek çocuklarını (alıyorlar)" (en-Nahî
16/57)

Cahiliye inşam, hayatma son verdiği kız çocuğunun "Allah'ın kızları"


21
olan meleklerin yanına gittiğine inanmaktaydı. Bu, "çocuk kurban etmek"ten
farklı bir inanç gibi görünmektedir. Bu inancın kız çocukların öldürülmesine
manevi ve vicdani yönden bir meşruiyet sağladığı düşünülebilir. Cahiliye
insanı, gömerek öldürdüğü kızını, Allah'ın kızları olan meleklerin yanma
göndermiş ve böylece iyi bir iş yapmış olduğunu düşünmekteydi. Bu, istemeden
de olsa yapılan kötü bir işin sonucunda iyi bir şeyler çıkacağına inanarak
psikolojik olarak rahatlama durumudur. Böylece çocuk gömme işi cahiliye
insanının gözünde kısmen de olsa meşru hale gelmiş ve netice olarak
kolaylaşmıştır.

Cahiliye döneminden geldiği anlaşılan ve kız çocuğa olumsuz bakışı


22

açıkça ortaya koyan "Kız çocukların gömülmesi iyiliklerdendir" sözünün


de bu konuyla ilgili olabileceğini düşünüyoruz.

1 9
İbn Hacer, Fethıt'l-Bâlî, c. X , s. 4 0 7 ; Hûfî, et-Mer'e fi'ş-Şi'rVl-Cahilî, s. 2 9 3 ; Seyyid A b d i i l a z i z Salim,
Tarihıt'l-Arabfî Asri'l-Cahiliyye, D a r u ' ı ı - N e h d a t i ' l - A r a b i y y e , B e y r u t (s., s. 4 5 1 .
2 0
Cevad A l i , el-Mufassal, c. V , s. 96; A h d ü l m ü n ' i n ı M a c i d , et-Tarihıı's-Siyasî, MektebetüT-Anglo el-
M ı s r i y y e , 7. bsk.. Kahire 1982, c. I , s. 54.
2 >
K u r t u b î , el-Câtni'. e. X . s. 116. K u r t u b î ' y e g ö r e b u i n a n ç b ü t ü n Arap kabilelerinde b u l u n m a y ı p H u z â ' a ve
K i n â n e kabilelerine aittir (a.g.e., c. X I X , s. 232). K u r t u b î bu i n a n c ı , ç o c u k ö l d ü r m e d e h a ş h h a ş ı n a b i r
etken olarak k a b u l etmektedir. ( Z e m a h ş e r î , el-Keşşâf, c. I V , s. 2 2 2 ) ; Â h ı s î , Bülûğu'lEreb, c. I I I , s. 5 0 ;
E b u Hafs Ö m e r b. A l i e d - D ı m a s k i el-Liibâb fi Uhlmi'l-Kilâb, thk. A . A h m e d A b d ü l m e v c u d , A .
M u h a m m e d M u a v v i d , D a r a ' l - K ü t ü b i T - İ l m İ y y e , Beyrut 1419/1998, o. X X . s. 182. M ü e l l i f bunu ç o c u k
ö l d ü r m e sebeplerinden i l k i olarak k a b u l etmektedir. T a b e r î ' y e g ö r e ise cahiliye insanı kız ç o c u k l a r ı n ı
A l l a h ' a nisbet ve izafe etmekteydi. B k . : T a b e r î , Cdmitı'l-Beycm, c. X I V , s. 83-84.
2 2
M e y d i ı ı î , Mf.cman'l-Emsâl, fhk. M . M u h y i d d i ı ı A b d ü l h a m i d , D a r u ' l - M a ' r i f e , Beyrut ts., c. I , s. 134. B u
a t a s ö z ü n ü n larkJı v e r s i y o n l a r ı için bk.: K a l k a ş a n d î , Sııbhıı'l-A'şâ, thk. Y u s u f A l i T a v î l , , D a n ı ' l - F İ k r ,
D i m a ş k 1987, c, V I . s. 2 8 ! ; Khu'l-Feth Ş i h â b ü d d İ n M u h a m m e d b. A h m e d e]-İbşîhî, ei-Miistelraf fi Külli
85
Meleklerin Allah'ın kızları olduğu inancı, çocuk öldürme olgusuna dinî
bir mahiyet kazandırıyor gibi görünse de burada adak ve kurbanda olduğu gibi
tamamen dinî bir boyut bulunmamaktadır. Zira fakirlik, namus endişesi veya
uğursuzluk gibi sebeplerle çocuklar gömülerek öldürülürken asıl motive edici
etken dinî olmamakta, bu inanç ise ikinci veya üçüncü derecede bir etken gibi
görünmektedir.

Dünyaya gelen kız çocuğun öldürülüp öldürülmenıesi aile içinde bazan


boşamaya kadar varan problemler çıkarmıştır. Bazı erkekler eşlerine, dünyaya
getirecekleri bir kızı yaşatmalarmı, sonrakini ise gömerek öldürmelerini şart
koşmuşlardır. Bu şarta göre gömülmesi gereken kız doğduğunda adam "Eğer
döndüğümde onu gömmemiş olursan seni boşuyorum" diyerek karısının
yanından ayrılmış, böylece kadını, çocuğunu öldürmek mecburiyetinde
23
bırakmıştır . Buna benzer bir hadisede Ebu Haraza ed-Dabbî adlı ihtiyar bir
bedevi, yeni evlendiği karısı bir kız çocuğu dünyaya getirince evini terkeder. Bir
yıl sonra evinin önünden geçerken karısını, bebeğe bir şiir okurken işitir. Kadın
bu şiirde dünyaya getirdiği çocuğun kız veya erkek olmasının kendi elinde
bulunmadığını terennümle kocasına sitem etmektedir. Bu sözleri işiten adam
24
pişman olarak evine döner ve yaptığı haksızlığı karısına itiraf eder .
Anladığımız kadarıyla bu şahıs, eşinden çocuğu gömerek öldürmesini istemiş
veya beklemiş, kadın bunu gerçekleştirmeyince evini terketmiştir.

B- Yaş: 0-6
Çocukların büyük çoğunlukla yeni doğdukları zaman toprağa gömülerek
25
öldürüldükleri anlaşılmaktadır. İbn Abbas'tan nakledildiğine göre doğumu
26
yaklaşan kadın bir çukur kazar, eğer bir kız dünyaya getirirse çukura atardı.
Ancak zaman zaman altı yaşına kadar gelmiş kız çocukların da yine gömülerek
27
öldürüldüğü görülmektedir. Bu durumun bazı örnekleri bulunmaktadır.
Seleme b. Yezid el-Cu'fî, müslüman olduktan sonra erkek kardeşi ile birlikte
Hz. Peygamber'i Medine'de ziyaret eder. Ziyaret sırasında Hz. Pcygamber'e
İslam dini gelmeden önce ölen amıelerinin ahiretteki durumu hakkında sorular

Fennin Milstezraf, thk. M . M u h a n ı m e d K u m e y h a , D a L U ' l - K ü t ü h i i - İ l o ı i y y c . 2. hsk., B e y r u t 1986, c. I I , s.


585.
3
• T a b e r î , Câmiıt 'l-Beyan, c. V I I I , s. 3S; Cevad A î i , el-Mtıfitssal, c. V , s. 9 1 .
z
"' C û h ı z , el-Bcyan ve'l-Tebyîu, t h k . H a s a n e s - S e n d û b î , D a m İ h y a i ' l - U l u m , B e y r u t 1414/1993, c. I , s. 185; c.
I V , s. 1014.
2 5
İ b n H a c e r , FelJm'1-Bârî, c. X , s. 4 0 7 : Hfllî, el-Mttr'efî'.f.Şfri'l-Ctılıilî, s. 2 9 7 .
î 6
Z e m a h ş e r î , el-Keşşâf, c. I V , s. 2 2 2 ; K u ı t u b î , el-Câmi', c. X I X , s. 2 3 3 ; Â I û s i , Bulûğu 'l-Ereb, c. 111, s. 4 2 .
" Z e m a h ş e r î , el-Kaşşâl a. I V , s. 2 2 2 ; İ b n I l a c c r . Feiluı'l-Bâri, c. X , s. 4 Ü 7 ; Â l û s î , Bülûğu'J-Ereb, c. I i l , s.
43.
86
sorarlar. Anneleri Müleyke'nin hayattayken akrabalık bağlarını devam
ettirdiğini, en güzel şekilde misafir ağırladığını ve başka bazı iyi hasletlerini
sayarak cahtliye döneminde öldüğünü, bu hasletlerin ahirette ona faydası olup
olmayacağım sorarlar. Hz. Peygamber'in olumsuz cevap vermesi üzerine
anneleri Müleyke'nin cahiliye döneminde buluğ çağma ermemiş bir kız
kardeşlerini gömdüğünü söylerler. Hz. Peygamber çocuk gömen kimsenin ateşte
olacağını, ancak İslam'a ulaşarak müslüman olması ve Allah'ın affetmesi
28
durumunda kurtulabileceğini belirtir. Bu çocuğun yeni doğmuş olmadığı
açıktır. Arap Yarımadasında iklimin sıcak olmasından dolayı insanların
bedensel olarak daha hızlı geliştikleri göz önüne alınırsa, hayatına son verilen
bu çocuğun altı yaş civarında olduğu tahmin edilebilir.

Kaynaklarımızda bir çocuğun altı yaşına kadar büyütüldükten sonra


neden öldürüldüğü konusunda açıklayıcı yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bu
sebeple Hûfî de belli bir yaşa kadar yetiştirilmiş bir çocuğun defnedilerek
öldürülmesini uzak bir ihtimal olarak görmektedir. Zira eğer öldürülecekse
neden doğduğu zaman bu iş yapılmayıp altı yaşa kadar büyütüldüğü, özellikle
çocuk ile annesi arasında güçlü bağlar oluştuktan sonra ortadan kaldırıldığı
25
soruları ortadadır . Biz bu sorulara cevap olabilecek bazı ihtimalleri kaydetmek
istiyoruz:

a) İslam öncesinde çolak, kötürüm, alaca tenli, cildinde siyah benekler


bulunan, gözleri görmeyen bazı kızlar uğursuzluk getirdikleri düşüncesiyle
30
gömülerek öldürülmüşlerdir. Doğuştan gelen bazı kusurların çocuk doğduktan
birkaç yıl sonra farkedilebileceği veya ortaya çıkacağı açıktır. Ayrıca sağlıklı
doğan bazı çocukların somadan hastalanması veya sakatlanması da mümkündür.

b) Ani olarak ortaya çıkan kıtlık gibi bir tabii afet durumunda aile çocuğu
besleyemeyecek hale gelebilir.

T a b e r â n î , el-Mtt'cemil't-Kebîr, o. VTL s. 39. Hadisin b a ş k a b i r rivayetinde salıabİ, annesinin hasletleri


a r a s ı n d a " ç o c u k l a r a k a r s ı ş e f k a t l i o l d u ğ u n u " da belirtmiştir. B k . : A h m e d b. H a n b e l , Mtlsned, Çağrı
Y a y . , İ s t a n b u l 1982, c. I s. 398. Ç o c u k l a r a k a r ş ı şefkatli b i r annenin, kendi elleri İ3e t o p r a ğ a g ö m e r e k Öz
?

k ı z ı n ı n h a y a t ı n a son vermesi i l g i n ç ve acı b i r çelişkidir. Hadis bazı f a r k l a r l a şu k a y n a k l a r d a da yer


a l m a k t a d ı r : Ebu D a v u d e t - T a y â l i s î , Mflsned, D a t u ' l - M a ' r i f e , Beyrut ts., c. I I , s. 185; B u h a r ı , el-Tarilıtı'l-
Kebîr, t h k . Seyyid H a ş i n i e n - N e d v î , Dam* 1-Fikr, ts.. c. I V , s. 7 2 ; İ b n Abdiiber, et-Temhîd, thk. Mustafa b.
Ahmed el-Alevî. M . Abdülkobîr ei-Bekrî, Vezârctü U m u m u ' I - E v k â f ve'ş-Şııûnu'1-İslamiyye, M a ğ r i b
1387, c. X V I I I , s. 119; İ b n Kesir, Teftir, c. İ V , s. 4 7 8 ; H e y s e m î , Mecmau'z-Zevâid, c. I , s. 119; H ü s e y n î ,
eİ-Beyan ve't-Ta'rîJ fi Esbâbi Vurûdi'l-Hadisi's-Şerif, thk. Seyfeddin el-Kalib, D a r u ' I - K i t a b i ' l - A ı a h î ,
Beyrut 1 4 0 ! , c. I I , s. 266; A h m e d b. Haııbcl, Mil.me.d, c. V , s. 58; Bhu Davud, Cihad, 25.
H M . el-Mer 'e fi >$/ n 1-CahUÎ, s. 298.
S ü h e y l î , er-Ravdu'1-thnlf, c. V , s. 88-89: Â l û s î , Bulûğu 'l-Ereb, c. I I I , s. 43; H ü s e y i n e l - H â c Hasan,
Ikıdâratit 'l-Arob fi Aari'l-CahiHyye, s. 12b; Seyyid A b d ü l a z i z Salim, Tarihu'l-Arab fi A.tri'l-Calıilıvve, s.
451.
87
c) Bir savaş çıkması durumunda çocuğun esir düşme ihtimali söz konusu
olabilir.
d) Bazan özel durumlar söz konusu olmaktadır. Gömülmesine engel
olmak için doğduğu zaman annesi tarafından babasmdan saklanan bir kızın,
durumu yıllar sonra öğrenen babası tarafından gömülerek öldürülmek istemnesi
31
gibi. Aşağıda söz edeceğimiz Mühelhif in teşebbüsü buna bir örnektir.

I I I - A R A P TOPLUMUNDA Ç O C U K ÖLDÜRMENİN
BAŞLANGICI
İslam öncesi Arap Yarımadasında çocuk öldürme olgusunun, İslam
döneminin hemen öncesinde başladığı genel olarak kabul edilmektedir. Halbuki
aşağıda kaydedeceğimiz bazı rivayetlere dayanarak bu başlangıcın daha önceki
dönemlere uzandığım söylemek mümkündür. Biz önce bu konuda en fazla
bilindiği için Kays b. Asun vakasım, ardından gömmek suretiyle çocuk öldürme
olgusunun Kays'tan daha gerilere gittiğini gösteren rivayetleri ele alacağız.
Cahiliye döneminin sonu ile İslam'ın ilk; döneminde yaşayan Kays b.
Asım'ın toprağa gömmek suretiyle çocuk öldüren ilk kişi olduğu
kaynaklarımızda bildirilmektedir. Kays b. Asım Arap Yarımadasınm kuzey ve
kuzey-doğu bölgelerinde yaşayan büyük Arap kabilelerinden Temim'e
mensuptu. İslam döneminde hayatta olan ve Hz. Peygamber'i ziyaret ederek
İslam ile şereflenen Kays, kabilesinin önde gelenlerinden biriydi. Cahiliye
döneminde kabilesi, İran Sâsânî İmparatorluğuna bağlı Irak bölgesinde hüküm
süren bir Arap devleti olan Larımîler'in kralı Numan b. Münzir'e (hükümdarlık
32
dönenn m. 585-613) ödeyegeldiği vergiyi bir yıl vermeyince kral Temim
kabilesi üzerine sefer tertipledi. Temimliler mağlup oldu ve kadınları esir alındı.
Dalıa sonra esirleri geri istemek üzere kabileden bir heyet hükümdar Numan'ın
huzuruna çıktı. Numan heyetin dileğini kabul ederek kadınları geri dönmek
veya dönmemek hususunda serbest bıraktı. Kadınların hepsi ailelerine geri
dönerken Kays'nı yeğeni kalmayı tercih etti. Bunun üzerine onum kınlan Kays
doğacak bütün kızlarının hayatına son vermeyi kararlaştırdı. Kays bu kararından

" t s l e h a n î . Eğânî, c. X i , s. 5 4 - 5 6 .
, 3
C o r c i Z e y d a n . cl-Arcıb Kabh'l-'hlam, D a r u ' l - H i l a l , t.s., s. 2.16.
88
dönmeyerek daha sonra dünyaya gelen kızlarının hepsini diri diri toprağa
33
gömerek öldürdü. Bunların sayısı on civarındadır.

