You are on page 1of 74

29.04.

2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da


Bilimsel Hatalar Var İddiası

Kur’an-ı Kerim’de su ile ilgili geçen bazı ayetleri derlemeye çalıştık.

“De ki: ‘Yeraltı ve yer üstündeki tüm sularınız büsbütün çekilip batıp
gitse, artık Allah’tan başka size kim su getirebilirdi.'” (Mulk Suresi 30)

“Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de


onunla su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz bunları yapmasaydık) siz onu
(yeterli) suyu depolayamazdınız.” (Hicr Suresi 22)

“Ve Biz suyu gökten (belirlediğimiz) bir ölçüye göre indiriyor, sonra da
onu yeryüzünde tutuyoruz; ama, hiç şüphesiz, bu (nimeti) geri almaya
da kadiriz!” (Muminun Suresi 18)

“Söyleyin; içtiğiniz suyu buluttan indirenler sizler misiniz yoksa onu Biz
mi indiririz?” (Vakıa Suresi 68-69)

“O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla
size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile
Allah’a ortaklar koşmayın.” (Bakara 22)

“Hani, Mûsâ kavmi için su dilemişti. Biz de, “Asanı kayaya vur”
demiştik, böylece kayadan on iki pınar fışkırmış, her boy kendi su
alacağı pınarı bilmişti. “Allah’ın rızkından yiyin, için. Yalnız, yeryüzünde
bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın” demiştik.” (Bakara 60)

“O gökten su indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp


onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş
taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar-

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title=… 1/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız: (Herbiri) birbirine benzer ve


(her biri) birbirinden farklı. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği
zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir
topluluk için (Allah’ın varlığını gösteren) ibretler vardır.” (En’âm 99)

“O, rüzgarları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet


rüzgarlar ağır bulutları yüklendiği vakit, onları ölü bir belde (yi
diriltmek) için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü
türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle
düşünürsünüz.” (A’râf 57)

“Biz onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. (Tîh sahrasında


susuzluktan sıkılan) kavmi Mûsâ’dan su istediğinde biz ona, “Asânı
taşa vur” diye vahyettik. (Vurunca) taştan on iki pınar fışkırdı. Herkes
(kendi) su içeceği yeri bildi. Üzerlerine bulutu da gölgelik yaptık ve
onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik. “Size rızık olarak verdiğimiz
şeylerin iyi ve temiz olanlarından yiyin” (dedik). Onlar bize
zulmetmediler, fakat kendi nefislerine zulmediyorlardı.” (A’râf 160)

“O, göklerden sizin için su indirendir. İçilecek su ondandır.


Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla meydana gelir.” (Nahl 10)

“Allah gökten su indirdi de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti.


Şüphesiz bunda dinleyecek bir toplum için bir ibret vardır.” (Nahl 65)

“O, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderendir. Ölü


toprağı canlandıralım, yarattıklarımızdan bir çok hayvanları ve
insanları sulayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik.” (Furkân 48)

“Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten


yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun
(varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda aklını
kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Rûm 24)

“Görmedin mi, Allah gökten su indirdi de onu yeryüzündeki kaynaklara


ulaştırdı. Sonra onunla renkleri çeşit çeşit ekinler çıkarıyor. Sonra
ekinler kuruyor da onları sapsarı kesilmiş görüyorsun. Sonra da Allah
onları kurumuş çer çöp haline getirir. Şüphesiz ki bunda akıl sahipleri
için bir öğüt vardır.” (Zumer 21)

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title=… 2/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

www.islamdergisi.com

KURAN’DA BİLİMSEL HATALAR VAR İDDİASI ÇÜRÜTÜLDÜ

İnkarcıların iddia ettiği gibi Kuran’da asla hata yoktur. Fransa eski
Bilimler Akademi Başkanı Marco Bucella Le Biblö Dö Curan isimli
eserinde “Semavi kitapları inceledim İncil ve Tevratın bilimle çeliştiğini
gördüm buradan bu iki kitabın insanların eliyle bozulmuş olduğunu
anladım. Kuran’ı inceledim Kuran modern bilimle tam bir uyum
içindeydi ve buradan bu kitabın Allah katından indiği bozulmamış
olduğunu anladım ve Müslüman oldum bu kitabı yazdım.”

Şunu öncelikle bilmek gerek ki, Kuran bir matematik, fizik, kimya, tarih
coğrafya kitabı değil o bir İlahi vahiydir. Lakin müspet bilime de aykırı
değildir. Hatta onun önündedir. Pozitif Bilimden bir çok şey henüz
keşfedilmeden onlara işaret edilmiştir. Ama onu anlamak uzmanlık
işidir. 

İnkarcılar Kur’an-ı Kerimi tam anlamadıkları halde Kur’an hakkında


olumsuz yorumlar yaparak güneşi çamurla sıvamak gibi nefeslerini
boş yere tüketiyorlar. Bunlar akıllarınca Kur’an’ı Kerimi bilimle
çelişiyormuş gibi göstermeye çalışarak bilmeden bu konudaki
bilgisizliklerini ifşa ediyorlar.

Ateizm felsefi yazarları bu anlayış üzerinde durdukları sürece Kur’an’ı


kerimi doğru olarak anlamaları nasıl mümkün olabilir.? Onların bu 
durumu Kuran-ı Kerimde açıkça belirtilir.

Âyeti kerimede (mealen):


– “Sen Kurân’ı okuduğun zaman biz, seninle ahirete inanmayanların
arasına görünmez bir perde çekeriz.” (İsra/45)

– “Ve kalplerinin üzerine, Kurân’ı anlamalarına engel perdeler geçiririz


ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbini Kurân’da bir tek olarak andığın
zaman da ürkerek arkalarına döner kaçarlar.”(İsra/46)

Materyalizm, bilimsel keşifleri tamamlamış gibi Kur’an’la bilim


çelişiyormuş görüntüsünü vermeye çalışarak inkarda inatlaşmaya

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title=… 3/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

çalışmaktadır.
Onlara göre;
“‘Kur’an’da ki en önemli çelişki ve yanlışlar, bilim dışı ayetlerdir.
14 yüzyıl önce yazılmış bir kitapta bu tür hataların olması gayet
doğalmış. Ancak bir kitabın Allah tarafından gönderildiği iddia
edildiğinde, içindeki bilimsel çelişkiler normal karşılanamaz.
Aşağıda örneklerini sunacağımız ayetler, o dönemin toplumlarında
yeterince bilinmediği için tepki görmeyen, ancak günümüz bilim
dünyasında kabul edilemeyecek derecede akıldışı, bilimdışı iddialar
içermektedir.”
Bunların eleştirdikleri ayeti kerimelerin onların anladığı anlamda
olmadığını, haksız ve körü körüne bir eleştiri yaptıklarını ve iddialarının
mesnetsiz olduklarını Kur’an hakkında ne kadar bilgisiz ve ön yargılı
olduklarını  görmekteyiz.
Kur’an Allah kelamıdır, Kur’an’da asla tutarsızlık yoktur. Tutarsızlık,
Kur’an’ı çürük kanıtlarla inkar edenlerdedir. Zira onlar batıl üzeredir
İslam ise daima galiptir.

Vel-hamdülillahi Rabbil-âlemîn.

GİRİŞ:

Materyalist zihniyet Kur’an’ı eleştirmeye şöyle başlıyor


Diyorlar ki:
“Neml suresi 1. Ayette: Kuran’ın apaçık bir kitap olduğu yazılıdır. O
halde kitap apaçık olduğu için ayetleri açıkça, anlaşıldığı şekilde
inceleyelim; yoksa zaten Kuran’ın, yazılı ayetin aksine, apaçık olmadığı
ortaya çıkar ki bu da bir ayetin daha Kuran’ın geneliyle olan çelişkisini
gösterir… Sevgilerimizi sunup makalemize başlıyalım.”

CEVAP:
Kuran’ın apaçık olması sadece Peygamberimiz içindir. Dikkat edilirse
ayette “Tâ, Sîn” denildikten sonra “Bunlar sana Kuran’ın apaçık ve bir
kitabın ayetleridir” buyruluyor.
İşte o ayet mealen:
Neml/1:
– Tâ, Sîn. Bunlar sana, Kurân’ın ve apaçık bir kitabın âyetleridir.”
Nahl suresinde de mealen,
– “Ey Peygamberim! Sana da Kurân’ı indirdik ki, insanlara vahy edileni
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title=… 4/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

açıklayasın.” ibaresiyle Kur’an’ın sadece Peygamberimize açıkça


bildirildiği beyan edilir. İşte o ayet mealen: 
Nahl/44:
– “Ey Peygamberim! Sana da Kurân’ı indirdik ki, insanlara vahy edileni
açıklayasın. Belki onlar da düşünürler.”

Ön yargılı zihniyetler bunları bilmediği için Kuran’ı anladığını sanıp kör


gözle iğne arar gibi Kur’an’ı eleştirme dengesizliğinde bulunuyorlar. 
Bunlara tavsiyemiz beyinlerindeki ön yargıdan arındıktan sonra ehli
sünnete tabi olup salih ameller  işleyerek Kuranı anlamaya
çalışmalarıdır.

Takıntı 1:

“İnsanlar için 8 çift hayvan yaratıldığı” (Zümer-6.)


-“Sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini var etmiştir; sizin
için hayvanlardan sekiz çift meydana getirmiştir. (Zümer/6…)

İnsanların faydalandığı hayvan sayısı sekizden çok daha fazladır. Bazı


İslamcılar, ayetin çiftlik hayvanlarını kastettiğini öne sürerse de 8 çift
hayvan yine çok azdır. Enam suresinde bu 8 çift hayvanın hangileri
olduğu da belirtilir:

Enam-143. -“Sekiz çift yarattı: Bir çift koyun, bir çift keçi. (…)
Enam-144. -“Deveden bir çift sığırdan da. (…)

İnsanlar bu sayılan hayvanların dışında at, eşek, tavuk, ördek, hindi,


tavşan, balık, lama, kanguru, geyik, fil ve daha birçok hayvandan
yararlanırken sadece 4 çeşit hayvan sayılması ve 8 çift olarak ifade
edilmesi ilginçtir.
Zümer suresi 6. Ayet (mealen):
-“Size hayvanlardan sekiz çift indirdi.” denmektedir.
Allah bize sadece sekiz çift hayvan mı indirmiştir? O zaman diğer
binlerce hayvan türünü kim indirmiştir?

CEVAP 1:
Bu mesnetsiz eleştirilere önce Zümer suresi 6. ayetin mealini tam
olarak buraya alarak başlayalım.
Allahu Teala buyurdu ki, mealen;

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title=… 5/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

– “O, sizi bir nefisten yarattı. Hem sonra onun eşini de ondan var etti.
Sizin için yumuşak başlı hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizi
analarınızın karınlarında üç karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa
yaratıp duruyor. İşte Rabbiniz Allah O’dur. Mülk O’nundur, O’ndan
başka ilah yoktur. O halde nasıl haktan çevrilirsiniz?”  (Zümer/6)

Kur’an’ı Kerimin ayetlerini anlamak için o ayetin değindiği konu ile


alakalı diğer ayetleri ve hadisleri de bilmek gerektiğini ateist bilmez.
Zümer suresi 6. ayeti kerimede, “Sizin için yumuşak başlı
hayvanlardan sekiz çift indirdi.” buyrulmuştur. Ateist zihniyet
burasını “Allah bize sadece sekiz çift hayvan mı indirmiştir? O zaman
diğer binlerce hayvan türünü kim indirmiştir?” diyerek eleştirmektedir.
Ayeti kerimeye dikkat edilirse bu sekiz çift hayvan
için “indirilmiştir” buyrulmaktadır. Allahu teala “8 çift hayvanın dışında
evcil hayvan yaratmadım” demiyor, “8 çift sizin için indirildi” buyuruyor.
Taberi Tefsirinde bu indirme ibaresi, “Cennetten indirilmiştir” veya
(diğer hayvanlardan sonra) yaratılmıştır anlamlarında tefsir edilmiştir.
Nahl suresi 5. 6, 7 ve 8. ayetlerde hayvanlardan şöyle beyan edilir
mealen:

5 – Hayvanları da O yarattı. Onlarda sizi ısıtacak şeyler ve birçok


faydalar vardır. Ve siz onlardan bir kısmını da yersiniz.
6 – O hayvanları, akşam vakti getirirken ve sabahleyin salarken,
onlarda sizin için bir güzellik ve zevk vardır.
7 – Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceğiniz bir memlekete
yüklerinizi taşır. Rabbiniz, şüphesiz çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
8 – Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atları, katırları,
ve merkepleri yarattı.
Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice(biyolojik ve teknolojik) şeyler
yaratacak, buyrulmaktadır.

Buradan anlaşılan o ki Kur’an, “Hayvanları da O yarattı” ibaresiyle 8


çiftten başka tüm hayvanları da Allahu Tealanın yarattığını
belirtilmektedir. Üstelik 8. ayette,
“Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeyler yaratacak.” ibaresiyle
Allah celle celalühü daha nice şeyler yaratacağını beyan ederek
teknolojik vasıtalara işaret etmiştir. Bununla birlikte Kuranın bir
mucizesi daha ortaya çıkmış olmaktadır.
Demek oluyor ki ateist zihniyet bu ayrıntıyı anlayamamış, cehaletini ve
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title=… 6/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

anlayışsızlığını ortaya koymuştur. Ama gel gör ki ateist zihniyet


Kur’an’ı anlamaya çalışmak yerine karanlıkta kalmayı daha uygun
buluyor. 

Kur’an’ı gerçekten anlamak isteyip de Müslüman olmak isteyen gayri


Müslimler bundan müstesnadır. Onlar samimi olarak gerçeği
araştırmaya yöneldiklerinde Allah onların kalplerinden perdeyi kaldırır
hidayet kapısını açar…“Allah dilediğine hidayet eder” mealinde geçen
ayetin anlamı da gerçekten hak dini bulmak isteyenlere Allah hidayet
eder demektir.

Takıntı 2:

Tekvîr suresi 2. ayette Kıyamet vaktinde yıldızların döküleceği


bildirilmektedir. Yıldızların dünya üzerine düşmesi nasıl mümkün
olabilir? Dünya yıldızlara göre küçük bir cisimdir ve olası bir düşme
dünya üzerinde değil, dünyanın çekim alanına girdiği yıldız üzerinde
gerçekleşebilir? Dünya üzerine kaç tane yıldız düşebilir? Yoksa
yıldızların dünyadan kat kat daha büyük oldukları bilinmemekte midir?

CEVAP 2:
Maddeci zihniyet diğer ayetleri yanlış anladığı gibi bu ayeti de yanlış
anlamıştır.

Allahu Teala buyurmuştur ki, mealen; 

 – “Güneş katlanıp söndüğünde (Übey b. Kâ’b ve Katade(r.a), bu âyeti,


“Güneşin ışığı gittiği zaman” anlamında tefsir etmiştir.)”, (Tekvir/1) 

– “Yıldızlar bulandığında“, (Tekvir/2)

Bazı alimler buna düşme anlamını yüklemişlerse de ayette düşme ile


alakalı bir söz geçmez ve ashabtan İbn-i Abbas(r.a.) hazretleri bu ayeti
“Yıldızlar de­ğiştiği zaman” şeklinde tefsir etmiştir ki en isabetli tefsir
budur. 
Ateistler Kuran da geçen yıldız, meteor veya gezegen kavramlarını
birbirine karıştırır. Bizim Türkçede bu üçüne birden yıldız denir. Oysa
Arapçada yıldıza, necm, metora şihab, gezegene ise kevkeb denir.
Bundan dolayı bizde meteora eskiden yıldız kaydı denirdi. Bazı

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title=… 7/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

gezegenlere de yanlışlıkla sabah yıldızı, çoban yıldızı gibi isimler


verilmiştir. Oysa Kuran bunlara necm değil, kevkeb(gezegen) demiştir.

“Hayır, yemin olsun yıldızlarda vuku bulan olaylara ki”


“Bilirseniz bu büyük bir yemindir”. (Vakıa / 75,76)

Nasa(ABD) Uzay Dairesi),  20. yüzyılda yıldızlarda içe çökmeden


meydana gelen patlamalar, süper novalar ve kara delikler olduğunu
keşfeder..
Bundan daha ilginci, yıldızlarda meydana gelen bu olayların hiçbir
teknolojinin olmadığı 14 asır öncesinden Kur’an’ın bu durumu haber
vermiş olmasıdır.
Görüldüğü gibi İbn-i Abbas hazretlerinin tefsirinin ne kadar isabetli
olduğunu bu bilimsel olaydan da anlamaktayız.

Ateist zihniyet Kur’an’ın bu mucize mesajını takdir edip iman edeceği


yerde konuyu çarpıtıp inkar ederek gerçeği anlamaktan
uzaklaşmaktadır.
Ateist felsefe ile Kur’an asla anlaşılamaz.
Zira Kuran art niyetli gönüllere kapalıdır. Gerçekten inanmak isteyen
her insana ise, Allah Kur’an’ı anlama yeteneği verir.

Takıntı 3:

Materyalist zihniyet diyor ki:


“Peki Allah insanı olabilecek en güzel şekilde yaratmışken
Müslümanlar neden sünnet olur?
Allah erkekleri kusurlu mu yaratmıştır da sonradan düzeltme
yapılması gerekmiştir? Bu durumda sünnet olmak Allah’a karşı gelmek
değil midir?”

CEVAP 3:
Ateist kişi, “Allah insanı olabilecek en güzel şekilde yaratmışken
Müslümanlar neden sünnet olur?” demiş.
Madem öyle inanıyor bunlar, o halde siz neden tıraş oluyor, elbise,
ayakkabı giyiyorsunuz? Aklınızda bir eksiklik mi var ki tahsil
görüyorsunuz?

Tin suresi 4. ayet şu mealdedir:


chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title=… 8/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

“Biz insanı en güzel biçimde yarattık.”


Ayeti kerimedeki mana, iki ayak üzerine yürüyen her Adem evladı
insan değildir.
Ayette murad edilen ahseni takvim olan insan; anasından doğup
büluğa erene kadar her Adem evladı insandır. Büluğdan sonra insan
kalanlar Allah’a iman etmiş imanlı olarak vefat eden müminlerdir.
Kafirler iman etmedikçe gerçek anlamda insan değildir. Bu babta
Kuranı eleştiren materyalistler kendilerini boş yere adam yerine
koymuşlar. Aslında o kafirler, Allah katında hayvandan daha da
aşağıdır.
Bir ayet meali:
– Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için
yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar.
Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla
işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da
aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir.”  (Araf/179)

İnsanın sadece şeklen en güzel şekilde yaratıldığı algısı doğru değildir.


Zira ayette direkt şekil geçmez. İlgili ayeti kerimede;
“LeKad HaleKnel-insâne fî eHseni taKvîm.” (Gerçekten biz insanı en
güzel yaratılış üzere yarattık”) buyruldu.
Ebu Hayyân der ki: “Nehai, Mücahid ve Katade; “Ahseni Takvîme ”
İnsanın şekil ve duygularının güzelliği” demişlerdir. O ayetten insanın
fıtrat olarak en güzel durumda yaratıldığını anlamak lazımdır.. Nitekim
fıtraten insanın en güzel durumda yaratıldığını Rasulullah; “Her insan
Müslüman(ahseni takvim) olarak dünyaya gelir” buyurarak beyan
etmiştir.. Zira şeklen güzellik olsaydı şu dünyada nice çirkin şekilli
insanlar mevcut olmazdı.

Sünnetsiz Ateist Materyalist Sünneti Eleştirmektedir Sünnet Olmanın


Yararları:
Sünnet olmanın bir çok faydası bulunmakla birlikte başta idrar yolları
enfeksiyonunun azaltılmasını belirtebiliriz. Alman Hastanesi Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Soysal, sünnetin 1 yaşındaki
bir çocukta meydana gelebilecek idrar yolları enfeksiyonunu 10 kat
azalttığını söyleyerek şu bilgileri vermektedir: “Genital hijyen de sünnet
sayesinde daha kolay sağlanıyor. Sünnet işleminin faydaları çeşitli

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title=… 9/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

araştırmalarda belirtilmiştir. Bu faydalardan en önemlisi ise penis


kanseri ve cinsel yolla hastalık bulaşma riskinin azaltmasıdır.

 Takıntı 4:

Materyalist zihniyet diyor ki:


“Alâk suresi 2. ayette “O insanı alâktan yarattı” yazmaktadır. Alâk
kelimesinin o dönemdeki en sık kullanılan ve bilinen anlamı “kan
pıhtısı”dır. Günümüzde insanın kan pıhtısından oluşmadığı bilinen bir
şeydir. Alâk kelimesi bilmediğimiz başka anlamlara mı gelmektedir?
Eğer öyleyse neden dolaylı yönden yazılmıştır? Allah gönderdiği kitabı
anlamamızı zorlaştırmakta mıdır?
(Ek bilgi:
“Musevilik de insanın bir kan pıhtısından oluştuğu söylenir ki bunun
kökeni de eski Mısır’a kadar gider. Eski Mısır’da kadınlar hamilelik
döneminde adet olmadıkları için, akmayan kanın, rahimde biriktiği,
pıhtılaştığı ve insanın bu pıhtılaşmış kandan olduğuna inanılırdı.)”

CEVAP 4:
Allahu Teala buyuruyor ki, Sure-i Alak mealen; 

– “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (Sure-i Alak/1)


– O, insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı. (Sure-i Alak/2)
– Kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için. (Sure-i Alak/7)

– “O insanı bir alak’tan (rahim duvarına asılmış erkeğin menisi


(spermi) ve kadının yumurtası (ovumun) karşımı nutfenin (zigotun)
ikinci aşaması olan embriyodan) yarattı.” (Alak/2)

Kurtubi mezkür ayeti kerimeyi şu mealde açıklar:


(Alak/2):
“O, insanı bir kan pıhtısından yarattı.”
“O, insanı” yani Âdem oğlunu
“bir kan pıhtısından” yani kandan “yarattı.” in çoğuludur. Bu ise
donmuş kan demektir, Kan akacak olursa ona; denilir. Yüce Allah ” Kan
pıhtısı” diye buyurarak ondan çoğul lâfzıyla müzekker olarak
sözetmıştir. Çünkü yüce Allah

“insan” lâfzı ile çoğulu kastetmiştir. Hepsi nutfeden sonra alak’den


yaratılmışlardır.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 10/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

“Alaka” yaş kandan bir parçadır. Ona bu ismin veriliş sebebi, yaşlığı
dolayısıyla üzerinden geçtiği şeye yapışmasından ötürüdür. Kuruduğu
takdirde ona “alaka” denilmez. Şair şöyle demiştir:

“Onu elleri üzerine kapaklanır bıraktık

O eller üzerinde şah damarının (yaş) kanı boşalıyordu.”

