Professional Documents
Culture Documents
ISBN | 978-975-11-5896-3
Her hakkı saklıdır. Bu yayının tümü ya da bir bölümü T.C. Millî Eğitim Bakanlığından izin almaksızın
hiçbir biçimde çoğaltılamaz, basılıp yayınlanamaz.
Ankara - 2022
İSTİKLÂL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı!
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl! Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl? Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl, Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl. Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım; Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeli
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli
Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar; O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar, Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım;
“Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar? O zaman yükselerek Arş’a değer, belki başım.
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın… Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
TÜRKİYE’DE İÇ KUVVETLER.............................................................................................. 31
TÜRKİYE’NİN SU VARLIĞI................................................................................................... 67
TÜRKİYE’DE TOPRAKLAR.................................................................................................. 81
B. BEŞERİ SİSTEMLER
10
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’nin coğrafi konumu iki farklı şekilde ifade edilir. Bunlar; mutlak ve göreceli
konumlarıdır.
11
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
12
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
7. Ortalama yükseltisi fazladır (1132 m).
8. Dağlar genel olarak doğu-batı doğrultusunda uzanır.
9. Yer şekilleri kısa mesafede değişiklik gösterir.
10. Kısa mesafede farklı iklim özellikleri görülmektedir.
11. Tarım ürünleri çeşitliliği fazladır.
12. Dünyanın doğal, ekonomik, kültürel ve siyasi yönden farklı bölgeleri arasında
bulunmaktadır.
13. Yer altı kaynak çeşitliliği bakımından zengin bir ülkedir.
14. Petrol ve doğal gaz yataklarına sahip olan Orta Doğu ve Kafkas ülkelerine
yakındır.
15. Çevresindeki ülkeler için önemli bir enerji nakil merkezidir.
16. Dünyanın önemli ulaşım yolları üzerinde yer alır.
Uygulama
13
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap
COĞRAFYA
Uygulama
Türkiye ‘nin coğrafi konumu ile ilgili aşağıdaki ifadelerin yanına mutlak ko-
num ile ilgili ise M , Göreceli konum ile ilgili ise G harfini koyunuz.
1. Dünyanın önemli ulaşım yolları üzerinde yer alır. ( )
2. Türkiye’nin doğusu ve batısı arası yerel saat farkı 76 dakikadır. ( )
3. Yer şekilleri kısa mesafede değişiklik gösterir. ( )
4. Kuzeyden esen rüzgarlar sıcaklığı düşürür. ( )
5. Petrol ve doğal gaz yataklarına sahip olan Orta Doğu ve Kafkas ülkelerine
yakındır. ( )
6. Çevresindeki ülkeler için önemli bir enerji nakil merkezidir. ( )
7. Türkiye’nin güneyinden kuzeyine sıcaklık azalır. ( )
8. Üç kıtanın birbirine yaklaştığı yerde bulunur. ( )
9. Batıdan doğuya doğru yükselti artar. ( )
10.Türkiye’nin güneyi ve kuzeyi arası kuş uçumu uzaklık yaklaşık 666km’dir. ( )
Cevap: 1G 2.M 3.G 4.M 5.G 6.G 7.M 8.G 9.G 10.M
Örnek
Aşağıdakilerden hangisindeTürkiye’nin matematik konumu doğru olarak verilmiştir?
14
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1. Türkiye 36° – 42° Kuzey paralel-
leri ile 26° – 45° Doğu meridyenleri 3. Türkiye’nin enlem ve boylam de-
arasında uzanmaktadır. Bu cümle receleri, 26° ile 45° doğu boylamı ve
Türkiye’nin hangi özelliği hakkında 36° ile 42° güney enlemi şeklinde ol-
kesin bilgi vermektedir? saydı, aşağıdaki özelliklerinden han-
A) Göreceli konumu gisi değişmezdi?
B) Mutlak konumu A) Yer aldığı saat dilimleri
C) Jeolojik yapısı B) Kış mevsiminin yaşandığı aylar
D) Yer altı kaynakları C) En uzun gecenin yaşandığı tarih
E) Yüzey şekilleri D) En kuzeyinden geçen paralel derecesi
E) 21 Haziran tarihinde güneş ışınları-
2. Enleme ve boylama bağlı olarak nın düşme açısı
ortaya çıkan durumlara matematik
konum denir. Aşağıdakilerden han- I. Kuzeyine doğru gidildikçe gece
gisi Türkiye’nin matematik konumu- gündüz süresi arasındaki zaman
nun sonuçları arasında yer almaz? farkı artar.
A) Yengeç dönencesinin kuzeyinde yer II. Kuzeybatısında sanayisi gelişmiş
alması ülkeler yer almaktadır.
B) Kuzeyine doğru gidildikçe çizgisel III. Çok sayıda farklı medeniyetlere
hızın azalması ait kültürel değerlere sahiptir.
C) En doğusu ile en batısı arasında 76 4. Yukarıda verilen bilgilerden han-
dakika zaman farkı olması gileri Türkiye’nin özel konumu ile
D) 3. jeolojik zamanda epirojenik hare- açıklanabilir?
ketlerle yükselmeye uğraması A) Yalnız I.
E) Güneyinden esen rüzgârların sıcak- B) Yalnız II
lığı artırıcı yönde etkilemesi C) I ve II.
D) II ve III.
E) I, II ve III.
15
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Cevap Anahtarı:
1)A 2)D 3)A 4)D 5)D 6)A 7)A 8)D
16
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
17
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
18
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
21 HAZİRAN (GÜN DÖNÜMÜ)
• Yaz mevsimi başlar.
• Güneş ışınlarını alabileceği en büyük açı ile alır.
• Gölge boyu saat 12.00’de en kısa olur.
• En uzun gündüz, en kısa gece yaşanır.
• Bu tarihten sonra gündüzler kısalmaya başlar.
• Bu tarihten 23 Eylül’e kadar gündüzler gecelerden uzundur.
• Gündüz süreleri Türkiye’nin güneyinden kuzeyine uzar. Örneğin Sinop’taki
gündüz süresi, Hatay’dakinden fazladır.
Kuzey Kutup Noktası (90° K)
Kuzey Kutup Dairesi (66° 33′ K) K
24 saat gündüz
Yengeç Dönencesi (23° 27′ K)
13,5 saat gündüz
Ekvator (0°) 13,5 saat gündüz
23 EYLÜL (EKİNOKS)
• Sonbahar mevsimi başlar.
• Gece gündüz süreleri eşittir.
• Bu tarihten sonra geceler gündüzlerden uzun olmaya başlar.
• Aynı boylam üzerindeki yerlerde güneş aynı anda doğar ve batar.
K K
G G
19
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
K
Kuzey Kutup Dairesi (66° 33′ K)
24 saat gece
21 MART (EKİNOKS)
• İlkbahar mevsimi başlar.
• Gece ve gündüz süreleri eşittir.
• Bu tarihten sonra gündüzler gecelerden daha uzun olmaya başlar.
• Aynı boylam üzerindeki noktalarda güneş aynı anda doğar ve batar.
K K
G G
20
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Aşağıda verilen ifadelerin Türkiye’de hangi özel tarihlerde yaşandığını işa-
retleyiniz.
Cevap:
İlkbahar başlangıcıdır. X
Bu tarihten sonra geceler uzamaya
X
başlar.
Samsun’daki gece süresi Antalya’dan
X
uzundur.
Yaz başlangıç tarihidir. X
Gece ve gündüz süreleri eşittir. X X
Mersin’den Zonguldak’a doğru gündüz
X
süresi uzar.
Bu tarihten sonra gündüzler gecelerden
X
uzundur.
Sonbahar başlangıcıdır. X
21
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Güneş, bir noktada yaşanan gündüz süresinin 12 saatin üstünde olduğu durum-
da; 12 saatin altında olduğu duruma göre daha erken doğar ve daha geç batar.
Yukarıdaki bilgiye göre Türkiye’de hangi aylarda Güneş’in daha erken do-
ğup daha geç batması beklenir?
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………………………
Cevap: Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos
Örnek
Aşağıdaki aylardan hangisinde Türkiye’de gündüz süresi gece süresinden
daha uzundur?
A) Ocak B) Ekim C) Aralık D) Nisan E) Şubat
Cevap: D
Örnek
21 Aralık tarihinde Ankara’dan yola çıkan bir kişi gittiği şehirde ‘‘Bu şehir-
deki gece süresi Ankara’daki gece süresinden daha uzundur.’’ dediğine
göre hangi şehre gitmiş olamaz?
A) Rize B) Samsun C) Muğla D) Edirne E) Amasya
Cevap: C
22
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
I. Samsun’daki gece süresi Mersin’deki Aşağıda farklı tarihlerde Ankara ilinde
gece süresinden uzundur. yere dikilen bir çubuğun farklı tarihlerde
II. Kış başlangıcı yaşanmaktadır. öğle saat 12.00’de oluşan gölge boyları
III. Bu tarihten sonra gündüzler uzama- gösterilmiştir.
ya başlar.
Gölge boyu, güneş ışınlarının düşme
1. Yukarıda verilen durumlar ülke- açısına bağlıdır. Cisim güneş ışınlarını
mizde hangi tarihte yaşanabilir? ne kadar dik alırsa gölgesi de o kadar
A) 21 Aralık kısa olur. Örneğin gün içerisinde öğleye
B) 21 Mart kadar gölge boyu kısalır ve en kısa göl-
C) 21 Haziran ge boyu öğle saatinde oluşur. Öğleden
D) 23 Eylül sonra ise güneşin batacağı saate kadar
E) 3 Ocak gölge boyu uzar.
I. 21 Mart 21 Haziran
II. 21 Haziran
III. 23 Eylül 23 Eylül
IV. 21 Aralık
21 Aralık
2. Belirtilen tarihlerden hangileri ül-
kemizde ilkbahar ve sonbahar mev-
simlerinin başlangıç tarihleridir? D B
I
A) I, II II
K III
B) II, III
C) II, IV 4. Yukarıdaki bilgilere göre numara-
D) I, III lanmış gölge boylarının ait olduğu
E) I, IV tarihler doğru olarak verilmiştir?
I II III
3. 21 Aralık tarihinde aşağıda veri- A) 23 Eylül 21 Haziran 21 Aralık
len şehirlerin hangisinde gündüz B) 23 Eylül 21 Aralık 21 Haziran
uzunluğu diğerlerinden daha fazla- C) 21 Haziran 23 Eylül 21 Aralık
dır?
D) 21 Aralık 23 Eylül 21 Haziran
A) Hatay E) 21 Aralık 21 Haziran 23 Eylül
B) İzmir
C) Samsun
D) Edirne
E) Artvin
Cevap Anahtarı:
1)A 2)D 3)A 4)C
23
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
24
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
TÜRKİYE’NİN JEOLOJİK ZAMANLARDAKİ DURUMU
1. JEOLOJİK ZAMAN (PALEOZOİK)
• Türkiye’nin temelleri bu dönemde atılmıştır. Masif adı verilen ve ilk oluşan
kütleler günümüzde hareketliliğini kaybetmiş, ülkemizin en eski alanlarını
meydana getirmektedir.
• Türkiye’de I. jeolojik zamanda oluşmuş masif alanlara Kırşehir, Zonguldak,
Yıldız Dağları, Menteşe (Muğla), Bitlis, Alanya-Anamur, Mardin ve Bitlis
çevreleri örnek olarak verilebilir.
• Bu alanlar fay hatlarının ve deprem riskinin az olduğu, sıcak su kaynaklarının
az bulunduğu, hareketliliğini kaybetmiş alanlardır.
• Zonguldak ve Bartın’da taş kömürü yatakları oluşmuştur.
25
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
26
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Türkiye’nin tektonik oluşum süreci ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden han-
gisi yanlıştır?
A) Toros Dağları üçüncü jeolojik zamanda oluşmuştur.
B) Türkiye’nin bulunduğu alanda ikinci jeolojik zaman’da Tethys Denizi oluşmuştur.
C) İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazları Kuaterner’de oluşmuştur.
D) Zonguldak’taki taş kömürü yatakları birinci jeolojik zamanda oluşmuştur.
E) Türkiye bugünkü genel görünümünü birinci jeolojik zaman’da kazanmıştır.
Cevap: E
27
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap Anahtarı:
1)C 2)A 3)D 4)E 5)B
28
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
29
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
30
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE İÇ KUVVETLER
COĞRAFYA
Türkiye’nin bulunduğu alan; farklı jeolojik zamanlarda epirojenez, orojenez,
volkanizma ve depremin etkisiyle şekillenmiştir.
1. Türkiye’de Orojenez:
• I. jeolojik zamanda Hersinyen ve Kaledonyen kıvrımlarından etkilenmiş ve
masif araziler oluşmuştur. Bu arazilere örnek olarak Zonguldak, Yıldız Dağ-
ları, Biga Yöresi, Mardin Eşiği ve Bitlis çevresi sayılabilir.
• Ülkemiz ve ülkemizdeki dağların büyük bir kısmı II. jeolojik zamanda Tethys
Denizi’nin tabanında biriken tortul kütlelerinin yükselmesi, III. jeolojik zaman-
da Avrasya ve Afrika levhalarının birbirlerine yaklaşması ve deniz tabanında
birikmiş olan tortulların yan basınçlar ile kıvrılmaları ve kırılmaları sunucunda
oluşmuştur.
• Ülkemizde ağırlıklı olarak doğu-batı yönünde uzanan kıvrım dağlarımız Alp
Himalaya dağ sistemine bağlı olarak oluşmuşlardır. Kuzey kıyılarımız bo-
yunca uzanan Kuzey Anadolu ve güney kıyılarımız boyunca uzanan Toros
Dağları, orojenez ile oluşmuş kıvrım dağlarımıza örnektir.
• Kırık dağlarımız ise daha çok Ege ve Akdeniz Bölgeleri’nde sert tortul küt-
lelerinin kırılmaları ile oluşmuşlardır. Kırılma yoluyla oluşan bir dağda kırıla-
rak yükselen kısımlar horst, yani kırık dağları meydana getirirler. Çöken ve
alçakta kalan kısımlar ise grabenleri yani çöküntü ovalarını oluştururlar.
• Çöküntü sonucu oluşan alanlarına Gediz, Büyük ve Küçük Menderes Ova-
ları; yüksekte kalan kütlelere ise Bozdağlar, Yunt ve Aydın Dağları örnek
olarak verilebilir.
• Horstlar ve grabenler arasındaki kırıklar, fayları meydana getirir. Faylar, dep-
remlerin ve sıcak su kaynaklarının bol olduğu yerlerdir. Ege Bölgesi bu açı-
dan zengindir.
• Türkiye’de dağlar doğu batı yönünde uzanır.
2. Türkiye’de Epirojenez:
• Geniş yer kabuğu parçalarının yükselip alçalması olarak adlandırılan epiroje-
nez, dikey bir doğrultuda ve yavaş gerçekleşir.
• Anadolu Yarımadası genel itibarıyla yükselirken, Karadeniz ve Akdeniz
çökmektedir.
• Anadolu’nun III. jeolojik zamanın sonlarında epirojenik hareketlerle yüksel-
mesi akarsuların denge profilini bozmuş ve akarsular yataklarını derine ka-
zarak platolar oluşturmuştur.
31
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3. Türkiye’de Deprem:
• Türkiye jeolojik gelişimini henüz tamamlamamış genç oluşumlu bir ülke ol-
duğu için fay hatlarının, depremlerin ve sıcak su kaynaklarının oldukça fazla
olduğu bir ülkedir.
• Türkiye’nin Alp-Himalaya dağ sistemine bağlı olarak oluşan genç bir yapı-
ya sahiptir. IV. jeolojik zamanda epirojenez ile topluca yükseltilmesi ve Arap
levhası tarafından sürekli olarak kuzeye doğru itilmesi nedeniyle çok sayıda
fay hattı tarafından kırılmış bir yapı oluşmuştur.
• Bu sıkıştırma ve kayma hareketi levha sınırlarında ve fay hatlarında gerilme-
lere neden olmakta, ortalama 3-5 yıllık periyotlarda çok sayıda can ve mal
kaybına neden olan şiddetli depremlere maruz kalmaktadır.
• Her depremde yeni kırıklar oluşur. Bunlara fay denir.
• Türkiye ‘de 3 ana fay kuşağı vardır. Bunlar;
1. Kuzey Anadolu Fay Kuşağı: Saros Körfezi’nden başlayarak Balıkesir, Bursa,
Yalova, Bolu, Kastamonu, Çankırı, Amasya, Tokat, Erzincan üzerinden Muş ilinin
Varto ilçesine ulaşır.
2. Doğu Anadolu Fay Kuşağı: Hatay, Adıyaman, Malatya, Elazığ üzerinden Muş
ilinin Varto ilçesine ulaşır.
3. Batı Anadolu Fay Kuşağı: Bakırçay, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Ge-
diz çöküntü ovaları ile Uşak, Kütahya ve Burdur çevresini içerisine alır.
32
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
ça deprem riski artarken fay hatlarından uzaklaştıkça bu risk azalmaktadır.
4. Türkiye’de Volkanizma:
• Günümüzde Türkiye sınırları içerisinde aktif volkana rastlanmamaktadır.
• Ülkemizde II. jeolojik zamanın sonları ile III. jeolojik zamanın sonlarına ait olan
volkanik şekiller daha fazladır. Doğu Anadolu ile İç Anadolu’da geniş yer
kaplayan bu şekillere Batı ve Güneydoğu Anadolu’da da rastlanmaktadır.
• Doğu Anadolu’da yer alan Nemrut, Tendürek, Süphan, Büyük ve Küçük Ağrı
Dağları,
• İç Anadolu’da yer alan Erciyes Dağı, Melendiz Dağı, Hasandağı, Karadağ ve
Karacadağ,
• Güneydoğu Anadolu’da
yer alan Karacadağ,
• Batı Anadolu’da (Kula/
Manisa) volkanizmanın
etkisiyle oluşmuş çok sa-
yıda küçük volkan konisi,
lav ve kül kalıntısı bulun-
maktadır.
Türkiye’nin Volkanik Arazileri ve Fay Hatları
33
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
önemli bir etkiye sahiptir. Ülkemizin sürekli hareket hâlinde olan Avrasya,
Afrika ve Arabistan levhalarının karşılaşma noktasında yer alması da bu
etkiyi artırmaktadır.
Uygulama
Cevap:
Toros Dağları’nın oluşumu orojenez
Ergene Havzası’nın çökmesi epirojenez
Ağrı Dağı’nın oluşumu volkanik
Ege’deki kırık dağlarının oluşumu orojenez
Batı Anadolu fay kuşağının
deprem
oluşması
Anadolu’nun yükselmesi epirojenez
Kuzey Anadolu Dağları’nın
orojenez
oluşumu
Çukurova’nın çökmesi epirojenez
Ege Bölgesi’nde graben ovalarının
orojenez
bulunması
34
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Aşağıdaki haritada Türkiye’nin çevresinde yer alan levhalar ve bu levhalara ait
hareket yönleri gösterilmiştir.
35
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Esnek olmayan levhalar yan basınç- III. jeolojik zamanın ortalarında dış kuv-
lara uğradığında kırılırlar. Bu olay dağ vetler tarafından aşındırılan Türkiye’nin
oluşumuna neden olan olaylar arasın- bulunduğu alanın önemli bir kısmı bah-
dadır. sedilen zamanın sonlarında tekrar yük-
selmiştir.
3. Aşağıdakilerden hangisi bu
durumun ülkemizde ortaya çıkardığı
sonuçlardan biri değildir?
A) Akarsuların denge profiline ulaşmış
1. Buna göre haritada işaretlenen olması
dağlardan hangisi bu şekildeki olu- B) Ortalama yükseltinin fazla olması
şuma örnek olarak gösterilebilir? C) Kıyı taraçalarının görülmesi
A) Uludağ D) Yükseltisi fazla olan platoların bu-
B) Bey Dağı lunması
E) Çeşitli akarsu aşındırma şekillerinin
C) Yunt Dağı
bulunması
D) Kaçkar Dağı
E) Erciyes Dağı
Kara kütlelerinin bir bütün olarak yük- I. jeolojik zamanda oluşan Hersinyen
selmesi ya da alçalması olayına epiro-
ve Kaledoniyen orojenezlerine ait olan
jenez denir.
ve günümüzde büyük oranda aşınmış
2. Buna göre aşağıdaki oluşumlar- haldeki yükseltilere veya bu zamanda
dan hangisi epirojenez olayına ör- oluşmuş masif adı verilen ilk kıta çekir-
nek olarak gösterilebilir? deklerine ülkemizde birkaç alan dışın-
A) Konya’nın Karapınar ilçesinde ob- da rastlanmaz.
rukların oluşması 4. Bu bilgiler dikkate alındığında,
B) Manisa’nın Kula ilçesi çevresinde aşağıdaki seçeneklerden hangisin-
tüflü arazilerin oluşması de verilen bölge masif arazi grubuna
C) Batı Anadolu’da kırılma ile oluşmuş girer?
dağların bulunması A) Kaçkar Dağları
D) Nemrut Dağı’nda krater gölü oluş- B) Amanos Dağları
ması C) Hatay - Hassa bölgesi
E) Çukurova ve Ergene Havzası’nın D) İstanbul - Kocaeli bölgesi
çökmesi E) Trakya’da Yıldız (Istranca) Dağları
Cevap Anahtarı:
1)C 2)E 3)A 4)E
36
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
37
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
38
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin meydana getirmiş ol- Dış Kuvvetler
duğu yer şekillerini aşındırır. Aşındırarak kopardı-
ğı malzemeleri taşır ve biriktirir. Böylece dış kuv- Akarsular
vetler aşındırma, taşıma ve biriktirme yollarıyla
yeryüzünü şekillendirir. Yer altı suları
Dalga ve akıntılar
Dış Kuvvetler
39
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Aşınma devresinin sonuna yani genel taban seviyesine yaklaşan akarsu ya-
COĞRAFYA
• Kanyon Vadi: Yatay olarak uzanan farklı dirençteki tortul kütlelerin farklı hız-
larda aşınması ile oluşan basamaklı yapıdaki vadilerdir. Bu tip vadiler genel-
likle kalkerli yapıdaki araziler üzerinde gelişirler.
40
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Yatık Yamaçlı Vadi: Derine doğru aşındırmaların azalıp yana doğru aşındır-
COĞRAFYA
manın arttığı, vadi yamaçlarının farklı dirençteki tabakalardan oluştuğu vadi
tipidir. Dayanıksız yamaçlar çok aşınır, dayanıklı yamaçlar ise az aşınarak bu
vadi tipini oluştururlar.
Ülkemizde Vadi Çeşitleri
1. Eğimin ve yükseltinin çok faz-
la olduğu Doğu Anadolu ve Ka-
radeniz bölgesinin dağlık alanla-
rında çentik vadiler,
2. Ege, Marmara, İç Anadolu
bölgelerimizde geniş tabanlı
vadiler,
3. Karadeniz ve Akdeniz bölge-
lerinde akarsuların dağları dik
kestiği yerlerde boğaz (yarma)
vadiler,
4. Akdeniz bölgesinde karstik
alanlarda kanyon vadiler görü-
lür.
a), b), c), ç) ve d) Vadi Tipleri
2. Dev Kazanı
Eğimin çok olduğu ve eğimin birdenbire kesintiye uğradığı yerlerde Muradiye,
Kurşunlu, Düden ve Manavgat gibi şelaleler oluşmuş ve şelalelerin döküldüğü
yerlerde dev kazanları meydana gelmiştir.
41
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3. Kırgıbayır
COĞRAFYA
Kırgıbayır (Badlans)
4. Peribacası
Bitki örtüsünün cılız olduğu tüf ile kaplı volkanik alanlarda sel sularının ve akar-
suların aşındırması ile oluşan üstte dayanıklı altta ise dayanıksız malzemelerden
meydana gelen kulemsi yapıya sahip yer şekilleridir. Ürgüp, Göreme ve Nevşe-
hir’de yaygındır. Buraya Kapadokya denir.
5. Menderes
Eğimin azaldığı, akış hızının düş-
tüğü, aşındırmanın azaldığı alanlarda
akarsuların yapmış oldukları kıvrımlara
denir. Ege Bölgesi dışında çok fazla
rastlanılmaz. Büyük ve Küçük Men-
deres akarsuyu mendereslerin en fazla
bulunduğu akarsularımızdır.
42
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
6. Plato
COĞRAFYA
III. jeolojik zamanın sonu Kuaterner alt döneminde Anadolu Yarımadası’nın
topluca yükselmesi ile akarsuların eğimi artmış ve akarsuların aşındırma güçleri
tekrar canlanmıştır. Bunun sonucu olarak eskiden deniz seviyesine yaklaşan ve
nispeten düzleşen araziler akarsular tarafından tekrar derin bir şekilde parçalan-
mış ve platolar oluşmuştur. Ülkemizde akarsuların oluşturduğu platolara en fazla
İç Anadolu Bölgesi’nde rastlanır.
Plato
B. Akarsu Biriktirme Şekilleri
• Akarsuların aşındırdığı ve taşıdığı malzemelere alüvyon adı verilir. Akarsu-
lar yatak eğiminin azaldığı ve akış hızının yavaşladığı yerlerde taşıdığı mal-
zemeleri yatağına ve çevresine bırakır. Bu sürece akarsu biriktirmesi denir.
• Akarsuların meydana getirmiş oldukları başlıca biriktirme şekilleri ve özellik-
leri şu şekildedir;
1. Birikinti Konileri: Özellikle yüksek dağların bulunduğu Doğu Anadolu Bölge-
si, İç Anadolu Bölgesi ve Marmara Bölgesi’nin güneyindeki dağların eteklerinde
görülür.
2. Birikinti Yelpazesi: Yüksek dağların eteklerinde eğimin azalması ile oluşan
birikinti konilerinin büyüyerek birleşmeleri sonucu oluştukları için ülkemizdeki da-
ğılışları birikinti konileri ile paralellik gösterirler.
3. Dağ Eteği Ovası: Birikinti yelpazelerinin dağ eteklerinde zamanla büyümesi ve
birleşmesi sonucu dağ eteği ovası oluşur. En güzel örneği Uludağ’ın eteklerinde
bulunan Bursa Ovası’dır.
4. Dağ İçi Ovaları: Akarsular dağlık ve engebeli bölgelerden geçerken yatakları-
nın bazı bölümlerinde eğimin azalmasıyla taşıma gücü azalır. Dolayısıyla buralar-
da dağ içi ovaları bulunur.
5. Delta Ovaları: Akarsuların taşıdıkları toprakların denizi doldurması ile meydana
gelirler. Üç tarafımız denizlerle çevrili ve okyanusa kıyımız bulunmadığından çok
sayıda delta ovamız vardır. Delta ovası oluşumuna en uygun bölgemiz denizin
yavaş derinleştiği Ege Bölgesi’dir. Çukurova, Çarşamba Ovası ve Bafra Ovası
en büyük delta ovalarımızdır.
43
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BİLGİ KUTUSU
44
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1. Lapya: Yağışlarla birlikte yüzeysel akışa geçen suların özellikle kalkerler üze-
rinde oluşturduğu oluk, delik, çukur veya kanal biçimindeki en küçük karstik şekil-
lere lapya denir.
2. Dolin: Yüzeyde erime veya çökme sonucu oluşmuş ve derinliği birkaç metre
arasında değişen çukurlardır.
3. Uvala: Dolinlerin birleşmesiyle uvala adı verilen daha büyük çukurlar oluşur.
4. Polye: Karstik erimelerin devam etmesi ile birlikte uvalaların aralarındaki sınır-
lar ortadan kalkar ve polye adı verilen çapları kilometreleri bulan en büyük karstik
aşınım şekilleri oluşur.
5. Mağara: Karstik bölgelerde yer altına sızan sular buralarda da aşındırma faa-
liyetlerine devam eder. Aşındırmanın zaman içerisinde ilerlemesiyle mağara adı
verilen boşluklar oluşur. Mağaraları birbirine bağlayan boşluklara ise galeri adı
verilir.
B. Karstik Birikme Şekilleri
1. Sarkıt-Dikit- Sütun: Mağara tavanlarından damlayan suların içindeki malzeme-
nin bir çıkıntı gibi tavanda birikmesiyle sarkıtlar, tabanda birikmesiyle de dikitler
oluşur. Sarkıt ve dikitlerin zamanla gelişip birleşmesiyle sütun adı verilen şekiller
oluşur.
