You are on page 1of 4

SİNEKLERİN TANRISI

SELİN KARAMAN

170101023

Eserlerinde insan doğasının karanlık yönlerini ele alan William Golding'in 1954'te
yayımlanan ilk romanı Sineklerin Tanrısı, E.M.Forster, C.S.Lewis ve T.S.Eliot gibi önemli
yazarların beğenisini kazanmış ve uluslararası başarı elde etmiştir. Film Nobel ödülü almış,
William golding romanından uyarlanan bu film insanoğlunun içgüdülerine yapılan sıra dışı bir
yolculuk niteliğindedir. Film insanın vahşileşme içgüdüsünün olduğunu yoğun bir şekilde
göstermiştir şaşkınlıkla izlenen bu film şu şekilde başlamıştır; Önce bir grup çocuğun yaşadığı
serüvenin öykülenmesi olarak görülen eser, aslında etik, ruhsal ve toplumsal boyutları
açısından önem taşımaktadır. Dolaylı olarak anlatılansa, ıssız ada yaşamının yanı sıra,
örnekleme yoluyla toplumsal çatışmanın boyutları olması insanın özüne ilişkin sorunlardır.
Olaylar, bir uçak kazası sonucu ıssız bir adada, başlarında kendilerini yönlendirecek bir
yetişkin bulunmayan bir grup çocuğun etrafında gelişmektedir. Adada yalnız olmaları ve
sosyal kontrol mekanizmasının bulunmaması çocukların iç dünyasındaki karanlık, şeytanı
yönün ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

İlk jenerikte dini sosyal kültürel yönlere atıflar bulunmaktadır. Filmin jeneriğinde olayı
anlatan görseller bulunmaktadır bu görseller sayesinde filmin 2.dünya savaşı sırasında
çocukları kurtarmak için uçakları kullandığını, eğitim durumlarını ve de savaşın en yoğun
dönemi olduğunu anlamaktayız. Görsellerden anladığımız kadarıyla bir uçak kazası meydana
geliyor ve bir grup çocuk adaya düşüyor ilk ve en önemli kahramanlarımızdan ikisi ralph ve
domuzcuk. Ralph ve domuzcuk yakın arkadaş olurlar domuzcuk ralph’e domuzcuk
denmesinin arkadaşlarının ona söylediğini ve ralph’ın kimseye söylememesi gerektiğini bir sır
olduğunu söyler bu kahramanlarımız şeytanminaresini bulurlar şeytanminaresi onlar için ona
üfleyen kişinin lider olmasını sağlayan özel bir sembol olmuştur. Bir grup dini koro olan
çocuklarda adadır ve filmde ilk yapılan adaya bir lider seçmek olmuştur. Lider seçme
konusundan iki kişi öne geçmektedir bunlardan ilki ralph diğeri ise jacktir ve oy birliği ile
ralph lider olmuştur. Ralph lider ruhlu cesaretli merhametli bir çocuktur bu yüzden
domuzcuğun lider olması pek de beklenemezdi ve filmin ilk dakikalarında bir politika
demokrasi örnekleri vermektedir.