Bazı rivayetler -teşebbüs aşamasında kalmış olmakla birlikte- çocuk


öldürme olgusunun Kays b. Asım'dan çok daha önce mevcut olduğuna delalet
etmektedir:

1) Mühelhil vakası: Arabistan'ın kuzeyinde Irak'a yakın bir bölgede


yaşayan Tağlib kabilesinin önde gelenlerinden Mühelhil lakaplı Adiy b.
R a b î V n ı n bir kızı dünyaya gelir. Aynı zamanda bir şair olan Mühelhil karısına
çocuğu öldürmesini emreder. Buna razı olmayan karısı ise hizmetçisine çocuğu
gizlemesini söyler. Mühelhil gece bir rüya görür. Uyandığında yaptığına pişman
olarak karısına kızın akıbetini sorar. Kadm önce öldürdüğünü söylerse de
kocasının ısrarlı soruları karşısında gerçeği itiraf eder. Kızının hayatta olduğunu
34
öğrenen adam sevinir ve karısına, çocuğa iyi bir şekilde bakmasnıı emreder.
35
Mühelhil'in ölüm tarihi 525 olduğuna göre onun, İslam dönemine
yetişen ve Hz. Peygamber ile görüşen Kays b. Asım'dan çok daha önce yaşadığı
kesindir. Buradan hareketle, Mühelhil'in başından geçen bu hadisenin, Kays b.
Asım'ın gerçekleştirdiği ilk çocuk gömme olayından yaklaşık 80-100 yıl önce
meydana geldiğini söylemek mümkündür.

2) Şevde bint Zühre vakası: Mekke'de meydana geldiği kaydedilen bir


hadise de çocuk öldürme olgusunun Kays b. Asım'dan daha önce vuku
bulduğunu göstermektedir. Bu rivayete göre Hz. Peygamber'in annesi
Amine'nin amcası, uğursuzluk getireceği düşüncesiyle kızı Şevde bint
Zühre'yi Hacûn tepesine gömülmek üzere göndermiş, bu işle vazifeli olan kişi
çukuru kazdıktan sonra nereden geldiği belli olmayan bir ses "Onu gömme!"
deyince çocuğun babasının yanma dönerek durumu haber vermiştir. Kızın

3 3
İsfehanL Eğânî, c. X I V , s. 7 0 - 7 2 ; M ü b e r r e d , el-Kâmü, c. I I , s. 6 0 5 - 6 0 7 ; Z e m a h ş e r î , el-Mttstaksâ fi
Emsâli'l-Aınb, D a r u ' J - K ü t a b i ' l J l m i y y e , 2. bsk., B e y r u t 1987, c. I , s. 2 1 7 - 2 1 8 ; M e y d â ı ı î , Mecmau'l-
Emsâl, c. I , s. 4 2 5 ; K a l k a ş a n d î , Subhıı'l-A'şâ, c. I , s. 4 6 0 ; N ü v e y r î , Nihâyettt'l-Ereb fi Fünûni'lEdeb,
D a r u ' l - K ü i ü b i ' I - M ı s r i y y c , 2. bsk., Kahire 1348/1930, c. IIE. s. 123. K a y s ' ı n g ö m e r e k ö l d ü r d ü ğ ü k ı z l a r ı n ı n
sayısı h a k k ı n d a 8'den h a ş l a y ı p 13'e kadar giden f a r k h rivayetler b u l u n m a k t a d ı r . B k . : T a b e r â ı ı î , el-
Mıı'cemü'i-Kebir, c. X V I I I , s. 3 3 8 ; T a b e r î , Camin'i-Beyan, c. X X X , s. 4 6 ; H e y s e m î , Mecmau'z-Zevâid, c.
V l l . s. 134. Kays İle d ö n m e y i reddeden k i m s e n i n K a y s ' ı n k ı z ı o l d u ğ u da rivayet edilmektedir: M ü b e r r e d ,
el-Kâmü, c. I I , s. 6 0 7 ; M e y d â n ı , Mecmuu 'l-Emsâl, c. I , s. 4 2 5 ; İ b n H a c e r , el-İsâbe, e. V, s. 259.
İsfehaııî, Eğânî, c. X I , s. 54-56.
3 5
Ahmet Suhhi P u r a l . / I r a p Edebiyatı Tarihi, İ. Ü . Edebiyat F a k ü l t e s i , İ s t a n b u l 1996, s. 69.
89
babası bu işte olağanüstü bir durum olduğuna hükmederek kızı öldürtmekten
36
vazgeçmiştir. Bu kız büyüyünce bir kâhine olmuştur.
Cevad Ali'ye göre de kızını öldürmeye teşebbüs eden ve Amine'nin
amcası olan bu şahıs Kays'taıı Önce yaşamıştır ve bu rivayet çocuk gömme
hadiselerinin Kays'tan öncelere kadar uzandığmı ortaya koymaktadır. Cevad
A l i , Arap Yarımadasında çocuk öldürme olgusunun çok daha önceki dönemlere,
37
hatta milattan öncesine kadar dayanmasını münıkün görmektedir . Gerçekten
de bu rivayette Hz. Peygamber'den iki nesil öncesinde çocuk öldürüldüğü
ortaya çılanaktadır. Bu hadisenin, Hz. Peygamber ile görüşmüş olan Kays'm
gerçekleştirdiği cinayetlerden yaklaşık çeyrek yüzyıl önce vuku bulduğu açıktır.

Kays b. Asım'ın ilk defa toprağa gömerek kız çocuk öldüren kişi olduğu
konusunda araştırmacı Ahmed el-Hûfî'nin de şüpheleri bulunmaktadır. Ona
göre İslam'ın hemen öncesinde ortaya çıkan bu vakıanın bu kadar kısa zaman
38
içinde bazı kabilelere yayılması makul değildir . Şemseddin Günaltay bu
vahşetin, tarihin karanlık çağlarına dayandığından şüphe etmemekte, Kays b.
Asım rivayetinin ise daha önce meydana gelmiş bir hadiseye sonradan sebep
39
bulma ("vukudan sonra ta'lil") mahiyetinde olduğunu düşünmektedir.

Kays b. Asım'ın kızlarını gömerek öldürdüğü sabit olduğu halde yukarıda


verdiğimiz iki rivayetteki çocuk öldürme fiillerinin teşebbüs aşamasında
kalması ve çocukların ölümden kurtulmuş olması bu olgunun Kays'tan önce
vuku bulmadığmı iddia etmek için bizce yeterli bir sebep oluşturmaz. Zira
Kays'tan önceki bu teşebbüsler Arap toplumunda çocuk öldürme hadiselerinin
mevcudiyetini kesin olmasa bile kuvvetli bir şekilde göstermektedir. Ayrıca
Mühelhil'den daha önce dc çocuk öldürme olgusunun mevcut olduğu kuvvetle
muhtemeldir. Zira Mühelhil ve Şevde hakkında zikrettiğimiz rivayetlerde, bu
çocuk öldürme teşebbüslerinin ilk defa vuku bulduğuna dair bir kayıt
b uiunmamaktadır.
Kays b. Asnn'ın ilk oluşunu, Mühelhil ve Şevde bint Zühre rivayetleri
göz önüne alındığında, gömerek çocuk öldünne konusunda değil, başka bir
alanda aramak gerekmektedir. Bunun cevabnıı Eğânî vermektedir: Kabile
Önderlerinin besleyememe korkusu olmaksızın -aşağıda anlatacağımız gibi-

3 6
H a l e b î , es-Sîre, c. 1, s. 7 3 - 7 4 : Â i û s î , Büiûğu 'l-Ereb, c. I l l , s. 4 3 - 4 4 ; Cevad A l i , el.~Mufas.sal, c. V , s. 89,
9 2 . Cevad A l i , H a l e b î ' y e dayanarak bıı t e ş e b b ü s t e bulunan k i ş i n i n " A m i n e ' n i n dedesi" o l d u ğ u n u
k a y d e t m i ş t i r . B u n u n sehven o l d u ğ u a n l a ş ı l m a k t a d ı r .
1 7
C e v a d A i i , el-Mufassal, c. V , s. 92.
l t l
H û t î , el-Mer'efî'$-Şi ri'i-Cahilî, s. 2 9 5 .
'"' Ş e m s e t t i n G ü n a l t a y . ' i s l a m ' d a n Ö n c e A r a p l a r A r a s ı n d a K a d ı n ı n D u r u m u , A İ l e ve T ü r l ü N i k a h Ş e k i l l e r i " ,
Belleten, c. X V . sy. 60 ( E k i m 1951 )"den ayrı b a s ı n ı . T ü r k T a ı i h K u r u m u Ankara 1951, s. 694-695.
90
sadece "namus koruma anlayışı" sebebi ile kız çocuklarını öldürmeleri . Ancak
bu da tartışılabilir bir hükümdür. Bu konuyu aşağıda "Namus Anlayışı" başlığı
altında ele alacağız.
Bazı araştırmacıların, özellikle Kays b. Asım'ın uygulamasının ilk
olduğunu bildiren rivayetlere dayanarak, çocuk gömme olgusunun İslam'ın
hemen öncesinde ortaya çıktığı, bundan dolayı çok kısa bir zaman dilimi
41
süresince uygulandığı iddiası yukarıdaki rivayetler ve mülahazalar ışığında
isabetli görünmemektedir.

Böylece Hz. Pe5'gamber'in bisetinden en az bir asır önce Arap


Yarımadasında çocuk Öldürme olgusunun görüldüğü söylenebilir. Ancak bu
uygulamanın ne zaman başladığını belirlemek zor görünmektedir. Özellikle
fakirlik sebebiyle meydana gelen çocuk öldürme hadiselerinin çok daha gerilere
kadar gitmesi mümkündür.

IV- ÇOCUK ÖLDÜRMENİN YAYGINLIĞI

A- Coğrafya
Çocuk öldürme olgusunun, İslam öncesi Arap Yarımadasının tamamnıda
uygulandığını gösteren bir veri veya görüş bulunmamaktadır. Aksine, bütün
kabilelerde çocuk öldürme geleneğinin bulunmadığı kaynaklarımızda ifade
42
edilmektedir. Buradan hareketle bu geleneğin Arap Yarımadasının bazı
kısımlarında uygulandığı anlaşılmaktadır. Hangi bölgelerde ve hangi kabileler
arasında uygulandığı konusunda ise iki ana görüş bulunmaktadır:

a) Sadece kuzey Araplarının büyük kabilelerinden Temim'de ve


43
çevresinde mevcut olduğu . Aşağıda bahsedeceğimiz gibi başka kabileler
arasında da çocuk öldürme uygulaması görüldüğünden dolayı bu görüş zayıf
görünmektedir.

b) Kuzey Araplarının iki ana kolunu oluşturan Mudar ve Rabî'a


44
kabilelerinde mevcut olduğu . Sadece Mudar kabileleri arasında uygulandığı

4 0
İsfehanî, Eğânî, c. X I V , s. 72.
4 1
H ü s e y i n e l - H â c Hasan, Hadâratil'l-Arab fi Asri'i-Cahiliyye, e l - M ü e s s e s e l ü ' l - C â n ı i ' i y y e , 2. bsk.,
T
1409/1989, s. 126-127; A . E m i n A b d ü l ğ a ü a r , el-Cahiliyye Kadîmen ve Hadisen, Ş c r i k e t ü > Ş u â , Kuveyt
1981, s. 35; M ü n z i r M e â l î k î , Safalıâ! Maîviyye. min Tarihi Arabi't-Cahiliyye, M e k i e b e l ü i - H i l a l , 1995, s.
101.
4 2
M ü b e n e d , ei-Kcımil, c. I I , s. 604.
4 3
M ü b e r r e d , a.g.e., c. I I , s. 604.
14
T a b e ı l , C.âmiıı'l-Beyaıı, c. V I I I , s. 38: Seâlibî, Cevâhim'i-Hisân, M i i c s s o s e t ü ' l - A İ e r n î , Beyrut ts., c. 1. s.
562: H a l e b î , es-Sıre. c. i l , s, 161. Halobî ö z e l l i k l e Kinde kabilesinin bu u y g u l a m a y a b a ş v u r d u ğ u n u
91
45
görüşü de bulunmaktadır. Müberred, Mudar kabilelerinden Temim, Kays,
46
Esed, Hüzeyl ve Bekr b. Vâil'i kaydetmektedir. Bazı araştırmacılar Küıde ve
47
Kureyş kabilelerini de bunlara ilave etmektedir ki bu isabetli bir tesbittir. Zira
vereceğimiz örneklerde görüleceği gibi Hicaz bölgesinin önemli merkezleri olan
Mekke ve Medine'de çocuk öldürme vakıası yaşanmıştır. Böylece Güney
Araplarmın yaşadığı Yemen ve Uman bölgeleri haricindeki Arap
topluluklarının büyük bir kısmında çocuk öldürme olgusundan bahsetmek
mümkün hale gelmektedir.

Kuzey Araplarmı teşkil eden kabileler genellikle bedevi hayat tarzına


sahip topluluklardır. Mekke ve Medine gibi şehirlerde bile Yemen ile
kıyaslandığında medeniyet zayıf kalmakta ve bedâvete daha yakın bir hayat
48
biçimi görülmektedir.