2. Traverten: Karstik sahalarda yer altından çıkan suların özellikle yamaçlarda
yayılması sonucu eriyik malzemeler çökelerek birikir. Basamaklı yapıda oluşan bu
şekillere traverten adı verilir.
Karst Topografyası
45
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
46
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Türkiye’de şiddetli kuraklık görülmemekle birlikte yarı kurak alanlarda yağış
azlığı, bitki örtüsünün cılız olması ve rüzgârların etkisi ile çeşitli yer şekilleri
ortaya çıkmaktadır.
• İç Anadolu Bölgesi’nde Tuz Gölü ve Konya (Karapınar) çevresinde, Gü-
ney Doğu Anadolu Bölgesi’nin Suriye sınırına yakın alanlarında ve kıyı-
larımızdaki delta ovalarının kenarlarında rüzgârın oluşturduğu çeşitli aşınım
ve birikim şekilleri görülür.
• Türkiye’deki birikim şekilleri daha çok kumullar şeklinde ortaya çıkmaktadır-
lar.
• Kapadokya yöresinde ise sınırlı miktarda ve dolaylı olarak mantar kaya gibi
aşınım şekillerine rastlanılmaktadır.
47
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Kıyı Setleri: Sığ kıyılarda biriken malzemenin su yüzeyine çıkmasıyla kıyı set-
COĞRAFYA
leri oluşur.
• Kıyı Oku: Dalga ve akıntıların kıyı boyunca sürükledikleri kumları kıyılardan
denizin iç kısımlarına doğru taşıyıp biriktirmesi ile oluşan ince kum depolarıdır.
• Kıyı Kordonu: Kıyılarda biriken malzemelerin oluşturduğu kıyı oklarının bü-
yüyerek su yüzeyine çıkmaları ve bir koy ya da körfezin önünü kapatmaya
başlaması ile meydana gelen biriktirme şeklidir.
• Tombolo (Saplı Ada): Adaları ana karaya ya da birbirine bağlayan kıyı okları-
na tombolo adı verilir. Marmara Denizi’nin güneyinde bulunan Kapıdağ Yarı-
madası ile Sinop Bozburun tomboloya örnektir.
• Lagün (Deniz Kulağı): Kıyı setlerinin gelişmesi sonucu bir koy ya da körfezin
önü kapanabilir. Bu şekilde koy ya da körfez göle dönüşür. Bu göllere de lagün
veya deniz kulağı denir. İstanbul’daki Büyükçekmece, Küçükçekmece, Du-
rusu, Çukurova’daki Akyayan ve Akyatan Gölleri ile Fethiye’deki Ölüdeniz
lagünlere örnektir.
48
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
dağlar denizlere paralel olarak uzandığından boyuna kıyı tipi ve falezlere
rastlanılır.
Enine Kıyılar:
• Bu kıyı tipinde kıyı çizgisi oldukça sade bir uzanış gösterir. Dağların kıyıya dik uzan-
dığı bölgelerde enine kıyılar oluşur. Girinti ve çıkıntının fazla olduğu bu kıyılarda
koy ve körfezler oldukça sık görülür.
• Ege Denizi çevresinde dağlar denize dik olarak uzandığı için enine kıyı tipi
görülür.
Dalmaçya Kıyı Tipi:
• Dağların kıyı çizgisine paralel uzandığı alanlarda deniz seviyesinin yükselmesiyle dağ-
lar arasındaki senklinal ve vadiler sular altında kalır. Bu alanlarda oluşan kıyılara dal-
maçya kıyı denir.
• Akdeniz’in batısında dağların denize paralel olarak uzandığı yerlerde dağ
sıralarının aralarının deniz suları tarafından doldurulması dalmaçya tipi kıyılar
oluşmuştur. Kaş Kalkan çevresi dalmaçya tipi kıyıların görüldüğü yerlerdir.
Ria Tipi Kıyılar:
• Derin yarılmış akarsu vadilerinin, yükselen suların altında kalmasıyla olduk-
ça girintili ria tipi kıyılar oluşur.
• İstanbul ve Çanakkale çevresinde eski akarsu yataklarının sular tarafından
doldurulması sonucunda ria tipi kıyılar oluşmuşlardır.
Limanlı Kıyılar:
• Sinop ve Marmara Denizi çevresinde ise eski ova tabanlarının sular altında
kalıp, sular tarafından doldurulması ile oluşan limanlı kıyı tipine rastlanılır. Bu
kıyılarda birikim şekillerinden tombolo ve lagünlere de rastlanılır.
49
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Karadeniz
Bölgesi
Akdeniz
Bölgesi
Çanakkale
Boğazı
Ege
Bölgesi
Kaş-Kalkan
Çevresi
Güney
Marmara
Cevap:
Görüldüğü Boyuna Enine kıyı Ria tipi kıyı Limanlı kıyı Dalmaçya tipi
Yer Kıyı kıyı
Karadeniz
Bölgesi X
Akdeniz
Bölgesi X
Çanakkale
Boğazı
X
Ege
Bölgesi
X
Kaş-Kalkan
Çevresi
X
Güney
Marmara
X
50
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Aşağıdaki yer isimlerinin yanına etkili olan dış kuvveti yazınız.
YER İSİMLERİ ETKİLİ OLAN DIŞ KUVVETLER
Kapıdağ Yarımadası
Fethiye Ölüdeniz
Pamukkale Travertenleri
Konya Karapınar Kumulları
Uludağ’da Elmalı Kilimli Gölleri
Büyük Menderes Irmak Adaları
İç Anadolu Bölgesi Platoları
Bafra ve Çarşamba Delta Ovaları
Cevap:
YER İSİMLERİ ETKİLİ OLAN DIŞ KUVVETLER
Kapıdağ Yarımadası Dalga biriktirmesi
Fethiye Ölüdeniz Dalga biriktirmesi
Pamukkale Travertenleri Karstik birikim
Konya Karapınar Kumulları Rüzgâr birikim
Uludağ’da Elmalı Kilimli Gölleri Buzul aşınım
Büyük Menderes Irmak Adaları Akarsu birikim
İç Anadolu Bölgesi Platoları Akarsu aşınım
Bafra ve Çarşamba Delta Ovaları Akarsu birikim
Örnek
Yukarıda Türkiye haritası üzerinde beş
farklı nokta gösterilmiştir.
Bu noktalardan hangisinde çözünebi-
len kayaçlar üzerinde oluşmuş yer şe-
killeri daha yaygın olarak bulunur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap: A
Örnek
Aşağıdakilerden hangisi daha çok Doğu Karadeniz Dağları’nda oluşan bir
vadi çeşididir?
A) Menderes B) Boğaz C) Çentik D) Kanyon E) Tabanlı
Cevap: B
51
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap Anahtarı:
1)A 2)E 3)C 4)C 5)E
52
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
53
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
54
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Türkiye ortalama 1141 metrelik bir yükseltiye sahiptir.
• Topoğrafyanın oldukça engebeli olduğu ülkemizde yükselti, genel olarak
kıyılardan iç kesimlere ve batıdan doğuya doğru artar.
• Yeryüzü şekilleri ise doğu-batı doğrultusunda uzanır.
• Türkiye’nin ana yeryüzü şekillerini dağlar, ovalar ve platolar oluşturur.
1. TÜRKİYE’NİN DAĞLARI
1. Kıvrım Dağları
• Ülkemizdeki kıvrım dağları Alp-Himalaya kıvrım dağları kuşağı içerisinde yer
almaktadır.
• Kuzey Anadolu Dağları, Toros Dağları ve iç kısımlardaki dağlarımızın önemli
bir kısmı bu grupta yer alır.
• Ülkemizdeki başlıca kıvrım dağlarımızın bölgelere göre dağılışları şu şekil-
dedir:
55
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
56
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
B. TÜRKİYE’NİN OVALARI
COĞRAFYA
• Çevresine göre daha alçakta bulunan, akarsular tarafından derince
parçalanmamış, daha çok toprak birikimlerin görüldüğü geniş düz alanlara
ova adı verilir.
• Ülkemizde ovalar oluşumlarına göre üç başlık altında incelenir:
1. Tektonik Ovalar
• Fay hatlarına bağlı olarak ortaya çıkan çöküntü alanlarının, akarsular tara-
fından taşınan alüvyonlar tarafından doldurulması sonucu oluşan ovalardır.
• Kuzey Anadolu fay hattında oluşan ovalarımız Marmara Bölgesi’nin güne-
yi, Karadeniz Bölgesi boyunca ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeyinde yer
alırlar. Başlıcaları: Gönen, İnegöl, Bursa, Yenişehir, Orhangazi, Pamuko-
va, Gemlik, Bolu, Düzce, Tosya, Suluova, Niksar, Taşova, Turhal, Vezir-
köprü, Erbaa, Erzincan, Erzurum ve Pasinler Ovası şeklindedir.
• Batı Anadolu fay hattı üzerinde oluşan ovalarımız ise Ege Bölgesi’nde kırık
dağlarımızın arasındaki çöküntü alanlarında meydana gelmişlerdir. Kuzey-
den güneye doğru şu şekilde sıralanırlar: Bakırçay, Gediz, Küçük Men-
deres ve Büyük Menderes Ovası.
• İç Anadolu’da bulunan ovalar ise Ankara, Kayseri, Aksaray, Çubuk, Eski-
şehir, Develi ve Konya Ovaları’ dır.
• Doğu Anadolu fay hattı üzerinde oluşan başlıca ovalarımız ise Amik, El-
bistan, Kahramanmaraş, Malatya, Elâzığ, Bingöl, Muş, Karlıova, Malaz-
girt ve Erzurum Ovası’dır.
• Güneydoğu Anadolu da ortaya çıkan başlıca ovalarımız ise genel olarak
Suriye sınırı boyunca uzanan Ceylanpınar, Suruç ve Altınbaşak (Birecik)
Ovası’dır.
2. Delta Ovaları
• Akarsularımızın aşındırarak taşıdığı Alüvyal toprakların denizin fazla derin
olmadığı ve akıntıların az bulunduğu yerlerde denizlerimizi doldurması ile
oluşan ovalardır.
• Delta ovası oluşumuna en uygun bölgemiz şelf alanın çok geniş olduğu
Ege Bölgesi iken delta oluşumunun en zor olduğu bölgelerimiz dağların
denize paralel uzandığı şelf alanın dar olduğu Karadeniz ve Akdeniz Böl-
gelerimizdir.
57
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3. Karstik Ovalar
• Akdeniz ve Güney Ege Bölgesi’nin daha çok batısında bulunmak üzere kars-
tik arazilerde polye adı verilen çok büyük erime çukurluklarının içlerinin top-
raklar tarafından doldurulması ile oluşan ovalarımızdır.
• Karstik ovalarımızın başlıcaları; Denizli -Acıpayam Ovası, Antalya–Elmalı ve
Korkuteli Ovası, Muğla Ovası ve Burdur – Tefenni ve Karamanlı Ovası’dır.
C.TÜRKİYE’NİN PLATOLARI
• Akarsular tarafından derince parçalanmış, çevresine göre biraz daha yük-
sekte bulunan hafif engebeli geniş düzlüklere plato adı verilir.
• Ülkemiz genç oluşumlu olduğundan ve IV. jeolojik zamanda topluca yüksel-
meye uğradığından platoluk alanlar geniş yer kaplar.
• Ülkemizde platoların en geniş yer kapladığı yer İç Anadolu Bölgesi’dir.
• Ülkemizde yer alan platolar oluşum özelliklerine göre dört temel başlık altında
incelenir:
1. Tabaka Düzlüğü Platoları
• Eğimli alanlarda yatay duruşlu tabakaların veya tortul kütlelerin zaman içeri-
sinde akarsular tarafından derince yarılmaları ile meydana gelen platolardır.
58
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Tabaka düzlüğü platolarımızın başlıcaları şunlardır:
Platolar Şeması
2. Karstik Platolar
• Kalker ve jips gibi suda kolay eriyebilen kayaçların yoğun olarak bulunduğu
alanlarda bu kayaçların sular tarafından kimyasal yolla aşındırılması ile olu-
şan platolardır.
• Karstik platolara daha çok Akdeniz Bölgemiz ’de rastlanılmaktadır. Antalya
ile Mersin arasındaki Taşeli Platosu ve Antalya’nın batısındaki Teke Pla-
tosu örnektir.
3. Volkanik Platolar
• Yer altından çıkan lav kütlelerinin tüm yüzeyi kaplaması daha sonra bu taba-
kaların akarsular tarafından derince parçalanması ile oluşan platolardır.
• Ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşen volkanik faaliyetler sonu-
cunda oluşan arazilerin akarsular tarafından aşındırılması ile oluşan Erzu-
rum, Kars ve Ardahan Platoları örnektir.
4. Aşınım Düzlüğü Platoları
• Engebeli alanların uzun zaman boyunca akarsular tarafından aşındırılması
ve hafifçe düzleştirilmesi ile meydana gelen platolardır.
• Türkiye genç oluşumlu arazilere sahip olduğundan bu plato şekline daha az
rastlanılmaktadır.
• Marmara Bölgesi’ndeki Çatalca- Kocaeli ve Karadeniz Bölgesi’ndeki
Perşembe Platosu aşınım düzlüğü platolarının ülkemizdeki örnekleridir.
59
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
60
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap:
COĞRAFYA
61
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Çarşamba Delta Ovası, Bafra Delta Ovası, Adapazarı Ovası, Büyük Menderes
Ovası, Teke Platosu, Çatalca Kocaeli Platosu, Iğdır Ovası, Ardahan Platosu,
Yüksekova, Amik Ovası, Ceylanpınar Ovası, Çukurova, Silifke Ovası, Cihanbeyli
Haymana Platoları, Bozok Platosu, Obruk Platosu, Antalya Ovası, Taşeli Platosu,
Konya Ovası.
Aşağıdaki haritada numaralandırılan noktalarda ova ve platolar yer almak-
tadır. Yukarıda yer alan ova ve plato isimlerini harita altında yer alan uygun
numaranın yanına yazınız.
1. 6. 11. 16.
2. 7. 12. 17.
3. 8. 13. 18.
4. 9. 14. 19.
Cevap:
62
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Yukarıdaki Türkiye haritasında numaralarla gösterilen ova ve platolarla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I numaralı alandaki ovanın oluşumunda daha çok tektonik hareketler etkilidir.
B) II numaralı alandaki yeryüzü şekli karstik platoya örnektir.
C) III numaralı alandaki ova, oluşumuna göre deltadır.
D) IV numaralı alandaki ova, oluşumuna göre polye özelliği gösterir.
E) V numaralı alandaki yeryüzü şekli lav platosuna örnek
Cevap: D
Örnek
Yanda oluşumu verilen I ve II. şeklin yük-
sekte kalan kısımlarına ülkemizdeki hangi
dağlar örnek verilebilir?
I. şekil II. şekil
A) Köroğlu Dağları Aydın Dağları
B) Bozdağlar Yunt Dağı
C) Canik Dağları Beydağları
D) Küre Dağları Yıldız Dağları
E) Ağrı Dağı Menteşe Dağları
Cevap: A
63
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap Anahtarı:
1)A 2)B 3)D 4)E 5)E
64
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
65
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
66
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’NİN SU VARLIĞI
COĞRAFYA
1. Türkiye’nin Deniz Varlığı
Türkiye üç tarafı denizler ile çevrili olan bir yarımada ülkesi durumundadır.
• Etrafımızı çevreleyen denizlerimiz ülkemizde yaşanan iklim koşulları, bitki
örtüsü, hayvan türleri, ulaşım ve turizm gibi birçok faaliyet üzerinde oldukça
büyük etkilere sahiptir.
a. Karadeniz
• Ülkemizin kuzeyinde Gürcistan sınırından Karadeniz’de Balıkçılık başlayıp,
Bulgaristan sınırına kadar uzanan tuzluluk oranın en düşük olduğu denizi-
mizdir.
• Karadeniz’in tuzluluk oranının düşük olmasının nedeni, en kuzeyde bulun-
ması, yağışların bol olması ve buharlaşmanın az olmasıdır.
• Türkiye’de balıkçılığın en fazla geliştiği denizimizdir.
• Yaz aylarının serin, kısa ve yağışlı geçmesi nedeniyle deniz ve güneş turizmi
en az gelişen denizimizdir.
• Boyuna kıyı tipi görülür.
• Karadeniz’den kaynaklanan nemli hava kütleleri dağların yamaçları boyunca
hızla yükselerek soğur ve denize bakan yamaçlara bol miktarda yağış bırakır.
b. Akdeniz
• Ülkemizin güneyinde Suriye sınırından başlayıp Dalaman Çayı’na kadar de-
vam eder.
• Tuzluluk oranın en yüksek olduğu denizimizdir.
• Tuzluluk oranın yüksek olmasının nedeni, güneyde yer alması, sıcaklıkların
çok yüksek olması ve buharlaşmanın fazla olmasıdır.
• Boyuna kıyı tipi görülür.
• Bu kıyılarımızda koy, körfez ve ada sayısı oldukça azdır. Kaş ve Kalkan böl-
geleri arasında ise Dalmaçya tipi kıyılar görülür.
• Türkiye ekonomisine özellikle turizm, ulaşım, balıkçılık ve ticari faaliyetlerde
önemli katkılar sağlar.
• Ülkemizde deniz ve güneş turizminin en çok geliştiği denizimizdir.
• Deniz suyunun çok sıcak ve tuzlu olması nedeniyle balıkçılık çok fazla geliş-
memiştir. En az balık avlanan denizimizdir.
• Irak ve Bakü-Ceyhan-Tiflis boru hatlarının sona erdiği ve buradan gelen
enerji kaynaklarının dünyaya pazarlandığı Yumurtalık Limanı ekonomik ve
stratejik olarak önemli varlıklarımız arasında yer alır.
67
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
c. Ege Denizi
COĞRAFYA
68
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Boyları kısa, havzaları dardır. (Üç tarafı denizler ile çevrili olduğundan çabu-
COĞRAFYA
cak denize ulaşırlar.)
• Akımları düşüktür, az su taşırlar. (Bu duruma yarı kurak iklim nedeni olur.)
• Dağların uzanışlarına paralel olarak genelde doğu-batı doğrultusunda uza-
nırlar.
• Denge profiline ulaşmamışlardır. (Bu durum ortalama yükseltinin fazla ve
genç oluşumlu olmasından kaynaklanır.)
• Sulama, içme, kullanma suyu temini, elektrik enerjisi üretimi, tatlı su balıkçı-
lığı, turizm, su sporları gibi alanlarda yararlanılmaktadır.
• Bir akarsuyun kolları ile birlikte taşıdığı suları topladığı tüm alana akarsuyun
havzası adı verilir.
• Akarsu havzalarını birbirinden ayıran çizgiye ise su bölümü çizgisi adı ve-
rilir.
• Ülkemizdeki açık ve kapalı havzalar ile buralara dökülen akarsularımız şu
şekildedir.
Ülkemizdeki Açık Havzalar
• Bir akarsu suyunu denize ulaştırıyorsa açık havzalıdır.
1. Karadeniz’e Dökülen Akarsularımız
• Çoruh Nehri, Yeşilırmak, Kızılırmak, Bartın Çayı, Filyos Çayı (Yeniceırmak)
ve Sakarya Nehirleri Karadeniz’e dökülürler.
2. Akdeniz’e Dökülen Akarsularımız
• Dalaman Çayı, Eşen Çayı, Aksu, Köprüçayı, Manavgat Nehri, Göksu Irmağı,
Seyhan Nehri, Ceyhan Nehri ve Asi Irmakları Akdeniz’e dökülen akarsuları-
mızdır.
69
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Meriç Nehri, Bakırçay, Gediz Nehri, Büyük Menderes Irmağı, Küçük Mende-
res Irmağı Ege Denizi’ne dökülen büyük akarsularımızdır.
4. Marmara Denizine Dökülen Akarsularımız
• Susurluk ve Nilüfer Çayları.
5. Hazar Gölüne Dökülen Akarsularımız
• Aras, Kura ve Arpaçay Nehirleri.
6. Basra Körfezine Dökülen Akarsularımız
• Fırat ve Dicle Nehirleri.
Ülkemizde Yer Alan Başlıca Kapalı Havzalar
Bir akarsu sularını denize ulaştıramıyorsa kapalı havza denir.
• Van Gölü kapalı havzası,
• Tuz Gölü kapalı havzası,
• Göller Yöresi kapalı havzası,
• Hazar Gölü kapalı havzası ve
• Afyon çevresi kapalı havzaları şeklindedir.
3. Türkiye’nin Gölleri
• Türkiye’de göllerin yoğunlaştığı dört temel alan bulunmaktadır.
• Doğal yapılı göllerimizin büyük kısmı Güney Marmara (İznik, Sapanca, Ulu-
bat, Manyas, Kuş), Van Gölü çevresi, Tuz Gölü çevresi ve Göller Yöresi’n-
de (Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl) toplanmıştır.
• Ülkemizde bulunan göllerimizin isimleri ve oluşumlarına göre bulundukları
gruplar şu şekildedir:
70
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’nin Gölleri Şeması
71
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
2. Karstik Kaynak
• Kalker veya jips gibi kolay eriyebilen kayaçların yaygın olarak bulunduğu
alanlarda yer altında oluşan erime boşluklarının içerisinde biriken suların
kendilerine açmış oldukları bir yolu takip ederek dışarı çıkmaları sonucu olu-
şan kaynaklara karstik kaynak veya voklüz adı verilir.
• Akdeniz bölgesinde karstik özelliğe sahip kaynaklara rastlanır.
3. Fay Kaynağı
• Arazinin fay hatları tarafından kırıldığı veya kesintiye uğradığı alanlarda kı-
rık hatlarını takip ederek yeryüzüne kadar ulaşan suların meydana getirdikleri
kaynaklara fay kaynağı adı verilir.
• Suları sıcaktır.
• Mineraller bakımından oldukça zengindir.
• Sağlık turizmi alanlarında faydalanılır.
• Yer kabuğunun tektonik hareketler ile kırılmalara uğradığı fay hatlarının üzerle-
rinde ve yakınlarında ılıca veya kaplıca adı verilen fay kaynaklarına rastlanılır.
• Ülkemiz dünyanın önemli jeotermal zenginliğe sahip ülkelerinden birisidir.
• Ülkemizde ilk jeotermal enerji üretim tesisi Denizli’nin Sarayköy ilçesinde ku-
rulmuş daha sonra ise Aydın’ın Germencik ilçesinde üretime geçmiştir.
72
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Fay Kaynaklarının Oluşumu
4. Artezyen Kaynağı
• Kıvrımlı yapıdaki arazilerde suyu sızdırmayan geçirimsiz iki tabaka arasın-
daki geçirimli tabaka arasına sıkışmış olarak bulunan yer altı suların insanlar
tarafından açılan sondaj kuyularından basınçlı bir şekilde dışarı çıkması ile
oluşan kaynaklara artezyen kaynakları adı verilir.
• Artezyen kaynakları ise daha çok aşındırılmış kıvrımlı yapıdaki ova tabanla-
rında rastlanılırlar.
Bilgi Notu: Türkiye’de aktif volkan bulunmadığı için gayzer kaynağı yoktur.
73
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Cevap:
74
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Aşağıdaki haritayı inceleyiniz. Haritada işaretli olan noktalara tabloda bulu-
nan göllerden uygun olanın numarasını yazınız.
Cevap:
75
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Örnek
76
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Yukarıdaki Türkiye haritasında numaralandırılmış alanların hangisinde kars-
tik göllere daha çok rastlanır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Cevap: D
77
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap Anahtarı:
1)D 2)D 3)A 4)E 5)D
78
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
79
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
80
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE TOPRAKLAR
COĞRAFYA
• Topraklar; iklim, ana kaya yer şekilleri, zamanın ve canlıların etkisi ile oluşan
yer yüzü örtüsüdür.
• Ülkemiz jeolojik yapısının farklılığı, yeryüzü şekillerinin çeşitliliği, iklim çeşit-
liliğinin fazlalığı ve bitki örtüsüne bağlı olarak toprak çeşitliliği de fazla olan
bir ülkedir.
81
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
82
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• İğne yapraklı ormanların altında gelişen humus ve organik maddeler bakı-
mından fakir verimsiz topraklardır.
83
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3. AZONAL TOPRAKLAR
COĞRAFYA
• Daha önce başka yerlerde oluşmuş yerli toprakların dış kuvvetler tarafından
aşındırılıp eğimin azaldığı yerlerde biriktirilmesi ile oluşan topraklardır.
• Türkiye ılıman Orta Kuşak’ta yer aldığından hâkim dış kuvvet akarsulardır.
• Bu nedenle ülkemizdeki azonal topraklar daha çok akarsuların biriktirmesi ile
oluşmuştur.
• Ülkemizdeki başlıca azonal topraklar şunlardır:
1. Alüvyal Topraklar
• Delta ovalarında, vadi tabanlarında, kurumuş göl tabanlarında ve birikinti ova-
larında akarsuların taşıdığı toprakların birikmesi ile meydana gelen topraklar-
dır.
• Bu topraklarda horizonlaşma görülmez.
• Bu topraklar mineral ve organik maddeler bakımından oldukça zengindir.
• Tarımsal verimlilikleri yüksektir.
• Bu toprakların ülkemizde görüldükleri başlıca alanlar şunlardır:
• Karadeniz kıyılarında; Çarşamba Delta Ovası, Bafra Delta Ovası ve Sakarya
Ovası’dır.
• Ege kıyılarında; Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz ve Bakırçay Ne-
hirleri’nin denizi doldurması ile meydana gelen delta ovalarımızdır.
• Akdeniz kıyılarımızda; Amik Ovası, Çukurova Deltası, Göksu (Silifke) Deltası
ve Antalya Ovası’dır.
• İç Kısımlarımızda; Konya, Muş, Niksar, Tokat, Erbaa, Erzurum ve Erzincan
Ovaları ülkemizde alüvyal toprakların çok bulunduğu ve geniş alanlar kapladı-
ğı yerlerimizdir.
2. Kolüvyal (Yamaç) Topraklar
• Kurak ve yarı kurak dağlık bölgelerde yükseklerden kopan çeşitli boyuttaki taş-
ların ufalanarak dağların eteklerinde toplanması ile meydana gelen topraklar-
dır.
• Ülkemizde en fazla İç Anadolu Bölgesi ile Ege Bölgesi’nin iç kısımlarında
rastlanılır. Kumlu ve çakıllı bu toprakların üzerlerinde daha çok bağcılık ve bah-
çe tarımı yapılır
3. Regosol Topraklar
• Akarsuların biriktirdiği toprakların daha sonra volkanik faaliyetler sonucu or-
taya çıkan kum boyutundaki malzemeler ile karışması ile oluşan topraklardır.
• İçlerinde volkanik kökenli mineraller bulunduğundan oldukça verimli topraklar-
dır. Ülkemizde en fazla İç Anadolu’daki Kapadokya yöresi ile Doğu Anado-
lu Bölgesi’nde görülürler.
84
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Tahıl tarımı özellikle iklimin kurak ve yarı kurak olduğu iç kısımlarımızda yay-
gındır.
• Çay ve fındık iyi yıkanmış kireçsiz ve tuzsuz topraklarda daha iyi yetişirken,
Antep fıstığı kurak bölgelerdeki kireçli toprakları sever.
• Şekerpancarı, soğan ve patates gibi yumrulu bitkiler sulanabilen kumlu top-
rakları isterken, üzüm bağları kumlu ve çakıllı topraklarda daha iyi yetişip
daha yüksek verim verirler.
• Çernezyum topraklarının üzerinde uzun boylu ve yaz boyunca yeşil kalan
otlak alanlarında büyükbaş hayvancılık yapılırken otlakların yaz mevsiminde
kuruduğu kestane ve kahverengi bozkır topraklarında küçükbaş hayvancılık
yapılır.
• Tuğla, kiremit, çanak, çömlek, porselen ve seramik hammadde olarak topra-
ğın kullanıldığı belli başlı sanayi kolları olarak ön plana çıkmaktadır.
• Türkiye’de tuğla ve kiremit sanayide Kastamonu, Bartın, Manisa, İzmir, Uşak,
Kütahya, Çorum, Eskişehir ve Tokat gibi illerimizde gelişmiştir.
• Ülkemizde seramik sanayinin en çok geliştiği illerimiz ise Çanakkale (Çan),
Bilecik (Bözüyük, Sögüt), Kocaeli (İznik), İstanbul ve İzmir’dir.
TÜRKİYE’DE EROZYON
• Erozyon; daha önce oluşmuş olan toprakların daha sonra bölgede hâkim
olan buzul, rüzgâr, akarsu veya diğer dış kuvvetler tarafından aşındırılarak
başka alanlara taşınmasıdır.