Özellikle

“insanı” söz konusu etmesi onun şerefini yüceltmek içindir. Bir başka
görüşe göre, onu değersiz bir kan pıhtısından yaratıp, nihayette
mükemmel, akıllı ve ayırt etme gücüne sahip bir insan oluncaya kadar
getirmek suretiyle, onun üzerindeki nimetinin ne kadar büyük çapta
olduğunu anlatmak istemiştir.
(Kurtubi Tefsiri)

Arapçada alak iki anlama gelmektedir. Birincisi kan pıhtısı, ikincisi asılı
olan şeydir. Kur’an’da bir çok ayette insanın birleşik nutfeden yani
zigottan yaratıldığı geçer. Kan pıhtısı olarak ayete anlam verenlerin
yanılgısı teknolojinin olmadığı o devirlerde konuya vakıf olamadıkları
içindir. Allah insanların anlamasını zorlaştırmaz bilakis iyice akıl
etmelerini istemektedir. Zira imtihandayız. Kafirler uzun soluklu derin
düşünceye dalamadıklarından hemen kolaya kaçarak araştırma
yolunu değil, inkar yolunu seçerler.

Musevilik de Allah’ın gönderdiği bir dindir ancak onu Yahudiler


bozmuşlardır. Bu konunun orada olması yadırganmamalıdır. Eski
Mısır’a da nice peygamberler gelmiştir. Ancak zamanla İlahi bilgiler
insanlar tarafından bozulmuş yerine hurafeler konulmuştur..

Müminun Suresinde insanın yaratılışı şöyle açıklanmaktadır:


(Müminun/12,13,14) mealen:
– Andolsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış
çamurdan yani bitkilerden, veya onları yiyen hayvanların etinden)
yarattık.
NOT: Bu ayet meni ve yumurtanın yenilen içilen şeylerden yaratıldığına
işaret ediyor.
– Sonra onu emin ve sağlam bir karargahta (rahimde) nutfe (sperma-
yumurtanın birleşimi) haline getirdik.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 11/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

– Sonra nutfeyi (erkekten alınan sperm ile kadının yumurtası


birleştikten sonra çoğalan hücre zigotun dönüşümü) bir alaka
(embrioyu) yarattık, derken o alakayı bir mudga (bir çiğnem et parçası
halinde) yarattık, derken o mudgayı bir takım kemiklere çevirdik,
derken o kemiklere bir et giydirdik, sonra onu diğer bir yaratık olarak
teşekkül ettirdik. Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah, pek yücedir.”

Bu ayet, yaratılışın teşekkülünü bu kadar açıkça belirtmesi açık bir


mucizedir. Zira o devirde bu bilgi ne muharref tevratta ne de muharref
incilde mevcut değildi. O zamanın çok sığ olan biyoloji biliminde ise
hiç mevcut değildi.

Uzmanların Bildirdiğine Göre Rahimdeki Bebeğin 2. Aydaki Durumu (5-


8. Haftalar):

Bebeğinizin yüz özellikleri gelişmeye devam ediyor. Her bir kulak başın
cildinin küçük bir katı şeklinde başlar. Sonunda kollara dönüşen minik
tomurcuklar ve bacaklar oluşur. Parmaklar, ayak parmakları ve gözler
de oluşuyor.

Nöral tüp (beyin, omurilik ve merkezi sinir sisteminin diğer sinir


dokusu) şekillendirilmiştir. Sindirim sistemi ve duyu organları
gelişmeye başlar. Kemik kıkırdak yerini almaya başlar.

Baş, bebeğin vücudunun geri kalanıyla orantılıdır.

İkinci ayın sonunda, bebeğiniz yaklaşık 25 mm uzunluğundadır ve


yaklaşık 1 / 30’u ağırlığındadır.

Yaklaşık 6 haftada bebeğinizin kalp atışı genellikle tespit edilebilir.


Sekizinci haftadan sonra bebeğinize embriyo yerine fetus adı verilir.

Uzmanların Bildirdiğine Göre Rahimdeki Bebeğin


3. Ay (9-12. haftaları):

Bebeğinizin kolları, elleri, parmakları, ayakları ve ayak parmakları


tamamen oluşur. Bebeğiniz yumruklarını ve ağzını açıp kapatabilir.
Tırnak ve ayak tırnakları gelişmeye başlıyor ve dış kulaklar oluşuyor.
Dişlerin başlangıcı şekilleniyor. Bebeğinizin üreme organları da gelişir,

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 12/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

ancak bebeğin cinsiyetini ultrasonda ayırt etmek zordur.


Üçüncü ayın sonunda bebeğiniz tamamen oluşur.

…Ateist zihniyet ne yazık ki, bu mucizeyi kabullenip Müslüman olacağı


yerde yarasanın ışıktan kaçması gibi bu gerçeklere kör kalmayı tercih
ediyor. İşte esas körlük bu olsa gerek.

Materyalist Ateistler Şu Soruların Cevabını Veremediler:

* Erkek ve kadından meydana gelen zigot, neden bir domuz veya fare
veya maymun olmuyor da bir insan oluyor.?
* Diyeceksiniz ki sperm ve dişinin yumurtasındaki DNA’larda onun
insan olacağı kodlanmıştır.
* O halde o sperm ve yumurtanın DNA’larına onu kim kodladı?
* Diyeceksiniz ki, Anne ve babanın genleri.
* O genlere o bilgileri kim kodladı?
Zira o genler daha önce yediğiniz içtiğiniz yiyeceklerden oluşan birer
ölü hücreler idi. O hücreleri oluşturan moleküllerin atomlarını meydana
getiren proton, nötron ve elektronlar cansız, kör ve sağır evreni
oluşturan atomların birer parçacıklarıdır.
Cansız, bilinçsiz, sağır ve kör Atomları oluşturan parçacıklar da
eylemsiz cansız parçacıklardır.
* O halde bu cansızları canlandıran, onlara bilinç veren, onları gören ve
işiten ve hisseden yapan kimdir?

İŞBU SORULARIN CEVABINI ATEİSTLER VEREMEDİ AMA KİBİRLERİ


FİRAVUN GİBİ İNANDIK DA DERDİRTMEDİ…

Takıntı 5:

Materyalist zihniyet diyor ki:


“Alâk suresi 10. ayet’e göre Kur’an ayetleri inmeye başlamadan önce
Muhammed namaz kılıyormuş, şimdiki kılınan namazlarda Kur’an’dan
sureler okunuyor, hatta “fatihasız namaz olmaz.” diye hadisler var
ancak o zaman daha fatiha suresi indirilmemişti.  Muhammed’in
kıldığı namazla şimdiki kılınan namaz farklı mı? Allah tarafından
Muhammed’e öğretilen namaz aynı namaz değil mi? eğer aynı namaz
değil ise bugün kıldığımız namazı bize kim öğretti? Muhammed’den
başka Allah’tan vahiy alan mı var?”

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 13/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

CEVAP 5: Şu işin tuhaflığına bakınız. Bu inkarcılar sanki Müslümanmış


gibi namaz kılmaktan söz ediyor, diğer taraftan da  Kuran’ı
yalanlayarak kendi kendileri ile çelişiyorlar.
Bir de diğer peygamberleri unutup düşmanlığını Peygamberimizde
odaklaştırarak “Muhammed’ten başka vahiy alan mı var” diyor.
Alak suresi 9 ve 10. Ayet meali:
“Namaz kıldığı zaman,” (Alak-9)
“Bir kulu engelleyeni gördün mü?” (Alak-10)
Bu ayette namaz kılanları engelleyene atfedilen bir ifade
görülmektedir ve bu surenin bir kısmının miraçta beş vakit namaz farz
olduktan sonra nazil olduğu bilinmektedir. Görüldüğü gibi ne Kur’an’ın
tamamı, ne de surelerin bazıları bir iniş de indirilmemiştir. Alak suresi
de bir kısmı indirildikten sonra başka sureler indiriliyor ve daha sonra
Alak Suresinin kalan ayetleri indiriliyor. Kaldı ki Peygamber efendimize
ve ümmetine miraçta beş vakit namaz farz kılınmıştır. Fatihanın her
namazda okunması da o zaman vacip kılınmıştır. Peygamberimiz
Kur’an gelmeden daha önceki namazların da ise Hz. İbrahim’in şeriati
olan hanif dinine göre ibadet etmekteydi. Allah Kur’an’ı gönderdikten
sonra önceki semavi dinlerin şeriatlerini yürürlükten kaldırdı.
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Kuran’ın ifadesiyle son peygamberdir.
Ondan sonra vahiy gelmeyecektir.

Takıntı 6:

Materyalist zihniyet diyor ki:


“Alak suresi ve ardından gelen Kalem suresi sürekli Ebu Cehil’e
lanetler yağdırmaktadır. Allah neden kendi yarattığı Ebu Cehil’e bu
kadar kin gütmektedir? İnsanlığa gönderdiği ilk sözleri neden bu kişiye
ayırmıştır?”

CEVAP 6: Materyalistlerle Ebu Cehil’in muhabbeti nereye dayanıyor


dersiniz?
Bu dinsizler, Alak ve Kalem suresinin neresinde Ebu Cehlin ismi
geçmektedir ki, öyle münasebetsiz bir soru ile Kur’an’ı eleştirmeye
yeltenmekteler? Ebu Cehlin esas ismi Hişamdır. Künyesi ise
Ebulhakem’dir. Bunların, Kur’an’ı bilmedikleri ve onu tanımadıkları
aşikardır. Allah Kur’an’da Ebu Cehil’den isim olarak hiç söz etmez.
Allah kendisini inkar edenleri cezalandıracağını vadetmiştir. Hiç kimse
Allah’a hesap soramaz. Sormaya kalkan da Müslüman olamaz. Kim
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 14/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

kimin parasını nereye harcadığını sorgulayabilir? Allah yarattıklarında


dilediği gibi tasarruf yapma hakkına sahiptir. Ona rağmen Allah
Kur’an’da, kullarına asla zulmetmeyeceğini ancak onların birbirlerine
zulmettiklerini beyan etmektedir. 

Bu materyalist zındıklar Kur’an’da isimi geçen Ebu Leheb ile Ebu Cehli
karıştırmış olmalılar…

Takıntı 7:

Müddessir suresi 31. ayette ve Fatır suresi 8. ayette geçen “Allah


dilediğini şaşırtır, dilediğini de doğru yola getirir.” sözü ne anlama
gelmektedir? Allah dilediğini şaşırtırsa, şaşırmış olanlar neden
cehennemde cezalandırılırlar? Allah dilediğini doğru yola getirirse
doğru yola gelenler neden cennet ile ödüllendirilirler? Kimin şaşırıp
kimin doğru yola geleceğine Allah karar veriyorsa hesap günü
nedendir?

CEVAP 7:

Ateist şu ayetleri anlayamamış mealen:


– “Biz o ateşin muhafızlarını hep melekler yaptık. Bunların sayılarını da
ancak kâfirler için bir imtihan kıldık ki, kendilerine kitap verilenler kesin
bilgi edinsinler, iman edenlerin de imanı artsın. Kendilerine kitap
verilenler ve müminler şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık
bulunanlarla kâfirler de: “Allah bu misalle ne demek istedi?” desinler.
İşte böyle, Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini de yola getirir. Rabbinin
ordularını ancak Rabbin bilir. Bu, insanlar için uyarıdan başka bir şey
değildir.” (Müddessir-31)
– “Ya kötü ameli kendisine allanmış pullanmış da onu güzel görmüş
olan kimse de mi (iman edip salih amel işleyenler gibi olacak)? Şüphe
yok ki Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini de doğru yola çıkarır. O halde
canın onlara karşı hasretlerle (üzüntülerle) sıkılıp gitmesin. Çünkü
Allah, onların bütün yaptıklarını bilir.” (Fatır-8)

Ateist zihniyet Alahu Tealanın kullarına irade verdiğinden haber yok


galiba.

Sure-i İnsan Âyet mealen 2 :


– Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 15/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık.

Sure-i İnsan Âyet mealen 3:


– “Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister
nankör.”

“Ve deki: O hak Rabbimizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen


inkâr etsin.” (kehf-29)

Bu ayetlerde Allahu teala insana seçme hakkını verdiğini açıkça


bildirmiştir. 

İsteyen yanlış yolu seçer helak olur isteyen de Hak yolunu seçer.
Allahu Tealanın hidayet etmesi ise Hak yolu isteyene onu nasib eder.
İstemeyene ise karanlık yolu nasib eder saptırır.
Bunu böyle anlamak gerekirken batıl zihniyetini kafası karışmış bir
türlü doğruyu eğriden ayıramıyor.

Âyetler dikkatle okunursa, Allah’ın hidayet etmesi veya saptırması


hususu bir kimsenin, imandan veya küfürden birisini tercih
etmesinden sonra Allah’ın onu yaratıp yaratmamasıdır.

Allah, kulun imanı tercih edip onun yaratılmasına sebep olmasından


razıdır, küfrün yaratılmasından ise razı değildir. Zira kula tercih gücü
verilmiş, yaratma gücü verilmemiştir. Kula seçim yapma gücü verildiği
için kul o işin sorumlusu olmaktadır. Bir iş de tercih eden kul, iman
veya sapkınlığı yaratan Allah’tır. 

 Takıntı 8:

Tebbet Suresinde Ebu Leheb’e lanet edilmektedir, onun cehenneme


gideceği Allah tarafından belirtilmiştir. Neden hesap günü gelmeden
Ebu Leheb’in cehenneme gideceği belli edilmiştir? İnsanlar hesap
gününde sorgulanıp ona göre cennete veya cehenneme
gönderilmeyecekler midir? Ebu Leheb ve karısına neden böyle bir
istisna yapılmıştır? Eğer Ebu Leheb sonradan tövbe edip islama
dönseydi Allah onu affetmez miydi? Allah bağışlayıcı değil midir? Biz
aciz insanoğlunun hata yapabileceğini, ilk baştan bir dini kabul
edemeyebileceğini bilmemekte midir? Allah Ebu Leheb’in ölene kadar
İslamı kabul etmeyeceğini bildiği için ona cehennem haberini verdiyse,

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 16/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

yani Allah onun İslamı kabul etmeyeceğini başından beri biliyorsa


neden yaratmıştır? Allah Ebu Lehebi ve karısını doğrudan cehennemde
yakmak için mi yaratmıştır?

CEVAP 8:
Ebu Leheb yeğeni olan Peygamberimize karısı ile birlikte çok sıkıntılar
vermiş ağır hakaretler yapmışlardır. Bununla da kalmayıp her yerde
İslam düşmanlığı yaparak Allah tarafından lanetlenmişlerdir. Allah’ın
ilmi insanların ilmi gibi zan değil kesin bilgidir. O sebeple Ebu Leheb’in
hür iradesi ile hiçbir zaman İslama dönmeyeceğini bildiği için ona
lanetlik olduğunu haber vermiştir. Şunu da bilmek gerekir ki Allah,
insanı etkisiz ve tepkisiz, bilgisiz, kör ve sağır atomlardan yaratıp
insan şekline sokan ve bir ömür boyu onu yediren içirendir.
Kulun yaratıcısını bu şekilde sorgulaması kabirde ve kıyamette başa
gelecek korkunç felaketleri bilmemesinden ileri gelir.. Allah küfrü ve
şirki asla bağışlamayacağını bildirmiştir. İnsanın kendisini yaratıp
onca iyiliğini gördüğü yaratıcısını kabul edip iman etmesi o kadar zor
mudur? Neden inkar?
Ayrıca kıyamet günü kafirlere amellerinden dolayı sorgu yoktur. Onlara
sadece kabirde niçin iman etmedikleri sorulacaktır. Kıyamet günü
onlar sonsuz kalmak üzere cehenneme atılacaktır. Allah insanları
yaratmadan önce kimin hür iradesiyle kafir, kimin mümin olacağını
biliyordu. Herkesi imtihan etmesi, bizi bize göstermek içindir. İmtihan
etmeseydi o zaman kullar “bizi imtihan etseydin biz kafir olmazdık”
diyeceklerdi. Bu bahanenin kalmaması için imtihan edilmekteyiz..
Allah insanları ve cinleri Allah’ı tanısınlar ve O’na kulluk yapsınlar diye
yaratmıştır.
(Bakınız; Zariyat Suresi -56)  www.islamdergisi.com

Takıntı 9:

Diyorlar ki:
Neden ayetler iniş sırasına göre yazılmamıştır? Allah yanlış mı
göndermiş de Muhammed sırasını tekrar düzenletmiştir ve söylendiği
gibi sırasını Muhammed belirlediyse neden Muhammed zamanında
ciltlenmemiştir?

CEVAP 9:
Kuranı Kerim, Arş’ın altındaki Levhi mahfuzdan Ber’at Gecesi toplu

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 17/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

olarak dünya göğüne indirilmiştir. Rasulullah’a ise Kadir Gecesi ilk


gelen ayet(Alak Suresi, Âyet:1), “Oku” emridir. Ondan sonra duruma
göre ayet ayet sures sure 23 yıl sürmüştür Kuranın nüzulü.
Kur’an’ın mushafı şerife dizimi, iniş sırasına göre değil Levh-i
Mahfuzdaki sırasına göre dizilmiştir. Bunu Allah(celle celâlühü)
Cebrail’e (aleyhisselam), Cebrail’de  Peygamber (sallallâhu aleyhi ve
sellem) Efendimize bildirmiştir. 

Allah asla yanlış yapmaz. Allah’a inanmayanlar ancak öyle yanlış


kanıya varır. Peygamber Efendimize son zamanlarına kadar vahiy
gelmeye devam etmiştir. Ciltleme işlemi ise sahabeye bırakılmıştır. Bu
durum aynı zamanda sahabeye güvenin tam olduğunu gösterir…
www.islamdergisi.com

 Takıntı 10:

Kadir suresi 1. ayette “O Kur’an’ı, kadir gecesinde gerçekten biz


indirdik.” yazmaktadır. Kur’an bir gecede mi inmiştir, yoksa 23 yılda mı
inmiştir? Eğer kadir suresi 1. ayette yazdığı gibi bir gecede indiyse
neden aynı zaman tebliğ edilmemiştir ve neden Muhammed Kur’an’ı
kitap haline getirmemiştir? Kur’an bir gecede indiyse 23 yıl içerisinde
Muhammed’in karşılaştığı olaylardan sonra inen ayetler nedir? Kur’an
bir gecede indiyse neden Muhammed’e bir süre vahiy gelmemesinden
sonra müşriklerin Muhammed’e “Rabbin seni unuttu mu, yalnız mı
bıraktı?” gibi sözlerinin ardından Duha suresi 3. ayet olan “Rabbin seni
terk etmedi, darılmadı” ayeti indirilmiştir.

CEVAP 10:

Kuran, Beraat Gecesinde Levhi Mahfuzdan (Cennetlerin üstünde nurlu


bir semadır) birinci semanın üzerine indirilmiş ve Kadir gecesinde ilk
kez Rasulullah’a ulaşmıştır. Berat gecesi, Şaban ayının 15. gecesidir. 
Kur’an tefsirlerinde Kur’an-ı Kerim’in, Levh-i Mahfuz’dan dünya göğüne
yani; yıldızların içinde bulunduğu uzaya Beraat Gecesi indirildiği
bildirilmektedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygamber
Efendimize ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da
tenzil denir.  Allahu Teala buyuruyor ki, ayet-i kerimede mealen:
-“Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu (Kur’anı) mübarek bir
gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.”

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 18/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

(Duhan/ 2,3)
Kuran, birinci semaya toplu olarak indirilmiş Peygamberimize ise 23
yılda ayet, ayet, sure, sure indirilmiştir. Kadir suresinde ise, toplu olarak
indirildiğine dair açık bir ifade görülmemektedir.
www.islamdergisi.com

Takıntı 11:

Materyalist zihniyet yukarıdaki ayetleri şöyle eleştirmektedir:

“Tatlı suda inci ve mercan yetiştiği: Rahman suresi 19-22 ayetleri ile
Furkan suresi 53. ayetinde geçen iki denizin birbirine salındığı-
karıştırıldığı ama aralarında bir engel olduğunu yazan ayetlerde
denizlerden birinin suyunun içilebilen tatlı su olduğu, diğerinin acı ve
tuzlu su olduğu yazılıdır.
Rahman-22′de her ikisinde de inci ve mercan yetiştirildiğini yazar.
Halbuki tatlı suda inci ve mercan yetişmez. Suni olarak inci yetiştirilse
bile mercan hiç yetişmez. Bu ayetlerin müteşabih olduğu söylenebilir.
Ancak mucize uydurmacıları, ayetteki mercan ve inciyi görmezden
gelip, iki denizin karışmamasını mucize diye sunmaya çabalarlar.”

CEVAP 11:
Maddeci zihniyet bu bapta yanlış bilgiye sahiptir. 
Eleştirdikleri Er-Rahman suresi 19 ve 22. ayetleri okuyalım.
Allahu Teala buyurdu ki(mealen): 
– “İki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar.” (Er-Rahman/19)
Allahu Teala buyurdu ki(mealen) :
– “İkisinden de inci ve mercan çıkar.” (Er-Rahman/22)

Bu ayetlerde tatlı su ve tuzlu su kelimesi geçmez.


Kuran, ilgili ayeti kerimede iki denizden söz eder ve ikisinde de inci
mercan çıkacağını beyan eder. Ayetin aslında tatlı deniz suyundan söz
edilmemesine karşın Kur’an’ı tercüme eden bazı alimler parantez
içinde iki denizden birinin suyu tatlı, diğerinin suyu tuzlu diye
yazmışlar. İnkarcılarda parantez içindeki açıklamayı Kur’an’ın aslından
sanmış bundan dolayı Kur’an’da yanlış olduğunu savurmuştur.

Fatır Suresi 12. ayeti hakkındaki eleştiri:


Allahu Teala buyurdu ki (Fatır/12(mealen):
– “Hem iki deniz eşit olmuyor. Şu tatlı, hararet keser, içerken
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 19/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

(boğazdan) kayar; şu da tuzlu, yakar kavurur. Bununla beraber her


birinden taze bir et yersiniz ve bir ziynet çıkarır, giyinirsiniz.”

