You are on page 1of 52

Öğr. Gör.

Mahmut Tansu KAYA


Ders İçeriği
→ Genel bilgiler ve ilgili yönetmelikler, yapının tanımı ve çeşitleri
→ Mevcut yapıların incelenmesi
→ Çatlakların onarımı
→ Betonarme kirişlerin onarımı ve güçlendirilmesi
→ Kolonların onarımı ve güçlendirilmesi
→ Perdelerin onarımı ve güçlendirilmesi
→ Temel onarımı ve güçlendirilmesi
→ Döşemelerin onarımı ve güçlendirilmesi
→ Onarım güçlendirmede dikkat edilecek bazı noktalar ve öneriler
Genel Bilgiler
 Taşıyıcı sistemler:
- öz ağırlık
- ilave ağırlıklar
- hareketli yükler
- deprem ve rüzgar etkileri
- sıcaklık değişmeleri
- büzülme (rötre)
- sünme (krip)
- yaşlanma
- yangın gibi etkilere maruz kalır.
 Bu etkilerin altında yapıda bazı kusurlar ve özellik
kayıpları oluşabilir.

 Bu kusurlar eğer kabul edilebilecek sınırı aşarsa, yapı


hasarlı olarak kabul edilir.

 Hasarların giderilmesi ise onarım ve güçlendirme ile


gerçekleştirilir.

 Onarım-güçlendirmede amaç, ileride beklenen olası


bir depremde can kaybını engellemektir.
 Esasen deprem için projelendirmede hiç hasar
olmaması şart koşulmaz, bir derece hasara razı olunur.
Deprem için projelendirmenin felsefesinde şu ilkeler
kabul edilir:
-Küçük depremlerde yapıların hasar görmeden
kurtulmaları.
-Orta dereceli depremlerde taşıyıcı olmayan
kısımlarda hasar görmesine müsaade edilmesine rağmen
taşıyıcı sistemlerin hasar görmesine müsaade
edilmemelidir.
-Büyük bir depremde yapının taşıyıcı ve taşıyıcı
olmayan sistemlerinde önemli hasarların oluşmasına
müsaade edilebilir. Ancak bu durumda bile yapının
göçmemesi yani taşıyıcı sistemin yıkılmaması gerekir.
 Yapılar hasar gördüğü zaman bu hasarları onarmak ve
eksiklikleri gidermek gerekir.

 İşte bu gibi durumlarda söz konusu yapının onarım


veya güçlendirilmesi gerekir.
Onarım Ve Güçlendirme Kavramı
 Yapılan işlemlerin onarım veya güçlendirme olarak
tanımlanmasında esas kriter “hasar”dır.

 Onarım nedir?

 Güçlendirme nedir?
 Hasar görmüş bir yapıyı,hasar öncesinde sahip olduğu
güvenlik düzeyine getirme işleme onarım adı verilir.

 Hasar görmemiş bir yapıyı, öngörülen bir güvenlik


düzeyine çıkartmak için yapılan işleme de
güçlendirme adı verilir. Yapının genel olarak
beklenen olası bir depreme dayanıklı hale getirilmesi
için güçlendirme yapılmaktadır.
 Yapıların güçlendirilmesi sadece deprem sonrası hasar
gören yapılar için değil, aynı zamanda kullanım amacı
değişen yapılar için de gereklidir.

 Güçlendirme için şunlar kullanılır:


- betonarme
- çelik
- karbonlar
- lif ve çubuklar

 Özetle, onarım hasar gören yapıyı eski haline


getirmek, güçlendirme ise hasar görmemiş yapıyı daha
da güçlü hale getirmektir.
Tanımlar
 Bakım: Bir yapının yapılış amacını yerine getirebilmesi
için muayene ve inceleme de dahil her türlü faaliyet ve
iştir.

 Gerçek durum: Zaman içinde belirli bir anda yapının


durumu ve özelliğidir.

 Hasar: Yapının kullanılış veya işletme sırasında


herhangi bir durumunun kabul edilebilirlik limitlerini
geçmesidir.
 Restorasyon: Bir yapının ya da bir kısmının onarım
veya güçlendirme suretiyle kullanılır hale
getirilmesidir.