• Ülkemiz ılıman orta kuşakta yer aldığından topraklarımızı aşındıran ve yok
eden en önemli dış kuvvet akarsulardır.
• Erozyon öncelikli olarak toprağın en verimli kısmı olan en üst yüzeyinden
itibaren aşındırılmaya başlar.
85
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
86
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Uygulama
87
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Örnek
88
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1. Aşağıdakilerden hangisi, Türki- 3. Aşağıdaki topraklardan hangisi
ye’de toprak erozyonunun azaltılma- Doğu Karadeniz’de çay bahçelerinin
sı ve çölleşmenin önlenmesi ama- altında görülmektedir?
cıyla yapılması gereken çalışmalar- A) Çernezyum
dan değildir?
B) Kireçsiz Kahverengi Orman Toprağı
A) Bitki örtüsü tahribinin önlenmesi
C) Podzol Toprağı
B) Eğimli arazilerin ağaçlandırılması
D) Terra-Rossa Toprağı
C) Orman yangınlarına karşı önlem
alınması E) Rendzina
Cevap Anahtarı:
1)E 2)B 3)B 4)D 5)D
89
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
90
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE BİTKİLER
COĞRAFYA
• Türkiye, sahip olduğu yer şekilleri, bakı, iklim özellikleri, toprak yapısı ve
önemli göç yollarının üzerinde bulunmasından dolayı bitki çeşitliliği bakı-
mından oldukça zengindir.
• Ülkemiz sahip olduğu koşullar düşünüldüğünde özellikle endemik (kendine
has) türler bakımından ekvatoral iklim kuşağındaki ülkelerden sonra Dün-
ya’da bitki çeşitliliği en fazla olan ülkelerden birisidir.
1. Orman Formasyonu
• Orman, belirli bir yoğunlukta ve büyüklükteki alanı kaplayan ağaç örtüsüne
verilen isimdir. Ülkemizin yüz ölçümünün yaklaşık olarak %29’u ormanlarla
kaplıdır.
• Ormanlarımızın en fazla bulunduğu bölgelerimiz %25 ile Karadeniz Bölge-
si, %24 Akdeniz Bölgesi, %17 ile Ege Bölgesi’dir.
• Orman varlığının en az olduğu bölgelerimiz ise %11 ile Doğu Anadolu Böl-
gesi, %7 İç Anadolu Bölgesi ve %3 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir.
• İklim koşulları göz önüne alındığında ormanların kendisini yenileyebilmesinin
en kolay olduğu bölgemiz Karadeniz Bölgesi, yenilemesinin en zor olduğu
bölge ise çok yüksek sıcaklıklar ve şiddetli buharlaşmaya bağlı olarak Gü-
neydoğu Anadolu Bölgesi’dir.
• Ülkemizdeki ormanlar incelenirken bulundukları yere göre sınıflandırılarak
incelenirler. Bu sınıflandırma şu şekildedir.
A. Karadeniz Ormanları
• Batıda Bulgaristan sınırındaki Yıldız Dağları’ndan başlayarak bütün sahil bo-
yunca uzanan dağları takip ederek doğudaki Gürcistan sınırına kadar devam
eder.
91
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
92
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’de Ormanların Dağılışı Haritası
2. Çalı Formasyonu
• Ülkemizde ormanların tahrip edildiği ve tekrar yetişemediği alanlarda ortaya
çıkan kısa boylu ağaççıklardan oluşan bitki örtüsüne çalı formasyonu adı
verilir.
• Çalı formasyonunun ülkemizde en fazla görüldüğü yerler Akdeniz, Ege ve
Marmara Bölgesi’nin güneyindeki alçak alanlardır.
• Ülkemizde çalı formasyonun en yaygın örneği makilerdir. Makilerin dışında
görülen diğer çalı türlerimiz ise garig ve psödomakidir.
A. Maki
• Akdeniz ikliminin etkili olduğu yerlerde görülen ve kızılçam ormanlarının tah-
rip edilmesi ile ortaya çıkan ortalama 1 veya 3 metre boyundaki ağaççıklar-
dan oluşan bitki örtüsüne maki denir. Makilerin özellikleri;
1. Makilerin sıcaklık istekleri yüksektir.
2. Kuraklığa oldukça dayanıklıdırlar.
3. Boyları kısa olmasına rağmen kök sistemleri oldukça gelişmiştir,
4. Yaprakları küçük, kalın ve jölemsi bir madde ile kaplıdır.
• Makileri oluşturan başlıca bitkiler, yabani zeytin, keçiboynuzu, kermez meşe-
si, defne, zakkum, sandal, mersin, sakız, koca yemişi, menengiç, tesbih ve
akçakesmedir.
• Makiler sıcaklık ve yağış koşullarına bağlı olarak Akdeniz Bölgesi’nde 700-
800 metre, Ege Bölgesi’nde 500-600 metre ve Güney Marmara’da 300-400
metre yüksekliklere kadar görülür.
93
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
B. Garig
COĞRAFYA
• Akdeniz ve Ege Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde maki bitki örtüsünün tahrip edil-
diği alanlarda ortaya çıkan daha kısa boylu çalı topluluğuna garig adı verilir.
• Yasemin, funda, lavanta çiçeği, diken çalısı, süpürge çalısı garigleri meyda-
na getiren başlıca bitki türleridir.
C. Psödomaki (Yalancı Maki)
• Karadeniz ikliminin görüldüğü kıyılarda ormanların tahrip edilmesi ile ortaya
çıkan ve çalılardan oluşan bitki örtüsüne psödomaki (yalancı maki) adı ve-
rilir.
• Bu çalı örtüsünü meydana getiren başlıca bitkiler defne, yabani fındık, kızıl-
cık ve yabani zeytindir.
3. Ot Formasyonu
• Ülkemizde sıcaklık değerleri, yağış miktarı, yağış düzeni ile toprak özellikle-
rine bağlı olarak orman ve çalıların yetişmediği yerlerde ortaya çıkan genel-
likle tek yıllık bitki örtülerine ot formasyonu adı verilir.
94
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
B. Çayırlar
COĞRAFYA
• İlkbahar aylarında yeşeren ve yaz boyunca yeşil kalan ot topluluğuna çayır
denir.
• Çayırlara yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu düz sulak alanlarda da rastla-
nılır.
• Yükseklere doğru çıkıldıkça sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak, ormanların
yetişebildiği üst sınırdan sonra ortaya çıkan ot topluluklarına dağ çayırları
(alpin çayır) adı verilir.
• Ülkemizde dağ çayırlarına Karadeniz Bölgesi’nde ortalama 1800 metreden
sonra rastlanılır. Akdeniz Bölgesinde ise dağ çayırları 2000 metreden sonra
görülür. Dağ çayırlarının en fazla görüldüğü bölgemiz ise Doğu Anadolu Böl-
gesi’dir.
• Dağ çayırlarının yaz boyunca yeşil kalması nedeni ile büyük baş hayvancılık
faaliyetleri için uygundur.
• Dağ çayırlarını oluşturan başlıca bitkiler yıldız, kardelen, taşkıran, yumak,
düğün çiçeği, mine, orman gülü, yumak ve tarla sarmaşığıdır.
Ülkemizde Bitki Çeşitliliği
• Ülkemiz sahip olduğu yaklaşık 12.000 tür bitki ile Dünyada ekvatoral kuşak-
ta yer alan ülkelerden sonra bitki türü çeşitliliğinin en fazla olduğu ülkelerin
başında gelir.
• Geçmiş iklim dönemlerinde yaşanan, varlığını hala devam ettiren ancak yok
olduklarında tekrar yetişmesi mümkün olmayan bitkilere relikt (kalıntı) bitki
adı verilir.
• Ülkemizin bazı alanlarında bu tür bitkilere de rastlanılır. Ihlamur ağacı, kesta-
ne, ladin, kızılağaç ve ardıç ağacı ülkemizdeki relikt (kalıntı) bitkilere örnektir.
• Bir bölgeye has olan o bölgedeki sıcaklık, yağış, yer şekilleri ve toprak özel-
liklerine bağlı olarak ortaya çıkan yayılış gösteren bitkilere ise endemik bitki
adı verilir.
• Ülkemizde endemik bitki türlerine en fazla Kuzey Anadolu Dağları’nın denize
bakan yamaçları ile Toros Dağları’nda rastlanılmaktadır.
• Ülkemizdeki endemik türlerin en önemlilerinden bazıları şunlardır:
1. Kaz Dağları’ndaki ormanları meydana getiren Kazdağı köknarı,
2. Eğridir’in güneyindeki kasnak meşesi,
3. Köyceğiz-Dalaman arasında yaygın olan sığla ve günlük ağacı ormanları,
4. Beşparmak Dağları’ndaki kral eğreltisi,
5. Datça yarımadasında bulunan Datça hurması,
6. Zonguldak’ta ıstranca meşesi,
7. Kastamonu ve Yozgat çevresindeki İspir meşesidir.
95
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
96
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap:
COĞRAFYA
a
c
ç
b
d
Örnek
Karadeniz Bölgesi’nde dağların denize bakan yamaçlarında nem isteği fazla olan
bitkiler daha yaygın olarak dağılım gösterirler.
Aşağıda verilen bitkilerden hangisi bu tür bitkilerden değildir?
A) Ihlamur B) Fındık C) Kayın
D) Kızılçam E) Gürgen
Cevap: D
Örnek
……………………… ilinin doğal bitki örtüsü ilkbaharda yeşeren, yaz boyunca yeşil
kalan çayırlardır.
Boş bırakılan yere aşağıda verilen illerimizden hangisini yazarsak cümle
doğru olarak tamamlanmış olur?
A) Erzurum B) Malatya C) Kastamonu
D) Zonguldak E) Antalya
Cevap: B
97
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
98
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
99
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
100
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’NİN İKLİMİ
COĞRAFYA
1. Türkiye’nin İklimini Etkileyen Faktörler
• Türkiye’nin iklimine etki eden faktörleri de incelerken iki başlık altında topla-
mak gerekir:
101
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
8. Batı rüzgârlarının etkisi altında kalır. Kış aylarında cephesel yağışların oluşma-
COĞRAFYA
102
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
hava cepheleri çarpar ve günlerce süren oroğrafik yağışlara neden olur. Di-
ğer taraftan kış aylarında kuzeyden gelen kutbi soğuk hava cepheleri kıyı-
daki dağ kuşağına çarparak Anadolu’nun iç kısımlarına kadar sokulmasını
engeller.
• Dağların denize dik uzandığı Ege Bölgesi’nde durum tam tersine dönmek-
tedir. Kışın Anadolu’ya hâkim olan soğuk hava kütleleri Ege Bölgesi’ndeki
oluklar boyunca hareket ederek batıya doğru sokulur. Buna karşılık Ege
Bölgesi’nin nemli havası dağlar arasındaki oluklara sızarak ile doğuya doğru
hareket eder ve İç Batı Anadolu eşiğine kadar ulaşır.
5. Bakı Etkisi
• Coğrafi anlamda bakı terimini kullanırken yeryüzü şekillerinin güneşe dönük
olup olmaması ya da yağışlı bir yamaca göre olan konum şeklinde kullanılır.
• Türkiye, Ekvator’un kuzeyinde yer alır. Bundan dolayı dağların güney ya-
maçları daima sıcaktır. Bu nedenle;
1. Güney yamaçlardaki kar örtüsü daha erken erir.
2. Yerleşmelerin üst sınırı kuzey yamaçlara göre güney yamaçlarda daha yüksek-
lere çıkar.
3. Tarım ürünleri daha kısa sürede olgunlaşır.
4. Güneşlenme süresi daha uzun olur.
103
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
104
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye Ocak Ayı Sıcaklık Ortalaması
105
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Rüzgârlar
• Türkiye’nin Kuzey Yarım Küre’de bulunması sebebiyle kuzey yönlü rüzgârlar
sıcaklığı azaltırken güney yönlü rüzgârlar sıcaklığı artırır.
• Denizler üzerinden Türkiye’ye doğru esen rüzgârlar mevsime göre sıcaklı-
ğı etkiler. Denizin nemli hava kütlesini karaya taşıdığı için yağış oluşmasını
sağlar.
• Karalar üzerinden Türkiye’ye doğru esen rüzgârların yağış oluşturabilme ih-
timali düşüktür.
Türkiye’deki Başlıca Rüzgârlar;
• Karayel: Ülkemize Orta Avrupa ve Balkanlar üzerinden gelen kuzeybatı yön-
lü rüzgârlardır. Soğuk karakterlidir. Özellikle Marmara Bölgesi’nde kış mevsi-
minde kar yağışlarına sebep olur.
• Yıldız: Türkiye’ye kuzey yönünden esen sıcaklığı düşürücü etkisi olan
rüzgârlardır.
• Poyraz: Kuzeydoğudan ülkemize doğru esen sıcaklıkları düşüren, buharlaş-
mayı azaltan rüzgârdır.
• Lodos: Ülkemizde güneybatı yönünden eser. Kış mevsiminde estiklerinde
sıcak ortalamalarını artırır, kar erimelerini kolaylaştırır, dere yataklarındaki
suların taşmasına ve soba zehirlenmelerine neden olur.
• Kıble: Güney yönlü esen rüzgârlardır. Doğu Akdeniz üzerinden geldiği için
sıcaklıkları artırır. Toros Dağları’nda yamaçlar boyunca yükselirken yağışlara
neden olur.
• Keşişleme (Samyeli): Güneydoğu yönlü eserler. Suriye ve Irak Çölleri
üzerinden geldiği için sıcaklıkları artırır. Çöl kaynaklı oldukları için kuru
rüzgârlardır. Bol miktarda toz taşır. Kuraklığa neden olurlar.
• İmbat: Ege kıyılarında, gündüz denizden karaya doğru esen, serin deniz
meltemlerine verilen addır.
106
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’de Etkili Olan Yerel Rüzgârlar
107
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1. Akdeniz İklimi
• Akdeniz Bölgesi’nde, Ege Bölgesi’nde ve Marmara Bölgesi’nin güneyinde
görülür.
Akdeniz İkliminin Özellikleri
1.Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır.
2. En yağışlı mevsimi kıştır.
3. Ocak ayı sıcaklık ortalaması 6,5° C,
4.Yıllık yağış ortalaması 726 mm’dir.
5. Doğal bitki örtüsü yükseklerde kızılçam ormanlarıdır. Kızılçamların tahrip edildi-
ği yerlerde makiler bulunur.
108
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
İzmir
2. Karasal İklim
• Doğu Anadolu, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Batı Anadolu,
Ergene Havzası’ nda etkilidir.
• Bu iklim tipinde yıllık sıcaklık farkı fazladır. Bu iklim tipi iki alt gruba ayrılır:
a. Ilıman Karasal İklim
İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ergene Havzası, Kıyılardan uzak iç
kesimlerde, Doğu Anadolu’nun alçak alanlarında görülür.
Ilıman Karasal İklimin Özellikleri
1. Ocak ayı sıcaklık ortalaması 0ºC’dir.
2. Temmuz ayı sıcaklık ortalaması 25ºC’dir.
3. Yıllık yağış miktarı ortalama 550 mm’dir. Yağışın en fazla olduğu mevsim ilkba-
hardır. Yaz ayları kuraktır.
4. Ilıman karasal iklim bölgesinin doğal bitki örtüsü bozkırdır.
Konya
109
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Erzurum
3. Karadeniz İklimi
Karadeniz İklimin Özellikleri
• Her mevsim yağışlıdır.
• En fazla yağış sonbahar ve ilkbaharda düşer.
• Yıl boyunca aylık ortalama sıcaklık 0 °C altına düşmez.
• Doğu Karadeniz bölümünde yıllık yağış miktarı 2000 mm’nin üstündedir.
• Batı Karadeniz bölümünde yıllık yağış miktarı 1000-1500 mm civarındadır.
• Orta Karadeniz bölümünde yıllık yağış miktarı 700-1000 mm arasındadır.
• Doğal bitki örtüsü karma ormandır. Yüksek alanlarda Alpin çayırlarına rast-
lanır.
Rize
110
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Aşağıda boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.
1. …………… bölgelerinde bitki örtüsü, su ve yerleşik hayata rastlanmaz çünkü
toprak ……………. durumdadır.
2. Tundra ikliminde yağışların büyük bir kısmı ………………….. şeklindedir.
3. Akdeniz ikliminde yağışlar genellikle …………………………… şeklindedir.
4. Günlük ve yıllık sıcaklık farkının en az olduğu iklim …………………….. dir.
5. Ülkemizde ılıman okyanusal iklime benzeyen iklim …………………………
kıyılarında görülür.
6. Sert karasal iklim ülkemizde ……………., …………….., …………………. İllerinde
görülür.
7. Yıldız, karayel ve poyraz ………………………. karakterli rüzgârlardır.
8. Ülkemiz kış mevsiminde ………………………………… yüksek basınç merkezinin
etkisinde kalır.
9. Türkiye’ de yıllık sıcaklık farkının en az olduğu iklim, ………………………. dir.
10. Güney ve güneydoğudan ülkemize giren ……………….………. basıncı
sıcaklıkları artırır.
11. Yurdumuzda, kuraklığın en çok hissedildiği yer ………………………. çevresidir.
12. Ülkemizde ve Dünya’ da bitki dağılışının ve bitki türlerini, tarım ürünü çeşitlerini ve
nüfusun alansal dağılışını etkileyen en temel faktörler ………………, ……………….
koşullarıdır.
13. ………………………………. yağışlar, denizden gelen nemli hava kütlelerinin
denize paralel uzanan dağ yamaçları boyunca yükselerek soğuması sonucu oluşur.
14. Ege kıyılarında, gündüz denizden karaya doğru esen, serin deniz meltemlerine
………… denir.
15. Cephe (frontal) yağışları en fazla………………..………. bölgemizde görülür.
16. Akdeniz ikliminin doğal bitki örtüsü ………………………………… dir.
17. Ergene Havzasın’ da ………………………iklim etkilidir.
18. En fazla don olayının görüldüğü bölgemiz …………………………………..
Bölgesi’dir.
19. Karma ormanlar ……………………. ikliminin karakteristik bitki örtüsüdür.
20. Kısa boylu otlara bozkır ya da………………………denir.
Cevap:
1. Kutup-Donmuş 2. Kar 3. Yağmur 4. Ekvatoral 5. Karadeniz 6. Erzurum-
Kars-Ardahan 7. Soğuk 8. Sibirya 9. Karadeniz 10. Basra Alçak 11.Tuz
Gölü çevresi 12. Sıcaklık-Nem 13. Oroğrafik (yamaç) 14. İmbat 15. Akdeniz
16. Maki 17. Ilıman karasal 18. Doğu Anadolu 19. Karadeniz 20. Step
111
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Türkiye’de yıllık sıcaklık farkının en yüksek olduğu yer Doğu Anadolu Bölgesi’dir.
Buna göre, Doğu Anadolu Bölgesi için aşağıdakilerden hangisi söylenir?
A) Nem oranı yüksektir.
B) Sebze tarımına uygundur.
C) Yükseltisi fazladır.
D) Don olayları görülmez.
E) Kış yağışlıdır.
Cevap: C
Örnek
Ege kıyılarında, gündüz denizden karaya doğru esen, serin deniz meltemlerine
………… denir.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A) Karayel
B) Lodos
C) Samyeli
D) İmbat
E) Poyraz
Cevap: D
112
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1. Aşağıda verilen basınç merkezle- 4. Aşağıdakilerden hangisi Türki-
rinden hangisi kış mevsiminde ülke- ye’nin mutlak konumunun iklim üze-
mizde etkili olarak bol yağış getirir? rine etkilerinden değildir?
A) Asor yüksek basıncı A) Cephe yağışlarının görülmesi
B) Basra alçak basıncı B) Batı rüzgârlarının etkisi altında
bulunması
C) İzlanda alçak basıncı
C) Kuzeyden gelen rüzgârların sıcaklı-
D) Sibirya yüksek basıncı
ğı düşürmesi
E) Ekvatoral alçak basıncı
D) Dağların güney yamaçlarının bakı
etkisinde olması
2. Türkiye’de sıcaklığın doğudan ba- E) Aynı anda farklı mevsim özellikleri-
tıya doğru artmasında etkili olan fak- nin bir arada görülmesi
tör aşağıdakilerden hangisidir?
A) Enlem 5. Bağıl nem oranı ile bulutluluk ora-
B) Bakı nı arasında bir bağlantı kurulmak is-
tenirse aşağıda verilen merkezlerin
C) Yer şekilleri hangisinde yıl içinde güneşlenme
D) Yeraltı su kaynakları süresi diğerlerine göre daha fazla-
E) Güneş ışınlarını geliş açısı dır?
A) Rize
Cevap Anahtarı:
1)C 2)C 3)B 4)E 5)B
113
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
114
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’de Depremler
• Türkiye, Akdeniz-Himalaya Deprem Kuşağı’nda yer aldığından ülkenin he-
men hemen her bölgesinde çok sayıda fay hattı oluşmuştur.
• Türkiye’de depremler üç ana fay kuşağında gerçekleşir. Bunlar;
1. Kuzey Anadolu Fay Kuşağı (KAF): Batıda Saros Körfezi›nden başlayarak
Marmara Denizi, Düzce, Amasya ve Erzincan üzerinden Van Gölü’nün kuzeyine
kadar uzanır.
2. Doğu Anadolu Fay Kuşağı (DAF): Doğu Afrika’dan başlayarak Amik Ovası,
Kahramanmaraş, Bingöl, Van ve Hakkâri’ye kadar uzanır.
3. Batı Anadolu Fay Kuşağı (BAF): Batı Anadolu’daki horst ve grabenlere paralel
olarak uzanan çok sayıda faydan oluşur.
Türkiye’de deprem riski az olan bölgeler;
1. Konya Karaman Anamur arası
2. Doğu Karadeniz Kıyıları
3. Suriye sınırına yakın Şanlıurfa Mardin Çevresi
3. Trakya’da Ergene Havzası Yıldız Dağlarıdır.
115
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
116
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’nin iklim özelliklerinin yanı sıra jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri, kütle
hareketlerinin özellikle de heyelanların oluşumunu artırmaktadır.
Heyelanların başlıca nedenleri şunlardır:
1. Arazinin eğimli olması
2. Toprağın suya doyması (şiddetli yağışlar veya kar erimeleri)
3. Arazinin yapısı (tabakaların eğim doğrultusunda uzanması ve killi tabakaların
varlığı)
4. Depremler ve volkanik faaliyetler
5. Bitki örtüsünün tahrip edilmesi
6. Yamaç dengesini bozan insan faaliyetleri (Yol, tünel yapmak vb.)
Heyelanlar; can kaybının yanı
sıra tarım alanlarının zarar gör-
mesine, toprak kaybının yaşan-
masına, bitki örtüsünün tahrip ol-
masına ve doğal hayatın ortadan
kalkmasına neden olabilmektedir.
Türkiye’de heyelanlar; çoğun-
lukla arazi yapısı ve yağış koşul-
larına bağlı olarak Kuzey Anado-
lu’da özellikle de Trabzon, Rize,
Artvin, Erzurum ve Kastamonu
gibi illerde görülmektedir.
Ülkemizde heyelan en çok
ilkbahar mevsiminde görülmektedir.
Türkiye’de Etkili Olan Heyelanların
Mevsimlere Göre Dağılışı
117
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Türkiye’de Erozyon
COĞRAFYA
• Erozyon; bitki örtüsünün tahrip edilmesi sonucu toprağın su, rüzgâr ve in-
sanların çeşitli faaliyetleriyle aşınarak taşınması olayıdır.
Türkiye’de erozyonu artıran başlıca nedenler;
1. Arazinin engebeli olması,
2. Yağışların genelde az ve sağanak şeklinde görülmesi
3. Bitki örtüsünün tahrip edilmesi ve
4. Toprağın yanlış kullanımı.
Bir bölgede erozyonun sıklığını ve etkilerini azaltmak için alınabilecek başlı-
ca önlemler şunlardır:
1. Bitki örtüsü tahribatı önlenerek ağaçlandırma faaliyetleri artırılmalıdır.
2. Eğimli arazilerde tarım yapılacaksa bu araziler basamaklandırılmalıdır.
3. Eğimli tarım arazileri, yüzeydeki su akışını azaltmak için eğime dik sürülmelidir.
4. Tarım alanlarında nadas tarımı yerine nöbetleşe ekim yapılmalıdır.
5. Hayvancılık faaliyetleri açısından çayır ve meralarda zamanından önce ve aşırı
otlatma yapılmamalıdır.
6. Halk erozyona karşı bilinçlendirilmelidir.
• İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Böl-
gesi ve Toros Dağları ülkemizde erozyonun en şiddetli görüldüğü yerlerdir.
118
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3. Altyapı yetersizliği,
COĞRAFYA
4. Hızlı nüfus artışı
5. Gerekli önlemlerin alınmaması gibi faktörler bu durumun başlıca sebepleridir.
Türkiye’de sel ve taşkın olayları; yağışların artması ve kar erimelerine bağlı ola-
rak en fazla nisan, mayıs ve haziran aylarında görülmektedir.
Hemen hemen her bölgemizde görülen bu olaylar, daha çok akarsu yataklarına
yakın olan yerleşmelerde meydana gelmektedir.
Türkiye’de İller Bazında Meydana Gelen Su Baskınları ve Bu Afetlerde Yaşanan Yaklaşık Can
Kaybı (AFAD, 1900-2020)
Türkiye’de Çığ
• Genellikle eğimli yamaçlarda tabakalar hâlinde birikmiş olan kar kütlesinin
çeşitli etmenlerle aşağıya doğru hızla kayması sonucu çığ meydana gelir.
• Deprem, yol yapım çalışmaları, ani sıcaklık değişimi, taşıtların neden olduğu
titreşimler vb. faktörler çığ olayını arttırmaktadır.
• Türkiye’de başta Doğu Anadolu Bölgesi olmak üzere Kuzey Anadolu, İç
Anadolu’nun doğusu ve Orta Toroslar çığ riskinin yüksek olduğu alanlardır.
Bu riskli alanların yanı sıra Bayburt, Artvin, Ağrı, Hakkâri ve Tunceli de çığ
olayının afete dönüştüğü iller olarak dikkat çekmektedir.
• Genellikle ocak, şubat ve mart aylarında gerçekleşir.
Türkiye’de İller Bazında Meydana Gelen Çığ Sayıları ve Bu Çığlarda Yaşanan Yaklaşık Can
Kaybı (AFAD, 1900-2020)
119
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Türkiye’de İller Bazında Meydana Gelen Orman Yangınları ve Bu Yangınlarda Tahrip Olan
Yaklaşık Alan (AFAD, 1900-2020)
Türkiye’de Don
• Don, olayı ülkemizin kış mevsiminde Sibirya kaynaklı yüksek basıncın gü-
neye kadar inmesiyle yaşadığı, can ve mal kaybına neden olan afetlerden
birisidir.
• Don olayından en çok etkilenen bölgelerin başında Doğu Anadolu ve İç Ana-
dolu Bölgesi gelmektedir.
• Bunun yanında şubat ayında görülen donlar başta Akdeniz Bölgesi, Ege Böl-
gesi ve Güney Marmara bölümünü etkilemektedir. Seracılığın yaygın olarak
yapıldığı Akdeniz Bölgesinde don olayının görülmesi turunçgil, muz ve sebze
üretimi yapan üreticilere büyük ekonomik kayıplar yaşatmaktadır.
Türkiye’de Dolu
• Havanın içindeki su buharının aniden soğumasıyla buz taneleri hâline döne-
rek yere düşmesiyle oluşan bir tür yağış çeşididir.
• Tanelerin büyük olması zararın boyutlarını da büyütür. Tarım ürünlerine,
araçlara ve binalara zarar verir.
• Hızlı yağan dolu taneleri yolların kapanmasına ve ulaşımın aksamasına
neden olur.
• Dolu yağışları en çok İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde görülür. Daha
sonra ise sırayla Akdeniz, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz, Ege ve Marmara
Bölgeleri takip eder.
• Dolu yağışının en etkili olduğu mevsim yaz başı ve ilkbahar aylarıdır.
120
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Türkiye’de Sis
COĞRAFYA
• Türkiye’nin ılıman kuşakta yer alması ve etrafının denizlerle çevrili olması
özellikle cephesel sislerin sık olarak yaşanmasına neden olur.