Ayette geçen “bahreyn” iki deniz demektir. Burada suyu iki farklı
denizden söz edilir. Birisi malum olan suyu tuzlu olan denizlerdir.
Diğeri ise suyu tatlı olan denizdir. Suyu tatlı olan denize olur mu
denilirse, evet suyu tatlı olan deniz suyu henüz denize karışmamış
deltalardır. Zira deltalar da denizin bir parçasıdır. 

Arapçada tağlip sanatı diye bir edebî sanat vardır. Bu, asgarî
müşterekte birleşen iki şeyden söz edilirken, onlardan yalnız daha çok
revaçta olan, daha güçlü görünen varlığın adını kullanma sanatıdır.

Mesela; erkek-kadın için birlikte bir kelime kullanılacaksa, erkek için


geçerli olanı kullanılır, fakat, kadın da onun içerisinde yer alır.
Örneğiğin, Kur’an’da hep “Ya eyyühellezine âmenû” (ey iman
edenler) tabiri kullanılır. Bu tabir, dil bilgisi açısından yalnız erkekler
içindir, ancak kadınların da bu hitaba dahil olduğunda şüphe yoktur.
Yine Araplar, ay kelimesinin tesniyesi / ikili olan “kameran” kelimesini
kullanırlar ve bununla “ay-güneş” ikilisini kastederler.

Bunun gibi ayette de, “deniz-ırmak” ikilisi birleştiğinde “iki deniz”


tabirinin kullanılması mümkündür.

Buna göre, tatlı su ırmak için, tuzlu da deniz için kullanılmıştır.


Müfessirler daha çok Fırat, Nil, Ceyhun nehirlerinin isimlerini vermişler.
Ayette geçen “Fırat” kelimesi, sanki Fırat ırmağını da çağrıştırmaktadır.

Alusî bazı alimlere göre, büyük ırmaklara deniz demek yaygın bir
kullanımdır. Bu sebeple, bu ayetten Nil nehrini anlamakta bir sakınca
yoktur. Çünkü, Nil nehri bir kara parçasıyla ikiye bölünmüş durumdadır.
Bu açıdan yalnız bu nehir için “iki deniz” tabiri kullanılabilir.

Bu gün, bazı denizlerin diplerinde tatlı suyun bulunduğuna dair önemli


bilgiler vardır. Bu açıdan meseleye baktığımızda, iki deniz tabirinde bir
sakınca yoktur. Yakın bir gelecekte denizlerin önemli miktarda tatlı su
barındırdıklarına dair, önemli bilgiler elde edilecek ve o zaman ayetin
bir mucizesi daha gerçekleşmiş olacaktır
(bk. Taberî, Zemahşerî, Beydavî, İbn Kesir, Ebu Suud, Alusî, İbn aşur
tefsirleri, (Sorularla İslamiyet).

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 20/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Takıntı 12:

Canlıların ve Organların Özelliklerinin Bilinmemesinden Doğan


Çelişkilermiş:

1- Spermin testislerde üretildiğinin bilinmemesi:


Tıp biliminde dişi üreme hücresi olan “oocyte” nin yumurtalıkta, erkek
üreme hücresi olan “sperm”in ise testiste üretildiği bilinmektedir.
Ancak Tarık suresinde şöyle yazar:
– “Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.” (Tarık/7)

CEVAP 12:
Yukarıda zikredilen ayeti kerimeyi sırf mealden okuyup anlamaya
çalışanlar onu yanlış anlamaları her zaman mümkündür. Oysaki
doğrusu onların anladığı gibi değildir.

Taberi Tefsirine Göre:


– İnsan neden yaratıldığına bir baksın. (Tarık/5)
– (O insan) Atılan bir sudan yaratıldı. (Tarık/6)
– ‫ُخ لق من ماٍء دافق * يخرج من بين الصلب و الترائب‬
– O su, erkeğin sulbü (testisleri) ile kadının göğüs kemikleri
arasından(yumurta) çıkar. (Tarık/7)

Öldükten sonra dirilmeyi yalanlayan ve Allah’ın buna dair olan kudretini


inkar eden insan, aslının neden yaratıldığına bir baksın. O, dökülen bir
sudan yaratılmıştır. O su erkeğin sulbünden yani testislerinden ve
kadının göğüs kemiği arasından çıkan bir sudur.

“Kadının göğüs kemiği” diye tercüme edilen “Teraib” kelimesinden


neyin kasdedildiği hakkında farklı görüşler zikredilmiştir.

Abdullah b. Abbas, İkrime, Said b. Cübeyr ve İbn-i Zeyd’e göre “Teraib”


kadının göğsünde gerdanlığın geldiği yerdir yani kaburgaları
arasındaki organlardır..

Taberi teraibten maksadın, kadının göğsünden, gerdanlığın üzerine


geldiği yer olduğunu söyleyen görüşü tercih etmiş ve Arapların bu
kelimeden burayı anladıklarını şiirlerle ispatlamaya çalışmıştır.

(Kaynak: Taberi Tefsiri Sure-i Tarık)


chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 21/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

‫َص َلَب‬  (Salebe)  ve aynı kökten gelen   ‫( ُص ْلٌب‬Sulbun) kelimeleri Arapça’da 


asılı olan ve sert şey anlamına gelmektedir. Bu kelime Kur’an’da
erkeğin testislerini üstü kapalı olarak (sulb) kelimesiyle (asılı şey)
olarak ifade edilmiştir. Ama bu kelime Türkçeye yanlışlıkla bel olarak
tercüme edilmiştir. Oysaki Arapçada bel, rafşün veya hasrün kelimeleri
ile ifade edilmektedir.
İnkarcılar mezkür yanlış tercümeden esinlenerek haşa Kuran’da yanlış
bulduklarını sanıp mal bulmuş mağribi gibi sevinçle Kuran’ın yanlışını
çıkardıklarını yaygara etmişler. Allahu teala dilediği kulu vesilesiyle
doğruyu izhar edip bunların cehaletini izhar etmiş bu şekilde.
VelhamdülillahiRabbilâlemîn.

İnsanın yaratılışı Tarık/6. Ayette belirtildiği üzere fışkırıp çıkan su ile


kast edilen erkeğin menisinin testislerde üretildiğine işarettir.

Menin yani o suyun ham maddesinin testislere geldiği yer ise bel ile
kaburga kemiği arasında bulunan kara ciğerdir. Bilindiği üzere besinler
mide ve bağırsaklarda sindirilip emildikten sonra kana geçip
karaciğere giderler. Burada besinlerden elde edilen, gerekirse
depolardan çıkarılan glikoz hücrelere yakıt ham maddesi olarak
sunulur. Kanla hücreye ulaşan oksijeni glikoza katan mitokondri,
zincirleme bir işlemle enerji üretir.
Teraib: Ashabtan İbni Abbas’ın (radıyallahu anh) görüşüne göre
kadının kaburgaları arasından çıkıp rahime ulaşan yumurtasıdır.

Ulaştırma Sistemi:

Kısaca ‘ER’ denilen bu kıvrımlı organel, bir şehrin dört bir yanına giden
yollar gibi, hücredeki taşımacılığı sağlayan ulaştırma sistemidir. En
önemli görevi atölyelerde imal edilmiş olan proteinleri alıp hücrenin
başka yerlerine ulaştırmaktır. Karaciğerde oluşan proteinlerin bir kısmı
ham madde olarak testislere iner. Testislerde meni oluştuktan sonra
gerektiğinde fışkıran su olarak rahme dökülür.
Kur’anın bu konudaki ifadesinde bir yanlışlık asla söz konusu olamaz
yanlışlık art niyetli materyalistlerin anlayış eksikliğindedir.

Takıntı 13:

Dinsiz materyalistlere şöyle diyor;


“Kalbin beyin fonksiyonlarına sahip bilinmesi: Kur’an’da insan
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 22/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

beyninden hiç söz edilmemiştir, çünkü bilinmez. Halbuki beyin, insanı


insan yapan organdır. Beyin bilinmediği için duygular, düşünceler
kalbin fonksiyonları olarak belirtilmiştir.

Örneğin Bakara suresi 97. ayetinde; Cebrail’in Kur’an’ı peygamberin


kalbine indirdiği yazılmıştır. Bilim ise, bilgilerin ve hafızanın beyinde
saklandığı kanıtlamıştır.

Yine Bakara suresi 260. ayetinde İbrahim’in kalbinin tatmin olması için
Allah’tan ölüleri nasıl dirilttiğini göstermesini istediği yazılıdır. Halbuki
tatmin olan, ikna olan kalp değil, beyindir. Birçok ayette de kalbin
mühürlenmesinden söz edilir.

Şura-24. “Yoksa onlar, senin hakkında: “Allah’a karşı yalan uydurdu”


mu diyorlar? Eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler. (…)

Tegabun-11. “Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim


Allah’a inanırsa, Allah onun kalbine hidayet verir. Allah, her şeyi
hakkıyla bilendir.

Hidayet verilecek olsa, verileceği organ kalp değil, beyin olmalıdır.


İslamcılar bunu, bugün de sevginin, merhametin kalple ifade
edilmesiyle açıklar. Tersine bu ifade şekli, dini inançlardan
kaynaklanarak oluşmuştur. Bazı İslamcılar ise kalbin de beyinsel
fonksiyonlara sahip olduğunu iddia eder. Bu iddianın hiçbir bilimsel
yanı yoktur. Kalp, sadece kan pompalayan bir organdır ve beyin
işlevlerinin hiçbirine sahip değildir. Bu yanlış, müteşabihlikle de izah
edilemez. Kalple ilgili birkaç ayetin müteşabihliği olsa da, Kur’an’ın
tamamında ve onlarca ayette bu şekilde geçmesi, böyle bilindiğinin
göstergesidir.”

CEVAP 13:
Yukarıda, ateistlerin eleştirdikleri ayetlerin meallerini burada tekrar
okuyalım:
Bakara/97 – “Söyle; her kim Cebrail’e düşman ise iyi bilsin ki, Kur’ân’ı
senin kalbine Allah’ın izniyle kendinden önceki vahiyleri onaylayıcı,
müminlere hidayet ve müjde kaynağı olmak üzere o indirdi.”

Bakara/260 – Bir zamanlar İbrahim de: “Ey Rabbim! Ölüleri nasıl


dirilttiğini bana göster!” demişti. Allah: “İnanmadın mı ki?” buyurdu.
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 23/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

İbrahim: “İnandım, fakat kalbim iyice yatışsın diye istiyorum.” dedi.


Allah buyurdu ki: “Öyle ise kuşlardan dördünü tut da onları kendine
çevir, iyice tanıdıktan sonra (kesip) her dağın başına onlardan birer
parça dağıt, sonra da onları çağır, koşa koşa sana gelecekler ve bil ki,
Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.”

Şura/24 – Yoksa onlar, senin hakkında: “Allah’a karşı yalan uydurdu.”


mu diyorlar? Eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler; batılı yok
eder ve sözleriyle hakkı gerçekleştirir. Şüphesiz ki O kalplerde bulunan
şeyleri hakkıyla bilir.

Tegabün/11 – Allah’ın izni olmayınca hiç bir musibet isabet etmez.


Kim Allah’a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya götürür. Allah her şeyi
bilendir.

Görüldüğü gibi bu ayetlerde kendisine hitab edilen ne beyindir, ne de


yürektir. Belirtilen kalb gönüldür. Zira insanın anlayışı idraki beyin
olamaz. Beyin sadece vasıtadır.

Materyalistlerin Kur’an’ı anlaması bu kadarcık işte.


Oysaki ne beynin ne de yürek denilen kalbin, bilincin kendisi değildir,
olamazda…
Kur’an’da kast edilen kalp, yürek denilen et parçası değil madde ötesi
idrakin ta kendisi oln insanın ta kendisidir.
İnsan öldüğünde beyinimizde, yüreğimiz de (kalbimizde) olduğu yerde
durur ama artık ne bilinci vardır ne de bu aleme dair bir idraki vardır.
Hepsi ruh ile uçup gitmiştir.
Peki yürek ve beynin görevi nedir?
Yürek ruhun merkezi, beyin ise ruhun dünyaya açılan penceresidir.
Bunun kanıtı bazı kaza durumlarında beyin ölümü olmasına karşın
kalbin çalışmasının devam etmesidir. Ruh bu alemi beyin aracılığı ile
algılar oradan görür, işitir ama değerlendirimeyi bu madde alemina ait
olmayan gönül(ruh) denilen yüksek anlayışla yapar. Yani; bir evin
içinde oturan adamın pencerenin kıyısına oturup sokağı görmesi gibi
olup bitenleri onun aracılığı ile görür işitir.
Kur’an hiçbir zaman insan kalbine hitap ederken yürek denilen et
parçasını kast etmemiştir. Mezkür ayetlerde geçen kalple kast edilen
insanın idraki ve anlayışıdır.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 24/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Takıntı 14:

Her Canlının Çift Yaratılma Eleştirisi:

– Biz her şeyden iki çift yarattık. Umulur ki, iyice düşünürsünüz.
(Zariyat-49)

Materyalist cahil bu ayet hakkında şöyle bir yorum yapmış:


“Her canlı çift değildir. Bakteriler, tüm canlılardan kat kat fazla sayıda
ve etkinliğe sahip varlıklardır. Eşleri olmayıp bölünerek çoğalırlar. Ama
görülüyor ki Kur’an’ın yazarı, ya bakterileri, virüsleri bilmiyor ya da
onları canlıdan saymıyor.”

CEVAP 14:
Allahu Teala “Her şeyden çift yarattık” buyurmuştur. Materyalist ise bu
ayeti anlamadığı gibi günümüz biliminin geldiği yeri de bilmemektedir.
Oysa modern Bilime göre Canlıların üreme şekli iki çeşittir, yani çifttir.
Eşeyli ve eşeysiz üreme diye iki bölüme ayrılır.
İnsanlar ve hayvanlar eşeyli üreme türüne  girerken ateistin
anlayamadığı bakteriler ise eşi olmayıp bölünerek çoğalanlar
bölümüne girerler.
Eşeyli Üreme: Gen bilgileri birbirinden farklı iki tane üreme hücresinin
(gamet) bir araya gelerek meydana getirdiği yeni bireylerin oluşması
olayına denmektedir. Eşeyli üreme 4 çeşittir. Bunlar; İzogami,
Heterogami, Konjugasyon ve Partenogenezdir. Hayvanların ve
bitkilerin hemen hemen bir çoğunda bu üreme çeşidini görmek
mümkündür.
Eşeysiz Üreme: Bir üreme hücresinin başka bir üreme hücresi
olmadan döllenme olayına denmektedir. Eşeysiz üreme de 4 çeşittir.
Bunlar; Bölünerek üreme, Tomurcuklanma ile üreme, Sporla üreme ve
Vejetatif Üreme şeklidir.Su bitleri, su pireleri, bakteriler, bazı böcek
türleri, deniz anası, deniz yıldızı gibi canlılarda bu üreme çeşidi
görülmektedir.
Varlık çift yaratılmıştır.
Gökler ve yerler. Su ve ateş, Toprak ve hava. Gece ve gündüz, sabah ve
akşam. Yaz ve kış. Sonbahar ve ilk bahar. Madde de çifttir. Katı madde
ve sıvı madde. Akıllı varlıklar da kendi aralarında ikiye ayrılır.
Akıllı varlıklar da çifttir. Madde ve ruhtan yaratılmış insanlar ve ışık ve
dumandan yaratılıp gözle görünmeyen melekler ve cinler. Onlarda

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 25/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

kendi aralarında ikiye ayrılmıştır. Melekler ve cinler. Onlarda kendi


aralarında çift yaratılmıştır. Cinsiyeti olmayan melekler ve erkekli ve
dişili olan cinlerdir.
Elektrik de çift yaratılmıştır: Negatif ve pozitif elektrik.
Bu konu buraya sığmaz. Bunun örneklerini vermekle bitiremeyiz.
Materyalist zihniyet Kur’an’ın bu mucizesini takdir edip iman edeceği
yerde ne yazık ki küfür  ve inkarda inatlaşmaya devam ediyor.

Takıntı 15:

Materyalist zihniyetin eleştirisi:


Ortadoğu dışında yetişenlerden hiç bahsedilmemesi: Kur’an’da adı
geçen bütün bitki, hayvan ve diğer doğa varlıkları Ortadoğu’ya
özgüdür. Diğer bölgelere ait olan canlı-cansız varlıklardan söz edilmez.
Örneğin çölden bahsedilir ama gölden, ormandan bahsedilmez. Kar,
buz, dolu, sis gibi bölgede görülmeyen doğa olayları Kur’an’da
geçmez. Portakal, mandalina, karpuz, kavun, ceviz, fındık, patates gibi
bölge dışı bitkisel ürünlerden, kanguru, lama, pelikan, fok gibi bölge
dışı hayvanlardan bahsedilmez.

CEVAP 15:
Buradaki eleştirisinde materyalist zihniyet Kur’an’ı Kerimi bir
botanik(otbilimi) ve zooloji(hayvanbilimi) kitabı sanmış ve Orta Doğu
dışındaki bitki ve hayvanlardan söz edilmediğini kanaatine vararak
aklınca Kuranı eleştirmiş ve böylece ne kadar anlayış fukarası
olduğunu bir kez daha sergilemiştir.

Oysaki Kur’an-ı Kerim, insanları ve cinleri Allah’ı tanımaya ve Allah’a


kulluğa çağıran güzel ahlakı ve güzel muameleyi emreden, kötülük
işlemeyi men eden bir kitaptır. Ara ara hayvanlardan, bitkilerden
dağlardan, denizlerden söz etmesi ise düşünüp bazı hikmetleri
anlamaya çağırır.

Takıntı 16:

Dünyanın ve Evrenin Bilinmemesi

Ateist şöyle eleştirmektedir:


“Güneşin kara bir balçığa batması: Eski toplumlar, dünyanın da güneş,
ay ve yıldızlar gibi bir gök cismi olduğunu bilmezlerdi. Yere göre

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 26/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

güneşin hareket ettiğini sanır, doğuda bir yerden doğup batıda bir
yerde battığını düşünürlerdi. Bazı filozoflar, asıl dönenin güneş değil
dünya olduğunu keşfetmiş olsalar da, insanların çoğu bu bilgiden
habersizdi. Kur’an’da anlatılan Zülkarneyn hikayesinde de güneşin
dünyada bir çamur gözesine battığı yazılır.
Ayetten; dünyayı göğün altında uçsuz bucaksız bir yer olarak gören ve
göz yanılmasından dolayı güneşin dünyanın batısında bir çamur
gözesine battığını sanan bir yanlış bilgiye sahip olunduğu
anlaşılmaktadır. Bu ayet, İslamcılar tarafından güneşin sanki
okyanusta batıyormuş gibi görünmesi olarak açıklanmaya çalışılır.
Öyle olsa, ayette “sanki” sözcüğü olurdu ama yoktur ve bazı mealciler
bu kelimeyi parantez içinde ayete ekler.”

CEVAP 16:

Allahu Teala buyurdu ki(mealen):

– “Nihayet güneşin battığı yere vardığı zaman, güneşi, kara bir balçıkta
batıyor buldu. Bir de bunun yanında bir kavim buldu. Biz ona dedik ki:
“Ey Zülkarneyn! Onları ya cezalandırırsın veya onların hakkında iyi
davranırsın.”
(Kehf-86)

Geçmişte teknoloji eksikliği sebebiyle coğrafyayı iyi tanıyamamış


toplumlar güneş batarken arka planda deniz veya ufku gözükmeyen
bir göl veya bataklığı gördüklerinde güneşin oraya battığını sanmış
olabilirler. Bugün dahi öyle bilen cahil toplumlar yok değildir.

Oysa Kur’an burada coğrafi bir yeri tarif etmektedir. Güneşin bataklık
üzerinde kayboluşunu Zülkarneyn aleyhisselamın bakışı
ile, “..Zülkarneyn, güneşin battığı yere vardığı zaman güneşi, kara bir
balçıkta batıyor buldu…” şeklinde ifade eder. Ama gel gör ki ateist
zihniyet ayeti anlayamamış ve Zülkarneyn’in aleyhisselamın teşbihini
Allahu Tealanın yanılması olarak addetmiş ve küfürde daha da çukura
batarak anlayış bozukluğunu izhar etmiştir..

Kur’an’ın güneş ay ve dünya hakkındaki ifadesi şudur (mealen):

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 27/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

– “Ne güneşin aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçebilir;


onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler.” (Yasin/40)

Bu ayeti kerimede Güneşin, ayın, gece ve gündüzü üzerinde taşıyan


dünyanın her birinin ayrı birer yörüngede olduğu belirtilir.
Zülkarneyn’i anlatan ayetteki güneşin bataklığa aslında batmadığını
öyle gözüktüğünü açıklar.

Materyalist diyor ki: “Dünyanın tüm evrenden daha uzun zamanda ve


daha önce yaratılması”: 
Allahu Teala Buyurdu ki (Mealen):
– O inkar edenler görmüyorlar mı ki (başlangıçta) göklerle yer
birbiriyle bitişikken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık.
Yine de onlar inanmayacaklar mı? (Enbiya Suresi, 30)

Ayette görüldüğü üzere gökler ve yer bitişikken Allah onu birbirinden


ayırdı. Yani gökler yer dinsizin sandığı gibi değil onlar kün(ol) emriyle
aynı anda yaratıldı.

Materyalist diyor ki:


Evrende milyarlarca galaksi olduğu ve her galaksinin milyarlarca
güneş sistemine sahip olduğu ve dolayısıyla dünyamız gibi sayısız
gezegenin olduğu artık biliniyor. Bu bilgilerden yoksun olan eski
toplumların yaratılış mitlerinde ise sadece yer-gök geçiyor. Altta uçsuz
bucaksız bir yer ve üstte gök kubbe. Füssilet suresinde de yer ve
göğün yaratılışı bu bakış açısıyla anlatılıyor. 
Ayetlerde dünyanın dört günde ama 7 göğün yani evrenin iki günde
yaratıldığı öne sürülüyor.
Evrenle kıyaslandığında; okyanusta bir çakıl tanesi gibi olan dünyanın
yaratılışının hem evrenden önce, hem de evrenin iki misli zamanda
yaratıldığı iddiası bilimsel olabilir mi?