 Rehabilitasyon: Bir yapının kabul edilebilir bir


güvenliğe çıkarılması için onarım ve güçlendirme dahil
yapılan işlerdir.

 Takdir: Yapının her yönü ile değerlendirilmesidir.


Onarım ve Güçlendirme İhtiyaçları
 Bir yapının onarımına ya da güçlendirilmesine karar
vermek için gerekli şartlardan biri yapının durumu,
diğeri maliyetdir.

 Güçlendirme maliyeti yeniden yapım maliyetine


yaklaşan yapıların yıkılması daha iyi olacaktır. Yani
bazı durumlarda, bir yapının onarım ve
güçlendirilmesi değil yıkımı daha ekonomik olabilir.

 Fakat tarihi değer taşıyan, yıkılıp yeniden yapılamayan


ya da hizmet vermesi engellenmemesi gerekli yapıların
onarımı ve güçlendirilmesi, maliyete bakılmaksızın
iyileştirilmesi zorunludur.
 Örneğin arsanın kıymetlenmiş olması ve imar
durumunda bir iyileşmenin olması hali. Hatta yapı
hasarlı dahi olmasa yıkılması ve yenisinin yapılması
daha ekonomik gelir ve bu duruma oldukça sık
rastlanır.

 Ülkemiz binalarında onarım güçlendirme öncesi


maliyet koşullarına bakılması gerekmektedir. Örneğin,
deprem sonrası Marmara ve diğer bölgelerde hızla
başlanılan onarım ve güçlendirme inşaatlarında
maliyetler başlangıçta iyi hesaplanamadığı için
umulandan fazla giderle karşılaşılmış, bir çoğunda
yerel iyileştirmeler yapılamamıştır.
Onarım Veya Güçlendirme
Yapılması Gereken Yapılar
1)Proje, yapım veya bakım hatalarından dolayı onarım ve
güçlendirme gereken yapılar olabilir.

-Düşük düzeyde projelendirme,


-Düşük kalitede inşaat
-Düşük kalitede, hatalı ve kusurlu bakım
-Yeni yapılmakta olan inşaatlarda çeşitli nedenlerle
mukavemeti yetersiz olduğu tespit edilen yapılar.
2) Birtakım mimari gerekçeler ve kullanım gerekçeleri ile
yapıya takviye yapmak amacıyla güçlendirme yapılabilir.
Örnek verecek olursak:

-Yeni çevre etkileri


-Yüklerde bir artım yapılma isteği (Kat ilavesi ve
yükleri artıran tadilat işlemleri yapılan yapılar)
-Yapının ömrünün artırılmak istenmesi
(Ekonomik ömrünün uzatılması istenen yapılar)
3) Depremde veya herhangi bir afet anında hasar görmüş
orta hasarlı yapılar.

4) Bilimsel gelişmelere paralel olarak standartlar da


değişmektedir. Bugün geçerli olan standartlardan önce
yapılmış ve hala kullanılmakta olan yapıların hasarları
mevcut olmasa bile günümüz standartlarına uygun
olarak gelişmiş malzeme ve tekniklerle güçlendirilmesi
gerekebilir.
Onarım Güçlendirme Projesi İçin
Yapılacak Ön Çalışmalar
 Onarım veya güçlendirmeden önce yapı ile alakalı:

1) temel zemini özellikleri (yapı davranışına etki eden


yerel zemin koşullarının yerinde yapılacak çalışmalarla
gerçekçi olarak belirlenmesi)
2) mevcut beton dayanımı
3) donatı durumları
4) projeye uygunluk durumu
belirlenmelidir.
Rölöve
 Öncelikle yapının projeleri yoksa veya aykırı bir imalat
yapıldıysa, yapının rölöveleri çıkartılmalı.
 Bu röleveler üzerinde yapının hasar gören taşıyıcı
elemanlarının hasar durumları işlenmeli ve proje
üzerinde gösterilmelidir.
 Gözlemsel inceleme yapılarak yapının genel durumu,
taşıyıcı ve taşıyıcı olmayan elemanlarda çatlakları varsa
belirlenerek, taşıyıcı elemanlarda beton ve çelikte
korozyon olup olmadığı tespit edilerek rolöveye
işlenmelidir.
 Tespit edilen her türlü olumsuz durumun fotoğrafları
çekilmelidir.
 Çıkarılacak rölöveler:

1)Mimari rölöve:Elde proje mevcut değilse,


mimari rölöve hazırlanır. Mimari rölöve’de:
- binanın hacimlerinin kullanım şekillerinin,
- kapı ve pencere yerleri
- kapı ve pencere boyutlarının belirtilmesi
gerekir.

Mevcut bir mimari plan varsa, bunun yerinde uygunluğu


kontrol edilerek gerekli değişiklikler not edilmelidir.
2)Statik Rölöve: Bu rölövede;

- kiriş yerleri ve boyutları


- kolon yerleri ve boyutları
- perde yerleri ve boyutları
- kat yükseklikleri
- döşeme yüksekliği
- döşeme türü tespit edilir.

Binada temel yer yer açılarak temel düzeni, temelin


geometrik boyutları, derinliği ve bağ kirişlerinin durumu
belirlenmelidir.
3)Hasar Rölövesi: Eğer binada bir deprem hasarı
mevcutsa, hazırlanan taşıyıcı sistem rölövesi esas
alınarak, binada her katta şu hasarlara bakılır:

- bölme duvar hasarı


- kolon hasarı
- kiriş hasarı
- kolon kiriş birleşim bölgesi hasarı
- perde ve temel hasarı
A

Beton Kalitesinin Belirlenmesi


 Binada beton kalitesi en az üç karot numunesi alarak
belirlenmelidir.
 Karot sayısı binanın büyüklüğüne göre arttırılabilirse
de, bulunan mukavemetin ortalama bir değer olması
ve bunların alınan elemanları zayıflatacağı
düşünülerek, çoğaltılması tercih edilmeyebilir.
 Karot değerleri, her katta en az üç kolon veya perdede
incelenmeli.
 Karotların varsa perdelerden alınması tercih edilmeli
ve donatının kesilmemesine özen gösterilmelidir.
 Karot alınan boşluklar hemen uygun malzeme ile
doldurulmalıdır.
Donatı Kalite ve Düzeninin Belirlenmesi
 Binada bodrum veya zemin katta açılacak en az üç
kolonda pas payı kaldırılarak boyuna donatı ve enine
donatı miktarı ve düzeni tespit edilmelidir.

 Aynı şekilde her katta en az 3 kirişde de inceleme


yapılmalıdır.

 Donatılarda korozyon nedeniyle çap küçülmesi varsa


belirlenmelidir.

 Kullanılacak manyetik aletle donatının belirlenmesi


işlemi yaygınlaştırılabilir.
Geoteknik Bilgilerin Belirlenmesi
 Temel zeminine ait geoteknik bilgilerin toplanması
için muayene çukuru açılabileceği ve sondaj
yapılabileceği gibi, çevrede elde edilen benzer
bilgilerden de faydalanılabilir.

 Bölgedeki deprem durumu gözönüne alınarak zemin


karakteristik periyotları ve etkin yer ivmesi katsayısı da
belirtilmelidir.

 Yeraltı su seviyesi hakkında bilgi ve binadaki temel


durumu ve temel derinliği de geoteknik inceleme
sırasında tespit edilebilir.
 Tüm Bu veriler ışığında güçlendirme projesi
hazırlanmalıdır.

 Yapı güvenliğini yeniden sağlamak için tüm sistemin


ve hasar görmüş elemanların onarılması ve
güçlendirilmesi gerekebilmektedir.

 Yapı malzeme özellikleri, hasarlar ve nedenleri, yerel


zemin koşulları belirlendikten sonra ikinci aşama olan
onarım ve güçlendirme projesinin hazırlanmasına
geçilir.
Taşıyıcı Elemanların Hasar Derecelerinin
Tespiti İçin Tablo
Bina Türlerine Göre Oluşabilecek
Hasarlar
 Binanın deprem güvenliğinin belirlenmesinde mevcut
taşıyıcı sisteminin türü önemlidir.

