You are on page 1of 5

FEZAiLÜ'I- KUR' AN

disi'nin Feia'ilü'l-~ur'iin, Abdullah b. ilmi ve bu alanda yazılan eserleri ifade üzerinde olduğu rivayet edilen (Süyüti,
Es'ad el- Yafıfnin Mul]taşarü'd-düreri'n­ etmektedir. Kaynaklarda yaygın olarak ll, 220) sahabe nesiinin her ferdi kendi-
nazim ii teiii'ili'l-Kur'iini'l- 'azim ve fezailü's-sahabe şeklinde geçen bu tam- ne düşen görevi yerine getirmeye çalış­
İbn. Kesir'in Feiii'ilü'l-~ur'iin adİı eser- lamanın "fezailü'l-ashab, menakıbü's­ mıştır. Ayrıca vahyin canlı şahidi olan,
leri de bu konuya dair önemli kitaplar- sahabe, fezailü ashabi'n-nebi, ma'rife- Kur 'an ve Sünnet'i daha sonraki nesille-
dır. Bibliyografik kaynaklarda fezailü'l- tü's-sahabe" tarzında kullanıldığı da gö- re ulaştırmada köprü vazifesi gören bu
Kur'an'la ilgili daha birçok eser adı geç- rülmektedir. nesil Kur'an -ı Kerim'de övgüyle anılmış ;
mektedir (b k. Ali Şevah İshak, lll, 3 ı ı- 322). Ashap, mallarını ve canla rını ortaya mutedil bir ümmet oldukları (el-Bakara
Bundan başka Kur'an ilimlerine dair ge- koyarak Hz. Peygamber'e bağlanmaları, 2/ 143), Allah ve Resulü'ne iman edip tam
niş kapsamlı eserler içinde çoğunlukla Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek ve öğretmek teslimiyet gösterdikleri ve büyük ecir
"Fezailü'l-Kur'an" başlığı altında bu ko- için çalışmaları, İslamiyet'i yaşamak ve kazandıkları (Al- i imran 31 ı 72, ı 73), Al-
nudaki rivayetler aktanldığı gibi (mese- yaşatmak için büyük fedakarlıklar gös- lah'ın kendilerinden, kendilerinin de Al-

la bk. Zerkeşi, ı . 432-456 ; Süyüti, ll, ı ı 13- termeleri sebebiyle Kur'an'da "i nsanlık lah'tan razı oldukları ve ebedi kalacak-
için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmet" ları cennetin onlar için hazırlandığı (et-
1141) tefsir kitaplarında da müfessirin
metoduna göre sürelerin başında veya (Al-i İmran 3/ 110) diye övülmüştür. Tevbe 91 ı 00) bildirilmiştir. Kafirlere karşı
sonunda tefsiri yapılan süreyle ilgili fe- Allah'a imandan vazgeçmemek, pey- sert, birbirlerine karşı merhametli olan,
zail hadislerine yer verilmiştir. gamberine ve kitabına bağlı kalarak Allah 'ın rızasını kazanmak için ibadet
O'nun rızasını kazanma uğrunda büyük eden, Tevrat ve İncil'de de övülen, ken-
BİBLİYOGRAFYA :
M. F. Abdülbakf. el·Mu'cem, "Kur'&n", "ki- sıkıntılara katianan sahabilerden Mek- dilerine af ve mağfiretle büyük müka-
tab", md.leri ; Müsned, lll, 128, 242; Darimi. ke'de İslam'a giren Bilal-i Habeşi, Mik- fat vaad edilen (el-Feth 48 / 29) bu insan-
"Feza'i!ü'l -~ur'&n", 1, 6, 34, "Salat", 171 ; dad b. Esved, Arnmar b. Yasir, Suheyb-i la rın Allah ve Resulü'ne yardım eden sa-
Buhar!, "Feza'i!ü'l -Kur'an", 19, 21 , 34; Müs- dık mürninler (el-Haşr 59 /8 ) ve seçkin
lim. "Müsafir!n", 232, 234; ibn Mace. "Mu -
Rumi ve Sümeyye bint Habbat demir-
den yelekler giydirilip kızgın güneş al- kişiler oldukları (en-Nemi 27159; İbn Ke-
kaddime", 16 ; Tirmizi. "Sevabü'l-Kur'an" 14
15 ; Abdürrezzak es-sari·anf, el·M~şanne!, m: tında tutulmayı (İbn Mace, "Mul.j:addime", sir, Tefsfr, V, 245), ihtiyaçlarına rağmen
365·384; Muhammed b. Eyyüb el - Becelf, Fe· ı ı); Ha bbab b. Eret kor üzerine yatırılıp başkalarını kendilerine tercih ettikleri ve
ia' ilü 'l -Kur'a.n (nşr. Gazve Büdeyr). Dımaşk kurtuluşa erdikleri ( e l-Haşr 59 / 9), affe-
işkence görmeyi (İbn Sa'd, lll, 165); EbQ
1988 ; Ca 'fer b. Muhammed eı-Firyabf, Feia'i·
Zer el-Gıfari, Abdullah b. Mes'Qd ve Zin- dildikleri (et-Tevbe 91 lll), gerçek mü-
lü '/-Kur'a.n ( n şr. Yüsuf Osman Fazlullah Cib-
rfl ). Riyad 1409 / 1989 ; Nesai. Feia.'ilü'l·Kur'an nire er- ROmiyye dövülmeyi (İbn Hacer, minler olarak bağışlanacakları ve ahiret-
(nşr. Farük Har.ıade). Beyrut 1413 / 1992, naşi· el-İşabe, ll, 368; N , 62, 3 ı ı); Hz. Eb O Be- te cömertçe rızıklandırılacakları (el-En-
rin gi ri ş i , s. 11·38; ibnü'n-Nedfm, el·Fihrist (Te- fal 8/ 74) belirtilmiş, faziletlerine ve ay-
kir, Ömer ve Hamza gibi birçok sahabi
ceddüd), s. 78, 245, 277, 288; Ali b. Muham- rıcalıklarına işaret edilmiştir.
med es-Sehavf. Cemalü 'l ·kurra.' ve kemalü ' l· ölüm tehlikesine rağmen Hz. Peygam-
il~ra' (nşr. Ali Hüseyin ei -Bewab). Kahire 1408 / ber'i korumayı göze almışlar; yapılan Hz. Peygamber ashabın mallarını ve
1987, I, 50·123; Kurtubf. ei·Cami' ı 78·80 · baskılar ve işkenceler tahammül sınırını evlerini müslüman kardeşleriyle payla-
a.mıf.. ei-Vecfz fi feia'ili'l-kitii.bi'l.''a'zrz (nşr : aşınca da kafileler halinde Habeşistan'a şacak kadar fedakar, Resülullah'a zarar
Alaeddin Ali Rı za) , Kahire 1412 / 1991 ; Zerke-
göç etmişlerdir (İbn Hişam , I, 32 1 vd.). gelmemesi için ölümü göze alacak ka-
şf. el·Burha.n, 1, 432·456; Süyüti, el· itkan (Bu-
ga). Il, 111 3· 1143 ; Keşfü 'z.zunün, Il, 1.277; Ali Mekke'de uygulanan toplu boykot ve dar ona bağlı, din uğrunda baba, evlat
Şevah ishak, Mu'cemü musanne{a.ti'l·Kur'ani'l· muhasara esnasında ot, yaprak ve ku- ve akrabalarıyla savaşacak kadar sami-
~erfm, Riyad 1403·1404 / Ül83·84, lll, 310·322; ru deri parçaları yiyerek hayatlarını sür- mi oldu klarını gördüğü için kendilerini
lbrahim Ali Ömer. e/-Kur'anü 'l·Kerfm· tarfhuh ve
dürmüşler (Buhari, "Feza'ilü'ş-şa.J:.ıabe", "insanlık tarihinin en hayırlı nesli" (Bu-
adabüh, Küveyt 1404 / 1984, s. 141 --162 ;-Ebü'l-
Fazl Abdullah el-Gımarf, Feia'ilü'l-Kur'an, Bey· 15; Mü.sned, I, 181, 186; Ebü Nuaym, fjil· hari, "Feza'ilü'ş-şaMbe", ı ; Müslim, "Fe-
ru t 1406 / 1986. w ye, I, 93), Medine yolu açılınca topluca za'ilü'ş-şa.J:.ıabe", 211, 212). "ümmetin en
~ ABDULLAH A YDEMİR yurtlarını, mallarını , evlerini ve yakınla­ hayırlıları" (Mü.sned, V, 350), "cehennem
rını terkederek bu şehre hicret etmişler­ ateşinin yakmayacağı kimseler" (Tirmizi,
FEzAiLÜ'n·NEBİ dir. Hz. Peygamber'i ve Mekkeli muha- "Menaipb", 57) ve "cennetlikler" (Mutta-
( ~ı J,:\.4! ) cirleri ağırlayan ve onları canları pahası­ ki el-Hindi, XI, 539) gibi ifadelerle övmüş­
Hz. Peygamber'in üstünlükleri na korumaya söz veren Medineli müs- tür. Ayrıca ümmetin onlara ikramda bu-
anlamında hadis terimi lümanlar da (ensar) yurtlarını, mallarını, lunmasını (Tayalisi, s. 7l. iyilik etmesini
(bk. HASAİS). evlerini, bağ ve bahçelerini gönül hoş­ (Mü.sned, I, 26), onları çekiştirmemesi­
L _j
luğuyla misafirleriyle paylaşmışlar ( İ bn ni (Buhari, "Feza'ilü'ş-şaMbe", 4; Müs-
ı 1 Sa'd, III, 396 ; Buhari, "Menfı}{ı.bü'l-enşar", lim, "Feza\lü's-şa.J:.ıabe", 221 , 222) emret-
FEzAiLÜ's·SAHABE 3); Bedir'de, Uhud'da, Hendek'te ve di- miş, onların yaptığı bir müd*lük yardı­
( ., b....!\ ..ı: 1.4! )
ğer savaşlarda kendilerinden daha güç- mın başkalarının Uhud dağı kadar yar-
Ashabın faziletleri lü ordulara karşı İslamiyet'i ve Hz. Pey- dımına bedel olduğunu (Buhari, "Feza\-
ve bu konuda meydana gelen gamber'i savunmuşlar, en sıkıntılı za- lü'ş-şa.J:.ıabe", 4) söylemiş, diğer insanla-
literatür için kullanılan bir tabir. manlarda bile onu yalnız bırakmamışlar­ rın fazilet itibariyle onların derecesi_ ne
L _j
dır. Hicretin 6. yılında (628) Hudeybiye'- erişemeyeceğini bildirmiştir. Ashapla il-
Hadis ilimlerinden "ma'rifetü's-saha- de canlarını ortaya koyarak ResOiullah'a gili bu umumi mahiyetteki ayet ve ha-
be"nin bir dalı olup genellikle ashap biat eden 1SOO kişiyle, Mekke'yi fethe- disler yanında muhacirler, ensar, Bedir
aleyhtariarına karşı onların üstünlükle- den 10.000 civarındaki asker ve Hz. Pey- ehli, Uhud ehli, Hudeybiye ehli, aşere-i
rini ortaya koyarak faziletlerini savunan gamber'in vefatı sırasında 100.000'in mübeşşere gibi grupların ve ayrıca bazı