CEVAP: Ateist burada da yanılmaktadır. Zira Kuran göklerin 7 kat


olduğunu onun en altındaki birinci göğün yıldızlar ve galaksilerle
donatıldığını haber verir. Peygamberimiz ise gökler hakkında birinci
göğün ikinci göğün içinde yıldızlar galaksiler semasının büyük bir
sahranın içinde bir halka kadar yer kapladığını belirtir. İkinci
üçüncünün üç dördüncünün beş altıncının altı yedinci içinde çok

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 28/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

küçük kaldığını bildirmiştir. Bu kadar genişlikte gökler ve yerin


genişliğinde ise Kuran cennetlerin olduğunu bildirmiştir. Şimdi gök
biliminde bugünkü bilim dahi çok cüce kalmaktadır.

 Allahu Teala Araf Suresinde Göklerin ve yerin yaratılışında Şöyle


buyurur(mealen):
– “Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra
arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan
geceyle örten, Güneş’e, aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş
eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O’nundur.
Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. (Araf Suresi, 54)
Ayeti Kerimede göklerin ve yerin altı günde (evrede) yaratıldığı belirtilir.

BİR SORU:
Kur’an’da bir ayette önce yer sonra gök yaratıldı deniyor; ama başka
bir ayette önce gök sonra yer diyor, bunu nasıl anlamalıyız?
Kainatın 6 günde değil 8 günde yaratıldığı iddiasını nasıl anlamalıyız?

CEVAP:
Kur’an’da 7 âyette kainatın 6 günde yaratıldığı bildiriliyor. Fussilet
Suresinde ise detaylı olarak altı gün açıklanıyor. Bunun ikisi yer küre,
ikisi içindekiler olmak üzere kısaca yer küre için 4 günden toplam
bahsedilir. Yani ikisi yerin yaratılması, ikisi de içindekiler için. Geri
kalan iki günde de gökler yaratılır. Hepsi altı gün eder.

Kurtubi Tefsirinde Bu Âyet-i Kerimeyi Şöyle Açıklıyor:

Basra’dan Bağdat’a 10 günde, Küfe’ye de 15 günde gittim, denince,


Bağdat’la Kufe arasının 15 gün olduğu anlaşılmaz. Aksine 15 -10 = 5
gün olduğu anlaşılır. Basra-Bağdat arası 10 gün, Bağdat-Kufe arası 15
gün denirse, toplam 25 olur ki yanlış olur. Çünkü Basra ile Bağdat arası
10 gün, Bağdat ile Kufe arası ise 5 gündür.
(bk. el-Câmiu li Ahkâm-il-Kur’ân, ilgili ayetin tefsiri).

Benzer bir açıklamayı Müfessir Beydavi de yapar: Buradaki dört gün,


önceki iki günle beraber dört gündür. Bu, şöyle demene benzer:
“Basra’dan Bağdad’a on gün yürüdüm. Kûfe’ye de on beş gün
yürüdüm.” Bu merhale anlatılırken “iki günde” demek yerine, “dört
günde” denilmesi önceki iki günle bitişik olduğunu hissettirmek
içindir. (Envaru’t-tenzil, ilgili ayetlerin tefsiri)
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 29/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Yer ve Göklerin Yaratılışı:


Kurtubî, bu babta değişik görüşleri belirtmekle birlikte, “Katade’nin
dediği gibi, Allah önce göğü duhan (gazlar) halinde; arkasından yeri
yarattı. Daha sonra göğü düzenleyip, ardından da yeri düzene
soktu.” (Kurtubî Tefsiri, I/256) demek suretiyle kendi görüşünü de
ortaya koymuştur. Dikkat edilirse, bu açıklamada, bir yönüyle yerin, bir
yönüyle de göğün daha önce yaratıldığına işaret edilmiştir.

Bu açıklamalar ışığında Kur’an ayetlerini açıklayan tefsircilerin


yorumları ile müspet ilim adamlarının yorumları arasında mutabakat
hâsıl olabilir. Şöyle ki: “Yer ile göğün ikisi de birbirine bitişikti, sonra
onları ayırdık.” mânasına gelen âyetin ifadesinden anlaşıldığına göre,
yerkürenin de içinde bulunduğu güneş sistemi, İlâhî kudret tarafından
esir maddesinden yoğrulmuş bir hamur şeklinde imiş. Esir maddesi,
diğer varlıklara göre daha akıcı ve su gibi bütün varlıkların aralarına
nüfuz eden bir maddedir.

“Allah’ın Arşı daha önce su üzerindeydi.” (Hud, 11/7) mealindeki âyette


su, esir maddesine işaret etmektedir. Demek ki, Cenab-ı Hakk’ın Arşı,
su hükmünde olan şu esir maddesi üzerinde imiş; esir maddesi
yaratıldıktan sonra, Yüce Yaratıcının ilk icatlarının tecellisine merkez
olmuştur. Yani Sani-i Zülcelâl esir maddesini yarattıktan sonra, o esir
maddesini elementler şekline dönüştürmüş; sonra onlardan bir
kısmını yoğunlaştırıp katı maddeler haline getirmiştir. Bunlardan da
birer meskûn mahal olmak üzere yedi küre yaratmıştır. Yer de
bunlardan biridir. İşte yerin -hepsinden evvel yoğunlaşıp katılaşması ve
hızlı bir şekilde kabuk bağlayarak uzun zamanlardan beri hayata
kaynak olması itibariyle, yaratılış ve teşekkülü göklerden evveldir.

Fakat yerküresinin mükemmel bir hale gelmesi, insanların


yaşamalarına elverişli bir vaziyete gelmesi, göklerin tesviye ve
tanziminden/en son şeklinin verilmesinden sonradır. Bu yönüyle
yaratılışı, göklerden sonra başlar.

Bununla beraber, -yukarıda ifade edildiği üzere- güneş sistemi olarak


tabir edilen güneş ve güneşe bağlı yerküresi ve diğer yıldızlar
topluluğu aynı cevher imiş, yani gökler ile yerin ikisi beraber imişler. Bu
açıklamalardan anlaşıldığı üzere, yukarıda mealleri verilen konuyla
ilgili ayetler arasında ilk etapta çelişki gibi görülen konunun, gerçekte

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 30/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

bir çelişki değil, bilakis, yaratılış safhalarının değişik şekillerine işaret


etmek için kullanılan bir i’caz üslubunun yansımaları sözkonusudur.
(bk. Nursi, İşârâtu’l-İ’caz, 286-287).

Ebû’s-Suud efendi de benzer ifadelerle aynı konuyu işlemiştir, (bk.


İrşâdu’l-Akli’s-Selîm ila Mezâye’l-Kur’ani’l-Kerîm, IX/102-103 (Bk.
Sorularla İslamiyet St.).

Allahu Teala buyurdu ki (mealen):


Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yarattık, Bize hiçbir
yorgunluk da dokunmadı. (Kaf/38)

Bu ayeti kerimeden anladığımız Kurtubî’nin, “Katade’nin dediği gibi,


Allah önce göğü duhan (gazlar) halinde; arkasından yeri yarattı. Daha
sonra göğü düzenleyip, ardından da yeri düzene soktu.” (Kurtubî
Tefsiri, I/256) yorumuna mutabık düşmektedir.

Buna göre Rabbül-âlemîn önce gökleri(gaz halinde), sonra yer küreyi


yarattı, daha sonra göğü düzenleyip yeri ve üzerindekileri düzene
soktu. Allahu Teala bütün bunları altı evrede yarattı.
Ayrıca yahudi ve hiristiyanlara göre Allah gökleri ve yeri 6 günde
yarattıktan sonra yorulup istirahat ettiği iddia edilir . Oysaki bu ayette
Allah onları yorulmaktan münezzeh olduğunu belirterek
yalanlamaktadır.

– O inkar edenler görmüyorlar mı ki (başlangıçta) göklerle yer


birbiriyle bitişikken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık.
Yine de onlar inanmayacaklar mı? (Enbiya Suresi, 30)

Modern bilimle izah edilen evrenin başlangıcı olan büyük patlama ile
bu ayetin manası mutabık olmaktadır. Buradan bakıldığında yer ve
göklerin ayrıntılarının değilde temelinin yaratılışının aynı anda olduğu
görülmektedir.
Ayrıca bunun keşfinin önce gayri müslimler tarafından yapılacağına
dair ayeti kerimede işaret vardır. Bu da Kur’an’ın açık bir mucizesidir.
Kur’an(mealen), “O inkar edenler görmüyorlar mı ki (başlangıçta)
göklerle yer birbiriyle bitişikken, biz onları ayırdık” ibaresiyle bu tür
bilimsel keşiflerin Kuran’a inanmayanlar tarafından yapılacağını işaret

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 31/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

etmektedir.
Bundan sonra evrenin yaratılışı hakkında şu ayeti kerimeye bakabiliriz.

Fussilet suresinin 9. ve 10. ayetlerinden yerin iki evrede yeryüzü


şekilleriyle üzerinde olanların toplam dört günde yaratıldığını
anlamaktayız. Lakin burada şunu ifade edelim ki bu evreler birbirleri ile
aynı süre midir yoksa birbirlerinden farklı süre midir onu ancak Allahu
Teala bilir.
Allahu Teala buyurdu ki(mealen):
– “De ki: “Siz yeri iki günde (iki evrede) yaratanı gerçekten inkâr edip
duracak mısınız?(…)” Fussilet/9
– “O(Allah), yerin üstünde sabit dağlar yarattı. Orada bereketler
meydana getirdi. Orada araştırıp soranlar için rızıkları tam dört
günde(evrede) belli bir seviyede takdir edip, düzene koydu.” 
Fussilet/10

– “Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye:


“İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin.” dedi. Her ikisi de:
“İsteyerek geldik” dediler. “ Fussilet/11

Fussilet suresi on birinci ayeti kerimede ise yer ve göğe bilinç verip 
İlahi hükmünün onlarda tecelli ettiğini anlamaktayız.

– “Böylece Allah onları iki günde(evrede) yedi gök olmak üzere yerine
koydu. Her göğe kendi işini bildirdi. Biz en yakın göğü kandillerle
süsledik ve koruduk. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah’ın
takdiridir.” Fussilet/12

Bu ayeti kerimede ise Allahu teala, görevlerinin bilinci içinde olan


göklere işlerini bildirdi. “Biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve
koruduk.” ayetiyle bize göre uçsuz bucaksız gibi görünen birinci göğü
yıldız ve yıldız toplulukları olan galaksilerle donattığını bildirdi.

Takıntı 17:

Yıldızların Şeytanlar İçin Atış Tanesi Olduğu:

ELEŞTİRİ:
Kandille kastedilen yıldız. Ama sanki yıldızın ne olduğu bilinmiyor.
Boyutları çok küçük sanılıyor. Güneş ile yıldızlar farklı düşünülüyor.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 32/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Koca yıldız, belki de dünyanın 30-40 misli büyüklüğünde, ama ayette


şeytanlara atış tanesi olarak yapıldığını söylüyor.

CEVAP:
– Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık ve onları, şeytanlar
için taşlamalar yaptık. Ve onlar için alevli ateş azabını hazırladık. 
(Mülk/5)
Mezkür ayeti kerimede ifade edilen en yakın gök, dünyanın ve güneşin
ve galaksilerin içinde bulunduğu en yakın semadır. Allahu Teala birinci
göğü yani dünya göğünü misbahlarla (ışık saçan
yıldızlarla) süslediğini belirtir ve  “onları, şeytanlar için taşlamalar
yaptık” ibaresyle yıldızlardan kopan gaz ve toz bulutlarını
yoğunlaştırarak şeytanlar için atılacak taşlar kıldığını beyan eder.

Ateistler Kuran da geçen yıldız, meteor veya gezegen kavramlarını


birbirine karıştırmaktadır. Türkçede bu üçüne birden yıldız denir. Oysa
Arapçada yıldıza necm, metora şihab, gezegene ise kevkeb denir.
Bundan dolayı bizde ve diğer milletlerde eskiden meteora yıldız
kayması denirdi. Bazı gezegenlere de yanlışlıkla sabah yıldızı çoban
yıldızı gibi isimler verilmiştir. Oysa Kuran bunlara yıldız(necm) değil,
kevkeb(gezegen) demiştir. Meteorlara ise şihab demiştir.
Hak teala, “Onları, şeytanlar için taşlamalar yaptık..” buyururken,
yıldızlar taş gibi atılmıyor. Uzaydaki yıldızlardan kopan enerji zamanla
yoğunlaşıp tıpkı soğuyarak taşlaşıyor. Bunlara meteor (şihab)
denilmektedir. Bunlardan bazıları dünyaya da çarpmaktadır.
Materyalist zihniyeti Kur’anın açık ifadesini bile anlamaktan perdelidir.
Çünkü kalplerini imana açmak istemiyorlar.

Takıntı 18:

Göğün Yere Düşmemesi İçin Tutulduğu:


Materyalist Diyor ki:
– “Göğün tutulmadığı takdirde dünya üzerine düşeceğini hangi bilim
adamı söyleyebilir? Milyarlarca galaksi, katrilyonlarca yıldız ve
gezegenlerin dünyaya düşebileceği düşünülebilir mi? Ama dünya
gökte bir cisim değil de, gök dünyanın üstünde sanılırsa; göktekilerin
yere düşeceği zannına kapılınılabilir ki Kur’an’ın yazarı da bu yanılgıya
düşmüştür.”

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 33/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

CEVAP:
Allahu Teala Buyurdu ki (mealen):
– Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri ve emriyle denizlerde akıp
giden gemileri hep sizin buyruğunuz altına verdi. Göğü de izni
olmaksızın yere düşmekten o (koruyup havada) tutuyor. Şüphesiz
Allah insanlara çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
( Hacc/65 )
Bu zihniyet işin aslını bilmediği için Kur’an’ı İlahi kelam değil de haşa
Peygamberimizin uydurduğunu sanarak böyle bir ön yargıya varmıştır.
Ayette belirtildiği gibi Allah suya kaldırma gücü vermeseydi suda
yüzmek ve gemileri yüzdürmek mümkün olamazdı. Havayı
yaratmasaydı uçaklar uçamazdı, radyo dalgalarını yaratmasaydı
telefon televizyon olamazdı. Göğün yere düşmemesi ise atmosferle
alakalıdır. Allahu teala yere verdiği çekim gücünden atmosferi,
atmosfere verdiği kaçış gücü ile dengelemektedir… Mezkür ayetle bu
dengeye işaret edildiği görülmektedir.

Takıntı 19:

5- Cennetin Genişliği Göklerle Yer Kadar mı?


Âl-i Imrân suresi 133. ayeti eleştiren İslam düşmanı şöyle diyor:
“Yer’den kastedilen dünya gezegeni olduğuna göre; dünya da, uzayda
diğer gök cisimlerinden biri olduğuna göre; “gök ile yer kadar” demek
saçma bir ifadedir. Bu da, önceki örneklerde olduğu gibi göğün dünya
üzerinde bir kubbe olarak algılanmasından kaynaklanmaktadır.”

CEVAP:
Ayette cennet için, materyalistin iddia ettiği gibi “gök ile yer
kadar” denilmiyor, “genişliği göklerle yer arası kadar olan” diye
buyruluyor.
Allahu Teala buyurdu ki(mealen):
– “Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan,
Allah’tan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete
koşun!”  (Âl-i İmran/133)
Rabbimiz, “Genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah’tan gereği gibi
korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun!” mealindeki
ayetten anlaşılan mana, Cennetin; yaşadığımız dünya ile 7. kat göğün
sonuna dek olan mesafe kadar olduğu anlaşılmaktadır. Bu mesafe
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 34/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

trilyonlarca ışık yılı genişliğinde bir alan tutar ki bunun gibi yedi tane
cennetten söz edilir. Bunu aklı bozuk bir maddeye tapan kimsenin
anlamasını nasıl bekleyebiliriz.?
Gökler hakkında Peygamberimizin yeterli bilgisi olmadığını iddia eden
İslam düşmanını Rasulullahın şu hadis-i şerifi ile tekzip ederiz.

Peygamberimiz buyurdu ki (mealen):


– “Yâ Eba Zer! İçinde bulunduğunuz birinci semanın ikinci semaya
olan büyüklüğü ancak büyük bir sahrada bırakılmış bir halka gibidir.
İkinci semanın üçüncüye, üçüncü semanın dördüncüye, dördüncü
semanın beşinciye, beşincinin altıncıya, altıncı semanın büyüklüğü
yedinci semaya göre ancak geniş bir sahrada bir halka
mesabesindedir.  
Yedi göğün Kürsî’ye olan nispeti ise, ancak sahraya bırakılmış bir halka
gibidir. Arşın Kürsî’ye büyüklüğü / üstünlüğü ise bu geniş düzlük
arazinin halkaya olan büyüklüğü, üstünlüğü gibidir.” 
Kaynak: (bk.  İbn Hibbân, Sahîh, thk. Şuayb Arnavut, Müessesetü’r-
Risâle, Beyrut, 1993, c. I, s. 76, nr. 79; Taberî, Kurtubî, İbn Kesir, Ayete’l-
Kürsî  tefsiri; Beyhaki, Esma ve’s-Sıfat, h. no:861, 862

Dünya’ya en yakın yıldız sistemi olan Alpha Centauri, 4,1 ışık yılı
uzaklıkta yer alıyor. İkinci en yakın yıldız sistemi ise 6 ışık yılı
uzaklıktaki Barnard Yıldızı.
Işık yılı, bir zaman değil mesafe ölçüsüdür. Işığın “bir yılda” aldığı yolu;
yani yaklaşık 9.5 trilyon kilometrelik mesafeyi ifade eder. Yani, gök
bilimciler bir yıldız için 10 ışık yılı uzakta diyorsa, aslında kastettikleri
yıldızın 95 trilyon kilometre ötede olduğudur.
Dünyaya en yakın yıldıza 4.1 ışık yılında gidilirse birinci göğü ve her biri
diğerinden milyarlarca daha büyük yedi göğü kaç katrilyonlarca ışık
yılında geçilir acaba?
Tabi ki bu kadar uzaklığı bir dinsizin anlamasını beklemiyoruz çünkü o
sıkıştığında ona göre en kolay olanı seçecektir.

Takıntı 20:

Ayın bir Nur, bir Işık Kaynağı Olduğu:

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 35/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Ay’ın bir nur olmadığı sadece geceleri güneşten aldığı ışığı yansıttığı
biliniyor. Ama gündüz ay’ı göremeyen ve gece aydınlık verdiğini
görenler onu nur sanıyor.

CEVAP:
– O Allah’dır ki, senelerin sayısını ve hesabını bilesiniz diye güneşi bir
ışık, ayı da bir nur yaptı. Ve aya menziller tayin etti. Allah bunu hak
olarak yarattı. O, bilecek olan bir kavim için âyetlerini ayrıntılı olarak
açıklar. (Yunus/5)

Aklı bozuk muhakemesi bozuk İslam düşmanı materyalist aklınca


Kur’an’da yanlış bulduğunu sanmış “Ay’ın bir nur olmadığı sadece
geceleri güneşten aldığı ışığı yansıttığı biliniyor. Ama gündüz ay’ı
göremeyen ve gece aydınlık verdiğini görenler onu nur
sanıyor.”  diyerek cehaletini kendisi onaylamıştır.
Bu bilgisiz materyalist nur ne demektir ondan dahi haberi yok. Nur
demek bütün İslam kaynaklarında ışık veren değil ışığını başkasından
alan demektir.  Allahu teala, ay’ı nur, yani ışığı yansıtan, güneşi ise ışık
saçan kıldığını açıkça beyan etmesine karşın materyalist zihniyet,
şaşkın ve kör kütük bir sarhoş gibi her tarafa toslayıp rezil olmaktadır.

Takıntı 21:

Ateiste Göre Matematiğin Bilinmemesinden Doğan Çelişkiler:

CEVAP: 
Materyalist zihniyet, Kur’anda miras taksiminde hata olduğunu
zannedip, Nisa suresi 11 ve 12. âyet-i kerime meallerini yazarak diyor
ki:
“Kur’an’da Nisa suresi 11 ve 12. ayetlerinde miras paylaşımına dair
verilen oranlara göre hesap yapıldığında matematik hatası olduğu
görülür. Oranlar hatalıdır ve hesap tutmaz. Oran hatalarını
giderebilmek için avliye ve reddiye yöntemine başvurulur.
İlköğretim seviyesindeki bir oran hesabında hata yapılmış olması,
Kur’an’ın insan ürünü olduğunun en önemli kanıtıdır.”
Varsayalım ki, bir adam öldü ve geride üç kız evlat, bir ana, bir baba ve
karısını bıraktı… Üç kız evlada mirasın 2/3’ü, ana ve babanın her birine
1/6, karısına 1/8 kalacaktır. (2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 ) = 1,125 bulunur!
(1,0 olması gerekirdi!) Ölen adamın 1000 lira parası var ama hesaba

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 36/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

göre 1125 lira miras dağıtılması gerekiyor. O fazladan 125 lira Allah mı
yollayacak?” 

CEVAP
Feraiz İlminde Avl hesabı:
Ateist, feraiz ilmini bilmediği için böyle yanlış hesap yapıyor. Önce
feraiz ilmine göre hesabı yapalım, sonra gerekçelerini bildirelim. Feraiz
ilmine göre, feraiz programları yapılmıştır. Biri sitemizde Faydalı
Linkler kısmında mevcuttur.

3 KIZ + 1 ANA + 1 BABA + 1 ZEVCE varsa, Kızların her biri, 16/ 81


hisse alır. Üç tanesi 48/81 ini alır. Anne, 12/ 81, baba, 12/81, zevce, 9/
81 alır. 48 +12+12+9 = 81 eder.

Ateistler avl nedir bunu bilmiyorlar. S. Ebediyye kitabında avl bahsi


şöyle anlatılıyor:
Meselâ, zevce ve ana ve iki kız kardeş ve anadan iki kız kardeş
bulunduğu zaman, mîrâs on ikiye taksîm edilip, zevceye üç hisse,
anaya iki hisse, iki kız kardeşe sekiz hisse [her birine dört hisse], ana
bir kız kardeşe dört hisse [her birine ikişer hisse] verilir ki, hisseler
mecmû’u 17 oluyor. Şu hâlde, meselenin aslı on yediye (Avl) etti denir
ve mîrâs on yediye taksîm edilir.

