Professional Documents
Culture Documents
Giriş
Hayatımızın her anında sessiz kalma hakkına sahibiz. Bir soruşturma sırasında, jurilerin karşısında, hatta
normal bir konuşmada da hiçbir şey söylememiz gerekmemektedir. Fakat bazen, sessiz kalmak sizi de zor
duruma düşürebilir, sizin aslında ilginiz olmayan bir olaya karşı sessiz kalmanız, sizi o durum hakkında
suçlu hissetirebilir.
Açıkça Konuşabilmek
Bir bireyin açıkça konuşabilmesi, onun kendi duygularını ve düşüncelerini ifade edebilmesi için önemli bir
özelliktir. Açıkça konuşmak, yardım istemek ile alakalı da olabilir. İş yeri ile ilgili veya kişisel soruları
sorabilmek açıkça konuşabilme kategorisine girer. Bu aynı zamanda kendini ifade edemeyen bireylerin
üzerinde bir etki bırakır. “Kırmızı Pazartesi” romanında, bu konu Pablo ve Pedro, Santiago
Nasar’ı öldüreceklerini bütün halka açıkladıklarında, kimse Santiago’yu gidip uyarmaz. Kitabın ana
konusu da budur. işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus
cinayetinin öyküsüdür Kırmızı Pazartesi. Yöre halkının Santiago’yu belirli sebeplerden ötürü uyarmaması,
açıkça konuşamamaya girer.
Çoğu insan negatif bir eleştiri almaktan çekinirler. Bunun nedeni kendilerine fazlasıyla
güvenmeleri veya bu eleştirinin doğruluğunu sorgulamaları olabilir. Bu negatif eleştiri bir
yöneticiden, patron gibi, birinden gelmiş ise, insanlar bunu tehdit olarak algılayabilir. Bu
nedenle sessiz kalmayı tercih ederler ki bu durumlardan kaçılabilsin.
Umursamazlık:
İnsanlar kendi ile ilgili olmayan konulara karışmak istemezler. Bu hissi yaşamalarının
nedeni de yine olumsuz eleştirilerdir. Kitaptaki olay da buna bağlıydı. Bazı insanlar iki
kardeşin öldürmesine karşı olmasına rağmen kendileri ile ilgisiz olduğundan Sebastian
Nasar’ı uyarmamışlardır.
Sonuç
Sonuç olarak insanların çoğu eleştirilmekten ve toplumun tepkisinden korktuklarından sessiz kalmayı
tercih ederler. Fakat sessiz kalmak kitapta olduğu gibi, sonrasında pişmanlık duyulan olaylara
dönüşebilir. Kırmızı Pazartesi romanı yazar Gabriel Garcia Marquez’in ailesinin yaşadığı biro lay ile
bağlantılıdır, yani gerçek olaylardan esinlenmiştir. Bu demektir ki böyle olaylar kendi dünyamızda da
kolaylıkla yaşanabilir, ve sessiz kalmak her zaman en iyi çözüm değildir.
Kaynakça