534
FEZAiLÜ' s- SAHABE

şahsiyetlerin cennet ehli olduğuna işa­ leri Hz. Ali, Hasan ve Hüseyin ile Hz. Fa- kaldıracak kimse bulunmayacak kadar
ret eden çeşitli rivayetler de vardır. tıma'nın masum olduğunu ileri sü rmüş­ herkesi inciten Ebu Ubeyde Ma'mer b.
Fazilet Konuları. Ashapta fazilet konu- tür (M . Rıza el-Muzaffer, s. 89 vd .). Müsenna'nın (ö . 209/ 824 [?[) Kitô.bü'l-
su kabul edilen hususların başında aşe­ Ashap arasında siyası konularla icti- Meşô.lib'i (İbn Hacer, Tefı?ibü ' t- Tefı?ib,
re-i mübeşşereden, muhacirln, ensar, hada dayanan bazı meselelerde çeşitli X, 222) bu dönemin ürünleridir. Heysem
Ehl-i beyt ve Ehl -i Bedir'den olmak, Uhud ihtilaflar, hatta savaşlar çıkmasına rağ­ b. Adi ve Allanel-Varrak gibi bazı müel-
ve Hendek gazveleriyle Bey'atürrıdvan ' ­ men onlar kendileriyle ilgili ayet ve ha- lifler Kitô.bü ·ı - Meşô.lib adlı eserlerin-
da bulunmak, ümmehatü' l-mü'minln- disleri göz önünde bulundurarak birbir- de, ayrıca Şii, Harici ve Mu'tezili müellif-
den olmak gelmektedir. Bunlardan baş ­ Ier i hakkında övücü ifadeler kullanmış ­ Ierin bir kısmı, bu arada Mürcie, Müşeb ­
ka fert olarak Hz. Peygamber tarafından I ardı r. Ancak 30 (650) yılından itibaren bihe, Kaderiyye ve Cehm iyye mezhep-
cennetle müjdelenmek, ilk müslüman- müslümanlar arasında temeli siyası olay- lerine mensup kimseler de kaleme al-
lar arasında yer almak, imanı uğruna Iara ve ictihadl görüşlere dayanan çe- dıkları eserlerde sahabeye dil uzattılar.

işkence görmek, büyük mali yardımlar­ şitli i htilafların çıkmasını fırsat bilen ba- Me'mün ile başlayıp devam eden mih-
da bulunmak, savaşlardan birinde veya zı art niyetli kişiler veya yeni müslüman ne• döneminde daha çok muhaddisler
birkaçında kah ramanlık göstermek, sa- olmuş kimseler sahabe aleyhinde ko- çeşitli meseleler yanında ashabın fazileti

vaşta veya başka bir yerde ağır işken ­ nuşmaya ve onları tekfir etmeye başla ­ konusunu da ele almışlar, sahabe hak-
celer altında öldürülmek, zor bir durum- mışlardır. Nevbahtl'nin kaydettiğine gö- kındaki rivayetleri toplayarak yazdıkları

da Hz. Peygamber'i büyük fedakarlık­ re ashabın faziletini inkar edip onları ilk eserlerle muhaliflerine karşı koymaya
larla korumak gibi hususlar da fezaile tekfir eden kişi Abdullah b. Sebe'dir (Fı­ çalışmışlardır.