Mesela, zevc ve beş kız kardeş bulunduğu zaman, meselenin aslı


altıdan ise de, hisselerin toplamı yediye avl ediyor [yani hisselerin
toplamı yedi oluyor] ve beş kız kardeşe, dört hisse düşüyor. Dört hisse,
beş kız kardeşe bölünemeyeceği için, meselenin aslı, 5 x 7 = 35 olur.
Beş kıza, [4 x 5 = 20] yirmi hisse verilir. Zevc, [3 x 5 = 15] on beş hisse
alır.

Fetâvâ-yı Hindiyye)de diyor ki, meyyitenin zevci, kız kardeşi ve


babadan kız kardeşi olsa, zevc yarısını ve kız kardeş de yarısını,
babadan kız kardeş altıda birini alıp, meselenin aslı, altıdan yediye avl
eder. Babadan erkek kardeş de bulunsaydı, babadan kız kardeşi, farz
hissesinden düşürüp asabe yapardı. Zevcden ve kız kardeşten geriye
bir şey kalmadığı için, babadan kız kardeş, hiçbir şey alamazdı.

Avl: Meyyitin oğlu yoksa, zevc ve zevce, kız ve kardeşler olursa, avl


durumu gündeme gelmekte ve hisse sayısı otomatik yükselmektedir.
Bununla ilgili örnekler:
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 37/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

1 zevc 3/7, 2 tane kız kardeş – her biri 2/7 Ortak payda 6 idi, fakat avl
ederek 7 oldu. Ortak payda = 6, Toplam 7 hisse. Meselenin aslı 6 dan
ise de hisselerin toplamı 7 ye avl ediyor. Yani hisselerin toplamı 7
oluyor.

1 zevce 3/17, 2 tane kız kardeş – her biri 4/17, 2 tane anadan kardeş
– her biri 2/17
1 ana 2/17 Ortak payda 12 idi, fakat avl ederek 17 oldu. Ortak payda =
12 toplam 17
1 zevc 9/21, 6 kız kardeş – her biri 2/21, Ortak payda 18 idi, ama avl
ederek 21 oldu.
1 zevc 21/49, 7 kız kardeş – her biri 4/49, Ortak payda 42 idi, fakat avl
ederek 49 oldu.
Kaynak: Tam İlmihal Saadeti Ebediye

İZAHAT:

Materyalist zihniyet, Avrupalıların sıfırı, dünyanın yuvarlak olduğunu,


ilmi cebiri, İslam Alimlerinden öğrendiğini bilmiyor olmalı. Oysa sıfırsız
ne derece matematik olabilirdi? Avrupa bugünkü teknolojiyi İslam
Alimlerine borçludur. Zira modern ilmin temelini İslam alimleri
atmıştır.
Söz konusu miras ayetleri İslamda ayrı bir ilim dalıdır. Anlaşılan
materyalist zihniyet burayı hiç anlamamış olmasından dolayı bozuk
aklı orantılara takılmış ve işin içinden çıkamadığı içinde her zaman
yaptıkları gibi kolay olan inkar ve karalama yolunu seçmiştir. Oysa bu
konu yani, yukarıda alıntı yaptığımız bilgi, fıkıh kitaplarında bütün
ayrıntılarına dek işlenmiştir.

Takıntı 22:

Ateist Zihniyetin İlk İnsanın Çamurdan Yaratılmasına İtirazı:

CEVAP: Su, toprak, ısı ve havanın karışımından oluşan maddeye


çamur denir. Bütün canlıların bu dört karışımdan meydana geldiğini
herkes bilir ama materyalist zihniyetin aklı almaz. Çünkü Kur’an
söylemiştir. Onlara göre ilk insanın çamurdan yaratılması bilimsel
değilmiş. Ne yani plastik ya da bakırdan, ya da demirden yaratılması
lazım gelirdi? O zaman daha mı bilimsel olacaktı.?!
Allahu Teala Buyurdu ki (mealen):
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 38/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

– And olsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış


çamurdan) yarattık. Mü’minun/12
– Sonra onu emin ve sağlam bir karargahta (rahimde) nutfe (sperma)
haline getirdik. Mü’minun/13

Materyalist zihniyete göre ayetlerde geçen mucizeler de bilimsel


değilmiş. Zırvalarına şöyle devem ediyorlar:

“Doğaüstü İnançlardan Doğan Çelişkiler:  Kur’an’da Bilimsel Yasalara


Ters, Doğaüstü, İnsanüstü Mucize İddialarına Bolca Rastlanır.

2- Ayın yarılması,
3- Bedir savaşında melek ordusunun Müslümanlara destek olması,
4- Kayalıktan deve çıkarılarak Salih peygambere mucize verilmesi,
5- Firavuna karşı Musa’ya verilen mucizeler, suların kan olması, tüm ilk
doğan erkek çocukların ölümü, kurbağa, çekirge istilası ve Kızıldeniz’in
yarılması,
6- Meryem’in cinsel ilişkiye girmeden İsa’yı doğurması,
7- İsa’nın bebekken konuşması, ölüleri diriltmesi,
8- Fil vakasında kuşların attıkları taşlarla orduyu helak etmesi,
9- Süleyman’ın kuşlara, cinlere hükmetmesi, ayakta öldüğünde asasını
kurt yiyip de düşene kadar öldüğünün anlaşılmaması,
10- Nuh tufanında tüm hayvanlardan birer çiftin gemiye toplanması.” 

CEVAP:
Bir şey eğer bilimsel ise ona mucize denilemez ona bilimsel denir.
Mucize; Allahu Tealanın İlahi adetinin dışında yarattığı olağan üstü
şeylerdir. Mucize bilim üstüdür. Materyalistin örümceklenmiş beyni
bilimle mucizeyi birbirinden ayıracak temyize sahip olmadığı için
ancak bu kadar çalışmakta o da yanlış çalışmaktadır. Mucizeyi
beyinsiz Ebu Cehiller anlayamadı ki onların torunları olan karanlık
zihniyetli materyalistler Kuranı nasıl anlayabilsinler?

Ateist Diyor ki:


“Islâm’ın ortaya çıktığı tarihten günümüze gelinceye kadar, hiçbir
ülkede ve hiçbir dönemde demokratik doğrultuda bir gelişme
görülmemiştir.”

CEVAP: Demokrasi denilen kavram insanların ortaya attığı bir yönetim

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 39/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

şeklidir. Eksiğide var isabetli olduğu yerlerde var. İslam demokrasiye


değil demokrasi islama uyarsa doğrudur.
İslamdan önce insanlık neredeydi sormak lazım bu karanlık zihniyete?
İslam yeryüzüne yayılana dek bilim yerlerde sürünmekteydi. İslam ile
birlikte çağdaş bilimin kapıları aralandı, binlerce keşiflerin temelleri
İslamın başlamasıyla İslam dünyasında atıldı. Rönesans ise Endülüs
Emevi İslam devletinin enkazından doğdu. Ateistin bunlardan haberi
yok tabiki. Çünkü İslam anıldığı zaman yarasanın ışıktan korktuğu gibi
materyalist kimse de İslamdan ürkmektedir. Niçin?
Çünkü yarasalar ışıktan korkarlar ateistte hakikatten öyle korkar.

 Materyalist zihniyet iddiasına şöyle devam ediyor:


“Kur’ân’a dayalı olarak ne laik ve demokratik bir sosyal düzen kurma,
ne de toplumsal kalkınma mümkündür. Çünkü Kur’ân, teokratik
sistemler dışına çıkılmasına ve akılcılığa olanak tanımadığı gibi,
ekonomik olarak da gelişmeye yönelik girişimlere fırsat vermez.”

CEVAP: Çok övündükleri layık sistemle idare edilen Batılı ülkelerde ne


kadar adalet var sormak lazım bu dinsize. Tam layık dedikleri batılı
ülkeler 300-400 yıldır mazlum insanların kanını sömürmüş, patron
işçisini köle görmüş, kadınların bir çoğu para için metres edinilerek
modern köle haline getirilmiştir.. İşte bunların övdükleri layık sistem.
Mazisi zulümle doludur.

Materyalist zihniyet zırvasına şöyle devam ediyor:


“Günümüz dünyasında İslam ülkelerinin durumu bunun kanıtıdır.
Gelişmiş, kalkınmış ülkeler içinde tek bir İslam ülkesi yoktur. Üstelik
tümü, demokratik yönetimlerden yoksundur. Hala kadına oy hakkı
verilmeyen, kadının çalışmasına, araba kullanmasına izin verilmeyen
ülkeler mevcuttur. Dünyada köleliğin bile en son Suudi Arabistan’da
kaldırılmış olması da bir tesadüf değildir.”

CEVAP:
Günümüz dünyasında İslam yasaları ile idare edilen devlet mi kaldı ki
bu zihniyet İslamı eleştiriyor? Söz konusu ülkelerin birçoğu siyonist
Amerikanın egemenliği altında yarı bağımsız ülkelerdir. Onlar haçlı
zihniyetinin sömürüsünden kurtulamamışlar ki kalkınabilsinler.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 40/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Orta çağda İslam ülkeleri batının hayran kaldığı zengin ve müreffeh


ülkelerdi. Bunu görmek istemezler de haçlının sömürdüğü sözde İslam
ülkelerini örnek verirler. Ateist zihniyetin değer yargıları da kendileri
gibi dengesi bozuk maymun gibidir. Ateist zihniyet Suudi Arabistan’ı
misal vermiş. Orası veya diğerleri birer İslam ülkesi değildir. Onların
birçoğu siyonist ABD’nin sömürgesidir. Orada kadınlara oy hakkı
verilse ne olur verilmese ne olur? Bu tür ülkelerde sözde demokrasi
olsa ne olur olmasa ne olur? Sonuçta ABD’nin dediği istediği olacaksa
o tür ülkelerde seçim olsa ne olur olmasa ne olur?!!!

DAĞLAR HAKKINDA
Bir SORU:
Kur’an’da ‘dağları zelzele olmasın diye yarattık’ deniyor, hâlbuki bu
bilim bakımından doğru değildir, dağlarda da zelzele olur…” diyorlar
ayeti açıklar mısınız sayın hocam.?

CEVAP:
Dağlar hakkında Elmalı mealine bakalım:

Enbiya/31
– Yeryüzünde, insanlar sarsılmasın diye sabit dağlar yarattık, rahat
gidebilsinler diye dağların aralarında geniş yollar var ettik.” diye
beyan edilir.

Dikkat edilirse bu ayette dağlar sarsılmayacak onda deprem


olmayacak denilmiyor, “insanlar sarsılmasın diye” beyan buyruluyor.
Eleştiri yapan ateist ise yanlış mealden dolayı “Kur’an dağlarda
deprem olmaz demiş oysa dağlarda da deprem olmaktadır bundan
dolayı bilimle çelişmiştir “ diyerek yanılmıştır.
Yeryüzünde insanların sarsılmaması, insanların çalkalanmaması
için ağır baskılar yani, sabit ve büyük dağların yaratılmasının sebebi
hikmeti, dünya üzerinde korkunç kasırgaların olmasına engel
olması ve depremlerin asgari düzeye indirilmesi içindir.  

Neml/61:
– “(Onlar mı hayırlı) yoksa, yeryüzünü oturmaya elverişli kılan,

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 41/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

aralarında nehirler akıtan, onun için sabit dağlar yaratan, iki deniz
arasına engel koyan mı?” 

Biz bu mealleri Kuran’daki ayetin kendisine bakarak karşılaştırdık


Elmalı Hocanın meali daha doğru olduğunu gördük.
Demek ki  Kuran bilimle çelişmiyor yanlış mealler çelişiyormuş.
Elmalı mealine bakalım:

Lokman/10:
– O, gökleri direksiz yarattı, onları görüyorsunuz. Yeryüzüne de sizi
çalkalar diye ağır baskılar (sabit ve büyük dağlar) bıraktı ve orada
her bir hayvandan üretti. 

Burada da dağlardan ağır baskılar ibaresi geçer ki sarsılmaz dağ


ibaresi yoktur.

Fussilet/10:
– O, yerin üstünde sabit dağlar yarattı. Orada bereketler meydana
getirdi. Orada araştırıp soranlar için rızıkları tam dört günde belli bir
seviyede takdir edip, düzene koydu.

Ateistin okuduğu meal:

– “Yeri de (nasıl) döşeyip-yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve


onda ‘göz alıcı ve iç açıcı’ her çiftten (nice bitkiler) bitirdik.” (Kaf
Suresi, 7. ayet)

Bu mealde de “sarsılmaz dağlar” ibaresi geçer.


Elmalı mealine bakalım:

Kaf/7 – Yeri de nasıl uzatmış, üzerine sabit dağlar oturtmuşuz.


Orada görünüşü güzel her çeşit bitkiden çiftler yetiştirdik.”

SONUÇ: Görüldüğü gibi doğru Kur’an mealinde, “Yeryüzünde,


insanlar sarsılmasın diye sabit dağlar yarattık” ve “Yeryüzüne de
sizi çalkalar diye ağır baskılar (sabit ve büyük dağlar)
bıraktı” ibareleri yer alır. Diğer yandan,  “sarsılmaz
dağlar”, “dağlarda deprem olmaz” ibaresi geçmez.
Öyle ise modern bilim Kuranla çelişmez, modern bilim yanlış Kuran
meali ile çelişir bir de materyalistlerin bozuk mantıkları ile çelişir. 

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 42/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

1 SORU:
Hocam, bazı İslam düşmanları Kur’an’ın sadece Araplara
gönderildiğini iddia ediyor. Bunu açıklar mısınız ?

CEVAP:
Bu konuda Kur’an’ın açık beyanları vardır. Ayrıca Peygamberimizin O
zamanın en büyük devletlerinden olan İran Pers İmparatorluğuna,
Roma İmparatorluğuna ve Mısır Kralına ve Habeş kralına açık tebliğ
mektubu göndermiştir. Peygamberimiz sadece Araplara gönderilseydi
o devletlere tebliğ elçileri gönderi miydi?
Enam/92 mealen:
– Bu Kitap (Kur’ân), kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler
anası (Mekke) halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için
indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ahiret gününe iman edenler bu
Kitab’a da iman ederler ve onlar namazlarına da devamlıdırlar.”

Enam Suresi 92. ayetin, “şehirler anası (Mekke) halkını ve çevresindeki


bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.”
ibaresinde Peygamberimiz, öncelikle Mekke halkından başlayarak tüm
insanlığı uyarmakla görevlendirmektedir. Bu ayet bütün açıklığı ile
Peygamberimizin tüm insanları uyarmak için görevlendirdiği barizdir.

Al-i Imran/96-97 mealen:


– “Şüphesiz insanlar için kurulan ilk mabed, Mekke’deki çok mübarek
ve bütün âlemlere hidayet kaynağı olan Beyt (Kabe)dir.”
– “Onda apaçık deliller, İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren güvene
erer. Ona bir yol bulabilenlerin Beyt’i haccetmesi Allah’ın insanlar

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 43/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse, şüphesiz Allah bütün


âlemlerden müstağni (kimseye muhtaç değil, her şey ona muhtaç)dir.”

Bu ayetlerde de Araplara değil tüm insanlara atıf olduğu barizdir.

Şura/7 mealen:
– “Böylece biz sana Arapça bir Kur’ân indirdik ki, şehirlerin anası (olan
Mekke) halkını ve etrafındakileri uyarasın ve hakkında hiç şüphe
olmayan kıyamet gününün dehşetinden onları korkutasın. Bir grup
cennettedir, bir grup da cehennemdedir.”

Bu ayette Mekke halkı ve çevresindekilerle kast edilenler, daha  önce


nazil olan Enam ve Al-i Imran surelerindeki ayetlere göre tüm insanlık
kast edilmektedir.

Takıntı 23:

Materyalis zihniyet Kur’an’ı eleştirmeye şöyle başlıyor:


Diyor ki: “Neml suresi 1. Ayette: Kuran’ın apaçık bir kitap olduğu
yazılıdır. O halde kitap apaçık olduğu için ayetleri açıkça, anlaşıldığı
şekilde inceleyelim; yoksa zaten Kuran’ın, yazılı ayetin aksine, apaçık
olmadığı ortaya çıkar ki bu da bir ayetin daha Kuran’ın geneliyle olan
çelişkisini gösterir… Sevgilerimizi sunup makalemize başlıyalım.”

CEVAP: Materyalizm Sovyet Rusya ve Kızıl Çin’de yaptığı korkunç


işkence ve zulümleri unutarak utanıp sıkılmadan sevgiden söz ediyor.
Sevgi sözü sizin ağzınıza çok iğreti geliyor tıpkı siyah üstünde beyaz
kadar sırıtıyor.
Bu karanlık zihniyetle Kur’an’ı anlamanız ne mümkün?! Zira Kur’an’ın
apaçık olaması sadece Peygamberimiz içindir. Dikkat edilirse ayette,
“Tâ, Sîn” denildikten sonra Cenabı Hak Peygamberine,
-Tâ, Sîn. Bunlar sana, Kur’ân’ın ve apaçık bir kitabın âyetleridir”
(Neml/1). buyurmakla Kur’an’ı kerimin sadece Rasulüne apaçık bir
kitap olduğu beyan edilir.
Kur’an’ı Kerimi tam olarak herkesin anlamasının mümkün olamayacağı
için “insanlara vahiy edileni açıklayasın” ibaresiyle bu mevzu teyid
edilir. İşte ilgili ayet, mealen:
“Ey Peygamberim! Sana da Kur’ân’ı indirdik ki, insanlara vahiy edileni
açıklayasın. Belki onlar da düşünürler.” (Nahl/44)
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 44/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Materyalist karanlık zihniyetli bunları bilmediği için Kuranı anladığını


sanıp kör gözle iğne arar gibi Kuran’ı haksız eleştiri terbiyesizliğinde
bulunmaktadır.  Sin kim, Kur’an’ı anlamak kim? Size tavsiyemiz; önce
Müslüman olmalısınız. Beyninizdeki kirlerden arınıp sonra ehli sünnete
tabi olarak salih ameller işleyesiniz ki Allah size hidayet yolunu açsın.

Takıntı 24:

 Allahu Teala buyurmuştur ki, mealen: 


– “Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye
gücünüz yeterse geçin gidin. Allah’ın verdiği bir güç olmadan
geçemezsiniz.” Rahman(55)/33

Bu ayete ateistin bakışı:


“Burada Dünya, eskiden sanıldığı gibi düz ve Güneş’in doğup battığı iki
ucu (doğu·batı kenarı) varmış gibi anlatılmış… Ve Zulkarneyn Güneş’in
doğduğu yere ulaşınca, orada Güneş üzerine doğduğundan sıcak ve
zor bir koşul olduğu örtüsüzlükle özellikle vurgulanmış bir yerleşim
yeri bulmuş. Sonunda battığı yere de nihayet ulaştığından bizzat bu
bulunduğu yerde Güneş’in bir bataklıkta battığına kendi gözüyle
tanıklık etmiş. Efsanevi… Pek tabii olay zaten bir mucize gibi anlatılmış
olsa da başta öncelikle gerçek, böyle değil. Ayrıca son ayette de yerin
uçları ve bucakları olduğundan bahsedilmiş ki düz değil de yuvarlak
olan Dünya’da, yerden yolculuk yaparak neticede yerden ayrılıp uzaya
geçip gidebilecek uç kenarlar ve bucaklar yok. Hem artık insanlık
yerden ayrılıp uzaya sık gitmektedir.”

CEVAP: Bir kere şunu belirtelim ki, ne Kur’anı kerimde, ne de


Peygamberimizin hadisi şeriflerinde dünya hakkında tepsi gibi düz
ifadesi yer almaz. Galiba ateist, Yahudi ve hıristiyanların dünyaya
“dünya düz tepsi gibidir” iddiaları ile İslamı birbirine karıştırmıştır.“
Ateist yorumunda, “Güneş’in doğup battığı iki ucu (doğu·batı kenarı)
varmış gibi anlatılmış” diyor. Oysa mezkür ayette; “Göklerin ve yerin
çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin”
buyurlmuştur. “Doğu batı kenarı” ibaresini ateist uydurmuştur.
Türkçeyi dahi tam bilmemektedir. Kenar, köşeli şeylerde olur çevre ise
yuvarlak cisimlerde olur.
Dünyanın yuvarlak olduğunu belirten şu ayet yeter anlayana. Sure-i
Zümer/5 mealen:

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 45/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

– “O, gökleri ve yeri hak ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor,
gündüzü de gecenin üstüne sarıyor.”
Düz tepsi gibi olan bir şeye bir şey sarılabilir mi? Allahu Teala ayette
sarmaktan söz etmektedir. Bu da demektir ki dünya küredir. “Göklerin
ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin.” ibaresine
gelince, cinlerin ve insanların Allahu Tealanın vereceği bir güç ile
uzaya yolculuk yapabileceklerine dair işaret verilmiştir. Bugün bu
gerçekleşmiştir. Ama materyalist zihniyette bunu anlayacak beyin
nerede?
Zülkarneyn’in güneşin doğduğu yere ve battığı yere ulaşması ifadesi
ise biz küre-i arz üzerinde yaşayanlara göredir. Bugün dahi
herkes “güneş doğdu, güneş battı”der. Herkes güneşin batmadığını
dünyanın dönüp bir tarafını güneşe döndüğünü bilmesine karşın. Buna
da bilime aykırı diyecektir karanlık zihniyet. Oysa bu anlamı
söylendiğinden farklı bir deyimdir.

Takıntı 25:

SORU:
HAVVA’NIN MİTOKONDRİYAL DNA’SI
İnsanın gen haritasi ve mitekondriyel Havva –
Yazan: Mustafa İslamoğlu

Sizi bir tek benlikten yarattı, sonra ondan da eşini var etti… 39 Zümer
Suresi 6 Mikroskobun geliştirilmesi sayesinde hücrenin analiz
edilmesi mümkün oldu. Hücrenin iyice analiz edilmesi insan bedeninin
daha iyi tanınması demektir. Erkeğin veya dişinin her birinin
DNA’larında hem erkeğin, hem dişinin genetik kodu vardır. Bunun
anlaşılması Hz. Havva’nın sırf Hz. Adem’in vücudundaki bilgilerle, Hz.
İsa’nın sırf Hz. Meryem’in vücudundaki bilgilerle nasıl yaratıldıklarının
daha rahat anlaşılmasını sağlar.