• Kıyılarda sislerin oluş biçimi diğerlerinden biraz farklıdır. Deniz üzerinden ge-
len nemli hava kütlesi kıyıdaki dağ yamacı boyunca yükselerek yoğunlaşır ve
soğur Karadeniz kıyı kuşağındaki dağlık alan ile Toros Dağları’nın Akdeniz’e
bakan yamaçlarında bu tip sislere rastlamak mümkündür.
• Sislerin etkili olduğu zamanlarda kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar
yaşanır İstanbul ve Çanakkale Boğazı, yük gemilerinin zaman zaman sis
yüzünden yaptığı deniz kazalarına sahne olmaktadır.
Türkiye’de Fırtınalar
• Fırtınalar sonucu ülkemizde sel felaketi, deniz kabarması, çığ ve heyelan gibi
afetlerin oluşmasının yanında şehir içindeki yapıların zarar görmesi, elektrik
direklerinin düşmesi gibi çeşitli zararlar da görülür.
• Türkiye’de tropikal fırtınalar oluşmaz
• Karayel, Lodos ve Poyraz rüzgârları ülkemizde fırtına oluşturan güçlü hava
akımlarıdır.
Uygulama
Cevap:
a. Deprem b. Kütle hareketleri c. Çığ ç. Volkanizma d. Sel ve taşkın e. Erozyon
f. Orman yangınları
121
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Örnek
122
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
3. Verilen doğal afetlerden hangisi
yurdumuzda diğerlerine göre daha
sık yaşanır?
A) Sel ve Taşkınlar
B) Tsunami
C) Hortumlar
1. Yukarıda belirtilen alanlardan han- D) Çığ
gisi, orman yangınları açısından da- E) Don olayları
ha hassas bir bölgede bulunmakta-
dır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
4. Yukarıda verilen Türkiye Haritası
üzerinde taranarak gösterilen alan-
ların hangisinde çığ felaketinin gö-
2. Türkiye’de heyelanlar daha çok
rülme riski azdır?
ilkbahar mevsiminde meydana gel-
mektedir. Aşağıdakilerden hangisi A) Yalnız 1
bu durumun oluşmasında daha fazla B) 1 ve 2
etkilidir? C) Yalnız 4
A) Arazinin eğimli olması D) 3 ve 4
B) Şiddetli yağışlar ve kar erimeleri E) Yalnız 2
C) Tabakaların eğim doğrultusunda
uzanması 5. Aşağıdaki illerimizin hangisinde
orman yangınının görülme durumu
D) Yol yapım çalışmaları daha azdır?
E) Bitki örtüsünün tahrip edilmesi A) Hatay
B) Rize
C) Manisa
D) İzmir
E) Adana
Cevap Anahtarı:
1)D 2)B 3)A 4)C 5)B
123
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
124
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE NÜFUS
COĞRAFYA
1.Türkiye’de Nüfusun Tarihsel Değişimi
• İlk nüfus sayımı, askere alınacak kişileri belirleyebilmek amacıyla II. Mahmut
Dönemi›nde (1831) yapılmıştır. Bu sayımı Sultan Abdülmecit (1844)
tarafından nüfus kimlik belgesi verilecek bireyleri tespit edebilmek amacıyla
yapılan sayım izlemiştir.
• Üçüncü sayım ise Sultan Abdülaziz tarafından (1874) gerçekleştirilmiş olup
bu dönemde imparatorluk nüfusunun 12 milyon civarında olduğu tahmin
edilmektedir.
• Ülkemizde düzenli ve planlı nüfus sayımları Cumhuriyet ile başlamıştır.
• Türkiye’de ilk düzenli nüfus sayımı 28 Ekim 1927 tarihinde gerçekleşti. Bu
sayım sonucuna göre ülke nüfusu 13.648.270 kişi olarak tespit edildi.
• Kadın nüfusun fazla olmasının en önemli nedeni, erkeklerin çoğunun katıldı-
ğı savaşlardan geri dönememesidir.
• Periyodik nüfus sayımları, ülkemizde 1935’te yapılan ikinci genel nüfus sayı-
mı ile başlamış olup bu sayımların her beş yılda bir tekrarlanması kararlaş-
tırılmıştır.
• Nüfus sayımları, 1935’ten 1990 yılına kadar her 5 yılda bir yapılırken 1990’dan
sonra mevcut zaman aralığına uyulmayarak sayım 2000 yılında yapılmıştır.
Bu tarihe kadar yapılan nüfus sayımları genel nüfus sayımları kapsamında
değerlendirilmektedir.
• 2007’den itibaren nüfus sayımına gerek olmadan her yıl ülkemizin nüfusu,
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) ile belirlenmektedir.
• Türkiye nüfusu, 1927-2020 yılları arasında yaklaşık 70 milyon kişi artmış-
tır. Ülkemizde görülen nüfus değişimlerini üç dönem hâlinde incelemek
mümkündür.
1.1. Birinci Dönem:
• 1927-1960 yılları arasını kapsayan bu dönemde Türkiye nüfusu yaklaşık 11
milyon kişi artmıştır.
• Bu dönem; Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı gibi ülke
nüfusunu ciddi anlamda etkileyen olayların hemen sonrasına denk gelmek-
tedir.
• Bu nedenle Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye›de doğum oranlarını artı-
rıcı politikalar uygulanmıştır.
• Kaybedilen savaşlar sonrası Anadolu’ya yapılan Türk göçleri ile 1939 yı-
lında Hatay’ın ana vatana katılması da nüfusun artmasını sağlamıştır.
• II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla erkeklerin uzun süreli olarak askere alın-
ması ve ortaya çıkan bazı ekonomik sorunlar, nüfus artış hızının tekrar düş-
mesine neden olmuştur.
125
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Savaşın ardından nüfus artış hızı tekrar artış eğilimine girerek normal sey-
COĞRAFYA
126
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
3.Kentsel nüfus kırsal nüfusun önüne geçmiştir.
4.Sağlık koşullarının iyileşmesi, ortalama yaşam süresini uzatmıştır.
5.Erkek nüfus oranı kadın nüfus oranından fazladır.
6.İç ve dış göçler birçok nedene bağlı olarak yaşanmıştır.
127
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
128
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Erzurum Ovası, Erzincan Ovası, Tercan Ovası, Iğdır Ovası, Malatya Ova-
COĞRAFYA
sı, Muş Ovası, Malazgirt Ovası gibi dağ eteği ovalarında nüfus yoğunluğu
artarken deniz seviyesinden yüksek plato sahalarında ve Hakkâri bölümün-
de yoğunluk azalır.
3.6. İç Anadolu Bölgesi
• İç Anadolu Bölgesindeki nüfus dağılışına göz attığımızda, dağılışı belirleyen
temel faktörün su kaynakları olduğunu görmekteyiz çünkü bölgede erken
gelen yaz kuraklığı su kaynaklarının çabuk kurumasına neden olmaktadır.
• Ankara, Kayseri, Konya ve Eskişehir bu bölgedeki en sık nüfuslu yerler
arasındadır. Kuraklığın iyice hissedildiği ve çorak toprakların geniş yer aldığı
Tuz Gölü çevresi, Cihanbeyli, Haymana ve Obruk Platolarında ise nüfus
yoğunluğu azalır.
3.7. Marmara Bölgesi
• Sanayi faaliyetlerinin yoğunlaştığı ve hizmet sektörünün geliştiği Çatalca Ko-
caeli bölümü Türkiye’nin en yoğun nüfuslu yeridir. İstanbul ve Kocaeli bu-
radadır.
• Güney Marmara’da Bursa Yalova Balıkesir yoğun nüfuslu iken
Çanakkale’nin yer aldığı dağlık Biga Yarımadasında nüfus yoğunluğu aza-
lır. Yıldız Dağları’ da nüfus yoğunluğunun azaldığı yerlerdendir.
Türkiye’nin İllerinin Nüfus Miktarı ve Yoğunluğu Haritası (Kaynak: TÜİK verileri 2015)
129
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
130
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
65 yaş ve üzerine ise yaşlı nüfus olarak hazırlanır.
Türkiye’de nüfus piramitlerinin şekli, nüfus artış hızının değişmesi ve ortalama
yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak sürekli değişim göstermektedir.
Ülkemiz, 1990 yılına kadar geniş tabanlı nüfus piramitlerine sahipken
günümüzde nüfustaki değişimler nedeniyle nüfus piramidinin tabanı daralma-
ya başlamıştır.
Ortanca yaşın büyüklüğü ülkenin gelişmişlik seviyesini gösteren kriterlerden biri
olabilir. Örneğin Türkiye’de 1980 yılında ortanca yaş 19 iken 2020 yılında 32,7
olmuştur. Bu durum, ülkemizin gelişmişlik seviyesinin yükseldiğinin bir gös-
tergesi olarak düşünülebilir.
5.2. Cinsiyet
• Nüfusun cinsiyet yapısı dünyaya gelen bebeklerin kız ya da erkek olma du-
rumunun sayısal olarak ifade edilmesidir.
• Nüfusun cinsiyet yapısındaki bu değişkenlik sosyal, askerî ve ekonomik an-
lamda birçok etkisi vardır.
131
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
132
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• 15-64 yaş grubunda yer alan nüfus aktif ya da çalışma çağındaki nüfusu
oluşturmaktadır.
• Aktif nüfusun çalıştığı ekonomik faaliyet kolları tarım, hizmet ve sanayi
sektörlerinden oluşmaktadır.
• Sektörel dağılım içinde sanayi ve hizmet sektörünün payı, birincil ekonomik
faaliyetlerden yüksekse o ülke iktisadi anlamda gelişmiş demektir.
• Türkiye’de 1927’den beri sürdürülen ekonomik faaliyetlere bakıldığında ta-
rım sektöründe çalışanların oranı azalırken sanayi ve hizmetler sektöründe
çalışanların oranı ise artmaktadır.
Aktif nüfus içinde çalışanların oranı erkek nüfusta daha fazladır.
133
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
134
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
yasal önlemlerden bazılarıdır.
• Uygulanan nüfus politikalarının halk tarafından da desteklenmesi sonucu nü-
fus miktarı istikrarlı bir şekilde artmış ve Türkiye nüfusu 1960’lı yılların başla-
rında yaklaşık iki katına ulaşmıştır.
• 1950’li yıllardan itibaren tarımda makineleşme, ülke savunmasında in-
sandan ziyade teknolojinin ön plana çıkması, Türkiye’de sağlık hizmet-
lerinin gelişmesi sonucu ölüm oranlarının azalması gibi faktörler hızlı
nüfus artışına yönelik tartışmaları beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla nüfus
artışının ekonomik ve sosyal gelişmeyi yavaşlatacağı görüşü benimsenmiş
ve 1965 yılında nüfus artış hızını yükseltmeyi amaçlayan politikalardan
vazgeçilmiştir.
6.2. 1965-1980 Dönemi:
• Genellikle bu dönemde nüfus artış hızını düşürmeyi amaçlayan politikalar
uygulanmıştır.
• Devlet Planlama Teşkilatı’nın hazırladığı ve 1963-1967 yılları arasında uygu-
lamaya konulan I. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda hızlı nüfus artışının çeşitli
ekonomik ve sosyal problemlerin ortaya çıkmasına yol açtığı belirtilmiştir.
• 1965 yılında ilk olarak Nüfus Planlaması Kanunu çıkarılmış ve nüfus artış
hızı düşürülmeye çalışılmıştır.
• İlk dönemde nüfusun artmasına yönelik uygulanan yasal hükümler yürürlük-
ten kaldırılmış ve yurt dışına işçi göçünün özendirilmesi gerektiğinin altı çi-
zilmiştir.
135
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• 2000’li yılların başından itibaren nüfus artış hızının ‰15’in, doğurganlık oranı-
nın da 2,09’un altına düşmesi ve bu düşüşün devam etme eğilimi göstermesi
devlet kademesinde nüfus politikasında değişikliği gündeme getirmiştir.
• Bununla birlikte hükûmet yetkilileri, 1965’e kadar uygulanan ve nüfus artış
hızını yükseltmeyi amaçlayan politikalara dönüş işareti veren bir söylem
geliştirmiştir.
• 2014 yılından sonra yapılan bir dizi yasal düzenleme hayata geçirilmiştir.
1. Doğum yapan annelere çocuk sayısına göre maddi destek verilmesi,
2. Çalışan anneler için çalışma sürelerinin kısaltılması,
3. Doğum izinlerinin artırılması ve
4. Bakıcı yardımı yapılması bu yasal düzenlemelerin bazılarıdır.
Uygulama
Cevap:
4. 8, 9, 10, 11
5. 1,2,3,4,5,6,7,8
6. 9, 10, 11
136
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Uygulama Dönem
İlk Nüfus Planlaması Kanunu’nun
a 1923-1965
çıkarılması
Çalışan annelerin doğum izin
b 1965-1980
sürelerinin uzatılması
Gebeliğin sona erdirilmesinin
c 1980-2005
(kürtaj) serbest bırakılması
Aile planlaması kavramının Ana-
ç 2005 Sonrası
yasa’da yer alması
Göçlerle nüfusun artırılmaya
d
çalışılması
Beş ve daha fazla çocuğu olan
e ailelerin yol vergisinden muaf
tutulması
Devlet yöneticilerinin aileleri üç
f veya daha fazla çocuk sahibi
olmaları konusunda teşvikleri
Türk Ceza Kanunu’nda nüfus
g artışı ile ilgili madde hükümleri-
nin yürürlükten kaldırılması
Yurt dışına yönelik işçi göçünün
ğ
özendirilmesi
Kısırlaştırma ve gebeliği önleyici
h bilgileri yaymanın suç sayıl-
ması
CEVAP
1923-1965: d, e, f
1965-1980: a, g, ğ
1980-2005: c, ç
2005’ten sonrası: b, f
137
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Örnek
Türkiye’nin 1985 ile 2019 yıllarına ait nüfus özellikleri incelendiğinde;
I. Ölüm oranı
II. Nüfusun ikiye katlanma süresi
III. Ortalama yaşam süresi
IV. Doğum oranı
V. Nüfus artış oranı
Özelliklerinden hangilerinin bu zaman aralığında azalması beklenir?
A) I ve II
B) I, II ve III
C) I, IV ve V
D) II, III ve IV
E) III, IV ve V
Cevap: C
138
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1. Türkiye’de kırsal kesimlerde do- 4. Ülkemizdeki nüfusun tarihsel sü-
ğum oranları fazla olmasına rağmen reçteki seyrine bakıldığında sürekli
nüfus artış hızı düşüktür. Buna göre bir artış yaşandığı gözlenir. Aşağı-
kırsal kesimlerde nüfus artış hızının da verilenlerden hangisi bu artışın
düşük olmasının temel nedeni aşa- olumsuz sonuçları arasında sayıla-
ğıdakilerden hangisidir? maz?
A) Yeryüzü şekillerinin engebeli olması A) Konut ihtiyacının ortaya çıkması
B) Ölüm oranlarının fazla olması B) Alt yapı hizmetlerinin yetersiz kalması
C) Yoğun göç vermesi C) İş gücüne duyulan ihtiyacın az
D) Eğitim seviyesinin düşük olması olması
139
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
140
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1.Türkiye’de Göç
• Göç, insanların bulundukları yerden başka yerlere geçici ya da daimi olarak
yaptıkları taşınma işinin genel adıdır. Göç eden bu insanlara göçmen denir.
• Türkiye’de göçlerin yönü genelde kırsal yerlerden kentlere doğrudur.
• İç kesimlerden kıyılara ya da doğudan batıya doğru gittikçe göç hareketlerin-
de yoğunluk artar.
İç göçler, nedenleri ve sonuçları
• Yurt içinde yapılan göçlere iç göç denir.
• Niğde’den Ankara’ya taşınan ailenin yaptığı faaliyet iç göçlere örnek olur.
Bu şekilde yapılan bir göç hareketinde ülkenin toplam nüfusunda sayısal bir
değişiklik olmaz.
• Kırsal yerden kentlere olan göçün nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Çekici Faktörler
1. Kentlerde iş olanaklarının daha fazla olması,
2. Sağlık, eğitim gibi hizmetlerin kentlerde kırsal yerlere göre gelişmiş olması,
3. Kentlerde ihtiyaçların daha kolay sağlanması vb. gibi.
• Bunlara ilave olarak kırsal yerlerdeki bazı durumlarda göçe neden olur. Bun-
lara da itici faktörler denir.
İtici faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz:
İtici Faktörler
1. Kırsal yerlerde tarım arazilerinin küçük ve parçalı yapıda olması ailelerin geçim-
lerini sağlamada yetersiz kalmalarıdır.
2. Tarımda makineleşme insan gücüne olan ihtiyacı azaltmış iş sıkıntısını ortaya
çıkarmıştır.
3. Erozyon sebebiyle tarım arazilerinin giderek verimsizleşmesi tarımsal verimi
düşürmüş ve tarım gelirlerini azaltmıştır.
4. İklim ve yer şekillerindeki bazı olumsuz durumlar ekonomik faaliyetlerin gereği
gibi yapılmasını önler.
5. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde karşımıza çıkan terör ve kan
davalarının yaşanması iç göçü hızlandırmıştır.
6. Doğal afetler ekonomik ve sosyal hayatı olumsuz etkilediği için göç hareketleri-
nin yaşanmasına neden olmaktadır.
141
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İç Göçlerin Sonuçları Kentlerde işsizlik, eğitim, sağlık gibi sorunlar ortaya çıkar.
Belediye hizmetleri yetersiz kalır.
Kırsal yerlere yapılan yatırımlar kullanılamaz hale gelir
Ülke genelindeki nüfus dağılışında düzensizlikler görülür.
Çarpık kentleşme, trafik sorunu, hava kirliliği gibi çevre sorunları ortaya çıkar.
Suç oranları kalabalık kentlerde artar.
Kentsel yerlerde kültürel bazı uyumsuzluklar görülür.
İç Göçün Sonuçları
Kırsal kesimde sanayi kollarının gelişmesi için devlet tarafından yeni projeler
geliştirilmeli.
Tarım alanlarında verimliliği artırıcı tedbirler almalı.
Suç oranları kalabalık kentlerde artar.
Daha önce denenmemiş bölge şartlarına uygun yeni ekonomik faaliyetler geliş-
tirilmeli.
İç Göçleri Önlemek İçin Alınacak Tedbirler
142
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Yılın belli bir zamanında kırsal yerlerden büyük şehirlere çalışma amacıyla
yapılan göçlere mevsimlik göç denir.
• Mevsimlik göçlere tarım sezonunda Çukurova’ya pamuk hasadına, Ordu ve
Giresun’a fındık, Niğde ve Afyon’a patates toplamaya,
• Akdeniz ve Ege kıyılarında turizm sektörüne yönelik tesislerde ve inşaat sek-
töründe çalışmak için büyükşehirlere giden işçiler örnek gösterilebilir.
• Kırsal kesimlerde hayvanların daha iyi otlatılabilmesi amacıyla yaylalara
doğru gerçekleşen göçler de mevsimlik göç kapsamında değerlendirilebilir.
Dış Göçler
• Türkiye’den yurt dışına, yurt dışından da Türkiye’ye doğru gerçekleşen göç-
lere dış göç denir.
• Yurt dışına gerçekleşen göçlerin büyük bir kısmı 1960’tan sonra Avrupa ül-
kelerine olmuştur.
• Bunda II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan iş gücü
ihtiyacı etkili olmuştur. Başta Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda, İngilte-
re, Avusturya ve Belçika en çok göç verdiğimiz ülkeler arasındadır.
• 1980’den sonra Kuzey Afrika ve Arap ülkelerine göç yaşanmıştır.
• 1990 da Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra da Orta Asya Türk Cum-
huriyetleri’ne gerçekleşen işçi göçlerinde artış görülmüştür.
• Bir dış göç türü olan beyin göçü, bir ülkenin sahip olduğu nitelikli nüfusun
kaybedilmesi demektir. Beyin göçü veren bir ülke olan Türkiye, özellikle son
yıllarda yaptığı çalışmalarla bu göçün azalmasında kayda değer bir başarıya
imza atmıştır.
• Türkiye Avrupa ülkelerine beyin göçü verirken Orta Asya, Arap ve Afrika ülke-
lerinden beyin göçü almaktadır.
• Türkiye’ye doğru gerçekleşen dış göçe neden olan diğer etkenler; komşu
ülkelerdeki iç politik sorunlar, savaş ve iç karışıklıklardır. Bunların yanı sıra
uluslararası anlaşmalar kapsamında da ülkemize göçler olmaktadır. Bu an-
lamda:
1. Lozan Antlaşması’na bağlı olarak gerçekleştirilen nüfus mübadelesiyle Yunanis-
tan’dan yaklaşık 450 bin Türk nüfus ülkemize gelerek yerleşmiştir.
2. 1979 yılında İran’daki rejim değişikliğinden dolayı yaklaşık 1 milyon İranlı, yine
aynı yıl Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali nedeniyle de 5 bin Afgan Türkiye’ye
sığınmıştır.
3. 1989 yılında ise Bulgaristan Hükümeti’nin uyguladığı baskıcı politikalar sonucu
yaklaşık 350 bin Türk vatandaşı Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmiştir.
143
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
4. 1988 yılı itibarıyla İran-Irak Savaşı sonrasında yaklaşık 500 bin insan baskılar-
COĞRAFYA
144
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
2. Göç alan yerlerde baş gösteren bir başka sorun da trafik yoğunluğudur.
COĞRAFYA
3. Yerleşim alanları açılmasına yönelik orman alanlarının tahribi veya verimli tarım
alanlarının bu manada kullanılması gelecekte çevre sorunlarının yaşanmasına
zemin hazırlayacaktır.
4. Plansız şehirleşme, gecekondu semtlerini de beraberinde getirmektedir.
5. Geldiği kırsal kesimin sosyokültürel yapısını sürdürmeye çalışan bireyler, şeh-
rin diğer semtlerinde yaşayan bireylerle uyum sorunu da yaşayabilir.
6. Sanayi tesisleri, önceden çoğunlukla şehir merkezlerinin dışına kurulmuşken
günümüzde yaşanan göçler sonucu şehirlerin büyümesiyle şehir merkezlerinde
kalmaya başlamıştır. Bu durum, çeşitli çevre sorunlarına neden olur.
7. Göç sonucu nüfusu hızla artan şehirlerde plansız yeni yerleşme alanları oluş-
maktadır. Hâliyle bu alanlara belediye, sağlık, altyapı, ulaşım, eğitim vb. hizmetle-
rin ulaştırılması konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.
8. Kalabalık olan şehirlerde gürültü kirliliği yaşanır.
9. Suç oranları artar.
Göç alan Yerlerde Ortaya Çıkan Olumlu Mekânsal Etkiler
1. Sosyal ve kültürel çeşitlilik artmakta
2. Yeni iş gücü potansiyeli ortaya çıkmakta
3. Göç eden bazı bireylerin kayda değer niteliklerinden istifade edilebilmektedir.
Göç Veren Yerlerde Yaşanan Mekânsal Etkiler
1. Tarım ve hayvancılıkta üretimin azalması,
2. Kamu yatırımlarının kullanılamaz hâle gelmesi,
3. Nüfus artış hızının yavaşlayarak belirli bir süre sonra durması ve nüfusun azal-
maya başlaması,
4. Kırsal alanda göç sebebiyle boşalan ev ve diğer eklentiler zamanla harabeye
dönmekte,
5. Boş kalan tarım alanları erozyona maruz kalarak verimsizleşmekte,
6. Nüfusun azalmasıyla nitelikli iş gücü açığı oluşmaktadır.
145
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
1 2 3 4 5 6 7 8
a c h g b f d c
146
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Aşağıdakilerden hangisi nüfusun yapısı hakkında bilgi veren bir unsur de-
ğildir?
A) Cinsiyet durumu
B) Yaş yapısı
C) Kır kent nüfus yapısı
D) Km²’ye düşen insan sayısı
E) Eğitim Durumu
Cevap: D
Örnek
İş imkânlarının fazla olduğu özellikle sanayinin geliştiği büyük şehirler göç alır.
Aşağıda verilen illerin hangisinde bu duruma bağlı olarak nüfus artışı
görülür?
A) Amasya
B) Bursa
C) Sinop
D) Kastamonu
E) Ağrı
Cevap: B
147
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
148
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
149
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
150
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE YERLEŞMELER
COĞRAFYA
1.Yerleşmeyi Etkileyen Faktörler
Ülkemizde yerleşmenin dağılışına etki eden iki temel faktör vardır. Bunlar do-
ğal faktörler ve beşerî faktörler olmak üzere ikiye ayrılır.
Ülkemizde Yerleşmeyi
151
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
nı kısıtlamıştır.
• Bursa çevresinin arazi yapısının düz olması, yerleşme olanaklarını artırmış-
tır.
Toprak Verimliliği:
İklim şartlarının uygun olduğu verimli topraklarda yerleşme sıktır. Tarıma
elverişsiz topraklarda yerleşme seyrektir.
• Çukurova, Bursa Ovası; yerleşmenin sık olduğu alanlardır.
• Tuz Gölü çevresinde toprağın tuzlu ve çorak olması yerleşmenin seyrek ol-
masına yol açmıştır.
Bitki Örtüsü:
• Türkiye’de ormanların sık olduğu alanlarda yerleşme seyrektir.
• Doğu ve Batı Karadeniz Dağlarındaki ormanlık alanlarda yerleşmeler sey-
rektir.
1.2.Türkiye’de Yerleşmelerin Dağılışını Etkileyen Beşerî Faktörler
Göçler:
Göç alan yerlerde yerleşmeler büyürken göç veren yerlerde küçülür.
• İstanbul, İzmir gibi şehirler; sürekli göç aldıkları için yerleşmenin sık olduğu
alanlardır.
• Ağrı, Kars gibi şehirler; göç verdikleri için yerleşmenin seyrek olduğu alan-
lardır.
Ulaşım Olanakları:
Yerleşmeler, ulaşım imkânlarının uygun olduğu alanlarda gelişim gösterir. Ula-
şım imkânlarının kısıtlı olduğu alanlarda yerleşme zorlaşır. Ulaşım, sanayi ve tica-
ret gibi ekonomik faaliyetlerin gelişmesinde önemli bir etkendir.
• Afyonkarahisar, Eskişehir, Konya gibi illerin gelişmesinde kara ulaşımının
kavşak noktasında olmaları etkilidir.
• Kastamonu ve Sinop’un iç kesimlerle ulaşımının zor olması yerleşme gelişi-
mini olumsuz etkiler.
Ekonomik Faaliyetler:
Sanayi, ticaret, turizm, tarım ve madencilik gibi ekonomik faaliyetlerin geliştiği
alanlar göç aldıklarından yerleşmeler büyür. Ekonomik faaliyetlerin kısıtlı olduğu
alanlar göç verdiklerinden yerleşmeler küçülür.
• İstanbul, İzmir, Bursa gibi ekonomik faaliyetlerin geliştiği şehirler yerleşmenin
sık olduğu alanlardır.
152
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
nin seyrek olduğu alanlardır.
• Bir köy olan Batman, burada petrol bulunması ve petrol rafinerisi kurulması
sonucunda büyüyerek il olmuştur.
• Elazığ’ın Maden ilçesindeki bakır işletmesinin kapanması, yerleşimi olumsuz
etkilemiştir.
GÖBEKLİTEPE (ŞANLIURFA)
Şanlıurfa’nın 20 km kuzeydoğusundadır. Tarihi MÖ 10. yüzyıla dayanır. Etrafında her-
hangi bir yerleşim yeri bulunmayan bir ibadet yeridir. Göbeklitepe’de dikdörtgen şeklin-
de iki büyük tapınak bulunur ve bu tapınak tarihin ilk dinî yapısı sayılmaktadır.
153
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
154
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Yerel yönetim birimleri; yerel düzeyde kamu hizmetlerini yerine getirme ama-
COĞRAFYA
cıyla kendi kamu tüzel kişilikleri bulunan, kendi bütçeleri olan, kendi karar ve
yürütme organlarına sahip birimlerdir. Bunlar; il özel idaresi, belediyeler ve
köylerdir.
• Türkiye’de iki tür belediye vardır. Bunlar belediye ve büyükşehir belediyesidir.
Belediyeler; il, ilçe ve belde belediyeleri olarak kademelidir.
• İl ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur. Son değişikliklerle bir
yerde belediye kurulması için nüfusun 5.000’den fazla olması gerekmektedir.