konu olmaktadır. Ayrıca Hz. Peygam- rak_u 'ş-Şı'a, s. 22). Hz. Osman ' ın şehid Fezailü's- sahabe Hakkında Yazılan Eser-
ber'in hayır duasını almak, bir başarısı edilmesinden sonra ihtilafların giderek ler. Yazılı olarak tartışı l maya başlanan
veya özelliği sebebiyle ResOl-i Ekrem ta- artması . bun l arın sebep olduğu Cemel ashabın faziletine dair ilk eseri yazan
rafından "seyfullah", "emlnü'l - ümme" , Vak' ası ile Sıffin Savaşı'nda ashabın bir EbO Hanife (ö . 150 / 767) , bid'at fırkala­
"havari" gibi sıfatlarla anılmak, Hz. Pey- kısmının karşıt cephelerde yer alması, rına reddiye sayı lacak beş risalesinden
gamber'in özel ilgisini görmek veya onun bir kısmının çekimser kalması çeşitli yo- biri olan el-Fı~hü'l- ekber 'inde peygam-
ta rafından önemli bir i şle görevlendiril- rumlara zemin hazı rlamış ve onlar hak- berlerden sonra insanla rın en üstünleri-
rnek yahut iyi bir rüyada görülmek; bun- kında umumi kanaate aykırı görüşlerin nin sırasıyla Ebu Bekir, Ömer, Osman
la rın yanında merhametli, haya sahibi, doğmasına yol açmıştır. Hz. Osman ' ın ve Ali o lduğunu, bunların her birini ve
cömert ve yiğit olmak, güzel Kur'an oku- şehid edilmesinden itibaren ortaya çı ­ diğer sahabileri saygı ile anmak icap et-
mak, doğru hüküm vermek, hararnı he- kan fırkalardan ŞYa , Hz. Ali'nin yanında tiğini belirtmiş (Muhyiddin Muhammed
lali iyi bilmek, kıraat ve feraiz gibi ilim- yer almayan ve onu halife seçmeyen sa- b. Bahaeddin, s. 289, 304) ve bu konuda
lerde mütehassıs olmak ve görüşü doğ­ habileri, onlardan ayrılarak yeni bir grup Ehl-i sünnet akidesini zikredip bid'at
rultusunda ayet inmiş olmak gibi özel- oluşturan Hariciler de Hz. Osman, Ali, fırkalarının görüşlerini reddetmiştir. Sa-
likler de fezailü's- sahabenin konularına Muaviye ve bunlarla birlikte hareket habenin fazileti hakkında müstakil ola-
girmektedir. eden herkesi küfre düşmekle suçlamış­ rak kaleme alınan ilk eserler, Vekf' b.
Bütün sahabiler fazilet bakımından ay- Iardır. Mu'tezile imamlarının bir kısmı Cerrah ile (ö . 197 1 812) Esedüssünne'nin
nı seviyede değildir. islam'a giriş önceli- siyası olaylara karışan sahabileri fasık­ (ö 212 / 827) Feiô.,ilü 'ş - şaJıô.be adlı ki-
ğine sahip olmak, İslamiyet için büyük lıkla itharn etmiş , bir kısmı şehactetleri­ taplarıdır. Bu iki muhaddisin açmış ol-
fedakarlıklarda bulunmak gibi sebepler- nin kabul edilemeyeceğini söylemiş, bir duğu çığıra İbn Habib es -Sülemi ile Ah-
den dolayı ashap arasında fazilet , taba- kısm ı da onların hadis uydurduğunu ile- med b. Hanbel ve bunlardan hemen son-
ka ve mertebe farklılığı vardır. Hz. Pey- ri sürmüştür. Abbas! Halifesi Me'mün'un ra gelen Baki b. Mahled ve Nesai aynı
gamber'i bir defa gören sahabi ile ha- Sünni çizgiden ayrılarak Şii görüşü be- adla müstakil birer kitap yazarak katıl­
yatı boyunca ona hizmet eden sahabl- nimsemesi, öte yandan Mu'tezile'yi dev- mışlardır. Bunlardan, otuz kadar saha-
nin faziletlerinin eş it o l amayacağını göz letin resmi mezhebi kabul etmesi, bid'at blnin faziletine dair rivayetleri toplayan
önünde bulunduran muhaddisler, özel- fırkalarıyla İslam düşma nlarının asha- Ahmed b. Hanbel' in eseriyle (nşr. Va s ıy­
likle İslam'a giriş önceliğini esas alarak ba iftira edip on l a rı tekfir etmesine ve yullah b. Muhammed Abbas, 1-11, Mekke
ashabı beş veya on iki yahut on yedi ta- aleyhlerinde kitap yazmasına imkan ver- 1983) bir kısmı sahabi olmayan, bazıları
bakaya ayırınışiardır (Kubeysi, s. 104 vd.). miştir. Fezailü's-sahabeye dair eserler mükerrer altmış beş kadar sahabinin
Ehl-i sünnet iti kadına göre ashap için- de bu dönemde bir nevi reaksiyon ola- faziletiyle ilgili rivayetleri bir araya geti-
de en faziletli kimseler hilafete geçiş sı ­ rak kaleme alınmaya başlanmıştır. ren Nesal'nin eseri (nşr. Faruk Hamma-
rasına göre Hulefa-yi Raşidln , daha son- 198 (813) yılında iktidara gelen Me'- de, Fas 1404/ 1984; Beyrut 1405 / 1984)
ra da aşere - i mübeşşereden diğer altı mün'un devri, ashabı yermeyi konu edi- günümüze tam olarak gelmiştir. Hayse-
kişidir. ŞYa inancına göre ise en fazilet- nen eserlerin görülmeye başlandığı bir me b. Süleyman ile (nşr. Ömer Abdüsse-
li sahabi Hz. Ali'dir. Sahabiler ne kadar dönemdir. Hadis münekkitleri tarafın ­ lam Tedmüri, Beyrut 1400 / 1980) Darekut-
faziletli olursa olsun Ehl-i sünnet alim- dan "yalancı, güvenilmez, hadisi alınmaz , nl'nin (Darü'l-kütübi'z-Zahiriyye, nr. 47 1
Ieri on l arı masum kabul etmemiş, gü- Rafızl" gibi vasıflarla anılan Hişam b. Mu- 2) Feiô.,ilü'ş-sahrlbe adlı kitaplarının ise
nahtan korunduklarını , dolayısıyla gü- hammed el- Kelbl'nin (ö 204/ 819) Me- ancak bir kısmı günümüze ulaşmıştır.
nahsız olduklarını söylememişti r (Mu- şô.libü's-şahrlbe adlı eseriyle (İbn Tey- Daha sonra İbn Futays el- Kurtubi, Ebu
hammed Şefi' , s. 93) . imamların masu- miyye, lll, 19), Harici mezhebinin gö rüş ­ Nuaym el-İsfahanl, Beyhakl, Tıract ez-
rniyetine inanan ŞYa imam kabul ettik- lerini paylaşan, öldüğünde cenazesini Zeynebi, İbn Sasra Bahaeddin Ebü'l -