Gerek Tevrat, gerek İncil, gerekse Kuran tüm insanların bir erkek ve bir
dişiden yaratıldığını öne sürer. Hücre üzerinde sürdürülen
araştırmalarda elde edilen bulgular, kutsal kitapların bu tezini doğrular
niteliktedir. Vücudumuzdaki enerji, hücrelerin içindeki mitokondri
denen boyutça küçük, işlevce büyük enerji santrallerinde üretilir. Bu
mitokondrilerin, hücrenin çekirdeğinde biraz önce bahsettiğimiz
DNA’dan ayrı, özel DNA’ları vardır. Farklı ırklardaki, farklı boylardaki,

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 46/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

farklı kıtalardaki insanların hepsi hücrelerinde bahsettiğimiz


mitokondriye ve mitokondrilerinde, mitekondriyal DNA’ya sahiptirler.
Bu molekülün diğer hücre moleküllerinden farkı sadece ve sadece
anne vasıtasıyla yavrusuna geçmesidir. Bahsettiğimiz tüm ayrı
ırklardaki ve farklı özelliklerdeki insanların mitekondriyal DNA’larının
incelenmesi sonucunda, tüm bu insanların ortak tek bir dişiden
doğdukları anlaşılmıştır.
BU KONU HAKKINDA BİLGİ ALABİLİR MİYİM HOCAM?

CEVAP:
O fikir doğru değildir. Hayvanlar değişik rakamlardaki
kromozomlardan İnsan ise 46 kromozomdan yaratılmaktadır. Bunun
23’ü anneden, 23’ü babadan geçer. Anne rahmine düşen meninin
içinde binlerce spremden sadece birisi annenin yumurtası ile birleşir.
Birleşmeden önce eksi 70 mili wolt elektriğe sahip olan yumurta
erkekten gelen spermle birleştiğinde artı 70 mili wolta döner. Döllenen
yumurta bölünmelerle çoğalır buna zigot denir. Zigotun oluşumu,
anneden xx babadan xx alınmışsa çocuk kız olur. Zigot, anneden xx,
babadan xy alırsa çocuk erkek olur. Annede y kromozomu bulunmaz.
Yani çocuğun erkek veya kız olmasını babadan gelen kromozomlar
belirler vesile olur. Hz Havva ise
Hz Adem’in kaburga kemiğinden yaratılmıştır.
Bu Mustafa İslamoğlu denilen adam biyoloji bilimine tam vakıf
değildir.. İnsanın sadece Mitokondriyal DNA’lardan var olduğunu
sanmaktadır.
İnsanı oluşturan öğeler sadece Mitokondriyal DNA’lar değildir. RNA
(tRNA) ve ribozomal RNA (rRNA) molekülleri de insanın oluşumunda
yer almaktadır.
Her erkek çocuk (x) kromozomunu sadece babadan alır. Bayanlarda
(x) kromozomu kesinlikle yoktur.
Bilime göre her çocuk 23 kromozomu babadan, 23 kromozomu da
anneden alır.
Kuran, Allahu Tealanın insanı katışık nutfeden yarattığını bildirir.Bu
RNA’lar kimyasal olarak DNA’ya benzerler ve vücuttaki proteinlerin
yapı taşları olan aminoasitlerin birleşip proteinleri oluşturması
sürecinde görev alırlar.Kaynak: Mitokondriyal DNA (İngilizce
anlatım)Allahu Teala buyurmuştur ki(mealen):

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 47/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

– Sizi bir tek nefisten yaratan, onunla sükûnet bulsun diye eşini de
ondan yaratan Allah’tır. O, eşini kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca),
eşi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken
yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah’a şöyle dua ettiler:
“Eğer bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak şükredenlerden
olacağız.” (Araf/189)

Allah, ayette, “halekaküm min nefsin vahıdetin” ibaresini kullanmakla


önce müzekkeri yani erkeği yarattığını belirtir. Daha sonra, ” ve ceale
minha zevceha” müennes (dişilik) ibaresiyle ondan hanımını halk
ettiğini açıkça belirtir.
Bunun üzerine ilahiyatçı olduğunu söyleyen birisi ya bunu kasıtlı olarak
yanlış tercüme ediyor yada bu adam çok cahil olmalı.

TAKINTI 26:

SORU: Ben genç bir Müslümanım bir sıkıntım var size başvurmak


istedim.
Hocam Kısa ve net olarak sorum şu ;,
Rasulullahın Hicr vadisindeyken sahabeye semudlarin meskenlerine
girmeyin diyor ve sahabe kuyudan su alıyor onuda dökün diyor.
Kurandada Ankebut suresinde(38) Ad ve Semud’u da (helak
ediverdik). Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları
yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Deniyor.

Şimdi bu bölge Unescoya ait.


Civarda bulunan kalıntıların nerdeyse tamamı mezarlik ve su kuyuları
ve bunlar üzerinde yürütülen arkeolojik calışmalarda MS 1.yüzyılda
deniyor.
Hz salih Peygamberin ismi M.ö 1.yüzyılda yazılan yahudi tefsiri olan
midras rabbahda var ordaki bilgilerden yahudi alimleri m.ö 2800 de
yaşamış diyorlar bu doğru demiyorum demek istediğim M.Ö ye ait hz
salih ismi var M.S yaşamamış gözüküyor.
Şimdi Hal böyleyken dinsizler e ozaman bunu nasıl açıklicaksiniz diyor
evet arkeolojik bilgilerin kesinliği yoktur lakin aklıma o arkeolojik
testlerinin hepsinin aynı anda yanlış çıkması ve hepsinin aynı anda
ms.1 yüzyıla ait çıkmasi tesadüfmü diye geliyor.
Bu konuyu açıklar misiniz?

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 48/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

CEVAP:
Bu zamandaki tevrat gerçek Tevrat değil ki itimat edelim. M:Ö. 2800 yıl
önce sanılan bir bir hadise M.Ö. 100 yıl sonrasında yazılıyor. Bu ne
kadar sağlıklı olabilir. ?
Tarihçilerde bu tür israiliyet haberlerine dayanarak Hz Salihi çok eski
yıllarda yaşatmışlardır. İşte bütün yanlışlığın sebebi bu muharref
tevrattır.
Oysaki Kuranda Ad ve Semud diye geçer Hz Salih nebinin kavmi. Ad
kavmi yemende semudtan daha önce yaşamış bir millettir. Ad
kavminin azgınları orada helak olduktan sonra iman edip sağ
kalanlarına Semud kavmi denilmiştir. Semud orada belli bir süre
yaşadıktan sonra Arabistanın kuzeyine taşınmış (Hicr bölgesi).. Bu
milattan önce 500 veya 1000 yıllar arasında varsayılmaktadır.
Mezepotamyalı kral Sargon onlarla savaşıp onları yenmesi de o
tarihlere rastlar. Semud’un bakiyesi yani hz. Salihe iman edip orayı terk
edenler ise bazı kaynaklara göre M.S. 400-600 lü yıllarda tamamen
tarihten silindiği yazılır.
Hz Salih kesin olmamakla birlikte Hz İsa’dan önce dünyaya gelmiş ve
150 yaşlarında vefat etmiştir. Hz. İsa dünyada 33 yıl kaldıktan sonra
göğe kaldırılmıştır. Bu da demektir ki Hz Salih yaklaşık olarak Hz
İsadan sonra 100 yıl daha yaşamıştır.
Sizin Peygamberimizin haberi sandığınız tarih bilgisi ise israiliyattır.
Boşuna vesveselenmişsiniz.
—————————————————————————
(Ankebût Suresi Âyet; 38, Elmalı Meali):
– “Ad ve Semud’u da (helak ediverdik). Sizin için, (onların başına
nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan
onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa
bakıp görebilecek durumdaydılar.” (Elmalı Hamdi Meali)
Ankebût Suresi 38. ayetin Kurtubî Tefsiri:
Âd ve Semûd kavmini de (helâk ettik.) Onların meskenlerinden bu, size
belli olmaktadır. Şeytan onlara amellerini süsledi de onları yoldan
alıkoydu. Halbuki onlar akılları ile bunu kavrayacak durumda idiler.

“Âd ve Semûd kavmini de” âyeti hakkında el-Kisaî şöyle demektedir;


Bazıları bu sûrenin baş taraflarına râcidir, demektedir. Yani yemin
olsun Biz onlardan öncekileri denedik. Âd ve Semûd’u da denedik. el-
Kisaî der ki: Benim daha uygun gördüğüm ise bunun

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 49/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

“onları sarsıntı alıp” âyetine atfedilmiş olmasıdır ve Âd ve Semûd’u da


sarsıntı aldı, demek olur.

ez-Zeccâc’ın iddiasına göre ifadenin takdiri: Âd ve Semûd’u helâk ettik,


şeklindedir. Şöyle de açıklanmıştır: Yani sen Âd’i hatırla, hani biz
onlara Hud’u göndermiştik. Onu yalanladılar, biz de onları helâk ettik.
Semûd’u da hatırla, hani Biz onlara Salih’i peygamber olarak
göndermiş, onlar da onu yalanlamış; bu sebebten biz Âd’i kısır rüzgar
ile helâk ettiğimiz gibi bunları da çığlıkla helâk etmiştik.

“Onların” el-Hicr ve el-Ahkaf’da bulunan

“meskenlerinden bu” ey kâfirler topluluğu,

“size belli olmaktadır.” Onların helâk edilişlerinde sizin için apaçık


belgeler ortada görülmektedir. Burada böylece

“belli olmaktadır”ın faili hazfedilmiş bulunmaktadır.

“Şeytan onlara amellerini süsledi.” Onların değersiz amellerini süsledi;


onlar da amellerini yüksek şeyler zannettiler

“de onları yoldan” hak yoldan

“alıkoydu. Halbuki onlar akılları ile bunu kavrayacak durumda idiler.”


Bu âyet ile ilgili olarak da iki görüş vardır:

1- Onlar sapıklık içerisinde görür gibi görünüyorlardı. (Kendilerini hak


üzere, basiret üzere zannediyorlardı). Bu açıklamayı Mücahid
yapmıştır.

2- Onlar apaçık delillerin ortada olması dolayısıyla hakkı ve batılı


birbirinden ayırdedebilecek basirete sahip idiler. Bu görüşün doğru
olma ihtimali daha yakındır. Çünkü; ifadesi “filan kişi bu işi gerçeği
üzere bildi” anlamında kullanılır. el-Ferrâ” dedi ki: Bunlar akıl ve basiret
sahibi kimselerdi. Fakat basiretlerinin kendilerine bir faydası olmadı.
Şöyle de denilmiştir: Kendilerine akıbetlerinin azâb olduğu açıkça
bildirilmiş ve gösterilmiş olmasına rağmen, yaptıklarını yaptılar.

 TAKINTI 27:

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 50/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

SORU:
Nahl 66’da sütün hayvanın karnından çıktığı yazıyor, ancak süt
hayvanın memesinden çıkar. Yine Nahl 69’da bal arının karnından
çıkar diyor ancak bal arının ağzından çıkar. Yine Nahl 66’da kan ve
fışkı arasından süt akar yazıyor ayette, ancak sütün direk kan ve fışkı
arasındaki bir mekanizmadan akmadığını iddia ediyorlar.

CEVAP:
– Gerçekten süt veren hayvanlarda da size bir ibret vardır. Size
işkembelerindeki yem artıklarıyla kandan meydana gelen, içenlere
içimi kolay halis bir süt içirmekteyiz. (Nahl/66)

AÇIKLAMA:
Ayette sözü edilen dışkı değil, sindirilmiş yem ve ince bağırsaktan
karaciğere ve oradan da sindirilmiş besinlerden dönüşen kandır. Yani
sütün oluşumunun birinci aşaması çiğnenmiş besinlerdir, İkinci
aşaması ise ince bağırsaklarda süzülen besinlerin karaciğerde kana
dönüşmesi ve oradan da kan dolaşımı yoluyla memelere gelen
maddelerin süte dönüşmesidir. Ayeti kerimede sütün ineğin
neresinden çıktığına değil, nasıl yaratıldığına dikkat çekilmektedir. Tabi
kafirde bunu anlayacak basiret olmadığı için bozuk aklının gereği
ayetteki hikmet ve mucizeyi kavramasına kibri engel olmaktadır.
Oysaki hayvanın karnında bulunan ince bağırsaktan süzülen
besinlerden çok mükemmel ve leziz bir besin olan süt yaratılmaktadır.
Buradaki süt fabrikasını ve sütü var eden Allah’a hamd ve şükür
etmeliyiz.

– Sonra meyvelerin hepsinden ye de, Rabbinin (sana) kolay kıldığı


yollara gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir bal
çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır. Şüphesiz ki bunda düşünen bir
millet için, büyük bir ibret vardır. (Nahl/69)

A  Ç  I  K  L  A  M  A :

BALIN YAPILIŞININ BİLİMSEL AÇIKLAMASI:


Bal arıları çiçekler tarafından üretilen nektarı bala dönüştürür. Nektar,
çiçekli bitkilerin böcek ve kuş gibi canlıları kendilerine çekmelerine
yardımcı olarak, tozlaşmada önemli rol oynar.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 51/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Nektar, çiçekli bitkilerde nektaryum olarak isimlendirilen yapılar


tarafından salgılanır. Nektarın temel kaynağı fotosentez sonucu
oluşan besin maddeleridir. Nektar büyük oranda sakkaroz, fruktoz ve
glikozdan oluşur. İçinde şekerin yanı sıra amino asit, lipit, organik asit
gibi maddeler de vardır. Nektarın yapısındaki maddelerin türü ve
miktarı bitkiden bitkiye değişir.

Toplayıcı arılar çiçeklerden topladıkları nektarı vücutlarındaki bal


midesi olarak isimlendirilen bölgede depolar. Bu süreçte salgıladıkları
bazı enzimler nektarın yapısındaki disakkaritlerin (özellikle
sakkarozun) monosakkaritlere (glikoza ve fruktoza) parçalanmasını
sağlar.

Toplayıcı arılar topladıkları nektarı kovandaki işçi arılara aktarır.


Kovandaki işçi arılar toplayıcı arılardan aldıkları nektarı yaklaşık 15-20
dakika boyunca geri çıkarıp tekrar içer. Bu süreçte enzim içeren
salgılar nektarla karışmaya ve nektarın yapısındaki sakkaroz glikoza
ve fruktoza dönüşmeye devam eder. Daha sonra kovandaki işçi arılar
nektarı bal peteklerine aktarır.

Yukarıdaki bilimsel açıklamada da görüldüğü gibi Kur’an’ın balın


yapılışı hakkında verdiği bilgi çağdaş bilimle uyum içinde olduğu
görülmektedir.

O devrin insanları da balın arının karnından değil ağzından çıktığını


fevkalade biliyordu. İlgili ayeti kerimede ise balın nereden çıktığı değil,
arının neresinde yaratıldığına dikkat çekilir. Balın arının karnından
çıktığı belirtilen lafız ise, arının karnında yaratıldığı anlamındadır.
Tabidir ki kafirlerin aklının ve anlayışının karışık olmasından dolayı
diğer ayetleri yanlış anladıkları gibi bu ayeti kerimeyi de yanlış
anlamıştır.

TAKINTI 28:

SORU: Memertcan
Fukahada şu yazılı;
Çocuğun rahimde taşınması ile sütten kesilmesi müddetlerinin toplam
otuz ay olduğunu (Ahkâf, 46/15) ve yalnızca süt emme müddetinin de
iki yıl olduğunu (Lukmân, 31/14) ifade eden ayetler birlikte
değerlendirilince, asgari hamileliğin altı ay olduğu ortaya çıkmaktadır.
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 52/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Buna göre birisiyle evlenen kadın, altı aydan önce çocuk doğurursa, bu
çocuğun, evli bulunduğu erkekten olmadığı anlaşılır, çünkü henüz en
az hamilelik müddeti dolmamıştır.
Şimdi Hocam Asgari hamilelik süresi 5.5 ay ve 6 ay arasi kabul
ediliyor.
5 ay doğanlarda var hatta azda olsa 4.5 ay olanlar var.
Haşa Allah bunu yanlış biliyor denmez tabi ama konuyu nasıl
açıkliyacağiz tefsirlerde islam alimleri dönemlerindeki mevcut
bilgilerle en erken çocuk 6 ayken doğar diyip ayetin bunla alakalı
olduğunu söylüyorlar görebildiğim kadarıyla 2 ayetide inceleyip olaya
farklı bir tefsir getirir misiniz?

m yorumuna yanıt olarak.

AHKAF/15 MEALİ:
– Biz insana ana ve babasına iyilik yapmayı tavsiye ettik. Anası onu
zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun ana karnında
taşınması ile sütten kesilme süresi otuz aydır…”

TABERİ TEFSİRİ:
Ahkaf/ Âyet/15:
– Biz insana, anne ve babasına iyilikte bulunmasını emrettik. An­nesi
onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun, ana karnın­-
da taşınma ve sütten kesilme müddeti otuz aydır. O, kemale erip
kırkına basınca şöyle der: “Rabbim, bana ve anne babama ihsan
ettiğin nimetleri­ne şükretmeyi, razı olacağın salih ameller işlemeyi
bana ilham et. Zürriyyetimi de ıslah et. Sana tevbe ettim ve ben
müslümanlardanım.”

Allah teala, bundan önceki âyetlerde kendisini birlemeyi, ona ibadette


samimi olmayı ve doğruluktan ayrılmamayı emrettikten sonra bu âyet-i
kerime­de de anneye babaya itaat etmeyi emretmiştir. Bu da,anne
babaya itaatin, çok önemli bir vazife olduğunu göstermektedir.

Âyet-i kerimede, annenin çocuğu kamında taşırken ve doğururken


çeşitli sıkıntılar çektiği zikredildikten sonra, çocuğun sütten
kesilmesinin otuz ayda gerçekleşeceği beyan edilmiştir. Hz. Ali (r.a.)
bu âyetle, Bakara süresindeki “Anneler çocuklarını tam iki yıl
emzirirler.” [23]âyetini göz önünde bulundura­rak kadının hamilelik

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 53/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

müddetinin en az altı ay olabileceğine hüküm vermiş ve altı ay içinde


doğum yapan evli kadından zina cezasını düşürmüştür.

Âyet-i kerime’de, insanın kemale ermesinden söz edilmektedir.


Mücahid, Abdullah b. Abbas ve Katade’ye göre, insanın kemale ermesi
otuz üç yaşına ermesiyle gerçekleşir. Taberi de “Kemale erme”
ifadesinden sonra “Kırk yaşın” zikredilmesi sebebiyle bu görüşün daha
uygun olduğunu söylemiştir.

Şa’bî ise, buradaki “Kemale enne” ifadesinden maksadın, kişinin


yükümlülüğünün başladığı ergenlik çağı olduğunu söylemiştir.

Âyet-i kerime’de, kırk yaşına basan kişinin artık olgunluk çağına


ereceği, şehvani arzuların baskılarından kurtularak akl-ı selim ile
düşüneceği, rabbine şükretme ve salih amel işleme yollarını
araştıracağı, yaptığı günahlardan tevbe edeceği ifade edilmektedir.

Taberi bu âyet-i kerime’nin, Hazret-i Ebubekir es-Sıddiyk baklanda nazil


olduğunu zikretmiştir.

Lokman/14 Mealen: 
– Gerçi biz insana, anasına ve babasına itaati de tavsiye ettik. Anası
onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı. Onun sütten ayrılması da iki yıl
içindedir. (Biz insana): “Bana, anana ve babana şükret” diye de tavsiye
ettik. Dönüş, ancak banadır.”

Tefsir: Lokman/ 14:


Âyet-i kerime’de, annenin, kat kat zorluklar içinde çocuğunu karnında
taşıdığı ifade ediliyor. Zira çocuk annesinin kamında bulunduğu
zaman anne iki yük taşımaktadır. Ayrıca her iki vücut da annenin
bedeninden beslenmektedir.

Mücahid bu âyeti kerime’yi izah ederken şöyle demiştir: “Annesi


çocuğu taşırken hem çocuk zayıf bir durumdadır hem de annesi.
Böylece iki zayıf varlık bir arada bulunmaktadır.

Âyet-i kerime’de çocuğun annesinden ayrılıp emmeyi bırakmasının iki


yıl içinde olacağı beyan edilmektedir Bundan maksat, çocuğun
doğumundan sonra iki yıl içinde memeden kesilmesidir.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 54/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Allahü teâlâ bu âyette annenin, çocuğu için nasıl yorulduğunu, geceleri


uykusunu terkederek onu yetiştirmeye çalıştığını evlatlara hatırlatıyor
ve anne babalarına saygılı olmalarını emrediyor.. Bu itibarla birçok
âyette olduğu gibi bu âyette de kulların, Allah’ın kendilerine vermiş
olduğu nimetlerine karşılık ona şükretmeleri yanında anne ve babanın
yaptığı iyiliklere karşı da onlara saygılı davranmalarını emrediyor ve
buyuruyor ki: “Bana ve anne babana şükret. Kıyamet gününde dönüş
ancak banadır. Verdiği nimetlere karşı şükredip etmediğinin hesabını
görecek olan benim. Anne ve babanın iyiliklerine karşı onlara saygılı
davranıp davranmadığının hesabını da ben göreceğim.

TAKINTI 29:

SORU: Memertcan
Bazı Tefsirciler Insan Suresi 2.ayetteki katişk nutfeyle alakali mealde
Erkek ve kadının suyu yazmışlar.
Tabi bunu kendi dönemlerindeki bilgilerine göre yaptiklari belli.
Bugunku bilgiler ışığında Kadının genetik yapısı 46XX şeklindedir ve
tüm hücrelerinde x kromozomu vardır. Erkeklerin genetik yapısı ise
46xy’dir. Dolayısıyla bazı sperm hücrelerinde x bazılarında ise y
kromozomu vardır. Y kromozomu taşıyan bir sperm yumurtayı
döllerse erkek bebek, x kromozomu taşıyan bir sperm yumurtayı
döllerse kız bebek oluyor. Dolayısıyla doğacak bebeğin cinsiyetini
kadın değil, erkek belirliyor.
Burdaki katışık nufteden kasıt nedir?
2. Olarak Resulullah s.a.vinda Erkeğin veya kadinin hangisinin suyu
üstün gelirse hadisinden yola çıkmışlardır Ama Resulullah s.a.v burda
belagat yapmıştır Kadin suyundan kastı kadın hücresi yani x
kromozomu

CEVAP:
* Allahu Teala buyurdu ki (mealen):
– Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve
kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık.” (İnsan/2)

* Erkek ve kadının oluşumu 46 kromozomdur.