Filmde karşımıza çıkan kavramlardan gidelim bunların en başlarında iktidar ve hiyerarşi var
çoğunluk mu? Güç mü? Veya güç=iktidar mı bunları bilmemiz için iktidarın küçük bir tanıma
ihtiyaç bulunmaktadır. Genellikle siyasi kudreti temsil etmektedir. Bu şekilde açıklık
getirebiliriz;  toplumsal hiyerarşiye baktığımız zaman en üst konumda yer alan ve toplumu
yönetme erkine sahip olan kurumsal bir güç olarak tanımlayabiliriz. Sözlük anlamlarına
baktığımız zaman şu anlamlarla karşılaşıyoruz: Fiziksel, düşünsel ya da ahlaksal bir etki
yapabilme; bir etkiye direnebilme yeteneği, gücüdür. Sınırsız mutlak nitelik. İlahi güç. Devlet
yönetimini elinde bulunduran kişi ve kuruluşlar; iktidar partisidir. Her hükümet iktidar
olmayabilir. Fandall Collins, tam da Sineklerin Tanrısında görülen çocuklar arası otorite
meselesini açıklar nitelikte bir açıklamaya yer vermiştir. Fandall Collins, tam da Sineklerin
Tanrısında görülen çocuklar arası otorite meselesini açıklar nitelikte bir açıklamaya yer
vermiştir: “Collins, çeşitli yaş gruplarının sahip oldukları kaynakları inceledi. Yetişkinler,
gençliğin fiziksel ihtiyaçlarının tatmin edilmesi için deneyim, büyüklük, güç ve yeteneği
kapsayan çeşitli kaynaklara sahiptir. Buna karşın, genç çocukların sahip olduğu kaynaklardan
biri, fiziksel çekiciliktir.’’. Burada, Domuzcuk ‘un neden fiziksel özellikleri sebebiyle dalga
konusu olduğunu ve Jack ve Ralph ’in de aynı şekilde neden liderlik taslayabildiklerini
görüyoruz. O sırada sam adlı kahramanız canavar gördüğünü ve çok korktuğunu belirtir ona
inanmayan çocuklar canavarı bulmaya karar verirler ralph jack ve rojer dağa tırmanarak
Sam’ın tarif ettiği yere giderler ve yaralanan pilotu canavar olarak düşünmüşler ve asıl
canavarlık bundan sonra doğmaya başlayacaktır. Jack canavarın ölmesi gerektiğini ve artık
kendisini şef olarak gördüğünü onun lider olması gerektiğini savunur ve birçok çocuk
korkularından ve jack’in “sizi koruyacağım” şeklinde onlara güven vermesi nedeniyle jack şef
ilan edilir.
Ada şartlarında ilk önce lider seçimini tamamlayan çocuklar sıradaki görev olarak kendilerine
iş bölümü yapmaya karar verdiler ateş yakmak için domuzcuğun gözlüklerini kullanan
çocuklar teknolojiden faydalanabildiklerini göstermektedirler. Bu olay akıllara platonun
toplumsal düzeni nasıl sağlanır fikirlerine öncüllük ediyor platon toplumsal düzeni şu sekide
korunabileceğini ifade etmiştir; Platon’a göre her toplum ve site düzeni, insanın, ihtiyaçlarını
tek başına karşılayamaması nedeniyle ortaya çıkan iş bölümü gereksiniminden doğar.
Devlet’te, toplum ve site düzeninin ortaya çıkışı anlatılırken önce insanın yiyecek, barınma ve
giyecek ihtiyaçlarını karşılayacak olan kişilerden söz edilir. Böylece kimileri çiftçi, kimileri
dokumacı olur ve toplumdaki ilk mesleki yapılanmalar oluşur. Bunların mesleklerini icra
etmek için ihtiyaç duydukları aletleri dülger, çilingir gibi zanaatkârlar yapacak, başka
şehirlerden öteberi getiren ve oralara mal götüren tüccarlar, denizciler, satıcılar, ikincil
ihtiyaçların karşılanması için sanatçılar, çalgıcılar, berberler, hizmetçiler ortaya çıkacak ve
böylece zanaatkâr sınıf oluşmuş olacaktır (Devlet, 369d-373d). Site kalabalıklaşıp toprakları
yetmez olunca komşularınınkini ele geçirmek isteyecek, bu yüzden her site kendisini
savunmak için belli sayıda asker beslemek zorunda kalacaktır ve böylece asker sınıf doğmuş
olacaktır (Devlet, 373d-374e). Bu iki sınıf dışında, bir de sitenin idare ve düzeninden sorumlu
olan yönetici sınıf bulunacaktır (Devlet, 412b-d). Böylece toplumu ve siteyi meydana getiren
üç toplumsal sınıf ortaya çıkmış olur. Erdemli, doğru ve adil bir site, bu üç sınıfın doğru
biçimde konumlanmasıyla sağlanabilecektir. Filmde iş bölümü yapıldıktan sonra ateşi
yakmaya beceren çocuklar ateşi söndürdüler ve o sırada geçen uçağın onları görmemesine
neden oldular ralph jack’e hesap sormak istemiştir fakat jack sorumsuzluk duygusunun
verdiği bencilikle bu durumu önemsememiştir buradan alınacak olan fikir jack’in asıl
amacının adadan kurtulmak olmadığını yaşamaya karar verdiğini anlamaktayız. jack ve
tayfası canavarı avlamaya karar verirler karanlıkta binevi yaptıkları ayinle canavarı
öldürmeye çalışırlar karanlıktan çıkan sam arkadaşlarının kurbanı olur bu olaydan sonra
insanın doğasındaki vahşiliği gözler önüne sürüyorlar. Ralph bu olaydan sonra kendini daha
kötü hissedip artık dayanamayacağını domuzcuğa anlatıyor ralph bu olayın cinayet olduğunu
buradan kurtulmaları gerektiğini söylüyor domuzcuk ise bunun bir kaza olduğunu karanlık
olduğu için böyle bir durumun ortaya çıktığını söylüyor. Ralph iyice jack’ten nefret etmeye
başlıyor ve domuzcuk ve raphl ve ikizler kendilerini jack’in tayfasından ayırıyor. Ralph jack
ile konuşmaya başlıyor şeytanminaresinin onlarda olduğunu onun lider olmadığını
demokrasiyi savunuyorlar ve domuzcuğun gözlüğünü ger istiyorlar. Bu sırada çok cesur bir
şekilde demokrasiyi savunmaya başlar bu sırada rojer kötü ruhlu jack’in takımındaki en
merhametsiz karakter olan rojer taşı aşağı düşürmeye hazırlanır ve domuzcuğun katili olur ve
jack ve zorba tayfası ikizleri zorla takımına alır ve ralph artık tek başınadır burada güç’ ün
demokraside önemli rol oynadığını göstermektedir. Artık saklanarak yaşamını devam
ettirmeye çalışan ralph ikizlerin yardımıyla yiyecek bulmuştur ve ne zaman jack ve tayfası
yaklaşsa ikizler bağırarak ralph’i uyarıyorlar jack artık o kadar vahşileşmiştir ki ralph’i
canavara yem yapmayı düşünmeye başlamıştır. Jack artık ralph’in yerini tespit etmiş ve onun
için gelmekteydi ralph hayatı için koşmaya devam etti ta ki koruyucu meleğini görene kadar.
Temel olan bir temamız vardır ki o ise insanlar yaşadığı coğrafyayı yakacak modernlikte,
tekrar barbarlığa dönecek kadar canavar olabilir insanoğlu işte bu insanın doğasındaki
vahşilik her zaman güçsüz iradesiz bencillik sayesinde kolayca ortaya çıkar. İşte bu film
insanlığın vahşiliğini ortaya koyan insanlıktan ümidimizi kesmeli miyiz? Sorusuna yanıtıdır.

You might also like