535
FEZAi LÜ' s - SAHABE

Mevahib Hasan b. Hibetullah, Cemmaf- si ve Makrizi'nin Failü dli'l- beyt'i {Ka- habflerin faziletlerine dair şu eserler sa-
lf, Pahreddin er-Razi, İbn Kudame el- hi re 1984) bu tür eserlerden dir. yılabilir: İbn Ebü'd-Dünya, Feiô.,ilü'l-
Makdisf, İbn Cemaa el-Makdisf ve Yü- Sahabflerden bazı önemli şahsiyetleri cAbbds, Ebü'l-Kiisım İbn Asakir, Feia,i-
suf b . Muhammed el-İbazf {ö. 776/ 1374- ele alarak faziletlerini ortaya koyan eser- lü Sac d b. Ebi Va~~as (Darü'l-kütübi' z-
75) gibi müellifler fezailü's-sahabe ko- ler de bulunmaktadır. Hz. Ebu Bekir ile Zahiriyye, nr. 103), Ali el-Karı. İstfnasü'n ­
nusunda muhtelif eserler kaleme almış­ Ömer'in faziletlerini birlikte inceleyen nas bi-ieia'ili İbni CAbbds (Süleyma-
lardır. SevkanTnin Derrü's - sef.ıdbe ii me- eserlerden Esed b. Musa'nın Feid,ilü niye Ktp., Esad Efendi, nr. 3524, vr 299-
nd~ıbi'l-~ardbe ve's-şahdbe {Dımaşk Ebi Bekr ve cÖmer'i (Feia,ilü'ş·Şey· 310), Ubeydullah b. Muhammed es-Se-
1411 1 1990), Ömer b. Isa b. Ebü Abdul- tıayn), Muhammed b. Cerfr et-Taberf'- kati, Feia,ilü Mucô.viye (Darü'l-kütü-
lah ed-Dehlekf'nin Lübdbü'l-elbdb ii nin Mendkıbü Ebi Bekr ve cömer'i; Ebü bi'z-Zahiriyye, nr. 1073), İbn Hacer el-Hey-
ieiô.'ili'l-ashdb {Süleymaniye Ktp., Aya- Bekir'in faziletine dair Ca'fer b. Muham- temf, Tathirü'l-cinan ve'l-lisdn cani'l-
sofya, nr. 3343) adlı kitapları da konuyla med el-Piryabf'nin Şevdbi~u·ş-Şıddf~ l]uturi ;e't-teievvühi bi-selbi Muca-
ilgili önemli teliflerdendir. ve ieid,ilüh'ü (Nesai, s. 36), Hayseme viye b. Ebi Süiydn (nşr Abdülvehhab
Pezailü's-sahabe hakkında genel ma- b. Süleyman'ın Feid'ilü'ş-Şıddf~'ı (Da- Abdüllatff, Kahire, ts.).
hiyetteki bu eserlerden başka ashabı rü'l-kütübi 'z-Zahiriyye, Mecmua, nr. 62 / 1), Pezailü's-sahabe konusu hadis edebi-
çeşitli gruplar halinde inceleyen, bu ara- Muhammed b. Ali İbnü ' l- Uşarf'nin Fe- yatının musannef, sahih, sünen ve müs-
da bazılarını müstakil olarak ele alan ki- · id,ilü Ebi Bekr'i (nşr Amr Abdülmün'im, tedrek türündeki eserlerine de girmiş­
taplar da kaleme alınmıştır. Ensarın fa- Tan ta 14131 1993), Radıyyüddin Ahmed tir. Tasnif döneminin altın çağı sayılan
ziletine dair Ebü'l-Bahterf Vehb b. Vehb, b. İsmail et-Ta! ekiinf'nin el- Burhdnü 'I- lll. (IX.) yüzyılda ashabın faziletine dair
Ebü Davüd et-Tayalisf ve Ebü Davüd es- enver ii mend~bi'ş- Şıddf~ı '1- ekber' i yazılan müstakil eserler yanında Ebü Be-
Sicistanf'nin Feiô., ilü '1- enşô.r adlı eser- (Süleymaniye Ktp. , Şehid Ali Paşa , nr. 539/ kir İbn Ebü Şeybe'nin el-Muşannef'i ile
leriyle, Bekrf diye bilinen Ebü'l- Hasan 3), Ali b. Balaban el-Makdisf'nin Tuhfe- Buharf ve Müslim'in el-Caınicu'ş-şa­
Muhammed b. Muhammed es-Sıddfki'­ tü'ş-şadf~ ii ieid,ili Ebi Bekri'ş-Şıd­ f.ıilı 'lerinde "Peza 'ilü' s- şat:ıabe", Tirmi-
nin Nüzhetü'l-ebşdr ii ieid,ili'l-enşdr'ı df~'ı (Medine 1408/ 1988); Hz. Ömer'in zi'nin es-Sünen 'inde de "Kitabü'l - Me-
{Tunus-Zeytüne, nr. 4808); aşere-i mü- faziletine dair Radıyyüddin Ahmed b. is- na~ıb" adıyla bu konuya dair özel bö-

beşşerenin faziletine dair Hakim en-Nf- mail et-Talekiinf'nin Hediyyetü ?evi '1- lümler ayrılmiştır. İbn Mace, es-Sünen'i-
sabürf ve Zemahşerf'nin {Bağdad 1968) elbô.b ii ieiô.,ili cömer b. el-fjattô.b'ı nin başında yer alan uzun mukaddime-
fjaşd,işü'l- caşere, Ebü'l-Kiisım İbn Asa- (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr 539/ de "Peza,ilü aşt:ıabi Resülillah" adlı bir
kir'in Feiô. ,ilü '1- caşereti'l- mübeşşere, 4), İbnü'l-Cevzf'nin Mend~ıbü cömer'i başlık altında yirminin üzerinde sahabl-

Muhibbüddiiı et-Taberfnin er-Riydiü'n- (nşr Zeyneb el-Karüt, Beyrut 1980), Cem- nin faziletine dair rivayetleri sıralamış­
nadıre ii menô.~ıbi'l- eaşere {1-JV, Bey- maflf'nin Feid,ilü cÖmer'i (Darü'l-kütü- tır. Bu konuya en geniş yer veren mu-
rut 1984), İbnü'l-Pirkah diye tanınan İb­ bi'z-Zahiriyye, nr. ı328), Süyütf'nin el- haddis Hakim en-Nfsabürf'dfr. el-Müs-
rahim b. Abdurrahman el-Pezarf'nin Fe- Gurer ii ieiô.,ili cÖmer'i (Beyrut 19 ı 1) ; tedrek'te "Ma crifetü's-şat:ıabe" başlığı
id,ilü'l- caşereti'l-mübeşşere adlı eser- Hz. Osman'ın faziletine dair İbn Habfb altında 3SO'den fazla sahabinin fazileti-
leri; dört halifenin faziletine dair Ebü es-Sülemf'nin Mend~ıbü cOşmdn b. cAi- ne dair rivayetleri bir araya getirmiştir.
Bekir Ahmed b. İshak es-Sıbgi en-Nfsa- idn'ı, Abdullah b. Ahmed b. Hanbel'in Nesaf ve Darekutnf gibi müellifler ise Sü-
bürf, Ebü Abdullah Muhammed b. Ah- Feid,ilü cOşmô.n b. cAiidn'ı, Radıyyüd­ nen 'lerinde bu konuya özel yer ayırma­
med Guncar el-Buharf, Ebü Nuaym el- din Ahmed b. İsmail et-Talekiinf'nin ~ur­ mışlardır.