İnsanın kromozom sayısı ise 46’dır. 22’si çift otozom kromozomdur.
İnsan hücresinde 1 çift de eşeysel kromozom bulunur ve toplam sayı
46 eder. Eşey kromozomları kadınlarda XX, erkeklerde XY dir.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 55/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Döllenme sırasında annenin yumurtasındaki 23 kromozom, babanın


spermindeki 23 kromozomla birleşir.
Eğer ki bebek, anneden iki X, babadan da iki X alırsa çocuk kız olur.
Kızlar babanın X kromozomunu taşımazlar. Neslin erkek veya dişi
olacağını erkekten gelen kromozom belirler. Bu gerçeği
Peygamberimiz bir hadisinde, “herkesin nesli erkek çocuğundan
devam eder” buyurması ile belirtmiştir.
* Katışık değil Karışık nutfeden kasıt mana erkek ve kadından alınan
kromozomların birleşmesidir…
* “Erkeğin veya kadının hangisinin suyu üstün gelirse” hadisinin
manası belagat değil bir gerçeği ifadedir. Yani anne rahmindeki çocuk
anneden xx, babadan xx aldığında içinde (y) kromozomu olmayan
ceninde (x) kromozomu üstün geliyor ve çocuk kız oluyor demektir.
Aksi durumda çocuk anneden xx, babadan xy aldığında ise (y)
kromozomu üç xxx kromozoma üstün gelip çocuk erkek oluyor
demektir.

TAKINTI 30:

SORU: Lym
mailgirmicemhocam@gmail.com
31.206.166.13
Selamun Aleyküm.
Abese 19″Az bir sudan onu yarattı ve ona ölçülü bir şekil verdi”
Hocam İnsan 23 anne 23 baba sperm ve yumurtalık birleşimi oluşan
bir varlıktır.
Bu ayette anladığım kadarıyla az bir sudan diyor erkek tarafı öne
çıkıyor bayan yönü yok sayılmış demiyorum ama anlamadım
anlatırmısınız

CEVAP:
Lym yorumuna yanıt olarak.

Sperm çok su mudur? Tabi ki az bir sudur. O devirde sperm başka


nasıl anlatılacaktı?
Bir çocuk anneden 2 x, babadan da 2 x alırsa çocuk anneye benzer
yani dişi olur. Çocuk babadan 1 x bir y alır, anneden de 2 x alırsa
babanın y kromozomu her üçüne de galebe çalarak çocuk erkek olur.
Burada kromozomların sayısı değil babanın y kromozomu nitelik

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 56/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

bakımından her üçüne de galebe çaldığı için babanı suyu ön


geçtiğinde çocuk babaya benzer denilmektedir. Çocuğun cinsiyetini
belirleyen babanın y kromozomudur.

 SORU: Lym yorumuna yanıt olarak.

Hocam sperm meninin içinde katı hareketli hayvansı yapıda bir şeydir
su veya sıvı değildirki bu kısmı nasıl açıklarız

CEVAP: Lym yorumuna yanıt olarak.

Allahu teala her canlıyı sudan yarattığını beyan eder. Spermde sudan
yaratılmıştır ve onun hücreleri de su molekülleri ile doludur. Anlaşılan
hücrelerin su moleküllüleri ile yaratıldığından bilgin yok.

SORU: Lym yorumuna yanıt olarak.

Anladım hocam teşekkürler lakin benim ilk soruyu sorarkenki amacım


bu değildi.
Ayette erlik suyundan sizi yarattık diyor veya spermden.
Ama bildiğiniz gibi insan sadece sperm değil sperm ve yumurta
birleşiminden yaratılır burda erkeği ön plana çıkarmak içinmi bu
anlatıma gidilmiş?

CEVAP: Lym yorumuna yanıt olarak.

O sizin okuduğunuz mealler yanlıştır. Ayette erlik suyu geçmez.


Taklitçi mealciler nutfeyi yanlışlıkla erlik suyu diye açıklar lakin nutfe
erlik suyu değil zigottur.
Biz ise şöyle tercüme ettik :
– (Ölüm meleğinin eli ile) Öldürülen insan ne de nankördür(Abese 17).
Bu ayeti ahmaklar “Kahrolasıca insan” diye bir insanın bir insana
beddua ettiği gibi yanlış tercüme ettiler yıllarca.
– Onu yaratan hangi şeyden yarattı? (bir baksın). (Abese 18).
– (Onu yaratan) Bir nutfeden (zigottan (kadın ve erkeğin dölünün
birleşiminden) yarattı ve onu dilediği şekle soktu. (Abese/19)
Ayetleri bilen de bilmeyen de tercüme ediyor maalesef böylece
müslümanların aklını karıştırıyor müslüman olmayanları da İslamdan
uzaklaştırıyorlar maalesef.

SORU: Lym yorumuna yanıt olarak.


chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 57/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Nutfe zigotsa
Kıyame 37de”O dökülen meniden bir nutfe değilmiydi?” Ayetini nasıl
açıklarız hocam burda menin içindeki spermi kastettiği gözüküyor

CEVAP: Lym yorumuna yanıt olarak.

Anlaşılan Kıyamet suresi 37. ayeti kerimeyi tam anlayamamışsın.


İlgili ayet (mealen):
– (İnsanın) kendisi dökülen (kadın ve erkeğe ait) meniden bir nutfe
değil miydi?” (Kıyamet/37)
Dikkat edersen bu ayette meni ve nutfe ayrı ayrı zikrediliyor. Nutfenin
meniden olduğu da açıkça zikredilmektedir. Burada meninin, hem
erkeğin spermi ve de kadının yumurtası olduğu gayet açık olarak
anlaşılmaktadır. İtiraza yer yoktur. Devamında..:
– “Sonra o nutfe(zigot), alakah(rahme asılı kan pıhtısı benzeri
embriyo) oldu ve sonra ona (Allah) şekil verdi.” (Kıyamet/38)
İlgili ayeti kerime sana nutfenin katışık bir meni yani zigot olduğunu
ifade etmiyor mu?! Neden anlayamıyorsun?
Kadının menisi(yumurtası) olmadan sırf erkeğin menisinin nutfe yani
zigot olacağını nereden çıkarıyorsun?
Ayrıca ..
Sure-i İnsan/2 (Mealen):
– “Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden yarattık
da onu işitici, görücü yaptık.”
Bu ayette nutfenin sperm olmadığı katışık nutfe olduğu yani erkek ve
kadının dölü(sperm ve yumurtanın) karışımı olan nutfe olduğu net
olarak beyan edilmiştir.

SORU: Lym yorumuna yanıt olarak.

Cevaplarınız tatmin edici zeki biri olduğunuzu anladım.


Benim bu konuyla alakalı son sorum şudurki;
İslam alimleri nutfe kelimesinin anlamını “az bir su” olarak açıklamış
elmalılı hamdi yazır ve fahreddin razi tefsirinde böyle gördüm.
Araplar mesela kuyunun dibinde az kalan suya nutfe derlermiş burdan
örnek veriyor tefsirlerindr bahsettiğim ilim adamları.
“Az bir su” manasına geliyorsa bu kısmı nasıl açıklarız çünkü zigot
katımsı bir maddedir

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 58/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

CEVAP: Lym yorumuna yanıt olarak.

Maalesef söz konusu alimlerin açıklamaları eksiktir. Kuranı doğru


anlamak İlahi bir lütuftur. Az bir su onlara ait bir eksik açıklamadır.
Kuran kendi kendini açıklamaktayken ve Rasulullah hadislerle Kuranı
tefsir etmişken İslam öncesi Arapların kuyunun dibinde kalan az suya
ne dedikleri ayeti bağlamaz.
NOT:
Kamusta(Arapça Büyük Sözlük) ‫( نطف‬nutfenin) birinci anlamı akıcı sıvı,
ikinci anlamı beyaz helvadır.

Ashabın alimlerinden İbn-i Abbas(r.a.) hazretleri “Biz Kuranı


kelimelerin sözcük anlamına göre değil Rasulullahın bize açıkladığı
şekilde anlardık” buyurmuştur. Sonra gelenlerin bazıları kelime
anlamına göre anlamaya çalıştıkları için yanılmaları çok olmuştur.
Arapça sözlükte nutfe hiçbir yerde az su diye geçmez akıcı sıvı
anlamındadır sözlükte.. Nutfeye az su anlamını kim uydurmuşsa sizi
de yanıltmış belli ki..

Ürolog uzmanlarının bu konuda verdikleri bilgi de şöyledir:


Erkeklerde [anne karnında iken] testisler (yumurtalar) gebeliğin 3.
haftasında karın arka duvarında oluşmaya başlar. Gebeliğin 28.
haftasında skrotuma (torbaya) inmeye başlar. 4 haftada bu iniş
tamamlanır.

Sperm hücreleri beyindeki hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH


hormonlarının ve testislerdeki Leydig hücrelerinden salgılanan
Testosteron hormonunun etkisi ile testislerdeki Seminifer Tübullerde
oluşur. Prostat ve Veziküla Seminalis denilen bezlerin sıvıları ile karışır
ve penis yoluyla meni olarak dışarı atılır.

Kur’an-ı kerimde insanın yaratılışı hakkında mealen şöyle bildiriliyor:


(İnsan neden yaratıldığına bir baksın, [düşünsün], o, [rahme] dökülen
bir sudan [meniden] yaratıldı. O su, [erkeğin], bel kemiği
ile, [kadının] göğüs kemikleri arasından çıkar.) [Tarık 5, 6, 7]

Bu âyet-i kerime de, süt ile ilgili âyet-i kerime de bilime aykırı değildir.

TAKINTI 31:

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 59/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

SORU: Rahmet yorumuna yanıt olarak.

Hocam sizin bahsettiğiniz gibi bir hadis var lakin başka hadisden
bahsediyorum ,hadisi müslim,kader kısmında şu hadisi görebilirsiniz
1)”Gerçekten nutfe rahimin içine 40 gecede düşer”
2)”Nutfe rahimde kırk yahut kırkbeş gecede karar kılınca melek
üzerine iner”
Bu iki hadis net olarak böyle geçiyor bunu nasıl tevil ederiz diye
sordum hocam
Karar kılmaktan maksat tutunma değil tamamlanma süreci
demişsiniz galiba
2. Hadisi bu şekilde açıklamıssınız.
Peki 1.Hadisde (Muslim,Kader):”Gerçekten nutfe anne rahmine kırk
gecede düşer”
Bu hadisi nasıl açıklarız hocam
Son olarakda müsadenizle birşey eklemek isterim muhterem hocam.
Karar kılmak kelimesi birşeyi seçmek onun üzerinde durmak
manasındadır.
Siz bu kelimeyi tamamlanması olarak anladığınızı söylediniz bu
kelimenin nasıl böyle bir manası oluyor

CEVAP:
Hadis ve ayet mealleri Türkçeye çevrilirken ya bilgi eksikliğinden yanlış
çeviri yapılıyor ya da kasıtlı olarak yanlış çeviri yapıldığı için insanların
kafası karıştırılmaktadır.
1)”Gerçekten nutfe rahimin içine 40 gecede düşer”
Bu çeviri son derece yanlıştır.
Nutfe kadının yumurtası ile erkeğin sperminin birleşiminde oluşur ki
buna zigot denir.
Bu durumda zigot rahme düşmeden önce dışarıda oluşmuş gibi bir
anlam çıkıyor ki bu çok yanlış bir tercümedir.
2)”Nutfe rahimde kırk yahut kırk beş gecede karar kılınca melek
üzerine iner”

SORU: Bu iki hadis net olarak böyle geçiyor bunu nasıl tevil ederiz diye
sordum hocam?
Karar kılmaktan maksat tutunma değil tamamlanma süreci
demişsiniz galiba
2. Hadis bu şekilde, açıklar mısınız.
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 60/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Peki 1.Hadisde (Muslim,Kader):”Gerçekten nutfe anne rahmine kırk


gecede düşer”
Bu hadisi nasıl açıklarız hocam?
Son olarak da müsadenizle birşey eklemek isterim muhterem hocam.
Karar kılmak kelimesi bir şeyi seçmek onun üzerinde durmak
manasındadır.
Siz bu kelimeyi tamamlanması olarak anladığınızı söylediniz bu
kelimenin nasıl böyle bir manası oluyor?

CEVAP:
Karar kılmayı mütercim söylüyor hadisin orjinali öyle demiyor.
Aslı(etemmün) tamamalanmak olan kelimeyi mütercim yanlış
tercüme etmiş.

N O T : Uzmanların Bildirdiğine Göre Rahimdeki Bebeğin 2. Aydaki


Durumu (5-8. Haftalar):

Bebeğinizin yüz özellikleri gelişmeye devam ediyor. Her bir kulak başın
cildinin küçük bir katı şeklinde başlar. Sonunda kollara dönüşen minik
tomurcuklar ve bacaklar oluşur. Parmaklar, ayak parmakları ve gözler
de oluşuyor.

Nöral tüp (beyin, omurilik ve merkezi sinir sisteminin diğer sinir


dokusu) şekillendirilmiştir. Sindirim sistemi ve duyu organları
gelişmeye başlar. Kemik kıkırdak yerini almaya başlar.

Baş, bebeğin vücudunun geri kalanıyla orantılıdır.

İkinci ayın sonunda, bebeğiniz yaklaşık 25 mm uzunluğundadır ve


yaklaşık 1 / 30’u ağırlığındadır.

Yaklaşık 6 haftada bebeğinizin kalp atışı genellikle tespit edilebilir.


Sekizinci haftadan sonra bebeğinize embriyo yerine fetus adı verilir.

Uzmanların Bildirdiğine Göre Rahimdeki Bebeğin


3. Ay (9-12. haftaları):

Bebeğinizin kolları, elleri, parmakları, ayakları ve ayak parmakları


tamamen oluşur. Bebeğiniz yumruklarını ve ağzını açıp kapatabilir.
Tırnak ve ayak tırnakları gelişmeye başlıyor ve dış kulaklar oluşuyor.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 61/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Dişlerin başlangıcı şekilleniyor. Bebeğinizin üreme organları da gelişir,


ancak bebeğin cinsiyetini ultrasonda ayırt etmek zordur.
Üçüncü ayın sonunda bebeğiniz tamamen oluşur.

32. TAKINTI:

SORU: İslam düşmanları -haşa- Zümer suresi 53. Ayetle Nisa suresi
116. Ayetin hükümleri arasında çelişki olduğunu iddia etmektedir.
Bunu açıklar mısınız?
CEVAP: Bektaşiye “Niçin namaz kılmıyorsun?” demişler. Sarhoş
Bektaşi, “Allah Kuran’da; “Yâ eyyühellezîne âmenû Lâ takrabus-salâh
(Ey iman edenler namaza yaklaşmayın” dedi, ben de onun için namaz
kılmıyorum demiş. Oysaki Bektaşi işine geldiği gibi ayeti kerimeyi
yarım okumuş “ve entüm sükârâ(ve sarhoş olarak)” kısmını bilerek
atlamıştır.
Zümer suresi 53. Ayetle nisa suresi 116. Ayetin hükümlerinde ve diğer
ayetlerin hiç birinde çelişki yoktur. İslam düşmanı bilerek Zümer
suresinin devamını okumamıştır. Oysaki 54. Ayeti kerimede “azab
gelmeden önce tevbe ile Rabbinize yönelin ve O’na teslim olun. Sonra
kurtulamazsınız.” Buyurulmaktadır. Yani Allahu teala şirki de
affedeceğini ancak tövbe ile affedeceğini beyan eder. Çünkü O, Et-
Tevvâb’tır. Yani bütün tövbeleri kabul edendir.
Zümer/53 – De ki: “Ey haddi aşarak nefislerine karşı israf etmiş olan
kullarım! Allah’ın rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü Allah, bütün
günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet
edicidir.”
Zümer/54 – “Onun için ümidi kesmeyin de başınıza azab gelmeden
önce tevbe ile Rabbinize yönelin ve O’na teslim olun. Sonra
kurtulamazsınız.”
Nisa/116 – “Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz.
Bunun dışında dilediğini bağışlar. Allah’a ortak koşan, muhakkak ki,
derin bir sapıklığa düşmüştür.”
Şirk haricinde işlenen günahları Allah dilerse affedecektir. Ancak şirk
ve inkarı tövbesiz asla affetmeyeceğini beyan buyurmuştur.
33. TAKINTI:
SORU: Azhap suresi 4-5 “Biz bir erkeğin göğüs bölgesinde iki kalp
kılmadık”
bu ayeti nasıl anlamalıyız çünkü iki kalpli doğan insanlar var örneğin

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 62/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

siyam ikizliği, parazit ikizlik, kısmi öğütücü ikizlik gibi ayeti mecazi
olarak anlamak gerekiyorsa çoklu kişilik bozukluğu itirazı geliyor.
CEVAP:
Allahu teala buyurmuştur ki(mealen):
– “Allah bir adam için içinde iki kalb (gönül) yapmamıştır.” (Ahzab/4)
Burada racül= adam demektir. Kalb ise bizdeki gönlün karşılığıdır. Bir
adam da iki gönül yaratılmamıştır. İki yürekli doğan birisini görmedik
ama velev ki bir kimse iki yürekli doğmuş olsa da bir gönüllüdür her
insan.
Siyam ikizleri adı üzerinde iki ayrı insandır. Onları bununla
karıştırmayınız.
Kişilik bozukluğu cin tasallutunda olur. Cinler kişinin iradesini
örttükleri zaman ondan başka irade hasıl olur.

34. TAKINTI:

hakikatttt yorumuna yanıt olarak.


SORU: Selamun Aleyküm.
Rabbin bal ansına ilham etti ki: “Dağlardan, ağaçlardan ve onların
kurdukları çardaklardan evler edin. Sonra meyvelerin her birinden ye
ve Rabbinin kolaylıklar gösterdiği yaylım yollarına git.”
“Onların karınlarından, renk renk içecekler çıkar ki onda, insanlar için
şifâ vardır. İşte bunda tefekkür edecek kimseler için, elbette bir delil
vardır”. NAHL-68
Hocam sizinde bildiğiniz gibi arı çiçeklerden nektar toplar ve arının
yapım aşaması başlar. Ateistler ayetteki meyvelerden ye kısmına itiraz
ediyorlar ve arı meyveden değil çiçekten nektar toplar diyorlar ki
gerçekten de öyle.
Ayetteki meyve diye çevrilen semerat kelimesi arapçada hangi
manadadır?
Eski tefsircilere baktım mesela fahreddin razide meyve diye çevirmiş
ama oda tefsirinde arıların çiçeklerden toplamasından bahsetmiş.
Bu konuyu nasıl açıklarız?

CEVAP
Aleykümselam. Ayeti kerimeyi ateistler anlamktan çok uzaktır. Siz de
onlara uymuş yanlış anlamışsınız.
Nahl suresi 69. ayeti kerimenin Taberi tefsirinden konuyla alakalı ibare
şöyledir:
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 63/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

– “Sonra, her üründen ye de Rabbinin kolaylıklar gösterdiği yollara git.”


Karınlarından çeşitli renklerde içecek çıkar. Onda İnsanlar için şifa
vardır. İşte bunda da düşünen bir topluluk için elbette bir âyet vardır.”

“Sonra her üründen ye.” Çünkü arı, ancak çiçekli bitkilerden (ve
ağaçlardan) yer.”

İZAHAT:
Ayette geçen semerât, ürünler anlamındadır. Ayrıca bu ayetin
muhatabı insanlar değil arıdır.. Arı için semerat ürün anlamındadır. Bu
ayet inkarcılar için aynı zamanda imtihandır. Onların inkarı ayeti doğru
anlamalarına engeldir.

SORU: Hocam bu açıklama size mi ait? çünkü müthiş bir zeka


göstergesi bu ben bunu cidden düşünemedim orda arıya hitap ederek
meyve ye diyor nektarda tatlı bir sıvıdır zaten 4/3’ü su mecaz manada
ona meyve diyor doğru mu?
Hocam birde sizde taberinin tefsiri varsa ilgili yer için hangi kelimeyi
kullanmış bakar mısınız? çünkü bazen çeviri yapanlar bu alimlerin bazı
kelimelerini farklı çeviriyor olabilir.