• Türkiye’de toplam nüfusu 750.000’den fazla olan iller büyükşehir belediye-
sine dönüştürülmüştür. Türkiye’de 2017 yılı itibariyle 30 büyükşehir beledi-
yesi, 51 il belediyesi, 921 ilçe belediyesi ve 396 belde belediyesi bulun-
maktadır.
Köyler
• Cami, okul, otlak gibi alanların olduğu; nüfusun 2.000’in altında olduğu;
toplu ve dağınık evlerde oturulan küçük idari birimlerdir.
• En küçük yerel yönetim birimi olan köylerde yönetimin başında seçimle görev
alan muhtar bulunur.
• Türkiye’de 2017 yılı itibariyle 18.332 köy vardır.
• Köyler, yerel yönetim birimi olmasına karşılık merkezi yönetimin kırsal kesim-
deki bir organı gibi de işlev görmektedir.
3.2.Türkiye’de Kentsel Yerleşmeler
• Kentler üzerinde yaşayan insanların temel ihtiyaçlarını karşılayan başka yer-
lere fazlaca ihtiyaç duymayan, fonksiyonel özelliği olan, nüfusu 50.000’in
üzerindeki yerleşmelerdir.
• Şehirlerde sınıflandırma iki kritere göre yapılır:
Şehir Yerleşmesi
155
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Küçük Şehirler: Nüfusu 30.000 ile 100.000 arasında olan yerlerdir. Örneğin; Ar-
dahan (98.335), Bayburt (90.154).
Orta büyüklükteki Şehirler: Nüfusu 100.000 ile 200.000 arasında olan yerlerdir.
Örneğin; Çankırı (183.880), Gümüşhane (172.034).
Büyük Şehirler: Nüfusu 200.000 ile 1.000.000 arasında olan yerlerdir. Örneğin;
Kırıkkale (356.050), Çanakkale (519.793).
Metropoliten Şehirler: Nüfusu 1.000.000’dan fazla olan yerlerdir. Örneğin; İstan-
bul (14.804.116), İzmir (4.223.541), Ankara (5.346.518).
3.2.2. Fonksiyonlarına (İşlevlerine) Göre Şehirler
Şehirler fonksiyonlarına göre ayırılırken idari, askerî, maden, ticari, kültürel, liman,
tarım şehirleri gibi özelliklerine uygun olarak sınıflandırılırlar.
İdari Şehirler: Şehrin gelişiminde yönetim merkezi olması etkilidir. Türkiye için
Ankara’dır.
Kültürel Şehirler: Bilim-sanat etkinliklerinin canlı olduğu, üniversitelerin bulundu-
ğu, kongre ve festivallerin düzenlendiği ve tarihî zenginliklere sahip şehirlerdir.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Konya bu tip şehirlere örnek verilebilir.
Askerî Şehirler: Şehrin gelişmesinde askerî birliklerin etkili olduğu yerlerdir. As-
kerî okullar, garnizonlar, kışlaların varlığı şehrin öne çıkan özelliğidir. Malatya,
Çorlu, Erzincan, Eskişehir bu tip şehirler arasındadır.
Maden Şehirleri: Önemli maden yataklarının bulunduğu ve çıkarıldığı yerleşim
yerleridir. Zonguldak, Afyon, Manisa (Soma) buna örnek olarak verilebilir.
Sanayi Şehirleri: Sanayi tesislerinin çok olduğu şehirlerdir. Bu tip kentlerde sana-
yiye paralel olarak ulaşım, ticaret, eğitim gibi diğer sektörlerde gelişmiştir. Kocaeli,
Gaziantep, İstanbul, Adana bu tip şehirlere örnek olarak verilebilir.
Turizm şehirleri: Yaz turizmi, kış turizmi, dağ turizmi, botanik turizm, doğal gü-
zellikler turizmi gibi faaliyetlerin öne çıktığı şehirlerdir. Antalya, Bolu, Rize,- Bod-
rum, Nevşehir turizm şehirlerine örnek teşkil eder.
Liman Şehirleri: Kıyı ile ard bölgesi arasındaki ulaşımın geliştiği şehirlerdir. Av-
rupa’daki Rotterdam limanı, ülkemizde ise İstanbul, Mersin, İzmir Limanlarını
örnek olarak verebiliriz.
Tarım ve Hayvancılık Şehirleri: Verimli ovaların olduğu sulak alanlarda endüst-
riyel tarım öne çıkar. Bu tip yerleşim yerlerine ise tarımsal fonksiyonu olan şehir-
ler denir. Adana, Sakarya, Samsun (Bafra ve Çarşamba) örnek olarak verilebilir.
Kars, Erzurum, Artvin gibi şehirlerde ise tarım kısıtlı olduğu için hayvancılık
fonksiyonu baskındır.
156
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’de Bazı Şehirlerin Fonksiyonel Özellikleri
Sakin Şehir
• Bir şehrin Sakin Şehir olması; o şehrin dokusunun, renginin, müziğinin
ve hikâyesinin uyum içinde olmasının yanı sıra; şehrin sakinleri ile şeh-
ri ziyaret edenlerin buradaki yaşamdan zevk alabilecek bir hâle gelmesi
demektir.
• Yerel zanaatı, tatları ve sanatları sadece eskilerin hatırlayabildiği kavram-
lar olmaktan çıkarmak için bunları yeni nesillerle ve şehri ziyaret eden
misafirlerle paylaşmaktır.
• Türkiye’den Akyaka (Muğla), Gökçeada (Çanakkale), Perşembe (Ordu),
Seferihisar (İzmir), Vize (Kırklareli), Yalvaç (Isparta), Yenipazar (Aydın),
Halfeti (Şanlıurfa), Taraklı (Sakarya), Uzundere (Erzurum), Göynük
(Bolu), Eğirdir (Isparta), Gerze (Sinop), Şavşat (Artvin), Mudurnu (Bo-
lu), Köyceğiz (Muğla), Ahlat (Bitlis) ve Güdül (Ankara) belediyesi
3.3. Türkiye’de Kırsal Yerleşme Tipleri
• Kırsal yerleşme; insanların geçimlerini genellikle tarım, hayvancılık, or-
mancılık, balıkçılıktan sağladığı ve nüfus miktarı az olan yerleşme çeşi-
didir.
157
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
158
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
tarım olanaklarının kısıtlanmasına ve köylerin dağınık hâlde kurulmasına
sebep olmuştur.
• Toroslar’ da ise köy yerleşmeleri kıyıdan uzak dağ eteklerinde ve karstik düz-
lüklerde (polye, uvala gibi) toplu olarak kurulmuştur.
• Köy yerleşmelerinin toplu ya da dağınık olmasında etkili olan faktörler
şunlardır:
1. Yer şekilleri
2. Su kaynakları
3. Tarım alanları
4. Tarımın yapılış şekli
Köy Altı Yerleşmeler:
• Köyden daha küçük olan tek ev ve eklentileri şeklinde olabileceği gibi birden
fazla evin ve eklentinin bulunduğu yerleşmelerdir.
• Köy Altı Yerleşmelerinin ortaya çıkma nedenleri:
1. Ekonomik sebepler,
2. Aileler arası sorunlar,
3. Tarım alanlarının yetersiz ve parçalı olması.
Köy altı yerleşmelerin ortak özellikleri:
1. Geçici veya devamlı yerleşmelerdir.
2. Özel mülkiyettir.
3. Tarım ve hayvancılıkla geçinirler.
4. İleri zamanda köy ve şehir yerleşmeleri hâlini alırlar.
Yapılan ekonomik faaliyet türüne göre veya bulunduğu bölgelere göre isim alır.
• Yayla, kom, ağıl, oba, dam ve dalyan geçici yerleşme; çiftlik, mahalle, mez-
ra ve divan ise sürekli yerleşme kapsamında değerlendirilebilir. Ancak ge-
çici yerleşmelerin zaman içinde sürekli yerleşmelere dönüştüğü de görülebil-
mektedir.
Köy altı yerleşmelerin özellikleri aşağıdaki gibidir:
Yayla
• Genellikle ilkbahar ve yaz mevsimlerinde yüksek kesimlerdeki gür ot top-
luluklarından hayvancılık faaliyetlerinde yararlanmak amacıyla oluşturulan
geçici yerleşmelere denir.
• Toroslar ve Kuzey Anadolu Dağları ile Doğu ve İç Anadolu’da yaygın olan
bu yerleşmeler, son yıllarda turizm amaçlı olarak da kullanılmaktadır.
159
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Ağıl
COĞRAFYA
• Küçükbaş hayvanlar için çevresi taş duvar ya da çitlerle çevrili olan barınak-
tır. Genellikle üstleri açık olan bu geçici yerleşmeler; Doğu Anadolu, Güney-
doğu Anadolu ve İç Anadolu’da yaygındır.
Kom
• Hayvancılık faaliyetleriyle uğraşan aileler tarafından kurulmuş geçici yerleş-
melere denir. Aile ve çobanın oturduğu evler, hayvan barınağı, ot deposu ve
ağıllardan oluşan bu yerleşmeler Doğu Anadolu’da oldukça yaygındır.
Oba
• Göçebe yaşayan ailelerin hayvancılık yapmak amacıyla oluşturduğu geçici
yerleşmelere denir. Genellikle çadırlardan oluşan bu yerleşmelerin sayıları
giderek azalmaktadır.
• Ülkemizde Orta Karadeniz’in güneyinde ve Toros Dağları’nın bazı ke-
simlerinde oldukça yaygın olan bu yerleşmelere Doğu Anadolu’da da rast-
lanır.
Dam
• Genellikle hayvancılığın ön planda olduğu, kısmen de tarımın yapıldığı geçici
yerleşmelere denir.
• Ülkemizde bu tür yerleşmeleri Gökçeada, Bozcaada, Göller Yöresi ve Batı
Anadolu’da görmek mümkündür.
Mezra
• Genellikle ekip biçme ve hayvancılık yapılan, bir veya birkaç aileye ait olan
yerleşmelere denir.
• Ülkemizde bu tür yerleşmeler; Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç
Anadolu ve Karadeniz’de yaygındır.
Mahalle
• Tarım ve hayvancılıkla uğraşan az sayıda ailenin oturduğu yerleşmelere
denir. Bu yerleşmeler; Karadeniz, Batı Anadolu, Marmara ve Akdeniz’de
yaygındır.
Çiftlik
• Geniş araziler üzerine kurulmuş, arazi sahipleri ve çalışanlar için evlerin bu-
lunduğu, etrafı çevrili yerleşmedir. Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde
görülebilen bu yerleşmelerde tarım veya hayvancılık ön plandadır.
Dalyan
• Deniz, göl ya da akarsu kenarlarında balık avlamak ya da üretmek için kurul-
muş geçici yerleşmelere denir. Balık kapanları adıyla da bilinen bu yerleşme,
ülkemizde Batı Anadolu ve Akdeniz kıyılarında yaygın olup aynı isimle anılan
160
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
lı Dalyan yerleşmesidir.
Divan
• Birbirine uzak birden fazla mahallenin birleşmesiyle oluşmuş yerleşmelere
denir.
• İklim ve yeryüzü şekillerinden dolayı özellikle Karadeniz’e özgü bir yerleşme
türü olan divan; Sakarya, Kocaeli, Bolu, Sinop, Samsun ve Ordu gibi il-
lerde yaygın olarak görülmektedir. Serdivan (Sakarya), Dörtdivan (Bolu) ve
Eldivan (Çankırı) bu isimle anılan yerleşmelere örnek verilebilir.
3.3.2. Yerleşme Planlarına Göre Yerleşmeler
Yerleşme tiplerinin ortaya çıkmasında doğal faktörler etkilidir.
Buna göre;
1. Yerleşme merkezi dediğimiz yerleşme çekirdeği bir yolun etrafında ise buna yol
boyu yerleşme,
2. Demir yolu, su kanalı ya da akarsu vadisi boyunca uzanıyorsa hat boyu yer-
leşme,
3. Genellikle yolların çevresinde uzanan bir özellik gösteriyorsa ışınsal yerleşme,
4. Arazide engebenin az olduğu düz sahalardaki yerleşmelere dairesel yerleşme,
5. Yerleşme çekirdeklerinin plansız birbirine yakın olarak konumlandığı yerleşme-
lere ise küme planlı yerleşme adı verilir.
161
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
4. Mesken Tipleri
4.1. Ahşap Meskenler:
• Nemli iklim alanlarında görülen doğal bitki örtüsü ormanlardır.
• Ülkemizde ise bu tip evlere Karadeniz Bölgesinde sık rastlanmaktadır.
4.2. Toprak Meskenler:
• Kurak ve yarı kurak iklim alanlarında görülen yapılardır.
• Kesilen bloklarla örülen duvarlar çamurla sıvanarak kerpiç denilen toprak ev-
ler yapılır.
• Ülkemizde ise Karasal iklimin etki sahasında yaygın olarak bulunur. İç
Anadolu, Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde sık olarak inşa edilmiştir.
4.3. Taş Evler:
• Bu tip evler etrafta taş malzemenin çok olduğu Doğu Anadolu, Ege ve Ak-
deniz Bölgelerimizde görülür.
• Taş malzeme olarak kalker ya da volkanik kayaçlar kullanılır.
162
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Çimento, kum ve demir kullanılarak yapılan bu evler günümüzde daha çok
nüfusun yoğun olduğu şehirlerde kullanılır.
Uygulama
Cevap:
a) 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12
b) 4, 8, 9, 11, 12,
c) 4,6, 8, 9, 11
d) 3, 5, 7, 10
Örnek
Aşağıdakilerden hangisi ülkemizdeki sakin şehirlerden biri değildir?
A) Gökçeada B) Şavşat C) Uzundere
D) Üzümlü E) Akyaka
Cevap: D
Örnek
Karadeniz bölgesinde yerleşmeler dağınık hâlde bulunur. Bu durumun orta-
ya çıkmasının sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ulaşım B) Yer şekilleri C) Su kaynakları
D) Bitki örtüsü E) Bakı
Cevap: B
163
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
164
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Kom, mezra, köy ve kasaba gibi kır-
sal yerleşmeler sahip oldukları nüfusun
zamanla artması ya da işlevsel özel-
liklerin değişmesi sonucu şehir hâline
gelebilir.
4. Aşağıdakilerden hangisi bu duru- 5. Aşağıdakilerden hangisi haritada
ma örnek verilemez? verilen şehirlerin herhangi birinde
A) Elazığ ön plana çıkan işlevsel özelliklerden
biri değildir?
B) Malatya
A) Turizm
C) Çanakkale
B) Sanayi
D) Batman
C) Maden
E) Karabük
D) Tarım
E) Liman
Cevap Anahtarı:
1)C 2)D 3)B 4)C 5)C
165
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
166
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE EKONOMİ
COĞRAFYA
1. Türkiye’nin Ekonomi Politikaları
• Ekonomi politikası, devletlerin belli ekonomik hedeflere ulaşabilmek için
kararlar alması ve bu doğrultuda uygulamalar yapmasıdır.
• Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne toplumsal, siyasi ve iktisadi değişimlere
bağlı olarak farklı ekonomik politikalar uygulanmıştır. Bunlar;
1.1. 1923-1929 Dönem
• İzmir İktisat Kongresi, 17 Şubat 1923 tarihinde toplandı. Bu kongrede alı-
nan kararlar doğrultusunda yeni kurulacak devletin ekonomik yapısının
milliyetçi ve liberal özellikte olması fikri benimsenmiştir.
• Aşar vergisi kaldırılmıştır (1925).
• Tarımda makineleşme teşvik edilmiştir (1926).
• Teşviki Sanayi Kanunu çıkarılmıştır (1927).
Okuma Parçası
17 Şubat 1923 İzmir Kongresi
17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresi’nin en önemli
kararlarını şöyle sıralamak mümkündür:
• Ham maddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulması gerekmek-
tedir.
• El işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir.
• Devlet yavaş yavaş iktisadi görüşleri de olan bir organ haline gelmeli ve özel sektörler
tarafından kurulamayan teşebbüsler devletçe ele alınmalıdır.
• Özel teşebbüslere kredi sağlayacak bir devlet bankası kurulmalıdır.
• Dış rekabete dayanabilmek için sanayinin toplu ve bütün olarak kurulması gerekir.
• Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır.
• Sanayinin teşviki ve milli bankaların kurulması sağlanmalıdır.
• Demir yolu, inşaat programına bağlanmalıdır.
167
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• 1938 yılından itibaren uygulamaya konulmak üzere İkinci Sanayi Planı hazır-
landı.Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bu plan uygulanamamıştır.
• Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’na girmemesine rağmen savaşa girecekmiş
gibi hazırlık yapması, erkek nüfusun silahaltına alınması gibi sebepler, özel-
likle tarımsal üretimde belirgin düşüşlere yol açmıştır.
1.3. 1950-1960 Dönemi
• 1960 yılında Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) kurularak 1963 yılından itiba-
ren 5 yıllık kalkınma planları uygulanmaya başlamıştır.
1.4. 1980’den Sonraki Dönem
• 1980’den itibaren 24 Ocak Kararları olarak bilinen “İhracata Dayalı Sanayi
Stratejisi Düzenlemeleri” uygulamaya konulmuştur.
• Türkiye ekonomisi, dışa kapalı bir ekonomik modelden dışa açık ve küresel
ekonomiye uyum sağlayabilen serbest ekonomi modeline geçmiştir.
• Sanayi ve ticaretin geliştiği bu dönemde bütçe açığı giderek artmıştır.
• Türkiye; 2014-2018 yılları arasında 10. Kalkınma Planı’nı uygulamıştır.
• 2019-2023 yılları arasında ise 11. Kalkınma Planı’nı uygulamaktadır.
168
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3. Türkiye’de Tarım
COĞRAFYA
3.1. Türkiye’de tarımsal faaliyetleri ve verimliliği etkileyen başlıca doğal ve
beşerî faktörler
İklim
• Türkiye’de genellikle yarı kurak iklim koşullarının görülmesi tarımsal üretim-
de sulamaya duyulan ihtiyacı artırmıştır.
• Ülkemizde görülen iklim çeşitliliği, tarımsal üretimin de çeşitlenmesini
sağlamıştır.
Yeryüzü şekilleri
• Türkiye arazisinin dağlık ve eğimli olması, tarımı genellikle olumsuz etkile-
mektedir.
• Arazinin engebeli olması nedeniyle tarım alanları küçük ve parçalıdır.
• Yükselti arttıkça tarımın yerini hayvancılık faaliyetleri almaktadır.
Toprak ve toprağın bakımı
• Tarım arazilerinde bir önceki yıla ait bitki atıklarının temizlenmesi,
• Toprağın sürülerek havalandırılması,
• Üretime zarar verecek taş parçacıklarının temizlenmesi gibi faaliyetler sonu-
cu toprağın ekim ya da dikime hazır hâle getirilmesine toprak bakımı denir.
• Bu bakımın yapılması verimin artmasında önemli bir etkendir.
Sulama
• Ülkemizde yaz mevsiminin kurak, yağışların da genel itibarıyla düzensiz
olması tarımda sulamanın önemini artırmıştır.
• Tarım alanlarının sürülerek bir veya iki yıl dinlenmesi için boş bırakılmasına
nadas denir.
• Nadas uygulamasına bağlı olarak üretimde dalgalanma, erozyon, çiftçi geli-
rinin azalması gibi olumsuzluklar yaşanır.
Gübreleme
• Toprağın sürekli işlenmesi topraktaki besin maddelerinin azalmasına ve ve-
rimde düşüş yaşanmasına neden olur. Gübreleme yöntemiyle toprakta aza-
lan besin maddeleri tekrar toprağa kazandırılarak verim anlamında ciddi bir
artış sağlanabilmektedir.
Islah etme
• Bitki türleri ile hayvan ırklarından daha yüksek verim elde etmek için yapılma-
sı gereken teknik çalışmalara tarımda ıslah etme denir.
• Türkiye’nin değişik yerlerinde ıslah istasyonları, araştırma merkezleri ve üret-
me çiftlikleri kurulmuştur. Manisa Islah İstasyonu, İzmir Zeytincilik Araştır-
169
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
170
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
revler üstlenmektedir.
3.2. Tarım Yöntemleri
3.2.1. İntansif tarım
• Sulama, gübreleme, ilaçlama ve kaliteli tohum gibi uygulamalardan bilimsel
yöntemlerle yararlanılan tarım metoduna intansif (modern) tarım denir.
• Bu yöntemde doğal koşullara bağımlılık oldukça düşük olduğundan verim
çok yüksektir.
• Türkiye’de özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında yapılan seracılık faaliyetleri,
modern tarım metoduna örnek verilebilir.
3.2.2. Ekstansif (ilkel) tarım
• Modern tarım yöntemlerinin uygulanmadığı, geleneksel yöntemlerle yapılan
tarım metoduna da ekstansif (ilkel) tarım denir.
• Tarım doğal koşullara bağımlı yapılır.
• Tarımsal verim düşüktür.
3.2.3. Nadas Yöntemi (Kuru ya da Susuz Tarım)
• Kurak ya da yarı kurak bölgelerde uygulanan tarım yöntemidir.
• Yetersiz yağış nedeniyle toprağın sürülerek bir yıl boş bırakılmasına nadas
adı verilir.
• Doğal faktörlere bağlı olarak yapılan tarımsal faaliyette, yağışın yeterli oldu-
ğu yıllarda bol verim alınırken, yetersiz olduğu yıllarda verim düşer.
• İç bölgelerimiz (İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu,
Ergene Ovası ve İç Batı Anadolu), Akdeniz ve Karadeniz dağlarının iç
kısımlarına bakan yamaçları nadasın uygulandığı yerlerdir. Karadeniz
kıyısı, Ege ve Akdeniz kıyı ovaları ile Marmara Bölgesi’nde modern tarımın
getirdiği avantajla bu bölgelerde nadas tarımı uygulanmaz.
3.2.4. Nöbetleşe Tarım (Münavebeli Tarım)
• Toprağın mineral dengesinin sağlanarak güçlendirilmesi ve tarım alanlarının
erozyona karşı korunması için ürünlerin değişmeli olarak ekiminin yapıldığı
yöntemidir.
• Örneğin bir sene nohut ekilen bir tarım alanına ertesi yıl köklü bitki (şeker
pancarı) ekilir.
3.2.5. Mono Kültür Tarım
• Herhangi bir tarım ürünü bir tarım bölgesinde çok fazla yetiştiriliyorsa, o bitki,
o yöre için mono kültür bitki demektir.
• Rize’de çay, Ordu’da Fındık, Ergene havzasında ayçiçeği, Anamur ‘da
muz, Edremit’te zeytin örnek verilebilir.
171
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
172
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’nin 2007-2018 Yılları Arasındaki Buğday Üretimi (TÜİK)
Arpa
• Buğdaydan sonra en çok yetiştirilen tahıl ürünüdür.
• Daha erken olgunlaşan arpa soğuk ve sıcağa karşı daha dayanıklıdır.
• Günümüzde arpa en çok hayvan yemi olarak (%90) ve bira sanayisinde kul-
lanılmaktadır.
• Üretiminde önde gelen iller Konya, Ankara, Şanlıurfa, Kırşehir, Afyonka-
rahisar ve Kayseri’dir.
173
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Mısır
COĞRAFYA
• Beslenmenin yanı sıra hayvan yemi ve endüstride ham madde olarak kulla-
nılmaktadır.
• Ayrıca mısırın sap ve yapraklarından hayvan yemi üretimi, kâğıt yapımı ve
küçük çapta hasır el işlerinde yararlanılmaktadır.
• Yem, yağ ve tatlandırıcı sektörü ile biyoyakıt-biyoetanol üretimindeki kulla-
nımı da artmaktadır.
• Mısırın sulu tarım yöntemiyle de yetiştirilebilmesinden dolayı ülkemizde ekim
alanı genişlemiştir.
• Karadeniz kıyı kuşağında yaz yağışları sonucu yetişebilen mısır, diğer
bölgelerde daha çok yaz mevsiminde sulama yapılarak yetiştirilmektedir.
• Türkiye’de önceleri Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarında
önemli ölçüde birinci ürün olarak ekimi yapılan mısır; son yıllarda özellikle
Çukurova, Amik Ovası, Güneydoğu ve Kıyı Ege’de ikinci ürün olarak ye-
tiştirilmektedir.
174
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Çeltik
COĞRAFYA
• Yüksek sıcaklık ve bol su isteği olan bir bitkidir.
• Çeltik, su içinde çimlenir ve ekiminden hasat dönemine kadar su içinde yetişir.
• Türkiye’de çeltik tarımı, akarsu boyları ile vadi tabanlarında yoğunlaşmıştır.
• Üretim yapılan alanlarda ortaya çıkan sivrisinekler, sıtma hastalığına
yol açabildiğinden genellikle yerleşmelerden uzak yerlerde çeltik tarımı
yapılmaktadır.
• Edirne %43, Samsun %14, Balıkesir %12, Çanakkale %7 ve Çorum %6’lık
bir paya sahiptir. 5 ildeki üretim, toplam üretimin %82’sini oluşturmak-
tadır. Kalan %18’lik kısım da Bursa, Sinop, Tekirdağ, Kırklareli, Çankırı,
Mersin ve Diyarbakır illerinden karşılanmaktadır.
Yulaf ve çavdar
• Serin platolarda yetişen bitkiler arpa ve buğdaya göre soğuğa karşı daha
dayanıklıdır, fazla sıcakta zarar görürler.
• Erzurum, Kars, Ardahan ve Konya’da yetiştirilir.
• Yulaf ve çavdar daha çok ekmeklik un ve hayvan yemi olarak değerlendi-
rilir.
175
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3.3.2. Baklagiller
COĞRAFYA
176
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’de 2008-2019 Yılları Arasındaki Tütün Ekim Alanı ve Üretim Miktarı (TÜİK)
Pamuk
• İşlenmesi yönüyle çırçır sanayisinin, lifi ile tekstil sanayisinin, çekirdeği ile
yağ ve yem sanayisinin, linteri ile de kâğıt sanayisinin ham maddesi olması
açısından önemli bir üründür.
• Türkiye’de Güneydoğu Anadolu Projesi sayesinde Şanlıurfa, pamuk üre-
timinde uzun yıllar ilk sırada yer alan Çukurova’dan birinciliği almış durum-
dadır.
Şeker Pancarı
• Şeker pancarı, sulama imkânına bağlı olarak Türkiye’nin her yerinde
yetiştirilebilmektedir.
• Kıyı bölgelerde ekonomik getirisi daha yüksek olan ürünler tercih edildiği için
tarımı daha çok iç kesimlerde yapılmaktadır.
• Söküm işleminin ardından hemen işlenmesi gereken şeker pancarı, şeker
fabrikalarının tarım alanlarına yakın yerlerde kurulmasını zorunlu kılmaktadır.
• Küspe üretimiyle hayvancılık açısından da önemli bir yere sahiptir.
177
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Çay
• Çay üretimi 1917’li yıllarda başladı.
• Anavatanı Güneydoğu Asya’dır.
• Her mevsim yağışlı kışların ılık geçtiği iklimlerde yetişir.
• Doğu Karadeniz iklim şartları çay tarımına uygundur.
Ayçiçeği
• Ülkemizin en önemli yağ bitkilerinden olup çoğunlukla yağlık olarak yetiştiril-
mektedir.
• Yetişme döneminde yağış olgunlaşma ve hasat döneminde sıcaklık ve ku-
raklık isteyen bir yaz bitkisidir.
• Hemen hemen her bölgede yetişebilir.
• Marmara Bölgesi’nde yağlık ayçiçeği (Trakya Ergene Bölümü) üretimi ol-
dukça yaygındır. Bu bölgeyi İç Anadolu (çerezlik üretim), Karadeniz, Ege
ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri takip eder.
• Tekirdağ, Konya, Edirne ve Kırklareli’nde yaygın şekilde yetiştirilir.
178
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’de Ayçiçeği Üretiminin İllere Göre Dağılışı (TÜİK)
Zeytin
• Akdeniz ikliminde yetişebilen en önemli tarım ürünlerinden biridir.
• Hem sofralık hem de yağlık olarak üretilmektedir.
• Yaz kuraklığına dayanıklıdır.
• Kış ılıklığı istediği için kar ve don olaylarından olumsuz etkilenir.
• Marmara Bölgesi’nde ise sofralık zeytin üretimi yapılır.
• Manisa, Aydın, Bursa, Balıkesir, İzmir, Hatay, Gaziantep ve Mersin zeytin
üretiminde ön plana çıkan illerdir.
179
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Yer fıstığı
COĞRAFYA
180
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3.3.4.Meyveler
COĞRAFYA
Üzüm
• Türkiye’de üretim alanı en yaygın yetiştirilen ürünlerden biridir.