Güney Araplarmın yaşadığı ve Arap Yarımadasının tarih boyunca en


mamur bölgelerini oluşturan Yemen, Hadramut ve Uman bölgelerinde çocuk
öldürme olgusunun uygulanıp uygulanmadığı konusunda kaynaklarnnız suskun
görünmektedir. Ancak İbn Habib, Yemen kabilelerinin "bir kısmında" ve
Hadramut bölgesinde yaşayan kabilelerde bu uygulamanın mevcut olmadığım
49
belirtmekle yetinmektedir . İbn Habib'in bu ifadesi Yemen kabilelerinin bir
kısmında çocuk öldürme olgusunun mevcut olduğunu düşündürmektedir. İbn
Habİb'İn bu İfadesi ile konuya değinen diğer kaynakların sadece kuzey
Araplarmdan bahsetmeleri birlikte düşünüldüğünde güney Arapları arasında çok
az oranda toprağa gömerek çocuk öldürüldüğü sonucuna varmak mümkündür.
Bu bölgelerde çocuk öldürme hadiselerinin -eğer varsa- az olmasında, İslam
dininden çok daha önce Yahudilik ve Hıristiyanlığın bu coğrafyada kısmen de
olsa yayılarak bu gelenekle mücadele etmiş olabileceği, maddi refah seviyesi
Arabistan'nı diğer bölgelerine nazaran daha yüksek olması ilk anda akla
gelebilecek etkenlerdendir.

İslam öncesi Arap Yarnnadasında buraya kadar bahsettiklerimiz yanında


pek çok çocuk öldürme olayı görülmektedir. Bunlarm Önemli bir kısmı Teinim
kabilesi haricinde de bu olgunun mevcudiyetini ortaya koymaktadır.

belirtmektedir: es-Sîre, c. I I , s. 5 8 8 ; K u r t u b î , el-Cârnİ', c. X , s. 117. K u r t u b î ' d e , " M u d a r ve Huzâ'a"


şeklinde geçmektedir.
4 5
M ü b e n e d , el-Kâmii, c. I I , s. 6 0 4 .
4 t
' M ü b e r r e d , a.g.e., c. I I , s. 6 0 4 .
4 7
Cevad A l i , el-Mufassal, c. V , s. 9 1 ; S e y y i d A b d ü l a z i z S a l i m , Taıilıu 'l-Arub fi Asri'i-Cahiliyve,449.
4 K
İ b n H a l d u n . Mukaddime, thk. A l i A b d ü l v ü h i d V â i î , D a m Nchdati Mısr, 3. b s k , Kahire 1 4 0 1 , u. I I , s. 485¬
4 8 6 , 5 8 5 - 5 8 6 , 6 0 1 - 6 0 2 : C e v a d A l i , el-Mufassal, c. V , s. 91.
4 9
İbn H a b î b . el-Muhabber, D a r u ' l - Â f a k İ ' l - C e d î d e , Beyrut ts., s. 179, 181.
92
Cahiliye döneminde 'Ulâse b. Vehb b. Halife el-Ğanevî adında sonraları
sahabi olan bir adam iki kızını gömerek Öldürmeye karar verince oğlu itiraz
ederek "gömmekten vazgeçsen ne olur?!" demiş, bunun üzerine adam
vazgeçmişti, Bu aile İslam dönemine ulaşmış, 'Ulâse ve çocukları müslüman
50
olmuştur. Bu çocuklar arasında ölümden kurtulan kızları da bulunmaktadır .

Cahiliye devri Mekke'sinde gömerek çocuk öldürme hadiseleri vuku


buluyordu. Kureyşliler, kızlanm Mekke'nin en yüksek tepesi olan Ebu Dülâme
51
Tepesi'ne gömerek öldürüyorlardı. Kureyş'in Beni Adiy koluna mensup olan
ve Hz. Peygamber'in bisetinden 5 yıl önce (yaklaşık m. 605) vefat eden
Mekke'deki haniflerden Zeyd b. Amr b. Nüfeyl çocuk öldürmeye karşı
mücadele ederdi. Bir kimsenin kızmı öldüreceğini haber aldığı zaman ona gider
ve öldürmesine engel olarak çocuğu yetiştirmek üzere isterdi. Çocuk 10
yaşlarına geldiği zaman babasına gidip isterse kızı kendisine geri verebileceğini,
hatta verdikten sonra çocuğun masraflarını karşılamaya devam edebileceğini
52
söylerdi. İbn Hacer'e göre Zeyd b. Amr, Kureyş çevresinde çocukları
53
gömülmekten kurtaran ilk kişidir.

Yukarıda Hz. Peygamber'in annesi Amine'nin amcasının, uğursuzluk


getireceği düşüncesiyle kızı Şevde bint Zühre'yi Hacûn tepesine gömülmek
üzere gönderdiğinden, ancak sonra kızı öldürtmekten vazgeçtiğinden
54
bahsetmiştik . Hacûn, Mekke'de Ebu Dülâme Tepesi'nin baktığı yerdir. Ebu
Dülâme Tepesi ise yukarıda belirttiğimiz gibi Mekkelilerin çocuklarını gömerek
55
öldürdükleri yerdir. Birbirine yakın oldukları için hem Hacûn hem de Ebu
Dülâme ile aynı yerin kastedilmiş olması mümkündür. Yahut bu iki mekana da
çocuk gömülmüş olabilir. Netice olarak Hacûn ve Ebu Dülâme'den bahseden
rivayeüer birbirini destekleyerek cahiliye devri Mekkesinde çocuk öldürme
vakalarının mevcudiyetini göstermektedir.

Kur'an-ı Kerim'in ve Hz. Peygamber'in bu gelenekle mücadelesi de


Hicaz bölgesinde bu olgunun boyutları hakkında bir fikir vermektedir:

İ b n Hacer, el-lsâbe, c. V , s. 1 1 1 .
i s f e h a n î , Eğânt e. X , s. 284; İ b ş î h l d-Milstetraf, c. I I , s. 173.
İ b n Sa'd, Tabakâl, thk. A l i M u h a m m e d Ö m e r , M e k t e b e t i i ' l - H a n c i , Kahire 2 0 0 1 / 1 4 2 1 , c, I I I , s. 353; İbn
H a b î b , el-Multabber, s. 1 7 1 ; Z e h e b î , Tarifin 'l-îslam, es-Sîretii'n-Nebeviyye, thk. Ö m e r A b d ü s s e l a m
T e d m ü r î , D a r u ' i - K i t a b j ' l - A r a b î , Beyrut 1407/1987, s. 88; İ b n Kesîr, el-Bidâye, e. 111, s. 317, 325; H a l e b î ,
es-Sîre, c. 1, s. T$; Âlûsî, Bütûğu 'l-Ercb, c. I I I , s. 45.
İ b n Hacer, ei-hâbe, c. IIJ, s. 245.
H a i e h î , es-Sîre, c. I , s. 73-74; Â l û s î , Bulûğu'l-Ereb, e. I I I , s. 43-44; Cevad A l i , el-Mufasxal, c. V , s. 89,
92.
İsfehanî, Eğânt o. X , s. 284; İhşîhî, el-Milstetraf, c. I I , s, 173; Âlûsî, Bülûğu 'l-Ereb, c. I I I , s, 43 4 4 .
93

a) Kur'an-ı Kerim'de Çocuk Öldürme Olgusu:


Çocukların diri olarak gömülmesi konusunda Kur'an-ı Kerim'deki on
ayete bakıldığında bunların oldukça sert ifadelere salüp olduğu göriilmektedir.
Hz. Peygamber'in de bu konuyla ilgili buyrukları bulunmaktadır. Bunlar ve
diğer bazı rivayetler, Arap Yarımadasının diğer bazı bölgeleri yanında Mekke
ve Medine başta olmak üzere Hicaz bölgesinde de İslam öncesinden gelen bir
çocuk öldürme olgusunun mevcudiyetini ve İslam dininin bunu ortadan
kaldırmak için ciddi bir şekilde mücadele ettiğini göstermektedir. İslam'ın
gelişi, hayatın pek çok alanında olduğu gibi bu konuda da bir dönüm noktası
teşkil etmiş, özellikle kız çocuklar adeta yeniden doğmuştur. Bu gerçek
edebiyata da yansımış, bir şair, kızma talip olan bir adama red cevabı verdiği
şiirinin bir beytinde kızını vermeyeceğini, etrafta pek çok kız bulunduğunu,
onlardan birine talip olması gerektiğini şöyle ifade etmiştir:

"Ona talip olma ey İbn Kûz!


56
Peygamber'den beri insanlar kızlarım besliyorlar"

Kur'an-ı Kerim'deki doğrudan bu konu ile ilgili ayetler, İslam dininin o


dönem Arap toplumundaki çocuk öldürme geleneği ile mücadelesini
anlatmaktadır. Çocuk öldürme konusunu ele alan on ayetten sekiz tanesi
Mekke'de diğer ikisi Medine'de nazil olmuştur. Bu ayetleri nüzul sırasma göre
sunuyoruz:

"O diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğunda, hangi günah yüzünden
öldürüldü diye" (et-Tekvîr 81/8-9)

"Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da sizi de biz


besliyoruz. Onları öldürmek büyük günahtır." (el-İsra 17/31)

"Aynen bunun gibi, müşriklerin birçoğuna, Allah'a ortak koştukları putlar


öz evlatlarını öldürmeyi güzel göstermiştir ki, hem onları yok etsinler hem de
dinlerini karmakarışık hale getirsinler. Allah dileseydi bunu yapamazlardı. O
halde onları düzdükleri iftiralarla başbaşa bırak." (el-En'am 6/137)

"İlimsizlik yüzünden öz evlatlarını beyinsizce katledenler, Allah'a iftira


ederek Allah'ın kendilerine verdiği rızıklan haramlaştıranlar hüsrana

M e v s ı l î , el-Meselfl's-Sâir, tbk. M . M u h y i d d i n A b d ü l h a m i d , e l - M e k t e b e t ü ' l - A s r i y y e , Beyrut 1995, c. I , s.


6 1 - 6 2 ; E b u B e k i r A b d ü l k â l ı i r b. A b d u ı r a h m a ı ı e l - C u r c a s î , Dîvâıın'I-Hamâse, thk. M u h a m r t i i d et-Teııcî,
D a n ı ' l - K i l a b i ' l - A r a b ı , B e y r u t 1995, c. 1. s. 82.
94
uğramışlardır, saplanışlardır; hiçbir zaman doğruyu ve güzeli bulamazlar." (el-
Eıı'am 6/140)

"Onlardan biri Rahman'a benzer gösterdiği/Rahman'a isnat ettiği kız


evlatla müjdelendiğinde yüzü simsiyah kesilir de öfkeden yutkunur durur."
(ez-Zuhruf 43/17)

"Onlardan birine kız (çocuğu olduğu) müjdelendiğinde içi öfkeyle


dolarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı
kavminden gizlenir. (Şimdi ne yapsın) onu hakaret üzere tutsun mu, yoksa
toprağa mı gömsün! Bak ne kötü hüküm veriyorlar!" (en-Nahl 16/58-59)

"De ki onlara: 'Haydi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını


yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi ona ortak koşmaym. Anaya-babaya çok
iyi davranın. Fakirlikten dolayı çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları
da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmaym.
Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın.
Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." (el-En'am 6/151)

"Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak
koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını
öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uyduaıp ortaya
sürmemeleri, iyilik ve güzelliği belirlenmiş bir işte sana isyan etmemeleri
hususunda seninle bey'atleşmek isterlerse, onlarla bey'atleş ve onlar için
Allah'tan af dile. Kuşkusuz Allah Gaffir'dur, Rahîm'dir." (el-Mümtehine 60/12)
Yine Kur'an-ı Kerim'de erkek çocuklara değer verildiğini ifade eden şu
ayet de bu konuyu dolaylı olarak ilgilendirmektedir:

"Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak olan güzel işler
ise Rabbinin katında sevapça da daha hayırlıdır, umutça da daha hayırlıdır." (el-
Kehf, 18/46)

b) Hz. Peygamber'in Çocuk Öldürme Olgusuna Karşı Mücadelesi:


Hz. Peygamber çocuk öldürme fiiline karşı Mekke döneminden itibaren
açıkça tavır almış ve çeşitli şekillerde mücadele etmiştir. Kur'an-ı Kerim'in ve
Hz. Pe3'gamber'üı bu kesin tavrından dolayı bisetten sonra herhangi bir
müslümanm, çocuğunu öldürdüğünü gösteren bir rivayete rastlamadık.
95
Halebî. Medine'de çocuk öldürme âdetinin uygulandığını
57
kaydetmektedir . Cahilıye döneminde dört oğlunu toprağa gömerek
öldürdüğünü yukarıda kaydettiğimiz, İslam döneminde müslüman olarak Hz.
Peygamber'e bey'at etmiş olan Kebîre bint Süfyan'ın Huzâ'a veya Sakîf
58
kabilesine mensup olduğu belirtilmektedir. Bu kabilelerin her ikisi de Hicaz
bölgesinde yaşamış olduğundan dolayı bu rivayet Hicaz'da çocuk öldürme
olgusunun mevcudiyetini gösteren delillerdendir.

Hz. Peygamber İslam'ı yeni kabul edenlere veya kendisine bağlılık


bildirmek (bey'at) isteyenlere İslam'ın temel esasları arasında zaman zaman
"çocuk öldürmeme''yi de zikretmiştir. Hz. Peygamber henüz Mekke'de iken
görüştüğü Medineli müslümanlara I . Akabe Bey'atında "Allah'a hiçbir şeyi
ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını
öldürmemek, iftira etmemek, ma'rufa isyan etmemek" şartlarını koşmuş, onlar
59
bu şartları kabul ederek bey'at etmişlerdir.

Hz. Peygamber'in Medine'ye hicret ettikten sonra müslüman erkekler


yanında, toplu haldeki veya yalmz gelen kadınlardan bey'at alırken ortaya
koyduğu şartlar arasmda "çocuk öldürmeme" de bulunmaktadır. Bunlardan
birinde Medine'ye hicret eden Huzâ'a kabilesinden İzzet bint Hâbil adlı bir
hanımın bey'atmı "Zina etmeyeceksin, hırsızlık yapmayacaksın, açık veya gizli
olarak çocuk gömmeyeceksin" şartlarım koşarak kabul etmiştir. Rivayetin
devamında sahabi hanım Hz. Peygamber'in "açık olarak gömmek''ten ne
kasdettiğini anladığım, "gizlice gömmek"ten neyi kasdettiğini ise
anlayamadığını, bunu Hz. Peygamber'e sormadığını, Hz. Peygamber'in de izah
etmediğini, bunun çocuk düşürmek olabileceğini ve çocuk düşürmemek için
60
kendi kendisine yemin ettiğini ifade etmektedir. Bir defasında Medineli bir
grup müslüman hanım bir evde toplanıp Hz. Peygamber'e haber göndererek
bey'at etmek istediklerini bildirmişlerdir. Hz. Peygamber onlara Hz. Ömer'i
vekil olarak göndermiş ve Hz. Ömer "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak,
hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, iftira etmemek,
61
ma'nıfa isyan etmemek" şartları ile bey'atlarını toplu olarak kabul etmiştir.
Yine bir grup müslüman kadın Hz. Peygamber'in huzuruna giderek aynı esaslar

Haleb'i, es-Sîre, c. I I , s. 1 6 1 .
İbn Hacer, el-İsâbe, c. V I I I , s. 176.
İhn Sa'd. Tabetkât, c. 1, s. 187; S ü h e y l î , er-liavdu'lMııiif, ılık. Abdurrahman e l - V e k î l , D a m ' I - K ü l ü b i ' l -
Harfîse-, K a h i r e Í 3 8 9 / 1 9 6 9 , c. I V , .s. 73-74; Z e h e b î , Siy em A'lâmi'tı-Nübelû es-Sîretil'tt-Nebeviyye, ihk.
Beşşıîr A v v â d M a ' r u f , Risale, Beyrut H 1 7 / 1 9 9 6 , c. I , s. 2 4 0 - 2 4 1 ; H a l e b î , ex-Sîre, c. I I , s. 1 6 ! .
İ b n Hacer, el-í.iábe, c. V I I I , s. H 3 ; Heysenıî, Meauatt'z-'/tvâid, c. V I , s, 38-39. I l e y s e m î bu h a m ı n ı t ı
a d ı n ı İzzet b i n i H a y i l ş e k l i n d e kaydetmektedir.
İhn Sa'd, Tabetkât, ç.. X , s. 7.
96

üzere kendisine bey'at etmişlerdir. Hz. Peygamber'in hanımı Hz. Hatice'nin


yeğeni (veya amcasının kızı) Ümeyme bint Rakîka bint Huveyhd de bir grup
müslüman hanunla birlikte aym esaslara riayet edeceklerine dair Hz.
63
Peygamber'e bağlılık bildirmiştir. Ensar ve Muhacir hanımların birlikte Hz.
64
Peygamber'e bey'at ettikleri de vâkidir Hz. Peygamber aynı şartları
65
müslüman erkeklere de teklif etmiş, onlar da kabul ederek bey'at etmişlerdir.