CEVAP:
Evet o açıklama bize aittir. Müthiş bir zeka demeyelim de ona İlahi bir
lütuf olan ilm-i irfan diyelim.
Tüm canlıların az veya çok kısmı sudur. Allahu teala her canlıyı sudan
halk ettiğini beyan etmiştir. Bir karpuzun veya kavunun veya portakalın
birçok kısmı sudur ama ona mecazen karpuz, kavun veya portakal
denilmez hakikaten karpuz, kavun veya portakal denilir.
Semerat aslında ürün yani eski dilde mahsül anlamındadır. Arapçada
meyveye fâkihetün (‫ )فاكهة‬denilir. Kurtubi tefsirinde de zaten buna
meyve denilmemiş ürün denilmiştir. Ürün; her meyve ve çiçeğin genel
adıdır. Koyun ve keçinin genel adının davar olması gibi…

35. TAKINTI:

M. Öz’ün Sorusu: 
“Bir yerde tartışma başlamış biri demiş ki “Allah kelimesi telaffuz ve
gramer bakımından hatalıdır. Mesela “‫ ”ا‬harfi i-e başlar ve “A” diye
telaffuz edilir, ama elif harfi “A” değil “E, U, İ” sesi verir.” Birde demiş ki
“Kuran’da bariz hatalar bulunur” Bende ona hata bulunmadığını
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 64/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

kanıtlamak için bu siteyi bulup okudum ama sitede adamın dediği


halatalar hakkında hiç bir şey yazmıyor. Demiş ki “Dünyayı 6 günde
Yarattık der ama matematik hataları var, şefaatin olup olmadığı
belirsiz, Azhap 37 ve 50 baştan hatalıdır, en büyük hata İsra suresinin
1. ve 2. ayetleri. Ayrıca dünyanın şekli için “duhaha” kelimesi
kullanılmıştır ve deve kuşu yumurtası anlamına geldiği söylenmiştir.
Ama bu kelime 1960-70 arasında deve kuşu yumurtası anlamında
kullanılmaya başlandı. Ondan önce deven kuşu yuvası anlamına
geliyordu ki dünyanın şekli böyle değil.”
Bu adama nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum, dediklerinin yanlış
olduğunu biliyorum ama kanıtlarla ona cevap veremiyorum.
Dediklerinin yanlış olduğunu nasıl söyleyebilirim?”
CEVAP: 
Allah lafzı hakkında doğru bilgi için linkimizi tıklayınız:
https://islamdergisi.com/arapca/allah-lafzinin-okunusu/
Arapçası olmayanlar dahi Kuran hakkında söz eder oldu. Galiba ahir
zamana geldik. Kur’an’da hata var diyenler arapça cahili ve kafirdir.
Kuran’da (HAŞA) imla hatası olsaydı KURAN NAZİL OLDUĞUNDA
Kureyş kafirleri “Muhammed Arapça bile bilmiyor” derlerdi. Oysaki
Arap edebiyatçıları o kadar uğraşmalarına karşın onun üç ayetini bir
araya getiremediler. Onlar Arapçaya o kadar vakıf iken bir kusur
bulamadılar da şimdiki Arapçayı bilmeyen Arapça cahili ahmaklar mı
onda hata buluyorlarmış!? Onlar önce kendi zavallılıklarına ve
cehaletlerine baksınlar.
Fransa eski Bilimler Akademisi başkanı Profesör Marco Bucella le
Biblö De Curan isimli kitabında Şöyle der:
“Kuran evrenin 6 günde değil 6 evrede yaratıldığını beyan eder. Zira
ayette geçen yevm kelimesinin Kureyş lehçesinde iki anlamı vardır ki
birincisi evre, yani uzun zaman anlamına gelir. Çağdaş bilime uygun
olarak İlahi kitap Kur’an evrenin 6 evrede yaratıldığını bildirmiştir.”
Bu cahil zavallılar Marco Bucella’dan daha mı çağdaş bilime malikler
acaba?
Kuran Allahın kelamıdır Onda hata var diyen kendi bilgisizliğini izhar
eder ve küür bataklığına düşer. İddia ettiklerini de asla kanıtlayamazlar
ve de kanıtlayamadılar da…
Onlar Kuranın aslını bilmezler. Yanlış mealleri okurlar onu da Kuran
sanırlar çürük iddialarının hepsi o kadar!

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 65/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

DUHA SURESİNE gelince (mealen):


1- (Ve’d-Duhâ) Andolsun kuşluk vaktine, güneşin parlayıp yükselmeye
başladığı vakte.
Sizin yazdığınız (duhâha) yanlıştır.
Mezkür surenin ayetindeki Duha kelimesi ile deve kuşu yumurtasının
ne alakası var? Duha arapçada kuşluk vaktidir. Deve kuşu yumurtası
ise Arapçada şudur:
‫ بيضة النعامة‬Yani; deve kuşu yumurtası biydatüz-zeâmeh’tir.)

36. TAKINTI:

Soru:
“Hocam aklın merkezi beyin olduğuna göre dinsizlerin Kuran eski
insanlar gibi aklın merkezini kalp sanıyor iddialarına ne deriz.
Düşünecek kalpler ne demektir?”
CEVAP:
Allahu teala buyurdu ki(mealen):
– “Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki olanların akledecek kalbleri(ibret
alacakları gönülleri), işitecek kulakları(öğüt duyacakları idrakleri)
olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki
kalpler(hakikate) kör olur.” (Hac/46)Öncelikle şunu doğru ifade edelim
ki ayette zikredilen kalp yürek denilen et parçası değil ruhun aynası
olan gönüldür.
Beyin gönlün bedende yansıdığı aynadır. Cahiller beyni aklın merkezi
sanmaktadır lakin öyle değildir. Tıpkı aynaya bakıp da kişinin kendini
aynada sanması gibi. Akıl beyin aynasına yansıdığı için aklın beyinde
olduğu sanılır. İnsan öldüğünde ise akıl beyinden çekilir beyin fiziksel
olarak her şeyi ile eksiz olmasına karşın onda akıl namına hiçbir şey
kalmaz.

TAKINTI 37:

SORU:
Furkan suresi 53. Ayette iki deniz birbirine karışmaz deniliyor. Bilimsel
olarak karıştığı açıklanmış tatlı su ve tuzlu su diyor. Tatlı deniz yok ki
inci ve mercan da tatlı sudan cikmaz ki.

FURKAN 53. AYETİNİN TEFSİRİ(Taberi Tefsiri):

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 66/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

İnci ve mercanın deltalardan çıkarıldığı barizdir.


Sorulan suruda geçen ayet, mealen:
(İki denizi salıveren O’dur. Bu tatlı mı tatlı, bu ise tuzlu ve acıdır. Bu
İkisi arasında da bir perde ve belirli bir sınır kıldık.) (Furkan/53)

Konu tefsirde şöyle geçer:


“İki denizi salıveren O’dur” âyeti ile ihsan olunan nimetler tekrar söz
konusu edilmektedir.

“Salıveren” serbest bırakan, birbirine katan ve önündeki engeli kaldıran


demektir. Mücahid dedi ki: O, iki denizi serbest bıraktı ve birini
diğerinin üzerine saldı. İbn Arafe dedi ki: “İki denizi salıveren” yani
onları birbirine katan demektir. Onlar biri diğerine ulaşmaktadır. Bir
şeyi katıp karıştırmayı anlatmak üzere; denilir. “Din ve iş birbirine
karıştı ve tutarsızlık oldu” demektir. Yüce Allah’ın: “Pek karışık bir iş
içinde…”(Kaf, 50/5) âyeti da buradan gelmektedir. Peygamber
(sallallahü aleyhi ve sellem)’ın, Abdullah b. Âmr b. el-As’a söylediği şu
ifadelerde de bu kökten gelen lâfız kullanılmıştır: “Sen insanların
ahitlerinin birbirine karıştığını, emanetlerinin artık hafife alındığını ve
şöyle şöyle olduklarını görürsen…” deyip, parmaklarını birbirine geçirdi.
Ben kendisine: Peki o sırada ne yapayım? Allah beni senin yolunda
feda etsin, diye sordum. Şöyle buyurdu: “Evinde otur, dilini tut, maruf
gördüğün şeyi yap, münker gördüğünü bırak ve sadece kendinle
ilgilen, ammenin işleriyle uğraşmayı da terket.” Bu hadisi Nesâî, Ebû
Dâvûd ve başkaları rivâyet etmişlerdir Ebû Dâvûd, IV, 123, 124; İbn
Mâce, III, 1507; Müsned, II, 162, 220, 221.

el-Ezherî dedi ki: “İki denizi salıveren” aralarını serbest bırakan


demektir. Atı serbest bırakıp merada yayılmayı terketmeyi anlatmak
üzere; Atı meraya saldım, denilir. Sa’leb dedi ki: “Salmak” akıtmak
demektir. Buna göre yüce Allah’ın:

“İki denizi salıveren” âyeti, ikisini akıtan anlamındadır. el-Ahfeş dedi ki:
Bazıları da “İki denizi salıverdi” ifadesini (hemzesiz olarak): gibi
kullanmışlardır. Yani burada vezni ile vezni aynı anlamdadır.

“Bu tatlı mı tatlı” son derece tatlı;

“bu ise tuzlu ve acıdır.” Hem tuzluluğu, hem de acılığı vardır. Talha’dan
onun;” Tuzlu” lâfzının “mim” harfini üstün, lâm harfini de esreli
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 67/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

okuduğu rivâyet edilmiştir.

“Bu ikisi arasında da bir perde” kendi kudretinden bir engel

“…kıldı.”

Onlardan biri diğerinin aleyhine baskın gelmez. Nitekim er-Rahmân


Sûresi’nde:

“O iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıverdi, ama aralarında bir


engel vardır. Biri diğerine karışmaz.” (er-Rahmân, 55/19-20) diye
buyurmaktadır.

“Ve belirli bir sınır kıldı.” Yani birinin diğerine karışmasını önleyecek
şekilde görülmeyen bir perde var etti.

“Berzah: Perde” haciz (engel) demektir. Hicr (sınır) ise mani (engel)
demektir. el-Hasen dedi ki: Bununla İran denizi (Hint okyanusu, Basra
körfezi) ile Rum denizini (Akdeniz’i) kastetmektedir.

BİZİM AÇIKLAMAMIZ:
(FURKAN/53 Meali):
(İki denizi salıveren O’dur. Bu tatlı mı tatlı, bu ise tuzlu ve acıdır. Bu
İkisi arasında da bir perde ve belirli bir sınır kıldık.)
İlk etapda delta ile denizin birbirilerine kavuşma yerlerinde sudan bir
engel oluşur. (Deniz Bilimcisi Kaptan Custo).
Bu iki suyun hiçbir zaman birbirilerine kavuşmayacağı anlamında
değildir. Lakin bu iki denizin suyu başka yerlerde birbirlerine karışır
ama delta ile denizin buluştuğu yer hep aynı kalır. Ayette de buna dair
bariz delalet vardır.

******************************************************
NOT: Ayet meallerimizin kaynağı Elmalılı Hamdi Yazır mealidir.

EK 1:
Misyoner Ateistforum Mustafa!

Bir misyoner Mustafa takma ismiyle dergimize sorular yöneltmiş


onlara cevap:

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 68/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Ateistforuma Atıftır:

Sizler Hz İsa’ya bile iftira ettiniz de bir anneden doğan insana tanrı
olarak üçün üçüncüsü dediniz. 104 tane birbirini tutmayan bozuk
incilden dört tanesini seçtiniz de Allaha iftira ettiniz.
* Şeytanla anlaştınız putperestliği gerçek İseviliğin içine soktunuz.
* Sizin gibi kalbi mühürlenmişler Allah’ın sözü yüce Kuranı ve Allah’ın
Rasülü Peygamberimiz Muhammed Mustafa’yı ancak cehennemde
anlayabilir. O da bir işe yaramaz.* Ey gizli misyoner! Ne demek, “Merak
ediyorum, ARABIN bu yalanlarını nasıl oluyor da bu kadar savuna
biliyorsunuz” demek?
* Irkçılık tiynetin kabarıp “Arap” diye aşağıladığın zat, 18 bin alemin
efendisi Allah’ın Rasulü Muhammed Mustafa’dır. O’nu lağım çukur
olan ağzınıza almaya layık değilsiniz! “Arabın yalanları” dediğin İlahi
kelam Kuran-ı Kerim’dir sizin atalarınızın bozduğu bozuk inciller
değildir.

* Sizler şeytanlara taparken gerçek Resul Peygamberimizi övmenizi


beklemiyoruz tabi ki.
* Necasetten ancak necaset çıkar! Sizler gibi sapkınlardan da ancak
iki ayaklı şeytan zuhur eder.

* Diyorsun ki; “Bakın sizin ALLAH ne diyor? Şimdi sizin bu kuran kimin
sözüdür?
Muhammedinizin mi, yoksa Allahınızın mı?” diye üfürmüşsün.

* Sizin gibi inançsızlar Kuran gibi şerefli bir İlahi kelamı ağzına almaya
layık değildir. O sebeple Onu buraya mealen yazıyorum:
Sure-i Hakk/ 40 – Kuşkusuz Kur’ân, şerefli bir peygamberin Allah’tan
getirdiği sözdür.
Sure-i Hakk/41 – O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.
Sure-i Hakk/42 – Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz!
Sure-i Hakk/43 – O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir. (Şüphesiz
Allah doğru söyledi).

* Ey kalbi kör anlayışı kıt şahıs! Gördüğün gibi O ayetler Allah’ın


kelamıdır Peygamberin sözleri değildir.
* Hakka suresi 40. ayette Allahu teala Kuran için, “Kuşkusuz Kur’ân,
şerefli bir peygamberin Allah’tan getirdiği sözdür” diyor.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 69/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

* Sizin gözünüz mü kör, yoksa beyniniz mi sulandı? Mezkür ayette


geçen “Peygamberin Allahtan getirdiği söz’dür” ibaresi, Peygamberin
sözü mü demek oluyor? Birisi sana “Falan yere git şu şahsa şunları
bunları söyle” derse o söz o şahsın sözü müdür, yoksa senin kelamın
mıdır?

* Diyorsun ki;
“Bu ayetlar gerçek TANRIYA İFTİRADIR. Bunu yazanlarda TANRININ
gerçeğini tanımayanlardır” demektesiniz.
* Bil ki o Kuran ayetleri bizzat Allah katından gelmiştir. Sizler gerçek
İlahı tanısaydınız üç ilaha inanmaz bir insan olan Hz İsa’ya Allahın
oğlu demezdiniz. Bizler sizin gibi bir birbirine uymayan 4 bozuk incile
tabi değiliz.

* Diyorsun ki, “Putperest denen arap şairlerin şiirlerinden kuran’a ayet


olarak alınan yüzlerce ayet vardır” demişsin ama öyle bir tek bile
uydurulmuş ayet olduğunu kanıtlayamamışsın. Kanıtlayamazsın da
zaten sizin gibilerin bildiği bir çirkeflik vardır ağzınızdan necaset
saçmaktır. Ama bilmezsiniz ki güneş necasetle sıvanamaz. Ancak
ağzınızla attığınız necaset döner yüzünüzü sıvar, yüzünüz şeytan
pisliği ile örtülür.

* Diyorsun ki “İsteyen savunmasını yapabilir. Ama yanıtını da alır tabi


ki. Dürüst olanlar çıksın karşıma (Tolonbey-Dedeniz) diye üfürmüşsün.

* Karşına çıktık ama yok oldun!

**********************************************************************

DEĞİŞİK SORU ve CEVAPLAR

* SORU: Allâh yer ve zamandan münezzeh olduğu için Allah’a soyut


denilebilirmi?
* CEVAP: Allah hakkında soyut ve somut kavramları kullanılamaz.
Soyut da somut da akılla kavranılabilen kavramlardır. Allah ki Onu
akıllar kavrayamaz. O sebepledir ki Allah hakkında akla gelen her şekil
her kavram mahluktur.
Allahu teala buyurmuştur ki(mealen): “Onlar ki gaybe iman ederler”
(Bakara/3) Allahın zati ve subuti sıfatlarına inanırız ama bunlar

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 70/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

hakkında nasıldır diye düşünmeyiz. Çünkü bunu akıllar kavrayamaz.


* SORU: “Allâh’ın varlığından kuşkulanan “ya yoksa” diye düşünen kâfir
olur mu?”
CEVAP: Evet öyle düşünen kafir olur.
* SORU: İslam da felsefe iyi midir tavsiye eder misiniz?
CEVAP: İslam ile felsefe birbirine zıttır. İslam; din hakkındaki felsefeye
karşıdır. Dini felsefeye dayandıranlar kafirdir. Din dışındaki felesefeye
islam karşı değildir. Yani dünyevi konularda felesefe caizdir hatta
elzemdir. Teknolojiyi insanların yararına geliştirmek çok yerindedir.
* SORU: İslamda günahlar harâmlardan daha çok mudur?
CEVAP: Günah ve haram aynı şeydir.
* SORU: Müslümanlar Hak Dinin İslâm olduğuna inanırlar ateistler
Dinlere yalan derler Müslümanlar Allâh var derler ateistler Allâh yok
derler bu durumda Dinde doğru kişiden kişiye değişmez mi?
CEVAP: İslamda değil, inançsızlarda doğru, kişiden kişiye değişir.
* SORU: Öldükten sonra “ya ibadetlerim hayatım boşa giderse” diye
düşünmek küfür müdür? siz ne düşünüyorsunuz?
CEVAP: Evet küfürdür. Ben elhamdülillah şeksiz ve şüphesiz
müslümanım.
* SORU: Dini çok araştırmak çok bilgi öğrenmek iyi midir?
CEVAP: Din ehli sünnet alimlerinden öğrenilir. Kendi kendine
araştırmakla yanlış yola sapma durumu olabilir..
* SORU: Âhiret hayatı dünyadan insanlar tarafından anlaşılabilir mi?
Cennet Cehennem dünyadayken insanlar tarafından görülebilir mi?
CEVAP: Ahiret hayatı dünyadan anlaşılabilir. Bunun için seyir ve süluk
yapmak gerek yoksa şüpheye düşmeden inanıp İslama teslim olmak
gerek.
* SORU: Şu an Cennette ve Cehennemde insan var mıdır?
CEVAP: Şu an cennet de İdris peygamber vardır. Diğer insanların
ruhları cennet bahçelerindedir. Kıyamet günü ise tüm müminler cenete
bedenleri ile girecektir.
* SORU: Ya hristiyanlar ateistler haklıysa diye düşünmek küfür olur
mu? Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
CEVAP: Ya hıristiyanlar veya ateistler haklıysa diye düşünüp inanan
müslüman değildir.
Onların haklı olamaları da imkansızdır. Çünkü insandan tanrı olmaz,
bir damlacık sudan yaratıldığını inkar eden ateistten de adam olmaz.
* SORU: Kur’ân ayetlerinin meâllerine ve hadislere “Allâh şöyle
chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 71/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

buyuruyor, Resulullah şöyle buyuruyor şöyle buyurdu” denilebilir mi?


Cuma namazlarında öyle deniliyor.
CEVAP: yazılan veya okunan meallerin veya hadislerin sonuna
parantez içinde mealen demek gerekir.
* SORU: Nurettin Yıldız ve M. İslamoğlunun ibadetlerinin boşa gitme
ihtimalleri var mıdır?
CEVAP: İhtimal değil kanıtları vardır.
* SORU: Dinin sınırları içinde kalmak özgür hissetmemizi engeller mi?
CEVAP: İslam teslimiyet gerçek özgürlüktür. Aksi halde Allahtan başka
her şeye köle olmaktır.

SONUÇ OLARAK DİYORUZ Kİ;

Allahu Teala Buyurmuştur ki (mealen):


– “Sen Kur’ân’ı okuduğun zaman biz, seninle ahirete inanmayanların
arasına görünmez bir perde çekeriz.” (İsra/45)

– “Ve kalblerinin üzerine, Kur’ân’ı anlamalarına engel perdeler geçiririz


ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbini Kur’ân’da bir tek olarak andığın
zaman da ürkerek arkalarına döner kaçarlar.”(İsra/46)

İlahi haber Kur’an âyetlerine göre kafirlerin küfür ve sapıklıkta inat


etmeleri sürdükçe Kur’an’ı anlamaları asla mümkün olmayacaktır.
Mesajımız inkarda direnen beyinsizlere değil, kalplerini Hakka ve
gerçeğe açan doğruyu araştıranlaradır.

Zira Allah inkarda direnen bir toplumu asla hidayete erdirmez iman
nasip etmez…

***********************************

K Ü F Ü R   S Ö Z L E R  (Dinden Çıkaran Söz ve İşler) İçin TIKLAYINIZ:


Elfazı Küfür (Dinden Çıkaran Söz ve İşler)

Rabbimiz hata ve günahlarımızı affet bizi sırat-ı müstekîmden


ayrılanların yoluna sapmaktan koru.

NOT:
Kuran’da Bilimsel Hatalar Vardır İddiasına Verilen Cevapların Linki:

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 72/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

İnkarcılar Kur’an-ı Kerimi tam anlamadıkları halde Kur’an hakkında


olumsuz yorumlar yaparak güneşi çamurla sıvamak gibi nefeslerini
boş yere tüketiyorlar. Bunlar akıllarınca Kur’an’ı Kerimi bilimle
çelişiyormuş gibi göstermeye çalışarak bilmeden bu konudaki
bilgisizliklerini ifşa ediyorlar.

Ateizm felsefi yazarları bu anlayış üzerinde durdukları sürece Kur’an’ı


kerimi doğru olarak anlamaları nasıl mümkün olabilir.? Onların bu 
durumu Kuran-ı Kerimde açıkça belirtilir.

Âyeti kerimede (mealen):


– “Sen Kurân’ı okuduğun zaman biz, seninle ahirete inanmayanların
arasına görünmez bir perde çekeriz.” (İsra/45)

– “Ve kalplerinin üzerine, Kurân’ı anlamalarına engel perdeler geçiririz


ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbini Kurân’da bir tek olarak andığın
zaman da ürkerek arkalarına döner kaçarlar.”(İsra/46)

Materyalizm, bilimsel keşifleri tamamlamış gibi Kur’an’la bilim


çelişiyormuş görüntüsünü vermeye çalışarak inkarda inatlaşmaya
çalışmaktadır.
Onlara göre;
“‘Kur’an’da ki en önemli çelişki ve yanlışlar, bilim dışı ayetlerdir.
14 yüzyıl önce yazılmış bir kitapta bu tür hataların olması gayet
doğalmış. Ancak bir kitabın Allah tarafından gönderildiği iddia
edildiğinde, içindeki bilimsel çelişkiler normal karşılanamaz.
Aşağıda örneklerini sunacağımız ayetler, o dönemin toplumlarında
yeterince bilinmediği için tepki görmeyen, ancak günümüz bilim
dünyasında kabul edilemeyecek derecede akıldışı, bilimdışı iddialar
içermektedir.”
Bunların eleştirdikleri ayeti kerimelerin onların anladığı anlamda
olmadığını, haksız ve körü körüne bir eleştiri yaptıklarını ve iddialarının
mesnetsiz olduklarını Kur’an hakkında ne kadar bilgisiz ve ön yargılı
olduklarını  görmekteyiz.
Kur’an Allah kelamıdır, Kur’an’da asla tutarsızlık yoktur. Tutarsızlık,
Kur’an’ı çürük kanıtlarla inkar edenlerdedir. Zira onlar batıl üzeredir
İslam ise daima galiptir.

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 73/74
29.04.2023 22:31 Kuran’da Su ile ilgili Ayetler ve Kuran’da Bilimsel Hatalar Var İddiası - Okuyucu Modu

Vel-hamdülillahi Rabbil-âlemîn.

K Ü F Ü R   S Ö Z L E R  (Dinden Çıkaran Söz ve İşler) İçin TIKLAYINIZ:


Elfazı Küfür (Dinden Çıkaran Söz ve İşler)

Rabbimiz hata ve günahlarımızı affet bizi sırat-ı müstekîmden


ayrılanların yoluna sapmaktan koru.

37924

46.284 - 7

chrome-distiller://fb0f9225-6e51-4d20-a38b-bec0ca1f6c06_cddb7d3ea6890f5f93e24e4373e641940915d8df5391553af0816d8d39a6197f/?title… 74/74

You might also like