• İklim ile toprak özellikleri yönünden çok seçici değildir.
• Üzüm üretimi, Manisa, Denizli ve İzmir çevresindeki ovalarda yaygın ola-
rak yapılır.
• Güneydoğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi (Ürgüp - Göreme
çevresinde) üretimin yoğun olarak yapıldığı diğer bölgelerimizdir.
• Türkiye, dünya kuru üzüm üretiminde birinci sırada yer alır.
İncir
• Anavatanı Anadolu’dur.
• İncir, yüksek sıcaklık isteyen soğuğa ve don olaylarına karşı dayanıksız bir
meyvedir.
• Ülkemizin tüm kıyı şeridi boyunca ve İç bölgelerde alçak yerlerde üretimi
yapılır.
• En çok Büyük ve Küçük Menderes havzalarında üretimi yapılır.(Aydın Ger-
mencik)
• Taze ve kuru incir üretimi ve ihracatında dünyada birinci sırada yer alan
ülkemiz Dünya incir üretiminin 1/4’ünü karşılamaktadır.
Turunçgiller
• Narenciye adı da verilen bu ürünler, portakal, limon, mandalina, greyfurt ve
turunçtan oluşur.
• Kış ılıklığı isteyen turunçgiller, yağışın yeterli olmadığı yaz aylarında sulama-
ya ihtiyaç duyar.
• Akdeniz ve Ege Bölgesi kıyılarında yaygındır.
• Üretimin % 62’si Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesiminden, sağlanır.
181
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Elma
COĞRAFYA
182
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Seracılığın en yoğun yapıldığı bölge kış sıcaklığının yüksek olmasından do-
lay Akdeniz Bölgesi’dir.
Uygulama
Aşağıdaki haritalarda Türkiye’de yetiştirilen zeytin, şeker pancarı, üzüm, çay, yer
fıstığı ve ayçiçeği üretiminin illere göre dağılışı gösterilmiştir (TÜİK, 2019).
Haritaları inceleyerek verilen ürünlerin hangi iklim koşullarında yetiştiğini
belirtiniz.
Cevap:
Zeytin: Akdeniz İklimi Şeker Pancarı: Ilıman karasal Üzüm: Akdeniz, Ilıman
İklim karasal İklim
Çay: Karadeniz İklimi Yer Fıstığı: Akdeniz İklimi Ayçiçeği: Ilıman karasal
İklim
183
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
184
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Türkiye’nin bazı bölgeleri ve bu bölgelerde yetiştirilen en önemli tarım ürün-
leri aşağıdakilerin hangisinde yanlış eşleştirilmiştir?
A) Ege Bölgesi - Muz
B) İç Anadolu Bölgesi - Buğday
C) Karadeniz Bölgesi - Fındık
D) Marmara bölgesi – Ayçiçeği
E) Güneydoğu Anadolu-Antep fıstığı
Cevap: A
Örnek
Modern tarımın uygulandığı coğrafi bölgeler aşağıdakilerin hangisinde doğ-
ru olarak bir arada verilmiştir?
A) İç Anadolu - Ege - Marmara
B) Marmara - Doğu Anadolu – Ege
C) Ege - Akdeniz – Marmara
D) Akdeniz -İç Anadolu – Ege
E) Doğu Anadolu-Ege-Marmara
Cevap: C
185
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1. Nadas tarımı ile ilgili olarak; aşağı- 4. Aşağıdakilerden hangisi nemli ik-
dakilerden hangisi söylenir? lim bölgelerinde yetiştirilmeye uy-
I. Yıllık yağış miktarının az olduğu yer- gun bir bitkidir?
lerde yapılır. A) Mısır
II. Doğal faktörlere bağlı olarak yapılan B) Muz
tarımsal faaliyettir. C) Buğday
III. GAP sonucunda Şanlıurfa’da nada- D) Pamuk
sa bırakılan alanlar azalmıştır.
E) Mercimek
A) Yalnız I
B) Yalnız II
5. Karadeniz Bölgesi’nde yetiştirilen
C) I ve III başlıca tarımsal ürünler aşağıdakile-
D) I, II ve III rin hangisinde bir arada verilmiştir?
E) Yalnız III A) Kenevir, Arpa, Fındık, Çay
B) Fındık, Mısır, Pancar, Tütün
2. Yetişme ve olgunlaşma dönemin- C) Pirinç, Çay, Mısır, Fındık
de suya en az ihtiyaç duyan bitki D) Buğday Sarımsak, Tütün, Çay, İnci
aşağıdakilerden hangisidir?
E) Mısır, Pancar, Tütün, Arpa
A) Pirinç
B) Sebze
C) Mercimek
D) Şekerpancarı
E) Portakal
Cevap Anahtarı:
1)D 2)C 3)D 4)A 5)C
186
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
187
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
188
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE HAYVANCILIK
COĞRAFYA
• Türkiye’de hayvancılık, tarım sektörü içinde önemli bir yere sahiptir.
• Türkiye, tür ve ırklarına göre hayvan sayısı bakımından zengin bir ülkedir.
• Hayvansal üretimin daha verimli hâle gelebilmesi için mera hayvancılığından ahır
hayvancılığına geçilmelidir.
• Meralarda otlatılan hayvanların ahır veya ağıllarda kaba yemle beslenmesine mera
(otlak) hayvancılığı denir.
• Ahırlarda genellikle yapay yemlerin kullanılmasıyla yürütülen hayvancılık faaliyetine
de besi hayvancılığı denir.
• Türkiye’de hayvansal üretimde görülen düşük verimin nedeni, yerli hayvan ırklarına
ait et ve süt veriminin düşük olmasıdır.
• Ülkemizde hayvancılık; küçükbaş, büyükbaş, diğer hayvancılık faaliyetleri
ile kümes hayvancılığı olmak üzere dört grupta sınıflandırılmaktadır.
Hayvancılık Faaliyetleri
1. Küçükbaş Hayvancılık
• Türkiye’de doğal ortam koşulları ve sosyoekonomik nedenlere bağlı olarak küçük-
baş hayvan sayısı çoktur.
Koyun
• İç kesimlerde etkili olan yarı kurak iklim koşulları ile bozkır bitki örtüsünün varlı-
ğı, koyun yetiştiriciliğinin yaygın olarak yapılmasına imkân sağlamaktadır.
• Türkiye’de koyun ırkları; Marmara’nın güneyinde Karacabey merinosu,
Anadolu’nun batısında kıvırcık, iç ve doğu kesimlerde mor karaman,
Orta Anadolu’nun batısında da dağlıç şeklinde dağılış göstermektedir.
189
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
2. Büyükbaş Hayvancılık
• Yazların serin ve yağışlı geçtiği, çayır bitki örtüsünün yaygın olduğu Kuzeydoğu
Anadolu önemli sığır yetiştirme alanıdır. Mera hayvancılığı şeklinde yapılır.
• Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu’da ise sığır yetiştiriciliği ahır hayvan-
cılığı şeklinde yapılmaktadır.
190
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3. Kümes Hayvanları
COĞRAFYA
• Eti ve yumurtası için beslenen tavuk, hindi, kaz, ördek gibi kanatlı hayvanlar
kümes hayvanları olarak adlandırılır.
• Genel olarak ülkedeki kümes hayvanlarının sayısında artış gözlenmektedir. Bolu,
Sakarya, Balıkesir ve Manisa tavuk yetiştiriciliğinin en fazla olduğu yerlerdir.
• Kümes hayvancılığı tüketim merkezlerine yakın olduğu için büyük şehirlerin etra-
fında gelişmiştir.
4. İpek Böcekçİlİğİ
• Dut ağacının bulunduğu her yerde yapılabilir.
• Diyarbakır, Şanlıurfa, Antalya ve Bursa ipek böcekçiliğinin en fazla yapıl-
dığı yerlerdir.
• Son yıllarda yapay ipek üretiminin artmasına bağlı olarak Türkiye’de ipek
böceği yetiştiriciliği azalmıştır.
5. Arıcılık
• Bal ve bal mumu üretmek amacıyla Türkiye’nin çoğu yerinde yapılmaktadır.
• Farklı iklim tiplerinin görüldüğü Türkiye, zengin ve çeşitlilik gösteren bitki ör-
tüsüne sahiptir.
• Arıcılık faaliyetleri sonucu bal, bal mumu, arı sütü, arı zehiri, polen, propolis
gibi sağlık ve beslenme açısından son derece değerli ürünler elde edilmek-
tedir.
• Kars, Bitlis, Hakkâri, Rize, Ordu, Ankara, Muğla, Erzurum ve Konya arıcı-
lık faaliyetleri sonucu üretilen ballarıyla ülke genelinde ön plana çıkan illerdir.
191
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
6. Su Ürünleri
COĞRAFYA
Uygulama
192
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Hangi tarım ürününün en çok yetiştirildiği yerlerde küçükbaş hayvancılık
yaygındır?
A) Zeytin B) Pamuk C) Buğday
D) Üzüm E) Tütün
Cevap: C
193
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
194
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
195
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
196
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Yer kabuğunun derinliklerinde bulunan ve ekonomik değer taşıyan mineral-
lere maden denir.
• Maden yatağında bulunan ve henüz işlenmemiş toplam maden miktarına re-
zerv denir.
• Maden yatağından çıkarılan taş ve toprakla karışık maden miktarına tuve-
nan denir.
• Maden yatağından çıkarılan mineral maddenin taş ve topraktan ayrıldıktan
sonra elde edilen net maden miktarına da tenör denir.
• Türkiye, yer altı kaynaklarının çeşitliliği bakımından zengin bir ülkedir. Bu-
nun başlıca nedeni, ülke arazisinin oluşumu ve şekillenmesinde volkanizma
ve dağ oluşumu hareketlerinin etkili olmasıdır.
• Maden çeşitliliği bakımından dünyada ilk beş ülke arasında yer alan ülke-
mizin sahip olduğu maden yatakları düşük rezervli ve dağınık hâlde olduğu
için madencilik faaliyetleri olumsuz yönde etkilenmektedir.
• Türkiye’de madencilik alanında ilk sistemli ve geniş çaplı araştırma, 1935
yılında Etibank ile Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünün (MTA) kurulması
ile başlamıştır.
Bir maden yatağının işletmeye açılması için gerekli şartlar:
a) Metal oranının yüksek olması,
b) Maden rezervinin fazla olması,
c) Ulaşım imkânlarının iyi olması,
ç) Madenin sanayide kullanılabilir olması gerekir.
Madenler
197
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Bor mineralleri
COĞRAFYA
• Bor minerallerinin kullanım alanı oldukça yaygındır. Roket ve jet yakıtları ile
enerji üretiminin yanı sıra cam, cam yünü, porselen, hijyen ve temizlik ürünle-
ri, fotoğrafçılık, çimento, ilaç ve boya sanayii bu madenin kullanıldığı başlıca
alanlardır.
• Türkiye, sahip olduğu yaklaşık 3,2 milyar tonluk bor mineralleri rezervi ile
dünyadaki toplam rezervin yaklaşık %72’sini elinde bulundurmaktadır.
• Kırka (Eskişehir), Bigadiç (Balıkesir), Kestelek (Bursa) ve Emet (Kütah-
ya) Türkiye’de bilinen bor yataklarıdır.
Demir
• Demir-çelik sanayisinin ham maddesi ve tüm metaller içinde en çok kullanı-
lanıdır.
• Gemi yapımının yanı sıra otomotiv ve inşaat sektöründe kullanılmaktadır.
• Başlıca demir yatakları; Divriği (Sivas), Hasançelebi (Malatya), Avnik (Bin-
göl), Feke-Mansurlu (Adana) ve Kesikköprü’de (Kırıkkale) bulunmaktadır.
• İhtiyaç duyulan demir cevheri, üretimi karşılamadığından demirin büyük
bölümü demir cevheri ve hurda demir ithalatı yoluyla karşılanmaktadır.
• Çıkarılan demir cevheri Karabük, Karadeniz Ereğlisi, İskenderun, Kırıkka-
le, Sivas ve İzmir’deki, demir çelik sanayisinde işlenmektedir.
198
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Bakır
COĞRAFYA
• Çok eski çağlardan beri kullanılan yumuşak ve metalik bir madendir.
• Geçmişte süs eşyası ve silah yapımında faydalanılan bakırın kullanım alanı
bugün çok daha fazladır. İyi bir iletken olan bu maden, elektrik santrallerin-
de ve kablo yapımında kullanılır Diğer kullanım alanları; elektrik-elektronik
sanayisi, kaynak işleri, kimya sanayisi, kuyumculuk, boya sanayisi ve
turistik eşya yapımı şeklinde sıralanabilir.
• Türkiye’de bakır madeni; Murgul (Artvin), Çayeli (Rize), Küre (Kastamo-
nu) ve Maden’de (Elâzığ) çıkarılmaktadır.
• Samsun, Murgul ve Maden deki tesislerde işlenmektedir.
• Türkiye bakır madeni üretiminde dünyada yedinci sıradadır.
Krom
• Demir-çelik sanayisinin önemli bir ham maddesidir.
• Paslanmaz çelik yapımında kullanılan krom, bu özelliğinden dolayı metal ve
silah endüstrisi için oldukça önemlidir.
• Ülke genelinde önemli krom yatakları; Guleman Bölgesi, Sivas-Erzincan-
Kop Dağ Bölgesi, Fethiye-Köyceğiz-Denizli Bölgesi, Mersin-Adana-
Kayseri Bölgesi, Bursa-Kütahya-Eskişehir Bölgesi ve İskenderun-
Gaziantep Bölgesi›nde bulunmaktadır.
• Elazığ ve Antalya’da bulunan ferro krom tesislerinde işlemektedir.
199
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Boksit
• Alüminyumun ham maddesi olan boksit; hafif ve dayanıklı olduğundan uçak
sanayisinde, otomobil, ev eşyaları ve elektrik malzemelerinin yapımında kul-
lanılır.
• Seydişehir (Konya), Kokaksu (Zonguldak) ve Payas’ta (Hatay) bulun-
maktadır.
• Çıkarılan boksit, Seydişehir alüminyum tesislerinde işlenmektedir.
200
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’de Bulunan Kurşun Yataklarının Dağılımı (Mta)
Manganez
• Demir-çelik sanayisinde çeliği sertleştirerek sert ve dayanıklı sanayi çeliği
üretimi ile kimya kullanılır.
• Önemli manganez yatakları Tavas’ta (Denizli) yer almaktadır.
Barit
• %85-90’ı sondaj sektöründe kullanılmaktadır.
• Suda erimeyen bir maden olduğundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk
sanayinde, sportif eşyalarda (bowling, golf ve tenis topları) kaymayı önleyici
malzemelerin yapımında kullanılır.
• Ülkemizde barit madeni; Alanya ve Gazipaşa (Antalya), Elbistan (Kahra-
manmaraş), Çanakkale, Eskişehir, Giresun ve Muş’ta bulunmaktadır.
201
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Fosfat
COĞRAFYA
• %85’i gübre olarak %15’i de yem, gıda, deterjan, alaşım metalürjisi, kâğıt,
kibrit, harp ve kimya sanayilerinde kullanılmaktadır.
• Türkiye’deki fosfat yatakları Mazıdağı (Mardin), Adıyaman, Bingöl, Şanlı-
urfa ve Bitlis’te yer almaktadır.
• Mazıdağı fosfat işletmelerinde değerlendirilir.
Tuz
• Tuzun önemli kullanım alanları; insan gıdası, hayvan beslenmesi, dericilik,
konservecilik, kimya sanayisi ve buzlanmaya karşı kara yollarının tuzlanması
şeklinde sıralanabilir.
• Türkiye’de tuz üretiminin %28’i Çamaltı’nda (İzmir) deniz suyundan, %64’ü
Tuz Gölü, Seyfe Gölü ve Palas Gölü’nden, kalanı da kaya tuzu yatakların-
dan karşılanmaktadır.
• Türkiye’nin önemli kaya tuzu yatakları Çankırı, Gülşehir (Nevşehir), Yer-
köy (Yozgat) ve Tuzluca’da (Iğdır) bulunmaktır.
Lüle Taşı
• Genellikle beyaz veya pembe-kırmızı renklerde, hafif ve parlak yüzeyli olup
süs eşyası, takı ve pipo gibi eşyaların yapımında kullanılır.
• Dünyanın birçok yerinde bulunabilen bu taş Türkiye’de Eskişehir ve civa-
rında çıkarılıp işlenmektedir.
202
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Oltu Taşı
COĞRAFYA
• Genellikle siyah renkte, bazen de kahverengi olup küçük süs eşyaları ve tes-
pih yapımında kullanılan değerli bir taştır .
• Topraktan ilk çıktığında yumuşak olan oltu taşı hava ile temas ettiğinde sert-
leşir. Kullanıldıkça parlayan bu taş, Erzurum’un Oltu ilçesinde çıkarılıp iş-
lenmektedir.
Mermer Yatakları
• Kireç taşının başkalaşım geçirmesi sonucu oluşur Türkiye, yaklaşık 5,1 mil-
yar m³lük rezervi ile dünyanın önemli mermer üreticileri arasında yer almak-
tadır.
• Marmara Adası (Balıkesir), Balıkesir, Bursa, Bilecik, Muğla, Afyon, Bur-
dur ve Denizli mermer yataklarının bulunduğu başlıca illerdir.
Volfram (Tugsten)
• Çok sert olması nedeniyle özel sanayi çeliği olarak iş makineleri, uçak,
demiryolu ve gemi yapımı yanında, ampullerde enerjiyi ışığa çevirmede
kullanılır.
• Bursa Uludağ’da çıkarılıp işletilmektedir fakat son yıllarda üretimi durmuştur.
Enerji Kaynakları
203
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Taş kömürü
COĞRAFYA
204
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Nükleer Enerji
COĞRAFYA
• Nükleer santrallerde uranyum atom çekirdeklerinin parçalanması sonucu
açığa çıkan enerjidir.
• Türkiye, Akkuyu (Mersin) ve Sinop’ta nükleer santral kurmak için
çalışmalara başlamıştır.
• Türkiye’nin en önemli toryum yatağı Sivrihisar’dadır. (Eskişehir)
Su gücü (hidroelektrik) Enerjisi
• Yenilenebilir temiz enerji kaynaklarındandır.
• Türkiye’nin yüksek ve engebeli olması, hidroelektrik potansiyelinin yük-
sek olmasını sağlamıştır.
• Türkiye, sahip olduğu su kaynaklarına ait potansiyelin henüz tamamını kul-
lanamamaktadır.
Güneş Enerjisi
• Çevre temizliğine olan katkısından dolayı fosil yakıtlara alternatif bir enerji
kaynağıdır.
• Günümüzde konut, iş yeri ve seraların ısıtılması, sıcak su temini, tarım ürün-
lerinin kurutulması gibi birçok alanda kullanılan bu enerji kaynağı elektrik
enerjisine çevrilebilmektedir.
• Bu enerji üretimine önem veren Türkiye’de son yıllarda güneş santrallerinde
önemli bir artış söz konusudur.
• İç ve güney kesimlerde oldukça yaygındır (Kayseri, Konya, Balıkesir, De-
nizli, Mersin).
Rüzgâr Enerjisi
• Rüzgâr enerjisi, çevreyi kirletmeyen temiz ve tükenmez bir enerji kaynağıdır.
• Bu enerjinin en büyük dezavantajı rüzgârın değişken karakterli olmasıdır.
• Rüzgâr enerjisinden özellikle Balıkesir, İzmir, Manisa, Hatay, Osmaniye,
İstanbul ve Çanakkale illerinde elektrik üretme amaçlı yararlanılmaktadır.
Jeotermal enerji
• Yer altı suyu sıcaklığına bağlı olarak elektrik üretiminin yanı sıra konut ve se-
raların ısıtılması, termal turizm ve endüstri gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
• İlk işletmeye açılan jeotermal santrali (kuyu) Sarayköy (Denizli)’dedir.
Biyokütle
• Sürdürülebilme, kolay bulunabilme, çevreye zarar vermeme gibi önemli
avantajlara sahip olan yenilenebilir enerji kaynağıdır.
• Biyokütle enerjisi, bitki ve hayvan atıklarının uygun teknoloji ve yöntemler
kullanılarak enerjiye dönüştürülmesi ile elde edilir.
205
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Örneğin odun, tarımsal atıklar (saman, mısır koçanları, pamuk atıkları vb.),
COĞRAFYA
Uygulama
206
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap:
COĞRAFYA
a) Bandırma (Balıkesir), b) Divriği (Sivas), c) Çamaltı (İzmir), ç) Küre (Kastamonu),
d) Mazıdağı (Mardin) e) Guleman (Elazığ) f) Eskişehir g) Seydişehir (Konya),
ğ) Marmara Adası (Balıkesir), h-Zonguldak ı) Afşin-Elbistani-Keban (Elazığ),
j) Ödemiş (İzmir) k) Demirci (Manisa)
Örnek
Karabük ve Ereğli Demir Çelik Fabrikası Türkiye’nin kuzeyinde yer alan
önemli bir sanayi bölgesidir. Bu bölgede sanayinin gelişmesinde etkili olan
başlıca faktör aşağıdakilerden hangisidir?
A) İklim koşullarının elverişli olması
B) Yeryüzü şekillerinin sade olması
C) Taş kömürü yataklarının bulunması
D) Orman bitki örtüsünün bulunması
E) Pazar koşullarının gelişmiş olması
Cevap: C
Örnek
I. Metalurji sanayisinde paslanmaz çelik yapımında kullanılmaktadır.
II. Elektrik-elektronik sanayisinde kullanılmaktadır.
III. Akü imalatında kullanılmaktadır.
Yukarıda kullanım alanları verilen madenler sırasıyla hangi seçenekte doğru
olarak verilmiştir?
I II III
A) Bor Bakır Kurşun-çinko
B) Bakır Bor Kurşun-çinko
C. Demir Bor Cıva
D. Demir Bakır Feldspat
E. Krom Bakır Kurşun-çinko
Cevap: E
207
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap Anahtarı:
1)B 2)E 3)C 4)D 5)B
208
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
209
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
210
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE SANAYİ
COĞRAFYA
• Sanayi, farklı ham maddelerin ve yarı işlenmiş ürünlerin fabrikalarda
işlenerek kullanılabilir (imal edilmiş) hâle getirilmesi faaliyetidir.
• Türkiye’de sanayi faaliyetlerinin dağılışını etkileyen başlıca faktörler; ham
madde, enerji kaynakları, sermaye, iş gücü, ulaşım ve pazardır.
Hammadde
Ulaşım Sermaye
Pazar İşgücü
Enerji
Ham madde
• Modern sanayide ham maddeye duyulan ihtiyacın fazla olmasının yanı sıra
bazı ham maddelerin çabuk bozulabilir olması, sanayi tesislerinin ham mad-
de kaynaklarına yakın yerlerde kurulmasını zorunlu kılmaktadır.
Enerji
• Sanayi kollarının enerji istekleri birbirinden farklıdır. Demir-çelik sanayisinde
ısı elde etmek için kullanılan enerji, birçok sanayi kolunda makineleri çalıştır-
mak için elektrik enerjisi olarak kullanılır.
• Günümüzde elektrik enerjisinin çok uzaklara kadar iletilebilmesi, enerji faktö-
rünün sanayi tesislerinin dağılışına olan etkisini azaltmıştır.
Sermaye
• Sanayi tesislerinin kuruluşu, üretime hizmet eden araç gereçlerin alımı, ham
madde satın alınması ve çalışanlara ait ücretlerin ödenmesi için gerekli olan
birikime denir.
211
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İş gücü
COĞRAFYA
212
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Gıda Sanayisi
• Unlu mamuller sanayisi ham madde olarak tahılları işlemektedir.
• Bu sanayi tesislerinde un, ekmek, bisküvi ve makarna gibi mamul maddeler
üretilir.
• Ülke genelinde görülen un ve unlu gıda sanayi tesisleri özellikle Orta Anado-
lu’da yoğunlaşmaktadır.
• Şeker sanayisine dönük faaliyet, 1926 yılında Alpullu (Kırklareli) Şeker
Fabrikası’nın kurulmasıyla başlamıştır. Şeker pancarı tarımının yoğunlaştığı
iç bölgelerde bugün özel ve kamuya ait 33 adet şeker fabrikası bulunmak-
tadır.
• Et ve et ürünleri sanayisi, 1952 yılında Et ve Balık Kurumunun kurulması ile
başlamıştır.
• Bu üretimde Konya, İzmir, Erzurum, Balıkesir ve Kars ön plana çıkan iller
olarak dikkat çekmektedir.
• Tavuk eti işleyen tesisler büyükşehirlerin çevresinde toplanırken su ürünleri
işleyen tesislerin başlıcaları Çanakkale, Trabzon ve İzmir illerinde yer almak-
tadır.
• Bitkisel yağ fabrikalarının dağılışına bakıldığında ham maddeye yakınlığın
ön planda olduğu görülmektedir.
• Ayçiçeği yağı fabrikaları Edirne ve Tekirdağ’da zeytinyağı fabrikaları Edre-
mit, Ayvalık ve Gemlik’te, mısır ve soya yağı fabrikaları Adana’da yay-
gındır. Ayrıca Adana, İzmir ve İstanbul’da margarin yağı üreten tesisler
bulunmaktadır.
• Türkiye’de çay sanayisi, çay tarımının yapıldığı Doğu Karadeniz kıyı
kuşağında özelikle Rize çevresinde gelişmiştir.
213
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Pamuklu dokuma ve pamuk ipliği tesisleri; Adana, İzmir, Denizli, Aydın, An-
talya, Manisa, Gaziantep gibi illerde ham maddeye bağlı olarak kurulmuş-
tur.
• İstanbul, Bursa ve Kayseri gibi illerde ise bu sanayi kolunun gelişmesi ham
madde temininin kolay olmasından kaynaklanmaktadır.
• İstanbul, Kocaeli (Hereke), Bursa, İzmir, Manisa, Uşak, Isparta, Kayse-
ri ve Gaziantep yünlü dokuma sanayisinin geliştiği başlıca merkezlerdir.
• Türkiye’nin geleneksel el sanatlarından olan halıcılık ve kilimcilik; Isparta,
Kayseri (Bünyan), Manisa (Demirci, Gördes, Kula), Kocaeli (Hereke),
Uşak gibi merkezlerde yapılmaktadır. El yapımı halı ve kilimler yurt dışına
ihraç edilmektedir.
• Ülkemizde tekstil, hazır giyim ve örme sanayisi; genellikle pazar ve ulaşım
koşullarına bağlı olarak İstanbul, İzmit, Bursa, İzmir, Ankara ve Adana
gibi büyük şehirlerde gelişmiştir.
• Deri sanayisi ise başta İstanbul olmak üzere İzmir, Bursa, Bolu, Uşak ve
Tekirdağ’da gelişmiştir.
Türkiye’de Faaliyet Gösteren Dokuma, Giyim ve Deri Sanayisi (Doğanay, H., 2016)
214
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Türkiye’de Yer Alan Orman Ürünleri ve Mobilya Sanayisi (Doğanay, H., 2016)
Kimya Sanayisi
• Birçok ham madde kullanılarak çok sayıda ürün elde edilmektedir.
• Türkiye’de bulunan petrol rafinerileri; İpraş (İzmit-Görsel 2.132), Aliağa
(İzmir), Orta Anadolu’dur.
• Kimya sanayisinin bir kolu olan ilaç sanayisi, başta İstanbul olmak üzere
Kocaeli ve Tekirdağ’da gelişmiştir.
• Sabun ve deterjan üretimi de kimya sanayisinin bir faaliyet koludur. İstanbul,
İzmir, İzmit, Balıkesir ve Gaziantep sabun ve deterjan üreten tesislerin bu-
lunduğu söylenebilir.
• Türkiye’de gübre üreten tesisler Bandırma (Balıkesir), Aliağa (İzmir), Koca-
eli, İskenderun, Ceyhan (Adana), Mersin, Kütahya, Gemlik (Bursa) ve Sam-
sun’da bulunmaktadır.
215
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Çimento, tuğla, kiremit, cam ve cam ürünleri, kireç, alçı ve seramik eşya şeklin-
de sıralanabilir.
Tuğla ve kiremit sanayisinin gelişmesini sağlamıştır. Eskişehir, Kütahya, Afyon-
karahisar, Uşak, Tokat, Manisa ve İzmir bu fabrikalardandır.