İsfahanf {Köprülü Ktp., Fazı! Ahmed Pa- betü'd - ddreyn if mend~bi f,inm1reyn'i Ehl-i sünnet'in bir ekol olarak orta-
şa, nr. 40) ve Muvaffakuddin İbn Kuda- (Süleymaniye Ktp, Şehid Ali Paşa, nr. 539/ ya çıkışından önceki dönemlerde Selef
me el- Makdisf'nin Feid ,ilü '1- huleid, i'l - 6), Süyütf'nin Tuf.ıietü'l- cacldn ii ieid,i- alimleri ve muhaddisler ashabın fazile-
erba ca adlı kitapları; Ehl- i B~dir'in fa- li cOşman'ı (Beyrut ı99!); Hz. Ali'nin fa- tini tartışmak üzere eserler kaleme al-.
ziletine dair Ebü'l-Perec İbnü'l -Cevzf'nin ziletine dair Ahmed b. Hanbel'in ve İbn mamışlardır. Onlar bu konuya, bid'at tır­
Feiô.,ilü ehli Bedr'i; ümmehatü'l-mü'- Ebü'd-Dünya'nın Feia,ilü cAlf adlı eser- kalarına karşı Selef akldesini savunmak
minfnin faziletine dair Ebü Mansur İbn leri, Nesaf'nin Hasa,isu Emfri'l-mü,mi- maksadıyla yazdıkları "Kitabü's -Sünne"
Asakir'in Kitdbü'l-Erbacin ii menô.kıbi nfn cAlf'si (nşr~ · Mm~d M. el-Belüşf, Kü- türü eserlerin içinde yer vermişlerdir.
ümmehciti'l-mü,minfn'i {nşr Muh~m­ veyt 1406/ ı 986), Ebü Nuaym el-İsfaha­ Ebü Bekir İbn Ebü Şeybe ile (ö . 235 / 849)
med Muti' Hafız. Dımaşk 1986; nşr. Mu- nf'nin Failu cAlf'si, Ebü' l-Kiisım İbn Asa- başlayıp Esrem, Hanbel b. İshak, Ebü
hammed Ahmed Abdülaziz, Kahire, ts .), kir'in Feia'ilü cAJf'Si (Darü'l-kütübi'z- Davüd, İbn Ebü Asım, Abdullah b. Ah-
Muhibbüddin et-Taberf'nin es-Simtü'ş­ Zahiriyye, nr. ı6), Radıyyüddin Ahmed b. med b. Hanbel, Ebü Bekir Ahmed b. Ali
şemfn ii mend~bi ümmehdti'l-mü,mi- İsmail et-Talekiinf'nin el-Erbacune'l- el-Mervezf, Ebü Bekir el-Hallal ve Ebü
nfn'i {Kahire 1402 / 1983); Ehl-i beyt'in münte~a ii mena~bi'l- Murtaid 'sı (Sü- Ahmed el-Assal gibi müellifler tarafın­
faziletine dair Ebu Salim en-Nasfbf'nin leymaniye Ktp ., Şehid Ali Paşa, nr. 539/ 7), dan devam ettirilen "Kitabü's-Sünne"-
Zübdetü1-ma~al if ieid,ili'l-aşf.ıdb ve'l- İbnü'l-Cevzf'nin Menô.~ıbü cAlf'si, Mu- lerden günümüze ulaşan İbn Ebü Asım
dl'i {Süleymaniye Ktp ., Damad İbrahim Pa- hammed b. Yüsuf el-Gencf'nin Kiiaye- {1-11, Beyrut 1400/ 1980), Abdullah b. Ah-
şa, nr. 303), Muhibbüddin et-Taberf'nin tü't-tdlib ii mendkıbi cAlf b. Ebi Ta- med b. Hanbel (Beyrut ı405 / 1985) ve
e?-f.el]d,irü'l- cu~bd ii mend~ıbi ?evi'l- lib'i (Tahran 1404) burada zikredilebilir. Ebü Bekir el-Hallal'in (Riyad 1410 / 1989)
~urbd'sı {Beyrut ı974), Hibetullah b. Ab- Hz. Patıma'nın faziletine dair kaleme alı­ eserlerinde bunu açık bir şekilde görmek
dullah el-Kıftf'nin el-Enbô.,ü'l-müste- nan eserler ise daha büyük bir yekün mümkündür. Eş'ariyye ve Matürfdiyye'-
tdbe ii ieiô.'ili'l-~ardbe ve'ş-şaf.ıdbe'- tutmaktadır. Bunlardan başka diğer sa- nin akaid mezhebi olarak teşekkülün-

536
FEZAiLÜ 's - SAHABE

den sonra. "sahabenin hepsinin fazilet- bir yer tutar. Şii müelliflerden İbn Ebü'l- ortaya koymuştur. Bu eser Ahmet M. Bü-
lerini ikrar ve hepsi hakkında hüsnüzan Hadid'in belirttiğine göre ilk uydurma yükçınar. A. Ömer Tekin, Ö. Faruk Har-
sahibi olma" şeklinde ifade edilen Ehl -i rivayetler fezail konusunda görülmüş ve man ve Mustafa Yalçın tarafından Hadis-
sünnet'in bu konudaki inancı akaid tü- Şia tarafından Hz. Ali'nin faziletini pe- lerle Hz. Peygamber ve Ashabının Ya-
rü eserlerde ortaya konmuştur. Bu dö- kiştirmek için ortaya atılmıştır (ŞerJ:ıu şadığı Müslümanlık (l-V, İstanbul 1979),
nemden sonra yazılan BakıllanT'nin el- f'lehci 'l-belaga, ın, 26). Ashap hakkında­ Sıtkı Gülle tarafından da Peygamberi-
İnşdf (Kahire 1382/ 1963), LaHkal'nin Şer­ ki uydurma rivayetlerin bir kısmı, fırka miz ve İlk Müslümanlar (I-N, İstanbul
hu usuli ttikadi Ehli's - sünne ve'l- taassubu gibi sebeplerden dolayı onları 1990) adıyla Türkçe'ye çevrilmiştir.
~ema'a (I-IX, .Riyad 1415 / 1994), İsmail yerrnek maksadıyla ortaya çıkarılmıştır. BİBLİYOGRAFYA:
b. Abdurrahman es-Sabünl'nin 'Akide- İbn Arrak, bu tür rivayetlere dair Tenzi- Müsned, I, 26, 181, 186; lll, 266; V, 350; Bu-
tü 's- sel et ve ashdb1'1 - hadis (Küveyt hü'ş-şeri'a adlı eserinde "menakıbü'l­ hari, "Feza'ilü'ş - şahil.be", 1, 4, 6, 15, 21, 25,
1404/ 1984), Beyh~ki'nin eİ-İ'Ü~ad 'ald hulefai'l- erbaa", "menakıbü's- sibtayn "Menakıbü'l - ensar" , 1, 3, 18, 19, 20, "Mega-