Hz. Peygamber'in, Mekke'nin fethinden sonra müslüman olan Kureyş


kadınlarından da aynı şartlarla bey'at aldığı görülmektedir. Ebu Süfyanın
hanımı Hind, Hz. Peygamber'in huzuruna gidip İslam'ı kabul ettiğinde
aralarında ilginç bir diyalog cereyan etmiş, konuşmanın bir bölümünde Hz.
Peygamber "Çocuklarınızı öldürmeyin" buyurduğunda Hind "Onları sen
66
öldürdün" şeklinde sitemkar bir karşılık vermiş, ardından bey'at etmiştir.

Hz. Peygamber'in çocuk öldürme olgusuna karşı bazı buyrukları


bulunmaktadır. Muğire b. Şu'be Hz. Peygamber'in "kız çocukları toprağa
67
gömmek"ten Allah'a sığındığını işitmiştir . Yine aynı salıabi başka bir
rivayette Hz. Peygamber'in haram kıldığı üç şeyden birincisinin "kız çocukları
68

gömmek" olduğunu bildirmiştir . Bu konuda Hz. Peygamber'in şu buyrukları


da bulunmaktadır; "Kim bir müminin ayıbım örterse, gömülmüş bir kızı
69
kabrinden diriltmiş gibi olur." , "Kimin kızı olur, onu toprağa gömmez,
70
hor görmez ve erkek çocuğunu ona tercih etmezse Allah onu cennetine koyar."

İ b n Sa'd, a.g.e., c, X , s. 5, 6. A s ı m K o k s a l , H z . Peygamber'in hicretinden sonra M e d i n e ' d e Hz.


Peygamber'e b e y ' a t eden t o p l a m 343 h a n ı m tesbit etmiştir. B k . : A s ı m Koksal, İslam Tarihi Hz.
Muhammed ve İslamiyet (Medine Devri), Ş a m i Î Y a y . , İ s t a n b u l 1 9 8 1 , c. I , s. 6 7 - 7 5 .
İ b n H a c e r , el-İsâhe, c. V I I I , s. 17-18.
H e y s e m î , Mecmaıt 'z-Zevâid, c. V I , s. 39.
İ b n Sa'd, Tabakât, c. X , s. 7-8.
t b n Sa'd, Tabakât, c. X , s. 9; H e y s e m î , Mecmau'z-Zevâid, c. V I , s. 37. H i n d ' i n b u s ö z ü y l e M ü s l ü m a n l a r
ile M e k k e l i m ü ş r i k l e r a r a s ı n d a cereyan eden s a v a ş l a r d a Ölen M e k k e l i m ü ş r i k g e n ç l e r i k a s d e i l i ğ İ
a n l a ş ı l m a k l a d ı r . Y u k a r ı d a k i konuyla i l g i l i d i ğ e r ö r n e k l e r için bkz.: H e y s e m î , Mecman'z-Zevâid, c. V I , s.
37-39.
M a ' m e r b. R â ş İ d , Kitabıt'l-Câmi', thk. H a b i b e l - A ' z a n ı î , e l - M e k t e b ü ' l - İ s l a m î , 2. bsk., Beyrut 1403, e. I I ,
s. 4 4 0 ; B u h a r î , el-Edebü'l-Müfred, thk. M . F u a d A b d ü l b a k î , D a r u ' l - B e ş a İ r i ' t - î s l a m i y y e , 3. bsk... B e y r u t
1 4 0 9 / 1 9 8 9 , s. İ l i ; D â r i m î , Sünen, thk. F u a d A h m e d Z e m e r l î , H a l i d e s - S e b ' u ' 1 - A I e m î , D a m ' İ - K i ı a b i ' 1-
A r a b î , B e y r u t 1407, c. I I , s. 4 0 i ; A h m e d b. H a ı ı b e İ , Müsned, c. I V , s. 2 5 4 - 2 5 5 ; A b d b. H u m e y d , el-
Müniehab inin Milsnedi Abd b. Humeyd, thk. S u b h i el-Bedri e s - S a n ı e r r a î , M . M . H a l i l es-Saidî,
M e k t e b e t u ' s - S ü ı m e , K a h i r e 1408/1988, s. 150; T a b e r a n î , ebMıt'cemit'l-Kebîr, c. X X , s. 385, 386, 389;
B e y h a k î , Şu'abu'l-İmam thk. M . S. B e s y û n î Z a ğ l û l , D a ı - u ' I - K ü t ü b i i - İ l m i y y e , Beyrut 1410, e. I I I , s. 2 5 3 ;
c. I V , s. 2 5 3 ; İ b n Abdİlber, et-Temhtd, c. X X I I , s. 22.
A h m e d b. H a ı ı b e İ , Mü.tued, c. I V , s. 2 4 6 .
A h m e d b. Hanbel, Mtlsned, c. I V , s. 153. A y n ı hadis farklı lafızlarla: Ebu D a v u d e t - T a y â l i s î , Milsned, c.
II, s. 135; H e y s e m î , Mecrıuıu'z-Zevâid, c. I , s. 134; M u h a m n ı e d b. A b d u l l a h cl-Kaysî, Meclis fi Hadisi
Câbir, R a y y â ı ı , Beyrut 1415, s. 4 6 .
A h m e d b . Hanbel, Mtlsned, c. 1, s. 2 2 3 ; AZÎnıabâdî, Avıtu'l-Ma'bıtd, D a r u ' l - K ü t ü b i ' l - İ l m i y y e . 2. bsk.,
Beyrut 1415, c. X I V , s. 38.
97

"Günahların cn büyüğü seni yarattığı halde Allah'a ortak koşman, senin


yemeğine ortak olacak korkusuyla kız çocuğunu öldürmen..."
Hz. Peygamberdin kız çocuk yetiştiren ebeveynlere uhrevi müjdeleri de
72
bulunmaktadır.

Medineli Yahudiler, Arapların gömerek çocuk öldürme geleneğinden


haberdardı. Nitekim bir yahudi, sahabilerden birine, azlin, çocuk gömmenin
gizli türü olduğunu söylemiş, sahabinin bu sözü Hz. Peygamber'e bildirmesi
73
üzerine Hz. Peygamber yahudinin sözünün yanlış olduğunu belirtmişti.

Bu rivayetler Hicaz bölgesinde de çocuk öldürme âdetinin mevcudiyetini


göstermektedir. Ancak bu uygulamanın mekan sınırları hakkında karşımıza bir
soru çıkmaktadır: Bu âdetin İslam'dan Önce Medine'de mevcut olduğu
yukarıdaki rivayetlerden anlaşılmaktadır. Medine Araplarım oluşturan Evs ve
Hazrec kabileleri aslen Yemen'li olduklarına göre acaba bu âdeti Yemen'den mi
getirmişlerdir, yoksa Medine'ye göçtükten sonra mı uygulamaya
başlamışlardır? Kaynaklarımızda bu sorunun cevabına ulaşamadık.

3- İtiraflar
Kays b. Asım'm Temim kabilesi heyeti içinde Hz. Peygamber'i ziyaret
ettiğinde, cahiliye döneminde dünyaya gelen 10 kadar kız çocuğunu gömerek
öldürdüğünü itiraf ettiği rivayeti yukarıda geçmişti. Yine başka bir adam Hz.
Peygamber'e gelip cahiliye döneminde bir kıznn kuyuya atarak öldürdüğünü
74
söylemiştir. Seleme b. Yezid el-Cu'fî'nin kardeşiyle birlikte Hz. Peygamber'i
Medine'de ziyaretleri sırasında İslam'dan önce ölmüş anneleri Müleyke'nin
buluğ çağına ermemiş bir kız kardeşlerini toprağa gömerek öldürdüğünü
söylediklerini yukarıda belirtmiştik.

Hz. Peygamber'den sonra da bazı müslümanlar sahabeye gelerek cahiliye


devrinde çocuk gömdüklerini çeşitli sebeplerle itiraf etmişlerdir. Bir adam Hz.
Ömer'e gelerek cahiliye döneminde bir kızım gömdüğünü, sonra yaptığına
pişman olarak çocuk ölmeden topraktan çıkardığını, bu kızın İslam dönemine
75
ulaşarak iyi bir müslüman olduğunu söylemiştir . Başka bir kişi Ebu Zerr'i
ziyaret ederek cahiliye döneminde bir kızı toprağa gömdüğünü söj'leycrek

7 1
C e s s â s , Ahkamu 'l-Kıtr'atı, c, I V , s. 195.
7 2
K u r t u b î , el-Câmi', c. X , s. 117-118.
7 3
B e y h a k î , Sünen, Mektebetü Daru'l-Bâz, Mekke 1414/1994, c. V I I , s. 2 3 0 - 2 3 1 ; A z î m â h â d î , Avmt'l-
Ma'bad, c X I V , «. 38.
7
' D M m î , Sünen, M u k a d d i m e , 1.
7 5
A b d ü r r e z z a k , Mtısannef, c l - M e k l e b e l ü ' l - İ s l a n ı î , B e y r u l 1403, e. V I , s. 247: İ b n ü ' l - C e v z î , Tarihli Ömer
İbni'l-Hatlab, D a u ı ' ı - R â i d İ ' l - A r a b î . B e y r u t 1 4 0 5 / 1 9 8 5 , s. 175.
98
tövbesinin kabul edilip edilmeyeceğini sormuş, Ebu Zer cahiliye döneminde
yapılan kötülüklerin müslüman olduktan sonra affedildiğini belirtmiştir .

B- Yoğunluk: Aileler/Kabileler Arasında ve Bir Aile İçinde Çocuk


Öldürme Oranı
Çocuk öldürme olgusunun uygulandığı kabilelere bakıldığında kabile
77
fertlerinin çoğunun buna başvurmadığı görül inektedir . Özellikle önde gelen
78
kimseler çocuklarım öldürmekten kaçınmışlardır . Uygulama oram hakkındaki
en açık bilgiyi veren Meydânî (ö. 518/1124)'ye göre kız çocuk gömme. Arap
kabileleri arasında yaygındı, ancak herkes tarafından uygulanmıyordu. Çocuk
gömenler onda bir nisbetindeydi. İslam'ın geldiği dönemde bu uygulama,
kabileler arasında genel olarak azalmış, Temim kabilesinde ise artmıştı.
Meydânî bu uygulamanın azalma sebepleri hakkında bilgi vermemekte, Temim
kabilesindeki artışı ise yukarıda bahsettiğimiz Kays b. Asım ile başlayan namus
79
anlayışı problemine bağlamaktadır . Katâde (ö. 118/726) de gömerek çocuk
80
öldürme hadiselerinin en fazla Temim kabilesinde görüldüğünü belirtmiştir.

İslam öncesi Arap toplumunda ailelerin çoğunda çocuk öldürme


hadisesinin vuku bulmadığı sonucu çıkmaktadır. Bununla beraber ortalama on
aileden birinde sadece bir çocuk öldürüldüğü farzedilse bile, ne kadar çok
sayıda çocuğun hayat hakkının elinden alındığı tahmin edilebilir. Kaldı ki,
verdiğimiz örneklerde görüldüğü gibi bazı ailelerde birden fazla sayıda çocuğun
gömülerek öldürüldüğü de vaki olmuştur.
Arap toplumunda çocuk öldürme olgusunun boyutlarını gösteren
şahitlerden bir kısım da insaflı ve merhametli bazı kimselerin çocuk kurtarma
faaliyetleridir. Mekke'de Zeyd b. Amr b. Nüfeyl (öl. 605)'in kız çocukları
gömülmekten kurtararak büyüttüğünden yukarıda bahsetmiştik. Çocukları
gömülerek öldürülmekten kurtaran kimselerin en meşhuru, bir bedevi kabile
81
reisi olan Sa'sa'a b. Naciye el-Mücâşi'î'töl. 53/672) dir. Bu şahıs, ünlü şair
Ferezdak'ııı (öl. 112/730) dedesi ve Temim kabilesinin Beni Mücâşi' kolunun