Seramik, porselen ve fayans üretiminde ana ham madde kil, kaolin, feldspat ve
kuvars kumudur. Seramik ve porselenden elde edilen ürünlerin de ihracatta yer
aldığı görülmektedir. Çan (Çanakkale), Bozüyük ve Söğüt (Bilecik), Kütahya,
İstanbul, İzmir ve Eskişehir
Türkiye’de Taş Ve Toprağa Dayalı Sanayi Faaliyetlerinin Bulunduğu Yerler (Doğanay, H., 2016)
• Türkiye’nin başlıca maden işleme tesisleri; demir, bakır, krom, boksit, ku-
şun-çinko ve bor mineralleri madenlerine bağlı olarak kurulmuştur.
Makine Sanayisi
• Ulaşım araçları yapımı, elektrikli makinelerin imalatı, tarım aletleri yapımı,
savunma sanayisine ait araçların imalatı gibi kollardan oluşmaktadır.
• İlk yerli Türk otomobili, Devrim adıyla Eskişehir Lokomotif ve Motor En-
düstri Tesisleri’nde imal edilmiştir.
• Türkiye’de günümüzde Bursa, İzmir, İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’da oto-
mobil ve yük taşıtları üreten fabrikalar bulunmaktadır. Otomotiv sektörü, Tür-
kiye’nin ihracatında önemli bir paya sahiptir.
216
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
İzmir, Ankara ve Kayseri’de gelişmiştir. Lokomotif üretimi Adapazarı,
Eskişehir ve Sivas’ta; ray bakım tesisleri yer alır.
• Türkiye’de en önemli tersaneler, İstanbul ile İzmit arasında yer
almaktadır. Gölcük, Tuzla, Pendik ve Haliç bu tersanelerden bazılarıdır.
• Türkiye’de birçok sanayi kuruluşunda kullanılan makineler, elektrikli
aletler, küçük ev eşyaları ve özellikle de beyaz eşya sanayisinin geliştiği
görülmektedir. İstanbul, Ankara, İzmir, Manisa, Bursa ve Gaziantep bahse-
dilen sanayi tesislerinin ön plana çıktığı illerdir.
Savunma Sanayi
• Türkiye’de savunma sanayii oldukça önemli bir yere sahiptir. Makine
Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), Askerî Elektronik Sanayii (ASELSAN),
Askerî Pil Sanayii (ASPİLSAN), Hava Elektronik Sanayii (HAVELSAN) sa-
vunma sanayisinin başlıca kurumlarıdır. Türkiye’de ilk silah fabrikası
Kırıkkale’de kurulmuştur.
217
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
DOKUMA SANAYİ
Pamuklu Dokuma Şanlıurfa, Aydın, Hatay
Yünlü Dokuma Bursa, Kayseri, Hereke, Uşak
İpekli Dokuma İstanbul, Bursa, Gemlik
Isparta, Uşak, Gördes, Demirci, Kula, Bünyan,
Halı Kilim Battaniye
Kayseri, Lâdik, Hereke
Deri işleme İstanbul, İzmir, Kayseri, Erzurum, Erzincan, Van.
TAŞA TOPRAĞA DAYALI SANAYİ
Tuğla Kiremit Eskişehir, Manisa, Kütahya, Aydın Çorum, Tokat.
Şişe-Cam fabrikaları İstanbul, Sinop, Kırklareli, Mersin.
MADEN SANAYİSİ
Bor Bandırma, Emet, Kırka.
Bakır Samsun, Murgul, Ergani.
Ferrokrom Antalya, Elâzığ.
Karabük, Ereğli, İskenderun, İzmir, Sivas,
Demir-Çelik
Kırıkkale.
ORMAN SANAYİSİ
Mobilya Ankara, İstanbul, Bursa, Kayseri.
Zonguldak-Çaycuma, Giresun-Aksu, Muğla-
Kâğıt fabrikaları Dalaman, Balıkesir, Kastamonu-Taşköprü, Silifke-
SEKA.
Türkiye’de Sanayi Kollarının Coğrafi Dağılışı
218
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Yer altından çıkarılan madenlerin fabrikalarda işlenerek demir, bakır gibi saf hâle
getirilerek işlemesine maden işleme sanayisi (metalürji) denir. Maden işleme
tesisleri genellikle büyük sanayi tesislerinden oluşmaktadır. Türkiye’nin başlıca
maden işleme tesisleri; demir, bakır, krom, boksit, kurşun-çinko ve bor mineralleri
madenlerine baglı olarak oluşturulmuştur.
Buna göre haritada numaralandırılmış yerlerle aşagıda verilen maden işleme
tesislerini eşleştiriniz.
......Ergani Bakır İşletmeleri (Maden / Elazığ) ......Karabük Demir çelik Fabrikası (Karabük)
......Samsun Bakır İzabe Tesisleri (Samsun) ......Eregli Demir Çelik Fabrikası (Eregli / onguld.)
......Murgul Bakır İzabe Tesisleri (Artvin) ......İskenderun Demir Çelik Fabrikası (Iskenderun)
Cevap:
9
......Ergani Bakır İşletmeleri (Maden / Elazığ) 12
......Karabük Demir çelik Fabrikası (Karabük)
1
......Samsun Bakır İzabe Tesisleri (Samsun) 2
......Eregli Demir Çelik Fabrikası (Eregli / onguld.)
4
......Murgul Bakır İzabe Tesisleri (Artvin) 7
......İskenderun Demir Çelik Fabrikası (Iskenderun)
8
......Bandırma Bor ve Asit Fabrikaları (Balıkesir) 6
......Antalya Ferro-Krom Tesisleri (Antalya)
5
......Kırka Bor İşletmesi (Seyitgazi / Eskişehir) 11
......Elazığ Ferro-Krom Tesisleri (Elazıg)
3
......Elazıg Kurşun-Çinko İşletmeleri (Elazığ) 10
......Seydişehir Alüminyum Tesisleri (Konya)
219
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Örnek
Aşağıdaki sanayi kollarından hangisinin hammaddesi daha çok tarıma da-
yalıdır?
A) Cam
B) Çimento
C) Dokuma
D) Seramik
E) Kimya
Cevap: C
220
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1. Aşağıdaki sanayi kuruluşlarından 4. Hammadde bakımından dışarıya
hangisi Karadeniz bölgesinde yok- en çok bağımlı olduğumuz sanayi
tur? kuruluşu aşağıdakilerden hangisi-
A) Petrol rafinerisi dir?
B) Cam fabrikası A) Otomotiv
C) Bakır fabrikası B) Metalürji
D) Demir-çelik fabrikası C) Besin
E) Sigara fabrikası D) Tütün
E) Çimento sanayi
2. Aşağıdaki sanayi kuruluşlarından
hangisinin dağılımında hayvancılı-
ğın etkisi olmamıştır? 5. Kereste, tomruk, kâğıt ve mobil-
ya gibi orman ürünleri endüstrisinin
A) Gübre sanayi
kurulup gelişebilmesi için aşağıdaki
B) Deri sanayi illerden hangisinin doğal koşulları
C) Et ve süt ürünleri elverişli değildir?
D) Halı ve kilim dokuma A) Hatay
E) İpekli dokuma B) Kastamonu
C) Bartın
3. GAP projesi ile Güneydoğu Ana- D) Sivas
dolu Bölgesinde birçok sanayi ala-
E) Giresun
nında gelişme göstermesi beklen-
mektedir. GAP ve bölgenin diğer
özellikleri düşünüldüğünde, bu böl-
gemizde aşağıdaki sanayi dalların-
dan hangisinde yakın zamanda ge-
lişme beklenemez?
A) Kâğıt
B) Dokuma
C) Çimento
D) Petro-Kimya
E) Gıda sanayi
Cevap Anahtarı:
1)A 2)A 3)A 4)B 5)D
221
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
222
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE ULAŞIM
COĞRAFYA
• Ulaşım, mal ve hizmetlerin bir yerden başka bir yere taşınmasıdır. Ulaşım
altyapısının kurulması ve ulaşım sistemlerinin gelişmesi üzerinde etkili olan
faktörleri; doğal ve beşerî olmak üzere iki başlıkta incelemek mümkündür.
1. Doğal faktörler
1.1. Coğrafi Konum
• Asya ve Avrupa kıtalarının arasında yer alan, Afrika Kıtası’na yakın olan Tür-
kiye sahip olduğu coğrafi konum ile dünyada ulaşımın geliştiği ülkelerden biri
olmuştur.
1.2. Yeryüzü şekilleri
Ortalama yükseltisi 1.132 m olan ülkemizin kuzeyinde Kuzey Anadolu Dağla-
rı’nın, güneyinde
Torosların kıyıya paralel uzanması; doğu batı yönünde uzanan bu dağların Do-
ğu Anadolu
Bölgesi’ne doğru birbirine yaklaşması, sıkışarak yükselmesi ulaşımı ve ulaşım
hatlarını etkilemiştir.
Dağ sıralarının uzanışı nedeniyle kıyı ile iç kesimler arasındaki ulaşım, geçitler
sayesinde yapılmaktadır.
1.3. İklim
Türkiye’de özellikle karasal iklimin hakim olduğu Doğu Anadolu Bölgesi’nde yo-
ğun kar yağışı, tipi ve çığ nedeniyle yollar zaman zaman kapanmaktadır.
2. Beşeri faktörler
• Beşerî faktörler arasında ulaşımı etkileyen en önemli unsurlar, nüfus ve
ekonomik faaliyetlerdir.
• Teknolojide meydana gelen gelişmeler ulaşım sistemlerini iyileştirmiş, bu du-
rumda yolcu taşımacılığında güvenlik, konfor ve hız gibi özellikleri beraberin-
de getirmiştir.
223
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
a. Ekonomiye Etkisi
• Türkiye’de ulaşım sistemleri nüfus ve yerleşmeye bağlı olarak gelişir. Yolcu
taşıma kapasitesinin çok olduğu büyük şehirlerde her türlü ulaşım sistemi
mevcuttur.
• Ulaşımın gelişmiş olması madenlerin işlenmesinde ve pazarlanmasında bü-
yük kolaylık sağlamaktadır.
• Doğal ve tarihî güzelliklerin görülmesi ve tanıtılmasında yolların yapılması
önemlidir.
• Tarım ve hayvancılık sektöründe ulaşım sistemleri olmazsa olmazdır. Örne-
ğin Akdeniz bölgesindeki seralarda üretilen sebze ve meyvelerin bozulma-
dan kısa sürede pazar alanına ulaşması gelişmiş ulaşım sistemleri ile yakın-
dan ilgilidir.
b. Yerleşmeye Etkisi
• Gelişmiş şehirlerimizin büyük bir kısmı önemli kavşak noktasında bulunmak-
tadır.
• Bu anlamda Afyon ilimizi örnek olarak verebiliriz. Ege bölgesiyle iç bölgeler
arasındaki bağlantıyı sağlayan ilimiz önemli transit ağlarının geçiş noktasın-
dadır.
• Bir başka örnek Aksaray’dır. Aksaray İç Anadolu, Batı Karadeniz ve
Marmara’yı birbirine bağlayan önemli bir noktada bulunur.
2.2. Türkiye’de Ulaşım Sistemlerinin gelişimi
a. Türkiye’ de Kara Yolu Ulaşımı
• Ülkemizde kara yolu ulaşımı çok eskiye dayanmasına karşın, gelişimi
sanayileşme ile başlar.
• 1950 yılında kurulan Karayolları Genel Müdürlüğü yol yapımı ile ilgili önem-
li çalışmalar yapmıştır.
• 1980 yılından sonra otoban yolların yapımına önem veren ülkemiz, artık bir-
çok bağlantı yollarının çift yönlü olmasıyla daha kolay bir ulaşım sağlamak-
tadır.
• Kuzeyde ve güneyde dağların kıyıya paralel uzanması ulaşımın geçit nok-
taları ile sağlanmasına neden olmaktadır. Kop, Zigana, Ilgaz, Sertavul,
Çubuk, Belen, Gülek Geçitleri kıyı ile iç kesimler arasındaki bağlantıyı
sağlamaktadır.
• Otoyollar; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana gibi büyükşehirlerimizin
civarında hizmet veren, ülkemizin en yoğun trafiğe sahip güzergâhları üze-
rinde bulunmaktadır.
• Son yıllarda otoyol projelerine önemli oranda bütçe ayrılmaktadır. İzmir-İs-
tanbul otoyolu ve Osmangazi Köprüsü bu projelere örnek olarak verilebilir.
224
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• İlk demir yolunun 1856 yılında İzmir-Aydın arasında olduğunu görmekteyiz.
• Cumhuriyet Dönemi’nde inşa edilen ilk demir yolu 1923-1933 yılları arasında
yapılmış ve toplam 1800 km uzunluğa sahiptir.
• Demir yollarının diğer ulaşım sitemlerine göre daha güvenli ve konforlu olma-
sı son yıllarda giderek önemini arttırmıştır.
• Ülkemizdeki demir yollarının uzanışı doğu-batı doğrultuludur.
• Akdeniz kıyı kesiminde Mersin ve İskenderun; Karadeniz’de Samsun ve
Zonguldak; İç Anadolu üzerinden diğer bölgeler bağlantı sağlanmaktadır.
• Son yıllarda Ankara, Eskişehir, Konya, İstanbul ve yapımı devam eden
Sivas hızlı tren hatları ile demir yolu önem kazanmıştır.
• Türkiye’nin ilk hızlı tren seferi, 2009 yılında İstanbul-Ankara hızlı tren hattı-
nın bir parçası olan Ankara-Eskişehir hattında başlamıştır.
• Eskişehir-Pendik bölümü, 25 Temmuz 2014’te tamamlanarak İstanbul-
Ankara yüksek hızlı tren hattı kesintisiz ulaşıma açılmıştır.
• Sanayisi, turizm potansiyeli ve limanıyla ülkemizin üçüncü büyük şehri
olan İzmir ve güzergâhındaki Manisa, Uşak ve Afyonkarahisar’dan An-
kara’ya kısa sürede ulaşmak için başlatılan Ankara-İzmir Yüksek Hızlı
Tren Projesi’nin yapımı devam etmektedir.
• Bütün bunlara ek olarak demir yolu ağı büyük şehirlerdeki metro hizmetleri
ile dikkati çekmektedir. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerde trafik
yoğunluğunun çözümüne katkı sunmaktadır. Marmaray Projesi ile İstan-
bul’da boğazın öbür tarafına geçiş süresi 3dk.ya inmiştir.
225
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• İlk yurt dışı seferi ise 1947 yılında Ankara-İstanbul-Atina hattında gerçek-
COĞRAFYA
leştirilmiştir.
• İstanbul Havalimanı, Karadeniz sahilinde Terkos Gölü’ne yakın Arnavut-
köy-Göktürk-Çatalca kavşağındaki 77 kilometrekarelik alana yapılmıştır.
• İstanbul Havalimanı 150 milyon yolcu kapasitelidir ve 2018’de ticari uçuşlara
başlamıştır.
d. Türkiye’de Deniz yolu Ulaşımı
• Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye, üç kıtanın ana geçiş yolları üzerindeki
konumu nedeniyle transit taşımacılık açısından büyük bir öneme sahiptir.
• Temmuz 1926 tarihinde çıkarılan ‘‘Kabotaj Kanunu’’ Türk denizciliği için bir
dönüm noktası olmuştur.
• Bu kanunla; kıyılarımızda ve iç sularımızda yapılacak tüm faaliyetlerin hakla-
rı Türk gemilerine ve Türk vatandaşlarına verilmiştir.
• Deniz yolları işletmesi, 1937 yılında Denizbank’a; 1939 yılında Devlet Liman-
ları İşletme Umum Müdürlüğü ile Devlet Deniz Yolları ve İşletmeleri Umum
Müdürlüklerine; son olarak 1944’te Devlet Deniz Yolları ve Liman İşletmeleri
Umum Müdürlüğüne verilmiştir.
• Konteyner taşımacılığında önde gelen limanlarımız arasında başı %37’lik
payla İstanbul Ambarlıçekerken İzmir, Mersin ve İstanbul Haydarpaşa liman-
ları da konteyner taşımacılığında önemlidir.
• Ülkemizde uluslararası araç taşımacılığında (Ro-Ro), ilk olarak Haydarpa-
şa-Trieste (Triest, İtalya) ile başlayan Mersin, İzmir bağlantılı Venedik-Tries-
te olarak devam edilmiş sonrasında buna Karadeniz hattı ilave edilmiştir.
• Türkiye’nin uluslararası yolcu taşımacılığında (kruvaziyer) önde gelen liman-
ları, ana kruvaziyer limanı özelliğindeki İstanbul, İzmir, Çeşme, Kuşadası,
Bodrum, Marmaris, Alanya ve Antalya limanlarıdır.
Türkiye’de Dış Ticaret Ulaşım Sistemlerine Göre Dağılımı (Milyar Dolar) 2016 TÜİK
226
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Boru hatları
COĞRAFYA
Tamamı Türkiye’de Yer Alan Ham Petrol Boru Hatları
• Türkiye’de ilk boru hattı, 1967 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı
(TPAO) tarafından Batman-Dörtyol (İskenderun Körfezi) arasında döşenmiş
ve işletmeye açılmıştır.
Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı
• 1976’da Kerkük’te ve Irak’ın diğer sahalarında üretilen petrolün Ceyhan (Yu-
murtalık) Terminali’ne taşınması amacıyla inşa edilmiştir.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı (BTC)
• Azerbaycan ve Hazar Bölgesi’nde üretilecek petrolün güvenli, ekonomik
ve çevre sorunu oluşturmayan bir boru hattı sistemi aracılığıyla Azerbaycan,
Gürcistan üzerinden Ceyhan’a taşınması ve buradan da tankerlerle dünya
pazarına ulaştırılması hedeflenir.
Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattı (ITG)
• Avrupa Birliği INOGATE Programı kapsamında geliştirilen Güney Avrupa
Gaz Ringi’ nin ilk aşaması olarak Türkiye ve Yunanistan doğal gaz hatlarının
bağlanmasını içeren anlaşma 2003’te imzalanmıştır. Böylelikle 2007 yılında
Türkiye’den Yunanistan’a gaz akışı başlamıştır.
Rusya-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı (Batı Hattı)
• Türkiye’ye Bulgaristan sınırından giren boru hattı; Hamitabat, Ambarlı, İs-
tanbul, İzmit, Bursa ve Eskişehir güzergâhını takip ederek Ankara’ya ula-
şır ve bu hat 845 km uzunluğundadır.
İran-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı
• Proje ile başta İran olmak üzere doğudaki kaynaklardan alınacak doğal ga-
zın boru hattı ile Türkiye’ye taşınması amaçlanmıştır. Yaklaşık 1. 491 km
uzunluğundaki hat, Doğubayazıt’tan başlayıp Erzurum, Sivas ve Kayseri
üzerinden Ankara’ya ulaşmaktadır. Hattın bir kolu da Kayseri ve Konya
üzerinden Seydişehir’e ulaşmaktadır.
Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı (BTE)
• BTE, Azerbaycan’ın Hazar Denizi’nde bulunan Şah Deniz sahasından üreti-
len gazı Türkiye’ye taşıyan,690 km uzunluğunda ve 20 milyar metreküp ka-
pasiteye sahip bir hattır. 2005-2007 yılları arasında inşa edilen hat, 2007’den
beri faaliyet göstermektedir.
Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı (BTE)
• BTE, Azerbaycan’ın Hazar Denizi’nde bulunan Şah Deniz sahasından üreti-
len gazı Türkiye’ye taşıyan,690 km uzunluğunda ve 20 milyar metreküp ka-
pasiteye sahip bir hattır. 2005-2007 yılları arasında inşa edilen hat, 2007’den
beri faaliyet göstermektedir.
227
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
228
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
I. Kaçkar Dağları
II. Adapazarı Ovası
III. Haymana Platosu
Yukarıda verilen yer şekillerinin hangisinde ulaşım maliyeti diğerlerine göre
daha masraflı olmaktadır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve III E) II ve III
Cevap: A
Örnek
Aşağıda verilenlerden hangisi ulaşımı etkileyen doğal faktörler arasında yer
almaz?
A) Coğrafi konum
B) Stratejik konum
C) Yeryüzü şekilleri
D) İklim koşulları
E) Dağların uzanışı
Cevap: B
229
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
230
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
231
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
232
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE TİCARET
COĞRAFYA
• Ticaret kişi ya da toplumların kazanç sağlamak amacıyla bir yerden bir yere
taşıdıkları her türlü ham ya da işlenmiş mal, hizmet, yiyecek içecek gibi şey-
lerin alım satımını ve değiş tokuşunu kapsayan ekonomik bir etkinliktir.
• Ülkemizdeki ticari yapıyı iç ticaret ve dış ticaret olarak değerlendirmek gerekir.
1. İç Tİcaret
• Türkiye’nin ekonomik yapısı bölgeden bölgeye farklılıklar göstermektedir. Kı-
yıda, sanayi bitkileri, meyve ve sebze üretimi yapılırken iç bölgelerde tahıl ta-
rımı öne çıkmaktadır. Bu farklılıkların ortaya çıkmasında iklimsel değişiklikler
ve yer şekilleri etkili olmaktadır.
• Doğu ve Kuzey Anadolu’da büyükbaş hayvancılık, Orta ve Güneydoğu Ana-
dolu’da küçükbaş hayvancılık, kıyılarda ise balıkçılık öne çıkmaktadır. Bun-
lara ek olarak kümes hayvancılığı, arıcılık ve ipek böcekçiliği de ülkemizde
yapılan diğer hayvancılık faaliyetleridir.
• Türkiye, yer altı kaynakları bakımından zengindir ancak bu kaynakların işle-
tilmesi ve kullanılmasında Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde kalmaktadır.
• Dünyada bor rezervi bakımından üçüncü sırada yer alan ülkemiz, bu made-
nin büyük bir bölümünü ihraç etmektedir.
233
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
234
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1. Nüfusun çoğalması,
COĞRAFYA
2. Ödeme sistemlerinin gelişmesi,
3. Bilgisayar, akıllı telefon kullanımının artması,
4. Genel Ağ kullanımının yaygınlaşması,
5. Elektronik reklam harcamalarının ve yöntemlerinin çeşitlenmesi,
6. Elektronik ticarete karşı olan ön yargıların değişmesi,
7. Güvenlik tedbirlerinin artması ve yasal düzenlemelerin yapılmasıdır.
• Elektronik ticaretin en büyük problemi güvenliktir. Elektronik pazarlarda tüke-
tici, alıcı ya da hedef kitle ile sağlıklı, uzun süreli ve etkili bir iletişim kurabil-
menin en önemli yolu “güven alanı” nı sağlamaktır.
• Genel olarak bilgi vermek üzere; siber saldırıların başlıca tehdit araçları
ve yöntemleri arasında şunlar vardır:
235
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
2. Dış Ticaret
• Ülkeler arası yapılan ticarete dış ticaret denir.
• Dış ticarette mal satma işlemine ihracat (dış satım), mal alma işlemine itha-
lat(dış alım) denir.
• Dış alım giderlerinin dış satım gelirlerinden fazla olması durumuna dış tica-
ret açığı denir. Ekonomik dengelerinde sıkıntı yaşayan ülkeler dış ticaret
açığı verir.
• Dış satım gelirinin dış alım giderlerinden fazla olması durumu dış ticaret
fazlası olarak adlandırılır. Ekonomik gücü yüksek, gelişmiş olan ülkelerin dış
ticaret fazlası vardır.
• Dış ticaret dengesi ise bir ülkenin dış satımdaki gelirleriyle dış alımdaki gi-
derleri arasındaki dengedir.
• Türkiye’nin dış ticaretinde dış alımın
payı dış satımdan fazladır. Bu ne-
denle ticarette giderlerimiz gelirleri-
mizden fazladır.
236
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Ülkemizin dış ticarette sattığı malların içinde oranı her geçen gün azalsa da
COĞRAFYA
tarım ürünleri bulunur. Pamuk, üzüm, incir, fındık, zeytin, sebze-meyve,
baklagiller dış pazarlarda alıcı ile buluşur.
• Krom, bakır, bor, tuz, mermer, kurşun başlıca ihraç ettiğimiz ürünler arasında
yer alır.
• 2017 yılı verilerine göre ihracatta en büyük pay elektrikli cihazlar ve ürün-
ler, makineler, motorlu taşıtlar ile yedek parçalarına aittir.
• 2017 yılı itibarıyla dünya pazarında ithalât payının en çok olduğu ürünler ise
fosil yakıtlar, yağlar, kazanlar, makinalar ve mekanik cihazlardır.
Dünya İhracatında
(milyar dolar)
Dış Ssatım
Sıralaması
Ürün veya Ürün Grubu
237
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
Dünya İthalatında
(milyar dolar)
Sıralaması
Dış Alım
Ürün veya Ürün Grubu
%
Fosil yakıtlar ve yağlar 37,2 2 15.
Kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar 27,1 1 28.
Elektrikli makinalar ve elektronik cihazlar 21,1 2 27.
Kıymetli veya yarı kıymetli taşlar 17,4 3 8.
Motorlu kara taşıtları ile parça ve aksesuarları 17,4 2 20.
Demir ve Çelik 16,7 4 5.
238
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Bir ülkenin idari sınırları içinde olan ülkenin diğer kesimlerinden farklı olarak
dış satıma yönelik bazı ekonomik ayrıcalıkların tanındığı bölgelere serbest
bölge denir. Serbest bölgelerin kurulma amaçları şunlardır:
1. İhracatı desteklemek,
2. Yabancı sermaye girişini teşvik etmek,
3. İşletmeleri ihracata yönlendirmek,
4. Ülkeler arası ticareti desteklemektir.
2.2. Sınır Ticareti
• Komşu iki ülke arasında anlaşmaya dayalı olarak yapılan, bölgesel kalkın-
mayı, istihdamı, bölge halkının ihtiyaçlarını hızlı biçimde gidermeyi amaçla-
maktadır.
Uygulama
Aşağıdaki ifadelerin yanına doğru ise (D) yanlış ise (Y) harfi yazınız.
1. Türkiye’nin ihracatında motorlu kara taşıtları ve elektrikli cihazlar gelir. ( … )
2. Türkiye’ nin en çok dış alım yaptığı sektör fosil yakıtlardır. (…)
3. Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke İtalya’dır. (…)
4. Türkiye’nin ihracatı ithalatından fazladır. (…)
5. Zonguldak Adapazarı Türkiye’nin tarım bölgesidir. (…)
6. Bir ülkenin ithalatı ihracatından fazla ise dış ticaret açığı vardır.(…)
7. Yılın belli zamanlarında faaliyet gösteren sergi niteliğindeki geçici alışveriş sa-
halarına pazar denir. (…)
8. Türkiye’nin en çok dış alım yaptığı ülke Çin’dir.(…)
Cevap:
Aşağıdaki ifadelerin yanına doğru ise (D) yanlış ise (Y) harfi yazınız.
1. Türkiye’nin ihracatında motorlu kara taşıtları ve elektrikli cihazlar gelir.(D)
2. Türkiye’ nin en çok dış alım yaptığı sektör fosil yakıtlardır.(D)
3. Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke İtalya’dır.(Y)
4. Türkiye’nin ihracatı ithalatından fazladır.(Y)
239
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
6. Bir ülkenin ithalatı ihracatından fazla ise dış ticaret açığı vardır.(D)
7. Yılın belli zamanlarında faaliyet gösteren sergi niteliğindeki geçici alışveriş sa-
halarına pazar denir.(Y)
8.Türkiye’nin en çok dış alım yaptığı ülke Çin’dir.(D)
Örnek
- Tarımla uğraşan nüfus fazladır.
- Sadece o yörede yetiştirilen bazı tarım ürünleri ülkenin iç ticaretinde etkili olur.
Yukarıda özellikleri verilen il, aşağıdaki haritada numaralandırılmış yerler-
den hangisidir?
A) I B) II C) III
D) IV E) V
Cevap: A
Örnek
240
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1. Türkiye’nin dış ticaret hacminin Ticaretin gelişmesi için ulaşım ağının
artmasında aşağıdakilerden hangisi- yeterli düzeyde olması gerekmektedir.
nin etkili olduğu söylenemez?
3. Aşağıda verilen illerden hangisin-
A) Fuar organizasyonlarının yapılması de ticaret ulaşıma bağlı olarak geliş-
miştir?
B) Uluslararası ticaret yapan firmaların
varlığı A) Bursa B) Diyarbakır
C) Türkiye’nin yüksek kapasiteli C) Niğde D) Kars
limanlara sahip olması
E) Kars
D) Nüfus yoğunluğunun farklılıklar
göstermesi
E) Sanayinin gelişmiş olması 4. Aşağıda verilenlerin hangisinde ti-
caret diğerlerine göre daha geri kal-
mıştır?