me?hebi's- sel et Ehli's- sünne ve'l- ce- ve ümmihima ve ali'l -beyt", "babü zikri zi", 9; Müslim, "Feia'ilü'ş-şal:).abe", 2, 5, 6,
17, 19, 20, 24, 43, 52, 132, 147, 161, 208, 211,
md 'a (Beyrut 1406/ 1986), CüveynY'nin Aişe" ve "babün fi taifetin mine's-sahi:i-
212, 221, 222; İbn Mace, "Mul!:addime", ll;
el-İrşdd ild ~avdtı'i'l - edilleti fi uşu­ be" başlıkları altında çeşitli sahabilerin Ebü Davüd, "Sünne", 9, 10, ll; Tirmizi, "Me-
li'l-i'tikad (Beyrut 1413 / 1992) ve NO- leh ve aleyhinde uydurulmuş 270'in üze- nalp.b", 14, 15, 19, 26, 32, 50, 51, 57, 64, 66;
reddin es -SabOnY'nin el-Biddye fi usu- rinde rivayete yer vermiştir (I, 341 - 422; Tayalisi, Müsned, Beyrut 1985, s. 7; İbn Hişam,
li'd- din (Dımaşk 1979) adlı akaid kitap- II, 3-27). Şevkanide el-Feva'idü'l-mec- es-Sfre, I, 321 vd.; İbn Sa'd, et- Taba"at, Beyrut
1405 / 1985, lll, 165, 396; Ahmed b. Hanbel,
larında imarnet meselesi ve Hulefa-yi Ra- mu 'a fi'l- eJ:ıddişi'l- meviu 'a adlı ese- Feia'ilü 'ş -saf:ıabe (nşr. Vasiyyullah b. Muham-
şidin ile birlikte bu konuya da özellikle rinde yukarıdakilere ilave olarak İbra­ med Abbas), Mekke 1403/1983, I, 18, 19, 20,
temas edildiği görülmektedir. Ashabı ko- him b. Nebi, Arnmar b. Yasir, Abdurrah- 57-58, 124, 125; Darimi, er-Red 'ale ' l-Merfsf,
nu edinen ilimlerden biri olan hadis usu- man b. Avf, Abbas b. Abdülmuttalib ve s. 132-136; İbn Ebü Asım, Kitabü 's -Sünne (nşr.
lünde sahabenin adaleti ele alınırken Muaviye b. Ebü Süfyan'la ilgili 160 civa- M. Nasıruddin ei -Eibani). Beyrut 1400/1980,
ll, 533-649; Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Kita-
onların fazileti de belirtilmektedir. Me- rında uydurma rivayeti zikretmiştir (s.
bü 's -Sünne (nşr. M. Said Zağlül). Beyrut 1405 j
sela Hatib el - Bağdadi (el -Kifaye {f 'ilmi'r- 330-410) 1985, s. 216 -245; Nesai, Feia'ilü 'ş ·şaf:ıabe (nşr.
rivaye, s. 63 vd.), İbnü's - Salah eş - Şehre­ XVlll ve XIX. yüzyıllarda şarkiyatçıla­ Faruk Hammade), Fas 1404/1984, s. 5-38, 179-
züri (Ulümü ' l - hadfş, s. 29 1 vd) ve SüyO- rın, özellikle ll (VIII ) ve lll. (IX.) asırlarda 180, 181; Ebü Bekir el-Hallal, Kitabü 's- Sünne
ti (Tedrfbü'r-ravr, II, 206 vd.) başta olmak (nşr Atıyye ez-Zehrani), Riyad 1410 j 1989, s.
canlı bir şekilde var olmakla beraber mu-
296 vd.; Nevbahti, Fıraku 'ş -Şr'a, Beyrut 1404 j
üzere bütün usül-i hadis müellifleri eser- kabil çalışmalarla ortadan kaldırılan ba- 1984, s. 22; Eş'ari, Ma"alat (Ritter), s. 86 vd .;
lerinde bu konuya yer vermişlerdir. zı ihtili:if konuları arasında sahabeyle il- ibnü'n-Nedim, el-Fihrist (Teceddüd). s. 112,
Özellikle IV. (X.) yüzyıldan sonra, ko- gili hususları da yeniden gündeme ge- 113, 118, 124, 185, 203, 204, 205, 209, 210,
nusu doğrudan doğruya sahabenin fa- 211 , 223-226, 233, 295; Bakıllani, el-inşa{, Ka-
tirmeleri, onlardan önemli ölçüde et-
hi re 1413/1993, s. 64-69; Hakim, el-Müsted·
ziletlerini tartışmak ve muhalifleri sus- kilenen Ahmed Eı'nin, Ebü Reyye, Tahi:i rek (Ata). lll, 64, 213 vd., 318, 353, 381 vd.;
turmaktan ibaret olan çeşitli eserler de Hüseyin gibi yazarları ve -çağdaş bazı Şii Ebü Nuaym, !Jilye, ı , 93; a.mlf., Ma'ri{etü 's-
yazılmıştır. Bunlar arasında İbn Hazm'ın müellifleri ashabın fazileti ve adaleti şahabe (nşr Muhammed Radi), Medine 1408/
el-Mufadale beyne'ş -şahdbe (Dımaşk aleyhinde görüşler ileri sürmeye sevket- 1988, I, 57-77, 107 vd ., 124, 146, 147; Lalekai,
1940), İbnü'l-CevzY'nin Minhdcü ehli'l- Şerhu uşüli i'tif!:adi ehli's -sünne ue'l-cema'a
miştir. Bunlara cevap vermek amacıyla
(nşr. Ahmed b. Sa'd ei-Giimidil, Riyad 1415 j
isdbe fi maJ:ıabbeti's-stıJ:ıdbe (Keşfü 'z­ yazılan eserler arasında Muhammed el-
1994, VII, 1310-1425; Vlll, 1436-1527; Bağda­
zunan, II, 1870), İbn Seyyidünnas'ın TaJ:ı­ Arabi b. Tebbani'nin İtJ:ıafü ?evi'n- ne- di, Uşülü 'd - dfn, Beyrut 1401/1981, s. 286-
şilü '1- işdbe ii tafiili'ş- şahdbe (Safedi, ca be bimd fi'l-Kur'an ve's-sünne min 291, 298-304; Ebü İsmail es-Sabüni, 'A"fde-
I, 292), Yüsuf b. İsmail en-NebhanY'nin feia'ili's-sahdbe (Fas 1985), Ahmed Fe- tü 's· selef ue aşhabi'l-f:tadfş (nşr. Bedr ei-Bedr),
el-Esalibü '1- b edi' a fi faili 's- saJ:ıabe rid'in el~F~vd'idü'l-bedi'a fi feia'ili's- Küveyt 1404/1984, s. 83-100; Beyhaki, el-i'ti-
kad 'ala mezhebi's -selef Ehli's -sünne ue'l·ce-
(Tunus 1989), Alai'nin TaJ:ı~~u münifi'r- şaJ:ıdbe ve ?emmi'ş-Şta (Riyad 1409'; ~a'a, Beyrut 1406/1986, s. 180-220; İbn Ab-
rütbe limen şebete lehu şerifü's-soJ:ı­ 1989), Muhammed Şefi'in Makamü's- dülber, el-İstf'ab (Bicavi), ı, 178; ır, 437; N ,
be (Arnman 1991) ve Ahmed b. Ahmed şaJ:ıôbe ve ' ilmü't-tdril] (Ciz~ 1409/ 1652, 1849; Hatib, el-Ki{aye {i 'ilmi'r-riuaye
es -SücaY'nin Tuhfetü zevi'l-elbôb fima 1989), Ebü Muhammed ei-Hüseyni'nin (nşr. Ahmed Ömer Haşim). Beyrut 1406/1986,
yete'alle~u bi'l~al v~'l-aşJ:ıdb UzaJ:ıu 'l­ Evcezü '1 -l]ıtdb ii beyani mevkıfi'ş- Şta s. 63 vd .; Ebü'l-Muzaffer el-İsferayini, et-Teb-
şfr (Hüt), s. 68-69; İbn Ebü'l-Hadid, Şerf:tu Neh-
meknan, 1, 248) adlı eserleri zikredilebilir. mine']- aşJ:ıdb (baskı yeri yok, 1413 / 1993, ci' l-belaga, Beyrut 1965, lll, 26; Cüveyni, el-İr·
Aynı maksatla kaleme alınan ve tesirle- ı. bs.), Muhammed Salah es-SavY'nin şad (Temim), s. 363-368; Ebü Bekir İbnü'l-Ara­
ri yüzyıllar boyu devam eden eserlerden Menziletü's-saJ:ıdbe fi'l-~ur'an (Me- bi, el-'Avasım (Hat!b), s. 73, 166; İbn Asa-
Ebü Bekir İbnü'l-ArabY'nin el-'Avaşım dine, ts), İyadı;! Eyyüb ei-KubeysY'nin Sa- kir, Kitabü 'i-Erba'fn {i menakıbi ümmehtiti'l-
mine']- ~avdsım 'ı (Beyrut 14071 1987), mü'minfn (nşr. M. Ahmed Abdülaziz). Kahire
J:ıabetü Resulilldh fi'l-kitab ve's-sün -
1990; Sabüni, el -Bidi'i.ye {f usüli'd-din (nşr.
İbn Teymiyye'nin Minhdcü's-sünne'si ne (Dımaşk 14071 1986) ve Nasır b. Ali Bekir Topaloğlu), Dımaşk 1396/1979, s. 56 -
(I-N, Beyrut, ts.) ve İbn Hacer el-Heyte- Aid'in 'A~idetü Ehli's-sünne ve'l -ce- 61; Fahreddin er- Razi, i ' tikadatü {ıraki'l-müs­
mi'nin es-Savd'iku'l-muhrika fi'r-red- ma 'a ii' ş- şaJ:ıabeti '1- kirilm (I - III, Riyad limfn ve ' l-müşrikfn (nşr. M. Mu'tasım-Billah),
di 'ald . ehli'l-btda' ve.'z-~ende~a·sı 1413 / 1993) adlı eserleri zikredilebilir. Beyrut 1407/1986, s. 49; ibnü'l-Esir, Üsdü'l-
(nşr. Abdülvehhab Abdüllatif, Kahire, ts .) gabe [baskı yeri ve yılı yok! (nşr. Darü'I-Fikr).
Çağdaş müelliflerden Kandehlevi, lfa-
ı , 243, 591; v, 99 ; VI, 123; İbnü's-Salah, 'Ula-
özellikle belirtilmelidir. ydtü'ş-şaJ:ıdbe adıyla kaleme aldığı ese-
mü'l-hadrş, s. 291 vd.; ibn Teymiyye, Minhti-
Hadis diye uydurulmuş sözler arasında rinde (I-III, Dımaşk 1410 / 1989) ashabın cü's-sünne, Beyrut, ts., lll, 19; İbn Kuteybe,
fezailü' s- sahabeye dair olanlar önemli örnek hayatını ve dolayısıyla faziletini Te'vflü muf]telifi 'l-f:ıad[Ş (nşr M. Zühr en-Nec-