B u h a r ı , e.l-Ede.bü'l-Milfred, c. I , s. 2 6 1 . Ebu Z e r r i n s ö z ü n ü " g e ç m i ş t e y a p ı l a n l a r ı A l l a h affetsin' ş e k l i n d e


b i r dua olarak anlamak da m ü m k ü n d ü r .
Seâlibî, Cevâhinı 'l-Hisân, c. I , s. 5 6 2 .
Kurfubî, el-Câıni'. e. X I X , s. 233. Kabile ö n d e r l e r i n i n k a ç ı n d ı k l a r ı cinayetlerin, f a k i r l i k sebebiyle
işlenenler o l d u ğ u n u t a h m i n ediyoruz. Z i r a a ş a ğ ı d a geleceği gibi bazı kabile ileri gelenleri namus k o r u m a
d ü ş ü n c e s i ile k ı z l a r ı n ı t o p r a ğ a g ö m e r e k ö l d ü r m ü ş l e r d i r .
M e y d a n ı , Mecmaıı 'i-Emsâl, c. 1, s. 4 2 5 .
K u r t u b î , el-Câıni', c. X , s. 117.
İ b n ü ' l - C e v z i . el-Mııntaıam, i h k . Mustafa A h d ü l k a d i ı Atâ, D a r ı r i - K ü t ü b i ' l - İ l m i y y e , Beyrut 1412/1992, e.
V, -i. 264.
99

hem cahiliye, hem İslam döneminde önde gelen i simler indendir. Sonraları Hz.
Peygamber ile görüşerek İslam ile şereflenen Sa'sa'a cahiliye döneminde çok
sayıda çocuğu ölümden kurtarmıştır. Kurtardığı çocukların sayısı hakkında
82
96'dan başlayıp 400'e kadar çıkan farklı rakamlar rivayet edilmektedir. Onun
bu hayırlı faaliyete başlaması bir tesadüf sonucudur. Bir gün kaybolan
develerini ararken konaklamış bir bedevi ailesi ile karşılaşmış, aile reisi olan
ihtiyar, develeri bulduklarını söylemiştir. Bu sırada adamın bir çocuğunun
doğduğu haberi gelmiş, ihtiyar bedevi seslenerek eğer kız olduysa sesini
kesmelerini emretmiştir. Bunun üzerine Sa'sa'a, rızkı Allah'a ait olduğu halde
neden çocuğu öldürmeye karar verdiğini sormuş, adam ise bu kıza ihtiyacı
olmadığı cevabını vermiştir. Sa'sa'a çocuğu kurtarmaya karar vererek adama
fidyesini vermeyi teklif edince adam, kızının satılık olmadığını söylemiş, bunun
üzerine Sa'sa'a kızın kendisini değil öldürülmemesi için kanun satın almak
istediğini belirterek kızı adamın yanında bırakacağım ima etmiştir. Adam
bundan sonra fidye teklifini kabul etmiş, kısa bir pazarlık sonunda, Sa'sa'a'ya
ait olan ve kaybolduktan soma bulunan on aylık gebe 2 dişi ve Sa'sa'a'nın
bindiği binek deve karşılığında anlaşmışlardır. Sa'sa'a b. Naciye bu hadiseyi
Allah'ın kendisine bir lutfu olarak kabul etmiş ve artık gömülerek
öldürüleceğini haber aldığı her çocuğu kurtarmayı Allah rızası için kendine bir
vazife edinmiştir. Hz. Peygamber, Sa'sa'a'ya İslam ile şereflendiği için cahiliye
83
devrindeki bu faaliyetinden dolayı ecir alacağını müjdelemiştir. Sa'sa'a
cahiliye dönemini Hz. Peygamber'e şöyle tasvir etmiştir: "İnsanların doğru
yolda olmadıklarını görüyordum. Doğrunun nerede olduğunu bilmiyordum
ancak onların yanlış yolda olduklarının farkmdaydım. Onların kızlarım
gömdüklerini görüyordum. Allah'ın bunu emretmediğini biliyordum. Bundan
dolayı çocuklarını gömmelerine engel oldum ve ulaşabildilderimin fidyesini
vererek kurtardım." Sa'sa'a, her çocuğu iki dişi ve bir binek deve vererek
84
kurtarmıştır . Sa'sa'a'nın -muhtemelen deve yardımı teklifine rağmen
ailelerinin istemediği- bazı kız çocukları yanına alarak bÜ3dittüğü, Hz.

1 2
İsfehanî, Eğânî, c. X X I , s. 2 7 9 - 2 8 3 ; T a b e r â n î , el-Mu'ceınü'1-Kebîr, c. V I I I , s. 7 6 7 - 7 7 ; İ b n ü ' l - C e v z î , el-
Mtıtttazam, c V , s. 2 6 5 ; İ b n Kesir, eUBidâye, c. X I , s. 2 6 2 - 2 6 3 : Z e m a h ş e r î , el-Keşşâf, e. I V , s. 2 2 2 ; İbn
Hacer, el-İsâbe, e. SİL s. 2 4 5 ; İbn Hacer, Fetlut'l-Bârî, c. X , s. 4 0 7 : A b d ü l k â d i r e l - B a g d a d î , Hizânelti'l-
Edeb, thk. A b d ü s s e i a m H a r u n , M e k t e b e t ü ' I - H a u c î , K a h i r e 1 4 0 1 / 1 9 8 1 , c. I X , s. 116; Niiveyrî, Nilıâyeiil'i-
Ereb, c I I I , s. 122-123.
ö
T a b e r â n î , el-Ma'cemti'l-Kebîr, c V I I I , s. 7 7 ; İsfehanî, Eğânî, c. X X I , s. 2 7 9 - 2 8 3 ; M ü b e r r e d , el-Kâmil, c
i l , s. 6 0 7 - 6 0 8 (bazı f a r k l a r l a ) ; H â k i m , MiMedrek, fhk. Mustafa A b d ü l k â d i r A l á , D a r u ' l - K ü t ü b i ' l - İ l ı n i y y e ,
Beyrut 1 4 1 1 / 1 9 9 0 , c I I I , s. 707; İ b n i i ' l - C e v z î , ei-Mımlazcım, c. V , s. 2 6 4 - 2 6 5 ; İbn Kesir, el-Bidâye, c. X I ,
s. 2 6 2 - 2 6 3 . S a ' s a ' a ' y a d e ğ i n e n b a ş k a rivayetler İçin bk.: İbn Abdilber, İslt'âb, thk. A . M u h a m m e d el-
B e c â v î , D a r u ' l - C î l , B e y r u t 1412, c. V I I I , s. 7 1 8 ; Âİûsî, Bülûğn 1-Ereb, c. I i i , s. 4 5 .
İsfehanî, Eğânî, c. X X I , s. 2 8 3 : Î b u ü ' l - C e v z i el-Mımlazam, u. V, s. 2 6 4 .
100
Peygamberin biscti döneminde bunların sayısının 10ü civarmda olduğu rivayeti
85
de bulunmaktadır. İslam'ın ilk döneminde yaşamış olan şair Ferezdak, bir
şiirinde dedesi Sa'sa'a b. Nâciyenin bu güzel hasletini övünerek şöyle terennüm
etmiştir:

"Dedemdir gömen kadınları engelleyen


86
Gömülecekleri kurtarıp hayata döndüren"
Sa'sa'a b. Nâciye çocuk kurtarma faaliyetini, kabilesi Temim çevresinde
87
icra etmiştir . Ancak bu faaliyete ne zaman başladığı hakkında açık bilgi
bulunmamaktadır. Gençliğinde başladığı farzedilse bile çocuk kurtarma
faaliyetini İslam'a yakın bir donemde icra ettiği neticesi ortaya çıkmaktadır. En
düşük rakam dikkate alınsa bile Sa'sa'a'mn, sınırlı bir coğrafyada 100'e yakın
çocuğu ölümden kurtardığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki haberdar olabildiği çocuk
öldürme teşebbüslerine müdahale edebilmiştir. Zamanında haber alamadığı
veya hiç duymadığı durumlar da olabileceği hesaba katılırsa en azından
Sa'sa'a'mn yaşadığı bölgedeki çocuk öldürme oranının hiç de az olmadığı
anlaşılmaktadır. Öte yandan Sa'sa'a'mn ilk defa çocuk kurtaran kişi olduğu
88
rivayetini ihtiyatla karşılamak gerekir. Zira yukarıda değindiğimiz gibi çocuk
öldürme hadiseleri zaman olarak en azından hicretten bir asır gerilere kadar
gittiğine göre Sa'sa'a'dan daha önce de varlddı ve merhamet sahibi bazı
kimselerin çevrelerindeki bazı çocukları ölümden kurtardıkları tahmin edilebilir.
Bundan dolayı Sa'sa'a'mn, kayıtlara geçmiş ilk çocuk kurtaran kişi olduğu
söylenebilir. İbn Hacer de bu konudaki şüphesini belirterek Zeyd b. Amr b.
Nüfeyl'in de Mekke'de çocuk kurtarma faaliyeti 3dirüttüğünü, bundan dolayı
Sa'sa'a'mn, ancak Temim kabilesi bünyesinde ilk çocuk kurtaran kimse
89
olabileceğini belirtmektedir .

Çocuk öldürme miktarları ailelere göre farklılık arzetmektedir. Bazı


erkekler eşlerine, doğacak iki kızdan birini büyütmelerini, birini toprağa

8 5
İ b n l l a b î b , el-Muhabber, s. 1 4 1 .
** Î l i y y â e U H â v î , Şerhu Dîvâni 'l-Ferezdak, e ş - Ş e r i k e t ü ' Â î e ı n i y y e l ü - K i t a b , 3. bsk., Beyrut 1995, c. I , s. 293;
İbn H a b î b , el-Muhabber, s.141; İsfehanî, Eğân'ı, c. X X I , s. 2 8 1 , 2 8 3 ; M ü b e ı r e d , el-Kâmil, c. I I , s. 604;
Z e m a h ş e r î , el-Keşşâf, c. I V , s. 2 2 2 ; C e v h e r î , es-Sıhâh, c. I I , s. 546; K u ı t u b î , el-Câmi', o. X I X , s. 233; İ b n
H a m - , el-hâbe, c. I I I , s. 2 4 5 : İbn Hacer, Feihıı'I-Bârî, c. X , s. 4 0 7 ; A b d ü l k â d i r e l - B a ğ d a d ! Hizânelti'l-
Edeb, c. I X , s. 114; N ü v e y i ! NihâyeUl'l-Ereb, «. ¡II, s. 123; Â l û s î , Bülûgul-Ereb, c. I l l , s. 46; Z e b î d î ,
Tâcil'l-Anîs, c. I X , s. 2 4 6 . B u k a y n a k l a r ı n bir k ı s m ı n d a beytin b a z ı k e l i m e l e r i f a r k l ı k a y d e d i l m i ş t i r ;
"dedemdir" kelimesi yerine " h i z d e ı ı d i r " g i b i .
K 7
İhn Hacer, el-hâbe, c. I I I , s. 245.
, s
İbn Kesîr, ei-Bidâye, c. X I . s. 263; İbn Hacer, Fettııt 'l-Bârt, c. X , s. 4 0 6 .
M
İbn Hacer, el-İsâba, c. I I I , s. 245.
101
defnederek öldürmelerini şart koşmuştur . Böylece ailenin kaç kızı olursa olsun
yarısı hayatta kalmış, yarısının ise hayatına son verilmiştir.
İslam Öncesi Arap toplumunda ailenin poligamik bir yapıda olduğu ve
erkeğin evlenebileceği kadın sayısı konusunda smır bulunmadığı
91
bilinmektedir . Böylece erkeğin, nikahı altındaki eşlerinin sayısının fazlalığı
oranında çok çocuğa sahip olacağı açıktır. Bir erkeğin sorumluluğundaki
çocuklarm sayısı aıttıkça, besleyememe endişesi gibi bir durum ortaya
çıktığında, doğacak -hatta belli bir yaşa gelmiş- çocukların ortadan kaldırılması
ihtimali güçlenmektedir. Sınırsız poligaminin çocuk öldürme vakalannı artırmış
olabileceğini düşünüyoruz.

Bazı araştırmacılar, çocuk gömme fiilinin kabilelerin çoğunda


92
uygulanmadığı, bundan dolayı genel olmadığı görüşündedirler . Bu iddia
yukarıdaki veriler ve mülahazalar ışığında tartışmalı görünmektedir. Bu
araştırmacılardan bazıları, Kur'an-ı Kerim'de ve'd kelmıesiniıı bir defa geçtiğini
(mev'ûde şeklinde), cahiliye şiirinde ise yer almadığını iddia ederek, toprağa
defnetmek suretiyle çocuk öldürme olgusunun nadir olarak vuku bulduğunu
93
düşünmektedirler . Halbuki yukarıda sunduğumuz gibi Kur'an-ı Kerim'de,
hadis külliyatında ve edebiyat literatüründe "çocuk öldürme" ifadesi
kullanılmakta ve bundan cahiliye dönemindeki "gömerek çocuk Öldürme"
94
olgusu anlaşılmaktadır . Kaldı ki ve'd kelimesinin türemişleri, "toprağa

9 0
T a b e r î , Câmül'I-Beyatı, c, VTU, s. 38; Cevad A l i , el-Mufassal, c. V , s. 9 1 .
9 1
H û f î , cl-Mer'efi'ş-Şi'ri'l-Cahilî, s. 299-300; A b d ü t n u i n ' i n v M a c i d , et-Tarihu's-SiyaSî, c. I , s. 54.
9 2
H ü s e y i n e l - H â c Hasan, Hadâratü'l-Ardb fiAsıi'l-CahÜİyye, s. 126; A E m i n A b d ü l ğ a f f a r , el-Calıiliyye, s.
35. B a z ı k a y n a k l a r d a b u i d d i a l a r ı destekleyecek ş e k i l d e K i n d e kabilesinde k ı z ç o c u k l a r ı n ı n g ö m ü l e r e k
ö l d ü r ü l d ü ğ ü belirtilmektedir. B k . : Cevheri, es-Sıhâh, c. I I , s. 546; İ h n M a n z û r , Lisûnii'l-Arab, c. I I I , s.
4 4 3 ; Z e b î d î , Tâctt'l-ArÛs, e. I X , s. 246. Y u k a r ı d a s e r d e t t i ğ i m i z deliiier ise bu işin ç e k daha g e n i ş bir
c o ğ r a f y a d a icra e d i l d i ğ i n i g ö s t e r m e k l e d i r .
9 3
H ü s e y i n e l - H â c Hasan, HadâratU'l-Arab fiAsri'l-Calıiliyye, s. 1 2 6 - 1 2 7 ; M ü n z İ r M e ' a l î k î , . V O / Ö M Î , S. 1 0 1 .
9 4
Şafiî, Ahkâımı'l-Kıır'a/ı, c. I , s. 2 6 6 ; T a b e r î , Câmiu'l-Beyaıı, c. V I I I , s. 32,42^1-3, 60, 6 1 ; C e s s â s ,
Ahkamu'l-Kur'cııt, c. I V , s. 195, Seâlibî, dvâhİrtı'l-Hisâtt, c. I , s. 562, a I I , s. 340; K u r t u b î , cLCâmi', c.
V I I , s. 132; IbmTİ-Ce-vzî, Zâdit'l-Mestr, e l - M e k f e b e t ü ' l - l s l a m î , 3. bsk. Beyrut 1404, c. V I I I , s. 2 4 4 - 2 4 6 ;
;

R â z î , et-Tefsiru'l-Kebîr, c. X I I I , s. 2 3 2 : İ b n Kesir. Tefsir, c. I I , s. 188; S u y u l î , ed-Dilrril'I-Meıısur, Daru'i-


F i k r , B e y r u t 1414, c. V , s. 139; Zetkeşî, el-Burhan, tuk. M . E b u ' l - F a d l İ b r a h i m , B e y r u t 1 3 9 1 , o. I I I , s.
2 8 5 ; Ebussuud, İrşada Akli 's-Selîm, D a r u İ h y a i ' t - T ü r â s i ' l - A r a b î , B e y r u l is., c. I I I , s. 19R. c. V , s. 2 1 , 169;
M u r â d î , Meân'i'l-Kur'atı, c. I V , s. 146; M u b a r e k f ü ı î , TıdıfeM'l-Ahvezl e. V I Î I , s. 355; Ş e v k â n î , Fellm'l-
Kadîr, c. I I , s. 165.
102
gömerek çocuk öldürme" anlamında Arap şiirinde" ve hadis külliyatında
96 97
geçmektedir . Ayrıca mev'ûde kelimesi bir deyimde de kullanılmaktadır .

