Professional Documents
Culture Documents
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
editör
Ömer Türker - Osman Demir
Bu eser
İSAM’ın İkinci Klasik Dönem Projesi kapsamında hazırlanmıştır.
editör
Ömer Türker - Osman Demir
Bu kitap
İsam Yönetim Kurulunun 21.10.2011 tarih
ve 2011/19 sayılı kararıyla basılmıştır.
ISBN 978-605-4829-09-5
Pasifik Ofset
Cihangir Mah. Güvercin Cad. No. 3/1
Baha İş Merkezi A Blok Kat 2, 34310 Haramidere / İstanbul
Tel: (0212) 412 17 77
Sertifika No: 12027
Ömer Türker
Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi
17
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
18
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
19
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
20
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
21
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
22
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
23
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
24
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
25
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
26
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
bunlardan ikisi meşhurdur: Birinci yol, tard ve akstir. Buna göre iki
şeyden biri olduğunda diğerinin de sürekli onunla birlikte var olma-
sı (deverân), sürekli diğeriyle birlikte var olan şeyin (dâir) diğerinin
(medâr) illeti olmasını gerektirir. Adudüddin el-Îcî ve Seyyid Şerîf
el-Cürcânî’nin eleştirisine göre bu doğru olduğu takdirde illetine eşit
mâlûlün de illet olduğunu gösterir. Çünkü illet, mâlûlün varlığıyla
var ve onun yokluğuyla yok olmaktadır. Oysa mâlûlün illetin illeti
olması imkânsızdır. Aynı durum şart ve meşrût için de geçerlidir.
Yine mâlûl aynı şekilde illetin son parçasıyla sürekli birlikte devre-
der. Şu halde devretme ile istidlâl bu surette nakzedilmektedir. Müş-
terek illeti tespitin ikinci yolu sebr ve taksimdir. Bu, bütün kısım-
ları tespit edilmeye çalışılan şeyin bütün kısımlarını içermeyen bir
bölümlemedir. Meselâ “Siyahın görülür olmasının illeti ya varlığıdır
veya araz olmasıdır veya muhdes olmasıdır veya renk olmasıdır veya
siyah olmasıdır; ama varlıktan başka bunların hepsi bâtıldır; Allah
mevcuttur şu halde görülmesi mümkündür” bölümlemesi buna ör-
nek verilebilir. Taksim yapılıp görüş ortaya konulduğunda ve “Belki
de meselâ görmeyi gerektiren bu kısımların dışında bir başka bir
durum olabilir” denildiğinde onlar “Bunun olduğuna dair bir delil
yoktur” diye reddederler. Böylece delil, ilk olarak değerlendirilen
delile döner. Yani “hakkında delil olmayan şeyin reddedilmesi” şık-
kında zikredilen sorunla karşılaşır. Bu eleştiride Râzî, Cüveynî’nin
“ittifak edilenden ihtilâf edilene istidlâl” şıkkı dışındaki eleştirilerini
tek esasa bağlayıp daha da belirginleştirmiştir.
Râzî’nin eleştirdiği zayıf yöntemlerden üçüncüsü ilzamlardır.
Bunlar hasmın sözünden hareketle onun kabul ettiği asılda bulunan
ancak kıyaslanılan fer‘de bulunmayan farklı bir illet sebebiyle kıyas
yapmaktır. Fahreddin er-Râzî’ye göre ilzamlar hakiki olarak kıyas
türlerindendir ve bazan ‘‘tard kıyası’’ şeklinde uygulanır. Eş‘arîler’in,
“Allah ilim sıfatıyla bilmektedir çünkü o ittifakla irade sıfatıyla ira-
de edendir” sözleri bunun örneğidir. Bazan da ilzamlar, ‘‘aks kıya-
sı’’ şeklinde olur. Yine Eş‘arîler’in fiillerin yaratılması konusundaki,
“Eğer kul fiilleri yaratmaya kadir olsaydı yaratıcı gibi onları yeni-
den yaratmaya da kadir olurdu; yeniden yaratmaya ittifakla kadir
olmadığına göre yaratmaya da kadir değildir” sözleri aks kıyasının
örneğidir. Ancak ilzam adı verilen bu istidlâl türü, kesin bilgi ifade
etmez. Çünkü aslın hükmü kesin olmayıp, hasımlar arasında ittifak-
la kabul edilmiştir. Yine ilzam da kesinlik ifade etmez, çünkü hasım
27
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
28
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
29
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
30
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
31
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
32
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
33
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
ispatlamaya çalıştığı görülür. Ona göre kelâm ise el-Munkız’da söylediği gibi
hakikat araştırmasına niyetlenen ama bir türlü başaramayan kifayetsiz bir
disiplindir.
24 Sühreverdî, Hikmetü’l-işrâk, I, 9-13; Fahreddin er-Râzî, el-Metâlibü’l-âliye,
I, 53-59.
34
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
35
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
36
KELÂM VE FELSEFE TARİHİNDE FAHREDDİN ER-RÂZÎ
37
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
38
Bibliyografya
39
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
40