537
FEzAi LÜ' s - SAHABE

car), Kahire 1386/1966, s. 13-43; Zehebi, A'la- rine Hz. Peygamber, 6. yılın Ramazan
FEzARE (Beni Fezare)
mü'n-nübela,, IX, 154; X, 101, 281, 288, 441- ayında (Ocak 628) Zeyd b. Harise (Şa/:ıfl:ı·i
442; XIII, 403; XN, 558; XVIII, 166; XIX, 38, ( ·.J~.f-!)
Müslim'deki rivayete göre EbO Bekir) ku-
306; XX, 560; XXI, 448; XXII, 168; Alai, Taf:ı· L Adminiler'e mensup bir Arap kabilesi. .J mandasında bir seriyye gönderdi. Müs-
~iku münrti'r-rütbe li-men şebete lehü şerf­
{ü'ş-şohbe (nşr. M. Süleyman ei-Eşkar), Am· lümanlara karşı kışkırtıcı hareketlerde
man 1412/1991, s. 31 ·32, 84, 86·119, 120 ; Kabilenin nesebi F'ezare b. Zübyan b. bulunan ümmü Kırfe esir alındı ve F'e-
ibn Kesir, el-Bidaye, Beyrut 1987, X, 258, 278- Bagid b. Reys b. Gatafan b. Sa'd b. Kays zare'nin ileri gelenleri öldürüldü ; böyle-
279, 287-288, 289, 335, 342, 346; a.mlf., Te{- Aylan b. Mudar b. Nizar b. Mead vasıta­ ce F'ezare oğullarına ağır bir darbe vu-
srrü'l-f:\ur,an, V, 245; Safedi, el -Va{f, ı, 292;
sıyla Adnan'a ulaşır. rulmuş oldu. Bazı rivayetlerde Ümmü
ibn Hacer, el-işabe, ll, 368; IV, 62, 311; a.mlf.,
Beni F'ezare başlangıçta Necid ve da- Kırfe'nin öldürüldüğü kaydedilmektey-
Tefı?ibü 't-Tefı?rb, Beyrut 1984, X, 222; a.mlf.,
Fetf:ıu'l-bari (Hatib). VII, 6, 8, 131; Ayni, 'Um- ha çok Vadilkura'da oturuyordu. Daha se de bu doğru değildir. Zira Hz. Pey-
detü'l-~arf, Kahire 1348 - Beyrut, ts. , XVI , sonra Kuzey Afrika'ya ve Mısır'a göç ede- gamber'in çocukların , kadınların ve yaş­
168, 170, 171; Sehavf, Fetf:ıu 'l-mugfş, lll, 130; lıların öldürülmesini asla tasvip etmedi-
rek buradaki yerli halkla karıştılar. Ca-
Süyüti, Tedrfbü 'r-ravf, Beyrut 1409 / 1989, ll,
hiliye döneminin önde gelen güçlü kabi- ğini bilen Zeyd b. Harise ' nin böyle bir
206 vd ., 220; ibn Arrak, Tenzrhü 'ş -şerf'a, 1,
341-422; ll, 3-27; Seffarini, Leva,if:ıu ' l-enva· lelerinden biri olan F'ezare oğulları ile emir vermesi mümkün görünmemekte-
ri's-seniyye ve leua~ıf)u'l-e{kari 's-s ünniyye Abs oğulları arasındaki Dahis Savaşı yıl­ dir. SaJ:ıiJ:ı-i Müslim'deki rivayette ("Ci-
(nşr. Abdullah b. Muhammed el-Busayri), Ri· larca sürmüştür. Bu savaştan sonra da Md", 141 onun esir alındığı belirtilmekle
yad 1415/1994, 1, 369-377; ll, 3-89; Keştü'?· Amir b. Sa'saa, Cüşem ve diğer kabile- beraber katledildiğine dair bir bilgi mev-
?Unün, ı, 171; ll, 954, 1213, 1236, 1275, 1276, cut değildir.
lerle savaştılar.
1277, 1559, 1844, 1870; Müttaki ei-Hindi. Ken·
zü'l-'ummal, Xl, 539; Şevkanf. Derrü's-seJ:ıa­ Hz. Peygamber F'ezare oğulları ile ilk F'ezare oğulları sadece müşriklerle de-
be, s. 99·126; a.mlf., el-Feua,idü'l -mecma'a defa DOmetülcendel seferi esnasında ğil aynı zamanda yahudilerle de iş birli-
ti'l-ef:ıadrşi'l-mevza'a (nşr. Abdurrahman b. (5 1 627) karşılaştı ve kabilenin reisi Uyey- ~i yapıyorlardı. Nitekim Hz. Peygamber
Yahya el-Muallimi). Kahire 1380/1960, s. 330- Hayber seferine çıktığı zaman F'ezare
ne b. Hısn b. F'ezare ile bir anlaşma yap-
410; Nebhani, el-Esaltbü'l-bedr'a tr tazli 'ş­
tı. Buna göre ResOl-i Ekrem ve ashabı kabilesi Hayber yahudilerine yardıma
şaf:ıabe, Tunus 1989, s. 34-37, 51-58 ; Ketta-
hiçbir tehdit ve tehlikeye maruz kalma- gelmiş, ancak ResOl-i Ekrem'in. yardım­
ni, er-Risaletü'l·müstetrate, s. 58, 59, 99; Ku-
beysi. Şahabetü Resalillah ti ' l·kitab ve 's -sün· dan Vadilkura topraklarından geçip 00- dan vazgeçmeleri şartıyla kendilerine
ne, Dımaşk 1407 / 1986, s. 104-114, 150-181, metülcendel'e gidecek, onlar da kurak- Hayber'in hurma mahsulünden pay veril-
198 vd., 286-296 ; liaf:ıu'l-meknün, 1, 237, lık ve kıtlık sebebiyle hayvanlarını müs- mesi teklifini kabul ederek geri dönmüş­
248; ll, 107, 195, 196; Tayyib Okiç, Bazı Hadis lerdi. Hayber'in fethinden sonra da ResO-
lümanların hakimiyetindeki meralarda
Meseleleri Üzerine Tedkikler, istanbul 1959, s.
otlatabileceklerdi. F'ezareliler aynı yıl ya- Iullah'a gelerek hisselerini istemişler, Re-
48-53; Ebü Zehv, el-Hadfş ve'l -muf:ıaddişün,