V- ÇOCUK ÖLDÜRMENİN SEBEPLERİ

İslam öncesi Arabistan coğrafyasında görülen çocuk öldünne


hadiselerinin arkasmda yatan sebepler şu şekilde gruptandı alabilir:

A- Fakirlik

İslam öncesi Arap toplumunda çocuğun aileye getireceği maddi yük,


çocuk öldürme hadisesinin başlıca sebeplerinden biri olarak kabul
99 100
edilmektedir . Bazı müelliflere ve bize göre ise en önemli sebeptir. Hamdi
101
Yazır fakirlik haricindeki sebeplerin nadir görüldüğü kanaatindedir.
Aile, besleyemeyeceği endişesini taşıdığında hayata gözlerini yeni açmış
olan çocuğunu hayat hakkından mahrum edebilmektedir. Çocuk gömmenin bu
yönüyle o döneme ait vahşice bir aile planlaması turu olduğu söylenebilir.

9 5
t l i y y â el-Hâvî, Şerhti Dîvâni'l-Ferezdak, c. I, s. 2 9 3 ; tsfehaııî, Eğânî, c. X X I , s. 2 8 1 , 283; Taberî, Tarih,
D a r u ' l - K ü t ü b i ' l - î l m i y y e , Beyrut 1407.. e. I I I , s. 2 1 3 ; Z e m a h ş e r î , el-Keşşâf e. I V , s. 222; İ b n M a n z ı ı r ,
Lisânil'l-Arab, c. I I I , s. 4 4 2 - 4 4 3 : İ b n Hacer, el-İsâbe, c. I I I , s. 2 4 5 ; N ü v e y r î , Nihây etil'l-Ereb, c. I I I , s.
123; Â l û s î , Bulûğu'l-Ereb, c. I I I , s. 4 2 , 46. Ç o c u k ö l d ü r m e y i d o l a y l ı olarak anlatan b i r şiir için bk.:
M e v s ı l î , el-Mcselü's-Sâir, c. I , s. 61-62; C ü r c a n î , Divânıt'I-Hamâse, c. I , s. 82.
9 6
M a ' m e r b. R â ş i d , Kitabu'l-Câmi', c. I I , s. 440; A h m e d b. Hanbel, Mtisned, c. I I I , s. 33, 5 1 , 53; c. I V , s.
153, 2 5 4 ; A b d b. H u m e y d , el-Müntelıab, s. 150; B u h a r ı , cl-Edebü'l-Miifred, s, 1 1 1 ; D â ı i m î , Sünen, Üık.
F u a d A h m e d Z e m e r l î , c. I I , s. 4 0 1 ; Taberaırî, el-Mıı'cemü'l-Kebir, c. X X , s, 385, 386, 389; B e y h a k i ,
Suabıı'l-îman, c. I I I , s. 253; a.g.e., e. I V , s. 2 5 3 ; İbn A b d i l b e r , et-Tetnlıtd, c. X X I I , s. 2 2 ; H e y s e m î ,
Meanaıı'z Zevâid, c. V I , s. 38-39: İ b n Hacer, el-İsâbe. c. V I I I , s. 143. A y n ı hadis farklı lafızlarla şu
eserlerde de g e ç m e k t e d i r : E b u D a v u d e t - T a y â l i s î , Müsned, c. I I , s. 135; Heysenn, Mecmaıt'z-Zevâİd, c. [,
s. 134; K a y s î , Meclis fi Hadisi Câbir, s. 4 6 ; A z î m â b â d î , Avını 'l-Ma'bud, c. X T V , s. 38.
y 7
B i r k i m s e n i n ç o k k ö t ü b i r durumda o l d u ğ u n u ilade etmek için " g ö m ü l e r e k Ö l d ü r ü l e n ç o c u k t a n daha beter"
("hiive e d a l l ü rain m e v ' û d e " ) deyimi k u l l a n ı l m a k t a d ı r B k . : M e y d â n ı , Mecmau'l-Emsâl, c. I , s. 4 2 4 ;
Z e b î d î , Tâcü'l-ArÛs, c. I X , s. 246.
9 8
"The M a w ' u d a " , Proceedİugs of tlıe Tlıird Session of the ldara-i Maarifi Islamia, [dara-İ M a a r i f - i
Islamia, L a h o r 1942, s. 4 7 - 5 2 ; l i û f i , cl-Mer'e fi'ş-Şin'l-CahiU, s. 3 0 3 - 3 0 4 ; Joseph H e n n h ı g e r ,
"Menschenopfer bei den A r a b e r ı ı " Anllıropos, 53 (1958), s. 7 2 1 - 7 8 5 ; Cî. L . Lasebikan, " E s k i A h i d ' d e
K u r b a n " , t r c : Ahmet G ü ç , Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sy. 7 ( 1 9 9 8 ) , s. 586.
9 9
Z e m a h ş e r î , el-Keşşâf, c. I V , s. 222; Kurtubî, el-Câmi', c. X I X , s. 232; İbn M a n z û r , Lisânil'l-Arab, c. I I I ,
s. 4 4 2 ; K a l k a s a n d î . Sııbhıı 'l-A 'şâ, c. I , s. 4 6 0 : Z e b î d î , Tâcti 'l-Âı fls, c, I X , s, 246; Âlüsî, Bülüğu 'l-Ereb, c.
I I I , s. 4 4 .
1 0 0
Muberred, el-Kâmil, c. I I , s. 604-605; Razî, el-Tefsiru'l-Kebir, c. X I I I , s. 232; İbn Hacer. Felhtı'l-Bârt, c.
V I I , s. 145; N ü v e y r î , Nihâyelıl 'l-Ereb, c. I I I , s. 122; Cevad A l i , el-Mıtfassal, e, V , s. 88, 9 4 : Ş e m s e t t i n
7
G ü n a l l a y , " İ s l a m ' d a n Ö n c e Araplar A r a s ı n d a K a d ı n ı n D u r u m u , A i l e ve T ü r l ü N i k a h Ş e k i l l e r i ' , s. 6 9 5 ;
Hamdi Y a z ı r , Hak Dini Kııı'aıı Dili, Hser N e ş r i y a t , ts., c. I I I , s. 2 0 9 3 ; c. V I I I , s. 5 6 0 3 - 5 6 0 6 : Seyyid
A h d ü l a z i z Salim, Tarilnı'l-Aıab fi Asri'l-Calıiliyve, s. 4 5 1 . K u r t u b î de f a k i r l i k etkenini birinci s ı r a d a
vermektedir: el-Câmi', c, V I I , s. 9 1 , 132.
H a m d i Vazır, Hak Dini Kur'mı Dili, c. I I I , s, >Q'J3.
103
Büyük kısmı çöllerle kaplı Arap Yarımadasının hayat şartlan çetindir.
Yağmurun azlığı, su bulmayı ve topraktan istifadeyi zorlaştırmakta, pek çok
bölgede imkansız hale getimıektedir, Özellikle sıkça meydana gelen kıtlık ve
savaş durumlarında bu zorluklar daha da artmakta, açlık tehlikesi
102
b aşgöstermektedir .

Cahiliye tarihi hakkında elimizdeki en önemli kaynak olan Kur'an-ı


Kerim konunun ekonomik yönünü açıkça ortaya koymaktadır:

" ...fakirlikten dolayı çocuklarınızı öldürmeyin; sizi de onları da biz


besliyoruz..." (el-En'am 6/151)

"Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da sizi de biz


besliyoruz. Onları öldürmek büyük günahtır." (el-İsra 17/31)
Hz. Peygamber'in hadislerinde de meselenin ekonomik boyutu kendini
göstermektedir:

"Günahların en büyüğü seni yarattığı halde Allah'a ortak koşman, senin


yemeğine ortak olacak korkusuyla kız çocuğunu Öldürmen..."
Yukarıdaki ayetlerde fakirliğe iki yönden değinildiği görülmektedir:

a- Ailenin fakir durumda olması,

b- Ailenin çocuk doğduğunda fakir durumda olmayıp ileride meydana


gelebilecek fakirlikten endişe etmesi.
Kur'an-ı Kerim'in bu ifadelerinden, İslam Öncesinde hem mevcut
fakirlikten dolayı, hem de gelecekte başa gelmesi beklenen fakirlik endişesi ile
104
çocuklarm öldürüldüğü anlaşıhnaktadır .
Katâde meselenin ekonomik boyutunu şu çarpıcı ifadelerle dile
getirmektedir: "Cahiliye insanı köpeğini besler, kızını ise esir edilmesi ve
105
fakirlik korkusuyla öldürürdü."
Buraya kadar ele aldığımız bazı örneklerde de konunun iktisadî boyutu
kendim göstermektedir. Cahiliye Mekkesinde Zeyd b. Amr b. NüfeyPin kızları

1 0 2
H û f i , el-Mer'e fî'ş-Sıri'i-Cahilî, s. 2 9 3 - 2 9 4 ; Seyyid A b d ü l a z i z Salim, Tarihti'I-Arab fi AsrVlCahilİyye,
s. 4 5 C M 5 1 .
1 0 3
Ccssâ^Ahkamu'l-Kııı'aıı, c. I V , s. 195.
1 0 4
İ b n Kesir. Tefsir, e. I ! s. 188; Z e r k e ş î , el-Bıırtıan, thk. M . E b u ' i - F a d l İ b r a h i m , Beyrut 1391, e. İ l k s. 2 8 5 ;
N i i v e y r î , NihûyeiH'l-Ereb, c. I I I , s. 122; E b u s s t u ı ı l , İrşad, c. V , s. 169: H ü f i , rl-Mer'e/î'ş-Şi'n'l-Cdlıilî, s.
2 9 3 : Seyyid A b d ü l a z i z Salim, Tarilııı'l-Aıab JT Asri'l-Calıiiİyye, s. 450: İ l a m d ı Vazır, Hak Dini Kıır'tiıı
Dili, c. I I I , s. 2 0 9 3 .
0 5
D a r i m î , S ü n e n , M u k a d d i m e , h T a b e r î , Cânıitı'l-Beyaıı, c. V I H , s. 38: Beyrut 1407/1987, c. X X X , s. 46.
104
gömülmekten kurtardığına daha önce değinmiştik. Bu konudaki rivayetlerde
bazı Mekkelilerin kızlarım besleyemeyecekleri için gömerek öldürmeye karar
verdikleri, Zeyd'in bu çocukları alarak büyüttüğü, 10 yaşlanna gelince
çocukların babalarına giderek kızlarını kendilerine geri verebileceğini, eğer
isterlerse çocuğun masraflarım karşılamaya devam edebileceğim söylediği
106
belirtilmektedir. Halebî de bu rivayetleri, Zeyd'in fakirlik sebebiyle meydana
107
gelen çocuk öldürme teşebbüslerini engellediği şeklinde yorumlamaktadır.
Sa'sa'a b. Naciye'nin yürüttüğü çocuk kurtarma faaliyetinin de fakir aileler
arasında olduğu görülmektedir. Sa'sa'a, öldürmeyip yetiştirmeleri şartıyla her
çocuk için iki gebe ve bir binek deve vermiş, bu şekilde yüzlerce çocuğu
108
ölümden kurtarmıştır . Bunun, ailelerin maddi durumlarını iyileştirmeyi ve
böylece çocuklarını daha rahat şartlarda yetiştirmelerini sağlamayı hedeflediği
açıktır.

Maddi şartların olumsuzluğundan dolayı hayat hakkı elinden alman


çocukların genellikle kız oldukları görülmektedir. Kızların yanında erkek
çocukların da geçim şartlarımn daraldığı durumlarda hayatlarına son verildiği
109
vaki olmuştur. Bununla beraber "cinsiyet" konusunda değindiğimiz
sebeplerden ötürü kızlar daha büyük oranlarda öldürülmüştür. Kızların yanında
erkek çocukların da bilhassa ekonomik sebeplerle hayatına son verilmesi o
dönemin düşünce tarzında normal bir davranıştır. İslam öncesi Arap
toplumunda erkek çocuklara kızlardan daha fazla değer verildiği bir gerçektir.
Bununla beraber kendisine göre yeterli sayıda erkek evladı olan bir kimsenin
istemediği bir erkek çocuğu doğması durumunda, geçim sıkıntısı içinde
bulunuyorsa çocuğunu ortadan kaldırması o dönemin zihniyetine yabancı
olmayan bir davranıştır. Hûfî'ye göre maddi darlıktan dolayı çoğunlukla kız
çocukların hayatına son verihnesi, onların değersiz görülmesinden
kaynaklanmamakta, aksine onları açlığın getireceği sefalet ve düşkünlükten
110
korumayı amaçlamaktadır .

1 0 6
İbn Sa'd, Tabakât, c. I I I , s. 3 5 3 ; İ b n Kesîr, el-Bidâye, c. I I , s. 2 3 8 , 2 4 1 ; H a l e b î , es-Sîre, c. I , s. 7 3 .
1 0 7
H a l e b î , es-Sîre, c. I , s. 73. H a l e b î , bu işi yapan k i ş i y i " A m r b. N ü f e y l " olarak kaydetmektedir k i bu
durumda adı g e ç e n k i ş i Z e y d ' i n b a b a s ı o l m a k t a d ı r . Z e y d ' i n b a b a s ı A m r ' ı n da ç o c u k k u r t a r m ı ş
o l a b i l e c e ğ i n i d ü ş ü n m e k m ü m k ü n s e de - y u k a r ı d a v e r m i ş o l d u ğ u m u z g i b i - H a l e b î h a r i c i n d e k i kaynaklarda
b u ş a h ı s " Z e y d b. A m r b. N ü f e y l " ş e k l i n d e k a y d e d i l m i ş t i r . Bundan d o l a y ı " Z e y d " kelimesi H a l e b î
n ü s h a s ı n d a n herhangi b î r ş e k i l d e d ü ş m ü ş olabilir.
1 0 8
T a b e r â n î , el-Mu'cemü'l-Kebîr, c. V I I Î , s. 7 7 : H â k i m , Müstedrek, o. I I I , s. 7 0 7 ; İ b n A b d i i b e r , İsîî'âb, c.
V I I I . s. 718; İhn Kesîr, el-Bidâye, c. X I , s. 2 6 2 - 2 6 3 . Sa'sa'a'ya d e ğ i n e n b a ş k a rivayetler için bk.: Âlûsî,
Bulûğu •l-Eıeb, c. I I I , s. 4 5 .
m
K u r l u b î , el-Câmi', c. V I I , s. 132; İ h u ü ' l - R s î r ei-Cezerî, en-Nihaye, e. V , s. 142: İ h n Kesir, Tefsir, c. I I , s.
188; İbn Haeer, Ferlin'l-Bâri, c. X , s, 407; İ b n M a n z û r , UsâmVl-Arab, c. I I I , s. 4 4 3 ; H a l e b î , es-Sîre, c. I I ,
s. 161; Z e b î d î , Tâcifl-Arûs, c. I X , s. 246; M u b a r e k f ü r î , Tııhfelü'l-Ahvezî, e. V I I I , s. 355; Cevad A l i , el
Mufassal, c. V , s. 95.
l l u
IIülî, el-Mer'efî'ş-Şi'ri'l-Cahilî, s. 305.
105

Yukarıda manalarını verdiğimiz ayetlerde çocukların öldürülmesinden


bahsedilmekte fakat bunun ne şeidlde yapıldığına değinilmemektedir. Bu
1
öldürme şeklinin "toprağa gömmek" olduğu kabul edilmektedir" .
Besleyememe korkusuyla çocuk öldürme uygulamasının, toplumları
ekonomik yönden sarsan ve insan için en temel ihtiyaç olan beslenmeyi dahi
zorlaştıran kıtlık, savaş gibi olağanüstü şartlarda daha fazla gerçekleşmiş
olduğu, bolluk dönemlerinde ise azaldığı düşünülebilir.