 Yurdumuzda genellikle binalarda taşıyıcı sistem


betonarme çerçeve ve perde türündedir.

 Küçük yerleşim bölgelerinde yığma binalarda bulunur.

 Bu yapı türleri için oluşabilecek problemler :


Betonarme Çerçeveli ve Perdeli
Binalarda Sık Rastlanan Problemler
1)Problem: Kolonlarda, etriye aralıklarının büyük
olması.
Sonuç: Betonun yanal basınç etkisinin düşük
olmasına ve yükleme sırasında betonun dayanımını daha
erken kaybetmesine ve sünekliğin daha az olmasına
neden olur.

2)Problem:Donatı eklerinde yeterli aderans boyunun


sağlanmamış olması.
Sonuç:Kolonun ve kirişin bu bölgelerde dayanımının
düşük olması.
3) Problem: Kiriş-kolon birleşimlerinde yeterli enine ve
boyuna donatıların bulunmaması.
Sonuç:Birleşim bölgelerinin göçmesi.

4) Problem: Çerçeve taşıyıcı sisteminin rijitliğinin


düşük olması.
Sonuç: Büyük yerdeğiştirmelerin olması.

5) Problem:Komşu binaların derz aralıklarının yeterli


olmaması
Sonuç:Deprem sırasında binaların çarpışması.
Yığma Binalarda Sık Rastlanan
Problemler
1) Problem: Döşemelerin veya kirişlerin taşıyıcı
duvarlara kenetlenme şeklinde bir bağı olmaması.
Sonuç:Taşıyıcı bir duvarın göçmesi ve tüm binanın
göçmesi.

2) Problem: Taşıyıcı duvarlarda kullanılan harcın kayma


dayanımının düşük olması.
Sonuç: Sistemin yatay yüklere karşı hassas olması.

3) Problem: Kat yüksekliğine göre ince olan taşıyıcı


duvarlar.
Sonuç: Duvarın göçmesi.
Yapıda Korozyon Durumu
 Yüksek maliyetlerle elde edilen yapılar ekonomik
ömrünü tamamlamadan maalesef korozyon sebebi ile
taşıma kapasitesini yitirmektedir.

 Korozyonun sebepleri:
1) Atmosfer (yağmur,kar,don,güneş) etkileri
2)Kimyasal etkileri
3)Deniz suyu etkileri
4)Sülfat etkisi
 Korozyonun başlaması ile takriben 8 ile 10 yıl içinde
yapı elamanları bütün taşıyıcı fonksiyonlarını
yitirmektedirler.

 Korozyon etkisi tespit edilen yapılar kısa sürede uygun


bir şekilde tamir edilmeli ve dış etkilere karşı izole
edilmelidir.

 Korozyon sonucu donatıların kesiti azalmakta ve hatta


yok olmaktadır. Sonucunda beton örtüsü
parçalanmakta ve kolonlar aniden düşey yer değiştirme
ye uğrayarak yapıların göçmelerine neden olmaktadır.
 Betonarme bir yapı için en kötü çevre koşulları aşırı
tuz oranı, aşırı sıcaklık ve nem olarak özetlenebilir.

 Böyle bir çevre donatının paslanmasına yani


korozyon‘una neden olmaktadır.

 Kesitlerini kısmen veya tamamen kaybeden boyuna


donatı ve etriyeler, yük taşıma özelliklerini kaybederek
aniden burkulmakta ve betonarme bir yapının kısmen
veya bütünüyle göçmesine neden olabilmektedir.
 Korozyonun önlenebilmesi için:

- Beton kalitesine önem verilmeli (En az C30)


- Yapıda işçilik iyi denetlenmeli
- Pas payı yapının bulunduğu çevreye göre en az
TS 500 değer lerinde tutulmalı
-Gerekirse paslanmayı önleyici beton katkı
maddeleri kullanılmalıdır.
-Zeminle temasta bulunan yapı elemanlarında
gerekli yalıtımlar yapılmalı

You might also like