E-ticaret; elektronik ortamda bilgisayar, A) Niğde B) Bursa
cep telefonu gibi mobil cihazların kulla-
nımı yoluyla yapılan bir ticaret türüdür. C) Gaziantep D) İstanbul
Büyük firmalar, e-ticareti destekleyen E) İzmir
yatırımlar yapmaktadır. Böylece her ge-
çen gün sanal ortamda alışveriş yapan
kişilerin sayısı artmaktadır. 5. Verilenlerden hangisi yurt dışına
2. Buna göre müşterilerin alışverişte ihraç ettiğimiz ürünler arasında yer
e-ticareti tercih etmelerinin sebeple- alamaz?
ri arasında aşağıdakilerden hangisi
A) Canlı hayvan B) Tarım ürünleri
gösterilemez?
C) Maden D) Kahve
A) Zamandan tasarruf sağlanması
E) Motorlu kara taşıtları
B) Alınan ürünlerin garanti kapsamına
girmemesi
C) İstenilen zaman ve mekânda alış- 6. Aşağıda verilen bölgelerin hangi-
veriş yapabilme kolaylığı sinde ticaretin gelişimi farklı bir ne-
dene bağlıdır?
D) Bir ürünü diğer çeşitleriyle kıyas ya-
pabilme imkânı A) Kayseri B) Mersin
E) Satış sonrası müşteri desteği gibi C) İzmir D) Samsun
hizmetlerin varlığı
E) İskenderun
Cevap Anahtarı:
1)D 2)B 3)A 4)A 5)D 6)A
241
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
242
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE TURİZM
COĞRAFYA
1. Türkiye’deki Doğal ve Kültürel Sembollerin Mekân
İlişkisi
1.1. Türkiye’deki Doğal Sembollerin Mekânla İlişkisi
• Peribacaları, Nevşehir’in ününün ülke sınırları dışına çıkmasını sağlamış
doğal bir oluşumdur. Buralara Kapadokya da denir.
Kapadokya Bölgesi
• Volkanik bir dağ olan Erciyes Dağı, Kayseri ilinin popülerliğini artıran önemli
bir doğal semboldür.
• Bolu’ya bağlı Yedigöller, tabiat güzelliğiyle ön plana çıkmaktadır.
• Karstik bir oluşum olan Pamukkale Travertenleri, Denizli ili için doğal bir
semboldür.
243
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
244
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
10. Dilek Yarım Adası 20. İnsuyu 10. Side antik
Mağarası Kenti
245
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
246
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
3. Coğrafi İşaretler
• Coğrafi işaretler herhangi bir ülke, bölge ya da yöre gibi alanlara has ürünle-
rin yerelliğini koruyabilmek adına alınan yasal tedbirlerdir.
• Coğrafi işaret kapsamına alınmış bir ürünün mutlaka en az bir özelliğinin sı-
nırları belirlenmiş bir alandan alınmış olması gerekir.
• Coğrafi işaretlere örnek olarak Afyon kaymağı, Antep baklavası, Bünyan el
halısı, Edremit zeytinyağı, Ege pamuğu, Eskişehir lüle taşı, Gemlik zeytini,
Hatay ipeği, Kütahya çinisi, Mersin tantunisi, Ödemiş patatesi verilebilir.
• Coğrafi işaret uygulaması menşe adı ve mahreç işareti olarak ikiye ayrılır:
3.1. Menşe Adı:
• Tüm özellikleri belli bir yere ait olan ve o yer dışında başka bir yerde bulun-
mayan ürünlerdir. Örneğin Eskişehir’de çıkarılan lüle taşı Türkiye’de sadece
Eskişehir’in bazı ilçelerinde yer alır.
3.2. Mahreç İşareti:
• Üretimi ve işlenmesi gibi süreçlerden en az birinin sınırları belirlenmiş bir
alanda gerçekleştirildiği ürünlerdir.
• Mahreç işaretinde ürün, menşe işareti kadar mekâna bağlı olmamakla birlik-
te ürünün imali esnasında en az bir malzemenin belirlenen bölgeden temin
edilmesi gerekir.
• İnegöl köfte, coğrafi işaretler kapsamında bölge olarak “Türkiye Geneli” nde
kayıtlara geçmiştir.
3.3. Geleneksel Ürün
• Menşe adı ve mahreç işareti kapsamına girmeyen ürünler geleneksel ürün
adı kapsamına girer.
• Geleneksel ürünlerin geleneksel metotlarla ve ham maddelerle üretilmesi ge-
rekir. Lokum, pastırma ve baklava gibi ürünler bu tür ürünlere örnektir.
Coğrafi İşaret Kapsamındaki Bazı Ürünlerin Listesi
• Afyon sucuğu
• Afyon kaymağı
• Antep fıstığı
• Kütahya çinisi
• Edirne tava ciğeri
• Ezine peyniri
247
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
248
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Kış Turizmi
COĞRAFYA
• Türkiye’nin yüksek dağlarla çevrili bir ülke oluşu ve kar örtüsünün yılın büyük
bölümünde mevcut olması kış turizmini geliştirmiştir.
• Isparta-Davraz, Erzurum-Palandöken, Bursa-Uludağ, Bolu-Kartalkaya,
Kocaeli-Kartepe Türkiye’nin önemli kayak merkezlerinden bazılarıdır.
Yayla Turizmi
• Ülkemizde Kuzey Anadolu ve Toros Dağları, yayla turizminin en yaygın oldu-
ğu yerlerdir.
Mağara Turizmi
• Türkiye’de yaklaşık 40 bin mağara bulunmaktadır.
• Ülkemizdeki en uzun mağara, Beyşehir Gölü yakınlarındaki Pınargözü Ma-
ğarası’dır.
• Karain, Kocain ve Yarımburgaz gibi mağaralar da önemli turizm alanlarıdır.
Golf Turizmi
• Türkiye özellikle Antalya başta olmak üzere Muğla ve İstanbul gibi illerdeki
golf tesisleriyle golf turnuvalarının merkezi konumundadır.
• Uluslararası Golf Tur Operatörleri Birliği (IAGTO) tarafından 2008 yılında An-
talya’nın Belek beldesi Avrupa’da “yılın en iyi golf bölgesi” ödülüne layık
görülmüştür.
Yat Turizmi
• Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması, yat turizmi açısından büyük
bir potansiyel oluşturur.
• Ege, Akdeniz, Marmara ve Karadeniz’de yatçıların demirleyecekleri eşsiz
koylar, körfez ve limanlar bulunmaktadır.
• Türkiye’nin en donanımlı yat limanları; Güney Ege ve Akdeniz kıyılarında
İzmir, Kuşadası, Bodrum, Datça, Bozburun, Marmaris, Göcek, Fethiye,
Kemer ve Antalya’da yer almaktadır.
Kongre turizmi
• Türkiye; Asya ve Avrupa’nın birleştiği noktada olması, eşsiz doğal güzellikle-
rinin varlığı, yüksek kapasiteli konaklama olanakları ile toplantı ve organizas-
yon potansiyeline sahiptir.
• Her yıl binlerce insan iş ve kongre amacıyla Türkiye’yi ziyaret etmektedir.
Bununla birlikte;
• ABD, Orta Doğu ülkeleri, Avrupa ve dünyanın pek çok ülkesine günlük tarifeli
seferlerinin oluşu kongre turizminin gelişmesini sağlamıştır.
249
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İnanç Turizmi
• Pek çok kültüre ev sahipliği yapan Türkiye’de geçmişten günümüze üç büyük
semavi dine (Müslümanlık, Hristiyanlık, Musevilik) ait pek çok ibadethane ve
eser bulunmaktadır.
• Türkiye’de 43 ilde inanç turizmine yönelik değerlendirilecek 316 adet dinî
yapının
• 167’si İslam, 129’u Hristiyan, 20 tanesi Musevi dinine aittir.
Dağcılık
• Dağcılık; dağ yürüyüşü, kamp kurma ve tırmanmayı kapsayan bir spordur.
Ülkemizde dağcılık sporuna hizmet eden farklı yükseklikte, çeşitli fauna ve
floraya sahip çok sayıda dağ bulunmaktadır.
• Bunlardan başlıcaları; Ağrı Dağı (Ağrı), Beydağlar (Antalya), Erciyes Dağı
(Kayseri), Bolkar Dağları (Mersin), Aladağlar(Niğde), Kaçkar Sıradağları
(Rize), Munzur Dağı
(Tunceli), Süphan Dağı’dır (Van).
Kıyı Turizmi
• Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili oluşu, deniz sezonunun uzun sür-
mesi, denize girmeye elverişli koy ve körfezlerin çokluğu özellikle Ege ve
Akdeniz’de kıyı turizmini geliştirmiştir.
• Antalya, İzmir, Balıkesir, Muğla ve Çanakkale kıyı turizminin geliştiği
önemli merkezlerdir.
Kültür Turizmi
• Ülkemizin sahip olduğu kültürel zenginlikler, turizm için çok önemlidir. Mimari
yapısı, tarihi, müzik ve giyim tarzının yanı sıra el sanatları ile yöresel yemek-
leri dikkat çekici özelliktedir.
• Son yıllarda yöresel yemek tadımı için ülkemizde birçok il ziyaretçi akınına
uğramaktadır. Özellikle Hatay ve Gaziantep gibi iller mutfaklarıyla ilgi çek-
mektedir.
250
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Türkiye’de turizm politikalarının çevresel, kültürel ve ekonomik alanda pek
çok etkisi vardır.
5.1. Türkiye’de Turizm Politikalarının Çevresel Etkileri
• Türkiye’deki turizm bölgelerinde yerli ve yabancı turist sayısının artmasıyla
turistik tesis ihtiyacının karşılanması için doğal alanların tahribi, aşırı su kul-
lanımı, orman yangınları, trafik, çevre ve ses kirliliği gibi sorunlar yaşanmak-
tadır.
• Turizm alanlarında; ağaçlandırma çalışmalarının yapılması, çevre temizliği-
ne önem verilmesi ve ulaşım ağının geliştirilmesi gibi çevreye katkı sağlayan
pek çok çalışma söz konusudur.
5.2. Türkiye’de Turizm Politikalarının Kültürel Etkileri
• Türkiye, kültürel zenginlikleriyle dünyanın dört bir yanından turistin ilgisini
çeken bir ülkedir. Ülkemizin kültürel mirasını ve evrensel kültürel değerlerini
dünyaya tanıtmak ve gelecek kuşaklara bu değerleri aktarmak için uygula-
nan politikalar ile pek çok reklam ve tanıtım faaliyeti yürütülmektedir.
5.3. Türkiye’de Turizm Politikalarının Ekonomik Etkileri
• 1980 sonrasında çıkarılan Turizm Teşvik Kanunu ile yapılan yatırımların art-
masıyla turizm sektörü çok büyük bir ivme kazanmıştır.
• Bu tarihten günümüze turizm Türkiye için önemli bir döviz girdisi sağlamış ve
dış ticaret açığının kapanmasında büyük pay sahibi olmuştur.
Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Eylem Planı’na göre;
• Turizm politikaları dahilinde 2023’te ülkemize gelecek yabancı turist sayı-
sının 50 milyon, yerli turist sayısının 20 milyon olması beklenirken turizm
gelirinin 50 milyar dolar, turist başına yapılan harcamanın 1000 dolar olması
hedeflenmektedir.
Turizmin Türkiye Ekonomisindeki Yeri
• Türkiye gerek jeopolitik konumu gerekse birçok medeniyete ev sahipliği yap-
mış olmanın bir sonucu olan kültürel ve tarihî zenginliklerinden dolayı büyük
bir turizm potansiyeline sa-
hiptir.
• Turizmin dış ticaret açığını
karşılama payı, 2016 itibarıy-
la yaklaşık %40’tır.
251
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
• Dünya sıralamasında ülkemiz 2016 yılı itibarıyla gelen turist sayısına göre ilk
COĞRAFYA
10’un içindedir. Türkiye ayrıca 2016 yılında ülkelere göre turizm gelirlerinde
22 milyar dolarlık gelirle 14. sırada yer almıştır.
2 ABD 76 2 İspanya 60
3 İspanya 76 3 Tayland 50
4 Çin 59 4 Çin 44
5 İtalya 52 5 Fransa 43
Birleşik
6 36 6 İtalya 40
Krallık
Birleşik
7 Almanya 36 7 40
Krallık
8 Meksika 35 8 Almanya 37
Hong
9 Tayland 33 9 33
Kong
10 Türkiye 31 14 Türkiye 22
2016 Yılı Ülkelere Gelen Turist Sayısı 2016 Yılı Ülkelere Göre Turizm Gelirleri
Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ve TÜİK 2017 Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ve TÜİK 2017
252
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Aşağıdaki Türkiye haritası üzerinde bazı iller harflerle gösterilmiştir. Buna göre
soruları cevaplandırınız.
253
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Örnek
I. Pamukkale
II. Efes Antik Kenti
III. Ürgüp Göreme
IV. Safranbolu Evleri
V. Ani Harabeleri
Yukarıdaki turizm alanlarından hangilerinde mekanın kayaç yapısının etkisi
daha fazladır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V
Cevap: B
254
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1. Aşağıda verilenlerden hangisi tu- 3. Aşağıdakilerden hangisi Türki-
rizmin sağladığı faydalar arasında ye’de kış turizminin geliştiği mekan-
sayılamaz? lardan biridir?
A) Ülkeye döviz kazancı sağlar. A) Madra dağı
B) Farklı kültürlerin birbirini tanıması B) Kazdağları
için fırsat oluşturur.
C) Uludağ
C) Ülkenin sahip olduğu doğal ve tarihî
güzelliklerin reklamı yapılmış olur. D) Bozdağlar
A) Ulaşım D) Giresun
B) Enerji E) Karaman
C) Hayvancılık
D) Turizm 5. Aşağıdakilerden hangisi somut ol-
mayan kültürel mirasa örnektir?
E) Metalurji
A) Safranbolu evleri
B) Ani harabeleri
C) Göbeklli tepe
D) Topkapı sarayı
E) Karagöz oyunu
Cevap Anahtarı:
1)D 2)D 3)E 4)B 5)E
255
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
256
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE’DE BÖLGELER
COĞRAFYA
• Bölge, kendi içerisinde benzer özellikler taşıyan ve bu özellikleri ile diğer
alanlardan ayrılan yer anlamında kullanılmaktadır.
• Günümüzde bölgeler, tek bir özelliğe bağlı kalmadan farklı özellikleri göz
önüne alınarak oluşturulmaktadır.
• Sanayi, turizm, hizmet gibi beşerî bölge türleri kısa zaman içerisinde
değişikliğe uğrarken, dağlık, düz, kurak, yağışlı gibi doğal özelliklerine
göre oluşturulan bölgelerin değişimi daha uzun zaman dilimini gerektirmek-
tedir.
257
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
258
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
yanıklı bir malzeme olması nedeni uzun süre varlıklarını korurlar.
• Toprak meskenler yer şekillerinin sade, bitki örtüsünün cılız ve ormanların
az bulunduğu alanlarda yaygın olarak görülürler. İç Anadolu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde sık olarak karşımıza çıkarlar. Kerpiç malzemenin dış
etkenlere karşı dayanıklılığı azdır.
1.2.5. Kültürel ve Dinî Özelliklerine Göre Bölgeler
• Bu bölgeler oluşturulurken bölgede hâkim olan din, dil, ırk ve kültür özellikleri
dikkate alınır. İslam Kültür Bölgesi, Batı Kültür Bölgesi, Türk Kültür Bölgesi,
Latin Amerika Kültür Bölgesi, Hint Kültür Bölgesi gibi.
1.3. Ekonomik Özelliklerine Göre Bölgeler
1.3.1. Sanayi Bölgeleri
Türkiye’ de sanayileşen bölgelere ise Çatalca–Kocaeli, Güney Marmara, Kıyı
Ege, Yukarı Sakarya ve Orta Karadeniz bölümlerini sayabiliriz.
1.3.2. Turizm Bölgeleri
• Türkiye’de ise Antalya, İstanbul, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir önemli yaz
turizim merkezlerindendir.
• Ülkemizde yüksek ve engebeli alanlarda gelişen diğer bir turizm faaliyeti ise
kış sporlarıdır. Kış sporlarının geliştiği başlıca bölgelerimiz Uludağ (Bur-
sa), Palandöken (Erzurum), Kartal Kaya (Bolu), Davraz (Isparta), Erci-
yes (Kayseri) ve Ilgaz (Kastamonu) gibi.
1.3.3. Tarım Bölgeleri
Türkiye iklim çeşitliliğine bağlı olarak Rize çay üretim bölgesi, İç Anadolu
buğday üretim bölgesi, Akdeniz turunçgil üretim bölgesi, Güneydoğu Ana-
dolu pamuk üretim bölgesi gibi çok sayıda tarım bölgesine ayrılmıştır.
1.3.4. Karma Bölgeler
Bazı bölgeler tek bir ekonomik fonksiyonu ile ortaya çıkmazlar. Bu bölgeler,
birden fazla ekonomik faaliyetin ön plana çıkması ile oluşturulan bölgelerdir. Örne-
ğin, İstanbul; sanayi, turizm, ticaret, kültür ve eğitim fonksiyonları ile gelişme
göstermiş bir ilimizdir.
1.3.5. Ticaret Bölgeleri
Ticaret günümüzde ekonomik bölge sınırlarının oluşturulmasında kullanılan
önemli bir ölçüttür.
İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Gaziantep, Kayseri ve Konya en önemli tica-
ret bölgelerimiz arasındadır.
259
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
260
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
tarafından istatistiki bölgeler oluştur.
• Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Türkiye’nin sosyoekonomik yapısı hakkında
her türlü veriyi elde etme görevini üstlenir.
ZBK
261
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
262
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
cekte Türkiye’deki hayvansal ürünlere (et, süt, yumurta) olan talebin karşı-
lanması hedeflenmektedir.
• GAP bölgesinde barajların tamamlanması ile birlikte yaklaşık 198.473 hektar
su yüzey alanı hedeflenmektedir. Bu potansiyel değerlendirildiğinde bölgenin
su ürünleri üretim ve tüketimi artış gösterecek ve ulusal ekonomiye önemli bir
katkı sağlanacaktır.
• GAP bölgesinde tarıma dayalı sanayinin gelişmesi diğer sanayi kollarının
gelişmesine de ortam hazırlamıştır.
• Bölgede eskiye göre hastane sayısı artmış ve var olanların yanında yüksek
kapasiteli yeni hastaneler inşa edilmiştir.
0 300
Km
Artvin
Samsun Rize
Ordu Giresun Trabzon
Tokat Bayburt
0 100
Km
263
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
264
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Gıda, tarım ve hayvancılık sektöründe verimlilik ve katma değeri artırmak,
• Kişi başına düşen geliri artırıp bölgeler arasındaki ekonomik farklılıkları
azaltmak,
• Bölge dışına göçü azaltmak ve göçlere bağlı olarak gelişen sorunları en aza
indirmek,
• Kırsal ve kentsel alanlarda bölge halkının refah seviyesini yükseltmek,
• Altyapı, kentleşme ve çevre koruma sorunlarını gidermektir.
0 100 200
Km
Bartın
Zonguldak
Karabük
0 25
Km
265
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
266
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Uygulama
COĞRAFYA
Aşağıdaki ifade ve kavramları verilen örnekte gösterildiği gibi eşleştiriniz.
a. Güneydoğu Anadolu
I. Ülkemizin en önemli balık üretim bölgesidir.
Projesi
II. Proje kapsamında yapılan barajlardan en b. Zonguldak Bartın
önemlileri Atatürk ve Karakaya barajlarıdır. Karabük Projesi
III. Samsun, Amasya, Tokat ve Çorum illerini
c. Doğu Anadolu Projesi
kapsayan bölgesel kalkınma projesidir.
IV. Bölgenin en önemli istihdam kaynağı
d. Doğu Karadeniz Projesi
demir-çelik sanayisidir.
V. Büyükbaş hayvancılığa bağlı olarak et ve süt e. Yeşilırmak Havzası
üretiminin en fazla yapıldığı bölgelerimizdendir. Gelişim Projesi
Örnek
Sıcaklık ve yağış koşulları dikkate alındığında aşağıda verilen bölgelerden
hangisinde orman gelişimi fazladır?
A) Güney Marmara
B) Doğu Akdeniz
C) Doğu Anadolu
D) Doğu Karadeniz
E) İç Anadolu
Cevap: D
Örnek
Sahip olduğu unsurlara göre sınırlandırılmış, genelde benzer özellikli yeryü-
zü parçaları veya mekân birimlerine bölge denir. Buna göre aşağıdakilerden
hangisi işlevsel bölgelere örnek gösterilebilir?
A) Kuzey Anadolu Deprem Bölgesi
B) Akdeniz Maki Bölgesi
C) Marmara Ticaret Bölgesi
D) Güneydoğu Ovalık Bölgesi
E) Karadeniz İklim Bölgesi
Cevap: C
267
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Cevap Anahtarı:
1)A 2)B 3)D 4)C 5)B
268
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
269
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
270
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Jeopolitik, bir ülkenin sahip olduğu fiziki ve beşerî unsurlar ile dünya üzerin-
deki konumunun dış siyasetine etkisidir.
• Jeopolitikte etkili olan unsurla tabloda gösterilmiştir.
Coğrafi konum
Su
Coğrafi bütünlük
Zaman
Ekonomik değerler
Politik değerler
271
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
A V R Unlar P A A S Y A
lka
Atlas Okyanusu
Ba Karadeniz Hazar
Bölgesi
Akdeniz
Kı
zıl
de
niz
A F R İ K A
Hint Okyanusu
½
K D o ğ u
a
t
r
O
0 1.000 2.000 Km
AVUSRALYA
0 500 1.000
Km
272
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
meler sağlayacak olan “1915 Çanakkale Köprüsü Projesi”
• Bölgesel ve küresel ölçekte öneme sahip İstanbul ve İzmir şehirlerinin ara-
sındaki yolu 3,5 saate indirecek olan “Osman Gazi Köprüsü” ve “Geb-
ze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi”.
• Tarihî İpek Yolu’nu demir yoluyla hayata geçirecek; Çin’den Avrupa’ya kadar
uzanan, önemli bir bölümünün de Türkiye’den geçtiği demir yolu bağlantısını
kuran “Demir İpek Yolu Projesi”
• Daha önceden var olan “Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhraç Ham Petrol Boru Hattı
(BTC)” nın yanı sıra Azerbaycan’ın Hazar Gölü’ndeki Şah Deniz 2 Gaz Sa-
hası ve Hazar Gölü’nün güneyindeki diğer sahalarda üretilen doğal gazın ön-
celikle Türkiye’ye, ardından Avrupa’ya taşınmasını sağlayacak olan “Trans
Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP)
Türk Kültürü Havzası
• Türk kültürünün kökeni Orta Asya’ya dayanır. Orta Asya’ dan çeşitli sebep-
lerle ayrılan Türkler önce Sibirya’ya oradan Afrika’ya ve Balkanlar’a kadar
uzanır. Konargöçer hâlde yaşayan Türkler kültürlerini çok uzaklara kadar ta-
şımışlardır.
• Türkler kuzeybatıda Balkanlar, kuzeydoğuda Kafkaslar, doğuda Türkistan,
güneydoğuda Orta Doğu, Akdeniz’in güneyinde ise Kuzey Afrika toprakların-
da varlığını devam ettirmiştir.
273
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
274
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
• Temeli 1951 yılında Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksem-
burg tarafından imzalanan Paris Anlaşması’na dayanmaktadır.
• Türkiye, 31 Temmuz 1959’da Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) ortaklık
başvurusunda bulunmuştur.
• Türkiye’nin siyasi kriterleri yeterli ölçüde karşıladığı belirtilerek 3 Ekim 2005’te
müzakerelere başlanması kararı alınmıştır.
• Türkiye henüz tam üye değildir.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ)
• 25 Haziran 1992 tarihinde Türkiye’nin öncülüğünde kurulan ekonomik ve böl-
gesel bir örgüttür.
• Örgütün kurucu üyeleri: Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Mol-
dova, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Bulgaristan ve Romanya; diğer üyeleri
ise Arnavutluk, Sırbistan ve Yunanistan’dır.
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT)
8 Aralık 1991 tarihinde Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna arasında
yapılan anlaşma ile oluşturulmuş bölgesel bir örgüttür.
BDT’ye 21 Aralık 1991 tarihinde Azerbaycan, Kazakistan, Ermenistan, Kırgızis-
tan, Moldova, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan katılmıştır.
Türkiye; BDT’ye üye olmamasına rağmen gerek üye ülkeler arasında Türk
Cumhuriyetleri’nin yer alması, gerekse Rusya ile olan stratejik ortaklıktan dolayı
toplulukla olumlu ilişkiler geliştirmiştir.
Uygulama
Örnek
275
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Örnek
COĞRAFYA
Türkiye, II. Dünya Savaşı’ndan sonra küresel veya bölgesel ölçekte birçok
örgüte üye olmuştur. Buna göre aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin üye ol-
duğu örgütler arasında yer almaz?
A) BM B) İİT C) NATO
D) OECD E) AB
Cevap: E
Örnek
Türkiye›de meydana gelecek gelişmelerden hangisinin ülkemizin jeopolitik
önemini artırması beklenmez?
A) Güçlü bir ekonomiye kavuşması
B) Nüfusunun yaşlanması
C) Enerji nakil hatlarının çoğalması
D) Bir sanayi ülkesi hâline gelmesi
E) Uluslararası hava yollarının yapılması
Cevap: B
276
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
COĞRAFYA
1.Aşağıdakilerden hangisi Türki-
ye’nin içinde yer aldığı jeopolitik böl-
geler ya da yakın bölgelerden birisi
değildir?
A) Kafkasya
B) Orta Doğu
C) Kuzey Afrika
D) Güney Amerika
E) Türk Cumhuriyetleri
Cevap Anahtarı:
1)D 2)B 3)D
277
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
KAYNAKÇA
COĞRAFYA
• AVAN Leman, Açık Öğretim Okulları Coğrafya 5 Ders Kitabı (Seçmeli Coğraf-
ya 1), MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2021.
• ERDEBİL Cem, R. DÜZGÜN, R. BIÇAKLI, Z. GÜZEL, E. BOZBIYIK, Coğraf-
ya 12 Ders Kitabı, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2019.
• http://aok.meb.gov.tr/kitap/ (01.11.2021 tarihinde ulaşılmıştır.)
• http://odsgm.meb.gov.tr (01.11.2021 tarihinde ulaşılmıştır.)
• https://ogmmateryal.eba.gov.tr (01.11.2021 tarihinde ulaşılmıştır.)
• SOYATLAR Alper, B. AKÇA, H. COŞAR, İ. SOLAK, M. KARAGÖZ, Coğrafya
9 Ders Kitabı, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2021.
• TÜRKEZ Kenan, M. KARAKOÇ, N. BALŞEN, T. PEKTAŞ, İ. ÖZDOĞAN,
Coğrafya 10 Ders Kitabı, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2021.
• TÜRKEZ Kenan, M. KARAKOÇ, N. BALŞEN T. PEKTAŞ, Coğrafya 11 Ders
Kitabı, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2021.
• YAVUZ Hülya, Açık Öğretim Okulları Coğrafya 4 Ders Kitabı, MEB Hayat
Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2021.
• YAVUZ Hülya, Açık Öğretim Okulları Coğrafya 7 Ders Kitabı (Seçmeli Coğraf-
ya 2), MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2021.
• YAVUZ Hülya, Açık Öğretim Okulları Coğrafya 8 Ders Kitabı (Seçmeli Coğraf-
ya 2), MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2021.
• YAVUZ Hülya, E. YILMAZ, Açık Öğretim Okulları Coğrafya 6 Ders Kitabı
(Seçmeli Coğrafya 1), MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Yayın-
ları, Ankara, 2021.
• YILMAZ Eşref, H. YAVUZ, L. AVAN, Açık Öğretim Okulları Coğrafya 1 Ders
Kitabı, MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2021.
• YILMAZ Eşref, H. YAVUZ, L. AVAN, Açık Öğretim Okulları Coğrafya 2 Ders
Kitabı, MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2021.
• YILMAZ Eşref, Açık Öğretim Okulları Coğrafya 3 Ders Kitabı, MEB Hayat
Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2021.
278
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
279
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
NOTLAR
COĞRAFYA
280