Beyrut 1404 / 1984, s. 130, 150 vd.; Talat Koç- hudi ve müşrik.lerle anlaşarak reisieri sOiullah onlara Hayber dağlarında yer
yiğit, Kelamcılarla Hadisçi/er Arasındaki Mü- Uyeyne b. Hısn kumandasındaki 1000 gösterince buna itiraz ederek onu savaş­
nakaşalar, Ankara 1984, s. 37, 39-40, 83, 102- kişilik birlikle Hendek Gazvesi'ne katıl­ la tehdit etmişler, ancak Hz. Peygamber
104, 193-194, 237-239; Muhammedei-Arabi üzerlerine yürüyünce kaçmışlardır.
dılar. Hz. Peygamber geri dönmeleri için
b. et-Tebbani, itha{ü zevi'n-necabe bi-ma ti' l-
Kur,an ve's-sü~ne ,;;in teza,ili's-sa habe, Fas onlara Medine hurmalığının gelirinin üç- F'ezare kabilesinin reisi Uyeyne b. Hısn
İ985; M. Yüsuf en-Necramf. eş·Ş·r'~ ti'l-mrzan, te birini vermeyi teklif etti. Uyeyne b. Hz. Peygamber ile anlaşarak Mekke'nin
Kahire 1407/1987, s. 120-124; Hüseyin Mü- Hısn'ın yarısını istemesi üzerine anlaş­ fethine ve Huneyn Gazvesi'ne katılmış,
nis, es-Saf:ıabe mine 'l-enşar, Kahire 1409/ ma sağlanamadıysa da F'ezareliler bir müellefe-i ku!Obdan sayılarak Ci'rane'-
1989, s. 13, 21; Muhammed b. İbrahim eş­ müddet sonra çekilip gittiler. Hz. Pey- de kendisine 100 deve verilmiştir. F'eza-
Şeybani, Mu'cem ma üllite 'ani'ş-şahtibe ue
gamber'in onlara böyle bir tekiifte bu- re oğulları Tebük Gazvesi ·nden sonra
ümmehati'l·mü,minrn ue ali'l -beyt, Küveyt
1414/1993, s. 24, 31, 61, 171, 178, 179, 184, lunması rezare'nin güçlü bir kabile ol- bir heyet halinde Medine'ye gelerek Re-
185, 188, 194, 227, 234, 238; Muhammed Şe­ duğunu göstermektedir. sOl-i Ekrem'i ziyaret etmiş ve müslüman
fi', Ma~amü 'ş-şahtibe ve 'ilmü 't-tart!J, Cize Ümmü Kırfe (Fatıma bint Rebia) adın­ olduklarını bildirmişlerdir.
1409/1989, s. 15-16, 47, 58-64, 93; M. Rı­
daki bir kadının veya reisieri Uyeyne b. Hz. Peygamber'in vefatından sonra
za el-Muzaffer, 'Aka,idü 'l-imamiyye, Beyrut
Hısn'ın teşvikiyle bir grup F'ezareli'nin F'ezareliler'in birçoğu , peygamberlik id-
1411 / 1990, s. 89 vd.; Muhyiddin Muhammed
b. Bahaeddin. el·f:\avlü'l-taşl şerhu'l-Fı~hi'l­ Medine meralarına saldırması ve ResQ- diasında bulunan Tuleyha b. Huveylid'in
ekber, istanbul 1990, s. 289, 304; M. Salih ei- Iullah'a ait yirmi deveyi çalıp Ebu Zer ei- safına geçerek ridde* olayiarına katıl­
Garsi. Faslü ' l·!Jitab tr meva~ıti'l-aşf:ıab [baskı Gıfari'nin oğlunu şehid etmesi üzerine mışlar, fakat Hz. Ebu Bekir tarafından
yeri yok[1410/1990, s. 13 -24; üsameAmmü-
Hz. Peygamber Gabe Gazvesi'ne (ZOka- mağiOp edilerek yeniden itaat altına alın­
re. eş-Şaf:ıabetü 'a la listini Resülillah, Dımaşk
1411 / 1991, s. 9, 15-37; Nasır b. Abdullah ei-
red Gazvesi) ç ıkm ış, çalınan develerin bir mışlardır.
Kafari. Mes,eletü't-takrib beyne Ehli's-sünne kısmı geri alınmış ve F'ezare oğulların­ F'ezare kabilesinden çok sayıda alim
ve 'ş- Şi'a, Riyad 1413, 1, 361 vd.; ll, 106 vd.; dan bazıları yakalanmıştır (6 / 627). ve devlet adamı yetişmiş olup bunlardan
Nasır b. Ali Aid. 'Akfdetü Ehli's-sünne ue'l-ce-
F'ezareliler, hem Medine hem de Suri- bazıları şunlardır: Ebu İshak ei-F'ezari,
ma'a {i'ş-şaf:ıabeti'l ·kiram, Riyad 1413 /1 993,
1, 49 vd., 164 vd .; ll, 755-793; lll, 883 vd .; Ebü ye ticaret yolunu rahatlıkla tehdit ede- İbrahim b. Abdurrahman ei-F'ezarf, İb­
Muhammed el-Hüseyni, Evcezü'l-tJitab tr be- bilecek stratejik bir mevkide bulunu- rahim b. Habfb el-F'ezari, Muhammed
yani meukıti 'ş -şr'a mine 'l-aşf:ıab, [ baskı yeri yorlardı. Nitekim Zeyd b. Harise bir ti- b. İbrahim ei-F'ezari, Ömer b. Hübeyre
ve yılı yok) 1413 / 1993, s. 14-15, 19·20, 25- caret seferi münasebetiyle F'ezare top- el-F'ezarf ve oğlu Yezfd b. Ömer, MugTre
26, 102; M. Sa lah es-Savi, Menziletü 's-sahabe
raklarından geçerken onların baskınına b. Abdullah b. Mugire ei-F'ezari, Adf b.
ti' l·f:\ur,an, Medine, ts .; 1. Goldziher, ."Eshab",
uğramış, kervanda bulunanlar dövülmüş Ertat ei-F'ezari, EbQ Abdullah Mervan
iA, IV, 370-371. r:iJ
J.!l!l MEHMET EFENDİOGLU ve malları yağmalanmıştır. Bunun üze- b. Muaviye ei-F'ezarf.

538

You might also like