B- Namus Anlayışı
İslam Öncesi Arap Yarımadasında çocuk öldürme hadiselerinde önde
gelen iki etkenden biri. Arap toplumunun o dönemde sahip olduğu namus
112
anlayışıdır . Bu, çocuk öldürme sebepleri arasında bizce ekonomik etkenden
sonra ikinci sırada gelmektedir. Yukarıda en önemli etkenin ekonomik
olduğunu belirtmiştik. Âlûsî ise çocuk öldürme vakalarının çoğunlukla namus
endişesinden kaynaklandığı görüşündedir '.

Namus koruma amacıyla çocuk öldürme vakalarının yaygınlık derecesi


açık değildir. Temim kabilesinden Kays b. Asım ve Tağlib kabilesinden
Mühelhil örnekleri, bu iki kabilede namus anlayışı sebebiyle çocuk
öldürüldüğünü göstermekle birlikte başka kabilelerde vuku bulup bulmadığı
cevap bekleyen bir sorudur.

Namus anlayışı sebebiyle öldürme olgusu sadece kız çocuklarla ilgilidir.


İslam öncesi Arap toplumunda kadma hak ettiği yer verilmemekle birlikte ırz ve
114
namusuna büyük kıymet verilmekteydi . Hûfî'ye göre namus koruma
amacıyla kız çocukların öldürülmesi, Arap toplumunda kadının tamamen
değersiz kabul edildiğini göstermemekte, aksine ırz ve namusuna değer

1 1 1
R a z î , et-Tefshv 'UKebîr, c. X I I I , s. 2 3 2 ; thıı Hacer, Fetlm 'l-Mıt, c X , s. 4 0 7 .
1 1 2
M ü b e r r e d , el-Kâtnil c. I I , s. 6 0 5 ; Şafiî, Ahkâmıı'l-Kıır'atı, c. I , s. 2 6 6 ; T a b e r î , Câmiıt'l-Beyan, c. V I I I , s.
3 8 ; Z e m a h ş e r î , el-Kaşşâf, c. I V , s. 2 2 2 ; K u r t u b î , el-Câmi\ c . V I I , s. 9 1 ; c. X I X , s. 2 3 2 ; N ü v e y t î ,
Nihâyelîi'l-Ereb, c. I I I , s. 1 2 2 - 1 2 3 : S e â l i b î , Cevâhim'l-Hisdn, c. I , s. 5 6 2 ; R a z î , et-Tefsiru'l-Kebîr, c.
X I I I . s. 2 3 2 ; İ b n Hacer, Fethu'l-Bâıİ, c V I I , s. 145; H a l e b î , es-Sîre, c. I I , .s. 5 8 9 ; N e v e v î , Sahih, c. X , s.
17; İlin K e s î r . Tefsir, e. I I . s. 188; İ b n M a n z ü r , Usâııil'l-Arab, c. I I I , s. 4 4 2 ; Z e b î d î , Tâclt'l-Ar&s, c. I X , s.
2 4 6 ; Ş e v k â n t Fethu'l-Kadîr, c. i l , s. 1 6 5 ; M u b a r e k f f l r î , Tnhfetü'1-Ahvezî, c. V I I I , s. 3 5 5 ; A z î n ı â b â d î ,
Avnu'i-Ma'bud, c. X I V , s. 3 8 ; Â l û s î , Bülfığtt'l-Ereb, c. I I I , s. 42-43; Cevad A H , el-Mııfassat, c. V , s. 88,
90.
: ı
" Â l û s î , Bulûğu 'l-Ereb, c. I I I , s, 4 3 .
1 1 , 1
A b d ü J n ı t i n ' i m M a c i d , et-Tarihıı 's-Siyasî, c. I , s, 5 5 .
1 1 5
H û f i , el-Mer'e fî ş-Şı'ri'l-Cahilî, s. 305.
6
" I I û l î , a.g.c, s. 293, 2 9 6 .
106
verildiğini ve bundan dolayı himaye ve konuna altina alındığını ifade
117
etmektedir .

Namusunu korama endişesi taşıyanlar kız çocuklarını genellikle


118
doğdukları zaman gömerek öldürürlerdi . Rahatlıkla konuşabilecek kadar
119
büyüyen , hatta altı yaş civarındaki kızını toprağa defnedenler de
120
bulunuyordu.

Namusunu koruma düşüncesi ile kızlarını toprağa gömerek öldüren ilk


121
kişinin Kays b. Asım olduğu rivayeti daha Önce temas ettiğimiz gibi ihtiyatla
karşılanmalıdır. Zira onun gibi bir kabile reisi olan MühelhiPin, ondan yaklaşık
bir asır önce bu fiili işlemeye teşebbüs ettiğini daha önce belirlemiştik. Zengin
bir kişi olan Mühelhirin fakirlik endişesinden başka bir etkenle bu teşebbüste
122
bulunduğu açıktır. Bu etken, namus koruma endişesi veya aşağıda
anlatacağımız uğursuzluk olabilir. Kays b. Asım ile birlikte kabile önderlerinin
çocuklarım öldürme hadiselerinin artmış olduğu düşünülebilir.

Kays b. Asım'ın kızlarını toprağa gömmek suretiyle Öldürmeye başlaması


kaynaklarımızda ayrıntılı bir şekilde kaydedilmiştir. Kays'ın on kadar kız
123
çocuğunun hayatma son verdiğim yukarıda belirtmiştik. Özellikle bu
çocuklardan birinin başına gelenler, İslam dininin arzedildiği toplumun
durumunu bariz bir şekilde göstermektedir. Kays'ın seferde bulunduğu bir
zamanda bir kızı dünyaya gelmiş, annesi çocuğunu kurtarmak için dayılanmn
yanma göndermiş, Kays döndüğünde bebeğin ölü doğduğunu söyleyerek bir
kızı olduğunu gizlemişti. Birkaç yıl sonra artık rahatlıkla konuşabilecek kadar
büyüyen çocuk annesini ziyarete geldiğinde Kays çocuğu görerek zekasından
ve güzelliğinden hoşlanmış, kendi kızı olduğunu bilmediği için kadına onun
kim olduğunu sorunca kadın ağlayarak gerçeği Kays'a anlatmıştı. Bunun
üzerine Kays çocuktan uzak durmuş, bir gün çocuğu yanma alarak tenha bir

1 , 7 , , ,
mii,el-Mer efî ş-Şi'ri l-Cahilî s. t 305.
1 1 8
A z î m a b â d î , Avım 'l-Ma 'bııd, c. X I V , s. 38.
1 1 9
İsfehanî, Eğânî, c. X I V , s. 7 0 - 7 1 ; Cevad A l i , el-Mufassal, c. V , s. 89.
1 2 0
T a b e r â n î , el-Mıı'cemÜ'l-Kebîr. e. V I I . s. 39. B u k o n u d a k i rivayet bazı farklarla ş u k a y n a k l a r d a da yer
a l m a k t a d ı r : B u h a r ı , et-Tarilıu'l-Kebîr, c. I V , s. 7 2 ; A h m e d h. Hanbel, Milmed, c I , s. 398; E b u D a v u d ct
T a y â l i s î , Miisned, c. I I , s. 185; H ü s e y n î , el Beyan ve'l Ta'rîf, c. 11, s. 266.
İsfehanî. Eğânî, c. X I V , s. 72: İbn Hacer. el-hâbe, c. V, s. 25fj; N ü v e y r î , NtJ/âyel/l 'l-Ereb, c. 111, .s. 123.
1 1 1
Hûfi, et-Mer 'e fi 's-Şı W '1-Cahilî, s. 294.
1 2 3
İsfehanî, Eğânî, <J. X I V , s. 70-72; Z e m a h ş e r î , el-Mustaksâ, e. I , s. 217-218: Meydant, Mecmaıt 'l-Emsâl, c.
I , s. 425; K a l k a ş a n d î , Subhıı'l-A'şâ, c I , s. 4 6 0 ; N ü v e y r î , Nilıâyelii'l Ereb, e. I I I , s. 123. K a y s ' ı n g ö m e r e k
ö l d ü r d ü ğ ü k ı z l a r ı n ı n sayısı h a k k ı n d a sekiz ile o n ü ç a r a s ı n d a farklı rivayetler b u l u n m a k t a d ı r . " O n i k i veya
o n ü e " ş e k l i n d e k i rivayet jçjn b k : T a b e r â n î , el-Mıı'cemll'l-Kebîı; c. X V I I I , s. 338; I l e y s e m î , Mecmaıı'ı-
Zevâid, c V I I . s. 134. Sekiz kızını ö l d ü r d ü ğ ü n ü belirttiği rivayet iein bk.: T a b e r â n î . el-Mıı'cemu'i-Kebîı,
c. X V I I I , s. ^37: T a b e r î , Câımu'l-Beyan. c. X X X . s. 46. Kays ile d ö n m e y i reddeden kimsenin K a y s ' ı n
kızı o l d u ğ u da n v a y c l edilmektedir: M e y d a n ı , Mecmuu 7 Emsâl, c. 1, ,v. 425.
107
yere götünııüş, bir çukur kazarak çocuğu içine koyunca babasının niyetini
anlamayan çocuk Kays'a ne yaptığını sormuştu. Kays kızının üzerine toprak
atmaya başlayınca çocuğun ağzuıdan şu sözler dökülmüştür: "Babacığım,
üzerimi toprakla mı örtüyorsun? Beni burada yalnız başıma bırakıp gidecek
misin?" Ancak babası, çocuk tamamen toprağa gömülene ve sesi kesilene kadar
üzerine toprak atmaya devam etmiş, böylece kızının hayatına son vermiştir.
Kays yıllar sonra Temim kabilesi heyeti içinde Hz. Peygamber'i ziyaret edip
huzurunda İslam'ı kabul ettiğinde bunları anlatarak, öldürdüğü çocuklar içinde
sadece bu kıza acıdığını söylemiştir. Bunları dinleyen Hz. Peygamber'in
124
gözlerinden yaşlar akmıştır. Hz. Peygamber Kays'a. gömerek öldürdüğü her
kızı için bir köle azad etmesini emretmiş, Kays ise kölesi olmadığım, deve
yetiştirdiğini söyleyince Hz, Peygamber eğer isterse kızlardan her biri için bir
125
dişi deve kurban etmesini buyurmuştur . Hz. Ebubekır Kays b. Asrnı'a neden
kızlarını gömdüğünü sorunca Kays "Onların kendilerine denk olmayanlarla
126
evlenmelerinden korktum" cevabım vermiştir, Kays'ın bu sözü yukarıdaki
haberle birlikte düşünüldüğünde, kızlarının büyüyüp evlendikten sonra savaş
gibi bir sebeple esir düşüp cariye haline gelmelerinden endişe ettiği anlaşılabilir.

Kabile önderlerinin sadece namus ve aile şereflerini koruma endişesi ile


kızlarını gömerek öldürmelerinin anlamı onların fakirlikten başka bir sebeple
böyle bir uygulamaya başvurmuş olmalarıdır. Zira kabilelerin önde gelenleri
maddi yönden diğer kabile üyelerine kıyasla genel olarak daha iyi durumda
bulunmaktadırlar.

Namus anlayışından kaynaklanan çocuk öldürme hadiseleri, ekonomik


gerekçelerle öldürme vakalarından bizce şu sebeplerle daha az meydana gelmiş
olmalıdır:

a) Namus koruma endişesi ile çocuk öldürme, kabilelerin önde


gelenlerinin uyguladığı bir yöntem gibi görünmektedir. Bir kabilenin önde
gelenleri, kabilenin diğer mensuplarma nazaran sayıca daha az olduğundan bu
sebeple çocuk öldürme hadiselerinin oran olarak fakirlikten dolayı
öldürmelerden daha az gerçekleştiğini tahram ediyoruz.

İ s t e h a n î , Eğânî, c. XIV, s. 7 0 - 7 2 .
T a b e r â n î , el-Mu'cemü'l-Kebîr, c. X V I I I , s. 3 3 7 - 3 3 8 : Kıırtubî, el-Câmi\ c. X I X , s. 2 3 3 ; İ b n Hacer, el-
İsâbe, c. V , s. 2 5 9 .
İbn Hacer, el-îsâbe, c. V . s. 2 5 8 . K a y s b. A s ı n ı ' ı n eli k a n l ı bir canı o l d u ğ u zann edilmemeli d ir. Aksine akıl
ve b i l m ö z e l l i k l e r i y l e ü n l ü d ü r . O n u n b u ö z e l l i k l e r i n i anlatan bir hadise ç a r p ı c ı d ı r : B i r g ü n yanma b i r i ö l ü ,
diğeri b a ğ l a n m ı ş i k i kişi getirirler. Ö l e n kendi oğlu, k a t i l ise öz y e ğ e n i d i r . Y e ğ e n i n e d ö n e r ve ş u n l a r ı
söyler; " E y y e ğ e n i m ! N e k ö t ü İş y a p t ı n ! A l l a h ' a asi oldun, a k r a b a l ı k b a ğ l a r ı m k o p a r d ı n , o k u n u kendine
a t t ı n . " Sonra k a t i l i serbest b ı r a k t ı r ı r ve ö l d ü r ü l e n o ğ l u n u n annesine diyet olarak k e n d i s ü l ü s ü n d e n 100
deve g ö n d e r i r . B k . : İ b n Hacer, el-İsâbe, c. V , s. 258. B u derece i n s a f merhamet ve f e d a k a r l ı k sahibi b i r
a d a m ı n Öz ç o c u k l a r ı n a k ı y m a s ı eahiliye t o p l u m u n u n acı ç e l i ş k i l e r i n d e n biridir.
108
b) Kaynaklarımızın bir kısmında namus anlayışı etkeni, kız çocukların
gömülerek öldürülmesi konusunda fakirlik etkeni ile birlikte, hatta bazan
127
fakirlikten önce zikredilse de elimizde Mühelhil ve Kaj's b. AsımMan başka
somut örnekler bulunmamaktadır.

Bazı Arapların çocuklarını toprağa gömerek öldürmekle övündükleri


128
kaydedilmektedir . Bu durumun namus anlayışından kaynaklanan hadiselerde
olabileceğini tahmin ediyoruz.

