You are on page 1of 1

5

Ah buda ikinci günce aklıma lise zamanlarım geldi umutsuz. Neyse eskiyi yad
etmeyeceğim edecek olsam bu günce değilde anı olurdu. 3 gündür depresyona girme
çabalarım bir sonuç vermedi. Şu sıralar üzülemiyorum. Galiba beynimde bir sorun var
eskiden üzülecek o kadar neden bulurdum şimdilerde ise sanırım alıştım ki üzülmek
veya üzgün hissetmek sadece kendini boşlukta hissetmekle aynı hisse büründü. Gerçi
boşlukta hissetmek için önce kendimi hissetmem gerek. Ben kendimi hissediyor muyum?
Kim bilir belki de şu an ben bile kendim değilimdir. Sürekli maskelerimi
değiştirdiğim, başka birisi olmaya çalıştığım için kişilik sorunu yaşıyor
olabilirim. Buna ait olduğum yeri ararken düşülen boşluk diyebilirim ama ne
zamandan beri bir arayışın içindeyim ki ben? Aradığım şey ait olduğum yer, ait
olduğum kişilik, ait olduğum maske mi? Tabi ki de cevaplar basite indirgenecek ama
basit bir cevap bir ruhu kurtarabilir mi? Öncelikle insanın ruhu var mı? Varsa
sadece bir tane mi? Ahh ruhsuz hissettim gereksiz. Bu bir kenara şu sıralar mutlu
olmak için çalışmak da aptalca geliyor. Gerçi Mutluluk, sevgi bunları tatmadım
değil ama fazla ağırlar. İnsan acılara katlanabilir hatta alışabilir ama mutluluk,
sevgi için gerekli ortam lazım. Çünkü bir yalanı yaşadığını hissetmesin insan. Eğer
insan bir kere yalanla karşılaştı mı! Mutluluk faraziden öteye gidemez. Geçici bir
tebessüm gibi olur onun için ama daha kötüsü de var o da hayatı boyunca yalan
kuyusunda yaşam sürmüş bir insandır. Mutluluğu anlayamayabilir hatta daha kötüsü
yanlış anlayabilir.

You might also like