Bize göre namus endişesi ile kız çocukların hayatına son verilmesi
uygulamasına özellikle çatışma ve savaş dönemlerinde daha fazla başvurulmuş
olmalıdır. Zira ancak bu dönemlerde esarete, ardından kölelik ve cariyeliğe
maruz kahnabilmektedir. Barış zamanlarında ise bu sebepten kaynaklanan kız
çocuk öldürme hadiselerinin daha az gerçeldeştiğini tahmin ediyoruz.

C- Uğursuzluk ve Bedensel Engelliler


Arap Yarımadasında İslam öncesinde çocuk öldürme sebeplerinden biri
de bazı çocuklarda uğursuzluk bulunduğu inancı idi. Bu sebeple öldürülenler de
kız çocuklardı. Çolak yahut kötürüm, alaca tenli, cildinde siyah benekler
bulunan, gözleri görmeyen bazı kızlar uğursuzluk getirdikleri düşüncesiyle
129
gömülerek öldürülürlerdi. Görüldüğü gibi sayılan özelliklerin çoğu bazı
hastalık ve bedensel sakatlıkları ifade etmektedir. Cahiliye insanı, çoğu kalıcı
olan ve o dönemin tıbbî imkanları içinde tedavi ihtimali hemen hemen hiç
bulunmayan bu özellikleri taşıyan kız çocuklarının hayat hakkını ellerinden
alabilmiştir. Hûfî'ye göre bu özellikleri taşıyan kızların yetiştikten sonra
evlenmeleri çok zor olduğundan cahiliye inşam bunları uğursuzluk sebebi
saymış olmalıdır .
Mekke'de meydana geldiği kaydedilen bir hadise buna bir örnektir. Daha
önce temas ettiğimiz gibi Hz. Pe3'gamber'in annesi Amine'nin amcası,
uğursuzluk getireceği düşüncesiyle kızı Şevde bint Zühre'yi toprağa
131
gömdürerek öldürtmeye teşebbüs etmiş, ancak bundan vazgeçmiştir .

Kalkaşandî, Subhu'l-A'şâ, c. I , s. 460; tbn Kesîr, Teftir, c. I I , s. 188; Şevkânî, Fellut'l-Kadîr, c. I I , s. 165;
 l û s î , Biilûğıı "l-Ereb, c. I I I , s. 4 2 . A z î n ı â b â d î , Avım 'l-Ma 'btıd, c X I V , s. 38.
Hııfi, eİ-Mer'efi'if-Şi'ri'i-Cahitî, s. 293.
S ü b e y l î , er-Uavdu'l-Ünüf, c. V , s. 88-89; H ü s e y i n e l - H â c Hasan, Hadâratü'l-Arab fi Asri'l-Cahüiyye, s.
126; Â l û s î , Biilûğıı 'l-Ereb, c. I I I , s. 4 3 ; Seyyid A b d ü i a z i z S a l i m , Tarilm'l-Arab fiAsri'l-Cahİliyye, s. 4 5 1 .
Hûfî, el-Mer'efi'ş-Şi'ri'l-Cahilî, s. 297.
I l a l e b î , es-Sîre, e. I , s. 7 3 - 7 4 : Â l û s î , Bulûğu'l-Ereb, c, I I I , s. 43^14; Cevad A l i , el-Mufassal, c. V, s. 89,
92.
109
Hûfî'nin A l i Abdülvâhid Vâfî'den aktardığı bir görüşe göre kız çocuklar
hakkındaki eski bir dinî inanç da çocuk Öldürme sebeplerinden birini
oluşturmuştur. Bu İnanç, kız çocukların şeytanın yarattığı pis bir varlık
132
olduğudur.

Uğursuzluk, çocuk öldürme olgusunun sebepleri arasında en az


zikredilenidir. Bundan dola5'i uğursuzluk sebebiyle çocuk öldürme
hadiselerinin, yukarıda ele aldığımız fakirlik etkenine kıyasla daha az oranda
gerçekleştiği anlaşılmaktadır.

D- Dini Sebep: Çocuk Kurban Etme

islam öncesi Arap Yarımadasında çocuk öldürme sebeplerinden biri de


kurban etmedir. Çeşitli şekillerde uygulanan çocuk kurban etme olgusu,
Ortadoğu, Roma, kuzey Avrupa, Hindistan gibi kadim dünyanın pek çok
133
bölgesinde görülen yaygın bir dinî uygulamaydı . Henninger'e göre Arap
Yarımadasında -ister çocuk olsun ister yetişkin- insan kurban etme vakaları,
Ortadoğu bölgesindeki diğer Samî kavimlere nazaran daha az görülmüştür.
İnsan kurban etme olgusu, Arap Yarımadasına bu kavimlerden etkilenme
134
sonucu girmiştir .

İnsan kurban etme konusunda ilk akla hadise olan Hz. İbrahim'in oğlu
İsmail'i kurban etme teşebbüsünün İslam öncesi Araplarının zihniyetine bir
etidsinin olup olmadığı konusunda herhangi bir rivayet tesbit edemedik.
Arap Yarımadasında çocuk kurban etme olgusunun en fazla bilinen
örneği Hz. Peygamber'in babası Abdullah ile ilgilidir. Rivayete göre Hz.
Peygamberin dedesi Abdülmuttalib, Mekke'de bir dönem atıl vaziyette kalmış
olan zemzem kuyusunu tekrar istifadeye sunmak için kazarken sadece bir oğlu
vardı. O dönemde çok sayıda erkek evlat sahibi olmak, kuvvet ve kudret sahibi
olmak demekti. Kazı işinde az kimsenin çalışması sebebiyle iş hem yorucuydu,
hem de yavaş ilerliyordu. Bu durum Abdühnuttalib'in ağırına gidiyordu. Bir
adakta bulundu: Eğer 10 oğlu olursa birini kurban edecekti. Yıllar soma dileği
yerine geldi. Çocukları yetiştiğinde bir gün onları biraraya topladı ve yıllar
önceki adağını bildirerek onları Allah'a verdiği sözü yerine getirmeye davet etti.
Oğullarından birinin itiraz etmesine mukabil diğerleri adağını 3'erine getirmesini

İ V 1
H u r i . el-Mer'efî's-Şi'ıi'l-Cahilî, s. 2 9 6 - 2 9 7 .
" T h e M a w ' u d a " , Proceed'mgs of tlıe Third Sessioıt of the idam-i Maarifi Islatma, s. 4 7 - 5 2 . Çeşitli
sebeplerle insan k u r b a n etme olgusu, bazı d ö n e m l e r d e İ b r a h İ m î dinlerden Y a h u d i l i k m e n s u p l a r ı n a dahi
s ı z m ı ş t ı r . B k z . : G . L . Ln.tebikaıı. " l i n k i A h i d ' d e K u r b a n " , s. 5 8 6 ; A l i Osman Alcş, İslam'a Göre Cahih'ye
ve Ehl i Kitah örf ve Âdetleri, Beyan Y a y ı n l a r ı , İ s t a n b u l 1996, s. 194-195.
1
'" Joseph H e ı ı n i n g e r , "Jvlenscherjopfer bei den A r a h e r u " s. 7 5 8 .
110

ve istediğini yapmasını söyleyerek sonuca razı oldular. On kişi arasında kur'a


çekildi ve kur'a Abdullah'a çıktı. Ancak kimse onun kurban edilmesine razı
değildi. Abdullah'ı kurtannanm çaresi olarak babası onun karşılığında 10 deve
koyarak yemden kur'a çektirdi. Kur*a tekrar Abdullah'a çıkınca 10 deve daha
koyarak yeniden kur'a çektirdi. Böylece tekrarlanan kur'alar her defasında
Abdullah'a çıkınca deve sayısı 100'e ulaştı. Bu defa kur'a develere çıkınca
135
Abdullah kurban edilmekten kurtulmuş oldu. Kur'a Abdullah'a ilk çıktığında
babası onu kurban etmeye teşebbüs etmiş fakat Kureyşliler ve diğer oğullan
"Eğer sen bunu yaparsan bundan sonra herkes çocuğunu getirip kurban eder"
136
diyerek ona engel olmuşlardır.

Burada bahsi geçen çocuk öldürme hadisesi, yukarıda anlattıklarrmızdan


farklı olarak dinî bir mahiyet taşımaktadır. Bundan dolayı "çocuk kurban etme"
olarak adlandırdık. Bu hadisede tasvir edilen can alma, toprağa gömme veya
daha başka bir surette değil, hayvan kurban etmede olduğu gibi boğazı kesmek
137
{nahr, zebh) şeklindedir .

îslam öncesi Arap Yarımadasında çocuk kurban etme konusunda İslam


kaynaklarında bizim ulaşabildiğimiz tek örnek budur. Görüldüğü gibi bu
hadisenin sonucunda çocuğu kurban etme fiili gerçekleşmemiştir. Cahiliye
döneminde çocuk kurban edildiğinden bahseden İslam müelliflerinin verdikleri
138
başka bir örnek bulunmamaktadır.

Çocuk kurban etme konusunda İslam kaynakları haricinde bazı rivayetler


bulunmaktadır. Bu rivayetlerden birinin kaynağı olan Porphyrius (m. 111.
yüzyıl)'a göre Kuzey Arabistan vahalarından Duma'da (Henninger'e göre
Dûmetü'l-Cendel) ahali her yıl bir çocuk kurban eder ve Altar'm altına
T 139
gömerdi.
Bu konudaki bir başka vakayı tarihçi Antakyalı İsaac (m. V. yüzyıl)
kaydetmiştir. "Vahşi Araplar" o dönemde Sasani İmparatorluğu'na bağlı
Mezopotamya bölgesindeki Beth-Hûr şehrine baskın düzenlemiş, esir aldıkları
çok sayıda kız ve erkek çocukları Uzzâ adlı puta kurban etmişlerdir. Bu

1 3 5
i b n Sa'd, Tabaköt, c. i , s. 69-70; İ b n H i ş a m , es-Strettt'ıt-Nebeviyye, (hk. Mustafa e s - S a k â , İ b r a h i m el-
E b y â r i , A b d ü l h a f i z Ş e l c b î , D a r u İ h y a i ' t - T ü r â s i ' l - A r a h î , B e y r u t 1985, c. I , s. 151-155; İbn Kesir, el-
Bidâye, c. I I I , s. 3 4 4 - 3 4 7 .
L , f i
i b n Hİşarn, es-Sîre, c. I , s. 153; Â l û s î , Jîti/iiğii 'l-Ereb, c i l i , s. 46-49.
1 1 7
İ b n Sa'd, Tabakât, c. I , s. 69-70.
I 3 f i
K u r t u b î , e.lCâmi\c. V I I , s. 9 1 ; Ş e v k â n î , Felluı'l-Kadîı; c. I I , s. 165.
'''' Jose-ph Hennmger, "Menschenopfer bei den A r a b e r ı ı " s. 746
us
1,10
Arapların hangi kabile veya kabilelere mensup olduğu belli değildir. Bununla
beraber çölden gelen bcdevî Araplar olduktan tahmin edilebilir.

Bazı araştırmacılar Kur'an-ı Kerim'dcki "Aynen bunun gibi, müşriklerin


birçoğuna, Allah'a ortak koştukları putlar öz evlatlarmı öldürmeyi güzel
göstermiştir ki, hem onları yok etsinler hem de dinlerini karmakarışık hale
getirsinler. Allah dileseydi bunu yapamazlardı. O halde onları düzdükleri
iftiralarla başbaşa bırak." (En'am 6/137) ayetinde çocuk kurban etmeye işaret
143
edildiği görüşündedirler . Cevad Ali'ye göre cahiliye insanının, meleklerin kız
cinsiyetinde oldukları, gömülerek öldürülen kızların onların nezdine
gönderildiği telakkisi, dini bir inançtan kaynaklanan bir çocuk öldürme
144
olgusudur. Yine ona göre gömerek çocuk öldürmenin bazı eski dinî
telakkilerle ilgisi olmalıdır. Ancak toprağa gömme yolunu garip bulmaktadır.
Zira kurbanda hedef kan akıtmaktır. Gömme işleminde ise kan akıtma özelliği
145
bulunmamaktadır. Bize göre Arap Yarımadasındaki çocuk öldürme
olgusunun, çevre kültürlerdeki çocuk kurban etme olgusuyla geçmişten gelen
bir ilgisi bulunabilir. Bununla beraber böyle bir ilginin bulunduğu farzedilse
dahi İslam'ın geldiği dönemde bu ilginin büyük ölçüde unutulduğu, çocukların
çoğunlukla ekonomik gerekçelerle öldürüldüğü görülmektedir. Çocuk öldürmek
için toprağa gömme usulünün kullanılması da bu fiilin kurban düşüncesinden
uzak olduğunu ortaya koymaktadır.

Joseph Ilenninger, a.g.nı., s. 7 4 2 .


1 , 1 1
" T h e M a w ' u d a " , Proceeditıgs of the Tlıİrd Sessiotı of the Idara-i Maarif-i Islamia, s. 4 7 - 5 2 . Ç e ş i t l i
sebeplerle insan kurban etme olgusu, b a z ı d ö n e m l e r d e İ b r a h i m î dinlerden Y a h u d i l i k m e n s u p l a r ı n a dahi
s ı z m ı ş t ı r . B k z . : G. L . Lasebikan, " E s k i A h i d ' d e K u r b a n ' ' , s. 586"; A l i O s m a n A t e ş , İslam 'a Göre Cahiliye
ve E/t/-/ Kitab Öıf ve Âdetleri B e y a n Y a y ı n l a r ı , İ s t a n b u l 1996, s. 194-195.
H î
İ b n Sa'd. Tabakât, c. I , s. 69-70.
u i
S ü l e y m a n A t e ş , Kıır'aıı Ansiklopedisi, K u r ' a n B i l i m l e r i A r a ş t ı r m a V a k t i , İ s t a n b u l ts., c. X I . s. 500. B a ş k a
b i r ç a l ı ş m a d a cahiliye A r a p l a r ı m n ü ç sebeple ç o c u k l a r ı n ı Ö l d ü r d ü k l e r i , bunlardan i l k i n i n p u t l a r ı n ı
m e m n u n etmek için ç o c u k l a r ı n ı sunaklarda k u r b a n e t t i k l e r i iddia e d i l m i ş ve sadece E n ' a m 6/137 ayeti
d e l i l o l a r a k g ö s t e r i biliştir. B k : Sîret Ansiklopedisi, haz.: Afzalur rahman, I r a : Mustafa A y k a ç ve diğ..
İ n k ı l a h . 1990, c. I I , s. 226, Y u k a r ı d a m e a l i n i v e r d i ğ i m i z bu ayet ise btı konuya d o ğ r u d a n delalet
e t m e d i ğ i n d e n , iddia b o ş l u k t a k a l m a k t a d ı r .
1 _ H
C e v a d A l i , el-Mııfassal, c. V , s. 9 3 - 9 4 .
1 4 5
A.g.e., c. V , s. 9 7 - 9 8 .

You might also like